ÇINAR’DAN DUYGULAR Güvenç GÜRSES
İzmir Ağustos-2013
Kapak Tasarım ve Çizim Gizem GÜRSES
Düzenleme Emrem GÜRSES
ISBN 978-605-62009-3-9
BASKI Bassaray Matbaası Sanat Caddesi 1/5 Çamdibi İş Merkezi İZMİR Tel. 0 232 4577148 - 4574000 bassaray@hotmail.com
-1-
Katkılarından dolayı İsa Tamer ÇELMAK’a teşekkür ederiz.
Bu gün şikayet ettiğin yarın bilesin yok Gece yok, gündüz yok, ay ile güneş de yok... Zevk almaya bak dünyadan göçüp gitmeden Yarın dünya var kalacak amma, sense yok…
-2-
İÇİNDEKİLER Önsöz…………………………………………………………………… Bayrağım………………………………………………………………. Selam Getirdim………………………………………………………. Bilinmez……………………………………………………………..… Ah Etmem…………………………………………………………..… Duydun mu?...................................................................... Vatan…………………………………………………………………… Sevgi…………………………………………………………………… Biriz Biz………………………………………………………………… Bir Uyansa………………………………………………………..…… Sivas Katliamı………………………………………………………… Deresin…………………………………………………………………. Diriliriz…………………………………………………………………. Rüya-1…………………………………………………………….…… Rüya-2…………………………………………………………….…… Yuh Yuh……………………………………………………………….. Gelir…………………………………………………………………..… Ayhan’ın Anısına…………………………………………………….. Olmayınca…………………………………………………………….. Giderim………………………………………………………………… Gelin Canlar Bir Olalım……………………………………………. Işıklar…………………………………………………………………… Gerek…………………………………………………………………… Gönlüme………………………………………………………………. Değişti………………………………………………………………….. Uyan……………………………………………………………………. Ölüm……………………………………………………………………. Neşet ERTAŞ’a……………………………………………………….. Sesleniş………………………………………………………………… Dolu Dizgin……………………………………………………………. El Gibi………………………………………………………………….. Gidiyor…………………………………………………………………. Ben Yine……………………………………………………………….. Aferin…………………………………………………………………… Karıştırmayın…………………………………………………………. Eğer…………………………………………………………………….. İşleri……………………………………………………………………..
-3-
7 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44
Yürütmen Beni………………………………………………………… Altınoluk………………………………………………………………… Hıyanet Etme…………………………………………………………... Ne Desem……………………………………………………………….. Başka……………………………………………………………………. Kır Çiçeklerim………………………………………………………….. Sonsuzluk………………………………………………………………. Feryad…………………………………………………………………… El Gibi…………………………………………………………………… Hani Ya………………………………………………………………….. Ne Oldu………………………………………………………………….. Vuruşalım………………………………………………………………. Anam…………………………………………………………………….. Koru Bizi………………………………………………………………… Sen Ne Zaman Geleceksin………………………………………….. Gurbet Gibiyim………………………………………………………... Gel………………………………………………………………………… O………………………………………………………………………….. Aşk Şiiri…………………………………………………………………. Ne Söylersin……………………………………………………………. İkrarım Var…………………………………………………………….. Hiç Gelir…………………………………………………………………. Ulusalcıyım…………………………………………………………….. Yalnızlığım……………………………………………………………… Dostlar…………………………………………………………………… Sevgi……………………………………………………………………… Nerdesin………………………………………………………………… Kadın…………………………………………………………………….. Merhaba………………………………………………………………… Bu Gece…………………………………………………………………. Emre KUTAY’a…………………………………………………………. Uzun Geceler…………………………………………………………… Çanakkale………………………………………………………………. Döneceğim……………………………………………………………… Ağladım…………………………………………………………………. Okuma…………………………………………………………………… İbadet…………………………………………………………………….
-4-
45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 79 80 81 82
Biriz Biz………………………………………………………………… Sevgi……………………………………………………………………… Yalnızlık İsterim……………………………………………………….. Garip Garip…………………………………………………………….. Yuh Olsun………………………………………………………………. Suçu Ne?............................................................................. Birlik ……………………………………………………………………. Sivas Katliamı – 2…………………………………………………….. Zorba…………………………………………………………………….. Yaşam…………………………………………………………………… Özgürlük Türküsü……………………………………………………. Harname………………………………………………………………… Aşk Beni………………………………………………………………… Kendimi…………………………………………………………………. Eşitlik……………………………………………………………………. Biliyorum……………………………………………………………….. Hüseyin ÇIRAKMAN’a……………………………………………….. Acıyor……………………………………………………………………. Dua………………………………………………………………………. Dörtlükler………………………………………………………………. Çınar……………………………………………………………………..
-5-
83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 137
Halkı soyup doymayan çok yamyamı Neyzen’i, Nazım’ı, Ömer Hayyam’ı Mahzuni, Feyman’ı, Muhlis ağamı Şeklen değil özden görüp öğrendim…
-6-
Sunu Bu kitap beşinci şiir kitabımızdır. Bu şiir kitabımızdaki şiirlerimizde de önceki dört şiir kitabımızda olduğu gibi hece vezni kullandık. Birkaç tane de serbest vezinle şiir denemesi yaptık. Şiir; güle aşık olan bülbülün nameli sesindeki duygu gibidir. Şairin duyuruculuğu mısralardaki doyuruculukta ve güzellikte saklıdır. Bu doyuruculuk ve güzellik, bazen harname, bazen taşlama, bazen aşk şiiri, bazen de günlük olayların mısraya dökülüşünde kendini gösterir. Biz de şiirlerimizde bu kurala uymaya çalışmakla birlikte bazen sızlandık, bazen sevindik bazen üzülerek bir öldük bin dirildik. Toplumsal olayları dörtlüklere sığdırmaya çalışıp derde derman aradık; en kutsal varlık olan insana övgüler dizdik, kahırlar yaptık. Bazen Yunus’laştık, bazen Hayyam’laştık, bazen Nesimi, bazen Neyzen olmaya çalışarak onların yolunda yol tutup yoldaş aradık. Tarih şiirsiz, şiir tarihsiz olmaz fikri ile yola çıktık. Gerçekleri yazarak tarihe bir şerh düşmek bizim düsturumuz oldu. Tarihi şiirle mutlu bize…
bütünleştirmeyi
başarabildikse
ne
Güvenç Gürses
-7-
Önsöz Sevgili
amcam
Güvenç
Gürses;
Alevi-Bektaşi
kültürüyle yetişmiş, Alevi Bektaşi felsefesiyle yoğrulmuş, hümanizmi
ilke
edinmiş,
Erenler
ve
pirler
diyarı
Hacıbektaş’ta yeşermiş, Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde binlerce öğrenciyi hayata hazırlamış bir ozandır. O hayatı boyunca halkın sesi olmuş, toplumsal olaylara duyarlı, sorgulayıcı, ulusalcı ve etnik kimlikleri her ne olursa olsun toplumsal hak ve özgürlüklere saygılı bir birey olarak dörtlüklerinde aileyi, toplumsal olayları, tasavvufu işlemiştir. Hacıbektaş
öğretisi
olan
“bilimin
yolu”
onun
vazgeçilmezidir. Ulusal Kurtuluş Savaşı ve savaşçıları Mustafa Kemal ve arkadaşları onun için çok kutsaldırlar. O, öğrencilerine ve topluma mesajını dörtlüklerdeki dizeleriyle vermektedir. Bir tanem toplumsal eleştiriye devam… Bütün dörtlüklerin öğretici ve yol gösterici; bu nedenle sen bu ülkenin aydınlıkçı simgelerindensin. İyi ki varsın. Kalemin hiçbir zaman durmasın,sesin zifiri
karanlıkta
bile
yankılansın.
Aydınlık,
senin
dizelerinde hayat bulmaya devam etsin. Dr Sevgi DOĞAN
-8-
BAYRAĞIM Doksanında bir adam alıp Türk Bayrağı’nı Kaldırıyor göklere feryat figan ederek, Duyurmak arzusuyla anlamlı çığlığını Uyuşuk şu gençliğe, uyansana! Diyerek. Dalgalanan bu bayrak milletin onurudur Farkında isen, ey genç!.. O senin gururundur Bayraksız ve ülkesiz hiç bir millet olamaz İhanet eden bir fert bu vatanda duramaz. Ataların her şeyden, gözünden sakınırken Sen niçin susuyorsun bayrağın yakılırken, Kafanı kaldır ve bak, göndere takılırken Çok hüzünlü ağlıyor, bayrak dalgalanırken. Kabristan tarlasında şehitler ekiliyken Niçin ağlıyorsun sen, gönderde çekiliyken Sahipsiz değilsin ki, sürünesin yerlerde Nice şehitler verdik bakarsan gerilerde. Şu gökteki bayrağın senin arın namusun Uyuşuk bir gençliktir, Güvenç senin kâbusun Uyansana evladım sen neden uyuyorsun Vatan tehlikedeyken nasıl oynaşıyorsun. Gürses’im bulunur mu milletimin bir dengi Solmasın istiyorsan bayrağımın gül rengi Birinci vazifendir vatanı seveceksin Gaflet ve dalâlete fırsat vermeyeceksin.
-9-
SELAM GETİRDİM Ulu Ozanların sevgi ilinden Gönüller cemine Yunus dilinden Hünkâr Hacı Bektaş Veli elinden Tüm canlar sizlere selam getirdim, Yunus’ca “Şol Cennet ırmaklarından” Pir Sultan Nesimi dudaklarından Maraş Sivas ili ıraklarından Canlardan canlara selam getirdim, “Bana seni Gerek Seni” diyerek Benlik duygusunu bende döverek Aşkı her şiirde sonsuz överek “Aşk Ola” Yunus’tan selam getirdim, Yüce “Dağlar ile” ve “taşlar ile” Çağırıp Mevla’yı can “Beşler” ile Hak ve Hakkı seven tüm eşler ile Hu Dost’ça sizlere selam getirdim, “Ara Bul” fikrine uyan ulustan Tabduk Emre ile Bizim Yunus’tan Koca Yunus ile tüm okyanustan Enel Hak diyerek selam getirdim, Gürses’im yanıyor Yunus od’unda Bu can feda olsun Yunus yolunda Nasip etsin Mevlâ’m Yunus sonunda Yunus’lar Yunus’tan selam getirdim. Not: Bu şiir HEKDER İzmir Şubesince organize edilen (Yunus Emre’nin de anılacağı) şiir ve türkü gecesi için yazılmıştır.
- 10 -
BİLİNMEZ Bu yaşamın bu gidişin ötesi İtaat mi şefaat mı bilinmez Şer yuvanın kara kara ötmesi Kesilir mi kesilmez mi bilinmez. Padişaha gönderildi dilekler Sağlamları sallar yırtık elekler Yağcılar doldurdu altın külekler Doyarlar mı doymazlar mı bilinmez. Kuvvetlendi, kimsesizdi kimlendi Sağa sola, yere göğe kinlendi Tüylenince gemicikte dinlendi Yolunur mu yolunmaz mı bilinmez. Hücreye hazırdır döşeklerimiz Kağıt ve kalemdir fişeklerimiz Sözden anlamayan eşeklerimiz Çoğalır mı çoğalmaz mı bilinmez. Böylelikle yandı bütün çıramız Anlayana çok derindir yaramız Kıymetlendi değerlendi paramız Harcanır mı harcanmaz mı bilinmez. Gürsesim anlatır büyük illeti Kimseler görmedi böyle zilleti Vahiy gelip dürtse bütün milleti; Uyanır mı uyanmaz mı bilinmez.
- 11 -
AH ETMEM Yine yüreğime bir od düşüyor Ağustos ayında içim üşüyor Tenim çiğ dururken canım pişiyor Şu tenimi yere vursam ah etmem. Sevdiceği kollarınla sar ama Aşk candadır tende onu arama Duygular tuz bastı cana, yarama Ten acısı feryat etse ah etmem. Goncasına zarar veren sürüne Bülbülün sevdası özden gülüne Bu can kurban olsun aşkın külüne Aşksız teni yaralasam ah etmem. Tenden geçti Gürses sevme zamanı Köledir canana canın tamamı Tende değil özde aşkın anlamı Cansız teni paralasam ah etmem.
- 12 -
DUYDUN MU? Bizim elde neler oldu hemşeri Gelmeyeli ıraklardan duydun mu? Zedelendi gitti Ata eseri Eserin son halin sen de duydun mu? Devrimleri nerde ilkeler nerde Ucube görüldü çoğu da yerde Milli ruh bitmedi tendeki serde Serdeki acıyı sen de duydun mu? Tek bayrak, tek millet, tek vatan idik Alt, üst kimlik yaptı hep didik didik Merkezden üflenip ötüyor düdük Düdüğün sesini sen de duydun mu? Karalar zannetme tertemiz aktır “Uyuyan milletin batması haktır Sahipsen bu vatan batmayacaktır” Renkler ters çevrilmiş sen de duydun mu?
