ITU LA 2010-2014 Student Projects / İTÜ PEM 2010-2014 Öğrenci Projeleri

Page 1



PEM ‘10 /’14

istanbul teknik üniversitesi . mimarlık fakültesi . peyzaj mimarlığı bölümü

istanbul technical university . faculty of architecture . department of landscape architecture

1


PEM ‘10 /’14

İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü Taşkışla, Taksim 34437 İstanbul Telefon: +90 (212) 2931300 ext.2808 Fax: +90 (212) 2514895 E-posta: peyzajmim@itu.edu.tr

Editörler/ Editors: Hayriye Eşbah Tunçay, Birge YILDIRIM, Meliz Akyol Alay Grafik Tasarım/Graphic Design: Melike Yetim Yardımcı Tasarımcılar / Assisting Designers: Sena İzgi, Kerem Arslanlı Kapak Tasarımı/Cover Page: Birge Yıldırım

İstanbul: İstanbul Teknik Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü, 2015 İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörlüğü; sayı

Basımevi: Tan Basım Hizm ve. Rek.San.Tic.Ltd.Şti Bu yayının her hakkı İTÜ Mimarlık Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü’ne aittir. Ticari amaçlar için çoğaltılamaz kopyalanamaz.

2


İÇİNDEKİLER / CONTENTS

Dekan’dan [From the Dean]........................................................................................................................................................................2 Bölüm Başka’nından [From the Director]...................................................................................................................................................3 Peyzaj Mimarlığı Bölümü Hakkında [About the Department]................................................................................................................4 Akademik Kadro [Academic Staff].............................................................................................................................................................8 Lisans Programı [Undergraduate Program]............................................................................................................................................10 Lisansüstü Programı [Graduate Program]...............................................................................................................................................12 Studio 214 Öğrenci Projeleri [Student Projects]....................................................................................................................................16 Proje 1 [Project 1].......................................................................................................................................................................................18 Proje 2 [Project 2]....................................................................................................................................................................................147 Proje 3 [Project 3]....................................................................................................................................................................................207 Proje 4 [Project 4]....................................................................................................................................................................................267 Bitirme Projesi [Graduation Project].......................................................................................................................................................315

3


Peyzaj Mimarlığı kentsel ve kırsal mekanı doğal ve yapay bileşenlerle biçimlendirilmesi uğraşısı olarak çevre oluşumunun önemli bir parçasıdır. İTÜ Peyzaj Mimarlığı Bölümü Lisans Programı Türkiye’de ilk kez bir mimarlık fakültesi içinde yer alarak bu alanda öncülük yapmıştır. İTÜ Peyzaj Mimarlığı Bölümü kurulduğu 2002 yılından bu yana lisans ve lisansüstü eğitim - öğretim, araştırma ve uygulama çalışmalarında başarılı sonuçlar almıştır. 21. Yüzyılın çevre ile ilgili önemli konularından birisi doğa ile uyumlu, sürdürülebilir çevreler oluşturmaktır. Bu çerçevede İTÜ Peyzaj Mimarlığı Bölümü lisans ve lisansüstü programları İTÜ’nün Mimarlık Fakültesi ve Mühendislik Fakültelerindeki diğer programlarla ortak ve bağımsız olarak doğaya uyumlu, sürdürülebilir, ekolojik kentsel ve kırsal çevrelerin oluşturulmasına katkıda bulunmaktadır. İTÜ Peyzaj Mimarlığı Bölümü aynı zamanda uluslararası düzeyde örenci ve öğretim üyesi değişimi kapsamında öğrenci ve öğretim üyelerine çok yararlı çalışmalar gerçekleştirmektedir.

DEKANDAN FROM THE DEAN

4

As an endeavour to form urban and rural spaces with natural and artifical elements, landscape architecture profession significantly shapes our environment. The Landscape Architecture Department of ITU is the pioneer of this discipline in Turkey as beign earliest landscape program under the Faculty of Architecture. Since its foundation in 2002, the department has made a remarkable progress in undergraduate and gradduate teaching, research, and professional practice. Creation of nature friendly, sustainable environments has become a major concern in 21st century. Subsequently, Landscape Architecture Department at ITU contributes to the formation of sustainable and ecologicaly sound urban and rural environments in collaboration with other programs in the Architecture and Engineering Faculties. Moreover, the department has well deserved international reputation through the international student and faculty exchange programs.


Peyzaj Mimarlığı Bölümü bir dört yılını daha başarılarla tamamladı. Ekoloji ve teknoloji ekseninde doğa ve kültüre saygılı projelerin üretilmesi ve eğitimin verilmesini misyon edinen bölümümüz ülkemizdeki peyzaj mimarlığı alanındaki öncü rolünü korumaya devam etmektedir. Geçen dört yıl, disiplinler arası ilişkiler, ulusal ve uluslararası ölçekte akademik ve araştırma ağlarımızı geliştirmemizde önemli fırsatlar sunmuştur. Bu vesileler ile bölümümüz ülkemizdeki en yüksek puanla tercih edilen bölüm olmayı sürdürmüştür. Öğrenci kalitemizin daha da artması, öğrencilerimizin ve öğretim üyelerimizin yayın ve ödül sayılarındaki artış ve mezun ettiğimiz öğrenci sayılarının artması geleceğe yönelik bizlere motivasyon vermektedir. Bununla birlikte bulunduğumuz coğafyadaki politik gelişmeler nedeniyle yaşanan göçler, sürdürülebilir olmayan kentsel gelişim ve bunun açık ve yeşil alanlar üzerindeki olumsuz etkilerine ek olarak iklim değişikliğinin etkilerinin giderek hissedilmesi geçtiğimiz dönemlerin öne çıkan disiplinimizi ilgilendiren konuları olmuştur. Gelecekte de bu süreçlerin devam edeceği düşüncesi ile bu fenomenlerle ilgili çalışmalarımız, bunların etkilerinin azaltılması ve önlenmesi ve sürdürülebilir çevreler yaratılması geçmişte olduğu gibi gelecekte de akademik ve araştırma alanındaki çalışmalarımızın merkezini oluşturacaktır.

Department of landscape architecture has completed another exciting and fruitful four year. We continued with our mission of promoting thoughts and projects which are ecologically and technologically sound, and are respectful to natural and cultural values. ITU’s Landscape department also continued on playing a leading role in the nation to raise awareness and knowledge of landscape architecture profession. Past four years brought to us many chances to improve our interdisciplinar relations, and academic and research partnerships not only in Turkey but all around the world. Our program is growing stronger to continue to be the most outstanding landscape program in Turkey. Significant improvements in quality of our students entering the program, increasing numbers of design awards and publications by our students and faculty, as well as our graduation rates drive our motivation for bright future. Meanwhile, geopolitical migration in our close geography, unsustainable urbanization and its negative reflection on urban green and open space systems, along with the effects of climate change were some of the major highlights of the past few years. These phenomena will highly likely continue and our endeavor in stimulating projects with regards to mitigating and preventing the negative efects and stimulating sustainable landscape architecture approaches will continue.

BÖLÜM BAŞKANINDAN

FROM THE HEAD OF THE DEPARTMENT

5


İTÜ Peyzaj Mimarlığı Bölümü’nün Özgörevi . doğal kaynakların korunması ve etkin şekilde kullanılması, sürdürülebilir bir yaşam ortaklığının gözetilmesini öncelikli bir sorun olarak ele alan, . ulusal peyzaj mimarlığı mesleğinin uygulama normlarını ve koşullarını yeniden oluşturacak, . araştırmacı, bilimsel ve eleştirel düşünmeyi benimsemiş, özgün düşünceler geliştirebilecek ve bunları uygulama becerisine sahip, . diğer tasarım dalları ve disiplinlerle ortak araştırma ve üretim yapabilecek, . ulusal ve uluslararası alanda lider olabilecek donanımda peyzaj mimarları yetiştirmektir. İTÜ Peyzaj Mimarlığı Bölümü’nün Özgörüşü . ulusal peyzaj mimarlığı eğitiminde öncü olmak ve ulusal akreditasyon kriterlerini belirlemek, . uluslararası alanda peyzaj mimarlığı araştırmaları, eğitimi ve bilgi üretiminde söz sahibi olmak, . diğer tasarım alanları ve disiplinlerle ortak üretim yapabilecek şekilde mesleki kuram, uygulama, yöntem ve süreçlerini geliştirmektir.

BÖLÜM HAKKINDA ABOUT THE DEPARTMENT

6

İTÜ Peyzaj Mimarlığı eğitiminde peyzaj tasarımı kuramı ve uygulamaları, peyzaj planlama, doğa ve insan bilimleri, görsel iletişim, peyzaj mühendisliği, çevre yönetimi ve meslek pratiği konularında öğrencilerin bilgilendirilmeleri hedeflenmektedir. Ayrıca, araştırma, veri toplama, sentez yapma ve problem çözme becerilerinin tasarıma yansıtılmasını sağlayacak bilgiler ile tasarıma destek olacak serbest çizim, teknik çizim ve bilgisayar kullanım becerileri verilmektedir.


Our program is rooted in a studio-based teaching environment with a relatively low student to teacher ratio, enabling close mentor to peer interaction. The department offers students an opportunity to focus on the relationship of natural and man-made environments ranging from community landscape design to regional environmental planning and protection. The program of study provides a strong foundation in the natural and social sciences. It includes training in both traditional skills and contemporary methods. With the continuing expansion of our cities and suburban areas, landscape architects increasingly serve not only as designers, but also as advocates of landscape reclamation and conservation. Public values are stressed through courses in environmental law and community participation in planning and design, and through an overriding concern for the protection of the environment.

7


Prof. Dr. Ahmet Cengiz Yıldızcı / Prof. Dr. Ahmet Cengiz Yıldızcı Prof. Dr. Hayriye EŞBAH TUNÇAY / Assoc. Prof. Dr. Hayriye EŞBAH TUNÇAY Doç. Dr. Y. Çağatay SEÇKİN / Assoc. Prof. Dr. Y. Çağatay SEÇKİN Doç. Dr. Senem Deviren / Assoc. Prof. Dr. Senem Deviren Doç. Dr. Gülşen AYTAÇ / Assoc. Prof. Dr. Gülşen AYTAÇ Doç. Dr. Meltem ERDEM KAYA / Assist. Prof. Dr. Meltem ERDEM KAYA Yrd. Doç. Dr. Selim Velioğlu / Assist. Prof. Dr. Selim Velioğlu Yrd. Doç. Dr. F. Ayçim TÜRER BAŞKAYA / Assist. Prof. Dr. F. Ayçim TÜRER BAŞKAYA Yrd. Doç. Dr. Ebru ERBAŞ GÜRLER / Assist. Prof. Dr. Ebru ERBAŞ GÜRLER Yrd. Doç. Dr. Birge YILDIRIM / Assist. Prof. Dr. Birge YILDIRIM Öğr. Gör. Dr. Melih BOZKURT / Lecturer Dr. Y. Melih BOZKURT Öğr. Gör. Muhammed Ali Örnek / Lecturer Muhammed Ali Örnek Araş. Gör. Meliz AKYOL / Ress. Ass. Meliz AKYOL Araş. Gör. D. Dinemis KUŞULUOĞLU / Ress. Ass. D. Dinemis KUŞULUOĞLU Araş. Gör. Melike ERSOY / Ress. Ass. Melike ERSOY Araş. Gör. Başak ÖZER / Ress. Ass. Başak ÖZER Araş. Gör. Duygu GÖKÇE / Ress. Ass. Duygu GÖKÇE

AKADEMİK KADRO ACADEMİC STAFF

8


9


İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi bünyesinde gerçekleştirilen Peyzaj Mimarlığı eğitimi toplam 4 yıl sürmektedir. İTÜ Mimarlık Fakültesi’nde ilk üç yarıyıl Peyzaj Mimarlığı, Mimarlık ve İç Mimarlık bölümleri dersleri ortak yürütülmektedir. Dördüncü yarıyıldan itibaren öğrenciler Peyzaj Mimarlığı mesleğine yönelik olarak eğitimlerine devam etmektedir. Peyzaj Mimarlığı lisans eğitiminde peyzaj tasarımı ve uygulamaları, ekoloji, peyzaj planlama, doğa ve insan bilimleri, görsel iletişim, peyzaj mühendisliği, çevre yönetimi, meslek pratiği, konularında öğrencilerin bilgilendirilmeleri hedeflenmektedir. Lisans eğitimi tasarım ağırlıklı olup peyzaj mimarlığı stüdyolarında farklı disiplinlerden gelen uzman öğretim elemanlarıyla biraraya gelerek peyzaj mimarlığıyla ilgili sorunların ve çözümlerinin tartışıldığı interaktif bir ortamda çalışılmaktadır. Ayrıca, araştırma, veri toplama, sentez yapma ve problem çözme becerilerinin tasarıma yansıtılmasını sağlayacak beceriler ile tasarımlarda serbest çizim, teknik çizim ve bilgisayar kullanım becerileri verilmektedir.

LİSANS PROGRAMI

UNDERGRADUATE PROGRAM

10

Çift Anadal Lisans Programları Peyzaj Mimarlığı Bölümü öğretim planı Mimarlık Fakültesi içerisinde bulunan diğer bölümlerden özellikle Mimarlık Bölümü, İç Mimarlık Bölümü, Şehircilik Bölümü ve Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü ile çift anadal ve yatay geçiş yapmayı kolaylaştıracak şekilde düzenlenmiştir. Tüm dersleri en az (BB=3.00) başarı ortalaması ile tamamlamış olan öğrenciler, 3. yarıyılın başından itibaren ‘Çift Anadal Programı’ / ÇAP yaparak iki diploma sahibi olabilirler. Öğrenciler başarılı oldukları takdirde İTÜ Mimarlık Fakültesi bünyesindeki bir programa, kontenjan dahilinde yatay geçiş yapabilirler.


The undergraduate program in Landscape Architecture (BLA) is based on a six-semester curriculum. The first three semesters consist of several cross-disciplinary fundamental courses with students pursuing degrees in Architecture and Interior Architecture. The second half of the curriculum is field specific.In addition to a cross-disciplinary design foundation, this approach also provides opportunities for seeking double major degrees and a transition between majors. Students who have completed the first three semesters with a GPA minimum of 3.00 are allowed to enter the double major program. At this point students can also apply for a transfer between departments within the ITU Faculty of Architecture; Landscape Architecture, Architecture, Interior Architecture, Urban Planning and Industrial Design.During the fundamental period students learn about basic design and drafting techniques, architectural design and rendering as well as getting an introduction to landscape architecture, history and theory of landscape architecture, plant materials, natural systems and design, computer aided design and information systems, landscape construction and site planning.At the beginning of the fourth semester, students begin their field specific courses; courses that provide opportunities to discuss problems and solutions specifically related to the field of Landscape Architecture. The Landscape Architecture curriculum consists of 49 courses in total; 39 mandatory and 10 elective. The total credit hours are 152. The main educational aims of the Landscape Architecture program are to prepare students for a professional career built on the visions of landscape planning and design, human and natural sciences, landscape theory and praxis with its well – grounded curriculum. The curriculum is supported by professional lectures including landscape engineering (site planning) and construction, environmental management, and professional practices in terms of landscape design and practice including drafting techniques and the use of relevant computer programs. An emphasis is placed on training students’ problem solving skills in the design process and the application of scientific research methods; data gathering, analyzing and synthesizing.Students in Landscape Architecture will be educated according to the ethics of the profession such as efficient usage of resources, economic prosperity, and social justice as well as preservation of social, historical, and cultural environment.

11


Peyzaj Mimarlığı Yüksek Lisans Programı Peyzaj Mimarlığı Doktora Programı İTÜ Peyzaj Mimarlığı Bölümü lisansüstü programlarının amacı, peyzaj mimarlığında öncü araştırmacılar ve tasarımcılar olarak eğitilmiş; eleştirel düşünebilen ve icat edebilen; doğal kaynakların korunmasını ve sürdürülmesini ana problem olarak ele alan; mesleğin ulusal ve uluslararasi standartlarını ve koşullarını yeniden yaratabilecek; kentsel ve kırsal çevrelerin tasarımı için gerçek tasarım fikirlerini oluşturcak bilgi ve yöntem üretebilecek adayların yetişebileceği bir akademik ortam sağlamaktır.Temel özgörü, peyzaj mimarlığı mesleğinin ulusal norm ve standartları için kriterleri belirlemede öncü rol oynamaktır. Lisansüstü programlardaki başlıca araştırma konuları aşağıda yer almaktadır: Peyzaj Mimarlığı Tarihi, Kuramı ve Eleştirisi Peyzaj Tasarımı ve Tasarım Kuramı Mimari Tasarım, Kentsel Tasarım ve Peyzaj Tasarımı İlişkileri Peyzaj Ekolojisi ve Planlaması Kentsel ve Kırsal Peyzaj Tasarım ve Planlaması Degrade Alanların Islahı ve Planlanması Peyzaj Konstrüksiyon Teknik ve Malzemeleri Bitkilendirme Tasarımı ve Malzemeleri Peyzaj Planlamasında Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) Uygulamaları Peyzaj Tasarımında Bilgisayar Uygulamaları Enerji Etkin Peyzaj Tasarımı Sürdürülebilirlik Ayrıca, öğrencilerin, disiplinlerarası kuramsal ve uygulamaya yönelik araştırmalar ve çalışmalar yapması teşvik edilmektedir.

YÜKSEK LİSANS PROGRAMLARI GRADUATE PROGRAMS

12

Peyzaj Mimarlığı lisansüstü programları eğitim sürecinde, öğrencilerine, ulusal ve uluslararası alanda gerçekleştirilen proje ve araştırmalara katılma ve bu alanlarda çalışma olanağı sunarak profesyonel alanda metodolojik çalışma ve yaratıcılığın gelişmesini sağlar. Programdan mezun olan öğrenciler entellektüel ve bilimsel anlamda daha geniş bir vizyon kazanarak, ileri derecede araştırmacı, öncü ve mesleğinde uzmanlaşmış bilim adamları olma yetisini kazanırlar. Ayrıca, peyzaj mimarlığı alanındaki özel tasarım problemlerinde çözüm geliştirme ve geliştirdikleri çözümü uygulayabilme yeteneğine sahip olurlar.


Master of Landscape Architecture Program (MLA) Doctor of Philosophy (Ph.D.) in Landscape Architecture Program Landscape Architecture graduate program has been active since 2002-2003 academic year in the Faculty of Architecture of ITU. Before 2002, it was a Landscape Planning sub-program under the Urban and Regional Planning graduate program. Core faculty body of the program consists of 1 Professor (Ph.D.), 3 Associate Professor (Ph.D.), 3 Assistant Professors (Ph.D.) 1 lecturer and 9 Research Assistants. Additionally, mentors from other departments of the Faculty of Architecture, support the program. The goals of the program are; To train young scientists and academicians for enriching the faculty body; to develop cutting edge research approaches in landscape design and planning; to promote interdisciplinary research; to educate people who will assume leadership roles in academic career or professional practice, the public sector and the private sector, to teach prospect scientists, who have a wide vision and expertise in their field; to set international norms in landscape architecture graduate education; to give students ability to develop their own research base and participate in national and international level interdisciplinary projects; and to trigger creative and critical thinking. Research areas include, Landscape design, Architecture and Landscape Architecture relationship Urban Landscape Planning, Landscape ecology and design Quality in Landscape Architecture Urban design and landscape design Ecological landscape planning and design Natural and cultural landscapes Landscape design in degraded lands Landscape materials in landscape design Urban furnitures Landscape construction

13


14


15


‘10 ‘11 B içi

Güz

oğaz

İskele

leri

PROJE 1 Yrd. Doç. Dr. Selim VELİOĞLU Yrd. Doç. Dr. Hayriye EŞBAH TUNÇAY Ar. Gör. Ayçim TÜRER BAŞKAYA Ar. Gör. Ebru ERBAŞ GÜRLER Ar. Gör. Birge YILDIRIM Ar. Gör. Elif AKYOL

16

Kent kimliğinde yer etmiş iskele meydanları ve yakın çevrelerindeki kamusal açık alanların kent bütünü içerisindeki konumları, işlevleri, kimlikleri ve gelişme potansiyelleri düşünülerek, günlük kent yaşamına katılımlarını destekleyecek, kentin mevcut fiziksel ve tarihi kurgusu ile bütünleşik şekilde geliştirilmeleri amaçlanmaktadır. Tasarımın güncel metropol deneyimlerine ortam oluşturmak amacı ile gerçekleşmesi, tasarımcının yapılacak olan kentsel düzenlemeyi tarihi dokuyu gözeterek bir düşünce/söylem olarak tanımlaması ve özellikle iskele meydanları ve çevrelerinde tasarlanacak alanın, bütünün özgün kimliğini belirleyecek ilişkileri oluşturması beklenmektedir.

The aim of the studio is developing an open space design for Bosphorus piers and their surroundings considering their location, functions and potentials in the city of Istanbul. It is also expected; -To promote ideas to join the piers to city life as well as the current physical and historical structure of the city. -To develop a design relevant with the contemporary design mi¬lieu discourses and metropolis experiences.


17


‘10 ‘11 B içi

Güz

oğaz

İskele

leri

Yekta Alpaslan

Temel Düşünce:

Main Ideas:

Kıyı şeridinin çok amaçlı kullanılmasını sağlamak Tarihi yapıları göz önüne çıkarmak, görünür ve erişilebilir kılmak İskele ve çevresinde yaya kullanımını arttırmak

Provideing a multi-purpose use of the coastal strip Displaying historic buildings by making them visible and accessable Increasing the pedestrian use around the pier

Tematik Yaklaşım: Var olan kıyı kullanımında teknelerin kıyıya paralel dizilimi, İstanbul Boğazı kenarının kullanımını ve manzara etkisini engellemektedir. Parkın ve denizin birbirine kavuşması sağlanmalıdır. Tarihi değeri olan Bebek Camii ya da resmi adıyla Hümayûn-u Âbad Camii’nin ortaya çıkartılması ve camiye erişimin parkla ilişkilendirilmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla camiye çıkan yollar ve denizden dikkati camiye çekecek şekilde planlanmış farklı yapı malzemeleriyle oluşturulmuş bölümler ve parterler ile çevrelenmiştir.

18

Thematic Angle: Parallel arrangement of vessels along the coast blocks the seaside of the Bosphorus, and diminishes visual quality in landscape. There must be a connection between the park and the sea. Historic Bebek Mosque, named as Hümayûn-u Âbad Mosque, is unnoticable and inaccessable. All the paths reaching to the mosque and Bospor are planned to open up vistas to these cultural landscape elements. Hard surface materials and plant pallette are choosen carefully to create harmony in the project site.


19


Tasarım Detayı:

Design Details:

Teraslamalar ile manzarayı etkin kullanmak amaçlanmıştır. Genel olarak yeşil alan ve ahşap kullanımı ile parkta sıcak atmosfer yakalamak amaçlanmıştır. Gemi veya yat yanaşan yüzeylerde beton kullanılarak darbe etkisiyle malzemenin aşınmasının en aza indirilmesi ve malzeme kullanım süresinin arttırılması istenmiştir. Var olan ağaçlar korunmuştur. Çocuk oyun alanında ağaçların zarar görmemesi için ağaç gövdeleri belli bir yükseltiye kadar kaplanmıştır. Kıyı şeridinde var olan büyük beton alanın yerine yeşil alan ve ahşap ile kaplanmıştır.

Effective use of landscape is enabled with terracing. Gener¬ally it is planned to have a warm atmosphere by using green ar¬eas and wood materials. It is also planned that by using concrete where the vessels and yachts approach,, erosion of the material was reduced to a minimum and hence the using period of the material increased. Ex¬isting trees were saved. Coastline covered with pervious surfaces and wood instead of large concrete plain. The trees were covered up to a certain height to protect the them in the playgrounds. Rubber ground designed with different kinds of hardness and heights for kids to have fun, and to boost their physical activities. The colors indicated rubber hardness and create contrast that is for not only the kids, but also for adults.

Çocuk oyun alanında zemin kauçuk zemin ile kaplanmıştır. Çocukların eğlenmesi ve fiziksel faaliyetleri için kauçuk zemin değişik sertlik ve yükseltilerde tasarlanmıştır. Alandaki renkler kauçuk zeminin sertlik derecelerini ifade etmekle beraber, parkta tezatlık yaratarak sadece çocukların değil yetişkinlerin de ilgisini çekmektedir.

20


21


‘10 ‘11 B içi

Güz

oğaz

İskele

leri

Elif Köklü

Temel düşünce: Kanlıca iskele meydanı işlevini yitirmiş, tarihi dokuyla ilişkisini yitirmiştir. Kentin gündelik hayatına katılamayan meydanın denizle ilişkisi zayıftır. Bu sebeple projenin amacı burayı tekrar canlandırmak ve denizle Kanlıcalıları buluşturmak , maviye kavuşmaktır. Tematik yaklaşım : “DENİZE KAÇIŞ” ve alanın aktif kullanımı düşüncelerinden yola çıkılarak ilk önce döşemede düzenleme yapılmıştır. Araç yolunun iskele meydanı yakınındaki kısmında başlayıp iskele meydanından denize doğru devam eden döşeme ile hem araç yolunda yapılması düşünülen yayalara öncelik durumu vurgulanıp hem de meydana ve denize doğru bir yönlendirme yapılması sağlanmıştır. Kullanıcıyı meydana geldikten sonra denize kavuşturan beş adet iskele bulunmaktadır. Bu iskelelerden ikisi deniz trafiğinde kullanılmış, biri meydanda bulununan kafeye hizmet amaçlı düşünülmüştür ve diğer iki iskele ise kullanıcıların çeşitli aktiviteler için daha rahat kullanabileceği ,tamamen kendilerine ait iskelelerdir.Ayrıca çeşitli yerlerde kullanılan örtü elemanları ile daha önceden burada bulunan kermes tezgahları bir yerde toplanmış ve alanda yapılabilecek sergi vb. faaliyetler için mekanlar da bu şekilde sağlanmıştır.

22

Main Idea: Kanlıca pier plaza is an area which intertwined with history; but today, the pier plaza has lost the function of a public square and turned into a place that people pass by and don’t use for any activities.There is also an issue about reaching to sea. Therefore, the aim of the Project is to bring together people and sea, as it should be, and retrieve “the blue”. Thematic Approach: Primarily, floor arrangement was made on the basis of the idea of “ES¬CAPE TO THE SEA” .The floor, which starts at the vehicle route beginning near the pier plaza and continuing towards the sea, is arranged to steer people to the sea and the pier plaza. There are five piers. Two of them are used for the transportation and the others can be used for various public activities. In this regards, some spaces are created for the kermis and exhibitions.


23


‘10 ‘11

Örtü

Bahar

PROJE 1 Yrd. Doç. Dr. A. Senem DEVİREN Ar. Gör. Birge YILDIRIM Ar. Gör. Dr. Elif AKYOL ŞATIROĞLU

Proje doğal dokuların araştırması, algılanması ve soyutlanması ile başlar. Amaçlanan Taşkışla’da seçilen bir alan için bir örtünün birebir olarak yerleştirmesidir. Malzemenin birleştirme detayları, bir araya geliş örüntüleri, temsil biçimleri, mekânla kurduğu ilişkiye dair geliştirilen kurgular doğrultusunda projenin gelişim senaryosu önem kazanmaktadır. Birebir örtü, proje grupları arasında yapılan bir yarışma ile sonuçlanmıştır

The project starts with researching, understanding and abstracting natural textures. The aim is to create an installation by designing a cover for a chosen place in Taşkışla. The criterias are material details, combination patterns, representation techniques, the relation of the cover with the space. “One to one/ cover” project had resulted with a competition between student design teams.

26


onetoone

27


‘10 ‘11

Örtü

Bahar

Selin Sözer Cansu Sarıkeçe Fulya Düdükçü Esra Dinçer

28


29


‘10 ‘11

Örtü

Bahar

Güzin Öztok Fatma Bekar Ayşe İnanıcı Hilal Doğan

3.5m’yi geçen ve kendini taşıyabilen bir örtü sistemi üzerine yapılan tasarım maratonunun ardından, parametrik dili olan tasarımlara yoğunlaşıldı.1/10 ölçekli maket denemelerinde çeşitli malzemeler ve çeşitli bağlantı teknikleri denendi.1mm sert karton ve zımbayla olan denememizde 2 cm eninde ve 30cm boyunda şeritler kesildi. Bu şeritler 6cm aralıklarla zımbalandı ama istenilen esneklik yakalanamadı.Daha esnek ve yumuşak kartonla olan denememizde ise istenilen esnekliğe ulaşıldı. Bunun için belli aralıklarla yapılan zımbalamalarda alttan ve üstten zımbalanarak birçok denemede bulunuldu.1/1 ölçekte hayata geçirilmek istendiğinde ise tasarım diline uygun malzeme arayışına girildi.Malzeme tercihji olarak kalın şeffaf muşamba kullanıldı. Kenarlardan 1’er cm boşluk bırakılarak sırasıyla 14,16,18,16 algoritması 3 kez tekrarlayarak ve sonra 14,16 olarak tekrar ederek şerit uzunluğunda 224 cm’e ulaşıldı. Bir şeritte yarısı üstte yarısı altta ve kenarlarında ikişer tane olmak üzere 17 tane perçin kullanıldı. İkincisinde perçinlerin yerleri birincideki aralıkların tam ortasına gelecek şekilde kaydırıldı.1/1 ‘de örtü sistemini tasarlarken alüminyum perçin, çekiç, tornavida, çivi, falçata, cetvel ve kalem kullanıldı. Örtü sisteminin ekleneceği yer 4 m -1,5 m olan merdiven boşluğu seçildiği için bağlantı yerleri olarak da merdivenin trabzanları düşünüldü. Örtünün tasarımının önüne geçmeyecek ve örtüyü taşıyabilecek bir eleman olarak misina kullanıldı. Örtünün esnekliğinden yararlanılarak farklı şekillerde o açıklığı nasıl kapattığına dair denemeler yapıldı. En dayanıklı bağlanma şeklinin örtünün bağlanma noktaları ile trabzanların eşleştiği noktalar olduğuna karar verildi. Sonuç olarak merdiven boşluğu bu örtüyle kaplandı. Kullanıma göre farklı formlarda olabilen,potansiyeli yüksek, beklenilen açıklığı örtebilen ve ışık oyunlarına izin veren bir örtü elde edildi.

30

After thinking how to pass along 3.5m long space by a covering system we decided to study on parametric designs.We did 1/10 scale modellings by using different materials with some connection details. We made 1mm-2cm-30cm stripes of hard carton and stapled them together in every 6 cm.Because this model was not flexible enough,soft and flexible carton was used.After that,we tried different connections by using staples. For 1/1 scale model first we used 3mm thick black tyre rubber and rivet. The rubber was split off where it was connected with the rivet.So it was decided that 0.5cm thick transparent oilskin could do better since it is thicker and hard material. We used the algorithm 14,16,18,16×3 and 14,16. Since it was decided to design for space between staircases,some connection parts of 1/1 scale model was handrail of the staircases.Fish line was used to fasten up the covering.First we tried different hanging positions because the covering was flexible.Then it was decided that the best positon was where the connection parts of the covering match up with handrails.The covering had high potential of different hanging positions and filtering daylight.


31


32


33


‘10 ‘11

Örtü

Bahar

Arzu Türk Dilara Akülke Cansu Ergün Hatice Yıldırım

34

Projenin Konusu: Taşkışla binası içinde, max. 1,5m/3m, min. 1m/2m açıklık geçmesi beklenen kendi kendini taşıyabilen bir örtünün tasarımıdır. Malzeme kullanımı serbest olmakla beraber, bağlantı detayı olarak uhu vb. yapıştırıcıların kullanımının yasak olduğu, yeni birleşimlerin ve yöntemlerin keşfedilerek örtünün tasarlanması önemli noktadır.

Aim Of The Project :

Projenin Aşamaları: Proje için, 4 kişiden oluşan bir çalışma ekibi oluşturulmasının ardından, Taşkışla binası içinde örtünün yerleşeceği alanlar arandı. Bulunan uygun mekanlara dair, tasarlanabilecek uygun örtü üzerine ilk fikirler oluştu. İlk çalışma olarak, kısa bir süre içinde, 10ar adet küçük maketler üretilerek, tasarım fikrinin gelişmesine katkı sağlandı. Bulunan mekanlar, üretilen minik maketlerle beraber, tasarlanacak örtünün ilk gelişim aşaması tamamlandı ve malzeme-bağlantı detayı üzerine ilk çizim denemeleri yapıldı. Bulunan mekan, Taşkışla kulelerinden birinde, ışık oyunlarının mümkün kılınabileceği bir merdiven boşluğuydu. Örtünün işlevinin insanlara ışıkla farklı bir deneyim yaşatması kararının ardından, bu ışık oyunu için uygun malzeme plastik bardaklar seçildi. Plastik bardakların çeşitli konumlarda bir araya gelmesiyle, iç bükey ve dış bükey açılarda çeşitli yükseltileri olan, 1m/3m açıklığında birebir bir örtü tasarlandı. Bardakların bir araya getirilmesi için, tel zımba kullanıldı.

Stages of The Project :

Desinging of an self-bear, between 1.5 and 3 metres dimentsions awning in Taşkışla building. Due to aim of discovering new methods usage of glues have been prohibited, though no material limitations.

After the development of a 4 personstudy brigade, places were searched in the Taşkışla building for disposing the awning. Development phase of the awning design have been ac¬complished by the first drawings of material-linkage details with 10 different models. The spoted area was in one of the Taşkışla towers which is suitable for lightning effects. This lightning effects have supplied by plastic glasses. An identical awning with 1m/3m dimentsions have been desingned with cumulative convex and concave by combin¬ing of the plastic glasses in different positions with staples.


35


36


37


‘10 ‘11

Örtü

Bahar

Zeynep Oksay Karin Ender Didem Karaca Tunç Budak

Yaratım: Yeni ve güncel örtü çeşidi olarak, düzensiz yaratımlar sonucunda düzenli bir hal alan bir örtü kurgulandı. Projeye başlamadan önce yapılan maket çalışmalarında belirlenen yuvarlak teller etrafına sarılı külotlu çorap dahilinde gelişen örtü, ana öğe olarak benimsediği duvarlar çerçevesinde şekillendi. Bu amaç doğrultusunda strüktürel olarak tasarım, esnek bir kumaş ve yuvarlak oluşturabilecek borular üzerine kurgulandı. Borulardan farklı çaplarda çemberler oluşturuldu ve esnek kumaş, bu çemberler arasında yatayda ve düşeyde gerdirildi. Sabit mekan artı değişken hacim mantığında, katılımlı birliktelikler için ortak atmosfer yaratabilmek amacıyla çemberler birbirlerine belirli bir mesafede sıralanmıştır. Farklı izlerin bir arada yer almasıyla oluşan bir nevi boşluk kontrolünden bahsetmekteyiz; burada çizgisel ve noktasal olarak net, yoğun fakat çevresinde tanımlı bir alan bırakacak şekilde; boşluklu bir yapı durmaktadır. Bir sabit mekan ve artabilen geçici mekanlaşmadan söz etmek mümkündür. Proje kendi içinde mekansal iletimliliğini kesişmeler, sesgörüntü geçirgenliği ve sürekli ışık/doku hatları ile sağlamaktadır. Aynı zamanda sabit çevresine boşluklu bir yapı olarak hareketlilik katmaktadır. Bunların yanı sıra tasarım, bulunduğu ortama ve boş ortama görsel bir çekicilik katmıştır. Tasarımın konumlandırılmasında öncelikle ‘örtü’ tanımı üzerine düşünülmüş ve bu tanımdan hareketle aktif kullanıma açık olan Taşkışla’nın127 nolu konferans salonunun önündeki merdiven boşluğu seçilmiştir. Seçilen bu yer, alan gün içinde hareketin, beklemenin ve geçişlerin yoğun olduğu bir bölgedir. Bu amaç doğrultusunda kendi içinde barındırdığı enerjiyi aktifleştirmek için önemli bir yer olarak düşünülmüştür. Konferans salonunun yoğun insan ve hareketlilik sirkülasyonunun bir noktada konumlanması değerlendirilmiştir. Bu doğrultuda tasarım merdiven boşluğuna misinalarla yukardan asılarak havadaymış izlenimi yaratmıştır. Bu şekilde asılmasının insanların projeye olan ilgisini artıracak katkıda bulunacağı var sayılmaktadır.

38

Creation: As a new and contemporary kind of cover, regular frame has been considered after formless creations and this makes me to form spatial design. At the stage of modeling , in other words before initiaing the project, the cover that wrapped with circular wires are coiled with pa¬nyhouse. This model is take its shape as a wall which was also the main element. According to this purpose this structural creation is based on flexible fabric and circular pipes. By using pipes with different sizes, various circles with different radius were formed and flexible fabric were tightened vertically and horizontally between these circles. In the logic of, constant location and variable volume, the circles were regu¬lated at a specific distance. Project provides its spatial transmissivity by intersections, audio-visual transmis¬sion ve continuous light / tissue lines. Project also adds briskness to its surrounding. Moreover, the creation spreads an attractive quality. First of all the definiton of cover is taken into consideration and by the guidance of this definition the gap between the stairs in front of the conferance hall named Taşkışla 127 was select¬ed. The selected location was crowded due to high num¬ber of people waiting and walking. Taking all these points into consid¬eration, the location is approapriate to activate the inner energy. At that perspective the designed model is created the atmosphere of air borne by hanging the model with using guts.


39


40


41


‘10 ‘11

Örtü

Meltem Koçer Sevgi Çelik Sinem Kara Ahmet Soybeli

42

Bahar


43


‘10 ‘11

Bahar

Burgaz K kaya ada.

alpazan

PROJE 1 Yrd. Doç. Dr. A. Senem DEVİREN Ar. Gör. Birge YILDIRIM Ar. Gör. Elif AKYOL ŞATIROĞLU

44

Projede hedeflenen Burgazada’da yer alan Kalpazankaya plajı ve çevresi için peyzaj tasarım projesinin oluşturulmasıdır. Bu noktada kıyı şeridinin klimatik ortamını koruyarak adanın bio çeşitliliiniği ön plana çıkartan ekolojik yaklaşımların geliştirilmesi amaçlanmıştır. Kalpazankaya plajında yapılan analizler doğrultusunda geliştirilen proje önerileri dâhilinde fragmantal kesitlerin oluşturulması, arazi ile ilişki kuran yere dair öneriler beklenmektedir. Plaja ulaşım, yeni kullanım senaryoları dahilinde ada ve çevresiyle ele alınmıştır.

The goal of the project is to design an ecological landscape project for Kalpazankaya beach and its surroundings in Burgazada. The proposal has to preserve the climatic conditions of the seashore and improve the biodiversty of the region. Analysis for the proposal includes the topographical measurements, flora and fauna diagrams, fragmental sections. The main criteria is to perceive the social and physical conditions of the space and to interprete a design solution intervening with the place. While creating a new pathway for reaching the beach from the main road the project has to create a new scenario for its surrounding.


45


‘10 ‘11

Bahar

Burgaz K kaya ada.

alpazan

Güzin Öztok

Yer: Burgazada,Kalpazankaya’nın güneydoğusu,kıyı şeridi. Proje konusu: Ekolojik sürece dair bir çalışmanın ada ekosistemi ile birlikte düşünülerek tasarlanması. Analizler: Yangından dolayı tahrip olmuş bitki dokusu. Toprak kırmızı,kayalar sert,kıyıda kum yok,çakıllar var. Evler liman çevresindeler. Limandan Kalpazankaya’ya ulaşmak için yürünür. Kışın sakin,insanlar az. Süreç: Kalpazankaya’nın 200m güneydoğusunda topografya değiştirilince kayalık yüzeyi ve alanı genişletiriz. Yeni bir kıyı morfolojisinin elde edilmesi ile küçük deniz canlıları için yuva ve beslenme potansiyeli olan yaşam alanları oluşur. Küçük balıklar sığ sulara gelir,tuzcul bitkileri yuva-üreme amaçlı kullanır. Topografya değiştirilerek çıkarılan kütlelerin bir kısmı basit demir kafeslere konulur.Bu kafesler düzgün ve kontrollü yüzeyler oluşturur.Kafesteki kayaların arasında boşluk vardır. Bu yüzden kafesler geçirgendir.Kıyının parçalanması esnasında oluşan kütleler rastgele olarak kıyı ve çevresine bırakılır.Kayalar bu halleriyle suyun akış hızını yavaşlatır, perde gibi çalışır.Bu işlemler sayesinde su yüksekliği 20cm ile 100 cm arasında değişir. Görece sakin sulardır. Su seviyesinin 40cm’ye kadar olduğu yerlere tuzcul bitkiler yerleştirilir. Küçük deniz canlılarının bu oluşum ile ilişkisi gözlemlenir. Bitkilerin bir kısmı deniz suyunun tuzluluğu yüzünden ölür. İnsanlar buraya gelebilir,yürüyebilir,kafeslere çıkabilir, oturabilir. Martılar kayaların üzerine konar,avlanabilir. Kaya yüzeyi yosun tutar,aşınır,dağılır,kaya sürüklenir. Kafesler çürür.

46

place: Burgazada,southeast of Kalpazankaya,coastline issue: Designing an ecological process that is related to island ecosystem. analyses: Destructed plant patch because of the fire earlier.Red soil,strong and hard rock texture,no sand,gravels on coastline. Housing is around the harbor. Walking from harbor to reach to Kalpazankaya Quiet in winter time,a few citizen process:When topography of southeast of kalpazankaya has been changed,rocky area above and under water is increased.Habitats of small sea creatures are built up by having a new coastline morphology. Small fish come to shallow water and use halophilic plants for breeding. Some of the masses of rock that is carved from coast are put into simple iron cages.These cages form straight and ordered surfaces.Cages are permeable because there are gaps between rocks in cages.Small rocks are put randomly around.These rocks work for filtering and concealing. Water elevation changes between 20 cm and 100 cm with these operations.This causes relatively quiet water surface.Halophilic plants are put where water elevation is until 40 cm.Small creatures are observed. Some of the plants die because of sea salt.People come this place,walk between rock and cages and sit. Seagulls come to rocks and hunt. Surface of rock mosses,erodes away. Rocks slides. Cages decomposes.


47


48


49


‘10 ‘11

Bahar

Burgaz K kaya ada.

alpazan

Hilal Doğan

Projeye başlamadan önce Burgazadanın ekolojik ve fizyolojik özellikleri analiz edilir. Bunun için adanın coğrafi konumu, topografyası, bitki örtüsü, fiziksel ve doğal özellikleri ve adanın çevresi incelenmiştir. Ada üzerinde çeşitli analizler yapılmıştır. Marmara denizinde bulunan adanın yüzölçümü 1,5km²’dir. Adanın üzerinde 650 konut bulunmaktadır. Çoğu konutun yer aldığı alan az eğimli iken Hristos tepesine doğru bir yükseliş söz konusudur. Konutların üstünde kalan bölge bir yangın geçirmiş olup kurak haldedir. Adanın diğer tarafı ise maki bitki örtüsüyle kaplıdır. Çoğunlukla bodur veya boylu Akdeniz iklimi bitkilerinden oluşan bitki örtüsünde diğer bitkilerin yanında çoğunlukla Kızılçam ağaçları bulunmaktadır. Burgazada’da Karayel rüzgarı etkilidir ve ortalama sıcaklık 13,9°C’dir. Ulaşım diğer adalardan (Kınalıada, Heybeliada, Büyükada) ve İstanbuldan sağlanmaktadır. Adalar özel ekosistemlerdir. Genellikle kendine özgü canlıları vardır ve endemik türlerce zengindirler. Adaların diğer bir özelliği de kapalı sistemler olmalarıdır. Adanın içe dönük bir ekosisteme sahip olduğu göz önünde bulundurularak yerli halk için biyokütle ile enerji üretimi öngörülmüştür. Bunun için Miscanthus x giganteus seçilmiştir. Böylece adalılar kendi enerjilerini kendileri üretecekler ve kullanacaklar. Adanın düz olan alanlarına ekilecek olan Miscanthus x giganteus otları hasat edildikten sonra kurutulup, özel ocaklarda hava ilavesi ile kuruma, piroliz, düşüş, oksidayson ve kül oluşumu sonucunda Biyo-gaz’a dönüştürülecektir. Bu gaz doğal gaz ile karıştırılabilir veya karıştırılmadan ısıtıcı gaz olarak kullanılabilir. 4,345ha olarak belirlediğim tarım alanından 69.520kg kuru madde elde edilecektir. Kapsamlı hesaplamalarım sonucunda elde ettiğim bilgiler şunlardır: 69.520kg kuru maddeden 312.840 kW enerji üretilebilir. Bu enerji miktarı yazın yalıtımsız 869 konut’a yetebilecekken, konutlar yalıtımlı ise 1738 konuta yetmektedir (ortalama büyüklükteki yalıtımlı ve yalıtımsız bir konutun yaz ve kış aylarında ortalama olarak ne kadar enerji tükettiği araştırmalar sonucunda saptanmıştır).

50

Before starting with the project, the ecologic and physiological aspects of Burgazada were analyzed. For that I analysed the geographical location, vegetation cover, all the surrounding, physical and the natural properties of the island. The square measure of Burgazada is 1,5km² and it is surrounded by the Marmara sea. There are 650 domicile all over the island. The topography of the settlements area is flat but towards the Hristos hill the land rises. The land above the settlement area was caused to fire and is barren now. The other side of the island is covered with vegetation. Most of them are scrubs of mediterranean climate and turkish pines. On Burgazada northwest winds are effective and the average temperature is 13,9°C. Access to the island is provided from the other princess islands (Kınalıada, Heybeliada, Büyükada) and from Istanbul. Islands are specific ecosystems. They have commonly specifical living creatures and are rich of endemic species. Another property of islans is that they are closed systems. When drinkwater, nutrients and other substances are not delivered, the people and animals have to be nourished with the nutrients on the island. So, because the island has a withdrawn ecosystem, I propose a bio-energy generation with biomass for the inhabitants of the island with the plant Miscanthus x giganteus. Thus the islander will produce their own natural energy and consume it for themselves. The Miscanthus x giganteus plant will be planted on the flat lands of the island. After harvest the plants dry. After that, they’ll undergo a specific process of drying, pyrolysis, decline, oxidation and lastly ash production and are converted into bio-gas. This gas can be mixed with common gas or used without mixing as a heating gas. The cultivated area of 4,345ha produce 69 520kg dry substance. After a comprehensive calculation by myself I achieved these information: with 69 520kg dry substance 312 840 kW energy can be produced.


This energy amount provide energy for 869 unisolated domiciles and 1738 isolated domiciles in summer. The gained bio-energy amount can provide gas and thus heating for 164 unisolated domiciles and 422 isolated domiciles in winter months (I analysed the energy consumption of average-sized isolated and unisolated housing during summer and winter months with consideration of gas bills from various families). If we consider the 650 domiciles over the island these numbers are efficient. With the production of bio-energy a very clean and natural gas is producted and Burgazada will a pioneer for Turkey. If we compare it with common gas long dated savings will be gained.

