RAPOR
RAMAZAN’IN COŞKUSU TÜM DÜNYAYA YAYILDI!
MİSAFİR KALEM
ODUN SUYA DÜŞMEKLE TİMSAH OLSAYDI
GÜNCEL
PAKİSTAN PENCAP BAŞBAKANI: “TÜRKLERE DUA EDİYORUM”
FOTORÖPORTAJ
YALNIZLIĞI PAYLAŞANLAR
GÜNCEL 2.ULUSLARARASI AFET YÖNETİMİ FUARI’NA KİMSE YOK MU DAMGASI
DOSYA KURBANINI PAYLAŞ, KARDEŞLİĞİ KİMSE YOK MU İLE YAŞAT
ÜLKE ANALİZ GÖNÜL DOSTU, KARDEŞ ÜLKE PAKİSTAN
ŞUBE ANALİZ EKONOMİ, KÜLTÜR VE İYİLİKLER ŞEHRİ SAMSUN
GÜNCEL KÜÇÜK ELLERİ KALEM TUTSUN DİYE ONLARIN ELLERİNDEN TUTUN
SÖYLEŞİ İSMAİL CİNGÖZ: “KİMSE YOK MU, ÜLKEMİZİN YURT DıŞıNA UZANMıŞ DOSTLUK ELİDİR”
KAPAK DOSYASI
2
EDİTORYAL
DÜNYAYA İYİ HABERLERİMİZ VAR DÜNYA’NIN birçok yerinde, özellikle İslam coğrafyasında feryatların göklere yükseldiği, acıların kor gibi yürekleri dağladığı bir dönemden geçiyoruz. Izdırapların duaya dönüştüğü, gözlerin ufuklarda imdada yetişecek bir çare aradığı şu günlerde talihsiz bir şahitliğimiz var zamana. Yeni felaket haberleriyle uyandığımız her sabah, güneş bile mecazi doğuyor sanki. Bir taraftan açlıktan her gün yüzlerce çocuğun hayatını kaybettiği, bir yudum su için insanların kilometrelerce yol yürümek zorunda kaldığı, insanlığın kanayan yarası Afrika, bir tarafta zulmün altında başını doğrultmaya mecali kalmamış, iç karışıklıkların ayyuka çıktığı Orta Doğu, bir tarafta hürriyetini yeni kazanmış ve kendine gelmeye çalışan Orta Asya… Ve her birinden yükselen “bu çaresizliğimize çare, yaralarımıza merhem olacak, garipleri şefkat ve merhametiyle sarıp sarmalayacak, kimsesizlere kimse olacak, “Kimse Yok Mu ?” nidaları… Samimiyetle yapılmış hiç bir duanın, akıtılmış hiç bir gözyaşının askıda kalmayacağını ispat edercesine yükselen bir ses ve adeta soluğu kesilmişlere bir nefes oldu “Anadolu Küheylanları”… Himmeti ali Anadolu insanı, az çok demeden, kime eli yetebilirse, kime ne kadar yetişebilirse, karınca misali dostluğunu belli etmek için girdi bu kara sevdaya. “Aç açabildiğin kadar sineni, ummanlar gibi olsun. Kalmasın el uzatmadığın bir mahzun gönül” tavsiyesini başına sertaç eden bir avuç gönüllü, binler, milyonlar oldu ve yetişmeye çalıştı aman dileyen insanlığın imdadına. Bu iyilik elçileri, din, dil, ırk,
mezhep ayırt etmeden muhtaç her bir ferde bir umut olabilmek aşkıyla koşturdu durdu. Büyüdü, büyüdü bu koca yürekli insanların Kimse Yok Mu’su ve bir ülkeye, bir millete mal oldu. Öyle ki Kimse Yok Mu’nun yardım ulaştırdığı ülkelerde “Türkiye” ismini duyanlar duaya durmaya başladılar minnetle. Ve İslam coğrafyasının veren eli oldu Kimse Yok Mu, yüce gönüllü, hamiyetperver Anadolu halkıyla. Dünya üzerinde yaşanan olumsuzlukların tellallığını yapmak değil niyetimiz. Bilakis vesilenizle neşv ü nema bulan güzelliklerden sizleri haberdar etmek, sizlere attığınız tohumların nasıl başağa durduğunun müjdesini vermek istiyoruz. Yapılan yardımlar kimi yerde bir yetimin makus kaderini değiştirdi, kimi yerde geleceğe emin adımlarla yürüyen bir nesle sahip çıkan okullara dönüştü, bir yerde bir hastaneye, farklı bir yerde de binlerce insana ab-ı hayat olan su kuyularına. Yaptığınız bağışlar; kimi zaman yurdunu terk etmek zorunda bırakılmış bir Suriyeliye yuva olurken, bir Afrikalının kararan dünyasını aydınlattı bazen, afetzede bir Pakistanlıya umut oldu başka bir yerde. Yapılan hiçbir iyilik boşa gitmedi ve gözlerini size çevirmiş dertlilere derman oldu. Bizler, sizlerin desteğiyle daha da büyüyeceğine inandığımız Kimse Yok Mu ailesinin vesile olduğu güzellikleri paylaşalım ve “Dünya’da iyi şeyler de oluyor” deyip, bir nebze de olsa iyilik yudumlayıp, umut soluklayalım istedik. Uzun lafın kısası, bizim size “İyi Haberlerimiz” var!
3
İÇİNDEKİLER RAPOR
RAMAZAN’IN COŞKUSU TÜM DÜNYAYA YAYILDI!
6
İNFOGRAFİK: 2013 RAMAZAN YARDIMLARI
10
KİMSE YOK MU GÖNÜLLÜLERİNDEN UNUTULMAZ RAMAZAN HATIRALARI
12
DÜNYA’YA İYİ HABERLERİMİZ VAR
42
BİR ŞEY YAP; İYİ OLSUN!
44
GENÇ ASYA SİZİN İÇİN, SİZLERLE BÜYÜYOR!
44
YILMADAN ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ
45
İYİLİK YOLUNDA YALNIZ DEĞİLİZ
46
BİR YETİM DAHA GÜLSÜN DİYE
47
OLMAYA DEVLET CİHANDA, BİR NEFES SIHHAT GİBİ
47
YARDIMSEVERLERİMİZE TEŞEKKÜRLER
48
KAPAK DOSYASI
ŞUBE ANALİZ EKONOMİ, KÜLTÜR VE İYİLİKLER ŞEHRİ SAMSUN
14
GÜNCEL HABERLER 2.ULUSLARARASI AFET YÖNETİMİ FUARI’NA KİMSE YOK MU DAMGASI
18
KÜÇÜK ELLERİ KALEM TUTSUN DİYE ONLARIN ELLERİNDEN TUTUN
22
PENCAP BAŞBAKANI SHARİF: “TÜRKLERE DUA EDİYORUM”
23
DOSYA
4
KURBANINI PAYLAŞ, KARDEŞLİĞİ KİMSE YOK MU İLE YAŞAT
24
YILLARCA UNUTULMAYACAK KURBAN BAYRAMI HATIRALARI
28
KURBAN REHBERİ
30
SÖYLEŞİ
Kİmse Yok Mu Derneğİ İKİ AYLIK Haber Bültenİ Kimse Yok Mu Derneği adına İmtiyaz Sahibi İsmail Cingöz
KİMSE YOK MU GENEL BAŞKANI İSMAİL CİNGÖZ:
“KİMSE YOK MU, ÜLKEMİZİN YURT DıŞıNA UZANMıŞ DOSTLUK ELİDİR”
50
Kİmse Yok Mu Edİtoryal Grup Genel Sorumlu Savaş Metin Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ülkü Fırat Atlamaz Haber Müdürü Mustafa İlhan Haber Merkezi Cengiz Öğütücü Safiye Yıldırım İletİşİm Kimse Yok Mu Derneği Mimar Sinan Mahallesi Basra Caddesi No: 24-26 Sultanbeyli-İstanbul Telefon: Faks: Web: Mail: Baskı:
ÜLKE ANALİZ
44 44 593 0216 520 16 16 www.kimseyokmu.org.tr info@kimseyokmu.org.tr Kristal Matbaacılık LTD. ŞTİ.
İyİ HABERLERİN Takİpçİsİ olun facebook.com/kimseyokmudernegi twitter.com/kimseyokmu youtube.com/kimseyokmudernegi vimeo.com/kimseyokmu
GÖNÜL DOSTU, KARDEŞ ÜLKE PAKİSTAN
56
KİMLİK KARTI
59
İNFOGRAFİK: PAKİSTAN YATIRIM VE YARDIMLARI
62
İKBALİYE KASABASI, PAKİSTAN HALKINA TÖRENLE TESLİM EDİLDİ
64
İNFOGRAFİK: İKBALİYE KASABASI
66
Yayın YönetİMİ Keşşaf Medya Genel Yayın Yönetmeni Sümeyra Marmara Uyanık Tasarım Alper Uyanık Haber Merkezi Hamide Günsarı Selami Macit İletİşİm
MİSAFİR KALEM | PROF. DR. AYKUT TOROS ODUN SUYA DÜŞMEKLE TİMSAH OLSAYDI
68
TÜRKİYE’DE KİMSE YOK MU
76
DÜNYA’DA KİMSE YOK MU
78
ZİYARETÇİ DEFTERİ BASINDA KİMSE YOK MU
80 82
ŞUBE İLETİŞİM BİLGİLERİ
83
Telefon: Web: Mail:
Keşşaf Medya LTD. ŞTİ. Ercüment Batany sk no:14 Dumankaya İkon A3/160 Ataşehir-İstanbul 0216 639 81 60 www.kessaf.com.tr yayin@kessaf.com.tr
BU sayıya katkı sağlayanlar Prof. Dr. Aykut Toros Hatice Avcı Özcan İnan
5
RAPOR
6
RAMAZAN’IN COŞKUSU TÜM DÜNYAYA YAYILDI!
Bazen bİr evsiz, bazen bir yetim, bazen hayatta yapayalnız kalmış bir kadındı yardımların adresi. Türkiye’den kilometrelerce öteye uzanan cömert, tertemiz eller dokundu binlerce mahzunun yüreğine. Veren eller allan ellerle buluştu sessizce… Kimi zaman inceden bir gözyaşı, kimi zaman içten bir gülücük, kimi zaman da duaların en makbulüne dönüştü sevgiyle gönderdiğiniz kumanyalar, iftarlar ve bayramlıklar... Her şeyden önemlisi yıllar yılı unutulmayacak bir kardeşlik öyküsünün başkahramanı oldular…
7
Geçtiğimiz yıl “Sahur iftar arası… Paylaşmanın tam sırası!” diyerek yola çıkan Kimse Yok Mu gönüllüleri, 2012 Ramazan ayı boyunca Türkiye’de 81 ilde 105 bin 402 kumanyayı ihtiyaç sahiplerine ulaştırmıştı. Bir ay içerisinde 606 bin kişinin sıcak yemekle iftar etmesine de vesile olan gönüllüler, dünyada 71 ülkeye ulaşarak yüz binlerce kişinin Ramazan sevincine ortak olmuştu. Ramazan heyecanını 2013 yılına taşıyan Kimse Yok Mu, “Bu Ramazan da bir dünya iyilik için niyetliyiz!” sloganıyla ülkemizin 81 ilinde 102 bin 869 adet kumanya, 684 bin 590 kişiye iftar ve 19 bin 850 aileye bayramlık yardımında bulundu. Mısır’dan Mali’ye, Myanmar’dan Somali’ye, Bangladeş’ten Filistin’e dünyanın 71 ülkesine ulaşan iyiliğe niyetli gönüllüler vesilesiyle tüm dünyada toplam 1 milyon 111 bin 922 kişiye iftar ve sahur yemeği verildi. Kimse Yok Mu iyilik elçileri, tam 207 bin 835 kumanyayı bir emanet mesuliyetiyle ihtiyaç sahiplerine ulaştırırken, 32 bin 526 kişi dağıtılan giyecek ve bayramlık yardımlarıyla bayram coşkusunu doyasıya yaşadı. Şimdi dilerseniz buyurun dünyadan Kimse Yok Mu’ya ulaşan Ramazan manzaralarına hep birlikte göz atalım:
çocuk hastanesini ziyaret eden Kimse Yok Mu, çocuklar için bir moral programı gerçekleştirdi. Programda 100 hasta çocuğa hediyeler dağıtıldı. Kimse Yok Mu gönüllüleri, Ramazan çalışmaları kapsamında Abdulaziz Rantisi ve Aldurra çocuk hastanelerinde tedavi gören çocukları ziyaret etti. Hem yatan hasta servisinde hem de poliklinikte tedavi gören hastalarla yakından ilgilenen gönüllüler, çocukların moral ve motivasyonunu artırmak için bir de eğlence programı düzenledi. Kimse Yok Mu’nun Ramazan ayı çerçevesinde Filistin’de gerçekleştirdiği faaliyetlerden biri de Mescid-i Aksa’da verilen iftarlar oldu. Kimse Yok mu, Ramazan ayının girmesi ile beraber ilk günden itibaren Kudüs’te, Harem-i Şerif ’te kurduğu iftar sofrasında Mescid-i Aksa ve Kubbetüssahra’nın
BURKİNA FASO’DAN BİR AVUÇ DUA Burkina Fasolu yetimleri unutmayan Kimse Yok Mu, 7 yetimhanede barınan toplam 2 bin 800 yetime Ramazan yardımlarını ulaştırdı. Kimse Yok Mu’dan gelen yardımlar karşısında oldukça sevinen halkın Türkiye ve Kimse Yok Mu ismini duyar duymaz duaya başladığını belirten gönüllüler, ülkelerinden çok uzak olsalar da duaların gücüyle huzur dolu bir Ramazan yaşadı. AMERİKALI ÖĞRENCİLERDEN DESTEK Ramazan ayında Kimse Yok Mu Kahramanmaraş Şubesi’ni ziyaret eden Amerikalı öğrenciler, Ramazan yardım organizasyonlarından etkilenerek aralarında topladıkları paralarla Ramazan kumanyası bağışı yaptı. ABD’nin Chicago kentinden Kahramanmaraş’a gezi amacıyla gelen 30 kişilik öğrenci grubu Kimse Yok Mu Kahramanmaraş şubesini ziyaret etti. Ziyaret sonunda, Kimse Yok Mu’nun dünyada ve Türkiye’de yürüttüğü çalışmalardan etkilenen öğrenciler, kendi aralarında topladıkları paralarla Ramazan kumanyası yardımında bulundu. KİMSE YOK MU FİLİSTİNLİ HASTA ÇOCUKLARI UNUTMADI Ramazan yardımları kapsamında Filistin’de iki
8
Kimse Yok mu, Ramazan düs’te, Harem-i Şerif’te ku sahra’nın gölgesi altında h Filistinliler arasında kardeş
gölgesi altında her gün iftar vererek, mübarek belde Kudüs’te yaşayan Filistinliler arasında kardeşlik köprüsü kurdu.
yaret etti ve şu anda hep birlikte onlara yardım dağıtıyoruz. Herkes çok mutlu gerçekten. Kimse Yok Mu’dan Allah razı olsun.” dedi.
KİMSE YOK MU TENEKE EVLERDE YARDIM DAĞITTI
“SİZ TÜRKİYE’DEN Mİ GELİYORSUNUZ?”
Kimse Yok Mu Türk halkının gönderdiği Ramazan yardımlarını Güney Afrika’nın teneke evlerinde dağıttı. Temel gıda maddelerinden oluşan 250 kumanya yerli ve Türk gönüllüler tarafından ihtiyaç sahiplerine ulaştırıldı. Türkçe Olimpiyatları’nda Diyarbakırlı Nikolas ismiyle hafızalara kazınan Bixa, yardımlarla ilgili yaptığı açıklamada, ‘’Şu anda Tokoza’da, bizim mahalledeyiz. Annem ve iki ablam burada yaşıyor. Annem ihtiyaç sahibi 250 kişinin evini tek tek zi-
n ayının girmesi ile beraber ilk günden itibaren Kuurduğu iftar sofrasında Mescid-i Aksa ve Kubbetüsher gün iftar vererek, mübarek belde Kudüs’te yaşayan şlik köprüsü kurdu.
Tayland’ın güneyinde, Yala bölgesindeki Yetim Rehabilitasyon Vakfı’nda barınan 60 yetime yardım eli uzatan Kimse Yok Mu, çocuklara gıda yardımında bulunarak çeşitli hediyeler dağıttı. Yardımlar esnasında duygu dolu anlar yaşandı. Yurt müdürü Hacı Abdulrab Saa, karşısında ellerinde erzaklarla gelen Kimse Yok Mu gönüllülerini görünce şaşkınlığını gizleyemeyerek, “Siz Türkiye’den mi geliyorsunuz?” dedi. Gönüllülerin yardım yapma maksadı içinde olduğunu anlayan yurt müdürü çok duygulandı ve hislerini şu sözlerle ifade etti: “Buralara insanlar fazla uğramaz. Buraya kadar gelerek yetimlerimizi ziyaret etmeniz bizleri çok mutlu etti. Türkiye’den bu yetim çocuklara getirmiş olduğunuz yardımlardan dolayı çok teşekkür ederiz. Getirdiğiniz bu yardımlar, buradaki çocuklara Ramazan sonuna kadar yetecektir.” REYHAN KARACA PAKİSTANLI YETİMLERLE BULUŞTU Kimse Yok Mu gönüllüleri ses sanatçısı Reyhan Karaca ile birlikte Ramazan yardım organizasyonları kapsamında Pakistan’a gitti. İhtiyaç sahipleri ve özellikle yetimler için yardım organizasyonları düzenleyen ekip, Pakistanlı yetimlerle aynı sofrada oruç açtı. Pakistan’ın Pencap Eyaleti’nde bir yetimhaneyi ziyaret eden Kimse Yok Mu gönüllüleri, yetimlerin güzel yüzünü iftar yemeği ve çeşitli hediyelerle güldürdü. Darulşefkat Yetimhanesi’nde verilen yemeğe Türkiye’den gönüllü elçi olarak katılan sanatçı Reyhan Karaca, çocuklarla tek tek ilgilendi. Yetim ve yoksulların yüzlerinin gülmesi için elinden gelen gayreti göstereceğini belirten Karaca, “Ben bir sanatçı olarak böyle zor yerleri ziyaret etmekten daha büyük haz alıyorum. Kimse Yok Mu’nun her türlü faaliyetine katılarak sosyal sorumluluk projelerine destek vermek istiyorum.” dedi. RAMAZANLA GELEN KARDEŞLİK Ramazan ayı kardeşlik ve paylaşma ayıdır. Topluma örnek teşkil edebilecek kardeşlik öykülerinden biri de Kocaeli’de yaşayan Büyükgöçmen ve Şenkul aileleri arasında yaşandı. Refik Büyükgöçmen, eşi Sema ve kızı Şevval ile birlikte, kardeş aileleri olan Havva Şenkul’un
9
RAPOR
KİMSE YOK MU 2013 RAMAZAN KAMPANYASI
FİLİSTİN Ramazan yardımları kapsamında Filistinli 21 bin kişiye iftar ve sahur yemeği verildi. Gönüllülerimiz 3 bin 120 adet kumanya, 1.350 kişiye de giyecek ve bayramlık yardımı yaptı.
TÜRKİYE
NİJER
Ülkemizin 81 ilinde Ramazan ayı boyunca 102 bin 869 adet kumanya ve 684 bin 590 iftar ve sıcak yemek dağıtıldı. 19 bin 850 aileye ise giyecek ve bayramlık yardımı yapıldı.
SOMALİ
MYANMAR
Ramazan boyunca Mogadişu’da iftar yemeği veren gönüllüler, tam 60 bin kişinin iftar sevincine ortak oldu. 29 bin 670 ihtiyaç sahibi ise, dağıtılan kumanyalarla sevindirildi.
Ramazan ayı vesilesiyle 15 bin Myanmarlı kumanya yardımlarıyla sevindirildi, 1.250 ihtiyaç sahibine iftar yemeği verildi, 100 yetime ise bayramlık hediye edildi.
AFGANİSTAN
YEMEN
Yoksullukla savaşan 50 mülteci kampında tam 30 bin adet kumanya dağıtan Kimse Yok Mu, 50 bin kişinin sıcak yemekle iftar açmasına vesile oldu.
Çöl ikliminin olumsuz şartlarında, toz ve kum fırtınalarına karşı yaşamlarını sürdüren 2 bin 250 Yemenli ihtiyaç sahibine kumanya yardımı yapıldı.
GANA
BANGLADEŞ
Afrika’nın bağımsızlığını kazanan ilk ülkesi olan Gana’da; yardımlarınız 16 bin kişiye iftar ve sahur yemeği, 1.100 ihtiyaç sahibine kumanya, 300 kişiye bayramlık oldu.
UGANDA Ramazan boyunca Ugandalı 6 bin 600 ihtiyaç sahibine kumanya yardımı yapıldı, tam 10 bin kişiye iftar verildi.
11 farklı şehrin 25 farklı noktasında 45 bin ihtiyaç sahibine kumanya yardımı yapıldı, 2 bin ihtiyaç sahibine iftar yemeği verildi, 1.000 yetime bayramlık hediye edildi.
MISIR
MALİ
Kuzey Afrika’nın en büyük ülkesi Mısırlı kardeşlerimize 1.000 iftar yemeği ve 1.190 kumanya dağıtıldı.
Mali Cumhuriyeti’ndeki 61 bin 600 kardeşimize iftar yemeği verilirken, 1.500 ihtiyaç sahibi aileye kumanya dağıtıldı.
TÜM DÜNYADA TOPLAM
10
Üçte ikisi çöllerden oluşan ve yaşam kalitesi en düşük ülkelerden biri olan Nijer’de 37 bin 700 kişiye iftar, 600 ihtiyaç sahibi aileye kumanya, 368 kişiye ise giyecek ve bayramlık dağıtıldı.
MALAVİ Ramazan boyunca Malavili 20 bin 300 ihtiyaç sahibine iftar verilirken, 2 bin adet de kumanya yardımı yapıldı.
Pakistan’ın Pencap Eyaleti’nde bir yetimhaneyi ziyaret eden Kimse Yok Mu gönüllüleri, yetimlerin güzel yüzünü iftar yemeği ve çeşitli hediyelerle güldürdü.
mütevazi evine konuk oldu. Ezanın okunmasıyla birlikte, yemek duası edildi ve hep birlikte duaya ‘amin’ denildi. Hava Şenkul’un özenle hazırladığı yemekler yendikten sonra, tatlı bir sohbet başladı. Sema Büyükgöçmen, Şenkul ailesiyle bir yıldır kardeş aile olduklarını anlattı. Kardeş aile teklifi kendine geldiğinde tereddütler yaşadığını belirten Büyükgöçmen, “Sonunda kardeş olmak için karar verdim. İyi ki de böyle bir karar vermişim. Kendimi çok iyi hissediyorum.” dedi. Evin tek çocuğu olduğunu belirten Sema Büyükgöçmen, kalabalık bir ortamda iftar açmanın mutluluğunu yaşadığını dile getirdi ve ekledi, “Birine el uzatmak, tarifi imkânsız bir duygu.” Sema Büyükgöçmen, bunları anlatırken, bu sırada kızı Şevval de ailenin çocuklarıyla kaynaştı. Birinin sahip çıkmasının ve kendilerini düşünmesinin tarif edilmez bir duygu olduğunu ifade eden Havva Şenkul, “Buna katkıda bulunan herkese teşekkür ediyorum.” dedi. Kardeşlik içinde geçen bir Ramazan akşamı
daha işte hafızalara böyle kazındı. Çad’ta bulunan Kimse Yok Mu gönüllüleri ise, Başkent N’djamena’da 1600 kumanya ile ihtiyaç sahiplerinin yardım nidalarına çok uzaklardan bir nefes oldu. Birbirinden güzel mutluluk ve kardeşlik hikâyeleriyle bir Ramazan daha Kimse Yok Mu’da işte böyle yaşandı. İhtiyaç sahiplerinin içten duaları ve hayırseverlerin destekleriyle uzun uzun yollar aşıldı. Bir kardeşlik destanı daha Kimse Yok Mu gönüllüleri tarafından aşkla şevkle yazıldı… Ve dünya, karşılıksız iyiliği sizler sayesinde tanıdı. Her yıl hedeflerini aşmanın mutluluğuyla bir sonraki Ramazan’a daha gayretli hazırlanan Kimse Yok Mu, bu Ramazan’da da daha çok ihtiyaç sahibine ulaşmanın haklı mutluluğunu yaşıyor. Geçtiğimiz yıla oranla yüzde 78’lik bir artış gösteren Ramazan yardımları kapsamında milyonların yüzünü güldüren Kimse Yok Mu, gönlü yüce yardımseverlerine yürek dolusu teşekkürlerini sunuyor.
