Çizgilerin ve Renklerin Anlamı Çocuklarda Resmin Anlamı Hatay PMYO REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMA BÜRO AMİRLİĞİ
Çocukların Çizdiği Resimlerin Anlamı Pedagog Ali Çankırılı çizimler, çocuğun anlatmakta zorlandığı sıkıntıları, sevinçleri, kişilerarası ilişkileri, beklenti ve umutlarına işaret eder. Çocuğun yaz günü çizdiği ev resminde tüten bir bacanın olmasının bir mana ifade ettiğini dile getiren Çankırılı, "Tüten bir baca evde hayat olduğunu, yemek piştiğini, aile üyeleri arasında sevgi odaklı sıcak bir ilişki olduğunu göstermektedir.
Çocukların yaptıkları resimler, onların iç dünyalarında olup-biteni haber verebiliyor. Pedagog Ali Çankırılı, çocukların çizdiği ev, ağaç, aile resimlerinin uzmanlarca farklı okunabileceğini söylüyor. Çankırılı, ayrıca çocukların kullandığı renklere de dikkat çekiyor. Çankırılı, bir evin çizi-mi, sarı, kahverengi, yeşil, mor rengin kullanımının ne anlama geldiğini anlattı. Çocuklar, okuma-yazma öğreninceye kadar dil becerileri yeterince gelişmediği için duygularını, sıkıntılarını, korkularını sözlü ifade edemez. Ancak yaptıkları re-simler çocuğun iç dünyası, düşünüş biçimi ve yakın çevresiyle olan sorunları hakkın-da ipuçları veriyor. Kullandığı kâğıdın büyüklüğü, figürleri kâğıda yerleştiriş şekli, renk seçimi onun ruh halini yansıtıyor. Pedagog Ali Çankırılı, çocuk elinden çıkmış en basit bir çizginin dahi bir anlamı olduğunu belirtiyor. Çankırılıya göre çocuğun yaptığı ev, aile ve ağaç çizimlerine özellikle dikkat edilmeli. Böylece çocukların iç dünyaları anlaşılabilir. Çocuklar 2 yaşından itibaren ellerine kalem geçtiğinde karalama yapmaya başlar. Kalem tutuşları acemicedir. Büyükler tarafından herhangi bir şeye benzetilmese de bu
Yer çizgisi üzerine çizilmeyen ve yolu olmayan bir ev, ailenin dış dünyaya, insanlar arası ilişkilere ve dostluklara kapalı olduğuna işarettir. Ayrıca evde sık eleştirilen, azar işiten, hakaret gören bir çocuk insan yüzü çizerken kulakları atlayabilir. Kulakları çizmeyen bir çocuk eleştirileri duymak istemediğini, kulakları büyük çizen bir çocukta dinlemekten hoşlandığını gösterir." Diyor
ihtiyaç duyan çocuklar da çizimlerinde mor rengi kullanır. Çizimlerinde kahverengi kullanan çocukların korunmaya ihtiyaç duydukları, sevgi, ilgi ve özlemi çektikleri söylenebilir. Siyah renk ise karamsarlığı ifade etmektedir. Kırmızı hem güveni ve hayatı, hem tehlikeyi ve ölümü simgeler. Bu, çocuğun bilinçaltından kırmızıyı hangi niyetle kullandığına bağlıdır. Çocuğun psikolojisini anlamada renklerin de önemli bir faktör olduğunu söyleyen Çankırılı, çocukların kullandıkları renklerin ancak 4 yaşından sonra anlamlar taşıyacağını belirtiyor. Çankırılı, "3-4 yaşlarındaki bir çocuğun kullandığı renklerin gerçekle bir bağlantısı yoktur. Hoşuna giden renkleri coşkuyla kullanır. Sevdiği birinin resmini yapmak istediğinde en çok sevdiği rengi seçecektir. Renkleri tanıma ve renk seçme 4 yaşından sonra ortaya çıkar ve bu yaştan sonra renk kullanımını psikolojik olarak değerlendirebiliriz. Örneğin mutlu resimlerde genelde sarı renk, üzüntülü resimlerde genelde kahverengi renk daha ağırlıktadır." şeklinde konuşuyor. Çankırılıya göre yeşili çok kullanan çocuk kendisine güveni olan, uyumlu ve mutlu bir çocuktur. Yaşıtlarına göre daha olgun-dur. Mavi rengi kullananlar, duygularını da-ha iyi kontrol eder. Ailesi tarafından sevilen ve değer verilen çocuklar ise sarı rengi ter-cih eder. Anne babanın desteğine ve güve-nine
