Güzelkelam E-Dergi Nisan Sayısı Çıktı.

Page 1

GÜZELKELAM

Nisan-2015


Güzelkelam E- Dergi artık yayında…

Aylık olarak istifadenize sunacağımız e-dergimizde, www.guzelkelam.com da yayınlanmış ve sizler tarafından en çok beğenilen yayınlarımız yer alacaktır.

Güzelkelam E-Dergi de Bu Ay;

Gidesim VAr – ŞİİR –Burhan Kazım Çalık Susamışım Aşka-ŞİİR-Alçin Sevda ve Hicret-ŞİİR-Serkan Bolat Kalemin Dilinden-3-Burhan Kazım Çalık Cennet Kapısı Çanakkale-ÖZET-Beyzanur Bolat Son Kamelya-İNCELEME-Serap Avcu Dindar Ve Dinamik Bir Genç-FİKİR YAZISI-Serkan Bolat ZEUS TAPINAĞI-GEZİ NOTLARI-Serkan Bolat Harezmi-MÜSLÜMAN VE TÜRK BİLİM ADAMLARI Et Fajita-YEMEK TARİFİ-Serkan Bolat 2


3


GİDESİM VAR bugün de çıkıp gidemedim şu kapıdan bir haldeyim ki senelerdir sorma sonlanmadı çileli günleri hikâyemin kederliyim ya vakitli vakitsiz dalgınlığımı sitemlere yorma

ne yaptıysam ısınamadım bu yerlere sır gibi saklanıyorum insanlardan ödüm kopuyor birileri halimi anlarsa meğer ışıklar ansızın sönermiş iki gözüm ölesiye kaçıyorum insanlardan sır gibi saklanıyorum insanlardan

avuçlarıma ezelden dokunmuş ayrık çizgiler boşa kürek çekiyorum tüm çabalarım boşa yorgun bileklerimi sarmalayan hep aynı acı kurtulamayan kurtulamayacak buralarda ebedi yabancıyım buz gibi bir yabancı…

4


kalmadı yarınlarıma dair birhangi hevesim gözünü yummuş yaşımdaki gencecik umut nicedir gidesim var uzaklara çok uzaklara tadı damağımda kalan o bayram sabahına

yalan yok güzelliği de tanıttı bana hayat illa söyletme işte öncelerden önce sebebinin gönlüne güneşler doğsun sonrası vakur nehirlerdeki derin derin sükut olsun.

Burhan Kazım Çalık

5


SUSAMIŞIM AŞKA Bir aşk yaşarım Gözlerım heyecanla bakar Kucaklamak ister canım Ama her sey yakılır Göçe zorlanan bir ihtiyarım sanki Dağlarda saklanırım..

Her tarafta pusu; ben içine düşen bir sevdalı Kan akar yüreğimin ırmakları Yüreğim sevdalı Küçücük satrılara sığdırırım Yaşadıklarımı....

Kaçaklığım denizdir bazen Uçar gökyüzüne hiç inmemek için Ama çakar hissettiklerim birbirne düşer damla damala..

Savurur bendenimi rüzgar yüreğim dalga dalga Gezerim ordan oraya ümidim olmaz güneş Susamışım AŞKA.... Alçin 6


7


SEVDA VE HİCRET Dağlara vururken güneş Yollardayım yine ben Sevdan gönlümde durur iken Aklımda yine sadece sen

Her zaman ki gibi Biraz düşünceli Hesap sorar iken kendime Yine elimde kalem Şiirimde sadece sen ve ben

Bu gidişim farklı olsun Belki Senin Belki benim Belki de bizim, miladımız olsun

Serkan Bolat 8


9


10


KALEMİN DİLİNDEN-3 Şehirlerarasında mekik dokuduğun seyahatler sırasında her daim tefekkür haline bürünürsün, içindeki girift duygularla birlikte, gece zifiri karanlığındadır. Pencereden dışarı süzülen bakışların, dalgınlığın, bir beyin fırtınasının tamda ortasında olduğunun işaretidir. Şairin de dediği gibi ‘’içini kurtlar kemirir / bence malumdur ‘’.

Uykuya dalmış olanlar, uzunca aralar vererek fısıltıyla konuşanlar, bütün yolcular, herkes küçük büyük sıkıntılarla ömrünü geçirir. Lakin herkesin farkındalık ölçüsü değişkendir. Gönlünde derin bir hal zuhur etmiş şekilde cevaplamakta güçlük çektiğin sorularla çetin güreşlere tutuşursun nicedir.