11
RAPOR
KİMSE YOK MU GÖNÜLLÜLERİNDEN İLGİNÇ RAMAZAN HATIRALARI Yardım faaliyetleri sırasında yaşanan ilginç olaylar, en çok onlara şahit olan Kimse Yok Mu gönüllülerinin hafızalarına kazınır elbet. Biz de gönüllülerimize başvurarak Ramazan ayında yaşadıkları sıradışı hadiseleri nakledip tarihe not düşelim istedik. Buyurun bu vakalardan bazılarını onların ağzından dinleyelim.
oruç mu bizi tutar biz mi orucu tutarız, bilemeyiz “Sudan’a ilk gidişimiz Ramazan’a denk gelmişti. Bir çadırın içinde, 40 derece sıcak havada, akşama kadar ezanı bekliyorduk. Yaşamayan Sudan’ın sıcağını bilemez. Birkaç gün sonra dudaklarımızın çatladığına ve kanadığına şahit olduk. Bir hocamız, Sudan’da Ramazan’la ilgili şöyle bir espri yapardı: ‘’Sudan’da öğleye kadar biz orucu tutarız, öğleden ikindiye kadar oruç bizi tutar. İkindiden sonra oruç mu bizi tutar biz mi orucu tutarız, bilemeyiz.” Her Ramazan olduğu gibi, hem Hartum’da hem de Darfur’da binlerce kardeşimize iftar sofraları açar, onların hayır duasını almaya çalışırdık. İftar sofralarında Afrika’nın geleneksel yemeklerinden ikram ederdik, iftara gelen misafirler yemekleri yer fakat hurmalara dokunmazlardı. Neden hurma yemediklerini sorduğumuzda, sahurda yiyecek bir şeyleri olmadığını ve hurmayla sahur yapmak istediklerini söylerlerdi. Bu cevap, yoksulluğun ne manaya geldiğini iliklerimize kadar hissedebilmek için kafi gelmez mi?” ORHAN ERDOĞAN YETİM PROGRAMI MÜDÜRÜ
12
O ÇOCUKLARI UNUTAMIYORUM “Ramazan yardımları için Malavi’ye gitmiştik. Yılların getirdiği tecrübeyle duruma alışkın olsam da dizginleyemediğim, tatlı bir heyecan vardı üzerimde. Üstelik bütün ekip o kadar az uyumuştuk ve o kadar yorgunduk ki; tabiri caizse ayakta durmakta güçlük çekiyorduk. Tüm bunlara rağmen önüne geçilmez bir hizmet aşkıyla sabahın erken saatlerinde telaş içinde hazırladığımız kumanyaları sahiplerine ulaştırmak üzere yola çıktık. Bir yetimhane ziyareti bekliyordu bizi. Kim bilir kaç tane çocuğu sevindireceğiz bugün diyerek heyecanla iç geçiriyorduk. Derken yollar tükendi ve sonunda yetimhaneye ulaştık. Gördüğümüz manzara pek de şaşırtmamıştı bizi; zira Afrika’da gördüğümüz bütün yetimhanelerin durumu hemen hemen birbirinin aynısıydı. Küçüklü büyüklü bir sürü çocuk sardı etrafımızı. Hem ne olduğunu anlamaya çalışıyor hem de sevilmek istiyorlardı. Başları bir kez okşansa yeterdi sanki. Çok sayıda masum bakışın arasından geçerek yetimhaneyi gezme şansı edindik. Ve bize öyle geliyordu ki sanki biz gelmesek yalnız kalacaklar, kaderlerine terk edileceklerdi… Ya sonrası… Düşünmek bile istemediğim birçok şey. Hasıl-ı kelâm sonunda yardım yapacağımız
noktaya geldik. Geniş, çıplak bir bahçede yanımızda getirdiğimiz bayramlık hediyeler, kırtasiye malzemeleri ve Ramazan kumanyalarını istif ettik. Daha sonra hocaları eşliğinde bir bir gelmeye başladı çocuklar. Aralarından bir tanesi hediyelerini almak için yanıma kadar geldi ve diz çöktü. Önce anlayamadım ve yerden kalkmasını istedim. Israrla yerden kalkmıyordu ve masum bakışlarını çehremde gezdiriyordu. Sanki son çaresi benmişim gibi… Sonra bir hamleyle ben de diz çöktüm çocuğun önüne. Artık diz dizeydik… Şimdi hiçbir fark yoktu aramızda, sarıldım ve öptüm alnından, hediyesini takdim ettim. Yanımdan mutluluk ve heyecanla koşar adım ayrıldı. Ben bu mutluluğu içime sindirmekle meşguldüm hala… Ve bu, dağıtım bitinceye kadar her bir çocukla birlikte tekrar etti. Bir Ramazan ayında ülkemden çok uzaklarda, Malavi’de yetimlerle diz dize olmanın verdiği huzuru ve o çocukları hiç unutamıyorum.” YUSUF YILDIRIM YURT DIŞI YARDIMLAR PROGRAM MÜDÜRÜ
ÇADLI MUHAMMED AMCA “Geçtiğimiz Ramazan ayıydı. Her Ramazan olduğu gibi bu Ramazan da niyetimiz tüm ihtiyaç sahiplerini kucaklamak üzere yola revan olmaktı. Çok sayıda Afrika ülkesinde yardım organizasyonlarında görev almış, özellikle Sudan’da uzun yıllar ihtiyaç sahiplerine hizmet etmiş biri olarak halimden hayli memnundum. Bu sefer Ramazan durağımız Çad olmuştu. Ramazan’ın ilk yarısı Çadlı kardeşlerimin dertleriyle dertlenmiş, gücümüz yettiğince yaralarına merhem olmaya çalışmıştık. Yine Çad’da kaldığımız bir gün merkeze 50
kilometre uzakta bulunan bir kasabaya gidecektik. Yollar araçla seyahat etmek için hayli zorlu, hatta çoğu yerde araçlarımızın saplanıp kalma ihtimali çok yüksekti. Öyle ki, bizden önce yola çıkan 12 kişilik bir grubun çölün ortasında araçlarıyla mahsur kaldığını öğrenmiştik. Dahası araçtan sadece 2 kişi sağ kurtulabilmişti. Tüm bunlara rağmen yola çıkmaya kararlıydık ve öyle de yaptık. Yanımıza çok miktarda su ve yiyecek alarak koyulduk yola. Yollarda durmanın imkanı yoktu, hızımızı düşürürsek saplanabilirdik. O nedenle yolun bir tarafında kalan çadırlara dönüş yolunda uğramaya karar verdik. İlk durağımız bir köydü. Ağaçların altında gölgelenmek isteyen çok sayıda ihtiyarla karşılaştık. Kısa bir süre sohbet ettikten sonra yanımızda getirdiklerimizin bir kısmını kendilerine dağıttık. Sonra ben yaşlı bir köylüye sarılıp veda edecektim ki, adamcağızın bir şeyler söylemek istediğini duydum. Yaşlı adam, “Bana hayatımda ilk defa bir beyaz sarıldı.” diyor, şaşkınlığını gizleyemiyordu. Karşılıklı yaşadığımız duygu dolu anların ardından veda vakti geldi ve köyden ayrıldık. Dönüş yolunda, gelirken gördüğümüz ve yardım ulaştırmak için can attığımız çadırlara doğru yöneldik. Evet, riskliydi aldığımız karar; ama bunu yapmazsak vicdanımıza nasıl hesap verirdik… Zorlu bir yolculuğun ardından çadırlara ulaştık. Bir ağacın altında boynunu bükmüş yaşlı, zayıf bir adam gözüme ilişti. Hemen yanına gittim ve konuşmaya başladık. Sohbetimiz sırasında öğrendim ki, yaşlı adamın hiç kimsesi yokmuş. Ramazan orucunu eksiksiz tutan adamcağızın, arada bir geçen deve kervanları da olmasa yiyecek hiçbir şeyi olmazmış. Hastane, hekim yolu hiç bilmemiş zaten. Gözüm, adamın önünde duran eski çaydanlığa takıldı bir ara. İçini açıp baktım, bulanık çamurlu bir su vardı. “Ne yapıyorsun bununla?” diye sorduğumda, aldığım cevap beni fazlasıyla üzdü. Meğer adamcağız iftar etmek için bu bulanık suyu kullanırmış. Onu da az ilerideki yağmur birikintilerinden doldurmuş. Olursa bir deve sütü, olmazsa bu yağmur suyu iftar ve sahur için yiyecek tek şeyiymiş… Üstelik bunca olumsuz şeye rağmen ‘Allah Kerim’ demekten de vazgeçmiyordu 72’lik Muhammed Amca. Duyduklarım ve gördüklerim beni derinden sarsmıştı. Yanımda ne kadar kumanya varsa bıraktım yaşlı adamın yanına. En azından 2 ya da 3 ay karnı doyacaktı diye düşündüm. Şimdi içim bir nebze olsun rahatlamıştı. Peki ya sonrası…” ORHAN ERDOĞAN YETİM PROGRAMI MÜDÜRÜ
13
ŞUBE ANALİZ
14
EKONOMİ, KÜLTÜR VE İYİLİKLER ŞEHRİ SAMSUN
Samsun’u bİr cümlede anlatmak istersek; “3000 yıllık tarihi ile son derece zengin kültür mirasına sahip, günümüzde de hızla modernleşen önemli bir liman kenti, 124 ülkeye ihracat yapan büyük bir şehir, Karadeniz’in dünyaya açılan kapısı” olarak özetlemek pek tabii mümkün. Ancak böyle önemli bir şehri birkaç cümleye sığdırmak elbette olmaz. Mısraların arasından Samsun’a şöyle bir uğrayıp, oradan hep birlikte Kimse Yok Mu Samsun Şubesi’ne gidelim. Sözcükler bu defa da yüzleri gülümseten o sıcacık iyiliklerden bahsetsin değer verip bu satırları okuyanlara.
15
Orta Karadeniz’de Yeşilırmak ve Kızılırmak deltalarının arasında kalan bereketli şehir, ‘iyilik yarışı’nda da adından sıkça söz ettiren illerimiz arasında yer alıyor. Sinop, Amasya ve Ordu ile komşu olan ilde Kimse Yok Mu’nun şubesi bulunuyor. Amasya ve Sinop illerinin de bağlı olduğu Kimse Yok Mu Samsun Şubesi, 600’e yakın gönüllüsü ve 8 özverili çalışanı ile ihtiyaç sahiplerine hizmet götürüyor. Bu şube, “Kimse yok mu? diyen herkese kapılarını sonuna kadar açıyor. Kendilerine ulaşan her yardım başvurusunu özenle inceleyen Kimse Yok Samsun Şubesi, yardıma muhtaç kişinin gerekli ihtiyaçlarının tespiti ve temini için var gücüyle çalışıyor, kılı kırk yaran bir titizlik ve mesuliyet örneği sergiliyor. Amasya ve Sinop illeri de dâhil olmak üzere 2 bin 854 ihtiyaç sahibinin şubede bizzat kaydı bulunuyor. Her ay düzenli olarak 450 aileye gıda ve giyim yardımında bulunan Kimse Yok Mu Samsun şubesi, ihtiyaç sahiplerinin zor günlerinde “Biz varız” diyerek yardım elini uzatmaya devam ediyor. Kimse Yok Mu Samsun Şubesi’nin 2013 yardım verilerine bakacak olursak; ihtiyaç sahibi olduğu tespit edilen 750 aileye 390 bin 363 TL değerinde giyim yardımı yapıldığını, yine derneğe başvurarak düzenli bir şekilde yardımlarını almaya devam eden ihtiyaç sahibi 3 bin 100 aileye 193 bin 222 TL değerinde gıda yardımı yapıldığını görüyoruz. Ayrıca, 2013 yılı içinde 311 ihtiyaç sahibi aileye 55 bin 947 liralık nakit yardım ve Kimse Yok Mu Samsun Şubesi’ne burs başvurusunda bulunmuş 20 öğrenciye 40 bin lira tutarında burs yardımı yapıldığını yetkili ağızlardan öğreniyoruz. Kimse Yok Mu Samsun Şubesi, her Ramazan ayında paylaşmanın verdiği hazla günlük bin kişiye evlerinde sıcak yemek ulaştırmak suretiyle gönüllerince iftar yapma olanağı sağlıyor. Aynı şekilde kurbanı bir yakınlaşma vesilesi kılarak, muhtaçların yapayalnız geçen bayramlarını şölenlere çeviriyor. Tüm bu güzellikler için tamamen gönüllülerden oluşan bir komisyonla kapsamlı çalışmalar yürüten şube, yaptığı bu çalışmalarla hem ihtiyaç sahiplerinin yüzlerini güldürüyor hem de hayırseverlerin yaptığı bağışların güzel bir hizmette kullanılmasına vesile oluyor. Hasıl-ı kelâm, alan el ile veren eli buluşturan mukaddes bir köprü oluyor Kimse Yok Mu. Samsun Şubesi Yurt Dışı’nda da Göreve Hazır! Kimse Yok Mu Samsun Şubesi, yurt dışında Sudan, Nijer, Çad, Pakistan ve Senegal gibi ülkelere
16
10 adet su kuyusu açtırmış. Yine Sudan başta olmak üzere; birçok Afrika ülkesinde yaptığı katarakt ameliyatlarıyla yaklaşık 100 kişinin gözlerine yeniden ışık kaynağı olmuş. 2013 yılı yurt dışı yardımları kapsamında; 111 bin 838 lira ile din, dil ve renk ayırmadan nerede bir mahzun kalp görse yetişmiş, 2013 yılı başından bu yana ise, hem yurt içinde hem de yurt dışında bulunan ihtiyaç sahiplerine tam 1 milyon 31 bin 588 TL değerinde yardım ulaştırmış. İyiliğe dair tüm bu faaliyetleri farklı mecralardan duyurarak yardımların daha çok artmasını amaçlayan Kimse Yok Mu Samsun Şubesi, uydudan yayın yapan yerel AKS Televizyonu aracılığıyla 18 özel televizyon programına da imza atmış. Ulaşımın ve ticaretin merkezinde bulunan Samsun, değişen dünya dengeleri ve komşu ülkelerde patlak veren iç karışıklıklar nedeniyle çok sayıda
Yardım ulaştırdığı sığınm karşılanması gibi konulard mültecilere yaklaşık 51 bin yapmış, yapmaya da deva
yabancı uyruklu göçmeni barındırmaya da başlamış. Gönüllüler, şimdilerde Samsun’un Afganistan, Irak, İran ve Suriyeli ailelerin kaldığı bir şehir haline geldiğini anlatıyor. Yaklaşık 750 mülteciyi bünyesinde barındıran Samsun’da, Kimse Yok Mu Samsun Şubesi de üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmekten geri durmuyor. Son olarak yaklaşık 300 mülteciye giyim, gıda, ev eşyası ve nakit yardımı yapan şube, Ağustos ayı içerisinde 73 sığınmacı aileden daha yardım başvurusu almış. Yardım ulaştırdığı sığınmacı ailelerin Samsun’a uyumu ve temel ihtiyaçlarının karşılanması gibi konularda çalışmalarını yürüten Kimse Yok Mu Samsun Şubesi, mültecilere yaklaşık 51 bin TL tutarında nakit, giyim, gıda ve ev eşyası yardımı yapmış, yapmaya da devam ediyor. Yardımsever Türk milletinin teveccühü ve gönüllülerin özverili çalışmalarıyla bir bir yerine ula-
macı ailelerin Samsun’a uyumu ve temel ihtiyaçlarının da çalışmalarını yürüten Kimse Yok Mu Samsun Şubesi, n TL tutarında nakit, giyim, gıda ve ev eşyası yardımı am ediyor.
şırken yardımlar, unutulmayacak anılara da şahit tutuyor gönlüyle hayır işinde koşturanları. Kimse Yok Mu Samsun Şubesi’nin bu iyilik serüvenini bizlerle paylaşan Kimse Yok Mu gönüllüsü Mehmet Ertuğrul, kendisini oldukça etkileyen birkaç anısını bizlerle işte böyle paylaşıyor: “Sığınmacı aileler ülkelerinde neleri varsa can korkusuyla terk edip gelmiş durumda. Örneğin, Suriye’den gelerek derneğimize başvuran bir kişinin, özel hastaneleri ve birkaç evi bulunuyormuş. İç savaş ve can güvenliği nedeniyle Türkiye’ye sığınan bu kişi, ailesiyle birlikte Samsun’a yerleşmiş. Şimdi, Kimse Yok Mu’nun yaptığı bağışlarla geçimini sürdürüyor. İlk derneğe geldiğinde bunları ağlayarak, bizlere anlatmıştı. Söylediği sözler dün gibi kulağımda: ‘Daha düne kadar, her şeyim varken şimdi bir lokma ekmeğe muhtacım.’ Öyle sanıyorum ki bu hepimizin insanlık adına ders alması gereken bir durum.” “Bir gün hayırsever bir vatandaş derneğimize bir adak kurbanı bağışlamıştı. Biz de emaneti aldığımız gibi harekete geçtik ve bağışlanan adaktan elde ettiğimiz etleri belirlediğimiz ihtiyaç sahiplerine dağıttık, geriye sadece bir paket et kalmıştı. O akşam da AKS TV’de yayınlanacak olan televizyon programımızın çekimi için yaklaşık bir buçuk saat uzaklıktaki bir köye gidecektik. Dernekte kalan son paketimizin nasibi çıkmayınca biz de onu çekime giderken yanımıza aldık. Yorucu bir yolculuğun ardından köye ulaştık ve ailenin durumu ile ilgili çekimimizi tamamladık. Biz tam çıkmaya hazırlanırken ailenin reisi hediye olarak getirdiğimiz poşetlerde neler olduğuna bakmak istedi. Poşetlerin arasında getirdiğimiz et paketini görünce birden ağlamaya başladı. Duygularına hakim olamayan biçare adam, “Çocuklarıma bir kurban eti yediremedim, kurban kesmek nasip olmamıştı yine bu sene.” dedi. Hepimiz bu güzel tevafuk karşısında sadece şükretmekle yetindik, çünkü bize söylenecek söz kalmamıştı… Bu görüntüleri adaklık kurbanı bağışlayan hayırsevere de izlettirdik. Gördüğü bu içli manzara karşısında oldukça duygulanan hayırsever, 2 adak kurban bağışı daha yaparak bizleri ve ihtiyaç sahiplerini bir kez daha mutlu etti. Üzerinden yıllar geçse de Kimse Yok Mu’ya dair unutamayacağım anılarım arasında hep taze olarak kalacak bu hikâye.” Toplumsal refahın ve kalkınmanın yollarından biri mutlak suretle yerel teşkilatlanmalardan geçiyor. Bunu bize gösteren en güzel örneklerinden biri de Kimse Yok Mu Samsun Şubesi. İhtiyaç sahiplerinin nasiplendiği bu bereketli çorbada bir nebze de olsa tuzu bulunanlara ne mutlu.
17
GÜNCEL HABER
18
ULUSLARARASI AFET YÖNETİMİ FUARI’NA KİMSE YOK MU DAMGASI
Kİmse Yok Mu’nun stratejik ortaklığında bu yıl ikincisi düzenlenen IDME Uluslararası Afet Yönetim Fuarı, 28-30 Ağustos 2013 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde ilgilileriyle buluştu. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Sağlık Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Kızılay ve 18 sivil toplum kuruluşunun katılımıyla gerçekleştirilen IDME 2. Afet Yönetimi Fuarı’nın bu yılki ana konferans teması; “Küresel Tehdit ve Yerel Tecrübeler: Afet Yönetiminde Sürdürülebilirlik” oldu.
19
GÜNCEL HABER
Bölgesİnde bİr ilk olan IDME Uluslararası Afet Yönetim Fuarı 40 ülkeden çok sayıda üst düzey konuk, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, arama-kurtarma ekipleri, afet lojistiği üreticileri ve çözüm ortakları ile 28 Ağustos 2013 Çarşamba günü saat 12’de İstanbul Fuar Merkezi’nde kapılarını ilgililerine açtı. Kimse Yok Mu Genel Müdürü Celal Türkoğlu, Al- Khair Foundation Kurucusu İmam Qasim Rashid Ahmed, Trio İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Cingöz, Brezilya Sivil Savunma Bakanı Humberto De Azevedo Viana Filho, Uganda Mülteci ve Afetlerden Sorumlu Devlet Bakanı ve AFAD Başkanı Dr. Fuat Oktay yapılan açılış konuşmalarının ardından açılış kur-
20
delesini hep birlikte kesti. Kimse Yok Mu ASYA standı zİyaretçİlerin uğrak noktası oldu Kimse Yok Mu ve Kimse Yok Mu ASYA stantlarının da bulunduğu fuar alanında 18 sivil toplum kuruluşunun temsilcileri ilgililerine kuruluşları hakkında bilgi verdi. Arama- kurtarma ekiplerinin son teknoloji ekipmanları oldukça ilgi topladı. Afet lojistiği firmaları ürün ve hizmetleri hakkında ziyaretçilerine bilgi aktardı. Kimse Yok Mu ASYA Arama- Kurtarma ekibinin stantları en çok ziyaret edilen stantlar arasındaydı. Yapay tırmanma duvarında kabiliyetlerini sergi-
Kimse Yok Mu ASYA Arama- Kurtarma ekibinin stantları en çok ziyaret edilen stantlar arasındaydı. Yapay tırmanma duvarında kabiliyetlerini sergileyen katılımcılar, ASYA Mobil Deprem Simülatörü’nde deprem gerçeğiyle bir kez daha yüz yüze geldi. leyen katılımcılar, ASYA Mobil Deprem Simülatörü’nde deprem gerçeğiyle bir kez daha yüz yüze geldi. Mozambik Ulusal Afet Yönetim Enstitüsü Başkanı, Brezilya Sivil Savunma Bakanı ve Somali Sağlık Bakanı deprem simülatörünün ziyaretçileri arasındaydı. ASYA gönüllüleri afet öncesi ve sonrasında yapılabilecekler konusunda ziyaretçilerine birbirinden önemli, hayat kurtarıcı bilgiler aktardı. Üç gün süren fuara konferanslar damgasını vurdu. “Küresel Tehdit ve Yerel Tecrübeler: Afet Yönetiminde Sürdürülebilirlik” ana temalı konferanslarda çok sayıda yabancı devlet erkanı, akademisyen ve STK temsilcisi söz aldı. Konferanslarda varılan ortak payda; tüm dünya otoritelerinin ve özellikle STK’ların afet yönetimi konusunda birlikte ve eşgüdümlü olarak hareket etmeleri gerektiği yönündeydi. Afet yönetimi hususunda Türkiye’yi model aldıklarını söyleyen Brezilya Eyalet Sivil Savunma Bakanı Marco Aurello Alves Pinto, ”Ülkemizde, arama-kurtarma operasyonları devlete aittir. STK modelini, bu fuar vesilesiyle Türkiye’ den öğrendik.” dedi. Afganistan Kızılay Cemiyeti Başkanı Fatima Gailanı ise, “Afet yönetimi konusunda Türklerin attığı sağlam temellerden ilham alıyoruz. Türk milletine ve özellikle Kimse Yok Mu’ya ülkeme yaptığı yardımlardan dolayı müteşekkiriz.” şeklinde düşüncelerini ifade etti. IDME 2. Uluslar arası Afet Yönetimi Fuarı çektirilen aile fotoğraflarıyla sona erdi.
KİM NE DEDİ? BREZİLYA SİVİL SAVUNMA BAKANI HUMBERTO DE AZEVEDO VIANA FILHO: “Tüm dünyada bu kadar ciddi ve organize olarak çalışan Kimse Yok Mu’ya takdire şayan çalışmalarından dolayı teşekkür ediyorum.” AFAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI DR. FUAT OKTAY: “Küresel tehditler sadece bölgesini değil tüm dünyayı etkisi altına alır ve afetlere müdahale tek bir kurumun yapabileceği bir iş değildir.” AL KHAIR VAKFI KURUCUSU IMAM QASIM RASHID AHMED: “Türkiye acil durum ve müdahale konusunda hızla gelişen bir ülke. Aynı zamanda Türkiye, dünyanın 4. büyük bağışçısı.” ABD KIZILHAÇ CEO’SU MARIA WHITE: “Sadece ABD’de her 8 dakikada bir kar fırtınası, kasırga, yangın ve fırtına gibi acil durumlarla karşılaşıyoruz.” NİJERYA AFET YÖNETİMİ İŞLERİ BAŞKANI LIMAN IBRAHIM ALHAJI: “Afetlerde yerel odaklı ve eşgüdümlü çalışmak gereklidir. Eğer afet iyi yönetilmezse daha büyük felaketlere yol açabilir.” DASK KOORDİNATÖRÜ İSMET GÜNGÖR: “Doğal afetler, hükümetlerin ve hatta rejimlerin devrilmesine neden olabilecek güce sahiptir. O nedenle olası afet senaryolarımızı yeniden gözden geçirmeliyiz.” AFGANİSTAN KIZILAY CEMİYETİ BAŞKANI FATIMA GAILANI: “Afet yönetimi konusunda Türklerin attığı sağlam temellerden ilham alıyoruz. Türk milletine ve özellikle Kimse Yok Mu’ya ülkeme yaptığı yardımlardan dolayı müteşekkiriz.” SAO PAOLO EYALETİ SİVİL SAVUNMA BAKANI MARCO PINTO: “Ülkemizde, arama-kurtarma operasyonları devlete aittir. STK modelini, bu fuar vesilesiyle Türkiye’ den öğrendik.”
