Mesarya Gazetesi Sayı 25 by Kıbrıs Mesarya

Öz denetim neden önemlidir: Hedeflerinize ulaşabilmeniz için 3 öneri Özge SARICA ACARÖZ Uzman Klinik Psikolog

Mesarya y Gazetesii

Bülten

Sayı:25 - 2021 / Ücretsizdir

www.mesaryaajans.com

Lefkoşa’nın yeni yüzü: Kızılbaş Parkı

Amca: “yapı denetim yasası ile sorunlarımızın büyük bir kısmı çözülecek” “Kıbrıs Türk İnşaat Taşeronları Birliği’nin son bir yıldır yaptığı çalışmalar ve girişimlerle pandemi döneminde kapanmayan sektörlerin sosyal sigorta primlerinin %50’sini 1 yıl boyunca (Temmuz 2020’den Temmuz 2021’e kadar) hükümet tarafından ödendi.

İtalya’da izleyici ödülü Kıbrıs’a gitti Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB ) Müdür Muavini ve Park Bahçe Sorumlusu Ferdiye Sav ve LTB Müdürü Fikri Özgüvenli, LTB’nin en önemli projelerinin arasında yer alan Kızılbaş Parkı hakkında Kıbrıs Arena okuyucularına bilgi verdi. Parkın Lefkoşa’nın yeni yüzü olarak nitelendirilirken, en ufak ayrıntısına kadar düşünülmüş bir proje olduğu ifade edildi.

İtalya’nın Forli şehrinde yer alan 18. Sedicicorto Uluslararasi Film Festivali’nde 10 Ekim Pazar akşamı gerçekleşen ödül töreni ile sona erdi.

Burhan Gürkan:‘‘Mesleğin gelişimi için yeni nesilleri bünyemize kazandırmalıyız’’ Spor yazarlarının yaşadığı zorluklara değinen Başkan Burhan Gürkan, “Yeni Normal” denilen dünya düzeninin Kıbrıs Türk futboluna yansımalarını Mesarya Gazete-

si’ne okurları için değerlendirdi. Gürkan, yeni normale nasıl ayak uydurulacağı konusunda camiada bir merak olduğunu vurgulayarak, “Uygulamada nasıl bir yol

izlenecek, uygulama aksayacak mı yoksa kurallar esnetilecek mi? Bu kurallar ligin gidişatını değiştirebilir mi?” sorularına yanıt aradı

“Hayata Değer Katan Kadınlarımız” fotoğraf sergisi düzenlendi 21 Kadın Öyküleri Derneği’nin (KÖDER) “Hayata Değer Katan Kadınlarımız” konulu fotoğraf sergisi düzenlendi. Dernek’ten verilen bilgiye göre, Garanti BBVA iş birliğinde Lefkoşa Bedesten’de düzenlenen sergide, farklı alanlarda ülkeye değer kattığı düşünülen 41 kadının portreleri dışında, özel eşyaları ve belgeleri yer aldı.

Erdinç Gündüz, yeni kitabı ‘Bir Varmış Bir Yokmuş 2’ adlı kitabını tanıttı 19

2021

Mesarya Gazetesi

Taş Fırın direktörü Erkunt Kunt Taş Fırın hakkında bilgi vererek, hammadde konusunda dikkat ettikleri hususlara değindi.

“Taş Fırının’da yaklaşık 10 çeşit hamur işi üretilmektedir” Erkunt KUNT Taş Fırın Direktörü “Sunduğumuz geleneksel ekmek beğenilince tamamen bu yöne yöneldik” Taş Fırını hakkında bilgi verir misiniz? Erkunt Kunt: “Taş Fırın 2009 yılında kuruldu. Şu anda kullanmakta olduğumuz yer, daha öncesin de marketti. Yanına bir fırın ekleyerek, ilk satışlarımızı markette yaptık. Sunduğumuz geleneksel köy ekmekleri insanlar tarafından beğenilince marketi çalışmasını durdurarak, tamamen fırına geçiş yaptık. İlk satışlarımız yalnızca burada fırında oluyordu, kısa bir sürede marketlere ve evlere dağıtmaya başladık. Ürünlerimiz beğenildikçe işimizi büyüterek daha iyi bir konuma getirdik. Daha sonra bu satış yerini kurduk ve ürün skalamızı genişlettik. Burada Kıbrıs’a özgü hamur işleri yapmaktayız. İleri ki zamanlar da bu çeşitliliği daha da genişletmek gibi bir amacımız var.” “Taş Fırının’da yaklaşık 10 çeşit hamur işi üretilmektedir” Taş Fırının’da kaç çeşit ürün üretiliyor, bunlar nelerdir? Erkunt Kunt: “Şu anda kendi üretimiz olan ortalama 10 çeşit kadar ürün var. Bunlar; ekmek, çörek, zeytinli, peksimet, pilavına, kabak böreği, poğaça türleri, simit, börek çeşitleri gibi ürünlerimiz mevcuttur. Bu ürünlerin farklılığını ileride ki zamanlar da artırmak hedefindeyiz.”

“Taş Fırın Lefkoşa ve Mesarya Bölgesi’nde satışlarını sürdürüyor” Taş Fırın nerelerde ve ülkenin hangi bölgelerin de satış yapmaktadır? Erkunt Kunt: “Hali hazırda Lefkoşa marketleri ve Mesarya Bölgesi’nde bulunan çevre köylere dağıtmaktayız. Ayrıca kendi satış dükkânımız da satış yapmaktayız. Daha sonra diğer bölgelere de satışta bulunma söz konusu olabilir. Nihai hedefimiz işimizi dürüst şekilde yürütmek ve büyütmektir. Üretimimiz tamamen şeffaflık ilkelerin de yapılmaktadır, fırınımız üretim sürerken bizi dışarıdan izlemenize olanak sağlayacak durumdadır.” “Ham maddeyi tamamen yerli tercih ediyoruz” Ham maddeyi nasıl tedarik ediyorsunuz? Bu hususta dikkat ettiğiniz önemli noktalar var mıdır? Erkunt Kunt: “Ham maddeleri çoğunlukla kendimiz üretme taraftarıyız, yerli sert buğdayı değirmende öğüterek unumuzu elde ediyoruz. Ham maddeleri yerli üretimden tedarik ediyoruz. Ürünlerimiz de katkı madde kullanılmamaktadır. Bu bağlamda doğal ürünler üretmek bizim için olmazsa, olmazımızdır. Hamur işlerinde kullandığımız yeşillik ürünlerini kendimiz ekmek

2021

suretiyle üretiyoruz. Pilavınanın içerisine koyacağımız kendimiz üretmek istiyoruz, yani kendi ham maddemizi arttırma çabası içerisindeyiz. İleride ise buğdayları kendimiz öğütmek için, kendi değirmenimizi yapmak planlıyoruz.” “Geçmişten beri gelen Mesarya’nın geleneksel ekşi mayalı ekmeğini üretiyoruz” Taş fırın neden Mesarya Bölgesi’nde faaliyet gösteriyor? Erkunt Kunt: “Çünkü yüzyıllardır Mesarya Bölgesi’nde üretilen geleneksel ekşi mayalı ekmeği aynısını pişiriyoruz. Kendi adamıza ait has buğday ve unu ile ekmeğimizi yaptığımız için bu konumda bulunmaktayız. Yöresel has ekmekler her yerde bu yöntemler ile yapılmaktaydı. Yani diyebiliriz ki şu anda sunduğumuz ekmek eskiden nenelerimizin yaptıkları ile bire birdir. Ekmeklerimizi pişirirken odun ateşi kullanmaktayız, kesinlikle gaz kullanmıyoruz. Çevre köylerden toplanılan zeytin dalları ile pişiriyoruz. Yani pişirme işlemi tamamen odun fırınında gerçekleşiyor.”

Mesarya Gazetesi

2021

Mesarya Gazetesi

Kıbrıs Türk İnşaat Taşeronları Birliği başkanı Osman Amca pandemi döneminin taşeronlar açısından yaşanılan sıkıntılara değinerek borçlarını yapılandırma konusunda birliğin sürdürdüğü çalışmaları anlattı. Yapı Denetim Yasası’nın yürürlüğe girmesi gerektiğini savunarak bu yasanın birçok soruna çözüm sağlayacağının altını çizdi.

Amca: “Yapı denetim yasası ile sorunlarımızın büyük bir kısmı çözülecek” Osman AMCA Kıbrıs Türk İnşaat Taşeronları Birliği Başkanı

Pandemi destekleri çalışmalara ivme kazandırdı…

tutar ile geri ödenmesi konusundaydı. Ne mutlu bize ki, önerimiz kabul olundu ve prim destekleri yatmaya devam ediyor.”

KKTC hükümeti son bir yıldır inşaat sektörüne nasıl bir destek veriyor? Bunlar nelerdir? Anlatır mısınız? “Kıbrıs Türk İnşaat Taşeronları Birliği’nin son bir yıldır yaptığı çalışmalar ve girişimlerle pandemi döneminde kapanmayan sektörlerin sosyal sigorta primlerinin %50’sini 1 yıl boyunca (Temmuz 2020’den Temmuz 2021’e kadar) hükümet tarafından ödendi. Yerli İstihdam Destek Fonu’nda bulunan 300 milyon TL gibi bir parayı 1500 TL ayda olmak üzere pandemi döneminde yine kapalı olan sektördeki personele dağıtıldı. Bunlar yeterli değil tabi ki ancak çalışanlara moral ve motivasyon açısından bu destekler çalışmalara ivme kazandırmıştır.”

Yabancı işçi getirme konusunda işverenlerimizin sıkıntı yaşadığını biliyoruz. Bu konuda ilgili bakanlık ile herhangi bir çalışmanız veya Çalışma Dairesi’nin izlediği bir politika var mı? “Kesinlikle şu anda böyle bir çalışmamız yok. Bunun sebebi ise, Çalışma Bakanı ile yaptığımız bundan üç ay önceki son görüşmede “Ben bu bakanlığı yapmak istemiyorum, ben eski işime doktorluğuma geri döneceğim” diyerek son toplantıyı kısa kesmiş ve kendisi ile değil herhangi bir çalışma yapmak görüşüp konuşmamıza bile sınır getirmişti. Tam da kendisinin belirttiği gibi aradan kısa bir süre geçmiş ve istifa edip kendi mesleğine geri dönmüştü. Ancak 25 gün sonra hükümet tekrardan ayni Çalışma Bakanı’nı göreve getirerek, açık bir şekilde bizlerle alay etmiştir. Bu yüzden, yaptığı işi gerekli özveriyi göstermeden yapan bir bakan ile kesinlikle ne biz, ne de diğer birlikler çalışma yapmak istemiyoruz.”

