"Beni Kurayza Katliamı" Üzerine Köksal Çiftçi Merak etmişizdir hep, acaba neden Berkiyaruk'un Nizamül Mülk'ün intikamı için İsmaili/Nizari Mezhebi'ne mensup insanların yerleşim yerlerini bastırıp binlerce köylüyü tek tek ve canlı canlı, yakılan dev ateşe attırarak yaktırdığıyla1 eli kalem tutanların hemen hiçbiri ilgilenmez de Hendek Savaşı sonrasında Hz. Muhammed'in emriyle yapıldığı söylenen Beni Kurayza Katliamı'nı her yönüyle masaya yatırır? Ortada bir insanlık dramı var, elbette konuyu ele alacaklar, sıkça da işleyecekler; ne var ki gene de insan sormadan edemiyor, Hz. Muhammed'inki Berkiyaruk'unkinden daha mı çok vahşet içermektedir? Dedik ya bu bir merak, söz uzar; konumuza girelim en iyisi. Katliam sürecine nasıl gelindi, gelişmeyi kendi kavrayışımızla özetleyelim: Tasarıma göre Hira Mağarası'nda 39-‐40 yaşlarında iken tebliğ almaya başlayıp pek çok peygamber adayı içinden sivrilerek2 öne çıkan Hz. Muhammed, tezini Hz. İbrahim'in "Hanif Dini"ne dönme üzerine kurar. Mekki ayetlerden anladığımıza göre girişimci Müslümanlar para kazanacaklar, eğer mümin kalmak istiyorlarsa kazandıklarından ev halkının gereksinimini karşıladıktan sonra geri kalan tümünü yetimi kayırmak, yoksulu doyurmak, yolda kalmışın her türlü gereksinimini karşılamak, kölelerin kurtuluş parasını ödemek yolunda harcayacak, artan parasını altın, gümüş gibi yatırım mallarına çevirip servet biriktirmeyecektir. Bunu yapan Müslüman mümin, yapmayan Müslüman ise müşrik, yani parayı Allah'a denk tutan olacaktır. Mekkeliler, zaman içinde ikincisi, yani sermaye sahibi olmuşlardır. Tarım yapamayan/yapmayan ve temel olarak ticaretten kazandıklarıyla geçinen Mekkeliler3 için bu öneri kabul edilemez türdendir. Hz. Muhammed, yaklaşık 13 yılı Mekke sermaye sahiplerini bu yanlıştan dönmeye ikna etmek için harcar. Öyle ki Mekke'nin en yüksek gelirlilerinin sayfiye kenti olan Taif'e4 bile gider. Taif zenginleri öyle dehşete düşerler ki bu öneri karşısında, paniğe kapılırlar ve Hz. Muhammed'i öldürmeye kalkarlar.5 1 İbnü'l-‐Esir: "Şafii fakihi Ebu'l-‐Kasım b. Muhammed el-‐Hocendi Batiniler'den intikam almak için kolları sıvadı. Silahlanmış büyük bir kalabalık topladı, onlara çukur kazdırıp içine ateş yaktırdı. Halk Batıniler'i bölük bölük veya birer birer getirip bu ateşe atıyordu." İslam Tarihi / El Kamil Fi't Tarih, c 10, s 259, Bahar Yayınları, İstanbul, 1989 2 Bahriye Üçok: İslamdan Dönenler ve Yalancı Peygamberler, s 35-‐95 arası, Ankara Üniversitesi Basımevi, Ankara, 1967 3 İbn-‐i İshak, Siyer-‐i İbn-‐i İshak, s 132, Derleyen: M. Hamidullah, Düşün Yayıncılık, İstanbul, 2012. Ayrıca: Ebu'l-‐Velid El-‐Ezraki, Ahbaru Mekke, s 62 ve 83, Ankara Okulu, Ankara, 2017 4 Montgomery Watt: "Zengin Mekkelilerin çoğunun Ta'if'te arazileri vardı ve bunları yazlık dinlenme yeri olarak kullanıyorlardı." Hz. Mekke'de, s175, Kuramer, İstanbul, 2016. Ayrıca: Ebu'l-‐Velid El-‐Ezraki, Ahbaru Mekke, s 119, Ankara Okulu, Ankara, 2017 5 Mustafa Fayda, "Muhammed", TDV İslam Ansiklopedisi, c 30, s 414
