GÜZELKELAM
Mart-2015
Güzelkelam E- Dergi artık yayında…
Aylık olarak istifadenize sunacağımız e-dergimizde, www.guzelkelam.com da yayınlanmış ve sizler tarafından en çok beğenilen yayınlarımız yer alacaktır.
Güzelkelam E-Dergi de Bu Ay;
Türkülerde Bulurum Seni – ŞİİR –Burhan Kazım Çalık Aşk Şiiri-ŞİİR-Aslıgül Şimşek Terk Etmekte Ibadettir-FİKİR YAZISI-Serkan Bolat Kalemin Dilinden-2-Burhan Kazım Çalık Hayat Sevince Güzel-ÖZET-Beyzanur Bolat Yağmur Sonrası-İNCELEME-Serap Avcu Sivas Ulu Cami-GEZİ NOTLARI-Serkan Bolat İbnii Firnas-MÜSLÜMAN VE TÜRK BİLİM ADAMLARI Evde Tavuk Şiş-YEMEK TARİFİ-Serkan Bolat
2
TERK ETMEKTE İBADETTİR İnsanın ömründe yaptığı her şey Allah için olmalıdır. Her işini Allah’ın rızasını kazanmak için yapmanın yanında; yapmadığı şeylerle de Allah’ın rızasını kazanmaya çalışmalıdır. Bazen yapmamak veya terk etmek de ibadet hükmünde olabilir. Örneğin; Bir gencin harama bakma imkanı varken gözlerini kaçırması, haramdan uzaklaşmaya çalışması ibadet hükmünde yer alabilir. Belki o insan için Allah rıza gözetilerek yapılmış bu hareket onun ebedi kurtuluşuna vesile olabilir. İnsanın harama bakma durumunda şehvani duygularından sıyrılarak sadece Allah rızası için gözlerini kaçırması, belki kalbini Rabbine karşı daha fazla muhabbet ile dolduracak ve imanını tekrar yeşerterek, kurtuluşa erişmesine vesile olacaktır. Bir büyüğümüz “Nazar şeytanın zehirli oklarından bir oktur. İnsan o zehirli oku aldı mı kalbi kararır.” diyor. Evet insan gün içinde birçok kez karşılaştığı bu kötü durumdan kaçmaya çalışmalı ve o oku almadan o ortamdan uzaklaşmaya çalışmalıdır. Her günah insanı bir adım daha küfre yaklaştırır. Günah insana sadece yeni günahları getirir. İnsanın günahları arttıkça da Allah’a karşı olan muhabbeti azalır, insanın ebedi Cehennem ile buluşması da kaçınılmaz olabilir. İnsan her işini Allah rıza gözeterek yapmalı, günahlarını yine Allah rızası için terk etmelidir. İnsan günahlarını terk ederek, Rabbine giden yolda nafile ibadetlerde olduğu gibi büyük mesafeler kat etmeye çalışmalıdır. Harama bakmak, şeytanın zehirli okudur. Allahü teâlâdan korkup yabancı kadına bakmayana, zevkli bir iman nasip olur.[Ramuz] Serkan Bolat
HAYAT SEVİNCE GÜZEL Yazarın hayatını anlatan eski zamanlardaki zorluklar, mutlulukları birlik beraberliği anlatan bir kitap. O zamanlar da öyle bir sürü kıyafet almak yokmuş.Yazarın yeşilli kırmızılı bir gömleği varmış. Bir hayli büyük olsa da giyermiş. Fakat öğretmeninin bununla dalga geçmesinden sonra annesi onu boyamış. Türkiye’de o zamanlarda az kitap okunmasının sebebi ise yazarların kendi halklarını Türk’leri beğenmemesi siz cahilsiniz anlamazsınız gibi halklarını kötülemesiymiş. İnsanlar bu yüzden kitaplara yazarlara ısınamamış. Onları benimseyememişler. O zamanlarda dostluklarda ebediymiş. Arkadaşlar birbirlerini bırakmaz , beraber güler beraber ağlarlarmış. Ama ne yazık ki zorlayıcı hayat şartları hayat şartları arkadaşların birbirinden kopmasına neden olmuş. Komşuluk ilişkileri de güçlüymüş o zamanlarda. Dertler de sevinçler de ortak olunurmuş. O zamanlarda ne televizyon nede bilgisayar olmasa da, gaz lambalarıyla idare edilse de mutluluk varmış. Birlik beraberlik gerçek dostluk varmış. Hayat ne kadar zor olsa da onlar hayatı sevmişler. Hayat sevince güzelleşmiş. Beyzanur Bolat
2
KALEMİN DİLİNDEN-2 Gözlerin dalıyor yine meçhullere. Seni soranlara nerede olduğunu söylemiyorum. Bu kaçak yaşayışın ne zamana kadar sürecek bilemem. Kimselere içini açmazsın her nerede olursan ol ansızın yakalar seni bu haslet. Kalabalıklarda yalnızlaşırsın. Bazen tenhalarda beyninin içi yangın yerine döner alevlenir telaşa düşersin. Ne yapacağını kestiremez mahzunlaşırsın. Bu durum ne zamana kadar sürüp gidecek, bu haletin kurtuluşu yok mu diye paralıyorsun kendini. Düşündükçe sıyrılamadığın, çözemediğin mevzular git gide seni en derinlere çekiyor. Dualar tek umudun. Puslu günlerinde sığındığın tek liman seccaden, gözlerin dolarak ettiğin dualar, tek umudun. Umut telaffuzu bile hoş geliyor kulağına. Gurbet hayatına, kimsesizliğe yani her acıya alışmaya mecbursun. Ayakta kalabilmek için her zorluğa göğüs germelisin. Belki bu yolun başında her şey güllük gülistanlık gidecek sanmıştın. Oysa öyle olmadı, belki herkesten geç ulaşacaksın emellerine. Belki de seni bambaşka bir dünya bekliyordur. Bunların bilincine varmış olmalısın. Kadere karşı gelinmez. Vardır bunda da bir hayır demeyi öğrenmelisin. Allah tan ümidini hiçbir zaman kesmeyeceksin.
