Her Nefes - Haziran 2014 / Ramazan

Page 1

HAZÝRAN 2014

57.sayý

Tasavvuf Kültürü Dergisi

ramazan


EDÝTÖRDEN... Merhaba dostlar, Haziran 2014 sayýsýna hoþgeldiniz. Bu sayýmýzda konumuz Ramazan. Bildiðiniz gibi bu sene mübârek Ramazan ayý 28 Haziran da baþlýyor. Onbir ayýn sultâný , Gecelerin en hayýrlýsý Kadir Gecesini, son üçte birinde barýndýran, aylarýn en hayýrlýsý olan Ramazan ayýna inþaallah yine kavuþmak nasip olacak. Sizi bilemem dostlar ama beni þimdiden mübârek ayýn heyecaný, garip bir mutluluk, bir güzellik sardý sarmaladý. Ýftarlarýn, sahurlarýn, dostlarýn, o sultanlar sultâný istiyor diye, sadece O istiyor diye, bir yudum buz gibi su içip caný ferahlatmanýn, tüm hücrelerimden çok þükür diyebilmenin hevesi ve iþtiyâký içindeyim. Allah hayýrla kavuþmayý nasip etsin inþaallah. Bu vesile ile eski Ramazanlarý, nefislerimizden vermeye çalýþacaðýmýz zekâtlarý, diþ kiralarýný ve çocuk iftarlarýný yeniden anmak ve anlamak ve yetim baþý okþama sünneti de dahil olmak üzere hepsini yeniden yeniden yaþamak heyecanýndayým. Velhâsýl bir güzel telâþ bizleri sardý sarmaladý çok þükür. Bu nedenle istedik ki bu sefer Ramazan baþlamadan, güzel dinimizin emirlerini, güzeller güzeli peygamberimizin hâlini ve sünnetlerini, an anelerimizi ve âdetlerimizi hatýrlayalým ve hatýrlatalým istedik. Heyecanýmýzý, mutluluðumuzu siz HerNefes dostlarýmýzla paylaþalým, sizleri de bu hâlimize ortak edelim ve inþallah bu heyecaný birlikte yaþayalým istedik. Efendim, mahcup olmamak dileðiyle yeniden hoþgeldiniz diyoruz. Kusurlarý bizlere, güzellikleri herþeyin sahibine âit olarak, buyurun gönül soframýzda beraber iftar edip çok þükür! diyelim... Hürmet ve muhabbetlerimle, Yosun MATER



SOHBETLER

Ramazan yaklaþmýþtý. Görgüsü kadar bilgisi de zengin, kendisi ise yerine ve zamanýna uygun konuþmayý bilen Münîre Hanýmefendi gençliðinde öðrenmiþ olduðu, kýsa bir duâyý (Allâhümme bârik lenâ fî Recebe ve Þa'bân ve belliðnâ (nice nice) Ramazan, bi'l-âfi-yeti ve'l-gufrân ve hatim lenâ bi'lîmân ve þerrifnâ bi'l-Kur'ân) birkaç defa tekrarladýktan sonra Efendiciðim, baþýnýz aðrýmasýn, canýnýz sýkýlmasýn, diye susuyorum! dedi. - "Duâný et... ben Allah'a edilen duâdan hiçbir vakit býkmam. Ben ona edilen duâya doymam ki, söyle söyle!" (Ken'an Rifâî, Sohbetler, Kubbealtý Neþriyâtý, Ýstanbul, 2000, s. 139)

**** Ramazanýn ilk günü idi: - "Bir ramazan daha geldi ve bizi býraktýðý gibi buldu. Belki de daha beter. Daha beter dememizin sebebi, Resûlullah Efendimiz'in Bugünü dünkü güne müsâvî geçirene yazýktýr buyurmalarýdýr. Elinde fýrsat varken, bugünü dünden, hele yarýný bugünden aþaðý geçiren kimseye yazýktýr." (Ken'an Rifâî, Sohbetler, Kubbealtý Neþriyâtý, Ýstanbul, 2000, s. 415)

*** Avâmýn Ramazan'ý, mâlûm olan ayda, orucu bozan þeylerden, havassýn yâni Allah'ýn has kullarýnýn orucu ise fikir ve his günâhlarý demek olan gafletten yâni Hak'tan gayrý þeylerden kaçýnmak ve riyâzatta bulunup canânýn vuslatý bayramýna intizar eylemektir. Avâmýn orucu senede bir aya mahsustur. Bu ise vuslat bayramý müyesser oluncaya kadar devam eder."


Þeyh Yûnus Efendi: - Bu akþam ayý, fakir de gördüm. - "Basra'da Anadolu'da bu gün bayram. Halbuki bizim baþýmýz þerîate baðlýdýr. Biz mâdemki orucu, ulülemir olan hükümetin topuyla tuttuk, yine onun topu ile bozarýz. Bu hususta mes'ûliyet varsa, bize âit deðildir. Esâsen âlemin intizâmý da bunu îcap eder. Herkes, ben ayý gördüm... der oruç tutar ve oruç bozarsa, o vakit birlik olmaz. (Ken'an Rifâî, Sohbetler, Kubbealtý Neþriyâtý, Ýstanbul, 2000, s. 547)

*** Ramazan Sohbetleri'nin tashihi yapýlýyordu. Meclisten biri: - Ne yazýk... Bir hikmet ve irfan þelâlesi olan bütün bu sözleri alelâde konuþmalarmýþ gibi dinliyoruz, dedi. - "Evet, ben de þimdi onu düþünüyordum, benden sana aksetti. Dergâh-ý Þerifte Mesnevî takrir ederken de böyle deðil mi idi? Kimi esner, kimi uyur, kimi de lütfen dinlerdi. Dinliyoruz zannedenlerin de bâzýsý bir þey anlamazdý." - Ýmâm-ý Cafer Hazretlerinin Allah, kelâmýndan tecellî etmiþtir fakat görmüyorlar buyurduðu gibi... - "Evet, bu istiðnaya raðmen hocanýz, öðretmek için ne kadar haristir. Kâh vaaz, kâh hikâye, kâh lâtife tarzýnda ve her fýrsattan faydalanarak, doðru bildiðini anlatmaya çalýþýr iþte." (Ken'an Rifâî, Sohbetler, Kubbealtý Neþriyâtý, Ýstanbul, 2000, s. 41)


Ramazan, paylaþmayý hatýrladýðýmýz ve infâký sevmeyi öðrendiðimiz aydýr.