51


‘10 ‘11

Bahar

Burgaz K kaya ada.

alpazan

Dilara Akülke

İlk etapta, Burgazada bölgesinin bütününün analiz çalışmasının ardından, esas çalışma alanı olan Kalpazankaya Bölgesi’nde projenin ilk fikirleri oluştu. Kalpazankaya Bölgesi’nin mevcut kullanım durumu üzerinden, bu alana getirilecek yeni önerinin ekolojik olarak katkısı ve ileride oluşacak durumu analiz edildi. Yaz ayları için, ada halkı ve İstanbul’dan gelen kullanıcı potansiyeli göz önünde bulundurularak, mevcut alanın ilk kullanım amacı olan “kıyı” durumu bozulmadan, oraya ek ekolojik katkı sağlayacak bir kaç fikir oluşturuldu. Adanın demir oksitli toprak yapısı ve bunun meyve ağaç yetiştiriciliğe uygun olması dolayısıyla, kıyı kullanıcılarına meyve bahçesi sunma fikri ve bunun getirisi üzerine düşünüldü. Bu alanda yetiştirilip, ekolojik sürece ve adanın florasına katılacak olan meyve ağaçlarının sürece ve Kalpazankaya’ya olan katkısı, aynı zamanda bu alanı kullanacak olan insanlar için yaratılacak “sürpriz” alan önemliydi. Aynı zamanda, dik topoğrafyaya sahip bu alanın kullanıcılar için her noktasının ulaşılabilir ve farklı seyir alanlarına sahip olması, buna bağlı olarak bölgeyi dolaşan bir yürüme alanının buraya kazandırılması düşünüldü. Böylece, kullanıcılar bölgenin her yerine ulaşım sağlayabiliyorken, farklı kotlarda farklı seyir açısına sahip olup, aynı zamanda meyve ağaç havuzlarının etrafında bulunan bu dolaşım ağıyla kendi meyvelerini toplama imkanına sahip olacaktı. Meyve ağaçlarının sürece katılması konusunda, hangi türlerin seçileceği ve Kalpazankaya’nın dik yükselen topografyası ile nasıl uyum sağlayıp, yerleştirileceği projenin önemli bir noktasıydı. Bir diğer önemli nokta ise, meyve ağaçları ile kullanıcıya sağlanmak istenen durumun ne olduğuydu. Kullanıcıların, bu alana geldiğinde çeşitli meyve ağaç havuzlarıyla farklı bir doğal ortama kavuşması ve doğaya dair farklı bir deneyim kazanması amaçlanmıştır. Meyve ağaçlarının, adaya ekolojik olarak katkısı ise, ağaçların meyvelerinin çeşitli kuş türlerini adaya çekmesiyle, adanın faunasını zenginleştirirken, kuşların taşıyacağı meyve tohumlarının yayılması ile floranın da zenginleşmesidir. Meyve ağaçlarının kuşlar için beslenme ve barınak oluşturması durumu, ekolojik döngüye büyük katkı sağlamaktadır. Tüm bu aşamaların ardından, gelecekte oluşacak duruma dair yaşayan kesitlerle proje desteklenmiştir. 54

The very first considerations of the Kalpazankaya project has been set just after the full analysis of the Burgazada. Ecological conturbution of the new idea and forthcoming situation have been analyzed over present utilization status of the area. A few ideas composed without neglecting the main purpose of the area which is,the area also evaluated as coastal area by the inhabitants of the island . The idea of suggesting the fruit cultivation to the inhabitants have been seized upon according to the Terrarossal disposition of soil in the island. The contribution of fruit trees to the eco system and the flora of the island was the main fluke point of the idea for the people whom will dispose the area. Idea of creating a walking trail became clear according to the perpendicular topography area. With the easment of access of the elevation differences , wiewing points would be created and thus occupants will also be able to cultivate their own fruits. Harmonization of the fruit trees to the Kalpazankaya’s perpendicular topografy was an important point of the project. The aim of cultivating fruit trees to the occupants was also an other important point. Utilization of cumulative fruit trees have been in consideration of various natural experinces over the disposers . Ecological contribution of the trees to the island is to attract different bird kinds with their fruits,enrich the fauna and flora by the seeds which will be transported by those birds. Manipulativation of nutrition and sheltering of the trees for the birds produces a great conturbution to the ecological circle.After all these stages,project have been supported by vital sections which will be constituted in the future.


55


‘10 ‘11

Bahar

Sirkeci Gar önü

PROJE 1 Yrd. Doç. Dr. A. Senem DEVİREN Ar Gör. Birge YILDIRIM Ar Gör. Elif AKYOL ŞATIROĞLU

56

Sirkeci Tren Garı İstanbul Tarihi Yarımadada merkezi konumu ve şehirlerarası - domestik tren seferleri ile Avrupa yakasının önemli bir merkezidir. 1890 yılında Doğu Ekspresi’nin bir parçası olarak inşa edilen gar konumu ve oryantal mimarisi ile pek çok ziyaretçi için temsili bir mekâna dönüşmüştür. Projede amaçlanan temsiliyet katmanlarını analiz ederek Sirkeci Garı için mevcut sirkülasyon senaryolarını geliştiren yeni meydanın tasarımıdır. Yaya-araç dolaşımları, gece gündüz halleri, tren zaman çizelgeleri üzerinden yapılan analizlerin haritalanması ile yeni yaklaşımların geliştirilmesi hedeflenmektedir.

Sirkeci Terminal, situated at the center of historic peninsula is the intercity and commuter railway terminal of the European side of Istanbul. It was built in 1890 as a part of the Orient Express and become a representational space with its location and orienatal architecture style for many visitors. The project aims to design a new square for Sirkeci terminal rendering the representational meanings for different users. The current patterns of users and vehicles circulations, night-day states, train schedules will be mapped for the proposal of the new design intervention.


57


‘10 ‘11

Bahar

Sirkeci Gar önü

Sezgin Kırılmaz

Sirkeci, tarihi doku ve kentselleşme arasında kalmış bir bölgedir. Eminönü- Sultanahmet aksı tarihi ve turistik gezi bölgesinde olması ile insan ve trafik yoğunluğunun arttığı bir noktada bulunması, bölgede bir karmaşıklığa yol açmaktadır. Sirkeci Garı ve çevresi için amaçlanan tasarımda: - karayolu, denizyolu ve raylı hatların bir arada bulunması - kullanıcıların bölgeyi nasıl, ne zaman ve hangi şekillerde kullandığı garın konumu ve tarihi yapısı - gar önünde var olan parkın işlevini artırma amacı göz önünde bulundurulmuştur. Öncelikle insanların kullandığı yollar incelenmiştir. Tramvay durağı– gar giriş-çıkışı–iskele arasında kullanılan akslar öne çıkarıldıktan sonra parkın içindeki dolaşım sağlanmıştır. Kullanıcıları tek bir aksta sınırlamak yerine daha çok alternatif akslar oluşturulmuştur. Gar girişinde sıklıkla zeminde yapılan düzenleme, parka geçtiğinde 3. boyutta önem kazanmaktadır. Gar girişinde bekleme noktaları oluşturmak ve de yolla bağlantıyı sınırlamak için belli noktalarda üç boyutlu düzlemler önerilmiştir. Bu akslar zemini tamamen doldurmadığı için kullanıcıların isteklerine göre şekillenebilecek boş yeşil alanlar bırakılmıştır. Akslar alanın kimi bölgelerinde üçüncü boyuta çıkarak örtüye ve oturma elemanına dönüşmektedir. Örtüye dönüşerek oluşturduğu yarı kapalı mekan, sokak sergilerinde kullanım içindir. Oturma elemanına dönüştüğünde, kimi yerlerde topluluk halinde bulunurken kimi yerlerde daha az sıklıkta bulunmaktadır.

58

Sirkeci is an area, which stands between urbanization and historical pattern. The axis of Eminönü-Sultanahmet is on a touristic side and a point where traffic and people density is very high. That leads to a complexity in the region. In the design of Sirkeci Station and its surroundings; - the coexistence of road, sea and rail lines, - the use types and density of the area, - the location and historical value of the station, - the aim of increasing the usage of existing park, were taken into consideration. Firstly the pedestrian main roads were determined. After the axe between tram stop- station entrance and exit-pier was prioritized, the circulation in the park has maintained. Instead of restricting users on a single axe, more alternative axes has created. In some parts axes get three dimensional forms and become seating elements and covers. The semiclosed space, formed by covers, has designed for street exhibitions.


59


60


61


‘10 ‘11

Bahar

Sirkeci Gar önü

Selin Sözer

Sirkeci banliyo treninin ve Avrupa demiryolu hattının boğaz tarafindaki son duragıdır. Ulaşım hatlarının kesiştiği oryantalist mimarisi ile ile temsiliyet izlerini sürdüren bir bölgedir. Bu kadar önemli merkez olması nedeniyle insan akışının fazlasıyla yoğun olduğu gözlemlenebilir. Bölgedeki yeşil alan eksikliği nedeni ile Sirkeci Garı’nın önünde yer alan meydanının ‘cep park’ olarak değerlendirilmesine karar verilmiştir.Cep park insanların ve bölgenin gündelik hayatına katılabilecek tasatrım potansiyellerini barındırmaktadır.

62

Sirkeci is the last stop of the railway system coming from Europe, is home to a massive transporation lines, is crowded. Due to the heavy circulation of people and lack of green, I decided to turn this area an urben green public space for people to rest, cross by, and feel better. This is extremely im¬portant as the central peak can be observed due to the flow of people. Site i designed to host a variety of cultural activ¬ities.


63


‘10 ‘11

Yaz

İspirtohane Peyzaj

ve Çevresi

Düzenlemesi

PROJE 1 Öğr. Dr. Fatma Ayçim Türer Başkaya

66

Proje alanı istanbul’un prestijli toplu konut alanlarından biri olan Bakırköy İlçesi Atakoy Toplu Konut Alanı içerisinde yer alan tarihi İspirtohane Binası ve yakın çevresini içermektedir. İspirtohane Binası, Osmanlı Dönemi Baruthane-i Amire kompleksinin bir bileşeni olarak 1917 yılında inşa edilmiştir. 1950’li yıllardan sonra işlevini kaybedip metruk durumda kalmış olan bina, 1989 yılında 2. derece tarihi eser olarak tescil edilmiş ve Istanbul Teknik Üniversite öğretim üyelerinden oluşan bir ekip tarafından restorasyonu gerçekleştirilerek 2000 yılında tekrar hizmete açılmıştır. Günümüzde geniş açık alanlara sahip olan tarihi yapı, kültür merkezi ve konservatuar olarak kullanılmaktadır. Proje alanı; anıtsal özelliğe sahip bir Osmanlı binası içermesine, çok geniş açık alanlara sahip olmasına ve kalabalık bir toplu konut alanı içerinde bulunmasına karşın sadece bahar ve yaz dönemlerinde aktif olarak kullanılmaktadır. Bu kapsamda öğrencilerden beklenen bu proje alanı üzerinden hareketle, çok-işlevlilik, okunaklılık, kültürel peyzaj, günlük pratikler ve algısal peyzaj kavramlarını deneyimlemeleri ve sahaya özel senaryolar, mekansal öneriler getirerek sürdürülebilir peyzaj tasarım çalışmaları gerçekleştirmeleridir. Project area concerns historical Ispirtohane(Spirithouse) Building and its surrounding area existing inside the Bakırkoy districts’ Atakoy Mass Housing area which is one of the prestigious mass housing areas in Istanbul. Constructed at 1917, Ispirtohane Building was a component of Ottoman Period Baruthane-i Amire (Gunpowder Factory) complex within the region. The building lost its functionality at 1950s and stayed abandoned for decades. In 1989, it was officially declared as the 2nd degree historical artifact and opened for reuse in 2000 following a restoration project conducted by the professors from Istanbul Technical University. Today this historical building capturing large open spaces serves as a cultural center and conservatoire.Although it concerns a monumental Ottoman building, vast open spaces and location within a highly populated mass housing area, this project area is actively used during only spring and summer periods. Therefore, examining the concepts of multi-functionality, legibility, cultural landscape, daily practices and perceptional landscape and developing site-specific scenarios and spatial proposals for conducting sustainable landscape design studies are expected from the students.


67


‘10 ‘11

Yaz

İspirtohane Peyzaj

ve Çevresi

Düzenlemesi

Umut Atlı

1/500 Peyzaj projesi oluşturulurken referans olarak alınan topografya çizgileri , ana yaya akslarının ve tali yolların oluşturulmasında çıkış noktası olmuştur. Bununla birlikte görüş noktaları, yolcu durakları, yapısal elemanlar ve İspirtohane Binasını merkeze alan noktalar, yolların kurgusuna kaynak olmuştur. Mekansal çözümler getirildikten sonra, kütlesel bitkilendirme ve atılan bitki dokularıyla tutarlı bir tasarım oluşturulmaya çalışılmıştır. Kullanılan bitki örtüsü ve materyaller ile alan zenginleştirilerek potansiyel kullanımın arttırılması amaçlanmıştır. Yer yer değişen malzemeler ve renk seçimleri ile alana hareket kazandırılarak kendi içinde yaşayan bir alana dönüşmesi sağlanmıştır. İspirtohane ve çevresinde uygulanan peyzaj tasarımı, ispirtohane binasını odak noktası yaparak mekanın potansiyel kullanımını artırmayı amaçlamaktadır. Temel olarak binaya uzanan sirkülasyon aksları ve onları kesen tali yollarla şekillenen tasarım su elemanları ile zengin bir görsel deneyim sunmaktadır. Tasarım kararları şekillenirken bitkilendirmede dikkat edilen temel prensip, ispirtohaneyi perspektifine alan görüş noktalarında kitlesel bitkilendirme yapılmayıp etkili bir görüş oluşturulmasıdır. İspirtohane çevresinin bitkisel tasarımında yoğun çim dokusunun kullanılması ile kullanıcıların kendi istekleri doğrusunda şekillendirebilecekleri mekanlar yaratabilmeleri amaçlanmıştır. Su elemanları, tasarlanan yürüme yolları referans alınarak yerleştirilmiştir. Alan kullanıcılara maksimum görsel deneyimi yaşatmayı ve İspirtohane Binasına yönelimi sağlamayı amaçlamaktadır. Materyal seçimi de binanın yapısal dokusu göz önüne alınarak seçilmiştir, ahşap, beton, çimen ve su kombinasyonu görsel etkiyi artırmaktadır.

68

When designing 1/500 scale of landscape project, topography lines were used to create the main pedestrian axis and secondary roads. Moreover, viewpoints, passenger stops, structural elements, and location of the Ispirtohane building have been another source of fiction for roads. After spatial solutions introduced, I established a consistent design with mass plantings and plant tissues. Vegetation and materials, which were used in the project area, enriched the design. Changing materials and their colors provide a unique framework for people. The landscape design of the Ispirtohane and its around aim to increase the potential use of space by the focal point of the building. Basically, this project has been characterized by circulation roads and secondary roads which intersect them and it offers a rich visual experience with the design elements of water. The basic principles of planting in this design is to create an effective views without mass planting to Ispirtohane building. Intensive grass texture is used in the planting design of Ispirtohane project. This situation has led to users create spaces as they want. Water elements are arranged with reference to the intended walkways. This design aims to maximum visual experience to users and provides orientation to the Ispirtohane building. Materials selected considering the structural fabric of the building as wood, concrete, grass, and water combination enhances the visual effect.


69


‘11 ‘12

Güz

Vişne P P Yeri zade

arkı ve

azar

PROJE 1 Öğr. Gör. Dr. Fatma Ayçim Türer Başkaya

Bu stüdyo, ismini İstanbul’un en eski mahallelerinden birinden almış olan Vişnezade Parkı’nı ele almaktadır. Geçmişi 1930’lu yıllara uzanan Vişnezade Parkı küçük bir alana sahiptir. Kent içerisinde merkezi bir konuma sahip olmasına karşın araç yolundan aşağı kotta yer alması, yakın çevresinde çok sayıda büyük ölçekli açık alanların, kıyı alanları ve promenadların bulunması nedeniyle, çekim gücü oldukça düşüktür. Bu stüdyonun amacı, kent içerisindeki merkezi konumu ve erişilebilirliği, doğal ve sosyo-kültürel değerleri ve rekreasyonel kullanım potansiyeli dikkate alınarak Vişnezade Parkı için tematik bir yaklaşım kapsamında yeni bir açık alan tasarımı geliştirmektir. Parkın sahip olduğu ekstrem arazi yapısı, zayıf okunaklılık ve çekim gücü öğrencilerin peyzaj tasarım çalışmaları kapsamında çözümlemeleri gereken konulardan bazılarıdır. Projeye ait tematik kavramsal çerçeve öğrenciler tarafından kurgulanacaktır. Bu tematik çerçevenin yanısıra, park içerisinde veya etrafında konumlanabilecek şekilde yer değiştirebilen, geçici modüler pazar mobilyaları tasarlamaları öğrencilerden beklenmektedir. Ölçekler arası geçişi esas alan mekansal önerilerin; çevresel konular, yerel karakteristikler, taşıma kapasitesi, yaşam kalitesi, yenilikçi yaklaşımlar ve kullanıcı beklentileri çerçevesinde mevcut, eski bir parkın sürdürülebilir peyzaj tasarımını gerçekleştirmesi beklenmektedir. This studio concerns historical Visnezade Park, which is taking its name from one of the oldest sub-districts of Istanbul. Visnezade is a small sized park which has a history dating back to 1930s. Although it has got a central location within the city, its attractability is pretty low due to its sunken position and existence of various large open spaces, waterfronts and promenades within its surrounding area. This studio aims to conduct a regenerative but thematic urban open space design for the Visnezade Park regarding its central location and accessibility within the city, natural and socio-cultural values and recreational usage potential. Extreme topography, weak legibility and attractability of the park are some of the challenges for the students through their landscape design studies. The thematic conceptual framework of this project will be defined by the students. Besides the thematic framework, designing modular bazaar furnitures for the potential mobile and temporary bazaar facilities within the park are expected from the students. Multi-scale spatial proposals will regard environmental issues, local characteristics, carrying capacity, quality of life, innovative approaches, and users’ preferences in order to lead the sustainable landscape redesign of an already existing park.

76


77


‘11 ‘12

Güz

Vişne P P Yeri zade

arkı ve

azar

Nesli Naz Aksu

Projenin başlangıç aşamasında çevresel analizler yapıldı. Çevre de bulunan BJK Plaza ve ufak işyerleri bu incelemelerde öne çıktı. Aynı zamanda parkın, o civarda yaşayan insanların gündelik hayatında önemli bir mekan oluşturduğu tespit edildi. Yapılan çalışmalara göre Vişnezade Parkı’nı kullanacak insan profilleri belirlendi. Çalışan insanlara mola verebilecek bir alan sağlarken orada yaşayan halka da günlük hayatlarında zaman geçirebilecekleri sakin bir ortam sunulmak istenildi. Bu iki farklı amaca hitap eden mekanlar topoğrafyayla oynanarak sağlandı. Parkın aynı zamanda iki sokaka arasında geçiş mekanı olarak sıkca kullanılıyor olması da projeyi yönlendiren konulardan biri oldu. İnsanların bu geçiş süresince parkı hep farklı noktalardan deneyimlemeleri sağlandı. Farklı kotlarda oluşturulan terasların her birinden parkın farklı kullanımlarının deneyimlenebilmesi istenildi. İnsanların parkı deneyimleyebilmeleri için en üst kotta kaldırım genişletilerek bir teras yaratıldı. En üst kottan en alt kota kadar giden geniş bir su yüzeyi kullanılarak insanları içeriye çekmek hedeflendi. Aynı zamanda her yerden görünen bu su yüzeyiyle farklı amaçlara hitap eden mekanlar arasında bütünlük sağlanmak istenildi. Oluşturulan teraslar takılıp sökülebilir pazar alanları için düzenlendi. Terasların altında kalan alanlar Pazar alanı için oluşturulan ekipmanların saklanmasında kullanılmak üzere ayırıldı. Pazar alanlarının kurulu olmadığı zamanlar bu teraslar çeşitli aktivite ve gösteri alanları olarak kullanılabilir. Topoğrafyayla yaratılan eğimli çim alanlar ise seyir mekanları olarak kullanılabilir. Sert zeminlerden oluşturulan alanlar şeritlere ayırıldı ve kullanılan betonun sertliğini kırmak, diğer mekanlarla ilişkisini sağlamak için bitki parterleri kullanıldı. Kullanılan bitkilerin çeşitliliğiyle her mevsim parkı canlı tutmak hedeflendi. Parkın gece ve gündüzleri aktif bir şekilde kullanılması istenildiği için farklı aydınlatılmış yüzeyler oluşturuldu.

78

The beginning step of the projects was to analyze the area. BJK Plaza and the offices were the main important points. On the other hand the park was an important area for the people who lives around. According to these analyzes the profile of users determined. For the businessman the place would be suitable to give a break and for the people living around it would offer a calm atmosphere. The topography settled according to these purposes. The park is also a great shortcut between two main streets. This was taken into account as well. While passing through, people would be able to experience whole area. The terraces provided this experience. The main terrace was designed on the top point by enlarging the sidewalk. People tried to be attracted by using the water element from the highest point through the lowest point of the park. This water element is also seen from any part of the park so that places settled to determine different purposes get connected to each other. These terraces were used by a designed market place. It is possible to set up and remove the market places. The elements are stored under the terraces. It is possible to use them when they needed. For the times when market is not set up, the terraces would be used for different activities and shows. The grass areas that were created by using the topography are possible to use for spectators. Different types of plant materials were used to keep the park animated every season.


79


82


83


84


85


‘12 ‘13

Güz

K Bahçesi onut

Ev ve Bahçe kavramlarının bugünün yaşamı bağlamında düşünülerek tekrar ele alınması projenin ana amaçlarındandır. Bu kapsamda öğrencilerden farklı lokasyonlara ve kullanıcı tiplerine sahip aynı tipteki müstakil evlerin bahçeleri için yaşam senaryoları geliştirmeleri ve bu senaryolar üzerinden bahçe tasarımı yapmaları beklenmektedir.

PROJE 1 Öğr.Gör.Dr. Fatma Ayçim Türer Başkaya Öğr.Gör.Dr. Ebru Erbaş Gürler Araş.Gör. Başak Özer

The aim of the project is reconsidering concepts of “house” and “garden” in the context of today’s living. Within this scope, it is expected from the students; -To develop life scenarios for same type single family houses that have different type of inhabitants and locations, -To design a garden project based on the developed scenarios, -To construct a strong relationship between house and garden.

90


91


‘12 ‘13

Güz

Bahçe K Bahçesi köy’de

onut

İdil Tuğba Büyüktimkin

Müşteri eğimli olan bahçesini, kuzey batısında bulunan ormanla bağlamak istiyordu. Komşularıyla aralarında mahremiyet olmasını istediklerini belirttiler. Anne için sebze bahçesine ve eve yakın olan kısımda eğlenceli bir alanda ihtiyaç vardı. Kızlar Gustav Klimt’e olan hayranlıkları yüzden bu bahçede eserlerini görmek istiyorlardı. Proje kapsamında; Bahçeye üç giriş tasarlandı: ana, garaj ve orman kapıları. Sebze bahçesi güneşten daha çok yararlanmak için bahçenin güney tarafında tasarlandı. Kompost bidonu ve arılar sebze bahçesinin içerisine yerleştirildi çünkü arılar tozlaşmayı kolaylaştırırken, sebze bahçesinden çıkan atıklar kompost bidonunda kullanılacaktı. Yağmur suyu hasadı için üç havuz tasarlandı. Bunlardan biri giriş ve sokak sularını toplamak, diğeri evin çatı suyunu toplamak, sonuncusu bahçe suyunu toplamak için. Eğlence alanı evin yakınında tasarlandı. Bahçeye ateş yeri, üzerinde çim olan masa, oturma elemanına dönüşen çiçek yatağı, interaktif mor oturma elemanı eklendi. Bahçeyle orman arasındaki bağlantıyı sağlamak için özel bir kapı tasarlandı. Gustav Klimt’in çalışmaları mozaik haline getirilip orman kapısının iki yanında kullanıldı. Bu kapının dış kısmında herkese açık oturma elemanı tasarlandı.

92

The client wished to create a garden on a slopy area and to connect the house with the forest which was north west side of the house. There was a need to provide a little privacy from their neighbours, a vegetable gar¬den for the mother and an entertaining area near the house. Doughters love Gustav Klimt so they wanted to see his works in this garden. According to the Project: Three enterance was designed for the house: main gate, garage and for¬est gates. Vegetable garden was designed on the southern side of the garden. Compost bin and bee houses were put in vegetable garden, because bees could cause pollination while they are collecting pol¬len and vegetable. Waste could be used for composting. For rain water harvesting, three pools were designed. One of them collected water from enterance and street, other one collected water from roof of the house, the last one collected water from garden. Entertaining area was designed near the house. There were a fire place, a table which has lawn on it,a flower bed which transforms seating element and a purple interactive seating element. There was a forest in front of the house, so a special gate was designed for connecting the forest to the house. Gustav Klimt’s works were turned into mosaic on two sides of the forest gate.


93


‘13 ‘14

Bahar

Edirne U Interiors rban

PROJE 1 Yrd. Doç. Dr. Meltem ERDEM KAYA Ar. Gör. Birge YILDIRIM Ar. Gör. Duygu GÖKÇE

98

Edirne Atölyesi, Edirne’nin tarihi öneme sahip bir mahallesi olan Yahudi Mahallesi’ne odaklanmaktadır. ‘Kent İçleri’ olarak tanımlanan üst başlık altında stüdyoda, farklı tarihi katmanlara ve özgün bir mimari karaktere sahip olan Yahudi Mahallesindeki kentsel boşlukların kamu değeri üretecek küçük ölçekli peyzaj tasarım önerileri ile kentle kurduğu ilişkilerin yenide tarif edilmesi fikrine odaklanmaktadır. “Kent İçleri” kent dokusu içerisinde var olan, atıl halde kalmış, işlev dışı olan ancak kamusal değer üretme potansiyeli ile yeniden değerlendirilmeye aday kentsel boşlukları tanımlamak için kullanılan bir metafor olarak tanımlanmıştır. Stüdyo kapsamında öğrencilerin Yahudi Mahallesi genelinde kent boşluklarını haritalamaları, potansiyellerini analiz etmeleri ve elde edilen parametreler dizini ile yeni bir açık mekan sistemi geliştirmeleri beklenmektedir. Sistem önerileri doğrultusunda öğrencilerin odaklacakları belirli boşuklar üzerinde küçük ölçekli peyzaj tasarım önerilerini geliştirmeleri stüdyonun temel hedefleri arasındadır. Bu kapsamda, kent boşluklarının gündelik kent yaşantısına yeni içerikleri ile dahil edilmesi, üst ölçekli sistem yaklaşımından alt ölçekli tasarım çözümlerine kadar önerilerin detaylandırılması beklenmektedir.

The studio topic is focused on one of the historic neighborhood of the city of Edirne which reflects the culture of Jewish community. With its distinctive architecture the neighborhood has an important place in the public image and remains as one of the most important cultural product of the City of Edirne. The city itself played an important role as the capital of the Ottomans for years and became a symbolic manifests with its monuments, religious buildings, historical gardens and neighborhoods. The main aim of the studio is defined as to understand the physical structure of the neighborhood under the theme of ‘urban interiors’. The adapted term urban interiors is interpreted as the inner voids of the urban pattern which sustain the public life. In this context urban interiors are defined as the generator of public life with diverse typologies and programs. Students are expected to analyze the existing urban pattern of the Jewish Neighborhood to reveal the potential urban interiors, develop a systematic approach including open space hierarchy and produce design solutions to redefine those vacant, empty spaces with new programs. Understanding different layers of the city, and how to attach on this layered system is one of the challenging part of the studio. Upper scale approaches for open space system will be complemented with detailed design solutions focusing on specific sites within the proposed system. The studio is enriched with personal mappings, urban readings, and site scale design experiments and representations.


99


‘13 ‘14

Bahar

Edirne U Interiors rban

Lal Polater

Edirne projesinin ilk adımı olarak şehrin genel analizi yapıldı. Şehrin oluşumu, kentsel modeli, populasyon değişimleri, statik/dinamik, günlük/mevsimsel değişimlerin incelenmesin sonucunda belirgin algısal sınırların oluştuğu anlaşıldı. Proje Alanı : Yahudi Mahallesi Şehir analizinin devamında Yahudi Mahallesi incelendi. İncelemelerde göze çarpan başlıca unsurlar, algısal sınırların neden olduğu dengesiz populasyon değişimleri, kamusal açık alanların işlevsiz halde olmaları, eski yapıların ve tarihi kalıntıların terkedilmiş halde olmaları olarak sayılabilir. Öneriler Kullanılmayan kamusal açık alanların tespit edilmesi,bu alanların tek konsept tasarım ile ilişkilendirilmesi, oluşan tasarım zincirinin populasyon yoğunluğunun dengesini düzeltmesi amaçlanarak algısal sınırların tek konsept & denge ikilisiyle kırılması ve kullanılmayan kamusal açık alanların güvenli ve kullanıma elverişli hale getirilmesi, yapıların ve kalıntıların güçlendirilmesi ve restore edilmesi, tasarımların eklenmesiyle kullanıma açılması önerilmektedir. Tasarım Detayları, Çelik iki boruyu birleştiren çelik merkezli halatların akışı ve hareketi olarak tanımlanabilir. Farklı aktivitelerin gerçekleştirilebileceği sistem, alanlara göre farklılık gösterebilecek şekilde tasarlanmıştır. Kullanıcı güvenliğinin sağlanabilmesi amacıyla yer örtücü olarak çim örtü ve ahşap malç kullanılmıştır.

100

Beginning the Project ìEdirneî, the first step was the general city analysis. The formation of the city, the urban pattern, population changes, the static/dynamic differences on daily/seasonal basis were investigated and as a result, the existence of specific perceptional boundries was discovered. Site Analysis : The Jewish District Further on this project, the Jewish District was analyzed. Main problematics of this area can be explained in three parts.First of all, the unbalanced changes in population caused by the perceptional boundries, second, the disfunctionality of the urban open spaces and last, the abandonment of the ancient buildings and whatís left of them. The Proposals Detecting the open urban spaces that are no longer in use, relating these spaces with one concept only design understanding, balancing the population by the green network of connected open urban spaces, minimizing the effect of the perceptional boundries by balance and one concept only understanding and The one concept only understanding includes the transformation of the open urban spaces into safer and more available places for utilisation, the restoration and reinforcement of the ancient buildings and ruins and the installation of the design site specificly. Design Details Steel cored rope attached to two independent steel pipes generating a flow and various options of movement that can be altered site based, The design enables a variety of activities, not harming the environment.


101


‘13 ‘14

Bahar

Edirne U Interiors rban

Sena Özdemir

Kaleiçi’nde plastik topografya Edirne’de Yahudi Mahallesi olarak da bilinen Gridal bir düzenlemeye sahip olan Kaleiçi bölgesinde yaptığım analizler ışığında bölgenin oldukça düz bir yapıda olduğunu tespit ettim. Bu durumun bir düzenlemeyle kırılması gerektiğini düşündüm ve bölgede mevcut bahçelerde insanların plastik su şişelerini bitkileriyle birlikte toprağa gömdüklerini fark ettim. Bunun bitkiler için bir güvenlik önlemi olabileceğini düşünerek ve bölgedeki halkın doğada dönüşümü zor olarak bilinen plastik şişeleri bu şekilde tekrar kullanmasını projemde kullanabileceğimi düşündüm. Burada geri dönüştürme alanı olarak da düşünülebilecek bir plastik topografya tasarladım. Bu plastik topografya silindirik şekilde tasarlanmış olan dört çeşit kullanıma hizmet ediyor. Bitkilendirme, perdeleme, gezinme, dinlenme kullanımlarını amaçlayan bu plastik silindirler farklı yüksekliklerde düşünülerek düz bir zemine bağlı topografya dinamizmini sağlamayı hedeflemektedir. İnsanlar bu silindirlerin üzerindeki gezinme rotasını takip etmeleri halinde kendilerini farklı yüksekliklerde bölgeyi deneyimleme fırsatı yakalayabiliyorlar. Perdeleme için ise silindirlerin içleri çakıl taşları ile doldurularak bölgede özel alanlarda insanlar dinlenebiliyor. Bölgede tespit edilen boş alanlara yayılan bu topografya bölgedeki yollarda da bölgelere ulaşımı sağlama amacıyla plastik saksılarla birlikte izini sürdürüyor. Ayrıca plastik topografya bölgelerinin belirginleşmesinde yardımcı olabileceğini ve bu bölgedeki evlere de dikkat çekebileceğini düşündüğüm için bölgelerdeki ölü duvarlara plastik şişelerle bitkilendirme tasarladım. Bu tasarım, plastik orta boy içecek şişelerinin ön bölgesi kesilerek içlerine bitki dikilmesi ve bu şişelerin binayı güvenlik açısından destekleyecek olan strüktürel yapıya belli bir sıra ile geçirilmesiyle bir yeşil duvar sistemi elde ediliyor.

104

Plastic topography in Kaleiçi In Edirne, I worked on the Kaleiçi Jewish district. The district has flat topography that needs to be broken. I realize that locals use the plastic bottles while making a garden. Reason for this usage is protection for the plants. Also it is for recycling plastics which is hard to decompose in nature. So I designed the topography with the plastic cylinders. It has a four type of usage: vegetation, screening, circulation, relaxing. In this case, to break flatness, I use the plastic cylindirical bottles with different heights. So, it provides dynamic topography. If people follow the circulation route on the cylindirical bottles, they can experience the site with different elevations. And they can relax in the private spaces which are constituted by cylinders of the aggregate. In the Jewish district, I determine the ruin and empty places, and this topography spread in this places. People can follow the streets which are marked with the plastic bottles. In addition, I design the green walls with plastic bottles to em¬phasize the buildings in this district and topographies. I also cropped the bottom of bottles for planting and this bottles were aligned through the structure of the security for ruin buildings.


105


‘13 ‘14

Bahar

Edirne U Interiors rban

Sinan Kolay

Proje alanı, Edirne’nin yahudi mahallesidir. Yahudi mahallesinin gridal bir yapısı vardır ve kentin tam sınırında olmasına rağmen kırsal alanla pek bi etkileşimi yoktur. Projenin amacı insanları mahalle merkezinden kırsal alana çekmek ve kırsal alanla kentin etkileşime geçmesini sağlamaktır. Proje alanı kırsal alana dik giden bir sokaktır ve fikir bu sokağa bir strüktür inşa etmektir. Bu strüktür yerden yüksek bir yol gibi insanları kırsal alana doğru çeker ve çeşitli yerlerde parçalanarak ve bölünerek binaların aralarındaki boşluklara girer. Bazı binalara bağlanır, insanlar bu binaların 2. veya 3. katlarındaki kapılardan çıkarak strüktüre dahil olabilirler. Strüktür çeşitli yerlerde kendi üzerinde şekillenerek oturma yerlerine dönüşür. Yer seviyesine indiği zaman sokakta yer döşemesi de strüktürün ahşap malzemesine dönüşür ve kırsal alana kadar algının devamlılığını sağlar. Aynı zamanda sokakta çeşitli yerlerdeki büyük çınar ağaçları bir örtü gibi strüktürü örter ve kırsal alana kadar devam eder. İnsanlar sokak kotundan yüksek bi seviyede hareket ettikleri zaman kırsal alanla kent arasındaki setin ardını da algılamaya başlarlar ve oraya yönelirler. Böylece kent ve kırsal alan arasında etkileşim kurulmuş olur.

108

Project site is jewish district in Edirne. Jewish district has a gridal form and although it is in the edge of the city, it has no relationships with the rural area. The purpose of the project is attracting people from quarter center to the rural area and providing a relationship between rural area and urban area. Project area is a street which is perpendicular to the rural area and the idea is constructing a structure in this street. This structure is like a pathway which is higher from the road level and it is attracting people to the rural area. In some places the structure disintegrates and enters into the little spaces between the buildings. It connects to the some buildings, people can reach the structure from 2. or 3. floors of these buildings. In some places, the structure gains a shape like sitting elements on itself. When it decends to the ground level the streets pavement transforms into the wooden material of the structure and it provides the continuity of the perception till the rural area. There are platanus trees in the street and these trees are covering the structure like a canopy and it continues till the rural area. When people moves on a higher level than the ground level, they start to precieve the areas beyond the dike between rural area and urban area. In this way, the relationship between rural and urban is provided.


109


‘13 ‘14

Bahar

İstanbul M (m) anifesto

PROJE 1 Yrd. Doç. Dr. Meltem ERDEM KAYA Ar. Gör. Birge YILDIRIM Ar. Gör. Duygu GÖKÇE

112

İstanbul Manifesto(m), İstanbul’un gelecek senaryolarını tartışarak varolan katman ve durum tespitlerinin limitlere/sınırlara taşınması ile senaryo dahilinde dönüşmüş kentin temsilini içermektedir. İTÜ Peyzaj Mimarlığı Proje 1 öğrencilerinin katılımı ile gerçekleştirilmesi planlanan projede, küresel kentleşme (planetary urbanism), kentsel altyapı olarak peyzaj (landscape infrastructure), degrade peyzajlar (wasted landscape), kentsel dolgular (landfill), küresel ısınma sonucu afet senaryoları gibi ekstrem peyzajları görünür kılan, üretme ve üreme biçimlerine yönelik İstanbul manifestolarının geliştirilmesi amaçlanmaktadır.

Istanbul Manifesto[m] is a representation of the city that will be transformed in 50x years by amplifying the existing layers and urban conditions, discussing / visioning the extreme future scenarios of İstanbul. Each student is given a specific theoretical readings on city to seed new ideas for their imaginations on future conditions of İstanbul. The main goal of the studio is to develop scenarios that make extreme landscapes visible which are emerge as a result of consumption, production, construction, degradation, global warming, catastrophic incidents etc. For the studio, representation of the ideas, imaginations and scenarios is evaluated as a critical tool. The outcomes of the studio is represented at the Istanbul Design Bienal 2014.


113


‘13 ‘14

Bahar

İstanbul M (m) anifesto

D. Zeynep Günöz

114


115


‘13 ‘14

Bahar

İstanbul M (m) anifesto

Ekin Seker

116


117


‘13 ‘14

Bahar

İstanbul M (m) anifesto

Elif Serdar

118


119


‘13 ‘14

Bahar

İstanbul M (m) anifesto

Elif Büşra Yasdelen

122


123


124


125


‘13 ‘14

Bahar

İstanbul M (m) anifesto

Lal Polater

126


127


128


129


‘13 ‘14

Bahar

İstanbul M (m) anifesto

Lizge Oturan

130


131


132


133


‘13 ‘14

Bahar

İstanbul M (m) anifesto

Nazlı Aral

134


135


136


137


‘13 ‘14

Bahar

İstanbul M (m) anifesto

Nergis Asar

138


139


140


141


‘13 ‘14

Bahar

İstanbul M (m) anifesto

Sena Özdemir

144


145


‘13 ‘14

Bahar

İstanbul M (m) anifesto

Senay Tayfun

148


149


‘13 ‘14

Bahar

İstanbul M (m) anifesto

Sinan Kolay

150


151


152


153


154


155


156


157


‘13 ‘14

Bahar

İstanbul M (m) anifesto

Yağmur Serin

158


159


160


161


‘13 ‘14

Bahar

B içi Çıkmaz oğaz

ları

PROJE 1 Yrd. Doç. Dr. Meltem ERDEM KAYA Ar. Gör. Dr. Birge YILDIRIM Ar. Gör. Duygu GÖKÇE

162

“Boğaziçi Çıkmazları”, kentin su ile ilişkisini, yerelllikler, kamusallıklar, kentsel ağlar ve güncel kent dinamikleri doğrultusunda analitik olarak haritalanarak, tasarım problemlerinin tartışılması ve yeni mekan kurgularının geliştirilmesi amaçlanmaktadır. Proje kapsamında, Avrupa yakasında Ortaköy’den Sarıyer’e, Anadolu yakasında Kuzguncuk’tan Beykoz’a verilen rotalarda kıyı ve deniz ilişkisini anlamaya ve mevcut durumun geliştirilmesine yönelik küçük ölçekli tasarım önerileri geliştirilecektir. Yere dair tespitlerin yönlendireceği tasarım problemleri ve peyzaj temsil biçimleri ve mekansal kurgunun geliştirilmesi aşamasında tasarımcılar ölçekler arası çalışarak somut tasarım ürünlerini ortaya koyacaklardır. Tasarımcılar, Boğaziçi’ne dair geliştirecekleri üst ölçekli “peyzaj yaklaşımları” doğrultusunda yere özgü tasarımlar üretilecektir.

The Bosphorus Alleys aims to develop new spatial frameworks to redefine the relationship between the land and the sea through discussing design problems and analytical mappings with respect to localities, public life, urban networks and contemporary urban dynamics. In the context of the project, students are asked to develop landscape interventions on urban open spaces at the site scale along the defined routes on both sides of the city; from Ortaköy to Sarıyer in European side and from Kuzguncuk to Beykoz in Anatolian side. The historic Bosphorus villages have the same attributes that street systems end up with the shoreline of the Bosphorus. In some villages the continuity of the streets through the Bosphoprus is clear but in most cases this relation is interrupted by the roads. The main goal of the project is to redefine the relationship between the sea and the land over open spaces as the continium of the street system of the inland neighborhood. Understanding the dynamics of the Bosphorus, the land and sea transects and developing the existing conditions by designing strategic spaces along the Bosphorus is critical for the spatial design solutions. The students are asked to develop locally based design solutions with respect to broader scale landscape approaches which is developed by each students related to Bosphorus. The network of movement on the Boshorus is another important input for the project as each student are asked to design a small port as a part of the spatial framework. With this respects the studio invites students to explore the reciprocal relations between structural design and landscape, dynamic conditions of the sea and spatial relations in between the land and the sea.


163


‘13 ‘14

Bahar

B içi Çıkmaz oğaz

ları

Elif Serdar Bosphorus Alleys : Bosphorus Under My Feet

İstanbul boğaz gibi bir güzelliği olmasına rağmen, kentte yaşayan insanların çoğunun deniz ile olan bağı çok zayıf, ne denize girebilecek bir yerleri var ne de denize karşı oturabilecekleri çok fazla mekan alternatifleri. Kentin ulaşım ağı ve kirliliğinden kaynaklanan sorunlar İstanbul kıyılarını insanlar için yararlı olmaktan çıkarıyor. Buna rağmen kısıtlı bir kaç kıyı ve suya değebildiğimiz noktalar mevcut, fakat bunlara da merkezden oldukça uzakta y bulunuyorlar. İstanbul’da yaşayan çoğu insanın ulaşması oldukça zor, bu sebepten dolayı boğaz boyunca değerlendirilmeyi bekleyen denize değen noktaları ve insanların boğaz ile olan ilişkilerini kuvvetlendirmek projenin ana fikridir. Bu durum Boğaz’ı sadece ‘’bakılan’’ bir deniz haline getiriyor. Boğaziçi köylerinden Emirgan bu tür kent kullanımlarının gözlendiği bir alan olmasının yanı sıra kentin yeşil dokusu için önemli bir yere de sahip. Emirgan korusu özellikle bahar ve yaz aylarında yoğun bir ziyaretçi akınına uğruyor, bu da yakın çevresindeki restaurant vb kullanım çeşitliliğini arttıran bir unsur olarak karşımıza çıkıyor. Bu bilgiler ışığında, Emirgan tasarımında öne çıkan iki temel hedef bulunmakta; biri Emirgan kıyısını daha denize dokunan bir şekilde tasarlamak, diğeri ise yeşil dokunun devamlılığını sağlayarak koru ile olan ilişkisini arttırmaktır. Bu bakış açısıyla kıyı yeniden tasarlandı.

164

Istanbul has beautiful Bosphorus. However, the Bosphorus coast is not used affectively by people due to the high trans¬portation usage and dirty conditions. This situation creates some problem. People use the bosphorus in their daily life thousand times but they can feel only its smell while they are on the ship, or if they lucky near sea band. This situation makes bosphorus only for sightseeing in some spe¬cific zones.There are limited small areas that reaches to the sea side from center , these may be named as bosphorus alleys; Emirgan is the one of them. In summer times some people come there for swimming even that is dangerous with existing conditions. In addition, this opportunity of Emirgan has other charming conditions: first of all, boscage that is locat¬ed on the upper side of Emirgan, creates secluded green space in the heart of Istanbul. Also there are some attractive cafes for human interest. In the light of these informations, the new de¬sign began to evolve for making bosphorus ‘touchable’ by making strong link with boscage and sea side with green flow. When mentioned ‘touch ‘ lots of words come to the mind; walking inside the water , swimming or sitting near the sea and feeling it. Starting from this point Emirgan Park and its front side redesigned.


165


166


İlk olarak Emirgan parkı teras sistemi ile adım adım denize yaklaşan ve koru ile denizi birbirine bağlayan bir hal aldı.Bu aşamada var olan ağaç çeşitleri ve otsu bitkiler kullanıldı.İkinci adım olarak ise günlük tur tekneleri için bir iskele sistemi düşünülüyorken ikin bütün kıyıyı bunun bir parçası ve devamı niteliğinde kimlik kazandırıldı.Bu kıyı da artık deniz kıyısında oturma, yüzme, yürüyüş yapma gibi aktivitelerin yanı sıra vapur için bir iskele sistemi de yaratılmış oldu.Özet olarak, yeni Emirgan tasarımı Boğaz’ı yeşil bir sistemin parçası haline getirerek daha dokunulabilir, ulaşılabilir bir hale getirmiş oldu. Bu sayede Emirgan’ın toplumsal değeri de arttırılmış oldu, bu sayede İstanbul kent merkezinde toplumsal olarak kullanılabilecek bir kamusal bir kıyı kazanmış oldu.

Firstly ; Emirgan park created with terrace system that decrease a half meter with every steps. This makes areas slight sloping , also existing tree species are used in addition to new herbaceous plant covering . Terrace system starts from at the top and flows away the bottom side by evolving and breaking up. Second step of the design is sea side and its ship’s ladder. This area is adjusted to existing coast line but some sloping surfaces and sitting steps are created at the both side of the ladder . bottom side of main sloping surfaces there are two walking trail that goes under water. This provides the experience the feeling sea in the center of Istanbul , ın addition to stepping area of design makes there swimming space for people who can not go to the other coasts.Also, ship’s ladder that was harbor launch is redesigned as two parts one side is for coming abroad for ferry and other side of it is created as green roof that rises from pavement elevation to 5 meters . This elevated design acts as a shelter for people who wait the ferry. To sump up; new design of Emirgan provides a new city coast that makes bosphorus touchable , enhances the green marks , makes Emirgan more charming by encouragingly boscage usage. Therefore, at the end of the designing process Emirgan is going to be a affective city coast .

167


168


169


‘13 ‘14

Bahar

B içi Çıkmaz oğaz

ları

Lal Polater

Proje alanı olarak Kandilli, eski Küçüksu Plajı seçilmiştir. Uzun bir tarihi geçmişe sahip, eski İstanbul’un gözde buluşma noktalarından biri olan eski Küçükksu Plajı/Mesiresi lüks konutların, yalıların ve yüksek duvarların arasında Boğaz’a açılan huzurlu ve samimi bir atmosfere sahip. Zamanında hem semtlilerin hem ziyaretçilerin ilgi odağı olduğu söylenebilir. Günümüzde drenaj ve rehabilitasyon çalışması altında ve semtlilerin erişiminden çıkarılmış durumdadır. Projenin ana fikri, belirgin hiçbir sınır olmadan akışı yönlendirebilen bir alan yaratılmasıdır. Sosyal akışın görünmez sınırlarla sağlanması ve bu sınırlara verilen bireysel tepkiler mekansal ayrımları oluşturması amaçlanmıştır. Görünmez sınırlar değiştirilmiş topografya, bitki materyal seçimi ve kullanımı, sert yüzey kullanımı gibi geçitlerle karşımıza çıkmaktadır. Projenin birinci adımı, topografya üzerinde yapılan değişikliklerdir. Proje alanı, Küçükksu Deresi ile Boğaz’ın birleşiminde konumlanmıştır. Dere yatağı yanal olarak genişletilmiş, istinat duvarları yıkılmış ve genişletme sonucu çıkartılan toprak topografya modifikasyonlarında kullanılmıştır. İstinat duvarlarının yıkılması entegre, değişken ve doğal bir nehir yatağı zonunun oluşmasına yol açmıştır. Yeni topografya kaşılıklı yükseltilerin kesintisiz bir şekilde denize bağlanan bir koridor oluşturması olarak açıklanabilir ve bu durumda kara ile deniz bağlarının gizlenmesini sağlamaktadır. Oluşan koridorun denizle sınırlarına yaklaştıkça yer örtüsü doğal çimden kuma gradyan bir geçişle kullanıcıya plaj fırsatını sunmaktadır. Boğaz’da yüzmenin tehlikeleri dolayısıyla daha önceden kilit vurulan plajın bu tehlikeden uzaklaşması adına yüzme imkanının sınırlı olsa da sağlanabileceği bir girinti oluşturulmuştur.

