PAGEV Plastik Dergisi Sayı 146 | PAGEV Plastic Magazine 146th Issue

Page 1

Plastik Araştırma, Geliştirme ve İnceleme Dergisi

www.pagev.org

pagev

pagevtv

pagev1989

pagev1989

Sayı| 146 2018-3

ISSN: 1302-6925

ISSN: 1302-6925

AB, BİLİM YERİNE POPÜLİST SÖYLEME Mİ TESLİM OLUYOR?

DENİZLERİ GIDAYA TEMAS PLASTİK DEĞİL EDEN PLASTİKLERİN POPÜLİST SÖYLEMLER YAŞAM DÖNGÜ KİRLETİYOR ANALİZİ 28

PAGÇEV’DEN GERİ DÖNÜŞÜM SEFERBERLİĞİ

PLASTİK MESLEK KOMİTELERİNDE YENİ DÖNEM 40

44

136


Investing in

the future

Orpic is one of Oman’s largest companies and one of the most rapidly growing businesses in the Middle East oil industry. Orpic’s refineries in Suhar and Muscat as well as the Aromatics and Polypropylene plants in Suhar, provide fuel, chemicals, plastics and other petroleum products to Oman and to the world. To meet the needs of the growing international markets, Orpic’s new vision is to be a globally competitive, downstream business that Oman is proud of, while achieving profitable and sustainable growth for Orpic. Driven by best business practices, Orpic’s mission is to sustainably maximize the value for our stakeholders as their partner of choice. Our values inspire us to serve Oman and our customer with pride, putting the customer as a prime area of focus. www.orpic.om 2 PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146


PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

3


t-win Verimli, sağlam, enerji korunumlu Servohidrolik iki plakalı t-win, enjeksiyon ihtiyaçlarınız için doğru makinedir. Özel tasarımına bağlı olarak hızlı ve enerji verimliliği yüksek üretim yapabilmenizi sağlar.

Verimli üretim

Düşük enerji sarfiyatı Dayanıklılık

Yüksek kullanılabilirlik

Düşük ayakizi

Ergonomik kullanım

www.wintec-machines.com

WINTEC ENGEL ENJEKSİYON MAKİNELERİ TİC.LTD.ŞTİ Giyimkent E4 Blok, B142, No: 30 34235 Esenler-İstanbul Tel: 0212 438 58 50, faks: 0212 438 50 42 www.wintec-machines.com atakan.unal@wintec-machines.com


PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

5


Y ORIGI NA ALIT L QU

Y ORIGI NA ALIT L QU

HEST PRODUC T HIG

100 % ORIGINAL P R ODUC T

EST PRODU GH CT HI

6

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146


PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

7


Hol:

2

Stand No:

209-213

Standımıza sizleri de bekleriz.

8

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146


Hol:

2

Stand No:

209-213

Standımıza sizleri de bekleriz.

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

9


AVRUPA BIRLIĞI BİLİM YERİNE POPÜLİST SÖYLEME Mİ TESLİM OLUYOR?

12 20

haber

EuPC, PLASTIK YÖNERGESI IÇIN BİLDİRİ YAYINLADI

haber

98

MILANO’DAKI PLAST 2018’DE, TÜRK PLASTIK SEKTÖRÜ TANITILDI

78

röportaj

OYUNCAKLAR ONLARIN GELİŞİMİNİN EN TEMEL PARÇASI

haber 90 SANAYİ-ÜNİVERSİTE IŞ BIRLIĞI DEVAM EDİYOR

10

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

haber PAGEV OKULLARININ MEZUNİYET COŞKUSU

72


haber

44

İSTANBUL SANAYİ ODASI PLASTİK MESLEK KOMİTELERİ’NDE YENİ DÖNEM

haber

68

PAGÇEV

EKONOMİ SADECE EKONOMİYİ YÖNETENLERİN İŞİ DEĞİLDİR

62

140

PAGÇEV DÜNYA ÇEVRE GÜNÜNÜ KUTLADI

gezi rehberi VİZESİZ CENNET: TAYLAND

SAÇ MEZOTERAPİSİ UYGULAMASI VE SONUÇLARI

haber

94

PAGEV PLASTİK DERGİSİ PAGEV Plastik Araştırma, Geliştirme ve İnceleme Dergisi Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı PAGEV’in Yayın organıdır. İmtiyaz Sahibi PAGYAY Yayıncılık Turizm ve Ticaret Ltd.Şti. adına,

Yavuz EROĞLU Genel Koordinatör

Aziz ÖZAY

Yayın Yönetmeni

Ertan GÜNEŞ Reklam ve Halkla İlişkiler

Mustafa GÜR Yapım

Kadir ÇAÇA Film Medya Tasarım Karakter Color Matbaası A.Ş.

Matbaa Sertifika No: 12799

Yayın Danışma Kurulu

Prof. Dr. Atilla GÜNGÖR | Marmara Ü. Prof. Dr. Duygu KISAKÜREK | ODTÜ Prof. Dr. Erhan PİŞKİN | Hacettepe Ü. Prof. Dr. Güneri AKOVALI | ODTÜ Prof. Dr. Hüseyin YILDIRIM | YTÜ Prof. Dr. İskender YILGÖR | Koç Ü. Prof. Dr. Mehmet Ali GÜRKAYNAK | İstanbul Ü.

Prof. Dr. Mehmet E. YURCİ | YTÜ Prof. Dr. Nurseli UYANIK | İTÜ. Prof. Dr. Paşa YAYLA | Kocaeli Ü. Prof. Dr. Tekin ARDA | Newport Ü. Prof. Dr. Mustafa ÖKSÜZ | Marmara Ü. Doç. Dr. C. Gazi UÇKUN | Kocaeli Ü. Doç. Dr. Recep YENİTEPE | Marmara Ü. Doç. Dr. Sami SAYER | Ege Ü. Doç. Dr. Çetin KARATAŞ | Gazi Ü. Dr. Mevlüt ÇETİNKAYA | PETKİM Dr. Yakup ÜLÇER | RESİNEX Elçin OĞUZHAN | TEKNOPOLİMER Engin SOKULLU | TEKNOİNTEL Metin BİLGİLİ | ARÇELİK Murat CANSEVER | EUROTEC Erkan İNDİBAY | ZİRVE POLİMER

Yayın Türü

yerel süreli 2 ayda bir yayınlanır

ISSN: 1302-6925

PAGEV Plastik Dergisi hakkında görüşlerinizi pagyay@pagev.org.tr adresine gönderebilirsiniz.

Halkalı Cd. Tez-İş Merkezi No:132/1 Kat: 4 Sefaköy-İstanbul +90 212 425 13 13 +90 212 624 49 26

Sayı 146 | 2018-3

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

11


12

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146


BÜYÜMEYE DEVAM EDİYORUZ Saygıdeğer Meslektaşlarım, Dergimizin yeni sayısından hepinize merhaba… Türkiye plastik sektörümüz büyümesini sürdürürken PAGEV olarak siz değerli sektör temsilcilerimizin desteği ile bu büyümeyi artırmaya yönelik çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Sektörümüz ile ilgili güncel gelişmelerle ilgili bilgileri paylaşmaya başlamadan önce bizim için manevi değeri çok büyük olan Vakfımızın geleneksel iftar yemeğinde bu yıl da sizlerle bir arada olmaktan duyduğumuz mutluluğu belirtmek isterim. Sektörümüzün önemli aktörleri, sivil toplum örgütleri ve sektöre destek veren çeşitli kurum ve kuruluşlardan 1.150 seçkin davetlimize bizleri yalnız bırakmadıkları için teşekkür ediyoruz. Bu anlamlı günde Gebze ve Küçükçekmece PAGEV Mesleki ve Teknik Anadolu Liseleri öğrencilerinin mezuniyet törenini gerçekleştirmenin de mutluluğunu yaşadık. Küresel ekonomide dengelerin sürekli değişmesi sektörümüzü zorlasa da inançla yatırıma, üretime ve ihracata devam eden firmalarımız sayesinde büyüme eğrimiz yukarı yönlü seyrini sürdürüyor. Üretim, ihracat ve istihdam rakamları ile ülke ekonomisindeki yerini güçlendiren sektör firmalarımız çıtayı her geçen gün yukarıya taşıyor. 2017 yılı TİM İlk 1000 İhracatçı Listesinde plastik mamul ve/veya hammadde üreticisi 28 firma bulunuyor. Öncelikle listeye girmeyi başaran firmalarımızı tebrik ediyorum. Bu sayıyı çok daha fazla artırmamız gerekiyor. Bunun için de katma değerli üretime yönelerek kilogram başına ihracat rakamlarını yükseltmemiz şart. Son dönemde gündemimizde yer alan en önemli konu başlıklarından biri de Avrupa Birliği Komisyonu’nun geçtiğimiz günlerde denizlerdeki plastik kirliliğini önleyeceği gerekçesiyle tek kullanımlık plastik kulak pamuğu, çatal, kaşık, tabak, pipet ve balon tutacaklarının yasaklanmasını öngören bir yönetmelik tasarısı hazırlayarak Avrupa Birliği Parlamentosu’na sunmasıydı. Bu tasarı kabul edilirse iki yıllık bir geçiş sürecinin ardından bu ürünlere yasak getirilecek. Bu tasarı iyi tanımlanmamış bir ürün kategorisine sembolik bir saldırı olmanın yanında tek kullanımlık ürünlere dair yanıltıcı ve sektör sınıflandırmasına uymayan tanımlar içeriyor. Tüketicinin aklını karıştırıyorlar. Tek kullanımlıktan kast edilen nedir? Bir kere bunu çok iyi anlamak gerekir. Bir sefer kullanılan bir tabak biraz kalın olduğunda birkaç kez kullanılabiliyor. Bunun ölçüsü nedir ve bunu kim tayin edip, kim denetleyecektir sorularını sormak lazım. Yönetmelik tasarısının asıl amacının denizlerdeki plastik atıklar olduğu söyleniyor ancak denizlerdeki atıkların yüzde 80’i karasal kaynaklı. Yani ülkelerin atık yönetimi ve çöp toplama alt yapısına yatırım yapmamasından kaynaklanıyor. Dolayısıyla sorunun çözümü doğru kurulan ve yönetilen bir atık alt yapısı aracılığıyla atıkların denizlere ulaşmasının önüne geçmek ve geri dönüştürülmesidir. Plastik ürünlerin neden kullanıldığını iyi anlamak gerektiğine inanıyoruz. Tek kullanımlık plastiklerin ortaya

çıkışı öncelikle toplu tüketim yapılan yerlerde bulaşıcı hastalıkların ortadan kalkması ve azalmasıydı. Nitekim hayatı kolaylaştırarak bunda da çok başarılı oldular. Daha ekonomik bir ürün olarak birçok insanın hayatına olumlu katkı verdiler. Burada esas sorun bu ürünlerin düzgün bir şekilde geri dönüştürülmesidir. Bunun için ihtiyaç olan tek şey Belediyelerin ve Kamu otoritesinin düzgün çalışan bir atık yönetim sistemi oluşturması. Bu da son derece basit bir işlem yani kullandığımız ürünleri ayrıştırıp atabileceğimiz geri dönüşüm kutularının olması ve bunların da geri dönüşümcülere iletilmesidir. Ancak bu yatırımı yapmak yerine tümden yasakçı bir yaklaşımı doğru bulmuyoruz. Denizlerdeki plastik atık sorunu yüzeysel ve popülist yaklaşımlarla çözülemez. AB Komisyonu’nda asıl konuştuğumuz konu, plastik ürünlerin içerisinde daha fazla geri dönüşmüş hammadde kullanarak petrol kaynaklarının daha az kullanılmasıdır. Bu yöndeki hedefler tartışılır ve geri dönüştürülmüş plastik kullanımını artırır denilirken bu ürünleri yasaklamak bir çelişkidir. Burada amaç Mayıs 2019 tarihindeki AB Parlamento seçimlerinden önce bu tasarıyı yasalaştırmak. Bir diğer amaç ise Almanya’nın da aralarında olduğu AB’nin önde gelen birkaç ülkesinin geliştirdikleri biyoplastik hammaddesini satmak için pazar oluşturma çabasıdır. Tasarı yasalaştıktan sonra üye devletlere direktifi yürürlüğe almak için iki yıl zaman tanınacak. Tasarı bu haliyle kabul edilemez olduğundan AB’deki ilgili paydaşlar ve politika mercileriyle iş birliği yaparak tek kullanımlık plastik tanımına hukuki bir itirazda bulunmanın yollarını arayacağız. Tıpkı hayatta olduğu gibi sektörümüzde de olumlu ve olumsuz gelişmeler bir arada yaşanıyor. PAGEV olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da sektörümüzün pozitif görünümünü korumak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Yazıma son verirken Kurban Bayramı’nızı şimdiden en içten duygularla kutluyorum.

YAVUZ EROĞLU PAGEV BAŞKANI PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

13


I Ğ I L R I B A P AVRU

İ M E M E L Y Ö S T S İ L Ü P O P E N İ R BİLİM YE

? R O Y U L O M TESLİ

14

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146


PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

15


Avrupa Birliği, alternatifi bulunan tek kullanımlık plastik ürünleri doğrudan yasaklamaya hazırlanıyor. Kulak pamukları, çatalkaşık, tabak, kamış, içecek karıştırıcısı ve balon tutacakları yasak kapsamında yer alıyor.

A

vrupa Birliği, Avrupa’nın denizlerini ve sahillerini temizlemek amacıyla pek çok tek kullanımlık plastiği yasaklama tasarısı geliştiriyor. Yasaktan etkilenecek ürünler arasında plastik kamış, kulak pamuğu, çatal-kaşık, balon tutacakları ve karıştırma çubukları var. Teklif aynı zamanda diğer tek kullanımlık plastiklerin yönetimine iddialı hedefler getiriyor. Avrupa Komisyonu’nun önergesi, 28 Mayıs’ta Brüksel’de yapılan bir basın toplantısında, AK Başkan Yardımcıları Frans Timmermans ve Jyrki Katainen tarafından açıklandı. Komisyon, en sık rastlanan tek kullanımlık plastik ürünleri ve kaybolan ya da

16

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

terk edilen balıkçılık ekipmanını hedef alıyor. Timmermans, “Avrupa sahillerinde rastlanan deniz çöpünün yaklaşık %70’ini kapsayan bir direktif oluşturduk” şeklinde konuştu. Halihazırda alternatifi bulunan tek kullanımlık ürünler doğrudan doğruya yasaklanacak. “Bu kapsamdaki ürünler kulak pamukları, çatal-kaşık, tabak, kamış, içecek karıştırıcısı ve balon tutacaklarıdır” diyen Timmermans şöyle devam etti: “Şunu açıkça belirtelim: Bu ürünler ortadan kalkmayacak, sadece farklı malzemelerden üretilecek.” Doğrudan alternatifi henüz geliştirilmemiş ürünlerin ise kullanımı kısıtlanacak ve üye

devletlerden “önemli azaltım” elde etmeleri beklenecek. Örneğin devletlerin 2025 itibariyle tek kullanımlık plastik içecek şişelerinin %90’ını toplaması beklenecek. Önergede ayrıca tasarım ve etiketleme şartları ile üreticilere yönelik atık yönetimi ve temizliği zorunlulukları da yer alıyor. Katainen’e göre bu tasarı, Avrupa’nın dünyada büyük talep görecek ürünler yaratmaya öncülük etmesi, kısıtlı ve değerli kaynaklardan ekonomik değer çıkarması için bir fırsat. Katainen, “Plastik şişelere yönelik toplama hedefimiz, plastik geri dönüşüm sektöründe gelişme için gereken hacimleri de sağlayacaktır” şeklinde konuştu.


PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

17


? K E C E R İ NE GET Plastik kulak pamuğu, çatal-kaşık, tabak, kamış, içecek karıştırıcısı ve balon tutacakları yasaklanacak. Plastikten üretilen tek kullanımlık içecek şişeleri, kapaklarının gövdeden ayrılmıyor olması koşuluyla piyasada yer alabilecek. Tüketim azaltma hedefleri: Üye Devletler, plastik gıda kapları ve içecek bardaklarının kullanımını azaltacak. Üreticilere yönelik yükümlülükler: Üreticiler, atık yönetimi ve temizleme masraflarına katkıda bulunurken, gıda kapları, paketleri ve ambalajları (örneğin cips ve şekerleme), içecek şişeleri ve bardakları, filtreli tütün ürünleri, ıslak mendil, balon, hafif plastik poşet gibi kalemlere yönelik bilinçlendirme çalışmalarına katılacak. Sektöre ayrıca bu ürünlerin yerine çevreyi daha az kirleten alternatifler geliştirmesi için 18

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

AK Başkan Yardımcıları Frans Timmermans

R A L L A R U K İ N YE

bilinçlendirilmeleri beklenecek. Balıkçılık ekipmanı konusunda Toplama hedefleri: Üye devletlerin Komisyon, mevcut politika çerçevesini tamamlayarak plastik 2025 yılına kadar tek kullanımlık içeren balıkçılık ekipmanına plastik içecek şişelerinin %90’ını, yönelik üretici sorumluluğu çoğunlukla depozito yöntemine getirmeyi hedefliyor. Sahil başvurarak toplaması zorunlu çöplerinin %27’sini oluşturan olacak. plastik balıkçılık ekipmanı ğreticileri, kıyı toplama tesislerinde Etiketleme şartları: Bazı ürünlerin atık toplanması, taşıması ve atıklarının nasıl bertaraf işlenmesinin masraflarını ödemek edileceğine, ürünün çevreye zorunda kalacak. Ayrıca olumsuz etkilerine ve ürünlerdeki bilinçlendirme çalışmalarının plastik içeriğine ilişkin standart maliyetlerini de üstlenecekler. ve açık etiketler taşıması zorunlu Komisyon’un tasarısı, onay için olacak. Bu özellikle hijyenik ped, Avrupa Parlamentosu ve Konsey’e ıslak mendil ve balon ürünlerinde sunulacak. Komisyon, diğer yer alacak. kurumların bu konuyu öncelik olarak görmelerini tavsiye ediyor. Bilinçlendirme önlemleri: Üye “Bu bir yarış ve Avrupa’nın devletlerden, tüketicilerin liderliğini göstermesi için bir tek kullanımlık plastik ürünler fırsat” diyen Timmermans, 2019 ve balıkçılık ekipmanının seçimlerinden önce Avrupalılar yol açtığı olumsuz etkilere, için somut yararlar elde başvurabilecekleri tekrar kullanım ve atık yönetimi seçeneklerine dair edilebileceğini öne sürdü. teşvikler verilecek.



EuPC’den yasağa sert tepki Merkezi Brüksel’de olan Avrupa Plastik Dönüştürücüleri Birliği (EuPC), bazı plastik ürünlerine yasak getirmeyi amaçlayan tasarıyı sert bir dille kınadı. 28 Mayıs’ta yayımlanan bir basın bülteninde şu ifadelere yer verildi: “Bu tasarı, iyi tanımlanmamış bir ürün kategorisine sembolik bir saldırı olmanın yanında, tüketicilerin aklını karıştıracak ve tek pazarın bölünmesine yol açacak bir girişimdir. Tek kullanımlık ürünlere dair yanıltıcı ve sektör sınıflandırmasına uymayan tanımlar içermektedir.” EuPC Direktörü Alexandre Dangis, şöyle konuştu: “Zamanlaması bütünüyle hatalı. Avrupa Birliği Komisyonu, bir yandan üreticilerin daha çok geri dönüştürülmüş plastik kullanma taahhüdünde bulunmasını isterken, diğer yandan bazı geri dönüştürülebilir ürünleri yasaklamaya kalkışıyor. Bu bir çelişkidir ve Avrupa atık yasaları doğru uygulanmazsa bugün AB’de mevcut olan katı atık depolama düzeylerinin aynen süreceği anlamına gelir. Bunun üzerine Komisyon’un ilgili direktifler doğrultusunda Üye Devletleri çevreyle ilgili doğru davranışlar konusunda etkileyip etkilemediği de tartışmaya açılır. Zira Komisyon, bazı ürünleri yasaklayarak sektörün bir kısmına doğrudan darbe vurmaktadır.” EuPC’ye göre tasarı, 23 Temmuz’a kadar kamuoyu görüşüne açık

EuPC Direktörü Alexandre Dangis, Avrupa Birliği Komisyonu’nun plastik ürünlerle ilgili yasakçı yaklaşımının çözüm getirmeyeceğini söyledi.

olacak. Tasarının yasalaşması için beklenen tarih 2019’un ikinci yarısı iken, Komisyon üye devletlerden Mayıs 2019 seçimlerinden önce somut sonuçlar elde etmesini bekliyor. Tasarı yasalaştıktan sonra üye devletlere direktifi yürürlüğe almak için iki yıl zaman tanınacak. EuPC açıklamasında şunlara değinildi: “Tasarı bu haliyle

kabul edilemez olduğu için, ilgili paydaşlar ve politika mercileriyle iş birliği yaparak tek kullanımlık plastik tanımına hukuki bir itirazda bulunmanın yollarını arayacağız.” Almanya Plastik Ambalaj ve Film Üreticileri Birliği de Avrupa Komisyonu’nun teklifini eleştirerek “kamış yasaklayarak denizlerdeki çöp sorunu çözülmez” iddiasında bulundu.

Yasakçı yaklaşıma tepki Bad Homburg-merkezli Industrievereinigung Kunststoffverpackungen e.V. (IK), ürün yasaklamanın sürdürülebilir tüketim ve çevreye duyarlı davranışlar konularının anlaşılmasına yardımcı olmadığını belirtti. “Bu nasıl yaşamak ve tüketmek istediğimizle ilgili bir mesele” diyen IK Genel Müdürü Jürgen Bruder, şöyle devam etti: “Dışarıda, hareket halindeyken 20

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

yemek içmek bu kadar yaygın bir trend haline geldiyse, bunun için halihazırda bulunan sürdürülebilir çözümleri desteklemeli, bunu yaparken baştan bazı ürünlere ayrımcılık uygulamamalıyız. “Bu tür yasaklar, insanların son kertede ekolojik açıdan daha zararlı olabilecek malzemelere dönmesine de yol açabilecektir.” IK, yasama organının “siyasi manevralar” yapmak yerine

plastik deniz çöplerinin kaynağını kurutmaya odaklanması gerektiğini ileri sürdü. Bunun için plastik atıkların katı atık toplama sahalarına gönderilmesine yönelikl Avrupa genelinde bir yasak önerisi getirdi. Bruder ise konuyu şöyle özetledi: “IK’ya göre siyasi enerjimizi halkayı tamamlayıp yurttaşları eğitmeye harcamak, yasaklar getirmekten daha yararlı olacaktır.” P


PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

21


EuPC, plastik yönergesi için bildiri yayınladı

Avrupa Komisyonu tarafından belli plastik tiplerinin (tek kullanımlık plastikler ve balıkçılık malzemeleri) azaltılması hakkında sunulan bir yönerge teklifi üzerine EuPC Görüş Bildirisi yayınladı

E

uPC, belli plastik tiplerinin (tek kullanımlık plastikler ve balıkçılık malzemeleri) azaltılması hakkında sunulan Yönerge teklifi hakkında ilk yorumlarını yayınladı. Bu görüş bildirisi Avrupa Komisyonunun 28 Mayıs 2018

22

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

tarihinde başlattığı kamuoyundan görüş talebi bağlamında ayrıntılı yorumlar sunmayı ve bazı çözüm tavsiyelerinde bulunmayı amaçlamaktadır. Bağımsız çalışmalara göre, günümüzde Avrupa sahillerinde bulunan deniz çöpleri Avrupalı şirketler

tarafından üretilmediği gibi, Avrupa vatandaşları tarafından da atılmamaktadır. Hatta, Çin ve yakın diğer devletler okyanuslarda en çok plastik atık yaratan İlk 10 ülke arasında yer almaktadır; deniz çöplerinin %80’den fazlası Asya ülkelerinde oluşmaktadır.


Yasak ortak pazarın ihlalidir Bu teklif, üye ülkelerin belli ürün sınıflarını (Teklif Madde 5’e bakınız) yasaklamasına izin vererek, dolayısıyla Avrupa Pazarını bölerek, Ortak Pazar ilkesini ihlal etmektedir. Ayrıca, Düzenleme İnceleme Kurulu tarafından da doğrulandığı üzere, bu konuyu ele almak üzere yasama aracı olarak yönergenin seçilmiş olmasının faydası olmayacaktır. Yürürlüğe konan plastik alışveriş poşetleri yönergesi, yönergelerin üye ülkeler arasında büyük farklılıklar oluşmasına neden olduğunu, kuralların ve ürünlerin harmonizasyonunu zorlaştırdığını kanıtlamaktadır. Mevcut mevzuatla çelişkiler: CEP ve ilgili belgeler ve PPWD Bu teklif Avrupa Komisyonunun bugüne kadar savundukları ile çelişkilidir. Bu belge; Döngüsel Ekonomi Paketi, revize edilmiş atık mevzuatı, Plastik Stratejisi, Taahhüt Kampanyası ve bunlara temel oluşturan geri dönüşümün artırılması ve geri dönüştürülmüş plastik kullanımının artırılması ortak çağrılarında öngörülen verimlilik ve döngüsellik ilkeleri ile uyuşmamaktadır. Özellikle, Plastik Stratejisi Ek I, II ve III’de ya da plastik sanayi tarafından ortaya konulan ve

Avrupa Komisyonu tarafından desteklenen ve danışılarak kaleme alınmış olan Gönüllülük Esaslı Taahhütler kapsamında öngörülen önlemler, bu teklifin mantığına yansımamıştır. Bir taraftan, sanayiden geri dönüştürülmüş malzemelerin kullanımını artırması ve bu yöndeki çözümleri finanse etmeleri beklenirken, diğer taraftan herhangi bir bilimsel temele dayanmaksızın büyük bir geri dönüştürülebilir plastik malzeme kaynağı ortadan kaldırılmaktadır. Geri dönüştürülebilirlik hakkında EuPC şu ana kadar Avrupa Komisyonunun plastik ile ilişkili vizyonunu, özellikle de atık hiyerarşisi ve Plastik Stratejisi mantığını, özellikle toplama işlemini iyileştirecek ürün tipleri olmak üzere, ürünlerde geri dönüştürülmüş içeriğin artırılması üzerinde çalışma vizyonunu desteklemiştir. Ürünlerin etkin biçimde toplanması ve geri dönüştürülebilir olması, çevre üzerindeki etkisi ile ilgili olarak nasıl bir aksiyon alınacağının belirlenmesi açısından gereklidir. Çarpıcı bir diğer konu ise, Plastik Stratejisinden kaynaklanan bir tekliften beklenecek yenilenebilir ürünler ayrımının da teşvikinin de bulunmaması, ancak teklifin geri dönüştürülebilir belli ürünlerin (gıda konteynerleri, tabaklar, çatal-bıçak, içecek konteynerleri, bardaklar gibi) tamamen yasaklanması çağrısında bulunmasıdır. Ayrıca, sıfırdan imal edilmiş plastik yerine geri dönüştürülmüş içerik kullanımı ayrımı ya da teşviki de bulunmamaktadır, ancak Komisyon 2025 yılında 10 milyon ton geri dönüştürülmüş ürün hedefine ulaşmak üzere sanayiden daha fazla geri dönüştürülmüş plastik kullanma taahhüdü beklemektedir.

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

23


Çevresel analiz doğru yapılmalı

Sadece plastikten yapılması halinde belli ürün tipleri ile mücadele etme tercihi, alternatif materyallerle yapılmış ürünlerin daha iyi olduğunun ortaya konduğu çevresel kanıtlarla da desteklendiği gibi, ayrımcılık olarak görülmektedir. Avrupa Komisyonu LCA yaklaşımını gerçek çevresel faydanın değerlendirilmesi için doğru araç olarak görmektedir, ancak en sürdürülebilir seçenekleri göz ardı ederek belli plastik ürünleri kısıtlamaktadır. Alternatifler istenmeyen sonuçlar doğurabilir ve çevreye daha fazla zararı dokunabilir. Ayrıca, şu anda, Komisyona göre, deniz çöplerinin çoğu plastik

24

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

malzemeden yapılmışsa, bu Yönergenin yürürlüğe girmesinin ardından, bu çöplerin çoğu farklı malzemelerden yapılmış aynı tipte ürünlerden oluşacaktır. Bu durum etkin olmayan (coğrafi konumunda tartışılması gereken) atık yönetimi sistemlerinin sonucunda ortaya çıkan bir patoloji olduğundan, konu daha genel bir kategori olan atılabilir ürünler ile ilgili bir sorundur. Yönerge teklifi, tek kullanımlık alternatiflere geçmeyi önererek, döngüsel bir iş modeline geçişi sağlamak yerine yap – kullan – at mantığını sürdürmektedir. Tek kullanımlık alternatiflere geçiş hala kaynakları sadece bir kez kullanmak anlamına gelmektedir. Plastiğin hijyen, hafiflik, (gıda ile

temas eden malzemeler içerisinde en fazla düzenlemeye konu olarak) güvenlik ve ürünlerin belli plastiklerle (ambalaj) korunmasına imkan veren işlevsellik açısından inkar edilemez özelliklere sahip olduğundan bahsetmeye bile gerek yoktur. Teklifin bu Yönergenin 6 yıl içerisinde değerlendirilmesini ya da SUP yerine biyolojik olarak parçalanan plastik kullanılması olasılığını öngören 15. Maddesi kabul edilemez. Belli ürün tiplerinin kısıtlanmasının olası etkisinin gerçek anlamda değerlendirilmesi ve bir malzeme ile ilgili önyargılı bir tercihte bulunulmaksızın bilimsel temellere dayalı olarak en iyi çevresel tercihin yapılması amacıyla raporun önceden hazırlanması gerekir.


Uluslar arası Plastik İşleme İhtisas Fuarı D 16. – 20. 10. 2018

a FRIEDRICHSHAFEN

Komple plastik tekni ğ i dünyası 26. Fakuma ! 1.700 üzerinde sergi katılımcısı 12 sergi salonunda plastikle ilgili teknolojiler, yöntemler ve ürünler konusundaki ve aynı zamanda plastik işleme tertibatları ve takımları ile ilgili uluslar arası arzı sunuyor. Otomatik, küresel ekonomi dünyasının iddialıgörevleri ile ilgili esnek ve ihtiyaca yönelikçözümler sizi bekliyor. Plastik enjeksiyon makineleri

Plastik imalat sistemleri

Termoform makineleri

Hammadde ve komponentler

www.fakuma-messe.de

Ekstruzyon hatları

Organizasyon:

P. E. SCHALL GmbH & Co. KG

+49 (0) 7025 9206-0

B g

fakuma@schall-messen.de

PAZARLARA ULAŞTIRAN FUARLAR SUNAR

Tek Kullanım Tanımı Hakkında Tek kullanımlık plastik ürünler (bundan böyle “SUP” olarak adlandırılacaktır) tanımı yetersizdir, yanlış yönlendiricidir ve endüstriyel sınıflandırmayı yansıtmamaktadır. Komisyon bu ürünlerin gıda ile temas eden ambalajlar olduğunu, taşındığını, nadiren geri dönüşüme girdiğini ve çöp olmaya eğilimli olduğunu varsaymaktadır. EuPC; • Bazı ürünleri ambalaj olarak nitelendiren; • Teklifin Ek bölümünde ifade edilen ürünlerin spesifik bir listesini

içeren bir SUP tanımı görmeyi tercih etmektedir. Farklı Önlemler Hakkında EuPC, (Teklifin 8. Maddesinde) Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu ile ilgili olarak sadece üreticilerin değerlendirilmesi, değer zincirinin geri kalanına ya da tüketicilere referans verilmeksizin üreticilerin kirleticiler olduğunun varsayılması karşısında şaşkınlık içerisinde kalmıştır. Farkındalık Artırma Önlemleri (Madde 10) açısından da

neredeyse aynı yorumun yapılması mümkündür; burada da sahada aktif olan diğer aktörlere neredeyse hiç değinilmemekte, tüketici davranışlarının, eğitiminin ya da sorumlu bertaraf etme (ya da sorumsuzca bertaraf etme / atma) davranışlarının nasıl ele alınacağından bahsedilmemektedir. Teklifin Ek bölümünde listelenen ürünlerin çoğunun toplanması, depolanması ve geri dönüştürülmesi, günümüzde Üye Ülkelerin pek çoğunda olduğu gibi, mümkündür.

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

25


EuPC’den yasağa karşı çözüm önerisi EuPC, yönerge teklifiyle belirtilen sorunların bazılarını ortadan kaldıracak olası birkaç çözüm öneriyor: • Şimdi farklı malzemelerden oluşan bir LCA geliştirilmesi; • Atılan ürünlerin beklenen kısa kullanım ömürlerini esas alan farklı bir tek kullanım tanımı, CEN ile oluşturulmuş olan geri dönüşüm süreçleri ve geri dönüştürülmüş malzemeler Avrupa Standardına göre geri dönüştürülebilirliğe bağlantı verilmesi; • Avrupa’da atık mevzuatının tam ve etkili uygulanması; • Etkili bir pan-Avrupa atık gömme yasağı; • Bertaraf edilebilir, kısa kullanım ömrüne sahip ürünlere eşit davranılması. • Polimer aileleri için daha fazla döngüsellik sağlamak üzere kamu kurumları (örneğin belediyeler) tarafından yürütülen ulusal girişimler; • Tüm malzemeler için çöp atma davranışı ile mücadele etmek üzere vatandaşlara ve kamu kurumlarına yönelik vergiler ya da bir tür ceza uygulaması; • Gelişmekte olan ve çöp oluşturan ülkelere sürdürülebilir atık yönetim sistemleri geliştirmede yardım edilmesi; Plastik gıda konteynerleri ve tepsileri piyasada değerli bir yere sahip olan tek kullanımla ambalajlardır. Gıdanın korunması, nakliye ve dağıtım ve tüketici tarafından kullanım açısından sahip oldukları pek çok özellik nedeniyle yaygın olarak kullanılmaktadır. Yapımında sıklıkla PET ya da Poliolefin gibi polimerler kullanılır. Her yıl AB pazarına 950kt PET tepsi girmektedir. Tepsilerde Yer Alan Geri Dönüştürülmüş İçerik Tepsilerde ger dönüştürülmüş PET kullanımının zaten yaygın bir sanayi uygulaması olması

26

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

yıllardır döngüselliği sağlamıştır. Günümüzde, % 52’ye varan oranda rPET, PET tepsi üretiminde kullanılmaktadır. Dolayısıyla, tepsilere geri dönüştürülmüş içeriğin eklenmesi mümkündür ve temel bir gereklilik haline getirilmelidir. Buna göre, PET bazlı tepsiler plastiğin döngüselliğine katkıda bulunduğundan, tüketim azaltma önlemlerine tabi tutulmamalıdır.

Tepsilerin Geri Dönüştürülebilirliği Ek olarak, PET tepsilerin geri dönüştürülebilirlik potansiyeli yüksektir, çok önemli bir bölümü halen geri dönüştürülmektedir. Basit birkaç tasarım talimatının izlenmesi ile, üreticiler geri dönüştürülebilirliği oldukça yüksek tepsiler imal edebilirler. Tepsilerin geri dönüştürülebilirliği malzeme kompozisyonuna ve tasarım seçimlerine (yani etiketler, kapak filmleri) bağlıdır. Tek malzeme içeren tepsiler çok yönlü olanlara göre çok daha geri dönüştürülebilir niteliktedir.