Mekke sermayesinin birikim esası kabile gücüyle orantılıdır.6 En geniş kabile nüfusuna Ebu Cehil sahiptir ve Mekke sermayesinin en tepesinde de o bulunmaktadır. İkinci sırayı, kabile nüfusu hatırı sıyılır olan ve savaşçı beceriye sahip Ebu Süfyan almaktadır. Peygamber'in iki amcası, Ebu Leheb ve Abbas da Mekke sermayesinin hatırı sayılır üyeleridir. Ebu Talib, Abdullah ve Hamza, bu sıralamanın en altlarında yer almaktadırlar. Çünkü Ebu Leheb -‐ki Ebu Leheb Ebu Süfyan'ın kızkardeşiyle evlidir-‐7 ve Abbas Ebu Süfyan'ın kabilesinden bir kadından doğmuşlardır, bu nedenle dayıları sermaye fırsatı açısından devamlı onları kollamış, para kazanmalarını sağlamışlardır. Oysa Ebu Talib, Abdullah ve Hamza'nın annesi tarımla uğraşan emekçi bir Medine kadınıdır.8 Yani, Ebu Talib, Abdullah ve Hamza'nın dayıları sermaye sahibi değillerdir, bu nedenle onların Ebu Leheb ve Abbas gibi yüksek birikimi olamamıştır. Onlar ne kadar da uğraşsalar, kabile gücünü de genişletemeyeceklerinden hep orta halli sermaye sahibi olmaya mahkumdurlar. Hz. Muhammed, Mekke sermayesinin alt sıralarında tüccar olan Hatice'nin işçisi9 olarak ticareti denemiş, anne kökeni ve kabile gücünün düşüklüğü nedeniyle asla bir Ebu Cehil olamayacağını görmüş, kendi toplumsal kökenine dönerek mücadeleyi bu kulvardan başlatmaya karar vermiştir. Yani kendi sınıfının programını uygulamaya koymuş, başarısı için çalışmaya başlamıştır. Erkam'ın evindeki çalışmaların10 en önemli kazancı orta halli sermaye sahibi Ebu Bekir olarak görülebilir. O da ne kadar çalışırsa çalışsın, Hz. Muhammed gibi asla bir Ebu Cehil olamayacağını fark etmiş, ileride kat kat fazlasını kazanacağını bildiği için orta ölçekli birikimini, köle alımı başta olmak üzere Müslümanlar'ın hizmetine sunmuştur.11 Bu yol onu kabile gücüne gereksinim duymadan eninde sonunda Ebu cehil gibi Mekke sermayesinin en tepesine taşıyacaktır. Hamza'nın Müslüman olması da Hz. Muhammed'in sorununu çözmeye yetmemiş, tam tersine emek-‐sermaye çatışmasını daha da alevlendirmiştir. Tam umutları sönmek üzereyken Hz. Muhammed, Akabe Pazarı'nda manevi dayıoğullarına, tarım emekçisi altı Medineliye rastlar, fikirlerini anlatır ve zorluk çekmeden kabul ettirir. Medine'ye dönmelerini, ertesi yıl tekrar gelmelerini tenbihler. Altı kişi ertesi yıl 73'ü erkek, ikisi kadın 75 mümin olarak geri dönerler.12 Gelişme, mucize etkisi yapar. Bu, kırılma noktasıdır. Çünkü 13 yıllık ölümüne tebliğ süresince13 Hz. Muhammed Mekke'de ancak yaklaşık 40 insanı ikna edebilmiştir. Mekke'de 6 Montgomery Watt, Hz. Muhammed Mekke'de, s 