Chempublish dergisi Sayı 2 Kasım 2015

Page 1

chem publish Kasım 2015 2. Sayı

Dünya’yı Fosil Yakıtlardan Kurtarana 20 Milyon Dolar ÖDÜL

Nobel Kimya ÖDÜLÜ Türk Bilim İnsanının Oldu

Sayfa 17

Kimyaya Hükmeden Dünyaya Hükmeder

Sayfa 26

Biyo-yakıt Üretimi Teknolojileri AR-GE ve İnovasyon Merkezi (BİYÜTAGEM) Faaliyete Geçti

Sayfa 22

MSDS Özel Bölüm Sayfa 34

Bilimsel Yayınlar Herkese Açılıyor Ulusal Açık Erişim Çalıştayı 2015 Yapıldı Sayfa 11

Sayfa 25

Türk Araştırma, Üniversiteleri Güç Birliği Kuruldu TAÜG

Kimya Müh. Odası Yapısı ve Genel Ekim 2015 BilgilendirmeSayı:1

Sayfa 20

Sayfa 20



chem

EDITÖRÜN NOTU / EKIM 2015

publish

MERHABA... SAHIBI Emre UYSAL Erdem MUTLU Emin DEDE YÖNETIM SORUMLU YAZI İŞLERİ Erdem MUTLU MÜDÜRÜ YAYIN MÜDÜRÜ Erdem MUTLU YAYIN KOORDİNATÖRÜ Emin DEDE EDITÖR KADROSU EDİTÖR Erdem MUTLU PROJE EDITÖRÜ Emre UYSAL

SANAT VE FOTOGRAFI TASARIMCI Emre UYSAL DIJITAL GÖRÜNTÜLER Erdem MUTLU HABER VE DOSYA www.kimyahaberleri.com SORUMLULUĞU Yayın Ekibi Dergide yayınlanan tüm haber ve makaleler www.kimyahaberleri.com web sitesinin sorumluluğu altındadır. CHEMPUBLİSH dergisi, yönetim kadrosundan izinsiz hiçbir yerde yayınlanamaz, çoğaltılamaz ve baskıya alınamaz. KAPAK FOTOĞRAFI http://goo.gl/FOZpXg

Sevgili CHEMPUBLİSH okuyucuları; İlk sayımızda bizlere göstermiş olduğunuz ilgi ve saygıdeğer yorumlarınız için çok teşekkür ediyoruz. Bize güç verdiniz ve ne kadar doğru bir iş yaptığımızı bize hissettirdiniz. Sizlere en özgünü, en yaratıcı olanı ulaştırmaya devam edeceğiz. Ekim ayı içerisinde ülkemizi mutlu eden ve bize göre bilimi tekrar hatırlamamız adına çok önemli gelişme yaşandı. Türk Bilim İnsanı Sayın PROF. DR AZİZ SANCAR ve Çalışma Arkadaşları Nobel Kimya Ödülüne layık görüldü, kendilerini tebrik ediyoruz. Birçok bilim insanımıza öncü olduğuna inanıyoruz ve gelecek yıllarda da bizleri sevindirecek haberler alacağımıza gönülden inanıyoruz. 2.Sayımızda’ da birbirinden önemli konuları sizler için araştırdık ve derledik. Sayın PROF.DR NAZAN DEMİR Hocamıza ve Kimya Mühendisleri Odasına özel yazıları için ayrıca teşekkür ediyoruz. Ayrıca ilk sayımız ile yurt içinde ve yurt dışındaki bir çok fuar ve sempozyuma basın ortağı olarak destek vermeye başladık. Web sitemiz üzerinden de bu bilgilere ulaşabilirsiniz. Kendilerine destek vermekten mutluluk duyuyoruz ve gelişmeleri sizlere ulaştırmaktan gurur duyuyoruz. 12-14 Kasım tarihlerinde gerçekleşecek olan 4. Uluslararası Poliüretan Sanayi Fuarı” Putech Eurasia 2015, fuarına katılımda bulunuyoruz,İstanbul Fuar Merkezinde 10.Hal C127 olu stant’ta sizleri bizlerle tanışmaya davet ediyoruz. Herkese iyi okumalar dilerim.

Chem Publısh / 3


İÇİNDEKİLER / EKIM 2015

İÇİNDEKİLER

SAYFA 7

DÜNYA AMBAL A J DEVLERI REKOR KATILIML A İSTANBUL’DA BULUŞTU

SAYFA 11

BILIMSEL YAYINL AR HERKESE AÇILIYOR

SAYFA 17

DÜNYA’YI FOSIL YAKITL ARDAN KURTARANA 20 MILYON DOL AR ÖDÜL

SAYFA 18

ELDE EDILEN YENI KRISTAL MALZEME İLE HAVADAKI KARBONU TUTABILIRIZ

SAYFA 20

TÜRK ARAŞTIRMA , ÜNIVERSITELERI GÜÇ BIRLIĞI KURULDU DANIŞMANLIĞI

SAYFA 21

TÜRK KOMPOZIT 2015 KOMPOZIT ZIRVESI SONA ERDI

SAYFA 22

KİMYAYA HÜKMEDEN DÜNYAYA HÜKMEDER

SAYFA 25

SAYFA 44

(BİYÜTAGEM) FA ALIYETE GEÇTI

SAYFA 46

NOBEL KIMYA ÖDÜLÜ TÜRK BILIM İNSANININ OLDU

SAYFA 26

MALZEME GÜVENLİK DOSYASI

İŞ İL ANL ARI

SAYFA 47

2. ULUSAL BİOSİDAL KONGRESİ

SAYFA 30

NOBEL 2015 ÖDÜLLERİNE GENEL BAKIŞ

SAYFA 34

MARS’TA SU BULDUK

SAYFA 37

KİMYA MÜHENDİSLERİ ODASI

SAYFA 42

ZEHİRLİ GA ZL AR GRAFEN İLE TUTUL ACAK

SAYFA 43

MİKRO FOTO ELEKTRİK


KASIM 2015 YURT İÇİ-YURT DIŞI FUAR TAKVİMİ FAUR İSMİ

TARİHLER

İLGİLİ DAL

İLGİLİ KONUSU

YER

WEB SAYFASI

IDF 2015 İSTANBUL 10. DERİ FUARI

03.11.2015 05.11.2015

Giysilik, Ham Deriler, Deri Konfeksiyon, Deri İşleme Makineleri, Finisaj, Kimyasallar

Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi

www.tuyap.com.tr

TEXWORLD İSTANBUL

03.11.2015 05.11.2015

Deri Teknolojileri, Deri Ürünleri, Deri Konfeksiyon, Ayakkabı Tekstil, Konfeksiyon, Örgü, Nakış Makine Ve Aksesuarları, İplik Enerji

Hazır Giyim Kumaşları ve Aksesuarları Fuarı

Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı

www.tr.messefrankfurt. com/istanbul/tr/besuch er/welcome.html

Enerji Sektörünün Buluşması

ATO Kongre ve Sergi Sarayı

www.dominoturizm.co m.tr

04.11.2015 06.11.2015

Enerji

ATO Kongre ve Sergi Sarayı

www.dominoturizm.co m.tr

05.11.2015 08.11.2015

Gıda, Gıda İşleme, İçecek, Teknoloji Ve Endüstrileri

Jeotermal Sektörünün Buluşması, Isıtma, Soğutma, Havalandırma, Doğalgaz Ve Sistemleri, İnşaat Malzemeleri, Banyo, Mutfak, Seramik, Nalburiye, Hırdavat, Tesisat Gıda ve Gıda Teknolojileri

Fuar İzmir

www.gencizfuar.com.tr

05.11.2015 07.11.2015

Kalite Kontrol Ve Teknolojileri

İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy

www.kalitefuarcilik.com

12.11.2015 14.11.2015

Kozmetik, Ev Bakım Ürünleri, Hammaddeleri, Bileşenleri ve Teknolojileri Kimya, Kimya Sanayii, Kimyasal Ürünler

7.Kalite, Kontrol, Metroloji ve Test Ekipmanları, Endüstriyel Yazılım Fuarı Kozmetik, Ev Bakım Ürünleri, Hammaddeleri, Bileşenleri ve Teknolojileri

İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy

www.chcistanbul.com

Kompozit Sanayi Üretim Teknolojileri ve Uygulamaları

İstanbul Fuar www.eurasiancomposite Merkezi s.com Yeşilköy

EIF 2015 8.ULUSLARARASI ENERJİ FUARI EIF 2015 JEOTERMAL KONGRESİ VE FUARI

FOODEX İZMİR GIDA VE GIDA TEKNOLOJİLERİ FUARI KALİTE ' 15 COSMETICS & HOME CARE INGREDIENTS 2015

EURASIAN COMPOSITES SHOW 2015 KOMPOZİT SANAYİ TEKNOLOJİLERİ VE UYGULAMAMARI FUARI

04.11.2015 06.11.2015

12.11.2015 14.11.2015

5 / Chem Publish


6 / Chem Publish


FUAR / KASIM 2015

DÜNYA AMBALAJ DEVLERI REKOR KATILIMLA İSTANBUL’DA BULUŞTU Ambalaj Sanayicileri Derneği ve REED TÜYAP Fuarcılık’ın işbirliğiyle düzenlenen Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı 2015, 22-25 Ekim tarihleri arasında 21’inci kez gerçekleştirildi. TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen fuara, 91 ülkeden 50 binin üzerinde ziyaretçi ve 36 ülkeden bin 200’ün üzerinde firma katıldı.

A

mbalaj Sanayicileri Derneği (ASD) - REED TÜYAP Fuarcılık işbirliğinde düzenlenen, sektörün diğer dernekleri Ambalaj Makinecileri Derneği (AMD), Etiket Sanayicileri Derneği (ESD), Karton Ambalaj Sanayicileri Derneği (KASAD), Metal Ambalaj Sanayicileri Derneği (MASD), Oluklu Mukavva Sanayicileri Derneği (OMÜD) ve Sert Plastik Ambalaj Sanayicileri Derneği (SEPA)’nın desteğini alan Avrasya Ambalaj Fuarı binlerce profesyoneli, 22 - 25 Ekim 2015 tarihlerinde TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde buluşturdu. Tüm dünyadaki yenilikçi ambalaj çözümlerini 105 bin m2’lik alanda TÜYAP Kongre ve Fuar Merkezi’nde bir araya getiren, ilk yapıldığı yıldan bu yana yaklaşık 30 kat büyüyen fuar, Avrasya Bölgesi’nin her yıl düzenlenen en büyük ambalaj fuarı unvanına sahip. Fuara özellikle İran, Irak, İsrail, Rusya, Azerbaycan, Kazakistan, Gürcistan, Makedonya, Fas, Ürdün, Cezayir, Mısır ve Bulgaristan’dan alım heyetleri ilgi gösterdi.