İşverenler yatırım yapmama kararı almıştı. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? “Aldığımız yatırım yapmama kararı 2021 Temmuz’dan 2021 Temmuz’a kadar yapılan prim desteğinin 2022 Temmuz ayına kadar devam etmesi konusunda idi. Hükümetten bunu talep etmiştik ve bütçe yeterli değil mazereti ile ret cevabını almıştık. Bu nedenden dolayı bir nevi sivil itaatsizlik olan prim yatırmama kararı almıştık. Fakat sonrasında hükümet yetkilileri ile yaptığımız görüşmede prim desteğinin devam edeceğinin sözünü aldık. Bizde bu söz üzerine üyelerimize yaptığımız duyuru ile yatırımlarımıza devam ediyoruz.” Sigorta primleri konusunu anlatır mısınız? “Gelirlerimiz pandemiden dolayı büyük bir düşüş yaşamıştır. Pandemi sürdüğü sürece, gelirlerimizin de düşük kalacağını farkındayız. En az bir yıl daha pandeminin devam edeceği tarafımızdan öngörülmektedir. İçinde bulunduğumuz pandemi döneminde işçilerimizin sigorta primlerinin yarısının devlet tarafından karşılanması sektöre büyük fayda sağlayacaktır. Böylelikle inşaat taşeronları pandemi döneminde iş yeri kapatmadan veya işçi çıkarmadan bu zor günleri atlatabilecektir. İnşaat Taşeronları Birliği olarak yaptığımız çalışmada, önerdiğimiz bütçenin kaynağı, Yerli İstihdam Destek Fonu’dur. Pandemi gerçekleşmeden önceki Yerli İstihdam Destek Fonu aylık 12 milyon civarındaydı. Pandemi döneminde ise bu rakam aylık 6 milyon TL’ye gerilemiştir. Yaptığımız çalışmada, açık olan sektörlerin prim desteklerinin yarısını devlet karşıladığı takdirde, ihtiyaç olunan miktarın 200 milyon TL olduğunu tespit ettik. Birlik olarak yaptığımız öneride 200 milyon TL’nin düşük faizli olarak bir bankadan alınması ve yine her ay Yerli İstihdam Destek Fonu kullanılarak 5 yıl gibi bir sürede, ayda 6 milyon TL’lik bir

Kuzeyde bulunan birçok taşeronun faaliyetlerinin durdurup, güneye geçtiğini biliyoruz. Güneyde çalışan ve kuzeyde çalışan taşeronlar ile alınan ücret (maaş) arasında büyük bir fark var. Bu konuyu göz önüne alarak bir düzenleme yapılabilir mi? Bu yönde herhangi bir çalışmanız var mı? “Maalesef en büyük sorunlarımızdan biri de budur. Biz KKTC olarak Türk Lirasını kullanıyoruz. Bizim kendi para birimimiz olmadığı için TL’nin kontrolü de bizim elimizde değil. Bu nedenden dolayı aradaki bu farkı kapatmak için herhangi bir girişim yapmak için şansımız yok. Ancak biz de Güney Kıbrıs gibi Euro’ya geçersek, bu yöndeki sıkıntılarımızın en alt düzeye ineceğinden eminim.” Birçok taşeronun mali sıkıntısını biliyoruz. Birlik olarak borçlarını yapılandırma konusunda herhangi bir çalışmanız var mı? “Kesinlikle çok doğru. Birçok taşeron maddi sıkıntı içerisinde. Üye sayımız şu anda 2000’in üzerinde olması gerekirken, 2020 sonunda, 620 ye düştü. 2021 yılında ise 430’a geriledi. Bu da üyelerimizin ciddi bir sıkıntı içerisinde olduğunu göstermektedir. Kısacası birliğe aidatını ödeyemeyecek taşeronlarımız olduğu anlamını taşımaktadır. Bırakın, Sosyal Sigorta, KDV, İhtiyat Sandığı’na yatırım yapmayı, üyelerimiz geçinmekte bile büyük sıkıntı çekiyor. Bunun da başlıca sebebi, birçok sektörde olduğu gibi iki yıldır devam eden pandemidir. Biz Taşeronlar Birliği olarak, şimdiki hükümet ile bu konuyu ısrarla görüşme talep etmemize rağmen, hükümetin şimdiki önceliği

2021 kurultay olduğu için bu yönde verimli bir çalışma yapmamız mümkün olmadı.” Geçtiğimiz haftasonu Taşeronlar Birliği Olağan Genel Kurulu yapıldı. Taşeronlar Birliği olarak bu süreçten sonraki hedefleriniz nelerdir? Biraz anlatır mısınız? “Taşeronlar Birliği’nin, öncelikli hedefi az önce de dile getirdiğim gibi, üyelerimizin borçlarının yeniden yaptırılması için çalışmalar, toplantılar, gerekirse yollarda eylemler ve gerekirse mitingler yapmaktır. Belirtmek isterim ki; bizimim önceliğimiz karnımızı doyurmak, sonra yatırımlarımızı yapabilmek, iş yerlerimizi açık tutmak ve borçlarımızın yapılandırılıp düzenlenmesi sağlamaktır. Bu konuda hükümetin gerekli görüşmeleri yaparak hibe yolu ile, uzun vadeli bir şekilde geri ödemeli gerekse ödemesiz ucuz kredilerle borçlarımızı kapatarak, üyelerimizin iş yerlerini aktif tutabilmelerini sağlayacağız. Gündemimizde olan öncelikli konularımız bunlardır.” Yapı Denetim Yasası hakkında ne düşünüyorsunuz? Eksikleri var mı? Öneriniz nedir? “Yapı Denetim Yasası, yürürlüğe girdiği takdirde sorunlarımızın büyük bir bölümünün çözüleceğinden eminim. Burada denetim mekanizmasının büyük bir bölümü belediyelere veriliyor ve devletin üzerinden büyük bir yük kalkıyor. Aynı zaman da bölgenin kontrolünü, sağlayan belediyelerin bu konuda daha aktif rol üstleneceği gibi yine kontrolü de elinde tutacağı açıktır. Belediyelerin büyük bir kısmı bulunduğu bölgeye hâkim, ancak bazı belediyeler, denetleme mekanizmasını tam yürütmüyor, bazıları ise denetim kelimesinin Türkçe karşılığını bilmiyor.” Günümüzde iş kazaları artıyor… Hükümet yeterli denetimi yapıyor mu? “Bu konuda sizinle açık konuşacağım. Şu anki hükümet değil yeteri kadar hiç denetim yapmadığını gönül rahatlığı ile söyleyebilirim. Son

Mesarya Gazetesi

iki yılda hükümetin yapması gereken şekilde denetim yaptığını ne gördüm ne de duydum. Yapılan bir denetim var ancak bu denetim de ancak ve ancak herhangi bir şikâyet olduğu zaman yapılıyor. Son 2 yıl içerisinde kimseye en küçük bir ceza yazılmadı. Gerekli denetimin yapılmamasından ötürü isteyenin istediği işi istediği zaman yapar bir duruma geldik.” Çalışma hayatında kayıt dışılık kontrol altına alındı mı? “Kesinlikle böyle bir durum yok. Aslında bu yönde atılan bir adım olmadığı gibi böyle bir istek de yok. Mevcut yasaları uyguladığımız taktirde kaçak çalışma yaşamı ve kayıt dışılık en az seviyelere ulaşabilir. Bu konuda TC Elçiliği sponsorluğunda yazılmış kitaplarımız, yapılan toplantılarımız, belgelerimiz bulunmaktadır. Eski Maliye Bakanlarımızın ve Çalışma Bakanlarımızın yapmış olduğu ortak çalışmalar var ve konu ile ilgisi olmayan bir vatandaşımızı bile buraya getirsek, sözü geçen kitapları, çalışmaları ve yazılı verileri uyguladığı zaman sorun neredeyse sorunun %90’ı çözülmüş olur diyebiliriz. Aslında bu hükümetin elinde olan bir konudur. Ancak daha önce de konuya değindiğim gibi, şuanki hükümet bu konudan bihaber ve kayıt dışı yaşam ile mücadele etmedikleri gibi gündemlerinde de yok.” Prim desteği ile ilgili, Müteahhitler Birliği ile almış olduğunuz eylem kararı sonrasında neden fikir ayrılığına düştünüz? “Müteahhitler Birliği ile sorunlarımız ve sorunlarımızın çözümleri ayni olduğu için genel olarak birlikte çalışıyoruz. İş birliği içerisindeyiz. Yaptığımız çalışmada Müteahhitler Birliği’nin birincil problemleri hükümetten alacakları büyük miktarlar ödemelerdir. İkincil sorunları bizim ile ayni olan devletin ödemeyeceğini açıkladığı sigorta prim desteklerinin bir yıl daha uzatılması konusunda idi. Sonuç olarak her iki birliğin de sigorta primleri konusundaki istekleri bir şekilde karşılandı. Devletten alacak konusunda ise Müteahhitler Birliği’ne “kasada para yok” denildi. Bunun üzerine eylemi geri çekmek durumunda kaldık.”

2021

Avcılık Federasyonu Başkanı Osman Cook, Avcılık Fedarasyonu’nun çalışmalarına değinerek, toplumda konuşulduğu gibi ülkemizde çok sayıda avcı bulunmadığına dikkat çekti.