cemâlnur sargut la söyleþi

Cemâlnur Sargut Hocamýzýn Beyaz TV de Ferda Yýldýrým ile yaptýðý sohbetlerden yola çýkýlarak hazýrlanan Kur an ile Var Olmak isimli son kitabý geçen ay okurlarla buluþtu. Aþaðýdaki yazý, bu kitabýn Ramazan baþlýðý altýnda yer alan kýsýmdan derlenmiþtir. Bu vesileyle bütün okuyucularýmýzýn mübârek Ramazan ayýný tebrik ediyoruz. Allah ýn Samed sýfatýný oruçla giyiniyoruz. Allah ta ihtiyaçsýzlýk var. Yüce Allah ýn hiçbir þeye ihtiyacý yok. O öyle bir sultan ki her þeyin en mükemmeli. O, ganî... Âciz ve ihtiyaç sahibi olan bizleriz. Biz: Allah ým senin ismin ve sýfatýný bir günlük giyinmemize müsaade eder misin, dediðimizde ne oluyor? Ben onun ismini ortaya çýkarmak vasýtasýyla Allah la iliþki kuruyorum. Bende Allah ýn ismi ortaya çýkýyor. Ben, bir gün boyunca hiçbir þeye ihtiyacým olmadan yaþýyorum; yemek yemiyorum, içmiyorum, kavga etmiyorum, sinirlenmiyorum. Hiçbir þeye ihtiyaç duymamak o kadar önemli bir þey ki. Yani Allah bana kul olduðum halde kendisinin bir ismini giyinebilme özelliðini lütfetmiþ, bunu idrak ediyorum ve cevabý doðrudan Allah tan geliyor. Ýkincisi; oruç, alýþkanlýklarýn hepsini yok eden bir hâldir.

Ramazan, hatýrlatma ayýdýr çünkü meselâ namaz için Allâhü Azîmü'þ-þan, Ben namazýn devamlý olanýný severim diyor. Yani günde beþ vakit namazý kastetmiyor Allah; o vazifemiz... Peygamber bize Allah ýn bizim namazýmýza ihtiyacý olmadýðýný, ama namaz kýlana da kendisinin þefaat edeceðini hatýrlatýr. Namaz çok önemli bir ibâdet. Allah la aramýzdaki en kýsa buluþma þekli. Evet vazifemiz, ama Allah bunun sadece beþ vakitte deðil, daimi olanýný istiyor. Yani biz namaza baþlarken nasýl i ki elimizi göðsümüze koyduðumuzda dünya ile âhiretten uzaklaþýp yalnýz Allah la beraber olmaya gayret ediyorsak, aslýnda her an öyle olmamýz gerekiyor. Ramazan ise bu hâli bize hatýrlatan bir lûtuf ayýdýr. Oruç öfkeyi kaldýrýr, zîra nefsin öfkeyle azdýðý zamanda onu yenmeyi bilmeden Allah'la irtibat kurulamaz. ( ) Hoþgörümüzü kaldýran ne biliyor musun? Burada biz yaratýlmýþý Allah'tan ayrý düþünüyoruz. Halbuki her zaman diyoruz ki Allah'tan baþka varlýk yok. Yaratýlmýþ herkeste onun bir ismi tecellî ediyor. Öyleyse kime kýzacaksýnýz? Kime öfkeleneceksin? Öfkelenmemeyi, kýzmamayý, Sevgilim benden memnun olsun diye mânevî bir âdet ve zevk haline getirirsen o zaman Ramazan, Ramazan oluyor ve o zaman senin bu çabalarýnýn neticesi Kur'an oluyor.


Ramazaný bütün aylardan ayýran tek þey, senin gayretinin neticesinin Allah tarafýndan sana Kur'an olarak inmesidir. ( ) Hadîs-i þerifte Allâhü Azîmü'þ-þan, gecenin son üçte birinde yeryüzüne iner ve bütün isteklere cevap veririm buyuruyor. Gece ve gecenin son üçte biri ne demektir? Gece aslýnda sýkýntý, belâ ve dünya demektir. Bakýn üç tane ay var: Recep, Þaban, Ramazan. Recep Allah ýn ayý, Allah ýn bütün hâdiselerin iç yüzünü âþikâr ettiði çok mühim bir aydýr. Þaban ayý Hazreti Peygamber in ayýdýr. Allah ýn hâdiselerin iç yüzünü âþikâr etmesi üzerine Peygamber ile birlikte o hâdiseleri yorumlama ayýdýr. Fakat Ramazan kulun ayýdýr. Bütün bunlarý öðrendikten sonra kulun kendini arýtmak ve temizlemek için sýkýntýya girdiði bir aydýr. Ve gecenin son üçte biri olan Ramazan ayýnýn son on gününde Allah kulun gönlüne tecellî eder ve Kur an iner. ( ) Kur ân-ý Kerîm, ilm-i ledun yani Allah ýn hakîkatinin ortaya çýkýþýdýr. Çok büyük lûtuf. Allah, Peygamber de tecellî etti, ama ilmini bir de bize yazýlý olarak da ifade etti ki ikisini birleþtirebilelim; hâl ile ilmi birleþtirelim. Ýlim nedir? Ýlim, Kur ân-ý Kerîm gibi olmak ve hâl etmek, amel de Hz. Peygamber gibi yaþamaktýr. ( ) Kur ân-ý Kerîm hiçbir kitaba


benzemiyor. Mesela batý âleminde Ýncil ve Tevrat gibi büyük lûtuf olan kitaplar sonradan yazýlmýþ olsa dahi Allah isterse, insaný hidâyete erdirir. Çünkü mademki Allah, Kitaplar ve peygamberler arasýnda fark yoktur diyor, kitaplar yanlýþ da olsa insaný hidâyete erdirir.