Günümüzde, PET tepsi piyasasında, tüm tepsilerin %40’ı bir mono-PET malzemeden yapılmaktadır. Geri kalan %60’ının geri dönüştürülebilirliği, geri dönüşüm sürecini büyük ölçüde sekteye uğratan ve nihai ürünün kalitesini etkileyen yüksek bariyere sahip olması ve/veya PET ve PE karışımı olması nedeniyle daha düşüktür. Malzeme kompozisyonuna ek olarak, şeffaf renk ve kolay çıkarılabilir etiketler kullanılması ambalajın tamamen geri dönüştürülebilir olmasını sağlamaktadır. Bu basit birkaç kuralın uygulanması ve geri dönüşüm süreçlerini bozan uygulamaların (opak tepsiler, yapıştırıcı ile tutturulan etiketler, birden fazla malzeme) ortadan kaldırılması tepsilerin ekonomiye tekrar entegre edilmesini temin edecektir. Tepsilerin Geri Dönüştürülmesi Önceki teknoloji tepsilerin etkin biçimde geri dönüştürülmesini sağlayamazken, günümüzde Avrupa’da bu endüstriyel ölçekte mümkündür. Ancak, tepsilerin ayrı olarak toplanması şu an için bağlayıcı olmayan hedefler nedeniyle sekteye uğramaktadır. Buna göre, toplanma oranının artırılması son derece önemlidir. Tepsiler uygun şekilde tasarlanır, toplanır ve ayırılırsa, %100 döngüsel ürünlerdir. P


PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

27


AVRUPA PARLAMENTOSU’NUN PLASTIK DÜZENLEMESINE YANIT Avrupa Parlamentosu ve Konseyi tarafından belli plastik ürünlerin çevre üzerindeki etkilerinin azaltılması hakkında sunulan yönerge teklifine, sanayi çevrelerinden cevap geldi.

T

ürkiye’deki plastik sektörünün çatı dernekleri, Avrupa Parlamentosu’nun belli plastik ürünlerin çevre üzerindeki etkilerinin azaltılması hakkındaki Yönerge Teklifini saygıyla karşıladıklarını belirterek, “Bizler, plastiğin döngüsel olmasını sağlayarak Döngüsel Ekonomiyi geliştirmeyi amaçlıyoruz” denildi. Açıklamada şu hususlara değinildi: Çevreye saygılı ve kaynakların boşa harcanmasından kaçınan verimli bir ekonomi için plastiğin geri dönüştürülmesi gerekli. Bu nedenle AP Yönergesinin atık hiyerarşisi ve Plastik Stratejisi mantığını izlemesini ve dolayısıyla geri dönüştürülebilir olmayan ya

28

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

da geri dönüştürülme potansiyeli düşük olan tek kullanımlık plastik ürünlerin tüketimini azaltırken, geri dönüştürülebilir ürünler için plastik geri dönüşüm pazarını desteklemesi gerektiğini savunuyoruz. Ürünlerin etkin biçimde toplanması ve geri dönüştürülebilir olması, çevre üzerindeki etkileri ile ilgili olarak nasıl bir müdahalede bulunulması gerektiğinin belirlenmesi açısından esastır. Ayrıca plastik üretimi döngüsünün tamamlanması geri dönüştürülmüş malzemelerin, yeterli kalitede ve miktarda olmak koşuluyla, alımının artırılması için belli ambalajlara ilişkin minimum geri dönüştürülmüş plastik içerik

şartı getirilmeli. Son olarak, ‘çözünebilir’ plastikler geleneksel plastikler ile aynı kurallara tabi tutulmalıdır. Plastik ambalajların tabi tutulacağı önlemleri belirlemek için Yönerge ürünün toplanma düzeyini ve geri dönüştürülebilirliğini değerlendirmeli. Bir ürün tamamen geri dönüştürülebilir ise değerli kaynakların kaybının ve çevre kirliliğinin önlenmesi için etkin biçimde toplanmalı. Belli bir plastik ambalajın geri dönüştürülebilir olmadığı ya da geri dönüşümünün yetersiz olduğu durumlarda, sanayi ile iş birliği içerisinde yeniden tasarlanmalı.


Geri dönüştürülebilirlik Geri dönüştürülebilir ürünler, yani etkin ve ekonomik olarak toplanan, depolanan, ayrılan ve geri dönüştürülen ürünler, kısıtlamalara değil uygun şekilde bertaraf edilmesini sağlayacak farkındalık artırıcı önlemlere ve Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu düzenlemelerine tabi tutulmalı. Teklif kapsamında tüketimin azaltılması önlemleri ile karşı karşıya kalacak olan tepsi gibi gıda konteynerleri buna örnektir. Plastik gıda konteynerleri ve tepsilerinin pek çoğu geri dönüştürülebilir niteliktedir ve Avrupa’da geri dönüşüm firmaları tarafından etkin biçimde geri dönüştürülmektedir. Diğer taraftan, geri dönüştürülebilirlik potansiyeli düşük ya da geri dönüşümün kalitesini sekteye uğratan tepsilerin (siyah tepsiler, birden fazla malzeme içeren tepsiler, etiketleri çıkarılamayan tepsiler gibi), Avrupa Pazarına girişine izin verilmesi için yeniden tasarlanması ya da basitçe kısıtlanması gerekir. Ayrıca birden fazla malzeme ile yapılmış bazı plastik sargılar ve paketler geri dönüştürülebilir değilken, teklif bu tür ambalajların tüketimine herhangi bir kısıtlama getirilmesini öngörmemektedir. Geri dönüştürülebilir olmayan ve geri dönüştürülebilirliği az olan plastik ambalajlar sadece sınırlı uygulamalarda kullanılmalı ya da tamamen geri dönüştürülebilir olan alternatifleri ile değiştirilmeli. Ürün gereklilikleri spesifikasyonlarına göre yeniden tasarlanan geri dönüştürülebilir ürünler ya da ambalajlar daha yüksek geri dönüşüm oranlarının sağlanabilmesi için etkin biçimde toplanmalı.

oranının artırılması uygun olmayan şekillerde bertaraf edilmesi ya da çöğe atılması yerine geri dönüştürülmesini sağlayacak. %90 hedefinin ulaşılabilir olduğundan emin değiliz. İsviçre’de PET içecek şişeleri için iyi işleyen bir toplama sistemi bulunmakta (www.prs.ch) ve mekanik geri dönüşüm oranı %85 civarındadır (2016). Diğer taraftan geri dönüştürülebilir olmayan içecek şişelerinin geri dönüştürülmek üzere yeniden tasarlanması gerekli. Gıda konteynerleri, sarma malzemeleri ve paketler gibi geri dönüştürülebilir diğer plastik ambalajların toplanmasının iyileştirilmesi için de aynı mantık uygulanmalı. Daha yüksek geri dönüştürülebilirlik performansı için ürün gerekliliklerini karşılayan ambalajların da geri dönüştürülmek üzere toplanması gerekli. Dolayısıyla ürün gereklilikleri ile ilgili Ek C’de yer alan ürün kategorilerinin ayrı toplama planları ile ilgili Ek F’ye dahil edilmesi gerekir. İsviçre’de, Migros ve Coop gibi büyük perakende zincirleri PE deterjan şişelerini bu şekilde ayrı olarak toplamakta. Bu durum, toplanan kesimin kalitesini artırmakta ve daha iyi materyal elde edilmesini sağlamakta. Toplama işlemi, atığın yakılması ya da gömülmesi değil, geri dönüştürülmesi amaçlı olmalı. Dolayısıyla uygun ayrı toplama planları olması kaçınılmaz. Özellikle kıyı bölgelerde, çöpe atma davranışından kaçınılması için kamusal alanlarda ayrı toplama sistemlerinin oluşturulması için de aynı şekilde daha fazla çabaya ihtiyaç var.

GEREKLİ MİNİMUM GERİ DÖNÜŞTÜRÜLMÜŞ PLASTİK İÇERİK Yüksek toplama oranları ve geri dönüştürülebilirlik Değerli malzemelerin bertaraf edilmediği ya da atılmadığı Döngüsel Ekonomi sistemi yolunda büyük adımlardır. Ancak bu değerin ekonomiye yeniden entegre edilmesini sağlamak için geri dönüştürülmüş plastiğin kullanılması esastır. Gıda konteynerleri ve plastik şişeler gibi yeni ürünlerde minimum geri dönüştürülmüş içerik koşulu getirilmesi bunu büyük ölçüde artıracak. Döngüsel yaklaşım doğrultusunda halihazırda önemli miktarlarda geri dönüştürülmüş plastik kullanılmakta olan ambalajlar (ör. Ağırlıklı olarak gıda ambalajında kullanılan ve AB piyasasında şu anda ortalama %52 geri dönüştürülmüş içerik kullanan PET-bazlı tepsiler), azaltma ya da kademeli olarak sonlandırma önlemleri ile cezalandırılmamalı. Bu çok kritik. Tarif edilecek herhangi bir minimum içerik için geri dönüştürülmüş malzemenin yeterli miktarda bulunması/temin edilmesi ve uygun kalitede olması gereklidir (ayrıca EuPC tarafından Ekim 2017’de gerçekleştirilen geri dönüştürülmüş plastiklerin kullanımı çalışmasına bakınız). Ayrıca rekabetçiliklerini koruyabilmeleri, hatta hayatta kalabilmeleri için KOBİlerin geri dönüştürülmüş plastik malzemelere tam erişiminin sağlanması gerekir. Aslında Belçiklı büyük PET önkalıp ve şişe üreticisi Resilux, İsviçreli PET geri dönüşüm şirketi Poly Recycling’i satın alarak kendi rPET kaynaklarını güvenceye aldı. Pazarda bozulması riski büyüktür.

TOPLAMANIN İYİLEŞTİRİLMESİ Madde 9’da 2025 yılı itibariyle %90 olmak üzere ayrı bir toplanma hedefi getirilen içecek şişelerinin geri dönüştürülme potansiyeli dikkate alınmakta. AB’de, PET içecek şişeleri günümüz itibariyle yaklaşık %60 oranında toplanabilmekte. Her ne kadar bu oran bile önemli sayıda şişenin geri dönüştürülmesine imkan verse de, geri dönüştürülebilirliğinin yüksek olduğu düşünüldüğünde yeterli değildir. Geri dönüştürülebilen içecek şişelerinin ayrı toplanma

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

29


PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu 30

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146


DENIZLERDEKI KIRLILIK YASAKLA DEĞIL DÖNGÜSEL EKONOMİYLE ÇÖZÜLÜR

DENİZLERİ PLASTİK DEĞİL POPÜLİST YAKLAŞIMLAR KİRLETİYOR Avrupa Birliği Komisyonu, denizlerdeki plastik kirliliğini önleyeceği gerekçesiyle tek kullanımlık bazı plastik ürünlerin yasaklanmasını öngören yönetmelik tasarısını Avrupa Birliği Parlamentosu’na sundu. Yasa tasarısı kabul edilirse 2 yıllık geçiş sürecinin ardından yasak başlayacak

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

31


T

ürk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, Avrupa’daki plastik ve çevre organizasyonlarında da aktif olarak görev alan ve gelişmeleri yakından izleyen bir isim. Dünya kıyılarını atıklardan temizlemek amacıyla Avrupa’da başlatılan Waste Free Oceans (Atıksız Denizler) Vakfı’nın Türkiye, Ortadoğu ve Afrika Başkanlığı’nı da üstlenen Eroğlu, projenin Türkiye ayağını “Mutlu Balıklar” projesi ile yürütüyor. Avrupa Birliği Komisyonu’nun yeni tasarısı ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Eroğlu, Avrupalı siyasetçilerin asıl çözümü ve sorumluluklarını göz ardı ederek AB Parlamentosu seçimleri öncesi yüzeysel bir çözümle göz boyamak istediklerini ancak yapılması gerekenin iyi bir geri dönüşüm sistemi kurmak olduğunu vurguladı. Tasarı kapsamında yasaklanması istenilen ürünlerin seçimi ve tanımlanmasında da ciddi sıkıntılar olduğunu belirten Eroğlu, “Bu tasarı iyi tanımlanmamış bir ürün kategorisine sembolik bir saldırı olmanın yanında tek kullanımlık ürünlere dair yanıltıcı ve sektör sınıflandırmasına uymayan tanımlar içeriyor. Tüketicinin aklını karıştırıyorlar. Tek kullanımlıktan kast edilen nedir? Bir kere bunu çok iyi anlamak gerekir. Bir sefer kullanılan bir tabak biraz kalın olduğunda birkaç kez kullanılabiliyor. Bunun ölçüsü nedir ve bunu kim tayin edip, kim denetleyecektir sorularını sormak lazım” dedi. DENİZLERDEKİ ATIKLARIN YÜZDE 80’İ KARASAL KAYNAKLI Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Frans Timmermans, Brüksel’de yaptıkları basın toplantısında, “Avrupa sahillerinde rastlanan deniz çöpünün yaklaşık yüzde 70’ini kapsayan bir direktif oluşturduk” şeklinde konuşmuştu. PAGEV Başkanı Eroğlu, yasa tasarısının asıl amacının denizlerdeki plastik atıklar olduğu söylense de bunun gerçeği tam olarak yansıtmadığına dikkat çekti ve şunları söyledi: “Asıl sebebin denizlerdeki plastik atıklar olduğu söyleniyor ancak denizlerdeki atıkların yüzde 80’i karasal kaynaklı. Yani ülkelerin atık yönetimi ve çöp toplama altyapısına yatırım yapmamasından kaynaklanıyor.

32

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

Dolayısıyla sorunun çözümü doğru kurulan ve yönetilen bir atık altyapısı oluşturmaktır. Çözüm atıkların denizlere ulaşmasının önüne geçmek ve geri dönüştürmektir. Plastik ürünlerin neden kullanıldığını iyi anlamak gerektiğine inanıyoruz. Tek kullanımlık plastiklerin ortaya çıkışı öncelikle toplu tüketim yapılan yerlerde bulaşıcı hastalıkların ortadan kalkması ve azalmasıydı. Nitekim hayatı kolaylaştırarak bunda da çok başarılı oldular. Daha ekonomik bir ürün olarak birçok insanın hayatına olumlu katkı verdiler. Burada esas sorun bu ürünlerin düzgün bir şekilde geri dönüştürülmesidir. Bunun için ihtiyaç olan tek şey Belediyelerin ve Kamu otoritesinin düzgün çalışan bir atık yönetim sistemi oluşturması. Bu da son derece basit bir işlem yani kullandığımız ürünleri ayrıştırıp atabileceğimiz geri dönüşüm kutularının olması ve bunların da geri dönüşümcülere iletilmesidir. Ancak yapılması gereken bu yatırımı yapmak yerine tümden yasakçı bir yaklaşımı doğru bulmuyoruz. Denizlerdeki plastik atık sorunu yüzeysel ve popülist yaklaşımlarla çözülemez.”.

“AB KENDİ KARARLARI İLE ÇELİŞİYOR” AB’nin bu yasa tasarısı ile kendi kararları ile de çeliştiğinin de altını çizen Eroğlu, “AB Komisyonu’nda bugün asıl konuştuğumuz konu plastik ürünlerin içerisinde daha fazla geri dönüşmüş plastik kullanarak petrol kaynaklarının daha az kullanılmasıdır. Bu yöndeki hedefler tartışılır ve geri dönüştürülmüş plastik kullanımını artır denilirken bu ürünleri yasaklamak bir çelişkidir. Burada amaç Mayıs 2019 tarihindeki AB Parlamento seçimlerinden önce bu tasarıyı yasalaştırmak. Tasarı yasalaştıktan sonra üye devletlere direktifi yürürlüğe almak için iki yıl zaman tanınacak. Tasarı bu haliyle kabul edilemez olduğundan AB’deki ilgili paydaşlar ve politika mercileriyle iş birliği yaparak tek kullanımlık plastik tanımına hukuki bir itirazda bulunmanın yollarını arayacağız” diye konuştu. Sürdürülebilir bir dünya için “Döngüsel Ekonomi” modelinin benimsendiğini belirten Eroğlu, “Dünya genelinde kabul gören Döngüsel Ekonomi modeli geri dönüştürülmesi mümkün olan tüm atıkların dönüştürülmesi esasına dayanıyor. Bu modele rağmen Avrupa Birliği Komisyonu’nun çıkartmaya çalıştığı yönetmelik mantığa aykırıdır. Yönetmelik kapsamında yasaklanması planlanan plastik çatal, bıçak, kaşık, gıda kapları, pipetler, bardaklar çok kolay geri dönüştürülen malzemelerdir. Dolayısıyla bir kısıtlama söz konusu olacaksa geri dönüştürülemeyen malzemeler için yapılmalıdır. Eğer yönetmelik bu şekliyle çıkarsa, plastik ürünler yerine örneğin metal meşrubat kutuları gibi başka malzemelerden yapılmış tek kullanımlık ürünler gelecek ve sonuç yine aynı olacaktır. Bu noktada yapılması gereken; Plastik, metal, kompozit ya da cam ayırmaksızın tüm tek kullanımlık ürünleri eşit şekilde değerlendirmektir. Bilimsel yaklaşımla ürünlerin yaşam döngü analizlerine göre (LCA) nasıl yönetileceğine, hangi ürünlerin kısıtlanacağına karar verilmelidir. Ayrıca geri dönüştürülebilir plastik atıkların katı atık alanlarına gömülmesinin yasaklanması gündeme alınmalıdır. Atıkların çöp olmadığı noktasında bilinçlendirme çalışmaları da artırılmalı çevreyi kirletenler için caydırıcı cezalar uygulanmalı diye düşünüyoruz” dedi.


PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

33


PAGÇEV bu yıl 250 bin ton ambalaj atığını geri dönüştürecek Geri dönüşüm konusunda da açıklamalar yapan ve atıkların kaynağında ayrıştırılması, ayrı toplanması ve geri dönüşüme kazandırılmasının başlıca çözüm olduğunu belirten PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı Geri Dönüşüm İktisadi İşletmesi (PAGÇEV) ile yaptıkları çalışmalar hakkında şu bilgileri verdi: 2014 yılında kurulan PAGÇEV, 2017 yılında bir önceki yıla göre yüzde 22,2 artışla 220 bin ton atık topladı ve 12 milyon kişinin atığını geri dönüştürdü. PAGÇEV’in topladığı atıkların ekonomiye katkısı 610 milyon TL’ye ulaştı. Plastik ile birlikte kâğıt, karton, ahşap, kompozit, cam ve metallerden oluşan ambalaj atıklarının geri dönüşüm zincirini tamamlayan PAGÇEV’in geçen yıl topladığı atıklar arasında ilk sırayı 89 bin 600 tona ulaşan plastik ürünler oluşturdu. İkinci sırada kağıt ve karton ürünleri yer alırken geri kalanı cam, metal, kompozit ve ahşap oluşturdu. PAGÇEV’in dönüştürdüğü atık miktarı sayesinde 1,5 milyon ağaç kurtarıldı. Geri dönüştürülen plastik atıklar ile 7,1 milyon kilowatt elektrik, 2,1 milyon litre su ve 256 milyon litre fosil yakıt tasarrufuna imza atıldı. Tüm bu atıkların geri dönüştürülmesi ve atık depolama sahalarına gönderilmemesi sayesinde de 2,3 milyon ton metreküp alandan tasarruf edildi. PAGÇEV 2018 yılında 250 bin ton ambalaj atığını geri dönüştürmeyi hedefliyor. Plastiklerin geri dönüşümü ülke ekonomisi açısından da önem taşıyor. Geri dönüştürülmüş plastiklerin üretime kazandırılması hammadde ithalatından kaynaklı yüksek dış ticaret açığının azaltılmasını sağlıyor. Türk plastik sektörü üretimde kullandığı hammaddenin yaklaşık yüzde 90’ınını ithal ediyor. Geçtiğimiz yıl plastik hammadde ithalatı önceki yıla kıyasla miktar bazında yüzde 9,9 artışla 7,2 milyon ton, değer bazında yüzde 16,8 artışla 10,2 milyar dolara yükseldi.

34

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

PLASTİĞİN SORUNLARI BİLİMSEL YAKLAŞIMLA ÇÖZÜLMELİ Eroğlu, açıklamalarına şu sözlerle son verdi: “Kamunun atık yönetimi ve geri dönüşüm altyapı yatırımlarını yaygınlaştırması gerekiyor. Biz de PAGEV ve PAGÇEV olarak bu konuda şimdiye kadar olduğu gibi destek vermeye devam edeceğiz. Ülkemizin akılcı ve stratejik adımlarla hareket etmesi, gerek kamu gerekse yerel yönetimler ve STK’ların iş birliği ve uyum içinde çalışmaları kalıcı çözümler yaratacaktır. Yasaklamalarla bir yere varılamayacağının altını çizmek gerekiyor. ‘Plastikler çevre kirliliği yaratıyor o zaman yasaklayalım’ demekle çözüme varılamaz. Bu çocuklarımız ellerini prize sokabilir diye evlerimize elektrik bağlatmamaya benziyor. Kaldı ki çevre boyutu yanında ekonomik boyutu da göz ardı edemeyiz. Ülkemizde yaklaşık 40 milyar dolarlık

üretime ulaşmış, Türkiye’yi dünyada 6., Avrupa’da ikinci büyük üretici haline getirmiş bir sektörden bahsediyoruz. Plastikleri yasaklamak binlerce insanın işsiz kalması demektir. Ana hedefimiz gıda ambalajından ameliyat iplikleri, serum torbaları, tek kullanımlık şırıngalar, stentler gibi medikal ürünlere, lenslerden oyuncaklara, su borularından sera örtülerine, hava yastıklarından cep telefonlarına kadar hayatımıza büyük katkı sunan ürünleri nasıl bilinçli kullanıp geri dönüşümle atıklarını ekonomiye katarız olmalıdır. Sorunları ve çözüm yollarını bilimsel yaklaşımlarla ele almak en doğru ve etkili yöntem olacaktır. Bizler de Plastik sektörü olarak bilinçli tüketim ve çevrenin korunmasını destekleyecek her türlü çalışmada en ön saflarda çalışmaya devam edeceğiz.” P


Hidrolik Enjeksiyon Ünitelerinde Yeni Jenerasyon Daha fazla hassasiyet, ergonomi ve verimlilik Enjeksiyon üniteleri kapama ünitesi ile beraber enjeksiyon makinesinin kalbini oluşturur. Bu iki merkezi ünite makinenin performans ve verimliliğinden sorumludur. ENGEL hidrolik enjeksiyon ünitelerini geliştirerek size başarılarıyla kendini ispat etmiş ENGEL Victory ve ENGEL Duo enjeksiyon makineleri serisini sunuyor. Bu makineler yeni enjeksiyon ünitelerinin sağladığı yenilikçi özellikleri sayesinde daha yüksek hassasiyet, ergonomi ve verimliliğe ulaşıyor.

Hassasiyet – Daha hassas enjeksiyon IQ weight control

parça ağırlığı (gr)

Yeni enjeksiyon üniteleri daha kaliteli bir baskı sürecini ve kusursuz bir enjeksiyonu mümkün kılar. Isı silindiri içindeki ısı kontrol aralığı, besleme bölgesi içindeki topaklanmayı emniyetli bir şekilde engellemek ve plastik ham maddesinin daha fazla nem emmesini önlemek için genişletilmiştir. Geliştirilmiş enjeksiyon pistonu tasarımı baskının daha düzenli ve kararlı olmasına büyük katkı sağlamaktadır. Ortam koşulları ve ham madde dalgalanması durumunda bile istikrarlı bir baskı süreci sağlamak için ENGEL, bu tür değişiklikleri tespit eden ve aynı enjeksiyon baskısında otomatik olarak dengeleyen ‚akıllı baskı ağırlığı kontrolü‘ (IQ weight control) yazılımı geliştirmiştir.

IQ weight control olmadan malzeme nem miktarı değişkenliği

Ergonomi – Daha hızlı silindir değişimi ENGEL hidrolik enjeksiyon makinelerinin yeni tasarım özellikleri hem makine operatörü hem de bakım teknisyeni için ergonomiktir. ENGEL duo enjeksiyon makinelerinin anahtar dolaplarının ve pompalarının yeni düzenlemesi, bu bölgelere erişilebilirliğin kolaylaşmasına sebep olmuştur. Isı silindirini değiştirirken sökülebilen silindir, bundan böyle ek ekipmana ihtiyaç duymadan makinenin yanına alınabilir. Isı silindiri sabit ayaklıdır, takmak veya sökmek için özel aletlere ihtiyaç yoktur. Bu yeni tasarım ile ENGEL, hızlı kalıp bağlama prensibini ısı silindirinde uygulamış ve söz konusu işlemi hızlandırmıştır.

Verimlilik – Daha da fazla enerji tasarrufu daha az ısıtma

Yeni nesil besleme boğazı soğutma performansına ek olarak yeni nesil enjeksiyon grubuna sahip Engel Victory ve Engel Duo hidrolik makinelerinde Ecodrive standart olarak sunulmaktadır. Bu iki özellik enerji verimliliğinizi arttırmaktadır. Engel’in uzun yıllardır kullandığı daha az soğutma enerjisi servohidrolik tahrik sistemi yeni makine modellerinde standart olarak sunulmaktadır. Yüksek enerji verimliliği makinenin pompasının ihtiyaç duyulan hidrolik debisine göre çalışmasından kaynaklanmaktadır. Eğer makine herhangi bir hareket yapmıyorsa (örneğin soğuma zamanı gibi) motorlar çalışmıyor ve enerji tüketmiyor. Ayrıca bu sayede makineler çok daha sessiz çalışıyor ve hidrolik yağ ısısı her zaman düşük seviyelerde kalıyor. Bu aynı zamanda hidrolik yağ soğutması için harcanan enerjinin de düşük kalmasına sebep oluyor.

www.engelglobal.com PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

35


Plastiğe yasak çözüm değil T

Yasakla sonuçlanabilecek tekliflere karşı çıkan plastik sanayicileri, Avrupa Komisyonunun çözüm yerine yasağı öngören hamleler yapmasına tepki gösteriyor

ek kullanımlık plastiklerin yasaklanmasını ön gören Avrupa Yönergesi, plastik sanayi örgütlerinin tepkisini çekiyor. PlasticsEurope, Mayıs ayında Avrupa Komisyonu tarafından sunulan “Belli plastik ürünlerin çevre üzerindeki etkilerinin azaltılması hakkında Avrupa Parlamentosu ve Konseyi Yönergesi” kapsamında ele alınan deniz çöplerinin azaltılması genel amacını desteklediğini ifade etmişti. Ancak PlasticsEurope, deniz çöplerinin çeşitli etkenlerin bir araya gelmesinin sonucu olduğunu ileri sürüyor. Bu kapsamda mücadele edilmesi gereken en önemli etkenler

36

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

Avrupa’da ulusal ve bölgesel düzeyde atık ile ilgili mevzuatın uygulamaya konmasındaki eksiklikler, dünyanın bazı bölgelerinde uygun atık yönetiminin eksikliği ve uygun olmayan çöpe atma davranışları olarak ortaya çıkıyor. STK’LAR TEPKİLİ Yasakla sonuçlanabilecek tekliflere karşı çıkan plastik sanayicileri ise Avrupa Komisyonunun çözüm yerine yasağı öngören hamleler yapmasını istemiyor. Plastik ürünlere getirilen yasakların çözüm olmayacağını savunan plastik sanayicileri, yasakların sürdürülebilir ve kaynaklar

açısından verimli ekonominin temelini oluşturmak için gerekli yapısal değişimi sağlamayacağını düşünüyor. Almanya Plastik Ambalaj ve Filmler Birliği, IK’ya göre, tek tek ürünlere getirilen yasakların Ocak ayında Avrupa Komisyonunun Plastik Stratejisinde ortaya koyduğu holistik yaklaşımı tersine çeviriyor. Ayrıca sorunların daha iyi anlaşılmasını da sağlamıyor. IK, Komisyonu bunun yerine mevcut atık mevzuatının tüm AB üye ülkelerinde tutarlı bir şekilde uygulamaya konmasına ve plastik atıkların gömülmesinin AB genelinde yasaklanmasına odaklanmaya davet ediyor. P


PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

37


Fransa’daki plastik yasağı yersiz ve orantısız Avrupa Birliği Komisyonu, Fransa’nın tek kullanımlık plastik ürünlere yasağını “yersiz ve orantısız” olarak niteledi!

F

ransa hükümeti, 1 Ocak 2020’den sonra kullan-at plastik bardak, tabak, çatal, bıçak türü ürünlerin satışına sınırlama getiren bir tebliği Meclis’ten geçirmiş ve Fransa’da 2020’den sonra sadece Plastik dışı veya biyobazlı plastiklerden üretilen veya kompostlanabilir türdeki biyoplastiklerden elde edilen kullan-at tipi ürünler satılabileceğini duyurmuştu. Tebliğin Fransa’ya ve Fransa’nın eski sömürgelerine ihracat yapan Türk plastikçileri olumsuz etkileyeceğini belirterek harekete geçen PAGEV süreci yakından takip ediyor. PAGEV, Avrupa Birliği nezdinde ve uluslararası plastik kuruluşları platformlarında mücadele veriyor. Fransa’nın bu kararının 2020 yılından itibaren uygulanması halinde Türkiye’nin yıllık kaybının 30 Milyon Doları bulması bekleniyor. Olayın farklı bir boyutu ise 500 milyon dolarlık Fransız pazarının diğer AB ülkelerindeki plastikçilere de kapanacak olması. PAGEV, söz konusu tebliğin uygulanmaması için hem Türk plastikçiler, hem de İcra Kurulu üyesi olduğu Avrupa Birliği Plastik Üreticileri Derneği (EuPC) adına AB Komisyonuna başvurular yaptı. Şikayetleri değerlendiren Avrupa Komisyonu Sanayi, İç Pazar ve

38

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

Girişimcilik Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Hans Ingels, konuyu AB Komisyonu gündemine taşıdı. AB Komisyonu, Fransız makamlarından, Avrupa Gıda Güvenliği Kurumu (Efsa) BPA hakkındaki görüşünü yayımlayana kadar yasağı ertelemesini “kuvvetle önermiş”, ancak Fransa bunu reddetmişti. Efsa’nın Ocak 2015’te yayımlanan bilimsel görüşünde BPA’ya maruz kalma düzeylerinin, insan sağlığı üzerinde hiçbir risk oluşturmadığı belirtilmişti. AB Komisyonunda yapılan değerlendirmeler sonucunda Fransa’nın 2020’de uygulamaya koymayı planladığı yasağın “tam anlamıyla orantısız ve yersiz olduğunu ayrıca Fransa iç pazarında, AB ülkeleri ve diğer ülkeler arasındaki ticari ilişkilerde ciddi bir yasal belirsizlik yarattığı” saptandı. Aynı zamanda EuPC Yönetim Kurulu Üyesi de olan PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu konuyu AB gündemine taşıdı. Nitekim Eroğlu, Eylül 2016’da yaptığı açıklamada bu kararın Avrupa Birliği’nin tek pazar özelliğinin ortadan kalkmasına kadar gidebileceğini belirtmişti. Eroğlu, o tarihte yaptığı açıklamada, “Fransa Avrupa Birliği üyesi olmasına rağmen, AB üyesi diğer ülkelerin kabul etmediği bu yasaklama

kararını, AB’nin onayı olmadan almıştır. Bu karar uygulanırsa 2020 yılından sonra Almanya’da üretilen bir plastik bardak artık Fransa’ya satılamayacak, dolayısıyla Avrupa Birliği’nin temeli olan malların serbest dolaşımı ilkesi sekteye uğrayacak. Ayrıca diğer AB ülkelerinin kabul etmemelerine rağmen, Fransa’nın bilimsellikten uzak olarak aldığı bu siyasi karar, doğru bir şekilde anlatılmazsa “Plastik Ürün Karşıtlığına” dönüşme riski de taşıyor. Bu sebeple PAGEV’in yanı sıra İcra Kurulu üyesi olduğumuz Avrupa Birliği Plastik Üreticileri Derneği (EuPC) olarak da Avrupa Komisyonuna bu tebliğin uygulanmaması için gerekli başvuruları yaptık. Mücadelemiz karşılık buldu ve Avrupa Komisyonu şikayetimizi değerlendirerek gündemine aldı. Avrupalı Plastik Derneklerine ev sahipliği yaptığımız İstanbul Plastik Zirvesi ve imzaladığımız deklarasyon çerçevesinde Avrupa’nın en büyük ikinci üreticisi ve AB’de ‘öncü’ ülke olarak sektörümüzün menfaatlerinin korunması için çalışmalara devam edeceğiz” dedi. Bugün gelinen nokta; konunun AB çevrelerinde de aynı kaygı ile takip edildiği ve AB’nin tek pazar özelliğinin kaybolmaya başladığının da göstergesi oldu. P


PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

39


RAPOR

GIDAYA TEMAS EDEN SOFRA TAKIMLARINA ILIŞKIN KARŞILAŞTIRMALI YAŞAM DÖNGÜSÜ ANALIZI (YDA) Gıdaya temas eden sofra takımlarına ilişkin Karşılaştırmalı Yaşam Döngüsü Analizi (YDA) Yönetici Özeti - PP, PS, PLA ve selüloz pulpundan üretilmiş tek kullanımlık ürünler ve tekrar kullanılabilir seramik ürünler; PP, PS, PLA, PE kaplamalı tek kullanımlık bardaklar ve tekrar kullanılabilir cam bardaklar ÖZET Pro.mo Grubu 2012 yılında benimsediği Yaşam Döngüsü Düşüncesi yaklaşımıyla, üye şirketlerinin ürettiği ürünlerin çevreye etkisini daha geniş kapsamlı düşünmeye ve bu konuda bilinç arttırmaya kararlılığını ortaya koymuştur. Pro.mo 2015 yılında Quotasette S.r.l. adlı üreticiden, yeme-içme hizmetlerinde kullanılan yemek takımları üzerine bir karşılaştımalı Yaşam Döngüsü Analizi (YDA) yürütmesini istemiştir. Sektördeki oyuncuların neredeyse tümünü bir araya getiren Pro.mo Grubu, bu sebeple aynı amaç için kullanılan fakat farklı sektörlerce üretilmiş gereçlerin (örneğin tekrar kullanılabilen sofra takımları) karşılaştırmasının sektörü temsil ettiğine inanmaktadır. Analiz iki tip sofra gereci üzerinde yürütülmüştür: Tabak (PP, PS, PLA ve selüloz pulpundan kullan-at ürünler ile seramik tabaklar) ve bardak (PP, PS, PLA, PE kaplamalı bardaklar ve cam bardaklar). Çalışma, ISO 14044 ve 14040 standartları doğrultusunda yapılmış ve SGS Italia S.p.a. adlı sertifikasyon kuruluşu tarafından eleştirel incelemeden geçirilerek konu uzmanları tarafından yapıldığı, bağımsızlık ilkesinin ihlal edilmediği doğrulanmıştır. Pro.mo tarafından yürütülen araştırma ve bilinçlendirme faaliyetleri kapsamında yer alan karşılaştırmalı Yaşam Döngüsü Analizi, Grup üyelerinin kurumsal strateji ve politikalarını uygulamalarına yardımcı olacak bilgi birikimini oluşturma, ürünlerin

40

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

çevre etkisi üzerinde anlamlı düşüşler sağlama, aynı zamanda da paydaşların söz konusu ürünlerin yaşam döngüsünü ve çevreye etkisini daha iyi anlamasına olanak tanıma amaçlarıyla gerçekleştirilmiştir. Gıdayla temas eden ve yeme-içme hizmetlerinde yaygın olarak kullanılan ürünlerin özellikleri düşünüldüğünde, çalışma yalnız Pro.mo üye şirketlerine değil, yasama mercilerine, kamu yönetimi teknik personeline ve çevrenin korunmasıyla görevli tüm paydaşlara hitap etmektedir. Kullanılan fonksiyonel birim, bir yemek konulmuş tabağın ve 200 ml içecek konulmuş bardağın 1000 kez kullanılmasından oluşmuştur. Seramik tabak ve cam bardakların tekrar kullanılabilmesi için gereken yıkama süreci de dikkate alınmıştır (1000 kez yıkama eklenmiştir). Sistem sınırları ürünlerin yaşam döngüsündeki tüm aşamaları dikkate almış (“beşikten mezara” YDA), üretim öncesinden başlayarak üretimi ve kullanımın ardından ürün ömrünün sonunu kapsamıştır. YDA çalışmasında, tek kullanımlık sofra gereçlerinin, yani Grup üyeleri tarafından üretilmiş ürünlerin üretim süreçlerine ilişkin birincil veri kullanılmıştır. Veriler 2014 yılında bir Grup üyesinin üretim tesislerinden alınmıştır. İstatistiksel doğrulama prosedürünün ardından, bu tesislerin Grup bünyesindeki tüm tek kullanımlık sofra gereci üretimini temsil eder nitelikte olduğu


belirlenmiştir. Selüloz pulpundan tabaklara ilişkin birincil veri, Doğu Avrupa’da bu konuda uzmanlaşan bir üretim tesisinden alınmıştır. Üretim öncesi ve üretim sonrası süreçlere ilişkin ikincil veriler ise Ecoinvent v. 3.1 veri tabanından alınarak temel hammaddeler ve kimyasalların üretimi, enerji üretimi ve birincil verinin bulunmadığı diğer tüm süreçlerde kullanılmıştır. Verinin kalitesi Avrupa Komisyonu’nun PEF metodolojisinde belirlenen ölçütlere göre tespit edildi (2013/179/EU - 9 Nisan 2013 Tarihli Komisyon Tavsiye Kararı). Kullanılan yöntem, veri kalitesinin ISO 14040 ve 14044 standartlarına göre tespiti için en gelişmiş prosedür olup gerek sonuçların güvenilirliği ve şeffaflığı, gerekse dış iletişim amaçlarıyla kullanılmıştır. Değerlendirme ile, çalışmada kullanılan verilerin güvenilirliği ISO 14040/44 uyarınca doğrulanmıştır. Ürünlerin kullanımdan sonra farklı şekillerde elden çıkarılıyor olması nedeniyle, çeşitli ömür sonu senaryoları tanımlanmıştır: 1. TEMKİNLİ: Çalışmada kullanılan ürünlerin bertarafı için en olumsuz şekil olan bu senaryoda, ürünler katı atık depolama sahasına gönderilir. 2. HEDEF: Bu senaryo, atıklara ilişkin 2008/98/ EC sayılı Avrupa Direktifi’nde belirlenen hedefler doğrultusunda, ürünlerin ömür sonuna ilişkin teknik olarak makul bir senaryodur. 3. GERÇEK: Bu senaryo, ömür sonuna ilişkin çözüm verilerinin ulusal ölçekte mevcut olduğu PP ve PS plastiklerden üretilmiş tek kullanımlık tabaklara özel tanımlanmış ve uygulanmıştır (kaynak: Corepla 2013). YDA’da geri dönüşümden elde edilen yararlar ve yakma yoluyla elde edilen enerji de dikkate alınmıştır. Diğer bir deyişle, “Sistem genişletme” prosedürü uygulanarak, söz konusu Sistemlerin ardından gelen ürün sistemlerinin önlediği etkiler de değerlendirmeye katılmıştır. Dikkate alınan faydalar arasında, geri dönüşümün yeni Ürün Sistemlerinde

kullanılacak yeni hammadde ihtiyacını azaltması ve ısı/elektrik enerjisi sağlaması (atıkların yakılması yoluyla) sayılabilir. Ayrıca YDA kapsamında bir hassasiyet analizi de yapılarak, kompostlaştırma sürecinin hammadde ihtiyacını azaltma üzerindeki etkisi de değerlendirilmiştir. Hassasiyet testi, kompostlaştırmanın YDA sonuçları bakımından anlamlı yararlar göstermediğini belirlemiştir. Çalışma amaçları doğrultusunda, aşağıdaki uluslararası kabul görmüş etki değerlendirme yöntemleri kullanılmıştır: CML-IA baseline yöntemi ve Ürün Çevre Bildirgesi (EPD) kapsamında raporlanması gereken 4 etki kategorisi. Bu yöntem, sonuçların hesaplanması ve analizlerin yürütülmesi (hassasiyet analizi, katkı analizi vb.) için referans yöntem olarak seçilmiştir. Dikkate alınan etki kategorileri, EPD kullanımının giderek yaygınlaşması sonucunda uluslararası düzeyde en çok bilinen ve kabul göre kategorilerdir. Avrupa Komisyonu’nun yeni PEF metodolojisinde kullanılan 16 etki kategorisine sahip ILCD 2011 Midpoint+ yöntemi de kullanılmıştır. Çeşitli eki kategorilerinde ILCD yöntemiyle belirlenen sonuçların, Avrupa Komisyonu yönteminin benimsenip gelecekte çevre performansı raporlama şartlarının yerine getirilebilmesi için paydaşların dikkatine sunulması önemlidir. Karşılaştırmalı YDA’nın sonuçları, iki ürün kategorisinde (tabak ve bardak) CML yöntemine ve ürün ömrü sonuna ilişkin “Hedef” senaryo üzerinden elde edilen ürün ömrü etki değerlendirmesini göstermektedir. Hatta hedef senaryonun, gerçek yemeiçme hizmetleri uygulamalarını en iyi temsil eden ve buna en yakın senaryo olduğu tespit edilmiştir. Aşağıdaki şekillerde, her bir etki kategorisinde elde edilen sonuçlar karşılaştırmalı olarak gösterilmektedir. Göreli oranlar yüzde olarak verilmiş olup her bir etki kategorisinde, en büyük çevre etkisine sahip çözüm %100 olarak ifade edilmiş, diğer çözümler buna orantılı olarak gösterilmiştir.

