Mesarya y Gazetesii Bülten
Sayı:28 - 2021 / Ücretsizdir
www.mesaryaajans.com
Avukat Gülçe Berksel Solyalı Gólche Artisan Chocolate’nın doğuşunu anlatarak çalışmaları hakkında bilgi verdi.
“Bir sabah kalktığımda tamamen çikolatacı olmaya karar verdim” 11
Seramik Sanatçısı Sevcan Çerkez sanata olan ilgisinin nasıl doğduğunu anlatarak sanat yaşamındaki çalışmalara değindi
“Kıbrıs’ın sorunları ile doğa ve insanlığa olan sevgisini gösterme gayesindeyim”
Revaklı Ev Guest House Direktörü Emine Özbayrak :
“Eko turizmi, normal turizmden ayıran doğallık ve aktivite imkânlarıdır”
06
Meraki Bazaar’dan Christmas Special etkinliği 12
04
Revaklı Ev Guest House direktörü Emine Özbayrak
2021 eko turizm hakkında Mesarya’ya konuştu.
Mesarya Gazetesi
4
“Eko turizmi, normal turizmden ayıran doğallık ve aktivite imkânlarıdır”” Emine Özbayrak Revaklı Ev Guest House Direktörü
“Bakanlık burada tarihî evlerin bölgeye otel olarak kazandırılması kapsamında proje açması ile doğdu” Revaklı Ev Guest House fikri nasıl doğdu? 2006 yılında Turizm Bakanlığı bölgede keşif yaparak, eski yapıların geri kazandırılması adına çalışma yapılmaydı. Bu evde bölgeye kazandırılmak üzere seçilenlerden bir tanesi arasındaydı. Bakanlık bölgeye otel olarak kazanılması kapsamında proje açtı. Biz de bu konuda bir düşünme sürecine girdik. En nihayetin 2008 yılında kararımızı verdik, fakat tadilat çalışmaları 4 yıl sürdü. Revaklı Ev Guest House binası 1931 senesi yapımı bir bina, dolayısıyla orijinaline uygun olarak restore edildi. 2012 yılında bu bölgede ki en küçük turizm işletmesi olarak faaliyet vermeye başladık. “En çok yaz ayları turistler geliyor, kış dönemi ise ölü sezondur” Bu bölgeye talep oranı nedir? En çok yaz aylarında müşteriler geliyor. Dört ay yerli insan, ilkbahar ve sonbaharda ise yabancılar konaklıyor. Bu ay içerisinde yabancı turistler denize girebildikleri için bu sezonları da tercih ediyorlar. Yerli halk daha çok hafta sonları, özel tatil günleri ve bayramlarda gelmektedir. Fakat kış ayları genellikle ölü sezon olarak geçmektedir. “Karpaz’ın doğal bir bölge olması avantajdır, kültürel kaynakların kıtlığı bölgeyi zora koymaktadır”
Karpaz Bölgesinde olmanın avantajları ve dezavantajları nelerdir? Ben bunu bakışı ikiye ayırmaktayım, öncelikle doğal bir bölgede bulunmak avantajdır. Fakat eğitim, sağlık ve sanatsal faaliyetlerde bulunulacağı zaman sıkıntı yaşanmaktadır. Karpaz daha çok emekli kesimin ikamet ettiği bir bölgedir. Karpaz da iş imkânı vardır, fakat çoğu şeyi şehirden temin etmek gereklidir. Sanatsal ve kültürel kaynakların kıtlığı bölgeyi zora sürükleyen bir sorundur. “Eko turizmi, normal turizmden ayıran doğallık ve aktivite imkânlarıdır” Eko turizmi, normal turizmden ayıran nedir? Eko turizmi, normal turizmden ayıran etkenlerin en başında doğallık ve aktivite imkânları gelmektedir. Yani kısaca sosyal imkân demek mümkündür. Örneğin yürüyüş, bisiklet aktiviteleri ve köy yaşamını sunmak eko turizm için bir ayrıcalıktır. Fakat aktivitelerin olabilmesi için bu sektörün zincirleme çalışması gerekiyor. Çoğu zaman turistlerde Kıbrıs kültürünü kendi başlarına keşfediyorlar. “Pandemiden dolayı hayallerimizi ve hedeflerimizi ertelemek zorunda kaldık.” Hedefleriniz nelerdir? Elbette hedeflerimiz vardı fakat pandemi döneminden sonra hedeflerimiz küçülmeye gitti. Şu anda tek hedefimiz kendi çarkımızı döndürmektir. Pandemiden dolayı hayallerimizi ve hedeflerimizi ertelemek zorunda kaldık.