Mesarya Gazetesi

“Ülke nüfusuna göre avcı sayısı fazla değil” Osman Cook Avcılık Federasyonu Başkanı Başkan Cook Kıbrıs Arena’ya çok özel açıklamalarda bulunurken, önümüzdeki yıllarda federasyon olarak tavşan üretimi yapacaklarını ve üretilen tavşanları doğaya salacaklarını tüm avcılara müjdeledi. “İki yıl aradan sonra bütün av sezonu açıldı” Dönemsel olarak yaptığımız birçok çalışmada, özellikle son dönemlerde, av popülasyonuna bağlı olarak avlanma tarihlerimizi dönemsel olarak belirliyoruz. Örnek vermek gerekirse, bir av sezonu kapanmadan diğeri için tarih belirli olmamakla birlikte, avcılarımız da büyük bir zan altında kalıyorlardı. Bu yıl, bu sorunu ortadan kaldırarak, bütün sezonun takvimini belirledik. Yaptığımız bu çalışmadan ötürü de bütün avcıların gayet memnun olduğunu belirtmek isterim. Avcılık Federasyonumuzun yaptığı çalışmalar doğrultusunda ve Bakanlar Kurulu’nun aldığı kararla ikinci ince avımız 5 Eylül’de başladı. Geçen yıla oranla bu yıl, 1000 kişilik bir artış sağlandı. Geçtiğimiz yıla göre ikinci ince ava katılım oranı, ortalama, 4200 iken, bu yıl bu sayı 5297 kişi av ruhsatı çıkardı. Bu da gösteriyor ki federasyonumuzun yaptığı çalışmalar ve av popülasyonuna bağlı olarak devletin kasasına fazladan 1000 avcı katkı koydu. Aldığımız verilere göre, her yıl av ruhsatı çıkaranların oranına bakarsak, 12000 civarında aktif bir avcı kitlesine sahibiz. Açıkça belirtmek isterim ki, sadece ikinci ince ava yansıyan bu rakam, büyük av ve birinci ince av olan cikla avına da yansıyarak, sezon sonunda rekor bir sayıya ulaşarak 13000 gibi bir rakama ulaşabilir. Bu durum avcılarımızın avlanma ruhsatlarını çıkararak ava gittiklerini kanıtlıyor.” “Av ruhsatlarının yükselmesi yönünde avcılarımızdan tepki geldi” “Geçtiğimiz yıla göre, bu yıl avlanma harçlarında 80 TL gibi bir artış olmuştur. Bunun sebebi asgari ücrete bağlı olmasıdır. Geçen yıl giderlerimize bağlı olarak, sadece keklik üretimi için aldığımız yem ile kıyaslarsak 60 TL’ye aldığımız yemi bu yıl 100 TL olması ile 40 TL oranında yem fiyatlarında bir artış, elektriğe %30 civarında, personel

giderlerine, özellikle akaryakıta %40 ve buna bağlı tüm giderlerde artış olmuştur. Bakıldığı zaman kesinlikle fazla olmayan bu rakam, asgari ücrete bağlanması avcının da bir sonraki yıl yapılan asgari ücrete bakarak ne kadar av ruhsatı harcı ödeyeceğini de göstermektedir.” “Nüfusa göre avcı sayısı fazla değil” “Yaptığımız çalışmalarda görüyoruz ki, çok fazla avcı var gibi bir izlenim bırakılmaya çalışılıyor. Günümüzde eğer nüfusun 500 bin olduğunu var sayarsak ki, daha fazla olduğu açıkça ortadadır, avcı sayımız ortalama 12000 civarındadır. Bu da demektir ki nüfusun sadece %2.5’i av ve avlanmaya ilgi duyuyor. Açıkça belirtmek isterim ki avcı sayısı fazla değildir.” “Bir kişi gözünden yaralandı” “Pazar gün yapılan avda bir kişi avlanmaya kapalı bölgede, bir kişi ise Geçitköy Barajına yakın avlandığı için polis tarafından hakkında yasal işlem başlatılarak kendisine dava okunmuştur. Bununla birlikte hiç istemediğimiz bir olayla karşılaştık ve yine bir kişi gözünden yaralanarak Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Tedavisi sürüyor. Bu yaşadığımız olaylar bizi üzerken, başka bir olumsuz olayın da yaşanmaması bizi bir nebze de olsa umutlandırmaktadır. Son yapılan ağacın üzerine hedef koyup ateş etmek maksadıyla gerçekleştirilen de halk arasında büyük bir yankı uyandırmıştır. Bu konu ile ilgili söyleyeceklerim şunlardır: “Avcılık camiası büyük bir camiadır. Ülkenin en büyük sivil toplum örgütüdür. Dolayısıyla bir veya iki kişinin yaptığı yanlışları bütün bir camiaya mal etmek çok büyük bir yanlıştır. Vatandaşların bu konuda daha bilinçli olmasını sağlamak gerekmektedir. Örnek vermek gerekirse, bir kişi kırmızı ışıkta geçiyorsa herkes mi kırmızı ışıkta geçiyor? Veya bir kişi kaza yapıyor ise herkes mi kaza yapıyor? İnsanlarımız bu yönde ön yargılı olmamayı ve sağduyuya davet ediyorum.” “Kulüplere üye olma zorunluluğunun amacı, kulüplerin açık kalmasını sağlamak ve faaliyetlerini arttırmaktır” “Bilindiği üzere kulüplerimiz avcılık kulübü olarak faaliyet göstermektedir. Herhangi bir kulübe

üye olma zorunluluğun getirilmesi kulübün, giderlerinin karşılanması yönündedir. Kulüplerimiz bu desteklerle yaban hayatına destek sağlamaktadır. Öte yandan kulüplerimiz, doğaya su bırakmak ve doğadaki depoların sürekli dolu olmasını sağlamak, kulüp bünyesinde sosyal faaliyetler gerçekleştirmek, keklik üretimi, atış müsabakaları düzenlemek gibi çalışmalar yapmaktadır. 2020 yılından önce mali açıdan sıkıntı yaşayan birçok kulübümüz istedikleri faaliyetleri tam anlamıyla yapamıyorlardı. Gelinen noktada kulüplerimiz bu sıkıntıların birçoğunu geride bırakmış durumdadır. Vurgulamak istediğim bir nokta var ki, avcılarımız herhangi bir kulübe üye olmak zorunda değildirler. Sadece av ruhsatı çıkarırken teşvik olması için bu yönde bir karar almış bulunmaktayız. Üye olan bir kişinin ödeyeceği tutar, asgari ücretin 15/1’i dir. Üye olmayan bir avcının ödeyeceği tutar, asgari ücretin 3/1’idir. Kulüplere üye olma konusunda maalesef federasyon başkanı, yasada belirtilen, “federasyon başkanı herhangi bir kulübe üye olamaz” yasasından kaynaklı olarak bu üyelik hakkından faydalanamıyorum ve bundan dolayı avlanma ruhsatımı yenilemek için federasyonumuza 1640 TL katkı yapmış oldum.” “Büyük av açılıyor” “Federasyonumuz bu yıl doğaya bırakılması için 20000 adet keklik üretimi yapılmıştır. Geçtiğimiz yıllara bakarsak bizim için büyük bir oran olduğu açıkça ortadadır. Gönyeli Avcılık Atıcılık Birliği’ de 6000 adet keklik üretimi yapmıştır. Yine federasyonumuzun uçurtma kafeslerinde 3000 adet doğaya salınması için sülün hazır bulunmaktadır. Ayrıca doğaya bırakılması için, kulüplerimize 8000 adet keklik tahsis etmiş bulunmaktayız. Türkiye’den önümüzdeki yılın çalışması için Eylül ayında damızlık 500 adet Kafkas sülünü getiriliyor. Bu sülünlerin üretimi yapılarak doğaya kazandırılması hedefleniyor. Bununla birlikte tavşan üretimi için yaptığımız çalışma devam ederken büyük ölçüde de yol aldığımızı söylemek isterim. Önümüzdeki yıllarda tavşan üretip doğaya bırakacağımız sözünü avcılarımıza verebilirim.

Mesarya Gazetesi

2021

Girne Belediyesi Sanat Galerisi kitap tanıtımına ev sahipliği yaptı

Heidi Trautmann ve Işık Kitabevi, 19 Ekim 2021 Salı Saat 16.00’da Girne Belediyesi Sanat Galerisinde yer alarak kitap tanıtımında sanatseverlerle birlikte oldu. Heidi Trautmann; “Yaşamlarının büyük bölümünü bu adada geçiren Kıbrıslılar ve diğer uluslardan ressamlar, bir açıdan Kıbrıs toprağı üzerinde izlerini bıraktılar. Ayakkabılar, birlikte yürüdükleri yolun; dostluk, çalışma ve beğenilme yolunun simgeleriydi. Heidi Trautmann, geçen zaman içinde bu yaşamdan ayrılanların unutulmamaları gerektiğini düşündü. Sanatla uğraşmak, çoğalmak ve avlanmak dürtüleri yanında insanlığın kendisi kadar eski bir dürtüdür. İnsanın beş duyusu olan görme, duyma, dokunma, tat alma ve koku alma duyularını tam anlamıyla geliştiren yaşamsal bir eğitim aracıdır” dedi. Kitap tanıtımı sırasında, geçen iki yıl içinde yaşamlarını yitiren Anne Hughes, Margaret H.Goulding-Bosworth, Marilyn Bosworth, Muriel Clutten, Monika Ottow, Michael Raine, Ruth Smith gibi sanat grubu üyelerimizin anısına bir fotoğraf gösterisi de sundu. Güngördü: “Sanatsal ve Kültürel Faaliyetlerin Önemi Gün Geçtikçe Artıyor” Girne Belediye Başkanı Nidai Güngördü, her zaman sanatsal ve kültürel faaliyetleri desteklediklerini dile getirerek kitapların kültürü geleceğe taşıma adına büyük etkisi olduğunu belirtti. Güngördü, sanatsal ve kültürel anlamda Heidi Trautmann’ın ülkeye ve kente kattıklarından dolayı teşekkür ederek başarılarının devamını diledi.

İtalya’da izleyici ödülü Kıbrıs’a gitti Kıbrıs’ta ataerkil toplum ve homofobiyi yansıtan ‘Av’ seyircinin en çok beğendiği film oldu Haber: Murat OBENLER Haber Kaynağı: YENİDÜZEN İtalya’nın Forli şehrinde yer alan 18. Sedicicorto Uluslararasi Film Festivali’nde 10 Ekim Pazar akşamı gerçekleşen ödül töreni ile sona erdi. Festivale Kıbrıs’tan katılan ve iki toplumdan oluşan kadrosu yanında konusu ile de dikkat çeken Sholeh Zahraei ve Kamil Saldun’un yönettiği “Av” filmi Seyirci Özel Ödülü’ne layık görüldü. Festival koordinatörü Joana Fresu De Azevedo tarafından açıklanan ödüllerde festivale katılan seyircilerin filmler için verdikleri oylardan oluşan Seyirci Ödülü’nü Kıbrıs’tan Av/The Hunt filmi kazandı. Yönetmenler Sholeh Zahraei ve Kamil Saldun sahneye çıkarak ödülü aldıktan sonra bir de konuşma yaptılar. “Filmi Kıbrıs’ta ve dünyanın başka yerlerinde insan hakları için mücadele eden LGBTI toplumuna ve birleşik bir Kıbrıs’a adadık.” Sholeh Zahraei: “Filmimiz hem yapım sırasında hemde yapım sonrasında Kıbrıs’ın her iki tarafindan insanlari bir araya getirdi. Bu birleştiricilik bizim için çok önemliydi.Çünkü bu filmi Kıbrıs’ta ve dünyanın başka yerlerinde insan hakları

için mücadele eden LGBTI toplumuna ve birleşik bir Kıbrıs’a adadık. Filmimizin İtalya’da seyirciyle buluşmasından dolayı çok mutluyuz. Yurtdışındaki ilk gösterimimizde insanlar filmimizle bir bağ kurabildiği için çok mutluyuz ve izleyici ödülünü kazandı.” “Ülkemizde tabu bir konuyu ele almak bizleri çok zorladı ama başardık” Kamil Saldun: “Bu filmi yapmak bizim icin çok büyük bir deneyimdi. Özellikle ülkemizde tabu bir konuyu ele almak bizleri çok zorladı. Ama filmi yapmayı başardık ve bu festival sayesinde Kıbrıstan uzak bir yerde İtalyan izleyicilerle buluştuk. Burada bulunmaktan çok mutluyuz. İzleyicilere ve festival ekibine bu ödül için sonsuz teşekkürler.” Bu yıl uluslararası jüri uyeleri filmlere verdikleri ödülleri filmlerin sosyal, politik, insan haklarına dokunan konularla bağlantısı uzerinden değerlendirildi. Ödül töreni sonrasında çeşitli dans gosterileri ve muzik dinlentileri yer aldı. ÖDÜLLER (Uluslararası Filmler – Kurmaca ) En İyi Film- WHAT WE DON’T KNOW ABOUT MARIAM | Morad Mostafa | Mısır 2021 Özel Mansiyon - GOD’S DAUGHTER DANCES | Sungbin Byun | Güney Kore 2020

