KobiPlastik

Page 1

KOBİPLASTİK

Nev Medya | Fuar Sistemleri PANSET

PANSET MASA

AĞUSTOS 2012 / 3

PETİTE TANITIM STANDI

KÖŞELİ TANITIM STANDI

OVAL TANITIM STANDI

www.kobiplastik.net

Nev Medya | Satış Destek ve Fuar Sistemleri

T: +90-216-533-8444 www.nevmedya.net / bilgi@nevmedya.net

ÖRÜMCEK STAND

ÖRÜMCEK STAND

(Klipsli)

(Manyetikli)

Nev Medya Site Mah. Cevahir Cad. Tevazu Sk. Yıldız Ap. Nu:24/3 Ümraniye / İstanbul TÜRKİYE

KOBİPLASTİK AYLIK PLASTİK SANAYİİ DERGİSİ AĞUSTOS 2012 / 3

ÖRÜMCEK MASA

AYLIK PLASTİK SANAYİİ DERGİSİ

T: +90-216-533-8444 F: +90-216-533-0999 www.nevmedya.net bilgi@nevmedya.net

LLA YAŞAR N. ATİ İLE SÖYLEŞİ

RKİYE GÜNEŞ UĞUR KILIÇ: TÜ ÖNMELİ ENERJİSİNE D

DESK

MARKA: AUTO

- CİGNA FİNANSBANK ORTAKLIĞI

DOSYA: DEĞİŞKEN SICAKLIK KONTROLLÜ KALIPLAMA


Nev Medya | Satış Destek Sistemleri

Nev Medya | Satış Destek Sistemleri Showboard

Alüminyum Çerçeve

Işıklı ürünler

Opti Çerçeve Ahşap Pano Solid Kaldırım Panoları

snapper

ı s ı c ı t a S i l i k t Ye Banner Nev Medya Site Mah. Cevahir Cad. Tevazu Sk. Yıldız Ap. Nu:24/3 Ümraniye / İstanbul TÜRKİYE

T: +90-216-533-8444 F: +90-216-533-0999 www.nevmedya.net bilgi@nevmedya.net

Duvar Tipi Broşürlük Nev Medya Site Mah. Cevahir Cad. Tevazu Sk. Yıldız Ap. Nu:24/3 Ümraniye / İstanbul TÜRKİYE

T: +90-216-533-8444 F: +90-216-533-0999 www.nevmedya.net bilgi@nevmedya.net


Gökhan Metal ARAF

SM-SAF SR-SAF

TETRA High Feed

PENTA Heavy Dut COMPACT 90 RN-SAF

FORCE-SAF

TORO-SAF PENTA-60 RD-SAF

PENTA High Feed ORBI-SAF

AEROLONG

FLASH-SAF PENTA 45 QUADRI-SAF

PLUNG-SAF AEROFINISH

GR-SAF POLYMILL

TE-SAF

QUADRI-SP

CT-SAF

9605

V6 Kesici takım sektöründe hizmet veren firmamız, dünya çapındaki markaları, Türkiye geneli şube ve bayilikleriyle talaşlı imalat sektöründe siz değerli üreticilerimize daima yenilikleri sunmayı ilke ediniyor. Özellikle “Paslanmaz”, “Titanyum” ve “Süper Alaşımlı Çelik Grupları” için tasarlanmış “9605 Tornalama Serisi” “5050 Frezeleme Serisi” “V6 6 Köşeli Diş Açma Serisi” ile ürün gamına yeni ürünler eklenmiştir. Gökhan Metal Teknik Hırdavat Tic. ve San. Ltd. Şti.

5050

Yukarı Dudullu Mah. İmes San. Sit. E Blok 504. Sk. No.1 34776 Ümraniye – İstanbul / TÜRKİYE Tel: +90 216 314 18 96 Faks: +90 216 314 20 52 info@gokhanmetal.com www.gokhanmetal.com


Furkan Makine 1992 yılında kurulmuş olup, kuruluş amacı ve değişmeyen hedefleriyle alanlarında teknoloji lideri olan plastik makine ve yan ekipman ürünlerini, deneyimi ile en uygun şartlarda Türk imalatçılarına sunmaktadır. Öncelikli olarak müşteri memnuniyetini ilke edinen firmamız satış ve servis ekibi ile kuruluşundan bugüne müşterilerinin yanında olmuştur.

Rami Kışla Cad. Apek Üretmen İş Merkezi No:61/C 190 Topçular İSTANBUL Tel: 0212 613 0747 Faks: 0212 613 8388 info@furkanmakine.net www.furkanmakine.net 2

AĞUSTOS 2012 / 3 KOBİPLASTİK


www.orionrezistans.com İmes Sanayi Sitesi B- Blok 204 Sok. No : 44 Yukarı Dudullu-Ümraniye, ISTANBUL, TÜRKIYE Tel : +90 216 527 97 01 – 02 Faks: +90 216 527 97 03 info@orionrezistans.com, satis@orionrezistans.com, sales@orionrezistans.com bilal@orionrezistans.com nadiia@orionrezistans.com www.orionrezistans.com


Çeliği işleyerek müşteriye teslim etmek sadece bizim işimiz…

Ürünlerimiz Soğuk İş Takım Çelikleri (1.2080-1.2379-1.2842-1.2550) Sıcak İş Takım Çelikleri (1.2344-1.2343-1.2365-1.2367) Plastik Kalıp Çelikleri (1.2738-1.2311-1.2312-1.2083-1.2316) Karbonlu Çelikler (1040-1050-4140-8620) Makine Parkı Satıh Taşlama (700 x 1600) Universal Freze (600 x 1600) Universal Freze (300 x 900) Universal Freze (300 x 1000) Des Sanayi Sitesi 1. Cad. D7 Blok No: 11 Y.Dudullu – Ümraniye / İstanbul Tel-1: 216-4205984 Tel-2: 216-4668992 Faks: 216-4668993 info@mizancelik.com.tr www.mizancelik.com.tr



HABER

Misyon, vizyon ve değerlerimiz doğrultusunda müşterilerimiz ve çalışanlarımızın beklentilerini göz önünde bulundurarak, ISO 9001 standartlarında sürekli iyileştirmeyi sağlamak. Çağdaş bilgi ve teknolojiyi yakından takip ederek müşterilerimize ulaştırmak, çalışan yetkinliklerinin arttırılmasını sağlamak, yönetim felsefemiz ve kalite politikamızdır.

Millstar Türkiye Distribütörü DOĞUSAN TEKNİK MAK.SAN.ve TİC.LTD.ŞTİ.

İOSB Triko Center M8 Blok No:166 İkitelli - Başakşehir / İstanbul Tel: +90 212 671 76 21 Faks: +90 212 671 76 23

www.dogusanteknik.com.tr info@dogusanteknik.com.tr

Anadolu Yakası Bayii HT MÜHENDİSLİK MAK.SAN. ve TİC.LTD.ŞTİ.

İnönü Mah. Demokrasi Cad. Karlı Sk. No:1 Ofis:12 Sarıgazi Sancaktepe / İSTANBUL Tel: 0216 621 7949 Faks: 0216 621 7953

www.htmuhendislik.com.tr info@htmhs.com


Emre KOLDAŞ emre@nevmedya.net

İLK 500’DE 18 PLASTİK FİRMASI Türkiye’nin 500 büyük şirketi açıklandı. ISO 500 Büyük Sanayi Kuruluşu listesinde 18 tane plastik firması mevcut. PAGDER Genel Sekreteri Barbaros Demirci bu konu ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Sektörün çok önemli gelişmeler yaşadığını detayları ile birlikte okuyabilirsiniz. Bu ay marka yenileme ve marka taklidi üzerinde durduk. Marka yenilemenin zamanında yapılmaması durumunda oluşabilecek zarar paha biçilemez. O yüzden marka yenilemenin unutulmadan zamanında yapılmasının büyük faydaları var. Ayrıca marka taklidi ve zararlarını da KobiPlastik markasını emânet ettiğimiz Efor Patent’in Genel Müdürü Savaş Gümüş’ten okuyabilirsiniz. KobiPlastik marka tescil işlemleri için sektörünün önde gelen firması Efor Patent’i tercih etmiştir. Bu ay Autodesk firması marka sayfalarında yerini aldı. Özellikle kalıpçılık sektörüne büyük yeniliklerin yanısıra kolaylıklar getiren “Moldflow” adlı ürünlerini ve detaylarını Autodesk MED Bölgesi Pazarlama Yöneticisi Bahar Biçer’den dinledik. Sağlık Danışmanımız Doç. Dr. Nuri Haksever beslenme konusunda abonelerimizi ve okuyucularımızı bilgilendirmeye başladı. Beslenme serisini okumanızı tavsiye ederim. Tasarım sayfalarımızda tasarım hukukunun dünyadaki yerini araştırdık. İlk iki sayıda incelediğimiz termoform kalıp tasarımından sonra değişken sıcaklık kontrollü kalıplama konusunu dosya konusu olarak irdeledik. Yazın İstanbulu’nda en güzel yer kuşkusuz Boğaz. Kuleli Caddesi üzerindeki Sumahan On The Water isimli otel bütün ihtişâmı ile bu ayki turizm sayfalarımızda. Boğaziçi semtlerinden aldığı oda isimlerinden tarihî derinliğine, suma fabrikasından otel olarak hizmet vermesine kadar çok farklı bir mekân Sumahan. Boğazı seyredebildiğiniz her odasında ve oda bahçelerinde vakit geçirmek insana huzur veriyor. Sağlık sayfalarında elde ettiğiniz bilgilerden sonra Giritli’de bir akşam yemeği yemek istersiniz diye düşündük. Girit mutfağını İstanbul’a taşıyan Giritli’de sağlıklı otlar ve zeytinyağı ile yapılan salata ve yemekler taptaze. Rönesansın ustaları sergisi “Great Masters” bu ay kaçırılmaması gereken bir sergi. Tophane-i Amire’deki sergi 27 Ağustos’a kadar uzatıldı. Aydınlanmanın sembolü 3 isme dair merak edilenleri etkileşimli bir sergide görme fırsatını kaçırmayın. Ağustos sayımız dopdolu. Her sayımızda abonelerimize ve okuyucularımıza daha farklı konuları sunacağız. Amacımız sıkıcı sanayi dergisi biçimindeki klâsik dergilerden olmayıp, plastik sanayiindeki insanlara işleri ile ilgili ürün ve bilgilere ulaşırken, sıkılmadan, insanlığa dair ihtiyaçları karşılayacak sayfaları da bulabilecekleri bir dergi oluşturmaktır. Bunu başardığımızı düşünüyorum. Plastik sanayiine üretim yapan bir işadamının hayatında sadece plastikler, kalıplar ve üretim değil ayrıca tatil yapma ihtiyacı, güzel bir mekânda yemek yeme, farklı konulardan haberdar olma, sağlık konusunda bilgilenme ihtiyacı da var. KobiPlastik bunu karşılıyor. Emre KOLDAŞ Genel Yayın Yönetmeni

AĞUSTOS 2012 / 3 KOBİPLASTİK

7


Nev Medya adına İmtiyaz Sahibi Emre KOLDAŞ (Sorumlu Yazı İşleri Müdürü)

İÇİNDEKİLER

İÇİNDEKİLER

Genel Koordinatör Erdoğan KOLDAŞ erdogan@nevmedya.net Genel Yayın Yönetmeni Emre KOLDAŞ emre@nevmedya.net Satış ve Pazarlama Koordinatörü Ozan KOLDAŞ ozan@nevmedya.net Danışman Yrd. Doç. Dr. Aykut KENTLİ Marmara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisi akentli@marmara.edu.tr Editörler Simge PEÇEN simge@nevmedya.net Araş. Gör. Hikmet Nazım EKİCİ Şırnak Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü nazim@kobiplastik.net

Editör................................................................................... 7 18 Büyük Plastik Şirketi ................................................ 14-15 Prins’ten Otogaz Sistemleri .............................................. 16 F. Aytaç Beki - Marka Yenileme ........................................18 Fırat’tan Yeni Nesil PVC .................................................... 19 Stoper Laboratuarı ........................................................... 20 Yaşar N. Atilla ile Söyleşi ...................................... 22-23-24 Qr Kodda 5 Büyük Hata ............................................... 26-27

Sağlık Danışmanı Doç. Dr. Nuri HAKSEVER haksevernuri@gmail.com

Savaş Gümüş - Marka Taklidi ve Zararları ...................... 34

Yazılım Ali Sercan YAVUZ

Van Vliet Kentsel Dönüşüm ............................................. 35

Fotoğraf Gizem KOLDAŞ gizem@nevmedya.net

Uğur Kılıç: Türkiye Güneş Enerjisine Dönmeli ............ 36-37

Reklâm reklam@kobiplastik.net

Marka: Autodesk ............................................. 40-41-42-43

Abonelik abone@kobiplastik.net

Ege Endüstri Büyükler Listesinde ................................... 44

Katkıda Bulunanlar Savaş GÜMÜŞ Buket KOCAMAN Yönetim Yeri: Site Mh. Cevahir Cad. Tevazu Sk. Yıldız Ap. Nu:24/3 Ümraniye İstanbul TÜRKİYE T. : +90-216-533-8444 F. : +90-216-533-0999 E-posta : bilgi@nevmedya.net Web : www.nevmedya.net ISSN : 2146-2194 Tasarım / Baskı

Ege Reklam Basım Sanatları San.Tic. Ltd. Şti. Esatpaşa Mahallesi Ziyapaşa Caddesi No:4 34704 Ataşehir / İSTANBUL T. : +90 216 470 44 70 F. : +90 216 472 84 05 W. : www.egebasim.com.tr KobiPlastik Dergisi’nde yayınlanan yazılardaki görüşler yazarlarına, yayınlanan ilânların sorumluluğu ise ilân verene aittir. KobiPlastik Dergisi’nde yayınlanan yazılardan kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir. KobiPlastik Dergisi Basın Ahlâk Yasası’na uymayı taahhüt eder.

8

STİK ŞİRKETİ

18 BÜYÜK PLA

RKİYE GÜNEŞ UĞUR KILIÇ: TÜ ÖNMELİ ENERJİSİNE D AĞUSTOS 2012 / 3 KOBİPLASTİK


REKLAM DİZİNİ

IFS ile FSS Fren İşbirliği ................................................... 45 PAGDER Olağan Genel Kurulu Yapıldı ............................. 46 Befesa’dan İzmir ve Adana’ya Yatırım ............................48 Nuri Haksever - Beslenme Deyince Ne Anlıyoruz? .... 50-51 Viko Sigorta Kutuları ........................................................ 52 Tasarım Hukukunun Dünyadaki Tarihî Gelişimi .........54-55 Dr. Umut Genç: Yerli Motor Tasarlayabiliriz .............. 58-59 Dosya: Değişken Sıcaklık Kontrollü Kalıplama ...62-64-66-68 Finansbank Cigna Ortaklığı .............................................. 69 240 Milyon Avroluk Dev Satış ......................................70-71 Turizm: Sumahan ........................................................ 72-73 Gastronomi: Giritli ....................................................... 74-75 Maden İhracatı 1,93 Milyar $ Oldu .............................. 78-79

CIGNA FİNANSBANK ORTAKLIĞI AĞUSTOS 2012 / 3 KOBİPLASTİK

AHAN

TURİZM: SUM

NEV MEDYA ÖN KAPAK NEV MEDYA ÖN KAPAK İÇİ GÖKHAN METAL 1 FURKAN MAKİNE 2 ORION 3 MİZAN ÇELİK 4 SARAÇ PLASTİK 5 MILLSTAR 6 ELİT MAKİNA 10 ELİT MAKİNA 11 EFOR PATENT 13 ERDAL PANTOGRAF 17 PLASTEURASIA 21 LÖSEV 25 KAUÇUK 2012 29 AKYÜZ PLASTİK 31 HAYTAP 32 KANDEMİR PARLATMA 33 SARAÇ PLASTİK 38 AVRASYA AMBALAJ 39 MAKTEK 47 MİZAN ÇELİK 49 KIZILAY 53 EFOR PATENT 55 ONAY METAL 56 ONAY METAL 57 AKCAM 61 ORION 63 BALİ TEKNİK 65 NEV MEDYA 65 AHISKALI KAYNAK 67 NEV MEDYA 80 NEV MEDYA ARKA KAPAK İÇİ NEV MEDYA ARKA KAPAK

GASTRONOMİ:

GİRİTLİ

9


HABER

Kalıp İmalatında Çözüm Ortağınız... HİZMETLERİMİZ İsteğe Uygun Sertifikalı Çelik Temini Temizlenmiş Taşlanmış Plakalar Detay İşçilikli Kalıp Setleri 3D Yüzey İşleme Derin Delik İşleri Tel Erozyon İşleri

ELİT MAKİNA VE KALIP ELEMANLARI SAN.TİC.LTD.ŞTİ. İmes San. Sit. C Blok 304. Sk. No:9 Y.Dudullu - Ümraniye İstanbul Tel: +90 216 313 73 00 Faks: +90 216 313 89 55

www.elitmakina.com.tr


“Makine Parkurumuz” İŞLEME MERKEZLERİ

TEL EREZYON TEZGAHLARI

KONVANSİYONEL TEZGAHLAR

AWEA SP 2016 CNC DİK İŞLEME (X:2100 Y:1600 Z:1200) AWEA VP 2012 CNC DİK İŞLEME (X:2000 Y:1200 Z:1000) AWEA BM1600 CNC DİK İŞLEME (X:1600 Y:800 Z:800)

CHARMILLES TEL EROZYON TEZGAHI (X:600 Y:400 Z:350) CHARMILLES TEL EROZYON TEZGAHI (X:400 Y:250 Z:220) HIZLI DELİK DELME TEZGAHI (X:450 Y:350 Z:350)

3 ADET PROTH SATIH TAŞLAMA TEZGAHI (850x1800) + (400x800) + (650X1330) YATAY TARAMA FREZE TEZGAHI (X:2000 Y:650 Z:650) DİK TARAMA FREZE TEZGAHI (X:2000 Y:800 Z:750)

AWEA BM1020 CNC DİK İŞLEME (X:1020 Y:600 Z:600) AWEA BM1020 CNC DİK İŞLEME (X:1020 Y:600 Z:600) QUASER MV/154C CNC DİK İŞLEME

BOY: 1 METRE; ÇAP: ø6MM-ø16MM

DERİN DELİK TEZGAHI

(X:700 Y:530 Z:560)

ELİT MAKİNA VE KALIP ELEMANLARI SAN.TİC.LTD.ŞTİ. İmes San. Sit. C Blok 304. Sk. No:9 Y.Dudullu - Ümraniye İstanbul Tel: +90 216 313 73 00 Faks: +90 216 313 89 55

www.elitmakina.com.tr


KISA HABER

1 Dakikada Sanal Hayatta • 200 milyon e-posta gönderiliyor • 570 yeni internet sitesi kuruluyor • 2 milyon Google araması yapılıyor

Ar-Ge’ye 50 Milyon $ Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün mühendislik hizmeti ihraç etmeye başladıklarını belirtti. Geçen yıl 50 milyon $ ihracat geliri elde ettiklerini kaydeden Yenigün şu an itibarı ile 1200 olan Ar-Ge mühendisi sayımız 2013 yılına kadar 1300’e çıkacak dedi. Yenigün konuşmasına şöyle devam etti: “Mühendislerimiz Ford’un küresel projeleri motor geliştirmesi, şanzıman tasarımları, kalibrasyon sistemleri üzerinde çalışıyor.”

• Facebook’ta 34.000 beğeni • Facebook’ta 685.000 paylaşım • 100.000 Tweet • 47.000 uygulama indiriliyor

AVEA’dan Tacizi Engelleyen Yazılım TURKCELL’den Gelir Rekoru Turkcell, 2012 yılının ikinci çeyreğinde gelirlerini yıllık bazda % 12,5 arttırarak 2.565.000.000 TL’ye ulaştırdı. Şirketin net kârı ise 534.000.000 TL olarak belirlendi. Bir önceki 3 aylık döneme göre abone sayısını 200.000 arttıran TURKCELL’in toplam abone sayısı 34.700.000 oldu. Abone başına aylık geliri ise 20,70 TL olarak açıklandı. Bir abonenin yıllık ortalama görüşme süresinin 250 dakika olduğu TURKCELL üst üste 3 çeyrekte de büyüme kaydetmiş oldu. Mobil genişbant gelirlerinde % 44’lük bir artış gösteren TURKCELL’in iştiraklerinin gelirleri % 37 artış ile 416.000.000 TL olarak açıklandı. 12

GSM sektörüne yönelik katma değerli servisler sunan Defne’nin geliştirdiği “Outbound Campaign Suite” (OCS) adlı yazılım, cep telefonunda tacizi engelleyecek. AVEA’nın kullanmaya başlayacağı OCS ile eğer tüketici yapılan teklif ile ilgilenmiyor ise arzu ettiği taktirde bir sonraki kampanya arama listesine dahil edilmeyecek ve telefon tacizine maruz kalmayacak.

AĞUSTOS 2012 / 3 KOBİPLASTİK


KISA HABER


HABER

PLASFED VE PAGDER, “ISO 500 BÜYÜK SANAYİ KURULUŞU” LİSTESİNİ DEĞERLENDİRDİ

Türkiye’nin 500 büyüğünden 18’i plastik şirketi...

