Magazine Design

Page 1

KÖRFEZ SERMAYESİ YENİ ADRES ARAYIŞINDA

80

İTİCİ GÜÇ ÇİN FRENE BASTI

20

TÜRKİYE İÇİN YAKLAŞAN TEHLİKE TTIP

68

PAGEV Plastik Araştırma, Geliştirme ve İnceleme Dergisi

Yavuz Eroğlu, John Kerry ile buluştu

Türk girişimciliğini anlattı

SAYI | 137 | 26.YIL

www.pagev.org.tr

PAGEV'DEN

PET ŞİŞEDEN EKONOMİYE 150 MİLYON TL KATKI

60

YATIRIMIN YENİ GÖZDESİ KONYA

96

TÜRK PLASTİK SEKTÖRÜ AB’YE TAM ÜYE OLDU

34

YERLİ OYUNCAK OSB’YE KAVUŞUYOR

ISSN: 1302-6925

ANKARA ÇIKARMASI 64


2

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

3


4

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

5


6

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

7


colortronic

8

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137


www.kraussmaffei.com/gx

Türkiye Distribütörü

Tepro Makine ve Otomasyon Sistemleri Tic. Ltd. Sti. Mimar Sinan Mh. Bosna Cd. Colpan Sk. No:2 34782, Cekmekoy/ISTANBUL Tel: +90 216 709 26 00 Fax: +90 216 641 27 25 E-mail: tepro@tepro.com.tr Web: www.tepro.com.tr

Plastik Enjeksiyonda Yeni Bir Boyut GX Serisi Makineler Güçlü, kullanıcı dostu ve stabil değer. Yeni GX serisi, inovasyon ve teknolojiyi harmanlıyor ve birinci sınıf kaliteyi görülmemiş bir biçimde sunuyor: – Mükemmel hidromekaniğe sahip iki plakalı kilitleme ünitesi ile maksimum verimlilik – Gear X kilitleme mekanizması ve GuideX kılavuzlama ile maksimum parça kalitesi – Yüksek verimli plastikleştirme ünitesi ile maksimum tekrarlanabilirlik – Kolay ulaşılabilirlik ile minimum ayarlama ve kalibrasyon zamanları – Yeni ve inovatif MC6 kontrol paneli ile kolay işletim KrasussMaffei’dan yeni GX Serisi: Tutkudan ilham alan mühendislik. Birinci sınıf makine konsepti. En iyi sonuçlar.

Engineering Passion

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

9


içindekiler

34 Türk Plastik Sektörü, AB’ye Tam Üye Oldu

TARİHİ İMZALAR İSTANBUL’DA ATILDI 52

sanayiciye 13 müjde

özel haber

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’la özel röportaj

60

80

Körfez sermayesi yeni arayışta

özel haber EKONOMİYE BÜYÜK KATKI Pet şişe geri dönüşümünden 150 milyon TL’lik kazanç sağlandı

20

özel dosya İTİCİ GÜÇ ÇİN FRENE BASTI Dünyanın en büyük atölyesinde işler kötü gidiyor

10

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

özel dosya

68

ab bakanı volkan bozkır uyardı: TTIP tehlikesi yaklaşıyor


dosya

12

400 milyar dolarlık pazar Ambargo sonrası İran

130

haber röportaj

ÖNCÜ OLACAĞIZ

PAKPEN’İN PATRONU Mehmet TUza

Avrupa denizlerinin temizlenmesine Türkiye öncülük edecek

112

Kazandığını yine üretime yatırdı

özel haber

MESSI HAYRANI MURTEZA’YA YOLU PAGEV AÇTI

YERLİ OYUNCAK GÜÇLENİYOR Bakan Fikri Işık’tan Düzce’ye OSB müjdesi

Afgan çocuğun İspanya hayalleri gerçek oluyor

PAGEV PLASTİK DERGİSİ PAGEV Plastik Araştırma, Geliştirme ve İnceleme Dergisi Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı PAGEV’in Yayın organıdır. imtiyaz sahibi PAGYAY Yayıncılık Turizm ve Ticaret Ltd.Şti. adına,

Yavuz EROĞLU Genel Koordinatör

Murat ÖZADAM Aziz ÖZAY

86

Yayın Yönetmeni

64

Yayın Danışma Kurulu

Mustafa GÜR

Prof. Dr. Atilla GÜNGÖR | Marmara Ü. Prof. Dr. Duygu KISAKÜREK | ODTÜ Prof. Dr. Erhan PİŞKİN | Hacettepe Ü. Prof. Dr. Güneri AKOVALI | ODTÜ Prof. Dr. Hüseyin YILDIRIM | YTÜ Prof. Dr. İskender YILGÖR | Koç Ü.

Yapım

Prof. Dr. Mehmet Ali GÜNKAYNAK | İstanbul Ü.

Ertan GÜNEŞ Yazı İşleri

Yağmur CENGİZ Reklam ve Halkla İlişkiler

Kadir ÇAÇA Film Medya Tasarım

Karakter Color Matbaası A.Ş.

Matbaa Sertifika No: 12799

Prof. Dr. Mehmet E. YURCİ | YTÜ Prof. Dr. Nurseli UYANIK | İTÜ. Prof. Dr. Paşa YAYLA | Kocaeli Ü. Prof. Dr. Tekin ARDA | Newport Ü. Prof. Dr. Mustafa ÖKSÜZ | Marmara Ü. Doç. Dr. C. Gazi UÇKUN | Kocaeli Ü. Doç. Dr. Recep YENİTEPE | Marmara Ü. Doç. Dr. Sami SAYER | Ege Ü. Doç. Dr. Çetin KARATAŞ | Gazi Ü. Dr. Mevlüt ÇETİNKAYA | PETKİM Dr. Yakup ÜLÇER | RESİNEX Elçin OĞUZHAN | TEKNOPOLİMER Engin SOKULLU | TEKNOİNTEL Metin BİLGİLİ | ARÇELİK Murat CANSEVER | EUROTEC

Yayın Türü

yerel süreli 2 ayda bir yayınlanır ISSN: 1302-6925

PAGEV Plastik Dergisi hakkında görüşlerinizi pagyay@pagev.org.tr adresine gönderebilirsiniz.

Halkalı Cd. Tez-İş Merkezi No:132/1 Kat: 4 Sefaköy-İstanbul +90 212 425 13 13 +90 212 624 49 26

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

11


QUICK CONNECT TECHNOLOGY

QUICK COUPLING

TECHNOLOGY

RTC TEC Bağlantı Elemanları A.Ş. ITOSB, 9. Cadde No. 8 34959 Tepeören / Tuzla / İstanbul TURKEY Tel: +90 216 593 47 82 Fax:+90 216 593 47 85 satis@rtc-tec.com - info@rtc-tec.com www.rtc-tec.com

RTC Couplings GmbH Jahnstrasse 86 73037 Göppingen GERMANY Tel: +49 7161 98796-50 Fax:+49 7161 98796-79 mail@rtc-couplings.com www.rtc-couplings.com

Su

12

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

Pnömatik

Hydraulic Hidrolik

Elektrik

RTC Couplings North America 60 Meg Drive. London, On. N6E 3T6 CANADA Tel: +1 519 204 8334 Fax:+1 519 518 6047 tony@rtc-northamerica.com www.rtc-northamerica.com

Aksesuar

www.rtc-tec.com


Başkan’dan

Hedefimiz hep daha iyisi... Saygıdeğer meslektaşlarım, sektörümüzün başarılarını sizinle paylaşmadan önce bizim için çok kıymetli duayenimizi kaybetmiş olmanın acısını derinden duyduğumuzu söylemek istiyorum. Türkiye’yi plastikle tanıştıran ilk isimlerden Sayın Muammer İbrişim’in sektörümüze katkılarını unutmamız mümkün değil. Bugün Türk plastik sektörü dünyada altıncı, Avrupa’da ikinci konumduysa, dünyanın pek çok bölgesine plastik ürünlerimizi ihraç ediyorsak bu başarıda İbrişim gibi duayenlerimizin payı büyük. Onlardan aldığımız emaneti en iyi şekilde koruyup geliştirmeyi borç biliyoruz. Bu vesileyle kendisine Allah’tan rahmet, ailesine ve tüm sevenlerine sabır diliyorum. Yeni sayımızda geçtiğimiz dönemden bugüne sektörümüzün gelişimine katkı sağlaması adına attığımız önemli adımları başlıklar altında özetlemek faydalı olacak. Öncelikle geçtiğimiz yılın son ayında uluslararası iki organizasyonu başarılı bir şekilde geride bıraktık. İlki ana teması “Elektrikli Ev Aletleri ve Tüketici Elektroniğinde Plastikler” olan 10. Plastik Endüstrisi Kongresi’ydi. İkincisi PlastEurasia İstanbul 2015 Fuarı’nın açılışını yaptık. Aynı gün gerek Türk plastik sektörü adına, gerekse ülkemiz adına önemli bir toplantının ev sahipliğini üstlendik. Avrupalı Plastik Derneklerinin başkan ve üst düzey yöneticilerini “İstanbul Plastik Zirvesi”nde bir araya getirdik. PAGEV olarak yalnızca yurt içinde değil, yurt dışında da sektörümüzü gururla temsil ediyoruz. Yılın başında “Gelecek için Plastik” ana temasıyla Dubai’de düzenlenen Ortadoğu’nun en büyük plastik konferansı GPCA Plasticon’a katıldık. Türkiye ve Ortadoğu plastik sektörlerinin yakın ilişkisine dikkat çektik, yeni yatırım ve iş birliğini pekiştirecek proje önerilerine değindik. Bir diğer önemli yurt dışı etkinliğimiz ise PlasticsEurope ile Brüksel’de ev sahipliğini üstlendiğimiz PolyTalk 2016 Konferansı oldu. “Okyanuslarda Sıfır Plastik Atık” ana temalı konferansa T.C. Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan da özel davetlimiz olarak katıldı. 2015 yılında ulaştığımız 8,6 milyon tonluk üretim sayesinde Avrupa ikinciliğimizi koruduk; dünya plastik liginde ise 6. sıraya yükseldik. Yurt içi talebin etkisiyle plastik sektörü geçtiğimiz yıl yüzde 4,1 büyüme kaydetti. Sektörümüzün 2015 yılı ihracatı ise miktar bazında 1,58 milyon ton, değer bazında 4,34 milyar dolar oldu. 2016 yılındaki başlıca hedefimiz ise sektörün üretim ve ihracatını mevcut rakamların üzerine çıkarmanın yanı sıra sektörümüzün dünyadaki rekabet gücünü artırmak olacak. Ancak yüksek cari açık, enflasyon artışı, büyüme hızındaki yavaşlama, artan finansman ihtiyacı ve sıcak para çıkışını; Türkiye ekonomisinin 2016 yılında da karşılaşacağı riskler arasında görüyoruz. Elbette bu riskler sektörümüzü de etkileyecektir. Bu doğrultuda 2016 yılında plastik sektörünün 2015’de olduğu gibi yüzde 3’ler düzeyinde büyüyeceği ve bitmiş mamul üretiminin 8,8 milyon tona çıkabileceği ön görüyoruz. Aynı zamanda ambalaj atıkları belgelendirilmesi konusunda yetkilendirilmiş kuruluşumuz olan PAGÇEV de çalışmalarına devam ediyor. PAGÇEV, 2015 yılı sonunda 152 bin ton ambalaj atığının geri kazanımını sağlarken 8 milyon kişiye ulaştı ve ülke ekonomisine büyük katkı sağladı. Ambalaj atıkları, kaynakta ayrı toplama ve geri dönüşüm konusundaki eğitim, bilinçlendirme ve farkındalık yaratma faaliyetlerini de sürdürüyor. Elbette çalışmalarımız bunlarla sınırlı değil. Yılın daha çok başındayız ve önümüzdeki dönemde sektörümüz adına oldukça önemli fuarlar söz konusu. Siz değerli temsilcilerimiz ile birlikte sırasıyla İranplast, Chinaplast ve K Fuarına katılacağız. Yurt dışında hem meslektaşlarımızla bir araya gelecek hem de Türk plastik sektörümüzün gücünü göstereceğiz. Türk plastik sektörünün büyümesi için hep birlikte çalışıyoruz. Hem sektörümüze hem ülkemize olan katkılarımızı her geçen gün artırarak yolumuza devam ediyoruz. PAGEV olarak bizler de sektörümüzün hizmetinde olmaya devam edeceğiz. Tüm meslektaşlarıma yeni dönem çalışmalarında başarılar diliyor, saygılarımı sunuyorum. YAVUZ EROĞLU PAGEV YÖNETİM KURULU BAŞKANI


özel dosya

Hammadde İran’dan teknoloji ve kapasite Türkiye’den

P

14

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137


Türk plastik sektörü, ekonomik ve ticari yaptırımların kalkmasıyla birlikte İran ile güçlerini birleştirmeye odaklandı

B

ölgenin iki büyük oyuncusu Türkiye ve İran ilişkilerinde yaptırımların kaldırılmasıyla yeni bir dönem başlıyor. Zengin petrol ve doğalgaz kaynaklarıyla dikkat çeken İran, Türk plastik sektörü için yeni fırsatlar ve iş birliklerinin kapılarını aralıyor. Bugün 8,5 milyon tona yakın ürün işleme kapasitesi ve 12 milyar dolarlık ihracat gücüne ulaşan Türk plastik sektörü, İran’a 45 milyon dolarlık plastik hammadde, 198 milyon dolarlık plastik mamul ve 15 milyon dolarlık plastik işleme makinaları olmak üzere toplam 258 milyon dolarlık ihracat gerçekleştiriyor. En çok ihraç edilen ürünler ise boru, profil ve inşaat plastikleri olarak sıralanıyor. ORTAK YATIRIM FIRSATI Türkiye aynı zamanda İran’dan yaklaşık 505 milyon dolarlık plastik hammadde, 11 milyon dolarlık plastik mamul ve 1 milyon dolarlık plastik işleme makinaları olmak üzere toplam 517 milyon dolarlık ithalat yapıyor. Petrolde dünyanın dördüncü, doğalgazda ise dünyanın en büyük rezervlerine sahip İran, petrokimya alanında 55 milyon tonluk bir kapasiteyi elinde tutuyor. Ayrıca bu kapasiteyi büyütmek üzere sürekli yatırımlar yapıyor. Türkiye’nin toplam petrokimyasal mamul üretim kapasitesi yurt

içi talebin sadece yüzde 15’ini karşılayabiliyorken; İran’ın kendi iç piyasasından aldığı talep sadece 9 milyon ton. Bu nedenle petrokimya üretiminin minimum 46 milyon tonluk bölümünü ihraç ediyor. Dolayısıyla plastik mamul ithal eden İran ile hammadde ithal eden Türkiye’nin ihtiyaçları birbirini destekliyor. Yeni dönemle birlikte başlaması planlanan ortak yatırım ve iş birliği çalışmalarının Türk plastik sektörüne büyük bir avantaj getirmesi bekleniyor. AMBARGO SONRASI Iş birliği ARTMALI Ambargoların kaldırılmasıyla birlikte oluşacak yeni yapının genel anlamda Türkiye ekonomisi, özelde plastik sektörü açısından olumlu sonuçlar doğuracağına inandıklarını belirten PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, “Yaptırımların sona ermesi ile yeni bir yatırım hamlesi beklediğimiz İran’ın, Türk plastik sektörü için önemli bir fırsat yaratacağını düşünüyoruz. Sektör olarak bugün İran’a hammadde, mamul ve makine olarak ihracatımız toplam 258 milyon dolar düzeyinde. Yeni dönemle birlikte ortak yatırım ve iş birliği çalışmalarıyla bu rakamın daha da yükseleceğine inanıyoruz” dedi.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

15


özel dosya 16

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137


İRAN’IN 55 MİLYON TONLUK PETROKİMYA REZERVİ

PAZARI CANLANDIRACAK

Yaptırımların kalkması kısa ve orta vadede Türkiye-İran ticari ilişkilerini arttıracak ancak uzun vadede komşu ülke, plastik sektöründe hem partner, hem rakip olacak.

4

00 milyar dolarlık ekonomiye sahip İran’a yönelik ambargonun kalkması Türkiye açısından ve özellikle Türk plastik endüstrisi için büyük önem taşıyor. İlk planda petrol ve dolayısıyla petrokimyasal ürünlerin fiyatının düşmesi plastik firmalarının bilançolarını olumlu etkileyecek. Ambargonun kalkmasının sektör açısından kısa ve orta vadede olumlu etkileri olacak ancak uzun vadede kendi üretimini yapması beklenen İran, Türkiye’nin rakibi olacak. Komşu İran petrol ve doğalgaz konusunda dünyanın en önemli kaynaklarına sahip. Petrolde dünyanın dördüncü, doğalgazda dünyanın en büyük rezervlerini elinde bulunduruyor. Doğal kaynaklar yönünden böyle bir

zenginliğe sahip İran, aynı zamanda petrokimya alanında da 55 milyon tonluk bir kapasiteye sahip. Ayrıca bu kapasiteyi büyütmek üzere sürekli yatırımlar yapıyor. İran’ın hedefi sahip olduğu petrolü işleyerek petkimyasal ürünü ihraç etmek. Türkiye’nin toplam petrokimyasal mamul üretim kapasitesi yurt içi talebin sadece yüzde 15’ini karşılayabiliyorken; İran’ın kendi iç piyasasından aldığı talep sadece 9 milyon ton. Bu nedenle petrokimya üretiminin minimum 46 milyon tonluk bölümünü ihraç etmek zorunda. Dolayısıyla İran ile Türkiye’nin ihtiyaçları birbirini tam destekler ve tamamlar durumda.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

17


TÜRKİYE-İRAN SERBEST BÖLGESİ

vadede bu mamulleri kendi üreterek Türkiye’yle rekabete Ambargonun kalkmasıyla birlikte Türkiye-İran Serbest girecek. Bu süreçte Türk Plastik mamul üreticileri Katma Bölgesi gibi projeler hızlanacak. Tüm bu projeler ve Değeri daha yüksek ürünlere geçerek farklı ürün ticaretin liberalleşmesi Türk plastik mamul üreticilerinin gruplarında ihracatını devam ettirmeli. Bu arada İran hem İran’a ihracatını arttıracak, hem de ihtiyaç duyulan plastik makine ihracatımızda da önemli bir partner. petrokimyasal hammaddelerin ticaretini kolaylaştıracak. Özellikle İran kendi plastik sanayisini kurarken Türk Plastik Mamulde özellikle kısa ve orta vadede İran, Türkiye’deki İşleme Makineleri sektörünün de ihracatını plastik sektörü için büyük bir pazar arttıracak. Türkiye-İran ticaretinde önemli potansiyeline sahip. Ambargolar bir nokta da; dünya ticaretinde en büyük sebebiyle tüketime aç ve ürün mart ayı başında, engeli teşkil eden lojistik maliyetlerin iki komşu çeşitliliği az bir pazar İran. Irak nasıl İRAn Cumhurbaşkanı ülke arasında minimum düzeyde olmasıdır. şu an Türkiye’nin ihracat pazarında hasan ruhahi ile Böyle bir yapı ile iki ülke ticareti arttığı gibi, iki öncü durumda ise aradaki gümrük görüşen başbakan ülkenin petrokimya ve plastik endüstrilerinin vergi ayarlamaları ve ülkeler arası ahmet Davutoğlu, iş birliği özellikle global pazarlarda çok ilişkiler kazan-kazan prensibine güçlü ve rekabetçi bir ticaret ilişkisinin göre düzenlenirse Türk plastik tüm dünyanın oluşmasına katkı sağlayacak ve Türk mamul ihracatı için büyük bir pazar İran’a ambargo plastik sektörünün ihracat artışına önemli oluşturacak. uyguladığı bir ivme kazandıracak. Dünya çapında dönemde Türkiye’nin, başarılı endüstrilerinden biri olan Türk plastik başta Birleşmiş sektörünün tedarik sorununun çözümü için Türkiye’nin zengin doğal kaynaklara Milletler’de olmak sahip ülkelerle uluslararası kümelenme Uzun vadede İran plastik mamul üzere, bütün modelli işbirliklerini artırması ekonomik üretiminde Türkiye’ye rakip olacak. ambargolara karşı gelişim açısında önem taşıyor. Böylece Türk İran nitelikli iş gücüne, hızla öğrenme çıktığını dile getirdi. plastik sektörünün hammaddesinin tedarik kapasitesine ve doğal kaynaklara güvenliği sağlanmış olacak. sahip bir ülke olduğundan uzun

İRAN HEM RAKİP HEM PARTNER

18

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

19


özel dosya

FIRSATLAR DOĞRU

KULLANILMALI

T

PAZARDA MÜCADELE KIZIŞACAK

İran’da rekabetin artacağını söyleyen Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) İran İş Konseyi Yürütme Kurulu Başkanı Bilgin Aygül, Türkiye’ye aktarma için gelecek turist sayısının düşeceğini ifade etti. 3’üncü ülkelerle yapılan ticarette İran’ın Türkiye’nin rakibi olabileceğini aktaran Aygül, “Dünya Ticaret Örgütü’ne üye olmasa da İran bizim için önemli bir sanayi ülkesi. Türkiye’nin, Ortadoğu ve Asya’da bazı pazarlarında rakip olacak. Ancak bu çok da sorun olmayacak. İş adamları yeterli ülke kredisi ve finansmanı bulabilirlerse İran’da ambargo döneminde olduğu

20

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

ürk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Başkanı Yavuz Eroğlu, Türk plastik sektörü için İran’da ambargoların kaldırılmasının kısa ve orta vadede olumlu olacağını ifade etti. İran pazarının büyük bir alternatif olacağını ifade eden Eroğlu, “Anlaşma ülkemiz açısından ve özellikle Türk plastik endüstrisi açısından büyük bir önem taşıyor. İlk planda bu anlaşmanın etkisi ile petrol ve dolayısıyla petrokimyasal ürünlerin fiyatının düşmesi plastik firmalarımızın bilançolarını olumlu etkileyecek. Ancak sektörümüz açısından daha da önemlisi anlaşmanın uzun vadeli etkileri olacak” dedi. İran’ın petrokimya alanında 55 milyon tonluk kapasitesi olduğuna dikkat çeken Eroğlu, şöyle devam etti: “Türkiye’nin toplam petrokimyasal mamul üretim kapasitesi yurt içi talebin sadece yüzde 15’ini karşılayabiliyorken; İran’ın kendi iç piyasasından aldığı talep sadece 9 milyon ton. Bu nedenle petrokimya üretiminin minimum 46 milyon tonunu ihraç etmek zorunda. Dolayısıyla komşumuz İran ile Türkiye’nin ihtiyaçları birbirini tam destekler ve tamamlar durumda. Ancak uzun vadede kendi teknolojisini üretebilme kabiliyetine sahip İran, bizim için tehdit oluşturabilir. Önümüzdeki günlerde İran’a giderek gümrük vergilerinin kademeli olarak indirilmesi konusunda görüşmeler yapacağız. Ortaklık arzusuyla gidiyoruz.” gibi önde gelen ülkelerden olacağız. İran bize sanayide, makine üreten sektörlerde, tüketim alanlarında rakip olabilir. Türkiye ile İran arasında 3 yıl içinde 30 milyar dolar dış ticaret hacmi oluşur. Lojistik olarak çok yakınız. DEİK olarak yakın bir ticaret heyeti oluşturmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı. İran’ın, Irak’taki çimento pazarını Türkiye’nin elinden aldığını vurgulayan Türkiye Genç İş Adamları Derneği (TÜGİAD) Başkanı Rahmi Çuhacı da, ambargoların kalkmasıyla birlikte özellikle enerji yoğun ve emek yoğun sektörlerde İran tehlikesine dikkat çekti.


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

21


özel dosya haber

P

22

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137


İTİCİ GÜÇ FRENE BASTI Dünya ekOnomisinin üçte birinİ oluşturan Çin yavaşladı

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

23


özel dosya

Sanayi sektöründeki kapasite fazlası, yüksek borçlanma ve nüfus yapısının bozulmasıyla ekonomideki büyüme oranı yavaşlama sürecine giren Çin, dünya ekonomisini olumsuz etkliyor.

24

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

Ç

in ekonomisinde son dönemde yaşanan olumsuz gelişmeler tüm küresel piyasaları etkiliyor. Çin’in geçmiş yıllarda % 10 düzeylerinde seyreden ekonomik büyümesi 2015 yılında % 7’lere geriledi. Çin borsasında büyük kayıplar yaşandı. Çin borsasının yabancılara açık olmamasına rağmen bu olumsuz gelişme, Çin ekonomisinde risklerin ortaya çıktığı görünümünü ortaya çıkardı. 2016 küresel büyüme hızı tahminlerini revize etmek zorunda kalan Dünya Bankası, bir dizi genç sanayi ülkesindeki olumsuz gidişat nedeniyle tahmini büyüme hızını yüzde 3,3’ten yüzde 2,9’a çekti. Çin’in 2016 yılı tahmini ekonomik büyüme hızının 6,9’dan yüzde 6,7’ye inmesi bekleniyor. Çin ekonomisindeki yavaşlamanın başlıca nedenleri, sanayi sektöründeki kapasite fazlası, yüksek borçlanma ve nüfus yapısının bozulması olarak karşımıza çıkıyor. Bugüne kadar dünya ekonomisinin itici gücü olan Çin’in bundan böyle küresel ekonomiyi frenleyen bir ülke olmasından endişe ediliyor.

YUAN’DA DEVALÜASYON

Çin, ihracatta rekabet gücünü artırmak için uzun süredir sabit tuttuğu para değerini düşürdü ve Yuan’da devalüasyon yaptı. Dünya piyasalarını derinden etkileyen bu gelişme; küresel bir algı bozulması yaşanmasına ve küresel bir riskten kaçınma telaşının başlamasına neden oldu. Çin ekonomisinin dünya ekonomisinin üçte biri büyüklüğünde olması sağlam olmayan küresel piyasaların etkilenmesine neden oldu. Nitekim, küresel piyasalarda ticaret hacmi ve finansal varlıkların ekonomik büyümenin en az 2 katı büyümesi sorunun ana kaynağını oluşturdu. Küresel anlamda ucuz ve bol kredi nedeniyle verimsiz yatırımların yapılmış olması ve tüketicilerin harcamalarını kısarken, üretimin artmış olması nedeniyle ortaya çıkan çarpıklık, ekonomilerde durgunluğun ortaya çıkmasına neden oldu.


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

25


U D L U Z O B R E L Ş İ E D N Sİ E Y L Ö T A M İ T E R Ü DÜNYANIN

K A C A L A R A D R A Z PA

2000’li yıllar boyunca küresel ekonominin imalat TİCARET OLUMSUZ ETKİLENECEK merkezi olarak görülen Çin, otomotivden Çin gelişmekte olan ülkelerden hammadde, teknolojiye birçok uluslararası firmanın üretim gelişmiş ülkelerden ise sanayi malı ve tüketim malı merkezini bu ülkeye kaydırmasına yol açtı. ithal ediyor. Büyümenin yavaşlaması, Dünyanın üretim atölyesine dönüşen ithalatın yavaşlamasına, başka bir Çin’in ekonomik büyüme modelini DÜNYADA üretilen deyişle ülkelerin Çin’e olan ihracatlarının değiştirmesi doğal kaynak ithalat gerilemesine neden olacak. Çin havalandırma ihtiyacını azaltıyor. Çin korkusunun develüasyon yaparak parasının değerini sistemlerinin küresel piyasaları dış ticaret, düşürdü ve mallarını daha da ucuzlattı. yüzde 80’i, cep deflasyon ve kur kanallarından Bu durum Çin’den ithalat yapan gelişmiş telefonlarının vuracağı tahmin ediliyor. ülkelerde deflasyonist baskıyı arttıracak. yüzde 70’i ve Önümüzdeki dönemde küresel Çin’de ihracatın gerilemesi, Çin’den büyüme yavaşlayacak. IMF’in aşağı ayakkabıların da ithalatın ucuzlaması sonucu deflasyonist yönlü revizyonları özellikle gelişen yüzde 60’ı Çin’de baskının artması, genişleyici para ülkelerin beklentinin altında kalan politikalarının ve ucuz faizin devamına yol imal ediliyor. performansından kaynaklanıyor. IMF, açacak. bu ülke grubuna yönelik büyüme Çin parasının değer kaybetmesi beklentilerini 2016 için yüzde 4,5’ten yüzde karşısında, rekabet gücünü korumaya çalışan 4,3’e ve 2017 için yüzde 4,9’dan 4,7’ye indirdi. ülkeler para değerlerini ayarlayacak, bu ise IMF’nin tahminlerine göre son 5 yıldır yavaşlama küresel bir kur savaşına ve istikrarsızlığa neden eğiliminde olan gelişen ekonomiler, 2015 yılında % olacak. Petrol, doğalgaz gibi emtialarda 4 büyüyerek, 2008-2009 krizinden bu yana en düşük kalıcı fiyat düşüşleri olacak ve ülkelerin enerji performansını gösterdi. IMF, ayrıca düşen sermaye maliyetleri azalırken, petrol üreten ülkelerin girişlerinin de gelişmekte olan ülkelerin para gelirleri gerileyecek ve pazarları daralacak. Bu birimlerine yönelik baskıyı artırdığına işaret ederken, durum gelişen ülkelerde büyümenin daha da Çin’in beklenenden daha sert yavaşlamasının yavaşlamasına neden olacak. yükselen piyasaları daha zor duruma sokabileceği öngörüsünde bulunmaktadır. 26

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137


Leading Masterbatch Producer

www.ampacet.com Ampacet’in masterbatch teknolojisi hemen her türlü 1937’den bu yana plastik konusunda çalışan birçok son kullanım amacına uygun fonksiyon ve görünüm

firma, siyah, beyaz, renk ve katkı formülasyonlarıyla

sağlayacak şekilde plastiğe hayat vermektedir.

ilgili ihtiyaçları için Ampacet ile işbirliği kurmaktadır.

- Yiyecek&İçecek

Siyah, beyaz, renk konsantrasyonları ve katkı

- Ev Eşyaları

masterbatchlerinin lider üreticisi olarak, dünya

- Endüstriyel uygulamalar

çapında özel ürünler ve hizmetler sunmaktayız.

- Kozmetik

Kuzey Amerika, Güney Amerika, Avrupa ve Asya’da

- Kişisel Bakım

bulunan üretim tesislerimiz ve Ar-Ge merkezlerimiz

- Tarım

ile tüm dünyaya yayılmakta ve ürünlerimizi dünya

- Tüketici Ürünleri (Oyuncak, otomotiv, spor vb.)

standartlarında bir teknik destek ile sunmaktayız.

Daha fazla bilgi için lütfen yerel satış yöneticilerimizle iletişime geçiniz: Bahar Özsoy: bahar.ozsoy@ampacet.com (Film & BOPP) PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137 Nüzhet Ezer: nuzhet.ezer@ampacet.com (Molding & Ekstrüzyon)

27


Türkiye ÇİN’DEN olumsuz etkilenecek mi? Türkiye, Çin’e yılda 3 milyar dolarlık ihracat yapmakta buna karşılık Çin’den 25 milyar dolarlık ithalat yapmakta. Çin’in ucuza mal satması ithal maliyetlerimizi düşürecek

ancak Çin’in Türkiye’nin ihracat pazarlarına da ucuz mal satması, ihracatımızı olumsuz etkileyecek. Pazar daralması ve fiyat gerilemesi ihracatımızı güçleştirecek. Gelişmiş ülkelerin Çin’den

yayılan deflasyonist baskı altında kalması para politikalarında normalleşmeyi geciktirecek. Türkiye’ye yönelik döviz girişlerini ve dolayısı ile yabancı yatırımları aksatacak.

Çin’deki gelişmelerin Türk plastik sektörüne muhtemel etkileri

PLASTİK SEKTÖRÜ DAHA AVANTAJLI

Çin, Türkiye’nin plastik hammadde ithalatında en çok ithalat yapılan 12. ülke. Buna karşılık plastik mamul ve plastik işleme makinaları ithalatında en çok ithalat yapılan ülkeler içinde birinci sırada. Türkiye, 2014 yılında toplam plastik hammadde ithalatının % 3’ünü, toplam plastik mamul ithalatının % 22’sini ve toplam plastik işleme makinaları ithalatının % 24’ünü Çin’den yaptı. 28

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

Çin’in toplam ithalattan aldığı pay 2015 yılında da aynı düzeylerdedir. Buna karşılık toplam plastik hammadde ihracatının % 0,6’sını, toplam plastik mamul ihracatının % 0,4’ünü ve toplam plastik işleme makinaları ihracatının % 0,6’sını Çin’e yaptı. Çin ile yapmış olduğu dış ticarette Türkiye’nin 2012 yılında 908 milyon dolar olan toplam dış ticaret açığı, 2013 yılında 1 milyar 122 milyon dolara, 2014 yılında da 1 milyar 124 milyon dolara çıktı. P

Olumlu Etkiler : Çin’deki olumsuz gelişmelerin etkisi ile düşmesi beklenen petrol fiyatları plastik sektöründe enerji giderlerinin ve hammadde ithal fiyatlarının gerilemesine neden olarak olumlu etkide bulunacak. Türk plastik sektörü daha uygun fiyatlı plastik hammadde kaynaklarına ulaşacak, rekabetçi üretim ve ihracat olanakları artacak. Çin’de son 10 yılda işçilik maliyetleri dolar bazında 3 kat artmıştır. Yuan’da yapılan devalüasyon Türkiye’nin son bir yılda yapmış olduğu devalüasyonun çok altındadır. Bu nedenlerle, kısa dönemde Çin’in ihracatında çok hızlı bir gelişme olmayabilir. Bu da Türk ihracatçısının rekabet şansını arttıracak. Çin’de kurulu bulunan ve Çin’e ihracat için yakın uzakdoğu ülkelerinde kurulan Petrokimya tesisleri atıl kapasitelerini Türkiye ‘ye yönlendirecek bu da Plastik sektörünün ana maddesi Petrokimyasal ürünlerin tedariğini kolaylaştırcak, fiyatlarını rekabetçi hale getirecek. Olumsuz Etkiler : Çin’in küresel ekonomiye olan olumsuz etkisi sebebiyle dünyada büyüme oranları düşeceğinden, plastik sektörünün pazarları olan ülkelerde de yavaşlamalar görülebilir


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

29


Dünya plastik sektörünün kalbi İstanbul’da attı 30

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

53 ülkeden 1134 firma ve firma temsilcisinin katılım sağladığı Plast EurasIa İstanbul, 47.306 ziyaretçiye ev sahipliği yaptı. TÜYAP’taki uluslararası fuarda son teknoloji ürünler sergilendi.


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

31


T

ÜYAP-PAGEV (Türk Plastik Sanayicileri, Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı) iş birliği ile düzenlenen, sektöründe dünyanın her sene düzenlenen en büyük ikinci, Türkiye’nin ve Avrasya’nın en büyük uluslararası fuarı Plast Eurasia İstanbul, plastik sektörünün önde gelen katılımcı ve ziyaretçilerini 3-6 Aralık’ta bir araya getirdi. Fuarın açılışını Sanayi Genel Müdürü Prof. Dr. İbrahim Kılıçaslan’ın teşrifleriyle gerçekleştirdik. 25. Yılını kutlayan fuarın açılış töreninde, 25 yıldır fuara aralıksız katılan plastik firmalarına istikrarlı

32

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

katılımlarından dolayı teşekkür plaketi verildi. Uluslararası niteliği ile Türk plastik sektörünün yeni yatırımlarına yön veren, büyüyüp güçlenmesine ve yeni pazarlara girmesine olanak sağlayan Plast Eurasia İstanbul’a her yıl olduğu gibi yine ilgi büyüktü. Dünya plastik sektörünün 4 gün boyunca nabzının attığı 100.000 m2 alanda 10 salonda gerçekleşen fuara, 53 ülkeden 1134 firma ve firma temsilciliği katıldı. Bu sene 8.269 yabancı ve toplamda 47.306 ziyaretçiye ev sahipliği yapan Plast Eurasia İstanbul’da firmalar, son teknoloji ürünlerini doğru hedef kitleye ulaştırma fırsatını bu büyük ticari platformda yakaladılar.


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

33


26 EN D E K L Ü TILIM KA Plastik sektörünün hedef pazar ülkelerinde yapılan tanıtım çalışmaları sayesinde fuarın 25. yılında, dünyanın dört bir yanından 26 ülkeden alım heyeti organizasyonu gerçekleştirildi. Azerbaycan, Belarus, Bosna Hersek, Bulgaristan, Filistin, Gürcistan, Hırvatistan, Hindistan, İngiltere, İran, Katar, Kazakistan, Kosova, Makedonya, Mısır, Moldova, Özbekistan, Pakistan, Romanya, Rusya, Sırbistan, Sudan, Suriye, Ukrayna, Ürdün ve Yunanistan’dan gelen alım satım yetkilileri aynı ticari platformda bir araya geldi. Buna ek olarak Çin, İngiltere, İran, Kore ve Tayvan fuara milli katılım sağladı.

34

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

SEKTÖRÜN LİDERLERİ ZİRVEDE BİR ARAYA GELDİ

Türk plastik sektörüne büyük katkısı olan PAGEV fuarın açılış gününde Plastics Europe çatısı altındaki tüm plastik dernek başkanlarını ve üst düzey yöneticilerini İstanbul Plastik Zirvesi’nde bir araya getirdi. Bu organizasyon sayesinde İstanbul’un Avrupa için sadece plastik üretim üssü değil, aynı zamanda karar merkezi olması için önemli adımlar atıldı.


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

35


TÜRK PLASTİK SEKTÖRÜ AB’NİN DAİMİ ÜYESİ OLDU

TARİHİ İMZALAR İSTANBUL’DA ATILDI

Türk plastik sektörü, Türkiye’den önce Avrupa Birliği’nin daimi üyesi oldu. PAGEV ve PlasticsEurope, İstanbul Plastik Zirvesi Deklarasyonu’nu imzaladı

P

lasticsEurope çatısı altındaki Avrupalı plastik derneklerinin başkan ve üst düzey yöneticileri Plastik Endüstrisinin çatı kuruluşu Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) başkanlığında düzenlenen İstanbul Plastik Zirvesi’nde bir araya geldi. Zirvede, Türkiye ve Avrupa plastik endüstrisinin sorunlarının değerlendirildiği ve ileriye dönük stratejilerinin belirlendiği tarihi deklarasyona imza atıldı. Plastik sektörünün akışına yön verecek deklarasyon tüm sektörlere örnek olacak. Plastik değer zincirini güçlendirmek üzere toplanan zirve temsilcileri, 25. yılını kutlayan Avrasya’nın en büyük plastik fuarı PlastEurasia’nın açılışını da gerçekleştirdi. Bugün üretim kapasitesi ile Avrupa ikinciliğine ve dünya altıncılığına sahip olan Türk plastik 36

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

sektörü, Avrupa Birliği’ndeki etkinliğini giderek artıyor. PAGEV, etkin üyesi olduğu Avrupalı sivil toplum örgütleriyle Avrupa Birliği’nin karar süreçlerine yön veriyor. İstanbul’daki Zirve’de, uzun süredir devam eden müzakereler sonucunda Avrupa ve Türkiye’de plastik sektörünün sorunlarının değerlendirildiği ve çözümü için yeni stratejilerin belirlendiği ortak bir deklarasyona imza atıldı. PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu ve PlasticsEurope İcra Kurulu Başkanı Karl Foester’ın imzaladığı İstanbul Plastik Deklarasyonu plastik dünyasının geleceğine yön verecek. Ayrıca zirveye katılan heyet, PAGEV ve TÜYAP iş birliğinde her sene düzenlenen Dünya’nın ikinci en büyük, Avrasya’nın en büyük fuarı PlastEurasia-25. Uluslararası İstanbul Plastik Endüstrisi Fuarı’nın açılışını da gerçekleştirdi.


TARİHİ KARARLAR gömülmesinin yasaklanması yönünde çalışmalar yapılması konusunda karar aldı.

AVRUPA’YLA ORTAK ADIMLAR ATILACAK

ürünlerin değeri üzerine toplumsal farkındalık kampanyaları ve gençlerin plastik sektörüne dâhil olabilmesi için eğitim çalışmalarına ağırlık verilmesi deklarasyondaki diğer maddeler arasında yer aldı. Yine denizlerdeki plastik atıkların oluşmasını engelleyecek çalışmalara da öncü olunmasına karar verildi. Günümüzde her sene 10 milyon ton plastik atık dünya denizlerine karışıyor. Bu plastik atıkların yüzde 80’i karasal kaynaklı oluyor. Bu durumun oluşmasındaki en önemli neden ise kötü katı atık yönetimi. Atıklar, özellikle denize kıyısı olan ülke ve şehirlerde korunaksız, yetersiz katı atık toplama alanlarından denizlere ulaşıyor. Plastik sektörü öncelikle sorunun ana kaynağı olan katı atık yönetimi konusunda AB ve Türkiye’de Çevre Bakanlıklarıyla ortak çalışmalarla bu sorunun çözümüne katkı sağlayacak ve eş zamanlı denizlerde hali hazırda yüzen atıkların temizlenmesi için yüzey temizliği çalışmalarını artıracak.

YAVUZ EROĞLU

PROF.Dr. İBRAHİM KILIÇARSLAN

Deklarasyonda belirlenen sorunların çözümü için öncelikle enerji ve hammadde fiyatlarının daha rekabetçi bir hale getirilmesi ve yeni enerji kaynaklarına odaklanılması gerektiğinin altı çizildi. ‘Tek pazar – tek yönetmelik’ yaklaşımı içerisinde kimyasal madde yönetmeliğinin uyumlaştırılması, AB’ye ve Türkiye’ye giren ürünlerin daha iyi denetlenmesi, yeniden sanayileşme ve döngüsel ekonomi girişimleriyle ilişkili politikalara plastik sektörünün de dâhil edilmesi, Türkiye ve AB Komisyonu’nda plastik sektörünün rekabetçiliğini iyileştirmeye yönelik teşvik politikalarının oluşturulması da diğer önemli stratejiler arasında belirtildi. Geri dönüşüm teşviki, atık yönetimi kontrolü, plastik

Karl Foester

Türk ve Avrupalı plastikçileri yakından ilgilendiren İstanbul Plastik Deklarasyonu’nda Türkiye ve Avrupa Plastik Endüstrisinin karşılaşacağı temel sorunlar: Büyümenin hızlandırılması, işsizlik, büyüme ihtiyacı, yüksek enerji ve hammadde maliyetleri, nitelikli iş gücü eksikliği, gelecek dönemlere yönelik yatırım ihtiyacı, uyumlaştırılmış ve tamamlayıcı bir kanun ağının bulunmayışı ve sektörün “Plastik Atıkların Gömülmesinin Yasaklanması” politikasının daha iyi uygulanması olarak belirlendi. Almanya’da 2001 yılında plastik atıkların yüzde 59’u geri kazanılırken, yüzde 41’i gömülmekteydi. 2005 yılında Almanya’da plastik atıkların katı atık toplama alanlarına gömülmesi yasaklandı. 2011 yılına gelindiğinde gömülen plastik atık miktarı yüzde 1’e gerilerken, geri kazanım yüzde 99’a ulaştı. Bu örnekten yola çıkan zirve temsilcileri, tüm AB ülkeleri ve Türkiye için 2025 yılında plastik atıkların

PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu ve PlasticsEurope İcra Başkanı Karl Foester’ın imzaladığı İstanbul Plastik Deklarasyonu plastik dünyasının geleceğine yön verecek. İMZA TÖRENİNE Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Sanayi Genel Müdürü Prof. Dr. İbrahim Kılıçaslan da KATILDI.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

37


İSTANBUL ÜS OLACAK İstanbul Plastik Zirvesi’nin başkanlığını üstlenen PAGEV Başkanı Eroğlu, “Türk plastik sektörü olarak bugün üretim kapasitemizle Avrupa’da Almanya’dan sonra ikinci, dünyada ise altıncı sırada yer alıyoruz. Avrupa Birliği’nin üyesi bir ülke olmayabiliriz ancak Avrupa Birliğinde çıkarılan yasa ve yönetmelikler, hem AB’ye mal ihraç ettiğimiz hem de Türkiye’nin AB ile yürüttüğü uyum süreci sebebi ile bizleri etkiliyor. Türkiye’deki kanun ve yönetmeliklere sektör olarak katkı vermenin yanında AB’deki sürece de dâhil olmak bu sebeple sektörümüz için elzem hale geldi. Vakfımız AB’deki plastikçilerin çatı örgütüne üye olduğunda sektörümüz Avrupa’da yedinci sıradaydı, şu an ikinci sırada ve liderliği zorluyor. Bu konum Türk plastik sektörünün başarılı ilerleyişinin ve gelişiminin bir kanıtıdır. Ancak Avrupa’nın yalnızca plastik konusundaki üretim üssü değil, aynı zamanda karar merkezinin de İstanbul olmasını istiyor ve bu doğrultudaki çalışmalarımıza hızla devam ediyoruz. Düzenlediğimiz İstanbul Plastik Zirvesi ile Türkiye ve Avrupa plastik endüstrileri adına çok önemli bir toplantıya ev sahipliği yapmaktan dolayı mutluyuz. AB plastik endüstrisinin en büyük çatı kuruluşu PlasticsEurope’a bağlı AB üyesi ülkelerin plastik derneklerinden temsilcileriyle haftalardır süren 38

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

müzakerelerimiz sonucunda ortak bir deklarasyon hazırladık. Avrupa ve Türkiye plastik endüstrisine yön verecek ve iki pazarın birleşmesiyle oluşan büyüklük itibariyle global bir güce karşılık gelen İstanbul Plastik Deklarasyonu’nu plastik dünyasına kazandırmaktan gurur duyuyoruz” diye konuştu.


ÜRETİM VERİMLİLİĞİ sANATI

Mükemmel parça kalitesi ve aynı zamanda daha düşük birim fiyatı. Bu üstün sanatı öğrenmek ister misiniz? O zaman paketleme uygulamalarına yönelik hibrit ALLROUNDER’larımız HIDRIVE’e güvenin. Hızlı, hassas, yeniden üretimde kesinlik, malzeme tasarrufu – işte üretim verimliliği budur. Yeni perspektifler için!

www.arburg.com.tr

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

39


PLASTİKLER ÇÖPE ATILAMAYACAK KADAR DEĞERLİDİR Avrupa plastik endüstrisinin en büyük sivil toplum kuruluşu PlasticsEurope’un İcra Kurulu Başkanı Karl Foester ise açılışta yaptığı konuşmada Avrupa Birliği’ndeki plastik sektörünü yakından ilgilendiren gelişmeler ve yasal düzenlemeler hakkında bilgiler verdi. Foester, Avrupa Komisyonu’nun geçtiğimiz gün yeni döngüsel ekonomi paketini açıkladığını belirterek şunları söyledi: “Döngüsel ekonomi paketi temel olarak doğal kaynaklara sahip olmayan Avrupa kıtasının elindeki kaynakları daha iyi kullanması gerektiğine ilişkin fikirleri içermektedir. Plastik endüstrisi bu konudaki tüm tartışmaları ve yapılan hazırlıkları yakından izliyor. Genel anlamda Avrupa Birliği’nin yayınladığı, bizim de sektör olarak mücadelesini verdiğimiz kesin hedefleri ortaya koyan yeni döngüsel ekonomi paketinden memnun olduğumuzu söyleyebiliriz. Bizim için daha önceki yasal düzenlemelere göre daha gerçekçi bir yaklaşıma sahip. İstanbul Plastik Zirvesi ortak deklarasyonunda da yer aldığı gibi plastik çöpe atılmayacak kadar değerlidir. Avrupa Birliği’nin gelecek yıllardaki ilerlemesi de bu yönde olacaktır. PAGEV’in temsil ettiği Türk plastik sektörüyle ortak sorunlarımız için Avrupa Parlamentosu’nda birlikte çalışıyoruz. Türkiye plastik sektörü, AB plastik sektörünün çok önemli bir parçası ve bu deklarasyonla birlikte çalışmamızı yeni bir boyuta taşıyoruz.”

40

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

AR-GE VE İNOVASYONA İHTİYAÇ VAR

Zirveye katılan T.C. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Genel Müdürü Prof. Dr. İbrahim Kılıçarslan, inovasyon ve Ar-Ge’ye vurgu yaptığı konuşmasında, “Plastik Türkiye’nin en önemli sektörlerinden bir tanesi. Üretim kapasitesi bakımından Avrupa’da ikinci sırada yer alıyor. Plastik sektöründe nitelikli iş gücüne sahibiz. Diğer yandan inovasyon ve Ar-Ge’de güç kazanmaya ihtiyacımız var. Katma değerli ürünler de bunun bir parçası. İnovasyon yeteneğimizi artırma konusuna özel önem veriyor ve bu alana odaklanıyoruz. Yakın gelecekte plastik sektöründe kurulacak uzmanlık merkezlerinin de destekçisi olacağız. İstanbul Plastik Zirvesi deklarasyonunun Türkiye ve Avrupa arasındaki ilişkileri güçlendireceğine inanıyorum” dedi. vv


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

41


ZİRVEDEN ÇIKAN NOTLAR 42

1

Avrupa plastik endüstrisinde 1,45 milyon kişi istihdam ediliyor. Avrupa genelinde 62 bine yakın firma faaliyet gösteriyor. Türkiye’de ise 14 bin plastik firması 250 bin kişiye istihdam sağlıyor.

2

Plastik endüstrisi Avrupa’da 350 milyar Euro ciro yaparken ülkemizde 34 milyar dolarlık bir ciro söz konusu.

3

Plastik endüstrisinin en büyük özelliği diğer endüstriler için vazgeçilmez bir tedarikçi ve tetikleyici konumda olması. Avrupa’da yapılan bir araştırmada plastik endüstrisindeki 100 Euro’luk bir GSMH artışı, ülke ekonomisinde 238 Euro’luk GSMH artışı yaratıyor. Yani Plastik endüstrisinin ülke ekonomisine çarpan etkisi tam 2,4 kat.

4

Aynı araştırmada plastik endüstrisinde yaratılan her bir istihdamın karşılığı genel ülke ekonomisinde 3 ek istihdam anlamına geliyor.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

43


rapor

TÜRK Plastik sektörü dünya sıralamasında ALTINCI oldu Türk plastik sektörü 2015 yılında yüzde 3,2’lik artışla 8,6 milyon tona ulaşan üretimi ile Avrupa ikinciliğini korurken; dünya plastik liginde 6. sıraya yükseldi. Yurt içi talebin etkisiyle plastik sektörü geçtiğimiz yıl yüzde 4,1 büyüme kaydetti.

44

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137


T

ürk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV), plastik sektörünün 2015 yılındaki performansını değerlendiren bir rapor hazırladı. Rapora göre; çoğu küçük ve orta ölçekli firmalar olmak üzere 6 bin 500 civarında üretici firmanın faaliyet gösterdiği ve yaklaşık 250 bin kişiye istihdam sağlayan plastik sektörü, 2015 yılında ülke ekonomisine 13 milyar dolarlık katkı sağladı. Türkiye plastik sektörü, geçtiğimiz yıl yakaladığı başarılı üretim grafiği ile Avrupa’daki ikinciliğini devam ettirirdi. Dünya sıralamasında ise yüzde 2,7 payla 6. sırada yer aldı.

PLASTİK MAMUL ÜRETİMİ 8.6 MİLYON TONA ULAŞTI

Plastik sektörü 2015 yılında büyümeyi üretimde yakaladı. Sektörün 2015 yılında mamul üretimi bir önceki yıla göre miktar bazında yüzde 3,2 artış ile 8,6 milyon tona yükseldi. Değer bazında ise yüzde 6,6 azalış ile 32,9 milyar dolar olarak gerçekleşti. Değer bazındaki gerilemede petrol fiyatlarındaki düşüş ve euro-dolar paritesindeki dalgalanmalar etkili oldu. 2015 yılındaki 8,6 milyon tonluk toplam plastik mamul üretimi içinde 3,4 milyon tonla plastik ambalaj malzemeler ilk sırada yer alırken; bu ürün grubunu 1,9 milyon tonla plastik inşaat malzemeleri takip etti. Plastik sektörü söz konusu üretimle kapasitesini yüzde 73 oranında kullandı. Sektörün geride bıraktığımız yılda iç pazardaki tüketimi miktar bazında önceki yıla göre yüzde 4,1 oranında artarak 7,6 milyon tona yükseldi.

2015 yılında sektörün makine teçhizat yatırımı yüzde 3 azalarak 839 milyon dolar oldu. Plastik sektörü 20032015 yılları arasında yüzde 78’i ithalatla olmak üzere toplam 8,1 milyar dolarlık makine ve teçhizat yatırımı yaptı.

PETROL FİYATLARI GERİLERKEN PLASTİK İHRACATI AZALIYOR

Türk plastik sektörünün mamul ihracatı 2015 yılında 2014’e kıyasla miktar ve değer bazında geriledi. Miktar bazında ihracat yüzde 1,6 düşüşle ile 1,58 milyon ton, değer bazında ihracat yüzde 12,8 düşüşle 4,34 milyar dolar olarak gerçekleşti. 2015’te plastik sektörünün en çok plastik mamul ihracatı yaptığı ülkeler; Irak, Almanya ve İngiltere olarak sıralandı.

SEKTÖR 2015’TE YÜZDE 4.1 BÜYÜDÜ

Türk plastik sektörünün 2015’teki ihracat performansıyla ülke ihracatı içinden yaklaşık yüzde 3,6 pay aldığını ve ihracatçı ilk 10 sektör içinde yer aldığını belirten PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, “Yurt içindeki plastik tüketimi sektörümüzü yüzde 4,1 büyüttü. Her yıl Gayrisafi Milli Hasılanın üzerinde büyüyen bir sektörün temsilcileri olarak ihracatta miktar ve değer bazında yaşadığımız düşüşler nedeniyle büyüme önceki yıl ile aynı seviyelerde kaldı. Plastik için en kötü senaryo GSMH kadar büyümek ve maalesef bu sene bu gerçekleşti” dedi. PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

45


YÜKSEK VERGİ REKABETİ ENGELLİYOR

PAGEV 2015 değerlendirme raporuna göre; sektörün en önemli sorunu olan hammadde ithalatındaki yüksek vergi problemi 2015 yılında da devam etti. 2014 yılına kıyasla sektörün hammadde ithalatı miktar bazında yüzde 3,7 artış ile 6,3 milyon tona ulaşırken; değer bazında ise yüzde 15,1 azalışla 9,4 milyar dolar oldu. Türkiye plastik sektörünün 2015 yılında toplam plastik hammadde üretimi yaklaşık 1 milyon ton civarında gerçekleşti. Aynı dönemde plastik hammadde ihracatı ise miktarda yüzde 2,6 artışla 688 bin tona yükseldi. Değerde yüzde 17 azalışla 933 milyon dolar oldu. 2015 yılında plastik sektörü en çok hammadde ihracatını; Almanya, Mısır ve Rusya’ya yaptı.

YERLİ ÜRETİCİYE GÜMRÜK BİRLİĞİ DARBESİ

Yüzde 85 oranında olan plastik hammadde ithalatının sektörün performansını olumsuz etkilediğine değinen Eroğlu, ithalatta Gümrük Birliği anlaşması çerçevesinde AB ülkeleri dışındaki ekseri ülkeye gümrük vergisi uygulandığını ve bu durumun Türk plastik üreticilerinin rekabetçiliğini olumsuz etkilediğini belirtti. Eroğlu sözlerine şu şekilde devam etti: “AB, sanayicilerinin rekabetçiliğini korumak üzere “Askıya Alma ve Tarife Kontenjanı” sistemi uyguluyor. Buna göre Türkiye ve AB’de üretimi bulunmayan hammadde ve ara mamul niteliğindeki ürünler için askıya, AB ve Türkiye’de üretimi bulunan ancak 46

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

yetersiz olan hammadde ve ara mamul niteliğindeki ürünler için ise tarife kontenjanına (kota) tabi tutuluyor. Türkiye’de yeteri kadar üretilmeyen PP için yaptığımız kota başvurularına AB’li üreticiler hem itiraz ediyor hem de AB pazar durumuna göre kapasite ayrılarak kısıtlı hammadde veriyor, ayrıca verdikleri hammaddelerin fiyatları da farklı. Bu durum ülkemiz plastik endüstrisinin rekabetçiliğini azalttığı gibi tedarik yönünden de zor durumda bırakıyor. Bakanlığımızdan, yerli üretimi yeterli olmadığı için ithal edilen plastik hammaddeler için vergisiz kota oluşturulmasını talep ediyoruz. Söz konusu kotanın verilmesi halinde hem Türk plastik sektörü çok daha ileri gidecek hem Türkiye ekonomisi kazançlı çıkacaktır. Bu konuda bakanlığımıza hem AB ile Gümrük Birliği güncelleme süreci ile ilgili teklifimizi hem de kota talebimizi ilettik süreci takip ediyoruz” dedi.


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

47


Türk plastik sektörü avrupa ikincisi Türkiye’nin en hızlı büyüyen üretim kolu plastik sektörü, geçtiğimiz yıl 8.6 milyon ton üretim kapasitesiyle dünyada altıncı, AB’de ikinci oldu. türk plastik endüstrisi, 4.34 milyar dolarlık direkt ihracatla liderliği zorladı. 48

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137


T

ürk plastik sektörü 2015 yılında ulaştığı 8,6 milyon tonluk mamul üretimi ve 4.34 milyar dolarlık direkt ihracatı ile ülke ekonomisine 13 milyar dolarlık katkıyı sağladı. Geçen yıl 1.5 milyar dolarlık dış ticaret fazlası veren Türk plastik sektörü, ülkemizin en hızlı, en istikrarlı büyüyen üretim kolları arasında ilk sırada yer almayı başardı. Üretim kapasiteyle dünyada altıncı, AB’de ise ikinci sıraya yükselen sektör, diğer yandan yetersiz yerli hammadde üretimiyle mücadele ediyor. Başarılı

üretim ve ihracat performansına karşın hammadde yüzde 85 ithalata mahkum olan sektörde, dış ticaret fazlası veren plastik mamul sektörünün, yüksek dış ticaret açığı veren petrokimya sektöründen ayrı değerlendirilmesi gerekiyor. Sektör temsilcileri, olumsuz algı nedeniyle yurt içinde ihtiyacı karşılayamayan hammaddeleri ithal ederken ödedikleri yüksek vergilerden de şikâyetçi.

ÜRETİMİN YÜZDE 40’I İHRACATA Plastik mamul sektörü, 2014 yılında 1.9 milyar dolar, 2015’te ise 1.5 milyar dolar dış ticaret fazlası verdi. Ayrıca bu rakama beyaz eşya, otomotiv, ambalaj gibi plastiğin en fazla kullanıldığı sektörler kanalıyla ihraç edilen plastik mamullerin de katılması durumunda üretimin yaklaşık yüzde 40’ının ihraç edildiği ve 5,8 milyar dolarlık dış ticaret fazlasının verildiği görülüyor.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

49


plastik BİRİM İHRACATINDA REKOR Plastik mamul ile polimer üretimi arasında çok büyük katma değer farkı da bulunuyor. Nitekim plastik mamul sektörünün ortalama birim ihracat fiyatı 3 dolara yakınken, polimer sektörü 1 doların altında. Plastik mamul sektöründe faaliyet gösteren firmaların girişimcilik, tasarım, inovasyon, istihdam ve kârlılık yönlerinden polimer endüstrisinden pozitif yönde ayrıştığı görülüyor. Plastik sektöründeki her 15 istihdama karşılık petrokimyasal endüstrisinde sadece 2 istihdam yaratılıyor.