7 / Chem Publish


FUAR / KASIM 2015

Ambalaj tasarımına taze kan ASD ve Reed TÜYAP işbirliğinde bu yıl 11’inci kez düzenlenen Ambalaj Tasarımı Ulusal Öğrenci Yarışması 2015’in ödül töreni de 22 Ekim’de Avrasya Ambalaj İstanbul 2015-21’inci Uluslararası Ambalaj Endüstrisi Fuarı açılış töreninde gerçekleştirildi. İlk üç derece, mansiyon ve sertifika alan öğrenciler açıklandı. Yarışmada Anadolu Üniversitesi Endüstriyel Tasarım Bölümü öğrencisi Muhammed Saner Öztürkler ‘Wave’ isimli projesiyle birincilik ödülünü; Anadolu Üniversitesi Grafik Bölümü’nden Emre Karacan ‘Şifa Süzen Poşet Çay Ambalajı’ isimli projesiyle ikincilik; İTÜ Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü’nden Zeynep Çebi, Ege Apaydın ve Özgün Yurdaer ‘Recyc-all’ projeleriyle üçüncülük ödülünü kazandılar. Yarışmada ayrıca 3 proje mansiyon, 6 proje ise sertifika almaya hak kazandı. 11’inci Ambalaj Tasarımı Ulusal Öğrenci Yarışması’nda ilk üç dereceyi paylaşan finalistler, 5 bin TL, 3 bin TL, 2 bin TL para ödülünün sahibi oldu. Mansiyon alan üç öğrenci ise 1000 TL ile ödüllendirildi. 19 farklı üniversiteden 148 başvurunun yapıldığı yarışmada ilk 3 sırayı paylaşan finalistlere para ödülü yanında öğrenim hayatları boyunca burs verilecek. Ambalaj Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Sadettin Korkut: ‘‘Bu yarışma WPO - Dünya Ambalaj Örgütü ve APF -Asya Ambalaj Federasyonu tarafından tanınıyor ve teşvik ediliyor. Yarışmada (mansiyon ve sertifika dahil) ödüle layık bulunan projelerin sahibi gençlerimiz dilerlerse WPO ve APF tarafından düzenlenen WorldStar ve AsiaStar Student yarışmalarına katılabiliyorlar. Yarışmamızda ilk üç dereceyi hak eden gençlerimize ise çeşitli ödüllerin yanı sıra öğrenim hayatları boyunca ‘ASD & TÜYAP Öğrenim Bursu’ adı altında yılda 12 ay burs sağlayarak, bu başarının sürdürülmesine katkıda bulunabilmeyi arzuluyoruz. Bu yarışmadan başarı elde eden öğrencilerimiz WorldStar Student Yarışması’nda dünya çapında büyük başarılar elde ediyor. Örneğin geçtiğimiz yıl Marmara Üniversitesi’nden bir öğrencimiz ilk üç arasında yer alarak ‘WorldStar Student Ödülü’nü almaya hak kazandı’’ dedi.

8 / Chem Publish


9 / Chem Publish


YENİ / EKIM 2015

Chem Publısh / 10

*https://goo.gl/Nul37G Resim alıntıdır.


HABER / KASIM 2015

BILIMSEL YAYINLAR HERKESE AÇILIYOR ULUSAL AÇIK ERIŞIM ÇALIŞTAYI 2015 YAPILDI

4. Ulusal Açık Erişim Çalıştayı (AE2015) Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) ev sahipliğinde Anadolu Üniversite Kütüphaneleri Konsorsiyumu (ANKOS), Hacettepe Üniversitesi, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) işbirliği ile 19-21 Ekim 2015 tarihlerinde ve 380 delegenin katılımı ile Ankara’da gerçekleştirilmiştir. Çalıştay açılışı Sayın TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. A. Arif ERGİN tarafından gerçekleştirilmiş ve çalıştayda açık bilim, açık erişim kavramları çevresinde kamu kaynaklarıyla desteklenen bilimsel yayın ve veriye herkesin ücretsiz olarak erişebilmesi, bu yayın ve verinin kurumsal dijital arşivler aracılığıyla erişime açılması, açık bilim ve açık erişim uygulamaları için gereken politika, strateji, mevzuat, standart ve yazılım alt yapıları tartışılmış ve aşağıda yer alan başlıklar üzerinde durulmuştur. • • • • • • • • • • • • • •

TÜBİTAK ULAKBİM DergiPark Projesi ve OpenAIRE çalışmaları TÜBİTAK ULAKBİM Ulusal Açık Bilim Komitesi ve açık erişim çalışmaları TÜBİTAK Bilimsel Açık Arşivinin kurulması çalışmaları Avrupa Birliği Komisyonunun bakış açışı ile açık erişim ve açık veri Araştırma alt yapıları ve birlikte çalışabilirlik standartları Gömülü açık arşivler DOAJ ve SPARC Europe çalışmaları Araştırma bilgi sistemleri için standart veri modeli: euroCRIS Araştırmacılar için uluslararası bir kimlik numarası: ORCID Önemli yayınevlerinin açık erişim konusundaki stratejileri ve yaptığı çalışmalar Araştırma verisi, açık veri ve veri yönetimi TÜBİTAK ve açık erişim Kurumsal arşivlerde son gelişmeler ve iyi uygulamalar DSpace yazılımı ve etkili kullanımı

Chem Publısh / 11


HABER / KASIM 2015

AE2015 Dördüncü Ulusal Açık Erişim Çalıştayı Düzenleme Komitesi tarafından Çalıştay Sonuç Bildirgesi hazırlanarak bildirgenin ve önerilerin ülkemizin bilim ve teknoloji politikalarını şekillendiren karar vericiler, araştırmaları destekleyen ve araştırma yapan kurumlar, araştırmacılar, çalıştaya katılan delegeler ve kamu oyuyla paylaşılmasına karar verilmiştir. DergiPark İle Bilimsel Makelere Ücretiz Ulaşabilirsiniz DergiPark Hakkında TÜBİTAK ULAKBİM tarafından Eylül 2013 tarihinden itibaren yürütülmeye başlanan DergiPark Projesi ile ulusal akademik dergilerin kalitesini ve uluslararası etkisini artırmak amacıyla elektronik ortamda bir dergi yönetim sistemi kurulmuş ve dergi barındırma hizmeti verilmeye başlanmıştır. Proje, 100 akademik dergiye davet gönderilerek başlamış, zamanla Türkiye’deki tüm akademik dergileri kapsaması planlanmıştır. Ulusal hizmet kapsamında sürdürülmekte olan DergiPark Projesi, bu alandaki ihtiyaçlar tespit ederek uygun bir yapıya kavuşturulmuştur. Kullanıcı odaklı çalışma prensibiyle geliştirme faaliyetlerine devam etmektedir. DergiPark, dergi yayımlama sürecinin daha kolay ve hızlı gerçekleştirilebilmesine imkan sunan Açık Dergi Sistemleri (ADS) üzerinden, bir makalenin başvurusundan yayımlanmasına kadar geçen süreci elektronik ortamda gerçekleştirme imkanı sunmaktadır. TÜBİTAK ULAKBİM bünyesinde sistem aktif olarak çalışmaktadır. Projede yer alan her dergi yayıncısına bir alan adı tanımlanmakta, ADS sistemi üzerinde bir “Dergi Yöneticisi” hesabı açılmaktadır. ULAKBİM; sistemin sunucu güvenliği, yazılımın güncellenmesi ve yedeklemesinden, her dergi yöneticisi ise kendi dergisini yönetmek ve yayımlamaktan sorumludur. DergiPark, Türk Tıp Dizini veya DOAJ gibi bir dizinleme sistemi olmayıp, dergilerin ulusal ve uluslar arası dizinlere girebilmesi için standart bir alt yapı hizmeti sunmaktadır. DergiPark’ta yayımlanan her derginin ayrı bir alan adı ve görünümü olmakla birlikte, tüm dergiler aynı alt yapıyı kullanmaktadır. DergiPark’a üye olan kullanıcılar, proje kapsamındaki dergilere tek bir üyelik ile erişebilirler. Chem Publısh / 12


HABER / KASIM 2015

Dergi yöneticisi, bulunduğu noktadan Internet aracılığıyla DergiPark sistemini kullanarak makalenin başvurusundan yayımlama sürecine kadar olan tüm aşamaları elektronik ortamda yönetecek ve dergisini Web üzerinden yayımlamış olacaktır. DergiPark hizmetleri tamamen ücretsizdir. Sunucuların ve sistemin kullanımı konusunda teknik destek sağlanmaktadır. DergiPark’a katılan her dergi ile karşılıklı hakların korunacağı bir “Katılım Sözleşmesi” imzalanacaktır. Ayrıca uluslararası erişimi kolaylaştırmak amacıyla her makaleye DOI numarası hizmetinin başlaması için son aşamaya gelinmiştir. DergiPark, Turkish Citation Index’e temel oluşturacak biçimde WOS ile uyumlu bir makale yapısına sahiptir. Bu yüzden DergiPark’ta yer alan dergilerdeki makaleler daha sonradan hiç bir işleme gerek kalmaksızın doğrudan bu sistemin bir parçası olabileceklerdir. Makale benzerlik analizi, yazarın çalıştığı kurumun standart bir listeden seçimi veya önerilmesi, anahtar kelime vermede thesaurus kullanım imkanı vb. pek çok hizmetin DergiPark Projesi kapsamında geliştirilmesi çalışmaları hızla devam etmektedir. Projeyle ilgili her türlü görüş ve öneri için dergipark@ulakbim.gov.tr adresi üzerinden iletişime geçebilirsiniz. http://dergipark.ulakbim.gov.tr/index2.php Chem Publısh / 13


2. Kompozit Sanayi Teknolojileri ve Uygulamaları İhtisas Fuarı 2nd Composites Industry Technologies Exhibition

4. Uluslararası Poliüretan Sanayi İhtisas Fuarı 4 International Polyurethane Industry Exhibition th

Avrasya’nın Lider Poliüretan & Kompozit Sanayi Platformu Eurasia’s Leading Polyurethane & Composites Industry Platform

Istanbul Expo Center Kayıt Sırası beklemek istemiyor musunuz? Don’t want to wait in line to register? Please visit www.putecheurasia.com & www.eurasiancomposites.com for your free online registration

Medya Partnerleri MediaPartners

İş Birliği ile In cooperation with

Chem�stry Sector Platform and Members

Organizatör Organiser

Phone : +90 212 324 00 00 Fax : +90 212 324 37 57 sales@artk com.tr www.artk com.tr

BU FUAR 5174 SAYILI KANUN GEREĞİNCE TOBB (TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ) DENETİMİNDE DÜZENLENMEKTEDİR. THIS FAIR IS ORGANIZED UNDER SUPERVISION OF TOBB (THE UNION OF CHAMBERS AND COMMODITY EXCHANGES OF TURKEY) IN ACCORDANCE WITH THE LAW NO.5174

Chem Publısh / 14




HABER / KASIM 2015

DÜNYA’YI FOSIL YAKITLARDAN KURTARANA 20 MILYON DOLAR ÖDÜL

XPrize Vakfı tarafından organize edilen Yarışmada, fosil yakıtlardaki karbondioksit salınımının azaltılmasına ilişkin sorunun cevabına bulana 20 milyon dolar verilecek. Vakfın internet sitesinden yapılan duyuruda, Kanadalı 13 enerji firmasından oluşan COSIA(Canada’s Oil Sands Innovation Alliance) Grubu ile NRG Enerji‘nin sponsor olduğu yarışmada, “Fosil yakıtların kullanımında karbondioksit salınımı nasıl azaltılır?” sorusunun cevabın bulacak kişi ya da kişilere 20 milyon dolar ödül verileceği açıklandı. Yarışma otomotivden giyime, yapı sektöründen tekstile kadar her alandaki karbon dioksit emisyonlarının düşürülmesi ve fosil yakıtların ortadan kaldırılmasını kapsıyor. Ve olası çözümlerin mümkün olan en geniş uygulanabilirliğini göstermek amacıyla, yarışma iki parça olacak: biri kömür santrali de test teknolojilerine odaklanmış ve bir bir doğal gaz santralinin de test teknolojilerine odaklanmış.

Cevabı bulmak isteyenlere 4,5 yıl süre verilirken, katılımcılardan karbondioksit salınımını dönüştürerek, kullanımı kolay ve geniş ürünler ortaya çıkaracak teknolojiler geliştirmelerini isteniyor.

Başvuru için : http://carbon.xprize.org XPrize Vakfı, daha önce de Google tarafından finanse edilen 30 milyon dolar ödüllü “Ay’a en kolay nasıl gidilir?” yarışmasını organize etmişti. Karbon azaltımı araştırması da 20 milyon dolarla en yüksek para ödüllü ikinci yarışma unvanına sahip oldu.

Chem Publısh / 17


YENİ / KASIM 2015

ELDE EDILEN YENI KRISTAL MALZEME İLE HAVADAKI KARBONU TUTABILIRIZ

Elde Edilen Yeni Kristal Malzeme İle Havadaki Karbonu Tutabiliriz. Mikro gözenekler içeren yeni bir malzeme iklim değişikliği ile mücadelede bir yol olabilir. Daha önce karbondioksit yakalamada kullanılan materyallerden çok daha verimli olan kristaller su içerisinde de üstün özellikler gösteriyor. Iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak için bir yolda havadan karbondioksit (CO2) yakalamak. Suyun varlığı CO2 adsorpsiyonu önlediğinden şimdiye kadar bu durum çok zor olmuştu ve tam dehidrasyon pahalı bir işlemdi. Araştırmacılar, kristal içerisindeki mikroporların karbondioksit ve su için ayrı emilim bölgeleri bulunan kararlı ve geri dönüşebilir bir materyal ürettiler. Daha önceki materyallerde genelde bu emilim su tarafında daha ağır basıyordu,ancak şimdi durum tersine dönüyor. Yeni malzeme Kore’de Sogang Üniversitesi ve uluslararası işbirliğinin sonucunda ortaya çıktı ve adı, SGU-29 olarak isimlendirildi. Bir bakır silikat kristali olan SGU29, atmosferdeki karbondioksidi yakalamak için kullanılabilir ve emisyonları büyük oranda temizlenebiliyor.

