İnovatif Kimya Dergisi Sayi 2

Page 1

İNOVATİF Kimya Dergisi YIL : 1 SAYI : 2

EYLÜL 2013

PROSES EKİPMANLARI

TEKSTİL VE HAZIR GİYİM

KİMYA SEKTÖRLERE GİRİŞ

SEKTÖRÜNDE KİMYAGERLER

ÇİMENTO VE ÇİMENTO SEKTÖRÜ

ON PARMAKDA ON MARİFET

SIVILARIN ISLATMA YETENEKLERİ

TARIM SEKTÖRÜNDEKİ KALİTE

VE TEMAS AÇISI

KONTROL CİHAZLARI

DOĞAMIZ VE DOĞAL ÜRÜNLERLE

İLAÇ SANAYİDE GMP

DOĞAL YAŞAMAK NEDEN OLMASIN



Sahibi : İnovatif Kimya Dergisi Kurucuları

Genel Yayın Yönetmeni : İnovatif Kimya Dergisi Okuyucuları, Dergimiz Kimya hakkında bilgiler vermesi, siz okuyucularımızın ufkunu açması, bildiklerimizin pekiştirilmesi,bilmediklerinizin öğrenilmesi amacıyla hazırlanmıştır. Dergimiz sizlerin göndereceği makaleler, yazılar ile oluşacaktır. Diğer bir deyişle bu derginin içeriğini sizler hazırlayacaksınız. Dergimizde Kimya Sektörü ile ilgili bilgiler, Kimya Sektörü ile ilgili yazılar ve makaleler olacaktır. Ayrıca çeşitli bulmacalar,hos yazılar ve resimler ile de sıkılmayacağınızı ümit ediyoruz. Güzel bir dergi olacağı düşüncesindeyiz. Fayda sağlaması dileklerimizle... İnovatif Kimya Dergisi Kurucuları

Yavuz Selim Kart Yayın Danışmanı : Ayşe Emir Dergi ve Yazı Editörleri : Ayşe Emir Röportaj Sorumlusu : Ceyda Sarıkaya Sayfa Tasarımı : Yavuz Selim Kart

Bize Ulaşın facebook.com/InovatifKimyaDergisi twitter.com/InovatifKimya inovatifkimyadergisi@gmail.com


Yazarlarımız

YAVUZ SELIM KART

AYSE EMIR

CEYDA SARIKAYA

VAHIT KENAR

ABDULHAMIT AYDIN

EMRAH YÜCE

HACER AY AHMET YILMAZ YAKUP BICER

İNOVATİF

GULTEKIN OZDEMIR SEVGI GULTEKIN AYKUT CENGIZ HAKAN OZTURK

HATILE MOUMINTSA

Kimya Dergisi


İNOVATİF KURALLARI Kimya Dergisi

1. İnovatif Kimya Dergisi, yazılarını herhangi bir makalenizde veya yazınızda kullanmak için yazısını aldığınız kişiye mail atarak haber vermek durumundasınız. Ayrıca kullanmış olduğunuz bu yazıların kaynağını bu dergi olarak belirtmek durumundasınız. 2. Dergide yazılan yazıların sorumluluğu birinci derece yazara aittir. Bu konu hakkında eğer bir sorun yaşıyorsanız ilk yazara ulaşacaksınız. 3. Dergide yer alan bilgileri kullanarak başınıza gelebilecek felaketlerden ya da işlerden dergi sorumlu değildir. 4. Dergide yazarların kullanmış olduğu resimler kesinlikle kaynak belirtilmektedir. Aksi durum olduğu zaman bunu yazarın kendisine ulaşarak hallediniz. Çünkü bizim yazarlarımızdan ricamız telif haklarına riayet ederek resimlerini dökümanlarına eklemeleri. Burdan çıkacak problemlerden direkt yazarlar sorumludur. 5. Dergide benim de yazım olsun diyen yazarlarımız var ise. Yazıları için AYŞE EMİR ile konuşmaları gerekmektedir. www.facebook.com/groups/147842018740235/ Grubu aracalığı ile ulaşabilirler. Bu gruba yanlızca yazarlık yapan ve gerçekten yazmayı düşünen arkadaşları almaktayız. Burada çeşitli görüşler fikirler tartışılmaktadır. Bunun harici sayfamızı takip edenler için girişteki ÖNSÖZ kısmında gerekli adresler mevcuttur. 6. Aşırı yazar bolluğu olmadığı takdirde her yazıyı yayınlamaya gayret edeceğiz. Amacımız hem yazan hem de bilgili güzel bir gençlik sağlamaktır. Ya benim yazım niye yayınlanmadı tarzı soruları üstte belirtmiş olduğum isimlere sorabilirsiniz. 7. Sayfamızda yayınlanmasını istediğiniz yazıları inovatifkimyadergisi@gmail.com mail adresine göndermeniz rica olunur. Bu mail adresine gönderdiğiniz yazılarda bir eksiklik var ise editörlerimiz tarafından incelenecektir. Eksik kısımları var ise size geri dönüş yapılacaktır. Düzeltmeniz için tavsiyelerde bulunulacaktır. Lütfen geri dönüş yapılınca bunu kendinizi küçümsemek olarak görmeyin. Amaç daha güzel bir dergi çünkü.

8.Dergimizde konu gönderen arkadaşlar, bazı tarz yazılar bazı kişilere verilmiştir. Misal , Ünlü bir kimyagerin hayatı ve kimya eğlence tarzı bölümler bazı arkadaşlarımıza verilmiştir. Bu konuları özellikle isteyenler olmuştur. Ama bu sizin bu konularda yazı yazmayacağınız anlamına gelmez. Yazı yazıp gönderirseniz illaki yayınlanacaktır. Bir yazar arkadaşımızın olur ya işi olur yazamassa, o zaman o yazıyı sizin adınız altında ekleriz. Hem dergi zaman kaybetmemiş olur. Hem de süreklilik sağlanmış olur. Ayrıca aynı konu hakkında birden fazla yazı dergide olursa bu seferde dergi amacından sapmış olur. 10.Dergimize göndereceğiniz yazılar en fazla 6 sayfa olabilir. 6 Sayfayı geçmemeye çalışın. Geçen yazılar 2 bölüm halinde yayınlanabilir. Bu konuda son söz hakkı dergi yönetimine aittir. 11.Dergimize yapacağınız eleştirileri de arkadaşlarımıza saygısız bir biçimde değilde ölçülü bir biçimde sayfalarda yapmaya dikkat ediniz. Bu işi herkes gönüllü yapıyor. Saygıda lütfen kusur etmeyiniz. 12.Son olarak Dergimizde yazabilecceğiniz konular aşağıda listelenmiştir. *Akademik Makaleler *Endüstriyel Yazılar *Üniversite Hayatında Kimya *İş Hayatında Kimya *Laboratuvar Üzerine *Kimya Güvenliği 13.Bu konulardan baska konular olsun istiyorsanız.

Edtörlere ve vermiş olduğumuz gruba ulaşabilirsiniz. Yazılarımız Kimya içeriği dışına çıkmamaya çalışılacaktır. İş hayatı ve okul hayatnda kişisel gelişime yönelik ek yazılar olabilir. Bunun hakkında da çalışmalar yapılacaktır. 14. Dergi tasarım ve yönetiminden sorumlu arkadaş buraya ek maddeler yapmaya değiştirmeye ve koymaya yetkilidir. 13. Dergiyi okuyanlar bu kuralları kabul etmiş sayılırlar. İnovatif Kimya Dergisi Kurucuları


İçindekiler İnovatif Kimya Dergisi

9

MADEN SUYU Günlük içilmesi gereken suyun doğal mineralli su (maden suyu)...

KİL Uygarlığın başlangıcından bu yana kullanıla geldiği bilinen killer...

16

12

PROSES EKİPMANLARINI TANIYALIM Mesleğimiz itibariyle; laboratuarlarda yeni ürünlerin elde edilişi...

24

TARIM İLAÇLARI SEKTÖRÜNDE KALİTE-KONTROL ANALİZLERİNDE KULLANILAN CİHAZLAR Vakumlu elek yardımıyla toz ürünlerin spesifikasyonda belirtilen... KİMYA SEKTÖRLERE GİRİŞ Birçok arkadaşımız kendini kimyacı, kimyager veyahut...

29

ÇİMENTO VE ÇİMENTO SEKTÖRÜ Çimento günümüz dünyasında çok önemli bir yere sahiptir...

32

36

SIVILARIN ISLATMA YETENEKLERİ VE TEMAS AÇISI Hiç düşündük mü acaba bir yaprağın üzerindeki çiğ tanesinin yaprak...

48

TÜRKİYEDE KAFEİN Kafein başlıca gıda ve ilaç sanayisinde kullanılan, alkoloid grubunun...

52

TEKSTİL VE HAZIR GİYİM SEKTÖRÜNDE KİMYAGERLER Dergimizin ilk sayısında deterjanlar ve temizlik sektörü ile ilgili...

AYIN RÖPORTAJI Dem Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş‘nin Genel Müdürü Hakan SARIÖZ ile...

DOĞAMIZ VE DOĞAL ÜRÜNLERLE DOĞAL YAŞAMAK NEDEN OLMASIN İlerleyen günlerimizde hergün yeni bir hastalık cıkmaktadır...

İLAÇ SANAYİDE GMP Sizlere bu ay GMP den bahsedeceğim; fakat bir ilaç çalışanı değilim...

42

50 56


60

ON PARMAKTA ON MARİFET Kimya denilince aklımıza çeşitli kimyasallar ve mineraller...

KİMYA İLE İLGİLİ SÖZLER VE YAZILAR Her kimyagerin bir yokuşu ve çıkışı vardır...

72

CROCODILE CHEMISTRY PROGRAMI NEDİR NE İŞE YARAR? Geçen sayımızda sizlere Chem Draw programından bahis ettim...

HER AY 3 WEB SİTESİ Her ay sizlere faydalı olacak 3 web sitesi....

81

66 80

KİMYA BULMACA Her ay kimya terimlerine aşina olacağınız bulmaca...

KİMYA BULMACA ÇÖZÜMÜ (GEÇEN AY) Geçen ayın bulmaca çözümleri...

82



Aykut CENGİZ

Celal Bayar Üniversitesi aykutcengiz@windowslive.com

MADEN SUYU Günlük içilmesi gereken suyun doğal mineralli su(maden suyu) olarak alınması birçok avantajlar sağlar. Öncelikle, sağlıklı bir su metabolizmasının sağlıklı bir vücutta sürdürülmesi garantiye alınmış olur. Ayrıca, günlük alınması gereken minerallerin bir kısmı belli düzeylerde karşılanmış olur. Bununda ötesinde kişilerde var olan bazı fonksiyonel rahatsızlıklar(mide yanması, böbrek taşı oluşumuna eğilim gibi) üzerinde yararlı etki elde edilir. Daha da önemlisi bazı hastalıkların (örneğin; osteoporoz gibi) doğrudan veya dolaylı tedavisi de sağlanabilir. Bu etkiler için günde en az 1,5 litre mineralli suyun içilmesi gereklidir. Böylelikle; bir yandan günlük su gereksinimimizin bir kısmı karşılanırken, diğer yandan da yararlı etkiler elde edilebilir. Mineralli sularda, en yoğun bulunan elementler, Kalsiyum, Magnezyum, Sodyum ve Klordur. Daha az bulunanlar, Potasyum ve Flor, bazen de İyottur. Ayrıca, mineralli sularda sık olarak İnovatif Kimya Dergisi

Bikarbonat ve daha az da Sülfat iyonları bulunur. Söz konusu minerallere olan gereksinim yaşamın bazı dönemlerinde (örneğin, gençlik, çocukluk, yaşlılık gibi) özellikle artar. Bu dönemlerde mineralli suların içilmesi daha çok önem kazanır. Mineralli sularda bulunan minerallerden Kalsiyum Osteoporozun önlenmesi ve tedavisinde etkindir. Güçlü kemik yapısı oluşması, kan pıhtılaşması ve sinir uyarılarının iletilmesinde rol oynar. Magnezyum kan ve sinirsel yorgunluğun önlenmesinde etkindir ve sağlıklı kalp fonksiyonu için gereklidir. Sodyum, su ve elektrolit dengesi, asitbaz dengesi ve uyarı iletiminde rol oynar. Sindirimde yardımcıdır. Potasyum, hücre metabolizmasında ve vücuttaki su dengesinde görev yapar. Florür, diş çürüklerinin önlenmesinde etkilidir ve sağlıklı kemik ve dişler için gereklidir. İyot, Troid Bezinin sağlıklı çalışması için gereklidir, eksikliğinde Troid Bezinin büyümesi (guatr) görülür. Klor, su ve elektrolit dengesi ve sindirimde sodyum ile birlikte görev üstlenir.

*Maden Suyu’nun(mineralli su) Avantajları • Sağlıklı yaşam desteği ve sağlıklı koruma • Mineral eksikliğini giderme, mineral gereksinimi karşılama • Bazı hastalıkların doğrudan veya destekleyici tedavisi • Bazı rahatsızlıkların giderilmesi ve önlenmesi

9


**Doğal Mineralli Suların Fizyolojik ve Terapötik Etkileri Mineralli sulardaki minerallere bağlı etkilerin dışında, mineralli sulardaki iyonların fizyolojik etkileri ve bazı hastalıklardaki terapötik yararları da söz konusudur. Bunlar sistemler özelinde kısaca özetlenirse; Böbrek üzerine; Mineralli sular böbrek ve idrar yollarında taş oluşumunu önlerler. İdrar yolu enfeksiyonların da özellikle Bikarbonat, Magnezyum ve Kalsiyum içerikleri yüksek mineralli sular iltihabı geriletici etki gösterirler. Ürolojik birçok hastalıkta böbrek fonksiyonlarını destekleme ve geliştirme amacıyla bol su içilmesi, özelliklede mineralli su içilmesi temel önlemlerdendir. Metabolizma üzerine; Mineralli sular özellikle sülfatlı olanlar, safra kesesi tembelliğinde yararlıdır ve pankreas fonksiyonlarını da desteklerler. Diyabet’te Sodyum Bikarbonatlı sular insülin’in etkisini güçlendirir ve karbonhidrat metabolizmasını iyileştirirler. Yine, hem idrar miktarını, hem de idrarla ürik asit atılımını artırırlar, bu yüzden Gut Hastalığı’nda krizler arası dönemde yararlıdırlar.

yüksek Bikarbonat içeren(1300mg/L1200mg/L) mineralli sular oldukça yararlıdır. Sindirim sistemi üzerine; Günümüz insanının az su içme alışkanlığı, minerallerden yetersiz beslenme, hareket azlığı ve sedanter yaşam gibi özellikleri, sindirim sistemi rahatsızlıklarının başlıca nedenleridir. Bunların başında da habitüel kabızlık gelir. Burada Sülfatlı (600mg/L-1200mg/L) mineralli sular oldukça yararlıdır.

***Şifalı Su Olarak Mineralli Su Sağlık üzerindeki olumlu etkileri nedeniyle, Almanya’da şişelenmiş doğal mineralli suların bir kısmı “şifalı su” niteliğini de kazanabilmektedir. Alman Mide üzerine; Kronik mide mukozası iltihabında veya mide asidi fazlalığında

10

İnovatif Kimya Dergisi


Federal İlaç ve Tıbbi Ürünler Enstitüsü analitik, farmakolojik, toksikolojik ve klinik araştırma ve değerlendirmeler sonucunda şişelenmiş bir mineralli suyu, şifalı su olarak onaylayabilmektedir. Ülkemizde ise, böyle bir düzenleme geçerli değildir.

http://www.kadincasayfa.com/wp-content/uploads/maden-suyu.jpg

Almanya’da bir mineralli suyun böylesi bir onay alabilmesi koşulları şunlardır. • Belirli mineralleri çözünmüş olarak belirli değerlerin (mg/L) üzerinde içermesi • Mineral kompozisyonu ve mikrobiyolojik özelliklerinin uygunluğu ve bunun belirli aralıklarla bağımsız kurumlarca kontrol edilmesi • Kaynak koruma ve şişeleme tesisleri ile ilgili düzenlemelere uygun ilaç üretim kurallarına ve koşullarına göre üretilmesi(şişelenmesi) • Sağlığa yararlı etkisinin bilimsel araştırmalarla ve bilimsel kurumlarca kanıtlanması Unutulmamalıdır ki; birçok kişi soda ile mineralli suyu aynı sanmaktadır. Soda içilebilir suya Karbondioksit eklenmesi suretiyle yapılır. Soda ise mineral ihtiva etmez. Kaynaklar Turk Masuder Resimler ve Görsel Kaynak http://www.bilgiustam.com/resimler/2013/07/4163_doktoruma-sorun-kibarli-panax-mustafa-eraslan-5892.jpg İnovatif Kimya Dergisi

11


çeşitli tonlarında olabilmektedir. Killer, insanoğlunun yaşamına ateşin bulunması ile girmiş önemli hammaddelerdir.

Yakup BİÇER

Günümüzde ise çok geniş kullanım alanlarına sahiptirler. Yaşantımızda gereksinim duyduğumuz pek çok malzemenin seramik olduğunu düşünürsek, bu çok geniş yelpazenin ana malzemesinin kil olması, bu hammaddenin Yüzüncü Yıl Üniversitesi önemini bir ölçüde ortaya koymaktadır. yakup.bicer855@gmail.com Seramik dışında çok çeşitli endüstri alanlarının önemli hammaddesi de olan killer ziraatte, jeolojide ve başka pek çok alanda da araştırıcıların dikkatini çekmiş ve geçmişten günümüze kadar KİL farklı disiplinler tarafından hep araştırma konusu olmuşlardır. Onun için ben Uygarlığın başlangıcından bu yana kulde bu yazımda killerin neler olduklarını, lanıla geldiği bilinen killer günümüzde ne işe yaradıklarını, dünyadaki işlevleri de en önemli endüstriyel hammaddeler hakkında kısaca bilgi vermek istiyorum. arasında yer almaktadır. Üzerinde ateş Killer çok değişik özelliklere sahiptirler. yakılan bazı toprakların sertleştiğini Aynı renk, aynı görünüm, aynı dokuya gören insanlar bu gün kil adını versahip olan killerin çok farklı karakdiğimiz bu topraklardan değişik seramik teristik özellikleri olabilir. Kimyasal kaplar, tuğlalar ve tapınmak için putlar bileşimlerindeki farklılıklardan dolayı yapmışlardır. Güçlü hava akımlarının et- kazanılan bu farklı fiziksel özellikler kisi altında kayaların aşınmasıyla oluşan onların değişik alanlarda kullanılabilkiller ya oluştukları yerde ya da rüzgâr irliğini ortaya çıkarmıştır. ve su ile taşınarak başka yelerde büyük yataklar halinde depolanmıştır. Seramikler için kil, ısıtıldığında şekillendirilebilecek ölçüde plastik özellik gösteren, kurutulduğunda veya kızdırıldığında ise sertleşen doğal bir katı maddedir. Kimyasal analizler, killerin su tutma ve iyon değiştirme gücü yüksek olan alüminyum silikat ya da magnezyum silikat bileşikleri olduğunu göstermiştir. Mineral içerikleri ve minerallerin kimyasal bileşimlerine bağlı olarak doğal killerin rengi beyaz, gri, yeşil, mavi, pembe ve kahverenginin

12

Inovatif Kimya Dergisi


Killer ikincil mineraller olmaları nedeni ile de bulundukları ortamın fiziko-kimyasal koşulları konusunda bilgi verirler. Hem endüstriyel hammadde olmaları, hem de ortamların yorumlanmasında yol gösterici olmaları ile bilime çok katkı sağlayan bu minerallerin bolluğu onların önemini bir kat daha arttırmıştır. Ülkemizde 1983 yılından günümüze değin 2 yılda bir yapılan Ulusal Kil Sempozyumları ve pek çok ülkenin kurmuş olduğu kil toplulukları, AIPEA (İnternational Association for the study of Clays) gibi topluluklar bu minerallerin ne kadar önemli olduklarının bir göstergesidir. Kil, yumuşak ve çok ince tanecikli (kumdan ince) bir materyaldir. Kil materyalindeki atomlar ya bir kafes ya da bir zincir dizilişi şeklinde olmaktadırlar. Kilin esas maddesi alüminyum silikat hidratı olup, türüne göre yanında Sodyum(Na), Potasyum(K), Kalsiyum(Ca), Magnezyum(Mg) ve Demir(Fe) gibi diğer elementlerin bileşikleri de buluna bilir. Kimyasal analiz sonuçlarının L.Pauling tarafından 1930`lu yıllarda başlatılan X-ışınları difraksiyonu çalışmaları ile birleştirilmesinden kil minerallerinin farklı iki yapı taşından oluştuğu ortaya çıkmıştır. Merkezinde silisyum iyonu köşelerinde ise oksijen iyonları bulunan birinci yapı görüldüğü gibi düzgün dörtyüzlü yani tetrahedron şeklindedir. Kimyasal formülü SiO-44 şeklinde yazılabilen bu düzgün dörtyüzlülerin tabanları aynı düzlemde olmak üzere köşelerinden oksijen köprüleri ile altılı halkalar vererek birleşmesinden tetrahedron yapı diğer adı ile silika tabakası ortaya çıkmaktadır.