Çocukların Çizdiği İki Farklı Ev Bize Ne Anlatıyor Ev kâğıdın alt ucundan yukarıya, köşeli bir açıyla çizilmiş. Anneye bağımlılığı azalmış,
Figürleri kâğıda yerleştiriş şekli, çocuğun duygularını ele veriyor Çocuk çizimlerinin yorumunda kâğıdın bölümleri de önemlidir. Sayfanın üst kısmı; aydınlığı, iyimserliği ve hayalciliği ifade eder. Alt kısım; hafızayı temsil eder. Figür-leri sol tarafa yerleştirmek ben merkezci bir kişiliği, sağ ise çevre merkezli bir kişili-ği gösterir. Orta; bugünü sembolize eder. Çocuğun içinde olduğu ruh halini yansıtır. Sayfanın aşağısına çizilen küçük figürler yetersizlik, güvensizlik ve depresyonun dışa vurumudur. Figürün orta hata uzakta ve sol tarafa yerleştirilmesi duygusal do-yum arayan atılgan çocuklarda görülür. Kağıda çizilen büyük, iri resimler özgüveni; minik minik şekiller özgüven eksikliğini gösterir…
anne-babanın yardımı olmadan kendi işlerini görebiliyor. Duvarlar pembeye, kapı kırmızıya boyanmış. Sıcak renklerin seçilmiş olması çocuğun uyumlu, sevecen ve hayata pozitif baktığını gösteriyor.
Kapı büyük çizilmiş, ancak kolu ve tokmağı yok. Çocuk arkadaş edinmede seçici davranıyor. Evin iki büyük dikdörtgen penceresi ve bunların üzerinde bir de yuvarlak penceresi var, ancak pencereler de-mirli. Ev, izinsiz girişlere karşı korumalı. Aile pencereden dışarısını gözleyebilir, dışarıdan da evin içi gözlenebilir. Çatı ince ve kırık çizgilerle, eğimli ve üç-gen biçiminde çizilmiş. Anne, baba ve çocuk arası ilişkiler düzensiz ve belirsiz. Çatının üzeri kiremitle örtülmüş, ev kar ve yağmura karşı korunmuş. Bacadan çıkan duman yoğun ve yukarıya doğru çıkıyor, kâğıdın üst ucundan taşmış. Evde sıcak ve yoğun bir duygusal iletişim var. Evin dış duvarları ince ve esnek çizgilerle çevrili. Aile dış dünyaya açık, insanlara karşı iyim-ser ve geçimli, arkadaş edinmede bir sıkıntıları yok. Kısaca bu evi çizen çocuk; kendinden emin, çalışkan, aktif ve dışa dönük. Duygularını açıkça ifade edebili-yor. Evde kendisini güvende ve korunmuş hissediyor. Anne, baba ve çocuk arasında-ki iletişim sağlıklı ve uyumlu. Ev kâğıdın en alt ucundan başlanarak çizilmiş. Anneye bağımlılık devam ediyor.
Baba evi çok önemli.
Boyanmamış, sade ve özentisiz. Çocuğun içinde bir boşluk ve dış dünyaya karşı ilgisizlik var. Kapıda pencere ve kilit var. kapının altına eşik çizilmiş, çocuk arkadaş edinmek ve onlarla dostluk kurmak istiyor ama buna cesareti yok, özgüveni zayıf. Ev penceresiz, aile kendi içine kapanmış, dış dünyayla iletişimi yok. Çatı kalın çizgilerle eğimli ve üçgen biçiminde çizilmiş. Anne, baba ve çocuk ilişkisi değişmez kurallara bağlı. Çatının üzeri kapatılmamış; ev kar ve yağmura karşı korumasız. Siyah yuvarlak pencere çocuğun ruhen sıkıldığını ve yalnızlık çektiğini gösteriyor. Bacadan çıkan du-man aşağıya doğru kıvrılmış. Evin içinde zayıf da olsa bir sıcaklık, bir duygusal iletişim var. Evin duvarları kalın çizgilerle çevrili. Aile dış dünyaya kapalı, insanlara güvenmiyor, bu yüzden fazla arkadaşı yok. Sonuç olarak; bu evi çizen çocuk utangaç, ağzı sıkı, sessiz, içine kapalı, alçak sesle konuşuyor, bazen gizlice ağlıyor. Duygularını belli etmiyor. Diğer çocuklarla iletişim kurmada ve arkadaş edinmede zorlanıyor. Aile-de baskı görüyor ve sık eleştiriliyor. Ailenin bu konuda incelenmesi gerekir.