170

The project site is the former Küçüksu Plajı. The site has a long histori¬cal background as a gathering place for Kandilli region which is mostly mentioned as a peaceful, cosy atmosphere among luxury residents with strict boundaries and high walls. The area was once the place for both the local community and visitors. Currently the area has been restricted and is a construction site for a drainage improvement project however the land is slowly being taken away from the local people.T he main pur¬pose of this project is that creation of a space which has no specific, ob¬vious boundaries which orient the flow strictly. The social flow is being managed by unseen boundaries and the reaction of human behaviour to these boundaries create the spatial zones in the project. The unseen boundaries can vary in different kinds such as modified topography, plant material utilisation, hardsurface’s frequency changes etc.zThe first part of the project was the topographical modifications on the land. The site is located at the intersection of Küçüksu Deresi with the Bosphorus. The river channel is expanded laterally,retaining walls are demolished and the soil extracted is utilised in the topographical modifications. The demolish of the retaining walls lead to the creation of a natural riperian zone which is integrated and gradually changing through the site. The new topography can be explained as two sides of elevation creating a corridor which leads uninterruptedly to the sea whereas this situation strengthens the relation with the water. Arriving at the end of the corridor, the groundcover gradually changes from grass to sand which gives the interpretor the beach opportunity. Considering the dangers of Bosphorus marine flows, the swimming area is retracted in the site. The site’s route is based on human behaviour and open for interpretation. The designs are made regarding these behavioural possibilities.


171


172


173


174


175


176


177


‘13 ‘14

Bahar

B içi Çıkmaz oğaz

ları

Nazlı Aral Off/On Shore

Karada / Kıyıda başlıklı projede, proje alanı temelinde yayalar için yeni bir güzergah sağlamak amacı ile tasarlanmıştır. Mevcut durumda yayalar, denizle bağlantısı oldukça zayıf olan ve yoğun yaya kullanımları için uygun olmayan ölçülere sahip olan Muallim Naci Caddesi’ni kullanmaktadır. Proje, deniz üzerine taşan, kıyı ile ilişkili, yeni deneyimler sunan bir kentsel açık mekan senaryosunun yeni bir yaya güzergahı ile nasıl kurgulanabileceği sorusu üzerinden şekillenmektedir. Bu kapsamda proje büyük bir kısmı su üzerinde yer alan ve mevcut olan yaya hareket alanları ile ilişkilenebilen büyük bir “kaldırımın” tasarımına odaklanmaktadır. Tasarlanan kaldırım yer yer deforme olarak üçüncü boyutta gölgelik olarak işlev görebilecek tek bir yapı olarak tasarlanmıştır. Yapı mevcut durumda atıl olan açık alanla birleştiğinde yeni zemin kaplamalarına, oturma elemanlarına ve gölgeliklere dönüşmektedir. Yeni açık mekanın topoğrafyası denize doğru hafif bir şekilde azalmakta ve su ile birleşmektedir. Topoğrafyada yaratılmak istenin bu etki alanda mevcut durumda var olan beton kaplamanın kaldırılması ile oluşturulacak farklı kotlarla sağlanmıştır.

178

Off/On Shore project offers a new path for pedestrians. In existing situ¬ation pedestrians use the sidewalk of Muallim Naci Street which cannot deal with the number of users, and cannot be enlarged as it narrowsthe car way-which also cannot deal with the number of cars-. May an option¬al over sea path next to shore share the crowd and direct the pedestri¬ans to an open space and lead to a new sea experience as well? This project is based on a huge sidewalk construction which is mostly over the water that connects an existing open space and a new one. About the structure, it articulates to existing benches with deforming into a canopy. When it reaches to the new-open space, it transforms into various elements; pavement, bench and canopy.The topography of the new open space gradually meets with directly water. The graduality provided by digging the existing concrete shore in differentiated elevations.


179


180


181


‘13 ‘14

Bahar

B içi Çıkmaz oğaz

ları

Sinan Kolay Urban Beach

Proje alanı Sarıyer’dedir. Projenin amacı insanlar için dinlenme, yüzme, boğazın keyfini çıkarma alanı yaratmek ve insan aktivitesini sahille birleştirmektir. Projede ana konsept, park alanlarını plaj alanıyla birleştirmektir. Projenin üç ana bölümü vardır. Bunlar çayır bahçesi, kent halısı ve plaj bölümleridir. İnsanlar basamaklı bölümdeki bahçede oturabilir, dinlenebilir, kitap okuyabilir vs. veya plaj tarafında yüzebilir, güneşlenebilir ve boğazın keyfini çıkarabilirler. Çayır bahçesi ekolojik bir bahçedir ve basamakların üzerindeki uzun ince bitki yuvalarında aromatik, kokulu bitkiler barındırır. İnsanlar için gölgelik oluşturan pergolalar ve akasya ağaçları da mevcuttur. Kent halısı büyük bir halıya benzer. Üzerinde az miktarda çeşitli ağaçlar vardır ve büyük miktarda bölgeye özgü çiçekler vardır. Bu çiçekler üç ana renktedir, bu renkler; sarı, turuncu ve mordur. Renkli çiçekler yerde halı dokusunu andıran bir doku oluşturur. İnsanlar için bir de plaj alanı vardır ve bu alanda Juncus’lar gibi denizsel bölgelerde ve kumlarda yetişen yerel bitkiler vardır. Bunlarla beraber bir de iskele vardır, bu iskele diğer duraklar arasında yapılan motor seferleri içindir.

182

The project site is in Sarıyer. It’s purpose is creating a place for people to rest, swim, enjoy bosphorus and connecting human activity with seaside. The main concept is connecting the park areas with the beach in the project. There are three main parts of the project. These are prairie garden, urban carpet and beach. People can sit, relax, read ecc. on the steps of the garden or they can swim, sunbath and enjoy the sea in the beach area. Prairie garden is an ecological garden which contains some aromatic plants in long, narrow planters on the steps. There are some pergolas and acacia trees which are creating a canopy for people. Urban carpet is an area like a huge carpet. There are few several trees and many native flowers. These flowers are in three main colours which are yellow, orange and purple. They create a pattern which looks like a carpet pattern. There is a beach area for people and there are some native plants like “Juncus’” which are growing in sandy marine areas. There is also a pier. This pier is for the boat lines which is between this and other stations.


183


184


185


‘13 ‘14

Bahar

B içi Çıkmaz oğaz

ları

Yağmur Serin Harbor Town Park

Sarıyer, İstanbulun en eski yerleşimlerinden ve balıkçığıyla ün salmış bir bölgesidir. Büyükdere mahallesi Sarıyer’in geçiminin büyük bir çoğunluğunu balıkçılıkla kazanan ailelerinden oluşmaktadır. E-6 karayolunun sahil şeridinin kıyısından geçmesiyle eski balıkçılık kooperatifi olan bölge kendi içerisinde izole olmuş ve kıyıyla olan ilişkisi kopmuştur. Alan sadece balıkçılar tarafından teknelerini tamir etmek için kullanıkları düzensiz çekçek yerlerinden oluşmaktadır. Alanın arkasının çocuk parkı mevcuttur. Çocuk parkı, özellikle geceleri ışıklandırmanın yetersizliğinden dolayı balıkçıların ve insanların içkisini alıp içtiği güvensiz bir ortama dönüşür. Alana giriş çıkışlar düzensiz ve hem sahil şeridinden hem de iç kısımlardan alana ulaşım kopuktur. Alan sahil şeridi olmasına rağmen alandaki düzensiz yapılaşmadan dolayı insanlar bu potansiyeli kullanamamaktadır. Saptadığım bu problemlerden ötürü öcelikle alanın hem sahil şeridinden hem de iç taraftan ulaşımını daha temiz hale getirip direkt insanları alana ulaşımını sağlamak istedim. Köprünün üstünden alana geçişleri daha düzenli hale getirmek istedim ve giriş çıkışları netleştirdim. Köprünün oradaki varlığını kabul edip fonsiyonellik kazandırmak istedim ve sıkıştırılmış toprak kullanarak yürüyüş ve bisiklet yolu olarak kullanılan bir yol önerdim. İnsanlar köprünün hem üstünü hem de altını deneyimleyebilecek şekilde köprü boyunca varolan bir platform önerdim. Alanda düzensiz olarak yeralan çekçek yerlerini düzenledim.İnsanların denizle olan ilişkilerini artıracak denize ulaşma noktaları önerdim. Alana tam girişte bulunan çocuk parkını kent sakinlerinin kullanabileceği bir nefes alma noktası olarak tasarlamak istedim ve healing garden konsepti altından lavanta ağırlıklı bir park önerisinde bulundum.

186

Sarıyer is one of the most important and the oldest places of Istanbul. Turks, Armenians and Greeks live in a harmony in here. The Büyükdere is one of the neighbourhood of Sarıyer located along coast shore. The place is regarded as a fishing town, and fish and fishery become a sym¬bol of the province. My place is a part of this coastline which is an important area for fishing and also for boat parking for fisherman. There are small parks for adults and chil¬dren and also one restaurant next to coastline. After the construction of bridge for highway, the site has created its own space and become isolated from the sea and the urban area. There is no clear connection between the place and inhabitants because some roads are not reaching the area directly. The park is not functional for the inhabitants and they do not use it very much. The restaurant, as a service places, is not working too much and also is not suitable for the needs of the user of the place. Because of the isolated situation and the lack of lighting, there is a safety issue especially at night. My goals are to enhance the connection between the site and the ur¬ban area, to make a more functional space in every season for fisher man (pergola and seating places for them, some storage areas for their stuff, more regular harbor and repair points for their boats), to give a functionality to bridge( walking paths, bicycle roads and vista a)and also people can experience the both under and the upper side of the bridge by composite platform, and to design a urban park for the inhabitant as a relaxation point(using lavandulas for relaxing, seating point).People also experience the coastline by watching, touching and being close to the sea in different typologies.


187


188


189


190


191


‘10 ‘11

Güz

Beşiktaş A Parkı bbasağa

PROJE 2 Öğr. Gör. Dr. Fatma Ayçim Türer Başkaya

192

Bu çalışma, ismini İstanbul’un en eski mahallelerinden biri olan Beşiktaş Abbasağa Mahallesi’nden alan Abbasağa Parkı’nı ele almaktadır. Osmanlı Döneminde yüzyıllar boyunca mezarlık olan proje alanı, 1940 yılında park olarak düzenlenmiştir. Günümüzde bu park alanı, yoğun yapılaşmış kentsel doku içerisinde varlığını sürdürmeye çalışan yeşil altyapının bağlantı merkezlerinden biridir. Stratejik konumu nedeni ile, park alanının en belirgin özelliklerinden biri Taksim Meydanı, Boğaziçi Kıyı Bandı, Dolmabahçe ve Yıldız Sarayları ile Yıldız Teknik Üniversitesi, Mimar Sinan Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi gibi önemli üniversite yerleşkelerine olan yakınlığıdır. Bu projenin amacı, Abbasağa Parkı’nın kent kurgusu içerisindeki konumu ve erişilebilirliği, doğal ve sosyo-kültürel değerleri, rekreasyonel kullanım potansiyeli dikkate alınarak var olan durumunun analizi ile “kentsel açık alan tasarımı” olarak projelendirilmesidir. Mevcut ekstrem topoğrafya bu stüdyo çalışmasında önemli bir yönlendiricidir. Projenin kavramsal altyapısı öğrenciler tarafından kurgulanacaktır. Yerel halk ile yapacakları anket çalışmalarını takiben sahaya özel, çok ölçekli tasarım önerileri geliştirmeleri öğrencilerden beklenmektedir. Bu mekansal önerilerin; çevresel konular, yerel karakteristikler, taşıma kapasitesi ve kullanıcı tercihlerini dikkate alması ve iyi bilinen, mevcut bir parkın sürdürülebilir şekilde yeniden düzenlenmesini sağlaması gerekmektedir.


This studio handles Abbasaga Park, which is taking its name from one of the oldest sub-districts of Istanbul. The project area had been a cemetery for centuries during the Ottoman Period till 1940 at which it was designed as a park. Today it acts as a hub within the green infrastructure of a densely built urban pattern. Due to its strategic location, one of the prominent attributes of Abbasaga Park is its close proximity to Taksim Square, Bosphorus Waterfront Area, Dolmabahce and Yildiz Palaces, and main university campuses such as Yildiz Technical University, Mimar Sinan University and Istanbul Technical University. This studio aims to conduct a regenerative urban open space design for the Abbasaga Park regarding its location and accessibility within the city, natural and socio-cultural values and recreational usage potential. Extreme topography is one of the challenges for the students through their landscape design studies. The conceptual framework of this project will be defined by the students. It is expected from students to propose site-specific multi-scale design proposals following to their on-site questionnaires with the local people. These spatial proposals will regard environmental issues, local characteristics, carrying capacity, and users’ preferences in order to lead the sustainable regeneration of an already known park.

193


‘10 ‘11

Güz

Beşiktaş A Parkı bbasağa

Bahar Hancıoğlu

Beşiktaş’ın sıkışık dokusunda oldukça büyük bir alan olan Abbasağa Parkı’nı konu alan projemizde en zorlu nokta arazinin son derece eğimli olmasıydı. Mevcut durumunda duvarlarla çevrili olan parkı yeni bir yaklaşımla tasarlarken bu duvarlar da kalkınca erozyon tehlikesiyle karşı karşıya gelindiğinden arazinin değiştirilmesi ilk bakışta oldukça ürkütücü göründü. Ancak arazi ile oynamanın, yeni morfolojiler yaratmanın peyzaj mimarlığında ne kadar büyük bir yeri olduğunu da bu proje sayesinde yeniden öğrenmiş olduk. Tasarımın yanı sıra arazinin çözümlenmesi de çok önemli olduğu için yüzeyleme ile başlayan bir proje yaratma sürecine girdik. Arazinin eğimi zorlayıcı olduğu kadar alanı nitelikli hale de getirdiği için mümkün olduğu kadar arazi morfolojisine uygun, organik bir formu tasarım elementi olarak ele aldım ve istinat duvarlarını minimumda tutarak araziyi çözümledim. Abbasağa Parkı bir mahalle parkı oluşundan dolayı belirli bir kullanıcı kitlesine sahip, bu nedenle bu kullanıcı ihtiyaçlarına yönelik mekansal ögelerle tasarımımı işlev öncelikli tutmaya özen gösterdim. Park içerisindeki ana yürüme aksının park içerisinde dolaşırken yürüyüşü zorlayıcı olmamasına, toplanma alanı olmaya uygun mekanlar yaratmaya çalıştım. Farklı yaş grubundan çocuklara ve yetişkinlere hitap edecek alanlar yaratarak parkın mevcut potansiyelini en yüksek seviyede kullanmaya çalıştım. Son olarak kullanıcıları Beşiktaş’ın son derece yoğun şehir dokusundan uzaklaşabilecekleri sınırlı sayıda yeşil alandan biri olan bu parkta, mümkün olduğu kadar doğaya yaklaştırmayı amaç edinerek bitkilendirmemi bu yönde geliştirdim. Seçtiğim bitkilerde parkın farklı alanlarında farklı deneyimlere yer vermeyi hedefleyerek farklı duyulara hitap eden zonlar oluşturdum.

194

Abbasağa Park is located in a highly dense urban matrix, and has a very steep topography. Al-though, when we intended to remove the walls surrounding the park it was scary to make any change in the landform for there were the risk of erosion, it is this project which reminded us the importance of grading and making new surfaces using earth in Landscape Architecture. While design is most certainly crutial, because the morphology was so challenging we started the process of landscape design by trying to figure out how to juggle the landform. Because of my thoughts on the slope being as much as challenging, stil a significant values of a park exist, I tried to bring the slope to front for everyone to see and experience with more organic forms and less structural elements. The Abbasağa Park already has a user group for it is a neighborhood park so I tried to make my design more usage-oriented. I planned my pedestrian ways as much smooth as possible and created squares for social interactions. I created areas for different age groups of children and adults to maximise the park’s existing potential. At the last stage of my design, which is planting design, I tried to bring the most natural surroundings as I can for this park is one of the limited greens in Beşiktaş and even in İstanbul. I chose the plants according to the senses they give to create a park with a large variety of potential experiences.


195


196


197


‘10 ‘11

Güz

Beşiktaş A Parkı bbasağa

Elif Köklü

198

Temel Düşünce: Parkın bulunduğu çevrebitişik nizam , bahçesi olmayan, çok katlı apartmanlardan oluyşmaktadır. Bu alan aynı zamanda yoğun ticaret bölgesidir. Genellikle bölgede ikamet edenler üniversite öğrencileridir. Bu doğrultuda projenin amacı parkın düzenlemesi ile bu yoğunluğun hafiletilip yeşil alan ihtiyacına cevap verilmesidir.

Main Idea : Beşiktaş is an important area for transportation and there are also lots of commercial activity. Most of the students are residing there.Starting out these datas,the aim of the project was determined as “ assuring the alleviation of intensity and eliminate the need of green space ,considering that the surrounding area has non-garden,multi-story adjacent buildings.”

Tematik Yaklaşım: Park çevresindeki yoğun gri dokuyu parkta da kısmen devam ettirerek, yeşilin içine katıp , döşemedeki açıklıklar ile doğal dokunun yapay olanla uyumu sağlanmıştır. Beton döşeme elemanları kullanılarak oluşturulan mekanlar bitkilendirmeyle desteklenip, bütünlük oluşması sağlanmıştır.

Thematic Approach:the concrete : Concrete surfaces are continued in park to connect the grey texture around the surrounding area and the green texture.There are apertures on the concrete flor which natural plant tissiue is living. The concreate surfaces and the plantation identify the park.

Tasarım Detayı: Parkta kullanılmak için seçilen oturma elemanı malzemesi ahşaptır. Aydınlatma içinse ayaklı aydınlatma elemanları kullanılmıştır. Döşeme kaplaması olarak beton plaklar kullanılmıştır. Zeminde kullanılan beton, yer yer yarılarak arada oluşturulan boşluklardan doğal ortamına uygun yer örtücüler çıkacak şekilde alanlar oluşturulmuştur. Mekanları tamamlayacak şekilde Pittosporum tobira nana , yönlendirmeyi destekleyici nitelikte , alle ağacı olarak Acer saccarinum ve Acer palmatum kullanılmıştır. Alanda mevcut bulunan Cedrus deodora, Platanus orientalis ve Cupressus sempervirens korunmuştur.

Design Detail: Material selected for use in the park are wood for seating elements and concrete for flooring.The aperturas on the floor are provided the combination of natural environment and city.Pittosporum tobira nana is used for complementing shapes of the spaces. Acer saccarinum and Acer palmatum are used for guiding. Cedrus deodora, Cupressus sempervirens , platanus orientalis, which the area has already , are protected.


199 199


‘10 ‘11

Bahar

Boğaz İskele

içi

leri

PROJE 2 Yrd. Doç. Dr. Selim VELİOĞLU Yrd. Doç. Dr. Hayriye EŞBAH TUNÇAY Ar. Gör. Ayçim TÜRER BAŞKAYA Ar. Gör. Ebru ERBAŞ GÜRLER Ar. Gör. Birge YILDIRIM Ar. Gör. Elif AKYOL

Kent kimliğinde yer etmiş iskele meydanları ve yakın çevrelerindeki kamusal açık alanların kent bütünü içerisindeki konumları, işlevleri, kimlikleri ve gelişme potansiyelleri düşünülerek, günlük kent yaşamına katılımlarını destekleyecek, kentin mevcut fiziksel ve tarihi kurgusu ile bütünleşik şekilde geliştirilmeleri amaçlanmaktadır. Tasarımın güncel metropol deneyimlerine ortam oluşturmak amacı ile gerçekleşmesi, tasarımcının yapılacak olan kentsel düzenlemeyi tarihi dokuyu gözeterek bir düşünce/söylem olarak tanımlaması ve özellikle iskele meydanları ve çevrelerinde tasarlanacak alanın, bütünün özgün kimliğini belirleyecek ilişkileri oluşturması beklenmektedir.

The aim of the studio is developing an open space design for Bosphorus piers and their surroundings considering their location, functions and potentials in the city of Istanbul. It is also expected; - To join the piers in to city life and to the current physical and historical structure of the city. - To develop a design relevant with the contemporary de¬sign milieu discourses and metropolis experiences.

202


203


‘10 ‘11

Bahar

Sarıyer S Bölgesi ahil

Ayşe Dilan Demirgil

Proje, Sarıyer kıyı şeridi ve yakın çevresini içine alan bir proje alanında, denizle iç kesimlerin bağlantısını güçlendirmek adına tasarlanmıştır. Temel olarak, iç yerleşim bölgelerinde yaşayan insanları deniz kenarına çekmek, suyla ilişki kurmalarını sağlamak ve deformasyona uğramış, işlevselliğini ve kullanım olanaklarını kaybetmiş iskele çevresini yeniden aktif bir şekilde kullanıma açmak amaçlanmıştır. Tasarım aşamasında yeniden yapılanmaya gidilirken mevcut doku ve boğaz silueti bozulmamaya çalışılmıştır. Bu nedenle boylanmayan, bir ağaç seçilmiş, üst örtü elemanı yer yer kesintiye uğratılarak geçirgen, yer yer saydam, sert zemin – yumuşak zemin oranının sabit olduğu bir sahil şeridi oluşturulmuştur. Sarıyer’in mevcut orman dokusunun kıyıya yaklaşıldığında tamamen kaybolduğuna dikkat çekilmiş, manzaraya zarar vermeyecek ölçüde yoğun bir bitkilendirme tasarımıyla yeşilin devamlılığı sağlanmıştır. Sert zeminle yumuşak zemin arasında ilişki kurulurken, özellikle geniş parselli alanlardan kaçınılmış, beton zemin ve çim alanlar birbirine ahşap yürüyüş yollarıyla bağlanan küçük adacıklar halinde tasarlanmıştır. Böylece kullanıcı algısının dağılmasını önlemek, geniş bir arazide oluşabilecek olan boşluk hissini ortadan kaldırmak amaçlanmıştır. Denizle buluşma noktasında, kıyıdan denize uzanan iskeleler ve denize inen oyun basamaklarıyla hem sert zeminden suya yumuşak bir geçiş sağlanmış, hem de fazla çocuk oyun alanı bulunmayan Sarıyer’de, çocuklar için de bölgeyi aktif ve ilgi çekici hale getirmek amaçlanmıştır.

204

Basically the aim of the project is providing the connection between the coastline and the settlement area of Sarıyer. For the purpuse of creating this connection softly and functionally, the hard ground zone and the soft ground zone have been seperated with axles which has produced from wood. The existing forest of Sarıyer had been protected and with the aim of providing continuity of green, the coastline had been planted with native vegetation. Sarıyer is especially a residental quarter, and lots of children live in this neighborhood. Instead of building big toys, the border between the pavement and the sea had been designesd as a steps so such that children can spend time actively in coastline.


205 205


‘10 ‘11

Bahar

Beykoz İskelesi Ayşen Tabak

Beykoz iskelesi ve çevresi ile ilgili analizler göz önünde bulundurularak mevcut karayolunun bölümlendirmiş olduğu üç farklı alan tespit edilmiştir. Alanlardan ikisinin sahilden uzak oluşu ve diğer alanın ise kullanım açısından soyutlanmış oluşu sorun olarak belirlenmiştir. Esas amaç üç alanın birleştirilmesi ve sahil kullanımının arttırılması iken; insanları arazide bulunan mevcut tarihi dokuya yönlendirmek ve yapıları vurgulamak, anıt ağaçların varlığını güçlendirmek, Beykoz korusunun etkisini arttırmak ve etkisini sahile taşımak, düzensiz halde olan yaya sirkülasyonunu düzenli bir hale getirmek ise hedefler olarak görülmüştür. Tasarım sürecinde öncelikle problemin kaynağı olan yol, düzenli bir biçimde kaydırılmış ve üç alan sahil kesiminde toplanmıştır. Tarihi binalar ve çalışma alanının kimliğini oluşturan çok yıllık ağaçların bulunduğu sıra referans alınarak yeni bir sirkülasyon rotası çizilmiştir. Rotanın kesişimleri sayesinde farklı şekillerde kullanılmak üzere bir bütünün parçalarına ulaşılmıştır. Parçalardan en önemli kısım giriş niteliğinde bir meydandır. Diğer alanlar ise gerek dinlenme alanları oluşturmak, gerek görsellik amaçlı gerekse su ile buluşma olanağı sağlamak amaçlı kullanılmıştır. Malzeme ve bitki seçimi mekana ve çevresine aykırı olmayacak şekilde seçilmiştir. Bitkisel malzeme olarak yerel türler, yapısal peyzaj için doğal taş ve ahşap seçimiştir. Döşeme dizilişleri yaya aksına ve kesişim noktalarına yönlendirecek biçimde uygulanmıştır. Ayrıca araç yoluna verilen sınırlı çıkışlar ile yaya sirkülasyonuna da düzenleme getirilmiştir.

206

Analysis of Beykoz pier and the surrounding area showed that the site is divided in to three design units by existing high volume traffic roads. Two of thesem zones are away from the beach areas and hence isolated in terms of the user. The main goal is to increase the use of three fields and coast, while merging, to emphasize the existing historic structures in the tissue to strengthen the presence of trees, to increase the influence and impact of the Beykoz grove. Materials and plant selection was chosen to be a complement to the venue and its surroundings. Plants in general can be found in a grove, the natural stone and wood flooring has been used in order to create consistent pattern.


207


208


209


‘10 ‘11

Bahar

Kanlıca İ çevresi skele ve

Gözde Sengü

TEMEL DÜŞÜNCE: Kanlıca mahallesinin iç kısımları ile sahil kısmının birbirinden kopuk olduğu ve kullanıcılarının değiştiği görülmüştür. Mahallenin iç kesitini sadece kent sakinleri kullanırken sahil kesitini Kanlıca’ya dışarıdan gelen insanlar kullanmaktadır. Proje dahilinde sahil kısmı ile iç kesim birbirine bağlanarak kopukluğun giderilmesi amaçlanmıştır. İnsanların daha çok kullandığı kesim olan sahil kesiminde denizle temasın az olduğu görülmüş bunu azaltmak amacıyla iskeleler ve denize ulaşan oturma yerleri düşünülmüştür. Kanlıcadaki tarihi yalıların da sahil şeridi boyunca insanın denizle temasını engellediği görülmüştür. Bu yol şeridi boyunca nefes alma iskeleleri yaratarak sahil şeridinde yürüyen birinin asıl meydana gelene kadar denizi görebileceği , yalıların duvar etkisini azaltan iskeleler düşünülmüştür. TEMATİK YAKLAŞIM: İki kesimin birbirine bağlandığı noktalarda seyir kulesi , daimi kent pazarı gibi kamusal alanlar yaratarak Kanlıca’ nın her mevsim kullanılabilcek iç kesimiyle sahil kısmının bütün olduğu bir yer olması planlanmıştır. Birbirine bağlanması düşünülen Kanlıca’nın iç kısımları ile sahil kısmı yer döşemelerinin yönlendirmesi ile sağlanmaktadır. Denize dik olacak şekilde düşünülen döşemede aralarda monotonluğu kırmak , yürüme yolu yönlendirmesi olması için ahşap , yer aydınlatmaları ve çim bordürler kullanılmıştır. Kanlıca’da sahil kısmında senelerdir olan kermes oranın temasını bozmamak için döşeme detaylarına uygun olarak yeniden tasarlanmıştır. TASARIM DETAYI: Denize dik olarak tasarlanan yer döşemesi iki farklı ton granitten oluşmaktadır. 60x60cm boyutların olan granitten ve ahşap yönlendirme döşemeleri düşünülmüştür. Ağaç altı ızgaralarda ve döşemelerde led aydınlatma kullanılmış, gece aydınlatılması bu yolla sağlanmıştır.

210

BASIC THOUGHT: The inner parts of the district Kanlica and the coastal parts of Kanlıca is disconnected from each other. Both areas have different users in the different times. While the inner section of the Kanlıca is used by neighborhood residents, the coastal section of Kanlıca is used by people soming from outside of Kanlıca. For this reason: the purpose is to connect them through some public space design which includes obsevation tower and a permanant market. So that the new Kanlıca , with this design, will be used as a whole. The place “ coastal part” which is used more than the others by people, has a little points of contact with the sea. Therefore some piers and seat¬ing reaching the sea are designed. The inner parts of the district Kanlica and the coastal parts of Kanlıca will be through floor coverings. This floor coverings are de¬signed to perpendicular to the sea.


211


212


213


‘10 ‘11

Bahar

Çengelköy Ç İskelesi ınarlatı

Zeynep Sarımustafa

Çengelköy, İstanbul’un Anadolu Yakası’ında yer alan, tarihi dokusu ve kıyı şeridinin rekreatif potansiyelleriyle dikkat çeken bir bölgedir. Kıyı boyunca devam eden ve korunan tarihi yalılar Çengelköy-Eminönü İskelesi-Çınaraltı kıyı şeridinin mimari karakteristiğini yansıtmaktadır. Bölgede bulunan anıtsal nitelikteki ağaçlar yeşil sistemin önemli bir parçasını oluşturmaktadır. Tasarımın kentsel ölçekteki kararları, kullanıcıları Çengelköy’ün yoğun ve sıkışık konut dokusundan rekreatif potansiyeli yüksek kıyı bölgesine yönlendirmek/ulaştırmak üzerine oluşmuştur. Kıyıda 3 nokta belirlenmiş ve iskeleler ile vurgulanmıştır. Çengelköy halkını kıyıya yönlendirmek amacıyla, b ö l g e n i n tarihi kimliğiyle uyumlu olarak, farklı renklere sahip doğal taş sert zemin malzemeleri kullanılmıştır. Yoğun taş dokusu yer yer oturma elemanına ve yumuşak zemine dönüşmektedir. Tasarımda kıyı ile iç kesimin ilişkisi arttırılmak ve kıyı şeridinin rekreatif özellikleri ön plana çıkarılmak istenmiştir.

214

Çengelköy is a prominent area with its historical fabric and recreational potentials in Asian Side of İstanbul. Historical structures reflect architectural characteristics of Çengelköy-Eminönü Pier and Çınaraltı. Monumental trees have an substantial place in green system of this area. In urban scale, users are directed/reached intensive and constricted housing pattern to coastal area that has recreational properties. 3 important point in coastal area are emphasized with landing decks. Natural stone materials that have different vivid colors are used for orienting and being coherent with historical identity. Intensive stone pattern transforms to green surfaces and sitting elements/urban furnitures occasionally. Relationship between coastal area and housing pattern are increased and recreational properties of coastal area are featured with this project.


215 215


216


217


‘11 ‘12

Güz

Kadıköy F Parkı enerbahçe

PROJE 2 Öğr. Gör. Dr.Ayçim TÜRER BAŞKAYA Öğr. Gör. Dr. Ebru ERBAŞ GÜRLER

218

Çalışmanın amacı, İstanbul’un eski mahallelerinden birinde yer alan Fenerbahçe Parkı’nın kent kurgusu içerisindeki konumu ve erişilebilirliği, doğal ve sosyo-kültürel değerleri, rekreasyonel kullanım potansiyeli dikkate alınarak var olan durumunun analizi ile “kentsel kıyı alanı tasarımı” olarak projelendirilmesidir. Kent–kıyı–insan etkileşimi çerçevesinde özgün yapısal peyzaj elemanlarına vurgu yapılmak kaydıyla alanın kullanımı, mekansal düzeni, işlevlerin niceliği ve niteliği tasarımcılar tarafından öngörülecektir.

The aim of the project is designing Fenerbahçe Park as “coastal urban area design” considering with its location and accessibility in the city, natural and socio-cultural values, and recreational potentials. The usage of the site, spatial programme and quantity and quality of functions were projected by students within the frame of “city-coast-human interaction” and provided that emphasizing the authentic hard landscape features of the site.


219


‘11 ‘12

Güz

Kadıköy F Parkı enerbahçe

Nesli Naz Aksu

Fenerbahçe adasında bulunan parkın yeniden düzenlenmesi için ilk olarak alan analizleri yapılmıştır. Mevcut kullanım şekillerini ve kullanıcı isteklerini belirlemek üzere alanda bulunanlara anketler yapıldı. Projenin şekillenmesinde en önemli nokta, farklı zamanlarda yapılan bu anket ve analizlerin sonucu, mekanda hissedilen mevsimsel dönüşümün ne kadar etkili olduğutespit edilmiştir. Aynı zaman da alanda bulunan tarihi hamam yapısı ve anıt ağaçlar da önemli noktalardan biridir. Bütün bu noktalar dikkate alınarak yapılmak istenen tasarımın ana teması sürecin deneyimlenmesi olmuştur. Süreç 3 farklı şekilde kurgulanmıştır. Günlük değişimler, mevsimsel yani aylık değişimler ve yüzyıllık değişimler... Günlük değişimleri farklı kullanım alanları yaratılarak sağlanmak istenmiştir. Aylık değişimleri anlatmak için bitki örtüsü kullanılmıştır. Yoğun bir dokunun giderek seyrelmesi, herdem yeşil ağaçlardan yaprak döken ağaçlara doğru bir seyrelmeyle gösterilmek istenmiştir. Parkın her yerinden bu bitki örtüsünün hissedilmesi hedeflenmiştir. Yüzyıllık değişimleri anlatmak üzere parkta mevcut bulunan anıt ağaçları koruyarak onların kalıcılığını ve varlığını göstermek üzere tek yıllık bitkilerin oluşturduğu bitki tarhlarıyla vurgulanmıştır. Bunların yanında parkın bir ada da bulunması ve denizle olan ilişkisi farklı kıyı çözümleriyle sağlanmıştır. Kıyıyla olan bu temas sürecin vurgulanması için yapılan tasarımlarla daha da güçlü bir hale getirilmiştir.

220

For re-organisation of Fenerbahçe park which is situated in Fenerbahçe island, some analysis had done. To determine current usage some survey analysis had done to the people who uses the park. According to these analysis, the main realised point was the variation of seasons. Also the historical buildings and trees was another important point of the project. To determine the process of time, 3 different points were taken into consideration. First one was the daily changes. It was provided by designing different areas for different usages. Second point was the seasonal changes. It was provided by a dense vegetation diluted from evergreen trees to deciduous trees. Last point was the changes of centuries. This change was provided by emphasizing the historical buildings and trees. Another important point of this project was the relation of sea and the city. Different coast designs were done to provide different usage.


221 221


222


223


‘11 ‘12

Güz

Kadıköy F Parkı enerbahçe

Sevgi Çelik

Fenerbahçe parkı, İstanbul’un Kadıköy ilçesinde bulunan denize sıfır bir kent parkıdır. Parkın içerisinde bulunan anıt ağaçlar, hamam ve buruna adını veren fener tasarıma referans olan noktalardır. Tasarım aşamasında yapısal tasarım kararları alınırken proje alanının deniz ile olan ilişkisinin güçlü kılınması hedeflenmiş ve bu sebeple farklı kıyı tipolojileri tasarlanmıştır. Denize kadar kademeli iniş ile oluşturulan alan spor ve seyir amaçlı kullanılabilen alanlar oluşturulurken, deniz yüzeyine uzanan iskelelerin arasında konumlanan çim alanlar ile kullanıcıların farklı deneyimler kazanması hedeflenmiştir. Bitkisel tasarım kararları ise öncelikle alanın sahip olduğu yeşil dokunun korunmasına yöneliktir. Bitkilendirme işlemi sırasında mekanların oluşturduğu 90 derecelik açılar referans alınmıştır. Hamamın konumu ve sahip olduğu tarihi değer sebebiyle bulunduğu nokta meydan olarak işlevlendirilmiştir. Mekanların kurgulanmasında anıt ağaçlar ve denizin konumu referans alınmıştır. Mekanlar birbirine bağlanarak sağlanan bütünlük ve keskinlik denize ulaşılmasıyla kırılır ve dağılır. Mekanlardaki bu kırılma bitkilendirmede de görülebilmektedir.

224

Fenerbahce park, located in Istanbul’s Kadikoy district, is located near the sea. The reference, monumental trees found in the park, Turkish bath and lighthouse also give reference for design. At the design stage, structural design decisions were taken to strength the relationship with the sea. Hence enabling different coastal typology.The planting design decisions are primarily intended to protect the touch-owned existing green space. During the planting process, 90 degrees were taken for reference to make up of venues alleys. Turkish bath with historic value are at the center of design . The location of the memorial trees and the sea were referenced in the spaces constructed.


225


226


227


‘11 ‘12

Bahar

Üsküdar K Parkı irazlıtepe

PROJE 2 Yrd. Doç. Dr. Selim VELİOĞLU Ar. Gör. Meltem ERDEM Ar. Gör. Birge YILDIRIM

228

Beylerbeyinde yer alan Kirazlıtepe Parkı’nın içinde bulunduğu mahalle ile olan ilişkilerinin yeniden tanımlanmasına odaklanan projede, parkın mahallenin sosyal, ekolojik ve fiziksel gelişimi için bir katalizör olarak yeniden nasıl tanımlanabileceğine yönelik önerilerin geliştirilmesini hedeflemektedir. Park ve devamında yer alan koruluk alanı içeren proje alanında yer alan semt pazarı ve kültür merkezi proje alanının önemli dinamikleri arasında yer almaktadır. Projede, alana yönelik işlev, mekansal organizasyon ve ulaşıma ilişkin problemlerin, bütüncül bir yaklaşımla çözümlenmesi hedeflenmektedir. Bu kapsam proje alanının topografik yapısı, mevut çevre bileşenleri ile olan ilişkilerinin çözümlenmesi, program önerisi, ekolojik ilişkiler, yerel karakteristikler ve mevcut kullanım potansiyellerinin proje üretim sürecine bir girdi olarak dahil edilmesi beklenmektedir. Proje önerilerinin, çevre ilişkilerini yansıtan üst ölçekli kararlardan, detay çözümlerini gerektiren mekansal ölçeğe kadar değişen bir aralıkta, ölçeklerarası ilişkişler göz önünde bulundurularak geliştirilmesi önem taşımaktadır. Her bir projenin kavramsal altyapısını oluşturan fikirler öğrencilerin öngörülerilerine bırakılmıştır. Bu kapsamda önerilerin zengin içerikler sunacak şekilde mahalle parkının dönüşüm sürecini yansıtan bir kurgu üzerinden tanımlanması önem taşımaktadır.

The studios invites students to explore the potential of a neighbourhood park as a catalyst of social, ecological and physical development of Kirazlıtepe Neighbourhood in Beylerbeyi, İstanbul. The project site includes a culture center, a temporary bazaar, a park and a grove as the extention of the park. The main goal of the project is to develop a holistic framework for neigborhood park with diverse programs to reintegrate the park into its surrounding environment and to solve the existing problems related to function, spatial organization and circulation. The existing cultural center and neighborhood bazaar are two important usage for the project site. The current topography of the park poses challenging situation to deal with landscape based approaches and a potential to propose innovative design solutions that work with the sites natural qualities. The proposals will include broader scale landscape approaches and strategies that focuses on environmental relations as well as site scale design solutions. The conceptual framework of the project will be defined by the students. It is expected from students to propose a site specific design solutions that include environmental systems, local characteristics, existing usage potential and program as a basis for process based landscape design scenarios leading a regenerative transformation of the park .


229


‘11 ‘12

Bahar

Üsküdar M Parkı

Kirazlıtepe

ahalle

Selin Sözer

Proje alanı İstanbul’un en önemli eski yerleşimlerinden biri olan Beylerbeyi’ndedir. Burada bulunun Kirazlıtepe Parkı’nın yapılan analizler sonucunda üç çeşit kullanımının olduğu saptanmıştır; aktif kullanılan çocuk oyun alanı, pasif yeşil alan ve koru. Projenin amacı olarak bu üç dokuyu birleştirip alanın sürekliliğini sağlayarak ve tasarımda oluşturulması hedeflenen doğal doku ile birlikte Beylerbeyi’nde bir mahalle parkı tasarlamaktır. Projenin teması ise Topografyanın çıkış noktası olarak kullanıldığı sirkülasyon hattının ve parkın en merkezi en meydanlaşma özelliğine sahip olduğu düşünülen alanda oluşturulan su öğesinin çakıştığı noktalardan geçen kırmızı bir omurga tasarlamaktır. Bu kırmızı omurganın ise tek bir kırmızı bitki türünden oluşturulması düşünülmüştür. Çocuk oyun alanı eski pasif olan bölgeye taşınmış ve daha topografyadan yararlanan bir sistemle tekrar tasarlanmıştır.

230

The project area is, Beylerbeyi, one of Istanbul’s most important ancient settlements. As a result of the analysis, there is three types of use identified in a Kirazlıtepe Park; children’s playground, passive green space and small forest area. The aim of the project is combinng the texture of these three uses to create and sustain an area with natural tissue and to create a neighborhood park. The theme of project is superposing the circulation line that is designed by means of using the topography of the area and the water elements and creating a red spine solely with red plant species. Children’s play area was moved to the old passive area and redesigned with a system which benefits from the topography.


231


232


‘11 ‘12

Bahar

Üsküdar K Parkı irazlıtepe

Hande Kalender

238

1973 yılında I. Boğaziçi Köprüsü ve yan yollarının hizmete açılmasından sonra Boğaz’ın Anadolu yakasında, özellikle Beylerbeyi ve civarında plansız yerleşimler artmıştır. Kirazlıtepe de bu alanlardan birisidir. Bu durum alanın sosyo-kültürel yapısının şekillenmesinde etkili olmuştur. Kirazlıtepe’ye yakın Nakkaştepe Mezarlığı, Çamlıca Tepesi gibi önemli yeşil dokular yer almaktadır. Bu potansiyeller göz önüne alındığında bu dokunun sürdürülmesi ve siluetin devamlılığı sağlanması gerektiği sonucuna varılmıştır. Kirazlıtepe’de yer alan, farklı potansiyellere sahip olan park ve koruluk birbirinden kopuk, çevresiyle olan ilişkileri bakımından zayıf bir durumdadır. Korulukta bitkiler arası kademeli bir durum görülmektedir. Bu kademeler tek yıllık, çok yıllık, çalı, ibreli ağaçlar ve yapraklı ağaçlardan oluşmaktadır. Bu kommünite kuşlar ve kelebekleri de kendisine çekmektedir. Bu iki alanın birleştirilmesi ile Boğaziçi siluetindeki yeşil dokunun arttırılması ve koruluktaki doğal yaşamla yeşil dokunun park alanına doğru akması hedeflenmiştir. Bu amaçla proje etaplandırılarak, 2011 yılından 2026 yılına kadar sürecek bir süreç öngörülmüştür. İlk 5 yıllık süreç içerisinde proje alanı ve çevresindeki toprağın yenilenmesi için öncü bitki türleri (Cistus creticus) ekilmeye başlanır. Eş zamanlı olarak parkın yapısal ve bitkisel tasarımı tamamlanır. İkinci 5 yıllık süreçte, ekimlerin sonuçları doğrultusunda, rüzgârın alan üzerine etkisi tespit edilir ve tohumların alan içerisinde kalmasını sağlamak amaçlı dikimler yapılır. Dikilecek bitki türleri korulukta yoğun olarak yer alan bitki türlerinden (Cupressus sempervirens) tercih edilmiştir. Bitki dokusunun gelişmesi izlenir, bitki gelişiminin az olduğu bölgelere dikimler yapılır. Bu dikimler için Boğaziçi peyzajında yer alan doğal bitki türleri tercih edilmiştir. (Cercis siliquastrum, Arbutus unedo, Fagus orientalis, Quercus coccifera) Bitkilerin çevresel etkenlerden daha az zarar görecek duruma geldikleri gözlendikten sonra, yaya yolları ve sert zeminler yapılarak, bu bölgelerinde insanlar tarafından kullanılabilmeleri sağlanır. Parkın kullanıcıların sürecin başından sonuna kadar değişimleri takip edebildiği bir mekân olması planlanıyor. Zamanın uzun süreli boyutlandırılmasında değişimlerin farklı mekânsal etkilerinin hissedildiği bir alan iken, kısa süreli kurulan ilişkilerde kullanıcının ihtiyaçlarını karşılayan mekânlarla iyi vakit geçirmeleri sağlanıyor.

On 1973, after Bosphorus Bridge and its side roads opened to service, unplanned settlements have increased on the Anatolian side of the city, especially Beylerbeyi and its vicinity. Kirazlı Tepe is one of those places. This situation has influenced the socio-cultural structure of the area. Closer to Kirazlı Tepe some green areas still remain like Nakkaş Tepe Graveyard and Çamlıca Tepesi. Looking at those potentially intact areas, the continuation of this silhouette is considered a necessity. The parks and the grove that remain in Kirazlı Tepe have weak relationships with the neighborhood and disconnected from each other. The park, with its view of bosphorus attracts many locals of different ages. Even though the grove has the potential to be a relaxing space and a green silhouette right by bosphorus, it’s unsafe and unprotected so it’s not being used. There are different kademe in plantation of the grove. There are single year, many year, bushes, leaved and coniferous trees. This community draws birds and butterflies to itself too. By combining these two areas, for the purpose to increase green areas on the skirts of bosphorus hills, the natural life in the grove will flow to the park area. For specified purposes the project is built on steps, the time span starting from 2011 to 2026 is planned accordingly. In the first 5 years, the leading species (cistus creticus) will be planted within and around the project area for the purposes of soil regeneration. Parallel to that, the park’s structural and planting design will be completed. In the second five year span, with the results of first five years of planting the winds’ effect on the area will be determined. By making sure the seeds stay in the field, the planting will be made. The plants will be cupressus sempervirens which are mainly present in the actual field right now. The improvements with the plants will be watched and necessary areas will be patched with more plants. On these plantings, plants of bosphorus landmarks will be mainly preferred (Cercis siliquastrum, Arbutus unedo, Fagus orientalis, Quercus coccifera). After the determination that plants will be less affected by enviromental causes, the pedestrian walks and hard grounds will be build in for people’s use. The park creates a space for people to observe every change along the way. The contributions of this project in long term will be, the evolution part of the project which can be observed in the specified 15 years and in short term, benefits will be the pleasure of locals presented by the park.


