PAGEV Plastik Dergisi Sayı 145 | PAGEV Plastic Magazine 145th Issue

Page 1

Plastik Araştırma, Geliştirme ve İnceleme Dergisi

pagev

pagevtv

PLASTİK SEKTÖRÜ

2017’DE YÜZDE 9 BÜYÜDÜ

SANAYİCİYE

pagev1989

pagev1989

Sayı| 145 2018-2

ISSN: 1302-6925

www.pagev.org

ELEKTRİK ZAMMI ŞOKU

STRATEJİK SEKTÖRLER

ISSN: 1302-6925

KİMYA SANAYİ ZİRVESİNDE BULUŞTU

PLASTİK SEKTÖRÜ PETROKİMYA YATIRIMI BEKLİYOR


Investing in

the future

Orpic is one of Oman’s largest companies and one of the most rapidly growing businesses in the Middle East oil industry. Orpic’s refineries in Suhar and Muscat as well as the Aromatics and Polypropylene plants in Suhar, provide fuel, chemicals, plastics and other petroleum products to Oman and to the world. To meet the needs of the growing international markets, Orpic’s new vision is to be a globally competitive, downstream business that Oman is proud of, while achieving profitable and sustainable growth for Orpic. Driven by best business practices, Orpic’s mission is to sustainably maximize the value for our stakeholders as their partner of choice. Our values inspire us to serve Oman and our customer with pride, putting the customer as a prime area of focus. www.orpic.om


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

3


t-win Verimli, sağlam, enerji korunumlu Servohidrolik iki plakalı t-win, enjeksiyon ihtiyaçlarınız için doğru makinedir. Özel tasarımına bağlı olarak hızlı ve enerji verimliliği yüksek üretim yapabilmenizi sağlar.

Verimli üretim

Düşük enerji sarfiyatı Dayanıklılık

Yüksek kullanılabilirlik

Düşük ayakizi

Ergonomik kullanım

www.wintec-machines.com

WINTEC ENGEL ENJEKSİYON MAKİNELERİ TİC.LTD.ŞTİ Giyimkent E4 Blok, B142, No: 30 34235 Esenler-İstanbul Tel: 0212 438 58 50, faks: 0212 438 50 42 www.wintec-machines.com atakan.unal@wintec-machines.com


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

5


6

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

7


www.kraussmaffei.com/mx Türkiye Distribütörü

Tepro Makine ve Otomasyon Sistemleri Tic. Ltd. Şti. Mimar Sinan Mah. Bosna Cad. Çolpan Sok. No.2 34782, Çekmeköy/İstanbul Tel: +90 216 709 26 00 Fax: +90 216 641 27 25 E-mail: tepro@tepro.com.tr Web: www.tepro.com.tr

Güçlü. Çok yönlü. Dayanıklı. MX Serisi’ ndeki Makinalar KraussMaffei, büyük ölçekli enjeksiyon plastik enjeksiyon makinelerinde pazar lideridir. MX Serisi, dünya çapında bilinmektedir ve esas olarak kendimizin geliştirdiği hidromekanik çift plakalı kilitleme ünitesi ile tanınmaktadır. Performans aralığı, temel otomasyona sahip kompakt enjeksiyon ünitelerinden, oldukça karmaşık üretim hücrelerine ve komple fabrika planlamasına kadar çeşitlilik gösterir.

Engineering Passion 8

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

9


İTO BAŞKANI Şekib AVDAGİÇ

ÖNCE ÜYEMİZ ÖNCE ÜLKEMİZ

26 röportaj

42

Burak ÖNDER: İLK 5 ÜLKE ARASINDA YERİMİZİ ALACAĞIZ

18

52

4 MİLYON İTHAL OYUNCAK GÜVENLİK TESTİNDEN GEÇEMEDİ

haber

PLASTİK SEKTÖRÜ PETROKİMYA YATIRIMI BEKLİYOR

haber

CHINAPLAS 2018 TÜM ZAMANLARIN KATILIM REKORUNU KIRDI

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

40

2017’DE %9 BÜYÜME 36.8 MİLYAR DOLARLIK ÜRETİM haber

66

10

haber


haber

56

STRATEJİK SEKTÖRLER KİMYA SANAYİ ZİRVESİ’NDE BİRARAYA GELDİ

haber

88

PAGÇEV

SANAYİCİLER sorumlu endüstriyi hedeflemeli

46

52

PAGÇEV MİNİKLERE GERİ DÖNÜŞÜM BİLİNCİ AŞILIYOR

gezi rehberi

ENDÜLÜS’TE DANS: İSPANYA

SANAYİCİYE ELEKTRİK FATURASI ŞOKU

haber

94

PAGEV PLASTİK DERGİSİ PAGEV Plastik Araştırma, Geliştirme ve İnceleme Dergisi Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı PAGEV’in Yayın organıdır. İmtiyaz Sahibi PAGYAY Yayıncılık Turizm ve Ticaret Ltd.Şti. adına,

Yavuz EROĞLU Genel Koordinatör

Aziz ÖZAY

Yayın Yönetmeni

Ertan GÜNEŞ Reklam ve Halkla İlişkiler

Mustafa GÜR Yapım

Kadir ÇAÇA Film Medya Tasarım Karakter Color Matbaası A.Ş.

Matbaa Sertifika No: 12799

Yayın Danışma Kurulu

Prof. Dr. Atilla GÜNGÖR | Marmara Ü. Prof. Dr. Duygu KISAKÜREK | ODTÜ Prof. Dr. Erhan PİŞKİN | Hacettepe Ü. Prof. Dr. Güneri AKOVALI | ODTÜ Prof. Dr. Hüseyin YILDIRIM | YTÜ Prof. Dr. İskender YILGÖR | Koç Ü. Prof. Dr. Mehmet Ali GÜNKAYNAK | İstanbul Ü.

Prof. Dr. Mehmet E. YURCİ | YTÜ Prof. Dr. Nurseli UYANIK | İTÜ. Prof. Dr. Paşa YAYLA | Kocaeli Ü. Prof. Dr. Tekin ARDA | Newport Ü. Prof. Dr. Mustafa ÖKSÜZ | Marmara Ü. Doç. Dr. C. Gazi UÇKUN | Kocaeli Ü. Doç. Dr. Recep YENİTEPE | Marmara Ü. Doç. Dr. Sami SAYER | Ege Ü. Doç. Dr. Çetin KARATAŞ | Gazi Ü. Dr. Mevlüt ÇETİNKAYA | PETKİM Dr. Yakup ÜLÇER | RESİNEX Elçin OĞUZHAN | TEKNOPOLİMER Engin SOKULLU | TEKNOİNTEL Metin BİLGİLİ | ARÇELİK Murat CANSEVER | EUROTEC

Yayın Türü

yerel süreli 2 ayda bir yayınlanır ISSN: 1302-6925

PAGEV Plastik Dergisi hakkında görüşlerinizi pagyay@pagev.org.tr adresine gönderebilirsiniz.

Halkalı Cd. Tez-İş Merkezi No:132/1 Kat: 4 Sefaköy-İstanbul +90 212 425 13 13 +90 212 624 49 26

Sayı 145 | 2018-2

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

11


12

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145


Tek İhtiyacımız “Vizyon” Saygıdeğer Meslektaşlarım, Küresel ekonominin son yıllarda karşılaştığı zorluklar plastik sektörümüzün büyümesinde yavaşlamaya yol açsa da gelişim çizgisi yukarı yönlü hareket etmeyi sürdürüyor. Plastik sektörümüz geçtiğimiz yıl beklentilerin üzerinde bir ivmeyle yüzde 9 büyüdü. Sektörümüzün 2018 yılı ilk çeyrek verilerine baktığımızda; plastik mamul üretimimizin 2017 yılının aynı dönemine kıyasla yüzde 48,7 artışla 3,5 tona, değerde ise yüzde 54,5 yükselişle 13,6 milyar dolara ulaştığı görülüyor. Plastik ambalajlar üretimde ilk sırada yer alırken ambalajı plastik inşaat malzemeleri izledi. Sektörümüzün büyümesinde kritik bir noktada bulunan makine ve teçhizat yatırımları da bu dönemde devam etti. Yılın ilk çeyreğinde makine ve teçhizat yatırımı 277 milyon dolar olarak gerçekleşti. Yatırımların aynı hızla devam etmesi halinde makine teçhizat yatırımının yılsonunda 1 milyar 108 milyon dolara çıkacağını ve 2017 yılına kıyasla yüzde 19 artacağını tahmin ediyoruz. Türk Plastik Sektörü olarak ülkemizin ihracatına en çok katkı sağlayan sektörlerden biriyiz. 2017 yılındaki yükseliş trendini sürdürerek yılın ilk üç aylık döneminde de ihracatımızı artırmayı başardık. Sektörümüzün ilk çeyrek plastik mamul ihracatı 2017 yılının aynı dönemine kıyasla miktarda yüzde 6,6 artışla 415 bin ton ve değerde ise yüzde 14,5 yükselişle 1,2 milyar dolara ulaştı. Bu dönemde ihracat yaptığımız ülkelerde Almanya, Irak, İsrail, İngiltere ve Fransa başı çekti. Üretim ve ihracattaki artış sevindirici olsa da hammaddede dışa bağımlı olmamızdan kaynaklanan ithalat artışıyla da karşı karşıyayız. 2018 yılının ilk üç ayında 1 milyon 941 bin ton ve 2 milyar 892 milyon dolarlık plastik hammadde ithalatı yaptığımızı görüyoruz. Aynı dönemde yerli hammadde üretimi ise 254 bin ton seviyesinde kaldı. Hammaddede ithalatı yüksek olan plastik sektörü plastik mamulde ise tam tersi bir tablo ortaya koyuyor. Sektörümüzün plastik mamulde dış ticaret fazlası verme geleneğini bu dönemde de devam ettirdik. 2018 yılının ilk çeyreğinde 260 bin ton ve 375 milyon dolar dış ticaret fazlası verdik. Plastik mamul dış ticaret fazlası 2017 yılının eş dönemine kıyasla miktar bazında yüzde 4,7 değer bazında ise yüzde 18,9 oranında artış gösterdi. İç pazarda da plastik ürünlere ilgi yoğundu. İlk çeyrekte 13,3 milyar dolar değerinde 3,2 milyon tonluk plastik mamul tüketildi. İlk üç ayda gerçekleşen 3,2 milyon tonluk plastik mamul iç tüketiminin yaklaşık 1,6 milyon tonu otomotiv, ambalaj, inşaat ve elektronik gibi ihracatçı sektörler kanalı ile yarı mamul ve mamul şeklinde dolaylı olarak ihraç edildi. Paylaştığım verilerden de anlaşılacağı üzere sektörümüz pozitif görünümünü koruyor. Bu olumlu tabloya katkı sağlayacak çalışmalar noktasında üzerimize düşen tüm sorumlulukları yerine getirmek için bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da var gücümüzle çalışacağız. Sektörlerin gelişmesi ve sorunlarının giderilmesi noktasında sivil toplum örgütlerine büyük roller düşüyor. Ülkemizde maalesef bu oluşumların yeterince hakkının verildiğini düşünmüyorum. Pek çok sivil toplum örgütü

ne yazık ki hantal bir yapılanma içinde bulunuyor. Oysa dinamik bir yapıya ihtiyacımız var. Nisan ayında gerçekleştirilen İhracatçı Birlikleri, Oda ve Borsalar seçimleri de bu noktada değişim için önemli fırsatlar barındırıyordu. Ben ve ekibim İKMİB’te değişimin gerekliliğine inanarak İKMİB seçiminde aday olduk. Bu yola çıkarken sadece seçim kazanmayı amaç edinmedik “değişim” yaratmayı hedefledik. Nitekim tüm bu seçim yolculuğu boyunca değişimin mümkün olduğunu ispatlamış olduk. İhracatçı Birliği tarihindeki en geniş katılımlı seçime imza attık. Seçimlerden bahsetmişken PAGEV olarak çalışmalarını her zaman desteklediğimiz ve seçim sürecinde de bu desteği sürdürdüğümüz İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Sayın Şekib Avdagiç’i tebrik ediyorum. Sayın Avdagiç’in ülkemiz ticaret ve sanayine büyük katkılar yapacağına inanıyor ve başarılarının devamını diliyorum. Ayrıca İstanbul Sanayi Odası’na (İSO) seçilen PAGEV üyelerimizi de gönülden kutluyorum. Değişim hayatın her alanında olmalı, PAGEV olarak yaptığımız her işe değer katmayı önemsiyoruz. Sektörümüz için daha iyi ne yapabiliriz sorusu gündemimizde hep ilk sırada yer alıyor. Bu doğrultuda sektörümüze önemli katkıları olacağını düşündüğümüz ve geçtiğimiz yıl ilkini düzenlediğimiz Ege Bölgesi’nin ilk plastik ve ambalaj fuarı PlastPak Fuarı’nın ikincisini TÜYAP ve İZFAŞ işbirliği; ASD, EGEPLASDER, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Ege Bölgesi Sanayi Odası ve İzmir Ticaret Odası destekleri ile 10-14 Nisan 2018 tarihlerinde Fuar İzmir’de düzenledik. Fuarın gördüğü ilgiden son derece memnunuz. Vakfımızın en önemli geleneklerinden biri de iftar buluşmalarımız. Manevi yönü yüksek bu ayda sektör temsilcilerimizle ve hepsi birbirinden kıymetli misafirlerimizle bir araya gelmekten son derece mutlu oluyoruz. Yazıma son verirken Ramazan ayının ülkemize bereket ve huzur getirmesini diliyor, Ramazan Bayramı’nızı şimdiden en içten duygularla kutluyorum.

YAVUZ EROĞLU PAGEV BAŞKANI


N E D Z İ N İ R E L F HEDE

İKMİB SEÇİMİNDE FİRMALARIN OY HAKKI ELİNDEN ALINDI BAŞVURAN FİRMA SAYISI: 2498 HAZİRUN SAYISI: 1978 İKMİB seçim sürecinde pek çok haksızlıklar oldu. Firmalarımız için en demokratik hak olan oy kullanımının önüne birçok engel çıkarıldı. Buna rağmen ekip olarak var gücümüzle çalışarak yüzde 47 oranında yüksek oy almayı başardık. Seçimlerin sonucu ne olursa olsun şunu unutmamalıyız; Yenildiğimizde değil, vazgeçtiğimizde kaybederiz. Çünkü şunu çok iyi biliyorum ki; doğrular için mücadele etmeye her zaman değer. Güzel ülkemizin aydınlık yarınları için mücadele etmeye ve fark yaratmaya sizlerle birlikte devam edeceğiz.

N İ Y E M Ç E G Z A V A L AS İKMİB seçimlerinde bizler yüzde 47 oy alırken, rakip yüzde 53 ile seçimi kazandı. Daha önceleri 300 kişiyle yapılan seçimlere katılımı bu kez rekora taşıyarak değişimi başlattık ve ihracatçı birliklerinde tarihe geçtik.

N

isan ayında yapılan İKMİB seçimlerine Başkan Adayı olarak katılan SEM Plastik Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, seçimlerin ardından yaptığı açıklamada kendisine destek veren herkese teşekkür etti. ‘Değişim’ için yola çıktıklarını ifade eden Eroğlu, “çalışmamız sadece bir seçim kazanmak için değil aynı zamanda güzel ülkemize katkı sunmak içindi. Seçimler 16 Nisan Pazartesi günü tamamlandı. Bizler % 47 oy alırken, rakip aday % 53 ile seçimi aldı. Yeni başkanı kutladım, kendisine seçim süreci boyunca söylediğim şekilde; ihracatçıların maliyetini düşürüp, işlerini kolaylaştıracak her türlü çalışmasında destek olacağımı buradan yine tekrarlıyorum” dedi.

14

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

ŞİKÂYET ETMEK YERİNE ÇALIŞTIK Seçim sürecinde ve sonrasında dik duruşlarını muhafaza eden kendi ekibini de tek tek kutlayan Eroğlu şöyle konuştu, “Ekibim, ‘seçim kazanılmadan da büyük bir değişime nasıl imza atılır’ bunu hepimize gösterdi. Nitekim İhracatçı Birlikleri tarihindeki en geniş katılımlı seçim ekibim ve siz ihracatçılarımız sayesinde gerçekleştirildi. Yine aynı şekilde her türlü haksızlık, her türlü oy kullanmanın önüne getirilen zorlaştırıcı çabalara rağmen şikâyet etmek yerine ter dökmenin nasıl önemli olduğu modelini onlar ortaya koydular. Bize destek veren siz değerli ihracatçılarımız, sizlerden de çok şey öğrendik. Birbirini hiç tanımayan insanların farklılıklarına rağmen değişim için nasıl bir araya gelebildiklerini siz bize gösterdiniz. Hepinize teşekkür ediyorum. Eğer

imkân olsaydı, her birinizle tek tek kucaklaşmak isterdim.’ DOĞRULAR İÇİN MÜCADELE ETMEYE DEĞER Nisan ayında yapılan İKMİB seçimlerini az farkla kaybetmelerine rağmen sektöre, ekonomiye ve ülkeye katkı sunmaya dönük çalışmalarına hız kesmeden devam edeceklerini vurgulayan Eroğlu sözlerini şöyle tamamladı, “Seçimlerin sonucu ne olursa olsun şunu unutmamalıyız ki; yenildiğimizde değil, vazgeçtiğimizde kaybederiz. Asla vazgeçmeyelim, ben de öyle yapıyorum. Çünkü şunu çok iyi biliyorum ki; doğrular İçin mücadele etmeye her zaman değer… Güzel ülkemizin aydınlık yarınları için mücadele etmeye ve fark yaratmaya sizlerle birlikte devam edeceğiz…” P


İSTANBUL KİMYEVİ MADDELER VE MAMULLERİ İHRACATÇILARI BİRLİĞİ (İKMİB) 2017 YILI OLAĞAN GENEL KURULU YÖNETİM KURULU VE DENETİM KURULU ADAYLARI BAŞKAN ADAYI: SEM PLASTİK SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ YÖNETİM KURULU ASİL ÜYELER LÜKS PLASTİK İNŞAAT SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ IŞIK PLASTİK SANAYİ VE DIŞ TİCARET PAZARLAMA ANONİM ŞİRKETİ ÜSTÜN PLASTİK AMBALAJ SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ ORGANİK KİMYA SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ KADIOĞLU KOZMETİK SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ İLKO İLAÇ SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ SANICA DIŞ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ KALE KAYIŞLARI SANAYİ DIŞ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ ABAY ECZA DEPOSU SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ ÜÇSAN PLASTİK VE KALIP SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ YÖNETİM KURULU YEDEK ÜYELER PİMTAŞ PLASTİK İNŞAAT MALZEMELERİ SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ PENSAN KALEM VE KAĞIT SANAYİ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ CANSIN SAĞLIK GEREÇLERI TİCARET ANONİM ŞİRKETİ ÜNER PLASTİK ANONİM ŞİRKETİ FEN OYUNCAK VE MUTFAK EŞYALARI PAZARLAMA TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ DOLU OYUNCAK SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ ŞEKEROĞLU PLASTİK SANAYİ İÇ VE DIŞ

TİCARET ANONİM ŞİRKETİ EVEREST ITRİYAT TEMİZLİK MADDELERİ PAZARLAMA SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ UPLASS AMBALAJ SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ BES PLASTİK AMBALAJ SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ DENETİM KURULU ASİL ÜYELER AKKİM YAPI KİMYASALLARI SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ AZİZ PLASTİK KALIP SANAYİ VE DIŞ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ AKSAN KOZMETİK SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ DENETİM KURULU YEDEK ÜYELER ÖZŞAHİN SUNİ KÖSELE SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ BOYKİMSAN BOYA SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ DENİZ TEMİZLİK SAĞLIK ÜRÜNLERİ VE GIDA MADDELERİ PAZARLAMA LİMİTED ŞİRKETİ TİM DELEGE ADAYLARI ASİL DELEGELER AKÜMSAN PLASTİK ÜRÜNLER SANAYİ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ PİLSAN DIŞ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ UÇAR DIŞ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ AKAY STAND PAZARLAMA VE SANAYİ LİMİTED ŞİRKETİ ERKOÇ PLASTİK KALIP SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ MERCANLAR DIŞ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ

JOKEY PLASTİK İSTANBUL SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ ASD LAMİNAT ANONİM ŞİRKETİ TEKİNPLAST PLASTİK TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ SEM GLOBAL DIŞ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ ALBAYRAK MELAMİN VE PLASTİK MUTFAK EŞYA SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ GÖSTERGE PLASTİK AMBALAJ SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ YEDEK DELEGELER GÜR PLASTİK SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ DURDEN PLASTİK MAMULLERİ İTHALAT VE İHRACAT ANONİM ŞİRKETİ SENKROMA BOYAR MADDE SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ FAYDA PLASTİK GIDA İNŞAAT SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ EVA MUTFAK EŞYALARI VE PLASTİK SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ NOA KAUÇUK PLASTİK SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ GÜÇSAN PLASTİK KALIP METAL SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ SENTEK KAUÇUK SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ İDM İLAÇ DAĞITIM MERKEZİ ECZA DEPOSU SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ KOÇ ELEKTRİK PLASTİK SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ ONUR PUZZLE VE OYUNCAK SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ VESPLAST PLASTİK KALIP SANAYİ VE DIŞ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

15


PLASTİK SEKTÖRÜ, İTHAL HAMMADDEYLE ÜRETİME RAĞMEN DIŞ TİCARET FAZLASI VERDİ

2017’DE YÜZDE 9 BÜYÜME 36.8 MİLYAR DOLARLIK ÜRETİM 16

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145


Otomotiv, beyaz eşya, inşaat ve ambalaj gibi sanayi kollarından gelen talep, plastik sektöründe büyümeye önemli katkı sağladı. 2017 yılında yüzde 9 büyüyerek, 36.8 milyar dolarlık üretime imza atan Türk Plastik Sektörü, dünyanın en büyük 6., Avrupa’nın ikinci büyük üreticisi olmayı sürdürdü.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

17


T

ürkiye ekonomisinin en dinamik sektörlerinden biri olan plastikte büyüme geçtiğimiz yıl tahminlerin üzerinde gerçekleşti. Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV), plastik sektöründeki gelişimi ortaya koyan 2017 Yılı Sektör Raporunu açıkladı. Buna göre plastik mamul üretimi 2017 yılında miktar bazında yüzde 8,5’lik artışla 9,6 milyon tona, değerde ise yüzde 9 artışla 36,8 milyar dolara yükseldi. Plastik ambalajlar üretimde ilk sırada yer alırken ambalajı, plastik inşaat malzemeleri izledi. Büyüme ile birlikte sektördeki makine ve teçhizat yatırımları da artarak 932 milyon dolara ulaştı. Geçtiğimiz yıl yaklaşık 150 ülkeye plastik ihracatı gerçekleştirildi. Plastik sektörünün direkt ihracatı 2017 yılında yüzde 5,6 artışla 4 milyar 340 milyon dolara yükseldi. İhracat yapılan ülkelerde Irak, Almanya, İngiltere, İsrail ve Fransa başı çekti.

18

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

TÜRKİYE, 2017’DE 35.6 MİLYAR DOLARLIK PLASTİK TÜKETTİ 2017 yılında Türkiye pazarında plastik ürünlere olan talep yüksek seyretti. Geride bıraktığımız yılda iç pazarda 35,6 milyar dolar değerinde 8,6 milyon tonluk plastik mamul tüketildi. Tüketim 2016 yılına kıyasla miktar bazında yüzde 8,9; değer bazında yüzde 9,2 artış gösterdi. Geçen yılki 8,6 milyon tonluk plastik mamul iç tüketiminin yaklaşık 4 milyon 300 bin tonu otomotiv, ambalaj, inşaat ve elektronik gibi ihracatçı sektörler kanalı ile yarı mamul ve mamul şeklinde dolaylı olarak ihraç edildi. GÖZLER PETROKİMYA YATIRIMLARINDA Plastik hammadde ithalatı 2017 yılında önceki yıla kıyasla miktar bazında yüzde 9,9 artışla 7,2 milyon ton, değer bazında yüzde 16,8 artışla 10,2 milyar dolar olarak gerçekleşti. Aynı dönemde yerli hammadde üretimi ise 1 milyon ton seviyesinde kaldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip

Erdoğan’ın, Cezayir’in milli enerji şirketi Sonatrach ile Rönesans ve Bayegan arasında Adana Yumurtalık Serbest Bölgesi’nde 1 milyar dolarlık petrokimya yatırımı konusunda anlaşmaya varıldığını açıklaması hammaddede yüksek oranda ithalata bağımlı olan sektörde sevinçle karşılandı. 2017 yılında 2,1 milyon tonluk Polipropilen ithalatı gerçekleştirdiği göz önüne alındığında Adana Yumurtalık Serbest Bölgesi’nde yapılacak petrokimya yatırımı PP ithalatının yaklaşık yüzde 25’ini oluşturması bakımından önem taşıyor. HAMMADDEDE AÇIK BÜYÜYOR Yerli üretimin yeterli olmamasından dolayı 2017 yılı sonu itibariyle hammaddede yüzde 88 ithalata bağımlı olan Türkiye plastik sektörü, plastik mamul dış ticaretinde ise dış ticaret fazlası veren bir sektör görünümünde. 2017 yılında yüzde 4,7 artışla 1,24 milyar dolar dış ticaret fazlası verildi.


RİSKLER AVRUPA PAZARIYLA TELAFİ EDİLDİ TOBB Plastik Kauçuk Kompozit Sanayi Meclisi ve PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, sektörün 2017 yılına ilişkin yaptığı değerlendirmede sektörün tüm zorluklara rağmen yılı yüzde 9 büyüme ile kapatmayı başardığını belirterek, 2018 yılı için de iyimser olduklarını kaydetti. Geçtiğimiz yıl direkt ve dolaylı ihracattaki artışlara karşın ihracattaki katma değerde sektörün potansiyelinin altında kaldığına da işaret eden Eroğlu, “Plastik sektörümüz 2017’de 4,3 milyar dolarlık direkt ihracat gerçekleştirdi. Sektörümüzün önemli pazarları arasında olan yakın coğrafyamızdaki istikrarsızlıklar ihracatımızı olumsuz etkilese de Avrupa pazarı ile bunu telafi ettik. Bölgemizdeki toparlanma sektörün üretim ve ihracatına da olumlu yansıyacak.

Plastik sektörü; otomotiv, beyaz eşya gibi ihracatçı sektörler kanalıyla da önemli miktarda dolaylı ihracat gerçekleştiriyor. Direkt ve dolaylı ihracatımız 12 milyar doları buldu. Oysa katma değeri yüksek ürünler ile bu rakamların çok daha üzerine çıkabilecek bir sektörüz. 4,99 dolarlık plastik ürün ithal edip 2,66 dolara ihraç ediyoruz. Geçen yıl plastik mamul sektörü ihracatında kilogram başına 1,2 dolar katma değer yaratabilmişiz. Üretimdeki başarıyı katma değerde göstermekte zorlanıyoruz” dedi. PETROKİMYA YATIRIMLARI ÖNEMLİ PAGEV Başkanı Eroğlu yaptığı açıklamada hammadde ithalatının 2017 yılındaki artışına da değindi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Cezayir’de açıkladığı petrokimya yatırımının çok önemli olduğunu belirterek, “Sektörümüz

açısından bu yatırımı son derece olumlu buluyor ve yeni yatırımlar için teşvik edici olmasını bekliyoruz. Geçen yıl ithal ettiğimiz 7,2 milyon tonluk hammaddeye 10,2 milyar dolar ödedik. Yerli petrokimya yatırımlarının artması bu değerin ülkemizde kalmasını sağlar. Ayrıca yerli Polipropilen yatırımı sadece dış ticaret açığını azaltmakla kalmaz, katma değerli mühendislik plastiklerine geçiş için de bir know-how ve insan kaynağı oluşturacaktır” diye konuştu. Sektörün üretim ve ihracatında 2018 yılında artış beklediklerini de kaydeden Eroğlu, plastik sektörü için büyüme tahminlerinin yüzde 5 olduğunu ancak Türkiye ekonomisi ve küresel piyasalardaki gelişmeler paralelinde büyümenin bu rakamın da üzerinde gerçekleşebileceğini söyledi. P

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

19


20

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145


PLASTİK SEKTÖRÜ PETROKİMYA YATIRIMI BEKLİYOR Yerli petrokimya yatırımlarının, ithalata mahkûm olan plastik sektörünü sevindirdiğini belirten PAGEV Başkanı Eroğlu, ‘Sektörümüzün dışa bağımlılığının azalması için daha çok yatırım bekliyoruz’ dedi.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 144

21


T

ürkiye, dünyanın 6’ıncı, Avrupa’nın en büyük ikinci plastik üreticisi konumunda. 2017 yılında 36,8 milyar dolar değerinde 9,6 milyon tonluk plastik mamul üreten sektör yüzde 9 büyüdü. Yerli hammadde üretimi ise sektörün büyüme hızına yetişmekte yetersiz kaldı. Plastik sektörü üretimde kullandığı plastik hammaddelerinin yüzde 88’ini ithalatla karşılamak zorunda kaldı. Geçtiğimiz yıl plastik hammadde ithalatı yüzde 16,8 artışla 10,2 milyar dolara kadar yükselirken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Cezayir ziyaretinde açıkladığı yeni petrokimya yatırımı plastik sektörü tarafından heyecanla karşılandı. PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “2017 yılında 2,1 milyon tonluk ithalat yaptığımız Polipropilen hammaddesinde yıllık 450 bin tonluk üretim gerçekleştireceği belirtilen yatırım hem sektörümüz, hem de cari açığı azaltacak olmasıyla ülke ekonomisi için oldukça önemli. Beklentimiz hızla büyüyen sektörümüzün yerli hammadde teminine imkan verecek yeni yatırımların yapılmasıdır” dedi. 1 MİLYAR DOLARLIK YATIRIM Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir’in milli enerji şirketi Sonatrach ile Rönesans ve Bayegan arasında Adana Yumurtalık Serbest Bölgesi’nde 1 milyar dolarlık petrokimya yatırımı konusunda anlaşmaya varıldığını açıkladı. Tesis yılda 450 bin ton Polipropilen üretecek. Petrolü olmayan Türkiye, çoğu KOBİ olmak üzere yaklaşık 11 bin firma ile yıllar içinde artan bir gelişim grafiği göstererek plastik mamul üretiminde dünya 6.’lığına kadar yükselmeyi başardı. İTHALATA BAĞIMLILIK YÜZDE 88 Plastik işleme kapasitesini sürekli artıran ve Türkiye ekonomisinin üzerinde büyüyen sektörün bu süreçte hammadde sorunu da hızla büyüdü. Yerli üretimin yeterli olmamasından dolayı hammaddede ithalata bağımlılık 2017 yılında yüzde 88’e kadar yükseldi. Plastik hammadde ithalatı 2017 yılında önceki yıla

22

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

kıyasla miktar bazında yüzde 9,9 artışla 7,2 milyon ton, değer bazında yüzde 16,8 artışla 10,2 milyar dolar olarak gerçekleşti. Aynı dönemde yerli hammadde üretimi ise 1 milyon ton seviyesinde kaldı. Geçen yıl miktar bazında en fazla ithal edilen hammaddeler Polietilen ve Polipropilen oldu. Bu iki hammaddede yapılan ithalat miktar bazındaki toplam ithalatın yüzde 55’ini oluşturdu. Sektörün 2017 yılında 2,1 milyon tonluk Polipropilen ithalatı gerçekleştirdiği göz önüne alındığında Adana Yumurtalık Serbest Bölgesi’nde yapılacak petrokimya yatırımı PP ithalatının yaklaşık yüzde 25’ini oluşturması bakımından önemli. YATIRIMLAR İTHALATA BAĞIMLILIĞI AZALTIR Eroğlu, plastik sektörünün artık kronik hale gelen hammadde sorunu karşısında atılan yerli petrokimya yatırımı müjdesini son derece olumlu karşıladıklarını belirterek devamını beklediklerini dile getirdi. Eroğlu, “Plastik sektörümüz çoğu küçük ve orta ölçekli firmalarımızın gayretleri ile yıllar içinde hızla gelişti. 36,8

milyar dolarlık üretimi, 5 milyar dolara yaklaşan direkt ihracatı ile Türkiye ekonomisine değer katan bir sektör olmamıza karşın hammadde ithalatımız yıllar içinde yükselerek yüzde 88’e dayandı. Petrolümüz yok ancak plastik üretiminde kayda değer bir altyapı, deneyim ve know how sahibi olduk. Ekonomik büyüme ve ihracatçı sektörlerdeki yükseliş ile birlikte iç pazarda da plastik talebi sürekli artıyor. Cumhurbaşkanımızın Cezayir’de açıkladığı yıllık 450 bin ton PP üretecek 1 milyar dolarlık petrokimya yatırımı Türkiye pazarının büyüklüğü ve potansiyelini de ortaya koyması açısından önemli. Sektörümüz açısından bu yatırımı son derece olumlu buluyor ve yeni yatırımlar için teşvik edici olmasını bekliyoruz. Geçen yıl ithal ettiğimiz 7,2 milyon tonluk hammaddeye 10,2 milyar dolar ödedik. Yerli petrokimya yatırımlarının artması bu değerin ülkemizde kalmasını sağlar. Ayrıca yerli Polipropilen yatırımı sadece dış ticaret açığını azaltmakla kalmaz, katma değerli mühendislik plastiklerine geçiş için de bir know-how ve insan kaynağı oluşturacaktır” diye konuştu. P


Hidrolik Enjeksiyon Ünitelerinde Yeni Jenerasyon Daha fazla hassasiyet, ergonomi ve verimlilik Enjeksiyon üniteleri kapama ünitesi ile beraber enjeksiyon makinesinin kalbini oluşturur. Bu iki merkezi ünite makinenin performans ve verimliliğinden sorumludur. ENGEL hidrolik enjeksiyon ünitelerini geliştirerek size başarılarıyla kendini ispat etmiş ENGEL Victory ve ENGEL Duo enjeksiyon makineleri serisini sunuyor. Bu makineler yeni enjeksiyon ünitelerinin sağladığı yenilikçi özellikleri sayesinde daha yüksek hassasiyet, ergonomi ve verimliliğe ulaşıyor.

Hassasiyet – Daha hassas enjeksiyon IQ weight control

parça ağırlığı (gr)

Yeni enjeksiyon üniteleri daha kaliteli bir baskı sürecini ve kusursuz bir enjeksiyonu mümkün kılar. Isı silindiri içindeki ısı kontrol aralığı, besleme bölgesi içindeki topaklanmayı emniyetli bir şekilde engellemek ve plastik ham maddesinin daha fazla nem emmesini önlemek için genişletilmiştir. Geliştirilmiş enjeksiyon pistonu tasarımı baskının daha düzenli ve kararlı olmasına büyük katkı sağlamaktadır. Ortam koşulları ve ham madde dalgalanması durumunda bile istikrarlı bir baskı süreci sağlamak için ENGEL, bu tür değişiklikleri tespit eden ve aynı enjeksiyon baskısında otomatik olarak dengeleyen ‚akıllı baskı ağırlığı kontrolü‘ (IQ weight control) yazılımı geliştirmiştir.

IQ weight control olmadan malzeme nem miktarı değişkenliği

Ergonomi – Daha hızlı silindir değişimi ENGEL hidrolik enjeksiyon makinelerinin yeni tasarım özellikleri hem makine operatörü hem de bakım teknisyeni için ergonomiktir. ENGEL duo enjeksiyon makinelerinin anahtar dolaplarının ve pompalarının yeni düzenlemesi, bu bölgelere erişilebilirliğin kolaylaşmasına sebep olmuştur. Isı silindirini değiştirirken sökülebilen silindir, bundan böyle ek ekipmana ihtiyaç duymadan makinenin yanına alınabilir. Isı silindiri sabit ayaklıdır, takmak veya sökmek için özel aletlere ihtiyaç yoktur. Bu yeni tasarım ile ENGEL, hızlı kalıp bağlama prensibini ısı silindirinde uygulamış ve söz konusu işlemi hızlandırmıştır.

Verimlilik – Daha da fazla enerji tasarrufu daha az ısıtma

Yeni nesil besleme boğazı soğutma performansına ek olarak yeni nesil enjeksiyon grubuna sahip Engel Victory ve Engel Duo hidrolik makinelerinde Ecodrive standart olarak sunulmaktadır. Bu iki özellik enerji verimliliğinizi arttırmaktadır. Engel’in uzun yıllardır kullandığı daha az soğutma enerjisi servohidrolik tahrik sistemi yeni makine modellerinde standart olarak sunulmaktadır. Yüksek enerji verimliliği makinenin pompasının ihtiyaç duyulan hidrolik debisine göre çalışmasından kaynaklanmaktadır. Eğer makine herhangi bir hareket yapmıyorsa (örneğin soğuma zamanı gibi) motorlar çalışmıyor ve enerji tüketmiyor. Ayrıca bu sayede makineler çok daha sessiz çalışıyor ve hidrolik yağ ısısı her zaman düşük seviyelerde kalıyor. Bu aynı zamanda hidrolik yağ soğutması için harcanan enerjinin de düşük kalmasına sebep oluyor.

www.engelglobal.com PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

23


İstanbul Ticaret Odası’nda Şekib Avdagiç dönemi

Türkiye’deki her 4 şirketten 1’ini temsil eden, milli gelirin yüzde 28’ini oluşturan, toplam vergi gelirinin yüzde 43’ünü ve toplam dış ticaret hacminin yüzde 50’den fazlasını gerçekleştiren İTO’nun başkanlığına seçilen Şekib Avdagiç, hedefler için kolları sıvadı.

N

isan ayında gerçekleştirilen seçimlerde Türkiye’nin en büyük ticaret odası olan İstanbul Ticaret Odası (İTO) başkanlığına seçilen Şekib Avdagiç, İstanbul’un marka

24

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

değerini arttıracak projeleri hayata geçirecek. Seçimlerin ardından İTO 20. Dönem Meclisi, 4 yıl görev yapacak yeni yönetimi ile önemli hedeflere kilitlenmiş durumda. Türkiye’de ortalama

her 4 şirketten 1’inin üye olduğu İTO’da yeni Yönetim Kurulu Başkanlığı’na seçilen Avdagiç aynı zamanda PAGEV üyesi.


Avdagiç, 136 yıllık köklü geçmişe sahip İTO’nun 24. Yönetim Kurulu Başkanı olarak önemli icraatlarda bulunmak üzere kolları sıvadı. Avdagiç başkanlığındaki İTO’nun yeni Yönetim Kurulu ise şu isimlerden oluşuyor: “Şekib Avdagiç, İsrafil Kuralay, Servet Samsama, İbrahim Doğan Salman, Dursun Topçu, Ahmet Özer, Yakup Köç, Burhan Polat, Levent Taş, Bahadır Yaşık, Adil Coşkun.” KAYBEDECEK 1 SAATİMİZ YOK İTO Başkanı Avdagiç, “Önümüzde yepyeni bir yol var. 400 bin üyemizin gücüne güç katacak projelerimiz, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye’nin aydınlık yarınları için güçlü bir teminat olacaktır. Büyümede anahtar rol oynayacak, nokta atışı projelerimiz hazır. Kaybedecek 1 saatimiz bile yok” dedi. Avdagiç, büyük bir mutabakatla adaylık sürecine tam destek veren başta İstanbul Ticaret Odası üyeleri olmak üzere tüm kurumlara, sivil toplum kuruluşlarına ve sektör temsilcilerine teşekkürlerini ileterek, “Pek çok arkadaşımız bu noktada bizlerle birlikte oldu, destek verdi, elini taşın altına koydu. Hepsine bu vesileyle şükranlarımı sunuyorum” ifadelerini kullandı.

FAİZ PRANGASINI ÜRETİM GÜCÜMÜZLE KIRACAĞIZ Avdagiç, İTO’nun, sınırların yeniden oluştuğu, ekonomi ve ticaretin yeni kaidelerinin yazıldığı bir ortamda başardığı lider ülke Türkiye vizyonunun çok güçlü bir neferi olduğunu vurgulayarak şunları kaydetti: “İstanbul’un marka değerini yükselten projeleri hayata geçirmek, Türkiye’den dünyaya uzanan köprüleri sağlamlaştırmak için buradayız. Bizler dövizdeki algı oyunlarına, ticaretteki gücümüzle karşı duruyoruz. Bizler faiz prangasını üretim gücümüzle kırmak için buradayız. Bizler yerli kaynaklarla beslenen yatırım kararlarına, milli bir mesele olarak bakan insanlarız. O yüzden İstanbul Ticaret Odası bizim için iş dünyasına cesaret veren asırlık bir çınardır” dedi. RAKAMLARLA İTO İstanbul Ticaret Odası, üye sayısı itibarıyla dünyanın en büyük 5 odasından 1’i konumunda. İTO, Türkiye’deki ortalama her 4 şirketten 1’ini temsil ediyor. Milli gelirin yüzde 28’ini, toplam vergi gelirinin yüzde 43’ünü ve toplam dış ticaret hacminin yüzde 50’den fazlasını üyeleriyle gerçekleştiriyor. P

Kimdir?

Ş

ekib Avdagiç, 1959 yılında BosnaHersek’in Zenica şehrinde doğdu. İTÜ Makine Fakültesi’ni bitirdi. İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde ihtisas programını tamamladı. 2005’ten beri İstanbul Ticaret Odası’nda

değişik kademelerde yöneticilik yaptı. Halen İTO Meclis Başkanı olarak görev yapıyor. 2010 Avrupa Kültür Başkenti Yürütme Kurulu Başkanlığı’nı da yürüten Avdagiç; MÜSİAD, Pendik Yerel Kalkınma Platformu ve PAGEV üyesi.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

25


İTO-PAGEV işbirliği yeni dönemde artacak PAGEV Yönetim Kurulu, İTO’ya çalışma ziyareti düzenledi. PAGEV’e desteklerinden dolayı teşekkür eden İTO Başkanı Avdagiç, kurumlar arası iş birliğinin ileri seviyelere taşınacağını söyledi.

Y

avuz Eroğlu Başkanlığındaki PAGEV Yönetim Kurulu heyeti, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanlığına seçilen Şekib Avdagiç’i makamında ziyaret etti. PAGEV Başkanı Eroğlu ve Başkan Yardımcısı Ali Karadeniz ile PAGEV Yönetim Kurulu Üyeleri Cevat Taşkan, Orhan Göçer, Oğuzcan Çetinalp, Ömer Ertemiz, Murat Erkan, Hamdi Yazır, Abdurrahim Bekgöz’ün yanı sıra PAGEV Genel Sekreteri Ertan Güneş ve PAGÇEV Genel Müdürü Yağmur Cengiz ziyarette yer aldı. İTO’ya yapılan ziyarette, önümüzdeki süreçte yapılacak çalışmalar hakkında görüşme gerçekleştirdi. AVDAGİÇ’E TEBRİK Ziyarete ilişkin konuşan PAGEV Başkanı Eroğlu, “PAGEV olarak Meclis Başkanlıkları döneminde de desteklerini gördüğümüz Sayın Avdagiç’i İTO Başkanı seçilmesinden dolayı tebrik ediyoruz ve başarılarının

26

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

devamını canı gönülden istiyoruz. Ekonomimize katkı verecek tüm çalışmalarında başarılar dileyerek, yanında olmaya devam edeceğimizi de teyit ediyoruz” dedi. İTO Başkanı Avdagiç ise

plastik sektörünün önemli kurumu PAGEV’in desteklerinden dolayı memnuniyetini ifade ederek, yeni dönemde kurumlar arası işbirliğinin daha da ileri seviyeye taşınacağını söyledi. P


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

27


İTO Başkanı Şekib Avdagiç: FELSEFEMİZ

‘ÖNCE ÜYEMİZ, ÖNCE ÜLKEMİZDİR’ 28

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145


İstanbul Türkiye’deki dış ticaret hacminin %56’sını, milli gelirin %27’sini ve vergi gelirlerinin ise %46’sını tek başına sağlıyor. İstanbul Ticaret Odası ise İstanbul iş dünyasını birleştiren en büyük platform.

136 yıldır başta İstanbul olmak üzere tüm Türkiye ekonomisine hizmet sunan İTO’nun başkanlığına seçildik. Hedefimiz, bize verilen emaneti, 400 bin üyemizden aldığımız güçle en iyi noktaya taşımaktır.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

29


B

osna-Hersek Zenica doğumlu İTO Başkanı Şekib Avdagiç, sanayici bir aileden geliyor. Çocukluk yıllarından itibaren iş dünyasının içinde yetişti. Avdagiç, böyle bir aileden gelmenin avantajını, gelecekte sahibi olacağı Avitaş Kompozit Plastik A.Ş.’de iyi kullandı. Şirket, baba Yük. Müh. Eşref Avdagiç tarafından kurulsa da işleri büyütmek O’na kalmıştı… Nitekim kompozit malzeme ve otomotiv sanayi konusunda yarım asırlık tecrübeye sahip şirket sürekli büyüdü. Eğitimini İstanbul Teknik Üniversitesi’nde Makina Mühendisi olarak tamamlayan Şekib Avdagiç, İstanbul Üniversitesi İşletmecilik İhtisas programını bitirdi. Mühendis babanın, mühendis oğlu Babasının öğüdünü hiç unutmadı. Babası, O’na, “iş hayatında sadece maddi fırsatların peşinde değil, aynı zamanda hayallerinin ve kişisel değerlerinin de peşinden koş” dermiş… O da böyle yapmış. Nitekim Türkiye’nin dünya pazarına açılabilen ilk yarış otomobilini üreten şirketi olan Avitaş Kompozit Plastik A.Ş., bu çabaların en somut ve en keyifli tarafı oldu. Şekib Avdagiç, bugün ülkemizi küresel arenada temsil etmenin gururunu yaşıyor. İşte İTO Başkanlığı ile başlayan yeni dönemde İstanbul’un marka değerini arttırmayı ve çalışma felsefesini “önce üyemiz, önce ülkemiz” diyerek özetleyen İTO

30

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

Başkanı Şekib Avdagiç ile yaptığımız söyleşinin ayrıntıları: Şirketinizdeki başarılarınızın yanında STK’larda da isminiz önde. İTO Başkanlığıyla taçlanan çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz? Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği’nin (MÜSİAD) kuruluşunda aktif rol aldım. MÜSİAD’ın kuruluşu ve etkinliği ülkemiz için sadece ekonomik değil, aynı zamanda demokratik manada da önemli kazanım oldu. Ticaret şapkasının yanında farklı platformlarda devam ettirdiğim pek çok görevim oldu. 2010 Avrupa Kültür Başkenti Yürütme Kurulu Başkanı olarak şehrimizin marka değerini yükseltecek çok sayıda projeyi icra ettik. 30 yılı aşkın süredir başta otomotiv ve kompozit sanayi olmak üzere farklı STK’larda görev yaptım. Halen Kompozit Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanlığı ve Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerini sürdürüyorum. Tabii gerçek kalkınmanın, ticari hayatın akademik ve kültürel alanlarla bütünleşmesinden doğacına olan inancımla akademiye olan ilgim hiç kaybolmadı. İstanbul Teknik Üniversitesi, İstanbul Ticaret Üniversitesi ve birçok düşünce kuruluşunda aldığım görevleri halen sürdürüyorum. Diğer yanda, Bosna

Babam, bana, “iş hayatında sadece maddi fırsatların peşinde değil, aynı zamanda hayallerinin ve kişisel değerlerinin de peşinden koş” derdi… Ben de öyle yaptım. Nitekim Türkiye’nin dünya pazarına açılabilen ilk yarış otomobilini üreten şirketimiz Avitaş Kompozit Plastik A.Ş., bu çabaların en somut ve en keyifli tarafı oldu

Hersek ile olan gönül bağım da hiç kopmadı. Halihazırda Bosna Sancak Akademik Kültür ve Tarih Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi olarak çalışmalarımı sürdürüyorum. İstanbul Ticaret Odası’nın ise benim için ayrı bir anlamı var. 136 yıldır hem İstanbul’a hem de Türk ticaretine değer katan eşsiz bir kurum. Bu yolculukta sağ olsunlar üyelerimiz de arkamızda durdu. Önce Yönetim Kurulu Üyeliği, Başkan Yardımcılığı ve Meclis Başkanlığı, şimdi de İTO Yönetim Kurulu Başkanlığını devraldım. Amacımız 136 yıllık bu emaneti 400 bin üyemizden aldığımız güçle çok daha ileriye taşıyabilmek.