cemâlnur sargut la söyleþi

Fakat Kur an, indiði gibi yazýlmýþtýr. Peygamber ise ümmîdir. Yani Peygamber in ümmîliði okuma yazma bilmemekle alâkalý deðildir. Biliyor ya da bilmiyor onu da biz bilemeyiz ama çok mühim olan Allah tan gelen ilmi, kendi nefis ve akýl süzgecinden hiç geçirmeden indiði gibi yazýlmýþ olmasýdýr. Onun için Kur an olduðu gibi aktarýlmýþtýr. Bir de Peygamber onu hâl olarak yaþamýþtýr. Hz. Peygamber in varlýðýnýn ne kadar önemli olduðunu bir düþün! Dolayýsýyla Kur ân-ý Kerîm i anlamak, idrak etmek için Peygamber in hadislerini çok iyi bilmek lâzým. Allah öðrenmeyi nasip etsin. ( ) ***** Âyeti bütünüyle yaþayacaksýn ( ). Zerre kadar hayýr iþleyen hayýr bulur, zerre kadar þer iþleyen þer bulur âyetini ashabtan birisi ezberlemiþ, Ben artýk Kur an okumam demiþ. Gelip Peygamber e þikâyet ettiklerinde Býrakýn, o fýkýh âlimi olmuþ; zaten bunu yapsa yeter buyurmuþlar. Yani âyeti yaþayacaksýn. Hz. Mevlânâ nýn çok güzel bir yorumu var. Kendisine Bir adamcaðýz var, Kur ân ý o kadar iyi biliyor ki siz bir kelime söyleyin, o kaçýncý sayfalarda var,

söylesin demiþler. Hz. Mevlânâ Cevizleri saymayý çok iyi öðrenmiþ, inþallah bir gün kýrar da içinin lezzetine de bakar demiþ. Ýþte âyeti hâl etmek, Kur ân ýn içinin lezzetidir. Ben Kur ân ý okumak eksik bir zevktir demiyorum. Hayýr. Kur ân ýn enerjisi þarttýr ve vücut için çok faydalýdýr. Ben âcizâne bir tavsiyede bulunmak isterim, edepsizliðimi hoþ görsünler. Meselâ bizim evde, ben varken veya yokken, Kur an kaseti devamlý çalýnýr. Kur ân ýn enerjisi duvarlara kadar tesir eder. Onun için onun okunmasý, tekrarlanmasý, hatim indirilmesi maddeyi Allah ýn enerjisi ile kuvvetlendirir. Ama mânâsýný öðrenmedikten sonra, mânâsýný yaþamadýktan sonra, papaðan olur çýkarýz, Allah korusun. ( )

Ramazan yardýmlaþma ayýdýr. Zekât çok önemli. Önce zekâtýn hakîkati üzerinde de biraz konuþmak lâzým. Aslýnda biliyor musunuz, fakirin, malýmýzýn mülkümüzün sadece kýrkta birinde deðil, her kuruþunda hakký var. Allâhü Azîmü'þ-þan, hadîs-i kudsîde Parayý fakire verdiðin zaman önce benim elime düþer buyurmuyor mu? Cîlî Hazretleri bunu açýklarken buyurmuþlar ki: Sen de birine baðýrdýðýn zaman, söylediðin hakaret önce Allah a çarparak o kiþiye ulaþýr. Aman Yarabbi! O halde her þeyde Allah ýn hakký var. Her þey Allah a ait. Öyleyse

Ramazan,

paylaþmayý


hatýrladýðýmýz ve infaký sevmeyi öðrendiðimiz bir aydýr. Yani ben ne yapabilirim? Meselâ hasta olup oruç tutamayanlar var. Oruç parasý veriyorlar. O oruç parasýnýn fakir insana o kadar büyük faydasý var ki. Herkese Allah tutmayý nasip etsin ama, tutamayan için hiç olmazsa iftar vermek, iftar verirken oruçluya hizmet etmenin zevkini yaþamak ne kadar güzel bir þey. Zengine iftar vermek deðil, maddî durumu bozuk olanlara iftar vermek, çok aþýrý yemek vermek deðil. Bunlar çok önemli. ( )

Nefsin zekâtý kötü ahlâklardan kurtulmaktýr. Âcizâne tabii ki hiç kimsenin zevkine karýþmak edepsizliðini göstermek istemem ama hakîkaten aþýrý derecede gösteriþli olan her þey haramdýr. Çünkü Allah ile irtibatý keser. Ben yapýyorum dedirtir. Yani bir ev hanýmýnýn elime saðlýk mý? diye sormasýnda bile, bu benlik var. Dolayýsýyla kendini görmeden hizmet etmenin zevkini yaþadýðýmýz bir aydan bahsediyorum. Sonra bakýn, zekâtýn da çeþitli mânâlarý var. Meselâ þu sohbetin zekâtý dedikodudan kesilmektir. Dedikodudan kesilmezsek bu sohbetin zekâtýný vermiyoruz demektir. Evlâdýn zekâtý yetime hürmet ve mutlaka yardým etmektir. Aþkýn zekâtý aþkýndan vermektir. Âriflerin zekâtý kendi hâllerinden ve

ilimlerinden, irfanlarýndan ehline, isteyenlere vermektir. Ýlmin zekâtý, tâlibine ilim öðretmektir. Evin zekâtý misafiri aðýrlamak, itibar etmektir. Kuvvetlinin zekâtý zayýflara yardýmdýr. Nefsin zekâtý kötü ahlâklardan kurtulmaktýr. Dolayýsýyla her þeyin zekâtýný ödememiz gerektiðini hissettiðimiz bir aydan bahsediyorum. Vermek, vermek, vermek, memnun etmek. ( )

Zekât çok önemli. Önce zekâtýn hakîkati üzerinde de biraz konuþmak lâzým. Aslýnda biliyor musunuz, fakirin, malýmýzýn mülkümüzün sadece kýrkta birinde deðil, her kuruþunda hakký var. Allâhü Azîmü'þ-þan, hadîs-i kudsîde Parayý fakire verdiðin zaman önce benim elime düþer buyurmuyor mu?


O GELÝYOR GENE... Bir sene ne kadar da çabuk geçivermiþ. O geliyor gene Bütün ihtiþamýyla, rahmetiyle... Recep Allah ýn, Þaban Benim, Ramazan ümmetimin ayýdýr hadis-i þerifine mazhar olan o muhteþem ay... Ellerin semâya belki daha fazla açýlacaðý, Allah rýzâsýný kazanma adýna yarýþýn belki de en zevkli olduðu, içinde bin aydan daha hayýrlý, meleklerin her türlü iþ için indiði, gün aðarýncaya kadar selâmeti barýndýrdýðý o kutlu Kadir in güzel ayý... Sordular bize, nedir bu Ramazan? Bizce, Yaþamaktýr Ramazan, ah bu sene de vardýk sana demektir. Üþümektir Ramazan, annenin verdiði parayla pide kuyruðunda Isýnmaktýr Ramazan, O nun verdiði rýzký eve yetiþtirme telâþýnda Sevilmektir Ramazan, kapý açýldýðýnda ahalinin gülüþüne sevinmektir. Yaþlanmaktýr Ramazan, bir 10 sene önce daha mý coþkuluydu diye sormaktýr Doymaktýr Ramazan, meleklerin niyetlilere selâmýyla Uyanmaktýr Ramazan, gecenin körünü sabahýn nuruna çevirircesine Bir an deðildir sanki Ramazan, hayatýn kendisidir. Belki de kendini bulmak yolunda, kendindir Ramazan

Mehmet Can Taþçý



banu büyükçýngýl

TAÞSIN RAHMET DERYASI!