239


240


241


‘11 ‘12

Bahar

Üsküdar K Parkı irazlıtepe

Sinem Kara

Proje alanının bulunduğu yerin potansiyellerine bakıldığında çok eğimli bir alan olmasının hem dezavantajı hem de avantajı görülüyor; bu kadar eğimli bir alanda eğimle uyumlu bir tasarım oluşturmanın zorluklarına karşı, çok geniş bir açıdan boğaz manzarası izlenebilmekte. Proje kapsamında manzara avantajı kullanılırken, var olan parkın sunduğu imkânlar da değerlendirilmiştir. Eğimli alanlar yoğun ağaç dokusunun var olduğubir kimliğe sahipken, arasından geçen yolla ayrılan ikinci alan iki farklı kısımdan oluşuyor; üst kısım mahalle parkı, alt kısım ise kullanılmayan ve bitki dokusu olmayan bir alan. Bu durum üç alanın birbirleriyle ilişki kurmaya ve benzer dilleri olmasına ihtiyaç olduğunu düşündürüyor. Proje kapsamında önerilen, alanların aralarındaki yolu omurga gibi kullanarak birbirine bağlanması. Bu omurga ve ondan çıkan parçalar aynı zamanda yürüyüş yollarını da ifade etmekte. Yürüyüş yolları teraslarla birleşerek yeni kullanım imkanları sunmakta. Park alanı çevre sakinleri tarafından yoğun olarak kullanılan bir yer, yeni durumunda da kalabalığa uygunluğunu ve işlevselliğini kaybetmemesi gerekmekte.Bu teraslı durumda eğimden faydalanıldığı için, teraslar bir diğerinin görüş mesafesini engellememiş ve manzarayı kapatmamış oluyor. İkinci arazinin alt kısmı da yine önerilen teraslarla arazi ve manzara olarak değerlendirilmiş oluyor.

242

Considering the potentials of the land where the project’s field is located, it is seen that being itself a very inclined zone has both advantages and disadvantages. In contradistinction to its difficulties in forming a project that is compatible with such an inclined zone; there is also to consider its such wide-angle Bosphorus panorama. The advantage of the panorama had to be turned to account but in the meanwhile the new park should be able to offer the facilities that are already offered by the present park. There are sharply definable differences between the two main lands. The land located vertically has an identity that may be even called a forest; while the other land which is separated into two parts by a road that passes through has the upper part which is a neighborhood park and the lower part which is an unused land and has no plant tissue. This fact makes think that these three lands need to be interrelated and have a common language among them. I recommend connecting these three lands to each other by using as a spine the road that passes through them. This spine and the pieces that are its extensions represents the walking paths. I suggest the land, considering its physical conditions and the needs of the neighborhood, to be generated into a park formed of terraces. The park site is frequently used by the residents and the new form of the park should not lose its feature of being suitable for crowd and its functionality. I propose not ruining the two different identities of the two lands but keeping them alive. That is the reason I suggest making some additions to plant tissue of the vertical land, doing a walking path that combines the 3 parts and building terraces that are intended for relaxation and is formed on a tough ground. In this case, as the inclination of the zone is being utilized as an advantage, the terraces are not an obstacle for the line of sight of the other terraces and does not cover the view. There with all the lower part of the second land is being appraised as a land and its view thanks to the terraces suggested.



‘12 ‘13

Bahar Güz

Çanakkale P P eyzaj

Kent Merkezi

rojesi

PROJE 2

İTÜ Peyzaj Mimarlığı Bölümü 2012-13 Akademik Yılı Bahar Yarıyılı kapsamında gerçekleştirilmiş olan ve Peyzaj Mimarlığı Projesi 2 ve 3’ü kapsayan stüdyonun ana amacı; Çanakkale kent merkezi için, mevcut kent dokusu, yapısal ve doğal unsurların, sosyo-kültürel ve tarihi değerlerin dikkate alındığı bir “kentsel açık alan sistem” önerisi geliştirilmesidir. Bu kapsamda stüdyo genelindeki hedefler ve geliştirilmesi beklenenler şöyledir; dinamikleri ile örtüşecek şekilde açık alan sistemine dahil olmalarını sağlamak,

Yrd.Doç. Dr. Selim VELİOĞLU Öğr. Gör. Dr. Ebru ERBAŞ GÜRLER ,Araş. Gör. Başak ÖZER

güncel bir tasarım dili ile kentsel açık alan tasarımına dahil etmek, bileşenler ile bütünleşik biçimde geliştirilecek olan önerilerde ele alınması

The aim of the studio is developing “an urban open space system proposal” for Çanakkale City Center considering existing urban pattern, built and natural components, socio-cultural and historical values. Within this Project, it is expected from the students; to the proposed urban open space system with respect to urban identity and dynamics. to integrate this matter to urban open space design with a contemporary design language.

244


245


‘12 ‘13

Güz

Çanakkale K Peyzaj entsel

Yalın Öcal

Türkiye son dönemlerinde anıtlar; saygıdeğerlik ve kutsallk açısından yoksun açık kamusal alanlar olma eğiliminde, tanımsız odak objelerine, boş alanlara dönüşmektedir. Kentsel anıtlar ve kent içi anmalar, tarihsel boşlukları zamansal ve mekansal dönüşümlerle tarihi mirasın eksik olan parçalarının eklenmesi ve eklemlenmesine olanak tanır. Anıtsal ve anısal izlek olarak tanımlanabilecek “anı izi/yolu”; geçmiş ve günümüzle arasındaki bağları kuran bir sahne olarak nitelendirilebilir. Anma durumu projenin ana unsuru olarak ele alınmıştır. Toplumun anma ritüelleri ve anma törenleriyle anı zenginleşir. “Anı izi/yolu” gücünü ve fikrini anmadan alan, kentin merkezinde kapalı bir sistem, bir düğüm olarak yorumlanmıştır. Çanakkale’ nin ana ulaşım arterine yakın olan yoğun kullanıma sahip kent merkezinde konumlanmıştır. Bu sayede bütün etkinliklerin ve anmaların burada yapılabileceği ön görülmüştür. Yollara, meydanlara,parklara, sokak aralarına... yayılan ve onları birleştiren bir anıt niteliğindedir. Beş odak noktası alınmıştır, bunlardan dördü I. Dünya Savaşı’ ndaki dört farklı cepheyi simgeler, beşinci odak noktası ise bu dört odak noktasını birleştiren barışın nişanesi olarak değerlendirilen ana odak noktasıdır.

246

In the recent times in Turkey, memorials tend to be public spaces with little sacredness embedded in them, more like an augmented reality object, spaces or places. City memorial has been strategized to occupy the historical voids between places offering potential alternatives to complete the missing pieces of the puzzle of our built heritage. The “memorial path”; a stage that provides the link for the relationship between the past and the present. Commemoration is the main point of this project. As the society keeps going with the rituals and the memorials, it thrives. “Memorial Path” is a loop in the city center, comes from the idea of the commemorations that took place. It is close to the one of the main transportation area of Çanakkale. The project proposes the route which will host the events and rituals.It is a monument that spreads through the walkways, paths, streets, squares, parks unifies them and respects them. Five focal points signifies the four battle front of the defences in World War I and the last but not least of them is the main sacred void that unifies them like a monumental peace sign.


247


‘12 ‘13

Bahar

Garipçe K M öy

erkezi

PROJE 2 Yrd.Doç.Selim Velioğlu Öğr.Gör.Dr. Meltem Erdem Ar.Gör. Meliz Akyol

250

Avrupa Yakası’nda Rumelikavağı ve Rumelihisarında yer alan ve Sarıyer ilçesine 10 km. uzaklıkta bulunan Garipçe Köy Merkezi’nin peyzaj tasarımını konu alan stüdyo, üçüncü Boğaz Köprüsü’nün inşaası ile köyde meydana gelebilecek değişimleri vurgulayan söylemler üzerinden köyün özgün yapısının korunması ve geliştirilmesi adına önerilerin geliştirilmesini hedeflemektedir. Bir balıkçı köyü olan Garipçe Köyü’nün günümüzde karşılaştığı baskılar sonucunda değişen fiziksel yapısı, kullanıcı profili, köy yaşantısı, ekonomik yapısının ürettiği peyzaj dilininin yorumlanarak, yerel karakteristikleri temel alan, güncel kullanımlara cevap veren bütüncül bir tasarım yaklaşımının geliştirilmesi stüdyonun temel araştırma konularından biridir. Bu kapsamda öğrencilerden, yerle birlikte çalışan, kent-kır etkileşimleri sonucunda ortaya çıkan yeni kullanımlar ve potansiyelleri göz önünde bulunduran, alanın yerel ekolojisi ve kültürünü temel girdiler olarak kabul eden bütüncül bir tasarım yaklaşımı geliştirilmesi beklenmektedir. Önerilerin köy ve yakın çevre ilişkilerine odaklanan üst ölçekli kararlar doğrultusunda, köy içerisinde seçilen farklı odak alanlara yönelik geliştirilen peyzaj tasarım senaryolarının detaylandırılması beklenmektedir. Yerek ekonominin fiziksel yapıyı biçimlendirme eğilileri, kara ve kıyı kesitleri üzerinden yeniden yorumlanması, meydan kurgusunun farklı hareket olanakları gözönünde bulundurularak yeniden düzenlenmesi, yapı ve açık mekan ilişkilerinin kamusal-yarı kamusal ve özel alan kullanımları dikkate alınarak çözümlenmesi ve gündelik köy yaşantısında kullanılan açık mekanların ve yeşil alanların bir sistem olarak yeni içerikleri ile birlikte geliştirilmesi stüdyo kapsamında ele alınması gereken temel konular olarak önem taşımaktadır.


The studio, aims to develop strategies to protect local characteristics of Garipçe Village, which is located between Rumelihisarüstü and Rumelikavağı and within 13 km. distance to Sarıyer district in İstanbul. The core discourse of the studio is based on the notion of “landscape change” and critisizing the possible impacts of the construction of the third bridge which passess nearby the village. It is expected from students to interpret the landscape patterns produced by changing physical structure, user profile, daily village life and economy with the effects of urbanization and development pressure, and develop a holistic design approach as a response to current usage tendencies. In this context, it is expected to develop a design approach that considers the local characteristics, emergent uses and potentials as a result of urban-rural interactions, and uses the local ecology anf d culture as the main inputs. With this respect, the proposals should include upper scale decisions on village and its relation to the surrounding environment and detailed landscape design solutions develop for focus areas within the village with respect to the general decisions taken at the upper scale. The potential of the local economy as a driving force for the morpholgical de¬velopment of the village and re-interpretation of this potential over the sea and land transects, to solve the relation between buildings and open spaces by considering the public, sem,-pub¬lic and private land uses, development of a system that includes open and green areas as a platform for daily village life with new contexts, are defined as the basic design issues that need to be defined in the planning and design process.

251


‘12 ‘13

Bahar

Garipçe K M öy

erkezi

Göksu Soytürk

Oldukça eğimli ve kayalık bir topografya üzerinde kurulu olan Garipçe köyü, topografyanın zorlayıcı etkisi köyün fiziksel yapısı üzerindeki en önemli etkenlerden biridir. Rüzgar ve dalga hareketlerinin neden olduğu aşındırıcı güçler, kendine has bir jeomorfolojik kıyı oluşumunun gelişimine neden olmuştur. Projenişn temel amacı, köyün fiziksel özelliklerini, birbirinden kopuk olarak algılanan bölgelerini biraraya getirecek bir peyzaj tasarım önerisi geliştirmektir. Topografyanın yarattığı zorlayıcı koşullar önerilen bir dizi teras sistemi ile potansiyle dönüştürülmüş, kullanıcılara köyün doğal yapısı ve kıyı ile iletişime geçebilecekleri keşif mekanları sunulmuştur. Teraslardan iki tanesi tarım amaçlı kullanmak üzere tasarlanmış, köylülerin Yalı olarak adlandırdıkları limanda yer alan üçüncü teras ise manzara seyir noktası olarak tasarlanmıştır. Bu şekilde pasif yeşil alanlar tasarlanan yeni ekleri ile birlikte kullanıma açılmıştır. Köye ulaşan ve köy içindeki ulaşım sistemi yeniden tarif edilmiş, tarihi kale, eski kule ve radar istasyonunu köye bağlayan yeni bir patika sistemi geliştirilmiştir. Ziyaretçiler ve köylüler için yeni buluşma noktaları tasarlanmıştır. Materyal olarak Garipçe’nin dokusunda yer alan yerel taş malzemeler, plaka taş kaplamala ve kireç taşı kullanılmıştır. Zemin kapalama materyallerinin boyutları mekanlara ve kesişim noktalarına göre değişmektedir. Uygun alanlar rampalar ve merdiven sistemleri eklenmiştir. Bitkisel materyal olarak projede Garipçe Köyünde doğal olarak yetişen türler tercih edilmiştir. köylülerin yetiştirebielceği ve satışa sunabileceği ekonomik değeri olan bitkilere de yer verilmiştir.

252

Garipçe Köyü is located on a steepy and rocky land, hence topography becomes the most dominant factor which shapes the life on it. Erosive forces (wind, wave etc.) have been molding the rocks, and shoreline con¬sists precipices. The main aim of the project is emphasizing the physical characteristics of the village by re-binding fragmented regions, the strategy is to implement terraces by grading. Both cuts and fills applied on the areas regarding to contour lines. Two of the terraces designed for agricultural purposes, whilst the third one which is on a bay – or “Yalı” as villagers are named- serves like a vis¬ta-sighting place. Thus passive green areas are used and turned into active ones. Total amount of green areas is incereased. The roads are re-arranged and some trekking paths to castle, old tower and radar station are added. New gathering places are formed for both vil¬lagers and visitors to spend more and quality time in Garipçe. As materials, fitting with the atmosphere of the village with old stone walls; slate pavements and limestone walls are constructed. The dimensions of the pavement is changed on the crossroads and gathering places. New ramps and stairs are set on suitable spots. As plant material, natural species or the ones that are highly adaptable to Garipçe are picked. Plants that have economical value are chosen for villagers to grow and sell. (Prunus ceracifera “Atropurpurea”, Lavandula angustifolia, Arbutus unedo etc.) Tamarix tetrandra is used on step areas to prevent erosion and also on shoreline to vegetate salthy and sandy soil. Small squares are formed around the Platanus acerifolia trees in rather traditional way. Stone seating elements are placed under the trees. Inula viscosa is a natural flora of the Garipçe, that’s why it is used as a groundcover with Santolina chameacyparissus. Prunus ceracifera “Atropurpurea” is planted for street planting to define paths and directs people with its ornemental appearance. Bazaar is located across the agriculture terraces for visitors to shop.


253


254


255


‘12 ‘13

Bahar

Garipçe K M öy

erkezi

Selin Ağca

Köy kahvesi, köy pazarı, köy meydanı, imece kültürü gibi köyü köy yapan özelliklerden yola çıkılarak bu öğelerin dolaşım ağında oluşacak uygun noktalarda kullanılması düşünülmüştür. Yaya öncelikli bir dolaşım sistemi oluşturulmuştur. Yollar daraltılarak konut yapılarından ana aksa çıkışın doğrudan olmaması amacıyla özel yollar eklenmiştir. Dolaşım ağı üzerindeki birkaç yolun kesiştiği noktada köy pazarı oluşturulması düşünülmüştür. Cami ve muhtarlığın önündeki alanda, köy kahvesi önerisi getirilmiş, teraslar ve oturma birimleriyle düzenleme yapılarak bu alanın odak vurgusu yapılmaya çalışılmıştır. Köyün ana aksının ulaştığı meydan mevcut durumda köyün denizle yakından ilişki kurabildiği ve aktif olarak kullanılabilen tek noktadır. Bu kısımda balıkçılık faaliyetleri ön planda tutularak ve mevcut balık restoranının yayılımı dikkate alınarak meydanın tekrar düzenlemesi amaçlanmıştır. Önerilen ahşap platformun tamamen balıkçılık işleri için kullanılması öngörülmüştür. Teknelerin bakım işlemleri için karaya çıkarılabilmesi amacıyla iskelede rampalar, ağ ve çeşitli malzemelerin depolanması için kullanılabilecek bir üst örtü birimi önerilmiştir. Restoranın mevcutta kullandığı alan düşünülerek meydanın bir kısmı yükseltilmiştir ve restoran için bir düzenleme yapılması amaçlanmıştır. Meydanın orta kısmında altta var olan kayalık dokunun vurgusu amacıyla kayalar ortaya çıkacak şekilde bir açıklık yaratılmış ve önerilen bitkilendirmeyle kaya dokusunun vurgusu güçlendirilmeye çalışılmıştır. Uygun manzara bakış noktalarında seyir platformları oluşturulmuştur. Ayrıca kalenin üzerindeki sık kullanılan bakış noktalarında da oturma birimleri oluşturulmuş ve içindeki otsu bitki dokusu köy girişinde doğal olarak var olan Inula bitkileriyle güçlendirilmiştir.Inula türleri dolaşım ağı boyunca konutlar ve ana akslar arasındaki hatta da kullanılarak yol sınırlarının bitkilendirmeyle vurgulanması amaçlanmıştır.

256

Bitkilendirmede kullanılan türlerin seçiminde, balık kültürü, bölge çevresinde doğal olarak var olan ve bahçelerde kullanılan bitkisel doku göz önünde bulundurulmuştur. Laurus Nobilis, Rosmarinus gibi otsu aromatik türlerin yoğun kullanımının yanında, Punica ,Platanus gibi ağaç türlerine de yer verilmiştir.

The main goal of the project is to reveal the existing potentials of the village with small scale landscape interventions. In the project a patyway network is designed to connect specific features such as village cafe, village bazaar, a historical castle, the village square. A hierarchy of movement networks is defined to connect the residential houses to the main street by secondary pathway system. The village square is the only place to get in touch with the sea. The spatial organization of the village square is redefined with respect to ongoing fishery activities as well as daily uses. With this respect, a small deck is introduced to the shoreline. The interface of the sea and land is redefined by integration of wooden deck system. The relation between the square and the restaurant is redefined by an elevated platform both as a spatial seperation between square and restaurants open space. The stone pattern that is found at the center of the village is used as a design element by creating some cavities on the ground.


257


258


259


‘12 ‘13

Bahar

Garipçe K M öy

erkezi

Umut Atlı

Garipçe köyünün ismi, köyün uzun süre boyunca izole kalmış köy hayatından gelmektedir. Ne var ki günümüzde, köye ulaşım gerek özel araçlarlar gerekse de her 35 dakikada bir seferi olan toplu taşıma ile kolaylıkla sağlanmaktadır. Projede çok-işlevlilik önemli bir kavram olarak ele alınmıştır. Köy içinde oldukça dağınık bir şekilde konumlanan yeşil alanların bir bütünlük segileyecek şekilde birleştirilmesi projenin temel hedeflerinden biri olarak belirlenmiştir. Söz konusu yeşil alanlar farklı aktivitelerle işlevlendirilmiştir. Bu kapsamda üç stratejik alan seçilmiştir. Alanlardan bir tanesi köyü iki temel aksı arasında yer alan yeşil alan, iki aks arasında yumuşak bir yüzey olarak tasarlanmıştır. Otobüs durağının yanında yer alan diğer bir yeşil alan bir karşılama mekanı olarak değerlendirilmiştir. Üçüncü yeşil alan ise eski kale ve meydan arasında konumlandırılmıştır. Projenin temel amacı birbirinden kopuk olan parçaları, kullanılcıların doğayı ve köy yaşantısını daha iyi deneyimleyebilecekleri şekilde, bir araya geitrecek bir alt sistem önermektir.

260

After passing sarıyer, on a well asphalted road with lots of bends bus comes across with garipçe village turnout. The village that approximately has 70 or 80 houses now lies below us. Half-timbered black sea houses run on both slopes. At older times, when there was no road and commuters could reach sarıyer only by the sea, the village life was very disconnected from the outer world. The name of the village ‘garip’ (poor, miserable) comes from this isolated life the village had lived for a long time. However, today it very easy to reach the village by your car or the bus that comes by every 35 minutes. Whats the aim of all ? the answer : multifunctionalitiy ‘’how can we make the scenarios up ?’’ First, different types of use and functionality should be determined and grouped intocategories. Can these be related to concepts such as carrying capacity and sustainable development? A classification is proposed. Next, multifunctionality should be considered atdifferent scale levels. The concept is intimately related to land use and land cover. At the lowest level,each field or land parcel should be considered seperately. Is the field used always for the same purposes or can different cycles of use alternate? Does it allow exceptionalin frequent uses? At a higher scale level blocks of fields having a similar or related types offunctionality should be considered. How do these Interact internally? Finally, at the highest scale level, the landscape level, whole continuous mosaic should be considered. How are different functionality’s compatible or conflicting, possible, necessary, indicated? Is it possible to embed functionality from Different scale levels? Square 1 is the main centre for local people with the facilities. Sqaure 2 the centre of the village, resembling a traditional village circle, stands right on the shore and it is related with the seaside, treaking route , green zone and castle route. The castle still survives with its arched walls, stepped cuttings and cellars, although it looks uncared and messy due to the treasure seekers, the castle has a seascape panorama and design aim to make it visible. Treaking route is an another reason to visit garipçe village, reaches to lighting house Remained from genoese. Green zones are located in different fuctional places in garipçe village, the first aim is to connect zones with commuters main lines and secondly to create them green spaces for outdoor activities. 1 is located between the two main roads in garipçe, to as connecting them with the soft surface, aiming to create better possibilities for user. 2 is located near the bus stop , aim to welcome users with green enviroment 3 is creating a linkage from castle to main centre squares 1 and 2, is most importatnt for the user. Users can use the green zone to reach different points and to go organic marketing. A collection of sections been cutted from the spine that has been created an axis from puzzle piece of village’s natural enviroment. The project aims to repuzzle, to gather the pieces and fill the blanks with sub-systems for a better natural beauty experience for the both inhabitats and users. Considering the usage of the space, the volume differentiation on the ground controls the movement of the pedesterians and it creates options


261


262


263


‘12 ‘13

Yaz

Mudanya U Landscape rban

PROJE 2 Yrd. Doç. Dr. Meltem ERDEM KAYA

266

Peyzaj Tasarım Stüdyosu II, Mudanya tarihi merkezinde yer alan kentsel boşluklara yönelik, kamusal kullanım potansiyellerini ve gündelik kent yaşantısını dikkate alan peyzaj yaklaşımları doğrultusunda bütüncül tasarım önerilerinin geliştirilmesini hedeflemektedir. Stüdyo, yerel karakter ve koşullar üzerinden hareketle, peyzaj tasarımlarının yaratıcı çözümlerle birlikte, kent ekolojisi, tarih ve güncel sosyo-kültürel içerik kapsamında kentlinin açık mekan gereksinimlerine ve yerel koşullara nasıl cevap verebileceği sorusuna odaklanmaktadır. Stüdyo, tarihi kentsel kamusal peyzajlardan çağdaş yaklaşımlara kadar olan geniş bir yelpazede gerçekleştirilmiş olan çalışmalara ait okumalarla desteklenmektedir. Stüdyo kapsamında, öğrencilerin, mevcut kentsel boşluklara ve açık mekanlara odaklanarak belirli temaları içerecek şekilde, Mudanya’ya yönelik bir açık mekan sistemi önermeleri beklenmektedir. Önerilen açık mekan sistemi içerisinde öğrenciler belirli odak alanlara yönelik detaylı peyzaj tasarım önerilerini geliştireceklerdir. Mudanya’nın tarihsel, sosyo-kültürel ve doğal yapısının bütüncül bir senaryo dahilinde ele alınmasına odaklanan stüdyo saha gezileri ve yerinde tespitlerler desteklenen keşfe dayalı bir süreci içermektedir. Tasarım senaryolarının analitik etüdler, görsel analizler, yere dair karakteristikleri yansıtan skeç çalışmaları, kullanıcılarla yapılacak görüşmelerle desteklenerek üretilmesi stüdyonun dinamik yapısının bir kurgusudur. Dinamik stüdyo kurgusunun bir parçası olarak düzenlenecek olan jürilere farklı profesyonel bakış açılarına sahip uzmanların katılımı ile (şehir planlama, peyzaj mimarlığı, mimarlık) öğrenciler interdisipliner bir ortamda eleştiriye dayalı bir değerlendirme sürecini deneyimleyeceklerdir. Stüdyo çıktılarının Mudanya Belediyesi ile işbirliği içerisinde düzenlenecek olan sergi ile kamunun görüşüne sunulması stüdyonun önemli çıktılarından biri olarak belirlenmiştir.


Landscape Design II Summer School with its case study Mudanya introduces students to landscape design process at the scale of public spaces in the urban context and reciprocal relations between the public scape and daily urban life. The studio examines local site characteristics and questions how landscape design can respond to requirements of people and to local conditions with innovative ideas with repect to urban ecology, history and contemporary socio-cultural setting. The studio introduces and explores practices of landscape architecture through a typological reading of various studies from the history of urban public landscape through contemporary praxis. The members of the studio are expected to develop a framework for an open space system by focusing existing vacant lots and open spaces based on a specific theme or theory. The studio, which focuses on the investigation of the city’s historical, socio-cultural and natural structure in a holistic way, defines a creative process based on a discovery of the potentials supported by field trips and evaluations. Production of the design scenarious supported with analytical anaylsis, visual assessments, sketches and interviews with the citizens and open discussions will be reflection of the dynamism of the studio. The studio will be enriched by the contribution of the professionals (urban & regional planner, landscape architects, architects) to the studio process by the organized jurries and students will experince a critical evaluation process in an interdisciplinary studio athmosphere and get feedbacks from different bodies of professions. Exhibition of the outcomes of the studio to get the public critic in an exhibition that will be organized in a collaboration with the Mudanya Municipality is defined as one of the important goal of this summer school studio.

267


‘12 ‘13

Yaz

Mudanya U Landscape rban

Aysel Mehdiyev Leading Streets

268

Takip eden sokaklar projesi / Bursa Mudanya

Leading Streets Project / Bursa Mudanya

Peyzaj tasarımı projesi Bursa’nın Mudanya ilçesinde yapılmaktadır. Proje süreci alandaki mevcut durumun analizleri ve incelenmesiyle başladı. Sorunlar tespit edildi ve bu sorunlara yönelik bir yaklaşımla projenin genel teması belirlendi. Proje alanı deniz kenarı, ortalara doğru 6-7 katlı beton apartmanların olduğu yukarılara doğru çıkıldıkça 2 katlı bahçeli müstakil konutların bulunduğu bir yerdir. Proje alanında sorunlardan en önemlisi yeşil alan kullanımının azlığıydı. Mevcut yeşil alanlar fonksi yonsuz veya kullanışsız alanlardı. Projenin ana teması sokaklar ve yapı adaları arasında kalan boş alanları saptayıp kent içerisinde belirli bir dokuyla bir örgü, bağ oluşturmaktır. Bu örgüler, bağlar aynı döşemeyi takip ederek ve bir ahşap strüktürle güçlendirilerek sokaklar boyunca devam eder. Ahşap strüktürler alternatif şekilleri olan bir gölgelik niteliğinde olup yarı kapalı alan kullanımını sağlar. Aynı zamanda strüktüre bağlı stantlar, banklar ve altındaki masalarla taburelerle kullanıcılarına satış, yeme- içme, dinlenme gibi farklı faaliyetler sunar. Sahil kıyısında küçük yeşil adacıklar bulunmaktadır. Bu adaların birbirleriyle bağlantısının olmayışı ve kullanımaz durumda olmaları nedeni ile sahildeki yeşil alan kullanımını arttırmak için yeşil lekeler tasarlanmıştır. Ayrıca oldukça dar olan sahil yolunun yüzeyini arttırmak için ve denizle kenti birleştirmek için denize doğru uzanan denizden 1,5 m yükseklikte tasarlanan iskeleler sahil ve kent içi örgüdeki süregiden döşemeyeve strüktürler kurguyla uyumludur. Projenin sahil kısmındaki yeşil alanlar, d birbirlerinin içinde doğal bir gelişim sürecine bırakılmıştır. Sahil kesiminde 1,5 metrelik kot farkıyla oluşturulan ikinci sahil şeridi kullanıcıların denizle arasındaki mesafeyi minimuma indirir ve m halkla deniz arasında bağı kuvvetlendirir.

The project area locates in the town of Bursa city, which has a waterfront line. The project has started with the analysis of the area, town, city and people. We examined the structiring in the city. The buildings have historical values, but the young buildings are 6-7 stored concrete buildings. Also the plantation is important here. The old houses generally have gardens and they grow fruit trees here. But as we close to shoreline plantation doesnt take much attention. First, I have tried to specify the problems over the project area and create solutions for them. The most important problem was the unfunctionity and uselessness of the green spaces. Especially the ones at the frontline.The goal was to redesign this unused green areas at the shoreline and give function to the unused, free spaces. The main theme is finding the undefined, abondoned free spaces and create a pattern in the city that is connected with the streets. These pattern was strenghtened by the wooden structures which provides a half shade area in the town for people to do different activites under it such as; resting, eating, shopping etc. The structure has standts, tables and benches under it which is tied to the wooden pavement. The s econd important thing was to regenerate the shoreline and create a boardwalk with the green patches for people. green patches are meadows for people to lay, sit , picnic on it. That was important cause people has parks but doesn’t have a meadow like these. The green patches at the front is combined with the pavement. And the pavement goes to the sea and connects the sea and the town, increases the area of the shoreline. And also to connect the people and sea, there created a second layer under 1.5 meters of the shoreline which is next to the sea.


269


270


271


‘12 ‘13

Yaz

Mudanya U Landscape rban

Melike Karali

Mudanya peyzaj tasarımı projesinde kent içerisindeki açık kamusal alanlar bir ağ sistemi oluşturacak şekilde ele alındı. Açık alanların karakterleri ‘Kent Bahçeleri’ olarak adlandırılıp ağ sisteminin elemanları olarak tanımlandı. ‘Bahçe’ tipolojisi kavramından yola çıkılarak ağ sisteminin kimliğini oluşturan karakter ‘Yağmur Bahçeleri’ olarak belirlendi. Ekolojik peyzaj tasarımlarında ‘Yeşil Altyapı’ olarak ele alınan kent içerisindeki yeşil doku, bir su yönetim çalışması ile yüzey sularının toplanıp arındırılması sağlandı. Projede peyzaj ekolojisi, tasarıma ekolojik yaklaşım, ağ sistemi ve kimlik kavramları üzerinde durularak sadece kamusal açık alanların değil aynı zamanda özel mülkiyet içerisindeki açık alanların da bir kısmı Yağmur Bahçeleri teması altında ele alındı. Ekolojik peyzaj tasarımının, öğretici, eğitimsel amaçlar dahilinde kullanılması da proje kapsamında ortaya konulan hedeflerden biri olmuştur. Projenin diğer bir amacı da kent hayatı içerisindeki ‘Doğa’ bilincini artırmaktır. Projede, kent dokusuna enjekte edilen bu yeşil sistemler ile tasarım stratejisi olarak kullanılan “Kent Bahçeleri” ve içinde barındırdığı “Yağmur Bahçeleri”, yeşil altyapının tamamlayıcı unsurları olarak ele alınmıştır.

272

Open public spaces in the city of Mudanya was discussed to form a net¬work system in the landscape design project. The characters of the open space is entitled as ‘Urban Gardens’ and is defined as the elements of the network system. The concept of the “Garden Typology” formed the identification of the network system, so the character is determined as “Rain Gardens”. The green fabric in the city is the elements of the green infrastructure, taking this information into consideration, surface water is collected and purification of surface water is provided by a water man¬agement scheme. Considering landscape ecology, ecological approach to design, network system and identity concepts, open spaces are evaluated as not only the part of the public open spaces, but also private ownership open spaces. The aim of the study also includes edu¬cational purposes using the basics of the ecological landscape design. Objective is to improve awareness of nature in urban life.


273


‘12 ‘13

Yaz

Mudanya U Landscape rban

Serena Karyot

Mudanya kıyı kesimi ve iç kesimi olmak üzere iki farklı dokudan oluşan bir kasabadır. Kıyı kesiminde halk sokağı oldukça fazla kullanmaktadır. Ancak Mudanya’nın yukarı tarafında müstakil evlerden ziyade betonarme apartman dairelerinde oturmalarına rağmen sokağı ve parkları kullanmamaktadırlar. Kıyı kesiminde yoğunlaşan halkın iç kesimlere de sokulabilmesi, insan yoğunluğunun eşit şekilde dağılabilmesi ve açık alanların daha verimli kullanılması bu projenin başlıca amacıdır. İç kesimlere sokulabilmenin yanında Mudanya’nın deniz kıyısında bir yerleşim yeri oluğunu unutmamak ve denizden de faydalanmak gerekmektedir. Proje kapsamında denize dik gelen yolların yayayı denizle de bütünleştirebilmek amacıyla uçlarına balkonlar tasarlanmıştır. Plaj eksikliğinin giderilmesi için de halkın efektif kullanabileceği bir plaj tasarlanmıştır. Mudanya’nın belli karakteristik özellikleri vardır. Bunların başında ahşap evleri, gridal yol sistemi, zeytincilik, ipekböcekçiliği, iç kesimlerde kot farkı sonucu yapılaşan kent merdivenleri gelmektedir. Bu proje kapsamında halkı kıyıdan iç kesimlere çekmeye çalışırken aralardaki bu boş alanları dinlenme cepleri olarak kullanmaları ve aynı zamanda Mudanya’nın karakteristik özelliklerini minimalist bir şekilde tasarlanmış bu ceplerden tecrübe etmeleri sağlanmaktadır. Sokaklarda Mudanya’nın yerli halkın evlerinin önlerine yerleştirdikleri saksı, sandalye ve masalardan esinlenerek sokak donatısı olarak çiçek kasaları tasarlanmıştır. Proje çalışması içerisinde gridal sitemdeki yolların enleri ve kaldırımlar düzeltilmiş, stadyum tribünlerinin yukarıdan görünüşü planlanmış, çevresindeki yollar düzenlenmiştir.

276

Mudanya is a city that is composed of inland and shoreline zones. In the shoreline section, the public usage of the open spaces is at the highest level. However, in the inner part of the city, which includes some parks and open spaces with low qualities, open spaces are not used at all. De¬parting from this fact, the main goal of the project is creating an open space system to make the existing open spaces avaible for the people and link the shoreline and inland with different open space typologies. Mudanya have some distinctive characteristics. The wooden Cretan houses, the gridal pattern of the street system, olive production, sericul¬ture and slopy topography of the inland areas are some of the charac¬teristics of the Mudanya. On the other hand, the shoreline includes small open spaces which are not actively used. In the context of the project, attracting people from inner parts of the city to the shoreline and defining a connected system by using lanscape elements is defined as other goals. For this, existing open spaces are redesigned as a pocket spaces with minimalistic design solutions that reflect the characteristics of the city. The existing pattern of the streets with flower beds and street usages with tables and chairs are used as a model in the new design proposal.Moreover, The sections of the streets and sidewalks are redesigned, the overview of the stadium is redefined and streets around it is reorganizeda and the new routes for the vehicles are redefined.


277


‘12 ‘13

Yaz

Nişantaşı Landscape P

roject

PROJE 2 Öğr. Gör. Dr. Ebru ERBAŞ GÜRLER Ar. Gör. Meliz AKYOL

SADECE PARK? İstanbul’un en yoğun merkezlerinden biri olan Nişantaşı’nda konumlanan ve iş merkezleri, ticaret, konut, tasarım ve sanat atölyeleri ile çevrili yoğun bir kent dokusu içerisinde yer alan park, Nişantaşı semti için oldukça önemli bir yere sahiptir. Sıkışık kent dokusundaki açık ve yeşil alanların azlığı, bölgede gerçekleştirilen sanat aktivitelerinin bir çoğunun burada yapılıyor olması parkı son zamanlarda daha da önemli kılmaktadır. Stüdyonun ana amacı; parkın çağdaş bir tasarım dili ile yeniden ele alınması ve kentlilere daha geniş kullanım olanağı sunmasıdır. Bu kapsamda beklenenler; Güncel kamusal alan kavramını sorgulamak, park kavramını ve tasarımını değişen kentsel dinamikler üzerinden yeniden yorumlayarak güncel bir öneri geliştirmek, Devingen metropol hayatı için değişen, dönüşebilen, esnek tasarım alternatifleri geliştirmek, FORUM ALANI, KENTSEL BELLEK, parkı alışılagelmiş kullanımlarından daha farklı programlar ile zenginleştirerek kentsel dayanışma ve toplumsal belleği güçlendiren bir araç olarak kullanmak

JUST A PARK? Park has a very important location in downtown İstanbul, in Nişantaşı district, one of the most crowded centers of the city, surrounded by trade and business centers, settlements, design and art studios. Recently,lack of open green spaces in dense urban context, and the design activities brought this area into prominence. The main aim of the studio is to re-design the park with a contemporary design approach, and to provide better functionality and accessibility for citizens. In this scope, the objectives are, investigating the current public space notion,,re-interpreting the Park and design notion with city dynamics, and develop an updated proposal, developing flexible, adaptable, and changeable design alternatives for the dynamic metropolis life, FORUM AREA, URBAN MEMORY, and enrich the park with extraordinary programs, and support public memory and urban solidarity. 278


279


‘12 ‘13

Yaz

Nişantaşı Landscape P

roject

Aylin Murat Communal Art Park

Projeye Nişantaşı’nı, parkın kent içindeki yerini ve parkın mevcut fiziksel durumunu analiz ederek başladım. Benim için Nişantaşı sanat parkının kent içinde bir park olması önemliydi. Farklı işlek kentsel dokuları farklı kotları birbirine bağlaması sebebiyle mevcut durumda park, parktan çok içinde vakit geçirilmeyen sadece geçiş güzergâhı olarak kullanılan bir yol gibiydi.Öncelikli amacım buraya insan katılımını sağlamak ve insanları ana yol haricindeki yollara da yönlendirerek parkı keşfetmelerini sağlamaktı. Bu noktada kent içindeki bir parkın, kent gibi dinamik, işleyen, üreten duruma geçmesi fikrini geliştirmeye değer buldum. Burada bahsettiğim üretim, tarımsal bir üretimden çok, kent içinde olma bilinci gezi parkı eylemleriyle beraber yeni uyanan, yaşadığı şehir için söz söyleme ihtiyacı hisseden insanların fikir üretimidir. Parkta yapılacak fikir üretimine, fikir alışverişine imkân sağlamak için yapısal birtakım çözümler ürettim. Grupların toplanıp çeşitli konularda tartışabileceği forum alanları, aktivistleri insanlarla karşılaştıracak stand alanları, eğlence ya da sanat filmleri için yazlık sinema alanları bu fonksiyonlardan bazıları. Yeşil alanı tasarlarken öncelikle tampon zonları belirledim. Kullandığım net kırıklı çizgileri belirginleştirmesi için sık dokulu çalılar sütun formlu ağaçlar kullandım. Eksik gördüğüm yerlere boylu ağaçlar ekledim. Parkın kışın da canlı görünmesi için her dem yeşil türlere öncelik verdim. Park meydanda tasarlanan kafe, topografyayla uyumlu kurgulanmıştır. Üst kottan terasına ya da alt kottan bahçesine ulaşılabilir. Cam cepheleri olan bu yapı kış bahçesi olarak da kullanılabilir. Yine kış ayları ve yağışlı günler için parktaki hayvanların sığınabileceği bir sığınak tasarladım. Hayvan severlerin yapacağı yiyecek ve gerekli hallerde aşı ilaç yardımlarıyla bu mekânın küçük bir barınak işlevi görebileceğini düşünüyorum. Tüm bu müdahaleler sayesinde park, insanların parktaki hayvanlarla doğayla ve diğer insanlarla daha sağlıklı ve daha kuvvetli ilişkiler kurabildiği sosyal, dinamik yaşayan bir park olacaktır.

280

I have started this project with the analysis of the location of the park in the city and the current physical condition of the park. For me, it is important that the Nisantası Art Park is a park inside of the city. Before I have started to working on the project, the park was a connection between different urban patterns and different heights. It is used like a simple road as a transition route. My priority was to stimulate the people participation to the park and the direct people to out of the main routes of the park to explore it completely. If I wanted people to canalize to the crossroads of the park, the park would have had to present something new every time. At his point, I valued the idea that a park in the city can behave like a city in regard to production and processing. I referred the production notion not as an agricultural one, it means the production of the ideas by the people, who have recently realized that consciousness of the being a part of their cities with Gezi protests and are in need of to say something about their cities.I have generated some structural solutions to create opportunities for intended idea production in the park. Such as forum areas for the groups can gather and discuss issues, stands for interactions between activists and civilians, summer cinema for showing movies.While I was designing the green areas, firstly I determined the buffer zones. I used fine textured bushes and column-shaped trees to display clear fractured lines distinctively. I have added tall trees where I have seen missing. I have preferred different planting groups next to the long walking areas to prevent attention loss. Also, to keep the park alive in the winter sessions, evergreen species were prioritized. The cafe on the square allows multiple interactions due to its central location and position on serious elevation difference. Upper elevation goes to the terrace and the bottom elevation goes to its garden. Glass facades of this cafe enables that it can be used as winter garden. Besides, for the winter and rainy days I have designed a shelter to park animals. It might become a burrow with the help of people. This park becomes a social, dynamic and alive which people have chance to build more healthier and strong relationships between animals, other persons and the nature.


281


282


283


‘10 ‘11

Bahar

Başak T konut şehir

oplu

PROJE 3 Yrd. Doç. Dr. Selim VELİOĞLU Doç. Dr. Hayriye EŞBAH TUNÇAY Ar. Gör. Meltem ERDEM KAYA

İstanbul Başakşehir’de yer alan toplu konut alanının peyzaj tasarımını konu alan stüdyo, günümüzde toplu konut üretim biçimleri ve tasarım yaklaşımlarını sorgulayan bir kurgu üzerinden geliştirilmiştir. Stüdyo tek tipleşen toplu konut peyzaj tasarım projelerinin içeriklerini sorgulamakta ve toplu konut açık ve yeşil alanlarının yeni içeriklerle, çağdaş yaklaşımlar doğrultusunda kimlik değeri üretebilecek potansiyeller üzerine odaklanmaktadır. Bu kapsamda öğrencilerden, alanın mevcut potansiyelleri üzerinden bütüncül bir çerçevede açık ve yeşil alan sistematiğinin geliştirilmesi, farklı programları destekleyen mekansal kurgunun sürdürülebilirlik yaklaşımı doğrultusunda geliştirilmesi beklenmiştir. Süreç içerisinde mevcut kullanım değerleri, yapıaçık mekan ilişkisi, kamusal- yarı kamusal ve özel mekanların hiyerarşik bir çerçevede farklı programları destekleyecek şekilde kurgulanması ve detaylandırılması ile toplu konut alanının kullanıcı gereksinimlerine cevap veren sosyal ve yaşayan bir çevreye dönüştürülmesi hedeflenmektedir.

The studio focuses on mass housing site in İstanbul, Başakşehir and search for an integrative and creative ideas to transform the site into a livable and responsive environment.The studio questions the stereotypical cases of mass housing in İstanbul and their typical landscape design in a critical way and explores innovative design solution based on sustainability. With this respect students are asked to develop an open and green space system and landscape design scenarios integrating new spatial configuration for new programs ranging from public, semi-public and private usages. Transformation of the mass housing site into a livable and social environment that meets the requirements of users is defined as another objective of the studio.

284


285


‘10 ‘11

Bahar

Başak T konut şehir

oplu

Ayşen Tabak

Başakşehir toplu konut alanında gerçekleştirdiğimiz sürdürülebilir peyzaj tasarımları başlığı altında yaptığımız çalışmada araziyi tanımak adına yapılan ilk adım analizler oldu. Arazinin kullanım açısından çok büyük potansiyellere sahip olduğu fakat vadi sırtlarının yapılaşmış olması nedeni ile bu potansiyellerin kullanımına engel teşkil etmesi projenin temel problemidir. Projenin çıkış noktası, dominant yapı adalarıyla parçalanmış olan doğanın bu baskı altında bile güçlü durabilmesi, vadi tabanında ve üst kesimlerde yeniden canlanarak yapılara karşı yenilgiye düşmemesidir. Projeyi şekillendirecek olan temanın yanında arazi analizlerinden elde edilen bilgilerin sonucunda bir takım yönlendirici hedefler belirlendi. Bu kararlar; -Yoğun yeşil doku yaratarak kuzey ormanları ve askeri alan içerisindeki yeşil doku ile bağlantı kurmak ve devamlılığını sağlamak, -Vadide kuzey-güney doğrultusunda esen kuvvetli rüzgarın engellenmesi için yeşil dokuyu vadi tabanında devam ettirmek -Vadi tabanında sulak alanlar yaratarak su ile insanları buluşturmak ve ekosistemlerin gelişen kesişim alanlarının gözlemlenmesini sağlamak, -Yaya sirkülasyonunu yoğun dokunun kenarlarına ve iç kesimlere sızdırarak devam ettirmek ve bu gezinti sırasında doğal yaşantıyı destekleyecek bir takım aktivitelere insanları yönlendirmek, -Yapılar arasında değişim gösteren yeşil dokuyu devam ettirmek koridorlar oluşturmak ve yeni araç yollarıyla oluşturulmuş olan yapı adalarının doğal dokuyla birleştiği alanlarda tampon bölgeler oluşturmaktır.

286

The first step in recognising and learning the area was to conduct site analysis. The starting point of the project is the fragmented nature of the islands which is dominated by buildings, so even under the pressure of buildings it will stay strong, as new bot¬tom and top parts of the valley’s green texture will be harmonious. After looking through the area analysis, some target points became visi¬ble. The usage of intense plant texture next to the army areas and north forest will create green connection, also to use this texture at the valley to prevent the strong wind, to create water elements at the bottom of the valley and to desgign the wetland ecosystems for visitors’ experience , to control the walking trails by planting different plants on the edges and other, and to support all idea with different human activities. Ac¬cording to this targets desicions have been made. Four different water gardens take place in the project. In these gardens, to walk through nature, have rest, have a picnic and etc. are some of the activities that are pos¬sible for the visitors. Two different walking and bike trails, wooden pier are other elements of the project. The wetland garden invites wildlife. Wooden small bridges give an opportuni¬ty to view islands from different ways. Storm water is also thought at the design of the gardens. The water was intended to be collected and purified in lake with plants. The building materials, mostly wood, are used especially to support the idea of nature itself in the project.


Projenin çıkış noktası, dominant yapı adalarıyla parçalanmış olan doğanın bu baskı altında bile güçlü durabilmesidir.

ANALİZLER

HEDEFLER: - Yoğun yeşil doku yaratarak kuzey ormanları ve askeri aslan içerisindeki yeşil doku ile bağlantı kurmak ve devamlılığını sağlamak. - Vadide kuzey-güney doğrultusunda esen kuvvetli rüzgarın engellenmesi için yeşil dokuyu vadi tabanında devam ettirmek. - Vadi tabanında sulak alanları yaratarak yer yer su ile insanları buluşturmak ve oluşturulan çeşitli bitki ekosistemlerinin gelişen kesişim alanlarının gözlemlenmesini sağlamak.

Mevcut topoğrafya ve rüzgar yö

- Yaya sirkülasyonunu yoğun dokunun kenarlarına ve zaman zaman iç kesimlere sızdırarak devam ettirmek ve bu gezinti sırasında doğal yaşantıyı destekleyecek bir takım aktivitelere insanları yönlendirmek. - Bina aaralarında değişim gösteren yeşil dokuyu devam ettirmek koridorlar oluşturmak ve yeni araç yollarıyla oluşturulmuş olan yapı adalarının doğal dokuyla birleştiği alanlarda tampon bölgeler oluşturmak.