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

41


RAPOR

TABAK: “Hedef” ömür sonu senaryosuna göre Yaşam Döngüsü Analizi sonuçları Fonksiyonel birim: Yemek konulmuş bir tabağın 1000 kez kullanılması

BARDAK: “Hedef” ömür sonu senaryosuna göre Yaşam Döngüsü Analizi sonuçları Fonksiyonel birim: İçecek konulmuş bir bardağın 1000 kez kullanılması 42

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146


Karşılaştırmalı grafiklerin analizinden aşağıdaki çıkarımlara varılabilir: • Biyopolimerlerden (çalışmada PLA ile temsil edilir) yapılan ürünler, sıradan polimerlerden (PP ve PS) yapılmış ürünlere göre daha yüksek değerler sergilemektedir. • Ahşap tedarik zincirinden (selüloz pulpu, kağıt) yapılan ürünlerin çevre performansı, kullanılan üretim yöntemine göre büyük değişiklik göstermektedir. Özellikle tabakların selüloz pulpu kategorisindeki etki düzeyleri, sıradan plastiklerden üretilmiş tabaklara göre her zaman, dört kategorinin ikisinde ise PLA tabaklardan bile yüksek olmuştur. Selüloz pulpu bardaklara göre farklı bir yöntemle üretilen kağıt bardaklardan elde edilen sonuçlar, sıradan plastiklere göre her zaman düşük kalmıştır. • Tekrar kullanılabilir ürünlerin etki kategorisi değerleri, tek kullanımlık ürünlerin değerlerinden önemli ölçüde düşük olsa da, bu ürünlerin en büyük etkisi, yıkama işlemi nedeniyle kullanım aşamasında ortaya çıkmaktadır. Yıkama aşamasının daha ayrıntılı bir analizi, hijyenle ilgili sorunlara ve yeme-içme hizmetlerinde kullanılan gereçlerin yıkanmasıyla elde edilen güvenliğin düzeyine ilişkin çalışmalar kapsamında gerçekleştirilebilir. Etki kategorilerinde elde edilen farklı sonuçlar, hassasiyet analizinde de doğrulandığı gibi, karşılıklı ilişkileri göstermenin yanı sıra, farklı ömür sonu senaryolarına göre ve farklı yöntemler (CML, ILCD) kullanıldığında sabit kalan oranlar elde edildiğini göstermektedir. ILCD yönteminin kullanılması, CML yöntemine kıyasla daha kapsamlı ayrıntılar sunmaktadır. Hatta ILCD yöntemi, tüketicileri ilgilendirebilecek kategoriler olan insana ve çevreye toksisite, toprak kullanımı ve su tüketimi gibi konularda çok önemli sonuçlar ortaya çıkarabilmektedir. Bu yöntemle elde edilen sonuçların analiziyle, toprak kullanımı ve su tüketimi kategorilerinde yeniden kullanılabilir (seramik ve cam) gereçlerin çevre performansının, PP ve PS gereçlerden kötü olduğu görülmüştür. Kağıt bardaklar da, dört kategoride plastik gereçler için elde edilenden daha yüksek etki düzeyleri sergilemiştir.

Dikkat edilmesi gereken sınırlamalardan biri, önceki Ürün Sistemleri için mevcut olan verinin homojen olmaması nedeniyle sonuçlardaki belirsizlik değerlerini etkileyebileceğidir. Ancak verinin genel kalitesi, çevre ayak izi belirleme ve raporlamaya ilişkin 2013/179/EU sayılı Tavsiye Kararı’ndaki şartlara uygundur. ILCD yönteminin sonuçları yorumlamak bakımından çok önemli olmakla birlikte, henüz geliştirilme aşamasında olduğundan bazı etki kategorilerinde yüksek belirsizlik değerleri sergilediği belirtilmelidir. Bu sebeple sonuçlar mutlaka YDA uzmanları eşliğinde değerlendirilmelidir. Sonuç olarak, karşılaştırmalı çalışmanın güvenilir ve sektördeki genel durumu temsil eder olduğu dikkate alınarak, altı çizilmesi gereken konular şunlardır: • Karşılaştırılacak ürünlerin (tabak ve bardak) dikkatli seçilmesi ve fonksiyonel birimin (1000 kullanım) tutarlı uygulanması sayesinde, İtalya’da yeme-içme hizmetlerinde kullanılan sofra gereçlerinin isabetli bir şekilde temsil edilmesi sağlanmıştır. • Karşılaştırmalı çalışmanın, olası üç ürün ömrü senaryosuna (temkinli, hedef, gerçek) göre yapılması, çalışmaya katılan gereçlerin bertarafı ve/veya yeniden kullanımında meydana gelecek değişkenliği ve karmaşıklığı eksiksiz olarak dikkate almıştır. • Doğrulama yaklaşımının (ve istatistik modellerine göre doğrulamanın) yaygın kullanımıyla elde edilen somut ve yüksek kaliteli veriler, ürünlerin sektör bakımından temsiliyetini sağlar. • Ürünlerin çevre değerlendirmesi için yaygın kullanılan YDA’da CML ve ILCD olmak üzere iki farklı hesaplama yönteminden yararlanılmıştır. • Çalışmanın kritik aşamalarına odaklanan kapsamlı hassasiyet testleri, çalışmanın sağlamlığını da ortaya koymuştur. • Kabul edilebilir değerler ortaya koyan belirsizlik analizinin uygulanması, günümüzdeki son gelişmelere uygundur. • Çalışma, yaşam döngüsü incelemelerinde uzmanlaşan ve Accredia tarafından ISO 14025 uyarınca akredite edilmiş olan bağımsız bir kuruluş tarafından eleştirel incelemeden geçirilmiştir. PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

43


İsmail Gülle ile Ü

TİM’de yeni dönem

ç adayın yarıştığı Türkiye İhracatçılar Meclis’inin (TİM) 25. Genel Kurulu’nda 398 delegenin 149’unun oyunu alan İsmail Gülle TİM’in yeni başkanı seçildi. Yeni başkan Gülle, “Bugünden itibaren verdiğiniz bu görevi sizin adınıza en güzel şekilde kullanacağım. Makam küçülecek, hizmetler büyüyecek” dedi. Genel Kurul’da ayrıca 27 sektör konseyi başkanı da belirlendi. Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) 25. Genel Kurulu, Haliç Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. 439 delegeden 389’unun katıldığı seçimde oyların 149’unu alan İsmail Gülle, TİM’in 4’üncü Yönetim Kurulu Başkanı oldu. Seçimde Tahsin Öztiryaki 140, Oğuz Satıcı da 109 oy aldı. Seçimin ardından bir açıklama yapan yeni TİM Başkanı İsmail Gülle, TİM’in en medeni seçimini gerçekleştirdiklerini söyledi. Gülle, “Bugünden itibaren verdiğiniz bu görevi sizin adınıza en güzel şekilde kullanacağım. Makam küçülecek, hizmetler büyüyecek. Kimse oyunun dışında kalmayacak” dedi. TİM’i söz verdiği gibi çok farklı bir kurum haline getireceğini ifade eden Gülle, “20 sene TİM’in her noktasında hizmet ettim. Bundan sonra da daha güçlü, proaktif ve yaratıcı olacağız. Kazanan ihracatçı oldu” diye konuştu. TİM seçimlerinin ardından kısa bir değerlendirme yapan PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu; “Kendisini ve ekibini yakından tanımaktan büyük mutluluk duyduğum Sn. İsmail Gülle’nin ihracatçımızın tam da taze kana ihtiyaç duyduğu bir zamanda TİM Başkanlığına seçilmesini kutluyorum. Yeni dönemde, yeni Başkanımızla ihracatta atılım zamanı gelmiştir” dedi. P

44

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

İsmail Gülle Kimdir? 1960 yılında Sivas’ta doğan İsmail Gülle, ilk ve orta öğrenimini Sivas’ta tamamladı. İstanbul Teknik Üniversitesi Elektrik Fakültesi’nden mezun olduktan sonra İstanbul Üniversitesi İşletme İktisadi Enstitüsü’nde ihtisas programını tamamlayan Gülle, halen pamuk ipliği üretimi, örme kumaş imalatı, boya tekstil terbiyesi yapan ve kendi enerjisini kendisi üreten entegre

bir şirketin Yönetim Kurulu Başkanlığını yapıyor. 2003-2018 yılları arasında İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanlığını sürdüren Gülle, aynı zamanda, Sivas İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanlığını da yürütmekle birlikte, İSO ve İTO Üyesidir. İngilizce bilen Gülle, evli ve iki çocuk babasıdır.


Herşey control altında UNILOG B8 Kontrol sistemi Pazarın en gelişmiş kontrol sistemi: • WITTMANN 4.0 ile çevresel ekipmanların ful entegrasyonu • Tüm WITTMANN Grup ürünlerinde, standart LED durum göstergesi • 21,5" ekran • Ful HD çözünürlük (1920 x 1080) • Çoklu dokunmatik • Mekanik olarak döndürülebilen ekran • Çoklu kopyalanabilir makine ayar noktaları • Renkli makine durum göstergesi • Ekran bölebilme özelliği • Manuel hareketler için membrane tuşlar • RFID kullanıcı erişimi (giriş / çıkış) -Anahtar kartı ve anahtar kolye vasıtasıyla • Hareket kontrol

yakınlaştır

kaydır

WITTMANN BATTENFELD Plastik Makineleri Ltd. Şti.

Küçükyali iş merkezi | Girne Mahallesi, Irmak Sokak | F Blok No: 20 | TK-34852 Maltepe Istanbul Tel.: +90 216 550 93 14 | Fax: +90 216 550 93 17 | info.tr@wittmann-group.com

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

45


İSTANBUL SANAYİ ODASI PLASTİK MESLEK KOMİTELERİNDE

YENİ DÖNEM 46

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146


PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 144 146

47


PAGEV Dergisi, seçimlerin ardından İstanbul Sanayi Odası (İSO) Plastik Meslek Komiteleri’ni mercek altına aldı. İSO 33. Grup Plastik Ambalaj Sanayii Komitesi ile İSO 35. Grup Plastik Hammaddeleri ve Plastik Enjeksiyon Mamulleri Sanayii Meslek Komitelerinin Haziran ayı toplantılarına konuk olduk

İSTANBUL SANAYİ ODASI 33. GRUP PLASTIK AMBALAJ SANAYII MESLEK KOMITESI Şaban Gülbahar Meslek Komitesi Başkanı (Üstün Plastik) Mustafa Tacir İSO YK Üyesi Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı (Sümer Plastik)

48

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

Yalçın Yücel İSO Meclis Üyesi Meslek Komitesi Üyesi (Greiner Ambalaj) Serkan Güleç Meslek Komitesi Üyesi (Özlider Plastik)

Mehmet Uysal Meslek Komitesi Üyesi (Uysal Plastik)


İSO 35. GRUP PLASTIK HAMMADDELERI VE PLASTIK ENJEKSIYON MAMULLERI SANAYII MESLEK KOMITESI Ömer KARADENİZ İSO Meclis Üyesi Komite Başkanı (Mete Plastik)

Celal ALTAN İSO Meclis Üyesi Meslek Komitesi Üyesi (Altan Plastik)

Erkan AYDIN Meslek Komitesi Üyesi (Gema Polimer)

Mustafa Kemal ALBAYRAK Komite Başkan Yardımcısı (Albayrak Melamin)

Oğuzhan DURMUŞ İSO Meclis Üyesi Meslek Komitesi Üyesi (Titiz Plastik)

Burhan DERYA Meslek Komitesi Üyesi (Bursev Plastik) Arif İzzet İLKER Meslek Komitesi Üyesi (Metplas)

Sanayiciler, yaptıkları çalışmalar hakkında değerlendirmelerde bulunarak gerçekleştirmeyi planladıkları faaliyetler hakkında kapsamlı bilgi sundular. İşte İstanbul Sanayi Odası’nın 33. ve 35. Sanayii Meslek Komiteleri’nin kısa, orta ve uzun vadeli stratejik hedefleri...

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

49


Şaban Gülbahar / İSO 33. Grup Plastik Ambalaj Sanayii Komite Başkanı:

SANAYİCİ DAHA GÜÇLÜ DESTEK BEKLİYOR

Meslek Komitesi olarak plastik sektörünün sorunlarının çözümüne ilişkin gerçekleştirmeyi düşündüğünüz çalışmalarınızı anlatır mısınız? Türkiye olarak tabiri caizse tam anlamıyla Sırat Köprüsü’nden geçiyoruz. İstanbul Sanayi Odası Türkiye’nin çok köklü kuruluşlarından biri ve bünyesinde büyük sanayicileri barındırıyor. Tabii sanayi dediğiniz zaman benim şahsi kanaatim bu ülkenin en vefakâr ve cefakâr çilekeş insanlarının meydana getirdiği bir gruptan söz ediyoruz. Türkiye, yeni bir yolun yolcusu ve yeni bir kaderin sahibi olma durumu ile karşı karşıya. Bu yol Türk milletini ilimde, teknikte, ahlakta, fazilette çok ileri götürmek isteyenlerin yolu olacak. Burada Türk sanayicisinin bulunduğu durum oldukça büyük önem arz ediyor. Yani Türkiye üretecek, üretecek, üretecek ve daha çok istihdam oluşturacak. Bunun için devletimizin, sanayicilere her türlü kolaylığı göstermek gibi bir görevi var. Maalesef yakın zamana kadar yapılan çalışmalar içerisinde rezidanslar, alışveriş merkezleri ve buna benzer hususlara çok ehemmiyet verildi. Sanayicinin durumu çok da dikkate alınmadı gibi genel bir kanaat var. İnşallah bu yeni dönemde bu kanaat değiştirilir ve ülkemizin çok hızlı ve ileri adımlar atması yolunda etkili çalışmalar yapılır. Hükümetimiz yeni sistemle beraber gerekeni yapar diye düşünüyorum. PLASTİK DÜNYA İÇİN VAZGEÇİLMEZ HALE GELDİ Plastiğe karşı olan kampanyalar artıyor neler söyleyeceksiniz? Çevre giderek daha çok önem arz ediyor, çevre kirliliği bütün ülkelerin önemli meselesi haline geldi. Ama birilerinin oluşturmak istediğini kabul edip de plastikten vazgeçemeyiz çünkü bu malzemenin alternatifi yok! Diyorlar ki ‘poşetleri kaldıralım’ insanlar file taşısın ancak hijyenik açıdan filelerin mikrop yuvası 50

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

olduğu es geçiliyor. Dolayısıyla plastiği yok saymanın mümkün olamayacağı kanaatindeyim. Plastik sadece Türkiye değil, tüm dünya için vazgeçilmez bir malzeme. Plastik sanayinin en önemli sorunları nelerdir? Plastik sanayinde elektrik konusu ve ele alınması gereken başkaca sorunlar mevcut ancak en önemli sorun Türkiye’nin Petro kimya alanında yüzde 85’lik oranla ithalata bağımlı olma problemi vardır. Doların konuştuğu bir alanda üretimde bağımlı olmak sektörü zorluyor. Plastik sanayisinin en büyük girdilerinden biri hammadde de ithalata mahkûm olan Türkiye bu konuda adım atmakta geç kaldı. 15-20 yıl önce bu alanla ilgili yatırımlar yapılabilseydi, Türkiye bugün hammadde ihraç edebilirdi. Hammadde ithalatında yurt dışına ödediğimiz rakamlar oldukça büyük.

HAMMADDE TOPTAN UCUZA ALINABİLİR Peki nasıl bir çözüm öneriniz var? Petrokimya alanına yatırımların yapılması ithalata karşı uzun vadeli ve kalıcı çözümdür. Bu yatırım adımları atılana kadarki süreçte ise İstanbul Sanayi Odamız, Eximbank veya diğer Bakanlıklar, toplu hammadde alımı için ortak hamleler gerçekleştirebilir. Herkes ayrı ayrı hammadde ithalatı yaptığından hammadde pahalıya geliyor. Oysa toplu alım yapıldığı zaman fiyatlar % 5, yüzde %10 düşebilir. Geçmişte bununla ilgili talebimiz oldu ama yeni bir çalışmanın da yapılması gerekiyor. Sonuç itibariyle bu para Türkiye’den çıkıyor, ülkemizin bütçesinden giden bir para ve dövizin de açmaz içerisinde olduğu süreçte hesabımızı-kitabımızı iyi yapmamız gerekiyor. Hammaddesini döviz ile ithal edip, ürünlerini Türk Lirası satan sektörün durumunu dikkate alarak çözüm üretmek zorundayız.


EĞİTİM SİSTEMİMİZ ÇIRAK-KALFA-USTA YETİŞTİRMELİ

Çocuklarımız, kabiliyetlerine göre daha ilkokul sıralarındayken yönünü doğru şekilde belirleyebilmeli. Ama biz bunu yapmıyoruz. Çocuk liseyi bitiriyor sonrasında ona ‘gel çırak ol’ diyoruz. Haliyle liseyi bitiren ve belli bir yaşa gelen o çocuğun çıraklık yapma gibi bir durumu olamıyor. Oysa çıraklık yaşı 12-14’te başlamalı

Sanayicinin, nitelikli personel istihdamı ile alakalı yaşadığı problemler hakkında ne düşünüyorsunuz? Eğitim sistemimiz maalesef zamanımızdan çalan bir yapıya sahip. Eskiden bizde çıraklık, kalfalık, ustalık denilen yapı vardı. Maalesef bugün bu yapıyı göremiyoruz. Eğitim sistemimiz buna çözüm üretmeli. Çocuklarımız, kabiliyetlerine göre daha ilkokul sıralarındayken yönünü doğru şekilde belirleyebilmeli. Ama biz bunu yapmıyoruz. Çocuk liseyi bitiriyor sonrasında ona ‘gel çırak ol’ diyoruz. Haliyle liseyi bitiren ve belli bir yaşa gelen o çocuğun çıraklık yapma gibi bir durumu olamıyor. Oysa çıraklık yaşı 12-14’te başlamalı. Bu anlamda eğitim sistemimizin, teknik eleman yetiştirme açısından masaya yatırılması

gerekiyor. ÇOK ÇALIŞIP, ÇOK ÜRETECEĞİZ İSO Meslek Komitesi üyesi olarak son mesajınızı alabilir miyiz? Komitemizde birbirinden değerli sanayicilerimiz, iş adamlarımız var. Bu dönemde komitelere yeni arkadaşlarımız da eklendi ve hepsi konularında muvaffak olmuş kişiler. İnşallah ileri noktalara gideceğiz kanaatindeyim. Atatürk’ün bir ifadesi var; “Çalışmadan, yorulmadan ve üretmeden, rahat yaşamak isteyen toplumlar; evvela haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini daha sonra da istiklal ve istikballerini kaybetmeye mahkûmdurlar”. Dolayısıyla bizler sanayiciler olarak çok çalışacağız, çok üreteceğiz…

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

51


Mustafa TACİR İSO Yönetim Kurulu Üyesi İSO 33. Grup Plastik Ambalaj Sanayii Komite Başkan Yardımcısı:

HAMMADDE ÜRETİMİMİZİ ARTTIRMALIYIZ Ambalaj sektörüyle ilgili komite çalışmalarınızdan söz eder misiniz? Türkiye plastik sektörünün yapısal olarak büyük sorunları var. İstanbul Sanayi Odası (İSO) 33. Meslek Komitesi olarak daha önce çalıştığımız arkadaşlarla birlikte birkaç yeni arkadaşımızı da ekibe dâhil ederek proaktif bir çalışma izleyeceğiz. İstanbul Sanayi Odası bu yeni dönemde çok daha aktif rol alma niyetinde. Özellikle İSO Meclisi içerisinde çeşitli çalışma grupları oluşturuluyor ve bu çalışma gruplarının aktif hale gelmesinden sonra hızlı kararlar alarak sanayimizin önünde bulunan sıkıntıların çözümü sağlanacak. Ayrıca komitelerin de üzerlerine büyük görevler düşmekte. İSO, 50’nin üzerinde komiteye sahip bir örgüt. Bu komiteler çok değerli ve donanımlı arkadaşlarımızdan oluşuyor. Plastik sektörünün sıkıntılarını PAGEV de yakinen takip ediyor. Bazı konularda müştereken bu konuları savunuyoruz. Genelde ambalaj sektörünün sorunları özellikle ambalaj atıklarının

52

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

ekonomiye tekrar kazandırılması noktasında öne çıkıyor. Plastik poşetler ve diğer plastik atıklarla ilgili çevresel konularla ilgili çıkışlar var. Neler söylemek istersiniz? Gelişmeleri basından da takip ediyoruz. Hem ulusal, hem uluslararası boyutta plastik karşıtı kampanyalar düzenleniyor. Bu kampanyaların çoğunlukla seçim öncesi çeşitli ülkelerde popülist politikalar olarak ön plana çıktığı görülüyor. Normal şartlarda baktığınızda plastiği şu anda ikame edebilecek başka malzemenin olmadığı açık. Plastik üretimi Dünya Petrol üretiminin yalnızca %5’ini oluşturmakta. Geri kalan %95’i dünyayı kirletmiyor mu? Her türlü plastik atıkların tekrar toplanması ve plastiğin bir ekonomik değer olduğu konusunda insanların daha çok bilgilendirilmesi gerekiyor. Toplumun ve kullanıcının biraz daha bilinçlenmesi lazım. Esnek Ambalaj sektöründeki

sorunlar nelerdir? Türkiye’deki plastik sektörünün kapasitif olarak neredeyse yarısını, ihracat ta da yine büyük bir bölümünü plastik ambalaj karşılamakta. Teknolojik olarak çok yeni teknolojiye sahip bir sektör olmasının yanında, kapasitif olarak da uluslararası boyutta çok rahat rekabet edebilir noktadayız. Katma değerli ürün anlamında tabii hammadde ile mukayese edip bir çarpanı mukayese gittiğinizde bir katma değer gibi algılanıyor ama bu proses içerisinde bir çok üretim safhasından geçiyor. Esnek ambalaj ürünler pahalı malzemeler ve işlemleri için çok hassas makineler kullanılıyor. Örneğin diğer sektörlerde 150-200 Bin Euro civarındaki makinenin bu sektörde 3.5 Milyon Euro’ya kadar çıktığını görüyoruz. Katma değer derken evet satış fiyatı anlamında ürünlerin biraz yüksek fiyatlara satıldığı gözlemleniyor ama kar marjı anlamında yüksek katma değer yarattığını da söyleyemem. İstanbul Sanayi Odası İlk 500 sıralaması da geçen ay açıklanan İkinci 500 sıralamasında fleksibıl ambalaj sektöründe olan


İSO, STK İŞ BİRLİĞİ GÜÇLENECEK firmaların cirolarını görürsünüz. Fleksibıl ambalaj sektörü ambalajın önemli bir parçası, sert plastikler ve diğer ambalaj sektörünün de tamamlayıcısı ve destekleyicisi konumunda. Özellikle yeni ihracat rakamları yüzde 50’ye yaklaşmaktadır ki; bu rakamlar gayet başarılı ve deneyimli bir sektör olduğunun da göstergesi. Fleksibıl ambalaj sektörünün, ileride çok daha farklı yerlere geleceğini ümit ediyorum. Türkiye hammadde üretiminde zafiyeti olan bir ülke. Yalnız plastiklerde değil, her türlü hammadde de yüksek oranda dışa bağımlıyız. Dolayısıyla uluslararası rekabette bütün sektörlerin güçlenmesi için hammadde üretiminin de olması gerekiyor. Yabancıların ülkemizde yatırım yapmaları noktasında beklentiniz nedir? Özellikle bu konuda daha çok lisans sahibi, uluslararası boyutta üretimi olan Ar-Ge merkezleri olan firmaların Türkiye’ye rağbet etmelerini istiyoruz. İnşallah onlar da tercihlerini Türkiye’den yana kullanırlar. Bu şartları sağlayan firmalar ülkemize geldikleri takdirde bütün sektörlerde daha katma değerli ürünleri üretme imkânına sahip olacağız. Ar-Ge anlamında daha geniş kapsamlı çalışmalar yapmak mümkün olacak. Sanayici olarak yeni dönemde devlet politikalarında ne tür çalışmalar yapılmasını bekliyorsunuz? Türkiye yeni bir sisteme geçti. İstanbul Sanayi Odası olarak bizler de, meclisimizde çalışma grupları oluşturduk; Çalışma Hayatı Grubu, Vergi Politikaları Grubu, Dış Ticaret Grubu, Pazar Denetim Kurulu, Sanayi İş birliği Kurulu gibi 14’e yakın kurulkomisyon oluşturduk. Meclis’te bu komisyonda yer alan arkadaşlarım çeşitli alanlarla ilgili olarak çalışmalar yapacaklar. Sanayicinin nerede olması gerektiği veya ihtiyaçlarının ne olduğu hususunda devletimizin yapılanmasına yardımcı olacağınızı

düşünüyorum. Buradan çıkacak raporlar önemli olup, hem Türk sanayisi için hem de devletin yapılanması hususunda önemli veri olacak. Tabii ki sivil toplum örgütleri önemli. Zaten sivil toplum örgütleri devlete çok sıcak bakıyorlar. Bu konuda PAGEV de gayet aktif, başarılı bir sivil toplum örgütü olarak dikkat çekiyor. İstanbul Sanayi Odası olarak bizlerin, sivil toplum örgütleri ile daha çok dirsek temasında olmamız etkili sonuçlar doğuracak. İstanbul Sanayi Odası yeni yönetiminin, yeni dönemde; sivil toplum örgütleri ile iç içe çalışmalar ve projeler üretme niyetinde olduğunun altını çizmek istiyorum. Sanayici kimliğinizin yanı sıra, STK’larda da aktifsiniz. Bu yoğunluğun zorlukları ve keyifli yanları nelerdir? Bu çalışmalara gönül verenler olarak elbette sorumlulukların getirdiği bir takım zorlukları var. İşin profesyonel tarafı olsa da, şahsen ben bunu vatan görevi olarak görüyorum. Nasıl ki askerlik yapıyorsak, belli bir dönem de STK’larda bu görevler bizlere tevdi edildiğinde ülkemiz için, üretim ve istihdamı artırmak için görevden kaçmamak gerekiyor. Yoksa burada bir beklenti içerisinde değiliz. Birikimlerimizi bizden sonraki arkadaşlarımıza aktarmak durumundayız. Özellikle birikimli arkadaşlarımızı bu mecralarda hizmet etmeye davet ediyoruz. KÜÇÜK FİRMALAR GÜÇ BİRLİĞİYLE BÜYÜMELİ İş dünyamıza vermek istediğiniz mesajınız var mı? Özellikle meslektaşlarıma bol kazanç, sağlıklı ve afiyetle kazasız-belasız çalışmalar diliyorum. Sektörümüzde ufak işletme sayısı son derece fazla olup sektörün rekabet gücünü arttırma adına mümkün olduğu kadar küçük ve orta işletmelerin kendi içinde birleşmesini veya proje partnerliği ile ortak bir sermaye oluşumu içerisinde

girmeleri, stratejik ortaklıklar yapmaları sektörü daha da güçlü kılacaktır. Eninde sonunda bu birleşmelerin yakın zamanda olmasa bile orta vadede olacağına inanıyorum. Sonuçta bu kaynaklar hepimizin. Ülkemizin kaynaklarını doğru kullanarak geliştirmenin önemini de anlamamız gerekiyor. Her biri gayet tabii ki bir alın teri ile var olmuş yapılar, insanlar kendi alın terlerinin kıymetini çok daha iyi biliyorlar. Artık dünya biraz da paylaşım ekonomisine dönüyor. Bireysel güçlerin çok da bir şey ifade etmediği dönemdeyiz. Birlikte hareket etmenin sektörü daha da güçlendireceğine inanıyorum. Gözlemlediğim konulardan bir tanesi de şu; kapasitif olarak büyük bir kapasiteye sahibiz ama plastik sektörü kapasite kullanım oranlarının maalesef düşük olduğunu görüyoruz. Özellikle fleksibıl sektöründe. Dolayısıyla burada kaynaklar israf edilmesin diyorum. Mümkün olduğu kadar ve üretebileceğimiz kadar yatırım yapalım. Bunları iyi planlayalım şu anda bir arz fazlası söz konusu. Bu da doğal olarak kaynakların israfına sebep oluyor. Meslektaşlarımın bu konuya hassasiyetle dikkat etmesi gerekiyor diye düşünüyorum. PAGEV’E TEŞEKKÜR En önemli konulardan biri de insan kaynağıdır. Bu alanda sürdürdüğü çalışmalardan dolayı PAGEV’e teşekkür ediyoruz. PAGEV Mesleki ve Teknik Anadolu Liseleri, sektörün eleman ihtiyaçlarını gidermek amacıyla kurulmuş önemli eğitim kurumlarıdır. Bunları daha da arttırmamız lazım. Sektörün insan kaynağı ihtiyacının; kısa, orta ve uzun vadede somut rakamlarla tespit edilmesi ve bu rakamlar ışığında çalışmalar yapılmasının da kaynakları doğru kullanma noktasında gerekli ve önemli olduğunu düşünüyorum.

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

53


Aydın AĞAOĞLU İSO 33. Grup Plastik Ambalaj Sanayii Komite Y. Üyesi

PLASTİK ÜRÜNLER HAYATIMIZI KOLAYLAŞTIRIYOR yanına, çevre konusunda da PAGÇEV gibi bir kuruluşla faaliyete geçmesi hepimizi mutlu etmiş ve gururlandırmıştır.

Yeni dönemde Komite olarak hangi konulara eğileceksiniz? İSO Komite çalışmalarında en çok üzerinde durduğumuz husus tam rekabet ortamının sağlanması ve bu tam rekabet ortamı ile birlikte fiyatların tüketiciye en uygun şekilde ulaşmasıdır. Sonuçta sanayici, tüketici için üretim yapıyor. Üretilen ürünlerin, en yüksek kalitede, en ekonomik fiyatlarla piyasaya sürülmesini sağlamak Sanayi Odamızın öncelikli görevlerinden biridir. Tabii ki burada önemsediğimiz diğer bir unsur da, sürdürülebilirliktir. Bu yüzden sorumlu sanayi olarak çevreye önem veren faaliyetler içerisindeyiz. Gerek enerji, gerekse

54

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

atık yönetimi öncelikli meselelerimiz arasında değerlendirilebilir. Çünkü her atık aslında bir ekonomik değerdir. Dolayısıyla bunun tekrar ekonomiye kazandırılmasının yanı sıra çevreye olan yararı da göz önüne alınarak atık yönetimini göz ardı etmemiz gerekir. Nitekim kurucularından olmaktan onur duyduğum PAGEV’in, PAGÇEV isimli kuruluşu ortaya çıkararak böyle bir kuruluşun faaliyetine önayak olması kayda değerdir. Ülkemize çevre ekonomisi açısından yararlı bu kuruluşu kazandırmak suretiyle bizim görüşümüz ile de paralellik sergilemekte. PAGEV’in eğitim alanında yaptığı yararlı çalışmaların

PLASTİKLER ÇEVRE DÜŞMANI DEĞİLDİR Plastikle ilgili bazı çevrelerce sunulan yanlış algıya ilişkin neler söyleyeceksiniz? Geri dönüşüme ilişkin başarılı çalışmalar yürüten PAGÇEV’i desteklemek geleceğimizi iyileştirmek, desteklemek ile eşdeğerdir. Plastikler çevre düşmanı değildir. Plastik günah keçisi ilan edildi. Oysa plastik, sadece ambalaj da değil, inşaat, otomotiv, beyaz eşya ve birçok sektörde vazgeçilmez bir malzemedir. Plastiğin ambalajlamada kullanılması ile ilgili olarak ortaya konan tespitler aslında hani bir zamanlar bir Milli Eğitim Bakanı şu okullar olmasa ben maarifi ne güzel idare ederdim demesi gibi ironik bir durumdur. Plastik olmasa, plastik ambalaj olmasa, çevre ne güzel tertemiz olur gibi anlamsız bir yaklaşımdan farklı değildir. Tek sorun atık yönetiminin doğru işlemesidir. Konunun başında da ifade ettiğim gibi Sanayi Odası Meslek Komitesi olarak atık yönetimine önem veriyoruz. Yani bu atıkları tekrar değerlendirirsek plastiğin bir nimet olduğunu toplum olarak da göreceğiz.