Resimlerdeki uzuvların anlamı
algısı gerçek benin altında, özgüvenleri zayıf çocuklardır.
Kafa: Resimde kafanın normalden büyük çizilmesi duygusal ve sosyal iletişimde yetersizlik belirtisi olmakla beraber kendini zekâca yaşıtlarından geri gören ve annebaba tarafından okul başarısı düşük bulunan çocuklarda görülebilir. Normalden küçük çizilen kafa arkadaş edinmede ve insanlarla ilişki kurmada zorluk çeken, içe kapanmaya eğimli çocuklarda görülür.
Kollar: İki yana açılan kollar insanlarla yakın ilişki kuran, sevecen çocukların çizimlerinde görülür. Bazen insanlarla yakın ilişki kurma isteğinin bir göstergesidir. Gövdeye bitişik çizilen kollar insanlarla ilişki kurmada zorluk çeken çocukların çizimlerinde görülür. Kolların hiç çizilmemesi çevreyle kopuk ilişkilerin varlığına işarettir. Kolsuz olarak çizilen ebeveynin çocuk tarafından 'yeterince ilgi göstermediği' şeklinde algılanabilir.
Saçlar: Çocuğun resminde bastırarak boyadığı saçlar çocuğun fiziksel olarak daha güçlü olma arzusunu göstermektedir. Ebeveynin saçının bastırılarak boyanması otorite kurma, aile içinde söz sahibi olma isteği konusunda ipuçları verir. Ağız: Kalın çizgilerle belirtilmiş, dişlerin göründüğü açık bir ağızsa insanlarla konuşma isteğini; kapalı, dar, çizgi şeklindeki ağız ise insanlarla ilişki kurmaktan çekindiğini gösterir. Kızgınlığını kötü ve küfürlü sözlerle ifade etmekte olan çocukların ağzı fazla açık çizdiği görülür. Gözler: Göz yuvarlağının içine gözbebeği çizen bir çocuk, özünün, kişiliğinin farkına varmış demektir. Çünkü gözbebeği olmadan, göz yuvarlığı boş ve anlamsız bir şeydir. Okula başlama yaşına gelmiş bir çocuk insan resmi çizerken göz yuvarlağının içine gözbebeği koymazsa, bu çocuğun kişiliğinin farkında olmadığı, zihinsel ve duygu-sal yönden geri kaldığı, iç dünyasının boş olduğu söylenebilir. Burun: Burnu, olduğundan büyük çizen çocuklarda ben algısı gerçek benin üzerindedir. Burnu çok küçük çizenlerde benlik
Eller: Ellerin olduğundan büyük çizilmesi dış dünyadan saldırganlık gördüğü ve dış dünyaya saldırgan davrandığı anlamına gelir. Ellerin çizilmemesi, olduğundan küçük çizilmesi, arkaya gizlenmesi veya cebe konması özgüven eksikliğini, utangaçlığı, insanlarla iletişim kurmada yetersizliği gösterir. Yumruk şeklindeki eller saldırganlığın bir işaretidir. Bacaklar: Bacakların çizilmemesi kişinin var olmak için başkalarının desteğine ihtiyacı olduğuna işaret eder. Bacakların sağlam ve dengeli çizilmesi özgünlüğü gösterir.
KARALAMALAR
Çoğu zaman karalama yaptığımızın farkında bile olmayız. Belki sıkıntıdan, belki keyiften kendimizi bir şeyler karalarken buluruz. Ama uzmanlara göre karalama deyip geçmemek gerekiyor. Çünkü çizdiklerimiz karakterimizi ele veriyor… İngiliz Grafoloji Enstitüsü yaptığı araştırmalarda, bir şey dinlerken veya düşünürken yapılan karalamaların karakter hakkında ipuçları taşıdığını ortaya koydu. Uzmanlara göre dünyanın her yerinde insanların yaptıkları karalamalarda benzer figürlerin kullanılıyor olması tesadüf değil ve farklı anlamlar taşıyor.