HAMMADE YETERSİZLİĞİ VE İTHALATIN FATURASI SEKTÖRE KESİLİYOR

3$

bu hammaddeleri ithal etmek zorunda kalıyoruz. Plastik mamul üreticilerimiz 2015 yılında 6,3 milyon tonluk hammadde ithalatına 9,4 milyar dolar ödedi. Buna rağmen Türk plastik mamul sektörünün üretim ve ihracatta başarılı bir üretim ve ihracatta istikrarlı bir şekilde büyümesine karşılık yüzde 85 çizgide ilerliyoruz. Geçtiğimiz yıl 1,5 milyar dolarlık dış ticaret fazlası oranında olan plastik hammadde verdik. Ancak hammaddedeki ithalatının sektörün performansını yetersizlik ve ithalat sektörümüze olumsuz etkilediğini belirten mal edilmeye çalışılıyor. Plastik PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı mamul sektörü dış ticaret açığına Yavuz Eroğlu, “Ülkemizde yerli neden oluyor algısı yaratılmaya hammadde üretimi sektörümüzün çalışılıyor” dedi. ihtiyacını karşılayamadığından

EKONOMİYE 13 MİLYAR DOLARLIK KATKI SAĞLAYAN ÜRETİCİ KORUNMALI Ekonomiye yılda 13 milyar dolarlık katık sağlayan plastik sektörü üreticisinin korunması gerektiğinin altını çizen Eroğlu, “Esas sorun, polimer ile plastik sektörlerinin aynıymış gibi algılanmasından kaynaklanıyor. Ancak polimer, demir-çelik gibi ham bir malzeme; plastik ise su borusu, otomobil, 50

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

buzdolabı, gıda ambalajı gibi bitmiş bir ürün yahut onun parçasıdır. Plastik sektörü, kayayı işleyen bir heykeltıraş gibi işin sanat yani katma değer kısmı ile uğraşır. Polimer/ Petrokimya ise ihtiyaç duyduğumuz taşı çıkaran madencidir. Plastik sektörü en çok dış ticaret açığı veren sektörler içinde yer alıyor.

Oysa dış ticaret açığı veren plastik mamul değil petrokimya sektörüdür. Petrokimya sektöründeki yetersiz üretim nedeni ile ithal edilen plastik hammaddelerin ithalat miktarının sektörün dış ticaret istatistiklerine yansıtıldığı ve sektörümüz için haksız bir olumsuz algı yaratıldığını görüyoruz” diye konuştu.


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

51


YAVUZ EROĞLU

JOHN KERRY

Eroğlu, Kerry ile buluştu:

Türk girişimciliğini anlattı

PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, Middle East Commercial Center (MECC) Danışma Kuruluna, TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu’nun tavsiyesi ile Türkiye’yi temsilen seçildi. Washington’da gerçekleştirilen ilk MECC toplantısına ABD Dışişleri Bakanı John Kerry de katıldı. Danışma Kurulu toplantısında, ‘Ortadoğu’da Barış İçin Ticaret’ projesi gündeme geldi. Bu proje içinde özellikle bölgede PAGEV öncülüğünde plastik ve petrokimya sektörlerinin iş birliğini

arttıracak projelerin geliştirilmesi ön plana çıkan konular arasındaydı. Ayrıca Türk girişimcisinin dünya çapına yayılan başarı öyküsünün dünyanın diğer ülkelerinde de model olması açısından örnekler masaya yatırıldı. Danışma Kurulu’nun, Amerika’daki toplantısında PAGEV’in, Türkiye plastik sektörünü dünya çapında temsili ve Türk firmalarının, globalleşen dünyada daha büyük güç birlikleri oluşturması adına da önemli adımların atılması için karar alındı.

MECC Nedir ? Middle East Commercial Center (MECC), Amerika Ticaret Odası tarafından Orta Doğu bölgesinde iç ticaretin büyümesini sağlamak, yatırımları desteklemek, günümüzde bölgede yaşanmakta olan kritik ekonomik zorluklar ve fırsatlar üzerinde kitlesel düşünmek amacıyla özel sektörün bölgedeki iş dünyası liderleri öncülüğünde oluşturulan ittifaktır. Bu koalisyon sayesinde projeler geliştirmek ve bölgede daha büyük iş bağlantılarına katkıda bulunan kamu politikalarını desteklemek üzere devam eden iş 52

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

birliği için sürdürülebilir bir mekanizma oluşturuldu. Bu kapsamda MECC bünyesinde bölgede Ulusal Yönlendirme Komiteleri kuruldu. Bu komiteler bölgeyi izlemekte ve bölgede bulunan her bir ülkede anahtar odak alanlarda MECC tarafından yürütülen faaliyetleri yönlendirmekte. Merkezin en üst politikalarını MECC Danışma Kurulu belirlemekte. Türkiye’de TOBB Başkanı Rıfat Hisarcılıklıoğlu tarafından liderlik edilen bu oluşum, bölgenin kalkınması ve barış ortamı oluşturulması için faaliyetleri ile öne çıkacak.


MECC Danışma Kurulu Rifat Hisarcıklıoğlu(Turkey) TOBB Başkanı AmreMoussa (Egypt) Eski Arap Ligi Genel Sekreteri ve Mısır Dışişleri Myron Brilliant(USA) Amerikan Ticaret Odası Başkan Yardımcısı Tom Nides (USA) Morgan Stanley Başkan Yardımcısı Karim Kawar (Jordan) Eski ABD Ürdün Büyükelçisi Dan Gillerman(Israel) Eski Birleşmiş Milletler İsrail Daimi Temsilcisi Charlene Barshefsky(USA) Eski Dönem Dış İşleri Bakanı (USTR) Alaa Batayneh (Jordan) Alarif Consultancy, Başkanı Mohamed El-Sewedy(Egypt) Mısır İş Dünyası Federasyonu Başkanı Yavuz Eroğlu (Turkey) PAGEV Başkanı SEM Plastik Yön. Kurl. Bşk Robert Hormats(USA) Kissinger Associates Başkan Yardımcısı Samer Khoury (Palestine) CCS Başkanı Bashar Masri (Palestine) Massar International, Başkanı Chemi Peres(Israel) Pitango Girişim Sermayesi Başkanı Wolfgang Pordzik(USA) DHL , Başkan Yardımcısı David Ross(USA) FedEx Express, Başkan Yardımcısı

f e d DÜNYADA e HSÖZ SAHİBİ OLMAK T

ürkiye’deki plastik sektörünün ‘Birleştirici Gücü’ PAGEV, yurt içindeki faaliyetlerinin yanısıra dünya çapına yayılan çalışmalarıyla da sektöre ivme kazandırıyor. Artan üretim ve istihdam gücüyle ihracata katkı sağlayan Türk plastik sektörü; Avrupa’da ikinci, dünyada altıncı sırada yer alıyor. Türkiye ekonomisine katkılarının her geçen gün arttığına dikkat çeken PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, öte yandan PAGÇEV üzerinden yürüttükleri sosyal sorumluluk projeleriyle geri dönüşüm bilincini geliştirdiklerini söylüyor.

SEKTÖRÜN ÖNÜNÜ AÇIYORUZ

çatı kuruluşları ile en önemli oyuncularına ev sahipliği yaptıklarını Birçok sektöre ana belirterek şöyle ve ara mal veren konuştu: “ABD, Avrupa, dinamik bir yapıya Ortadoğu, Afrika, sahip olduklarını, bu Asya ve dünyanın her çerçevede Türkiye’nin yerinde yaptığımız ihracatında ve yurt çalışmalarla Türk plastik dışına açılımında da sektörünün önünü katkı sağladıklarını açacak hamleler belirten Eroğlu; yapıyoruz. Türk plastik Amerika’dan sektörüne global bir Afrika’ya, Avrupa’dan vizyon kazandırma Ortadoğu’ya hedefiyle yolumuza dünyadaki tüm ülkelere devam ediyoruz” dedi. ulaşmak için proaktif büyüme stratejisi izlediklerini söyledi. Avrupa’da birinciliğe oynadıklarının altını çizen Eroğlu, İstanbul TÜYAP’ta düzenledikleri Uluslararası Plasteurasia Fuar ve İstanbul Plastik Zirvesi’yle dünya plastik sektörünün PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

53


röportaj

KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ, PAGEV’E AÇIKLADI

SANAYİCİYİ RAHATLATACAK

13 MÜJDE Bölgesel ve küresel risklerin azalmasıyla Türkiye ekonomisinde büyümenin hızlanmasını beklediklerini belirten Bakan Yılmaz, yeni reform paketiyle sanayide yatırım ve üretimi arttıracaklarını söyledi.

2

016 yılına ilişkin Orta Vadeli Program’da yer alan 155,5 milyar dolar seviyesindeki ihracat hedefini koruduklarını ve bu kapsamda, küresel ticarette toparlanmanın artacak olması, finansal piyasalardaki dalgalanmanın reel sektöre olan olumsuz etkisinin en az şekilde hissedilecek olması, yurt içindeki teşvik politikalarının üretimi ve ihracatı artıracak olması Program hedeflerine ulaşılmasında temel varsayımlarımlar olarak göründüğünü söyleyen Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, PAGEV’e yaptığı özel açıklamada, “Çin ekonomisinde yaşanan gelişmeler, Avrupa Birliği’nin parasal genişleme ile birlikte iç talebinin hareketlenmesi ve genel olarak uluslararası ticaretin durgunluktan çıkması ihracatın hedeflenen seviyeyi yakalamasında önemli eşikleri temsil etmektedir” dedi. İran’a yaptırımların kalkmasının bu ülkeyle yapılan dış ticaret

54

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

hacmimizi yükselteceğini ifade eden Yılmaz, ayrıca bu yıl içerisinde hayata geçecek üretimi ve istihdamı teşvik eden politikaların, KOBİ’lerin desteklenmesinin ve yatırım ortamına dair yapılacak iyileştirmelerin de ihracatı olumlu etkilemesini beklediklerini dile getirdi. Yılmaz, “Ticaret ortaklarımızda yaşanan iç talep durgunluğunun azalması da ihracatımızı destekleyebilecektir. Bu noktada belirsizliğin azaldığı bir yıl olması nedeniyle 2016’da daha güçlü bir dış ticaret yapısının görülmesi muhtemeldir. Dış kırılganlıklarımızın azalması ve cari açığın milli gelire oranında görülen olumlu eğilimin iyileşerek devam etmesi beklenmektedir. Genel olarak küresel belirsizliklerin azalmasının ihracatımıza olumlu yansıması ve Orta Vadeli Program hedefinin yakalanması beklenmektedir” dedi. İşte Bakan Yılmaz’ın, PAGEV’in sorularına verdiği yanıtlar:


Sanayi üretimindeki artışa paralel olarak ithalatı hızla artan plastik ve kauçuk ham maddeleri gibi diğer sektörlerin girdisini oluşturan kimya alt sektörlerinde ülkemizin yeni yatırımlara ihtiyacı var. Bu kapsamda Onuncu Kalkınma Planı’nda petrokimya, plastik, kompozit ve ileri malzeme gibi alanlarda yeni yatırımlar için lojistiği uygun yer tahsisi yapılarak kimya parkları kurulmasının desteklenmesi öngörülüyor. Plastik İhtisas OSB’lerin sayısının artmasının ve sektörün katma değeri yüksek plastik mamullerin üretimine yönelmesinin sektörün gelişimini daha da hızlandıracağı planlanıyor. Bu nedenle ürün değerinin artırılmasına yönelik çalışmalar önem arz ediyor.

PLASTİK İHTİSAS OSB SAYISI ARTTIRILACAK

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

55


SANAYİCİYİ RAHATLATACAK ADIMLAR 64. Hükümet Programı’nda ve Orta Vadeli ProgramDA (2016-2018), sanayicilerin sıkıntılarını hafifletip iş yapma kolaylığı sağlayacak bazı düzenlemelere ve desteklere yer verilmiştir. Buna göre:

Her bir KOBİ için 1,5 milyon TL ve her bir risk grubu için 2 milyon TL olan kefalet limiti, imalat sektöründe faaliyet gösteren KOBİ’lerin yatırım kredileri için 2,5 milyon TL’ye, her bir risk grubundaki imalatçı KOBİ’ler için ise 3 milyon TL’ye çıkarılacaktır. Diğer KOBİ’ler için 8 yıl olan maksimum vade, imalatçı KOBİ’ler için 10 yıla; diğer KOBİ’ler için yüzde 75 olan kefalet oranı imalatçı KOBİ’ler için yüzde 80’e çıkarılacak.

Sanayide ve evlerde kullanılan elektrikli araçlar ile ulaşım araçlarında uygulanan vergi oranları enerji verimliliği açısından gözden geçirilecek.

İşyeri açma ve çalışma ruhsatlarında basitleştirme ve uygulama birliği sağlanacak.

Kamu finansmanını sağlam temellere dayandıran, katma değeri yüksek üretimi destekleyen, uluslararası iyi uygulama örnekleri ışığında; mükellef odaklı, etkin, verimli ve adil bir vergi sistemi oluşturulması amacıyla gelir ve kurumlar vergisi kanunları birleştirilerek yeni bir Gelir Vergisi Kanunu çıkarılacak.

Enerji yatırım süreçlerini kolaylaştırmak üzere EPDK tarafından lisans/ ruhsat/izin işlemlerinde istenen belgelerin azaltılması ve elektronik ortamda temini mümkün olan belgelerin başvuru sahiplerinden alınmaması yönünde düzenleme yapılacak. Ekonomik büyümeyi sağlamak, yatırımların önünü açmak ve hızlandırmak için, yatırımcıların ihtiyaç duyduğu yatırıma uygun arazilerin elektronik ortamda sunulması hedeflenmekte. 56

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

İmalat sanayiinde faaliyet gösteren firmaların kapasite artırımı ve verimlilik artışını sağlayacak makine teçhizat yatırımlarının finansmanında BSMV alınmaması sağlanacak.

Endüstri Bölgeleri ve Organize Sanayi Bölgelerinde arsa maliyetlerini azaltacak yeni bir mekanizma kurulacak. Endüstri bölgelerinin operasyonel hale gelmesiyle Maliye Bakanlığı tarafından yatırımcılara yapılacak tahsislere ilişkin usul ve esaslar belirlenecek. Kamu taşınmazlarının tahsisine yönelik usul ve esaslarda düzenleme yapılması gerekli hususlar, özel sektör görüşleri dikkate alınarak belirlenecek ve gerekli mevzuat düzenlemeleri yapılacak.

KOBİ’lerin finansmana erişimini kolaylaştırma amacıyla KOBİ’lerin teminat olarak gösterebilecekleri taşınır varlıkların kapsamı genişletilecek, taşınırların teminat olarak alınmasına ilişkin parçalı yapı tek bir yasal düzenleme ile günümüz koşulları göz önüne alınarak yeniden düzenlenecek ve taşınırlara ilişkin çevrimiçi merkezi bir sicil sistemi kurulacak.

Kendi işini kurmak isteyen gençlerimize proje karşılığı 50 bin liraya kadar karşılıksız nakdi destek verilecek.

Gençlere 100 bin lira kredi desteği verilecek, bu krediye Kredi Garanti Fonu aracılığıyla yüzde 85 oranında kefalet imkânı sağlanacak.

Yatırımları daha fazla teşvik edebilmek amacıyla, ekonomik ve malî etkileri dikkate alınarak, 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun bazı hükümleri ve uygulamaları gözden geçirilerek yenilenecek.

Üst orta ve yüksek teknolojili ürünlerde kamu alım garantisine dayalı üretim yapılabilmesi için geliştirilecek ürün bazlı yerli tedarik modelleri hayata geçirilecek.


YAPTIRIMLARDAN RUSYA DA ZARAR GÖRecek Rusya, Türk sanayi ürünlerine açıkça yaptırım uygulamadı ancak tarife dışı engellerle ürünlerin ülkeye girişini engellemeye çalışıyor. Plastik sektörü de bu durumdan olumsuz etkileniyor. Sanayicilerin zararını telafi edecek bir planınız bulunuyor mu? Rusya ile yaşanan siyasi gerilimin ekonomide olumsuzluk yaşatmaması için kurumlar arası çalışmalar devam ediyor. Rusya ekonomisinin içsel sıkıntıları nedeniyle oluşan bazı durumları uluslararası ticarete konu etmesi, özellikle Rusya ekonomisini olumsuz etkileyebilir. Türkiye’nin ihracat yapısının ise ülke bazlı geniş bir çerçeveye hitap edebilecek olması, sektörlerin muhtemel zararlarını en aza indirecek. Bu kapsamda ürün bazlı olarak tedbirler alınabilecek ve özel sektörün pazar çeşitlendirmesini teşvik edecek uygulamalar orta ve uzun dönemde hayata geçirilecek. Bu temel hususlar haricinde, Türkiye’nin uluslararası ticareti konu alan anlaşmalara taraf olması ve adil ticaret kurallarını benimsemesi; uluslararası hukuk normlarının uygulanmasını da gerekli kılmaktadır. Bu kapsamda özel sektör aktörlerinin haklarını mahrum etmeyecek ve Türkiye’nin çıkarlarını savunacak her türlü hukuksal girişimin destekçisi olunacak.

PETROLDEKİ DÜŞÜŞ TÜRKİYE’YE YARADI Petrol fiyatlarındaki düşüşün Türkiye ekonomisine etkisini değerlendirir misiniz? Petrol fiyatlarının Türkiye ekonomisine yönelik en önemli katkısı, enerji maliyetlerini azaltması yönünde oldu. Üretimin temel girdilerinden olan enerjinin, maliyet yönlü baskısının azalması sonucunda enerji ithalat faturasında önemli miktarda iyileşme gözlendi. Bu kapsamda söz konusu durum özel sektörün yatırımlarını harekete geçirdi. Bu nedenle petrol fiyatlarındaki aşağı yönlü eğilimin, Türkiye ekonomisini, makro görünüm anlamında olumlu etkilediği söylenebilir. Maliyet kaleminde yaşanan olumlu durum, enflasyon için de görece ılımlı bir seyir

yaşanmasına neden oldu. Yatırımlarda görülen hareketlenme ve talebin kompozisyonunun değişmesi, genel fiyat seviyesindeki enerji yönlü baskıları azaltabildi. 2016 yılı içerisinde de fiyatlara yönelik olumlu katkının devam etmesi bekleniyor. Petrol fiyatlarına ilişkin olarak olumsuz etki ise ticaret ortaklarımızın kayda değer bir kısmının dış dünya gelirlerinin petrol satışına bağlı bir yapıda olmasıdır. Bu durum da Türkiye’nin ihracatına olan talebin azalmasına neden oldu. Düşen fiyatlar petrol gelirlerine entegre olan ekonomilerin iç talebini daralttı ve bu durum da söz konusu ülkelerin dış dünyaya olan efektif talebini azalttı. PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

57


PLASTİK SEKTÖRÜNDE BÜYÜME SÜRECEK

Türk plastik sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz? Plastik ve kauçuk ürünleri sektörü ülkemizde hızlı büyüyen sektörler arasında yer alıyor. Plastik sektörünün son yıllarda göstermiş olduğu gelişme ile dünyadaki konumunu ve rekabet gücünü iyi noktalara taşıması takdire şayandır. Ülkemizin gelişmesine bağlı olarak plastik talebinin de artacağı göz önüne alındığında önümüzdeki dönemde plastik üretimi kapasitesinin daha da artacağını öngörüyoruz. Plastik ürünlerin imalatında da kimya sanayiine benzer bir şekilde Asya-Pasifik ülkelerine yönelme görülüyor. Bitkisel kaynaklı plastikler ve mühendislik plastikleri sektörün gelecek dönemde önemli yenilik alanları olarak öne çıkmaktadır. Bitkisel kaynaklı plastikler hem çevre hassasiyetleri, hem de hammadde kaynaklarının

çeşitlendirilmesi açısından önem kazanıyor. Sektörün en önemli kullanıcı sektörleri olan inşaat, otomotiv, elektrik ve elektronik ile ambalaj sektörlerinin üreticisi konumundaki ülkelerde sektörün gelişimi bekleniyor. 60’a yakın petrokimyasal hammadde üreten PETKİM tarafından 5 milyon dolar ilave yatırım ile mühendislik plastikleri ve ileri teknoloji kimyasalları için yeni bir şirket kurularak Türkiye’de ağırlıklı olarak ithalat yoluyla karşılanan ve ambalaj, plastik, otomotiv, savunma, medikal, bilgi teknolojileri gibi sektörlere hitap eden katma değeri yüksek ürünlerin üretilmesi projesi başladı. Hammaddede yüksek oranda dışa bağımlılığı devam eden sektör açısından olumlu olan bu tür yatırımların önümüzdeki dönemde artmasını bekliyoruz

GÜNEYDOĞU’YA 27 MİLYAR TL’LİK YATIRIM geliyor

Güneydoğu’nun yeniden yapılandırılması ve dönüşüm sürecinde yatırımcıları bölgeye yönlendirecek teşvik ve destekler planlıyor musunuz? Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde, GAP Eylem Planları uygulanıyor. 2008-2012 döneminde uygulanan birinci GAP Eylem Planı ile başta sulama olmak üzere temel altyapı yatırımlarını hızlandırarak GAP’ın 58

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

büyük bölümünü tamamlamak, ekonomik ve sosyal gelişmeyi sağlamak hedeflendi. Beş yıllık dönemde GAP Bölgesinde önemli yatırımlar gerçekleştirildi ve klasik anlamda GAP büyük ölçüde tamamlandı. Yeni GAP Eylem Planı (2014-2018) uygulama aşamasında olup; bu eylem planı ile bölgeye toplam 27 milyar TL’ye yakın yatırım yapılacaktır.

Söz konusu eylem planları ile bölgenin ekonomik ve sosyal göstergelerinde önemli ölçüde iyileşmeler gerçekleştirilmiştir. Örnek vermek gerekirse, GAP Bölgesi’ne kayıtlı ihracat 2008 yılında 4,4 milyar dolar civarındayken, 2014 yılında 9,2 milyar dolara ve 2015 yılı Kasım ayı itibarıyla 8,2 milyar dolara ulaşmıştır.


İşte Reform paketinin getirdiği yenilikler Kamunun bilim, teknoloji ve yenilik ekosisteminin etkin işlemesini sağlamak üzere kullandığı önemli araçlardan biri olan araştırma altyapılarının kurulması ve geliştirilmesi için Bakanlığımızca kamu kurum ve kuruluşları ile yükseköğretim kurumlarına yatırım programları kapsamında destekler sağlıyoruz. Türkiye’de özellikle 2000’li yılların başından itibaren araştırma altyapılarının geliştirilmesi için önemli adımlar atıldı. Çıkarılan ve yürürlüğe giren kanunlarımız var. Yeni düzenlemelere göre Ar-Ge Reform Paketinin amacı yüksek katma değerli ürünlerin üretilmesini sağlamak ve desteklemek, Ar-Ge insan kaynağı kapasitesini artırmak, bilgiyi ticarileştirmek, teknoloji ve yenilikçi şirketlerin ortaya çıkmasını ve gelişimini desteklemek, üniversite-sanayi iş birliğini geliştirmek ve kurumsallaştırmak, Ar-Ge ve yenilik ekosistemini güçlendirmektir.

İşte Reform paketinin getirdiği yenilikler • Tasarım faaliyetlerinin de Ar-Ge faaliyeti gibi desteklenmesi • Siparişe dayalı Ar-Ge ve tasarım faaliyetlerinin de vergisel açıdan teşvik edilmesi • Ar-Ge ve tasarım personelinin daha esnek çalışmasına olanak sağlanması • Bilim-teknoloji alanındaki insan kaynağı ve bilgi birikiminin geliştirilmesi ve ülkemizin bilim-teknoloji alanında çekim merkezi haline gelmesi için temel bilimler, yüksek lisans, doktora eğitiminin desteklenmesi ve nitelikli yabancı çalıştırılmasının önünün açılması • Teknogirişim sermaye desteği ve rekabet öncesi iş birliği projelerine yönelik teşvik ve desteklerin artırılması ve destek modellerinin çeşitlendirilmesi.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

59


Plastik sektörü Ar-Ge ve inovasyonla büyüyecek

P

lastik endüstrisinin çatı kuruluşu Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV), sektörün başarılı büyüme performansına sürdürdüğü çalışmalar ve projelerle katkı sağlamaya devam ediyor. Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ile bir araya gelen PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu ve Yönetim Kurulu üyeleri, plastik sektörünün yeni dönemdeki proje ve hedeflerini anlattı. PAGEV heyeti, sektörün geçen yıl gösterdiği performansı ve sorunlarını da aktardı. Toplantının en önemli gündem maddesi plastik sektörünün Ar-Ge ve İnovasyon çalışmaları oldu. Kalkınma Bakanı Yılmaz, bu alanda verilen desteklere devam edileceğini söyledi. Türk plastik sektörü, üretim kapasitesiyle dünyada altıncı, Avrupa’da ikinci olmasına rağmen ihracat performansında düşük üretim yapan ülkelerin gerisinde kalıyor. Bunun başlıca nedeni Türkiye’nin plastik mamul ihracatında kilogram başına 3 doların altına düşmüş olan birim ihracat fiyatının dünya ortalaması olan kilogram başına 4,4 dolarlık fiyatın yüzde 32 altında

Kalkınma Bakanı Yılmaz’ı ziyaret eden PAGEV, çalışmalarına başlanan sektörün ilk Mükemmeliyet Merkezi ile ilgili gelişmeleri paylaştı. Yılmaz, sektöre kazandırılacak bu projeye desteğin süreceğini açıkladı.

ediliyor. Nitekim Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Genel Müdürü Prof. Dr. İbrahim Kılıçasalan, Aralık ayında PlastEurasia fuarının açılışında PAGEV’le yürütülen çalışmayla ilgili müjdeyi sektörle paylaştı. Bu çerçevede Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ile bir araya gelen PAGEV yönetimi, PAGEV Küçükçekmece Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde kurulması planlanan plastik sektörünün ilk Plastik Mükemmeliyet Merkezi ile ilgili yapılan çalışmalarla ilgili bilgiler olması. Bu durum Türk plastik verdi. sektörünün yeterince katma değer Plastik sektörünün en önemli sağlamayan mamullerin üretim ve sorunları arasında yer alan enerji ihracatına yoğunlaştığını gösteriyor. ve hammadde konularında Geleneksel üretim modelinin ileri sektörel öneri ve görüşlerin iletildiği teknoloji plastiklerin üretimine toplantıda yeni dönem projeleri de dönüştürülmesi gerektiğine inanan anlatıldı. Türkiye geneline yayılan PAGEV, bu doğrultuda gerekli plastik sektör çalıştayları konusunda çalışmaları geçen sene 25. Yıl iftar bilgi verildi ve ülke genelindeki Şöleni’nde sektörle paylaşıp, başlattı. gelecek dönem projeleri hakkında görüşüldü. Sektörün sorunlarını ve PAGEV’in bu sorunlara yönelik çözüm önerilerini dikkatle dinleyen Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Sektöre destek olacak Ar-Ge plastik sektörüne desteklerinin merkezi çalışmalarına devam devam edeceğini dile getirdi.

PLASTİK MÜKEMMELİYET MERKEZİ kurulacak

pagev HEYETİ kalkınma bakanı cevdet yılmaz’ı makamında ziyaret etti. 60

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137


Dünya‘nın En İyisi İle Türkiye’nin En İyisi

Türkiye Plastik Sektörünün Gelişimi İçin Elele

ŞENMAK MAKİNA ve REILOY METALL Türkiye’deki değerli ekstrüzyon, enjeksiyon ve şişirmeci müşterileri için yüksek kaliteli ürün tedariğinin yanı sıra birinci sınıf hizmet sağlamak üzere kapsamlı bir işbirliği kararı almışlardır. REILOY sert alaşımlı çeliklerini kendi bünyesinde üreten, yüksek aşınmaya dayanıklı kovan ve vida üretiminde dünya çapında lider bir firmadır. REILOY, metalurji alanında yapmış olduğu Ar-Ge çalışmaları sonucu önemli bir know-how sahibidir. 40 yılı aşkın süre zarfında kazandığı tecrübesi sayesinde REILOY, aşınma dirençleri konusunda önemli bir başvuru kaynağıdır.

Bizi Plast Eurasia 2015 Fuarı’nda ziyaret edin Stand 1218B / Salon 12

ŞENMAK plastik sektöründe 25 yılı aşkın deneyimiyle enjeksiyon, ekstrüzyon ve şişirme gibi plastik süreçlerini optimize etmek üzere özel vidalar tasarlamış, çözüm ortağı olmuş, yenilikçi yaklaşımlarıyla Türkiye plastik işleme sektörünü yeni teknolojilerle buluşturmuş İstanbul merkezli Türkiye’nin lider vida kovan üreticisidir. Müşterilerine kısa teslimat süresi sağlamakla birlikte yüksek dolgu içeriğine sahip teknik plastik veya plastik işlerken verimliliklerini artırmak üzere bimetalik kovan ve 3 bölgeli vida, çoklu başlangıçlı vida, bariyerli vida, degazörlü vidalar ya da

verimliliği artırmak için gerekli son derece karmaşık ikiz vidalar gibi vida geometrileriyle tamamlayıcı ürün portföyüyle müşterilerine önemli ölçüde kazanç sağlama kabiliyetine sahiptir. ŞENMAK ve REILOY, imalat, mühendislik ve metalurji uzmanlıklarını kullanarak en uygun malzeme kombinasyonları seçerek, plastikleştirme üniteleri için optimum tasarımlarla Türkiye pazarındaki plastik üreticilerinin bireysel ihtiyaçlarına en hızlı çözümleri sunacak güçlü bir takımdır.

Şenmak Makina senmak@senmak.com www.senmak.com

Reiloy Metall GmbH juergen.hermanns@reiloy.com www.reiloy.com PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137 61


PAGÇEV heyeti, Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı’yı ziyaret ederek, atık yönetimi çerçevesinde; ambalaj atıklarının azaltılması, yeniden kullanımı ve geri dönüşümü için yürüttüğü çalışmalar hakkında bilgi verdi.

PAGÇEV’İN, ‘SORUMLU ENDÜSTRİ SORUNSUZ ÇEVRE’ MİSYONU MEYVELERİNİ VERİYOR

152 bin ton atık GERİ DÖNÜŞÜMÜNDEN EKONOMİYE 422 MİLYON TL KATKI Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı, 152 bin ton atık geri dönüştürülmesini sağlayarak ekonomiye 422 milyon TL katkı sağlayan PAGÇEV’e tam destek sunulacağını söyledi.

62

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137


T

ürkiye’nin ambalaj atıkları konusunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yetkilendirilmiş kuruluşu PAGÇEV (Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı Geri Dönüşüm İktisadi İşletmesi) atık yönetimi çerçevesinde; ambalaj atıklarının azaltılması, yeniden kullanımı ve geri dönüşümü için yürüttüğü çalışmalarına hızla devam ediyor. Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı’yı ziyaret eden PAGÇEV Yönetimi, 2016’ya dair projelerini ve stratejilerini paylaştı. Ortaya konan çalışmaları başarılı bulan Bakan Sarı, ambalaj atıklarının kaynağında ayrı toplanmasına yönelik faaliyetleriyle ilgili PAGÇEV’e tam destek verileceğini söyledi.

8 MİLYON KİŞİYE ULAŞILDI

İstanbul, Ankara, İzmir, Konya, Muğla, Bursa, Çanakkale, Denizli, Aydın, Mersin, Antalya, Balıkesir, Sakarya, Isparta’da toplam 40 belediyeyle ambalaj atıklarının toplanması konusunda iş birliği yapan PAGÇEV, 2015 yılında bir önceki yıla kıyasla yüzde 100 artışla 8 milyon kişiye ulaştı. 152 bin ton atığın geri dönüştürülmesiyle ekonomiye 422 milyon TL katkı sağlandı. Ayrıca PAGÇEV, yıl boyunca geri dönüşüm bilinci oluşturma konusunda eğitime destek verdi. Özellikle ilköğretim okullarındaki ve ev kadınlarına yönelik eğitim ve farkındalık çalışmaları yürüttü. PAGÇEV aynı zamanda hazırladığı “kamu spotu” ile kamuoyunun geri dönüşüm konusundaki farkındalığını artırmayı hedefliyor.

Plastik sektörünün tanıtıldığı ve sorunlarının gündeme getirildiği toplantı sonrasında ÇEVRE vE ŞEHİRCİLİK BakanI Fatma Güldemet Sarı’ya, PAGEV Başkanı Eroğlu tarafından PAGEV rozeti takdim edildi.

MUTLU BALIKLAR PROJESİ BÜYÜYECEK

Bakan Sarı ile PAGÇEV yönetiminin yaptığı toplantıda, PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu’nun WFO Türkiye, Ortadoğu ve Afrika Başkanlığı çerçevesindeki faaliyetleri ve önümüzdeki dönem T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile yapılması planlanan işbirlikleri de gündeme geldi. PAGEV’in de üyesi olduğu Avrupa Plastik İşleyicileri Birliği (European Plastics Converters - EuPC) tarafından deniz atıklarının temizlenmesi konusunda Avrupa’da başlatılan Waste Free Oceans “atıksız denizler” hareketinin devamı niteliğini taşıyan ve Türkiye’de plastik sektörü olarak üstlenilen “Mutlu Balıklar” projesi ile ilgili bilgiler paylaşıldı. Av yasağı ile birlikte uygulamaya geçirilen proje kapsamında, balıkçıların özel bir ağ ile deniz yüzeyini metal, cam, plastik gibi çeşitli atıklardan temizlemesi ve toplanan bu atıkların geri dönüşüm ile tekrar ekonomiye kazandırılması sağlanıyor. Av yasağı sırasında yapılan bu çalışmalar ile balıkçılara ek bir gelir kapısı açılması planlıyor. Geri dönüşümü mümkün olmayan atıkların ise çimento fabrikalarında yakıt olarak kullanılması, böylece enerji tasarrufuna katkı yapılması amaçlanıyor. PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

63


İTHAL OYUNCAĞA KONTROL YERLİYE DESTEK GELİYOR

Gümrük ve Ticaret Bakanı TüfeNkçi’yi ziyaret eden PAGEV Heyeti, yerli oyuncak sektörünün geliştirilip korunması, kaçak oyuncak ithalatınınsa önlenmesini istedi.

Y

erli oyuncak sektörünün ithalata yenik düşmemesi ve üretimin yeniden canlanması için çalışmalar başlatan Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV), yeni adımlar atmayı sürdürüyor. Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi ile bir araya gelen PAGEV yönetimi, oyuncak ithalatında kontrollerin artırılması için destek istedi. Gümrüklerde yaşanan sorunların da aktarıldığı toplantıda, Bakan Tüfenkçi çözüm konusunda verilen desteklerin devam edeceğini açıkladı. 2013 yılı sonunda T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık’ın desteğini alarak başlatılan yerli oyuncak çalışmalarının kapsamı genişliyor. İlk olarak önümüzdeki üç yıllık “Türkiye Sanayi Stratejisi Eylem Planı”na eklenen oyuncak sektörü, PAGEV tarafından düzenlenen Oyuncak Çalıştayı’nda bir araya gelerek sorunlarını, istek ve taleplerini açıklamıştı. Yerli karakter tasarımı için destek sözü alınan Çalıştay’ın ardından harekete geçen PAGEV, tasarımcılarla bir araya gelerek taleplerini dinledi ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık’ın başkanlığındaki 12. Türk Tasarım Danışma Konseyi’nde bu konuda atılması gereken adımları ortaya koydu.

64

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

YERLİ oyuncağa kaçak DARBESİ Yerli oyuncak üretiminin karşısına çıkan sorunları tek tek çözen PAGEV yönetimi bu kez Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi ile bir araya gelerek ithalat konusunu gündeme taşıdı. PAGEV yönetimi toplantıda, yerli oyuncak sanayisinin oluşturulması için Fikri Işık’la yürütülen çalışmalar hakkında bilgi verdi ve özellikle ithalatta kontrollerin arttırılması konusunda destek istedi. Sektör temsilcileri tarafından bu çerçevede Oyuncak İhtisas Gümrükleri’nin kurulması konusu da ana gündem maddeleri arasında yer aldı. Ayrıca Doğu Beyazıt sınır kapısından yanlış beyan veya kaçakçılık yoluyla giren oyuncakların sektör üzerindeki olumsuz etkisi ve PAGEV oyuncak komitesinin bu sorunun önlenmesine yönelik çözüm önerileri aktarıldı. Bakan Tüfenkçi, plastik sektörünün yaşadığı sorunların kendileri için önemli olduğunu ve yeni dönemde de PAGEV ile sektörün sorunlarının çözümüne yönelik çalışmalarının süreceğini söyledi.


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

65


66

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137


YERLİ OYUNCAK SEKTÖRÜ CANLANACAK Bakan Fikri Işık’ı ziyaret eden PAGEV heyeti, plastik endüstrisinin sorunlarının çözümü, yerli oyuncak sektörünün güçlendirilmesi ve Düzce’de kurulması planlanan OSB için destek aldı

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

67


T

ürkiye’nin en genç ve hızlı büyüyen sektörleri arasında ilk sıralarda yer alan Türk plastik endüstrisi, sektörün gelişimini engelleyen sorunlara çözüm arıyor. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık’ı ziyaret eden PAGEV heyeti, sektörün ithalat başta olmak üzere yurt dışına harcanan akredite laboratuar ücretleri ve Ar-Ge merkezi eksikliği sorunlarını dile getirerek destek talep etti. Ayrıca yerli oyuncak üretiminin yeniden canlandırılması amacıyla yürütülen çalışmalar hakkında Bakan Işık’a, PAGEV Oyuncak Komitesi’nin

faaliyetleriyle ilgili bilgi aktarıldı. PAGEV Heyeti’yle yapılan görüşmede Işık’ın yanı sıra, Müsteşar Yardımcısı Ramazan Yıldırım, Sanayi Genel Müdürü Prof. Dr. İbrahim Kılıçaslan, Bakan Danışmanı Dr. Mehmet Duyar’da yer aldı. PAGEV heyetinde ise Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, 1. Başkan Yardımcısı Ahmet Meriç, Yönetim Kurulu Sekreter Üyesi Cemil Çakar, Yönetim Kurulu Üyeleri Murat Özadam, Kazım Öztürk ve Abdullah Karatepe ile PAGÇEV Genel Müdürü Yağmur Cengiz hazır bulundu.

DÜZCE’YE OSB KURULACAK

Heyet, görüşme sırasında çalışmalarını başlattığı plastik sektörünün ilk Ar-Ge merkezi ile ilgili gelişmeleri de aktardı. Küçükçekmece PAGEV Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin bahçesinde hayata geçirilecek Ar-Ge merkezi için bakanlık destekleri hakkında bilgi paylaşımında bulunuldu. İthal ürünlerin Türkiye’de üretilmesini sağlayacak bu merkez, sektör temsilcilerinin üzerinde ağır baskı yaratan yurt dışı akredite laboratuvar ücretleri yükünü de hafifletecek. Ayrıca PAGEV tarafından yerli oyuncak sektörünün korunması ve tekrar canlandırılması konusunda yürütülen çalışmalara en başından beri destek olan Işık’a gelinen son aşama hakkında bilgi verildi. Düzce’de kurulması planlanan OSB için gelen yoğun başvurular doğrultusunda yapılması gerekenlerin görüşüldüğü toplantıda öneriler paylaşıldı. Bakan Işık, plastik sektörünün sorunlarının çözülmesi ve kurulacak OSB için bakanlık olarak desteklerini sürdüreceklerinin müjdesini verdi. 68

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137



YAKLAŞAN TEHLİKE

TTIP

70

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137


özel haber PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

71


İ

stanbul Sanayi Odası (İSO), dünyada sayıları giderek artan bölgesel serbest ticaret anlaşmalarının Türkiye başta olmak üzere ülke ekonomileri için taşıdığı öneme dikkat çekmek üzere “Yeni Nesil Ekonomik Diplomasi: Dünyada Artan Bölgesel Serbest Ticaret Anlaşmaları ve TTIP Müzakereleri Konferansı”nı düzenledi. Konferans, İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın ev sahipliğinde, Avrupa Birliği Bakanı Volkan Bozkır’ın ve Dünya Ticaret Örgütü’nün 20052013 döneminde Genel Direktörü olan Pascal Lamy’nin konuk konuşmacı olarak katılımlarıyla gerçekleşti. Odakule Meclis salonundaki konferansa başta İSO Meclis Başkanı Zeynep Bodur Okyay, İSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İrfan Özhamaratlı, Yönetim Kurulu Üyeleri Bekir Yelken, Ali Eren ve Nahit Kemalbay’ın yanı sıra İSO Meclis üyeleri ve iş dünyası ile medya temsilcileri yoğun katılım gösterdi. Günümüzde bölgesel serbest ticaret anlaşmalarının giderek arttığına işaret edilen konferansta, Dünyada 1994 yılına kadar geçen 46 yılda sadece 124 anlaşma kaydedilirken, bu rakamın son 20 yılda 500’e yaklaştığının altı çizildi. İSO’da sanayicilere hitap eden Avrupa Birliği Bakanı Volkan Bozkır, “TTIP’e taraf olmamak, Türkiye’nin sanayi ve iletişim devrimini kaçırması ile aynı çerçevede düşünülecek bir eksiklik olacak. Türkiye’nin mutlaka taraf olması gerekli. Etkisi sadece birkaç milyar dolarlık zarar olmayacak, ekonomi ve ticarette yaşama gücünün çok zor olacağı bir dönemle karşı karşıya olacağız” dedi.

72

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

AB BAKANI VOLKAN BOZKIR

ABD ve AB arasındaki Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP), dünya ekonomisini yeniden şekillendirecek. Bu anlaşmanın Türkiye ekonomisi için ciddi riskler taşıdığına dikkat çeken Bakan Bozkır, krizi fırsata çevirmenin iki yöntemini anlattı.

Bozkır, Türkiye’nin önünde TTIP’in olası zararlarına karşı iki yöntem olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:“Gümrük Birliği’nin güncellenmesine bu yıl başlanacak. Tarım, hizmetler ve kamu alımı gibi konular henüz Gümrük Birliği’ne dahil değil. Güncelleme ile 150 milyar dolar olan AB ile ticaret hacmimizin 300 milyar dolara çıkma potansiyeli var. ABD-AB arasındaki ticaret hacminin yaklaşık 700 milyar dolar olduğu düşünülürse, 300 milyar doların ne kadar önemli olduğu ortaya çıkar.”

TÜRKİYE İÇİN 2 KRİTİK YÖNTEM

Türkiye’nin, TTIP’e ilişkin risklerden iki yöntemle kurtulabileceğini belirten Bakan Bozkır sözlerini şöyle sürdürdü: “ilk yöntem Gümrük Birliği güncellemesinde şu maddenin mutlaka koydurulması; AB eğer üçüncü ülkelerle anlaşma imzalarsa, Türkiye de otomatikman imzalamış sayılacak. Bunun TTIP imzalanmadan önce yapılmasını istiyoruz. Eğer bunu TTIP öncesinde imzalarsak, TTIP hükümlerinin Türkiye için de geçerli olacağı sonucu ortaya çıkacak. Aksi takdirde ABD ile Türkiye arasında bir STA imzalanana kadar, AB ile ABD arasındaki Transatlantik’in her yıl bize zarar eklediği bir durum ortaya çıkacak. O noktada Gümrük Birliği’nin dondurulması ya da TTIP kısmının dondurulması gerekebilir. Diğer yöntem ise şu; eğer Gümrük Birliği güncellemesi TTIP öncesi olmazsa, TTIP’e bir madde eklenmesini istiyoruz. O da ‘TTIP, Gümrük Birliği’ne üye ülkelere de uygulanır’ şeklinde olacak.


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

73


DÜNYA TİCARETİ TTIP İLE YENİDEN ŞEKİLLENECEK İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, birlikte, Türkiye’nin üçüncü dünyada en fazla serbest ülkelerle ticaretinde ticaret anlaşmasını AB mağduriyet yaşamaması için ülkelerinin imzaladığını her türlü tedbirin alınması söyledi. Türkiye’nin bu önemli gerektiğini burada özellikle gelişmeyi Gümrük Birliği için ifade etmek istiyorum. TTIP’e müzakereler yürütülürken taraf olamazsak, bunun öngörememiş olmasıyla ülkemize yıllık maliyeti 5 ağır bir bedel ödediğine milyar doları bulacak.” dikkat çekti. Gümrük Birliği nedeniyle AB’nin imzaladığı her anlaşmanın Türkiye’nin HERKES ETKİLENECEK de imzalama zorunluluğuna AB ve ABD ekonomilerinin vurgu yapan Bahçıvan, şöyle dünya ekonomisinin yüzde konuştu: “Tam üyelik süreci 40’ını, dünya ticaretinin ise tamamlanmadan önce üçte birini oluşturduğunu Gümrük Birliği’ne katılmış olan söyleyen Bahçıvan, “O Türkiye’nin bu durumuna halde, bu iş birliği sadece İSO BAŞKANI benzer AB üyesi hiçbir ülke Türkiye’yi, biz sanayicileri Erdal Bahçıvan bulunmamaktadır. Gümrük ve iş dünyasını değil, Birliği konusunda çok ciddi tüm ülkeleri doğrudan bir ödün vermiş olmasına ya da dolaylı etkileyerek rağmen, Türkiye’nin tam dünya ticaretini yeniden üyeliğinin belirsizliğe mahkûm edilmiş olması şekillendirecektir. Dünya ticaretini derinden ülkemize yapılmış büyük bir haksızlıktır. Yirminci etkileme gücüne sahip bu anlaşma, gümrük yılındaki Gümrük Birliği’nin kapsamının değişen vergilerinin sıfırlanması, hizmetler ticaretinin ticari koşullara uygun olarak genişletilmesi serbestleştirilmesi, yatırım alanında iş birliğinin gerektiğine inanıyoruz. Transatlantik Ticaret yanı sıra iki taraf arasında standartların ve Yatırım Ortaklığı”nın (TTIP) ivme kazandığı uyumlaştırılması, iş yapmayı zorlaştıran bir süreçte bu öneri son derece önemlidir. Bu engellerin kaldırılması yönünde iş birliklerini de nedenle, Gümrük Birliği’nde yapılacak revizyonla öngörmektedir” dedi.

YATIRIM ORTAKLIĞI 5 YIL İÇİNDE HAYATA GEÇER

74

Jacques Pelkmans: “TTIP, AB ve ABD arasında yüzde 20 oranında korumacılık içeriyor. Yüzde 80’lik büyük kısmı ise ihtiyat yani tedbir ile ilgili konular. Kısaca TTIP, AB ve ABD’nin aynı standartlara sahip olmasını sağlayacak. Bu noktada Türkiye’nin ihtiyatla ilgili problemlerine bakmak lazım. Türkiye’nin ihtiyatla ilgili problemleri bugünden farklı olmayacak. Türkiye’nin, AB ihtiyat standartlarına uyması gerekecek. Yani en basitinden tavuk ihraç edecekseniz, tavukla ilgili maddeye, oyuncak ihraç edilecekse oyuncak güvenliği standartlarına PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

Centre for European PolIcy StudIes

Jacques Pelkmans

uymanız gerecek. AB standartları için bildiğim kadarıyla zaten Türkiye’ye danışmıyor. TTIP’in ortaya çıkaracağı düzenlemeler, iki kıtanın aynı ihtiyat düzeyi ve aynı idari seviyeyi uygulaması anlamına gelecek. Bu da Türkiye için iyi bir haber. Diğer yandan bu anlaşma olacak mı bilmiyoruz. AB Komisyonu’nun resmi duruşunu bilmiyorum ama olursa kısa değil uzun bir zaman diliminde olacak. ABABD arasındaki bu iş beş yılda bitmez. İki yılda düzenlenecek diyenler çılgındır. Ayrıca TTIP konusunda Türkiye yalnız değil. İsviçre, Norveç, Kanada, Meksika da sizler gibi aynı soruları soruyor.”


CYCOLAC | CYCOLOY | FARADEX | GELOY | KONDUIT | LEXAN | LUBRICOMP LUBRILOY | NORYL | NORYL GTX | PPO | STAT-KON | STAT-LOY | SILTEM THERMOCOMP | ULTEM | VALOX | VERTON | XENOY | XYLEX

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

75


TARIM VE HİZMET SEKTÖRLERİ SIKINTILI Eski Dünya Ticaret Örgütü Genel Direktörü Pascal Lamy, AB ve Türkiye arasındaki Gümrük Birliği’nin “mükemmel” olmadığını belirterek, “AB ile çalışmayan iki sektör olan tarım ve hizmetler konusunun mutlaka çözülmesi gerekiyor. Bununla birlikte AB ve Türkiye arasındaki temel sorun, ‘gelecekte Türkiye’nin iç pazara katılıp katılmayacağı’ konusudur” diye konuştu. Lamy, AB ve ABD arasında müzakereleri süren TTIP’in ise Türkiye için büyük bir sorun teşkil etmeyeceğini vurguladı. WTO ESKİ GENEL DİREKTÖRÜ Pascal Lamy

KAĞIT ÜZERİNDE İŞLER BAŞKA GÖRÜNÜYOR TEPAV Ticaret Araştırmalar Merkezi Direktörü Bozkurt Aran, Türkiye’nin TTIP anlaşmasına kağıt üzerinde üçüncü taraf olarak göründüğünü ama gerçekte böyle olmadığını söyledi. Nitekim Pelkmans TTIP’in Türkiye için avantaj olduğunu zira Türkiye’nin mevzuatının büyük ölçüde AB mevzuatı ile uyumlu olduğunu aktardı.

TEPAV MERKEZİ DİREKTÖRÜ BOZKURT ARAN

ÇİN DIŞLANMA KONUSUNDA TEDİRGİN RenmIn Üniversitesi Wang Wen

Pekin’de bulunan Renmin Üniversitesi’nden Wang Wen, Çin’in içinde TTIP ve TPP anlaşmalarına karşı bir tedirginlik olduğunu söyledi. Dünyanın en büyük üreticilerinden ve 130 ülkenin en önemli ticaret ortağı olan Çin’in anlaşmalardan dışlanmasının olumsuz karşılandığını kaydetti. TTIP ve TPP’nin kapsayıcı değil dışlayıcı olduğunu, gelişmiş ülkelere yaradığını ancak tüm dünyaya yararlı olmadığını; böylece iki yeni dünya yaratılarak anlaşma dışı ülkelerin dışlandığını ifade etti.

TÜRKİYE KOORDİNASYONUNU SAĞLAMALI TEPAV’dan Sait Akman, dışlayıcı yapısı nedeniyle TTIP’in üçüncü ülkelerin pazar payını kaybetmesine neden olacağını söyledi. Gümrük Birliği müzakerelerine değinen Akman, AB ile Türkiye’nin koordinasyonunun sağlanmasının diğer tüm konulardan önemli olduğuna işaret etti. Türkiye TTIP müzakere regülasyonlarını kendi sanayisini geliştirmek, inovasyon ve ekonomik dönüşüm için kabul etmesi gerektiğini söyledi.

76

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

TEPAV SAİT AKMAN



DUBAI BU BAHAR ROTA

Kışın soğukluğunu geride bırakmak ve yaza hazırlık yapmak için kaçırılmayacak fırsat, baharın eşliğinde Dubai...

GEzİ REHBERİ 78

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

79


gezi rehberi

ÇÖLDEN YÜKSELEN İMPARATORLUK

DUBAİ

Kalın kazaklardan, ağır botlardan, tüylü montlardan bıkanlara sesleniyoruz! Kışa veda edip ilk bahara ve yaza merhaba demek isteyenlerin rotasını çevireceği en ideal yer Dubai... İstanbul’dan uçak ile 4.5 saatlik uçuş mesafesinde, sıcak, egzotik bir seyahat noktası. Gökyüzüne uzanan gökdelenleri, dünyadaki en büyük alışveriş merkezi, denizin üzerindeki Palmiye Adası Dubai’yi turizm ve ticaret merkezi haline getiren önemli özelliklerin başında geliyor. Geniş caddeler üzerine sıralanmış dünyaca ünlü markalar alışveriş tutkunu turistlerin ilgisini çekecek bir çok ürünle dolu. Çöl üzerine kurulan bu marka şehir “en”leri bir arada toplayarak dünyanın her yerinden gelen konuklar için tam bir cazibe merkezi.

NERELER

GEZ İLİR

Dünya’nın en yüksek binası bilin bakalım nerede? Paris demeyin, Eiffel kulesi bildiğin cüceymiş. New York’daki Empire State ise biraz daha yakın tahmin olsa da Dubai’deki Burj Khalifa’nın bileğini bükemez... Burj Khalifa 829 m uzunluğunda, betonerme bina üstüne çelik konstrüksiyonla yükseltilmiş bir bina. İçinde oteller, iş merkezleri ve restoranlar var.

80

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

Dünyanın EN HIZLI ASANSÖRÜ Dubai’nin en gözde mekanı olan Burj Khalifa’nın 124. katında yer alan Atmosphere restauranta giderken biraz şık giyinmek ve asansör ile uzun bir yolculuğu göze almak gerekiyor fakat Burj Khalifa’nın asansörleri Dünya’nın en hızlı asansörlerinden biri. Çıkarken ve inerken bir kaç kez kulak eşitlemesi yapmanız gerekiyor.


Saatte 2 SHOW!

Dünyanın en büyük alışveriş merkezi olan Dubai Mall’un en ünlü atraksiyonu da The Dubai Fountain! Açık alanda saat akşam 6’dan sonra başlayan, her yarım saatte bir yapılan inanılmaz bir fıskiye şovu. Las Vegas’ta Bellagio otelinin bahçesinde de benzer fıskıye şovu sergileniyor, iki showu da aynı ekip tasarlamış zaten. Su ve ışık müzik ile dansediyor, siz de izlerken mest oluyorsunuz.

?

NEREDE KALALIM NE YİYELİM

Al Barsha bölgesi: Al Barsha bölgesi turistik aktivitelere ve alışveriş merkezlerine diğer konaklama alanlarına nispetle daha yakın konumda. 24 saat canlı olan şehir için bulunmaz bir lokasyon. Jumeriah Beach: Bütçeniz nispeten daha geniş ise bu bölge size yeter ve artar nitelikte olacaktır. Aktiviteleri ve coşkulu saatleri ile size zamanın nasıl geçtiğini unutturacak bir lokasyon.

At.mosphere: Burj Khalifa’nın 123. katında yer alan restoranın eşsiz manzarası özellikle gün batımı saatine denk gelirseniz tarifsiz bir hatıranız olacaktır. Dubai Mall: Alışveriş odaklı geldiyseniz Dubai Mall sizin için bir cennet, hem Avrupa hem Amerika markalarını bulabileceksiniz. Alışveriş yapmayacak bile olsanız bazı bölümlerin tasarımı, içindeki kocaman akvaryum ve AVM içinde düzenlenen aktiviteler burayı gezmeye değer kılacaktır.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

81


sektörel haber

Körfez’in yeni yatırım adresi Türk plastik sektörü PETROL RANTI ERİDİ SERMAYE ARAYIŞTA

Ortadoğu’nun en büyük plastik konferansı GPCA’da konuşan Eroğlu, petrol ve petrokimyada ihracat devi Körfez ülkelerine iş birliği teklif ederek, Türk plastik sektörüne yatırıma çağırdı.

B

ahreyn, Kuveyt, Umman, Katar, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri’nden oluşan ve Körfez Ülkeleri Iş birliği Teşkilatı (GCC) olarak tanımlanan Körfez Ülkeleri, son dönemde düşen petrol fiyatları nedeniyle sermayelerini yatıracak yeni bir adres arıyor. Petrol ve petrokimya yatırımları ile büyük bir sermayeye sahip bu ülkeler, yatırımı en yakın ve kârlı sanayi ile birleştirmeyi

82

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

hedefliyor. Bu doğrultuda inovasyona açık, ambalajdan savunma sanayine, otomobilden medikale, inşaattan elektrik malzemelerine kadar birçok uygulama alanına sahip ve bu alanlarda katma değerli ürünler üretilebilecek plastik sektörü cazibe merkezi oluyor. Bölgeye en yakın ve başarılı yükselişe sahip Türk plastik sektörü ise ülkelerin yatırımlarındaki ilk hedefi.


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

83


KÖRFEZ ÜLKELERİ İLE SİNERJİ PLANI Zengin petrol ve doğalgaz kaynaklarına sahip olan Körfez ülkeleri yıllık 27 milyon tonluk hammadde üretim kapasitesi ile dünya genel plastik hammadde ihtiyacının yüzde 12’sini karşılıyor. Türkiye plastik sektörü yıllık 8,5 milyon ton seviyesinde plastik mamul üretimi gerçekleştirirken Körfez’deki altı ülkenin toplam plastik mamul üretimi 4,8 milyon ton. Türk plastik sektörü her yıl ortalama yüzde 11 büyüme gösteriyor. Körfez ülkelerinin plastik sektörlerinin yıllık büyümesi ise yüzde 9. Ürettiği mamullerin yüzde 40’ına yakın kısmını ihraç eden Türk plastik sektörü

hammaddede yüzde 82 oranında ithalata bağımlı. Körfez ülkeleri ise Türkiye’nin tam tersi yüzde 9 oranında mamul, yüzde 82 oranında ise hammadde ihraç ediyor. Türk plastik sektörü bugün bu üretim kapasitesi ile dünyada altıncı, Avrupa’da ise ikinci büyük üretici olurken; sektörde faaliyet gösteren 14 bin firma ile ekonomiye 13 milyar dolar katma değer ve 250 bin kişilik direkt istihdam sağlıyor. Rakamların da ortaya koyduğu gibi Türkiye ve Körfez ülkelerindeki plastik sektörleri hammadde ve mamul konusunda güçlü bir sinerji yaratacak kapasiteye sahip.

ÖZEL ENTEGRE PLASTİK PARKI PROJESİ SEKTÖRÜ UÇURUR “Gelecek için Plastik” ana temasıyla Dubai’de düzenlenen Ortadoğu’nun en büyük plastik konferansı GPCA Plasticon’da konuşan PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, Türkiye ve Ortadoğu plastik sektörlerinin yakın ilişkisine dikkat çekerek, yeni yatırım ve iş birliğini pekiştirecek proje önerilerine değindi. Eroğlu, GPCA Plasticon konferansında yaptığı sunumda doğal kaynak zengini Körfez ülkelerinin hammaddesi ile Türkiye’nin plastik mamul üretimindeki Know-How’ının birleştirilerek Uluslararası Kümelenme Modeliyle kurulması planlanan “Özel Entegre Plastik Parkı” projesini de anlattı. Projenin Türk plastik sektörünün üretim ve ihracat alanında büyümesine, dış ticaret açığının azalmasına ve istihdama katkı sağladığı gibi Körfez Ülkelerinin de daha katma değerli ürünlere geçişine yardımcı olması bekleniyor. TÜRKİYE VE KÖRFEZ BİRBİRİNİ TAMAMLIYOR Körfez ülkeleri ve Türkiye’nin plastik sektörü açısından birbirinin eksiklerini tamamlayabileceğine inanıyoruz. Ancak bu potansiyelin ortaya çıkarılması için projelere ihtiyacımız var. Türk plastik sektörü olarak “Özel Entegre Plastik Parkı” bizim projelerimizden biri. Proje kapsamında doğal kaynak zengini Körfez ülkelerinin hammaddesi ile Türkiye’nin plastik mamul üretimindeki Know-How’ını birleştirmeyi planlıyoruz. Böylece her iki ülkede birbirinin tecrübe ve yeteneklerinden faydalanabilecek ve karşılıklı kazanç sağlanacak” dedi. 84

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

85


86

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

87


kazandığıNI yine üretime yatırdı

5.kez Türkiye’nin en ‘Süper’ markası seçilen PAKPEN Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Tuza’ya, ülkenin En Büyük 500 Sanayi Kuruluşu arasına nasıl girdiğini sorduk. O da başarı öyküsünü anlattı...