Plastik ürünlere karşı yürütülen karalama kampanyası anlamsız diyorsunuz öyle mi? Basit bir örnekle insanlığın en temel ihtiyaçlarından elektrik. Parmağını elektrik prizine sokan insan ölebilir. Bu ihtimale karşın ‘elektriği kesin’ diyebilir miyiz!? Burada esas olan elektrik prizine parmak sokmamayı öğretmek yani bunu engelleyecek tedbirleri almak zorundayız. Tembellik ederek plastik ambalajı yasaklamak çözüm değil. Ayrıca alternatifleri de çok pahalı ve çevreye zararlı. Benim ülkemin kıt kaynaklarını en iyi şekilde değerlendirmek yerine, kıt kaynakları en pahalı şekilde kullanmaya yönelmek hiçte akılcı değil. Bu nedenle yasakçılık yerine akılcılığı ortaya koymalıyız. Akılcı olarak bu ambalaj atıklarını rastgele atılmamasını önleyecek tedbirleri

geliştirmeliyiz. Bence bu konuda bilinç eksikliği de var. Yani plastiğin kolayca çevreye atılması, çöp haline getirilmesinin bir sebebi fiyatının düşük olması ise bir diğer sebebi de bilinç eksikliğidir. Atık pilin ekonomik değeri nedir? Sıfırdır… Ama ben evimde çıkan atık pilleri bitmiş tükenmiş bataryaları çöpe atmıyorum Çünkü ben de o bilinç yerleşti ve biriktiriyorum. Şayet akmışsa da plastik bir poşete koyuyorum ve pil atık kutusuna yerleştiriyorum burada çözüm olarak ne var ne olabilir diye düşündüğümde Almanya’da karşıma çıkan etkili bir çözüm aklıma geliyor. Bir küçük data bank dediğiniz cep bilgisayarı pili almak için büfeye gittim. Oradaki satıcı bana pil vermedi. Kullanılmış pilini sök bana ver, ben sana yeni pil vereyim dedi. Ne yapacaksın eski pili dediğimde yeni

pilleri satarken, eski pilleri toplayarak usulüne uygun imha edilmesini sağlıyorum cevabını aldım. Dolayısıyla aranırsa çözüm bulunur. Siz yarın fırtına çıkacak, yıldırım düşecek benim bölgeme endişesi yaşıyorsanız, huzurlu olabilir misiniz? Mümkün değil. Dolayısıyla geleceği anlayacağız, elimizden gelen aklımızı kullanacağız bilincimizin yettiği tedbirleri alacağız. Ondan sonra Allah’a emanet edeceğiz. Oysa şu anda biz elimizdeki atıkları rastgele sokağa fırlatıyoruz ve diyoruz ki plastik çevreyi kirletti. Allah’ın bize nimetlerinden olan plastik ürünlerin gelişimini sağlamalı, en iyi şekilde insanlığın hizmetine sokmalıyız. Ayrıca hizmetine sunduğumuz insanları da bilinçlendirilmeli ve plastiklerin tekrar dönüşümüne katkı sağlamalarına ön ayak olmalıyız.

Plastik ürünler inşaattan, otomotive, sağlıktan, gıda sektörüne kadar hayatımızın her alanında kullanılıyor

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

55


Ömer KARADENİZ / İSO Meclis Üyesi İSO 35. Grup Plastik Hammaddeleri ve Plastik Enjeksiyon Mamulleri Sanayii Meslek Komitesi Başkanı

BİRLİKTEN KUVVET DOĞAR Önemli çalışmalar yaptığınız İSO’da yeni döneme dair hedeflerinizi paylaşır mısınız? İstanbul Sanayi Odası ve öncesinde sivil toplum kuruluşlarında çok eskiden beri çalışma içerisindeyim. Sivil Toplum Kuruluşlarında görev almam Umum Plastik Sanayicileri Derneği ile başladı. Bir dönem plastik sektörünün tek temsilcisi vardı. Şu anda bizim sektörümüzde en eski sivil toplum kuruluşu daha sonra Plastik Sanayicileri Derneği adını aldı. O dönemlerden beri sivil toplum kuruluşlarında çalışmalar sürdürüyorum. Eski dönemlerde Umum Plastik Sanayicileri Derneği’nin önemi daha farklıydı. Petkim nezdinde sektör için yapılacak her bir işlemin bir görüşmenin büyük yankı getirdiğini bütün sektör görmekteydi. Tirajı çok yüksek olan bir gazeteye Petkim ile yapılan bir görüşme sırasında şikâyetimizi dile getirdiğimizde tam sayfa bir yayınla beraber gazetede Petkim’e çatan bir üslup kullanılmıştı. Etki alanımız oldukça güçlüydü. Dolayısıyla sivil toplum kuruluşlarının önemi bugün olduğu gibi geçmişte de büyüktü. Birçok insan, bu dernek ne yapıyor? Bu vakıf ne yapıyor? şeklinde konuşuyor ancak işin aslının böyle olmadığını en iyi bilenlerdenim. STK’LAR İLE ÇÖZÜM DAHA KOLAYDIR Plastik sektöründeki herhangi bir firmamız sorun yaşadığında, çözümü tek başına bulabiliyor mu? Çok zor... Tıpkı savaşa yalın ayakla girmek ile savaşa tam teçhizatlı silahla girmek gibidir tek başına bir firmanın çözüm araması veya STK ile güç birliği yapılıp çözüm bulunması meselesi. Derneklerimiz, vakıflarımız ve genel anlamda tüm STK’larımız firmalarımız için büyük şanstır, güçtür aynı zamanda. Bu anlamda tüm firmalarımızın, STK’ların sektörel sorunların çözümünde önemli bir misyon yüklendiği bilincini taşıması gerekiyor. Birlikten her zaman kuvvet doğar, birlik içerisinde 56

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

hareket etmezseniz sonucu almakta zorlanırsınız. STK’LAR ARASI ENTEGRASYON ŞART Sivil toplum kuruluşlarının önemine değinmişken buna bir de, STK’lar arasında entegrasyon olması gerektiği meselesini eklemek istiyorum. Sivil Toplum Kuruluşlarının kendi aralarında ortak çözüm üretme konusunda fikir birliği içerisinde olmaları şart. Bakın kavga hiçbir sivil toplum kuruluşuna bir şey kazandırmadığı gibi üyelerinin tamamına zarar verir. Onun için her zaman şunu söylüyorum; beraber, birlikte kol kola olmamız lazım. Farklı fikirler her olur ama müşterek faydalarda ortak hareket etmek her zaman sektörün menfaatine sonuç doğurur. İSO SANAYİCİLERİMİZİN HİZMETİNDEDİR Dünden bugüne İSO’da hangi görevlerde bulundunuz? 90’lı yıllardan beri İstanbul Sanayi Odası içerisindeyim. Bir dönem

İstanbul Ticaret Odası’nda da görev aldım. İTO’da 1994 yılından itibaren çeşitli komitelerde ve daha sonra da meclis üyesi olarak yer aldım. 2000’li yılların başından itibaren ise Sanayi Odası’na dönüş yaptım. İstanbul Sanayi Odası önemli bir kurum. Türkiye’nin üretiminin yarısını İstanbul Sanayi Odası üyeleri yapıyorlar. İSO Türkiye’nin en önemli STK’sı ve lokomotifidir. Üyelerimiz, üretimin arttırılması için hiçbir şekilde geri durmasınlar. Bizler, İSO üyelerinin haklarını korumak için buradayız. Benim telefonum 24 saat açıktır. Her zaman üyelerimize şunu söylüyorum hangi sıkıntınız var ise beni arayın. Biz imza atmak için buraya gelmedik, sizin sıkıntınızı Bakanlıklara, bürokratlara iletmek için varız. Sektör mensuplarımıza şunu söylemek istiyorum sıkıntılarını bireysel çözmeye kalkmasınlar. Sivil Toplum Örgütleri olarak bizlere başvursunlar, sorunlarını ifade etsinler çözüm mutlaka bulunulacaktır.


UÇAKTAN OTOMOBİLE HER YERDE PLASTİK VAR İSO’da plastik meslek komitesi sayısı arttı. Bu ihtiyaç nereden doğdu? En başta beri bu şekilde olması yönünde en çok mücadele veren insanlardanım. Bunun sebebi de şu; daha önce NACE kodlamaları sebebi ile plastik sektörünün İSO’da temsilcilerinin sayısı çok değildi. Halbuki son döneme gelirken biz epey mücadele verdik bir önceki dönemde ve bu sayıda ilerleme kaydettik ve son dönemde de bunu daha da artırmak istedik. Plastik sektörünün İSO’da daha önce 12 olan temsilci sayısı 17’ye çıktı. Meclisteki temsilci sayısı 5’ten 7’ye yükseldi. Bugün plastik sektörü İSO içerisinde çok önemli bir konuma sahip. PLASTİK SEKTÖRÜ POŞETTEN İBARET DEĞİL! Komite çalışmalarınızda yapacağınız çalışmalar nelerdir? Plastik sektörü ekonomiye katkı sunan büyük bir sektör. Ama ne hikmetse son zamanlarda çevresel faktörlerle ilgili nokta üzerinde ısrarla duruluyor. Özellikle belli sektörlerin

kaşıması ile beraber plastiğin hep olumsuz yanları gösteriliyor. Oysa plastik sektörü teknolojik anlamda dünyada son derece ileri giden bir sektör. Bugün uçağın motorunun pistonu dahi plastik sektörünün gelişmesi ile birlikte insan taşımacılığında kullanılıyor. Ameliyatlarda kalp stentlerinde plastik kullanılıyor. Bütün bunlar görmezden gelinip ‘poşet çevreyi kirletiyor’ deniyor ama artık poşetlerde bile biobozunur malzemeler kullanılıyor. Yani bu poşetler doğada çözülüyor. Ancak buna rağmen toplum yanlış yönlendirilmek isteniyor. Bazı sektörler özellikle bunun üzerine giderek Türkiye’de plastiğin kullanımını azaltılmaya çalışıyorlar. Biz olayın farklı bir noktasındayız. Bugün dünyada havacılık sektörünün önemli markaları Airbus ve Boeing, plastik sektöründeki gelişim ile harcadığı yakıtı ciddi oranda düşürdü. Uçaklarda kullanılan plastikler sayesinde hafifleyen uçaklarda hem harcanan yakıt azaldı, hem karbon salınımı düştü. Aynı şekilde

otomobillerde de kullanılan plastik parçalar gitgide artıyor ve burada da yakıt tüketimiyle birlikte karbon emisyonu azalıyor. Böylece doğal kaynakları verimli kullanmış oluyoruz. Öte yandan estetik ve kullanışlı plastik profil üretimleri var. Sağlıklı bir profili 50 yıl değiştirmezsiniz ama oraya siz ahşap profil koymaya kalkarsanız ömrü ancak 3-5 sene olabiliyor. Ahşap profiller biliyorsunuz ağaçlardan üretiliyor ve ormanlarımız yok ediliyor. Dolayısıyla plastik sektörü sürekli güncel tutulması gereken önemli bir sektör. Birçok sorunu var ama onların hepsini biz günün koşullarına ve durumuna göre yeniden masaya yatırıyoruz ve yeni baştan o konularla ilgili sektör mensuplarıyla yaptığımız istişareler ile çözüm üretiyoruz. İSO meclisi ve yönetimimizle önemli kararlar aldık. Yeni dönemde yapılan iki toplantıda komitelerin önemli olduğunun altını çizdik ve bu dönemde sektör içerisinde yer alan tüm sivil toplum kuruluşları ile daha yakın çalışmaya karar verdik.

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

57


Celal ALTAN / İSO Meclis Üyesi - Meslek Komitesi Üyesi

PLASTİKTE AVRUPA’NIN EN BÜYÜK 2. ÜRETİCİSİYİZ

İSO Meclis Üyesi ve Meslek Komitesi Üyesi bir sanayici olarak plastik sektörüyle ilgili değerlendirmenizi alabilir miyiz? Türkiye’deki plastik sektöründe faaliyet gösteren yaklaşık 10 bin KOBİ niteliğinde firma mevcut. Sektörümüz yıllar içinde sürekli büyüyerek, plastik mamul üretiminde dünyada bugünkü yerini almayı başardı. Türkiye, dünyada 6., Avrupa’da ise en büyük 2. plastik üreticisi konumunda. Yıllık 9-10 Milyon ton arasında üretim yapan bir potansiyele ulaştık. Plastik sektörümüz yerli hammadde üretiminin yeterli olmamasından dolayı 2017 yılı sonu itibariyle ihtiyaç duyduğu hammaddenin % 80’ninden fazlasını ithalatla karşıladı. 2017 yılı hammadde

58

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

ithalat miktarı 7.2 milyon ton, değer olarak 10,2 milyar dolar olarak gerçekleşti. Buna karşın plastik sektörünün direkt ve dolaylı olarak ihracat değeri 12 milyar doları buldu. 2017 yılında 1.24 milyar dolar dış ticaret fazlası oluştu. Oysa katma değeri yüksek ürünler ile bu rakamların çok daha üzerine çıkabilecek bir potansiyele sahibiz. Plastik sektörünün en önemli ihtiyacı nedir? Türkiye, plastik sektöründe daha da büyümek için Ar-Ge ve İnovasyon (yenilik) konularında altyapısını gözden geçirmeli. Ekonomik büyüme ve ihracattaki artış ile birlikte iç pazarımız sürekli büyümeye devam ediyor. Ancak plastik işleme kapasitesini sürekli arttıran ve devamlı büyüyen

sektörümüzün hammadde sorunu da eş zamanlı olarak büyüyor. Bu anlamda Adana Yumurtalık Serbest Bölgesinde; 1 milyar dolarlık Petrokimya yatırımı ile ilgili çalışmalar devam etmekte olup, PP (Polipropilen) ithalatının %25’ ini oluşturması bakımından bu yatırım oldukça önemlidir. Türkiye’de bu yatırımlarının artarak devam etmesi zorunludur. Plastik sektörü olarak; Otomotiv, Beyaz eşya, Ambalaj ve İnşaat gibi sanayi kollarında mühendislik plastiklerinin de payı çok yüksek. İfade ettiğim üzere Türkiye’de plastik sektörü % 80 hammadde ithal etmekte bunun nihai ürün içindeki payının %50 - %60’ın üzerinde olduğunu düşündüğümüzde maliyetlerimizi doğru olarak yönetmek son derece önemlidir.


“KONTROL YOKSA ZARAR VAR” Size göre sağlıklı büyümenin formülü nedir? Plastik sektörünün sağlıklı büyümesi için nihai ürünün meydana gelmesini sağlayacak doğru planlama yapısının kusursuz ve sistemin izlenebilir şekilde kurgulanmasını sağlayacak tedbirlerin alınması gerekiyor. Bunu sağlayabilmek için ise günümüz bilgi teknolojilerinden yararlanarak Ar-Ge çalışmaları ve İnovasyonu ön plana çıkarmak lazım. Şu ana kadar üretim ağırlıklı olarak konuyu irdeledik ancak bu işin birde finansman boyutu var. Ülke koşulları göz önüne alındığında; kurdaki artış ve dalgalanmalar, enflasyon ve reel faizdeki artışlar, siyaset iklimin piyasalara direk etkisini düşündüğümüzde, finans yönetiminin nasıl yapılacağı çok önemli. Firmalar bir yandan işletmenin yaşayabilmesi için kaynaklarını doğru yönetmek ve ileriye dönük yatırımlarının

finansman maliyetini hesaplamak, diğer yandan ileriye dönük doğru kararlar almak durumunda. Günümüz rekabet koşullarında bunu işletme sermayesi ile öz kaynaklarla yapmak zor. Bunu başarabilen firma sayısını artırmak gerekiyor. Yeni kaynak arayışı içindeki firmalar; bir taraftan bankaların kapısını çalarak yüksek faizli borçlanma yoluna gidiyor ya da yerli-yabancı ortak arayışı içine giriyor. Bu noktada devletin, girişimciler için destekleyici ve teşvik edici kararları hız kesmeden sürdürmesi önem arz ediyor. ZAMAN EN ÖNEMLİ KAYNAKTIR Rekabetçi ortamın geliştirilmesi hususunda vasatın üstüne çıkılması gerekli olup, üretim araçları ve ilgili teçhizatları standart üstü koşullarda iyileştirmesi lazım. İstihdamla ilgili nitelikli eleman konusunun da geniş kapsamda ele alınması önemli. Hukuki

konularda da sanayicimiz zaman zaman potansiyel suçlu gibi muamele görmeye devam etmekte. Ayrıca, yeni trendlerde sanayinin endüstri 4.0 evresinde artık klasik-standart üretim metotlarıyla uzun ömürlü olamayacağının gerçeğini iyi görmesi lazım. Paylaşmakta faydalı olacağını düşündüğüm başlıklar; Değişim ve Gelişim… Otomasyon ve proses geliştirme gibi konularda, anahtar tesliminden ziyade, ekibimizin eğitilip geliştirme ve dijitalleştirme noktasında projelerde yer alması daha ekonomik daha da verimli olduğunu yapılan çalışmalar göstermiştir. Bu çerçeveden bakılması önemli ve gereklidir diye düşünüyorum. Son söz olarak da Peter Drucker’in önemli bulduğum biz sözünü yinelemek isterim; “Zamanımız en önemli kaynaktır, iyi yönetilemez ise kalan hiçbir şey iyi yönetilemiyor demektir”. P

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

59


MAKALE BARBARA SCHULZ

ALMANYA’NIN ÇIRAKLIK BAŞARISININ ARKASINDA NE VAR? Almanya’nın çıraklık anlayışı sık sık diğer ülkelerce kopyalanarak uygulanmakta ancak istenen başarıya nadiren ulaşmakta. Başarının sırlarından biri ülkenin mesleki eğitim mirasında ve “mesleki” ibaresinin kötü bir sözcük olmamasında yatmakta. 18 yaşında bir çırak olan Niklas, Aichach Almanya’da bulunan Deckerform’s kalıp atölyesinde derin delik delme makinesini kullanıyor. Genel Müdürü Anna Tschacha, eğitiminin daha ilk yılında olmasına rağmen genç çırağın makineyi kendi başına kullanabilecek düzeyde yeterli mekanik işleme becerisine sahip olduğuna inanıyor. Niklas “Teknik üniversitemizde işi staj yoluyla öğrendiğim için endüstriyel makinist olmak istedim. Arkadaşlarımın çoğu, üretim alanında bir iş öğreniyor çünkü bu saygın bir meslek. Arkadaşlarım bana Deckerform’dan bahsederek mesleki eğitim şirketi olarak tavsiye ettiler. Üstelik evimden sadece 10 dakika uzaklıkta. Kariyerime burada başlama kararımdan hiç pişman olmadım çünkü şirket yönetimi, çıraklar da dâhil her çalışanı destekliyor ve teşvik ediyor.” diyor. Niklas, şu anda bu 80 kişilik güçlü şirkette makinede işleme, alet yapımı, ürün tasarımı ve proje yönetimi konularında eğitim alan 15 çıraktan biri. 1992 yılında yaklaşık 35 çalışanı ile Deckerform Üretim Sistemleri olarak kurulan kalıp atölyesi, uluslararası alet

ve kalıp yapımı dünyasının önde gelen oyuncularından biri haline geldi. Genel Müdürler Rosemarie Linzmeier-Tschacha, Anna Tschacha ve Franz Tschacha, plastik ürün geliştirmenin kendileri için bir tutku olduğu, istekli ve yüksek vasıflı çalışanların her zaman en iyi performansı sunduğu sloganının daima arkasında duruyorlar. Çıraklar Büyüme Potansiyeli Sağlar Deckerform’un çalışanlarına yatırım yapması kesinlikle neticesini veriyor çünkü birçok şirket için vasıflı personel bulmak hiç kolay değil. Bu durum özellikle Almanya’da gençlerin işsizlik oranının (15-25 yaş arası için) en düşük olduğu Baden Württemberg ve Bavaria (Bavyera) eyaletleri için geçerli. Mart 2018’de (Daimler Chrysler, Bosch, Porsche ve diğer birçok büyük şirketin bulunduğu) Baden Württemberg’de bu yaş grubundaki kişilerin sadece %2,5’i işsiz iken Deckerform’un bulunduğu Bavyera’da %2,7’si iş arıyordu. Mart 2018’de, Almanya’da 15-24 yaş arasındaki gençlerin işsizlik oranı %4,8’dı.

Deckerform Genel Müdürü Anna Tschacha’ya göre bu bilginin yayılması ve gençlerin çeşitli mesleki eğitim fırsatları ve mevcut meslekler konusunda eğitim alması önemli. 1992 yılında yaklaşık 35 çalışanı ile Deckerform Üretim Sistemleri olarak kurulan kalıp atölyesi, uluslararası alet ve kalıp yapımı dünyasının önde gelen oyuncularından biri olarak şu anda 80 kişilik güçlü şirketinde 15 çırak yetiştirmektedir.

60

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146


Kalıp atölyesi Deckerform’da (Aichach, Almanya) çalışan genç bir çırak olan Niklas “Teknik üniversitemizde işi staj yoluyla öğrendiğim için endüstriyel makinist olmak istedim. Arkadaşlarımın çoğu, üretim alanında bir iş öğreniyor çünkü bu saygın bir meslek.” diyor.

Bu oran, tüm üye ülkeler arasında işsizlik oranının %15,9 olduğu Avrupa Birliği’nde görülen en düşük işsizlik oranıydı. Sonuç olarak Deckerform gibi çoğu şirketin büyüme ve inovasyon potansiyelini güvenceye alacak uzun vadeli iyi yetişmiş işçi tedarikini karşılamak için çırak almaktan başka bir seçeneği yok. Bununla birlikte diğer ülkelerdeki birçok küçük ve orta büyüklükteki işletme (KOBİ), çırakların çıraklık dönemlerinin sonunda kazandıkları yeteneklerle birlikte işletmeden ayrılacağından korkuyor. Oysa Alman şirketleri bu korkuyu paylaşmıyor çünkü çırakların çoğunluğu işlerinde kalıyor. Peki, Almanya’nın farkı ne? Almanya’nın çıraklık anlayışını kopyalamak neden bu kadar zor görünüyor? Bu soruyu cevaplamak için üretimin Almanya’daki gençler arasında Amerika da dâhil diğer birçok ülkeye nazaran neden daha cazip olduğunu aydınlatmak gerekiyor. Hikâyenin bir kısmı tarihsel ve kültürel unsurlar içeriyor. Almanya’nın sanayi gücü, birçoğu 19. yüzyıla kadar uzanan ve genellikle yukarıda bahsedilen Deckerform örneğinde olduğu gibi küçük kasabalarda faaliyet gösteren aile işletmeleri üzerine kurulmuştur. Bu aile işletmeleri uzun vadeli planlar yapmakta, kaliteleriyle gurur duymakta ve kendilerini yerel topluma karşı sosyal yükümlülük sahibi olarak görmektedirler. Bu şirketler, 1945’ten sonra savaşın tahrip ettiği bir ülkeyi yeniden inşa etme ihtiyacının bir sonucu olarak ekonominin patlamasıyla birlikte on yıllar içinde gelişti. Üstelik birçok

şirket kısa vadeli hedeflere ulaşmaya çalışırken Almanlar ürünlerinde onları bu alanda lider kılacak küçük iyileştirmeler yapmaya yoğunlaşabildiler. Ve ayrıca devlet desteği de söz konusu. Bu desteğin kilit ayaklarından biri, kamu tarafından finanse edilen bir araştırma kuruluşu olan ve aksi takdirde maliyeti engelleyici bulabilecek şirketler için uygulamalı bilimi olanaklı kılan Fraunhofer Gesellschaft tarafından sağlanıyor. Mesleki Eğitime Önem Verin Hikâyenin bir başka kısmı ise Almanya’da olağanüstü bir üne sahip olan mesleki eğitimi içeriyor. Çıraklara yönelik akademik çalışmalar ve iş başı eğitimlerle birleştirilen mesleki eğitime verilen değer, tüm dünyada takdir ediliyor. Almanların iş-eğitim modeline alışkın olmaları, diğer ülkelerin mesleki eğitimin değerine yönelik kuşkular gibi bu modeli benimsemede karşılaşabilecekleri zorlukların bir kısmını maskeliyor. Çıraklık, kolej veya üniversitelere gerçekten saygın ve değerli bir alternatif olarak neticesini veriyor. İş başında “öğrenme ve kazanma”, öğrencilere ezici bir borç yükü getiren eğitime cazip bir alternatif. Niklas “Öğrenmek için para alıyoruz, harika değil mi? Çok az borçla ya da hiç borca girmeden eğitim alıyoruz.” diyor. Öte yandan Deckerform gibi işverenler, üretkenliği ve kar hanesini arttırdığı kanıtlanmış vasıflı işçilerden oluşan bir işgücü kazanıyor. Bu bir kazan-kazan. PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

61


MAKALE

Aynı durum Hofmann Innovation Group (Lichtenfels, Almanya) bünyesinde Mekatronik alanında çırak olan çalışan Anna-Lena Amon için de geçerli. Almanya’da faaliyet gösteren birçok KOBİ gibi bu alet ve kalıp yapım şirketi de çalışanlarının yaşadığı ve çalıştığı toplumlara karşılığını vermenin önemli bir kurumsal sosyal sorumluluk olduğunu biliyor. Örneğin Hofmann, Kızlar Günü (Girls Day) olarak bilinen bir eğitim programına iştirak ediyor. Her yıl Almanya’nın üretim ve teknoloji şirketleri, 12-16 yaş arası genç kızların çeşitli teknik ve mesleki kariyer alanlarında eğitim alacakları bir kariyer gününe ev sahipliği yapmaya davet ediliyor. Kızlar Günü önemli bir işe alım felsefesine dönüşerek kadın katılımcıları daha az yer aldıkları mesleki eğitim ve teknik alanlardaki kariyer fırsatlarını yakalamaları için cesaretlendirmekte ve motive etmektedir Anna-Lena “Realschule’de [Almanya’da çıraklık eğitimi ve mesleki yeterlilik için öğrencileri hazırlayan ortaokul] zorunlu stajların yanında benim için hangi mesleki eğitimin doğru olacağını öğrenmek için Kızlar Gününe katıldım. Hofmann ve ofisler gibi bakım tesisleri, imalat şirketlerinde farklı şeyler denedim. Hofmann’da çıraklık eğitimi için en uygun ve pratik olanın teknik bir meslek olacağını gördüm. Bu nedenle şirkette kalarak Mekatronik alanında çıraklık eğitimine başladım.” diyor. Ayrıca, Çıraklık eğitiminin ilk yılını neredeyse tamamen eğitim atölyemizde geçiriyor, tornalama ve frezeleme pratiği yapıyoruz. Ardından pnömatik biliminde temel eğitim alıyor ve örneğin akülü tornavidalarla çalışmayı, diş kesmeyi veya frezeleme ve tornalama ile çekiç yapmayı öğreniyoruz.” diye belirtiyor. “Ama Hofmann’ın iş konusunda bize öğrettikleri dışında şirketi asıl cazip kılan her sabah işe gitmemizi sağlayan genel atmosferi. Burası insanların sizi önemsedikleri ve belli işler konusunda en başından beri sorumluluk almanıza izin verdikleri bir aile şirketi.” Staj, İlk İtici Güçtür Mayer Feintechnik (Gottingen, Almanya) bünyesinde endüstriyel işlemede genç bir

62

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

çırak olan Jonas Kluge, staj yoluyla mesleğe girenlerden. Jonas, okulun ardından çıraklık eğitimine başlamadan önce seçmiş olduğu işi “bir yıllık çıraklık” olarak adlandırılan bir süreçle “test etmeye” karar vermiş. Jonas bu konuya ilişkin olarak “Bu, Almanya’da yaygın bir uygulama. Düzenli çıraklık eğitimine benzer şekilde iş yükünüzü ve sorumluluklarınızı belirleyen bir yıllık bir sözleşme yapıyorsunuz. Berufsschule’ye giden çıraklara katılıyor ve sosyal sigortanın yanı sıra az bir maaş alıyorsunuz.” diyor. Çıraklar ayda 750-1000 euro arasında maaş alıyorlar. Bu büyük bir kazanç olmasa da bir meslek öğrenip okula giderken geçimini sağlamak için yeterli bir meblağ. Almanya’da 350’den fazla meslek, resmi olarak eğitim mesleği olarak tanınırken lise mezunlarının yüzde 60’ından fazlası düzenli olarak çıraklık sistemine katılıyor. Çünkü Almanya’nın işgücü piyasası, belirli bir meslek konusunda eğitim alan işçilere değer veriyor. Niklas “Bu ikili eğitim programının çalışma şekli, öğrencilerin işverenlere çıraklık için doğrudan başvurmalarıdır.” diyor. Deckerform gibi şirketler çıraklarını genellikle gazete reklamları, ticari fuarlar, iş fuarları ve Sanayi ve Ticaret Odasının (lHK) çeşitli fuarlarına katılım yoluyla işe almaya çalışıyor. Anna Tschacha’ya göre bu bilginin yayılması ve gençlerin çeşitli mesleki eğitim fırsatları ve mevcut meslekler konusunda eğitim alması önemli. Kaç kişi 15 yaşında bir alet yapımcısının veya kalıp üreticisinin ne yaptığını bilir? Şüphesiz ki çok az kişi.

Takım tezgâhı üreticisi Grob (Mindelheim, Almanya) her yıl 100 yeni çalışanı istihdam ediyor ve teknik kariyere ilgi duyan doğru öğrencileri bulmak için yerel okullarla yakın iş birliği içinde çalışıyor.


Çocukları Küçük Yaşta Teşvik Edin Sonuç olarak gençleri daha küçükken geleceklerini düşünmeye teşvik etmek önemli. Birçok öğrenci “Abitur” denilen yüksekokullara (üniversiteye girmek için gereken A seviyesine eşdeğer nitelik) hazırlık amacıyla 10 yaşında Gymnasium olarak bilinen liseye devam ederken diğerleri 14-15 yaşlarında çıraklık veya uzman meslek okullarını seçmeden önce mesleki eğitim okullarına giderler. Okula giden tüm çocukların (ilgili eyalete bağlı olarak) 14 yaşından itibaren farklı şirketlerde zorunlu staj yapmaları gerekmektedir. Zorunlu stajlar iki ila üç hafta arasında sürer ve yerel şirketlerde gerçekleştirilir. Öğrenciler ayrıca birebir tavsiye ve rehberlik için kendi bölgelerindeki bir kariyer danışmanını ziyaret edebilirler. Pek çok çocuğun Almanya’da mühendislik ya da imalat alanında bir kariyere başlama kararı almasının bir nedeni, bunun değerli bir meslek olması ve yerel şirketlerin bu bilginin yerel halk arasında daha da yayılmasında rol oynamasıdır. Eğitim sistemi ile birlikte işverenler, endüstriye girmek isteyen genç yetişkinlerin başarılı olmalarına yardımcı olmak için oradalar. Alman sistemi elbette kusursuz değil. Azalan öğrenci sayısı, vasıflı işçi sıkıntısı tehdidi ve sık sıkişe geçişte yaşanan sorunlar, okullar ve şirketler arasında daha fazla yakın iş birliği gerektiriyor. Bu nedenle, lHK okullar ve şirketler arasındaki ortaklıkları destekliyor. Okul ortaklıklarının amacı ortaokul ve firmaların iş birliği yapması, daha iyi bir karşılıklı anlayış geliştirmesi ve birbirlerinden faydalanmasıdır. Tezgah takımı üreticisi Grob (Mindelheim, Almanya), yerel okullarla yakın iş birliği içinde olan birçok şirketten biridir. Şirketin teknik mesleklerde yılda 100

yeni çırak istihdam ettiği göz önünde bulundurulduğunda okullara giderek kendileri için çalışacak öğrencileri işe almaları gerektiği açıktır. 4.500 kişilik güçlü şirketin yürüttüğü projelerden biri, Grob çıraklarının konuyla ilgilenen çocuklarla özel bir teknik proje yürütmek üzere ortaokullara gittikleri “Benimle gel” (“Come with me”) projesi. Mindelheim’de bulunan Mekanik Eğitim Departmanı Müdürü Werner Drexel bu projeye ilişkin olarak “Proje yaklaşık altı ders saati sürüyor ve bir çırak yedi veya sekizinci sınıfa giden dört veya beş okul öğrencisi ile birlikte küçük bir testere veya başka bir alet yapıyor.” diyor. “Ayrıca uzun vadeli projelerde seçilen okullarla iş birliği yapmak üzere ‘Realschulen’e gidiyoruz. Burada öğrencilerimizle örnek bir iş görüşmesi yapıyoruz. Onlar da staj için - ve ayrıca tatillerde - Grob’a gelerek tasarım, imalat, kalite kontrol, montaj ve müşteriye teslim dahil tüm üretim zinciri konusunda bilgi sahibi oluyorlar.” Drexel’e göre Grob sadece potansiyel kursiyerleri veya çırakları işe almakla ilgilenmiyor aynı zamanda ortaöğretim öğrencilerinin teknoloji, üretim ve mesleki becerilere ilgi duymasını sağlamayı da taahhüt ediyor. Deckerform’dan Anna Tschacha bu konuya ilişkin olarak “Çıraklarımız genellikle şirketimizde kalıyor çünkü onların yaptığı işe değer veriyoruz. Ayrıca onları teşvik ettiğimizi ve desteklediğimizi de biliyorlar. Çoğu uygulama, ağızdan ağıza yayılıyor çünkü insanlar Deckerform’un çalışmak için iyi bir yer olduğunu biliyorlar. Mesleki eğitime değer vermenin, bu alana yatırım yapmanın ve bir pay sahibi olmanın neticelerini alıyoruz.” diyor. P Kaynak: MOLDMAKING Technology Dergisi Haziran 2018

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

63


VİZESİZ CENNET

TAYLAND Muhteşem doğası ve ekonomik konaklama seçenekleriyle yaz tatili yapmak isteyenler için değerlendirilebilecek huzur dolu bir tatil rotası


GEZİ REHBERİ


EĞLENCE, HUZUR, KEŞİF

TAYLAND

Asya kıtasının güneydoğu bölgesinde yer alan, güler yüzlü Tayland insanlarının huzur dolu ülkesi. Birbirinden güzel Tayland adaları, oldukça meşhur Tayland masajı, Budizm’in en nadide tapınakları, huzur üzerine inşaa edilmiş Tayland kültürü ve daha nice güzellikleriyle bizleri büyüleyen tropik bir cennet gibi. Hep filmlerde görmeye alışık olduğunuz turkuaz rengi denizi, çılgın Tayland gece hayatı, lezzetli Tayland yemekleri, incecik deniz kumlarıyla örtülü plajları ve daha nice hatıra biriktirebileceğiniz Tayland gezisi için tek ihtiyacınız olan şey pasaportunuz!

NERELER

GEZ İLİR

Budizm kültüründen oldukça etkilenen Taylandlılar yüksek sesle ve coşkulu konuşması ile ön plana çıkıyor. Aynı zamanda alışveriş ve yemeğin de önemli yer tuttuğu Thai kültüründe güleryüzlülük ve hoşgörü her zaman ön planda yer alıyor. Phuket gibi yeryüzü cennetlerini, tüm semavi dinlerin ibadethanelerini, sınırsız gece hayatını ve sürekli canlı olan sokak yaşamıyla Tayland vize işlemleriyle uğraştırmadan sizi bekliyor.