- 13 -
VATAN Bir davaya inanıp teslim ettim kendimi Kesinlikle yıktırmam sahip olup bendimi, Bu vatanın kilidin biz verdik mi, elde mi Kutsal olan davamız yalınızca tende mi? Nerede kiminlesin, aç gözünü biraz dur; Sırtına binmiş senin padişah denen bir ur, Yapamazsın kölelik silkin de zinciri kır Asil kanda mevcuttur muhtaç olduğun o sır. Zannetme ki güçsüzsün; uğraşmaya yerin dar! Kutsal olan davayı kurtarmaya elin var, Görmeyecekse eğer; vatan çok tehlikede Gebersin gitsin şu ten namazsız, tenekede. “Vatan ne Türkiye Türklere ne de Türkistan” Vatan kutsal bir dava sonu da Zafer’stan, Ey Türk evladı korkma; zafer senin şan senin Vatanı koruyacak şehit olan o tenin. Bu davaya inanan seslenir binlerce er; “Vatana feda olsun canlar ile beden” der, Şehide çok dar gelir ten girse de o makber Kurtarırken vatanı haykır Allah-u Ekber…
- 14 -
SEVGİ Eğer insan isen sevgiye açsın Allah’a yalvar da sevgiyi açsın, Sevgi yoksa yüreğinde sen yoksun İnsan hiç yaşar mı sevgiden yoksun. Zannetme sevgiyi tendeki bir ben Ne sen sevgisiz yaşa ne de ki ben, Gönlünden bir kalksın perde ki sen gör; Gizli yerdeki sevgiyi durma ör. Görünür kalkarsa tendeki perde Sevgiyi arama nasıl ve nerde, Kendinde olanı zannetme elde Elde aradığın gör ki, kendinde. Gürses de kendini ararsa şayet Münkire vermesin canından diyet Yaratılan canı bilsin ki ayet Sevgiyi ararsan o da kendinde.
- 15 -
BİRİZ BİZ İyi görürseniz ne varsa nerde Gözlerden kaybolur zahiri perde Hakikat denilen o kutsal yerde Sen bende ben sende Hak’ta biriz biz. Anlar isen canın her biri çiçek Ten içinde olan canlar bir gerçek Aranmaz canlarda bıyık ve pürçek Sen bende ben sende Hak’ta biriz biz. Ömür görevinde tenler kabire Sonsuz Hak’ka gider Canlar habire İnanmaz cahiller böyle tabire Sen bende ben sende Hak’ta biriz biz. Gürses’e önemsiz nefis karası Canımı acıtır canın yarası Dünya ile ahretin arası Sen bende ben sende Hak’ta biriz biz.
- 16 -
BİR UYANSA Hırs getirir cehaletle illeti Onun hırsı üzecektir milleti, Gittiği yol münkirlerin yoludur O yolda da entrikalar doludur, Bilemedi; millette var asalet Kendisiyle geldi yurda cehalet, Düşünen beyinler bir bir çöl oldu İlim irfan yanıp hepsi kül oldu, Hastalık getirdi, hemi de sara Onun ile oldu aklar hep kara. Bir gürle ki gurur duysun milletin Yedi düvel görsün senin himmetin (!) Sende yok mu ülke millet duygusu Çok uzadı inan gaflet uykusu, Bir bilseydin, asillik var kanında Uyanırsan Türk gençliği yanında, “Sahipsiz vatanın batması haktır” Bir uyansan ülke kurtulacaktır.
- 17 -
SİVAS KATLİAMI Canlar Allah’ındır tense ulaktır Bu hakkı duyacak olan kulaktır İnsanca yaşamak onlara haktır Can bilir de, tekrarlayan dudaktır. Gittiler Sivas’a gönül açıla Her bir candan ilim irfan saçıla, Onları yaktılar büyük suç ile Can bilir de, ağıt yakan dudaktır. Otuz beş canı da ilmi yüzünden Yakmaya yürüdü yobaz özünden Alevler yükseldi cehlin gözünden Can bilir de, söze döken dudaktır. Zalimler zannetme öldü o canlar Gözümden gitmiyor yakılan anlar Gönlüme her sene acılar damlar Can bilir de, dillendiren dudaktır. Hükme “Hayırlısı” diyen bile var Bunlarda akıl yok beyinleri zar Yakan, yaktırana kabir olsun dar Can bilir de, ünlendiren dudaktır Gürses daim dört kapıda çalışır Otuz beş cana da canla karışır Sanmayın acıya canlar alışır Can bilir de, ısırılan dudaktır.
- 18 -
DERESİN Gözlerin kaçırmadan şu gönlüme giresin Bu gönülde bu sevda sönmeyecek bilesin Viran ettin gönlümü muradına eresin Dökülen şu ömrümü yaprak yaprak deresin. Güneş gibi yanarken bir mum gibi söndürüp Pervane ettin beni etrafında döndürüp Bu canım senin iken bin defa da öldürüp Tekrar diriltip beni yaprak yaprak deresin. Yaralı attın beni çürümüş yatağıma Dönerek çekip gittin bakmadan batağıma Niçin girdin gönlüme kurumuş otağıma Otağı tamir edip yaprak yaprak deresin. Görmedin mi Gürses’ten akan ırmak selini Hiç mi söz bulamadın kilitledin dilini Seninle aklım gitti sahiplensen delini Tımar edip bu gönlü yaprak yaprak deresin.
- 19 -
DİRİLİRİZ Sahip olup sen eline Sazla yüklen can diline Ehl-i Beyt’in nur iline Gider de biz diriliriz. Kırk makamla teni ezip Dört makamı canı kazıp Beyit beyit deyiş yazıp Söyler de biz diriliriz. Hak Muhammed Ali’lerle Zakir iken Erenlerle Yedi Ulu Ozan’larla Birlikte biz diriliriz. Müsahiple dara durup Buyruk ile yolu bulup Kerbela’da her gün solup Dergah da biz diriliriz. Lokma yiyip sevgi derip Enel Hak’ka kamil erip Teni Can’la Pir’e verip Pirlerle biz diriliriz. Gürses ile hizmet derip Mürşid ile Hakk’a erip Vahdet ile birlik edip Hakikatte diriliriz.
- 20 -
RÜYA-1 Kendi bahçesinde Kara Mehmet’i Yatınca rüyamda gördüm ben bu gün Okulda okurken kış kıyameti Sırtımda paltosuz gördüm ben bu gün. Koyun kuzu sağar iken anamı Çocuklukta geçen çokça anımı Kafam yarılınca akan kanımı İçim cız ederek gördüm ben bu gün. Yaptığım hangi bir işleri sayak Hocadan yediğim o temiz dayak Dayaktan kaçarken hem yalın ayak Kendimi rüyamda gördüm ben bu gün. Babamla petrolde kuyu eşerken Taşları da düzgün düzgün döşerken Bostan dikmek için toprak deşerken Anamı rüyamda gördüm ben bu gün. Bacıyı kardeşi dost akrabayı Söveni döveni dirgen yabayı Elinde bastonla bizim Aba’yı Yatınca rüyamda gördüm ben bu gün. Göçmen Haşim ile hep duvarlarda Haydar Aygüneş’le sinemalarda Yazıda yabanda mezarlıklarda Dostları rüyamda gördüm ben bu gün. Hanbağı’nda akan çeşmenin gözde Kuzu güder iken Ehmal’ın Öz’de O Yüce Pir’imi kutsal her sözde Gür sesli rüyamda gördüm ben bu gün.
- 21 -
RÜYA -2 Özle sen yeter ki Baki Akçoğlu; Karadut dibinde çok soğuk sulu Senin için hazır üç duble dolu Doluyla seni de gördük biz bu gün. Deli Celal ile Topal Cuma’yı Bekri emmi ile Nazik Ana’yı Hancı Mehmet ile Elmas halayı Birlikte dostları andık biz bu gün. Kadir Ulutaş’la Sami Dede’yi Geçmiş olan bunca kayıp seneyi Kadir Güvenç ile buğday deneyi Savrulan rüzgarda gördük biz bu gün. Dedebağı sarhoşların fetini Dobi ve Halil’in içki setini Sokarken ağzına kurban etini Guguk Halil’i de gördük biz bu gün. Halam oğlu olan güdük Abbas’ı Kabirler çürüttü kokuyor sası Mensi’nin Halil’in kolunda kası Dayımı güreşte gördük biz bu gün. Ekşinin Bektaş’la şarabı yuttuk Şiirde Baki’yle bir düzen tuttuk Bilmem daha kimleri de unuttuk O eski günleri andık biz bu gün.
- 22 -
Malatya’nın Doğanşehir ilçesine bağlı Sürgü beldesinde Ramazan davulcusu ile bir alevi aile arasında yaşanan tartışma sonucu alevi ailenin evi taşlanmış, ahırı yıkılmak istenmiş. (Basından)
YUH YUH… Cahilde ibadet davul olursa Mahalle baskısı cehle kalırsa Ebussuud kalkıp bana darılsa Yine de susarsam siz deyin yuh yuh… Şu tenimi lime yapıp bassalar Pir Sultan’ın gibi üç kez assalar Din onların gibi kendin kassalar Yine de susarsam siz deyin yuh yuh… Nesimi olunca derim yüzseler Hallac iken uzuvlarım üzseler “Mum Söndü” diyerek yalan düzseler Yine de susarsam siz deyin yuh yuh… Yalanı talanı daim yapsalar Davul ile seccadeye tapsalar Her köşeyi fütursuzca kapsalar Yine de susarsam siz deyin yuh yuh… Binle değil yüz bin olup gelseler Gürsesin bedenin yere serseler Yurdum yuvam evim yıkıp delseler Yine de susarsam siz deyin yuh yuh…
- 23 -
GELİR Şarab-ı can-ı aşk ile içenler İnsan-ı kamili özden seçenler Yaşam savaşında sevgi biçenler Kırklar meclisinde ummana gelir. Adem’sen yoktur hiç aslında ayran İnsandır insana olanlar hayran Dünya aleminde ederken seyran Kamiller insanla ummana gelir. Bilirsen, gönülde nuru sezeli Dört kitapta vardır sırrın, ezeli Her insanda gizli gönlün güzeli Bulanlar gönülle ummana gelir. Gürses’e Huda’sı “Ol” dedi anda Özünü bilinsen “Şah Damar” kanda Benliğin ararsan yüce dükkanda Dükkanı sezenler ummana gelir.
- 24 -
AYHAN’IN ANISINA Otuz yedisinde gençlik çağında Urla’da kıydılar tören bağında Orhan’da yetişti ona anında Bir can yandı, bir ten yandı, bir de ben. Ayhan’ın vücudu kanlar içinde Kabre de koydular kefen içinde Urla’ya gitmişti tören için de Bir can yandı, bir ten yandı, bir de ben. Karalar bürüdü bizim illeri Bıçaklar açmıyor susan dilleri Soldurdular yeni açan gülleri Bir can yandı, bir ten yandı, bir de ben. Boylu boslu senden başka görmeyiz Senin gibi gürsesliyi bilmeyiz Ölsen bile şu gönülden silmeyiz Bir can yandı, bir ten yandı, bir de ben. Haram olsun dökenlere kanımız Bu dünyada susmayacak ahımız Cennet etsin mekanını Şah’ımız Bir can yandı, bir ten yandı, bir de ben. Cehennem kazana daim banasın Zebaniyle işkenceye kanasın Ey tetikçi cehennemde yanasın Bir can yandı, bir ten yandı, bir de ben. Gürses’in duası Ayhan’a gelsin Katilin Allah da belasın versin Ayhan’ım cennet-i mekana ersin Bir can yandı, bir ten yandı, bir de ben.
- 25 -
OLMAYINCA Beş alemde yedi kez yaptım yolculuk Her alemde buldum ben yeni bir ufuk Her gelişte aldım çok kamilce soluk Nefes almak iş değil can olmayınca… Hak Muhammed Ali’den aldım lezzetin Dört kapı kırk makamla içtim şerbetin Üç yüz sene çektim ben yezit zulmetin Zulüm çekmek iş değil zor olmayınca… Hakka doğru yolumuz hayat boyunca Teskere de alırız nefes durunca Kuru balçık bedenim kabre konunca Zar taşımak iş değil can olmayınca… Gürses’in can ve teni düştü yollara Teslim etti kendini Pir’in kollara Hakka ulaşmak için bindi sallara Yolcu olmak iş değil yâr olmayınca…
- 26 -
GİDELİM Münafıklar bizi idam etmeden Yezitler de kapımıza yetmeden Münkirin zehri de kana gitmeden Birlik ile biz Ali’ye gidelim. Dört kapı kırk makam bizi bağladı Tüm canlar da Hüseyin’e ağladı İnancımız kötülüğü dağladı Birlik ile Hüseyin’e gidelim. Birlik olmayanın hali dumandır Görgü olmaz ise kişi samandır Cahilin de daim hali yamandır Ehil olup biz Ali’ye gidelim. Hüseyin der ben yürekten çağlarım Kerbela’yı düşündükçe ağlarım O acıyla ciğerlerim dağlarım Acı ile Hüseyin’e gidelim. Cahil ile Ehl-i Beyt’e çıkılmaz Bu inanç kutsaldır lafla yıkılmaz Yetmiş üç millete ayrı bakılmaz Canlar ile biz Ali’ye gidelim. Gürses kurban olsun Teslim Taşı’na Bin canı fedadır Pir’in başına Hak Muhammed Ali birlik işine Hep birlikte biz gerçeğe gidelim.
- 27 -
GELİN CANLAR BİR OLALIM Muhammed Ali davası Birlik bize Hak mirası Dünyayla ahret arası Gelin canlar bir olalım. Dedikodu dermeyerek Haram mala ermeyerek Yar yanağın vermeyerek Gelin canlar bir olalım. Canken cana darılmadan Irk ırk insan ayırmadan Kör nefisi kayırmadan Gelin canlar bir olalım. İnsanca insan kalarak E-nel Hak ile dolarak Bu kutsal yolda solarak Gelin canlar bir olalım. Gürses’i de çok yormadan Yaradan hesap sormadan Tenden cana hiç durmadan Gelin canlar bir olalım.