Chem Publısh / 18


YEN襤 / EKIM 2015

Chem Publ覺sh / 9


HABER / KASIM 2015

TÜRK ARAŞTIRMA, ÜNIVERSITELERI GÜÇ BIRLIĞI KURULDU

TAÜG

Türk Araştırma Üniversiteleri Güç Birliği Kuruldu. Türkiye’nin önde gelen altı araştırma üniversitesi, Türk araştırmacıların Avrupa Birliği projelerinde etkinliğini artırmak üzere bir güç birliği oluşturdu. 8 Ekim’de Ankara’da düzenlenen “Avrupa Araştırma Alanında Türk Üniversiteleri” başlıklı uluslararası konferans kapsamında kuruluşu duyurulan Türk Araştırma Üniversiteleri Güç Birliği’nde Boğaziçi Üniversitesi de yer alıyor.

T

ürk üniversitelerinin Avrupa Araştırma Alanı’ndaki etkinliğinin artırılması ve bu amaç doğrultusunda yükseköğretim sektöründe yapılması gereken değişiklikleri desteklemek üzere, Avrupa Komisyonu Araştırma ve Yenilik Çerçeve Programı kapsamında en çok sayıda projesi olan altı Türk üniversitesi olan Boğaziçi Üniversitesi, Bilkent, İstanbul Teknik Üniversitesi, Koç Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve Sabancı Üniversitesi Türk Araştırma Üniversiteleri Güç Birliği’ni (TAÜG) kurdu. Rektör Barbarosoğlu: Türkiye ve bölgenin geleceği için işbirliklerine hazırız Boğaziçi Üniversitesi ve Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nin kuruluş sürecinde liderliğini üstlendiği TAÜG’nin bilim ve akademi dünyasına tanıtımı kapsamında, 8 Ekim tarihinde düzenlenen ‘’Avrupa Araştırma Alanında Türk Üniversiteleri” konferansına katılan Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu, üniversitelerin başlıca faaliyetlerinin buluş yapmak, bilgiyi toplumsal katmanlara yaymak ve yeni bilgileri uygulamak olduğunu vurgulayarak bilgi odaklı bir yaklaşımla yarının liderlerini ve araştırmacılarını yetişmesinde araştırma ve inovasyonun anahtar rol oynadığını belirtti. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık ve Avrupa Komisyonu Araştırma ve Yenilik Genel Direktörü Robert-Jan Smits’in katılımlarıyla 8-9 Ekim 2015 tarihlerinde Ankara’da gerçekleştirilen konferansta konuşan Gülay Barbarosoğlu, ‘’Bugün dünya genelinde üniversiteler artık sadece birer eğitim ve buluş merkezi değil aynı zamanda ekonomik büyümenin, sosyal adaletin ve yeni öğrenme biçimlerinin laboratuvarları olmuş kurumlardır. Araştırma üniversiteleri ülkelerin ekonomilerinin gelişimi ve kalkınmasına katkıda bulunan kurumlar haline gelmiştir. Gerçek inovasyon ve yaratıcılık verimli ve üretken bir araştırma temelli öğretimle mümkündür’’ dedi. Barbarosoğlu ayrıca, Türk Araştırma Üniversiteleri Güç Birliği’nde yer alan Türk üniversitelerinin Avrupa Araştırma Alanı’ndaki (ERA – European Research Area) kurumlarla el ele çalışması gerektiğini belirterek bu kapsamda hem ulusal ve uluslararası politika yapıcılarıyla hem de Avrupa Araştırma Üniversiteleri Ligi (LERU)

Chem Publısh / 20

ile birlikte Türkiye ve bölgenin geleceği için işbirliği konusunda çalışmaya hazır olduklarını ifade etti. Altı Üniversiteden Ortak Deklarasyon Türk Araştırma Üniversiteleri Güç Birliği’nde yer alan Bilkent Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Koç Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve Sabancı Üniversitesi rektörleri ortak bir deklarasyon yayınlandı. Deklarasyonda Türkiye Araştırma Üniversiteleri Güç Birliği’nin (TAÜG) kurulması sürecinde, söz konusu üniversitelerin çalışmalarının önemli bir kısmı Avrupa Araştırma Alanı’na odaklanacağı vurgulanırken TAÜG’nin kısa vadeli planları şöyle sıralandı: • Avrupa Araştırma Alanı önceliklerinin Türkiye’de uygulanabilmesi için rektörlerin liderliğinde Avrupa Araştırma Alanı Reform Gündem’inin şekillendirilmesi, •Üniversiteler, Bakanlıklar, YÖK, TÜBİTAK ve sanayinin yakın işbirliği ile eylem planlarının hazırlanması, hedeflerin belirlenmesi, Avrupa Araştırma Alanı önceliklerinin uygulanması ve bu alanlardaki ilerlemelerin takibi, •Mevcut deneyimlerinden yararlanılması ve en iyi uygulama örneklerinin paylaşılması için başta European Research Universities (LERU) ve European University Alliance (EUA) olmak üzere Avrupa’daki kurumlar ile daha yakın işbirliğinin sağlanması, •Avrupa kurumları ve paydaşları ile işbirliğini geliştirmek, Avrupa Birliği programlarına katılımı artırmak (özellikle Horizon 2020 gibi araştırma ve yenilik programları), Avrupa’da politika geliştirme süreçlerine dahil olmak amacıyla Brüksel’de daha güçlü bir temsiliyet sağlanması.


HABER / KASIM 2015

TÜRK KOMPOZIT 2015 KOMPOZIT ZIRVESI GERÇEKLEŞTI

K

ompozit Sanayicileri Derneği tarafından Turk Kompozit Sektörü’nde ikinci kez düzenlenenTURK KOMPOZIT 2015 KOMPOZİT ZİRVESİ 8-9-10 Ekim 2015 tarihlerinde İstanbul Gorrion Hotel de gerçekleştirilmiştir. 8 Ekim 2015 tarihinde saat 10:00’da açılış töreni ile kapılarını ziyaretçilere açan Kompozit Zirvesi’nin açılışını İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamülleri İhracatçıları Birliği Başkanı Sayın Murat Akyüz, PLASFED Başkan Vekili Sayın Hüseyin Semerci, PAGEV Başkanı Sayın Yavuz Eroğlu ve PAGDER Başkanı Sayın Reha Gür çok sayıda katılımcı ile birlikte yapmışlardır. Etkinlikte, Ülkemiz dahil 9 farklı ülkeden 60 firma ve kuruluş 64 Ürün Sergi Alanında Kompozit Sektörü’ndeki en son teknolojik ürün ve gelişmeleri etkinlik ziyaretçileri ile paylaşmışlardır. Etkinliği 3 gün içerisinde 92’si yabancı ülkelerden olmak üzere toplam 1393 kisi ziyaret etmiştir. Etkinliğin seminer bölümünde ise 3 gün boyunca paylaşılan 25 sunum izleyicilerin büyük ilgisi ile karşılanmış sunu salonlarında yer bulamayan bazı dinleyiciler sunuları ayakta izlemişlerdir. Etkinlik sahasında sergilenen En Yenilikçi Ürünler sektörel bazda değerlendirmeye tabi tutularak Ülkemiz için önemi, projenin, tasarımın, üretim prosesinin özgünlüğü gibi kriterler dikkate alınarak ödüllendirilmişlerdir. Ödül alan ürünler sırası ile aşağıda yer almaktadır: 1. “Tüketim Malları” kategorisinde CSC MAKİNE ELK. TİC. LTD. ŞTİ.’nin “Karbon Fiber I phone Kılıfı” 2. “Otomotiv Yan Sanayi” kategorisinde CSC MAKİNE ELK. TİC. LTD. ŞTİ.’nin “Karbon Fiber Egzos Koruyucusu” 3. “Akıllı Kompozit Ürün” kategorisinde İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ’nin “Kompozit Yaprak Yay”ı 4. “Geri Dönüşüm Uygulaması” kategorisinde POLİN SU PARKLARI VE HAVUZ SİSTEMLERİ A.Ş.’nin “Atıkların Geri Kazanımıyla Üretilen CTP Tema Ürünü” 5. “Spor-Eğlence” kategorisinde POLİN SU PARKLARI VE HAVUZ SİSTEMLERİ A.Ş.’nin “Magic Sphere”i 6. “RTM Uygulaması” kategorisinde POLİN SU PARKLARI VE HAVUZ SİSTEMLERİ A.Ş.’nin “Doğal Isık ile Kendinden Temalı Parça Üretimi” 7. “Savunma Sanayi” kategorisinde ESA KİMYA METAL SAN. TİC. LTD. ŞTİ.’nin “Elektronik Harp Sistemleri Kapsamında Kullanılan “Magazin – Karşı Tedbir Atım Sistemi 8. “Karayolları Uygulaması” kategorisinde FİBROSAN CTP SANAYİ VE TİC. A.Ş.’nin “Otoyol Ses Bariyerleri” 9. “Yapı Uygulamaları” kategorisinde FİBROSAN CTP SANAYİ VE TİC. A.Ş.’nin “PANOLUX”ü 10. “Kontinü Levha” kategorisinde POLSER ŞEFFAF ÇATI ÖRTÜLERİ SAN. VE TİC. A.Ş.’nin “Antimikrobiyel Kaplı CTP Levha”sı 11. “Üniversite Topluluğu Arastırma” kategorisinde SAİTEM – SAKARYA ÜNİVERSİTESİ TOPLULUĞU’nun “Kompozit Cıvata”sı 12. “Otomotiv” kategorisinde VOLKAN İTFAİYE MALZEMELERİ SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.’nin “8X8 LION S”‘i 13. “Otomotiv Parçası”kategorisinde COŞKUNÖZ METAL FORM A.Ş.’nin “Kompozit Malzemelerin Otomotiv Salıncak Kolu Üretiminde Kullanılması” 14. “Denizcilik”kategorisinde ÖZATA TERSANECİLİK SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.’nin “Çift Taraflı Yolcu Feribotu” 15. “Karbon Elyaf Uygulaması”kategorisinde ÖZATA TERSANECİLİK SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.’nin “Karbon Katamaran Yolcu Feribotu” 16. “Yatçılık” kategorisinde SARP YAT İMALAT SAN. VE TİC. A.Ş.’nin “SARP 46″sı ödül almaya hak kazanmışlardır. Bu yıl ilk kez son iki yıl içerisinde Kompozit Sektörüne, ürettiği ürünler ve yaptığı katkılar ile önemli yararlar sağlayan Firma, Kurum ve Kuruluşları ödüllendirmek amacıyla “Etkinlilk Özel Ödülü” tahsis edilmiş ve Uluslararası Otomobil Sporları konusunda gerek ürettiği “Kompozit Yarış Arabası” ve gerekse de RallyCross etkinliklerinde Türkiye’nin temsilini büyük bir basarı ile gerçekleştiren AVİTAŞ KOMPOZİT PLASTİK SAN. VE TİC. A.Ş. “AVITAS MOTORSPORT FAALİYETLERİ” ile TURK KOMPOZIT 2015 ETKİNLİĞİ ÖZEL ÖDÜLÜ’nün sahibi olmuştur. Ödül kazanan ürünlere, ödülleri etkinliğin 2. gününün gecesinde düzenlenen 100’ü aşkın sektör mensubunun yer aldığı Gala Yemeği öncesinde gerçekleştirilen bir tören ile verilmiştir. Ödül töreni sonrasında yapılan Gala Yemeği sırasında ise Kompozitçiler birbirleri ile çesitli sorunlarını konuşma ve paylaşma fırsatı bulmuşlardır. Kompozit Sektöründe ikinci kez gerçekleştirilen etkinlik gerek katılımcı, gerek ziyaretçi ve gerekse de misafir olarak yer alan kişilerin beğenisini kazanmış ve bu beğeni çeşitli vesileler ile etkinlik süresince ve sonrasında dile getirilmiştir.