Recep ve Þaban aylarýndan sonra salýna salýna gelir Ramazan Onbir ayýn sultâný, içinde binbir güzellik ve zenginlik ile gelir. Ancak Ramazan ý yaþamayana mânâsýný göstermez. Neden geldiðini bilemezsin. Týpký bir gelin gibi yüzgörümlüðü ister. Gayretini oruç tutarak göstermeni ister. Ramazan ayý, dýþarýdan bakan için aç kalmaktýr. Hiç yadýrgamýyorum, çünkü ben de eskiden öyle olduðunu düþünürdüm. Ama Ramazan ýn tadýný alýnca sanki bal yiyor gibi hissediyor insan. Yeter ki Ramazan ýn rahmetine ve bereketine açýk olsun kul Ramazan ýn dýþý ile deðil, mânâsýný öðrenince bir anda rahmet yaðmaya baþlýyor insanýn gönlüne. Allah a O nu sevdiðimizi göstermenin bir yoludur oruç tutmak. O nun için tutmuyoruz aslýnda, kendi nefsimiz adam olsun diye Allah a tutuyoruz oruçlarýmýzý. Yüceler yücesinin bizim orucumuza hiç ihtiyacý yok ki. O, ihtiyaçsýz ve mükemmel olan... Biz kullar ise eksik ve kusurluyuz. Ramazan ýn güzelliklerinden biri de bu þekilde aczimizi idrâk etmek olsa gerek. Âciziz çünkü biz mâþuka âþýðýz, gülün etrafýnda dönen bülbül gibi sevgilimizin bizden memnun ve râzý olduðunu bilmek için çýrpýnýyoruz. Ama hep hatâdayýz ve günahtayýz. Kusurumuz çok Allah ým, sen bizi affet! Ramazan ýn rahmetiyle yýka gönlümüzü. Çek çýkar bizi günaha bulanmýþ bataklýklardan. Kuluz, gene gireceðiz günaha, ama sen yine de temizle!

Allah ým, ben bu ay nefsime uyup istediðimi istediðim zaman yiyip içmeyeceðim, senin için nefsime kýsa bir süre de olsa uymayacaðým ve senin ihtiyaçsýzlýk sýfatýn olan samet sýfatýný giyinmeye kalkacaðým. Boynum kýldan incedir. Ama illâ ve illâ senin tenezzülün gerek Allah ým. Yoksa ben kim, oruç tutmak kim... Zaten sadece yemek yememek deðil ki mesele; kulaðým dedikodu iþitmeyecek, dilim kötü söz söylemeyecek, elim harama deðmeyecek Allah ým sen lûtfet, dilimden hayýrlý söz çýkar. Ellerimi, kulaklarýmý hayýrlý iþlere âlet et. Sultâným Ken an Rifâî Hazretleri nin buyurduðu gibi lâtifeyi lâtif söylet. Bu ramazan ve her gün inþallah... Ramazan ýn rahmet ve bereketinden bizi ayýrma. 365 güne sirâyet etsin nûru inþaallah. Âmin.


BEÞ DUYU ÝLE ORUÇ Var mýsýnýz bu Ramazan ayýnda orucumuzu beþ duyumuz ile hissedelim? Takvâmýzýn yanýsýra, her sahura kalktýðýmýzda duâ ederken, kendimize bir baþkasý ile ilgili bir eylem sözü verelim? Örneðin, bir gün görevimiz bir fakiri doyurmak olsun, ertesi gün komþunun camýný silmek Veyâ iþ yerinde birine yaptýðý iyi bir iþten dolayý kahve kartý hediye etmek? Sonra gözlerimize perde çekelim. Bu öyle bir perde olsun ki her þeyde ama her þeyde, insandan bitkiye, sandalyeden eteðe, her þeyde Yaratan'ý göstersin bize

sesil pir

Ve 'güzel olmadýðýný' düþündüðümüz her eþyayý, davranýþý, canlýyý kabul etmeyi veya güzel olmayan yanlarýný görmemeyi öðretsin. Kulaklarýmýza bir çift küpe takalým. O küpeler ki Peygamberimizin fýsýltýlarý olsun kulaðýmýzda. Kahvaltý ederken, gazete okurken, itiþ kakýþ vapura binerken, her dâim aþký fýsýldasýn bizlere. Burnumuz sadece gül kokusu alsýn bir ay boyunca. Ne açlýk yüzünden

midelerden gelen kokuyu, ne de ter kokusunu duyalým omuz omuza kýlarken namazý... Ellerimiz aracý olsun bir gönüle deðmeye. Yemek yaparken durup parmaklarýmýza bakalým, þükür içinde. Çocuðumuzun baþýný okþarken, okþataný düþünelim. Kapýyý açmak için uzanýnca kilide, hareket eden damarlarýmýzý izleyelim. O gizli araçlarýn, uzuvlarýn, nasýl 'Allah Allah' diye her an çalýþtýklarýný izleyelim, þevk alalým. Ve tabiî ki dilimiz Dilimize sabahlarý oruca baþlamadan son bir gýda olarak bir parça bal, akþam iftarda orucu açmadan evvel bir acý biber çalalým. Güne baþlarken tatlý dilin önemini, akþam yatmadan kazâra kýrýlan gönülleri hatýrlatsýn bizlere. Gelin bu sene, orucu sýrf açlýk ile tutmayalým. Var mýsýnýz bu Ramazan ayýnda orucumuzu beþ duyumuz ile yaþayalým? Hadi!! Allah yaptýðýmýz bütün iþlerin mânâsýný yaþayabilme gücü versin bizlere inþaallah. Hayýrlý Ramazanlar



geçmiþ zaman olur ki... Her birimiz geçmiþte yaþadýðýmýz hâtýralardan Ramazan ile ilgili olanlarý bambaþka bir özlemle hatýrlar, yâd ederiz. Ýþte bazý arkadaþlarýmýz o hâtýralardan bazýlarýný dergimiz için kayda geçirdiler Ramazan ýn bereketine hep beraber hayýrla eriþelim ve bu güzel ayý hep güzel hatýrlanacak þekilde yaþayalým inþaallah

Ah Medine Ýftarlarý!