66

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

MELEKLER ŞEHRİ BANGKOK

Bangkok, Tayland’ın başkenti ve aynı zamanda ülkenin en büyük şehri… Guinness Rekorlar kitabına “Dünyanın en uzun isimli şehri” olarak kayıtlı ve Tay dilindeki resmi ismi, tam 163 harften oluşuyor. Tam 22 milyon kişi, her yıl bu şehri ziyaret ediyor. Tüm bunların dışında birçok etnik kökene ev sahipliği yapan Bangkok, Budizmin en nadide tapınaklarına ev sahipliği yapmaktadır. Güler yüzlü halkı , hareketli gece hayatı ve dizi dizi gökdelenleriyle tatilinizin hakkını vermeye hazır bir şehir.


BÜYÜLÜ ADA PHUKET

Büyüleyici doğası, beyaz kumdan plajları, ancak filmlerde görülen turkuaz deniziyle birbirinden farklı güzelliği ile yılda 5 milyondan fazla turiste ev sahipliği yapan Phuket, 570 kilometrekarelik alanı ile Tayland’ın en büyük adası konumunda. Leziz yemekleri ve zengin kültürü ile herkesin kendinden bir parça bulacağı Phuket, sizlere unutmayacağınız bir tatil keyfi yaşatacak.

?

NEREDE KALALIM NE YİYELİM

Muslim Restaurant : Bangkoklular tarafından bile “enfes” olarak tarif edilen tadların yer aldığı restoranın en meşhur yemeği pilav üstü ördek ve hindistan cevizi sarmasını mutlaka denemelisiniz.

Nacorn Hostel : Şehrin kalbinin attığı Khosan Road üzerinde yer alan ve bölgede en yüksek puanı alan Nacorn, otel yerine hostel yaşantısını tercih edenlerin öncelikli adresi niteliğinde

Katsu-Shin: Thai mutfağının önde gelen temsil yemeklerinden olan Tom Yam Kung ve diğer yerel yemeklere ulaşabileceğiniz ve bölgede rüştünü ispat etmiş restoranların başında geliyor. Restorant dışında sokak satıcılarını da yemek alternatifi olarak mutlaka değerlendirilmelisiniz

Shangri-La Hotel : Tayland’da Khao San’a yakın bir konumda konaklamak gezinizin en önemli noktalarından biri, Shangri-La Hotel hem yakınlığı hem fevkalade konforu ile tercihleriniz arasında yer almalı

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

67


SU ALTI CENNETİ

PATTAYA 68

Hint Okyanusu’nun derinliklerinde yer alan yaşamın tanığı olmak için yapacağınız tek şey tüplü dalış keyfi için kendinizi suya bırakmak..


PLASTICS VELOX EXPERTISE

ENJEKSİYON VE EKSTRÜZYON MAKİNALARINI TEMİZLEME GRANÜLATI • Yüksek ısılar için özel ürünler (420 C’ye kadar) • Şeffaf ürünler için özel ürünler • Sıcak yolluklar için ideal temizlik • Kolay uygulanabilir , hızlı ve efektif sonuçlar • Ekstrüzyon prosesi için uygun ürünler • Hammadde ve zaman kaybınızı en aza indirir

Bedelsiz numune talepleriniz için lütfen bizimle iletişime geçiniz. VELOX Türkiye Tel: + 90 (0)216 349 24 45 • Fax: + 90 (0)216 345 45 23 Email: info.tr@velox.com • www.velox.com

VELOX Türkiye bedelsiz numune gönderileri için tüm haklarını saklı tutar


70

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146


EKONOMİ SADECE EKONOMİ YÖNETİMİNİN İŞİ DEĞİLDİR Geleneksel PAGEV İftar Buluşması’nda döviz kurlarının ekonomiye etkilerini döviz kurlarının ekonomiye etkilerini anlatan Eroğlu, “Bu konuda ekonomi yönetiminin üzerine düşen sorumluluklar kadar iş dünyası ve meslek örgütlerine de sorumluluk düşüyor” dedi.

T

ürk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV), sektör temsilcilerini İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen iftar yemeğinde ağırladı. PAGEV’in ev sahipliğinde organize edilen iftar yemeğinde; İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç de katılarak birlik mesajı verdiği bir konuşma gerçekleştirdi. PAGEV’in geleneksel buluşmasında plastik sektörünün önemli aktörleri, sivil toplum örgütleri temsilcileri ve sektöre destek veren çeşitli kurum ve kuruluşlardan bin 150 davetli katıldı. Türkiye’nin en hızlı büyüyen sektörlerinden Türkiye plastik sektörü, gecede Gebze ve Küçükçekmece

PAGEV Mesleki ve Teknik Anadolu Liseleri öğrencilerinin mezuniyet heyecanına da tanık oldu. Plastik sektörünün ihtiyaç duyduğu nitelikli elemanları yetiştirmeye yönelik eğitim veren PAGEV liselerinden mezun olan öğrenciler, sektörün önde gelen isimleri ile tanışma fırsatı yakalayarak kariyerleri için ilk adımı atmış oldular. ÇÖZÜM ODAKLI ÇALIŞMALIYIZ İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen iftar buluşmasında konuşan PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, sektörlerin gelişerek ülke ekonomisine katkı sağlamasında sivil toplum örgütlerinin çok önemli bir yeri olduğunu belirterek şunları

söyledi: “Sivil Toplum Örgütleri Türkiye’nin gelişmesi için en önemli kuruluşlardır. Eğer biz ülkemizin, ekonomimizin gelişmesini istiyorsak sivil toplum kuruluşlarımızı güçlendirmemiz lazım. Buraları gerçekten iş yapmak isteyen insanların hizmet verdiği kuruluşlara çevirmeliyiz. Sorunlara üç yaklaşım şekli vardır: İlki sorunla ilgilenmezsiniz, ikincisi sadece şikâyet edersiniz, üçüncüsü ilgilenirsiniz ve elinizi taşın altına koyarak çözüm üretirsiniz. Biz üçüncü yolu tercih ediyoruz. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da sektörümüzü ileriye taşıyacak, önündeki engelleri kaldıracak çalışmaları hayata geçireceğiz”.

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

71


72

SANAYİCİYE DÖVİZ DARBESİ Son dönemde döviz kurlarında yaşanan artışlara da değinen Eroğlu, “Kimya ve özelinde plastik sektörü özellikle ara malı ithalatı yönüyle dövizdeki artışlardan olumsuz etkileniyor. Sektörün ana hammaddesinin yüzde 100’ü dövizle satın alınıyor. Yine makine ekipman yatırımlarının yüzde 90’ı döviz bazlı yapılıyor. Bu çerçevede sadece plastik sektörünün son dört aydaki kaybı 7 milyar TL’ye yaklaştı. İstikrarlı bir piyasanın temeli yapısal reformlar ve ekonomide güven artırıcı tedbirlerdir. Bu konuda ekonomi yönetiminin üzerine düşen sorumluluklar olduğu gibi biz iş

dünyası ve meslek örgütlerine düşen sorumluluklar da vardır. Öncelikle dış ticaret açığını düşürecek şekilde katma değerli üretim alt yapısını oluşturmamız gerekiyor. PAGEV olarak iki meslek lisemizdeki 2 bin öğrencimizle bu konuya katkı veriyoruz. Bugünkü buluşmamızda bu okullarımızdan mezun olacak çocuklarımız da bizlerle birlikteydi. Katma değerli üretim için sektörümüzü bilgi ve AR&GE altyapısı ile buluşturmak büyük önem taşıyor. Bu konuda kurmakta olduğumuz Plastik Mükemmeliyet Merkezi ve veri üretimi çalışmalarımızla sektörümüze katkı sunuyoruz. Ayrıca ihracatımızı arttıracak

projelerimizle vasatlığı aşmak adına gayret gösteriyoruz. Ülke ekonomimizin gelişimi meslek örgütleri ve kurumların açıklıkla yapılması gerekenleri ifade etmesi ve üzerine düşen rolü oynaması ile mümkündür. Aksi takdirde gelişime açık yönlerimizi hiçbir zaman göremez ve olduğumuz yerde sayarız. PAGEV olarak biz de sektörün bu alanda sorunlarının farkındayız ve çözümüne yönelik projeler üzerinde çalışıyoruz. Ülkemiz bugüne kadar olduğu gibi bu zorlu süreçleri de aşacak potansiyele sahiptir ancak önemli olan bu dönüşümü ne kadar hızlı yapacağımızdır” diye konuştu.

DEĞİŞİM İÇİN MÜCADELEYE DEVAM İKMİB Başkanlığına aday olmasıyla ilgili de konuşan Eroğlu şunları söyledi: “Biz değişim için yola çıktık. Çalışmamız sadece bir seçim kazanmak için değil aynı zamanda güzel ülkemize bir değişimle katkı sunmak içindi. Seçimler 16 Nisan Pazartesi günü tamamlandı. Bizler % 47 oy alırken, rakip aday % 53 ile seçimleri aldı. Yeni başkanı kutladım, kendisine seçim süreci boyunca söylediğim şekilde; ihracatçıların maliyetini düşürüp, işlerini kolaylaştıracak her türlü çalışmasında destek olacağımı buradan yine tekrarlıyorum.

Yine seçim sürecinde ve sonrasında dik duruşlarını muhafaza eden kendi ekibimi tek tek kutluyorum. Onlar “bir seçim kazanılmadan da büyük bir değişime nasıl imza atılır” hepimize gösterdiler. Nitekim İhracatçı Birliği tarihindeki en geniş katılımlı seçim ve rekor onlar ve sizler sayesinde gerçekleştirildi. Yine aynı şekilde her türlü haksızlık, her türlü oy kullanmanın önüne getirilen zorlaştırıcı çabalara rağmen şikayet etmek yerine ter dökmenin nasıl önemli olduğu modelini onlar ortaya koydular. Bize destek veren siz değerli ihracatçılarımız, sizlerden de çok şey öğrendik. Birbirini hiç

tanımayan insanların farklılıklarına rağmen değişim için nasıl bir araya gelebildiklerini siz bize gösterdiniz. Hepinize teşekkür ediyorum. Eğer imkan olsaydı, her birinizle tek tek kucaklaşmak isterdim. Seçimlerin sonucu ne olursa olsun, şunu unutmamalıyız ki; Yenildiğimizde Değil, Vazgeçtiğimizde kaybederiz. Asla vazgeçmeyelim, ben de öyle yapıyorum. Çünkü şunu çok iyi biliyorum ki; Doğrular İçin Mücadele Etmeye Her zaman Değer… Güzel ülkemizin aydınlık yarınları için mücadele etmeye ve fark yaratmaya sizlerle birlikte devam edeceğiz…” P

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146


Hol:

2

Stand No:

209-213

Standımıza sizleri de bekleriz.

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

73


PAGEV okullarında mezuniyet coşkusu

Geleceğin plastikçilerini yetiştiren Küçükçekmece PAGEV Plastik Teknolojisi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi bu yıl 80 mezun verdi.

P

AGEV tarafından kurulan okullar verdiği mezunlar ile sektöre nitelikli eleman yetiştirilmesine katkı sunmaya devam ediyor. 2013-2014 eğitim öğretim yılında Küçükçekmece PAGEV Plastik Teknolojisi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, ikinci mezunlarını da verdi. PAGEV’in 2003 yılında Gebze’de kurduğu okulunun ardından, 2013 yılında İstanbul Küçükçekmece’de açılan okulundan mezun olan 80 öğrenci sektörle buluşmayı bekliyor. Plastik sektörünün çatı kuruluşu PAGEV, üyelerini ve sektör

74

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

temsilcilerini 22 Mayıs günü İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlediği Geleneksel İftar Yemeğinde bir araya getirmişti. 1150 sanayicinin katıldığı buluşmada sanayiciler ile Gebze ve Küçükçekmece PAGEV Mesleki ve Teknik Anadolu Liseleri öğrencilerinin bir araya getirilmesinin ardından, Küçükçekmece PAGEV Plastik Teknolojisi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencilerinin okullarında aileleri ile birlikte düzenledikleri mezuniyet töreni de renkli geçti.1 Haziran 2018 tarihinde Küçükçekmece PAGEV

Plastik Teknolojisi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde yapılan mezuniyet törenine; PAGEV Genel Sekreteri Ertan Güneş, Okul Müdürü Erhan Algan Kaya’nın yanı sıra okul öğretmenleri ile 80 mezun öğrenci ile velileri de katıldılar. Saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın okunması ile başlayan mezuniyet töreni, PAGEV tanıtım videosu ile devam etti. Öğrenci velilerinin ilgi ile izledikleri sektör videosu çocukları gelecekte ne denli büyük bir sektörün beklediğini de bir kez daha tescillemiş oldu.


GELECEĞİN PLASTİKÇİLERİ PAGEV Genel Sekreteri Güneş, öğrencilere ve velilerine hitaben yaptığı konuşmada; “PAGEV olarak eğitime ve okullarımıza çok önem veriyoruz. Okulun inşa edilerek oluşturulmasından daha önemlisi, laboratuvar ve plastik atölyelerinin gerekli makine ve ekipmanla donatılması ve burada uygulamalı eğitim verilmesidir. Vakfımız, okullarımızda plastik eğitiminin en üst seviyede verilebilmesi adına gereken maddi ve manevi desteği sürekli olarak vermekte. En son plastik atölyelerimizin ihtiyacı olan CNC İşleme Merkezi’ni de okulumuzun hizmetine kazandırdık. Sektörümüzün geleceği için,

geleceğin plastikçileri olacak genç insanlarımıza yatırım yapmak çok önemli bir amacımızdır” dedi. Mezuniyet töreninde öğrenciler ile kısa sohbetler yapma imkanı bulan Güneş, gençlerin plastik algılarının olumlu anlamda geliştiğini saptayarak, bir çoğunun sektöre dair sağlam ve kalıcı hedeflerinin olduğunu kaydetti. Ayakları yere basan hayal ve beklentilerini gerçekleştirme adına gençlerin son derece hazırlıklı olduğunu kaydeden Güneş, öğrencilerin sektörle ilgili sorularını da yanıtladı. 80 ÖĞRENCİ GURURU Okul Müdürü Erhan Kaya ise yaptığı konuşmada PAGEV’in okula yaptığı katkılara da

değinerek “Vakfın ve sektörün gücünü her daim yanımızda hissetmenin mutluluğunu ve güvenini yaşıyoruz, plastik sektörümüzün büyüklüğü ve Vakfımızın çabaları ile geleceğin plastikçilerini işletmelere kazandırmaktan dolayı da ayrıca gururluyuz” dedi. Konuşmaların ardından Küçükçekmece PAGEV Plastik Teknolojisi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Anadolu Teknik Program birincisi Kader Günceoğlu ile Anadolu Meslek Program birincisi Sercan Yöndem tarafından okul yaş kütüğüne plaket çakıldı. 2017-2018 döneminde mezun olan 80 öğrencimizin belgeleri de öğretmenleri tarafından tören ile takdim edildi. P PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

75


Döngüsel ekonomiye

sürdürülebilir çözüm arayışı

Dünyaca ünlü markalar %100 tekrar kullanılabilir, geri dönüştürülebilir veya kompostlanabilir ambalaj kullanma yönünde taahhütte bulunuyorlar veya taahhütlerini tekrarlıyorlar

H

ızlı tüketim ürünleri şirketleri ve marka sahipleri, geri dönüşüm konferanslarının ve fuarların müdavimleri arasına giriyor. Son olarak NPE2018’e katılan Dell Technologies ve Procter & Gamble, Sürdürülebilirlik ve Geri Dönüşüm Zirvesi’nde sürdürülebilirlik çalışmalarını anlattı. Bu değişimin en önemli sebebi, şirketlere ambalajlarındaki atık miktarını azaltmaları yönünde dünya genelinde yapılan baskı. Ellen MacArthur Vakfı ve Dünya Ekonomik Forumu’nun 2017 yılında yayımladığı Yeni Plastik Ekonomisi: Değişime Katalizör Olma başlıklı rapor, dünyanın plastik sorunlarına ambalaj tasarımı, geri dönüşüm ve teslimat modellerinde yeniliklerle çözüm bulmayı hedefliyor. Rapor, plastik ambalajın geri dönüşüm oranlarını bugünkü %14 düzeyinden %70’lere çıkarmak için bir yol haritası da sunuyor. Ellen MacArthur Vakfı Yeni Plastik Ekonomisi girişiminin altı katılımcısı (şekerleme üreticisi Mars Inc., perakendeci Marks & Spencer,

76

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

PepsiCo, The Coca-Cola Company, hızlı tüketim ürünleri şirketi Unilever ve ev bakımı ürünleri tedarikçisi Werner & Mertz), en geç 2025 itibariyle %100 tekrar kullanılabilir, geri dönüştürülebilir veya kompostlanabilir ambalaj kullanma yönünde taahhütte bulunuyorlar veya taahhütlerini tekrarlıyorlar. P&G’nin tüketici sonrası geri dönüştürülmüş plastik alanındaki en önemli hamlesi, kısmen “deniz çöpü” veya denizlerden toplanan atıktan üretilmiş ambalajları. Şirket ayrıca PureCycle Technologies ile yaptığı bir ortaklık kapsamında, P&G’nin “türünün tek örneği” diye nitelendirdiği bir geri dönüşüm yöntemiyle kullanılmış PP “yeni gibi” vasfına kavuşturulacak. P&G laboratuarlarında yaratılan patentli teknoloji, PureCycle’a lisanslanmış bulunuyor. “Dayanıklı tüketim ürünleri şirketlerinin yaratıcı yeni bileşikler geliştirdiğini, geri dönüştürülmüş malzemelerin niteliklerini iyileştirecek katkılar denediğini görüyoruz” diyen Plastik Sektörü Birliği Sürdürülebilirlikten

Sorumlu Başkan Yardımcısı Kim Holmes, şöyle devam etti: “Unilever ve P&G gibi marka sahipleri ise, renklendiricileri ve diğer katkıları bertaraf ederek çok katmanlı yapılarda kullanılan reçineyi ayırabilen solvent çıkarma teknolojilerine odaklanıyor.” Döngüsel ekonomi zihniyetini benimseyerek, bir ürünün üretimden tüketime, atık yönetiminden tüketici sonrası plastik pazarına kadar tüm kullanım aşamalarını dikkate alıyor. Global danışmanlık firması McKinsey tarafından yapılan bir araştırma, sadece malzemeden elde edilen tasarrufun 2025 yılına kadar 1 trilyon dolara ulaşabileceğini ve doğru koşullar altında döngüsel ekonominin dünyada endüstriyel yenilikçiliğin öncüsü olup 21. yüzyıla istihdam ve büyüme sağlayabileceğini ileri sürüyor. Holmes sözlerini şöyle sürdürdü: “Yenilikçilik bakımından heyecanlı günler yaşıyoruz ve bunun en önemli itici gücü de, marka sahiplerinin daha çok geri dönüştürülmüş malzemeyi daha fazla uygulamada kullanmak istemesi.” P


PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

77


Hollanda’da geri dönüştürülen plastik atıklardan yol yapılıyor

Plastik atıklar hayatın her alanında kullanılmaya devam ediyor. Hollanda’nın Zwolle kentinde, geri dönüştürülmüş plastikler, bisiklet yolu yapılarak değerlendirilecek

H

ollanda’da plastik atıklardan yol yapan Zwolle Belediyesi’ne göre, bu proje dünyada bir ilk. “PlasticRoad” adı verilen bisiklet yolu projesi Eylül ayında tamamlanacak. Yıl sonuna doğru, aynı bölgedeki bir başka noktada daha plastik yol yapımına başlanacak. Yaklaşık 30 metre uzunluğundaki yollarda tekniğin uygulanabilirliği test edilecek. Belediye’ye göre geri dönüştürülmüş

78

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

plastikten yapılan yolun çevreye uyumu ve taşıma konusundaki testler, gerçeğe dönüştürülebilecek kadar olumlu sonuç verdi. Sonbaharda hizmete girecek plastik bisiklet yolların, test aşamasından sonra da daha da geliştirileceği belirtiliyor. Proje, inşaat şirketi KWS ile boru imalatçısı Wavin tarafından ortaklaşa yürütülüyor. Belediye, yenilikçi ve sürdürülebilir fikirlere sahip girişimcilere, projelerini hayat

geçirmeleri için katkıda bulunuyor. Zwolle Belediyesi’ne göre, proje hem çevrenin korunmasına hem de sürdürülebilir ekonomiye önemli katkılarda bulunacak. Hollanda’daki Krommenie kasabasında da, 4 yıl önce güneş panellerinden yapılan ve elektrik üreten bisiklet yolu yapılmıştı. “SolaRoad” adı verilen elektrik üreten bisiklet yolları, Haaksbergen ve Groningen kentlerinde de hayata geçirildi. P


PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

79


RÖPORTAJ

80

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146


OYUNCAKLAR ONLARIN GELİŞİMİNİN

EN TEMEL PARÇASI OYDER Başkanı Esin Yürür: Çocuk, oyuncaklarıyla oynayarak kendini keşfeder, geliştirir ve dünyayı tanır. Oyun çocuğun dilidir, iletişim biçimidir.

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

81


RÖPORTAJ

OYDER Başkanı Esin Yürür

OYDER Başkanı Esin Yürür: Oyuncak, oyun aktivitesini yerine getirirken çocuğun bedensel, bilişsel, zihinsel, sosyal gelişimine de katkı sağlar.

B

oğaziçi Üniversitesi İşletme Fakültesinde Lisans ve Yüksek lisans eğitimini tamamladıktan sonra Eczacıbaşı ve PakHolding’te Pazarlama ve satış konusunda 8 yıl profesyonel yöneticilik yapan Esin Yürür, ardından eşi ile birlikte kendi şirketi olan Adore Oyuncak’ı kuruyor. Oyuncak sektörüne giriş yapan başarılı iş kadını, 1996 yılından bugüne tam 21 yıldır markalı oyuncak konusunda dünya çapında lider Lego, Tomy, Bandai, Ravensburger, Revell, Winx, Sylvanian Fanilies ve Brio gibi markaların Türkiye’deki ekslusiv distributörü olarak tüm pazarlama ve satış faaliyetlerini sürdürüyor. İşte Adore Oyuncak ile markasını büyütmeyi başaran ve ardından Oyuncakçılar Derneği’nin (OYDER) başkanlığına seçilen Esin Yürür’ün sorularımıza verdiği yanıtlar…

82

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

Öncelikle markanızdan bahseder misiniz? Adore Oyuncak, markalı oyuncakların ithalat, pazarlama ve satış faaliyetlerini yürütüyor. Oyuncakta dünyanın en önemli firmalarının, dünya devlerinin Türkiye’deki ekslusiv distibütörü olarak onlarla beraber pazarlama ve satış stratejilerimizi belirleyip, markalara pazarlama yatırımları yaparak uzun vadeli çalışmaları içeren bir iş modelimiz var. Bu görevleri yerine getiren eğitimli ve tecrübeli bir kadromuz var. Bugün Türkiye çocuk sektörünün en önemli reklam verenlerinden biriyiz. Ayrıca ürünlerimizin en iyi raf sergilenişlerini gösterebildiğimiz ve tüketicilere dokunabildiğimiz İstanbul, Ankara, İzmir ve Antalya’da 7 mağazamız var. Oyuncakçılar Derneği olarak çalışmalarınızı ve hedeflerinizi paylaşır mısınız? OYDER’e yeni seçilen Başkan

ve yönetim kurulu olarak görevi, önceki yönetimlerin başarıyla getirmiş olduğu noktadan daha da ileriye taşımak ve sektörümüze gücümüz yettiğince katkıda bulunmak amacıyla devraldık. OYDER, oyuncak sektöründe yer alan herkesin derneğidir ve herkese dokunmak, iletişim kurmak, sorunlarını anlamak durumundadır. Bu amaçla yeni yönetimimizde ithalatçı, üretici, toptancı ve perakendeci gibi değişik gruplardan gelen 9 kişi yer almakta. Temel amacımız yönetim kurulu üyelerimizin herbirinin kendi alanı ile ilgili çalışma grupları oluşturarak derinlemesine incelemeler yapması, üyelerimizin sorun ve ihtiyaçlarını belirlemesi ve çözümler üretebilmesidir. Bu çalışmalardan yola çıkarak detaylı bir sektör raporu hazırlamayı başarabilirsek önemli bir eksikliği gidermiş olacağız.


high performance melt filters

ERF Eriyik Filtreleri Sürekli • Yenilikçi • Kanıtlanmış

2004 yılında Ettlinger ilk ERF 250 Sürekli Eriyik Filtresini geri dönüşüm endüstrisinin kullanımına sundu. O günden beri sürekli geliştirilen tasarım ERF 350 modeli ile son haline ulaştı. Yeni, modern bir tasarımın yanında daha iyi filtreleme kalitesi ve %28’e varan kapasite artışı gerçekleştirildi. ERF Eriyik Filtre teknolojisine geçtiğinizde elde edebileceğiniz getirilerin bazıları: %28’e varan daha yüksek kapasite, Haftalar ya da aylar boyunca elek değiştirmeden çalışma, Güvenilir, dayanıklı eleklerle daha iyi ürün kalitesi, Sabit basınçta çalışma, Filtrelenmesi zor, çok yüksek oranda kağıt, aluminyum, silikon, lastik, vb. kirliliklerde üstün performans, • Endüstrinin en düşük eriyik kaybı! • • • • •

P2B Mühendislik ve Danışmanlık Ltd. Şti. • Istanbul Tel.: (216) 266 58 24 • E-Mail: info@p2b.com.tr www.ettlinger.com

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

83


RÖPORTAJ Oyuncakların çocuk gelişimine etkileri nelerdir? Oyuncak, doğru ve bilinçli bir şekilde seçildiği takdirde çocuk gelişiminin en temel parçalarından biri olur. Çocuklar için oyun eğlenceden çok daha büyük anlamlar taşır. Çocuk oyun oynayarak kendini keşfeder, geliştirir, dünyayı tanır ve dünyanın işleyişine uyum sağlamaya çalışır. Oyun çocuğun dilidir, iletişim biçimidir. Oyuncak, oyun aktivitesini yerine getirirken çocuğun bedensel, bilişsel, zihinsel, sosyal gelişimini sağlayan araçlardır. Doğru seçilen oyuncaklar çocukların oyun oynarken öğrenmelerine katkıda bulunurken onların eğlenmelerini sağlar ve bu sırada konsantrasyonlarını etkin tutmaya yardımcı olurlar. Ancak bu aşamada ailelere çok görev düşmektedir. Çocukların gelişimi sırasında ihtiyaçları olan kaliteli ve fonksiyonlu oyuncakların

84

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

seçilmesi durumunda bu faydalar sağlanır. Oyuncağın sadece eğlendirici ve zaman geçirme amaçlı bir enstruman olduğu düşünülmemelidir. Bu takdirde faydasının sınırlı olması kaçınılamaz. İTHAL OYUNCAKLARA YERİNDE DENETİM Sağlıklı ve güvenli oyuncakların ithali hakkında neler söyleyeceksiniz? Sağlıklı ve güvenli oyuncaklarla oynamak tüm çocuklarımızın en temel ihtiyacıdır ve onlara olan borcumuzdur. Bu amaçla çocuklara zarar verebilecek dünya kalite standartlarının altında ürünlerin ülkemize girmesi engellenmeli. Burada dünya uygulamalarının bize ışık tutması gerektiğine inanıyorum. İthalat sırasında yapılan kontrollerle beraber, yerinde denetim diye adlandırılan ve satış noktalarında yapılan kontrollerin etkin

şekilde uygulanmasıyla daha faydalı sonuçlar alınacağını düşünüyorum. Sadece ithalat sırasındaki denetimlerin artırılması ve ithalatın zor ve pahalı hale getirilmesi konunun çözümüne sınırlı katkı sağlamaktadır görüşündeyim. Çünkü bu maliyetlerin çok artması kaliteli oyuncakların piyasa fiyatarının çok yükselmesine ve mevcut ekonomik koşullarda ulaşılamaz hale gelmesine neden olacak. Bu durum ise çocuklarımızı tüm dünya çocuklarının kolayca elde edip oynayabildiği ürünlerden yoksun bırakacak. Bu nedenle tüm gelişmiş ülkelerde olduğu gibi belirli kontollerle gümrük işlemlerini tamamlamış, üretici markanın ve ithalatçının tam güvencesi ve kalite tahahüdü altında olan bir ürünün yerinde denetim ile kontrol altında tutulması şeklindeki bir modelin çok daha faydalı olacağı görüşündeyim.


BİRLİKTE DAHA DA İLERİYE ABS | ASA | EVA | HDPE | LDPE | MB | PA6 | PA6.6 | PA6.10 | PBT | PC | PC/ABS | PC/PBT | PC/PET | PC SHEETS & FILMS | PEEK | POM | PPA | PPCOM | PPCOPO | PPHOMO | PPO | PPRACO | PPS | SAN | SBC | SMMA

®

Tel. + 90 216 575 85 49 gght@guzmanglobal.com www.guzmanglobal.com

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

85


RÖPORTAJ

Türkiye oyuncak sektörünün uluslararası alanda etkili olabilmesi için ne gibi çalışmalar yapılmalıdır? Türkiye Oyuncak Sektörü dünya ile karşılaştırıldığında halen çok küçük. Burada gelişmeye ihtiyacımız olduğu görülüyor. Ülkemize giren oyuncakların kalitesini artırmak, oyuncak satış noktalarının sayısını ve kalitesini atrtırmak ve yerli üretime destek olmak sektörü geliştirebilecek önemli. Sektörde iletişimi artıracağı, gelişmeler ve yenilikler konusunda bilgilendirme sağlayacağı için dünya

standardında düzenlenecek fuar ve sergilerde sektörümüzün gelişmesine katkıda sağlar. Son 5 yıl içinde bu konuda önemli adımlar atıldı ancak daha alacak çok yolumuz olduğu görüşündeyim. İthal oyuncaklar ile yerli oyuncakların pazar paylarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Sektörümüz büyük oranda ithalat ağırlıklı. Bu durum sadece bize özgü değil. Bir çok ülke günümüz koşullarında lokal üretim konusunda kısıtlı kalmakta. Türkiye’de yerli üretim son

Üretimde gelişim sağlayabilmemiz için üreticilerimizin devlet tarafından belirli teşviklerle desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Oyuncak yan sanayinin gelişmesi de yerli üretime önemli katkı sağlayacak.

86

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

yıllarda atılan olumlu adımlara rağmen belirli konularla sınırlı kalmakta ve olması gerekenden küçük pay almakta. Bu konuda gelişim sağlayabilmemiz için üreticilerimizin devlet tarafından belirli teşviklerle desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Ancak oyuncak yan sanayinin gelişmesi de yerli üretime önemli katkı sağlayacak. Bunun gelişimi engelleyen önemli bir konu olduğu görüşündeyim. Son olarak üretimin; iç pazarımızın çok büyük olmaması ve ekonomik ve siyasal etkilerle dalgalı bir seyir izlemesi nedeniyle ihracat kanallarının açılması ile de desteklenmesi gerekir. Bu amaçla uluslararası fuarlar ve itracat teşvikleri destekleyici olacak. Biz oyuncak sektörü olarak küçük ama dinamik bir sektörüz. Dünyadaki tüm yenilikleri takip etmek ve uygulamak gibi bir misyonumuz var. Çünkü bizim ana müşterimiz olan günümüz çocukları bunları yapıyor. Onlara ulaşmak ve ihtiyaçlarını karşılamak istiyorsak bu dinamizmi işimize yansıtmak zorundayız. Çocuklarımızın dünya çocuklarından hiçbir eksiği olmadığını ve onların seyrettiği filmleri seyrettiğini, kıyafetleri giydiğini ve onların oynadığı oyuncaklarla oynamayı hakettiğini hiç aklımızdan çıkartmamamız ve çalışmalarımızı buna göre yapmamız gerektiğini düşünüyorum. P


PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

87


A

AMBALAJ SEKTÖRÜNDE HEDEF AVRASYA’DA LİDERLİK

mbalaj sektörünün önde gelen isimleri Ambalaj Sanayicileri Derneği’nin (ASD) düzenlediği iftar yemeğinde buluştu. Wyndham Grand Levent Hotel’de gerçekleşen ve yaklaşık 300 kişinin katıldığı iftar yemeğinde Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) Başkanı Zeki Sarıbekir derneğin ambalaj sektörünün gelişmesi için yaptığı

88

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

çalışmaları özetlerken, sektörün 2017 performansını ve 2018 hedeflerini de açıkladı. Davette Prof. Dr. Acar Baltaş “Ambalaj Şirketlerinde Kurumsallaşma” başlıklı bir konuşma yaparak davetlilerin sorularını yanıtladı. Derneğe son bir yılda üyeliğe kabul edilen firmalara da plaket verildi. Davetteki konuşmasında ambalaj

sektörünün 2017 yılı performansını da değerlendiren Sarıbekir, “Türkiye ambalaj sektörü istikrarlı büyümesini geçtiğimiz yıl da sürdürdü. 2017 yılında ihracatımızı bir önceki yıla göre miktar ve değer olarak yüzde 8 artırmayı başardık. Ambalaj ihracatımız miktar olarak 2 milyon 125 bin ton, değer olarak 4 milyar 145 milyon dolar oldu.


ASD Başkanı Sarıbekir: “2017’de ihracatımızı yüzde 8 arttırdık. Bu yıl ise 23 milyar dolar pazar büyüklüğü ve 5 milyar dolarlık ihracat geliri hedeflerimize ulaşacağımıza inanıyoruz.”

İthalatımız ise 2016 yılına göre miktar olarak yüzde 3 artarak 1 milyon 765 bin ton, değer olarak ise yüzde 5 artarak 3 milyar 358 milyon dolar şeklinde gerçekleşti. Ancak buna rağmen sektör, 787 milyon dolar dış ticaret fazlası verdi. Bu hepimizin başarısı… Avrasya’nın ambalaj merkezi olma hedefiyle yolumuza devam ederken Türkiye ambalaj sektörünün en güçlü sivil toplum kuruluşlarından biri olarak yürüttüğümüz çalışmalarla,

hem dış ticaret fazlasıyla cari açığa olumlu etki yapıyor hem de rekabet gücümüzü artırarak uluslararası pazarlardan aldığımız payı büyütüyoruz.” dedi. Konuşmasına devam eden Sarıberkir şunları söyledi, ”2018 yılında Ambalaj Sektörü olarak, en az 23 milyar dolar pazar büyüklüğü ve 4,5- 5 milyar dolar ihracat geliri hedeflerimize ulaşacağımıza inanıyoruz. 350 milyar dolarlık bir ekonomik hareketi ambalajlarla

sağlayacağımıza inanıyoruz. Sektör olarak rekabet gücümüz ve potansiyelimiz yüksek. Türkiye ambalaj sektörünün ürünleri dünyada 180 ülkeye ihraç ediliyor. Türkiye ambalaj sanayisi, Avrasya’nın ambalaj merkezi olma yolunda kararlı adımlarla yürüyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılını kutlayacağımız 2023’te 30 milyar dolarlık pazar büyüklüğü, 10 milyar dolarlık ihracat hedefimize ulaşacağımıza inanıyoruz. PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

89


AMBALAJ AY YILDIZLARI ASD Başkanı Sarıbekir, şunları söyledi: “Bu yıl, 8.si düzenlenecek olan ve 2 yılda bir düzenlenen Ambalaj Ay Yıldızları Yarışma’mızın başvuruları yapıldı. Dernek olarak, Ambalaj Ay Yıldızları Yarışmamızı oluştururken, marka sahiplerine, tasarımcılara ve ambalaj üreticilerine uluslararası pazarlarda rekabet gücü kazandırmayı amaçlamıştık. Son 8 yılda bunu başardığımızı söyleyebilirim. Türkiye Ambalaj Sanayimizin küresel piyasalarda edilgen konumdan, yönlendirici konuma geçmesi için bu yarışmalara devam edeceğiz. Yarışmamız sayesinde firmalarımızın katılabildiği, WorldStar ve AsiaStar uluslararası ambalaj yarışmaları ile katma değere odaklanan sektörümüz, uluslararası platformda bilinirlik sağlamakta.”