Geçtiğimiz günlerde açıklanan “ISO - Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2011” sıralamasında, plastik sektöründen 18 şirket yer alıyor. Bu şirketler toplam plastik mamul üretiminin % 13’ünü, toplam plastik mamul ihracatının da % 28’ini gerçekleştiriyor…

H

er yıl büyümesine ivme katan ve genellikle ülke ekonomisinin üzerinde bir büyüme rakamına imza atan Türk plastik sektörü, 2011 yılında “Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” sıralamasına 18 şirketle girdi. 2009 yılında sıralamaya 23 şirket sokan sektör sayı anlamında bir gerileme yaşasa da 2011 yılı rakamları değerlendirildiğinde, KOBİ düzeyindeki firmaların toplam sektör üretiminden ve ihracatından her yıl daha fazla pay aldıkları görülüyor. KOBİ ağırlıklı sektörde, KOBİ’lerin büyüdüğü ve genel toplamdaki paylarını arttırdığı görülüyor. Plastik Sanayicileri Federasyonu - PLASFED ve Plastik Sanayicileri Derneği -

14

PAGDER’in Genel Sekreteri Barbaros Demirci’nin yaptığı incelemenin detayları şöyle: 1993 yılında sadece 5 plastik firması ISO sıralamasında ilk 500’e girerken, bu sayı yıllar itibarı ile artarak, 2009 yılında 23 firma ile en üst düzeye ulaştı. Sıralamaya giren şirket sayısı 2010 yılında 19’a 2011 yılında ise 18’e geriledi. ISO sıralamasına giren ilk 500 büyük firma, 2011 yılında 2010 yılına kıyasla ortalama olarak dönem kârı dışındaki tüm göstergelerde pozitif performans sağlamalarına karşı, plastik firmaları brüt katma değer, öz sermaye, net aktifler dönem kârlarında gerileme yaşadı. 2011 yılında ilk 500 firma içine giren 18

plastik firmasının, 2010 yılına kıyasla ve carî fiyatlarla ve toplam bazda; üretimden satışları % 16, satış hasılatları % 17, ihracatları % 8 ve istihdamları % 2 arttı. Plastik firmalarının ilk 500 içindeki payı Plastik sektöründe faaliyet gösteren ve ISO sıralamasında ilk 500 arasına giren firmaların 2011 yılında ISO 500 büyük firma içindeki payları şu şekilde gerçekleşti: · Üretimden satışlar payı yüzde 2’den yüzde 1,8’e geriledi · Net satış hasılatları payı yüzde 1,7’den yüzde 1,5’a geriledi AĞUSTOS 2012 / 3 KOBİPLASTİK


· Yaratılan brüt katma değerin payı yüzde 0,7’den yüzde 0,5’e geriledi · Öz sermaye toplamlarının payı yüzde 1,7’den yüzde 1,1’e geriledi · Net aktifler toplamının payı yüzde 1,6’dan yüzde 1,2’ye geriledi · Vergi öncesi dönem kârı payı yüzde 1,2’den yüzde 0,6’ya geriledi · İhracat toplamının payı yüzde 1,7’den yüzde 1,6’ya geriledi · Ücretle çalışanlar toplamının payı yüzde 1,6 seviyesinde kaldı Toplam borçlar - Toplam varlıklar Gerçekleştirilen incelemeye göre, ISO sıralamasında ilk 500’e giren plastik sektör firmalarının toplam varlıklarının 2010 yılında % 52’si dış kaynaklarla finanse edildi. Bu oran 2011 yılında % 58’e yükseldi. 2011 yılında toplam varlıkların dış kaynaklarla finanse edilme oranı imalat sanayiindeki ilk 500 firma için ortalama % 59 oldu. Bu durum; plastik sektörünün 2011 yılında 2010 yılına kıyasla daha çok borçlandığını ancak genel imalat sanayiine göre borçlanma oranının daha düşük olduğunu gösteriyor. Kısa vadeli borçlar-Toplam varlıklar Genel Sekreter Barbaros Demirci’nin yaptığı incelemeye göre, 2011 yılında imalat sanayiinin ilk 500 firması, toplam varlıklarının % 41’ini kısa vadeli borçlarla fonladı ve fonlama oranı 2010’a göre 4 puan yükseldi. Plastik sektörünün ISO ilk 500’e giren firmalarında ise 2010’da % 38 olan kısa vadeli fonlama oranı 2011 yılında % 40’a çıkarak 2 puan artış gösterdi. 2011 yılında toplam varlıkların kısa vadeli borçlarla fonlanma oranı, plastik sektöründe genel imalat sanayiine kı-

AĞUSTOS 2012 / 3 KOBİPLASTİK

yasla bir puan az olarak gerçekleşti. Satış kârlılığı 2011 yılında imalat sanayiindeki ilk 500 büyük firmanın ortalama satış kârlılığı % 5,9’dan % 4,8’e inerken, plastik sektöründe ilk 500’e giren firmaların satış kârlılığı % 7,2’den % 5,1’e geriledi. 2011 yılında, plastik sektörünün satış kârlılığı gerilemiş olmasına rağmen, genel imalat sanayii ortalamasına kıyasla % 0,3 daha yüksek satış kârlılığı gösterdiği görülüyor. Ekonomik kârlılık Yaratılan net katma değerin varlık toplamına oranı olarak ifade edilen ekonomik

kârlılık, konulan para karşılığında ekonomiye ne kadar ilâve kıymet yaratıldığını gösteriyor. 2011 yılında imalat sanayiinin ilk 500 büyük firmasının ekonomik kârlılığı % 14,4’ten % 14,7’ye çıkarken, plastik sektöründe ilk 500’e giren firmaların 2010’da % 13,2 olan ekonomik kârlılıkları % 16,1’e çıktı. Araştırma, 2011 yılında ilk 500’e giren plastik firmalarının yarattığı ortalama katma değerin artışının, imalat sanayii ortalamasının üzerinde gerçekleştiğini gösteriyor. u

15


HABER

Prins’ten Yüksek Teknolojili Otogaz Sistemleri Avrupa’nın en büyük, dünyanın ikinci büyük otogaz pazarına sahip Türkiye’de LPG kullanan araç sayısı her geçen gün artıyor. Türkiye’nin önde gelen LPG şirketi İpragaz da en yeni teknolojileri kullanarak verimli ve çevreci enerjiden en üst düzeyde yararlanılması için çalışıyor

1

996 yılında Türkiye’nin ilk resmî belgeli otogaz istasyonunu açan İpragaz, 2010 yılında da Prins Otogaz Dönüşüm Sistemleri’nin Türkiye genel distribütörlüğünü üstlendi. Prins, yüksek kalite ve teknolojiye sahip ürünleriyle dünyanın en çok tercih edilen otogaz dönüşüm sistemleri markalarının başında geliyor. 25 yılı aşkın tecrübesiyle 52 ülkede hizmet veren Prins, İpragaz’ın otogaz sektöründeki kaliteli ve

16

güvenli hizmet politikasıyla Türkiye’deki kullanıcılara sunuluyor. 4,5,6 ve 8 silindir araçlarda başarı ile dönüşümü gerçekleştirilen Prins otogaz sistemleri genellikle orta ve üst sınıf araç kullanıcıları tarafından tercih ediliyor. Otogaz dönüşüm sektöründe müşteri memnuniyetini ön planda tutan Prins, kullanıcısı tarafından her daim takdir ediliyor ve beğeni topluyor.

Sıralı otogaz sistemleri, LPG için tek enjektör sistemi, valf bakım sistemi ve likit enjeksiyon sistemi Prins’in mevcut en yüksek teknolojiyle ürettiği otogaz dönüşüm sistemi ürünlerindendir. Prins, Türkiye genelinde 150’yi aşkın yetkili servisiyle hizmet veriyor ve dünyada olduğu gibi Türkiye’de de otogaz dönüşüm sistemleri sektöründe sağlam bir yere sahip. u

AĞUSTOS 2012 / 3 KOBİPLASTİK


DALMA EROZYON • PANTOGRAF YAZI LAZER YAZI • LAZER MARKALAMA

ERDAL PANTOGRAF - ERDAL AKSOY Organize Sanayi Bölgesi 3. Cad. Saraçoğlu İş Merkezi No:5/6 Yukarı Dudullu - Ümraniye / İstanbul Tel: 0(216) 420 59 73 Faks: 0(216) 420 59 74 E-mail: info@erdalpantograf.com


10 Yılda Bir Yeniden Doğmak:

Marka Yenileme

MAKALE

Yıllar önce, küçük dükkânınızın kapısını ilk defa açtığınızda, içine sığmayacak kadar büyük hayalleriniz vardı ve bu hayalleri gerçekleştirmek hiç de kolay değildi… Durmadan çalıştınız, çabaladınız, yatırım yaptınız, gecenizi gündüze kattınız… Verdiğiniz bunca emeğin değerini korumak için bilinçli bir tüketici olarak ilk marka tescilinizi yaptırdınız. F. AYTAÇ BEKİ Destek Patent A.Ş. Marka Uzmanı

Z

amanla emekleriniz sonuç vermeye başladı. Sektörünüzdeki birçok firmadan farklıydınız. Tabi bunun en doğal sonucu olarak da bol bol rakipleriniz türedi. Yeri geldi zorlu piyasa şartlarında bir adım öne geçmek için, yeri geldi rakiplerinizle mücadele etmek için, kalitenizi, vizyonunuzu, değer yargılarınızı yansıtan markanızı bir “zırh” olarak kullandınız. Bir gün o küçük dükkânınızın kapısı bir fabrika kapısına dönüştüğünde beraber yola çıktığınız markanız hep gurur kaynağınız oldu… Hayat telâşı içinde hedeflerinize doğru koşarken, belki de ilk ihracat çalışmalarınızı yaptığınız sırada, öğreniyorsunuz ki markanızın yenileme süreci geçmiş! Üstelik bu kadar da rakibiniz varken… Markalar 10 yılda bir olmak üzere süresiz sayıda yenilenebilir. Yenilendiği sürece de marka hakkı size aittir. 10 yılın bitiminden 6 ay önce başlayan “normal yenileme” süreci, bu süre bittikten 6 ay sonra da “cezalı yenileme” olarak devam etmektedir. Toplamda 1 yıllık olan bu süreç de bittiğinde markalar artık “hükümsüz” sayılmaktadır. Siz bu kötü haberi maalesef ki bu süreçler geçtikten sonra öğrendiniz. Yola beraber çıktığınız, yol arkadaşınız, gurur kaynağınız, markanız artık hükümsüz… Bir değeri kaybetmek, kazanmaktan daha zor olamaz hiçbir zaman. Bu aşamada da hâlâ yapacağınız bir şeyler var… Zaman kaybetmeden markanızın ilk başvurulduğu, yani tescilli şeklini muhafaza ederek, aynı logo, aynı sınıf ve emtialarda olmak kaydıyla 2 yıl içinde yeniden başvuru yapabilirsiniz. Bu süreçte yenileme işleminin yapılmadığını

18

tespit eden bazı kötü niyetli kişiler de markanıza başvuru yapabilir. Yenileme bitiş tarihinden itibaren 2 yıl içerisinde bu tip başvurulara itiraz edip, kullanımınızı kanıtlayarak markanızı tescil ettirmek isteyen kişileri önleyebilir, markalarını iptal ettirebilirsiniz. Bu aşamada hukuksal süreç başlayacağı için tescil süresi normal marka başvurularına

göre biraz daha uzun ve maliyetli olabilir. Tüm bu risklere maruz kalmamak adına markanızı kanunî yenileme süresi içerisinde yenileyerek koruma altına almanız önemlidir. Küçük kapılardan büyük hayallere geçerken, değerlerinizi hep korumanız dileğiyle… u

AĞUSTOS 2012 / 3 KOBİPLASTİK


Yeni Nesil Fıratpen PVC Pencereler Estetiği ve İşlevselliği Birleştiriyor

F

AĞUSTOS 2012 / 3 KOBİPLASTİK

riyse hem PVC pencereyi koruyor hem de estetik bir görüntü sağlıyor. Farklı zevk-

lere göre değişebilen kepenk sistemleri de son derece zarif. u

HABER

ıratpen, mimarî ve dekoratif beklentilere alternatif PVC pencere çözümleri üreterek evleri renklendirmeye devam ediyor. İhtiyaca uygun PVC pencere modelleri hayatı daha da kolaylaştırmak için tasarlanıyor. Özellikle dar alanlarda daha fazla hareket alanı yaratan ve 360° dönebilen pivot pencereler daire ve dikdörtgen şeklinde kullanılabiliyor. Mutfaklarda kombi ve mini fırının yarattığı alan darlığından dolayı kullanılamayan pencereler artık çok daha işlevsel. Otomatik sürme PVC pencere sistemleri, özellikle yazlık mekânlarda artan daha fazla yaşam alanı ve oksijen ihtiyacı göz önüne alınarak tasarlandı. Tek kanadın ölçüsü kadar boş alan yaratan PVC sürme sistemleri, katlanır PVC pencerelere göre daha dar alanlarda tercih ediliyor. Hem iki kanadı da hareketli olarak açılabildiği hem de daha fazla oksijenin içeri girmesini sağladığı için Fransız balkonların önünde de artık tamamen adaptörlü PVC pencere kullanılıyor. Altınmeşe, maun ve budaklı meşe renklerine eklenen ve Türkiye’nin en uzun ömürlü ve gerçek doğallığa en yakın ahşap desenli renk seçenekleri olan sedir ve ceviz, yapılan özel anlaşmayla 2 sene süresince sadece Fıratpen bayilerinde bulunacak. Monoblok panjur seçenekle-

19


HABER

TÜRKİYE’DEKİ BİTÜMLÜ MEMBRAN ÜRETİCİLERİ ARASINDA İLK VE TEK AKREDİTE LABORATUAR STOPER TARAFINDAN HİZMETE AÇILDI 2007 yılında üretime başlayan ve polimer bitümlü membran üretiminde son teknolojiyi Türkiye’ye getiren “Stoper Yapı ve Yalıtım Sistemleri A.Ş.” laboratuar akreditasyon sürecini tamamlayarak, Türkiye’deki bitümlü membran üreticileri arasında tek akredite laboratuarı olan firma oldu.

T

eknik yeterliliğin güvenilir bir göstergesi olarak hem ulusal hem de uluslararası saygınlığı ifade eden ve yaklaşık 1 yıl süren akreditasyon sürecinin tamamlanmasıyla “Stoper Laboratuarı” tarafından sunulan tüm raporlar uluslararası arenada da kabul görmeye başladı. Müşterilerine daha güvenilir test ve deney hizmeti vermeyi hedefleyerek akreditasyon sürecini başlatan STOPER; “Kalınlık Tayini, Yüksek Sıcaklıkta Akma Mukavemeti Tayini, Düşük Sıcaklıkta Esnekliğin Tayini, Çekme Özellikleri Tayini, Boyut Kararlığının Tayini, Çivi ile Yırtılmaya Karşı Direncin Tayini, Statik Yüklere Mukavemetin Tayini, Darbe Dayanımının Tayini, Granüllere Yapışma Tayini” olmak üzere 9 farklı deney metodundan akredite oldu. Güvenilir deney hizmetlerini mümkün kılan test araç ve gereçleri ile donanan Stoper Laboratuarı sadece Stoper ürünleri için değil, bağımsız ve akredite yapısı sayesinde aynı zamanda tüm sektöre hizmet vermeyi hedefliyor. u

STOPER Hakkında

Polimer bitümlü membran üretiminde son teknolojiyi Türkiye’ye getiren Stoper Yapı ve Yalıtım Sistemleri A.Ş., Kocaeli-Aslanbey Organize Sanayi Bölgesi’nde 23.750 m² arsa üzerinde kurulu, 7.100 m² kapalı alana sahip modern tesisinde 2007 yılı Şubat ayında üretime başlamıştır. STOPER’in yıllık üretim kapasitesi 12.000.000 m²’dir. STOPER membranlar, cam tülü veya polyester keçe taşıyıcı ile yüksek oranda polimer katkısı ile modifiye edilmiş bitümden üretilmektedir. 20

Kalınlık Tayini, Yüksek Sıcaklıkta Akma Mukavemeti Tayini, Düşük Sıcaklıkta Esnekliğin Tayini, Çekme Özellikleri Tayini, Boyut Kararlığının Tayini, Çivi ile Yırtılmaya Karşı Direncin Tayini, Statik Yüklere Mukavemetin Tayini, Darbe Dayanımının Tayini, Granüllere Yapışma Tayini AĞUSTOS 2012 / 3 KOBİPLASTİK



SÖYLEŞİ

APPE - Artenius Türkpet: PET Pazarında Yeniliklerin Öncüsü Bu sayımızda KobiPlastik Genel Yayın Yönetmeni Emre Koldaş, PET şişe ve preform sektörünün duayeni, APPE Satış ve Pazarlama Müdürü Yaşar N.Atilla ile bir söyleşi gerçekleştirdi.

-Sayın Atilla, öncelikle KobiPlastik okuyucularına kendinizden bahseder misiniz? Sayın Koldaş, benim için en zor şey kendimden söz etmek… Ama kısa da olsa bir şeyler söyleyeyim. Yaklaşık 28 yıldır bu sektördeyim. Çukurova Üniversitesi’nde asistanken rahmetli Özdemir Sabancı’nın daveti ile o zaman Sasa bünyesinde birkaç şişirme makinesine sahip küçük bir işletmeden oluşan pet şişe bölümünde göreve başladım. Her ne kadar fakültemde pazarlama ve satış konusunda dersler veriyor olsam da ilk günler benim için kolay olmadı. İşe başladığımda günlük 1-2 kamyonluk satış bizim için başarı sayılıyordu. Ancak birkaç ay sonra satışımız o kadar artmıştı ki; “pet şişede 22

neler oluyor” deyip iç denetim elamanları bizi denetlemeye geldiler. O günleri her zaman tebessümle anımsarım. -Bu arada bazı meslek örgütlerinde de önemli görevlerinizin olduğunu biliyoruz. Okuyucularımızı bu konuda da bilgilendirir misiniz? Öncelikle Fenerbahçeli’yim ve kulübün Dernekler Çalışma Grubu üyesiyim. TOBB Ambalaj Meclisi’nde Başkan Yardımcısı, Çevko Vakfı’nda Başkan Vekili olarak görev yapıyorum. ASD’de ise Yönetim Kurulu üyesiyim. Bunların dışındaki birkaç sivil toplum örgütünde ise firmamı temsil ediyorum. -Yanlış anımsamıyorsam dünyada ilk pet şişe üretimi 1970’li yılların başında gerçekleştirildi. Türkiye’deki ilk üre-

tim ne zamandı? Haklısınız; ilk pet şişeler ABD ve Japonya’da kullanılmaya başlandı. Şunu Türk sanayii açısından övünçle söyleyebilirim ki; Türkiye, pet şişe üretiminde dünyada ilklerdendir ve hiç kuşkusuz bu konudaki en büyük pay ise şimdi aramızda bulunmayan rahmetli Özdemir Sabancı’ya aittir. 1979 yılında Sasa içinde tek bir makine ile deneme üretimine başlandı; ilk müşterimiz de Erbak Uludağ firmasıydı. Coca Cola ve Pepsi’nin ise ABD’de pet şişede dolum yapmalarına karşın, Türkiye’de bu şişelerle meşrubat üretimine geçmeleri sonraki yıllarda gerçekleşti. -Anladığım kadarıyla o yıllarda Türkiye’de pet şişe kullanımı pek yaygın değildi? Bu konuya açıklık getirmek için yıllara ilişkin size birkaç rakam vermeme izin verin. 1985 yılında kişi başına gazlı içecek tüketimi yaklaşık 5 litre idi ve bunun tamamına yakını dönüşümlü cam şişelerde pazara sunuluyordu. Bitkisel yağ sanayicileri ağırlıklı olarak teneke ambalaj, zaman zaman da şimdi pazarda olmayan PVC şişeleri kullanıyorlardı. Balda, reçelde, şampuan gibi ürünlerde ise PP, PVC, PE gibi değişik hammaddelerden üretilen ambalajlar kullanılıyordu. Suda ise; cam ve PVC ağırlıktaydı. Bugüne baktığımızda; gazlı içecek sektöründe pet şişenin payı ürün çeşidine göre değişiklik göstermesine karşın % AĞUSTOS 2012 / 3 KOBİPLASTİK


80’ler düzeyindedir. Bu sektörde kişi başına tüketim, bugünlerde 40 litreyi geçmiştir. Gazlı içecek sektöründe tüketim, dolayısı ile üretim artışında en büyük pay, hiç kuşkusuz pet şişelerindir. Taşıma kolaylığı, kırılmaması, hafif olması; en önemlisi dönüşümsüz olması içeceklerin soframıza gelmesini kolaylaştırmış, dolayısı ile bu sektörün gelişmesinin en büyük etmeni olmuştur. Bitkisel sıvı yağda ise PVC ortadan kalkmış PET kullanımı ise önemli oranlara ulaşmıştır. Başlangıçta uygun ambalaj bulunamaması nedeniyle bitkisel sıvı yemeklik yağ dış satımımız hemen hemen yok gibiydi. Bugün, Türkiye’nin ambalajlı sıvı yağı dış satımının neredeyse tamamı PET şişeler ile yapılmaktadır. Bundan 28-30 yıl önce ambalajlı su sektöründe dönüşümlü cam şişe ve PVC ağırlıktaydı. Kişi başına ambalajlı su tüketimi ise 3-5 litreyi geçmiyordu. Bugün ise ambalajlı su sektöründe PC damacanalar dışında kişi başı tüketim 60 litreyi geçmiştir. Ve bunun tamamına yakını pet şişeler ile pazara sunulmaktadır. -Ambalajlı su deyince, sırası gelmişken şu soruyu sormak isterim. Son bir yıldır kamuoyunda cam şişelerden daha fazla söz edilir oldu. Birçok firma cam şişe dolumu için yatırım yapmaya başladı. Oysa 25 yıl önce cam şişe ambalajlı su pazarından çıkmıştı. O günden bugüne ne değişti de cam şişe yeniden gündeme geldi? Aslında o günden bugüne değişen fazla bir şey yok. Sizlerin de yakından bildiği gibi bir medya patronu cam şişe üretimi için Bozüyük’te yatırım yapmaya başladı. Üretime geçmeden kendi grubundaki TV ve gazetelerde PET şişeler aleyhine gerçekle ilgisi olmayan, tüketicinin kafasını karıştıran yayınlar yaptırdı. Gazetelerine pet şişe resmi koyup, PC damacanalarda bulunan ve PET şişelerle ilgisi olmayan bisfenol A’nın kanserojen olduğunu iddia ettiler. Bu konuya su üreticileri dernekleri, Tarım ve Köy İşleri ile Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlıkları açıklamalar yaparak bu yayınlardaki iddiaları yalanladılar. Ama biri kuyuya bir taş atmıştı ve bunun çıkarılması için kırk akıllıya ihtiyaç vardı. Ancak bu yayınlar sonucu ortaya çıkan ‘havadan’ etkilenen ya da pazardaki acımasız rekabete bir çözüm arayan bazı firmalar, PET şişe dolum makinelerinin yanına cam şişe dolum makineleri yerleştirip, aynı kaynaktan gelen suyu, aynı elemanlarla, aynı fabrikada işleyerek cam şişeye koymaya başladılar ve ‘premium’ adıyla daha yüksek fiyatla pazara sundular. Pahalı sundular çünkü cam şişenin fiyatı ve üretim sırasındaki kırılmadan kaynaklanan kayıplar, maliyetlerini ister istemez arttırmıştı. Söz gelimi cam, aynı hacimdeki pet şişeden yaklaşık 10 kat daha pahalı, aynı hacimdeki PET şişeden yaklaşık 15-20 kat daha ağırdır. Burada sakın cam ambalaja karşıymışım gibi bir kanıya kapılmayın. Dileyen dilediği yatırımı yapar, isteyen tercih ettiği ambalajda su tüketir. Ama gerçek bu… Aynı suya daha fazla para ödemek ise tüketicinin tercihi; buna da saygı duyarım. -Pek yaygın olmasa da pet şişelerin sağlıksız olduğuna dair bir kanı var. Bu husus, bazı çevrelerce, zaman zaman pişirilip, kotarılıp kamuoyunun önüne getirilir. Tüm dünyanın güvenilir gıda kabı olarak kabul ettiği PET şişelere bu sıfatı yakıştırmak en kibar ifadeyle “saygısızlıktır”. Bu konuda son söz olarak şunu söyleyeyim: Amerika’daki FDA (Food and Drug Administration) ve EFSA (Europe Food Safety Authority - Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi) ve ILSI (International Life Sciences Institute) gibi dünya gıda otoriteleri, PET şişelerin güvenilir bir gıda kabı olduğunu kabul etmişlerdir. Ülkemizdeki ilgili bakanlıkların da bu konudaki görüş ve uygulamaları aynıdır: “PET şişeler her açıdan güvenilir gıda kabıdır…’’ -APPE’nin Türkiye’deki faaliyetlerine ilişkin bilgi verir misiniz? Bildiğiniz gibi bugün APPE diye adlandırdığımız firmamızın Türkiye’deki uzantısı, başta da belirttiğim gibi SASA’ya dayanır. 2006 yılında Sabancı Grubu bu sektörden çıkma kararı alınca; Adana, İnegöl ve Romanya’daki tesislerini İspanyol kökenli La Seda grubuna devretti. O tarihten itibaren Artenius olarak AĞUSTOS 2012 / 3 KOBİPLASTİK

anıldık. 2007 yılında, La Seda, Amcor’un Avrupa’daki PET şişe ve preform tesislerini satın aldı. O günden sonra açılımı; Artenius Pet Packaging Europe olan APPE adıyla faaliyet göstermeye başladık. APPE olarak 1’i Afrika’da olmak üzere 10 ülkede 12 fabrika ile faaliyet gösteriyoruz. Yıllık 17 milyar adet çeşitli tiplerdeki PET şişe ve preform üretimimizle pazar lideriyiz. Ama gelişime açık ve yenilikçi bir firma olarak pazar liderliği, bize tek başına bir anlam ifade etmiyor. Amacımız; pazarın en iyisi olmak… Bu zamana kadar yaptığımız çalışmalar gösteriyor ki; bu konuda da sektörümüzde başı çekiyoruz. APPE’nin Türkiye bacağı olan Artenius, hem pazara yeni ürünler sunma hem de kapasite açısından Türkiye’nin önde gelen ambalaj firmasıdır. Yeniden yapılanma sürecinin devamı olarak, geleneksel olarak ürettiğimiz ürünlere, yenilerini katmayı planlıyoruz. Bu konuda en büyük yardımcımız ve destekçimiz Brecht-Belçika’da bulunan ve bu konuda Avrupa’daki en gelişmiş araştırma-geliştirme birimidir. -Türkiye’de PET pazarının durumu nedir? Yaklaşık 30 yıl kadar geriye gider ve o günkü pazar yapısı ile bugünü karşılaştırırsak çok ilginç sonuçlara ulaşırız. Göreve başladığım günlerde Türkiye’de içecek ve sıvı yağ sektöründe kullanılan PET şişeler için 2-3 bin ton kadar pet hammaddesi kullanılıyordu. Buna kavanoz için kullanılan birkaç yüz ton hammaddeyi de eklesek toplam PET tüketimi yıllık 3500 tonu geçmiyordu. Bugün bu rakam yaklaşık 100 kat artarak 320 bin tona ulaşmıştır ve bunun neredeyse %80’i içecek sektöründe kullanılmaktadır. Yaklaşık 30 yıllık bir süreçte Türkiye’de kişi başına pet tüketimi yıllık 70 gramdan yaklaşık 4,5 kiloya yükselmiştir. Günümüzde PET şişeler, gazlı ve gazsız içeceklerden suya, sıvı yağlardan bala, reçele, biradan şaraba ve birçok sıvı temizlik maddelerine kadar yaşamımızın her alanında kullanılmaktadır. Ve bu pazar hızla gelişmektedir. -2012 yılında PET pazarı ne kadar büyüdü? Bildiğiniz gibi PET pazarından en büyük payı içecek sektörü alır. Bu nedenle PET pazarındaki gelişmeleri, bir bakıma içecek sektöründeki gelişmelerle açıklarsak, yanılmış olmayız. Bu yıl kış mevsiminin alışılmışın dışında soğuk, bahar aylarının da yağışlı geçmesi, başka bir ifadeyle yaz mevsiminin nispeten geç gelmesi; satışlarının ‘havaya’ bağlı olduğu içecek sektörünü olumsuz etkiledi. Sektör yetkilileri ile görüşmelerimden edindiğim izlenime göre; ilk 6 aydaki satışlar, geçen yılın gerisinde. ’’Yılın ikinci yarısında bu kaybı telafi ederiz ‘’ inancındalar ama benim kişisel kanım; 2012 yılının bu pazar için pek