Chem Publısh / 21


SIZDEN GELENLER / KASIM 2015

‘‘KİMYAYA HÜKMEDEN DÜNYAYA HÜKMEDER’’

K

imya sanayisi, plastikten kozmetiğe, ilaçtan boyaya, üretiminin yaklaşık %30’u tüketiciye doğrudan ulaşan bitmiş ürünler, %70’i ise diğer sektörlere (tekstil, elektrikli eşya, metal, madeni ürünler, inşaat, otomotiv, kâğıt, hizmet sektörü) hammadde sağlayan ürünlerden oluşan merkezi bir endüstri koludur. Bu nedenle kimya sanayi, hem insanların gündelik yaşamları açısından hem de diğer sektörler açısından ayrıcalıklı bir yere sahiptir. Kimya sanayisi ekolojik dengelerin korunması ve insan yaşamının kalitesi açısından tartışmasız bir numaralı alandır. Kimya Sanayi ile ilgili yanlış algı acilen değiştirilmelidir. İçtiği sudan soluduğu havaya, tamamı kimyasallardan oluşan bir dünyada kimyayı ret, bizzat yaşamın kendisini ve canlılığı ret anlamına gelmektedir. Ülkelerin gelişmişlik düzeyi, o ülkenin Kimya Sanayinin gelişimi ile bağlantılıdır. Benzer gelişmeler kimya sektöründe bulunmaktadır. İnsanların “kimyasal” kelimelerinden korkması, uzak durması ve “organik” ürünleri tercih etmesi başta olmak üzere birçok etken kimya firmalarını yeni formüller araştırmaya itmiştir. Sonuç olarak, her geçen yıl kimya firmaları üretimde daha fazla bitkisel ham madde kullanmaya başlamıştır. Yanlış algılar düzeltilmeli. Doğal kaynaklı ürünlerde Kimya içerir, dünya üzerinde hiçbir ürün Kimyadan bağımsız değildir.

Chem Publısh / 22

KİMYA ENDÜSTRİSİNİN DÜNYA EKONOMİSİ & AB ÜLKELERİNDEKİ MEVCUT DURUM Dünya kimya sanayinde önceki yıllarda süren Avrupa Birliği hâkimiyeti, son yıllarda Uzak Doğu ve Asya’ya geçmiş bulunmaktadır. 2011 yılında dünyadaki toplam kimyasal madde satışı 2.744 milyar Euro olmuştur. 2011 yılında, 2010 yılına göre %11,6’lık bir artış gerçekleşmiştir. 2011 yılı satışların 1.425 milyar avroluk bölümünü Asya ülkeleri, 642 milyar Euro lük bölümünü Avrupa’daki ülkeler, 470 milyar Euro lük bölümünü NAFTA ülkeleri gerçekleştirmiştir. Kimya sanayisi, 1997-2007 yılları arasında küresel ölçekte yıllık ortalama yüzde 5 büyümüştür. Bu dönemde yıllık ortalama büyüme AB ve NAFTA bölgesinde yüzde 4, Asya’da yüzde 6 ve Ortadoğu’da yüzde 9 olmuştur. 2020 yılına kadar olan dönemde kimya sanayinde küresel ölçekte büyüme oranı yıllık ortalama yüzde 4,4 olarak öngörülmektedir. Kimyevi madde ve mamullere yönelik kuvvetli talep artışı, ilave kapasite ihtiyacını da tetiklemektedir. 2020 yılına kadar olan dönemde ilave kapasitelerin önemli bir bölümü Asya’da kurulacaktır. Bu süreç de Körfez ülkeleri de ham petrol ürünleri ile birlikte işlenmiş ürünlerin üretimi ve ihracatını da hedeflemektedir. Bu nedenle Ortadoğu’da işleme kapasitesi genişleyecektir. Kimya sanayinde teknolojik yenilikler alt sektörlerde ve ürünlerde gelişmeleri önemli ölçüde şekillendirecektir. İmalat sanayi içinde teknolojik ilerlemelerin en çok etkili olacağı sektörlerin başında Kimya Sanayi gelmektedir. Teknolojik gelişmelerin kozmetik, ilaç/medikal ürünler, doğal kaynaklı gıda katkı maddeleri, doğal


SIZDEN GELENLER / KASIM 2015 lif üretimi yönünde, ağırlıklı olarak doğal kaynaklı BİYOTEKNOLOJİK yönde açılım gösterecektir. Kitlesel ürünlerin yanı sıra, kişiye özel spesifik ve nitelikli ürün imalatı da bir çeşit VIP üretim olarak gelişecektir. Dünyada Kimya Sanayinde gelişmeler, bilimsel gelişmelere paralel olarak NANOTEKNOLOJİ, BİYOKİMYA, BİYOTEKNOLOJİ, KÖK HÜCRE TEKNOLOJİLERİ, GENETİK, alanlarında gözlenecektir. Son yıllarda bu alanlarda yapılan araştırmalar meyvelerini vermeye başlamıştır. Kimya Sanayi bilimde devrim niteliği taşıyan, adeta canlıyı yeniden kurgulayan bu bilimsel gelişmelerin sanayiye uygulandığı alan olarak tarihi bir dönemeçtedir. Geleneksel yöntemlerle moleküler düzeydeki gelişmelerin ürüne dönüştürüldüğü yöntemler arasında sancılı bir süreç geçiren alan bu dönüşümü doğru yönetebilirse; adeta sanayinin tamamını kapsayacak ve doğu mistizminin simgesi olan ZÜMRÜDÜ ANKA gibi kendi küllerinden yeniden doğacaktır. Bilimin sihirle karıştığı Simyanın yeniden dönüşü bu defa Kimya Sanayisinin üretimleri ile gerçek olacak gibidir.

DÜNYA VE ÜLKEMİZ İÇİN SONUÇLAR 2020 yılında dünya nüfusunun 9 milyar, 2050 yılında 10,5 milyar olacağı tahmin edilmektedir. Bu nüfusun beslenmesi insanları düşündürmektir. Bilim ve teknolojide ilerleme bugünkü tempoda giderse tehlike mümkün mertebe azalacaktır. Genetik, biyo-teknoloji ve kimyanın daha şimdiden yirmi birinci yüzyılın en önemli gelişme alanları olacağı düşünülmektedir. Dünya kimyacıları doğal kaynaklardan büyük ölçüde yararlanma yollarının araştırılması konularına ön planda yer vermekte ve çoğu araştırmalarını bu alanda yoğunlaştırmaktadır. Kimya, insanların daha mutlu bir yaşama kavuşmaları için her türlü imkânı sağlamaktadır. Amerikan Kimya Derneğinin kuruluşunun 75nci yıl dönümü hatırası olarak hazırlanmış olan amblemin üzerinde; ‘’Kimya, daha iyi yaşamanın anahtarıdır’’ (Chemistry, key to better living) yazısı gerçeğin tam bir ifadesidir.

SONUÇ Bugün gelişmiş, yani sanayileşmiş, ülkelerin ekonomik gelişmelerinde “öncü sektör” olarak nitelendirilen sektörlerin başında kimya sektörü gelmektedir. Kimya sanayi olmadan sanayileşmenin düşünül21. YÜZYIL KUŞKUSUZ KİMYA SANAYİSİNİN mesi, kan dolaşımı olmadan bir insanın yaşamını ALTIN ÇAĞININ BAŞLANGICI OLARAK ANILA- sürdürebilmesini düşünmek gibi imkânsız bir şeyCAKTIR. dir. Simyacıların yapamadığını modern zamanların, kimyagerleri yapacak, dokundukları her ürünü altından daha değerli tüketim mallarına dönüştüreceklerdir. Bu süreç de bilimsel bakışın ve eski anlayışın değiştirilmesi zorunludur. Üstelik bu konu zamana bırakılamayacak kadar da ciddi ve acildir. Bu kritik dönemeç de; sanayi, bilim ve yasal mevzuat birlikte hareket etmeli, ekolojik dengelere saygılı, insan yaşamını/sağlığını en büyük değer kabul eden bir anlayışla, yeni bir Kimya Sanayisi dönüşümünü/anlayışı gerçekleştirmelidir. AMAÇ;

ÜLKE BAZINDA BAKILDIĞINDA; ‘’KİMYAYA HÜKMEDEN DÜNYAYA HÜKMEDER’’. İlk Nobel ödülümüzün benim geçen yıl Euro Chemde yaptığım çağrılı konuşmanın tam metni olan bu yazımı doğrular nitelikte olmasına ve BİYOKİMYA alanından gelmesine de özellikle dikkat çekmek isterim. Saygılarımla.. Prof. Dr. Nazan Apaydın Demir Muğla

İnsan sağlığını ön koşul kabul eden anlayış, Çevreyle ve insan doğasıyla uyumlu ürünler ile ya- Not: Yazım tamamen bilgilendirme amacı taşışan süresini ve kalitesini artırmak olmalıdır. yor olup, bilimsel tavsiye ve bir rapor özelliği taşımaz.

Chem Publısh / 23


chem publish SIZIN IÇIN


HABER / KASIM 2015

BIYO-YAKIT ÜRETIMI TEKNOLOJILERI AR-GE VE İNOVASYON MERKEZI (BİYÜTAGEM) FAALIYETE GEÇTI

T

ürkiye ekonomisinin önemli gider kalemlerinden enerji ithalatını uzun vadede azaltmayı amaçlayan Biyo-Yakıt Üretimi Teknolojileri Araştırma Geliştirme ve İnovasyon Merkezi (BİYÜTAGEM) faaliyete geçti. Türkiye’nin bu yılki ham petrol ithalatı, 7 ayda, geçen senenin aynı dönemine göre % 46,9 artıp 13 milyon 710 bin 501 tona çıktı. Ham petrol ithalatı, Temmuz ayında % 62,6 artıp 2 milyon 511 bin 763 tonu buldu. Ülke olarak enerjiye yılda 50-55 milyar dolar ödüyoruz. Bu rakamlar, sanayi üretiminin maliyetlerinin artmasına neden olurken, dolaylı olarak vatandaşın cebine de büyük zarar veriyor. Uzmanlar ise ekonomideki bu açığın, alternatif yakıtların kendi imkânlarımızla üretilip kullanıma sunulmasıyla kapatılabileceği görüşünde. Türkiye’nin biyo-yakıt üretimi noktasındaki bu eksikliği gören Fatih Üniversitesi Genetik veBiyomühendislik Bölüm Başkan Yardımcısı Doç Dr. Diğdem Akça Güven, İstanbul Kalkınma Ajansı tarafından 1 milyon 400 bin TL bütçe ile desteklenen projesi Biyo-Yakıt Üretimi Teknolojileri Araştırma Geliştirme ve İnovasyon Merkezini (BİYÜTAGEM) hayata geçirdi. Merkezde ilk olarak, tarımsal ürünlerden elde edilecek biyoyakıtlar, sanayicinin kullanımına sunularak üretim maliyetlerinin düşmesi sağlanacak. Marmara Bölgesi’nde bir ilk Marmara Bölgesi’nde bir ilk olma özelliği taşıyan BİYÜTAGEM proje yürütücüsü Doç. Dr. Diğdem Akça Güven, bu merkezin faaliyete geçmesinin, Marmara Bölgesi ve İstanbul için önemli bir adım olduğunu kaydetti. Güven, “Dünyada biyoyakıt üretimi noktasında Brezilya birinci sırada. Çok uzun yıllardır altyapı ve teknolojilerini buna uyarladılar. Ülkemizde bu tesislerden sadece 3 tane var. Dünya artık 3. kuşak biyoetanol üretimi sürecine doğru gidiyor. Türkiye’de 2. kuşak biyoetanol üreten merkez yok. Hedefimiz, benzin ve son yıllarda motorinle de harmanlanarak kullanılabilen bir biyoyakıt türü olan biyoetanolü, ana hammaddesi şeker ve nişastalı bitkilerden elde ederek üretime sunmak, böylelikle Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığını azaltmak.” dedi.