2021
Mesarya Gazetesi
5
2021 Seramik Sanatçısı Sevcan Çerkez sanata olan ilgisinin nasıl doğduğunu anlatarak sanat yaşamındaki çalışmalara değindi
Mesarya Gazetesi
6
“KIBRIS’IN SORUNLARI İLE DOĞA VE İNSANLIĞA OLAN SEVGİSİNİ GÖSTERME GAYESİNDEYİM”
Osman AMCA Kıbrıs Türk İnşaat Taşeronları Birliği Başkanı Sevcan Çerkez Seramik Sanatçısı
Seramik Sanatçısı Sevcan Çerkez 1961 yılında Lefkoşa’da doğdu. kendimizi geliştirdik ve öğrendik. Sonları anladım ki sanatın temeli 1976’da Lefkoşa Türk Lisesi’nden mezun oldu. İlk heykel çalışmalarına desen çalışmaktan oluşmaktadır. Desen çalışmak müzik notası bil1986’da lisedeyken başladı. Ailevi sorunlar ve çocuklarının küçük yaş- mek gibidir. Sanatçının estetik olanı ve olmayanı anlama yeteneği ta olmasından ötürü heykel yapmayı bıraktı, sanatına yeniden dön- vardır. Kimi sanatçı desene doyarak kuralların dışına çıkarak yeni mesi 2000 yılında oldu. bir estetik yaratır. İlk kişisel sergisini 1997’de kız kardeşi Semra Bayhanlı ile açtı. Heykel sanatına ilgi göstermeden önce ağırlıkla portre resimler çizen Çerkez, “Büyükhan için seramik alanından müracaat ettim, kabul edilresimlerinde günlük yaşamda tesadüf ettiği insan yüzlerinden ilham di” alarak mimik ve yüz ifadelerine ağırlık verdi. Heykellerinde ise yaşadı- İkiz kardeşinizle sanata olan tutkunuzun gelişmesinde ne etğı kültürlerin etkisi ağırlıkta oldu, Kıbrıs’a özgü kadın ile erkekler ken oldu? ve ziyaret ettiği Afrika’dan yüzleri heykellerinin ilham Sevcan Çerkez: “Liseden sonra babam maddi sıkınkaynakları oldu. tılardan dolayı bizi üniversite okutamayacağını Yaşlı insan yüzlerinin ağırlıkta olduğu heykelsöyledi. Semra öğretmen olmuştu, ben de evli lerinin nedenini “yaşlıların yüz ifadeleri bir ve çocuklarım vardı. Semra bir gece vakti yaşamın son özetidir” şeklinde açıkladı. resim boyaları ile birlikte gelince tekrar 2009’da Commonwealth ödülüne layık çizime başladık. O zamana kadar çizim Hocamız sergi açmamız konusunda görüldü ve Afrika’ya, Cape Town’a gönyeteneğimin zayıfladığını düşünmekısrarcıydı, ben ölmeden serginizi derildi. Burada bir seramik fabrikasınteydim fakat çizmeye başlayınca görmek istiyorum diyordu. da çalıştı ve Greatmore Studio Galeriböyle olmadığını anladım. Ortaokul si’nde uluslararası sergiye katıldı. hocamız Ahmet Tansel’e resimlere Hocamızın ısrarları karşısında sergiyi Bu sergide beraber çalıştığı siyahi çerçeve yaptırıyorduk. Hocamız seraçmaya karar verdik. Serginin kadınlardan ilham alarak yarattığı gi açmamız konusunda ısrarcıydı, yapılacağı yeri yine hocamız heykeller sergilendi. Heykellerindeki ben ölmeden serginizi görmek istiayarlamıştı. Sergiye büyük bir ilgi amacını, “Kıbrıs’ın sorunları ile doğa yorum diyordu. Hocamızın ısrarları oldu, insanların aslında böyle bir ve insanlığa olan sevgisini göstermek” karşısında sergiyi açmaya karar versergiye ihtiyacı olduğunu anlamış olarak açıklayan Çerkez, 2001-2003 dik. Serginin yapılacağı yeri yine hoolduk. arasında Yenidüzen’de günlük karikacamız ayarlamıştı. Sergiye büyük bir ilgi türler yayımladı. 2002’de Büyük Han’da oldu, insanların aslında böyle bir sergiye atölye açtı. Sanatçı Çerkez, 2012 yapımı Ölü ihtiyacı olduğunu anlamış olduk. Çocuklar Bölgeden Fısıltılar adlı filmde oynadı. büyüdükten sonra resim yapıyordum ama beni tatmin etmiyordu. 2000 yılında Atatürk Mes“Sanat bizim için oyun oynayarak başladı” lek Lisesi’nde seramik kursuna yazıldım. Daha son2000 yılında seramik ile tanıştınız, peki bu tanışıklık nara büyük han için seramik alanından müracaat ettim, kabul sıl başladı? edildi. Büyükhan’da çalıştığım dönem benim için okul gibi oldu. Sevcan Çerkez: “Göçmen çocuklarıydık. Sanat bizim için oyun oy- Büyükhan’dan ayrıldıktan sonra daha büyük heykellere başladım, nayarak başladı. Küçükken duvarlara ve yerlere kız kardeşim Semra eşimde bu heykelleri pişirebilmem için bana fırın yaptı. İlk pişirme Bayhanlı ile resim çiziyorduk. Semra ile birlikte sanatı keşfederek denemesinde çok heyecanlıydım, heykeller patlayacak mı diye