23


SÖYLEŞİ 24

de iyi geçmeyeceği yönünde. Şâyet yaz mevsimi ülkemiz genelinde ekim ayına sarkarsa; sektör, geçen yılki satış düzeyine ulaşabilir. Özetle ben bu yıl için PET pazarında bir büyüme beklemiyorum… Özellikle içecek sektöründe... -PET pazarının dünyadaki durumu nedir? Bu pazarda Türkiye’yi nasıl konumlandırırsınız? PET pazarı, ülkemizde olduğu gibi dünyada da hızla büyümektedir. 2010 yılında dünyadaki PET resin tüketimi, yaklaşık 17 milyon tondu. Tahminler, 2020 yılına kadar bu pazarın, yıllık % 6 oranında büyüyeceğini göstermektedir. Dünyanın nüfus artışının yıllık ortalama % 1 oranında arttığını kabul edersek, PET hammaddesi üretimindeki artışın büyüklüğünü daha iyi kavramış oluruz. Bugün gelişmekte olan birçok ülkede, sözgelimi eski Doğu Bloğu ülkelerinde, Orta Asya ülkelerinde, Çin’de ve son birkaç yıldır Afrika Kıtası’nda PET şişe kullanımı hızla artmaktadır. Türkiye, PET şişe kullanımında dünya ortalamasının üzerindedir. Ancak; yukarıda sözünü ettiğim ülkelerdeki yıllık artış oranlarının Türkiye’deki artış oranının üzerinde olduğunu tahmin ediyorum. -Dünya ile karşılaştırdığımızda Türkiye’de PET kullanımı daha dar bir alanda seyrediyor. Sözgelimi; Türkiye’de süt ürünlerinde PET şişe kullanımından henüz söz edemiyoruz. Bu konudaki görüşlerinizi öğrenebilir miyiz? Eğer dar alandan; “PET şişelerin, ağırlıklı olarak gazlı ve gazsız içeceklerde kullanılıyor olmasını” kastediyorsanız, bu yargınızda haklısınız. Kullanım ağırlığı, gazlı ve gazsız içeceklerde… Bunun bu şekilde olması biraz da tüketici tercihlerine bağlı ve sizin tüketici alışkanlıklarını değiştirmeniz o kadar da kolay değil. İsterseniz sütü temel alarak bu konuya biraz açıklık getireyim. 2012 yılı itibariyle dünyadaki süt tüketiminin yaklaşık olarak 70 milyar litre olacağı ve önümüzdeki iki yıl içinde bu tüketimin 10 milyar litre artarak 2014 yılında 80 milyar litreye ulaşacağı tahmin ediliyor. Bu 10 milyar litrelik artışın yaklaşık 2,7 milyar litresi, gelişmekte olan ülkelerden kaynaklanacak. Türkiye’deki durum ne? Ülkemizde kişi başı yıllık süt tüketimi, ‘sokakta’ satılan açık sütü de hesaba katarsak; sadece 24 litre. İşlenmiş ve paketlenmiş süt tüketimi ise kişi başı yaklaşık 15 litre. Bir başka ifadeyle Türkiye’de tüketilen sütün sadece % 62’si paketlenmiş olarak satılıyor. Paketlenmiş sütün % 49,3’ü UHT, %49,4’ü aseptik, % 1,3’ü ise günlük tüketilen pastörize süt. Sütte kullanılan ambalajlara bir göz attığımızda; UHT ve aseptik sütlerin tamamı karton kutularda, pastörize sütler için

kullanılan ambalaj türü ise; karton, cam ve PE. PET şişeler ise günlük sütlerde kullanılıyor ama rakamlar istatistiksel bir anlam kazanamayacak kadar küçük. Oysa birçok Avrupa ülkesinde UHT süt tüketimi oransal olarak bizdeki kadar fazla değil. Oralarda günlük süt kullanımı daha fazladır. Sözgelimi; İngiltere, Fransa ve Polonya’da süt tüketiminin yaklaşık yarısı günlük süttür. Bu günlük sütün ambalajı ise; cam ve PET şişeler. Ancak; UHT süt ambalajı olarak PET şişe kullanımı da azımsanmayacak ölçüde. Avrupa ülkelerindeki uygulamalarla ilgili birkaç örnek vermek isterim: İspanya’da Pascual, İtalya’da Brescia, Almanya’da Hallbare Voll Milk. Avrupa’daki ambalajlı süt üreticileri, tek katlı (monolayer) ve çok katlı (multilayer) tekniği ile üretilmiş şişeleri kullanmaktadırlar. UHT tekniğiyle üretilmiş süt için kullanılacak PET şişeler için kuşkusuz bu işe uygun resin, preform ve şişirme makinelerine gereksinim vardır. APPE olarak bunun için gerekli olan her türlü donanıma sahibiz. Ayrıca, Avrupa’nın önde gelen PET şişirme makineleri üreten bir firması ile ‘sadece bize özel’ anlaşmalarımız olduğunu da sözlerime eklemeliyim. -Peki, APPE olarak Türkiye’de bu konuda ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? 13 Haziranda, sizin de hazır bulunduğunuz ‘İnovasyon Gününde’ bu konudaki çalışmalarımızdan kısaca söz etmiştik. Burada konuyu biraz daha açmak isterim. Bu konuda Avrupa’daki deneyimlerimizden yararlanarak Türkiye’de de çalışmalar yapmaya başladık. Bildiğiniz gibi Türkiye’de PET şişeler ağırlıklı olarak gazlı içecek sektörü ile ambalajlı su sektöründe kullanılıyor. Biz PET’in kullanım alanını daha da geliştirmeyi hedefledik. Bu bağlamda; meyve suyu, süt, deterjan, şampuan, ketçap ve mayonez gibi yurtdışında yaygın olarak PET ambalaj ile servis edilen sektörlere girmek istiyoruz. Bu konuyla ilgili bir çok firma ile görüşme halindeyiz. Sözgelimi; Avrupa’da meyve nektarında PET şişe kullanımı % 35-40 oranında iken bizde bu oran, ancak % 3 düzeyinde. Aynı durum az önce sözünü ettiğim ürünlerde de geçerli. Ancak burada sütü ayrı bir yere koymak istiyorum. Sütte ambalaj olarak PET şişe kullanımının mevcutlara göre teknolojik olarak, şekillendirme ve maliyet açısından önemli avantajları var. -Bu konuyu biraz açar mısınız? PET’in teknolojik olarak en önemli avantajı; raf ömrünü uzatmak için geliştirilmiş bariyer özelliğinin olmasıdır. Bunun yanısıra, rafta ve taşıma sırasında sızıntıyı önleyici gelişmiş çene teknolojisi, HDPE’ye göre daha hafif ve daha düşük karbon ayak izine sahip olması ve kolayca geri dönüştürülebilirliği PET’in ayırt edici özelliği olarak sayılabilir. Kolayca şekillendirilebilme avantajı olarak ürünün esnek tasarım özellikleri taşıması, tutamaklı (kulp) üretilebilmesi, geniş etiket ve baskı teknolojilerinin kolayca uygulanabilmesini örnek gösterebiliriz. Ayrıca benzerlerine göre daha hafif olması, dolum yerinde üretilme-şişirme özelliği ve geri dönüştürülmüş malzeme kullanımı, düşük maliyetli olmasını sağlayan en önemli özelliğidir. Türkiye’de PET şişeyi süt ambalajı olarak kullanma-kullandırma amacıyla yola çıkarken, olaya sadece günlük süt kullanımında PET şişelerin tercih edilmesi sorunsalından bakmıyoruz. APPE olarak, içindeki ürünü 6 aya kadar saklayıp koruyan PET şişe üretimi için ve ülkemizin önde gelen ambalajlı süt üreten firmalarıyla, Avrupa’daki uygulamalarımızı referans alarak görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Umarım görüşmeler kısa sürede olumlu şekilde sonlanır ve önümüzdeki birkaç yıl içinde raflarda sağlıklı PET ambalajlar içinde üretilmiş sütleri görürüz. Aynı görüşmeler meyve suyu ve ketçap üreticileri ile de yapılmaktadır. -Sayın Atilla, değerli açıklamalarınız için çok teşekkür ederim u

AĞUSTOS 2012 / 3 KOBİPLASTİK



HABER

Qr kod pazarlama kampanyalarında yapılan

5 büyük hata

QR kod kısa tanımıyla; dijital dünya ile fiziksel dünyayı birbirine bağlayan yeni pazarlama aracıdır. Aslında arka tarafında mobil internet üzerinde kullanıcıyı sınırsız içeriğe ulaştıran bir sistem vardır.

Q

R kodlarının gün geçtikçe daha fazla kullanılır hale gelmesi, markaların bir pazarlama aracı olarak kullanmasını da yaygınlaştırır hale getirdi. Burada istenen başarının yakalanması için dikkat edilmesi gereken birkaç husus söz konusu. Bu hususlara dikkat edilmediği taktirde QR kod kullanımı modaya uymak dışında, markalara maliyet olarak geri dönmektedir. Başlıca yapılan hataları aşağıda kısaca değerlendirdik; Hata 1: Kodu test etmemek QR kod üretirken yapılan hatalardan biri QR kodun test edilmemesi. Belli bir mesafeden okunup okunmadığını ölçmek için mutlaka test etmek gerekir. Her zaman tarama uygulamalarını test etmelisiniz. Tarama sorunlarını bulmanızın en kolay yolu: Daha uzun bir URL ile QR kod oluşturursanız taramak için çok yoğun olabilir. Ancak otomatik kısa bir URL ile QR kod oluşturursanız; (bit.ly veya goo. gl kullanılabilir.) tarama kolaylaşacaktır. Qr kodlarda tasarımlarından dolayı % 30 hata çıkma oranı bulunabilir. Hata 2: Çok Fazla Metin Kullanmak

26

Amacınız, ürününüz ile ilgili mobil web deneyimi yaşatmak ise, sadece kısa bir URL yeterlidir. Qr kodlara herhangi bir düz metin eklemeyin. QR kodu fiziksel köprü olarak düşündüğünüzde her QR kod okuyucusu olan cihazın bu linki hemen okutabilmesi gerekir. Kullanıcı QR kodun içeriğine ulaşmak için gerektiğinden fazla çaba harcıyorsa yanlış yapıyorsunuz demektir. Kullanıcı QR kodu okuttuğu zaman içeriğe hemen ulaşmalı. Hata 3: Mobil Olmayan Sayfalar Sunmak QR Kodların içindeki bağlantıların yüzde % 99,9’u normal web sitesine yönlenmektedir. HTML5 ile birlikte birçok site artık mobil olarak da görüntülenebilmektedir. Eğer HTML5 ile bir site yapamazsanız CMS ile bir mobil site yapabilirsiniz. Mobil site yapmak veya kampanyalarınız için mobile özgü çalışan “landing page”ler için hazır platformları da kullanabilirsiniz. 3 adımda ihtiyacınıza yönelik mobil siteler oluşturabilirsiniz. Hata 4: Veri Hattının Olmadığı Yerlere QR kod Koymak

Uygulamalarda reklâmınızın nerelerde yayınlanacağı önemlidir. Tesco’nun son QR kod uygulaması metroda çalışmıştı. Çünkü burada Wİ-Fİ bağlantısı bulunuyordu. İnternet erişimi olmayan yerlere QR kodları yerleştirmek, hedef kitlenizi düşürür. Bu durumda markaya fayda olarak değil maliyet olarak geri döner. Reklâmların nerede olacağından emin olun ve mümkünse görülebilir ve çalışabilir olduğundan emin olmak için testler yapın. Hata 5: QR Kodların Sadece Bilgi İçermesi Bu nokta öznel değil, aynı zamanda en önemlisidir. Bir QR koda ilgiyi arttırmak ve taratılmasını sağlamak için uygun yöntem QR kodun arkasına indirim, kupon, hediye gibi bir havuç bağlamak, kullanıcıları ödüllendirmektir. Ödül, teşvik etmeye çalıştığınız şeylere göre değişecektir. Gereksiz yoğunluk (afişinizin dijital bir kopyası) ya da sıkıcı (şirketinizin adresi) bilgilerden kaçının. Ayrıca QR kodların hâlâ yaygın olarak kullanılmaya başlanmaması ve birçok AĞUSTOS 2012 / 3 KOBİPLASTİK


insan için alışılagelmiş bir sistem olmamasından dolayı, bu kodları kullanacağınız yerlerde mutlaka aydınlatıcı kısa bir açıklamaya yer verin. QR kodun yanına “Facebook’ta bizi takip edip % 20 indirim kazanmak için kodu taratın” şeklinde bir açıklama ekleyerek hedef kitlenizi harekete geçirmiş olursunuz. Özetle QR kod kullanırken aşağıdaki başlıklara dikkat edin; _ Özel ve zengin içerik, videolar ve fotoğraflar kullanarak küçük alanda sınırsız içerikten faydalanın _ Mobil dostu içerik üretin, kullanıcıyı en fazla 5 tıkla hedefe ulaştırın _ Özel ya da zamana duyarlı erişim sağlayın AĞUSTOS 2012 / 3 KOBİPLASTİK

_ Anında kazan yarışmaları, özel teklifler, kupon ve hediye ile QR koda havuç bağlayın _ Viral döngüler yaratmak için sosyal medya ile uyum sağlayın _ QR kodu nasıl kullanacağına dair kullanıcıyı yönlendirin _ QR kod ile algısını yakaladığınız kullanıcının cep telefonu QR kod taratmayı desteklemiyorsa, kısa mesaj

numarası edinerek, kampanyanızın anahtar kelimesi ile tanımlayacağınız bir servise yönlendirmesini sağlayabilirsiniz. _ SMS ile kullanıcıya ilgili kampanya sayfasının bağlantısı gönderilir, böylece QRCode ile algısını yakaladığınız kişileri de kaybetmemiş olursunuz. u

27


KISA HABER

İNOKSAN 32. Yaşında

HP Indigo - Redagraph HP, Redagraph’ı HP Indigo Sayısal (Dijital) Baskı işlerinin Fas’taki distribütörü olarak görevlendirdiğini açıkladı. Kararda Redagraph’ın Fas baskı sektöründeki geçmişe dayanan konumu ve analogdan sayısal (dijital) sistemlere geçiş konusundaki kararlı çalışmalarının etkili olduğu belirtildi. Redagraph, grafik sanatları baskı çözümleri portföyünü baştan sona HP’nin en yeni sayısal baskı sistemleriyle zenginleştirmiş ve böylece Fas’ta gelişmekte olan sayısal baskı pazarına desteğini arttırırken müşterilerine de işlerini geliştirme imkânları sunmuş olacak.

Endüstriyel mutfak sektörünün öncü firmalarından İnoksan A.Ş., 32. yaşını çalışanları ile beraber büyük bir coşku içinde kutladı. 32. yıl gecesinde 25 yılı aşkın süredir şirkete gönül veren çalışanlar doyasıya eğlendi. Bursa’da küçük bir atölyede Vehbi Varlık ve N. Coşkun İrfan’ın ortaklığı ile kuzine, fırın ve paslanmaz tezgâh üreten bir işletme olarak faaliyet göstermeye başlayan İnoksan, çalışanlarının imza attığı başarılarla bugün yurtiçi ve yurtdışı pazarlarında ilk sıralarda yer alan bir dünya markası olma yolunda çalışmalarına devam ediyor.

Ericsson Satışlarını % 9 Arttırdı

Exper UltraNote Yenilikçi bilgisayar üreticisi Exper, dizüstü bilgisayarlarda değişimin öncüsü olarak gösterilen Ultrabook pazarına hızlı bir başlangıç yaptı. UltraNote adıyla serinin ilk 2 üyesini satışa sunan Exper, bilgisayar tutkunlarına incelik, hafiflik, hız ve güvenliği aynı anda sunuyor. 14 inç büyüklüğünde ve 18 milimetre inceliğinde tasarlanan yeni Exper’ler, şık ve dayanıklı tasarımının yanısıra yüksek performansı ve ulaşılabilir fiyatıyla da dizüstündeki değişime yeni bir boyut kazandıracak.

28

Ericsson’un satışları yıllık bazda % 1 artarken, önceki üç aylık döneme göre % 9 artışla iyi bir performans gösterdi. CDMA ekipman satışlarındaki beklentilere uygun düşüşün yanısıra Çin ve Rusya’daki satışların zayıflaması nedeniyle şebeke satışları yıllık bazda azaldı. Küresel Servis ve Destek Çözümleri geçen yılın aynı dönemine ve önceki çeyreğe göre güçlü bir performans sergiledi. Üç aylık dönemde de, kapsama alanı projelerinin, kapasite projelerine göre daha fazla paya sahip olduğu temel iş bileşimi devam etti.

AĞUSTOS 2012 / 3 KOBİPLASTİK



KISA HABER

Finans Portföy Finans Portföy’ün yönettiği “Hisse Senedi Yoğun Fon” olarak sınıflandırılan borsa yatırım fonları IST30, DJIST, BANKA ve yatırım fonları DEĞER, AGRESİF, HİSSE’den elde edilen kazançlar için % 10 olan stopaj oranı % 0 oldu. Hisse Senedi Yoğun Fon, portföyünün aylık ağırlıklı ortalama bazda en az % 75’i menkul kıymet yatırım ortaklıkları hisse senetleri hariç olmak üzere İMKB’de işlem gören hisse senetlerinden oluşan yatırım fonları ve borsa yatırım fonlarıdır. Hisse Senedi Yoğun Borsa Yatırım Fonları IST30, DJIST ve BANKA; hisse senetlerinin yüksek likidite ve kolaylıkla alınıp satılabilme özelliğiyle yatırım fonlarının riski dağıtma, yatırım yaptığı piyasaların getirilerinden yatırımcıları yararlandırma gibi özelliklerini birleştirmektedir ve payları İMKB’de işlem görür.

Turistler 508 Milyon Avro Harcadı Türkiye, Fransa, Yunanistan, İtalya, Portekiz ve İspanya’nın yer aldığı Visa Avrupa Akdeniz Ülkeleri Turizm Raporu açıklandı. Rapor, Türkiye’de en çok harcama yapan turist grubunun İngilizler olduğunu ortaya koydu. Suudi Arabistanlı ve Azeri turistler ise harcamalarını en çok arttıran turist grubu oldu. Visa Avrupa Akdeniz Ülkeleri Turizm Raporu’na göre Ocak - Nisan 2012 tarihleri arasında yabancı turistler Türkiye’de 508 milyon Avro harcadı. Visa kartlarıyla yapılan bu harcamaların bir önceki yılın aynı dönemine göre artışı ise % 14 oldu.

30

Signal Araştırmacı ve yenilikçi yapısını sürdürmeye devam eden Signal, diş hekimleriyle birlikte geliştirdiği yeni ürünü Signal Expert Protection diş macununu, sağlıklı ve güzel bir gülüş isteyenler için Türkiye pazarına sundu. Signal Expert Protection diş macununun içeriğindeki mineraller ve florür, dişi asitlere karşı korurken, etkili bir temizlik sağlıyor. Diğer taraftan Signal Expert Protection diş macununun içeriğindeki bileşenler, dişlerde tartar ve bakteri plağı oluşumunu önlerken hassasiyeti gidermeye yardımcı oluyor. Ağız bakım suyu ve diş ipinden esinlenilerek hazırlanan, tam koruma ve bakım sağlayan Signal Expert Protection diş macunu, düzenli kullanıldığında dişlerin beyaz görünümüne kavuşmasını da sağlıyor.

TürkNet’in yükselişi hız kesmiyor İnterpromedya A.Ş.’nin her yıl yayınladığı ve Türkiye’nin en büyük bilişim şirketlerinin yer aldığı “Bilişim 500” listesinde geçen yıl 84. sırada yer alan TurkNet, bu kez tam 19 basamak birden atlayarak 65. sıraya yükseldi. Bilişim sektörünün 100’ler kulübündeki yerini her geçen yıl biraz daha pekiştiren TurkNet, bu yükselişini ilk sıralara ulaşana dek hız kesmeden sürdüreceğini açıkladı.