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

31


DÜNYANIN EN BÜYÜK

ODA’SINI YÖNETİYOR

Dünyanın en büyük STK’larından biri olan İTO’nun Başkanı olarak, çalışma alanlarınızı anlatabilir misiniz? İstanbul Türkiye’deki dış ticaret hacminin %56’sını, milli gelirin %27’sini ve vergi gelirlerinin ise %46’sını tek başına sağlıyor. İstanbul Ticaret Odası ise İstanbul iş dünyasını birleştiren en büyük platform. Tam 136 yıldır ülke ekonomisine hizmet ediyoruz. Ama bunu sadece İstanbul özelinde düşünmeyin. Bu kurumun çok daha geniş bir çerçevede, Balkanlar’dan Ortadoğu’ya kadar uzanan ticari ilişkilerde çok derin izleri var. Bugün rahatlıkla söyleyebiliriz ki İstanbul Ticaret Odası hem Türkiye’nin, hem de faaliyetleri bakımından dünyanın en büyük Odasıdır. Yasal olarak yerine getirmekle sorumlu olduğumuz görevlerimiz var. Bu görevleri günün modern koşullarına göre yerine getirmeyi çok önemsiyoruz. İşte bu 32

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

yüzden tüm belge hizmetlerimizi dijital platforma taşıdık. Üyelerimiz online olarak bu hizmeti bulundukları her yerden alabiliyorlar. Bir de bu klasik hizmetlerimizin çok ötesinde gerek yurt içinde gerekse de yurt dışında üyelerimizin yanında oluyoruz. Yılda 300’e yakın eğitim, seminer ve konferans düzenliyoruz. Her sene ortalama 30 uluslararası fuara imza atıyoruz. 150’ye yakın yabancı heyeti Odamızda ağırlıyor, 100’e yakın dış Pazar ziyareti organize ediyoruz. Yılda en az 25 küresel ana sanayiciyi firmalarımızla buluşturuyor ve 3.000 civarı ikili görüşme organizasyonuna imza atıyoruz. Türkiye’nin ilk ekonomi gazetesi İstanbul Ticaret’i 125 bin tirajla okuyucumuza sunuyoruz.

İTO HER ALANDA ÜLKEYE KATKI SAĞLIYOR İTO hangi alanlarda hizmet sunuyor? İstanbul Ticaret Üniversitesi’nden, İstanbul Dünya Ticaret Merkezi’ne, Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi’nden, Teknopark İstanbul A.Ş.’ye kadar dev yatırımları da ülke ekonomisine kazandıran bir kurumuz. Eğitime, spora ve kültüre yaptığımız katkıları ülkemize duyduğumuz ahde vefanın bir yansıması olarak görüyoruz. Bugüne kadar 40 okul yaptırarak Türk eğitim sistemine armağan ettik. İstanbul Ticaret Üniversitemiz ile 8.500 gence yüksek eğitim imkânı sunuyoruz. Her yıl bini aşkın öğrenciye burs sağlıyoruz. İstanbul Ticaret Odası olarak bundan sonra da Türkiye için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Çünkü bizlerin bu hayatta gönülden bağlı olduğu dava memleketimizdir, onun ebediyen yükselmesidir.


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

33


İSTANBUL’UN

MARKA DEĞERİ

YÜKSELECEK 34

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

Yeni dönemde yönetim anlayışı nasıl olacak, hedefleriniz nelerdir? Yeni dönemin yönetim anlayışını iş dünyamızla birlikte sahaya inmek üzere kuruyoruz. Felsefemiz “Önce Üyemiz, Önce Ülkemizdir.” Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu “Lider Ülke Türkiye” vizyonunu ancak ekonomik açıdan güçlenerek gerçekleştirebiliriz. Dolayısıyla bu mücadelenin en önemli neferleri İstanbul İş Dünyasıdır diye düşünüyorum. Bu anlamda, çalışmalarımızı 3 temel alanda yoğunlaştıracağız. Dış pazarlar, Milli Sanayi Hamlesine destek ve İstanbul’un marka

değerini yükseltmek. İddiamız, “fikrim var, buluşum var, ürünüm var ama ilgilenen yok” diyen bir üyemizin dahi kalmaması. Özellikle cari açığı azaltacak sektörlere yönelik önemli projelerimiz, hükümetimizi destekleyici çalışmalarımız olacak. İstanbul’un turizm, alışveriş imajının yanında “girişimci dostu şehir İstanbul” temasını öne çıkaracak projeler planlıyoruz. Takvimimizi hazırladık. Yoğun istişare sürecini başlattık. Derneklerimizle, OSB’lerle, hükümetimizle istişareler sonucu hızlıca hangi projelere öncelik vereceğimizi belirliyoruz.


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

35


KAMU ALIMLARINDA

YERLİ ÜRETİCİ TERCİH EDİLMELİ Cari açık konusundaki görüş ve önerinizi paylaşabilir misiniz? Biz ihracat yapmak için kullanacağımız hammadde ve ara malını ithal ediyoruz. Buradaki temel mesele ara malı ithalatında başkasının pazarı olmaktan kurtulmaktır. Kur artınca maliyet ve fiyatlar artıyor. Enflasyon artınca da faizler yükseliyor. Bu kısır döngü devam ediyor. En yüksek oranda ara malı ithal ettiğimiz kalemleri tespit edip bunlar için teşvik sistemi tasarlamak önemli. Tabii bunun finans ayağını da sağlam tutmalıyız. Burada son dönemde hükümetimizin önemli adımları oldu. Bu adımların artarak devam etmesini bekliyoruz. İkinci önerimiz de; kamunun ve özel sektörün satın alma gücünü kendi lehimize kullanmak. Gelişen bir ülkeyiz. Sürekli yatırım halindeyiz. 2050 yılına kadar 1 Trilyon Doları

36

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

geçkin kamu ve özel sektör yatırımı yapılacağı tahmin ediliyor. Bu gücü yabana atmayalım... Kamu kesimi yerli imalatçımıza sen yeter ki üret, ben bu alımı senden yapacağım garantisini versin. Uzun vadeli alım planları yapıp, özel sektörle paylaşsın. Böylelikle yerli tedarikçiyi kendi alımlarımızla büyütelim. Bu farkında olmadığımız önemli bir güç. İç pazarın büyütülmesi bizim elimizde. Kamu satın alımlarında yerli üreticilerin tercih edilmesi önemli bir konu. STK’ların iş yaşamına etkisi, daha etkin çalışmalarla ilgili görüşünüz nedir? Bir ülkede güçlü sivil toplum kuruluşlarının olması demek güçlü bir özel sektör, gür ve ortak ses, ortak hareket var demektir. Örgütlenme ağınız ne kadar genişse gücünüz

de o kadar fazladır. Bu her dönem için geçerli. Nitekim geçmişte de iş dünyası için sivil toplum örgütlerine benzer şekilde Ahilik ve Loncalık sistemi vardı. İstanbul Ticaret Odası’nın faaliyetlerinden yola çıkarsak. Dünyanın dört bir yanında Türk Ürünleri Fuarları düzenliyoruz. Tanıtım yapıyoruz, yer kiralıyoruz, teçhizat hazırlıyoruz, karşı tarafın iş dünyasını, önemli devlet adamlarını o fuara getiriyoruz. Üyemize sadece gidip kendini tanıtmak kalıyor. Bunu tek başına bir firmanın yapması inanılmaz bir maliyet. Bir firma bütçesini aşan harcamalar. Keza lobi çalışmalarımız, hükümetle iş dünyası arasında kurulan etkin köprüler, sektörel araştırmalar… Dolayısıyla ülkemizde Odaların ve sivil toplum kuruluşlarının faaliyetlerini çok kıymetli ve gerekli buluyorum.


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

37


ÜYELERİMİZ GÜÇLÜYSE

ÜLKEMİZ DE GÜÇLÜDÜR

Yeni dönemde üye ile ilişkilerde nasıl bir yol haritanız olacak? İstanbul Ticaret Odası demek, bugün Türkiye ekonomisinin çok büyük bir bölümü demek. O nedenle biliyoruz ki, üyemiz güçlüyse, Türkiye de güçlüdür. Bu doğrultuda “Üyelerimizle bire bir temas halinde olmak esastır” diyoruz. Sektörel düzeyde, çözüm odaklı bir yaklaşımla ve çok yönlü bir şekilde, doğrudan doğruya üyeye dokunarak çalışacağız. Sektörel derneklerimizle istişareyi yoğun düzeyde tutmayı hedefliyoruz. Bilhassa mevzuat meselesi ile sektörlerin mikro ölçekli talep ve beklentilerini önemsiyoruz. Bunları gerçekten anlamak ve en pratik çözüm önerileriyle birlikte ilgili kurumlarımıza sunmak önceliğimiz olacak. İstanbul Ticaret Odası bunun için var. Araştırma ve yayın faaliyetlerini de sektörel çalışmalar çerçevesinde hızlandırıyoruz. Tabii bunların dışında üyelerimizin Odamızdan aldığı rutin hizmetleri en güncel teknolojiyle buluşturmak da hedeflerimiz arasında. Plastik, kauçuk, kompozit sektörlerine ilişkin görüşlerinizi alabilir miyiz? Plastik, kauçuk ve kompozit ülkemizin lokomotif sektörleri arasında. 150 milyar TL’yi aşan bir büyüklükten söz ediyoruz. Dünyanın sayılı üreticilerinden biriyiz. Nitekim ham maddede dışa bağımlı olsak da ürün bazında ciddi ihracatımız var. Diğer yandan Milli Sanayi Hamlemiz açısından da bu sektörlere büyük iş düşüyor. Mesela yarının malzemesi şeklinde tabir ettiğimiz kompozit sektörünün sağladığı katma değer mühim. Bugün Havacılık sektöründe kıtalar arası uçuş hizmeti veren uçaklarda kompozit malzeme oranı %50. Bu oran ilerleyen süreçte %70’lere ulaşacak.

38

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

KATMA DEĞERİ YÜKSEK ÜRÜNLER ÜRETMELİYİZ 2023 hedeflerimize ulaşmak istiyorsak bu sektörleri daha çok önemsememiz, onlara özel bir strateji oluşturmamız şart. Kuşkusuz bu sektörlerdeki temel meselemiz üretimdeki başarıyı katma değere yeterince yansıtamamak. Mesela geçen yıl plastik mamul sektörü ihracatında kilogram başına 1,2 dolar katma değer yaratabilmişiz. Oysa bu rakamların çok daha üstüne çıkmak mümkün. Bunu yapabilmek için hammaddede dışa bağımlılığı azaltacak yatırımları hayata geçirmek gibi uzun vadeli hedefler elbette önemli.

TEŞVİKLERDE KAPSAM GENİŞLETİLMELİ Bir diğer önemli konu ise teşviklerdir. Sadece yeni kurulan firmaları baz almadan mevcutların da desteklenmesini istiyoruz. Tabii bölge farkı olmaksızın teknolojiye teşvik verilmesi ve özellikle İstanbul’un bu noktadaki beklentilerinin de giderilmesi önemli. Baktığınızda sektörün %50’si de İstanbul çevresine konuşlanmış durumda. Tabii yeni sanayi arsalarının tahsisinde de sektörde bir sıkışıklık gözlemliyoruz. İstanbul Ticaret Odası olarak yeni dönemde bu stratejik sektörlerimizin gelişimi adına sektörel derneklerimizle dirsek temasımızı arttıracağız. P


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

39


40

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145


EVSİD GÜVEN

TAZELEDİ

2. Olağan Genel Kurul toplantısını gerçekleştiren EVSİD, Başkan ve yeni yönetimini belirledi. Lüks Plastik Yönetim Kurulu Başkanı Burak Önder yeniden EVSİD Başkanı seçildi.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

41


E

v ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD) 2. Olağan Genel Kurul toplantısı 28 Nisan 2018 tarihinde gerçekleştirildi. EVSİD üyeleri ve sektör temsilcilerinin yoğun katılımları ile gerçekleştirilen Genel Kurulda

Lüks Plastik San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin temsilcisi Burak Önder bir kez daha Yönetim Kurulu Başkanı seçildi. Genel Kurul’da, EVSİD’in geçtiğimiz 3 yıl içinde gerçekleştirdiği tüm faaliyetler katılımcılarla paylaşıldı. Geçtiğimiz

dönem 3 yılda, 16 ülkede 20 organizasyon gerçekleştiren EVSİD’in, yeni dönem hedefleri ve faaliyet programı üyelere aktarıldı. Yapılan seçimler sonucunda EVSİD’in yeni dönemdeki Yönetim, Denetim ve Disiplin Kurulları şu şekilde oluştu. P

EVSİD 2018 – 2021 DÖNEMİ YÖNETİM - DENETİM - DİSİPLİN KURULLARI YÖNETİM KURULU ASİL ÜYELERİ DENETİM KURULU ASİL ÜYELERİ 1-LÜKS PLASTİK 1-ALKOY MUTFAK EŞYALARI BAŞKAN 2-DEMİREL PLASTİK VE KALIP 2-PORLAND PORSELEN 3-AKAY PLASTİK BAŞKAN YARDIMCISI 4-SUN PLASTİK EV GEREÇLERİ 3- ARNİCA-SENUR ELEKTRİK 5-BURSEV PLASTİK BAŞKAN YARDIMCISI 4 3D DEKORATİF EŞYA BAŞKAN YARDIMCISI 5OMS BAŞKAN YARDIMCISI 6-TİTİZ PLASTİK BAŞKAN YARDIMCISI 7-ALBAYRAK MELAMİN MUHASİP ÜYE 8-KÜTAHYA PORSELEN 9-AVŞAR EMAYE SAN.VE TİC.A.Ş. 10-MERCANLAR MUTFAK EŞYALARI 11-HASCEVHER METAL 12-IRAK PLASTİK 13-ERKOÇ PLASTİK 14-ASUDE PLASTİK 15-Hİ-PAŞ PLASTİK 16-AKYILDIZ MUTFAK EŞYALARI 17-HANE EV GEREÇLERİ

42

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

DİSİPLİN KURULU ASİL ÜYELERİ 1-YEŞİLYAYLA KESİCİ ALETLER 2-ÖZ-ER PLASTİK 3-MİLENYUM METAL


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

43


EVSİD Başkanı Burak Önder, PAGEV Plastik dergisine verdiği röportajda, sektörün bilinirliğini arttırmak için yaptıkları çalışmaları ve Dünya Ev ve Mutfak Eşyaları pazarına dair hedefini anlattı

İlk 5 ülke arasında yerimizi alacağız

Türkiye, Dünya Ev ve Mutfak Eşyaları Pazarında 6. Sırada. Hedefimiz sıralamada önce ilk 5 içerisine girebilmek. Değerde her ne kadar 6. olsak da, KG yani tonaja baktığınızda Çin’den hemen sonra 2. sıradayız.

E

v ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD) Başkanlığına yeniden seçilen Burak Önder ile keyifli bir söyleşiye gerçekleştirdik. Lüks Plastik markası ile kendi işinde başarıyı yakalayan Önder, EVSİD ve PAGEV gibi marka Sivil Toplum Kuruluşları’nda ürettiği projelerle de sektöre ve ülke ekonomisine katkı sağlıyor. Türkiye Ev ve Mutfak Eşyaları Sektörünü, yakın gelecekte dünyadaki ilk 5 arasına sokmayı hedeflediklerini belirten EVSİD Başkanı Burak Önder, sektöre dair sorularımızı yanıtladı:

44

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

Birkaç şapkanız var bunlardan bahseder misiniz? 2008 yılından itibaren Lüks Plastik’te çeşitli bölümlerde görev aldım ve 2014’ten bugüne Genel Müdür pozisyonundayım. Öte yandan 2015 yılında kurduğumuz Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD)’nin Kurucu Başkanı olarak görev yapıyorum. Aynı zamanda 2016 yılından bu yana PAGEV ‘de Yönetim Kurulu üyesiyim.

EVSİD’in kurma fikri nasıl doğdu? EVSİD sektördeki sanayici firmalarımızın fikirlerinin bir araya gelmesi ile tabandan gelen bir hareketle doğdu. Bu nedenledir ki; kuruluşundan bu yana hep sektör ile yakın temasta bulunarak faaliyetlerimize yön verdik. EVSİD olarak hep üreten firmaların yanında olmayı, üretici firmalarımızın hem yurt içinde hem de uluslararası alanda pazar paylarını arttırmak için çalışmalarda bulunmayı hedefledik.


EVSİD 16 farklı ülkede

etkinlik gerçekleştirdi

Öne çıkan çalışmalarınız nelerdir?

EVSİD genç olmasına rağmen 3 yılda 16 ülkede 20 yurt dışı etkinliğe imza attı. Bunun yanında da yurt içinde birçok ciddi projeyi üyeleriyle birlikte sektörün de hizmetine sundu. Hem sektörel heyetler, hem de URGE projelerimizle üreticilerimiz için potansiyel pazarlara yönelik organizasyonlar gerçekleştiriyoruz. Firmalarımızı doğru alıcılar ile bir araya getiriyoruz. Hong Kong ve Hindistan’da fuar katılımları gerçekleştiriyoruz. Bu yıl üçüncüsünü gerçekleştireceğimiz “Turkish Houswares by Invitation Only” etkinliği ile 40 ülkeden 70 in üzerinde zincir mağaza, toptancı ve önemli alıcıyı İstanbul’a getirerek üreticilerimiz ile buluşturuyoruz. Tüm bu faaliyetlerimizin sonucunda üyelerimizin yeni yeni pazarlara ihracat yaptıklarını görmek çok sevindirici. Faaliyetlerimiz bir yandan ihracat artışına destek olurken diğer taraftan firmalarımızın vizyonunu da yeni pazarlara göre geliştiriyor. Biz bir yandan pazar çeşitliliğini artırarak

ihracatımızı arttırmayı planlarken; diğer taraftan da KG İhracat değerimizi arttırmayı arzu ediyor; bu yönde de çalışmalar yürütüyoruz. Türkiye Ev ve Mutfak Eşyaları Sektörünün yakın gelecekteki hedefi nedir?

Sektör olarak Dünya Ev ve Mutfak Eşyaları Pazarında 6. Sıradayız. Hedefimiz sıralamada ilk etapta ilk 5 içerisine girebilmek. Değerde her ne kadar 6. olsak da, KG yani tonaja baktığınızda Çin’den hemen sonra 2. sıradayız. Bu yüzden bizim için önümüzdeki dönemde daha da önemli olan karlılıktaki sıralama. Daha inovatif, özgün tasarıma sahip ürünlerimizi daha etkin bir pazarlama ile ihraç etmemiz durumunda bu hedefimizi yakalayabileceğimizi düşünüyorum. Türkiye Ev ve Mutfak Eşyaları Sektörü, Plastik Mutfak Eşyaları, Paslanmaz Mutfak Eşyaları, Seramik ve Camdan Mamul Ev Eşyaları ve Küçük Elektrikli Ev Aletlerinden oluşur. Son 10 yıllık dönemde içinde bulunduğumuz

rekabet ortamı nedeniyle sektörümüz üretim olarak kendisini bir hayli geliştirmiş durumda. Bugün maliyet konusunda birçok uzakdoğu ülkesi ile dahi rekabet edebilecek durumda olduğumuzu söyleyebilirim. Ancak en büyük sorunumuz birim karlılık oranları. Bunu yukarıya çekmek için hedefimiz tasarım ve pazarlamaya daha fazla önem vererek global markalarımızı çıkartabilmek. Size göre plastik sektörünün öne çıkan sorunları ve çözüm yolları nelerdir?

Plastik sektörünün sorunları aslında ev ve mutfak eşyaları sektörünün sorunları ile aynı. Tabi ki hammaddelerimizin yüksek ithal girdiye dayalı olması bizleri zorlayıcı unsurların başında geliyor. Sektör özelinde bir de ürün bazında uzmanlaşmaya dikkat çekmek istiyorum. Sektördeki 200 üreticinin de aynı ürün gamına yönelik ürün üretmesi yerine belirli ürünlerde uzmanlaşmasının sektörün gelişimi açısından önemli olduğunu düşünüyorum. PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

45


Size göre Türkiye’nin daha da başarılı olması için nasıl bir plana ihtiyacı var? Türkiye, ihracatının yaklaşık % 50’sini AB ülkelerine yapıyor. Bu oldukça doğal çünkü her ülke ihracat yaparken çevre ülkeler ile işe başlar. Fakat dünya hızla değişiyor. Türkiye olarak, plastik sektörü olarak, Ev ve Mutfak Eşyaları Sektörü olarak dünyadaki bu hızlı değişime dikkat etmeliyiz. İhracatta muhakkak pazar çeşitliliğini sağlamalı ve kilogram başına ihracat değerimizi artıracak çalışmaları yapmalıyız. Bugün Avrupa için elimizde olan lojistik avantajlar yarın olmayabilir. Örneğin Çin, ihracatının ağırlıklı olarak deniz yolu ile olmasını kendisi için tehdit gördü. Çin bu yüzden Avrupa ile kendisini birbirine bağlayacak demir yolu çalışmasını birkaç yıl önce başlattı. Bugün Çin-Avrupa arasındaki mesafe 15 güne düştü. Çin şimdi de Afrika bağlantısı için çalışıyor. 58 ülkeye 4 saatlik uçuş mesafesinde olan ülkemizin bu tür stratejik kararları bir an önce avantaj hale getirebilmeli. Türkiye olarak Sahra Altı Afrika’yı, Latin Amerika’yı, Uzak Doğuyu, Orta ve Kuzey Amerika’yı da kendimize iyi birer pazar haline getirmeliyiz. Sektör ve ülke olarak kısa, orta ve uzun vadeli stratejik hedeflerle yol haritamızı çıkarıp, dünyadaki hızlı değişime ayak uydurmalıyız. GÜÇLÜ VE MÜCADELECİ STK’LAR ŞART Sivil Toplum Kuruluşları hakkında neler söyleyeceksiniz? EVSİD öncesinde sivil toplum kuruluşlarına dair ciddi bir beklentim yoktu. Açıkçası sivil toplum kuruluşlarının sorunlarımızı çözebileceğine, bizlere yardımcı olabileceklerini beklemiyordum veya buna inanmıyordum.

46

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

Ancak EVSİD ile birlikte sivil toplum kuruluşlarına yönelik inancımız arttı. Bugüne kadar İhracatçı Birlikleri, Sanayi ve Ticaret Odaları, Ekonomi Bakanlığı ve PAGEV gibi birçok kurum ve kuruluşla başarılı ortak projeler gerçekleştirdik. Önümüzdeki yeni dönemde çalışmalarımızı arttırmamız halinde, sektörümüz ve ekonomimiz için daha faydalı işler çıkartacağımıza

eminim. Bunun yanında ülkemizde sanayici ve ihracatçıların birçok konuda problemleri var. Fakat bu problemler artık kronik hale gelmiş ve ne yazık ki hepimiz için normalleşmiş. Bu çok acı. Eğer STK’larımız daha aktif olup sorumluluk alabilseler, mücadele edebilseler problemlerimiz çözülebilir. Ülkemizde güçlü, etkin, mücadeleci STK’lara ihtiyaç var. P


BİRLİKTE DAHA DA İLERİYE ABS | ASA | EVA | HDPE | LDPE | MB | PA6 | PA6.6 | PA6.10 | PBT | PC | PC/ABS | PC/PBT | PC/PET | PC SHEETS & FILMS | PEEK | POM | PPA | PPCOM | PPCOPO | PPHOMO | PPO | PPRACO | PPS | SAN | SBC | SMMA

®

Tel. + 90 216 575 85 49 gght@guzmanglobal.com www.guzmanglobal.com

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

47


ENDÜLÜS’TE DANS

İSPANYA Avrupa’nın kültürlü ve bir o kadar yaramaz çocuğu olan İspanya, başınızı döndürecek alternatifleriyle ziyaretinizi bekliyor.


GEzİ REHBERİ PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 144

49


Fiesta, flemenko, FUTBOL

İSPANYA

Avrupa’nın yaramaz çocuğu olarak tanımlanan İspanya, eğlenceye olan düşkünlüğü ile diğer ülkelerden kendini ayırır. “Bir çingenenin hayata isyanı” olarak tanımladıkları müthiş bir dans olan flemenko ülke insanı için uyumlu, tutkulu ve estetik bir yaşam biçimi. Bu ülkede kadınların bile dahil olduğu bir diğer tutku ise futbol. Ülkenin her kesiminde bu 3 alışkanlığı sürekli olarak görmek mümkün. Öte yandan tarih içindeki etkin duruşuyla ve eserleriyle parıldayan ülkede hayatın her alanına dokunarak dolu dolu bir tatil geçirmek işten bile değil.

NERELER

GEZ İLİR

Kültür ve eğlence turizminin bir araya geldiği nadir rotalardan olan İspanya’da aynı zamanda her damak tadına uygun alternatifleri de bulmak mümkün. Mimari eserleriyle baş döndüren Barcelona, Kral’ın kenti Madrid, tarihte farklı dinlere ev sahipliği yapmış ve dokusunu muhafaza eden Cordoba, Endülüs’ün izlerini hala taşıyan Granada, Bask Bölgesi’nn uyuyan güzeli Bilbao ve tabi ki dünyanın eğlence merkezlerinden birisi olan İbizailk akla gelen gezi noktaları olarak göze çarpıyor.

50

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 144

AÇIK HAVA MÜZESİ BARCELONA

İspanya‘nın en turistik şehri Barcelona, kendine has kültürü ve Gaudi’nin önderlik ettiği mimarisi sayesinde her yıl milyonlarca gezgini ağırlıyor. 1992 yılında ev sahipliği yaptığı yaz olimpiyatı ile birlikte turistik anlamda yükselişe geçen kentte tatil günlerinizi geçirirken hiçbir yerde göremeyeceğiniz özellikleri barındıran binaları gezebilir, farklı kültürleri nasıl başarıyla harmanladığını keşfedebilirsiniz. Onlarca tarihi alanı gezerken Katalan kültürünün alameti farikası olan Paella’yı tadmayı unutmayın.


KRAL’IN KENTİ MADRİD

Coğrafi özellik bakımından Ankara ile büyük benzerlikler gösteren İspanya’nın başkenti Madrid, tarih sahnesine 12. yüzyılda Toledo’ya giden Müslümanlar sayesinde çıkmış bir şehir. Kent, turistik anlamda her ne kadar Barselona’nın gerisinde kalsa da gezginlere birbirinden şık Neo-Klasik yapılar, 24 saat canlılığını yitirmeyen caddeler, popüler restoranlar ve hareketli gece hayatı sunuyor.

?

NEREDE KALALIM NE YİYELİM

El Celler de Can Roca : Önde gelen şefler, ziyaretçiler ve otoriter tarafından tescillenmiş “dünyanın en iyi restaurantı” olan bu mekan damak tadınızın tüm isteklerini karşılayacak nitelikte.

Restaurante La Pepica : Paella’nın keşfedildiği topraklar olan Valencia’da 1896 yılından beri en iyisi olan restaurant Ernest Hemingway gibi pek çok zengin ve tarihi kimliği ağırlamıştır.

La Barca Del Salamanca: Port Olimpico’da yer alan restaurant, İspanya’nin iftihari niteliğindeki tapasın yanı sıra taptaze deniz ürünlerinden oluşan tabağıyla ve limana bakan manzarasıyla hem damağınıza hem gözünüze hitap ederek mekanı mutlu terketmenizi sağlayacak.

Gran Melia Palacio de Isora : Otel, adanın en güzel yerlerinden birinde, tam karşınızda bir başka ada . Gözlerinizi açıp bu uçsuz bucaksız keyfi yaşamaya başlamanız için kesinlikle okyanus manzaralı odalardan birinde kalmalısınız. Bonus olarak etkileyici bir mutfağı olduğunu da belirtmekte fayda var.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

51


13 yüzyılı aşan süredir, tarihi dokusunu tüm detaylarıyla korumayı başaran Cordoba, tarihin izleriyle başınızı döndürecek.

CORDOBA 52

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

KİTAP GİBİ KENT


BİLİNÇLİ BİR TOPLUM AYDINLIK BİR GELECEK GÜZEL BİR ÜLKE ve DAHA YAŞANILABİLİR BİR DÜNYA İÇİN AMBALAJ ATIKLARINI KAyNAĞINDA DOĞRU AYRIŞTIRARAK GERİ DÖNÜŞÜME SEN DE DESTEK OL

pagcev pagcev pagevtv pagcev

PAGÇEV, T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Ambalaj Atıklarının Yetkilendirilmiş Kuruluşudur PAGÇEV bir PAGEV GERİ DÖNÜŞÜM İKTİSADİ İŞLETMESİDİR

pagcev.org

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 140

53


54

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145


Zafer Soylu

oyuncak ithal 4 milyon

İ D E M E Ç E G N E D N İ T S E T enlik güv Ekonomi Bakanlığı Ürün Güvenliği ve Denetimi Genel Müdürü Zafer Soylu, kalitesiz ve sağlıksız ithal oyuncaklara yönelik gerçekleştirilen denetimlerde 4 milyon oyuncağın “güvenlik” testinden geçemediğini söyledi.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

55


A

nne ve babalar oyuncak alırken, “acaba bu oyuncak çocuğum için sağlıklı mı, güvenli mi?” diye kaygılanıyor. Özellikle Çin ve Uzakdoğu menşeli ürünlerde bu kaygı daha da artıyor. Ekonomi Bakanlığı, geçtiğimiz yıl Temmuz ayından bugüne kadar yaptığı denetimlerde 141 milyon adet oyuncağı teste tabi tutarken, bunlardan 4 milyon adeti güvenlik testlerinde sınıfta kaldı. Sağlık ve güvenlik açısından çocuklar için risk taşıyan söz konusu 4 milyon ithal oyuncağın Türkiye’ye girişine bu nedenle izin verilmedi. İthal oyuncaklarda denetimlerin artması, standart dışı ve kalitesiz oyuncakların Türkiye pazarına girişini engellerken, yerli oyuncak sanayini canlandırdı. PAGEV Plastik Sanayicileri Vakfı’nın açıkladığı verilere göre oyuncak üretimi 2017 yılında önceki yıla kıyasla yüzde 5 artarak 173 milyon dolara yükseldi. Dünya oyuncak pazarının lideri Çin ile rekabette zorlanan yerli oyuncak üreticileri büyümeye yönelik yatırımlarda gaza bastı ve istihdamlarını artırdı. Ekonomi Bakanlığı Ürün Güvenliği ve Denetimi Genel Müdürü Zafer

56

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

Soylu ile PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, oyuncak sektörünün köklü markalarından Dolu Oyuncak’ın fabrikasında gerçekleştirdikleri toplantıda oyuncak sektörüne yönelik önemli açıklamalarda bulundular. Toplantıda sektörün ulaştığı boyut ve oyuncak güvenliği hakkında bilgiler paylaşılırken, ithal ya da yerli olsun çocukların sağlığı ve güvenliği açısından büyük önem taşıyan oyuncakta standart dışı ürünlere göz yumulmaması gerektiği mesajı verildi. 141 MİLYON OYUNCAK DENETLENDİ Toplantıda konuşan Ekonomi Bakanlığı Ürün Güvenliği ve Denetimi Genel Müdürü Zafer Soylu, oyuncakların Ekonomi Bakanlığı Ürün Denetmenleri tarafından ithalat aşamasında denetlendiği ve 15 akredite laboratuvarda yapılan elektriksel, fiziksel, mekanik, kimyasal ve alevlenebilirlik testlerinden geçer not alan ürünlerin Türkiye pazarına girişine izin verildiğini belirtti. Son dönemde özellikle Uzakdoğu’dan gelen ürünlere ilişkin ibraz edilen belgelerde (test raporu, uygunluk beyanı, işaretleme bilgileri gibi) eksiklik

veya hatalarla sıkça karşılaşılması ve çok sayıda belgenin doğru olmadığının belirlenmesinden dolayı 2017 yılının Temmuz ayından itibaren oyuncakların da ithalat aşamasında teste tabi tutulmaya başlandığı bilgisini verdi. Geçen yıl Temmuz ayından bugüne kadar 141 milyon adet oyuncağın teste tabi tutulduğunu ifade eden Zafer Soylu, şunları söyledi: “Ekonomi Bakanlığımızca yapılan bu denetimlerde teste tabi tutulan 141 milyon adet oyuncaktan 4 milyon adeti uygunsuz bulunarak ithali engellenmiş ve iç piyasaya arzına izin verilmemiştir. Test uygulamasına ilk başlanılan dönemde uygunsuzluk oranı çok daha yüksekken Ekonomi Bakanlığımızın sıkı ithalat denetimi politikası sonucunda bugün bu oran yüzde 1’lere kadar gerilemiştir. Bu da ülkemiz tüketicisinin daha kaliteli ve daha güvenli ürünlere ulaştığını, diğer bir ifadeyle tüketicinin hakkının korunduğunu gösteriyor. Sıkı ithalat denetimi politikası sayesinde üreticilerimiz de özellikle Uzakdoğu’dan gelen kalitesiz ve standart dışı ürünlerin haksız rekabetinden korunmaktadır”.


YERLİ OYUNCAK ÜRETİMİ GAZA BASTI Toplantıda oyuncak sektöründeki son durumu değerlendiren ve hazırladıkları rapordan veriler aktaran PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu ise oyuncak üretiminin 2017 yılında önceki yıla kıyasla yüzde 5 artarak 173 milyon dolara yükseldiğini, üretimde yüzde 70 gibi yüksek oranda plastik oyuncakların başı çektiğini söyledi. Son yıllarda Çin’in Türkiye pazarındaki hakimiyetine yenik düşen yerli oyuncak sektörünün yeniden canlandığına dikkat çeken Eroğlu, “Standart dışı ve kalitesiz, çocuklarımızın sağlığı açısından risk oluşturan ithal ürünlere geçit verilmemesi haksız rekabet karşısında yerli oyuncak sanayinin elini güçlendirirken firmaların büyümeye yönelik yatırımlara hız verdiğini ve istihdamlarını artırdıklarını görüyoruz. Sektördeki üretim rakamlarındaki artış kadar ihracatta da olumlu gelişmeler yaşanıyor. “Made in Turkey” etiketli yerli oyuncaklar dünya pazarlarına ihraç ediliyor. Türkiye’nin toplam oyuncak ihracatı 2017 yılında 2016’ya göre yüzde 5,1 artışla yaklaşık 35 milyon dolar olarak gerçekleşti. İhraç edilen oyuncakların yüzde 90’ı ise plastik oyuncaklardan oluştu. Geçen yıl 30 milyon dolarlık plastik oyuncak ihraç ettik. 2017 yılında toplam oyuncak ihracatının yüzde 9,4’ü Fransa’ya yapıldı. Çin, Irak, Polonya ve Yunanistan, Fransa’dan sonra en çok ihracat yapılan diğer ülkeler olarak sıralandı” diye konuştu.

çok önemli bir role sahip. Dolayısıyla onlara sağlıklı ve güvenli oyuncaklar sunmak zorundayız. İthal ya da yerli önemli olan standartlara uygun üretilmiş olmaları. Geçtiğimiz yıl ülkemizde toplam oyuncak tüketimi yaklaşık 531 milyon dolar olarak gerçekleşti yani oyuncağa 2 milyar TL harcadık. Büyüyen ve teknolojik gelişimle birlikte hızla değişen bu pazarda yerli üretim için ciddi bir potansiyel bulunuyor. Bunu iyi değerlendirmemiz gerekiyor” şeklinde sözlerine son verdi. GÜVENLİ OYUNCAK İÇİN BUNLARA DİKKAT EDİN? Oyuncağın üreticinin veya ithalatçının adını veya markasını taşıması gerekir. Çocuğunuzun güvenliği ve sağlığı için markasız oyuncak satın almayın. Oyuncakların üzerinde Avrupa normlarına uygunluğunu belgeleyen “CE” işareti, ambalajının üzerinde üretici/ithalatçı bilgilerinin olması

gerekir. Oyuncaklarda kullanılan malzemeler özel standartlara göre üretilir. Üretici firmanın bu standartlara uygun üretim yapıp yapmadığını sorgulayın. Oyuncakların üstünde uyarı metni ve yaş sınırı olması gerekir. Büyük çocuklar için yapılmış oyuncaklar küçük çocuklar için tehlike oluşturabilir. Bu nedenle çocuğunuzun yaşına göre oyıncak seçmelisiniz. 3 yaşından küçük çocuklar için tehlikeli olan özel bir uyarı işareti taşırlar. Bazen tehlike işareti yerine yazılı bir uyarı da olabilir. Uyarı metnini mutlaka okuyun. Kullanma talimatlarını okumayı ihmal etmeyin ve bu bilgileri çocuğunuza da anlatın. Kontrolü elden bırakmayın. Oyuncaklarda fitalat denen kimyasalların kullanımı ülkemizde yasaktır ve bakanlıkça da denetlenmektedir. Yerli ya da ithal olsun standartlara uygun olarak üretilmiş oyuncaklar güvenlidir. P

İTHAL OYUNCAĞIN YÜZDE 85,5’İ ÇİN’DEN Aynı dönemde oyuncak ithalatı ise 392 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti ve Çin ilk sırada yer almayı sürdürdü. İthalatın yüzde 82,5’i Çin’den yapıldı. Çin’in ardından en fazla oyuncak ithal ettiğimiz ülkeler ise İtalya, ABD, Vietnam ve Tayvan oldu. OYUNCAĞA 2 MİLYAR LİRA HARCADIK Çocukların yaşam oyununun ilk provalarını oyuncaklar ile yaptıklarını bu nedenle güvenliklerinin ilk sırada gelmesi gerektiğini dile getiren Yavuz Eroğlu, “Oyuncaklar çocuklarımızın fiziksel ve duygusal gelişimlerinde

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

57


STRATEJİK SEKTÖRLER KİMYA SANAYİ ZİRVESİ’NDE BULUŞTU Yüksek Teknolojiye Geçiş Programı kapsamında gerçekleştirilen Kimya Sanayi Zirvesi’ne katılan Bakan Faruk Özlü, “Sanayicilerimiz kahramanlarımızdır. Gelecek için ortak akılla, ortak strateji belirlemeyi hedefliyoruz” dedi. 58

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145 144


B

ilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü, Yüksek Teknolojiye Geçiş Programı kapsamında düzenlenen zirvelerin dokuzuncusu olan Kimya Sanayi Zirvesi’nde sektör temsilcileri ile bir araya geldi. Bakanlıkta düzenlenen Kimya Sanayi Zirvesi’nin açılışında konuşan Bakan Faruk Özlü,

Yüksek Teknolojiye Geçiş Programı kapsamında; son üç ay içinde dokuz zirve gerçekleştirdiklerini belirterek Türk ekonomisine hayat veren bütün sektörlerle bir araya geldiklerini kaydetti. Makine, Çelik, Bilişim ve Yazılım, Elektrik ve Elektronik, Otomotiv, İnşaat, İlaç ve Gıda sanayinin

temsilcileriyle toplantılar yaptıklarını belirten Özlü, “Bu toplantılardaki temel amacımız; Türk sanayisinin dinamosu olan değişik sektörlerimizin temsilcilerini dinlemek, sizlerin görüşlerini almak ve hep birlikte ‘ortak akıl, ortak vizyon ve ortak strateji’ belirlemektir” diye konuştu. PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 144 145

59


“Ülkemizin Yüksek Teknoloji yolculuğunda birbirimizi anlamak, uyum içinde hareket etmek ve somut çözümlere imza atmak istiyoruz” diye konuşan Özlü sözlerine şöyle devam etti; “24 Haziran seçimleri öncesi, son sektör zirvemizi bugün yapıyoruz. Düzenlediğimiz zirveler hem bakanlığımız hem de paydaşlarımız için son derece verimli, yol gösterici ve ufuk açıcı oldu. Zirvelerimiz boyunca yüzlerce sanayicimizi ve girişimcimizi dinledik. Sanayicilerimizin ve iş dünyamızın beklentilerine, bürokratlarımızla birlikte kulak verdik. Şunu net olarak ifade etmek isterim ki sanayicilerimiz Türkiye’nin, görünen veya görünmeyen kahramanlarıdır. Üreten, katma değer oluşturan, vergi ödeyen, istihdam sağlayan herkes bizim başımızın tacıdır. Bakanlık olarak bizim vazifemiz işte bu kahramanların elinden tutmak ve onların önündeki tüm engelleri kaldırmaktır. Üretim Reform Paketimiz, Sınai Mülkiyet Kanunumuz, bilime ve teknolojiye odaklı yeni TÜBİTAK, girişimcinin en büyük destekçisi KOSGEB, dünyaya standart belirleyen TSE, Türk bilim

60

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

insanlarının en seçkin platformu TÜBA, Dijital Dönüşüm Yol Haritamız, Sanayi 4.0 Yol Haritamız, Yüksek Teknolojiye Geçiş Programımız, Odak Sektörler Programımız ve sanayide milli atılım hamlemiz; Bakanlığımızın vizyon projeleri olarak milletimizin ve ekonomimizin emrinde ve hizmetindedir. Artık Türkiye için sanayimiz ve ekonomimiz için milli atılım vaktidir. 2018 yılı; sadece hükümet ve idare sistemimiz için değil Türk ekonomisi ve sanayisi için de milli atılım yılı olacaktır. Ekonomide, üretimde, sanayide, bilim ve teknolojide milli atılım… Tüm sanayicilerimizi, üreticilerimizi, girişimcilerimizi ve toplumumuzun tüm kesimlerini bu milli atılım hamlemize destek olmaya çağırıyoruz. Sanayide Milli Atılım hamlesi kapsamında bilim ve teknolojide sıçrama yaparak “büyük ve güçlü Türkiye” hedefine doğru ilerleyeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettikleri gibi yerli ve milli sanayimizin desteğiyle, ‘Yüksek teknolojileri ürünlerde yerlilik oranını artırmaya’ devam edeceğiz.”

TOPLUMSAL KALKINMANIN FORMÜLÜ ÜRETİMDİR İstikrarlı ve güçlü bir ekonomik büyümenin anahtarının sanayi olduğunun altını çizen Özlü, “Sanayi, ekonominin bel kemiğidir. Aynı şekilde toplumsal kalkınmanın formülü de üretim ve sanayidir” dedi. Özlü sözlerini şöyle sürdürdü; “Türkiye ekonomisi sanayinin öncülüğünde ve sanayinin lokomotifinde büyümektedir. Bu büyümenin daha da istikrarlı bir biçimde devam etmesi için cari açığı azaltıcı yatırımlara öncelik veriyoruz. Hükümetimiz ve Bakanlığımız cari açığı azaltmak için teknoloji odaklı üretimi teşvik etmeye devam edecektir. Çünkü cari açığın panzehri yüksek teknolojidir. Sanayimiz ne kadar çok yüksek teknolojili ürün üretirse cari açığımız o kadar azalacaktır. 9 Mayıs’ta, Sayın Cumhurbaşkanımız Başkanlığında toplanan Ekonomi Koordinasyon Kurulu’nda alınan kararlar; “büyüme, istihdam, katma değer ve üretim odaklı” ekonomi politikamızın devam edeceğini net olarak ortaya koymuştur.”

Yüksek Teknolojiye Geçiş Programımız, Odak Sektörler Programımız ve sanayide milli atılım hamlemiz; Bakanlığımızın vizyon projeleri olarak milletimizin ve ekonomimizin emrinde ve hizmetindedir. Artık Türkiye için sanayimiz ve ekonomimiz için milli atılım vaktidir.


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

61


Türkiye’yi geleceğe taşıyacak

5 stratejik sektör

İmalat sektörünü güçlendirmek ve yüksek teknolojili ürünlerin payını artırmak için 5 Odak sektör belirlediklerini hatırlatan Bakan Özlü, kimya ve ilaç sanayi, gıda sanayi, yarı iletken elektronik ürünler, makine ve teçhizat, motorlu kara taşıtları olarak belirlenen bu sektörlerin Türkiye’yi geleceğe taşıyacak olan sanayi alanları olduğunun altını çizdi. KİMYA SEKTÖRÜ ÖNEMLİ Kimya sanayinin genel olarak diğer sektörlerin hammadde ihtiyacını karşılayan ara malı üreticisi bir sektör olduğunu belirten Özlü sözlerine şöyle devam etti; “Kimya sanayi üretiminin yüzde 77’si sektörler tarafından hammadde olarak kullanılmakta ancak yüzde 23’lük bir kısmı tüketicilere satılabilecek nihai ürünlerden oluşmaktadır. İmalat sanayindeki firmaların yüzde 6’sı kimya sanayinde yer almakta olup yaklaşık 25 bin girişimci bulunmaktadır. Kimya sanayi istihdamının imalat sanayi içindeki payı ise yüzde 9 olup 288 bin kişi istihdam edilmektedir. Kimya sanayisinin yüzde 78’si Marmara, İç Anadolu ve Ege Bölgesinde yoğunlaşmıştır. Kimya sanayinde Mart 2018 tarihi itibariyle 69 Ar-Ge merkezi faaliyete geçmiştir. Kimya sektörü tüm dünya ticaretinin yüzde 14’ünü oluşturmaktadır. Türkiye kimya sektörü 2017 yılında 38,4 milyar dolar ithalat, 14,7 milyar dolar ihracat gerçekleştirilmiş olup dış ticaret açığımız 23,6 milyar dolar seviyesindedir. Türkiye kimya sektörü; 2016 yılı rakamlarına göre dünya ihracat sıralamasında 30. sırada yer almaktadır. Kimya sektöründe ithalatın yüzde 87’si hammadde, yüzde 13’ü tüketim ürünü iken ihracatın yüzde 80’i hammadde, yüzde 20’si tüketim ürünüdür. Kimya sanayi, diğer sektörlere 62

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

en fazla girdi veren sektörler sıralamasında beşinci sırada yer almaktadır. Bu durum sektörün önemli bir hammadde tedarikçisi olduğunu göstermekte olup kimya sanayisine olan talebin artmasına neden olmaktadır. Kimya sektörü yıllardır bu talebi karşılayamadığı için imalat sanayi alt sektörleri arasında ithalatta sürekli birinci sırada yer almaktadır. Ülkemizdeki cari açık sorununun en büyük nedenlerinden biri kimyasal üretimin yetersizliği nedeniyle sektörlerin ithalata yönelmesidir. Bu sorunu çözmek ve ülkemizin petrokimya sektöründeki ihtiyacını karşılamak için ülkemizin yeni petrokimya tesislerine ihtiyacı vardır. Bu amaçla Ceyhan Endüstri Bölgesi’nde entegre bir petrokimya tesisi kurulması için Bakanlığımızın çalışmaları devam etmektedir. Ayrıca Üretim Reform Paketimiz ve Endüstri Bölgeleri Yönetmeliğimiz, kimya başta olmak üzere bütün sektörlerimize çok büyük fırsatlar ve kolaylıklar sunmaktadır. Ülkemizin stratejik sektörlerdeki yatırım ihtiyaçlarına bakıldığında; Organize Sanayi Bölgeleri ve Endüstri Bölgelerinde, yatırımcılarımıza çok uygun maliyetli, altyapısı

hazır sanayi alanları tahsis imkânı sağlanmıştır. Özel Endüstri Bölgeleri uygulamalarımızla hâlihazırda üretimde bulunan sanayicilerimizin uygun şartları sağlaması halinde mevcut tesislerini yeni yatırımlarla geliştirip büyütmesinin önü açılmıştır. Ayrıca bildiğiniz gibi 9 Nisan tarihinde Sayın Cumhurbaşkanımızın himayelerinde “Proje Bazlı Teşvik Sistemi” hayata geçirildi. Bu teşvik Sistemi ile 23 proje ve 19 firmaya, 135 milyar lira tutarında teşvik verildi. Proje Bazlı Teşvik sisteminde altı projeden yararlanacak olan kimya sektörü, toplam yatırımdan yüzde 40 pay aldı. Kimya sektörünün; Hükümetimiz ve Bakanlığımız tarafından böylesine üst seviyede destekleniyor olması sektöre verdiğimiz önemin çok açık bir göstergesidir”. Konuşmasının sonunda Sanayide Yüksek Teknolojiye Geçiş Programına tüm paydaşlardan, tüm sektörlerden ve sanayicilerden ciddi bir farkındalık ve katkı beklediklerini ifade eden Bakan Özlü, bu kapsamda yapılan kanun ve mevzuat değişikliklerinde sektör ile uyum içinde hareket etmek istediklerini kaydetti.


high performance melt filters

ERF Eriyik Filtreleri Sürekli • Yenilikçi • Kanıtlanmış

2004 yılında Ettlinger ilk ERF 250 Sürekli Eriyik Filtresini geri dönüşüm endüstrisinin kullanımına sundu. O günden beri sürekli geliştirilen tasarım ERF 350 modeli ile son haline ulaştı. Yeni, modern bir tasarımın yanında daha iyi filtreleme kalitesi ve %28’e varan kapasite artışı gerçekleştirildi. ERF Eriyik Filtre teknolojisine geçtiğinizde elde edebileceğiniz getirilerin bazıları: %28’e varan daha yüksek kapasite, Haftalar ya da aylar boyunca elek değiştirmeden çalışma, Güvenilir, dayanıklı eleklerle daha iyi ürün kalitesi, Sabit basınçta çalışma, Filtrelenmesi zor, çok yüksek oranda kağıt, aluminyum, silikon, lastik, vb. kirliliklerde üstün performans, • Endüstrinin en düşük eriyik kaybı! • • • • •

P2B Mühendislik ve Danışmanlık Ltd. Şti. • Istanbul Tel.: (216) 266 58 24 • E-Mail: info@p2b.com.tr www.ettlinger.com

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

63


“Fikri mülkiyet hakları

rekabetin garantisidir”

Kimya Sanayi Zirvesi’ne PAGEV ve TOBB Plastik Kauçuk Kompozit Meclisi Başkanı Yavuz Eroğlu ile PAGEV Başkan Yardımcısı Ali Zeki Karadeniz katıldı. Başkan Yavuz Eroğlu, yaptığı konuşmada, “Türkiye ekonomisinin büyümesi ve ihracatının artmasında hayati öneme sahip olan katma değerli üretimin önündeki en büyük engelin Fikri Mülkiyet Hakları alanındaki eksiklikler olduğunu düşünüyoruz. Bilirkişi müessesesi yetkin değil ve sistemin doğru kurgulanmasına ihtiyaç duyuluyor. Fikri mülkiyet hakları adil rekabetin de garantisidir. Adil rekabet ortamı için de devletin düzenleyici rolü büyük önem taşıyor. Kontrol ve denetim mekanizmasının işlerliği ve şeffaflığı yine bir diğer önemli nokta olarak karşımıza çıkıyor. Bu noktada devletin kuralları koyması, sahada ise devlet adına bu denetimleri gerçekleştirecek yetkilendirilmiş özel kuruluş, STK, enstitü modelinde etkin bir yapı oluşturulmalıdır. 64

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

TSE’nin normları oluşturan ve yetkilendirdiği alt denetim kuruluşlarını denetleyen yalın bir yapıya kavuşturulması; zaman yönetimi, etkinlik ve denetimin şeffaflığı açısından elzemdir. Saha denetiminin adil, şeffaf ve etkin bir modelde yapılması ülke sanayimizin gelişimde önemli rol oynayacaktır. Bu konuda Gümrükler ve Maliye Bakanlığı’ndaki model yol gösterici olabilir. Albert Einstein, İsviçre patent kurumunda patent memuru olarak çalışırken bir yandan da araştırmalarını yapıyor ve makalelerini yazıyordu. Buradan da anlaşıldığı üzere İsviçre Patent Ofisi, 19. yy’da alanında yetkinliğini ispatlamış bilim adamlarını bünyesinde bulunduruyordu. Böylece yeni patent başvurularını bilimsel açıdan da değerlendirip buna göre patent veriyordu. Biz de patent konusunda bilimsel bir yaklaşımı benimsemeliyiz. Bu noktada Türk Patent Enstitüsü ve TÜBİTAK’ın birlikte hareket ettiği bir yapı faydalı olacaktır. Böylece

alanında uzman bilirkişiler patent noktasında en doğru kararı verecektir” dedi. Fikri mülkiyet haklarının korunmasında yaptırım ve cezaların yetersiz oluşunun sistemin işlerliğinin önündeki en büyük engeli oluşturduğuna dikkat çeken ve cezaların caydırıcı olması gerektiğini ifade eden Yavuz Eroğlu, şunları söyledi: “Beyan esas olmalı, denetim etkin şekilde gerçekleştirilmeli ve cezalar caydırıcı olmalıdır. Siyasetin de elini rahatlatacak şekilde bağımsız kurumların sayısı ve etkinliği arttırılmalı, acı reçeteleri bu kurumlar yazmalıdır. Sanayi Bakanlığı, bizim bakanlığımız. Örneğin Avrupa Birliği Plastik Üreticileri Derneği’nin ilk Türk Yönetim Kurulu üyesi olarak AB’deki kurumlarının işleyişini yakından gözlemleme imkanı buldum. Burada Plastik Endüstrisinin AB Çevre Komisyonu ile sorunu olduğunda bunu AB Sanayi Komisyonuna götürüyor ve onlarla birlikte Çevre Komisyonuna giderek çözüm üretmeye çalışıyorlar. Bizde bir sorun olduğunda ise Sanayi Bakanlığımıza başvurduğumuzda bizi tekrar Çevre Bakanlığı’na yönlendiriyorlar. AB’de olduğu gibi bizim ülkemizde de Sanayi Bakanlığımız sanayinin tüm sorunlarının çözümünde Koordinatör Bakanlık olarak sorumluluk almalıdır diye düşünüyorum. Bir diğer önemli nokta ise eğitim. Özellikle sanayileşmesini tamamlamış uluslar gelişmekte olan ulusları kısıtlayıcı tedbirlerle yavaşlatmaya çalışıyorlar. Eğitimde hızla arayı kapatmak için çalışmalarımızı arttırmalıyız. Yeni teknolojilerin fırsat eşitliği ve meslek eğitimi için kullanımı yolunda projeleri arttırmak gerekiyor”.