1

944 yılında Konya’da doğdu. Ticari hayatı çocuk yaşlarda başladı. İlk parasını 6 yaşındayken simit, gazete satarak kazandı… Türkiye’de sanayinin yok denecek kadar az olduğu 1958 yılında Konya’da sanat okulunu bitirdi. Yarım gün ders, yarım gün de aldığı derslerle ilgili atölye çalışması yaptı. Demircilik, marangozluk, elektrik, torna tesviye vs… O, torna-tesviye mezunu olarak okuldan ayrılmasına rağmen daha hızlı para kazanmak istiyordu ve bu nedenle “Çeşmecilik” diye tabir edilen baba mesleği ile iş hayatına atıldı. O yıllarda Konya’da fazla çeşme yoktu. İlk yıllarda tulumba tamir etti. Sonra evlere çeşme gelmeye başlayınca işleri yoğunlaştı. 1960’larda yeni binaların yapılmaya başlamasıyla birlikte kalorifer ve sıhhi tesisat işleri arttı. Ardından sıhhi tesisat ve kalorifercilikle işe devam etti. Askerden geldikten sonra 1970 yılında inşaat malzemesi satmak için büyük firmaların bayiliğini bünyesinde toplayan Paksu firmasını kurdu. İstanbul Perşembe Pazarı’ndaki dükkanında işleri ilerletti. Sonra doğup büyüdüğü

88

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

Konya’da sanayici olmaya karar verdi. Ailesine, insanlara faydalı olma hedefiyle İstanbul’daki dükkânını kapatıp Konya’ya gitti ve başarı öyküsünün temellerini atmak için kolları sıvadı. Bugün markasıyla Türkiye’nin en önemli firmalarından biri haline gelen PAKPEN Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Tuza ile başarı öyküsünü konuştuk: Bugünlere gelişinizin basamak taşları nasıl oluştu? Pakpen’in temellerini 1989’da Konya 2. Organize Sanayi Bölgesi’nde satın aldığım 30 bin metrekarelik arazi ile attım. Öncesinde uzun bir süre, Paksu adı ile Ege Yıldız’dan profil alarak, sadece pencere üretiyorduk. 2. OSB’deki bu arazi ile birlikte ise kurucusu olduğum ve halen Yönetim Kurulu Başkanlığını yürüttüğüm Pakpen’de, üretime de başladık. Üretimimizi ve üretim çeşidimizi yıllar içinde artırdıkça hızla büyüdük. Büyümemiz, aslında Türkiye’nin sanayide yaşadığı gelişmeye oldukça paralel bir seyir izledi. Benim ticaret hayatına atıldığım yıllar, Türkiye tam bir yokluk ülkesiydi. Ekonomi büyüdükçe,

gelişim de hızlandı. Pakpen’de dönüm noktamız ise elbette kendi üretimimizi yapmaya karar vermemiz oldu. Üretime başladığımız ilk günden itibaren pazarlamaya, markaya, çok büyük yatırımlar yaptık. Bu da Türkiye’nin öncü markalarından birisi olmamıza yardımcı oldu. 2001 yılından itibaren büyümenin ve değişen ihtiyaçların sonucu olarak her yıl yeni bir markayı Pakpen çatısı altında hayata geçirdik. 30 bin metrekarelik arazi üzerine kurduğumuz fabrikamız, 1998 yılında 150 bin metrekare, 2006 yılında ise 275 bin metrekare alana ulaştı. Bugün artık 320 bin metrekarelik üretim tesislerimizde faaliyet gösteriyoruz. Kurulduğumuz günden beri ‘Malzemede ve üretimde kalite’ prensibini benimsedik. Ar-Ge alanında önemli yatırımlar yaptık. Teknolojik gelişmeleri sürekli takip ederek sektöre dair doğru öngörülerle yatırımlarımızı gerçekleştirmemiz elbette şirketimizin istikrarlı büyümesinde ve sektörün önde gelen aktörlerinden biri olmasında önemli bir etken oldu.


PLASTİK KULLANIMI İNŞAATTA BÜYÜK AVANTAJ Hızlı koşan ipi göğüsler Her insan için geçerli olan şey, çok çalışmaktır. Dağlar delinip tüneller, metrolar yapılıyor. Önemli olan gerçekten istemektir. İşin sırrı kendinize hedef koyup o hedef için çok çalışmaktır. Kim hızlı koşarsa ipi göğüsler. Bu sadece sanayi için değil, her iş için böyledir.

İSO 500’ÜN EN İYİLERİNDEN Konya’nın ise elbette benim için çok önemli bir yeri var. Doğduğum ve büyüdüğüm bu şehri hiç terk etmedim. Bir Konyalı olarak, memleketimde yatırım yaptım ve kazandıklarımı yine kendi topraklarıma harcadım. Pakpen olarak, Konya’da yatırım yapmayı gelecekte de sürdüreceğiz. Çünkü her köşesinde anılarımın olduğu bu şehir, benim için çok kıymetli. Bugün artık İSO 500 gibi en iyiler listesinde şirketimle

birlikte anılıyor olmaktan, bir Konyalı olarak ayrı bir gurur duyuyorum. Şirketimiz 2014 yılı verilerine göre İSO 500 listesinde 203’üncü sırada yer alıyor. Konya merkezli bir firma olarak başardığımız işlerle, Anadolu kaplanları listesinde her yıl yükselen sıralarda yer alıyoruz. Ben de Konya’da başardığımız işlerle Ekonomist dergisi tarafından 3 yıldır üst üste Anadolu’nun en etkin iş insanları arasında gösteriliyorum.

Türkiye’de inşaat sektöründe plastik kullanımının artmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye’de inşaat malzemelerinde plastik hammadde ile üretim 1960’larda başladı, 1990’larda arttı. inşaat sektörünün gelişimine paralel olarak malzeme kullanımı da gelişiyor, çeşitleniyor. Hemen her sektörde yaygın olarak kullanılan, inşaat sektöründe de önemli bir yere sahip olan plastik kullanımı gözle görünür bir şekilde artıyor. İnşaat sektöründe plastik, doğru kullanıldığında ve iyi uygulandığında çok iyi bir ürün: Sağlam, bakım gerektirmiyor, korozyona dayanıklı, yüzde yüz geri dönüşümlü… Plastik kullanımından önce yaygın olarak ahşap kullanılıyordu. Plastik kullanımı, ağaç kesiminin önüne geçti. Plastik kullanımı her geçen gün artıyor, artmaya da devam edecek. Kentsel dönüşümle birlikte kullanım artacak, tabii ki ürünün kalitesi, doğru kullanımı az önce de söylediğim gibi çok önemli. Şu anda Türkiye’de üretilen PVC ve türevlerinin üretimi yeterli değil. Bunun yüzde 85-90’ı yurt dışından geliyor. Türkiye’de bu ürünün bir kısmını yapan Petkim var ancak bu konuda dışa bağımlılık büyük oranda devam ediyor. İnşaat sektöründe kullanılan altyapı ve üstyapı borularının plastik olması, özellikle ülkemiz gibi deprem kuşağında yer alan ülkeler için çok önemli. Beton veya çelik boruların çatlama, kırılma gibi dezavantajları bulunuyor, plastik daha esnek bir yapıya sahip olduğu için daha kullanışlı ve güvenli. Plastik sektörü büyük bir hızla gelişiyor. Sadece kapı ve pencere değil, kompozit levhalar ve plakalar, denizaltılarda, uçaklarda, gemilerde, otomobillerde kullanılıyor. Plastiğin kullanım alanı günden güne gelişiyor. PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

89


röportaj

TÜRKİYE’DEKİ KONUTLARIN YÜZDE 85’İ YALITIMSIZ Enerji verimliliği ve tasarrufuyla ilgili konuda fikirlerinizi paylaşır mısınız? Yalıtım konusu ülkemiz için yeni. Özellikle sektör dernekleri ve Pakpen’in de içinde bulunduğu bazı firmalar, bu konuda toplumsal bilincin oluşması için var gücüyle çalışıyor. Enerji Kimlik Belgesi yasasının çıkması ile yalıtım, önemli bir gündem maddesi olmaya başladı. Rakamlara baktığımızda da sektörün önemini anlamak mümkün. Toplam enerji tüketimimiz yıllık 85 milyar dolar civarında gerçekleşiyor. Bunun % 70’ini ithal ediyoruz. Ülke ekonomisi için çok ciddi bir gider. Toplam enerjinin % 40’ı konutlarda tüketiliyor. Konutlarda kullanılan enerjinin % 85’i ısıtma ve soğutma, % 15’i aydınlatma için kullanılıyor. Türkiye’deki konutların % 85’i ise yalıtımsız. Yalıtım yapılan binalarda % 50’ye varan enerji tasarrufu elde etmek mümkün. Bina yalıtımı ile yılda 9-10 milyar dolar tasarruf edilebilir, enerji kaynaklı cari açığın yüzde 33 oranında azaltılması 90 PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137 mümkün olur. Dolayısıyla

yalıtım şu an itibariyle sürekli büyüyen ve ekonomiye büyük katkılar yapan bir sektör. Ayrıca, Türkiye’de kullanılan toplam enerjinin %3540’lık kısmı yalıtımsız dış duvar, %30’u pencere, %17’si dış kapılar, %7’si çatı, %6’sı ise zeminden kaynaklanmaktadır. Bu da gösteriyor ki pencerenin de enerji tasarrufundaki önemi gün geçtikçe artıyor. Pakpen olarak ürün gamımız ile bir binanın tüm dış cephe izolasyonunu sağlayabiliyoruz. Bu noktada yalıtım konusundaki diğer bir hedefimiz yalıtımın sadece mantolama olmadığını ifade etmek, yalıtımlı PVC pencerelerin de bina yalıtımının en önemli unsuru olduğunu tüketicilere anlatabilmektir. Ülkemizde özellikle ısı yalıtımı konusundaki gelişmeler son derece olumlu. Sektörümüz sürekli gelişerek büyüyor. Ülkemizdeki yapıların sadece % 15’lik bir kısmının ısı yalıtımına sahip olduğunu düşünürsek, sektörde talebin giderek artacağını söyleyebiliriz.

PAGEV Genel Sekreteri Ertan Güneş, Pakpen Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Tuza’nın başarı hikayesini dinledi.Röportaj sonunda Tuza, Güneş’e hayatını anlatan kitabı hediye etti.

KATMA DEĞERİ YÜKSEK ÜRETİM ŞART

Türkiye, son birkaç yıldır, inşaat plastikleri üretiminde ilk sıralarda yer alıyor. Bunun yanında inşaat ve yapı ürünleri pazarında önemli ihracat başarıları da elde ettik. Örneğin 2014 yılında ihracatımız 1.8 milyar dolardı. Küresel ve bölgesel olumsuz etkenlerden dolayı 2015’te 1,4 milyar dolara inmesi bekleniyor. Biz katma değerli ürünler üretip, yurt dışına satıyoruz, ülkemize döviz kazandırıyoruz. Yine rakamlara bakmak gerekirse 2014’te 7,8 milyar Dolar değerinde üretim yapmışız sektör olarak, bunun 7,3 milyar Dolarlık kısmı iç tüketimde kullanılmış. Dolayısıyla biz hem kendi ülke ihtiyaçlarımız için üretim yapıyoruz hem de dünya ülkelerine ihracat yapıyoruz. Ülke imajımız, marka değerimiz, kalite algımız yükseldikçe, ihracatımızın da artacağını öngörüyoruz.


Plastik, Kauçuk, Kal›p, Makina için...

SuSARAC ve YağSRC Soğutucular› ServoTech Serisi Enerji sarfiyat› düşük ekonomik ürünler

İstanbul Stoktan Teslim

C

M

Y

Friterm V Tipi Kuru Soğutucu

Friterm Yat›k Tip Islak Kuru Soğutucu

CM

MY SERT‹F‹KALI GEOMETR‹LER ID Numarası

CY

M2522-3/8” F3228-12mm F3833-12mm F3833-15mm M4035-12mm M4035-15mm

CMY

14. 06. 001 14. 04. 002 14. 04. 003 14. 04. 004 14. 04. 005 14. 04. 006

K

YENİ JENERASYON ENERJİ TASARRUFLU ENJEKSİYON MAKİNELERİ

SICAK/SO⁄UK SU BATARYALARI FRT COILS V 4 YAZILIMI

ÜRÜN SEÇ‹M PROGRAMI V 5.0

60 - 2100 Ton ServoTech Serisi Enerji Tasarruflu SRC ServoTech Serimizi görmeniz için sizleri standımıza bekliyoruz. Tüyap İstanbul Plast Eurasia 2015 3 Aralık - 6 Aralık | Salon 2 | Stand No: 208 A

DO⁄RUDAN SU SPREYLEME S‹STEML‹ ISLAK/KURU SO⁄UTUCULAR

D‹KEY T‹P VE V T‹P‹ ECOMESH S‹STEML‹ ISLAK KURU SO⁄UTUCULAR

Saraç Plastik Teknolojileri San. ve Tic. A.Ş. Mecidiye Mah. Ağrı Cad. Selçuk Sk. No.1 34920 Sultanbeyli - Istanbul / Turkey twitter.com/friterm facebook.com/friterm linkedin.com/company/friterm T:+90 216 419 47 32 (pbx) F:+90 216 419 06 60 src@sarac.com www.sarac.com

S‹SLEME S‹STEML‹ ISLAK/KURU SO⁄UTUCULAR

Merkez / Fabrika: İstanbul Deri Organize Sanayi Bölgesi Dilek Sokak No:10 X-12 Özel Parsel Tuzla 34957 İstanbul / TÜRKİYE Tel: +90 216 394 12 82 (pbx) Faks: +90 216 394 12 87 info@friterm.com www.friterm.com

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

91


özel haber Yeni uygulamalarla ilgili bilgi veren Ambalaj Sanayicileri Derneği Başkanı Sadettin Korkut, hijyen ve sağlık açısından çok kolay istismar edilen gıda maddelerinin kontrol altına alınması yolunda önemli bir adım atıldığını söyledi. Açıkta satılan tüm gıda maddelerinin sağlık ve hijyen için ambalaja girmesi gerektiğini, gelişmiş ülkelerdeki uygulamanın da bu yönde olduğunu belirten Korkut, ambalajın gıda güvenliğinin ayrılmaz bir parçası olduğunu vurguladı. Ambalajın, etiket uygulamasına da kolaylık sağladığını vurgulayan Korkut şöyle konuştu: “Sağlıklı ve güvenilir gıdaya ulaşmak için ambalaj şart. Doğru ambalaj sadece hijyen sağlamıyor, gıdaları koruyarak tüketim ömrünü uzatıyor, israfı azaltıyor. Bu düzenlemeyi, kayıt dışılığı azaltacak bir uygulama olarak da değerlendirmek gerekir. Tüketici ambalajlı ürünlerin üzerinde üretim, son kullanma tarihi, ürünün içeriği, üretim yeri gibi bilgileri görebilmeli. Çünkü ambalajı aynı zamanda üzerindeki etiketle tüketicinin bilgilendirilmesini sağlayan temel iletişim aracı olarak görüyoruz. Akıllı etiket uygulamasıyla gıda ürünlerinin izlenebilir hale gelmesi, tüketiciyi sahte ürünlere karşı koruyacak, yanıltıcı bilgi verilmesini önleyecek bir dönem başlıyor.” 92

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

Sadettin Korkut

SAHTECİLİK VE KAYIT DIŞI AZALACAK


Markette, pazarda, çarşıda yeni dönem…

Çayda ve peynirde

ambalaj ZOrunlu Türk Gıda Kodeksi Gıda ile Temas Eden Madde ve Malzemeler Yönetmeliği’ne göre artık açıkta peynir ve çay satılamıyor. Bu ürünlerin tümü hazır ambalajlı olarak satışa sunuluyor.

S

ofralarımızda yeni bir dönem başladı. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın yaptığı düzenlemeler 1 Ocak 2016 tarihinden itibaren resmen yürürlüğe girmişti. 2015 içinde süren çalışmaların ardından yeni yılla birlikte Türk Gıda Kodeksi’nin peynir ve çay tebliğlerinde değişiklikler yapıldı. Bu gıda maddelerinin üretiminden muhafazasına, taşınmasından piyasaya sunumuna kadar birçok konuda yeni düzenlemeler getirildi. Bu yıldan başlamak üzere gıda maddelerinin doğrudan tüketiciyle buluştuğu market, pazar, çarşı gibi satış noktalarında peynir ve çay ambalajsız satılamıyor. Bakanlığın ‘akıllı etiket uygulaması’ da resmen devrede.

PEYNİRDE YENİ DÖNEM

Yeni kurallara göre, doğrudan satış için üretilen peynirler hijyen, muhafaza, taşıma ve piyasaya arz kriterlerini karşılayan yerlerde satılabiliyor. Bu koşullar sağlanamaz ise ambalajsız peynir satışı yasaklanıyor. Türk Gıda Kodeksi Peynir Tebliği’nin yürürlüğe girmesiyle, peynirlerin, muhafaza, taşınma ve

piyasaya arz edilme sürecinde 10 derecenin altında tutulması zorunlu hale geldi. Tüketicilerin yanıltılmaması adına peynirler ‘köy peyniri’, ‘geleneksel peynir’, ‘doğal peynir’, ‘çiftlik peyniri’ gibi ifadelerle satışa sunulamıyor.” Peynirler, Türk Gıda Kodeksi Gıda ile Temas eden Madde ve Malzemeler Yönetmeliği’ne ve Gıda Hijyeni Yönetmeliği hükümlerine uygun malzemelerle ambalajlanıyor. Buna göre, açıkta veya gıda ambalajına uygun olmayan poşet, kutu, plastik, strafor kutular kullanılamıyor.

ETİKETLER KONUŞACAK

Sahteciliğin ve taklit üretimin önüne geçmek, tüketicilerin güvenli gıdaya erişimini sağlamak için oluşturulan Ürün Doğrulama ve Takip Sistemi de uygulamaya girdi. Öncelikli olarak taklit, tağşiş ve sahteciliğe sık rastlanan bal, takviye gıdalar, enerji içecekleri, siyah çay, bitkisel sıvı yağ ve bebek mamalarında artık akıllı etiketler kullanmak yasal zorunluluk. Tüketiciler, satın aldıkları ürünün güvenilirliğini etiketler sayesinde daha marketteyken kontrol edebilecek. PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

93


UMAY ÇUBUKÇU “Ambalaj Tasarım” OscarlarınA damgasını vurdu

A

mbalaj Sanayicileri Derneği (ASD) tarafından bu yıl 6’ncısı düzenlenen Ambalaj Ay Yıldızları 2015 Yarışması sonuçlandı. Yarışmada 2 farklı kategoride 6 ambalaj tasarımı ile “en fazla ödüle layık görülen” Umay Çubukçu Tasarım Atölyesi, Ambalaj Tasarım Oscarları’nı topladı. Umay Çubukçu, 2 Altın, 3 Gümüş ve 1 Yetkinlik olmak üzere toplam 6 ödül kazandı. Umay Çubukçu Tasarım Atölyesi Ambalaj Ay Yıldızları 2015 Yarışması’nın “Grafik Tasarım” kategorisinde Pastavilla Junior Makarna ambalaj tasarımıyla ve Sek 23 Nisan’a Özel Aromalı Sütler ambalaj tasarımıyla iki Altın Ödül, Sek Aromalı Sütler ambalaj tasarımı ve Sek Meyve Nektarı Ailesi ambalaj tasarımları ile iki Gümüş Ödül, Tat Ketçap Ailesi ambalaj tasarımı ile Yetkinlik Ödülü ve “Ev-Otomotiv-Ofis Araç ve Gereçleri ile İhtiyaç Malzemeleri / Diğer Gıda Dışı Ürün Ambalajları” kategorisinde Bingo Kuzumun Kokusu ambalaj tasarımıyla da Gümüş Ödül olmak üzere, 2’si Altın, 3’ü Gümüş ve 1’i Yetkinlik ödüllerinden oluşan toplam 6 ödüle layık görüldü.

94

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137


̇ “Brakn Maknen ż Sz̇ ṅ İçṅ Düşünsün” TOSHIBA EC-SX yeni nesil akll elektrikli plas�k enjeksiyon makineleri, yeni tasarm ve sra dş özellikleriyle Türkiye’de. 150 yl aşkn mühendislik ve üre�m tecrübesiyle TOSHIBA, kaliteye yeni bir bakş açs ge�rerek

HIZIN ve HASSASİYETİN birleş�ği SX serisini geliş�rdi. Mükemmel kontrol, esnek kalplama ve birçok yeni özellikleriyle 50-1300 Ton kapama kuvve�ne sahip EC-SX serisi makineler sizleri bekliyor.

SPS SENUR PLASTİK SİSTEMLERİ SAN. ve TİC. A.Ş

Akçaburgaz Mah. 2.Cadde No: 26 Kat: 3 Esenyurt-İstanbul Tel: 0212 886 86 60/4 hat • Faks: 0212 886 84 64 www.spssenur.com • spssenur@spssenur.com

“plas�kte takm arkadaşlarnz..” PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

95


96

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

97


PAGEV KONYA PLASTİK ÇALIŞTAYI

Konya’da yıllık 975 milyon dolarlık plastik üretildi Gelişen sanayi altyapısı ile Türkiye ekonomisindeki yerini güçlendiren Konya’da plastikçiler; 2014 yılında 975 milyon dolarlık üretimle ekonomiye 390 milyon dolarlık katkı sağladı.

T

ürk plastik sektörünün birleştirici gücü Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV), sektörün gelişimi için yürüttüğü çalışmalara ‘Konya Plastik Çalıştayı’nı da ekledi. PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu’nun açılış konuşmasını yaptığı Çalıştay’a; Konya Sanayi Odası Başkanı Memiş Kütükçü, Konya Ticaret Odası Başkanı Selçuk Öztürk, OSBÜK Başkanı Cahit Nakıboğlu, MÜSİAD Konya Şube Başkanı Lütfi Şimşek, PAGEV Konya Yönetim Kurulu Üyesi Kazım Öztürk ile plastik sektörünün önde gelen isimleri katıldı. Konya plastik endüstrisinin büyüme sürecini hızlandıracak adımlar masaya

98

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

yatırılırken inovasyona yönelik yapılacak yatırımlarla yüksek katma değerli mamül üretiminin önemine değinildi.Tarım ve hayvancılık alanlarında gücünü kanıtlayan Konya, son dönemde gelişen sanayi altyapısı ile dikkat çekiyor. 3 binin üzerinde KOBİ’si ile ülke ekonomisinin en dinamik şehirlerinden olan Konya, 9 Organize Sanayi Bölgesi, 38 küçük sanayi sitesi, 14 özel sanayi sitesi ve 2 teknoloji geliştirme bölgesi ile önemli bir üretim üssü olarak ön plana çıkıyor. Makine imalat, otomotiv yan sanayi, ana metal, tarım alet ve makineleri, gıda ve ayakkabıcılık gibi sektörlere ev sahipliği yapan il, plastik sektöründe de hızla büyüyor.

LOJİSTİK KÖYÜ PROJESİ

Plastik sektöründe faaliyet gösteren 181 firması ile 6. sırada yer alan Konya, 10 bin kişiye istihdam sağlıyor. Konyalı plastikçiler; 2014 yılında ambalajdan otomotive, inşaattan ev gereçlerine kadar farklı sektörlere yönelik 975 milyon dolarlık üretim gerçekleştirdi. Aynı dönemde 70 milyon dolarlık ihracata imza atan Konya plastik sektörü, 390 milyon dolarlık katma değer yarattı. Gelişen sanayii, stratejik konumu ve gelecek dönemde yapılması planlanan Lojistik Köyü Projesi Konya’da yatırım yapmak isteyen plastik firmalarına güçlü bir altyapı sunuyor.


Plastik, Kauçuk, Kal›p, Makina için...

Su ve Yağ Soğutucular› Enerji sarfiyat› düşük ekonomik ürünler

Friterm V Tipi Kuru Soğutucu

Friterm Yat›k Tip Islak Kuru Soğutucu

SERT‹F‹KALI GEOMETR‹LER ID Numarası

M2522-3/8” F3228-12mm F3833-12mm F3833-15mm M4035-12mm M4035-15mm

14. 06. 001 14. 04. 002 14. 04. 003 14. 04. 004 14. 04. 005 14. 04. 006

SICAK/SO⁄UK SU BATARYALARI FRT COILS V 4 YAZILIMI

DO⁄RUDAN SU SPREYLEME S‹STEML‹ ISLAK/KURU SO⁄UTUCULAR

ÜRÜN SEÇ‹M PROGRAMI V 5.0

D‹KEY T‹P VE V T‹P‹ ECOMESH S‹STEML‹ ISLAK KURU SO⁄UTUCULAR

S‹SLEME S‹STEML‹ ISLAK/KURU SO⁄UTUCULAR

Merkez / Fabrika: İstanbul Deri Organize Sanayi Bölgesi Dilek Sokak No:10 X-12 Özel Parsel Tuzla 34957 İstanbul / TÜRKİYE Tel: +90 216 394 12 82 (pbx) Faks: +90 216 394 12 87 info@friterm.com www.friterm.com

twitter.com/friterm

facebook.com/friterm

linkedin.com/company/friterm


özel haber

konya yatırımcının gözdesi OLDU

Ç

alıştay’ını Konya’da gerçekleştiren PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, “Türkiye’nin en genç ve en hızlı gelişen plastik sanayi, bugün üretim kapasitesi ile dünyada altıncı, AB’de ikinci sırada yer alıyor. 2014 yılında 35 milyar dolarlık üretim değerine ve dolaylı ve dolaysız yılda 12 milyar doların üzerindeki toplam ihracata ulaşan Türkiye plastik sektörü, ekonomiye yılda 14 milyar dolarlık katma değer sağlıyor. 6 bin 500 firma ile 250 bin kişiye istihdam yaratan plastik sektörü, ülkemizin en istikrarlı büyüyen sektörlerinden biri” dedi. ÜRETİM ÜSSÜ KONYA Eroğlu sözlerine şu şekilde devam etti: “Plastik sektörünün hızla büyüdüğü şehirlerden bir tanesi de Türkiye’nin Yükselen Yıldızı Konya… Üretim, ihracat, istihdam ve katma değeriyle sektörümüzün önemli bir merkezi haline geliyor.

100

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

Konya yakın gelecekte Türkiye’nin önemli bir plastik ambalaj, otomotiv ve inşaat malzemeleri üretim merkezi olmaya adaydır. PAGEV olarak düzenlediğimiz Konya Plastik Çalıştayı’nda sektör temsilcilerimizle bir araya geldik. Özellikle lojistik gibi Konya’ya özel sorunların yanında, nitelikli iş gücü, hammadde maliyetleri, plastik sektörüne yönelik

teşviklerin Konya’da az olması gibi sorunların çözümü ve atılması gereken adımları konuştuk. Aynı zamanda Konya’daki plastik sektörünün büyümesine katkı sağlayacak fırsatları değerlendirdik. Türkiye’nin önemli sanayilerinden biri olan plastik sektörünün etkinliğini tüm ülkede yaygınlaştırmak üzere çalışmalarımızı sürdüreceğiz.”


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

101


akademi

PAGEV Akademi’den Konyalı plastikçilere eğitim

T

ürk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV), sektörün gelişimi için yürüttüğü çalışmalar kapsamında 17 Aralıkta Konya’da ‘Konya Plastik Çalıştayı’nı gerçekleştirdi. Çalıştay’da gündeme gelen konulardan biri de; Konya’da bulunan sektör temsilcilerimize PAGEV Akademi çerçevesinde plastik eğitimleri hizmeti verilmesiydi. Bu çerçevede çalışmalarını sürdüren PAGEV Akademi, 2-3 Şubat 2016 tarihlerinde iki gün boyunca Plastik Enjeksiyon Teknolojisi Eğitimi (Seviye 1 ve Seviye 2) eğitimlerini gerçekleştirdi. Eğitimlerin açış konuşmasını yapan PAGEV Yönetim Kurulu Üyesi Kazım Öztürk, Konya’da yerleşik plastikçilerimizin ihtiyaç duyduklarını düşündükleri eğitimleri başlattıklarını ve önümüzdeki süreçte tespit edilen ihtiyaçlar doğrultusunda PAGEV Akademi’nin vereceği eğitimlerin Konya’da daha sık aralıklarla yapılacağını kaydetti. Günümüzde, plastik enjeksiyon ile imalat süreçlerinde, işleme prosesini

102

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

iyi bilmek, imal edilecek ürünün kalitesi ve maliyetleri üzerinde direkt etkilidir. Enjeksiyon prosesi ile imalat yapan işletmelerin genelinde, plastik enjeksiyon prosesinin teorisine hakim olunmaması ve hatalı ürünlerdeki duruşlardan ötürü makinaların çalışma kapasiteleri düşmekte, işletmeler için zaman ve para kaybına yol açmaktadır. Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı PAGEV, eğitim misyonu kapsamında kurduğu PAGEV Akademi ile proseste verimliliği sağlamak, yüksek maliyetleri düşürmek, karşılaşılan sorunların doğru ve zamanında çözülmesini sağlamak amacıyla, teknik eğitimlerini sürdürüyor. Sektörün üretim, Ar-Ge, yönetici, teknik personel, öğretmen ve öğrencilerine

yönelik düzenlenen eğitimler, Eğitimci Engin Cantürk nezaretinde Novotel/ Konya Eğitim Salonu’nda yapıldı. İki gün süren eğitimler kapsamında; enjeksiyon prosesi ve ürün geliştirme ile ilgili detay ve gelişmeler sektör temsilcileri ile paylaşıldı. Eğitimin ilk gününde, EGE Mühendislik ve Danışmanlık Hizmetleri Polimer İşleme Teknolojileri Eğitim Uzmanı Engin Cantürk “Plastik Enjeksiyon Teknolojisi Eğitimi (Seviye 1)” de; Temel Polimer Kimyası, Polimerlerde Yapı Özellik İlişkisi, Plastik Enjeksiyon İşleme Tekniği, Plastik Enjeksiyon Makinesi, Enjeksiyon makinesi Kavramları başlıklarını ele aldı. Eğitimin ikinci gününde ise “Plastik Enjeksiyon Teknolojisi Eğitimi (Seviye 2)” kapsamında Plastik Enjeksiyon Makinesi, Enjeksiyon Prosesi Kavramları, Enjeksiyon Teknolojisinde Karşılaşılan Problemler ve Çözümleri ile ilgili ayrıntılar ele alındı. Soru ve cevap kısımlarının ardından tamamlanan eğitimlere katılan Konyalı plastikçiler, PAGEV organizasyonundan duydukları memnuniyetlerini de ifade ettiler.


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

103


sehir rehberi

HOŞGÖRÜ

ŞEHRİ

KONYA 104

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

Binlerce yıllık tarihe sahip Konya, Mevlana ile özdeşleşmiş bir kent. Tahıl ambarı olarak bilinse de bugün artık sanayide üretim ve ihracat üssüne dönüşmüş durumda. Sıra dışı dokusuyla dikkat çeken şehir, ilkbahar gezi planları için harika bir seçim olabilir.


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

105


Cami, müze ve türbeleriyle özgün kimliğe sahip bir kent… Tarihi, M.Ö. 7000’li yıllara dayanan Konya, birçok medeniyete ev sahipliği yapmış kadim bir şehir

Mistik KENT

G

eçmişten günümüze milyonlarca insanın gönlünde taht kuran, Anadolu’daki sevgi ve hoşgörünün simge ismi Mevlana’nın burada olması da Konya’nın önemini arttıran önemli unsurlardan. Konya, elbette Nasreddin Hoca ile de çokça anılır. Bu harika şehir Türkiye’nin yüzölçümü bakımından en büyüğü olmakla birlikte ülkemizin en kalabalık şehirlerinden. Tarihsel, kültürel dokusu ve doğal zenginlikleriyle öne çıkan Konya, büyüyen ekonomisi ve çağdaş şehircilik anlayışıyla da Türkiye’nin marka kentlerinden. Geçmişte en önemli tarım şehri olarak bilinen ve bu nedenle “Tahıl ambarı” olarak nam salan Konya, bugün tarımın yanı sıra artık sanayi şehrine dönüşmüş durumda. Konyalı sanayiciler, makineden otomotiv yan sanayine, gıdadan savunma ve havacılık sanayine kadar pek çok sektörde 200’e yakın ülkeye ihracat gerçekleştiriyor. Ülkemizin önemli üretim ve ihracat üslerinden biri haline dönüşmeyi başaran Konya, girişimcilik ruhuna sahip insanlarıyla Türkiye’ye sağladığı katma değeri her geçen gün biraz daha arttırıyor.

106

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137


İLKBAHARDA BİR BAŞKA

Konya’yı gezip görmek için en ideal dönem bahar mevsimidir. Çiçeklerin açtığı, doğanın en güzel renklerini cömertçe paylaştığı şu aylarda gezip görülmesi gereken şehirlerden biri şüphesiz burası… Hem tarih, hem doğal açıdan şehir gezilecek pek çok büyülü güzelliklere sahip. Konya gezisine, Mevlana’nın türbesini ziyaret ederek başlanabilir. Mevlana Türbesi’nin de içinde bulunduğu müze hayranlık uyandırıyor. Ferah meydanları ve parklarıyla dikkat çeken şehirde; Nasreddin Hoca Türbesi ile Arkeoloji ve Etnografya Müzesi, Konya Ereğli Müzesi, Koyunoğlu Müzesi, Konya Atatürk Evi Müzesi, Pir Sultan Abdal Türbesi’ne de konuk olmanızda yarar var. İlginizi çekecek antik mağaralara da sahip Konya’da; Balatini Mağarası, Güvercinlik Mağarası, Tınaztepe Mağarası, Yerköprü Mağarası, Körükini Mağarası ve İnbaşı Mağarası görülmeye değer. Öte yandan Meke Gölü, Obruk Gölü, Tuz Gölü, Akşehir Gölü ve Beyşehir Gölü Milli Parkı da atlanmaması gereken güzel mekanlardan. Bu arada Kılıçarslan Köşkü, Konya İnce Minareli Medrese ve dünyanın en eski yerleşimlerinden Çatalhöyük’e de unutulmamalı. 9.000 yıl önce yerleşim yeri olmuş Çatalhöyük, UNESCO tarafından 2012 yılında Dünya Miras Listesi’ne dahil edilen nadide köşelerden.

Neler

Konya’da damak tadına düşkün olanlar için lezzetli menüler var. Arabaşı çorbası, bamya çorbası, yoğurt çorbası, tirit, düğün pilavı, etli ekmek, fırın kebabı ve sac arasını tercih edenler doğru bir seçim yapmış olur.

YEMELİ?

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

107


GÖNÜLLERİN TACI

HAK ÂŞIĞI

Mevlana Celaleddin-i Rumi, 1207 yılında Horasan’da Belh şehrinde doğdu. Babası şehrin önde gelenlerinden ‘Bilginlerin Sultanı’ olarak anılan Bahaeddin Veled’dir. Mevlana’nın asıl adı Muhammed Celaleddin‘dir. Mevlana ve Rumi isimleri kendisine sonradan verildi. Mevlana, ‘Efendimiz’ anlamına gelir, Rumi ise Anadolu demek. Mevlana ismi, Konya‘da ders vermeye başladığı dönemde verilir. Rumi ismi ise Diyarı Rum denilen Anadolu ülkesinde, Konya’da uzun süre yaşamasından dolayı verildi. Mevlâna 17 Aralık 1273 tarihinde Hakk’ın rahmetine kavuştu. Ölümü, ‘Sevgiliye kavuşmak’ olarak tanımlayan Mevlana’nın öldüğü geceye “Düğün Gecesi” anlamına gelen Şeb-i Arûs denir.

KALPLERE ŞİFA

yedİ ALTIN ÖĞÜT

Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol. Şefkat ve merhamette güneş gibi ol. Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol. Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol. Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol. Hoşgörülülükte deniz gibi ol. Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.

108

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

109


plastik sayesinde ürünler daha ekonomik

Beyaz eşyada 2.5 milyar TL tüketicinin cebinde kaldı

Plastikler sayesinde buzdolapları yüzde 20, elektrik süpürgeleri yüzde 35 ucuzladı. Tüm beyaz eşyada gerçekleşen tasarruf miktarı ise 2.5 milyar TL’yi buldu.

H

ayatımızı kolaylaştıran elektrikli ev aletleri ve tüketici elektronikleri inovatif özellikleri ve yenilikçi tasarımları ile günlük yaşamımızın vazgeçilmezi olmaya devam ediyor. Her geçen gün büyüyen pazarın başarısında önemli bir kısmı ise plastikler üstleniyor. 2014 yılında üretilen elektrikli ev aletlerinde ürün başına ortalama 4 kg kullanılan plastikler, sektörden yüzde 40 pay alıyor. Buzdolaplarında eskiye göre plastik parça kullanımı yüzde 100 arttı. Üretilen elektrik süpürgelerinin sac gövdesi artık tamamen plastik. Plastikler sayesinde buzdolaplarını yüzde 20, elektrik süpürgelerini yüzde 35 daha ucuza satın alıyoruz. Sadece buzdolabında 1,4 milyar TL tüketicinin cebinde kalırken tüm beyaz eşyada gerçekleşen tasarruf miktarı 2,5 milyar TL’ye yakın. Elektrikli ev aletleri ve beyaz eşya sektörlerinde plastiklerin üstlendiği bu rolden yola çıkan PAGEV, 10. Türk Plastik Endüstrisi Kongresi’nde sektördeki son gelişmeleri mercek altına aldı.

110

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

TÜRKİYE PLASTİK ÜRETİMİNDE İKİNCİ

Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) tarafından her yıl geleneksel olarak düzenlenen ‘Türk Plastik Endüstrisi Kongresi’ bu yıl “Elektrikli Ev Aletleri ve Tüketici Elektroniğinde Plastikler” teması ile Hilton İstanbul Bomonti Otel’de gerçekleştirildi. Kongre kapsamında elektrikelektronik sektöründe plastik kullanımının avantajları ve sektördeki teknolojik gelişmeler tüm boyutları ile tartışıldı. Türkiye’de beyaz eşya sektörü, yıllık yaklaşık 25 milyon adet üretim kapasitesi ile Avrupa’nın en büyük üretim üssü haline geldi. Her yıl dış ticaret fazlası veren sektörde yerli malzeme kullanım oranı yüzde 70’e yakın. Bugün Türkiye, hem plastik hem beyaz eşyada Avrupa’da önemli bir konumda. Türkiye, Avrupa’da plastik mamul üretiminde 2. sıradayken, beyaz eşya üretiminde ise lider. Plastik ise elektrikli ev aletleri ve tüketici elektroniği sektöründe kısa sürede en çok kullanılan malzeme olurken bu alanda mevcut yıllık büyüme oranı yüzde 29,5 dolaylarında seyrediyor.


YENİLİKLER KONGREDE KONUŞULDU Pazardaki payını her yıl yüzde 10 artıran elektrikelektronik plastik malzemeler; elektrik ve ısı izolasyonu, hafiflik, tasarım özgürlüğü, dayanıklılık, enerji tasarrufu ve geri dönüşüm gibi sunduğu birçok avantaj sayesinde bir adım öne çıkıyor. Türkiye ve yurt dışından uzmanların, sektör temsilcilerinin ve akademisyenlerin bir araya geldiği kongrede; elektrikli ev aletleri ve tüketici elektroniğindeki son gelişmeler, beyaz eşya sektörü ve plastik ilişkisi, Türkiye’de ve dünyada tüketici teknolojisi ürünleri pazar trendleri, enerji verimliliği ve karbon salımını azaltmada plastiklerin rolünün yanı sıra inovatif tasarımlar ve yeni trendler gibi konular konunun uzmanları tarafından detaylı olarak masaya yatırıldı. Kongreye; Arçelik, Vestel, BSH gibi beyaz eşya üreticileri ile Arzum, Arnica gibi elektrikli küçük ev aletleri üreticileri, endüstriyel tasarım guruları, yerli ve yabancı inovatif hammadde ve makine üreticileri konuşmacı olarak katıldı. Bu yıl başta PAGÇEV ve İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) ana sponsorluğunda gerçekleştirilen PAGEV Plastik Endüstrisi Kongresi’nin diğer sponsorları; Engel, TSP, LANXESS, MTM Plastik, Boykan olarak sıralanırken; iş birliği kuruluşları TÜRKBESD, Endüstriyel Tasarımcılar Meslek Kuruluşu, ZÜCDER ve KESİD oldu.

İNOVATİF TASARIMLAR YENİ TRENDLER İnovatif tasarımlar, yeni trendler ve Ar-Ge çalışmaları ile teknolojik gelişmeler sonucunda nitelikli görünüme sahip, enerji verimi son derece yüksek ürünler ortaya çıktığı ve tüketimin her alanında olduğu gibi beyaz eşya sektöründe de enerji tasarruflu, doğaya daha az zarar veren ürünler geliştirilmeye başlandığı örneklerle aktarıldı. Uzmanlar, enerji verimliliğinin yanı sıra son yıllarda tüketicilerin çevre dostu beyaz eşyaya olan talebinin artması ve bu konudaki AB ve ulusal teknik mevzuatın da etkisi ile üreticilerin bu yöndeki çalışmalarının hız kazandığını belirttiler. Ayrıca üstün özellikleri nedeniyle tüm dünyada ve Türkiye’de elektrikli ev aletlerinde plastik kullanımının artacağı ve plastiğin bu sektörün geleceğini şekillendireceği vaka analizleri ile ifade edildi.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

111


CAM VE METALİN YERİNİ PLASTİKLER ALDI Bu yıl 10’uncu kez düzenledikleri kongrenin plastik sektörü açısından son derece yararlı olduğunu belirten PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, “Türk plastik sektörü olarak bugün üretim kapasitemiz ile Avrupa ikinciliği ve dünya altıncılığına sahibiz. Kongremizin ana temasını toplam üretimimizin yüzde 10 civarındaki bölümünü üstlenen elektrik-elektronik plastik malzemeler oluşturuyor. Plastiklerin bu sektöre sağladığı avantajları rakamlar da net olarak ortaya koyuyor. Beyaz eşya sektöründe yoğun olarak kullanılan plastikler sayesinde bu ürünler eskiye göre çok daha ucuz şekilde evlerimize giriyor. Eskiden lüks olan birçok ürün, plastik sayesinde şimdi daha dar bütçeli insanımıza da ulaşabiliyor. Eskiden beyaz eşya parçaları, metal ve cam gibi pahalı malzemeden yapılırken bugün ucuz ve hafif plastik malzemelerden üretiliyor. Hafifleyen ürünler doğal kaynakların verimli kullanılmasıyla karbon emisyonunu azaltıyor, enerji verimliliği sağlıyor ve çevreyi koruyor. Buzdolaplarında plastik parça kullanımı yüzde 100 artmış durumda. Ayrıca üretilen elektrik süpürgelerinin sac gövdesi artık tamamen plastik ve geçmişe kıyasla yüzde 50 daha hafif” dedi. Elektrikli ev aletleri ve tüketici elektroniğinin her geçen gün büyüyen ve gelişen bir pazar olduğunu ifade eden Eroğlu, “İnovatif

112

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

tasarımları, son teknoloji özellikleri bizi cezbediyor. Plastik sektörü olarak bizler de ürünlerimizi uygun hale getirebilmek için yeniliyoruz. Avrupa’nın birinciliğine oynayan böylesine önemli bir pazarın başarısına katkı sağlıyor olmaktan dolayı mutluyuz” diye konuştu.

Elektrik Elektronik Sektöründe Plastiğin yeri büyüyor

Türkiye’de 620 firma elektrik – elektronik ev aletleri için plastik malzeme üretiyor. Türkiye’de, toplam plastik malzeme üretiminin yaklaşık yüzde 10’u elektrikelektronik sektörü için üretiliyor. Elektrik – elektronik plastik malzemeler üretimi 2001 – 2014 yılları arasında yılda ortalama yüzde 10 büyüdü. Özellikle beyaz eşya sektör üretiminde ve ihracatındaki hızlı artış nedeniyle 2001 yılında 252 bin ton olan plastik elektrik – elektronik malzeme üretimi, 2014 yılında 823 bin tona çıktı. Üretimin 2015 yılında ise 837 bin tonu bulacağı ön görülüyor. 2014 yılında üretilen elektrikli ev aletlerinde alet basına ortalama 4 kg plastik kullanıldı. Elektrikli ev aletlerinin üretiminde kullanılan plastik hammaddelerin yüzde 80’ini PP, yüzde 14’ünü PE ve yüzde 6’sını da PVC oluşturuyor.


KONGRE KONUşMACILARI

Muharrem YAMAÇ

Metİn BİLGİLİ

Tuğrul KODAZ

Alİ ÇAĞATAY

Yavuz BİÇER

Murat KOLBAŞI

TÜRKBESD Başkan Yardımcısı B/S/H Fabrİka Müdürü

ARÇELİK Teknİk Lİder

ARÇELİK EneRJİ YönetİCİSİ

BloombergHT Haber Müdürü

ARNICA CEO

ARZUM Yönetim Kurulu Başkanı

Dr.Giacomo VITARELLI

Hİdayet CALAYIR

Mete USLUKILIÇ GFK Tüketİcİ Tercİhlerİ Genel Müdürü

ODTÜ Endüstrİyel Tasarım Böl.Başkanı

Sertaç ERSAYIN

Alexander RADECK

ETMK Başkanı

LANXESS Teknİk Pazarlama Müdürü

Kadİr TOPUÇAR

Cemİl ÇAKAR

YAĞMUR CENGİZ

Ümİt ALTUN

ENGEL Türkİye Genel Müdür

PAGEV Yönetİm Kur.Üyesİ

PAGÇEV GENEL MÜDÜR

DESIGN-UM Baş Tasarımcı

Yavuz EROĞLU

AÇILIŞ KONUşMACILARI

Prof.Dr. Gülay HASDOĞAN

PAGEV VAKFI Başkanı

Ahmet MERİÇ

Murat AKYÜZ

PAGEV I. Bşk.Yrd. KONGRE KOMİTE BAŞKANI

İKMİB Y.K.Başkanı

CElAnese Saha Gelİştİrme Müdürü - EMEA

Hepsiburada.com Elektronİk Kategorİlerİ Grup Dİrektörü

Ferdİ Ercan

Sabrİ ALTINDAL

FAREL Teknİk Müdür

LEONARD KURZ Pazarlama Gelİştİrme Müdürü

Muharrem YAMAÇ TÜRKBESD Başkan Yardımcısı

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

113


LIONELL MESSI

Murtaza Ahmedi

Messi hayranı çocuğa İspanya’ya giden yolu Türk plastikçilerİ açtı

P

Plastik poşetten yaptığı Messi formasıyla gündeme gelen 5 yaşındaki küçük Murtaza’yı Afganistan’da bulan PAGEV, küçük hayranın İspanya’ya gidip Messi ile biraraya gelmesinde rol aldı.

lastik poşetten yaptığı Messi formasıyla tüm dünyayı duygulandıran Afganistanlı Murtaza Ahmedi’ye ilk ulaşan Türk plastikçileri oldu. PAGEV, haberlerin çıktığı ilk günden itibaren minik futbol tutkununun hayallerini gerçekleştirmek için harekete geçti. Afganistan Başkonsolosluğu ve Kabil Türkiye Büyükelçiliği ile yürüttüğü çalışmalar sonucunda kimsenin ulaşamadığı küçük Murtaza’yı Afganistan’da yaşadığı köyde buldu. Messi hayranı küçük çocuğu Türkiye’de 114

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

misafir etmek için girişimlerde bulunan PAGEV, ilk önce nüfus cüzdanı ve pasaportunu çıkardı. Bu sırada İspanyol Büyükelçiliği’nin devreye girmesi ile Murtaza’ya, Messi ile tanışmak üzere İspanya yolu açıldı. Yaşamın tüm alanlarında plastiğin değerini ve geri dönüştürülerek yeniden ekonomiye kazanımını her fırsatta gündeme getiren Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV), böylece minik hayranının Messi ile tanışma hayaline ön ayak oldu.


Afganlı küçük Murtaza’ya ulaşmak ve hayalini gerçekleştirmek üzere yaptıkları çalışmaları anlatan PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, “İlk olarak Kuzey Irak’ta yaşadığı söylenen plastik formalı çocuğun, aslında Afganistan’ın doğusunda yer alan Gazni vilayetinin Cağori ilçesinde yaşayan 5 yaşındaki Murtaza Ahmedi olduğunu belirledik. Murtaza Ahmedi henüz tam olarak konuşamayan ancak özellikle Messi ve futbol ile ilgili çok güzel hayalleri olan bir evladımız. Televizyonda gördüğü ünlü futbolcu Messi gibi olmak, onun formasını giymek ve onu görmek en büyük hayaliydi” dedi.

MURTAZA İÇİN MEKİK DİPLOMASİSİ

Eroğlu, “Afganistan Başkonsolosluğu ve Kabil Türkiye Büyükelçiliği ile yaptığımız ortak çalışmalar sonucunda Murtaza Ahmedi’nin yaşadığı yere ulaştık. Bu yoğun görüşmeler zincirinde; Afganistan’ın Türkiye Başkonsolosu Abdul Malik Quraisi, Afganistan Konsolosu Hatif Hashemi ile Türkiye Cumhuriyeti Kabil Büyükelçimiz Ali Sait Akın’ın önemli katkıları oldu. İlk etapta PAGEV olarak İstanbul’a davet ettiğimiz Murtaza Ahmedi ve babasına, kısa sürede konsolosluğumuzun da yardımları ile Başkent Kabil’e yaklaşık 189 kilometre mesafedeki dağlık köylerinde ulaştık. Öncelikle çocuğun kimliğinin ve pasaportunun çıkarılması

gerekiyordu. Bu işlemlerin yapılabilmesi ve başkent Kabil’e sağ salim ulaşabilmeleri için bölgede süren çatışmaların durmasını bekledik. Ardından Murtaza ve babasının askeri koruma eşliğinde Kabil’e transferleri sağlandı. Bu noktada Türk Büyükelçiliğimizin de özellikle hızlı vize çıkarılması konusunda tam desteklerini aldık. Yapılan resmi işlemlerin ardından Murtaza Ahmedi’nin kimlik ve pasaport işlemleri çok kısa bir süreçte tamamlandı. Böylece hayallerine giden ilk yolu açmış olduk” diyerek sözlerine devam etti.

AFGANİSTAN’DAN PAGEV’E TAKDİR

Tüm bu süreçte yapılan çalışmaları Afganistan İstanbul Başkonsolosluğu ve Kabil’deki Türk Büyükelçiliği ile iş birliği içerisinde yürüttüklerini belirten Eroğlu sözlerine şu şekilde devam etti: “Plastik sektörünün birleştirici gücü olan Vakfımız PAGEV, plastik poşetten forma ile küçük bir hayali olan Murtaza için büyük bir adıma vesile oldu. Plastik sektörü olarak Afganistanlı kardeşimizin hayallerine giden yolda Messi ile buluşmasına ön ayak olduğumuz için ayrıca mutluluk duyuyoruz. Bir diğer sevindirici nokta da bu girişimlerimiz sonucunda dost ve kardeş ülke Afganistan’dan Türkiye plastik sektörümüz adına PAGEV’e bir devlet takdiri verilecek olmasıdır.”

PAGEV,ilk olarak Kuzey Irak’ta yaşadığı söylenen plastik formalı çocuğun, aslında Afganistan’ın doğusunda yer alan Gazni vilayetinin Cağori ilçesinde yaşayan 5 yaşındaki Murtaza Ahmedi olduğunu ortaya çıkarttı.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

115


Koşan Türkiye için KOSGEB desteği 2015 yılında 351 milyon liralık bütçenin tamamı KOBİ destekleri için kullanıldı. 2016’da da 2023 hedeflerine hızla koşan Türkiye için destekler sürecek.

K

OBİ’lerin ihtiyaçlarının, KOSGEB desteklerinin ve KOSGEB algısının değerlendirildiği 2023 Vizyonunda KOBİ’ler ve KOSGEB Çalıştayı, Ankara’da düzenlendi. Çalıştay’da, KOBİ’lerin KOSGEB desteklerine ulaşırken yaşadıkları sıkıntıların azaltılması, KOBİ’lerin beklentilerinin net olarak tanımlanıp buna uygun desteklerin sunulması ve 2023 sürecinde KOBİ’lerin ve paydaşların KOSGEB’den beklentilerine ilişkin tespitlerin yapılabilmesi konularında görüş alışverişi yapılarak öneriler alındı. Çalıştay, KOSGEB Başkanı Recep Biçer, Başkan Yardımcıları Ahmet Karakoç ve Yusuf Keskin, PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, ASO Başkanı Nurettin Özdebir, TESK Başkanı Bendevi Palandöken, İvedik OSB Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Gültekin, OSTİM OSB

116

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

ülkenin gelişimi için çalıştıklarını kaydeden Biçer, 2016’da da 2023 hedeflerine hızla koşan bir Türkiye için bu gayretlerini sürdüreceklerini ifade etti.

Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Aydın, Kamu Kurum ve Kuruluş temsilcileri, İşletme temsilcileri ve KOSGEB uzmanlarının katılımlarıyla gerçekleştirildi. KOSGEB Başkanı Recep Biçer, 2015 yılının ikinci yarısında KOSGEB destek programlarında kapsamlı bir şekilde yenilikler yaptıklarını belirterek, KOBİ’lerin ihtiyaçlarına göre yeni destek programı kurguladıklarını söyledi. KOSGEB’in 2015 yılındaki 351 milyon 708 bin liralık bütçesinin tamamını KOBİ destekleri için kullandığını ve

SEKTÖRÜN TALEPLERİ DİNLENDİ Çalıştay’da ilk önce İşletme temsilcileri, Kamu Kurum ve Kuruluş temsilcileri ile diğer davetlilerin KOSGEB Destek Programlarına yönelik görüş, öneri, ve eleştirileri dinlendi. Ardından Çalıştay davetlileri gruplara bölünerek, dile getirilen öneri, görüş ve eleştirilere yönelik KOSGEB uygulamalarını görüştüler. KOBİ ve Girişimcilerin KOSGEB desteklerine daha kolay nasıl ulaşabilecekleri konusunda çözüm önerilerini KOSGEB yetkilileri ile paylaştılar.


PAGEV SEKTÖRÜN SESİ OLMAya DEVAM EDİYOR

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

117


KOBİ’LER KOSGEB’E YABANCI

T

ürk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı PAGEV, misyonu doğrultusunda plastik sektörümüzü bilgilendirici hizmetlerine yeni bir çalışma daha ekledi. Bu çerçevede KOSGEB Küçük ve Orta İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı ile iş birliğinde KOSGEB Destek Programları Tanıtımı ve Bilgilendirme Semineri’ni Radisson Blu Conference Airpot Hotel’de gerçekleştirdi. PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu’nun açış konuşmasını yaptığı seminere; KOSGEB Başkan Yardımcısı Süleyman İslamoğlu, KOSGEB İkitelli Hizmet Merkezi Müdürü Özay Cebeci ve sektör temsilcileri katıldı. PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, “Plastik sektöründe yer alan 14 bin firmanın yaklaşık %99.9’ u KOBİ’lerden oluşuyor. Ancak bu kadar firma sayısına göre maalesef KOSGEB programlarına yeterince ilgi gösterilmiyor. Son açıklanan verilere göre plastik mamul üretiminde Tayvan’ı geçerek dünyada 6. sıraya yerleştik. Türkiye’de üretilmiş plastik mamulun ortalama fiyatı birim başına 3.3 TL Çin’de üretilmiş mamul için bu fiyat 4 TL. Bu noktada katma değeri yüksek mamuller üretmemiz gerektiği

118

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

Süleyman islamoğlu

PAGEV-KOSGEB iş birliği ile düzenlenen Destek Programları Tanıtımı ve Bilgilendirme Semineri’nde çoğu firmanın KOSGEB veri tabanına kayıtlı olmadığı ortaya çıktı. ortadadır. Sektörün eksiklerinin kapatılması doğrultusunda KOSGEB ile beraber gerçekleştirdiğimiz bu seminerin oldukça önemli olduğunu düşünüyor, katılım gösteren sektör temsilcilerine teşekkür ediyorum” dedi. FİRMALAR KAYITLI DEĞİL KOSGEB Başkan Yardımcısı Süleyman İslamoğlu, “KOSGEB olarak birinci beklentimiz verdiğimiz desteklerle piyasanın ihtiyaç duyduğu KOBİ’lerin devamını sağlamaktır. Küçük firmaların büyümelerini sağlarken bir yandan da girişimcileri destekliyoruz. Seminerdeki katılımcıların % 64’ü KOSGEB veri tabanına kayıtlı değiller. Sanayimizin ihtiyaç duyduğu alanlara destek verebilmemiz için firmaların yardımlarına ihtiyacımız var. Bu amaçla veri tabanına kayıt yaptırarak bizleri yönlendirmeniz çok önemli. KOSGEB’in bütçesi 2016 yılında % 183 aratarak yaklaşık 350 milyondan 990 milyona ulaştı ve ilk defa standart desteklerin dışında bölgeye, alana, sektöre göre destek verme kararı aldık. İlerleyen günlerde bununla ilgili olarak detaylı açıklamalar yapılacaktır. Bu noktada da PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu’na teşekkür etmek isterim” dedi.

HEDEF DAHA FAZLA DESTEK SAĞLAMAK KOSGEB İkitelli Hizmet Merkezi Müdürü Özay Cebeci tarafından yapılan sunumda Genel Destek Programı, ARGE İnovasyon ve Endüstriyel Uygulama Destek Programı, Iş birliği-Güç Birliği Destek Programı, KOBİGEL-KOBİ Gelişim Destek Programı, Girişimcilik Destek Programı, Tematik Proje Destek Programı, Gelişen İşletmeler Piyasası KOBİ Destek Programı ve Uluslararası Kuluçka Merkezi ve Hızlandırıcı Destek Programları hakkında kapsamlı bilgiler verildi. Seminer sonunda sektör temsilcilerinin yoğun ve ilgili soruları KOSGEB tetkililerince yanıtlandı. KOSGEB Başkan Yardımcısı Süleyman İslamoğlu sorulara cevaben bu yıl destek programlarının çok arttığını ve maliyet anlamında bir sıkıntılarının olmadığını söyledi. Sadece imalat sektörüne destek verirken artık Bakanlar Kurulu kararı ile hizmet sektörüne de destek verebileceklerini ilave ederek hedef sektörlerinin 3 katına çıktığını ifade etti.