21
GÜNCEL HABER
KÜÇÜK ELLERİ KALEM TUTSUN DİYE ONLARIN ELLERİNDEN TUTUN Kimse Yok Mu, maddi imkânsızlıklar yüzünden öğrenimine devam edemeyen öğrenciler için sağladığı imkânlarla binlerce çocuğun geleceğine ışık tutuyor. Yoksullukla mücadelede eğitim ve öğretime büyük önem gösteren Kimse Yok Mu, eğitime tam destek vermeye devam ediyor. Bazen bİr okul oluyor desteğin adı, bazen bir okuma salonu, çoğu zaman da burs yahut kırtasiye yardımı. Genç dimağlar geleceğe umutla bakarak aydınlık ufuklar inşa etsinler diye projeler üreten Kimse Yok Mu, yeni eğitim-öğretim döneminde de ihtiyaç sahibi öğrencilerin ellerinden tutmayı hedefliyor. Eğitim alabilmek için minik ayakları ile kilometrelerce yol yürümek zorunda kalan çocuklarımız Kimse Yok Mu ve yardımseverlerinin katkılarıyla Batman, Van ve Hakkari’de açılan yeni okullarında eğitim alıyor, Kimse Yok Mu tarafından yaptırılan yurtlarda gönül rahatlığıyla kalabiliyor. Ayrıca, maddi imkânsızlık sebebiyle dershaneye gitme imkânı bulamayan öğrenciler, Kimse Yok Mu’nun destek olduğu ve gönüllü öğretmenlerin ders verdikleri ‘Okuma Salonu’ adı verilen etüt merkezlerinde lise ve üniversite giriş sınavlarına hazırlanabiliyor. Kimse Yok Mu ve Bank Asya işbirliğiyle 2012 Temmuz ayında başlayan sosyal sorumluluk projesi kapsamında 1193 ihtiyaç sahibi öğrenci aldığı burslarla geleceğe emin adımlarla yürürken, 20132014 eğitim-öğretim döneminde de aynı kampanya sayesinde yurt içinde yaklaşık 2 bin öğrenciye
22
daha burs fırsatı sunulması plânlanıyor. Küçük Elleri Kalem Tutsun Diye Onların Ellerinden Tutun! Kimse Yok Mu, hâlihazırda devam eden tüm bu eğitim desteğinin yanında içinde bulunduğumuz 2013-2014 eğitim-öğrenim döneminde yeni bir kampanyayla daha ihtiyaç sahibi öğrencilerin yanında olmaya devam ediyor. “Küçük elleri kalem tutsun diye onların ellerinden tutun!” sloganıyla kamuoyuna duyurulan yeni eğitim kampanyası kapsamında 50 bin öğrenciye kırtasiye yardımı yapmayı hedefleyen Kimse Yok Mu, içinde 79 çeşit kırtasiye malzemesinin bulunduğu okul çantalarını maddi durumu iyi olmayan ailelerin çocuklarına dağıtmayı plânlıyor. Kimse Yok Mu’nun yurt içinde yürüttüğü eğitim kampanyasına vereceğiniz 50 TL’lik destekle sosyal incelemesi tamamlanmış 50 bin çocuktan birinin kırtasiye masraflarını karşılayabilir ya da sadece 5 TL’lik bir SMS ile kampanya havuzuna katkı sağlayabilirsiniz. Şüphesiz hepimizin hayal ettiği aydınlık bir gelecek, eğitimli nesillerle mümkün. Siz de küçük elleri kalem tutsun diye tüm bu ihtiyaç sahibi çocukların ellerinden içtenlikle tutun! Yardımsever elleriniz geleceklerini aydınlatan parlak bir ışık olsun.
GÜNCEL HABER
PENCAP BAŞBAKANI SHARİF: “TÜRKLERE DUA EDİYORUM” Ramazan yardımları vesilesiyle Pakistan’da bulunan Kimse Yok Mu yetkilileri Pakistan Pencap Eyaleti Başbakanı Shahbaz Sharif’i makamında ziyaret etti.
Kİmse Yok Mu gönüllü ekibini makamında ağırlayan 100 Milyon nüfuslu Pakistan Pencap Eyaleti’nin Başbakanı Shahbaz Sharif , Türkiye’nin Pakistan ile çok iyi ilişkiler içinde olduğunu belirterek, “Ülke olarak çok büyük depremler ve afetler geçirdik. Bu afetlerde en çok bize yardım eden ve hala yardımlarını halkımızdan esirgemeyen Türk Milleti oldu. Sizlerle burada görüşüyor olmaktan dolayı çok büyük keyif alıyorum. Türkiye ve Pakistan’daki Türkler, ilişkilerimizin gelişmesinde büyük rol oynadı ve bu ilişkiler faydalı ekonomik ilişkilere de dönüştü. Bu Ramazan ayının iki ülke insanına da hayırlar getirmesi için dua ediyorum. Ayrıca bu ayın iki ülke için huzur ve ilerleme adına bir vesile olmasını temenni ediyorum.”dedi. İkbaliye Kasabası’nın 14 Eylül’de açılacak olmasından dolayı duyduğu mutluluğu dile getiren
Başbakan Sharif , “ Kimse Yok Mu Derneği’ni özellikle 2010 sel felaketinde yaptığı yardım faaliyetleri için tebrik ediyorum. Sel felaketinin ardından yaraların sarılması ve rehabilitasyon adına yapılanlar çok önemlidir. İnsanların barınma, gıda ve ilaç gibi ihtiyaç duyduğu önemli şeylerde ihtiyaçların karşılanması Türk insanının ve sizlerin katkılarıyla oldu. Bunlar bizim samimi ilişkilerimizin de göstergesidir. Kimse Yok Mu’nun Pencap Eyaleti’nin güneyinde bulunan Muzafferabad şehrinin etrafında, selde evsiz kalan aileler için yaptırdığı, içinde 296 ev, 12 derslikli okul, cami, alışveriş merkezleri ve çocuk parklarından oluşan İkbaliye Kasabası’nın 14 Eylül’de yapılacak olan anahtar teslim töreniyle birlikte faaliyete geçecek olması bizi onurlandırmıştır.” dedi.
23
DOSYA Hamide G羹nsar覺
24
KURBANINI PAYLAŞ, KARDEŞLİĞİ KİMSE YOK MU İLE YAŞAT
Lügat manası Allah’a yaklaşmak olan Kurban ; İnsanın, En Sevdiği uğruna tüm sevdiklerinden vazgeçebilecek ölçüdeki teslimiyetinin bir göstergesi, kurbiyyet yolunda atılmış çok kudsi bir adımdır. Gözlerini ötelere dikip Rabbinin rızasına vesile arayan ve onun yolunda kurban olmayı en büyük paye sayan mümin, ona vasıl olmanın kurban etmekten geçtiğini bilir. Ve yine bilir ki; Rabbi onun yolunda vakfettiğini ona misliyle verecek ve “Sabret! Çünkü Allah iyilik edenlerin mükâfatını zayi etmez.” (Hûd, 11:115) fehvasınca en ihtiyacı olduğu anda onun imdadına yetişecektir. Mü’minin bayramı bunun içindir aslında, en yorgun anında neşve içinde binecektir o kutlu Buraklara ve yükselecektir vuslata doğru öteler ötesine.
25
DOSYA
Kul, Allah’a bağlılık ve teslimiyetinin bir ifade şekli olan kurban ile ruh ufkuna yükselir ve rabbiyle mülaki olur. Kurban bir muhafız ve bir fedaidir aynı zamanda. İnsanın başına gelebilecek bela ve musibetlere karsı bir kalkan vazifesi görür. Bir hayvana duyulan şefkatin insanın ateşten kurtulmasına vesile olduğu düşünülerek, kurban vesilesiyle yapılan hiçbir iyiliğin basite alınmaması gerektiği daha iyi anlaşılabilir. Her ibadette olduğu gibi şartlar ve fırsatlar iyi değerlendirilerek yerine ulaştırılacak hayırlarla sevaplar katlanabilir ve insanların birbirine yakınlaşmasına vesile olabilir. Uzakları yakın eden vesilelerle insanlar yakınlaşacak, yakınlaştıkça dünya bayram yerine, bayram-
26
lar paylaşmaya, paylaşma mutluluğa dönüşecektir. Kurban etmenin bayram sevincine dönüştüğü ve bu sevincin tüm dünyaya hale hale yayıldığı Kurban Bayramları, Kimse Yok Mu’da yaşanan heyecanlarla bir başka anlam kazanıyor. Günler öncesinden başlayan tatlı telaş, bayram günü Kimse yok Mu’da yerini heyecana bırakır. İyilik elçileri bir bir yola düşer. Ellerinde beyaz listelerle belki de daha önce hiç gitmedikleri ülkelere ulaşırlar. Kiminin yolu Endonezya’ya düşer, kimininki Sudan’a, kimisi Van’a gider, kimisi Haiti’ye, kimileri de Suriyeli bir savaş mağdurunun hüznünü dindirmeye. İsimler beyaz beratlardan okunur bir bir. “Az veren maldan, çok veren can-
Uzun süren bekleyiş Kimse Yok Mu’nun kapıları tek tek çalmasıyla son bulur. Tertemiz ruhların adadığı etlerle doldurulmuş paketler, ihtiyaç sahiplerinin sofrasına bir bayram bereketi olur.
dan” misali, kimi bir hisse bağışlar, kimi üç, kimi beş, kimi yedi… Kimse Yok Mu’nun yüreği cömert yardımseverleri çok uzaklardaki ihtiyaç sahiplerine adarlar tüm iyilikleri. Kolay değildir elbet; emanet büyük, mesuliyet ağırdır. Kurbanlıklar en iyisinden seçilir, bulunabilen en steril ortamlarda isimler bir bir okunarak yaratıcısına adanmış güzel gözlü buraklar kurban edilir. Beşer kiloluk paketler, kılı kırk yaran bir titizlik ve bir tutam sevgiyle doldurulur. Ve işte hazırdır iyilik elçileri. Sırada hiç çalınmayan kapıları çalmak, ulaşılmayan diyarlara ulaşmak ve hâli sorulmayanlarla hemhâl olmak vardır. Kurban, Kimse Yok Mu sayesinde sadece Müslümanların değil, tüm dünyanın beklediği bir bayram olur. Bayramlar, tam bir kardeşlik esasıyla tüm dünyada ihtiyaç sahiplerine umut olur... Uzun süren bekleyiş Kimse Yok Mu’nun kapıları tek tek çalmasıyla son bulur. Tertemiz ruhların adadığı etlerle doldurulmuş paketler, ihtiyaç sahiplerinin sofrasına bir bayram bereketi olur. Aylardır bir lokma et girmeyen yahut günlerdir bir tencere aş pişmeyen evlerin bacasından yükselir mis kokular. Sudanlı anneler kavurur, kurutur da altı ay boyunca yavrularını bir paket et ile doyurur. Çocukların damağına gizlenen kurban sevinci parlak bir tebessümle ulaşır semaya, bu ise en masum ve en makbûl duadır adayana. Ve bu dua hiç bitmez, seneye bir daha, sonra bir kez daha…
GELİN SİZ de KURBANINIZI PAYLAŞARAK 300 BİN AİLENİN SEVİNCİNE ORTAK OLUN! Kimse Yok Mu geçtiğimiz yıl Türkiye’de 81 ilde, dünyada ise 75 ülkede toplam 86 bin 208 kurban hissesini 258 bin 624 aileye dağıtarak, kardeşliğin kapılarını kurbanla açtı, kurbanla dünyaya yaklaştı. Dünyanın dört bir yanına ulaşan ve ulaştığı her yerde kardeşliğin kapılarını sonuna kadar açan kurban bağışlarınız, gönüllerde mutluluk, dillerde içten bir teşekkür oldu. Aynı heyecan ve aynı tutkuyla bu sene de Kurban sevincini tüm dünyaya ulaştırmayı hedefleyen Kimse Yok Mu, Türkiye’de 81 ilde dünyada 100’ü aşkın ülkede tam 300 bin ihtiyaç sahibi ailenin kurban sevinci olmaya hazırlanıyor. Siz de bu masum duanın muhatabı olmak ve paylaşmanın mutluluğunu tatmak isterseniz, dilediğiniz bir ülkeye kurban bağışınızı Kimse Yok Mu aracılığıyla ulaştırabilirsiniz. Detaylı bilgi için kurban.kimseyokmu.org.tr adresini ziyaret edebilir, 44 44 593’ü tuşlayarak canlı destek alabilirsiniz. Bu Kurban Bayramı’nda da kapalı kapılar ardında yolunuzu gözleyenlerin olduğunu unutmayın!
27
DOSYA
YILLARCA UNUTULMAYACAK KURBAN BAYRAMI HATIRALARI Bir grup işadamı ile birlikte Madagaskar’a kurban dağıtımı için giden Kimse Yok Mu Kocaeli Şube gönüllüsü Halil İbrahim Bey, Su Kuyuları Proje Sorumlusu Vasfi Başak ve Eğitim Gönüllüsü Asım Akın Işık, başlarından geçen ilginç kurban bayramı hatılalarını şu şekilde paylaşıyorlar: BU İYİ İNSANLAR İÇİN DUA ETMEK İSTİYORUM Madagaskar şimdiye kadar gördüğümüz en fakir ülkelerden biriydi. İnsanlar altlarına bir karton veya sunta bulduklarında “evim var” diyebiliyorlardı. Hıristiyan nüfusun yoğunlukla yaşadığı ülkede altlarına serecekleri herhangi bir şeyleri dahi bulunmayan Madagaskarlıların sayısı azımsanmayacak kadar çoktu. Onların da ancak zengin olanları kiliseye girebiliyor ve özgürce ibadet edebiliyorlardı.” Gönüllü ekibimizle kolları sıvadık ve kurban dağıtımını bitirdik. Akşam saati yaklaşıyordu, derken yaşlı bir kadının kesim yaptığımız yere gizlice girdiğini gördük. Yerli güvenlik görevlileri kadını apar topar yakalayıp yanımıza getirdi. Oldukça korkmuş olan çaresiz kadın, “Et dağıtıldığını duydum ve ben de almaya geldim. ‘Bitti’ dediler ama günlerdir açım ve yıllar var ki et yemedim.” dedi. Bu sözlerin üzerine, ertesi gün dağıtmayı düşündüğümüz etlerden bir parça da o kadıncağıza verdik. Ertesi gün bölgeyi gezerken kilisenin önünde bağrışmalar duyduk. Hızla kiliseye doğru yöneldik. Baktık ki; dün et verdiğimiz kadın ile kilisenin papazı arasında bir tartışma yaşanıyor. Tercümanlarımızdan edindiğimiz bilgiye göre; kadın kiliseye girmek, papaz da o esnada ibadete kapalı olan kiliseye bu yaşlı kadını almamak konusunda ısrar ediyordu. En son Papaz Efendi, “Niçin bu kadar ısrar ediyorsunuz? Bugün içeri girmeniz mümkün değil!” dese de yaşlı kadın ısrarla kilisenin kapısından ayrılmadı ve bir daha unutamayacağım türden sözlerle papaza yakardı: “Yıllardır et yememiştim ve çok da açtım. Türkiye’den geldiğini öğrendiğim, bana dün et veren bu iyi insanlar için dua etmek istiyorum. Yalvarırım bu seferlik izin ver Papaz Efendi!” Halil İbrahim BeY Kocaeli Şube Gönüllüsü
28
“BU BAYRAM DA GELMESEYDİNİZ…” 2011 Kurban Bayramı’nda kurban organizasyonunda görev almak üzere Siirt’te bulunuyordum. Çeşitli meslek gruplarından gönüllüler ile birlikte kesimlere şahit olacak, ardından bize emanet olan o ağır mesuliyete helal getirmeden yardıma muhtaç ailelerin kapısını bir bir çalacaktık. Modern kesim tesislerinde kurbanlıklar Hakk’a yürüyor, mübarek bedenleri de bir ihtiyaç sahibinin sofrasına bereket olmaya hazırlanıyordu. Kesimler bitti, bir yandan da etler parçalanıyor, hassas terazilerde tartıldıktan sonra adaletli bir şekilde paketleniyordu. Hazırlanan paketler hiç bekletilmeden önceden belirlenmiş ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmak üzere araçlara yükleniyor, çok sayıda gönüllü de kendi aracıyla paylaşmanın mutluluğuna ortak olmak için sabırsızlanıyordu. Ben de dağıtım yapacak ekiplerden bir tanesindeydim. Çok sayıda ailenin kapısını çaldık. Sayısız insanla bayramlaştık. Evimden ayrı bir bayram geçiriyordum ama bir o kadar da huzurluydum. Paket dağıttığımız ailelerin sayısı epeyce azalmıştı ki, genel merkezimizden bir telefon ulaştı. Telefonun ucundaki görevli, Siirtli bir annenin kurban eti alamadığı için ağladığını ve Kimse Yok Mu’dan yardım beklediğini iletiyordu. Hayli üzüldüm… Ulaşmadığımız hiç kimse kalmayacak derken, gözü yaşlı bir anneyi nasıl görememiştik… Çaresiz kadının adresini alarak hemen yola koyulduk. Siirt’in göbeğinde yapayalnız bir anne ve 11 çocuğu öylece yolumuzu gözlüyorlardı sanki. Kimse Yok Mu logolu yeleklerimizi gören kadın gözyaşları içinde kaldı. Öğrendik ki, kadının kocası İstanbul’da geçimlerini kazanırmış. Kadıncağıza para gönderebilirse çocuklarına bakabilecek gücü olurmuş. Ondandır ki 2 yıldır et görmemiş kursakları.
Gözü yaşlı anne elimizdeki kurban paketine sarılarak, “Çocuklarımın boğazından bir lokma et geçmedi 2 yıldır. Gücüm yetmedi, çocuklarıma et yediremedim. Bu bayram yine herkesin evinden kokular yükselmeye başlayınca söz dinletemedim sabilere ve çareyi sizi aramakta buldum. Vallahi bu bayram da gelmeseydiniz biz bir yıl daha et yüzüne hasret kalacaktık.” dedi. Küçüklü büyüklü tam 11 çocuk… ‘Ne mübarek bir telefonmuş bu’ diye iç geçirdim kendi kendime. 11 sabinin nasibi günlerdir taşıdığımız şu kurban paketlerinin içerisindeymiş ve biz bundan bihabermişiz. VASFİ BAŞAK SU KUYULARI PROJE SORUMLUSU Kurban etleri fakirler için değil mi? Erzincan ve Almanya’dan gelen kurbanların tamamını Mozambik’in en uzak eyaletlerinden birisi olan Tete’de kesmek nasip oldu. Eyaletin Belediye Başkanı Cesar De Carvalho Bey, bizlerden habersizdi. Okulumuzdan bahsettikten sonra kurban eti dağıtmak istediğimi söyleyince hemen yardımcısı İsabel Hanım’ı bize yardımcı verdi. 200 bin civarında nüfusu olan bu eyalette kurban eti girmeyen mahalle ve köy kalmadı. Ömürlerinde ilk defa kurban eti gören insanların heyecanını görmek gerekti!.. “Et geldi!” diye sevinen çocuklar, bastonlarına dayanmış yaşlılar, teyzeler, iki-üç aylık bebeklerini kucaklarına almış anneler, hemen hepsi Kimse Yok mu Derneği’nin konvoylarının çevresine toplanmışlardı. Tete eyaletinde bize en çok yardım edenlerden birisi de 50 senedir Mozambik’te yaşayan Pakistan asıllı Abdülmecid Bey idi. Devlet hastanesinde idareci olan bu zat, ailesiyle beraber gecesini gündüzüne kattı. Kesimin yapıldığı yerde Laura Bravo Hanım da kesimin aksamaması ve etlerin zamanında parçalanıp hazırlanması için hiç odasına girmeksizin kan ter içinde çalışıp durdu. Bize, “Değil mi ki siz, bu kadar hayvanı fakir halk için kesip dağıtacaksınız, o zaman iş değişir. Benim de sizinle çalışmam gerekir. Benden ne isterseniz yerine getirmek mecburiyetindeyim. Sizi tebrik ediyorum, çok büyük iş yapıyorsunuz!.” dedi. Bütün işçileri de Kimse Yok mu Derneği’nin tişört ve önlüklerini giyerek büyük bir heyecanla gönüllüler kervanına katıldılar. İnhambane eyaletinde de kurbanlar kesildi. Ama burada enteresan bir
karşılaşma oldu!.. Otel İnhambane’ye bir ay önce Türkiye’den bir müdür gelmiş! Annesi Mardinli, babası Filistinli, hanımı İskoçyalı olan bu müdür, 1989 yılında İzmir-Yamanlar Koleji’nin ilk mezunlarından Nida Melhem Bey... Bu şehirdeki kesim ve dağıtım işlerini organize etti. Yanında da Türkiye’den gelmiş yine Yamanlar mezunlarından Abdullah Sait Erdoğan ve Abdurrahman Hilmi Erdoğan kardeşler vardı!.. Bu iki fedâkâr kardeşin organizasyon sonunda merkeze (Maputo’ya) döndüklerinde İnhambane’de hiç kurban eti yemediklerini öğrendik. Sebebini sorunca “Bize ikram edildi ama, biz yemedik. Çünkü bunlar Türkiye’den Mozambik’e fakirler için gönderildi.” dediler. Sonra öğrendik ki, bu tavır, oradaki insanlara derinden tesir etmiş. Nur Muhammed Camii’nin imamı İsa Hoca, bizim fedâkârlarımıza şunları söyledi: “Ben sizleri sahabe efendilerimiz gibi görüyorum. Peygamberimiz (sas) zamanındakiler gibi davranıyorsunuz. Kurban Bayramı’nı unutmuş olan buradaki Müslümanlara gelip yeniden bayramlarını hatırlattınız. Senede bir defa et yiyemeyen fakirlere kurban eti ikrâm ettiniz. Allah sizlerden râzı olsun.” Chimoio şehrinde kesilen kurbanlar dağıtılmak üzere parçalanırken etrafa saçılan kemiklerin üzerindeki etleri, çocuklar kapışıp dişleriyle sıyırmaya çalışıyor, hatta kemikleri ağızlarında çiğneyip et kokusu almak için uğraşıyorlardı. Pişmemiş ete bile hasret bu yavruların evlerine giren etlerin yemekleri kim bilir nasıl bir bayram havası getirdi! Birinci günün akşamı Sebîlillah Camii’ne gitmiştik. Akşam namazından sonra etleri dağıtacaktık. Burası Patris Lumumba Mahallesi için çoğunluk Müslüman’dı. Fakat namazdan sonra baktık ki, Müslümanlar, Hıristiyan komşularını da çağırmışlar. Gelemeyenler için bile kurban eti istediler, biz de verdik. Ayrılırken Dernek Başkanı Hüseyin Bey, “Biz Türkleri yeni tanıdık!. Bizim gerçek kardeşlerimizin sizler olduğunuzu anladık.” dedi. Oradan ayrıldıktan sonra, yolumuz üzerindeki bataklık kenarında kurulu, kamış evlerden meydana gelmiş, elektriksiz ve susuz bir mahalleye de uğradık. Karanlıkta el yordamıyla etleri dağıtmaya başladık. Mahallenin ileri gelenlerinden İsmail Migue Bey, hepsini sıra yapıp kalabalığı nizama soktu. Çocuklar sevinç çığlıkları atıyorlardı... Gönül huzuruyla ayrıldık... ASIM AKIN IŞIK EĞİTİM GÖNÜLLÜSÜ
29
DOSYA
KURBAN REHBERİ SİZ VEKÂLETİNİZİ VERİN, BİZ İHTİYAÇ SAHİPLERİNE ULAŞTIRALIM “Kurban Bağışı” kurban kesmesi vacip olan kişinin, bizzat kesmek yerine bir kuruma vekâlet vererek kurbanını kestirmesi ve etini kurum kanalıyla yoksullara bağışlaması demektir. Kimse Yok Mu, kurban bağışında bulunan kişinin tercihine göre küçükbaş veya büyükbaş bir hayvanın tamamını yahut bir hissesini (vekâlet alarak) kestirmekte ve etlerini bekletmeden ihtiyaç sahiplerine dağıtmaktır. Türkiye’de ve farklı ülkelerde kurban kesimleri yapıldığından her ülke için kurbanlık bedelleri değişmektedir. KİMSE YOK MU’YA KURBAN BAĞIŞI NASIL YAPILIR? Genel Merkez, Stantlar ve Şubeler Yoluyla Bağış Kimse Yok Mu’nun İstanbul’daki genel merkezini veya şubelerini ziyaret ederek, nakit ya da kredi kartıyla bağışta bulunabilirsiniz. Belli başlı merkezlerde kurulan ve eğitimli gönüllülerin görevlendirildiği stantlarda da vekâletinizi bırakarak makbuz karşılığında kurban bağışınızı yapabilirsiniz.