1939’dan beri...

PP

POLİPROPİLEN Homopolimer Kopolimer Random Kopolimer Laminasyonluk

PE

POLİETİLEN Alçak Yoğunluk Yüksek Yoğunluk Lineer Metalosen

PS

POLİSTİREN Kristal Antişok

EVA

EVA

SAN

SAN

ASA

ASA

PLA

POLİLAKTİK ASİT

LCP

LİKİT KRİSTAL POLİMER

PPE

PPE

PA

POLİAMİD Poliamid 6 Poliamid 66 Poliamid 11 Poliamid 12 Poliamid Alaşımları Polieter Blok Amid

PBT

PBT

PPS

POLİFENİLENSÜLFİD

ABS

ABS

MABS

ŞEFFAF ABS

PMMA

AKRİLİK

POM

POLİASETAL

PC

POLİKARBONAT

PVDF

PVDF

TPU

TERMOPLASTİK POLİÜRETAN

MB

MASTERBAÇ Renkli Siyah-Beyaz FR (Yanmaz) Slip Antiblok Antistatik UV IR Antifog Antivirüs Likit Boya Kalıcı Antistatik Kalıcı Slip Light Diffuser Köpürtücü Antibakteriyel Antikorozyon

YAPIŞTIRICI Ara Katman Yapıştırıcı Hammadde Alüminyum Kompozit Panel Yapıştırıcı Film Solar Panel Filmi Halojensiz B1 Sınıfı Alev Geciktirici Kompaund

HAYİM PİNHAS A.Ş İSTANBUL İstoç 4. Ada No:145 Mahmutbey - İstanbul Tel: (0212) 659 58 57 Faks: (0212) 659 58 48 İZMİR OFİS VE DEPO 7401 Sokak No:8 Pınarbaşı - İzmir Tel: (0232) 472 11 64 BURSA OFİS VE DEPO Kara Ali Mahallesi Cumhuriyet Caddesi No:62 Çalı, Nilüfer – Bursa Tel: (0224) 482 51 71 Faks: (0224) 482 49 53

www.pinhas.com.tr PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

65


PAGEV, SANAYİCİNİN TALEPLERİNİ

11 BAŞLIKTA TOPLADI

PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, yürüttükleri projeler ve takipçisi oldukları sektörel sorunların çözümü noktasında Bakanlığın ilgisini beklediklerini kaydetti. Eroğlu’nun dile getirdiği projeler şöyle: ➢Plastik sektöründe dünyada en yüksek katma değeri üreten ülke olan Almanya’da yaptığımız incelemelerde bu konudaki en büyük atılımı Plastik Mükemmeliyet Merkezleri sayesinde yaptıklarını gördük. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız ile yaptığımız protokole istinaden Türkiye’de de Plastik Mükemmeliyet Merkezi kurulması ile ilgili çalışmalarımızı devam ettirmekteyiz. Mükemmeliyet Merkezi ile ilgili protokolle alakalı biz her türlü ilerlemeyi kaydettik. Nitekim merkezin yapılacağı arazi, proje, belediye ruhsatı süreci gibi konularda büyük ilerleme sağlansa da özellikle Bakanlığın projeye sağlayacağı bütçe ile ilgili süreç istenilen hızda ilerlememektedir. Bakanlığımızın özellikle kaynak konusunda süreci hızlandırmasını bekliyoruz. Bu merkezimizde sektöre özelspesifik sertifikasyon programları da yürütülecektir.

66

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

➢Özellikle son dönemde petrokimya yatırımları konusunda teşvikler verilmekte ve yeni yatırımcılar bu konuda çalışmalara başlamış bulunmaktadır. PAGEV olarak plastik sektörümüzün tedarik güvenliğini sağlayacak tüm çalışmalara destek veriyor ve memnuniyetle karşılıyoruz. Ancak hammadde yatırımlarında feedstock, know-how ve teknoloji kısmı yatırım yapılabilirlik açısından uygun olmalıdır. Tedarik güvenliği önemlidir ancak uzun vadeli geri dönüşü olacak, verimliliği yüksek projeler sektöre katkı yapacaktır. Sadece petrokimya yatırımı yapacağız diye ülke kaynaklarını verimli olmayan projelere aktarırsak hem ülke kaynaklarını heba ederiz hem de uzun vadede kâr edemeyen bu tür projelerin yükünü koyulacak ek gümrük vergileri ve koruma tedbirleriyle mücadele etmek zorunda kalacak olan plastik sanayicimiz ve vatandaşımız öder. Makine Sektör Strateji Belgesine alınan Oyuncak OSB ile ilgili gerekli başvurular yapılmasına rağmen bölgedeki bazı rant peşindeki kuruluşların bunu geciktirmeye yönelik çalışmaları yatırımcıları olumsuz etkilemektedir. Stratejik sektör seçilen oyuncakta firmalara cazip imkanlarla arsa tahsisi sözü de verilmişken bu tür rant beklentisi içindeki yapıların süreci geciktirme ve yatırımcıyı yıldırma çabalarının önüne geçilmelidir.

Oyuncakta KDV indirimi sektöre olumlu bir etki yapacaktır. Bu konudaki çalışmalar aynı zamanda çocuklarımızın oyuncakla buluşmasını kolaylaştırıp, onların gelişimine olumlu etki yapacaktır. Özellikle düşük gelir düzeyli aileler için bu tür indirimler büyük anlam ifade etmektedir. Makineler ile ilgili yeni KDV istinası sektör için çok önemli bazı makinaları kapsamamaktadır. Bu makinaların da KDV istisnasına eklenmesi sektör üzerindeki yükü hafifletecektir. Enjeksiyon, thermoform, Eps ve şişirme makineleri muhakkak KDV istisnasına dahil edilmelidir. Özellikle yeni yatırım yapacak sanayicilerimizin KDV finansmanı yüküne maruz kalması engellenmelidir.


Lojistik, sektörümüz açısından büyük önem taşıyor. Limanlarda tekele varan yapılar söz konusu bu konuda Sanayi Bakanlığımızın desteklerini bekliyoruz. Geçmiş dönem fahiş ve kanun dışı Ordino bedeli ücretlerinin kaldırılması ile ilgili yaptığımız çalışmalar sonucu bu tür bedellerin sınırlandırması yoluna gidilmiş örneğin Ordino bedeli 150 TL’ye indirilmiştir. Ancak bunların tamamen ortadan kaldırılması ülke ekonomimiz için çok önemlidir. Demiryolu taşımacılığının geliştirilmesi konusunda gerekli adımların ivedilikle atılması gerekmektedir. Dahilde İşleme Belgesi, dış ticaret açığımızın kapanması yönünde en etkili enstrümandır. Rekabet gücümüzün sekteye uğramasını engellemektedir. Ancak son dönemde prosedürünün ağırlaştırılması ve Dahilde İşleme Belgesinin kaldırılması yönünde bazı olumsuz algılar oluşturulmaktadır. Bu noktada varsa Dahilde İşleme Belgesi konusundaki usulsüzlüklerin denetimi etkin yapılmalı ancak ülke ihracatımızın en önemli araçlarından biri muhafaza edilip basitleştirilmelidir. Bu konuda PAGEV olarak bizler de üzerimize düşeni yapmaya hazırız.

Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) ile yaptığımız mesleki belgelendirme çalışmalarımız tamamlanmış olmakla birlikte bu belge zorunluluğu Bakanlıkça ertelenmiştir. Yasal bir gereklilik olmadığından sanayicilerin belge talebi sınırlı olmaktadır. Bu sebeple yapılan çalışmalar ve aktarılan kaynaklar atıl durumdadır. Mesleki Yeterlilik Belgesi hakkında Bakanlıklarımızca strateji netliği oluşmasını talep ediyoruz. ➢PAGEV Mesleki ve Teknik Lisesi’nin sektör tarafından işletilmesi ile ilgili talebimizin neticelendirilmesi konusunda destek istiyoruz. Yani okulumuzun kadrosuyla Milli Eğiti Bakanlığından alınıp PAGEV’e verilmesini istiyoruz. Bu konuda Milli Eğitim Bakanlığımızla yaptığımız görüşmelerin sonuçlandırılması için koordinatör bakanlık olarak sanayi bakanlığımızın desteğini talep ediyoruz. Genç ve dinamik bir yapıya sahip olan sektörümüzün gelişim hızına uygun bir yapılanma için bunu elzem görüyoruz.

Türk İhraç Ürünleri Fuarı düzenlenmesinin dış ticaret açığımızın azaltılmasına büyük katkı sağlayacağına inanıyoruz. Diğer ülkelerden çok daha önce hayata geçirdiğimiz İzmir Enternasyonel Fuarı tecrübemiz maalesef panayıra dönüşerek başarısız oldu. Çin İhraç Ürünleri Fuarı bu noktada iyi bir örnek oluşturuyor. Düzenlendiği günden bu yana ihracatçılarına yaklaşık 1,3 trilyon dolar iş bağlantısı ve ihracat hacmi yarattığı görülen fuar, 25 bin katılımcı firmayı ağırlarken fuarı 210 ülkeden milyonlarca kişi ziyaret ediyor. Sadece bir fazda Çinli firmaların iş bağlantıları 30 milyar dolardan fazla. Çin İhraç Ürünleri Fuarı İlkbahar ve Sonbaharda olmak üzere yılda iki kez ve dört fazda yapılıyor. Sadece bir fazda Çinli firmaların iş bağlantıları 30 milyar dolardan fazla, dört fazdan elde edilen gelir ise 120 milyar doları geçiyor. Bu da fuarın Türkiye’nin üç aylık ihracatını tek başına yaptığını gösteriyor. Sektör envanterlerinin çıkarılması önemli bir gerekliliktir. Bakanlığımızca envanterlerin çıkarılması sektörlerle ilgili doğru verilerle politikalar üretilmesine imkân verecektir. Biz PAGEV olarak en kapsamlı sektör raporlarını düzenli ve sürekli olarak üretiyoruz. Türkiye’deki tüm sektörlerdeki STK’ların da veri üretimine yönlendirilmesi ve Bakanlığın bu konuda Koordinatör konumunda olması ülke sanayimizin daha ölçülebilir ve etkin şekilde yönlendirilmesine katkı verecektir.. P

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

67


CHINAPLAS 2018’DE TÜM ZAMANLARIN REKORU KIRILDI 68

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145


Şangay’da gerçekleştirilen Chinaplas 2018 Fuarı, tarihi rekora imza atarak 180.701 ziyaretçiyi ağırladı! 150 ülkeden gelen katılımcılar, en yeni ürünlerin lansmanıyla renklendirilmiş fuar şovunu yaşadı.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

69


C

HINAPLAS 2018, 27 Nisan 2018 tarihinde Şangay’daki dört günlük gösterisini tamamladı. Bu yıl 32. Kez düzenlenen fuarın açılışından önce yağan yağmur bile, akıllı üretim, yenilikçi malzemeler ve yeşil çözümlerden ilham alan ziyaretçilerin heyecanına ket vuramadı. Dünyanın dört bir yanından toplam 180.701 profesyonel alıcı, Çin Halk Cumhuriyeti, Şangay Ulusal Sergi ve Kongre Merkezi (NECC), yeni fuar alanında 4 gün boyunca CHINAPLAS’ı ziyaret etti. CHINAPLAS 2018, tarihte en yüksek ziyaretçi sayısına ulaştı ve fuar alanı sektöründe yeni bir rekor kırdı. CHINAPLAS 2018, 180.701 profesyonel alıcının odak noktası oldu. Deniz aşırı ziyaretçilerin sayısı 47.900 oldu (toplamın % 26,5’i). Deniz aşırı ziyaretçiler Hong Kong, Hindistan, Endonezya, İran, İtalya, Japonya, Kore, Rusya, Tayvan, Tayland, Türkiye, İngiltere, Vietnam ve ABD gibi 150 ülke ve bölgeden fuarı ziyarete geldi. 2 sene önce Şangay’da düzenlenen fuar ile karşılaştırıldığında (Pudong’daki bir önceki alanda) ziyaretçi sayısı % 21,6 arttı. Toplam rakam da geçen yıl düzenlenen Guangzhou fuarı ile karşılaştırıldığında % 16.4 artış gösterdi.

70

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

ADSALE’DEN PAGEV’E ÖDÜL! 40. Yılını kutlayan CHINAPLAS organizatörü Adsale Exhibition Services Ltd. Genel Müdürü Ada Leung, tarihi katılımdan oldukça memnun olduklarını açıkladı. Bu arada fuarın organizatörü ADSALE tarafından PAGEV heyetine “Onur ödülü” verildi. Leung, “Daha önce hiç bu kadar büyük sayıda ziyaretçi görmedim. Katılanların çoğu da fuardan memnun kaldı” diye konuştu. CHINAPLAS 2018, NECC’de düzenlenecek olan ilk fuardı ve NECC, organizatörün

geniş çaplı fuar alanı talebini rahatlıkla karşıladı. Çok daha büyük NECC ile CHINAPLAS, etkinliğin 32 yıllık tarihinde tüm zamanların fuar alanları rekorunu kırdı. Fuar alanı, iki yıl önce Şangay’da düzenlenen etkinlik alanında 100.000 metrekarelik bir artışla 340.000 metrekareye ulaştı. 3,948 pazar lideri, etkinlik süresince dünya sahnesinde en ileri çözümleri sergiledi ve ziyaretçilerine tanıttı.

ChinaPlas 2018’de Adsale Exhibition Services Ltd. Genel Müdürü Ada Leung tarafınan takdim edilen ödülü PAGEV Başkan Yardımcısı Ahmet Meriç aldı.


ÇEVRE Mİ? ENDÜSTRİ Mİ? İKİSİ DE MÜMKÜN. Plastik Sektörünün Birleştirici Gücü PAGEV, "Sorumlu Endüstri Sorunsuz Çevre" ilkesiyle yola çıkan PAGÇEV ile beraber Türk Plastik Sektörü'nün en büyük hayalini gerçekleştirmek ve gelecek nesillere daha yeşil bir dünya bırakmak için çalışıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Ambalaj Atıklarının Geri Dönüştürülmesi konusunda Yetkilendirilen PAGÇEV, piyasaya sürdükleri ambalajların atıklarını geri dönüştürmesi yasayla zorunlu olan firmaların için bu işlemleri kolay hale getiriyor. Bu kolaylıktan yararlanmak için PAGÇEV ile çalışın bu hayale siz de ortak olun.

www.pagev.org

www.pagcev.org

145 PAGÇEV bir PAGEV GERİ DÖNÜŞÜM İKTİSADİ İŞLETMESİDİR PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 144

71


2012’den itibaren CHINAPLAS, fuar alanı sıkıntısı sorunuyla karşı karşıya kalmıştı. Etkinlik, Pudong’daki Şangay Yeni Uluslararası Fuar Merkezi’nde gerçekleştirildiğinde, tüm kapalı sergi salonları kullanıldı. CHINAPLAS ekibi, CHINAPLAS’ı yeni alana taşımak için tam iki yıl harcadı. Leung, “NECC’ye taşınarak CHINAPLAS, bu yıl tarihinde yeni bir dönüm noktasına imza attı” dedi. “Dışarıdan bakıldığında birçok kişi etkinliğin piyasada yaygın şekilde tanınmasından dolayı CHINAPLAS’ın başarılarının çok doğal ya da kolay elde edildiğini düşünebilir. Ama herkes bunun

72

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

aslında bu kadar kolay olmadığını biliyor. CHINAPLAS fuarının başarısı sıkı çalışma, azim, sürekli gelişim arayışları, pazar ihtiyaçlarına duyarlılık, dahili takımlar arasındaki yaratıcılık, sorunsuz işbirliği ve farklı işbirliği ortakları ile elde edildi. Son 24 ay çok zor geçti ama karşılığında olumlu sonuçlarla çıktı” diye konuştu. “Ziyaretçiler, özel ilgi alanlarına hitap eden stant kümelerini daha kolay bulabildikleri için fuar alanı düzenlemesinden oldukça memnun kaldılar.” YENİ ÜRÜNLER GÖRÜCÜYE ÇIKTI CHINAPLAS 2018’de ziyaretçiler sadece gelişmiş ürün ve hizmetlerini sergileyen yaklaşık

4 bin katılımcı ile buluşmakla kalmadı aynı zamanda bir dizi heyecan verici eşzamanlı etkinliğe katılma şansı yakaladı. Bu etkinlikler arasında “3. Endüstri 4.0 Konferansı”, “Tech Talk”, “Tıbbi Plastik Bağlantıları” ve “Tasarım x İnovasyonuna CMF İlhamı” yer aldı. Eşzamanlı etkinlikler ziyaretçiler arasında oldukça ilgi gördü ve çoğu oturum tam kapasite ziyaretçi sayısına ulaştı. Buna ek olarak CHINAPLAS 2018’de 120’den fazla küresel veya Asya menşei ürün lansmanı yapıldı ve bu teknoloji odaklı ticaret fuarından yeni fikir sahibi konuklara ilham kaynağı oldu. P


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

73


PLASTPAK 2018 FUARI’NA ZİYARETÇİ AKINI 74

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145


Plastik-Ambalaj sektörleri ile Ağaç İşleme Teknolojisi-Mobilya Yan Sanayi sektörlerini bir araya getiren PLASTPAK ve İZWOOD 2018 Fuarları, İzmir’de gerçekleştirildi. Fuarı, 25 ülkeden 567’si yabancı, toplamda 12.368 sektör profesyoneli ziyaret etti.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

75


T

ÜYAP tarafından düzenlenen Plastik-Ambalaj Sektörleri ile Ağaç İşleme TeknolojisiMobilya Yan Sanayi sektörlerinin en büyük buluşması PLASTPAK ve İZWOOD 2018 Fuarları, 10-14 Nisan 2018 tarihleri arasında Fuar İzmir’de gerçekleştirildi. Yurt içinden olduğu kadar yurt dışından da yoğun ziyaretçi ilgisiyle karşılaşan fuar, geçtiğimiz yıla göre yüzde 25 büyüyerek bir rekora imza attı. 25 ülkeden toplamda 206 firma ve firma temsilciliğini 17.000m2 kapalı alanda buluşturarak büyük bir başarı yakalayan fuarlar, 567’si yabancı toplamda 12,368 sektör profesyonelini bir araya getirerek sektörün gelişimi için önemli iş birliklerine zemin hazırladı. Türkiye’nin 54 farklı şehrinden gelen sektöre profesyonellerine de kapılarını açan fuarlar; Türkiye endüstrisinin büyümesi için çalışan tüm firmaların yeni pazarlara ulaşmasında önemli bir köprü oldu. Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV), Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) ve Ege Plastik Sanayicileri Dayanışma Derneği (EGEPLASDER) işbirliğiyle düzenlenen PLASTPAK; Plastik makineleri, kimyasal ve hammaddeler, kalıp, ısı ve kontrol cihazları, makine yan ve

76

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 144 PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 144

ara sanayi, hidrolik ve pnömatik sistemler, ambalaj makineleri, ambalaj ürünleri, ambalaj üretimine yönelik yardımcı cihaz, donanım ve sistemler, hammadde ve ara ürünler, hizmetler, geri dönüşüm ile ilgili ürünlere ev sahipliği yaptı. Ağaç İşleme Makine ve Yan Sanayisi İş Adamları Derneği (AİMSAD) iş birliğiyle düzenlenen İZWOOD 2018 ise; orman endüstrisi için makine, teknik donanım ve hizmetler, ağaç işleme makineleri, yüzey işlemleri makineleri, ağaç kesme makineleri, elektrikli ve mekanik el aletleri, mobilya üretim makineleri sektör profesyonellerine tanıttı. Aynı alanda eş zamanlı düzenlenen İzmir Mobilya Yan Sanayi, Aksesuarları, Orman Ürünleri ve Ahşap Teknolojisi Fuarı kapsamındaysa ahşap orman

ürünleri, mobilya aksesuarları, kimyasal malzemeler, boya, vernik, cila ve renklendiriciler, oturma grubu ve yatak üretim malzemeleri, üretim alet, ekipman ve yardımcı ürünler sergilendi. Bu yıl 10-14 Nisan 2018 tarihlerinde Tüyap Fuar İzmir’de gerçekleşen PLASTPAK ve İZWOOD Fuarları, 2020 yılında kapılarını açmak için şimdiden hazırlıklarına başladı. Fuara katılan PAGEV Başkan Yardımcısı Ahmet Meriç, PAGEV olarak TÜYAP ile işbirliği çerçevesinde destek verdikleri PLASTPAK Fuarının her geçen yıl daha da büyüdüğünü kaydederek, Ege Bölgesi ve çevre illerin plastik sektör temsilcilerinin fuara ilgi göstermelerinden memnuniyet duyduklarını da belirttii. P


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

77


5 KITADAN 23 ÜLKE

GEOFOAM KONGRESİ’NDE

EPSDER–EPS Sanayi Derneği tarafından düzenlenen 5. Uluslararası Geofoam Kongresi geniş bir katılımla Kıbrıs’ta gerçekleştirildi.

9

-11 Mayıs 2018 tarihleri arasında EPSDER–EPS Sanayi Derneği tarafından düzenlenen 5. Uluslararası Geofoam Konferansı, 5 kıta ve 23 ülkeden gelen katılımcılar ile Kıbrıs’ta gerçekleştirildi. Sektörün nabzını tutan etkinlik dolu dolu içeriği ile Türkiye’den ve dünyanın çok farklı coğrafyalarından alanında uzman akademisyenler, araştırmacılar, geoteknik mühendisleri, inşaat mühendisleri, zemin mekanikçileri, EPS Geofoam üreticileri, EPS

78

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

hammadde tedarikçileri, EPS imalatında kullanılan makine ve ekipman üreticisi firmalar ile inşaat sektörünün önde gelen müteahitlik

firmalarını, proje firmalarını ve müşavirlerini, STK temsilcilerini ve kamu ile özel sektör temsilcilerini bir araya getirdi.


EPS 50 YILLIK BİRİKİMİN ÜRÜNÜDÜR EPSDER Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Ateş yaptığı açılış konuşmasında,“ 1950’li yıllarda icat edilen Genleştirilebilir Polistiren EPS malzemesi, 1960’lı yılların sonlarından itibaren de EPS’nin Geofoam olarak Avrupa’da kullanılmaya başlandı. EPS ve EPS’nin Geofoam olarak mühendislik uygulamalarında kullanımı 50 seneyi aşan bir bilgi birikimi ve sektör tecrübesinin ürünüdür. EPS, 1970’li yıllardan beri ambalaj malzemesi ve ısı yalıtım malzemesi olarak Türkiye’de kullanılmaya başlanmış olmasına rağmen; Geofoam teknolojisi,

ülkemize ve çevre coğrafyamıza, ne yazık ki, son senelerde yavaş yavaş ulaşmaya başladı. Bu nedenle bu kongre ülkemiz ve çevre coğrafyamız açısından oldukça büyük bir öneme sahip. Bu özelliği ise konferası daha önce yapılmış 4 kongreden biraz daha farklı kılmakta. Bu konferans ile EPS Geofoam teknolojisinin inşaat mühendisliği uygulamalarında sunduğu avantajları ve sürdürülebilir çözümleri tüm inşaat ve geoteknik mühendisliği dünyasına bir kez daha ispatlama fırsatını hep beraber değerlendireceğimize inanıyorum” dedi. Geoteknik ve inşaat alanlarının

kesişim noktasına odaklanan 5. Uluslararası Geofoam Konferansı’nda, ‘‘ Hafif düşün, doğru yap’’ mottosu ile daha önce Oslo (1985), Tokyo (1996), Salt Lake City (2001) ve Oslo (2011) konferanslarından edinilen temel birikimlerin ışığında; i. Geofoam’un kullanım alanları, ii. Genleştirilmiş polistiren EPS, iii. Geofoam’un malzeme özellikleri ve modelleme, iv. Geofoam tasarım şartnameleri, v. Geofoam’un inşaat mühendisliğindeki uygulama alanları, vi. Geofoam teknolojisindeki yeni gelişmeler gibi birçok konuda sunum yapıldı.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

79


EPSDER Hakkında EPSDER - EPS Sanayi Derneği, Genleşebilen Polistiren (Expandable Polystyrene – EPS) üreticisi ve Genleştirilmiş polistirenden (Expanded Polystyrene) ısı yalıtım ve ambalaj malzemesi üreten sanayiciler tarafından “PÜD – Polistren Üreticileri Derneği” adıyla 1996 yılında Ankara’da kurulmuştur. 2006 yılından bu yana EUMEPS (Avrupa EPS Üreticiler Birliği) üyeliği bulunan EPSDER, yalıtım ve enerji verimliliği konularında farkındalık yaratmayı misyon edinmiştir. Bu amaçla 2007 yılında EPSDER Laboratuvarı’nın “ÇEVKAK - Çevre Enerji Verimlilik ve Kalite Kurulu İktisadi İşletmesi” olarak yapılandırılması ile Türkiye’nin ilk akredite özel ısı yalıtım malzemeleri

80

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

EPSDER Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Ateş

Konferansta işlenen konulara ilişkin uzman görüşlerinin masaya yatırıldığı paneller de düzenlendi. Geofoam teknolojisi ile yeni tanışan tasarımcılar, uygulayıcılar, kamu ve özel sektör yetkilileri ile konunun uluslararası uzmanları arasında bir köprü vazifesi gören 3 günlük etkinlik sonunda tüm katılımcılara katılım sertifikaları takdim edildi. EPSDER evsahipliğinde, 10 EPSDER üyesi firmanın sponsorluk desteği ile gerçekleştirilen kongrede TOBB – Plastik Kauçuk Kompozit Sanayi Meclisi, KGM – Karayolları Genel Müdürlüğü, TMB – Türkiye Müteahitler Birliği, PAGEV - Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı, YTMK Yollar Türk Milli Komitesi, EUMEPS - Avrupa EPS Üreticiler Birliği, IGS – Uluslararası Geosentetikler Derneği, Türkiye İMSAD – Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği, İZODER – Isı, Su, Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği ise kongreyi destekleyen kurumlar içerisinde yerini aldı.

laboratuvarına sahip olmuştur. 2012 yılından bu yana ÇEVKAK’ın Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Avrupa Birliği tarafından “Onaylanmış Kuruluş” olarak görevlendirmesine dair tebliğ yayınlanmıştır. EPSDER – EPS Sanayi Derneği’nin EUMEPS üyeliği dışında, Türkiye İMSAD - Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği, PAGEV Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı, İZODER – Isı, Su,Ses, Yangın Yalıtımcılar Derneği ve TOBB – Türkiye Odalar Borsalar Briliği Plastik, Kauçuk, Kompozit Sanayi Meclisi Üyeliği bulunmaktadır.

EPS (Genleştirilebilir Polistiren) Geofoam Hafif Dolgu Malzemesi Nedir? EPS Geofoam (Hafif dolgu) teknolojisi ilk olarak 1972 yılında “Norveç Yol Araştırma Laboratuvarı” tarafından karayolu uygulamalarında oturmaların azaltılması amacıyla hafif dolgu malzemesi olarak kullanılmıştır. 1970’li yıllarda kullanılmaya başlayan hafif dolgu malzemesi geofoam ilk olarak İskandinav ülkelerinde, daha sonra Batı Avrupa, Amerika ve Japonya’da kullanılmaya başlanmıştır. P


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

81


Innovation Alliance kapılarını açıyor

Fiera Milano’da gerçekleştirilecek Innovation Alliance fuarı, 54 ülkeden 2656 katılımcıyı ağırlayacak. Uluslararası pazar bu endüstri geliştirme projesine odaklanmış durumda.

F

iera Milano’da 29 Mayıs - 1 Haziran 2018 arasında gerçekleşecek olan yeni ticaret fuarı Innovation Alliance için beklentiler yükseliyor. Etkinlik, tarihte ilk kez tedarik zinciri mantığı gibi ortak bir paydada buluşan beş etkinlikten oluşuyor: plastik ve kauçuk endüstrisi için örnek etkinlik PLAST; işleme ve ambalajlama teknolojileri için öncü etkinlik IPACK-IMA; et işleme ve ambalajlama konusunda uzmanlaşmış etkinlik ET-TECH; ticari ve endüstriyel baskı endüstrisine adanmış yeni format Print4All; ve endüstriyel çözümler, depo yönetimi, malzeme depolama ve toplama işlemleri

82

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

için yenilikçi çözümleri ve entegre sistemleri bir araya getiren etkinlik Intralogıstıca Italia. 54 ülkeden 2656 katılımcının ziyaret etmesi beklenen fuar alanı toplam 126.585 m2 olacak. The Innovation Alliance Endüstri 4.0’ın gittikçe artan popülaritesi sayesinde, yeni entegrasyon perspektiflerine giderek daha fazla odaklanan yenilikçi ve ortak alanlarından oluşan tedarik zincirini baz almış durumda. Aynı zamanda İtalya’yı dünyanın ikinci sanayi makineleri üreticisi yapan öncü endüstriyel segmentleri de görücüye çıkarıyor. The Innovation Alliance İtalya’daki endüstriyel makineler ve Avrupa’nın

önde gelen sektör etkinliklerinden biri olan bu en büyük etkinliğe ev sahipliği yapan ve aslında Fiera Milano sergi bölgesinin tamamını oluşturan 17 stant alanında gerçekleşecek. Yenilikçi pazarların İtalya’da toplam 23,7 milyar Euro’luk bir ciro ve 70.000’den fazla çalışan ile (2017’nin ilk konsolide sonuçları ACIMGA, AMAPLAST, ANIMA, ARGI, UCIMA tarafından sunuldu) faaliyet gösterdiği ve çoğu durumda %70’e yakın bir ihracat seviyesine ulaştıkları, bu nedenle de İtalya’nın endüstriyel ürünlerinin dünyanın dört bir yanında büyük beğeniyle karşılandığı görülüyor.


54 ülkeden katılım bekleniyor Beş etkinlik tarafından sunulan özel takdim, bu sergi projesinin odağı olacak. Bununla birlikte, şirketlerin günümüz pazarında rekabetçi olmaya devam etmelerini sağlamak için yeni materyaller ve teknolojiler ile Araştırma ve Geliştirme alanlarına dair kapsamlı bir bilgi edinme olanağı da sunulacak. “Ticaret fuarları pazarın gelişimini öngörmeyi hedefliyor” şeklinde konuşan Fiera Milano Başkanı Lorenzo Caprio, sözlerine şu şekilde devam etti: işte bu yüzden tüm ilgili etkinlik organizatörlerinin güçlü bir şekilde inandığı bu projeyi paylaşıyoruz. Bu uluslararası buluşma, ilginç içerikler ve fırsatlar sunacak. Fiera Milano ve ICE (İtalyan Ticaret Ajansı) tarafından yürütülen tekli etkinlik ve birliklerinin tanıtımı, dünyanın her yerinden endüstri oyuncuları için The Innovation Alliance’ı Avrupa’nın en büyük etkinliklerinden biri olarak konumlandırıyor.” Geniş ve kapsamlı bu sunu, bu etkinliği Avrupa’da gerçekten eşsiz bir konuma taşıyor. Özellikle de uluslararası oyuncular için bu sununun dikkat çekici özelliği, her şeyin bağlantılı olduğu bir sistem mantığında bu endüstri hakkında daha fazla bilgi sahibi olmalarını sağlayacak ilgi çekici katma değer bulabilecek olmaları. Organizatörlerin ve ICE’nin çabaları sayesinde 51 ülkeden 1000 üst düzey en iyi alıcı, çok sayıda uluslararası operatöre eşlik edecek. Büyük imalat şirketlerinin üst düzey yöneticileri, fuarda sergilenen teknolojiyi değerlendirip satın alabilecek. ICE (İtalyan Ticaret Ajansı) Başkanı Michele Scannavini “Innovation Alliance İtalya’nın ileri düzey teknolojik sunusunu sergilemek ve

ihracat alanında faaliyet gösteren ve sonuçlarının İtalyan kalitesinin en yüksek seviyede yer aldığını koyan bir dizi sektörü desteklemek konusunda önemli bir etkinlik olacaktır.” yorumunu yaptı ve ekledi: “Innovation Alliance için Mise ve ICE arasındaki sinerjinin bir teyidi olarak ICE’nin bu sunuya katılımı, en yüksek büyüme potansiyeline sahip ana pazar alıcılarının dikkatini de çekecek. ” SEKTÖR: 4.0 KALKINMASINA YÖNELEN AKILLI ENDÜSTRİYEL MAKİNELER Endüstrinin dünya çapında değiştiği bir dönemde, özellikle de 4.0 teknolojisinde özetlenebilecek teknolojik gelişmelere giderek daha çok yer veren endüstriyel makine sektöründen, piyasanın bu teknolojik kalkınmasına ayak uydurması için kalitatif bir sıçrama yapması isteniyor. Yenilik sadece mekatronik ve ileri düzey robotlar tarafından giderek daha fazla karakterize edilen teknolojik ilerlemeyle değil, aynı zamanda yeni fırsatları ve entegrasyon dinamikleri ve diğer segmentlerle olası sinerjilere odaklanmak için eğitilmiş profesyonellerin varlığıyla da bağlantılıdır. Mükemmele ulaşmak ve mükemmeliyetlerini doğrulamak

isteyen şirketler ve uluslararası pazarlarda liderliğini sürdürmek isteyen İtalyan şirketleri, bu “akıllı üretim” yaklaşımına giderek daha fazla yöneliyor. Bu nedenle, İtalyan şirketlerinin bu devrime ayak uydurabilmesi için güncel mali ölçütler, süper ve hiper değer kayıpları devreye girmiştir. Eğitime ve çalışanlara bilgi tazeleme kurslarının düzenlenmesi için 300 bin avroya kadar %40 vergi indirimi ödenmesine özel bir önem gösterilmektedir. The Innovation Alliance bu devam eden kalkınmanın itici gücü olarak rol oynayacaktır. Sergilenecek olan sayısız çözüm ve bu konuda düzenlenecek çeşitli etkinlikler sayesinde, The Innovation Alliance, bu değişim hakkında daha fazla bilgi edinme ve 4.0 teknolojilerini özellikle konsolide iş süreçlerinde kullanıp kullanılmayacağı ve nasıl değerlendirileceğini ele almak üzere bir fırsat niteliği taşıyacaktır. Dairesel ekonomi, enerji tasarrufu ve sahtecilik, önemli gündem konuları olacak. Bu yönüyle etkinlik, özellikle üretim hatlarının tasarlanmasında ve kullanılacak teknolojilerin seçiminde anahtar rol oynayacak olan yüksek nitelikli operatörlere hitap edecek.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 142

83


İtalyan yapımı ürünler görücüye çıkıyor Made in Italy (İtalyan Yapımı) etiketi, dünyaya ihraç edilen İtalyan yapımı ürünlerin mükemmelliğini tanımlar. Sektörler arasında güçlü sinerjilere ve teknolojiler arasındaki entegrasyona yönelen endüstriyel makineler söz konusu olduğunda, aynı zamanda karmaşık üretim sorunlarını çözme yeteneğine sahip ve özel çözümlerden oluşan istekleri talep eden bir İtalyanlığı ifade ediyor. İtalyan yapımı makineler, “Made with Italy” olarak adlandırdığımız ve araçsal mekanik mükemmelliğinin dünya çapında mal ve ürün üretmek için bir zorunluluk haline geldiği yeni piyasayı besliyor. Pazar rakamları, ihracatın her zamanki gibi güçlü olduğunu, ancak yerel talebin yeniden yükselişte olduğunu gösteriyor. The Innovation Alliance’ın bir parçası olacak olan imalat şirketlerinin taşıdığı önem, 2017 ön yıl sonu verileri (İtalyan pazarı) ile doğrulanmıştır. Kauçuk ve plastik işleme makineleri sektörü, 4,5 milyar avro değerindedir ve bu rakam, ciro açısından %5’lik bir artışı ve yapılan %70 oranında ihracatı (kaynak: AMAPLAST) temsil etmektedir. Toplam değeri 10,8 milyar Euro olan ambalaj ve işleme sektörü cirosunda +%5,9’luk bir artış ve %69 oranında bir ihracat gerçekleşmiştir (kaynak: Ucima ve ANIMA verilerinden elde edilen IPACK-IMA Araştırma Merkezi). Endüstriyel baskı ve dönüştürme makineleri segmenti, %13’lük bir büyüme ve 3,3 milyar Euro (kaynak: Acimga ve ARGI) değerinde bir ciroya ve %67 oranında bir ihracat hacmine ulaşmıştır. İç lojistik segmenti bile %5,4’lük bir büyüme kaydetmiş, toplam cirosu 5,2 milyar Euroya ve ihracatı ise %36’ya ulaşmıştır (kaynak: ANIMA). Bu sektörlerde İtalyan ihracatına yönelik hedef ülkelerin sayısı fazladır: Almanya, İspanya ve Fransa, lojistik haricinde tüm segmentlerde ilk alıcı konumunda iken, ABD en çok alım yapan Avrupalı olmayan taraftır. The Innovation Alliance İtalya’nın 84

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

sanayi makineleri ihracatının ve uluslararası ticaretin hareket ettiği yönleri anlamak için uygun bir test alanı olacaktır. ETKİNLİKLER: “THE INNOVATION ALLIANCE” NEYİ HAREKETE GEÇİRECEK İki popüler etkinlik (IPACK-IMA ve PLAST), birkaç yıl içinde geliştirilen iki proje (MEAT-TECH ve INTRALOGISTICA ITALIA) ve gelecek vaat eden bir başlangıç (Print4All): The Innovation Alliance’da yer alan beş etkinlik, endüstriyel makine pazarı ilgili ilginç bilgiler sunacak. PLAST: Tamamen AMAPLAST (İtalyan Plastik ve Kauçuk İşleme Makineleri ve Kalıp Üreticileri Birliği) tarafından kontrol edilen hizmet şirketi Promaplast Srl tarafından organize edilen ve plastik ve kauçuk malzeme endüstrisi teknolojilere dayanan etkinlik; IPACK-IMA: UCIMA (İtalyan Ambalaj Makineleri Üreticileri Derneği) ve Fiera Milano tarafından düzenlenen işleme ve ambalajlama teknolojisi sergisi; MEAT-TECH: Ipack Ima Srl tarafından organize edilen et endüstrisinde işleme ve ambalajlamaya odaklanan etkinlik; Print4All: tüm ortamlarda ve her türlü iletişim gereksiniminde baskı ve dönüştürme süreçlerine odaklanan yeni bir üye. Fiera Milano, ACIMGA (İtalyan Grafik, Dönüştürme ve Kâğıt

Endüstrisi Üreticileri Birliği) ve ARGI (İtalyan Grafik Endüstrisi Tedarikçileri Birliği) tarafından organize edilir; INTRALOGISTICA ITALIA: Endüstriyel işleme, depo yönetimi, malzeme depolama ve toplama operasyonları için en yenilikçi çözümlere ve entegre sistemlere ayrılmıştır. Deutsche Messe ve Ipack Ima Srl tarafından düzenlenen etkinlik, uluslararası CeMAT ağının bir parçasıdır. SİNERJİLER: İŞ BİRLİKLERİ, KURUMLAR, UZMAN İŞ ALANLARI Etkinlik, iki büyük Avrupa ticaret fuarı düzenleyicisinin - Fiera Milano ve Deutsche Messe- ve başlıca tedarik zinciri İtalyan birliklerinin yeterliliklerini bir araya getiriyor: ACIMGA (İtalyan Makine İmalatçıları Grafik, Dönüştürme ve Kağıt Endüstrisi Derneği), AMAPLAST (İtalyan Plastik ve Kauçuk İşleme Makineleri ve Kalıp Üreticileri Birliği), UCIMA (İtalyan Otomatik Paketleme ve İşleme Makineleri Üreticileri Birliği UCIMA’nın düzenlediği sergi) ve ARGI (İtalyan Grafik Endüstrisi Tedarikçileri Birliği). Etkinliğe ayrıca uzman yayımcılar, kategori dernekleri, okullar ve eğitim enstitüleri, araştırma enstitüleri ve girişimleri The Innovation Alliance’ın tedarik zinciri yaklaşımını zenginleştirecek tekli etkinliklere bağlı birçok başka kuruluş da katılıyor olacak. P


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

85


MEZOTERAPİ

CİLDİNİZİ CANLANDIRAN YENİLİK

yıllar içinde hırpalanan, çalışma koşullarından dolayı deforme olan ciltler için tamamlayıcı tıbbın, derinin orta tabakasına yaptığı onarım süreci olan mezoterapi , artık uzman doktorlar aracılığı ile yapılacak Tamamlayıcı tıbbın bir yöntemi olup, derinin orta tabakası aracılığıyla, estetik veya tedavi için yapılan medikal bir uygulamadır. Seçilen ilacın küçük dozlarda ve özel iğneler kullanılarak belirli tekniklerle cilt içine verilmesidir. Uygulama sonrasında derinin orta tabakasında yer alan kılcal damarlara ulaşan ilaç süratle etkisini gösterir. En az risk ve masrafla en iyi etkinlik sağlanır. 1952 yılında Fransa’da Dr. Michel Pistor tarafından ilk intradermal enjeksiyonu yaparak tıbbi olarak ilk mezoterapi girişimini başlatmış olup tıp literatürüne “Mezoterapi“ teriminin girmesini sağlar. 60 yıldır Avrupa’da yaygın olarak kullanılmakta olup konuyla alakalı çok sayıda çalışmalar yapılmaya devam etmektedir. Günümüzde Fransız Mezoterapi Derneği dışında Cezayir, Arjantin, Belçika, Brezilya, Kolombiya, İngiltere, Almanya, Yunanistan, İsrail,

Hazırlayan : Uzm. Dr. Özlem Küsken Göztepe E.A.H : ozlemkusken

86

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

İtalya, Meksika, Portekiz, Rusya, İsviçre, İspanya, Tunus, Türkiye, Venezüella da da Ulusal Mezoterapi Dernekleri kurulmuştur. Mezoterapi başlangıçta kas iskelet sistemi ile ağrı kontrolü için kullanılan tamamlayıcı tıp uygulaması iken günümüzde estetik amaçlı uygulamalarda da yer almaktadır. Mezoterapinin kullanım avantajları; oral ya da damardan alinan ilaclar her zaman hedef bölgeye ulaşamamaktadır. İlaçların bir kısmı vücut tarafından emilemeden dışa atılmaktadır ya da ilaç vücuttayken diğer dokulara da istenmeyen zararlar vermektedir. Mezoterapide ise böyle bir risk olmayıp ilaçların minimal dozlari problemli bölgeye direk uygulanmaktadır. • Sonuçlar hızlı ve kesindir. • Doğru kişiler tarafından uygulandığı sürece yan etki oluşmaz • Kişinin günlük aktivitesini etkilememektedir • Kısa sürede uygulanmaktadir • Diğer kozmetik yöntemlere göre çok daha etkin sonuçlar sağlanmaktadır


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

87


CİLT DÜŞMANI ÇEVRESEL ETKİLER Cildimizi yıpratan ve yaşlandıran bir çok etken bulunmaktadır. Yaş, çalışma şartları, yaşam koşulları, kişisel alışkanlıklar ve genetik yapı bunların başında gelir. Deri yaşlandıkça kan dolaşımı azalarak beslenme ve oksijenlenmesi düşer bu nedenle kırışıklıklar meydana gelir. Öte yandan yukarıda sıralanan etkiler

bu süreci hem hızlandırır hem daha etkili şekilde bu belirtilerin görülmesini sağlar. Mezoterapi bu etkiler altında kalan cildin sağlığına tekrar kavuşmasını ve yıpranmamış görüntünüze tekrar kavuşmanızı sağlar. Botulinum toksini, dolgı, lazer, peeling gibi yan tedavilerle de etkisini arttırır. Hastanın durumuna göre 15 günlük, aylık ya da daha geniş

zaman periyotlarında uygulanabilir. Ortalama 2-3 seans sonunda daha belirgin ve kalıcı etkiler gözlemlenir. Düzenlenen yasa ile mezoterapinin güzellik merkezi çalışanlarından alınarak uzman doktorlar tarafından uygulanması sağlanarak hastaların daha doğru bir tedavi elde etmesi amaçlanmıştır.