Plastik Sektörüne Profesyonel Bakış Açısı

ve Hızlı Çözümler HİZMETLERİMİZ Gümrük Müşavirliği

Lojistik Organizasyonu

İthalat İşlemleri, İhracat İşlemleri, Transit İşlemleri,

Gümrüklü - Gümrüksüz depolama hizmetleri,

Antrepo İşlemleri, Devir İşlemleri, Serbest Bölge İşlemleri

Nakliye hizmetleri

İthalat İzinleri Organizasyonu

Danışmanlık Hizmetleri

İthal Lisansı, Gözetim Belgesi, İSGÜM Kontrol Belgesi,

Mevzuat Kataloğu yayımlanması,

İthalat Kayıt Belgesi, Yatırım Teşvik Belgesi,

Tebliğ, karar vb. güncellemelerin bilgi ve yorumunun paylaşılması,

Dahilde İşleme İzin Belgesi

Üye olunan kurum ve kuruluşlara verilen mevzuat bilgi ve yorumları, Dünya ticaretindeki gelişmelerin takibi ve paylaşımı, Maliyet hesaplamaları

www.boykan.com.tr


özel haber

95 bin ihracatçı online satınalmayla maliyetleri yarıya düşürecek Ortak Satınalma Organizasyonu, ihracatçı firmalara akaryakıttan kargoya, içme suyundan sigortaya, gümrüklemeden personel alımına kadar birçok hizmette yüzde 50 indirim fırsatı sunuyor.

İ

stanbul Kimyevi Maddeler ve Mamülleri İhracatçıları Birliği’nin (İKMİB) de aralarında olduğu Ortak Satınalma Organizasyonu (OSO), Murat Akyüz’ün Başkanlığındaki yeni Yönetimi ile ihracatçıların girdi maliyetlerini azaltacak yeni formüller için çalışmalarına hız verdi. OAİB, İKMİB, PAGDER, PAGEV, TARMAKBİR, AMD, ASD, TEMSAD, İSKİD ve İŞİM gibi kurumları çatısı altında toplayan Ortak Satınalma Organizasyonu (OSO), 95 bin ihracatçı üyesini anlaşmalı 28 tedarikçi

120

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

firmayla buluşturan ve düşük maliyetlerle alışveriş yapabilecekleri bir platform oluşturdu. İhracatçılar www.osoline.com.tr web sitesine üye olarak platformda yer alan tedarikçilere en uygun fiyatlarla sipariş verebilecek. Proje, kapsamı ve üyelerine sağladığı avantajlarla Türkiye’de bir ilk olma özelliğine sahip. Dünyada da sayılı örneği bulunan elektronik satın alma sistemi sayesinde ölçeği ne olursa olsun firmalar maliyetlerini ciddi oranda azaltma şansı yakalıyor.


KOBİ’LER İÇİN BÜYÜK AVANTAJ Özellikle KOBİ’ler için büyük avantaj sağlayan ortak satın alma oluşumu hakkında bilgi veren Akyüz, 28 tedarikçi firma ile yapılan anlaşmalar sayesinde firmalara hem para hem zaman kazandıracaklarını belirterek, “95 bin firmanın yarattığı sinerji, sektördeki en küçük firmanın bile maliyetlerini yüzde 9 ila 50 oranında düşürecek. Hatta maliyet düşüşleri bazı kalemlerde ürüne göre yüzde 75’i bile bulabiliyor. Sisteme katılan firmalar, tüketim miktarlarına göre değil tedarikçilerle yaptığımız indirim anlaşmaları çerçevesinde oluşan rakamlara göre alım gerçekleştirecekler. Bu açıdan KOBİ’lerin projede daha avantajlı olduğunun da altını çizmek gerek. Yıl genelinde baktığımızda

sektör milyonlarca liralık tasarruf yapacak. Bir örnek verecek olursak; 50 çalışanı olan bir üyemiz, OSO tedarikçileriyle çalışmaya başladıktan sonra ilgili kalemlerde maliyetlerini yüzde 4-86 arasında düşürdü. Firmanın 59 bin TL’lik aylık gideri yüzde 9 oranında azaldı. Firma aylık bazda 4 bin 800 TL’lik, yıllık ise 58 bin TL’lik maliyet avantajı sağladı” diye konuştu. Ortak Satınalma Oluşumunda yer alan 28 tedarikçi firmayla bir araya geldikleri toplantının son derece verimli geçtiğini vurgulayan Akyüz, 2016 yılında sistemdeki tedarikçi firma sayısını daha da artırmak amacıyla görüşmelerinin devam ettiğini dile getirdi.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

121


Daha fazla teşvik müjdesi

Küresel krizin etkilerini azaltmak için çalıştıklarını belirten Ekonomi Bakanlığı Müsteşarı Sönmez, ihracatta devlet destekleri ve yatırım teşviklerini arttırmayı planladıklarını söyledi.

T

OBB Türkiye Kimya Sanayi Sektör Meclisi’nin, Ankara’daki toplantısına Ekonomi Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Tarık Sönmez ve beraberindeki bürokratlar, ihracatta devlet destekleri ve yatırım teşvikleri konusunda sektör temsilcilerini bilgilendirdi. TOBB Genel Merkezi’nde yapılan toplantıya PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu ve Yönetim Kurulu Sekreter Üyesi Cemil Çakar katıldı. Ekonomi Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sönmez konuşmasında, 2015’in zor bir yıl olduğunu söylerken 2016’nın daha rahat geçmesini beklediklerini, bunun için görev alanları itibariyle planlama yaptıklarını dile getirdi. Dünyada 2008 yılında baş gösteren krizin henüz tam olarak atlatılamadığını söyleyen Sönmez, zayıf büyümelerin, küresel ihracat ve ithalatı da etkilediğini anlattı. Kimya sektörünün pek çok sektöre girdi sağlayan önemli bir sektör olduğunu ifade eden Sönmez, “Bazı sektörlere bakışın değişmesi, belki de daha fazla destek verilmesi gerekebilir. Kimya da bu gözle bakmamız gereken sektörlerden bir tanesi” diye konuştu.

122

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

MARKA DESTEKLERİ

TOBB’da yapılan Türkiye Kimya Sanayi Meclisi Toplantısı’na Ekonomi Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı, TÜBİTAK, TSE gibi kamu kurumlarının yanı sıra, sektörde etkin olan birçok STK ve kurumun temsilcileri de katıldılar. Açılış konuşmalarının ardından yapılan sunumlarda ise sırasıyla; Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Desteklenmesi, Pazar Araştırması ve Pazara Giriş Desteği, Pazara Giriş Bilgilerinin Desteklenmesi konulu sunum Ekonomi Bakanlığı, İhracat Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Ahmet Canlı tarafından gerçekleştirildi. Bir sonraki sunum olan Yurt dışından Gerçekleştirilen Fuar Katılımlarının Desteklenmesi ise Ekonomi Bakanlığı, İhracat Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Nilüfer Sandallı tarafından yapıldı. TOBB Türkiye Kimya Sanayi Sektör Meclisi toplantısının son bölümünde Türk Ürünlerinin Yurt dışında Markalaşması, Türk Malı İmajının Yerleştirilmesi ve TURQUALITY’nin Desteklenmesi ile Yurt dışı Birim, Marka ve Tasarım Destekleri konulu sunum Ekonomi Bakanlığı, İhracat Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Mehmet Ali Kılıçkaya tarafından yapıldı. Toplantının son sunumu ise Ekonomi Bakanlığı, İhracat Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Yurdal Şahin tarafından Yatırım Teşvikleri teması ile gerçekleştirildi.


Satılık 226 adet Modern Plastik Şişe Kalıbı

226 TWIN CAVITY BLOW MOULDING BOTTLE MOULDS We are offering a unique opportunity for you to purchase a range of ‘CURRENT GENERIC PERSONAL CARE BOTTLE MOULDS’ The moulds (some unused) are produced by top grade manufacturer BEAUBURY in the UK, the generic bottles moulds include SHOWER GEL MOULDS SHAMPOO MOULDS LIQUID SOAP MOULDS HAND CREAM MOULDS TALCUM POWDER MOULDS COSMETICS MOULDS PHARMACEUTICALS MOULDS FOOD SUPPLIMENT/VITAMINS MOULDS DENTAL CARE MOULDS All of the above moulds are on 125mm between centres THESE MOULDS ARE AVAILABLE IN TOTAL, FAMILY SETS OR INDIVIDUALLY

Also available Fischermüller 14 head Monolayer 2001 and Fischermüller 12 head 3 Layer Coex 1998 Blowmoulding Machines FULL DETAILS, SPECIFICATIONS AND PICTURES email Mr. Erman Önal - ermanonal@gmail.com Mandala International Trade Ltd. PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

123


PAGEV Başkanı Eroğlu, “Şu anki teşvik mevzuatında plastik ve kauçuk üretimi yatırımları 6. Bölge dışında nerede yapılırsa yapılsın Genel Teşvik Uygulamaları kapsamında teşvik edilmektedir deniliyor. Oysa plastik mamul üretiminde lokal bazda faaliyet göstermenin daha rasyonel olması sebebiyle, plastik sektörü her bölgede en az bir ilde desteklenmeli. Yine şu an geçerli teşvik mevzuatında; Motorlu Kara Taşıtları yan sanayi ve Beyaz Eşya kapsamında kauçuk ve plastik hortum, boru, vb. gibi ürünlerin üretilmesine yönelik yatırımlar ise Bölgesel Teşvik Uygulamaları kapsamında değerlendirilebilmektedir deniliyor. Oysa Plastik Ambalaj sektörü birçok uygulaması ile (akıllı ambalajlar, modifiye atmosferli ambalajlar, antibakteriyel ambalajlar, gıda ömrünü uzatan diğer ambalaj uygulamaları, biyoplastikten ambalajlar), plastik inşaat malzemeleri enerji verimliliği oluşturan türleri ile (izolasyon malzemeleri, depreme dayanıklı plastik inşaat yapı malzemeleri vs), plastik elektrik elektronik malzemeleri tümüyle, plastik savunma sanayi parçaları tümüyle hep aynı teşvik metnine eklenmelidir” dedi.

124

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

TİMUR ERK

TEŞVİKLERE İNCE AYAR TALEBİ

TOBB Türkiye Kimya Sanayi Meclisi Başkanı Timur Erk’de konuşmasında, 30’u aşkın sektöre hammadde ve ara girdi sağladıklarının altını çizerek sektörün ekonomideki ağırlığı üzerinde durdu. Bir ülkenin gelişmesinin kimya sektörü ile paralel seyrettiğini kaydeden Erk, son senelerde alınan devlet desteği için teşekkür etti.


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

125


özel haber

SANAYİDE KULLANILAN RENKLERİN DİLİ

Endüstrinin tONLARI koyu ve mat

Ö

zel kimyasallarda dünya lideri Clariant, plastik endüstrisine sunduğu renk tahminleri kılavuzu, ColorForward® 2017’yi yayınladı. 2006 yılından beri sektöre yön veren ColorForward®, veri madenciliği, sosyal izolasyon, anlam arayışı gibi toplumsal ve ticari trendleri görselleştiriyor. Clariant’ın 2006 yılından bu yana plastik ürün tasarımcıları ve pazarlama profesyonellerine yönelik hazırladığı trend ve renk analiz kılavuzunun 11’inci sayısı yayınlandı. Plastik ürün tasarımcıları ve pazarlama profesyonellerinin etkili renk seçimleri yapmasını amaçlayan ColorForward®, tüketici davranışlarını tetikleyen dört toplumsal trend özelinde renk seçenekleri sunuyor. ColorWorks Avrupa’nın Tasarımcısı Judith van Vliet, “ColorForward 2017, 2016 versiyonundan oldukça farklı. Ruh halimizin biraz daha korkak, daha içe dönük hale gelişini ve birçok insanın bugünlerde hissettiği kopukluğu yansıttığını düşünüyoruz. Bazı istisnalar var elbette ama renklerimiz genel olarak daha mat, daha koyu ve hatta daha belirsiz.” dedi. Judith, “Herkesin ColorForward’a tepkisi farklı olacak. Trend teması beş renkli bir paletten oluşuyor ama bunların amacı “modanın yeni rengini” tahmin etmek değil; Clariant tüketicilerine daha yaratıcı bir deneyim sunmak. Bu trend temaları ve renk paletleri bazıları için gördükleri ve akıllarındaki rengin teyidi olurken bazıları için de ilham kaynağı olacak”

126

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

şeklinde konuştu. ANNOY FIRM OMIT İngilizce “My information” yani “Bilgilerim” ifadesinin bir anagramı olan bu trend, bilginin ifade edilmesini amaçlıyor. Temelinde veri madenciliği ve dijital bilgilerin sistematik şekilde sınıflandırılmasının yattığı Annoy Firm Omit trendinin renkleri, koyu ve gri tonlar. DELONELINATION Judith van Vliet “Delonelination bir uyandırma servisi,” olarak tanımladığı Delonelination, özellikle gençler arasında artmakta olan yalnızlığı, bej ile kahverengi arasında değişen solgun ve mat renklerle simgeliyor. NEBULOVE Nebulove, karmaşık ilişkileri temsil ediyor. Bu temanın renkleri kırmızı, açık yeşil ve sarının tonları. Lila rengi ve kahverengimsi bir turuncunun yanı sıra “mutlu bekarları” temsil eden açık pembe de yer alıyor. Trend: IT’S A TRAP! Van Vliet “Hayat bir tuzak olabilir,” diyor. “Siz engel olmazsanız zor ve stresli ya da çok sıkıcı hale gelebilir. Bu yüzden insanlar bu döngüden çıkmak, zihnin sınırlarını zorlamak için yeni yollar aramaya başlıyor. Bu trend kaçmak ve yeni algılar bulmakla ilgili, doğal olarak renkleri de yeni bir estetik oluşturuyor.


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

127


TEDBİR ALINMAZSA DENİZLERDE BALIKTAN ÇOK ATIK OLACAK Çevreye bilinçsizce bırakılan atıklar denizlerdeki kirliliği arttırıyor. Çözüm karasal kaynaklı atıkları ortadan kaldırmak ve ekonomik değeri olan atıkları geri dönüştürmekten geçiyor. 128

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137


O

kyanus ve dünya denizlerindeki kirlilik her geçen gün artıyor. Yapılan araştırmalar bu tehlikenin ilerleyen yıllarda daha büyük boyutlara ulaşabileceğini gözler önüne seriyor. Dünya kıyıları özellikle çevreye bilinçsizce bırakılan karasal atıklar nedeniyle kirleniyor. Ancak suçlu, diğer atıklar gibi denizin dibine çökmeyip, yüzdükleri ve bu

sebeple görebildiğimiz plastikler ilan ediliyor. Ellen MacArthur Vakfı ile Dünya Ekonomik Forumu’nun denize karışan plastik miktarlarını inceleyen Yeni Plastik Ekonomisi başlıklı raporu da bunun bir örneği. Rapora göre denize plastik atmaya mevcut hızda devam edilirse 2050 yılında denizlerde balıktan çok plastik olacak. Bu raporda 2050 yılında denizde bulunacak balık miktarı yaklaşık 899 milyon

ton olurken; aynı yıl denizlerde bulunacak plastik atık miktarının ise yaklaşık yüzde 25 artışla 850 ila 950 milyon ton seviyesinde bulunacağı açıklanıyor. Bilimsel olarak bu rakamlara nasıl ulaşıldığı bilim otoritelerince de sorgulanıyor. Bu araştırmalar yalnızca plastikleri suçlamaya çalışırken, deniz kirliliğinin ana sebebi olan çevreye bilinçsizce bırakılan karasal atıkların varlığı göz ardı ediliyor.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

129


ATIKLARIN ÇOĞU KARADAN

Bilimsel çalışmalar denizlerdeki atıkların yüzde 70’inden fazla kısmının karadan denize ulaşan atıklar olduğunu ortaya koyuyor. Tüm dünya kıyılarının geleceğinin en büyük tehdidi ülkelerin doğru bir atık yönetimi sistemi olmaması. Yani denizleri aslında denize atılan çöplerden çok, evlerimizde oluşan çöplerin doğru şekilde ayrıştırılıp, geri dönüştürülmek yerine düzensiz depolama alanlarına gömülmesi kirletiyor. Hatta bu atıkların gömüldükleri düzensiz alanlar çoğunlukla da deniz kıyılarında yer alıyor. Dalgalar, sel, rüzgar, kanalizasyon, nehirler ve yeraltı suları aracılığıyla da çöpler denizlere ulaşıyor. Bilimsel çalışmalar denizlerdeki atıkların yüzde 70’inden fazla kısmının karadan denize ulaşan atıklar olduğunu ortaya koyuyor. Plastik atıkları da denizlere ulaşan atıklar arasında. Temiz denizler ve sürdürülebilir bir çevre için yapılması gereken, doğru

atık yönetim sistemi uygulanması ve kaliteli atıkların geri dönüştürülmesi. Atıklar bir ülkenin kıyılarında birikmiyor, dalga ve akıntılarla birlikte tüm dünya kıyılarına yayılıyor. Türkiye’nin denize karışan atıkları başka ülkelerin sahillerini kirletirken, diğer ülkelerden gelen atıklar da Türkiye kıyılarını tehdit ediyor. Bu doğrultuda, vahşi depolama alanlarının rehabilete edilmesi yahut kapatılması ve atık depolama alanlarının deniz kıyılarına yakın yerlere konumlandırılmaması yapılması gereken en doğru adımlardan biri olarak karşımıza çıkıyor.

DENİZDEKİ ATIKLARIN YÜZDE 53’Ü DIŞ KAYNAKLI

Bir ülkenin sadece kendi kıyılarını temizlemesinin yeterli olmadığını belirten PAGEV-PAGÇEV Başkanı Yavuz Eroğlu, “Türkiye denizlerindeki atıkların yüzde 53’ü dış kaynaklı.

Ülkemizin üç tarafı denizlerle çevrili ve maalesef diğer ülke atıklarından büyük oranda nasibimizi alıyoruz. Bölgemizdeki savaşlar, ülkelerin altyapılarının zarar görmesi ve önceliklerinin değişmesi deniz atıklarının artmasına sebep oluyor. Suriye, Lübnan ve Mısır’da Akdeniz kıyısına yakın birçok düzensiz katı atık depolama tesisi mevcut ve bu tesislerin süratle düzenli hale getirilmesi veya kapatılması gerekiyor. Ancak bu savaş şartlarında kimsenin bununla ilgilenme lüksü yok gibi görünüyor. Suriye’deki savaşın insanı dramı yanında çevresel boyutu bizim kıyılarımıza da kirlilik olarak ulaşıyor. Bu durum karşısında acilen önlem almalıyız. Denizlerdeki atıkların temizlenmesi ve yenilerinin oluşmasını engellemek için uluslararası iş birliği içinde tam anlamıyla entegre bir atık yönetim sistemine geçmek yapılması gereken tek çözüm” diye konuştu.

PAGÇEV MUTLU BALIKLAR İÇİN ÇALIŞIYOR Deniz atıkları konusunda plastik sektörü adına PAGEV ve PAGÇEV olarak çalışmalar yürüttüklerini belirten Eroğlu konuşmasına şu şekilde devam etti: “Plastik sektörü olarak sorumlu endüstri misyonumuz çerçevesinde faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. İlk olarak Avrupa’da başlayan ve kısa sürede dünyaya yayınlan Waste Free Oceans Vakfı’nın atıksız 130

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

denizlere ulaşmak için başlattığı projeyi ‘Mutlu Balıklar’ adıyla Türkiye’ye taşıdık. “Mutlu Balıklar” ile deniz yüzeyindeki atıkların temizlenmesi için atık balıkçılığı dediğimiz bir yöntem teşvik ediyoruz. Üstelik bu temizliği sadece plastik atıklar için değil tüm ambalaj atıklarını toplamak üzere gerçekleştiriyoruz. Toplanan atıkların geri dönüşüm işlemlerini ise PAGÇEV

aracılığı ile yapıyoruz. Ayrıca PAGÇEV ile kaynağında ayrıştırma konusunda okullarda bilinçlendirme eğitimleri veriyoruz. Biz plastik sektörü olarak temiz ve sürdürülebilir bir çevre için üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeye çalışıyoruz. Bu projemizle denizlerimizi temizlerken tüm sektörlere de geri dönüşüm konusunda örnek olmayı hedefliyoruz.”


PLASTİK UNIVAR İLE DEĞER BULUYOR Univar Kimya olarak plastik sektörüne dünyanın önde gelen kaynaklarından önemli hammaddeleri sağlıyoruz. Univar Kimya Plastik bölümü, Türkiye ve yakın bölgelerdeki lider üreticilere geniş ürün yelpazesiyle kimyasal katkı ve mineraller sağlamaktadır. Ürün ve servislerimizle ilgili detaylı bilgiye Univar Türkiye mail ve telefon adresleri üzerinden kolaylıkla ulaşabilirsiniz. İnfo.Turkey@univar.com www.univar.com

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

131


Avrupa denizlerindeki temizliğe Türkiye öncülük edecek

Denizlerde her geçen gün artan kirlilik, tüm dünya ülkelerini PolyTalk 2016 Konferansı’nda “Denizlerde Sıfır Plastik” temasıyla bir araya getirdi. Ev sahipliğini PlasticsEurope ve Türk paydaşı PAGEV’in üstlendiği “Okyanuslarda Sıfır Plastik Atık” ana temalı konferans 16-17 Mart 2016 tarihinde Brüksel’de düzenlendi.

S

on yıllarda tüm dünya deniz ve okyanusları kirlilik nedeniyle tehdit altında. Günümüzde deniz ve okyanuslarda yaklaşık 142 milyon ton atık bulunuyor, bu kişi başına 20 kg atık anlamına geliyor. Bu sayıya her yıl 10 milyon ton daha eklenirken kirliliğin yüzde 80’ini karasal atıkların denizlere karışması oluşturuyor. Atıkların yüzde 70’i deniz dibine çökerken yüzde 15’i kıyılara vuruyor, yüzde 15’i ise su yüzeyinde geziyor. Yapılan araştırmalar deniz atıklarının dalgalarla bir kıyıdan diğer bir kıyıya, bir ülkeden diğerine hareket halinde olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla sorunun çözümü ülkelerin tek başına üstesinden gelebileceği bir konu değil. Uluslararası bir iş birliği gerekiyor. Atıklar arasında ilk sırada yer alanlardan biri de plastikler… Bu global sorundan yola çıkan Avrupa Birliği konuyu yakından takip ediyor ve sorunun çözümü için çevre örgütleri ve sanayicilerle birlikte 132

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

çalışıyor. Bu çalışmalar çerçevesinde PolyTalk 2016 Konferansı da bu yılki gündemine “Okyanuslarda Sıfır Plastik Atık”larını aldı. 16-17 Mart tarihlerinde Brüksel’de düzenlenen konferansta Avrupa Birliği ve Türkiye’den yetkililer buluştu ve dünya kıyılarının temizliği için atılacak adımları belirledi.

anlaşmalara gerekse de yurt içinde PAGEV ve benzeri sivil toplum örgütlerinin hayata geçirdiği “Mutlu Balıklar” gibi aktivitelere destek veriyoruz. Kirliliğin oluşumundan önce önlenmesine yönelik çalışmalar titizlikle sürdürülmektedir. Deniz çöpleriyle etkin mücadele amacıyla İstanbul için Deniz Çöpleri Eylem Planı hazırlanmıştır. 2017 yılına kadar denize kıyısı bulunan tüm illerimizde deniz çöpleri eylem planlarının hazırlanması planlanmaktadır.” Bu alanda gerekli tüm çalışmaları Konferansın ilk günü düzenlenen yapıyoruz” dedi. “Bölgesel Sorunlar ve Çözümleri Türkiye plastik sektörünün çatı Hakkında Üst Düzeyli Panel”i T.C. Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı kuruluşu ve PlasticsEurope’un üyesi Mehmet Ceylan’ı ağırladı. PAGEV’in Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı Yönetim özel daveti ile konferansa katılan Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu da Bakan Yardımcısı Ceylan yaptığı konferansın ikinci gününde yaptığı konuşmada, “Deniz atıkları konuşmada “Sorumlu endüstri ve dalgaların ve akarsuların etkisi ile hızlıca yayılıyor. Bu sorunun çözümü sorunsuz çevre” misyonuyla hayata geçirdiği PAGÇEV ile deniz kıyılarının için uluslararası iş birliği şart. Biz temizliği için yaptığı çalışmaları Türkiye olarak gerek uluslararası anlattı.

ULUSLARARASI İş birliği ŞART


MEHMET CEYLAN

SADECE ÇEVRE DEĞİL SAĞLIĞIMIZ DA TEHLİKEDE Deniz atıkları sorununun Türkiye’de çok ciddi boyutlara ulaştığını belirten PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, “ Ülkemizin üç tarafının denizlerle çevrili olması nedeniyle maalesef diğer ülke atıklarından büyük oranda nasibimizi alıyoruz. Bu nedenle denizlerin temizliği konusunda göstermemiz gereken hassasiyetin diğer ülkelere kıyasla daha çok olması gerektiğine inanıyoruz. Ayrıca bir ülkenin sadece kendi kıyılarını temizlemesi de böyle bir durumda yeterli olmuyor. Bunun nedeni; Türkiye denizlerindeki atıkların yüzde 53’ünün dış kaynaklı olması… Örneğin; Lübnan’ın Sayda sahilindeki düzensiz depolama alanlarından denize karışan atıklar Akdeniz kıyılarımızı, Suriye Lazkiye kentinin atıkları Hatay’ın Samandağ kıyılarını, Tuna Nehri ile gelen atıklar ise Karadeniz’i tehdit ediyor. İnsanlar bilinçsizce denizlere bıraktıkları atıkların kaybolacağını düşünüyor. Oysa atılan yüksek miktardaki atık, güneşin ve dalgaların etkisi ile daha küçük parçalara ayrılıyor, bu ayrılan mikro parçaları balıklar yiyor ve bu balıkları da bizler yiyoruz. Yani bizler sadece çevreyi değil, kendi sağlığımızı da tehdit ediyoruz” dedi.

TÜKETİCİYE DE GÖREV DÜŞÜYOR

PAGEV Başkanı Eroğlu açıklamalarını şu şekilde sürdürdü: “Temiz denizler ve sürdürülebilir bir çevre için atılması gereken en gerçek adım ise doğru atık yönetim sistemi uygulanması ve kaliteli atıkların geri dönüştürülmesi. Bu doğrultuda, vahşi depolama alanlarının rehabilite edilmesi yahut kapatılması ve atık depolama alanlarının deniz kıyılarına yakın yerlere konumlandırılmaması yapılması gereken en doğru adımlardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Elbette iş bununla da bitmiyor. Aslında atık yönetimi ve geri dönüşüm konusunda tüketicilere de önemli görevler düşüyor. Bunların en başında atıkların kaynağında ayrıştırılması geliyor. Söz konusu ayrıştırılmış atıkların yerel yönetimler tarafından aynı özenle toplanması ve geri dönüşüm sürecinin başlatılması ideal çözüm. Bunun için bir an önce yerel yönetimlerimizle birlikte hareket ederek entegre atık yönetimine doğru adımlarımızı hızlandırmalıyız” “Türk plastik sektörünün çatı kuruluşu PAGEV olarak biz de “sorumlu endüstri, sorunsuz çevre” misyonumuz çerçevesinde deniz atıkları konusunda çalışmalar yürütüyoruz. Deniz atıkları konusunda en önemli adımlarımızdan biri PAGEV Başkanlığımın yanı sıra 2012 yılından itibaren 69 ülkedeki denizlerin temizliği sorumluluğunu üstlendiğim WFO Türkiye, Ortadoğu ve Afrika Başkanlığım çerçevesinde yürüttüğümüz proje oldu. Bu sayede Avrupa’da başlayan ve kısa sürede dünyaya yayınlan Waste Free Oceans Vakfı’nın atıksız denizlere ulaşmak için başlattığı projeyi ‘Mutlu Balıklar’ adıyla Türkiye’ye taşıdık. Projenin Türkiye’deki ilk adımını, av yasağı döneminde gerçekleştirdiğimiz etkinlik çerçevesinde

Büyükada’da deniz yüzeyinden, balıklara zarar vermeyen özel bir ağ ile plastik ve diğer ambalaj atıkları toplayarak atmıştık. İkincisini İstanbul Boğazı’nda gerçekleştirdik. “Mutlu Balıklar” ile deniz yüzeyindeki atıkların temizlenmesi için atık balıkçılığı dediğimiz bir yöntem teşvik ediyoruz. Üstelik bu temizliği sadece plastik atıklar için değil tüm ambalaj atıklarını toplamak üzere gerçekleştiriyoruz. Toplanan atıkların geri dönüşüm işlemlerini ise Türkiye’nin ambalaj atıkları yetkilendirilmiş kuruluşumuz PAGÇEV aracılığı ile yapıyoruz. Ayrıca PAGÇEV ile kaynağında ayrıştırma konusunda okullarda bilinçlendirme eğitimleri veriyoruz. Biz plastik sektörü olarak temiz ve sürdürülebilir bir çevre için üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeye çalışıyoruz. Bu projemizle denizlerimizi temizlerken tüm sektörlere de geri dönüşüm konusunda örnek olmayı hedefliyoruz.” Belçika Federal Devlet Bakanı Bart Tommelein yaptığı konuşmada Kuzey denizinde deniz atıklarının önlenmesi için çalışmalar yaptıklarına değinerek gelecek hafta Kuzey denizinde kıyı temizliği yapacaklarını duyurdu.

AVRUPA’DAN BÜYÜK DESTEK VAR

Avrupa Komisyonu Çevre Genel Müdürü Marianne Wenning ise konuşmasında, “Plastik endüstrisi sorunun çözümünde adımlar atmıştır. Bu adımları hızlandırmamız ve arttırmamız gerekiyor. Özellikle döngüsel ekonomi paketi ile iş birliğimizi arttırabiliriz” dedi. Sorunun büyüklüğüne uygun bir iş birliğine ihtiyaç duyulduğunu açıklayan Ellen MacArthur Vakfı CEO’su Andrew Morlet, bu sorun aynı zamanda yeni plastik ekonomisi içinde büyük fırsatlar içerdiğini söyledi.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

133


134

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137


TEMİZ SU İÇİN EN UYGUN ÇÖZÜM

PLASTİK BORU Türkiye 2014 yılında, suyun verimli kullanılmasını sağlayan 850 bin tonluk plastik boru üretti. Aynı dönemde 23 bin tonluk ithalat yapılırken, 351 bin ton ihracat gerçekleştirildi.

7

milyara ulaşan dünya nüfusu ve iklim değişikliği doğal kaynakları eritmeye devam ediyor. Yakın bir gelecekte tüm dünyanın susuz kalabileceği konuşulurken; mevcut suyun verimli kullanımı ve kaliteli bir şekilde insanlara ulaştırılması da önemli bir konu olarak karşımıza çıkıyor. Araştırmalar dünyada her gün yaklaşık 6 bin çocuğun sağlıksız ve kirli sular yüzünden öldüğünü ortaya koyuyor. Bir milyardan fazla insan temiz içme suyuna erişemiyor. Öte yandan Asya ve Afrika ülkelerindeki kuraklık çığ gibi büyüyor. İnsanlar, su kirliliği ile mücadelede en yüksek verimi sağlayacak ürünleri tercih ediyor. Bu doğrultuda yüksek enerji verimliliği, maliyet avantajı, dayanıklılığı ve taşıma kolaylığı ile plastik borular alternatiflerine göre bir adım öne geçiyor. Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV), Türkiye ve dünyada yoğun bir şekilde kullanılan plastik borular ile ilgili çarpıcı bilgilerin yer aldığı bir rapor hazırladı. “Plastik Boru ve Su” başlıklı rapora

göre, özellikle Avrupa, NAFTA ve gelişmekte olan Asya ülkelerindeki alt yapı yatırımları büyük bir plastik boru pazarının oluşmasını sağladı. Bugün dünya plastik boru kullanımı yılda ortalama yüzde 6-7 oranında artıyor. Atık su, drenaj, doğal gaz dağıtım şebekelerinin yenilenmesi ve inşaat sektöründeki gelişmeler plastik boru tüketimini olumlu etkiliyor. Dünyada su kaynaklarının giderek azalması ve bu kaynakların verimli kullanılmasına duyulan ihtiyaç, suyun dağıtımı için yapılan çalışmaların önemini artırıyor. Suyu sağlıklı ve hijyenik yollarla ulaştırmak amacıyla etkin iletişim ağlarının kurulma zorunluluğu plastik boru sektörünün pazarını büyütüyor. Bu ihtiyaç ve gelişim, plastik boru üreten firmaların ARGE çalışmalarını da artırıyor.

TÜRKİYE 850 BİN TONLUK PLASTİK BORU ÜRETTİ

Türkiye’de plastik boru üretim kapasitesi 1.1 milyon ton civarında. Bu kapasitenin yaklaşık yüzde 60’ını yumuşak, yüzde 40’ını da sert borular oluşturuyor.

Türkiye’de 2014 yılında 850 bin tonluk plastik boru üretildi. Aynı dönemde 23 bin tonluk ithalat yapılırken; 351 bin ton ihracat gerçekleştirildi. Yurt içi plastik boru tüketimi ise aynı dönemde 522 bin ton olarak gerçekleşti. Buna göre Türkiye’nin toplam plastik boru üretiminin yüzde 40’ından fazlası ihraç edilirken; yurt içi tüketimin yüzde 4’ü ithalatla karşılandı.

125 ÜLKEYE İHRACAT

Türkiye 125’in üzerinde ülkeye plastik boru ihracatı yapıyor. En çok ihracat gerçekleştirilen ülkeler sırasıyla; Irak, Rusya, Türkmenistan, Bulgaristan ve Azerbaycan. Plastik boru ile yaşam kalitesini artırabiliriz… Plastik borular sayesinde milyarlarca litre içme suyu tasarruf edilirken su, doğalgaz ve diğer günlük ihtiyaçlar daha ucuza sunulabiliyor. Su pompalarken harcanan elektrik azaltılabiliyor ve en önemlisi temiz suya ulaşılıyor, böylece yaşam kalitesi artırılıyor. Tarım sulama sistemlerine de uygun olan plastikler, kuraklığa alternatif çözüm üretiyor, sağlıklı ve doğal gıdalara ulaşmaya

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

135


P

SUSUZLUK TEHLİKESİ KAPIDA

AGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, “Bugün dünya nüfusu 7 milyara ulaştı ve bu sayı giderek artıyor. Buna karşılık dünyanın su kaynakları yenilenemiyor ve dünya nüfusuna yetmiyor. Gelecek tahminlerinde dünyanın en büyük sorununun yaşam kaynağı ‘su’ olacağı yer alıyor. Su kaynaklarının çeşitli nedenlerle yok olduğu günümüzde birçok sorunla karşı karşıyayız. Susuzluk, kuraklık, açlık ve daha birçok sorun… Bu doğrultuda su kaynaklarının verimli kullanılması ve temiz suyun en kaliteli şekilde insanlara ulaştırılması hayati önem taşıyor. Plastik borular bu açıdan önemli bir görev

üstleniyor. Plastik boru dünyada 55 yıldır kullanılıyor. Sağlam, esnek, çevreci olmaları, enerji verimliliği sağlamaları, maliyet avantajı, uzun süreli dayanıklılıkları ve taşıma kolaylığı gibi birçok avantaja sahip. Bu avantajlar sayesinde her sektörde kullanılabiliyor” dedi. Eroğlu, “Türkiye’de kullanım alanları genişleyen ve farklılaşan plastik boruların; sahip oldukları avantajlar ile sadece içme suyu şebekelerinde değil, petrol ve doğal gaz şebekelerinden kanalizasyon sistemlerine, tarımsal sulamadan ısıtma sistemlerine kadar birçok sektörde kullanımı giderek artıyor.” diyerek sözlerini bitirdi.

Plastik borular neden tercih ediliyor? Plastik borular, esnemez demir borulara göre çok daha dayanıklı. Plastik boru hafifliği sebebiyle nakliye, elleçleme ve döşeme esnasında enerji tasarrufu sağlar. Pürüzsüz yüzeyleri sayesinde su pompalamak için gereken enerji düşer. Alternatiflerine göre uzun kullanım ömrüne sahip olan plastik borular, ayrıca geri dönüştürülebilme özelliğiyle de yüzlerce yıl devam edecek bir yüksek sürdürülebilirlik düzeyi sağlar. Plastik borular paslanma, aşınma, kimyasallar ve darbelere karşı metal borulara oranla olağanüstü derecede dirençlidir. Doğru koşullarda döşendiğinde

136

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

100 yıldan uzun bir süre kullanılabilir. Esneklikleri ve düşük ağırlıkları sayesinde kolayca döşenebilirler, dayanıklılıkları nedeniyle az bakım gerektirirler. Bu nedenle plastik borular kullanıldığı her yerde düşük maliyetli çözümler sunar. İçme suyuna yönelik tüm boru malzemeleri ve ürünleri CEN standartlarına uygun şekilde test edilerek onaylanır. Gönül rahatlığıyla içme suyunda kullanılabilir.

Plastik boru malzemelerinin ısı geçirgenliği düşüktür. Plastik borular çamur tahliyesinde de mükemmel bir iş çıkarır.


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

137


PLASTİK SEKTÖRü ÇOK TEHLİKELİ SINIFTA DEĞİL TÜRK-İŞ’İN PLASTİK SEKTÖRÜNÜN ÇOK TEHLİKELİ SINIFA ALINMASI TEKLİFİ ÇALIŞMA BAKANLIĞI’NDA KABUL EDİLMEDİ

T

.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen İşyeri Tehlike Sınıfları Komisyonunda; Türk-iş’in teklif etmiş olduğu, 22.21.04 NACE Kodlu; “Plastikten yarı mamul halde profil, çubuk, tabaka, levha, blok, film, folyo, şerit vb. ile monofitalament imalatı (naylon brandalar dahil)” üretim şeklinin Tehlikeli sınıftan, Çok Tehlikeli sınıfa alınması görüşüldü. İş Sağlığı ve Güvenliği kapsamında işletmelerin yürütmüş oldukları faaliyetler, İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin İşyeri Tehlike Sınıfları Tebliği’ne göre; o işyerinde yapılan asıl iş dikkate alınarak, Az Tehlikeli, Tehlikeli veya Çok Tehlikeli olarak sınıflandırılmakta, bu sınıflandırma ise İş Sağlığı ve Güvenliği Tehlike Sınıfları Komisyonu tarafından yapılmaktadır. Bununla birlikte tehlike sınıfları ile ilgili itirazlar İş Sağlığı ve Güvenliği Tehlike Sınıfları Komisyon toplantısında ele alınmaktadır. Bu komisyon yaptığı toplantılarda itirazları değerlendirmekte ve karara bağlamaktadır. Türk-iş yaptığı başvuru ile Plastik Sektörünün tehlikeli sınıfta olmasına itiraz etmiş ve çok tehlikeli sınıfa alınmasını talep etmiştir. Söz konusu taleple ilgili toplantıya PAGEV olarak katılım gösterilmiş ve 22.21.04 kodlu Plastik üretiminin Çok Tehlikeli sınıfta olamayacağı yönünde yapılan sunum ve görüşmelerle katılımcılara sektör görüşlerimiz aktarılmıştır. Bu konuda bizden farklı düşünen başta Türk-iş olmak üzere gerek Bakanlığımız gerek diğer komisyon üyeleriyle toplantı öncesi ve toplantı

138

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

sırasında gerekli görüşme ve müzakereler yapılmış ve ardından yapılan oylamada, 22.21.04 kodlu Plastik üretiminin, 3’e karşı 7 oy ve oy çokluğu ile ÇOK TEHLİKELİ SINIFA GEÇMESİ TALEBİ REDDEDİLMİŞTİR. PAGEV olarak ülke Sanayimizin göz bebeği işveren ve çalışanımızla, rekabetçiliği, istihdamı ve iş güvenliğini artırmak için çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Başta ÇSB Bakanımız Sn. Süleyman Soylu ve tüm komisyon üyelerine, İş Sağlığı ve Güvenliği, İstihdam ve Sanayimizin rekabetçiliğine gösterdikleri hassasiyet ve destek için teşekkür ediyoruz. Bu doğrultuda gerekli tüm platformlarda çalışmalarımız devam edecektir.


PLASTİK SEKTÖRÜNE DAİR HERŞEY BU SİTEDE sektör oyuncularının a’da Z’ye ihtiyaç duyabileceği tüm bilgilerin yer alacağı en geniş kapsamlı sitesi yayın hayatına başladı

www.pagev.org.tr

Plastiğin kullanımı ve öne çıkan özellikleri

Plastik Nedir? Plastik çeşitleri ile alakalı detaylı teknik bilgileR

PLASTİK ENDÜSTRİSİ HAKKINDA MERAK EDİLEN HERŞEY

GÜNCEL VE GENİŞ BİLGİ MERKEZİ www.pagev.org.tr

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

139


Türk Plastik Sektörünün İlk İSİMLERİNDEN...

MUAMMER İBRİŞİM

Ü ‘‘

lkemizde başlangıcı 1950’lere dayanan Türk plastik sektörünün el presleri ile üretim yapılan en zor dönemlerinde, Tahtakale Telefon Sokak’ta, o günün şartlarında ilk plastik hamam tası, ilk plastik tespih, ilk plastik koçero gibi nice ürünü üreterek, plastiğin günlük yaşam içerisine entegre edilmesine ön ayak olmuş, plastik sektöründe bir çok ilk’e imza atmış, sektörün değerli büyüğü ve duayen ismi MUAMMER İBRİŞİM geçtiğimiz günlerde ebediyete uğurlandı. Kendisini vefatından yaklaşık 2 ay önce son ziyaretimizde, 96 yaşında, tek tek sakladığı Türkiye’de ilk kez üretilen ürünleri gösterirkenki heyecanı, sektörün köklerinin derinliğini ve iş sevgisini herkese öğretti. Merhum Muammer İbrişim’e Allah’tan rahmet, kederli ailesine başsağlığı ve sabırlar dileriz. Tüm sektörün ve işinin sevdalılarının başı sağ olsun. Büyük mirasına sahip çıkacağız. İşte Duayen’in vefatından önce kendisini ziyaret eden PAGEV’e yaptığı son açıklamalar….

‘‘

İŞ HAYATINA İLK ADIM Plastik sektörüne giriş öykünüzü dinleyebilir miyiz? Plastik, Türkiye’de 1950’lerin ilk döneminde tanınmaya başlandı. O zamana kadar değişik işlerle uğraştım. Bir süre sanayicilikle uğraştım. Plastiğe geçiş yapmadan önce de tavla, satranç ve bezik takımı imalatı yapıyordum. Hatta bir dönem, İngiltere ve Amerika’ya bezik takımı ihracatı da yaptım. Plastik yeniydi ama kısa sürede tüketim talebi ve üretim hızı hale gelmişti. Önünün açık 140 PAGEVyoğun PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137 olduğunu gördüm. Gelişmek benim

için iş hayatı ya da yaşamın içinde olsun hep birinci öneme haiz olduğu için plastik alanına geçiş yaptım. Başlangıç 1955-1960 yılları arasında direkt imalatla oldu. Laboratuar malzemeleri, şişe ve diş macunu kapakları imalatı yapıyordum. İşe el makinaları ile başladım. 1960’tan sonra makina ekipmanı kullanmaya geçtim. Bu defa ürünlere tavla pulları, satranç ve dama taşları gibi gruplar da eklendi. Tabii ‘plastik’ üretiminde bir ekipmanla değişik ürünlere yönelmek ve eklemelerle bunu ilerletmek de mümkün.

Ben de 1970 yılından itibaren o zamanlar ithali başlayan fiber malzeme ile okul çantaları üretimine başladım. Oğlum Suphi Bey de 1977’de iş hayatına atıldığında plastik üretimine başladı. O daha çok vakum ve dosya türü ürünler üzerinde yoğunlaştı. Zamanla kendi işlerimi ona devretmeye başladım. Bir yerde o, değişimi de devralmış oluyordu. Nihayet firma 15 yıldan beri mutfak eşyaları üretiminde ihtisaslaştı. Yaklaşık 8 yıl önce de işlerin büyük bir kısmını oğluma devrettim.


Sektörün Mucidinden unutulmaz ürünler

1955-1956 yılları arasında üç arkadaş ile birlikte Ankara’da Umumi Plastik Sanayicileri Derneğini kurup başkanlık etmişliğim vardır. Sosyal sorumluluk projelerinde de başkanlıklarım olmuştur. Sektörle yakından uzaktan ilgili olmayan insanları bile bu sektöre çekmişliğim de bulunmaktadır. Ayrıca, Allah vergisi zekâm sayesinde Plastiğe daima buluşlarla girdim. Benim zamanımda alüminyum maşrapalar vardı ben onun “koçero” adını verdiğimiz plastikten mamul olanını yaptım. Alüminyum maşrapalar 5 liraysa ben bunun plastiğini yaparak 1 liraya sattım ve bundan çok paralar kazandım. Sektöre ilk olarak kalıp

ve piyasaya sürdüğüm atölyesi kurmakla bu ürünlerden çok para başladım. İlk makinemi kazandım. Plastikten İtalya’dan almıştım. Bu hala neler yapabilirim makineyi Türkiye’ye ilk ben diye düşünürüm. Ben getirdim ve bunu bana plastik ile kullanılacak ve rahmetli İskender Bey kırılmayacak ürünler yapıp satmıştır. Bu Enjeksiyon geliştirdim. Bu işle hem makinesi o dönemdeki para kazandım hem de en iyi makineydi. Hatta insanlara faydalı oldum. Bu bu makine o dönemin sektörün önü daima açıktır Mercedes otomobiline ve öyle kalacaktır. Marifet benzetilirdi. taklit ile olmaz buluş ile olur. Sonrasında ise, fosforlu Mesleğimle ilgili çok defa tespihi icat edip piyasaya yurt dışında bulundum. sürdüm. Ayrıca bu tespihi İnsan gezdiği gördüğüyle ilk icat eden benim. ilim sahibi olur. İlim sahibi Bu tespih geceleri de insanlara saygı gösteririm ışık yansıttığından çok ve gösterilmesini isterim. tercih edilen bir ürün Bu sektördeki sanayicilerin oldu. Plastikten sigara birçoğu elimde ağızlığı, moblenden imal büyümüşlerdir. Sektördeki tavla yapıp piyasaya geçmişim ile bu sektöre sürdüm. Bu ürünler benim köklü isimlerin gelmesinde yapıp sattığım ürünlerin faydam olduğuna sadece birkaç tanesidir. DERGİsİ | SAYIinanırım 137 Yaptığım icatlarımdanPAGEV PLASTİK yürekten 141


GELİŞİMİ TAKİP ETMEK EN ÖNEMLİ PRENSİBİM

PAGEV, TÜRKİYE’YE HİZMET EDİYOR PAGEV yaptığı ve hedeflediği çalışmalarla sadece sektöre değil Türkiye’ye hizmet etmiş oluyor. Dediğim gibi bilgi, rekabeti de kalkınmayı da besleyen temel bir kaynak. Kaynağı harekete geçiren de tabii ki diyalog. PAGEV’ in eğitimle ilgili çalışmaları, organize ettiği fuar ve sektörel toplantı faaliyetleriyle sektörde yaşattığı diyalog trafiği, bilgiyi her yönüyle akışkan ve kullanılabilir hale getiriyor.

Plastik çok renkli bir ürün alanı içeriyor. Başlangıçtan itibaren ürün alanı tam anlamıyla değişmese bile yakın olan diğerlerine kaydırılabilir. Üretimde teçhizat ekleme veya teçhizatta değiştirme olursa o zamanda ürün alanı değiştirilebilir. Burada gelişme iki yönlü olarak söz konusu; birincisi firmanın ürün yelpazesinin geliştirilmesi diğeri de eklenen ürünün piyasadaki mevcutlarına göre değişik nitelikte üretilerek sunulması. Bir de yeni olanı önce yakalayıp onu sunuşta ilk olmak. Bu da, firmanın sektöre kattığı bir yenilik ve rekabet payıdır. Örneğin; benim için genellikle elektrik düğmeleri gibi işaret görevli mamullerde kullanılan, fosforlu tespih plastiği Türkiye’ye ilk getiren olmak çok önemli.

GENÇ GİRİŞİMCİLER NE İSTEDİĞİNİ BİLMELİ İnsan bilinçli olarak ilgisini geliştirdiği bir alan seçtiğinde; benimsediği konuyu pratiğe geçirmek ve onu ilerletmek kabiliyetine hakim olabilir. Benim dileğim, meslek olarak veya yatırım gibi büyük planlar olarak kendisine yön vermek isteyen birinin, öncelikle sevdiği ve bilinçli bir ilgi oluşturduğu alanı seçmesidir. Çünkü çalışma azmini koruyacak ve arttıracak husus meşgul olduğu konuyu benimsemekle olur. Çalışmak, bizim gibi dünyaya açılma atağına girişmiş bir ülke için en zorunlu ihtiyaçtır.

142

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137


ADAŞIMI RAHMETLE ANIYORUM

Rahmetli Muammer İbrişim sektörümüzde yer alan çok değerli bir arkadaşımızdı. Kendisi ile çok eski dönemlerden tanışıklığımız vardı. Aynı isimlere sahip olduğumuzdan birbirimize ‘adaş’ diye hitap ederdik. Plastik sanayine girişi 1954 yıllarıydı. Öncesinde Uzunçarşı’da tespihçi dükkanı işletirdi. Ardından plastiğe geçiş yaptı. Kardeşim Selahattin Yüceler ile de bir dönem çalışmışlardı. Türkiye’de plastik sektöründe iştigal eden ilk 20 isimden biriydi. Muammer İbrişim iyi, çalışkan ve dürüst bir insandı. Kendine Allah’tan rahmet diliyorum.

PAGEV Kurucu Onursal Başkanı

MUAMMER YÜCELER

ZOR GÜNLERİN ADAMIYDI Rahmetli Muammer İbrişim Bey ile 1959 senesinde tanıştım. O günkü şartlarda Tahtakale’de bulunan 5 katlı iş hanının 2. Katında plastik üretimi ve satışı yapmaktaydılar, biz de aynı binada 3. katta kalıp üretimi yapmaktaydık. Kendisi ile tabak, çanak, maşrapa gibi bir çok ürününde kalıp desteği vererek çalışma imkanımız oldu. 1969 yılında bizden makine aldı. İyi bir ticaretimiz ve dostluğumuz oldu. Kendisine Allahtan rahmet diliyorum. Sektörün o günkü zor şartlarında öncü isimlerinden biriydi.

IŞıLDAR SİESTA YKB. İZZET IŞILDAR

YENİ NESİL ONUN İZİNDEN GİDECEK PAGEV ESKİ BAŞKANI HAYRULLAH YELKENCİ

Rahmetli Muammer İbrişim bizden önceki kuşakta yer alan sektörümüzün ilklerinden bir isimdi. Türkiye plastik sektörünün el presleri ile üretim yaptığı en zor dönemlerinde Tahtakale Telefon Sokak’ta mesleğini günün şartlarında en modern ve yenilikçi yaklaşımla sürdüren Muammer İbrişim, ülkemiz plastik sektöründe yer alan en önemli isimlerden biri oldu. Kendisinin o dönemde sevgi ve desteğini gördük. Muammer İbrişim’e Allah’tan rahmet, ailesine ve sektörümüze başsağlığı diliyorum.

YENİLİKÇİ BİR İNSANDI Rahmetli Muammer İbrişim beyi 1961 yılında tanıdım. Hatta kendisi Sadettin Savaş ile ortak olduğu dönemde yaklaşık 1 yıl yanında çalışmışlığım da oldu. Çok iyi yürekli, sevecen, yardım sever, işine sadık ve yeniliğe açık bir insandı. Ülkemiz plastik sektörünün ilklerinden olan Muammer ağabeyimiz dönemin zor koşullarında sektörde iyi işler yapmış, yeniliği takip eden anlayışı ile iz bırakmıştır. Kendisine rahmet diliyorum, sektörümüzün başı sağolsun.

IŞıLDAR SİESTA Y.K. ÜYESİ İHSAN BODUR

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

143


GELİŞİMİN ÖNCÜ İSİMLERİNDENDİ

METE PLASTİK YKB.

ÖMER KARADENİZ

Muammer İbrişim ağabeyimiz sektörümüzün gerçek anlamda önemli duayenlerinden birisiydi. Her zaman pozitif bir yaklaşım tarzı vardı. Plastik sektörümüzün ilk kurulduğu dönemden Mercan ve Tahtakale’den başlayan dinamik yayılmasında Muammer İbrişim’in adı çok önemli ve büyüktür. Sektörün inovatif hareketinin o günlerde en önemli öncülerinden biriydi. Sürekli yenilik peşinde koşan çok değerli bir büyüğümüzdü. Sektörümüz önemli bir duayenini ebediyete uğurladı. Plastik sektörümüzde marka bir isim olan Muammer İbrişim’e rahmet diliyorum. Sektörümüze, ailesine ve tüm sevenlerine başsağlığı diliyorum.

‘‘NAYLONCU’’ İLKLERE İMZA ATTI Rahmetli Muammer İbrişim ile 70’li yılların sonlarına doğru tanıştığımda ben daha 30’umda değildim. Bayrampaşa’da sahibi bulunduğu küçük iş hanında, kendisi de geçtiğimiz yıl vefat etmiş kiracısı Yöm Vakum Ambalaj firmasının sahibi Şaban Yavuz’u ziyarete gittiğimde Muammer İbrişim ile tanışmıştım. Şaban Yavuz’un bulunduğu katın altında da Muammer abinin büyük oğlu Suphi plastik enjeksiyon işleri yapıyordu. Plastik dedim ama o dönemde plastik eşyalara herkes “Naylon” demekte, plastik üretimi yapanların pek çoğu da plastiğin polipropilen, polietilen, poliamid gibi türlerini bilmiyor elteks, möblen, vb. ticari markaları ile tanıyordu. İşte o dönemlerden de önce plastik üretimine başlamış olan Muammer İbrişim ülkemizde pek çok plastik ürünü ilk kez üretmenin heyecanını hissederken, karısı da eşinin işini soranlara muhtemelen “Nayloncu” diye cevap veriyordu. Ama rahmetli Muammer abimiz eğitim imkanı bulamamış olmasına karşılık fıtratında mevcut çok önemli ve değerli bir özelliğe sahipti. Hayata pozitif bakar, insanlara ve sorunlara filozofça yaklaşır, hatta oldukça zekice esprilerle o durumun şirin yönlerini yakalardı. Yani çevresindekilerin gerginliklerinin giderilmesinde çok yararlı, yan etkisi olmayan doğal bir “Müsekkin” etkisi yapardı. Mekanı Cennet olsun.

AYDIN AĞAOĞLU

O ÇOK ÖZEL BİR ‘‘BABA’’ VE SEVGİ DOLU BİR İNSANDI Herkesin babasının özel bir konumu olduğu tartışılmaz ancak benim babam insan sevgisiyle dolu, ufku ve vizyonu yüksek, insanlara saygı ile yaklaşan, aile değerleri son derece yüksek mükemmel bir babaydı. Çocuklara karşı ayrı bir sevgisi vardı ve fabrikaya gittiğinde çocuklar arabasının yolunu gözlerdi. Onları mutlu etmek için her defasında şeker, balon ve hediyeler dağıtırdı. İlk kez plastik yemek tabakları bastığında bunları evde kullanmak üzere getirdiğini dün gibi hatırlıyorum. Arkadaş, dost gibiydik kısacası mükemmel bir insandı. Onu özlemle anıyorum, mekanı cennet olsun. KIZI AYNUR İBRİŞİM 144

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

145


DuPont ve Dow birleşiyor, endüstride çığır açılıyor

Yeni dev: DowDuPont

DuPont ve Dow’un resmi birleşmesiyle ortaya çıkan DowDuPont’un piyasa değeri 130 milyar ABD Doları olacak. Birleşme yıllık 3 milyar Dolar maliyet sinerjisi ve yaklaşık 30 milyar dolarLIK piyasa değeri oluşturacak

D

uPont (NYSE: DD) ve Dow Chemical Company (NYSE: DOW) şirketleri yaptığı duyuruda, yönetim kurullarının vardığı kesin anlaşmaya göre; hissedarların birleşme öncesi sahip olduğu tutarda hisseye sahip olacak şekilde şirketlerin birleşeceğini bildirdi. Her iki şirketin birleşmesinden oluşan yeni şirketin adı DowDuPont olacak. Taraflar daha sonra DowDuPont’u vergiden muaf bölme işlemiyle, bölmek suretiyle

146

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

üç bağımsız halka açık şirket kurmayı planlıyor. Bu işlemin mümkün olan en kısa zamanda gerçekleştirilmesi planlanarak düzenleyici, kurum onaylarına tabii olan birleşme işlemi sonrasında 18 – 24 ay içinde tamamlanması bekleniyor. Kurulan şirketin bölünmesi sonucunda küresel anlamda lider ve sadece tarım alanında faaliyet gösteren bir şirket, küresel anlamda lider ve sadece malzeme bilimi alanında faaliyet gösteren

bir şirket ve ayrıca teknoloji – yenilik odaklı özel ürünler alanında faaliyet gösteren lider bir şirket olmak üzere üç yeni şirket kurulacak. Her bir şirketin açık ve net olarak odaklandığı bir sahası, uygun bir sermaye yapısı ve ayrıca özellikli ve etkileyici bir yatırım tezi, ölçek avantajı olacak. Bu şirketler müşterilere mükemmel çözüm ve tercihleri daha iyi şartlarda sunabilmek için özellikle teknolojik gelişim alanına yatırımlar yapacak


BİRLEŞME BÜYÜMEYİ HIZLANDIRACAK Dow Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Andrew N. Liveris konuyla ilgili; “Bu oluşum, endüstrimiz için çığır açan bir gelişmedir, teknolojik gelişme ve malzeme bilimi alanında lider bu iki güçlü şirketi bir araya getirmek için on yılı aşkındır süregelen vizyonumuzun sonuçlarını yansıtmaktadır” dedi. Liveris sözlerine şöyle devam etti; “Geçtiğimiz on yıl içinde, endüstrimizin tamamı gelişen dünyanın yol açtığı – her şirketin öngörü sahibi ve çevik olmasını, uygulamalarında belli alanlara odaklanmasını gerektiren - zorluklar ve fırsatlar karşısında tektonik kaymalar yaşadı. Söz konusu birleşme işlemi Dow’un sürmekte olan dönüşümünü hızlandıran önemli bir geliştirme olup ciddi düzeyde değer ve üç güçlü yeni şirket yaratmamıza neden olmuştur. Eşit büyüklükte iki şirketin birleşmesi, bir yandan tüm hissedarlarımız ve müşterilerimiz için daha fazla değer yaratırken, diğer yandan da her iki şirketin büyüme profilini iyileştirecektir.”