AĞUSTOS 2012 / 3 KOBİPLASTİK




KALIPLARINIZIN PARLAKLIĞI KANDEMİR GÜVENCESİNDE

PLASTİK KALIP PARLATMA ŞİŞİRME KALIP PARLATMA ZAMAK KALIBI PARLATMA Rami Kışla Caddesi Apek İş Merkezi A Blok No. 304 Topçular - Eyüp - İSTANBUL Tel: (0212) 501 01 72 - 674 71 23 GSM: 0532 281 96 75 - 0554 577 30 23


MARKA TAKLİDİ ve ZARARLARI MAKALE

Türkiye’de marka kavramının yerleşmeye başlaması ile markalaşmaya geçilmiştir. Bugün Türkiye 500.000’den fazla marka tescilinin ticaret hayatında var olduğu bir ülke durumundadır. Ancak Türkiye’de marka taklidi ciddi bir sorundur. Marka yaratmak hem maddî hem de manevî açıdan çok zordur. SAVAŞ GÜMÜŞ Efor Patent Genel Müdür

M

anevî açıdan zordur; zira marka olabilecek kelimeyi veya logoyu bulmak, tüketici tercihlerini değerlendirmek, markanın tutmaması durumunda yatırım yapılabilecek alternatifleri seçmek, günler hatta aylar alan bir uğraştır. Marka, özellikle yurtdışına gönderilecek ürünler üzerinde de kullanılacaksa, yabancı dillerde de kolay telaffuz edilebilecek ve yanlış anlamalara yol açmayacak kelimelerin seçilmesi gerekmektedir. Maddî açıdan zordur; çünkü marka yaratmak tam anlamıyla bir yatırımdır. Markanın hedef kitlesinin belirlenmesi, etiketler, kataloglar, reklâmlar ve diğer tanıtım evrakının hazırlanması başlı başına gider kalemleridir. (Bu masraflar çeşitli teşvikler ile minimuma indirilebilmektedir.) Markanın tüketici tarafından beğenilmemesi veya markanın tutmaması durumunda tüm bu yatırımlar boşa gidecektir. Emek, zaman ve para harcayarak elde ettiklerinizi başkalarının kolayca kullanmaması için elde edilen kelime ya da logonun, mutlaka marka tescil müracaatlarının yapılarak sicile kaydının yapılması gereklidir. Bu saydıklarımız, marka yaratmanın külfet boyutudur. Markanın beğenilmesi ve tüketiciler tarafından aranır hale gelmesi durumunda marka, şirketin sermayesi haline gelecektir. Bugün dünyanın büyük markaları, marka sahibi olan şirketin tüm aktif ve pasifinden daha fazla değer ifade eder hale gelmiştir. Örneğin beş milyon nüfuslu Finlandiya’nın 80 milyar $ değerindeki Nokia’sının Finlandiya’ya kattığı zenginlik paha biçilemez. Gelişmiş ülkelerin marka ve patentlerinin en önemli özelliği, kendi devletlerine sığmamış ve neredeyse tüm dünyaya yayılmış olmalarıdır. Bunun en güzel örneği, her an hayatımızda kullandığımız çeşitli ürünler ve markalardır. (ADİDAS, REEBOOK, ALCATEL vb.) Marka taklidi bir markaya verilen emek, harcanan sermaye ve akıtılan birikime ortak olmaktır. İşin etik boyutu bir yana bırakılırsa marka taklidinin tam anlamıyla “piyango” olduğu söylenebilir. Örneğin GIGABYTE markasını taşıyan bir ürünün birebir taklidini yaparak piyasaya sunan kişi GIGA-BYTE TECHNOLOGY CO., LTD şirketinin sermayesine ortak olmaktadır. Marka taklidinde genelde yapılan savunma, tüketicinin bu malların hakiki olmadığını bilerek satın aldıkları yönündedir. Türkiye’nin kendi markalarını yaratması ve taklit cenneti ülke

34

olma etiketini silmesi için 1995 sonrası yapılan kanunî düzenlemelerde marka sahiplerine çok geniş hak ve yetkiler tanınmıştır. Kanun sadece üreticiyi değil, taklit ürünü herhangi bir ticarî maksatla elinde bulunduran herkese aynı cezaların verilmesini öngörmektedir. Pazar tezgâhında mal satan seyyar satıcıdan, antreposunda müşterisinin malını muhafaza eden depocuya, mağazada ürün sergileyen mağaza sahibinden, atölyesinde veya fabrikasında bizzat malı üreten üreticiye kadar taklit zincirinde yer alan herkese aynı cezalar verilmektedir. Marka sahibinin izni olmadan tescilli bir markayı ticarî maksatla üreten veya elinde bulunduran herkese 2 yıldan 4 yıla kadar hapis veya 46.000 TL’ye kadar para cezası veya her ikisi birden; 1 yıldan 2 yıla kadar ticaretten men ve işyerinin kapatılması cezası verilmesi hükmüne bağlanmıştır. Avrupa Birliği ile müzakerelerin son hızıyla devam ettiği bu dönemde, Avrupa Birliği’nin; marka, patent ve endüstriyel tasarımlarla ilgili cezaların caydırıcı olmadığı ve cezaların uygulanmadığından şikâyet ettiği bilinen gerçeklerdir. u

AĞUSTOS 2012 / 3 KOBİPLASTİK


Van Vliet,

kentsel dönüşüm faaliyetlerine hız verdi

U

luslararası alanda büyük sanayi tesislerinin ve projelerinin yıkım işleri ve geri dönüşümünü sağlayan, 70 yılı aşkın süredir hizmet veren bir kuruluş olan Van Vliet’in Türkiye halkası Van Vliet Türkiye, kentsel dönüşüm faaliyetlerine başlıyor. Avrupa’nın her yerinde sanayi tesislerinin sökümü konularında eşsiz tecrübeye sahip olan Van Vliet Sloopwerken – Demelotion, Hollanda merkezli ve 8 ülkede faaliyet göstermektedir. Özellikli te-

AĞUSTOS 2012 / 3 KOBİPLASTİK

sislerin yıkım, söküm, arındırma ve geri dönüşümünde Avrupa lideri konumundadır. Projelerde profesyonel bir yaklaşım sunarak, tecrübeli bir yönetim kültürüne sahip Van Vliet, asbest ve RFC kaldırma, arındırma, sökme, tüm fabrika, tesis hizmeti veriyor. Özellikli makine parkına ve kalite belgelerine (ISO 9001- 14001, 0HSAS 18001, SCC**, SCA) sahip Van Vliet, AB standartlarına uygun geri dönüşüm sağlamasıyla dikkat çekiyor.

Van Vliet, MTKA İnşaat Yıkım ve Enkaz Kaldırma Sempozyumu’nda Van Vliet, Türkiye’nin kentleşme konusundaki en önemli problemlerinin masaya yatırılacağı ‘MTKA İnşaat Yıkım ve Enkaz Kaldırma Sempozyumu’na katılacak. “Kentsel Dönüşüm Yasası” ve ülkemizde gerek deprem gerekse tüm doğal afetler sonrası yaşanan enkaz kaldırma ve bina yıkım çalışmalarının konuşulacağı sempozyumda, Van Vliet, konuya ilişkin çözüm önerilerini sunacak. u

HABER

AB standartlarında büyük sanayi tesislerinin ve projelerinin yıkım işleri ve geri dönüşümünü sağlayan, Hollanda merkezli Van Vliet firmasının Türkiye temsilciliği, kentsel dönüşüm faaliyetlerine başlıyor. Van Vliet Türkiye, MTKA İnşaat Yıkım ve Enkaz Kaldırma Sempozyumu’na katılarak afet sonrası yıkım ve geri dönüşüm çalışmalarına yönelik çözüm önerileri sunacak.

35


HABER

Yingli Solar Türkiye Genel Müdürü Uğur Kılıç:

“Türkiye, carî açığı azaltmak için yüzünü güneş enerjisine dönmeli” Merkezi Çin’de bulunan ve dünyanın en büyük güneş panelleri üreticilerinden biri olan Yingli Solar Türkiye Genel Müdürü Uğur Kılıç, Türkiye’nin carî açığını yaratan en büyük girdisinin enerji olduğuna dikkat çekerek, “Türkiye carî açığı azaltmak için yüzünü güneş enerjisine dönmelidir.” dedi. Uğur Kılıç, Yingli Solar Türkiye ofisinin Haziran 2012 tarihinden itibaren İstanbul Ataşehir’de faaliyetlerine başladığını, amaçlarının öncelikle 500 KW altı projelere odaklanmak, 2013 yılı itibariyle ise de daha kapsamlı ve daha büyük projeler için gerekli hazırlıkları yapmak olduğunu belirtti.

D

ünyada 10 bölgesel ülke ofisinde, 11 bin çalışanı, 25 yıllık tecrübesi, 3 GW’tan fazla kurulu parkı ve 2,5 GW üretim kapasitesiyle en büyük fotovoltaik (PV) üreticilerinden Yingli Solar, Haziran 2012 tarihi itibariyle Türkiye ofisinin çalışmalarına başladı. Yingli Solar Türkiye Genel Müdürü Uğur Kılıç, 14 Haziran 2012 tarihinde, EPDK tarafından yapılan güneş enerjisine dayalı, toplam kurulu gücü 600 MW olacak üretim tesisleri için üretim lisansı başvurularının 10-14 Haziran 2013 tarihleri arasında

36

alınmaya başlanmasının önemli olduğunun altını çizdi. Uğur Kılıç, Türkiye’nin carî açığına olumsuz katkı yapan en önemli girdi kaleminin enerji olduğunu hatırlatarak, “Ülkemizde carî açığı azaltmak için geç kalmadan alternatif enerji kaynaklarına yönelmemiz bir zorunluluk. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın verilerine göre güneş enerjisi potansiyeli yüksek olan Türkiye’nin ortalama yıllık toplam güneşlenme süresi 2.640 saat (günlük

toplam 7,2 saat). Güneş Enerjisi potansiyeli 380 milyar kWh/yıl gibi önemli potansiyele sahip olan Türkiye’nin yüzünü güneş enerjisine dönmesi gerekmektedir” şeklinde konuştu. Avrupa’da güneşin lideri Almanya Uğur Kılıç, 21’nci Yüzyıl için Yenilenebilir Enerji Politika Ağı’nın (REN21) hazırladığı rapora göre 2011 yılı itibariyle yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırımın dünya genelinde 2010 yılına göre 2011 yılında % 17 artışla 257 milyar dolara ulaştığını, AĞUSTOS 2012 / 3 KOBİPLASTİK


artışın 2008 finansal krizi öncesi 2007 yılına göre % 94 olduğunu ifade etti. Japonya’da geçen yıl meydana gelen Fukuşima nükleer kazasından sonra ülkelerin yenilenebilir enerjiye yatırımlarını arttırdığının altını çizen Uğur Kılıç şöyle devam etti:

AĞUSTOS 2012 / 3 KOBİPLASTİK

“Almanya hükümeti bu alanda en ciddi yatırımları yapan ülke konumunda, güneş enerjisinde Almanya lider. Halen enerjisinin % 20’sini yenilenebilir kaynaklardan elde eden Almanya, 2020 yılına kadar enerjisinin % 35’ini, 2050’ye kadar da % 80’ini yenilenebilir kaynaklardan elde etmeyi planlıyor.

Almanya’nın en fazla güneş alan bölgesi Bavyera Eyaleti, bizim Karadeniz Bölgesi kadar güneş ışığı alıyor. İki ülke karşılaştırıldığında Almanya, Türkiye’nin % 40’ı oranında güneş ışığı alıyor. Türkiye’nin avantajı ortada. Hedef Almanya; hatta Almanya’nın önüne geçmek olmalı.” u

37


HABER



MARKA Bu ay marka sayfalarındaki konuğumuz Autodesk MED Bölgesi Pazarlama Yöneticisi Bahar Biçer. Bahar Hanım Autodesk hakkındaki sorularımıza yanıt verdi. Autodesk’ten bahseder misiniz? Autodesk, dünyanın en büyük tasarım yazılımı firmalarından biri. 3 boyutlu tasarım, mühendislik ve eğlence yazılımlarında dünyanın önde gelen şirketleri arasındadır. Autodesk, özellikle imalat, mimarlık, inşaat ve altyapı endüstrilerine yönelik yazılımlarıyla ön plana çıkıyor ancak medya ve eğlence endüstrisi de fikirlerini tasarlamak, görselleştirmek ve simüle etmek için Autodesk yazılımlarını tercih ediyor. Yazılımlarımızı kullanarak çekilmiş filmler arasında Akademi Ödülleri’nde En İyi Görsel Efekt ödülünü kazanan filmler de bulunuyor. Mesela bu alanda çok başarılı bir film olan Avatar tamamen Autodesk ürünleri ile çekilmiş en iyi örneklerden biridir. Autodesk, bugün sektörde en çok bilinen yazılımlarından olan AutoCAD’i 1982 yılında piyasaya sürdü ve zaman içinde geliştirdiği pek çok değişik yazılım çözümü ile tasarım, görselleştirme, modelleme ve simülasyon alanında ger40

çek bir devrim yarattı. Autodesk dünya piyasaları için en son teknoloji yazılım ürünlerinden oluşan geniş portföyünü geliştirmeye devam ediyor. 2007 yılının Ekim ayında faaliyete geçen Autodesk Türkiye Ofisi ise farklı sektör ve büyüklükteki birçok firma ile işbirliğini sürdürüyor. Autodesk Türkiye Ofisinin amacı, firmaların fikir, tasarım ve projelerine katma değer sağlayacak en doğru yazılımları tercih etmelerini sağlamak. Öncelikli sektörleri arasında mimari, inşaat, altyapı, mekanik, üretim, otomotiv ve genel tasarım bulunuyor. Autodesk’in onlarca ürünü mevcut. Ürünlerinizden bahseder misiniz? İçinde bulunduğumuz dünya artık görselliği öne çıkarmaya odaklanıyor. Bu yüzden farklı sektörlerin ihtiyaçlarına yönelik çok geniş bir ürün gamımız bulunuyor. Yazılımlarımızla müşterilerimize fikirlerini dijital olarak tasarlama, görselleştirme, simüle ve komünike etme AĞUSTOS 2012 / 3 KOBİPLASTİK


konusunda destek oluyoruz. Ayrıca “multi-disipliner” firmaların ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik olarak ürettiğimiz ve tüm ürünlerinin bir paket içinde yer aldığı, firmalara maliyet avantajı sunan çözüm paketlerimiz var. “Suitler” adını verdiğimiz bu paketler ile ürünün tasarlanma aşamasından simülasyonuna kadar her aşamasını görmek mümkün. Suitlerimizin; Standard, Premium ve Ultimate olmak üzere 3 tür paketi bulunuyor. Bu paketler maliyet ve lisans avantajıyla sunuluyor. Tek çözümle birçok değişik alandaki ihtiyacı karşılıyoruz. Genel tasarım anlamında, Autodesk SketchBook Designer, AutoCAD, AutoCAD Design Suite, AutoCAD LT gibi ürünlerimiz bulunuyor. 2 ve 3 boyutlu çizim imkânları sunan tüm bu ürünlerimiz birçok farklı sektöre hitap ediyor. Yapı tasarımı konusunda mimarlara, mühendislere, bina ve altyapı sektörlerine yönelik Autodesk Revit ürünleri, Autodesk 3 ds Max Design, Autodesk Navisworks, Autodesk Green Building Studio, AutoCAD Architecture, AutoCAD MEP, AutoCAD Civil 3D ve AutoCAD Structural Detailing ürünlerimizi sunuyoruz. Ayrıca müşterilerimizin tasarım ile ilgili bütün ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik ürünlerimizin içinde yer aldığı AĞUSTOS 2012 / 3 KOBİPLASTİK

özel sektörel çözüm paketleri de sunuyoruz. Bu sektöre yönelik olarak sunduğumuz çözüm paketleri arasında Autodesk Building Design Suite ve Autodesk Infrastructure Design Suite’i sayabiliriz. Mekanik tasarım ve imalat ürünleri için geliştirdiğimiz Autodesk Inventor ürünleri, Autodesk Moldflow, Autodesk Simulation, Autodesk Alias ürünleri, Autodesk Showcase, Autodesk Vault, AutoCAD Mechanical ve AutoCAD Electrical ürünlerimiz mevcut. Yine Autodesk Product Design Suite ve Autodesk Factory Design Suite gibi sektörel çözüm paketlerimiz bulunuyor. Medya ve eğlence sektörüne sunduğumuz ürünlerimiz ise Autodesk Mudbox, Autodesk Softimage, Autodesk MotionBuilder, Autodesk Maya, Autodesk 3ds Max, Mental Ray, Autodesk Entertainment Creation Suite. Hangi sektörlere hitap ediyorsunuz? Mekanik, imalat, mimarlık, inşaat, altyapı, medya ve eğlence endüstrilerine tasarım, görselleştirme ve simüle işlemleri için Autodesk yazılımlarını sunuyoruz. Ürünleriniz plastik sanayiine ne gibi yenilikler ve kolaylıklar sunuyor? Bir ürünü fiziksel olarak ortaya koymadan önce simülasyonunu yapmak, günü-

müzde tasarım ve mühendislik sürecinin elini güçlendiren önemli aşamalarından biri olarak yer almaya başladı. Bu sayede tasarımcılar ve mühendisler ürünü imalathaneye sokmadan çok daha önce, ürünün performansı hakkında daha derin bir öngörü sahibi olma şansı elde ediyorlar. Ürünün formunu ve işlevini etkileyen faktörleri daha iyi anlayabiliyorlar. Böylece sadece daha kaliteli ürünler üretilmesi konusunda olanak sağlamanın ötesinde servis veya garanti iadesi taleplerinin de azaltılmasına katkıda bulunuyor. Bu sayede üretim maliyetleri düşürülüyor ve nihayetinde müşteri memnuniyeti yükseltiliyor. Bu doğrultuda plastik gibi imalat sektörünün önemli bir kısmını oluşturan firmalara; Autodesk Simulation 2013 ürünleriyle tasarım sürecini kısaltmanın yanısıra, hatasız ve esnek tasarım imkânı tanıyoruz. Böylelikle üretilen ürünler işlev ve biçim açısından müşterilerin ihtiyaçlarına daha iyi cevap veriyor; şirket ve müşteri için makul bir maliyet yapısı sunuyor. Bu durumdan herkes kazançlı çıkıyor ve üretici ciddi bir rekabet avantajı elde etmiş oluyor. Autodesk akılda şekillenmeye başlayan bir fikrin masaüstünde gerçeğe dönüşmesinin bir aracı diyebiliriz. Bu 41


MARKA

todesk Simulation Software, tasarımı, daha dizayn işleminin erken safhalarında öngörmeye, en iyi şekle sokmaya, optimize etmeye ve doğrulamaya olanak sağlayan hızlı, hatasız ve esnek bir yaklaşım sunuyor. Simülasyon programı, mekanik basınç, vibrasyon, hesaplamalı akışkanlar dinamiği hareketleri, plastik enjeksiyon kalıplama ve multifizik gibi ürün geliştirme aşamalarının her safhasına kolayca uyarlanabiliyor.

heyecan verici yönünden bahseder misiniz? Teknoloji bambaşka bir noktaya geldi. Örneğin bir bilgisayar tasarlayacaksınız ama bunu nasıl görebilirsiniz? Üretime geçmeden önce bir fiziksel prototip hazırlayacaksınız ancak ciddi maliyetleri

olacak. Oysa Autodesk ürünlerinin sunduğu 3 boyutlu yazılımlarla, üreteceğiniz ürünü bilgisayar ortamında gerçeğe yüzde yüze yakın şekilde görselleştirebilirsiniz. Bu konuya Autodesk’in Simulation Software ürünleriyle örnek verebiliriz. Au-

Autodesk Simulation Software, tasarımcılara ürün performansını öngörme imkânı sağlıyor. Kullanıcılar tasarladıkları ürünlerin farklı kullanım şartları karşısında dayanıklılığını hatasız bir şekilde görüyor ve başarısızlık riskini azaltabiliyor. Aynı zamanda masraflı fiziksel prototiplere de ihtiyaç azalıyor. Tasarımları önceden iyileştirme imkânı veren Autodesk simülasyon ürünleri, güvenlik ve performanstan ödün vermeden yenilikçi ürünleri pazara daha hızlı şekilde sunma olanağı sağlıyor. Böylelikle mühendislik çalışmaları daha verimli hale geliyor ve hammadde kullanımı azalıyor. Aynı zamanda kritik tasarım kararları alma aşamasında, doğrulama ve güvenlik gereksinimlerini karşılama imkânı veriyor. Ürün geri bildirimlerini ve malzeme seçimlerini üretim başlamadan önce doğrulayarak üretim aşamasında ek maliyete neden olabilecek olası hatalar yapılmasını önlüyor. Satış ve servis konularında Autodesk neler vaat ediyor? Türkiye’de 2 tane distribütörümüz ve 7’si “Gold” seviyesine sahip iş ortağımız olmak üzere 28 adet yetkili iş ortağımız bulunuyor. Konusunda uzman ve yetkin kanalımız aracılığı ile müşterilerimize en iyi satış, destek ve servis deneyimini yaşatmayı hedefliyoruz. Autodesk’in yıllara göre değerlendirmesini yapar mısınız? Autodesk, AutoCAD yazılımını 1982 yılında piyasaya sürdü. Bu yazılım dünyadaki en eski yazılım olarak tanımlanıyor. Ancak o dönemden bu yana iş yapış şekilleri ve meslekler değişti. Örneğin mimarlar önceleri bir binanın çizimi için saatler harcarken şimdi bilgisayar programları kullanıyor ve daha fazla 3 boyutlu yazılımlara yöneliyor. Müşterilerimiz 3 boyutlu yazılımlar ile fikirlerini hayata geçmeden önce 3 boyutlu modeller aracılığı ile tasarlama, görselleştirme, simule etme ve komünike etme imkânına sahip oluyorlar. Eskiden merkezî olarak kullanılan bilgi-

42

AĞUSTOS 2012 / 3 KOBİPLASTİK


sayarlar vardı, ardından kişisel bilgisayarlar sektöre girerek bilgi sayma işine kişisel bir boyut kazandırdı. Bugün geldiğimiz noktada ise kullanıcılar ellerindeki veriyi bilgisayarlarında saklamalarına gerek kalmadan depolayabiliyor, istediği an istediği şekilde ulaşıp diğer kullanıcılarla paylaşabiliyor. Autodesk 360 Bulut Hizmetleri sayesinde kullanıcıların tasarladıkları görselleri ve tasarımlarını “bulut”a taşıyarak istedikleri an istedikleri yerden ulaşıp başkaları ile paylaşabilmelerine imkân sağlıyor. Müşterilerimiz Autodesk 360 bulut platformunun neredeyse sonsuz hesaplama gücünden yararlanarak görüntüleme, tasarım optimizasyonu, enerji analizi ve yapısal analiz dahil olmak üzere, yoğun bilgisayar kullanımı gerektiren çok çeşitli görevleri yerine getirebiliyorlar. Sizden özellikle Autodesk Simulation Moldflow’dan bahsetmenizi istiyorum. Kullanıcısına neler kazandırıyor? Hemen hemen her sanayide plastik parça kullanımının artması, pazarda maliyetlerin ve kesim zamanlarının azalması yönünde baskı oluşturuyor. Bu doğrultuda simülasyon araçlarına duyulan ihtiyaç da arttı. Ürün performansını öngörme, tasarımları önceden iyileştirme ve kritik tasarım kararlarını doğrulama büyük bir önem kazandı. Autodesk’in Simulation Software ürünleri, tasarımı, dizayn işlemini erken safhalarda öngörmeye, en iyi şekle sokmaya ve doğrulamaya olanak sağlayan hızlı, hatasız ve esnek bir yakAĞUSTOS 2012 / 3 KOBİPLASTİK

laşım sunuyor. Simülasyon programı, mekanik basınç, vibrasyon, hesaplamalı akışkanlar dinamiği hareketleri, plastik enjeksiyon kalıplama ve multifizik gibi ürün geliştirme aşamalarının her safhasına kolayca uyarlanabiliyor. Autodesk Simulation ürün ailemizdeki Autodesk Simulation Moldflow, plastik parça kullanılan endüstriler için geliştirildi. Yeni sürümü piyasaya çıkan Autodesk Simulation Moldflow 2013 programı plastik enjeksiyon kalıplama simülasyonu araçları ile plastik parçaları, enjeksiyon kalıpları ve enjeksiyon kalıplama işlemini en iyi hale getirme ve doğrulama imkânı sunuyor. Autodesk Moldflow ürünleri; analistlere, tasarımcılara, mühendislere, kalıpçılara ve kalıp sektöründe çalışanlara ürün geliştirme döngüsünün erken safhalarında üretim problemlerini keşfetme, iletişim ve sorun giderme olanağı sağlıyor, plastik parçaları ve enjeksiyon kalıplarını güvenle tasarlamalarına imkân tanıyor. Tasarımları önceden iyileştirme imkânı veren Autodesk Simulation Software, ürünleri önceden en iyi hale getirerek güvenlik ve performanstan ödün vermeden yenilikçi ürünleri pazara daha hızlı şekilde sunma olanağı sağlıyor. Böylelikle mühendislik çalışmaları daha verimli hale geliyor ve hammadde kullanımı azalıyor. Aynı zamanda kritik tasarım kararları alma aşamasında, doğrulama ve güvenlik gereksinimlerini karşılama imkânı veriyor. Ürün geri bildirimlerini

ve malzeme seçimlerini üretim başlamadan önce doğrulayarak üretim aşamasında ek maliyete neden olabilecek hatalar yapılmasını önlüyor. Autodesk Simulation Moldflow 2013’ün yenilikleri ise şöyle: · 3D süreksiz kalıp soğutma artık Autodesk Moldflow’un patentli DualDomain parça havalandırma kafeslerini destekliyor. Kullanıcılar bundan böyle bu benzersiz soğutma özelliğini Moldflow programının hızlı DualDomain kalıp doldurma teknolojisiyle birlikte kullanabiliyor. · Reactive Molding Processes’in yeni ısıtma özellikleri sayesinde kullanıcılara kalıplarının etkinliğini inceleyerek ve iyileştirerek, döngü zamanını azaltma ve ürün kalitesini iyileştirme imkânı sunuyor. · Geliştirilmiş uzun lif ve kristalizasyon davranışı özelliği sayesinde kullanıcıların enjeksiyon kalıplama işleminin malzemeyi nasıl etkilediği konusundaki anlayış ve öngörülerini geliştiriyor. · Genişletilmiş GPU (Graphics processing unit - grafik işlemci birimi) desteği; OpenCL™ kullanan AMD/ATI grafik kartları da Autodesk Simulation Moldflow 3D akışını ve sapma sorunlarını gidermeyi destekleyen GPU’lar listesinde yerini alıyor. u 43


HABER

İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) açıkladığı “Türkiye’nin En Büyük 500 Sanayi Kuruluşu” listesinde yer aldı

T

EGE ENDÜSTRİ, TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜKLERİ ARASINDA

ürk otomotiv yan sanayi sektörünün öncü üreticilerinden Ege Endüstri ve Ticaret A.Ş., İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) açıkladığı “Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” listesine girdi. Otomotiv sektörünün lider kuruluşu Bayraktar Grubu bünyesinde faaliyet gösteren Ege Endüstri, başarılı ARGE yatırımları, yüksek üretim kapasitesi ve istikrarlı büyümesi ile sektördeki yerini kararlı bir şekilde güçlendiriyor.