Mesarya Gazetesi
2021
merak etmekteydim. Fakat pişme işleminden sonra heykellerin patlamadığını gördüm ve çok mutlu oldum. İlk seramik sergimi açacağım zaman Kıbrıslıları ve kültürü yansıtmaktaydım. Sergi için eski bir ev buldum ve adını Hanay koydum. Hanay sergisi büyük bir ilgi gördü.” “Afrika’da sömürü ile mücadele içinde sanatımı icra ettirdim” İlk katıldığınız yarışma süreci nasıl gerçekleşti? Sonrasında neler yaşandı? Sevcan Çerkez: “Kadınsan bu ülke içerisinde kendi haklarını mücadele ederek ve çekerek alman gereklidir. Bir gün dünya çapında bir sanat derneğine üye oldum ve internet ortamında heykellerimin ilgi gördüğünü gözlemledim. Daha önce Hakan hocam yurt dışına açılmam hakkında öneride bulunmuştu. Bir yarışmaya başvurdum, 6 tane resim hiçbir akımdan etkilenmemiş eserler istemekteydiler. “Afrika macerası 3 aylık bir süreçti” 3 bin kişi arasından elenerek kalan 630 kişinin arasında yer aldım. Gelinim Hanay sergimin fotoğraflarını koydu ve sunduk. Kazanacağımdan ümitli değildim. Yaklaşık 2 ay sonra müjdeli e posta geldi fakat okumamıştım. Ertesi gün Adres Dergisi benimle röportaj yapmak için gelmişti, mektubu İngilizce bildiklerinden dolayı onlara okuttum. Tabiri caizse resmen sandalyeden düştüler, büyük bir şok yaşadık. O gün
7
orada kazandığımı öğrenmiş oldum. Hemen yarışmayı düzenleyenler ile yazışmaya başladık. Üç ülke önerdiler Kanada, Afrika, Avusturalya. Bana ilk teklif Afrika’dan gelmişti. Afrika macerası 3 aylık bir süreçti. Oradan bir galeri ile anlaştık, gittim malzemeleri ve fırını gördüm memnun kaldım. Beni götürdükleri ev internet üzerinde anlaştığımız ev ile aynı değildi. O da kötü durumdaydı, ertesi gün galeriye gittiğimde çamur ve fırının olmadığını gördüm. Tepki verdim ve Avustralya’ya tabak yaptıkları bir fırına gittik. O fırını kullanmak durumunda kaldım. Afrika’da sömürü ile mücadele içinde sanatımı icra ettirdim. O süre içerisinde işçi kadınları ve emek sömürüsüne karşı olan liderleri işledim. Kimsesiz çocukların ders aldığı bir yerde ders vermeye başladım. Bu tecrübelerim hayatımı Afrika’dan önce ve sonra diye ayırdı. Benim hayatım için Afrika dönüm noktası olmuştur. Orada sergiye olan ilgi çok güzeldi. Kadın heykellerimden birinin kırılması sonucu onu dönüştürmek zorunda kaldım. Bu heykeli Afrika köylerini kucaklayan bir şekle dönüştürdüm. Sergide bu heykeli görenler çok duygulandı. Orada bir adamdan öğrendim ki Afrika kültüründe erkekler savaşa gidince, kadınlara köyü koruma görevi düşermiş. Aslında kasıtlı olmadan Afrika kültürünü doğru yansıtmış oldum. “ ‘Aşk evimizde’ isminde yeni bir sergi projem var” Ülkemizdeki sanat anlayışını değerlendirir misiniz? Sevcan Çerkez: Ülkede sanatın dekor değil, felsefe olduğunu öğretmek için çok şey istemekteyiz. Henüz tam anlamıyla farkındalık yaşanmış değildir. Şu anda seramikten uzaklaşmak zorunda kalarak, polyestere geçiş yaptım. Çünkü birçok sokak heykelini kırdılar veya zarar verdiler. Örneğin Girne Bölgesi’nde ki balıkçı heykelinin ağzına boya sıkarak zarar verdiler. Şu anda polyester seramik görünümünü vererek çalışmaktayım. “Aşk evimizde” isminde yeni bir sergi projem vardır. Aşkın her türlü hali bu sergide işlemeyi düşünüyorum. Heteroseksüel ve LGBT ilişkiler konu alınacak. Sergide her heykelin bir masası olacak ve insanlar heykelleri elleyerek inceleyecekler. Eski yıllara göre sanat daha iyi bir dönemdedir. Bir sanatçı için sanat geçim kaynağı değildir. Ambargolardan dolayı birçok sıkıntı yaşanmaktadır. Örneğin İtalya’dan sergi teklifi aldım fakat heykellerimi Kuzey Kıbrıs’tan yollayamamaktayım.”
2021
Mesarya Gazetesi
8
Gazetemiz bölgelerdeki muhtarlara 2021 yılının nasıl geçtiğini sordu. Muhtarlar pandeminin etkisinde ciddi sıkıntılarla boğuşarak bir yıl geçirdiklerini dile getirdi.