Belki de hep böyleydin yalnızca kendini yeni yeni tanımaya başlıyorsun. Samanyolunun, şu yaşadığımız dünyanın ve bildik bilmedik her canlının yaratıcısı, sahibi olan Allah’a karşı sorumlulukların mevcut. Bu dünyada herkesin ayrı bir imtihanı ve imtihanlarında vesileleri vardır. Bazı insanlar cenneti fani ömürlerindeki amelleriyle kazanamazlar, onları Rabbimiz kendisini hatırlatmak için bazı musibetlerle imtihana tabi tutar. Buna karşılık insanoğlu sabredip isyan etmeden ve en mühimi de kaçmadan yolunda ilerlemeye gayret ettikçe imtihanlarında muvaffak olur. Belki kendisinde, kazandığına dair hiçbir belirti yok gibi düşünceler hâsıl olur. Bunlar ilahi olmayan hislerdir, vesveselerdir. Vesvese iman mücadelesi veren, iman davasının kadim yolcularının en kuvvetli düşmanlarıdır. 11


Seni de hayat serüveninde süresi müphem bu yolculuk boyunca, davanın yolundan saptırmak için çeşitli vesveseler yakalayabilir. Allah’a sığınarak yapılan tövbe ve istiğfar gönlündeki melal, keder yangınını söndürecek, ferahlamanı sağlayacaktır. Dünyalık mal mülk, âlemde nam, makam, mevki gibi çoğaltılabilir onlarca sebep imtihanların vesileleridir.

Vesilelerle uğraşmak, vesileleri içinde bulunduğumuz durumların müsebbibi saymak boşunadır, vakit kaybıdır. Vesileler değişebilir aslolan imtihanın kendisidir. Bu dünyaya niçin geldiğin aklından bir an olsun çıkmamalıdır. Bu dünya, senin için sadece ahiret hayatımızın zaman mefhumuna akıl erdiremeyeceğimiz o buudun, kazanıldığı veya kaybedildiği hayat veçhesi olmalıdır. Bilinçsizce geçirilen ömür, şuursuz harcanan gençlik, anlık zevkler, sonsuzluğa açılan kapıları teker teker kilitler. Kalbin kararmasına neden olur. Davamız kendi nefsimizi terbiye etmektir.

Seni en çok etkileyen şairlerden birinin Abdürrahim Karakoç’un dizeleriyle selam ediyor, temennilerimi sayfalara döküyorum. Vefalı dostun, kara kalemin.

12


Ben milletim uğruna adamışım kendimi Bir doğrunun imanı bin eğriyi düzeltir Zulüm Azrail olsa hep hakkı tutacağım Mukaddes davalarda ölüm bile güzeldir.

Burhan Kazım Çalık

13


CENNET KAPISI ÇANAKKALE KİTABININ ÖZETİ

8. sınıfa giden üç afacan arkadaş okul ile birlikte Çanakkale gezisine gitmek için hazırlanıyorlardı. Sosyal bilgiler öğretmeni ödev vermişti ve bu ödevi yapmak için de Çanakkale’ye gitmeleri, Çanakkale’nin ruhunu araştırmaları gerekiyordu. Herkesin eşyaları tamdı. Hatta Hülya da gerek olandan fazlası bile vardı. Babaannesinin ona verdiği antika bir pusulayı da yanında götürüyordu. Babaannesine de dedesinden kalmıştı. Elden ele geçen bu pusulayı hülyanın Çanakkale’ye gideceğini öğrenen babaannesi vermişti. Eski olmasına rağmen tıkır tıkır çalışıyordu. Çanakkale’ye varan çocuklar bol bol fotoğraf çekiyorlardı.