- 28 -
IŞIKLAR Ey ışıklar neden buğulu yandınız Sönük huzme ile geceye daldınız Yoksa benim gibi aşkı mı andınız Akıl sevdada da, ona mı kandınız… Bak, ışık böcekleri yine geldiler Derde çare arayıp size erdiler Kendi dertleriyle de yürek deldiler Teselli ederken de bin dert serdiler… Düğmeyi kapat, erkekliği söndür serde Ey ışıklar; dert sende çare de sende Boşa yanma, kurtul aydınlığa erde Üzülme, eski sevgiler şimdi nerde….
- 29 -
GEREK Yola herkes giremez girse de öğrenemez Kırk yıllık sabır yoksa bu yolda yürüyemez. Tenle canın anlamı sır bilene hep gerek İşaret Teslim Taşı sorana daim gerek. Sır içinde sır vardır herkes bunu bilemez Sır hakikat görmeyen gerçeğe de eremez. Hakikate ermeye insanca insan gerek İnsanca insan için çok doğru gönül gerek. Zahiriye gerek yok batından anlayana Zahiri Abdest değil Can Abdest var yapana. Sırrı hakikatliye dört kapı daim gerek Dört kapıyla kırk makam canlara uryan gerek.
- 30 -
GÖNLÜME Kazmayla kürekle gönlüm yarınca Görürsün orada işçi karınca Birlik ile ora siz de varınca Açıktır, canlarım girin gönlüme. Canlarım bir iken bin bir artanda “Öğün Çalış Güven” diye dürtende Canların ayıbın gizli örtende Sır içinde sırla girin gönlüme. Bu gün Hak Muhammed Ali’yi andım Gönülden ses çıktı yürekten yandım Yandıkça Vahdet-i Vücut’a bandım E-nel Hak diyenler girin gönlüme. Bilirsen dört kitap anlamı aynı Hepsinde saklı canların koynu Hak bilen herkesin eğiktir boynu Hu Allah diyenler girin gönlüme. Dört kapı kırk makam çoğaltır azlar Sevgi ile biter yürekte buzlar Kaya bile olsa erer o tuzlar El bel ve dil ile girin gönlüme. Sevgi sermayeyse Gürses’te dolu İstemem dünyada serveti çulu İsteyen sevmesin bu garip kulu Garip gurabayla girin gönlüme.
- 31 -
“Ferman padişahın dağlar bizimdir.” Dadaloğlu
DEĞİŞTİ Benden selam söylen Dadaloğlu’na Dağlar itle doldu ova değişti Dönekler girmişler çakal koluna Sütler bozuk oldu maya değişti. İte mubah olmuş kardeşin eti Terazi tartmıyor hiç adaleti Ölü toprağıyla kurmuşlar seti Üç maymun oynayan artist değişti. Oslolu uslulu oldu testiler Yalan söyleyerek çokça estiler Doğru söyleyenin dilin kestiler Konuşan dillerin şekli değişti. Kuran değil silah çıkar hurçlardan Değerler atıldı yıkık burçlardan Ümidimiz Ebabil’ce kuşlardan Bukalemun aynı, rengi değişti. Tuz bozuldu tatsız oldu turşular Şehitlerle doldu bütün çarşılar Ağlayan analar kuzu karşılar Gürsesler sustular devir değişti.
- 32 -
UYAN Her şeyin bir vakti zamanı vardır Yeter artık uyan ey Türk Milleti Çakıl taşı sende vatandır, ardır Yeter artık uyan ey Türk Milleti. Dört bir yanın ihanetle sarılmış Sanki utancından yerler yarılmış Atam senin bu gününe darılmış Yeter artık uyan ey Türk Milleti. Anarşist vatana nasıl dalıyor Dalıp sinsi sinsi canlar alıyor Mehmed’in vücudu yerde kalıyor Yeter artık uyan ey Türk Milleti. “Üç beş Mehmed” dendi kimse aymadı Vampirler can aldı kana doymadı Ölen şehitleri kimse saymadı Yeter artık uyan ey Türk Milleti. Onbaşı yüzbaşı verdik on şehit Tanrı olsun bize ahrette şahit Gürses de istiyor sizlerden ahit Yeter artık uyan ey Türk Milleti.
- 33 -
Ey ölüm! Göz yaşım Alınyazımsın... Şu teni yok eden Karayazımsın…
- 34 -
Alnımın Terini Dökmediğim Yerde, Yediğim Ekmeğin Helal Olduğuna İnanmam." Neşet ERTAŞ
NEŞET ERTAŞ’A Yanıkça söyleyen türkü özüne “Noriyon, napıyon” diyen sözüne “Mühür Gözlüm” diyen kıskanç gözüne Neşet’im hasretim sesini duyur. “Haydar Haydar” diyor Neşet dillerin Tele dokununca mızrap ellerin “Biter Biter de Kırşer’in Gülleri’n” Neşet’im coş söyle sesini duyur. Sesin sustu sazın çok yetim kaldı Felek zamansız mı Neşet’i aldı Bozlak olmayınca bedenim saldı Neşet’im bozlakla sesini duyur. Gürsesin yükselt sen tenin gitse de Bozlaklar susmasın nefes bitse de Sesin yankılansın beden yitse de Neşet’im “Gonul” de sesini duyur.
- 35 -
SESLENİŞ Tarihten gelen kökle biz verelim el ele Atamızdan bağlıyız yedi bölge her il’e. Gel bacım gel kardeşim çağrı yapıp her dile Gürsesle haykıralım yürekten gelen sesle; Kürdü Türk’ü Çerkez’i Arnavut’u Efe’si Hep bir kökün dalları, Can’dır inan nefesi. Muş Bitlis ve Siirt’i Çanakkale’de gör, an Kars Erzurum Erzincan diye şehit oldu can. Her bir karış toprağa Mehmetçiğin doldu kan Gürsesle söyleyelim; “Türkiye Bizim Vatan.” Ey Türk’ün hür evladı şehidini bil tanı Tüm dünyaya bedeldir bir damla şehit kanı. Kanınız kalmaz yerde bilin, toprakta yatan Şehitler sesleniyor; “Türkiye Bizim Vatan…”
- 36 -
DOLU DİZGİN Aslanın yerini tilkiler aldı Aklı eren insan azaldı kaldı Çarık çürük kişi azdı çoğaldı Şeytan olan dolu dizgin gidiyor. Güzel aklı beğenmiyor enikler Sözde tosun olmuş uyuz inekler Çok kıymetli oldu şimdi dönekler Şeytan olan dolu dizgin gidiyor. Çoğu kafa olmuş sası pırasa Şahinler değişmiş sanki yarasa Kıymete binmiş hep salak terese Şeytan olan dolu dizgin gidiyor. Asilzade olmuş oynak köçekler Fil gibi görünür küçük böcekler Erken öter yumurtadan cücükler Şeytan olan dolu dizgin gidiyor. Düz yolda yürürken olmuşlar kayık Herkes afyon yutmuş değildir ayık Böyle sarhoşlara her şeyler layık Şeytan olan dolu dizgin gidiyor. İlimin yerini medrese aldı Şekli Gazali’ler her yere daldı Seksen yıllık devir ortada kaldı Şeytan olan dolu dizgin gidiyor. Gürses’e şiirler çorap giydirir Dertler dolmuş hayatını yedirir Kan kussa da kızılcıktır dedirir Şeytan olan dolu dizgin gidiyor.
- 37 -
EL GİBİ Bu bedenim her gün geri gidiyor Gerideki ömrüm geçti sel gibi Dizler eziyeti bana ediyor Kaslarım eridi paslı tel gibi. Combaktaki sular gibi durgunum Hayat yükün taşıdım ben yorgunum Derinlere daldım baygın vurgunum Kıyılarda yatan garip kul gibi. Hayat eskir iken yükler çok doldu Beden yaşlanırken tenim de soldu Ömür gidedursun Can ehil oldu Çok çabuk kurudu tenim çöl gibi. Azrail kenarda teni gözlüyor Gürses de uzaktan onu izliyor Can bedenden ayrılırken sızlıyor Ayrılan ten sessiz bakar el gibi.
- 38 -
GİDİYOR Pazara çıkardım hür beyinleri Bedavadan ucuz gitti gidiyor Cahilce yapılan çok ziyanları Kâr diyerek alan arsız gidiyor. Değer verilir mi bilen ehile Alim neymiş ilim neymiş cahile Biraz bulgur biraz para oy ile Atı alan Üsküdar’ı geçiyor. Ulusu ülkeyi tandırda yandır Güzel hatip olup cahili kandır Üç buçuk çulsuzla işiniz baldır Köşe dönen yandaş olup gidiyor. Sinekler çoğaldı servet kaldırır Devlet malı diye kepçe daldırır Bu günü överek düne saldırır Sivrisinek aslan gibi geçiyor. Gürses düşündükçe sarardı soldu Vizyon yirmi üçtü yetmiş bir oldu Ağzını açanlar kodese doldu Koyunlar çoğaldı sürü gidiyor.
- 39 -
BEN YİNE Mecnun oldum divanece gezerim Derde derman bulamadım ben yine Kendimi okurken kendim yazarım Şu gönlümü odla yaktım ben yine. Can içinde canı can ile örttüm Farkında olmadan coşarak arttım Tenin günahını çok kere tarttım Canda günah bulamadım ben yine. Karanlıkta beyaz iplik örürken Süvarisi atı dörtnal sürürken Varlık deryasında teni kürürken Kaç kez geldim beş aleme ben yine. İşi gören bil ki emekçi El’dir Baş ile ayağı tutan bir Bel’dir Güzel ahlak akıl diyense Dil’dir Emek, toplum, ilim dedim ben yine.
- 40 -
AFERİN Yürü Hızır Paşa Pir’ler asmaya Yarım aklın ile pislik basmaya Ağanın taktığı boyun tasmaya Layık olur isen “Aferin” densin. Şiddet ile getir herkesi yola Kuduz olmuş gibi karanlık ara Eğer bulamazsan komşunu tara Çok sesin çıksın ki “Aferin” densin. Helal olsun sana tuzu kokuttun Deden Hızır’lara rahmet okuttun (!) Bir bütünü parça parça dokuttun Kokut ki her şeyi “Aferin” densin. Gürses’in sözleri sivrisinek saz Hak eden insana bu sözler de az Kafalar dört köşe şekilleri kaz Düşünme “Emret” de “Aferin” densin (!).
- 41 -
KARIŞTIRMAYIN Yaratan hikmetin vermiştir yüze Nefse ağır gelen söylenmez size El bel dile sahip yakışır bize Nefsi us’tan önce çalıştırmayın Kör nefisle aklı karıştırmayın. İlimden giderek Hakk’a eriniz Arayıp bularak gerçek deriniz E-nel Hak diyerek özü görünüz Şekli özden önce çalıştırmayın Güzel ahlak akıl karıştırmayın. Söz güzel olunca canlar geliyor Eğri odunları dergah eliyor Nebiyi veliyi bilen biliyor Edepsizde edep çalıştırmayın Arifle cahili karıştırmayın. Ademoğlu bu dünyanın konuğu Kabirlerde görür isen tanığı Gürses ise tüm canların yanığı Gür sesle Gürses’i çalıştırmayın Nankör insanlarla karıştırmayın.
- 42 -
EĞER Sen Allah emrini bilmezsen eğer Sana verir mi ki Allah hiç değer Hak Muhammed Ali sevmezsen eğer Olur mu hiç sende insanlık değer. Ehli Beyt’e saygı her kula emir Peygamber soyuna Ehli Beyt denir “Yezid’e lanettir” her gün söylenir Bilirsin bunları müminsen eğer. Aklı kıt hamların şekilleri çer* Kamiller Sırat’tan sekerek geçer Kör cahil olanlar “şekil” der seçer “Oku” diyen emri bilmezse eğer. Kırk Budaklı Şamdan çerağın kolu Dört kapı mümine Hakk’ın bir yolu Kırk Makam kamile Kevser’li dolu Işık Ayeti’ni okursa eğer. Kırklar Cem’in anlamını bilmeyi Cemale bakınca Hakk’ı görmeyi Enel Hak diyerek Hakk’a ermeyi Öğrenir çok sırrı ehilse eğer. *çer:Hastalık.
- 43 -
İŞLERİ Aslı yok yaylada koyun satarsın Bol keseden yalan yanlış atarsın Pirinçle buğdayı durmaz katarsın Yeter artık karıştırma işleri. Okuyup üfledim değmez nazar da Çıkardın serveti sattın pazarda Sana yetmedi hiç çokça azar da Yeter artık karıştırma işleri. Böyle olur mu hiç yoluna meyil Yönettiğin canlar oyuncak değil Eğer hissin varsa kamile eğil Yeter artık karıştırma işleri. Sen geldin geleli ağrıyor başım Yüreğim acıyor zannetme taşım Ağardı saçlarım kocadı yaşım Yeter artık karıştırma işleri. Dürüst insanları sözle ile dövmem Gürses’im yalanı riyayı bilmem Sivri dilli cahilleri hiç sevmem Yeter artık karıştırma işleri.
- 44 -
YÜRÜTMEN BENİ Cumhura düşmana ne desem bilmem Günahlara zorla sokmayın beni Siz orda durdukça sinirden gülmem Burdan Ankara’ya yürütmen beni. Zannetme sürecek senin hanlığın Çenenle yaptın hep kalpazanlığın Geçirdiğin günler tende anlığın An içinde ana yürütmen beni. Mutlak gireceksin Cumhur kapıdan Hayır çıkmaz senin bozuk yapıdan Bayrağa düşmanca bakan sofudan Korkmadan tekrardan yürütmen beni. Cumhur oldu bedenlerde dokumuz Şeriattan yoktur bizim korkumuz Kalpte barış elde bayrak yolumuz; Anıtkabre kadar yürütmen beni. Korkmayız bu günkü zamandan andan Gürses’im yükselttim sesimi candan Benim asilliğim damarda kandan Candan cana her gün yürütmen beni.