“Muhtarlar olarak halkımıza her türlü yardım ve desteği yapmaya çalıştık” Akay Darbaz – Muhtarlar Birliği Derneği Başkanı
“2021 yılı tamamen hayal kırıklığı içerisinde geçti. Ekonomi ve sağlık alanında korkunç krizler yaşandı. Bu bize iyilik yapma ve imeceye dönme konusunda büyük bir ikaz oldu. Önümüzde ki yıl için çok bir beklentimiz yoktur. Fakat ekonominin düzelmesi ve bizi çok daha iyi yönetecek siyasilerin gelmesi temennimizdir. Tüm siyasilerin ortak bir payda altında insanlık adına çalışarak hizmet vermeleri gereklidir. İnsanlığın iyi olması içinse dünyayı güzelleştirmemiz, küresel ısınmaya dikkat etmemiz gereklidir. KKTC olarak her şeyden önce ülkemize sahip çıkmamız önem arz etmektedir. Uğur Dereliköylü – Akçay Köyü Muhtarı “2021 yılı pandemi boğuştuğumuz bu kapsamda insanlarımızı kaybetmemizin acısını yaşadığımız bir yıl oldu. Ekonomik krizinde vuku bulmasıyla ülke olarak zor günler geçirdik. Bu süreçte muhtarlar olarak halkımıza her türlü yardım ve desteği yapmaya çalıştık. Bu bağlamda yeni yılda, sağlık şartlarının ve ekonominin düzelmesi temennimiz arasındadır.” Özgür Tepeli - Ergenekon Köyü Muhtarı “2021 yılında Covid-19 dolayısıyla devletin imkânlarının da kısıtlanması ile beldeye yatırım yapılamadı. Kapanmada belediye ile ortak çalışarak, yurt dışı ve Türkiye’den yardım paketleri getirerek ihtiyaçlı kişilere dağıttık. Belediye ile birlikte PCR ve antijen testlerinin yapılmasını organize ettik ve şu anda halen daha testler yapılmaya devam ediyor. 2022 yılında öncelikli hedef Covid’den kurtulmaktır. Sonrasında belediyeler ve devlet bazında icraatlar yapılabilecektir. 2022 yılında rutin çalışmalara devam edilecektir. Yeni yılın herkese sağlık, huzur mutluluk ve iyilik getirmesi dileğimizdir.” İsmail Kozanoğlu - Akdoğan Köyü Muhtarı “2021 yılı gerçekten çok sıkıntılı bir yıl oldu. Ekonomik kriz insanları bunaltmış durumdadır. İnsanlar ekonomik olarak zor duruma düştüler. Yeni senede umutla ekonomik krizin son bulmasını beklemekteyiz. Her şeyin başı olan ekonomik sıkıntı ve sağlık alanı insanları bir hayli zorlamaktadır. Halk günlük ihtiyacını karşılamak konusunda sıkıntılar yaşamaktadır. Hal böyle olunca bölge insanları muhtarlara danışmaktadır. Biz de telkinde bulunarak bir nebzede olsa moral vermeye çalışmaktayız. Devletin bu süreç içerisinde market ve satış noktalarına sıkı denetim yapması gerekmektedir. Kontrol ve denetleme olunca aynı ürünlere farklı fiyatlandırma yapılamayacaktır. Kontrol mekanizmasının çalışması ekonomi bakanlığı tarafından denetlenerek, halkın biraz olsun rahat nefes alması sağlanmalıdır. Belde halkı genellikle ekonomik sıkıntılarla alakalı olarak muhtarlara danışmaktadır. Muhtarlar halkla iç içe olduğundan dolayı halkın sıkıntılarına
hâkimdir. Ülkede sağlık, eğitim ve yollar konusu çok önemlidir. Bu üç ayağın düzeltilerek halka hizmet sağlanması lazımdır. Yeni yılın sağlık ve ekonomik açıdan çok daha iyi bir yıl olmasını dilemekteyim.” Musa Suiçmez – Değirmenlik Camialtı Mahallesi Muhtarı “2021 Covid mücadele, ekonomik sıkıntı ile ufak esnafların kepenk kapattığı bir süreç oldu. Devletin imkânlarının yeterli olmadığı ve doğru şekilde çalışma yapılmadığı bir dönem geçirildi. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti muhtarları olarak pandemi sürecini yoğun geçirdik. Sürekli olarak bölge halkının sorunları ile ilgilenerek, ihtiyaçlı ailelere gıda desteğinde bulunarak bu dönemi atlattık. Pandemi döneminde Kuzey Kıbrıs Türk Kızılay’ı ve devlet ile iş birliği içerisinde olunarak ihtiyaçlı kişilere yardım ulaşması hedefinin %95’ini sağladık. 