KARALAMALAR SİZİ ELE VERİYOR Portre: Karışık çizilmiş bir surat diğerlerine karşı güvensiz duygulara, komik ifadeli bir surat çizimi dikkat çekme isteğine işaret eder.
Kelebek: Hiçbir şeye bağlanmak istemeyen veya ruh halini temsil eder.
Basamak veya merdiven: Bir amaca yönelik hırs ve iradeyi gösterir. Ayrıca, daha mutlu ve rahat olma isteğini belirtir. Karışık desenler: Karışık ve detaylı karalamalar, takıntıları simgeler. Bu kişiler, duygularını belli etmekten hoşlanmaz. Ok: Dik ve düzgün bir ok hedefe gösterilen önemi, desenli bir ok ise arzuları belirtir.
Ev: Güvenlik ihtiyacında olunduğunu simgeler. Eğri büğrü ev ise yaşanılan evdeki mutsuzluğu temsil eder.
İsim: Kendi ismini yazmak, dikkat çekmekten hoşlanmayı; başkasının adı ise o aklın o kişiyle dolu olduğunu gösterir.
güçleri kuvvetlidir aynı zamanda prensip sahibi olurlar.İçinde bulunulan durumu kontrol altına alma isteğini, keskin bir zekaya sahip olduğunuzu gösterir. Zikzak: Yuvarlak zikzaklar romantizm duygusunun baskınlığını, dik ve keskin zikzaklar ise sinirli karakteri simgeler.
Çöp adam: Duygularını kontrol altına almayı başarmış olma duygusunu belirtir.
ÜÇGEN: Öğrenmeye susamış, araştırıcı, tehlikelere atılmayı göze alan ve güçlü bir iradeye sahip biri sürekli üçgen çizer. Bu kişi zor karar verir ama hiç kimse onu kararından döndüremez.
KÜP: İşte size pratik, gerçekçi biri. Güven altında olmaya büyük önem verir, mesleğinde ve ilişkilerinde sağlam temeller kurabilmek için canla başla çalışır. Küp çizen kişilerin hayal
YILDIZ: Altı köşeli yıldız çizen kişilerin insan doğasının erkek ve dişi yanları arasında bir denge kurabildikleri anlaşılır. Meraklı, öğrenmeye açık, konuları derinlemesine inceleyen kişilerdir.
KALP: Aşırı derecede duygusal kişiler, akıllarına estikçe kalp çizerler. Aşkta sadakat onlar için çok önemlidir. Her daim hislerinin sesini dinleyerek hareket ederler. Özel birine karşı duyulan duygusal yakınlığı simgeler
ÇİÇEK: Daha çok kadınların çiçek resmi çizdiklerini söylenebilir. Hayatlarının en romantik dönemini yaşayanlar çiçek çizmeye meraklı
oluyorlar. Bu kişiler duyarlı ve dost canlısı olurlar. Birçok çiçeği bir arada karalamak bireyin sosyalliğini, sapı eğri çiçek ise endişeyi resmediyor.
Böyle insanlar sistem içi başarılar yerine, bireysel başarılara inanan insanlardır, Aşırı sağa yatık karalama yazıları; dışa dönük bir kişiliğin, tam tersi olan karalama şekli ise; içine kapalı bir kişiliği temsil ediyor.
KUŞ: Uçan bir kuş çizen kişilerin hayal güçleri çok kuvvetlidir. Her zaman büyük hayaller peşinde koşmaya bayılırlar. Ayrıca seyahat etmeyi, macera yaşamayı da severler. DAİRE: Daire şekli sonsuzluğu, bütünlüğü, birliği ve korumayı simgeler. Kalbi sevgi dolu olan esprili kişiler, daire çizmekten hoşlanırlar. Genelde kendilerini ikinci planda tutarlar. PARALEL ÇİZGİLER: Soğukkanlı ve acil durumlarda hemen harekete geçmeyi başaran kişilerdir. Ne istediklerini çok iyi bilirler. Eğer çizgiler diagonal çizilmişse, o kişinin lider olma eğiliminde olduğu söylenebilir. KARE: Ciddiyeti, kararlılığı simgeler. Pratik amaçlara yönelen ve özü sözü doğru kişiler kare çizerler. Hayatlarını güvence içinde sürdürmeye çalışırlar.