A.Ş. yaklaşık 10 yıldır araştırma ve geliştirme çalışmalarını titizlikle sürdürüyor. Başta İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü olmak üzere bölge üniversiteleri ile üniversite-sanayi işbirliğine önem veren Ege Endüstri, yüksek mühendislerden oluşan uzman kadrosuyla çalışmalarına devam ediyor. u

Küresel ve Türk otomotiv üreticilerinin dingil, dingil komponentleri ve süspansiyon sistemleri tedarikçisi olan Ege Endüstri ve Tic. A.Ş. İstanbul Sanayi Odası’nın açıkladığı “Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” listesinde yer aldı. 2011 verilerine göre hazırlanan listede Ege Bölgesi’ni temsil eden 61 firmadan biri olan Ege Endüstri, kârlı büyümesiyle listeye girdi. Ege Endüstri ve Ticaret A.Ş. 162,7 Milyon TL net satış (diğer gelirler hariç) miktarı ile genel sıralamada 493’üncü, özel sektör sıralamasında 480’inci oldu. Geçen yıl AR-GE Merkezi belgesi alan Ege Endüstri ve Ticaret

44

AĞUSTOS 2012 / 3 KOBİPLASTİK


IFS ERP, Otomotiv Sektöründeki Müşterilerine F.S.S. Fren Sistemleri’ni Ekledi “Yüksek teknolojiye sahip üretim olanakları, 200’ün üzerinde tecrübeli işgücü ve 16 yılın kazandırdığı tecrübe ile faaliyet alanında öncü olmayı hedefleyen firmamızda, artan müşteri portföyüne, en iyi ürünü en kaliteli hizmet ile ulaştırabilmek için kurumsal kaynak planlaması projesinde yazılım tedarikçisi olarak IFS ile çalışmayı uygun bulduk.”

K

urumsal yazılım pazarının küresel isimlerinden İsveç kökenli IFS ERP, müşterileri arasına Bursa’da yer alan F.S.S. Fren Sistemlerini de ekledi. Bursa’da, Bursa Çimento Fabrikası ve Bursa Beton, Çemtaş, Durmazlar, Maysan Mando, Feka, Yeşilova Grubu dahil bir çok büyük müşterisi bulunan IFS Türkiye, Bursa’daki müşterileri arasına F.S.S. Fren Sistemleri’ni de ekleyerek, Bursa kalesini daha da güçlendirdi. Kurulduğu 1994 yılından bu yana ağır araçlar için havalı fren ve debriyaj ekipmanları üreten F.S.S. Fren Sistemleri Sanayii, Avrupa ve Türkiye menşei araçlar için 3500 adetin üzerinde farklı ürün ile Türkiye’yi ve F.S.S. markasını dünyanın 80 ülkesinde başarı ile temsil ediyor. Uzun çalışmalar ve titiz bir inceleme ile gerçekleşen seçim sürecinde bir çok yazılımı inceleyen F.S.S. ERP proje ekibinin lideri Bilgi İşlem Yöneticisi Orkun Oruç, gerçekleştirdikleri seçim sürecine ilişkin şu bilgileri verdi: “Yüksek teknolojiye sahip üretim olanakları, 200’ün üzerinde tecrübeli işgücü ve 16 yılın kazandırdığı tecrübe ile faaliyet alanında öncü olmayı hedefleyen firmamızda, artan müşteri portföyüne, en iyi ürünü en kaliteli hizmet ile ulaştırabilmek için kurumsal kaynak planlaması projesinde yazılım tedarikçisi olarak IFS ile çalışmayı uygun bulduk. Titiz bir seçim süreci sonunda, otomotiv ve otomotiv yan sanayiinde % 100 müşteri memnuniyetini sağlamış olması, daha önceki projelerini çok kısa bir sürede ve hatasız tamamlamış olması ve geliştirme platformunun çok esnek olması IFS ile çalışmamızda etkili oldu. Kurumsal kaynak planlaması projemizi IFS ile en iyi şekilde hayata geçireceğimize inanıyoruz.” Dünya genelinde BMW, Volvo, Lotus, Scania, Volvo, Doosan, Isuzu gibi büyük otomotiv firmaları dahil bir çok ana ve yan sanayi firmasına hizmet veren IFS, otomotiv sektörüne özel dünya standartlarındaki çözümlerini Türkiye’nin güçlü markalarına da sunuyor. Dünya genelinde yapılan araştırmalarda da vurgulanan sektörel çözümler ve uzmanlıkların önemini yıllardan bu yana fark eden IFS, bu yönde çalışmalarını sektörel uz-

AĞUSTOS 2012 / 3 KOBİPLASTİK

manlıklara ayrılmış 6 Ar-Ge merkezinde sürdürüyor. Otomotiv sektörüne özel çözümlerini Almanya’da bulunan Ar-Ge merkezinde geliştiren IFS, dünya genelinde yapılmış birçok otomotiv uygulamasında edindiği bilgi birikimini de sistem standardına aktarıyor. IFS ERP, kurumsal kaynak planlama yazılımı Türkiye’de Maysan Mando, Feka, SKT, SİO, Otoform, Formpart, Şahin Motor, Teknorot, Canel, Şafak Makine, Güçsan Plastik, Mes Makine, Pakkens gibi otomotiv sektörüne hizmet veren bir çok firmada başarı ile kullanılıyor. IFS Türkiye, ürünü IFS ERP’nin fonksiyonel gücünü bu alanda uzmanlaşmış kadrosu ile en doğru şekilde şirketlere uyarlayarak bu alandaki tecrübesini gün geçtikçe daha da arttırıyor. u

45


HABER

PLASTİK SANAYİCİLERİ DERNEĞİ PAGDER,

35. OLAĞAN GENEL KURULU’NU YAPTI Plastik sanayicileri, başkanlığa bir kez daha Hüseyin Semerci’yi seçti Plastik Sanayicileri Derneği-PAGDER, gerçekleştirdiği olağan genel kurulla önümüzdeki üç yıl için yönetim kurulunu belirledi. Hüseyin Semerci, ikinci kez PAGDER Başkanlığı’na seçildi…

T

ürkiye plastik sektöründe faaliyet gösteren üretici firmaları aynı şemsiye altında toplamak amacıyla 1969 yılında kurulan ve sektöre 40 yılı aşkın süredir hizmet veren Plastik Sanayicileri Derneği - PAGDER, 35. Olağan Genel Kurulu’nu gerçekleştirdi.

Plastik sektörünün sorunlarının çözümü amacıyla sektörle ilgili tüm sivil toplum örgütleri ile yakın ilişkiler ve işbirliği içinde olduklarını ifade eden Hüseyin Semerci, sektörün 8 ana sorununun iyileştirilmesiyle ilgili çalışmalara hız vereceklerini ifade etti.

350’ye yakın üyesi ile Türk plastik ve plastik işleme makineleri sektörünün en etkin sivil toplum örgütü olan PAGDER’in yönetim kurulunda sınırlı sayıda değişiklik olurken, başkanlık görevine bir kez daha Hüseyin Semerci seçildi.

Bu amaçla dernek bünyesinde 20 çalışma grubu oluşturulduğunu belirten Hüseyin Semerci, asil ve yedek tüm yönetim ve denetim kurulu üyelerine bu çalışma gruplarında görev verildiğini, önümüzdeki dönemde, ihtiyaca göre yeni çalışma grupları oluşturulabileceği veya bu çalışma gruplarının alt komitelerinin kurulabileceğini açıkladı.

Plastik Sanayicileri Derneği - PAGDER Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Semerci, “Avrupa liginde ikinciliğe oynayan plastik sektörümüzün, Kimya Sanayi Strateji belgesinde tarif edilen 2023 vizyon hedefine ulaşması, daha yüksek katma değerli mamul üretmesi ve ihraç etmesi amacıyla, büyümesine paralel olarak giderek artan sorunlarının çözümünü görev kabul ediyoruz” dedi. 46

PAGDER Yönetim ve Denetim Kurulu şu isimlerden oluştu: Hüseyin Semerci (Yönetim Kurulu Başkanı), Reha Gür (Başkan Yardımcı), Yavuz Eroğlu (Başkanı Yardımcısı), Mehmet Bektaş, Mevlüt Çetinkaya, Mehmet Yalçındere, Selçuk Gülsün, Sibel Destereci Yılmaz, Hakan Dirgeme, Erkan Evrankaya,

Mustafa Kenan Özeren, Kemal Altan, Kenan Benliler, Ferit Öztimur, Mine Uçar, Ahmet Dükel, Burç Angan, Tamer Güven, Merih Eskin, Abdullah Karabulut, Burak Emiralioğlu, Gülçin Güloğlu, Aydın Hülagü ve Hakan Yelkenci. Plastik sektörünün çatı örgütü Plastik Sanayicileri Federasyonu - PLASFED’in kurucu üyelerinden olan PAGDER, kullanılmış plastik işleme makineleri ithalatında denetim görevi üstleniyor ve Dış Ticaret Müsteşarlığı’na ithalat izinlerinde görüş bildiriyor. Yerli üreticiyi korumak amacıyla, plastik işleme makine ithalatında sektör adına ithalatta gözetim ve denetim uygulamaları için sektörü koordine eden ve liderlik yapan PAGDER, kamuoyunda plastik imajına zarar veren yayın ve faaliyetlere karşı eğitim ve bilinçlendirme faaliyetlerinde bulunarak geri dönüşüm bilincinin yerleştirilmesinde, Çevre ve Orman Bakanlığı’yla da ortak çalışmalar yapmayı hedefliyor. u AĞUSTOS 2012 / 3 KOBİPLASTİK



HABER

İspanyol

120 Milyon $ Değerinde Yatırımla İzmir ve Adana’ya Geliyor

T.C. Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı (Başbakanlık Yatırım Ajansı), enerji ve çevre sektörlerine sürdürülebilir kalkınma için yenilikçi teknoloji çözümleri sunan Abengoa bünyesinde faaliyet gösteren, endüstriyel atık arıtma ve geri dönüşüm alanlarında dünyanın lider uluslararası şirketi Befesa ile düzenlediği ortak basın toplantısında; şirketin almış olduğu yatırım kararını açıkladı.

E

konomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın yanısıra, Başbakanlık Yatırım Ajansı Başkanı M. İlker Aycı ve Befesa Yönetim Kurulu Başkanı Javier Molina Montes’in katılımı ile gerçekleşen toplantıda, yatırımla, İzmir ve Adana’da çelik tozunun geri kazanımını sağlayacak iki tesis açılacağı ifade edildi.

48

Befesa, Türkiye’de Kanadalı ve borsaya kayıtlı Silvermet Inc. ile ortak girişim olarak faaliyet gösteriyor. Bu ortak girişimle, toplamda 120 milyon $ civarında gerçekleşecek olan yatırım kapsamında hayata geçecek tesislerin her biri 110 bin ton çelik tozu arıtım kapasitesine sahip olacak ve tesislerde 130’u doğrudan, toplamda 330 kişiye istihdam sağlanacak. Arıtım sonrası elde edilecek 80 bin ton yıkanmış waelz oksit nihai ürünün tamamı ise ihraç edilecek. İspanyol asıllı Befesa’nın yatırımı, çevre boyutu ile de büyük önem taşıyor. Kurulacak tesisler sayesinde, çelik endüstrisinden çıkan ve tehlikeli bir atık olan çelik tozu; en güvenli ve çevreci yöntemlerle artık geri kazanılabilecek. Halihazırda, Türkiye’deki demir çelik endüstrisinden yılda yaklaşık olarak 500 bin ton çelik tozu açığa çıkıyor. Söz konusu Befesa yatırımı ile ülkemizde yıllık bazda açığa çıkan yekün çelik tozunun yaklaşık % 45’i; bu tesisler ile bertaraf edilecek ve ekonomiye geri kazandırılacaktır. Başbakanlık Yatırım Ajansı Başkanı M. İlker Aycı, Befesa ile ajans olarak ilk günden bu zamana 20 aylık bir süreçte çalışmalarda bulunduklarını belirterek; “Bu yatırım, Türkiye’ye getireceği teknoloji, yaratacağı istihdam ve ihracatımıza ya-

pacağı pozitif etkilerinin dışında çevreye yapacağı olumlu katkılarından dolayı da bizim için büyük bir önem arz etmektedir. Befesa Almanya, Fransa, İngiltere, İspanya ve İsveç’te sürdürdüğü faaliyetlerinin arasına Türkiye’yi de eklemiştir. Ülkemize böyle bir yatırımı kazandırmış olmaktan dolayı gururluyuz.” dedi. Befesa CEO’su Javier Molina Montes ise; “Endüstriyel atıkların geri kazanım ve geri dönüşümünü sağlayacak bu yatırımla, Türkiye’nin sürdürülebilir gelişimine katkıda bulunmaktan dolayı mutluluk duyuyoruz. 2011 yılından itibaren her aşamada Başbakanlık Yatırım Ajansı ile ilerlediğimiz bu projede katkılarından dolayı başta Sayın İlker Aycı’ya ve emeği geçen tüm ekibe teşekkürü bir borç bilirim.” dedi. İspanyol dev Abengoa şemsiyesi altında faaliyet gösteren, önde gelen uluslararası şirketlerden olan Befesa, 1993 yılında endüstriyel atık yönetimi alanlarında sürdürülebilir kalkınma için yenilikçi teknoloji çözümleri sunmak amacı ile kuruldu. 2010 yılı sonu itibariyle 2010 çalışanı bulunan firmanın aynı yıl cirosu ise 700 Milyon € olarak gerçekleşti. Befesa aynı zamanda Türk-İspanyol Resmî Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı unvanını taşıyor. u AĞUSTOS 2012 / 3 KOBİPLASTİK


Çeliği işleyerek müşteriye teslim etmek sadece bizim işimiz…

Ürünlerimiz Soğuk İş Takım Çelikleri (1.2080-1.2379-1.2842-1.2550) Sıcak İş Takım Çelikleri (1.2344-1.2343-1.2365-1.2367) Plastik Kalıp Çelikleri (1.2738-1.2311-1.2312-1.2083-1.2316) Karbonlu Çelikler (1040-1050-4140-8620) Makine Parkı Satıh Taşlama (700 x 1600) Universal Freze (600 x 1600) Universal Freze (300 x 900) Universal Freze (300 x 1000) Des Sanayi Sitesi 1. Cad. D7 Blok No: 11 Y.Dudullu – Ümraniye / İstanbul Tel-1: 216-4205984 Tel-2: 216-4668992 Faks: 216-4668993 info@mizancelik.com.tr www.mizancelik.com.tr


SAĞLIK

BESLENME DEYİNCE NE ANLIYORUZ? Doç. Dr. Nuri Haksever Endokrinoloji-Metabolizma-Beslenme ve İç Hastalıkları Uzmanı Anti Aging, Ozonterapi, EMFT ve BERT Uygulayıcısı

“S

iz yedikleriniz olduğunuzu biliyor musunuz?” Evet, SİZ YEDİKLERİNİZSİNİZ. Gelecekte ne olacağınıza da yedikleriniz karar verecek. Aslında siz yedikleriniz veya yemedikleriniz ile metabolizmanızı da muhtemelen bozdunuz. Artık dengeli bir metabolizmaya sahip değilsiniz ve bunun sonuçlarını yaşıyorsunuz. Hastalıklardan korunmak ve daha uzun yaşamak, genç kalabilmek yüzyıllardır insanların ilgisini çekmekte ve hâlâ çekmeye de devam etmektedir. Çoğu insan beslenmenin bu konularla olan ilişkisini doğrudan kabul etmez. Fakat dolaylı olarak bir parçasını farkında bile olmadan kabul eder. Konuya hâkim olmayan ve yediğimiz her şeyi, içinde bulunan kalori ve bazı gıda maddeleri ile değerlendirmeye alışmış kişiler bu konuyu anlamakta zorlanırlar. Beslenme ve sağlık bilimlerindeki gelişme birçok yeni kavramın ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bir yandan hastalıklarda etkili bulunan gıdalar, diğer yanda faydası olmadığı ispat edilmiş gıdalar varken kişiler hangisine inanacağını şaşırmaktadır. Esasında bu beklenen bir sonuçtur. Aslında bunun tam da böyle olması gerekmektedir. Peki, siz ne istiyorsunuz? Gerçekten sağlıklı bir yaşam sürmek mi, yoksa sadece aklınızın size bugüne kadar kabul ettirdiği yanlışlara körü körüne bağlanmak mı? Seçim sizin. Beslenme sadece büyüme, gelişme, sağlıklı ve üretken yaşam için gerekli olan besin öğelerinin alınması değildir. Bu besin maddelerinin alınması bir ön şarttır ama yeterli değildir. “Bu alınan besinler olmasa yaşamınızı sürdürebi-

50

“Beslenme nedir?” sorusuna sanırım herkesin bir yanıtı vardır. Oysa “Beslenme konusunda bildikleriniz doğru mu?” Bu soruyu kendinize hiç sormadıysanız, sorma zamanı geldi diyebilirim. Zira beslenme konusunda bildikleriniz veya duyduklarınız sizi şu ana getirdi. lir misiniz?” Bu soruya hayır yanıtı veriyorsanız o takdirde, vücudunuzdaki olumlu ya da olumsuz gördüğünüz her değişikliğin beslenmeye bağlı olduğunu kabul ediyorsunuz demektir. Ağız yoluyla alınan besinler mide ve bağırsaklara giderler. Mide ve bağırsak boşluğunda, sonra da bağırsak duvarında oluşan metabolik olaylar olmazsa veya yeterli hız ve nitelikte olmazsa sindirilme ve emilim safhaları olmaz. Peki, bu sindirim ve emilim olaylarının gerçekleşmesi için ne gerekiyor? Yine yediklerinizin içinde bulunması gereken maddelerden yapılması gereken maddeler diyebilir miyiz? Bu öğelerin herhangi biri alınmadığında veya gereğinden az ya da çok alındığında, büyüme ve gelişmenin engellendiği ve sağlığın bozulduğu bilimsel olarak ortaya konmuştur. Vücudunuz içine giren bu maddelerin kanda taşınarak hücrelere ulaşması ve hücre içine girmesi gerekmektedir. Özetle beslenmede esas amaç; aldığınız gıda maddelerinin hücrelerin kullanımına hazır hale getirilmesidir. Aldığınız kimi madde kalori için kullanılırken, birçoğu da bu maddelerin birbirine dönüşümünü sağlayan enzim sistemlerinin ve bu enzimatik reaksiyonları düzenleyen ko-faktörlerin yapımı için kullanılacaktır. Vücudun büyüme ve gelişmesi, verimli çalışması, dış etkenlere ve hastalıklara karşı dirençli olabilmesi için sağlığın temelini oluşturan yeterli ve dengeli beslenme önemlidir. Her birey, birbirinden farklıdır ve sağlıklı olan bireylerin bile belli bir dönem için ihtiyaçları, şartlar değişince farklılaşacağından gene doğru besleniyor olamaz. Herhangi bir nedenle karşıma gelen kişi (hasta olabilir veya kendini sağlıklı zannedebilir); “Hep aynı

şekilde besleniyorum ama evlendikten sonra/, okul bittikten sonra/, işe girdikten sonra/, şehir değişikliği yaptıktan sonra/, iş değişikliği yaptıktan sonra/ veya işimde terfi vb. değişiklik olduktan sonra kilo almaya başladım.” diyor. Siz gene yeterli ve dengeli besleniyorsunuz ama doğru beslenmiyorsunuz. O zaman esas olarak karşımıza doğru beslenmek kavramı çıkıyor. Amacımız doğru beslenmek ama bu sırada yeterli ve dengeli beslenme kurallarına dikkat etmek. Bu arada şunu da özellikle belirtmek gerekir. Sizin için doğru olan bir beslenme, bir başkası için yanlış olabilir. Öncelikle yeterli ve dengeli beslenme üzerinde duralım. Yeterli ve Dengeli Beslenme Vücudun büyümesi, dokuların yenilenmesi ve çalışması için gerekli olan besin öğelerinin her birinin yeterli miktarlarda alınması ve vücutta uygun şekilde kullanılması “yeterli ve dengeli beslenme”dir. Besin öğeleri vücudun gereksinmeleri düzeyinde alınamazsa, yeterli enerji oluşmadığı ve vücut dokuları yapılamadığından “yetersiz beslenme” durumu oluşur. Birey yeterince gıda maddesi yemesine karşın, kendisi için uygun gıdaları almadığı ya da yanlış pişirme yöntemi uyguladığı zaman, bu besin öğelerinin bazıları alınmamış olacaktır. Bu durumda, o besin öğesinin vücut çalışmasındaki işlevi yerine getirilemediğinden yine sağlık durumunda bozukluk oluşur. Bu durum da “dengesiz beslenmedir”. Sağlıklı bir yetişkin için yeterli ve dengeli beslenme aynı zamanda doğru bir beslenme şeklidir. Ancak kişinin sağlık soAĞUSTOS 2012 / 3 KOBİPLASTİK


runları varsa veya herhangi bir kullandığı ilacın besinlerle etkileşim olasılığı varsa, egzersiz yapıyorsa, yeterli ve dengeli beslenmesi, onun doğru beslendiğini göstermez. Doğru Beslenme “Birey, çevresiyle bir bütündür.” demiştim. Doğru beslenme, içinde bulunulan özel durumlarla, yeterli ve dengeli beslenmenizin bir bütün haline gelmesidir. “Çevre-birey” ilişkisi her zaman karşımıza çıkacak evrensel bir ilkedir. Hiç bir madde çevresi olmadan var olamaz. Hücre, hücre dışı çevre olmadan var olamaz. Hiç bir zaman hücre sağlığını, hücre çevresinden ayıramayız. Doğru beslenmede, ayrıca sadece alınan gıda maddeleri değil, aynı zamanda alınma zamanları vb. faktörler de etkilidir. Günlük ihtiyacınız olan tüm besin çeşitlerini yeterli ve dengeli miktarda tüketiyor olduğunuzu kabul etsek bile, öğünleri kaç defada yediğiniz de önemlidir. Birkaç saatte bir düzenli olarak yemek yemek, daha seyrek veya gelişigüzel olanlardan daha sağlıklı olmasına rağmen, yeni bir çalışmada da sık aralıklarla yemek yemenin erkeklerde daha yüksek kolon kanseri riski ile beraber olduğu gösterilmiştir. Ayrıca sık yemek yemenin doktora başvurmaya ve yanlış tanı konulmasına neden olan halsizlik, baş dönmesi gibi yakınmalara sebep olduğu da artık bilinmektedir. Bu kişilerde hipoglisemi gelişmekte ve daha da yanlış bir tedavi ve beslenme planına alınmaktadırlar. Oysa

AĞUSTOS 2012 / 3 KOBİPLASTİK

çözüm çok basit. Sadece neyi, ne zaman, nerede, neden ve nasıl yapacağınızı bilin. Ben buna 5N kuralı diyorum. Esasında bu gerçek sadece beslenmenizde değil, hayatınızın başka alanlarında da karşınıza çıkacak. • Neyi? , • Ne zaman? , • Nerede? , • Neden? , • Nasıl? . Bu 5 sorunun yanıtı size doğruyu yapma konusunda gereken bilgiyi verecektir. Sağlıklı bir nesil için beslenme, doğum anında değil, anne karnında değil, annenin hamileliğe karar verdiği an, hatta 6 ay önce başlamalıdır. Bu da yeni bir kavramdır. Sağlıklı olmak ve sağlıklı yaşamak bir karardır. Bundan sonra yapmanız gereken verdiğiniz kararın arkasında durmak ve gerekenleri yapmaktır. Beden sağlığınızı kazandıkça, duyularınızın gücü de artacak ve verdiğiniz kararların sizi mutlu ve başarılı bir yaşama ulaştıracağını göreceksiniz. Ancak yetersiz beslenmenin yanısıra, aşırı beslenme de sağlığınızı tehlikeye atan bir faktördür. İhtiyaçtan fazla gıda maddesi tüketimi çağımızın en önemli ve yaygın hastalığı, daha doğrusu hastalıklar kompleksi olup yaşamımızı tehdit eden şişmanlığa (obezite) neden olmaktadır. Bunun yanısıra, beslenme ile yakın ilişkisi kabul edilen şeker hastalığı (diya-

bet) ve tüm toplumlarda yaygın olarak, en sık ölüm nedeni olarak karşımıza çıkan ve beslenmenin etkili bir faktör olduğu kabul edilen kalp ve damar hastalıkları da, yanlış beslenmenin sonucu ortaya çıkan diğer hastalıklardır. Esasında birçok hastalık yanlış beslenmeyle ilişkilidir. Hiçbir hastalığın tedavisi için mucize bir gıda yoktur. Sağlıklı yaşamın temeli, yeterli ve dengeli beslenmenin yanısıra doğru beslenmedir. Bunun için de beslenme ile ilgili doğru bilgi gereklidir. Doğru beslenince nöro-immüno-psikoendokrin sistem düzgün olarak çalışacaktır. Özellikle birçok kişi kilo vermek için yemek yemeyerek bazal metabolizma hızının azalmasına, dolayısı ile vücudun diğer işlevleri için harcadığı enerji miktarının azalmasına neden olmaktadır. Bu doğanın yapısına uygun davranışı, biz bloke ederek, yaşam sistemimizi bozduğumuzu anlarsak sağlıklı yaşam için öncelikli şartı gerçekleştirmiş olacağız. İçinde yaşadığınız duruma uygun beslenerek (çevre-birey ilişkisi) saat ve miktarlarını ayarlayacaksınız. Normalde açlık ve tokluk merkezi sizin beslenme zamanınızı ve miktarını belirleyen ana öğe olmasına rağmen metabolizmanın bozulması bu sistemlerin de devre dışı kalmasına ve güvenilirliğini yitirmesine neden olur. O nedenle artık, tokluk duygusunu yaşamamanız gerekiyor. Gelecek sayıda besin öğeleri ve vücut çalışmasındaki etkinlikleri üzerinde durulacaktır. u

51


HABER

VİKO’DAN GÜVENLİK VE TASARIMI AYNI ÇİZGİDE BULUŞTURAN SİGORTA KUTULARI Alçak gerilim şalt sektöründe “Bizim Gücümüz Sizin Güveniniz” sloganıyla yoluna devam eden VİKO, güvenlik ve tasarımda mükemmellik ilkelerini biraraya getiriyor. Estetik hatları ve dekoratif duruşuyla dikkat çeken VİKO sigorta kutuları, plastiğin yalıtkanlığı sayesinde hassas güvenlik özelliğini hayatın içine taşıyor.