2021 yılı ekonomik ve sağlık alanı olarak sıkıntılılarla geçti. Şu anda ise döviz krizi yaşanmaktadır. Döviz sıkıntısı ülkemizin üzerine yapılan bir operasyondur. Yeni gelen hükûmetle birlikte Ana Vatan Türkiye ile dayanışma içerisinde olarak sorunları bertaraf edeceğimize inanıyorum. Halk olarak şükür ve kanaati ön planda tutmamız gereklidir. Günün sonunda güzel şeyler olacağına inancım tamdır.” Mürüde Erzen – Balıkesir Köyü Muhtarı “2021 ülkede pandemi, döviz krizi ve zamlarla geçti. Bu süreç içerisinde ülkeye sahte PCR testi ile giriş yapanlar oldu. Ulusal Birlik Partisi’nin Kurultay sorunu gibi sıkıntılar ve krizle yaşadık. Tüm bu sorunlar yaşamı ciddi anlamda etkiledi. Ülkede sürekli olarak hükûmetlerin bozularak, atamaların değişmesi muhtarların isteklerini yaptırmasına sıkıntı getirmektedir. Bu süreç bürokrasinin olduğundan da yavaş işlemesine sebebiyet verir. Muhtar olduğum dört yıl içerisinde bürokrasi sıkıntıları dolayısıyla hiçbir adım atamadım. Devletin ve Kuzey Kıbrıs Türk Kızılay’ının adım atarken muhtarları atlamamaları lazımdır. Çünkü bir bölgede kimin neye ihtiyacı olduğunu bilen kişi yine muhtarlardır. 2022 yılının sağlık ve mutluluk getirmesini diliyorum. Umuyorum ki yeni yılda bu ekonomik sıkıntıları daha fazla yaşamayız.” Mühiddin Miralay – Gaziköy Muhtarı “2021 yılı serbest çalışanlar ve esnaf için kötü geçti. Bu süreçte pandemi döneminde vatandaşlar sıkıntılar yaşadı. 2022 yılı için dileğimiz ekonominin düzelmesidir. Pandemi sürecinin belediyeler ile iş birliği içerisinde olarak atlattık. Ülkede sistemsel sıkıntılar vardır ve düzen mevcut değildir. Serbest çalışanların sendikal hakkı yoktur. Ülkede ki insanların haklarını savunacak denetim mekanizması bulunmaması en büyük sıkıntılar arasındadır. Tüketiciler derneği etkin bir şekilde rol oynamamaktadır. Markette ki ürün raftan kasaya gelene kadar fiyat değişmektedir. Ülkemizde bu bağlamda ivedilikle denetim sistemi şart olmuştur. Ülkemize denetim mekanizması ile sahip çıkmamız gereklidir.”
2021
Mesarya Gazetesi
9
2021
Mesarya Gazetesi
10
Değirmenlik Belediyesi ve Antalya Büyükşehir Belediyesi buluştu! Değirmenlik Belediye Başkanı Ali Karavezirler, Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkanı Muhittin Böcek ile bir araya gelerek görüştü. Asbaşkan Mustafa Şehitoğlu ve Yedek Asbaşkan Hasan Güneşel’in de yer aldığı ve Değirmenlik Belediyesi binasında yer alan görüşme samimi bir ortamda gerçekleştirildi. Değirmenlik Belediye Başkanı Ali Karavezirler, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı’nı beldede
görmekten ve ağırlamaktan duydukları memnuniyeti dile getirdi. Antalya özelinde yapılan belediye çalışmaları ve yapılan yatırımları yakından takip ettiğini dile getirdi. Değirmenlik Belediye Başkanı Ali Karavezirler ve Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkanı Muhittin Böcek bölgeleri hakkında bilgi alışverişinde bulundu ve her iki belediye arasındaki işbirliğini arttıracaklarını belirttiler.
Girne’de çocuklar masal keyfi yaşadı Girne Belediyesi Sosyal Yaşam Merkezi’nin kış dönemi için hazırlamış olduğu atölye programı çerçevesinde Sanat Galerisi’nde masal atölyesi düzenlendi. Çocuklar, yazar, tiyatro oyuncusu Suzan Polat’ın aktif masal anlatımıyla keyifli saatler geçirdi. Girne Belediyesi’nden yapılan açıklamada, etkinliği ziyaret eden Girne Belediye Başkanı Nidai Güngördü, çocuklara seslenerek, mutlu saatler geçirmelerini diledi. Güngördü, Su-
zan Polat’a bu eğitici ve eğlenceli aktiviteye katkı koyduğu için teşekkür etti. Kış Dönemi Çocuk Atölyeleri kapsamında, 10 Aralık 2021 tarihinde Sosyal Yaşam Merkezi’nde Slime Yapımı Atölyesi, 24 Aralık 2021 tarihinde Yeni Yıl Kartı Tasarım Atölyesi, 14 Ocak 2022 tarihinde Sinema Günü, 21 Ocak 2022 tarihinde de Ritim Atölyesi düzenlenecek. Bilgi ve kayıt için 0392 815 15 08 numaralı telefon aranabilecek.