Chem Publısh / 25


HABER / KASIM 2015

NOBEL KIMYA ÖDÜLÜ TÜRK BILIM İNSANININ OLDU

Nobel Kimya Ödülü Türk Bilim İnsanının Oldu. Çalışmaları, Ödülleri ve İlk Sözler… Prof. Dr. Aziz Sancar, Nobel Kimya Ödülü’nü kazan ilk Türk oldu. Sancar, ödülü İsveçli Tomas Lindahl ve ABD’li Paul Modrich ile paylaştı. Nobel Kimya Ödülü’nü 3 bilim insanı kazandı. Bu isimlerin arasında Prof. Dr. Aziz Sancar da yer aldı. Nobel Kimya Ödülü’nü kazanan diğer isimler İsveçli Tomas Lindahl ve ABD’li Paul L. Modrich oldu. Sancar, Orhan Pamuk’tan sonra Nobel alan ikinci Türk oldu. Sancar ödülü hücrelerin hasar gören DNA’larını nasıl onardığını ve genetik bilgisini koruduğunu haritalandıran araştırmaları sayesinde kazandı. Sancar’ın söz konusu araştırmaları yeni kanser tedavilerinin geliştirilmesinde de kullanılıyor. İsveç Kraliyet Bilim Akademisi, düzenlediği basın toplantısında, Lindahl, Modrich ve Sancar’ın “hücrelerin hasar gören DNA’yı nasıl onardığını ve genetik bilgiyi nasıl koruma altına aldığını” ortaya çıkardıkları için Nobel Kimya Ödülü’ne layık görüldüklerini bildirdi. Açıklamada, “Üç bilim adamının çalışmaları, hücrelerin nasıl işlediğine yönelik son derece önemli bilgi sağlayarak yeni kanser tedavilerinin geliştirilmesine yol açtı” ifadesi kullanıldı.

Chem Chem Publısh Publısh / 26/ 27


HABER / KASIM 2015

İnsan DNA‘sının her gün ultraviyole ışınlar, serbest radikaller ve diğer kanserojen maddeler nedeniyle zarar gördüğüne işaret edilen açıklamada, şunlar kaydedildi: “Ancak bu tür dış saldırılar olmadan da DNA molekülleri, kalıtımsal olarak değişken bir yapıya sahiptir. Hücrenin genomunda her gün çok sayıda değişiklik meydana gelir. Daha da ötesi insan vücudundaki hücreler her gün milyonlarca kez bölünür ve bu esnada DNA kopyalanır.DNA’nın kopyalanması sırasında bazı bozukluklar ortaya çıkar. Genetik materyalin tam bir kimyasal kaosa düşmemesinin nedeni, hiç durmadan DNA’yı izleyen ve meydana gelen hasarları onaran moleküler sistemler barındırmasıdır. 2015 Nobel Kimya Ödülü, bu onarım sistemlerinin nasıl işlediğini moleküler düzeyde gözler önüne seren çalışmalarıyla alanlarında çığır açan üç bilim adamına verilmiştir.” “ÇOK ŞAŞIRDIM, BEKLEMİYORDUM” Sancar, haberi aldıktan sonra Nobelprize.org’a verdiği röportajda ise, “Yarım saat önce bir telefon aldım. Karım açtı telefonu ve beni uyandırdı. Hiç beklemiyorum, çok şaşırdım” dedi. İşte o röportaj: “-Haberi nasıl öğrendiniz? Yarım saat önce bir telefon aldım. Karım açtı telefonu ve beni uyandırdı. Hiç beklemiyorum, çok şaşırdım. – Haberi duyduğunuzda ilk yaptığınız ne oldu? Mantıklı olabilmek için elimden geleni yaptım. Uyuyordum, ama o an güzel bir deneyimdi. -Nobel Ödülü alan ilk Türk bilim insanı olduğunuzu söylerken doğru muyum?

Bilim insanı. Orhan Pamuk ilk olarak birkaç yıl önce Edebiyat ödülünü almıştı. -Kesinlikle, evet, bilim insanı olarak. Sadece Chapel Hill’de değil Türkiye’de de büyük kutlamalar olacağını tahmin ediyorum. Olacağına eminim. Yıllardır benim ne zaman Nobel alacağımı soruyorlardı ve ben bu soruyu duymaktan yorulmuştum. Dolayısıyla ülkem için de ayrıca gurur duyuyorum.”

ORHAN PAMUK’U UNUTMADI Nobel Medya Merkezi’nden Adam Smith’in sorularını yanıtlayan Sancar, ödülü kazanan ilk Türk bilim adamı olduğu hatırlatıldığında “Bilim adamı olarak evet. Ama Orhan Pamuk, 2006’da Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanmıştı” dedi. Smith’in, Türkiye’de de büyük kutlamalar olacağını belirtmesi üzerine Sancar, “Evet sanırım olacak. ‘Nobel ödülünü ne zaman alacaksın’ diye yıllardır sorup duruyorlardı. Ülkem adına da gurur duyuyorum” ifadesini kullandı. “BAŞARIMI OLAĞANÜSTÜ TIP EĞİTİMİNE BORÇLUYUM” Hasar gören DNA’nın onarımıyla ilgili mekanizmaları ortaya çıkaran çalışmasıyla ödüle layık görülen Sancar, “Şimdi neler olacak?” sorusuna “Derslerim ay sonunda başlıyor ve aralık sonuna kadar da devam edecek. Dersleri aksatmamak için elimden geleni yapacağım ama sanırım bazı aksaklıklar olacak” diye konuştu. Ailesine, ana vatanı Türkiye’ye ve çalışmalarını sürdürdüğü ABD’ye müteşekkir olduğunu kaydeden Sancar, “Bu ödül özellikle Türkiye için çok önemli” dedi. Daha sonra özel Türk televizyon kanalının canlı yayınına telefonla bağlanan Prof. Dr. Aziz Sancar, “Hem kendim için hem de memleketim için çok sevindim. Çünkü olağanüstü tıp eğitimi veren meleketimdir. Buradaki olağanüstü başarımın sebebi odur. O yüzden minnettarım. Bütün Türk milletine sevgilerimi iletiyorum” dedi.

ONURLAR VE ÖDÜLLER: 1969 MD, Summa Cum Laude (625 kişilik sınıfta 1.oldu ) 1984 NSF Başkanlık Genç Araştırmacı Ödülü 1995 NIH Merit Ödülü 2004 American Academisi Sanat ve Bilim Ödülü 2005 ABD Ulusal Bilimler Akademisi 2006 Türk Bilimler Akademisi 2007 Türk Koç Vakfı Ödülü 2009 Dallas Texas Üniversitesi Seçkin Mezunlar Ödülü 2014 Seçkin Misafir Profesör – Academia Sinica

Chem Publısh / 27


HABER / KASIM 2015

Chem Publ覺sh / 28


HABER / KASIM 2015

“35 YILDA ÇÖZDÜK” Ödülü aldığı çalışmasıyla ilgili “DNA onarımı hem kanser oluşumunda hem de kanser tedavisinde önemli bir unsur. O mekanizma üzerinde yıllardır çalışıyoruz. Ve bu mekanizmayı 35 yılda çözdük. Ancak hastalara ulaşması biraz zaman alabilir” dedi. Ailesinin orta gelirli bir çiftçi ailesi olduğunu ve başarısının anne babasının okumaya verdiği önemden kaynaklandığını anlattı: “2 tane de üvey kardeşim var, onlar da kendi alanlarında çok başarılı oldular. Onları da anmadan geçmeyelim.” “TIP DALINDA BEKLİYORDUM AMA KİMYA OLDU” Nobele kadar giden yola nasıl çıktığını ise şöyle anlattı: “Sağlık ocağı doktorluğu yaptıktan sonra bilimle uğraşmaya başladım ve en iyisi de ABD’ydi o yüzden buraya geldim. Çok çalıştım ve mükafatını alacağımı biliyordum ama Nobel aklıma gelmemişti. Çalışmalarımın Nobel düzeyinde olduğunu biliyordum. ‘Tıp alanında olabilir’ diyordum. Ama o iki gün önce açıklandı. Ama kimya dalında almayı beklemiyordum.” MARDİN’DEN KUZEY CAROLINA’YA Sancar, 1946’da Mardin’in Savur ilçesinde sekiz çocuklu bir ailede dünyaya geldi. 1969’da İstanbul Tıp Fakültesi’nden mezun olan Sancar, doktorasını 1977’de Dallas’taki Teksas Üniversitesi’nde tamamladı. Çalışmalarını Chapel Hill’deki Kuzey Carolina Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyokimya ve Biyofizik Bölümü’nde sürdüren Sancar, insan genomunda hasar görmüş DNA’yı onaran moleküler mekanizmaların haritasını çıkardı. Ulusal Bilimler Akademisi üyeliğine 2005’te seçilen Sancar ile kendisi gibi Kuzey Carolina Üniversitesi‘nde Biyokimya ve Biyofizik Bölümü’nde öğretim üyesi olarak görev yapan eşi Gwen Boles Sancar, Türk araştırmacılara burs vermek amacıyla Carolina Türk Evi’ni kurdu. Sancar, kendisine Nobel Kimya Ödülü getiren çalışması hakkında geçen yıl AA muhabirine bilgi vermişti. Sancar, “Kanser tedavisinde kullanılan ilaçların çoğu DNA’yı tahrip ediyor ve vücutta bulunan DNA onarım mekanizmaları, o kanser hücrelerinin yaşamasını sağlıyor. Biz bu mekanizmayı anlamak, aydınlatmak için bir çalışma başlattık. Bu mekanizmayı anlayınca onu ‘inhibe’ edip, kanser hücrelerinin normal hücrelerden daha önce öldürülmesini sağlamaya çalışacağız. DNA onarımı mekanizmasını aydınlatmak, kanser tedavisi noktasında çok önemli. Gayemiz bu mekanizmayı açıklamak” demişti.

Chem Publısh / 29


HABER / EKIM 2015

NOBEL 2015 ÖDÜLLERİNE GENEL BAKIŞ Nobel Fizik Ödülü Nötrinolara Nobel Fizik ödülü bu yıl sıfır yüklü-sıfr kütleli temel parçacıkların (nötrinolar) nasıl bir tattan diğerine değiştiğini keşfeden Takaaki Kajita ve Arthur McDonald’a verildi. Nötrinolar her maddenin temelini oluşturan atomdan küçük sıfır kütleli parçacıklar ve başka herhangi bir şeyle etkileşmedikleri için incelenmeleri çok güç. Kajita ve McDonald, Japonya ve Kanada’da dev cihazlar kullanarak bu parçacıkların özelliklerine ilişkin çok önemli ölçümler yaptılar. İsveç Bilimler Akademisi genel sekreteri Goran Hansson bugün ödülün kime verildiğini açıklarken, “Bu yılın ödülü, evrende en çok bulunan şeyin nasıl kimlik değiştirdiğiyle ilgili” dedi. Basın toplantısında McDonald’a telefonla bağlanan Hansson kendisini , “Günaydın, 45 dakika önce sizi uyandıran kişi benim” diye tanıttı. Kanada’daki Kingston’daki Queens’s Üniversitesi profesörü Arthur McDonald, Nobel ödülüne layık görüldüğü haberini “korkutucu” diye niteledi, “Neyse ki ödülü benimle paylaşan meslektaşlarım var. Bu ölçümleri yapabilmek için inanılmaz bir çalışma yürüttüler” diye konuştu. Japonya’da Tokyo Üniversitesi profesörlerinden olan Takaaki Kajita ile de temas kuruldu ama Kajita’nın basın toplantısında konuşma yapma imkanı olmadı. İsveç Bilimler Akademisi fizik alanında 1901 yılından bu yana -yalnızca ikisi kadın olmak üzere- 201 bilim insanına ödül verdi.