- 45 -
ALTINOLUK Oksijeni çoktur sağlığa akar Dağında zeytinden yağları akar Ovada incirden bal şeker akar Ne güzel beldesin sen Altınoluk. Tarihi seversen bulursun burda İnsanın güzeli ararsan burda Cennetteki Tuba inan ki burda Ne güzel beldesin sen Altınoluk. Kazdağı’nın dumanlıdır zirvesi Emeklinin yaşam için hevesi İnsan ister Cennet diye sevesi Ne güzel beldesin sen Altınoluk. Gürses gerçek sözü söyler savuşur Bülbül ile gülü her gün kavuşur Yıldırımla şimşek kışın boğuşur Ne güzel beldesin sen Altınoluk.
- 46 -
HIYANET ETME Ey şekli mahlukat sen seni oku Oku da şeklen sen Tanrı’ya gitme O Canlı Kuran’ı ahlakla doku Doku da bedene hıyanet etme. Varlıklar anarlar Allah’ı her gün Gönülden anarsan inan ki düğün Üflenen O ruhu iyice düşün Düşün de o cana hıyanet etme. Cahilin dinine pek güvenilmez Bilmediğin dinle hiç övünülmez Bizim yol incedir geri dönülmez Hadi gel kamilleş hıyanet etme. Zannetme zevk sefa sana gündelik Kalırsan cahil sen olursun delik Olgunlaş ahlakın ör belik belik Yaratılmış cana hıyanet etme. İbadetin sonu ulaşmak Yar’e Gerçeği bir bilsen olursun pare Zannetme bu sözler Gürses’den dâre* Tüm canlar sendedir hıyanet etme. *dâre:Darbuka
- 47 -
NE DESEM? Atatürkçü ulusum cadde sokaklar aştı Bu On Kasım’da millet Anıt Kabir’de taştı. Ata’yı sevmeyenler vatandan bile kaçtı İnsan selin görünce oradan bile şaştı. Behey Bedevi soyu herkes bilir iç yüzün Yaratan kör eylemiş o senin iki gözün. Atatürkçü gençliğiz bizi kimse silemez Bu yola giren bir genç hurafeye gidemez. Soyun sopun bilmeyen Ata’ya laf edemez Atatürkçü olmayı ham kafa beceremez. Emanete hıyanet etmez bütün varlıklar Sen ey Bedevi soyu namert olsan ne çıkar? Diz çöküp çadır çadır gezindin sen arabı Su yerine çadırda götürdün sen şarabı. Gürses’e yapsan her gün bir yerine bin cürüm Yine dönmeyiz yoldan olsak bile kötürüm.
- 48 -
BAŞKA Güruh-u Naci’yi sorayım dersen Soranlarda anlam başka, sır başka Sırrın hikmetini bileyim dersen Hikmet başka, bilen başka, dil başka. Hüseyin’e Fatima da anadır Muharrem’de ibadetim sanadır Canlar ağlar destekleyen semadır Güruh başka, sema başka, can başka. Leyla Hatun O imamın can eşi Öldürdü Hüseyn’i otuz bin kişi Yezid Kerbala’da münkirin başı Yezid başka, Leyla başka, cins başka. Gürses bu acıya nasıl dayanır Yanakları al renklere boyanır Bu halk elbet bir gün durmaz uyanır Susmak başka, acı başka, yas başka.
- 49 -
KIR ÇİÇEKLERİM Bir harf öğretene kırk yıl kölelik Yapmadan sev beni kır çiçeklerim Öğretmedim sana şer ve hilelik Dürüstçe say beni kır çiçeklerim. Gözlerinde ümit gördüm sevindim Kalbinde de sevgi görüp sevindim Mangal gibi yüreğine güvendim Hep böyle kal benim kır çiçeklerim. Hürriyet öğrettim her birinize Yönünüz olsun hep Ata’nın ize Ne kadar yük gelse çalışkan dize Öf demeden koşun kır çiçeklerim. Öğrettim mi size kul ve kölelik Örtün dedim mi hiç baş ile belik Böyle giderseniz yüreğim delik Helal etmem hakkım kır çiçeklerim. Cumhurun altı ok neyle kaplandı Gürses’in kalbine oklar saplandı Sanki hormon ile devrim haplandı Nerdesiniz koşun kır çiçeklerim.
- 50 -
SONSUZLUK Ayırmayız dini dili ırkı el Sahip isen el bel ve de dille gel Düşmanı dost eder uzatırız el İster semah ister sema ile gel. Şu teni canların önüne serip Can içinde canı Hak’tandır bilip Hu Allah diyerek meydana gelip Öz ile özgürce mümin iken gel. Atarak korkuyu şeklî Kaba'yı*, Cemleri yöneten dedebabayı Münkirin gördüğü kirli abayı Arayıp bularak birlik olup gel. Beş aleme gelip Adem canında Musa oldun Tûr dağında anında Hak Muhammed Ali mümin yanında Gürsesle Hu Allah Allah diye gel. *kaba:Kabe.
- 51 -
FERYAD Bu gönül bu gün de feryad içinde Mızrabın değdiği sazda tel gibi, Yüksekten düşerken ani biçimde Çağlıyor çok içten, akan sel gibi. Virana uğramış gönlümün köyü Ömrümü ölçseniz bir arpa boyu Kerbela’ya dönmüş kalmamış suyu Şu tenim çatlamış, kurak mil gibi.* Gürses’in tansiyon çıkıyor ani İnsanlık sorunu bu canda gani** Kaybolmuş merhamet çoğunluk kani*** Oynuyor “Üç Maymun”, uyuşuk gibi. *mil: Selin getirdiği kumlu, çamurlu toprak ** gani:Zengin, varlıklı ***kani: Kanmış, inanmış
- 52 -
EL GİBİ Bu bedenim her gün geri gidiyor Gerideki ömrüm geçti sel gibi Dizler eziyeti bana ediyor Kaslarım eridi paslı tel gibi. Combaktaki sular gibi durgunum Hayat yükün taşıdım ben yorgunum Derinlere daldım baygın vurgunum Kıyılarda yatan garip kul gibi. Hayat eskir iken yükler çok doldu Beden yaşlanırken tenim de soldu Ömür gidedursun Can ehil oldu Çok çabuk kurudu tenim çöl gibi. Azrail kenarda teni gözlüyor Gürses de uzaktan onu izliyor Can bedenden ayrılırken sızlıyor Ayrılan ten sessiz bakar el gibi.
- 53 -
HANİ YA… Dağlarda ben bir çam sen ise bulut Zirvelerde kalacaktık hani ya… Yüzyıllar boyunca bekleyip umut Biz birlikte yanacaktık hani ya... Sırça köşkte yaşar iken sen mutlu Çöplüklere atıldım ben hem kurtlu Dertlerimi söylemedim çok udlu Biz birlikte solacaktık hani ya… Söz vermişsin gerçek diye yalanı Niçin yaptın gönlümde sen talanı Bulsam bile pahalıca alanı Sevgim satmam demiş idin hani ya… Gürses bilmem kime eder ahuzar Sevgimi bilmedin zannettin bir zar Dertlerimi yazsam uzar da uzar Ölümsüzce kalacaktık hani ya…
- 54 -
NE OLDU Oynanan oyuna gözüm takıldı Ne hallere düştük bize ne oldu Bize öğretilen güzel akıldı Uyuştuk mu kaldık bize ne oldu. Yolumuz bir zaman ilimdi fendi “İlim batıl oldu” terk edin dendi İmam Gazaliler bizleri yendi Öte attık ilmi bize ne oldu. “Dört Kapı Kırk Makam” der idik yolum Hak Muhammed Ali verirdi dolum İlimsiz kırıldı kanadım kolum Yolumuz kaybettik bize ne oldu. Mervan Yezid ile hep kurdu tuzak Gürses’e hurafe uzak mı uzak Oyunu her dönem uyanık sezek Oyuna mı geldik bize ne oldu.
- 55 -
VURUŞALIM Birer değil biner gelin üstüme Dönekler, yiğitçe biz vuruşalım Alçaklık yakışmış tenin üstüne Rezille, yiğitçe biz vuruşalım. Batıla inanıp Hakk’a küsenler Yerli yersiz her olayda esenler Hak diyen canları haksız asanlar Çıkın ki meydana biz vuruşalım. Dört kapı kırk makam yolumuz ile Edep haya ahlak özümüz ile İlimle kalemle saz ve söz ile Gelin ki yiğitçe biz vuruşalım. Gürses’ce sözlerden benlik ezerek Tek tek hecelerden sözler düzerek İlim nerde ise hemen sezerek Sezip de yiğitçe biz vuruşalım.
- 56 -
ANAM Tek, yetim kaldım ben bundan kederim Gece gündüz “anam!” diye melerim Belki gelir diye toprak elerim Beni bırakma da hayalin göster. Kimse dolduramaz senin yerini Çok konuşup ağrıtsaydım serini Olsaydın sen koklasaydım tenini Beni lal bırakma hayalin göster. Sensiz öksüz kaldı sarı Güvenç’im Sen gittin ya yarım kaldı sevincim Anam deyip güvendiğim övüncüm Yalnız bırakma da hayalin göster. Ya kendin gel ya al bendeki teni Hadi gel kucakla kokla sen beni Çok özledim inan gülerken seni Üzme beni anam hayalin göster.
- 57 -
KORU BİZİ Her gün hastalıklı surat görmekten Sağa sola uyumadan dönmekten Suçsuz yere bir kenarda ölmekten Yaratanım koru bizi ne olur. Biz dindarız siz günahkâr diyenden Dinci geçinirken haram yiyenden Gözyaşını cahillere verenden Yaratanım koru bizi ne olur. Biz akız der iken kara olandan Her gün söylediği yalan dolandan Bin üç yüz yıl gerilerde kalandan Yaratanım koru bizi ne olur. Renkten renge hızlı hızlı geçenden İnancına göre insan seçenden Muhalif olanı her an biçenden Yaratanım koru bizi ne olur. Gürsesin sözünü duymayanlardan El Bel Dil yoluna uymayanlardan Cebine helali koymayanlardan Yaratanım koru bizi ne olur.
- 58 -
SEN NE ZAMAN GELECEKSİN Kokun geldi sesin geldi Sen ne zaman geleceksin Kuşlar ile haber geldi Sen ne zaman geleceksin. Altı saat ufka baktım Musluklarda suyla aktım Dakka dakka yola sarktım Sen ne zaman geleceksin. Şu gözlerim bekler seni Gelmeyerek üzdün teni Viran ettin yaktın beni Sen ne zaman geleceksin. Çözemezsem ederim ar Havuzlu bir problem var Sen yoksun ya burası dar Sen ne zaman geleceksin. Gürses ile beraberim Sen komutan ben de erim “Çabuk gelsen nolur” derim Sen ne zaman geleceksin.
- 59 -
GURBET GİBİYİM Kendime kendimde gurbet gibiyim Dertleri doğurtan ebe gibiyim Ömrü tüketirken yöğrük gibiyim* Kendine gel gönül yıllar geçiyor. İniş çıkışlarla bir ömrü yedin Ten kocar da gönül kocamaz dedin Söyle nedir senin benimle derdin Kendine gel gönül yıllar geçiyor. Yücelsen de başın göğe değdi mi Seni gören kullar başın eğdi mi Bir sözünle bin can seni sevdi mi Kendine gel gönül yıllar geçiyor. Sendeki şu duygu garip bir şeydir Ölü toprak olsan şu andan eydir Gürses cıbır olsa zenginden beydir Kendine dön gönül ömür geçiyor. *yöğrük: Çevik, hızlı yürüyen.
- 60 -
GEL Ayırmayız dini dili ırkı el Sahip isen el bel ve de dille gel Düşmanı dost eder uzatırız el İster semah ister sema ile gel. Şu teni canların önüne serip Can içinde canı Hak’tandır bilip Hu Allah diyerek meydana gelip Öz ile özgürce mümin iken gel. Atarak korkuyu şeklî kabayı, Münkirin gördüğü kirli abayı Cemleri yöneten dedebabayı Alarak, canlarla turna olup gel. Beş aleme gelip Adem canında Musa oldun Tûr dağında anında Hak Muhammed Ali senin yanında Gürsesle Hu Allah Allah diye gel.
- 61 -
O… Derler ki; sözünün çokça eriydi Kimisine göre biraz deliydi Zekasına baksan belki veliydi Bilinmez, nerdedir, ne yapar ki o… Tansiyon çıkınca kızardı birden Sözleri olurdu sanki bir dirgen Siniri geçince olurdu sergen* Bilinmez, nerdedir, ne yapar ki o… Sanki sahibiydi her gailenin** Yükün alır idi tüm ailenin Hamalıydı bütün vesairenin Bilinmez, nerdedir, ne yapar ki o… Hani denilir ya işinde carı Tam öyle, düşünmez para da kârı Uzakta kalınca özlerdi yâri Bilinmez, nerdedir, ne yapar ki o… Bir ahu gözlüye meftun olarak Aşk ile yaşamda biraz solarak Ham iken kamilce pişip dolarak Bilinmez, nerdedir, ne yapar ki o… E… şimdi ara da bulasın onu Onunla bir olur herkesin sonu Toprakta olurken soğuğun donu Bilinmez, nerdedir, ne yapar ki o… *sergen:Yorgun, perişan. **gaile: Sıkıntı, dert, keder, üzüntü:
- 62 -
AŞK ŞİİRİ Ahu gözlü güzel gördüm nur gibi Yanakları elma dudak nar gibi Karanlıkta ışık saçan ay gibi Bir sülün gördüm ki güzelden güzel. Her bir saçı bağlamada tel gibi Islık çalıp uçuyordu yel gibi Coşuyordu derelerde sel gibi Bir ceylan gördüm ki güzelden güzel. Güler iken yanağında gamze var Açılmamış gonca gibi yapar ar Utanınca gözü yerde yanak al Bir yaren gördüm ki güzelden güzel. Tanrı özenerek yaratmış gülü Ötsün diye bende garip bülbülü Soldurmaya gelmez böyle sümbülü Bir canan gördüm ki güzelden güzel.