Benim için en güzel ramazanlar Medine de geçenler Gerçek mânâda oruçlu olmak sýcaða raðmen orada daha kolay ve daha güzel, çünkü orada herkes oruçlu veya oruca saygýlý. Ýftara yakýn insanlarýn sokaklarda hurma, zeytin, su, yoðurt vb. daðýtmalarý, Ramazan ý hep birlikte yaþama zevki... Mescîd-i Nebevî nin avlusunda bembeyaz taþlarýn üzerine sýra sýra örtüler serilip de her renkten insan yerlere oturarak birarada iftar vaktini beklerken gökyüzünün renkten renge girmesi ayrý bir güzel Umreye ilk gittiðimiz sene ilk gün orucumuzu açtýktan on veya on beþ dakika sonra hocanýn âniden namaza dâvet etmesi üzerine, hepimiz telâþla olduðumuz yerde biraz geri çekilerek namaza durduk. Tam namaz kýlarken görevlilerin gelip üzerinde henüz bitmemiþ yiyecekler olan örtüleri çekmesi üzerine çok þaþýrdýk. Kimimiz hafif bir sesle eyvah yiyecekler! dedi. Kimi hafif öne doðru bir adým atar gibi

oldu. Tabiî sonra toparlanýp namazda olduðumuz hatýrladýk. Namazla yiyecekler arasýnda gidip geldikten sonra namaza devam ettik. Nasýl kýldýðýmýzý tabiî Allah bilir... Namaz bittikten sonra halimize epey güldük. Ama diðer günler tedbirliydik. Açýlmamýþ içecekleri ve meyveleri çantamýza koyup biraz daha hýzlý yemeyi öðrendik. Ve gerçek orucun birlikten geçtiðini öðrendik. Zehra Karpuz

Halka Hizmet, Hakk a Hizmet

Herhalde 16 yaþýndayým, Cemâlnur Hocam ýn da gençlik yýllarý... Biz gençleri iftara dâvet ediyor, Meþkûre Annem in evinde, 10. katta. Sayýsý belki 50 kadar olan gençler, salonu tamamen kaplamýþ olan yer sofrasýnda oturarak neþeyle iftar ediyoruz. Namaz kýlýyoruz. O günden aklýmda kalan en önemli detay, bu kadar kiþinin bulaþýklarýný kimin yýkadýðý. Sofralarý toplarken görüyoruz ki Meþkûre Annem mutfakta yerini almýþ, bulaþýklarý kendisinin yýkayacaðýný söyleyerek hiçbir itirazý kabul etmiyor. Hepimizi çýkarýyor mutfaktan, bizi Cemâlnur Hocamýzla baþbaþa býrakýyor. Efendisinin evlâtlarýna ve aslýnda bütün yaradýlmýþlara hizmeti, hayatýnýn gayesi haline getirmiþ olan Meþkûre Annem. Tuttuðumuz oruçlarýn, biraz da olsa onlara benzememize vesile olmasý niyazýyla Dilek Güldütuna



geçmiþ zaman olur ki... Ýftar Tadýnda Sahurlar

Sanýrým ortaokul dönemindeydim. Ramazan orucumuzu tutuyoruz Bir akþam bize bir arkadaþýmýz geldi kalmaya. Ýftarýmýzý ettik; hoþbeþ muhabbet derken yattýk. Annem bizi sahura kaldýrdý her gece olduðu gibi. O dönemde annem bizim öðrenci olarak oruç tutmamýza hürmeten olsa gerek, hepimizden önce sahura kalkar, sevdiðimiz yiyecekleri hazýrlar, sofrayý kurar ve sonra bizi kaldýrýrdý. Biz de kalkar, sohbet ve muhabbet içinde yemeðimizi yer yatardýk. Bu, bizim için çok normal bir durumdu. Ama arkadaþým çok þaþýrdý. Biz bir gözümüz açýk, diðeri kapalý, sessiz sâkin, uykumuz açýlmadan sahurumuzu yaparýz. Sizin bu durumunuz çok þaþýrtýcý demiþti. Oysa dediðim gibi bu bizim ev için çok normal bir durumdu. Galiba atladýðýmýz bir þey var bu sýralar: Ýftar tadýnda sahur yapabilmek Bu ramazan, iftar tadýnda sahurlar yapabilmeniz dileðiyle Sibel Ýnci

Ramazan Çocuklar Ýçin

Ramazan hâtýrasý deyince aklýmda sadece tek bir gün canlandý. Kaç yaþlarýndayým bilmiyorum ama bayaðý küçük olduðum kesin. Bizim evde çocuk iftarý olacakmýþ. O zamanlar daha farklýydý tabiî. Özel yemek salonlarýna gerek olmayan, daha küçük bir grup çocuktuk. Annem özenle hazýrlandý. Hattâ kapýlar yerlere konarak masa yapýldý. Ben küçük olduðum için de olabilir ama o kapýlar bana devâsâ uzun bir sofra gibi gelmiþti. O gün sadece çocuklarýndý. Balon patlatma oyunu oynadýk. Gönlümüzce gürültü çýkardýk. Kimse sus, yapma etme demedi. Bir anda salona bir kadýn girdi. Büyükler bize zenne geldi dediler. Kadýn dediðime bakmayýn. Gelen, bir aðabeyimizdi. Çocuklardan daha çok büyüklerin eðlendiðini hatýrlýyorum. Kafama takýlan þey, o aðabeyin nasýl kadýna benzediðiydi. Ama o gizemi de haylaz çocuklar hemen çözdüler ve son balonlar da kendileri tarafýndan patlatýldý. Olan olaylardan çok o günkü hislerimi hatýrlamak daha kolay. Kendimi güvende, sýcak bir ortamda ve bütün o kalabalýk benim ailemmiþ gibi hissetmiþtim. Bence ramazanýn en büyük olmazsa olmazý da bu: Aileyle beraber televizyon olmadan birlikte vakit geçirmek ve çocuklara güzel anýlar býrakmak Bunun için o gün zenne olan aðabeyimize ayrýca teþekkürler... Gazale Birol