FIRSATLAR ARTACAK

DuPont Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Edward D. Breen; “Birbirini çok iyi tamamlayan iki küresel lider şirketin birleşmesi, uzun vadeli ve sürdürülebilir değer yaratılması ile üç güçlü, konusuna odaklı ve endüstri lideri şirketin kurulması için olağanüstü bir fırsattır. Her bir şirket sermayesini daha etkin bir şekilde tahsis edecek, güçlü yenilikleri daha verimli uygulayabilecek, katma değer yaratan ürün ve çözümlerini dünya genelinde daha çok müşteriye sunabilecektir” diyerek sözlerine şöyle devam etti: “Bu birleşme kesinlikle DuPont açısından daha çok büyüme ve daha çok değer yaratma yönünde atılan büyük bir adımdır. Eşit büyüklükte iki şirketin birleşmesi ile maliyet sinerjileri ve büyüme sinerjilerinin sağladığı ek avantaj sayesinde kısa vadede önemli değer yaratılmasına yol açacaktır. Daha uzun vadede ise, yapmayı planladığımız üçlü bölünmenin hissedarlarımız ve müşterilerimize daha çok değer sağlaması, çalışanlarımıza daha çok fırsat yaratması beklenmektedir. Zira her bir şirket küresel zorlukların talebi zorladığı bu segmentlerde birer lider kuruluş olarak faaliyet gösterecektir.”

SİNERJİK BİR İŞLEM

Söz konusu birleşme işlemi tamamlandığında kurulan yeni şirketin adı DowDuPont ve toplam piyasa değeri, duyuru anı itibariyle, yaklaşık 130 milyar ABD Doları’dır. Birleşme işleminin şartlarına göre; Dow hissedarları her bir Dow hissesi karşılığında 1.00 DowDuPont hissesi alacak, DuPont hissedarları ise her bir DuPont hissesi karşılığında 1.282 DowDuPont hissesi alacaktır. Tercihli hisseler hariç olmak üzere, Dow hissedarları ve DuPont hissedarları tam seyreltilmiş hisse bazında birleşmiş şirketi yaklaşık yüzde 50 oranında paylaşacak. Bu işlemin yaklaşık 3 milyar ABD Doları maliyet sinerjisi sağlaması ve maliyet sinerjilerinin tüm yıla yayılan etkisinin yüzde 100’ünün, işlem tamamlanmasından itibaren ilk 24 ay içinde gerçekleşmesi planlanıyor. Ayrıca, büyüme sinerjilerinden de yaklaşık 1 milyar ABD Doları avantaj bekleniyor.

ALANLARINA ODAKLI LİDER KURULUŞLAR

Her iki şirketin yönetim kurulu üyeleri birleşme sonrasında, DowDuPont’un vergiden muaf şekilde üç bağımsız halka açık şirket haline dönüştürülmesi için gerekli çalışmaları yapmayı planlıyor ve her bir şirketin yatırım sınıfı kredi derecesini hedefliyor. Her biri güçlü, konusuna odaklı, güçlü yenilik kapasitesi, küresel ölçeği ve ürün portföyü geniş, sermaye tahsisi odaklı ve belirgin bir rekabetçi pozisyonu olan birer şirket olacak.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

147


EVSİD’in hedefi ihracatı arttırmak Dünyada Türk ev ve mutfak eşyaları ihracatı payının yüzde 1,9 olduğunu BELİRTEN EVSİD Başkanı ÖNDER, bu oranı yüzde 4’e, 5’e çıkaracak potansiyelin mevcut olduğunu ifade etti.

K

uruluşunun birinci yılını kutlayan Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD) Başkanı Burak Önder, EVSİD markasını daha iyi konumlandırmayı hedeflediklerini söyledi. Dünyada Türk ev ve mutfak eşyaları ihracatı payının yüzde 1,9 olduğunu belirten EVSİD Başkanı Önder, bu oranı yüzde 4’e, 5’e çıkaracak potansiyelin mevcut olduğunu ifade etti. Önder, geçtiğimiz yıl boyunca gerçekleştirdikleri firma ziyaretlerini devam ettireceklerini ifade ederken, “Dernek bünyesinde farklı komiteler kurduk. Gençlik Komitesi bunlardan bir tanesi. Genç arkadaşlarımızın meslektaşlık duygusunu yaşamalarını sağlayacak çalışmalar ortaya koyuyoruz. Gençlik Komitemiz çalışmaları neticesinde “Bilen Konuşuyor”

148

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

etkinliğini ortaya koyduk ve ilk olarak Arzum Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kolbaşı’nı bu etkinlikte konuşmacı olarak ağırlayarak gençlere tecrübelerini anlatma imkanı sağladık” dedi.

FRANSA ÖNCELİKLİ HEDEF PAZARLAR ARASINDA

Fransa’ya Türk ev ve mutfak ürünleri ihracatının çok düşük seviyelerde olduğuna dikkat çeken Önder, “Fransa’dan çok büyük bir perakendeci ile görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Fransız pazarının özelliklerini, neler yapmamız gerektiği konularında edindiğimiz bilgilerle Fransa’ya olan ihracatımızı da artırmayı amaçlıyoruz” dedi. İkili iş görüşmelerine büyük önem veren EVSİD’in İstanbul’da Haziran ayında gerçekleştireceği B2B etkinliği ile 2500 görüşmeye ev sahipliği yapacağı ifade edildi.

TASARIM VE MARKALAŞMA ÖNEMLİ İKMİB Başkanı Murat Akyüz, EVSİD’in gala yemeğinde yaptığı konuşmada ev ve mutfak eşyaları sektörünün hızlı bir büyüme geçirdiğine değinirken, “Özellikle tasarım ve markalaşma konusunda önemli noktaya ulaştık. Sektör, yurt dışı pazarlamada da ciddi bir tecrübeye sahip. Ev ve mutfak eşyaları sektöründeki 3 binin üzerindeki firmamızın toplam ihracatı 2014 yılında 3 milyar dolara ulaştı. Geride bıraktığımız yıl ihracat 2,4 milyar dolar olarak gerçekleşti” dedi.


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

149


PAGEV - EVSİd İş birliği Mutfak-ev eşyaları sektöründe faaliyet gösteren firmaları bünyesinde barındıran EVSİD Yönetim Kurulu, PAGEV yönetimini ziyaret ederek sektörel fırsatları görüştü.

150

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

E

v ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD) Yönetim Kurulu, sektörel iş birlikleri konularını görüşmek üzere PAGEV Yönetim Kurulunu ziyaret etti. PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu ve EVSİD Yönetim Kurulu Başkanı Burak Önder’in başkanlıklarındaki heyetler, PAGEV Merkezinde bir araya geldi. Toplantıda konuşan PAGEV Başkanı Eroğlu, EVSİD Yönetim Kurulu Başkanı Önder’e ziyaretlerinden dolayı duyduğu memnuniyeti belirterek, önümüzdeki süreçte iki kurum arasında sektör menfaatleri doğrultusunda farklı alanlarda iş birliği yapılmasının faydalı olacağının altını çizdi. EVSİD’in çalışmalarını ilgiyle izlediklerini de

söyleyen Eroğlu, plastiklerin her alanda olduğu gibi ev ve mutfak eşyalarında da yoğun olarak kullanıldığını kaydetti. Eroğlu, 1. Yılını dolduran Türk Ev ve Mutfak Eşyaları Sektörünün temsilcisi EVSİD’in başarılı çalışmalarının artarak süreceğine inandığını da ifade etti. EVSİD Başkanı Önder de, kurum olarak Türkiye’de yerleşik, üretici özelliği taşıyan ve mutfak-ev eşyaları sektöründe faaliyet gösteren firmaları bir araya getirdiklerini ve bu sektörün gelişmesi yönünde faaliyetler sürdürdüklerini anlattı. Önder, PAGEV’in çalışmalarını yakından takip ettiklerini ve iki kurum arasında yapılacak iş birliğinin de sektörler açısından önemli olacağını da ifade etti.


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

151


GELECEĞİN OTOMOBİLLERİ TAMAMEN PLASTİK OLACAK Modern araçlar plastik malzemeyle yüzde 15 daha hafif. İnovatif plastik ve kompozit malzemeler kullanılarak 100 kilogram hafifletilen araç ömrü boyunca 750 litre yakıt tasarruf sağlıyor. Güvenlikten de ödün verilmiyor.

O

tomotiv endüstrisinin 130 yıllık gelişimine bakıldığında üretim, tasarım ve fonksiyonellik gibi birçok özellikte yaşanan değişim dikkat çekici. Artık bir araçtan daha konforlu, üstün güvenlikli, yakıt tasarruflu, şık

tasarımlı, düşük fiyatlı, yüksek performanslı ve çevreci olması bekleniyor. Bu taleplerin tümüne cevap verebilecek otomobillerin üretimi için plastik ve kauçuk malzemeler ilk sırada tercih ediliyor. Çok yönlü ve esnek kullanımı

Otomotivde plastik kullanımı 5 yılda yüzde 52 arttı 152

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

sayesinde teknolojik yenilik ve tasarım özgürlüğü sunan plastikler; hafiflik, sağlamlık ve geri dönüşüm özelliği ile günümüz otomobillerinden beklenen faydaları karşılıyor. Bu doğrultuda araçlardaki kullanım oranı da giderek artıyor.


PLASTİKLERİN OTOMOTİVDEKİ PAYI ARTTI

Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV), plastik sektörünün en önemli kalemleri arasında yer alan otomotiv plastiklerinin 2015 yılında gösterdiği performansı ve gelecek projeksiyonunu ortaya koyan kapsamlı bir rapor hazırladı. 2015 yılındaki toplam plastik üretiminin yüzde 5’ini otomotiv plastikleri oluşturdu. Geçtiğimiz yıl üretilen her otomobildeki ortalama plastik oranı yüzde 11,8’e yükseldi. Kauçuğun oranı ise yüzde 6,6 oldu. Türkiye’de taşıt araçları üretiminde ve parktaki araçların yenileme talebinde, 2015 yılında son 5 yıla kıyasla toplam malzeme ağırlığı içinde kullanılan plastik miktarı yüzde 52 artarak 418 bin tona yükseldi. Aynı dönemde kauçuk miktarı ise yüzde 56 artış gösterdi ve 234 bin tona ulaştı. Plastik ve kauçuk ürünlerin ağırlıklı kullanıldığı alanlarda en yüksek payı yüzde 19 ile iç giydirme ve yüzde 12 ile koltuklar üstlenirken; bu alanları tampon, kaput altı, döşeme, ön konsol, aydınlatma ve yakıt sistemleri izledi. Rapora göre plastikler, otomotiv endüstrisinden aldığı bu payı 2020’de yüzde 61 artırarak kullanım miktarını 672 bin tona çıkaracak.

TAMAMI PLASTİKTEN OTOMOBİL HAYAL DEĞİL

T

DAHA AZ YAKIT AVANTAJI

Türkiye’nin petrol kaynaklarına sahip olmayışı ve dünyanın en pahalı benzininin kullanılması bu konuda yapılan araştırmalarda yakıt tasarrufunu ön plana çıkarıyor. Yakıt tasarrufunun yolu ise otomobillerin daha hafif parçalar kullanılarak ağırlıklarının azaltılmasından geçiyor. Otomotiv üretiminde kullanılan yeni inovatif plastikler ve kompozitler sayesinde araçlar hafifleyerek daha az yakıtla daha verimli bir sürüş performansı ortaya koyuyor. Örneğin; modern bir otomobilde 100 kg’lık plastik 200-300 kg’lık diğer malzemelerin yerini aldığında, söz konusu otomobilin 150 bin kilometredeki 8 bin 500 litrelik yakıt tüketimi 750 litre gibi önemli bir oranda azalıyor. Plastiklerin çok yönlü kullanım avantajları ve plastik teknolojisindeki gelişmelerle birlikte bir otomobilin güvenliğinden, konforundan veya sağlamlığından taviz vermeden yeni işlevler kazanabilmesi, plastikleri tasarımcılar açısından da çekici bir malzeme haline getiriyor. İleri seviyedeki plastik malzemelerin gücü ve dayanıklılığı otomobilleri korozyona karşı daha iyi koruyor ve ortalama ömrünü 12 yıldan fazla uzatıyor. Kuvvetleri ve darbe direnci özellikleri sayesinde plastikler tamponlar için şok emmeden hava yastıklarına, yan darbe korumasına ve emniyet kemerlerine kadar temel güvenlik özelliklerini de sağlıyor.

ürk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, “Yerli otomobil üretimi için çalışmalar devam ediyor. Ülkemiz ve sektörümüz için oldukça önemli bir gelişme. Türkiye’nin 2020 yılına kadar yollarda olmasını planladığı otomobilde, elektrikli araç dâhil tüm tiplerde hafiflik yani düşük karbon emisyonu öne çıkıyor. Başta otomobil olmak üzere uçak, uzay, savunma sanayileri gibi ana sanayilerin gelişmesi ülkemizde daha inovatif plastiklere ihtiyacı artıracak. Böylece plastik sanayisinde katma değerli bir ürün pazarı da ortaya çıkacaktır” dedi. Eroğlu, “Plastik sektörü olarak en önemli hedefimiz tümüyle plastikten üretilmiş bir

otomobil. Bugün kullandığımız araçların iç aksamı neredeyse tümüyle plastik ögeler içeriyor. Dış kısımda tamponlar, farlar, fren sistemlerinde ve hatta gövdede plastik kullanımı gittikçe yaygınlaşıyor. Örneğin Hindistan’da Reva firması 830 kilogramlık gövdesi tamamen plastikten bir aracı üretmiş durumda. BMW, Mercedes gibi dünyanın dev markaları gövdede, camlarda ve jantlarda plastik uygulamalarını devreye sokmak üzere çalışmalar yürütüyor. Böylece sınırlı kaynaklarımızı sınırsız teknoloji geliştiriyor ve destekliyor. Tamamen plastikten üretilen bir otomobil teknoloji sayesinde hayal değil” diye konuştu.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

153


sektörel haber

ÇÖPS ÇETESİ geri dönüşüm bilinci aşılıyor İstanbul’un ardından Kocaeli’de sahne alacak ‘Çöps Çetesi Müzikali”, tüm ambalaj atıklarının çöp olmadığını; atıkları kaynağında ayrıştırmanın ve geri dönüşümün yeşil bir dünya için önemini anlatıyor.

154

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

K

amuoyunun ve kurumsal markaların destekleriyle büyümeye devam eden “Yuvaya Dönüşen Plastikler” sosyal sorumluluk projesi kapsamında, yarının dünyasını yönetecek çocuklarımıza plastikler dahil tüm ambalaj atıklarının aslında çöp olmadığını eğlenceli bir şekilde aktaran “Çöps Çetesi” müzikal çocuk oyunu, 2015 yılından beri gösterimlerini sürdürüyor. İlk gösterimini sektör mensuplarına ve ailelerine yapan “Çöps Çetesi” müzikal çocuk oyunu; Türk Eğitim Vakfı Türkan Sedefoğlu İlkokulu’nda ve Küçükçekmece Belediyesi iş birliği ile Sefaköy Kültür Merkezi’nde sahnelenmesinin ardından Marta ayında Kocaeli’ne taşınıyor. Şenmak Makine, TSP Makine ve Eurotec Mühendislik Plastikleri

şirketlerinin sponsorluğuyla gerçekleşen ve yüzlerce öğrenciye ulaşan “Çöps Çetesi” oyunu, Jokey Plastik’in desteği ile Kocaeli’ndeki çocuklar için yeniden sahnelenecek. Plastik atıkların kaynağında ayrıştırılması alışkanlığı ve geri dönüşümüne yönelik farkındalık oluşturmayı hedefleyen “Yuvaya Dönüşen Plastikler”in bu konuda çocukları da eğitmeye, bilinçlendirmeye yönelik olarak sunduğu “Çöps Çetesi” oyunu 4-12 yaş grubuna hitap ediyor. Ancak özgün senaryosu ile çocuklar kadar yetişkinler tarafından da keyifle izlenerek büyük beğeni topluyor. “Çöps Çetesi” müzikal tiyatro oyunu, Kocaeli’nin ardından Türkiye’nin birçok ilindeki gösterimleri ile 2016 yılında daha da geniş kitlelere ulaşacak.


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

155


Dow’dan paketleme ve ambalajDA

akıllı çözümler Dow Paketleme ve Özel Plastikler Ekibi, Pack Studios inovasyon merkezinin tanıtımını gerçekleştirdi. iş liderleri, endüstri uzmanları ve basını buluşturan Dow, sürdürülebilir çözümlerle ambalaj ve paketleme sektörüne nasıl katkı sağlanacağını gösterdi.

156

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

D

ünyanın en büyük kimya şirketlerinden biri olan Dow, Paketleme ve Özel Plastikler Ekibi önderliğinde gerçekleşen basın toplantısında, Türkiye’deki büyüme stratejisiyle ilgili güncel gelişmeleri aktardı. İş liderleri ve endüstri uzmanları aracılığıyla Pack Studios inovasyon merkezinin tanıtımı gerçekleştiren Dow, The Ritz Carlton Oteli’nde gerçekleşen basın buluşmasında sürdürülebilir çözümlerle ambalaj ve paketlemenin nasıl güçlendirilebileceğini anlattı. Küreselleşen ekonomi, artan kentleşme, refah ve mobilite sayesinde değişen hayat tarzlarına vurgu yaparak etkinlikteki konuşmasına başlayan Avrupa, Orta Doğu ve Afrika Paketleme ve Özel Plastikler Yeni İş Geliştirme Direktörü Fabrice Digonnet, tüketicilerin gıda ambalajında artırılmış işlevsellik, kullanışlılık ve güven konularında artan küresel talebe cevap verecek daha fazla seçenek beklentisinde olduklarını söyledi.

ÖNLEYİCİ AMBALAJ

Paketlemede inovasyonun itici gücü başlıklı sunumuyla gıda güvenliği ve gıda sektöründe ambalajlamanın önemiyle ilgili bilgiler paylaşan Dow Paketleme ve Özel Plastikler Orta Doğu, Afrika ve Türkiye’den Sorumlu Satış Direktörü Sami Mainich, yıllık israf edilen gıda miktarının 1.3 milyar ton olduğu düşünüldüğünde, gıda israfını

azaltmak için gıdaların bozulmasını ve ürünlerin hasar görmesini önleyici ambalaj çözümleri bulunduğunu söyledi. Artan paketleme talebi ve 2030 yılına kadar beklenen yüzde 40 nüfus artışının kentleşme sorununu da beraberinde getireceğini vurgulayan Mainich, “Küreselleşme sorunu gıdaları daha uzağa, daha ucuza ve daha güvenli ulaştırma ihtiyacını da beraberinde getiriyor. Değişen yaşam tarzları, beslenme alışkanlıkları, artan gelir ve yaşlanan nüfus faktörleri de ambalaj sektöründeki gelişimi zorunlu kılıyor” dedi.

SERT KAPLARA ESNEK ALTERNATİF Tanıtımı gerçekleştirilen PackXPert ambalaj teknolojisi, büyük ve geleneksel sert kaplardan, esnek ambalaj seçeneklerine geçiş imkanı tanıyan yenilikçi bir teknolojidir. Bu farklı esnek dik pouch torba; dayanıklı, hafif ve düşük maliyetlidir. Esnek olan bu küp şekilli ambalaj rafta stabildir ve dik olarak ya da yanı üzerinde eşit derecede iyi şekilde durabilir. Değişik boyutta olabilen (1L- 20 L aralığında) ve PackXpert ambalaj teknolojisi ile üretilebilen bu yenilikçi ambalajlar; bir dizi ev, kurumsal ve endüstriyel uygulamalarda kullanılabilme potansiyeli taşıyor.


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

157


özel haber

plastİk poşetle yaşama tutundu 10 hafta erken doğan Isaac Derwent, hayata başladığında sadece 1 kiloydu. Küçük bebeğin hayatını ise sandviç poşeti kurtardı.

A

nne Jennifer eşi Jonathan ile birlikte alışveriş yaptığı sırada karnında hafif bir ağrı hissetti. Ancak hamileliğinin 30. haftasında olduğu için bunun doğum sancısı olacağını düşünmedi. Jennifer ilk çocuğunu hastaneye yetişemediği için evinde doğurmuştu. Aynı şeyi yaşamaktan korkan genç kadın eşi ile birlikte hemen hastaneye koştu ancak geç kalmıştı çünkü küçük Isaac aceleci davranıp, yolda hayata merhaba dedi. Anne ve baba erken doğan 1 kilo ağırlığındaki bebeklerini sandviç poşetine sararak vücut ısısını korudu.

VÜCUT ISISINI KORUDU

Hastaneye ulaştıklarında doktorlar poşetin içindeki bebeği görünce şaşkınlıklarını gizleyemediler. Jennifer Derwent bebeğini poşete koyarak vücut ısısının korunmasını sağlamış ve ölmesini engellemişti.

158

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

İKİ ÇOCUKLARI DA NORMAL DOĞMADI

Poşetin içindeki bebek hemen yoğun bakım ünitesine alındı. Isaac 5 hafta boyunca hastanede kaldı. Derwent çifti için bu olay alışılmadık bir durum değildi çünkü ilk çocukları Holly’nin doğumu da normal bir şekilde gerçekleşmemişti. Poşet sayesinde yaşayan Isaac’in sağlığı şu an yerinde. Genç anne bebeğini doğururken acı çekmedini ama doğumdan sonra küçük Isaac’i kucağına alamadığında daha çok acı çektiğini belirtti. P


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

159


sektörel haber

PAGEV’DEN KOZMETİK SEKTÖRÜNE

k e t s e Tam D

K

ozmetik Sektörünün kuruluşları PAGEV Yönetimini ziyaret ederek fikir alışverişi yaptı. Erkul Kozmetik, Adnan Akat Kozmetik, Gabrini Kozmetik, Makyaj Kozmetik gibi sektörün ileri gelen firmalarının yer aldığı toplantıda Renkli Kozmetik sektörünün büyük sorunlarından olan ambalaj üretimine değinilirken, Türkiye’deki üreticileri teşvik projelerinin geliştirilmesi istendi.

Yurt dışından gelen dolu ve montajlı ürünlerin Türkiye’de sektörü olumsuz yönde etkilediği gündeme getiren Kozmetik sektörünün öncü firmaları, Çin ve Tayvan’dan gelen ucuz, kalitesiz ambalajdan şikayetçi olup bazı önerilerde bulundular. PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu sorunları dinledikten sonra, çözüm için gerekli tüm desteği sunacaklarını söyledi.

İŞte SEKTÖRÜN sorunlarI ve çözüm önerileri: Çin ve Tayvan da yapılan ürünler ucuz olduğu için Türkiye’den fazla talep alıyor. Türkiye’de renkli kozmetik ambalajı yapan firma yok. Montajlı ürünlerin iç piyasada üretimi çok zor. Dışarıdan alınan ürünler 1 veya 2 ay kadar uzun bir sürede geliyor. Renkli kozmetikte Türkiye’de 6 milyon dolarlık hacim var ama üretim yapan fabrikaları teşvik etmek gerekiyor. Yurt dışından gelen dolu ürünlere ilave vergi konulmalı. Türkiye’deki sektör yenilikleri takip edemediği için taklit etmek zorunda kalıyor. Uzak doğudan gelen plastiklerin fiyat oranları düşük olduğu için Türkiye’deki bazı firmalar kapandı. 160

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

Hammadde ucuz olduğu için Çin çok uygun fiyata ürün yapıyor, fiyatta rekabet zorlaşıyor. Hazır ürünlerin piyasa girmesi Türkiye’de sektöre zarar veriyor. Piyasa da Çin mallarının yoğunluğundan dolayı Türk malları geri planda kalıyor. Çin’de yüksek oranda ithalat var. Türkiye’de maşa ve düzleştiriciye %35 vergi konuldu. Avrupa ülkeleri üreticilerini ciddi anlamda korumakta. İhracat yapan firmalar arasında katma değer olan ve katma değer olmayanlar arasında farklılık olması gerekiyor. Türkiye’de kalıp üretimi geliştirilmeli. Yerli sektörün korunması için ithal mallara ilave vergi konulmalı.


İ

25. Gümüş Yılı İKLİMLENDİRMEDE ÇEYREK ASIRLIK TECRÜBE

klimlendirme ve soğutma sektörünün önemli oyuncularından İmbat, 25. Yılı’nı kutluyor. Çeyrek asrı geride bırakan marka, kapsamlı bir yenilenme süreci geçirerek, faaliyetlerine hızla ve yepyeni bir görünümle devam ediyor. 1991 yılında İzmir’de hayata başlayan İmbat bugün, Türkiye’nin yanı sıra dünyada 30 ülkeye ihracat gerçekleştiriyor. Sunduğu ürünler ve gerçekleştirdiği ilklerle iklimlendirme ve gıda soğutması alanında önemli bir yere sahip olan firmanın Yönetim Kurulu Başkanı Kerim Gümrükcüler, “25 yıl bizim için dolu dolu geçti. Geçmişimizi hem mesleki anlamda kazanımlarla hem de kazandığımız dostluklarla

doldurduk. Bu sürede Türkiye’de, sektörün birçok ilkini gerçekleştirdik. Çatı tipi klimamızla dünyada Eurovent sertifikasına sahip yedinci firma olduk. Tüm bunlar bizim için oldukça gurur verici” açıklamasında bulundu. Yirmi beş yılın sektörde önemli bir deneyim olduğunu belirten Gümrükcüler, “Yola çıkarken elimizdeki en önemli şey işimize duyduğumuz heyecandı. Sektörde çeyrek yüzyıllık bir deneyime sahibiz. Ama heyecanımızdan bir şey kaybetmedik. En önemli gücümüz ise birlikte çalıştığımız insanlar; çalışanlarımız, tedarikçi firmalarımız ve müşterilerimiz…” sözleriyle düşüncelerini dile getirdi.

Yola çıkarken elimizdeki en önemli şey işimize duyduğumuz heyecandı. Sektörde çeyrek yüzyıllık bir deneyime sahibiz. Ama heyecanımızdan bir şey kaybetmedik.

İmbat, gümüş yılını Bizim kadar heyecanlı, bulunduğu kutlamanın mutluluğu her yerde etkisini hissettiren ve ile birlikte kapsamlı bir yirmi beş yıllık deneyimiyle, daima yenilenme sürecinin de daha iyi olmak için çalışan bir heyecanını yaşıyor. İlk kuş var hayatımızda” dedi. Yirmi olarak Kemalpaşa’da beşinci yılı, bir dönüm noktası olarak bulunan fabrikasını büyüten belirten yetkililer, “Yenilenen logo, firma, yirmi beşinci yıla özel kurumsal yapı ve yeni internet yenilenen logo tasarımı sitemizle birlikte Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi içerisinde ile de yeni yaşını gururla bulunan fabrikamızı da büyüterek kutluyor. İmbat’ın yirmi yeniliyoruz. Bu yıl her yönüyle bizim beşinci yılındaki yenilikleri için yeni ve heyecan dolu bir yıl…” sözleriyle, hakkında bilgi veren firma yetkilileri, “Artık 2016 yılında yeni bir görünümle sahada İmbat’ı, her kanat çırpışıyla bir değişim yaratan, havayı değiştiren bir kuş temsil ediyor. olacaklarını ifade ettiler. PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

161


özel dosya 162

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137


SEVGİ

KALBE İYİ GELİYOR S

evginin kalp ve diğer hastalıklarla yakından ilişkisi olduğu belirlendi. Düşük sosyo-ekonomik düzey, sosyal destek eksikliği, iş stresi, aile yaşamında depresyon, düşmanlık ve ayrılık acısı hem kalp-damar hastalığı gelişme riskine, hem de mevcut olan hastalığın klinik seyrinin kötüleşmesine yol açıyor. Ayrılık acısı düzeyinin artması kadın ve erkeklerde kalp krizi riskini arttırıyor.

KALP SAĞLIĞI BOZULUYOR İş ve aile yaşamında yüksek psikolojik talepler ve iş gerginliğine bağlı stresin de erkeklerde kalp-damar hastalığı gelişimi için bir risk faktörü olduğuna dair kanıtlar mevcut. Kadınlar ile ilgili çalışmalar daha az olmasına karşın, aile yaşamında uzun süreli stres durumunun da bu riski arttırdığı görülüyor. Yaygın anksiyete ve panik ataklar mevcut kalpdamar hastalığının seyrini daha da kötüleştirebilir. Kronik stres altında kalan ve stresle baş etme yöntemlerini bulamayan endişeli, mutsuz, yorgun, isteksiz olan kişiler de risk grubunda. Bu kişiler, hiçbir şey yapmak istemezler. Negatif düşüncelere sahip olan, sosyal ve iş hayatından kopuk tiplerdir. Bu tip kişilerin kalp-damar hastalığı geçirme riskleri normal kişilere göre 2-3 kat fazladır.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

163


Müziği ihmal etmeyin Araştırmalar, müzik dinlememizi öneriyor çünkü müzik, kortizol salgısını yavaşlatarak stres hormonlarının düzeyini düşürüyor

SEVMEK GÜZEL AYRILIK TEHLİKELİ Kişinin sevgilisinden ya da çok sevdiği yakınlarından birini kaybetmesi veya ayrılması gibi streslere bağlı olarak, çoğunlukla kadınlarda görülen, adrenalin gibi stres hormonlarının artmasına bağlı olarak göğüs ağrısı, nefes darlığı, sıkıntı, fenalık gibi semptomlarla seyredebilir ve kalp krizini taklit edebilir. Ancak bu duygu-durum bozukluğunun çok yoğun yaşanması sonucunda kalp krizi gibi ciddi hastalıklar gerçekleşebilir. STRESTEN UZAK DURUN İş stresinden kaçınmak için planlı hareket edilmeli, yapılması gereken acil işlere öncelik verilmeli ve geri kalan işlerin ise yetiştiği kadarı yapılmalı. Yapılmaktan hoşlanılmayan aktivitelerde başka alternatifler düşünülmeli. Spor yapılmalı, beslenmeye dikkat edilmeli, çok fazla kafein ve alkol tüketiminden uzak durulmalı. Trafikte strese girenler, yola çıkarken trafiğin olduğu fikrine alışmalı. Gün içindeki boş zamanlarımızda ya da bekleme sürelerinde çanta, evrak düzenlemek, evi toparlamak, aramaya fırsat bulamadığımız kişilerle telefonla görüşmek gibi daha önce ertelenen işler yapılabilir. Karşılıklı ilişkilerde stresten uzak durmak için kişiler birbirlerini dinlemeli. İletişimin, özellikle kaygının ve acının paylaşılmasının insanları rahatlattığı araştırmalarla kanıtlanmış durumda.

164

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

Gülmek tedavi eder. Stresin yüksek tansiyon, baş ağrısı gibi hastalıkları tetiklediği bilindiği gibi, gülmenin de sinirleri gevşettiği, kan dolaşımını kolaylaştırdığı da bilimsel olarak ortaya konuldu.


Türkiye’nin lider, endüstriyel ambalajlama sistemlerinin üreticisi, Deren Ambalaj, artık küresel SCHÜTZ IBC üretim ağının bir parçası. SCHÜTZ ECOBULK bir lojistik aracı olarak, kapalı devre çalışan firmalar ile tek yönlü paketleme faydalarını birleştiren küresel bir kavramın kalbidir. Bu tüm dünyada, sıfır yönetim maliyeti ile, müşteriler ve kullanıcıların maksimum esneklikten yararlanırken aynı anda ambalaj ve lojistik maliyetlerini en ekonomik seviyede tutma imkanını sağlıyor.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

165


PAGEV özel

PAGEV VAKFI’NIN ÜYELERİNE SAĞLADIĞI AVANTAJLAR PAGEV, üyelerinin ihtiyaç ve taleplerini dikkate alarak yüklendiği misyonu aşağıdaki faaliyetleri yerine getirerek yürütür.

1 2 3 166

Devletin, sektörümüzü destekleyici politikalar oluşturmasında yardımcı olur.

4

Plastik sektörünün bir bütün olarak rekabet gücünün arttırılmasına ve plastik sektörümüzce yaratılacak katma değer ve istihdamın, yabancı ülkelere değil, kendi ülke ekonomimize kazandırılmasını sağlayacak çalışmalar yapar.

5

Sektörümüzün sorunlarını ve çözüm önerilerini, yazılı ve görsel medyayı kullanarak tüm kamuoyuna duyurmaya azami gayret sarf eder.

6

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

Her yıl Tüyap-PAGEV iş birliği ile düzenlenen PlastEurasia Fuarı’na üyelerine özel indirimli standlı katılım imkanı sağlar.

Üyelerinin, yurt içi ve yurt dışı uluslararası fuarlara daha uygun şartlarla katılımı amacıyla fuar firmaları ile anlaşmalar yapar, uygun görülen fuarlara info stand ile katılır ve üyelerinin eriştiği ileri imalat teknoloji kabiliyetlerini tanıtır.

Her yıl düzenlediği “Plastik Endüstri Kongresi”, ‘‘Uluslararası Plastik Ambalaj Teknolojileri’’ve belli zamanlarda bizzat organize edeceği veya iş birliğinde bulanacağı seminer ve eğitimlere üyelerimizin ücretsiz veya indirimli katılmalarına olanak tanır.


7 8 9 10

Üyelerinin değişen koşullara uyum sağlaması amacıyla, üyelerce ihtiyaç duyulan eğitim faaliyetlerini organize eder.

Sektörümüzün bazen bir bütün, bazen de özel sorunları, yazılan raporlar ve bizzat Bakan düzeyindeki görüşmelerle dile getirir.

Sektörümüzle ilgili yurt içi ve yurt dışı sempozyum ve toplantılara iştirak eder.

Internet sayfasında sektöre yönelik raporları ve verileri yayınlar.

11 12 13 14

PAGEV, üyelerinin ileri teknoloji imalat kabiliyetlerini dış dünyaya tanıtmak ve üyeleri arasında iletişim kurmak amacıyla faaliyetlerde bulunur

PAGEV Yönetim Kurulu Üyeleri, TOBB, ITO, ISO, TTGV gibi sektörümüzle ilgili kurumlarda aktif görevler alarak, sektörümüzün sorunlarını ve çözüm önerilerini değişik platformlara taşır.

Plastik Sektör Platformu, Kimya Sektör Platfomu gibi sektörümüzü ilgilendiren alanlarda sektör öncülerini buluşturan bir platform oluşturur, sekreteryasını yürütür.

Plastik sektörünün imajını güçlendirecek, Çevre Bilincini Geliştirmek ve Sosyal Sorumluluk Projeleri’ne katkıda bulunmak için projelerin hazırlanıp uygulanmasını sağlar.

PAGEV Vakfı üyelik başvurusu için: +90 212 425 13 13

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

167


UnIverSIty of Rochester’da görev yapan bilim insanları tarafınca üretilen yeni tip polimer, rahatlıkla şekil değiştirebiliyor ve ağırlığının tam bin katını taşıyabiliyor üstelik oldukça da esnek.

Şekil hafızası, maddelerin zamanla özündeki şekillerine dönmesini sağlayan özel bir teknoloji

Ağırlığının bin katını taşıyan Şekil Değiştirebilen Polimer Üretildi

H

em esnek, hem de ağırlından 1000 kat daha fazlasını kaldırabilen yeni madde, sıradan bir lastik gibi görünmesine rağmen son derece sağlam. Esnek ve dayanıklı olmasının yanı sıra “şekil hafızası” özelliğine de sahip olan bu madde, ilk şeklini her zaman koruyor. Şekil hafızası, maddelerin zamanla özündeki şekillerine dönmesini sağlayan özel bir teknoloji. Oldukça zor bir üretim aşamasına sahip olan bu maddeler, şekilleri ne kadar çok değişirse değişsin, ilk şekline kendi kendine geri dönebiliyorlar. Maddenin

ESEN PLASTİK 1 40 YAŞINDA

168

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

şekil hafızası özelliğini vücut ısısıyla, yani yaklaşık 35 dereceyle tetiklemek adına ayarlamış olan bilim adamları, yeni üretilen bu maddenin tıpta dikiş ipi olarak kullanılabileceğinden ve vücut ısısıyla temas etmesiyle birlikte orijinal şekline geri dönebileceğinden söz etti. Webtekno’nun haberine göre bu maddenin şekil hafızası özelliğinin farklı sıcaklıklarda da aktifleşebileceğinden bahseden kimya mühendisi Mitch Anthamatten, bu maddenin ilerleyen senelerde yapay deri üretmek için kullanılabileceğine dikkat çekti.

976 yılında 3 kişilik bir ekip ve 500 metrekarelik bir atölyeden yola çıkarak günümüzde altyapı, üstyapı, zirai sulama sektörlerine yönelik ürettiği tüm boru çeşitleriyle sektöründe lider marka haline geldiklerini belirten Esen Plastik Yönetim Kurulu Başkanı Salih Esen; “Adana ve İzmir’de 200 bin metrekarelik tesis, 500’e yakın çalışan ve 100 milyon doları aşan bir ciroya sahibiz. Sadece fabrika bazında değil; aynı zamanda kurumsallaşma gayretimizle bugünlere geldik. Kendimizi firmamızla beraber büyütmenin ve geliştirmenin yollarını aradık. Kadrolarımızı bunlara göre dizayn ettik. Bugün artık ikinci jenerasyon da işin içinde olması gerek Eren Bey gerekse Eldem Hanım’ın aktif görevde bulunması ve bu işi seviyor olmaları bizler için ayrı bir mutluluk kaynağı”

dedi. 2015’te kapasite ve verimliliği artırmaya ve otomasyona yönelik yatırımlar yaptıklarını belirten Salih Esen, 40. yılda Esen Plastik markasını büyütmeye devam edeceklerini dile getirdi. Başarılı sanayici, 2016 hedeflerini şu sözlerle açıkladı; “Yeni yılda Menemen Plastik İhtisas OSB’de sadece Türkiye’nin değil Avrupa’nın en modern plastik boru fabrikasının inşaatına başlayacağız. Proje çalışmalarımız hızla ilerliyor. 80 bin metrekarelik alanda kurulacak Avrupa’nın en modern ve akıllı fabrikasında en modern otomasyon yönetmleriyle plastik boru üreteceğiz. Yeni ürün çeşitlerimizi de mevcut ürün gamımıza ilave ederek bu modern tesiste üretime geçeceğiz. Ayrıca yeni yılda yapılacak bir çok ihale ve piyasada bizim ürünlerimize yönelik potansiyel mevcut” şeklinde konuştu.


Bak Ambalaj’dan solvent geri kazanım tesisi

Türkiye’nin önde gelen fleksibıl ambalaj üreticilerinden Bakioğlu Holding iştaraklerinden Bak Ambalaj 2018 yılı sonuna kadar 30 milyon euro değerinde yatırım kararı aldı.

Ü

rün kalitesini geliştirirken, verimliliğe de katkıda bulunarak maliyet tabanını daha da rekabetçi hale getirmek koşuluyla müşteri memnuniyetini üst seviyede tutmayı amaç edinen Bak Ambalaj teknoloji ve tesis yatırımlarına hız veriyor. 2016 yılında kapasite artışına yönelik makina yatırımları, solvent geri kazanım tesisi yatırımı, İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’nde ek tesis ve düzenleme yatırımları ile mevcut tesislere

modernizasyon yatırımları kapsamında 30 milyon euro yatırım yapacağını Kamuoyu Aydınlatma Platformu üzerinden duyurdu. Açıklamada, söz konusu yatırımların kapsamının kapasite artışına yönelik makina ve teknoloji yatırımları, Türkiye’nin solvent ithalatını azaltmak, sürdürebilirlik ve çevre politikalarını desteklemek amacıyla solvent geri kazanım tesisi yatırımı olduğu ifade edildi.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

169


PAGEV’İN EĞİTİM HAMLESİ SÜRÜYOR PAGEV, Okullarımızdaki öğretmenlerin ve öğrencilerin plastik eğitimlerini destekleyici çalışmalarını sürdürüyor PAGEV, okullarındaki öğretmenlerin plastik alanında daha yetkin ve donanımlı olmalarını hedefleyerek PAGEV AKADEMİ kapsamında verilen eğitimlerde öğretmenlerimize ücretsiz eğitim alma imkanı sağlamasının yanında atölye öğretmenlerimizin plastik sektörü ile ilgili donanımlarını artırmak maksadıyla uzman öğreticiler nezaretinde uygulamalı kurs almalarını da sağladı.

Bu çalışmaların yanı sıra PAGEV olarak, okullarımızda eğitim gören öğrencilerimizin de plastik sanayine hızlı uyumlarını hedefleyen PAGEV Öğrenci Sanayici Buluşmaları etkinliğimizi de sürdürüyoruz. Öğrencilerimiz, sektörün önemli üretim üslerinde plastiğin şekillenmesini adım adım üretim sathında izleyerek gelecekleri ile ilgili planlamalarını da şekillendiriyorlar. Sektörümüzün de yoğun destek verdiği okul atölyelerimizdeki modern makine ve teçhizatlar ile eğitimlerini pekiştirecek gençlerimiz, yakın geleceğin plastikçileri olarak sektörümüze değer katmaya aday olacaklar.

170

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137


Vakfımız PAGEV’in kurduğu okullarda eğitim veren öğretmenlerimizin, öğrencilere plastik mesleği hakkında, güncel teknolojiye uygun uygulamalı bir eğitim verebilmeleri için, eğitimcinin de eğitiminin gerekli olduğu düşüncesi ile Küçükçekmece PAGEV Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde görevli öğretmenlerimizin uygulamalı kurs almalarını sağladık. Atölye öğretmenlerini kapsayan Talaşlı İmalat Beceri Kursu PAGEV öncülüğünde toplam 2 ay sürmüş ve “Yaparak Öğren-Öğrenerek Yap” sistemiyle okulumuz öğretmenlerinin son derece faydalı bilgiler kazanmalarını sağlamıştır. Uygulamalı ve teknolojik talaşlı imalat beceri kursu, okulumuzda makine ressamlığı menşeli öğretmenlerimizin plastik teknolojisi alanına uyumlarını hedeflemiştir.

Verilen kurs kapsamında; kursiyer öğretmenlere uygulamalı ve teknolojik test de yapılmıştır. İki aylık eğitim programı süresince atölye öğretmenlerimiz; torna tezgahı, matkap tezgahı, kalıpçı freze tezgahı, düzlem taşlama ve silindirik taşlama tezgahları, vargel tezgahı konularında uygulamalı olarak eğitim aldılar. Verilen eğitimler sonucunda, okulumuzdaki öğretmenlerimiz öğrendikleri pratik becerileri öğrencilerimize daha kapsamlı anlatma ve öğretme imkanına ulaşmışlardır.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

171


MAKİNE KREDİLERİNDEN

BSMV VERGİSİ ALINMAYACAK !

P

lastik değer zincirinin en önemli parçasını oluşturan Makine ve Teçhizat sektörü için güzel bir müjdeyle seneye başlıyoruz. Bildiğiniz gibi yaptığımız Makine, teçhizat yatırımlarında kullandığımız krediler için BSMV (banka ve sigorta muameleleri vergisi) vergisi ödemekteydik. Bu vergi, kredi faizlerinin artmasına sebep olmakta ve maliyetlerimizi arttırmakta idi. Konu, yaptığımız çalıştaylarda da gündeme gelmiş ve sorunu ilgili bakanlıklarla paylaşmıştık. Nitekim bu konuda gerekli adımlar atıldı ve kanun sene başı itibariyle yürürlüğe girdi. Sektörümüzde yatırım maliyetlerini azaltması sebebi ile hem Makine Teçhizat üreticilerimizin, hem de yatırımcılarımızın istifade edeceği bu kanunun sektörümüze hayırlı olmasını diliyoruz. Bu vesile ile Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sn. Fikri IŞIK ve Maliye Bakanımız Sn. Naci AĞBAL’a sanayimizin taleplerini hızla hayata geçirdikleri için teşekkür ediyoruz.

BURSA PAZARI’NA AVRUPALI ORTAK T

ürkiye’nin ilk streç film ve alüminyum folyo imalatçısı Bursa Pazarı’nın bir kısım hissesini, Londra merkezli Bunzl Holding alıyor. Rekabet Kurumu’nun da onay vermesi ile hisse devir işlemleri tamamlanmış olacak. Rekabet Kurumu’na yapılan başvuruya ilişkin şu bildirimde bulunuldu: “Bursa Pazarıİnşaat San. ve Tic. A.Ş. ve Kullanatmarket Elektronik Paz. Tic. A.Ş.’nin paylarının bir bölümünün Bunzl Holding GmbH aracılığıyla Bunzl Public Limited Company tarafından devralınması…”

1970’LERDE TEMELİ ATILDI

172

Davit Finz ve Leon Levi’nin ortağı oldukları Bursa Pazarı ve Kullanatmarket’in ne kadarlık hissesinin devredileceği öğrenilemedi. Bursa Pazarı, 1970 yılında Tahtakale’de toptan bakkaliye ürünleri ticareti konusunda faaliyete başladı.1993 yılından itibaren yeni bir hamle yapan Bursa Pazarı aynı dönemde ambalaj malzemelerinin de toptan satışına başladı. 1994 yılında ilk streç film - alümünyum folyo sarma makinesini alan Bursa Pazarı bu ürünlerin imalatına başladı. PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137


SEPA, Sektör Kaynaşma Yemeği Gerçekleşti SEPA - Sert (Rijit) Plastik Ambalaj Sanayicileri Derneği’nin ev sahipliğinde ambalaj ve plastik sektörü temsilcileri bir araya geldi. Geceye ambalaj ve plastik sektörlerinin sivil toplum kuruluşları ve SEPA üyeleri katıldı. Sektör Kaynaşma Yemeği öncesinde SEPA Yönetim Kurulu bir araya geldi.

SEPA Yönetim Kurulu Başkanı Osman Acun’un açılış konuşması ile başladı ve akşam yemeğiyle gece devam etti. Osman Acun, SEPA Sektör Kaynaşma Gecesi’ne katılan tüm STK temsilcilerine teşekkür ederek, önümüzdeki süreçte de hep birlikte sektörün gelişimi için çalışmaya devam edeceklerini belirtti.

Sektör Kaynaşma Yemeği’ne katılan PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu yaptığı konuşmada, plastik sektörünün tüm kurumlarının beraberlik içerisinde sektör menfaatlerinin gözetilmesi ve uluslar arası piyasalarda gelişimi için gösterdikleri eforun önemine değinerek, SEPA Yönetim Kurulu’na başarılı çalışmalarının devamını diledi. 2005 yılında kurulan SEPA - Sert (Rijit) Plastik Ambalaj Sanayicileri Derneği; sert (rijit) plastik ambalaj üretimini kendilerine meslek haline getirmiş olan kişileri bir araya toplayıp, Türkiye’de üretilen sert (rijit) plastik ambalajların uluslararası piyasalardaki kimliğinin olumlu yönde arttırılması ve üretimlerinin ulusal ve uluslararası normlarda tercih edilen seviyelere çıkarılmasını sağlamaktadır. Üyeleri arasında bilimsel, teknolojik ve sosyal yönden birlik, beraberlik ve dayanışma sağlayarak sert (rijit) plastik ambalaj sanayisinin gelişmesine yönelik faaliyetlerde bulunmayı hedefleyen SEPA’nın temel projeleri; Sektör envanterini çıkarmak, Derneğe üye katılımını geliştirmek, örgütlenmeyi tamamlamak, Sert Plastik Ambalajlar başlıklı, ürünleri ve üyeleri tanıtıcı mesleki bir kitap çıkartmak, Sektör içi meslektaşlardaki bilgi seviyesini yükseltmek amaçlı seminerler düzenlemek, AB’ye uyum süreci içerisinde sert plastik ambalaj sektörünü doğrudan veya dolaylı olarak ilgilendiren ya da ilgilendirebilecek konularda görüş oluşturmak, bilgilendirmeler yapmak, gereğinde önlemler almak/önermek, Kamuoyunda Sert Plastik Ambalajlar konusunda bilgilendirmeler yaparak toplumu bilinçlendirmektir. PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

173


174

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

175


t

Endüstride devrim %100 BİTKİSEL PLASTİK “Gearoid OLaighin: Bu gördüğünüz sensörün karmaşık bir yapısı var. Beyaz renkli bölümden radyo frekansı alıyoruz. Orta bölümdeyse plastik fim bulunuyor.’’

B

iyo-polimer madde tarım atıklarının nano-maddelerle karışımından oluşuyor ve bu ham maddeler 200 derecede eritiliyor. Bu Avrupa araştırma projesinde üretilen biyoplastik ürünlerin reçetesi kısaca böyle… Bu yeni ürünün sağlamlığı, içerisindeki bileşenlerin oranına göre değişiyor. Örneğin nano- kil maddesi daha çok kullanılırsa geniş bir alan kaplıyor. Bir nanometre büyüklüğündeki filmden koruyucu malzeme üretiliyor. euronews: “Peki Lydia, bu maddenin bildiğimiz plastikten farklı nedir?’‘ Lidia García, Endüstri Mühendisi: “Bu işteki asıl teknoloji doğal polimer maddesini elde ettiğimiz şeker kamışı… Bu geri dönüşümü olan bir madde… Bu sebeple farklı işlevlerle kullanılabiliyor. Şu anda anti-mikrobik özelliğini kullanıyoruz. Bu sayede ürünler daha sağlıklı oluyor.’‘ Bugüne kadar biyo-plastik ürünlerin sanayide kullanımı sınırlıydı. Bu biyolojik maddeler çok sağlam olmadığı için gıda, kozmetik ve ilaç paketlemede diğer plastik maddeler gibi kullanılamıyordu. Ancak bu yeni biyo-plastik ürün tüm bu sorunlara çözüm oldu. Pere Castell, Organik Kimyacı: “Bu yeni biyo-plastik ürünün

176

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

mekanik dayanıklılığını artırmak için nano-maddeler kullanıyoruz. Ayrıca bu sayede paketlenmiş gıdaların oksijenle temasını azaltıyoruz. Bu yeni maddeyi sıradan bir kalıp makinesinde eritip

farklı paketleme ürünleri elde edebilirsiniz.’‘ Araştırmacıların bulduğu bu yeni bileşim, tekrar kullanılamayan biyolojik plastik ürünlerin üretim aşamasıyla benzerlik gösteriyor. euronews: “Bu yeni teknolojinin laboratuvardan çıkıp sanayide kullanılması çok uzun sürecek mi?’‘ Berta Gontalvo, Endüstri Mühendisi: ‘‘Teknolojik araştırma merkezinde işte bunun için uğraş veriyoruz. Araştırma geliştirme sürecini hızlandırarak bu ürünü sanayide ve ticari sektörde kullanılabilir hale getirmeliyiz. Yeni ve akıllı bir paketleme sistemi üzerinde çalışıyorsanız öncelikle bilimsel açıdan destek almalısınız. Endüstriye bu şekilde katkıda bulunuyoruz.’‘ Bu küçük kozmetik kavanozlar, erimiş enjeksiyon yöntemiyle

üretiliyor. Makineler 85 ton baskı gücüyle sıvı erimiş plastiği demir kalıplara döküyor. 30 saniye içerisinde de polimer madde soğuyor. Teknoloji sadece bununla sınırlı değil. Araştırma görevlileri geliştirdikleri sensörlerle paketleme sistemini daha da ileri taşımak istiyor. Gearoid OLaighin, Elektronik Mühendisi, Profesör Doktor: ‘‘Bu gördüğünüz sensörün karmaşık bir yapısı var. Beyaz renkli bölümden radyo frekansı alıyoruz. Orta bölümdeyse plastik fim bulunuyor. Bu plastik madde oksijene duyarlı. Eğer eşikten en az yüzde iki oranında oksijen geçerse, plastik maddenin yapısı ve rengi değişiyor.’‘ Biyolojik olarak ayrışabilen bu şişeleme yöntemiyle ürünler daha sağlıklı korunuyor. Ayrıca ürün bozulursa paketin rengi değişip tüketiciye haber veriyor. İşte karşınızda geleceğin plastik teknolojisi…

‘‘Bu plastik madde oksijene duyarlı. Eğer eşikten en az yüzde iki oranında oksijen geçerse, plastik maddenin yapısı ve rengi değişiyor.” Copyright © European Commission 2016 euronews 2016


G

METİN BİLGİLİ

ünümüzde, plastik mamul imalat süreçlerinde, kullanılan hammaddenin özelliklerini iyi bilmek imal edilecek ürünün kalitesi ve maliyetleri üzerinde direkt etkilidir. Nihai üründe başarılı olmanın yolu plastik hammaddeyi çok iyi tanımaktan geçmektedir. Plastik mamul imalatı yapan işletmelerin genelinde, hammadde özellikleri ve yapıda kullanılan katkılar hakkında yeterli bilgiye sahip olunmaması sonucu makinaların çalışma kapasiteleri düşmekte, işletmeler için zaman ve para kaybına yol açmaktadır. Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV), eğitim misyonu kapsamında kurduğu PAGEV Akademi ile proseste verimliliği sağlamak, yüksek maliyetleri düşürmek, karşılaşılan sorunların doğru ve zamanında çözülmesini sağlamak amacıyla, teknik eğitim seminerlerini hayata geçirmiştir. PAGEV son olarak “ Plastik Hammadde Seçimi ve Proseslere Etkisi ” konusunu mercek altına aldı. Sektörün üretim, Ar-Ge, yönetici, teknik personel, öğretmen ve öğrencilerine yönelik düzenlenen eğitim, 5* Radisson Blu Conference Center & Airport Hotel Eğitim Salonun’da gerçekleşti. Seminerin eğitmenliğini, Metin Bilgili üstlendi. Eğitim kapsamında uygun malzeme seçiminin önemine vurgu yapılarak plastik hammaddelerdeki son gelişmeler sektör temsilcileri ile paylaşıldı. Arçelik Teknik Lideri Metin Bilgili “Plastik Hammadde Seçimi ve Proseslere Etkisi ” konusu kapsamında hazırlamış olduğu sunumunda şu başlıkları ele aldı. Nasıl Bir Tasarım İstiyoruz, Plastiğin Doğuşu, Polimerizasyon, Plastik Türleri, Plastik Parçadan Beklentiler, Plastik Parçayı Bekleyen Koşullar, Plastiklerin Özellikleri, Katkı Malzemeleri, Yanmazlık, Proseslere Göre Malzeme Seçimi ve Uygun Malzeme Seçimi İçin Uygulanması Gereken Testler. Soru ve cevap kısmının ardından tamamlanan eğitime katılan dinleyiciler, PAGEV organizasyonundan duydukları memnuniyetlerini de ifade ettiler.

METİN BİLGİLİ

BAŞARI HAMMADDEYİ TANIMAKTAN GEÇER

SANAYİCİLER SORUNLARINI MASAYA YATIRDI

K

SP Kimya Sektör Platformu toplantısı Kauçuk Derneği’nde yapıldı. Kimya Sanayi Sektörü Platformu, platform çatısı altında bir araya gelen sektörel dernek ve meslek kuruluşlarının ortak tanım ve ilkeler çerçevesinde iş birlikteliğini sağlamak, kimya sanayimiz ve alt sektörlerinin temel ekonomik ve mesleki sorunlarını bilinçli ve verimli bir ortak organizasyon altında çözüme kavuşturmak amacıyla 2004 yılında kurulmuştur. Türkiye’de kimya sektörü uluslararası partnerleri ile karşılaştırıldığında geleneksel olarak daha dağınık yapılanmış ve gelişme sürecinde de birbirinden bağımsız hareket eden çeşitli işveren ve sektör kuruluşları bünyesinde barındırmıştır. Ancak, son yıllarda gerek global düzeyde gerekse ulusal düzlemde sektörümüzde yaşanan gelişmeler kimya sanayinin kendi içindeki heterojen örgütlenmesinin ötesinde, en azından sektördeki dernek, sendika ve/ veya diğer işveren teşkilatlarını bir araya getirerek spesifik sorunlarının çözümüne yönelik tek bir ses ve güç olma zorunluluğunu ortaya koymuştur. Bu bağlamda, sektörün önde gelen “Kimya İşveren Organizasyonları” enerji, zaman ve güçlerini birleştirmek düşüncesi ile gerekli dirsek temasını oluşturmak ve aynı zamanda sektörümüzdeki dayanışmayı perçinlemek amacıyla “Kimya Sanayi Sektör Platformu” adı altında bir araya gelmeye karar vermişlerdir. Sektörü ilgilendiren tüm ekonomik, teknik ve sosyal konuların belirlenip sektörün sorunlarına çözüm olacak boyutta projelendirilerek sonuçlandırılmasını hedef edinen KSP Kimya Sektör Platformu Dönem Başkanlığını sürdüren Kauçuk Derneği Başkanı Nurhan Kaya’nın açış konuşmasını yaptığı toplantıda; yapılması planlanan Kimya Çalıştayı ile Türkiye Kimya Sektörü Strateji ve Eylem Planı ve söz konusu eylem planında KSP’nin sorumlu olduğu maddeler ele alındı. PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

177


2015 yılında 3,4 milyon ton plastik ambalaj üretildi Bir yanda yüksek hammadde fiyatları, diğer yanda tedarikçilerin indirim baskısı ile zorlanan plastik ambalaj üreticileri aynı zamanda Doğu Avrupa ve Uzakdoğu’daki düşük fiyat rekabetiyle mücadele etmeye çalışıyor.

T

178

ürk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV), plastik sektörünün en önemli ürün kalemini oluşturan plastik ambalajların 2015 yılı performansını gösteren kapsamlı bir rapor hazırladı. Rapor, dünya ambalaj pazarı ve Türkiye’nin yeri konusunda karşılaştırmalı verileri de içeriyor. Türkiye 3,4 milyon ton üretimle dünyanın en büyük 6’ıncı plastik üreticisi konumunda… Plastik ambalaj üretimi yapan yaklaşık bin 900 firma, 2015 yılında bir önceki yıla oranla miktar bazında yüzde 3,2 artışla 3,4 milyon ton üretime ulaştı. Değer bazında ise yüzde 9,7 azalış ile 11,6 milyar dolar oldu. Plastik ambalaj sektöründe yaşanan değer bazındaki azalma, petrol fiyatlarındaki düşüşe rağmen yüksek hammadde fiyatları, Doğu Avrupa ile Uzakdoğu

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

ülkelerindeki düşük fiyat rekabeti ve Euro/Dolar paritesinden kaynaklandı. 2015 yılında dünya genelinde 149 milyon ton plastik ambalaj üretildi. Türkiye 3,4 milyon tonluk üretimi ile 6’ıncı sırada bulunurken dünya toplam üretiminden aldığı pay ise yüzde 2,3 seviyesinde.

2015 yılında kişi başı 39 kg plastik ambalaj tükettik… Kullanım kolaylığı, uzun süreli muhafaza, hafiflik, maliyet avantajı, enerji tasarrufu ve çevresel faktörlerin etkisi ile tüm dünyada kâğıt, çelik, alüminyum, ahşap, cam gibi malzemelere alternatif olan plastiklerin ambalaj sektöründeki kullanımı da giderek artıyor. Günlük hayatımızın temel bir parçası

haline gelen plastik ambalajlar; gıda sektöründen, kozmetik, ilaç ve tıbbi malzemeler sektörüne kadar birçok değişik alanda kullanılıyor. Ürünü dış etkenlerden koruyarak raf ömrünü uzatan ve tüketicilere hijyen koşullarında taşıma kolaylığı sağlayan ambalajlar, özellikle gıda sektörünün bir numaralı tercihi konumunda. Ülkemizde 16 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşan ambalaj sektöründe ilk sırayı yüzde 34’lük pay ile plastikler alıyor. Ambalajların plastik sektörü üretiminden aldığı pay ise yüzde 40. 2015 yılında Türkiye’de kişi başına plastik ambalaj malzemeleri tüketimi 39 kilogram ve 141 dolar oldu. Yurt içi tüketim 2015’te önceki yıla kıyasla miktar bazında yüzde 0,8 artışla 3 milyon 42 bin ton, değer bazında yüzde 10,3 azalışla 11,12 milyar dolar olarak gerçekleşti.