MEDİKAL ESTETİK MEZOTERAPİ UYGULAMA ALANLARI Yüz, boyun, dekolte mezoterapisi: Cildi canlandırmak, sarkmaları toparlamak, kırışıklıkları açmak ve ileride oluşabilecek olan etkileri azaltmak için yapılır. Cilde ferah ve parlak bir görüntü kazandırır. 10 günde ya da haftada 1 cildin yapı taşlari istenirse dolgu ürünüyle beraber cilde verilir. Uygulanacak olan vitamin, mineral, peptid, aminoasit, kollajen sentezini destekleyecek mezoterapi ürünleri derinin 1-2 mm derinliğine yapılır.

88

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

Saç mezoterapisi: özellikle saç dökülmesi, seyrelme problemleri, saç canlandırma için tercih edilen yöntemdir. Saç için faydalı maddeler, vitamin ve minerallerin direk saçlı deriye verilmesi sac sağlığını olumlu etkiler. Saçlı deride kan dolaşımını canlandırarak dökülmeyi durdurur ve yeni saç gelişimini sağlar. Kellik erkeklerin 2/3’ünde gorüldüğü gibi kadınların da önemli sorunları arasındadır.

PRP Mezoterapi: Kisiden alınan az miktarda kanın santrifüj işleminden geçirilerek bileşenlerine ayrıştırılması ve az miktarda çıkan platelet yönünden zengin plazmanin enjeksiyon yöntemiyle deriye, saç derisine, hasarli dokuya verilmesidir. Plateletler canli iken deriye verildigi zaman büyüme faktörlerini salgılar. Cildin gençlesmesine, hasarli dokunun onarılmasına yardımcı olur. P


BİLİNÇLİ BİR TOPLUM AYDINLIK BİR GELECEK GÜZEL BİR ÜLKE ve DAHA YAŞANILABİLİR BİR DÜNYA İÇİN AMBALAJ ATIKLARINI KAyNAĞINDA DOĞRU AYRIŞTIRARAK GERİ DÖNÜŞÜME SEN DE DESTEK OL

pagcev pagcev pagevtv pagcev

PAGÇEV, T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Ambalaj Atıklarının Yetkilendirilmiş Kuruluşudur PAGÇEV bir PAGEV GERİ DÖNÜŞÜM İKTİSADİ İŞLETMESİDİR

pagcev.org

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

89


Sorumlu endüstriyi hedeflemeliyiz Polytalk 2018 Konferansı’nda konuşan Eroğlu: “Sanayicinin işi tüketicilerin hayatını kolaylaştıran ürünler üretmekle bitmez, atıkların geri dönüştürülüp, çevreyle uyumunu sağlamak da bizim görevimizdir.”

P

olyTalk 2018 Konferansı Malta’da düzenlendi. İki gün süren etkinlik; siyaset, endüstri, medya, STK ve akademisyenlerden oluşan 190’dan fazla üst düzey yöneticiyi biraraya getirdi. Dünya çapında deniz kirliliğine dair döngüselliği, atık yönetimini ve diğer çözümleri geliştirmek için düzenlenen konferansa WFO (Waste Free Oceans) Ortadoğu, Afrika ve Türkiye Başkanı Yavuz Eroğlu da katıldı. PolyTalk 2018 konferansında Deniz Atıklarının azaltılması ile ilgili çalışmalarını katılımcılar ile paylaşan PAGÇEV Başkanı Eroğlu, yaptığı konuşmada; “Önemli olan Sorumlu Endüstri olmaktır. Hiçbir sanayinin işi tüketicilerin hayatını kolaylaştıran ürünler üretmek ve satmakla bitmez, atıkların geri dönüştürülüp, çevreyle uyumunu sağlamak da bizim görevimiz ve bu işimizin sürekliliğini sağlar” dedi. DENİZLERDE SIFIR PLASTİK ATIĞA DOĞRU Malta St. Julian’da “Denizlerimizi çöpten birlikte kurtaralım” sloganı altında düzenlenen PolyTalk

90

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

2018, siyaset, sanayi, medya, sivil toplum kuruluşları, bilim çevreleri ve akademiden 190’ı aşkın üst düzey temsilciyi bir araya getirdi. 26 ve 27 Nisan tarihlerinde gerçekleşen etkinlik, döngüselliğin arttırılması, atık yönetimi ve dünya denizlerindeki çöp miktarını azaltmaya yönelik diğer önlemleri geliştirmek amacıyla paydaşlar arasında yeni ortaklıkların kurulduğu bir platform oldu. “Hepimizin hedefi aynı, o da denizlerimizi ve denizlerdeki doğal ortamı korumak” diyen PlasticsEurope Başkanı ve Versalis (Eni) CEO’su Daniele Ferrari şöyle devam etti: “PolyTalk 2018’de dünyada denizlere karışan atıklar konusunda bilinç uyandırmakla kalmıyor, somut stratejiler belirleyip yeni ortaklıklar geliştirmeyi hedefliyoruz. Sektörümüzün belirli alanlardaki çabalarını ve iş birliğini arttırmayı, bilgi eksiklerimizi belirlemeyi, atık yönetimi altyapılarını iyileştirmeyi tartışacağız.” Plymouth Üniversitesi Deniz Biyolojisi öğretim üyesi Richard Thompson, kaynakların ve etkilerin anlaşılması için daha çok araştırma yürütülmesi

kadar, plastik ürünlerin yaşam döngüsünün sonunu da dikkate alacak şekilde tasarlanmasının önemine değindi: “Bence en önemli önceliklerimizden biri, plastik ürünlerin yaşam sonu fırsatları daha etraflı düşünülerek tasarlanması, mümkünse ürün ömrü sonunda geri dönüşüm potansiyelinin arttırılması.” Konferansta, atık yönetimi altyapıları ve yönetmeliklerinin çöpü azaltmaktaki muhtemel katkıları da tartışıldı. Avrupa Komisyonu Çevre, Denizcilik ve Balıkçılık İşlerinden Sorumlu Üyesi Karmenu Vella, denizlerdeki çöpü azaltmak amacıyla Avrupa tarafından başlatılan Döngüsel Ekonomi Paketi ve Plastik Stratejisi gibi girişimleri tanıttı. “Avrupa Komisyonu’nun yeni plastik stratejisi, daha akıllı, yenilikçi ve sürdürülebilir bir plastik sektörü vizyonunu ortaya koyuyor. Kaynaklarımızı verimli kullanmak çevre, toplum ve ekonomi açısından çok mantıklı. İş birliği yaptığımız takdirde, endüstriyel faaliyetlerimizi yönetmenin daha yeni ve iyi yollarını bulma imkanımız olur” dedi.


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

91


Çevreci çözümler için işbirliği PolyTalk 2018 Konferansı’nda, Dünya Plastik Konseyi ve Global Plastik İttifakı gibi sektör inisiyatiflerinin rolü de vurgulandı. “Avrupa’nın ve dünyanın lider plastik üreticileri, çevreyi koruyacak çözümler bulmak için işbirliği yapıyor” diyen Dünya Plastik Konseyi Başkanı ve LyondellBasell Genel Müdür Yardımcısı Jim Seward, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugüne kadar 40 ülkeden 74 plastik sektör derneğinin imzalamış olduğu küresel bildiri açıklandığı günden beri 355 proje 92

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

planlandı, başlatıldı veya tamamlandı.” Malta Ekonomi, Sürdürülebilir Kalkınma ve İklim Değişikliği Bakanı Jose A. Herrera ise bölgesel düzeydeki çözümlerin önemine değindi. “Deniz ortamının korunması ve kollanması, Malta’nın Çevre Gündemi’ndeki en büyük önceliklerden biri. Akıntıya kürek çekmek istemiyorsak hepimizin daha temiz denizler için birlikte çalışması gerekiyor.” PolyTalk 2018, denizlerin temizlenmesine yönelik

bir yol belirlerken özellikle Akdeniz’deki sorunlara odaklandı. Etkinlik ayrıca sektörün çabalarını desteklemenin, bilgi eksiklerinin belirlenmesinde araştırma ve yenilikçiliğin rolünü genişletirken deniz çöplerine karşı eyleme geçilmesinin platformu görevini üstlendi. Vatandaşların davranış biçimlerini değiştirecek eylemler ve stratejilerin yanı sıra doğru atık yönetimi altyapılarının uygulanmasının önemi gibi konular her alandan paydaşlarla tartışıldı. P


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

93


Türk-Katar ortaklığıyla 5.2 milyar dolarlık yatırım 5.2 milyar dolarlık doğalgaza dayalı kimya tesisi Trakya Havzası’na kuruluyor. 1 milyon tonluk polietilen ve polipropilen üretimi gerçekleştirecek tesis, cari açığı yılda 1.4 milyar dolar azaltacak.

Y

abancı yatırımcılar, Türkiye’ye gelmeye devam ediyor. Türkiye merkezli Metcap Energy Investments ile Katar merkezli Fusion Dynamics, Trakya havzasında 4 milyar dolarlık doğalgaza dayalı kimya tesisi kuruyor. 1 milyon tonluk polietilen ve polipropilen üretimi ile Türkiye’nin cari açığı da yılda 1.4 milyar dolar azalacak. Kırklareli ve Karaman’da inşası süren 1.2 milyar dolarlık doğalgaz kombine çevrim santralları da Türkiye’nin

94

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

toplam elektrik üretiminin yaklaşık yüzde 5’ini tek başına karşılayacak. Türkiye merkezli Metcap Energy Investments ile Katar merkezli Fusion Dynamics tarafından, yüzde 50-50 ortaklıkla kurulan MetCap Petrochemicals, Türkiye’de toplam 5,2 milyar dolarlık yatırım için düğmeye bastı. Trakya havzasında kurulacak ve 4 milyar dolarlık yatırımla hayata geçirilecek doğalgaza Dayalı Kimya Tesisi’nde, toplam 1 milyon tonluk polietilen ve polipropilen

üretilecek. Söz konusu tesisle Türkiye’nin cari açığı da yılda 1.4 milyar dolar azalacak. Bunun yanında, Kırklareli ve Karaman’da inşası devam eden 1.2 milyar dolarlık doğalgaz kombine çevrim santralları da Türkiye’nin toplam elektrik üretiminin yaklaşık yüzde 5’ini tek başına karşılayacak. MetCap Petrochemicals, Verbena Enerji and Komet Enerji aracılığıyla yapılacak yatırımlara ilişkin anlaşmalar dün Ankara’da imzalandı.


Dev tesis Trakya Havzası’nda

inşa edilecek

Anlaşma kapsamında; Türkiye’de Trakya havzasında hayata geçirilecek 4 milyar dolarlık tam entegre doğalgaza dayalı kimya tesisi, yıllık 2,6 milyon ton metanol ve 1 milyon tonluk hafif olefin üretim kapasitesine sahip olacak. Söz konusu ürünlerden 400 bin tonluk polietilen ve 600 bin tonluk polipropilen elde edilecek. Bugün Türkiye’nin yıllık polipropilen tüketimi 2.2 milyon ton seviyesinde bulunurken, bunun maddi karşılığı ise yılda 3.1 milyar dolara denk geliyor. Yıllık tüketim miktarının 2.1 milyon tonu ithal ediliyor. Polietilen alanında da durum farklı değil… Türkiye’de yılda 2.1 milyon tonluk; diğer bir deyişle yaklaşık 3 milyar dolarlık polietilen tüketimi gerçekleşiyor. Bunun 1.8 milyon tonluk bölümü ise ithalat aracılığıyla temin ediliyor. Petrokimya kompleksinin yanı sıra Kırklareli ve Karaman’da inşası devam eden ve toplam 1.2 milyar dolar dolarlık yatırımla hayata geçecek doğalgaz kombine çevrim santralları ortaklığın ana faaliyet alanlarından bir diğeri olacak. 1.550 MW’lık kurulu güce sahip olacak santralların yüzde 63’e varan net verimlilikle çalışması öngörülüyor. GENERAL ELECTRIC İŞLETECEK Verbena Enerji ve Komet Enerji bünyesinde bulunan santrallar en gelişmiş teknolojilere ev sahipliği yapacak. Her iki santralda da General Electric’in 9HA.02 model türbinleri kullanılacak; dünyanın en büyük, en verimli ve olası kesintilere karşı en esnek sistemi santrallara entegre edilecek. Her iki santral da General Electric tarafından inşa edilecek ve işletilecek. Doğalgaza dayalı kimya tesisinin tüm enerjisini sağlayacak santrallar bunun yanında Türkiye’nin toplam elektrik üretiminin yaklaşık yüzde 5’ini; diğer bir deyişle 4 milyon kişinin elektrik tüketimine eşdeğer bir miktarı tek başına karşılayacak.

2020 YILINDA HAYATA GEÇECEK Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Fusion Dynamics Başkanı Mohammed Al-Hajri, MetCap ile birlikte enerji ve petrokimya alanındaki bu projeleri hayata geçirmekten ve Türkiye ekonomisine katkıda bulunmaktan gurur duyduklarını ifade ederken, “Doğalgaz uzun vadede güç santrallarının en büyük yakıtı olmaya devam edecek. Bu kapsamda, büyük dinamizme sahip enerji pazarında; yüksek verimlilik ve esnek teknolojiye sahip olmak, rekabet avantajının ana unsuru olarak öne çıkıyor” dedi. 2020 yılından itibaren faaliyet geçecek tesisler fazlar halinde devreye alınacak ve 2023 yılında tüm yatırımlar tamamlanmış olacak. AL-HAJİRİ AİLESİNİN KATAR merkezli Fusion Dynamics, gayrimenkul, inşaat, turizm, enerji, sağlık üretim, bilişim teknolojileri ve ağır sanayi gibi farklı iş kollarında faaliyet gösteriyor. Al-Hajiri Ailesi’nin sahibi olduğu Fusion Dynamics, dünyanın en prestijli marka ve kurumlarıyla gerçekleştirdiği iş birlikleriyle Katar pazarı ve Körfez coğrafyasına önemli katma değer sağlıyor. Türkiye’deki enerji varlıklarının

önde gelen geliştiricisi ve yatırımcısı konumunda bulunan MetCap Energy Investments ise son 10 yılda hayat geçirdiği 5.000 MW’lık kurulu güce sahip rüzgâr, güneş ve doğalgaz santrallarıyla enerji üretimi alanında faaliyet gösteriyor. Su odaklı bir sürdürülebilirlik anlayışını yatırım felsefesinin temeline koyan MetCap, teknolojiyi yakından takip ederek yüksek inovasyonu iş süreçlerine entegrasyonuna öncülük ediyor. YILDA 1.4 MİLYAR DOLAR TÜRKİYE’DE KALACAK MetCap Energy Investments ve MetCap Petrochemicals Başkanı Dr. Celal Metin söz konusu kimya tesisiyle Türkiye’nin polipropilen ve polietilen ithalatının yüzde 30’una karşılık gelen bir miktarı Türkiye’de üreteceklerinin altını çizerken, “Bu da Türkiye’nin toplam ithalatını yaklaşık 1.4 milyar dolar azaltırken, Türkiye ekonomisine önemli bir katkıda bulunacak. Gelecek yıllarda göğsümüzü kabartacak bu projelerde, Fusion Dynamics gibi bir şirketle işbirliği yapmaktan da son derece memnunuz” ifadelerini kullandı. Söz konusu yatırımlara ilişkin nihai anlaşmalar; gerekli otoritelerden alınacak onayların ardından yürürlüğe konulacak. P

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

95


Sanayiciye elektrik şoku

1 Nisan itibariyle uygulanan ‘Son Kaynak Tedarik Tarifesi Hakkında Tebliğ’ ile sanayici, elektrik faturalarındaki birim fiyatta yüzde 25 ile yüzde 30 arasında değişen zamlarla karşılaştı.

O

rganize Sanayi Bölgeleri (OSB) başta olmak üzere yüksek enerji tüketenlere yönelik yapılan düzenleme Türkiye’nin elektrik tüketiminin 4’te 1’ini oluşturan ve yaklaşık 62 milyar kilovatsaatlik tüketimi olan 270’e işletmeyi yakından ilgilendiriyor. Yeni düzenlemeye göre son kaynak tedarik tarifesi ile elektrik tedarik edecek olan, yıllık bazdaki tüketimi 50 milyon kilovatsaat ve daha fazla olan tüketiciler yüksek; 50 milyon kilovatsaatten daha az elektrik tüketenler de düşük

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

tüketimliler olarak tanımlandı. Tebliğin yürürlüğe girmesinin üzerinden 1 ay geçtikten sonra sanayicilere kullandıkları elektriğin ilk faturaları tebliğ edildi. Ulusal elektrik tarifesinin dışında bırakılan yıllık tüketimi 50 milyon kwh üzerinde olan abonelerin yanı sıra sanayicilerinin toplam yıllık tüketimi bu rakamı aşan OSB’lerin de uygulamanın içerisine alınması sanayicilere fatura şoku yaşattı. Ortaya çıkan yeni elektrik maliyetleri kullanım miktarına göre değişiklik gösterirken

sanayicilerin pek çoğu bir önceki aya göre en az yüzde 25 zamlı elektrik faturasıyla karşılaştı. Öte yandan her ay oluşacak pazar fiyatı ve dönemsel YEKDEM fiyat artışları nedeniyle bir sonraki fatura döneminin tahmin edilebilir olmaması da sanayicileri tedirgin ediyor. Girdi maliyetlerindeki artış nedeniyle rekabetçiliklerini kaybetme korkusu yaşayan sanayiciler, “çok tüketenin desteklenmek yerine cezalandırıldığı” bir sistemin sürdürülebilir olmadığını ifade etti.


5 bölge birleşti

ortak enerji aldı

Geçen yıl ulusal tarifede 20.52 krş/kwh olan birim fiyat, ilk uygulamanın yapıldığı nisan ayı ulusal tarifesinde 22.98 olarak belirlendi. Ulusal tarifeden elektrik alan sanayicilerin ilk etaptaki fiyat artışı yüzde 12 olurken, bu rakam üzerine eklenen YEKDEM referans fiyatı, sözleşme bedeli, fonlar, iletim ve dağıtım bedelleri gibi kalemlerle 25 ila 27 kuruş/ kwh’lara yükseldi. Bu arada sanayi kenti Bursa’da DOSAB, HOSAB, Bursa OSB, İnegöl OSB ve Nilüfer OSB bir araya gelerek daha düşük maliyetli enerji temin edebilmek için ulusal tedarikçi olan tek bir firma ile anlaştı. Bölge müdürlükleri nisan ayı fatura dönemi öncesinde sanayicilerine bilgilendirme yazıları göndererek oluşabilecek yüksek faturalar konusunda uyarılarda bulundu. Türkiye’nin üretim hacmi bakımından en büyük sanayi bölgelerinden biri olan Demirtaş Organize Sanayi

Bölgesi’nde (DOSAB) bu yılın mart ayında 21.09 olan elektrik birim fiyatı iletim, dağıtım ve fonlar gibi kalemlerle sanayicilere 23.76 krş/kwh olarak yansırken, nisan ayında birim fiyat yüzde 25’lik artışla 26.66 krş/kwh’ya yükseldi. İletim, dağıtım ve diğer kalemlerin de eklenmesiyle sanayiciye doğrudan yansıyan birim fiyatı nisan ayında 29.32 krş/kwh oldu. YÜKSEK FİYAT ZORLUYOR Benzer artış Hasanağa Organize Sanayi Bölgesi’nde (HOSAB) de yaşandı. HOSAB’lı sanayiciler nisan ayında 26.80 krş/kwh elektrik fiyatıyla yüzde 30’a yakın bir zam gördü. HOSAB Bölge Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada: “Elektrik fiyatının serbestleşerek arz/talep ile fiyatın belirlenmesi Türkiye çapında yaklaşık yarıdan fazlası OSB olmak üzere sadece 270 abonenin üzerine bırakılması, elektrik piyasasında farklı

fiyatları yaratmıştır. Mayıs ayı ilk haftasında oluşan piyasa fiyatlarına bakıldığında yüksek fiyatların devam ettiği görülmektedir. Sanayicilerimiz bir taraftan OSB dışında bulunan firmalara karşı rekabet gücünü yitirmekte, bir taraftan da maliyet artışlarını ürünlerine yansıtmanın kaçınılmazlığı arasında ezilmektedir. Bu uygulamaya maruz kalan OSB’ler olarak oluşan yüksek elektrik fiyatlarının sanayicilerimize izah etmekte oldukça çaresiz kalmaktayız” denildi. Uludağ Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Aydın da şu anda sanayicilere 22 krş/ kwh’dan elektrik temin ettiklerini, ancak iki OSB’nin birleşmesiyle genişleyen Uludağ OSB’de 50 milyon kwh tüketimin aşılarak önümüzdeki fatura döneminde elektrik birim fiyatının 30 ila 35 kuruşlar arasında değişen bir rakama çıkmasını beklediklerini kaydetti. P

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

97


Menemen Plastik İhtisas OSB gücüne güç kattı Menemen Plastik İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (İMPİOSB) müteşebbis heyeti ve yönetimi yeni katılan üyeleri ile güç kazanarak ve güven tazeleyerek çalışmalarına başladı.

T

ürkiye ve Ege’nin kalkınmasında önemli rol üstlenen Menemen Plastik İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (MPİOSB) müteşebbis heyeti ve yönetimi yeni katılan üyeleri ile daha da güçlendi ve güven tazeleyerek çalışmalarına hız verdi. Menemen Plastik İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde 20182022 Dönemi Müteşebbis Heyeti görevine başladı. Yeni dönemde de Müteşebbis Heyet Başkanı ve Yönetim Kurulu Başkanı değişmedi. Erdoğan Çiçekçi yeniden Müteşebbis Heyet Başkanlığı, Salih Esen’de yeniden Yönetim Kurulu Başkanlığı’na seçildi.

98

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

1400 KİŞİYE İSTİHDAM İzmir Menemen Plastik İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nin gelişmesi ve ekonomiye katkısını artırarak sürdürmesi için yeni dönemde de canla başla çalışacaklarını belirten Yönetim Kurulu Başkanı Salih Esen, “Çok zor bir coğrafyada kurduğumuz Bölgemizi bugünlere getirmek kolay olmadı. Bu zorlu süreçte hiçbir kurum ve kuruluştan kredi kullanmayarak kendi öz kaynaklarımızla bölgemizi faaliyete geçirdik. Üretime başlayan fabrikalarımız yaklaşık 1400 kişiye istihdam sağlıyor. Diğer fabrika inşaatları da devam ediyor. Bölgedeki parsellerde tam faaliyet başladığında 5 bin-6 bin kişilik istihdamı Türk Ekonomisine

kazandırmayı hedefliyoruz. Bölgedeki katılımcılarımızın inşaat ve üretim faaliyetleri devam ederken biz de kendilerine en iyi hizmeti verebilmek çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz” dedi. TAZE KAN GELDİ 2016-2018 Dönemi Müteşebbis Heyetten Salih Esen, Erdoğan Çiçekçi, Erol Paksu, Tahir Şahin, Esat Özdemir, Sevinç Bayer ve Cihangir Hür yeni dönemde de yer alırken, diğer üyeler değişti. 2016-2018 Dönemi Müteşebbis Heyette yer alan tüm üyelere OSB Yönetim Kurulu tarafından yaptıkları hizmetlerden dolayı plaket takdim edildi. P


Herşey control altında UNILOG B8 Kontrol sistemi Pazarın en gelişmiş kontrol sistemi: • WITTMANN 4.0 ile çevresel ekipmanların ful entegrasyonu • Tüm WITTMANN Grup ürünlerinde, standart LED durum göstergesi • 21,5" ekran • Ful HD çözünürlük (1920 x 1080) • Çoklu dokunmatik • Mekanik olarak döndürülebilen ekran • Çoklu kopyalanabilir makine ayar noktaları • Renkli makine durum göstergesi • Ekran bölebilme özelliği • Manuel hareketler için membrane tuşlar • RFID kullanıcı erişimi (giriş / çıkış) -Anahtar kartı ve anahtar kolye vasıtasıyla • Hareket kontrol

yakınlaştır

kaydır

WITTMANN BATTENFELD Plastik Makineleri Ltd. Şti.

Küçükyali iş merkezi | Girne Mahallesi, Irmak Sokak | F Blok No: 20 | TK-34852 Maltepe Istanbul Tel.: +90 216 550 93 14 | Fax: +90 216 550 93 17 | info.tr@wittmann-group.com


2X2 AİLE ŞİRKETLERİNDE DE 4 EDER S

on yıllarda, iş dünyası ile ilgili en popüler tartışma başlıklarından biri de “Aile Şirketleri”… Aile kavramının insanlık tarihinde, dinlerde, kadim gelenek ve kültürlerde ve hatta kapitalist sistemde önemli bir yeri olduğu muhakkak. Aile ile birlikte anılan bir diğer kavram ise miras… Aile şirketlerinin olduğu bir yerde aile ve miras kavramlarının ortaya çıkması son derece doğal.

100

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

Konunun felsefi yönü, insanın doğası ve sosyolojik evriminde edindiği yerin gelişmişliği başlı başına incelenmesi gereken bir konu olmasına karşın bu boyutunu bir yana bırakarak aile şirketlerini daha dar bir çerçeveden yorumlamak istiyorum. “Aile şirketleri mi, kurumsal şirketler mi daha iyi?” sorusu etrafında yapılan tartışmaların çok anlamlı olmadığını düşünüyorum. Çünkü

bir şirketi iyi ya da kötü yapan aile şirketi veya kurumsal şirket olması değil, iyi yönetilip yönetilmediğidir. İyi yönetilen bir şirketin temel paradigması; tüm parametreleri ÖLÇ-DEĞERLENDİR/YORUMLASTRATEJİ BELİRLE-UYGULA-DENETLE çerçevesinde ele almaktan oluşur. Doğru bir lidere ve analitik yaklaşıma sahip bir şirket iyi bir şirkettir.


Yazan: Yavuz EROĞLU SEM Plastik Yönetim Kurulu Başkanı

aile şirketi ya da kurumsal şirket ayrımı yoktur; iyi yönetilen ve iyi yönetilmeyen şirket vardır. Duygusallığın net kurallarla kontrol edildiği, analitik ve yalın bir şekilde yönetilen aile şirketlerinin sürdürülebilirlik açısından kaçınılmaz olduğu inancındayım.

Aile şirketlerindeki temel problem duyguların işin içine girmesidir. Analitik yapıya sahip olan iş dünyası için duygusal yaklaşım tehlike demektir. Aile kavramı duygusal bağı da beraberinde getiriyor. Bu duygusal bağın pozitif etkileri kadar negatif etkileri de söz konusu… Negatif etkiler içinde ise kıskançlık en kötüsü diyebiliriz. İnsan doğası gereği kendini eşit gördüğü insanları kıskanma eğilimindedir. Örneğin sıradan bir kimse ünlü bir bilim insanını ya da mucidi kıskanmaz ama söz konusu o ünlü ismi, ailesinden aynı imkânlara sahip başka bir bireyin veya bilim insanı meslektaşının kıskanma ihtimali yüksektir. Bu nedenle aile şirketlerinde çalışan ve kendini doğuştan eşit gören

kardeşler veya eş durumundan enişte ve gelinler gibi aile bireylerinin işe ve ortaklığa kıskançlık duygularını karıştırma ihtimali çok yüksektir. Bu olumsuz duygu durumunu olgunlaşmış bilinç ve yüksek ahlaki değerler ile azaltmak mümkün olsa da zordur. Bu doğrultuda en önemli unsur duygusallığı konulacak net kurallar ve hiyerarşi ile yönetebilmektir. Aile şirketlerinde sihirli kelime “duygulara rağmen yönetebilmek”tir. Böyle bir şirketi yönetebilmenin ilk şartı net kurallar koymak ve kurallara sıkı sıkıya bağlı kalmaktır. Şirket yönetimi ile devlet yönetimi birebir aynıdır. Özünde her şirket küçük bir “devlet”tir. Daron Acemoğlu’nun “Ulusların

Düşüşü” kitabında belirttiği gibi dünya üzerindeki bazı ulusları diğer uluslardan önde yapan, bazılarını da geriye düşüren nedenler ortaktır. Başarılı uluslara baktığımızda ortak özellik olarak güçlü bir lider öncülüğünde kurulduğunu ve bu liderin attığı adımlarla yükseldiğini görüyoruz. Ulusların tarihsel süreçleri incelendiğinde bir ülkenin kaderinde liderin ne kadar büyük bir etkisi olduğu daha net anlaşılmaktadır. Ulusların başarısının sürekliliğinde ise kurulan sistem kilit rol oynuyor. Tüm başarılı uluslar bir liderle doğar ve bu liderin kurduğu sistemle gelişirler. Başarısız uluslarda ise ya öncü bir lider yoktur, ya lider vardır ama lider bir sistem oluşturamamıştır. PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

101


Aile şirketlerinde işin en zor kısmı

kurumsallaşmaktır

Devletler için yukarıda bahsettiğimiz denklem şirketler için de geçerlidir. Bir şirketi kuran girişimci veya ilk kuşaklarda ortaya çıkan liderler şirketi gerçek anlamda var eder ama eğer bunlar bir sistem oluşturmazsa şirket kalıcı olmaz. Ben sürdürülebilirlik için sistem kurmayı kurumsallaşma olarak tanımlıyorum. Şüphesiz ki işin en zor kısımlarından biri kurumsallaşmadır… Tıpkı bir devlette olduğu gibi aile şirketlerinde de sürdürülebilir bir şirket olmayı garantiye almanın yolu gerçek bir lidere sahip olmaktan ve o liderin belirleyeceği kurallardan geçiyor. Burada zor olan liderin kurallarını uygulayacak kişilerin duygusal bir bağ ile bağlı olduğu aile bireyleri olmasıdır. Örneğin şirketin kurucusu olan kişi aile içi duygusal çatışmaları da göze alarak, şirketi için gerekli kuralları koymalı, hatta kendinden sonrası için de açık net planlar yapmalı ve bunları tüm

102

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

aileyle paylaşmalıdır. Gerçekten zor olan bu süreçte kuralların işlediğinden emin olmak gerekir. Sabretmek, görmemek, halının altına süpürmek, idare etmek gibi yöntemlerle bu kural koyma sürecini ertelemek yanlıştır. Birçok aile büyüğü aile içi duygusal sorunlar yaşanmasın diye bu kuralları koymaktan kaçınır. Doğru olan ise uzun vadeli getiriler için kısa vadeli rahatsızlığı göze almaktır. İşte birçok aile şirketinin takıldığı ve kaybettiği nokta da budur. Aile şirketlerinin mutlaka bir anayasası, sorunları çözdüğü konseyi, hiyerarşisi ve lideri olmalıdır. Bu alanlardaki boşluklar şirketlerin geleceğini tehdit eder. Unutulmamalıdır ki liderlik başarılı olmuş ve sistemler kurulmuş olsa bile bir firmanın tam kurumsallığı özümsemesi için uzun yıllar gerekecektir. “Aile şirketimi, uzun yıllar yaşayacak şekilde daha sistemli hale getirmek için nereden başlamalıyım” diye

soranlar için cevabım “öncelikle çok iyi bir insan kaynakları ekibiniz/ danışmanınız olsun” olacaktır. İnsan faktörünün başarıda ne denli önemli olduğu açıktır. Aile şirketi yöneten biri olarak en sık karşılaştığım sorulardan biri de “Bazen olmayınca olmuyor. Ortaklık ayrılıkları için ne önerirsiniz?”. Her durumun farklı bir dinamiği olmakla birlikte özellikle aile şirketlerindeki ayrılıklarda; 1- Diplomasi kurallarını işletin 2- Mümkünse ortak arabulucu kullanın 3- En önemlisi sonradan pişman olacağınız kelimelerle kendinizi ifade etmeyin. Çünkü yıllar geçer her şey unutulur ama o kelimeler akılda kalır. 4- İyi düşünün ama bir kez ayrılmaya karar verdiniz mi hızlı bitirin. Anadolu tabiriyle “üçe-beşe bakmayın”. Çünkü kafa rahatlığınız ve şirketin kaybedeceği zaman üçten-beşten çok daha büyüktür. P


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

103


Selçuk Gülsün PAGDER Başkanı oldu

P

lastik Sanayicileri Derneği PAGDER’in 37. Olağan Genel Kurul Toplantısı yapıldı. Tek liste girilen seçimde Selçuk Gülsün’ün başkanlığındaki yönetim listesi PAGDER’in 2018-2021 dönemini devraldı. Genel Kurul toplantısında yapılan oylama sonucunda oy birliği ile yönetim kurulu başkanı seçilen Gülsün yaptığı teşekkür konuşmasında, PAGDER’i 20182021 döneminde daha sağlam temelleri olan, kendi imkanları ile geleceğini garanti altına almış bir kurum noktasına getirme hedefiyle çalışacaklarını ifade ederek, “önceki dönemlerden gelen kıymetli değerler ile bu dönem önemli adımlar atacağız” dedi. 2019 yılının Mart ayında İstanbul’da, Fransız ABE ile birlikte ‘Türk Plastik Buluşmaları’ organizasyonunu düzenleyeceklerini anlatan Gülsün, “Organizasyon kapsamında dünyanın büyük alıcılarını, plastik işleyicilerini Türkiye’ye getirerek sektör firmalarımıza iş imkanı sağlayacağız. Bugüne kadar Fransa, Portekiz ve Amerika’da yapılan bu etkinliğin Türkiye operasyonunu üstlenerek dünyadan 200 firmayı ülkemize getirip üyelerimizin ticari faaliyetlerine katkı sunacak marka bir etkinliğe imza atacağız” dedi. PAGDER Aslan Plastikçiler İhtisas Özel Organize Sanayi Bölgesi’nin sektör için önemli bir değer olduğuna da dikkat çeken Gülsün, “Derneğimizin paydaşı olduğu, 2012’de kurulan organize sanayi bölgemiz önümüzdeki aylar itibariyle üst yapı yatırımlarına hazır hale gelecek. Kırklareli’nin Vize ilçesinde yükselen bölgede genişleme sahasının tahsisi noktasında da çalışmalarımızı sürdürüyoruz” diye konuştu.

104

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

Selçuk Gülsün kimdir? 1974 İzmit doğumlu Selçuk Gülsün, Uludağ Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümü’nden mezun olduktan sonra özel sektörde 3 yıl kadar finans ve muhasebe birimlerinde görev aldı. Aynı zamanda Mali Müşavirlik ruhsatına sahip olan Selçuk Gülsün, 2001 yılından bu yana plastik sektörü içerisinde Tisan Mühendislik Plastikleri firmasının Yönetim Kurulu Üyeliği görevini yürütüyor. Sivil toplum hayatı içerisinde Plastik Sanayicileri

Derneği (PAGDER)’nin yanı sıra İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB), Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED), Ev ve Mutfak Eşyaları Federasyonu (EVFED) ve PAGDER ASLAN Plastikçiler İhtisas Özel Organize Sanayi Bölgesi (PAOSB)’nin çeşitli organlarında almış olduğu görevlere de devam ediyor. İstanbul Mali Müşavirler Odası üyesi de olan Selçuk Gülsün, evli ve bir çocuk babası.


YENİ YÖNETİM BELİRLENDİ PAGDER’in 37. Olağan Genel Kurul Toplantısı sonucu seçilen yeni yönetimi şu isimlerden oluşuyor; Selçuk Gülsün (Tisan Mühendislik Plastikleri), Oğuzhan Gürlek (Gürlek Plastik), Kenan Benliler (Güven-el Plastik), Tarık Özdemir (Tetra Polimer), Akay Plastik (Burak Erenoğlu), Hakan Dirgeme (Beno Plastik), Burç Angan (Hür-mak Plastik Otomotiv Makina), Ünal Aykun (Semi Elektronik), Nüve Plastik (Oktay Ateşcan), Pimar Plastik (Levent Şişman), Altan Plastik (Kemal Altan), Yapraksan Plastik (Volkan Yaprak), Alfor Plastik (Yaşar Alper), Erka Ambalaj (Selahattin Yılmaz), Opkon Optik Elektronik (Kenan Özeren), Enelkon Otomasyon (Serhat Balta), Ekin Makine (Abdullah Karabulut), Gurbetçiler Plastik (Ömer Köstek), Erkan Evrenkaya (Ser Rezistans), Fortis Plastik (Murat İçin), Gökhan Plastik (Gökhan Can), Gema Polimer (Erkan Aydın), Saraç Plastik (Mehmet Saraç), Sancar Kimya (Dursun Sevme)

doğrultusunda ilk 10 ülke ekonomisi arasına girme hedefi olduğunu hatırlatarak, “Biz plastik sektörü olarak uzun zaman önce bu hedefi başardık ve ilk 10 ülke içine giren nadir endüstri alanlarından biri olarak bugünkü konumumuza ulaştık. Eminim ki en kısa zamanda önemli bir eksiğimiz olan yerli hammadde tedariğini de süper teşvikler ile sağlar, yurt içindeki hammadde üretimini de daha yukarı noktalara çekerek ithalatihracat dengesindeki eksiğimizi de sağlarız” dedi. Günümüzde bütün dünyanın algı yönetimi üzerine çalıştığını ifade eden Avdagiç; “Siz bir işi ne kadar iyi, ne kadar etkin yaparsanız yapın bunu karşı tarafa ne kadar anlatabildiğiniz çok önemli. Yeni

gelen jenerasyonun bunu nasıl algıladığını iyi analiz etmemiz çok önemli. Algı yönetiminde mutlaka plastik malzemeler konusundaki kamuoyu algısını olumlu yönde geliştirecek faaliyet süreçlerini devam ettiriyor olmamız lazım” şeklinde konuştu. Geri dönüşüm konusunda Türkiye’de yaşanan kalite sorunlarına da dikkat çeken Avdagiç; “Ülkemizde kaliteli ikinci el hammadde temininin sürekliliği sıkıntısını büyük ölçüde yaşıyoruz. Bu da birçok global otomotiv projesinin doğru ve etkin ilerlemesini engelliyor. Bu anlamda önümüzdeki dönemde hem ulusal, hem uluslararası proje ve süreçlerin hayata geçirilmesi önem arz ediyor” dedi. P

GÜR’DEN VEDA KONUŞMASI PAGDER Genel Kurulu’nda konuşan 36. Dönem Başkanı Reha Gür, “36. döneme başlarken verdiğimiz sözlerin ışığında birtakım faaliyetler gerçekleştirdik. PAGDER’de yenilikçi bakış açısıyla, verimlilik esaslı, takım çalışması içerisinde, kurumsallaşma çıtasını üst noktaya çıkaracak çalışmalar ortaya koymaya gayret ettik. 23 yıllık iş hayatımda kendimce önemli işler yaptım ancak PAGDER başkanlığının verdiği keyfi bana hiçbir görev ve iş vermedi. Bana böyle bir onuru bahşettiğiniz için teşekkür ediyorum” dedi. TÜRKİYE İLK 10’A GİRECEK PAGDER Genel Kurulu’na katılan İTO Başkanı Şekib Avdagiç, ülkemizin 2023 hedefleri

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

105


MOTİVASYONA

KENDİNİZDEN BAŞLAYIN İş ve yaşamı derinden etkileyen motivasyonu yükseltmek amacıyla etkinlik düzenleyen Abdioğulları Plastik ve Ambalaj Sanayi A.Ş, gecenin sonunda çalışanlarını ödüllendirdi.

A

dana Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren Abdioğulları Plastik ve Ambalaj Sanayi A.Ş, beyaz yakalı çalışanlarına yönelik “Motivasyon Gecesi” düzenleyerek önemli bir farkındalığa imza attı. Bu yıl 10’uncusu gerçekleştirilen etkinliğe konuşmacı olarak katılan Yazar ve Davranış Bilimleri Uzmanı Aşkım Kapışmak, motivasyona ilişkin altın değerinde bilgilere dikkat çekti. Sağ beynin geleceğe, sol beyinin ise geçmişe odaklı çalıştığını anlatan Kapışmak, motivasyon için önce insanın kendisini tanıması gerektiğinin altını çizdi. Kendini tanımayan insanların herhangi bir

106

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

motivasyon geliştiremeyeceğini kaydeden Kapışmak, yaşamın hızlandığı dünyada motivasyon kanallarının azalmaya başladığını vurgulayarak şöyle konuştu: “Burada güçlü bir takım var. Önce kendimizden başlayarak, ‘Ben kimim?’ sorusunu soracağız. Beynimizin sağ ve sol yöneticisi mevcut. İkisini de kullanıyoruz; fakat birisine meylimiz var. Beynimizin hangi tarafını kullandığımız yaşa, iş deneyimine, yaşanan acılara göre değişebiliyor. Yaşadığımız olayların tamamı bize bir şeyler öğretiyor. Beynin sağ tarafı geleceği düşünür. Bu tarafı kullananlar hayatta en çok risk alanlardır. Sol beynini

kullananlar ise geçmiş odaklıdır. Sağ beyin karar vermeye bayılır. Ama eyleme gelince düşmeye başlar. O yüzden hep dışarıdan desteğe ihtiyaç duyar. Sol beyin biraz kirli çıkın ve kindar olur. Hiçbir şeyi unutmaz. Sağ beyine sahip çocuklar yaramazdır. Sol beyinli çocuklar ise gıcık ve mızmız olurlar. Anne-baba bu çocuklara hiçbir şey yaptıramaz. Çünkü bütün referansları içeridedir. Okula sekiz sene aynı kalemle gider ve gelir. Sol beyin yönetmeyi sever. Kurallar ve ipler onun elinde olacak. Her şeyi kabul etmez ve sonuç odaklıdırlar. Bu yüzden çok depresyona girer” diye konuştu.


İş ve yaşamda

dik durmayı öğrenmeliyiz

‘Ön beyin’ ile yer, zaman ve mekan algısının kurgulandığına dikkat çeken Aşkım Kapışmak, “Ön beyin birlikte kazanmayı sever. Kişilerle ilgilenmez daha çok olaylara bakar. Çözüm odaklı gider. Ön beyin sadece sükunette ve sakinlikte aktifleşir. Motivasyonun en büyük kaynağı ön beyni çalıştırabilmektir. Mesela çocuklar 16 yaşına kadar çalışmaz. Karar mekanizmaları çalışmadığı için onlar adına kararları anne, babalar verir. Düşünce kuvvesi ağırlıklı buradadır. Haftanın birkaç akşamı ‘durma’ eylemi yapılmalı? Çünkü dinlenmek bedenle, durmak ise ruhla ilgilidir. Lütfen ‘durma’ eylemini gerçekleştirin. Türk insanın en büyük problemlerinden biri de eğik oturmasıdır. Bu nedenle ciddi omurga sorunu yaşıyoruz. Kültürümüz bizlere dik durmayı öğretmiyor. Önce dik durmayı öğrenmemiz

lazım. Çünkü sırt bölgemiz, beyin sapı, kuyruk sokumu, omurilik bütün duygularımız omuriliğe akıyor” şeklinde konuştu. EVDE İDDİALI EŞ OLMAYA GEREK YOK Dokunmuş ve örülmüş plastik ambalaj üretimi gerçekleştiren Abdioğulları Plastik ve Ambalaj Sanayi A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Sütcü, yönetim kurulu üyeleri ve çok sayıda firma personelinin büyük ilgiyle dinlediği Kapışmak, en değerli motivasyon kaynağının insanın evini geçindirmesi olduğunu söyledi. Kapışmak şöyle devam etti, “yaşadığımız yüzyılda evliliğini yürütebilenlere helal olsun. Kişi, bu ülkede başbakan, belediye başkanı veya bir şirketin başında da olsa evinde mutlu değil ise hiçbir yerde mutlu olamaz. Aidiyet, evden başlar.

Evde iddialı eş olmaya gerek yok. Annen, baban; hatta kedin ve köpeğinle, kimle yaşadığın çok önemli. Herşey evdeki ortamla ilgili. Çünkü insanların ilk çıkışı evlerinden ‘günaydın’ ile başlar.” ÇALIŞANLARA PLAKET Aşkım Kapışmak’ın Motivasyon konulu programından sonra 1200 çalışanı olan Abdioğulları Plastik ve Ambalaj Sanayi A.Ş.’de 10 yılını dolduran Ahmet Sütcü, Ertuğrul Tekin, Sedat Sayılkan, Adnan Yörük, Hasan Hüseyin Baş, Muammer Ali Kavak, İsmail İsmailoğlu ve Barış Öncü ile şirkette 20 yılını tamamlayan İbrahim Özkaya’ya ‘Şükran Plaketi’ ve çeşitli hediyeler takdim edildi. Yapılan çekilişten isimleri çıkan İpek Kaya, Tolga İsmail Tekin ve Metehan Göycıncık’a ise alışveriş çekleri hediye edildi. P

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

107


108

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

109


Uygulamalı Teknolojik Eğitimle

GÜÇSAN Plastik Yönetim Kurulu Başkanı ZİHNİ ÖZCAN

geleceği sağlam inşa etmeliyiz

E

skiden, şimdilerde olduğu gibi CNC tezgahları, CAD/CAM programları ve Mold Flow analizleri olmadığını anlatan Güçsan Plastik Yönetim Kurulu Başkanı Zihni Özcan, “önceleri kalıpları zor şartlarda, manuel tezgahlarda üretiyorduk. CNC’ler yerine eğe ile tesviye ile kalıplar yapıyorduk. Enjeksiyon makineleri bugünkü teknolojilerin çok uzağındaydı. Bugün ise üretimi her an takip eden teknolojik sistemlerle çalışıyoruz” diyor. Öncelikle dünden bugüne uzanan iş yaşamınızdan söz eder misiniz? Meslek hayatıma 12 yaşında kalıp çırağı olarak başladım. 10 yıl sonra 1967 yılında Akif Yavuz ile birlikte Mercan’da Yavuz Kalıp ismiyle atölye kurduk. Ortaklık 4 yıl sürdü. Ardından Özen Kalıp markasıyla kalıp imalathanesi kurdum. 9 yıl boyunca mutfak gereçleri, su pompaları, otomotiv, iletişim ve elektronik sektörlerindeki birçok ürün için kalıp ürettik. 1976 yılında ilk enjeksiyon

110

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

GÜÇSAN Plastik Yönetim Kurulu Başkanı Zihni Özcan: PAGEV, Sanayi firmalarına yönelik akademik eğitimleri ve öğrenciler ile buluşmaları gerçekleştirerek, sektörü geliştiren ve genişleten önemli bir görevi üstleniyor. makinemizi alarak, kalıp üretiminin yanı sıra plastik enjeksiyon parça imalatına da başladık. İlerleyen dönemlerde hidrolik ve soğutma sistemleri parçaları, telekomünikasyon ve elektronik, mutfak gereçleri ve otomotiv sektörlerine hizmet ettik. O dönemlerde otomotiv ana hedefimiz değildi. Toyota ile ilk teması kurduk ve ardından gelen Ford ve Toyota projelerinin de desteğiyle otomotiv sektörüne hızlı giriş yaptık. Otomotiv sektörüne girdikten sonra işler nasıl ilerledi? 2003 yılında GEPOSB’taki şu an mevcut yerimize taşındık. Büyümenin ve otomotivin ihtiyaç duyduğu standartlara ulaşabilmek için hızlı bir değişim ve gelişim yaşadık. Gerekli kalite belgelerinin alınması, iş gücü ve organizasyonun kurulması, otomasyon çalışmaları, ERP sitemine entegrasyon faaliyetlerimizi gerçekleştirdik. Büyümeye paralel 2013 yılında kapasite artırımı için G2 üretim lokasyonumuzu kurduk.

Yine 2015 yılında GEPOSB’ta ayrı bir kalıphane binası ile kalıp üretimimizi ayırdık. Hali hazırda hem artan kapasite ihtiyacını karşılamak, hem de sektörde farklı ve yeni teknolojileri bünyemize katabilmek için G4 olarak tanımladığımız dördüncü yeni üretim tesisimizi devreye almaya çalışıyoruz. Eskiden yapılan kalıp imalatını, günümüz kalıp imalatıyla kıyasladığımızda işin çok farklı noktaya geldiğini görüyoruz. Eskiden, şimdilerdeki gibi CNC tezgahları, CAD/CAM programları, Mold Flow analizleri yoktu. Kalıpları zor şartlarda, manuel tezgahlarda üretiyorduk. CNC’ler yerine eğe ile tesviye ile kalıplar yapıyorduk. Enjeksiyon makineleri bugünkü teknolojilerin çok uzağındaydı. Makinalarda burgu vida yoktu, düz piston silindir sistemiyle çalışıyordu. Hammaddeler toz boya ile dışarıda karıştırılıyordu, masterbatch yoktu. Günümüzde artık kalıp içi basınç sensörlerinden, elektrikli çok hassas enjeksiyon makinelerinden bahsediyoruz.