“Gocasını Pişiren Gadın” ada turnesine çıktı Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları’nın, 8 Ekim’de perdelerini açan yeni sezon oyunu Debbie İssit’in yazdığı Cevahir Caşgir’in uyarlayıp yönettiği ‘Kocasını Pişiren Kadın’ (Gocasını Bişiren Gadın) Lefkoşa temsillerinin ardından ada turnesine çıktı. Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları’nın, 8 Ekim’de perdelerini açan yeni sezon oyunu Debbie İssit’in yazdığı Cevahir Caşgir’in uyarlayıp yönettiği ‘Kocasını Pişiren Kadın’ (Gocasını Bişiren Gadın) Lefkoşa temsillerinin ardından ada turnesine çıktı. Bir uyanışın kara komiği “Gocasını Bişiren Gadın”, “Nedir kadın? Nedir erkek? İlişki ne kadar zor olabilir? Kendini bilmek ne kadar zordur? Duygusal açlık ile fiziksel açlık birbirlerine paralel mi ilerler? Ya kadın? Her iki açlıkta da kadın mı olmalıdır yenecek tek şey?” sorularına yanıt arıyor. İlk olarak 19-26 Kasım da Güzelyurt seyircisi ile buluşan oyun önümüzdeki günlerde Girneli sanatseverlerin karşısına çıkacak. Oyun daha sonra Çatalköy, İskele, Gazimağusa ve Beyarmudu’nda tiyatro severlerin beğenisine sunulacak. Ada turnesine devam eden Gocasını Bişiren Gadın’ın sonraki buluşmaları şöyle: Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları tarafından yapılan açıklamada, tiyatro salonlarına vb. kapalı alanlara kısıtlı sayıda
seyirci kabul edileceğinden sanatseverlerin rezervasyon yaptırarak oyunlara gitmesi de tavsiye edildi. o17 Aralık Girne Oda Tiyatrosu o24 Aralık Çatalköy Erol Avgören Kültür Merkezi o7 Ocak İskele AKM o14 - 21 Ocak Mağusa Kültür ve Kongre Merkezi o28 Ocak Beyarmudu Güney Meserya Sosyal Tesisleri
2021
Avukat Gülçe Berksel Solyalı Gólche Artisan Chocolate’nın doğuşunu anlatarak çalışmaları hakkında bilgi verdi.
Mesarya Gazetesi
11
“Bir sabah kalktığımda tamamen çikolatacı olmaya karar verdim” Av. Gülçe Berksel Solyalı Gólche Chocolate Direktörü Çikolata dükkânı açmaya nasıl karar verdiniz? Av. Gülçe Berksel Solyalı: “8 yıldır avukatlık mesleğini icra etmiş bir kişiyim. Tazminat davaları yapan bir avukattım. Muhatap olduğum taraf yakınını kaybettiyse mutlu etmek mümkün değildir. İnsanları çok sevdiğim için mutlu etmek benim için önem teşkil etmektedir. Bu süreçte ruhumun sıkılmaya başladığını hissettim. Kafa dağıtmak için eşime bir yerlere gidelim dedim. Bir gün çikolata yapımı eğitimi gördüm ve gitmeye karar verdim. Çikolatanın nasıl yapıldığını gördüm, öğrendim ve yaparken keyif aldım. 2018’den 2022 yılına kadar sürekli olarak değişik yerlerde eğitim aldım. Brüksel bana çikolata alanın çok fazla bilgi kattı. İlk başlarda çikolatayı iş olarak düşünmezken daha sonra bu kurslara çikolatacı olabilmek için gitmeye başladım. Çikolata kurslarına başlamamdan iki yıl sonra babam yanıma gelerek bu alanı iş olarak düşünmem için beni yüreklendirdi. Ben de bir sabah kalktığımda tamamen çikolatacı olmaya karar verdim. İstanbul’da şefim ile konuşarak görüş aldım. Şefim yeterli eğitim ve donanımım olduğunu söyledi, evraklarımı imzaladı ve ben çikolata şefi oldum. Çikolata dükkânı olarak bir tane isteme çikolatası yapabildim ve sonrasında pandemiden dolayı ülke olarak kapanma durumunda kaldık. Dolayısıyla pandemi sürecinde iki buçuk ay oturmak durumunda kaldık. Fakat bu süreçte keyfine çalışabilecek bir kadın olmadığımı keşfettim. Daha sonra içerik üreticisi arkadaşlarımın destek olması ile satış artışı yaşandı. Mayıs ayında işler güzeldi, fakat yaz sezonu çikolata sektörü için ölü bir dönemdir. Ürünleriniz nerelerde satılmaktadır? Av. Gülçe Berksel Solyalı: “Ürünlerimiz Gólche Artisan Chocolate dışında Şah Market, Gloria Jeans ve La Casa Market’de bulunmaktadır. Gloria Jeans Coffee’ ye özel olarak üretmeye başladığımız çikolatamızda mevcuttur. Vedat Akdeniz’in talebi üzerine kahve çekirdeğinden çikolata üretmeye başladım. Chai Tea adlı çikolata böylece ortaya çıktı. Rozen Erdal bana çikolataları düğün paketine eklemek istediği söyledi, böylece bir birliktelik oluşturduk.” “Doğallıktan yanayım” Çikolata yaparken özellikle uzak durduğunuz ham maddeler var mıdır? Av. Gülçe Berksel Solyalı: “Çikolata yaparken Belçika markaları dı-
şında hiçbir marka kullanmam. Çikolatalarımı katkı ve koruyucu asla girmez, renklendirmeye karşıyım. Şu anda doğallıktan yanayım, katkı ve koruyucu olmadığından dolayı raf ömrü kaygısı yaşanmamaktadır. Ürünler taze olarak yapılmaktadır.” Diyabet ve çölyak hastaları için tüketebilecekleri özel çikolatalar var mıdır? Av. Gülçe Berksel Solyalı: “Diyabetler için şeker ilavesiz çikolatalarımız vardır. Diğer tüm çikolatalar doğal olduğundan dolayı herkes gönül rahatlığıyla tüketebilir. Çikolata sade haliyle içerisinde gluten bulundurmayan bir yiyecektir.” Ürün skalanız nasıldır, Gólche hangi çeşitlerde çikolatalar üretiyor? Av. Gülçe Berksel Solyalı: “Ürün skalam bir butik çikolatacıya göre oldukça çoktur. Gólche çikolatanın “Pink” adında çikolata çeşidi gibi birçok ödüllü tarifi bulunmaktadır. Kendi markamıza özgü olarak birçok tarifimiz mevcuttur. Bir alanda fark yaratmak isterseniz taklitle bir yere varamazsınız.