İnovatif Kimya Dergisi

Merkezinde alüminyum iyonu köşelerinde ise oksijen iyonları bulunan ikinci yapı düzgün sekizyüzlü yani oktahedron şeklindedir. Kimyasal formülü AlO-66 şeklinde yazılabilen düzgün sekiz yüzlülerin birer yüzleri aynı düzlem üzerinde kalacak şekilde oksijenlerin oksijen köprüleri ile birleşmesinden oktahedron tabakası ortaya çıkar.

Kil Çeşitleri Killer, saflık derecelerine ve fiziki durumlarına göre çeşitli tipler arz eder bunlar; • KAOLEN • SİMETRİK • PLASTİK • BENTONİT

13


Şeklinde en önemli kil çeşitleri ve daha fazlası bulunmaktadır. Yalnız önem derecelerine göre bu kil çeşitleri üzerinde kısaca duracağız.

Kaolen Killer Kilin en saf şeklidir. Rengi beyazdır ve kızdırıldıktan sonrada gene beyaz kalır. Su ile temizlendikten sonra saflığı %90 olmaktadır. Türkiye de Kütahya da çıkarılmaktadır.

Simetrik Killer Bazı yabancı maddeler, özellikle kireç, magnezyum içerir, renk ya da yağ giderici olarak kullanılır.

Aslında killer başlı başına yıllar alacak bir araştırma konusudur, bu bilgiler sadece deryada bir damlanın damlası denecek kadar azdır. Bundan dolayı killer üzerine olan bu yazımıza ileriki sayımıza devem edeceğiz. Kaynaklar www.wikimedia.org www.kilclay.com www.türkcebilgi.com Prof.Dr. Yüksel Sarıkaya `nın Notları Resimler ve Görsel Kaynak http://www.merakname.com/depo/ kil-neredelerde-bulunur.jpg

Plastik Killer Genellikle tuğla ve çanak, çömlek imalatında kullanılan kil grubu olduğundan dolayı tuğla kilerlide denilmektedir. Bu tip killerin bileşiminde silis ve alüminden başka daima demir oksit ve kireç bulunur, bu komponentlerin oranları değişkendir. SiO2 : % 57,64 Al2O2 : % 27.35

Fe2O2 : % 3,5 CaO2 : % 7

Bentonit Killer Montmorillonit tipinde, kompleks bir alüminyum, demir ve kalsiyum bazen de sodyum silikattan meydana gelmiş olup, su içinde bir jel meydana getirerek şişme özelliğine sahiptirler ve bir çok alanda da kullanılırlar. Çamur haline getirildiklerinde plastik özellik gösteren bentonitleriçinde koloidal halde dağılmış silikatlarda bulunmaktadır.

14

İnovatif Kimya Dergisi


İNOVATİF Kimya Dergisi

KONUNU DÜŞÜN KONUNA HAZIRLAN KONUNU YAZ İnovatif Kimya Dergisi

15


Sevgi GÜLTEKİN

Hitit Üniversitesi sevgigultekin_@hotmail.com

PROSES EKİPMANLARINI TANIYALIM Mesleğimiz itibariyle; laboratuarlarda yeni ürünlerin elde edilişi, ayırma, ısıtma-soğutma vb. işlemleri gerçekleştirmek için kullandığımız bazı ekipmanlarımız vardır. Büyük ölçekli üretime geçtiğimizde bu ekipmanlar biraz karmaşık hale gelir. Proseslerimizin doğru işleyebilmesi ve kolay kontrol sağlayabilmemiz için ekipmanların tasarımlarının doğru yapılması ve malzemelerinin doğru seçilmesi gerekir. Vanalar ve ısı değiştiriciler fabrikalarda karşımıza çıkabilecek önemli ekipmanlardır. Bu ekipmanlarla ilgili genel bilgi içeren bir yazı oluşturmaya çalıştım. Her ne kadar kendi cümlelerimi kullanmaya çalıştıysam da çoğunluk kaynaklardan aktarım şeklinde oldu. Umarım tüm okurlarımız için faydalı bir paylaşım olur. Vakit ayırdığınız için teşekkürler.

16

Proses Ekipmanları Nelerdir? Proses ekipmanlarının anlaşılabilmesi için önce prosesin tanımı yapılmalıdır. Girdileri alıp bir çıktıya dönüştüren her bir aktivite veya operasyon proses (süreç) olarak isimlendirilebilir.[1]

Şekil 1 : Üretim Sürecinin Şematik Hali [2] Proseslerde kullanılan ekipmanlar, özellikle kimya sektörü için önemlidir. Prosesteki akışkanların fiziksel, kimyasal özelliklerine göre uygun malzeme seçiminin sağlanamaması nedeniyle proses düzgün çalışmayabilir, ürünler kalitesizleşebilir, maliyetler artar, kazalar yaşanabilir ve hatta can kayıplarına neden olabilir.

Inovatif Kimya Dergisi


Proseslerde kullanılan ekipmanlara: * Isı Değiştiriciler (eşanjörler)

Gemi Uygulamaları, Petrol Rafinerileri, Termik Santraller vb.)

* Pompalar ve Kompresörler * Vanalar, Filtreler ve Regülatörler * Distilasyon Kolonları, Reaktörler * Tanklar * Boru Hatları * Debimetre, Monometre, Termocouple vb. ölçü kontrol ürünleri örnek verilebilir.

ISI DEĞİŞTİRİCİLER (EŞANJÖRLER) Isı değiştirici ya da sanayi diliyle eşanjör; farklı sıcaklıklardaki iki akışkanın birbirlerine karışmadan ısılarını aktarmalarını sağlayan cihazlardır.[3] Isı değiştiricilerin sanayide birçok çeşidi bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi de plakalı tip ısı değiştiricilerdir. Plakalı ısı değiştiricilerin kullanım alanları şöyle sıralanabilir: * Isıtma-soğutma sektöründe (HVAC, Sıcak Su Uygulamaları, Enerji Santralleri, Isı Merkezi Uygulamaları, Soğutma Kuleleri, Basınç Kırıcı, Isı Geri Kazanımı, Buz Deposu, Yerden Isıtma Sistemleri, Güneş Enerjisi Sistemleri vb.) * Endüstriyel Uygulamalarda (Hidrolik Yağ Soğutma, Su Soğutma, Boya Kabinleri, Yüzey İşleme Sistemleri, Buhar Uygulamaları, Pastörizasyon Sistemleri, Tekstil Uygulamaları, İlaç Endüstrisi, Gıda Endüstrisi, Kimya Endüstrisi, İnovatif Kimya Dergisi

Resim 1: Plakalı Tip Isı Değiştirici[4]

Plakalı Tip Isı Değiştiriciler Plakalı ısı değiştiricilerde sıcak ve soğuk akışkanın geçtiği iki farklı devre bulunur. Bunlar primer ve sekonder olarak adlandırılır. Akışkanlar farklı devrelerden geçtiği için birbirine karışmazlar. Plakalı ısı değiştiricilerin avantajları şu şekildedir: * Yatırım maliyetleri, kurulum maliyetleri, bakım maliyetleri diğer tip ısı değiştiricilere göre daha düşüktür. * Az yer kaplarlar, taşımaları daha kolaydır, kapasiteleri plaka ekleme işlemiyle arttırılabilir ve 1⁰C’ye kadar sıcaklık yaklaşımı bu tip ısı değiştiricilerde sağlanabilir.

17


Resim 2. Plakalı Eşanjör Plakası Günümüzde plakalı ısı değiştirici tasarımı için firmalar kendi tasarım programlarını kullanırlar. Bunların temelinde birkaç formül vardır:

Şekil 2. Plakalı Isı Değiştirici Boyunca Akışkan Akış Doğası[5] Q=U.A.∆Tlm Burada;

Q= m.Cp.∆T

A= Isı Aktarım Alanı

Q Verilen Isı Miktarı = Q Alınan Isı Miktarı

U= Toplam Isı Transfer Katsayısı

mp.Cpp.(Tpg –Tpç) = ms.Cps.(Tsç-Tsg)

∆Tlm= Logaritmik Sıcaklık Farkları ∆Tlm’nin açılımı şu şekildedir:

Burada; Q = Aktarılan Isı Enerjisi Miktarı mp, ms = Primer, Sekonder Devre Debisi Cpp, Cps = Primer, Sekonder Devre Özgül Isısı

(∆T1- ∆T2)

∆Tlm= (ln(∆T1/∆T2)) ∆T1 = Tpg - Tsç ∆T2 = Tpç - Tsg

Tpg, Tsg= Primer, Sekonder Devre Giriş Sıcaklığı Tpç, Tsç = Primer, Sekonder Devre Çıkış Sıcaklığı

18

İnovatif Kimya Dergisi


lığına göre uygun malzemeden seçilir. Plakalı ısı değiştiricilerde kullanılan contalardan bazıları şöyledir:

1- ) Stiren Bütadien Kauçuk (SBR, Buna-S): Yaklaşık 85⁰C’ye kadar dayanıklıdır. Aşınma, yaşlanma ve ısıya karşı dayanımı doğal kauçuğa göre daha iyidir. Polar olmayan çözücülere, seyreltik asit ve bazlara dayanıklı; yakıt ve yağlara dayanıklı değildir. [7]

Şekil 3. Karşıt Akışlı Isı Değiştirici Diyagramı[6] Plakalı ısı değiştiricilerin temel bileşenleri plakalar ve contalardır. Plakalar geçecek akışkanlara göre aşağıdaki malzemelerden imal edilebilirler: * * * * * * * *

304 Kalite Paslanmaz Çelik 316 Kalite Paslanmaz Çelik Titanyum, Paladyum Incoloy 825 Hastelloy Nikel Alüminyum Bronz Molibden, SMO254

Pek çok ısı değiştirici üreticisi standart olarak 304 kalite ve 316 kalite paslanmaz çelik plakalar kullanırlar. Deniz Suyu, Tuzlu Su, Jeotermal su gibi agresif akışkanların olduğu proseslerde Titanyum gibi malzemeler seçilir. Derişik Sülfürik Asit, Hidroklorik Asit ve Fosforik Asit uygulamalarında hastelloy alaşımları tercih edilir. Plakalı ısı değiştiricilerin en önemli parçalarından bir diğeri de contalardır. Contalar akışkana ve akışkanın sıcakİnovatif Kimya Dergisi

2- ) Kloropren (Neopren) Kauçuk (CR): Yaklaşık 125⁰C’ye kadar dayanıklıdırlar. Aşınmaya karşı direnci ve mekanik özellikleri çok iyidir. Su ve kimyasallara karşı uzun süre dayanırlar.[7]

3- ) Akrilonitril Bütadien Kauçuk (NBR, Buna-N): Plakalı ısı değiştiricilerde en çok kullanılan contalardandır. Yaklaşık 110⁰C’ye kadar dayanım sağlarlar. Özellikle yağa ve yakıtlara karşı dayanıklıdırlar. [7] Sanayide geniş bir kullanım alanına sahiptir.

19


4- ) Etilen-Propilen Kauçuk (EPM-EPDM): Sanayide en çok kullanılan conta malzemelerinden diğeri de EPDM’dir. Yaklaşık 150⁰C’ye kadar dayanım sağlarlar. Ozon ve Oksijene karşı dayanıklıdır. Sıcak su, buhar, alkali ve asitlerde kullanılabilirler. [7] Yağ uygulamalarına pek uygun değildirler.

5- ) Florokarbon Kauçuk (FKM, Viton): Yaklaşık 180⁰C’ye kadar dayanım sağlarlar. Gres yağı, yakıt, çözücü, kimyasal maddelerin büyük çoğunluğuna, buhara dayanıklıdırlar. Diğer contalara göre fiyatları daha pahalıdır. Keton, Amin, Ester ve Eter içeren akışkanlara karşı dayanımları iyi değildir. [8]

Şekil 5. Bazı conta malzemelerinin, çeşitli kimyasallara dayanımları [9]

20

İnovatif Kimya Dergisi


A= Mükemmel Dayanım B= İyi, Düşük Etki, Hafif korozyon veya renk solması oluşabilir. C= Orta Etki, Sürekli kullanım için önerilmez. Dayanım kaybı, yumuşama ve şişme oluşabilir. D= Şiddetli Etki, Herhangi bir kullanım için önerilmez. Isı değiştiriciler zamanla akışkandaki kirlilikten ötürü tıkanırlar ve yeterli ısı aktarımını gerçekleştiremezler. Prosesin sağlıklı çalışması için ısı değiştiriciler belirli periyotlarla kontrol edilmeli, plaka temizliği, conta yenilemesi vb. işlemleri yaptırılmalıdır.

VANALAR Vanalar, akışkanlara yön vermek, durdurmak, ayarlamak kısacası akışkanı kontrol etmek amacıyla kullanılırlar. Vanalar sanayine valf ve ventil isimleriyle de kullanılırlar. Prosesteki vana seçimi için aynı eşanjörlerdeki gibi akışkanın cinsi, basıncı, sıcaklığı gibi bilgilere ihtiyaç duyulur. Özellikle akışkanın buhar olduğu sistemlerde buharın basıncının yanı sıra çıkabildiği maksimum sıcaklığı da bilmemiz gerekir. Vananın uygunsuz seçilmesi ile prosesin düzgün çalışmaması, akışkanların sızması, karışması gibi durumlar meydana gelebilir ve bu durum kazalara ve patlamalara sebep olabilir.

Resim 3. Dişli Küresel Vana [11] İnovatif Kimya Dergisi

Vana seçiminde cevap verilmesi gereken temel sorular şöyle sıralanabilir: * Akışkan nedir? * Akışkanın minimum ve maksimum sıcaklığı nedir? * Akışkanın minimum ve maksimum basıncı nedir? * Bağlantı çapı ne olacak? * Vana bağlantı şekli nasıl olmalı? (Dişli, flanşlı, kaynaklı…) * Akışkanı kontrol etmek mi yoksa sadece açıp kapatmak mı isteniliyor? * Vana çalışması manuel (kollu) olarak mı yoksa aktüatör ile mi yapılacak? Tüm bu sorulara verilen cevaplara göre vana seçimi yapılabilir. Ancak bilinmelidir ki tüm istenilen özellikler tek bir vanada bulunamaz. Bizim için en önemli özellik ne ise ona öncelik vermeliyiz. Örneğin akışkanı sadece açıp kapamak mı; yoksa belirli açılarda durmasını sağlayarak hassas kontrol etmek mi istiyoruz? Eğer sadece açma kapama yapılacaksa kelebek vana, küresel vana… kullanılabilir. Hassas kontrol yapılmak isteniyorsa glob vanalar ve diğer kontrol vanaları uygun olacaktır. Bazı vana çeşitleri aşağıdaki gibidir: * Gate (Sürgülü) Vanalar * Globe (Tablalı) ve Açılı Vanalar * Çek Vanalar * İğne Vanalar * Emniyet Vanaları * Pistonlu Vanalar * Küresel Vanalar * Diyafram Vanalar * Kelebek Vanalar * Kontrol Vanaları

21


Çek vanalar diğer isimleriyle çek valfler tek yönlü akışı sağlarlar ve akışkanın geriye kaçması istenmediği durumlarda kullanılabilirler. Prosesteki vanalar her zaman manuel olarak kontrol edilmezler. Günümüzde artık küçük tesislerden büyük petrokimya tesislerine kadar çoğu fabrika otomasyon ile proseslerini kontrol ediyorlar. Vanaların manuel (kollu) olarak değil de otomatik olarak kullanılması için aktüatör denilen bir ürün vananın üzerine takılır. Aktüatörler pnömatik, elektrikli vb. olabilirler. Pnömatik aktüatörde hava verilerek, elektrikli aktüatörde elektrik verilerek aktüatörün vanayı açması ve kapatması sağlanır. Vana çeşitlerinden küresel ve kelebek vanalardan kısaca bahsetmek gerekirse:

Küresel Vanalar Bir milin ucuna yerleştirilmiş ortasında bir veya birden fazla delik olan, çoğunlukla elastomer (ihtiyaca göre metal de olabilir) iki conta arasında dengelenmiş bir kürenin, akışkan geçiş delik ekseni üzerinde 90⁰ döndürülmesi ve deliğin geçişe açık veya kapalı konuma getirilmesi ile akışkan geçişini kesip, açarak görevlerini yerine getirirler. [12] Küresel vanalarda kullanılan akışkanların temiz olması, katılaşmaması gerekir. Su ve doğalgaz, nötr veya agresif sıvılar için kullanılabilir. Küresel vanalarda basınç düşümü azdır. Proses akışkanlarına göre gövde paslanmaz çelik, prinç, pik döküm, sfero döküm, bronz, pvc… malzemelerden yapılabilir.

22

Resim 4. Küresel vana ve boru hattına bağlanması[13] Contalar akışkanın özelliklerine göre belirlenir. Yüksek sıcaklıklarda karbon grafit denilen özel contalar kullanılabilir. Su gibi normal akışkanlarda teflon keçeli olarak kullanılabilirler. Küresel vanaların kullanım alanları şebeke suları, arıtma tesisleri, kimya ve petrokimya tesisleri, doğalgaz petrol taşıma ana hatları, kâğıt sektörü… şeklindedir.