- 63 -
NE SÖYLERSİN Bilgiç bilgiç söz atarsın Neyi niçin sen söylersin Bol keseden boş satarsın Neyi niçin sen söylersin. İltifata insan toktur Asık suratımız yoktur Senin gibi olan çoktur İnsan varsa ne söylersin. Yedi ceddin kadar yaşım Size kalkmaz inan kaşım Senden ayrı değil başım Sen kendine ne söylersin. Görmeyerek bir nazarda Sahipten gelen azarla Toplayıp bizi pazarda Ar namustan ne söylersin. Ben insanım kobay değil Hak gerçeğe sen de eğil Safsataya kolay meyil İyi de sen ne söylersin. Her denene uymayalım Bozuk fikri duymayalım İsmi şeklen koymayalım Zahiriden ne söylersin. Gürsesim söylerim yine Dinler sizi benim sine Hurafeyi sokar ine Safsatayı ne söylersin.
- 64 -
İKRAMIM VAR Bu gün benim isyanım var ahım var Siz de bu lokmadan almaz mısınız, Karanlık günlerde oluyorum dar “Ar” nedir sözlükten bulmaz mısınız. Şamar vuranları bile savunduk “Bir hırka bir lokma” diye avunduk Herhalde çoğumuz hamdan kavunduk “Oy” nedir sandıktan bilmez misiniz. Hasır gibi duvarlara dürüldük Kıraç topraklardan bile sürüldük “Asıl azmaz bal da kokmaz” bilirdik “Soy” nedir sözlükten bulmaz mısınız. Gürses ne söylesin bilmem ki daha Sizin hakkınıza dokunmadım ha Atıp tutanlara diyorum “oha”… Güveyi sandıktan bilmez misiniz.
- 65 -
HİÇ GELİR Bize yakışır mı suskunca durmak Aklen ve bedenen üç maymun olmak Bu yola baş koyduk, gerekse ölmek Hiç gelir bizlere, Nesimi’yiz biz. Boynumuza urgan geçirseler de Kellemizi yüz bin devirseler de Çarmıha koyarak çevirseler de Hiç gelir bizlere, Pir Sultan’ız biz. Yar yanağı hariç, ortak etseler Etim Hallac gibi bin kez ditseler Dokuz köyden kovup bizi itseler Hiç gelir bizlere, Bedrettin’iz biz. Yalakalık edip dizler çökmeyiz Eğriye, hak yoldan milim sekmeyiz Çakal narasından hiç de ürkmeyiz Gürsesin yükseltir haykırırız biz.
- 66 -
ULUSALCIYIM Çalışıp övünüp güvenerek ben Atatürk yolunda ulusalcıyım Ezelden ebede Türk olarak ben Milletini seven ulusalcıyım. Türk’üm milletimle onur duyarım Asil kanda mevcut benim ayarım Türklük denilince manen doyarım Ulu önder gibi ulusalcıyım. Kara günler elbet bir gün geçecek Bozguncuyu millet mutlak ezecek Oynanan oyunu ulus sezecek Görevini bilen ulusalcıyım. Güçlükleri yenmesini bilirim Şehitlerden gelir benim sihirim Türklük konu ise inan ehilim Atatürk’ü seven ulusalcıyım. Gürses’im bu millet daim uludur Türklüğe söz eden sütten suludur Türk’e düşman olan şeytan kuludur NE MUTLU TÜRK'ÜM BEN, ULUSALCIYIM.
- 67 -
YALNIZLIĞIM (Şarkı sözü)
Yanlış seçim yanlış durak Düş önüme yalnızlığım Amaç hiç yok hedef kurak Koşar benle yalnızlığım. Yalnızlığım sanki bir ok Batar kalbe yalnızlığım. Tren yanlış koridor ters Yürür benle yalnızlığım Gece gündüz veriyor ders Gölgem oldu yalnızlığım. Yalnızlığım sanki bir ok Batar kalbe yalnızlığım.
- 68 -
DOSTLAR Siz önce bir kendinize inanın Başarınca kötü günleri anın Yalnızım demeyip şu beyne kanın Çalışın, güvenin öğünün dostlar. Her bir boş beyine ilimle dolun Sessiz yığın değil sesli tek olun Bin insana bedel senin bir kolun Çalışın, güvenin öğünün dostlar. Gençlerin beynine bilim dokuyun İlimden gitmeyen inan ki koyun “Bursa Nutku” Atatürk’ten okuyun Çalışın, güvenin öğünün dostlar. Çalışan insanın anlı çok aktır Güvenip öğünmek onlara haktır Cahil insanları imrenip baktır Çalışın, güvenin öğünün dostlar. Teni Gürses gibi siz salmadınız Zaman şimdi haydi geç kalmadınız “Üç maymun” rolünü siz almadınız Çalışın, güvenin öğünün dostlar.
- 69 -
SEVGİ Sevginin peşinden bin ömür gider Ten ile seversen oyuncak eder Sevgisiz hayatı etme hiç heder Bu canım sevgiyle akar da gider. Sevgi bir tutumdur bilirsen eğer Sevgi bu dünyada her şeye değer Sevgiden yoksunlar sevgiyi döver Bu canım sevgiyle gider de gider. Bencillik tendedir canda bulunmaz Sevgisiz dünyada inan durulmaz Parayla pul ile sevgi alınmaz Bu canım bedelsiz sevgiye gider. Sevgi kişiliktir sevgi hayattır Gürses’in sevgisi yük ile attır Sevgiyi bilmeyen mutlak bayattır Bu canım sevgiye koşar da gider.
- 70 -
NERDESİN Beklerken yüzümde çiçekler açar Şu canım deryadan deryaya kaçar Ey sevgili gönlüm kanatsız uçar Nerdesin gel gayri uzatma yolu. Bilirsin kokun hep benim özümde Yokuşlar seninle sanki düzümde Sevgin anlatılmaz yalın sözümde Nerdesin gel gayri uzatma yolu. Bendeki şu sevgin dünyalardan çok Suskun bakışların bilesin bir ok Bilirim sevgini desen bile “yok…” Nerdesin gel gayri uzatma yolu. Sessiz çığlıklar var susan sözünde Sussan bile çok seversin özünde Sevgimi söylüyor senin gözünde Nerdesin gel gayri uzatma yolu. Dest-i Kudret sevgimizin kanadı* Gürses’in var bu sevgiyle inadı Tanrı beni bu sevgiyle sınadı Nerdesin gel gayri uzatma yolu. *Dest-i Kudret:Allah'ın kudret eli.
- 71 -
KADIN Eksik olur mu hiç kadının aklı; Aklının neresi bizlerden farklı Sevgiyi ararsan onlarda saklı İnan ki onların üstündür aklı. Muhabbet alemi kadınsız olmaz Şiddet olmaz ise kadınlar solmaz Kıraç topraklara bülbüller konmaz İnan ki erkekler kadınsız olmaz. Kadıncık, bacıyan rütbede onlar Cemde ve semahta ön safta onlar Doğurgan dünyadır bilirsen onlar Candır ve canandır, anadır onlar. Hem yardır yarendir, sever isen gül Gülü kırar isen olur sana el Şiddet görür ise gözlerinde sel Sevgi cennetinde huridir onlar. Kadına şiddeti gören var ise Cinsiyet ayrılmaz bilen var ise Gürses’in sözleri duyan var ise Kadına sevgisin gösterir onlar. Kadındır bilirsen yuvalarda haz, Kadındır okursan sevdalarda saz Kadındır edersen semahta niyaz Bilirsen aslandır; kadınlar onlar.
- 72 -
MERHABA Canlara canana güle merhaba Sözden öze koşanlara merhaba Özünden çağlayan dosta merhaba Hak deyip Hak bilen kula merhaba… Aya ve güneşe eşe merhaba Aydınlık ümidi güne merhaba Karanlık günlerde muma merhaba Merhaba ilk kuzum gülüm merhaba… Asmanın ucundan çıkan son üzüm Gönlümden gönlüne akar her sözüm Dünyam aydınlatan biricik gözüm Merhaba nur yüzlüm sonsuz merhaba.
- 73 -
BU GECE Kırk budak şamdanda aşk ile yanıp Ulularla sohbet ettim bu gece Gönül deryasında Miraç’a çıkıp Kırklar ile sohbet ettim bu gece. Dört kapı kırk makam Pir ile derip Hak Muhammed Ali zatına erip Canı can içinde can ile görüp Vahdet-i Vücut’a erdim bu gece. Yedi ulu ozanı da katarak Hünkarın kapıda nöbet tutarak Kırklar meydanında aşkla yanarak Salman ile sohbet ettim bu gece. Hak deyip Hak bilen arifler ile Nesimi, Mansur’un Gürses’i ile Bedreddin, Pir Sultan sözleri ile Tüm canlarla sohbet ettim bu gece.
- 74 -
EMRE KUTAY’A On iki Mart; aldım seni elime Sahip olsun dedim el bel diline, Tanrım üzdürmesin hayat seline Emrem’in Emre’si biricik torun… Dün baktım sana da; büyümüş gördüm Dedim ki; yiğidi sahaya sürdüm Varlığın önüne varlığım serdim Emrem’in Emre’si biricik torun… Bizde kutsal on iki, sen de kavuştun Çocukluk dönemin çabuk savuştun İlk gençlik ne imiş şimdi buluştun Emrem’in Emre’si biricik torun… Yaşam azmi verdin güneş teninle Tüm geceler gündüz oldu seninle Sen de sırtlan ilim irfan benimle Emrem’in Emre’si biricik torun… Umudum varlığım gururum torun; Kaderde olmasın en ufak sorun Acın acım olsun, olmasın çorun Emrem’in Emre’si biricik torun… Sana feda olsun Gürses tenimiz Senle gurur duyduk inan hepimiz Ufkun açık olsun zihnin de temiz Emrem’in Emre’si biricik torun…
- 75 -
UZUN GECELER Ne kadar yazsam da bitmez heceler Karanlık yalınız uzun geceler Gündüzler kısaldı, oldu cüceler Bu ne gam kasvetli uzun geceler… Saat dakka dersen, hem de nasıl çok Nefesin duyacak bir fert bile yok Açtan anlamıyor, uyuyanlar tok Bu ne gam kasvetli uzun geceler… Geceler gündüze beni itmedi Sele, yele verdim gece gitmedi Ne kadar uğraşsam çile bitmedi Bu ne gam kasvetli uzun geceler… Çok zulüm gördüm de böyle görmedim Beden gözü kapanmadı ölmedim Gönlüm mezarını yapıp örmedim Bu ne gam kasvetli uzun geceler… Gürses’in özlemi bir ışık âna Arkadaş mı oldun geceler bana Ne kadar söylesem az gelir sana Bu ne gam kasvetli uzun geceler…
- 76 -
“Diyarbakırlı, Vanlı, Erzurumlu, Trabzonlu, İstanbullu, Trakyalı ve Makedonyalı hep bir soyun evlâtları ve hep aynı cevherin damarlarıdır." Atatürk (1932)
ÇANAKKALE Altaylardan gelip büyük akınla Ayşe ana, Fatma bacı abamla Selçuklu, Osmanlı büyük babamla Bu vatanı bizler kan verip kurduk. İngiliz, Fransız kült’ü almadık* Zayıf düştük ama yine yılmadık Manda himayede hiç de kalmadık Bu vatanı bizler can verip kurduk. Diyarbakır, Batman, Urfa, Malatya Erzincan, Erzurum, Kars ve Amasya Samsun, Bursa, Burdur ve de Antalya Bu vatanı bizler kan verip kurduk. Bilinsin vatanın temel kaynağı Türk’ü, Kürt’ü, Laz’ı, Çerkez, Boşnağı Olur mu bunlardan yamuk oynağı Bu vatanı bizler can verip kurduk. Savaş oldu Gelibolu kırında Atam dedi “Toprak senin arın” da Ölmek değil, şehit olmak yolunda Bu vatanı bizler kan verip kurduk. ../..
- 77 -
On Sekiz Mart genel hücma geçtiler Zırhlı, muhrip, denizaltı seçtiler Mehmetçikler siper yapıp eştiler Bu vatanı bizler can verip kurduk. Top, gülle sesine hemen alıştık Düşmanla yüz elli topla savaştık Çoğumuz o anda Hakka kavuştuk Bu vatanı bizler kan verip kurduk. Türk’ün azmi ile üstün kafası Söndürdü düşmanın aldı havası Önce deniz sonra kara savaşı Bu vatanı bizler can verip kurduk. Gelibolu sanki demirden yapı Seddülbahir oldu bir çelik kapı Düşman içti Türk’ten çok acı hapı Bu vatanı bizler kan verip kurduk. Şehitlik şerbetin içip huzurla Allah-u Ekber’le omuz omuzla Kendi kanımızdan olan havuzla Bu vatanı bizler can verip kurduk. Yenilgi oldukça düşman kederden Anzaklar üst üste doldu hederden Savaşlar kazanmak Türk’ün kaderden Bu vatanı bizler kan verip kurduk. Tıbbiye, Mülkiye çocuklar koştuk Gürsesin yükseltip boğazda coştuk Şehit olurken de ne güzel hoştuk Bu vatanı bizler can verip kurduk. *kült: Saygı göstermek, tapmak, bağlılık.