Mevcut topoğrafya ve rüzgar yönü

Mevcut binalar ve boşlu

Mevcut binalar ve boşluklar

Mevcut yo

ÖNERİLER Mevcut yollar

ÖNERİLER

Yeşil dokunun d Ağ Yeşil dokunun dağılımı Ağaçlar

1 1

2 2

4

3

3

farklı su ala Oluşturulan farklı suOluşturulan alanları

1

1 2

2

3

4

3

Yeşil dokunun dağılımı Yer örtücü ve kısa boylu bitkiler

1- Yaban hayatı su bahçesi 2- Göl kıyısı su bahçesi Yeşil dokunun 3- Çayır deresi su bahçesi Yer örtücü ve kısa boyl 4- Nehir bahçesi

1- Yaban hayatı 2- Göl kıyısı su 3- Çayır deresi 4- Nehir bahçes

Yaya yolları Aktiviteler: - Piknik alanları - Kamp alanları - Toplanma ve dinlenme alanları - Gözlem alanı

Yaya yolları Aktiviteler: - Piknik alanları - Kamp alanları - Toplanma ve dinlenme alanları

287


‘10 ‘11

Bahar

Başak T konut şehir

oplu

Gözde Sengü Hobi Vadisi

Proje yerine yapılan analizler sonucunda ; alanın morfolojik yapısından ötürü konut yerleşimleri vadi üstünde yapılmaktadır. Konut sakinlerinin ortak kullanabileceği alanlar ise vadinin iç kısmında yer almaktadır. Vadinin bu yapısı vadinin her iki tarafında da görsel , işlevsel ve fiziksel olarak ayırmaktadır. Hem buna çözüm olabilecek hem de konut sakinlerine yeni bir hobi katmak ve görsel şov sergilemek amacıyla üç tip teras önerilmiştir. Bu terasların alana yeni bir kimlik getirmesi ve alanın topoğrafyasından en uygun şekilde yararlanılmış olunması hedeflenmiştir. Önerilen bu teraslar çocuk terasları , çiçek terasları , üretim terasları olarak gruplandırılmıştır. Çocuk terasları ; proje alanında ki anaokullarına ve ilkokula yakın konumlandırılmışdır. Bu teraslarda çocukların hem eğitim kalitesini arttırmak hem de hayatlarına eğlence katmak için çeşitli aktivitelerin yapıldığı teraslar olarak düşünülmüştür. Çiçek terasları; derenin olduğu ana omurgaya yerleştirilerek dere kenarından yürüyenlere birebir görme imkanının verilmesi hedeflenmiştir. Üretim terasları ise; projenin ana temasını oluşturmaktadır. Eğimli araziyi standart ölçülerde bölerek parsellere ayrılmış ve konut sakinlerinin dönemsel olarak bu parselleri kiralayarak ekinlerini biçebilmesi hedeflenmiştir. Bu teraslardaki ekimin görsel sürekliliği bozmaması için belirli standartlarda dikilmesi beklenmektedir.Bu teraslara ek olarak, proje alanı dere kıyısı, rekreasyon, tarım , oyun, spor ve eğitim olmak üzere altı zona ayrılmıştır. Bu zonların birbiriyle kesişimleri ve topoğrafyanın özelliklerine göre projenin programı belirlenmiştir.

290

Due to the morphology of the site housing settle¬ments are on the valley. Three types of terraces have been pro¬posed with the aim of benefiting optimally from the topography as well as bringing a new identity. The proposed terraces include child terraces, flower terraces, grouped into production terraces. Children terraces; the proj¬ect area is close to the kindergarten and primary school. This terrace to improve the quality of education of children in both terraces are also considered where the various activities to add fun to life. Flowers terraces is the main backbone for walking. The produc¬tion terraces, is the main theme. Sloping land was divided into plots in standard sizes and residents can grow their crops periodically by renting these parcels. This cultivation in will enable continuity on the site.


291


‘10 ‘11

Bahar

Başak T konut şehir

oplu

Zeynep Sarımustafa Hobi Vadisi

Başakşehir Toplu Konutları Peyzaj Projesi’nin tasarım yaklaşımında bazı faktörler etkili olmuştur. Topografyanın eğimli olması, mevcut sirkülasyon sisteminin yeterli olmaması, ekoloji tabanlı peyzaj planlamasının yapılmaması,mevcut vejetasyonun istenilen derecede doğal kaynak oluşturamaması, konut yoğunluğunun baskın olması ve rekreatif faaliyetlere ortam sağlayacak fiziki şartlarin yeterli olmaması bu faktörlerden öne çıkanlardır. Mevcut sorunlara çözüm üretebilmek için ilk olarak genel bir ana fikir diyagramı oluşturuldu. Başakşehir’in çevresinde gelişen yoğun sanayi, azalan yeşil doku ve baskınlaşan konut dokusunu eleştirmek amacıyla Başakşehir Toplu Konutları’nın kültürel peyzajına tarim dokusunun eklenmesi ve bu bölgenin kültürel peyzajını doğal peyzaja dönüştüren bir vejetasyonun oluşturulması düşünüldü. Bu dönüşümün içinde aktif rol oyanayan tarımsal peyzajın amacı, yarı doğal bir durum teşkil ederken, insanların hobi amaçlı olarak tarım teraslarını kullanmasını, vejetasyonun kendi içinde zenginleşmesini ve geçiş oluşturmasını sağlamaktır. Ekoloji tabanlı olarak, tarım teraslarının arasında bulunan havuzcuklarla, konutlardan toplanan suların arıtılması ve tekrar tarım terasları ve bitki örtüsü için kullanılması düşünüldü. Dönüşümü sağlayan yeşil sistem mevcut topografya ve oluşturulan sirkülasyon sistemi ile uyumlu hale getirildi. Tarım teraslarındaki sert zeminler ve konut aralarındaki yeşil boşluklar insanların deneyimsel olarak bu alanları kullanması için tasarlandı.

296

Issues on the site can be listed as steep topography, lack of adequate circulation systems, lack of ecology-based planning lack of natural vegetation, the dominant intensity of housing, the lack sufficient recreational activities featured in the current landscape design. Firstly, main idea diagram was cre¬ated in order to produce an overall solution to the existing problems.The addition of agriculture and creation of a vegetation that this indigenous to the region’s cultural landscape are some of the strategies creating agricultural terraces as hobby gardens is another strategy. Treatment of residential water and reuse it for the agricultural ter¬races and vegetation was attained through pools that are located be¬tween the agricultural areas.


297


‘10 ‘11

Yaz

Ata T konut köy

oplu

PROJE 3

Proje alanı istanbul’un en eski ama prestijli toplu konut alanlarından biri olan Bakırköy İlçesi Atakoy Toplu Konut Alanı içerisinde yer alan Ataköy 3-4. Kısımları içermektedir. Ataköy Toplu Konut alanına yönelik planlama çalışmaları 1950lerin ikinci yarısında başlamış olup, uluslararası ve ulusal pek çok uzmandan oluşan bir tasarım ekibi tarafından Ataköy alanı bütün olarak tasarlanmıştır. Aşamalar halinde ama orjinal plana uygun olarak gerçekleştirilen uygulama çalışmaları 2000’lerin ikinci yarısına kadar sürmüştür. Bu stüdyo çalışması kapsamında toplu konut alanının1970’lerde inşaatı tamamlanmış olan kısımları ele alınmaktadır. Projenin kavramsal altyapısı öğrenciler tarafından kurgulanacaktır. Toplu konut sakinleri ile yapacakları anket çalışmalarını takiben sahaya özel tasarım önerileri geliştirmeleri öğrencilerden beklenmektedir. Bu mekansal önerilerin; çevresel konular, rekreasyonel ve sosyo-kültürel karakteristikler, erişilebilirlik, kullanıcı ihtiyaç ve tercihlerini dikkate alması ve eski bir konut kompleksine ait açık alanların sürdürülebilir şekilde yeniden düzenlenmesini sağlaması gerekmektedir.

Öğr. Gör. Dr. Fatma Ayçim Türer Başkaya

Project area constitutes one of the oldest but most prestigious mass housing areas of Istanbul as Atakoy 3-4 Phases, existing inside the Bakirkoy district. Planning studies for the Atakoy Mass Housing Area dates back to the second half of the 1950s when the overall Atakoy area designed by the same project team concerning various national and international experts. Phase by phase conducted implementation process continued till the second half of 2000s. Studio studies concern the initial phases of this mass housing area constructed at 1970s. The conceptual framework of this project will be defined by the students. It is expected from the students to propose site-specific design proposals following to their on-site questionnaires with the residents. These spatial configurations will regard environmental issues, recreational and socio-cultural characteristics, accessibility, and users’ needs and preferences in order to lead the sustainable landscape redesign of an old residential building complex.

300


301


‘10 ‘11

Güz

Etiler Belediye Toplu

Sitesi

konut Projesi

PROJE 3

Bu çalışma İstanbul’un en prestijli mahallelerinden biri olan Etiler’de yer almakta olan Belediye Sitesini’nin peyzaj tasarımının yeniden gerçekleştirilmesini ele almaktadır. 1960’lı yıllarda inşa edilmiş olan konut kompleksi, arazi değerlerinin çok yüksek olduğu bir bölgede geniş açık alanlarının mevcudiyeti ile dikkat çekmektedir. Bu projenin amacı, Belediye Sitesi’nin kent kurgusu içerisindeki konumu ve erişilebilirliği, doğal ve sosyo-kültürel değerleri, rekreasyonel kullanım potansiyeli dikkate alınarak var olan durumunun analizi ile “toplu konut açık alan tasarımı” olarak projelendirilmesidir. Mevcut ekstrem topoğrafya bu stüdyo çalışmasında önemli bir yönlendiricidir. Projenin kavramsal altyapısı öğrenciler tarafından kurgulanacaktır. Toplu konut sakinleri ile yapacakları anket çalışmalarını takiben sahaya özel tasarım önerileri geliştirmeleri öğrencilerden beklenmektedir. Bu mekansal önerilerin; çevresel konular, yerel karakteristikler, taşıma kapasitesi ve kullanıcı tercihlerini dikkate alması ve iyi bilinen, mevcut bir konut kompleksine ait açık alanların sürdürülebilir şekilde yeniden düzenlenmesini sağlaması gerekmektedir.

Öğr. Gör. Fatma Ayçim TÜRER BAŞKAYA

This studio handles landscape design of Belediye Sitesi existing within Etiler, which is one of the most prestigious sub-districts of Istanbul. Constructed at 1960s, this residential building complex is prominent with its large open spaces although it stands in a region of rather high land prices.This studio aims to conduct a regenerative mass housing open space design for Belediye Site regarding its location and accessibility within the city, natural and socio-cultural values and recreational usage potential. Extreme topography is one of the challenges for the students through their landscape design studies.The conceptual framework of this project will be defined by the students. It is expected from the students to propose site-specific design proposals following to their on-site questionnaires with the residents. These spatial proposals will regard environmental issues, local characteristics, carrying capacity, and users’ preferences in order to lead the sustainable landscape regeneration of an already known residential building complex.

302


303


‘10 ‘11

Güz

Etiler Belediye Toplu

Sitesi

konut Projesi

Bahar Hancıoğlu

Etiler Belediye Sitesi proje kapsamında öncelikle alan kullanımının kullanımı kolaylaştırma amaçlı gerekli kot düzenlemeleri yapılarak minimum eğimde ana yol aksı ve yürüyüş yolları tasarlandı. Alanın sıkışıklığı nedeniyle araç yolları tek yön olarak çizildi ve otoparklar eğimin el verdiği yerlerde yer altına alındı. Ana yaya aksı merdivensiz yalnızca rampalarla çözülerek acil durumlarda araç trafiğine uygun hale getirildi. Alan kullanıcılarının ihtiyaçlarına cevap vermek üzere yapılan bitkisel tasarım site sakinlerinin özel hayatlarını koruyacak ve zenginleştirilecek şekilde tasarlandı. Toplumsal ihtiyaçların giderilebileceği merkezi dinlenme alanları ve manzara noktaları Istanbul gibi yoğun bir şehirde az bulunan yeşil alanlar nedeniyle ferahlıktan uzaklaşan yaşam biçimini geri kazanabilme amacıyla, rahatlatıcı olma gayesiyle düşünüldü. Çocukların da güvenle oynayabileceği çocuk oyun alanları bu mekanlara eklendi.

304

The focal point of this project is to create a main path through the site with minimum height change. Therefore, design process started with rearranging of the contours. Because of the strict construction of the site driveways are designed to be one way and the parking lots are un¬derground where possible. Main pathway is designed with ramps only, to provide passage to vehicles in an emergency. Planta¬tion is planned to help the local people keeping their private lives and to add a little color enrichment. Resting areas are in public use with the purpose of creating a relaxing mood in a city like Istanbul where fresh air and sooth¬ing parks are limited. They are designed to be calming both for adults and children.


305


306


307


‘10 ‘11

Güz

Etiler Belediye Toplu

Sitesi

konut Projesi

Yekta Alpaslan

Alan istanbul’un prestijli bir bölgesinde ve Etiler’de Akmerkez’in çaprazında bulunmaktadır. Proje alanının bu kadar işlek bir alanda ve bir alışveriş merkezinin yakınında bulunması hem sorun hem de potansiyel olarak değerlendirilebilir. Sorun olarak ele alırsak : bu kadar yoğun bir kalabalığın ortasında bulunup da etkisi altında kalmaması mümkün değildir. Konut bölgesini yalnızca araç parkı olarak kullanan insan profili ortaya çıkmaktadır. Potansiyel olarak ele alırsak: çevrenin bu kadar işlek olması insanların bir çok ihtiyacını karşılayabilmesini sağlar. İnsanlar yakınlarda bulunan pazar, büfe, restoran ve alışveriş merkezlerinden yararlanabilirler. İnsanların alan içerisindeki ve alan dışına erişilebilirliği önem kazanır. Otopark yetersizliği yaya yollarının ihlaline ve karışıklığa sebep olmaktadır. Otoparkların yer altına alınması ile bu karışıklık önlenecektir. Ayrıca mevcut durumda topoğrafya çözümlemesi bulunmamaktadır ve bu durum alt katların görüşünü engellemektedir. Alanda çok yüksek yapılar bulunmaktadır ve bu durum sabit gölgelere neden olmaktadır. Alandaki açıklıklar otopark olarak kullanılmakta, iyi değerlendirilmemektedir. Tasarımda bu alanların yaya kullanıma açılması sağlanmıştır. Otoparkın yer altına alınması da yayalaştırmaya örnektir. Mekânsal kurgu iki şekildedir: sert zeminin bulunduğu alanlar ve sert zeminin bulunmadığı alanlar. Sert zeminin bulunduğu alanlar ikiye ayrılır: yoğunluklu sert zemin alanları ve yoğunluklu yumuşak alanlar. Bu mekanlara ağaç dizileri yön vermektedir ve ana yaya yoluna yönelişi sağlar. Proje alanında birkaç çeşit konut tipi vardır: villa tipi alçak binalar, 12 katlı yüksek binalar ve 5-6 katlı orta yükseklikli binalar. Villa tipinde yaşayan insanlar birbirleriyle iç içe ve karşılıklı ilişkiler içindedir. Ortamda komşuluk ilişkileri gelişmiştir. Yüksek binalarda ise bu ilişkiler zayıf kalmıştır. Toplanma mekanları bu çerçevede gelişmiştir. Mekanlarda insanların hem dinlenip hem de bitkilerle iç içe olabilmeleri sağlanmıştır. Sergi platformları, alttan aydınlatmalı oturma elemanları, topoğrafya ile uyumlu merdivenler ile mekanlara işlev ve canlılık getirilmiştir.

308

Project area is in a prestigious area of İistanbul in Etiler and crossing of Akmerkez. The project area so near a busy shopping centre in a field and both exist and can be thought of as potential problem. The problem we discussed this much in the middle of a busy crowd also exists: under the influence, so that is not possible. Residential zone is emerging as the only car park that use human profile. We discussed the potential of the environment to be so busy as: that a lot of people met the need. People in nearby restaurants and shopping centers, the Sunday buffet. Off the field in the field of people and important accessibility. Lack of parking, and pedestrian routes in violation to confusion. Under this mess will be avoided in waterproofing. In addition, there is no existing cases, and this is the opinion of the lower strata in the topography analysis. There are a lot of tall structures in the area, and this can cause the hard shadows. Used as a parking lot, well değerlendirmemektedir in the openings. The fields on the form provided for the opening of the pedestrian is available in this. The parking place of the yayalaştırmaya example. The fields where the two spatial fiction: hard floor and hard floor does not exist in the fields. Hard floor is divided into areas: density hard ground fields and density soft fields. This sites gives direction and main pedestrian path orientation tree series. There are several kinds of housing type in the field of project: villa type low buildings, 12-story high buildings and 5-6 storey medium-height buildings. People living in the Villa, and is in the mutual relations of nesting. Environment, neighbourhood associations. High buildings remained weak while these relationships. Meeting venues in this context. Places where people can relax and be nested and plants. Exhibition platforms, ladders, topography, bottom-lit seating elements and animations that are compatible with the function with the attractions.


309


‘11 ‘12

Bahar

Beykoz Y Çevresi

Çayırı ve

akın

PROJE 3 Yrd. Doç. Dr. Selim VELİOĞLU Ar. Gör. Meltem ERDEM KAYA Ar. Gör. Meliz AKYOL

310

Proje, İstanbul’un Beykoz İlçesi’nde Ortaçeşme ve Çamlıbahçe mahalleleri arasında, vadi tabanı boyunca uzanan tarihi Beykoz Çayırı ve yakın çevresinde yer alan açık alanların bütüncül bir yaklaşım çerçevesinde tasarlanmasını içermektedir. Önerilecek peyzaj tasarım çözümlerinin, alanın doğal yapısı, tarihi, soyo-kültürel özellikleri, kullanıcı profili, mevcut kimliği ve güncel kullanım potansiyelleri göz önünde bulundurularak çağdaş yaklaşımlar çerçevesinde “çevresel hassasiyeti” yansıtacak şekilde ele alınması önem taşımaktadır. Faklı kimliklerde gelişen mahallelerin buluşma noktası olma potansiyelini göz önünde bulunduran tasarım yaklaşımlarının vadi tabanı boyunca çevresel ilişkiler gözönünde bulundurularak mekansal sürekliliğe sahip olacak bir açık alan sisteminin gelişimine hizmet edecek önerilerle şekillenmesi beklenmiştir. Bu kapsamda kıyı ve kıyı ardı kesimler arasındaki görsel ve mekansal ilişkiler, önemli tarihi yapılar, peyzaj elemanları ve proje alanının tarihi geçmişine refenrans veren yaklaşımların güncel kullanım potansiyelleri ile birlikte değerlendirerek geliştirilmesi önem taşımaktadır. Doğal, tarihi, sosyo-kültürel ve yapısal olarak farklı dinamiklere sahip olan proje alanına yönelik geliştirilecek tasarım çözümlerinde ekolojik değerleri gözeten yaklaşımların“kent ekolojisi” kapsamında değerlendirilerek proje sürecine aktarılması beklenmektedir. Önerilen sistem dahilinde özelleşecek olan tasarım alanlarının hangi içerikler ve kavramlarla şekilleneceği tasarımcının öngörüsüne bırakılmıştır.

“The project is based upon the design of urban open spaces located in a valley plain between Ortaçeşme and Çamlıbel neighbourhoods in Beykoz, İstanbul. As one of the Bosphorus villages, Beykoz has an importance with its historical palaces and groves. In the current urban conditions Beykoz remains as one of the district in which green area amount is higher than the other parts of the İstanbul. The proposals include design approaches that pay attention to the natural structure, historical, socio-cultural features, user profile, identity of the place and current usage potantials, to develope a design scenarios based upon “environmental values”. The project site includes different uses; a historical meadow, a school, residential areas, bazaar, bus stops, historical buildings, sport fields and small pocket parks. The main goal of the project is to create an open space system that integrates all of those different usages with a landscape based apporaches. The students are expected to develop a landscape plan that pays attention to the visual and physical relations/ connections between the shore and inland, existing land use patterns, historical buildings, landscape elements, and integration of the historical traces to the contemporary usage. The focus areas within the proposed system will be detailed with respect to design appoaches. ”


311


‘11 ‘12

Bahar

Beykoz Y Çevresi

Çayırı ve

akın

Hande Kalender

Beykoz Çayırı ya da Tokat Bahçesi olarak da bilinen alan Fatih Sultan Mehmet döneminden günümüze var olmuştur. Boğaza kadar uzanan çayır bereketli su kaynağı ile ünlüdür. Çayır boyunca akan dere 19. yüzyılın sonuna kadar kayıkların görüldüğü yerken, günümüzde kurumuş durumda. İstanbul’un hassas doğal çevresinin korunması, bu değerlerin sürekliliği açısından olduğu kadar, yoğun nufüs baskısı ve süre giden gelişmenin etkisiyle büyüyen kent yaşam kalitesinin korunması açısından da önemlidir. Çayır ve dere biyolojik çeşitlilik açısından büyük önem taşır ve işlevleri bozulmaması gereken önemli doğal sistemleri oluşturmaktadır. Çayırın korunması doğal ve kültürel sürekliliğin sağlanması açısından önemlidir. Dere yatağı kanallaştırılmış ve beton ile kaplanmıştır. Söz konusu durum yüzeysel akışla dereye ulaşan su miktarını azaltmakta ve dere yatağının yetersiz kalması nedeniyle bu durumda yağışın fazla olduğu zamanlarda derenin taşmasına neden olmaktadır. Bu sebeple derenin çevresi ekolojik arındırma işlevi gören ve sulak alanları bulunan doğal bir bölüme dönüştürülür.

312

The area known as Beykoz Meadow or Tokat Garden, is known to exist since the time of Mehmed II the Conqueror. The meadow which lies kilometers deep from the Bosphorus is famous for the abundance of water springs. The river which passes through the meadow is dry today, yet it was a scene for rowboat tours until the end of 19th century. Protecting Istanbul’s sensitive natural environment is high importance in terms of continuity of these values as well as in terms of protection of city’s life quality which grows with the influence of population density and urban development. Meadow and lake is which are vital for biological diversity are important natural systems which should not be disrupted. Stream bed paving is concrete. The situations that cause a trace of surface waters flow. For this reason, lake environments are turned into a natural zone with wetlands that functions as ecological purification.


313


‘11 ‘12

Yaz

Çamlıca K Parkı ent

PROJE 3 Yrd.Doç. Dr. Gülşen GÜLER Ar. Gör. Dinemis KUŞULUOĞLU

316

Proje alanı, milyonlarca yıl nehirlerden oluşan erozyona direnen bir kuvarsit monadnok olan Çamlıca Tepesi’nde bulunmaktadır. Dinamik paleotopoğrafya formasyonu ve Boğaz silüetinde bulunması, alanın peyzajını etkilemektedir. Jeolojik tarihi eskilere dayanan ve konut alanları arasında bulunan proje alanı, büyüklüğü ile etrafı için önemli bir açık alan potansiyeli taşımakta olup, hemen yakınındaki İstanbul’un sembolü olan TV/Radyo kuleleri ile ilişkisi de önemli bir sorunsalıdır. Stüdyonun amacı, Çamlıca Tepesi üzerinde bulunan kentsel peyzajda yeni peyzaj noktaları yaratmak ve eko-sistemi korumak için yeni methodlar geliştirmektir.

The project site sits on a unique hill “a quartzite monadnock – Çamlıca Hill” that has resisted millions of years of erosion caused by rivers and streams. This dynamic formation of the paleotopography and placing in the Bosphorus silhoutte influences the site’s landscape. With its geologic history dates back to ancient times, the site has an important open space potantial in residential texture and has a problematic relation with nearby TV/Radio Tower. The aim of the studio is to create new points on this unique hill as part of the urban landscape and developing methods to protect the eco-system.


317


‘11 ‘12

Yaz

Çamlıca K Parkı ent

Nesli Naz Aksu

Proje, Çamlıca Tepesi’nde çok eğimli bir alanda bulunmaktadır ve İstanbul Boğazı silüetinde önemli bir yere sahiptir. Birçok sokağı çıkmaz sokağa çeviren bu noktada projenin tasarım niyeti bu sokakların alan içerisinde devamlılığını sağlayarak mahalle ölçeğinde bir kullanım sağlarken silüete yapılan ek ile kent ölçeğinde bir etki yaratılmaktır. Silüette televizyon kulelerinin yarattığı dokuya, yatayda alanda bulunan yeşil dokunun düşeyde oluşturulan strüktür çerçevesinde takip edilerek eklenmesi hedeflenmiştir. Bu eklemlenme farklı kot ve yüksekliklerdeki gözlem kuleleri ile sağlanmakta ve manzara noktaları oluşturulmaktadır.

318

The project is located in a sloping area which has an important place in Istanbul’s silhouette. The area turns many streets to dead end streets and the design intention of this park is to provide a continuity of these streets by a usage in district scale and an effect on city scale. The existing horizontal green pattern will be continued on the vertical axis around steel structures and combined with the silhouette pattern that is formed by tv towers. This articulation is formed by observation towers on different elevations with different heights and creates different view points.


319


‘11 ‘12

Yaz

Çamlıca K Parkı ent

Sevgi Çelik

Kıyı bandında bulunan semtler tarihi yapıları ve deniz ile olan güçlü ilişkilerinden dolayı yoğun olarak kullanılmaktadır. Çamlıca tepesi ise sahip olduğu konum sebebiyle çok sayıda kullanıcıya sahip ve şehrin önemli çekim noktalarından biri olmaktadır. Arada kalan semtler ise çarpık kentleşmenin görüldüğü çok sayıda atıl alana sahip yeşil alan bakımından oldukça zayıf semtlerdir. Projenin amacı öncelikle bölgedeki yeşil alanları birleştirmek ve daha güçlü bir kimlik kazanmalarını sağlamaktır. Bu amaç kapsamında tasarlanacak olan bir promenad ile bu alanların birleşmesi ve erişilebilirliklerinin artması amaçlanmıştır. Böylece kesintisiz bir şekilde yeşil alanlar arası etkileşim sağlanabilecektir.

322

Districts in coastal lines are densely used because of the strong relationship with water. Çamlıca Hill is also an important attractive point for Istanbul with its location and many users. Between these places, districs suffer from unplanned urbanization and lack of green area. The aim of the project is to connect the green areas and to create a stronger identity. A promenade is designed to connect these green areas and to increase their accessibility with powerful interaction.


323


324


325


‘12 ‘13 Göksu P P eyzaj

Güz

Deresi ve Yakın Çevresi

rojesi

PROJE 3 Öğr.Gör. Dr.Ayçim TÜRER BAŞKAYA Öğr.Gör. Dr. Ebru ERBAŞ GÜRLER Ar. Gör. Başak ÖZER

İstanbul’un Anadolu yakasında Anadolu Hisarı’ndan denize dökülen akarsulardan biri olan GÖKSU Deresi, Göztepe’nin güney yamaçlarından inen sel yataklarının birleşmesiyle meydana gelir ve tepelik bir alanda hafif büklümler çizerek Göksu Çayırı denilen düzlüğün kuzey kenarında denize dökülür. Göksu Deresi aktığı hat boyunca Elmalı Barajı mevkii ve ormanlık alanı, Göksu Mahallesi, Anadolu Hisarı, Göksu Çayırı, Baruthane Çayırı ve Marmara Üniversitesi Spor Akademisi gibi farklı karakterlere sahip alanlar ile ilişkilenmektedir. lere sahip alanlar ve de kent ile kurduğu ilişkilerin analiz edilerek, alanla ilgili bütüncül bir yaklaşım sergilenmesi beklenmektedir. yapılarak, alanın dönüşümüne ilişkin program oluşturulması ve fikir ve senaryolarını geliştirerek tasarıma aktarılması beklenmektedir. farklı karakterinin yanısıra, etrafındaki diğer önemli odak noktaları ile olan ilişkiler ve bu alanların kentsel dokuya ve kent ekolojisine olan katkı ve etkilerinin düşünülerek tasarıma aktarılması beklenmektedir.

326


Goksu Stream is one of the streams reaching Bosphorus by the Anatolian Fortress, in Istanbul. This stream emerges from the joining gullies coming from southern areas of Goztepe District and creates meanders on a hilly site and reaches sea at the northern edge of the Goksu Meadow. Along its watercourse, it passes through various areas with diverse characteristics such as ElmalÄą Dam region and forest area, Goksu Sub-district, Anatolian Fortress, Goksu Meadow, Baruthane Meadow and Marmara University Sports Academy. Followings are expected from the project group: analyzing their potentials together with their relations between these various passed through areas and Istanbul. scenarios for the transformation of the area attraction points and their impact on the urban structure and urban ecology

327


‘12 ‘13 Göksu P P eyzaj

Güz

Deresi ve Yakın Çevresi

rojesi

Elif Yurtkuran

Göksu Deresi ele alındığında farklı kullanıcı kitlelerinin bu dere boyunca yerleştiği, dere boyunca kotların çok farklılaştığı ve bu yüzden yer yer yüzeysel akışın olduğu saptanmıştır. Bu çerçeveler doğrultusunda ilk olarak dere ticaret, mahalle ve tarım bölgesi olarak üç kısma ayrılmıştır. Bu alanların eksikleri saptanmış ve nelere ihtiyaçları olabileceklerine karar verilmiş, ekolojik anlamda dereye katkı sağlayacak bir tasarım oluşturulmaya çalışılmıştır. Dere hattı boyunca alınan kararlar şu şekildedir; ekoloji anlamda dere ıslahı yapmak, suyun durgunlaştığı noktalarda suyun hareketlenmesini ve kokunun giderilmesini sağlamak, dere kimliğini güçlendirmek, dere kenarlarını kullanılabilir hale getirmek, dere boyunca devam eden yaya sirkülasyonu oluşturmak, dere kenarlarının belli noktalarında kot farklarını kırmak ve kullanım alanı oluşturmak, mahalle ve sokak yaşantısını dere kenarına taşımak, farklı mekan kullanıcılarını bir araya toplayacak mekanlar oluşturmak ve sosyal ilişkiyi güçlendirmek.

328

Göksu River and it’s environment is home to diverse user masses when the whole river length is considered. It is revealed that there are specific areas where water is stagnant and there are surface currents in some locations due to high difference in elevation.Within this concept river partitioned to commercial, residental and agricultural areas. Deficiencies detected and possible needs are decided. Then, development of a design which will be ecologically beneficial to river was attempted. Decisions taken along the river are as follows: River reclamation in ecological manner, ensuring water flow where the river is stagnant and elimination of odor, improving river identity, making river edges usable, creating pedestrian circulation along river, levelling river edge in some specific locations where difference in elevation exists in order to gain space for usage, moving residental and street life to river edge, creating places that will gather different place users and strengthening social relations.


329


‘12 ‘13 Göksu P P eyzaj

Güz

Deresi ve Yakın Çevresi

rojesi

Deniz Erdem

Göksu Deresi etrafındaki yalılar düşünüldüğünde alanda yüksek gelir grubu bir kesimin varlığından söz edilir. Fakat iç kesimlerde gözle görülür plansız bir yapılaşma ve konut sıkıntısı yaşanmakta olup, nüfusun 1/4’e yakını tapusuz gecekondu tipi evlerde oturmaktadır. İmar durumu yakın zamana kadar imar mevzuatının tatbikatındaki gecik- meler yüzünden son derece düzensizdir. Nüfusun büyük bölümünü göçle gelen vatandaşlar oluşturmuştur. Yaşanan aşırı iç göç sonucunda birçok yerde doğal bitki örtüsünün yok edilmesi ile yerleşim alanları meydana gelmiştir. Yer şekillerinin engebeli olması; plansız yapılaşmanın sebeplerinden biridir. Arazi mülkiyeti genellikle orman ve hazineye ait olup, şahıs mülkiyetindeki arazilerin sınırlı olması ve büyük parseller içermesi yüzünden işgallerle konut alanı haline dönüştürülmüştür. Alan sınırı dahilinde kalan fabrikanın ise hem dere ekolojisi, hem de sosyal yapı açısından riskli görülmesiyle bu alanın farklı bir kullanıma dönüştürülmesi önerilmektedir. Bölgedeki sağlıksız yapılaşma koşularının, altyapıların iyileştirilmesi adına bir dönüşüm faaliyetinin başlaması esastır. Kentin çeperlerinden gelen yeşil sistemin kentsel alanın içinde sürekliliği korunarak, kentsel alanda nehir ile teması kesen fabrika alanının fiziksel ve fonksiyonel dönüşümünün sağlanması esastır. Derenin ıslah edilerek bireyler tarafından aktif olarak kullanılması esastır. Büyük teknelerin park amaçlı kullanımı engellenmelidir. Kentsel alanda yaşayan farklı gelir grubundaki kesimlerin entegrasyonu sağlanmalıdır. Bu kapsamda projenin amaçları; göksu deresi’nin ekolojik sürdürülebilirliğini sağlarken, bölgenin fiziksel dönüşümünü ve sosyal entegrasyonunu sağlamaktır.Hedefler ise, derenin sağlıklaştırılması, tekneparkı fonksiyonunun sınırlandırılması, dere çevresindeki temasın arttırılması-fabrika alanının kültürel merkeze dönüşümü, insanların dere ile doğrudan etkileşim kurabileceği aktivite alanlarının sağlanması, sosyal etkileşimin arttırılması için aktivite alanları, toplanma alanları tasarlanmasıdır.

332

The area along the shore hosts high income level people, however, in the inner areas unplanned housing developments (belonging to low income level people) prevails. In the inner areas lack of infrastructure is a major problem. A large part of the population consists of migrant citizens. As a result of excessive internal migration urban development occured as a detriment of natural vegetation in many places. Promoting an ecologically sound and socially equal urban matrix is essential for the sustainability of the site. The goal of this project is to promote social integration, physical transformation and ecological sustainability in the area by 1- rehabilitation of the river, 2- limiting ship parking, 3- transforming old factory area in to a culture center, 4- enabling direct contact with stream for community activities, and 5- designing activity and gathering nodes for social interaction.


333


‘12 ‘13

Bahar

Çanakkale P P eyzaj

Kent Merkezi

rojesi

PROJE 3 Yrd. Doç. Dr. Selim VELİOĞLU Öğr.Gör. Ebru ERBAŞ GÜRLER Ar. Gör. Başak ÖZER

Stüdyonun ana amacı; Çanakkale kent merkezi için, mevcut kent dokusu, yapısal ve doğal unsurların, sosyo-kültürel ve tarihi değerlerin dikkate alındığı bir “kentsel açık alan sistem” önerisi geliştirilmesidir. Bu kapsamda stüdyo genelindeki hedefler ve geliştirilmesi beklenenler şöyledir; ve dinamikleri ile örtüşecek şekilde açık alan sistemine dahil olmalarını sağlamak, güncel bir tasarım dili ile kentsel açık alan tasarımına dahil etmek, bileşenler ile bütünleşik biçimde geliştirilecek olan önerilerde ele alınması

The aim of the studio is developing “an urban open space system proposal” for Çanakkale City Center considering with existing urban pattern, built and natural components, socio-cultural and historical values. Within this Project, it is expected from the students; to the urban open space system considering with urban identity and dynamics. to integrate this matter to urban open space design with a contemporary design language.

336


337


‘12 ‘13

Bahar

Çanakkale P P eyzaj

Kent Merkezi

rojesi

Göksu Soytürk

Çanakkale kent merkezinin içinden geçen Sarıçay, tarım alanlarında kullanılan ilaçların ve yakında bulunan sanayi sitesinin etkisiyle kirlenmiştir. Yılda iki-üç kez su taşkınına maruz kalmaktadır. Proje alanında yapılacak müdahalelerle yeni bir yeşil sistem oluşturulması hedeflenmektedir. Bu sistemin taşkınları engellemesi, doğal yaşamı desteklemesi ve kentsel donatılarla yeni bir kamusal alan yaratması beklenmektedir. Bu nedenle alanda yer alan sabit pazar, kaldırılması gündemde olan sanayi sitesinin yerine alınmış ve bu alan yeşillendirilerek ekosisteme katılmıştır. Tasarımda Çanakkale’nin tarihsel kimliğine vurgu yapan ögelere de yer verilmiştir. Siperlere referans veren alçaltılmış taş yollar, kentin tarihini anlatan bilgi levhaları ve geçici sergiler için mekan oluşturmaktadır. Yolların etrafında kullanılan bitkiler, savaşın geçtiği aylarda çiçeklenmekte ve birer doğal hatırlatıcı işlevi görmektedirler.

338

The project site, “Sarıçay”, which is nearly 40 kilometers in length, is flow¬ing through the Çanakkale and dividing the city center in two. The water is polluted by the pestisits and herbicide that are usinged on the agricultur¬al fields, and floods occur two-three times in a year. Sarıçay has declared as a natural protection area, thus reclamation of the area is vital. The main aim of the project is to propose new green system that would regulate floods, support wildlife and offer re-organized facilities and rec¬reation areas. Bazaar is moved onto the former industrial site which has a distinctive advantage with service roads, parking lots and even spaces for cultivation. Two of the bridges which are connecting the two sides of the city are turned into footbridges. Amphitheatre will be transformed into a storage pond when flood occurs. Since Çanakkale has a dominant historical identity, some reminders that are referring the war period are applied in detail – such as lowered stone path which functions as an open city museum-. As softscape elements, Chaenomeles japonica which blooms in bright red during the months when of the war lasted will emphasize the sense of rememberance. The footbridge between Chaenomeles japonica and Olea europea in the site refers to the transition from being a remainder of a war to a city of peace. Recycled and eco-friendly materials are used in design. WPC (wood-plastic composite) is chosen instead of wood. Coloured concrete is applied where human access is high. Roads that pass through the his¬torical spots are marked with stone pavement and corten steel borders guides people to the park. Lowered stone path is an alternative route in the park. Temporary installations and information boards on the walls inform visitors about the city.


339


340


341


‘12 ‘13

Bahar

Çanakkale P P eyzaj

Kent Merkezi

rojesi

Nurbanu Özbalta

Proje alanı olarak taşkınlara açık olan Çanakkale Sarıçay bölgesidir. Atikhisar Barajı’na bağlı Sarıçay’da oluşan bu taşkın etkisi ile bölge; halk tarafından kullanılamayan, kimliksiz bir araziye dönüşmüştür. Bu proje kapsamında, taşkın etkisinin azaldığı yeni bir bölgenin oluşturulmasına yönelik ıslah çalışması uygulanmıştır. Bu şekilde mekanın düzenlenmesi için taşan fazla suyu emen bitki bantları ve suyun iç kesimlere doğru akışını engelleyen ufak tepecikler, kıyı kenarlarında konumlandırılmıştır. Bu tepecikler ayrıca tarım yapılan bölgelerdeki pestisitlerin yağışlarla yıkanarak çaya karışmasını engellemektedir. Sarıçay’ın kendi yatağındaki doğal akışının engellenmemesi için açılan hendekler suyun akış yönünde havzalar oluşturarak, kıyıda içe çekilmeler meydana getirir. Bu alanlar basamaklandırılarak rekreatif kullanımlara olanak sağlar. Tasarımda Çanakkale’nin rüzgarından faydalanılmıştır. Kuzeyden gelen hakim rüzgarlarla ses çıkaran, salınan, uçuşan, koku yayan bitkiler kullanarak rüzgarın etkisinin algılanması ve su kenarı bölgesinin kimliği hissettirilmek istenmiştir. Söğüt, huş, ıhlamur, çınar gibi su kenarı ağaçları, sazlık türü bitkiler ve aromatik sezonluk bitkiler kullanılmıştır. Bu alan, kullanıcıların günlük aktivitelerini gerçekleştirebilecekleri şekilde planlanmıştır.

342

In this project Saricay stream that, creates important identity for Canak¬kale district, is focused. In this study reclamation, ecologic repair of Saricay and its surrounding are proposed. And after, this, the proposed new pattern needs a usage area for Canakkale people and fauna. There¬fore, new coastal strips which are formed by decreasing flood water and special planting system are proposed for the region. With the help of this new shore landscape, recreative areas and habitats for waterfowl are designed. Other than this, a little Canakkale memorial is designed in water landscape to commemorate the Canakkalemartyrs in this region


343


Bölgenin güneyine su kuşları parkı eklenmiştir. Bu parkın tasarımında hedeflenen göçmen kuşların konaklayabilecekleri bir alan yaratmak ve halkın bu parkta araştırma ve gözlem yapmasını sağlamaktır. Çanakkale Sarıçay deltasında 43’ü yerli, 19’u kış göçmeni, 22’si yaz göçmeni, 4 tanesi besin ziyaretçisi, 2’si transit geçen türler olmak üzere 90 adet kuş cinsi belirlenmiştir. Ziyaretçilerin eğitim ve rekreatif aktivitelerine yönelik olarak alanlar tasarlanmıştır. Çanakkale’nin tarihine referans verecek anıtsal alan olarak bir “Barış Adası” düzenlenmiştir. Barışı simgeleyen erken bahar ağaçları ve ince metal çubuklardan oluşan aydınlatma elemanları adada odak olarak bulunsa da kıyı boyunca yayılarak ilgiyi canlı tutmak için dağılmıştır.

344


345


‘12 ‘13

Bahar

Çanakkale P P eyzaj

Kent Merkezi

rojesi

Selin Ağca

Çanakkale kent merkezinin ortasından geçen Sarıçay çevresinde yapılan tasarımda, şehrin içinden geçen iki ulaşım aksının kesiştiği yerlerde farklılaşan üç tema parkı oluşturulmuştur. Dere ağzına yakın olan kısımda Çimenlik Kalesi’ni de içine alacak şekilde tarih tema parkı oluşturulmuştur. İki anayol arasında bulunan kısımda daha çok günlük kullanımlara ve sosyal aktivitelere yönelik alanlar önerilmiştir. Kentin çeperlerinde kalan ve kırsal peyzaj dokusuyla birleşen kısım da doğal tema parkı olarak düzenlenmiştir. Tematik çayırlar ve bellek küpleri tasarımın önemli unsurlarıdır. Bellek küpleri Çanakkale’nin tarihine referans verecek ögelerle oluşturulacak bir açık hava müzesi gibidir. Beton bloklardan oluşmaktadır ve Gelibolu yarımadasının topoğrafyası referans alınarak oluşturulmuştur.

346

Around the Sarıçay,in the middle of Çanakkale city center,three theme parks are created.These are differentiate where the main roads intersects with the river.Part that includes the Çimenlik Castle designed as a histor¬ic theme park near the sea.Between two main roads,spaces created for social activities and daily use. Another park is created with natural components like stones,trees etc.can be seen in around Çanakkale at the space merging with the rural landscape. .”Memory cubes” are like an open-air museum,that were created with the items refering to historic meaning of Çanakkale.Cubes are concrete and give reference to topographic structure of Gelibolu area.


347


‘12 ‘13

Bahar

Çanakkale P P eyzaj

Kent Merkezi

rojesi

Ayşe Koray

Çanakkale kent merkezini yeniden tasarlarken proje kapsamında teknik gezinin de ardından bazı tespit ve analizlerde bulunuldu. Çanakkale’nin tarihi geçmişini ve orada hayatını yitirmiş olan binlerce askerin ruhunu yansıtacak nitelikte herhangi bir tasarımın olmadığı gözlemlendi. Ayrıca kentin yeşil alanları ve bu alanların birbirine bağlantıları oldukça zayıftı. Kent, yeni bir çevre düzenlemesine ihtiyaç duymaktaydı. Kenti ve insanları biraraya getirecek, çevrelerini ve Çanakkale’nin tarım ürünlerine öğrenirken bir yandan da çevresel duyarlılık kazandıracak bir kamusal tarım bahçesi ağının kurulması hedeflendi. Bu bahçeler, kentteki okullar ve kamusal alanların ortak kullanımı olacak şekilde tasarlanmalıydı. Böylece hem öğrenciler çevre duyarlılığı geliştirmiş, hem de kentin insanlarıyla beraber, kentte kurumlara tarım ürünlerini sağlamış olacaklardı. Analiz aşamasından sonra tasarım aşamasına geçildi. Öncelikle tasarımın yapılacağı alan seçildi. Alan, kente girişteki meydanlar ve Halk Bahçesi’ne doğru kıvrılan meydanlar zincirinin bulunduğu bölge olarak belirlendi. Bu aşamadan sonra, tasarıma meydanları birbirlerinden ayırarak ve farklı işlevler vererek devam edildi. İlk meydan, kente gelenleri karşılayacak bir meydan olarak tasarlandı. Burada, asma germe bir strüktür tasarlandı. Bu strüktür, formu ve rengi itibariyle barışı ve özrgürlüğü bağdaştıracak şekilde tasarlandı. Üzerindeki membrana Çanakkale Savaşı’nda hayatını kaybetmiş Türk ve yabancı şehit isimlerinin yazılması düşünüldü. Bu asma germe strüktür hem bir anıt, hem de bir gölge elemanı olarak işlevlendi.

350

After seeing the site for Çanakkale City Center redesigning project, some analysis and determinations were made. In the analysis, lack of any design reffering to the history of Çanakkale was very distinctive. Furthermore city’s green spaces and the link between them were very poor. The city needed a new landscape plan. The new landscape plan will emerge from a new network of community gardens. These community gardens will bring the people together and while educating people on Çanakkale’s local agricultural products they will also raise environmental awareness. These community gardens will be designed as common usage areas for both schools and public spaces in the city. This way the students will grow up with enviromental awareness while providing local products with the people of the city for institutions in need such as child protection agency. The project site is determined as the open spaces in the entrance of the city and the chain of squares leading towards the “Public Garden”. At this point of planning the squares are seperated and zoned with different functions. First square is designed as a welcome square for the visitors of Çanakkale. A tensile membrane structure is designed for this square. This structure is designed to symbolize peace and freedom with its white color and bird-like form. The fabric of the membrane will be embroidered with all of the names of Çanakkale Martyrs. This tensile membrane structure will work both as a modern monument and a welcome element for the city. For the second square some modules are designed. These modules are for sitting and lying down. Both visitors and locals will benefit from these modules.The main square on front of the High School is designed with plant material and water elements. This square will become a public space integrating with the community garden used both by high school students and public.Next square is located on the connection between main square and Public Garden. In this square some public sport facilites, childrens playground and some seating elements are implemented. Another community garden is implemented in the garden of Girl’s Highschool. In the square facing this community garden some learning centers are implemented. These small buildings will provide information about agriculture and products and serve as exhibition and sales places.This new city center design will raise the quality of life for Çanakkale people while providing a more functional and productive lifestyle. Furthermore it will create a new memory stucture in the heart of the city, reminiscing Çanakkale War and thousands of people who have lost their lives. With this new design it is also aimed to provide an accurate understanding of the City and its history while creating a better city experience both for domestic and foreign tourists.


351


‘12 ‘13

Yaz

Arnavut E Koridor köy

kolojik

Kent çeperlerindeki ekosistem servislerinin önemi, İstanbul’un artan nüfusu ile birlikte yayılım göstermesi sonucu kırsal alanların kentsel alanlara dönüşmesiyle artmıştır. Bu projenin amacı, ekosistem servislerini korumayı hedefleyerek, kent çeperlerinin peyzaj planlaması açısından önemininin İstanbul’un gelişmekte olan Arnavutköy ilçesi üzerinden çalışılmasıdır.

PROJE 3 Yrd. Doç. Dr. Gülşen Aytaç Ar. Gör. Dİnemis Kuşuluoğlu

354

The importance of ecosystem services in urban periphery in¬crease with the growing population of Istanbul which causes the transformation of rural lands into urban areas. The aim of the project is to study the landscape planning in urban fringes on Arnavutköy which is a newly developping district of Istanbul by considering the preservation of ecosystem services.


stream

355


‘12 ‘13

Yaz

Arnavut E Koridor köy

kolojik

İdil Tuğba Büyüktimkin

Proje, Arnavutköy Belediyesi’nin yaptığı analiz çalışmalarına kendi elde ettiğim verileri eklememle oluşmuştur. Belediyenin istediği kuzey ve güney ormanlarını birbirine bisiklet yoluyla bağlama, mandacılık, dereyi korumak, mimari tasarımı bitmiş halk pazarını vurgulanmak gibi unsurlar projeye entegre edilmiştir. Arnavutköy’ün yeni havalimanına 6 km uzaklıkta olması, Karadeniz’den ve Doğu Anadolu’nun kuzeyinden göç almış olması, Argem’in Arnavutköy için çalışmaya hazır bir sosyal kuruluş olması proje senaryosunun kuvvetlenmesini sağlamıştır. Proje dere yatağı ıslahı, karasal düzenleme, ekosistemin korunması, insan ve hayvan faktörleri göz önünde bulunarak kurgulanmıştır. Ekolojik koridor projesi için: müze, tarım alanı, bisiklet yolu, merkezi park, cep parkları, su bitkileri parkı, kamp alanı, balık bölgesi, manda bölgesi, atlar bölgesi, halk pazarı, amfi tiyatro, restoran tarzında hobi bahçesi, alandaki fabrika için tampon bölge tasarlanmıştır.