2021
Mesarya Gazetesi
12
Köşe Yazısı
“Biz” olma zamanı Mustafa ANIŞ Sanatçı - Köşe Yazarı mustafaaniscy@gmail.com mustafaanis.offical
Merhaba değerli okurlarım; iki yıl kadar uzun bir süreden sonra sizlere yeniden merhaba diyebilmenin sevincini yürekten yaşadığımı belirtmek istiyorum. Belki de sizlerle özellikle şu sıralar buluşmamız gerekiyordu, birbirimize sevgi ve saygı ile sarılmaya ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde…
Kaygıyı Değil Dayanışmayı Bulaştıralım! Türkiye Psikiyatri Derneği, COVID-19 salgınının ruh sağlığına olumsuz etkilerine karşı düzenlediği “Kaygıyı Değil Dayanışmayı Bulaştırın”kampanyasıyla, genel topluma ve sağlık çalışanlarına ruh sağlığını koruyucu bilgilendirmelerle uzun süreli destekler sağlamıştır.
İnsanlık olarak zor bir dönemden geçiyoruz: Hepimiz bunun farkındayız, ve yaşamımızın her alanında zorluklara göğüs germeye çalışıyor, bu zorlu ve yıpratıcı sorunlarla boğuşurken hem beden hem de ruh sağlığımızın tehlike altına girdiğini kimi zaman unutuyoruz. Tüm dünyaya darbe vuran “koronavirüs” salgını nedeniyle Kıbrıs toplumu da çok uzun yıllar sonra ilk kez bu denli ciddi bir durumla karşı karşıya bulunmakta. Özellikle sağlık çalışanları bu dönemi duygusal ve fiziksel olarak toplumun diğer kesimlerinden çok daha ağır koşullar içerisinde geçiriyor. Hem kendinin hem de yakınlarının hastalanması endişesini yaşarken, aynı zamanda mesleğini icra edip, hastalığın yayılmasını engellemeye ve hastalarımızı iyileştirmeye çalışıyorlar. Araştırmalar göstermektedir ki, hastalara hizmet veren altı sağlık çalışanından biri salgın döneminde ya da sonrasında ciddi stres belirtileri göstermektedir. Bu oldukça yüksek bir orandır ve salgın süresince verilen sağlık hizmetlerini de olumsuz etkileyeceği açıktır. İnsanoğlunun taşıdığı endişeler özellikle içerisinde bulunduğumuz bu zorlu süreçte çok normal, ancak hiçbir şekilde paniğin hakim olmaması gerekiyor. Eğer hepimiz uzmanların dediklerini harfiyen uygular, bireysel ve kolektif düzeyde yapmamız gerekenlere uyarsak, yolun sonuna sağ salim ulaşacağımıza olan inancım tamdır. Yapıcı bir şekilde ve dayanışma ruhuyla katkıda bulunursak, başaracağız.
Zorlu kriz döneminin üzerimizdeki ruhsal açıdan etkilerini en aza indirmek için karşılaşabileceğimiz sorunlar ve bu sorunlarla mücadele yöntemleri hakkında bilgi sahibi olmak önemlidir. Olumlu duygu ve düşünceler de bulaşıcı olabilir ve böylesi bir dönemde doğru bilgilerin ve ruhsal bakışın toplumda yayılması, bireysel ve toplumsal anlamda ruh sağlını korumak ve krizi doğru yönetebilmek konusunda büyük yarar sağlayabilir. İçinde bulunduğumuz dönemi toplum olarak en etkili şekilde yönetebilmek için ruh sağlığını koruma yöntemleri ile ilgili doğru bilgi edinerek; kaygı ve umutsuzluk yerine dayanışmayı, umudu, iyiliği, cesareti yaymak gerekir. Yazımı son birkaç cümle ile noktalamak istiyorum.
Salgında fiziki mesafelerimiz artarken, doğru bilgilerle duygusal yakınlığımızı güçlendirelim…
Şahsi kanaatimdir; Doğduğu toprakları ve birlikte aynı havayı soluduğu insanları hiçe sayıp, kişisel çıkarları uğruna rant sağlamayı ve ülkesinin geleceğini hiçe sayıp sadece kendi cebini doldurmayı düşünen bir zihniyetin, muhtemel bir düşmanla arasında hiç bir fark yoktur. Ve insan gözünde hiçbir değere de sahip değildir. Sanat tadında, umut dolu, mücadeleden hiç yorulmayacağınız bir yaşam geçirmenizi temenni ederim. Kalplerinizden huzuru eksik etmeyin. Hoşça kalın, sevgi ile kalın.