ARÇELİK GELECEĞİN ÇEVRE DOSTU MALZEME TEKNOLOJİLERİNİ GELİŞTİRİYOR Arçelik, ultra güçlü ve tamamı biyolojik kaynaklı çevre dostu plastik malzemelerin geliştirileceği Avrupa Birliği Ufuk 2020 BIO4SELF projesinde Avrupa proje kurulunun üyesi olarak, yeni biyo-plastik malzemelerin geliştirilmesine katkıda bulunacak.

B

IO4SELF projesi şu ana kadar elde edilmemiş sertliğe sahip tamamı biyolojik bazlı PLA plastiklerini, sıvı kristal polimerler ile takviye ederek geliştirmeyi planlıyor. Projede ayrıca PLA plastiklerinin sıcaklık direncinin artırılması ve seçilecek katkılarla malzemenin bozulma dayanımının geliştirilmesi amaçlanıyor. Malzemelere, kendi kendini temizle özelliği, kendi kendini tamir etme özelliği ve deformasyon algılama özelliği de kazandırılacak. Bu projede çevre dostu plastik malzemelerin kullanılma potansiyeli beyaz eşya ve otomotiv uygulamaları için geliştirilecek prototipler ile gösterilecek. Yüksek performans gösteren ve sürdürülebilirlik ihtiyacını karşılayabilecek biyo-plastiklerin uygun maliyetli üretimi, plastik üretimindeki yeni biyolojik bazlı malzemelerin performansı göz önüne alınarak araştırılacak. Arçelik projeye yeni geliştirilecek PLA plastik malzemelerinden

beyaz eşya parçası prototipleri geliştirerek katkıda bulunacak. Biyolojik bazlı prototiplerin özelliklerinin incelenmesi ve ömür testlerinin tamamlanması Arçelik tarafından yapılacak. BIO4SELF proje kurulunun içerisinde Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden 5 büyük ölçekli şirket ve 5 KOBİ firması bulunuyor. Endüstriyel işletmelerin yanında, kurul, 3 üniversite ve 3 araştırma merkezini de bünyesinde barındırıyor. BIO4SELF gerekli uzmanlık ve altyapıyı 10 farklı Avrupa ülkesinde bulunan akademik kurumlar, uygulamalı araştırma kurumları ve endüstriyel firmalardan sağlayacak. BIO4SELF bir Ufuk 2020 projesi olup, bütçesinin 6,8 Milyon Euro’luk bölümü Avrupa Birliği tarafından finanse ediliyor. 40 ay sürecek olan projeye 1 Mart 2016 tarihinde başlandı. Proje Belçika’da bulunan tekstil ve plastik araştırma merkezi Centexbel tarafından koordine edilecek.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

179


CEMİL ÇAKAR

Özel haber

PAGEV AKADEMİ’den GAZİANTEP SANAYİ ODASI’NDA

Plastik Enjeksiyon Teknolojisi Eğitimİ Gaziantep Sanayi Odası (GSO), Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) ve Güneydoğu Plastik ve Kimya Sanayicileri Derneği (GAPLASDER) iş birliğinde, PAGEV AKADEMİ programı kapsamında “Plastik Enjeksiyon Teknolojisi” eğitimi gerçekleştirildi. Plastik enjeksiyon ile üretim yapan ve plastik kalıp imalatı gerçekleştiren firma temsilcilerinin katıldığı iki günlük eğitimde; PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu ve PAGEV Yönetim Kurulu Sekreter Üyesi Cemil Çakar kısa birer konuşma gerçekleştirdiler. Eroğlu, PAGEV Akademi eğitimlerinin ülkemizde plastik sektörünün yoğunlukla konuşlandığı ve ihtiyaç duyduğu her ilinde yapmayı hedeflediklerini 180

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

kaydederek, geçtiğimiz ay Konya’da yapılan eğitimlerin ardından şimdi de Gaziantep’te plastikçilerimizle bir arada olmaktan mutluluk duyduklarını da söyledi. Çakar ise, “Gaziantep önemli bir plastik işleme şehri. Burada aldığınız eğitimin sizlere faydalı olup olmadığını bildirmeniz bizi mutlu eder. İleriki zamanlarda başka konularda da eğitim talebiniz olursa o konuda da yardımcı olmaya hazırız. Bilinçli, verimli ve kaliteli üretim kaliteli üretim yapılmasına vesile olalım. Üretim tesislerinde elektriği ve hammaddeyi doğru kullanmak çok önemli. En düşük fireyle üretim yapmak rekabet için çok önemli konulardır” dedi.


VERİMLİLİK ÖNEMLİ

Plastik Eğitim Uzmanı Engin Cantürk de, plastik enjeksiyon teknolojisi ve prosesi konusunda sunum yaptı. Günümüzde, plastik enjeksiyon ile imalat süreçlerinde, işleme prosesini iyi bilmek gerektiğini kaydeden Cantürk, bunun imal edilecek ürünün kalitesi ve maliyetleri üzerinde direkt etkili olduğunu söyledi. Enjeksiyon prosesi ile imalat yapan işletmelerin genelinde, plastik enjeksiyon prosesinin teorisine hakim olunmaması ve hatalı ürünlerdeki duruşlardan ötürü makinelerin çalışma kapasitelerinin düştüğünü, bunun işletmeler için zaman ve para kaybına yol açabildiğini kaydeden Cantürk, “Plastik Enjeksiyon Teknolojisi eğitimi proseste verimliliği sağlamak, yüksek maliyetleri düşürmek, karşılaşılan sorunların doğru ve zamanında çözülmesini sağlamak amacıyla düzenleniyor. Günümüzde, plastik enjeksiyon ile imalat süreçlerinde, işleme prosesini iyi bilmek, imal edilecek ürünün kalitesi ve maliyetleri üzerinde direkt etkilidir” diye konuştu. Cantürk, enjeksiyon

prosesi ile imalat yapan işletmelerin genelinde, plastik enjeksiyon prosesinin teorisine hakim olunmaması ve hatalı ürünlerdeki duruşlardan ötürü makinaların çalışma kapasiteleri düşmekte, işletmeler için zaman ve para kaybına yol açmakta olduğunu belirterek, “Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV), eğitim misyonu kapsamında kurduğu PAGEV Akademi ile proseste verimliliği sağlamak, yüksek maliyetleri düşürmek, karşılaşılan sorunların doğru ve zamanında çözülmesini sağlamak amacıyla, teknik eğitim seminerlerini hayata geçirmiştir” şeklinde konuştu.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

181


PLASTİK KAUÇUK KOMPOZİT ALT KOMİTESİ

ALTINCI TOPLANTISINI YAPTI

B

ilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Genel Müdürlüğü bünyesinde kurulan Plastik, Kauçuk, Kompozit Alt Komitesi 6. Toplantısı, 24 Martta İstanbul Sanayi Odası Odakule Binasında gerçekleştirdi. Dönem başkanlığını Kauçuk Derneği’nin sürdürdüğü Alt Komite toplantısının açış konuşmasını Kauçuk Derneği Başkanı Nurhan Kaya yaptı. Toplantıya Vakfımız PAGEV adına; Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, Genel Sekreter Ertan Güneş ve PAGÇEV Genel Müdürü Yağmur Cengiz katılım gösterdiler. PAGEV, Kauçuk Derneği, Kompozit Sanayicileri Derneği, PAGDER, PLASFED yöneticilerinin yer aldığı Alt Komite Toplantısına Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Sanayi Genel Müdürlüğü, Kimya, İlaç ve Tıbbi Cihaz Sanayi Şubesi Müdürü

182

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

Orhan Çetinkaya, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bürokratları ile akademisyenler de katıldılar. Alt Komite toplantısında görüşülen gündem konuları; Kauçuk Sektöründe “Atık Kauçukların Bertarafı” konusunda yaşanan problemler, Plastik, Kauçuk ve Kompozit Sanayinde maliyetlerin etkin yönetimi, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından 26 Şubat 2016 tarihli Resmi Gazete ’de yayımlanan “Ar-Ge Reform Paketi” hakkında bilgilendirme yapılması şeklinde gerçekleşti. Toplantı sonunda Plastik, Kauçuk, Kompozit Alt Komitesi’nin daha sık aralıklarla bir araya gelmesinin komitede yer alan tüm paydaşlar açısından daha etkin ve verimli sonuçlar getireceği tespit edildi.


DR. HÜSEYİN İLTER

PAGEV & PAGÇEV Çevre Sağlığı ile ilgili çalışmalarINI SürDüRÜyor P AGEV-PAGÇEV olarak “Sorumlu Endüstri, Sorunsuz Çevre” misyonu doğrultusunda Sağlık Bakanlığımızla sürdürdüğümüz çalışmaları geliştiriyoruz. Bu çerçevede Sağlık Bakanlığı, Türkiye Halk sağlığı Kurumu Çevre Dairesi Başkanı Dr. Hüseyin İlter’e bir ziyaret gerçekleştirdik. PAGEV Genel Sekreteri Ertan Güneş ve PAGÇEV Genel Müdürü Yağmur Cengiz’in katıldıkları toplantıda Çevre Dairesi Başkanı Sn. Dr. Hüseyin İlter’e PAGEV ve PAGÇEV’in çalışmaları hakkında verilen bilgilerin ardından önümüzdeki süreçte ortaklaşa geliştirilebilecek proje ve çalışmalar hakkında da istişarede bulunuldu. PAGEV ve PAGÇEV olarak Çevre Dairesi Başkanı Sn. Dr. Hüseyin İlter ile görüşmemizde; sektör olarak; PLASTİK-

SAĞLIK ilişkisi konusunda hassasiyetimizi çarpıcı örnekleri ile dile getirdik. Televizyon programlarının bazı kadrolu müdavimlerinin, bilim insanından çok adeta bir şovmen tarzında yaklaşımları ile halkımızın sağlık konusundaki hassasiyetini sömüren ve bilimle uzaktan yakından ilgisi olmayan ithamları ile karşı karşıya kalan sektörümüz adına, sorumlu bir endüstri olarak “Halk Sağlığının” her şeyden önce geldiğini de vurguladık. Bu kapsamda Sağlık Bakanlığımızın çalışmalarına bilimsel anlamda her türlü katkıyı sunabileceğimizi ve bu çalışmalar için de oluşturulacak bir etik kurulunun son derece hassas olan bu konuya en doğru ve bilimsel yaklaşımla katkı verebileceğini belirttik.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

183


PAGÇEV ÇALIŞIYOR GERİ DÖNÜŞÜM KAZANIYOR

A

Yağmur CENGİZ PAGÇEV Genel Müdürü

''

2015’TE 8 MİLYON KİŞİNİN ATIĞI GERİ DÖNÜŞTÜRÜLDÜ PAGÇEV 152 bin ton atık geri dönüşümü ile ekonomiye 422 milyon TL. katkı sağladı

''

184

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

mbalaj; içinde bulunan ürünü koruyan, en temiz ve en güvenilir koşullarda tüketiciye ulaşmasını sağlayan, aynı zamanda ürünün taşınmasını ve depolanmasını kolaylaştırarak ekonomik değer yaratan bir malzeme. Ambalajların kullanım alanları her geçen gün artarken, tüketici ihtiyaçları ambalaj çeşitliliğini de beraberinde getiriyor. Günümüzde ahşaptan cama, kağıt ve kartondan kompozit ürünlere, metalden plastiğe kadar çok farklı malzemelerden ambalaj üretimi gerçekleştiriliyor. Ürünün nihai kullanıcısına ulaştığı son noktada ise ambalajlar işlevini yitirerek ‘atık’ oluşturuyor. Türkiye’de bugün yıllık ortalama 762 milyon ton atık üretiliyor. Üretilen miktarın yaklaşık 3,5 milyon tonu ambalaj atığı. Yani geri dönüşüm için kullanılabilecek değerli bir atık. Günümüzde tüm dünya ülkeleri ‘kullan-at’ alışkanlığı yerine ‘kullan-geri dönüştür-tekrar kullan’ anlayışını benimsiyor. Türkiye’nin de çalışmalarına yoğunluk verdiği geri dönüşüm faaliyetleri ülke genelinde yaygınlaşıyor. Türkiye’nin ambalaj atıkları yetkilendirilmiş kuruluşu PAGÇEV (Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı Geri Dönüşüm İktisadi İşletmesi) olarak atık yönetimi çerçevesinde yürüttüğümüz ambalaj atıklarının azaltılması, yeniden kullanımı ve geri dönüşümü çalışmalarında hızla ilerliyoruz. 2015 yılında bir önceki yıla göre yüzde 38 artışla 152 bin ton ambalaj atığını geri dönüştürerek, ülke ekonomisine 422 milyon lira kazandırdık. Aynı dönemde 40 belediye ile yaptığımız iş birliği sonucunda bir önceki yıla göre yüzde 100 artışla yaklaşık 8 milyon kişinin atığını geri dönüştürdük. 152 bin ton atık sayesinde PAGÇEV olarak hem ekonomiye hem de çevreye verdiğimiz katkıyı artırdık. Örneğin ;2015 yılında PAGÇEV’in geri dönüştürdüğü atık miktarı sayesinde 973 adet yetişkin ağaç kurtarıldı, bu ağaçlar da yaklaşık olarak 12 bin m3 karbondioksitin havada tutulmasını önlediler. Geri dönüştürülen plastik atıklar ile 495 bin kw elektrik tasarrufu yapıldı ki bu da 180 ailenin yıllık elektrik tüketimine eşit. Kağıt ve kompozit geri dönüşümü ile10 kişilik bir ailenin yıllık tüketimine karşılık gelen 1,5 milyon m3 su tasarrufu sağlandı. Geri dönüştürülen cam ve plastik atıklar sayesinde 29 bin litre fosil yakıt tasarrufu sağlandı ki bu da 627 araç deposuna karşılık gelen yakıt miktarına eşit. Bu atıklar geri dönüştürüldüğü ve atık depolama sahalarına gönderilmediği için de 113 adet futbol sahasına denk gelen 819 bin ton m3 alandan tasarruf edildi.


Plastik ile birlikte kâğıt, karton, cam ve metallerden oluşan ambalaj atıklarının geri dönüşüm zincirini tamamlayan PAGÇEV’in 2015 yılında topladığı atıklar arasında ilk sırayı % 57 ile kağıt ve karton aldı. İkinci sırada ise % 31 ile plastik ürünleri yer aldı ki geçtiğimiz yıl ülke ortalaması olan %27'nin üzerinde bir plastik atık geri dönüşümü gerçekleştirdik. Geri kalan bölümü de cam, metal, kompozit ve ahşap oluşturdu. PAGÇEV olarak, 2016 yılı hedefimizi ise 200 bin ton ambalaj atığının geri dönüşümü olarak belirledik. Atık toplama çalışmalarının yanı sıra yıl boyunca geri dönüşümü tüm ülke geneline yaymak üzere çeşitli etkinliklere de ağırlık verdik. 2015 yılı boyunca özellikle ilköğretim okullarındaki eğitim programları ve ev kadınlarına yönelik farkındalık çalışmaları gerçekleştirdik. Aynı zamanda bu farkındalığın ülke geneline yayılması için “kamu spotu” yayınladık. Hazırlatmış olduğumuz kamu spotunun AğustosAralık dönemleri arasında 22 kanalda toplam 89 bin 685 saniye yayınlanmasıyla etkili bir farkındalık oluşmasına katkı sağladık. 2015 yılı boyunca Türkiye’nin dört bir yanında büyük ve küçük yaştaki birçok çevreciyle bir araya gelerek çeşitlik projeler hayata geçirdik. Yıl içerisinde Beşiktaş Belediyesi ve İstanbul Üniversitesi Bisiklet Kulübü iş birliği ile İstanbul’da özel bir bisiklet turu düzenledik. Turu başarıyla tamamlayan çevreci ve sporcu bireylerimize hediyeler dağıttık. Deniz atıkları bizim önem verdiğimiz bir başka alandan biri. Çünkü deniz kıyılarına yakın yerlere konumlandırılan vahşi atık depolama alanları sebebiyle bu atıklar denize karışabiliyor. Kıyı kirliliği de hem bu atıklar hem de bilinçsizce denize atılan diğer atıklardan kaynaklanıyor. Üstelik bu sorun sadece Türkiye’nin sorunu da olmuyor kıyı atıkları akıntılar ve diğer sebeplerle denizlerde ülke sınırlarını aşıyor. Türkiye’nin denize karışan atıkları başka ülkelerin sahillerini kirletirken, diğer ülkelerin atıkları da Türkiye’nin

kıyılarına ulaşıyor. Sorun yaratan bu atıklarla mücadele etmek gerekiyor. Bu çerçevede Avrupa’da başlatılan Waste Free Oceans (WFO - Atıksız Denizler) Vakfı’nda PAGEV-PAGÇEV olarak aktif bir biçimde faaliyet gösteriyoruz. 2012 yılında ilki gerçekleştirilen WFO Türkiye projemiz geçen yıl da sürdürüldü. İstanbul Boğazı’nda deniz yüzeyindeki atıklar, proje kapsamında özel bir ağ ile temizlendi. Üstelik bu temizlik sadece plastik atıklar için değil tüm ambalaj atıklarını toplamak üzere gerçekleştirildi. Toplanan atıkların geri dönüşüm işlemlerini de PAGÇEV yerine getirdi. 2015 yılı Haziran ayında ise Çevre Haftası kapsamında Beşiktaş Belediyesi ve Sualtı Temizlik ve Bilinçlendirme Hareketi Derneği iş birliğiyle 6. Konuşan Balık Şenliği düzenlendi. 200'den fazla öğrencinin katıldığı söz konusu etkinlikte aralarında Beşiktaş Belediye Başkanı ve PAGEV Yönetim Kurulu üyesinin de bulunduğu 20 dalgıç su altından atık toplayarak kıyıya getirdi ve öğrencilere bu artıkları sergiledi. Ayrıca su altı kameraları sayesinde çocuklara deniz altındaki atıklar gösterildi. 2016 yılında da deniz atıklarının geri dönüştürülmesi amacıyla yürüttüğümüz projemiz devam ettirilecektir. 2016 yılına hızlı bir başlangıç yaparak çalışmalarımızı hızla sürdürüyoruz. Geçtiğimiz Mart ayında PAGEV paydaşlığında Brüksel’de “Okyanuslarda Sıfır Plastik Atık” ana teması ile düzenlenen Polytalk Konferansı’nda T.C. Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan ile birlikte yer alarak Türkiye’nin deniz atıkları politikalarını ve PAGÇEV olarak yürüttüğümüz çalışmaları aktardık. PAGÇEV olarak çevre odaklı, çevreyi koruyan her türlü etkinliğin destekçisiyiz. Yıl boyunca gerçekleştirdiğimiz tüm çalışmalar bu anlamda bizim için büyük önem taşıyor. 2016 yılında da hem atık toplama hem de çevre faaliyetlerimizi artırarak devam ettireceğiz. Böylece hem çevreye hem de ekonomiye katkımızı sürdüreceğiz. Geri dönüşüm gelecek nesillere daha yaşanılır ve temiz bir çevre bırakmak için de gereklidir. Tüm sektörlerin bu noktada aynı hassasiyeti duyması ve harekete geçmesini bekleriz. PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

185


PAGEV Çevreye Verdiği Önemi ISO 14001 ile Tescilledi Sorumlu Endüstri Sorunsuz Çevre misyonundan hareketle faaliyetlerini sürdüren ve Ambalaj Atıklarının yönetimi konusunda Yetkilendirilmiş Kuruluş olan PAGÇEV’i de kuran PAGEV, bu duyarlılığını yapılan denetimler sonucunda ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi ile de belgeledi. PAGEV olarak kalkınma ile çevrenin korunmasının eş güdüm içerisinde sürdürülmesi gerekliliğine inancımızla, tüm paydaşlarımıza çevre bilincini aşılamak ve yeşil bir gelecek inşa etmek en büyük amacımız olmuştur. Geri Dönüşüm İktisadi İşletmemiz olan PAGÇEV ile 2015 yılında 150 bin ton atığın geri dönüşmesini sağlayan, yayınladığı kamu spotu ile kamuoyunda farkındalık oluşturan, verdiği geri dönüşüm ve çevre eğitimi ile özellikle genç dimağlara çevre bilinci aşılayan Vakfımız, bu çalışmalarına önümüzdeki dönemlerde de artırarak

186

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

devam edecektir.

ISO 14001:2004 Çevre Yönetim Sistemi Belgesi Nedir?

ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi, her türlü üretim sektöründe, ürünün ilk aşamasından tüketiciye sunulmasına kadar geçen her adımda çevresel etkilerin dikkate alınarak üretimin gerçekleştirilmesini sağlayan sistematik bir yaklaşımdır. ISO 14001, bir şirketin çevresel performansının kontrol edilmesi ve geliştirilmesi oluşumunu yani sürecini tanımlayan uluslararası bir standarttır. ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi, özünde doğal kaynak kullanımının azaltılması, toprağa, suya, havaya verilen zararların minimum düzeye indirilmesini amaçlayan, risk analizleri tabanında kurulan bir yönetim modelidir.


Okullar Arası Geri Dönüşüm Yarışması ile Çevreci Öğrenciler İş başında Esenler Belediyesi ve PAGÇEV iş birliğinde gerçekleştirilmekte olan, ambalaj atıklarının kaynakta ayrı toplanması faaliyetleri tüm hızıyla devam ediyor. Bu kapsamda, bölgedeki okullar arasında ‘Geri Dönüştürülebilir Atıkların Toplanması Yarışması’ düzenleniyor. Okulların yoğun katılım sağladığı projede, her sınıf için bir sorumlu öğrenci görevlendiriliyor. Velilerin de desteği ile toplanan atıkların miktarı günden güne artıyor. Bugüne kadar 60 ton atık toplanan proje için son gün 17 Haziran.

Proje kapsamında, atık toplama konusunda bölgenin en hassas okullarından biri olan İsmetpaşa İlkokulu’ nda etkinlik düzenlendi. Kendi topladıkları atıklar ile dekore edilen alanda, maskotlar ve müzik gruplarının da katılımıyla etkinlik eğlenceli bir şekilde gerçekleşti. Öğrenciler, çevre ve geri dönüşüm konularında yazdıkları şiir ve yazılarla programa renk kattılar. Program sonunda, proje sorumlularına sertifika verilerek, projeye gösterdikleri ilgi için kendilerine teşekkür edildi.

ÇEVRE KİRLİLİĞİ VE GERİ DÖNÜŞÜM EĞİTİMİ Eğitime verdiği önemle tanınan Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) ile birlikte yürüttüğümüz ‘Çevre Kirliliği ve Geri Dönüşüm’ konulu eğitimimizi Dila Kurt Eğitim Evi’nde gerçekleştirdik. Türkiye’de geri dönüşümün öncelikle genç nesillere verilen eğitimlerle ve yapılan bilgilendirmelerle farklı bir boyutlara taşınacağına inanıyoruz. Bu nedenle eğitimlerimize ara vermeden devam

ediyoruz. Her yaş grubunda gerekli bilinci oluşturmak adına, geri dönüşümün önemi üzerinde durduğumuz eğitimimize, öğrenciler tarafından etkin bir katılım sağlandı. Görsellerimiz ile desteklenen eğitimimizin soru ve cevap bölümü ile gençlerimizin geri dönüşüm hakkındaki fikirlerini dinleyip, bu fikirlerin daha da geliştirilebilmesi için karşılıklı bilgi paylaşımlarında bulunduk.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

187


İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü organizasyonunda Ambalaj Atık Yönetimi Masaya Yatırıldı İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ev sahipliğinde, 8 aralık 2015 tarihinde gerçekleştirilen ‘Çevre ve Ambalaj Paneli’ nde Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Yetkilendirilmiş Kuruluşu olarak PAGÇEV de konuşmacı olarak yer aldı. Ambalajların üretiminden, yeni ürün eldesine kadar, sürdürülmesi gereken atık yönetimi konularında

görüşülen panele, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile ilgili tüm sektör paydaşları katıldı. PAGÇEV Genel Müdürü Yağmur Cengiz’in, ambalaj atıklarının kaynakta ayrı toplanması amacıyla yapmış olduğumuz çalışmalar ve sektörde yaşanan sorunlara dair çözüm önerilerimizi paylaştığı panel soru-cevap kısmı ile son buldu.

PAGÇEV’den İBB Beyaz Masa Çalışanlarına Çevre Eğitimi PAGÇEV, Ambalaj atıklarının kaynakta ayrıştırılması ve çevre bilincinin oluşturulması açısından en önem verdiği husus olan Çevre eğitimlerini sürdürdü. Bu çerçevede yapılan çalışmalardan biri de İstanbul Büyükşehir Belediyesi Halkla İlişkiler

Çevre ve Ambalaj Eğitimleri ile Her Geçen Gün Daha Fazla Kişiye Ulaşıyoruz PAGÇEV okul eğitimlerine ara vermeden devam ediyor. Ambalaj atıklarının kaynakta ayrı toplanması konusunda oldukça başarılı okullardan biri olan, Bahçelievler Çobançeşme Lisesi öğrencilerine, çevre ve geri dönüşüm ile ilgili eğitimler verildi. Öğretmenlerin de katılım sağladığı eğitimlere ilgi yoğun oldu. 188

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

Bilgilendirmeden sonra, soru cevap kısmı ile öğrencilerin etkin katılımı sağlandı. Eğitim sonrasında ise, öğrencilerimiz ve öğretmenlerimizle ile, geliştirmekte oldukları, geri dönüşüm projeleri hakkında bilgi alışverişinde bulunduk. PAGÇEV olarak dahil olmaktan heyecan duyacağımız yeni projeler ile okulumuzdan ayrıldık.

Müdürlüğü’ne bağlı Beyaz Masa çalışanlarına verdiğimiz ‘Çevre ve Geri Dönüşüm’ eğitimiydi. Çevre ve çevre kirliliği konularından başlanarak, ambalaj atığı ve geri dönüşüme kadar, tüm süreçlerin ele alındığı eğitime ilgi yoğun oldu.


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

189


Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın; İzin ve Lisans Dairesi, Çevre Envanteri ve Bilgi Yönetimi Dairesi, Atık Yönetimi Dairesi ve İstanbul Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü uzmanları “Ambalaj Atığı Yönetmeliği Uygulamaları ve Ambalaj Bilgi Sistemi, Çevre Kanununca Alınması Gerekli İzinler, Atık Yönetimi ve Online Uygulamaları” konularında paydaşların uygulamaları gereken zorunlu iş ve işlemler ile ilgili çok değerli bilgilerini paylaştılar.

190

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

DEMİRHAN KÜÇÜK

ürkiye’nin ambalaj atıkları konusunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yetkilendirilmiş kuruluşu PAGÇEV (Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı Geri Dönüşüm İktisadi İşletmesi) atık yönetimi çerçevesinde; ambalaj atıklarının azaltılması, yeniden kullanımı ve geri dönüşümü için yürüttüğü çalışmalarına hızla devam ediyor. PAGÇEV’ in 10 Şubat 2016tarihinde İstanbul Sanayi Odası işbirliğinde düzenlediği Çevre Mevzuatı ve Atık Yönetimi Eğitimi; 300’e yakın firmanın katılımı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın uzmanları tarafından verilen eğitimler ile gerçekleştirildi.

YAĞMUR CENGİZ

SANAYİCİLER GERİ dÖNÜŞÜM KONUSUNDA BİLGİLENDİRİLMEYE DEVAM EDİYOR T


PAGÇEV SEKTÖR DEVLERİNİ BULUŞTURDU Kurulduğu günden bu yana sanayimizi çevresel yükümlülükleri açısından bilgilendirmek için bir çok platformda yer alan PAGÇEV, Etkinlik Sponsoru olduğu Elektrikli Ev Aletleri ve Tüketici Elektroniğinde Plastikler teması ile düzenlenen 10. PAGEV Türk Plastik Endüstrisi Kongre’sinde de panelist olarak bulundu. Enerji Verimliliği ve Karbon Salınımını Azaltmada Plastiklerin Rolü konusuyla gerçekleştirilen panelde PAGÇEV Genel Müdürü Yağmur Cengiz tarafından yapılan konuşmada Elektrikli aletlerde kullanılan ambalajların geri dönüştürülmesinin ürünün tüm yaşam döngüsü de göz önünde bulundurulduğunda karbon salınımını azaltmada önemli bir etken olduğunu vurguladı. PAGÇEV olarak 2015 yılında 152 bin ton atığın geri dönüşümünü üstlenerek ülke ekonomisine 422 milyon TL katkı sağladıklarını ve 8 milyon nüfusa hizmet

götürdüklerini belirtti. Geri dönüştürülen 150 bin ton atık ile çevreye verdikleri katkıyı aşağıdaki rakamlar ile açıkladı. 2015 yılında PAGÇEV’in geri dönüştürdüğü atık miktarı sayesinde 973 adet yetişkin ağaç kurtarıldı, bu ağaçlar da yaklaşık olarak 12 bin m3 karbondioksitin havada tutulmasını önlediler. Geri dönüştürülen plastik atıklar ile 495 bin kw elektrik tasarrufu yapıldı ki bu da 180 ailenin yıllık elektrik tüketimine eşit. Kağıt ve kompozit geri dönüşümü ile10 kişilik bir ailenin yıllık tüketimine karşılık gelen 1,5 milyon m3 su tasarrufu sağlandı. Geri dönüştürülen cam ve plastik atıklar sayesinde 29 bin litre fosil yakıt tasarrufu sağlandı ki bu da 627 araç deposuna karşılık gelen yakıt miktarına eşit. Bu atıklar geri dönüştürüldüğü ve atık depolama sahalarına gönderilmediği için de 113 adet futbol sahasına denk gelen 819 bin ton m3 alandan tasarruf edildi.

SOKAK TOPLAYICILARI SİSTEME ENTEGRE EDİLECEK PAGÇEV olarak, sokak toplayıcılarının yasal çerçeveler kapsamında, sosyal açıdan verimli bir şekilde sisteme dahil edilmeleri kanısındayız. Bu bağlamda Yetkilendirilmiş Kuruluşlar olarak iş birliği içerisinde bulunduğumuz toplama ayırma tesisleri ile toplandı düzenledik. Yoğun olarak katılımın sağlandığı toplantıda tüm paydaşlardan görüşler alındı. Değerlendirmeler sonucunda ise, oluşturulan raporlar bakanlığımız ile paylaşıldı. PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

191


PAGÇEV BİLİM KAHRAMANLARIYLA Bilim Kahramanları Buluşuyor, 9-16 yaş arası çocuk ve gençlerin katılım gösterdiği, dünyada 80 ülkeden 25.000 in üzerinde takımın katıldığı, FIRST LEGO League (FLL) isimli bilimsel içerikli uluslararası turnuvanın Türkiye ayağıdır. Her yıl farklı bir tema ile düzenlenen turnuvanın bu yıl ki konusu ‘’Çöpe Çöple Çözüm’’dü. Takımlar, 18 yaş üstü gönüllü koçlarının ve danışmalarının yardımıyla özverili bir hazırlık aşamasından sonra, kendilerine verilen görevleri turnuva masası üzerinde tasarlanan robot programlarla tamamladılar. Bilim, sanat ve teknoloji konularında yaptıkları sunum ve paylaşımlarla da eğlenceli deneyimler yaşadılar.

192

PAGÇEV olarak, bu yıl turnuvada jüri olarak görev aldık. Çocuk ve gençlerin, yarışmalarda gösterdikleri performanslar bizler için de heyecan verici oldu. Ortaya çıkan eşsiz fikirler ile gençlerimizin geri dönüşüm konusuna ne kadar duyarlı olduklarını bir kez daha görmüş olduk. Ortaya koydukları projelerle birbirleri ile kıyasıya yarışan öğrenciler, gün sonunda gerçekleştirilen ödül töreninde heyecanı dorukta yaşadılar. Ödül kazanan takımlar yurt dışında düzenlenecek olan final turnuvasına katılmaya hak kazanmış oldular. PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137


Plastik firmalarına ürünlerini tanıtma fırsatı PAGEV, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız ile ortak çalışmalar sürdürmekte, plastik sektörünün tanıtımı ve sorunlarına çözüm üretme noktasında aktif olarak iş birliği yapmakta. Bu tanıtım faaliyetlerinden bir tanesi de Bakanlığın merkez binasında yer alacak daimi bir Plastik Sektörü Sergisi oldu. Söz konusu Sergi ile hem Bakanlık bürokratları, hem de yurt içi ve yurt dışından Bakanlığa gelen ziyaretçiler Türk plastik ürünlerini ve firmalarını daha yakından tanıma imkanı bulacak. Bu sebeple mamul, hammadde, makina ve ekipman üreten firmaların katma değeri yüksek, inovatif ürünlerini sergilenmek üzere PAGEV ile (aykut.donmez@pagcev.org) üzerinden iletişime geçmeleri gerekiyor.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

193


Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı FİKRİ IŞIK

YENİ NESİL YATIRIM BÖLGELERİ GELİYOR

D

aha nitelikli üretim yapısına geçip, sanayimizin ürettiği katma değeri artırarak, Türkiye’yi ekonomide küresel bir güç haline getirmeyi hedefleyen Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sektörlerin de görüşünü alarak bir dizi reform paketi oluşturmaya devam ediyor. Sınırlı sayıda ve Sektörlerin en önemli temsilcilerini Bakanımızın himayelerinde bir araya getiren bu çalıştaylarda çıkan sonuçlara göre Reform paketleri hazırlanıyor. Nitekim AR-Ge reform paketinin ardından 16-17 Ocak 2016 tarihinde Ankara’da ‘Üretim Reform Paketi Çalıştayı düzenlenmiş, önde gelen firma ve sivil toplum kuruluşlarının katılımı ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık ev sahipliğinde düzenlenen çalıştaya Plastik Sektörünü temsilen PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu katılmıştı. 125 soruna 623 çözüm önerisi getirilmiş, teknolojik üretimin yaygınlaştırılması kararlaştırılmıştı. Bakan Fikri Işık yaptığı konuşmada Türk sanayisinin daha rekabetçi bir yapıya ulaşması için sürekli çalıştıklarını, bu çalışmalardan biri olan AR-GE Reform Paketi’ni meclise sevkettiklerini belirtmiş, Üretim Reform Paketi’nin de bu çalıştaydan çıkan kararlar doğrultusunda hazırlanarak TBMM’ye iletileceğini ifade etmişti. Bakan Işık ayrıca 194

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

Patent Kanunu Reform Paketi ve TÜBİTAK’ın Yeniden Yapılandırılması Reform Paketinin de önümüzdeki günlerde hazırlanacağını, bunun için de yine sektörlerin görüşleri alınacağını iletmişti. Nitekim geçtiğimiz haftalarda Üretim Reform Paketi’nin detayları belli oldu. Ana hatları ortaya konan ve 7 başlık altında toplanan konular; Yeni Nesil Yatırım Bölgeleri ve Mevcut Yatırım Bölgelerinin Dönüşümü, Yatırım ve Üretim Ekosisteminin Güçlendirilmesi, Teşvik, Destek, Muafiyetler ve Finansmana Erişim, Nitelikli İş Gücü, Yerli, Yeşil, Yenilikçi, Teknoloji Odaklı ve Yüksek Katma Değerli Üretim, Uluslararası Rekabet, Standardizasyon, Markalaşma, Piyasa Gözetimi ve Denetimi ve Akıllı Üretim Sistemleri olarak belirlenmişti. Paket’in yol haritası ve stratejileri, 2023 hedefleri ekseninde şekillendi:


Üretim ve yatırımın önündeki engeller kalkacaK Uluslararası pazarlarda rekabet edebilen bir sanayiye altyapı oluşturmak için hazırlanan Üretim Reform Paketi’nde ‘Yeni Nesil Yatırım Bölgeleri ve Mevcut Yatırım Bölgelerinin Dönüşümü’ başlığı altında 3Y Yatırım Bölgeleri, Yeni Nesil Yatırım Bölgelerinin Oluşumunda Paydaşların Rolü, Yeni Nesil Yatırım Bölgelerinin Oluşumuna Yönelik Destek Mekanizmaları ve Mevcut Yatırım Bölgelerinin Yeni Nesil Yatırım Bölgelerine Dönüşümünde Yaşanılabilecek Zorluklar alt başlıkları bulunuyor. Teşvik, Destek, Muafiyetler ve Finansmana Erişim başlığını 4’e ayıran paket, Mevcut Teşvik, Destek, Muafiyetler ve Finansmana Erişim Araçlarının Değerlendirilmesi, Teşvik Sisteminin OrtaYüksek ve Yüksek Teknolojiyi Destekleyecek Şekilde Düzenlenmesi, Yatırımcıların Finansmana Erişiminin Kolaylaştırılması ve Türk Firmalarının Yurt dışında

Yeni yatırım bölgeleriyle endüstrinin hareket alanını genişletecek olan tasarı, Yatırım ve Üretim Ekosisteminin Güçlendirilmesi kapsamında Yatırım Alanlarının Belirlenmesi ve Planlanması, Sanayi Planlamasının Bir Otorite Tarafından Yönetilmesi, Yüksek Teknolojili Yatırımlar İçin Uygun Maliyetli Sanayi Alanlarının Oluşturulması, Paydaşlar Arasında Koordinasyon ile Yatırım ve Üretimin Önündeki Engellerin Kaldırılması ve Tedarik Zincirinde Lojistik konularına yer verdi. Yapacağı Satın Alma ve Birleşme Modellerini Destekleyecek Kredi/ Teşvik Modeli Oluşturulması konularıyla haşır neşir olacak. Lisans Eğitiminde Uygulamalı Eğitimin Artırılması, Yatırım Bölgelerindeki Meslek Lisesi ve MYO’ların Sayısının Artırılması ve Eğitim-İstihdam Bağlantısı, Nitelikli Iş gücünü Artırmak Üzere Tersine Beyin Göçü ve Nitelikli Yabancı

İş Gücünün İstihdamı, Uzmanlaşmış Mühendislik Firmaları ve Danışmanlık Hizmetlerinin Geliştirilmesi ve İş Gücü Kapasitesinin Artırılması İçin Ulusal ve Uluslararası Kaynaklara Erişim alt başlıklarını Nitelikli İş Gücü çalışmalarında işleyecek olan Paket, kalifiye iş gücünün sanayiye sağladığı etkiyi artıracak.

Teknoloji yoğunluklu üretim DÖNEMİ Yerli, Yeşil, Yenilikçi, Teknoloji Odaklı ve Yüksek Katma Değerli Üretimi, Mevcut Üretimde Teknoloji Yoğunluğunun Yükseltilmesi ve Kamu Alımları Yoluyla Kilit Teknolojilerin Geliştirilmesi, Geleneksel Üretim Yapan Sektörlerde Yenilikçi ve Katma Değeri Yüksek Ürünlere Geçiş, İthal Bağımlılığı Yüksek Olan Ara Malların Yerli Üretimi, Sanayide Enerji Verimliliği ve Endüstriyel Simbiyoz

çalışmalarıyla sağlayacak olan Üretim Reform Paketi, Akıllı Üretim Sistemleri konulu çalıştay başlığında; Nesnelerin İnterneti, Endüstriyel Dönüşümde Teknoloji İhtiyacı, Geleceğin Sektörleri ve Değer Zincirleri, Geleceğin Meslekleri ve Endüstri 4.0 konularıyla işletmelere destek olacak. Uluslararası Rekabet, Standardizasyon, Markalaşma, Piyasa Gözetimi ve Denetimi’nde

Standardizasyon Faaliyetlerinin Yaygınlaştırılması, Dış Ticaret Temsilcilerimiz ve Üreticilerimiz Arasında Iş birliği, Yerli Üretimde Markalaşma, Firmaların Riskli Yeni Pazarlara Girmesi ve Pazar Çeşitliliğinin Artırılması ve Yerli Üretim, Piyasa Gözetimi ve Denetimi (PGD) faaliyetlerini yürütecek olan Paket, endüstri camiasını güçlendirecek önlemlerle dolu.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

195


PAGEV özel

Geçmiş zaman olur ki... 08 Aralık 1968 Günaydın

12 Eylül 1958 Havadis

196

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

www.gecmisgazete.com


LANXESS DEUTSCHLAND GMBH I BU HIGH PERFORMANCE MATERIALS | 50569 COLOGNE | GERMANY | LXS-HPM-066EN

LIGHTWEIGHT ENERGIZED BY Lightweight design is an important and promising approach to solutions for “green mobility”. Engineering plastics and composites play a crucial role in this respect, because, apart from being lightweight, they meet numerous requirements on stability, durability, safety and esthetics. With our high-tech products Durethan® and Pocan®, and our thermoplastic composite sheets Tepex®, we give our customers any number of new possibilities in lightweight design. In addition to offering premium materials, LANXESS also has extensive experience and modern design and simulation tools for developing sophisticated applications in lightweight design. Contact our experts. www.lightweight.lanxess.com

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

197


yorum

Mesleki Yeterlilik Kurumu ve Faaliyetleri; MEHMET ORDUKAYA MYK Sınav ve Belgelendirme Dairesi Başkanı

Bu hikâyenin ben de yarattığı farkındalık ‘’Bugünün iş hayatında doğru işe doğru kişiyi bulmak için artık sadece bir iş ilanı vermek yetmez’’ olmuştur.

198

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK), Ulusal Yeterlilik Sisteminin (UYS) kurulması ve işletilmesi amacıyla 5544 Sayılı Kanun ile kurulmuştur. UYS eğitim ile istihdam arasında doğru ilişkinin kurulmasını sağlayan, bireylerin bilgi ve becerilerinin; güvenilir, şeffaf ve uluslararası kıyaslanabilir bir altyapı içinde değerlendirilmesine ve belgelendirilmesine imkân veren faaliyetler bütünüdür. UYS kapsamındaki tüm faaliyetler ilgili sosyal tarafların, sivil toplum örgütlerinin, kamu kurum ve kuruluşlarının ortak çalışmaları ile gerçekleştirilmektedir, MYK bu çalışmaları koordine etmektedir. MYK’nın temel vizyonu eğitimin istihdamla uyumunu güvence altına alarak nitelikli insan kaynağının oluşmasına öncülük etmek, uluslararası ölçekte tanınan, etkin ve saygın bir kurum olmaktır. Kalite güvencesi sağlanmış ulusal yeterlilik sistemini oluşturmak ve sürdürmek, MYK Mesleki Yeterlilik Belgelerine

uluslararası ölçekte itibar sağlamak ve böylece iş gücünün hareketliliğini kolaylaştırmak Kurumun stratejik hedefleri arasında bulunmaktadır. Kurumumuz bünyesinde yürütülen çalışmalar sonucunda şu ana kadar 810 taslak meslek standardı hazırlanmış ve bunlardan 609’u Resmi Gazete’de yayımlanarak Ulusal Meslek Standardı (UMS) niteliği kazanmıştır. UMS’lerin hazırlanmasını takiben 324 adet ulusal yeterlilik yayınlanmıştır. Belgelendirme faaliyetleri 41 Yetkilendirilmiş Belgelendirme Kuruluşu (YBK) tarafından 159 ulusal yeterlilikte (UY) devam etmektedir. Şu ana kadar verilen belge sayısı 31.870’e ulaşmıştır. UYS kapsamında yürütülen tüm faaliyetler sektörlerin ve ülkemizin ihtiyaçları göz önünde bulundurularak hızla yaygınlaşmakta ihtiyaç duyulan tüm alanlarda belgeli iş gücünün sağlanabilmesi için gereken çalışmalar yoğun bir şekilde sürdürülmektedir.


UMS’lerin hazırlanması UYS’nin ilk aşamasını oluşturmaktadır. UMS bir mesleğin başarı ile icra edilebilmesi için MYK tarafından kabul edilen gerekli bilgi, beceri, tavır ve tutumların neler olduğunu gösteren normlardır. UMS’leri takiben bu normlar esas alınarak bireyin mesleki niteliklerinin değerlendirilmesinde kullanılan, bireyin sahip olması gereken bilgi, beceri ve yetkinlik ile ölçme ve değerlendirme kriterlerini içeren ve belgelendirme faaliyetlerine girdi teşkil eden UY’ler hazırlanmaktadır. 5544 sayılı Kanun, meslekî ve teknik eğitim ve öğretime ilişkin orta ve yükseköğretim programlarının Millî Eğitim Bakanlığı ve üniversiteler tarafından bir yıl içinde ilgili ulusal meslek standartlarıyla uyumlu hâle getirileceğini ve eğitim öğretimin bu programlara uygun olarak verileceğini hüküm altına almıştır. Bu yönüyle MYK gerçekleştirdiği faaliyetlerle eğitim ve istihdam arasında daha güçlü bir bağ kurulmasında önemli bir rol oynamaktadır. Yeterliliklerin yürürlüğe konulmasından sonra ilgili UY’de sınav ve belgelendirme yapmak isteyen kuruluşlar Kurumumuza ön yetkilendirme başvurusunda bulunmaktadır. Başvuruya ilişkin tüm süreçler MYK Web Portalı üzerinden elektronik platformda yürütülmektedir. Ön yetkilendirme işlemlerini tamamlayan kuruluşlar Kurumumuz tarafından iki günlük sınav ve belgelendirme seminerine alınarak UYS, yetkilendirme kriterleri, MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi ve MYK mevzuatı hakkında teknik bir eğitime tabi tutulmaktadır. Kuruluşlar seminer sonrasında ilgili yeterliliklerde TS EN ISO/IEC 17024 Standardına göre akredite olmaları için Türk Akreditasyon

Kurumu (TÜRKAK) ya da Avrupa Akreditasyon Birliği bünyesinde çok taraflı tanıma anlaşması imzalamış başka akreditasyon kurumlarına yönlendirilmektedir. Akreditasyon süreçlerini tamamlayarak yetki almak istedikleri ulusal yeterliliklerde TS EN ISO/ IEC 17024 standardına göre akredite olan kuruluşlar nihai yetkilendirme için Kurumumuza yetkilendirme başvurusunda bulunmaktadır. MYK tarafından yapılan inceleme değerlendirme ve denetim sonrasında yetkilendirilmeleri uygun bulunan kuruluşlar ile yetkilendirme sözleşmesi imzalanmaktadır. Sözleşme imzalanan ve yetki belgesi düzenlenen tüm YBK’lar Kurum internet sitesinden ilan edilmekte ve yetki kapsamlarındaki ulusal yeterliliklerdeki tüm faaliyetlerini MYK Web Portalı üzerinden elektronik ortamda gerçekleştirmektedir. Bu sayede, gerçekleştirilen sınavlar, sınava katılan kişiler, sınavlarda görev alan YBK temsilcileri, sınav başarı oranları, MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi almaya hak kazanan kişiler, sınav sonuçları, sınav başarı oranları gibi tüm bilgiler elektronik platformda izlenmekte ve takip edilmektedir. Tüm bu veriler ile MYK Web Portalı nitelikli ve belgeli iş gücüne ait bilgilerin tutulduğu ulusal bir veritabanı haline dönüşmüştür. YBK’lar gerçekleştirdikleri tüm teorik ve performans sınavlarını başından sonuna kadar MYK Teorik ve Performans Sınavları İçin Kamera Kayıt Rehberine uygun şekilde görüntülü olarak kayıt altına almaktadır. Kuruluşlar bu kayıtları Mesleki Yeterlilik Kurumu Sınav, Ölçme, Değerlendirme ve Belgelendirme Yönetmeliği uyarınca en az bir yıl saklamakla yükümlüdür.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

199


YBK’lar yılda birer kez TÜRKAK ve MYK tarafından programlı gözetim denetimlerine tabi tutulmaktadır. Ayrıca MYK Web Portalı üzerinden yapılan sınav bildirimleri doğrultusunda MYK tarafından habersiz/programsız denetimler gerçekleştirilerek sınavların güvenirliği ve şeffaflığının kalite güvencesi kapsamında doğrulanması yapılmaktadır. YBK’lar tarafından gerçekleştirilen teorik ve performans sınavları sonucunda başarılı olan adaylara Kurum tarafından belirlenmiş formatta MYK Mesleki Yeterlilik Belgeleri verilmektedir. MYK Mesleki Yeterlilik Belgeleri sahteciliğin önlenmesi adına kare barkod ve hologram gibi güvenlik önlemlerini içeren, MYK ve TÜRKAK Markaları ile ilgili YBK logosunun yer aldığı kalite güvencesi sağlanmış akredite belgelerdir. Vatandaşlarımızın Resim1’de örneği sunulan MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi formatına uygun olmayan belgeleri MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi olarak sunan kişi veya kuruluşlara itibar etmemeleri gerekmektedir. Bu hususta teredüde düşüldüğünde Kurumumuz ile irtibata geçilmesi ya da belgenin arka yüzünde bulunan kare barkottan barkot okuyucu programları ile cep telefonlarından sorgulanıp MYK Web Portalından belgede adı yazan kişinin bilgilerinin doğrulanması gerekmektedir. Uluslararası akreditasyona sahip kuruluşlarca yapılan sınavlar sonucunda verilen MYK Mesleki Yeterlilik Belgeleri bireylerin sahip oldukları bilgi ve becerileri kalite güvencesi sağlanmış bir sistem 200

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

içerisinde ispatlamasını, işverenlerin de istihdam edeceği bireylerin sahip olduğu bilgi ve becerileri önceden bilmesini sağlamaktadır. MYK Mesleki Yeterlilik Belgeleri ifade ettiği değer ve teşvik unsurlarıyla hem bireylerin hem de işverenlerin tercih ettiği, ulusal ve uluslararası düzeyde geçerli ve güvenilir belgelerdir. MYK belgelerinin yaygınlaşması ve belgeli bireylerin istihdamının artmasıyla birlikte ülkemizde nitelikli ve belgeli iş gücünün artacağı öngörülmektedir. MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi Zorunluluğu; İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı 4 Nisan 2015 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda kabul edilerek 6645 sayılı kanun numarası ile yasalaşmıştır. Kanun 5544 sayılı Mesleki Yeterlilik Kurumu Kanununda da önemli değişiklikler yapmıştır. Bu değişikliklerin en önemlilerinden biri çalışma ve iş dünyasını yakından ilgilendiren MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi zorunluluğu getirilen meslekler olmuştur. Kanuna göre; “Tehlikeli ve çok tehlikeli işlerden olup, Mesleki Yeterlilik Kurumu tarafından standardı yayımlanan ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca çıkarılacak tebliğlerde belirtilen mesleklerde, tebliğlerin yayım tarihinden itibaren on iki ay sonra Mesleki Yeterlilik Kurumu Kanununda düzenlenen esaslara göre Mesleki Yeterlilik Belgesine sahip olmayan kişiler çalıştırılamayacaktır. 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanuna göre ustalık belgesi almış olanlar ile Milli Eğitim Bakanlığına bağlı mesleki ve teknik eğitim okullarından ve üniversitelerin mesleki ve teknik eğitim veren okul ve bölümlerinden mezun olup diplomalarında veya ustalık belgelerinde belirtilen bölüm, alan ve dallarda çalıştırılanlar için mesleki yeterlilik belgesi şartı aranmayacaktır.


Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 25.05.2015 tarihinde yayımlamış olduğu ilk tebliğ ile 40 meslekte belge zorunluluğu başlatılmıştır. Bu kapsamda söz konusu tebliğ ekindeki listede belirtilen mesleklerde MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi zorunlu hale getirilmiştir. Tebliğin yayım tarihinden itibaren on iki ay sonra MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi olmayan kişiler bu mesleklerde çalıştırılamayacaktır. Bir başka deyişle 26 Mayıs 2016 tarihinden itibaren tebliğde yer alan 40 meslekte belgesiz kişiler çalıştırılamayacaktır. Belge zorunluluğu kapsamının, Bakanlık Tebliğinde yer alan 40 mesleğin uygulama sürecinin değerlendirilmesiyle elde edilen geri bildirimler ve sınav ve belgelendirme kapasite göz önünde bulundurularak genişletilmesi planlanmaktadır. Bakanlıkça yayınlanan tebliğlerde yer alan mesleklerde MYK tarafından yetkilendirilen kuruluşlar tarafından yapılan sınavların sınav ve belgelendirme ücretleri Bakanlar Kurulunun yayımladığı tarife kapsamında İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanmaktadır. Uygulamada zorunlu mesleklerde sınavlardan başarılı olan kişilerden belge ücreti talep edilmemekte, sınav ücreti ise Bakanlar Kurulunun belirlediği üst limitler dâhilinde kişilerin ilgili YBK’ya bildirdiği kendisine ait IBAN numarasına SMS bilgilendirilmesi ile yapılmaktadır. Uygulamada, vatandaşlarımızdan sınav başvurusu esnasında alınan bilgi ve belgelere ek olarak herhangi bir doküman istenmemektedir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızın belge zorunluluğuna dair 25 Mayıs 2015 tarihinde yayımlamış olduğu ilk tebliğden itibaren bugüne kadar teşvikten yararlananların sayısı dört bini geçmiş ve vatandaşlarımıza

başarılı oldukları sınavlara ilişkin yaklaşık iki milyon TL sınav ücreti iade edilmiştir. MYK Mesleki Yeterlilik Belgesine ilişkin daha ayrıntılı bilgi için internet sitemizde yer alan “http://www. myk.gov.tr/belgezorunlulugu” sayfası incelenebilir. Diğer taraftan işçi ve işverene yönelik belgeli personel çalıştırmayı teşvik anlamında, 6111 Sayılı Kanun ile somut teşvikler getirilmiş MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi sahibi bireyleri istihdam edenler için sigorta primi işveren payının, 54 aya kadar İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanmasına imkân sağlanmıştır. Böylelikle MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi sahipleri sigorta prim teşvikleri yoluyla işverenine istihdam maliyetinde önemli avantajlar sağlamaktadır. Söz konusu teşvikin geçerlilik süresi 21.12.2015 tarih ve 2015/8321 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 31.12.2020 tarihine kadar uzatılmıştır. MYK belgelerinin yaygınlaşmasıyla sağlanacak nitelikli iş gücü istihdamı ile iş sağlığı ve güvenliği açısından ciddi iyileşmeler gerçekleşecek orta ve uzun vadede tüketiciye daha kaliteli mal ve hizmet sunulacak ve işsizliğin azalmasına katkı sağlanacaktır. PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

201


Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi (TYÇ) ve uluslararası tanınırlık; MYK Kanununun 23/A maddesi ile Türkiye Yeterlilikler Çerçevesinin (TYÇ) oluşturulmasına, geliştirilmesine ve güncelliğinin korunmasına ilişkin işlemlerin MYK tarafından yürütüleceği hükme bağlanmış ve aynı Kanunun 2/d maddesinde TYÇ; “Avrupa Yeterlilikler Çerçevesi ile uyumlu olacak şekilde tasarlanan; ilk, orta ve yüksek öğretim dahil, mesleki, genel ve akademik eğitim ve öğretim programları ve diğer öğrenme yolları ile kazanılan tüm yeterlilik esaslarını ifade eder” şeklinde tanımlanmıştır. MYK’ya verilen görevler doğrultusunda Milli Eğitim Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulu başta olmak üzere kamu kurum ve kuruluşları, işçi ve işveren sendikaları, meslek örgütleri ve ilgili sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği içerisinde, ulusal ve uluslararası konu uzmanları ve akademisyenlerin katkılarıyla hazırlanan “Türkiye Yeterlilikler Çerçevesinin Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” Bakanlar Kurulunun 2015/8213 sayılı Kararıyla 19 202

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

Kasım 2015 tarihli ve 29537 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Söz konusu Yönetmelik gereğince hazırlanan Türkiye Yeterlilikler Çerçevesine Dair Tebliğ ve eki Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi, 2/1/2016 tarih ve 29581 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. “Türkiye Yeterlilikler Çerçevesinin Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” yükseköğretim dâhil tüm eğitim ve öğretim programları ile diğer öğrenme yollarıyla kazanılan yeterliliklerin Türkiye Yeterlilikler Çerçevesine dâhil edilme esasları, kalite güvencelerinin sağlanması, kalite güvencesinden sorumlu kurum ve kuruluşların belirlenmesi, Türkiye Yeterlilikler Çerçevesinin oluşumu ve yürütülmesi için danışma, karar ve uygulama birimlerinin oluşturulması ve işletilmesi ile Yönetmelik kapsamında yer alan çalışmalarla ilgili görev, yetki ve sorumlulukların belirlenmesine ilişkin usul ve esasları kapsamaktadır.


TYÇ, Avrupa Yeterlilikler Çerçevesi (AYÇ) ile uyumlu olarak tasarlanmaktadır. AYÇ Avrupa’daki farklı ülkeler ve sistemler arasında yeterliliklerin daha anlaşılır ve açık olmasını sağlamak için bir karşılaştırma aracı gibi çalışan ve ülkelerin yeterlilik sistemlerinin birbirleriyle bağlantısını sağlayan ortak dokümandır. AYÇ’nin oluşturulmasına ilişkin karar Avrupa Komisyonunun 2008/C 111/01 sayılı tavsiye kararı ile 23 Nisan 2008’de onaylanmıştır. Söz konusu tavsiye kararıyla ülkelerin ulusal yeterlilik çerçevelerini oluşturmaları ve AYÇ ile ilişkilendirmeleri (referanslandırmaları) istenmektedir. Türkiye Yeterlilikler Çerçevesinin Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik gereğince TYÇ’nin AYÇ ile referanslanması çalışmalarının 2016 yılı sonuna kadar tamamlanması gerekmektedir. Bu kapsamda MYK koordinasyonunda paydaşlar, sosyal taraflar ve uluslararası uzmanların yer aldığı Referanslama Komitesinin gözetimi ve yönlendirmesi altında Referanslama Raporu Yazım ekibi tarafından oluşturulan “Türkiye Referanslama Raporu Taslağı” 2015 yılı içinde düzenlenen toplantılarla güncel gelişmeler ve mevzuat değişiklikleri ışığında gözden geçirilmiş ve güncellenmiştir. Türkiye Referanslama Raporu taslağına yönelik ulusal istişare süreci 2016 yılı içerisinde yürütülecek ve Türkiye Referanslama Raporu, onaylandıktan sonra Avrupa Komisyonunca oluşturulan AYÇ Danışma Grubuna 2016 yılının son çeyreğinde sunulacaktır. TYÇ’nin AYÇ ile referanslandırılması sonucunda, MYK belgeleri Avrupa Birliği ülkeleri başta olmak üzere yurt dışında da kıyaslanabilir ve tanınabilir belgeler olacaktır.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

203


yorum

İşe alma ve seçmede fark yaratmak Yeteneklerle çalışmak

Mustafa K. OCAKDAN

Bu hikâyenin ben de yarattığı farkındalık ‘’Bugünün iş hayatında doğru işe doğru kişiyi bulmak için artık sadece bir iş ilanı vermek yetmez’’ olmuştur.