MARKANIZ HEDEFİNE ULAŞSIN! FİLM

F OTO TA S A MED

MEDYA SATIN ALMA Marka bilinirliğini arttırmak için ulusal ve uluslararası tüm mecralarda firmanızın temsil edilmesi ve planlı satın alma hizmetleri

ĞR

AF

RIM

YA

TASARIM HİZMETLERİ

FOTOĞRAF ÇEKİMİ

TANITIM FİLMLERİ

Kreatif becerileri yüksek ekibimiz ile kurumsal kimlik oluşturma, masa üstü yayıncılık ve tüm çizgi altı tasarım hizmetleri

Profesyonel stüdyo ortamında ürün çekimi, dış mekan, organizasyon ve CEO imaj fotoğraf çekimi hizmetleri

Tanıtım filmi, belgesel, TV reklam ve 3D animasyon yapımlar, kongre ve organizasyon çekimleri için prodüksiyon ve postprodüksiyon hizmetleri

www.cacaajans.com

+90 554 740 19 16 PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

111


Faaliyet alanlarını, çalıştığı sektörleri ve ölçeğini sizden dinleyebilir miyiz? Güçsan % 95 oranında otomotiv sektöründe faaliyet gösteriyor. Toyata, Ford, Mercedes, Otokar gibi OEM’lerin yanı sıra; Mann Humel, Yazaki, Cummins, Toyota Boshoku, Valeo gibi ana Tier1 firmalara plastik parça ve kalıp&fikstür imalatı yapıyoruz. Türkiye pazarı haricinde, başta Avrupa olmak üzere Rusya, Amerika, Güney Afrika ve uzak Doğu’ya direkt ürün ihracatı yapıyoruz. 2017 yılı rakamlarına göre ihracat oranımız %55-60 civarında. Ürün gamımızda hemen hemen her türlü termoplastik malzeme kullanımımız mevcut. Geçen yıl toplamda 5.200 ton hammadde kullandık. Bu sene bu rakamın 6.500 ton civarında olmasını bekliyoruz. 50 YILLIK DENEYİMLE ÜRETİYORUZ Kapasite kullanım oranınız nedir? Mevcutta 1500 ton kapasiteye kadar toplam 67 enjeksiyon makinemiz var. Bu rakam yeni projelerle beraber her yıl artıyor. Üretimde verimliliği arttırmak, kalite ve sevkiyat performansımızı iyileştirmek ve paralelinde müşteri memnuniyetini arttırmak için klasik enjeksiyon prosesine ek, merkezi hammadde besleme sistemleri, robot ve konveyör hatları ile olabildiğince otomasyona yönelmeye çalışıyoruz. Bu sene yatırımına onay verdiğimiz ve devreye alma çalışmaları hızla devam eden MAS sistemi ile de üretim sistemimizi anlık olarak

takip etmek öncelikli hedeflerimiz arasında. Plastik parça imalatının yanında, sektörde 50 yıldan fazla deneyime sahip olduğumuz ana iş kolu da kalıp imalatı. Yeni CNC yatırımlarımız ile de hem yıllık üretim kapasitemizi arttırmayı hem de daha büyük kalıpları kendi bünyemizde yapabilmeyi hedefliyoruz. Fabrikamız 3 vardiyalı sistemle çalışmaktadır. 32’si beyaz yaka olmak üzere toplam çalışan sayımız bu yılın başı itibariyle 430 kişidir. SANAYİ-ÜNİVERSİTE İŞBİRLİĞİ ARTTIRILMALI Plastik sektöründeki dışa bağımlılık konusunda neler söyleyeceksiniz? Ülkemizde petrokimya sektörünün olmayışı özellikle mühendislik polimerlerinde dışa bağımlılık yüksek seviyede. Bu da alım gücümüzü, tedarik süreçlerini, rekabet edebilirliğimizi olumsuz etkiliyor. Bu noktada yerli plastik üretimi konusunda adımlar atılmalı. Ayrıca sektörde eğitim konusu önemli. Maalesef mevcut sistemde verilen eğitimin yeterli olduğunu düşünmüyorum. Öğrencilerin sektörle ilk buluşması neredeyse öğrencilik hayatlarının sonunda oluyor. Eğitim süresi boyunca verilen teorik bilgiler, gerçek iş hayatındaki pratik bilgiler ile bütünleşmediği sürece gençlerimizin teknik anlamda da iş hayatına adaptasyon süresi ve süreci oldukça uzayabiliyor. Bunun temel sebebi üniversitelerimiz ile sanayi işbirliği maalesef istenilen seviyede olmaması. Bu noktada

bakanlık-akademisyenler ve sektör temsilcilerinin bir araya gelip konuyu ele alması ve gerekli yasal düzenlemelerin de yapılması gerekli diye düşünüyorum. Diğer taraftan, geçmişte en etkili öğrenme metodu olan ancak artık günümüzde pek kalmayan usta-çırak ilişkisi yeniden canlandırılmalı. Usta çırak ilişkisinde uygulama ve tecrübe olduğundan dolayı usta çırak ilişkisi en kalıcı öğrenme yöntemlerinin başında yer alıyor. Bilgiye ulaşmanın artık çok kolay ve hızlı olduğu bu dönemde, geleneksel usta-çırak ilişkilerine benzer yöntemlerin de bu dönemde kullanılması, gençlerimizi iş hayatına hazırlamak noktasında çok kıymetli olacak. STK’ların önemi hakkında neler söylemek istersiniz? Türkiye’deki plastik sektörünün temsili noktasında PAGEV başta olmak üzere benzer sivil toplum kuruluşlarına büyük görevler düşüyor. Bunların başında hem OEM’lere, hem yan sanayi firmalara, hem de eğitim kurum ve kuruluşlarına verilecek eğitimler geliyor. Özellikle otomotiv sektöründe ve Marmara Bölgesini kapsayacak şekilde hem plastik, hem de plastik işleme teknolojileri hakkında firmalara ve üniversitelere düzenli ziyaretler yapılması gerekiyor. Gerçekleştirilecek organizasyonlarla yeni ve güncel teknolojik ilerlemeler, sektördeki gelişmeler katılımcılar ile paylaşılmalı ve bilgi alışverişinde bulunulmalı. P

PAGEV Genel Sekreteri Ertan Güneş, GÜÇSAN Plastik Yönetim Kurulu Başkanı Zihni Özcan ile sektöre dair konuları konuştu.

112

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145


PLASTICS VELOX EXPERTISE

ENJEKSİYON VE EKSTRÜZYON MAKİNALARINI TEMİZLEME GRANÜLATI • Yüksek ısılar için özel ürünler (420 C’ye kadar) • Şeffaf ürünler için özel ürünler • Sıcak yolluklar için ideal temizlik • Kolay uygulanabilir , hızlı ve efektif sonuçlar • Ekstrüzyon prosesi için uygun ürünler • Hammadde ve zaman kaybınızı en aza indirir

Bedelsiz numune talepleriniz için lütfen bizimle iletişime geçiniz. VELOX Türkiye Tel: + 90 (0)216 349 24 45 • Fax: + 90 (0)216 345 45 23 Email: info.tr@velox.com • www.velox.com

VELOX Türkiye bedelsiz numune gönderileri için tüm haklarını saklı tutar

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

113


Elif Plastik’ten geleceğe yatırım Elif Plastik, kapasitesini %100 artırdığı yeni Trijenerasyon yatırımı ile çevre ve insan hayatının korunmasına, iyileştirilmesine ve sürdürülebilirliğine katkı sağlamaya devam ediyor.

S

ahip olduğu sürdürülebilirlik yaklaşımının bir sonucu olarak, geçtiğimiz yıllarda İstanbul’daki üretim tesisinde kullandığı enerjiyi yine kendi üretim tesisinde üretmeye başlayan Elif, çevre ve insan hayatına saygılı enerji kullanmanın yanı sıra iletim ve dağıtım şebekesine olan bağımlılığı en aza indirgeyerek, şebeke kesintileri ve dalgalanmaları sonucu meydana gelen üretim kayıpları ve ortaya çıkan kalite problemleri ile bakım maliyetlerini de azaltmayı başardı. Elif, 4MW elektrik enerjisi

114

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

üreten eski sistemi ile 3.2MW ısı enerjisinin geri kazanımını, düşük karbon emisyonu ile temiz enerji üretimi, sera gazı emisyonlarını azaltırken %80 oranın da enerji verimliliği ve suyu soğutmak ve termal yağ elde etmek için enerji geri kazanımına olanak sağlıyordu. Yeni sistemin devreye girmesi ile birlikte Elif mevcut 4MW elektrik enerjisi üreten sistemine ek olarak, 4.3MW daha fazla enerji üretecek yatırımı gerçekleştirerek toplamda 8.3MW elektrik enerjisi üretecek ve mevcut sistemin tükettiği doğalgaz miktarı kadar enerji ile birlikte üretim tesisi içerisindeki hava şartlandırma sisteminin

ısıtma & soğutmada kullandığı enerjiyi atık ısıdan elde edecek. Tüm bunlara ek olarak, Elif yeni sistem ile atık ısıdan elde ettiği buhar ile üretimdeki statik elektrik miktarını azaltarak, üretilen son ürün kalitesini de artıracak. Kuruluşundan bu yana, minimum doğal kaynak kullanımı ile maksimum fayda sağlamayı amaçlayarak ‘Yaşam için Ambalaj’ üreten Elif, enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik ufkunun bir temsilcisi olan ‘Elif Trijenerasyon’ projesi ile tüm sanayi kuruluşlarına ilham kaynağı olarak, herkesi temiz enerji kullanmaya ve üretmeye davet ediyor. P


Sebzelerin ambalajlanması israfın önüne geçecek

Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) Başkanı Zeki Sarıbekir, yaş meyve ve sebzede ambalajın zorunlu hale gelmesinin hem üreticilere hem tüketicilere dolayısıyla da ülke ekonomisine önemli katkılar sağlayacağını söylüyor.

G

eçtiğimiz Ekim ayında yürürlüğe giren “Sebze ve Meyvelerin Toptan ve Perakende Ticaretinde Uyulması Gereken Standartlara İlişkin Tebliğ” ile artık yaş meyve ve sebze standartları belirlenen şekilde ambalajlanması zorunlu hale geldi. Ahşap, kağıt veya kağıt esaslı olarak sınıflandırılan tek kullanımlık ambalajların ise 1 Haziran 2018 tarihi itibarıyla kullanılması zorunlu olacak. 2019 yılında yürürlüğe girecek yeni maddelerle birlikte hasattan sonra yaş meyve ve sebzelerin standartları belirlenen plastik kasa ve karton /oluklu mukavva kutu ve benzeri taşıma amaçlı kutular yani nakliye ambalajları içerisinde satış noktalarına ulaştırılmasını zorunlu kılacak. Her Yıl 15-20 Milyar TL’lik Sebze Ve Meyve Çöpe Gidiyor Sadece sebze ve meyvelerin değil tüm gıdaların doğru ambalajlarla satılması gerektiğine dikkat çeken Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) Başkanı Zeki Sarıbekir, her iki yasanın da tüketicilerin cebine, üreticilere ve ülke ekonomisine pozitif olarak yansıyacağının altını çizdi. Sarıbekir, şunları söyledi: “Geçtiğimiz günlerde Gümrük ve Ticaret Bakanımız Bülent Tüfenkci, tarım ürünlerinde 100 milyarlık ticaretin yaklaşık yüzde 25’inin çöpe gittiğini yani israf edildiğini açıkladı. Sayın Bakan bunun önlenmesi için yaş sebze meyvede ambalaj standardı getirdiklerini belirtti. Bakanımız nezdinde bu konuda çalışma yürüten bütün

devlet birimlerine ambalaj sanayicileri olarak çok teşekkür ediyoruz. Ambalaj Sanayicileri Derneği olarak sebze ve meyveler de dahil tüm gıdaların doğru ambalajlarla satılması gerektiğini savunuyoruz. Yaş meyve-sebze sektöründe yılda 15-20 milyar lira civarında bir zarar olduğu tahmin ediliyor. Oysa ambalaj sayesinde hijyen ve izlenebilirlik sağlanırken ürün israfı da engelleniyor. Yaş meyve-sebzenin doğru ambalaja girmesiyle tüketiciler el değmemiş ve taze ürüne ulaşırken, ürünün ne zaman, nerede üretildiği konusunda bilgi sahibi oluyor. Ambalaj ürünü izlenebilir hale getiriyor, kayıt dışını ortadan kaldırıyor.” Yaş Meyve ve Sebzenin Raf Ömrünü Uzattık Ambalajlı ürünlerin hijyen ve sağlık açısından insanlara verilen önemin

bir göstergesi olduğunu söyleyen ASD Başkanı Zeki Sarıbekir, bu gelişmelerin sektöre yansımalarını ise şöyle değerlendirdi: “Ambalaj sektörü olarak ülkemizin meyve ve sebze sektöründeki tüm ihtiyaçlara cevap verebilecek gelişmiş bir teknolojiye ve altyapıya sahibiz. Ancak bu önemli değişikliklerle sektörümüz daha da gelişecek, Ar-Ge ve inovasyon yatırımlarını artıracak. Yaş meyve ve sebzenin raf ömrünün uzatılması için çalışmalarımız sürüyor. Örneğin; özellikle bu ürünlerin ambalajlanmasında kullanılan plastik filmlerdeki inovasyon sayesinde, yaş meyve-sebzelerin raf ömrü 7 günden 14 güne çıktı. Uzun süre dayanması beklenen konserve meyve-sebze için sıkça tercih edilen metal ve cam ambalajlarda gerçekleştirilen inovasyon sayesinde daha çok gıda katkı konmadan tüketicilere P ulaştırılabiliyor.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

115


Yalova’da 5. Polimer Günleri Yalova Üniversitesi Polimer Araştırma Kulübü tarafından düzenlenen 5.Polimer Günleri’nde plastik sektörünün önde gelenleri ile öğrenciler bir araya geldi.

A

çılış konuşmasını Polimer Mühendisliği Bölümü kurucu hocalarından Prof. Dr. Hüseyin Yıldırım yaptı. Açılış konuşmalarının ardından, Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV)kurucularından ve İZ BASKI SAN ve TİC.A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Sn. İsmet TANIK ve Bilim,Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Bakanlık Müsteşarı Sn.Ali GÜL’ün konuşmaları ile ilk oturum devam etti.İkinci oturumda ise İstanbul Üniversitesi Kimya Mühendisliği hocalarından Prof. Dr. İsmail AYDIN’ın “Ekstrüzyon- Genel Bakış ve Gelişmeler” adlı konuşması ile devam etti. Üçüncü oturumda BASF ‘ten Sn.Ahmet ÜNER BASF’in tarihi,

116

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

sorumlulukları ve Türkiye’de sektör durumunu ele alan sunumunu gerçekleştirdi. Ardından FAURECIA’dan Sn.Oleg ZILKOVSKI ve Burcu ŞANLI’nın sunumları ve sonrasında REKOR KAUÇUK’tan Yüksek Polimer Mühendisi Sn. Semih ŞAŞMAZ’ın sunumunu öğrencilerle paylaşması ile gün sona erdi. 2.gün programı FOMPAK’tan Sn. Kadir ÇATAK, CADEM’den Sn. Özge AKGÜL, Neslican ŞIKCA ve Ömer KÖLEGÖZ’ün gerçekleştirdiği sunum ve öğrencilerin sorularıyla ilk oturum sona erdi. Öğleden sonraki ilk oturumda EUROTEC’ten Sn.Seçil YILANCIOĞLU’nun EUROTEC ve projeleri hakkındaki sunumu ile ilk araya girildi. Orurum arasında

öğrenciler, akademisyenler ve katılımcıların eğlenceli anları objektiflere yansıdı. Sonrasında INFOTRON’dan Sn.Ali DEMİRTAŞ’ın üç boyutlu yazıcılar ve sektördeki kullanım alanları hakkında yaptığı sunum öğrencilerin ilgisini topladı. Günün son katılımcısı olan İZ BASKI TİC. Ve SAN.TİC. A.Ş.’ den Sn.Sevim KARASUNGUR ve Polimer Mühendisi Yonca KARTAL’ın sunumu ile son oturuma girildi. Etkinlik sonunda kulübümüz, her katılımcı için teşekkür plaketlerinin takdimini gerçekleşti. Hem akademik hem de uygulamaya yönelik bilgilerin paylaşıldığı 5. Polimer Günlerine akademik camia ve öğrencilerin de katılımı etkinliğe renk kattı. P


PAGEV’den bir kitap daha yayında Akademik yayınları ile sektörün bilgi kaynağı olma yolunda ilerleyen PAGEV, Friterm ile gerçekleştirdiği işbirliği ile “Plastik Endüstrisinde Soğutma Sistemleri ve Uygulamaları” kitabını yayınladı

P

lastik sektörümüzün teknik anlamdaki bilgi ihtiyacını karşılamaya yönelik olarak Türkçe kaynak kitap çalışmalarımız kapsamında PAGEV yayınlarının yeni el kitabı “Plastik Endüstrisinde Soğutma Sistemleri ve Uygulamaları” Friterm iş birliğiyle istifadenize sunulmuştur. Sizlerin de bildiği gibi farklı soğutma çözümlerinin birbirleri karşısında avantajlarının ve dezavantajalarının

anlaşılması; enerji verimliliği yüksek uygulamaların öneminin kavranması; soğutma ünitelerinin malzeme, performans ve konstrüktif özelliklerinin bilinmesi ve düşük ömürlü, arıza riski görece olarak yüksek uygulamalardan kaçınılması oldukça büyük önem taşımaktadır. Enerji verimliliğinin kalbi soğutma sistemleri hakkında herşey bu el kitapında ! Friterm iş birliğiyle yayınlanan bu

el kitabıyla soğutma sistemleri ile ilgili tüm bilinmeyenler ve doğru uygulamalar sektör temsilcilerimize, akademisyenlere, öğrencilere ve plastik sektörü ile ilgilenen herkesin bilgisine sunulmuştur. Ayrıca, Friterm’e sektörümüze bu önemli katkıları için de teşekkür ederiz. Siparişleriniz için vakfımızdan Uğur Aktel (0212 425 13 13 ugur. aktel@pagev.org.tr) ile iletişime geçebilirsiniz. P

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

117


TEMİZ DENİZLER İÇİN

NORVEÇ-PAGEV İŞBİRLİĞİ O

kyanus ve dünya denizlerindeki kirlilik her geçen gün artıyor. Yapılan araştırmalar bu tehlikenin ilerleyen yıllarda daha büyük boyutlara ulaşabileceğini gözler önüne seriyor. Dünya kıyıları özellikle çevreye bilinçsizce bırakılan karasal atıklar nedeniyle kirleniyor. Ancak suçlu, diğer atıklar gibi denizin dibine çökmeyip, yüzdükleri ve bu sebeple görebildiğimiz plastikler ilan ediliyor. Ellen MacArthur Vakfı ile Dünya Ekonomik Forumu’nun denize karışan plastik miktarlarını inceleyen Yeni Plastik Ekonomisi başlıklı raporu da bunun bir örneği.

118

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

Rapora göre denize plastik atmaya mevcut hızda devam edilirse 2050 yılında denizlerde balıktan çok plastik olacak. Bu raporda 2050 yılında denizde bulunacak balık miktarı yaklaşık 899 milyon ton olurken; aynı yıl denizlerde bulunacak plastik atık miktarının ise yaklaşık yüzde 25 artışla 850 ila 950 milyon ton seviyesinde bulunacağı açıklanıyor.Bilimsel olarak bu rakamlara nasıl ulaşıldığı bilim otoritelerince de sorgulanıyor. Bu araştırmalar yalnızca plastikleri suçlamaya çalışırken ,deniz kirliliğinin ana sebebi olan çevreye bilinçsizce bırakılan karasal atıkların varlığı göz ardı ediliyor.

Norveç Deniz Atıkları konusunda hassas ve amacı Türkiye’deki paydaşlarla ortak hareket etmek Norveç denizciliğe çok önem veren bir ülke bu çerçeve de Dünya’da deniz temizliği ile ilgili yapılan tüm çalışmalara aktif katılım göstermeye çalışıyor. Özellikle Somon balıkçılığında dünya devi olan Norveç , balıkçılığını da korumak için deniz atıklarıyla çok kapsamlı bir mücadele programı oluşturmuş durumda. Deniz atılarının özellikle hareketli oldukları göz önüne alındığında global bir temizlik hareketinin elzem olduğu ortaya çıkıyor.


İşte bu yüzden Norveç hükümeti Türkiye’deki Deniz atıkları konusunda aktif olan kuruluşlar olan PAGEV, TURMEPA ve TÜDAV ile paydaşlık ilişkilerini geliştirmek arzusunda. Bilimsel çalışmalar denizlerdeki atıkların yüzde 70’inden fazla kısmının karadan denize ulaşan atıklar olduğunu ortaya koyuyor Tüm dünya kıyılarının geleceğinin en büyük tehdidi ülkelerin doğru bir atık yönetimi sistemi olmaması. Yani denizleri aslında denize atılan çöplerden çok, evlerimizde oluşan çöplerin doğru şekilde ayrıştırılıp,

geri dönüştürülmek yerine düzensiz depolama alanlarına gömülmesi kirletiyor. Hatta bu atıkların gömüldükleri düzensiz alanlar çoğunlukla da deniz kıyılarında yer alıyor. Dalgalar, sel, rüzgar, kanalizasyon, nehirler ve yeraltı suları aracılığıyla da çöpler denizlere ulaşıyor. Bilimsel çalışmalar denizlerdeki atıkların yüzde 70’inden fazla kısmının karadan denize ulaşan atıklar olduğunu ortaya koyuyor. Plastik atıkları da denizlere ulaşan atıklar arasında. Temiz denizler ve sürdürülebilir bir çevre için yapılması gereken, doğru atık yönetim sistemi

uygulanması ve kaliteli atıkların geri dönüştürülmesi. Atıklar bir ülkenin kıyılarında birikmiyor, dalga ve akıntılarla birlikte tüm dünya kıyılarına yayılıyor. Türkiye’nin denize karışan atıkları başka ülkelerin sahillerini kirletirken, diğer ülkelerden gelen atıklar da Türkiye kıyılarını tehdit ediyor. Bu doğrultuda, vahşi depolama alanlarının rehabilete edilmesi yahut kapatılması ve atık depolama alanlarının deniz kıyılarına yakın yerlere konumlandırılmaması yapılması gereken en doğru adımlardan biri olarak karşımıza çıkıyor.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

119


Deniz kirliliği konusunda kamuoyunda olumsuz bir plastik algısı yaratılmaya çalışıldığını belirten PAGEV-PAGÇEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, “Son dönemde Ellen MacArthur Vakfı tarafından denizlerdeki kirlilik krizini vurgulamak amacıyla hazırlanan raporda 2050 yılında denizlerde balıktan çok plastik olacağı öne sürüldü. Böyle bir sorun gerçekten var ama rakamlar doğru mu, yoksa daha derin mevzular mı söz konusu? Bu konuda maalesef kafa karıştıran bazı veriler var. Özellikle raporun en önemli başlıklarından biri, denize plastik atmaya mevcut hızımızda devam edersek 2050 yılında denizlerde balıktan çok plastik olacağıydı. Bu iddia iki soruyu gündemimize getirdi: Plastik nasıl ölçülür, balık nasıl sayılır? Raporda maalesef kesin rakamlara yer verilemezken , bu rakamlara nasıl ulaştıkları da muamma. Ancak her zamanki gibi plastik konusunda kamuoyunda olumsuz bir algı yaratılmaya çalışılıyor. Oysa buradaki tek gerçek denizlerdeki kirliliğin giderek arttığı ve çözüm için acilen harekete geçilmesi gerektiğidir” dedi. Denizlerimizdeki atıkların yüzde 53’ü dış kaynaklı… Bir ülkenin sadece kendi kıyılarını temizlemesinin yeterli olmadığını

120

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

belirten Yavuz Eroğlu, “Türkiye denizlerindeki atıkların yüzde 53’ü dış kaynaklı. Ülkemizin üç tarafı denizlerle çevrili ve maalesef diğer ülke atıklarından büyük oranda nasibimizi alıyoruz. Bölgemizdeki savaşlar, ülkelerin altyapılarının zarar görmesi ve önceliklerinin değişmesi deniz atıklarının artmasına sebep oluyor. Suriye, Lübnan ve Mısır’da Akdeniz kıyısına yakın birçok düzensiz katı atık depolama tesisi mevcut ve bu tesislerin süratle düzenli hale getirilmesi veya kapatılması gerekiyor. Ancak bu savaş şartlarında kimsenin bununla ilgilenme lüksü yok gibi görünüyor. Suriye’deki savaşın insanı dramı yanında çevresel boyutu bizim kıyılarımıza da kirlilik olarak ulaşıyor. Bu durum karşısında acilen önlem almalıyız. Denizlerdeki atıkların temizlenmesi ve yenilerinin oluşmasını engellemek için uluslararası işbirliği içinde tam anlamıyla entegre bir atık yönetim sistemine geçmek yapılması gereken tek çözüm” diye konuştu. Yavuz Eroğlu, “Ülkemizde işlevsel bir ‘atık yönetimi’ uygulamasının yeterli düzeyde olmaması gelişmiş ülkelere göre sürdürülebilirlik açısından geri dönüşüm sektörünün önündeki en büyük engel. Oysa geri dönüşüm tüm sektörlerimiz için büyük

bir avantaj. Geri dönüştürülen malzemeler tekrar üretimde kullanılarak ülke ekonomisine önemli katkılar sağlıyor. Aslında atık yönetimi ve geri dönüşüm konusunda tüketicilere de önemli görevler düşüyor. Bunların en başında atıkların kaynağında ayrıştırılması geliyor. Ancak iş bununla da bitmiyor söz konusu ayrıştırılmış atıkların yerel yönetimler tarafından aynı özenle toplanması ve geri dönüşüm sürecinin başlatılması ideal çözüm. Kaynağında ayrıştırılmayan, ancak geri dönüşümü mümkün olan malzemeler düzensiz atık toplama alanlarında birbirine karıştırılmış olarak depolanıyor. Bilinçsiz toplama ve depolama neticesinde maalesef bazı atıklar geri dönüşüm şansını da yitiriyor. Bunun için bir an önce yerel yönetimlerimizle birlikte hareket ederek entegre atık yönetimine doğru adımlarımızı hızlandırmalıyız” diyerek sözlerine devam etti. Deniz atıkları konusunda plastik sektörü adına PAGEV ve PAGÇEV olarak çalışmalar yürüttüklerini belirten Yavuz Eroğlu konuşmasına şu şekilde devam etti: “Plastik sektörü olarak sorumlu endüstri misyonumuz çerçevesinde faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. İlk olarak Avrupa’da başlayan ve kısa sürede dünyaya yayınlan Waste Free Oceans Vakfı’nın atıksız denizlere ulaşmak için başlattığı projeyi ‘Mutlu Balıklar’ adıyla Türkiye’ye taşıdık. “Mutlu Balıklar” ile deniz yüzeyindeki atıkların temizlenmesi için atık balıkçılığı dediğimiz bir yöntem teşvik ediyoruz. Üstelik bu temizliği sadece plastik atıklar için değil tüm ambalaj atıklarını toplamak üzere gerçekleştiriyoruz. Toplanan atıkların geri dönüşüm işlemlerini ise PAGÇEV aracılığı ile yapıyoruz. Ayrıca PAGÇEV ile kaynağında ayrıştırma konusunda okullarda bilinçlendirme eğitimleri veriyoruz. Biz plastik sektörü olarak temiz ve sürdürülebilir bir çevre için üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeye çalışıyoruz. Bu projemizle denizlerimizi temizlerken tüm sektörlere de geri dönüşüm konusunda örnek olmayı hedefliyoruz. P


Erbakan Malkoç: Gençler kanatlarınızı açın

P

AGEV Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri ile buluşan Avrupa’nın en iyi otomobil tasarımcısı ödülü ve 2014 Avrupa Rekabet Kalite Ödülü sahibi Erbakan Malkoç, onlara önemli tavsiyelerde bulundu. Programa; Vetaş Plastik İş Geliştirme Uzmanı Muhammet Aktemur, Aurafix Genel Müdürü Türkay, PAGEV Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Okul Müdürü Erhan Algankaya, öğretmenler ve öğrenciler katıldı.

“KANATLARINIZI AÇIN” Dünyanın gündemine yerleşip adını Çılgın Türk olarak duyuran Erbakan Malkoç, seminerde öğrencilere şöyle seslendi: “Avrupa standartlarına sahip olan tek şirket unvanı ile Dizayn VIP’i kurdum.Avrupa standartlarında tadilat yapan ve Tip Onay Belgeli bir şirket olan Dizayn VIP’in araç tasarımları dünyanın en zengin işadamları, sporcuları, siyasetçileri ve sanatçıları tarafından kullanılıyor. 2013’te otomotiv sektörünün dünya çapında oyuncularından Hamann Motorsport ardından

da Mansory ile işbirliği anlaşması yapan Dizayn VIP, artık çok daha sıra dışı bir vizyona yatırım yaparak ilerleyecek. Avrupa Diplomatlar Birliği Başkanı’ndan da “Avrupa’nın En İyi Tasarım Ödülünü “alarak ülkemize getirdim. Açılmayan kanatların büyüklüğünü kimse bilemez. Kanatlarınızı açıp uçamadıktan sonra kartal olmanızın ne anlamı kalır. Kartal olmak isteyen gençler lütfen kanatlarını açsın. Asla iki tavşan kovalamasınlar, ikisini de kaçırırlar. Hayallerimi bırakmadım. Gençler de hayallerinin peşini bırakmasın’ dedi. P

PAGEV’li Öğrenciler Yerinde Öğreniyor

Ö

ğrenci ve öğretmenlerin, teknolojik yenilikleri yerinde ve gezerek görerek bilgilenmeleri, eğitim aldıkları alandaki teknolojik gelişmelerden haberdar olmaları için sürdürülen ‘Okul-Sanayi İşbirliği’ projesi çalışmaları, PAGEV Mesleki ve

Teknik Anadolu Lisesi’nde geçen yıl olduğu gibi bu yıl da tüm hızıyla devam ediyor. PAGEV Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi bu yıl ilk ziyaretini KBS Kalıp Bağlama Sistemleri’ne yaptı. Ziyarette firmanın faaliyetleri hakkında bilgiler alındı röportajlar yapıldı. P

Okul müdürü Fazlı Yağmur, “Bu süreçte ve öncesinde ilgisi ve yardımlarıyla sürekli yanımızda olan KBS Yönetim Temsilcisi ve İş Sağlığı Güvenliği Uzmanı Ö.Özen Yücel´ e eğitime katkılarından dolayı teşekkür ederiz.” dedi

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

121


DOW’un teması

“Geleceği Paylaşmak”

120’den fazla müşteri ve ortak, Dow Ambalaj ve Özel Plastikler (P&SP) iş biriminin önümüzdeki döneme ilişkin heyecan verici hedeflerini, beklentilerini ilk elden gözlemleyebilmek için Mayıs ayı ortasında İstanbul’da buluştu.

G

eleceği Paylaşmak başlıklı etkinlikte, Türkiye ve yurtdışından müşteriler ve ortaklar bir araya gelerek, güncel gelişmeleri içeren bir tanıtımı keyifle izlediler ve çığır açan inovasyonları hayata geçiren insanlarla tanıştılar. Etkinlik, Dow’ın P&SP iş biriminin, DowDuPont Malzeme Bilimi (DowDuPont Materials Science) bölümünün bir parçası olduktan sonra düzenlediği ilk etkinlik olarak kayda geçti. Paylaşım teması üzerine inşa edilen, son derece interaktif bu etkinlik, işbirliği düşüncesiyle tasarlandı ve de Dow ve ileri görüşlü piyasa liderleri arasındaki karşılıklı diyaloğu hedefleyerek katılımcıları, yenilikleri, deneyimleri, uzmanlığı ve başarıları paylaşmaları yönünde teşvik etti. Ambalaj ve Özel Plastikler

122

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

Orta Doğu, Türkiye ve Afrika Satış Direktörü Sameh Attalah, “DowDuPont birleşmesi bize önemli bir büyüme potansiyelinin yanı sıra piyasaya daha derinlemesine ve daha güçlü bir teknoloji donanımı sunma imkânı verdi. “Bu etkinlik, müşterilerimizin bizden ne istediğini dikkatli bir şekilde dinlemek, ambalaj ve özel plastikler teknolojisini yepyeni bir seviyeye taşımada geniş portföyümüzden nasıl yararlanabileceklerini göstermek açısından harika bir fırsattı.” Dow Türkiye ve Orta Asya Başkanı İhsan Necipoğlu, “Ambalaj ve Özel Plastikler’in (P&SP) yeni yapısı ve genişletilmiş portföyü ile ilk etkinliğini gerçekleştirmek üzere Türkiye’yi seçmesi, bu sektörler için Türkiye ve çevre ülkelerin ne kadar önemli

bir pazar olduğunun göstergesidir. Büyümenin anahtarı olan bu piyasa, inovasyona ve çözümlere son derece açık. Bu nedenle, fırsatları paylaşmak, uzmanlığı paylaşmak ve başarıyı paylaşmak önemli’’ dedi. PAGEV Başkanı Yavuz EROĞLU katıldığı panelde Türkiye’deki Plastik Sektörünün tüm alt sektörlerindeki gelişimi paylaştı. EROĞLU “Bu sene sonu itibariyle 10 milyon tona ulaşan bir üretimimiz olacak . Avrupa’da ikinci, Dünya’da 6. olsak da artık Türk Plastik Sektörünün başarı hikayesinin birinci bölümünün sonuna geldik. Hikayenin ikinci kısmında tonajdan çok katma değeri öne çıkaran bir modele geçmemiz gerekiyor. Şimdi zaman dönüşüm zamanı” dedi.


Katılımcılar, ambalaj, sağlık ve hijyen, altyapı ve taşımacılık alanındaki yeniliklerle, rekabetçi avantaj sağlamaya dönük, sürdürülebilirlik hedeflerini ve işleme verimliliğini yönlendiren çözümleri ve teknolojileri ayrıntılı bir biçimde inceleme fırsatı elde ettiler. Paketleme ve hijyen üç temel kavram olarak gruplandırıldı: Masaya Taze Olarak Getir, Güvenli Taşı ve Etkin Konfor (Active Comfort). Bu sayede, son kullanıcıyı dikkate alarak kaynak verimliliğinden ürün korumaya, dozaj düşürmeden (down gauging) atık azaltmaya yakından odaklanan geniş çaplı bir portföyün nasıl sunulduğunun altı çizildi. Ambalaj ve Özel Plastikler iş koluna en yakın zamanda katılan Altyapı, Tüketici ve Taşımacılık (ICT) segmenti de, Fırsatları Paylaşmak teması altında, güvenlik, mobilite ve uzun ömürlülüğü öne çıkardılar. Müşteri ve iş ortakları etkinliğinin ardından medya için bir keşif turu düzenlendi ve Türkiye’den katılan gazeteciler de Dow uzmanlarından bilgi alma ve yeni geliştirilmiş uygulamalarla yakından ve kişisel olarak tanışma fırsatı buldular. Katılımcılar sunumlar ve ardından gelen duyumsama temelli bir prototip turu ile yeni çözümlere dokunma ve hissetme, teknik ve pazarlama uzmanlarıyla da sorucevap gerçekleştirme fırsatı elde ettiler. Geleceğe dönük gelişmeler herkesin önceliği idi. Sergilenen örnekler arasında, geleneksel olarak ağır, sert ambalajlarda satılan ürünlerin nakliye maliyetlerini azaltan ve atık miktarını en aza indiren esnek paketlere geçişi sağlayan ve pacXpert ™ ve sıcak, organik ve yumuşak yenilikçi bir ürün ambalajı olan PoucHug ™ da yer aldılar. Daha sürdürülebilir ambalajlamaya ayrılmış alan özellikle ilgi odağıydı.

Burada, geri dönüşüme itici güç kazandıran bariyer yapılarda çığır açan tasarımlara olanak tanıyan ADCOTE L86-500 Bariyer Yapıştırıcısı ile ambalaj başına daha az polimer kullanımıyla ambalaj performansını iyileştiren ve gıda atıklarını en aza indiren SURYLN ™ yalıtım rezini gibi çözümler sunuldu. Turda ayrıca, şrink film ambalajların dozajının düşürülmesinde (down gauging) yeni çözümler sağlayan INNATE ™ rezinlerinin ardındaki çığır açan teknolojinin ve hijyen uygulamalarındaki konfora yönelik dönüştürücü etki sağlayan yüksek oranda farklılaştırılmış ASPUN ™ MB’nin yetkinlikleri de sergilendi. Ayrıca, Taşımacılık’a ayrılmış bölümde dikkat çeken ürünlerden biri de Nordel EPDM idi. Nordel EPDM, nakliye endüstrisinde

kaporta fiitili profilleri ve kaput altındaki hortumların bileşimlerde kullanılmaktadır. Nordel EPDM aynı zamanda, inşaat sektöründe bina profillerinde de kullanılmaktadır. Orta Doğu, Türkiye ve Afrika Bölgesi Altyapı, Tüketici ve Taşımacılık Satış Direktörü Alessandro Corticelli “Sektörü değiştiren bu birleşme, çok sayıdaki uygulamada çok önemli değişiklikler yapmak için harika fırsatlar sunuyor. Ayrıca, pek çok farklı sektörde inovasyona öncülük eden insanların enerjisini hissetmek muhteşemdi” dedi. Corticelli, “Daha fazla işbirliği, yaratıcılık ve bağlılık ve DowDuPont’un müşteri tutkusuyla birleşen gücü ile gelecekte daha çok sayıda oyunun kurallarını değiştiren ve sürdürülebilir gelişmeler kaydedebileceğiz” dedi. P

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

123


Oyuncak sektörünün TÜYAP çıkarması

Açılışını Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci’nin yaptığı ‘İstanbul Oyuncak Fuarı 2018’, yoğun ilgi gördü.

4

2 ülkeden ziyaretçi fuara katılım gösterirken; TÜYAP’ın yurt dışı ofislerinin organizasyonu ile Fas, Makedonya, Ukrayna ve İran’dan nitelikli alıcılar son teknoloji ürünleri yakından inceleme fırsatı buldu. Oyuncak sektörünün dev oyuncuları ‘İstanbul Oyuncak Fuarı 2018’de bir araya geldi. Tüyap Fuar ve Fuarcılık Hizmetleri A.Ş. ile OYDER iş birliğinin ardından bu yıl ilk kez Tüyap Fuar ve

124

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

Kongre Merkezi’nde gerçekleşen fuara ilgi yoğundu. Peluşlardan yapbozlara, tahta oyuncaklardan dış mekan ürünlerine, zekâ geliştirici oyuncaklardan robotlara kadar binlerce ürün ziyaretçiler tarafından tek tek incelendi. Fuarın açılış kurdelesini kesen Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, “2017 yılında yaptığımız denetimlerde 53 bin 379 oyuncaktan sadece 443’ü güvensiz çıktı. Nisan ve Mayıs aylarında

denetimlerimiz artarak devam edecek” dedi. Fuarı; İngiltere, Lübnan, Ürdün, İsrail, İtalya, Mısır, Bulgaristan, Çin ve KKTC dâhil 42 ülkeden 188 yabancı ve yurt içinde 57 ilden 3.563 yerli toplam 3 bin 751 kişi ziyaret etti. Tüyap’ın yurt dışı ofislerinin organizasyonu ile Gürcistan, Fas, Irak, Makedonya, Sırbistan, Umman, Filistin, Ukrayna ve İran’dan nitelikli alıcılar da fuara katıldı.


Amacımıza ulaştık TÜYAP ile yaptıkları büyük iş birliği ile tüm sektörü aynı çatı altında toplamayı hedeflediklerini belirten OYDER Başkanı Yakup Kireçci, uzun yıllardır düzenlediğimiz oyuncak fuarımız artık yeni yerinde, yeni ismi ile gerçekleşecek. TÜYAP fuarcılık ile ilk kez gerçekleştirdiğimiz İstanbul Oyuncak Fuarı’na ilgi beklediğimizin de üzerindeydi. Oyuncak sektörümüz gerçek profesyonel ihtisas fuarına kavuşmuş oldu. Bizim amacımız çocuklarımıza en güvenilir, en yeni, en geliştirici oyuncakları üretip ulaştırabilmek. Fuarımızla beraber bu amacımıza daha iyi hizmet edebildiğimize inanıyorum. Bu buluşma tüm sektörün gelişmesi ve dayanışması adına çok önemliydi. Önümüzdeki yıl gerçekleşecek fuarımızın hazırlıklarına da şimdiden başladık” dedi. Fuarda ayrıca 1 tır dolusu oyuncak, “Bir Tır Oyuncak Milyonlarca Hayaldir” sloganıyla Anadolu’daki çocuklara dağıtılmak üzere Bakanlığa teslim edildi. Açılışa katılan PAGEV Başkanı Yavuz EROĞLU “PAGEV Oyuncak

Komitesi olarak Oyuncak sektörünün gelişimine büyük önem verdiklerini belirterek, 2014 yılından beri yaptığımız birçok faaliyetle sektörün yol haritasını oluşturduk. Sektördeki dengelerin tam oturması, sağlıklı, kaliteli oyuncakların tüketicilerle buluşması ve özellikle de kaçak oyuncağın önüne geçilmesine özel önem veriyoruz. Amacımız Türkiye’de oyuncak sektörü için yatırım ortamını iyileştirirken, çocuklarımızın sağlıklı oyuncaklara kavuşmasıdır” dedi.

77 marka aynı çatı altında Abc, Adel, Adore, Akar, Bircan, Birlik, Canem, Clementoni, Dolu, Dede, Erdem, Erpa, Karakuş, Kızılkaya, Limon, Mercan, Necotoys, Star Okey, Pilsan, Sunman ve Uçar’ın da aralarında bulunduğu 37 firmanın 77 markası 4 gün boyunca yeni tasarımlarını tanıtırken, 100 binlerce dolarlık iş birliği anlaşmalarına imza attılar. P

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

125


Ambalaj Sektörü 2017 Yılında 787 Milyon Dolar Dış Ticaret Fazlası Verdi Dış ticaret açığı vermeden 2017 yılını tamamlayan ambalaj sektörünün ihracatı bir önceki seneye göre miktar ve değer olarak yüzde 8 arttı ve 787 milyon dolarlık dış ticaret fazlası verdi.

A

mbalaj Sanayicileri Derneği (ASD) 25 Nisan Çarşamba akşamı düzenlediği bir toplantıyla ambalaj sektörünün 2017 yılsonu ithalat ve ihracat rakamlarını açıkladı. Ambalaj sektörü istikrarlı büyümesini 2017 yılında da sürdürdü. Açıklanan yılsonu verilerine göre Türkiye ambalaj sektörünün ihracatı, 2016 yılına göre miktar ve değer olarak yüzde 8 arttı. Ambalaj ihracatı, 2017 yılsonunda miktar olarak 2 milyon 125 bin ton, değer

126

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

olarak 4 milyar 145 milyon dolar oldu. Ambalaj ithalatı ise 2016 yılına göre miktar olarak yüzde 3, değer olarak yüzde 5 arttı. Miktar olarak 1 milyon 765 bin ton, değer olarak ise 3 milyar 358 milyon dolar şeklinde gerçekleşen ambalaj ithalatı çerçevesinde sektör, 787 milyon dolar dış ticaret fazlası verdi. 2018 yılının birinci çeyreğinde de aynı oranda artış gözlendi. İhracatta sıralama değişmedi Ambalaj türüne göre ihracat

rakamlarına bakıldığında plastik ambalajlar yüzde 65’lik payla yine ilk sırada yer alırken plastik ambalajları yüzde 24’lük payla kağıt/karton ambalajlar, yüzde 8’lik payla metal ambalajlar, yüzde 2’lik payla ise cam ambalajlar takip etti. 2017 yılında en fazla ihracat yapılan ilk üç ülke yine değişmedi. En fazla ihracat yapılan ülkeler sırasıyla Almanya, Irak, İngiltere, Fransa, İsrail, İran, İtalya, Hollanda, ABD ve Mısır oldu.


2017 yılında en fazla ambalaj ithalatı yapılan ilk 10 ülke ise Almanya, Çin, İtalya, ABD, Güney Kore, Fransa, İngiltere, Finlandiya, İspanya ve Belçika şeklinde sıralandı. Ambalaj türüne göre değer olarak genel toplamlara bakıldığında ithalattan plastik ambalajlar yüzde 57, kağıt/ karton ambalajlar yüzde 35, metal ambalajlar yüzde 6, cam ambalajlar ise yüzde 2 pay aldı. Avrasya’nın Ambalaj Merkezi Olacağız Toplantıda konuşan ASD Başkanı Zeki Sarıbekir, Türkiye ambalaj sektörünün her yıl Türkiye ekonomisinin büyüme oranının yaklaşık iki katı büyüme gösterdiğine dikkat çekerek şunları söyledi: “Türkiye ambalaj

sektörünün en güçlü sivil toplum kuruluşlarından biri olarak yürüttüğümüz çalışmalarla bir yandan dış ticaret fazlası cari açığa olumlu etki yapıyor diğer yandan da rekabet gücümüzü artırarak uluslararası pazarlardan aldığımız payı büyütüyoruz. Türkiye ambalaj sektörü, dünyada 16-17. ve Avrupa’da 6. sırada yer alıyor. 2017 Avrasya Ambalaj Fuarı’nda Fas ve Nijerya’yı onur ülkesi olarak ağırladık. 2018 hedefimiz ise komşu ülkeler, Avrupa ve Kuzey Afrika’yı da içeren bir bölgede ihracatımızı daha çok arttırmak. Avrasya’nın ambalaj merkezi olma hedefiyle güçlü adımlarla yolumuza devam ediyoruz. 2018’de en önemli hedefimiz sektör olarak yüzde 15

büyüyerek 23 milyar dolar pazar büyüklüğüne ulaşmak. Önümüzdeki 10 yılda da orta sınıfın gelişmesi, organize perakendenin yaygınlaşması, refah düzeyinin, rekabetin ve tüketici beklentilerinin artacağı öngörüsüyle sektörümüzün büyümesinin sağlıklı olarak devam edeceğini söyleyebiliriz. Son 15 yılda ambalaj tüketimimiz 2 kat artarak kişi başı yıllık tüketimimiz 225 Doları geçti. Cumhuriyetimizin 100. Yılını kutlayacağımız 2023’te sektör olarak üç önemli hedefimiz bulunuyor; kişi başı yıllık tüketimi 300 doların üstüne çıkarmak, 30 milyar dolarlık pazar büyüklüğüne ve 10 milyar dolarlık ihracata ulaşmak istiyoruz”.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

127


Yeni yönetmelikler ihracata olumlu yansıyacak Günümüzde ambalajın güven, hijyen ve sağlıkla eşanlamlı bir hal aldığını söyleyen Sarıbekir, ambalajın hem çevre hem de ülke ekonomisi için önemli bir değer olduğunun altını çizdi. Son dönemde yürürlüğe giren yasaları ve mevzuat değişikliklerini de değerlendiren Sarıbekir, “Geçtiğimiz Ekim ayında yürürlüğe giren “Sebze ve Meyvelerin Toptan ve Perakende Ticaretinde Uyulması Gereken Standartlara İlişkin Tebliğ” ile artık yaş meyve ve sebzelerin standartlarla belirlenen şekilde ambalajlanması zorunlu hale geldi. Ahşap, kağıt veya kağıt esaslı olarak sınıflandırılan tek kullanımlık ambalajların ise Haziran

128

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

ayı itibarıyla kullanılması zorunlu olacak. 2019 yılında yürürlüğe girecek yeni maddelerle birlikte hasattan sonra yaş meyve ve sebzelerin standartları belirlenen plastik kasa ve karton /oluklu mukavva kutu ve benzeri taşıma amaçlı kutular yani nakliye ambalajları içerisinde satış noktalarına ulaştırılmasını zorunlu kılacak. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın Türk Gıda Kodeksi Gıda İle Temas Eden Madde ve Malzemelere Dair Yönetmeliği, 5 Nisan’da Resmi Gazete’de yayımlandı. Avrupa Birliği mevzuatına uyum doğrultusunda, gıda ile doğrudan ya da dolaylı olarak temas eden veya temas

etmesi beklenen madde ve malzemelerin üretim, işleme ve dağıtım aşamalarındaki özellikleri yeniden belirlendi. Ambalaj sektörü olarak tüm bu değişikliklere cevap verebilecek gelişmiş bir teknolojiye ve altyapıya sahibiz. İhracatımızı her geçen gün artırırken AB mevzuatıyla uyumlu bir çerçevede üretim gerçekleştiriyoruz. Ancak bu değişiklikler sektörümüzdeki Ar-Ge ve inovasyon yatırımlarını daha da artırarak sektörün gelişimine olumlu şekilde yansıyacak. Şu anda Avrupa’nın ambalaj ihtiyacının sadece yüzde 10’unu karşılıyoruz. Bu yönetmeliğin bu oranı artırma konusunda da faydalı olacağına inanıyoruz” dedi.