S

ektöründe yenilikçi ve lider kimliğini sürdüren VİKO, kusursuz çizgileri ve dayanıklı yapısıyla dikkat çeken sigorta kutuları ile estetiği güvenlikle buluşturuyor. Dayanıklı yapısı sayesinde ısıya ve darbelere karşı direnç gösteren sigorta kutuları, geniş iç hacmiyle de kullanıcılarının çalışma rahatlığı beklentilerini en iyi şekilde karşılıyor.

Kilit mekanizması sayesinde kapağın kapalı kalmasını sağlayan VİKO sigorta kutuları geniş iç hacmi sayesinde montaj ve çalışma rahatlığı sağlıyor. Topraklama klemensi ve bağlantı aksesuarları

dışında montaj hassasiyeti sağlayan su terazisiyle de hızlı ve kolay kurulum sağlayan sigorta kutuları ile VİKO yaşamınıza güven ve ayrıcalık katmaya devam ediyor. u

Güvenlik için tasarımda mükemmellik Sektördeki ihtiyaçlara üstün kalite anlayışıyla yanıt veren VİKO’nun IP 40 koruma özellikli, geniş iç hacimli sıva üstü ve sıva altı sigorta kutuları ile güvenlik ve çalışma rahatlığının ayrıcalığı artık evinizde. Elektrik çarpmalarına karşı korumalı ve 650oC’ye kadar aleve ve yanmaya karşı dayanıklı olan VİKO sigorta kutuları, kullanım yerine göre 180 derece çevrilerek takılabilen kapaklara sahiptir. 52

AĞUSTOS 2012 / 3 KOBİPLASTİK


www.kizilay.org.tr


TASARIM

TASARIM HUKUKUNUN DÜNYADAKİ TARİHÎ GELİŞİMİ Fikrî mülkiyet hakları uluslararası nitelik taşımaktadır. Yapılan teknolojik gelişmelerle birlikte bu hakların korunmasına duyulan ihtiyaç gün geçtikçe artmış ve artmaya devam etmektedir. Geçmişten günümüze, kavramları uyumlaştırmak, sahip olunacak hakların sınırlarını, süresini ve içeriğini belirlemek konusunda yoğun çalışmalar sürmüş ve sürmeye devam etmektedir.

T

arih boyunca fikrî mülkiyet haklarını düzenlemeyi amaçlayan hükümler içeren; Paris, Bern, Lahey, Lokarno ve TRIPS gibi birçok anlaşma yapılmıştır. Tasarımların hukuken korunmasının başlangıcı sanayi devrimine rastlar. Ulusal düzeyde ilk tasarım koruması 1711 yılında Fransa’nın Lion kentinde tekstil dokumalarına sağlanmıştır. Almanya’da ise ilk düzenleme 1721 tarihli Codex Augusteus’dur. İngiltere’nin ilk koruması 1787 tarihli olup, tekstil sektöründe ya-

54

pılmıştır ancak bu düzenleme sadece tekstil alanıyla ilgili olup 2 ayla sınırlandırılmıştır. Koruma kapsamının bu kadar sınırlı olması, yeni düzenlemeler yapılması konusunda teşvik edici nitelikte olmuştur. Birkaç değişiklikten sonra tasarım hukukunda önemli bir ilerlemeyi içeren 1839 tarihli kanun çıkarılmıştır. Tasarımlar dünya genelinde “Paris Anlaşmasının” hükümlerine göre korunur. Türk Hukuku’nda, 1930 yılında üye olduğumuz bu anlaşmaya uygun olarak, ilk defa 1995 yılında yürürlüğe giren 554

sayılı kanun hükmünde kararname hükümlerine göre tasarımlar korunmaya başlanmıştır. 554 sayılı kanun hükmünde kararname, tasarımların korunmasını, “tescil” esasına bağlamış, genel hükümler kısmında, amaç ve kapsam kenar başlığı altında, “Bu kanun hükmünde kararname, tescilli tasarımların korunması ile ilgili esasları, kuralları ve şartları kapsar. Tescilsiz tasarımlar genel hükümlere tabidir.” denilmek suretiyle, ancak tescil edilmiş tasarımların 554 sayılı kanun hükmünde kararnaAĞUSTOS 2012 / 3 KOBİPLASTİK


menin sağladığı korumadan yararlanabileceği ifade edilmiştir. Hukukumuzda tasarımlar, Gümrük Birliğine giriş sürecinden önce, genel hükümlerle –özellikle FSEK ve haksız rekabet hukukuyla- korunmaktayken , Türkiye’nin Gümrük Birliğine giriş sürecinde topluluk mevzuatına uyum sağlayabilmek için 554 sayılı kanun hükmünde kararname ile korunmaya başlanmıştır. Modern anlamda tasarım koruması ilk olarak 19. yüzyılda gerçekleşmiştir. Fransa‘da tasarımlara ilişkin modern düzenleme 1806 tarihlidir. İngiltere’de 1839 ve 1842 tarihli kanunlar ile düzenlenmiştir. 1876’da Almanya’da, 1889 tarihinde İsviçre’de düzenlemeler yapılmıştır. JaAĞUSTOS 2012 / 3 KOBİPLASTİK

ponya’da ise ilk tasarım yasası 1888 tarihinde kabul edilmiştir. Amerika‘da tasarımlara ilişkin ilk düzenleme 1842 yılında yapılmıştır. Amerika’da bugün tasarım patenti, 35 sayılı Birleşik Devletler Kanununda düzenlenmiştir. Ülkede buluşlara patent, tasarımlara ise tasarım patenti belgesi verilmektedir. Tasarım ile ilgili uygulamalar bugüne ulaşana kadar, ülkelerin tasarım mevzuatları arasında çok büyük farklılıklar görülmekteydi. Örneğin, Fransa’da telif-tasarım ikileminde kümülatif koruma ilkesi üst derecede uygulanırken, İtalya ve Yunanistan gibi ülkelerde uygulama bu kadar kuralcı değildi. AB hukukunda 1998 tarihli Tasarım Yönergesi ve son

olarak 2001 tarihli Tasarım Tüzüğünün yürürlüğe girmesi ile yasalarda çok önemli değişiklikler meydana gelmiştir. Her ne kadar ulusal mevzuatlar 1998 tarihinde yönerge ile uyumlandırılmış olsa da telif alanında yeterli uyumlaştırma sağlanamadığı için bununla ilgili şartlar ülkeden ülkeye değişiklik göstermektedir. Ülkemizi mercek altına koyduğumuz zaman, tasarım tescili konusunda Avrupa’yı yaklaşık yüz elli yıl kadar geriden takip ettiğini görüyoruz. Uluslararası, bölgesel ve ulusal düzeyde yapılan tasarım tescili ile ilgili çalışmalar, daha gidilecek çok yolun olduğunu göstermektedir. u 55


HABER

ONAY METAL A.Ş.

ONAY METAL A.Ş. Gebze Plastikçiler Organize Sanayi Bölgesi 1. Cadde 12. Sokak Gebze / Kocaeli Tel : 0262 751 37 92 (pbx) Fax : 0262 751 37 66 www.onaymetal.com.tr


ONAY METAL A.Ş.

Onay Metal A.Ş., 200 - 750 ton aralığında 8 adet Alüminyum Enjeksiyon Tezgâhı ve 26 Adet CNC tezgâh parkurlu kalıphanesine tecrübesini katarak komple çözümler üretiyor. Firmamız Alüminyum Basınçlı Döküm Parçalar, Metal ve Plastik Enjeksiyon Kalıpları imalatında uzmanlaşmıştır. Müşterilerimize, tecrübeli elemanlarımız ve ekipmanımızla endüstriyel çözümler sunarak yüksek kaliteli kalıplar imal etmekteyiz. Firmamız en kısa teslimat süreleriyle, yüksek hassasiyetli, uzun ömürlü basınçlı döküm ürünler, metal ve plastik enjeksiyon kalıpları imâl edebilecek kapasiteye sahiptir.


HABER

AVL Türkiye Genel Müdürü

Dr. Umut Genç:

“Türk mühendislerinin başaramayacağı iş yok, yerli motor da tasarlayabiliriz.” Dünyanın en büyük otomotiv mühendislik şirketi AVL’nin Türkiye of isi, otomotiv ve motor sanayiindeki uluslararası firmalara ileri teknolojiler konusunda destek sağlıyor. 2008 yılından bu yana faaliyet gösteren AVL Türkiye, otomotiv şirketlerine mühendislik desteği veriyor, simülasyon programları ve test sistemleri sağlıyor.

D

ört senede Türk pazarında adından söz ettiren ve cirosunu 8 kat artıran AVL Türkiye’nin Genel Müdürü Dr. Umut Genç, yerli araç ve yerli motor hakkında gündemdeki gelişmeleri değerlendirirken, “Şu anda tamamen Türkiye’de tasarlanan ve üretilen çok az sayıda motor var. Bunu arttırmak için küresel pazarı ve oyuncuları iyi analiz etmek, motorlarda kullanılan parça ve alt sistemlerin Türkiye’deki yan sanayi ile uyumluluğuna dikkat etmek gerekiyor. Bunu yaparken de katma değeri yüksek olan alt sistemlere yönelmek lâzım” diyor. Otomotiv ve savunma sanayiinde yapılan her türlü ar-ge, ürge ve mühendislik projelerine mühendislik desteği veren AVL; 2008 yılından bu yana Türkiye’de de faaliyet gösteriyor. 45 kişilik, tamamı Türkler’den oluşan bir mühendis grubu bulunan firma; mühendislik hizmeti, test sistemleri ve mühendislik yazılım paketlerini bir arada sunarak Türkiye pazarında farklılaşıyor. AVL Türkiye istenirse anahtar teslim mühendislik tasarım ve ürün geliştirme projeleri sunabiliyor. Tercih edilirse süregelen projelere de uzmanlık ve mühendislik desteği veriliyor.

58

En önemli projeleri arasında Euro 6 dizel motor geliştirilmesi, elektrikli araç beyin yazılımı, hibrit araçlarda alternatif mimarî tasarımları, batarya yönetim sistemleri, araba kullananların performansını ölçen ve yakıt tasarrufu sağlayan ”Eco-drive” gibi çalışmalar bulunuyor. Ekipteki tüm mühendislerin Türkiye ve yurtdışındaki en iyi üniversitelerden mezun, yine yurtdışı veya Türkiye’den MSc dereceli olduğunu ve özel olarak seçildiğini belirten AVL Türkiye Genel Müdürü Dr. Umut Genç “Birçok uluslararası projeye imza atmış son derece dinamik bir grubuz. Son senelerde küresel projelerde Türk ekipten birilerinin yer alması özellikle isteniyor. Uluslararası çalışmalardan görüyoruz ki Türk mühendislerin yapamayacağı proje yok” diyor. “Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de ana sanayiyi tasarımla destekliyoruz.” Dr. Umut Genç özellikle motor tasarımı ve elektronik sistemler konusunda iddialı olduklarını belirterek Türkiye’de bu alandaki boşluğa dikkat çekiyor. Konuyla ilgili açıklamasında “ÇeşitAĞUSTOS 2012 / 3 KOBİPLASTİK


li otomotiv firmaları, Türkiye’de motor üretimi yapıyor. Ancak motor tasarımını Türkiye’de yapan sadece birkaç marka bulunuyor. Oysa sektöre yüksek katma değer sağlayan bölüm motorun tasarımı. Ayrıca halihazırda Türkiye’de tasarlanan ve üretilen motorların parça ve alt sistemlerinin de mümkün olduğunca Türkiye’deki yan sanayiden alınması sağlanmalı. Böylelikle katma değeri yüksek ürünlerin sağladığı değeri ülkemizde tutabiliriz.“ diyerek sektörü değerlendiriyor. AVL olarak tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de ana sanayiyi tasarım konusunda desteklediklerini belirten Umut Genç “Özellikle Türkiye gibi hızlı büyüyen ülkelerde güçlü ortaklıklarımız var. Gelişen otomotiv firmalarına uzmanlık ve mühendislik desteği sağlıyoruz. Şu anda Türkiye ofisimizde bir motor beynini %100 yerli kaynaklarla tasarlayabilecek konumdayız. Motor elektroniği ve beyinleri her geçen gün büyüyen bir pazar. Bugün bir lüks araçta 50’den fazla ‘beyin’ diyebileceğimiz elektronik sistem bulunuyor. Ülkemizde üretilen motorların bu tip katma değeri yüksek elektronik alt sistemlerinin yerel kaynaklarla tasarlanması ve üretilmesi, yerlileştirme hedeflerini olumlu etkileyecektir.” diyor. Dr. Umut Genç, Teknokent ofislerinde otomatik transmisyon sistemlerinin beyinlerini de geliştirdiklerini ifade ederek, Türkiye’de bu konuda çalışan tek mühendislik firması olduklarının da altını çiziyor. AĞUSTOS 2012 / 3 KOBİPLASTİK

AVL ve AVL Türkiye’nin önemli çalışmaları hakkında · Dünyada 5500 çalışan ile 1 milyar dolar ciro gerçekleştiren AVL, 30’dan fazla ülkede faaliyet gösteriyor · Son 20 yıldır her yıl ortalama % 14 büyüyor · Cirosunun % 10’unu şirket içi ar-ge çalışmalarına ayırıyor · Avusturya’da her yıl “en çok patent başvurusu yapan firma” unvanını elinde bulunduruyor · Dünya çapında dizel motorlar konusunda pek çok mühendislik çalışmasının ilkine imza attı · Hibrit ve elekrikli araçlar konusundaki çalışmalarıyla fark yarattı · Elektrikli araçlarda menzil uzatıcı yenilikçi çözümler sundu · Halen elektrikli ve hibrit araç teknolojileri, elektronik kontrol sistemleri ve gömülü yazılımlar alanlarında stratejik yatırımlar yapmaya devam ediyor · AVL Türkiye, o AVL’nin elektronik kontrol ve gömülü yazılımlar geliştirme merkezlerinden biri o Kurulduğu günden bu yana çalışan sayısını 7 kat, cirosunu 8 kat arttırdı o Türkiye’nin otomotiv sektöründe ilk uluslararası mühendislik firması  Türkiye’den uluslararası hibrit ve

elektrikli araç geliştirme projelerine düzenli destek veren ilk firma  % 100 yerli Eco-drive teknolojisi patentinin sahibi  TÜBİTAK desteğiyle % 100 yerli EKÜ (Elektronik Kontrol Ünitesi) geliştirme projesi  Halen Türkiye’nin önde gelen otomotiv firmalarıyla işbirliğini sürdüren şirket, aynı zamanda AVL Global’e elektronik ve kontrol sistemleri konusunda mühendislik desteği veriyor u

59


KISA HABER

BEKO’dan 4 Mağaza

AngloINFO İstanbul Türkiye’de yayına başlayan dünyanın en büyük şehir iletişim ağı AngloINFO İstanbul, İstanbul’da yaşayan yabancılara yönelik günlük yaşam ile ilgili her türlü konuda rehberlik ediyor. AngloINFO İstanbul; 2.000’e yakın şirket ve kurumun yer aldığı rehberi, forum ve etkinlik sayfaları ile İstanbul hayatına renk katıyor. İstanbul’da yaşayan yabancılar için en gözde iletişim ve destek ağı haline gelen AngloINFO’yu Türkiye’ye getiren Pelin Kadılar portal hakkında bilgi vererek, “AngloINFO İstanbul; sağlık, ulaşım, alışveriş, ev kiralama, taşınma, finans, eğitim, spor, yemek, araba kiralama, seyahat, etkinlik gibi birçok ihtiyaca yönelik bilgiye ve firmaya anında erişim sağlıyor.” dedi.

İleri mağazacılık uygulamaları ile tüketici deneyimini en üst düzeye çıkarmak üzere, yeni mağaza konseptini Türkiye’nin çeşitli bölgelerine yayan Beko, konsept mağaza açılışlarına Ankara’da devam ediyor. Beko Ankara’da bir günde 4 yeni mağaza açtı. Mağaza açılışlarına Koç Holding Dayanıklı Tüketim Grubu Başkanı ve Arçelik A.Ş. Genel Müdürü Levent Çakıroğlu, Arçelik A.Ş. Türkiye, Ortadoğu, Afrika, Türkî Cumhuriyetler Satış Genel Müdür Yardımcısı Şirzat Subaşı, Beko Satış Direktörü Ercüment Gülşen ve mağaza yetkilileri katıldı.

[ [ Kategori Birincileri

Türkiye Merkezli Üretici Yazılım: Turkcell Teknoloji Türkiye Merkezli Üretici Hizmet: Hobim Hizmet Sağlayıcı: Digitürk

Telekom Şirketi: Türk Telekom

Telekom Şirketi Donanım: Alcatel-Lucent Sunucu : İndeks Bilgisayar

Sunucu Sistem Entegratörü: KoçSistem Ağ donanımı: Neteks

Mermerin Sadeliği Kütahya Seramik’in Origitile koleksiyonunda yer alan Pulpis serisi, mermer dokusuyla mekânlara farklı bir yorum kazandırıyor. Boyama tekniği ile granit parlaklığı ve mermer dokusu kazandırılan Pulpis serisi, mağazalara, alışveriş merkezlerine, iş merkezlerine ve özel mimarî projelere mermer görünümünü ve sırlı porselen dayanıklılığını bir arada sunuyor. 60x60 ebadı, kahve, fildişi ve antrasit renkleri ile mekânlara farklı bir yorum katıyor. Kütahya Seramik, Origitile koleksiyonundaki serilerle doğaya ait çeşitli efektleri mekânlara taşıyor. 60

ATM ve POS Sistemleri: NCR PBX santral: Karel

Mobil telefon: Genpa

Tüketim Malzemeleri: Despec Sektörel yazılım: Ericsson

Veritabanı yazılımı: Link Plus

Veri ambarı/İş zekâsı yazılımı: SAP

AĞUSTOS 2012 / 3 KOBİPLASTİK


M A C AK PVC İ R E L M E T S İ S E R E ENC

P

İ İ Y A B N PİMAPE Molla Güranî Cad. Nakibu-l Eşraf Sk. No:49 Fındıkzade İSTANBUL TEL/FAKS: 0212 521 0502

AĞUSTOS 2012 / 3 KOBİPLASTİK

61


DOSYA

DEĞİŞKEN SICAKLIK KONTROLLÜ KALIPLAMA *Serkan Öğüt, Aykut Kentli, **Hikmet Nazım Ekici *Marmara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü **Şırnak Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü ÖZET

P

lastik malzeme ile üretimde en çok kullanılan imalat yöntemlerinden birisi enjeksiyonlu kalıplamadır. Bu yöntem sayesinde başta plastik olmak üzere metal ve seramik malzemelerden çeşitli boy ve ebatlarda, diğer yöntemlerle üretilmesi daha pahalı olan karmaşık yapıdaki parçalar kolayca üretilebilmektedir. Fakat bu tekniğin kullanımında ortaya çıkan bazı problemler sonucunda üretilen parçalar istenilen kaliteye her zaman ulaşamamaktadırlar. Bu problemler kalıbın sürekli olarak aynı sıcaklıkta tutulmasından dolayı meydana gelmektedir. Bu çalışmada, enjeksiyon kalıplamadaki bu problemleri ortadan kaldırmak üzere geliştirilmiş yeni bir üretim tekniği olan değişken sıcaklık kontrollü kalıplama tanıtılacaktır.

1.GİRİŞ Enjeksiyon kalıplama, plastiğin eritilmiş halde bir kalıba basınç uygulanılarak gönderilmesi, şekillendirilmesi ve soğuduktan sonra kalıptan çıkarılmasıyla sonuçlanan bir imalat tekniğidir. Bu teknik sayesinde çok küçük boyutlarda ve kompleks yapıda parçalar üretilebilir. Enjeksiyonlu kalıplama tekniği seri üre62

tim açısından en elverişli tekniklerden birisidir ki yaygın oluşunun en büyük nedenlerinden birisi de budur. Enjeksiyon kalıplama yöntemi genel olarak dört aşamadan meydana gelir. Bunlar sıkıştırma, doldurma, katılaştırma ve çıkarma evreleridir. [1] - Sıkıştırma Evresi: Bu aşamada dişi kalıp ve erkek kalıp birbirine tutturularak

Şekil 1. Kalıbın kapatılması [2] kapatılır. Şekil 1.’de kalıbın kapatılması gösterilmektedir. - Doldurma Evresi: Bu evrede erimiş durumdaki malzeme basınç yardımıyla kalıba gönderilir. Şekil 2.’de kalıba erimiş haldeki malzemenin enjekte edilmesi gösterilmektedir.

AĞUSTOS 2012 / 3 KOBİPLASTİK


www.orionrezistans.com İmes Sanayi Sitesi B- Blok 204 Sok. No : 44 Yukarı Dudullu-Ümraniye, ISTANBUL, TÜRKIYE Tel : +90 216 527 97 01 – 02 Faks: +90 216 527 97 03 info@orionrezistans.com, satis@orionrezistans.com, sales@orionrezistans.com bilal@orionrezistans.com nadiia@orionrezistans.com AĞUSTOS 2012 / www.orionrezistans.com 3 KOBİPLASTİK

63


DOSYA

- Çıkarma Evresi: Bu evre son evredir ve artık şekillendirilmiş parça, kalıbı açmak suretiyle çıkarılır. Şekil 4’te parçanın kalıptan çıkarılması gösterilmektedir.

Şekil 2. Kalıba erimiş malzemenin enjekte edilmesi [3] - Katılaştırma Evresi: Bu evrede kalıp soğumaya bırakılır ve bu şekilde içerisindeki malzeme sertleşir. Şekil 3’te kalıbın soğutulması gösterilmektedir.