Kelebek Vanalar Kelebek vanalar; merkezinden veya eksantrik olarak yataklanmış düz bir diskin, akışkan geçiş deliği ortasında 90⁰ döndürülmesi ile akışkan geçişini kesip, açarak görevlerini yerine getirirler. [14] Hassas akış için küresel vanalar gibi kelebek vanalar da uygun değildirler. Lug tipi, wafer tipi gibi çeşitleri bulunmaktadır. Kullanım alanları aşağıdaki gibi sıralanabilir:

İnovatif Kimya Dergisi


tion 2009 – Rev.00 [5] Kevin D. Rafferty, P.E. Gene Culver, Heat Exchangers, Geo-Heat Center, Klamath Falls, Oregon 97601 [7] Megep Kimya Teknolojisi, Lastik Hamuru Hammaddeleri-2, Ankara, 2009 Resim 5. Wafer (1) ve Lug Tip (2) Kelebek Vana [15] * * * * * * * *

Sıcak Soğuk su Tesisatları, Kimyasal ve Petrokimya Tesisleri, Gıda Sanayi, Kâğıt Sanayi, Arıtma Tesisleri, Viskoz Akışlanlarda, Asit, baz ve tuz ortamlarında, Gaz ve egsoz hatlarında

[8] http://www.beksankaucuk.com.tr/ malzemebilgisi.htm, [9] http://www.coleparmer.com/Chemical-Resistance [10] www.jeotes.com [11] http://www.or-fa.com/wp-content/ uploads/2013/03/k%C3%BCresel-vana-su.jpg [12], [14] Mak. Yük. Müh. Serdar Gürel, Vanalar

Kısacası çok kirli, çok sık açma kapama [13] Megep Kimya Teknolojisi, Akışkanihtiyacı ve yüksek sıcaklığın olmadığı hemen hemen Resim 5. Wafer (1) ve Lug lar Mekaniği, Ankara, 2008 Tip (2) Kelebek Vana [15] tüm uygula[15] http://www.asteknikvana.com ma alanlarında kullanılabilir. Kaynaklar Kapak fotoğrafı: http://axiom.com.my/ index.php/engineering/chemical-engineering/ [1] http://proses.nedir.com/#ixzz2cAUBKW4Z [2] http://www.sabittuncel.com/main. php?kid=410 [3], [6] Y. A. Cengel, Heat Transfer: A Practical Approach, 2nd ed., McGrawHill, 2003. ISBN 0072458933 [4] Fiorini Plate Heat Exchangers Ediİnovatif Kimya Dergisi

23


TARIM İLAÇLARI SEKTÖRÜNDE KALİTE-KONTROL ANALİZLERİNDE KULLANILAN CİHAZLAR

Hakan ÖZTÜRK

Alpine Elek

Vakumlu elek yardımıyla toz ürünlerin spesifikasyonda belirtilen mikrondaki elek üzerinde kalan miktarı, belirlenen süre zarfında eleme işlemi yapılarak tespit edilmektedir.

Marmara Üniversitesi hkn_sea_eyes@hotmail.com

Alev Alma Noktası Ölçüm Cihazı

Bu cihaz ile sıvı ürünlerin alev alma noktaları, cihazın kapalı haznesinin belirli bir seviyeye kadar test edilecek sıvı ile doldurulduktan sonra, ısınması sağlanırken belirli sıcaklıklarda bir alev kıvılcımı ile kap içerisindeki buharın parladığı sıcaklık değerine bakılarak tespit edilmektedir.

24

İnovatif Kimya Dergisi


HG63 Halogen Moisture Analyzer

Cihaz halojen lamba ile sıcaklık artışını sağlayarak, kurutma ünitesine koyulan test edilecek ürünün içerdiği su miktarını, otomatik ölçüm yaparak hesaplamaktadır. Bu ölçümü cihaz, numunenin başlangıçtaki miktarından kurutulduktan sonraki miktarını çıkararak yüzde kurutma kaybı hesabını yapmaktadır.

Yığın Hacim Ölçüm Cihazı

Katıların sıkıştırılmış yığın hacimlerinin ölçümünde kullanılır. Toz ürün, cihaza ait ölçekli silindire aktarılır ve vuruş sayısı uygun seviyeye ayarlandıktan sonra sıkıştırılmış hacim değeri okunur.

Karl Fischer Cihazı

Karl Fischer cihazında farklı çözücülerde çözünebilen veya dağılabilen numunelerin nem (su) tayini yapılmaktadır. Elektrolitik olarak anotta üretilen iyot numunedeki su ile reaksiyona girer. Karl fischer metotu ile H2O analizinde elektrotta üretilen titrant I2 ,kullanılan elektrot Pt/I- , kullanılan elektrolit SO2 ve metanoldür. I2 + SO2 + H2O --> 2HI + SO3 Faraday kanununa göre elektrik miktarı ile orantılı olarak iyot üretilir.1 mol iyot 1 mol su ile tepkimeye girer.

İnovatif Kimya Dergisi

25


Lange LT 100 Termostat ve Lange Lasa 100 Cihazı

Atık sulardaki kimyasal oksijen değeri tayininin yapılmasında kullanılmaktadır. Sular , COD çözeltileri ile karıştırılır ve ısıtılmak üzere Lange LT 100 cihazında belirli bir süre bekletilir. Daha sonra Lange Lasa 100 cihazının haznesine yerleştirilen atık suyun COD değeri cihaz tarafından otomatik olarak belirlenir.

26

IR Cihazı

İnfrared spektroskopisi, maddenin infrared ışınlarını absorblaması üzerine kurulmuştur. IR sprektrumu veren maddelere IR aktif maddeler denir. Yük dağılımı asimetrik olan dipol moleküller IR ışınlarını absorblar ve bant verirler. IR spektrumunda genellikle 400 cm-1 ve 4000 cm-1 aralığındaki bantlar % geçirgenliğe karşı kaydedilir. Alınan spektrum referans sprektrumla karşılaştırılır. Bu metot ile numunenin tanısının yapılması amaçlanır.

İnovatif Kimya Dergisi


HPLC Cihazı

Ürünlerin içerdiği aktif madde oranının tayininde kullanılır.Benzer mantıkla, ilaçların birbirine kontamine olup olmadığı da tespit edilebilmektedir. Bir üründen diğer ürüne geçmeden önce formülasyon , dolum makine ve ekipmanlarının uygun bir solventle temizlenmesi gerekir.Eğer önceki ilacın aktif maddesi yıkama solventinde tespit edilirse yeni ürüne geçilmez ; formülasyon , dolum makine ve ekipmanlarının tekrar temizlenmesi gerekir. Cihazın çalışma prensibi aşağıdaki gibi özetlenebilir :

Cihaz için analize ait metotta belirtilen şartlar sağlandıktan ve cihaz stabil olduktan sonra çözelti enjeksiyonu yapılır.Eluent(taşıyıcı solvent) ile kolona taşınan bileşenler birbirinden ayrılarak kolondan çıkarlar ve daha sonra dedektöre taşınırlar.

İnovatif Kimya Dergisi

Koyu renkli kısımda da belirtildiği gibi ışığın bir kısmı bileşenler tarafından absorblanır ve bu esnada dedektöre daha az ışık geçtiği için cihaza ait ekrandaki Base Line da kayma olur ve bu kayma bir peak olarak gözlenir. Işığın maksimum seviyede absorbe edildiği noktalarda tepe noktası görülür. Sistem integrasyon yöntemi ile peaklere ait alan hesabı yaparak numune içindeki bileşenlerin miktarını belirler.

GC Cihazı

Ürünlerin içerdiği aktif madde oranının tayininde kullanılır. GC cihazı için analize ait metotta belirtilen şartlara göre parametreler ayarlandıktan ve cihaz stabil olduktan sonra çözelti enjeksiyonu yapılır.Taşıyıcı gaz ( Helyum ) ile kapiler kolona taşınan bileşenler buradan birbirinden ayrılarak çıkarlar ve sonrasında dedektöre taşınırlar. Dedektörde bulunan hidrojen ve kuru hava içerisindeki oksijen ile yanma meydana gelir.Yanma olayına bağlı olarak dedektörde sinyal oluşur ve cihaza ait ekrandaki Base Line da kayma görülür.Bu kayma bir peak oluşturur. Sistem integrasyon yöntemiyle peaklere ait alan hesabı yaparak numune içerisindeki bileşenlerin miktarını belirler.

27


Titroprocessor Cihazı

Titroprocessor cihazı titrasyon yöntemiyle belirli bir ilacın içerisindeki aktif madde tayinini yapabilmektedir. Cihaza gerekli veriler girilir ve titrasyon başlatılır, cihaz otomatik olarak ölçüm yapar ve sonuçları verir.

Kaynaklar Kaynak : portal.firat.edu.tr Resimler ve Görsel Kaynak http://www.mam.gov.tr/img/ ke-lab-res-volumetrik.jpg

28

İnovatif Kimya Dergisi


Vahit KENAR

en önemli ve stratejik bir bilimidir. Girişimciliğe ve inovasyona çok açıktır. İyi bir kimyacı sürekli gelişen ve değişen dünyayı gözlemlemeli yorumlayabilmeli ve analitik düşünebilmedir. Özellikle sektöre atılacak arkadaşların çok uyanık olması gerekmektedir.

Sakarya Üniversitesi vahitkenar@gmail.com

Bazı arkadaşlarımız mesleğe atılmalarına ramak kala sektöre mi atılsam, yoksa akademik kariyer mi edinsem diye çelişki içersinde kalmaktadır. Aslında üretimin tadı bambaşkadır. Özellikle bu üretim sektörde olur ve gündelik yaşamda göz önünde yer alan bir ürünse o ürünü bir yakınınızın kullandığını gördüğünüzde ki keyif ve gurur anlatılmaz yaşanır.

KİMYA SEKTÖRLERE GİRİŞ Merhaba Meslektaşlarım ve meslektaş adayı arkadaşlarım. Dergimizin ikinci sayısının da birincideki gibi ses getireceğine eminim. Derginin hazırlanmasında emeği geçen, kimya uğruna yararlı çalışmalarda bulunan bunu yaparken de diğer insanlara da faydalı olmaya çalışan tüm dostlarımıza sizler adına teşekkür ediyorum. Sevgili arkadaşlarım bundan böyle vakit buldukça bu sayfadan sizlerle kimya sektörü konulu yazılar, tecrübeler, haber ve makaleler paylaşacağım. Birçok arkadaşımız kendini kimyacı, kimyager veyahut kimya mühendisi olarak tanımlasa da aslında birçoğumuz tam olarak ne iş yaptığını, hangi sektörlerde ne tür işler yapabileceğini, hangi tür yetki, hak ve sorumluluklara sahip olduğunu bilmeden hayatlarını idame ettirmektedir. Aslına bakarsanız temel bilimlerden olan kimya dünyanın İnovatif Kimya Dergisi

Savaşlar, sanayiler, sağlık ve doğal kaynakların korunmasından tutunda aldığınız nefeste bile kimya vardır. Bir sonraki yazımda kimya-üretimin keyfi-Alternatif Kimya Sektörleri konusunda geniş bir sohbet alanımız olacaktır. Şimdi biraz sektörden bahsedelim. Kimya bir ülkenin lokomotifidir ancak kullanmasını bilene. Kelimelerim fazla dolandırmadan ve laf cambazlığı yapmadan kısa bir sektör tanımı yapmak istiyorum. Kimya sanayi sermaye yoğun ve ürün yelpazesi geniş bir sanayidir. Ülkemizdeki sermaye birikimini göz önüne alırsak yatırım oldukça güçtür. Hatta mevcut alanlarda, kapasite artırımında dahi problemlerle karşılaşılmaktadır. Örneğin PETKİM ülke talebini ancak % 30’unu karşılayabilmekte ve bu oran gittikçe düşmektedir. PETKİM gibi üç tane yatırım gereklidir. Sermaye problemi vardır. [1]

29


TÜİK verilerine göre kimya sektöründe 2009 yılında 229.465 kişi istihdam edilmektedir. Kimya sektörü istihdamının imalat sanayi içindeki payı 2009 yılında % 8,8 olmuştur. Sektör, temizlik ürünleri, boya, kozmetik ürünleri, ilaçlar gibi tüketim mallarının yanı sıra, tarım sektörü için gübreler ve tarım ilaçları, kimya sanayinin de dâhil olduğu imalat sanayinin ihtiyaç duyduğu organik ve inorganik kimyasallar, boyalar, laboratuar kimyasalları, termoplastikler ve benzeri ürünler üretmektedir. 2008 yılı itibariyle kimya sektöründe 18.858 işyeri bulunurken bu rakam % 15,8 artarak 2009 yılında 21.836 olmuştur. Kimya sektörü işyeri sayısının imalat sanayi içindeki payı 2009 yılında % 6,81 olmuştur. Böylesine yoğun ürün yelpazesine sahip olan kimya sektörü ithalata bağımlı bir sektördür. Kullanılan hammaddenin % 70’i ithal edilmekte, % 30’u ise yerli üretimle karşılanmaktadır. Plastik ve kauçuk sektörü % 90 oranında petrokimya sektörüne bağımlıdır. Petrokimya sektörü ise Nafta, LPG gibi petrol ürünleri veya doğal gaza dayalı temel girdileri kullanarak plastik, lastik, elyaf hammaddeleri ve diğer organik ara malları üreten, geniş bir üretim yelpazesine sahip, büyük ölçekli, sermaye ve teknoloji yoğun bir sektördür. Kimyasal madde ve ürünleri sektörünün ithalata bağımlılığı, plastik ve kauçuk sektörüne göre daha düşük seviyededir[2]. AB mevzuatında kimya sanayine ilişkin çevre konulu birçok düzenleme bulunmaktadır. Bunlardan en önemlisi 17 Kasım 2005 tarihinde Avrupa Parlamentosu tarafından kabul edilen REACH (Kimyasalların Kaydı, Değerlendirilmesi ve İzni) direktifidir. Avrupa Birliği Kimyasallar Politikasını teşkil

30

eden REACH Tüzüğü 1 Haziran 2007’de yürürlüğe girmiştir. Söz konusu tüzüğe göre, AB+AEA (İzlanda, Norveç ve Lihtenştayn) ülkelerinde faaliyet gösteren ve yılda 1 ton veya daha fazla miktarda kimyasal madde üreten veya ithal eden firmaların söz konusu kimyasal maddeleri AB örgütlenmesi içerisinde yer alan Avrupa Kimyasallar Ajansı (AKA) yönetimindeki merkezi bir veri tabanına kaydettirmesi zorunludur. Tüzüğün tüm uygulamalarından AB’deki üreticiler veya ithalatçılar sorumlu olsalar da, bu yükümlülüklerin AB dışından mal tedarik edilen firmalarla paylaşılmak zorunda olunması nedeniyle AB dışındaki pazarlar da REACH’dan etkilenmektedir. Dünyadaki kimyasal madde dış ticaretinin coğrafi dağılımına bakıldığı zaman, halen AB’nin en büyük dış ticaret hacmine sahip olduğu görülmektedir. Dünya kimya ihracatının % 44’ünü gerçekleştiren AB, dünya kimya ithalatının da % 37’sini yapmaktadır. Asya ülkeleri ihracatın % 33’ünü, ithalatın ise % 37’sini; NAFTA ülkeleri ihracatın % 14’ünü, ithalatın % 11’ini; diğer Avrupa ülkeleri ise ihracatın % 5’ini, ithalatın % 6’sını yapmaktadır. Dünyada kimya sanayinin yaklaşık % 38’ini ana kimyasallar, % 27’sini özel kimyasallar, % 25’ini farmasötikler ve % 10’unu tüketici kimyasalları oluşturmakta olup; kimya üretiminin yaklaşık % 33’ü Asya, % 29’u Avrupa Birliği, % 25’i NAFTA ülkeleri tarafından gerçekleştirilmektedir. [1, 2, 3]. Sermaye ve teknoloji yoğun bir sektör olan kimya sektöründe en önemli sorun hammadde tedarikidir. Kullanılan hammaddelerin % 70’i ithal edilmekte, % 30’u ise yerli üretimle karşılanmaktadır. İnovatif Kimya Dergisi


Kimya sektöründe ithalatın azaltılması ve katma değeri yüksek ürünler üretilmesini temin etmek amacıyla 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanununun 57’nci maddesine dayanılarak, Türkiye Kimya Sanayi Meclisi altında Ar-Ge ve İnovasyon alt komitesi oluşturulmuştur. [1,4]. Kaynaklar [1] DPT Dokuzuncu Kalkınma Planı Kimya Sanayi Özel İhtisas Komisyonu Raporu [2]. CEFİC Kimya Sektör Raporu (2011) [3]. Türkiye Kimya Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı Taslağı (2012–2015) [4]. TÜİK Sektör Verileri

İnovatif Kimya Dergisi

31


ÇİMENTO VE ÇİMENTO SEKTÖRÜ

Ahmet YILMAZ

19 Mayıs Üniversitesi ahmetyilmaz923@gmail.com

Çimento günümüz dünyasında çok önemli bir yere sahiptir. Ömrümüzün neredeyse yarıdan fazlasını geçirdiğimiz betonarme yapıların en önemli bileşenidir. Çimento bileşenleri incelendiğinde ana bileşen olarak Klinker(Kalker+Kil) ve Alçı Taşı söylenebilir. Bu bileşenlere ek olarak katılan malzemeler üretilen çimento tiplerine göre değişmektedir. TSE’ de çimento ürünlerinde 5 ana tipte işaretleme yapılmaktadır. İşaretleme şunları içermektedir. Ana Çimento, Portland Çimento klinkeri oranı, ikinci ana bileşen, standart dayanım sınıfı ve erken dayanım kazanma hızı özelliklerine göre sınıflandırma yapılmaktadır. Mesela Cem-I Çimentosu TSE’nin belirlemiş olduğu standartlara göre %95 minör bileşen olarak klinker olması gerektiğini söyler. Geriye kalan %5 lik kısım ise alçı taşı olduğunu söyleyebiliriz. Cem-I çimentosu katkısız çimento olarak bilinir.

Biraz önce bahsettiğimiz adlandırma konusunu biraz açarsak; Cem-I 42,5R üreten bir fabrika üretmiş olduğu bu tür çimentonun 28 günlük basınç dayanımının minimum 42,5 kN geldiğini ifade eder. Bu mukavemet değeri fabrikaları incelediğimizde genellikle 50 kN üzerinde tutulur. Çimento adında yer alan R ise, çimentonun erken dayanım özelliği gösterdiğini vurgular. Zaten şuan yapılan inşaatlara baktığımızda bugün dökülen betonun ertesi gün neredeyse prizini tamamladığı görülür. Bu olayda tabi ki tek etken bu özellik değildir.

32

İnovatif Kimya Dergisi


Çimentoda üretilen başka bir tür ise Cem-II 32,5 ve 42,5R çimentolarıdır. Cem-II katkılı çimento olarak da söylenebilir. Burada katkı olarak tras adı verilen toprak, marn, kil, uçucu kül, kimyasal pigmentler, hava sürükleyici katkılar ve mineral maddeler kullanılabiliyor. Örnek verecek olursak Cem-II de trası % 25,kalkeri % 5-6, alçıyı ise % 5 civarı ve geriye kalan kısmı klinker ile tamamlayarak kabaca Cem-II 32,5 R çimento elde edilebilir. Bu bahsettiğim reçete ile iyi bir çimento elde edilip edilemeyeceği bölgeden bölgeye farklılık gösterir. Şöyle ki, fabrikaya gelen hammaddenin yani klinkerin özellikleri, Trasın, Kalkerin, a-Alçı Taşının özellikleri de büyük önem arz eder. Analiz sonuçlarına göre bir reçete yapmak en doğru olanıdır. Örnek vermek gerekirse alçı çimentonun olmazsa olmazlarındandır. Çimento içinde hidratasyonu ve priz süresinin ayarlamasını yapmak için reçete üzerindeki alçı miktarının ayarlanmasıyla birazda olsa yapılabilmektedir. Klinkerden biraz bahsetmek istiyorum. Başlıca 4 ana bileşenden oluşur. C3S olarak bilinen Tri Kalsiyum Silikat (3CaO,SiO2) tır. C3S saf olmayıp içinde Magnezyum ve Aluminyum Oksitlerini de barındırmaktadır. Çimentoda mukavemeti sağlayan bileşendir. Çimento içindeki miktarının artması erken mukavemet değerinide artıracaktır.C2S olarak bilinen Di Kalsiyum Silikat(2CaO,SiO2)’tır. Klinkerin pişirilmesi sırasında oluşur. Bu bileşen çimentoda mukavemet alma süresini yavaşlattığı için pek de istenen bir bileşen değildir.C3A Tri Kalsiyum Alüminat (3CaO, Al2O3)’tır. Beton maddeleri içerisinde hidratasyon sırasında hidratasyon ısısı yükselir ve etrenjit adı verilen Sülfatlı Candlot Tuzu oluşturur. Şöyle ki; bu etkileşimler betonda istenmeyen genleşmelere ve çatlaklara neden olur. İnovatif Kimya Dergisi

33


C4AF Tetra Kalsiyum Alümina Ferrit (4CaO,Al2O3,Fe2O3) ’tir. Çimento içinde fazla bir etkinliği olmamasına rağmen etkileri C3A gibidir. Klinker oluşum sıcaklığını düşürerek çimento üretimine fayda sağlar.