Banka Yoluyla Bağış Önceden duyurulan kurban bedelini tahsilat ekranlı bankalardan ya da Kimse Yok Mu hesap numaralarından yatırarak bağışınızı yapabilirsiniz. Bağışınızı yaparken mutlaka açıklama kısmında “kurban” ifadesini kullanmalısınız. OnlIne Bağış Kimse Yok Mu’nun resmi internet sitesi www.kimseyokmu.org.tr adresinde bulunan “Kurban Bağışı” sekmesi kullanılarak kredi kartı ile kurban bağışı yapabilirsiniz. Telefonla Bağış 44 44 593 numaralı telefonu arayarak Kimse Yok Mu Çağrı Merkezi’ne ulaşabilir, kredi kartınızla ödeme için gerekli bilgileri vererek kurban bağışınızı yapabilirsiniz. PTT Yoluyla Bağış Bankalara ulaşmanın güç olduğu bölgelerde geniş PTT şube ağı sayesinde 885777 numaralı Kimse Yok Mu hesabına bağışınızı yapabilirsiniz.
TÜRKİYE: 700 TL
ORTADOĞU VE BALKANLAR: 500 TL ASYA-AFRİKA: 300 TL
ORTA ve GÜNEY AMERİKA: 400 TL
30
FİLİSTİN: 1000 TL
sıkça sorulan sorular*
NASIL VEKÂLET VEREBİLİRİM? Bağışınızı nasıl yapmış olursanız olun Kimse Yok Mu’ya vekâlet vermeniz gerekir. Bağışınızı elden makbuz karşılığı yaparsanız, vekâletiniz görevlilerce alınır ve iletişim bilgileriniz kaydedilir. Online bağış yaparsanız, vekâlet butonu sayesinde vekâletinizi yazılı olarak bırakmış olursunuz. Bağışınızı bankalardan, Ptt’den, internet bankacılığı ya da tele- bağış yoluyla telefonla yaparsanız, yine Kimse Yok Mu Çağrı Merkezi’ni arayarak vekâletinizi bırakmanız gerekmektedir. KESİMLER NASIL GERÇEKLEŞTİRİLİYOR? Kurban kesimi, Türkiye’de ve yurt dışında önceden belirlenen merkezlerde, hijyenik ortamlarda ve İslâmi usullere uygun olarak yapılmaktadır. Küçükbaş hayvan kesimlerinde vekâleti verenlerin adı ve soyadı tek tek yüksek sesle okunmakta, kesimden sonra da kurban sahibinin ismi herkesin görebileceği şekilde yazılarak ilân edilmektedir. Büyükbaş hayvan kesimlerinde ise hisse sahibi 7 bağışçının isimleri sırayla okunup ilân edildikten sonra kesim gerçekleşmektedir. KURBANIM İSTEDİĞİM YERDE KESİLEBİLİR Mİ? Vekâletinizi verirken kurbanınızın hangi ülkede kesilmesini istediğinizi belirtebilirsiniz. Eğer herhangi bir adres belirtmezseniz kurbanınız en çok ihtiyaç duyulan bir yerde kesilir.
KURBAN BEDELLERİ NEYE GÖRE BELİRLENİYOR? Kurban bedelleri Türkiye ve yurt dışı olarak ayrılır. Türkiye’deki bedel Türkiye piyasasına göre belirlenirken, yurt dışı bedelleri ülkelere göre değişir. Örneğin, özellikle küçükbaş hayvancılığın yaygın ve ucuz olduğu Afrika ülkelerinde bedel düşerken, abluka altında olan ve bu nedenle dışarıdan kurbanlık hayvan sokmanın zor olduğu Filistin gibi ülkelerde bedel yükselmektedir. Siz de isterseniz yurt içinde yardıma muhtaç bir ailenin sofrasına mutluluğu taşıyabilir, yahut yurt dışında istediğiniz bir ülkede bir parça kurban etiyle kardeşlik köprülerinin temellerini atabilirsiniz. Her yıl olduğu gibi bu yıl da yoksulların yüzü kurban bağışlarınızla gülsün, kurban ibadetiniz Kimse Yok Mu’da gerçek anlamını bulsun! KURBAN ETLERİ NEREYE GİDİYOR? Yurt içinde ve yurt dışında kesilen kurbanların etleri, Kimse Yok Mu gönüllüleri tarafından önceden sosyal incelemesi yapılmış ve ihtiyaç sahibi olduğu tespit edilen kişilerin adreslerine götürülerek dağıtılmaktadır. Dağıtımlar bazı bölgelerde ihtiyaç sahiplerinin adreslerine götürülerek yapılırken, bazı bölgelerde ihtiyaç sahiplerine önceden fişler verilmekte ve kesim merkezlerinde kendilerine bu fişler karşılığında kurban etleri teslim edilmektedir. KURBANIMIN KESİLDİĞİNDEN NASIL HABERDAR OLABİLİRİM? Kurbanınız kesildikten sonra cep telefonunuza kurbanınızın kesildiğini bildiren bir SMS gönderilmektedir. Ancak bazı durumlarda SMS mesajları telefonunuza ulaşamayabilir. Böyle bir durumda Kimse Yok Mu Çağrı Merkezini arayarak kurbanınızın kesimiyle ilgili bilgileri alabilirsiniz.
* Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Kurban’la alakalı sıkça sorulan sorulara ayrıntılı bir şekilde cevap verdiği belgeye şu adresten ulaşabilirsiniz: http://www.diyanet.gov.tr/turkish/dok/Kurban_ile_Alakali_SorulanSorular2012.pdf
31
FOTORÖPORTAJ
YALNIZLI PAYLA Hatice Avcı
Çad, N’Djamena Erkek Yetimhanesi, Yetim
32
IĞI AŞANLAR Çığlıkları duyulmayan çocuklar bir zaman sonra susarlar. Onları bulduğunuzda ise konuşmazlar. Ağlamazlar. Ufuklara dalıp dalıp giden bakışlarıyla anlatırlar herşeyi. Yıllarca duymadığınız, bilmediğiniz gerçeği saplanır bir bıçak gibi bağrınıza. Utanç birikir düğüm düğüm boğazınıza. Bir ekmek parçasına, bir oyuncak ayıya, bir kitaba, bir taşa, bir bataryaya ya da bir su bidonuna sarılırlar. Yalnızlığı yalnızlarla paylaşırlar. Olmadı dünyaya sığmayan yalnızlıklara sarılıp tutunurlar hayata. Yalnızlığı öğretirler insana. Umut dolu gözleriyle utandırırlar. Şikâyet nedir bilmezler. Zengindirler. Yalnızlığın zenginliği. Cömerttirler. Yalnızlıklarını paylaşasınız diye gözlerinizin içine bakarlar...
33
FOTORÖPORTAJ
Pakistan, Haripur Afgan Türkmen Mülteci Kampı, Mülteci
34
Afganistan, Kabil Mülteci Kampı, Mülteci
Kenya-Somali Sınırı Dadaab Mülteci Kampı, Mülteci
35
FOTORÖPORTAJ
Pakistan, Haripur Afgan Türkmen Mülteci Kampı, Mülteci
36
Pakistan, Peshawar Öğrenci
37
FOTORÖPORTAJ Bangladeş, Gopal Gonj Kız Yetimhanesi, Yetim
Kenya, Garissa Minik Köy Sakini
38
Bangladeş, Gopal Gonj Yetimhane, Yetim
Pakistan, Lahor Kız Yetimhanesi, Yetim
39
FOTORÖPORTAJ
Somali, Mogadişu Erkek Yetimhanesi, Yetim
40
Pakistan, Lahor K覺z Yetimhanesi, Yetim
41
KAPAK Hamide G羹nsar覺
42
DÜNYAYA İYİ HABERLERİMİZ VAR
“Bİr şey yap, güzel olsun. Çok mu zor ? O vakit güzel bir şey söyle. Dilin mi dönmüyor ? Öyleyse güzel bir şey gör veya güzel bir şey yaz. Beceremez misin ? O zaman güzel bir şeye başla. Ama hep güzel şeyler olsun. Çünkü; her insan ölecek yaşta”. Şems-i Tebrizi’nin bu güzel dizeleriyle başlamak istiyoruz söze. Madem, hayat bu kadar kısa, o halde her şeye iyi başlamak ve arkamızda mutlaka iyi şeyler bırakmak lazım... İyilik, güzellik, fazilet ve doğruluk insanın mayasında vardır aslında. İnsan, içine yerleştirilmiş olan bu iyilik duygusunu harekete geçirecek bir vesile arar. Bazen, afette mağdur olmuş bir afetzede, bazen babasının yokluğuyla mahzun olmuş bir yetim, bazen de açlıktan veya susuzluktan ölmek üzere olan bir çocuğun sessiz çığlığı olur harekete geçiren yumuşak gönülleri. Sizleri bu iyilik hareketinden ve hamuru iyilikle yoğrulmuş Kimse Yok Mu gönüllülerinin ortaya koyduğu birbirinden güzel projelerden haberdar etmek istiyoruz. Uzun lafın kısası, Kimse Yok Mu’dan Dünya’ya iyi haberler var...
43
KAPAK
BİR ŞEY YAP: İYİ OLSUN!
Kimse Yok Mu, 2002 yılında gönlünü iyiliğe vakfetmiş bir avuç gönüllünün birkaç eşya ama sağlam bir inanç ile din, dil, ırk ayrımı gözetmeksizin tüm insanlığa iyilik yapmak amacıyla kurduğu küçük bir dernekti. Zamanla anlaşıldı ki, inançla gerilmiş sinelerin attığı bu küçük adım, ilerde oluşacak iyilik seli için tam anlamıyla ‘iyi’ bir başlangıç oldu. Kendini iyiliğe adamış erdemli fertlerin bir araya geldiği bu sıcak yuvanın çatısı altında iyilikler gün geçtikçe çoğaldı. O günlerden bu güne tam 11 yıl geçti. Kimse Yok Mu olarak şimdi Türkiye’de 40 şubemizle 81 ilde, dünyada ise 100’ü aşkın ülkede on binlerce gönüllümüzle, iyiliği dalga dalga, diyar diyar yaymaya devam ediyoruz. Üstelik bu görevi uluslararası güvenilir bir marka olarak yapıyoruz. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) ile ortak çalışmalar yürütüyor, yine Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal Konseyi’nin (ECOSOC) danışman üyeliğini başarıyla sürdürüyoruz. Sözün özü, ne yaparsak yapalım en güzelini ve en iyisini yapalım diye gecemizi gündüzümüze katıyor, toplumsal refah ve küresel huzur için ‘Kimse Yok Mu?’ nidalarına var gücümüzle yetişmeye çalışıyoruz. SAVAŞ METİN KİMSE YOK MU GENEL SEKRETERİ
44
GENÇ ASYA SİZİN İÇİN, SİZLERLE BÜYÜYOR! Kimse Yok Mu kurulduktan kısa bir süre sonra, dünya üzerinde gelişebilecek tüm afetlerde operasyon gerçekleştirebilecek bir arama-kurtarma ekibine ihtiyaç duyuldu. Ve genç ASYA’nın temelleri 2007 yılında atıldı. 2011 yılına gelindiğinde ASYA için yeni bir yapılanma süreci başladı. Bu vesileyle gönüllülerden oluşan profesyonel Asya timlerinin sayısı her geçen gün artmaya başladı. Hâlihazırda 13 ilden 350 profesyonel gönüllüsü bulunan ASYA; arama-kurtarma, medikal kurtarma ve psiko-sosyal destek alanlarında son teknoloji ekipmanlara sahip. Güçlü lojistik alt yapısıyla olası bir afette ivedilikle operasyon gerçekleştirebilecek kabiliyete sahip olduğunu Japonya ve Van gibi ciddi sorunların yaşandığı afet bölgelerinde verdiği hizmetlerle kanıtlamış oldu. BM INSARAG akreditasyon görüşmeleri devam eden ASYA, uluslararası arenada da insanlığa hizmet için emin adımlarla ilerlemeye devam ediyor. Genç ASYA sizin için, sizlerle birlikte büyüyor! İSMAİL BÜYÜKAY ASYA PROGRAM MÜDÜRÜ
YILMADAN ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ Üzerinde yaşadığımız mukaddes topraklarda birlik ve beraberliğin sağlanması, gelir dağılımından kaynaklanan eşitsizliğin en aza indirgenmesi ve toplumsal refah seviyesinin yükselmesi için, devletimizle koordineli hareket ediyor, bir sivil toplum kuruluşunun üzerine düşeni en iyi şekilde yapmaya çalışıyor; “İnsana hizmet Hakk’a hizmettir” düsturuyla kurulduğumuz günden bu yana projeler üretiyor ve başarıyla uygulamaya geçiriyoruz. Bu amaçla özellikle Ramazan ve Kurban dönemlerinde ciddi artış gösteren insani yardımlarımıza ek olarak, yılın her döneminde ihtiyaç sahibi olduğunu önceden tespit ettiğimiz ailelerin yaralarını sarıyor, bu yardımlaşma yöntemine kalıcı çözümler üretmek için de Kardeş Aile projemizi uyguluyoruz. Bu proje sayesinde Kimse Yok Mu tarafından yönlendirilen varlıklı aileler, 1000’e yakın ailenin sosyo-ekonomik sorunlarına merhem olmaya devam ediyor. Böylece ihtiyaç sahipleri sahipsiz kalmazken, bir yandan da topluma kardeşliğin iyilik tohumları saçılmaya devam ediyor. Öte yandan Kimse Yok Mu’da kaydı bulunan ihtiyaç sahipleri, şubelerimizin bulunduğu illerdeki Kimse Yok Mu İyilik Merkezleri’nde kendi seçtikleri kıyafetleri alabilme imkânına sahip oluyor. Hâlihazırda 2013 Ağustos ayı itibariyle sistemimizde kaydı bulunan 274 bin 640 ihtiyaç sahibinin eğitimden gıdaya, barınmadan giyime, yakacaktan temizlik malzemesine ve ev eşyasına kadar tüm ihtiyaçları şubelerimiz tarafından özenle takip edilmek suretiyle gereği yerine getiriliyor. Ramazan ve Kurban dönemlerinde hayli artış gösteren yardımlarımız sayesinde Türkiye’yi karış karış geziyor ve arkamızda gözü yaşlı hiç kimse kalmamasına azami gayret gösteriyoruz. Kısa bir süre önce veda ettiğimiz 2013 Ramazan ayı boyunca 102 bin 869 adet kumanya, 684 bin 590 kişiye iftar ve sıcak yemek, 19 bin 869 aileye ise bayramlık ve giyim yardımında bulunduk. 2012 Kurban
döneminde ise 67 bin 395 ailenin sofrasına bağışladığınız kurbanlıkların etlerini ulaştırdık. 2013 Kurban Bayramı’nda ise, 81 ilde 100 bini aşkın kurban hissesini ihtiyaç sahibi ailelere ulaştırmayı hedefliyoruz. Maddi sıkıntılar içinde eğitimlerine devam etmeye çalışan başarılı öğrencilerimizi de unutmadık. 2012-2013 eğitim-öğretim döneminde “Bir Çocuk Okutuyorum” kampanyası kapsamında; 698’i Türkiye olmak üzere, Sudan ve Mısır’da eğitim gören Afrikalı ve Haitili toplam bin 193 öğrenciye aylık 200 lira tutarında burs verdik. 2012 yılı sonunda ise, 7 bin 587 ihtiyaç sahibi ailenin çocuklarına kırtasiye yardımı yaptık. Aynı şekilde 2013-2014 eğitim-öğretim döneminde de 50 bin ihtiyaç sahibi ailenin çocuklarına kırtasiye yardı-
mı yapmayı ve yurt içinde maddi durumu iyi olmayan yaklaşık 2 bin başarılı öğrenciye burs vermeyi hedefliyoruz. 2013 itibariyle şube sayımızı 40’a ulaştırmanın mutluluğunu ayrıca yaşıyoruz. Tüm bu iyilikleri siz hamiyetperver yardımseverlerimizin teveccühüyle gerçekleştirme imkânı bulduğumuzu biliyor, gönül dolusu şükranlarımızı sunuyoruz. İyilikleriniz Türkiye’nin mahzun bırakılmış her bir karışına ulaşsın diye aldığımız ağır mesuliyeti yerine getirecek ve sizlerden aldığımız güçle yılmadan çalışmaya devam edeceğiz. EMİN ÇALHANOĞLU YURT İÇİ YARDIMLAR KOORDİNATÖRÜ
45
KAPAK
İYİLİK YOLUNDA YALNIZ DEĞİLİZ Gönüllülerimiz ve destek veren kuruluşların katkılarıyla nerede bir afet ya da insanlık dramının yaşandığını görsek, Kimse Yok Mu olarak, hiç vakit kaybetmeden yola çıkıyor, insana fayda sağlayabilecek çok sayıda projeyle dünyanın 100’ü aşkın ülkesine iyilik götürmeye devam ediyoruz. Afet yardımları, mülteci yardımları, gıda, giyim, eğitim ve nafile kurban yardımlarımızın yanı sıra özellikle Ramazan ve Kurban döneminde çalışmalarımıza hız veriyoruz. Yurt dışından gelen tüm yardım taleplerini din, dil ve ırk ayırmadan değerlendiriyor, ihtiyaç duyulan bölgeye gereken yardımların ulaştırılması noktasında bizzat kendi ekiplerimizle sahada yer alıyoruz. Kimse Yok Mu olarak en büyük özelliğimiz, yardımları bizzat kendi ellerimizle ihtiyaç sahiplerine ulaştırmamız oluyor. Yani, iş sadece yardımı toplamak ve bölgeye sevk etmekten ibaret olmuyor. Bu da bizi diğer STK’lardan ayıran en önemli farkımız oluyor. Kimse Yok Mu olarak, 2013 Ramazan yardımları kapsamında dünyanın 77 ülkesinde 102 bin 465 aileye kumanya, 428 bin 945 kişiye iftar ve sahur yardımı dağıttık. Ayrıca 12 bin 206 kişi dağıttığımız hediyelerle bayramın gerçek coşkusunu doyasıya yaşadı. Geçtiğimiz yıl Kurban Bayramı’nda ise, 75 ülkede dağıttığımız 59 bin 471 hisse 416 bin 297 ailenin yoksul sofrasında bayram lezzeti oldu. Kimse Yok Mu olarak Suriyeli mültecilere yaptığımız insani yardımların miktarı 32 milyon lirayı aşarken, hâlihazırda devam eden göçler karşısında önlemler almaya da devam ediyoruz. Gelen talepler doğ-
46
rultusunda, 2012 sonu itibariyle 81 ülkede 212 operasyonu başarıyla gerçekleştirmiş bulunuyor ve ihtiyaç sahiplerine 26 milyon lirayı aşan yardımlarımızı ulaştırmış olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Aynı şekilde 2013 Ağustos ayı itibariyle (Suriyeli mülteciler hariç) 4 milyon doları aşan yardımlarla ihtiyaç sahiplerini kucakladık, kucaklamaya da devam ediyoruz. İnsan her yerde insandır diyerek, hiç bilmediğimiz topraklarda Kimse Yok Mu iyiliklerini ulaştırmak için bütün samimiyetimizle çalışmaya devam ediyoruz ve biliyoruz ki iyilik yolunda asla yalnız değiliz. YUSUF YILDIRIM YURT DIŞI YARDIMLAR PROGRAM MÜDÜRÜ
BİR YETİM DAHA GÜLSÜN DİYE… Dünyada açlık, savaş, afet ve salgın hastalıklar gibi pek çok nedenden ebeveylerinden birini kaybederek yetim kalmış 400 milyona yakın çocuk yaşıyor. Milyonlarca yetimin barınabileceği uygun ortamlar maalesef her ülkede mevcut olmayabiliyor. Hayatta bir başına kalmış çok sayıda yetim uygun olmayan şartlarda ve hatta büyük bir kısmı sokaklarda yaşam mücadelesi veriyor. Çağın getirdiği pozitif gelişmelerin yanında aslında hiç de olmasını arzu etmediğimiz olumsuz gelişmelerde ne yazık ki baş gösteriyor. Başlarını sokacak bir evleri dahi bulunmayan yetimlerin büyük bir kısmı, illegal örgütlerin, kaçakçıların, uyuşturucu, insan ve organ ticareti yapan çetelerin açık hedefi haline geliyor. Ve bu durum dünyamız için de açık bir tehdit unsurudur. Üzülerek belirtiyorum ki elimizi uzatmadığımız her an, her dakika belki bir çocuk daha bu hayattan koparılıp solduruluyor. Kimse Yok Mu olarak, bu durumun hassasiyetinin farkındayız ve yetimlerin hayat standartlarını iyileştirmek hususunda ciddi çalışmalar yürütüyoruz. Endonezya’dan Filistin’e, Pakistan’dan Sudan’a, Senegal’den Malavi’ye, Afganistan’dan Haiti’ye kadar pek çok ülkede yetimlerin gıda, giyim ve kırtasiye ihtiyaçlarını karşılarken, aynı zamanda barınma ihtiyaçları için yeni yetimhaneler inşa ediyor, var olan yetimhanelerin de tadilat ve tefrişini üstleniyoruz. Tüm bunların yanı sıra körpecik dimağlar geleceğe kendinden emin baksın istiyor, yetimlerin bir kısmına da burs vererek destek oluyoruz. Yetimhanede kalacak yaşı geçenler için çeşitli meslek kursları veriyor, evlenme çağları geldiğinde yaptığımız çeyiz yardımlarıyla yanlarında olmaya devam ediyoruz. Yılın belli dönemlerinde yetimhaneleri ziyaret ederek, düzenlediğimiz eğlence programlarıyla binlerce yetime moral oluyor, dağıttığımız hediyelerle sizlere kucak dolusu selam getiriyoruz. Desteklerinizi esirgemediğiniz sürece sadece bir yetim çocuk daha gülsün ve geleceğe ‘iyi’ nesiller yetişsin diye dünyanın tam 20 ülkesindeki yetimler için projeler geliştirmeye devam edeceğiz. ORHAN ERDOĞAN YETİM PROGRAMI MÜDÜRÜ
OLMAYA DEVLET CİHANDA, BİR NEFES SIHHAT GİBİ Ecdadın yıllar önce söylediği bu güzel söz, neden bu işe bu kadar ehemmiyet verdiğimizin de bir göstergesidir aslında. Dünyaya paylaşmayı bilen, yoksulu gözeten, yoksullukla mücadele eden iyi nesillerin yetişmesi için önce sağlık gerekiyor. Toplumların kalkınmasında sağlık faktörü önemli bir rol oynar. Kimse Yok Mu olarak tüm bunların bilinci içerisinde, öncelikle salgın hastalıklarla mücadele ederken, ilaç ve tıbbi malzeme temini, sağlık taramaları, tedavisi özel olan hastalıklar, Afrika’nın güzel gözlerini perdelere hapseden katarakt ve buna benzer pek çok sağlık sorununa çare olmaya çalışıyoruz. Üstelik insana fayda sağlayacak tüm bu hizmetleri gönüllü doktorlarımız sayesinde gerçekleştiriyoruz. Gittiğimiz her ülkede acil çözümler üretirken, kalıcı çareler de arıyoruz. Bu nedenle başlattığımız “Afrika Sağlık” kampanyası kapsamında; öncelikle Somali, Uganda, Etiyopya ve Kenya’da hastane inşaatlarımız sizlerin de kıymetli destekleriyle devam ediyor. Buralarda görev yapacak sağlık personelinin eğitimlerini de bizzat üsteleniyor, yürüttüğümüz projeler kapsamında Türkiye’nin çeşitli illerinde tıbbi eğitim almalarına olanak sağlıyoruz. Tüm bu projelerle kendi kendine yetebilen, kendi sağlık problemini kendi insan gücüyle giderebilen bir Afrika toplumu oluşturmayı amaçlıyoruz. Ayrıca, 2008’den bu yana Sudan’da başlattığımız katarakt operasyonlarıyla 2013 yılı itibariyle Çad’ tan Kamerun’a, Nijer’den Orta Afrika Cumhuriyeti’ne, Burkina Faso’dan Somali’ye, Moritanya’dan Senegal’e kadar 14 bin’e yakın katarakt hastasını sağlığına kavuşmasına ve çok sayıda Afrikalı’nın göz taramasından geçirilmesine de sizler sayesinde vesile olmuş bulunuyoruz. Sağlam bir toplum sağlıklı nesillerin yetişmesiyle gerçek olacaktır. Bu nedenle hem Afrika Sağlık kampanyamıza hem de Katarakt kampanyamıza verdiğiniz değerli desteklerinizin devamını diliyoruz. Gerçek erdem başkaları için de iyi bir şeyler yapabilmekten geçer… VEYSEL KAYABAŞI SAĞLIK HİZMETLERİ PROGRAM MÜDÜRÜ
47
YARDIMSEVERLERİMİZE TEŞEKKÜRLER…
48
Bir ülkede herhangi bir sebepten dolayı yardım yaparken acil çözümlerin çok sayıda yaraya merhem olduğunu gözlemliyoruz. Ancak toplumların kalkınması ve dışa bağımlılıklarının azalması adına o ülkeye kalıcı çözümler getirmenin önemine de sonuna kadar inanıyoruz. Susuzlukla imtihan olan bir Afrika köyüne tonlarca su getirmiş de ol-
lar, yetimhaneler, lojistik merkezleri, hastaneler, su kuyuları, konut ve sosyal yaşam kompleksleri yaptığımız kalıcı faaliyetler kapsamında yer alıyor. Anahtar teslimi yapılan Pakistan İkbaliye Kasabası ve Sudan Orhaniye Kasabası gibi projeler sayesinde çok sayıda ihtiyaç sahibi başlarını sokabileceği ve her türlü imkândan faydalanabileceği konutlara sahip oldular. Aynı şekilde yapımı devam eden hastanelerimiz sayesinde on binlerce Afrikalının, tıbbın sağladığı nimetlere kolaylıkla kavuşabilmesini amaçlıyoruz. Yine bu kalıcı pro-
sanız açtığınız bir su kuyusunun sağladığı fayda kadar etkili olmazsınız. Veya sağlık taraması yaptığınız bir ilde hastalıkların önüne tamamen geçmiş olamazsınız. Ama bir hastane açarsanız ve içinde eğitimli sağlık personellerini istihdam edersiniz, sağlayacağınız fayda çok daha etkili olacaktır. Kimse Yok Mu olarak, her ne sebeple gitmiş olursak olalım gittiğimiz bir ülkede yapacağımız acil müdahalelerin ardından mutlaka o bölgeye kalıcı bir fayda sağlamak için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Eğitim kompleksleri, okul-
jelerle çok sayıda yetimi inşa edilen yetimhanelere yerleştirmeyi hedefliyoruz. Başta Afrika olmak üzere ihtiyaç duyulan pek çok ülkede yapımını üstlendiğimiz eğitim komplekslerinin ve okulların sayısını her geçen gün arttırıyoruz. Pakistan’da 12 adet olmak üzere, Endonezya, Sudan, Myanmar, Bangladeş, Van, Batman ve Hakkari’de yaptırmış olduğumuz okullarda eğitim alan gençler geleceğe emin adımlarla yürüyor. Tüm bunların yanı sıra Somali, Kenya, Etiyopya ve Uganda’da başlattığımız okul inşaatları bir bir
yükseliyor. Yeni nesillerin ülkemizin her yerinde aynı kalitede eğitim alabilmesi için olanak sağlayan projelerimiz dahilinde öğrenci yurtları, okuma salonları ve konferans salonlarından oluşan eğitim kompleksleri inşa ederek Türk halkının hizmetine sunmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Kimse Yok Mu olarak, hayli önemsediğimiz bir diğer kalıcı proje de “Su Kuyuları” projesi. Dünyada 884 milyon kişi su kaynaklarının güvenli olmaması durumuyla karşı karşıya bulunuyor ya da
teslim ettik. Hâlihazırda açılma aşamasında olan 231 su kuyusu daha bulunuyor. Sizlerden gelen bu teveccühle iyi olan her şeyi dünyada bu güzelliklerin sahibi olamamış tüm ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak en büyük vazifemizdir. İyilik yolunda daha nice kalıcı eserler bırakmak ümidiyle tüm yardımsever ve gönüllülerimize yürekten teşekkür ederiz.