Kitaplar her daim imdadına yetişir, onlarda medet ararsın. Şiir gönüllü bir adamsın, şiirin her türlüsü etkiler seni, okudukça kimi zaman dağlanırsın, kimi zaman çocuklar gibi şenlenirsin. Bu aralar uzun uzadıya yangınlardasın. Durmadan belli dizeleri tekrarlıyorsun, vurgununa benzettiğin mısraları söylüyorsun. O sebepten sana şiirlerle seslenmek istedim. Kurşunuma Yavuz Bülent Bakiler’ in şu dizleri geliyor. Senin halini tasvir edebilmek üzere:
“ biliyorum böyle değildin önceleri Türküler söylerdin sıcak Şimdi bir bekâr evin var karanlık Bir odan var ağlayacak.”
Bu şekilde tanımlamam seni, belki ağrına gidecek. Lakin Her gün bu şiiri baştan sona senin ellerinde yazarken buluyorum kendimi. Bu şiirde yaşıyorsun sanki. Haddimi aşarsam mazur gör naçizane bir tavsiyem var sana. Umudunu köreltmek istemiyorsan perdeleri açık tutmalı ve aydınlığa doğru koşmalısın. Her geçen gün ülkülerin seni doruklara çağırırken, sen dipsiz kuyularda kalamazsın. Kendine yazık etme, sadece iyi bak.
Seni senden iyi tanıyan, en yakının kara kalemin.
Burhan Kazım Çalık
YAĞMUR SONRASI Bir başka Sarah Jio kitabı daha... Böğürtlen Kışı tavsiyemi okudunuz mu bilmiyorum ama bu kitapta sizi yine aynı etkide bırakacak. Bora Bora Adaları'nı daha önce hiç duydunuz mu? Cevabınız evet veya hayır olsun bu kitabı okuduktan sonra o yer gözünüzde yeniden bütün güzelliği ile canlanacak.
II. Dünya Savaşı'nın yaşandığı zamanlar, vatani görevini gönüllü olarak yerine getirmek için denizaşırı yolculuk ederek gelmiş bir kışla dolusu hemşire ve aynı zamanda asker... Adada yaşanan inanılmaz olaylar, bir aşk, bir cinayet, bir umut ve daha birçok şey. Savaş'ın soğuk yüzüyle karşı karşıya kalırken diğer yandan ilk kez böylesine mutluluğa varan Bora Bora'daki kahramanımız için adadan ayrıldığında hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Arkadaşlıkları ve en önemlisi yaşadığı yerde bıraktığı nişanlısı ve ailesi... Yıllarca kalbinde hapsolacak aşkı ve umuduyla geri dönecektir. Bütün bunlara rağmen kitap sizi inanılmaz bir sonla uğurluyor, çok şaşırıyorsunuz. Bu kitaba bayıldım! Bitirdiğimde bile etkisinden çıkamadım, hatta bu kitap gördüğüm bir rüyaya bile konuk oldu.Okumanızı kesinlikle tavsiye ediyorum,çok beğeneceğinizi garanti ediyorum. Keyifli Okumalar... Serap Avcu
2
Gezi Notları-Sivas Ulu Cami
Sivas'ın merkezinde bulunan Ulu Cami Anadolu Selçuklu Devleti sultanı 2 .Kılıç Arslan’ın oğlu Kutbeddin Melikşah’ın Sivas-Aksaray bölgesine hükmettiği zamanda Kızılarslan bin İbrahim Bey tarafından 1196-1197 yıllarında yaptırılmıştır. Tamamlanma yılını tam olarak bilemediğimiz cami 1212 yılında 1.İzzeddin Keykavus tarafından onarılmıştır.Timur zamanında büyük zarar gördüğü bilinen Ulu Cami en kapsamlı biçimde 1955 yılında Hacı İsmail Toprak’ın büyük yardımları ile restore
edilerek ibadete açılmıştır.Sivas Ulu Caminin en farklı özelliği 13.yy da yapılmış olan minaresinin eğri oluşudur.