Şekil : Klinker örneği Çimento fabrikasında bulunan, kalite kontrol laboratuarlarında üretilen üründen sıkça numune alınır ve kontrol edilir. Laboratuarda rutin olarak yapılan analizler vardır. Bunlar; çözünmeyen kalıntı,SO3 miktarı, kızdırma kaybı, serbest kireç miktarı gibi analizlerdir. Biraz öncede bahsettiğim C3S,C3A,C2S,C4AF ya da CaO,Al2O3,MgO,Na2O,K2O,SiO2 gibi bileşenlerde rutin olarak hem fabrikaya gelen k-Klinkerde, Trasta, diğer katkı maddelerinde ve üretilen çimentoda XRF cihazı ile daha kolay ve daha hızlı sonuç almakta kullanılmaktadır. XRF cihazı radyoaktif ışınlar yayan bir cihazdır. Bu cihazın çalışması için gerekli sıcaklık ve nem koşulları vardır. Genellikle kendine has bir odası bulunur. OHSAS kanunlarına göre cihazla çalışmadan önce ortamdaki radyasyonu Dozimetre ile ölçmeniz gerekir. Rutin yapılan analizlerden biraz bahsedecek olursak, kızdırma kaybı kalkerden gelir. Kızdırma kaybında standart üst limit Cem-I 42,5R için %5 olsada, fabrikaların yıllık hedef planlarında bu oran 3-3,5 arasında yer almaktadır. Kızdırma kaybı oranı yüksekse veya düşükse, kalker ile bu oran ayarlanabilir. Kızdırma kaybı sadece kalker üzerinde oynanarak istenen sonuçlar elde edilemediyse, klinker kaynağı incelenmelidir. Cem-II Çimentosuna katılan Trastan ise çözünmeyen kalıntı gelir. Çözünmeyen kalıntı deneyi çimentonun HCl de çözülüp, vakum altında süzülmesi, çökeltinin yıkanması ve kül fırınında kızdırılmasıyla yapılır. Yapılan deneyler TSE EN-197 serisinden yapılabilmektedir. Çözünmeyen kalıntı miktarında % 5 ‘ e kadar üst limit var iken, fabrikalar % 1,5 altında ürün üretmeye çalışırlar.%SO3 miktarı ise çimentoda Alçı taşından gelir. Burada kalsiyum sülfatın ısı etkileşimden dolayı CaO ve SO3 vererek bozunmasıdır.SO3 miktarında müsade edilen miktar %4 oranındadır.

34

İnovatif Kimya Dergisi


Çimentoda yapılan deneyler bu anlattıklarımla sınırlı değildir. Çimento fabrikalarında Kalite Kontrol Laboratuarı; Kimya, Fizik ve Beton laboratuarı olarak ayrılmıştır. Bu laboratuarların her birinde ayrı ayrı elemanlar çalıştırılabildiği gibi, bir veya iki kişinin bu üç laboratuara baktığı işletmelerde mevcuttur. İşin laboratuar kısmında Kimya Teknisyenleri, Kimyagerler, Kimya Öğretmenliği mezunları, Fizik Bölümü ve Kimya Mühendisleri istihdam edilmektedir. Tabi bazı şirketler çekirdekten yetişme elemanlarada şans tanımaktadır. Yukarıda anlattığım üç laboratuarda bir üst yetkili olan bir şefe bağlıdır. Bahsettiğim bu şeflik kısmında Kimyagerler ve Kimya Mühendisliği mezunları istihdam edilmektedir. Kaynaklar www.thbb.org/utılity.aspx Resimler ve Görsel Kaynak http://enerjienstitusu.com/medya/ nuh-cimento-evsel-yakit-sanayi.jpg http://images-mediawiki-sites.thefullwiki.org/11/4/0/4/44183793165135706.jpg http://www.123rf.com/photo_15918251_ pile-of-dry-grey-portland-cement-isolated-on-white.html

İnovatif Kimya Dergisi

35


Öncelikle birkaç tanımdan bahsetmek istiyorum konuyu daha iyi anlayabilmemiz için. İlk olarak ıslatmanın ne olduğunu açıklayalım. Adezyon oluşturabilmek için sıvının katı yüzeyinde kolayca yayılmasına ıslatma denir ve sıvının katıyı ıslatma miktarı, sıvının katıyla yaptığı temas açısına bağlıdır. Temas açısı ne kadar küçükse, ıslanabilirlik o kadar fazla olur. Şimdi de diğer bir tanım karşımıza çıktı Temas açısı, bir sıvı damlasının katı yüzeyi ile oluşturduğu açı olarak tanımlanabilir ve sıvının ıslatma özelliğinin bir ölçüsüdür.

Gültekin ÖZDEMİR

Trakya Üniversitesi ozdemirgultekinn@gmail.com

SIVILARIN ISLATMA YETENEKLERİ VE TEMAS AÇISI Hiç düşündük mü acaba bir yaprağın üzerindeki çiğ tanesinin yaprak üzerindeyken dağılmadan dururken, aynı sıvının başka bir yüzeydeyken dağılıp o yüzeyi nasıl ıslattığını? Bir sıvı katı bir yüzeyi nasıl ıslatır acaba? Bu soruların cevaplarını arıyoruz yazımızda.

Temas açısının ölçülmesinde birkaç yöntem vardır. Bunlar; Tensiyometre ve Temas açısı gonyometresidir. Şekilde sıvı damlası ve bu sıvı damlasının katı bir yüzey üzerinde oluşturduğu temas açısı görülmektedir.

İlk olarak 1805’ de Thomas Young, ıslanmanın, bir sıvının bir yüzey üzerine yayılmasının olup olmayacağını belirleyen kohezyon ve adhezyon kuvvetleri arasındaki etkileşimi tanımlamıştır. Eğer tam ıslanma gerçekleşmiyorsa sistemin yüzey enerjisinin bir fonksiyonu olan temas açısı ile bir sıvı damlası oluşur.

36

İnovatif Kimya Dergisi


Young Denklemi : γ_SV = γ _SL + γ_LV cosθ Adhezyon > Kohezyon

Islatan Sıvı

Kohezyon > Adhezyon

Islatmayan Sıvı

Şekil : Katı sıvı arasında meydana gelen temas açısı Şekilde görüldüğü gibi bir sıvı ile katı yüzeyi arasındaki temas açısı sıfır derece ile 180 derece arasında olabilir (θ). Temas açısı büyüklüğü, sıvının katı yüzeyinde dağılmasına bağlıdır. Sıvı ne kadar dağılmadan kalırsa o kadar büyük açı oluşur. Açının büyüklüğü aynı zamanda katı ile sıvı arasındaki etkileşmenin az olduğunu gösterir. Katı yüzey tamamen ıslanıyorsa, 0<θ<180 derecedir. Katı – su arasındaki çekim kuvveti, su molekülleri arasındaki kuvvetlere eşit veya daha büyükse, θ sıfıra eşit olur ve su damlası katı yüzeyi üzerine tamamen yayılır ve katıyı ıslatır.

İnovatif Kimya Dergisi

37


Bir ıslatma ajanının yardımıyla bir hidrofobik katı yüzeyin ıslanması şekilde görülmektedir. Burada yüzey etkin madde su/hava arayüzey gerilimini düşürür ve katı yüzeyi üzerinde adsorbe olarak katı-sıvı arayüzey gerilimini düşürür. Her iki etki cosθ değerini arttırır veya temas açısını düşürür ve böylece katının dağılımı artar. Mükemmel bir ıslatma için temas açısının θ=0° olması gerekir. Bu durumda sıvı katı yüzey üzerine ince bir film halinde yayılır. θ=180° durumu pratikte gözlenmez. Damla üzerine etki eden yer çekim kuvveti damlayı katı yüzeyine çeker. Teflon üzerinde su, cam üzerinde civa bu duruma örnektir. Eğer θ<90° ise sıvının katı yüzeyi ıslattığı, θ>90° ise ıslatmadığı söylenebilir. θ<20° güçlü bir ıslatma, θ>140° ise güçlü bir ıslatmama özelliğini gösterir.

Temas açısı, yüzeyin ıslatma karakteristiklerinin bir ölçüsü olduğuna göre 90o’den daha az temas açısına sahip bir yüzeye hidrofilik veya ıslatmış yüzey, temas açısı 90o veya daha yüksek bir yüzey ise hidrofobik veya ıslatmamış yüzey denir. Şekilde ilk olarak hidrofilik ve ikincisinde hidrofobik cam yüzey gösterilmiştir.

Süperhidrofobik Yüzeyler

150° den yüksek temas açısına sahip yüzeylere süperhidrofobik yüzeyler denir. Bu yüzeyler yapışmama, kirletmeme ve kendi kendini temizleme gibi üstün özelliklere sahiptirler.

38

İnovatif Kimya Dergisi


Bu özellikler gemiler için biyo-kirliliğe karsı kaplamalar, otomobiller için kendi kendini temizleyen camlar, metal saflaştırma, leke tutmayan kumaşlar, kirlenmez cephe kaplamaları gibi biyolojik ve endüstriyel birçok uygulamalara sahiptirler. Doğada nilüfer çiçeği, kelebek kanadı, su örümceğinin bacakları gibi birçok tür 150° den büyük su temas açısı veren bir yüzeye sahiptir. Bu yüzeyler ufak bir eğim verildiğinde su damlalarının yuvarlandığı ve yüzeydeki kirliliklerin uzaklaştırıldığı su iticiliğe sahiptir. Nilüfer (Lotus) Etkisi Pek çok Asya kültüründe nilüfer çiçeği bitkisi saflığın ve temizliğin sembolü olarak bilinir. Bu düşüncenin temeli nilüfer bitkisi yapraklarının kendi kendini temizleme özelliğine dayanır. Bu kendi kendini temizleme özelliği tamamen araştırılmıştır ve yüzeyin yüksek derecede suyu itmesiyle sonuçlanan nilüfer yaprağının yüzeyi ile su arasındaki etkileşime bağlanmıştır. Yüksek derecede suyu itme karakteristiği ve kendi kendini temizlemenin nilüfer çiçeği bitkisi ile etkili biçimde gösterilmesine dayanarak Prof. Dr. W. Barthlott, bu etkileri Nilüfer (Lotus)Etkisi olarak tanımlamıştır.

a) Lotus yaprağının taramalı elektron mikroskobu görüntüsü, b)Lotus yaprağındaki su damlasının görüntüsü Nilüfer etkisinin bulunuşu büyük teknolojik ilgi alanlarına yol açmıştır. Bu etkinin yapay yüzeylere taşınması ile birçok teknik uygulamalar elde edilmiştir. Nilüfer etkisi gösteren bir yüzey süperhidrofobiktir ve 150° den daha büyük temas açısını ifade eder. Süperhidrofobisitesine dayanarak, yüzey hafifçe meyillendirildiğinde su yüzeyde kayar ve yolu üzerindeki kirlilikleri yüzey üzerinden temizler.

İnovatif Kimya Dergisi

39


Lotus bitkisinin yapraklarının vaksla kaplanmış pürüzlü yüzeyi epidermal hücreler içermektedir. Vaks kristalleri su itici bir tabaka sağlamakta ve Wenzel ve Cassie Baxter modellerine göre yüzey pürüzlülüğünü arttırmaktadır. Bu kristallerin ıslatma özelliği çok kötüdür. Bunun sonucu olarak, yüzey üzerindeki su damlası yüzeyle arasındaki etkileşimi en aza indirir. Böylece yüzeyde küresel bir damla oluşur. Yaprak yüzeyi üzerindeki kirlilikler yaprağın hücresel yapısından daha büyük olduğu için yüzey çıkıntıları üzerindeki partiküller yüzeyden uzaklaştırılabilir. Sonuç olarak temas alanı ve ara yüzeydeki etkileşim minimize edilmiş olur. Bir su damlası kirlilik üzerinde dönerek hareket ettiğinde, kirlilik hidrofobik özellikte olsa dahi absorpsiyon sayesinde enerji kazanılır. Eğer kirliliği lotus yaprağından uzaklaştırmak için harcanan enerji, su damlasının kirliliği absorbe etmesi ile kazandığı enerjiden daha az ise kirlilik bitki yüzeyinden uzaklaştırılmış olur. Bunun nedeni, genellikle küçük temas alanıdır.

Şekilde Bir damla nilüfer yaprağını kaplayan tozu alır, b) ve c) hidrofilik ve hidrofobik yüzeyler üzerinde nilüfer etkisinin şematik olarak gösterilmiştir.

Süperhidrofilik (Suyu Çok Seven)Yüzeyler

Suyu çok seven yüzeyler hidrofilik olarak sınıflandırılırlar. Bu tip yüzeyler genellikle yüklüdür ve yapılarındaki polar grup sayesinde su moleküllerini çekerler. Bu mekanizmayı anlamak için kısaca suyun yapısına bakmak gerekir. Su, iki tane hidrojen ve bunlara bağlı bir oksijen atomu sayesinde üçgen bir yapıya sahiptir. Oksijen eksi yüklü, hidrojen ise pozitif yüke sahiptir. Böylelikle, su molekülleri birbirine hidrojen bağlarıyla bağlıdırlar. Maddelerin hidrofilik özelliklerinin endüstride pek çok önemli kullanım alanları vardır. Bunlardan bir tanesi hidrofilik membranlardır. Bu membranlar su moleküllerini çekerken, diğer polar olmayan molekülleri, yağ, gres vb. iterek temiz bir yüzey sağlarlar.

40

İnovatif Kimya Dergisi


Hidrofilik yüzeylerin diğer kullanım alanlarına, kontak lens temizleyicileri, ıslak mendil ve çocuk bezleri örnek olarak gösterilebilir. Cam yüzeylerinin negatif yüklü ve boyutları yaklaşık 10 nm olan silika (SiO2) nanoparçacıkları ve uygun bir polikatyonla [poli(allilamin-hidrojen klorür) veya kısaca PAH] ile 14 tabaka kaplandıktan sonra kararlı ve süperhidrofilik bir yüzey elde edildiği, 2006 yılındaki bir yayınlarında Rubner ve arkadaşları tarafından gösterilmiştir. Kaynaklar http://members.ziggo.nl/scslai/lotus.pdf http://www.mecheng.osu.edu/nlbb/files/ nlbb/Lotus_Effect.pdf http://library.thinkquest.org/27468/e/ lotus.htm Prof. Dr. İbrahim Uslu, İnce Filmlerin Yüzeysel Uygulaması, Gazi Üniversitesi, Eğitim Fak. Kimya Eğitimi Modern Farmasötik Teknoloji, Böl.13 Yüzeylerarası Özellikler/ Nevin Çelebi, Tuncer Değim, Zelihagül Değim Trakya Üniversitesi Fen Fak. Kimya Böl. Fizikokimya ABD. Surfaktantların Katı Yüzeyleri Islatma Üzerine Etkisi 2013 , Lisans Bitirme Çalışması

İnovatif Kimya Dergisi

41


Röportaj Ayın Röportajı Merhaba Sayın okurlar sizlere bu ay tekstil sektöründe kimyagerlerin yerini ve yapabilecekleri işlere ait yazımdan sonra ,tekstil sektöründe faaliyet gösteren Dem Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş’ nin Genel Müdürü Hakan SARIÖZ ile yaptığımız keyifli röportajın ayrıntılarını sunuyorum ;

42

İnovatif Kimya Dergisi


• Bize kendinizden , firmanızdan ve çalıştığınız sektörden kısaca söz eder misiniz? Adım, Hakan SARIÖZ… Dem Tekstil San ve Tic. AŞ’nin hem Genel Müdürü hem de Yönetim Kurulu üyesiyim, zaten firmamız bir ailesi firması , yaklaşık 30 sene önce kurulmuş ve kurulduğundan beri ağırlıklı olarak İngiltere pazarına üretim yapan bir ihracat firmasıyız.Örme kumaştan bayan, bay ve çocuk tüm ürün gruplarında üretim yapıyoruz. Firmamızda yaklaşık 180 kişi çalışıyor ama dışarıdada sadece bizim için üretim yapan onaylı fason atölyelerimiz mevcut.

Bu sektörde çalışmaya nasıl karar verdiniz ? Hangi aşamalardan geçtiniz ?

Bu sektör’de çalışmak hiç aklımda yoktu, birazda kısmet diyebiliriz, ben bir kaza sonucu diz kemiğimi kırdım ve iki sefer ameliyat geçirdim, 10 ay hiç yürüyemeden yattım, o esnadada üniversite sınavlarına giremedim sağlık nedeniyle ve özellikle sayısal konusunda çok başarılı bir öğrenci olmama rağmen maalesef ideallerimi gerçekleştirememiş oldum, iyileştikten sonrada fizik tedavi süresi beni çok yıprattığı için tekrar sınavlara girmek istemedim ve dayımın çağrısı ile hiç hesapta yokken kendimi bir anda Tekstilin içinde buldum…Her aşamada çalıştım, depo, kesim, aksesuar, fason takip, kumaş ve boyahane takibi, hepsinde çok yoğun mesailer harcadım ve işin teknik kısmını eksiksiz bir şekilde tecrübe ettim…

• Çalıştığınız firmada kaç yıldır çalışıyorsunuz işinizi, sorumluluk alanınızı ayrıntılı olarak anlatabilir misiniz? Şu an firmada 20. Senem bitti, yaklaşık olarak son 11 senedir firmanın Genel Müdürüyüm ve tüm sevk ve idare benim sorumluluğumda…Bu sorumluluk koleksiyon numune alımından başlıyor, müşteri ilişkileri, maliyetler, siparişlerin alınması, imalat programları, kumaş ve kesim programlarından, tüm ödeme kontrollerine kadar uzanıyor, yani elimden geldiği kadarıyla tüm aşamalarıyla işime hakim olmaya ve birebir şahsen işin içinde olmaya özen gösteriyorum…Çok sık toplantılar için yurtdışına gitmek zorunda kalıyorum, o zamanda yine teknolojinin yardımıyla firmadaki tüm gelişmeleri takip etmeye çalışıyorum , edemesem bile imalatın başında erkek kardeşim vede onunla beraber çalışan çok sağlam bir ekibim olduğu için kendimi güvende ve rahat hissediyorum…Ekip ve takım olabilmek bizim başarımızın en büyük sırrı, biz genç, çalışkan , üreten ve sürekli gelişime açık bir firmayız, bu yüzdende terminler konusunda ve kalite standartı konusunda müşterilerimiz tarafından her zaman takdir edilen bir imalatçı olduk…

İnovatif Kimya Dergisi

43


• İşinizin kimya, kalite kontrol, ar-ge ile bağlantısı ne düzeyde biraz söz eder misiniz? İşimizin kimya ile olan bağlantısı kullandığımız kumaşların boyahane aşamalarında kullanılan boyalar vede eğerki malın üzerinde baskı varsa parça baskı işlemleri esnasında kullanılan kimyasallardır.