temiz su kaynaklarına ulaşmakta zorluk yaşıyor. Çocuk ve kadınların en önemli zamanları evlerine su taşıyarak yitip gidiyor. Dahası, dünyada 5 yaş altı çocukların ölüm nedenlerinin arasında temiz su yoksunluğu 2. sırayı alıyor. Tüm bu nedenlerin ciddiyetiyle 2011’den bu yana kuraklıkla savaş veren ülkelerde su kuyuları açıyor ve belirli aralıklarla bakımlarını üstleniyoruz. Su Kuyuları projesi kapsamında; Burkina Faso, Çad, Filistin, Kamerun, Somali, Sudan, Nijer, Pakistan ve Senegal’de toplam 490 su kuyusu açarak bölge halklarına
Kimse Yok Mu’nun yürüttüğü iyilik faaliyetlerini bu işin bizzat yönetiminde olan yetkili ağızlardan dinledik. İnsana fayda sağlamanın ve yapılan işin insana bu denli güç vermesinin tek ortak paydası özveriyle gerçekleştirilen işte bu iyiliklerdir. Sizler de bahsi geçen tüm bu güzel projelere küçük de olsa katkı sağlayabilir, iyilik zincirinin bir halkası olabilirsiniz… Bizler inanıyoruz ki, sizler var oldukça bizler Dünya’ya iyi haberler vermeye devam edeceğiz…
MUHSİN VARLI KALICI YARDIMLAR PROGRAM MÜDÜRÜ
49
SÖYLEŞİ Sümeyra Marmara Uyanık
50
Kİmse Yok Mu, ülkemİzİn yurt dışına uzanmış dostluk elİdİr
Kimse Yok mu, türlü sosyal buhranlardan geçtiğimiz ve kurban bayramına yaklaştığımız şu günlerde sayıları oldukça artan hayırseverlerin sıkça kapısını çaldığı bir yardım kuruluşu. Biz de KYM HABER okuyucularına Kimse Yok Mu’yu daha yakından tanıtmak ve merak edilen sorulara cevap bulmak için kurumun Genel Başkanı İsmail Cingöz’le bir söyleşi yaptık. Cingöz, “Türkiye’den Dünya’ya uzanan hayır köprüsü” olarak tanımladığı Kimse Yok Mu’nun şeffafiyetinden, gönüllü sayısına, yardım kanallarından motivasyon kaynaklarına kadar birçok konuda görüşlerini bizimle paylaştı.
51
Başkanı’nın gözünden Kimse Yok Mu nasıl tarif edilir ? Kimse Yok Mu Türkiye’den dünyaya uzanan hayır köprüsüdür, ülkemizin yurt dışına uzanmış dostluk elidir. Ecdadımız insanı bir değer olan yardımlaşma ve hayırseverlik hasletini gerek kurduğu vakıflarla, gerek bir yaşam biçimi haline getirmesiyle en güzel şekilde temsil etmiştir. Tarihten gelen bu mirası 21.yüzyılda da hakkıyla devam ettirme gayret ve şuuruyla hareket eden Kimse Yok Mu, Anadolu halkının sahip olduğu bu vicdan enginliği ve gönül zenginliğinin tecessüm etmiş halidir. KİMSE YOK MU, Müslüman algısındaki olumsuzlukların düzelmesine fayda sağlıyor Sıkıntılı günler geçiren İslam coğrafyasında Kimse Yok Mu’nun konumundan ve yüklendiği misyondan bahseder misiniz ? Aşikar olduğu üzere İslam ülkelerinde ciddi sıkıntılar bahis mevzudur. Yoksulluk, demokrasi konusundaki eksiklikler ve iç karışıklıklar bunların başında sayılabilir. Bu durum dünya muvazenesinde İslam coğrafyasının yanlış anlaşılmasına sebebiyet vermekte ve kutuplaşmaları arttırmaktadır. Kimse yok mu, din, dil, ırk ayrımı gözetmeksizin ihtiyacın olduğu her yere yardım götürmeye çalışarak, yanlış anlaşılmaların ve Müslüman algısındaki olumsuzlukların düzelmesine fayda sağlıyor. İnsan olma ortak paydasında birleşmeye çağıran kurumumuz, yardımlaşma duygusunu canlı tutmaya çalışıyor. İhtiyaç sahibi insanın olduğu her yerde yoksullukla mücadele, eğitim, sağlık, barınma ihtiyacı vb. konularda hiçbir ayrım gözetmeksizin çalışmalar yapıyor ve bu bölgelerin iyileşmesine katkıda bulunuyor. Yurt içinde ve yurt dışında yardım yapılacak kişi ve kuruluşlarda ne gibi kriterler arıyorsunuz ? Bunun sağlaması ne şekilde yapılıyor ?
Yardım yapılacak kişi ya da ailelerde yurt içi ve yurt dışında aranan en önemli kriter, yoksul ve ihtiyaç sahibi olmalarıdır. Bu ihtiyaç sahiplerinin talep ve müracaatta bulunması gerekmektedir. Kurumumuz başka bir kriter aramamakta, muhatapların bu kriterlere uyup uymadığını kurulan sistemle kontrol etmektedir. Kurduğumuz ihtiyaç belirleme komisyonu, yardım talep eden aile ya da kişi hakkında sosyal inceleme yapmaktadır. Sosyal inceleme esnasında, yardım talep eden aile ya da kişinin ihtiyacının tespiti için, çevresinde bulunan muteber kişilerden de o kişiyi rencide etmeyecek şekilde bilgi alınır. İhtiyacı tespit edilen kişinin etnik kökeni, inancı, dili gibi faktörler dikkate alınmaksızın yardım komisyonuna havale edilir ve gereken yapılır. Herhangi bir ülkeye yardım yapılabilmesi içinse, ihtiyaç sahibi ülkenin uluslararası platformda yardım talebini deklare etmesi ya da ülkemize veya kurumumuza özel olarak talepte bulunması gerekir. Veya yapmış olduğumuz yardım götürme talebine olumlu yanıt vermelidir. Yurt dışında yapılan yardımlar, ya bir afet sonrasında olduğu için ya da yardım yapılacak ülkelerdeki insanların yoksulluk ve ihtiyaçlarının boyutları tüm dünyanın malumu olduğu için birebir incelemeye ihtiyaç duymuyoruz. KUMANYA PAKETLERİ İÇİN 400 BİN SAATİN ÜZERİNDE BİR MESAİ HARCANDI Yardımlar yerlerine nasıl ulaştırılıyor ? Yapılan yardımlar yerlerine azami şeffafiyet ilkesiyle, hiçbir şüpheye mahal vermeyecek şekilde ulaştırılıyor. Yardımların nereye gideceği şartlı bağış sistemi sayesinde bağışçı tarafından belirleniyor. Şartlı bağış sisteminde kişi yapacağı bağışın hangi projenin neresinde kullanılacağına kendi karar verir. Ayrıca bağış yapan hayırseverlerin büyük çoğunluğu aynı zamanda bizim gönüllümüzdür. Bu hayırseverler, diğer gönüllülerimizle birlikte yardım organizasyonlarında bizzat görev alırlar ve
Bizim amacımız, insanları motive etmekten ziyade, zaten motivasyonu olan insanların önlerine faydalı projeler koyabilmek ve bir insanın tek başına yapamayacağı yardımlar için kolektif şuur geliştirmektir. 52
saha çalışmalarına katılırlar. Zaten bu kadar geniş coğrafyada, bu kadar geniş yelpazeli faaliyetlerde bulunmak ancak on binlerce gönüllüyle mümkün olabilir. Örneğin Ramazan organizasyonlarında kumanya paketlerinin hazırlanmasından tutun da, paketlerin dağıtımına kadar on binlerce insan gönüllü olarak görev aldı. Bir kumanya paketinin hazırlanıp ihtiyaç sahibine teslim edilmesi ortalama iki saat zaman alıyor. 207 bin paketin dağıtıldığı düşünülecek olursa 400 bin saatin üzerinde bir mesai harcanmıştır ki, bu da ancak on binlerce gönüllüyle gerçekleşebilir. Yurt dışında yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaşmasında, partnerlik yaptığımız muteber kurumlardan da istifade ediyoruz. Yapılan her bir yardım ve faaliyet sonrasında, mevzuatın ve yönetim komisyonlarının hassasiyeti gereği dönüşüm raporları alınıp dosyası tutuluyor ve gerekli mercilerle paylaşılıyor. Yardım faaliyetlerine iştirak eden kaç gönüllünüz var ? Sayısı her geçen gün artmakla beraber, 43 bin kayıtlı gönüllümüz var. Kayıtlı gönüllü olmadığı halde, proje bazlı faaliyetlerimize iştirak eden gönüllülerimiz de mevcut. Bazen bir yardımsever, bağışta bulunduğu organizasyonda bizzat bulunabilir ve ya birisi sadece bir projede gönüllü çalışabilir. Örneğin; kurban veren bağışçı kurban dağıtımında bizzat bulunmak isteyebilir. Ayrıca ortaklık yapılan kurumların gönüllüleri de projelerde katkıda bulunabilir. ANADOLU İNSANI VERMEYİ SEVİYOR Gönüllülerin motivasyon kaynağı nedir ? Onları harekete geçirmek kolay oluyor mu ? İnsanların fıtratında iyilik ve yardımseverlik vardır. İnsan sevgisi, cömertlik, şefkat ve diğergamlık gibi duygular insanları motive ediyor zaten. Özellikle Anadolu insanı, gerek insanı duyarlılığı gerekse dini hassasiyetleri gereği, “veren el alan elden üstündür” düsturuyla vermeyi seviyor. Zekat, sadaka, yetim hassasiyeti gibi olgularda bunu pekiştiriyor. Çok değişik motivasyon kaynakları olan insanlar, Kimse Yok Mu ile beraber hareket etmek isteyebilir. Bizim amacımız, insanları motive etmekten ziyade, zaten motivasyonu olan insanların önlerine faydalı projeler koyabilmek ve bir insanın tek başına yapamayacağı yardımlar için kolektif şuur geliştirmektir. Kimse Yok Mu olarak Anadolu insanında, hatta dünya
insanında var olan güzel ve faydalı duyguları harekete geçirmek ve himmetlerini buluşturup büyük hayırlara vesile olacak bir mecra oluşturmak istiyoruz. Harekete geçirme etme mevzusuna gelince; çok kolay değil. Hele de gönüllülük esasına göre yürüyecek bir çalışmada organize bir şekilde insanları harekete geçirmek hiç kolay değil. Ama imkansız da değil. Ortaya koyulan tablo gösteriyor ki, güvenin tesis edildiği yerde ve inandıkları bir proje etrafında insanlar toplanıp beraber çok güzel işler çıkarabiliyorlar. Düzenli olarak yardım götürülen kaç kişi var ? Başta şunu belirtmekte fayda görüyorum. Kimse Yok Mu’nun faaliyet alanı çok geniş. Yurt içi ve Yurt dışında geliştirilmiş çok farklı projeler var. Somali ve Pakistan örneğinde olduğu gibi onlarca sayıda hastane, okul, konut, hatta kasabalardan oluşan kalıcı yardımlar var. Su kuyuları, yetim projeleri, katarakt tedavisi ve daha niceleri. Düzenli yardımların, bu yardım projelerinin içerisinde sadece yurt içindeki yardımların küçük bir cüzü olduğunu belirtmek istiyorum. Rakamsal olarak ifade etmek gerekirse, şu an düzenli yardım için bize müracaat eden 280 bin aile mevcut. Hali hazırda bunların 100 binine düzenli yardım götürülmektedir. Şu an sosyal incelemeleri devam etmekte olan 180 bin kişinin incelemesi tamamlanarak 2014 Haziran’ı itibariyle bu ihtiyaç sahiplerinin tamamına ihtiyaçları doğrultusunda yardım götürmeyi planlıyoruz. Dünya genelinde toplam kaç ülkeye yardım götürüyorsunuz ? Kimse Yok Mu, Doğusu’ndan Batı’sına, Kuzeyi’nden Güneyi’ne ihtiyaç sahibinin olduğu, yardım yapacağı her ülkeye gidebilir. Bütün dünya üzerinde yardım çalışmaları yürütül-
53
SÖYLEŞİ
mektedir. Hangi inançta olduğuna hangi milletten olduğuna bakılmaksızın dünyanın her tarafına yardım götürmeye çalışan bir kuruluştur. Anadolu’dan neşet etmiş, yüzden fazla ülkede çalışmaları olan uluslararası bir yardım organizasyonudur. İşbirliği ve partnerlik yaptığınız uluslararası kurum ve kuruluşlar var mı ? Bunları ikiye ayırabiliriz. Birincisi; yardım götürülen ülkelerdeki yerel partnerlerimiz. Çalışma yapılan ülkeler içerisinde amaçları, hedefleri ve mevzuatları itibariyle ortak çalışma yapabileceğimiz kurum ve kuruluşlar olduğu gibi yine ülkeler içerisinde idari kurumlar ile de ortaklıklar yapılabilir. Ülkelerde devletlerin idaresindeki yardım kuruluşlarıyla beraber, ülkenin sağlık bakanlıklarıyla da ortaklık kurabiliyoruz. Somali’de sağlık bakanlığıyla partnerlik yaparken, Filistin’de Barış
54
Vakfı’yla ve Zekat Fonu’yla beraber çalışabiliyoruz. İkincisine gelince; uluslararası çerçevede Unicef, Unesco, Uluslararası Sağlık Örgütü ve Afrika Birliği’yle birlikte üretilen ve yürütülen projelerimiz var. Bununla birlikte Kimse Yok Mu BM’in en önemli organlarından ECOSOC’un özel statüdeki üyesidir. 1 SMS’LE 5 TL YARDIM Yardımda bulunmak isteyen hayırseverler Kimse Yok Mu’ya nasıl ulaşabilirler? En kısa yol olarak SMS ile 5777’e, bütün GSM hatlarından bağışlarını yapabilirler. Vatandaşlarımız, 5777’ye yardım yaparken bu yardımın niteliğini ve nereye yapılacağını belirliyorlar. Bir SMS ile yapılmış olan yardım miktarı 5 TL. Bunun yanında web sitemiz www.kimseyokmu.org.tr’i ziyaret
Kimse Yok Mu, Doğusu’ndan Batı’sına, Kuzeyi’nden Güneyi’ne ihtiyaç sahibinin olduğu, yardım yapacağı her ülkeye gidebilir. Bütün dünya üzerinde yardım çalışmaları yürütülmektedir. Hangi inançta olduğuna hangi milletten olduğuna bakılmaksızın dünyanın her tarafına yardım götürmeye çalışan bir kuruluştur. Anadolu’dan neşet etmiş, yüzden fazla ülkede çalışmaları olan uluslararası bir yardım organizasyonudur. ederek projelerimiz ve kampanyalarımızdan herhangi birisini tercih edip, kredi kartı üzerinden bağışta bulunabilirler. Bütün bankalarda bulunan bağış ekranlarından Kimse Yok Mu ismini verip ya da 444 45 93 numaralı çağrı merkezimizi telefonla arayıp bağışta bulunabilirler. Bütün bunların dışında, ayni yardımda da bulunabilirler. Kurumlar ve şirketler “gıda bankacılığı” sistemiyle gıda, giyim, temizlik, yakacak gibi 4 temel konuda satın almış aldıkları bu ürünleri kurumumuza bağışlayabiliyorlar. Bu ürünlerin yüzde 100’ünü gider kaleminde göstererek, vergiden düşebiliyorlar. Mal, malzeme ve ürün yardımları şeklinde ayni yardımlar olabiliyor. Hatta ayni yardımlar, nakdi yardımların oransal olarak önünde. Bunlara ek olarak, yine bazı şirket ve işletmeler sosyal sorumluluk projesi kapsamında kurumumuzla işbirliği yapabiliyor. Son olarak bağışcılarınıza, gönüllülerinize ve gönüllü adaylarınıza KYM HABER aracılığyla ne gibi mesajlar vermek istersiniz? Çıktığımız bu hayır yolculuğunda civanmert Anadolu insanı desteğini ve duasını hiçbir zaman esirgemedi bizden. Mizacına derc edilmiş iyilik duygusunu bulduğu ilk fırsatta eyleme dönüştüren milletimiz, bize duyduğu itimat neticesinde cömertliğni göstererek Kimse Yok Mu’yu Türkiye’nin dünyaya açılan hayır kapısı, veren eli konumuna yükseltti. Bir damlann -kendi zatında kıymetli olmakla beraber- bir havuza düştüğünde nice güller, gülistanlar yetişmesine vesile olduğunu hep beraber müşahade ettik. Değerli halkımızı bu kıymetli iyilik zincirnin bir halkası, iyilik havuzunun bir damlası olmaya davet ediyor, bizi bu yolda yalnız bırakmayıp her daim desteğiyle yanımızda olan gönlü engin hayırseverlerimize de şükranlarımı sunuyorum.
Bir neslin eğitim hayatı bitti ve bir millet geleceğini kaybediyor Kimse Yok Mu olarak Suriyeli mülteciler için çok sayıda kampanya organize ediliyor. Bu mevzudaki yaklaşımınız nedir ? Bugün Suriyeli 2,5 milyon insan ülkesinin terk etmek zorunda kaldı ve açlıkla mücadele ediyor. Bu insanlar, ailesinden bir ya da bir kaç fert kaybetmiş olmakla beraber, daha büyük bir acıyla karşı karşıya. Bir neslin eğitim hayatı bitti ve bir millet geleceğini kaybediyor. Dün doktor, mühendis olmayı hayal eden gençler bugün sefaletle nasıl mücadele edeceğini düşünüyor. Genç kuşaklar çocuklarının geleceğiyle alakalı ciddi endişeler taşıyor ve eğitimle alakalı destek istiyorlar. Şu an yapılan yardımlar ancak barınma ve gıda ihtiyacını karşılıyor ve maalesef sarılması gereken daha büyük yaralar var. Ne yazık ki Suriye meselesinde işin insani kısmı ikinci plana itilip mağduriyetler üzerinde durulması gerekirken, işin aktüalite kısmi konuşuluyor. İnsanlar açlık ve ölüm tehlikesiyle karşı karşıyalar ve maalesef Türkiye bu konuda ne halkını ne de dünya kamuoyunu harekete geçirebilmiş değil. Bu konuda Kimse Yok Mu olarak elimizden geldiğince işin insani boyutuna dikkat çekmeye çalışıyor ve bu mevzuda halkımızdan da duyarlılık bekliyoruz.
55
ÜLKE ANALİZ Özcan İnan*
*Kimse Yok Mu Pakistan Temsilcisi
56
GÖNÜL DOSTU, KARDEŞ ÜLKE PAKİSTAN
Bir milletin kurtuluş mücadelesi verdiği bir dönemde; yapılan yardım çağrısını karşılıksız bırakmamak için, yeni doğmuş bebeğini bir zengine satarak, karşılığında aldığı parayı hiç tanımadığı, binlerce kilometre ötede yaşayan Anadolu insanına yardım olsun diye gönderen bir annenin vatanı Pakistan. İsmi “Pak Ülke” anlamına gelen, Türkiye’ye dost ve kardeş ülke Pakistan, ismini Hindistan’ın İngiltere sömürgesi altında olduğu dönemdeki Pencap, Afganya, Keşmir, Sind ve Belucistan eyaletlerinin isimlerinin baş harflerinden almış. PAKSTAN harflerine ise İngilizler ‘i’ harfini ekleyerek Pakistan sözcüğüne ulaşmış. Afganistan, İran, Hindistan ve Çin gibi ülkelere komşu olan Güney Asya ülkesi, Türkiye ile hemen hemen aynı büyüklükte olup, ülkemize yaklaşık 5-6 saatlik uçuş mesafesinde bulunuyor.