2021

Mesarya Gazetesi

Lefkoşa’nın yeni yüzü: Kızılbaş Parkı Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB ) Müdür Muavini ve Park Bahçe Sorumlusu Ferdiye Sav ve LTB Müdürü Fikri Özgüvenli, LTB’nin en önemli projelerinin arasında yer alan Kızılbaş Parkı hakkında Kıbrıs Arena okuyucularına bilgi verdi. Parkın Lefkoşa’nın yeni yüzü olarak nitelendirilirken, en ufak ayrıntısına kadar düşünülmüş bir proje olduğu ifade edildi. Kıbrıs Arena’ya Kızılbaş Parkı’nın özelliklerini şöyle sıralayan Sav ve Özgüvenli, tüm maliyeti ve projesi Lefkoşa Türk Belediyesi tarafından karşılanan Kızılbaş Parkı’nın Ağaç Dikme Bayramı olan Kasım ayının ilk haftasında bitirilmesi planlandığını açıkladılar.

güvenliği açısından oyun alanlarını ana yoldan en uzak bölgede konuşlandırdık.”

yolları yerel buri tozundan meydana gelecektir.”

Food Court alanları… Özellikle Lefkoşa’nın yeni yüzü olacak olan Kızılbaş Parkını diğer parklardan ayıracak olan özellikse içerisinde Foot Court diye adlandırdığımız küçük yemek yerleri bulunacak olmasıdır. Lefkoşa’nın en büyük parklarından birisi olacak Kızılbaş parkının özelliklerini şöyle sıralayabilir

Fiziksel Aktivite Alanları… “Bu alanların zeminleri de tüm bireylerin erişimine uygun olarak hazırlanacak ve yine doğal buri malzemeden yapılacaktır. Alanlar ahşap malzemeden tasarlanmış her yaş gurubu için uygun fiziksel aktiviteleri yapabilecekleri, çocukla için ise hayal gücünü geliştirici oyunlar oynayacakları alanlar olacaktır. Ayrıca serbest spor aktiviteleri için kum havuzu olacak ve bu kum havuzlarında küçük guruplar, hentbol, voleybol gibi alternatif oyunlar oynayabilecekler.”

Projenin %70’i tamamlandı “Lefkoşa’nın yeni yüzü olarak tanımladığımız Lefkoşa Merkez Park Projesi, bir diğer adıyla Kızılbaş parkı, 28 Aralık 2020 tarihinde fiilen yapıma başlamıştır. Toplam arazi alanı 20,000 metrekare alana sahip olan proje de büyük bir ilerleme kaydedildi. Neredeyse %70 gibi bir oranı son halindedir. Park İçi Yürüyüş Yolları (2650 m2), Mini Amfi Alanı ( 250 kişilik ) ve Sulama Alt Yapısı Projenin tamamlanmış alanları olarak sıralayabiliriz. Öte yandan özel imalat ahşaptan oluşan oyun alanının oyuncağı da tamamlandı. Food Court alt yapı alanı da tamamlanarak şuan diğer yapılacak bölgelerin yapımına devam edilmektedir.” Güvenli oyun alanları… “Bölgedeki aktif trafik akışının sürekli ve yoğun olduğunu düşündük. Hem parkın çehresini bozmayacak hem de çocukların

“Ana Giriş Meydanı, Bilgilendirme Alanı ve Mini Amfi” “Tüm yapısal ve sert zeminlerin yapımında, yerel malzemeler kullanılacaktır, özellikle Lefkoşa’nın tarihi dokusuna uygun taş, mermer ve karolar düşünülmüştür.” Parkur ve yürüyüş yolları… “Kaldırım ve meydanlar dışındaki tüm yaya

Yapay Gölet, Su Kanalları Ve Yeşil Alanlar “Lefkoşa içerisinden geçen dereleri simgelemek amacı ile yapay göletin etrafından devri daim sistemi ile çalışacak su kanalları tasarlanmıştır. Kanallarda su olmadığı zaman da doğal dere ve sulak alan bitkileri doğal bir yaşam alanı olarak görülecektir. Yeşil alanlar tasarlanırken Lefkoşa’nın sembol bitkileri yoğun olarak kullanılacaktır. Özellikle iç kısımlarda yürüyüş yolları kenarlarında ve ana yol boyunca hurma ağaçları düşünülmüştür. Ayrıca Kıbrıs’ın kendine has endemik bitki türleri de yeşil alanlar içerisinde uygun koşullarda sergilenecektir. Sulu alanlarda ise yerel sulak alan bitkileri, kaktüs ve sukkulent köşeleri, kokulu ve aromatik bitkiler ve geleneksel süs bitkileri de sınıflandırılarak ayrı ayrı noktalarda tanıtılacaktır. Tüm maliyeti ve projesi Lefkoşa Türk Belediyesi tarafından karşılanan Kızılbaş Parkı, Ağaç Dikme Bayramı olan Kasım ayının ilk haftasında bitirilmesi planlanıyor.”

Mesarya Gazetesi

2021

Ceyhan Özyıldız’dan 2 kitap Fotoğrafçı ve öykü yazarı Ceyhan Özyıldız’ın “O Şeyler” adı altında topladığı siyah beyaz, deneysel detay doku fotoğrafları ile renkli foto dijital çalışmaları Rüstem Kitabevi yayınlarından ayrı iki kitap olarak yayımlandı.

Fotoğrafçı ve öykü yazarı Ceyhan Özyıldız’ın “O Şeyler” adı altında topladığı siyah beyaz, deneysel detay doku fotoğrafları ile renkli foto dijital çalışmaları Rüstem Kitabevi yayınlarından ayrı iki kitap olarak yayımlandı. Yazar Özyıldız, “O şey (ler) Siyah, Beyaz ve Gri” adlı kitabında, siyah beyaz fotoğraf çalışmalarında, çektiği miş olduğu detay ve doku fotoğraflarını dijital tekniklerle

kesme, bölme, parçalama, yaralama, katmanlama çalışmaları yapıp, yeniden biçimlendirerek, onlara daha yeni kimlikler kazandırıyor. Özyıldız’ın “O şey (ler) II: Tekrar ve Tekrar Foto-Dijital Çalışmalar” adlı foto dijital çalışmalarında ise, düşünceden yola çıkarak, katmanlama, boyama, tipografi, grafik ve desenleme tekniklerini kullanarak inşa ettiği, “Foto-Oyunları”yla 21. Yüzyıl’da süratle değişen ağ toplumu dünyasında, her şeyin nesnel gerçekliğinin örtünüklüğüne dair bir katman eşelemesi yapıyor. Özyıldız, bu çalışmalarıyla, kadrajın ve anlatının normunu kendine has stili ile bozup, baştan kurarak okuyuculara yeni okumalar için öneriler de sunuyor.

Kıbrıslı sanatçılara anlamlı ödül Türkiye’deki tiyatro festivalinde “Godot’yu Beklerken” oyunu iki ayrı ödül aldı. “En Başarılı Yönetmen” ve “En Başarılı Erkek Oyuncu” ödüllerini, Kıbrıs barışına adanmış oyun kazandı.

tiyatro yapalım” dedi. Sylvestros, “Hepimiz bu ödülden mutluyuz, çünkü biz bir takımız, küçük adamızda barış ve sevgi için hep birlikte çalışıyoruz” sözlerini kullandı.

Türkiye’deki tiyatro festivalinde “Godot’yu Beklerken” oyunu iki ayrı ödül aldı. “En Başarılı Yönetmen” ve “En Başarılı Erkek Oyuncu” ödüllerini, Kıbrıs barışına adanmış oyun kazandı. Samuel Beckett’ın “Godot’yu Beklerken” oyunu Kıbrıslı lehçelerinde Türkçe ve Elence olarak bu kez Türkiye’de sahnelendi, AntiLogos Tiyatrosu’nun oyununda Giorgos Kyriakou ve İzel Seylani’nin performansı ayakta alkışlandı.

Tiyatro Antilogos oyunu Godot’yu Beklerken, Gogo ve Didi isimli biri Kıbrıslı Rum biri Kıbrıslı Türk iki arkadaşın dostluğunu, Kıbrıs’ın bölünmesi üzerinden anlatıyor. Oyunda, Kıbrıslı toplumların bekleyişine gönderme yapılıyor.