Donandý her yer kandiller ile, Doldu câmiler mü minler ile, Zikr ü tesbihler sâf diller ile, Sana eylerler þehr-i ramazan Hoþ sefâ geldin þehr-i ramazan Aylar sultaný canlar canâný, Çok þükür geldi þehr-i ramazan, Zikr ü ibâdet mü minler ile, Sana eylerler þehr-i ramazan Hoþ sefâ geldin þehr-i ramazan


hüseyin gökhan

ALLAHU SSAMED

Her Ramazan Allah ý görmeye çalýþýrým. Bir türlü beceremedim þimdiye kadar ama hep aklýmdadýr bu ihtimal. Belki sizler de duymuþsunuzdur: Hz. Musa Allah ý görmek isteyince Rabbi ona bunun mümkün olmadýðýný, aradaki 70 bin perdenin buna mâni olacaðýný buyurmuþtur. Bu nimete ancak habîbinin ümmetinin nâil olacaðýný haber vermiþtir. Ramazan ayýnda gündüzlerini oruçlu geçiren müminlere iftar vakti oruçlarýný açtýklarýnda rablerinin bizzat tecelli edeceði vaadedilmiþtir. Ben de zaman zaman iftar sofralarýnda gözlerimi kapatýp o aný tüm varlýðýmla yaþamaya gayret ederim. Ezaný duyduktan sonra besmele çekip zeytin, hurma, su, tuz, o sýrada ne nasip olmuþsa aðzýma atýveririm. Heyhat! Þimdiye kadar Rabb imin tecellisinin farkýna varamadým. Allah Samed dir, yani kâim olmak için dýþarýdan bir kuvvete, yardýma ihtiyaçtan ihtiyaç duymaktan berîdir. O zâtý ile tamdýr, O nun tamamlanmasý, ya da desteklenmesi gibi bir mefhum söz konusu edilemez. Herhangi bir rýzýkla rýzýklanmaz, yeme içmeden münezzehtir. Hüviyet sahibi ancak O dur, Hû O dur. Onunla beraber baþka hiçbir þeyin varlýðýndan söz edilemez. Onunla beraber bir varlýktan söz edilemeyeceði için O nu görmek, felsefî ya da tasavvur edilebilecek diðer tüm anlamlarda abesle iþtigâl olur. Öyleyse O nun tecellîsini oruçlu müminler nasýl görebilir? Mâlum, oruç diðerlerinden çok farklý özellikleri olan bir ibâdet Hz. Allah


her ibâdetin bir mükâfâtýnýn olduðunu, fakat orucun karþýlýðýný bizzat vereceðini buyurmuþtur. Harama el uzatmayan mümin, oruç sýrasýnda haramlarýn haricinde helâl dahi olsa ne bir yiyecek içeceðe, ne de cinsel münâsebete yaklaþmaz. Ýþyerinde kafamý daðýtmak için çay içemediðim, karným zil çaldýðýnda yemeðe inemediðim zaman hayatýmda yeme içmenin ne büyük yer kapladýðýnýn farkýna varýrým. Bir yandan da Allah a verdiðim bir söz, yani oruca niyetim sayesinde bu nimetlere yaklaþmayý aklýma dahi getirmemem beni hayretlere düþürür. Bu ibâdet sýrasýnda maddî rýzýklara ne kadar muhtaç olduðumuzun farkýna varýyoruz. Fakat tam tersine, bir yandan da yeme içmenin hayatýn merkezinde olmadýðýný yaþayarek tecrübe ediyoruz. Ýnsanýn var edilme sebebinin dünyevi rýzýklanmanýn dýþýnda bir þey olduðu gerçeðini yaþýyor oruç tutanlar. Allah bize hayatýmýz boyunca nimet yaðdýrýr. Ancak O na kulluk edenler yakînlerini arttýrarak bu nimetlerin farkýna varabilirler. Her sabah uyanabilmenin, yemenin, içmenin, nefes alabilmenin, hatta tuvalete çýkabilme nimetinin dahi kýymetini bilemeden ömrümü tükettiðimi düþünüyorum. Bu istîdatta olan bu fakir Ramazan nimetinin, oruç nimetinin kýymetini nereden bilsin? Allah verdiði söze sâdýktýr. Þüphesiz bu Ramazan da, her Ramazan da olduðu üzere bazý oruçlu kullarýna tecelli edecektir. Yemeyi içmeyi dahi sadece O emrettiði için îfâ eden, nefsinin emrinden kurtulmuþ, Allah ýn güzel

ahlâkýna boyanmýþ, O nun sýfatlarýyla sýfatlanmýþ kul larý bu Ramazan ayýnda rablerinin tecelligâhý olacaklar. Ýhtimâl odur ki onlar, Samed ismini Allah la bizzat yaþayacaklar. Belki o tecelligâhlardan biriyle iftarda beraber olmak nasîb olur mu bu Ramazan?


rânâ

HOÞGELDÝN RAMAZAN!


Kimi misafir vardýr, geliþini kollarýnýzý açarak beklersiniz Çocukluðumda Ramazan benim için böyle bir misafir deðildi. O misafirin kýymetini anlayabilmem çok uzun zamanýmý aldý.

Ýnsanlarýn sükûnetin tadýna vardýklarý, iþtahtan halâs olduklarý ve daha önce çok meþgul olduklarý için vakit ayýramadýklarý dostlarýný ve akrabalarýný görebildikleri bir zamandý bu ay.

New York ta geçen çocukluðum boyunca müslüman olduðumuz için mahallemizde komþularýmýzdan ve dostlarýmýzdan soyutlanmýþ bir hayatýmýz vardý. Ramazan ayýnda bir kez daha onlardan olmadýðýmýzýn altý çiziliyordu. Sadece domuz yememek ve bira içmemekle kalmýyor, bu ayda gün boyunca yemek de yemiyorduk.

Bir restoranda iftar vaktini beklerken, saðýmda solumda ezaný bekleyen aileleri görünce tanýmadýðým bu insanlarla o an içinde olduðum birlik hissinin gözlerimi dolduracak kadar beni duygulandýrdýðýný hatýrlýyorum. Ayný masada oturmuþ koca bir aile olmuþtuk âdetâ.