- 78 -
DÖNECEĞİM Çıplak doğdum ve çıplak öleceğim İnan veya inanma döneceğim, Bu bedende yok olup söneceğim Ama biliyorum ki, döneceğim. Param yok pulum yok sana kalacak Beni bu halimle Tanrı alacak, Yeni bir dünyada bu can olacak Nerede ne zaman, ben döneceğim. Belki sensiz, bakarsın belki tensiz Bildiğim tek şey var, ben döneceğim, Ölürken doğarken ben yine sensiz Senle veya sensiz, ben döneceğim. Belki bir kelebek, belki de bir gül; Bir gün döneyim de, sen bana de öl... Gürses’e arkadan alaylıca gül Yeter ki; “gel sen” de, ben döneceğim...
- 79 -
AĞLADIM Bülbül oldum feryat ile
Gülmek dedim ben ağladım. Şu çöllerde serap ile Korku dedim, ben ağladım. Aşkın yaktı yüreğimi, Çakal büktü bileğimi Tanrı bilir dileğimi Ülkem dedim, ben ağladım. Nesimi’yim erenlerde Yunus ile gönüllerde
Çok ağlarım son günlerde Belki dedim, ben ağladım. Belki geçer acı anım Ağlar iken yandı canım Üzüntüden akmaz kanım Umut dedim, ben ağladım.
- 80 -
“Kadınları okutunuz.” Hacı Bektaş Veli
OKUMA… Okuma be kadın okumak niye Okursan olursun hücreye üye Kazı sen aklını alarak iye Okuma be kadın okumak niye… Çocuk yap beş tane arka arkaya Belki memnun olur senden Ankara Aman çabuk evlen kalma bakaya Okuma be kadın okumak niye… Erkek bir alırken sen yarım hisse Alsan da mirastan, şükürler iste Yine de razı ol erkeğin pisse Okuma be kadın okumak niye… İki kadın bir erkeğe eşitsen Kaba yerlerine dayak istersen Dört adım da arkamızdan gelirsen Okuma be kadın okumak niye… Okursan ilimler arar bulursun Gürsesin yükseltir asi olursun Haksızlık görünce hızlı solursun Okuma be kadın okumak niye…
- 81 -
Milletvekili Hüseyin ŞAHİN’e göre “Erdoğan’a dokunmak ibadet”miş. (video.sozcu.com.tr’den)
İBADET* Kula kulluk etmek, var mı heyetle “Dokunmak ibadet” hangi ayetle Yapılan yağcılık nasıl niyetle Ayetler bize de yağlar size mi? Kula dokunursan; cennet mekan mı İbadet; bağlılık yoksa kula mı O ne ki; melek mi yada Allah mı İbadet Allah’a yoksa kula mı? İnan ki bu kafa seni batırır Bu kadar yağcılık yere yatırır Seni bu sözlerin od’a götürür Cehennem sana mı yoksa bana mı? İbadet; Allah’a kulluk değil mi Taat, kurbet, niyet bundan değil mi* Allah ile kul arası değil mi Günah bana yağlar sana mubah mı? Kulun ibadeti Tanrı katına Çok söyleme ŞAHİN’lerin zatına Gerekirse gönder Cihan atına** Yağlar O’na, sinir olmak bana mı? Ben bilirim ibadetler Allah’a Gürses ne söylesin bilmem ki daha Böyle oyuncuya böyle bir saha Bol gelir onlara, arlar bana mı? *ibadet: İnsanın Allah'a bağlılığını gösteren duygu, düşünce ve davranış. *taat: Yapılması sevap olan fiili yapmak. *kurbet:Yapılması sevap olan işi kime yaptığını bilerek ona yakınlaşmak. *niyet:Yapılan işteki irade ve maksat. **Cihan: Başbakanı düşüren at.
- 82 -
BİRİZ BİZ* İyi görürseniz ne varsa nerde Gözlerden kaybolur zahiri perde Hakikat denilen o kutsal yerde Sen bende ben sende Hak’ta biriz biz. Anlar isen canın her biri çiçek Ten içinde olan canlar bir gerçek Aranmaz canlarda bıyık ve pürçek Sen bende ben sende Hak’ta biriz biz. Ömür görevinde tenler kabire Sonsuz Hak’ka gider Canlar habire İnanmaz cahiller böyle tabire Sen bende ben sende Hak’ta biriz biz. Gürses’e önemsiz nefis karası Olmayın Can ile nefis arası Canımı acıtır Can'ın yarası Sen bende ben sende Hak’ta biriz biz.
*"Onu, amaçlanan düzgünlüğe ulaştırıp öz ruhumdan içine üflediğim zaman, önünde hemen secdeye kapanın." Kuran Hicr 29
- 83 -
SEVGİ … Biz giydirdik size sevgiyle tacı Sevgi bize verdi çok büyük acı Vursanız sevgiye birden kırbacı Yine de satmayız, bizde satış yok. Kiri kırk yıl yıka yine arınmaz İnsan kirli ise orda durulmaz Kirsiz sevgi çeken kesin yorulmaz Sevgide batmayız, bizde sevgi çok. Sevgi için kırk yıl eşik yatarız Sevgi der koşarız kinler atarız Sevgimize sevgi durmaz katarız Süte su katmayız, bizde hile yok. Sevgi için bizler çok acı yeriz Sevgiyle beslenir oluruz semiz Sevgimiz kuvvetli kalbimiz temiz Biz sevgi atmayız, bizde artık çok. Sevgiyle yeşerdik sevgiyle coştuk Sevgi nerde ise orda biz hoştuk Sevginin peşinde daima koştuk Sevgisiz durmayız, bizde nefret yok. Gürses’li sevgide kesin hile yok Sahte sevgi çeken her yerlerde çok Yalancı sevgiye bizim Can’lar yok Sevgiyle yoğrulduk, bizde YUNUS çok…
- 84 -
YALNIZLIK İSTERİM Yalnızlık isterim hiç bitmeyecek Dostluk kadar, sevgi kadar, aşk kadar… Akıp gider ama hiç yitmeyecek Dere kadar, nehir kadar, Nil kadar… Yalnızlık isterim aşkın narında Kerem kadar, Mecnun kadar, çöl kadar… Cananın isterdim olmak bağrında Böcek kadar, sinek kadar, ten kadar… Yalnızlık isterim derin ve kuytu Dünya kadar, güneş kadar, ay kadar… Tanrılar katında olsam da yuntu* Ben yüceyim Hera kadar, Fors kadar…** Yalnızlık isterim çoğula inat Çınar kadar, Deniz kadar, dağ kadar… Yalnızlık isteğim ille bir murat; Ülkem kadar, ülküm kadar, can kadar… *yuntu:Bulaşık suyu **Hera, Fors:Yunan tanrıları
- 85 -
GARİP GARİP Ne esersin hain rüzgâr Bilip beni garip garip, Ettirirsin hep ahuzar Bulup beni garip garip. Gülümsesem hemen yettin Gündüzümü gece ettin Sanki benim gibi et’tin Buldun beni garip garip. Fidanlarım eğip büktün Tufan görünce de ürktün Ayağıma demir örktün Gördün beni garip garip. Bir nefese bin naran var Ediyorsun dünyamı dar Dayanır mı buna can zar Yaktın beni garip garip. Ben çağlarım Gürses ile Acı söyletirsin dile Rezil ettin beni ele Yıktın beni garip garip.
- 86 -
YUH OLSUN İndeki ayılar aslan gözüktü Ayılara aslan dersem yuh olsun Dağdaki kargalar şahin gözüktü Bu duruma getirene yuh olsun. Zerdüşt zalim ağu verip içirdi Çakallara kuzu postu geçirdi Gerçekleri halktan gizli kaçırdı Bu duruma getirene yuh olsun. Yedi bölgemize kene dağıldı Onlar ile Kırım Kongo çoğaldı Bu hastalık canımızı çok aldı Bu duruma getirene yuh olsun. Bu gün ak görünen bir gün kara’lur Yeri bol desen de yarın dar olur Güdürürse bir halk sonu ne olur Bu duruma getirene yuh olsun.
- 87 -
SUÇU NE… Genler vermiş bu yarayı içine Acıları çeken kulun suçu ne… Parça parça dolmuş dertler içine Dertten derde sürülenin suçu ne… Zannediyor felek kulları demir Rüku ile yaşanır mı bir ömür Canan ile canı sömür de sömür Ey felek kulların söyle suçu ne… Sele verse dertler gitmez engine Şu dertler hiç gelmez dengi dengine Çok kez imrendirdin vücut zengine Söyle felek fakir kulun suçu ne… Vücut dünyasının sırrını bilse Acıyı satırla vurup da dilse Sonra da eliyle süpürüp silse Acı silen elin bilmem suçu ne…
- 88 -
BİRLİK Ne vücuda sözüm geçer Ne de gençlik beni seçer Geçen yıllar teni biçer Bencileyin savaşsam da… Yere vurup etiketi Yıkıp duvar ile seti Balçık diyerek şu eti Can diyorum, arınsam da… Bedende dert taşımaya Çok acıyla yaşamaya Dört kapılı aşamaya Çabalarım yorulsam da… Teni kalem ile çizen Beş alemi anda gezen Mükemmelce yapıp düzen Hâk diyorum, sorulsam da…
- 89 -
SİVAS KATLİAMI Kan kusarak büyükleri Küfür edip veletleri Büyüttüler katilleri İnsan olmaz yakana bak… Sorsalar bilmez suçunu Çakıldak almış kıçını Nefret bürümüş içini İnsan olmaz yakana bak… Ne katil düşündü ahı Ne de yakanlar günahı Alırlar Sivas’ta ahı İnsan olmaz yakana bak… Zannetmeyin olmayacak Ahrette onlar yanacak, Yüzü yok ki utanacak İnsan olmaz yakana bak… Gürsesce yankı dağılır Ahlar münkire sağılır* Yananlar Sivas’ta ağılır** İnsan olmaz yakana bak… *sağılmak: Akmak, kaymak. **ağılmak:Anılmak.
- 90 -
ZORBA Zorba olan sevgi nedir bilemez Zorbanın nefreti türlü türlüdür Savaş der de barışımı göremez Düşmanlık zorbada türlü türlüdür. Zorba olan kardeşliğe karşıdır Zorbanın korkusu güzel Çarşı’dır Bağnazlık düşmanlık onun arşıdır Haksızlık zorbada türlü türlüdür. Ömrü düşmanlıktır dostu hiç olmaz İnsana sopayla vurmazsa olmaz Bekçisi köpeği olmazsa olmaz Didişmek zorbada türlü türlüdür. Bağnazlık düşmanlık haksızlık onda Cahillik mutsuzluk zorbalık onda Zorbalık düzeni sürdürmek onda Nefretler zorbada türlü türlüdür. Platon DEVLET’te anlatır onu Menfaat lobisi besler hep onu Kardeşlik özgürlük yok eder onu Var olan zorbalık türlü türlüdür.
- 91 -
YAŞAM Bir gün de yaşasam hür ve bağımsız kelebek kanadım çırpmak istedim. Sevgiyi barışı yaşamak için sokakta ve parkta olmak istedim. Bir parkta bir ağaca sarılıp kelebek etkisin yapmak istedim. Tüm dünyada sevgi seli yaratıp barış ve kardeşçe yaşam istedim.
- 92 -
ÖZGÜRLÜK TÜRKÜSÜ Z Gençlik uyuşuk, der iken erken Baktım ki kafamda daim varsınız Tuşlarda, ekranda uyuyor derken Sokakta caddede sizler varsınız… Gaz ile Toma’yı kitapla ölçüp Gezi ve Taksim’de tarihe geçip Özgürlük suyundan sanalda içip Bağımsız Türkiye diye varsınız… Herkes korkar iken gazlı şişeden Çarşı grubuyla coştuk neşeden, Süslü Leyla ile garip Eşe’den Gezi’de Taksim’de sizler varsınız… Zannetmeyin ki bu Arap’ın bahar Bilirsen bu ondan çok daha bir har* Özgürlük gençlerde bitmeyen bir yâr** Ethem’le cemlerde sizler varsınız… Sarısülük gitmez çok uzaklara Gürses’im Ethem’i gönlünde ara Bir de selam gönder hür bulutlara Göklerde yerlerde sizler varsınız…. *har: Sıcak, kızgın, yakıcı. **yar : Yâr, sevgili
- 93 -
HARNAME Sarı öküz halkına aldırmaz çalım atar Kibirle azgınlaşmış herkese gökten bakar Görse kendi halini; bilecek çoktan sakar Korkutmuş tüm sürüyü baş kaldırana takar… Korkusuz sarı öküz korkup bünelek tutmuş* Beklenmedik bir anda boğazdan zoka yutmuş O uzun tırnakları eşe dostuna batmış Asya’dan Afrika’ya balgam tükürüp atmış… Damdan düştü bir kurbağa kuyruğunu titretti “Çarşı” meydan dolaşarak buz devleri eritti… Bir ağaçtan bir kelebek çıkarak bir meydana; Sarı öküz boynuzundan karton kral titretti…
*Bünelek: Sığırları rahatsız eden bir çeşit sinek,
- 94 -
AŞK BENİ Ben yandım aşkın narına Döndürdü yâr küle beni Vurdu gönlün tam bağrına Yere serdi o aşk beni… İsyan eder tüm uzuvlar Gönül cananı arzular Canım acı ile sızlar Yere serdi o aşk beni… Gülümsemen bana derman Dert yığıldı oldu harman O kaşların yazar ferman Yere serdi o aşk beni… Gürses sessiz çok bağırdı Canan sanki hep sağırdı Saçlar bu yolda ağırdı Yere serdi o aşk beni…
- 95 -
KENDİMİ Niyetlenme eteğimi çekmeye Beni süründürüp düze çıkmaya Hiç uğraşma gönül evim yıkmaya Ben koyun değilim yakmam kendimi… Birin atlayınca arkadan daldın Üç yüz koyun oldun çukura doldun Bir çoban uğruna sararıp soldun Ben üç yüz değilim yakmam kendimi… Saldırır vampirler insan canına Canlar aynı amma Yezid’ler ayrı… Muaviye doymaz insan kanına Kanlar aynı amma içenler ayrı… Kırma benim kanadımın tekini Ben ekerim Yezid yakar ekini Demem yine; ye zıkkımın berkini* Zıkkım aynı amma yiyenler ayrı… Emevi zihniyet yine hortladı Bombaları bir bir koyup kodladı Canları ağlattı yürek od’ladı Acı aynı amma acıtan ayrı… *berk:Şiddetli, sert.