Şekil 3. Kalıbın soğutulması [4] 64

Şekil 4. Kalıptan malzemenin çıkarılması [5] Geleneksel enjeksiyonlu kalıplama tekniği kullanılarak üretilen ürünlerde yüzeyde akış izleri, birleşme izleri, parça içerisinde ise yüksek iç gerilme ve çatlaklar meydana gelmektedir. Bu kusurlar kalıbın bütün üretim aşamalarında hemen hemen aynı sıcaklıkta olmasından kaynaklanmaktadır. Bu sebeple malzeme dolumundan sonra kalıbın soğutulması çok gerekli bir hale gelmiştir. 2.KALIP SOĞUTMA Kalıplama işleminde plastiğin eritilip ka-

lıba doldurulması için verilen ısı, kalıba konduktan sonra sertleşme evresinde geri alınır. Plastik malzemenin kalıp içine enjeksiyonu malzeme cinsine bağlı olarak yaklaşık 200oC sıcaklıklarda yapılmaktadır. Böylece malzeme kalıba doldurulduğunda kalıbın ortalama sıcaklık değeri yükselmiş olmaktadır. Soğutma işlemi enjeksiyon çevriminin en uzun zamanını oluşturmaktadır, bundan dolayı en kısa sürede kalıptan yüksek miktarda ısı çekilmesi amaçlanmaktadır. Üretim aşamasında kalıpların soğutulması enjeksiyonla kalıplama işleminde soğutma açısından en optimum sonuçları veren yöntemdir. Bu sayede soğutma süresi daha kısa tutulacak ve kapasite kullanımı arttırılmış olacaktır. Plastik enjeksiyon kalıplarında soğutma işlemi, kalıbın çeşitli yerlerine açılan deliklerden devamlı su akımıyla sağlanmaktadır. Soğutma sıcaklığı, iş parçasının ölçüsüne, biçimine ve kullanılmakta olan malzemenin cinsine bağlıdır. Soğutmanın verimi açısından, soğutma suyunun sıcaklığı ve debisi kadar önemli olan bir diğer parametre ise kalıbın tasarımıdır. İyi bir sonuç almak için homojen bir soğutma sistemi tasarlanmalıdır. Böylece kalıp içerisindeki herhangi iki nokta arasındaki sıcaklık en aza indirgenmiş olur. Böylece AĞUSTOS 2012 / 3 KOBİPLASTİK


OTOMOBİL KOLTUK SÜNGER KALIBI

MAKİNA PARÇASI

DOLUM MAKİNASI ISITICISI

VANA GÖVDESİ

PPRC KAYNAK MAKİNASI PAFTASI

ENJEKSİYON KALIBI

www.baliteknik.com

BAĞLANTI ELEMANI

ENDÜSTRİYEL TEFLON - PTFE KAPLAMA UYGULAMA ÖRNEKLERİ

ENDÜSTRİYEL TEFLON KAPLAMA - PTFE KAPLAMA

ENDÜSTRİYEL TEFLON - PTFE KAPLAMA UYGULAMA ÖRNEKLERİ

FOTOKOPİ MAKİNASI SİLİNDİRİ

Baliteknik Malzeme Makina San. ve Tic.Ltd.Şti İmes Sanayi Sitesi D Blok 401. Sokak No:10/AY.Dudullu/Ümraniye/İstanbul

Nev Medya

HOT MELT KAZANI

MAKİNA PARÇASI

PEÇETE KAĞIDI FORM SİLİNDİRİ

FLANŞLI TİP REZİSTANS

ŞEKERLEME KAZANI

DIŞ ORTAM BAĞLANTI ELEMANI

WAFFLE KALIBI

Telefon: 216 4155367 - 555 964 20 67 Faks : 216 3133226 E-mail: baliteknik@baliteknik.com

Yeni Nesil Medya Şirketi

reklam@kobiplastik.net

www.nevmedya.net

VANA KLAPESİ


DOSYA

üretilen parçada çekme sonucu oluşan çarpılmalar da en aza indirgenir. [6] Konu ile ilgili geniş açıklama farklı kaynaklardan elde edilebilir. [6] Kalıp soğutma ile ilgili yapılan çalışmalar sonucu üretim hızını arttıran ve hataları minimize eden değişken sıcaklık kontrollü kalıplama (DSKK) yöntemi geliştirilmiştir. Bu çalışmada, geliştirilen bu yöntemin çalışma prensibi ve avantajları anlatılacaktır. 3. DEĞİŞKEN SICAKLIK KONTROLLÜ KALIPLAMANIN ÇALIŞMA PRENSİBİ Değişken sıcaklık kontrollü kalıplama (variotherm molding), kalıp sıcaklığının derecesini değiştirerek kalıplama işleminin verimini arttırmayı amaçlayan bir imalat yöntemidir. Kalıplama işleminde kalıp sıcaklığı yüksek tutulduğunda üretilen parçanın yüzey kalitesi yüksek olmaktadır fakat kalıbın soğuma süresi uzayacaktır. Bu durum birim zamandaki üretim maliyetini

Şekil 5’te görüldüğü gibi sıkıştırma ya da diğer adıyla ısıtma aşamasında henüz erimiş hammadde kalıba gönderilmeden kalıp hammaddenin erime sıcaklığından daha yüksek bir sıcaklığa kadar ısıtılır. Doldurma aşamasında ise kalıbın sıcaklığı sabit tutulur. Böylece doldurma aşamasında malzemenin daha düzgün bir akışa sahip olması sağlanmış olur ve malzemenin kalıp içerisine homojen bir şekilde dağılması sağlanır. Katılaştırma evresine geçildikten sonra kalıp hızlıca soğutulur ve parça çıkmaya hazır hale gelir. Çıkarma işlemi boyunca sıcaklık sabit tutulur. Kalıp açılarak içinden parça çıkarılır. Böylece bir çevrim tamamlanmış olur ve diğer çevrim için kalıp tekrar ısıtılmaya başlanır. [8] Bu sıcaklık değiştirme işlemleri Şekil 6’da görüldüğü üzere ısıtma ve soğutma kanalları sayesinde gerçekleştirilmektedir. Isıtma ve soğutma işlemleri için aynı kanallar kullanılmaktadır ve bu işlemler

Şekil 5. Değişken Sıcaklık Kontrollü Kalıplama (DSKK) Sıcaklık-Zaman Grafiği ile Geleneksel Kalıplama İşleminin Sıcaklık-Zaman Grafiğinin Karşılaştırılması [8] arttırmaktadır. Bunu engellemek amacıyla kalıp sıcaklığı düşük tutulursa kalıplama işleminin süresi düşecektir fakat bu sefer de parçanın yüzey kalitesi azalacaktır. [7] Bu amaçla “variotherm molding” zamanı ve yüzey kalitesini optimum seviyeye taşımak amacıyla geliştirilmiştir. Bu amaca ulaşmak için kalıp sıcaklığı dinamik bir şekilde değiştirilir ve bu değişiklikleri sağlamak amacıyla dinamik kalıp sıcaklığı kontrol sistemi kullanılması gerekmektedir. Daha önce kalıplama işleminin dört aşamada gerçekleştiğini belirtmiştik. “Variotherm molding” için de bu dört aşama aynen geçerlidir. Fakat bu aşamalar sıcaklık değişimi açısından da isimlendirilmiştir. Bu aşamalar Şekil 5’te görüldüğü üzere ısıtma(heating), sabit tutma(waiting), soğutma(cooling) ve sabit tutma(waiting) aşamalarıdır. 66

sırayla uygulanmaktadır. Isıtma işlemi için kanallara yüksek sıcaklıktaki su buharı gönderilir. Soğutma işlemi için ise su tercih edilir.

Şekil 6. Kalıp içerisindeki ısıtma ve soğutma kanalları [9] Daha önce bahsedildiği gibi, verimli bir kalıplama işlemi için dinamik bir kalıp

sıcaklığı kontrol sistemi kullanılmalıdır (Şekil 7’de bir dinamik sıcaklık kontrol ünitesi sisteminin kontrol panosu görülmektedir.). Bu sistem sayesinde her kalıplama çevriminde su buharı ve soğutma suyu sırasıyla aynı kanallar vasıtasıyla kalıp içerisinde dolaştırılarak kalıp ısıtılmakta ya da soğutulmaktadır. [9]

Şekil 7. Dinamik Kalıp Sıcaklığı Kontrol Sisteminin Kontrol Paneli [10] Kontrol sisteminin çalışması basitçe şu şekilde anlatılabilir: Bütün kalıplama çevrimi kalıbın açılması için gönderilen sinyalle başlamaktadır. Kalıp açıldığında, yüksek sıcaklıktaki su buharı kalıbın içindeki kanallara gönderilmektedir. Kalıp yüzeyi yeterli sıcaklığa ulaştığında bir sinyal gönderilerek buhar dolaşımı sona erdirilir. Bu sırada kalıp kontrol sisteminden enjeksiyon kalıplama sistemine bir sinyal gönderilir ve böylece erimiş hammadde kalıp boşluğuna enjekte edilir. Kalıbın doldurulması işlemi bittikten sonra soğutma suyu kalıba gönderilir ve kalıp hızlıca soğutulur. Kalıp yeterince soğutulduktan ve içindeki malzeme katılaştıktan sonra soğutma suyu dolaşımı sona erdirilir. Soğutma işlemi sona erdikten sonra kalıp açılır ve içerideki parça çıkarılır. Bu esnada kalıp sıcaklığı sabit tutulur. Çıkarma işleminden sonra kalıp kapatılır ve sıradaki çevrim için ısıtılır. [8] Değişken sıcaklık kontrollü kalıplama tekniğinin araştırılması ve geliştirilmesi için çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Wang ve arkadaşlarının yaptıkları çalışmada değişken sıcaklık kontrollü kalıplama tekniğinde ısıtma amaçlı olarak 180oC’deki doymuş su buharı, soğutma amaçlı olarak 18oC’deki su kullanılmıştır. Buharın kalıbın ısıtılmasında ve suyun kalıbın soğutulması konusunda gerekli sıcaklıklara makul sürelerde ulaşmak için yeterli olup olmadığı araştırılmıştır. Araştırmalar sonucunda kalıbın optimum sıcaklığa kadar ısıtılması için gereken süre 40 saniye olarak ölçülürken AĞUSTOS 2012 / 3 KOBİPLASTİK



DOSYA

parçanın çıkarılması için gerekli olan sıcaklığa kadar soğutulması gereken süre 34,5 saniye olarak ölçülmüştür. Kalıp yapısı ve malzemesi gibi ana parametrelerin ısıtma-soğutma işlemlerine etkisi de araştırılmıştır. Son olarak 46 inçlik LCD panel üretimi için “variotherm” DSKK üretim hattı kurulmuştur. Bu çalışmada geliştirilen kalıp sıcaklığı kontrol sisteminin, çevrim süresini arttırmadan kalıp sıcaklığını dinamik bir şekilde kontrol ettiği görülmüştür.[8] Chiou ve arkadaşlarının DSKK üzerine yaptıkları çalışmada bilgisayar destekli mühendislik yazılımlarıyla kalıp sıcaklığı kontrol sistemi benzetimi yapılmış (simüle) ve diğer değişken sıcaklık kontrollü kalıplama süreçlerinin termal özellikleri ele alınmıştır. Sonuç olarak, kalıbın özellikli (spesifik) alanlarındaki sıcaklık verilerinin görüntülenmesi yardımıyla ısıtma ve soğutma sürelerinin optimize edilmesi sonucu, “variotherm” sürecinin (proses) etkili kılındığı (optimize edildiği) gözlenmiştir.[9] Chen ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada, gaz yardımlı kalıp sıcaklığı kontrol sistemi ile soğutma suyu kullanan kontrol sistemi kombine edilerek kalıp yüzeyinin sıcaklığının dinamik bir şekilde kontrol edilmesi hedeflenmiştir. Yapılan ölçümlerde gaz akış kapasitesi arttıkça kalıp sıcaklığının değişim hızının da arttığı görülmüştür. [7] 4. DEĞİŞKEN SICAKLIK KONTROLLÜ KALIPLAMANIN AVANTAJLARI Değişken sıcaklık kontrollü kalıplamanın geleneksel kalıplama işlemine göre avantajları şunlardır: - Kalıbın soğutulma süresi geleneksel kalıplama işlemine göre daha azdır. Böylece birim zamandaki maliyet düşer. - Çekme sonucunda oluşan çarpılma riski daha azdır. -Üretilen parçaların yüzey kalitesi daha yüksektir. -Üretilen parçalarda yüzey bitirme işlemlerine ihtiyaç duyulmaz. Ayrıca yansıma yapmayan yüzeyler de elde edilmektedir. (Şekil 8’de otomobillerde kullanılan devir göstergeleri yer almaktadır. Soldaki gösterge değişken sıcaklık kontrollü kalıplama yöntemiyle elde edilmiştir. Sağdaki gösterge ise geleneksel kalıplama işlemi ile elde edilmiştir.) -Üretilen parçalarda akış izi ya da birleşme izine rastlanmaz. -Enjeksiyon basıncı ve kalıbın kapatılması için gereken kuvvet geleneksel yönteme göre daha düşüktür. [11]

Şekil 8. DSKK yöntemi ile üretilen gösterge (yansıma yapmıyor) ve geleneksel kalıplama yöntemi ile üretilen gösterge (yansıma yapıyor) [10] 5. UYGULAMA ALANLARI Değişken sıcaklık kontrollü kalıplama henüz yeni bir teknik olduğu için kullanımı çok yaygın değildir. Fakat dökümle ya da enjeksiyonla kalıplama işlemi ile üretim yapılan her alanda tercih edilebileceği için endüstrinin birçok alanında kullanılabilir. Özellikle otomotiv endüstrisinin bu imalat tekniğine çok açık olduğu görülmektedir. 68

Bu yöntemle yakından ilgilenen Gesellschaft Wärme Kältetechnik kalıp soğutma ve kalıp sıcaklığı kontrol sistemleri üzerine çalışan bir Alman firmasıdır. SINGLE Temperiertechnik kalıp sıcaklığı kontrol teknolojileri, soğutma teknolojileri, açık ve kapalı çevrim sıcaklık kontrol sistemleri ve alternatif sıcaklık kontrol sistemleri üzerine çalışan bir Alman firmasıdır. 6. DEĞERLENDİRME Bu çalışmada yeni bir üretim tekniği olan değişken sıcaklık kontrollü kalıplama anlatılmıştır. Bu tekniğin geleneksel ka-

lıplama tekniği yerine kullanılması durumunda hem maliyetin düşürülebileceği hem de zamandan tasarruf edileceği, ayrıca daha kaliteli ürünler elde edilebileceği üzerinde durulmuştur. İlerleyen zamanda, işlerinin büyük kısmını enjeksiyon kalıplamanın oluşturduğu firmaların bu tekniği daha fazla tercih edebileceği ve bu sayede değişken sıcaklık kontrollü kalıplama yönteminin daha da yaygınlaşacağı tahmin edilmektedir. 7. KAYNAKÇA [1] www.cncteknoloji.net [2] www.turkiyemakine.com [3] www.varolgroup.com.tr [4] www.biltim.com [5] www.millutensil.com [6] FRITERM, Plastik Endüstrisinde Soğutma Sistemleri ve Uygulamaları, Friterm A.Ş. Teknik Yayını, Nisan 2011, İstanbul [7] Shia-Chung Chen, Pham Son Minh, Jen-An Chang, Gas-assisted mold temperature control for improving the quality of injection molded parts with fiber additives, International Communications in Heat and Mass Transfer 38 (3) (2011) 304– 312 [8] Guilong Wang, Guoqun Zhao, Huiping Li, and Yanjin Guan, Research on a New Variotherm Injection Molding Technology and its Application on the Molding of a Large LCD Panel, Polymer Plastics Technology and Engineering, 2009, Vol 48; Number 7, pp. 671-681 [9] Yan-Chen Chiou, Hung-Chou Wang, Hsien-Sen Chiu, ChauKai Yu, Wen-Hsien Yang, and Rong-Yeu Chang, Thermal Feature of Variotherm Mold in Injection Molding Processes, SPE ANTEC Tech. Paper, 2009, pp. 2491 –2495. [10] GWK, Process leading mold temperature control, www. gwk.com [11] SINGLE Temperiertechnik and Sauer Product, Alternating Temperature Technology, http://www.single-temp.de, www. sauerproduct.com , Press Release SINGLE at Fakuma 2009: Hall A3, Stand 3102 u

AĞUSTOS 2012 / 3 KOBİPLASTİK


Amerikalı Sigorta Devi Cigna ile Ortaklığa İmza Attı

F

inansbank, Finans Emeklilik için Amerikalı sigorta devi Cigna ile önemli bir ortaklığa imza attı. 22 milyar $’a ulaşan yıllık geliri ile alanında ABD’nin dördüncü en büyük şirketi olan Cigna, geniş hayat ve sağlık sigortası ürün portföyü ile 30 ülkede, yaklaşık 70 milyon müşteriye hizmet veriyor. Çin, Kore, Hindistan gibi dünyanın önde gelen, gelişmekte olan ekonomilerinde önemli bankasürans ortaklıkları yöneten Cigna, bu tecrübesini, Finansbank’ın gücü ile Türkiye’ye taşımaya karar verdi. Anlaşma ile Cigna, Finans Emeklilik’in %51’ini satın alırken, Finansbank şirkette %49’luk hissesini korudu. Ayrıca Finansbank ve Finans Emeklilik arasında hayat sigortası ve bireysel emeklilik ürünlerinin dağıtımı için 15 yıllık münhasır acentelik anlaşması da imzalanacak. Finansbank’ın, hisselerinin % 51’inin satışından alacağı olan tutar, 85 milyon Avro peşin ödenmek kaydıyla ortak girişim tarafından belirlenen iş plânına bağlı olarak 15 yıllık dönemde 1,4 milyar

AĞUSTOS 2012 / 3 KOBİPLASTİK

“Uluslararası ligde, sektörünün oyun kurucuları arasında yer alan Cigna’nın, yatırım ortaklığında bizi seçmesinin, Finansbank’ın gücüne ve geleceğine olan güvenin bir göstergesi olduğuna inanıyoruz.” TL’yi geçecek. ‘Bu ortaklık, Finansbank’ın gücüne ve geleceğine olan güvenin bir göstergesi’ Düzenlenen basın toplantısında konuşan Finansbank Yönetim Kurulu Başkanı ve Grup CEO’su Ömer Aras, “Uluslararası ligde, sektörünün oyun kurucuları arasında yer alan Cigna’nın, yatırım ortaklığında bizi seçmesinin, Finansbank’ın gücüne ve geleceğine olan güvenin bir göstergesi olduğuna inanıyoruz. Bu ortaklık aynı zamanda, Türkiye ekonomisine, Türk bankacılık ve sigorta sektörüne duyulan güvenin, geleceğe dönük olumlu beklentinin de bir işaretidir” dedi.

Finansbank Genel Müdürü Temel Güzeloğlu ise “Finansbank ve Cigna, Finans Emeklilik’i, Türk pazarının lider hayat sigortası ve emeklilik şirketi yapmak için ortak bir amaçta biraraya geldi. Ortaklığımız, Finansbank’ın Türkiye’nin önde gelen özel bankalarından biri olarak konumunu, Cigna’nın kapsamlı uluslararası banka sigortacılığı ve dağıtım tecrübesini daha da güçlendirecek. Aynı şekilde, bu ortaklık, Türkiye’nin hayat sigortası ve emeklilik sektöründeki gücüne de güç katacak.” dedi. ‘Türkiye Cigna için ideal bir pazar, Finansbank güçlü bir ortak’ Cigna International CEO’su Jason Sadler “Artan nüfusu, büyüyen gayrisafî yurtiçi hasılası ve sigorta sektöründeki düşük penetrasyonu ile Türkiye, Cigna’nın müşterilerinin sağlığını, refahını ve güvenlik duygusunu iyileştirmeye yardımcı olan yenilikçi ürün sunumu için ideal bir pazar. Sigorta sektöründeki düşük penetrasyon hızının kârlı büyüme için cazip fırsatlar içerdiğine inanıyoruz.” dedi. u

HABER

Finansbank, Amerika’nın en büyük sağlık ve hayat sigortası şirketlerinden Cigna ile Finans Emeklilik için önemli bir ortaklığa imza attı. 12 Temmuz 2012 tarihinde gerçekleşen imza töreni ile Cigna, Finans Emeklilik’in %51’ini satın alırken Finansbank ve Finans Emeklilik arasında 15 yıllık münhasır dağıtım anlaşması imzalandı.

69


HABER

Ağaoğlu Enerji Grubu ile Doğan Enerji Arasında Yapılan 240 Milyon Avroluk Dev Satış Tamamlandı Doğan Holding bünyesindeki Doğan Enerji, Ağaoğlu Şirketler Grubu’na bağlı Akdeniz Elektrik Üretim A.Ş. ve Galata Wind Enerji Ltd. Şti.’yi 240 milyon Avro’ya satın aldı. Tesislerin Doğan Holding’e nihai devri yapıldı.

A

ğaoğlu Şirketler Grubu’nun elinde bulunan ve mevcut kurulu gücü 33 MW olan Akdeniz Elektrik Üretim A.Ş.’ye bağlı Mersin Rüzgâr Enerjisi Santrali ile Galata Wind Enerji Limited Şirketi bünyesinde kurulu gücü 93 MW olan Bandırma’daki Şah Rüzgar Enerjisi Santrali hisselerinin tamamı Doğan Grubu tarafından satın alındı. Bu alımın, Doğan Grubu’nun yenilenebilir enerji sektöründeki büyüme iradesini yansıttı-

70

ğı ifade ediliyor. Ayrıca, Mersin’de 9 MW, Bandırma’da ise 12 MW kapasite arttırımı çalışmaları devam eden santrallerin 147 MW kapasiteye ulaşacağı ve yıllık yaklaşık 530 milyon kWh üretim yapacağı da öngörülüyor. 240 milyon Avroluk yatırım ile enerji sektöründe önemli oyunculardan biri olmayı hedefleyen Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Begümhan Do-

ğan Faralyalı “Yenilenebilir enerji, Türkiye’nin katlanarak büyüyen gereksinimi gözönünde bulundurulduğunda Doğan Grubu’nun kayıtsız kalamayacağı bir alandır. Rüzgâr enerjisi, yenilenebilir ve temiz olmasının yanısıra, Türkiye’nin carî açığının en büyük nedeni olan enerji ithalatını da azaltacağı için, ülkemizin ekonomik istikrarına ve büyümesine de büyük katkı sağlayacak. Ağaoğlu Şirketler Grubu tarafından bugünlere getirilen AĞUSTOS 2012 / 3 KOBİPLASTİK


Akdeniz Elektrik ve Galata Wind Energy Şirketleri’ni satın alarak gerçekleştirdiğimiz bu büyük ölçekli yatırım, bu alandaki sonuncu yatırımımız olmayacaktır. Türkiye’nin enerji açısından geleceği, yenilenebilir ve temiz enerji sektöründedir. O nedenle de biz bu sektörde varız ve büyüyeceğiz” dedi. Satın alma ile ilgili olarak Doğan Holding İcra Kurulu Başkanı (CEO) Yahya Üzdiyen, ekonominin motoru olan enerji sektörünün, Doğan Grubu’nun ana iş kollarından biri olduğunu ifade etti. Üzdiyen şöyle devam etti: ‘Türkiye’de 2004 yılında toplam kurulu güç 18 MW iken, Ağaoğlu Grubu’nun öncülüğünde kurulan Akdeniz Elektrik ve Galata Wind Energy şirketlerinin sadece tevsii yatırımlarının 21 MW ek güç yaratacak olması, şirketlerin toplam kurulu gücünün ise Türkiye’nin 2004 yılındaki kurulu gücünün 8 katından fazla olması, ülkemizde çok hızlı adımlar atıldığını gösteriyor. Bu hızlı gelişmenin parçası olmak, Doğan Holding’i heyecanlandırıyor. Doğan Holding’in stratejik büyüme alanları arasında başta temiz ve yenilenebilir enerji olmak üzere enerji sektörü de bulunuyor. Tamamladığımız bu alım, enerji sektörü stratejimizin önemli bir parçasını oluşturuyor. Doğan Enerji, mevcut yatırımların yanısıra akaryakıt ve elektrik enerjisi dağıtımı konusunda fırsatları değerlendirmeyi sürdürecektir.’ Anlaşmaya ilişkin bir değerlendirme yapan Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu, satışı yapılan iki RES dışında, grup bünyesindeki 17 şirkette toplam 1.084 MW yenilenebilir enerji yatırımı projesini geliştirmeye devam ettiklerini belirtti. Ali Ağaoğlu, carî açığın azaltılması için

AĞUSTOS 2012 / 3 KOBİPLASTİK

mücadele eden Türkiye ekonomisi için enerji alanında yapılacak her türlü değer artışının çok büyük bir önem taşıdığını söyledi. Bu nedenle Doğan Enerji ile yapılan anlaşmadan büyük memnuniyet duyduğunu vurguladı. Ağaoğlu, satışla ilgili olarak; “Satışı yapılan iki rüzgâr santralini de sıfırdan alıp çok kısa sürede kurduk. Bu santralleri sadece üretime geçirmekle yetinmeyip kapasite arttırımı yaparak dünya çapında verimli yatırımlar haline getirdik. Sahip olduğumuz hızlı proje geliştirme ve organizasyon deneyimlerimizi enerjide de kullanmaktayız. Doğan Grubu, ülkemizde enerjiye yatırım yapan en önemli gruplardan biri. Her iki yatırımı da çok daha iyi seviyelere getireceklerine inanıyor ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.” dedi. Ağaoğlu, Doğan Holding’e yapılan satıştan elde edilen geliri enerjide yeni yatırımlar için kullanacak. Ağaoğlu Şirketler Grubu satılan santraller dışında bünyesinde 1084 MW’lık lisansa sahip. Bunun

469 MW’ı RES, 310 MW’ı HES, 305 MW’ı termik santrallerden oluşuyor. Doğan Grubu’na yaptığı satışla elde edilen geliri enerjideki 1 milyar 300 milyon Avro tutarındaki devam eden yatırımlarında kaynak olarak kullanacağını belirten Ali Ağaoğlu, inşaattaki hızlı üretim deneyimini enerjide de değerlendirerek rüzgâr santrallerinin yapımını 6 ay gibi kısa bir sürede tamamlayacaklarını belirtiyor. Doğan Holding’in bağlı şirketi Doğan Enerji, 513 MW kurulu güce sahip Boyabat Barajı ve Hidroelektrik Santral projesinde % 33’lük paya sahip. Bu proje tamamlandığında, yılda 1,5 Milyar kWh saat enerji üretecektir. Doğan Holding ve Doğan Enerji, ayrıca, 120 MW kurulu güce sahip Aslancık Projesi’nin % 33’ünün sahibidir. Bu tesisin 2013 yılının ikinci yarısında tamamlanması hedefleniyor. Petrol ve doğalgaz arama çalışmaları da yapan Doğan Enerji’nin Kuzey Irak’ta 2009 yılından bu yana ortağı olduğu Gas Plus şirketindeki payı % 50’dir. u

71


TURİZM

Suyun Üzerinde Bir Otel...