Savaş topunun yanına giderek incelemeye koyuldular. Diğer arkadaşları etrafı dolaşırken onlar içine geçirip oturdular. Pusulayı denemek istiyorlardı. Ve 14


kendilerini bir anda zamana yolculuk yaparken buldular. Tarif edilemez bir heyecan vardı içlerinde. Işık hızından daha da hızlıydılar belki de. Sonunda bitti yolculuk ve kendilerini bambaşka bir yerde buldular. Duydukları ilk ses zafer çığlıklarını andırıyordu. Dinleyince anladılar ki Çanakkale savaşının olduğu zamana gitmişlerdi. Görünmez olmuşlardı ve onlara bir şey olmuyordu yani atılan bombalardan ya da silahlardan etkilenmiyorlardı. Ama o kadar şehit verirken onlara bir şey olmaması ya da düşmanların yaptıkları planları duyup da Türk askerlerini uyaramamaları onlara dokunuyordu. Biliyorlardı, savaşı biz kazanacağız ama ölen o gencecik canlar için içleri kan ağlıyordu. Her şahit oldukları olayla birlikte daha da olgunlaştılar. Eski çocuklar değil gibiydiler.

O zaman duydukları vatan sevgisi benzeri olmayan bir duyguydu. Hiç bu kadar şiddetli hissetmemişlerdi vatan sevgisini içlerinde. Tüm bu olanlardan sonra gerçek dünyaya geri dönmek için buluştular kimseye bahsetmeyeceklerdi olanlardan. Geziye gidenlerden çoğu telefonlardan başını bile kaldırmamışlardı. Ah bir bilselerdi ne çok şey kaybettiklerini. Evet, geri dönmüşlerdi ama hiçbir şey onlar için eskisi gibi değildi. Daha çok bağlıydılar bu vatana artık. Çanakkale’de not aldıklarından güzel bir ödev hazırladılar. Sosyal bilgiler öğretmeni de çok beğenmişti bu ödevi. Tam not almışlardı öğretmenden. Ama asıl önemli olan Çanakkale’nin cennete açılan bir kapı olduğunu anlamaları olmuştu.

Beyzanur Bolat 15


16


SON KAMELYA Bir başka Sarah Jio kitabından merhaba! Bu gidişle Jio'nun, Türkçe'ye çevrilmiş tüm kitaplarını sizlerle paylaşacağım gibi geliyor. Çünkü gerçekten kitapları sizi bütünüyle kendine çekiyor ve sürekli yazarın yeni bir kitabını deneyimlemek istiyorsunuz. Yani benim için bu ,böyle oldu.:) Son Kamelya hakkında söyleyebileceğim şu ki, bu kitabı okuduktan sonra çiçeklerin dilini, onların nasıl gizemli canlılar olduğunu , o küçük bedenlerinde saklayabildiği birçok gerçeği aynı anda öğrenmiş olacaksınız. Kitap iki temel karakterin dilinden yazılmış. Flora ve Addison. Aslında Addison için Amanda da diyebiliriz. Çünkü geçmişinin sisli perdeleri tıpkı Flora gibi o büyük geniş seraların olduğu büyük bahçeli, son kamelyalı Livingston köşküne eşi Rex'le beraber geldiğinde aralanacaktır.

Geçmişinden kaçan Addison bu köşkte 1940'lı yıllarda yaşamış Livingston'ların esrarengiz düğümlerini çözerken, Lord Livingston ve Leydi Anna'yı ,çocuklarını , Flora'yı özellikle bu köşke yarım asırdan daha fazla hizmet etmiş Bayan Dilloway'i tanıyacaktır. Evin Amerikan dadısı olarak bileceği Flora aslında o eve uluslararası kaçakçılık suçunu işlemek üzere gelmiştir, bir bitki tohumu için, son kamelya için... Ama kitabın devamında Flora için bu köşk daha farklı bir anlam kazanır.Dadılığını üstlendiği anneleri sır dolu bir Ölümle toprağa verilen dört çocuk onun her şeyi oluverir ve Amerika'dan İngiltere ye gelirken gemide çok kısa zamanda tanıdığı ve kalbini çalan kişinin aslında bu köşkün oğlu olduğu sürpriziyle karşılaşır. Kitap çok sürükleyici, bir an önce sona ulaşmak için can atıyorsunuz. Yazarımız bizi yine çok güzel bir sonla uğurluyor. Son Kamelya son kez yıllarca gizlenen gerçeklerle sulanıyor Serap Avcu 17


DİNDAR VE DİNAMİK BİR GENÇ

Müslüman olan her insanın Hz. Allah’a, Hz. Peygamber’e,ailesine ve yaşadığı topluma karşı sorumlulukları vardır.