Ambalajlar gıdaları korur, israfı önler Her yıl tarım ürünlerinde 100 milyar liralık ticaretin yaklaşık yüzde 25’inin israf olduğuna dikkat çeken ASD Başkanı Zeki Sarıbekir, israfı önlemenin yolunun doğru ambalajdan geçtiğini ifade etti: “Tüm gıdalar doğru ambalajlandığında tüketiciler el değmemiş ve taze ürüne ulaşırken, ürünler dış etkenlerden korunduğu için daha uzun süre dayanıyor ve dolayısıyla israf önleniyor. Bunun yanı sıra tüketici ürünün ne zaman, nerede üretildiği konusunda bilgi sahibi oluyor. Ambalaj, ürünü izlenebilir hale getiriyor, kayıt dışını ortadan kaldırıyor.” Çevreyi ambalaj değil insan kirletir Geri dönüşüm konusuna da değinen Sarıbekir, “Günümüzde hala ambalaja çöp muamelesi yapılsa da kullanım ömrü tamamlanan tüm ambalajların geri dönüşüm sürecine girmesi gerekiyor. Çünkü ambalajı çöpe atmak sadece dünyamızın geleceğine değil ülkemize, ekonomimize de zarar veriyor. Bugün 1 alüminyum içecek kutusunu geri dönüştürdüğümüzde bir televizyonu üç saat çalıştıracak enerjiyi kazanmış oluyoruz. Ya da 1 ton kağıdı geri dönüştürerek 17 ağacı kesilmekten koruyoruz. Bugün “döngüsel ekonomi” kavramı öne çıkıyor. Avrupa başta olmak üzere gelişmiş ekonomilerde tasarım aşamasından ve malzeme seçiminden itibaren çevreye duyarlılık, sürdürülebilirlik, ürünün yeniden kullanımı, geri dönüşümünün en üst düzey olması hedeftir. Atıklar ve kaynak kullanımı en aza indirilir. Ürün ve malzemenin ömrü sona erdiğinde, geri dönüşüm ile değer yaratmak için yeniden kullanıma alınması sağlanır” dedi.

Sektörün Odağında Otomasyon ve Endüstri 4.0 Var Sektördeki gelişmeleri değerlendiren Sarıbekir, Türkiye ambalaj sektörünün Ar-Ge ve inovasyona sürekli yatırım yaparak katma değerli ürünlerle dünya pazarlarındaki gücünü artırdığının altını çizdi. “Sektörümüzün otomasyon ve Endüstri 4.0’a uyum çalışmalarının da hızlanması gerekiyor. Hem üretim hacmimizin yükseltilmesi hem de katma değerli ürün imalatının mümkün

olan en ekonomik biçimde gerçekleştirilebilmesi için ise üretimde otomasyona ihtiyacımız var” diyen ASD Başkanı Sarıbekir, sektörün tasarıma verdiği öneme de değinerek, ASD’nin düzenlediği ve özgün ambalaj tasarımları, farklı ve yenilikçi ambalaj uygulamaları ödüllendiren “Ambalaj Ay Yıldızları” Yarışması’na başvuruların Haziran ayına kadar devam edeceğini sözlerine ekledi. P

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

129


Proses emniyeti için

3 milyon dolar yatırım gerekiyor

Proses emniyetini sağlamak ve büyük endüstriyel kazaları önlemek amacıyla hayata geçirilecek Seveso III Direktiflerine uyum için kimya sektörü firmalarını yaklaşık 2-3 milyon dolarlık yatırım bekliyor.

K

ocaeli Sanayi Odası tarafından iş sağlığı ve güvenliğine dikkat çekmek üzere düzenlenen Proses Emniyeti Sempozyumu ve Sergisi 14 -15 Mayıs 2018 tarihinde İstanbul’da gerçekleşti. Sektörün tüm paydaşlarını buluşturan etkinliğin gündeminde, Temmuz 2018’de güncellenerek Seveso III Direktiflerini kapsayacak Büyük Endüstriyel Kazaların Önlenmesi ve Etkilerinin Azaltılması Hakkındaki Yönetmelik yer aldı. “Proses Emniyeti: Faydalar, Zorluklar ve Çözüm Önerileri” başlıklı panelde; kamu, özel sektör ve sivil toplum temsilcileri sektörü etkileyecek bu yönetmeliği masaya yatırdı. Bloomberg HT TV Haber Koordinatörü

130

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

Ali Çağatay’ın moderatörlüğünde gerçekleşen panele, T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Müfettişi Abdurrahman Akman, T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Büyük Endüstriyel Kazaların Kontrolü ve Denetimi Şube Müdürü Özlem Yıldırım, T.C. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı Uzmanı Fatih Şen, Kocaeli Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Çınar Ulusoy, Kimya İşverenler Sendikası (KİPLAS) Başkanı Feridun Uzunyol, TÜPRAŞ İzmit Rafineri Müdürü Metin Tüfekçioğlu katıldı. Ali Çağatay, Seveso Direktiflerinin özel sektör, kamu, çalışan, sivil toplum ve akademisyenler gibi tüm tarafların

üzerinde ittifak oluşturduğu bir konu olduğuna dikkat çekerek paneli açtı. Kocaeli Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Çınar Ulusoy, konuşmasına çarpıcı bir örnekle başlayarak şunları söyledi: “Güney Afrika’da 1970’lerde kapatılmış bir elmas madeni var. 200 yıl faal işletilen bu elmas madeninde 4,5 milyon insan çalışmış ve bunların yüzde 99’ı köleymiş. Bu 4,5 milyon kişiden bir kişi bile iş kazası nedeniyle ölmemiş. Ülkemizde ise 1400’ün üzerinde ölümü iş kazası olduğunu biliyoruz. Sanayiciler olarak biz durumun farkındayız ve bu nedenle I. Proses Emniyeti Sempozyumu ve Sergisi’ni kendimiz ön ayak olup düzenledik.”


Ülke güvenliği için kısa sürede yol alınması gerektiğini ifade eden Ulusoy, kamu ile sanayi kuruluşlarının birlikte hareket etmesi gerektiğini açıkladı. Teşvik desteğinin kritik önem taşıdığının altını çizen Ulusoy, Avrupa Birliği Horizon projeleri desteklerinin alınabileceğini vurguladı. Ulusoy, kimyasal depolama tesislerine ek olarak enerji nakil hatlarının da Seveso III kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. DASK modeli ile finans mümkün Kimya İşverenler Sendikası (KİPLAS) Başkanı Feridun Uzunyol, gerekli tedbirleri almak için işverenin sermaye ihtiyacı olduğuna dikkat çekerek, sigortaların en önemli sermaye aracı olabileceğine vurgu yaptı. Uzunyol, sigortanın geleceğinizde olmaması gereken bir konunun önceden finanse edilmesi için toplanan paranın değeri olduğunu bildirerek, “Geçmişte bazı kanun yapıcılar sigortaları yanına alarak bazı sigortalar yaptı, örneğin DASK gibi. Aynı model proses emniyeti yatırımları için uygulanabilir. Ödenen bu paranın bir kısmı koruyucu olarak farklı kalemlerde kullanılabilir. Böylelikle 2 milyon dolarlık yatırım finanse edilebilir” dedi.

eğitimleri düzenlediklerini bildirdi. Yeni nesilin görsellikle öğrendiğine dikkat çeken Tüfekçioğlu, kazaların yaşanarak öğrenmesi mümkün olmayan şeyler olduğunu bunun için en ideal yöntemin simülasyon olduğunu söyledi. Önleyici teftiş anlayışı geldi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Müfettişi Abdurrahman Akman, İtalya’da 1976 yılında yaşanan kazanın tüm dünyanın kaderini değiştirdiğine dikkat çekerek yeni kazanın olmadığını tekrar eden kazanın olduğunu, bu nedenle geçmişteki kazalardan ders alınması gerektiğini bildirdi. Akman, Teftiş Kurulu’nun 2011 yılında paradigma değişikliğine giderek tepkisel denetimler yerine önleyici teftiş anlayışına geçtiğini de sözlerine ekledi.

tehlikeli madde oranına göre şirketlerin alt ve üst seviye olarak ayrıştıklarını aktardı. Yıldırım, Bekra II kayıtlarına göre Türkiye’de 350 civarında üst, 350 civarında da alt seviye kuruluş olduğunu, Bekra III kayıtlarına göre ise bunlara ilave 79 üst, 61 alt seviye kuruluşun yeni kayıt yaptırdığını ifade etti. Yıldırım, firmaların 18 Temmuz 2018 tarihine kadar formlarını güncellemesi gerektiğinin de altını çizdi. Web tabanlı uygulanabilir bir sistem geliştirdiklerini ifade eden Yıldırım, saha denetimlerine ilişkin de denetim modüllerini geliştirdiklerine dikkat çekti.

Riskleri azaltmak gerekiyor Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Uzmanı Fatih Şen ise, endüstriyel kazaların bir heyelandan daha fazla zarar verebileceğini belirterek önceden tedbir almanın kritik 18 Temmuz’a kadar tehlikeli önem taşıdığına dikkat çekti. madde beyanları yapılmalı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Büyük AFAD’ın uyguladığı Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) hakkında Endüstriyel Kazaların Kontrolü ve da bilgiler veren Şen, TAMP ile Denetimi Şube Müdürü Özlem afetler konusunda risk azaltma, Yıldırım da, Bakanlığın kuruluşları hazırlık, müdahale ve afet sonrası kayıt altına almak için bir sistem iyileştirme çalışmalarının bir kurduğunu belirtti. Kurulan BEKRA Bildirim Sistemi aracılığıyla şirketlerin bütünlük içinde yürütülebilmesini bulundurdukları tehlikeli maddeleri sağlayacak çalışmalar yürüttüklerini belirtti. P beyan etiklerini söyleyen Yıldırım,

Mühendislik müfredatı sıkıntılı TÜPRAŞ İzmit Rafineri Müdürü Metin Tüfekçioğlu da, proses emniyetinin olmazsa olmaz olduğunu belirterek, “Çalışanınıza, ürettiklerinize ve çevreye sahip çıkmak istiyorsanız proses emniyetinin hayata geçirilmesi son derece önemli” dedi. Tüfekçioğlu, mühendislik müfredatının sıkıntılı olduğunu, mezunların bu konuda hiçbir fikri olmadan işe başladıklarını ifade etti. Özellikle üretimde çalışacak mühendislerin proses emniyeti eğitimi almasının önemli olduğunu vurgulayan Tüfekçioğlu, kendilerinin özellikle genç nesile de hitap edebilmek için VR gözlüklerle simülasyon PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

131


Kimya devi Henkel

Waste Free Oceans ile anlaştı

Henkel, okyanusların ve nehirlerin plastik atıklardan temizlenmesi, bu atıkların ise geri dönüşüm sonucunda yine Henkel bünyesinde değerlendirilmesi amacıyla Waste Free Ocean ile iş birliğine gittiğini duyurdu.

S

anayileşme, kentleşme, hızlı nüfus artışı derken dünya hızla kirleniyor, dünyanın yüzde 80’inin su olduğu göz önüne alındığında en çok kirliliğin sularda yaşandığı görülüyor. Sürdürülebilir bir dünya için temiz deniz ve okyanuslara ihtiyacımız var. İşte bu gerçekten yola çıkılarak 2011 yılında başlatılan Waste Free Oceans (Atıksız Denizler) hareketi tüm dünyada hızla yayılıyor. Avrupa’da ilk adımları atılan organizasyonun Türkiye ayağını Plastik Sanayicileri Vakfı (PAGEV), Geri Dönüşüm İktisadi İşletmesi PAGÇEV ile birlikte “Mutlu Balıklar” adıyla yönetiyor. PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu aynı zamanda Waste Free Oceans (Atıksız Denizler) Vakfının Türkiye, Ortadoğu ve Afrika Başkanlığı’nı yürütüyor. Bugüne kadar pek çok kurum ve şirketin desteğini alan Waste Free Oceans son olarak dünya kimya devlerinden Henkel ile

132

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

üç yıllık bir işbirliğine imza attı. Tüm dünya kıyılar katı atık tehdidi ile karşı karşıya bulunuyor. Denizlerdeki atıkların yüzde 80’i karasal atıklardan oluşuyor. Söz konusu atıkların her yıl bir milyon deniz kuşu, 100 bin köpekbalığı, deniz kaplumbağası ve balinanın ölümüne sebep olduğu tahmin ediliyor. Bu kirlilik insan sağlığı için de büyük riskler oluşturuyor. Söz konusu atıklar dalgaların, rüzgârın ve güneşin etkisiyle mikro parçalar halinde bölünüyor ve bu mikro atıklar balıklar tarafından yeniliyor. Mikro atıkları balıklar, balıkları da insanlar tüketiyor. Böylece mikro atıklar dolaylı olarak bizlerin gıda zincirine de katılmış oluyor. Söz konusu bu tehdidin önüne geçmek isteyen PAGEV’in de üyesi olduğu Avrupa Plastik İşleyicileri Birliği (European Plastics Converters - EuPC), “Waste Free Oceans” (WFO) hareketini 2011 yılında

hayata geçirdi. Pek çok kurum ve şirketin desteklediği WFO son olarak dünya kimya devlerinden Henkel ile iş birliğine gitti. En az üç yıl sürecek olan bu işbirliği, WFO’nun bugüne kadar yaptığı en büyük anlaşma olma özelliğini taşıyor. Henkel, okyanusların ve nehirlerin plastik atıklardan temizlenmesi, bu atıkların geri dönüşüm sonucunda yine Henkel bünyesinde değerlendirilmesi amacıyla Waste Free Ocean ile iş birliğine gitti. Buna göre toplanan atıklar, bir milyonun üzerinde şişeye çevrilerek Henkel’in Lovables deterjan markasının ürünlerinde kullanılacak. Gerçekleştirilen işbirliği ile nehir, göl, deniz ve okyanuslardan her yıl 100 metrik ton (yaklaşık olarak yetişkin bir mavi balinanın kütlesi kadar) kullanılabilir geri dönüştürülmüş madde üretimi sağlanacak miktarda plastik atığın toplanması hedefleniyor.


Henkel ve Waste Free Oceans arasındaki işbirliği 2018 baharında, Tuna Nehri’nden plastik atık toplanması ile başlayacak. Bu aktivite, akıntıların ve bölge coğrafyasının etkisiyle en çok plastik atığın hangi noktalarda toplandığının detaylı şekilde ölçülmesiyle, Bulgaristan’dan Macaristan’a ve Romanya’ya kadar uzanan farklı ülkelerde gerçekleştirilecek. Balıkçılar, özel cihazlarıyla nehri tarayıp yüzeyde biriken plastik atıkları toplarken gönüllüler ise nehir kıyılarında ve plajlarda biriken atıkları toplayacak. Kıyıdan her ayrılışlarında balıkçı tekneleri 2 ila 8 metrik ton arasında atığı temizleyebilecek. Tuna Nehri’ndeki atık toplama işlemini yaz boyunca Akdeniz’de gerçekleşecek birçok diğer çalışma takip edecek. Bugün okyanuslarda yaklaşık 142 milyon ton atık mevcut. Bu miktar kişi başına 20 kg. atık anlamına geliyor. Hatta bu sayıya her yıl 10 milyon ton atık ekleniyor. WFO Vakfı, her geçen gün büyüyen denizlerdeki atık sorunuyla mücadele ederken aynı zamanda balıkçılık sektörünün, uluslararası plastik sektörü ve diğer kilit kurumların ortak bir amaçla birleştirilmesi misyonunu da üstleniyor. Waste Free Oceans (Atıksız Denizler) hareketinde ilk adım Fransız balıkçı Thomazeau tarafından proje için özel olarak üretilen bir ağ ile Fransa’nın güney sahillerinde atıldı. Proje kapsamında deniz yüzeyindeki atıkları temizlerken balıklara zarar vermeyecek şekilde tasarlanan ağın

kullanımı ile ilgili balıkçılara özel bir eğitim de veriliyor. Temizlik harekâtı sırasında toplanan atıklar cinsine göre gruplarına ayrıştırılarak geri dönüşüm tesislerine gönderiliyor. Böylece hem denizler atıklardan temizleniyor hem de geri dönüşüm ile ekonomiye sağlanan katkı giderek artıyor. Bu proje için kilit nokta elbette balıkçılar. Projede balıkçıların kullanılmasının bir sebebi denizi çok iyi bilmeleri. Ancak bir diğer önemli etken ise Waste Free Oceans ile denizler temizlenirken ekolojik sistem için büyük risk oluşturan aşırı avlanmanın da önüne geçilmesi. Dünyada 80 milyar dolarlık bir sektör haline gelen balıkçılığın yüzde 30’u devlet desteği ile yürüyor. Proje ile balıkçılara topladıkları atık miktarına göre bir ödeme yapılıyor. Projenin finansmanı ise dünyada yerel yönetimler, hükümetler ve özel sektör tarafından karşılanıyor. Waste Free Oceans (WFO), 2020 yılına kadar denizleri atıklardan temizlemeyi hedefliyor. WFO’nun Türkiye ayağı “Mutlu Balıklar” adıyla yürütülüyor Denizlerdeki atık sorunu tek bir ülkeye ait değil. Bu nedenle Avrupa’da başlayan hareket çok kısa bir sürede uluslararası bir boyut kazandı. Avrupa, Amerika, Ortadoğu ve Afrika, Hindistan ve Uzakdoğu olmak üzere dört başkanlık üzerinden yürütülmeye başlandı. Türkiye PAGEV aracılığıyla bu projenin bir parçası oldu. WFO Türkiye, Ortadoğu

ve Afrika Başkanlığı’nı da PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu yürütüyor. Türkiye kıyılarındaki atıkların yüzde 53’ü dış kaynaklı. Örneğin; Lübnan’ın Sayda sahilindeki düzensiz depolama alanlarından denize karışan atıklar Akdeniz kıyılarını, Suriye Lazkiye kentinin atıkları Hatay’ın Samandağ kıyılarını, Tuna nehri ile gelen atıklar ise Karadeniz’i tehdit ediyor. WFO’nun Türkiye ayağı olan “Mutlu Balıklar” projesinin tanıtımını Haziran 2012’de Adalar Belediyesi ile Büyükada’da gerçekleştiren PAGEV, projede Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın da desteğini aldı. İlk uygulama için projede kullanılan ağın tasarımcısı Fransız balıkçı Thomazeau da Türkiye’ye geldi ve Türk balıkçıların ilk eğitimini verdi. Eğitim sonunda denize açılan bir grup balıkçı, Büyükada açıklarında deniz yüzeyindeki atıkları toplayarak sahile getirdi ve toplanan atıkları geri dönüşüme gönderilerek projenin ilk adımı tamamlandı. Projenin yaygınlaşması için çeşitli organizasyonlar, etkinlik ve üniversitelerde tanıtım çalışmaları organize edildi. Projenin ikinci adımı ise 2014 yılının Temmuz ayında Beşiktaş Belediyesi ile Kuruçeşme’de atıldı. WFO Eş Başkanı Bernard Merkx, T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Beşiktaş Belediye Başkanı’nın katılımıyla gerçekleşen tören, Waste Free Oceans hareketi için özel olarak geliştirilen ağın bağlandığı teknenin iskeleden hareketi ile başladı. “Mutlu Balıklar” teknesinin deniz yüzeyinde topladığı atıklar sahile getirildi ve geri dönüşüme gönderilmek üzere bir vinç ile çöp konteynerine yüklendi. Proje kapsamında başta İstanbul olmak üzere tüm Türkiye kıyılarını ve büyük göllerini yüzeydeki atıklardan temizlemeyi amaçlayan PAGEV, bu proje sayesinde tüm atıklar gibi plastiklerin de ekonomik bir değer taşıdığına dikkat çekmek ve geri dönüşüm konusunda farkındalık yaratmayı hedefliyor. P PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

133


Makine yatırımlarında

KDV istisnası genişletilmeli

PAGEV, makine yatırımlarına getirilen KDV istisnasının, plastik sektörünün yaygın yatırım yaptığı diğer makineleri de kapsayacak hale getirilmesini savunuyor.

P

AGEV bazı makine yatırımlarına getirilen KDV istisnasının genişletilmesini talep etti. 5 Mayıs 2018 tarihli ve 30412 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2018/11674 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı gereğince plastik sektörüne yatırımı yapılan bazı yeni Makineler KDV istisnası (sıfır KDV) kapsamına alınmıştı. Söz konusu KDV istisnası (sıfır KDV) yapılacak liste kapsamına giren makineler şöyle: 8477 20 000000 Ekstrüzyon Makineleri 8477 51 000012 Sırt Kaplamaya mahsus Makineler 8477 80950000 Kesme, yarma ve soyma Makineleri 8777 80990011 Üç Boyutlu Yazma Makineleri (3D) 8477 80990019 Diğerleri

134

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

PEKİ HANGİ MAKİNELER EKLENMELİ? Plastik sektörüne yapılan bazı yeni makine yatırımlarına getirilen KDV istisnasını memnuniyet verici olarak nitelendiren PAGEV yetkilileri, indirim desteklerken sektörde yaygın olarak yatırımı yapılan ve Türkiye’de de üretilen bazı plastik işleme makinelerinin KDV istisnası (sıfır KDV) kapsamı dışında tutulmasını yanlış buldu. PAGEV yetkilileri, şu makinelerin de KDV istisnasına dahil edilmesini talep etti. 8477 10 Enjeksiyon Makineleri 8477 30 Şişirme Makineleri 8477 40 Termoform Makineleri 8477 90 Plastik İşleme Makineleri Aksam ve Parçaları KDV istisnası (sıfır KDV) kapsamına dahil edilmeyen; enjeksiyon, şişirme,

termoform Makinelerinin ve bunların aksam ve parçalarının da alınması; firmaları KDV’nin finansmanının ekstra maliyetinden kurtaracak. PAGEV, söz konusu makine ve ekipmanların KDV istinası (sıfır KDV) kapsamına alınması yönündeki talepler için ilgili Bakanlıklar ve paydaş sivil toplum kuruluşları nezdinde de girişimlerde bulundu. PAGEV, etkin ve hızlı sonuç alabilmek için konunun muhatabı olan tüm sektör mensupları ve paydaşların konuyu gündemde tutması gerektiğini savunuyor. P


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

135


İKMİB’in yeni başkanı Adil Pelister oldu

İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği İKMİB’de seçimler sonuçlandı. 1273 delegenin katıldığı seçimlerde geçerli sayılan oyların 613’ünü alan Adil Pelister İKMİB’in yeni başkanı oldu

Tarihi katılımla katılımla gerçekleşen İKMİB seçimlerinde 613 oyla Adil Pelister, İKMİB’in yeni başkanı oldu. Kimya sektörünün güçlü isimlerinden oluşan yönetim kuruluyla birlikte Türkiye kimya sektörünü dünya arenasında en üst seviyeye yükseltmek için çalışacaklarını

46

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

belirten İKMİB Başkanı Pelister;” Türkiye ihracatına bakıldığında bazen ikinci ama çoğunlukla üçüncü sırada olan sektörümüzü kalıcı ikinci yapmak için hep birlikte çalışacağız. Geçmiş Başkanımızın yaptığı başarılı çalışmalardan aldığımız güçle ihracatçımızın geleceğini hep

birlikte inşa edeceğiz. Adil, şeffaf ve en önemlisi aktif bir yönetim olacağız. Herkese kulak veren, fikirlerin yarıştığı ve ortak akıl sonucunda yine tek ses olacağımız bir yönetim anlayışıyla sektörümüzde sıçrama yapacak marka projelerimizi hayata geçireceğiz.” şeklinde konuştu. P


ÇEVRE Mİ? ENDÜSTRİ Mİ? İKİSİ DE MÜMKÜN. Plastik Sektörünün Birleştirici Gücü PAGEV, "Sorumlu Endüstri Sorunsuz Çevre" ilkesiyle yola çıkan PAGÇEV ile beraber Türk Plastik Sektörü'nün en büyük hayalini gerçekleştirmek ve gelecek nesillere daha yeşil bir dünya bırakmak için çalışıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Ambalaj Atıklarının Geri Dönüştürülmesi konusunda Yetkilendirilen PAGÇEV, piyasaya sürdükleri ambalajların atıklarını geri dönüştürmesi yasayla zorunlu olan firmaların için bu işlemleri kolay hale getiriyor. Bu kolaylıktan yararlanmak için PAGÇEV ile çalışın bu hayale siz de ortak olun.

www.pagev.org

www.pagcev.org

145 PAGÇEV bir PAGEV GERİ DÖNÜŞÜM İKTİSADİ İŞLETMESİDİR PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 144

137


Novatech-Heat Pump Aytek Soğutma Sistemleri

A

ytek Soğutma Sistemleri tarafından üretilen Novatech, yenilenebilir enerji kullanımı çevreyi koruma bilincinin ülkeler nezdinde artmasıyla önem kazandı. Bu nedenle yeni nesil ısı pompaları enerjinin verimli kullanımı konusunda çözüm oluşturuyor. Isı pompaları ile çevre dostu, güvenilir ve verimli ısıtma– soğutma sistemleri tasarlanabiliyor. Isı pompaları, ortamın sıcaklığını arttırmak için ilave bir enerji kullanan ünitelerdir. Isı pompasının çalışması sırasında, akışkanı sıkıştırıp valften geçirerek genleştirerek açığa çıkan enerjisini ortamın sıcaklığını arttırmak için kullanılmasına dayanıyor. Novatech-Heat Pump modelinde elektrik kompresörlü isi pompası kullanılarak çevreden hava kaynaklı enerji çekip, düşük enerji maliyetli işitim ve soğutma sistemi tasarlandı. Ortamdan ısı transfer edildiğinde, buharlaştırıcıdaki sıvı fazlı soğutucu akışkan düşük basınç altındadır. Buharlaştırıcıdaki sıcaklık seviyesi, soğutucu akışkanın mevcut basınçtaki kaynama noktasının üzerindedir. Sıcaklık farkı soğutucu akışkanını buharlaşması için yeterli olduğundan ve çevreden rahatlıkla ısı çekilir. Kompresör akışkan buharını emer ve sıkıştırır. Sıkıştırma esnasında buhar fazındaki akışkanın basıncı ve sıcaklığı artar. Kompresördeki sıkıştırma işleminden sonra buhar fazındaki akışkan yoğuşturucuya gelir. Yoğuşturucuyu çevreleyen ısıtma suyunun sıcaklığı, soğutucu akışkanın yoğuşma sıcaklığından düşüktür. Buhar fazındaki akışkan soğuyarak sıvı faza geçer.

138

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

Buharlaştırıcının çevreden çektiği ısı ve kompresördeki sıkıştırma işlemi sırasında ilave edilen elektrik enerjisi ısıtma suyuna aktarılmış̧ olur. Soğutucu akışkan bir genleşme valfinden geçerek tekrar buharlaştırıcıya döner. Bu sırada akışkan kompresörün yüksek basıncından buharlaştırıcının düşük basıncına genleşir. Böylece çevrim tamamlanmış̧ olur. NEDEN NOVATECH HEATPUMP Motorin ve doğal gaz gibi fosil yakıtların ömrü sınırlıdır. Aynı zamanda elektrik, motorin, dökme gaz ısınma için pahalı alternatiflerdir. Dolayısıyla ısıtma sistemleri için yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı çok büyük önem arz ediyor. Bugün dünyanın gelişmiş ülkelerinde çevre dostu teknolojilerin kullanılması teşvik ediliyor. Fosil yakıtlara karşı

güçlü lobiler oluşuyor. Sınırlı yakıt rezervlerinin yanı sıra, iklim değişikliklerinin önlenmesi de ısı pompası sistemlerinin tercih edilmesinde önemli bir role sahip. CO2 emisyonlarının düşürülmesi, iklim değişikliğinin önlenmesi için mutlaka gerçekleştirilmeli. Isı pompaları, müstakil evler, apartmanlar, oteller, iş merkezleri, okullar, hastaneler gibi yeni ve mevcut binaların ısıtılması için uygundur. Düşük enerji evleri için ısı pompası sistemleri talepleri karşıladığı için kaçınılmaz. Diğer tüm ısıtma sistemleri gibi ısı pompaları da hemen hemen tüm uygulamalar için elverişlidir. Tüm bu hususlar yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını destekleniyor. Isı pompaları, ısıtma sistemleri ve kullanma suyu ısıtması için enerji tasarrufuna yönelik verimli çözümler sunuyor.


NOVATECH YENİLİKÇİ DONANIMLAR Sistemde hava kaynaklı isi pompası tekniği kullanılarak kompakt ve enerji verimliliği yüksek bir sistem tasarlandı. Sistemde elektronik genleşme vanası kullanılarak akışkanın ihtiyaç oranında oransal geçişi sağlanarak, verimliliğin artırılması sağlandı. Sistemde 2-4 adet sırrol kompresör kullanılarak enerji verimliliğinin yüksek olması hedeflenirken diğer taraftan kısmi yüklerde kompresörler ihtiyaç oranında çalıştırılarak yüksek performansa ulaşıldı. Sistemde fanlar ortam sıcaklığına bağlı olarak sabit kondenseysen basıncı sağlanması amacıyla kademeli çalıştırılıyor.

Tüm sistem parametreleri PLC kontrollü kumanda edilir, sıcaklık, alarmlar vb. parametreler dokunmatik ekrandan izlene bilebilir, akılı bina otomasyon sistemi uyumludur. Kontrol paneli dış̧ hava kompanzasyonu, uzaktan kumanda, , tatil programı ve zamanlayıcı gibi özelliklerin yanı sıra ısı pompasına ait işletim ve hata mesajlarını da veriyor. Grafik özellikli, yardımcı menüler, menü kılavuzu ara yüze sahip, BUS bağlantısı ve kullanım kolaylığı sağlayan kontrol panelleri entegre edilebilir özelliktedir. Sistemde likit tutucu kullanılarak kompresöre sıvı gitmesi önlenerek soğutma cevrimi performansı arttırıldı, Çift yönlü ısıtma ve

soğutma özelliği mevcut. Hava sıcaklığı 0 C0 nin altında iken kondenserde buzlanma riskine karşı defrost özelliği kullanıldı. Açık alanlarda yüksek ses seviyesine riskini önlemek için düşük devirli fanlar kullanılmakta. Yoğuşturucu da yüksek basınç kaybı riskine karsı gövde boru tipi eşanjör kullanıldı. NOVATECH YÜKSEK PERFORMANS Sistemin performans katsayısı 4 dür. 1 birim elektrik harcamasına karşı 4 birim ısıtma veya soğutma elde edildi. CO2 emisyonu 0 dır. Üniteler 7-120 kW soğutma-ısıtma kapasitesi aralığındadır. İnverterli kompresör-fan kombinasyonlu versiyonlar opsiyonel olarak sunuluyor. P

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

139


Flowtech Uygulama Alanları Aytek Soğutma Sistemleri

E

njeksiyon kalıbındaki su akış ve sıcaklık devrelerini elektronik olarak izlemek ve su debisinin oransal kontrolünü yapmak için kullanılır. Flowtech enjeksiyon kalıplama tekniğiyle plastik ürün üreten işletmeler için uygun bir çözümdür. Flowtech sistemi her devre için hem su akış, hem de su sıcaklık devrelerini dijital olarak operatörün izlemesini sağlayarak aynı zamanda oransal debi kontrolü yapar. Pek çok kalıpçı tarafından göz ardı edilen kalıp soğutma devresinin / devrelerinin verimliliğinin istikrarlı bir proses ve yüksek kaliteli ve boyutsal olarak stabil parçalar üretilebilmesi için kritik öneme sahip. Flowtech soğutma sorunlarına bağlı plastik malzeme üzerindeki kalite problemlerini giderir, kullanıcıyı arıza sinyali vererek çeşitli genel soğutma devresi sorunlarına karşı uyararak hatalı üretim oranlarını minimize ediyor. Enjeksiyon kalıpçıları şu anda soğutma devresi içerisindeki su akışını sağlamak ve kontrol etmek için bir dizi yöntem kullanıyor. Geleneksel olarak en yaygın yöntem manuel su akış regülatörleridir. Maliyeti düşük olmasına rağmen enjeksiyon kalıpçılarının istekleri karşılanamıyor. Başlıca sebepleri; • Hantal gövde yapısından dolayı kalıptan uzağa monte edilmesi gerekir. • Basınç kaybı yüksek tasarım meydana gelmektedir. • Su akış miktarı yetersizdir. • Doğru su akış okuması yapma imkânı bulunmamaktadır. • Gözetleme camları oksidasyon nedeniyle su akışının görsel takibine olanak sağlamamaktadır.

140

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

• Yüksek düzeyde bakım ihtiyacı bulunmaktadır. Kompakt tasarım, Flowtech manifoldun makine plakalarının yanında mümkün olan en küçük alana monte edilmesini sağlamak için geliştirilmiş olup, su devrelerindeki su akış miktarı ve sıcaklık değişimleri dijital olarak ölçülüp, ekranda takip edilmektedir. Kalıp su devresindeki sıcaklıklar ultrasonik sensörler vasıtasıyla ölçülüp, ekranda görsel olarak izlenebilmektedir. Kalıp su devresindeki akış oransal valfler ile ayarlanıp akış miktarı kontrol edilerek basınç kaybı minimize edilerek ekrandan takip edilmektedir. Su akış miktarı veya sıcaklık değişimleri tolerans değerlerinin üzerine çıktığında enjeksiyon makinası ile haberleşip arıza sinyali vererek fire oranları azaltılmaktadır. Haberleşme protokolleri sayesinde sıcaklık ve akış bilgileri

bilgisayara aktarılarak trend analizi yapılabilecek ve kayıt altına alınabilmektedir. Flowtech Manifold sistemi 8 devreye kadar standart olmakla beraber, modüler tasarımı dolayısıyla genişleyebilir özelliktedir. Flowtech manifoldlar eloksal alüminyumdan imal edildiğinden yüksek korozyon dayanımına sahiptir. Su akış miktarı arttırılarak baskı çevrim zamanlarının azaltılmasını sağlar. Sabit akış ve sabit sıcaklıkta istikrarlı parça kalitesi sağlanır P


PLASTİK SEKTÖRÜNE DAİR HERŞEY BU SİTEDE sektör oyuncularının a’da Z’ye ihtiyaç duyabileceği tüm bilgilerin yer alacağı en geniş kapsamlı sitesi yayın hayatına başladı

www.pagev.org

Plastiğin kullanımı ve öne çıkan özellikleri

Plastik Nedir? Plastik çeşitleri ile alakalı detaylı teknik bilgileR

PLASTİK ENDÜSTRİSİ HAKKINDA MERAK EDİLEN HERŞEY

GÜNCEL VE GENİŞ BİLGİ MERKEZİ www.pagev.org

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

141


142

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145


Geleceğin bilim insanları yeteneklerini sergiledi

Gebze PAGEV Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri, TÜBİTAK Bilim Fuarı’na katılarak kimyadan biyolojiye, matematikten tarihe kadar pek çok alanda geliştirdikleri 23 başarılı projeyi sergiledi.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

143


G

ebze GEPOSB’da yeralan PAGEV Mesleki ve Teknik Eğitim Anadolu Lisesi’nde 10-11 Mayıs 2018 tarihinde öğrencilerin, bilimsel konulara hazırlanması ve üretkenliklerini arttırması amacıyla TÜBİTAK destekli Bilim Fuarı düzenlendi. Fuar ile öğrencilerin, üretirken aynı zamanda eğlenmesi ve kendine olan güvenlerinin arttırılması hedeflendi. Fuarda, 21 öğretmen ve 110 öğrenci görev aldı. Bilim Fuarında; 1’er adet Kimya, İngilizce, Biyoloji + Plastik, Tarih projesi; 2 adet Fizik projesi, 4’er adet Matematik ve Türk Dili Edebiyatı projesi, 9 adet Meslek Dersleri projesi olmak üzere toplam 23 proje sergilendi. FUARA GENİŞ KATILIM PAGEV Mesleki ve Teknik Eğitim

144

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

Anadolu Lisesi’nde düzenlenen Bilim Fuarı’nı; Gebze İlçe Milli Eğitim Müdürü Şener Doğan, şube müdürleri ve birçok okul ve kurum temsilcileri katıldı. Fuarı eğitim camiasının yanı sıra; PAGEV Genel Sekreteri Ertan Güneş, PAGEV Okullardan Sorumlu Teknik Uzmanı Mustafa Gür, GEPOSB Yönetimi Bölge Müdürü Güher Türker ile birçok sanayici ve iş adamı ziyaret etti. Gebze PAGEV Mesleki ve Teknik Eğitim Anadolu Lisesi Okul Müdürü Fazlı Yağmur, düzenlenen 4006 TÜBİTAK Bilim Fuarıyla ilgili olarak; “TÜBİTAK’ın desteği ile bu yıl ilkini düzenlediğimiz TÜBİTAK 4006 Bilim Fuarı’nın açılışını gerçekleştirmenin mutluluğu içindeyiz. Amacımız, gençlerimizin yaşarken öğrenmesi ve öğrenmenin merkezinde olmalarıdır. Bilim Fuarları genç

beyinlerin bilimin önemini kavrayıp birçok teorik bilginin gerçek hayata aktararak kolayca kavranmasını sağlamakta. Bu tür etkinlikler hayal gücü ve yeteneklerin ön plana çıkmasını sağlar. Bu çalışmada emeği geçen başta Proje Yürütücüsü Esra Hilal Türkyılmaz olmak üzere; idareci, öğretmen ve öğrencilerimizi tebrik eder başarılarının devamını dilerim. Öğrencilerimizin bu başarılarını hayat boyu devam ettirmelerini temenni ediyorum. Açılışta bizleri yalnız bırakmayan İlçe Milli Eğitim Müdürü Şener Doğan, Şube Müdürleri Mahmut Aşıkoğlu, Şenol Pekgöz ve Hamza Kondakçı ile Okul Müdürlerimize, PAGEV Vakfı yetkililerine ve tüm misafirlerimize katılımlarından dolayı teşekkür ediyorum” dedi.


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

145


1- Asalmatik: Dilek Gök Öbek Projenin Amacı: Asal sayıları görsel materyal kullanarak somutlaştırıp eğlenceli hale getirmek. Asal olmayan sayıların fark edilmesini sağlamak.

2-Renkler Karıştı: Elif Üstünay Projenin Amacı: Farklı şekillerde boyanan diskin hızla döndürülmesiyle algı yanılması oluşumunun gösterilmesi. Özet: Daire şeklinde kesilen karton üzerine üç daire çizilir. Daireler arası boşluklar eşit olarak belirlenir. Dairenin merkezinden geçen düz bir

Özet: Bölme ve bölünebilme kuralları içinde asal sayıların özellikleri görsel materyal ile desteklenerek sunulacak ve öğrenciler asal sayıları bu sayede daha kolay ve kalıcı şekilde öğrenecek. Araştırma Yöntemi: Gözlem

çizgi çizilir. En dıştaki dairenin yarısı mavi, yarısı kırmızı renge boyanır. Ortadaki dairenin yarısı kırmızı, yarısı sarı renge boyanır. İçteki dairenin yarısı sarı, yarısı mavi renge boyanır. Oluşan daire hızlıca çevrildiğinde beyinde oluşan yanılgı nedeniyle yeşil, mor ve turuncu olan ikincil renkler algılanır Araştırma Yöntemi: Deney

3- Yaramaz Baloncuklar: Elif Üstünay Projenin Amacı: Sabun köpüğünün hava basıncı ile etkisini gözlemlemek Özet: 1 bardak suya 2 yemek kaşığı bulaşık deterjanı ve 1 çorba kaşığı

4- Pisagor Asansörü: Abdullah Kalaycı Projenin Amacı: Pisagor teoreminin görsel sunumunu yapmak, Pisagor teoreminde kenar uzunlukları arasındaki bağlantıyı incelerken aynı zamanda dik üçgende trigonometrik bağlantıları

göstermek. Özet: Asansör düzeneğinin ucuna bağlanan tel ile kenar uzunluğu değişken duruma getirilecektir. Asansörün her hareket edişinde değişen açılar ve trigonometrik oranlar gözlenecek. Araştırma Yöntemi: Uygulama, Gösterip yaptırma

5- Geometri Saati Mehmet Akmaden Projenin Amacı: İki boyutlu geometrik şekillerin somutlaştırılarak, geometri öğretiminin eğlenceli hale gelmesini sağlamak. Materyal üzerinde çokgenlerin açı-kenar özelliklerini görsel hale

146

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

gliserin konularak karıştırılır. Karışım bir gün bekletilir. Pipet yardımı ile baloncuk oluşturulur. Çıplak elde baloncuk patlar fakat yünlü eldiven giyersek baloncuğun yüzeyi büyür ve basınç azaldığı için patlamaz. Araştırma Yöntemi: Deney

getirmek. Özet: Bir düzlem üzerine sabitlenen çiviler ve açıölçerler sayesinde, düzlemin ortasından çıkan ip ile çokgenler oluşturabilecek ve çokgenlerin açı ve kenar özellikleri keşfedilecek Araştırma Yöntemi: Gösterip yaptırma, Uygulama


6- Uzman Olarak Öğreniyorum Fahriye Gürarslan Projenin Amacı: Egitimci Dorothy Heatcote’un geliştirdiği Mantle of Expert öğretim yaklaşımıyla derste uygulamak. Özet: Öğrenciler bir organizasyon firması çalışanlarıdır. Bir kahve

firması uzmanlarımızdan parti düzenlemesini ister. Etkinlikler belirlenir ve her etkinlik için bir grup öğrenci çalışır. Uzmanlarımız alanlarını seçer ve planlama, araştırma ve uygulama üzerinde çalışarak görevlerini tamamlar. Araştırma Yöntemi: Örnek olay, Saha Taraması, Drama, Role Playing, Gösterim

7- Edebiyat Dersinde Uzman Mantosu Yaklaşımı Sevgi Akbaba Projenin Amacı: Eğitimde Dramanın öncülerinden olan Dorothy Heathcote’un Uzman Mantosu yaklaşımının derslerde yöntem olarak uygulanması ile yaparak yaşayarak öğrenme anlayışının etkin kullanımı.

8- Tarih Konularının Canlandırma Metoduyla Kalıcı Hale Getirilmesi Özgür Yanık Projenin Amacı: Tarih dersinde öğrenilen bilgilerin kalıcı olması tarih dersinin öğrencilerin gözündeki sıkıcı ders gibi görünme imajının sona erdirilmesi. Özet: Bu projede her sınıftan

gönüllü öğrencilerle konuların el verdiği ölçüde olayların canlandırılması hedefleniyor. Buna göre savaşlar, anlaşmalar ve kavramlar oluşturulacak metinlerle kişilerin diyalogları şeklinde anlatılacak. Araştırma Yöntemi: Deney

9- Görünüş Çıkartma Alkan Alkaya Projenin Amacı: Teknik Resim alanında parçaların görünüşlerinin anlaşılabilir hale getirilmesi Özet: Ahşap malzemeler

10- Küçük Enerjiden Büyük Enerji Elde Edilmesi Canan Tugaytimur Projenin Amacı: Motor ve kayış kasnak sistemi kullanılarak küçük enerjiden, büyük enerji elde etmek. Özet: Gerekli malzemelerle düzenek kurulur. Motordan

Özet: Eğitim müfredatında bulunan konuların bir çalışmaiş-alanı olarak düşünülmesi merkezinde olan bu yöntemde öğretmenin oluşturduğu bir kurgu ile oluşturulan temele göre müşteriler bir şekilde uzman olan öğrencilere ulaşır ve belli bir süre içinde verilen görevi yapmalarını ister Araştırma Yöntemi: Uygulama

kullanılarak perspektif parçalar elde edilir. Mukavva ile epür düzlemi oluşturulur. Parça epürün orta kısmına yerleştirilerek fener yardımıyla parçanın izdüşümü alınır, profil ve yatay düzlemlere yansıtılarak gösterilir Araştırma Yöntemi: Uygulama

aldığı hareketle kayış kasnak sisteminin dönme dolabı çevirmesi ile iş yapılması sağlanır ve her bir aşamanın öğrenciler tarafından tasarımı yapılır. Araştırma Yöntemi: Uygulama, Gösterip yaptırma

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

147


11- Hidrolik yük kaldırma sistemi Metin Özbay Projenin Amacı: Hidrolik sistemin güncel hayatta kullanım alanlarını öğrenciye göstermek ve teorik olan bilgiyi uygulamaya geçirmek.

12-Sütten Polimer Eldesi Yoluyla Diş Kaşıyıcı Üretimi Ayşe Aktaş Projenin Amacı: Bebeklerin daha organik bir diş kaşıyıcıya sahip olmasını sağlamak Özet: Süte sirke katılıp ısıtılır ve karıştırılır. Sirkeli süt süzülür ve

Özet: Bir tablaya serum hortumları ve şırıngalar monte edilerek sıvıların kaldırma gücünden yararlanarak az kuvvetle yük tasıma sistemi kurulacak. Araştırma Yöntemi: Gözlem ve deney

soğutulur. Yeterince soğuyan sirkeli süte istenilen şekil verilir. Şekillendirilen süt hamuru birkaç gün daha soğutulup hazırlanır. Diş kaşıyıcı kullanıma hazır olur. Araştırma Yöntemi: Deney ve Gözlem

13- Artçı Depremlerden Şiddetli Depremin Olacağını Kestiren Akıllı Ev Sistemi: Ömer Şengül Projenin Amacı: Hissedemediğimiz şiddetteki artçı depremleri hisseden bir sistem sayesinde şiddetli bir depremin haberini veren akıllı ev sistemi tasarlamak.

14- Atık plastiklerin Geri Dönüşümünden Plastik Eşya Üretimi Nagihan Altuntaş Projenin Amacı: Atık durumdaki plastik parçaları tekrar kullanılabilir hale getirmek Özet: Atık plastik malzemeleri hammadde haline

dönüştürerek hazırlanan plastik ürün kalıplarında yeni ürünler oluşturulacak. Ürün kalıpları takım tezgâhlarında üretilecek. Öğrenci hem imalat yöntemlerini kullanacak, hem de geri dönüşümün önemini kavrayacak. Araştırma Yöntemi: Araştırma ve uygulama

15- Plastik Sektöründe Kullanılan Endüstriyel Otomasyon Sistemleri Mustafa Dinçer Projenin Amacı: Plastik sektörü ve endüstriyel Otomasyon Sistemlerinin işbirliği hakkında araştırma yapılarak öğrencilerin teknolojik gelişimlerden

148

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

Özet: Tuzlu suyun iletkenliği sayesinde bir plastik kaba iki çivi yerleştirilerek bunları kapı ziline monte eden bir sistem tasarlayarak herhangi bir artçı depremde titreşimin oluşmasından, tuzlu suyun iletkenliği sayesinde sistem kısa devre yapar ve zil çalar Araştırma Yöntemi: Deney

haberdar olmasını sağlamak. Özet: Plastik teknolojilerinde malzeme aktarımı, işlem sırası yargısı, makine ayarı ve proses kontrollerinin endüstriyel otomasyon sistemleri ile modern sanayinin ihtiyaçlarının karşılanması incelenecek. Araştırma Yöntemi: Araştırma inceleme


16- Okul Sanayi İşbirliği Ümit Kurtulmuş Projenin Amacı: Okul sanayi iş birliği çalışmalarının önündeki problemlerin tespitini yapmak, çözüm önerileri sunmak. Özet: . Sektör temsilcilerine,

eğitimcilere ve sivil toplum kuruluşlarına “Okul Sanayi İs Birliği” konulu anketler yapılacak ve bu anket sonuçları grafiklerle projelendirilecek. Araştırma Yöntemi: Araştırma - İnceleme - Anket

17- Endüstri 4.0. Ümit Kurtulmuş

‘a tarihsel gelişimi, endüstri 4.0 ile ürün ve üretim yönetiminde değişimler, endüstri 4.0 hizmetleri, akıllı ürünler, akıllı fabrikalar, endüstri 4.0 ‘ da insanın rolü araştırılarak sunulacak

Projenin Amacı: Endüstri 4.0’ı tanıtmak, iç ve dış paydaşlarda farkındalık yaratmak Özet: “Endüstri 4.0 nedir, temelinde yatan unsurlar nelerdir? Araştırma Yöntemi: İnceleme araştırma Eğitimde Endüstri 4.0 ‘ a geçiş, endüstri 1.0’dan endüstri 4.0

18- Divan Edebiyatında Görülen Yırtıcı Kuşlar: Sercan Kekliktepe Projenin Amacı: Divan Edebiyatı sanatçılarının farklı bilim dallarında entelektüel bilgi birikimine sahip olduğunu zooloji bağlamında yırtıcı kuşlar ekseninde ortaya koymak

Özet: Divan edebiyatı sanatçılarının eserleri üzerinde literatür taraması yapılarak tespit edilen beyitler günümüz Türkçesine çevrilerek serh edilecek ve derlenecek. Araştırma Yöntemi: Literatür tarama, veri toplama

19- 1950-1960 Türk Şiirinde Kadın Figürü Deniz Eşkin Projenin Amacı: 1950-1960 Türk şiirindeki kadın figüründen hareketle geçmişten günümüze kadının toplum hayatında ki yeri ve

20- Edebi eserlerden uyarlanan dizilerin okumaya etkisi: Ebru Dede Projenin Amacı: Dizilerin aslında romanlardan, hikayelerden uyarlama olduğunu öğrencilere göstererek uyarlama

önemini ortaya koymak. Özet: Türk şiirinde önemli bir yer edinen kadın figürü ele alınacak ve buradan hareketle Türk kadınının geçmişten günümüze toplum hayatındaki yeri ve önemi değerlendirilecek. Araştırma Yöntemi: Literatür tarama

dizilerin kitapların yerini tutmayacağını göstermek Özet: Projenin ilk aşamasında öğrencilere “Kitap Okuma ve TV izleme Alışkanlıkları Durum Tespit Anketi” uygulanıp değerlendirilecek Araştırma Yöntemi: Araştırma, Anket

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

149


21- Oran orantı çarkı Meltem Merve Domaniç Projenin Amacı: Rasyonel sayılarda sadeleştirme ve genişletme kurallarını görsel materyal kullanılarak somutlaştırarak eğlenceli hale getirmek.