356

Two decisions shaped the design in this project: Arnavutköy municipality’s and mine. The requests of the municipality includes that the northern and southern forests will be connected by bike path, ongoing water buffalo husbandary will be supported, the stream will be protected, the Bazaar whose architectural design has been complet¬ed, will be emphasized .These requests were integrated into the project. The new airport is 6 km away from project area. There has been migra¬tion to Arnavutköy from the Black Sea Region and the Eastern Anatolia Region. Argem is a social organization that is ready to work for improving social cohesion in Arnavutköy. These situations strengthened the project scenario. Project was constructed by considering the stream bed rehabilitation, terrestrial regulations, the protection of ecosystems, human and animal factors. For ecological corridor project; museum, agricultural area, the bike path, central park, pocket parks, water plants park, campground, fish region, water buffalo region, horses region, bazaar area, amphithe¬atre, restaurant-style hobby garden, buffer zones for the factory which is near the ecological corridor were designed.


ROADS, STREETS

BUILDINGS

GREEN

RIVER

ELEVATION ANALYSIS

HILL SHADE ANALYSIS

SLOPE ANALYSIS

ELEVATION RASTER

ASPECT ANALYSIS

HILL SHADE ANALYSIS

FOR DESIGN

357


MOSTLY VISITORS

MOSTLY WORKERS

VISITORS MAIN ROUTE

ANALYSIS FOR USED IN DECISION-MAKING PROCESS

SLOPE

ASPECT UNSCALED

BICYCLE MAIN ROUTE

UNSCALED

HORSE MAIN ROUTE

UNSCALED

WATER BUFFALO MAIN ROUTE

PROJECT AREA

UNSCALED

358

UNSCALED

UNSCALED

WITH PRECIOUS HELP OF KAYA KIZIL KAYA


ENTERANCE

PARKING AREA

EVERGREEN

HIGH GREEN

HIGH GREEN

HIGH GREEN

EVERGREEN

COLORFUL TREE ZONE

MUSEUM AND SMALL SHOPS

STREAM SIDE TERRACE

COLORFUL

POCKET PARK

HIGH GREEN

TERRACED AGRICULTURE

FLOWER

EVERGREEN

LOW GREEN LOW GREEN

DECIDUOUS

PICNIC AREA I MIDDLE GREEN POCKET PARK

EVERGREEN

FLOWER

ENTERANCE ENTERANCE HIGH GREEN

EVERGREEN

AGRICULTURAL BUILDINGS

EVERGREEN

PICNIC AREA II MIDDLE GREEN CHILDREN PLAYGROUND WITH WATER

GREEN SWIMMING SAND TULUMBA

EVERGREEN

POCKET PARK

LOW GREEN

PICNIC AREA III POCKET PARK

HIGH GREEN

ENTERANCE

HIGH GREEN

FLOWER

DECIDUOUS

AGRICULTURE TREE LINE

DECIDUOUS

FLOWER

EVERGREEN

HORSE WATCHING HORSE WATCHING WALKING AREA

POCKET PARK

HORSE GRASLAND

POCKET PARK

FLOWER FLOWER

LOW GREEN ENTERANCE BRIDGE

MAIN PARK

ENTERANCE

LOW GREEN

HIGH GREEN

EVERGREEN

SMELL STOPPER

LOW GREEN

CAMP BUILDINGS

CAMP

DECIDUOUS

EVERGREEN

EVERGREEN

HIGH GREEN HARA PARK

TREE LINE FISH EATING

YELLOW ORANGE

STREAM SIDE TERRACE

SMELL STOPPER

POND FOR WATER BUFFALO POCKET PARK

FISH COOKING

PASSING TO INSIDE

FLOWER WATER BUFFALO GRASSLAND

STREAM SIDE TERRACE

EVERGREEN

TREE LINE

FRUIT TREES

BARN HIGH GREEN HIGH GREEN

EVERGREEN

FACTORY FOREST ENTERANCE

ENTERANCE

MIDDLE GREEN BRIDGE LOTUS

WATER PLANTS GARDEN

AGRICULTURE

FRUIT COLORFUL DECIDUOUS FLOWER

AMPHITHEATER POCKET PARK

BAZAAR PARKING AREA

HIGH GREEN

ENTERANCE

HIGH GREEN HIGH GREEN MIDDLE GREEN

RAISED BEDS PARKING AREA

COLORFUL TREE ZONE

DECIDUOUS

EVERGREEN

MUNICIPALITY

RAISED BED ZONE

SERVICE BUILDING

POCKET PARK

FLOWER ENTERANCE

1:1000

1:1000

359


‘13 ‘14

Güz

Kurbağalı V P P

dere

adisi

eyzaj

rojesi

PROJE 3 Doç. Dr. Çağatay SEÇKİN Yrd. Doç. Dr.Ayçim TÜRER BAŞKAYA Ar. Gör. Başak ÖZER

Proje III stüdyosu öğrencilere İstanbul mega kentinin en iyi bilinen tarihi kentsel derelerinden bir tanesini vadisiyle birlikte keşfetme imkanı vermektedir. İÖ 680’lere ulaşan bir tarihe sahip olan Kurbağalıdere ve çevresi, günümüzde 506.000 nüfusa sahip olan İstanbul’un en kalabalık ilçelerinden birinde yer almaktadır. Yoğun kentsel dokunun varlığı ve yeşil alan yetersizliği nedeni ile proje çalışmasına konu olan akar nitelikli su kaynağı ve yakın çevresi günümüzde Kadıköy ilçesinin mevcut açık alan sisteminin en önemli bileşenini oluşturmaktadır. Kurbağalıdere üzerinden hareketle bu stüdyo; kıyı peyzajı, kentsel akar nitelikli su kaynakları, su yönetimi, yeşil altyapı, kültürel peyzaj ve kentsel rekreasyon kavramlarını deneyimlemektedir. Tarihi kentsel dereler genel olarak Osmanlı’daki mesire olgusuna ve bu olgu ile özdeşleşmiş olan koru, çayır gibi geleneksel arazi örtülerine referans vermektedir. Çalışma alanı; Osmanlı döneminin arazi kullanım izlerini, ekolojik hassasiyete sahip kıyı ve dere kenarlarını, geniş geçirimsiz yüzeyleri bünyesinde bulundurmaktadır ki bu durum öğrencileri ekolojik ve kültürel konulara yönelik kamusal bilinci arttıracak çok ölçekli çalışmalar yapmaya teşvik etmektedir. Bu stüdyonun amacı Kurbağalıdere vadisini ele alırken peyzaj tasarımının; “çevresel kalite”, “yaşam kalitesi” ve “kültürel peyzaj” kavramları arasındaki etkileşimi gözeterek degrade kentsel peyzajlar için çözüm üretebilme kapasitesini irdelemektir.

360


Landscape design III studio invites students to explore one of the most well-known historical urban watercourse of Istanbul together with its valley. With a history dating back to BC 680 Kurbagalidere and its surrounding area, takes place in one of the most populated districts of Istanbul with a population of 506.000. Due to the dense builtup spaces and scarcity of green areas within the coastal district of Kadikoy, this watercourse and its surrounding area constitute the major component of the current open space system. By focusing on Kurbagalidere, this studio examines the concepts of coastal landscape, urban watercourse, water management, green infrastructure, cultural landscape, and urban recreation. Historical watercourses mainly refer to Ottoman mesire concept and the pertinent land covers such as groves and meadows. Traces of the Ottoman land uses, ecologically sensitive waterfronts - streamfronts, and large scale impervious surfaces exist within this project area which inspire students to conduct multi-scale studies for public awareness raising on both ecological and cultural issues. Benefitting from the Kurbagalidere valley, this studio aims to scrutinize how landscape design can respond to degraded urban landscapes by regarding the interplay between “environmental quality”, “quality of life”, and “cultural landscape”.

361


‘13 ‘14

Güz

Kurbağlı V P P

dere

adisi

eyzaj

rojesi

Melike Karali

Kentsel gelişimin başlangıcından beri kentlerde bir çok ekolojik problem ortaya çıkmaya başlamıştır. Habitat parçalanması, habitat kaybı ve ekolojik bioçeşitliliğin azalması bunlardan başlıcalarıdır. Kentsel gelişim habitat alanlarını ayırır; böylelikle, bu parçalanma ekolojik bağın kesilmesine neden olur. Nehir kenarı koridorları su akışı boyunca yeşil koridorlar oluştururlar, böylelikle kentlerde bioçeşitliliğin sürdürülmesini ve yeşil ağların oluşmasını sağlarlar. Böylece yamalar ve koridorları dikkate alarak yeşil altyapının temel elemanları kentin ekolojik yapısını oluşturur. Nehir kıyısı alanları habitat yamaları arasında bağlantı sağlar, böylece “Yeşil Şehircilik ve Yeşil Ağlar” kavramı tasarım projeleri içinde gözlemlenebilir. Kurbağalıdere Vadisi Tasarım Projesi dikkate alınırsa, nehir kıyısı bölge planlamasının dere boyunca önerildiği görülebilir. Böylelikle parçalanmış yeşil yamalar, yeşil ağ tarafından birleştirilebilir. Nehir kıyısı koridorlarının bir diğer önemli işlevi ise su için ıslah sağlamasıdır. Sucul bitkiler ile kirliliğin iyileştirilmesini ve nehir kıyılarının korunmasını sağlar. Düz ova bitki dikim bölgeleri dikkate alınırsa, nehir kıyısı alanının süksesif bitkilendirmesi suyu iyileştirir, filtre eder ve birincil verimliliği oluşturur. Bu öneri ile çalışma kentin ekolojik yapısının sürdürülmesini sağlar, böylelikle kesintiye uğramış habitat yamaları nehir kıyısı koridoru ile birbirine bağlanabilir. Bu çalışmanın amacı, habitat yamaları, bioçeşitlilik ve dere ıslahına çözüm önerisi olarak “Dere Kıyısı Bitkilendirme Bölgesi”ni tasarıma entegre etmektir. Dere kıyısı planlamasını yeşil altyapının bir parçası olarak kullanarak, dere kıyısı koridoru bitkilendirme ve su yönetimi teknikleri uygulanarak tasarım projesi ile çevresel bilinç geliştirilecektir. Büyüyen yeşil ağlar kent hayatı içindeki doğa bilincini artıracaktır.

362

Since the beginning of the urban development, several ecological prob¬lems have been started T to appear in the cities. Taking this fact into con¬sideration, it is possible to claim that the most significant problems are habitat fragmentation, habitat loss, and the loss of ecological biodiver¬sity. Urban development separates habitat patches; therefore, this frag-mentation leads to ecological disconnectivity. Riparian corridors create a green corridors along the water course, so it maintain the biodiversity and are part of green networks in the cities. Considering the Kurbağalıdere Valley Design Project, it can be seen that the riparian zone planning is proposed throughout the river, so many fragmented green patches can be connected by the green network. Another important function of the riparian corridor is to provide a recla¬mation for water. It absorbs pollution by its aquatic emergent plants and maintains the river banks. The successive plantation of the riparian zone considering the lowland plain stream planting zone store and filter water and support primary productivity. The study attempts to sustain the ecological structure of the city, so the interrupted habitat patches can be intercon¬nected with riparian corridor. The aim of this study is to integrate the “Riparian Zone” as a solution for the habitat patches, biodiversity, and the river reclamation into the design. Using the riparian zone planning as a part of green infrastruc¬ture, the environmental awareness will be developed along with implementing the techniques of riparian corridor and water management in the design project. Growing green networks will improve the awareness of the na¬ture in urban life.


363


364


365


‘13 ‘14

Bahar

Selimiye Çevresi

Camisi

veYakın

PROJE 3 Doç. Dr. Çağatay SEÇKİN Yrd. Doç. Dr.Ayçim TÜRER BAŞKAYA Ar. Gör. Başak ÖZER

366

Bu stüdyo çalışması Osmanlı İmparatorluğu’nun başkentlerinden biri olan Edirne kentinin tarihi kent merkezini ele alarak öğrencilerine Selimiye Camisi ve çevresi üzerinden tarihi kentsel dokularda açık alan tasarımı gerçekleştirme deneyimi kazandırmayı hedeflemektedir. Proje alanı 2013-14 bahar Dönemi dikey stüdyo çalışmaları kapsamında geliştirilen yeni açık alan sisteminin sosyo-kültürel merkezini oluşturmaktadır. Bu çalışma tarihi kentsel doku karakteristiklerini incelerken peyzaj tasarımının; “kent kimliği”, “kentsel bellek”, “algısal peyzaj” ve “günlük pratikler” arasındaki etkileşimleri gözeterek değişen kent dinamikleri ve beraberinde gelen mekansal değişimlere yönelik çözüm üretebilme kapasitesini sorgulamaktadır. Değişik ölçeklerdeki tarihi kentsel birimler, arkeolojik kazı alanları, yeşil miras ağının bileşenlerinden olan anıtsal ağaçlar, topoğrafik farklılıklar, manzara terasları ve kent siluetinin çeşitli bileşenleri bu proje alanı içerisinde yer almaktadır. Bu çeşitlilik; öğrencileri kent tarihi, kentsel çevre ve sosyo-kültürel ortam bağlamında çok ölçekli çalışmalar gerçekleştirmeye yöneltmektedir. Bu çalışma kapsamında; çok farklı kullanıcıları bünyesinde bulunduran büyük ölçekli kentsel mekanlar için çözüm üretmeleri ve “tarihi çevre koruma” ile “peyzaj deneyimi” kavramlarını gözeterek mevcut kentsel bellek ve kimliği güçlendirecek kültürel peyzaj tasarım alternatiflerini geliştirmeleri öğrencilerden beklenmektedir. Landscape design III studio invites students to explore the city center of Edirne, one of the former capital cities of the Ottoman Empire and to develop an open space design on the historic urban fabric for “Selimiye Mosque and its Surrounding Area”. This focus area stands for the socio-cultural core of the new open space system, developed within the vertical studio studies of 2013-14 Spring Semester. The studio examines historic urban fabric characteristics and questions how landscape design can respond to changing urban dynamics and its accompanying spatial forms by regarding the interplay between “urban identity”, “urban memory”, “perceptional landscape” and “daily practices”. Historical urban units within different scales, archeological areas, monumental trees belonging to green heritage network, landform variations, urban vantage points and features of city silhouette exist within the project area which inspire students to conduct multi-scale studies with respect to urban history, urban environment, and socio-cultural setting. Students are expected to conduct problem-solving for the large scale urban spaces capturing diverse users and to develop cultural landscape design alternatives to upgrade the existing urban memory and identity by regarding the concepts of “conservation of historical environment” and “landscape experience”.


367


‘13 ‘14

Bahar

Selimiye Çevresi

Camisi

veYakın

Ahmet Sertaç Mısır

Bu çalışma Edirne üzerinedir. Bu çalışma Selimiye Camisi Kampüsünü temel almaktadır. Bu çalışma Selimiye Camisi ve yakın çevresine yönelik tematik tasarım projesidir. Kültür peyzajı temasına sahip olan proje su ve kent yaşamının etkileşimi, bu etkileşimin kent merkezinin tarihi kısmında sürekliliğinin sağlanması ve kamusal açık alanlar ile entegrasyonunu ele almaktadır. Turistler ve yerel halka göre kentsel algı değişim göstermektedir. Bu çalışmanın ana başlığı farklı algısal bölgeleri dikkate alarak bu bölgeleri birbirine ilişkilendirmek ve mevcut sorunları çözmektir. Çalışma alanının kimliği üzerinde etkili olan üç baskın öğe bulunmaktadır: Bunlar Selimiye Cami, Üç Şerefeli Cami ve Eski Cami. Selimiye Camisi çevresi tarihsel değer açısından önemlidir. Kentin geçiş noktasıdır ve zonlar arasındaki yönlenmeyi organize etmektedir. Üç Şerefeli Cami dingin bir alana saiptir ve turist aktiviteleri nadir olarak gözlenmektedir. Turistler bu alanı dinlenmek için kullanmaktadır. Eski Cami ise bir tüketim alanıdır. Bedesten kent için önemli bir alandır aynı zamanda da eski Yahudi Bölgesine yakın konumdadır. Bu bağlamda çok kültürlü ve çok işlevli bir mekandır.

368

This is a study about Edirne.This is a project which is based on Selimi¬ye Mosque campus.This is a thematic design project about Selimiye Mosque and its close environment.Project has a culturescape theme. Theme about this study is about interaction of water and city life, conti¬nuity inside the historical part of the city center and requirement of pub¬lic space in Edirne.From the point of view of tourist and local people, city has different kinds of perceptions. Even activities influence peoples’ perception about the place. Bcycle driving, swimming,running,walking, driving car, walking with an old lady or gentlemen, play with kids, being in a higher level from the focus point of the site, smell you perceive, sounds you hear, attitude of people in the society, problems of the site.Main topic of this project considers about perceptional sub-divi¬sions and develops a thematic idea to combine them. The identity of the study area is defined by three dominant, important structure: Selimiye Mosque, Üç Şerefeli Mosque, Eski Mosque. Selimiye Mosque area is mainly for historical val¬ue.It is a transition point of the city and it gives you an orientation for the zones. Üç Şerefeli Mosque is mainly a silent area and touristic activities are very dense. Tourists are using this area to have a rest.Eski Mosque is mainly about consumption. Bedesten which means covered bazaar area, is an important value for the city.Also it is close to old jewish neigh¬bourhood area.Thus it is a multicultural,multifunctional place.


Bu projenin üzerine odaklandığı konular: Kent merkezinde tarihi farkındalık yaratmak Su elemanını kent yaşamına eklemleyerek sahanın çekim gücünü arttırmak Tematik tasarım yolu ile mevcut algısal sınırları ortadan kaldırmak Çalışma alanlarının özel karakteristiklerini korurken bağlantılarını ve etkileşimlerini temin etmek Kentin geniş bir kamusal açık alan (meydan) ihtiyacı bulunmaktadır. Üç ayrı bölgeyi sembolize eden üç bölümden oluşan bir büyük meydan yaratmak. Tasarım bütünlüğüne sahip ama işlevsel açıdan farklı. Topoğrafya ana aksın ortasında böylesi bir yapıyı şekillendirme imkanı vermektedir. Dairemsi, amfi tiyatro formunu andıran bir şekilde merkezi aşağı kotta yer alan. Görünürlük ve erişilebilirliğe yönelik algıyı güçlendiren. Bitkisel tasarım ise insan sirkülasyonu dikkate alınarak Edirne’nin bitkisel dokusu ve karakteristiklerini ortaya koyacak şekilde yönlendirme odaklı gerçekleştirildi.

selimiye cami

369


selimiye cami

370


This project concentrates on: Create a historical awereness for the city center Bring water element to the city life to increase attraction level of the site Remove theperceptional boundaries with this thematic design Protect specific characteristics of the areas while creating a connectivity and interactiion between these areas. There is a huge public open space (square) requirement for the city.Create a one piece of square which has three different pieces in three different zone.They have the same design characteristic but their functions are different. Topography allows you to create this kind of structure in the center of main axis.It is something like a circle and its focus point is lower than sides of the circle. (amphitheatre) Visibility and accessibility perception developes more than standart situation. For the circulation of people plant material has been designed in a directer way.Thus vegetation characteristic of Edirne will be emphasized.

371


‘13 ‘14

Bahar

Selimiye Çevresi

Camisi

veYakın

Damla Derman

Edirne yıllardan beri birçok din için önemli bir merkez olmuştur. Bölgeye ilk yerleşim milattan önce 2.yy da başlamıştır. Bundan dolayı birçok kültür doku ve dine aşinadır. Müslümanlar için barındırdığı üç cami (Selimiye, Burmalı, Eski Camii) tarihi köprülerden dolayı ayrı bir önem arz eder. Kopuk yerleşimler ve açık alan sistemlerinden dolayı şehri bütünsel algılamayı mümkün kılmamaktadır. Önerimiz öncelikle üst ölçekten kopukluklara öneri geliştirmek daha sonra da Selimiye Camisi ve yakın çevresinde alt ölçek konsept tasarım önerisi sunmaktır. Üst ölçek analizlerinden yola çıkarak şehrin kopukluğu için 3 rota grup önerimiz oldu. Bu 3 rota, şehrin 3 kopuk parçasını ifade etmekte ve bunları tek bir sistem içinde irdelemek üzerineydi. Bunlar; doğal rota, tarihi rota ve günlük rota. Alt ölçek analizleri ve alan gezisinden yola çıkarak Selimiye ve çevresi için geliştirdiğim tasarım sisteminde doğum, yaşam ve ölüm (ve sonrası) konseptini kullandım. Edirne’yi Edirne yapan birçok tasarım ve inşa ettikleriyle Mimar Sinan’dır. Selimiye Cami’ini tasarlarken ilhamını Burmalı Cami’inden almıştır. Bundan dolayı Burmalı Camii açık alan tasarımımın başlangıç noktası, doğumudur. Ayrıca barındırdığı antik Bizans saat kulesi de şehrin ilk yerleşim yerlerinden biri olduğunu gösterir. İkinci konseptim yaşamı tasvir eden Eski Camii, Bedesten ve Saraçlar caddesi arasındaki alandır. Bu alan yoğun ticari potansiyeli ve yoğun kullanımlıyla geniş açık alan sistemlerine ve yeniden tasarlanmaya ihtiyaç duyan kısımdır. Hem mekanların taşma kapasitesini irdelemek hem de dinamik ve modern bir peyzaj tasarımına ihtiyaç vardır. Selimiye Camii ve bahçesi ölüm ve sonraki yaşam konseptini taşır. Açık alan sistem önerisinin en mistik kısımdır. Kur’an-ı Kerim de geçen cennetin 7 bahçesi(katı) Selimiye camii bahçesinde yeniden yorumlanmış ve irdelenmiştir. Bunlar; Firdevs — Cennetin en yüksek bahçeleri, Dâru’l-mukâme — Ev/Yuva, Dâru’s selâm — Huzur evi/yuvası, Cennetü Adn — Ebedi mutluluk bahçesi, Dâru’l-hulûd — Ebedi Bahçeler, Cennetü’l-Me’vâ — Barınak bahçesi, Cennâtü’n-naîm — Sevinç Bahçesi, el-Makâmü’l-emîn — Güvenlik evi ‘dir.

372

Edirne became mystic and important city for Muslims as well as other reli¬gions for many years. Because of the fragmented settlement it is hard to feel importance and beauty of the city. Our first aim is to connect different zones/fragments to to connect Edirne’s settlements to¬gether with 3 route proposals (natural route-historical route-daily route). After the macro scale decisions, I leaned towards the Selimiye Mosque and its surrounding area (Burmalı Mosque, Old Mosque and its surrounding area, Londra road and Saraçlar Avenue). I developed a holistic concept with BIRTH - VITA - DEATH concept. BIRTH zone is the first settlement in Edirne. Sinan the Architect inspired by the Burmalı Mosque when designed and build of Selimiye Mosque. Another importance about this area is that Birth zone includes ancient Byzantine watch tower. Burmalı Mosque symbolizes the beginning of Edirne. Second zone is VITA which was most crowded and dynamic zone for generations in Edirne settlement. Vita zone has quite densities trade potential from first settlement to modern day. Vita brings dynamic land¬scape to mind. I compose vita to light scape and human priority design for rise the significance. Selimiye Mosque and its gardens related with DEATH. It is the last part of systematic proposal of our design area. Mosque of Selimiye and its garden symbolize the death and after life. Its concept is “GARDENS OF HEAVEN” which include in Koran. Garden of Selimiye Mosque rep¬resents, entrance, seven gardens and steps of heaven in a mystic way. And it’s strengthen that philosophy, “Everything come back to god and its power”, together with the ending of the seven gardens opens Selim¬iye Mosque and beginning of system which starts with Burmalı Mosque also ending with Selimiye Mosque.


Bu üç konsept islamiyetteki “herşey Allahtan gelir ve ona döner” felsefesini güçlendirmek için seçilmiştir. Doğum bir camiidir, Yaşam kalabalık canlı ve yoğun geçer ardından O’na ve sunduğu cennet katlarına ulaşırız(Ölüm). Üç konseptin birbirine yönlendirmesi için yönlendirici döşemeler, tekrar eden benzer aydınlatma elemanı ve yeşil koridor vardır. Tasarım önerisiyle beraber hem kent içindeki kopukluklar giderilebilecek hem de Edirne ve Selimiye camii ve çevresi gerektiği öneme kavuşacaktır.

Connect to 3 concepts together, I used green corridors, repeated pavements in urban zone and Light scape elements. Pavements and lighting elements together with green system provides to routing between concepts and fragmented urban zone.

373


‘13 ‘14

Bahar

Selimiye Çevresi

Camisi

veYakın

Zeynep Çıkrıkçıoğlu

Edirne’de yapılan peyzaj projesinde ilk olarak analizlere Edirne’nin doğal, yapısal ve kültürel yönleri incelendi.Üst ölçekten bakıldığında Edirne merkezinin yeşil bütünlüğünün olmaması, insanların doğayla etkileşimin az olması gibi birçok problem belirlendi. İlk olarak projede Selimiye Camii’den Üç Şerifeli Camii’ye kadar olan yolda açık alanlar oluşturuldu. Yol ağaçlandırılması Aesculus hippocastanum ile sağlandı. En önemli husus Selimiye’yi daha fazla görünür kılmak ve tarihi rotayı oluşturmaktı. Bu noktada amaç, buraya gelen insanlar için daha rahat bir dolaşım sağlarken aynı zamanda yaşayan insanlar için de Edirne merkezini daha yaşanılabilir kılmaktı. İlk olarak Selimiye Camii etrafında neler olduğu tespit edildi, tam karşısında bulunan otopark ve diğer tarafında bulunan kafe ilk göze çarpan yerler oldu.Selimiye Camii’ni daha fazla görünür kılma motttosu ile yola çıkılması otoparkın konumunun değişmesine neden oldu. Otobüs otoparkını Talatpaşa Caddesi’nin devamında olan koruluk alanı olarak gözüken yere taşıdım. Aynı zaman da buraya arabayla gelecek turistler için de Mimar Sinan Caddesi’nin sol kolunda kalan bir otopark belirledim. Selimiye önünde rekreatif alanlar yaratıldı.

376

I first started analyzing natural, structural and cultural characteristics of Edirne. At a general scale there exist major problems: lack of integrity in green areas, lack of interaction between people and nature. Then I designed Selimiye Mosque and Three Serife Mosque environment to propose spatial solutions to these aforementioned problems. Provision of new open space pattern improved visibility of Selimiye and provided a space for relaxation. Moreover, creating alleys with Aesculus hippocastanum emhasized the historical route that was used to reach different cultural heritage elements. There were a lot of obstructions to beautiful Selimiye view, so I removed those units such as cafees and parking structures to open up the view. I located the parking in nearby coppice area, and provided new parking spaces for tourist bus on the other side of the road. On the space gained, a new visitor center is located. This area is designed with terraces and ramps for easy site seeing and disability accesibility.


Diğer bölgelerden biri ise Algı terasları ,bu teraslar ile insanlar hem Selimiye’nin görkemini hissederken aynı zamanda alanımıza yakın olan Eski Camii’yi de görmeleri sağlanmıştır. Alanda ahşap oturma alanları oluşturulmuştur. Bir diğer alan iseArasta’da belirlenecek olan Edirne’ye özgü atölyeler de ortaya çıkan ürünlerin hem sergi alanı olarak kullanılırken aynı zamanda Ramazan gibi etkinlikler de hafif strüktürlerden oluşacak birimlere izin veren alanlar bırakılarak sergi ve çok fonksiyonlu alan oluşturulmuştur. Selimiye ve çevresinde kullandığım bitki türler ise Liquidamber orientalis,Aesculus briotii,Aesculus hippocastanum,Mahonia aquifolium,Pittosporum tobira,Acer platanoides,Chaenomeles japonica,Cornus mass,Elagnus agnustifolia,Kerria japonica,Heder heliz,Ligurstrum japonica gibi türlerle her meysim de hem yeşilin tonlarını hem de kırmızı sarı gibi renkler görme imkanı sağlanmıştır.

Selimiye on the right side of the terrace and the pool was created from kullandıl.birbir grass surface at different levels were created. While at the same time the road from the entrance, which is located at 3 different elevations was created pergolas. Selimiye overtaken When we encounter now the excavations lasted Berry Han geldi.tas I mind my primary point of historical traces reveal that the Khan’s presence here in the future everyone to be aware of sağlamaktı.kaz studies ongoing field seen by everyone to ensure that the first amacımdı.b percent full inn where I also use a challenge from oluşturdum.mey four wooden deck, with two glass surfaces aims to provide the people of the area, I feel. One of the other areas Perception terraces, patios with these people and at the same time feeling the glory of Selimiye close to our area of vision at the Old Mosque sağlanmıştır.al career wooden seating areas have been created.

377


380


381


‘10 ‘11

Güz

M Ormanı eşe

PROJE 4 Prof. Dr. Ahmet Cengiz YILDIZCI Öğr. Gör. Gülşen Güler Ar. Gör. Muhammed Ali ÖRNEK

382

Bursa İli; sahip olduğu orman varlığı, milli parkları, doğal sit alanları ve zengin bitki örtüsü ile önemli doğal değerlere sahiptir. Projenin alanı Bursa ili Nilüfer İlçesi sınırları içinde yer alan Bursa Balat Meşe Ormanı, sahip olduğu karakteristik Meşe ağaçlarından dolayı 1.Derece Sit Alanı statüsündedir. Bunun yanı sıra Balat Meşe Ormanı, konut alanları ve tarım alanları ile çevrelenmekte, bu nedenle de önemli bir rekreasyon alanı potansiyeli barındırmaktadır. Bu doğrultuda Peyzaj Tasarım Projesinin amacı, 1. Derece Doğal Sit Alanı olan Balat Meşe Ormanı’nın sahip olduğu doğal değerleri koruyarak, farklı kullanıcı gruplarının aktif olarak kullanabildiği bir rekreasyon alanına dönüştürmek, koruma-kullanma dengesini sağlayarak farklı tematik yaklaşımlarla işlevlendirmektir.

The city of Bursa has high natural values with its existing forests, natural parks, natural protected areas and a large variety of vegetation. The project site Bursa Balat Oak Forest which is located in Bursa Nilüfer, is a 1.st degree natural protected area owing to its significant Oak Tree existence. In addition to this, Balat Oak Forest has a considerable potential for a recreational area due to its location which is surrounded by residential areas. The main aim of the Landscape Design Project is to protect the natural values of the Balat Oak Forest and designing a recreational area for a large variety of community; re-functioning the site with different thematic approaches by providing a protection-usage balance.


383


‘10 ‘11

Güz

Bursa M Ormanı Balat

eşe

Aslıhan Kerimkar

384

Balat Meşe Ormanında Buz Devri

ICEAGE in the Balat-Meşe Forest

Türkiyenin İstanbul,Ankarave ,İzmirden sonra dördüncü büyük şehri olan Bursa, önemli sanayi bölgesi oluşu, ulaşım kolaylığı ve doğal güzellikleri ile etki alanı çok güçlü bir kenttir. ursa’da doğal güzellikler yanında, insanların rekreasyonel ihtiyaçlarını karşılayacakları çok sayıda kent parkı bulunmaktadır. Fakat çocuklara özel tematik bir aktivite ve oyun alanı yer almamaktadır. Bu nedenle, projede çocuklara heyecan veren, hayal kurduran ve çocukların dünyasında yer alan bir tema ile oyun parkı oluşturmak amaçlanmıştır. Üç çeşit oyun alanı bulunmaktadır ve bu alanlar sadece gunduz kullanımına açılmaktadır. Oyun alanlarında çocuklar için oyun elemanları, aileleri için kafe ve dinlenme kısımları ve wc bulumaktadır.Kent parkı olarak kullnılan diğer kısımlar gündüz ve gece kullanımına açıktır; aydınlatma ,oyun alanlarını cevreleyen duvarlarde ve kent mobilyalarındaki ledlerle sağlanmaktadır. Proje alanı ve bulunduğu kent ile ilgili analiz çalışmaları sonunda, projenin teması oluşturulmuştur. Temanın ve arazinin gerektirdiği şekilde sirkülasyon ve alan kullanım programı geliştirilmiştir.

Right after Istanbul, Ankara and Izmir , Bursa, the 4th biggest city, has a significant sphere of influence with its industrial identity, natural beau¬ties and transportation facilities. Bursa has plenty of city parks which supply people to get their recreational de¬mands. There are three playgrounds and those playgrounds are in use just in day time. However there is no specific theme park or play ground for chil¬dren. Thus, the project aims to create a theme park which gives children excite, makes them imagine with a theme that they have already known. Playgrounds include playing equipments for children and cafe, resting areas, toilette for parents inside.The other areas which are used as city park are avaible during daytime and nighttime. Lightenning is supplied by LED Technol¬ogy on the walls that surround the playgrounds and on urban furnitures.


385


386


387


388


389


390


391


‘10 ‘11

Güz

Bursa M Ormanı Balat

eşe

Doğa Dinemis Kuşuluoğlu 1. Derece sit alanı olan Bursa-Balat meşe ormanı projesinin amacı, sit alanına zarar vermeden ormanı rekreasyon alanına dönüştürmek olarak kararlaştırılmıştır. Nilüfer Çayı, Mudanya Bulvarı ve Bursa Çevreyolu arasında kalan orman, konut alanları ve tarla alanları arasında bulunmaktadır. Sit alanı olmasının nedeni barındırdığı değerli meşelerdir. Proje meşe aktivitesi, eğlenme ve dinlenme olarak programlanmıştır. Meşe deneyimi, yerden ve yerden yüksek olarak tanımlanmıştır. Yerden yüksek deneyim için tasarlanan rampalarda teraslar oluşturulmuş, dinlenme ve gözlem mekânları yaratılmıştır. Yoğun eğimli alanda topografyayı kullanan açık hava sineması teraslama sistemiyle oluşturulmuştur. Parka hem otopark girişi hem yaya girişi bulunmaktadır. Park; tasarlanmış alan, rekreasyon alanı, açık alan, ekolojik alan ve %20den daha eğimli alan olmak üzere beş ana bölüme ayrılmıştır. Tasarlanmış alanda ana giriş, servis girişi ve yaya girişi; çocuk oyun alanı, ve piknik alanı; rekreasyon alanında kaykay parkuru, engelli spor parkı, açık hava sineması; açık alanda güneşlenme alanı ve meşe sergi bölgesi; ekolojik alanda meşe deneyim rampaları; %20’den daha eğimli alanlarda rampaların seyir terasları ve tırmanma alanı bulunmaktadır. Park, çher yaştan ve durumdan kullanıcıya hitap edebilecek şekilde tasarlanmıştır. Parkın temel görevi meşeyi yanında bir aktivite sunarak tanıtmaktır. Meşenin flora ve faunası göz önüne alınarak piknik alanları, meşe sergi ve meşe deneyim alanlarında maksimum meşe gözlemi amaçlanmıştır. Yeni meşe türlerinin eklenmesiyle meşe sergi alanında çeşitlilik sağlanmaya çalışılmıştır. Park, kendi elektrik ve su ihtiyacını karşılayan ekolojik park olarak tasarlanmıştır. Güneş pil ve panelleriyle elektrik ihtiyacı depolanır, parkın aydınlatılmasında kullanılır. Aynı zamanda enerji döngüsünün, çocuk oyun alanlarında tasarlanan oyun elemanlarıyla ve güneşlenme alanlarında insanlara deneyimletilmesi amaçlanmıştır.

392

The aim of the “Priority One Natural Preservation Site” Bursa-Balat Oak Forest Project is to convert the protected area to a recreation park without damaging the forest. The forest is located between residential areas and farm fields and is located in the middle of Nilufer Tea, Mudanya Avenue and Bursa Road. The reason why it is protected is because of the valuable oak species. Therefore, the Project is intented to keep the oak in the foreground. The Project is programmed as activity, entertainment and rest. Oak experience is defined in the ground and high ground. High ground terraces are designed on the ramps and created observation spaces for experience. Outdoor theatre is formed by terracing system on intensive sloping topography. There are 3 access to the park; car park entrance, pedestrian access and servise entrance. Park is divided into 5 main parts; designed space, recreation space, open space, ecological areas and more than 20% slope area. Main entrance, service entrance, pedestrian access, children’s playground and picnic area are in the designed area. Skateboard park, paralympic sports park and outdoor theater are in the recreation area. Outdoor sunbathing area and exhibition area of oak are in the open are. Oak experience ramps are in the ecological area. Clibimg ramps and terraces are in the more than 20% slope area. The park is designed to be able to address all kinds of people such as children, youth, elderly or handicapped. The main task of the project is to introduce the oak with providing an activity next to it. It is aimed maximum observation oak in the picnic, oak exhibition and oak experience areas by considering the flora and fauna of oak. Diversity is made in the exhibition area with addition of new species. The forest is designed as an ecological park to supply its own electricity and water needs. The need for electricity is stored in batteries and solar panels, and is used in lighting of the park. At the same time, the energy cycle is aimed to be experienced in children’s play areas as game elements and people sunbathing areas.


393


394


395


396


397


‘10 ‘11

Güz

Bursa M Ormanı Balat

eşe

Ece Sıla Bora

Türkiye’nin 3. büyük şehri Bursa’dabulunan Balat Meşeliği, bugünkü durumuyla daha çok piknik yapmak için kullanılan bir mesire alanı. Fakat hali hazır durumuyla gerekli altyapı ve düzenlemelerden yoksun olduğu için, bakımsız ve atıl bir alan olma yolunda. Bunu önlemek için, alanın potansiyel kullanıcı kitlesinin aileler ve çocuklar olduğu göz önüne alınarak, gençler ve çocuklara yönelik, Doğa Keşif ve Macera Parkı yapılmasına karar verildi. Park içerisinde macera parkuru, seyir terasları, festival ve toplanma alanları, rüzgar koridorları, rüzgar tribünleri, kamp ve piknik alanları bulunuyor. Bu parkla birlikte çocuk ve gençlerin doğayla temas haline geçip, keşif ve gözlem yapmalarına, macera içgüdülerini tetiklemeye, bunlardan da önemlisi doğa üzerine bilinçlendirilmelerine çalışıldı.

398

Bursa balat Forest which is situated in the third largest city in Turkey, is a promenade area used generally for picknicking. However, abstinence of infrastructure and management endanger park to turn into a squalid and stagnant area. To prevent that, considering the potential user crew as children and families, it’s decided to create a park for adventure and to explore nature for especially children and youth. There are a parkour for adventure, terraces capturing vista, large areas for gathering people and festivals, wind corridors, wind tribunes, camping and picknicking areas. In that park, children and young people have chance to contact, explore, observe the nature, triggered to have adventure, but most important; they start to become conscious about nature, and ecology.


399


400


401


402


403


‘10 ‘11

Güz

Bursa M Ormanı Balat

eşe

İrem Tuğçe Kotiloğlu

Bursa Belediyesi, Nilüfer İlçesi sınırlarında bulunan Balat Meşelik Ormanı birinci derece sit alanıdır. Yakın çevresindeki konut alanları, bulunduğu bölgenin ihtiyaçları, kullanıcı profilleri göz önüne alınarak meşelik alanı baştan değerlendirmek için yapılan proje ile bir spor parkı oluşturulması düşünülmüştür. Projenin amacı, Bursa Balat Meşelik Ormanı’nın düzenlenerek, kullanıcılarının ihtiyaçlarına karşılık verebilir hale getirilmesidir. Park, yakın çevrede bulunan toplu konutlardaki yerli halk ve sunulan toplu taşıma çözümleri ile şehir merkezinden gelen kullanıcılarına şehir dokusu içerisinde doğal bir alanda spor yapma imkânı sağlayacaktir. Projenin programına baktığımızda; sirkülasyonu sağlayan ana akslar ve bu aksların oluşturduğu, her biri ayrı bir fonksiyona sahip kısımları görmekteyiz. Paintball, oryantiring, okçuluk, atv gibi faaliyetlere olanak sağlayan parkta ayrıca çocuk oyun alanları ve yeme içme-wc birimleri de bulunmaktadır. Yürümek, koşmak, bisiklete binmek isteyen kullanıcılar için de çeşitli olanaklar mevcuttur. Spor parkında amaç birinci derece sit alanı olan arazide yeşil dokunun devamlılığını öne çıkmaktadır. Bu sebepten yapılan analiz çalışmaları ile birlikte alandaki yeşil dokunun korunması ve geliştirilmesi öncelikli hedef olarak belirlenmiştir. Geliştirilen projede meşelik alandaki mevcut meşe dokusu ve doğal canlı hayatı göz önünde bulundurulmuştur. Parka girişte misafirleri karşılayan alanın ardından park içerisinde ilerledikçe, farklı fonksiyonlara sahip alanlar kullanıcıları karşılamaktadır. Her biri farklı bir spor aktivitesi için tasarlanmış bu alanlar, kullanıcılar için kent ortamı içinde bambamşa bir dünya yaratmaktadır.

404

Balat-oak forest-sportpark, which placed in Bursa municipality, Nilüfer district, is primary protected area because of its natural value. The area is thought as a sport park with consideration of its near surroundings’ needs and residences, people’s profiles and demands. The aim of the Balat-oak forest- sport park project is increasing the quality of life by supplying new recreation areas for people. With new arrangements park will prove the needs of its users in their daily life. With this natural park which is far away from city centre, people forget their life’s routines and stress. As a programme of the Balat oak forest- sport park; designed paths which provide circulation in park divide it into some parts. And each part has a different function. Besides having paintball, orienteer¬ing, atv and archery areas, park also offers playing areas for children. And it has facilities for eating, drinking, rest and wc requirements. Meth¬odology of the sport park project is; developing and conserving open-space area in Balat oak forest which is a primary protected area because of its natural value. With new project natural environment, flora and fau¬na of the area is taken into consideration.


405


406


407


408


409


‘10 ‘11

Güz

Bursa M Ormanı Balat

eşe

Semiha Altıntaş

Bursa’da birçok parkın olması fakat bu parkların kullanıcılar tarafından sadece gezip görerek vakit geçirdikleri yerler olarak kalması nedeni ile ortaya çıkmıştır. Uygulanan projelerde genel olarak görme duyusu üzerinde tasarımlar yapılmıştır. Tasarlanan projede bir duyu parkı düşünülmüştür. Duyu parkında beş duyunun algılanabileceği alanlar, ayrıca bu parkta halkın önceden kullandığı, zaman geçirdiği, çok az müdahale görmüş piknik alanlarıyla, halkın yoğun şehir hayatından uzaklaşıp kendisini motive edebileceği yürüyüş ve bisiklet yolları tasarlanmıştır. Parkta, ağaçların sulamalarını ve bir kısım gece ışıklandırılmasına gidecek enerjiyi karşılayacak güneş panelleri ve rüzgar trübünlerinin kullanımı düşünülmüştür. Yapılan analizler sonucu alana yerleşilmiştir. Eğim farkının az olduğu alanlara daha çok yoğunlaşılmıştır. Eğime göre sirkülasyon oluşturulmuştur.

410

The idea of project came up as a new alternative to conventional type of usage (as a path for sightseeing, waiting, walking ) of parks. These parks designed as a nice image to people who pass through these spaces. My idea is to add more experience to users of these places, experiences they fell by other senses than two eyes. Also large spaces on these park are used as underlay for solar and wind energy. The usage of this large area is though as a place for local people who want to go for picnic, sightseeing and biking, and also to experience natural installations for their other senses than eye, paths for large variety of aromatic smells of different bushes , paths for different kind of trees and bushes with non seen surfaces ( sharp, very smooth, silky, gummy). Also Solar and wind energy gathered by in park going to be used for irrigating. Natural gradation of the area is used as most important input for composition of the pathways and plazas of the project area, most of which are placed on areas with lowprofile natural plantation with little gradation


411


412


413


414


415


416


417


‘11 ‘12

Bahar

Dragos D P önüşüm

Sanayi Alanları

rojesi

PROJE 4 Doç. Dr. Hayriye Eşbah Tunçay Doç. Dr. Gülşen Aytaç Araş. Gör. Dinemis Kuşuluoğlu

418

Maltepe Dragos’ta bulunan eski sanayi alanlarının dönüşümü çalışmasını içeren projenin amacı, kentsel bellek, endüstriyel miras ve peyzaj kimliği konularını dikkate alan bir peyzaj tasarım projesi üretmektir. Proje alanında farklı büyüklükteki yapıların ve açık alanların ilişki içerisinde yeniden işlevlendirilip tasarlanması ve alanın içinden geçen derenin ıslahı konusu endüstriyel peyzaj konsepti içerisinde çalışılmıştır.

This project deals with post industrial landscape design. Maltepe Dragos post industrial site is choosen for its strategic location in the Anatolian site of Istanbul. The area host many housing development projects, is close to the Marmara sea coast. Therefore, the area can provide landscape services to its surroundings and also to wide range of users. The students are encouraged to explore post industrial design concepts from urban memo¬ry, industrial heritage and landscape identity point of views. Re-functioning of different size post-industrial structures and open areas, creating high sense of place, and the ecological rehabilitaton of the stream are some of the tasks expected from the students.


419


‘11 ‘12

Bahar

Dragos D P önüşüm

Sanayi Alanları

rojesi

Ayşen Tabak

Bu projede ekolojik değerleri bozulmuş ve işlevini yitirmiş eski endüstriyel alanın rehabilitasyonu amaçlanmıştır. Bu endüstriyel alan, bu alana komşuluk eden iki mahallenin ilişkisinin kopmasına neden olmaktadır. Bu bariyer etkisi aslında alanın denizle ilişkisinde de mevcuttur çünkü kıyı yolu trafik anlamında oldukça yüksek bir volümü kaldırırken alanın kullanıcısının direk deniz kenarına ulaşmasını engellemektedir. Tasarım kararlarının temelinde bu ekolojik, sosyal ve fiziksel kopuklukların onarılması ve peyzaj tasarımı üzerinden bu alanın kentsel yeşil alan sitemine katılımının sağlanması amaçlanmıştır. Bu kapsamda her iki mahalleyi birbirine bağlayan bir yeşil koridor doğu batı yönünde tesis edildi, ayrıca derenin ıslahı ve rekreatif kullanımlara açılması sağlandı. Bunlara ek olarak kıyıdaki araç trafiğine kullanıcıları teslim etmeden bu koridorun üzerinden aşan bir diğer yeşil bağlantının kurulmasına önem verildi. Bu şekilde deniz kenarındaki yeşil alanın da içerilere sızması sağlanmış oldu. Program olarak alanda eski binaların bazıları korundu ve buralara kültür ve sanat aktiviteleri için atölye, sergi alanları, müzeler, derslikler gibi işlevler verildi. Bu sanat ve kültür konsepti dış mekanda da açık derslik, sergi ve atölye alanları olarak devam ettirildi.

420

In this project, main aim was to restore the qualities of an old industrial site which has lost its ecological attributes and function. The old industrial site creates a barrier between the two neighborhoods on the east and west of the study area. The barrier effects also prevail in the South where the major coastal road separates the site from the coastal green area, hence preventing direct access to the seaside. Main design decisions involve restoration of ecological, social and physical connectivity, and connecting the site to a larger green system. Therefore, a green corridor is established between the communities from east to west. The ecology of the site is also supported by the river corridor restoration and introduction of some recreational activities in these corridors. In addition to this, a green overpass is created to connect the post industrial area to the coastal green space. This enabled the penetration of the coastal green to inland areas, or vice versa. In terms of the program, some of the existing buildings are kept to be used for cultural and art activities, hence offering indoor classroom, atelier, exhibition spaces, while the similar program is supported by the outdoor museum, exhibition and atelier areas.