Özellikle insan genç iken bu sorumluluklarının farkına varmalıdır.Çünkü gençlik insanın yaşamı boyunca en aktif en gözü kara ve en hareketli olduğu dönemlerdir.İnsan bu gençlik döneminde belki Rabb’ine şükür niyetiyle, imanın kendisine getirdiği sorumlulukları yerine getirmelidir.Kendini dindar olarak 18


yorumlayan bir genç sadece kendisinin değil içinde bulunduğu toplumun, arkadaşlarının imanın kurtulmasına vesile olmaya çalışmalıdır. Özlenilen ve beklen “O” İslam toplumunun temellerini atmak için çabalamalıdır. Gençliğini, dünyalık sevdaların peşinde koşmaktansa, çevresine becerebildiği derecede, (ancak haddini aşmayarak) belki sadece ufak tavsiyeler şeklinde iman hakikatlerini anlatarak geçirmelidir. Burada bahsedilen konu çevremizde Müslüman olmayan insanlara Müslümanlığı anlatmak değil, kendini Müslüman ve dindar olarak gören insanların Allah’ın yasakladığı şeylerden uzak durması için onların yardımına koşmak şeklinde algılanmalıdır. Nitekim İslamiyet i diğer insanlara anlatmak önemli olduğu kadar tehlikeli ve zor bir iştir. Tam donanım gerektirir.

Kendini dindar olarak tanımlayan genç, öncelikle dualarında Yüce Allah’a yalvarırken sadece kendisi için değil çevresindeki insanlar içinde dua etmelidir. Bencillikten kaçınmalıdır. Çevresinde en ufak öfke duyduğu insana bile merhamet ile yaklaşarak onun içinde dua etmelidir. Çevresindeki insanlara özellikle yakın çevresine arkadaşlığın bir gerekliliği olarak tavsiyelerde bulunmalı kendi yapacağı ibadetlere arkadaşlarını da davet ederek, biraz da gerekiyorsa zorlayarak onların gönüllerindeki Allah aşkını tazelemelerine yardımcı olmalıdır…

Unutulmamalıdır ki, içinde yaşadığı toplumun imanını düşünmek insana kendi imanını sürekli taze tutma fırsatı verir... Serkan Bolat

19


ZEUS TAPINAĞI GEZİSİ

Bu ay ki gezi notları yazımızda Euromos Antik Kenti'nde yer alan Zeus Tapınağı'na yer vereceğiz. Milas Söke yolunun 12. kilometresinde yer alan Euromos Antik Kenti'nde yer alan Zeus Tapınağı M.S 2.yy da yapılmışdır.Zeus Tapınağı'nın cephelerinde 6,yanlarında 9 sütun bulunmaktadır.Tapınağın mimari açıdan dikkate değer bir yanı ise korint mimari düzeninde yapılmış olmasıdır.Tapınağın bulunduğu Euromos Antik Kenti'nde kalıntılar çok fazla yıpranmış olmasına rağmen Zeus Tapınağı oldukça iyi bir şekilde korunmuştur.Asya kıtasındaki en iyi korunmuş 20


tapınaklardan bir tanesidir.Şehirde yapılan arkeolojik kazılar sırasında ortaya çıkan kitabeye göre,Zeus Tapınağı daha önceden yapılmış bir tapınağın üzerine inşa edilmiştir.Eğer yolunuz bu bölgeye düşer ise Euromos Antik Kenti'nde bulunan Zeus Tapınağı'nı mutlaka görmelisiniz. Euromos Antik Kenti Euromos antik çağda Mylasa’dan sonra yörenin en önemli kenti konumundadır. Kuruluşu M.Ö 5 yy kadar dayanmaktadır. Şehirdeki kalıntıların en belirgini Zeus Tapınağıdır. Tapınak dışında birçok kalıntı vardır. Şehrin çevresindeki duvarlar, tapınağın önünde duran sunak ve tapınağa giden yolun kenarındaki yer altı mezarları şehirde bulunan diğer kalıntılardır. Bu kalıntıların dışında şehrin yukarı kısmın da tiyatro bulunmaktadır. Ancak tiyatronun kalıntılarının günümüze taşınan kısmı pek azdır. Şehirde kazılara devam edilmektedir.

Merak edenler için; Korint ya da Korinth Mora Yarımadası'nı Yunanistan anakarasına bağlayan Korint Kıstağı'nın üstünde yer alan bir şehir-devletiydi. Korint'in batısında Korint Körfezi, doğusunda da Saronik Körfezi vardır. Eski şehir, Atina'nın 78 km güneybatısında kalır. Eskiden gemilerin kayalıklı tepe üzerinden kızaklarla çekildiği kıstak, artık bir kanalla kesilmiştir.