204

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

Dünyada ekonomik krizin olduğu dönemlerden biriydi tahmin ediyorum. İş çevrelerinde konuşulan bir haber vardı o karamsar tabloda tebessüm ettiren… Önemli markalardan biri de maalesef krizden etkilenmişti. İlginç olan haber şirketin çalışanlarıyla ilgiliydi. Şirket, tüm çalışanlarına bu zamana kadarki tüm haklarını vererek iş akitlerini sonlandırabileceklerini / mevcut durumlarının epey bir zaman daha devam edeceğini belki de hiç düzelmeyeceğini bildiriyor. Çalışanların bu bilgilendirmeye tepkisi ise hiçbir çalışanın ayrılmadan şirkette çalışmaya devam etmek isteği yönünde oluyor. Yaşanan bunca olumsuzluğa rağmen çalışanların hiçbir olumsuzluktan etkilenmeden yüksek bir motivasyonla, uzunca bir süre ücret almadan kendi imkânları ile şirketin malzeme ve ekipmanlarını da tamir ederek müşteri memnuniyetini ve müşteri değerini artırdıklarını duymuştum. Bu şirketin başarı hikâyesi / işe alma süreci beni çok etkilemişti. Bu kadar aidiyeti yüksek sadakatli çalışanları bulmak ve/veya bu duruma getirebilmek örnek alınması gereken

bir model diye düşünmüştüm. Müthiş bir başarı hikâyesi başından sonuna kadar ne istediğini bilen ona göre politika ve stratejisini oluşturmuş sistematik bir şekilde kusursuz işleyen her sürecinin yeteneklerden oluştuğu olumsuzluklardan etkilenmeden yaşamına devam eden sonuçları mükemmel bir ekip/ müthiş bir işveren markası… Bu hikâyenin ben de yarattığı farkındalık ‘’Bugünün iş hayatında doğru işe doğru kişiyi bulmak için artık sadece bir iş ilanı vermek yetmez’’ olmuştur. Daha farklı bakış açısı ile yeni yöntem/ modeller geliştirerek, işe eleman seçme ve yerleştirmede katma değer ve fark yaratacak yeniliklere liderlik etmek gerekir diye düşünüyorum. Elbette ki işin gereksinimleri, işin tanımı yeterlilikleri ve yetkinlikleri önemlidir ancak asıl önemli olan aldığımız başvurular bizim beklentilerimize uygun mu / yetenekleri şirketimize çekebiliyor muyuz? Bulunduğumuz sektörde / işkolunda her şirketin bünyesinde görmeyi hayal ettiği çalışanların ilgisini / dikkatini üzerimizde toplayabiliyor muyuz?


Çalışmayı arzu ettiğimiz nitelikteki adaylar bizi tercih ediyor mu? Bizim varlığımızdan haberdarlar mı? Bunun için ne yapmalıyız? İşe eleman alma seçme ve yerleştirme sürecimiz neye hizmet etmeli, nasıl işlemeli / tasarlanmalıdır? Geçmiş yıllarda iş yaşamının elektronik ortam ve sosyal medya ile henüz tanışmadığı dönemlerde işe alma seçme ve yerleştirme süreci daha farklı metotlarla günümüze kadar gelmiştir. “Bir tanıdık gönderiyorum ona bir iş bulalım” bugün de hala uygulanan bir yöntemdir. Bugün artık daha farklı bakmalı değişimi yönetmeliiyiz! Her şeyden önce işe eleman alma seçme ve yerleştirme süreci şirketin vizyonunu gerçekleştirmek için belirlenen strateji ve politikalara uyumlu olmalıdır. Bunun içinde İK süreçlerini / organizasyonunu revize etmeli değişime liderlik ederek daha sistematik bir yapıya dönüştürmelidir. Kuruluşun stratejisi ile aynı hizada olmak zorunda olan İnsan Kaynakları Bölümlerinden şirketi geleceğe taşıyacak, sürdürülebilirlikte belirleyici olan yetenekleri bulması, kadroya katması ve elde tutması beklenecektir. İnsan kaynakları bölümlerinin bu süreçte aldığı olumlu sonuçlar da vizyona ulaşmak için başarılmış önemli performans hedeflerinden olacaktır. Bir işletmenin en önemli girdisi ve varlığı insan sermayesidir. O halde tartışılmaz en önemli süreç ‘’işe eleman alma, seçme ve yerleştirme süreci’’dir. Bu süreç kişiye iş yaratma prensibi ile değil doğru oluşturulmuş süreçlere doğru kişiyi bulabilmek bakış açısı ile işlemelidir. Aksi bir durumun

yarattığı sonuçlar ise verimsiz ve yönetilemeyecek bir iş ilişkisi, mutsuz bir çalışan, memnun olmayan yöneticiler, maddi kayıplar ve kötü bir ayrılık olacaktır. Mükemmel kuruluşlar ancak mükemmel çalışanlarla mükemmellik seviyesine ulaşabilirler. Ne istediğini bilen, yaşam amacına hizmet edecek hedefleri olan, güçlü yönleri ile sonuç alan, yeni ve yaratıcı düşünce yapısına sahip adayların başvurularını almaya yönelik bir politika şirketin “doğru yerde doğru insanı bulundurabilmek’’ hedefine ulaştırmayı güçlendirecektir… Sürekli olarak müşteriyi düşünen (istek ve arzularını anlayan), müşteriye ne satmak lazım değil müşteri ne ister /neyi satın alırı hayal eden, müşteri ile arasında bir döngü yaratan ‘’müşteri değerini’’ artırmayı hedefleyen, kazanan tarza sahip yetkinlikteki adayların çekim merkezi/ cazibe merkezi olan bir şirket, bu yarışta/rekabette ve/veya strateji ve politikalarını gerçekleştirmede rakiplerinin bir adım önüne geçerken uzun ömürlü bir yaşamın da adımlarını atmış olacaktır. Daha iddialı bir takım, özgüveni yüksek bir ekip olmak için iyi ve yaratıcı oyunculara sahip olmanız gerekir. Oyunun kaderini / sonuçları her zaman yetenekler değiştirir. İşe eleman seçme ve yerleştirme sürecinde zaman oldukça önemli bir parametredir. Uzun sürecek bir istihdam süreci maddi ve manevi kayıpların olmasına neden olurken şirketi de ciddi anlamda yoracak mevcut insan kaynağını da olumsuz yönde etkileyecektir.

Her şeyden önce işe eleman alma seçme ve yerleştirme süreci şirketin vizyonunu gerçekleştirmek için belirlenen strateji ve politikalara uyumlu olmalıdır.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

205


yorum

Buradan çıkan sonuç değişen dünyamızda fark yaratının insan olduğu kaçınılmaz/ tartışılmaz bir gerçektir. Gelişen İnsan Kaynakları Sistemleri şirketlerin politika ve stratejileri ile uyum sağlamak zorundadır. Stratejinden bağımsız ve habersiz bir İK yönetimi kayıt işlemlerini yerine getiren bir ofisten öte gidemeyecektir. Dolayısı ile yeni ve farklı bakış açısı tarzına sahip, yaptıklarını yeterli bulmayan hep daha iyisini yapabilmeyi düşünen çalışan profiline/yeteneğine ulaşmak, keşfetmek

(yeteneklerini üst düzey sergileyebilecek alanda değerlendirmek) ve elde tutabilmek İnsan kaynakları profesyonellerinin ve/veya işveren markası olmanın ilk ve en önemli koşulu olurken, stratejik insan kaynakları yönetiminin de en önemli amaçlarından birisini oluşturmaktadır. İşe alma süreci bir işletmenin başarısının en önemli anahtarıdır.! İz bırakan çalışanlar bulmak, efsane çalışanlar bulmak, ilham veren, farklı değişimlere ve değişiklilere istekli, sınırlı bakış açısı olmayan, olabilir / yapılabilir / denenebilir / neden olmasın cevaplarını sıkça kullanan, stres yerine

206

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

çözüm üretmeyi düşünen ve meydan okuyan sıra dışı çalışanlar bulmak İşte işin sırrı da zaten burada… İşe Eleman Alma Seçme ve Yerleştirme sürecinde Fark Yaratmak Ne yapmalıyız… Bunun için de işe alma seçme ve yerleştirme sürecine pazarlama stratejisi bakış açısı ile bakmalıyız. Tüm adaylar bizim için değerli potansiyel bir müşteridir Yeni ve farklı bakış açısı ile yapılmış daha önce hiç görülmemiş /hemen fark edilen ayrıcalıklı ilanlar, afişler… Yeni kanallar Bloglar, yerel kuruluşlar, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları vb. Farklı görüşme teknikleri geliştirmek bugün gelişen yeni İK vizyonun bir çıktısıdır. Kuşaklar arasındaki farklar ve beklentilerin sürekli olarak değiştiği günümüzde bu değişime ayak uydurmamak gerisinde kalmak herhalde mümkün değildir. Mülakatta yeni metotlar geliştirmek, yaratıcılık, adaylarla ilişkilerde sürdürülebilirlik bugün çok daha önemlidir. İyi bir görüşme bütün kanallarda şirketiniz için iyi bir tanıtım diğer adaylar için de olumlu bir referans ve tavsiye olacaktır Her zaman en kolay eleştirilen mülakat sürecindeki tutum ve davranışlardır. Bu bir şirket ve aday için çok önemli bir dönüm noktasıdır. Çünkü ilk tanışma her zaman en önemli andır bir daha olmayacaktır. Çok değerli ve şirketimiz için başarılı çalışmalar yapabilecek bir yeteneği kazanabilir ve/veya kaybedebiliriz de. Yanlış bir soru/ yanlış bir görüşme yöntemi takımımız da görmeyi arzu ettiğimiz bir adayı kaybetmemize neden olabilir.


Bunun için rutin olmayan sıra dışı ve şirketinize özgü, adaya saygı ile yaklaşan, nezaket kuralları çerçevesinde ona değerli olduğunu hissettiren, pozitif bir havada geçen görüşmeler tercih edilmelidir. Adayla değerleri üzerinden bir görüşme planı yapmalı adayın değerleri ile şirketimizin değerleri arasındaki uyumu ortaya çıkaran soru işareti bırakmayacak ucu açık sorular tercih edilmelidir. Bir adayın potansiyelini ortaya çıkarmak o göreve uygunluğundan çok daha önemlidir. Sadece Yeteneği Bulmak Yetmez ‘’daha da önemlisi’ Keşfetmek En Faydalı Olabilecek Alanda Değerlendirmektir. Burada da öne çıkan nüans görüşmeyi gerçekleştiren görüşmecinin ustalığıdır. Bu durum adayı tanımanızda size zaman kazandırırken, adayla şirketiniz arasında asla unutmayacağı, her yerde sizden ve markanızdan övgü ile bahsedeceği duygusal bir bağın oluşmasını sağlayacak sürdürülebilir bir iletişim döngüsünün başlangıcını oluşturacaktır. Henüz gerçekleşmeyen / ertelenen bir işe alım, iki ay ve veya birkaç yıl sonra tekrar gündeme gelebilir. Sürdürülebilir bir iletişiminiz varsa o adayla tekrar iletişime geçerek hızlı bir şekilde sonuca varabilir zaman kazanırsınız. Böylece onun bu süredeki gelişmesinden de bilgi sahibi olabilir daha hazır bir çalışana daha erken bir sürede sahip olabilirsiniz. Zamanını iyi yöneten hayatını da iyi yönetir! İşe uygunluğa karar verilen adayın muhakkak referansı sorgulanmalıdır.

Deneyim ve iş bilgisi ile çalışma arkadaşları, astları ve üstleri ile ilişkiler yine açık uçlu sorularla derinleştirilmelidir. Ayrı bir paragraf açmak gerekirse de yetenekleri bulmada iç bünyemizi de göz ardı etmemeliyiz. Kendi bünyemizde de ciddi yetenekler olabilir. Hiç olmayacak birinden mucizler yaratmak zor ama yetenek isteyen bir iştir. Bunu yapabilmek uyum ve öğrenme sürecini kısaltacak, çalışanlara da ilham vererek rol model olacak önemli bir kültürün şirkette oluşmasına olanak sağlayacaktır. Bu ideal bir durumdur. İşe Alma Seçme ve Yerleştirme sürecinde bir değişim yönetilecekse bu değişime liderlik etmek yönlendirmek gerekecektir. Değişime de önce doğru ve yetenekli çalışanları bulmakla başlamak gerekir. Bu görevi cesaretlendiren ve ilham veren liderler ve/veya bu liderlik davranışlarını sergileyebilen yöneticiler seçilmeli /üstlenmeli sürdürmelidir… Bugün liderlik etmek artık daha zor ve meşakkatli, çalışanla arasında bir iletişim döngüsü olmayan şirketlerin başarılı olma ihtimali hemen hemen yok diyebiliriz. Günümüz modern işletmelerinin iç perspektifinde organizasyonlar yatay ve az kademeli olmak zorundadır. Süreçler zenginleştirilmiş ve yeteneklerle ilişkilendirilmelidir. Çalışan performansı süreçlerin başarısında önemli bir rol oynarken bu gösterge müşteri memnuniyetini ve temel sonuçları da olumlu yönde etkileyecektir. Bunun için stratejik bir planımız olmalıdır.

Bugün liderlik etmek artık daha zor ve meşakkatli, çalışanla arasında bir iletişim döngüsü olmayan şirketlerin başarılı olma ihtimali hemen hemen yok diyebiliriz.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

207


yorum

Yetenekleri bulup bünyeye kazandırmak çok önemli bir süreç ne var ki esas başarı bu yetenekleri elde tutmak olacaktır.

208

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

Belli periyotlarda gitmek istediğimiz yerin ne kadar yakınındayız ve/veya uzağındayız bilmemiz ve kontrol etmemiz gerekir Bu dönemde yaşanacak dalgalanmalar, karşılaşılabilecek her türlü olumsuzluklara karşı çözüm üreterek yola devam edebilmeyiz. Yetenekli ve yeterli çalışanlara sahipsek bu durumu yönetmek kolaylaşacaktır. Çözüm üretme/ problem çözme yetkinliğine sahip çalışanlara sahip şirketler sağlıklı yaşayacaklar ve dengeli büyüyeceklerdir. Bir şirketin yeteneği yetenekli çalışanlarla doğru orantılıdır. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi artık işe eleman ilanı vermek ve bu doğrultuda iş görüşmesi yapmak yetmez Farklı ve sıra dışı tercih edilen bir şirket olmanın yolu sektöründe veya içinde bulunduğu demografik yapı içinde yetenekleri cezbetmekten, bu yetenekleri doğru süreçlerle ilişkilendirerek ilerletmekten geçecektir. İşe eleman seçme ve yerleştirme süreci hızlı bir biçimde yetenek bulmak ve yönetmeye evrilmelidir… Yetenekleri bulup bünyeye kazandırmak çok önemli bir süreç ne var ki esas başarı bu yetenekleri elde tutmak olacaktır. Şirketler her zaman yeteneğin daha mutlu olacağı alanlar oluşturmak mecburiyetindedir. İşinden keyif alan, çalıştığı kurumla gurur duyan, çalıştığı şirketin/kültürünün ayrılmaz bir parçası olmaktan onur duyan, saygı duyulan, ilerletilen(kariyer planı/geliştirilen) çalışan/yetenek iş değiştirmeye hiçbir zaman istekli olmayacaktır. Yöneticilerin bu noktaları sürekli olarak kontrol etmeleri, sürdürülebilir bir iletişim döngüsü yaratarak, onlarını nabzını tutmaları oluşabilecek iletişim kazalarının önüne geçecek daha uzun soluklu bir iş ilişkisin de sürmesi için önleyici ve etkili olumlu bir davranış olacaktır. Yeteneklere Liderlik etmek gerekecektir. İyimser/çözüm odaklı, iyi dinleyen, geri bildirimde cömert, motivatör, performansa dayalı bakış açısına sahip Mentor ve Koçluk yetkinliğine sahip yöneticileri olan şirketler yetenek yönetiminde kuşkusuz daha başarılı olacaklardır


İş değiştirme sürecinde ücret hiçbir zaman birinci sırada yer almaz. En önemlisi tanınmaktır, ilham veren bir liderle çalışmak, gurur duyacağı bir kültürün sahibi olmak, harika iş arkadaşları, iş ve sosyal hayatındaki denge… Bunlar var olduğu sürece iş değişikliği istisnai durumlar dışında olmayacaktır. Kıdemli /sadık çalışanlarımızın davranışları uzun soluklu bir iş ilişkisi için bir reçete olabilir. Bu davranışları analiz etmek ve ona göre bir strateji geliştirmek yeteneklerimizi elde tutmamıza rehberlik / edecek yardımcı olacaktır. En önemli itici güç her zaman yönetici ve liderlerdir. Aksi durumda bu yetenekler rakip firmalara gitme konusunda duygusal olmayacaklardır. Günümüz iş dünyasında artık iş değiştirmek çok kolaydır. İnternet ve sosyal medya iş imkânlarına kolay ulaşılmasını sağlarken mutsuz yeteneklerin/çalışanların rakipler tarafından fark edilmesini de kolaylaştıracaktır. Yeteneklerin her zaman hedefleri vardır. Yukarılar da olmayı isterler. Eğer yetenekleriniz varsa oyun planınızı onlara göre yapmalısınız çünkü bu sizin güçlü tarafınızdır. Yeteneklere yatırım yapan ve/veya yeteneklerini geliştiren şirketler başarıya ulaşmada çok zorlanmayacaklardır. Sonuç ‘’Değişim her alanda olduğu gibi iş yaşamının da vazgeçilmez dinamiğidir. Değişimin olmadığı ve/veya değişime sırt çevrilmiş her alan gerilemeye mahkûmdur. Mevcut konumumuzu korumak artık yeterli değildir. İlerlemenin olmadığı bir yerde yok olma kaçınılmaz bir gelecektir’’

Değişim her alanda olduğu gibi iş yaşamının da vazgeçilmez dinamiğidir. Değişimin olmadığı ve/veya değişime sırt çevrilmiş her alan gerilemeye mahkûmdur.

İşe eleman alma seçme ve yerleştirme maliyetli bir iştir. Kaybetmek ise daha maliyetlidir! Doğru işe doğru kişiyi yerleştirmek mutlu bir çalışma ortamı yaratmanın / kazanmanın temel taşıdır! PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

209


yorum

2015 YILININ ARDINDAN Hazırlayan: Esra Ersöz ChemOrbis Yazı İşleri Müdür Yardımcısı

Sadece NYMEX değil, Brent vadeli petrol kontratları da Aralık ayında 40$/varil psikolojik eşiğinin altına geriledi ve Brent’in NYMEX’e kıyasla geleneksel olarak taşıdığı prim ortadan kayboldu.

210

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

Plastik ham madde piyasaları 2015’i nasıl geçirdi? Global piyasalarda geçen yıl öne çıkan gündem maddeleri nelerdi? En çarpıcı gelişme, hiç şüphesiz petrol fiyatlarındaki yeni düşük rekorlar oldu. Bunu ticareti olumsuz etkileyen makroekonomik faktörler takip ederken; Çin’in artan yurt içi kapasitesi, Avrupa’da yaşanan geniş üretim duruşları, etilenin Asya ve Amerika’da izlediği seyir ve sektörün geçirdiği bazı önemli konsolidasyonlar diğer önemli gelişmeler olarak karşımıza çıktı.

Petrol

2014’ün ikinci yarısında 107$/varilden 55$/varile gerileyerek halihazırda 2008 sonrasındaki en keskin düşüşü kaydeden petrol fiyatları, 2015’in büyük bir kısmında NYMEX’te 40-60$/ varil bandında işlem gördü ama yılın son ayında 40$/varil eşiğinin de altını kırdı. Aralık ayındaki son seviyeler, 2009’un başından bu yana görülen en düşük seviyelere işaret etti. Sadece NYMEX değil, Brent vadeli petrol kontratları da Aralık ayında 40$/varil psikolojik eşiğinin altına geriledi ve Brent’in NYMEX’e kıyasla geleneksel olarak taşıdığı prim ortadan kayboldu. Bazı analistlere göre, ABD’nin 40 yıl sonra petrol ihracat yasağını kaldırma kararı bu durumda rol oynadı. İran üzerine uygulanan yaptırımların Ocak 2016’da kaldırılması ve bu durumun

halihazırda tedarik fazlası sorunu yaşayan petrol fiyatlarının üzerinde ilave düşüş baskısı kuracağı beklentisi de bu düşüşlere yansıdı. Petrol fiyatlarının bu zayıflığı, Amerikalı kaya gazı üreticilerinin finansal durumlarını da 2015 süresince olumsuz etkiledi. Zira petrol ve gaz şirketleri genelindeki iflasların 2008 krizinden bu yana en yüksek seviyelere çıktığı bildirildi. Aynı nedenden dolayı, Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) 2016’da petrol yatırımlarında – özellikle ABD ve Brezilya gibi maliyeti yüksek olan bölgelerde – %20’den fazla bir düşüş beklediğini kaydetti.

Makro-ekonomik faktörler

Özellikle yükselen ekonomilerin para birimlerinin ABD doları karşısında mütemadiyen devalüe olması petrokimya piyasalarında – özellikle ticareti olumsuz etkilediği için – oldukça önemli bir gelişmeydi. Fed’den yılın büyük bir kısmı boyunca faiz artışı beklenirken, nihai karar Aralık ayında alındı. Lakin etkisi bütün bir yıl boyunca kurlar üzerinde kendisini gösterdi.


Euro, ABD doları karşısında yıl içerisinde %12 değerinde bir değer kaybı yaşarken, 2015’i bir miktar toparlanarak %9’luk bir kayıpla tamamladı. Türk lirasındaki değer kaybı ise %33’e kadar ulaştıktan sonra, bir miktar gerileyerek yıl sonunda %27 civarına geldi. Çin’in Merkez Bankası da Ağustos ayında beklenmedik bir hareketle yuanı 3 gün üst üste devalüe etti. Bu da dünyanın ikinci büyük ekonomisinin zayıflığına dair önemli bir sinyal olarak yorumlandı. Ekim ayında Çin’den daha karamsar haberler geldi. Ülkenin 3.çeyrek GSYH’sı 2009’un ilk çeyreğinden bu yana ilk kez %7’nin altına geriledi. Bu açıklamayı, yine Çin Merkez Bankası’nın yavaşlayan ekonomiyi canlandırma amacıyla faiz oranlarını yeni rekor seviyelere düşürme kararı takip etti. Çin’in hız kesen ithalatları ve petrol fiyatlarındaki çakılma Asya’dan verilen navlun ücretleri üzerinde de kendini hissettirdi. Zira Türkiye’deki oyuncular yılın ikinci yarısında Asya’dan navlun ücretlerinin 5-10$/tona kadar gerilediğini bildirdi.

Çin’in artan kömür bazlı PP kapasiteleri

Çin, yeni tesislerin faaliyete geçmesiyle birlikte daha fazla kömür bazlı kapasite eklemeye 2015’te de devam etti. Bu durum özelikle PP piyasasında etkili olmaya devam ederken, yurt içi PP fiyatları 2015’in büyük bir kısmı boyunca Çin’deki ithal fiyatlar ile aynı seviyelere ve hatta ithal fiyatların altındaki seviyelere geriledi. Aynı nedenden ötürü, hem Asya hem de Orta Doğu’da yılın ikinci yarısında PP fiyatları PE’ye kıyasla daha fazla bir düşüş kaydetti. Tüm bunlara bağlı olarak, Çin malı kömür bazlı PP yıl içerisinde birkaç kez Güneydoğu Asya pazarında kendini gösterdi. Ayrıca Çin’in ithal tedarikçileri de yeni ihracat rotaları aramaya başladıklarını kaydetti. ChemOrbis İthalat İstatistikleri’ne göre, Çin’in 2015 homo PP ithalatları da yıllık bazda %6’lık bir düşüş gösterirken, bu veri ülkenin PP ithalatlarına karşı azalan iştahını da teyit etti.

Türk lirasındaki değer kaybı ise %33’e kadar ulaştıktan sonra, bir miktar gerileyerek yıl sonunda %27 civarına geldi.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

211


yorum

İstatistikler

Polimer ithalatlarının tamamına bakıldığında Türkiye’nin ana tedarikçi ülkeleri listesinde Suudi Arabistan birinci sırayı korumaya devam etti. Ancak Suudi Arabistan’ın 2015’te pazar payı 2014’e kıyasla polimerlerin tamamı için %5 geriledi. İkinci büyük tedarikçi ülke, Güney Kore olmaya devam ederken, bu ülkeden yapılan polimer ithalatları %9 arttı. Üçüncü sırada yer alan İran ise yıllık bazda Türkiye’ye olan polimer satışlarını %18 artırdı. 2015’te Türkiye’ye yaptığı satışlarla 2014’e kıyasla %21 ile en fazla artış kaydeden ülke ise dördüncü sıraya yükselen Mısır oldu.

POLİPROPİLEN PİYASASINDA 2014’e kıyasla Mısır Türkiye’ye ihracatını %82 artarak en büyük ikinci tedarikçi sırasına yükseldi.

212

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

Polipropilen piyasasında, homo PP için 2015 ithalatları 2014’e kıyasla sadece birkaç tonluk bir artış kaydettiyse de, bu rakam yine de tüm zamanların en fazla ithalatı olmayı başardı. Suudi Arabistan birinci tedarikçi olma konumunu korusa da pazar payında yıllık bazda %13’lük bir düşüş yaşadı. Pazar kaybı yaşayan sadece Suudi Arabistan değildi; Hindistan, Yunanistan ve İsrail de bu kervana katıldı. Boşluğu ise daha ziyade yıllık bazda en belirgin artışı yaşayan Mısır doldurdu. 2014’e kıyasla Mısır Türkiye’ye ihracatını %82 artarak en büyük ikinci tedarikçi sırasına yükseldi. İran ise 2015’te pazar payını %17 artırarak en büyük üçüncü tedarikçi olma konumunu muhafaza etti.

Yüksek Yoğunluk Polietilen piyasasında ise, 2015 ithalatlarında yıllık bazda yine sadece çok ufak bir artış yaşandı. Suudi Arabistan birinci tedarikçi olmaya devam ederken, İran YYPE ithalatlarında yıllık bazda %19’luk belirgin bir sıçrama kaydetti ve ikinci büyük tedarikçi ülke oldu. Kore’de pazar payını %14 artırdı ve üçüncü sıraya geldi. Alçak Yoğunluklu Polietilen piyasasında ise yıllık bazda %6’lık bir artışla rekor miktarda ithalat gerçekleştiği görülüyor. Ana tedarikçiler listesinde de majör değişiklikler görmek mümkün. Zira 2014’te en büyük tedarikçi statüsündeki Azerbaycan, %15 pazar kaybıyla geçen yılki listede üçüncü sıraya gerilerken, Katar’dan yapılan ithalat %28 artışla birinci sıraya oturdu. Suudi Arabistan ise pazar payını %45 artırarak 2014’teki dördüncü sıradan 2015’te yeniden üst sıralara tırmandı. Diğer ürünlerden farklı olarak PVC ithalatında 2015’te yıllık bazda %9’luk bir düşüş yaşandı. 2008 yılından bu yana Türkiye’nin en büyük PVC tedarikçisi olan ABD, 2015 yılında pazar kaybında %29 düşüş yaşayarak ikinci sıraya geriledi. Birinci sıraya ise Fransa oturdu. Ancak Fransa’dan yapılan ithalatlarda dahi %15’lik bir düşüş yaşandı.


Mevzuat değişiklikleri

Mart ayında, Ekonomi Bakanlığı’nın çevresel koruma üzerine yaptığı bir tebliğ değişikliğinin ardından PP tedarikine yönelik endişelerin artmasıyla başladı. Ülkeye giren plastik ham maddeler için Çevre Bakanlığı’ndan bir sertifika gerektiren bu hatalı değişiklik, Türkiye’nin doğusunda, özellikle İran’dan gönderilen mallar için yığılmaya neden oldu. Özellikle PP ve PE gibi İran’dan tedarikin fazlaca yapıldığı ürünlerde bu durum yurt içinde hazır mallar için fahiş fiyatlara neden oldu. Ay sonunda sorunun giderilmesiyle fiyatlardaki balon söndü. Yine Temmuz ayında, Amerikan malı PVC üzerinde ton başına 45$ olarak uygulanan antidamping vergisi değiştirilerek yerine %18,81/tonluk bir ilave vergi uygulanmaya başlandı. Bu vergi değişikliğinin PVC pazarı üzerindeki etkisine dair oyuncular ikiye bölündü. Bir grup, yeniden ihraç edilmek üzere dahilde işleme belgesiyle alınan Amerikan malları için zaten ilave vergilerin ödenmediğine dikkat çekerek, bunun çok fazla bir şey değiştirmeyeceğini öne sürdü. Ancak diğer grup bu değişikliğin, bankaların verdiği teminat mektuplarının limitlerinde doğrudan bir artışa neden olduğuna değinerek, finansal olarak çok güçlü olmayan alıcıların Amerikan malları dışındaki alternatiflere yöneldiğini belirtti. Nitekim birçok alıcı bu değişikliğin akabinde, her ihtimale karşı Asya ve Brezilya gibi alternatif menşeleri takip

etmeye başladığını kaydetti. Yukarıda da bahsedildiği üzere, Türkiye PVC ithalatında 2008’den beri en büyük tedarikçi ülke konumunda bulunan ABD, 2015’te yıllık bazda neredeyse %29 bir pazar kaybı yaşayarak ikinci sıraya geriledi. Bazı oyuncular, bunun söz konusu değişiklikten bağımsız bir şekilde yılın ilk yarısında yaşandığına dikkat çekerken; diğerleri değişikliğin etkisi olduğu kanaatinde. Bunlarında dışında, 1 Ağustos itibarıyla Türkiye ve Malezya arasındaki Serbest Ticaret Anlaşması yürürlüğe girdi. Malezya’dan yapılan ithalatlarda özellikle antişok (HIPS) ve YYPE için yapılan ithalatlarda yılın son çeyreğinde belirgin bir artış gözlendi. Kasım ayına gelindiğinde ise, Türkmenistan’ın vergilerinde 1 Ocak 2016 itibarıyla değişiklik olacağı açıklandı. Avrupa Birliği, Genelleştirilmiş Tercihler Sistemi (GTS) listesini güncellediği ve Türkmenistan’ı listeden çıkardığı için Türkiye de Türkmen menşeli mallar üzerinde gümrük vergilerini 1 Ocak, 2016 itibariyle %3’ten %6,5’e yükselteceğini ilan etti. Türkmen malı PP’nin özellikle son birkaç yıldır rafya piyasasında mütemadiyen teklif ediliyor oluşu, Türkiye’deki alıcılara daha düşük gümrük vergisi avantajı sağlıyordu. Nitekim Türkmenistan 2015’te en çok ithalat yapılan ülkeler listesinde 10.sıraya yükselmişti.

Türkmenistan 2015’te en çok ithalat yapılan ülkeler listesinde 10.sıraya yükselDİ

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

213


yorum

Avrupa’daki ciddi üretim sorunları

İtalya’nın ilk üç çeyrekteki polimer ithalatı artış gösterDİ. Bu da Avrupa’nın uzunca süren tedarik sıkıntıları nedeniyle artan ithalat ihtiyacını doğruladı.

214

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

Avrupa poliolefin pazarları 2015’in ilk yarısında önemli sayıda üretim sıkıntıları ile sarsıldı. Ineos, Sabic, Borealis, Total, LyondellBasell ve Versalis’in de aralarında bulunduğu çok sayıda büyük üreticiden birbiri ardına olefin ve poliolefinler için fors majör açıklamaları geldi. Söz konusu tedarikçilerin yokluğundan kaynaklı ciddi tedarik sorunları bölge genelinde Temmuz’a kadar birkaç ay boyunca art arda üç haneli artışlara zemin hazırladı. Takip eden üç ayda ise, bir düşüş yaşandı. Ancak bu da Kasım ayında yeniden ortaya çıkan üretim sorunları nedeniyle tersine döndü ve Avrupa yılın son iki ayını fiyat artışlarıyla kapadı. Avrupa’daki sayısız fors majör açıklamaları nedeniyle tedarik sıkışırken, bu durum bölgeye ithalatları çekti. Öyle ki Türkiye’deki tüccarlar, daha iyi netback elde edebildikleri gerekçesiyle kotalarını Avrupa’ya yönlendirdiklerini kaydetti. ChemOrbis İthalat İstatistikleri’ne göre, İtalya’nın ilk üç çeyrekteki polimer ithalatı geçen yılın aynı dönemine kıyasla %5’lik bir artış gösteriyor. Bu da Avrupa’nın uzunca süren tedarik sıkıntıları nedeniyle artan ithalat ihtiyacını doğruladı.

Nafta/etilen

Asya’da etilen, Güney Kore ve Japonya’daki yaygın bakım sezonları nedeniyle yılın büyük bir kısmı süresince oldukça sıkışık seyretti. Bu da, 2015’in Nisan ve Temmuz aylarında etilen ile nafta arasındaki farkın rekor seviyelere tırmanmasına zemin hazırladı. Her ne kadar spot etilen fiyatları Temmuz’dan sonra Eylül ortasına kadar gerilediyse de, aynı sıkışık tedarik faktörü Asya’da etilenin – petroldeki rekor düşüşlere rağmen – mütemadiyen artmasına yardımcı oldu. Shell’in Singapur krakerinde Aralık ayında fors majör ilan ettiği ve bu fors majörün üç ila 6 ay kadar sürebileceği yönündeki haberler de Asya’daki sıkışık tedarik kaygılarını iyice pekiştirdi. Spot etilen fiyatlarının gücü öyle belirgin bir hale geldi ki, Aralık ayında Çin’e verilen ithal YYPE ve LAYPE fiyatları etilen fiyatlarının altından işlem gördü. Bu da etilen ve PE pazarlarının yaşadığı dengesizliğin önemli bir göstergesi olarak addedildi. Etilenle ilgili bir başka önemli gelişme ABD’de dikkat çekti. Asya ve Avrupa pazarındaki dalgalanmalardan farklı olarak, ABD’de spot etilen 2014’ün ikinci yarısında başlayan düşüş eğilimini muhafaza etti ve 2015’in neredeyse tamamında geriledi. Yıl sonuna gelindiğinde ABD’deki spot etilen pazarı 2009 başından bu yana görülen en düşük seviyeye ulaşırken, diğer bölgeler ile arasındaki farkı rekor seviyelere çekmiş oldu.


Şirket haberleri ve (yeniden) pazara giren menşeler

INEOS ve Solvay’in INOVYN ortak girişimini 1 Temmuz itibarıyla resmi olarak hayata geçirmesi, Avrupa PVC piyasasının yeniden şekillendirilme sürecinde bir mihenk taşı konumunda bulunuyor. Ayrıca yıl sonu gelmeden, Dow Chemical ve Du Pont’un birleşme kararı alması da yıllardır bir konsolidasyon sürecinden geçen petrokimya piyasaları için oldukça önemli bir gelişme. Bu arada, Borouge 3 krakeri ve PE-4 tesisinin faaliyete geçişini takiben, 2015 süresince Asya ve Türkiye’deki oyuncular söz konusu tesisten AYPE tekliflerinin pazara girmeye başladığını bildirdi. 2016’ın ilk günleri itibarıyla yaptırımların kaldırılmasını takiben İran’ın global pazarlara dönüşü de petrokimyalar için ticaret akışındaki dengeleri değiştireceğinin kuvvetli bir sinyalini verdi. Zira İran daha fazla projeye yatırım yapma kararı alırken, özellikle Avrupa’ya ihracata odaklanmayı planlıyor.

TÜRKİYE PİYASALARINDA 2015

2015’in ilk çeyreğinde GSYH %2,5, ikinci çeyreğinde %3,8, üçüncü çeyrekte ise %4 arttı. İstatistiklere bakıldığında ise, Türkiye’nin toplam polimer ithalatının %1,7 artışla yaklaşık 4,5 milyon/tona ulaştığı görüldü. Hatta AYPE, LAYPE, homo PP ve ABS ithalatları 2015’te ChemOrbis’in kayıt tutmaya başladığı 2000 yılından bu yana görülen en yüksek seviyelere ulaştı. Yaklaşık %9 gerileyen PVC dışındaki diğer ürünlerde de yıllık bazda özellikle son çeyrekte artışlar yaşandıysa da, bir rekor elde edilemedi. Birçok sanayici ve tüccarın geçen yılı gerek yurt içi gerekse yurt dışı pazarlarda daralan talep nedeniyle ‘kayıp yıl’ olarak nitelendirmesine karşın, ufak da olsa halen bir ivme kaydeden plastik ham maddeleri piyasalarında talebin 2015’te abartıldığı kadar kötü olmadığı söylenebilir. Özellikle de Çin gibi dünyanın ikinci büyük ekonomisindeki büyümenin dahi yavaşlamaya girdiği ve yurt içinde seçim, siyasi belirsizlik, terör olayları gibi birçok olumsuz faktörün yaşandığı bir dönemde.

Türkiye’nin toplam polimer ithalatı %1,7 artışla yaklaşık 4,5 milyon/tona ulaştı

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

215


yorum

TAYVAN PLASTİK VE PLASTİK İŞLEME MAKİNALARI SEKTÖRÜ Hazırlayan : BARBAROS DEMİRCİ

216

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

217


1.TAYVAN EKONOMİSİ : Tayvan dinamik bir ekonomiye sahip olup, yatırım ve dış ticarette hükümetin önderliği giderek azalmaktadır. Elektronik, makine, petrokimya gibi sektörlerin liderlik yaptığı ihracat, Tayvan’ın ekonomik kalkınmasında önemli rol oynamaktadır. Tayvan, dış ticarette fazlalık veren ender ülkelerden biridir. Diğer taraftan Çin, S. Arabistan, Rusya, ve İsviçre’den sonra altıncı büyük döviz rezervine sahip

ülke konumundadır. Doğu Asya ülkelerinde serbest ticaret anlaşmalarının son birkaç yıl içinde hızlı bir trend gösterdiği görülmektedir. Tayvan GSMH’sının % 30’unu sanayi % 2’sini tarım oluştururken hizmetler sektörü % 78 pay almaktadır. Ekonomik Iş birliği Çerçeve Anlaşması (ECFA) nın ardından, Tayvan’ın Çin ile daha sonra Yeni Zelanda ve Singapur ile serbest ticaret anlaşması imzaladığı görülmektedir

2014 GDP 532 GDP Büyüme Hızı % 3,2 Kişi Başına Düşen Milli Gelir 22.606 Nüfus 23,4 İşsizlık % 4,0 Enflasyon % 0,6 İhracat 320 Milyar $ İthalat 282 Milyar $ Dış Ticaret Fazlası 38,2 Milyar $

2015 526 0,8 22.469 23,4 % 3,8 % 0,1 285 Milyar $ 237 Milyar $ 48,1 Milyar $

Tayvan’ın Başlıca Ekonomik Göstergeleri İhracata büyük ölçüde bağımlı olan Tayvan ekonomisi, küresel talepteki değişimlere de duyarlıdır. Düşen doğum oranı, giderek yaşlanan nüfus Tayvan ekonomisinin uzun vadeli risklerini oluşturmaktadır. Kadın başına düşen bir çocuk oranı ile dünyada en düşük sırayı alan Tayvan’ın toplam doğurganlık hızı, gelecekteki iş gücü sıkıntısının yaşanacak olması ve buna bağlı iç talepte ve vergi gelirlerinde azalma eğilimi Tayvan ekonomisinin uzun vadeli sorunları arasındadır. Tayvan nüfusu hızla yaşlanmaktadır. 65 yaşın üzerindeki kişi sayısının toplam nüfusa oranı % 11 ile dünyada birincidir. Tayvan’ın 2014 yılında 320 milyar dolar toplam ihracatı 2015 yılında 285 milyar dolara inerek % 11 azalmıştır. İthalatı ise aynı dönemde % 16 azalarak 282 milyar dolardan 237 dolara gerilemiştir. 2015 yılında plastik sektörü Tayvan toplam ithalatı içinden % 2,9 pay alarak ithalatçı sektörler sıralamasında 8.nci sektör konumunda yer almıştır. Aynı dönemde plastik sektörü % 8,1 payla 4.ncü ihracatçı sektör konumunda gelmiştir. Plastik işleme makinaları makinalarının da yer aldığı makine grubu ise % 11,9 payla ithalatçı sektörler sıralamasında 3.ncğ, % 12,7 pay ile ihracatçı sektörler sıralamasında 2.nci durumdadır.

218

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137


Tayvan’ın Toplam İthalatında ve İhracatında İlk 10 Sektörün Payı – 2015 ( Milyar $ )

Tayvan’ın toplam ithalatında da Çin % 18 Japonya % 17 ABD % 12, G Kore % 6 Almanya da % 4 ile önde gelmektedir.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

219


2.TAYVAN PLASTİK SEKTÖRÜ : Tayvan’da petrokimya sektörü hızlı bir gelişim içerisindedir. Ülkede 7 petro kimya tesisi faaliyet göstermekte olup, plastik sektörünün ihtiyacı olan plastik hammaddeleri üretirken büyük ölüde ihracat ta yapmaktadır.

Tayvan’da faaliyet Gösteren Petrokimya Tesisleri

3.TAYVAN PLASTİK DIŞ TİCARETİ Tayvan 2015 yılında 1,5 milyon ton ve 3,2 milyar dolarlık plastik hammadde, 426 bin ton ve 3,6 milyar dolarlık plastik mamul olmak üzere 1,9 milyon ton ve 6,7 milyar dolarlık plastik ithalatı yapmıştır. Aynı dönemde Tayvan’ın 7,9 milyon ton ve 11,7 milyar dolarlık plastik hammadde, 1,4 milyon ton ve 6,7 milyar dolarlık plastik mamul olmak üzere toplam 9,4 milyon ton ve 18,4 milyar dolarlık plastik ihracatı yaptığı görülmektedir.

Tayvan’ın hem plastik hammadde hem de plastik mamul dış ticaretinde fazlalık verdiği görülmektedir. Nitekim Tayvan plastik sektörünün 2015 yılında 6,4 milyon ton ve 8,5 milyar dolar plastik hammadde, 1 milyon ton ve 3,2 milyar dolarlık plastik mamul olmak üzere toplam 7,4 milyon ton ve 11,7 milyar dolarlık dış ticaret fazlası verdiği görülmektedir.

220

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137


Tayvan’da petrokimya sektörü hızlı bir gelişim içerisindedir. Ülkede 7 petro kimya tesisi faaliyet göstermekte olup, plastik sektörünün ihtiyacı olan plastik hammaddeleri üretirken büyük ölüde ihracat ta yapmaktadır.

Tayvan Plastik Dış Ticaret Fazlası Tayvan’ın plastik hammadde ve mamul ithalatında önde gelen ülkelerden Japonya % 38, Çin % 17, ABD % 13 ve G.Kore % 4 pay almaktadır. S. Arabistan, Singapur, Tayland, Almanya, Malezya ve Hollanda da Tayvan’ın en çok plastik ithal ettiği ülkeleri oluşturmaktadır.

Tayvan’ın plastik hammadde ve mamul ihracatında önde gelen ülkelerden Çin % 35, ABD % 10 Hong Kong % 7 ve Japonya % 6 pay almaktadır. Vietnam, Hindistan, G. Kore, Tayland, Malezya ve Avustralya Tayvan’ın en çok plastik ihraç ettiği ülkeleri oluşturmaktadır.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

221


4.TAYVAN PLASTİK İŞLEME MAKİNALARI SEKTÖRÜ Tayvan, 35.000 km2 büyüklüğünde ve 23 milyon nüfuslu küçük bir ada olmasına rağmen, plastik ve kauçuk işleme makinaları sektöründe dünyanın önemli üretici ve ihracatçısı ülkelerinden biri olmuştur.

Tayvan’da yüze yakın plastik işleme makinaları ve aksam ve parçaları üreten firma bulunmasına rağmen bu firmaların en büyükleri aşağıdaki tabloda özetlenmektedir.

Tayvan Plastik İşleme Makinaları ve Aksam ve Parçaları Başlıca Üreticileri 2014 yılında 1,5 milyar dolar olarak gerçekleşen plastik işleme makinaları üretiminin, küresel pazarlarda yaşanan talep gerilemesi nedeniyle 2015 yılında da aynı düzeylerde kaldığı gözlemlenmiştir. Tayvan, plastik işleme makinaları üretiminin yaklaşık % 80’ini ihraç ederken, plastik sektörü makine yatırımının da yaklaşık % 50’sini ithalatla karşılamaktadır. Tayvan 2015 yılında 1,52 milyar dolarlık plastik işleme makinaları ve aksam ve parçaları üretmiş, bunun 1,22 milyar dolarını ihraç etmiştir. Aynı dönemde 301 milyon dolarlık makine ve aksam ve parçalar ithal etmiş ve 605 milyon dolarlık makine da iç pazarda satılmıştır.

Tayvan Plastik İşleme Makinaları Arz ve Talep Dengesi Milyon $

222

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137


Tayvan’ın 2015 yılında plastik işleme makinaları ihracatının % 26’sını enjeksiyon, % 9’unu ekstrüder, % 8’ini blow molding, % 6’sını termoform makinaları oluşturmuştur. Diğer makinalar toplam ihracatın % 38’ini parçalar ise % 13 ünü oluşturmaktadır

Tayvan Plastik İşleme Makinaları İhracatı – Milyon $ Tayvan 150’nin üzerinde ülkeye plastik ve kauçuk işleme makinaları ihraç etmektedir. Tayvan sanayicilerinin yoğun yatırımları, kültür ve lisan birliği nedeniyle Çin, Tayvan’ın en önemli ihraç pazarı haline gelmiştir. 2015 yılında toplam plastik işleme makinaları ihracatının % 20’si Çin’e % 11’i Vietnam’a, % 7’si Endonezya’ya % 6’sı da Tayland’a yapılmıştır. Hindistan, Japonya, Malezya, Türkiye ve Meksika , Tayvan’ın önemli ihraç pazarları içindedir.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

223


Tayvan plastik sektörü makine yatırımının % 50’sini ithalatla karşılamaktadır. İthal edilen makinaların % 26’sını enjeksiyon, % 9’unu ekstrüder, % 3’ünü blow molding, % 5’sını termoform makinaları oluşturmaktadır. Diğer makinalar toplam ithalatın % 30’unu parçalar ise % 26’sını oluşturmaktadır.

Tayvan Plastik İşleme Makinaları İthalatı – Milyon $

224

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137


Tayvan’ın plastik işleme makinaları ve aksam ve parçaları ithalatının % 37’si Japonya’dan % 26’sı Çin’den, % 13’ü de Almanya’dan yapılmaktadır. ABD, Avusturya, Kanada, İtalya, Fransa ve İsviçre, Tayvan’ın plastik işleme makinaları ithal ettiği diğer önemli ülkeleri oluşturmaktadır.

5.TAYVAN – TÜRKİYE DIŞ TİCARETİ Türkiye’nin Tayvan’a plastik işleme makinaları ihracatı yok denecek kadar azdır. 2015 yılında Türkiye Tayvan’a sadece 73 bin dolarlık ihracat yapmış olup bunun 57 bin doları ekstrüder makinası 14 bin doları da diğer makinalardan oluşmuştur. Türkiye’nin Tayvan’a yaptığı plastik işleme makinaları ihracatı toplam plastik makinaları ihracatının binde 6 sını oluşturmaktadır. Söz konusu ihracat Tayvan’ın toplam plastik işleme makinaları ithalatı içinden binde 4 pay almaktadır.

Türkiye’nin Tayvan’a Plastik İşleme Makinaları İhracatı ( 1000 $ ) Türkiye 2015 yılında Tayvan’dan toplam 26,4 milyon dolarlık plastik işleme makinaları ithal etmiş olup, bu ithalatın 9,9 milyon doları enjeksiyon, 4,5 milyon doları ekstruder, 1 milyon doları termoform, 8i7 milyon doları diğer makinalar, 1,3 milyon doları aksam ve parçalar ve 846 bin doları da blow molding makinalardan oluşmuştur. Türkiye’nin Tayvan’dan yapmış olduğu plastik işleme makinaları ithalatı, Türkiye’nin toplam plastik işleme makinaları ithalatının % 4,1 ini, Tayvan’ın toplam plastik işleme makinaları ihracatının da % 2,1’ini oluşturmaktadır. Bu açıdan değerlendirildiğinde Türkiye Tayvan’ın plastik işleme makinaları ihracatında ihracat yaptığı 10 ülke içine girmekte, Tayvan ise Türkiye’nin plastik işleme makinaları ithalatı yaptığı 10 ülke içinde 5 inci ülke durumundadır. Türkiye Tayvan ile yapmış olduğu plastik işleme makinaları dış ticaretinde 26,3 milyon dolar dış ticaret açığı vermektedir.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

225


Türkiye’nin Tayvan’dan Plastik İşleme Makinaları İthalatı ( 1000 $ )

5.2.PLASTİK DIŞ TİCARETİ Türkiye 2014 yılında Tayvan’dan 124 milyon dolarlık plastik hammadde ve 33 milyon dolarlık plastik mamul olmak üzere toplam 157 milyon dolarlık plastik ithal etmiştir. Türkiye’nin Tayvan’dan yapmış olduğu plastik hammadde ithalatı toplam plastik hammadde ithalatı içinden % 1,2 pay alırken Tayvan’ın Türkiye’ye yapmış olduğu bu ihracat Tayvan’ın toplam plastik hammadde ihracatından % 0,9 pay almıştır. Türkiye’nin Tayvan’dan yapmış olduğu plastik mamul ithalatı, Türkiye’nin toplam plalstik mamul ithalatının % 1i1’ini oluştururken, Tayvan’ın toplam plastik mamul ihracatı içinden % 0,4 pay almaktadır.

Türkiye’nin Tayvan’dan Plastik İthalatı ( Milyon $ ) Türkiye 2014 yılında Tayvan’a 1,6 milyon dolarlık plastik hammadde, 400 bin dolarlık plastik mamul olmak üzere toplam 2 milyon dolarlık ihracat yapmıştır. Bu düzeydeki ticaret gerek Türkiye’nin toplam ihracatında gerekse Tayvan’ın toplam ithalatı içinden binde 1’in çok altında pay almaktadır.

Türkiye’nin Tayvan’dan Plastik İthalatı ( Milyon $ )

226

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137


5.2.PLASTİK DIŞ TİCARETİ

2014 yılında Türkiye – Tayvan arasında yapılan plastik ve plastik işleme makinaları dış ticaretinde Tayvan, 26,3 milyon dolar makine, 122,4 milyon dolar plastik hammadde ve 32,6 milyon dolarda plastik mamul olmak üzere toplam 181,3 milyon dolar fazlalık vermiştir.

Türkiye – Tayvan Plastik ve Plastik İşleme Makinaları Dış Ticaretinde Tayvan’ın Dış Ticaret Fazlası ( Milyon $ )

6.SONUÇ 22 – 24 Mart 2016 tarihlerinde aşağıdaki 6 plastik işleme makinaları üreticileri ziyaret edilerek Tayvan’ın yüksek teknoloji makine üretimi ve ihracatı hakkında bilgiler alınmıştır.

Fabrika ziyaretlerinde öne çıkan makine özellikleri: en gelişmiş dikey yakıt - elektrik enjeksiyon makinesi, otomatik plastik enjeksiyon kalıplama, yüksek enerji tasarruflu enjektör, micro celluar enjeksiyon kalıplama makinesi, otomatik etiketleme makinesi, yüksek performanslı dişli kutusu, yüksek performanslı, çok katmanlı co – extrüzyon film körük, otomatik PET makinesi, vakum ve ısı basınçlı döküm makinesi, otomatik atık materyal makinası, robot kolları ve bilgisayarlı termal denetleyici membran kalıplama, yarı iletken opto elektronik ürünlerdir. Coğrafi bakımından bazı kısıtlamaları ve dezavantajları bulunmasına rağmen, Tayvan’ın dünya plastik ve kauçuk işleme makinaları sektöründe üretim ve ihracat açısından çok önemli bir oyuncu olduğu görülmektedir. Bu başarının altında yatan nedenler şunlardır ; • Rekabet ettiği başlıca ülkelere kıyasla düşük işçilik ücretleri, düşük maliyet, üstün AR – GE faaliyetleri, müşteri odaklı üretim, alınan uluslararası sertifikalar, uzun dönemli müşteri ilişkileri, • Toplumun istikrar ve uyum içinde olması, • Doğru kalkınma strateji ve politikalarının ve sorumluluklarının bilincinde bir devlet, • Tayvan’da 1950’lerden sonra toplumda kalkınma ve ülkenin varlığını sürdürmek için oluşan birlik, • Yüksek kaliteli zorunlu eğitime ve bilime ve eğitime çok önem verilmesi, endüstriyel sektörlerin teknolojisini yükseltecek teknik ve meslek liselerinin kurulmuş olması, • Yetenekli öğrencilerin yurt dışında yüksek teknoloji alanlarında, özellikle entegre devre tasarımı gibi alanlarda eğitimlerinin teşvik edilmesi, bu öğrencilerin yurda dönüşünde devlet, kamu araştırma enstitülerinde ilgili alanlarda kendileri için çalışma sahalarının hazırlanması, • Dış Ticaret Ofisinin, ülkenin ticaret uzmanlarını hızla değişen ihtiyaçlara uygun biçimde eğitmek için çaba sarf etmesi, • Dış Ticaret Ofisi vasıtasıyla uluslararası çalışan işadamları için çeşitli profesyonel gelişme programları, ticaret seminerleri ve yabancı dil kursları, uluslararası ticaret özel eğitim programlarının uygulanması, • Hedef sektörlerin geliştirilmesinde uygulanan teşviklerin korunma amaçlı değil, daha ziyade maliyet destekleri şeklinde, düşük maliyetli kredi, AR -GE ve eğitim maliyetlerinin paylaşılması şeklinde olması, • Yüksek katma değer yaratan sektörlerin desteklenmesi, • Tayvan’daki firmalar arasında önemli ağ (network) ilişkileri bulunması ve küçük firmaların gelişmiş bir taşeron sistemiyle büyük firmalara bağlanmış olması, • 1990’dan beri TAITRA ‘nın “Ürün İmajını Yükseltme projesi”ni yürütmesi. PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

227


Diğer taraftan, Tayvan geçen 50 yıla yakın süre içinde AR-GE çalışmaları ile plastik işleme makinaları sektöründe son derece önemli adım kat etmiş ve sektörde 300’e yakın firma ile dünya liderleri arasına girmiştir. Tayvan’ın tabii kaynaklardan yoksun olması nedeniyle Tayvan ekonomisi, ancak makine ve ileri teknoloji üretim ve ticareti ile yaşamak ve dünya ekonomisi ile entegre olmak zorunda kalmıştır. Tabii kaynak yetersizliği, insan kaynaklarını makine üretimine sevk etmiş ve bu dalda dünya liderleri arasına girme avantajını getirmiştir. Değişik endüstrilerde İleri teknoloji makine üretimini desteklemek için kaliteli ara eleman ve mühendis gereksinimi çok sayıda endüstri meslek liseleri, teknik kolejler ve üniversitelerde eğitilerek sağlanmıştır. Ülkede bir milyonun üzerinde endüstri meslek lisesi ve teknik kolej öğrencisi mevcut olup, bunun % 50’si teknoloji üzerinde yoğun eğitim görmektedir. Tayvan’ın makine parçalarında çok güçlü bir tedarik zinciri mevcut olup, yüzlerce makine parça üreticisi makine montaj firmalarının alt tedarikçileri şeklinde çalışmaktadır. Makine üretiminde sağlanan bu kümelenme plastik işleme makinalarında çok önemli gelişime neden olmuş ve dünyanın tüm bölgelerinin taleplerini karşılayabilen istisnai bir yapıya ulaşmıştır. 1980 – 1990’lı yıllarda Tayvan dünyada işçi yoğun makine, elektrik fanları, ayakkabı, gözlük ve IT mamulleri ( scanner, monitor, bilgisayar mamulleri vs ) imal eden bir nolu ülke konumunda idi. Bu mamullerde yoğun biçimde plastik kullanımı Tayvan plastik ve kauçuk makinaları imalatının gelişimini hızlandırdı. Bu yıllarda AR – GE’ye de çok önemli yatırımlar yapıldı. Bu gün bu mamullerin büyük kısmı, Çin’de üretilmektedir. Ancak, Çin’de imal edilen makinaların ve IT mamullerinin % 70’i Tayvan’lı imalatçıların bu ülkeye yaptıkları yatırımların sonucudur. 228

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

Tayvan’da imal edilen ileri teknoloji makinalarının yenilikçi IT mamullerinin telefonlar, telefon kartları, GPS ve M)3 çalarların üretilmesinin altında yatan gerçekler, Tayvan’ın uzun yıllar AR-GE’ye yaptığı yatırımların sonucudur. Tayvan plastik ve kauçuk işleme makinaları, yıllar süren AR – GE çalışmaları nedeniyle bu gün Avrupa ve Japonya kalitesinde ancak % 50 ucuz fiyatla üretilmektedir. Tayvan Dünya Ticaret Merkezi (TDTM) de çok başarılı bir uygulama olarak karşımıza çıkmaktadır. TAITRA’nın sunduğu hizmetlerin çekirdeğini oluşturan entegre uluslararası ticaret kompleksidir. TDTM, Fuar Salonu, Uluslararası Ticaret Binası, Grand Hyatt Taipei Oteli, Taipei Uluslararası Toplantı Merkezi olmak üzere dört bölümden oluşmaktadır. Tayvan Dünya Ticaret Merkezi, her yıl milyonu bulan ziyaretçilere Tayvan ürünlerinin tanıtımını yapmakta ve Tayvan’ın ihracatının artırılmasında önemli rol oynamaktadır. Bu haliyle TDTM Türkiye için de örnek alınabilecek bir model oluşturmaktadır. Yaptığım ziyaretlerden sonra Tayvan’ın, Türkiye’nin daha uygun fiyatlarla ve üstün kalitede plastik hammadde ve plastik işleme makinaları ithal edebileceği potansiyel bir Pazar olduğu görülmüştür. Diğer taraftan, Türkiye’nin Tayvan’a plastik işleme makinaları ihracatı yerine Tayvan’da imal edilen makinaların aksam ve parçalarını üreten tedarikçi bir sektör olabileceği izlenimi alınmıştır. Bu amaçla PAGEV ile Tayvan Plastik ve Plastik İşleme Makinaları Üreticileri Dernekleri ile iş birliği çalışmaları yapılabilir.