Kimyaya ilginiz var mı ve ne düzeyde bilgi sahibisiniz?

Kimya ile ilgim birebir yok , sadece işimin gerektirdiği kadar altyapı ve ön bilgiye sahibim , tabiiki bir boyahane sahibi kadar kimyanın içinde değilim ama bizimde firmamızın bünyesinde bulunan fizik laboratuvarımızda kimyager bir arkadaşımızla çalışıyoruz kumaşların ve bitmiş ürünlerimize ait fiziksel testlerin yapımından kimyager bir arkadaşımız sorumlu.

Size göre bu sektörde kimyagerlerin yeri nedir?

Kimyagerlerin yeri son yıllarda gittikçe arttı ve şu anda piyasada kurumsal olarak çalışan, belli kalite standartlarına erişmiş, iyi markalara üretim yapan tüm firmalarda Kimyager arkadaşlar mevcut , boyahaneler, baskıcılar, bizim gibi konfeksiyoncular, test laboratuvarları, vb..her aşamada kimyager arkadaşların rolü artık çok

44

İnovatif Kimya Dergisi


daha fazla ….Her geçen gün talep edilen boyar madde kalite standartları yükselirken, her ürettiğimiz malın üzerindeki kimyasallar a’dan z’ye testler yapılarak incelenirken, bizler milyon dolarlık anlaşma ve satışları bazı standartları temin ve garanti ederek imzalarken, hayatımızda kimyagerlerin olmaması mümkün değildir, çokta kilit bir rol üstlenmişlerdir, bundan sonrada kimyager arkadaşlarımıza ihtiyaç bizim sektör içinde artarak devam edecektir….

• Şu anda geçmişe göre hedeflediğiniz yerde misiniz ve gelecekte ki hedefiniz nedir ? Geleceğe dönük amacımız firmamızı istikrarlı bir şekilde büyüyen , bu piyasanın en köklü , güvenilir, etik kurallara sonuna kadar riayet eden Aile firmalarından biri yapmak, bu yoldada emin adımlarla ilerliyoruz, herkes tarafından takdir edilen bir tekstil firması olabilmek ve bu piyasada 30 sene dimdik ayakta, her geçen gün daha çok güvenilirliği artan bir firma konumuna getirmek çok kolay olmadı, çok emek verdik , umarım bundan sonrada çok daha iyi yerlere getirmek için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz….

• İşe başvurunuzda yaşamınıza etki eden önemli bir olay var mı? Genç arkadaşlara işe başvurur iken dikkat etmesi gerekli noktalar hakkında kısa bilgilendirme yapabilir misiniz? İşe başvururken genç arkadaşlara verebileceğim en büyük tavsiye dürüst olmalarıdır…ne olursa olsun işveren sizinle yaptığı görüşmenin sonunda sizin ne kadar güvenilir, işini emanet edebileceği, zamanla ona her konuda omuz verebileceğiniz bir kişi izlenimini edinmelidir, mesela ben çok kez işi fazla bilmeyen , yeterince tecrübesi olmayan arkadaşları aldım burda başlattım , çünkü bana çok fazla güven verdiler, anladımki ben onlara destek olur işi öğretirsem ileride bize her konuda destek olabilirler, bizi yüzüstü bırakıp gitmezler, onlara firmamı, müşterimi emanet edebilirim, nitekim hiçte yanılmadım hatta aralarında çalışma süreleri 1015 seneye varan arkadaşlarımız var , halende benimle beraber takım olarak burda mücadele etmeye devam ediyorlar, karşılıklı güven , dürüstlük, iş ahlakı ve etik olabilmek çok önemlidir, bu özelliklere sahip olan herkes alanında mutlaka başarılı olur….

• Sektörde kendinizi geliştirmek için çalışan biri neler yapabilir. Kısaca bahis eder misiniz? Tekstil sektöründe kendini geliştirmek isteyen arkadaşlara tavsiyem , iyi bir firmada kalıcı bir işte çalışmalarıdır…Sürekli iş değiştiren kişilerin gelişme gösterebilmeleri bana göre imkansız denecek kadar azdır… İyi bir firmada sürekli yeni şeyler öğrenmek, o firmayı temsilen toplantılara katılmak, yeni insanlarla tanışmak, boyahaneleri, baskıcıları, örmecileri, firma adına gezmek ziyaret etmek, kişiye her zaman büyük tecrübeler kazandırır, zaten bizim sektörde önemli olan pratiktir, İnovatif Kimya Dergisi

45


, ne kadar çok işin içinde bizzat olursanız, her aşamasını ne kadar çok öğrenirseniz, o kadar çabuk ilerleme kaydedebilirsiniz….

• Size göre bu sektör ün Türkiyedeki yeri nedir ve geleceği açısından neler söyleyebilir siziniz? Tekstilin Türkiye’deki önemi ve yeri hakkında bence çok fazla söze gerek yok, herkesin malumu olduğu üzere bu sektör yıllardır ülkenin lokomotifi olmuştur, Türkiyede üretimin ve ihracatın bu kadar artmasında en büyük rol yıllar önce konfeksiyon atölyesi olarak başlanan ama şimdi uluslar arası birçok markaya sahip Türk Tekstil sektörüdür…yıllardır sürekli farklı ülkeler, farklı özellikleriyle Türk Tekstil sektörüne rakip olmuşlardır, ama biz her zaman her türlü zorluğun ve rekabetin altından başarıyla kalkmayı bilmişizdir , çünkü biz çalışkan bir milletiz, sorumluluğunu bilen bir milletiz, herkesten hızlı üretim yapabiliyoruz, dolayısıyla bu özelliklerimizi koruduğumuz sürece sektörde kalıcı olmaya ve rekabet etmeye devam edeceğiz….

Son olarak eklemek istedikleriniz?

Sizlere ve bu dergide emeği geçen tüm arkadaşlara çok tşk ederim, bu sektörle

46

İnovatif Kimya Dergisi


sektörle ilgili en ufak katkısı olan herkese ve bu sektörü tercih eden tüm gençlere sonsuz saygı duyuyorum, umarım biraz olsun ışık tutabilmişimdir…Bizim gençlere bu sektörde çok ihtiyacımız var, dünya Tekstil sektörününde Türk tekstiline çok ihtiyacı var, umarım hep birlikte Türk Tekstilini daha iyi yerlere taşıyacağız….Sizlere ve tüm okuyuculara saygılarımı sunuyorum…

Tekrardan HAKAN SARIÖZ’ e bize zaman ayırdığı ve verdiği değerli bilgilerden dolayı teşekkürlerimizi sunar iş hayatında başarılar dileriz.

Röportajı Yapan Ceyda SARIKAYA adlı arkadaşımıza ve Sn. Hakan SARIÖZ’e Röportajdaki Bilgiler ve Resimleri için Çok Teşekkürler.

İnovatif Kimya Dergisi

47


ticari olarak araştırılmasını başlatmış ve proje Çay Kurumu ve Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma tarafından desteklenmişti. Proje sonucu ise pilot tesisin kurulmasına, çay artık miktarı tam olarak bilinmediğinden miktarın tespitine karar verilmiştir. Sonralarında ihaleler gerçekleşmiş ve Federal Almanya Buckau Walther firması kazanmıştır. Fakat pilot tesis kurulmamıştır.

Hacer AY

Giresun Üniversitesi hacr2013@yandex.com

Türkiyede Kafein Kafein başlıca gıda ve ilaç sanayisinde kullanılan, alkoloid grubunun azotlu organik bileşiğidir. Kafein biyolojik ya da sentetik yolla elde edilmektedir. Dünyada kafeinin %45 doğal kaynaklardan (Dekafeinize kahve ve çay artıkları) elde edilirken, %55 i sentetik yolla üretilmektedir. Kafein birçok bitkide bulunurken ticari açıdan da koka bitkisinde ve kahve ağaçlarında elde edilen kafein çay bitkisinde de yüksek oranda bulunmaktadır.

Doğu Karadeniz bölgemizde çay üretimi yapılmasına rağmen ülkemizde kafein ihtiyacı hala ithal yollarla sağlanmaktadır. Kafeine gıda ve ilaç sanayisinin ihtiyacı arttıkça bir anlamda da bizimde dışa bağımlılığımız artmaktadır.1960 lı yıllardan beri çay arttıklarından kafein üretimi bilinmesine rağmen bu konuda hala tam bir çalışma yapılmamıştır. Elimizdeki kaynağı değerlendirip kendi kafeinimizi üretmeye başlayabilseydik, hem dışa bağımlılığımız bir alanda daha azalacak hem de bir yandan da sentetik Dünya çayları kafein yüzdesi olarolarak da üretime geçip ihracata başlayak incelediğinde Hindistan çaylarında abilirdik. %2,8 ‘4,0, Çin çaylarında %2,9 ’4,0, Türk Kaynaklar çaylarında ise %3,1 ‘3,8 olarak belirlenhttp://www.biriz.biz/cay/kafein/kafein. miştir. Yüzdelerden de anlaşıldığı gibi htm ülkemizin biyolojik olarak kafein eldeshttp://e-dergi.atauni.edu.tr/index.php/ in deki yeri önemlidir. zfd/article/viewFile/5685/5481 Çay artıklarından kafein üretihttp://www.biriz.biz/cay/caygonul/kafmi araştırılması 1960’lı yıllara kadar einuretimi1985.pdf uzanmaktadır. 1975 yılında Hacettepe Resimler ve Görsel Kaynak üniversitesinin farmakoloji bölümü http://tr.wikipedia.org/wiki/Dosya:KofTürk çay artığından kafein üretiminin fein_-_Caffeine.svg

48

İnovatif Kimya Dergisi


İNOVATİF Kimya Dergisi

KONUNU DÜŞÜN KONUNA HAZIRLAN KONUNU YAZ İnovatif Kimya Dergisi

49


Doğamız ve Doğal Ürünlerle Doğal Yaşamak Neden Olmasın Hatile Moumintsa

University of Ioannina hatile_m@hotmail.com

İlerleyen günlerimizde hergün yeni bir hastalık cıkmaktadır. En önemli hastalıklardan olan kanserde, ilerleyen senelerde hep daha çok çesitlerle karşımıza çıkacaktır ve onu durdurmamız mümkün olmayacaktır. İnsanlar gittikçe doğal ürünler almaya çalışacaktır. Günümüzde insanlar imkân buldukça doğal ürün almaya çalışıyorlar. Doğal ürün satan dükkânlar çok fazla açıldı ve oldukça rağbet görüyor. Kimyagerin işlerinden biride üretmekse, doğal üretmek neden olmasın. Çok güzel örneklerden biri şu olabilir mesela solucan gübresi. Bu gübre, Organik Gübreler içerisinde en güçlü ve en etkili gübredir.

Amerika Kaliforniya Gıda ve Tarım Birliğinin yaptırdığı Akademik araştırmalara göre; özellikle sebze ve meyve bitkilerinde %70’e varan verim artışı gözlemlenmiştir. %100 Organik Solucan Gübresi, içeriğindeki organik madde muhtevası nedeniyle toprağın su tutma ve havalandırma kapasitesini arttırır. Solucanların gübreye geçirdikleri vücut sıvıları (Sölom Sıvısı) sayesinde bitkilerde patojenlere karşı direnç oluşturur. Solucanların sindirim sisteminde, çok sayıdaki mikroorganizma taşıyan, azot fikse eden bakteriler, antibiyotik etkisi yaratacak doğal büyüme hormonları ve enzimler bulunur. Bunlar dışkıya (gübreye) geçer ve bitkinin büyümesinde hız ve direnç sağlar. Böylece hem bitki daha çabuk büyümüş olur hemde doğal olur. Aynı zamanda bunu isteyen herkes evinde de yapabilir. Evdeki atıklarımızı değerlendirerek solucan gübresi üretebiliriz. Ekosol KompostBox sayesinde, evlerimizden çöp olarak atılan sebze, meyve kabuk ve posaları, yumurta kabukları vs. gibi değerli organik atıkları değerlendirerek, yüksek kalitede %100 Organik Solucan Gübresi’ne dönüştürebilirisiniz. Ekosol KompostBox geri dönüşümlü kutu demektir. Böylece balkonumuzda, bahçemizde %100 Organik Solucan Gübresini yetiştirerek hem siz hem çocuklarınız sağlıklı beslenmiş olur. Bir kimyacı sadece kendini değil, doğayı çevreyi ve onun iyiliğini de düşünmeli. Dünya sağlık örgütü tarafından hesaplanmış olan dünyaca hasat tarım ürünlerinin her sene yaklaşık yüzde onbeşi böcekler tarafından yok olduğunu, aynı zamanda ise böcekleri öldürmek için en az 2 milyar dolar ilaçlar için harcandığını buldular. Böceklere karşı anoreksi bitkileri kullanabiliriz. Bu bitkilerin icerisindeki kimyasal bileşikler, böceklerin bitkilerle beslenmesini engelliyor; fakat onları öldürmüyor. Ayrıca daha az zararlı olduğu bulundu. Bu kimyasal bileşikler böceklerin o bitkilerle beslenme arzusunu bastırıyor, böylece böcekler bitkinin yanında kalabilir; fakat açlıktan ölebilirler.

50

İnovatif Kimya Dergisi


Bu doğal anoreksilerin çoğu karışık moleküllerdir. Mesela poligodial bir dialdehittir, Afrika Böceklerini etkiler. Agiugkarin ise çekirgelere karşı etkinliği vardır. Bu bileşikleri üretmek maliyetli; fakat araştırmalarla az maliyetle aynı etkiye sahip daha bir sürü doğal anoreksi bitkileri, çok daha basit moleküllerle keşfetmişlerdir. Söylemiş olduğum karışık bileşikler aşağıdadır:

Bunlar sadece küçük bir iki tane örnek bunların çok daha fazlasını da yapabiliriz... Kaynaklar John Mcmrry, Organik Kimya Kitabı, Anorektik böcekler

İnovatif Kimya Dergisi

51


2012 yılında tekstil ve hazır giyim sektörü ülkemizin geleneksel sanayi kollarından olup, ihracatta gösterdiği başarı ile sanayide önde gelen vazgeçilemez sektörlerden biridir. Türkiye tekstil ve hazır giyim sektörü, halen en fazla dış ticaret fazlası veren sektördür.

Ceyda SARIKAYA

Yıldız Teknik Üniversitesi kim.ceydasarikaya@gmail.com

TEKSTİL VE HAZIR GİYİM SEKTÖRÜNDE KİMYAGERLER Dergimizin ilk sayısında deterjanlar ve temizlik sektörü ile ilgili yazımdan sonra bu sayımızda sizlere tekstil sektöründen söz etmek istiyorum. Sonuçta kimya’nın içinde bulunduğu sektörler saymakla bitmez ve bunlardan en bilindik olanları kozmetik, ilaç ve boya olarak sınıflandırılabilir. Fakat kimyager olarak en büyük sorunumuz nerelerde ne türde işler yapabileceğimizi bilmememizden kaynaklanıyor. Aslında laboratuarı olan her yerde çalışabilecek potansiyele sahip ve buna yönelik eğitimi de üniversite hayatımız boyunca almış olmamıza rağmen tek sorun, bilgiyi kullanma yerimizi tam olarak kestiremiyor olmamız. Kimyagerlerin kozmetik, ilaç ve boya sektörlerinde ne şekilde çalışabileceği ve sorumlulukları bilindik olduğundan, pek azımızın bilgi sahibi olduğu tekstil ve hazır giyim sektöründe kimyagerlerin yerine değinmek istiyorum.

52

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (ÇSGB) 2010 yılı kayıtlarına göre 10.030.810 zorunlu sigortalı arasında 2.876.529’u imalat sanayinde kayıtlıdır. Bunlardan 14.624 işyerinde 356.477 kişi tekstil imalatında, 28.411 işyerinde 390.140 kişi hazır giyim imalatında, 5.140 işyerinde 46.163 kişi ise deri ve deri ürünleri imalatında istihdam edilmektedir. Buna karşın kayıt dışılık dikkate alındığında, tarım ve hizmet sektörleri dâhil tüm sektörler içinde THD sektörlerinde yaklaşık %12 civarında bir istihdam sağlanmaktadır. Kayıtlı-kayıtsız çalışanlarla birlikte 450.000 kişi tekstil sanayinde, 1.500.000 kişi de hazır giyim sanayinde olmak üzere, THD sektörlerinde toplam 2.000.000 civarında kişinin çalıştığı tahmin edilmektedir. İmalat sanayinde çalışan AR-GE personeli sayısı bakımından yapılan değerlendirmede ise tekstilde %3,64, hazır giyimde %1,39, deri ve deri ürünleri sektöründe ise %0,33 oranında ARGE personeli istihdamı sağlandığı görülmektedir Türkiye ‘nin tekstil, hazır giyim ve deri sektöründeki gelişimi de göz önünde bulundurulursa merdiven altı işletmesi olan bir kozmetik firması veya kemikleşmiş durumda olan ilaç sektörüne göre çok da fena bir çalışma alanı sayılmaz. İnovatif Kimya Dergisi


Öncelikle kimyagerlerin tekstil ve hazır giyim sektörlerinde hangi alanlarda ve nerelerde çalışabileceğine bakacak olursak, İlk olarak iplik üretim tesislerinde veya tekstüre işlemi gerçekleştiren iplik fabrikalarında laboratuarda analiz sorumlusu, üretim sorumlusu veya üretim müdürü yardımcısı; ikinci olarak kumaş boyahanelerinde renk analisti, renk uzmanı, boya uzmanı, kumaş sorumlusu veya kumaş üretimi yapan işletmelerde ürün analisti olarak çalışmanın dışında birde birçok firmada gerçekleştirilen fiziksel testlerin yapıldığı fizik laboratuarlarında çalışmak mümkün.

Şekil 1: Test Numunesi Örneği Multifiber ve test numunesi kısa kenarından birbirine dikilir. (Şekil 1)

Kumaş testleri konusunda kendinizi geliştirip sonuçları yorumlama ve raporlama niteliklerine de sahip olduğunuzda bir çok kapı kendiliğinden aralanmış olacaktır. Üstelik bu testleri öğrenmeniz Şekil 2: Yıkama Haslığı Cihazı için haftalar süren bir eğitime de ihtiYıkama Haslığı cihazında 50C yıkanıp, yacınız bulunmuyor. Sonuçta biz kimykurutulup değerlendirilir. (Şekil2) agerler aldığımız eğitimler neticesinde bir çok deneyi, analizi gerçekleştirmiş ve bunları da yorumlamayı 4 senelik öğrenim hayatımızda defalarca yazdığımız raporlarla uygulamış bulunuyoruz. Aklınızda biraz daha netleşmesi için sizlere TSE’ nin ISO standartlarına göre uygulanan kumaşlarda gerçekleştirilen yıkama sonrası boyutsal değişim testinden ve sonuçlarının yorumlanmasından söz edersem. Yıkama Haslığı olarak bilinen test, nasıl yapılır? Colour Fastness to Washing- BS EN ISO 105 C06- B2S@50C

İnovatif Kimya Dergisi

Şekil 3: Numunedeki Renk Değişiminin Değerlendirilmesi Numunedeki renk değişiminin değerlendirilmesi. Bu değerlendirme için renk değişim gri skalası (clour change) kullanılır. Bu sıkalayı kullanırken skaladaki ton farklarından yararlanarak kendi ürününüzdeki ton farkını derecelendirebilirsiniz.

53


Değerlendirme: numunedeki renk değişimi ve multifibredaki lekeleme ışık kabininde D65 (Gün Işığı) ışığı altında Gri Skala kullanılarak yapılır. (Şekil3) Şekil 4 : Multifiberdeki Değişimin Değerlendirilmesi multifiber lekeleme değerlendirilmesi. Lekeleme değerlendirilmesi için stainning gri skalası kullanılır. Yine renk değişimindeki gibi ton farkından yararlanılarak derecelendirme yapılır.