57
ÜLKE ANALİZ
Pakistan, yıllarca İngiliz sömürgesinde kalmış. Eski Hindistan’ın bağımsızlığını ilanının ardından, çoğunluğu Hint Müslüman’larından oluşan ülke, 1947’de bağımsızlığını kazanmış. Yaşanılan anlaşmazlıklar Milyonlarca Müslüman’ı Pakistan’a, Milyonlarca Hindu ve Sikhi’yi de yeni Hindistan topraklarına göç etmek zorunda bırakmış. Buna karşılık günümüzde Hindistan’da çok sayıda Müslüman, Pakistan’da ise Hindu yaşıyor. 1971’de ise Doğu Pakistan olarak bilinen bölge Bangladeş ismiyle bağımsızlığını ilan etmiş. Dört eyaletten oluşan Pakistan’da her birinde bir federal yönetim bulunuyor. Ülkenin Umman Denizi’ne 1.046 kilometre sahili bulunuyor. İndus nehri ise, dağlık alanlardan düzlüklere uzanan ülke coğrafyasının, adeta can damarı. Kardeş nehirleriyle tüm ülkeyi ikiye bölerek kurak bölgelere de doğal irrigasyon sistemiyle
58
su dağıtıyor. Ilımlı ve tropikal bir iklime sahip ülkede yoğunlukla kurak sezonlar yaşanırken diğer yandan muson sezonunda yoğun yağmur yağışından zaman zaman sel meydana geliyor. İndus nehri bu dönemlerde nehir yatağını aşarak önüne kattığı evleri ve insanları alıp götürüyor. Geçtiğimiz aylarda yaşanan sel felaketlerinden dolayı onlarca insan hayatını, binlerce insan evini kaybetti. 2010’da Yakın tarihin en büyük sel felaketinin de yaşanmasıyla fakirliğin daha da arttığı ülkede halkın çoğunluğu geçimini tarımdan sağlıyor. ‘Kimse Yok Mu?’ dedirtmeden giden gönüllüler Pakistan’da 2010’da yaşanılan, iki bine yakın kişinin ölümüyle sonuçlanan ve ülkede yaklaşık 20 milyon insanı etkileyen büyük sel felaketi sonrasında hiç vakit kaybetmeden ülkeye giden Kimse
Afetzedeler Kimse Yok Mu gönüllülerine “Eğer gelmeseydiniz sahurda içecek bir bardak su bile bulamayabilirdik. Siz iftar ve sahur sofraları kuruncaya kadar orucumuzu tutamadık. Ne zaman ki bu sofraları kurdunuz o zaman oruç tutmaya başladık.” diyerek Türk halkına minnetlerini ifade etmişlerdi.
Yok Mu ekibi, en acil sorun olan barınma ile ilgili ihtiyaçları yerinde tespit etmişti. Yetkili makamlardan kalıcı konutların da bulunduğu bir kompleksin yapılması için arsa talebinde bulunulmuş, Evlerini kaybedenlere geçici olarak çadır ve gıda malzemesi temin edilmişti. Nevşera ve Lahor şehirlerinde sel sonrası oluşan yokluktan dolayı bir bardak suyla sahur yapmak mecburiyetinde kalan yaklaşık 55 bin kişiye iftar ve sahur için iki ayrı yerde yemek dağıtılmıştı. Afetzedeler Kimse Yok Mu gönüllülerine “Eğer gelmeseydiniz sahurda içecek bir bardak su bile bulamayabilirdik. Siz iftar ve sahur sofraları kuruncaya kadar orucumuzu tutamadık. Ne zaman ki bu sofraları kurdunuz o zaman oruç tutmaya başladık.” diyerek Türk halkına minnetlerini ifade etmişlerdi. Pakistan halkının yıllar öncesinde gösterdiği büyük fedakârlığı unutmayan Kimse Yok Mu gönüllüleri, “Şimdi Vefa Zamanı” sloganıyla inşa edilecek kasaba için başlattıkları kampanya ile yardım seferberliği ilan etmişti. Kimse Yok Mu gönüllülerinin bölgeye kalıcı yardımlarda bulunma çabası Pakistanlıların gözünden de kaçmamıştı. Çünkü felaket sonrasında bölgeye yağan yardımlar bir süre sonra kesilmişti. Pakistanlı yetkililerin de sıklıkla belirttikleri gibi Türkler dışında ülkede uzun vadede yardım faaliyetlerinde bulunan kimse yoktu. Güvenlik sıkıntısına rağmen ülkeyi terk etmeyen Kimse Yok Mu gönüllüleri, gittikleri her yerde Türk olduklarını öğrenince kendilerini sevinçle karşılayan Pakistan halkı tarafından misafir edildiler. Kimse Yok Mu gönüllüsü Malatya Özel Turgut Özal İlköğretim Okulu 5. Sınıf öğrencilerinin kendi elleriyle yaptıkları limonatalardan elde edilen gelir dâhil, 7’den 70’e bütün gönüllülerin seferber olarak Pakistanlı afetzedeler için topladıkları yardım miktarı 12 Milyon Dolar’ı geçmişti. Kimse Yok Mu gönüllüleri Pakistan’a yabancı değildi çünkü 2005 yılında yaşanan ve 75 bin insanın hayatını kaybettiği depremin ardından Tür-
KİMLİK KARTI
Konum: Güney Asya ülkesi. Afganistan, İran, Hindistan ve Çin’e komşu. İstanbul’dan 5-6 saat uçuş mesafesinde. YÜZÖLÇÜMÜ: 796.095 kilometre kare. Türkiye’yle hemen hemen aynı büyüklükte. Nüfus: 193.238.868. Nüfus açısından dünyanın en büyük 6. ülkesi Başkent: İslamabad. önemlİ şehİrler: Karaçi, Lahor, Peşavar, Quetta, Ravalpindi, Hiderabad, Faysalabad, Multan ve Sialkot. Yönetİm ŞEKLİ: Federal Parlamenter Cumhuriyet. Başbakan: Navaz Şerif. Cumhurbaşkanı: Memnun Hüseyin. Dİller: Urduca ve İngilizce (resmi). Punjabi, Peştuca, Belucice gibi 70 yerel dil. Dİn: İslamiyet (97%), Hıristiyanlık ve Hinduizm (diğer dinler) (3%). Kİşİ başı gelİr: 2 bin 900 Dolar Para bİrİmİ: Pakistan rupisi (PKR). 1 TL = +/- 51.04 PKR. Bayrak: Koyu yeşil Müslüman çoğunluğu beyaz şerit ise azınlıkları simgeliyor. Üzerinde Ayyıldız bulunuyor. Ay gelişimi sembolize ederken yıldız ise ışık ve bilgiyi temsil ediyor.
59
kiye’de büyük çapta bir yardım kampanyası başlatılmış, sonrasında bölgeye gönderilen gıda, kıyafet gibi yardımlarla beraber yıkılan 11 okulun yerine yenileri inşa edilmişti. Yardım kampanyalarında toplanan 4 milyon Dolar nakit para dönemin Pakistan Cumhurbaşkanı Pervez Müşerref ’e teslim edilirken, Kimse Yok Mu toplam 12 Milyon Dolar yardımı ve Türk insanının gönülden selamını ihtiyaç sahibi Pakistanlılara ulaştırmıştı. Yine ‘Vefa’ deyip yardıma koşan Pakistan halkı Yüzlerce insanın hayatını kaybettiği, binlerce insanın yaralandığı ve binlerce kişinin evsiz kaldığı Van Depremi sonrasında ise Pakistanlılar “Bu defa
YETİM PROGRAMI VE SU KUYULARI Kimse Yok Mu gönüllüleri 1 yıl içerisinde Pakistan genelinde 178 su kuyusu açarak 832.690 Pakistanlı’ ya temiz su sevinci yaşattı. 86 adet su kuyusu inşaatının devam ettiği ülkede su kuyusu projesi için harcanan miktar 792 000 Dolar’ı buldu. Kuş uçmaz kervan geçmez dağ köylerine bile su kuyusu inşa eden Kimse Yok Mu gönüllülerine halkın derin bir teveccühü var. Zira bir su kuyusu açılışında “Türklere bu su kuyusu için teşekkür ederiz” diyebilmek için, eşi doktor olan hemşire bir kadın saatlerce çocuğuyla yağmur altında beklemişti. Çünkü su kuyusu açılmadan önce dağ köyü sakinleri temiz su ihtiyaçları için 3 kilometre yürümek zorunda kalıyorlardı. Gönüllüler; Nisan 2013’te 7 farklı yetimhane ve 1 kadın sığınma evinden toplam 500 yetim çocuğa önceden tek tek ölçüleri alınarak hazırlanan kıyafet ve ayakkabıları hediye etti. Organize edilen ve bir bayram havasında geçen yetim programında yetimlere özel hazırlanan yemekler ikram edildi. Gecenin sonunda dağıtılan kırtasiye, oyuncak ve gıda malzemeleriyle mutlulukları ikiye katlanan çocuklar unutamayacakları bir gün geçirdi. Kimse Yok Mu Pakistan gönüllüleri arasında yerel halktan da birçok kişi bulunuyor. Öyle ki Pakistanlı bir kişi Kimse Yok Mu gönüllüsü olduktan sonra bunu gurur kaynağı olarak görüp herkese duyurmak için özel afiş bastırarak evinin kapısının üstüne büyük bir tabela şeklinde astırdı.
60
Pakistan halkının yıllar ö Kimse Yok Mu gönüllüleri, için başlattıkları kampanya
vefa sırası bizde” diyerek yine Türk halkına yardım için seferber oldu. Depremin hemen ardından Pakistan Hava Kuvvetleri’ne ait iki askeri uçakla yardım gönderen Pencap Eyaleti , yardımları Kimse Yok Mu derneği aracılığıyla ihtiyaç sahiplerine ulaştırdı. Sonrasında bir grup Pakistanlı iş adamı Van yardım kampanyasına 50 bin Dolar bağışladı. Deprem sonrasında temeli atılan ve geçtiğimiz günlerde inşaatı tamamlanan, toplam maliyeti 5.5 Milyon TL’yi bulan, Kimse Yok Mu Van Eğitim Kompleksi ve Sosyal Tesisleri’ne 1 Milyon Dolar yardımda bulunan Pencap Eyaleti yine bir vefa örneği sergilerken Pencap Eyalet Başbakanı Şahbaz Şerif 100 bin Dolar ek bağışta bulundu.
öncesinde gösterdiği büyük fedakârlığı unutmayan “Şimdi Vefa Zamanı” sloganıyla inşa edilecek kasaba a ile yardım seferberliği ilan etmişti.
Bunları BİLİYOR MUYDUNUZ? PAKİSTAN’DA: • • •
•
•
• • • •
•
•
• •
• • • •
Halk Türkiye’yi dost ülke olarak görür ve Türkleri gönülden sever; Türkçe, Arapça, Farsça ve Hintçe kelimelerden oluşan Urduca konuşulur; İngiltere ikinci memleket, İngilizce ikinci dil gibidir. Urduca konuşulurken arada sık sık İngilizce kelime kullanılır. “Abla, soğuk su var mı?” manasına gelen “Baci cold pani he?” cümlesi buna bir örnektir; Süs vazgeçilemez bir unsurdur. Kadınlar süslü takı ve elbiselere tevessül ederlerken, erkekler de rakşalarını (üç tekerlekli dolmuş), motosikletlerini veya kamyonlarını ince desenlerle süslerler; Hem erkekler hem kadınlar için geleneksel kıyafet, şalvar tarzı pantolon ve tunikten oluşan ‘Şalvar Kamis’tir; Kadınlar omuzlarına şal atar ve bunu namus göstergesi kabul ederler; Trafik İngiltere’deki gibi soldan akar; Park ve sokaklarda kriket oynamak herkesin ortak eğlencesidir; Motosiklet, otomobile oranla daha fazla kullanılır. Bir motosiklete 4-5 kişilik aileler rahatça biner; Atatürk Caddesi bulunur. Eski Cumhurbaşkanlarımız Turgut Özal, Süleyman Demirel, Fahri Korutürk adına ağaçlar dikilmiştir; Dünyanın en büyük camii olan Faysal Camii, Türk mimar Vedat Dalokay’ın Ankara’daki Kocatepe Camii için tasarladığı ve temeli atıldıktan sonra fazla modern olduğu gerekçesiyle iptal edilen proje dahilinde geliştirdiği eseridir; Düğünler 3 gün sürer; Başkent İslamabad geometrik sektörlere bölünmüştür, semt isimleri yerine sektör kodları kullanılır; Tavuk etinden bin bir çeşit yemek yapılır; Yemeklerde çok çeşitli ve daha ziyade acılı baharatlar kullanılır; Kast sistemi vardır; Sık sık elektrik kesintisi olduğundan, evlerde jeneratör bulunur.
61
ÜLKE ANALİZ
RAKAMLARLA PAKİSTAN YATIRIM VE YARDIMLARI İKBALİYE KASABASI İNŞAATI 7.000.000 USD
GIDA 1.558.077 USD
2005 DEPREM
2005’te meydana gelen depr insan hayatını kaybetti
Deprem sonrası bölgeye yardım amaçlı ulaş Kimse Yok Mu’nun 45 tonluk malzemesinin ta
KURBAN 3.113.600 USD
SU KUYUSU 792.000 USD
Kimse Yok Mu tarafından ku kişinin giyim, sağlık, gıda ve b GİYİM 2.694.779 USD
DİĞER YARDIMLAR 6.118.006 USD RAMAZAN 482.878 USD
Yardım malzemesi taşıyan 29 TIR bölgeye gö
5 bin kişinin barınma, giyinme EĞİTİM ARAÇ-GERECİ OKUL YAPIMI 5.828.738 USD
Yıkılan 11 okul yeniden inşa edilerek devlete Ayrıca devlet okulları için 1.000 adet okul sıras
Yardım kampanyalarında t para, dönemin Cumhurbaş teslim edildi
TOPLAM
TOPLA
27.588.079 USD
12.000.00
62
5 Mİ
remde resmi rakamlara göre 75 bin
şan ilk kargo uçağı aşıyan uçak oldu
urulan 1000 adet çadırda 10 bin barınma ihtiyacı karşılandı
önderildi
e ve gıda ihtiyaçları karşılandı
teslim edildi; sı yaptırıldı
toplanan 4 milyon dolar nakit şkanı Pervez Müşerref'e törenle
2010 SEL FELAKETİ 2 bine yakın insanın can verdiği 2010’daki sel felaketinde 121 yerleşim bölgesinden 84’ü etkilenirken, 1 milyon 900 bin ev sular altında kaldı. Felaketten doğrudan etkilenlerin sayısı ise 20 milyon Sel felaketinde de bölgeye ulaşan ilk yardım kuruluşlarından olan Kimse Yok Mu, 650 çadır, 500 kamp yatağı, 2 bin kilim, 6 bin battaniye, 100 jeneratör, telsiz setleri, 13 bin klor tableti ve 180 gıda kolisinden oluşan 43 tonluk acil yardım malzemesini uçakla afetzedelere ulaştırdı “Pakistan'a Vefa” sloganıyla yola çıkan ve her biri 1.500 ton malzeme taşıyan 3 tren yüzlerce insanın uğurlamasıyla bölgeye gönderildi 296 konut, okul, hastane, karakol, sağlık ocağı, mağaza ve camiden oluşan İkbaliye Kasabası inşa edilerek, geçtiğimiz günlerde Pakistanlılara teslim edildi Pakistan Kızılayı ile birlikte sel altında kalan şehirlerde binlerce kişi sağlık taramasından geçirilerek, hastalara 20 bin kutuyu aşkın ilaç dağıtıldı
8 bin 500 aileye toplam 175 ton gıda malzemesinden oluşan 8 bin 200 gıda kumanyası 8 merkezden dağıtıldı 3 ayrı eyalette toplam bin adet sıcak ve soğuğa karşı izolasyonlu kışlık ev tipi çadırlardan oluşan çadır kentler kuruldu Selzedelere 1.500 adet 7 litrelik su damacanası dağıtıldı
AM TOPLAM
00 USD 12.000.000 USD
63
ÜLKE ANALİZ
ANADOLU İNSANININ YÜZ AKI İKBALİYE KASABASI, PAKİSTAN HALKINA TÖRENLE TESLİM EDİLDİ Kurtuluş Savaşı’ndaki en zor yıllarımızda Pakistan halkına Anadolu’ya yardım çağrısında bulunan İslam âlimi ve büyük şair Muhammed İkbal’in adı, Kimse Yok Mu’nun yaptırdığı ve geçtiğimiz günlerde törenle Pakistan Halkı’na teslim ettiği İkbaliye Kasabası’nda yaşayacak.
2010 yılında yaşanan sel felaketi mağdurları için, Kimse Yok Mu gönüllülerin bağışlarıyla, Pakistan’ın Muzaffargarh şehrinde inşa edilen ve 296 konutun yanı sıra okul, cami ve alışveriş merkezi gibi ihtiyaçların da düşünüldüğü ve toplam 7 milyon Dolar’a mal olan İkbaliye kasabası resmi açılışla İkbal’in torunlarına teslim edildi. Türkiye’nin Kurtuluş mücadelesi yıllarında, Lahor şehir Meydanı’nda ‘Anadolu insanına yardım’ çağrısında bulunan ve binlerce Müslümanın varıyla yoğuyla Anadolu’ya yardım etmesine vesile olan Pakistan’ın milli şairi Muhammed İkbal’in ismi, şimdiden bir vefa abidesine dönüşen İkbaliye Kasabası’nda yaşatılacak. Sel felaketinde yüzde
64
40’ı sel suları altında kalan Pencap eyaleti Multan Bölgesi’ndeki Muzaffargarh’da 110 dönüm arazi üzerinde sel mağdurları için inşa edilen Muhammed İkbal Kasabası yapılan açılış töreniyle İkbal’in torunlarına teslim edildi. Lüks villa semtlerini andıran kasabada; her biri 2 oda, 1 banyo, 1 WC, 1 mutfak ve bahçeden oluşan, elektriği ve suyu bulunan 296 konut, 12 derslikli bir okul, 6 yeşil alan, bir pazar yeri, 90 tonluk su tankı, bir cami ve 12 mağazadan oluşan alışveriş merkezi bulunuyor. İnşaatı yaklaşık 18 ayda tamamlanan ve 7 milyon Dolar’a mal olan dev kasabanın tüm giderleri Kimse Yok Mu gönüllüleri tarafından karşılandı. Onbinlerce hayırseverin bağışlarının yanı sıra, ko-
lundaki bilezikten tutun da parmağındaki alyansa kadar elde avuçta ne varsa “feda olsun” diyerek Kimse Yok Mu’ya teslim eden vefakar Anadolu insanının civanmertliğiyle inşa edilen kasabanın inşaat süreci ise, Kimse Yok Mu Pakistan Temsilciliği tarafından takip edildi. AÇILIŞ TörenİNE çok sayıda devlet yetkilisi katıldı Kimse Yok Mu Genel Başkanı İsmail Cingöz’ün ev sahipliği yaptığı açılış ve teslim törenine 100 milyon nüfuslu Pencap Eyaleti Başbakanı’nın oğlu ve Federal Milletvekili Muhammed Hamza Şerif, Pencap kabinesinden Eğitim Bakanı Rano Mashood Ahmed Khan, Adalet Bakanı Sanaullah Khan, Hapishaneler Bakanı, Din İşleri ve Vakıflar Bakanı, Muzaffergarh Valisi Ferasat İkbal, Siirt Milletvekili Afif Demirkıran, Konya Milletvekili Ayşe Türkmenoğlu, Samsun eski Miletvekili Binnur Şahinoğlu, Pak-Türk Okulları Genel Müdürü Ünal Toşur ve çok sayıda davetliyle kasabaya yerleşecek olan afetzedeler de iştirak etti. Açılış kurdelesini Türk Milletvekilleri Pencap Eyaleti Başbakanın oğlu Hamza Şerif ile birlikte kesti. Açılışta bir konuşma yapan Kimse Yok Mu Genel Başkanı İsmail Cingöz, Allâme İkbal’in, “Hareket birliği yoksa fikir birliği anlamsızdır” sözüne atıfta bulunarak, Türk-Pakistan dostluğuna vurgu yaptı. “Biz hukukumuzun gereğini yerine getirmeye çalıştık, Türk Pakistan kardeşliği adına bir köprü daha kurduk’’ şeklinde konuşan Cingöz, Pencaplıların Van depreminde ilk yardıma koşanlardan olduğunu hatırlatarak, eyalet erkanına teşekkürlerini iletti.
Babasıyla birlikte Türkiye’ye karşı besledikleri dostluk ve kardeşlik duygularının her daim arttığını ifade eden Federal Milletvekili Muhammed Hamza Şerif, sel sonrası Türk halkı tarafından ülkelerine yapılan yardımların Pakistan halkının kalbini kazanmakla kalmayıp, ilelebed devam edecek dostluklarını da perçinlediğini belirtti. Şerif, Türk halkına teşekkürlerini şu sözlerle ifade etti: “Bu kasaba kuru binalardan ibaret değil. Burada kullanılan her malzemede Türk halkının sıcaklığını, dostluğunu ve gözlerinin ışıltısını gördüm’. burada yaşayan kardeşlerinin sıkıntılı anlarında yanlarında olan kardeşlerimize sonsuz şükranlarımı sunuyorum’ şeklinde konuştu. Başvurular titizlikle incelendi 296 konut kapasiteli kasabaya yerleşebilmek için 2010’daki sel felaketinde evinin tamamen yıkılmış veya oturulmayacak şekilde ciddi zarar görmüş olma şartı getirildi. “Yüzde yüz şeffafiyet” söylemiyle yola çıkan Kimse Yok Mu yetkilileri, kasabaya yerleştirilecek ve kapı kapı dolaşarak belirlenen aday aileler arasından adaletli bir seçim yapabilmek için ince eleyip sık dokudular. Bunların arasında ekmeğini günlük çalışarak kazanıp aylık ancak 100 dolar maaşla geçinenlerle dul ve yetimlere öncelik hakkı tanındı. Belirlenen 350 ailelik listeyi tam 60 farklı komisyon inceleyerek, ilk etapta kriterlere uymadıkları için 37 aday aileyi eledi. Uzun tetkikler sonucunda da kasabaya yerleşmeye hak kazanan 288 aile belirlendi. Kimse Yok Mu Genel Başkanı İsmail Cingöz ve Federal Milletvekili Hamza Şerif, konuşmalarının ardından hak sahiplerine tapuları törenle teslim etti.
65
ÜLKE ANALİZ
İKBALİYE KASABASI
Kasabanın toplam maliyeti 7 milyon dolardır
110 dönüm arsa üzerine inşa edilmiştir
Toplam 296 konuttan oluşmaktadır
İçerisinde 12 derslikli bir okul bulunmaktadır
Altı parktan oluşan yeşil alanlara sahiptir
Haftalık alışverişlerin öngörüldüğü bir pazar yeri ve 12 mağazalık bir alışveriş merkezi bulunuyor Kasaba halkına hizmet verecek bir cami de projede yer almaktadir
Günlük su ihtiyacı için 90 tonluk bir su tankı yaptırılmıştır
66
Muhammed İkbal kimdir? Allame unvanıyla anılan Muhammed İkbal, 1877-1938 yılları arasında yaşamıştır İslami İlimlere vukufiyeti ve şairliğiyle bütün İslam dünyasında nam salmıştır “Zaman, Anadolu insanına yardım zamanı” çağrısıyla Kurtuluş Savaşı esnasında o dönemin parasıyla Pakistan halkının 1 milyon sterlini aşkın yardımlarının Osmanlı’ya ulaştırılmasına vesile olmuştur Hindistan döneminde Müslümanlara bağımsızlık fikrini ilk defa getiren kişi olan İkbal, ülkesinin milli şairidir Pakistan’ın kurucusu ve ilk devlet başkanı Muhammed Ali Cinnah, Allâme İkbal’in bu rüyasını gerçekleştirmiş ve Müslümanlara bağımsızlığını kazandırmıştır
67
MİSAFİR KALEM Prof. Dr. Aykut Toros*
*Yeditepe Üniversitesi Öğretim Üyesi
68
ODUN SUYA DÜŞMEKLE TİMSAH OLSAYDI
Kuzguncuk’un kuzguni kargalarına inat beyaz martılar süzülüyor boğazın mavi suları üstünde. Kuzguncuk’taki evimin penceresinden Sibirya’dan gelip Kuzey Afrika’ya akan suları seyrediyorum. Yarın yolculuk var Kara Afrika’ya. Martılar acaba kuş uçuşu kaç saatte varırlar filin hortumuna, yani fil hortumundan adını almış Hartum şehrine diye düşünüyorum. Modern dünya nedense başına K harfini koymadan yazamıyor ve “Khartum” diye yazıyor. Birazcık genizden Arap sesi çıkartmak için belki.