100, Ankara Üniversitesi Basımevi, Ankara, 1986 7 Montgomery Watt, Hz. Muhammed Mekke'de, s156, Kuramer, İstanbul, 2016 8 İbn-‐i İshak, Siyer-‐i İbn-‐i İshak, s 209, Derleyen: M. Hamidullah, Düşün Yayıncılık, İstanbul, 2012 9 İbn-‐i İshak, Siyer-‐i İbn-‐i İshak, s 132-‐133, Derleyen: M. Hamidullah, Düşün Yayıncılık, İstanbul, 2012. Ayrıca İbn Sa'd, Resulullah'ın Kutlu Sireti, Tabakat, c 1, s 117, Siyer Yayınları, 2015 10 Montgomery Watt, Hz. Muhammed Mekke'de, s148, Kuramer, İstanbul, 2016 11 Mustafa Fayda, "Ebu Bekir", TDV İslam Ansiklopedisi, c 10, s 102 12 İbn Sad, Resulullah'ın Kutlu Siyeri, Tabakat, c 1, s 207-‐208, Siyer Yayınları, İstanbul, 2015 13 İbn-‐i İshak, Siyer-‐i İbn-‐i İshak, s 193, Derleyen: M. Hamidullah, Düşün Yayıncılık, İstanbul, 2012
bırakın bir 13 yıl daha çalışmayı, yüz yıl da çalışsa sayıyı artırması olası görünmemektedir. Akabe biatları, Medine'nin islam'ın yayılışının merkezi olacağının işaretini vermiştir. Öte yandan Hz. Muhammed'in eşi ve mücadelenin ana finansörü Hatice ve kabile gücünü arkasında tutan, en büyük koruyucusu, amcası Ebu Talib yakın aralıkla ölmüş,14 sermayenin İslam'ı seçenler üstündeki baskısı artmıştır. Kendi kabilesinin başına Mekke sermayesinin önemli üyesi olan banker amcası Ebu Lehep geçmiştir ve zenginliğini hedef alan yeğenine karşı sınıfının yanında yer alarak düşmanca bir tavır takınmıştır. 15 Hiçbir güvencesi kalmayan Hz. Muhammed çareyi, sermayeyle birinci dereceden ilgilenmeyen tarım insanlarının yanına gitmekte, Medine'ye kaçmakta bulmuştur. Dayıoğlu Medineliler -‐kendi aralarındaki kabile çatışmalarını sonlandırır umuduyla da-‐16 yeğenleri Hz. Muhammed'i sevgi gösterileriyle karşılarlar. Artık Medenî ayetler dönemi başlamıştır. Mekkî ayetler sermayeye merhametli olma, açları ve yoksulları kayırıp doyurma ricası ile sınırlıyken, Medenî ayetler, sermaye birikimini Allah'a eş koşma, putperestlik olarak nitelemeye başlar ve Mekke sermayesini temsil edenlerin kılıçla öldürülmesini emreder. Yani, ikna yöntemi biter, sermayeye silahla karşılık verme dönemi başlar. Zaten çalışanları, köleleri ve çobanları iş disiplininden uzaklaştığı için işleri bozulmuş olan Mekke sermayesi bir de Hz. Muhammed'in Mekke kervanlarına düzenlediği sayısız gerilla saldırısıyla17 karşı karşıya kalır ve ticari hayat durma noktasına gelir. Mekkeliler için Hz. Muhammed'in öldürülmesi ve bir avuç Müslümanın dağıtılması kaçınılmaz olmuştur artık. Mekke sermayesi yaklaşık 900 silahlı kişiyi Ebu Süfyan komutasında, çoğunluğunu Medinelilerin oluşturduğu yaklaşık 305 kişilik Müslüman topluluğunun üstüne sürer.18 Çarpışma, Bedir Kuyusu yakınında olur. Müşrik ordusunda Ebu Cehil, Ebu Leheb ve Abbas gibi önde gelen bankerler de vardır. Kanlı çarpışmada Abbas dışındaki üst düzey bankerler ölür.19 