Karalama yaparken kullanılan harflerin birbirine bağlı olması, sabit fikirliliğin göstergesi, eğer yaptığınız karalamaların içinde halkalar, daireler varsa bağımsız bir zekanın göstergesi.
Yaptığınız karalamaların içinde yumuşak daireler, düzensiz harfler; sorunları çözmede pratik yapıcı biri olduğunuz anlamına gelir.
Bununla birlikte karalamalarınızı sayfanın hangi köşesine yaptığınız da önemli. Şekillerin sol tarafa yoğunlaşması geçmişe, sağa yoğunlaşması geleceğe dönük bir sosyal karakter olduğunuzu gösterir.
RENKLERİN DİLİ
Girdiğiniz bir lokantadan neden kalkmak istemediğiniz, yolda yürürken neden birden bire acıktığınız, neden kapalı bir alanda otururken sıkıldığınız ya da neden bir kişi ile konuşmaya kalktığınız zaman size kaçamak cevaplar verdiğini hiç merak ettiniz mi? İnanmayacaksınız belki ama işte bütün bunların cevabı renkler... Renkler kendi dilleriyle karşınızdakine, muhatabınıza sizin karakterinizi sizden önce anlatıyor.
boyandığında, duvarlar daha yakın görünecek, bu yüzden de oda olduğundan daha küçük algılanacaktır. Eğer tavan koyu bir sıcak renge boyanırsa basık görünecektir. Oysa bu evin dışı sıcak renklerden biriyle boyansa, ev olduğundan büyük gibi hissedilecektir.
Sıcak renkler, dalga boyu yüksek olan sarı, kırmızı ve turuncudan oluşur. Bunun yanı sıra dalga boyu daha düşük olan soğuk renkler ise mavi, mor ve yeşildir.
KAHVERENGİ Renkler elbisede mekânda farklı olarak algılanır
SICAK VE SOGUK RENKLER
sıcak renklerin hakim olduğu mekanlarda geçen zamanın gerçek sürenin üstünde olduğu, soğuk renklerle renklendirilmiş mekanda geçirilen sürenin ise gerçek sürenin altında kaldığı yönündedir. Renkler, objelerin büyüklüğünün farklı algılanmasına neden olurlar. Bir eşya, soğuk renklerle daha küçük, sıcak renklerle daha büyük görünür. Yine soğuk renkli eşyalar daha uzakta, sıcak renkli eşyalar daha yakında hissedilir. Evin içindeki odanın duvarları, sıcak renklerin koyu tonlarından biriyle
Kansas Üniversitesi Sanat Müzesi'nde bir araştırma için halının altını elektronik bir sistemle donatmışlar, duvar rengini beyaz ve kahverengi olarak değişebilir yapmışlar. Arka fon beyaz kullanıldığında, insanlar müzede yavaş hareket etmiş, daha uzun süre kalıp, daha fazla alanda dolaşmışlar. Arka fon kahverengiye döndüğünde ise, insanlar müzede çok daha hızlı hareket edip, daha az alan dolaşmış ve müzeyi çok daha kısa sürede terk etmişler. O yüzden dikkat ederseniz dünyadaki fast-food restaurantlarının hepsinin sandalyeleri ve masaları kahverengi, duvar boyaları ise kahverengi-şampanya-pembe karışımıdır. Hiçbir fast-foodcunun duvarını beyaz göremezsiniz. Burger
King, Kentucky Fried Chicken ve benzer fast-foodlar yıllardır bilinçli olarak tüm duvarlarını baştan aşağıya kahverengi ağaç kaplama yaparlar. Bizim lokantacılar ise hâlâ lüks tutkusunda... Kahverengi toprak rengidir ve diğer insanlar arasında kaybolur gidersiniz. İş görüşmelerinizde, profesyonel toplantılarda sakın kahverengi giymeyin. Otorite, özgüven ve kendinden emin olma özelliklerini öngörür. Kahverengi giyinmeyi seven bir kişi, büyük olasılıkla işine, ailesine ve arkadaşlarına bağlıdır. Hayatta pratik ve maddeci olmaları sayılabilir; ancak olumsuz bir özellik