Raporlama: Raporlama kısmında multifiber bezde sırasıyla asetat, koton, naylon, poliester, akrilik ve yük kumaşları bulunur ve elimizde bulunan kumaşın yıkama sonucunda multifiber bezini e kadar kirlettiği ve ürünü renginin ne kadar solduğudur. Belirtilen 4-5 gibi rakamlar ton farkından yararlanılarak bizim ürünümüzde gri skalaya karşılık gelen değişim numarasıdır.

Spesifik sayılabilecek testlerden birisidir yıkama haslığı testi ve tekstil sektöründe sonuçları kumaşın boyutsal değişimi kadar önemlidir. Bunlar gibi yapılan testlerden bir kaçı;

*Sürtme Haslığı

*Işık Haslığı

*pH

*Kumaş Karışım

*Yıkama sonrası boyutsal Değişim

*Dönme *PILLING

54

İnovatif Kimya Dergisi


En temel olarak sayılabilir ve yukarıda anlattığım kadar basit sayılabilecek yöntemlerle testler yapılmaktadır.

•Dem Tekstil ve Ticaret A.Ş laboratuvar eğitim notları

Bu testleri bilmemiz durumunda bir çok tekstil firmalarının kapısını aralamış ve kendimizi daha da geliştirerek bu alanda aranan bir birey olmamız mümkün. Bu ve buna benzer testleri İTKİB gibi bazı kurumlar vermektedir. Bunun dışında TSE’ nin eğitimlerini de takip ederek istediğiniz alanda kendinizi geliştirmeniz mümkün. Unutmayalım ki bilgiler sadece kullanıldığında işimize yarar ve 4 senelik kimya eğitimimiz sonucunda edindiğimiz tecrübelerimizi kullanabileceğimiz çok fazla sektör var. Önemli olan bilginizi nerede kullanabileceğinizi bilmeniz ve o alana yönelmeniz. Son olarak Condorcet in bir özü ile yazımı bitiriyorum. “ Aklı ve gerçekleri kullanan bir insan mükemmele erişecektir.” Kaynaklar •Dünya Ticaret Örgütü 2011 Yıllık Raporu •İstanbul Tekstil Konfeksiyon İhracatçılar Birliği •Tekstil, Hazır Giyim/Deri ve Deri Ürünleri Stratejisi •Türkiye Tekstil Sanayi İşverenleri Sendikası •Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (ÇSGB) İnovatif Kimya Dergisi

55


FDA(Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi) ve WHO(Dünya Sağlık Örgütü) tarafından belirlenen kurallardır. GMP kaliteli standartlarda üretimin yapılıp yapılmadığını güvence altına alır. GMP insan sağlığını ilgilendiren ürünleri kapsar. Bunlar; İlaç, kozmetik, gıda ve temizlik sektörleridir. Bu sektörler, GMP kurallarına uymak zorundadırlar.

Ayşe EMİR

Gazi Osman Paşa Üniversitesi ayseemirr_2008@hotmail.com

İLAÇ SANAYİDE GMP Sizlere bu ay GMP den bahsedeceğim; fakat bir ilaç çalışanı değilim. Bir gün de bir ilaç çalışanı arkadaşımız veya bizler bir ilaç çalışanı olarak GMP’yi belki dergimizde tekrar anlatırız. GMP’yi anlatmak nerden esti dediğinizi duyar gibiyim. Daha önce GMP sertifikasını almıştım, bir ilaç şirketine iş başvurusunda bulundum, iki kere görüşmeye çağırıldım ve işe alınacağımı zannediyordum. Zamandan kazanayım diye iyi haber bekleme sürecinde, ilaçla ilgili endüstri kitapları okudum. Tabi kötü haber geldi ve işe alınmadım, arkadaşım Yavuz Selim Kart da bu ay dergide ilaçla ilgili yaz, okudukların boşa gitmemiş olur dedi. GMP sertifikasını, Kimyagerlerin almaya çalıştığını düşünerek, bu ay yazımda GMP den bahsetmek istedim.

İlaç endüstrisi 1984 yılında GMP uygulamasına geçmiştir. İlaç fabrikalarında GMP İlaç da güvenilirliği artırmak ve yapılan hataları azaltmaktır. İlaç fabrikalarının GMP kurallarına uyup uymadığını kontrol eden kuruluşlar vardır. Denetleyen kuruluşlar, ülkelere göre değişir. ABD’de GMP’yi kontrol eden kuruluş FDA( Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi); Türkiye de ise Sağlık Bakanlığı tarafından kontrol edilmektedir. İhracat yapan firmaların, ayrıca uluslararası kuruluşlar tarafından da GMP’ye uyup uymadıkları kontrol edilmektedir. İlaç imalatçısının amacı, hastaya yüksek kalitede ürün satmaktır. Hayat koruyup kurtaracak maddelerin ihmal ve dikkatsizlik affedilemez. İlaç sektöründe kalitesizlik sadece maliyet kaybı değil, güvenilirlik kaybetmek ve şirketin yok olması demektir.

GMP (İyi Üretim Uygulamaları), bir ürünün güvenilir bir şekilde imal edildiğini gösteren belgedir. GMP çoğalan insan ölümlerinden sonra,

56

İnovatif Kimya Dergisi


İlaç da Çapraz Bulaşma ve Bulaşmanın Önlenmesi:

lar ve havalandırmalar içerideki maddenin diğer üretim alanına gitmesini engelleyecek şekilde dizayn edilmelidir. Bulaşmadan kaçınmanın en iyi yolu önHammaddenin ve ürünün, başka bir lem almaktır. Laboratuar önlüğümüzün madde ve ürünle bulaşması önlenmeüst cebi var diyelim, cebimiz dolu oldlidir. Çapraz bulaşma (kontaminasyon), uğunda çalışırken cep içerisindeki madbir maddeye kirlilik bulaşması demektir. de, ürün içerisine düşebilir. Üst ceİlaç Endüstrisinde mikrobik bulaşma, bimizde bir şey bulundurmamak, önlem insan, çevre, alet, imalat işlemleri ve almak demektir. ambalaj malzemelerinden olmaktadır. Çapraz bulaşma çevredeki tozlardan, İmalat ve Kalite Kontrol de Sorumlu gazlardan ve spreylerden oluşmaktadır. Müdürlük: Eğer laboratuar da partikül veren kozmetik kullanırsak, maddemiz etkilenmektedir. İmalat da çalışan personel WHO(Dünya sağlık teşkilatının) önerililacı bulaşmalardan korumak için, hem erine göre ilaç imalatının sorumlusu ile de kendisini korumak için özel elbiseler kalite kontrol sorumlusu yüksek eğitim giymeli. Bu elbiseler çalışma alanından görmüş kişilerden olmalıdır. Bildiğimiz dışarı çıkmamalı ve görevli kişiler üzere Kimyagerler de bu alanlarda dışındakiler imalata girmemelidir. Lab- çalışabilmektedir. oratuarda kol saati ve mücevher takmak; yemek yemek, sigara içmek ve sakız çiğneme gibi işlemler üründe bulaşmaya neden olmaktadır. İlaçta çalışan personelde sarı hastalığı mikrop yayıcı hastalık ve çalışanların açık yarası bulunmamalıdır. Tüm çalışanlar belirli zamanlarda hekim kontrolünden geçirilmelidir. Bulaşmanın önüne geçmek için kullandığımız kaplar, aletler ve çalışılan alan temiz bırakılmalıdır. Aynı üretim alanında farklı ürün üretimine geçmeden önce temizlik yapılmalıdır. İlaçta başarının sırrı temizliktir. Kirlenmenin önüne geçebilmek için çok toksik maddeler ile çalışılırken ayrı odalarda çalışılmalıdır. Kapı ve pencerelerin kapalı tutulması ve havalandırmanın etkin olması bulaşmayı önlemektedir. Bulaşmadan kaçınmanın en iyi yolu dikkattir. Dikkatsizlik ilaç sanayide affedilmeyecek bir şeydir. Bulaşmayı önlemenin bir yolu da, kapılar, duvarİnovatif Kimya Dergisi

Kariyerini ilaç sektöründe geliştirmek isteyen Kimyagerler, şu alanlarda yüksek lisans yapmalılar: Farmosetik-Tıbbı Kimya, Analitik Kimya ve Biyokimya dalları ilaç sanayi için gerekli olan kimya eğitim dallarıdır.

57


Kalite Kontrol ve İmalatta sorumlu müdürlük yapanlar, buradaki görevlerinden başka departmanlar da çalışmamalılar ve başka bir iş yapmamalılar. Kalite kontrol sorumluluğu ile imalat sorumluluğu aynı kişide olamaz. Kalite kontrol sorumlusu ve imalat sorumlusu mesai saatlerinde üretim yerinde bulunmak zorundadırlar. Görevde bulunmadıkları zaman kendileri ile aynı şartları taşıyan birini geçici olarak görevlendirirler.

İlaç Fabrikalarında Hammaddeler: Hammaddeler direk imalatçıdan alınmalı, eğer bu mümkün değilse tanınan ve güvenilir olan bir toptancıdan alınmalıdır. Hammaddelerin kabul yeri, numune alma yeri, depolama ve dağıtım yeri ayrı yerlerde olmalıdır. Dağıtım yerlerindeki terazi ve basküller sık sık ayarlanıp, temizlenmelidir. Dağıtım tek kullanımlık kaplarla yapılmalıdır. Burada çalışan personel hijyen kurallarına uymalıdır. Red edilenler, muayene edilenler ve muayene edilmeyi bekleyenler ayrı yerlerde olmalıdır. Kabul edilen hammaddelere yeşil, red edilen-

58

lere sarı renkte etiket yapıştırılmalıdır. Hammaddeler her teslimattan sonra Kalite Kontrol Laboratuarına gönderilip, gerekli kontroller yapılmalıdır. Hammaddelerde kullanılan kapların içeriği tanımlanmalıdır. Kalite Kontrol Laboratuarı tarafından kullanımı onaylanmış ve raf ömrünü doldurmamış ham maddeler kullanıma hazırdır.

İlaç Fabrikalarında Ambalajlama işlemleri: İlaç ambalaj maddesinden ilaçlara kirlilik bulaşacağından, ilaç ambalaj malzemelerinin satın alınması, işlem görmesi ve kontrol edilmesinde hammaddelere gösterilen önem gösterilmelidir. Ambalaj malzemeleri, yetkili kişilerin giremediği yerlerde ve uygun güvenlik önlemleri ile saklanmalıdır. Günü geçmiş kullanılmayan ambalaj malzemeleri imha edilmeli ve imha işlemi kaydedilmelidir. Ambalajlama işleminde bulaşmaya ve yanlış ilacı başka bir ambalaj kutusu ile ambalajlamamaya dikkat gösterilmeli. Bu dikkatsizliğin bedeli, bir insanın hayatı olabilir. Farklı ürünler, ayrı yerlerde ambalajlanmalıdır. Ambalajlama işlemi başlamadan önce kullanılacak cihaz ve ekipmanların, daha önceki kullanımdan kalan kalıntılardan temizlendiği kesin olarak belirlenmelidir. İlaçta fazla aktif madde kullanımı, hastada yan etki oluşturur. Belirtilen miktarda aktif madde kullanılsa bile, hatalı tablet basıldığında, tablet içerisinde gerekenden fazla miktarda ilaç bulunması, hastada yan etki oluşturacaktır.

İnovatif Kimya Dergisi


Yönünden, İyi İmalat(GMP) ve Kontrol (GLP) Uygulama Kuralları, Prof. Dr. Gen. (E) Enver İzgü, Prof. Dr. Gen. (E) Enver İzgü, Farmosetik Teknoloji Öğretim Üyesi, Ankara, 1988 3. Genel Endüstriyel, Farmosetik Teknoloji-II ve İlaç Sanayide Organizasyon, Uluslar arası İyi İmalat(GMP)-Kontrol(GLP) Koşulları, Fabrika ve Çalışma güvenliği, Prof. Dr. Gen. (E) Enver İzgü, Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı, Farmosetik Teknoloji Ana Dalı Bilim Başkanı, Ankara, 1983 4. Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi, Farmosetik Teknoloji Anabilimdalı, Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Yayınları Yayın No:95, Farmosetik Teknoloji, Deneysel Uygulamalar Kitabı

Ambalajlama işleminden sonra etiketleme işlemi yapılmalı, ilacın son kullanma tarihinin doğru yazılıp yazılmadığı ve baskı hatasının olup olmadığı kontrol edilmelidir. Hatalı etiketleme, müşteriye yanlış ilacın ulaşması demektir. Üretimde bir noktada yapılan yanlış etiketleme, tüm operasyonun imhası demektir. Etiket sayıcı cihazların, doğru çalıştığından emin olunmalıdır. Ambalaj malzemesi üzerindeki baskının silinmemesi de ambalajlama işleminde önemlidir. Kaynaklar 1. MEGEB, Kimya Teknolojisi, İyi Üretim Uygulamaları(GMP), Ankara, 2008

5. TSC Yönetim Sistemleri Eğitim Akademisi 6. T.C Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, İlaç Numunelerinde Amilorid Hidroklorid ve Hidroklorotiyazid Kemometrik Yöntemlerle Tayinleri, İkbal Demet Ünlü, Danışman: Prof. Dr. Ahmet Hakan Aktaş, Yüksek Lisans Tezi, Kimya Anabilim Dalı, Isparta, 2012 Resimler ve Görsel Kaynak 1. www.aksiyon.com.tr 2. www.asuka.com.tr 3. www.etkinkimyagerler.com.tr 4. www.kocakfarma.com

2. İlaç Sanayide Milli ve Milletlerarası Kanunlar, Anlaşmalar Yönetmelikler İnovatif Kimya Dergisi

59


Son yapılan araştırmalarda kimyasal madde ve ürünlerinin imalatında çalışan kişi sayısı 83.514 ve bunun ekonomiye katkısı ise 28.476 milyon olarak belirtilmiştir. Kimyasal madde ve ürünlerinin imalatı ise 20 alt grup da incelenmiştir. Bu 20 alt grup içersinde en büyük payı %30 luk bir dilimle ana kimyasal madde üretimi almaktadır.

Emrah YÜCE

Selçuk Üniversitesi emredadas93@gmail.com

ON PARMAKTA ON MARİFET Kimya denilince aklımıza çeşitli kimyasallar ve mineraller gelir. Dergimizin ikinci sayısı hasebiyle ülkemizde ki bu tip kimyasalların üretimi, kullanım alanları ekonomik anlamda bize sağladığı katkılar ve buna benzer birçok konu hakkında yaptığım naçizane araştırmaları sizlerle paylaşmak isterim.

Ülkemiz kimyasal madde üretimi anlamında daha alması gereken çok yol varken, bazı kimyasallarda ise dünya devlerini geride bırakmayı başarmış durumdayız. Bu başarı en çok Bor ve onun mineralleri, çeşitli Bor ürünleri konusunda sağlanmıştır. Bu yazımda bize dünya devlerini geride bırakma şansını veren ve kimyacıların hakkında ki gelişmeleri hep özenle ve dikkatle takip ettikleri Bor maddesini birçok yönüyle açıklamaya çalışacağım. Bir mineral bir madde düşünün ki enerji de, savaş sanayinde, yakıtlar da, sağlık da, mukavemet artıcı yapısallar da, kullanılabildiği gibi giderek de kullanım alanları ve popülaritesi artmaktadır Bunun en belirgin nedeni ise Bor ve minerallerinin, alternatif enerji kaynakları ve kullanılabilirliği yüksek fonksiyonel madde bulma derdine düşen devletlerin ilk uğradığı durak olmasıdır. Günümüzden 3000-4000 yıl öncesinde zamanın devletleri bu maddeyi kullanmış, bulundukları çağın şartlarına en uygun şekilde yararlanmışlardır. Tarih de ilk olarak Babiller Uzak Doğu dan Bor ithal etmiş ve bunu altın işlemeciliğinde kullanmışlardır.

60

İnovatif Kimya Dergisi


Mısırlılar mumyalama da tıp ve metalürji de kullanırken, Eski Yunan ve Roma medeniyetleri ise, temizlik malzemesi olarak Bor ve minerallerinden yararlanmışlardır. Şu bir gerçek ki Bor artık başlı başına bir çalışma ve araştırma alanı haline gelmiştir. Peki Bor’u bu kadar kullanılabilir, tabiri caizse her işe yatkın kılan özellikleri nelerdir acaba? Öncelikle Bor kelime kökü olarak Arapça da baurag ve farsça da urahdan gelmektedir. İlk olarak 1808 yılında Gay Lussa , Louis Thenord ve Sir Davy tarafından Bor Oksidin Potasyumla ısıtılmasından elde edilmiştir. Periyodik tablonun 5. Elementi olan Bor, elektron konfigürasyonuna bakıldığı zaman 3A grubunun ametal olan tek elementidir. Kimyasal özellikleri bakımından şu şekilde bir tablo ile bor daha iyi tanıyabiliriz. Atom Ağırlığı: Kaynama noktası: Yoğunluğu: Oksidasyon Sayısı : Elektronegatifliği: İyonlaşma Enerjisi: Sertliği: Atom Yarıçapı: Fusıon Isısı: Buharlaşma Isısı:

10.811 ± 0.005 g/mol 2500˚ C 2.34 g /cm3 3 2.0 191 k cal /g atom 9.3 Mohs 0.98 5.3 k cal / g atom 128 k cal / g atom

Kristal yapısı olarak ise Bor hekzagonal yapıdadır. Bor elementinin kristal yapısı önemli ölçüde serttir, çizilmeye ve ısıya karşı dayanıklıdır. Oda sıcaklığında zayıf iletken iken, yüksek sıcaklık da iyi bir iletkendir. Kristal Bor kimyasal olarak inerttir; ancak çok ince öğütülmüş Bor konsantre Nitrik Asitle yavaşça oksitlenir. Bor elementi, HCl ve HF de bozunmaz. Yeryüzünün en çok bulunan 51. Elementi olan Bor toprak da kayalar da ve suda bulunur. Ancak Bor’un elementel halinden çok mineralleri şeklinde ki formlarıyla karşılaşılır. Na (sodyum) kökenli olanlara tinkal yada boraks, Ca (kalsiyum) kökenli olanlara kolemanit Na-Ca kökenli olanlara ise üleksit adı verilmiştir. Bunun yanında birçok mineralleri de bulunmaktadır.

İnovatif Kimya Dergisi

61


Mineral

Formülü

% B2O3

Bulunduğu yer

Boraks (Tinkal)

Na2B4O7.10H2O

36.6

Kırka, Emet, Bigadiç, A.B.D

Kernit(Razorit)

Na2B4O7.+H2O

51.0

Kırka, A.B.D., Arjantin

Üleksit

NaCaB5O9.8H2O

43.0

Bigadiç, Kırka, Emet, Arjantin

Propertit

NaCaB5O9.5H2O

49.6

Kestelek, Emet, A.B.D

Kolemanit

Ca2B6O11.5H2O

50.8

Emet, Bigadiç, Küçükler, A.B.D

Pandermit(Priseit) Ca4B10O19.7H2O

49.8

Borasit

Mg3B7O13Cl

62.2

Almanya

Szaybelit

MgBO2(OH)

41.4

B.D.T.