Chem Publısh / 30


HABER / EKIM 2015

Nobel Tıp Ödülü Sıtma Araştırmalarına Gitti

2015 Nobel Tıp Ödülleri Sahiplerini Buldu. İsveç’in başkenti Stockholm’da bulunan Nobel Komitesi, 2015 Nobel Tıp Ödülü’nü parazitler ve sıtma konusunda araştırma yapan 3 bilim insanına verdi. 2015 Nobel Tıp Ödülü’nü William Campbell, Satoshi Omura ve Youyou Tu kazandı. İrlandalı bilim insanı William Campbell ve Japon araştırmacı Satoshi Omura parazitlerin yolaçtığı hastalıkların tedavisi için geliştirdikleri ilaçtan dolayı Nobel’e layık görüldü. Çinli bilim insanı Youyou Tu da sıtma hastalığına karşı geliştirdiği ilaçla 2015 Nobel Tıp Ödülünün sahibi oldu. Sıtma ve parazitlerle ilgili araştırmaları nedeniyle Nopel Tıp Ödülü’nü kazanan İrlandalı William Campbell, Japon Satoshi Omura ve Çinli Youyou Tu yaklaşık 1 milyon dolar (960.000 dolar) değerindeki ödülü paylaşacak. Nobel Komitesi’nden yapılan açıklamada, yüzyıllardır insanlığın başına bela olmuş parazitlerin yol açtığı sıtmanın tedavisinde yaptıkları devrim nedeniyle üç bilim insanının ödüle layık görüldüğünü belirtti. Sivrisinek yoluyla bulaşan sıtma hastalığı her yıl 450 bin kişinin ölümüne neden oluyor. Yeryüzünde 1 milyona yakın insanda sıtmanın bulaşması riskiyle yaşamak zorunda.

Nobel Barış Ödülü Tunus Milli Diyalog Dörtlüsü’nün Oldu

2015 Nobel Barış Ödülü Arap Bahara’nın doğum yeri olan Tunus’a gitti. Nobel Komitesi, demokrasi ve barış için mücadele eden Tunus Milli Diyalog Dörtlüsü’nü ödüle layık gördü. Komite, Katoliklerin ruhani lideri Papa Francis ve Almanya Başbakanı Angela Merkel’in de bulunduğu 273 aday arasından sürpriz bir seçim yapmış oldu. Nobel Komitesi’nden yapılan açıklamada, yüzyıllardır insanlığın başına bela olmuş parazitlerin yol açtığı sıtmanın tedavisinde yaptıkları devrim nedeniyle üç bilim insanının ödüle layık görüldüğünü belirtti. Sivrisinek yoluyla bulaşan sıtma hastalığı Nobel Komite Başkanı Kaci Kullmann Five, “Dörtlü iç savaşın eşiğine gelmiş bir ülkede alternatif bir barışçıl politik süreç başlattı. Girişim Tunus’ta sadece birkaç yılda temel hakları güvence altına alan anayasal hükümet sisteminin kurulmasına olanak sağladı” dedi. Tunuslular ise Norveç‘ten gelen açıklamanın ardından büyük sevinç yaşadı. Esnaf dükkanlarının dışına Tunus bayrağı asarak ödülün ülkeye verilmesini kutladı: “Tunuslular için büyük bir gurur. Ve bir Tunuslu olarak ben de herkes gibi çok gururluyum. Dörtlü Diyalog Grubu gerçekten Tunus’u temsil ediyor.” “Devrimin başlangıcından beri Nobel barış ödülü hak edilmişti, Tunus halkı gerçekten barışı hep destekledi.” Ülkeyi 23 yıl boyunca aralıksız yöneten Zeynel Abidin Bin Ali, 2011’de başlayan ayaklanmaların ardından ülkeden kaçmıştı. Dört sivil toplum örgütünden oluşan komite ise siyasal sorunların sonucu olarak demokratikleşme sürecinin tehlikeye girmesinin ardından kuruldu.

Chem Publısh / 31


HABER / EKIM 2015

Nobel Edebiyat Ödülü Belaruslu Yazarın 2015 yılı Nobel Edebiyat Ödülü’nün sahibi Belaruslu yazar Svetlana Aleksiyeviç oldu. Aynı zamanda bir gazeteci olan Belaruslu yazar, farklı seslere ve günümüz dünyasının sıkıntılarına yer veren yazılarıyla tanınıyor. Nobel Edebiyat Ödülleri’ni veren İsveç Akademisi’nin Sekreteri Sara Danius, Aleksiyeviç‘i şöyle anlatıyor: “O olağanüstü bir başarı sergiledi. Son 40 yılda, bir Sovyet insanının ve Sovyetler sonrası insanının ruhu inceleme altına aldı. Bu bile başlı başına yeterken, bunun da üzerine yeni bir edebiyat türü buldu, klasik gazetecilik formlarının da ötesine geçen.” Yazar, ödüle hak görülmesiyle ilgili hislerini şöyle anlatıyor: “Bu ödül sadece benim için değil. Bu, bizim tüm kültürümüze, tarih boyunca ve şimdi ezilen, tüm taraflardan baskı görmüş küçük ülkemiz için de bir ödül.” Aleksiyeviç, eski Sovyetler Birliğini, Çernobil faciasını ve Rusya siyasetini konu alan eserleriyle tanınıyor. Bunların başında ‘Çinko Çocukları’, ‘Çernobilden Sesler’ ve ‘Savaşın Kadınsı Olmayan Yüzü’ gibi eserleri yer alıyor. Ödüle kimlerin aday olduğu ve eleme sürecinin nasıl işlediği bir sır gibi saklanıyor. Akademi bu yıl 259 yazarın aday gösterildiğini, ilk eleme ile bu sayının 198 indirildiğini duyurmuştu.

Nobel Ekonomi Ödülü’nün sahibi İngiliz iktisatçı Angus Deaton oldu Nobel ekonomi ödülüne bu yıl İngiliz iktisatçı Angus Deaton layık görüldü. İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi, Alfred Nobel anısına dağıtılan Sveriges Riksbanks (Merkez Bankası) Ekonomi Ödülü’nün Deaton’a verildiğini duyurdu. Akademi’den yapılan açıklamada, 70 yaşındaki Deaton’un “tüketim, yoksulluk ve refahla ilgili analizleriyle” ödüle layık görüldüğü belirtildi. Refahı güçlendiren ve yoksulluğu en aza indiren bir ekonomik politika oluşturmak için bireysel tüketim tercihlerinin anlaşılması gerektiğine işaret edilen açıklamada “Angus Deaton, bireysel tüketim tercihlerinin anlaşılması için herkesten daha fazla çaba harcamıştır. Deaton’un bireysel tercihlerle elde edilen sonuçları birbirine bağlayan araştırması, mikroekonomi, makroekonomi ve kalkınma ekonomileri alanlarında önemli bir değişime yol açmıştır” denildi. Deaton,8 milyon İsveç Kronu (3 milyon TL) tutarındaki ödülün de sahibi oldu. Bilim dünyasının en prestijli ödülü için adaylar, her bir alan için oluşturulan komite üyeleri tarafından belirleniyor. Akademi üyelerinin yaptığı oylamada kazanan belirleniyor. Kaynaklar : BBC & EURONEWS & NTV

Chem Publısh / 32



HABER / KASIM 2015

NASA’DAN BEKLENEN AÇIKLAMA GELDI ” MARS’TA SU BULDUK ” Mars’ta Su Bulduk ” Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), daha önce buzul bulunan Mars gezegeninde sıcak aylarda tuzlu su aktığına dair güçlü kanıt elde ettiğini açıkladı. NASA TV’den açıklama yapan bilim adamları, gezegendeki son gözlemlerin, Mars’ta tuzlu akarsu bulunduğuna ilişkin teorilerini desteklediğini bildirdi. Bilim adamları, koyu renk, dar akıntıların Mars’ın en sıcak aylarında ortaya çıktığını, yılın geri kalan zamanlarında ise yok olduğunu belirtti. Tuzun suyun donma sıcaklığını düşürmesinin bu mevsimsel akarsuları açıkladığı ifade edildi. Araştırmacılar, bulgularının 2006’dan beri Mars yörüngesinde bulunan Mars Yörünge Kaşifi adlı uydudan elde edilen verilere dayandığını kaydetti. Suyun yaşamın temeli olması nedeniyle bu keşfin, Kızıl Gezegen’de hayatın varlığıyla ilgili araştırmaları hızlandırması bekleniyor. DÜNYA BU AÇIKLAMAYI BEKLİYORDU NASA’nın resmi Twitter hesabından dün atılan “Mars’ın gizemi çözüldü mü?” tweet’inin ardından gözler bugün yapılacak açıklamaya çevrilmişti. NASA, Kızıl Gezegen’e dair ‘büyük bir bilimsel bulgunun’ açıklanacağını duyurmuştu. TUZ MOLEKÜLÜ “PERKLORAT” BULUNMUŞTU 2015’in ilk aylarında NASA’nın Mars yüzeyindeki aracı Curiosity gezegenin yüzeyinde bir tür tuz molekülü olan kalsiyum Perklorat bulmuştu. Bu bulgu, Mars yüzeyine yakın yeraltı su kaynakları olabileceği fikrini destekler nitelikteydi.

Chem Publısh / 34

Tüm bunların yanı sıra geçtiğimiz ay vizyona giren ‘The Martian’ (Marslı) filmi büyük ilgi gördü. Mars’a nasıl gidileceğini biliyoruz. Mars’a nasıl inileceğini de biliyoruz. Asıl soru şu:

Mars’tan

Nasıl

Geri Dönecegiz?


HABER / KASIM 2015

Mars Atmosferine Giriş: Mars atmosferi sürtünme ısısı yaratacak kadar kalın ama MAV ve iniş takımı gibi dev bir aracın hızını azaltmak için paraşüt kullanılamayacak kadar ince. Zemine İniş: Şişme bir kalkan MAV’ı ses hızının 2,5-3 katına kadar yavaşlatıyor ve sonra da ayrılıyor. Bundan sonra iniş modülündeki füze motorları inişi tamamlıyor. Yakıt Üretimi: MAV, ilk gidişteki yük miktarını azaltmak için dönüşte ihtiyacı olacak yakıtı yanında götürmeyecek. Bunun yerine, Mars’ın % 95’i karbondioksitten oluşan atmosferinden sıvı oksijen yakıtı üretecek. Kalkışa Hazırlık: Basınçlı bir uzay arabasında astronotlar uzay elbiselerini değiştirecekler ve Dünya’ya herhangi bir bulaşıcı hastalık gelmesi ihtimaline karşı bir önlem olarak Mars tozuyla kaplı olmayan elbiseler giyecekler. Ardından bir tünel yoluyla yüzey aracını terk ederek MAV’a binecekler. Yörüngede Randevu: Mürettebat yüzeyden kalkarak küçük MAV’da 43 saat sürebilecek bir yolculuk yapacak ve Kızıl Gezegen’in yükseklerinde, gezegen çevresinde bir yörüngede park etmiş olan Dünya’ya Dönüş Aracı ile olan randevusuna gidecek. Doğadan Yararlanma: Kızıl Gezegen’e yapılacak keşif gezilerinin başarı şansını yakalaması için doğadan yararlanması gerekecek. NASA, yakıtı Mars’ta üreterek yükten birkaç tonluk bir tasarruf sağlayabilir. Ve misyon sona erdikten sonra da bu donanımı, sadece yakıt değil ileride buraya gelecek araştırmacılar için su ve hava da üretmek amacıyla kurulacak altyapının başlangıcı olarak Mars’te bırakabilir. ÖncekiSonrakiEve Dönüş: Ve nihayet gitme vakti. MAV’ın (Mars’a İniş Aracı) iç mekanı yükü azaltmak için çok sade olacak. Bu tek yön bir uzay taksisi sadece, bir yaşam alanı değil. Hatta mühendisler koltuk bile koymayabilir, ki bu durumda astronotların tüm yolculuk sırasında ayakta durması gerekecek -Füzeyle fırlatarak kalkma işlemi yedi dakika sürecek. Ama yolculuk burada bitmiyor. Astronotlar ERV (Dünya’ya Dönüş Aracı) ile buluşup kenetlenmek için yörüngeye oturma manevraları yapacaklarından daha fazla yakıt harcayacaklar. -RV, Mars yüzeyinden 250 ila 34 bin kilometre yukarıdaki elips biçimli “bir günlük yörüngede” park ederse, astronotlar kalkış aracında en fazla 43 saat geçirecekler. Ancak Rucker bu durumun Mars misyonunu planlayanlar tarafından henüz çözülmemiş bir konu olduğunu söylüyor. Kaynak :NTV Chem Publısh / 35


Chem Publ覺sh / 9


KONGRE / KASIM 2015

Kongre Başkanı Prof. Dr. Seçil ÖZKAN tarafından yayınlanan kongre davet mesajı şu şekildedir. Uluslararası Katılımlı 2. Ulusal Biyosidal Kongresi Türkiye Halk Sağlığı Kurumu, Çukurova Üniversitesi ve Ege Üniversitesi işbirliğinde 9-13 Kasım 2015 tarihleri arasında Sheraton Çeşme Hotel’de düzenlenecektir. 19-22 Mart 2014 tarihleri arasında Antalya’da gerçekleştirilen; yurt içinden ve yurt dışından 105 konuşmacıve 1150 katılımcı ile ülkemizde alanında en kapsamlı katılım ile gerçekleşen Uluslararası Katılımlı Ulusal Biyosidal Kongresi’nin biyosidal ürünlere ilişkin üretim, pazarlama ve uygulama anlamında gerek kamu ve gerekse özel sektörde amacına ulaşmış olduğunu görmenin gururunu yaşıyoruz.