Bedir, bir anlamda emek ve sermayenin çatışmasıdır. Gelişme, İbn Sad'ın Tabakat'ında verdiği bilgilerden hareketle daha açık olarak şöyle de ifade edilebilir: Bedir Savaşı'nda kaybeden Mekke sermayesi, kazanan ise köylüler, yoksullar, mevali ve azatlılardan oluşan emekçilerdir. Yengi, Müslümanların çığ gibi büyümesine yol açar. Bu beklenmedik başarı, Hz. Muhammed'i mazlum konumundan dominant düzeyine yükseltir ve Medine bölgesinin tek karar verici otoritesi haline getirir. 14 İbn Sa'd, Resulullah'ın Kutlu Sireti, Tabakat, c 1, s 113, Siyer Yayınları, 2015 15 Montgomery Watt, Hz. Muhammed, s 96, İletişim, İstanbul, 2015 16 İbn-‐i Hişam, Siret-‐i İbn-‐i Hişam, İslam Tarihi, Kahraman Yayınları, s163-‐164, İstanbil, 2001 17 İbn Sa'd, Resulullah'ın Gazve ve Seriyeleri, Tabakat, c 2, s 1-‐171 arası, Siyer Yayınları, 2015 18 Vakidi, Kitabü'l-‐Megazi, Hz. Peygamber'in Savaşları, s 70, İlk Harf, 2014 19 Vakidi, Kitabü'l-‐Megazi, Hz. Peygamber'in Savaşları, s 202-‐207 arası, İlk Harf, 2014
Bu değişiklik, Medine'nin tarımsal ticaretine egemen olan sermaye sahibi Yahudi kabilelerini ve yöneticilerini rahatsız eder. Hz. Muhammed'in imzalamış olduğu Medine Sözleşmesi20 onlar için bir ölçüde önemini yitirir. Çünkü Beni Kaynuka, Beni Nadir ve Beni Kurayza Yahudi kabileleri Mekke sermayesinin olduğu gibi kendi birikimlerinin de tehlike altında olduğunu anlarlar. Medine'den ilk ayrılan Yahudi topluluğu, Beni Kaynuka Kabilesi'dir. Önce Vadi'ul-‐Kura'ya giderler, oradan da Suriye'ye geçerler. Beni Nadir ve Beni Kurayza kabileleri ise bir türlü yüksek verimli üzüm ve hurma çiftliklerini21 terk edemezler. Belki de Bedir yenilgisinin hemen ardından yeni ve çok daha güçlü saldırı hazırlığında olan Mekke sermaye sahiplerinin hareketliliği onları umutlandırmıştır. Ebu Süfyan komutasındaki Mekke ordusu, akşamdan kalma-‐ki Buhari söyler bunu-‐ Hz. Muhammed'in yarı sarhoş Müslümanlarıyla22 Uhud Dağı eteklerinde karşılaşır. Müslümanlar başta Hamza olmak üzere pek çok değerli üyelerini kaybederek yenik düşerler.23 Peygamber, yüzünden yaralanır ama bir gayretle güçlerinin toparlanmasını sağlar, Müslümanlar'ın imha edilmesini önler. Beklenti içindeki Beni Nadir ve Beni Kurayza kabileleri hayal kırıklığına uğrarlar. Bir kan parası sorununu görüşmek için giden Hz. Muhammed, Beni Nadir'in kendisine suikast hazırlığında olduğu kuşkusuna kapılır, kimseye görünmeden evine döner.24 Diplomatik görüşmelerin hiçbirinde Peygamber'in beklentisini karşılamazlar. Bunun üzerine Hz. Muhammed güçleri kabileyi kuşatır. Kırıma uğrayacaklarını anlayınca Beni Nadir'in önde gelenleri önemli ödünler vererek Hayber'e gitme hakkı elde ederler. Toprak, çiftlik ve ticari faaliyet bakımından diğer ikisine oranla gücü daha az, emekçi sınıfa daha yakın olan Beni Kurayza kabilesi