CaMgBO11.6H2O

50.5

Emet

Hidroborasit

Sultançayır, Bigadiç

Yine bor denilince bu minerallerin haricinde en çok bilinen bileşiği olan borik asit den de bahsetmek gerekir. Borik asit B(OH)3 formülüne sahip bir zayıf asittir. Orto ve meta Borik Asit diye de iki farklı türü vardır. Orto Borik asit B(OH)3, Bor bileşiklerinin çoğunun hidrolizinin son ürünüdür ve genellikle Boraksın sulu çözeltisinin asitlendirilmesiyle yapılır. B(OH)3’ ün 100 oC’ nin üzerinde kısmi dehidrasyonu birkaç kristal modifikasyonu bulunan Metaborik Asitin (HBO2) oluşmasını sağlar. Bor ve minerallerinin kullanım alanlarına değinecek olursak yazımın başlığından da esinlendiğim gibi on parmak da on marifete sahip bir kimyasal olduğu görülmektedir. Aklınıza gelebilecek her türlü çalışma sahasına doğrudan ya da çeşitli bileşik ve mineralleri vasıtasıyla girmiş durumdadır. Belli başlı kullanım alanlarını şöyle sıralayabiliriz. Bor pencere camı, şişe camı… sanayilerinde ender hallerde kullanılmaktadır. Özel camlarda ise Borik Asit vazgeçilemeyen bir unsur olup, rafine sulu / susuz boraks, Borik Asit veya kolemanit / boraks gibi doğal haliyle kullanılmaktadır. Camın ısıya dayanmasını, cam imalatı sırasında çabuk ergimesini ve devitrifikasyonun önlenmesini sağlayan Bor; yansıtma, kırma, parlama gibi özelliklerini de arttırmaktadır. Bor, camı asite ve çizilmeye karşı korur. Cam tipine bağlı olarak; cam eriyiğinin % 0.5 ile % 0.23’ ü Bor Oksitten oluşmaktadır. Örneğin Pyrex’ de % 13.5 B2O3 vardır.

62

İnovatif Kimya Dergisi


Emayelerin viskozitesini ve doygunlaşma ısısını azaltan Borik Oksit % 20’ ye kadar kullanılabilmektedir. Özellikle emayeye katılan hammaddelerin % 1732’ si Borik Oksit olup, sulu Boraks tercih edilir. Bazı hallerde Borik Oksit veya susuz Boraks da kullanılır. Metale kaplanan emaye, onun paslanmasını önler ve görünüşüne güzellik katar. Çelik, Aüminyum, Bakır, Altın ve Gümüş emaye ile kaplanabilir. Emaye aside karşı dayanıklılığı arttırır. Mutfak aletlerinin çoğu emaye kaplamalıdır. Banyolar, kimya sanayi teçhizatı, su tankları ve silahlar de kaplanır. Sabun ve deterjanlara mikrop öldürücü (jermisit) ve su yumuşatıcı etkisi nedeniyle % 10 Boraks dekahidrat ve beyazlatıcı etkisini artırmak için toz deterjanlara % 10-20 oranında Sodyum Perborat katılmaktadır. Çamaşır yıkamada kullanılan deterjanlara katılan sSodyum Perborat (NaBO2H2O2.3H2O) aktif bir oksijen kaynağı olduğundan etkili bir ağartıcıdır. Perboratların çamaşır yıkamada klorlu temizleyicilerin yerini alması, sıcak veya soğuk su kullanımına bağlıdır. Çünkü perboratlar ancak 55 °C’ nin üstünde aktif hale geçerler. Ancak, ABD’ de kullanılan aktivatör (tetracetylethylenediamine) kullanımı ile bu sorun giderilmeye çalışılmıştır. Borik asit ve boratlar selülozik maddelere, ateşe karşı dayanıklılık sağlarlar. Tutuşma sıcaklığına gelmeden selülozdaki su moleküllerini uzaklaştırırlar ve oluşan kömürün yüzeyini kaplayarak daha ileri bir yanmayı engellerler. Bor bileşikleri plastiklerde yanmayı önleyici olarak giderek artan oranlarda kullanılmaktadır. Bu amaç için kullanılan Bor bileşiklerinin başınİnovatif Kimya Dergisi

da Çinko Borat, Baryum Metaborat, Borfosfatlar ve Amonyum Floroborat gelir. Bor mineralleri bitki örtüsünün gelişmesini artırmak veya önlemek maksadıyla kullanılmaktadır. Bor, değişken ölçülerde, birçok bitkinin temel besin maddesidir. Bor eksikliği görülen bitkiler arasında yumru köklü bitkiler (özellikle şeker pancarı), kaba yoncalar, alfa alfalar, meyve ağaçları, üzüm, zeytin, kahve, tütün ve pamuk sayılmaktadır. Bu gibi hallerde Susuz Boraks ve Boraks Pentahidrat içeren karışık bir gübre kullanılmaktadır. Bu ise, suda çok eriyebilen Sodyum Pentaborat (NaB5O8.5H2O) veya Disodyum Oktaboratın (Na2B8O13) mahsulün üzerine püskürtülmesi suretiyle uygulanmaktadır. Boratlar yüksek sıcaklıklarda düzgün, yapışkan, koruyucu ve temiz, çapaksız bir sıvı oluşturma özelliği nedeniyle, demir dışı metal sanayiinde koruyucu bir cüruf oluşturucu ve ergitmeyi hızlandırıcı madde olarak kullanılmaktadır. Bor bileşikleri, elektrolit kaplama sanayiinde, elektrolit elde edilmesinde sarf edilmektedir. Borik Asit nikel kaplamada, Fluoboratlar ve Fluoborik asitler ise; kalay kurşun, bakır, nikel gibi demir dışı metaller için elektrolit olarak kullanılmaktadır. Alaşımlarda, özellikle çeliğin sertliğini artırıcı olarak kullanılmaktadır. Bu konuda Ferrobor oldukça önem kazanmıştır. Çelik üretiminde 50 ppm Bor ilavesi çeliğin sertleşme niteliğini geliştirmektedir. Atom reaktörlerinde Bor’lu çelikler, Bor karbürler ve Titanbor alaşımları kullanılır. Paslanmaz Borlu Çelik, nötron absorbanı olarak tercih edilmektedir.

63


Yaklaşık her bir Bor atomu bir nötron absorbe etmektedir. Atom reaktörlerinin kontrol sistemleri ile soğutma havuzlarında ve reaktörün alarm ile kapatılmasında B(10) kullanılır. Ayrıca, nükleer atıkların depolanması için kolemanit kullanılmaktadır. Termal depolama pillerindeki, sodyum sülfat ve su ile yaklaşık % 3 ağırlıktaki Boraks Dekahidrat’ın kimyasal karışımı gündüz güneş enerjisini depolayıp, gece ısınma amacıyla kullanılabilmektedir. Ayrıca, binalarda tavan malzemesine konulduğu taktirde güneş ışınlarını emerek, evlerin ısınmasını sağlayabilmektedir. Bor, demir ve nadir toprak elementleri kombinasyonu (METGLAS) % 70 enerji tasarrufu sağlamaktadır. Bu güçlü manyetik ürün; bilgisayar disk sürücüleri, otomobillerde doğru akım motorları ve ev eşyaları ile portatif güç aletlerinde kullanılmaktadır. Bor, hava yastıklarının hemen şişmesini sağlamak amacıyla kullanılmaktadır. Çarpma anında, elementel Bor ile potasyum nitrat toz karışımı elektronik sensör ile harekete geçirilir. Sistemin harekete geçirilmesi ve hava yastıklarının harekete geçirilmesi için geçen toplam zaman 40 milisaniyedir. Ayrıca otomobillerde antifriz olarak ve hidrolik sistemlerde de kullanılmaktadır. Sodyum Tetraborat, özel uygulamalarda yakıt katkı maddesi olarak kullanılmaktadırlar. Daha önce Amerikan Donanması tarafından uçuş yakıtı olarak kullanılmıştır. Karboranlar için Amerikan Deniz Araştırma Ofisi ve Amerikan Ordusu tarafından katı roket yakıtı olarak kullanılması için araştırmalar yapılmıştır. Şu anda Amerikan askeri ihtiyacı ise Callery Chemical

64

Co tarafından işletilmekte olan tesisten karşılanmaktadır. Diboran, B2H6 ve B5H9 gibi bor hidrürler; uçaklarda yüksek performanslı potansiyel yakıt olarak araştırılmışlardır. Boranlar, hidrojenle karşılaştırıldığında daha yüksek performansla yanmaktadır. Fakat onlar, pahalı, toksik ve yakıldığında açığa çıkan Bor Oksit çevresel açıdan uygun değildir. BNCT (Boron Neutron Capture Therapy) kanser tedavisinde kullanılmaktadır. Özellikle; beyin kanserlerinin tedavisinde hasta hücrelerin seçilerek imha edilmesinde kullanılmakta ve sağlıklı hücrelere zararının minimum düzeyde olması nedeniyle tercih nedeni olabilmektedir. İnsan vücudunda normalde bulunan Bor, bazı ülkelerde tabletler şeklinde üretilmeye başlanmıştır. Yukarda belirtiğimiz kullanım alanları her geçen gün artmaya devam etmektedir. Bora sahip olan ülkeler ve devletler ekonomilerinin en büyük gelir kısmını ürettikleri Bor ve yan ürünlerinden rahatlıkla karşılayabilirler. Bir dönem şehir efsanesi gibi olan Bor’u ham olarak satıyoruz, yabancı ülkelerden kaç misli paraya geri işlenmişini alıyoruz gibi sözlere de intiba etmemeliyiz. Bu anlamda ETİ BOR fabrikası son birkaç yılda yaptığı ataklarla dünya devlerini dize getirmiş ve liderliği kapmıştır. Türkiye Gazetesinin 29 Temmuz 2013 de yayınladığı ekonomi ekinde yazıldığı gibi aktarmak isterim. Eti Maden ürettiği katma değerli ürünlerle dünya Bor pazarında söz sahibi olan ABD li Rio Tinton’un tahtına oturdu. Rio Tinton’un pazar payı %40’lar dan 2012 de %23 lere kadar gerilerken, Borun TÜRK patronu %46 Pazar payıyla rakibini ikiye katladı. İnovatif Kimya Dergisi


İşlenen Bor ürünlerinin ise on altı Bor ürününü seksen dört ülkeye sattığı belirtiliyor. Bu arada Rio Tinton’un dünyanın en büyük maden üretim şirketi olduğunu belirtelim. Tabi biz Bor konusunda onları geçmiş durumdayız. Yine aynı yazıda Enerji ve Tabi Kaynaklar bakanımızda Eti Madenin 9 yılda cirosunu 26 kat artırdığını açıklıyor.2012 yılında ise 434 milyon dolar kar edildiğini belirtiyor. Bu güzel ve sevindirici haberlerin ışığında yazımı sonlandırmak isterim. Bugün Bor da yakaladığımız başarıyı, diğer kimyasallarda da yakalamayı dilerim. Son olarak İnovatif Kimya dergisinin hazırlanmasından, yazı gönderen arkadaşlara kadar herkese teşekkürlerimi iletirim. Kaynaklar Not: Bu Bilgiler ELİF DEMİR BAYKAL’IN Balıkesir Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsünde tamamladığı ‘Hidrotermal ve Mikrodalga Enerjiyle, Lityum İçeren Boratlı Fosfatlı Bileşiklerin Sentezlenmesi, Kristal Yapı ve Termokimyasal Özelliklerinin İncelenmesi ‘ adlı Yüksek Lisans tezinin Giriş bölümünden alıntı yapılmıştır. ETİBOR A.Ş. web sitesi ( http://www. etiholding.gov.tr ) Maden Tetkik Arama Enstitüsü web sayfası ( http://www.mta.gov.tr )

İnovatif Kimya Dergisi

65


KİMYA İLE İLGİLİ FIKRALAR Kimyayı Sevmenin Sonu

Abdulhamit AYDIN

Bir öğrenci varmış. Her zaman kimya kitabını hiç sayfa değiştirmeden okuyormuş, bir müddet sonra annesi gelmiş ve çocuğa kızıp kitabı önünden alınca çocuk aniden ölmüş. Sonradan annesi hayretler içinde kalıp, kitaba bir göz atınca, kitapta şu yazıları görmüş.

Çukurova Üniversitesi a.aydin1987@gmail.com

”O2 al O2 ver, O2 al O2 ver” yazdığını görmüş

KiMiZzYa •Her kimyagerin bir yokuşu ve çıkışı vardır. •Bir kimyagerin dediğini yap, yaptığını yapma!!!

Kimyager ile Kayıkçı

•İki kimyager bir laboratuvara sığmaz.

Kimyagerin biri deniz kenarında •Bir kimyager için başarının yolu merak yürürken, denizin diğer tarafına geçmek istemiş. Bir kayıkçıya rast gelmiş. Yolda etmekten geçer. giderken konuşmaya başlamışlar. Kimy•Kimya yeteneği gökten zembille inmez. ager sormuş: - Sen okuma yazma bilir misin? Demiş kayıkçıya. •Kimyagerim dersen, derdin var!!! Kayıkçı : - Bilirim diye cevap vermiş. •Lafla kimyagerlik olmaz.(Lafla peynir Kimyager sormuş: gemisi yürümez misali.) - Sen Avagadro’yu bilir misin? Kayıkçı bilmem diye cevap verince kimyager:

66

İnovatif Kimya Dergisi


-Senin hayatının 1\4’ü gitti, demiş. Tam bu sırada fırtına çıkmış. Deniz kabardıkça kabarmış. Koca dalgalar kayığı alıp götürüyormuş. Kayıkçı sormuş: -Sen yüzme bilir misin? Kimyager: -Bilmem, ben daha önce hiç yüzmedim ki!! Kayıkçı bunun üzerine: - İşte şimdi senin hayatının tümü yok, az sonra boğulacaksın.

KİMYA İLE İNGİLİZCE BİRLEŞİRSE Geçen ay olduğu gibi bu sayımızda, sizlerle yine elementlerin sembollerini kullanarak yeni kelimeler türetmeye çalışacağız. İşte, bu ayın kelimeleri şu şekilde: Baby Honey Fly

: Bebek, yavru : Bal : Uçmak, uçuş, sinek

Kimya Hocamızın Canı Çeker Kimya hocası sınıfta ders işlerken, bir çocuğun elma yediğini görür. Çocuğun kırılmaması için sınıfa sorar: -Çocuklar sınıfta bir şey yenir mi? -Yenmez hocam, diye cevap verirler. Hoca önde oturan bir öğrenciye sorar: -Metin söyle bakalım, sınıfta yiyecek neden yenmez? Metin gülerek şöyle der: -Kimyagerin canı çeker de ondan.

İnovatif Kimya Dergisi

Ayın İlginç Makalesi Merhaba arkadaşlar! Bu ay sizlerle ilginç makale konusu olarak hepimizin küçükken tükettiği, yetişkinken bile almaya devam ettiğimiz içecek ürünü olan SÜT ün kendi ilginç ve kimyevi özelliklerini paylaşmak istiyorum.

67


Günlük yaşamımızda süt Dünya’daki herkes, yaşamının aynı noktasında süt içmiştir. Aslında süt, yaşamımızın ilk dönemlerinde olmazsa olmaz gıda ürünlerinden biridir. Bütün memeliler kendi türlerini ve genç bireylerini, büyütmek ve geliştirmek için süt ve süt ürünleriyle beslemektedir. Neredeyse tüm insanlar süt kelimesini, inekten gelen gıda ürünü olarak düşünmektedir.

Bileşen Enerji (kcal)

İnek Sütü Keçi Sütü

Koyun Sütü

İnsan Sütü

66

60

95

69

Protein (g)

3.2

3.1

5.4

1.3

Yağ (g)

3.9

3.5

6.0

4.1

Laktoz (g)

4 .6

4.4

5.1

7.2

Kalsiyum (mg) 115

100

170

34

Su (g)

88.9

83.0

88.2

87.8

Evcil ineklerden süt verimi “Bos taurus” türünde günlük sığır ailesinin beslenmesi ve üretim etkinliğinin kazanılmasından dolayı, son yüzyılda oldukça fazla bir şekilde artmıştır. Günlük süt tüketimi süpermarket gibi mağazalarda genelde çok kısa olup, çoğu durumda günübirlik olarak gerçekleşmektedir. Çoğu günlük tüketimde de yüksek teknolojik uygulamalar kullanılmaktadır. İngiltere ve Avrupa’nın tamamı, dünyanın süt üretimi için önemli bir bölge olarak göze çarpar. Amerika, Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda süt tüketiminin fazla olduğu ülkelerdir. Günlük süt ve süt ürünlerin tüketimi, ülkeden ülkeye ve kişiden kişiye göre çeşitlilik göstermektedir. İngiltere ve Kuzey Avrupa süt tüketiminin en fazla ve en düzenli olduğu, hatta yetişkinlerde dâhil bölgelerin başında gelmektedir; fakat dünyanın diğer kalan kısımlarında süt tüketimi çok daha düşüktür.

Günlük Ürünlerin Farklı Tipleri Sütten birçok ürün elde edilmektedir. Sütün süpermarket raflarında onlarca çeşidini görürüz. Mesela kaymaklı, yarım kaymaklı, tam yağlı, UHT, homojenize, uzun ömürlü taze süt, fermente süt, ayran gibi örnekleri mevcuttur. Süt genelde inekten sağlanmasına rağmen, keçi ve koyun gibi hayvanlardan da elde edilir. Dünya’nın çeşitli yerlerinde, Orta Doğu’da keçi ve deve, Uzak Doğu Asya’da su bufaloları örnek olarak verilecek diğer süt kaynağı hayvanlarıdır.

68

İnovatif Kimya Dergisi


Günlük süt ürünlerinde, yağ miktarı yaklaşık % 3,5 seviyesindedir. Süt ve süt ürünleri, piyasaya çıkmadan önce çeşitli işlemler kullanılmaktadır. En yaygın olanı ısıl işlem olan pastörizasyon işlem, mikroorganizmaları uzaklaştırma işlemidir. Günümüzde sadece birkaç köy evinde devam eden; ancak kullanımı oldukça seyrekleşen tam yağlı sütlerde yağ miktarı % 25 düzeyindedir. Daha az yağ içeren sütler, yarım yağlı da yaklaşık % 1,5 düzeyinde ve tamamen yağı kaldırılmış olanda ise yaklaşık % 0,10,3 oranında yer almaktadır.

•Tereyağı: sıvı yağ emülsiyonundaki suyun, kremada faz değişimiyle ortaya çıkan ürünüdür. Tereyağı % 80 oranında yağ içerir. Yaygın olan tereyağı işlevsel olarak, kolesterol azaltıcı bitki türevlerinde sıkça kullanılmaktadır.

Günlük olarak kullandığımız süt ürünlerine şunları verebiliriz:

Süt içerisinde esas olarak yaklaşık % 80 oranında “kazein” proteini bulunur. Diğer proteinler ise kısmi olarak laktalbumin, laktoglobulin ve immunoglobulin şeklindedir. Kazein, misel denilen süper yapılardan düzenlenmiştir. Miseller ise fosfat, sitrat ve kalsiyumun bir arada olduğu proteindir. Süt proteinleri, yüksek biyolojik değerinden dolayı, vücutta her zaman hazır şekilde bulunması ve kullanılması gerekmektedir.

•Krema: Kremanın farklı türleri, süt yağ tabaksına göre ayrılır. Krema tek başına % 18 oranında yağ içerirken, çift katlı krema % 48 ve çırpma kremada yaklaşık bu oran % 40 düzeyindedir. •Yoğurt: Laktik asit bakterileri tarafından, sütün fermente edilmesiyle ortaya çıkan, çok meşhur bir üründür. Süt, kaynağına göre farklı oranlarda yağ içerir. Yoğurtlar, genelde günlük ara öğün probiyotik gibi bilinen ve üretilen gıda ürünüdür. İnovatif Kimya Dergisi

•Peynir: sütteki peynir, su kısmı kaldırılarak donmuş süt elde edilir ve bu donan kısım özel mikrobik kültürler kullanılarak üretilir. Dünya’da binlerce çeşit peynir bulunmaktadır.