90

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

AMBALAJ TASARIM YARIŞMASI ASD’nin öğrencilere yönelik düzenlediği Ulusal Ambalaj Tasarımı Öğrenci Yarışması ile ilgili bilgi de veren Sarıbekir, “Düzenlediğimiz Ambalaj Tasarımı Ulusal Öğrenci Yarışması ile ülkemizde tasarım eğitimi alan öğrencilerimizin ambalaj tasarımı alanına da yönelmelerini sağlamayı hedefliyoruz. Yarışmamızda ilk üç dereceyi hak eden öğrencilerimize çeşitli ödüllerin yanı sıra; ‘ASD & TÜYAP Öğrenim Bursu’ adı altında yılda 12 ay karşılıksız burs sağlayarak öğrenim hayatları

boyunca onlara destek olmaya devam ediyoruz. Yarışmanın ödül töreni Avrasya Ambalaj 2018 İstanbul Fuarı açılış gecesi gerçekleştirilecek törenle verilecek. Yarışma, üniversitelerin Güzel Sanatlar ve Mimarlık fakültelerinin Grafik ve Grafik Tasarım, Endüstri Ürünleri Tasarımı veya Endüstriyel Tasarım Bölümleri ve bu bölümlere eşdeğer lisans veya yüksek lisans düzeyinde eğitim gören tüm öğrencilerin katılımına açıktır” dedi. P


PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

91


Sanayici- Üniversite iş birliği artıyor

Plastik sektörünün sorunlarına çözüm üretirken eğitim çalışmalarına da büyük önem veren PAGEV, İstanbul Üniversitesi ile de iş birliği yapıyor

P

lastik sektörünün sorunlarını çözmesinin yanı sıra üstlendiği eğitim vizyonu çerçevesinde çalışmalarını sürdüren PAGEV, İstanbul Üniversitesi, Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Malzeme ve Malzeme İşleme Teknolojileri Bölümünün Lastik ve Plastik Teknolojisi programı çerçevesinde okul ile bir dizi eğitim iş birliği gerçekleştiriyor.

92

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

Mayıs ayı içerisinde İstanbul Üniversitesinde gerçekleşen Lastik ve Plastik Teknolojisi programının 1. Dış Paydaş Danışma Kurul toplantısına PAGEV adına; Başkan Yardımcıları Ahmet Meriç ve Ali Karadeniz, Okullardan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Eren Ünlü, Yönetim Kurulu Üyesi Orhan Göçer, İTO 68. Komite Başkanı Metin Güler, PAGEV Teknik Uzmanı

Mustafa Gür ile İstanbul Üniversitesi, Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Erdoğan, Malzeme ve Malzeme İşleme Teknolojileri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Aydın Tavman, Lastik ve Plastik Teknolojisi Program Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Safiye Meriç Açıkel katıldılar.


PAGEV 1. Başkan Yardımcısı Meriç; çok farklı alanlarda faaliyet gösteren üyelerden oluşan PAGEV yönetiminin homojen bir yapıya sahip olması sebebiyle plastik sektörünü her yönüyle ele alarak değer zinciri bütünlüğü içerisinde temsil ettiklerini söyledi. PAGEV’in Gebze ve Küçükçekmece’de iki okulu olduğunu hatırlatan Meriç, kurdukları okulların yanında plastik mesleğine yönelik eğitim veren birçok okulla da yakın iş birliği içinde olduklarını da belirterek, nitelikli teknik personelin istihdam edilebilmesi, sektörde tutunabilmesi ve fayda yaratabilmesi amacıyla PAGEV olarak okullarda ve üniversitelerdeki programlarla olan ilişkilerin arttırılmasının çok önemli olduğunu da söyledi. PAGEV 2. Başkan Yardımcısı Karadeniz ise genç neslin plastik sektörüne olan bakış açısının olumlu yönde değişmesi gerektiğini söyleyerek, okullarımızdan mezun olan öğrencilerimizin geleceklerini şekillendirmeleri noktasında plastik alanının fark yaratacağına dikkat çekti. Öğrencilerin iş yaşantısına girmelerinin ardından kariyerlerinde gelişim sağladıkça çok üst noktalara gelebildiklerini belirten Karadeniz, gençlerin plastik sektöründeki gelecek konumlarının çok kıymetli olacağının bilincinin aşılanması gerektiğini kaydetti.

hangi programlarda ülkenin ihtiyacı var ise o alanlara ağırlık verilmesinin önemli olduğunu vurgulayarak PAGEV ile uzun süreli ve verimli bir iş birliği içerisinde olmak istediklerini de kaydetti. PAGEV heyeti ayrıca, yaz dönemlerinde işletmelere gelen öğrencilerin 30 günlük staj dönemlerinin verimsiz geçtiğini belirterek, yaz tatillerinde art arda staj yapılması yerine, haftada bir gün olarak 30 iş günün tamamlamalarının gençler için daha faydalı olacağını vurguladılar. Öğrencilerin öğrendikleri bilgilerin gerçek hayattaki karşılığını görmeleri için boş günlerinde fabrikalarda ve üretimde daha fazla vakit geçirmelerinin sağlanması gerektiğini vurguladılar. PAGEV olarak tüm öğrencilere boş günlerinde ilgi duydukları alana göre staj yeri konusunda destek olacaklarını kaydeden heyet, gençlere staj yaptıkları firmalarda haftalık olarak farklı sorumluluklar verilebileceği ve üretimin her alanında görev almalarının hızlı gelişimleri için daha faydalı olacağını da dile getirdiler EĞİTİMLER SÜRECEK PAGEV Akademi tarafından

düzenlenen; temel plastik, enjeksiyon, kalıpçılık, eğitimlerine İstanbul Üniversitesi bölüm öğretim üyelerinin de davet edeceklerini ve bunun yanı sıra ders içeriklerini paylaşmaları durumunda, gerek kendi bilgi ve tecrübeleri ile gerekse PAGEV’in eğitim dokümanları ile eğitime katkı sağlayacaklarını da kaydettiler. İş birliği toplantısında plastik eğitiminin geliştirilmesi kapsamında Küçükçekmece PAGEV Lisesindeki laboratuvarların ve atölyelerin İstanbul Üniversitesi tarafından eğitim amaçlı kullanımı talebi detaylı biçimde ele alınarak Vakıf-Üniversite arasında bir protokol imzalanması konusunda mutabakat sağlandı. Bu çerçevede üniversitede plastik alanında öğrenim gören öğrencilerimiz PAGEV Küçükçekmece Lisesi’nin laboratuvar ve uygulamalı atölyelerinde uygulamalı eğitim alma imkanına kavuşacaklar. Özellikle, öğrencilerin okulumuzdaki pilot ar-ge sistemleri ve atölyelerimizde görecekleri uygulamalı eğitimlerin ardından plastik sektöründe sürdürecekleri iş yaşantılarına hızlandırılmış bir oryantasyon eşliğinde entegrasyonları da sağlanacaktır. P

SANAYİCİ-ÜNİVERSİTE KOL KOLA Yeni müfredatta yer alan Solid Works programı içerikli “Bilgisayar Destekli Tasarım” dersini öğrencilere ders olarak anlatacak olan PAGEV Okullardan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Eren Ünlü, bir Solid Works firmasından öğrencilere önce ücretsiz eğitim aldıracağını ve ardından da dersleri uygulamalı olarak işleyeceğini dile getirdi. Ünlü, dersin bu anlamda öğrenciler için önemli ölçüde fayda sağlayacağını belirtti. İstanbul Üniversitesi, Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Erdoğan Köse meslek yüksekokullarında yetişen gençlerin ilgili sektörlerde üretimin içerisinde yer alması gerektiğini, sanayinin

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

93


ODE Yalıtım

ihracatta atağa kalktı

T

ürkiye yalıtım sektörünün yüzde 100 yerli sermayeli en büyük şirketi ODE, ihracatta 2018’in ilk dört ayında, geçen yılın aynı dönemine göre dolar bazında yüzde 35 artış yakaladı. Söz konusu dönemde en çok ihracat Avrupa ülkelerine yapılırken, Afrika ve Güney Amerika’da da ağırlığını artıran firma, yıl sonuna kadar ihracatı bu ivme ile devam ettirmeyi planlıyor. Yurtdışı hedefleriyle ilgili bilgi veren ODE Yalıtım Uluslararası İş Geliştirme Yöneticisi Ozan Turan, “ODE olarak ihracatta atılım yılı olarak belirlediğimiz 2018’e hızlı bir ivme ile başladık. Yılın ilk ilk dört ayında önemli bir ivmeye imza atarak, geçen yılın aynı dönemine göre ihracat ciromuzu dolar bazında yüzde 35 artırdık. Dış pazar performansımızda en etkili bölge Avrupa ülkeleri olurken, Afrika’da özellikle Sahraaltı ülkelerinde ve Güney Amerika’da ihraç pazarlarımıza yenilerini ekledik. Yılın

94

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

ilk çeyreğinde ihracat ciromuzun yüzde 55’ini ise, 2010 yılından bu yana dahil olduğumuz TURQUALITY Destek Programı kapsamında belirlediğimiz 11 hedef ülkeye gerçekleştirdik” dedi. 5 KITADA 70 ÜLKEYE İHRACAT ODE olarak Türkiye’den çıkan global bir marka olmak hedefiyle ilerlediklerini vurgulayan Turan, şöyle konuştu: “Halihazırda 5 kıtada 70’in üzerinde ülkeye ihracat yapan firmamız, global marka olma hedefine emin adımlarla ilerliyor. Amacımız 1 milyon doların üzerinde ihracat yaptığımız ülke sayısını her yıl artırarak, ihracatın toplam ciromuz içindeki payını yüzde 35’ler seviyesine çıkarmak. Önümüzdeki dönem, Avrupa ağırlıklı olmak üzere, dış pazarda büyümeye devam edeceğiz.”

5 kıtada 70’in üzerinde ülkeye ihracat yaptıklarını söyleyen ODE Yalıtım Uluslararası İş Geliştirme Yöneticisi Ozan Turan, yıl sonuna kadar büyüme ivmesini devam ettireceklerini ifade etti.

YURTDIŞI TANITIMLARI İLGİ GÖRÜYOR Verdiği tüm eğitim ve seminerleri ile yaptığı tanıtımları “Paydaş Paylaşım Platformu” çatısı altında toplayan ODE, bu kapsamda yurtdışı seminerlerine hız verdi. Özellikle Ortadoğu, Afrika ve Balkan ülkelerine yönelik faaliyetlerinin arttığını vurgulayan Ozan Turan: “2017 yılı bizler için çok verimli bir yıl oldu. Sektörümüzde, toplam cirosu içinde ihracatın payını en çok artıran firma olduk” dedi. ODE’nin global marka olma hedefi doğrultusunda sağlam adımlarla ilerlediğini belirten Turan, sözlerine şunları ekledi: “Yaptığımız her işte global bir bakış açısıyla hareket ediyoruz. ODE’de bugün 13 farklı dil konuşuluyor, yabancı uyruklu çalışma arkadaşlarımız bulunuyor. Geçen yıl kendi rekorumuzu kırarak 24 farklı ülke seyahati gerçekleştirdik. 365 günün 337’sinde ziyaretler, fuarlar ve seminerler amacıyla yurtdışı faaliyetlerde bulunduk.” P


1939’dan beri...

PP

POLİPROPİLEN Homopolimer Kopolimer Random Kopolimer Laminasyonluk

PE

POLİETİLEN Alçak Yoğunluk Yüksek Yoğunluk Lineer Metalosen

PS

POLİSTİREN Kristal Antişok

EVA

EVA

SAN

SAN

ASA

ASA

PLA

POLİLAKTİK ASİT

LCP

LİKİT KRİSTAL POLİMER

PPE

PPE

PA

POLİAMİD Poliamid 6 Poliamid 66 Poliamid 11 Poliamid 12 Poliamid Alaşımları Polieter Blok Amid

PBT

PBT

PPS

POLİFENİLENSÜLFİD

ABS

ABS

MABS

ŞEFFAF ABS

PMMA

AKRİLİK

POM

POLİASETAL

PC

POLİKARBONAT

PVDF

PVDF

TPU

TERMOPLASTİK POLİÜRETAN

MB

MASTERBAÇ Renkli Siyah-Beyaz FR (Yanmaz) Slip Antiblok Antistatik UV IR Antifog Antivirüs Likit Boya Kalıcı Antistatik Kalıcı Slip Light Diffuser Köpürtücü Antibakteriyel Antikorozyon

YAPIŞTIRICI Ara Katman Yapıştırıcı Hammadde Alüminyum Kompozit Panel Yapıştırıcı Film Solar Panel Filmi Halojensiz B1 Sınıfı Alev Geciktirici Kompaund

HAYİM PİNHAS A.Ş İSTANBUL İstoç 4. Ada No:145 Mahmutbey - İstanbul Tel: (0212) 659 58 57 Faks: (0212) 659 58 48 İZMİR OFİS VE DEPO 7401 Sokak No:8 Pınarbaşı - İzmir Tel: (0232) 472 11 64 BURSA OFİS VE DEPO Kara Ali Mahallesi Cumhuriyet Caddesi No:62 Çalı, Nilüfer – Bursa Tel: (0224) 482 51 71 Faks: (0224) 482 49 53

www.pinhas.com.tr PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

95


SAÇ MEZOTERAPİSİ SAÇINIZI CANLANDIRAN YENİLİK

YIPRANAN, HIRPALANAN VE DÖKÜLEN SAÇLARIN GERİ KAZANIMI İÇİN SAÇIN IHTIYAÇ DUYDUĞU VITAMIN, MINERAL, KERATOLITIK BAZI AJANLAR, AMINOASITLER VE YÜZEY GENIŞLETICILER EN SAĞLIKLI YÖNTEMLE SAÇA GERİ KAZANDIRILIYOR Saç ve saçlı deriye dışardan sürülen ürünlere göre etkinliği karşılaştırılmayacak kadar üstün olan saç mezoterapisi bu anlamda hastaların beklentilerini direk karşılayabiliyor. Örneklemek gerekirse bir ürünün saçlı deriye sürülmesi 1 birim etki gösterir ise ürünün saçlı deriye enjekte edilmesi 8 birim etki gösteriyor. Saç mezoterapisi; saç dökülmesi, incelmesine sorununa yardımcı olmaktadır. Amaç saçlı deride kan dolaşımını hızlandırıp saç dökülmesini durdurup yeni saç gelişimini sağlamaktır. Saç için faydalı maddeler, vitaminler, minerallerin direk saçlı deriye verilmesi saç sağlığını oluklu etkiler. Saç yağ salgılanmasını düzenler. Saç ekimi öncesi ve sonrasında desteklemek amaçlı uygulanabilir. Normal saçlı deride ortalama 100bin kıl follikülü vardır. Saçlı deride kıl

Hazırlayan Uzm. Dr. Özlem Küsken Göztepe Eğt.Arş.Hastanesi uzmandrozlemkusken.com

96

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

büyüme fazı 2-5 yıldır. Kaş ve kirpiklerde buvfaz 1-6 haftadır. Ateşli hastalıklar, cerrahi, kilo kaybı, ilaçlar, mevsimsel değişiklikler, gebelik gibi faktörler kıl siklüsünü etkileyebilir. Saç ortalama ayda 1 cm büyür. Hergün 70 ile 150 saç teli normal sınırlar içinde düzenli olarak dökülür. Saç dökülmesi farkedilmeden önce saç yoğunluğu% 40 azalmış demektir. ‘Kellik’ erkeklerin 2/3’ünde görülür. Kadın ve erkeklerin daha büyük yüzdesinde yaşam süresi boyunca saç dökülmesi görülür. Sonuçlar; uygulanma suresi kısa olup maksimum 30dk sürmektedir. hızlı ve kesindir (özellikle 3.seanstan sonra), ilk seanstan itibaren gözle görülür farkedilir. Doğru kişilerce uygulandığında herhangi bir yanetki içermez. Kişi uygulama sonrasi günlük aktivitesine devam eder. Cerrahi yöntemlerin aksine lokal ya da genel anestezi ihtiyacı duyulmaz.


PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

97


SAÇ MEZOTERAPİSİ KİMLERE YAPILIR Saç mezoterapisi aşağıdaki hasta gruplarına yapılabilir. Uygalama mutlak surette bir doktor tarafından yapılmalıdır. 1. Saç dökülmesi şikayeti olanlar 2. Saç ekimi öncesi veya sonrası mevcut saçlarının korunmasını isteyenler 3. Saçlarında incelme, zayıflık farkeden hastalar 4. Saçlarının parlaklık ve hacim kaybettiğini farkeden hastalar

5. Ailesinde ciddi saç dökülmesi şikayeti olanlar 6. Ailesinde saç dökülmesi sebebiyle saç ekimi yaptıran aile bireyi olanlar 7. Yoğun stres sebebiyle belirgin ama kısa süreli saç dökülmesi şikayeti olanlar 8. Saça uygulanan her hangi bir işlem sebebiyle (örneğin saçların boyanması veya kuaförde başka bir işlem görmesi esnasında yanması gibi) saçların uğradığı hasarların telafisinde 9. Saçların geç uzaması sorununda

10. Saçların kolay kırılması, sönük ve bakımsız görünmesi durumunda 11. Aşırı fön, boya v.b işlemlerden sonra saçların bir türlü kendini toparlayamaması durumunda, 12. Diyet yaparak hızlı bir şekilde saç kaybı yaşayan hastalar 13. Gebelik sonrası oluşan saç kayıplarını telafi etmek isteyen hastalar 14. Her hangi bir tedaviye bağlı olarak (örneğin kemoterapi) oluşan saç kaybını telafi etmek isteyen hastalar

SAÇ MEZOTERAPİSİNİN SAĞLAYACAĞI FAYDALAR NELERDİR 1. Saç dökülmesini belirgin bir şekilde azalır 2. Saç kökleri kalınlaşır 3. Saçların ömürleri uzar 4. Saçlar daha parlak gür ve hacimli görünür 5. Uykuda olan saç folikülleri

98

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

uyarıldığı için bunlar saçlı derinin üstüne çıkar ve gözle görünür saç tellerine dönüşür. 6. Saçın rengi korunur, saç beyazlaması geciktirilmiş olur. 7. Hastanın saç dökülmesi belirgin bir şekilde azaldığı için saç

ekimi gibi işlemlere genelde ya ilerleyen zamanlarda yapılır ya da bu işleme ihtiyaç kalmaz 8. Özellikle bayan hastalar saç ekimi için çok uygun olmadıkları için Saç Mezoterapisi için çok uygun hastalardır. P


MARKANIZ HEDEFİNE ULAŞSIN! FİLM

F OTO TA S A MED

MEDYA SATIN ALMA Marka bilinirliğini arttırmak için ulusal ve uluslararası tüm mecralarda firmanızın temsil edilmesi ve planlı satın alma hizmetleri

ĞR

AF

RIM

YA

TASARIM HİZMETLERİ

FOTOĞRAF ÇEKİMİ

TANITIM FİLMLERİ

Kreatif becerileri yüksek ekibimiz ile kurumsal kimlik oluşturma, masa üstü yayıncılık ve tüm çizgi altı tasarım hizmetleri

Profesyonel stüdyo ortamında ürün çekimi, dış mekan, organizasyon ve CEO imaj fotoğraf çekimi hizmetleri

Tanıtım filmi, belgesel, TV reklam ve 3D animasyon yapımlar, kongre ve organizasyon çekimleri için prodüksiyon ve postprodüksiyon hizmetleri

www.cacaajans.com

+90 554 740 19 16 PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

99


İSTANBUL VALİSİ VASİP ŞAHİN’DEN PAGEV EĞİTİM ÇALIŞMALARINA TAM DESTEK G

eçtiğimiz aylarda Küçükçekmece PAGEV Plastik Teknolojisi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ne inceleme ziyaretinde bulunan İstanbul Valisi Vasip Şahin, süren çalışmalar ve projeler hakkında istişarede

100

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

bulunmak üzere PAGEV Yönetim Kurulunu makamında kabul etti. PAGEV eğitim kurumları, süren projeler ve çevresel faaliyetler kapsamında Geri Dönüşüm İktisadi İşletmemiz PAGÇEV çalışmalarının ele alındığı görüşme sonucunda;

yakın dönem içerisinde tamamlanan ve tamamlanması beklenen çalışmaları inceleyen Vali Şahin, PAGEV’in çalışmalarını yakından takip ettiğini ve gereken noktalarda desteklerini vereceklerini de belirtti.


İstanbul Valisi Vasip Şahin, PAGEV Plastik Mükemmeliyet Merkezi’nin kurulmasının ülke sanayisi ve ekonomisi açısından son derece önemli bir yatırım olduğunu belirterek bu merkezde yapılacak olan test hizmetleri ile de önemli bir döviz kaynağının ülke içerisinde kalacağını kaydetti. PAGEV Plastik Teknolojisi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde yaptığı incelemeler sonucunda okulun son teknoloji makine ve ekipman teçhizatı ile örnek model

bir tematik lise olduğunu söyleyen Şahin, PAGEV’in plastik sektörünün gelişimi için yaptığı yatırımları da takdir ile karşıladığını ekledi. PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, Okullardan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Eren Ünlü, Yönetim Kurulu Üyeleri Abdullah Karatepe, Orhan Göçer ve Cevat Taşkan ile Genel Sekreter Ertan Güneş ve PAGÇEV Genel Müdürü Yağmur Cengiz’in yer aldığı görüşmede, PAGEV’in eğitim ve Ar-Ge ile ilgili sürdürdüğü çalışmalar, sektördeki istihdamın

nitelikli olarak artırılması ile plastik sektörünün son durumu hakkında görüş alışverişinde bulunuldu. PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu yaptığı açıklamada; “İstanbul Valimiz Sn. Vasip Şahin’e yaptığımız iade-i ziyarette, PAGEV’in eğitim kurumları ve süren projelerimizle ilgili güncel bilgi sunduk, destek talep ettiğimiz konularımızı Sn. Valimize ilettik. Nokta atışı ile verimli geçen toplantının çıktılarını çok yakında hep birlikte göreceğiz” dedi. P PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

101


Boğaziçi Üniversitesi

Plastik Çalıştayı gerçekleşti

Boğaziçi Üniversitesi, Dünya Okyanus Günü olarak kutlanan 8 Haziran’da Türkiye’nin Plastik Atığı için Eyleme Geçme Zamanı: Çevre Dostu Üretim, Sorumlu Tüketim, Etkin Geri Dönüşüm Çalıştayına ev sahipliği yaptı.

Ç

alıştayın açılış konuşmaları; Prof. Dr. Üstün Ergüder (SDSN Türkiye Onursal Başkanı), Etienne Gonin (UNDP İstanbul Bölge Ofisi) ve Nergis Yazgan (WWF Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi) tarafından yapıldı. Birinci Oturumda WWF Türkiye Genel Müdürü Aslı Durukan Pasinli tarafından WWF Plastik Raporu sunuldu. İkinci Oturumun konusu ise “Plastik – Akdeniz Havzası ve Türkiye’de Yapılan Çalışmalar” oldu. Oturum Başkanlığını Prof. Fikret Adaman (Boğaziçi Üniversitesi, SDSN Türkiye) ile Prof. Christina Fossi (Sienna Üniversitesi, SDSN Akdeniz Plastik Avcıları) video katılım ile yaptılar. Oturumda; Prof. Mustafa Yücel (ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü), Prof. Ahmet Kıdeyş (ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü), Prof. Nilüfer Oral (Bilgi Üniversitesi) ve Prof. Levent Kurnaz (Boğaziçi Üniversitesi İklim Merkezi) yer aldılar.

102

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu’nun Başkanlığını yaptığı üçüncü oturumun konusu ise “Dünya’da ve Türkiye’de Sürdürülebilir Plastik Dönüşümünde Özel Sektör Sorumluluğu” oldu. Bu oturuma ise; Peter Harpsqe Engel (Danish Return System), Ayça Turgay (P&G), Burcu Coşkun (Coca Cola), Fatih Hoşoğlu (İSTAÇ) ve Gülin Yücel (Sustireo SDG) katıldılar. Öğleden sonra yapılan dördüncü oturumun konusu “Daha Akıllı, Yenilikçi ve Sürdürülebilir Bir Plastik Sanayii İçin Mekanizmalar” olup oturumu Konca Çalkıvık (SKD Türkiye) yönetti. Ahmet Varır (Çevre ve Şehircilik Bakanlığı), Musa Rahmanlar (Kalkınma Bakanlığı), Rıfat Ünal Sayman (REC Türkiye), Mete İmer (ÇEVKO) ve Leyla Arsan (TACES Plastic Twist Projesi) bu oturumun konuşmacıları olarak yer aldılar. Programın son bölümü olan beşinci oturumda ise Ümit Şahin (İPM

Sabancı Üniversitesi) ve Ahmet Cihan Kahraman (Marmara Belediyeler Birliği) nin yer aldıkları bir açık oturum yapıldı. Boğaziçi Üniversitesi tarafından Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Çözümleri Ağı Türkiye (Sustainable Development Solutions Network – UN SDSN Türkiye) ve WWF Türkiye ile birlikte düzenlenen çalıştayda bir araya gelen plastik sektörünün paydaş ve oyuncuları; sektördeki problemleri, plastik atık konusunda farkındalık yaratma projelerini ve pozitif değişim için çalışmanın esasları tartıştı. Boğaziçi Üniversitesi Eski Rektörü ve SDSN Türkiye Onursal Başkanı Prof. Dr. Üstün Ergüder, UNDP İstanbul Bölge Ofisi Program Analisti Etienne Gonin ve WWF Türkiye Başkan ve CEO’su Nergis Yazgan’ın açılış konuşmalarıyla başlayan çalıştayda, plastik sektörünü temsilen Oturum Başkanı olarak PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu’da yer aldı.


Türkiye’nin Plastik Atığı için Eyleme Geçme Zamanı: Çevre Dostu Üretim, Sorumlu Tüketim, Etkin Geri Dönüşüm Çalıştayı; plastik sektöründe yer alan tüm paydaşları bir araya getirmek ve gerek üretim, gerek tüketim ve de gerekse geri dönüşüm ayaklarında somut öneriler geliştirme amacıyla düzenlendi. Çalıştaya; Plastik değer zincirinin oyuncuları (plastik üreticileri, plastik kullanan hızlı tüketim ürünleri üreticileri, yetkilendirilmiş kuruluşlar), sivil toplum, bilim çevreleri ve iş dünyası temsilcileri katılarak; plastik zincirinde, üretirken, tüketirken ve geri dönüştürürken daha akıllı, daha sürdürülebilir, daha etkin nasıl olabiliriz?” sorusuna cevap arayarak, sektördeki problemler, plastik atık konusunda farkındalık yaratma projeleri ile yerel ve ulusal otoritelerle birlikte pozitif değişim için çalışmanın esaslarını masaya yatırdılar. Beş oturumda gerçekleşen çalıştayda sırasıyla; WWF Akdeniz Plastik Raporu, Plastik-Akdeniz Havzası ve Türkiye’de Yapılan Çalışmalar, Dünyada ve Türkiye’de Plastik Dönüşümünde Özel Sektör Sorumluluğu, Daha Akıllı, Yenilikçi ve Sürdürülebilir bir Plastik Sanayii için Mekanizmalar ve Açık Oturum bölümlerinde alanlarında yetkin konuşmacılar yer aldılar. Çalıştayda konuşma yapan PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, yaşadığımız dünyada plastik malzemesinin insan yaşantısında çok önemli bir yere sahip olduğunu belirterek, başta sağlık olmak üzere, gıda, ulaşım, giyim, inşaat, alt yapı, taşımacılık olmak üzere yaşamın her alanında plastiklerin kolaylaştırıcı etkilerinden söz etti. Eroğlu, “Dünya’da ve Türkiye’de plastik, alternatifleri ile karşılaştırıldığında hem ekonomik, hem de çevresel faktörler baz alındığında vazgeçilmez bir malzeme olduğunu ortaya koyuyor. Yerini aldığı malzemeler ile kıyaslandığında her anlamda avantajlarını görebiliriz. Dünyada üretilen petrolün yaklaşık %5’i plastikte kullanılıyor. Plastik direkt ve dolaylı olarak çevresel değerlere pozitif katkı sunmakta. Burada esas olan malzemenin insanlar tarafından

rasgele doğaya atılması olup, bu noktada çözümler üretmeliyiz. Plastik sanayicileri olarak “Sorumlu Endüstri, Sorunsuz Çevre” felsefesi ile ambalaj atıklarını ekonomiye kazandıran PAGÇEV Geri Dönüşüm İşletmemizi kurduk. Önemli olan Sorumlu Endüstri olmaktır. Hiçbir sanayinin işi tüketicilerin hayatını kolaylaştıran ürünler üretmek ve satmakla bitmez, atıkların geri dönüştürülüp, çevreyle uyumunu sağlamak da bizim görevimiz ve bu işimizin sürekliliğini sağlar. Plastik sanayisi bu anlamda diğer sektörlere örnek bir yapılanma içerisinde hem üretiyor hem de çevresel değerlere önem çerçevesinde geri dönüşüme de önem veriyor” dedi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Atık Yönetimi Daire Başkanı Ahmet Varır, Türkiye’de yılda 31 milyon ton evsel atık ortaya çıktığını, bunların yüzde 10 ila 12’sinin plastik atıklardan oluştuğunu belirtti. Depozito sisteminin ve farklı atık önleme planlarının öncelikler arasına alınması gerektiğini kaydeden Varır, özel sektörde birkaç büyük kuruluş dışında hiçbir atık önleme planı bulunmadığını hatırlatarak özel sektöre de çağrı yaptı. Halihazırda yürütülen atık toplama faaliyetlerinin etkin ve sürdürülebilir olmadığını kaydeden Varır, lineer ekonomiden geri dönüşüme dayalı

döngüsel ekonomiye geçişin Türkiye için bir gereklilik olduğunu belirtti. Varır, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hayata geçirilen ve atıkların türlerine göre toplanmasını kolaylaştırması öngörülen “Sıfır Atık” projesi kapsamında şu an atıklardan yüzde 15 geri dönüşüm yapabildiklerini, 2023’e kadar geri dönüşümde yüzde 35 seviyesini yakalamayı hedeflediklerini kaydetti. Varır, “Bu oranlar düşük olsa da 1990’lı yıllara göre şu an bile 15 kat artmış halde” dedi. Kalkınma Bakanlığı uzmanlarından Musa Rahmanlar’da; 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündeminin 12. hedefinin plastik atık konusuna odaklandığını ve konunun diğer hedeflerin tümüyle ilişkili olduğunu vurguladı. Rahmanlar, “Bireysel çabalar yeterli değil. Toplumsal bilinç düzeyinin artması gerekiyor. Eğitim ve doğru toplama bir arada olduğunda başarılı olabiliyor. Ancak bundan sonra geri dönüşüm ve ARGE verimliliği artıyor. Avrupa ve diğer gelişmiş ülkelerde plastik atık ve geri dönüşüm konusunda toplumsal bilinç yaratılabiliyor. Biz farkındalığı tabana yayamıyoruz. Eğitim ve vizyon gerekiyor. Tartıştığımız şeyleri uygulamaya dönüştürmedikçe iyi niyet temennisinden öteye geçemeyiz” diye konuştu. P

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

103


RAPOR

DÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SÜRDÜRÜLEBİLİR PLASTİK DÖNÜŞÜMÜNDE ÖZEL SEKTÖR SORUMLULUĞU 1.PLASTİK TARİHİ Plastik endüstrisi, dünyada en hızlı gelişen ve diğer sektörlerinde gelişimine katkıda bulunan bir sanayi koludur. İnsanoğlu ilk zamanlardan beri doğal ürünlerde bulunmayan yararlar sağlayacak malzemeler geliştirmek için çok çabalamıştır. Plastik malzemelerin gelişimi plastiğin özelliklerine sahip doğal malzemelerin (sakız, şellak gibi) kullanımıyla başlamış ve ardından (kauçuk, nitroselülöz, kolajen, galalit gibi) kimyasal olarak değiştirilmiş doğal malzemelerin gelişimiyle devam etmiştir. Son olarak da bundan 100 yıl önce modern plastikler olarak tanıdığımız tamamen sentetik malzemeler geliştirilmeye başlamıştır. Bunun muhtemelen ilk örneği Alexander Parkes’ın 1855’te icat ettiği, bugün selüloid olarak bildiğimiz ancak parkesin adını verdiği maddedir. Polivinil klorür (PVC) ilk olarak 1838-1872 yılları arasında polimerleştirilmiştir ve Leo Baekeland’ın 1907 yılında ilk gerçek sentetik, seri üretim plastiği yani bakalit maddesini yaratmasıyla önemli bir dönüm noktası yaşanmıştır. Plastikler: 1930’lı yıllarda sanayide 1940’lı yıllarda savunma sanayinde, 1960’lı ve 70’li yıllarda tekstil, moda, oyuncak endüstrilerinde, renk ve tasarımda kullanılmaya başlanmıştır. 1980 ve 90’larda yüksek performans plastikleri, 2000’li yıllarda da nano teknoloji plastikler kullanıma sunulmuştur. 2010’dan sonra kurşun geçirmez polimer, plastik kan, plastik güneş pilleri, implante edilebilir polimerler, esnek plastik ekranlar ve sürücüsüz arabalar gibi geleceğe uygun plastikler üretilmiştir.

104

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

2. PLASTİKLERİN BAŞLICA KULLANIM ALANLARI Plastikler yaklaşık 100 yılı aşkın bir süredir hayatımıza girmiş durumdadır, buna rağmen ahşap, taş, metal, cam ve kağıt gibi sıradan malzemelerle kıyaslandığında yeni kabul edilmektedir. Plastikler, son birkaç on yılda sayısız eknolojik gelişimin, yeni tasarım çözümlerinin, çevreye yönelik performans iyileşirmelerinin ve maliyet tasarrufunun önünü açmıştır. Plastikler sayesinde günümüz tasarımcılarını kısıtlayan tek şey kendi hayal güçleridir. Gittikçe azalan doğal ve yenilenemez kaynaklar, iklim değşikliği ve her geçen gün yaşlanan ve çoğalan bir popülasyon, bugün toplumun yüzleşmesi gereken başlıca problemlerden bazılarıdır. Plastik var olmasaydı, bu sorunların üstesinden gelmek için büyük ihtimalle onu icat ederdik. Çoğu plastik maddenin sahip olduğu nispeten düşük yoğunluk, bitmiş ürünlerin hafif olacağı anlamına gelir. Aynı zamanda mükemmel ısı ve elektrik yalıtımı sağlar. Buna rağmen gerektiğinde bazıları elektrik iletkenleri olarak dahi kullanılabilir. Başka maddelere zarar veren birçok maddenin yol açacağı aşınmaya karşı dirençlidir, şeffaf olanları ise optik cihazlarda kullanılabilir. Kalıplara dökülerek kolayca kompleks şekil ve form alabilmeleri farklı malzeme ve işlevlerle entegrasyon olanağı sağlar. Bir plastiğin fiziksel özelliklerinin istenen şartları karşılamaması durumunda, güçlendirici dolgular, renkler, köpükleştirici maddeler, alev geciktiriciler, plastikleştiriciler vb. eklenerek özellikleri uygulamanın gereklerini karşılayacak düzeye getirilebilir. Bu ve diğer üstün özellikleri nedeni ile plastikler başta ambalaj ve inşaat olmak üzere elektrik, elektronik otomotiv, sağlık, kozmetik, tarım, tekstil, spor, hobi, tasarım, savunma gibi hemen hemen tüm sektörlerde her geçen gün daha fazla kullanılmaktadı


3. PLASTİKLERİN HAYATA SAĞLADIĞI KATKILAR 3.1. DÖNGÜSEL EKONOMİ Plastik, benzersiz özellikleri sayesinde çok ciddi katkılar sağlayarak çevresel açıdan daha sürdürülebilir ve kaynağını daha verimli kullanan bir dünya yaratmaktadır. Hafif, çok amaçlı ve dayanıklı plastik malzemeler perakende, inşaat, otomotiv veya yenilenebilir enerjiler gibi stratejik sektörlerde enerji ve kaynak tasarrufu sağlamaktadır. Döngüsel Ekonomi rekabet gücümüzü arttırmanın yollarından biridir. 3.2.TÜKETİCİ KORUMA Plastikler, güvenlik, gıda israfının önlenmesi ve düşük maliyet gibi birçok açıdan tüketicileri koruyarak sürdürülebilir çözümler sunar. Örneğin ambalaj uygulamalarında ürünlerin yarısından fazlası plastik kullanılarak paketlenir. Yine de plastikler toplam paket ağırlığının yalnızca %17’sini oluşturarak kaynakların daha verimli kullanılmasına yardımcı olur. Plastikler, daha az hammaddeyle daha fazla iş görür. Naylon poşetlerde, 80’li yıllara kıyasla artık %70 daha az malzeme kullanılmaktadır. Bu şekilde yalnızca kaynak verimliliği elde edilmiş olmamakta, aynı zamanda tüketicilere her geçen gün daha düşük maliyetli çözümler sağlanmaktadır. Ayrıca benzersiz özelliklere sahip plastikler, raf ömrünü uzatarak gıda israfını azaltma, gıdanın lezzetini muhafaza etme ve onu bakterilere karşı korumanın haricinde, gıda dışı ürünlerde dahi benzersiz bir koruma sağlamaktadır. Bu sayede tüketicilere ekstra rahatlık sağlanarak ürünlerin çevre ayak izleri de önemli ölçüde azaltmaktadır.