Ramazan, geliþini dört gözle beklediðim bir ay deðildi. Ciddiyet ve matem gibi bir havada geçen karanlýk bir aydý daha çok Oruç ve uzun teravih namazlarý, sanki bayramý haketmek için katlanmamýz gereken zorluklardý. Ýftarlarýn dahi bir câzibesi yoktu o zamanlar. Sadece zamaný geldi! , bir dua, aðýza atýlan bir hurma Bu ay hakkýnda hatýrladýðým tek eðlenceli taraf sahurlardý. Gecenin ortasýnda çatal-býçak seslerine karýþan fýsýltýlý konuþmalar çocuk merakýmý uyandýrdýðý için geceleri kan uykumdan kalkmak bir zevk halini alýrdý. Ýstanbul da bir yetiþkin olarak yaþadýðým hayat, bu misafirin kýymetini anlamam için ilk adým oldu. Yeni evlendiðimiz günlerde eþimin Ramazan ýn geliþinden duyduðu heyecaný hatýrlýyorum. Bu mübârek ay hakkýnda karanlýk intibâm üzerine ilk ýþýk huzmesi bu idi. Yavaþ yavaþ Ramazan ýn matem deðil, bir bayram olduðunu anlamaya baþladým.

Þimdilerde iki çocuk annesiyim ve yavrularým büyüdüklerinde dünyanýn neresine giderlerse gitsinler, güzel anýlarla doldurduklarý Ramazanlarýný gittikleri her yere kalplerinde götürebilsinler istiyorum. Bu ayda birlik ve beraberlik duygularýný daha kuvvetli yaþamalarýný, büyük bir þeyin parçalarý olduklarýný hissetmelerini istiyorum. Büyüklerinden gördükleri üzere, nefislerini kontrol edip istedikleri þeylerden ferâgat edebilerek kendileri ile iftihar etmelerini diliyorum. Kendilerine bahþedilen nimetlere þükredip baþkalarý için duâ etmelerini istiyorum. Fakat belki tüm bunlardan daha önemli olarak annelerinin ve babalarýnýn bu misafirin geliþinin heyecanýyla kalplerinin parýldadýðýný, onun geliþini kollarýný iki yana açarak beklediklerini hissetmelerini isterim. Âdetâ minâreler arasýnda gerilmiþ o mahyalar gibi: Hoþgeldin Ramazan!


NE HABER? Cemâlnur Sargut Türk Dünyasý Bilgeler Zirvesi nde Cemâlnur Sargut, 26-28 Mayýs 2014 tarihleri arasýnda Eskiþehir de gerçekleþtirilen ve Eskiþehir 2013 Türk Dünyasý Kültür Baþkenti Ajansý tarafýndan düzenlenen Türk Dünyasý Bilgeler Zirvesi Gönül Sultanlarý Buluþmasý nýn ikinci gününde tasavvuf oturumunda bir teblið sundu. Hanýmlarýn çoðunlukta olduðu dinleyiciler tarafýndan büyük bir ilgi ile dinlenen tebliðde Sargut, konuþmasýna

mürþidi Ken an Rifâî ile annesi Meþkûre Sargut arasýndaki bir olayý anlatarak baþladý. Mürþitlerin Hz. Muhammed in farklý aynalardaki tecellisi olduðunu ifade ederek tasavvuftaki mürþit kavramýna açýklýk getiren Sargut, tasavvufun dünya dertlerinden etkilenmemek demek olduðunu söyledi. Týpký yedi uyuyanlar gibi aþýrý mutluluk ve aþýrý dertlerden etkilenmeyenler, yani Allah ile irtibatý tam kurmuþ olanlar tasavvufu yaþayanlardýr diyen Cemâlnur Sargut, Ýslâm tasavvufunun hal ilmi olduðunu ve tasavvufun ortak bir dil oluþturduðunu vurguladý. (Haber: Ümit Gülbüz Ceylan)


KAYÇAD dan Cemâlnur Sargut a Yýlýn Yazarý Ödülü Kadýn Yönetici ve Kadýn Çalýþanlar Derneði'nin (KAYÇAD), 5. kuruluþ yýldönümü dolayýsýyla 2 Haziran 2014 tarihinde Ankara Rixos Oteli nde düzenlediði gecede Ýþ'te Kadýn Ödülleri sahiplerini buldu. Törende Yýlýn Yazarý kategorisi ödülü Cemâlnur Sargut a verildi. Geniþ katýlýmlý bir törenle 10 kadýna deðiþik kategoride ödüllerin daðýtýldýðý gecede Nefes Yayýnevi yazarý Cemâlnur

Sargut, ödülünü Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlýðý müsteþarý Nesrin Afþar ýn elinden aldý. Sosyal Güvenlik Kurumu Baþkaný Yadigâr Gökalp Ýlhan tarafýndan kurulmuþ olan KAYÇAD ýn gecesine Kalkýnma Bakaný Cevdet Yýlmaz, eski bakanlardan Güldal Akþit ve çok sayýda seçkin davetli katýldý. (Haber: Ümit Gülbüz Ceylan)


NE HABER? "Yed-i Velâyet 7 Vilâyet" Yedi Allah dostunun anlatýlýp tanýtýlacaðý "Yed-i Velâyet 7 Vilâyet" baþlýklý kýsa film festivalinin baþvurularý baþladý. Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî, Aziz Mahmud Hüdâyî, Emir Sultan, Hacý Bayram-ý Velî, Hacý Bektaþ-ý Velî, Veysel Karanî ve Yunus Emre'nin hayat hikâyelerinden, eserlerinden, kýssalarýndan esinlenerek çekilen kýsa filmlerin yarýþacaðý festival, Kültür Bakanlýðý'nýn desteðiyle MY Elit Yapým tarafýndan organize ediliyor. Cemâlnur Sargut un da jüri üyeleri arasýnda yer alacaðý festivalin gala Gecesi Konya'da, final gecesi ise Ýstanbul'da gerçekleþtirilecek. Toplam 33.000 TL nin ödül olarak daðýtýlacaðý festivalle ilgili detaylý bilgi ve katýlým koþullarý için internet sitelerini ziyaret edebilirsiniz. http://www.7kisafilm.com/ http://www.yedivelayet7vilayet.com/