ise tedirgin olmasına karşın olan bitene karışmaz. Mekke sermayesi, şansını son bir kez daha denemek niyetindedir. Bu, Beni Kurayza'nın, topraklarını ve hurmalıklarını terketmeksizin Muhammed'den kurtulması için belki de son fırsatıdır. Hz. Muhammed'in casusları Mekke'de savaş hazırlığı yapıldığı haberini verir. Medine'nin üç tarafı dağlarla çevrili olduğundan saldırının en kolay yapılacağı yönüne Müslümanlar, İran kökenli azatlı eski köle Salman-‐ı Farisi'nin önerisiyle hendek kazmaya başlarlar.25 20 İbn Kesir, El-‐Bidaye ve'n-‐Nihayi, Büyük İslam Tarihi, c 3, s 334-‐336 arası, Çağrı Yayınları, İstanbul, 1994 21 V. Vacca, "Kurayza", MEB İslam Ansiklopedisi, c 10, s 1012, İstanbul, 1977 22 Buhari, Şarih Kamil Miras: "Buhari'nin yine bu babında Hazret-‐i Ömer'le Cabir'den rivayetine göre Uhud Harbi gecesi bir kısım Ashab sabaha kadar içki içmişlerdi. ..Uhud hezimetinin sebeplerinden biri de bu işret iptilasıdır.", Sahih-‐i Buhari, c 11 s 96, Diyanet Vakfı, Ankara, 1978 23 Vakidi, Kitabü'l-‐Megazi, Hz. Peygamber'in Savaşları, s 200-‐202 arası, İlk Harf, 2014 24 İbn Sa'd, Resulullah'ın Kutlu Sireti, Tabakat, c 2, s 57, Siyer Yayınları, 2015. Ayrıca Nadir Özkuyumcu, "Nadir", TDV İslam Ansiklopedisi, c 32, s 275-‐276, İstanbul, 2013 25 İbn Sa'd, Resulullah'ın Gazve Seriyyeleri, Tabakat, c 2, s 67, Siyer Yayınları, 2015
Bu arada Hz. Muhammed, savaşa taraf olmayacaklarını söyleyen Beni Kurayza kabilesi ile saldırmazlık antlaşması yapar.26 Müslümanlar mallarını, eşlerini, çocuklarını güvenceye aldıklarını düşünerek hendek bölgesine yoğunlaşırlar. Ne var ki Hayber'den gelen bir casus, Beni Kurayza'yı Hz. Muhammed'in bu kez yenileceğine, Mekke güçleri dışarıdan saldırdığında onların da içeriden harekete geçmesiyle Müslümanları iki ateş arasında bırakmaya ikna eder.27 Mallarının, kadınlarının ve çocuklarının Beni Kurayza yağmasına açık kaldığını bir istihbarat sayesinde farkeden Hz. Muhammed, hendek bölgesindeki önemli bir gücü ayırarak geriye, ailelerinin yanına gönderir.28 Hendek, Arap savaşçılar için alışılmadık bir savaş tekniği olduğundan Mekke ordusu pek çok başarısız saldırıdan sonra geri çekilir.29 Hz. Muhammed'in savaş alanından döndükten sonraki ilk işi, Müslüman mallarını yağmalama, Müslüman kadınlarını ve çocuklarını esir alıp köle pazarında satma girişiminde bulunmuş olan Yahudi Beni Kurayza kabilesini kuşatmak olur. Görüşmelerde Beni Kurayza önderleri, tüm mal varlıklarını Müslümanlara bırakmak kaydıyla kuzenleri Beni Nadir kabilesinde olduğu gibi Hayber'e gitmelerine izin verilmesini talep ederler.30 Ne var ki bu talep beklenen karşılığı bulmaz; çünkü: 1-‐ Beni Kurayza kabilesi, Beni Kaynuka ve Beni Nadir gibi esas olarak fikir ve çıkar ayrılığı sonucu değil, Müslümanlar'a karşı arkadan vurma, yağmalama, öldürme, kadın ve çocukları köle olarak tutsak etme gibi ölümcül girişimde bulunduktan sonra bu istekte bulunmuştur. 