Serkan Bolat 21


MÜSLÜMAN VE TÜRK BİLİM ADAMLARI:HAREZMİ

Bu ay sizlere Cebir alanında ilk eser yazan Müslüman bir Türk bilgini olan "Harezmi" hakkında bilgi vermeye çalışacağız...

Cebir alanında ilk eser yazan Müslüman Türk bilginidir. 780 yılında Harezm’de doğdu. Daha sonra ilim öğrenmek amacıyla, kendi döneminin ilim merkezi olan Bağdat’a gitti. Abbasi Halifesi Me’mun, Bağdat’ta kurduğu kütüphanenin (Darülhikme) idaresini kendisine verince, matematik ve astronomi kaynaklarını uzun süre inceleme imkanı bulmuştur.Bağdat’taki bilimler akademisi Darülhikme’de görev alan Harezmî,

22


matematik, astronomi ve coğrafya alanında değerli çalışmalar yaptı. Harezmî, ilk defa, birinci ve ikinci dereceden denklemleri analitik metotla; bir bilinmeyenli denklemleri de cebirsel ve geometrik metotlarla çözmenin kural ve yöntemlerini tespit etti. Matematikte ilk kez sıfır rakamını kullanan Harezmî, cebir bilimini metodik ve sistematik olarak ortaya koydu. Kendisinden önceki cebire ait konuları, yine ilk kez ‘cebir’ adı altında sistemleştirdi. Harezmî, matematik, astronomi ve coğrafya alanında çok sayıda eser yazdı. Yeryüzünün çapına ait hesaplarını Kitâbul Sûreti’l-Arz adlı kitabında topladı. Bu eserde, Nil Nehri’nin kaynağını açıklayan Harezmî, Batlamyus’un astronomik cetvellerini de düzeltti.

Güneş,ay ve yıldızların yüksekliklerini ve bunlara dayanarak zamanı ölçmede kullanılan usturlab hakkında da Kitab’ül Amel’il usturlab ve Kitab’ül Amel Biil usturlab olmak üzere iki eser kaleme almıştır.Güneş ve ay tutulmasına dair incelemelerini topladığı Zîcü’l-Harezmî adlı eserinde ise, astronomi için gerekli trigonometri bilgi ve cetvellerini verdi. Harezmî, 850 yılında Bağdat’ta vefat etti.

23


EVDE ET FAJİTA TARİFİ

24


Bu ay sizler için çok lezzetli bir tarifim var… Evde et fajita… Hem de sacda…

Malzemeler; Orta yağlı kuzu kuşbaşı Yeşil biber Kırmızı acı biber Sarı biber Havuç Domates Zeytinyağı Tuz

İlk olarak sacı güzelce zeytinyağı ile yağlıyoruz. Kısık ateşte iyice ısındıktan sonra orta yağlı kuşbaşı etlerimizi, saca atıyoruz ve bir kapak ile üzerini örtüyoruz. Etler sularını saldıktan sonra ince ve uzun bir şekilde doğradığımız havuçları ekliyoruz. Karıştırdıktan sonra tekrar kapağı kapatıp etin suyunu çekmesini bekliyoruz.

Et suyunu çekerken havucun verdiği o güzel aromayı da içine alacaktır. Daha sonra küçük bir şekilde doğradığımız biber çeşitlerini ekliyoruz. Biberleri de ekledikten sonra bir miktar daha zeytinyağı ekliyoruz. Biberler de kendini salınca, soymuş olduğumuz domatesi ilave ediyoruz. Domatesin de suyu çekildikten sonra kapağını açıp, bir kaşık yardımı ile yemeğimizi karıştırıyoruz. 25


Etler hafif kızardıktan sonra karıştırma işlemini bitiriyoruz. Biraz dinlendikten sonra yemeğimiz hazır.

Yemeğimiz de ki malzeme miktarları size kalmış. Domatesi çok fazla eklemeyin. Aksi halde yemeği çok sulandıracaktır. Tuz haricinde hiçbir baharat kullanmayın. Ve tuzu, domatesleri ekleyince ilave edin. Sac her zaman kısık ateşte olduğu zaman lezzetli olur.

Bunlarda küçük tavsiyelerim. Afiyet olsun…

Serkan Bolat

26


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.