421


422


423


424


425


‘11 ‘12

Bahar

Dragos D P önüşüm

Sanayi Alanları

rojesi

Dan Smeeth

Bu projede alanın endüstriyel geçmişinin vurgulanması üzerinden bir konsept geliştirilmiştir. Buna göre mevcut binaların yeni işlevlerle canlılıklarını sürdürmeleri, açık alan aktiviteleri ile dış mekan olanaklarının zenginleştirilmesi, alanın kenarından geçen dere nedeniyle aynı zamanda taşkın alanı olarak da çalışan alanın sulak alan niteliklerinin geri getirilmesi ve bunun tasarıma girdi oluşturması ana hedefler arasındadır. Alana eklenen yeni ticari ofisler, kültür binaları ve eğitim birimleri ile program desteklenmektedir. İşlevlendirilmeyen bazı binaların ise su taşkın alanında bırakılarak batık halde objeler olarak endüstriyel geçmişi vurgulamak üzere kullanılmaları düşünülmüştür.

426

I want to convert the site from a disused degraded land to a semi submerged, green lung of Istanbul. Deconstruction and reconstruction of buildings, plant patches and topography is the main strategy in design. Project correlates existing sites to highlight the potential features on the site and to possibly link them. Some major decision includes restoring the river corridor and improving water quality through phytoremediation on site, building a train station to improve accessibility, promoting some communal buildings to improve social cohesion on the site, and strengthening community ties with recreational spaces on the site, and re-utilizing some of the buildings as commercial units to promote some economic stimulus.


427


428


429


430


431


‘11 ‘12

Bahar

Dragos D P önüşüm

Sanayi Alanları

rojesi

Yekta Alpaslan

Proje alanı eski fabrika alanlarının olduğu günümüzde atıl alan olarak görülen Kartal ilçesinin Dragos tepesi eteklerindedir. Proje arazisi sınırları deniz kıyısının da bulunduğu güney batı tarafında ana sahil yolu, kuzey doğu tarafında tren yolu, kuzey batı tarafında konut bölgesi ve güney doğu tarafında Dragos tepesi ve dere ile belirlidir. Bu alan endüstriyel alan dönüşümünde fırsata dönüştürülebilecek olan geri dönüşüm ve yeniden kullanma kavramlarına çok müsaittir. Bu tespitler ile birlikte eski fabrikaların yerleri projede sert zemin olarak düzenlenmiştir. Ayrıca eski fabrikalarda üretilmiş olan malzemelerin bu alanlarda kullanılması önerilmiştir. Üretim yeri olan proje alanında üretimin devam ettirilmesi belirli günlerde düzenlenen atölyeler ile sürdürülecektir. Bu atölyelerde veya evlerde üretilen ürünlerin satışı proje alanında sağlanacaktır. Atölyelere uzaktan gelecek olan insanların da üretime rahatça katılmaları ve proje alanından geçen araçların farkındalığını arttırmak için üretim alanı ana sahil yoluna yakın konumlandırılmıştır. Taşıyıcılığı olan ve ayakta duran fabrika yapıları müze ve kapalı atölye olarak kullanılacaktır. Buralarda çalışacak ve açık kapalı atölyelerde faaliyet gösterecek insanların ihtiyaçları için market merkezi konumda ve araç duraklama alanıyla birlikte bulunmaktadır.

432

Project field is at the outskirts of the Kartal county’s Dragos hill which is currently filled by some non-functioning factories and can be seen as an idle field. Borders of this Project area are designated by; train tracks at the north-east, main coastal road and some sea coast at the south west, residental areas at north west and Dragos hill and a creek at the south east. This field is extremely available to recycling and reclamation, both are opportunistic concepts on industrial field transformation. Some of these factories still have their load-bearing walls standing but some of them only have hardscapes left. Along with these detections, locations of the old factory buildings had drawn as hardscapes in the project. Also using the products manufactured by these old factories on these areas are suggested. Continued production will be arranged with workshops that will took place on certain days to keep this old production site keep on producing. The products manufactured in these workshops and homes can be sold in the project area. To make sure that people coming to these workshops from long distances have an easier access, production area is located close to the main coastal road. This action also boost the awareness of the passing by drivers. The hotel and the car-park also improves awareness. Factories still have a standing load-bearing walls will be put to use as museums or closed workshops. To satisfy the needs of the people operating in the closed or open workshops, a market has located in a central spot along with the temporary parking zone.


433


434


435


‘12‘13

Güz

Halkalı Taş O P Islah P

cakları

eyzaj

rojesi

Proje alanı, İstanbul Küçükçekmece’ye bağlı Halkalı semtinde yer alan, Halkalı Taş Ocakları’nı da kapsayan açık alandır. Proje kapsamında, eski taş ocaklarının ıslahını içeren peyzaj tasarım yaklaşımları ve alanın mevcut potansiyellerin farkına varılarak Istanbul için rekreasyon alanı olarak yeniden işlevlendirilmesi çalışılmıştır.

PROJE 4 Doç. Dr. Hayriye Eşbah Tunçay Doç. Dr. Gülşen Aytaç Araş. Gör. Dinemis Kuşuluoğlu

436

This project is to explore design approaches to rehabilitate an abandoned stone quarry, and to gain this area as an green infrastructure element for the city. Halkalı Stone Quarry is selected as a site. In the project, students are expected to evaluate the site’s potentials in terms of including it in the green systems. Also, they are asked to improve the soil quality while creating exciting topographies by modifiying the existing contour lines. Moreover, the students should design for recreation and community development.


437


‘12‘13

Güz

Halkalı Taş O P Islah P

cakları

eyzaj

rojesi

Didem Karaca

Proje alanı, Halkalı ilçesinde doğu-batı yönünden konut alanları, kuzeyden taş ocağı ve güneyden Atatürk Olimpiyat Stadı ile çevrilidir. Alan sınırını tanımlayan doğal ve yapay eşikler bulunmaktadır; Bunlar Sazlıdere Havzası, orman alanları ve karayolu akslarıdır. Yaklaşık 8ha yüzölçümüne sahip alan, Kuzey İstanbul Ormanları’nın Halkalı yapılı çevresinin çeperinde bulunduğu için ekolojik açıdan stratejik bir konumda yer almaktadır. Alan, İstanbul’un gelişme bölgeleri arasındadır; devam eden toplu konut projeleri, metropoliten alan içindeki konumu ve üst ölçekli donatı alanı, Olimpiyat Parkı ile içindeki doğal değerlerin manzara ve rekreatif amaçlı kullanım potansiyeli olması gelişimine olumlu etki yapan faktörlerdir. Bu sebepler doğrultusunda, artan nüfus ve sosyal hayat düşünülerek alan kullanımı için “bölge parkı” önerisi getirilmiştir. Doğal ağaçlık alan içinde kullanıcılara; var olan vadi, tepe noktaları gibi doğal değerleri kullanarak oluşturulan yürüyüş ve gezinti yolları, toplanma, dinlenme ve seyir alanları, aktivite alanları ile dere kıyısı kullanım imkanları sunulması amaçlanmaktadır. Alanda bulunan taş ocağı ve çevresi ile alanın eğimli bölgelerinde ağaçlandırma önerisi getirilmiştir. Alanda, derenin rekreasyonel kullanıma hizmet edebilmesi için kıyı düzenlemesi yapılmıştır. Farklı sert zemin döşemeleri, yer örtücü bitki çeşitleri ve çim alan ile kıyı boyunca alternatif kullanım alanları ortaya çıkarılmıştır. Sert zemin döşemelerde; yürüyüş yolları için çim derzli beton, köprüler ve ara geçişler için ahşap kaplama döşemesi uygulanmıştır. Basamaklarda kullanılan bazalt plak taş; farklılık yaratmak ve basamakları merdiven işlevi dışında kullanılan bir yer haline getirmek amacıyla önerilmiştir.

438

Project site is located in Halkalı district in the western side of Istanbul. The site is surrounded by housing zone from east-west direction, quarry from North direction and Atatürk Olympic Stadium from south direction. And also natural and manmade thresholds define the project site like Sazlıdere Basin, forest areas and highway routes. The site has an area of 8 ha and has strategic location because of its ecological importance. It is developing area in Istanbul with ongoing residential projects, location in metropolitan area and social-recreational facility areas. “Public garden” is proposed for this site because of growing population and the need of social activity places. It is aimed that the usage of facilities; walking routes, pedestrian roads, sitting areas and viewing terraces in forestand. Forestation is proposed for quarry area and high sloping lands. Water front design is proposed for recreational activities with different hardscape materials, grass and ground cover plants. Grass jointed plain concrete, wooden flooring, basalt are used for hardscape.


439


440


441


‘12‘13

Güz

Halkalı Taş O P Islah P

cakları

eyzaj

rojesi

Sevgi Çelik

Mevcut çalışma alanı eski bir taş ocağı olduğu için öncelikle ıslah çalışması planlanmıştır. Islah çalışması kapsamında bölgenin potansiyelleri keşfedilmiş ve alanın potansiyelini yok edebilecek tehditler ortaya çıkarılmıştır. Ardından alanın içinde yapılan analizler ile birlikte program geliştirilmiştir. Alanın özel konumu sebebiyle tasarımın sürdürülebilirliği açısından programın temel kullanıcı profili çocuk ve çocuklu aileler üzerine odaklanmıştır. Çocuklar için hem eğitici hem de eğlenceli bir mekan yaratılmak istenmiş, bu sebeple program açık hava müzesini bir eğlence parkı konseptiyle sunmaktadır. Tasarım konsepti ise hayalgücünün sınır tanımadığı sürrealizmden ilham almıştır.

442

This project aims to reclaim the site which was a former quarry. In this reclamation project, the potentials of the area are discovered and threats are determined. Then a program is developed after analysis studies. With respect to the site’s special location and for the sustainability of the place, basic user profile is determined as children and families with children. It is aimed to create both educative and entertaining space for children, the program offers the open-air museum as an entertainment park. The design concept is inspired from surrealism, an imagination without limits.


443


444


445


‘12‘13

Bahar

Kartal Taş O P Islah P

cakları

eyzaj

PROJE 4 Doç. Dr. Hayriye Eşbah Tunçay Doç. Dr. Gülşen Aytaç Araş. Gör. Dinemis Kuşuluoğlu

446

rojesi

Kartal Taş Ocakları konumu, büyüklüğü ve jeolojik ve jeomorfolojik yapısıyla İstanbul için önemli bir açık alandır. Otoyol, endüstriyel yapılar ve konut alanları içerisinde bulunmaktadır. 2009 yılında bu alan, İstanbul Çevre Düzeni Planı’nda Anadolu yakasının “merkezi iş alanı” olarak ilan edilmiştir. Proje alanı Aydos Ormanı, Soğanlık sit alanı, Kartal Organize Sanayi Bölgesi, sahile göre konumu ve işletimi bitmiş taş ocağı olması sebebi ile Kartal bölgesi için çok önemli açık alan potansiyeline sahiptir. Projenin amacı Kartal Taş Ocakları’nı kentsel açık alan olarak değerlendirmek ve karakteri bozulmuş, problemli kentsel alanların ıslahı ile ilgili temel bilgileri göz önünde bulundururak peyzaj tasarım ve planlama projesi geliştirmektir.

Kartal Quarry Area is an important open space in Istanbul urban settlements with its location, its size and its geological and geomorphologic condition. It is located between highway, industrial areas and settlements. The area was announced as Central Business District of Anatolian Part with new mixed-use facilities in İstanbul Metropolitan Plan 2009. The site has very important open space potential with its location near to Ayados Forest, Soğanlık Heritage Site, Kartal Organized Industrial Zone, coastal line and Kartal post-quarry. The aim of the study is to explore the landscape planning and design approaches for Kartal Quarry as an urban open space for Istanbul by considering the general information and approaches about the landscape restoration.


447


‘12‘13

Bahar

Kartal Taş O P Islah P

cakları

eyzaj

rojesi

Merve Alkan

KARTAL İLÇESİ Kuzeydoğusunda Aydos ormanları,güneyinde Marmara Denizi ve adalar bulunan Kartal ilçesi; tarihi ve kültürel zenginlikleri, yeraltı su kaynakları, sayfiye yerleri ve ulaşım akslarına yakınlığı ile dikkat çeken bir ilçedir. Deniz seviyesinden başlayarak 539m yükselir ve kıyıdan kuzeye doğru silislerle kaplı olup verimli topraklara sahiptir. Kartal ilçesi, 1947’den bu yana sanayi bölgesi olarak kullanılmakta olup sanayi ve ticaret yapıları daha çok D-100 karayolu üzerinde yoğunlaşmıştır. Kartal; karayolu(D-100 karayolu,TEM,minibüs ve sahil yolu ),raylı sistem (metro ve tren),hava yolu (Sabiha Gökçen),deniz yolu (iç ve dış hatlar) gibi ulaşım akslarına sahiptir. TASARIM YAKLAŞIMI Alan, çevresindeki sanayileşmeden etkilenmiş ve taş ocağı olarak uzun süre kullanıldıktan sonra terk edilmiştir. Zaman içersinde taş ocağının ortası, yağmur sularıyla dolarak yapay bir gölet halini almış, içersine israil sazanı ve yaban ördekleri salınarak bir ekosistem oluşmuştur. Gerek deniz manzarası gerekse göl manzarası bulunan bu alan, rekreatif açıdan insanların ilgisini çekmiştir. Ancak erezyon riski taşıdığı için erişilebilir değildir. Bu nedenle alan, pozitif müdahalelerle insan kullanımına uygun hale getirilmek istenmiştir. Bunu yaparken, alanın, ekolojik kimliğinin, endüstriyel kimliğinden üstün olduğu vurgulanmak istenmiştir. Alan tasarlanırken; -Taş ocağının ekolojik olarak restore edilmesi ve biyoçeşitliliğin yeniden kazandırılması, -Göl ekosisteminin korunması ve biyoçeşitliliğin arttırılması, -İnsanın bu alana erişiminin sağlanması, -Endüstriyel geçmişine ait izlerin korunması, -Alanın, Kartal’daki turistik alanlardan biri olması hedeflenmiştir.

448

KARTAL DISTRICT Kartal is a district with historical and cultural wealth, underground water resources, remarkable location in the city development plan. Kartal is being used as an industrial area since 1947, the industrial and commercial activities are mainly located along the major highway (D100). The project site is a part of the industrial uses. However, after the stone quarry activities stopped, the area is abandoned and taken the form of an artificial pond filled by the rainwater. A new ecosystem and its inhabitants of flora and fauna are already emerging on the site. Currently, the site enables sea view from its higher elevations and lake view of the emerging wetland ecosystem, therefore the site has many visual qualities. Main design decisions include; Ecological restoration of the quarry to regain biodiversity Protecting and improving the biodiversity of the lake ecosystem Providing access to people and promoting diverse recreational activities Preserving the traces of the industrial past Promoting this site as a tourist attraction


449


450


451


‘12‘13

Bahar

Kartal Taş O P Islah P

cakları

eyzaj

rojesi

Ahmet Belli

Kartal ilçesi İstanbul’un Anadolu yakasında bulunmaktadır. Proje alanı E-5 karayolunun yanında ve sahil bölgesinin arasında yer alıyor. Ayrıca site bölgenin en yüksek noktasında duruyor. Ocaklar; genellikle şehirlerin dışında büyük göçük alanlarda bulunurken, Kartal Ocağı şehrin ortasında. Alanının yakınında İstanbul’un önemli otoyolu boyunca ticari ve konut yaıları mevcut. Alan Prens adaları ve Marmara Denizi’ne bakısı ile önemli bir potansiyel nokta. Proje kapsamında alanda yüksek rakımlarda düşük seviye bitkilendirme ile bakış açıları oluşturulması hedeflenmiştir. Proje kapsamında tasarlanan kule ise vista noktasını ve negatif şehir konseptini oluşturuyor.

452

Kartal district is located in the Anatolian side of İstanbul City. The site is near E-5 highway and between seaside and highway. Quarries are generally out of cities, huge digged areas. But Kartal Quarry is in the middle of city. There is an important highway of İstanbul and so many commercial and resi¬dential buildings nearby. Prince islands and Marmara sea are potential views from the upper elevations of the quarry. Thus, creating a zero level be¬cames important. At the high elevation of area low level plants are used for not obstructing the view and on the contrary tall trees used at the lower levels. After planting concept the tower creates a view point and symbol of negative city. The ways to tower assist the concept.


453


454


455


456


457


‘12‘13

Bahar

Kartal Taş O P Islah P

cakları

eyzaj

rojesi

Arzu Türk

Proje alanında önceden Karataş denilen bir taşın çıkarıldığı, günümüzde işlemeyen bir taş ocağıdır. Çevresinde yoğun olarak sanayi birimleri, geri çekilmiş halde konut yapıları ve eğitim, hastane, dini yapı gibi tesisler bulunmaktadır. Alanın kuzeyinde Aydos ormanları, güneyinde ise Marmara Denizi bulunmaktadır. Alan Kartal ilçesinde, D100 karayolu kavşağında şehirleşmiş ve hızla şehirleşmeye devam eden alanda adeta sıkışmış bir durumdadır. Dolayısıyla taş ocağı çevresindeki işlevsiz halde olan açık alanlara işlev kazandırıp yeşil alan haline dönüştürmek, bu yeşil alanları kuzeyde Aydos ormanları, Taş ocağı ve güneydeki sahil yoluyla birleştirmek gerekmektedir. Sürdürülebilir bir kent yaratmak için yeşil koridorlara ek olarak sunulan mavi koridorlar ( bioswale) bu sistemlerle birlikte tasarlanmalıdır. Alanın çevresinde mevcut olan sa- nayi birimleri ve alanda da taş ocağından kalan endüstriyel atık(vinç,fabrika vb.) bulunmasından dolayı, proje alanının Endüstriyel Park olmasına karar verilmiştir. Alandaki endüstriyel atıkların korunup dönüştürülerek kullanılması ile 20 yıl sonra alanın endüstriyel kimliğinin hatırlanacağı bir Anı Park’a dönüşecektir.

458

The Project area is an old quarry area that is not used today. Area is surrounded by industrial estates, residences, schools, hospitals and religious buildings. At the North of the quarry area, there is Aydos For¬rest and at the South district there is Marmara Sea. Because of the nodel point of the area in terms of both transportation and green areas, the main concept is based on giving new func¬tions to nonused spaces in the city and convert them to green areas. With green and blue connections(bioswale), sustainable city plan is sug¬gested. Because of the industrial wastes in the project area and refer-encing to Istanbul Development Plan, the main concept has determined as “Industrial Park”. Project contains cultural areas, sport zones, open area museum and plant museum. These areas are connected with characteristic space fictions and circulation roads.


459


Alan çeşitli kültürel faaliyetlerin gerçekleştirildiği (endüstriyel tasarım galerisi, atölyeler, kütüphane) kültür alanı, spor faaliyetlerinin gerçekleştirildiği spor alanı, alandan ve çevresindeki taş ocaklarından çıkan özel taşların sergilendiği açık hava müzesi, Çin ve Türkiye’den çeşitli bitki türlerinin sergilendiği bitki müzesinden oluşmaktadır. Bu alanlar ana sirkülasyon yolu ve karakteristik mekan kurgularıyla birbirine bağlanırken, aynı zamanda taban suyu ve yağmur suyunun birikmesiyle oluşmuş gölde bir araya gelerek bütünleşik bir kurgu oluşturmaktadır. Kartal Taş Ocağı, taş ocağının faaliyetlerini uzun süre önce durdurmasından dolayı hızlı bir doğal ıslah yolundadır. Alanda pek çok bitki yaşama imkanı bulurken aynı zamanda çeşitli kuşlara ev sahipliği yapmaktadır. Bu doğrultu da alana yalnızca ıslah sürecini destekleyecek ve hızlandıracak bitki eklemeleri yapılacaktır. Islah süreci filtrasyon kanalı, havuzu gibi sürdürülebilir yöntemlerle desteklenecektir.

460


461


‘12‘13

Bahar

Kartal Taş O P Islah P

cakları

eyzaj

rojesi

Elif Yurtkuran

Kartal D-100 karayolunun güneyinde bulunan daha önce Yunus Çimento Fabrikasına taş gönderen ancak fabrikanın yıkılmasından sonra faliyetten çıkan ve şu an içinde bir gölet oluşmuş olan bir oyuk halindedir. 1982’de taş ocağında herhangi bir su birikintisine rastlanmazken, 30 yıllık bir süreç içerisinde 45-60 metre derinliğinde bir göl oluşumu tespit edilmiştir. Buradan yola çıkarak göl suyunun zamanla yükselebileceği kanaatine varılmış, ayrıca çevresinde bulunan sanayi tesislerinin fazlalığı ve açık alanlarının azlığı göz önüne alınarak projenin zamanla daha da genişlemesi, sanayi bölgelerinin açık/yeşil ve ticaret alanlarına çevrilmesi kararına varılmıştır. Kültürel Aktiviteler Kartal Taş Ocaklarında çeşitli festivaller, konserler, eğlence alanları oluşturarak insanları bu alana çekmek planlanmıştır. Reakreatif Aktiviteler Arazinin morfolojik yapısı farklı klimatik koşullar barındırdığı için yeşil alan ve açık alanların yanı sıra bazı ekstrem sporlara ve uçurtma uçurtmaya elverişli olabileceği düşünülmüştür. Ekoloji Taş Ocakları İşletmeciği yüzünden kaybedilen verimli toprak ıslah bitkileriyle tekrar oluşturulması planlanmış, alandaki yeşil alan ve açık alan azlığı göz önüne alınarak projede buna dikkat edilmiştir. Ayrıca gürültü kirliliğini önlemek için bir duvar tasarlanmış ve bu duvarın titanium dioxide ile desteklenerek arabadan çıkan gazların atmosfere oksijen olarak geri verilmesidüşünülmüştür. Ekonomi Alanın çeşitli ulaşım yollarına yakınlığı nedeniyle insan aktivitesinin giderek artmasının ekonomiye katkı sağlayacağı düşünülmüştür. Proje kapsamında zamanla sanayi tesislerinin yerini tturistik merkezlere bırakması planlanmıştır.

462

The area is a pit with a pond located in Kartal D-100 highway, which is formerly a factory who sent stone to Yunus Cement Factory then stoped after the closer of the factory. In 1982 there was no puddle but after thirty years a pond is formed. Thus, the water height of the pond is rising in years, and considering the industrial areas and lack of green, the project is planned to spread in time and to transform industrial areas to open/ green and commerce areas. Cultural Activities This project aims to make Kartal Quarry a focus point of Istanbul and planned to attract users with festivals, concerts and entertainment areas. Recreational Activities The site has green and open areas with respect to its morphological features and wether conditions and is suitable for extreme sports and kite surfing. Ecology This project consider the lack of open and green space and the productive soil, which was harmed because of the Quarry Operation, and is planned to be reclaimed with plants. Besides, a wall is planned to prevent noise polution and is supported with titanium dioxide to produce oxygen from vehicle’s gas. Economy As the site is close to diverse transportation routes, increase in human activity will contribute to economy. This project especially aims to transfrom industrial facilities into commerce/touristic centers.


463


464


465


466


467


468


469


‘13 ‘14

Güz

Küçük Lagünü P Projesi çekmece

eyzaj

PROJE 4 Doç. Dr. Hayriye Eşbah Tunçay Doç. Dr. Gülşen Aytaç Araş. Gör. Dinemis Kuşuluoğlu

470

Tarihsel süreçte İstanbul’a içme suyu kaynağı olmuş olan Küçükçekmece Gölü ve Lagün’ü, artan nüfus nedeniyle önemli bir kirlilik yüküne maruz kalmıştır. Proje, İstanbul için önemli bir doğal kaynak olan Küçükçekmece Lagünü ve Gölü’nde oluşan çevresel sorunların ve bu sorunların çözümüne yönelik yapılması gereken peyzaj tasarım ve planlama çalışmalarını, lagün ve yakın çevresinin ekolojik ıslahını, alanın araç ve yaya ulaşımının ve yerleşim yapı dokusunun tekrar düşünülmesini içermektedir.

Küçükçekmece Lake and Lagoon was once a very important natural resource for Istanbul, neverthless after the growing population they are under threat of heavy pollution. The aim of the project is to include landscape dplanning and design decisions for environmental problems, ecological restoration fo the lagoon, re-considering the pedestrian/vehicle use and urban structure.


471


‘13 ‘14

Güz

Küçük Lagünü P Projesi çekmece

eyzaj

Hande Kalender

472

Yoğun yerleşim içinde kalan Küçükçekmece Gölü halen İstanbul’un önemli biyolojik çeşitliliklerini barındıran bir lagün gölüdür. Küçükçekmece lagünü ve Sazlıdere çevresindeki çayırlar ve sulak alanların çevresi, sığ su alanları, kıyılar ve sazlıklar; yaban hayatı bakımında, flora ve fauna zenginliği, doğal su kıyısı bitkileri ile kentin doğal yapısını oluşturan elemanlar olup ekolojik açıdan ve kent ekolojisi açısından çok değerlidirler. Göller, barajlar ve sulak alanların işlerliği açısından vazgeçilmez olan havzalar, biyolojik çeşitlilik açısından korunması gereken doğal sistemlerdir. Havzanın etrafındaki ilk 300 metrelik alan, ekolojik arındırma işlevi gören ve sulak alanları bulunan doğal bir bölüme dönüştürülür. Orman, ekolojik tarım bölgelerini yeniden tanımlayacak; ekili şeritler, küçük iskeleler ve hendekler, bu bölgenin sınırlarını gözle görülür hale getirip anlaşılır kılacaktır.

Küçükçekme Lake are also among important water basins and water surfaces. Therefore, it is important that Küçükçekmece Lake Basin maintains its basin structure. Water basins which are indispensable in terms of functionality of lakes, dams and wetlands that are life sources for the rich biological values of region and forest which are vital for biological diversity are the most important natural systems which should not be disrupted.

Kentle olan sınır, gerçekleştirilmesi gerekenlerin ilki ve en önemlisidir. Kentsel atık su yeniden kullanıma sokularak, ormanlık alanlar ve organik tarım arazilerinden oluşan kent eşiğindeki doğa güçlendirilecek ve kent, kendi sınırını kendi beslemiş olacaktır. Sırttaki kentsel yoğunluk su havzasına girecek olan temiz su miktarına katkıda bulunur. Ayrıca kent sınırı, sadece net ve sağlıklı bir sınır olmakla kalmayıp, orman ve tarım alanlarıyla kentin sakinleri için değerli bir dinlenme alanı oluşturduğu gibi gıda üretimine de katkı sağlar.

The city edge thus becomes the most important and first boundary to materialize. By reusing urban wastewater and by strengthening the landscape on the city edge. (irrigated forest and agriculture) the city literally feeds its own boundary. The city boundary is perceived not just as a clear and robust edge, the forests and vital agricultural fields also provide valuable recreational space for the city’s residents, and contribute to food production.

The first 300 meters from the protected reservoir are turned into a natural zone with wetlands that functions as ecological purification. Together, the forest strip, redefine the ecological agriculture zone. Planted strips, small quays and a dike make the limits of these zones visible, and thus understandable for within the landscape.


473


474


475


476


477


478


479


‘13 ‘14

Güz

Küçük Lagünü P Projesi çekmece

eyzaj

Elçin Kahya

Proje alanı İstanbul’un batısında yer alan Küçükçekmece bölgesindedir. Alan ekolojik açıdan çok değerlidir. Alanda göl, deniz, lagün olmak üzere 3 farklı su tipi bulunmaktadır. Bu durum ekolojik açıdan alanı değerli kılmaktadır. Lagün kısmında tuzlu ve tatlı su karışımı farklı fauna ve flora tiplerinin barınmasına olanak sağlar. Lagün ve göl kısmında su kirliliğini önleme amaçlı fitoremediasyon ile bitkilerle suyun temizlenmesi hedeflenmiştir. Alanın tasarımımı etkileyen bir diğer özelliği kuş göç yollarının üzerinde yer almasıdır. Bu durum alana turistik bir çekim yaratacak özdür. Göl kısmında kıyı, sulak alan bitkileriyle kaplanıp kuş adaları tasarlanmıştır. Proje alanında demografik yapı daha çok yaşlılardan oluşmaktadır. Proje kapsamında alana yaşlıları ve çocukları çekmek kilit noktadır. Bu çerçevede tasarlanan Tamamlayıcı Park’ın bir kısmında yaşlıların kendilerini ölçeceği, kendilerine hedefler koyacakları aynı zamanda vakitlerini değerlendirip bir nevi sağlıklı hale gelebilecekleri ve yeni bilgilerle hafızalarını güçlü tutabilecekleri ‘Deneyim Parkuru’ tasarlamak istedim. Bu yürüyüş parkurunda her 100 metrede bir dinlenmeöğrenme-eğlenme çemberleri bulunmaktadır. Yorulduklarında bu çemberlerde hem dinlenebilecekler hem de sosyalleşebileceklerdir. Çocuklar içinse, farklı bitkilerin yer aldığı, bilimsel konuların öğretildiği, okulların buraya fen bilgisi dersleri dahilinde gezi düzenleyebilecekleri ‘Bilim Merkezi’ tasarlandı.Parkın her noktasına çocukların ilgisini çekebilecek detaylar yerleştirilmiştir. Sonuç olarak alanın mahalle halkı için ve dışarıdan gelen kullanıcılar için interaktif ve ‘Tamamlayıcı bir Park’ olması hedeflenmiştir.

480

Project site, Küçükçekmece region, is located in the West of Istanbul. It is a very valuable site in terms of ecological features. There are three types of water in the site: sea, lake and lagoon water. Because the politicians and public is not aware of the importance of these ecological features, the site is very much pressured by unsustainable urban pressures. Therefore, it is aimed that the water pollution due to urbanization should be controlled and phytoremediation should be implemented on the site. The site houses many bird species during bird migration seasons, therefore another aim is to create bird islands to protect them from touristic pressures. The Project targets elderly people and children thus is called “a park of complement”. I wanted to design some exercise paths for elderly so this will be called experience route. On this route the elderly people will get some health screening, information about different hobbies, as well as relaxation, learning and fun circles are proposed. For children, I designed a science center that children will learn different science topics, special plants, bird species etc. Some sport activities are also provided for more active life style.


481


482


483


‘13 ‘14

Güz

Küçük Lagünü P Projesi çekmece

eyzaj

Selin Ağca

Tasarımın ilk aşaması;göl suyu ve çevresinin ıslahına yönelik düzenlemeler içermektedir.Göl kıyısında kirliliğin biriktiği yerde bir çökeltme alanı ve bu alanda adacıklar oluşturulmuştur. Bitki-su etkileşimini arttırmak amacıyla oluşturulan yüzeylerde kırıklı çöküntüler yaratılıp suyun bitki aralarına daha çok girerek temizlenmesi düşünülmüştür. Eskiden var olan deniz kanal bağlantısı karayolunun altından geçecek şekilde tekrar açılarak temiz su desteği sağlanmıştır. Ayrıca yonca içinde oluşturulan yağmur suyu toplama, su dinlendirme ve havalandırma gölcüğü de sisteme destek verecek şekilde düzenlenmiştir. Yonca içinde var olan Küçükçekmece Stadı martıların sevdiği bir alan olması açısından dikkat çekici bulunmuştur. Stad yapısı kaldırılarak çayır düzenlemesi ve insanlar için çim teraslar yapılmış, alanın martı izleme alanına dönüşmesi amaçlanmıştır. Etrafı ağaçlandırılarak otoyol etkisi azaltılmaya çalışılmıştır. Yerleşim yeri yaya öncelikli kullanıma olanak verecek şekilde takrar düzenlenmiştir.Yerleşim yerinin seyrek yapı dokusunun tam ortasında bulunan boşluk mahalle meydanı şeklinde düzenlenmiştir. Bu meydan büyük bir çayırla birleşmektedir. Alan yerleşim yerinin kültüründen beslenecek şekilde bir pazar alanı, bitki satış sergileme alanı, balık pazarı ve mahalle pazarı gibi kullanımlara açılmıştır. Yerleşim yerinin kenarından devam eden deniz-göl bağlantı kanalı üzerindeki yoğun balıkçı kullanımının yarattığı baskı yeni ek kanallar açılarak hafifletilmeye çalışılmıştır. Balıkçılık faaliyetlerinin yeni kanallara çekilmesi öngörülmüştür. Balık restoranları eskiden bulunduğu konumda trafiğe neden olduğu için kanalların açılmasıyla yeni oluşan adaya taşınmıştır. Balıkçılık faaliyeti yapılan alanla yerleşim alanı manzara da oluşturacak bir bitkilendirmeyle birbirinden ayrılmıştır. Tarihi kibrit fabrikası çevredeki üniversite varlığı da düşünülerek gençlerin faydalanabileceği bir hobi ve eğlence merkezine dönüştürülmüştür. Dış düzenlemesiyle de festival ve eğlenceler için alan yaratılmıştır.

484

The first phase of the design is to reclaim pond water and its surroundings with an ecological approach. Accumulation of polution in pond results islands. To increase plant-water interaction, fractured collapse is designed to embrace water in order to clean with plants. A former sea canal connection is planned to be restored under the highway for clean water support. Moreover, rain water collection in clover, water resting an ventilation are arranged to also support the system. Küçükçekmece Stadium is found striking as it locates in the clover and is an attraction point for seagulls. The stadium is tranformed into grass terraces for watching the seagulls, and is surrounded with plants to decrease highway effect. Residential area is rearranged suitable for pedestrians. The space in the middle of the sparse residential area is designed as a square and unites with a big meadow. The area have cultural facilities such as bazaar, plant sell-expo, sea bazaar and district bazaar. The pressure of fisherman on sea-lake connection canal is tried to be softened with new alternative canals and to shift the fisherman activity to new canals. Fish restaurants are moved to new islands after new canals so that they would not cause traffic. Fishing activity area and residential area are seperated with scenery plantation. Considering the surrounding universities, historic match factory is transformed into a hobby and entertainment center fo youth. Also festival and recreational areas are created outside.


485


486


487


‘13 ‘14

Güz

Küçük Lagünü P Projesi çekmece

eyzaj

Umut Atlı

Kent mekanı içerisinde kalmış olsun ya da olmasın, ekosistem havzaları kentsel ihtiyaçlar doğrultusunda hayata geçirilen altyapı ve üstyapı yatırımları ile parçalanır. Kent odaklı her ölçekte yapılan yatırımlarla parçalanan ekosistem havzaları süreç içinde hem kent sakinlerinin rekreasyon ihtiyacının hem ekosistemin parçası olan organik inorganik bileşenlerin birbirini ikame eden çalışmasını akamete uğratır. Söz konusu işlerleği ya da ataleti,bulanıklık- netlik skalası içinde ele alınmıştır. Doğal ve kentsel peyzajın entegrasyon düzeyini bulanık olandan net olana dönüştürecek mekansal çözümleri üretmek, çalışmanın bu doğrultuda temel amacıdır. Küçükçekmece ve yakın çevresi doğa özgürlükleri için mülksüzleştirilmiştir. Kollektif üretim (kooperasyon), kollektif bilinç (kollektif kültür) su ve yeşil ekosistemi projenin konusudur. Proje, kollektif bir örgütlenmeyle yeni bir yaşam modeli sunmaktadır. Doğanın tükenmez enerjisi ile birlikte çalışan bir ekosistem modeli mümkün müdür?

488

Ecosystem basins shatter with urban under- and superstructures. In every scale of investments with the urban focus, play a role in this process which also interrupts both the recreational necessity of inhabitant and the flow that consists of both organic and inorganic elements that are in unison. In this project, with a meter of inaction to clear functionality, analyses are made to determine the level of functionality. The natural and the designed urban landscape together aims at clearing the blurryie. the inactive into the integrated by the spatial design solutions. Küçükçekmece and its environs are un-propertied for the rights and freedoms of nature. Collective production (cooperation), collective awareness and culture become subjects of water use and sustainable ecosystem. The project generates a proposal for the collectively organized new life and asks if the designed ecosystem can comprehend with the sustainable irreducible energy of nature itself?


489


490


491


492


493


‘13‘14

Bahar

Edirne K Y Sistem P entsel

eşil

rojesi

Tarih boyu farklı dinlere ve kültürlere ev sahipliği yapan Edirne, önemli tarihi mimari ve peyzaj değerlere sahiptir. Proje, Edirne’nin problemlerini tasarım ile çözmek adına peyzaj restorasyonu ve arazi ıslahını içermektedir. Edirne’nin kent ekolojisini sağlamak adına nehir ıslahı ve sulak alanların entegrasyonu ile rekrasyonel potansiyellerin üretilmesi, projenin amaçlarıdır.

PROJE 4 Doç. Dr. Hayriye Eşbah Tunçay Doç. Dr. Gülşen Aytaç Robert Holden Araş. Gör. Dr. Kerem Arslanlı Araş. Gör. Dinemis Kuşuluoğlu

494

Owing to histroical and multicultural properties, Edirne contains lots of important histroical architectural and landscape values. The studio work includes landscape restoration and land reclamation projects which have different design problems. Emerging the recreational potentials with restoration the river and connected wetland ecosystems to provide the urban ecology in Edirne and protecting the cultural heritage are main goals.


495


‘13‘14

Bahar

Edirne K Y Sistem P entsel

eşil

rojesi

Melike Karali

Peyzaj tasarım projesi için seçili olan çalışma alanı ‘kırsal peyzaj’ olarak da adlandırabileceğimiz kentsel peyzaj ve doğal peyzaj arasında konumlanmaktadır. Kırsal peyzajlar, kentsel ve doğal peyzaj arasında tampon bölgeler olarak dikkate alınabilir. Kırsal alan üzerindeki insan aktivitelerinin sonucunda ortaya çıkan desenleri yansıtırlar. Böylelikle, ‘kültürel peyzajların’ desenlerini yansıtmış olurlar. Üretim ormanları, tarım peyzajları, endüstriyel peyzajlar kültürel peyzajlara örnek verilebilir. Tasarım süreci boyunca korunması gereken kültürel değerlere sahip çalışma alanı içerisinde tüm bu bileşenler mevcuttur. İlk olarak, kültürel peyzaj teması ve bileşenleri (tarihi, arkeolojik, dini ve endüstriyel) temel alınarak genel sistem önerisi geliştirildi. Mimari elemanların yanı sıra kültürel bitki örtüsü da kültürel peyzajların önemli bileşenleridir. Bunlara kerestelik ormanlar ve tarım alanları örnek gösterilebilir. Tüm bunları dikkate alarak, kültürel bileşenleri ile bir araya getirilen açık kamusal mekânlar üzerinden temellenen bir ağ sistemi geliştirildi. Sistem yaklaşımı için önerilen yeşil ağ teması ile üç tane öneri rotası kullanılarak kentsel yeşil sistemin desteklendi. Böylelikle kentsel açık alanlar çok işlevli yeşil alanlara dönüşebilir ve bisiklet yolu ve tramvay yolu ile önemli yeşil hatların ortaya çıkması sağlanabilirdi. Son olarak, kırsal peyzaj içerisinde konumlanmış olan çalışma alanı “Çok İşlevli Tarım Alanı” olarak tasarlandı. Tasarım sürecinde alan; market alanı, park alanı ve tarım alanı olarak üç ana parçaya bölündü. Park alanı içinde süksesif bitkilendirme kullanılarak, ‘Fitoremediasyon’ yöntemi ile nehir ıslahı sağlandı. Tarım alanı ise mevcut tarım parselleri korunarak tasarlandı. Rekreasyonel aktiviteler yeni işlevleri temel alınarak tasarlandı.

496

The study area for the landscape design project is located in between urban landscape and natural landscape that can be defined as ‘rural landscapes’.Rural landscapes can be considered as buffer zones between urban and natural landscape. It reflects the patterns of human activities on rural land. Therefore, it reflects the patterns of ‘cultural landscapes’. Cultured forests, agricultural landscapes, industrial landscapes are samples of cultural landscapes.In the existing site of the study area has all of these components, so it has a cultural value that should be protected in the design process. Firstly, general system approach is developed based on cultural landscape theme and its components: Historical, archeological, religious, and industrial components.Besides architectural elements, cultural vegetation is also cultural landscape components such as agricultural fields, timber forests.Considering all of these, the network system is developed based on open public spaces combining cultural components.Secondly, urban green system supported with Green Network theme using three proposal routes for the system approach. Thus, urban open spaces can be transformed into multifunctional green areas, and cycle way and tram way create other important green lines.Finally, the study area that is located in the rural landscape is designed as ‘Multifunctional Farmland’. The area is divided into three main parts: Market Place, Parkland, and Farmland. Using successive planting in parkland river reclamation is provided by ‘Phytoremediation’ techniques. Farmland is designed protecting existing site agricultural surfaces. The recreational facilities are designed with new functions.


497


498


499


500


501


‘10 ‘11

Bahar

Bitirme Çalışmasına konu teşkil eden alan “Kağıthane Deresi Park Alanı”, Osmanlı İmparatorluğu döneminde Lale Devri olarak bir çığır açan ve edebiyata “Sa’dabad” olarak geçen bölge içerisinde yer almaktadır. Bu nedenle, Kağıthane Deresi Parkı’na deresi ismini veren dereye Sa’dabad deresi de denmektedir. Bu dere, Ayasofya ve Soğuksu dereleri tarafından beslenmektedir. Proje alanı, doğu ve batı yönlerinde yamaçlarla çevrili, bir vadi tabanıdır. Kağıthane deresi alanı iki parçaya ayırmakta ve Haliç’ e dökülmektedir. Haliç ile Eski İstihkam okulu arasında kalan proje arazisi, çok hafif dalgalı bir arazi plastiğine sahiptir. Proje alanı içerisinde kalan Kağıthane deresi, günümüzde çevredeki konutlardan dereye verilen evsel sıvı atıklar ve alan çevresindeki kanalizasyon alt yapı tesislerinin yetersizliği nedeniyle dereye sızma yoluyla karışan sıvı atıklar nedeniyle kirlenmiştir. Bunlara ek olarak, özellikle yamaçlarda bitki örtüsünün yerini alan gecekondular sebebiyle erozyonla ve yağmur sularıyla dereye gelen katı maddeleri, vadi tabanına sürükleyerek yüzeysel erozyona neden olmaktadır. Hızlı bir değişimde sürecinde olan İstanbul Kenti’nde yerleşik alanlar içerisinde kalmış rezerv alanların, kamusal açık alan olarak değerlendirilmesi yaşam kalitesinin iyileştirilmesi açısından önemlidir. Bu açıdan bakıldığında bitirme projesinin konusu olan alanın sürdürülebilir peyzaj planlaması/tasarımı süreci içerisinde ele alınarak, sahip olduğu fiziksel, ekolojik, sosyal ve ekonomik potansiyeller doğrultusunda kentle kurduğu ilişkinin kurgulanması hedeflenmektedir.

Kağıthane ve Çevresi

BİTİRME PROJESİ Prof. Dr. Ahmet Cengiz YILDIZCI Doç. Dr. Hayriye EŞBAH TUNCAY Yrd. Doç. Dr. Selim VELİOĞLU Prof. Dr. Arzu ERDEM Öğr. Gör. Dr. Gülşen GÜLER Araş. Gör. Muhammed Ali ÖRNEK

502

The graduation project involves Kağıthane River Recreational Area which is also known Sa’dabad Promenade historied especially with Tulip Age of Ottoman Empire. Kağıthane River, which is fed by Ayasofya and Soğuksu River’s, divides the area two spaces, and flows to Haliç. The project area is valley plain and its surrounded hills from west and east direction. The project area has a wavy land surface, which is located between the Haliç and Eski İstihdam School. Urbanization causes becoming unhealthy conditions for river because of the lack of usage ability of gray infrastructure. On the other hand, especially spreading of shanty houses on the hills subrogate vegetation so solid waste is hauled with surface flow and it casus sheet erosion. Behind the rapid change and spread of the city, it is important that using reserve areas for enhancing quality of life with green spaces which are been into the urban spaces. For this purpose the subject of the graduation projects should be considered in view of sustainable landscape planning/designing process and relationship related with ecological, social, cultural, economic potential values.


503


‘10 ‘11

Bahar

Kağıthane ve Çevresi

deresi

Damla Turan

Projenin ana amacı İstanbul’da hızla artan yapılaşma içinde az sayıda kalan kamusal açık alanlar içinde önemli yer tutan Kağıthane deresi parkının kullanıcı ihtiyaçları ve yasam kalitesi doğrultusunda sahip olduğu tarihi kimliğe saygı duyarak düzenlenmesi ve kent parkı oluşumunun pekiştirilmesidir. Bu sebeple sürdürülebilir peyzaj tasarımı ön görülmüştür. Kağıthane deresi parkı düğüm noktası işlevi görmektedir. Doğal sınırlar ile yapılaşmanın birleşim bölgesidir. Doğal sınır olarak Altın boynuz’un bir kolu park içinde devam ederek su öğesinin tasarımda oynadığı rolü göstermektedir. Park yaz ve ilkbahar aylarında daha yoğun olarak kullanıldığı için daha açık alan bazlı bir düzenleme öngörülmüştür. Park tasarımı içinde tarihi ve güncel kullanımın harmonisi planlanmıştır. Bu sebeple parkın üst kısmında başlayan cetvel-i sim ve tarihi ahşap iskeleler dere boyunca modern eklentiler halinde malzeme ve form olarak değişerek devam etmektedir. Parkın üst kısmı daha çok tarihi veriye sahip olunan kısım olduğu için açık hava müzesi gibi alt kısmı ise daha günlük kullanımlara hitap etmektedir. Parkta kullanılan eğrisel formlar Kağıthane deresinden yola çıkılarak oluşturulmuş ve arazinin düz olmasından ötürü sahip olduğu monotonluk yer yer kendi içinde dönüşen ahşap üst örtü, oturma ve döşeme elemanlarıyla kırılmaya çalışılmıştır. Eğrisel formlar tüm parkta ve kentsel peyzaj elemanlarında sürdürülerek bir bütünlük sağlanması amaçlanmıştır. İskeleler toprağı tutarak dereye doğru oluşan yüzeysel erozyonu da engelleme amacı ile yapılmıştır. Sonuç olarak dere formu baz alınarak oluşturulan eğrisel formlar ile işlevsel ve tarihi dokuya uygun bir tasarım yapılması amaçlanmıştır.

504

The main idea of the project is that in a number of rapidly increasing construction of the public open spaces have an important place in the Kağıthane stream park. In accordance with user needs and the quality of life with respect for its historical identity to consolidate the formation of organization and the city park. For this reason, the front was a sustainable landscape design. Kağıthane creek park serves as a node point. Region in combination with the construction of natural limits. A branch of the Golden Horn as a natural boundary in the park continued to show the role played by the water element in design. Park is being used more intensively in summer and spring months that’s why an arrangement based on envisagement is designed. Park’s history and its current use has been planned as a harmony. For this reason, Cetvel-i Sim and the historic wooden scaffoldings starting at the top of the park and continued along the creek have been used by changing its form and material into plug-ins . The upper part of the park contains more historical data, so its designed as a open-air museum. And the lower part of the park is more likely for everyday users. In the project curvilinear forms has been used in the park because of the creek’s from. The project area is flat to break boring atmosphere a wooden landscape element which turns into a bench, bank, flooring and covering is designed. Linear forms sustain all elements of urban landscape in the park and was intended to ensure integrity. Scaffolding holding the soil surface erosion towards the river. As a result, the project is created on the creeks basis form, beyond the curvilinear forms; parks history and its functional tissue is combined with an appropriate design.