İstanbul Maltepe Tiyatro Festivali’nde “En Başarılı Yönetmen” ödülü Kostas Sylvestros’a verilirken, Giorgos Kyriakou ve İzel Seylani de “En iyi erkek rol” ödüllerini aldı. “Haydi, savaş değil tiyatro yapalım! Yönetmen Kostas Sylvestros, ödülünü alırken “Savaş değil, hep birlikte sanat ve

Serap Kanay’dan yeni sergi: ‘The Tumultuous Experience of Pandemic Life’

ARUCAD Art Space, Serap Kanay’ın ‘The Tumultuous Experience of Pandemic Life’ adlı yeni sergisine ev sahipliği yapıyor. Arkın Yaratıcı Sanatlar ve Tasarım Üniversitesi (ARUCAD) bünyesinde 2018’den bu yana Lefkoşa Surlariçi’nde sanat faaliyetlerini yürüten ARUCAD Art Space, Serap Kanay’ın ‘The Tumultuous Experience of Pandemic Life’ adlı yeni sergisine ev sahipliği yapıyor. Sergi, 12 Ekim Salı günü 19.00’da düzenlenecek açılış kokteyli ile izleyiciyle buluşuyor. COVID-19’la mücadele kapsamında tüm dünya karantinaya girerken birçok sanatçı bu süreçle baş etme yöntemi olarak üretmeyi seçmiştir. Özellikle ses, metin, fotoğraf ve tekstil kulla-

narak farklı disiplinlerde enstalasyon/yerleştirme çalışmaları gerçekleştiren Serap Kanay’ın, pandeminin ilk kapanma döneminde yazdığı metinlerle başlayan yeni çalışmalarını çizimleri takip etmiştir. Serap Kanay’ın bu süreçte ürettiği 100’ün üstünde çizim ve metinden oluşan iki adet sanatçı kitapçığının ve bu kitaplardan seçilmiş eserlerden, elde edilen dijital baskıların yer aldığı ‘The Tumultuous Experience of Pandemic Life’ adlı sergisi, 12 Ekim 2021 Salı günü 19.00’da, Lefkoşa’daki ARUCAD Art Space’de izleyiciyle buluşuyor. The Tumultuous Experience of Pandemic Life adlı sergi 9 Kasım’a kadar ziyarete açık olacak.

Kıbrıs Türk Spor Yazarları Derneği (KTSYD) Başkanı, Yenidüzen Gazetesi Spor Şefi, SporYeni.com Yayın Yönetmeni Burhan Gürkan Mesarya Gazetesi’ne konuştu

Burhan Gürkan: ‘‘Mesleğin gelişimi için yeni nesilleri bünyemize kazandırmalıyız’’ Burhan Gürkan Kıbrıs Türk Spor Yazarları Derneği Başkanı

Spor yazarlarının yaşadığı zorluklara değinen Başkan Burhan Gürkan, “Yeni Normal” denilen dünya düzeninin Kıbrıs Türk futboluna yansımalarını Mesarya Gazetesi’ne okurları için değerlendirdi. Gürkan, yeni normale nasıl ayak uydurulacağı konusunda camiada bir merak olduğunu vurgulayarak, “Uygulamada nasıl bir yol izlenecek, uygulama aksayacak mı yoksa kurallar esnetilecek mi? Bu kurallar ligin gidişatını değiştirebilir mi?” sorularına yanıt aradı. Ülkede Spor Bakanlığı’nın olmamasında da dikkat çeken Gürkan “Kıbrıs’ın güneyinde bakanlık olarak olmasa bile tamamen işlevi spor temelinde olan Kıbrıs Spor Organizasyonu (KOA) tarafından ülke sporu yönetilmektedir. Bu yapı Spor Bakanlığı olmasa dahi ülkemizde de uygulanabilir bir örnektir” dedi Ülkemizdeki spor yazarlarının durumu hakkında bilgi verir misiniz? “1983 yılında kurulan Kıbrıs Türk Spor Yazarları Derneği (KTSYD) 2021 yılı itibari ile 38. yaşına girmiştir. KTSYD, spor yazarlarını bir çatı altında toplama amacı ile bu günlere gelmiştir. Derne-

ğimiz ülkemizde bulunan en saygın ve büyük sivil toplum örgütleri arasında yer almaktadır. Yıllar içerisinde basın yayın organlarının gelişim göstermesi ile spor yazarlığı da gelişim göstermiştir. Spor yazarlarımız sadece gazete, TV veya radyo değil, son yıllarda yeni medya üzerinden de yayın yaparak daha büyük bir kitleye hizmet etmektedir. Gelişen bu sisteme ayak uyduran yazarlarımız günümüzde çağdaş bir çalışma prensibine sahiptir.” KTSYD başkanı olarak ne gibi çalışmalar yürütmektesiniz? “KTSYD’nin 10. dönem başkanlığını yürütüyorum. 2019 yılında gerçekleşen genel kurulda göreve geldim. Bundan önce ise 2011 yılından bu yana yönetimlerde görev aldım. Çeşitli başkanlarla çalışma fırsatı buldum. Derneğin ülke sporuna faydalı olması ve spor yazarlarımızın mesleki anlamda gelişimi için eğitim çalışmalarımız sürüyor. Spor yazarlarımızın kendilerini geliştirerek sporun daha ileriye taşınması sağlamak en temel amacımız. Ayrıca spor yazarlığı eğitimi sertifika programı gibi bir programı hayata geçirerek mesleğe yeni isimler katma adına sürdürdüğümüz

çalışma, önemli çalışmalarımız arasında yer almaktadır. Çünkü mesleğin gelişimi için yeni nesilleri bünyemize kazandırmalıyız” Spor yazarlarının yaşadığı zorluklar nelerdir? “2008’de mesleğe başladığım zaman, çoğu spor yazarı için maddiyat ön planda değildi. İşe başladığım zaman tamamen kendi isteğimle başladım ve bir yıla yakın bir süre bu işten para kazanmadım. Günümüzde bu algı kesinlikle değişti veya değiştirildi. Severek, benimsenerek, örnek alınarak yapılan işler, günümüzde yerini haklı olarak maddiyata bıraktı. Aslında yanlış bir durum ile karşılaşmıyoruz. Bugün birçok spor yazarı halen part-time olarak ya da çok cüzi bir miktar ücret alarak veya almayarak bu mesleği sürdürmektedir. Spor yazarlarının günümüzdeki en büyük sorunlardan bir tanesi de budur. Spor yazarlığı meslek olarak sürdürüldüğü zaman kazanılabilecek rakamın cüzi bir miktar olduğu için mesleği tercih eden genç neslin neredeyse hiç olmayışı en büyük sorunlarımızdan bir tanesidir. Mesleki anlamda herhangi bir becerisi olan genç bir kişi ilk etapta yaptığı işe karşılık haklı olarak alacağı parayı soruyor.

2021

Çünkü yıllar geçtikçe ekonomik kaygı arttı, bundan dolayı da insanlar bu durumu sorguluyor. Bu da gayet doğal. Kurumların özellikle pandemiyle beraber yaşadıkları ekonomik sıkıntılar, beraberinde kaynaklarını mevcut çalışanlarına yöneltmelerini sağladı. Spor yazarlığına merak duyan veya başlamak isteyen kişiler işin maddi kısmında karşılık alamayınca da mesleğe adım atmak isteyen birçok insan geri adım attı.” Yeni sezon başladı… Ülkemizdeki futbolun son durumu değerlendirir misiniz? “Yeni Normal” diye adlandırdığımız bir dönemin içerisindeyiz. Özellikle de futbolda, yeni normale nasıl ayak uyduracağız merakı var. Statlara giriş, basının çalışma şekli, sporcuların durumu, herhangi bir pozitif vaka olmasına karşın takımda neler olabileceği konusunda yapılan çalışmalar ve kurallar bulunmaktadır. Söz konusu olan merak, uygulamada nasıl bir yol izlenecek, uygulama aksayacak mı yoksa kurallar esnetilecek mi? Bu kurallar ligin gidişatını değiştirebilir mi? Alınan birçok karar olmasına rağmen, radikal bir karar alarak 2021-2022 futbol sezonunu hiç ara vermeden tamamlamaktır. Daha önce de belirttiğim gibi, yeni normale büyük bir merak var.” Kulüplerin mali durumunu, bu yıl nasıl görüyorsunuz? “Pandeminin yaratacağı mali zorluk olduğu için geçtiğimiz yıl lig oynatılmadı. Kulüplerin bu bağlamda maddi sıkıntını çekeceğini göz önünde bulundurarak Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu ( KTFF) bu yönde karar aldı. Futbolun başlayıp, sonra da durması kulüpler için büyük ekonomik sıkıntılar yaratacaktı. Sağlık, ekonomik ve yatırım anlamında kulüplerin bir yıl toparlanabilmeleri açısından da lige ara verildi. İçinde bulunduğu durumdan yatırım yaparak veya proje üreterek dönemden yararlanan birçok kulübümüz var. Ancak bu durumdan yararlanamayan ve mali açıdan kendini toparlayamayan kulüplerimiz de yok değil. Pandemi döneminde yatırım yapıp, futbolsuz dönemi değerlendiren kulüpler ile pandemi döneminde bunu yapmayan kulüpler arasında ilerleyen zamanlarda çok büyük bir fark olabileceğini tahmin ediyorum.” Sponsorluk yasası uzun yıllardır ülkemizin kanayan yarasıdır. Bu konuyla ilgili neler düşünüyorsunuz?

Mesarya Gazetesi

“Sponsorluk Yasası, uzun yıllardır ülkemizin kanayan yarasıdır. Her gelen hükümetin seçim dönemlerinde vurguladığı, ancak hiçbir zaman hayata geçirilmeyen ve taslak olarak kalan bir yasadır. Bu yasanın hayata geçme olasılığı dahi, şirketler ve kulüpler için çok büyük bir avantaj sağlayarak, spora yeniden yön vereceği planlanmaktadır. Spor Yasası’nın yürürlükte olamamasından dolayı, büyük firmalar, spor alanına yatırım yapmak istemiyor ve mevcut durumda sporu sadece bir gider olarak görüyorlar. Buna bağlı olarak ülke sporunda çok büyük sıkıntılar yaşandığını rahatça söyleyebiliriz.” Spor Bakanlığı’nın olmaması ülkeye ve spora zararı nedir? Değerlendirir misiniz? “Ülkemizde Spor Bakanlığı eskiden vardı. Daha sonralarda hükümet yetkilileri tarafından, diğer bakanlıkların yanlarına adeta yamandı. Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı gibi veya Ekonomi, Turizm gibi bakanlıklarla birleştirildi. Son olarak da trajikomik bir şekilde hükümetin kurulması için yine Spor Dairesi pazarlık konusu edilip birbiri ile hiçbir bağı olmayan Ekonomi, Enerji ve Bakanlığı çatısı altına alındı. Sporun ne kadar büyük bir kitleye hitap ettiğini, ne kadar büyük bir getirisi olduğunu ve neden göz ardı edildiğini halen daha kimse anlamış değildir. Daha önceki gibi bir Spor Bakanlığı’nın hayata geçmesi halinde, bütün bakanlığın işi sadece spor olacak. Bundan daha önemli bir şey var mı?” KOA bir alternatif örnektir “Ülkemizde Spor Bakanlığı’nın olmaması büyük bir eksikliktir demiştik. Buna alternatif çözümler de vardır. Örneğin Kıbrıs’ın güneyinde bakanlık olarak olmasa bile tamamen işlevi spor temelinde olan Kıbrıs Spor Organizasyonu (KOA) tarafından ülke sporu yönetilmektedir. Bu yapı Spor Bakanlığı olmasa dahi ülkemizde de uygulanabilir bir alternatif olabilir. Kendi ayakları üzerinde duran, işi gücü tamamen spor olan bir yapı. Çünkü her seçim dönemi sporun pazarlık malzemesi yapılması artık ülke gençliğinden çalınan zaman, nesillerin kaybı demektir. Bu konuda artık kalıcı çözümler üretilmesi elzemdir”