Cemâlnur Sargut Kuzey Almanya yý Ziyâret Etti Cemâlnur Sargut hocamýz, 2009'dan beri sürdürmekte olduðu kuzey Almanya'daki konferanslarýna geçtiðimiz Mayýs ayýnda da devam etti. Ýlk olarak 3 Mayýs 2014 de Kassel'de "Hz. Mevlânâ ve Mesnevi" konulu bir konferans veren Cemâlnur Sargut, konferans sonrasýnda da bölgedeki camiyi ziyaret edip cami önünde yapýlan kermeste kýsa bir selâmlama konuþmasý yaptýktan sonra gurbetçi vatandaþlarýmýzla sohbet etti. Ýkinci gün (4 Mayýs 2014), altýncý kez geldiði Braunschweig'da "Kur'ân-ý Kerim ve Hakikati" konulu konferans veren Cemâlnur Sargut, Kur'ân-ý Kerim'in önemini, aktardýðý bilgilerle bir kez daha gözler önüne serdi. Son konuþmasýný Salzgitter þehrinde yapan hocamýz, buradaki topluluða da "Ehli Beyt" konu bir sohbet yaptý. Üç gün boyunca katýldýðý bu organizasyonlarda 1000'e yakýn gurbetçimizle buluþan hocamýz, bizlere Almanya'daki konferanslarý ve gurbetçilerimiz hakkýnda þunlarý söyledi: "Hakikaten çok güzel ve zevkli dakikalar geçirdik. Üç ayrý sohbet ve bu sohbetlerde çok güzel sorularla ve çok imanlý ve idrakli gruplarla beraber olduk, Allah'a binlerce þükürler olsun. Bu bakýmdan da çok güzel geçtiðini düþünüyorum. Ýnþaallah ben de faydalý

olabilmiþimdir. Ben burada yaþayan insanlarýn cihad yaptýðýna inanýyorum. Çünkü burada Türklüðü ve müslümanlýðý göstermek için insanlar fýrsat yaratýyorlar. Eðer gerçek müslümanlýðý ve Ahlâk-ý Muhammediye'yi yaþarsak, o zaman birçok kiþinin de müslümanlýða olan bakýþ açýsýný deðiþtirebileceðimize inanýyorum. Bu yüzden de burada yaþamanýn büyük bir cihad olduðunu düþünüyorum. Allah herkese yardým etsin. Memleketinden uzak, ezan sesinden uzak bu büyük imtihanda burada yaþayanlarýn Allah yardýmcýlarý olsun." (Haber: Bülent Þener)


dekorasyon

duygu tükek aydýn

EVDE HUZUR Ýftar Sofralarý

Kadeh þeklinde bardaklarý mumluk ve çiçekleriniz için vazo olarak kullanabilir ve sofralarýnýza þýk dekorasyonlar hazýrlayabilirsiniz.

Ýftar sofranýzda misafirlerinizin önüne iftarý beklerken okuyabilecekleri mânevî sözlerin yazýlý olduðu kartlar hazýrlayabilirsiniz.


Eskiden eve yemeðe gelen misafirlere yemek yerken diþleri yorulduðu için ev sahibi diþ kirasý verirmiþ. Bu, âilenin maddî durumuna göre bazen bir kese altýn dahî olabilirmiþ. Bu âdete hürmeten siz de misafirleriniz için küçük hediyeler hazýrlayabilir ve bunlarla masanýzý süsleyebilirsiniz. Ýftar sofralarýnýz için konserve kutularýndan veya kavanozlardan þýk vazolar hazýrlayabilirsiniz.


cem창lnur sargu dekorasyon...


tÂ’tan


SELÂMÝÇEÞMELÝYÂKUBÝ BABA

nefes alan tarifler

çið kabaktan lazanya

Malzemeler:

5 adet büyük sakýz kabaðý.1 demet taze fesleðen yapraðý,12 adet 4 e bölünmüþ çeri domates, 2 yemek kaþýðý limon suyu, 100 ml sýzma zeytinyaðý, 1 çorba kaþýðý incecik kýyýlmýþ maydanoz, 1 diþ ince doðranmýþ sarmýsak, 400 gr lor peyniri karýþýmý (zeytinyaðý, pul biber, taze fesleðen, sarmýsak tozu, tuz, karabiber), Deniz tuzu ve taze çekilmiþ karabiber


Domatesli Zeytinli Pesto Sosu için: 200-300 gr brokoli ½ çay fincaný çekirdeksiz yeþil zeytin 200 gr yarý kuru domates 3 adet doðranmýþ domates 200 gr mantar 1 kýrmýzý tatlý biber 1 dal doðranmýþ taze biberiye 6 çorba kaþýðý sýzma zeytinyaðý 1 çorba kaþýðý üzüm sirkesi 2 diþ doðranmýþ sarmýsak Hazýrlanýþý: 1.Lazanya yapraklarý hazýrlamak için kabaklarý soyduktan sonra uzunlamasýna 2 mm kalýnlýðýnda keskin bir þef býçaðý veya mandolin rende yardýmýyla dilimleyin. 2.Domatesli zeytinli pesto sosunu hazýrlamak için tüm malzemeyi biraz su, biraz tuz ve karabiber ekleyerek rondodan geçirin. 3.Dikdörtgen þeklindeki fýrýna dayanýklý bir cam veya seramik kap içine 6-8 adet kabak dilimini bir sýra halinde yanyana dizin. Üzerine hafif zeytinyaðý sürdükten sonra bir tutam tuz serpin. 4.Daha sonra üzerine 6 çorba kaþýðý pesto sosunu yayýn, onun üzerine de 6 çorba kaþýðý lor peyniri karýþýmýný yayýp üste birkaç yaprak taze fesleðen serpiþtirin. En üstünü yine kabak dilimleriyle kapatýp yaðlayarak tuz serpin. Bu iþlemi elinizdeki tüm malzeme bitene kadar ve en üstünü kabakla örtecek þekilde birkaç kat yapýn. Yine zeytinyaðý ve tuz ile sonlandýrýn. 5.Lazanyanýzý buzlukta 2 saat kadar dondurun. Bu iþlem lazanyanýzý düzgün porsiyonlar halinde servis yapabilmeniz için önemlidir. Lazanyanýz donduktan sonra kesme tahtasý üzerine koymak için kabýndan çýkartýn ve 6 eþit dilim halinde kesin ve 1 saat kadar erimeye býrakýn. 6.Servise baþlamadan önce bir kâse içerisinde limon suyu, sarýmsak, zeytinyaðý ve maydanozu karýþtýrýp porsiyonlarýn üzerine gezdirdikten sonra çeri domateslerle süsleyin ve üzerine toz biber serpin. 7.Servis tabaðýna koyduktan sonra en üste bir yaprak taze fesleðen koyarak süsleyin. Âfiyet olsun.


görüþmek üzere...

i l e t i þ i m @ h e r n e f e s . c o m w w w . h e r n e f e s . c o m w w w . n e f e s y a y i n e v i . c o m


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.