Meraki Bazaar’dan Christmas Special etkinliği
Mustafa ERKAN Meraki Bazaar tarafından organize edilen Christmas Special etkinliği büyük ilgi gördü. Bu güzel etkinliğe, Lefkoşa’nın tarihi ve gözde yerlerinden Kumarcılar Hanı ev sahipliği yaptı. Geçtiğimiz hafta, 18 Aralık Cumartesi gerçekleşen etkinlikde birçok çeşit stand yer aldı. Stand sahipleri kendi emekleriye ürettiği ürünleri pazarlama fırsatı buldular.
Üretilen hediyelik eşyalar, takılar, resimler, boyalı heykeller taşlar, el dökümü mumlar, Makrome aksesuarlar ve ev yapımı çok özel yiyecekler ziyaretçilerle buluştu. Standlarla renklenen Kumarcılar Hanı birçok ziyaretciyi konuk ederken güzel ve keyfli dakikalar yaşattı.
Mesarya Gazetesi
2021
13
Köşe Yazısı
FoMo nedir: Sosyal medyadaki gelişmeleri kaçırma korkusu için öneriler Özge SARICA ACARÖZ Uzman Klinik Psikolog
Gün içinde kendinizi sık sık sosyal medya hesaplarınızı kontrol ederken mi buluyorsunuz? Takip ettiğiniz hesapların paylaşımlarını kaçırmaktan mı korkuyorsunuz? O halde siz de çağımızın yeni sorunlarından FoMo’dan muzdarip olabilirsiniz. FoMo İngilizce “fear of missing out” kelimesinin baş harflerinden oluşturulmuş bir kısaltma. Psikoloji literatüründe FoMO “sosyal medyadaki gelişmeleri kaçırma korkusu” olarak geçmektedir. Evet, Facebook’un kurulduğu 2004 yılından beri sosyal medya hepimizin hayatının bir parçası. Çeşitli araştırmalar bize sosyal medya kullanımının beynimizde bulunan accumbens çekirdeği denen bir bölgeyi uyardığını gösteriyor. Bu bölgenin ödül, gülme, zevk, bağımlılık, ve plasebo etkisinde önemli bir rol oynadığı düşünülmektedir. Örneğin Facebook’ta paylaştığımız fotoğraflarımızın beğeni kazanması beynimizdeki bu bölgeye etki ediyor ve bizi sosyal medya bağımlısı yapıyor olabilir. Sosyal medyanın üzerimizde yarattığı bağımlılık duygusu, başka insanların ne yaptığına dair duyduğumuz merakla birleşiyor ve ortaya FoMo çıkıyor. Peki bu durumla nasıl başa çıkabiliriz? FoMo ile başa çıkmak için öneriler 1-Sosyal medyada başkalarının hayatını neden bu kadar merak ettiğinizi analiz edin. Takip ettiğiniz insanların hayatlarının sizden daha mı iyi olduğunu düşünüyorsunuz? Başkalarının hayatlarına bu kadar odaklanmak yerine kendi hayatınıza odaklanmaya gayret edin.
2-Gün içinde sosyal medya kullanımınıza bir limit koyun. Örneğin günde sadece 1 saat kullanın ve bu kurala uyun. Yine haftada bir gün dijital detoks yapın ve internete hiç girmeyin. 3-Sosyal medyada takip ettiğiniz insanların sizden daha eğlenceli hayatları olduğunu düşünüp bundan rahatsızlık duymanızın nedeni, hayatınızdaki eğlence eksikliği olabilir. Eğer durum buysa hayatınızı daha eğlenceli hale getirecek aktivitelerde bulunabilirsiniz. Örneğin bir dans kursuna yazılabilir ya da daha önce hiç denemediğiniz bir spora başlayabilirsiniz. 4-Arkadaşlarınızla buluştuğunuzda akıllı telefon kullanmama kuralını uygulayın. Böylelikle gözünüz sosyal medya hesaplarınızda değil arkadaşlarınızda olacaktır. 5-Kendinizi başkalarıyla kıyaslamaktan vazgeçip, sosyal medyanın gerçekleri yansıtmadığını iyice özümseyin. Evet o takip ettiğiniz, durmadan dünyanın en güzel noktalarından paylaşımlar yapan kişinin de sorunları var. Instagram’da ya da Facebook’ta insanların hayatlarının sadece en güzel kısımlarını paylaştığını unutmayın. Elbette sosyal medyanın güzel tarafları da var. Hayatın çoğu alanında olduğu gibi sosyal medya kullanırken de dengeli olmaya özen göstermeli ve FoMo’nun hayatımızı ele geçirmesine izin vermemeliyiz..
2021
Mesarya Gazetesi
14
2021
Mesarya Gazetesi
15
İmtiyaz Sahibi DE-SA LTD. (a) Mesarya Ajans Genel Yayın Yönetmeni Deniz GÜRGÖZE
Genel Koordinatör / Halkla İlişkiler ve Reklam Növber GÜRTAY Grafik Tasarım - Dizgi Safiye ÖZYÜREKLİLER Nazire BÜYÜKOĞLU
Röportaj Mesarya Ajans Basım Yeri Okman Printing
İletişim Adresi 1. Sokak No:41 Taşkınköy / L.şa (0392) 225 65 95 - 96 0533 820 00 07 mesarya.ajans@gmail.com www.mesaryaajans.com