2021

Mesarya Gazetesi

“Toprak Yaşam Kadın” sergisi yoğun ilgi gördü (Mustafa ERKAN ) Pembe Gaziler’in Barselona, Stockholm, ve Lefkoşa’da ürettiği seramik seramik eserleri ile Barslona’da çekmiş olduğu fotoğraflardan oluşan sergisi izleyici ile buluştu. “Toprak Yaşam Kadın” adını verdiği 4’üncü kişisel sergisi 15 Ekim Cuma günü saçaklı evde açılan sergi yoğun ilgi gördü. Ürettiği farklı ürün çalışmaları “Toprak Yaşam Kadın” konseptinde 12 alt başlıkta sergilendi. Sanatsal ifade

biçimleriyle çıkış yolları gösterilmeli Kişisel sergisini açmanın mutluluğunu belirten Gaziler; Kıbrısta sanatçı olmanın zorluğu, kendini var etmeye çalışan bir ülkede sanatçı kimliğini taşımanın zorluğu, sanatçının bedeni ve ruhunda bir sancıyla yaşamak zorunluluğunu getirdiğini belirtti. Sanatçının yaşadığı yurduna ve dünyaya savaşla değil sanat yoluyla, sanatsal ifade biçimleriyle çıkış yolları göstermek gibi sorumluluğu olduğunu söyledi.

2021

Mesarya Gazetesi

Segure Sigorta Ltd. direktörü, Küçük Kaymaklı Türk Spor

Kulübü yöneticisi Volkan Emirkanı Mesarya Gazetesi’ne önemli 2021

açıklamalarda bulundu. Emirkanı, pandemi döneminde iki yıl futbol oynanmamasının hem kulüpleri, hem de sporcuları çok geriye götürdüğünü ifade etti. Ülkedeki spora yönelik uygulanan ambargolar yüzünden ziyan olan yetenekli birçok sporcu olduğunu kaydetti.

“Pandemi dönemi hem kulüpleri, hem de sporcuları çok geri götürdü” Volkan Emirkanı Segure Sigorta Ltd. Direktörü, Küçük Kaymaklı Türk Spor Kulübü yöneticisİ “21 yıl önce sigortacılığa atıldım” Sizi tanıyabilir miyiz? İsmim Volkan Bilal Emirkanı. 1975 Almanya doğumluyum. Adaya 2 yaşımda geldim. Doğu Akdeniz, İşletme bölümünden mezun oldum. 21 yıl önce sigortacılığa atıldım. O günden beri sigortacıyım. Bugün Segure Sigorta Ltd %86 hissesine sahibim. Şu an Küçük Kaymaklı Türk Spor Kulübü’nde yönetici konumundayım. Kıbrıs’ın kuzeyinde altyapı eğitimi yeterli mi? Neler söylemek istersiniz? Volkan Bilal Emirkanı: “Altyapı maalesef yeterli değil, dünyanın elli sene gerisinden geliyoruz. Bu şekilde devam edersek bizi daha kötü zamanların beklediğini düşünüyorum. Eğitim, sağlık, sigortacılık, siyaset ve okul alanlarına varan yapılması gerekenler var. A’dan Z’ye kadar çalışmalıyız.” “Pandemi dönemi hem kulüpleri, hem de sporcuları çok geri götürdü” Ülke futbolunu ve futbolcusunu değerlendirecek olursanız gelinen son noktada görüşleriniz ne olur? Volkan Bilal Emirkanı: “Ülkemiz bu konuda araya sıkışmış konumdadır. Örneğin eskiden amatör bir lig vardı. Şu an ise yarı profesyonel durumdadır. Çünkü futbolcu arkadaşlar haftanın altı günü çok ciddi efor ve zaman sarf ediyor. Bizim gibi memleketlerde kötü alışkanlıklar had safhaya ulaşmıştır. Bunları asgariye indirmek için ise elimizden gelen katkıyı yapıyoruz. Pandemi

döneminde iki yıl futbol oynanmaması hem kulüpleri, hem de sporcuları çok geri götürdü. Özellikle daha genç çocuklar bundan çok etkilendi. Açığı kapatmak için aşağı, yukarı iki sene gereklidir.” “Kendi gelirini yaratamayan kulüpler önümüzde ki yıllarda büyük bir ihtimal ile kapanacaktır” Pandemi döneminden ötürü birçok spor kulübü sıkıntı yaşadı. Yeni sezonun başlaması ile futbol camiasını sizce neler bekliyor? Volkan Bilal Emirkanı: “Pandemi dönemi sponsorlar ister istemez çekilmek durumunda kaldı. Halihazırda çok az destek mevcut. Parası olan da olmayan da yardımdan uzaklaşmış durumdadır. Kendi gelirini yaratamayan kulüpler önümüzde ki yıllarda büyük bir ihtimal ile kapanacaktır. Ya da zengin başkan veya sponsor bulup kurtulacaklar. Fakat mali olarak güçlü olamayan, şirket gibi yönetilemeyenler çalışamaz hale gelecektir.” “Ziyan olan yetenekli birçok sporcumuz var” Ülkedeki spora yönelik uygulanan ambargolar ile ilgili görüşleriniz nedir? Bu durum ülke sporunu nasıl etkiliyor? Volkan Bilal Emirkanı: “Ambargolar 40 yıldır var ve radikal kararlar alınmadıkça aşmak zor gözüküyor. Türkiye üzerinden dünyaya açılmalıyız, bize bu konuda kapı olabilir. Çünkü ziyan olan yetenekli birçok sporcumuz var. Tek şansımız en azından ana vatanda yarışlara girip faaliyet göstermektir.”

Mesarya Gazetesi

2021

Mesarya Gazetesi

Londra’da 21 sanatçıya ait 100’den fazla Türk sanat eseri sanatseverlerle buluştu

İngiltere’nin başkenti Londra’nın önemli modern sanat müzelerinden Saatchi Galeri’de, 21 sanatçıya ait 100’den fazla Türk sanat eserinin tanıtıldığı serginin açılışı yapıldı. Dünyanın dört bir yanından 21 sanatçının eserlerini bir araya getiren ve Renko London’ın organizatörlüğünde hazırlanan “TA London / Turkish Art Week” etkinliği kapsamında düzenlenen sergide ressam, heykeltıraş ve fotoğraf sanatçılarının eserlerine yer verildi. Serginin açılışına Türkiye’nin Londra Büyükelçisi Ümit Yalçın’ın yanı sıra çok sayıda davetli katıldı. Büyükelçi Yalçın, burada yaptığı konuşmada, Türkiye, Azerbaycan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) gibi çok sayıda ülkeden 21 çağdaş sanatçıya ait eserin Saatchi Galeri’de Türk ve İngiliz sanatseverlerle buluşturulmasından onur duyduklarını dile getirdi. Yalçın, İngiltere’de Türk sanatı ve kültürünü tanıtmaya devam edeceklerinin altını çizdi.”Sanatı içimizde hissettiğimiz bir akşam oldu”Renko London’ın kurucusu ve çağdaş resim sanatının Türkiye’deki temsilci-

lerinden Devrim Erbil’in kızı Renk Erbil de serginin baş sanatçısı olan babasının sağlık sorunları nedeniyle açılışa katılamadığını dile getirdi.Erbil, 21 sanatçının 100’ün üzerinde eserinin sergilendiği etkinliğin açılışına 900’ün üzerinde konuğun katıldığına işaret ederek, “Sanatı içimizde hissettiğimiz bir akşam oldu. Bu nedenle TA London ekibi olarak biz çok mutluyuz.” dedi.Renk Erbil, bu etkinliği her yıl ekim ayında Londra’da düzenlemeyi düşündüklerini belirterek aralıkta da Alaçatı’da sergi açacaklarını söyledi. Sergide Bahri Genç, Barış Sarıbaş, Başak Cansu Güvenkaya, Cengiz Yatağan, Çiğdem Erbil, Devrim Erbil, Ece Clarke, Emin Çizenel, Esra Meral, Eva Sonaike, Joanna Gilbert, Mehmet Günyeli, Mine Zabcı, Nuri Battal, Renk Erbil, Rina Bakis, Sakit Mammadov, Sina Mirel, Sümer Erek, Yam Karkai ve Yiğit Yazıcı’nın eserlerine yer verildi. Sanatseverler, Türkiye ve yurtdışından 21 sanatçıya ait eserlerin yer aldığı sergiyi 27-31 Ekim tarihlerinde ziyaret edebilecek. Kaynak: Londra’da 21 sanatçıya ait 100’den fazla Türk sanat eseri sanatseverlerle buluştu

2021

Mesarya Gazetesi

Kıbrıslı Türk Buğra Esendağ “Kıbrıs Zafere Doğru” dizisindeki “Willy” rolü ve yeteneği ile büyük sempati topladı “Kıbrıs Zafere Doğru” isimli dizide İsveçli teğmenin hikâyesini Kıbrıslı Türk Buğra Esendağ canlandırıyor. Kıbrıslı Türklerin vatanı için verdiği zorlu mücadeleyi anlatan “Kıbrıs Zafere Doğru” isimli dizi yeni yayın döneminin ilk bölümü geçtiğimiz günlerde izleyicisi ile buluştu. Bu sezonda Birleşmiş Milletler (BM) Barış Gücü’nün Kıbrıs Erenköy bölge sorumlusu iken Erenköy savaşları sırasında ve sonrasında Türklere yardım eden İsveçli teğmene de yer verilecek. Kıbrıslı Türk Buğra Esendağ’ın canlandırdığı karakterin ilerleyen bölümlerde türk teşkilatına nasıl ve ne şekil yardım edeceği merak konusu olurken, Kısa sürede yeteneği ile büyük sempati ve beğeni toplayan Kıbrıslı Türk Buğra

Karavezirler: “Birlikte daha güzel günlere”

Değirmenlik Belediyesi, Değirmenlik Başpınar Muhtarlığı ve Çocuk Parkına çardak yapımı devam ediyor. Çalışma-

ları yakından takip eden Değirmenlik Belediye Başkanı Ali Karavezirler çardağın bölge halkına hayırlısı olmasını diledi.