Ambalajlar, plastiklerin tüketiciyi koruma ve sürdürülebilirlik çözümlerinin bir araya geldiği bir uygulama örneğidir. Örneğin: İçme suyumuzu güvenli ve verimli bir şekilde taşırken ve atık suyu bertaraf ederken plastik borular kullanılmaktadır. Çocuklarımızın oynadığı oyuncakların ve her gün kullandığı şeylerin çoğu plastik malzemeden yapılmaktadır. Plastiklerin dayanım, hafiflik, çok yönlülük ve yumuşaklık özellikleri çocuklarımızın güvenliğini arttırmaktadır. Plastikler aynı zamanda alevlere karşı güvenliğe de yardımcı olmaktadır. İtfaiyecilerin kullandığı kasklar ve üniformalar buna en iyi örnektir. Otomobillerimizde kullanılan hafif plastikler bizi korumakta, konforumuzu ve yakıt tasarrufunu artırmaktadır. Plastikler, sporculara verimli, hafif ve dayanıklı güvenlik tertibatı sağlamaktadır. 3.3. İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ Plastik ürünler dünyanın yenilenemeyen fosil yakıt tüketiminin yalnızca %4’ünü oluşturmaktadır. Daha fazla plastiğin daha fazla kullanılması sonucunda yenilenemeyen toplam fosil yakıt tüketimi düşecek ve doğaya salınan sera gazı miktarı azalacaktır. Yaygın inanışın aksine, plastik kullanımının azalması tam tersi bir yönde etki edecek, yenilenemeyen toplam fosil yakıt tüketimi ve doğaya salınan seragazı miktarı artacaktır. 3.4. ENERJİ TASARRUFU Toplumumuz, 2020 yılına kadar 780 milyon ton daha az CO2 salımını hedefleyen AB’ye ek olarak karar mercileri, sanayiler ve tüketicilerin daha yeşil yaşam standartları için omuz omuza çalışacağı büyük bir değişim sürecine girmiş bulunmaktadır.

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

105


RAPOR

Verimli yalıtım: Plastik malzemeler binalarda soğuk ve sıcağa karşı etkili yalıtım sağlar, ısı kaybını önler. Plastik yalıtım malzemelerinin üretiminde, alternatif malzemelere göre yaklaşık olarak %16 daha az enerji tüketilir ve %9 daha az sera gazı salınır. Plastik yalıtım panelleri, kullanım ömrü boyunca, üretimlerinde kullanılandan 150 kat daha fazla enerji tasarrufu sağlar. Yenilenebilir enerji üretiminde kullanım: Rüzgar türbinlerinin rotor kanatları ve fotovoltaik paneller büyük ölçüde plastik malzemeyle yapılmaktadır. Plastikler, yenilenebilir enerjinin verimli şekilde üretimine dair bu büyük katkıları sayesinde, üretimlerinde ortaya çıkan emisyonun sırasıyla yaklaşık 140 ve 340 kat azalmasına yardımcı olabilmektedir. Gıda israfının önlenmesi: Plastik gıda ambalajları daha verimli bir koruma sağlar, gıda firesini önleyerek raf ömrünü uzatır, bu sayede enerji tasarrufu sağlayarak sera gazı salımını azaltır. Örneğin et için kullanılan plastik ambalajlar raf ömrünü üç ila sekiz gün uzatır, hatta daha gelişmiş olanlarında bu süre daha uzundur. Bir kilo

106

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

sığır eti üretilirken salınan emisyonun üç saatlik otomobil yolculuğuna eşit olduğu göz önüne alındığında, arttırılan raf ömrü gezegenimiz için kaydedilen önemli bir ilerlemedir. Hafif uygulamalar: Plastikler ambalajların ve otomobillerin hafiflemesini de sağlayarak nakliyata bağlı CO2 emisyonlarının azalması sonucunu doğurur. Plastik ambalajlar yerine alternatifleri kullanılırsa paket ağırlığı dört kat artabilir. Üretim aşamasında daha az sera gazı emisyonu: Özellikle nakliyat, yapı ve inşaat, ambalaj ve elektronik cihaz sektörlerinde, çoğu plastik ürünün üretim aşamasında diğer malzemelere kıyasla daha az enerji tüketilir. Plastikleri ortadan kaldırarak alternatifleriyle değiştirmemiz halinde, bu alternatiflerin yaşam döngüsü boyunca tüketeceği enerji miktarı yaklaşık %57 ve sera gazı emisyonları da %61 oranında artacaktır. Plastik malzemelerin kullanımı enerji, maliyet ve sera gazlarını azaltmaya yardımcı olmaktadır


4. GERİ DÖNÜŞÜM Geri dönüşüm; yeniden değerlendirilme imkanı olan atıkların çeşitli fiziksel ve/veya kimyasal işlemlerden geçirilerek ikincil hammaddeye dönüştürülerek tekrar üretim sürecine dahil edilmesidir. Diğer bir değişle, herhangi bir şekilde kullanılarak, kullanım dışı kalan geri dönüştürülebilir atık malzemelerin çeşitli yöntemlerle hammadde olarak tekrar imalat süreçlerine kazandırılmasıdır. Geri dönüşümde başlıca amaçlar;  Kaynakların gereksiz kullanılmasını önleyerek doğal kaynakları korumak,  Atıkların kaynağında ayrıştırılması ile atık çöp miktarını azaltarak çevreyi korumak,  Atıkları tekrar ekonomiye kazandırmak,  Enerji tasarrufu sağlamak, Malzemelerin sağladığı faydaları kıyaslarken sadece üretim aşamasında değil kullanım ve geri dönüşüm aşamalarında da sağlanan faydanın hesaba katılması gerektedir. Örnek olarak belirtilirse, cam şişelerin geri dönüştürülmesi için gereken enerji orijinal üretim enerjisinin % 66’sıdır. Plastik malzemelerde ise geri dönüşümün enerji maliyeti orijinal enerji maliyetinin sadece %10’udur. Plastikler 120 ile 200 derecede geri dönüştürülürken, diğer alternatif malzemelerde geri dönüşümün 650 ile 1400 derecelerde mümkün olduğu

olabilmektedir. Plastikler, kullanım ömrü sonunda bir kenara atılamayacak kadar değerli bir kaynaktır. Geri dönüştürülerek ilk hallerine geri getirilebilir yahut yeni bir madde oluşturabilirler. Bu enerji geri kazanımı, işlenmemiş fosil yakıtların yerini alabilir. Esasen plastik geri dönüştürme ve geri kazanım seçeneklerinden faydalanarak ve eko verimli bir hareketle günümüzün en iyi uygulamaları ve teknolojilerine başvurarak: • Fransa’nın yıllık petrol tüketiminin %25’ine denk doğal kaynak tasarrufu sağlanabilir • Avrupa’da CO2 emisyonları yılda 9 milyon ton azaltılabilir. Dünyanın yaklaşık üçte birinde geri dönüşüm ve geri kazanım yoluyla plastiklerin %80’i yeniden kullanılabilir hale getiriliyor, bir kısmında bu oranın da altına düşülüyor ve hatta bir kısmında atık yönetmeliğinde belirtilen hedefler bile tutturulamıyor. Bir ürün ya da hizmetin eko verimliliği, onun toplumsal, çevresel ve hatta ekonomik performansının ifadesidir. Dünya’da geri dönüşüme yönelik talep artışının Çin ve Hindistan gibi Asya pazarlarındaki büyümeden ve Avrupa Birliği’ndeki yeni atık yönetimi standartları ile AB ve ABD’de sera gazı azaltımına yönelik politikalardan kaynaklanacağı bilinmektedir.

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

107


5. TÜRKİYE’DE GERİ DÖNÜŞÜM

RAPOR

108

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

ABD ve Avrupa’da geri dönüşüm alanında çok uzun yıllar önemli mesafeler alınmış olmasına rağmen, Türkiye’de bu süreç 20 yıl gibi bir geçmişe sahiptir. Nitekim, Türkiye’de geri dönüşüm süreci 1991 yılında yürürlüğe giren Katı Atıkların Kontrolü Yönetmeliğiyle başlamış olup, bütün atıkları içeren bu çerçeve yönetmelik özel sektöre ilk kez piyasaya sunduğu ürünün atığını tekrar geri kazandırması konusunda zorunluluk getirmiştir. Özellikle 2005 yılından itibaren Tehlikeli Atıkların Kontrolü (APAK) Yönetmeliği, Ambalaj Atıkların Kontrolü Yönetmeliği gibi birçok yönetmeliğin hayata geçirilmesiyle her ürün grubu kaynağında ayrı toplanarak kendi konusunda bir standarda ulaştırılmıştır. Türkiye’de henüz geri dönüşüm sektöründe yeterli ve gerekli istatistiki bilgi mevcut değildir. Sektörde, toplanan atık rakamlarının Avrupa’yı giderek yakaladığı, önümüzdeki yıllarda hem geri dönüşümü ucuzlatacak teknolojiler üretmeye, hem de atıkları yok etme işlemini pozitif endüstriye çevirerek elektrik, biyogaz, gübre üretimine dönüştürmeye yönelik yatırımlara odaklanılacağı tahmin edilmektedir. Sektörde denetim, düzenleme, mevzuat ve yönetmelikler Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca yapılmaktadır. Avrupa Birliği (AB) ile 2009 yılı Aralık ayında başlayan çevre müzakereleri, bu alandaki tüm uygulamaları zorunlu hale getirmiştir.

Türkiye’ye gelen çok sayıda yükümlülük, aynı zamanda ciddi bir yatırım ihtiyacını da ortaya çıkarmaktadır. Sektörde 2023 yılına kadar 9.5 milyar Euro’luk “atık geri dönüşüm yatırımı” öngörülmekle birlikte, sektörün AB’ye uyumu için gereken toplam yatırım tutarı 60 milyar Euro’yu aşmaktadır. Ekonomik, sosyal ve teknolojik alanlarda yaşanan gelişmeler ve nüfus artışı sonucunda artan atık miktarına bağlı olarak çevrenin tahribatı hızlanmış, sınırlı olan doğal kaynaklar azalmış ve insan sağlığı etkilenmiştir. Bu zararları azaltmada ve sorunu ekonomik bir faydaya dönüştürmede geri dönüşüm devreye girmiş ve önemli bir rol üstlenmiştir. Türkiye, AB’ye uyum çerçevesinde 2023 yılına kadar ulusal çevre stratejisini belirlemiş durumdadır. Buna göre, çevre konusundaki uyum çalışması, mevzuat ve fiziki yatırımların gerçekleştirilmesinden oluşmaktadır. Ancak, çevre alanında uyumlaştırılması gereken 300’den fazla mevzuat mevcuttur. Çevre yatırımları içinde şu ana kadar en fazla ambalaj atıkları konusunda adım atıldığı gözlenmektedir. Bu alanda; belediyeler, lisanslı toplama-ayırma tesisleri, lisanslı geri dönüşüm tesisleri, ambalajlı ürün piyasaya süren sanayi kuruluşları, ambalaj üreticileri, yetkilendirilmiş kuruluşlar, satış noktaları ve tüketiciler gibi çok sayıda oyuncu faaliyet göstermektedir. Sektör faaliyetleri 20 yıllık kısa bir geçmişe sahip olması nedeniyle önemli sorunlarla karşılaşmaktadır.


Türkiye Geri Dönüşüm Sektöründe öncelikli sorun alanları şunlardır; 1- Atığın ekonomik değeri hakkında bilinç eksikliği 2- Halkın ve sanayicinin geri dönüşümüne yönelik farkındalığın ve çevre bilincinin yeterli düzeyde olmaması 3- Sanayici için çevre konularının ikinci planda olması 4- Geri dönüşüme yönelik eğitimlerin yetersiz olması 5- Bilinçlendirme çalışmalarında kamuyerel yönetimler-STK’lar arası işbirliği sağlanamaması 6- Ekonomik değeri bulunan atıkların diğer atıklardan ayrı olarak toplanamaması 7- Varolan mevzuatın ihtiyaç ve talepleri karşılayacak özelliklere sahip olmaması 8- AB mevzuatının uyumlaştırılması sürecinde sektörün finansal yönden olumsuz etkilenmesi 9- Mevzuatın etkin bir şekilde uygulanmaması 10-Geri kazanılmış ikincil ürüne ait standardların az olması 11- Yaygın toplama noktalarının olmaması, atıkların kaynağında ayrı

toplanamaması 12- Yerel yönetimlerin idari ve teknik kapasitelerinin eksik olması 13- Bazı ürün ve atıklar için özel geri dönüşüm tesisinin olmaması ve geri dönüşüm tesislerinin sayıca az olması 14- Geri dönüşüm ile ilgili konuların sanayicilere ek mali yük getirmesi 15- Atık yönetiminde finansman modelinin bulunmaması 16- Teşvik ve yönlendirme sisteminin eksikliği 17- Kayıt dışılığın ve lisanssız toplayıcıların olması 18- Mevzuata ait yaptırımların yetersiz olması ve olanların sağlıklı bir şekilde uygulanmaması, 19- Geri dönüşümün etkinleştirilmesine yönelik unsurların eksikliği 20- Mevzuatın uygulanmasında deneyimli personel eksikliği 21- Güvenilir ve güncel istatistik çalışmalarının bulunmaması 22- Ülke gerçeklerine ve altyapısına uygun hazırlanmamış yasal uygulamaların varlığı 23- Kurumlar arası görev dağılımının net olmaması ve koordinasyon eksikliği PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

109


RAPOR

110

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

5.1. KAMUNUN GÖREVLERİ Geri dönüşüm sisteminin oluşturulması ve etkin bir şekilde uygulanması için kritik noktalardan biri toplumun her kesiminde geri dönüşüm ve geri dönüşümün faydaları konusunda bilinç oluşturmaktır. Toplumdaki “atık” algısının; “ekonomik ve çevresel etkileri geri plana atılan, değersiz olarak görülen, mali bir külfet olarak düşünülen ve çöp olarak nitelendirilen” bir yaklaşımdan, “yeniden değerlendirilerek ekonomiye kazandırılabilen, çevresel ve ekonomik iyileştirme araçlarından biri olan varlıklar”a çevrilmesi gerekmektedir. Yeterli bilinç düzeyinin oluşmamış olması, geri dönüşüm faaliyetlerinin başarısını olumsuz etkilemekte ve gönüllü katkıların sınırlı kalmasına neden olmaktadır. Daha az atık oluşturma, geri dönüştürülebilecek atıkların kaynakta ayrı toplanması, geri dönüşümün ekonomik ve çevresel faydaları gibi konularda toplumun her seviyesinde farkındalığın artırılması özellikle toplanan geri dönüştürülebilir atığın nitelik ve nicelik olarak geliştirilmesi açısından önemlidir. Yasal düzenlemeler ve teknik standartlar, atık üreticileri tarafından yeterince bilinmemekte ve bu durum uygulamada aksaklıklara neden olmaktadır. İlgili kurumlar tarafından mevcut ve yeni yürürlüğe giren ve girecek olan yönetmeliklerin uygulanmasının etkinleştirilmesi için eğitim programları, seminerler, toplantılar aracılığıyla ilgili sektörlere bilgi ve yönlendirme sağlanmalıdır. Özellikle sanayiciler atık yönetimi konusunda çevre dostu teknolojilerin hem maliyetleri azaltıcı, hem de saygınlık kazandırıcı etkisi konusunda bilgilendirilmelidir. Yeterli kurumsal ve teknik altyapının oluşturulmasında yaşanan sıkıntılardan dolayı geri dönüşümle ilgili birçok yasa,

yönetmelik ve “Ulusal Çevre Eylem Planı” gibi düzenlemelerin uygulanmasında ciddi engellerle karşılaşılmıştır. Geri dönüşüm tesislerinin yapımında ve işletilmesinde yap-işlet veya yap-işlet-devret modelleri aracılığıyla özel sektör teşvik edilmelidir. Özel sektörün çeşitli finansal ve teknik araçlarla bu alanda yatırım yapmaya özendirilmesi ve bu yöndeki düzenlemelerin bir an önce yürürlüğe konulmasını takiben uygulamaların yaygınlaştırılması gerekmektedir. Teknoloji açısından bakıldığında, ülkemizde kullanılan teknolojinin günümüz koşullarına ulaşmasına ve atık üretiminin azaltılmasına yönelik proses ve teknolojilerin uygulanmasında yaşanan sıkıntılar; geri dönüşüm sisteminin etkin bir şekilde oluşturulamamasının nedenleri arasında görülmektedir. Bu bağlamda teknolojiye ilişkin konuyla ilgili Ar-Ge altyapısını güçlendirmeye ve teknolojinin yaygınlaştırılmasına yönelik çalışmalar yapılmalıdır. Ayrıca teknolojik altyapının yenilenmesi ulusal bir politikaya dönüştürülmeli, mevcut durum ve maliyetler dikkate alınarak geçiş aşamalı olarak planlanmalı ve tüm kuruluşların belirli standartlardaki teknolojileri kullanmaları özendirilmelidir. 5.2. SANAYİCİNİN GÖREVLERİ Sanayi açısından bakıldığında ise iki temel nokta ön plana çıkmaktadır. Birincisi, üretim sürecinde oluşan atıkların uygun bir şekilde toplanması ve geri dönüşüm sistemine katılmasının sağlanmasıdır. İkinci nokta ise ekonomik değere dönüştürülerek üretim sistemine kazandırılan atıkların çevreye ve üretim maliyetlerine yansıtacağı avantajların sanayici tarafından içselleştirilmesi ve sanayicilerin bu alanı bir rekabet gücü aracı olarak görmelerinin sağlanmasıdır.


5.3. SİVİL TOPLUM KURULUŞLARININ GÖREVLERİ Değişim, rekabet, çevreye duyarlılık ve sosyal sorumluluk gibi kavramların öne çıktığı günümüzde geri dönüşüm bilinç düzeyinin artırılmasında eğitimin önemi büyüktür. Bu noktada başta çocuklar olmak üzere toplumun her kesiminde bilinç düzeyini artırıcı programlar, projeler, çalıştaylar, seminerler ve kampanyalar gerçekleştirilmelidir. Bu faaliyetlerin ilgili paydaşlar (kamu kurum ve kuruluşları, yerel yönetimler, STK1’lar vb.) ile işbirliği içinde gerçekleştirilmesi, yapılan faaliyetlerin etkililiğini artıracaktır. Bilinçlendirme faaliyetlerinde bilişim teknolojisinin kullanılması özellikle internetin etkili bir araç olması nedeniyle verimi artıracaktır. Bilinçlendirme faaliyetlerini gerçekleştirecek uzman personelin “eğiticilerin eğitimi yoluyla” yetiştirilmesi de gerekli görülmektedir. Ayrıca özellikle KOBİ’ler geri dönüşüm konusunda bilgilendirilmeli ve konuyla ilgili projeler üretmeleri ve uygulamaları konusunda desteklenmelidir. 5.4. YEREL YÖNETİMLERİN GÖREVLERİ Geri dönüşüm sisteminin girdisi atıktır ve bu atıkların kaynakta ayrı toplanmasına yönelik fiziksel altyapı da oluşturulmalıdır. Geri dönüştürülebilen ve ekonomik değeri bulunan atıkların diğer atıklardan ayrı toplanmasının sağlanması ve böylece değerli atıkların düzenli depolama alanlarına alınmasının önüne geçilmesi gerekmektedir. Bu noktada, yerel

yönetimlerin üzerine düşen görevlerin önemi de vurgulanmalıdır. Yerel yönetimlerin geri dönüşüm sektöründe uygulama ve denetim konusunda daha etkin ve yol gösterici rol almaları büyük önem arz etmektedir. Ayrıca sürdürülebilir atık yönetimi mekanizmalarının ortaya konabilmesi için yerel yönetimlerin ortak hareket etme girişimleri desteklenmelidir. Bununla birlikte özel sektör, ürettiği atıkların ekonomik değere sahip olduğundan yola çıkılarak daha duyarlı hareket etme konusunda yönlendirilmelidir. Altyapının oluşturulması ve sistemin iyileştirilmesi sırasında en önemli aşamalardan biri mevcut geri dönüşüm kapasitesinin ve potansiyelinin belirlenmesidir. Bu kapsamda çeşitli sektörlerden kaynaklanan ve ekonomik değeri yüksek atıkların geri dönüşümlerinin sağlanması için fizibilite çalışmaları yapılması gerekmektedir. Atık yönetiminin en önemli paydaşı ve sorumlusu olan belediyelerin çoğunluğunun, atık yönetiminin gerektirdiği yüksek maliyetli yatırımları karşılayacak finansal güce ve yeterli kurumsal kapasiteye sahip olmadığı belirtilmektedir. Belediyelerin çoğunda atık yönetim birimlerinin bulunmaması, hem denetim hem de izleme faaliyetlerinin etkin bir şekilde yürütülmemesine, hem de mevcut altyapının geliştirilmesini sağlayacak bir mekanizmanın kurulmamasına yol açmaktadır. PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

111


6. BİYOPLASTİKLER

RAPOR

Tüm dünyada bilgi ve teknolojiye dayalı bir sanayinin oluşumu için önemli adımlar atılmaktadır. AR-GE ve üretim aşamalarında biyolojik materyal ve canlı organizmaların kullanıldığı biyoteknoloji; Türkiye’de de plastikten ilaca, enerjiden tarıma kadar birçok sektörün tercihi haline gelmektedir. Bu dönüşümün önemli bir ayağını ise Biyoplastikler oluşturmaktadır. Son 5 yılda ciddi bir artış yakalayan dünya biyoplastik üretiminin 2020 yılına kadar miktar bazında 15 milyon ton ve değer bazında 30,8 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Doğal ve yenilebilir kaynaklardan elde edilen biyoplastiklerin tamamı geri dönüştürebiliyor ve böylece hem çevreyi koruyor hem de atıklar ekonomiye kazandırılıyor. Petrol gibi fosil kaynaklar yerine doğal kaynaklar kullanılarak üretilen biyoplastikler, aynı zamanda polimer üretimi yetersiz olan Türkiye’de dış ticaret açığının azaltılmasına ve katma değerin artırılmasına da katkı sağlamaktadır. Petrol gibi tükenebilir ve kıt fosil kaynakların kullanımı, çevresel ve ekonomik etkileri ile günümüzde büyük bir endişe kaynağı yaratıyor. Ülkeler hem ekonomilerini hem de bağımsızlıklarını garantilemek için petrol dışı kaynakların araştırılması, geliştirilmesi ve uygulanması için yoğun bir çaba harcıyor. 1970’lerdeki petrol krizi ile başlayan bu çalışmalar meyvelerini verdi ve günümüzde pek çok alternatif biyomalzeme keşfedildi, keşfedilmeye de devam ediyor.İşte bu malzemelerin en önemlilerinden biri Türk plastik sektörünün de ürettiği biyoplastik ürünler… Günümüzde ambalaj, tarım, otomotiv, ev aletleri, tüketici elektroniği alanlarında kullanılan biyoplastikler, yıllık toplam plastik üretiminin yüzde 1,5’unu karşılıyor. Dünya genelinde 325 milyon ton fosil kaynaklı plastik üretilirken, 5 milyon tonunu biyo bazlı plastikler oluşturuyor. Tüketicilerin çevreye olan duyarlılığının

112

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

artması ve üretici firmaların biyobozunurluluğa olan merakı biyoplastik uygulamalarının artmasına da ön ayak oluyor. Plastik sektöründe şu an biyo bazlı vebiyobozunur özellikteki plastiklerin rağbet görüyor. Ancak yakın gelecekte “drop-ins” olarak tanımlanan biyo bazlı olup biyobozunur özelliği olmayan biyoplastiklerin üretiminin sektörde hakim olmasını bekliyor. Fosil kaynaklı plastiklerle aynı teknik özelliklere sahip olan BioPET’lerde hızlı bir gelişim öngörülüyor. Mısır gibi tamamen doğal ve yenilebilir kaynaklardan elde edilen PLA ürünleri ise tüm biyobozunur plastik pazarında gelir ve hacim bakımından en hızlı büyüyen kategori olacak. 7. KURUM GÖRÜŞLERİ 7.1. PAGEV VE PAGÇEV Kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olan PAGEV Geri Dönüşüm İktisadi Teşebbüsü PAGÇEV, ambalaj atıklarını ayrı ayrı kaynakta toplamak ve geri dönüşümünü sağlamak için kurulmuştur. 1989 yılından beri plastik sektörünün çatı örgütü olan PAGEV’in (Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı) Geri Dönüşüm İktisadi İşletmesi olan PAGÇEV; ambalaj atıklarının kaynakta ayrı toplanarak geri dönüşüme kazandırılması amacıyla kurulmuş kar amacı gütmeyen bir kuruluştur. 3 Ocak 2014 tarihinde T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından tüm ambalaj türleri için faaliyet göstermekle görevlendirilmiş ve Türkiye’nin 3. Yetkilendirilmiş Kuruluşu olmuştur. PAGÇEV 10 milyon nüfusa ulaşmış ve şimdiye kadar 220 bin ton ambalajı geri dönüştürmüştür. Bu atıkların % 37’si kağıt / karton, % 41’i plastik, % 10’u cam, % 5’i metal, % 3’ü odun ve % 4’ü de kompozit malzemeleri oluşturmuştur. PAGÇEV, toplumun ekonomik, sosyal ve çevresel sürdürülebilirlik konusundaki beklentileriyle uyumlu bir şekilde çalışmaktadır. Sorumlu bakış PAGÇEV’in temel sorumluluk değerini yansıtmaktadır. PAGEV ve PAGÇEV, Türkiye’deki iş


arkadaşları ve sivil toplum kuruluşları ile çevrenin güvenliğini ve refahını değerlendirmektedir. Toplumun refahı ve çevre güvenliğini sürdürme hedefi, PAGEV ve PAGÇEV’in kültürünün köşe taşıdır. Sosyal fayda sağlamak için PAGEV ve PAGÇEV öncelikle sağlık, çevre koruma ve güvenlik alanlarında güçlü bir performans kaydına ulaşmak için her gün operasyonları sürdürmektedir. PAGEV ve ortakları, tüm paydaşlarına plastik atıklar, geri dönüşüm ve geri kazanım oranlarına dair güvenilir bilgi verebilmek için bu pazar verisinin düzenli olarak takibine kendisini adamıştır. PAGEV, kendisini 1990’ların başlarından bu yana plastik atık yönetimi projelerini daha ileri taşımaya adamış ve hazırlamıştır. Artık yüksek kalorili atıkların 2020 yılı itibariyle gömülmesi ve geri dönüşüm odaklı toplama projelerinin oluşturulmasına ihtiyacımız var. Bu projelerin, modern ayırma altyapısına uygun hale getirilerek geri dönüşüm ve geri kazanım doğrultusunda iyileştirilmesi, böylece bu değerli kaynağın tam kapasite kullanılabilmesi gerekiyor. Ayrıca yüksek kalite ve pazar standartlarını hedefleyen bu tutum, Türkiye pazarını canlandırarak kullanım ömrünü tamamlamış plastik malzemelerin bir kaynak olarak daha verimli şekilde kullanılmasını sağlayacaktır. Teknoloji geliştikçe ürünlerimiz, üretim süreçlerimizde değişiyor ve yenileniyor. Türk plastik sektörü olarak PAGEV de bu sürece ayak uydurmaya çalışmaktadır. Biyoplastik ürünler de dönüşümde çok önemli bir rol üstleniyor. TOBB’un Türk iş dünyasının katma değerli bir modele geçiş sürecine verdiği destek ve bu destek kapsamında kurduğu TOBB Biyoteknoloji Meclisi TOBB Plastik, Kauçuk ve Kompozit Sanayi Sektör Meclisi ilebirlikte Biyoplastikler alanında ortak birçok projeyi hayata geçirmeyi planlamakta ve sanayimizi yeni alanlarda güçlendirmeyi hedeflemektedir. 7.2. P & G TÜRKİYE 1987 yılında Türkiye pazarına giren P &

G, 4 tesisi ile bugün toplam hanehalkının en az % 95’inde bir ürününün kullanımını sağlamıştır. Temizlik ürünleri ve kişisel bakım/kozmetik sektörlerinde lider 16 markaya sahip olan P & G kağıt ürünleri ihracatında son 10 yıldır 1. Sırada yer almaktadır. Sorumlu firma prensibi ile; 2010’dan bu yana mutlak sera gazı emisyon azaltımını % 16, su kullanımını % 26 ve amaçladığı depolamaya gönderilen üretim kaynaklı ‘sıfır atık’ hedefini % 80 gerçekleştirmiştir. 2015, 2016 ve 2017 yıllarında bu konularda 5 ödül alan firma 2020 yılında; kullandığı enerjiyi % 19 karbon emisyonunu % 29, atık miktarını % 88 faydalı kullanım oranını da % 100’e çıkarmayı amaçlamaktadır. Firma 2020 yılında CO2 salınımını 83600 ton azaltmayı hedeflemektedir. 7.3. İSTAÇ ISTAÇ, sistemin temel sorunlarını; Sürdürülebilir şeffaf bir fonlama sisteminin oluşturulamaması (BAKANLIK - PİYASAYA SÜRENLER) Toplama filolarının geliştirilmesi (BELEDİYELER) Kaynağında ayrılmış hane atıkları için Ayırma Tesisleri nin yeterli kapasitede (yapısal donanım) olmaması (BELEDİYELER) İlave alan ihtiyacı (BELEDİYELER) Plastik atıklarda kontaminasyonun önlenememesi (BELEDİYELER) şeklinde özetlemiştir. Diğer taraftan bu sorunların çözüm önerilerini de aşağıdaki şekilde belirtmiştir; Sistemin piyasaya sürenler üzerinden fonlanması. Sürdürülebilir bir eğitim-farkındalık programına geçilmesi Uygulama tasarlanırken büyükşehirlere öncelik verilmesi Sokak toplayıcılarının sisteme dahil edilmesi ve mevsimlik işçi uygulamasının azaltılması, Global plastik sektörünün plastik çeşitliliğini azaltacak şekilde bir protokol geliştirmesi Gıda paketlemelerinde plastik uygulamaların azaltılması PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

113


RAPOR

8. SONUÇ Tabii kaynakların kısıtlı olduğu dünyamızda, dikkatli kullanılmadığı takdirde bu doğal kaynakların tükeneceğini dikkate alan ülke ve üreticiler kaynak israfını önlemek ve ortaya çıkabilecek enerji krizleri ile baş edebilmek için atıkların geri dönüştürülmesi ve tekrar kullanılması için çeşitli yöntemler aramış ve geliştirmişlerdir Kalkınma çabasında olan ve ekonomik zorluklarla karşı karşıya bulunan Türkiye dahil tüm gelişmekte olan ülkelerin de tabii kaynaklarından uzun vadede ve maksimum bir şekilde faydalanabilmeleri için atık israfına son vermeleri, ekonomik değeri olan maddeleri geri dönüşüme ve tekrar kullanma yöntemlerini uygulamaları gerekmektedir. Genel olarak bakıldığında döngüsel ekonomi için gerekli şartlar aşağıda özetlenmektedir. • Geri Dönüşebilen Malzemenin Kullanımı • Kaynakların Ekonomik Kullanımı • Daha Az Çevresel Etki • Yeni İş İmkanları ve Fırsatlar Plastik sektörü sürdürülebirliliğin 3 ayağinada ( Çevre, Sosyoal ve ekonomi ) uyum sağlarken döngüsel ekonominin tüm şartlarını yerine getirmektedir. Plastik, hayatı kolaylaştıracak buluşlara imza atan kimya sektörünün en önemli icadıdır. Benzersiz özelliğinden dolayı hayatın her alanında kullanılmaktadır. Üretkenlik ve işsizlik Türkiye için çözümü gereken öncelikli sorunlardır. Türkiye’nin bu sorunları aşması için GSYİH içinde endüstriyel payını 2020’ye kadar %15’lerin üzerine çıkarması gerekmektedir. Plastikler; sağlık, enerji, hava ve uzay, otomotiv, denizcilik, inşaat, elektronik ve ambalajlama gibi geniş yelpazedeki ekonomi alanlarının tedarik zincirleri için önemli bir etmendir. Plastik endüstrisi, Türkiye’nin rekabet gücünü canlandırması, sürdürülebilir gelişimi, yeniliği arttırması ve daha düşük karbonlu bir ekonomiye doğru yol alması için, önemli bir araçtır.

114

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

Plastikler, kullanım ömrünü tamamlasa dahi öylece çöpe atılamayacak kadar değerli bir kaynaktır. Bu gelişmelerin gerçekleşmesi için plastiklerin atık olarak gömülmesinin engellenmesi ve geri kazanım odaklı toplama planlarının oluşturulması yönünde adımların atılması gerekecektir. Bu projelerin, modern ayırma altyapısına uygun hale getirilerek geri dönüşüm ve geri kazanım doğrultusunda iyileştirilmesi, böylece bu değerli kaynağın tam kapasite kullanılabilmesi gerekiyor. Ayrıca yüksek kalite ve pazar standartlarını hedefleyen bu tutum, tüm Türkiye pazarını canlandırarak kullanım ömrünü tamamlamış plastik malzemelerin bir kaynak olarak daha verimli şekilde kullanılmasını sağlayacaktır. PAGEV, ilgili tüm paydaşlarla açık müzakere yapmak ve kamunun gerçeklere dayalı bilgilerle desteklenmesi yoluyla, sahip olduğu spesifik teknik bilgi ve uzmanlık ışığında bu tarz gelişimleri desteklemeye kendini adamıştır. Plastik sektörü, iklim değişikliği, enerji ve kaynak verimliliği, tüketici koruma ve atık yönetimi gibi önemli konulara çözüm bulma noktasında, politika üreticileri ve diğer paydaşlara karşı sorumlu bir ortaktır. PlasticsEurope’un ortak bir plastik sanayi vizyonu ve yaklaşımı geliştirmek amacıyla değer zinciriyle yakın çalışmalar içinde olmasının nedeni plastiklerin bu konularla başa çıkmada büyük bir potansiyele sahip olmasıdır. Plastik, yeni yaşam tarzlarının kalite, konfor ve güvenliğinin sağlanması ve sürdürülebilmesi noktasında önemli bir rol oynar. Etkileyici maliyet-performans oranı, her türlü gelir grubundan insanların faydalanabilmesi anlamına gelir. Ancak toplumun ihtiyaçlarını karşılamak yalnızca bugüne özgü bir durum değildir. Gelecek nesillerin de malzeme ve diğer faydalara erişebilmeye hakkı vardır. Yarının ihtiyaçlarını karşılamak “Sürdürülebilir Kalkınma” konseptinin temelidir. Plastik ürünler, çoğalan nüfusla beraber artış gösteren su, gıda, barınma, temizlik, enerji,


sağlık hizmetleri ve ekonomik güvenlik taleplerinin olduğu bir dünyada, insan yaşamının iyileştirilmesi, doğal kaynakların korunması ve gelecek nesiller için çevrenin muhafaza edilmesine sürekli olarak yardımcı olur. Tüm mamulleri geri dönüştürülebilen plastikler büyük bir katma değer zinciri yaratarak ülkelerin sosyal ve ekonomik gelişimlerine büyük ölçüde katkıda bulunmaktadır. PAGEV, ürün yararlarının kavranması ve bilgiye dayalı kararlar alınması amacıyla Yaşam Döngüsü Hassasiyeti’ni (LCT) destekler. Bilimsel bir yöntem olan Yaşam Döngüsü Analizi (LCA), bir ürün, süreç yahut hizmetin çevre üzerindeki potansiyel etkilerini analiz etmeye yarayan bir tekniktir. Türk plastik sektörünün çatı kuruluşu PAGEV “Sorumlu Endüstri” olmak gerekliliğinden hareketle; yeşil bir gelecek ve sürdürülebilir bir çevre için PAGÇEV’i (Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı Geri Dönüşüm İktisadi İşletmesi) Türk ekonomisine kazandırmıştır. Yine sorumlu endüstri olmanın getirdiği bir sorumlulukla PAGÇEV, sadece plastiği değil tüm cam, kağıt, metal gibi tüm ambalaj atıklarının geri dönüşümüne destek olmaktadır. Ayrıca geri dönüşüm için her türlü çözüm önerisini geliştirme konusunda da öncülük yapmaktadır. Günümüzde gelişmiş ekonomilerin kaynağını oluşturan tüm sektörlerin artık “sorumlu endüstri” kavramı doğrultusunda hareket etmeleri gerekmektedir. Üretimleri ile ekonomiye değer kazandıran ve ambalaj kullanan sektörler, ürünleri nihai tüketiciye ulaştığında yine ambalajları ile atık oluşumuna sebebiyet vermektedir. Bu doğrultuda söz konusu ambalaj atıklarının tekrardan ekonomiye kazandırılması sorumluluğunun üretim yapan endüstriler tarafından üstlenilmesi gerekmektedir.