2005 yılında otel olarak kapılarını açan Sumahan’ın 24 odasının her birinden boğazın eşsiz manzarasını seyretmek mümkündür. İstanbul’un en güzel boğaza nazır semtlerinin isimlerinin odalara verildiği Sumahan; Türk hamamı, masaj ve spor salonu yanısıra 35 kişilik toplantı salonu ile Çengelköy Kuleli Caddesi’nde muhteşem bir oteldir.

Sumahan; Tarihi Olan Bir Otel…

S

umahan 19. yüzyılın ortalarında rakı yapmakta kullanılan katkısız ispirto ‘suma’ üretimi için inşa edilmiştir. O günlerde Sumahan’a yanaşan incirlerle donatılmış mavnalar yerine, bugün otelin motorlu teknesi konuklarını şehir merkezine götürmektedir. Boğaz kıyısındaki, el değiştirmeden nesiller boyu aynı aileye ait ender mülklerden birisidir. Türk ve Amerikalı sahipleri Nedret ve Mark Butler, sıradışı bir aile evlâdiyesi olan bu Osmanlı alkol fabrikasını bugünkü ziyaretçileri için, ‘şehir içinde ama şehirden uzak’ karakteriyle çok özel bir mekâna çevirmişlerdir.

Sumahan; Nefes Kesen Manzara… Sürekli değişmekte olan balıkçı silüetleri ve gecenin sessizliğinde süzülen vapur ve gemiler, tüm odaların manzarasını süslemektedirler. Restoranda, odanızda ya da odanıza özel bahçenizde oturup boğazdan geçenleri seyretmenin verdiği dinginlik paha biçilemez.

ODA İSİMLERİ

Kanlıca Vaniköy Çubuklu Kandilli

Sumahan Mahallesi Sumahan, İstanbul’un otantik mahallelerinden biri olarak tanınan Çengelköy’ün hemen sınırında kalıyor. Çengelköy, ahşap evlerin, balık restoranlarının, meyve bahçelerinin, yiyecek pazarlarının bulunduğu; boğaz kenarı gezintilerinin sıklıkla ya72

AĞUSTOS 2012 / 3 KOBİPLASTİK


“Sumahan; ahşap ve mermer, çelik ve tuğla, pamuk ve keten ile özel bir tasarım ile yaratılmış.” pıldığı alçak gönüllü bir mahalle.

KONAKLAMA Odaların tümünde ihtişamlı bir boğaz manzarası var. Ayrıca iki katlı süitlerin boğaz kenarı bahçeleri de mevcut. Güneş batımını izlemek için hazırlanan öğleden sonra çayı veya aperatifler, geç saatte varmanın yorgunluğunu unutturmak için hazırlanan atıştırmalıklar, kütüphanede e-postalarınıza servis edilen bir fincan kahve, Sumahan’ın temelinde yatan konukseverliğinin sadece basit bir göstergesidir diyebiliriz.

Boğaz’da Beyin Fırtınası… Sumahan, İstanbul’un kalbinde, toplantılarınız için özel bir mekân. İstanbul’un önde gelen şirketleri Sumahan’ın sakin, rahat, samimi ve manzaralı toplantı hizmetlerinden yararlanmanın avantajlarını keşfettikçe tercihlerini bu yönde kullanmaya başlıyorlar. Ana katta bulunan ve derin boğaz manzarasına sahip toplantı odasında 35 kişiye kadar hizmet verilebiliyor. u Sumahan On The Water Kuleli Cad. Nu: 51 Çengelköy İstanbul Tel: +90-216-422-8000 Faks: +90-216-422-8008 E-Posta: info@sumahan.com İnternet Sitesi: www.sumahan.com AĞUSTOS 2012 / 3 KOBİPLASTİK

73


GASTRONOMİ

“G

BALIK, ZEYTİNYAĞI, OT = SAĞLIKLI YAŞAM

iritli Restoran”ı, Giritli bir ailenin kızı olan Ayşe Şensılay kurmuş olup, mutfak şefliğini de bizzat kendisi yapıyor. Boğaziçi Üniversitesi Turizm ve Otelcilik Bölümü’nden mezun Ayşe Şensılay Körfez krizinden sonra Bodrum Türkbü-

74

kü’nde lokantacı olmayı tercih eder. 8 mevsim Bodrum’da Giritli’yi işlettikten sonra Ankara şubelerini açarlar. Sonrasında ise İstanbul’a gelirler. “İstanbul GİRİTLİ”nin içine yakışacağı bundan daha güzel bir mekân olamayacağını düşünüp Ahırkapı’daki bu mekânı Giritli

Restoran olarak hizmete açarlar. NEDEN “GİRİTLİ” ? Ayşe Şensılay’ın Büyük dedesi Girit’ten gelmiş. Girit mutfağını da aileye taşımış. Ama asıl nedeni, dünyanın, en sağlıklı mutfak olarak yıllardan beri kabul ettiği bir gerçeğin, yani “balık, zeytinyağı, ot =

AĞUSTOS 2012 / 3 KOBİPLASTİK


sağlıklı yaşam”ın artık insanların yaşamına yerleşmesine katkıda bulunmak isteği olarak açıklıyor. GİRİT MUTFAĞININ ÖZELLİĞİ NEDİR? Tarih boyunca yaşanan istilalar, katlanılan onca zulüm sonucu Girit halkının elinde ve doğada ne varsa değerlendirip, yemek yapması, özellikle de otlar konusundaki yaratıcı dehası “Girit mutfağında sınır yok” denmesinin sebebidir. Çünkü; baharda Girit mutfağında, papatya tomurcuğundan bile yemek yapılıyor. EN SEVİLEN YEMEKLER? GİRİT MEZESİ: Kırma acımsı yeşil zeytin. Bodrum’daki Giritliler’in hazırladığı

keçi peyniri, sarımsak-ceviz, kurutulmuş dağ otları ve baharat karıştırılarak yapılan, bol zeytinyağı ilâvesiyle servis edilen tadına doyum olmayan bir yemek. ÇİĞ BALIK: İnce filetolar halindeki balık parçaları sadece tuz ve limon suyu ile pişirilip otlarla karıştırılıp, zeytinyağı ilâvesiyle servis yapılıyor. Dört mevsim sunulan otlar: · Radika · Vruvez (hardal otu) · Turp otu · Isırgan · Ebegümeci

· Marata (arap saçı) Bu otların bazıları buharda pişirilip, salata gibi, bazıları zeytinyağlı yemek şeklinde, bazıları da börek içinde sunuluyor. GİRİTLİ - İSTANBUL Keresteci Hakkı Sokak (Armada Otel Yanı) Cankurtaran / Ahırkapı İSTANBUL Tel: +90 212 458 2270 Faks: +90 212 458 2269 E-Posta: info@giritlirestoran.com www.giritlirestoran.com u

Isırgan Ebegümeci Kazaya Radika

Yabanipa

Labada

AĞUSTOS 2012 / 3 KOBİPLASTİK

75


Rönesans’ın sırları

KÜLTÜR

İstanbul’da aydınlanıyor

Türkiye’nin ilk interaktif sanat sergisi kapılarını sanatseverlere açtı

1

6. yüzyıl İtalyası’nın en ünlü üç ustası Michelangelo, Leonardo ve Raphael’in bilim ve sanatta bıraktıkları izleri gözler önüne seren “The Great Masters” Sergisi sanatseverlerle buluşuyor. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi ve Arter Tasarım’ın gerçekleştirdiği Türkiye’nin ilk

interaktif sergisi, Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi’nde 27 Ağustos’a kadar ziyarete açık olacak. Sergide, dönemin en önemli keşifleri olan perspektif, anatomi ve ayna farklı deneyimlerle ziyaretçiyle buluşuyor. Michelangelo’nun Sistine Şapeli’ndeki eserlerini, Davud heykelini, Le-

onardo’nun Son Akşam Yemeği freskini, anatomi çalışmalarını, Vitruvius İnsanı’nı, Raphael’in birçok resmini ve Atina Okulu freskinin detaylarını modeller, dokunmatik ekranlar ve interaktif sistemler vasıtasıyla inceleme fırsatı bulacaksınız.

İLÂHÎ KOMEDYA - DANTE ALİGHİERİ İLÂHÎ KOMEDYA

S

ayfanın üstünde Rönesans dönemine ait bir sergiden bahsedince altında da o döneme ait bir kitaptan bahsetmek gerek. Dante tarafından 14. yüzyılda yazılan İlâhî Komedya destansı (epik) şiirin başyapıtlarından birisi olarak kabul edilir. Komedya’da Dante, ölüm sonrası sırasıyla cehennem, araf ve cennette geçen seyahati, hikâyenin kahramanı olarak kendisi anlatır. Ortaçağda “komedya”, “tragedya”nın aksine sonu iyi biten hikâye anlamına gelir. Ortaçağ ile rönesans arasındaki geçiş döneminde yazılmış şiirin, hayalgücü ve yerinel (alegorik) tasavvuru ile, ölüm sonrası hayatı anlattığı bir öyküsü vardır. Toskana lehçesi ile yazılan eser, bu lehçenin modern İtalyan dili olarak gelişmesine yardım etmiştir. Cehennem ve arafta, Dante sırasıyla günah ve tövbekârlık içinde başından geçenleri anlatır. İlahi Komedya, Cehennem, Araf ve Cennet isimlerindeki, herbiri 33 kıtadan müteşekkil 14.233 satırdan meydana gelir. Başlangıç kıtası şiire giriş bölümü olarak hizmet eder ve genellikle ilk bölüm içinde sayılmaz, böylece 33 kıtalık 3 bölüm ve bir ilâve giriş kantosuyla toplam 100 kantodan oluşur. Eserde 3, 7, 22, 33 sayıları dikkat çeker, şiirin bölümleri bu sayıların katları halinde kuruludur.

76

DANTE ALİGHİERİ Dante Alighieri 1265 – 1321 yılları arasında yaşamış İtalyan ozan ve politikacıdır. Modern Avrupa ve İtalya için önemli bir figürdür ve İtalya’daki metal 2 €’ların tura tarafında Dante’nin resmi vardır. Dante’nin ailesi köklü ve asil bir aile olmakla beraber, sonradan fakir düşmüş ve aristokratik önemini kaybetmiştir. Dante’nin ilk öğrenimini Santa Croce Papaz Okulu’nda bitirdiği sanılmaktadır. Her ne kadar Dante yüksek öğrenime devam edemese de, kendi kendine okumaya ve çalışmaya devam etmiştir. Yazmak konusundaki yeteneklerini ilerletirken, astronomi, resim ve felsefe gibi konularda da kendisini geliştirmiştir. Dante 27 Ocak 1302 yılında Şehremini Lord Cante de’ Gabrielli di Gubbio tarafından sürgün edilen Beyaz Guelfler arasında yer aldı. Papa, eğer sürgünden dönerse Dante’nin kazığa bağlanıp yakılacağını söyledi. Dante muhtemelen Komedya’sını sürgünde olduğu 1308 - 1321 yılları arasında yazmıştır. Kısa geziler ve ayrılıklar dışında, ömrünü Ravenna Prensi Guido Novelloda Potenta’nın davetiyle gittiği Ravenna’da geçirmiştir. 1321 yılında, 56 yaşındayken ölür. Ölüm nedeni kesin olarak bilinmemekle birlikte sıtma olduğu konusunda görüşler mevcuttur. u

AĞUSTOS 2012 / 3 KOBİPLASTİK


YILLIK ABONELİK BEDELİ

50 KDV DAHİL

DERGİ ABONELİK FORMU Adı Soyadı

: ...............................................................................................................................

Unvanı:

Firma

: ...............................................................................................................................

Aboneliğin Başladığı sayı : ....................................................

Faaliyet Alanı

: ...............................................................................................................................

Abone imza

Adres

: ...............................................................................................................................

: ....................................................

: ....................................................

Banka Hesap Numarası

...............................................................................................................................

Banka Adı

: GARANTİ BANKASI

...............................................................................................................................

Şube Adı

: Cevahir AVM Şubesi

Tel

: ............................................................ Faks: ......................................................

Şube Kodu

: 536

E-posta

: ...............................................................................................................................

Hesap Adı

: Emre KOLDAŞ

Vergi Dairesi

: ...............................................................................................................................

Hesap Nu

: 6684910

Vergi No

: ...............................................................................................................................

İban No

: TR55 0006 2000 5360 0006 684910

KobiPlastik Dergisi’ne .......................... sayısından itibaren 1 yıl abone olmak istiyorum. KobiPlastik Dergisi’nin bir yıllık abonelik bedeli olan 50 TL’yi banka hesabınıza yatırdım. Makbuz ilişiktedir. abone@kobiplastik.net Adres Bilgileri: Nev Medya Site Mah. Cevahir Cad. Tevazu Sk. Yıldız Ap. Nu:24/3 Ümraniye / İstanbul TÜRKİYE AĞUSTOS 2012 / 3 KOBİPLASTİK

T: +90-216-533-8444 F: +90-216-533-0999 www.nevmedya.net bilgi@nevmedya.net 77


HABER

İLK YARIDA MADEN İHRACATI 1,93 MİLYAR $ OLDU

E

Haziran’da Maden İhracatı İlk kez 400 Milyon $ Sınırını Aştı

konomik kalkınmanın öncü sektörü olarak 750 bin kişiye istihdam sağlayan maden ve doğal taş sektörü 2012 yılı için hedeflediği % 10 büyümeye emin adımlarla ilerliyor. Yılın ilk altı ayında maden ürünleri ihracatı, geçen yılın aynı dönemine göre değerde % 5,29 artışla 1,93 milyar $ olarak gerçekleşti. Haziran ayında ise maden ihracatımız ilk defa 400 milyon $ sınırını aşarak, 411,8 milyon $’a yükseldi. Maden ihracatının % 44,3’ünü ise 857,9 milyon $ ile doğal taş ihracatı oluşturdu. Doğal taş ihracatı bir önceki yılın aynı dönemine göre değerde % 11,29 oranında arttı. Bu dönemde % 63’lük artışla Hindistan’a yapılan maden ürünleri ihracatı ilgi çekici oldu. Yılın ilk yarısında doğal taşlarda 857,9 milyon $, metalik cevherlerde 645,5 milyon $, endüstriyel minerallerde 320,2 milyon $, ferroalyajlarda 67,2 milyon $ ve diğer madencilik ürünlerinde 39,7 milyon $ olmak üzere toplam 1,93 milyar $ ihracat gerçekleştirildi. Söz konusu dönemde en fazla ihracatı yapılan ürünler sırasıyla; 439,4 milyon $ ile işlenmiş mermer ve traverten, 390,3 milyon $ ile blok mermer ve traverten ve 214,6 milyon $ ile krom cevheri ve konsantresi oldu. Blok mermer ve traverten ihracatı % 18,7, işlenmiş mermer ve traverten ihracatı ise % 8,8 artış gösterdi.

78

AĞUSTOS 2012 / 3 KOBİPLASTİK


Demir cevherleri ihracatı % 113 arttı Ocak - Haziran döneminde madencilik ürünleri içinde ihracatı en çok artan ürün grupları; % 113,3 artış sonucu 17,5 milyon $ ile demir cevherleri, % 66,6 artış sonucu 63,2 milyon $ ile kurşun cevherleri ve % 22,2 artış sonucu 11,1 milyon $ ile perlit oldu. Kobalt cevherlerinin birim ihraç fiyatı % 741 yükseldi Birim ihraç fiyatları bazında ilk altı aylık dönemde en fazla artış gösteren ürün grupları ise kobalt cevherleri, tabii taşlardan kaldırım ve döşeme taşları ile kalay cevherleri oldu. Kobalt cevherlerinin birim ihraç fiyatı geçen yılın aynı dönemine göre % 741, tabii taşlardan kaldırım ve döşeme taşlarının % 559, kalay cevherlerinin ise % 500 oranında artış gösterdi. Hindistan’a maden ürünleri ihracatı % 63 arttı İlk altı aylık dönemde en fazla ihracat yapılan ülkeler; 760,4 milyon $ ile Çin, 157,9 milyon $ ile ABD, 73,8 milyon $ ile Hindistan, 64 milyon $ ile İtalya ve 57,2 milyon $ ile Belçika oldu. Hindistan’a yapılan maden ürünleri ihracatı % 63 arttı. Ayrıca bu ürün grubunda Çin’e yapılan ihracat % 13,8, ABD’ye yapılan ihracat ise % 10,3 artış gösterdi. Maden ihracatının % 44’ü doğal taştan geliyor 2012 yılının ilk yarısına damga vuran madencilik ürün grubu yine doğal taşlar oldu. Doğal taş ihracatı toplam maden ihracatının % 44,3’ünü oluşturdu. Bir önceki yılın aynı dönemine göre değerde % 11,29 oranında artış gösteren doğal taş ihracatı, 3,45 milyon ton ile 857,9 milyon $ olarak gerçekleşti. Bu dönemde doğal taş ihracatımızın % 46,1’ini % 17,9 artış ve 395,9 milyon $ ile blok ihracatı oluştururken, % 53,9’unu % 6,1 artış ve 462 milyon $ ile işlenmiş doğal taş ihracatı oluşturdu. En çok taşı Çin, ABD, Irak, Suudi Arabistan ve Fransa’ya sattık Doğal taşta en fazla ihracat yapılan ülkeler; 321,9 milyon $ ile Çin, 122,6 milyon $ ile ABD, 44,7 milyon $ ile Irak, 41 milyon $ ile Suudi Arabistan ve 25,2 milyon $ ile Fransa oldu. Bu ilk beş ülke sektör ihracatı içinde % 64,8 pay aldı. Suudi Arabistan %

AĞUSTOS 2012 / 3 KOBİPLASTİK

33,4, Çin ise % 22 artışla öne çıktı. Doğal taş ihracatımızda en büyük alıcı ülkeler olan Çin ile ABD’nin payı ise sırasıyla % 37,5 ve % 14,3 oldu. Yılın ilk altı aylık döneminde yaşanan büyüme rakamlarını değerlendiren İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Özer, 2012 yılında maden sektöründe ihracat artışının % 10 seviyelerinde olmasını beklediklerini açıkladı. Özer, bu doğrultuda 2012 yılı maden sektörü ihracatının 4,2 milyar $, doğal taş ihracatının ise 1,85 milyar $ düzeyinde olacağını tahmin ettiklerini söyledi. u

79


Nev Medya | Satış Destek Sistemleri

Renkli Masaüstü Broşürlük

Dilek ve Bağış Kutusu

Katlı Masaüstü Broşürlük Masaüstü Broşürlük

Duvar Tipi Broşürlük Menü Panoları

Broşür Setler

Broşür Setler

Broşür Setler

Nev Medya Site Mah. Cevahir Cad. Tevazu Sk. Yıldız Ap. Nu:24/3 Ümraniye / İstanbul TÜRKİYE

T: +90-216-533-8444 F: +90-216-533-0999 www.nevmedya.net bilgi@nevmedya.net

Ayaklı Poster Panolar


Nev Medya | Satış Destek Sistemleri

Nev Medya | Satış Destek Sistemleri Showboard

Alüminyum Çerçeve

Işıklı ürünler

Opti Çerçeve Ahşap Pano Solid Kaldırım Panoları

snapper

ı s ı c ı t a S i l i k t Ye Banner Nev Medya Site Mah. Cevahir Cad. Tevazu Sk. Yıldız Ap. Nu:24/3 Ümraniye / İstanbul TÜRKİYE

T: +90-216-533-8444 F: +90-216-533-0999 www.nevmedya.net bilgi@nevmedya.net

Duvar Tipi Broşürlük Nev Medya Site Mah. Cevahir Cad. Tevazu Sk. Yıldız Ap. Nu:24/3 Ümraniye / İstanbul TÜRKİYE

T: +90-216-533-8444 F: +90-216-533-0999 www.nevmedya.net bilgi@nevmedya.net


KOBİPLASTİK

Nev Medya | Fuar Sistemleri PANSET

PANSET MASA

AĞUSTOS 2012 / 3

PETİTE TANITIM STANDI

KÖŞELİ TANITIM STANDI

OVAL TANITIM STANDI

www.kobiplastik.net

Nev Medya | Satış Destek ve Fuar Sistemleri

T: +90-216-533-8444 www.nevmedya.net / bilgi@nevmedya.net

ÖRÜMCEK STAND

ÖRÜMCEK STAND

(Klipsli)

(Manyetikli)

Nev Medya Site Mah. Cevahir Cad. Tevazu Sk. Yıldız Ap. Nu:24/3 Ümraniye / İstanbul TÜRKİYE

KOBİPLASTİK AYLIK PLASTİK SANAYİİ DERGİSİ AĞUSTOS 2012 / 3

ÖRÜMCEK MASA

AYLIK PLASTİK SANAYİİ DERGİSİ

T: +90-216-533-8444 F: +90-216-533-0999 www.nevmedya.net bilgi@nevmedya.net

LLA YAŞAR N. ATİ İLE SÖYLEŞİ

RKİYE GÜNEŞ UĞUR KILIÇ: TÜ ÖNMELİ ENERJİSİNE D

DESK

MARKA: AUTO

- CİGNA FİNANSBANK ORTAKLIĞI

DOSYA: DEĞİŞKEN SICAKLIK KONTROLLÜ KALIPLAMA


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.