22-Doğada Kaybolan Plastikler Hanife Merve Tetik Projenin Amacı: Plastik ürünlerin rastgele çevreye atılmasının önlenmesi amacı ile öğrenciyi ve çevresini

Özet: Sadeleştirme ve genişletme işlemleri sonucu rasyonel sayıların değişmediği oran orantı çarkı yardımıyla sunularak bu özellik keşfedilecek. Araştırma Yöntemi: Gösterip Yaptırma, Uygulama

bilinçlendirmek. Özet: Görsel bir pano ve broşürler hazırlanarak bilgi aktarımı sağlanacak. Araştırma Yöntemi: Araştırma, Gözlem

23- Asit Yağmuru Ne Yapar? Nevin Danışman Küpeli Projenin Amacı: Çevre kirliliği sonucu meydana gelen asit yağmurlarının yaşayan bitkiler üzerindeki zararlı etkisini gözlemlemek. Özet: Seyreltilmiş sülfürik asit ve nitrik asit çözeltileri hazırlanarak

150

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

iki adet saksı çiçeğinden biri asitli suyla diğeri ise normal su ile eşit miktarlarda su verilmek suretiyle bir hafta boyunca gözlemlenecek. Araştırma Yöntemi: Araştırma, Deney, Gözlem


ÇEVRE Mİ? ENDÜSTRİ Mİ? İKİSİ DE MÜMKÜN. Plastik Sektörünün Birleştirici Gücü PAGEV, "Sorumlu Endüstri Sorunsuz Çevre" ilkesiyle yola çıkan PAGÇEV ile beraber Türk Plastik Sektörü'nün en büyük hayalini gerçekleştirmek ve gelecek nesillere daha yeşil bir dünya bırakmak için çalışıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Ambalaj Atıklarının Geri Dönüştürülmesi konusunda Yetkilendirilen PAGÇEV, piyasaya sürdükleri ambalajların atıklarını geri dönüştürmesi yasayla zorunlu olan firmaların için bu işlemleri kolay hale getiriyor. Bu kolaylıktan yararlanmak için PAGÇEV ile çalışın bu hayale siz de ortak olun.

www.pagev.org

www.pagcev.org

145 PAGÇEV bir PAGEV GERİ DÖNÜŞÜM İKTİSADİ İŞLETMESİDİR PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 144

151


Geri Dönüşüm eğitim ve etkinlikleri devam ediyor “Sıfır Atık Projesi” Türkiye’yi geziyor

Kariyer Günleri etkinliklerine katılım sürüyor

152

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

Belediyelerden Geri Dönüşüm çalışmalarına destek


Çalışıyor GERİ DÖNÜŞÜM KAZANIYOR PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

153


HABERLERİ

Çorlu Yunus Emre İlkokulu’nda geri dönüşüm eğitimi ve atölyesi etkinliği

P

AGÇEV, Çorlu Yunus Emre İlkokulu’nda 18 Nisan 2018 tarihinde gerçekleştirdiği geri dönüşüm eğitimi ve atölye çalışmasıyla öğrencilerle buluştu. Yaklaşık 70 öğrenci ile yapılan eğitimde, çevre ve çevre kirliliği konularından genel olarak bahsedilirken, ambalaj atıkları ve geri dönüşümün önemi üzerinde ayrıntılı olarak duruldu. Eğitimin ardından gerçekleşen atölye çalışmasında çocuklar geri dönüşüm kahramanı PAG ve PAGÇEV’in aktivite kitabını boyayarak eğlenceli bir zaman geçirdi. P

154

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145


Almanlar, Atık Sistemi Deneyimlerini İstanbul’da anlattı

A

lman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası İstanbul tarafından, Alman belediyelerinin atık yönetimindeki deneyimlerini Türkiye atık sistem paydaşları ile paylaşmak ve iki ülkenin belediye temsilcilerine bir diyalog platformu oluşturdu. Bu amaçla 14 Şubat 2018 tarihinde İstanbul Fairmont Otel’de “Atık Yönetiminde Alman Belediye Deneyimleri” konulu etkinlik yapıldı. Program kapsamında Almanya’dan çeşitli belediyelerden yetkililer ve sektör uzmanları atık sisteminin ilk başlangıcından döngüsel ekonomiye geçiş sürecindeki deneyimlerini katılımcılar ile paylaştı. Etkinlik sonunda belediye, vakıf ve firmalardan gelen yetkililer, konuyla ilgili deneyimlerini ve sorunlarını katılımcılar ile paylaştılar. P

PAGÇEV 5.Çevre Mühendisleri Kariyer Günü etkinliklerinde

P

AGÇEV, 25 ve 26 Nisan tarihlerinde Namık Kemal Üniversitesi Çorlu Mühendislik Fakültesi Çevre Topluluğu öğrencileri

tarafından 5. Kez düzenlenen Çevre Mühendisleri Kariyer Günü etkinliklerine katıldı. Etkinliğe konuşmacı olarak katılım gösteren

PAGÇEV Genel Müdürü Yağmur Cengiz, konuşmasında, “Yeni Yayımlanan Ambalaj Atık Kontrolü Yönetmeliği, Ambalaj Bilgi Sistemi ve Ambalaj Atıklarının Geri Dönüşüm/ Geri kazanım Teknolojileri”nden bahsetti. Öğrencilerden gelen soruları yanıtlayan Cengiz, mezun olduktan sonra iş hayatında nasıl yol izleyecekleri konusunda geleceğin mühendislerine ışık tuttu. P

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

155


HABERLERİ

Yıldırım Belediyesi

çevre duyarlılığını gösterdi

Y

ıldırım Belediyesi tarafından Dünya Çevre Günü kapsamında Yıldırım Belediyesi Çevre Haftası ve 2. Geri Dönüşüm Günleri’ etkinlikleri Mahmut Celalettin Ökten İmam Hatip Ortaokulu’nda yoğun bir katılım ile gerçekleşti. Etkinliğe; Yıldırım Belediye Başkanı İsmail Hakkı Edebali, Yıldırım Kaymakamı Mehmet Aydın, Yıldırım İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Sevinç ile öğrenciler ve velileri katıldı. Yıldırım Belediye Başkanı İsmail Hakkı Edebali etkinlikte yaptığı konuşmada “Doğal kaynakların heba edilmeden kullanılmasını ve geri dönüşüme önem verilmesini, gelecek nesillere borcumuz olarak görüyoruz. Bu doğrultuda düzenlediğimiz tiyatro oyunlarıyla sahneden çevre bilinci aşılarken, geri dönüşüm ve çevre koruma alanında hizmetlerimizi hayata

156

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

geçirmeyi sürdüreceğiz” dedi. Sahnelenen Hacivat Karagöz orta oyununda ise çocuklara çevreyi koruma, doğal kaynakları koruma ve enerji tasarrufu konusunda önemli bilgiler aktarıldı. Oyunun ardından ‘Çevre Dostu Öğrenci’ projesi kapsamında düzenlenen atık toplama yarışmasında dereceye giren okullar

ödüllendirildi. Etkinlikte ambalaj atıklarının yetkilendirilmiş kuruluşu PAGÇEV, stantlı katılım sağladı, çocuklara geri dönüşüm ve çevre konularında bilgilendirme yapıldı, hediyeler dağıtıldı. Geri dönüşüm kahramanı PAG’ında gün boyu yer aldığı etkinlikte çocuklar oldukça keyifli zaman geçirdi P


“Sıfır Atık Projesi” Gaziantep’te

C

umhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayelerinde hayata geçirilen, Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yürütülen, “Sıfır Atık Projesi”nin dördüncü etkinliği Gaziantep’te gerçekleştirildi. Antalya, Denizli ve Kocaeli’nde gerçekleştirilen “Sıfır Atık Projesi”nin detaylarının anlatıldığı etkinlikler Gaziantep’te devam etti. Sıfır Atık Projesinin uygulanmaya başlaması ile birlikte ekonomiye sağlayacağı katkılar uygulamada elde edilen örneklerle anlatıldı. Söz konusu etkinlikte Gaziantep Vali Yardımcısı Halil Uyumaz, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Latif Karadağ ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Sebahattin Dökmeci konuşmalarını gerçekleştirdi. Etkinlikte

PAGÇEV olarak stant açarak gelen katılımcılara geri dönüşüm hakkında bilgiler verilerek soruları cevaplandı

ve hediyeler verildi. Projeler hakkında bilgi alan katılımcılar, stantlara yoğun ilgi gösterdi. P

“Sıfır Atık Geleceğe Değer Kattık” projesi Denizli’deydi

C

umhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayelerinde, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde hayata geçirilen projenin daha da yaygınlaştırılması amacıyla Denizli’de bilgilendirme semineri gerçekleştirildi. 09.03.2018 tarihinde Park Dedeman’da gerçekleştirilen toplantıya ilgi oldukça yoğundu. Toplantıya Denizli Valisi, Büyükşehir Belediye Başkanı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı, STK üyeleri, ilçe belediye başkanları ile birlikte 600 misafir katıldı. Seminerde Sıfır Atık Yönetim Şube Müdürü Hülya Çakır, Sıfır Atık uygulamasında yapılan çalışmalardan ve yapılması planlanan projelerden bahsetti. PAGÇEV, ‘Sıfır Atık Geleceğe Değer Kattık’ bilgilendirme toplantısına stantlı katılım sağlayarak, geri dönüşüm ve çevre konularında bilgilendirme yaptı. PAGÇEV, toplantıda yaptığı bilgilendirmeyle sıfır atık projesinin ülkemize katacağı değerler üzerinde durdu. P

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

157


HABERLERİ

Milas’taki okullarda geri dönüşüm eğitimleri sürüyor

P

AGÇEV ve Milas Belediyesi iş birliği ile çocuklara küçük yaşlarda çevre ve geri dönüşüm bilincini aşılamak amacıyla ilkokul 3. ve 4. Sınıf öğrencilerine yönelik geri dönüşüm eğitimleri devam ediyor. Demircan Koç İlkokulu’nda 38 öğrenciye verilen eğitim ile ambalaj atıklarının diğer atıklardan ayrı toplanması, eğlenceli bir şekilde anlatılarak okulda uygulama yapılabilmesi için geri dönüşüm kutuları bırakıldı. Eğitim sonunda çocukların oldukça ilgisini çeken rüzgar gülleri dağıtıldı. Geri dönüşüm eğitimleri Milas Belediyesi’nde yer alan çevre okullar ile devam ediyor. P

Türkiye Materials Marketplace Projesi’nin Danışma Kurulu toplantısı gerçekleşti

D

öngüsel ekonomi vizyonu çerçevesinde hayata geçirilen Türkiye Materials Marketplace Projesi’nin ilk danışma kurulu toplantısı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı himayesinde, EBRD’nin desteği ile 22 Şubat 2018 tarihinde gerçekleşti. Bakanlık temsilcileri,

158

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

Çevre ve Şehircilik tarafından atık yönetimi konusunda yetkilendirilmiş 12 kuruluşun temsilcileri, SKD Türkiye temsilcileri, sektör ve iş dünyası derneklerinin katılımıyla gerçekleşen toplantıda Türkiye Materials Marketplace projesinin yaygınlaştırılması için kamu,

sivil toplum ve iş dünyasına ne gibi görevler düştüğü tartışıldı. Toplantıya katılım gösteren yetkililer döngüsel ekonomi ile çevresel ve ekonomik açıdan daha verimli atık yönetim sistemlerine geçiş konusunda fikirlerini paylaştılar. P


BİLİNÇLİ BİR TOPLUM AYDINLIK BİR GELECEK GÜZEL BİR ÜLKE ve DAHA YAŞANILABİLİR BİR DÜNYA İÇİN AMBALAJ ATIKLARINI KAyNAĞINDA DOĞRU AYRIŞTIRARAK GERİ DÖNÜŞÜME SEN DE DESTEK OL

pagcev pagcev pagevtv pagcev

PAGÇEV, T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Ambalaj Atıklarının Yetkilendirilmiş Kuruluşudur PAGÇEV bir PAGEV GERİ DÖNÜŞÜM İKTİSADİ İŞLETMESİDİR

pagcev.org

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

159


PAGEV’İN ÜYELERİNE SAĞLADIĞI AVANTAJLAR PAGEV, üyelerinin ihtiyaç ve taleplerini dikkate alarak yüklendiği misyonu aşağıdaki faaliyetleri yerine getirerek yürütür.

1 2 3 160

Devletin, sektörümüzü destekleyici politikalar oluşturmasında yardımcı olur.

4

Plastik sektörünün bir bütün olarak rekabet gücünün arttırılmasına ve plastik sektörümüzce yaratılacak katma değer ve istihdamın, yabancı ülkelere değil, kendi ülke ekonomimize kazandırılmasını sağlayacak çalışmalar yapar.

5

Sektörümüzün sorunlarını ve çözüm önerilerini, yazılı ve görsel medyayı kullanarak tüm kamuoyuna duyurmaya azami gayret sarf eder.

6

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

Her yıl Tüyap-PAGEV iş birliği ile düzenlenen PlastEurasia Fuarı’na üyelerine özel indirimli standlı katılım imkanı sağlar.

Üyelerinin, yurt içi ve yurt dışı uluslararası fuarlara daha uygun şartlarla katılımı amacıyla fuar firmaları ile anlaşmalar yapar, uygun görülen fuarlara info stand ile katılır ve üyelerinin eriştiği ileri imalat teknoloji kabiliyetlerini tanıtır.

Her yıl düzenlediği “Plastik Endüstri Kongresi”, ‘‘Uluslararası Plastik Ambalaj Teknolojileri’’ve belli zamanlarda bizzat organize edeceği veya iş birliğinde bulanacağı seminer ve eğitimlere üyelerimizin ücretsiz veya indirimli katılmalarına olanak tanır.


7 8 9 10

Üyelerinin değişen koşullara uyum sağlaması amacıyla, üyelerce ihtiyaç duyulan eğitim faaliyetlerini organize eder.

Sektörümüzün bazen bir bütün, bazen de özel sorunları, yazılan raporlar ve bizzat Bakan düzeyindeki görüşmelerle dile getirir.

Sektörümüzle ilgili yurt içi ve yurt dışı sempozyum ve toplantılara iştirak eder.

Internet sayfasında sektöre yönelik raporları ve verileri yayınlar.

11 12 13 14

PAGEV, üyelerinin ileri teknoloji imalat kabiliyetlerini dış dünyaya tanıtmak ve üyeleri arasında iletişim kurmak amacıyla faaliyetlerde bulunur PAGEV Yönetim Kurulu Üyeleri, TOBB, ITO, ISO, TTGV gibi sektörümüzle ilgili kurumlarda aktif görevler alarak, sektörümüzün sorunlarını ve çözüm önerilerini değişik platformlara taşır.

Sektörün yasayla kurulmuş en üst kuruluşu olan TOBB Plastik, Kauçuk ve Kompozit Sanayi Meclisi’nin Başkanlığını yürütür.

Plastik sektörünün imajını güçlendirecek, çevre bilincini geliştirmek ve sosyal sorumluluk projeleri’ne katkıda bulunmak için projelerin hazırlanıp uygulanmasını sağlar.

PAGEV üyelik başvurusu için: +90 212 425 13 13

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

161


TAYVAN Plastik ve Kauçuk İşleme Makinaları Sektörüne Genel Bakış 19 – 23 Mart 2018 tarihlerinde TAYVAN plastik ve kauçuk makinaları üretim ve teknoloji potansiyelini tanımak amacıyla, TAITRA (Tayvan Dış Ticaret Geliştirme Konseyi) tarafından düzenlenen bir organizasyon çerçevesinde Tayvan’a Türkiye Plastik Sanayicileri Araştırma ve Geliştirme Vakfı PAGEV’i temsilen davetli olarak gittim. 3 gün boyunca TAITRA tarafından hazırlanan yoğun bir ziyaret programına göre aşağıda isimleri bulunan 6 firmayı ziyaret edip, üretim tesislerini gezme ve Tayvan plastik ve kauçuk işleme makine sektörü ile ilgili bilgi alma fırsatı buldum. • CHUM POWER MACHINERY CORP. • VICTOR TAICHUNG MACHINERY WORKS CO. LTD. • TK DIING KUEN PLASTIC MACHINERY CO. LTD. • JANDI’S INDUSTRIAL CO. LTD. • FCS FCHUN SHIN MACHINERY MANUFACTURE CO. LTD. • POLYSTAR MACHINERY CO. LTD. TAYVAN ekonomisi ve plastik işleme makinaları sektörünün 3 yıl önce yaptığım benzeri ziyaretten sonra hızla gelişim gösterdiğini ve bu başarı hikâyesinin Türkiye plastik işleme makinaları sektörünce bir model olarak alması gerektiğini gördüm.

Barbaros Demirci PAGEV Danışmanı

162

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145


TAYVAN EKONOMİSİ Tayvan dinamik bir ekonomiye sahiptir. Elektronik, makine, petrokimya gibi sektörlerin liderlik yaptığı ihracat, Tayvan’ın ekonomik kalkınmasında önemli rol oynamaktadır. Tayvan, dış ticarette fazlalık veren ve dünyanın büyük döviz rezervine sahip ender ülkelerinden biridir. İhracata büyük ölçüde bağımlı olan Tayvan ekonomisi, küresel talepteki değişimlere de duyarlıdır. Düşen doğum oranı, giderek yaşlanan nüfus Tayvan ekonomisinin uzun vadeli risklerini oluşturmaktadır. Kadın başına düşen çocuk oranı ile dünyada en düşük sırayı alan Tayvan’ın toplam doğurganlık hızı, gelecekteki işgücü sıkıntısının yaşanacak olması ve buna bağlı iç talepte ve vergi gelirlerinde azalma eğilimi, Tayvan ekonomisinin uzun vadeli sorunları arasındadır. 23,5 milyon civarında olan Tayvan nüfusu hızla yaşlanmaktadır. 65 yaşın üzerindeki kişi sayısının toplam nüfusa oranı % 11,2 ile dünyada birincidir.

Tayvan Ekonomik Göstergeleri Kaynak: National Statistics, Taiwan

TAYVAN PLASTİK İŞLEME MAKİNALARI SEKTÖRÜ Tayvan, 35.000 km2 büyüklüğünde ve 23,5 milyon nüfuslu küçük bir ada olmasına rağmen, plastik ve kauçuk işleme makinaları ihracatında 2017 yılında % 4 payla dünya yedincisi konumundadır. Almanya, bu dalda birinci, Çin ikinci, Japonya üçüncü İtalya dördüncü Avusturya beşinci ve ABD altıncı sıradadır. Türkiye ise Tayvan’ın 1/7 ‘si düzeyinde ihracat yaparak toplam dünya ihracatından ancak % 0,6 pay alabilmektedir. Coğrafi bakımından bazı kısıtlamaları ve dezavantajları bulunmasına rağmen, Tayvan’ın dünya plastik işleme makinaları sektöründe üretim ve ihracat açısından çok önemli bir oyuncu olduğu görülmektedir. Bu başarının altında yatan nedenler şunlardır; • Rekabet ettiği başlıca ülkelere kıyasla düşük işçilik ücretleri, düşük maliyet, üstün AR – GE faaliyetleri, müşteri odaklı üretim, alınan uluslararası sertifikalar, uzun dönemli müşteri ilişkileri, • Toplumun istikrar ve uyum içinde olması, • Doğru kalkınma strateji ve politikalarının ve sorumluluklarının bilincinde bir devlete sahip olması, • 1950’lerden sonra toplumda kalkınma ve ülkenin varlığını sürdürmek için birlik oluşması, • Yüksek kaliteli ve zorunlu eğitime ve bilime çok önem verilmesi, • Endüstriyel sektörlerin teknolojisini yükseltecek teknik ve meslek liselerinin kurulmuş olması, • Yetenekli öğrencilerin yurt dışında yüksek teknoloji alanlarında, özellikle bütünleşmiş devre tasarımı gibi alanlarda eğitimlerinin teşvik edilmesi, bu öğrencilerin yurda dönüşünde devlet, kamu araştırma enstitülerinde ilgili alanlarda kendileri için çalışma sahalarının hazırlanması,

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

163


Barbaros Demirci PAGEV Danışmanı

• Dış Ticaret Ofisinin, ülkenin ticaret uzmanlarını hızla değişen ihtiyaçlara uygun biçimde eğitmek için çaba sarf etmesi, • Dış Ticaret Ofisi vasıtasıyla uluslararası çalışan işadamları için çeşitli profesyonel gelişme programları, ticaret seminerleri ve yabancı dil kursları, uluslararası ticaret özel eğitim programlarının uygulanması, • Hedef sektörlerin geliştirilmesinde uygulanan teşviklerin korunma amaçlı değil, daha ziyade maliyet destekleri şeklinde, düşük maliyetli kredi, Ar-Ge ve eğitim maliyetlerinin paylaşılması şeklinde olması, • Yüksek katma değer yaratan sektörlerin desteklenmesi, • Tayvan’daki firmalar arasında önemli ağ (network) ilişkileri bulunması ve küçük firmaların gelişmiş bir taşeron sistemiyle büyük firmalara bağlanmış olması, • 1990’dan beri TAITRA ‘nın “Ürün İmajını Yükseltme Projesi’ni yürütmesi. Plastik işleme makinalarında 50 yılı aşkın deneyimi ile Tayvan, AR-GE çalışmaları ile bu sektörde son derece önemli adım kat etmiş ve sektörde 300’e yakın firma ile dünya liderleri arasına girmiş durumdadır. Tabii kaynaklardan yoksun olması nedeniyle Tayvan ekonomisi, ancak makine ve ileri teknoloji üretim ve ticareti ile yaşamak ve dünya ekonomisi ile uyum sağlamak zorunda kalmıştır. Tabii kaynak yetersizliği, insan kaynaklarını makine üretimine sevk etmiş ve bu dalda dünya liderleri arasına girme avantajı sağlamıştır. Değişik endüstrilerde İleri teknoloji makine üretimini desteklemek için kaliteli ara eleman ve mühendis gereksinimi çok sayıda endüstri meslek liseleri, teknik kolejler ve üniversitelerde eğitilerek sağlanmıştır. Ülkede 1 milyon civarında endüstri meslek lisesi ve teknik kolej öğrencisi mevcut olup, bunun % 50’si teknoloji üzerinde yoğun eğitim görmektedir. Tayvan’ın makine parçalarında çok güçlü bir tedarik zinciri mevcut olup, 10.000 in üzerinde makine parça üreticisi makine montaj firmalarının alt tedarikçileri şeklinde çalışmaktadır. Makine üretiminde sağlanan bu kümelenme plastik işleme makinalarında çok önemli gelişime neden olmuş ve dünyanın tüm bölgelerinin taleplerini karşılayabilen istisnai bir yapıya ulaşmıştır. Tayvan’ın uzun yıllar AR-GE’ye yaptığı yatırımların sonucudur. Tayvan plastik işleme makinaları, yıllar süren AR – GE çalışmaları nedeniyle bu gün Avrupa ve Japonya kalitesinde ancak % 20 – 30 ucuz fiyatla üretilmektedir. Tayvan plastik işleme makinaları sektöründe 300’e yakın firma üretim yapmakta olup bunların 50’si 100’ün üzerinde işçi çalıştırmaktadır. 2017 yılında Tayvan plastik işleme makinaları sektöründe 1 milyar 458 milyon dolar değerinde plastik işleme makinaları üretilmiş ve bunun 1 milyar 166 milyon dolarlık kısmı ihraç edilmiştir. Diğer taraftan aynı yıl Tayvan plastik sektörü 601 milyon dolar değerinde makine yatırımı yapmış ve bu yatırımın % 51’ini ithalatla karşılamıştır.

Tayvan Plastik İşleme Makinaları Sektörü Arz ve Talep Dengesi Kaynak: TAITRA ve ITC Trade Statistics

164

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145


2017 yılında, Tayvan plastik işleme makinaları ithalatının % 29,1’ini enjeksiyon makinaları % 29’8’ini presler ve diğer makinalar oluşturmuştur. Diğer taraftan ihracat içinde de en büyük payı % 38,9 ile presler ve diğer makinalar ve % 23,9 oranında enjeksiyon makinaları almaktadır.

Tayvan Plastik İşleme Makinaları İhracat ve İthalatında makine gruplarının Payı Kaynak: TAITRA ve ITC Trade Statistics

Tayvan 2017 yılında 110 ülkeye plastik ve kauçuk işleme makinaları ihraç etmiştir. Tayvan sanayicilerinin yoğun yatırımları, kültür ve lisan birliği nedeniyle Çin, Tayvan’ın en önemli ihraç pazarı haline gelmiştir. 2017 yılında Tayvan’ın Çin’e plastik işleme makinaları ihracatı 248 milyon doları aşmış ve toplam ihracatın % 21’i bu ülkeye yapılmıştır. Tayvan plastik ve kauçuk ihracatında en önemli 10 pazarın toplam ihracata oranı % 72’dir. İhracatın kalan % 28’i 90 ülkeye yapılmaktadır. Çin dışında, Vietnam, Hindistan, Endonezya ve Tayland en önemli 5 ihracat pazarını oluşturmaktadır. Türkiye, Tayvan’ın ilk 10 ihraç pazarı içine girmektedir. 2017 yılında Tayvan Türkiye’ye ihracatının yaklaşık % 2’sini oluşturan 22 milyon dolarlık plastik işleme makinaları ve aksam ve parçaları ihraç etmiştir. Tayvan, 2017 yılında 298 milyon dolarlık plastik işleme makinaları ithal etmiş olup, ithalatın % 96’sını 10 ülkeden gerçekleştirmiştir. Tayvan’ın plastik işleme makinaları ithal ettiği başlıca ülkeler Japonya, Çin, Almanya, ABD ve Avusturya’dır. Türkiye’den yapılan plastik işleme makinaları ihmal edilebilir paya sahiptir.

Tayvan’ın Ülkeler Bazında Plastik İşleme Makinaları İhracat ve İthalatı Kaynak: TAITRA ve ITC Trade Statistics

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

165


Tayvan plastik işleme makinaları dışında plastik sektöründe de önemli gelişim göstermiştir. Ülkenin plastik mamul üretimi 2017 yılında yaklaşık 9 milyar dolara ulaşmıştır. Tayvan’da 7 petrokimya tesisi bulunmakta olup bunlar; CPC Corporation, China Petrochemical Development Corp. Formosa Petrochemical Corporation, Chang-Chun Petrochemical Co. Ltd. LCY Chemical Corp Dairen Chemical Corporation Grand Pacific Petrochemical Corp. Dur. 2016 yılında 15,5 milyar dolar olan Petrokimya tesislerinin plastik hammadde üretim değerleri 2017 yılında 17,5 milyar dolara çıkmıştır. Tayvan 2017 yılında 3,3 milyar dolarlık plastik hammadde ve 3,7 milyar dolarlık plastik mamul olmak üzere toplam 7 milyar dolarlık plastik ithalatı yaparken, 13,5 milyar dolarlık plastik hammadde ve 6,8 milyar dolarlık plastik mamul olmak üzere toplam 20,3 milyar dolarlık plastik ihracatı yapmıştır. Bu açıdan bakıldığında Tayvan’ın hem plastik hammadde de hem de plastik mamullerde dış ticaret fazlası verdiği görülmektedir. Tayvan’da plastik işleme makinaları sektörünün ileriki yıllarda daha çok gelişeceğini destekleyen en önemli faktörler; • Piyasa talebinin giderek artması, • İmalat sanayisinde her geçen gün daha yüksek katma değerli, hassas, kaliteli ürünlerin üretilmesi ve bu talebin makine ve malzeme üreticilerini daha sofistike, verimli ve enerji tasarruflu ürünler üretmeye zorlaması, • Sektörün yüksek kalite, rekabetçi fiyat ve araştırma ve geliştirmede mükemmellik gibi üstün avantajlara sahip olması, • Tayvan’ın plastik endüstrisi kümelenmesinin Tayvan’ın orta ve güney bölgelerinde, hammadde, işleme makineleri ve yarı mamul ürünleri imal eden tesisleri birbirine yakın bir şekilde birleştirmesi ve bu sayede Tayvanlı şirketlerin, çok çeşitli ürünleri esnek ve hızlı teslimat ile bir araya getirebilmesi, • Firmaların akıllı plastik işleme makineleri üretmek için endüstriyel robotlar, sensörler, veri analizi ve bulut bilişim teknolojilerini bir araya getirmeleri, • Endüstri 4,0’a uyum sağlamış olmaları.

166

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145


LÜTFEN AJANDANIZA KAYDEDİN!

NİSAN

Plastik Sektörünün Birleştirici Gücü PAGEV, 2018

10-14 NİSAN PLASTPAK FUARI İZMİR

yılında da düzenlediği organizasyonlar ile sektörü bir araya getirecek. Sizler de orada olmak için etkinlik takvimimizi ajandanıza şimdiden kaydedin

MAYIS

HAZİRAN

EKİM

22 MAYIS GELENEKSEL PAGEV İFTAR BULUŞMASI

5 HAZİRAN PAGÇEV DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ KUTLAMALARI

30 EKİM, 5. PAGEV ULUSLARARASI AMBALAJ TEKNOLOJİLERİ KONGRESİ

EKİM

ARALIK

ARALIK

31 EKİM - 3 KASIM İSTANBUL AMBALAJ FUARI, TÜYAP

4 ARALIK 2018 13. PAGEV TÜRK PLASTİK ENDÜSTRİSİ KONGRESİ

5-8 ARALIK 2018, PLAST EURASIA FUARI, TÜYAP

pagev

pagev1989

pagevtv

pagev1989 PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

167


Satın alma kararlarında Maliyet Analizi Ceren Neslihan BAYSAL Petkim Satın Alma Uzmanı

168

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

Maliyet en basit şekliyle bir mal veya hizmetin üretilmesinde yapılan harcamaların tamamıdır. İşletmelerin ayakta kalması, üretilen mal ve hizmetlerin maliyetlerinin üzerinde satılması ile mümkündür. Günümüzde işletmeler, artan yoğun rekabet ortamında varlıklarını sürdürebilmeleri için satış gelirlerini artırmaya, maliyetlerini düşürmeye yönelik faaliyetlere odaklanmak zorundadır. İktisadi süreçlerde karar alma mekanizmalarının temelinde en önemli parametrelerden birisinin maliyet analizleri olduğu görülür. Bu çalışmada işletmelerin üretim, satış ve satınalma süreçlerinde kullanılan “maliyet” kavramları, bunların bileşenleri ve etkileri ile örnek çalışmalardan yola çıkılarak Türkiye’deki algısı üzerinde durulmaktadır. Bu kapsamda, çalışmanın ilk bölümünde üretim maliyet ilişkisi ele alınacaktır. İkinci bölümde satış ve satın alma süreçlerinde maliyetin önemine yer verilecektir. Üçüncü bölümde Türkiye piyasasında yapılmış olan örnek incelemeler kullanılarak maliyet algısı

hususunda mevcut durumla ilgili bilgi aktarılacaktır. Son bölümünde ise, ilk üç bölümde elde edilen bulgular doğrultusunda işletmelerin maliyet konusunda odaklanması geren önerilere yer verilecektir. Üretim ve Maliyet İlişkisi Toplam maliyet, bir birim ürünün (mal ve hizmet) üretilmesinde kullanılan girdilerin maliyetlerinin toplamından oluşur. Firmaların endüstride yer bulup bulamayacağı ile ilgili temel maliyet göstergesi toplam maliyettir. Toplam maliyet, sabit ve değişken maliyetlerin toplamından oluşmaktadır. Sabit maliyet, işletmede üretim yapılmasa dahi yapılan harcamaları ifade ederken; değişken maliyet, üretim süreci ile birlikte sabit maliyete eklenen harcamaları ifade eder. Makine, teçhizat, bina ve bunlara bağlı amortisman giderleri ile personel masrafları sabit maliyet kapsamında değerlendirilirken; enerji, hammadde, lojistik vb harcamalar değişken maliyet kapsamında değerlendirilir.


Burada üreticilerin firma dengesinin sağlanması için değerlendirdiği kritik nokta, uzun vadeli üretim sonucunda marjinal maliyetin (ilave üretilen bir birim malzemenin üretim maliyeti) minimum noktada olduğu üretim miktarıdır. Marjinal maliyetin minimum olduğu nokta, ürünün piyasa fiyatı göz önünde bulundurulduğunda kar elde edilebilir bir nokta ise üretim yapmak anlamlı olacaktır. Diğer yandan piyasada tanınma, uzmanlaşma, etkin üretim modeli zamanla başarılabilecektir, üretim artarken maliyetin azalmasına sebep olan bu durum literatürde “azalan maliyetler” olarak tanımlanmaktadır. Üretimde denge noktası bulunurken yukarıda özetlenen içsel dinamiklere ek olarak, piyasa mekanizmasına devlet eliyle yapılan müdahaleler de maliyetlerin yapısını değiştirip piyasada yeni bir denge oluşmasına sebep olabilir. Örneğin Asgari ücrette artış yapılması halinde piyasada, özellikle de emek-yoğun sektörlerde piyasa dengesi değişecektir. Veya Teşvik politikasında yapılacak her bir revizyon piyasa dengesinin yeniden oluşmasına sebep olacaktır. Diğer yandan teknolojik gelişmeler de uzun vadede toplam maliyeti etkileyen önemli unsurlardandır. Özellikle sanayi devrimi sonrası süreçte toplam maliyeti oluşturan girdilerin teknolojik yeniliklerle revize edilebildiği ve daha düşük maliyetli hale getirilebildiği görülmektedir. Günümüzde Bilgi ve bilişim teknolojilerindeki yeni tekniklerin kısa sürede işletmelere uygulanabilmesi sayesinde ve Ar-ge çalışmaları ile alternatif yöntemler kullanarak daha

ucuz girdi ile aynı ürünü üretmek veya yeni ürünler tasarlamak mümkündür. Diğer yandan üretim prosesinde kullanılan makine teçhizatların revizyonu ile de tasarruf sağlanabilmekte; amortisman süreleri uzatılabilmektedir. Piyasa Yapısı ve Karlılık İlişkisi Kar, üretim faaliyeti sonucunda elde edilen gelir ile o üretim için yapılan harcamaların giderleri arasında oluşan pozitif farktır. Karlılık oranı ve süresi, piyasa koşullarına göre değişkenlik gösterir. Karlılık durumunu etkileyen faktörlerden en önemlisi firmanın rekabet açısından hangi piyasa yapısında faaliyet gösterdiğine de bağlıdır. Piyasalar oyuncu sayısına ve rekabet durumuna göre, (rekabetin en yoğun olduğu piyasadan eksik rekabetin olduğu piyasaya göre sırayla) Tam Rekabet , Monopolcü Rekabet , Oligopol, Monopol olarak adlandırılmaktadır. Tam Rekabet piyasasında sektör çok sayıda oyuncudan oluşmaktadır, piyasadaki arz ve talep dengesi kendiliğinden oluşmaktadır. Bu tür piyasalarda oyuncular fiyat belirleyici olmaktan ziyade genellikle fiyat kabul edici durumundadırlar. Monopol piyasada ise aksi durum söz konusudur, piyasa koşullarını belirleyen tek bir oyuncu bulunmaktadır. Piyasa türlerinin en uç noktalarını oluşturan teorik düzeydeki pür tam ve monopol rekabet piyasalara pek rastlanılmaz; ancak gerçek yaşamda bu iki uç piyasa arasında yer alan piyasa türlerinin açıklanmasına teorik olarak önemli katkı sağlar( ).

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

169


Üretim yapan firma açısından piyasa tam rekabete ne kadar yakın ise satış fiyatını belirlemekte o kadar az etkili olur ve karlılık durumunu kontrol etmesi zorlaşır. Diğer yandan üretilen ürünün piyasada ikamelerinin veya tamamlayıcılarının bulunması da piyasanın rekabetçi özelliğini arttıracaktır. Üretilen malların niteliği de karlılık hakkında fikir verebilmektedir. Lüks tüketim malları kategorisindeki ürünlerin talep miktarı talep alıcının refah düzeyi, beğeni ve tercihleriyle doğrudan ilişkili olup; piyasasının fiyat belirlenmesinde etkili bir faktördür. Zorunlu Tüketim malları kategorisinde yer alan ürünler ise hayatın idame ettirilebilmesi için elzem olup arz piyasasının fiyat belirlemede etkisi daha aktif olacaktır. Satınalma Sürecinde Maliyet ve Pazarlık ilişkisi Satınalma, en genel tanımı ile bir işletmenin ihtiyaçlarının doğru zamanda, doğru kalitede, uygun terminde ve optimum fiyat düzeyinden teminidir. Satınalma bir yönüyle bütçe yönetimi olarak da değerlendirilebilir. İşletme sahiplerinin temel beklentisi ihtiyaç duyulan mal ve hizmetin mümkün olduğunca düşük fiyattan alınması, diğer yandan alımı yapılan ürünün sadece fatura değeri olarak değil, kullanım ömrü boyunca da ucuz olmasıdır. Günümüzde sağlıklı satınalma kararı alabilmek için malın birim fiyatından ziyade “Toplam Sahip Olma Maliyeti” (Total Value Of Ownership) analiz edilmektedir. “Toplam Sahip olma maliyeti” alınan mal ve hizmetin kullanım ömrü boyunca

170

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

sürdürülebilir bir şekilde ayakta kalabilmesi için yapılması gereken doğrudan ve dolaylı harcamaların toplamını gösterir. Alımlarda, malzemelerin kullanım ömürleri, garanti süresi ve kapsamı, kullanım süresince harcanacak enerji, bakım ve onarım, sarf malzeme ve yedek parça gerektirip gerektirmeyeceği önemlidir. Eğer satın almaya konu mal endüstride kritik olarak tanımlanan bir malzeme ise hem malzemenin hem de bakım ve onarım, sarf malzeme, yedek parça maliyetleri de dikkate alınmaktadır. Diğer yandan malzemenin başka bir sisteme entegrasyonu sözkonusu ise entegrasyon sonrasında yaşanabilecek olası riskler de incelenmektedir. Malzemenin ithalat ile temini gündemdeyse, malzemenin kendisinin ve toplam sahip olma maliyeti kapsamına girecek diğer hizmet ve malzemelerin gümrük, lojistik ve dış ticaret süreçlerinde karşılaşılabilecek ek maliyetler de göz önünde bulundurulmalıdır. Satınalma aynı zamanda risk yönetimidir. Temel amaç arz güvenliğinin bulunup bulunmadığını saptamak, risk içeren alımlarda alınan riskin analizi yapılarak alım kararını netleştirmek; gerekli durumlarda alternatif çözümler yaratmaktır. Bir mal veya hizmet alımında olası risklerin maliyetinin ne kadar olacağını hesaplamanın yolu, malın/hizmetin istenen kalitede, istenen zamanda, istenen terminde temin edilememesi halinde katlanılması gereken maddi ve manevi zarar kalemlerinin hesaplanmasıdır. Riskin minimizasyonu için satınalma sürecinde tedarikçi analizi önemli bir yer tutmaktadır.


Tedarikçilerin süreçleri arz güvenliği açısından değerlendirilirken; tedarikçi firmaların finansal durumları, mümkünse referansları ve piyasadaki algısı sorgulanmalıdır. Tedarikçinin güvenilirliği ile ilgili soru işaretleri mevcutsa, firmanın portföyden çıkarılması ve daha maliyetli olmasına rağmen alternatif firmalarla çalışılması uygulanan bir yöntemdir. Diğer yandan malzemenin niteliğine göre üreticiden veya tüccardan alım konusu değerlendirilebilmekte; özellikle garanti, bakım ve yedek parça gibi faktörler göz önünde bulundurularak daha maliyetli olsa dahi üreticiden temin konusunda karar verilebilmektedir. Diğer yandan Pazar tercihi başlığı altında düşünebileceğimiz yurt içi veya yurt dışından temin konusunda malın ithal edilmesi halinde termin veya gümrük prosedürleri ile ilgili riskli durumlar öngörülmesi halinde daha maliyetli olmasına rağmen iç piyasadan teminin tercih edilmesi de sıkça rastlanan bir durumdur. Ayrıca ürünün arz sorunu varsa mümkünse ikame ürünlerle alternatif yaratarak veya tedarikçilerle uzun süreli anlaşmalar yaparak arz güvenliği sağlanabilir. Satınalma süreçlerinde odaklanılan diğer bir konu ise fiyat pazarlığı unsurudur. Satınalma süreçlerinde satınalma biriminin pazarlık gücünün ne kadar olduğu ve marjları ile ilgili süreç yukarıda

değinilen piyasa koşulları açısından değerlendirilebilir. Satınalma açısından tedarik edilen malzemenin piyasası tam rekabet piyasasına ne kadar yakınsa, ikame malzemeler mevcutsa ve malzemeler zorunlu olmaktan ziyade lüks tüketim malzemesi sınıfında yer alıyorsa pazarlık gücü ve marjı o kadar yüksek olacaktır. Satınalma süreçlerinde pazarlık gücünü etkileyen diğer bir etken ise satınalmayı gerçekleştiren firmanın bütçesi ve piyasadaki itibarının yüksekliğidir. Satınalma gerçekleştiren firma finansal açıdan ne kadar güçlü bir imaj çiziyorsa, satış yapan firmalar anlaşmaya o kadar istekli olmaktadır. Diğer yandan piyasada tanınırlığı yüksek olan firmalarla alım – satım ilişkisi içinde olan diğer firmalar için de prestij sağlayacaktır. Türkiye Piyasasında Maliyet Kavramına Bakış Açısı ile İlgili Mevcut Durum Bu çalışma kapsamında yukarıda değinilen konular birlikte ele alındığında piyasa dinamiklerini ve piyasadaki oyuncuların davranışsal motivasyonunu etkileyen temel kavramlardan birinin “maliyet” olduğu görülmektedir. Bu noktada maliyet kavramının Türkiye piyasasındaki algısını örnek çalışmalardan yola çıkarak incelemek yerinde olacaktır.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

171


Türkiye’de üretim ve satış piyasasındaki Maliyet algısı ve değerinin analiz edilebilmesi için toplam girişim sayısının ve istihdamın büyük bir kısmının gerçekleştirildiği KOBİ’lerin incelenmesi anlamlı olacaktır. Toplam girişim adedinin yaklaşık % 99,9 ‘unu gerçekleştiren KOBİ’ler, bilindiği üzere bu sayısal üstünlüğe rağmen piyasaya ve rekabet ortamına yeterli düzeyde etki edememektedirler. Bu konuda yapılan bir anket çalışmasında elde edilen sonuçlar şu şekildedir( ): Ankete katılım göstermiş olan firmaların yalnızca % 43,7’sinde muhasebe bölümü dışında maliyetlerin izlendiği ayrı bir bölüm bulunmakta; üretim maliyeleri hesaplama sıklığı bazı firmalarda aylık bazı firmalarda yıllık olacak şekilde değişkenlik göstermekte; katılımcıların % 75‘i herhangi bir maliyet yönetimi sistemi yöntemi (Faaliyet Tabanlı Maliyetleme , Kaizen Maliyetleme, Mamul Yaşam Dönemi Maliyetleme vb) tercih etmemektedir. Yine aynı çalışmaya göre maliyet çalışmalarının ayrı bir birim tarafından yürütüldüğü firmaların maliyet kavramı ile ilgili farkındalık düzeyinin diğer firmalara oranla daha yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

172

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

Türkiye’de Satınalma açısından maliyet algısı konusunda yapılan bir çalışmada ise incelenen şirketlerin satınalma süreçleri ile ilgili algılar ve uygulamalarla ilgili şu sonuçlara ulaşılmıştır ( ): Katılımcıların çoğunun satınalma bölümünün şirketin stratejik hedefleri açısından önemli olduğunu ve satınalma işlemlerinin maliyet avantajı sağlayacak derecede potansiyele sahip olduğunu düşündüğü görülmektedir. Diğer yandan algı boyutunda bu denli stratejik değer atfedilen satınalma süreçlerinde, Toplam Sahip Olma Maliyeti yaklaşımın önem düzeyinin oldukça düşük kaldığı, stratejik satın alma uygulamasında ve tedarik kaynağı bulmakta sıkıntılar yaşandığı, operasyonel ve spot süreçlere ağırlık verilirken uzun vadeli stratejik işbirliği süreçlerinin geri planda kaldığı saptanmıştır. Konu çalışma kapsamında yer alan “Mevcut Dönemde Satınalma Bölümü Öncelikli Konuları” altbaşlığı incelendiğinde “Maliyet Düşürme”ye % 62 oranında öncelik verilirken uzun vadede maliyet düşürme açısından asıl fırsat alanları olan “Yeni Ürün Geliştirme ve İnovasyon” ve “Tedarikçiler ile İşbirlikleri” başlıklarının her birinin önem derecesi % 15 kadar düşük değerde tespit edilmiştir.


Sonuç Maliyet, işletmelerin sürdürülebilirliğini ve karlılığını belirleyen temel faktörlerden biridir; üretim, satış ve satın alma kararlarında farklı ele alınması gereken ve farklı bileşenleri ile etkileri olan önemli bir konudur. Ayrıca maliyet analizinde anlamlı sonuçlara ulaşmak için teknoloji, ölçek ekonomisi, dönemsel analiz (kısa, orta, uzun vade), dışsal ekonomiler gibi konular da incelenmelidir. Bu çalışmanın içeriğinde aktarılan verilere göre Türkiye koşullarında öncelikli olarak ele alınması gereken konu satınalma birimleri açısından “maliyet” faktörünün bilimsel yöntemlerle, belli periyotlarda ve sağlıklı bir şekilde analiz edilmesidir. İkinci önceliğin ise yapılan maliyet analizlerinin sadece mevcut duruma göre değil, uzun vadeli ele alınması olduğu görülmektedir. Türkiye piyasasında öncelikli iyileştirmeye açık alan olarak tanımlanan “metoda dayalı, periyodik ve uzun vadeli koşullar dikkate alınarak sağlıklı maliyet analizi” yapılması sürecinin yürütülebilmesi için ise ihtiyaç duyulan temel girdi “alıcı ve satıcı firmalar arasında güvene dayalı ve açık iletişimin olduğu stratejik işbirlikleri” olacaktır. Stratejik İşbirlikleri sayesinde satıcılar talep piyasasının ihtiyaçlarını yakından takip edebilme ve kendi arz kalemlerini piyasadaki eğilime göre revize ve modernize edebilme, üretim ve stok planlaması için sağlıklı veriler elde etme, müşteri sadakatini sağlama gibi avantajlar elde edecektir. Alıcılar açısından avantajları ise tedarikçilerin deneyiminden faydalanarak ihtiyaçları daha sağlıklı tespit edebilme, kendi ihtiyaçları doğrultusunda tedarikçinin

arz ettiği ürünlerin çeşitliliğini ve modernizasyonunu sağlama, arz güvenliğini maksimize etme olacaktır. Hem alıcı hem de satıcı açısından ortak kazanımlar ise operasyonel süreçlerin akıcılaşması, belirsizlik algısının azalması olacaktır. Aktarılan bu avantajlar tek tek ele alındığında işbirliğinin her iki taraf açısından da maliyet düşürücü etkisinin olacağı görülmektedir. Daha geniş çerçeveden bakıldığında, zaten çok fazla oyuncunun ve faktörün söz konusu olduğu, global değişkenlerin lokal gelişmeleri kökten etkilediği günümüz piyasasında herhangi bir işletmenin sadece kendi hakimiyet alanındaki bilgi ve öngörülerle belirleyeceği tek boyutlu stratejilerin başarısı kısa vadeli olmaktan öteye geçemeyecektir. Bu durum firmaların satın alma kararlarında maliyetleri bütünsel bir yaklaşım ile analiz etmeleri gerektiğini de ortaya koymaktadır.