Esendağ, Kıbrıslı Türklere yardım eden İsveçli teğmenin hikâyesini izleyiciye sunarak, şans verildiği zaman içimizdeki yeteneklerin böyle büyük platformlarda yer alarak neler yapabileceğini bir kez daha kanıtlamış oldu. Gerçek bir hikâyeyi canlandıran Buğra Esendağ’ın yer aldığı, yediden yetmiş yediye herkesin merakla beklediği yeni bölümler her Cuma saat 20.00’de TRT 1’de izlenebilecek.

Değirmenlik Belediyesi projelerine aralıksız devam ediyor

Değirmenlik Belediyesi Yeni Ercan Havalimanı Terminal Binasına Su Temin Projesi kapsamında Boru Hatları ve Aksamlarının döşenmesine başladı. Yaklaşık bir ay içerisinde projeyi tamamlamayı hedefliyor. Değirmenlik Belediye Başkanı Ali Kara-

vezirler, proje kapsamında emek veren tüm çalışanlara ve mesai arkadaşlarıma çok teşekkür etti. Aynı zamanda Su Dairesi Müdür ve personeline de aynı duygu ve düşüncelerle çok teşekkürlerini sundu.

Mesarya Gazetesi

2021

“Delirenler” Sokak Tiyatrosu’nun son durağı Lefkoşa oldu Senarist ve yönetmenliğini Yaşar Ersoy’un yaptığı sokak tiyatrosu “Delirenler” oyununun ülke genelindeki turnesinin finali Lefkoşa’da yapıldı. Bu Memleket Bizim Platformu’ndan (BMBP) yapılan açıklamaya göre, yaklaşık iki buçuk aydan beri Lefkoşa’da başlayıp, Lefke’den Karpaz’a kadar tüm ilçelere turne yapan “Delirenler” dün akşam HASDER Halk Sanatları Vakfı’nın bahçesinde son temsillerini seyirciyle buluşturdu. Platform adına KTÖS Başkanı Emel Tel, oyun sonrasında yaptığı konuşmada, sanatçılara ve seyircilere teşekkür ederek, oyunculara sanatlarıyla demokrasi, barış ve özgürlük mücadelesine

yaptıkları katkıdan dolayı teşekkür etti. Tiyatro ekibine platformun onur plaketini takdim eden Tel, platform olarak bu projeye destek vermekten onur duyduklarını ve bu desteklerinin devam edeceğini söyledi. Geceye ev sahipliği yapan HASDER Halk Sanatları Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Kani Kanol da sanatçılara teşekkür ederek, birer tiyatro maskı ve çiçek sundu. Oyunun yazarı ve yönetmeni Yaşar Ersoy ise, tiyatronun ve sanatın toplumsal mücadelenin en önemli araçlarından biri olduğunu ve kitlelere moral motivasyon sağladığını belirtti. Ersoy, platforma ve HASDER’e gösterdikleri duyarlılık ve verdikleri destek için teşekkür etti.

Erdinç Gündüz, yeni kitabı ‘Bir Varmış Bir Yokmuş 2’ adlı kitabını tanıttı Gazeteci - sanatçı Erdinç Gündüz, ‘Bir Varmış Bir Yokmuş 2’ adlı kitabını tanıttı. Uzun yıllar BRT’de ve bazı gazetelerde Kıbrıs Türk basınına hizmet veren, ülkenin tanınmış müzik grubu Sıla 4 üyelerinden de olan gazeteci, sanatçı Erdinç Gündüz’ün yeni kitabı ‘Bir Varmış Bir Yokmuş 2’ adlI kitabını tanıttı. Kitabın tanıtım bu akşam saat 20.00’de Taşkınköy Spor Kulübü’nde gerçekleştirildi. Gündüz, kitabın ilk serisi olan ‘Bir Varmış Bir Yokmuş’u ise 23 Haziran 2020 tarihinde yayınlamıştı.

Teslimat’a bir ödül daha: İzel Seylani “En İyi Aktör” seçildi

Kıbrıs Türk yapımı “Teslimat” adlı kısa film, İspanya’dan ödülle döndü. Yönetmenliğini Doğuş Özokutan’ın, yapımcılığını Vasvi Çiftcioğlu’nun üstlendiği filmin başrol oyuncusu İzel Seylani, bu yıl 18’incisi düzenlenen Castilla-la Mancha Uluslararası Sosyal İçerikli Filmler Festivali’nden “En İyi Aktör” ödülünü kazandı. Çekimleri Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ), post prodüksiyonu ise Kültür Dairesi’nin katkılarıyla yapılan filmde, İzel Seylani, kızının ameliyat masraflarını karşılamanın tek yolunun bir grup mültecinin hayatlarını riske atmak olduğuna inanan bir şoförü canlandırıyor. İzel Seylani, “Teslimat” filmindeki rolüyle ikinci kez “En İyi Aktör” ödülünü kazanmış

oldu. “Teslimat”, bu yıl 10-17 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilen ve uluslararası alanda “Festival Internacional de Cine Social de Castilla-la Mancha” adlı festivalin Avrupa’dan kısalar seçkisinde yarışan 8 finalistten biriydi. Kısa adı FECISO olan ve İspanya’nın Castilla–La Mancha adlı özerk bölgesinde düzenlenen festival, seçkilerinde ırkçılık karşıtı, dayanışma ve tolerans gibi değerleri ön plana çıkaran filmlere yer veriyor. Avrupa Birliği’nin himayesinde organize edilen festival, Covid-19 önlemleri gözetilerek, yüz yüze gerçekleştirildi. Dünya prömiyerini Kasım 2020’de yapan “Teslimat”, bugüne kadar 11 ülkede 39 uluslararası festivalde finalist oldu.

2021

Mesarya Gazetesi

“30. Devlet Fotoğraf Yarışması Sergisi” AKM’de açıldı kılmasını çok önemli olduğunu belirtti. “Arap Ali Destanı”nın pandemi öncesinde icra edilmeye başladığına değinen Amcaoğlu, Arap Ali Destanı’nın çok yakın zamanda Ankara ilk olmak üzere, İstanbul, İzmir, Londra ve Avustralya’da sahnelenmesi adına adım atılacağını kaydetti. Pandemi sürecinden çıkılmaya çalışıldığını ifa

Kültür Dairesi’nin düzenlediği “30. Devlet Fotoğraf Yarışması Sergisi” açılışı ve ödül töreni bugün AKM’de yapıldı. Kültür Bakanlığı’na bağlı Kültür Dairesi’nin düzenlediği “30. Devlet Fotoğraf Yarışması Sergisi” açılışı ve ödül töreni bugün Lefkoşa Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) yapıldı. Sergi, 11 Ekim’e kadar mesai saatleri içinde ziyaret edilebilecek. Covid-19 önlemleri çerçevesinde düzenlenen etkinliğe, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Olgun Amcaoğlu, bazı milletvekilleri ve Kültür Dairesi Müdürü Kerim Akpolat, bakanlık bürokratları ve davetliler katıldı. Açılış konuşmalarıyla başlayan etkinlikte yarışmada ödül almaya hak kazanan fotoğrafçılara ödülleri takdim edildi ve serginin açılışı gerçekleştirildi. Açılış sonrasında AKM bahçesinde kokteyl düzenlendi. 3 kategoride düzenlenen yarışmada, seçici kurul, 45 katılımcının 640 fotoğrafı arasından yaptığı seçmeler sonucunda, 28 katılımcının 64 eserini sergilenmeye değer buldu. “METE ADANIR ANISINA” ÖDÜL TAKDİM

EDİLDİ Her yıl ülkenin değerli bir insanı anısına verilen Özel Ödül, bu yıl merhum “Mete Adanır” anısına verildi. Ödülü, Mete Adanır’ın kardeşi Eralp Adanır takdim etti. TATAR Cumhurbaşkanı Ersin Tatar etkinlikte yaptığı konuşmada, kültürel faaliyetler ve sanatsal etkinliklerin önemine dikkat çekerek, bu tür yarışmalara katılan kişilerin motive edilmesinin önemini belirtti. Tatar, KKTC’nin tanıtılması için yapılan bu çalışmaların Eğitim Bakanlığı bünyesinde yürütülmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. AMCAOĞLU Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Olgun Amcaoğlu ise, Covid-19 salgınının, kültürel ve sanatsal etkinlikleri etkilediğini ifade ederek, Kültür Dairesi Müdürü ve ekibine, ülkede iz bırakan Mete Adanır gibi değerlere sahip çıkılması ve adının yad edilmesi nedeniyle teşekkür etti. Sanatçıya, sanat eserlerine ve bu anlamda ülkede iz bırakan kişilere sahip çıkılmasının önemine vurgu yapan Amcaoğlu, eğitim ile birlikte kültürel anlamda sanata ve sanatçıya sahip çı-

AKPOLAT Kültür Dairesi Müdürü Kerim Akpolat da, yarışmanın geçen yıl pandemi nedeniyle yapılamadığını belirterek, pandemi sürecinin devam etmesine rağmen fotoğraf sanatçılarının motivasyonunu artırmak, kültürel faaliyetlere ivme kazandırmak amacıyla serginin yapılmasını kararlaştırdıklarını söyledi. Yıllardır 3 kategoride yapılan yarışmaya katılan, katkı koyan ve emeği geçen herkese teşekkür eden Akpolat, yarışmada dereceye giren sanatçıları kutladı. ÖDÜLLER… 3 kategoride gerçekleştirilen XXX. Devlet Fotoğraf Yarışması’nda; “Serbest (Siyah/Beyaz)” kategorisindeki Başarı Ödülü “Endless Road” isimli fotoğrafıyla Mehmet Gökyiğit’in ve Mansiyon “The Shepherd And The Dog” isimli fotoğrafıyla Tevfik Ulual’ın, “Serbest (Renkli)” kategorisindeki Başarı Ödülü “Under The Stars” isimli fotoğrafıyla Başar Taşlı’nın, Mansiyon da “Colorful Season” isimli fotoğrafıyla Kenan Hürdeniz’in, “Doğa” kategorisindeki Başarı Ödülü “Maviş” isimli fotoğrafıyla Neslihan Taylan Tülbentçi’nin, Mansiyon da “Zirziro Lover” isimli fotoğrafıyla Kenan Hürdeniz’in oldu. Jüri Özel Ödülünü, yarışmaya Serbest (Renkli) kategorisinde katılan “Çocuk Gözüyle” isimli fotoğrafıyla Emel Sefer, Kültür Dairesi Özel Ödülünü yarışmaya Serbest (Siyah/Beyaz) kategorisinde katılan “Yıllar” isimli fotoğrafıyla Özhan Özatay ve Mete Adanır Özel Ödülünü de yarışmaya Serbest (Siyah/Beyaz) kategorisinde katılan “Sınırsız” isimli fotoğrafıyla İnanç Soyer aldı. “En Fazla Eseri Sergilenen Fotoğrafçı Ödülü”nü almaya toplam 7 eseri sergileme alan Hasan Bağlar layık görüldü.