Sivas Ulu Cami gün boyunca aktif olan,namaz vakitleri arasında cami cemaati tarafından Kuran ve kitap okunan bir camidir.Böyle aktif olan bir caminin çevre ve abdesthanesinin oldukça temiz olması mutlu edici bir durum. Caminin bakımı ve temizliği , avlusunun ve abdesthanesinin temizliği için Ulu Cami Vakfına teşekkür etmemiz gerekir.Caminin bizim açımızdan güzel bir yanı ise abdesthanesinde sıcak suyun bulunması oldu.Özellikle kış aylarında Sivas’ın keskin soğuğunda yeterince işe yarıyor…
Serkan Bolat
2
MÜSLÜMAN VE TÜRK BİLİM ADAMLARI:İBN-İİ FİRNAS Doğum tarihi bilinmese de tarihi kaynaklar da vefat tarihi olarak 888 senesine rastlamaktayız.
Tarihî kaynaklar İslâm bilgini Endülüslü İbn-i Firnas'ın da uzun çalışmalar sonunda yeni bir keşifte bulunup bir cihaz yaptığını, üzerine kumaş geçirip kanat yerine büyük kuş kanatları taktığını ve bu âleti çalıştırarak havalanıp uçtuğunu kaydeder. Üstelik havada uzun süre kuşlar gibi süzüldüğünü, daha sonra da yavaşça yere indiğini naklederler. 1 Meşhur Prof. Dr. P. K. Hitti, bu konuya yer verdiği "Siyasî ve Kültürel İslâm Tarihi" adlı eserinin 3. cildinin 951. sahifesinde şu itirafta bulunur: "İbn-i Firnas, insanın uçması konusunda ilk ilmî ve pratik teşebbüsü yapan kimse olarak bilinmektedir."
Öte yandan Alman ilim tarihi araştırıcısı Sigrid Hunke'yse, "İbn- i Firnas'ın yaptığı bu uçakla İkaros'un rüyasını gerçekleştirdiğini" dile getirmektedir. Çağımızın değerli bilim adamı merhum Prof. Dr. Osman Turan da İbn-i Firnas'ın "İslâm medeniyetinde modern havacılığın öncüsü" olduğunu dile getirdikten sonra şöyle bir tesbiti de ilâve etmektedir: "Daha doğrusu şu dünya tarihinde ilk defa uçmayı gerçekleştiren, uçak yapan bir Müslümandır."
2
Evde Tavuk Şiş Tarifi Malzemeler; Tavuk göğsü,
Sarımsak
Domates
Limon suyu
Sivri biber
Tuz
Kekik
Kırmızı pul biber
Tavuk şişimizi yapmak için öncelikle tavuk göğsünü şişimize düzgünce geçecek şekilde kalın küpler halinde doğruyoruz.Doğradığımız tavuk göğsü parçalarını uygun bir kaba aldıktan sonra daha önceden dövdüğümüz sarımsak ,kırmızı pul biber,kekik,limon suyu ve tuz ile iyice karıştırıyoruz.Oluşan karışımı dinlendirmek ve marine etmek üzere buz dolabında beklemeye alıyoruz.Tuz,sarımsak ve limon suyunu bol kullanmalıyız.En az yarım saat bekledikten sonra karışımın içine bolca su döküp hafifçe yıkıyoruz ve suyunu süzüyoruz.
Daha sonra dinlenmiş ve marine edilmiş tavuk göğsü parçalarımızı dometes parçaları ile güzelce şişe diziyoruz.İsteğe bağlı olarak ızgara veya tost makinesinde ,makine uygun sıcaklığa ulaştıktan sonra pişiriyoruz.Ek olarak yağ kullanmıyoruz.Tavuk kendi yağı ve suyu ile pişmeden güzelce pişiyor. Aynı anda bütün halinde biberlerimizi de pişirdikten sonra taze domates ile servis ediyoruz. Tavuk şiş yemğimizdeki püf noktalar olarak marine edilmesi ,yıkanması ve yağ kullanılmamasını söyleyebiliriz. Şimdiden afiyet olsun... Serkan Bolat