Kaynakça: Demirkutlu, F Karakaya; Maliyet Yönetimi ve Kobi’lerin Farkındalıkları: Ampirik bir Çalışma, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Vol/Cilt: 2, No/Sayı: 2, 2015, Ankara. Koutsoyiannis, A. ; Modern Mikro İktisat, Teori Yayınları, 1987, Ankara www.pwc.com.tr; PwC Yeni Nesil Satınalma Anketi, Mayıs 2017.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

173


P2B MÜHENDİSLİK

Eriyik Filtre Seçiminiz Büyük Farklar Yaratabilir Plastiklerin doğaya etkilerini azaltılmasında en etkin yöntemlerden biri olarak geri dönüşüm plastik endüstrisinin en dinamik, hızlı gelişen alanlarından biri. Plastiklerin geri dönüşümü petrol kaynaklarının daha az kullanılmasını, karbon dioksit salınımlarının ve atıkların önemli oranda azaltılmasını sağlıyor. Teorik olarak plastiklerin bir kapalı döngüde tekrar tekrar kullanılmaları olanaklı ancak pratikte bunu gerçekleştirmeyi zorlaştıran engeller bulunuyor. İdeal bir kapalı döngü plastik geri dönüşümü ancak i) geri toplanan atıkların kirliliklerden etkin bir şekilde ayrıştırılabilmesi ve ii) tekrar işlenirken oluşabilecek nitelik kayıplarını (degradasyon) en aza indirecek tekniklerin uygulanması ile mümkün olabilir.

174

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

Bütüncül bir yaklaşımla ürün tasarımında geri dönüşümün bir kriter olarak dikkate alınmasından, ürünün ömrü sonunda bertaraf edilme süreçlerine, toplamadan, ayrıştırmaya, kirliliklerin filtrelenmesinden, yeniden hammadde haline getirilmesi ve bu hammaddenin yeni uygulama alanları bulmasına kadar plastiklerin geri dönüşümü teknoloji geliştiricilere çok geniş bir çalışma alanı sunuyor. Plastik Geri Dönüşüm Zorluklar ve Fırsatlar Geri dönüştürülmüş plastik hammadde üreticileri rekabet ortamında karşılaştıkları zorluklardan bazıları şunlar: • Az kirli, endüstriyel plastik atıkları bulmak her zaman mümkün değil ya da yüksek fiyatlı, • Orijinal hammadde fiyatlarında petrol fiyatları nedeniyle son yıllarda yaşanan düşüşler geri dönüştürülmüş hammadde fiyatları üzerinde baskı yaratıyor, • Kirlilik oranı yüksek girdi malzemeleri hat verimliliklerini düşürürken, geri dönüştürme maliyetlerini artırıyor. • Geri dönüştürülmüş hammadde kullanımı yaygınlaşırken üreticilerin artan kalite beklentileri üretim süreçlerinin daha kontrollu ve tekrar edilebilir olmasını gerektiriyor.


• ŶĚƺƐƚƌŝŶŝŶ ĞŶ düşük eriyik kaybı • Daha az işçilik • ĂŚĂ Ănj ĞůĞŬ ŵĂůŝLJĞƚŝ

• ĂŚĂ ŝŶĐĞ ĨŝůƚƌĞůĞŵĞ • ĂŚĂ Ănj ĚĞŐƌĂĚĂƐLJŽŶ • Sabit ve düşük basınçta çalışma

DĂůŝLJĞƚ

<ĂůŝƚĞ

sĞƌŝŵůŝůŝŬ

İş Geliştirme

• ĨĞŬƚŝĨ ŚĂƚ ŬĂƉĂƐŝƚĞ artışı

Eriyik Filtreleme Teknolojileri Geri dönüştürülmüş plastik hammadde üretiminde kullanılan filtreleme teknolojilerinde son yıllarda katedilen mesafe oldukça dikkat çekici. Yeni geliştirilen eriyik filtreleri plastik geri dönüştürücülere yeni olanaklar sunuyor. Daha kaliteli filtrasyon, verimlilik artışları, doğrudan işçilik ve hammadde tasarrufları ve yeni uygulama alanlarına uygun hammadde üretimini mümkün hale getirmesi kendisini otomatik temizleyen filtrelere olan ilgili artırıyor. Farklı üreticiler farklı konseptleri pazara sunuyor. Otomatik elek değiştirici sistemler ve geri yıkamalı elek değiştiriciler pazarda sıkça görülürken sabit basınçta çalışma olanağı sunan, elek yüzeyini sürekli temizleyen filtreler teknolojide bir adım öne çıkıyorlar. Ancak bu tür filtrelerin yatırım maliyetleri, sektörün uzun yıllardır alışkın olduğu elek değiştiricili filtrelere göre oldukça yüksek. Peki bu kadar yüksek bir yatırım kendisini makul bir sürede geri ödeyebilir mi? Daha önemlisi yarattığı nakit akışı finansal açıdan yatırımcının sermayesini bu filtreye yatırmasını makul kılmakta mıdır? Bu yazıda Ettlinger ERF filtre özelinde otomatik, kendini sürekli temizleyen

• ĂŚĂ njŽƌ ŵĂůnjĞŵĞůĞƌ • zĞŶŝ ƵLJŐƵůĂŵĂůĂƌ͕ yeni müşteriler

bir filtrenin üreticiye finansal getirilerini inceleyeceğiz.. Ettlinger ERF 350 – Kendini Sürekli Temizleyen Filtre Königsbrunn, Almanya merkezli Ettlinger GmbH 2004 yılında pazara sunduğu, yıllar içinde sürekli gelişerek sektörde önemli bir pazar payına ulaşan ERF serisi filtrelerinin yeni jenerasyonu ERF 350’yi 2017 yılı Kasım ayında tanıttı. ERF 350 yine Ettlinger’in kendisini kanıtlamış dönen elek tamburu teknolojisini kullanıyor. Üzerinde milyonlarca konik delik bulunan silindirik bir eleğin dış yüzeyinde yakalanan kirlilik sadece saniyeler sonra bir sıyırıcı bıçak tarafından çıkış vidası aktarılıyor. Yeni gelen kirli eriyik sürekli olarak temizlenmiş bir elek yüzeyi tarafından karşılanıyor. Böylece sabit ve düşük basınçta filtrasyon gerçekleşiyor. Proses edilen malzemeye göre bağımsız olarak optimize edilen elek ve çıkış vidası dönme hızları sayesinde dışarıya atılan malzeme içerisindeki kirlilik oranı %70’leri aşabiliyor. Sektörün en düşük eriyik kaybı, çok yüksek oranda ve filtrelenmesi zor kirliliklerde gösterdiği üstün performans ERF filtrenin yatırımını çok kısa sürelerde geri ödemesini sağlıyor

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

175


176

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

Teknoloji, Getiriler ve Finansal Analiz Yeni filtre teknolojileriyle ve gerektirdiği finansal yatırımla karşılaşan plastik geri dönüşümcülerinin yanıt bulmakta zorlandıkları temel soru şudur: Hangi durumlarda yüksek teknoloji filtrelere yatırım yapmak mantıklıdır? Maliyet, Kalite, Verimlilik ve Yeni İş Geliştirme başlıkları altında bu soruya yanıt bulmaya çalışalım.

ERF Filtre teknolojisinde doğrudan işçilik tasarrufu bu sayede yılda 25-30,000 EUR mertebesinde olabilir. Daha Düşük Elek Maliyeti Uzun ömürlü elekleri sayesinde toplam elek ve elek temizleme maliyetleri tipik elek değiştirici sistemlere göre daha düşüktür. Her gün onlarca elek değiştirme, yakarak temizleme vb. maliyetler ortadan kalkar.

Doğrudan Maliyet Azaltma Endüstrinin En Düşük Eriyik Kaybı Tüm filtre sistemleri elekler üzerinde kirle birlikte önemli oranda temiz eriyik de yakalarlar. Klasik eleklerde %85-90’a varan oranda temiz malzeme elek yüzeyinde kalır. Her ne kadar buunn bir kısmı tekrar prosese kazandırılsa da önemli miktarda eriyik kaybedilir. Geri yıkama (backflush) teknolojisini kullanan otomatik filtrelerde bu oran %65-70’lere inebilir. Yaklaşık üçte biri kirlilik olan bu atıkların tekrar üretime kazandırılması çoğu kez mümkün olmaz. Ettlinger ERF filtrelerde ise atık içindeki temiz malzeme oranı %30-40 aralığına kadar düşürülebilir. Aradaki maliyet fark hiç de ihmal edilemeyecek kadar büyüktür. Örneğin, 800 kg/saat’lik bir ekstrüder hattında yaklaşık %2 kirliliği olan bir malzeme filtrelendiğinde eriyik kaybı ERF filtrede, geri yıkamalı filtreye göre yılda 80 ton daha az olabilir! Operasyon kârlılığına göre bu tasarrufun parasal karşılığı 4560,000 EUR/yıl olabilir. Bu örnekten de anlaşılacağı gibi otomatik filtre seçiminde eriyik kaybı en önemli kriter olarak öne çıkmaktadır. Seyrek Elek Değişimi Çok kirli malzemelerde bazen birkaç dakikada bir elek değişimi yapılır. Bir operatör (bazen iki!) sürekli olarak elek değiştirme ve temizleme operasyonu ile uğraşır. Tipik olarak birkaç hafta, nispeten az kirli malzemelerde birkaç ayda bir elek değiştirilmesi gereken

Daha Yüksek Ürün Kalitesi Daha İnce Filtreleme Yüksek kirlilik oranına sahip girdi malzemeleri hat verimliliğini çok düşürür. Elek değişim aralıkları 1-2 dakikaya kadar indirebilir. Üreticiler bu durumda başa çıkabilmek için daha kalın delikle (kaba) elekler kullanma yoluna giderler. ERF filtre ile ise daha ince filtre ile dahi daha yüksek hat verimliliğine ulaşmak mümkün olur. Üretilen granül, kalite gereksinimi daha yüksek olan ince film gibi uygulamalarrda başarılı olur. Yüksek kaliteli granülün daha yüksek satış fiyatı filtre yatırımının finansal fizibilitesine katkıda bulunur. Daha Az Malzeme Degrasyonu Elek üzerinde ya da elek değiştirici konstrüksiyonu içindeki ölü noktalarda uzun süre bekleyen eriyik yanar, degrade olur. Buradan kopan parçacıkların bir kısmı üretilen granüle karışır. Yüksek kalite beklentisi olan ince, şeffaf film gibi uygulamalarda sıkça karşılaşılan siyah nokta problemlerinin nedenlerinden biri de filtre tasarımıdır. Ettlinger ERF filtrelerde biriken kirlilik sadece saniyeler sonra elek yüzeyinden uzaklaştırılır. Filtre tasarımında eriyiğin takılıp kalacağı ölü noktalar, keskin kenarlar bulunmaz. Üstelik eriyiğin bulunduğu hacim atmosfere tamamen kapalı olduğundan oksidasyona yol açmaz. Yüksek oranlı kağıt kirliliklerde kağıt yanması sonucu ortaya çıkan koku sorunları ortadan kaldırılabilir.


Sabit ve Düşük Basınçta Çalışma Gerek klasik elek değiştiriciler, gerekse otomatik, geri yıkamalı filtreler bir basınç salınımı ile çalışır. Elek tıkandıkça önündeki eriyik basıncı artar, basınç bir ayar değerine ulaştıktan sonra elek değiştirilir ya da temizlenir. Sürekli filtrelerde ise elek yüzeyi sürekli temiz tutulur; sabit ve ortalama olarak daha düşük basınçta filtreleme gerçekleşir. Bu özellikle lastik ve silikon gibi elastik kirliliklerin elek deliklerinden geçerek ürüne karışmasını engeller. Sabit basınçta çalışmanın başka yararları da vardır. Daha az değişken granül çapları bir sonraki müşterinin ekstrüzyon prosesinin daha stabil olmasına yardımcı olur. PET uygulamalarında kullanılan “makarna” tipi kesme hatlarında kopmaları, duruşları, çap salınımlarını azaltır. Verimlilik Artışları Efektif Hat Kapasite Artışı Çok kirli girdi malzemelerinde hızlı yükselen basınç ve sık değiştirilen elekler ekstrüder hattınn efektif kapasitesini düşürür. Bu düşüş kolaylıkla 50-100 kg/saat mertebesinde olabilir. Sürekli temiz tutulan bir elek yüzeyi ile çalışan hattın verimi artar. Örneğin saatte 50 kg daha yüksek kapasite, yılda 4,000 ton daha fazla ürün alınmasını sağlayabilir ki sadece bu etki bile filtrenin yatırımını haklı çıkarır. İş Geliştirme Daha Zor Malzemeler, Yeni Uygulamalar, Yeni Müşteriler Gelişmiş ERF teknolojisi yatırımcısına daha önce işleyemediği ya da ancak ilave

süreçlerle işleyebildiği girdi malzemelerini işleyebilme olanağı verir. ERF %3-4’e varan kağıt kirlilikle başa çıkabilir. Bu sayede elle kağıt etiketlerin yırtılması gibi süreçlerden tasarruf edilebilir. %12-16 Aluminyum kirlilikleri filtreleyebilmesi yeni iş olanakları ya da ön proseslerden tasarrufları beraberinde getirir. Çok ince (80 mikron) filtreleme gerektiren otomobil tamponları üzerindeki boya ya da yine otomotiv parçaları üzerindeki krom kaplamalar ile ERF başa çıkabilir. Bu sayede daha düşük maliyetli girdi malzemeleri işleyebilir, kârlılık oranının artmasına katkıda bulunur. SONUÇ Plastik geri dönüşüm sektöründeki teknolojik gelişmeler, bu konuda gerek kamuoyu, gerek devlet gerekse uluslararası marka sahipleri tarafından artan talep ve baskılar plastik geri dönüşümcüleri yeni teknolojilere yatırım yapmaya teşvik etmeye önümüzdeki dönemde de devam edecek. Artan rekabet ortamında teknolojiyi doğru kullanan geri dönüşümcülerin yaratacağı daha yüksek katma değer ülke ekonomisine katkıda bulunacaktır. Ettlinger Kunststoffmaschinen GmbH hakkında … 1983 yılında kurulmuş olan, merkezi Augsburg, Bavyera yakınlarındaki Königsbrunn’da bulunan Ettlinger Kunststoffmaschinen GmbH bugün eriyik filtreleri konusunda küresel bir oyuncudur. (www.ettlinger.de)

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

177


DAVID BURROWS

Biyoplastik sektörü, tüketici beklentilerini karşılayamama riskiyle yüzleşiyor 2016 yılında Berlin’de düzenlenen 11. Avrupa Biyoplastik Konferansı’nda sunulan bir araştırmaya göre, 1700 Almanya vatandaşına “biyoplastik” terimini daha önce duyup duymadıkları soruldu. Cevap verenlerin %43’ü bu terimi duymuştu fakat duyanların %84’ü ne demek olduğunu bilmiyordu. Plastic News Europe editörü Karen Laird, “Plastik sektöründeki bu niş alan hakkında yazı yazdığım yıllar boyunca, biyoplastik konusundaki muazzam cehalet beni hep şaşırtagelmiştir” diyor. “Biyoplastik” teriminin kendisi de sorunlu. “Biyo” denince akla “doğal” veya “çevre dostu” gibi kavramlar gelirken, plastik atığın önlenemeyen yükselişi bir “dünya krizi” haline dönüştü. JuliaMaria Blesin tarafından Hochschule Hannover’de yapılan bir araştırmaya göre, biyoplastik terimini duyan insanlar bunun tümüyle bitki bazlı olduğu ya da hammaddelerinin organik olarak yetiştirildiği gibi bazı sonuçlara varıyorlar. Blesin’e göre “çoğu tüketicinin biyoplastiklerin sürdürülebilirliği konusunda abartılı yüksek beklentileri var.” Bu bilgisizlik bazı şirketlerin işine geliyor çünkü ürünlerini doğa dostu gibi göstermeye devam edebiliyorlar. Oksobiyoçözünür plastikler bunun güzel örneklerinden biri. Biyolojik olarak çözünmesi nedeniyle “çevreyi koruyacağı” iddiasıyla satılan bu ürünler hakkında Avrupa Komisyonu’nun görüşü çok farklı: “Sıradan plastiklere göre çevre açısından kanıtlanmış bir avantajı tespit edilemediği gibi, hızla mikroplastik haline dönüşmeleri kaygı uyandırmaktadır.” Bu plastiklerin AB’de kullanımını kısıtlamak için çalışmalar başlatıldı fakat sorunlar burada bitmiyor. Kimi zaman plastikten daha zararlı Tasarımcıların ve markaların kafaları da tüketiciler kadar karışık. FoodserviceFootprint.com tarafından

178

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

Birleşik Krallık’ta yapılan bir ankete göre, ülkenin en büyük pub zincirleri plastikten komposta elverişli pipete geçtiklerinden beri kargaşa halinde. Bazı durumlarda, bitkilerden elde edilerek kontrollü kompostlaştırma ortamında üç ayda biyolojik olarak çözünmesi gereken polilaktik asit (PLA) hammaddeli pipetler katı atık depolama sahalarına giderek plastikten fazla zarar veriyor. Biyoplastik sektörünü temsil eden kuruluş dahi ürünlerini açıklamanın zor olduğunu kabul etmekte: European Bioplastics Genel Müdürü Hasso von Pogrell’e göre “Farklı biyoplastiklerin olumlu ve olumsuz yönlerini doğru şekilde aktarmak zor.” Halbuki açık bir şekilde tanımlanması yardımcı olur. Biyoplastik terimi şimdiye kadar biyobazlı, biyolojik olarak çözünür veya her ikisi birden olan plastikler için kullanıldı. European Bioplastics web sitesine göre bir plastiğin biyo-bazlı olması, kısmen de olsa fosil kaynaklar yerine yenilenebilir malzemelerden (örneğin mısır veya selüloz) üretilmiş olması anlamına geliyor. Bazı ürünler endüstriyel kompost tesislerinde biyolojik olarak çözünebildiği için (komposta elverişli ürünler için EN134432 numaralı bir Avrupa standardı bulunuyor) yiyecek atıklarıyla beraber toplanabiliyor. Fakat Avrupa Politika Merkezi tarafından şubat ayında düzenlenen bir etkinlikte Pogrell’in açıkladığı gibi: “Biyo-bazlı plastikler biyolojik olarak çözünür olmak zorunda değilken, komposta elverişli plastikler de biyo-bazlı olmak zorunda değil.” Dolayısıyla bazı biyoplastikler, birkaç dönüşüm sonrasında bazı özelliklerini kaybetseler de diğer plastiklerle birlikte geri dönüştürülebilirken, bazıları dönüştürülemediği için plastik toplamada kirliliğe yol açıyor. Birin diğerinden ayırmak da çok güç.


Avrupa’nın komposta elverişli plastik müdahalesi Brüksel bu aşamada devreye girdi. Ambalaj ve ambalaj atığı direktifine getirilen değişiklik tasarılarının yanı sıra Avrupa Komisyonu’nun ocak ayında yayımladığı yeni plastik stratejisi, biyoplastiklerin “fosil yakıtlara bağımlılığımızı azaltmakta” rol oynayabileceği kabul ediliyor. Ellen MacArthur Vakfı’nın araştırmasına göre, global petrol tüketiminde plastiğin payının 2014’te %6 iken 2050 itibariyle %20 ’ye yükselmesi bekleniyor. Ancak komisyon aynı zamanda “tüketicilere yönelik açık işaretleme veya etiketleme olmaması, yeterli atık toplama ve işleme imkanının bulunmaması durumunda plastik sızıntısını arttırıp mekanik geri dönüşüm için sorunlar yaratabileceği”nin de altını çiziyor. Komisyon, “çevreyle ilgili asılsız iddiaların önüne geçmek” ve karışıklığı azaltmak amacıyla “kompostlanabilir” veya “biyolojik olarak çözünür” plastiklerin etiketlenmesi için uyumlaştırılmış kurallar yayımlayacak. Biyo-bazlı plastiklerin

“yenilenebilir olmayan alternatiflere göre hakiki çevre yararları sağladığının” kesinleştirilmesi için de bir yaşam döngüsü değerlendirmesi yapılacak. Komisyon’un acele etmesinde yarar var çünkü kendisinin plastik karşıtı çabaları, alternatifler arayan tüketicilerden de karşılık buluyor. Coca-Cola, Danone ve Puma gibi şirketler biyoplastiklerle gitgide daha çok ilgilenmekte ve mücadelenin büyüğü Avrupa’da verilecek. Avrupa’nın dünya biyoplastik piyasasındaki payının 2022’ye kadar %18’den %25’e sıçraması bekleniyor ve ambalaj en büyük segment olmayı sürdürecek. Biyoplastik sektörüne göre bu durum istihdam yaratabilir, karbon salımını azaltabilir, atıklardan yararlanılmasını ve kırsal kesimin canlandırılmasını sağlayabilir. Fakat büyük hayallere de kapılmamak lazım. “Biyoplastiklerin dünyayı kurtaracağını sanan varsa hayal görüyor” diyor bir sektör lideri. Gerçekten de en önemli konu, plastiğin aşırı ve gereksiz kullanımını azaltmak.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

179


180

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145


ÖNSÖZ Plastik sektörü, Türkiye ekonomisinin en önemli aktörlerinden birisidir. Bugün 9 milyon tonu aşan toplam üretimi, 35 milyar dolarlık cirosu, 5 milyar dolara yaklaşan direkt ihracatı ve son 10 senede ortalama yüzde 12’lere yaklaşan yıllık büyüme ile plastik sektörünün ülke ekonomisine sağladığı katkı giderek artıyor. Sektörümüz, ulaştığı üretim kapasitesiyle Avrupa’da ikinciliğe, dünyada ise altıncılığa yükseldi. PAGEV olarak, Türkiye Plastik Sektörünün “Birleştirici Gücü” misyonumuz çerçevesinde başarıyla yoluna devam eden sektörümüzü hep daha ileriye taşıyacak projeleri sizlerle birlikte hayata geçiriyoruz. Plastiğin hayatımızdaki vazgeçilmezliğini gözler önüne seren ve bilimsel verilere dayanan somut adımlarla sektör sorunlarımızı gidermeye yönelik çalışmalara imza atarken, doğru ve güvenilir veri ve bilgilere sahip olmanın çözümün en önemli parçası olduğunu da biliyoruz. Bu doğrultuda sürekli araştırıyor, yeni verileri topluyor, derliyor ve rapor haline getiriyoruz. Sektörümüzün gelişimi adına önemli olduğuna inandığımız raporlarımızı ve önemli bilgiler içeren kitapçıklarımızı plastik sektörü temsilcilerimizin, paydaşlarımızın ve kamu kurumlarımızın istifadesine sunuyoruz. PAGEV olarak, uzun ve özverili araştırmalarımız neticesinde sektörümüze

ciddi boyutta katkı sağlayacak bir rapor seti hazırladık. Raporlarımız ile Türkiye Plastik Sektörünün doğru ve güvenilir veriler ışığında hangi noktada olduğunu, ortak problemlerini ve somut çözüm arayışlarının neler olması gerektiğini uzman raportörlerimizin yorumları ile kitapçıklar haline getirdik. Başta üyelerimiz olmak üzere tüm paydaşlarımızın faydasına sunduğumuz rapor ve bilgilendirme setimizin plastik dünyasına yön vereceğine inanıyoruz. Bu çalışmalarımız ile aynı zamanda kamu kurumlarımızın da plastik sektörü ile ilgili en güncel veriler ve doğru bilgilere ulaşmasını sağlamaktan dolayı mutluyuz. Bununla birlikte İngilizce olarak hazırladığımız sektör raporlarımızla da, meslektaşlarımızın ülkemiz plastik sektörünün potansiyelini en güncel verilerle global pazardaki iş ortakları ile paylaşabileceklerini düşünüyoruz. Bu vesile ile sizlerle paylaştığımız dosyamızda yer alan, sektörümüz ile güncel raporlarımızı ve bilgilendirme dosyalarımızı istifadelerinize sunar, ülkemiz kalkınmasında lokomotif bir misyon üstlenen sektörümüzün bu günlere erişmesinde emeği geçen tüm meslektaşlarımıza teşekkür ederiz. Saygılarımla, Yavuz EROĞLU PAGEV Başkanı

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

181


1. KOZMETİK ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ TANIMI Kozmetiğin tanımı ve kapsamı, 5324 sayılı Kozmetik Kanunu içerisinde; “İnsan vücudunun epiderma, tırnaklar, kıllar, saçlar, dudaklar ve genital organlar gibi değişik dış kısımlarına, ağız ve dişlere veya mukozaya uygulanmak üzere hazırlanmış, amacı veya yan amacı bu kısımları temizlemek, koku vermek ve korumak suretiyle iyi bir durumda muhafaza etmek, görünümünü değiştirmek ve vücut kokularını düzeltmek olan, saç boyaları ve saç açıcıları da dahil olan maddeler veya preparatlar “ şeklinde yapılmıştır. Bu kanun, insan vücudunun epiderma, tırnaklar, kıllar, saçlar, dudaklar ve dış genital organlar gibi değişik dış kısımlarına, dişlere ve ağız mukozasına uygulanmak üzere hazırlanmış, tek veya temel amacı bu kısımları temizlemek, koku vermek, görünümünü değiştirmek ve/veya vücut kokularını düzeltmek ve/ veya korumak veya iyi bir durumda tutmak olan bütün preparatları veya maddeleri kapsar. Kozmetik denildiğinde akla ilk olarak kişisel bakım ürünleri, parfümler, vücut ve cilt bakım ürünleri gelmektedir.

182

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

Buna ek olarak, kullanılan bütün yaşam alanlarında, kozmetik sektörünün birincil işlevi; kullanılan her türlü alanın temizlenerek yeniden kullanılır hale gelmesini sağlamaktır. Ayrıca, kozmetik sektörü vücut temizleme, kokulandırma, yenileme, yaşlanma etkilerini geciktirme gibi saçtan cilt bakımına, makyaj malzemesinden parfüme çok geniş bir yelpazeyi üretip pazarlamakta, üretim ve dağıtımda üst düzey teknolojileri kullanmaktadır. Kozmetik ürünleri sanayii, Standart Uluslararası Ticari Sınıflandırmaya (SITC) göre 553. bölümde, Armonize Sisteme göre ise 33. fasılda tanımlanmaktadır. Buna göre; sektör kapsamında yer alan ürünler; uçucu yağlar, sanayide hammadde olarak kullanılan koku veren maddelerin karışımları, parfümler, güzellik/makyaj ve cilt bakımı için müstahzarlar, saç müstahzarları, ağız/diş sağlığını korumaya mahsus müstahzarlar, tıraş müstahzarları, vücut deodorantları ve tuvalet müstahzarlarıdır. Kozmetik sektörünün değerlendirmesinde GTİP No: 33’de yer alan aşağıdaki mamuller, raporun ambalaj bölümünde ise bu ürünler için kullanılan ambalajlar dikkate alınmıştır.


2. KOZMETIK ÜRÜNLERİ SEKTÖR PROFİLİ Türkiye kozmetik sektörü, hızlı bir gelişim göstermektedir. Kozmetik sektöründe faaliyet gösteren çok uluslu firmaların çoğu Türkiye’de üretim ve pazarlama faaliyetleri yürütmektedir. Sektördeki birçok yabancı yatırımcı lisans anlaşmaları ve ortak girişimler aracılığı ile üretim yapmaktadır. Kozmetik sektöründe 80’in üzerinde firma faaliyet göstermekte ve bu firmaların çoğu birden fazla kozmetik kategorisiyle meşgul olmaktadır. Sektörün en büyük ithalatçı firmaları yurtdışındaki diğer büyük şirket gruplarına bağlıdır. Bunlardan birçoğu, ana firmadan alınan izin sonucu, bazı kozmetik ürünlerini yurt içinde de üretmektedir. Kozmetik ürünleri üreten firmaların bazıları doğal katkılı ürünleri de üretmektedir. Kozmetik ürünleri kategorisinde 46.000’i yerli 170.000 civarında ürünün iç pazarda dağıtımı yapılmaktadır. Türk kozmetik ve kişisel bakım ürünleri endüstrisi kalite bakımından da dünya standartlarında üretim yapmaya başlamıştır. Birçok firma ISO 9000 Kalite Sistem Sertifikalarına ve ISO 14001 sertifikasına sahiptir. Türk kozmetik ve kişisel bakım ürünleri üreticileri çevre konusunda, son ulusal ve uluslararası gelişmeleri yakından takip etmektedir. 30 Mart 2005 de Resmi Gazete’de

yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan Kozmetik Kanunu, AB Kozmetik Direktifine (76/768/EEC) uyumlaştırılmış ve uygulama söz konusu Kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren başlamıştır. Ülkemizde son yıllarda sektörde doğal sabunlar, şampuanlar, diğer saç bakım ürünleri ve saç boyaları, cilt bakım ürünleri, vücut bakım ürünleri ve diğer doğal kozmetikler üretilmeye başlanmıştır. Özellikle doğal sabun ve şampuan üretimi ülke çapında birçok küçük ölçekli firma tarafından gerçekleştirilmektedir. Dünyaca ünlü defne ve zeytinyağı sabunları Türkiye’de büyük miktarlarda üretilmektedir. Kozmetik sektörü tüketici piyasasının en fazla rekabet yaratan sektörü olup, birçoğu çok uluslu ortaklık şirketine bağlı olan geniş çaplı işletmelerden oluşmaktadır. Kozmetik sektörünün en önemli özelliklerinden biri firmalar arasındaki rekabettir. 2013 yılında 699 bin ton ve 4 milyar 346 milyon dolar olan üretim yılda ortalama miktar bazında % 4,9 değer bazında da % 3,1 artarak, 2017 yılında 845 bin ton ve 4,9 miyar dolara çıkmıştır. Üretim 2017 yılında 2016 yılına kıyasla miktar bazında % 4,7, değer bazında da % 5 artmıştır. Üretimin 2018 yılında 886 bin ton ve 5 milyar dolara çıkması beklenmektedir.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

183


184

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

2013 yılında 128 bin ton ve 1 milyar 144 milyon dolar olan ithalat yılda ortalama miktar bazında % 4,7 değer bazında da % 1,3 artarak, 2017 yılında 154 bin ton ve 1,2 miyar dolara çıkmıştır. İthalat 2017 yılında 2016 yılına kıyasla miktar bazında

% 8,5, değer bazında da % 7,8 artmıştır. İthalatın 2018 yılında 161 bin ton ve 1,22 milyar dolara çıkması beklenmektedir. 2017 yılında kozmetik ithalatı toplam kozmetik tüketimi içinden miktar bazında % 24 değer bazında da % 16 pay almıştır

Sektörün ithalat yaptığı başlıca ülkeler; Fransa, Almanya, İrlanda, İsviçre ve Polonya olarak sıralanmaktadır. Bahse

konu sektördeki ilk 10 tedarikçinin toplam sektör ithalatı içerisindeki payı miktar ve değer bazında % 80’dir.


2013 yılında 203 bin ton ve 706 milyon dolar olan ihracat ortalama miktar bazında % 0,2 gerileyerek, değer bazında da % 2 artarak, 2017 yılında 202 bin ton ve 763 milyon dolara çıkmıştır. İhracat 2017 yılında 2016 yılına kıyasla miktar bazında

% 6,9, değer bazında da % 9,5 artmıştır. İhracatın 2018 yılında 202 bin tona ve 778 milyon dolara çıkması beklenmektedir. 2017 yılında kozmetik ihracatı toplam kozmetik üretimi içinden miktar bazında % 19, değer bazında da % 23 pay almıştır.

Sektörün kozmetik malzemeleri ihraç ettiği başlıca ülkeler; Irak, İran, İngiltere, Fransa ve Almanya olarak sıralanmaktadır. Bahse konu sektördeki ilk 10 ihracat pazarı

toplam sektör ihracatı içerisinden miktar bazında % 53, değer bazında da % 51 pay almaktadır.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

185


186

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

2013 yılında 623 bin ton ve 4 milyar 784 milyon dolar olan ihracat ortalama miktar bazında % 6,3 değer bazında da % 2,8 artarak, 2017 yılında 797 bin ton ve 5 milyar 343 milyon dolara çıkmıştır.

İç pazar tüketimi 2017 yılında 2016 yılına kıyasla miktar bazında % 4,9, değer bazında da % 5 artmıştır. İç tüketimin 2018 yılında 847 bin tona ve 5 milyar 493 milyon dolara çıkması beklenmektedir.

Türkiye kozmetik sektöründe ihracat hızla artmaktadır. Sektör firmaları 190’ın üzerinde ülkeye ihracat yapar duruma gelmiştir. Sektörün başlıca ihraç pazarları; Irak,

İran, Rusya Federasyonu, Almanya ve Fransa olarak sıralanmaktadır. Bahse konu sektördeki ilk 15 ihraç pazarımızın toplam sektör ihracatı içerisindeki payının % 60’ı aştığı görülmektedir.


Türkiye 2017 yılında kozmetik ürünler dış ticaretinde miktar bazında 47 bin ton fazlalık verirken, ithal fiyatlarının ihraç fiyatlarından fazla olması nedeniyle değer bazında 440 milyon dolarlık açık vermiştir.

Türkiye iç pazarında en çok satılan ürünler sıralamasında yüzde 34’lük pay ile cilt bakımı ilk sırada yer alırken, bunu yüzde 24 ile saç, yüzde 17 ile makyaj ürünleri takip ediyor.

Türkiye kozmetik sektöründe L’Oreal, Procter&Gamble, Unilever, Colgate & Palmolive, Avon, Oriflame gibi büyük oyuncuların yanı sıra Evyap, Kopaş Kozmetik, Erkul Kozmetik gibi yerel firmalar fiyat politikalarıyla uluslararası rakipleriyle yarış halindedir. Sektörün perakende ayağında ise kıyasıya bir rekabet söz konusudur. Özellikle son dönemde orta gelir grubuna hitap eden markaların yer aldığı kategoride rekabet kızışmış durumda. Flormar, Golden Rose gibi markaların AVM’lerdeki açtıkları mağazalar ya da kiokslarda sundukları uygun fiyatlı ve trendy ürünler, tüketicilerden yoğun ilgi görmektedir. Sektör iç piyasada, özellikle ‘orta’ seğmende hitap eden markaların olduğu kategoride kıyasıya rekabet söz konusu. Sektördeki satın almalar, yeni yatırımlar, ağırlıklı olarak orta kesime hitap eden markalara dönük yapılmaktadır. Kozmetik sektörü Türkiye ekonomisinde önemli paya sahiptir. Sektör on binlerce kişiye iş imkânı yaratmaktadır. Her gün her eve, her iş yerine, 200.000 satış noktasına ulaşan ürün çeşidi ile hizmet veren kozmetik sektörünün toplam ülke

reklam harcamalarından % 20 pay aldığı görülmektedir. Son yıllarda dağıtım ağlarındaki işletmeler arasında fiyat ve arz konularında, büyük süpermarket zincirlerinin de pazara girmesiyle artan belirgin bir rekabet ortamı söz konusudur. Rekabet, marka sayısının çok olmasından kaynaklanmaktadır. Kozmetik ürünler talebi demografik gelişmelerden doğrudan etkilenmektedir. Güzellikleri için her yıl önemli miktarda harcama yapan bayanlar, kozmetik sektörünün en önemli müşterileridir. Buna rağmen, son yıllarda erkeklerin de kozmetik ürünlerine ilgisi artmıştır. Tüketicilerin harcanabilir net geliri, ürünlerin fiyatları ve reklam, kozmetik talebini yoğun bir şekilde etkilemektedir. Sürekli artan rekabet nedeniyle, sektördeki birçok firma ürününü pazara sürmek amacıyla yüksek miktarda reklam harcamaları yapmaktadır. Ülkemizin kozmetik ürünlerinde çok önemli bir potansiyeli bulunmaktadır. Artan refah seviyesi, kişi başına düşen harcanabilir gelir ve nüfusun yaşlanması, kozmetik ürünlerine olan talebin artmasına neden olmaktadır. PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

187


188

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

3. KOZMETİK ÜRÜNLERİ AMBALAJ SEKTÖRÜ 3.1. TOPLAM AMBALAJ Türkiye’nin kozmetik mamulleri üretimine paralel olarak kozmetik ambalaj üretimi ve tüketimi de artarak devam etmektedir. Nitekim 2013 yılında 505 bin ton olan kozmetik ambalaj üretimi, yılda ortalama 4,9 artarak, 2017 yılında 596

bin tona yükselmiştir. Türkiye toplam kozmetik ambalaj sektöründe tüketimin yaklaşık % 9’u ithalatla karşılanırken, üretimin yaklaşık % 22’si ihraç edilmektedir. Türkiye kozmetik ambalaj dış ticaretinde fazlalık vermektedir. Dış ticaret fazlası 2017 yılında 91 bin ton civarında gerçekleşmiştir.

Başlıca kozmetik ambalaj mamulleri; kâğıt ve karton, metal, esnek ambalaj ürünleri, cam ve diğer kozmetik ambalaj mamulleri olarak tarif edilmektedir. Bunlar arasında, sert plastik kozmetik ambalaj segmenti pazarın % 50’sinden fazlasını elinde tutmaktadır. Türkiye’de toplam kozmetik ambalaj

mamulleri tüketiminden sert plastikler % 50, esnek plastikler % 10 pay almaktadır. Bu şekilde yapılan değerlemede toplam kozmetik ambalaj mamullerinde plastiğin payının % 60’lar düzeyinde olduğu görülmektedir. Plastikten sonra kâğıt karton payının % 15, metal ve cam payının % 10 olduğu görülmektedir.


Yaratıcı ve verimli modern ambalajlar muhafaza ettiği ürünün raf ömrünü artırmanın dışında müşterilerin dikkatini çekerek ürünün satışının artmasına yardımcı olmaktadır. Kozmetik pazarı son derece tüketici odaklı olduğu için estetik ambalajlar, kozmetik ürünlerin satışında önemli bir rol oynamaktadır. Tüketicinin harcanabilir gelirinin ve güzellik bilincinin artması, kozmetik ambalaj mamullerine yönelik talebin artmasına neden olan en önemli nedendir. Tüketicinin

yaşam tarzındaki değişiklikler ve yoğunluk, kozmetiklerin daha uygun ve estetik şekilde ambalajlanmasını gerektirmektedir.

Türkiye plastik kozmetik ambalaj sektöründe 2013 – 2017 yılları arasında üretim yılda ortalama % 4,2 artarak 357 bin tona, ithalat ise % 9,8 artış hızı ile 217 bin tondan 25 bin tona çıkmıştır. Aynı periyod içinde ihracatın yılda ortalama % 9,5 artış hızı ile 58 bin tondan 82 bin tona, iç pazar tüketiminin de % 3,4

artış hızı ile 263 bin tondan 300 bin tona çıktığı görülmektedir. Türkiye’de plastik kozmetik ambalaj malzemeleri üretiminin % 23’ü ihraç edilmekte yurtiçi tüketiminin de % 8’i ithalatla karşılanmaktadır. Sektör 2017 yılında 57 bin ton dış ticaret fazlası vermiştir.

3.2. PLASTİK AMBALAJ Türkiye, plastik kozmetik ambalaj sektöründe, 68 firma faaliyet göstermekte olup, firmaların % 78’i İstanbul’dadır. İzmir ve Kocaeli’nde faaliyet gösteren firmalar toplam firma sayısından % 6 pay almaktadır.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

189


4. 2018 BEKLENTİLERİ Ambalaj malzemesi, paketlenecek olan kozmetik ürününün çeşidine bağlıdır. Etkili ambalajlarla rekabet avantajı kazanmak için kozmetik ambalaj sektöründe sürekli yenilik çok önemli bir gerekliliktir. Sektörü yönlendiren şirketler, kozmetik ürün satışlarını arttırmak için kozmetik ambalaj mamullerinde her geçen gün araştırma ve geliştirme faaliyetlerini arttırmakta ve piyasaya inovatif ambalajlar sunmaktadır. Kozmetik ürünlerin ambalajlanmasında inovasyona en uygun ambalaj mamullerinin plastikler olduğu kabul edilmektedir. Bu nedenle özellikle sert plastik kozmetik ambalaj mamullerine olan talebin, renklendirme özelliği,

190

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

maliyet avantajı, kolay depolama ve taşıma, güvenilir koruma gibi üstün özellikleri nedeniyle ileriki yıllarda giderek artacağı tahmin edilmektedir. 2018 yılında plastik ambalaj malzemeleri üretiminin 375 bin ton, ithalatının 28 bin ton ihracatının 92 bin ton ve yurt içi tüketiminin de 311 bin tona çıkması beklenmektedir. 2018 yılında toplam üretimin % 25’inin ihraç edileceği, toplam yurt içi tüketiminin de % 9’unun ithalatla karşılanacağı tahmin edilmektedir. 2018 sonunda sektörün 64 bin ton dış ticaret fazlası vereceği tahmin edilmektedir.


5. PAGEV PROJELERİ Türkiye plastik sektörünün “ Birleştirici Gücü “ PAGEV, yukarıda özetlenen sorunların çözümüne yönelik değişik projeler geliştirmektedir. Bunlar özetle; “PAGEV Plastik Mükemmeliyet Merkezi“ ve “Uluslararası Bölgesel Plastik Üretim Merkezi”dir. 5.1. PAGEV PLASTİK MÜKEMMELİYET MERKEZİ Hayatın her alanında kullanılan plastik malzemeler, üstün özellikleri nedeniyle tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de diğer alternatif ürünlerin hızla yerini almaktadır. Tüm sektörlerde kullanımı artan plastikler, 21. yüzyılın vazgeçilmez malzemesi haline dönüşmektedir. Ülkemizde genç olmasına rağmen en hızlı büyüyen sektörlerden biri olan Türkiye Plastik Endüstrisi, dünyada 6., Avrupa’da 2. sırada yer almaktadır. Avrupa’da liderlik hedefiyle büyüyen Türkiye Plastik Sektörü, ürünlerinin sertifikasyon ve katma değerini arttırmayı amaçlıyor. Türkiye Plastik Sektörünün “Birleştirici Gücü” PAGEV, bu amacın gerçekleştirilmesi için “PAGEV Plastik Mükemmeliyet Merkezi” ile sektöre öncülük etmektedir. PAGEV Plastik Mükemmeliyet Merkezi’nin hedeflenen misyonu, aşağıdaki faaliyetleri içerecektir. • Araştırma Geliştirme • Test ve Laboratuvar Hizmetleri • Sertifikasyon • Eğitim • Yetkin Danışmanlık Plastik sektörünün ihtiyaç duyduğu test ve laboratuvar desteğinin verileceği Mükemmeliyet Merkezi’yle; yüksek test maliyetleri, yurtdışına nakliye, gümrükleme, uzun test süreleri gibi zaman ve enerji kaybına yol açan birçok sorun ortadan kaldırılacaktır. Sektörde bilgi ve birikim paylaşımını sağlayacak platformlar Merkez tarafından geliştirilecek ve detaylı eğitim programları hazırlanarak sektör yararına sunulacaktır. En yeni teknolojiler üzerinde çalışmalar yaparken sanayi kuruluşları, üniversiteler, araştırma kurumları, mesleki birlikler ve sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği yapacak Mükemmeliyet Merkezi, Ar-Ge ve inovasyona dayalı çalışmalarıyla Türk plastik sektörünün dünya lideri olması için çalışacaktır.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı desteği ile kurulmakta olan PAGEV Plastik Mükemmeliyet Merkezi, Türkiye’nin milli projelerinin temelini oluşturacak endüstriyel beceri ve yeteneklerin geliştirilmesini sağlayarak özelde plastik sektörünün, genelde Türkiye ekonomisinin gücüne güç katacaktır. Stratejik iş birliğiyle kurulacak PAGEV Plastik Mükemmeliyet Merkezi’ndeki; izlenebilir hedefleri olan, bilimsel nitelikli, ticarileşme potansiyeli yüksek araştırmalar ile plastik sektörünün daha hızlı büyümesi hedeflenmektedir Türk plastik endüstrisinin, Ar-Ge çalışmalarıyla desteklenen ileri teknolojiyle büyümesi, yüksek katma değer üretmesi ve dünya ile daha iyi rekabet edebilmesi için Türkiye’de ilk kez PAGEV Plastik Mükemmeliyet Merkezi kuruluyor. Tamamlandığında 30 bin m2’nin üzerinde bir alana sahip olacak Mükemmeliyet Merkezi, İstanbul Küçükçekmece’deki PAGEV Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin hemen yanı başında yükseliyor. Türkiye’yi, dünyada plastik üretiminin üssü haline getirecek PAGEV Plastik Mükemmeliyet Merkezi, inovatif projeler yürütecektir. Bunun yanı sıra yurtdışına ihraç edilen ürünlere ilişkin bir kontrol mekanizması oluşturacak Merkez, Türkiye’de üretilen plastik ürünlerin uluslararası pazarlardaki güvenirliğinin ve itibarının korunmasına da katkı sağlayacaktır. Diğer taraftan yurtdışından ithal edilen plastik ürünlerin, kesin ithalatı yapılmadan laboratuvarlarda teknik uygunluğunun belirlenmesi ile ülkemize kalitesiz ve standart dışı mal girişi engellenecektir. Üstün bilgi altyapısı ile sektörün ihtiyacı olan önemli belgelendirmeleri daha ekonomik ve hızlı şekilde sektör oyuncularına sunacak Mükemmeliyet Merkezi ayrıca; Ar-Ge çalışmalarıyla sektörün gelişimini hızlandırarak, firmalarımızın rekabet gücünü artıracak ürün ve üretim teknolojilerinin geliştirilmesine odaklanacaktır. Dünya plastik sektöründeki gelişmeleri takip ederek inovatif fikirler geliştirecek Mükemmeliyet Merkezi, uygun girdi malzemelerinin belirlenmesinden, üretim proses optimizasyonuna kadar birçok alanda danışmanlık hizmeti vererek firmalarımızın rekabet gücünü arttıracaktır. PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

191


5.2. ULUSLARARASI BÖLGESEL PLASTİK ÜRETİM MERKEZİ Türkiye Plastik Sektörü 9 milyon tona erişen proses kapasitesi ile dünyada 6., Avrupa’da ise ikinci büyük plastik üretim potansiyeline sahip olmakla birlikte, ihtiyaç duyduğu plastik hammaddenin % 85’inden fazlasını ithalatla karşılamaktadır. Türkiye Plastik Sektörünün en önemli avantajlarından biri, petrol ve plastik hammadde üreticisi Orta Doğu ülkeleri ile plastik mamul tüketicisi Avrupa pazarının arasında bulunmasıdır. Bu coğrafi yapısını fırsata çevirmeyi amaçlayan PAGEV, Türkiye’nin Güney Doğu

192

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145

Anadolu Bölgesinde kurmayı amaçladığı Uluslararası Bölgesel Plastik Üretim Merkezinde, Ortadoğu ülkelerinin plastik hammadde üretim potansiyeli ile Türkiye Plastik Sektörünün yetkin mamul üretim yeteneğini ve tecrübesini birleştirmeyi hedeflemektedir. Kazan – Kazan prensibi ile kurulacak Merkezde, hammadde üreticisi ülkeler, büyük hacimli ve güvenilir bir pazara kavuşurken, ucuz ve güvenilir hammadde tedarikine sahip olacak Türkiye Plastik Sektörü, daha büyüyecek üretim kapasitesi ve düşen maliyetleri ile küresel pazarlarda daha büyük rekabet olanaklarına sahip olacaktır.


ÇEVRE Mİ? ENDÜSTRİ Mİ? İKİSİ DE MÜMKÜN. Plastik Sektörünün Birleştirici Gücü PAGEV, "Sorumlu Endüstri Sorunsuz Çevre" ilkesiyle yola çıkan PAGÇEV ile beraber Türk Plastik Sektörü'nün en büyük hayalini gerçekleştirmek ve gelecek nesillere daha yeşil bir dünya bırakmak için çalışıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Ambalaj Atıklarının Geri Dönüştürülmesi konusunda Yetkilendirilen PAGÇEV, piyasaya sürdükleri ambalajların atıklarını geri dönüştürmesi yasayla zorunlu olan firmaların için bu işlemleri kolay hale getiriyor. Bu kolaylıktan yararlanmak için PAGÇEV ile çalışın bu hayale siz de ortak olun.

www.pagev.org

www.pagcev.org

145 PAGÇEV bir PAGEV GERİ DÖNÜŞÜM İKTİSADİ İŞLETMESİDİR PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 144

193


194

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145


HAIXIONG

HIGHSUN

TEK YETKİLİ SATICISI

İnce Cidar yüksek hız’ da profesyonel çözümler sunar...

160 TON’ DAN 500 TON’ A KADAR İNCE CİDAR AMBALAJ SERİSİ 300mm/sn Enjeksiyon Hızı

SEPLAS MAKİNE VE OTOMASYON SAN. İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ

MERKEZ MAH. NURTANESİ SOK. NO:13A RAZSAN PLAZA D2 Çekmeköy / İSTANBUL TEL : 0090 216 6412813 GSM : 0090 545 5323422 GSM : 0090 532 5722015


196

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 145


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.