2. ULUSAL BIYOSIDAL

KONGRESI 2015 TARIHLERINDE GERÇEKLEŞECEK 9-13 KASIM

Bu gururu yaşamakla birlikte her zaman daha iyisini gerçekleştirme sorumluluğumuzun da bilincinde olarak Uluslararası Katılımlı 2.Ulusal Biyosidal Kongresi hazırlıklarına başlamış bulunmaktayız Türkiye’de biyosidal ürünler konusunda tek yetkili otorite olan Türkiye Halk Sağlığı Kurumu önderliğinde konunun tüm taraflarının bir araya gelerek bilgi paylaşımı ve tartışma ortamı sağlayan ve geleneksel hale gelmesi planlanan kongreler sayesinde daha iyiyi bulma ve daha uygununu kullanma adına önemli adımlar atılabileceği düşünülmektedir. Avrupa Birliği’nin 528/2012/EU sayılı Biyosidal Ürünler Regülasyonunu uygulamaya başlaması ve karşılaşılan problemlere binaen yapılan düzenlemeler ile hâlihazırda netliğe kavuşmayan işlenmiş eşyalar ve endokrin bozucular, ülkemizdeki biyosidal ürünlerde kullanılan aktif maddeler ve teknik eşdeğerlikleri ile safsızlıkları, biyosidal ürün ihraç eden firmaların BPR kapsamında karşılaşacakları güçlükler ve muhtemel fırsatlar; Belediyelerin halk sağlığı alanında kullandıkları biyosidal ürünler ve satın alma süreçleri ile biyosidal ürün uygulamalarında karşılaşılan sıkıntılar, insektisit ve rodentisitlere karşı direnç gelişimi; Hastanelerde kullanılan dezenfektanlar ve satın alma süreçlerinde karşılaşılan sıkıntılar gibi pek çok konuda oturumların gerçekleştirileceği ve çözümler üretilmesinin planlandığı kongre Avrupa Birliği üyesi ülkelerin yetkili otoriteleri, üniversiteler, hastaneler, belediyeler, yurt içi ve yurt dışından sektör temsilcilerinin katılımı ile 9-13 Kasım 2015 tarihleri arasında Sheraton Çeşme Hotel’ de düzenlenecek olan Uluslararası Katılımlı 2. Ulusal Biyosidal Kongresi‘nde sizleri aramızda görmeyi umuyor, değerli katkı ve katılımlarınızı bekliyoruz. Kongre konuları asagidaki gibidir….

- Biyosidal Ürün Mevzuatı - Biyosidal Ürün Uygulamaları - Biyosidal Ürünlerin Analizleri - Biyosidal Ürün Analiz Laboratuvarları - Biyosidal Ürünlerin Üretim Yerleri - AB ve Dünyadaki Mevcut Uygulamalar - AB ve Dünyadaki Mevcut Uygulamalar - İşlenmiş Eşyalar - Aktif Madde İçermeyen ve Halk Sağlığı Ala nında Biyosit Amaçlı Kullanılan Ürünler - Bor Bileşiklerinin Biyosidal Ürün Kapsamında Kullanımı - Biyosidal Ürünlerin Kurumlarca Satın Alınma sında Yaşanan Sorunlar - Genel Halkın Kullanımına Sunulan Biyosidal Ürünlerin Güvenilirliği - Koruyucu Biyosidal Ürünler - Biyosidal Ürünlerde Direnç Gelişimi - Biyosidal Ürünlerin Kalıntılarının Etkileri - Biyosidal Ürün Uygulama Cihaz ve Ekipman ları - Biyosidal Ürün İstatistikleri


SIZDEN GELENLER / EKIM 2015

Kimya Mühendisleri Odası Dergimize Özel göndermiş olduğu genel bilgilendirmeleri sizlere sunuyoruz. Kendilerine çok teşekkür ediyor ve başarılar diliyoruz.

KIMYA MÜHENDISLERI ODASI YAPISI VE GENEL BILGILENDIRME Kimya Mühendisleri Odası Ana Yönetmeliği Uyarınca Odanın Başlıca Amaçları • 6269 SAYILI Kimyagerlik ve Kimya Mühendisliği Hakkında kanunda belirtilen meslek faaliyetleri ile ilgili etkinliklerde bulunmak Ülkenin ve kamunun çıkarlarını gözetmek, • Ülkenin sosyal, ekonomik, kültürel ve teknolojik yönden kalkınmasına katkıda bulunacak etkinlikler yapmak (panel, kongre, sempozyum, sektör raporları vb.) • Kimya mühendisliği mesleğini geliştirmek için çalışmalar yapmak( meslekte yapılan yeni çalışmalara ve araştırmalara dergi vb. yayın organlarında yer vermek ve desteklemek) • Mesleğin ülke, toplum ve üyelerinin yararları doğrultusunda uygulanması ve geliştirilmesine katkıda bulunmak • Üyeleri arasında çalışma hayatında, işsiz ve öğrenciyken dayanışma sağlamak (Ücretsiz seminerler, meslektaşlarla bilgi paylaşımı, sohbetler, özlük haklarının gaspı ile hukuksal ve politik mücadele) • Üniversiteler ile sanayi kuruluşları arasında işbirliği sağlamak ve bu konuda etkinlikler düzenleyerek ortak çalışmaları özendirmek (Boya, Sabun Deterjan, Yapılarda Kimyasal Katkılar Sempozyumları vb.) • 6269 sayılı Kimyagerlik ve Kimya Mühendisliği Hakkında Kanun gereği Sanayi kuruluşlarında en az bir sorumlu müdür bulundurulmasını sağlamak için hukuksal ve politik mücadele vermek • Üniversitelerin kimya mühendisliği bölümlerinde eğitim gören öğrencilerine, mesleği tanıtmak, eğitim, araştırma, kurs, staj, sosyal faaliyetler vb. konularında yardımcı olmak, • Oda etkinliklerini ilgilendiren yasa, tüzük ve yönetmeliklerin hazırlanması, geliştirilmesi, değerlendirilmesinde söz sahibi olmak uzmanlarıyla görüş vermek • Uzmanlık alanına giren konularda ilgili kurum ve kuruluşlar ile işbirliği yaparak mahkemelere, kişi ve kuruluşlara hakemlik, eksperlik, bilirkişilik, teknik danışmanlık, müşavirlik vb. hizmetleri, üyeleri vasıtası ile vermek

Chem Publısh / 38


SIZDEN GELENLER / KASIM 2015

TMMOB Kimya Mühendisleri Odası ülke genelinde 12 ilde il temsilcilikleri ve şube örgütlülüğüne sahiptir. Ülke genelinde temsilcilik ve üye sayıları aşağıda belirtildiği gibidir;

TMMOB Kimya Mühendisleri Odası mesleki çalışmaları alt çalışma gruplarında gerçekleştirmektedirler. İl bazında çalışan meslek komisyonları aşağıdaki gibidir;

TMMOB Kimya Mühendisleri Odasında tarafından 11 yayın ve 30 kitap basımı gerçekleştirilmiştir. Ayrıca meslek konuları için KİMSEM bünyesinde ücretli ve ücretsiz düzenlenen eğitimler de aşağıdaki gibi sıralanabilir; • LPG OTOGAZ YADA DOLUM TESİ- • PATLAMADAN KORUNMA DÖKÜSİ SORUMLU MÜDÜRLÜK EĞİTİMİ MANI HAZIRLAMA EĞİTİMİ • ISO 9001-2008 KALİTE YÖNETİM • HAZARD & OPERABİLİTY ANALYSİSTEMLERİ TEMEL EĞİTİMİ SİS (HAZOP) • TS EN ISO/IEC 17025 KAPSAMIN- • TS EN ISO/IEC TEMEL VE DOKÜDA ÖLÇÜM BELİRSİZLİĞİ EĞİTİMİ MANTASYON EĞİTİMİ • GBF HAZIRLAYICISI EĞİTİMİ • TEHLİKELİ KİMYASALLARIN GÜ• HAVUZ SUYU OPERATÖRÜ EĞİTİ- VENLİ KULLANIMI VE DEPOLANMAMİ SI • KİMYASAL YAYILIM MODELLEME • OHSAS 18001 İŞ SAĞLIĞI VE GÜPROGRAMI VE RAPORLAMA EĞİTİ- VENLİĞİ YÖNETİMİ SİSTEMİ TEMEL Mİ EĞİTİMİ • İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ GENEL BİLGİLENDİRME EĞİTİMLERİ

Chem Publısh / 39


İŞ / EKIM 2015

YENI REKORLAR PEŞINDE! Avrupa’da her yıl yapılan ve en büyük plastik fuarı olan Plast Eurasia İstanbul, 25. Uluslararası İstanbul Plastik Endüstrisi Fuarı, 3 - 6 Aralık, 2015 tarihleri arasında, Pagev (Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı) işbirliği ile Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi Büyükçekmece, İstanbul‘da kapılarını açmaya hazırlanıyor. Plast Eurasia İstanbul Fuarı 25. Yılında Yeni rekorlar Peşinde! 2014 yılında 98.000 m2 kapalı alanda 41 ülkeden 1067 firma ve firma temsilcisinin katılımı ile açılarak 43.756 profesyonel ziyaretçinin gezdiği Plast Eurasia İstanbul Fuarı 25.yılında 120.000 m2 kapalı alan ve 50.000 üzerinde ziyaretçiyi hedefleyerek, yılın ilk altı ayında toplam alanın %80’inin satışını gerçekleştirmiştir. Bu yılda Plast Eurasia İstanbul fuarına, milli katılım yapmak isteyen Kore, Tayvan, Çin ve İngiltere’nin plastik federasyonları ile temasa geçilip gerekli anlaşmalar sağlanmış ve fuarın çok uluslu yapısı daha da renklendirilmiştir. Bu gelişmeler ışığında, plastik fuarları arasında 25 yıllık bir geçmişi olan Plast Eurasia İstanbul, başarısının sürpriz olmadığını bir kez daha kanıtlamıştır. Sektörün Devleri Burada, Siz Neredesiniz ? Fuara doğru heyecanlı bekleyiş sürerken Avrupa, Çin, Uzakdoğu ve Türkiye’nin büyük plastik firmalarını aynı çatı altında toplayacağını göstermiş ve böylelikle rakiplerinden bir adım daha öne çıkmıştır. Plast Eurasia İstanbul 2015 fuarına hazırlanılırken, yapılan B2B görüşmelerin ardından, müşterilerin Chem Publısh / 40

beklentileri ve talepleri göz önüne yurtdışında yoğun bir şekilde ağırlık alınarak, yurtdışı satış politikası ve verilmiştir. Bu doğrultuda Plast Eurasia İstanbul ekibi mayıs ayında gerçekleşen Milan Plast 2015 fuarında katılımcı olarak bulunmuştur. Fuar esnasında yapılan görüşmeler ve tanıtım faaliyetleri oldukça başarılı ve etkili geçmiştir. Dört bir koldan devam eden tanıtım faaliyetlerine, Tüyap Yurtdışı Ofislerimiz ve fuar ziyaretleri programlanmış, hali Tüyap Yetkili Temsilciliklerin de iş hazırda yapılan profesyonel ziya- birliğiyle, Asya, Orta Doğu, Balkanretçi çalışmalarına daha da ağırlık lar, Rusya ve Avrupa‘da başarılı çalışmalarına durmaksızın devam verilmiştir. Türkiye İstatistik Kurumu’nun veri- etmektedir. Bütün bu göstergelerin lerine göre, Türkiye’nin diğer ülkelerle ihracat- ithalat verileri büyük bir özenle incelenmiş ve bu ülkelerin plastik dernekleri, ticaret odaları ile irtibata geçilip fuar davetleri gerçekleştirilmiştir. Plastik sektörü için gerek ihracatta gerekse ithalatta önemli konumda olan ülkelerden ışığında Plast Eurasia İstanbul fuaalım heyeti çalışmalarına başlan- rı her sene olduğu gibi bu sene de mıştır. Geçen yıl 21 ülkeden yapı- çok renkli geçeceğinin sinyallerini lan alım heyeti sayısı, bu yıl katılım- vermiştir. cıların beklentileri doğrultusunda 25 yıllık geçmişi ile sektörün yapı yeniden belirlenmiş ve hedef ülke- taşı olan ve her yıl istikrarlı büyülere dair temaslar sonuç vermeye mesiyle plastik fuarları arasında rabaşlamıştır. Plast Eurasia İstanbul, kipsiz olmaya doğru ilerleyen Plast 25. yılına yakışacak şekilde büyü- Eurasia İstanbul 2015 fuarı hakkınmeye devam etmektedir. da daha detaylı bilgi için: Plast Eurasia İstanbul’un tanıtım fawww.plasteurasia.com aliyetlerine hem yurtiçinde hem de