olarak, kendilerini son derece güvensiz hissetmeleri ve tutarsız olmaları söz konusudur. Kahverengi, özellikle günlük sorumluluklarda düzenli ve sabırlı olmayı öngörür. Onlar için “mantığa aykırı olmama” esastır. Kahverengi gözlü insanlar çoğu zaman duygularına göre davranırlar, yalnızlık onlara göre değildir ve her an birilerine ihtiyaçları vardır. Psikolojik rahatlık onlar için önemlidir. . Kahverengiyi tercih eden erkeklerin davranışları, yaşayışları ve giyinişleri sadedir . Hayatta çok çabuk tatmin oldukları için pek fazla para harcamazlar Kahverengini tercih eden kadınlar ise, geniş hayal gücünden uzak ve metodik olurlar. Daima doğruyu sevdikleri için zararsız bir yalan söylemekten
çekinirler.Sabır ve sevgileri sonsuzdur.Onun için çok iyi birer anne olurlar
KIRMIZI
Kırmızı, iştah açar. Dünyadaki ünlü gıda firmalarının hepsinin logosunun kırmızı olduğunu hayretle fark edeceksiniz; Coca Cola, Pizza Hut, MC Donald's, Ülker, Burger King... Bu listeyi binlere çıkarabilirsiniz. Kırmızı tansiyonu yükseltir ve kan akışını hızlandırır. 'Peki boğalar niye kırmızı renge saldırıyor?' cevabı ise ilginç; maymunların dışında, araştırılan hayvanların hemen hepsi siyah-beyaz görmektedir. Yani boğalar da renk körüdür. Kırmızıya değil, kendilerine sallanan koyu renkli beze saldırırlar. Birinin çıkıp İspanyollar'a bu gerçeği anlatması gerekir
Eğer kırmızı giyiyorsanız ateş ve ihtiras, vahşet ,güç sahibi ve cinselliği önemseyen olan birisi olarak görünmek isteyen bir kişi olabilirsiniz. Zaafları: Dominant, cesaret kırıcı, bencil, hep haklı olduğu iddiasında
TURUNCU
Eğer turuncu giymekten hoşlanıyorsanız, enerjinizi azaltsa da yaptığınız her şeyde heves ve gayret uyandıran, cesur ve maceracı bir çizgiye sahip olabilirsiniz. Bu renk giyinen insanlar iddialıdırlar, gülmeyi ve başkalarını güldürmeyi severler. Turuncu giymek ayrıca dialoğu ve mizah duygusunu kuvvetlendirir. İştahı harekete geçiren bir renktir
YEŞİL
Tabiatı en çok hatırlatan renktir. Yeşil alanlarda insanların daha az mide ağrısı çektikleri tespit edilmiş Giysilerdeki yeşil, muhafazakar tipleri, kısa ve öz olmayı ve kalabalıkta dikkat çekmemeyi tercih edenleri temsil eder. Bu rengi sevenler, genellikle doğaya ve onun getirdiği güvene değer verirler. hastane odalarında, ameliyat giysilerinde parlamayı önlemesinin yanında, negatif enerjiyi alması, güven ve huzur telkin etmesi nedeniyle yeşilin kullanılır SİYAH
Siyah, gücü ve tutkuyu temsil eder. Hırsın da bir ifadesidir. Bizde ve Batı'da siyah, matemi simgelerken Japonya'da mutluluğun simgesidir.
Fonda kullanıldığında karamsarlığı çağrıştırırlar. Işığı yok eder. Konsantrasyonu en çok getiren renktir. Einstein’ın konsantre olabilmek için perdeleri siyah, gün ışığı olmayan bir odaya girip ve bu şekilde düşündüğü söylenir.
Güç ve otorite simgesi olarak işadamları, polis ve din adamlarınca tercih edilen bir renktir. siyah’ın gizemli ve ayrıca da seksi bir görünüm sergilediği kabul edilir. bunun yanında siyah, geleneksel ve saygıdeğer görünmek isteyenlerce de tercih Bu rengin, ışığı emici bir özelliği vardır. Bundan ötürü mekanı küçük göstermenin en etkili yoludur. Siyah, çok yoğun ve ağır enerjiler taşır. Kullanıldığı yerlerde dikkatli olmak gerekir.