69
MİSAFİR KALEM
Sudan, 2011 yılında ikiye ayrılmış. Referandum yapmışlar. Hesaplar tutmamış. Güney ayrılalım demiş ve ayrılmışlar. İki ayrı devlet var şimdi. Biri Güney Sudan, ötekisi ise sadece Sudan. Petrol var, Güney’de kalmış, kötü de olsa tarım var, o da Kuzeyde kalmış. Günümüz kapitalist yapısında güney ekonomik olarak biraz daha güçlü. Ancak varlığına sevindikleri petrol bakalım başlarına işler açacak mı, daha doğrusu ne işler açacak? Zaten sağlık durumları da felaket. Bebek ölüm hızları binde 100’ün üzerinde. Yani Türkiye’nin 50 yıl önceki hali. Kuzey, biraz daha iyi olmakla birlikte binde 60 bebek ölüm hızı ile kötülerin kötüsü arasında. Bütün bunlar yetmiyor gibi bir de doğal felaketlerle uğraşıyorlar. Geçtiğimiz Mayıs ayında bir sel gelmiş. Etrafına hayat veren, bereket getiren Nil nehri, bu defa sel getirmiş, felaket getirmiş. Türki-
70
ye nin “Kimse Yok mu?” derneği yaralara bir nebze merhem olabilmek için kolları sıvamış, paket paket gıda ve çadır yardımlarını hazırlamışlar, Dünyanın “saygın yardım kuruluşlarının” cirit atmağa başladıkları sel felaketi bölgesine gitmeğe hazırlanmışlar. Beni de aralarında görmek istemişler. Davet ettiler, memnuniyetle kabul ettim. Üniversitemden gerekli izinleri aldıktan sonra yolculuk gününü beklemeğe başladım. O da yarın. Yarın oldu ve Atatürk Havalimanı’na vasıl olduk. Yanımda Sudan’da üç yıl çalışmış Özlem Erdoğan var. Konuşkan, durmuyor, konuşmasının altında, o bölgede ailecek verdikleri hizmetlerin heyacanı var. Yüzüne söyleyemiyorum, içimden “helal olsun” diyorum. Kocası Orhan Bey zaten bizden bir gün önce gitmiş; karşılama hazırlıkları için. Sudan’da “sarı humma” tehlikesi var. Bu nedenle uluslararası kuruluşlar, gerekli aşıları yaptırmayı
Programdaki ilk faaliyet, Hacı Yusuf Mahallesi’ndeki El Sileyla erkek yetimhanesini ziyaret. 1953 yılında Tarsus Duatepe ilkokulunda, ben üçüncü sınıftayken, bize dağıtılan Amerikan yardımı, kalemtraşlar, silgiler, bilyalar aklıma geliyor. Hey gidi günler, nerelerden nerelere geldik. O zamanlar yardım alan bizler, şimdi yardım dağıtıyoruz. Kim demiş Türkiye gelişmiyor diye!
öneriyorlar. Ülkelerin bir çoğu da Sudan damgası olan pasaportların yanında aşı kâğıdı olmaz ise, pasaportu kabul etmiyorlar, içeri almıyorlar. Benim de bu aşıyı yaptırmam lazım. Daha önceden Hudut ve sahiller sağlık birimini aradım, aşı Karaköy’de yapılıyor, ancak isterseniz burada hava alanında da yapıyoruz dediler. Ben de kolaylık olsun diye alanda yaptırmaya karar vermiştim. Uluslararası terminalin ikinci katında sağlık birimini buldum. Kimse yok, aslında bir tek kişi var, ama o da hekim değil. Evet yapılıyor ama mesai saatleri içerisinde yapılıyor. Hafta sonları yapılmıyor dediler. Hafta sonu yolcularının, hafta içi yolcularından daha dayanıklı olduklarını düşünmüşler herhalde. Allahtan uçağın kalkmasına daha zaman var, var ama benim Karaköy’e gidip gelecek zamanım yok. Şok içindeyim. Şokun faydası yok. Hemen ısrara başlıyorum. Başhekim A.K. nin telefonunu ele geçiriyorum ve onunla konuşuyorum. Sizin sorununuzu çözmek için gelirim ama ben Kadıköy’de oturuyorum diyor. Israr devam ediyor ve ikinci doktor L.B.’ye ulaşıyorum. Fazla uzak yerde değilmiş, 45 dakika sonrası için sözleşiyoruz. Söylediği zamanda geliyor, aşımı yapıyor, karnemi de veriyor. Yukarı, grubun yanına çıkıyorum, sevgili Nihat Doğan ile karşılaşıyorum. Abi beraber gidiyoruz diyor. Anadolu Ajansı’ndan Sefa Mutlu, Sabah Gazetesi’nden Taha Kılınç ve bağışları ile bu hizmeti mümkün kılan ve mütevaziliğiyle isminin saklı tutulmasını istediği için kendisinden gönül insanı olarak söz edeceğim hanımefendiyle buluşup Boeing 700 Gediz uçağına geçiyoruz. Uçağa girerken rituelimi yapıyor ve kapı kenarından uçağın gövdesini okşuyorum. Teknolojiyi Kaptan pilot Selahattin Onan, evi ise (ikram ve düzen), Merve Uzay yönetiyor. Daha önce “çok bilen”ler tarafından 6 saat olarak ifade edilen uçuş süresinin 4.5 saat olduğunu öğreniyoruz. Yemek, uyku derken, vakit çabuk geçiyor ve uçak tekerlerini Hartum pistine koyuyor. Her zamanki rituelimi yapıp, uçağın kapısı ke-
narındaki gövdeyi okşuyorum ve Sudan topraklarına ayak basıyorum. VIP salonuna alıyorlar bizi. Beş ve altı yaşlarında, şipşirin iki çocuk çiçek veriyorlar. İsimlerini soruyorum, birisi Salah, öbürüsü Hassan diyor, “s”lerin üzerine basarak. Protokol işlerinden sonra otelimize doğru yola çıkıyoruz. Hayret, hava hiç de bunaltıcı değil. Meğer burada yaz bitmiş, son bahara girmişler. Arazinin dümdüz olduğunu görüyorum. Yumurtayı koysan kıpırdamaz. Otelin adı Assaha. Girer girmez kendimi “Kazablanka” filminde sanıyorum. Kolonial bir inşaat, hurma ağaçları, kırsal nesnelerle doldurulmuş bahçe, dar ve düşük rıhtlı merdivenler, geniş bir oda, ağır yatak örtüsü, süslemeli paravanlar... Klima var ve çalışıyor. Ancak bir sorun var. Tavan düz sıva değil, köy evleri gibi çatma hatıllar ve sazlarla kaplı. Ayaklı ve ayaksız haşaratlar varmıdır diye endişe ediyorum. Buna rağmen uykuya dalmakta sıkıntı çekmiyorum ve sabah arka pencereden gelen bir tren düdüğü ile uyanıyorum. Özlemişim, hoşuma gidiyor. Kahvaltı dar ve uzun bir salonda. Perdeler ile sıkıca örtülmüş, herhalde içeri hiç ışık girsin istenmiyor. Açık büfede, meyva suları yanında, bakla vb. gibi yiyecekler var. Bunların yanında, Tarsus’ta anamın ve herkesin yaptığı ıspanaklı yıldız börekler var, ayrıca Adana kahvaltılarında görebileceğiniz ciğer kavurma da var. Demek ki geçmişten günümüze kültürel bir alışveriş olmuş. Daha sonraları benzer etkileşimlere sıkça rastlıyorum. Örneğin küncü ve türevlerine. Garson İngilizce biliyor ve sohbete dalıyoruz. Bol miktarda Türk varmış. Hepsi de Hartum’daki fırsatların içerisinde zengin olmuşlar. Zengin olmak için bu kadar fırsat varsa sen niye burada çalışıyorsun diyorum. “Odun suya düşmekle timsah olmaz” diye bir atasözümüz var diyor. Fırsat ve çalışmak bir arada olmalı diyor. Bu söz benim Sudan gezimin temeli oluyor, gördüklerimi böyle değerlendirmeğe başlıyorum. Evet Sudan, Sudanlılar ve yabancılar için bir fırsatlar diyarı.
71
Programdaki ilk faaliyet, Hacı Yusuf Mahallesi’ndeki El Sileyla erkek yetimhanesini ziyaret. Ana yollar asfalt; kaldırım çoğu yerde yok. Kenardan yollara tecavüz eden kumlar her yerde var. Artık bu kumların arabaların fren kabiliyetini ne kadar etkiledikleri sizin tahayyülünüze kalmış. Kafile yolda su almak için duruyor. Bende arabadan inip sağa sola bakınıyorum. Önümden minibüs otobüs arası taka-tuka bir dolmuş geçiyor. Muavin bana bakarak, sol avucunu yumruk yapıyor ve sağ avucunu açarak bir kaç kez vuruyor. Gözlerime inanamıyorum. Bana değil de arkamdakilere mi yaptı diye bakıyorum, arkamda kimse yok. Tam o sırada bir dolmuş daha geçiyor, o da aynı hareketi çekiyor. Delireceğim. Neyse, ekip dükkandan çıkıyor, arabaya biniyoruz, olayı anlatıyorum, arabanın içinde bir kahkaha kopuyor. Bizim memlekette olsa, kan çıkartacak bu hareket orada “dolu” anlamına geliyormuş. Yani muavinler bana “dolmuş dolu, yer yok” demek istiyorlarmış. Eh işte, sosyolojide işaret dili ile etkileşim dersinde anlatacağım güzel bir örneği de yaşamış oluyorum. Yolda ilerledikçe sağlı sollu yapılardaki teneke, kontraplak, kuru ot oranları artıyor ve nihayet yetimhanenin olduğu sokağa sapıyoruz. Yol toprak, 50 metre sonra çamur çukuru haline dönüşüyor, çaresiz inip yola yayan devam ediyoruz. Yürürken, Özlem Hanım, Hocam buraya dikkat ediniz, burası mahallenin bakkalı diyor. Bakkal denilen mekan, penceresiz bir kerpiç oda. Göz alışınca otuz santim genişliğinde kirden siyaha dönmüş bir raf, üzerinde sallama çay poşetleri büyüklüğünde poşetler içerisine konulmuş, toz şeker, kuru bakla vs gibi malzemeler. İki tane domates var, birisi çürük. Çocuklara yardım paketlerini iletmek üzere yetimhaneye ulaşıyoruz. Çocuklar sevinçle yardımları almaya geliyorlar, sonra dönüp yerlerine oturuyorlar. Aralarında dolaşıyorum ve çok eğlendiklerini görüyorum. Her yerde çocuk, çocuk, mutluluk da mutluluk. 1953 yılında Tarsus Duatepe ilkokulunda, ben üçüncü sınıftayken, bize dağıtılan Amerikan yardımı, kalemtraşlar, silgiler, bilyalar (cam misketler) aklıma geliyor. Hey gidi günler, nerelerden nerelere geldik. O zamanlar yardım alan bizler, şimdi yardım dağıtıyoruz. Kim demiş Türkiye gelişmiyor diye! Buradaki programı tamamladıktan sonra istikamet “Sudan Türk Okulları”. Bizi kapıda tüm Sudan okullarının genel müdürü Hüseyin Kocagenç karşılıyor. Yüzümüze gülen, çok farklı bir mekana giriyoruz. Zeminler toprak değil, granit. Öğrenciler tertemiz. Elinde mandolin olan bir kız görüyo-
72
rum. Bize çalar mısın diye takılıyorum. Mahcup ne diyeceğini bilemiyor, mandolini kılıfından çıkartmaya çalışıyor, ama biz müdürün makam odasına giriyoruz. Biraz hoşbeşten sonra size öğrencilerimizin bir sunumu var diyorlar ve kızlı erkekli altı kişilik bir grup, memleket türküleri söylüyor. Aralarında, kapıda takıldığım mandolinci kız da var. Son derece başarılılar, zaten Türkçe olimpiyatlarında ikinci olmuşlar. Okuldan ayrılıyoruz. Akşam yemeği için Sudan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Eşi’nin daveti var. Daveti, evinde veriyor. Belli ki bu amaçla kullandıkları salonu, koltukları duvarlara dayayarak döşemişler. Ev sahibesinin ağırlık verdiği konu “üreme sağlığı”. Bizim Zekai Tahir Burak Hastenesinden bahsediyor. Orayı örnek alarak hastaneler yapıyorlarmış. Başhekim Dr. Ziya Durmuş’u rahmetle anıyorum. Sudan’ın bu konuda çok kapsamlı girişimlere ihtiyacı olduğunu vurguluyor. Bizim ilgili
Öğleden sonra sel bölge Şahsen ben, afetzedelerin diye düşünüyorum.
sivil toplum kuruluşlarına duyurulur. Yemeği açık havada, açık büfe olarak yiyoruz. Et, pilav, abugannuş, hummus, tavuk vs. var. Farklı olarak bakla yemekleri var. Sudan’da bakla çok yeniyor. Acaba kurutulup, öğütülüp, un haline getirilebilir mi diye düşünüyorum. Olursa naklıyesi ve saklaması kolay olur, hem de makarnası filan da yapılır. Hatırlarsanız bizim memlekette bir zamanlar mercimekten baklava yapmaya ne kadar önem vermiştik. Otele dönüyoruz. Yatıyoruz. Hayır yatamıyoruz, çünkü bahçede bir “Lübnan Gecesi” var. Çinli minli her türlü insan bağıra bağıra konuşuyor. Neyse bu çile bitiyor ve Hartum geceleri mutlak bir sessizliğe bürünüyor. Uzaklardan, arada bir gelen “hüt hüt kuşu” sesi hariç. Bu sefer de bu güzel sesi kaçırmayayım diye uyuyamıyorum. Sabah kahvaltıda, koyu bir Tarsus muhabbetine dalıyoruz. Bilenler bilir. Bizim çocukluğumuzdaki Tarsus Arap kültürü ile, Sudan’dakileri konuşuyo-
esine yardım dağıtma programı var. Ben de katılıyorum. n gözlerinde gördüğüm şükran duygularını hak ettim mi
ruz. Arada ki bağlantıyı eski Türk yöneticilerinin kabirlerini ziyarette daha güçlü olarak hissediyorum. Hartum’da, Belediye Caddesi üzerinde 1800 lü yıllarda Valilik, Komutanlık, yöneticilik yapmış Osmanlı paşalarının kabirleri var. Çevirmişler ve hardal sarısına boyamışlar. Fena olmamış. O zamanlar, buralara nasıl gelinmiş, nasıl yönetilmiş, o teknolojik düzey ile! İstanbul ile nasıl koordinasyon sağlanmış, anlamak zor ve her türlü takdirin üzerinde. Okuduğumuz Fatiha’ların, Ahmed Paşa (1839-1844), Musa Paşa (1863-1865) ve diğerlerinin ruhlarına ulaşmasını diliyorum. Allah herkesi kendi dini ile yatırsın diyorum. Otele dönüşte arabamız ışıkta durunca seyyar satıcılar geliyor. Bizdekinden biraz farklı. Bizde, su satarlar, simit satarlar, telefon şarj cihazı satarlar, bazan da oyuncak satarlar. Hepsi bir arada olmaz. Burada ise önünüzden onlarca farklı satıcı geçiyor. Sanki yürüyen bir süpermarket önünüzde resmigeçit yapıyor. Bağırıp çağırmak yok, yapışkanlık yok. Sadece mallarını göstere göstere resmigeçit yapıyorlar. Öğleden sonra sel bölgesine yardım dağıtma programı var. Bunun için önce Sergani Mahallesi, El Kireyyat bölgesine gidiyoruz. Kerpiç evler. Düz ova. Nil taşmış. Bütün kerpiçler erimiş. Her şey çökmüş. Allah’tan çöken evin ağırlığı olmadığı için altında kalıp ölen olmamış. Ama sel suları pek çok insanı sürüklemiş ve birçok hayata mal olmuş. Kimse Yok mu Derneği’nin sorumlusu Orhan Erdoğan, yerel yetkililer ile birlikte dağıtımı herhangi bir kargaşaya meydan vermeden sürdürüyor. Dağıtıma Nihat Doğan büyük bir şevkle katılıyor. Ben de katılıyorum. Şahsen ben, afetzedelerin gözlerinde gördüğüm şükran duygularını hak ettim mi diye düşünüyorum. Dağıtım sırasında halk ile konuşuyorum. Afet sorunları dışında, Sudan’daki sosyal yaşamı konuşuyoruz. İki konu dikkatimi çekiyor. Birincisi kadın sünneti. Bu adetin bırakılması gerektiğini, hatta yasaklandığını söylüyorlar. Ancak halen yaygın şekilde uygulanıyormuş. Kızlar küçükken yapılıyormuş. İlginç olan babaların buna karşı çıkması, ancak annelerin bunu, babaların itirazına rağmen, gizlice yaptırmaları. Farklı usulleri var. En radikal olanı da “firavun sünneti” denilen tipi. Bu ilginç konu hakkında özel bir yazı hazırlamam lazım. İkinci olarak dikkatimi çeken konu da “miras” konusu. Miras kadın erkek arasında eşit bölüşülmüyor, hatta kadınlara hiç pay verilmediği de oluyor. Zamanla sivil kanunların hakim olacağını ümit ediyorlar.
73
O gün ikinci olarak gidilecek yardım bölgesi Ümmedde Vilayeti. Önce Omdurman bölge merkezine uğranıyor, aymakam ve diğer erkan ile tören yapılıyor, televizyonlara demeçler veriliyor ve sonra güneşin battığı yöne hareket ediliyor. Hartum’un epeyce dışına çıkıyoruz. Yanımızda silahlı koruyucular var. Sonunda zır düzlük bir ovada sağa kıvrılıp toprak yol üzerinde göçük kerpiç evlerin serpiştirildiği bir alanda duruyoruz. Köy desen değil, meydan desen değil. Burasının on onbeş köyün merkezi olduğunu söylüyorlar. Birden, dört bir taraftan, yakından, uzaktan, ufuktan kadınlar belirmeye başlıyor. Rengarenk giysiler içerisinde. Kadın her yerde kadın, her şart altında kadın diye düşünüyor insan. Ellerine kağıttan numara vermişler, bu numaraya göre yardım torbalarını alıp, başlarına koyup, uzaklaşıyorlar. Yardımı başlarına koyan kadınlar, güneşin batışı istikametinde yürürken, akıllardan kolay silinmeyecek görüntüler oluşturuyorlar. Buradaki dağıtımda herhangi bir kargaşaya uğramadan sorunsuz tamamlandıktan sonra dönüş başlıyor. Ana yola çıkmadan, henüz toprak yolda iken sağdaki yapı Sağlık Evi diyorlar. Görmek istiyorum. Duruyoruz. Kerpiç bir klübe. İçinde sedye gibi bir şey bir de masa var. Masa üstünde, karman çorman bir ilaç yığını. Su olduğuna dair en ufak bir belirti yok. Bir doktor var. Bebek ölüm hızını demografik kavram olarak duymamış. Sağlık hizmetlerinde ilerliyoruz, doğan üç çocuktan artık ikisini yaşatabiliyoruz diyor. Bu görevi de tamamlayıp, otelimize dönüyoruz. Yolda yeni köprü başında modern mimarisi ile bir cami var ki dikkati çekmemesi mümkün değil. Öyle köşeli filan değil, katlanır karpuz lamba gibi. Sembolik amacı muhtemelen gece karanlığını aydınlatacak bir ışık kaynağı olmak. Adı Nileyn camii. Yol arkadaşlarımızdan Taha, hocam Nileyn iki nil demek diyor, aynı ebeveynde olduğu gibi. Karşımda, sağda beyaz Nil, solda mavi Nil. Burada birleşiyorlar. Gerçekten iki ebeveynin birleşmesinden olan bir çocuk gibi, nil burada oluşup, büyüyüp gelişerek Kuzey’e, Mısır’a, Akdeniz’e akıyor. Su o kadar çok ki! Normalde yol seviyesinden altı metre aşağıda olduğu söylenen su, yol seviyesine kadar yükselmiş. Ayağımı aşağıya doğru uzatıp, ayakkabımı, çorabımı ve ayağımı Nil suları ile Islatıyorum. Şöförümüz Nadir, Nil suyuna bir kere değen mutlaka bir kere daha gelir diyor. Kimbilir, hayat o kadar uzun mu acaba! Bu akşam da Cumhurbaşkanının kardeşinin yemek daveti var. Yemek Hartum’un lüks bir ma-
74
hallesinde. Yeme içme ortamları komşu, komşu dizilmişler. Biz bir restoranın ikinci katındayız. Gönüllümüz Özlem Hanım, Cumhurbaşkanın kardeşi El Beşir ile epey dostluk kurmuş. Şakalaşıyorlar. Biz de gülüşüyoruz. Bu arada Türklerin ingilizce konuşmadıklarından da bahsediliyor. El Beşir hadi herkes kendini tanıtsın diyor ve kendisi başlıyor. Herkes sıra ile kendisini tanıtıyor. Kısa konuşmalar.Sıra en son bana geliyor. Biraz lügat paralayarak uzun bir İngilizce konuşma yapıyorum. El Beşir şaşırıyor, yani zevahiri kurtarıyoruz. Yemek sonrasında çok sayıda hatıra fotoğrafları çWekiliyor. Ertesi gün Darfur bölgesine seyahat var. Darfur, furlar bölgesi demek. Sonradan anladığıma göre bu da kürkler diyarı anlamına gelebilir. Baş şehri Nyala, biz oraya gidiyoruz. Kaddafi zamanında biraz sorunlar olmuş ama şimdi durum sakinmiş. TARCO’nun Boeing 737 uçağını 13:41’de Ramadan kaptan kaldırıyor. Açım. Yemek servisi yapılıyor. Ekmek, gravyer peyniri, kuru pasta, kek ve yanında küçük bir misafir. Belli ki o da aç. Ben yemeği ona bırakıyor, sadece kapalı kutu içeceklerle idare ediyorum. Penceremden aşağıyı Büyük Sahra’yı seyrediyorum. Aşağıda yer yer göl ve göletler var. Nyala’ya yaklaştıkça çöl görüntüsü yerini savan görüntüsüne bırakıyor. Mesafeli ağaçlar, aralarında yer yer yeşillikler. Niyala ise yeşil bir görüntü içinde. Yağmur mevsiminin sonu olduğu için böyleymiş. Yakında her şey kurur ve sapsarı olur diyorlar. Niyala da üst düzey karşılama. Maliye Bakanı orada, Tarım Bakanı orada, Sosyal güvenlik bakanı orada. Muhafız askerlerin silahları güneş altında pırıldıyor. Anlaşılıyor ki işin şakası yok. VIP salonunda bir soluk alındıktan sonra, Nyala’daki Türk Okulu’nu geziyoruz. Çevreye göre çok farklı. Huzeyfe ve Türkiye’de bulduğu Sudanlı eşi bizleri ağırlıyorlar, sonra Sefa,Taha ve Ben Coral otele geçiyoruz. Malzemeler beş yıldız. Günlerden oldu Perşembe. Niyala’da “Perihan Koç Tıfıl Yetimhanesi’nin” açılışı var. Perihan Hanım Kanada’da ikamet ediyor. Sanırım romatizmal bir sağlık sorunundan ötürü, açılışa gelememiş. Vali geliyor, tören başlıyor. Binalar düzgün ama yerler burada da toprak. Orhan bey yerler toprak olmazsa olmaz diyor. Bir bildiği vardır her halde! Törenden sonra plaketler veriliyor, omuzlara “şeritler” atılıyor. Pek de havalı oluyor. Şimdi sırada Katarakt Tedavi Merkezi’ni ziyaret var. Gerçek adı “Kimse Yok mu Aid Organization Cataract Project”. Finansmanını gezi arkadaşları-
Şimdi sırada Katarakt Tedavi Merkezi’ni ziyaret var. Bir doktor günde 30 ameliyat yapıyor. Bir düşünün, 10 günde 300 kişi, görmezden, görür hale geliyor. Tam 16 bin ameliyat yapmışlar. Türkiye Sudan’da insanları ışığa kavuşturuyor! Yapanlardan da, vesile olanlardan da Allah razı olsun!
mızdan gönül insanı hanımefendi sağlamış. Bir doktor günde 30 ameliyat yapıyor. Bir düşünün, 10 günde 300 kişi, görmezden, görür hale geliyor. Tam 16 bin ameliyat yapmışlar. Gönül insanı hanımefendiyi çok mutlu görüyorum. Günahı yoktur ama, olsa bile bunun sevabı her günahı siler diye düşünüyorum. Türkiye Sudan’da insanları ışığa kavuşturuyor! Yapanlardan da, vesile olanlardan da Allah razı olsun! Yolda, makineli askerler tarafından birkaç kez durdurularak Furgan bölgesine geliyoruz. Furga’nın kürkler bölgesi anlamına geldiğini burada açık açık söylüyorlar. Çevredeki bitki örtüsü de kürklü hayvanlar için son derece uygun. Furgan bölgesi filmlerde gördüğümüz, seyrek ağaçlı bol otlu bir bölge. Yuvarlak yapılı, huni çatılı afrika kulübeleri arasından geçerek bir sundurma altına geliyoruz. Burada küçük erkek çocukları toplamışlar, eğitim veriyorlar. Sadece Kur’an öğretiyorlar. Başka şeyler de öğretmek istiyorlarmış ama öğretecek eleman yok. Tahtaların üzerini yakarak harfler ve metinler yazmışlar. Alfabe olarak onları kullanıyorlar. Takriben 300 metre ileride kız çocuklarını toplamışlar, aynı tür eğitimi onlara da veriyorlar. On metrekarelik bir sundurma altında 80 minik kız çocuğu sayıyorum. Daha sonra ikram için bir dere yatağına götürüyorlar. Çınarlar altında serin bir mekan. Sabah törende gravatlı takım elbiseli gördüğüm zevat burada “cellabiler” içinde. Biz aşağıda sergiler üzerinde uzanıyoruz, yukarıda dallar arasında kısa gaga papağan cinsi kuşlar uçuşup bize bakıyor.