- 96 -
EŞİTLİK Şair bir şiirinde; “Bir zamanlar şahtım padişahtım Şimdi oldum şaraba testi" diyor. Şimdi o testiden nar şarabı içiyorum Bir tarafta mehtap bir tarafta yakamoz Denizin sesi “Akdeniz Akşamları” Nar şarabı hasret kokuyor… Bir taraftan padişah bağırıyor öbür taraftan testi Biri hüküm sürüyor diğeri cefa... Tekerrür olacak tarih yeniden Kullar üç çocuk doğurup biat edecekler yeni padişahlara Bir firavun gidecek bir firavun gelecek Tekerrür edecek tarih Yıllanmış şaraplara yeni testiler yapılacak şahın balçığından Ve nar şarabı içilecek o padişahlardan… Ne zaman ki adil düzen gelecek O zaman işte o zaman testiler kırılacak Şaraplar Kevser olup ırmaklardan akacak… O zaman işte o zaman dünya cennet, cennet de dünya olacak Ve herkes eşit, zaman duracak…
- 97 -
"Nerde olmak istediğimi bilmiyorum, Belki de bu yüzden hiçbir yerdeyim" Tezer Özlü
BİLİYORUM Biliyorum nerede olmak istediğimi Bu yüzden Gezi’de, Kuğu’da, Alsancak’tayım, Biliyorum Toma’dan niye su yediğimi Bu yüzden tencerede, Tavada, meydandayım. Avuçlarımın içinde çenem başkasının ambarında denem olmasın bütün çabam, Bu yüzden Gezi’de Kuğu’da Alsancak’tayım. Kozamı deldim, çırpıyor kalbim Dinle bak; gönül dalgalarım “Hürriyet” diyor Kulaç at, “Özgürlük” yazıyor katibim. Bir kuş kadar hür Ağustos Böceği kadar gür Çoğalıyor bu gençlik bak ve gör; Biliyor nerede olmak istediğini Biliyor Toma’dan niye su yediğini Bu yüzden seviyorum, Seveceğim, Ve de sevinçten öleceğim…
- 98 -
HÜSEYİN ÇIRAKMAN’A Ben bilirdim “ciğerinde yara var” Diyemem ki ağrı olmaz düşünme Sana senden yakın çok dostların var “Muhabbet bağından” bizi düşünme. “Arazin yok” bedenin yok canın çok Bilirim dünyada mala gönlün tok “Hak’tan gayrı tutunacak dalın yok” Vahdet-i Vücut’ta bizi düşünme. “Altı” değil bizi yetim bıraktın Zannetme ki gönlümüze ıraktın Veysel gibi ustalara çıraktın E-nel Hak der iken bizi düşünme. “Gam ile kederin” bizlere kaldı Senin her sözlerin ne güzel baldı Yaratan bizlerden seni tez aldı Çırakman giderken bizi düşünme. Gürses’in dese de düşünme diye Biz arzu ederiz “Bir Yol Görmeye” “Muhabbet bağında güller dermeye” Geliriz bir gün de bizi düşünme.
- 99 -
ACIYOR Yine attın beni gönlün öteye Çırpındıkça canım acıyor benim. Doğrayıp benzettin pişmiş soteye Sen kıydıkça canım acıyor benim. Kıymetim bilirsin inan ölünce Bensiz eve her gün yalnız dönünce Bir dilim ekmeği tekten bölünce Mezarda da canım acıyor benim. Kabristana yapma aman ha gel-git Üzülür yaparsın burada zılgıt Gelmek istesen de geri dön sen git Gelir isen canım acıyor benim.
- 100 -
DUA Bismişah Hak kabul eyleye On iki imam yâr ve yardımcımız ola Hızır soframıza uğraya… Olanı arttırsın taşırtmasın, Olmayana da versin, yoldan şaşırtmasın. Garip gurabaya, Yol şaşırmışlara, Yetim, öksüz ve dullara, İsteyene rızık versin. Gürsesle dua edelim, Yaradan büyüktür diyelim. Eyvallah, eyvallah… Sofradan hoşnut olduk, Can’larda huzur bulduk… Hoşnut olup, cemde durduk, Hak’ka şükürler sunduk. Yaradan’a dua edip, İnsan-ı Kamil ile, Güruh-u Naci’den olduk. Şükürler ola, şükürler ola… Fazla olan vücuda ziyan, Gönlümüz Yaradan’a ayan… Dua bizden, yardım Yaradan’dan, Ya Allah, Allah Allah…
- 101 -
DÖRTLÜKLER
- 102 -
══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
Beşeri görmek istersen; dünyada çok Gönül deryasında can içinde canlar çok… Gerçek gördüğün değil; görmediğin pek çok Her iki alemde gerçekten başka can yok… ══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
Gördüm şu manzarayı sızı aldı bedenimi Şehitler geldi aklıma kaybettim ben kendimi Duygularımı yazdım ki herkes görsün rengimi Şehitliklerde bıraktım “VATAN” diyen kalbimi… ══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
- 103 -
══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
Aslan olmuş çakallar, ağlatır gönlüm Bunu mu görecekti bitmeyen ömrüm; Üç kutsaldan biriydi, Bayrak’tı sözlüm Vatan için toprakta kınalı gözlüm. ══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
Yalanları gerçek gibi söylemeye bayılır Yalan ile burnu uzar ağzı yana yayılır Çok gavurdan beter iken Müslüman’ım der ama; Yediği haltlar yanında şeytan melek sayılır… ══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
- 104 -
══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
Ana rengi karışmış yüzündeki süsünde Hep aynısın görürsün bunların sürüsünde, Kara iken ak diye kendini satar amma; Riyakarlık akıyor şekli görüntüsünde… ══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
Arındaki çizgileri harım olmuş yayılır Kaşlarını kaldırarak yandaşını kayırır Hadis ile ayet deyip doğruluk satar amma; Haraç mezat cukka emip sömürmeye bayılır.* ══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════ * cukka:Hayvan ve insan memesi.
- 105 -
══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
Vatan tehlikedeyse gerisi teferruat Bulmak istemiyorsan vatanı bir hafriyat Sağcılık ve solculuk şu anda bir mevzuat Milli Birlik’tir çözüm, mevzuat; teferruat… ══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
Ben yanmışım VATAN için Cahil kanmış satan için. Ehil olan kan ağlıyor; Üzüntüyle için için… ══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
Dile hakim olmaya kilit vurdum da söze; Hiç hakim olamadım Vatan diyen şu öze… ══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
- 106 -
══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
Bu dünyada öğrendiğim tek şey var; Dayın olmaz ise yaşamın çok dar, Edep haya diye sen yaparken ar Deveyi hamutlu götürenler var. ══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
İlkönce bak kendine, ten perdesin kaldır da Zannedersin o zaman namus iki baldırda, Edep haya ne imiş, bırakırsın bıldır’da* İrfanı çabuk öğren kör nefisi aldır da… ══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════ *bıldır:Bir önceki yıl.
- 107 -
══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
Sarılma dostum diye aptala, vazgeç Dost senin, düşman senin, tercihini seç, Yensen de düşmanını, yener seni bir beç* Şu hayat köprüsünden imtihanla geç. ══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════ *
beç:1. Aptal, budala. 2. Aklı başında olmayan.
══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
Altın semer vursan uyuz eşeğe Edebin bilmez de pisler eşiğe, Pazarda satılsa edeple üslup; Hediye takardım sıpa’n beşiğe… ══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
- 108 -
══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
TC’yi kazıdık biz Gök kubbenin seddine… Diyen varsa reddine Tükürürüm Ceddine… ══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
“Öğün, Çalış, Güven” dedi atamız Kudrete muhtaçsan; asil kanımız, Barınmak istersen işte yanımız Koca bir çınardır TC canımız. ══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
- 109 -
══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
Sevdiceğim sanki sırat köprüsü Her hücremi tek tek sayıp seçiyor, Sevgi oldu canda ömür törpüsü Kıymık kıymık olup tende esiyor. ══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
Tarihe bir bak da gör savaşla dolu Tahlil etsen toprağı yığınla ölü, Savaş istemiyorsan, barışın gülü Uçarak gönlümüzden geliyor diri. ══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
- 110 -
══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
Gider iken tenden cana derince Aşk yolunda gönül sırra erince Sır içinde sırrı sırda görünce İnsan-ı kamilsin sezersen o an. ══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
Dost gönlünü kırar isen Eski hale dönmez imiş Tanımadan sever isen Sevgi seni siler imiş. ══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
- 111 -
══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
Cumhuriyet uğruna şehit olan Kubilay Selamlıyor seni bak yerde DENİZ gökte ay, Bu günleri görünce çektin herhalde bir “Vay…” Geldi yine yıl dönümün, gönlüm diyor ki “ayyy!” ══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
Ne kadar sulasan almıyor beyin Seni köle sandı evdeki beyin. Esir olmasaydı kafada beyin Köle olur muydu evdeki beyin. ══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
- 112 -
══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
Güneş ışığında ampul ışıtmaz Ampul ışığı hiç fidan sağıltmaz* Ne kadar silsen de kirin ağırtmaz Ampulü yeşert ki oksijen yaysın. ══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
*Sağıltmak:Yara ya da hastalığı iyileştirmek.
══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
Üçler yediler kırklar hepsi bir yerde Üryan olur Canlara görünmez perde, Üzülme hiç boş yere tendeki derde Dergahta piş kamil ol o sırra er de. ══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
- 113 -
══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
Başımızda bela kötü bir zardır* Eğer kurtulursak o da bir kardır, Ağzım bozuk değil nedeni ardır Sabret gönül sabret sabahlar vardır. ══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════ *zar: Yazgı, şans.