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

229


makale

FARKLI ZİNCİR UZATICILARIN GERİ KAZANILMIŞ PET/PEN KARIŞIMLARININ ÖZELLİKLERİNE ETKİLERİ Simge Can, Sertan Yeşil, Ayşe Aytaç

B

u çalışmada, 1, 4 fenilen bis oksazolin (PBO), tri fenil fosfat (TPP) ve 1, 4 fenil diizosiyanat (PDI) zincir uzatıcılarının geri kazanılmış PET (Gk.PET) ile hazırlanan PET/ PEN karışımlarının özellikleri üzerine etkileri incelenmiştir. Öncelikle karışımdaki PEN miktarının Gk.PET-PEN karışımları üzerine etkisini incelenmiş ve ağırlıkça %70/30 Gk.PET-PEN karışımı kontrol numunesi olarak belirlenmiştir. Daha sonra, bu bileşime ağırlıkça % 0,5, 1,0 ve 2,0 oranlarında zincir uzatıcı eklenmiştir. Zincir uzatıcıların, Gk.PET-PEN karışımlarının mekanik özellikleri üzerine etkisini incelemek için çekme

230

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

ve darbe testleri yapılmıştır. Diferansiyel taramalı kalorimetri (DSC) ile örneklerin termal özellikleri ve Dinamik Mekanik Analiz (DMA) ile camsı geçiş sıcaklığı değerleri belirlenmiştir. Nükleer Magnetik Rezonans Spektroskopisi (1H-NMR) tekniği kullanılarak transesterifikasyon tepkimesi seviyesi hesaplanmıştır. Tüm bu veriler ışığında, incelenen zincir uzatıcılar içinde PDI’ın Gk.PET-PEN karışımları için en uygun zincir uzatıcı olduğu belirlenmiştir. Anahtar Kelimeler: PET-PEN Karışımları, Zincir Uzatma, Geri Kazanılmış PET, PEN, PDI, PBO, TPP


GİRİŞ Poli(etilen tereftalat) (PET)/Poli(etilen naftalat) (PEN) karışımları, son yıllarda hem endüstriyel hem de bilimsel araştırmacılar için dikkat çekici bir konu olmuştur. Yapılan çalışmalarda, PET/PEN karışımlarının transesterifikasyonu, karışabilirliği, kristallenmesi, erime davranışı gibi özellikleri incelenmiştir [1-10] . Bilindiği gibi, PET poliester sınıfına ait, termoplastik ve geri dönüştürülebilir bir polimerdir. İyi kimyasal, fiziksel, mekanik ve bariyer (oksijen ve karbondioksit) özellikleri sayesinde yiyecek ve içecek kapları, lif ve film üretiminde kullanılır [11]. Tekstil, ambalaj, fotoğraf filmi ve videoteyp üretimi, elektrik yalıtımı gibi oldukça geniş bir uygulama alanı vardır. Kullanım alanlarının çokluğu ve ekonomik oluşunun doğal bir sonucu olarak, her yıl çok fazla miktarda PET atığı oluşmaktadır [12, 13]. Bu sebeple, atık PET’in ekonomik olarak yeniden kullanımına yönelik araştırmalar yapılmaktadır. PEN ise, düşük oksijen ve karbondioksit geçirimi, sıcak dolum özelliği ve kimyasallara karşı direnç, iyi radyasyon kararlılığı, çift veya tek yönlü yönlenebilirlik gibi üstün özelliklere sahiptir [4-6, 14]. Mekanik özellikleri geniş bir aralıkta değişebilen PEN, performans gelişimini naftalat grubunun çift halkalı yapısından sağlar. Yapısındaki naftalat varlığı, gerilme mukavemeti ve modül gibi mekanik özellikleri iyileştirir. Bariyer özelliklerinin ve mekanik performansının PET’ten daha iyi olmasına, daha yüksek camsı geçiş sıcaklığına (Tg) sahip olmasına rağmen, monomer fiyatının yüksek olmasından dolayı PEN daha pahalı bir polimerdir ve bundan dolayı kullanım alanı kısıtlıdır. Bu çalışma ile kullanım alanı kısıtlı olan PEN’in kullanım alanlarını arttırılarak, geri kazanılmış PET’in özelliklerinin iyileştirilmesi hedeflenmiştir. Fiziksel olarak karışamayan ve faz ayrımı oluşturan bu iki polimer, eriyik halde karıştırma

işlemi ile transesterifikasyon tepkimelerine girerek daha uyumlu hale gelebilmektedir. Bu işlem sırasında, PET ve PEN’in uç grupları tepkimeye girerek PET/PEN blok kopolimerini oluştururlar. Oluşan kopolimer, PET ve PEN arasında uyumlaştırıcı gibi davranır ve böylece karışabilirlik artar [7]. Yapılan çalışmalara göre, karıştırma sıcaklığı ve süresi, transesterifikasyon tepkimelerinin verimini belirleyen önemli faktörlerdir [8]. Buna göre, transesterifikasyon tepkimeleri, karıştırma süresiyle doğrusal olarak değişmektedir [9]. Ancak bu yöntemin dezavantajı, polimerlerin eriyik karıştırma sırasında ısıl, hidrolitik ve oksidatif bozunmalara maruz kalması ve bunun bir sonucu olarak moleküler ağırlığının düşmesidir. Molekül ağırlığının düşmesi ise, mekanik özelliklerin düşmesine neden olmaktadır. PET/PEN karışımlarının uyumlaştırılması sürecinde, transesterifikasyonla birlikte kullanılan diğer bir alternatif yöntem ise; zincir uzatıcıların karışımda kullanılmasıdır. Zincir uzatıcılar, az miktarda kullanılarak yüksek hızda tepkimeler veren düşük moleküler ağırlıklı kimyasallardır. Poliesterlerin uç gruplarıyla doğrudan tepkimeye girerek, polimer zincirlerini birbirlerine bağlar ve moleküler ağırlığın artmasını sağlarlar [15]. Zincir uzatıcıların kullanımı; basit ve büyük ölçekli üretimler için uygundur ve polimerler bu yolla yüksek verimle yeniden kazanılabilir. Ancak literatür incelendiğinde, Geri kazanılmış PET/PEN karışımları üzerine zincir uzatıcı maddelerin etkilerini inceleyen çalışmalara hiç rastlanmazken, PET/PEN karışımlarının zincir uzatımı tepkimeleriyle ilgili olarak sınırlı sayıda çalışmaya ulaşılabilmiştir [7, 9, 10]. Çalışma kapsamında, geri kazanılmış PET ile hazırlanan Gk.PET/PEN karışımlarına üç farklı zincir uzatıcının etkisi incelenmiştir. Zincir uzatma tepkimeleriyle, geri kazanılmış PET’in hidrolitik ve ısıl bozunmalara maruz kalarak düşen özelliklerinin iyileştirilmesi ve PET ile PEN’in uyumluluğunun arttırılması hedeflenmiştir.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

231


DENEYSEL firmasından temin edilen poli(etilen naftalat) (PEN) ile zincir uzatıcı olarak 1, 4 fenilen bis oksazolin (PBO), tri fenil fosfat (TPP) ve 1, 4 fenil

2.1 Malzemeler Bu çalışmada REPET firmasından temin edilen geri kazanılmış poli(etilen tereftalat) (Gk. PET) ve SASA

diizosiyanat (PDI) kullanılmıştır. Çalışma kapsamında kullanılan malzemelerin özellikleri Tablo 1’de özetlenmiştir.

Malzeme Ticari Adı ve Firma Özellikleri Geri kazanılmış PET REPET Plastik Sanayi Tic.Ltd.Şti. Camsı geçiş sıcaklığı 79,6 ºC Erime sıcaklığı 235-260 ºC PEN SASA Polyester Sanayi A.Ş. Camsı geçiş sıcaklığı 132,6 ºC Erime sıcaklığı 250-275 ºC 1,4 F (PBO) DSM Erime sıcaklığı 146 ºC Molekül formülü C12H12N2O2 Molekül ağırlığı 216,24 g/mol 1,4 (PDI) Aldrich Erime sıcaklığı 99 ºC Molekül formülü C8H4N2O2 Molekül ağırlığı 160,13 g/mol Tri fenil fosfat (TPP) Across Erime sıcaklığı 53 ºC Molekül formülü C18H15O4P Molekül ağırlığı 326,28 g/mol Tablo 1. Deneylerde kullanılan malzemelerin özellikleri

Deney Numunelerİnİn Hazırlanması Çalışmada, öncelikle geri kazanılmış PET’e eklenen PEN miktarının etkisini incelemek amacıyla, PET’e ağırlıkça % 10-20-30 oranında PEN katılmıştır. Geri kazanılmış PET ve PEN kullanılmadan önce 12 saat boyunca 90 °C’de vakumlu bir etüvde kurutulmuştur. Karışımların hazırlanmasında laboratuar tipi mikro harmanlayıcı kullanılmıştır. Polimer karışımları ekstrudere üstten, besleme hunisi aracılığı ile beslenmiş Numune Kodu Gk.PET PEN 10 PEN 20 PEN 30 PEN 0,5 PBO 1,0 PBO 2,0 PBO 0,5 PDI 1,0 PDI 2,0 PDI 0,5 TPP 1,0 TPP 2,0 TPP 232

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

ve karışım 100 rpm karıştırma hızı kullanılarak hazırlanmıştır. Karıştırma sıcaklığını belirlemek amacıyla Gk.PETPEN karışım örnekleri için çeşitli ön denemeler yapılmış ve karıştırma sıcaklığı 275 °C, karıştırma süresi ise 3 dakika olarak belirlenmiştir. Oksidatif etkileri engellemek amacıyla örneklerin hazırlanması, N2 atmosferinde gerçekleştirilmiştir. Karışım özelliklerini kıyaslamak amacıyla %100 geri kazanılmış

PET ve PEN numuneleri de aynı koşullarda üretilmiştir. İkinci aşamada en yüksek dikey kuvvet değerini ve mekanik özelikleri veren %7030 Gk.PET/PEN karışımına, zincir uzatıcı olarak ağırlıkça % 0,5, % 1,0 ve % 2,0 oranlarında PBO, PDI ve TPP eklenmiş ve bu karışımlar da yukarıda anlatılan koşullarda üretilmiştir. Üretilen tüm karışımların ağırlıkça bileşim oranları ile ilgili bilgiler Tablo 2’de verilmiştir.

Bileşen Ağırlıkça % Bileşim Geri kazanılmış PET 100 PEN 100 Gk.PET/PEN 90/10 Gk.PET/PEN 80/20 Gk.PET/PEN 70/30 Gk.PET/PEN/PBO (Gk PET/PEN) 99,5/PBO 0,5 Gk.PET/PEN/PBO (Gk PET/PEN) 99,0/PBO 1,0 Gk.PET/PEN/PBO (Gk PET/PEN) 98,0/PBO 2,0 Gk.PET/PEN/PDI (Gk PET/PEN) 99,5/PDI 0,5 Gk.PET/PEN/PDI (Gk PET/PEN) 99,0/PDI 1,0 Gk.PET/PEN/PDI (Gk PET/PEN) 98,0/PDI 2,0 Gk.PET/PEN/TPP (Gk PET/PEN) 99,5/TPP 0,5 Gk.PET/PEN/TPP (Gk PET/PEN) 99,0/TPP 1,0 Gk.PET/PEN/TPP (Gk PET/PEN) 98,0/TPP 2,0

Tablo 2. Numune kodları ve karışım oranları


Karakterİzasyon Projede kullanılan mikro harmanlayıcı, eriyiğin dikey vidalar ile geri döngü kanalına itilmesi sırasında vidaların kovana uyguladığı kuvveti ölçebilme yeteneğine sahiptir. Belli bir polimerik malzeme için, sabit sıcaklık ve vida hızında söz konusu kuvvet polimerin viskozitesi ile orantılıdır. Dolayısıyla karıştırma süresi boyunca ölçülen dikey kuvvet sabit sıcaklık ve vida hızında polimerin eriyik viskozitesindeki değişimle orantılıdır. Bu amaçla karışımlar hazırlanırken karıştırma süresi boyunca 3 farklı zamanda dikey kuvvet ölçümü yapılmış ve polimer eriyiklerinin viskoziteleri karşılaştırılmıştır. Üretilen karışımların çekme testleri “Lloyd Instruments-LRX Plus” marka çekme cihazında, 5 kN yük hücresi kullanılarak, 5 mm/dk çekme hızında ve oda sıcaklığında yapılmıştır. Her bir örnek için en az beş çekme testi yapılarak, test sonuçlarının ortalamaları standart sapma değerleri ile birlikte verilmiştir. Üretilen örneklerin diferansiyel taramalı kalorimetri analizleri Mettler Toledo DSC 1 cihazı

kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Örnekler önce 25 °C’den 300 °C’ye kadar 10°C/dak ısıtma hızı ile ısıtılıp bu sıcaklıkta 3 dakika bekletilmiştir. Ardından 25 °C’ye 10 °C/dk ısıtma hızı ile soğutulmuştur. Son olarak 25 °C’den 300 °C’ye 10°C/dak ısıtma hızı ile ikinci ısıtma yapılmıştır. Sonuçlar cihazın yazılımı kullanılarak değerlendirilmiş erime sıcaklıkları (Tm), erime entalpileri (ΔHf) ve % kristalinite (Xcr (%)) değerleri hesaplanmıştır. % kristalinite değerleri aşağıdaki denklik kullanılarak hesaplanmıştır

yapılmıştır. Her bir örnek için, tan delta (tanδ) değerleri ölçülmüştür. Analiz 25 °C’den 200 °C’ye, 1° C/dk ısıtma hızıyla, 1,5 x 10-5 m dinamik yer değiştirme ve 1 Hz frekansla kuvvet uygulanarak gerçekleştirilmiştir.

Yukarıda denklikte wmatrix değeri matristeki Gk.PET ve PEN oranlarına göre hesaplanmaktadır. ΔH100 değeri ise literatürden Gk.PET ve PEN için sırasıyla 135 ve 103,4 kJ/g olarak bulunmuştur [16, 8].

Formülde APET,PET dizileri boyunca iki tereftalat grubu arasında kalan etilen grubuna ait rezonans sinyallerinden, APEN, PEN dizileri boyunca iki naftalat grubu arasında kalan etilen grubuna ait rezonans sinyallerinden, APET/PEN ise, transesterifikasyon sonucu bir tereftalat ve bir naftalat grubu arasında kalan etilen grubuna ait rezonans sinyallerinin verdiği piklerin altında kalan bağıl alanlardan elde edilmiştir.

Tüm örneklere Instron Ceast 9050 cihazıyla darbe testi yapılmıştır. Örnekler 5,5 J’luk çekiç ile 3,46 m/sn hızla darbeye maruz bırakılmıştır. Test esnasında çentiksiz numune kullanılmıştır. DMA testleri Metravib DMA50 cihazı ile gerilim modunda

1H-NMR analizleri, Bruker Avance 500 NMR cihazıyla 500 MHz, 25 ºC’de gerçekleştirilmiştir. Numuneler, CDCl3 / CH3CO2H (döterokloroform / trifloro asetik asit ) çözücü karışımı kullanılarak hazırlanmıştır. Transesterifikasyon seviyesi aşağıdaki denklik yardımı ile hesaplanmıştır [7]:

SONUÇLAR Eriyik viskozitesindeki değişimi incelemek amacıyla, eriyik karıştırma işlemi boyunca karışıma uygulanan kuvvet değerlerini izlemek oldukça kullanışlı bir yöntemdir. Kuvvet değerlerinin yorumlanması yoluyla, gerçekleşen tepkimeler hakkında ön bilgiler edinmek mümkündür. Marcos L. Dias ve arkadaşları, yaptıkları çalışmada

tork değerlerindeki artışı, zincir uzatma tepkimesi olarak yorumlarken, tork değerlerindeki düşüşü ise ısıl-mekanik bozunma olarak yorumlamışlardır [7]. Şekil 2 (a) incelendiğinde, kompozisyondan bağımsız olmak üzere tüm bileşimlerde eriyik viskozitesi karıştırma zamanıyla bir miktar düşmektedir. Viskozitedeki bu düşüş erimenin aşamalı bir

şekilde devam etmesine ve kayma incelmesine bağlanabilir. Şekil 2 (a)’ya göre PEN miktarı arttıkça kuvvet değerlerinin arttığı gözlemlenmektedir. Bu sonuçlara göre, en yüksek dikey kuvvet değeri %30 PEN içeren karışımda elde edilmiştir. Bu nedenle bu bileşim kontrol karışımı olarak seçilmiştir.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

233


Sonuçlar Şekil 2 (b)’de zincir uzatıcı kullanımı ile hazırlanan Gk.PET/PEN karışımlarının dikey kuvvet değerleri verilmiştir. Zincir uzatıcı içeren karışımların tümünde kuvvet değerleri, zincir uzatıcı içermeyen Gk.PET/ PEN karışımına kıyasla daha yüksektir. Bunun nedeni, zincir uzatma tepkimelerinin gerçekleşmesi olabilir. Bu tepkimeler, aynı türdeki polimer zincirlerinin

birbirine bağlanması şeklinde olabileceği gibi, PET ve PEN zincirlerinin transesterifikasyonu şeklinde de gerçekleşebilir. Dikey kuvvet değerleri, bu tepkimelerle ilgili yalnızca bir ön fikir sunmaktadır. Şekil2 (b) incelendiğinde % 2 PDI içeren karışımın, diğer tüm karışımlara göre çok daha yüksek dikey kuvvet değerleri verdiği ve 2. dakikada kuvvetin maksimum değere ulaştığı görülmektedir.

Bu verilere göre, % 2 PDI içeren karışımda zincir uzatma, çapraz bağlanma veya dallanmış yapıya neden olabilecek tepkimelerin gerçekleştiği söylenebilir. % 2 PDI’dan sonra dikey kuvvet değerlerini yükselten zincir uzatıcı PBO olmuştur. TPP eklenmiş karışım eğrileri incelendiğinde ise, dikey kuvvet değerlerinin Gk.PET/ PEN karışımına göre çok az arttığı gözlenmektedir.

Şekil 2. (a) Artan PEN içeriğine bağlı olarak değişen dikey kuvvet eğrileri, (b) Gk.PET/PEN ve zincir uzatıcı eklenmiş karışımların dikey kuvvet eğrileri

ÇEKME TESTİ Karışımlara yapılan çekme testleri sonucunda elde edilen akma dayanımı grafikleri Şekil 3 (a) ve Şekil 3 (b)’de verilmiştir. Şekil 3 (a) incelendiğinde,

Gk.PET’e PEN ilavesinin, akma dayanımını arttırdığı görülmektedir. Gk.PET/PEN karışımlarının akma dayanımı değerleri incelendiğinde, en yüksek akma dayanımının

Şekil 3. (a) Gk.PET, PEN ve Gk.PET/PEN karışımlarının akma dayanımı değerleri, (b) Gk. PET/PEN ve zincir uzatıcı eklenmiş karışımların akma dayanımı değerleri, (c) Gk.PET/PEN ve zincir uzatıcı eklenmiş karışımların kopma uzaması değerleri

234

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

% 70-30 Gk.PET/PEN içeren karışımında elde edildiği görülmektedir. Bu sebeple, zincir uzatıcı etkisinin incelenmesi için bu bileşim seçilmiştir.


Sonuçlar Şekil 3 (b)’de ise, farklı tür ve miktardaki zincir uzatıcılar ile hazırlanmış karışımların ve karşılaştırma amacıyla % 70-30 Gk.PET/PEN karışımının akma dayanımı değerleri verilmiştir. En yüksek akma dayanım değerinin % 1 PDI içeren karışımdan elde edildiği görülmektedir. Zincir uzatıcı miktarının etkisi incelendiğinde ise, akma dayanımı için en uygun (optimum) zincir uzatıcı miktarının % 1 olduğu görülmektedir. Zincir uzatıcı miktarı % 2’ye çıkartıldığında ise, PDI ve TPP karışımlarında akma dayanımı değerleri önemli ölçüde düşerken, PBO karışımlarında önemli bir değişim gözlenmemiştir. Raffa ve arkadaşları, çalışma koşullarına ve di-izosiyanat miktarına bağlı olarak, sistemde zincir uzatma ve ikincil dallanma tepkimelerinin gerçekleşebileceğini belirtmişlerdir [17]. % 2 PDI içeren örneklerin akma dayanımındaki düşüşün nedeni, bu tür dallanma tepkimelerinin bir sonucu olarak zincir esnekliğinin kısıtlanması olabilir. % 2 PDI içeriğinde oldukça yüksek olan dikey kuvvet değerleri de, bu görüşü desteklemektedir. TPP’nin kullanıldığı durumda ise, fosforlu yan ürünlerin oluştuğu

ve oluşan bu ürünlerin kimyasal bozunmalara yol açtığı daha önce yapılan çalışmalarda bahsedilmiştir [18, 19]. Daha önce Dias’ın da belirttiği gibi [7], TPP kullanımının transesterifikasyonu tamamen engellemediği, ancak belirli bir seviyeden sonra bozunma etkilerinin giderek daha baskın hale geldiği düşünülebilir. Yüksek miktarda PBO içeren karışımların akma dayanımında PDI ve TPP içeren karışımlarda olduğu gibi bir düşüşün olmaması, artan PBO içeriğinin bozunma veya dallanma türü tepkimelere neden olmadığını düşündürmektedir. Hazırlanan örneklerin % kopma uzaması değerleri Şekil 3 (c)’de verilmiştir. Buna göre, % 1-2 PBO ve % 1 PDI içeren karışımların kopma uzaması değerleri, Gk.PET/ PEN karışımına göre oldukça artmıştır. % 1 PBO kullanımı ile uzama değerleri Gk.PET/ PEN karışımına göre, yaklaşık olarak 2,4 kat artarken, % 2 PBO içeren karışımda yaklaşık 1,7 kat artış elde edilmiştir. Zincir uzatıcı miktarı açısından değerlendirildiğinde, en uygun zincir uzatıcı miktarının, akma dayanımında olduğu gibi % 1 olduğu görülmektedir. PBO zincir uzatıcısının

akma dayanımında önemli bir etkisi yokken, kopma uzamasında etkili oluşu, sistemde yürüyen tepkimeler hakkında fikir verebilir. Daha önce yapılan çalışmalar, bisoksazolin zincir uzatıcılarının polimerlerin hidroksilli uç grupları yerine, karboksilli uç gruplarıyla tepkimeye girdiklerini ve kararlı esteramit bağları oluşturduklarını göstermektedir [17, 20]. Bu durumda, PBO’nun kullanımı ile transesterifikasyon tepkimelerinin azaldığı ve aynı türdeki polimer zincirlerinin birbiriyle tepkimeye girmesinin daha baskın olduğu düşünülebilir. % Kopma uzaması değerlerinin artması bu şekilde açıklanabilir. Dikey kuvvet değerlerinin PBO kullanımı ile artışı da, bu tepkimeler sonucu molekül ağırlığının artması ile viskozitenin arttırdığı fikrini desteklemektedir. TPP’nin kullanımı ile ise, kopmada uzama değerleri önemli ölçüde düşmüştür. TPP miktarı % 2’ye çıkarıldığında ise malzeme uzamadan kopma eğiliminde olmuştur. Bu duruma, daha önce de belirtilen fosforlu yan ürünlerden kaynaklanan bozunma tepkimelerinin neden olmuş olabileceği düşünülebilir.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

235


Darbe Testİ Üretilen karışımların darbe dayanımı değerleri Şekil 4’te verilmiştir. Şekil incelendiğinde, Gk.PET’e PEN

eklenmesi bu polimerlerin saf hallerine göre darbe dayanımı değerinin düştüğü görülmektedir. Bununla birlikte

eklenen PEN miktarının darbe dayanımına önemli bir etkisi olmamıştır.

Şekil 4. (a) Gk.PET, PEN ve Gk.PET/PEN karışımlarının darbe dayanımı değerleri, (b) Gk. PET/PEN ve zincir uzatıcı eklenmiş karışımların darbe dayanımı değerleri Şekil 4 (b)’de % 30 PEN içeren karışımların darbe dayanımına zincir uzatıcı türü ve miktarının etkisi incelenmiştir. Gk.PET/PEN karışımına PDI eklenmesi darbe dayanımı değerlerini önemli ölçüde arttırmıştır.

Kontrol numunesine göre, %1 PDI içeren karışımda darbe dayanımının yaklaşık % 60 oranında arttığı gözlenmiştir. Diğer tüm numuneler test sonunda kırılmışken, 102,485 kJ/m2 darbe dayanımı veren

% 2 PDI bileşimindeki örnekler kırılmamıştır. TPP eklenen karışımlarda ise, TPP miktarının artışı karışımın darbe dayanımını giderek düşürmüştür. Diğer taraftan, PBO’nun eklenmesi önemli bir değişim yaratmamıştır.

incelendiğinde Gk.PET/PEN karışımlarından, % 80-20 Gk.PET/PEN bileşimindeki karışımın 2 farklı pik verdiği ve bunların Gk.PET ve PEN in camsı geçiş sıcaklıklarına ait olduğu görülmektedir. Buna göre % 10 ve % 30 PEN içeren karışımların tek bir pik vermesi nedeniyle hazırlanan koşullarda karışabilir oldukları söylenebilir. Bilindiği gibi, normalde uyumlu olmayan PET ve PEN’in karışımları uygun karıştırma süresi ve sıcaklığı kullanıldığında transesterifikasyon

tepkimeleri verebilmekte ve bu şekilde uyumlu karışımlar elde edilebilmektedir. Çalışmada kullanılan süreç koşullarında, % 10 ve % 30 PEN bileşimi için bu durum sağlanmıştır. Ancak, % 20 PEN içeren karışımın ise iki ayrı pik vermesi sebebiyle, karışabilirliğinin iyi olmadığı düşünülmüştür. Bu bileşimin aynı çalışma koşullarında uyumlu olmaması, kullanılan PET’in geri kazanılmış PET olması ve bileşiminin kontrol edilememesinden kaynaklanmış olabilir.

Dİnamİk Mekanİk Analİz (DMA) Zincir uzatıcı içermeyen karışımların DMA analizleri sonucunda elde edilen tan delta (Tan δ) değerleri Şekil 5 (a)’da verilmiştir. Bilindiği gibi, tan δ eğrilerinin pik noktası camsı geçiş sıcaklığını vermektedir. DMA’dan elde edilen değerlere göre Gk.PET’in camsı geçiş sıcaklığı 81 ºC civarındadır. 116 ºC civarında da küçük bir plato gözlenmiştir, bu platonun Gk. PET’in kristallenmesi ya da içerdiği safsızlıklardan kaynaklanmış olabileceği söylenebilir. Şekil 5 (a)

236

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137


Şekil 5. (a) Gk.PET, PEN ve Gk.PET/PEN karışımlarının tan delta eğrileri, (b) Gk.PET/PEN ve PBO içeren karışımlar için tan delta eğrileri, (c) Gk.PET/PEN ve PDI içeren karışımlar için tan delta eğrileri, (d) Gk.PET/PEN ve TPP içeren karışımlar için tan delta eğrileri Şekil 5 (b)’de zincir uzatıcı olarak PBO içeren karışımların tan δ eğrileri verilmiştir. Şekil incelendiğinde % 0,5 ve % 2 PBO içeriğinde, iki belirgin pik oluşumu gözlenmektedir. Buna dayanarak, bu bileşimlerde karışabilirliğin iyi olmadığı söylenebilir. En iyi karışabilirliğin ise % 30 PEN içeren karışımına benzer bir eğri veren % 1 PBO içeren karışımda olduğu görülmektedir. Buna göre, % 0,5 zincir uzatıcı miktarı kullanıldığında en uygun miktara ulaşılmadığı için DMA’da belirgin iki pik gözlenmiştir. % 1 PBO eklendiğinde ise zincir uzatma tepkimelerinin daha fazla etkili olduğu ve karışabilirliği arttırdığı düşünülebilir. Ancak PBO, yalnızca karboksilik gruplara karşı reaktif olduğuna göre, artan PBO miktarı ile bir süre sonra polimer

zincirlerinin yalnızca hidroksilik gruplarının tepkimeye açık kalacağı, bu durumun da transesterifikasyon tepkimelerinin daha zor gerçekleşmesine neden olacağı düşünülmektedir. Böylece, zincir uzatıcı miktarı % 2’ye çıkarıldığında, PETPET, PEN-PEN tepkimelerinin PET-PEN tepkimesine göre daha baskın olacağı için karışabilirliğin iyi olmadığı söylenebilir. Şekil 5 (c)’de zincir uzatıcı olarak PDI içeren karışımların tan delta eğrileri verilmiştir. Şekil 5 (c) incelendiğinde % 0,5 ve % 1 PDI içeriğinde, iki belirgin pik oluşumu gözlenmektedir. Buna dayanarak, bu bileşimlerde karışabilirliğin iyi olmadığını söylenebilir. Bunun yanında, PBO eklenmiş karışımlara kıyasla, bu bileşimlerde Tg değerlerinin birbirlerine

daha fazla yaklaştığı gözlenmiştir. Buna bağlı olarak PDI kullanılması durumunda meydana gelen faz ayrımın PBO kullanılması durumunda daha az gerçekleştiği söylenebilir. PDI içeren karışımlarda ise en iyi karışabilirliğin tek bir pik veren % 2 PDI bileşiminde olduğu belirlenmiştir. Şekil 5 (d)’de zincir uzatıcı olarak TPP içeren karışımların tan delta eğrileri verilmiştir. Şekil 5 (d) incelendiğinde, en iyi karışabilirliğin %30 PEN içeren karışıma benzer bir eğri veren % 0,5 TPP içeriğinde elde edildiği görülmektedir. TPP içeriği arttıkça, iki pik oluşumu belirginleşmektedir ve dolayısıyla faz ayrımının arttığı düşünülmektedir. DMA sonuçları da, daha önce bahsedilen bozunma tepkimelerini destekler niteliktedir.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

237


Dİferansİyel Taramalı Kalorİmetrİ (DSC) Hazırlanan tüm örneklerin DSC analizi sonuçları ve DMA’dan elde edilen Tg değerleri Tablo 3’te verilmiştir. Bilindiği gibi, bazı durumlarda DSC analizinde Tg değerlerini net olarak belirlemek mümkün olmayabilir. Buna karşın DMA analizinde daha net Tg değerleri elde edilebilmektedir. Tg değerleri incelendiğinde PEN eklenmesi, karışımların Tg değerlerini arttırmıştır. PDI’ın zincir uzatıcı olarak eklenmesi ile Tg değerleri çok fazla değişmezken, en fazla değişim TPP eklenmesi ile Örnek Gk.PET 10 PEN 20 PEN 30 PEN 0,5 PBO 1,0 PBO 2,0 PBO 0,5 PDI 1,0 PDI 2,0 PDI 0,5 TPP 1,0 TPP 2,0 TPP PEN

Tg (°C) * 81,2 85,2 90,4 95,4 87,4 90,2 88,4 89,7 93,1 91,5 88,4 83,0 82,5 130,8

elde edilmiştir. TPP eklenmesi Tg değerlerini yaklaşık 7-12 ºC kadar düşürmüştür. PBO eklenmesi ise Tg değerlerini yaklaşık 5-7 ºC kadar düşürmüştür. Zincir uzatıcı eklenmesi ile erime sıcaklıkları ise çok fazla değişmemiştir. % kristalinite değerleri incelendiğinde ise Gk.PET’e PEN eklenmesi % kristalinite değerlerini azaltmıştır. Zincir uzatıcılardan % 0,5 ve % 1 PDI eklenmesi karışımın %kristalinite değerlerini arttırmıştır. Bu durum mekanik test sonuçlarıyla da uyumludur. % 1 TPP eklenmesi Tm (°C) 250,7 250,9 251,3 247,5 249,3 251,0 250,2 250,6 251,1 239,1 248,9 251,3 248,5 257,0

ise % kristalinite değerlerini PDI’dan daha fazla arttırmıştır. Ancak bu durum akma dayanımı değerleri ile çelişmektedir. Bunun sebebi DSC termogramları ile açıklanabilir. Bu termogramlarda, karışıma TPP eklenmesi ile erime piklerinin şeklinin iki tepeli olduğu belirlenmiştir. Bu durum iki farklı kristal tipinin oluşması ve bu çeşitlerin heterojen bir ortam oluşturması sonucu istenen mekanik dayanımın elde edilememesi şeklinde yorumlanmıştır.

ΔHc (J/g) - 27,6 20,9 20,4 19,8 19,3 22,4 17,7 9,8 20,4 21,6 10,0 17,5 -

ΔHm (J/g) 35,2 42,9 30,2 29,6 30,3 24,5 31,3 36,7 30,3 24,7 33,9 39,1 35,7 57,2

Xcr (%) 26,1 11,6 7,2 7,3 8,4 4,1 7,1 15,2 16,3 3,4 9,8 23,2 14,5 55,3

Tablo 3. Tüm örnekler için DSC sonuçları

Nükleer Manyetik Rezonans Spektroskopisi (1H-NMR) Yang ve arkadaşlarının yaptığı bir çalışmada, PET/ PEN karışımlarının dizi yapısı ve buna dayanarak da transesterifikasyon, üç farklı türdeki etilen grubuna ait rezonans sinyallerinden

Şekil 6. Karışımdaki polimer bileşenlerinin moleküler yapısı 238

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

kantitatif analiz yapılarak hesaplanabileceği gösterilmiştir [9]. Etilen grubu, Şekil 6’da görüldüğü gibi Gk.PET/PEN karışımlarında, PET dizileri boyunca iki tereftalat grubu arasında kalırken,

PEN’de iki naftalat grubu arasında kalır. Eğer PET ve PEN arasında transesterifikasyon gerçekleşirse, etilen grubu bu kez bir tereftalat ve bir naftalat grubu arasında kalır.

Şekil 7’de Gk.PET/PEN ve ağırlıkça % 2, farklı türde zincir uzatıcı içeren karışımların NMR spektrumları verilmiştir. Şekilden de görüldüğü gibi, PET’teki etilene ait pik yaklaşık olarak 4.90 ppm’de,

PEN’deki etilene ait pik yaklaşık olarak 4.80 ppm’de, transesterifikasyon sonucu ortaya çıkan etilene ait pik ise, yaklaşık olarak 4.85 ppm’de ortaya çıkmıştır.


NMR spektrumları Mestre-C yazılımı ile analiz edilmiş ve hesaplanan transesterifikasyon seviyeleri Tablo 4’te verilmiştir. Buna göre, zincir uzatıcı içermeyen % 30 PEN içeren karışımının, çift vidalı ekstürderde karıştırılarak % 4,028 seviyesinde transesterifikasyon tepkimesi verdiği görülmüştür. Karışıma zincir uzatıcılar eklendiğinde ise, PDI kullanımı

ile transesterifikasyon seviyesi % 30 PEN içeren karışıma göre % 40 artarken, TPP ve PBO kullanımı ile transesterifikasyon seviyesinin azaldığı görülmüştür. Torres, yaptığı bir çalışmada di-izosiyanatların geri kazanılmış PET’in transesterifikasyonunda, bisoksazolin veya diepoksitlere kıyasla daha reaktif olduklarını belirtmiştir

Şekil 7. Seçilmiş numunelerin NMR analizi sonuçları [21]. Bu değerlendirme, elde edilen NMR sonuçları ile de uyumludur. Bilindiği gibi, diizosiyanat grupları hem karboksil hem de hidroksil gruplarına karşı reaktiftir [17, 21]. Bu durum da, PDI’ın transesterifikasyon seviyesini arttırmasını, ayrıca diğer testler

DEĞERLENDİRME

Bu çalışmada, geri kazanılmış PET ile hazırlanan Gk.PET/PEN karışımlarının özelliklerine 1, 4 fenilen bis oksazolin (PBO), tri fenil fosfat (TPP) ve 1, 4 fenil diizosiyanat (PDI) zincir uzatıcılarının etkisi incelenmiştir. Eriyik viskozitesindeki değişimi incelemek amacıyla dikey kuvvet değerleri değerlendirilmiş ve zincir uzatıcı eklenmiş karışımlar incelendiğinde % 2 PDI içeren karışımın, diğer tüm karışımlara göre çok daha yüksek dikey kuvvet değerleri verdiği belirlenmiştir. Çekme test sonuçları incelendiğinde, en yüksek akma dayanım değerinin %1 PDI içeren karışımdan elde

sonunda yapılan değerlendirmelere göre % 2’lik bileşende beklenen dallanma tepkimelerini açıklayabilir. Daha önce de belirtildiği gibi PBO ise, PDI’nın aksine yalnızca karboksilik gruplara karşı reaktiftir [17, 20]. Düşen transesterifikasyon seviyesi bununla ilişkili olabilir. Benzer

şekilde TPP kullanımı ile elde edilen sonuçlar da, diğer test sonuçları ile örtüşmektedir. TPP kullanımı ile oluştuğu düşünülen fosforlu yan ürünlerin, bozunma tepkimelerine yol açmasının transesterifikasyon seviyesini düşürmekte de etkili olduğu görülmüştür [18, 19].

edildiği görülmüştür. Gk.PET/PEN karışımına PDI eklenmesi darbe dayanımı değerlerini önemli ölçüde arttırmıştır ve % 2 PDI bileşimindeki örnekler kırılmamıştır. DMA analizinde tan delta değerleri incelendiğinde en iyi karışabilirliğin % 30 PEN içeren karışımında olduğu görülmüştür. Zincir uzatıcı eklenmiş karışımların tan delta değerleri karşılaştırıldığında % 1 PBO, % 2 PDI ve % 0,5 TPP içeren karışımlarda karışabilirliğin Gk.PET/ PEN karışımına benzer olduğu görülmüştür. Zincir uzatıcı eklenmiş karışımların DSC sonuçlarında erime sıcaklıklarının çok fazla

değişmediği, Tg değerlerinin ise TPP eklenmiş karışımlarda belirgin olarak düştüğü gözlenmiştir. Gk.PET/ PEN ve % 2 farklı türde zincir uzatıcı eklenmiş karışımlara NMR analizi uygulanarak, transesterifikasyon seviyeleri hesaplanmıştır. Buna göre kullanılan zincir uzatıcılardan PDI’ın transesterifikasyon seviyesini arttırdığı bulunmuştur. Sonuçlar genel olarak değerlendirildiğinde çalışmada kullanılan zincir uzatıcılar içinde Gk.PET/PEN karışımları için en etkili zincir uzatıcısının PDI olduğu görülmüştür.Bu çalışma TÜBİTAK tarafından 112M254 no’lu proje ile desteklenmiştir.

1071–1081. [9] Yang H., 2002. “Reactive Blending of Poly( Ethylene Terephthalate)( PET)/Poly( Ethylene 2,6-naphthalate)( PEN), 1: Effect of Mixing Conditions on Chain Structure”, Polymer Engineering & Science, Volume 42, Issue 8, 1629–1641. [10] Yang H., 2001. “Transesterification Kinetics of Poly(ethylene terephthalate) and Poly(ethylene 2,6-naphthalate) Blends with the Addition of 2,2*-Bis(1,3oxazoline)”, Journal of Polymer Science Part B: Polymer Physics, Volume 39, Issue 21, 2607–2614. [11] Kodapak PET-Thermoplastic Polyester. Eastman Chemical Products Inc, Kingsport, USA, 1982. [12] Torres N., 2000. “Study of thermal and mechanical properties of virgin and recycled poly(ethylene terephthalate) before and after injection molding”, European Polymer Journal 36, 2075-2080. [13] Welle F., 2011. “Twenty years of PET bottle to bottle recycling—An overview”, Resources, Conservation and Recycling 55, 865– 875. [14] Schoukens, G., Clerck, K. D. 2005. “Thermal analysis and Raman spectroscopic studies of crystallization in poly(ethylene 2,6-naphthalate)“, Polymer, 46, 845. [15] Srithep Y., 2011. “Processing and Characterization of Recycled Poly(ethylene terephthalate) Blends With Chain Extenders, Thermoplastic Elastomer, and/orPoly(butylene adipate-co-terephthalate)”, Polym. Eng. Sci., 51,

1023–1032. [16] Liangbin L., 2001. “A New Mechanism in the Formation of PET Extended-chain Crystal”, Polymer 42, 2085–2089. [17] Raffa P., Coltelli M.B., Savi S., Bianchi S., Castelvetro V., 2012, Chain extension and branching of poly(ethylene terephthalate) (PET) with di- and multifunctional epoxy or isocyanate additives: An experimental and modelling study, React. Funct. Polym. 72, 50–60. [18] Jacques B., Devaux J., Legras R., 1996, Reactions induced by triphenyl phosphite addition during melt mixing of poly(ethylene terephthalate)/poly(butylene terephthalate) blends: influence on polyester molecular structure and thermal behaviour, Polymer 37, 1189–1200. [19] Cavalcanti F.N., Teófilo E.T., Rabello M.S., Silva S.M.L., 2007, Chain extension and degradation during reactive processing of PET in the presence of triphenyl phosphite, Polym. Eng. Sci. 47, 2155–2163. [20] Torres N., Robin J.J., Boutevin B., 2001, Chemical modification of virgin and recycled poly(ethylene terephthalate) by adding of chain extenders during processing, J. Appl. Polym. Sci. 79, 1816–1824. [21] Zhang Y., Guo W., Zhang H., Wu C., 2009, Influence of chain extension on the compatibilization and properties of recycled poly(ethylene terephthalate)/linear low density polyethylene blends, Polym. Degrad. Stabil. 94, 1135–1141.

KAYNAKÇA [1] Yoshioka T., 2003. “Morphological study by TEM on uniaxially oriented thin films of PET”, Polymer 44 7997–8003. [2] Bedia E., 2001. “Structural development and mechanical properties of polyethylene naphthalatepolyethylene terephthalate blends during uniaxial drawing, PEN and their blends”, Polymer 42 7299–7305. [3] Ito M., 2002. “Uniaxial orientation and tensile properties of poly(ethylene terephthalate) / poly(ethylene-2,6naphthalate) blends”, Polymer 43 3675–3681. [4] Ida S., 2008. “Irreversible phase behavior of the ternary blends of poly(ethylene terephthalate)/poly(ethylene2,6-naphthalate)/poly(ethylene terephthalate - coethylene-2,6 -naphthalate)”, Appl Polym Sci, 110, 1814. [5] Karayannidis G., 2003. “Synthesis, crystallization and tensile properties of poly(ethylene terephthalate-co2,6-naphthalate)s with low naphthalate units content”, Polymer, 44, 7801. [6] Krutphun P., 2005. “Thermal and crystallization characteristics of poly(trimethylene terephthalate)/ poly(ethylene naphthalate) blends”, Eur Polym J., 41, 1561. [7] Dias M., 2004. “Transesterification reactions in triphenyl phosphite additivated-poly(ethylene terephthalate)/ poly(ethylene naphthalate) blends”, Polymer Engineering & Science, Volume 40, Issue 8, 1777–1782. [8] Gunes K., 2010. “Fast in situ copolymerization of PET/ PEN blends by ultrasonically-aided extrusion”, Polymer 51,

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

239


yorum

Atıksız ambalaj sistemi (WPS) Hazırlayan: OSMAN ZEKİ ZEKİ PLASTİK

Ürünü korumak ve kullanımını sağlamak için tasarlanan ambalajları ince yapılı ve hafif kılan WPS sistemi, atık miktarını % 70 ile % 90 aralığında azaltıyor.

Ürünlerin ambalajlanmasında cam ve metallerin yanı sıra plastik kullanımı, hafif yapıları ve kolay şekillendirilebilmeleri sebebiyle her geçen gün daha fazla tercih ediliyor.

240

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

Ürünlerin tüketiciye sunulmasında en önemli rolü oynayan unsur olarak öne çıkan ambalaj, gıdadan kozmetiğe, ilaçtan temizlik ürünlerine geniş bir sahaya yayılmış olan hızlı tüketim ürünlerinde kullanılıyor. Ürünlerin ambalajlanmasında cam ve metallerin yanı sıra plastik kullanımı, hafif yapıları ve kolay şekillendirilebilmeleri sebebiyle her geçen gün daha fazla tercih ediliyor. Ambalajlarda ihtiyaç duyulan oksijen bariyeri, ışık bariyeri, UV dayanımı, kimyasal dayanım, ısı dayanımı gibi ürünlerin korunmasında etkili olan özellikler, termoplastikler tarafından büyük oranda karşılanıyor. Bu durum plastik ambalaj sektörünü olumlu etkilese de, üreticilere geri dönüşüm konusunda daha etkili politikalar oluşturması, atık miktarının azaltılmasına yönelik tasarımlar geliştirmesi, az atık üreten ambalajlarla ilgili tüketici alışkanlığı oluşturulmaya çalışılması konusunda ciddi bir sorumluluk yüklüyor. Zira giderek artan bu tüketim hızıyla eğer önlem alınamaz ise 2050 yılında denizlerimizdeki atık miktarının balık miktarından daha çok olacağı öngörülüyor.

Tüketim hızını arttıran en önemli unsur dünya toplumlarının hemen hepsinde, eskinin bir arada yaşayan büyük aile yapılarının yerini daha küçük şehirli ailelerin alması ve hatta insanların giderek yalnız yaşamayı daha çok tercih etmesidir. İnsanların eğilimlerinin bu yönde olmasının en temel sebebi, ihtiyaçların karşılanmasını giderek kolaylaştıran endüstriyel arz ve teknolojidir. Ürün arzındaki bu mükemmellik hayatı kolaylaştırsa da, bir yan etki olarak israfı arttırıyor. Popüler kültürün beraberinde getirdiği şehirli yaşamın arttırdığı ihtiyaçların geri dönülemez ölçüde hayatımıza girdiği ve artan bir ivmeyle devam edeceği açık bir gerçek. Bu hızlı yaşam şartlarının ambalaj sektöründeki yansıması kaçınılmaz bir şekilde “kullan-at ambalaj” olmakta. Adı üzerinde olan bu ambalajların çevreye etkileri geri dönüşüm ile bertaraf edilmeye çalışılsa da, geri dönüşüm miktarı, üretim miktarının % 50’sine bile ulaşamıyor. Büyük bir sorun olarak önümüzde duran bu durumu aşmak için ambalajları kullandıktan sonra atmadan tekrar tekrar kullanmak mümkün olmalı.


Ambalajlar, ürünü korumak ve kullanımını sağlamak için tasarlanır. Bu iki amacı birbirinden ayırarak, ürünü koruyan hazneyi ince yapılı, hafif bir kartuşa, kullanımı sağlayan unsuru da kartuştan ürünü kolayca ve tam olarak deşarj eden bir aparata dönüştürürsek çok az atık üreten bir ambalaj sistemi oluşturmuş oluruz. Bu mantıktan yola çıkarak geliştirdiğimiz bu sisteme WPS “Wasteless Packaging System” adı verildi. WPS koltuk altı jel, tıraş jeli, cilt bakım kremi ve ayakkabı boyası gibi ürünlerde 25 cc hacmindeki bir ürünü yalnızca 1 gr atık plastik oluşturarak kullanmayı sağlayan bir sistemdir. Piyasadaki mevcut ürünlerde 25 cc ürün kullanımına karşılık gelen atık miktarı 9 gr ile 30 gr aralığında değişmekte. Ayrıca bir

diğer kartuş ve aparatla ketçap, mayonez, salça, krem çikolata, bal gibi gıda ürünlerinde yalnızca 7 gr atık oluşturarak 400 cc hacminde ürün kullanımına imkân sağlanabilmekte. Bu ürünlerdeki 400cc başına atık miktarı ise 30 gr ile 40 gr arasında. Kabaca bir hesapla, mevcut ambalajlara göre WPS atık miktarını %70 ile %90 aralığında azaltabilmekte. WPS kullanımı sayesinde çevreye olan zararın oldukça azaltıldığı ortada olsa da, kullanıcı tercih ve alışkanlıklarının değiştirilmesi kolay olmayacak. Bu yüzden WPS kullanımını teşvik edecek birçok argüman oluşturmak gerekecek. Aparatlar defalarca kullanılacaklarından, maliyet kaygısı taşımadan kalite algısı çok yüksek malzemeler kullanılacak.

Bu ürünlerdeki 400cc başına atık miktarı ise 30 gr ile 40 gr arasında. Kabaca bir hesapla, mevcut ambalajlara göre WPS atık miktarını %70 ile %90 aralığında azaltabilmekte.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

241


yorum

Anti bakteriyel katkılarla hijyen ihtiyacı karşılanacak ve hareketli parçaların ömrünün uzun olması için teknik malzemeler kullanılacak. Kullanımı kolaylaştıran ergonomide tasarlanan aparatların kartuşlarla olan tam uyumu sayesinde ürün içeriklerinin firesiz olarak deşarj edilmesi kullanıcının tercihinde önemli rol oynayacak. Hammadde kullanım miktarının ciddi oranda azaltılması, ürün dolum prosesinin hızlanması ürün maliyetlerini önemli ölçüde düşüreceğinden, biyoçözünür hammaddeler rahatlıkla kullanılabilecek. Ayrıca maliyet düşürmek için ambalaj hacimlerinin büyütülmesine gerek kalmayacak ve kullanıcıların her seferinde daha çok ürün almasının önüne geçilebilecek.

242

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

İçinde jel bulunan kartuşlu bir tıraş fırçası, anti bakteriyel başlıklı bir koltukaltı deodorantı, cilde uygulamayı kolaylaştıran peeling krem pedi, kurumayan bir süngere sahip ayakkabı boyası, azaldığı halde kolayca dökülen katkısız ketçap ve mayonez ambalajı, hava ile etkileşime girmediği için salçanın küflenmesini önleyen dispenser, çocukların kimseye ihtiyaç duymadan ekmeklerine sürebildiği kakaolu fındık ezmesi ve bal ambalajı WPS aparatlarının sunduğu kullanım avantajlarından birkaçı. WPS’i tasarlanırken, doğayı üstesinden gelebileceğinden daha fazla kirletmemek düşünüldü. Bu ve benzeri ambalaj tasarımlarının yaygınlaşmasıyla, dünya her geçen gün daha yaşanılası bir yer olacak.


SOSYAL MEDYADA BİZİ TAKİP EDİN

pagevvakif

pagev1989

pagev1989

www.pagev.org.tr Halkalı Caddesi No: 132/1 Tez-İş İş Merkezi Kat: 4 Sefaköy- İstanbul Tel. +90 (212) 425 13 13 Fax. +90 (212) 624 49 26 E-Mail. pagev@pagev.org.tr

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

243


244

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137


PLASTİK TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ HAZIRLAYAN: Metin bilgili

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

245


RESİM

AÇIKLAMA Plastik seçiminde önemli özelliklerden biridir.Eğer mekanik hareketler yapması istenen bir plastik türü seçilecekse aşınma dayanımı göz önünde bulundurulmalıdır.Örnek olarak plastik dişliler.

İngilizce

TÜRKÇE

Abrasion

Aşınma

Acyrlonitrile Butadiene Styrene. Polistren esaslı bir plastik türüdür.İçinde bulunan Butadien kauçuğu nedeni ile darbe dayanımı PS’e göre daha iyidir.Beyaz eşya ürünlerinde yaygın kullanılır.Türkçekullanımında kısaltma olarak genellikle yanlış telaffuz edilir(Abeyes,Abiyes,Abes)Doğru Türkçe telaffuzu Abese’dir.

ABS

ABS

Oksitlenme giderici ve dengeleyici katkı maddelerine ek olarak asit yiyicilerde katılır.

Acid scavengers

Asit yiyiciler

PMMA (Polymethylmetacyrlat)için kullanılır.En yüksek ışık geçirgenliğine ve yüzey çizilme dayanımına sahip plastik türüdür.Temas ettiği maddelere migrasyon oranı sıfırdır.Toxic özeliğiyoktur.Lens,ışık yansıtıcılar,hediyelik eşya,mutfak gereçleri vb kullanılır.

Acyrlic

Akrilik

POM (Polyoxymethylene)için kullanılan terimdir.Kristalin yapıda olan malzeme,küçük mekanik parçalar,dişliler,otomobil parçalarızincir ve taşıyıcılar’da kullanılır,mekanik özellikleri ve aşınma direnci iyidir.

Acetal Copolymer

Asetal

Additive

Katkı Maddesi

Adhesive

Yapıştırıcı

Adiabatic

Isı geçirmez

Association Francaise de Normalisation.Fransız standartlarını oluşturmak için kurulan birlik.

ANFOR

Fransa Standartlar Birliği

Yapılan tasarımın kullanılan plastik hammadde türüne bağlı olarak ne kadar süre dayanabileceğinin ölçümü için yapılan teste verilen addır.Işık verilerek,nemlendirilerek,ısıtılıp soğutularak yapılan testler malzemenin kullanım alanı içinde ömürü ile ilgili bilgi verir.

Ageing

Yaşlandırma

Enjeksiyon kalıpları içine plastik hammadde akarken kalıp içinde sıkışan havanın plastik malzeme tarafından sürüklenerek kalıp dışına çıkarılması için plastik malzemenin çıkamayacağı fakat havanın çıkabileceği boyutta kalıbın birleşme yerine kanallar açılır.Bu kanallar yardımı ile plastik malzemenin kalıp çukurunu tam doldurması sağlanır.

Air Vent

Hava Kanalı

İki yadaha fazla plastiğin yeni bir form oluşturması.

Alloy

Alaşım

Oda sıcaklığı tanımı için kullanılır.İşlemin yapıldığı çevrenin sıcaklığını tanımlar.

Ambient temperature

Çevre ısısı

Acyrlonitrile Methylmethacyrlate Copolymer

AMMA

Amonyağın çözücü olarak kullanılması ile çözüşme olayı.

Ammonolysis

Amonoliz

Geniş bir erime aralığı bulunan plastik türlerine verilen genel addır.PS-PC-SAN-ABS-GPPS-PMMA-PVC-PPO gibi malzemeleri kapsar.

Amorphous

Amorf

Hidrofilik ve hidrofobik özellikler taşıyan kimyasal bileşiklere verilen addır.(Suda eriyebilen polar bağlantılı moleküllerle suda erimeyen hidrokarbon zincirinin bir arada olması.)

Amphiphilic

ikisi birden

Anionic

Negatif İyon

Plastik’lere üretim sırasında yada sonrasında katılarak farklı özellikler kazandıran malzemelere verilen genel addır.Akışkanlığını artırıcı,çarpılmayı önleyici,toz tutma önleyici gibi türleri bulunmaktadır. Sıvı,bant gibi yapıştırıcılara verilen addır.Plastikler kimyasal yapılarına göre uygun yapıştırıcılarla birleştirilebilirler.Çift taraflı bant kullanılarakta uygun basınç ve zaman aralığında birbirine bağlanabilirler.

246

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137


RESİM

AÇIKLAMA Plastik parçaların iç gerginliklerini almak için erime noktalarının altında ısıtılarak oda sıcaklığında soğumaya bırakılması işlemidir. Çeliklere uygulanan gerginlikleri giderme tavı ile aynı işlevi görür. Çekmenin bir yönde diğerine göre daha fazla olduğu durumlara denir. American National Standarts Intutie

İngilizce

TÜRKÇE

Anneal

Gerginlikleri giderme işlemi

Anistropic shrinkage

Eşyönsüz Çekme

ANSI

ANSI

Anti-blocking agent

Antiblok ajanı

Antifogging

buğu-sis önleyiciler

Özellikle yiyecek ile temasta olan plastik parçalarda kullanılır. Cam küreler içindeki gümüş iyonlarının nem ile açığa çıkarak ortamdaki mikropları yok etmesini sağlar.

Antimicrobials

Mikrop yokediciler

Plastiklerin belirli sıcaklık altında oksijenden etkilenmesini azaltmak amacı ile kullanılan katkımalzemesidir.Sıcaklı,kimyasallar yada parçanın ömrü bu etkiyi hızlandırır.

Anti oxidant

Antioksidant

Plastik parça üzerinde elektrik yüklenmesini azaltarak tozdan etkilenmesini engellemek için kullanılan katkı malzemesidir.

Anti static agent

Antistatik ajan

Elastomerler üzerindeki ozon oksidasyon etkisini azaltmak için kullanılan katkı maddesidir.

Antiozonant

Anti ozon ajanı

Plastik hammaddelerin içine katılarak hoş koku sağlayan katkı malzemeleri bir çok alanda ullanılmaktadır.Bulaşık makinase içine konulan limon kokusu veren plastik parçalar,ayakkabı kokusunu almak için ayakkabı içine konulan plastik parçalar bir örnektir.

Aromatic

Kokulu

Elektrik akışına dayanımı tanımlar.Elektrikli ekipmanlara kutu,kapak yada fiş priz gibi plastik parçaların elektrik arkına dayanımları test edilerek yüzeydeki değişimler incelenir.3.2 mm kalınlığındaki parçaya 1500 volt değişik adımlarla verilerek test gerçekleştirilir.

Arc resistance

Ark dayanımı

Acyrlonitrile Styrene Acyrlate.Hava,ışık,UV,kimyasal dayanımı iyidir.Bahçe ekipmanları ışıklandırma ekipmanları gibi dış gereç uygulamalarında kullanılabilir.

ASA

ASA

Plastik malzemenin uygun sıcaklığa ısıtılarak tüm uçucu ve yanıcı kısmının ayrıldıktan sonra geride kalan katı kısmıdır.

Ash Content

Kül Miktarı

Yüzey özelliklerinin değiştirilmesi için kullaılan katkı maddesidir. Yüzeydeki sürtünmeyi azaltır. Hammaddenin içine katkı malzemesi olarak katılır.Banyo ortamlarında aynanın,TV camının buğulanmasını engellemek yada bir gıda ambalajının buğulanmasını engelleyerek içindeki ürünün görülmesini sağlamak için kullanılır.

Assembly

Montaj

American Society for Testing and Materials

ASTM

Polimer zinciri boyunca random diziliş olarak tanımlanır.

Atactic

Amerikan test ve malzeme birliği Ataktik

İç basınca dayanıklı kab.Tıp aletlerinin mikroptan arındırılması için kullanılan basınçlı buhar kabı.

Autoclave

Otoklav

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

247


BİLİNÇLİ BİR TOPLUM GÜZEL BİR ÜLKE AYDINLIK BİR GELECEK VE DAHA YAŞANILABİLİR BİR DÜNYA İÇİN AMBALAJ ATIKLARINI KAYNAĞINDA DOĞRU AYRIŞTIRARAK GERİ DÖNÜŞÜME SEN DE DESTEK OL!

248

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

www.pagcev.org

Ambalaj Atıklarının Yetkilendirilmiş Kuruluşu

PAGÇEV BİR PAGEV GERİ DÖNÜŞÜM İKTİSADİ İŞLETMESİDİR


REKLAM İNDEKSİ

AKIN PLASTİK AKSOY PLASTİK AL-MAK ALTAN PLASTİK ALTECH ARBURG AMPACET BARLO BEAUTY BOYKAN DEREN DOĞANAY KİMYA ENFORMAK FRITERM GUZMAN GÜLMER HASTEK İMAS KLİMA İKMİB KEMPRO KOLUMAN LANXESS MANDALA MOTAN

67 33 17- Ön Kapak İçi 49 27 37 25 39 172-173 117 163 101 19-23-71 97 73 83 4-5-248 99 187 75 94-95 195 121 6

NAKPA 84-85 NURPET 81 NİĞTAŞ 107 ÖZGE PLASTİK 41-45 PLASTEURASIA 2 - Arka Kapak İçi PEMSAN 123 POLYSTAN 125 REW 226 RTC 10 RÜSTEM POLAT 157 SAFİ REZİSTANS 135-143 SARAC MAKİNA 89 SAYMAN 155 SEPRO 63 SERHAT PLASTİK 153 SENA MAKİNA 1-3 SPS SENUR 93 ŞENMAK 59 TEPRO 7 TSP Arka Kapak ÜNİVAR 129 ÜÇGEN 147 WITTMANN 149 WOOJIN 31

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137

249


250

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 137


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.