Sütün Kimyası

Sütteki yağ, globül ya da damlacık şeklinde bir membran ve emülsifiye edilmiş süt serum kısmından meydana gelmiştir. Bu emülsiyon, fiziksel anlamda doğal olarak uzun süre kendini muhafaza edemez ve krema haline gelmeye başlar.

69


Hafif yağlı globüller, daha yoğun su fazı krema olarak görülür, yani sütteki sarı renkli kısımdır ve üstteki daha beyaz kısım daha suludur. Bu renklilik yağ globüller üzerinde emme ve dağılmadan dolayıdır; fakat bu faz ayrımı, yağ damlacıklarının boyutunda krema haline geldiği için homojenize sütte görülmez, Bundan dolayı üstteki krema temiz bir paketlemeye ihtiyaç duyar. Tam kremalı homojenize olmayan süt şişelerinde, bu olaylar gözükmeyebilir. Faz ayrımı, santrifüjlemeyle hızlandırılabilir. Kaymaklı sütteki yağ, kısmı yağ ve diğer kısımlar bu şekilde ayrıldığı için ismini buradan almıştır. Sütteki şeker laktozdur ve kimyasal ismi β–D-galaktopiranosil-(1→4)-α-D-glukopiranozdur. Laktoz sükrozdan daha az tatlıdır ve mutfaktaki şekerde bulunur. Eğer sükrozun şekerlilik oranı 1.0 birim kabul edersek, laktozda bu oran sadece 0.16 birimdir. Isıtılmış süt ürünlerinde laktuloz gibi ürünlerde daha az şeker bulunur. Kaynaklar http://www.stkate.edu/physics/Astrobiology/ http://www.clipartguide.com/_pages/0511-1009-0116-0904.html http://thebreakthrough.org/index.php/ programs/philosophy/the-science-of-bias/ http://www.egitimportali.com/yazigoster.php?yazi_no=sdf34tfdfdsf http://www.ifst.org/learninghome/helpforteachers/lessonplantopics/milkanddairyproducts/

70

İnovatif Kimya Dergisi


İNOVATİF Kimya Dergisi

KONUNU DÜŞÜN KONUNA HAZIRLAN KONUNU YAZ İnovatif Kimya Dergisi

71


Crocodile Chemistry Programı Nedir Ne İşe Yarar?

Yavuz Selim KART

Cumhuriyet Üniversitesi kim_muhselim@hotmail.com

Geçen sayımızda sizlere Chem Draw programından bahis ettim. Bu sayıda da çok fazla ismi duyulmamış Kimya Programlarından biri olan Crocodile Chemistry programından bahis edeceğim. Bu program nedir ilk bundan bahis edelim. Kimya denince deney yapmayı sevmeyenimiz yoktur. Gerçi laboratuar sınavlarının verdiği sıkıntı olsa da (atılma sıkıntısı, kalma sıkıntısı, geçtik mi sıkıntısı, raporu beğendiler mi sıkıntısı, deneyi yaparken başarabileceğiz mi sıkıntısı) yine de zevklidir. Bu sefer deneyimizi laboratuarda değil, bilgisayar başında yapacağız. İçinizden ya nasıl olur falan olmaz ki aynı tadı vermez ki diyenler vardır; ama sürekli de her maddeye para verip 7/24 sınırsız madde sınırsız deney yapma imkânımız yok.

Ayrıca tek başına deney yapmadan önce güvenlik kurallarını da yeterince bilmek gerek ki o da ayrı bir olay. Sonuçta Metil Alkol, hidroklorik Asit gibi asitler tehlikeli ve bu maddeleri sürekli temin etmemiz zor. Bunu düşünerekten yabancılar (yerlisini görmedim), bir program yapalım demişler ve bu program ortaya çıkmış. Program, ilk açıldığında aşağıdaki şekil karşımıza çıkıyor.

72

İnovatif Kimya Dergisi


Şekilde, soldaki seçenekte gördüğünüz gibi; •Kimyasallar •Ekipmanlar •Cam Malzemeler •İndikatörler Bu malzemeler dosya şeklinde programın içinde sıralanmış. İki kere tıklayınca içeriğine giriliyor. Misal cam malzememi kullanacaksınız, tıklıyorsunuz ve içeriğinde kimyada kullanılan çoğu cam malzemeyi görüyorsunuz. Sizler hangisini yapmak istiyorsanız ona göre seçersiniz.

İnovatif Kimya Dergisi

73


Şekilde tıklanmış ve içeriğine girilmiş halini görmektesiniz. Ayrıca şekilde görüldüğü üzere, ml seviyesine göre de seçebiliyoruz. Kullanacağınız deneye göre istediğiniz ekipmanları sürükleyip bırakarak seçebilmeniz mümkün. Bu şekli seçtikten sonra şimdi kimyasalımızı da seçerek bir deney yapalım.

Şekilde deney için kimyasal kısmına girip oradan da asitler kısmından HCI(Hidroklorik Asit)’i seçiyoruz ve bize bir şişe çıkarıyor ( laboratuardaki gibi) Bu şişe de şimdi neler var. •Üzerinde etikette ne olduğu yazıyor (HCl) •Molaritesi yazıyor •Kaç cm3 olduğu yazıyor. Biz burada HCl seçildikten sonra ki molarite kısmı ile hacim kısmını istediğimiz kadar değiştirebiliriz (Tabi ki şişenin boyutlarında abartı bir rakamı program kabul etmiyor)

74

İnovatif Kimya Dergisi


Bunları yaptıktan sonra şişeyi götürüp beherimizin üstüne bırakıyoruz ve kaç ml yazdı isek, o kadarlık kısım beherimizin içine giriyor. 20 ml yazdı isek 20 ml giriyor. 40 ml yazdı isek 40 ml giriyor. Miktarı cam şişeden behere götürmeden önce iyi ayarlayın.

Şekilde şişemiz beherin üzerine götürülmüş ve gri kısım HCl olduğunu gösteriyor. Tekrar götürürseniz şişeyi bir 20 ml daha eklemiş olursunuz. Bundan sonraki kısma geçelim. Ayrıca program gerçek hayattaki gibi beheri eğip dökebilme imkânı da vermiş. Aşağıdaki şekilde bunu görmektesiniz.

Şekilde sıvı rahat bir şekilde dökülüyor, bu şekilde gerçekçilik artırılmış. Şimdi deneyimize başlayalım. HCl beherimize aldık ve deneyimiz için bir başka kimyasal daha lazım. Bu kimyasalımız olarak Magnezyum Şeridini seçtim. İnovatif Kimya Dergisi

75


Şekildeki gibi Magnezyum şeridini seçtim. Birçok kimyasalımız var (Demir, Gümüş, Altın, Platin Alüminyum, Sodyum, Lityum) Bunların İngilizce isimlerine de aşina olmuş oluyorsunuz. Gerçek hayatta da oldukça işinize yarayacaktır. Neyse konumuza dönersek seçtiğim Magnezyum çubuğu HCl içine daldırınca hemen tepkimeye giriyor. Tepkimeye girdiğini açığa çıkan balonlardan anlıyoruz.

76

İnovatif Kimya Dergisi


Kapta tepkime oluyor. Tepkime olurken beherimizin üstüne gelip “i” işaretine tıklarsak bize oluşan tepkime hakkında program bilgi veriyor. Ne oluşuyor ne çıkıyor bu yanda bize gösteriyor. Bunun tepkimeli versiyonunu da gösteriyor. Şekilde bunu görmektesiniz.

Şekilde tepkime oluyor ve bize hangi gaz çıkıyor ve tepkime tamamlanınca sıvı kısmın içeriği hakkında bilgi veriyor.

Sizlere basit bir deney anlattım ki program bunlardan ibaret değil. Çok spesifik özellikleri olan kullanışlı bir program. Programda Sülfürik Asit, Nitrik Asit vb. gibi asitler mevcut. Ayrıca bunzen beki, termometre, tartım kabı, pH metre, elektrikli ısıtıcı, su çeşmesi mevcut. Çeşitli gazlarda program içinde mevcuttur. Bunlar Oksijen, Nitrojen, Karbondioksit… Ve indikatörler kısmında da indikatörlerimiz mevcut. Yüzde yüz laboratuar koşulları sağlamıyor olabilir; lakin bize temel olan kısımları çok güzel şekilde verecek kadar güzel ve gösterişli hazırlanmış bir bilgisayar programıdır. Hani şu şekilde bir deney bile yapabilirsiniz. Bir tepkime yaparsınız gaz çıkar ve bunu başka bir tüpte biriktirebilirsiniz. Ayrıca deney yaparken bir yandan da grafik sonuçları görebilirsiniz.

İnovatif Kimya Dergisi

77


Şekilde suyun bunzen beki ile ısınma grafiği zaman çizelgesini görüyorsunuz. Bu şekilde programımızın fonksiyonları mevcuttur. Tüm şekilleri göstermek pek mümkün olmuyor. Program da bir diğer güzel özellik bir behere bir sıvı koyduğumuzda, program özellikleri vasıtasıyla üç boyutlu molekül halini tasavvur edelim diye de özellikler eklenmiş. Bu da programın bizim hayal dünyamıza da etki ederek daha çabuk öğrenmemizi sağlamak için yapılmış. Programımızda elektroliz ve titrasyon işlemleri de yapılabiliyor. Titrasyon işlemi yapılıp, grafik çizdirilip dönüm noktaları görülebiliyor. Birebir laboratuar işlemlerini kendiniz yapabileceğiniz geniş kapsamlı güzel bir program. Bu kadar program özelliklerini anlattık. Eksik yanları neler? Program daha fonksiyonel yapılırsa daha iyi olabilir. Çünkü birçok program deneyen kullanan biri olarak programın bu yönünü eksik buldum. Daha ileri aşama deneylere de destek veren uygulama özellikleri artırılırsa daha iyi olacağını düşünüyorum. Program ücretli bir programdır, indirmeye çalıştığınızda bilgisayarınızda virüs oluşabilir ve çok kolay bulunan bir program değildir. (Deneme sürümü olsa bile)

78

İnovatif Kimya Dergisi


Programın 15 günlük deneme versiyonu kendi sitesinde verilmiş. Eğer öğrenci iseniz öyle bir imkan sağlanmış. http://www.yenka.com/en/Free_student_home_licences/ adresine girerek 63 MB lık yazılımı bilgisayarınıza indiriyorsunuz ve sonra kuruyorsunuz. Program ilk açılınca size hemen trial (15 günlük kullanıcı olmak için) mail adresi istiyor. Mail adresinizi girince de program başarıyla açılmış oluyor. Çeşitli birçok şey program içinde mevcut. Sizin seçeceğiniz Science kısmındaki Chemistry kısmı. Burayı seçip new diyerek yeni bir deney sistemi açabilirsiniz. Sizlere program hakkında anlatacaklarım bu kadar, sizler araştırarak program hakkındaki bilgilerinizi genişletebilirsiniz. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere esen kalın. Kaynaklar Resimleri ve Yazıyı hiçbir yerden bir şey okumadan programı kullanarak elde ettim.

İnovatif Kimya Dergisi

79


İNOVATİF Kimya Dergisi

Yararlı Siteler Google’ a kimya yazınca çıkan güzel sitelerden biri daha. Site oldukça güzel yapılmış ve emek harcanmış bir site. Analitik Kimyadan Anorganik Kimyaya, Fizikokimyadan Polimer Kimyasına, Organik Kimyadan Genel Kimyaya kadar kimya konularını içeren bir site. Su Analizleri, Yağ Analizleri, Yem Analizleri ve Temizlik Maddesi Analizleri hakkında bilgiler mevcut. Laboratuvar el kitabını da sizlere öneriyorum. Sitede ayrıca birim çevirme işlemini online yapabileceğiniz bir sistemde yapmışlar. Sitede bazı dosyalara ulaşmak için üyelik şart koşmuşlar. Üyelik ücretsiz. İnceleyin derim.

http://www.ptable.com

Kimya hakkında youtubede ya da çeşitli web sitelerinde bir çok İngilizce video içeren kaynak mevcut. Türkçe video içeren bu şekilde kaynak az. Bu verdiğim web sitesi bu konu hakkındaki açığı yavaş yavaş kapamaya başlamış durumda. Türkiye Bilimler Akademisinin hazırlamış olduğu videolarda altyazısız ve Türkçe seslendirmeyle dersler anlatılmış. İçinde videolar ve ders notları mevcut. Videolar MIT Üniversitesinin videoları. Kimya Biliminin İlkeleri, Fizikokimya 1-2 ve Termodinamik ve Kinetik şu anda anlatılan konulardan. İlerleyen zamanlarda eklemeler olabilir gibi geliyor. Bir çok konuda video sitede mevcut. Üye olmadan girip izleyin Öğrenmeyi maksimuma çıkarın. http://www.mhilmieren.com

http://taner.balikesir.edu.tr/dersler.php

80

Bu tanıtacağım son web adresi de Analitik Kimya hakkında ders notları içeren bir site. Site Adnan Menderes Üniversitesi Hocalarından olan Prof. Dr. Mustafa DEMİR tarafından hazırlanarak Üniversite altyapısı üzerine kurulmuş bir yararlı sayfadır. Sayfanın içerisinde Analitik Kimya 1-2 Ders Notları, Analitik Kimya çalışma soruları ve ayrıca Analitik Kimya Laboratuvarı 1-2 Çalışma soruları ve ders notları bulunmakta. Sitedeki notlar ders çalışırken ya da rapor hazırlarken işinize yarayacaktır. Ayrıca gelecek içinde bu şekilde notları arşivinize alarak elinizin altınızda tutmanızda yarar var. Sitede sadece Analitik Kimya üzerine bilgiler var. Yararlı olması temennim ile. İnovatif Kimya Dergisi


İNOVATİF Kimya Dergisi

Kimya Bulmacasi 1 4

2

3

5

6

7

8

Soldan Saga 4. Kapali formülleri ve atomlarin birbirine göre baglanma siralari ayni, Fakat atomlarin uzaydaki düzenlenmeleri farkli olan moleküllerdir. 7. 1000 g çözücüde çözünmüs maddenin mol sayisidir. Birimi mol/ kg dir ve m harfi ile gösterilir. 8. Bir litre çözücüde çözünen maddenin esdeger gram sayisidir. N harfi ile gösterilir ve birimi esdeger gram sayisi/ litre dir.

İnovatif Kimya Dergisi

Yukaridan Asagiya 1. Karbonil (C=O) grubuna alkil gruplari bagli bilesiklerdir. 2. Bir litre çözücüde çözünen maddenin formül gram sayisidir. 3. Titrasyon sirasinda çözeltideki derisim degisikliklerine göre renk vererek esdegerlik noktasina gelindigini belli eden organik kökenli boyalardir. 4. Bazi maddeler sivi hale geçmeden gaz fazina geçmesine denir. 5. Yüzeyinde daldirildigi çözeltiden veya çözeltiye elektron aktarimi olusan iletken. 6. Çesitli atomlarin belli miktarlarinin sabit oranlarda bir araya gelmesi ile olusur 7. Kendi aralarinda bilesik olusturamazlar. Bilesiklerinde daima pozitif degerli elementlerdir.

81


Geçen Ayın Çözümü

İNOVATİF Kimya Dergisi

Kimya Bulmacasi 1 4

D

2

H A

M

i

Ç

10

E

Ö

F

Z

Ü

O

M A

R

L

T

B

O

Y

I

O

T

O

A

L

6

J 7

E

T

3

K

L

T

D I

8

N

S 9

M

N

F

L

Ü

R

E

Z

I

R

Y

T

O

E

Z

Y

O

L

5

I

G

A

N

D

N

Soldan Saga

Yukaridan Asagiya

4. Bir siviyi buharlastirip, olusan buharini yogunlastirarak ayristirma islemi [DAMiTMA] 7. Iki veya daha fazla maddeden olusmus homojen karisim [ÇÖZELTI] 8. Sicakligin 0°C ve basincin 1 atm olan durum [NSA] 9. Kompleks iyonlarda merkez atomu saran komsu gruplardan her biri [LIGAND] 10. Gaz moleküllerinin küçük bir delik araciligiyla bir kaptan, daha düsük basinçli ortama yayilmasi [EFÜZYON]

82

1. Tuz yapici anlamina gelen ve periyodik tabloda, atomlarinin son yörüngelerinde yedi elektron bulunduran elementlerin olusturdugu 7A grubu [HALOJENLER] 2. Pozitif (+) yüklü iyon [KATYON] 3. Çekirdegin etrafinda dönen elektronlarin bulunma ihtimali en yüksek oldugu bölgeleri ve elektronlarin hareketini belirleyen matematiksel dalga denklemi [ORBITAL] 5. Bir litrede çözeltide çözünmüs olan maddenin mol sayisi [MOLARITE] 6. Bir gazin havada veya baska bir gaz içinde yayilmasi [DIFÜZYON]

İnovatif Kimya Dergisi


İnovatif Kimya Dergisi

83


İNOVATİF Kimya Dergisi

Bende Yazmak İstiyorum Dergide bende yazmak istiyorum benim de yazılarım olsun diyorsanız. ***Yazacağınız konuyu belirleyin. (Kimya içeriği olan herhangi bir konu olabilir) Örnek: Polimerden ya da organikten bir konu ya da sanayide gördüğünüz bir şey ile ilgili bir konu. Kendi cümleleriniz ile olması şart. Alıntı alıyorsanız kesinlikle kaynak belirtmelisiniz. ***Konuda kullanılan resimlerin kaynakları belirtilmeli. ***Yazılar kesinlikle facebook üzerinden bizlere gönderilmemeli. Çünkü bu oldukça işimizi zorlaştırıyor. Yazılar inovatifkimyadergisi@gmail.com adresine gönderilmeli. ***Dergi editörlerimiz olan Ayşe Emir (Facebook ismi bu şekilde) arkadaşlarımıza ulaşması gerekmektedir. ***Yazıları gönderdikten sonra kendiniz ile ilgili bilgileri de mail ile bize göndermelisiniz. ***Ad Soyad Ulaşılabilecek Mail Adresi(Hızlı ulaşılabilecek sık kullanılan bir mail olmalı) Bitirdiğiniz ya da okumakta olduğunuz Üniversite İsmi Dergiye koyabileceğimiz türden bir profil resminiz. ***Ekim ayı sayısı için yazılarınızın son teslim tarihi. 20 Eylül dür. Her ayın son yazım tarihi 20. de bitecektir. 20. den sonra göndereceğiniz yazılar Bir sonraki ay yayınlanacaktır. ***Ve son olarak kopyala-yapıştır ile yazıyı ben yazdım gönderiyorum derseniz yazınız kesinlikle yayınlanmaz. Bu şekilde yazı olmaz. Böyle uyanıklık yapıp kolaya kaçmak fark edilmeyecek bir şey değil. Sonuçta yazılarınızı okunuyor araştırılıyor. Bir şeylere emek verip orjinal şeyler çıkarırsanız rağbet görürsünüz. Lütfen bu konulara dikkat edelim. ***Yazılarınızı word dosyası halinde maile atacaksınız. Resimleriniz varsa da konu içinde aralarda en az bir tane resim olsun. Fikir düşünce tarzı kimya sektöründe sorun yazıları çözüm yazılarında olmayabilir ama diğer konularda en az bir tane olmalı çünkü görsellik yazıya çok şey katıyor. ***Şimdilik aklımıza gelenler bunlar sorun olursa eklemeler-çıkarmalar yaparız.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.