Mesarya Gazetesi

2021

“Hayata Değer Katan Kadınlarımız” fotoğraf sergisi düzenlendi KÖDER, “Hayata Değer Katan Kadınlarımız” konulu fotoğraf sergisi düzenlendi. Kadın Öyküleri Derneği’nin (KÖDER) “Hayata Değer Katan Kadınlarımız” konulu fotoğraf sergisi düzenlendi. Dernek’ten verilen bilgiye göre, Garanti BBVA iş birliğinde Lefkoşa Bedesten’de düzenlenen sergide, farklı alanlarda ülkeye değer kattığı düşünülen 41 kadının portreleri dışında, özel eşyaları ve belgeleri yer aldı. Ekingen: “Amacımız katkı koyan kadınlarımızı tanıtmak, Gençlerin ufkunu açmak” KÖDER Başkanı Şenay Ekingen, derneğin amacının yaşama katkı koyan güçlü kadınları tanıtarak, gençlerin ufkunu açmak olduğunu söyledi. Ekingen, derneğin yola çıkarken belgesel çekimleri, röportajlar, sergiler, kitap yayını gibi hedefler koyduğunu anlatarak, dernek üyelerinin de bu çalışmaları yaparken kendilerini geliştirmesi için seminerler düzenlendiğini kaydetti. Dernek’te değişik yaş grubundan üyelerin bulunmasının kendileri için bir övünç kaynağı olduğunu vurgulayan Ekingen, “Her mes-

lekten ve bölgeden izine rastladığımız değerli kadınlarımız zenginliğimizdir. Bu zenginliği paylaşmak ve genç kuşaklara taşımak, geleceğe not düşmek esas amacımızdır. Her geçen gün bizlere maddi ve manevi destek verenlerin sayısının artması ise ayrı bir mutluluktur” dedi. Ekingen, resmedilen kadınların derneğin yayınlayacağı ilk kitapta da yer alacaklarını ve benzer çalışmalara devam

edeceklerini de ifade etti. Sözen: “Derneğin topluma katkısı önemli” Garanti Bankası Ülke Sorumlusu Sevda Özen ise, derneğin çalışmalarını kurulduğu günden itibaren takip ettiğini belirterek, derneğin çalışmalarının, topluma yaptığı katkılar açısından önemine değindi. Salonda bulunan birçok kadının sergide fotoğrafları yer alan 41 kadın kadar değerli olduğunu vurgulayan Özen, ileriki çalışmalarda bu kişilerin ülkeye yapmış olduğu katkıların belgelenmesi ve geleceğe taşınmasının gerekliliğinden bahsetti ve birlikteliklerinin devamını diledi.

Altın Zeytin Mizah Hizmet Ödülleri verildi 20. Uluslararası Zeytin Festivali çerçevesinde, Zeytinlik köyünde gerçekleştirilen ödül törenine pandemi koşulları nedeniyle yurt dışından ödül kazanan sanatçılar davet edilmedi, sadece ülke sanatçılarına 2020-2021 ödülleri takdim edildi. Altın Zeytin Mizah Hizmet Ödülleri sahiplerini buldu. Girne Belediyesi tarafından düzenlenen 20. Uluslararası Zeytin Festivali çerçevesinde, Zeytinlik köyünde gerçekleştirilen ödül törenine pandemi koşulları nedeniyle

yurtdışından ödül kazanan sanatçılar davet edilmedi, sadece ülke sanatçılarına 20202021 ödülleri takdim edildi. Kıbrıs Türk Karikatürcüler Derneği’nden verilen bilgiye göre, ödül alan sanatçılar şöyle: “Biler Demircioğlu (Mizahi tiyatro ve mizahi oyun – Parodi dallarında yaptığı çalışmalar nedeni ile); Cemal Tunceri (Kıbrıs Türk karikatür sanatına yaptığı katkı); Mahmut İslamoğlu (Mizahi -şiir – taşlama ve Kıbrıs mizah kültürü üzerine yaptığı çalışmalar nedeni ile); Utku Karsu (Kıbrıs Türk karikatür sanatına yaptığı katkılar nedeni ile); Mustafa Tozakı (9. Uluslararası Karikatür Yarışması 2020 Serbest konulu dalda Birincilik Ödülü); Mehmet Ulubatlı (Kıbrıs Türk karikatür sanatına yaptığı katkılar nedeni ile); Neriman Cahit (Yazıları, makaleleri ve söyleşileri ile Kıb-

rıs Türk mizah kültürüne ve Kıbrıs Türk karikatür sanatına yaptığı katkılar nedeni ile); Semra Yalçın Bayhanlı (Kıbrıs Türk karikatür sanatına yaptığı katkılar nedeni ile.)”Öte yandan Uluslararası Zeytin Festivali Düzenleme Komitesi, Uluslararası Zeytin Karikatürleri Yarışması’nın 10’uncu yılı ve Kıbrıs Türk mizah kültürü ile dünya karikatür sanatına yaptığı katkı nedeniyle Girne Belediye Başkanı Nidai Güngördü’ye Altın Zeytin Mizah Hizmet Ödülü verdi.

2021

Mesarya Gazetesi

Köşe Yazısı

Öz denetim neden önemlidir: Hedeflerinize ulaşabilmeniz için 3 öneri Özge SARICA ACARÖZ Uzman Klinik Psikolog

Bu sene sahip olmak istediğiniz faydalı alışkanlıklar nelerdir? Erken yatıp kalkmak mı? Artık sigara içmemek mi? Daha sağlıklı beslenmek mi? Düzenli olarak spor yapmak mı? Hedefleriniz ne olursa olsun, onları gerçekleştirebilmek için en önemli eşlikçilerinizden biri öz denetim seviyenizdir. Öz denetim yeteneğimiz olmadan hedeflerimize ulaşamayız. Öz denetim istenen bir amaç uğruna davranışları erteleme ve başkaları tarafından izlenmeden de sosyal olarak onaylanmış davranışlar oluşturma becerisi olarak tanımlanmıştır (Block ve Block, 1979, Akt. Keçe, 2019). “Öz denetim, kişinin kendisi ve dünya arasında daha iyi, daha ideal uyuma sahip olması için kendini değiştirme ve uyarlama kapasitesi olarak değerlendirilmektedir” (Duyan, Gülden ve Gelbal, 2012). Öz denetim tanımı, hazzı erteleme, gayretli kontrol, irade gücü, yönetimsel kontrol, zaman kontrolü, öz disiplin, öz düzenleme ve ego gücü gibi pek çok kavramı içine alır (Roberts ve ark., 2005, Akt. Keçe, 2019). Öz denetim becerisi düzeyi kişiden kişiye değişiklik göstermektedir. Yapılan bazı araştırmalar yüksek öz denetime sahip olan insanların, yüksek öz denetime sahip olmayan insanlardan daha mutlu olduğunu ortaya çıkarmıştır (Hoffman ve ark. 2013). Tangley ve arkadaşları (2004)’nın geliştirmiş oldukları ölçek ise öz denetimden alınan yüksek puanların daha iyi not ortalaması, daha az aşırı yeme ve alkol istismarı, daha iyi ilişkiler ve kişilerarası beceriler, güvenli bağlanma ve daha yerinde duygusal tepkilerle ilişkili olduğunu göstermiştir (Akt. Duyan, Gülden ve Gelbal, 2012). Peki siz daha çok öz denetime sahip olmak için neler yapabilirsiniz? 1. Sizi motive eden nedeni bulun.

Bir deftere sizi nelerin motive ettiğini yazın. Örneğin daha sağlıklı beslenme arzunuzun ardında yatan neden, daha çok enerjiye sahip olmak mı? Ya da düzenli spor yaparak sağlığınızı korumak ve çocuklarınızla kaliteli, uzun yıllar mı geçirmek istiyorsunuz? Motivasyon kaynaklarınızı iyice belirlemezseniz öz denetim konusunda zayıflık gösterebilirsiniz. 2. Hazlarınızı ertelemeyi öğrenin. Düşük öz denetime sahip kişiler, hazzı ertelemenin tersine derhal hazza ulaşma eğilimi gösterirler. Eğer amacınız daha fit olmaksa, önünden geçtiğiniz pastanenin vitrininden size göz kırpan çilekli tarta hayır demeyi öğrenmeniz lazım. Hayatımız yaptığımız seçimlerin bir toplamıdır. Sizin için daha fit olmak mı önemli, yoksa her gün istediğinizi yemek mi? Önceliklerinizi iyi belirleyin ve hayatınızı öncelikleriniz doğrultusunda yaşayın. 3. Hayat amacınızın peşine düşün. Artık aynı isimli kitabın sayesinde de hepimizin çok iyi bildiği bir terim var: Ikigai. Yani her sabah yataktan kalkmanızın nedeni. Evet sizi her gün yataktan kaldıran yaşam amacınız nedir? İnsanlara yardım etmek mi? Mutluluğunuzu herkese bulaştırmak mı? Bir an önce yaşam amacınızı bulun ve daha çok öz denetim sahibi olmak için Ikigainizin itici gücünden yararlanın. Tüm bunları yaparken bizlerin birer süper kahraman değil sadece birer insan olduğumuz gerçeğini aklınızdan çıkarmayın. Evet bazen o çilekli tarta hayır diyemeyeceksiniz, kimi zaman spor yapmayı istemeyeceksiniz. Arada bir yoldan çıkmak gayet normal. Yeter ki tekrar disiplinli halinize geri dönün. Size öz denetim sayesinde tüm hedeflerinize ulaştığınız günler diliyorum.

2021

Mesarya Gazetesi

MİLLİ PİYANGOLAR

İmtiyaz Sahibi DE-SA LTD. (a) Mesarya Ajans Genel Yayın Yönetmeni Deniz GÜRGÖZE

Genel Koordinatör / Halkla İlişkiler ve Reklam Növber GÜRTAY Grafik Tasarım - Dizgi Safiye ÖZYÜREKLİLER Nazire BÜYÜKOĞLU

Röportaj Mesarya Ajans Basım Yeri Okman Printing

İletişim Adresi 1. Sokak No:41 Taşkınköy / L.şa (0392) 225 65 95 - 96 0533 820 00 07 mesarya.ajans@gmail.com www.mesaryaajans.com