Bana bizim kırkgöz deresindeki çınar ağaçlarını hatırlatıyor. İkram, klasik. El ile yenen et ve pirinç türleri. Deve sütü taze sağılmış ve ılık. Sudan’daki ekonomik fırsatları tartışıyoruz. Onları anlatmak bu yazının boyutlarını aşıyor, ancak şu gözlemi de aktarmamak eksiklik olur. Memlekette altın var, toprak var, yağmur var; eğitim artıyor, talep artıyor, kentleşme ve kentlileşme artıyor; bina yok, yapılacak; okul yok, yapılacak; yollarda teknoloji yok, yapılacak; erkekler iş arıyor, kadınlar çalışmak istiyor; bunları organize edecek girişimciler yok. Olanlar zaten terlerini akıtmışlar, “köşelerine ulaşmışlar”. Bunlara fırsat denmez ise, nelere fırsat denir! Girişim lazım. Hareket lazım. Yani , odun suya düşmekle timsah olmuyor. Akşam güneş batımına yakın geri dönüş başlıyor. Yine savan bitki örtüsü arasında kıvrılarak gidiyoruz. “Kimse Yok Mu’nun” tarımsal sulama için açtığı bir kuyuyu kontrol ediyoruz. Sağlam ve çalışıyor. Orhan Bey çok memnun. Sonra kır yoluna ulaşıyoruz. Bir yanda güneş ufka iyice yaklaşmış durumda. Etraftan tek tük beliren insanlar, kırsal alanda ana yol vazifesi gören yola geliyorlar. Kır yolu üzerinde karınca gibi bir çizgi oluşmaya başlıyor. Tarlalarından dönüyorlar. Kimi yürüyor kimi eşşek üstünde. Hepsi kadın. Hiç erkek yok. Yorgun ama güleçler. Afrika bir akşamı böyle karşılıyor. Sudan, erkekleri kadar kadınlarına da güveniyor. Afrika mutlak sessizliği içerisinde kollarını iki yana açarak dostlarına sesleniyor “Kimse Yok mu?”
75
TÜRKİYE’DE KİMSE YOK MU
KOCAELİ Kimse Yok Mu’ nun “Su Kuyuları” kampanyasına bir destek de, Kocaeli’ de süt satarak geçimini sağlayan Siyade Yılmaz’ dan geldi. Kocaelili hayırsever, sattığı sütlerin parasını biriktirerek Kimse Yok Mu’ yla irtibata geçti ve Pakistan’ ın Tehsil Darabant Eyaleti’nde 10 bin kişinin faydalanabileceği bir su kuyusu açtırdı.
BALIKESİR
Kimse Yok Mu Balıkesir Şubesi, Ramazan ayı boyunca 2 bin aileye gıda paketi ve giyim yardımında bulundu. İçerisinde hurmadan zeytine, yemeklik yağdan kuru gıdaya kadar bir ailenin temel gıda ihtiyaçlarını karşılayabilecek ölçüdeki yardım paketleri, her gün düzenli olarak ihtiyaç sahiplerine ulaştırıldı.
KONYA Henüz 4 yaşında bir kız çocuğu olan Elif Kaya, büyüklerine örnek teşkil edebilecek bir iyiliğe imza attı. Kumbarasında biriktirdiği paraları hiç düşünmeden Kimse Yok Mu Suriye kampanyasına bağışlayan küçük kız tüm insanlık için bir ibret vesilesi oldu. Küçük kızın kumbarasından çıkan 44 lira Kimse Yok Mu Konya Şubesi tarafından teslim alınarak ‘Suriye’ kampanyasına aktarıldı.
76
ADANA Kimse Yok Mu ‘Afrika Katarakt’ kampanyasına Adana Burç Okulları öğrencilerinde de destek geldi. Burç Üçgül Lisesi öğrencilerin kurduğu ‘Kimse Yok Mu’ya Destek İçin Biz de Varız Kulübü’nün organizesinde yapılan kampanyayla yaklaşık 10 bin lira toplandı. Velilerin de destek verdiği kampanya sonunda öğrencilerin kumbaralarından 54 katarakt hastasının tedavisinde kullanılacak bağış elde edildi.
SAMSUN
ERZURUM
Ramazan yardımları kapsamında her gün bin kişiye evlerinde sıcak yemek veren, yaklaşık 2 bin kişiye de gıda ve giyim yardımı ulaştıran Kimse Yok Mu Samsun Şubesi, çeşitli nedenlerle ülkelerinden ayrılan İran, Irak, Suriye ve Afganistan uyruklu 150 sığınmacıya günlük sıcak yemek, gıda, giyim, ev eşyası ve sağlık yardımlarıyla destek oldu.
Kimse Yok Mu Erzurum Şubesi, Doğu Anadolu ve Karadeniz bölgesinde 15 ildeki ihtiyaç sahibi 15 bin aileye Ramazan süresince gıda paketi dağıttı. Kimse Yok Mu ayrıca, Erzurum Merkez’de Ramazan ayı boyunca her gün 550 ihtiyaç sahibine sıcak yemekle iftar yapma olanağı sağladı.
VAN Kimse Yok Mu Van Şubesi gönüllüleri, ülkelerindeki iç karışıklıktan kaçan ve sığındıkları Hatay Yayladağı’nda yaşama tutunmaya çalışan Suriyeli mültecilere, toplam 1 tır dolusu giyim yardımında bulundu.
ŞANLIURFA
KAYSERİ Kimse Yok Mu Kayseri Şubesi, yardımsever insanlardan oluşan kardeş aileleri ve belirlenen ihtiyaç sahibi aileleri düzenlediği piknik organizasyonunda buluşturdu. Yaklaşık 50 ailenin katılımıyla gerçekleşen piknikte, yarışmalar ve çeşitli oyunlara da yer verildi. Özellikle çocuklar için oldukça eğlenceli geçen piknikte yapılan yarışmalar sonunda birinci olan çocuklara Kimse Yok Mu Kayseri Şubesi yetkilileri tarafından çeşitli hediyeler takdim edildi.
Topluma Kazandırma ve Rehabilitasyon Hizmetleri kapsamında, Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nün hükümlüler yararına açmış olduğu mesleki kurslarda büyük bir özveri göstererek sertifika almaya hak kazanan 34’ü iyi halli olmak üzere; 150 hükümlü kursiyere ve ailelerine Kimse Yok Mu Şanlıurfa Şubesi bayram yardımı yaptı.
DİYARBAKIR Şehir merkezinde 23 mahallenin yanı sıra Diyarbakır’a bağlı tüm ilçelerde de iftar sofraları kuran Diyarbakır Şubesi gönüllüleri, tüm Ramazan boyunca Diyarbakır’ da günlük 2 bin kişiye iftar sevinci yaşattı.
77
MISIR
DÜNYA’DA KİMSE YOK MU
Kimse Yok Mu, iç karışıklık sebebiyle çok sayıda sivilin mağduriyet yaşadığı Mısır’a yaptığı yardımlara Ramazan ayında da devam etti. Ramazan ayı boyunca evsizler başta olmak üzere bin ihtiyaç sahibi Mısırlının sıcak yemekle iftar açmasına vesile olan gönüllüler, 1.190 aileyi kumanya yardımlarıyla sevindirdi.
NİJER Nijer’de Ramazan ayı boyunca toplam 37 bin 700 kişiyi iftar davetlerinde ağırlayan Kimse Yok Mu, maddi sıkıntı yaşayan 600 aileye ise kumanya yardımı yaptı. Gönüllüler ayrıca, 368 aileye de giyim ve bayramlık yardımında bulundu.
MALİ Ramazan ayının bereketini yaşatmak için Mali’ ye ulaşan Kimse Yok Mu gönüllüleri, tam 61 bin 600 Maliliyle iftar sofralarında bir araya geldi ve yardıma muhtaç 1.500 aileye kumanya yardımı yaptı.
HAİTİ 2010 yılında yaşadığı depremde Haiti’yi yalnız bırakmayan Kimse Yok Mu, Ramazan ayı yardımları münasebetiyle de yardımlarını devam ettirdi. Haiti’de Ramazan ayı boyunca tam 5 bin 500 ihtiyaç sahibine iftar yemeği veren gönüllüler, 900 aileye de kumanya yardımında bulundu.
BURKİNA FASO Burkina Faso’ yu Ramazan ayında da unutmayan Kimse Yok Mu, Ramazan ayı boyunca 15 bin kişiyi iftar sofralarında ağırlarken, 1100 ihtiyaç sahibi aileye kumanya yardımı yaptı.
FİLDİŞİ SAHİLİ Fildişi, bu seneki Ramazan coşkusunu Kimse Yok Mu yardımlarıyla yaşadı. Kimse Yok Mu, Ramazan ayı münasebetiyle gittiği Fildişi Sahili’nde tam 12 bin 750 kişiye iftar organizasyonları düzenleyerek Ramazan ayının bereketini yaşatırken, 250 ihtiyaç sahibi aileyi dağıttığı kumanyalarla sevindirdi.
UGANDA Uganda’ya ulaşan Kimse Yok Mu gönüllüleri, 6 bin 600 aileye kumanya yardımı yaparken, tam 10 bin ihtiyaç sahibini verdiği iftar yemekleriyle sevindirdi.
KAMERUN SUDAN Sudan’da Temmuz sonu itibariyle etkili olan yağışlar ve Nil Nehri çevresindeki taşkınlar sebebiyle 53 kişinin öldüğü, 20 bin evin de kullanılamaz hale geldiği Sudan’a acilen hareket eden Kimse Yok Mu gönüllüleri, bin 600 afetzedeye tam 40 bin dolar değerinde insani yardım malzemesini ulaştırdı.
78
GANA Gana, Kimse Yok Mu vesilesiyle Ramazan ayını coşkulu yaşama imkânı bulan ülkeler arasındaydı. Ramazan yardımları için gidilen Gana’ da, tam 16 bin 800 kişi iftar sofralarında birlik ve beraberliğin mutluluğunu yaşarken, 200 kişi sahur sofralarında ağırlandı. Bin 100 ihtiyaç sahibi aileye Ramazan kumanyası dağıtılırken, 300 ailenin ise bayram öncesi giyim ihtiyacı karşılandı.
Yardım köprüsünün bir ayağını da Kamerun ‘da kuran Kimse Yok Mu, tam 10 bin ihtiyaç sahibini verdiği iftarlarla sevindirdi. Düzenlenen iftar organizasyonlarının yanı sıra yapılan kumanya yardımlarıyla 1000 Kamerunlu alenin yüzü güldüren gönüllüler, bayramlık ihtiyacını karşıladığı 100 ailenin ise bayram sevincine orak oldu.
FİLİSTİN
BURMA (MYANMAR)
Kimse Yok Mu, bu Ramazan ayında da Filistinlilerin yardımına koşmayı ihmal etmedi. Kimse Yok Mu, Ramazan yardımları kapsamında; Filistinli 21 bin kişiye iftar ve sahur yemeği verdi. Gönüllüler, 3 bin 120 adet kumanyayı ihtiyaç sahiplerine ulaştırırken, bin 350 kişiye de giyim ve bayramlık yardımı yaptı.
Geçen yıl Ramazan ayından bu yana zor günler geçiren Myanmar için kolları sıvayan Kimse Yok Mu, süregelen yardımlarına Ramazan ayında da devam etti. Kimse Yok Mu, Ramazan ayı boyunca bin 250 ihtiyaç sahibine iftar verirken dağıttığı kumanyalarla tam 15 bin Myanmarlının gıda gereksinimlerini karşılamış oldu. Gönüllüler ayrıca, kimsesiz 100 yetime de bayramlık yardımı yaptı.
FİLİPİNLER Ağustos ayı itibariyle başlayan etkili muson yağmurlarından ülkenin genelinin etkilendiği ve resmi kaynaklara göre tam 600 bin kişi sel nedeniyle mağdur olduğu Filipinler için kolları sıvayan Kimse Yok Mu, bölgeye 15 bin dolar değerinde insani yardım malzemesi ulaştırdı. Ulaştırılan yardımlarla tam 600 kişi bir nebze olsun rahat bir nefes aldı.
AFGANİSTAN
TAYLAND
Zorlu hayat şartlarında yaşam mücadelesi veren 50 mülteci kampında 30 bin adet kumanya dağıtan Kimse Yok Mu, tam 50 bin kişinin sıcak yemekle iftar açmasına vesile oldu.
BOSNA HERSEK İhtiyaç sahibi Bosnalılar, Ramazan ayını Kimse Yok Mu sayesinde mahzun geçirmedi. Bosna Hersek’te Ramazan ayı münasebetiyle, 2 bin 404 kişiye iftar yemeği, 213 kişiye de sahur yemeği verildi. 190 aile kumanya yardımıyla sevindirilirken, 150 aile ise yapılan bayramlık yardımıyla bayram sevincini doyasıya yaşadı.
Kimse Yok Mu, Ramazan yardımlarını ulaştırmak için gittiği Tayland’da yardıma muhtaç insanların yoğunlukta olduğu bölgelerde, Ramazan ayı boyunca tam 10 bin kişiye iftar yemeği verdi ve dağıttığı kumanyalarla 3 bin yoksul ailenin gıda ihtiyacını karşıladı.
SOMALİ Kimse Yok Mu, Somali’yi bu Ramazan’da unutmadı. Ramazan ayı çerçevesinde, Somali de tam 60 bin kişiye sıcak iftar yemekleri verilirken, 29 bin 670 yoksul aileye de temel besin malzemeleri içeren kumanya kolileri dağıtılarak, gıda ihtiyaçları uzun vadede karşılanmış oldu.
MALAVİ Kimse Yok Mu ve gönüllüleri, Malavi’de Ramazan boyunca tam 20 bin 300 ihtiyaç sahibine iftar yemeği verdi, maddi sıkıntı çeken 2 bin aileye de gıda ihtiyaçlarını uzun süreli karşılayabilecekleri kumanyalardan dağıttı.
79
KİMSE YOK MU
ZİYARETÇİ DEFTERİ
2011 yılında ülkemizde kıtlık yaşanırken Kimse yok mu Derneği bize gönüllüleriyle birlikte 3 gemi gıda ve ilaç yardımında bulundu. Kimse Yok Mu’ ya ve Türk halkına, Somali’ye yardımlarından dolayı teşekkür ederim. Birçok insanın hayatını kaybettiği bu kıtlık döneminde yapılan yardımlar sayesinde çok sayıda insanın hayatı kurtuldu. Bence Muhteşem bir organizasyon.
Bu organizasyon beklentilerimin çok üzerinde. Sivil Toplum Kuruluşlarını bu alanda daha çok kullanabiliriz. Bunu görmüş olduk, çünkü Brezilya’da böyle bir çalışma yok. Bu alanda ortaklık ararken belki de en uygun yeri bulduk. Ümit ediyorum ki bu organizasyon vesilesiyle Brezilya-Türkiye arasında büyük işbirlikleri kurulacak.
DR. MERYEM KASIM SOMALİ SAĞLIK BAKANI
Humberto De Azevedo Viana Filho Brezilya Sivil Savunma Bakanı
Kimse Yok Mu ile işbirliği ve ortaklık imkânlarını konuşma fırsatı verdiğiniz için teşekkür ederim. Öncelikle dünyada 100’den fazla ülkeye ,Türkiye’de de binlerce İhtiyaç sahibi insana ve afetzedelere yardım götüren, ayrıca ramazan ve kurban kampanyalarıyla insanlara destek olan bu organizasyonu tum kalbimle takdir ediyorum.
Kanada Ontario’dan delegasyonumuzla birlikte katıldığımız Kimse Yok Mu ziyaretimizden oldukça etkilendik. Kimse Yok Mu’nun yurt içi ve yurt dışındaki yardım faaliyelerini duymaktan çok memnun olduk. Sizi tebrik ederiz. Lütfen yaptığınız bu harika işe devam edin.
Mustapha Sinaceur BM Gıda ve Tarım Örğütü Türkiye ve Orta Asya Kordinatörü
80
Deborah Newman ONTARİO EYALETİ MESLEKİ eğitim, ORTA ve YÜKSEK ÖĞRETİM BAKAN YARDIMCISI
Kimse Yok Mu derneğinin çalışmalarını görmekten ve bu kurum ile görüşme içerisinde bulunmaktan çok mutluyuz. Kurumun kapasitesi, çalışmaların kalitesi ve kullanılan ekipmanlar gerçekten etkileyici. Bu kurumla farklı ülkelerde beraber çalışmaya ve ihtiyaç sahibi insanların acılarını dindirmeye sabırsızlanıyoruz. ABDUL HAQ AMİRİ BM İNSANİ YARDIM Kordinatörü Ben Deborah Ferguson, West Memphis Arkansas, Birleşik Devletler’de Eyalet milletvekiliyim. Kimse Yok Mu’da gördüğüm her şeyden çok etkilendim. Dünyanın her tarafında yaptıkları faaliyetler harika. Özellikle yönetim masraflarının düşük olması ve geri kalanin ihtiyaç sahiplerine ulaşması gercekten cok güzel. DEBORAH FERGUSON ARKANSAS MİLLETVEKİLİi
Kimse Yok mu Derneğine yapmış olduğumuz ziyaret esnasında gördüğüm faaliyetlerden çok etkilendim. Rager Joseph Katz MAINE Eyalet Senatörü Kimse Yok Mu Derneği’nin sadece Türkiye’de değil dünyanın çeşitli ülkelerinde yaptığı faaliyetleri görmek muhteşemdi. Dennis Lee Keschl MAINE Eyalet MİLLETVEKİLİ Tüm dünya insanları için yapmış olduğunuz yardım çalışmaları çok etkileyici. Dünyayı daha güzel bir yaşam alanına dönüştürmedeki gayretinizi takdir ediyorum. JOANA BALLWEG Wisconsin Eyalet Milletvekili
81
BASINDA KİMSE YOK MU Bugün | 05.08.2013
HURRİYET | 29.07.2013
HABERTÜRK | 07.08.2013
ZAMAN | 07.08.2013
TÜRKİYE | 02.09.2013
TODAY’S ZAMAN | 16.09.2013
RADİKAL | 25.08.2013
STAR | 21.07.2013
SABAH | 17.09.2013
POSTA | 28.08.2013
RADIO PAKISTAN | 14.09.2013
ZAMAN | 14.08.2013
YENİ AKİT | 17.07.2013
MİLLİYET | 29.08.2013
YENİ ŞAFAK | 17.07.2013
82
TÜRKİYE | 21.07.2013
ŞUBE İLETİŞİM BİLGİLERİ ŞUBE
ADRES
TELEFON
ADANA
Mahfezsiğmaz Mah. 79037 Sok. No.2 Kat:1 D:1, Çukurova | ADANA
(322) 232 30 40
AFYON
Fakıpaşa Mah. 2. Belediye Şehir Çarşısı Kat:3 No:99, | AFYONKARAHİSAR
(272) 214 16 00
ANKARA
Gazi Mustafa Kemal Bulvarı 24/14, Kızılay | ANKARA
(312) 231 42 62
ANTALYA
Yükselen Mah. Mevlana Caddesi No:39/A Muratpaşa | ANTALYA
(242) 243 40 50
BALIKESİR
Karasi Mah. Dokumacılar Sok. No:4 | BALIKESİR
(266) 244 00 04
BATMAN
Gültepe Mah. Aşık Veysel Bulvarı 4313 Şimşek Aptartmanı Altı No:31 | BATMAN
(488) 290 11 66
BİNGÖL
Saray Mah. Çapakçur Cad. No: 3 | BİNGÖL
(426) 201 01 01
BOĞAZİÇİ
Hamidiye Mah. Girne Cad. No:58 Kağıthane | İSTANBUL
(212) 251 49 90
BOLU
İhsaniye Mah. Kır Sokak No:36/13 | BOLU
(374) 222 04 44
BURSA
Reyhan Mah. Mantıcı Sok. No:15 Osmangazi | BURSA
(224) 221 08 08
ÇORUM
Mimar Sinan Mah. Cemil Bey Cad. No:86/A | ÇORUM
(364) 234 00 27
DENİZLİ
Topraklık Mahallesi 619 Sokak No:7 | DENİZLİ
(258) 241-3738
DİYARBAKIR
Peyas Mah. Urfa Yolu 206. Sk . Murat 6 apt. altı Kayapınar | DİYARBAKIR
(412) 251 19 55
ELAZIĞ
Doğukent Mah. Mimar Sinan Cad. No:94/A | ELAZIĞ
(424) 212 66 66
ERZURUM
Gez Mah. Şelale Evler Göktürk Apt. girişi No:1 Yakutiye | ERZURUM
(442) 233 92 92
ESKİŞEHİR
Zafer Mah. Derman Cad. No:195/A-B Tepebaşı | ESKİŞEHİR
(222) 400 00 74
GAZİANTEP
Kolejtepe Mah. Yeşil Cami Cad. Oprt. Dr. Hurşit Battal Sk. Şahinbey | GAZİANTEP
(342) 231 60 25
HATAY
Kavaslı Mah. Barış Caddesi Nur Sok. No: 2/5 Beyza Sitesi A Blok Antakya | HATAY
(326) 221 77 81
İSTANBUL
Çobançeşme Mah. Kalender Sok. No:5 Yenibosna / İSTANBUL
(212) 451 59 00
İZMİR
Gazi Bulvarı No:16 Vural İş Merkezi K:3 D:4 Konak/İZMİR
(232) 489 83 83
K.MARAŞ
Seyid Abdullah Çavuş Mah. Mustafa Or Cad. Ecem Apt. altı 16/1 | K.MARAŞ
(344) 215 40 01
KAYSERİ
Beşparmak Mah. Erkilet Bulvarı Nazarsude Apt.6 No:67 A. Kocasinan | KAYSERİ
(352) 338 98 64
KOCAELİ
Yenişehir Mah. Gazi Mustafa Kemal Bulvarı Şehit Kazım sok No:77 İzmit | KOCAELİ
(262) 325 91 47
KONYA
Fevziçakmak Mah. Babiali Cad. No:12 Karatay | KONYA
(332) 342 26 10
MALATYA
Niyazi Mah. 4. Sok. (Kipri) Sıla Apt. altı N: 28 | MALATYA
(422) 324 24 10
MANİSA
Arda Mah. KENZİ Cad. No:38/A | MANİSA
(236) 232 88 88
MARDİN
13 Mart Mah. 18. Sok. Sürücü 2 Apt. altı No:3/A | MARDİN
(482) 212 45 93
MARMARA
Küçük Çalıca Mah. Bulgurlu Cad.No:34 Üsküdar | İSTANBUL
(216) 402 10 40
MERSİN
Camişerif Mah. 5240 Sok. No:9/5 Ökten Apt. | MERSİN
(324) 237 99 99
MUĞLA
Emirbeyazıt Mah. Bayram Çetinkaya Cad. No: 11/3-4 | MUĞLA
(252) 212 76 77
NİĞDE
Selçuk Mah. Ethem Onbaşı Cad. Görkemli Sit. B Blok Merkez | NİĞDE
(388) 232 34 36
SAKARYA
Yenidoğan Mah. Fabrika Cad. No:77/1 Merkez | SAKARYA
(264) 273 85 85
SAMSUN
Yenimahalle Gülsan Sanayi Sitesi Çarşamba Cad No:90 Canik | SAMSUN
(362) 238 28 35
SİİRT
Afetevleri Mah.Hükümet Cd.No:107 (Eski PTT Anbarı) | SİİRT
(484) 224 54 54
SİVAS
Demircilerardı Mah. Şehitler Caddesi No: 59 A-B Merkez | SİVAS
(346) 225 40 50
ŞANLIURFA
Ahmet Erseven Mah. İpekyol Cad uğur Apt altı No:64/A | ŞANLIURFA
(414) 314 91 34
ŞIRNAK
Dicle Mahallesi Çevik Sokak No: 3 Cizre | ŞIRNAK
(486) 616 86 63
TRABZON
Pazarkapı Mah. İslahane Sok No:37 | TRABZON
(462) 321 09 09
UŞAK
Küme Mah. Çapraz Sok. 7/A UŞAK
(276) 223 81 55
VAN
Edremit Yolu Van Gölü Toptancılar sit. Yeşil Ada B Blok NO:18 | VAN
(432) 215 52 50
83
84