Chem Publ覺sh / 9


YENI / KASIM 2015

GRAFEN KAPLI YENI NESIL TEKSTIL ÜRÜNLERI

ZEHIRLI GAZLARI ALGILAYACAK

Kore’de bilim adamları havada bulunan tehlikeli gaz algılayarak üzerinde bulunan LED ışığını açarak uyarıda bulunan grefen kaplı kumaşlar geliştirdi. Elektronik ve Telekomünikasyon Araştırma Enstitüsü ve Kore Cumhuriyeti Konkuk Üniversitesinin ortak çalışması ile, nanoglue adlandırılan sığır serum albümin (BSA) (bir çeşit protein çeşidi) ile kaplanmış pamuk ve polyester iplik geliştirildi. Iplikler daha sonra grafen oksit ile kaplandı. Grafen karbon inanılmaz güçlü bir tabaka oluşturan, ısı ve elektrik mükemmel iletken özellikleri ile bilinir. Test kumaşları bükme ve doğrultma ve çeşitli kimyasal deterjanlar ile yıkama testlerden sonra elektrik iletken özelliklerinin muhafaza gösterdi ki grafen yaprakdaki nanoglue çok çok iyi sıkışmış olduğunu gösterdi. Son olarak, graphene oksit iplikler elektron kazanması için kimyasal indirgeme işlemine maruz bırakıldı, bu işlem sonucu fosil yakıtlara, araç egzozlarına ve kirletici gazları tespit eden azot oksitlere karşı duyarlılık kazandırıldı. İşlenmiş kumaşların Azot dioksite maruz kalması ile, indirgenmiş grafin oksit elektrik direnci bir değişikliğe yol açılıyor.. Kumaşlara Azot dioksit 30 dakika boyunca milyonda 0.25 parça maruziyetine bırakıldı (ABD Çevre Koruma Kurumu tarafından belirlenen kabul edilebilir bir standart üzerinde hemen hemen beş kez altında ) ve hassasiyeti kanıtlandı.Bu yeni teknoloji araştırmacılara göre, hemen hemen tüm ilgili sektörlerde kabul edilebilir çünkü kaplama işlemi seri üretime uygundur ve basittir. Malzemeler havadan zararlı gaz algılamada “akıllı filtreler” gibi davranmaya müsait hava temizleyici filtrelerde geliştirilebilir. Dr. Hyung-Kun Lee “Bu her zaman mevcut katı yüzeyler ile geliştirilen gaz sensörleri aksine, esnek ve yaygın olarak kullanılan elyaflar ile geliştirilen bu sensör, bizim günlük yaşamımız için önemli bir değişiklik getirebilir,” diyor. Chem Publısh / 42

ArkaPlan https://goo.gl/ALIz3D


YENI / KASIM 2015

MIKRO M FOTOSENTETIK HÜCRELER İLE YOSUNLARDAN

ENERJI ÜRETEBILIRIZ yüzeye aktarıyor. Bir dış yük de elektronların elde edilmesinde kullanılıyor. Geliştirilen her bir hücre, 993mV açık devre gerilimi ve 36.23W/ cm2 güç yoğunluğu üretebiliyor.” Bu mikro fotosentetik enerji hücreleri önemli anlamda askeri ve kablosuz uygulamalarda kullanılabilir. Ayrıca Bio MEMS cihazlar için iyi bir güç kaynağı olabilir. MEMS araştırmacılarına göre hücreden yüksek akım yoğunluğunu ve yüksek güç yoğunluğunu elde etmek için uygun olan küçük çaplı anot-katot bölmelerini imal etmek için halen sorunlar mevcuttur. Tabii ki, güç hücreleri ticari anlamda yapılması gerekiyor. Optik Bio Micro Systems araştırmacılar ekibi, ekonomik yönden yüksek güç yoğunluğu ve yüksek akım yoğunluğu güç hücresini üretmek için var güçleri ile çalışıyorlar.

ArkaPlan http://goo.gl/rHVHMm

ikro Fotosentetik Hücreler İle Yosunlardan Enerji Üretebiliriz. Kanada’nın Montreal kendinteki Concordia Üniversitesi’nde, yosunların fotosentez ve solunum fonksiyonlarından elektrik elde etmeyi sağlayan bir teknoloji geliştirildi. ÜniversiteninOptik Biyo Mikrosistem laboratuvarından bir araştırma ekibinin ürettiği “mikro fotosentetik hücre”, güneşten alınan enerjiyi elektrik enerjisine çeviriyor. Yayınlanan makalede, mikro fotosentetik hücreler temiz enerji üretmek için aranan ekonomik yollar ve insanlığın geleceği için karbon içermeyen yeni bir güç kaynağı olabilir. Technology dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, mikro-fotosentetik hücre teknolojisi, Güneş’in enerjisinden daha iyi faydalanma fikriyle ortaya çıkan teknolojilerden biri. Zira bilim insanları, Güneş’in Dünya’ya bir saatte gönderdiği enerjinin, dünyadaki bütün insanların bir yılda tükettiği enerjisden daha fazla olduğunu söylüyor. Bundan dolayı bilim insanları yaptıkları çalışmalarla yeni sistemler geliştirerek Güneş’ten en iyi şekilde faydalanmamızı sağlamaya çalışıyorlar. Technology, fotosentezden nasıl elektrik üretildiğini şu şekilde açıklıyor:”Bitki hücrelerinde meydana gelen solunum ve fotosentez “elektron transfer zicirleri” içerir. Bu sistem içerisinde elektron taşıyıcılarının verdikleri elektronlar, kimyasal tepkimelere sokularak enerji üretimi sağlanır. Fotosentezin ve solunumun elektron transfer sistemleri mavi-yeşil yosunlardan elektrik enerjisi sağlanması için oldukça önemlidir. Geliştirilen fotosentetik güç hücresi, anot, katot ve proton değişim zarından meydana geliyor. Hücrenin anot kısmı bakterilerden meydana geliyor ve bakteriler elektronları katottan elektrot

Chem Publısh / 43


SIZDEN GELENLER / KASIM 2015

M

MALZEME GÜVENLİK BİLGİ FORMLARININ ÖNEMİ

SDS ismini İngilizce açılımı olan Material Safety Data Sheet kelimelerinin ilk harflerinden almaktadır. Türkçe anlamı ise; Malzeme Güvenlik Bilgi Formu, Güvenlik Bilgi Formu’ dur. Türkçe kısaltması GBF’dir. Kimyasalların kullanım ve depolanma süresinde meydana gelebilecek İşçi Sağlığı İş Güvenliği risklerini yok etmek, en aza indirgemek çalışmaların en önemli parçasını oluşturan ve kullanıcıyı doğru ve yeterli düzeyde bilgilendirmeyi hedefleyen, ilgili kimyasal maddelerin tehlike ve riskleri ile diğer bilgileri içeren dokümanlara verilen isimdir. Ayrıca bir Güvenlik Bilgi Formu, ürünlerin etiketlenmesini ve bununla birlikte o ürüne ait fiziko-kimyasal, sağlık ve çevresel tehlikelerinin okunmasına ve anlaşılmasına da olanak sağlamaktadır. Karayolu taşımacılığında ADR’ye uygun taşımacılığın sağlanmasında önemli bir belge oluşturmaktadır. DÜNYADA DURUM

TÜRKİYEDE DURUM

GHS Kimyasal ürünlerin insan ve çevreye verdiği zararların kontrol altına alınması amacı ile Birleşmiş Milletlerin Kimyasalların Güvenli Dolaşımı konusunda 1972 yılında başlattığı çalışmalar, 2009 yılında GHS’nin yayınlanması ile son şeklini almıştır. Global Uyum Sistemi yada Küresel uyum sistemi -GHS (Global Harmonised System) ile kimyasal ürünlerin insan ve çevreye verdiği zararı minimumda ve kontrol altında tutulması amaçlanmaktadır. “Global Harmonised System” uyarınca Kimyasal ürünlerin sınıflandırılması, etiketlendirilmesi ve ambalajlanması küresel uyum sistemi çerçevesinde standartlaştırılmış oldu. Avrupa Birliği de 2009 yılında CLP tüzüğünü yürürlüğe sokarak, kimyasal maddelerin AB ülkeleri bünyesinde aynı şekilde sınıflandırılmasını, etiketlendirilmesini ve ambalajlandırılmasını sağladı.

Türkiye de MSDS süreci 26.12.2008 tarihli Resmi Gazete ’de yayımlanarak yürürlüğe giren 27092 sayılı “tehlikeli maddeler ve müstahzarlara ilişkin güvenlik bilgi formlarının hazırlanması ve dağıtılması hakkında yönetmelik ile başladı. Yerine 13 .12 2014 tarihli resmi gazetede yayınlanan zararlı maddeler ve karışımlara ilişkin güvenlik bilgi formları hakkında yönetmelik ile CLP tüzüğüne uyumlaştırılarak son halini aldı. Bu yönetmeliğe göre GBF elektronik ortamda ve yazılı metin olarak verilir. GBF’Ier, güvenlik bilgi formlarının hazırlanmasına ilişkin personel belgelendirmesi konusunda akredite olmuş ‘Kuruluş’ tarafından belgelendirilmiş kişilerce hazırlanır. İthalatlarda da güvenlik bilgi formları, aynı niteliğe sahip kişilerce hazırlanır. Sınav sonucu başarılı olan kişilerin alacak olduğu TÜRKAK onaylı GBFH sertifikaları 3 yıllığına geçerlidir. Süre bitiminde yeniden sınava girilir. GBF tedarikçi tarafından, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın internet sayfasındaki GBF ile ilgili özel paket programa yüklenir.(onlıne.cevre.gov.tr) Makbule ÇETİN ISO 9001 Baş denetçisi B sınıfı iş güvenliği uzmanı

Chem Publısh / 44



IŞ / KASIM 2015

İŞ İLANLARI Ticaret Meslek Lisesi, Meslek Yüksek Okulu Muhasebe bölümü veya Üniversite mezunu,

hareket e en

hemistry technical kn le e c r M c in hemical n ineerin hemistry t least years technical sales e erience chemical ra materials ales skills

lmak

luent in n lish m uter skills rivin skills

lmak

kullanabilmek erhan i bir seyahat en eli bulunmamak

tercih ne eni ir

Tercihen imya Mezunu, ayan

Chem Publısh / 46


IŞ / KASIM 2015

YEDITEPE CONSTRUCTION GROUP INTERNATIONAL SALES ASSISTANT andidates A degree from a reputable university

language is a plus

SANKO

Chem Publısh / 47



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.