MAVİ
Freud, maviyi sakin, diye niteler. Faber Birren ise tansiyonu düşürdüğünü söyler. Araplar ise mavi taşların kanın akışını yavaşlattığına inanırlar. Nazar boncuğu o yüzden mavi taşlıdır. Sakinleştirici bir renktir, Batı'da bu
etkisi yüzünden intiharları azaltmak için köprü korkuluklarını maviye boyarlar Mavi giyinenler, barış ve sükuneti, sakinliği ve hatta yalnızlığı tercih ederler. Tehditkar bir renk değildir ve maviyi tercih eden bir kişi büyük olasılıkla sadakate ve dürüstlüğe de önem verir.
Nevrotik duyguları açığa çıkartarak insanları bilinç altında korkuttuğu tespit edilen bu rengi ofislerinizde kullanmanızı kesinlikle önermiyoruz.
PEMBE
Estetik anlayışı gelişkin, yaşamı ciddiye alır, duygusal yönü kuvvetli, insanların duygularına karşı çok anlayışlı, disiplin sahibi, hedeflerine kilitli, kolaylıkla organize olabilen, ayrıntı meraklısı, çok kibar, yeniliklere ve öğrenmeye açık, istenilenden fazlasını veren, sabırlı, güvenilir, sevgi dolu, cömert.
Pembe giyen kişilere karşı kendimizi rahat hissettiğimiz bilinir, yurt dışında birçok ülkede tezgahtarlar bu sebeple pembe gömlek giymektedir.
Zaafları: Sahiplenme güdüsü, kendini haklı görme, prensiplere fazlasıyla düşkün, didaktik(öğreten adam psikozu), çok yükseklerde seyreden idealler, doğrudan dikkate hedef olmaktan çekinme, kendi yeteneklerine yönelik şüpheci, güvenli bir hayat fanatiği, çabuk sinirlenen.
SARI
MOR
Mor giyinmek insanda kendine saygı, asalet ve kendine yetme özelliklerini uyandırır.
Sarı, geçiciliğin ve dikkati çekiciliğin ifadesidir. O yüzden tüm dünyada taksiler sarıdır. Dikkat çeksin ve geçici olduğu bilinsin diye. Araba kiralama firmaları logolarında hep sarıyı kullanırlar. 'Ürün geçici, lütfen geri getirin' demek istiyorlar. O yüzden dünyada hiç bir banka ambleminde bildiğimiz sarıyı kullanmaz. (Portakal ve bronz ya da bakır kimi zaman yer alabilir) Paranın geçici değil, kalıcı olmasını isterler. Türkiye'de sarıyı logosunda baskın bir renk olarak kullanan tek banka, devlet bankası Vakıfbank'tır.
Elbisede İse Bu renk genellikle entelektüeller çalışkan kişiler, otorite ve kontrol sahibi olmak isteyenlerce tercih edilir. Kendisini ve çevresini seven dedikoduyu seven, kötü bir dinleyici.
Rehberlik ve Psikolojik Danışma Büro Amirliği Kaynaklar Ali Çankırılı çocuk resimlerinin dili Yaşam Rehberim
BEYAZ
Resimler www.google.com.tr
Beyaz, istikrarı, devamlılığı ve temizliği simgeler. Bu yüzden üzerinde fazla şaibeler olanların, beyaz ağırlıklı kıyafetleri seçmelerinde yarar var. Beyaz elbiseler sizin temiz olduğunuz imajını verir. Siyahın zıddıdır. Yani ışığı yansıtır ve mekanı alabildiğince geniş gösterir. Ayrıca her türlü renkle uyuştuğundan kullanım alanı geniştir. Fakat çok yoğun kullanıldığında donuk ve soğuk bir atmosfer yaratacağı gözden uzak tutulmamalıdır.
GRİ
Siyahla beyaz arasındaki dengeyi gösterir. Genel olarak sıkıcı ve yoğun enerji yayar. Çoğunlukla fon rengi olarak kullanılır. Grinin açık tonları parlak renklerle kontrast oluşturur, yumuşak renklerle uyum sağlar.
2012