505


506


507


Bitki çeşitliliği açısından geniş bir yelpazeye sahip parkta genellikle su içi ve kenarı bitkilerine ağırlık verilmiştir. Böylece dere odak noktası olarak vurgulanarak şimdiki kullanımından farklı olarak kullanıcıları su seviyesine indirmeyi teşvik edici bitki türleri ve iskeleler kullanılmıştır. Su kenarında tarihi ruhunu yansıtıcı Salix babylonica’lar ve giriş kısımları vurgulamak amaçlı olarak Cedrus atlantica türü kullanılmıştır. Çevre yeni yapılaşmalar ve gecekondulardan yer altı sularına sızan atık maddeler yine su bitkileri ile temizlenmeye çalışılmıştır.

508


In terms of plant diversity in the park with a wide array of interior and edge of water plants are generally used. Thus, the present emphasis on the use of river as the focal point in different plant species, encouraging users to touch the water and use the scaffoldings at the water level. Reflecting the spirit of the history Salix babylonica’s were used on the water edge. Cedrus atlantica species are used to highlight the entries. New constructions and slums surrounding the park are leaking waste materials to the creek; due to that cleansing water plants have been used.

509


‘10 ‘11

Bahar

Kağıthane ve Çevresi

deresi

Doğa Dinemis Kuşuluoğlu

510

KAĞITHANE KRONOLOJİK PARKI

KAĞITHANE CHRONOLOGICAL PARK

Kağıthane deresi ve çevresi, Osmanlı Dönemi’nde Lale Devri’nin geçtiği “mesire” alanı olarak zengin bir kültürel bellek ile var olmaktadır. Bu bağlamda projenin amacı, mekanı “mesire” kullanımı altında bir kent parkı olarak tasarlamak ve kullanıcıya kronolojik değişimi deneyimletmeyi amaçlamaktır. Derenin rehabilite edilerek sağlıklı bakış noktaları sağlamak ve çevresel katkılarını gözlemletmek düşünülmüştür. Sulak alan bitkilerinin gözlemlenmesi ve periyodik olarak seçilen bitkiler alanın doğal olarak algılanmasına yardım etmektedir. Kronolojik dönemlerin kullanım ve bitkilendirme ile deneyimlenmesi, projenin ana temasıdır. Mesire alanları, piknik, suyla ilişki, bisiklet, koşu ve dinlenme alanları tasarlanmıştır. Açık hava kullanımının artırılması ve lokal ve dışardan gelen kullanıcıların bu tarihi alanla bağ kurmaları için tarihe göndermek yapmak amacıyla bayram ve festivallerin kutlanabileceği alanlar, sergi alanları, performans sanatları için mekanlar ve açık hava sineması tasarlanmıştır.

Kağıthane Stream valley is a “promenade meadow” where the famous Ottoman period “Tulip Period” took place and has a very rich historical and cultural memory until today. This is why the aim of the project is to design the area as green city park to allow all dimensions of “promenade” while showing the chronological changes as space to the users. As ecological education, healthy view points towards the stream according to heavy construction and observation the positive contribution of a clean stream to the environement is aimed. For nature observation, observation of wetland plants and periodic plants choises are included in the project programme. For experience activity, experience the time periods of the promenade by functional changes and plants is the basic concept of the project. As usage behavior; promenade, picnic, water connection, cycling, running and resting areas are designed. For cultural activity, creating a place for historical celebration and feast; outdoor cinema, festivals, performance art, expositions and increasing the utilization of a park as a public space for local residents and for visitors as a place of memories are intented in this project.


511


Açık hava kullanımının artırılması,lokal ve dışardan gelen kullanıcıların bu tarihi alanla bağ kurmaları için bayram ve festivallerin kutlanabileceği alanlar, sergi alanları, performans sanatları açık alanlar tasarlanmıştır.

512


For experience activity, experience the time periods of the promenade by functional changes and plants is the basic concept of the project. As usage behavior; promenade, picnic, water connection, cycling, running and resting areas are designed. For cultural activity, creating a place for historical celebration and feast; outdoor cinema, festivals, performance art, expositions and increasing the utilization of a park as a public space for local residents and for visitors as a place of memories are intented in this project.

513


‘10 ‘11

Bahar

Kağıthane ve Çevresi

deresi

Tuğyan Kepkep

Kağıthane Nehri bölgesi su yönetimi konusunda problemli bir alandır. Plansız kentleşmeden dolayı bölgede neredeyse her yıl su baskınları yaşanmaktadır. Alanın bir diğer belirgin özelliği ise hiç bir kent parkının bulunmamasıdır. Bütün bu sorunlar aynı zamanda bölgede sürekli artmakta olan nüfusun ihtiyaçları ile çakışmaktadır.

Kagithane River zone is a problematic area in terms of water management. Almost every year there is a floating problem because of the unplanned urbanization. Also lack of any kind of urban park is another distinctive characteristic of the district. All these facts intersect with the needs of rapidly increasing population of the region.

Kağıthane Nehri, Haliç için önemli bir su kaynağıdır. Kontrolsuz su yönetiminden dolayı nehir krili suyu Boğaz’a kadar taşımaktadır. Bu konulardan hareketle ortaya konan peyzaj tasarımı bölgede yaşanan sorunlara çözüm getirmeyi hedeflemektedir. Öncelikli olarak dikkatle seçilen bitkilendirme kararlarıyla biyolojik arıtma sistemi oluşturularak suyun te- mizlenmesi amaçlanmıştır. Alanın aynı zamanda hem bölge sakinleri hem de İstanbul’un farklı yerlerinden gelecek ziyaretçiler için bir çekim noktası olması düşünülmüştür.

Kagithane River is an important water source for Goldenhorn, and because of uncontrolled water management, river becomes a passage of floating dirt, carrying them all the way to the Bosporus. The landscape design targets these problems and proposes a set of solutions. Firstly, the water is cleaned by the biological filtration system created with carefully chosen plantation decisions that also allows an interesting attraction point for both the locals and visitors from other parts of Istanbul.

Ziyaretçiler ile su arasında bir ilişki kurulması için su kenarı boyunca basamaklar tasarlanmıştır. Ziyaretçiler buralarda oturarak veya uzanarak su kenarında vakit geçirebilmeleri hedeflenmiştir. Ayrıca oluşturulan küçük göletlerle insanların suyla etkileşime girmesi sağlanmıştır. Projenin ana karakterini kıyı boyunca uzanan sazlıklar oluşturmaktadır. Ayrıca çeşitli sert ve yumuşak zeminlerle oluşturulan zonların su teması etrafında şekillenen ama birbirinden farklı özellikleri vardır. Böylece ziyaretçiler ile birlikte bağıntılı, hem suyla birlikte hem de suyun içinde işleyen bir kent parkı tasarlanmıştır.

514

To create a relation between visitors and water, a set of steps are placed along the water shore. Visitors are allowed to sit, lay and spend time nearby the water. On further, the design allows people to get in touch with water by the little ponds. The main characteristic of the project is the reed field that is spreading all along the water shore. The zones created by different hard and softscapes in the park have different specialties, shaped around the main theme of water. Thus an urban park is designed, that works with and within the water, intercorrelated with visitors.


515


516


517


‘11 ‘12

Güz

Urban Küçüksu Open Space

Design of Pavillion and Surroundings

BİTİRME PROJESİ Prof. Dr. Ahmet Cengiz YILDIZCI Asst. Prof.Dr. Selim VELİOĞLU Asst. Prof. Dr. Yasin Çağatay SEÇKİN Asst. Prof. Dr. Mehmet Ali YÜZER Öğr. Gör. Dr. F. Ayçim TÜRER BAŞKAYA Res. Assist. Muhammed Ali ÖRNEK

518

Bitirme çalışması kapamında, Küçüksu Kasrı ve yakın çevresinin kent kurgusu içerisindeki konumu ve erişilebilirliği, tarihi, doğal ve sosyo-kültürel değerleri, rekreasyonel kullanım potansiyeli dikkate alınarak, var olan durumun analizi ile “kentsel açık alan tasarımı” olarak projelendirilmesi beklenmektedir. Alan, Boğaziçi, stratejik öneminden ötürü tarihte çok çeşitli ve zengin yapılaşmalara tanık olmuştur. Bizans döneminde, çeşitli adak ve mabet yerlerine ev sahipliği yapan Boğaziçi kıyıları, ancak Osmanlı egemenliğine geçtikten sonra tam bir güvenlik sağlanmasıyla yeni bir görünüm kazanabilmiştir. Bu oluşuma kişilik getiren ahşap yapılardan günümüze ise malzemenin dayanıksızlığı nedeniyle ancak 18. ve 19. yüzyıldan kalma örnekleri kalmıştır. 1930’lu yılların başlarına kadar Küçüksu Deresi’nin denize döküldüğü yerin yanı başında var olan doğal plaj, 1950’lerde büyük kalabalıklar tarafından kullanılmaya başlamasından bir süre sonra kirlenerek; eski rağbetini kaybetmiştir. 1970 başlarında sularının mikroplu olduğu gerekçesiyle belediye tarafından yasaklandığında, Göksu çevresi Boğaziçi köprüsünün yapımı nedeniyle buraya yığılan malzemelerle dolmuş, çayır ve çevre gibi plaj da mesire özelliğini kaybetmiştir. Bu tarihten sonra plaj alanı, tekneler için çekek yeri olarak kullanılmıştır. Anadoluhisarı ile Küçüksu çeşmesi arasındaki bu müstesna sahil şeridi bugün derme çatma bir çay evi dışında bakımsız kalmıştır. Hızlı bir değişim ve gelişme içerisinde olan İstanbul Kenti’nde yerleşik alanlar içerisinde kalmış rezerv alanların, kamusal açık alan olarak değerlendirilmesi yaşam kalitesinin iyileştirilmesi açısından önemlidir. Bu açıdan bakıldığında bitirme projesinin konusu olan alanın sürdürülebilir peyzaj planlaması/tasarımı süreci içerisinde ele alınarak, sahip olduğu fiziksel, ekolojik, sosyal ve ekonomik potansiyeller doğrultusunda kentle kurduğu ilişkinin kurgulanması hedeflenmektedir.


The graduation Project involves an urban open space design for Küçüksu Pavilion and its surrounding site. Understanding of location, accessibility, historical, natural and socio-cultural values are important for designing process. Potential usage of recreational activities should be considered through the project. For this purpose, expected outcomes are designing urban open spaces with using analyzed data. Küçüksu Pavilion is located in Beykoz district and total area of project is 20,20 ha. Project site has been served for urban space Beykoz-Üsküdar district, even it can be used for İstanbul Metropolitan. From past to present, Bosphorus has an unique historical background which associated with their own architectural building and natural view. Bosphorus has had diverse and rich settlements throughout history by having strategic importance. In Byzantine period, Bosphorus coastline had hosted for various oblation and temples. After starting Ottoman period, provide safety to give new view to it. Timber structure, which was an identity element of this composition had been damaged throughout centuries, just some of them have reached from 18th-19th century to today. Until today the silhouette of the Bosphorus has been damaged slowly. Although the relationship between Küçüksu recreational area and Kağıthane recreational area will cause compete to each other, differentiation of topographic structure of Küçüksu recreational area is distinguished. Recreational area of Küçüksu covers total area from between Küçüksu and Göksu River to Bosphorus sea line. Behind the rapid change and spread of the city, it is important that using reserve areas for enhancing quality of life with green spaces which are been into the urban spaces. For this purpose the subject of the graduation projects should be considered in view of sustainable landscape planning/designing process and relationship related with ecological, social, cultural, economic potential values.

519


‘11 ‘12

Güz

Urban Küçüksu Open Space

Design of Pavillion and Surroundings

Ece Sıla Bora

Küçüksu Bölgesi İstanbul Asya yakasında, Beykoz ilçe sınırları içerisinde bulunup en öne çıkan özelliği İstanbul silüetini oluşturan tarihi noktalardan biri olmasıdır. Küçüksu’nun geçmişi şehrin önemli rekreatif alanlarından biri olarak 18. yya kadar uzanır. 20 yy.da ise, kent yayılarak sınırlarını genişlettikçe bölge de şehir dokusunun bir parçası haline gelmiş, 1970lerde ise alan, ikinci boğaz köprüsü için bir şantiye sahası olarak kullanılarak eski rekreatif özelliklerini yitirmiştir. Halihazırda alan; belirgin şekilde çizilmiş sınırlarıyla konut bölgesi, açık alanlar ve deniz kenarı arasında geçiş ve kesişmelere olanak sağlamamaktadır. Kentin merkez üslerinden birinde konumlanması, rekreatif bir çok aktiviteye olanak sağlaması, Boğaz silüetinde yer alarak sağladığı manzara noktaları bögenin diğer açık alanlardan ayrılmasını sağlar. Bu manzara noktaları ve yarattıkları perspektifler açısından var olan potansiyeli güçlendirmek için, topografyada dalgalanmalar ve kot farklılıkları yaratılmıştır. Peyzajda yaratılan yapay tepe ve oyuklar, farklı yükseklik ve derinliklerde farklı perspektif, algı ve odak noktalarının oluşmasına olanak verir. Bunun yanında, topografyadaki kırıklar bu etkinin insan ölçeğinde de daha güçlü şekilde algılanmasını sağlar. Tasarımdaki bütün fonksiyonlar da, kullanım yoğunluğu ve kıyı şeridine kesintisiz ulaşım prensipleri doğrultusunda efektif bir kamusal kullanım oluşturulması amacıyla düzenlenmiştir.

520

Küçüksu district is located in İstanbul Asian side, in Beykoz county borders, and one of its striking features is to be among historical pearls that creates Bosphorus’ silhoutte. Its strategic location between two bosphorus bridge, comprising the coastal line, adds a specific importance to the area. Another significance of Küçüksu is its long history as a promenade that reaches to the beginning of 18th century. In that times area was mostly used by high class and royal family for leisure activities. In the beginning of 19th century, Mihrişah Valide Sultan Fountain and a masonry pavillion was built by royalty. Also in that times these kind of promendes were still privilege of upper classes because of their distance to the city. But in the 20th century, as city spreads out and extends its borders, Küçüksu area engulfed in the city, and became a part of the urban tissue. By that way, it also gained a new character as a local green zone which brings all people from different classes together. For a long time, it served as a permanently used recreational area, but in 1970s, the area was decided to be the construction site for the first Bosphorus bridge, and after a decade, it again was used as the construction site for second Bosphorus bridge. That period brought an end to Küçüksu’s most glorious days. It was filled with the concrete construction disposals, and no longer used except visitors of Küçüksu pavillion and the ferry port.


521


In the current situation, the site has well defined boundaries, which is marked off by dense urban fabric and but no functions. It doesn’t let for transition or intersections between the solid settlements, open areas and the seaside. To distort that strict edging and to connect the areas with different densities, relations between the solid-open spaces and the waterfront, the coast and the sea are re-defined and correlated. To realize that, firstly Küçüksu promenade’s differences were determined among other outdoor spaces. Located in the epicenter of the city, offerings for a variety of activities, and a wide range of perspectives both through the city and the Bosphorus provide it to stand out amongst others. To strengthen that potential with perspectives, undulations on the topography were created, to gain new perspectives different from the flat surfaces.

522


523


524


Fictional hills and coves are designed to enable different perceptions and focus points on diffrent height and depths. Beside that, fractures in the topography were created to make that effect stronger on the human scale. All functions are organized according to frequency of use, and most importantly the rational usage and the continuous access to the seaside are provided to gain the site to public use effectively.

525


‘11 ‘12

Güz

Urban Küçüksu Open Space

Design of Pavillion and Surroundings

Sena İzgi Uygur

Küçüksu Kasrı ve Saray bahçesi, önemli bir kültür mirası olmasının yanı sıra, aynı zamanda Boğaz’ın anadolu yakasında önemli su yollarının kesişiminde yer almaktadır. Kritik öneme sahip bölge 80’ li yıllarda boğaz köprüsünün inşa sürecinde, otopark alanı olarak kullanılarak tahrip edilmiştir. Bu projenin amacı, önemli bir tarihi mirası barındıran bu proje alanını sel risklerinin azaltılmasına imkan sağlayan, kullanıcılarını Boğaz ile buluşturan bir park alanı tasarlamaktır. Bu amaçla, yol kenarında yüksek bitkilendirmenin hakim olduğu, deniz kenarında ise daha alçak bitkilerin kullanıldığı ve topoğrafik değişimler ile kullanıcılarına Boğaz’ı farklı açılardan deneyimlemelerine imkan sağlayan bir proje geliştirilmiştir.

Küçüksu district is located in İstanbul Asian side, in Beykoz county borders, and one of its striking features is to be among historical pearls that creates Bosphorus’ silhoutte. Its strategic location between two bosphorus bridge, comprising the coastal line, adds a specific importance to the area. Another significance of Küçüksu is its long history as a promenade that reaches to the beginning of 18th century. In that times area was mostly used by high class and royal family for leisure activities. In the beginning of 19th century, Mihrişah Valide Sultan Fountain and a masonry pavillion was built by royalty. Also in that times these kind of promendes were still privilege of upper classes because of their distance to the city. But in the 20th century, as city spreads out and extends its borders, Küçüksu area engulfed in the city, and became a part of the urban tissue. By that way, it also gained a new character as a local green zone which brings all people from different classes together. For a long time, it served as a permanently used recreational area, but in 1970s, the area was decided to be the construction site for the first Bosphorus bridge, and after a decade, it again was used as the construction site for second Bosphorus bridge. That period brought an end to Küçüksu’s most glorious days. It was filled with the concrete construction disposals, and no longer used except visitors of Küçüksu pavillion and the ferry port.

526


527


ENTRANCE SQUARE The primary element of the entrance is the pavers and lawn surfaces that allow for both intense activity and more passive use. Their irregular placement allows for multiple and diverse social groupings to exist. Capturing and cleaning site stormwater, the steel marsh is key to the site’s stormwater management strategy. Native marsh grasses of the type displaced by the site’s infrastructure and industry thrive in this sheltered location as we see the examples like Erie Street Plaza and New Australian Gardens. The aim is to transform the square, a rather unprepossessing space where people wandered around aimlessly at night, into an attractive social space with a distinct identity. The open space is structured by a taut grid of LED-backed frosted glass strips, which emerge from the ground to form the supports for the square’s benches.

528


PLAYGROUND The use of sand piles will create a topographical playground as a small model of the seven hilled Bosphorus. This minimal playground may refer to the childish dreams as a tool.The soil beneath the sand will be protected by layers of PVC, geotextiles and gravel including a drainage system collecting the rain water. PLANT COLLECTION Plant collection area refers to the nursery that has been on the site for a long time and provides a tranquil place in the city far from the noise and stress of the road. The gramineae and herbaceous perennial plants presents a colorful and flowering view all year long. And the circulation in the area is provided

529


‘11 ‘12

Bahar

Burgaz

ADA

BİTİRME PROJESİ Yrd. Doç. Dr. Selim VELİOĞLU Doç. Dr. Hayriye Eşbah TUNÇAY Yrd. Doç. Dr. Yasin Çağatay SEÇKİN Doç. Dr. Azime Tezer Araş. Gör. Birge YILDIRIM

530

Bitirme çalışmasının konusu, İstanbul adalarından Burgazada’nın ekolojik, tarihi, doğal ve sosyo-kültürel değerleri, rekreasyonel kullanım potansiyeli dikkate alınarak var olan durumun analizi ile Burgazada’nındoğal ve kültürel peyzaj değerlerinin korunması, onarılması ve sürdürülebilir kullanımını gözeten bir açık yeşil alan tasarımının” kurgulanmasıdır. Alanın kullanım şekli, mekansal düzen, işlevlerin niceliği ve niteliği tasarımcılar tarafından öngörülecektir.Bitirme projesi kapsamında geliştirilen tasarımın adayı deneyimleyen kullanıcılara bir ortam oluştururken ekolojik süreçleri gözetmesi gerekmektedir. Bir düşünce/söylem olarak tanımlanması beklenen proje, özellikle yanmış 40 hektarlık orman alanı ve çevresinin ada ekosistemine katılımını sağlamalıdır. Ada bütünü içinde tasarımın özgün kimliğini belirleyecek ilişkileri oluşturarak alanın yeni kurgusunun oluşturulması beklenmektedir.Bu açıdan bakıldığında bitirme projesinin konusu olan Burgazada’nın sürdürülebilir peyzaj planlaması/tasarımı süreci içerisinde ele alınarak, sahip olduğu fiziksel, ekolojik, sosyal ve ekonomik potansiyeller doğrultusunda kurgulanması hedeflenmektedir. Bu amaç doğrultusunda alandaki problemlerin çözümüne yönelik olarak ortaya koyulacak olan programın tanımı ve içeriği tasarımcıya bırakılmıştır.

The subject of the final landscape project is Burgazada, which is one of the princes islands of Istanbul. As a part of the final project the aim is to design a landscape project for Burgazada concerning its ecological, historical, natural, socio-cultural values and its potential as a recreational area. For this purpose students are askes to analize the green system, public areas, recreational potentials for the ecological master plan. According to their master plan students will create a design program. Additionaly all students are asked to make a phased plan for the integration of the burned 40 hectar forest land of the island. The main idea, program and design problem are up to students.


‘B U R G A Z A D A’

>>> PEYZAJ TASARIMI PROJESİ

531


‘11 ‘12

Bahar

Burgaz

ADA

Aslıhan Kerimkar

Burgazada, prens adaların içindeki en sessiz, sakin, yabani ve bakir olanıdır; projede adanın, bu ayırıcı ve tercih edilen önemli özelliğine dikkat kesilerek, bu özelliği yitirmeyecek, aksine destekleyecek, konservatif bir tasarım hedeflenmiştir. Bu hedef doğrultusunda proje, adanın doğal işleyişine yabancı kalmamak üzere şekillenmiştir. Kesintisiz patika yollar, adanın genel formuna doğalmışçasına entegre olmuştur. Burgazada’nın ilk durağı olan sahil bandı ve en önemli konumu olan Kalpazankaya, mümkün olduğunca adanın doğal zenginliğinin önüne geçmeyecek mütevazi bir tasarım anlayışı ile düzenlenmiştir.

532

Burgazada is the most spesific,peaceful, quite and virgin from the other prence islands.The main aim of the project is conservig and supporting these substantial specificities of island. In accordance with this aim, the project has been formed acceptable by the nature of island. Firstly, the packways in this Project is the most important element for the main story of design. The natural integration to island of the packways conserve the beauty and the virginity of Burgazada.Kalpazan kaya that is the noteworthy point of island and the seaboard that is first destination of island, have been desined modestly and regarding the island’s natural beauty with reverence.


533


534


535


536


537


‘11 ‘12

Bahar

Burgaz

ADA

Gözde Sengü

Adadaki bu mevcut kullanım alanlarına bakılarak bu alanların jeomorfojolik, sosyolojik, ekonomik potansiyelleri dikkate alınarak adaya yeniden kazandırmak hedeflenmiştir. Bu kullanım alanları:İskele alanı, Su kenarı, Kiliseler, Kumsallar, İlkokul, Sait faik müzesi, Konut alanları, Yanmış orman alanı, Kalpazankaya restaurant, Mağara, Bayrak tepe’dir.Hedefe ulaşmak için 11 adet belirlenen mevcut kullanım alanlarının potansiyelleri kesitler alınarak değerlendirilmiş ve kullanım fonksiyonunu arttıracak 11 adet farklı “esplanades” gezinti yerlerine dönüştürülmüştür. Bu dönüşümlerle adalıya, adaya dışardan gelenlere tek bir adada adanın ekolojik sürecini ve dönüştürülen esplanadesleri deneyimleterek 4 mevsim kullanılabilen yaşayan bir adaya dönüştürmek hedeflenmiştir. Kalapazankaya’daki restaurantın kullanımı dikkate alınarak bu alan çocuk oyun alanları ve seyir terasları ile desteklenmiştir.Adanın güneydoğusunda bulunan mağaraya ulaşım önerilerek adalının deneyimlemesi hedeflenmiştir. Adanın en yüksek tepesi olan Bayraktepede ise bu 11 adet esplanadesi deneyimletecek bir vista yolu düşünülmüştür ve 360º manzara noktasına sahip olmasıyla adalı için sakin bir ortam olması hedeflenmiştir. Konut ağaçlandırma zonu, yeşil yangın durdurma zonu ve orman iyileştirme zonu olarak belirlenmiştir.Yangın sonrası zorunlu oluşan baklagiller ve yangın sonrası toprağın azot ihtiyacını karşılayacak gramine türlerden oluşan festival bahçeleri önerilmiştir.5-10 yıl içinde açık bir alanda olacak bu festival bahçeleri, 10-20 yıl içinde süpriz mekanlar haline gelmesi hedeflenmiştir.

538

This project aimed to regain the existing areas which are pier, waterfront, church, beach, primary school, Sait Faik Museum, residental, burnt forest, Kalpanzakaya Restaurant, cage, Flag hill by analysing jeomorfojolik, sociological, economic potentials. To achieve the goal, potentials of the 11 existing areas were commentate by sections. These existing areas were restored in different esplanades. This transformation of the islanders, aimed to transform the island’s ecological processes on a single candidate from outside the islands and converted 4 seasons esplanades are living on an island that can be used. Considering the use of Kalapazankaya restaurant in this field is supported by children’s play areas and terraces. The island’s highest peak, which in Bayraktepe by experiencing this 11 Esplanade was transformed into a vista way. 360º view point of having created a serene environment for the islanders. Residential gardening zone, green zone and fire suppression has been identified as the improvement of the forest zone. Festival gardens formed mandatory pulses occurring after fire and meet the needs of post-fire soil grams of nitrogen species have been proposed. 5-10 years will be in an open area in the gardens of this festival is aimed to become a surprising places within 10-20 years.


539


540


541


542


543


‘11 ‘12

Bahar

Burgaz

ADA

Hakkı Akın Tunca

Projenin Amacı: İstanbul’un güneydoğu Marmara kıyı açıklarındaki Adalardan Kınalıada ve Heybeliada arasında konumlanmış olan ve aynı zamanda kentsel sit alanı içinde bulunan yerleşim bölgelerini de kapsayan Burgazada proje alanının doğal ve kültürel dokusunu korumak ve bu dokuyu tahrip etmeyecek müdahalelerle Burgazada’nın kimliğine uygun bir peyzaj düzenlemesi oluşturmak. Bunun için doğal sit alanı içinde yer alan ormanlık alanlarının korunması ve yok olmuş ormanlık alanlarının yeniden ağaçlandırılması öncelikli hedeflerden biridir. Yangın alanının ve tahrip olmuş ormanlık alanların ağaçlandırılmasında adanın karakteristik orman ağaç türlerinin (kızıl çam) kullanılması düşünülmüştür. Ağaçlandırılan ve korunan bu alanların ormanlık alan olarak bırakılması planlanmıştır. Yalnızca bu kısımlar dışındaki birkaç sınırlı alanın (hristos tepesi, kalpazankaya) dinlenme alanı ve sayfiye yeri olarak kullanılması uygun görülmüştür. Ayrıca sayfiye yeri olarak bırakılan Hristos tepesi ve Kalpazankaya arasında seyir terasları tasarlanmıştır. Rekreasyon için ayrılan bu alanlar, bir tampon oluşturan ormanlık alanlarla, yerli halkın ikamet ettiği iskele bölümünden ayrılmıştır. Bu şekilde yerli halkın gündelik yaşamı üzerindeki günübirlikçi ziyaretçilerin oluşturduğu baskının azalması hedeflenmiştir.

544

Purpose of the project is to protect the natural structure of Burgazada, one of Princes’ Islands, which involves urban protected areas and to create a landscape design which helps protecting the ısland’s nature and signs the characteristics of Burgazada. Reforestation of the burned zone in urban protected areas is fundemental for the project. Existing plant species such as ‘Pinus brutia’ is used in landscape design. Protected zones are planned to keep as forest areas and only particular areas (Hristos Hill, Kalpazankaya) are planned for recreational activities. View terraces are designed between Hristos Hill and Kalpazankaya. This recreational area works as a buffer zone which both keeps the forest area isolated and prevents visitors from causing inconvenience to local people.


545


546


‘11 ‘12

Bahar

Burgaz

ADA

Semiha Altıntaş

Burgazada İstanbul’un üçüncü büyük adasıdır. Adanın geçirdiği yangın sonucu adananın mikro kliması değişmiştir. Tasarlanan proje kapsamında adanın doğal ve kültürel potansiyelleri kullanılarak yanan orman dokusunun yenilenmesi ve adanın rekreatif kullanımının artması amaçlanmıştır. Adanın yanan kısmına uçuşan tohumlu bitkiler serpilmesi ve tozlaşma süreci ile kızılçam türünün alana yayılımı öngörülmüştür. Bu doğal süksesyon sürecinin görünür kılınabilmesi için yanan alanı kapsayan bir ring niteliginde çok fonksiyonlu bir yol düşünülmüştür. Bu ring konut dokusundan gelen insanları farklı rekreatif alanlara ve kalpazankaya plajına gitmelerine, bunun yanında insanların bu ringten gelip geçtikçe yıllar içerisinde yanan alanın kendini nasıl tamir ettiğini algılayabilmelerine imkan verebilmektedir. Ayrıca adada bisiklete binilecek alanın olmaması nedeniyle bu ringin bisiklet yolu olarakta kullanılması düşünülmüştür. Alan icerisindeki ring/parkur ve alan yakınındaki deniz sayesinde triathlon müsabakaları düzenlenebilmektedir.Bu ringe takılan insanların toplanma, dinlenme, zaman geçirme gibi ihtiyaçlarını karşılamak için farklı rekreativ alanlar bulunmaktadır. Adanın en yüksek tepesi Hristos tepesidir. Burada tarihi kalıntılar ve Hristos klisesi bulunmaktadır.Tepeden her yer görülebilmektedir ve bu alan da yanan alan içerisinde bulunmaktadır. Bu alan hem turistik gezi amaçlı hem de rekreativ akviteler için tasarlanmıştır. Bu alanda ağaçlandırmanın çok az yapılması ve bu alanın bir çayırlık alan halinde kalması düşünülmüştür.

550

Burgazada is the third largest island in Istanbul. As a result of a fire the microclimate of the island has been altered. The main design criteria was using the native and cultural potential of the island. Furthermore the renewal of the burnt forest tissue and increasing the recreative usage of the island has been an important part of the design. Flying seed plants which are the dominant species (Pinus Brutia) were sprinkled on the burned areas. To emphasize this natural succession a multifunctional ring road is implemented, covering the burned area. This ring leads people from the residential areas to recreational areas and Kalpazankaya Beach as well as letting them observe the regeneration of the vegetation. It is also intended as a biking path due to lack of such infrastructure. Ring/path, being close to the sea is able to house triathlon competitions.Different recreational areas are installed for gathering, resting and waiting. The Hristos is the island’s highest peak hill, featuring historical ruins and Hristos church. The Peak which is also inside the burned zone, has a complete panaroma of the island. This area is planned for touristic/historical tours as well as recreative usage. Reforestation in the area is intended to be kept at minimum and reserved as a meadow.


551


552


553


554


555


‘12 ‘13 Ç

Bahar

ubuklu

Peyzaj

Sazlıdere

Tasarım

BİTİRME PROJESİ Doç.Dr. Hayriye EŞBAH TUNÇAY Doç.Dr. Y. Çağatay SEÇKİN Öğr.Gör.Dr. Meltem ERDEM Dr. Oktan NALBANTOĞLU Dr. Devrim ÇİMEN Araş. Gör. Başak ÖZER

558

Mevkii

Projesi

Projenin amacı, İstanbul Anadolu Yakası Çubuklu Sazlı Dere Mevkiinde yer alan kentsel açık alanın çağdaş yaklaşımlar çerçevesinde yeniden değerlendirilerek kent kurgusuna katılımını sağlayacak peyzaj tasarım projelerinin geliştirilmesidir. Öneri projelerden, endüstriyel kullanım, mahalle dokusu, dere ve boğaz kıyısı gibi farklı kimlik değerleri üreten bileşenlerin bir arada oluşturduğu mekansal karakteri güçlendirerek bütünleştirecek bir tasarım senaryosunun geliştirilmesi beklenmektedir. Farklı kullanım değerlerinin ara kesitinde yer alan kentsel açık alanların, bütüncül bir yaklaşım çerçevesinde yeniden işlevlendirilerek kent kurgusuna katılımı destekleyecek önerilerin, kent ekolojisi, kıyı ilişkileri, işlevsel ve mekansal ilişkiler kapsamında çağdaş tasarım yaklaşımlarına referans verecek şekilde geliştirilmesi önem taşımaktadır. Projelerinin kavramsal alt yapısını şekillendiren temel fikirler ve proje içeriğinin paftalarda nasıl ifade edildiği, söz konusu kararların mekansal olarak nasıl karşılandığı, tasarım konularının teknik düzeyde nasıl çözümlendiği, görselleştirme ve farklı ifade tekniklerinin hangi ölçüde kullanıldığı, projenin bilimsel alt yapısı ile nasıl ilişkilendirildiği önemli değerlendirme kriterleridir.


The topic is to develop landscape design projects by evaluating contemporary approaches for the urban open area which is located in the location of Istanbul Anatolian Side Cubuklu SazlÄądere. These contemporary approaches re-provide participation of the area to the city. Projects should have a holistic design scenario of special characteristic strengthen by different identity values such as industrial usage, neighborhood texture, river and Bosporus shore etc. It is important to developed urban open areas, located at the intersection of different use-values, within urban ecology, costal relations, functional and spatial relationships. The important evaluation criteria are how to be expressed the basic ideas which shape the conceptual infrastructure and the contents of the projects, how to be organized of these decisions in the area, how to solve the design issues in the technical level, how to use visual and different expression techniques, how they related to scientific infrastructure of the projects.

559


‘12 ‘13 Ç

Bahar

ubuklu

Peyzaj

Sazlıdere

Tasarım

Mevkii

Projesi

Nesli Naz Aksu

Anadolu yakası boğaz hattında yer alan proje alanı,dahilinde sirkülasyonun devamlılığını sağlamak hedeflenmiştir. Alanda eski petrol depolama tesisinin yer alması ve onun kalıntıları olarak bulunan variller ile arazinin vadi kimliği, projenin en önemli çıkış noktalarını oluşturmaktadır. Mevcut vadi kimliği kullanılarak çevre yeşil dokunun alana sızması sağlanmış ve mevcut yapıların strüktürleri kullanılarak odak noktaları yaratılmıştır. Bu strüktürleri; aralarında bir gezi hattı belirleyerek kent kurgusuna katmak ve kültürel aktivite alanları olarak kullanılmak üzere dönüştürmek amaçlanmıştır. Dere kenarının rekreasyonu ve deniz kenarında kurgulanan alanlar ile alanın içlerinde tasarlanan mekanlar kent kullanımı ve mahalle kullanımının da farklılık göstereceği düşünülerek bu ihtiyaçlar doğrultusunda oluşturulmuştur. Kentsel doku ve mahalle dokusu arasındaki geçiş bitkisel dokunun alana sızması ile sağlanmış, dere kenarı bitkisel doku, kültürel doku ve mahalle dokusu arasında bir bağlaç oluşturmak üzere canlandırılmıştır. Alanın farklı zamanlara ait kimlikler barındırması en güçlü özelliği olarak kullanılıp kente ve mahalleliye farklı deneyimler sunması hedeflenerek tasarım geliştirilmiştir.

560

The project area takes place at the Asian side of Bosphorus line and the approach is to be attached to the existing discontinious circulation. Having old oil storage facilities, the existing remnants of its endustrial buildings and the valley identity of the area generates the most important components of the project. By using the existing valley identity, the green structure around the area is infiltrated in and focal points are created by using the remnants of existing endustrial heritage. These structures are used to integrate the area to the city, to create cultural activity places and a path around these industrial structures provides the usage of them. The design of stream recreation and bosphorus coast is planned based on the different needs of city and district users. The transition between city pattern and district pattern is provided by the infiltrating the green structure in to the area and stream sides are renovated according to create a conjunction between green pattern, cultural pattern and district pattern. Having different time identities is used as the most effective property of the area and the design is enhanced to provide different experiences to the district and city users.


561


564


565


‘13 ‘14 Büyük

Güz

ada

BİTİRME PROJESİ Yrd.Doç.Dr. Selim VELİOĞLU Doç.Dr. Gülşen AYTAÇ Öğr.Gör.Dr. Ebru ERBAŞ GÜRLER Yrd.Doç.Dr. Nurgül ERDEM, Yrd.Doç.Dr. Elvin GARİP Ar. Gör. Başak ÖZER

566

İstanbul Prens Adaları’ndan Büyükada’nın çağdaş yaklaşımlar çerçevesinde yeniden değerlendirilerek, peyzaj tasarım projelerinin geliştirilmesidir. Öneri projelerden, tarihi, doğal ve kültürel değerleri, mahalle dokusu, deniz kıyısı gibi farklı kimlik değerleri üreten bileşenlerin bir arada oluşturduğu mekansal karakteri güçlendirerek bütünleştirecek bir tasarım stüdyosunun geliştirilmesi beklenmektedir. Farklı kullanım değerlerinin ara kesitinde yer alan kentsel açık alanların, bütüncül bir yaklaşım çerçevesinde yeniden işlevlendirilerek kent kurgusuna katılımı destekleyecek önerilerin, kent ekolojisi, kıyı ilişkileri, işlevsel ve mekansal ilişkiler kapsamında çağdaş tasarım yaklaşımlarına referans verecek şekilde geliştirilmesi önem taşımaktadır.

The topic is to improve landscape design projects by evaluating contemporary approaches for Büyükada, being one of Istanbul Prince Islands. Projects should have a holistic design scenario of special characteristic strengthen by different identity values such as historical, natural and cultural values, neighborhood texture, costal side… It is important to develope urban open areas, located at the intersection of different use-values, within urban ecology, costal relations, functional and spatial relationships.


567


‘13 ‘14 Büyük

Güz

ada

Deniz Erdem

Çalışma kapsamında, Prens Adalarının İstanbul İli bağlamında kentsel, kırsal düzeyde fiziksel, sosyal ve ekolojik gelişim ve değişim eğilimlerinin analiz edilmesi, potansiyel ve sınırlayıcıların belirlenmesi, stratejik hedeflerin tanımlanması, stratejilere yönelik gelişim yönünün belirlenmesi, bu gelişim yönü bağlamında peyzaj karakterinin ortaya konarak stratejik bir peyzaj kimliği kazandırılması hedeflenmektedir. Prens Adaları’nın 5 kırılma noktasıyla birlikte gelen 5 önemli dönem yaşandığı görülmektedir. İlki 330 yılına kadar geçirilmiş olan Bizans Dönemi’dir. İkinci Dönem, 1453 İstanbul’un fethine kadar süren Bizans Dönemidir. 1453 yılında Osmanlı’ların İstanbul’u fethetmesiyle Cumhuriyet’e kadar sürecek ücüncü döneme girilmiştir. Bu dönemde Adalar’ın kaderini belirleyen en önemli olaylar depremlerdir. Sırasıyla, 1509, 1689, 1719, 1754, 1766 ve 1894 yıllarında önemli hasarlara sebep olan depremler meydana gelmiştir. Özellikle 1894’te İstanbul’da meydana gelen depremden Adalar çok hasar görmüş; Heybeli’deki Ruhban okulu, birçok manastır ve bina yıkılmıştır. 1923 yılında Cumhuriyet’in kurulmasıyla da dördüncü döneme girilmiş; Atatürk’ün yoğun ilgisiyle Adalar daha da canlanmaya başlamıştır. Bu dönemde yine göze çarpan en önemli olay, 1999 depremidir. İstanbul ve dolayısıyla da Adalar, yıllar sonra yine bir afetle karşı karşıya kalmış; önemli derecede zararlar görmüştür. 2000 yılında yaşanan sosyal, ekonomik ve teknolojik gelişmeler ile günümüzde yaşanan sürece girilmiştir. Zengin doğal güzelliğiyle İstanbul’un akciğerleri olan Adalar, bir sayfiye, dinlence ve eğlence yeri haline gelmiştir. Bu dönemde de göze çarpan en önemli olay 2003’te Heybeliada’da yaşanan yangın felaketidir. Heybeliada’da bulunan ormanların büyük bir bölümü bu yangında kaybedilmiştir. Tüm bu tarihsel sürece bakıldığında, Adalar’ın sahip olduğu güzelliklerin yanında, afetlere karşı savunmasız ve hazırlıksız olduğu görülmektedir. Son yıllarda sıkça söz edilen büyük Marmara Depremi düşünüldüğünde, Kuzey Anadolu Hattının Büyükada’ya oldukça yakın biçimde hemen güneyinden geçmesi; 1999 Depremi ile Büyükada’ya doğru bir fay kırığı oluşması Adalar’ın bir biçimde afetlere karşı hazırlanması ve önlemlerini alması gerekliliğini zorunlu hale getirmektedir. 568

The purpose of the graduation project is understanding urban and regional growth trends, and planning and designing the city with its socio economic, ecologic and physical aspects, by using current analsis methods in the framework of landscape design approach. Within the context of this project, economic, social, physical and ecologic tendencies of the Prens Islands are analized, potentials and restraints are specified, objectives and goals are defined, and in this regard the landscape design projects are prepared. Examining the historical information and experiences of the city is required to determine the future vision and the direction of development effectively. The Prens Islands have had 5 main breaking points that affect its physical, economic and social structure. The first period was Byzantion Period, and the second period was from 330 to 1453 when Istanbul was conquered. The third period the most important period in history of Island was from 1453 to 1923, and there were many earthquakes which led to important damages occured in this period. After 1923, by the establishment of the republican regime, Islands became more attractive for people and visitors. However, in 1999 there was another important earthquake in Istanbul, and it affected Islands badly. Folowing the 2000s many social, economic and technologic improvements have taken place in Islands, and they have become a summer place for people. On the other hand a holocaust broke out in 2003, and most of their forests went up in flames.


569


570


‘13 ‘14

Bahar

Taksim M Vadisi

Meydanı

açka

BİTİRME PROJESİ Prof. Dr. Arzu ERDEM Doç. Dr. Hayriye EŞBAH TUNÇAY Yrd. Doç. Dr. Selim Velioğlu Doç. Dr. Yasin Çağatay SEÇKİN Yrd. Doç. Dr. Meltem ERDEM Araş. Gör. Birge YILDIRIM

İstanbul’un merkezi niteliğinde olan Taksim Meydanı ve Gezisi, Prost Planı ile 1940’lı yıllarda Maçka Vadisi’ni içine alan yeşil koridorun başlangıç noktasıdır. Zaman içinde bu kamusal alan oteller ve diğer özel girişimler ile aşındırılımış, alan, ekolojik değerlerini de yitirmiştir. Gezi olayları ile sonuçlanan Topçu Kışlası’nın yeniden inşaası ve Taksim yayalaştırma projeleri Türkiye’de kamusal alan üretiminin siyasi erkin en temel mecrası olduğunu kanıtlamıştır. Bu noktada Gezi Parkı ve devamında kurgulanmış olan eski yeşil koridorun canlandırılarak kent ekosistemine katkısının arttırılması, Taksim Meydanı ve Gezi Parkı özelinde kamusal alan kullanımlarının tartışılması, ulaşım ve yaya dolaşım sistemlerinde yeni önerilerin geliştirilmesi, çoğulcu, katılımcı kamusal alanın inşası için yeni bir dilin yaratılması beklenmektedir.Proje kapsamında, Taksim Meydanı ve Maçka Vadisi’nin tasarımına ilişkin beklenti, peyzaj mimarı adaylarının kamusal alan üretimine yaklaşımlarını, tasarımcı olarak kamusal alana ve kente müdahale süreci içerisindeki rollerini tartışmaktır. Bir düşünce/söylem olarak tanımlanması beklenen proje, özellikle bölgenin kent ekosistemine bir kamusal alan olarak katılımını sağlamalıdır.

Taksim square is one of the main centers of Istanbul. The square facing Gezi Park is also the end of a green belt which recently got its reputation with “occupy gezi” protests. Gezi Park was planned in 1940s forming a green belt connecting Maçka Valley to Taksim Square as a part of the Prost plan. In recent years this green area was demolished by privatizations. The last project, proposing the demolishment of Gezi Park for reconstructing Taksim Artllary Barracks proved that in Turkey produciton of public space is one of the most powerful tool of the government. The final project aims to reestablish the social and ecological values of the old green system by proposing new system, while discussing the public potential of the square and the park. The design approach will reflect the designers role and intervention on the production of public space. For this reason while the design idea intervenes with the urban ecosystem, it also should aim to create a discourse on production of public space in Turkey.

580


caddesi halaskargazi ı

e dd ı ca ğ a n liko va

si

KONGRE VADİSİ

TAKSİM MEYDANI, MAÇKA VADİSİ

VE YAKIN ÇEVRESİ

süleym anseba caddesi

MAÇKA VADİSİ

e ca abahç m l o d

ddesi

GEZİ

MEYDAN AKM si cadde sırselviler

581

u başı b tarla istik

lal c a

si dde

lvarı


‘13 ‘14

Bahar

Taksim M Vadisi

Meydanı

açka

Hande Kalender

Kevin Lynch’e göre öznel olarak yaşanan zaman ve mimari ya da kent tasarımı arasında bir bağlantı vardır ve mimarların amacı mevcudun bir genişlemesi olmak zorundadır. (Lynch 1972,s.173.) Lynch bu genişlemenin geçmiş ve geleceği şimdiyle (mevcutla) bütünleştirmekle başarılabileceğini yazar. Ve “geçmişe dair, her şeyin korunamayacağını ve hatırlanamayacağını unutmamalıyız.” der. Fakat gerçekten koruduklarımızla kendi zamansallığı içinde iletişim kurulmalı ve bizim şimdimizde anlamlı olmalıdır. Kentlerin “paylaşım ve değiş tokuş”un platformu olmaları talebi, dikkatleri “zaman, mekân ve yaşam” arasındaki etkileşim ve bağlantılara çekmektedir. Bu etkileşim ve bağlantıların detaylı bir dökümünün ortaya konmasını gerekli kılar. Bu tür bir kavrayış ise tasarımın ve temsilin yeni araçlarını ve yöntemlerini gerektirir. Bununla birlikte bu gelişmeleri, dönüşümleri inşa edebilmek, yeni tasarım ve temsil tekniklerinin yanı sıra yeni kurumsal yapıları da inşa etmeyi gerektirir. Mimar olarak aracılık edecek bir tartışma ortamı, bir zaman ve mekan aralığı oluşturmak gerekmektedir: “ Demokrasi, eleştirel düşünce, diyalog, empati, gerçekliğe bağlanma, etkileşim ”

582

The history is the ‘collective memory’ of people of the city and it has an important influence on the city itself. The history expresses itself through the monuments. We know that the dominant role of politics played in the evolution of cities. Political decisions settle on the image of the city if not the city itself. Thus city becomes the reflection of the collective will. This process of construction link the past and present and thus it addresses the ultimate and definitive fact in the life of the collective, the creation of the environment in which it lives. Space does not occur only as a physical structure, also occurs with human activity, such as the occurrence of public spaces. They find meaning with human activities beside their definition by boundaries and design. The emergence of public spaces by human activity also helps to reach to a level of political human identity from the level of being human. In this project, spatial footprints of this mutual existence are read through social movements. Urban spaces are not considered only with their physical features but also meanings of social, sociological, psychological, as a whole. With different points of view, it is seen that public spaces devolve their situations and functions to private spaces in intensive ways. The project was designed by the analysis of the recent transformation of Istanbul Taksim Cumhuriyet Square and the reflection of Gezi Protest to this transformation.


583


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.