2-‐ Beni Kurayza'yı Müslümanlar aleyhine kışkırtan, Hayber kökenlidir. Olasılıkla da daha önce oraya gitmelerine izin verilmiş olan Beni Nadir kabilesi üyesidir. Beni Kurayza'yı da Hayber'e göndermek, Hz. Muhammed açısından düşman saflarına askeri güç takviyesi yapmak anlamına gelmektedir. 3-‐ Tarım sermayesinin Yahudi merkezi Hayber'i güçlendirmek, Hz. Muhammed açısından ticaret sermayesi Müşrik merkezi Mekke'ye denk askeri güç yaratmak anlamına gelecektir. İki güçlü ateş arasında kalmayı kimse istemez. Bu nedenle kuşatma altındaki Beni Kurayza kabilesi önderlerine koşulsuz teslim olmaları söylenir. Çaresiz kalan Beni Kurayza halkı isteğe uyar, teslim olur. Hz. Muhammed, suçlarına verilecek cezayı Müslüman olmuş her iki taraftan farklı kökene sahip Evs Kabilesi'nin önemli temsilcisi Sad b. Muaz'a bırakır. Sad, Hendek savunması sırasında ağır yaralanmıştır, kararından kısa süre sonra da ölecektir. Sad, Yahudi Beni Kurayza erkeklerinin tümünün öldürülmesini, kadınların ve çocukların köle olarak satılmasını, mallarının da yağmalanmasını hükme bağlar.31 İnfaz hemen ertesi gün yerine getirilir: 26 İbn Sa'd, Resulullah'ın Gazve Seriyyeleri, Tabakat, c 2, s 73, Siyer Yayınları, 2015 27 İbnü'l-‐Esir, İslam Tarihi / El Kamil Fi't Tarih, c 2, s 171-‐172, Bahar Yayınları, İstanbul, 1989 28 İbn Sa'd, Resulullah'ın Gazve Seriyyeleri, Tabakat, c 2, s 68, Siyer Yayınları, 2015 29 Maxime Rodinson, Muhammed, s 247, Doruk Yayımcılık, İstanbul, 2013 30 Montgomery Watt, Hz. Muhammed, s 196, İletişim, İstanbul, 2015 31 İbnü'l-‐Esir, İslam Tarihi / El Kamil Fi't Tarih, c 2, s 174, Bahar Yayınları, İstanbul, 1989
Gruplar halinde bağlanmış Yahudi Beni Kurayza erkekleri, birer birer kelleleri kesilerek Medine Çarşısı'nın göbeğine açılmış derin çukurlara itilirler. Öldürülenlerin sayısı kimine göre 600, kimine göre 700, kimine göre 800'dür. 900 diyen de vardır. Kadınlar ve çocuklar köle olarak satılır, elde edilen kazanç, yağmalanan mallarla birleştirilir ve Müslümanlar arasında pay edilir.32 Beni Kurayza'nın acıklı öyküsü böyledir. Bize göre bu dramın İsmaili/Nizari katliamı ile çok ortak yanı var. Bakarsınız denk gelir, onu da kaleme almayı deneriz bir gün. *** Bu incelemede başvurulan kaynakların dar listesi: Birinci dereceden İslam Tarihi: İbni İshak, İbni Hişam, Vakidi, İbni Sad. İkinci dereceden İslam Tarihi: İbnül Esir, Taberi, Belazuri, Ezraki. Hadis: Buhari, Müslim, Ebu Davud. Hz. uhammed'in yaşam öyküsü: Siyerler, siretler, her mezhebe ait şemailname. Müsteşrik: Viladimir Barthold, Ignaz Goldzhier, Mongomery Watt, Maxime Rodinson.
32 İbn Sa'd, Resulullah'ın Gazve Seriyyeleri, Tabakat, c 2, s 77, Siyer Yayınları, 2015