══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
Cisim Âlemi’nde hamsa mahlukat Misal Âlemi’nde zerre durulmaz, Akıl Âlemi de en üstte bir kat Cife hamlar O Âlem’de bulunmaz.* ══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════ *cife: Pis, kirli
- 114 -
═══════════════ Güvenç GÜRSES ═══════════════
Saltanat dininin payandası Gazali Bir ümmeti taptırdın hurafeye ezeli Fetvayın gerçek olmadığın sezdi sezeli Kurtulacak bu millet hurafeden ezeli. ═══════════════ Güvenç GÜRSES ═══════════════
═══════════════ Güvenç GÜRSES ═══════════════
Evren denen fanusun nimetlerine toktur Gönlü güzel insanda bir solukluk can yoktur, Bu sırrı anlamayan ham insanlar pek çoktur Yaşasa da ham insan eşekten farkı yoktur. ═══════════════ Güvenç GÜRSES ═══════════════
- 115 -
══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
Güvenç’le Baki’nin sözlü ceminde Yad ettik dostları sözün deminde Aydınlık günlerden Gürses emin de Biraz sabır diye bekleriz bu gün. ══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
Ha gönlüm dalgası ha da denizin Duygumun suları sanki Gediz'in, Ey gönül yüzme sen bulanık suda; Çakılı değmesin münkir yezidin. ══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
- 116 -
══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
İnsanım diyenler şekle baktıkça Özden değil şeklen Allah andıkça Gürses de Çalap’a gönlen yandıkça Herkes bildiğince yaşar da gider. ══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
Gönül pınarından kana kana iç Sevgiyle sarhoş ol zerre zerre iç İnsansan insana aşık olarak Hallac ol Hayyam’ca damla damla iç. ══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
- 117 -
══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
Kul hakkı kutsaldı hani nerede Gözüne mal harsı oldu mu perde Çalsan bile sonun çukur bir yerde Müslümanlık bu da ben mi bilmirem. ══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
Ey sabır, “Selamet” için beklettin beni Can dayandı ten eridi çok üzdün beni Toprak sandın “Dayan” dedin avuttun beni Ten çürüdü can dayandı mahvettin beni… ══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
- 118 -
══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
Aşk nedir sevda nedir ne ben anladım ne de sen Boşa giden bir ömrü ne ben yaşadım ne de sen… Ela gözler sırma saçlar bal yanaklar vardı ya; Bilmedin kıymetini onları verdin araya…* Giden gitti; gözler bomboş, yanak bomboş, baş bomboş Dünya boş, yaşam boş, keşke yaşasaydık orda hoş. ══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════ * araya vermek: Ziyan etmek
══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
Ey gece, umudun bağlama kine Doğan güneş seni sokacak ine, Karanlık yok olup ilim gelecek Aydınlık olacak ülkem de yine. ══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
- 119 -
══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
Ey gerçek, sen ki can içinde kansın Ölümsüz alemda tükenmez ansın Yaşarken dünyada sen bana cansın An gerçektir gerçek de bir bilene. ══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
Ham olan dünyada şekille durmuş Ehilse kendine kendini sormuş “Ara, bul” insana bir ince yolmuş O yolda ayrı yok Hak bir bilene. ══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
- 120 -
══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
Larvalar kış boyu sinsice yatar Müsait zamanda kanadın katar Hem yaşar hemi de atasın atar Hain sivrisinek sokar da gider. ══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
Bahar ile toprak suyu aldıkça Toprakla su birbirine kandıkça Namert olan söylem yapıp kancıkça Kan emen sülükler yaşar da gider. ══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
- 121 -
═══════════════ Güvenç GÜRSES ═══════════════
İnsanım diyenler şekle kandıkça Özden değil şeklen Allah andıkça Gürses de Çalap’a gönlen yandıkça Herkes bildiğince yaşar da gider. ═══════════════ Güvenç GÜRSES ═══════════════
═══════════════ Güvenç GÜRSES ═══════════════
Ha gönlüm dalgası ha da denizin Duygumun suları sanki Gediz'in, Ey gönül yüzme sen bulanık suda; Çakılı değmesin münkir yezidin. ═══════════════ Güvenç GÜRSES ═══════════════
- 122 -
═══════════════ Güvenç GÜRSES ═══════════════
Ne Ferhat’ın aşkı ne de Kamber’in Mecnun’a az gelir senin amberin Zülfünü gizlerken bağlı çemberin Gamzeni örtecek tülün mü yoktu. ═══════════════ Güvenç GÜRSES ═══════════════
═══════════════ Güvenç GÜRSES ═══════════════
Ey yobaz oğlu yobaz bayrak seccade değil O bayrağa oturma, kalk da önünde eğil, Can vererek alındı, kan dökerek korundu Bayrağın rengi kandır kırmızı boya değil… ═══════════════ Güvenç GÜRSES ═══════════════
- 123 -
═══════════════ Güvenç GÜRSES ═══════════════
Herkese selam verip mi geçmeli Yoksa içlerinden dost mu seçmeli, Yüze gülenlerle selam kesmeli Sahte dosta boran gibi esmeli… ═══════════════ Güvenç GÜRSES ═══════════════
═══════════════ Güvenç GÜRSES ═══════════════
Babaların babasın kendi babası bilir Babaya da kızları canından önde gelir, Babayı çok severler bu bilinen bir gerçek Baba içinse kızlar; hiç solmayan bir çiçek. ═══════════════ Güvenç GÜRSES ═══════════════
- 124 -
═══════════════ Güvenç GÜRSES ═══════════════
Benim benle olur bende savaşım Yaratıştan özde vardır barışım Ben ile sendeki olan karışım Haktan geldi, halkı sevdi, Hak oldu. ═══════════════ Güvenç GÜRSES ═══════════════
═══════════════ Güvenç GÜRSES ═══════════════
Sevgiler bilirim kuru bir sözdür Yaratıştan gelir benim barışım Ben ile sendeki olan karışım Sevgi’de sevgiyi bulanlar gelsin ═══════════════ Güvenç GÜRSES ═══════════════
- 125 -
═══════════════ Güvenç GÜRSES ═══════════════
Mücevher gibiymiş kadın gözyaşı; Teraziye koymayınca kim anlar, O servet o varlık gerçek kum taşı Hakikati görmez ise kim anlar. ═══════════════ Güvenç GÜRSES ═══════════════
═══════════════ Güvenç GÜRSES ═══════════════
Eskiler derdi; dünya sarı öküz boynunda Gördük ki şimdi öküzler de ülke koynunda, Yoksa öküzlük beyni olan millet soyunda Hiç bulunur mu ihanetle, kalleş oyunda… ═══════════════ Güvenç GÜRSES ═══════════════
- 126 -
═══════════════ Güvenç GÜRSES ═══════════════
Ülkemde Mehmetçik olurken şehit Susarsam binlerce lanetler olsun, Şehidi anmazsa bir sahte zahit* Yedinci cehennem mekanı olsun. ═══════════════ Güvenç GÜRSES ═══════════════ * zahit: Dinin yasak ettiği şeylerden sakınıp buyurduklarını yerine getiren kimse.
═══════════════ Güvenç GÜRSES ═══════════════
Üç kağıtçı ilim ile eğlenir Arifle alime alay var alay, Tüm yalanlar gerçek gibi söylenir Şak şak etmez isen kalay var kalay… ═══════════════ Güvenç GÜRSES ═══════════════
- 127 -
═══════════════ Güvenç GÜRSES ═══════════════
Yarım ekmek ile bir kuru soğan Yerse züğürt kendini sanar doğan Bir de şükür çeker keyifle o an, Devir böyle; şerefsizi şeref ile an (!). ═══════════════ Güvenç GÜRSES ═══════════════
═══════════════ Güvenç GÜRSES ═══════════════
Bu dünyaya gelenler elbet ekin ekecek Başka biri ürüne iyi kötü diyecek Almak isteyenlerse bu üründen seçecek Ham yada olgun deyip bir yerinden yiyecek. ═══════════════ Güvenç GÜRSES ═══════════════
- 128 -
═══════════════ Güvenç GÜRSES ═══════════════
Otuz yıldır derdim aynı yerinde Çürük derman ile derdi değişmem “Tek Vatan” dır derdi yiğit er’in de Ben bu derdi canilere eğişmem.* ═══════════════ Güvenç GÜRSES ═══════════════
*eğişmek: Emanet etmek.
═══════════════ Güvenç GÜRSES ═══════════════
“Akyazılı” içilmez tek başına boş Cahil içse şu suyu oluyor sarhoş “Kızıl Deli” olunca Hayyam olur hoş Hayyam ile Neyzen’den “el alarak” coş. ═══════════════ Güvenç GÜRSES ═══════════════
- 129 -
═══════════════ Güvenç GÜRSES ═══════════════
Uyma kara cahile Kendini bir şey sanır Biraz değer verirsen Ehili cahil tanır. ═══════════════ Güvenç GÜRSES ═══════════════
═══════════════ Güvenç GÜRSES ═══════════════
Eğer ehil isen cahile uyma; Ya halt eder, ya alt eder, ya kusar Cahilin sözünü özünle duyma O cahiller boş konuşur az susar. ═══════════════ Güvenç GÜRSES ═══════════════
- 130 -
═══════════════ Güvenç GÜRSES ═══════════════
Taş mı kesildin ey insanoğlu nedir bu halin? Miheng bozup, köşeler alıp, sokağa atmışlar Yoksa sana da mı yükseklerden dalgalar vurdu Rükû ile seni atıp vatanı mı satmışsın? ═══════════════ Güvenç GÜRSES ═══════════════
══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
Düşündüm de; beğenmek ve beğenilmek niye Öz benliği saklayıp renk renk değişmek niye Bazen gri bazen mor bazen renksiz bazen kor Değer mi şekil olmak; can varken tenlik niye? ══════════ Güvenç GÜRSES ═════════════
- 131 -
═══════════════ Güvenç GÜRSES ═══════════════
İnsan gibi yaşam benim hakkım da; Ne kul, ne padişah bunun farkında... Her gece sonunda var aydınlık da; Ülkemizde güneş doğar yakında… ═══════════════ Güvenç GÜRSES ═══════════════
═══════════════ Güvenç GÜRSES ═══════════════
Topçu Kışlası’na yürüdü Hareket Ordusu Bu ikinci zafer, özü vatanseverlik kokusu Bursa Nutku var dillerde, ÇINAR temel dokusu Kardeşçesine hür olmak irticanın korkusu… ═══════════════ Güvenç GÜRSES ═══════════════
- 132 -
═══════════════ Güvenç GÜRSES ═══════════════
Erir gider türkülerde kayamız Okur isen türkülerde mayamız Türkülerde yaşar bizim sayamız* Türkülerde saklı gizli dünyamız. ═══════════════ Güvenç GÜRSES ═══════════════
*saya: Düzyazı, içinde koşuk bulunmayan halk öyküsü,
═══════════════ Güvenç GÜRSES ═══════════════
Talkan’da kırk bin Türk’ü ölüm ateşi için Kuteybe yakmadı mı Yezid’in zevki için Günah ise tarihi bir de bu yönden görmek; İşlerim o günahı zalimin terki için… ═══════════════ Güvenç GÜRSES ═══════════════
- 133 -
═══════════════ Güvenç GÜRSES ═══════════════
Zannetme bu devir bu devran hep böyle kalacak Kurşundan askerlerin seni hepten koruyacak; Kul hakkı var üzerinde; mahşere kalmayacak, Kartondan şu heybetin bir gün elbet yıkılacak… ═══════════════ Güvenç GÜRSES ═══════════════
═══════════════ Güvenç GÜRSES ═══════════════
Dede’m Korkut yiğitlere soy verdi Yiğit ise akınlarla boy verdi. Soysuz olan soylu gibi konuştu; Bilmeyenler yiğit sanıp oy verdi… ═══════════════ Güvenç GÜRSES ═══════════════
- 134 -
═══════════════ Güvenç GÜRSES ═══════════════
Kibirle sarhoş olmadım ben koltukta Ben üçüncü ayyaşım; ama ayakta… Azgınlık şarabın içerek koltukta Adam olmadım ki sen gibi, yoklukta… ═══════════════ Güvenç GÜRSES ═══════════════
═══════════════ Güvenç GÜRSES ═══════════════
Yoruldum, sorumluluk ağırlığı çekmekten Yoruldum, “Nokta, yüklem, zarfı” izah etmekten Yoruldum, “Gezi” diye meydan meydan gitmekten Yorum yorum yoruldum; yoruldum ben demekten… ═══════════════ Güvenç GÜRSES ═══════════════
- 135 -
═══════════════ Güvenç GÜRSES ═══════════════
Yandı yarim aynı derdin elinden Kalkamıyor yataktaki yerinden Acı ile feryat çıkar dilinden Çarem yok ki bilmem yare neyleyim… ═══════════════ Güvenç GÜRSES ═══════════════
═══════════════ Güvenç GÜRSES ═══════════════
Haram ile hile ile geçimi Yaşamıysa sözde İslam biçimi Hakikatte ne dini var ne iman Düşüncesi kazanmak son seçimi… ═══════════════ Güvenç GÜRSES ═══════════════
═══════════════ Güvenç GÜRSES ═══════════════
Bu dünyaya gelenler elbet ekin ekecek Başka biri ürüne iyi kötü diyecek Almak isteyenlerse bu üründen seçecek Ham ya da olgun deyip bir yerinden yiyecek. ═══════════════ Güvenç GÜRSES ═══════════════
- 136 -
- 137 -
Babam’a… Ailemizi seçme hakkımız yoktur . Bu kaderdir, kaderimde olduğun için şükrediyorum.
ÇINAR Sokakta yalnız başına yürüyüşünü izliyorum , Gözlerimden süzülen iki damla yaş. O giderken yüreğim de takılıyor peşine, Geride kalmış çocukluğum, hercai gençliğim de… 52’nin Şubat’ında açıyor gözlerini dünyaya. Şubat’ın ayazında doğduğundan mıdır? Ya da gözlerini açtığı toprağın kıraçlığından mı? Yazgısında ya ayaz ya kıraç sürüyor hükmünü. Kolay mıdır bozkırda boy vermek? Kimler kırmadı ki yeşeren dallarını? Ne fırtınalar savurdu gövdesini, kim bilir. Kaç zemheri ayazında titredi yüreği? O, bozkırın ortasında kök salmasını bildi yine de, Acıya direnmeyi, yaşama bağlanmayı. Kendi gücüyle yeşeren bir fidanken, Kökleri toprağa, dalları semaya uzanan; Bir çınara dönüşmeyi. Sokakta yalnız başına yürüyüşünü izliyorum, Gözlerimden süzülen iki damla yaş. Ne hüzünden, ne ayrılıktan ağlıyorum; Ben O Çınar’ın sürgünüyüm, yeşerttiği fidanım. Babam, Kurban olduğum, Seninle duyduğum gururdur, Akan iki damla gözyaşım… Emrem Gürses
- 138 -
Güvenç Gürses 24.02.1952 tarihinde Hacıbektaş ilçesinde dünyaya geldi. İlk ve ortaokulu Hacıbektaş’ta okudu, Kırşehir Erkek İlköğretmen Okulunu 1969-1970 öğretim yılında bitirdi. Nevşehir, Yozgat ve Ankara illerinde ilkokul öğretmeni olarak görev yaptı; öğretmenlik yaparken 1978 yılında Gazi Eğitim Enstitüsünün Sosyal Bilgiler bölümünü; 1992 yılında da Eskişehir Üniversitesi Coğrafya Bölümü lisans tamamlama programını bitirdi. Ankara Mamak Ortaokulunda Sosyal Bilgiler öğretmeni ve müdür yardımcısı olarak görev yaptı;1983 yılında ilköğretim müfettişi olarak Diyarbakır iline atandı. 1986 yılında Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı oldu, Olağanüstü Hal Bölge Valiliği kurulunca Olağanüstü Hal Bölge Valiliği Genel Sekreteri olarak görev yaptı. 1987 yılında Milli Eğitim Müdür Yardımcısı olarak Kırklareli iline atandı. ilköğretim müfettişi olarak Mersin, Kırklareli ve Uşak illerinde görev yaptı. Halen İzmir’de İl Eğitim Denetmeni olarak çalışmaktadır. Amatörce kurduğu http://g.gurses.tripod.com adresindeki internet sitesinde babası Yakup Gürses, kızları Gizem Gürses, Emrem Gürses ile kendine ait şiirlerin yanı sıra eğitimle ilgili düşüncelerini, hizmetiçi kurslarda verilen bilgileri, ayrıca beğendiği ve öğretmenlere yararlı olacağını düşündüğü yazıları yayınlamaktadır. Şairin, bu kitaptan önce Gürses’in Gönül Dilinden, Gürses’lerin Yankısı, Gürses’ten Yankılar ve Yeniden Doğuş isimli şiir kitapları yayınlanmıştır.
- 139 -