Sonuç olarak sosyal sorumlulukla, kalkınma ve üretim arasındaki dengeyi koruyan; geleceğini, dünyanın ve toplumun geleceğinden ayrı görmeyen sektörler “sorumlu endüstri” olarak kabul edilebilir. Geri dönüşüm işte tam bu noktada sektörlerin öncelikleri arasında yer almaya başlamaktadır. Atık ambalajların çeşitli fiziksel ve/veya kimyasal işlemlerden geçirilerek ikincil hammaddeye dönüştürülmesi, üretim sürecine ve ekonomiye kazandırılması ise ancak geri dönüşüm ile mümkün olabilmektedir. Geri dönüşüm ve geri kazanım sonucu “sorumlu endüstri” kavramını sahiplenen işletmelerin ekonomiye yaptığı katkı her geçen gün biraz daha artmaktadır. Ülkemiz ekonomisinin sorunları arasında dış ticaret açığı ilk sırada yer almaktadır. Geri dönüşüm ise dış ticaret açığımızın azaltılmasına önemli katkılar vermektedir. Toprağa gömülecek atıkların tekrar tekrar kullanarak daha fazla dövizimizin yurtdışına çıkmasına engel olmak mümkündür. Dönüştürülmeyen atıklar sadece çevreyi değil ekonomimizi de kirletmektedir. “Geridönüşüm kültürü” bakımından gelişmiş ülkeler kadar donanımlı olmayan ülkemiz için, vatandaşın sürece dâhil edilmesi ve geridönüşüm ekonomisinden de payını alması gerekmektedir. Amaç; Çevreye ve insana saygılı, kaynakların etkin kullanıldığı ve geri dönüşümün ekonominin vazgeçilmez parçalarından biri haline geldiği üretim ve tüketim kültürünün oluşumunu sağlamaktır. P

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

115


Milano’daki Plast 2018’de Türk Plastik Sektörü tanıtıldı

Milano’da gerçekleştirilen PLAST 2018 fuarına stant açarak katılan PAGEV, 117 ülkeden gelen dünya plastik sektörünün temsilcilerine, büyüyen Türk Plastik Sektörünü ve yeniliklerini tanıttı.

P

AGEV, Milano’daki PLAST 2018’e fuarına stantlı katılım sağladı. PAGEV standını ziyaret eden dünya plastik sektörü temsilcileri Türkiye plastik sektörü hakkında detaylı bilgi ve iş birliği imkanları için ihtiyaç duyacakları tüm bilgilere ulaşma imkanı buldular. Ayrıca PAGEV’in düzenlediği fuar seyahatine katılan plastikçiler de programdan memnun kaldı. PLAST 2018, 55.000 metrekarelik sergi alanında toplam 1.500 katılımcıyı, yabancı katılımcılarda %20 gibi önemli bir artışla, serginin uluslararası görünümünü onaylayan bir rakama ulaştı. Bunun bir örneği, Çin ve İranlı kolektiflerin önemli ölçüde genişlemesiydi. Organizasyon ofisi, kayıt işlemi sırasında ziyaretçilerin yaptığı öncelikli ilgi beyanlarına dayanarak 63.000’in üzerinde ziyaretçiyi tahmin ediyor. 117 ÜLKE YERİNİ ALDI Yabancı ziyaretçiler toplam 117 ülkeden toplamın% 27.5’ini

116

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

oluştururken, İspanya, Fransa ve Almanya en çok temsil edilen ülkeler oldular. Fuara otuzun üzerinde resmi heyet kabul edildi. The Innovation Alliance’ın bir parçası olan PLASTMAT (yenilikçi plastikler), PLAST 2018, 3D PLAST fuarları için şaşkınlığı sınırlayan güçlü hayranlıklarını dile getirdiler. Serginin ana konusu, plastik ve kauçuk işleme için makine, ekipman ve kalıplar olup, 3,500’ün üzerinde ürün sergilendi. Endüstri 4.0 teknolojisi de iyi temsil edildi ve aynı zamanda bu önde gelen ticaret fuarının programını zenginleştiren pek çok konferansta tartışma konusu oldu. KATILIMCILAR MEMNUN KALDI Plast 2018 fuarının başarılı geçtiğini belirten AMAPLAST / PROMAPLAST SRL Ticari Şirketi Başkanı Alessandro Grassi, “29 Mayıs-1 Haziran 2018 tarihleri arasında Rho-Pero’daki Fiera Milano fuar alanlarındaki PLAST-Uluslararası Plastik ve Kauçuk Endüstrileri Fuarı için son derece

olumlu bir sonuç alındı. Daha iyisi olamazdı. İki nedenden dolayı serginin sonuçları memnuniyet verici. Her şeyden önce tanıtımına karar verile n - diğer dört fuarın organizatörleri ile birlikte (IPACKIMA, MEAT-TECH, PRINT4ALL, INTRALOGISTICA ITALIA) - İnovasyon İttifakı olarak bilinen ticaret fuarı projesi kazandı. Katılan 150.000’den fazla ziyaretçi, emsali olmayan kapsamlı bir plastik ve kauçuk teknolojisini görme fırsatı buldu. İnovasyon İttifakı, Salone del Mobile’dan sonra ikinci en büyük fuar olarak yer alıyor. Birinci günden kapanışa kadar Corso Italia ve Fiera Milano’daki on yedi salon ziyaretçileriyle doluydu. Özellikle PLAST ile ilgili olarak ve bizim için büyük bir gurur kaynağı olmakla birlikte, daha da önemlisi, katılımcıların nitelikli ziyaretçilerin önemli katılımlarından ve fuarda doğrudan imzalanan etkileyici sayıda sözleşmeden memnuniyet duyuldu” dedi. P


PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

117


“Geleceğin Plastikleri”

masaya yatırılıyor 4 Aralık’ta İstanbul’da gerçekleştirilecek 13. PAGEV Türk Plastik Endüstrisi Kongresi için konuşmacı başvuruları devam ediyor.

118

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146


P

AGEV Uluslararası Plastik Ambalaj Teknolojileri Kongresi Organizasyon Komitesi, 4 Aralık 2018 tarihinde Hilton İstanbul Bomonti Otel’de 13. PAGEV Türk Plastik Endüstrisi Kongresi’ni düzenleyecek. Geleneksel olarak Plast Eurasia Fuarı’ndan bir gün önce düzenlenen Kongre bu yıl “Geleceğin Plastikleri” teması ile gerçekleştirilecek. Plastik malzemeler çok yönlü kullanılmaları, hafif, güvenli, dayanıklı ve düşük

maliyetli olmaları; ayrıca her türlü şekilde kolaylıkla üretilebildikleri için tasarıma yatkın olmaları sebebiyle geleceğin yükselen teknolojileri arasında gösterilmekte. Dünyanın dört bir yanından tanınmış önde gelen şirketlerden konuşmacı ve uzmanların bilgilerini paylaşacağı Kongrede, hammadde ve pazar, küresel trendler, inovatif gelişmeler, yeni teknolojiler mercek altına alınacak. Kongrede tartışılacak konu başlıkları

www.turkishpic.com web sitesinde yer almakta olup, konuşmacı olarak başvuru yapmak isteyen sektör mensuplarımızın PAGEV Teknik Uzmanı Canan Erdoğan (canan. erdogan@pagev.org.tr 0212 425 13 13) ile iletişime geçebiliyor. Kongrede ayrıca firmalara tanıtım imkanı sağlayacak etkin sponsorluk seçenekleri de bulunmakta. Sponsorluk dosyasına da www. turkishpic.com web sitesinden erişilebiliyor. P

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

119


TEGEV yetkin iş gücü için çalışıyor Teknolojik Eğitimi Geliştirme Vakfı, “Türkiye’de Teknik Eğitim ve İstihdam” konulu çalışma toplantısını gerçekleştirdi.

T

EGEV (Teknolojik Eğitimi Geliştirme Vakfı), mesleki ve teknik eğitimin gelişimi ile sanayide yetkin iş gücünün sağlanması amacıyla gerçekleştirdiği çalışmalara yenisini ekledi. TEGEV ev sahipliğinde gerçekleşen “Türkiye’de Teknik Eğitim ve İstihdam” konulu çalışma toplantısına sanayinin öncü kurumları katılarak, mesleki eğitimin gelişimine yönelik fikir, proje ve çalışmalarını ortaya koydular. Türkiye’de mesleki eğitimin geliştirilmesi amaçlı toplantıda; TEGEV Başkanı Alpay Özkan, TEGEV Yönetim Kurulu Üyeleri Lale Bauer ve Ersin Erkol, Marmara Üniversitesi Teknoloji Fakültesi’nden Prof. Dr. Nihat Akkuş, PAGEV Genel Sekreteri Ertan Güneş, PAGEV Teknik Uzmanı Mustafa Gür ile Polyone, TOFAŞ, Ağır Haddecilik, Alman Türk Ticaret Odası, İSMEK, Altınay, MEB Vakfı gibi sanayi ve eğitim kuruluşlarının yetkin isimleri de yer aldılar. Toplantıda başlıca ele alınan konular ise; eğitici eğitimlerinin yapılandırılması, sektörlere göre özel eleman

120

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

ihtiyacının karşılanması, meslek lisesi mezunu teknisyenlerin iş hayatına bağlı olarak beklentilerinin düzenlenmesi, mesleki eğitimde devlet politikalarının oluşturulması, okulların sadece bilgi kazandırması beceriye yönelik çalışmaların artırılması, eğiticilerin eğitimi için sektör destekli meslek içi eğitim planlaması, sektör tecrübeli kişilerin öğretmen olarak istihdamına avantaj sağlanması, yapılan iyi eğitim uygulamaların ülke geneline yaygınlaştırılması olarak sıralandı. TEGEV’in düzenlediği çalışma toplantılarının çıktıları rapor halinde ilgili tüm devlet kurumları ile de paylaşılacak. EĞİTİME KATKI TEGEV Başkanı Özkan yaptığı konuşmada Vakıf olarak Türkiye’de mesleki ve teknik eğitimin gelişimine ve istihdama çok önem verdiklerini belirterek, yaptıkları çalışma toplantılarında sanayinin önemli bileşenlerini bir araya getirerek bu alanlarda ilerleme kaydetmeye yönelik çalışmalar sürdürdüklerini kaydetti. Özkan,

TEGEV olarak periyodik olarak gerçekleştirdikleri bu çalışmaların raporlarını devlet kademeleri ile paylaşarak mesleki eğitimin gelişimi adına çalışmaları sürdürdüklerini de ekledi. PAGEV Genel Sekreteri Güneş ise konuşmasında, sürekli ve istikrarlı bir büyüme kaydeden plastik sektörünün nitelikli insan gücüne duyduğu gereksinime değinerek PAGEV’in plastik mesleği eğitimine yönelik sürdürdüğü çalışmaları kapsamlı biçimde aktardı. Güneş; “PAGEV Liselerinden mezun olan öğrencilerimizin, başarı oranları ve sektör tercihlerini gözlemliyoruz. Ayrıca öğrencilere mentörlük de sağlıyoruz. Sektörümüzün öğrencilerimizi ne düzeyde tercih ettiğini de saptıyoruz” dedi. PAGEV olarak sadece gençlerin değil aynı zamanda onları eğiten öğretmenlerin de teknik alanda eğitimleri için kurs ve eğitim çalışmaları sürdürdüklerini kaydeden Güneş, PAGEV Liselerinin teknik alt yapılarının son teknoloji makinalar ve teçhizatlar ile donatıldığını da belirtti.


PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

121


Tuna’yı Birlikte Temizleyelim girişimi Vidin’de başladı Tuna’yı Birlikte Temizleyelim projesi, suların ve kıyı şeritlerinin korunmasını teşvik ederken, atıkların ayrı toplanması ve geri dönüştürülmesinin önemine dikkat çekiyor.

T

una’yı Birlikte Temizleyelim girişimi, Vidin’de Tuna Günü etkinlikleri kapsamında başladı. Atıksız Denizler Vakfı (WFO) tarafından koordine edilen girişim; Plastix, Bulgaristan Kapak Projesi, Henkel ve Eco Partners tarafından ortaklaşa uygulanıyor. Girişim, Atıksız Denizler Vakfı’nın güçlü uluslararası ortaklarıyla birlikte yürütmekte olduğu Tuna Nehri havzasında Bulgaristan’dan başlayıp, Karadeniz üzerinden Akdeniz’e kadar ilerleyecek olan kirli noktayı temizleme ve iyileştirme projesinin bünyesinde yer alıyor.

122

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

Proje, suların ve kıyı şeritlerinin korunmasını teşvik ederken, atıkların ayrı toplanması ve geri dönüştürülmesinin önemine de dikkat çekiyor. TEMİZLİĞE START VERİLDİ Bir sunum yapan Çöpsüz Denizler Vakfı kurucu ortağı Bernard Merkx, çevreyi en çok kirleten maddelere değindi ve akarsularla denizlerin plastik atıklardan temizlenmesi için uluslararası düzeyde alınan önlemleri anlattı. Tuna’nın temizlenmesi kapsamında gençlerle yapılan çevre çalışmaları Vidin’den başlamış oldu. Nehirdeki akıntıların

ve coğrafi özelliklerin en çok hangi noktalarda plastik atık biriktirdiğinin tespit edilmesiyle seçilecek diğer noktalarda temizleme çalışmaları sürecek. Tuna Nehri Projesi, Bulgaristan Çevre ve Sular Bakanlığı, Tuna Nehri Havzası Müdürlüğü, Karadeniz Havzası Müdürlüğü ve Bulgaristan Polimer Birliği tarafından destekleniyor. WFO’nun yüzen atıkları azaltmak amacıyla yaptığı çalışmalara destek veren şirketler arasında konfeksiyon üreticisi Pielleitalia, plastik üreticileri Alpla ve Semadeni ile plastik geri dönüşüm şirketi Corepla yer alıyor. P


GF Hakan Plastik yoğun yarıyılı geride bıraktı

GF Hakan Plastik, hem yurt içinde hem de yurt dışında sürdürdüğü fuar katılımları, seminerleri, eğitimleri ve seyahat programları ile yoğun geçen bir yarıyılı geride bıraktı.

2

018 yılına yoğun bir programla başlayan GF Hakan Plastik, bir yandan üretim ve satış hedefleri doğrultusunda çalışmalarını sürdürürken, bir yandan da yurtiçi ve yurtdışında düzenlediği çeşitli organizasyonlar ile zaman zaman çalışanları, iş ortakları, zaman zaman da öğrencilerle biraraya geldi. Mart ayında Mısır BATIMAT Uluslararası İnşaat ve Yapı Malzemeleri Fuarı ile başlayan fuar organizasyonları Nisan ayında Cezayir’de düzenlenen BATIMATEC 2018 Fuarı ile devam etti. Yurt içi çalışmalarına destek amaçlı olarak bu yıl ilk kez düzenlenen ve özel sektör ile devlet kurumlarını biraraya getiren

Türkiye İnşaat Teknolojileri ve Endüstriyel Yapı Fuarı (TEBIF 2018) bir başka fuar çalışması oldu. Yurtiçinde iş ortaklarını yönelik olarak fabrika gezileri ve ürün eğitimleri düzenleyen GF Hakan Plastik yetkilileri, Kosova, Gürcistan gibi ülkelerde de yoğun katılımlı seminerler gerçekleştirdiler. GF Katar ve GF Almanya yetkililerinin ziyaret ederek tesis, ürün ve üretim konularında bilgiler aldığı Çerkezköy tesisleri, sektörün yeni iş gücü potansiyeli olan üniversiteler ve mesleki liselerini de ağırladı. Şirket içi eğitimlere de önem veren GF Hakan Plastik, gerek fabrika gerekse Eğitim ve Teknoloji Merkezi’ndeki personel eğitimlerini de unutmadı.

GF Hakan Plastik’in üzerinde önemle durduğu bir diğer konu İş Sağlığı ve Güvenliği alanında da çalışmalar yürütüldü. ISG Haftası boyunca bir dizi etkinlik düzenlendi. İş sağlığı ve güvenliği eğitimlerinin yanı sıra çalışanlar arasında konunun önemine birebir dahil olarak kavramaları açısından çeşitli etkinlikler, toplantılar, acil durum tatbikatları ve yarışmalar yapıldı. Yine çalışanların çocukları arasında ISG konulu video yarışması düzenlendi ve dereceye giren çocuklar ödüllendirildi. GF Hakan Plastik yılın ilk yarısında yaklaşık 600 kişiye eğitim verirken, 1800’e yakın iş ortağı da seyahat programları ile de eğlenme ve dinlenme fırsatı yakaladı. P

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

123


Tepro Makine eğitimde de hız kesmiyor

P

lastik enjeksiyon sektöründe geleceği değiştirecek inovasyonları takip ederek sürdürülebilir, kaliteli ve sonuç odaklı hizmetler sunmayı kendine ilke edinen Tepro Makine; eğitime verdiği öncelikleriyle de öne çıkıyor. 1992 yılından beri KraussMaffei, Sepro, Motan ve Mouldpro başta olmak üzere Avrupa’nın birçok lider ve nitelikli markalarının Türkiye’deki tek distribütörü Tepro Makine; bünyesindeki T-MAX markası ile de müşterilerine; yardımcı ekipman ve otomasyon sistemlerinde, üstün teknolojilere sahip güvenilir ürünleriyle iş mükemmelliğini ön

124

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

planda tutarak plastik enjeksiyon endüstrisinde müşterilerinin çözüm ortağı oluyor. Tepro Makine bünyesinde bu yıl 2.si düzenlenen ‘Enjeksiyonda Özel Çözümler Konferansı’, Tepro Makine Bursa Teknik Ofis’te gerçekleşti. KraussMaffei Teknik Destek Danışmanı ve Yedek Parça Sorumlusu Uğur Çamlıca, CRC Industries Direktörü Nic Baetsle ve MOULDPRO Satış Mühendisi Fırat Duran’ın konuşmacı olarak katıldığı etkinlik Bursa Organize Sanayi bölgesindeki birçok firma tarafından büyük ilgi gördü. Plastik sektörünün öncü firmalarının katıldığı konferansta; plastik

enjeksiyonda proses kontrolü ve kalite stabilitesi, bakım teknikleri ve yeni teknolojiler, plastik enjeksiyon sektöründe endüstri 4.0 uygulamaları, polimer proses endüstrisinde özel çözümler, otomotivde su debisi ve sıcaklık kontrolünün parçaya ve çevrim süresine etkisi gibi önemli konu başlıklarına değinilerek müşterilere üretimde katma değerli ürünlerin geliştirilmesi, verimlilik ve yenilikçi çözümler sağlanması hedeflendi. Sunumlar sonrasında soru cevap şeklindeki konu değerlendirmelerinin ardından sertifika töreni ile organizasyon son buldu. P


PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

125


126

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146


PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

127


5. PAGEV Uluslararası Plastik Ambalaj Teknolojileri

Kongresi için geri sayım

Geçtiğimiz yıl Ekim Ayı’nda 4.’sü yapılan ve yoğun katılım sağlanan kongrenin bu sene 5.’si düzenleniyor. 30 Ekim 2018 tarihinde İstanbul’da gerçekleştirilecek Plastik ambalaj sektörünün dev zirvesi için konuşmacı başvuruları devam ediyor.

5

. PAGEV Uluslararası Plastik Ambalaj Teknolojileri Kongresi, “Geleceğin Ambalajları” teması ile 30 Ekim 2018 tarihinde Hilton İstanbul Bomonti Otel’de gerçekleşecek. Geçen yıl TOBB Ambalaj Sanayi Meclisi, ASD, AMD, FASD, SEPA ile gerçekleştirilen Ambalaj Zirvesinin büyük başarısının ardından, bu yıl çıta daha da yukarılara çıkıyor. Zirvede; temizlik ve kişisel bakım ürünlerinden yiyecek, içeceklere, giyim tekstilden elektronik ürünlerin ambalajına kadar birçok alanda ambalaj sektörü mercek altına alınacak. Plastik ambalajlar, yenilikçi

128

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

teknolojiler sayesinde giderek daha sofistike, hafif ve çok yönlü bir hale geldi ve pek çok alanda cam ve kağıt gibi geleneksel ambalajların yerini aldı. Tüm sektörlerde olduğu gibi plastik ambalaj sektöründe de inovatif ürün geliştiren ve müşterilerine daha fazla katma değer sunan şirketler için gelecekte fırsatlar doğacağı açık. Bu noktadan hareketle devlet kurumlarından, uluslararası kuruluşlardan, üreticilerden ve akademik çevrelerden önemli temsilcilerin yer alacağı kongre; hammadde ve pazar, yeni teknolojiler, inovatif gelişmeler, tasarım ve markalaşma

gibi konuların tartışılacağı eşsiz bir forum olacak. FİRMALARA TANITIM ŞANSI Kongrede tartışılacak konu başlıkları www.turkishpic.com web sitesinde yer almakta olup, konuşmacı olarak başvuru yapmak isteyen sektör mensupları; PAGEV Teknik Uzmanı Canan Erdoğan (canan. erdogan@pagev.org.tr 0212 425 13 13) ile iletişime geçebiliyor. Kongrede ayrıca firmalara tanıtım imkanı sağlayacak etkin sponsorluk seçenekleri de mevcut. Sponsorluk dosyasına ise www.turkishpic.com web sitesinden ulaşılabiliyor. P


PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

129


TAI, yerli yolcu uçağı çalışmalarına başlıyor

T

ürk Havacılık ve Uzay Sanayii (TAI) Genel Müdürü Temel Kotil, yerli yolcu uçağıyla ilgili çalışmalara başladıklarını söyleyerek, kurumu 10 yılda havacılık endüstrisi içerisinde 10 milyar dolar ciroyla ilk 10’a sokmayı planladıklarını belirtti. Hürriyet’ten Eray Görgülü’nün haberine göre termoplastikten yapacakları 100 kişilik yolcu uçağıyla ilgili yatırım kararının yönetim kurulundan çıktığını açıklayan Kotil, “Ana yatırım planına alındı. Şimdilik küçük küçük çalışıyoruz” dedi. Kotil, savunma sektöründe olduklarını ancak sivil bir ayakları da bulunduğunu dile getirdi. BÜYÜK BİR PAZAR BULABİLİRİZ Kotil, dünyada 70 kişilik uçakla 120 kişilik uçak arasında bir fırsat pazarı olduğunu belirterek “Şu anda hem Airbus’ta hem de Boeing’de yeni nesil uçak arayışı sürüyor. Sektörde 100 koltuklu yeni bir uçağa ihtiyaç var. Bu uçak kompozit yapılacak” dedi. Kompozit uçakların termosetten yapıldığını söyleyen Kotil, yeni kompozit teknolojisi termoplastiğin daha kullanışlı, hafif ve daha ekonomik olduğunu ancak henüz bu malzemeden uçak bulunmadığını ve gelişme aşamasında olduğunu vurguladı. Kotil, Airbus ve Boeing’in bu malzeme üzerinde çalıştığının

130

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

altını çizdi ve yerli yolcu uçağı için de TAI’nin çalışma takvimini açıklayarak şu ifadeleri kullandı. “5 yıl sonra yerli uçağımızın tasarımına başlıyoruz. 10 yıllık süreçte de biter. Termoplastikten yapacağımız 100 kişilik uçağın koltuk-kilometre gideri, daha da küçük olursa (çünkü bu durumda az yolcuyla küçük havalimanlarına gidip gelebiliyorsunuz) bu durumda büyük bir pazar bulabiliriz. TAI’nin en heyecanlı projesi şu anda yerli yolcu uçağıdır.” ÜÇÜNCÜ BÜYÜK OYUNCU Bu yıl 2 milyar dolar ciroyu hedeflediklerini geçen yıl 1.47 milyar dolar konsolide ciroları bulunduğunu söyleyen Kotil, hedeflerinin 10 yılda bu şirketi 10 milyar dolar ciroya getirmek olduğunu vurguladı. Kotil, “Çünkü şirketler yılda 10 milyar dolar ciro yaptığı zaman havacılık endüstrisinde ilk 10’a girer. Mühendis sayımız da 10 bini geçiyor bu dönemde. Şu an 7 bine yakın toplam çalışanımız var. Hedef 22 bin kişilik, yılda 10 milyar dolar ciro yapan bir şirket olmak. Bu da bizi Avrupa’da en azından üçüncü büyük oyuncu yapar” dedi. Bu hedefe ulaşmak için daha çok yetenekli mühendise ihtiyaçları olduğunu kaydeden Kotil, YÖK’le,

16 üniversiteyle bir protokole imza attıklarını dile getirdi “Üniversite, öğrencisini işe alacak yani SGK’sını ödeyecek, benle yaptığı protokolle de öğrencisi bizde çalışacak. Üniversite, öğrencinin SGK’sını öderse çok tutmuyor çünkü devlet öğrencinin sağlık giderlerini karşılıyor. Dolayısıyla ben bu kişiyi işe almadan işe almış oluyorum. Şu anda 600 stajyer mühendisimiz, 200 de stajyer teknisyenimiz var. Öğrenciyken yetiştiriyoruz” diyen Kotil, genç mühendislerin, 5-10 yıl TAI gibi bir yerde çalıştığı zaman, kendi başına üretebilecek kapasiteye geldiğini söyledi. YERLİ SAVAŞ UÇAĞINDA 3 BİN MÜHENDİS Kotil, “Dünyada şu anda 5. nesil savaş uçağı olan ülkeler yalnızca ABD, Rusya ve Çin. Başka kimsenin 5. nesil uçağı yok. Bu açıdan Milli Muharip Uçağı (MMU) bizim için çok önemli ve büyük bir proje. Bize bir numara büyük ama problem yok. Altyapıyı kuruyoruz. Yurtdışından tecrübeli mühendisler getiriyoruz. Milli Muharip ekibine özel bir bina yapıyoruz. Bu binada 3 bin mühendis tümüyle bu proje için çalışacak. 2029’da teslim ediyoruz. 2031’de de bütün işlemlerini bitiriyoruz” dedi. P


PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

131


E Polimer, “Chemieuro Türkiye”

adını alarak hedeflerini yükseltti

Mühendislik plastikleri satış ve dağıtımı amacı ile kurulan E Polimer firması, ismini yabancı ortağının grup şirketi Chemieuro olarak değiştirdi.

F

irma yöneticileri; Chemieuro’nun Avrupa’daki deneyim ve servis kalitesini kendi deneyimleri ile birleştirerek, gruba entegre bir yapıda olmak için Chemieuro Polimer Plastik A.Ş. olarak faaliyetlerini daha da ileri seviyeye çıkaracaklarını belirttiler. İstanbul Tuzla, Hadımköy, Bursa ve İzmir başta olmak üzere her bölgedeki depolarında “doğru ürünü, doğru zamanda, doğru fiyata, istenilen miktarda sevk etmek” hedeflerinin değişmeyeceğini ekleyen Chemieuro Polimer Plastik A.Ş. yetkilileri çalışmalarını bu hedef doğrultusunda yaptıklarını da eklediler. Chemieuro dönüşümünü yeni ofisinde kutlayan şirket; firma

132

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

ortakları, çalışanlar, bankalar ve tedarikçileri hem yeni ofisinin açılışını hem de Chemieuro’nun kuruluşunun çifte mutluluğunu yaşadılar. Açılışta konuşan Chemieuro S.A CEO‘su Javier Benito, Türkiye’de ki aktivitelerinden çok memnun olduklarını, 8 yılı geçen tecrübelerinden hem şirketin büyümesinden, hem de karlılık anlamında hedeflerinin üstünde olmasının kendilerine güven verdiğini, Türkiye’nin bu ciddi

potansiyelinden daha fazla pay almak için büyüme hedeflerinden vazgeçmeyeceklerini belirtti. Javier Benito; “Her zaman Türkiye’deki yatırımımızla gurur duyduk. Ve bu yıl Chemieuro olarak Avrupa’da atak yılımızdı. E Polimer‘in bu büyümeden en büyük payı alması için Chemieuro olarak ismini değiştirmeye karar verdik. Son 2 yılda Türkiye cirosunun, satışların ve karlılığını 3 haneli büyümesi ne kadar doğru yolda olduğumuz kanıtıdır” dedi. P


PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

133


Haitian Türkiye

Çorlu’da yeni fabrikasını açtı

Haitian Türkiye), Çorlu’daki yeni fabrikası için tarihinde görkemli bir açılış töreni düzenledi. Yapılan törene, PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, Haitian International YKB Zhang Jianming, Haitian International yetkilileri, Haitian Türkiye Satış Müdürü Tuncay Yıldırım, Haitian Türkiye’nin iş ortakları, müşterileri ve çalışanlarından oluşan yaklaşık 200 kişi katıldı.

H

aitian Türkiye’nin Çorlu fabrikasının yapımına Temmuz 2017’de başlanmıştı. Tamamlanan tesis yaklaşık 5000 metrekarelik üretim alanı ve 850 metrekare ofisten oluşuyor. Tesiste komple makine ve aksesuar envanterinin yanı sıra; uygulama merkezi, yeni makine teşhir alanı, kalıp test alanı, özel hizmetler, teknik eğitim ve satış sonrası hizmetler

134

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

gibi Haitian Türkiye müşterilerinin ihtiyaçlarına yönelik imkanlar yer alıyor. Satış ve servis desteğinin daha esnek ve çeşitli hale getirilmesiyle şirketin olanakları da genişleyecek. “Yeni tesisimizin tamamlanmasıyla, yerelde satış ve servisimizi bir üst düzeye taşıyacak yeni bir platforma kavuşmuş oluyoruz. Yeni tesiste 150 ila 200 adet makine bulundurarak Türkiye pazarında 1000 tonun

altında ekipmanın spot satışını gerçekleştirebileceğiz” diyen Haitian Türkiye Genel Müdürü Shi Weizhong, “Böylece yerli müşterilerimize önemli bir rekabet avantajı sağlayacağız. Yeni fabrikanın yanı sıra, Haitian Türkiye’nin İstanbul’daki genel merkezinden satış ve servis desteği sunmaya devam edeceğiz” dedi.


Haitian International Zhang Jianfeng

Haitian International YKB. Zhang Jianming

PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu

PAGEV MESLEK LISESINE MAKINE BAĞIŞI PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu ise; “Türkiye plastik sanayisi Dünya’da öncü rolünü her geçen yıl daha da pekiştirmektedir. Nitekim Dünya’da 6. cı, Avrupa’da ise 2. ci konumumuzda devam ettiğimiz gibi hızla da sektörümüz büyüyor. Türkiye plastik sektörü her sene 1 Milyar Dolarlık makine yatırım yapmakta olup, bunun 700 Milyon Dolarlık kısmı ise ithalatla karşılanmaktadır. İthal edilen makinaların 190 Milyon Dolarlık kısmını ise enjeksiyon makinaları oluşturuyor. Bunda da % 58 ile Çin en büyük paya sahiptir. Haitian firması ise Dünya’daki en büyük enjeksiyon üreticisi konumunda. Biliyoruz ki Haitian’ın Dünya’da en çok makine sattığı ülkeler sıralamasında A.B.D. ve Türkiye ilk sırada. Şimdi tüm bunları değerlendirdiğimizde Haitian’ın Türkiye’deki bu yatırımı geç kalmış bir yatırımdır. Dolayısıyla kendilerini Türkiye’de üretim, montaj ile Türkiye sanayicisine yakın olarak görmek güzel. Sadece makine satmak değil, Türkiye’de makine üretmek üzere yatırım yapan firmaları

özellikle beklemekteyiz. Kendilerine gerek bürokrasi gerekse STK olarak her türlü kolaylığı sağlamaya hazırız. Türkiye’ye yapılan yatırımların artarak devamını bekliyoruz. Ayrıca bu açılışı PAGEV Meslek Lisemize bir Makine bağışı yaparak taçlandırmalarını da özellikle bekliyorum” dedi. Haitian International Yönetim Kurulu

Başkanı Zhang Jianming, açılış vesilesiyle PAGEV Başkanının talebine olumlu cevap verip, PAGEV Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ne öğretim ve araştırma yapılması amacıyla bir enjeksiyon makinesi bağışlarken, yerli plastik sektörüne sürdürülebilir kalkınma yolunda pratik destekte bulunacaklarını kaydetti. P

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

135


Compound ve Masterbatch Sektör Toplantısı

PAGEV’de yapıldı

PAGEV tarafından organize edilen Compound ve Masterbatch Sektörlerinin sorun ve çözüm önerilerinin masaya yatırıldığı Sektör Toplantısı’nın ilki yapıldı.

P

lastik sektörümüzün değer zinciri içerisinde yer alan tüm katmanlarının genel sorun ve beklentilerinin yanı sıra, kendi alanlarına özgü sorun ve çözüm beklentilerinin de olmasından hareketle, PAGEV tarafından organize edilen Compound ve Masterbatch Sektörlerinin sorun ve çözüm önerilerinin masaya yatırıldığı Compound ve Masterbatch Sektör

136

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

Toplantısı’nın ilki yapıldı. Toplantıya PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, PAGEV Yönetim Kurulu Üyesi Hamdi Yazır’ın yanı sıra; Sinan Bacanak (Maskom), Rasim Yeşilyurt (Anadolu Mikronize) Ayşegül Akarslan (Brenntag), Serkan Gülşen (Clariant), Mustafa Diker (Emaş), Özgür Bilgiç (Tosaf), Emrah Özgürel (Semerkand), Nursel Tekkuş (A Schulman), Mehmet Ali

Oral (Polyone), Cengiz Kara (Sisan), İsmail Bektaş (Albis) ve Orkun Ersoy (Anadolu Mikronize) katıldılar. PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu toplantıda yaptığı konuşmada, “Plastik sektörü çok geniş ve derin bir sektör. Her biri birbirinden bağımsız birçok alt sektörü içermekte. Her bir sektörün konusu bizim için önemlidir. Bu çerçevede, Compound ve Masterbatch


sektörülerini alt komitemizde değerlendirmiş olmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. Sektör mensuplarımızın pazarı daha da geliştirecek konulardaki fikir ve önerilerini PAGEV çatısı altında değerlendirip hayata geçireceğiz. Bize düşen, bu komitelerden çıkacak sorun ve çözüm önerilerini PAGEV’in bürokrasideki ve çeşitli kurumlardaki etkisi ve gücü ile ilgili mercilere taşıyarak sorunların çözümü noktasında faaliyet göstermektir” dedi. Toplantının açılışında; Plastik Sektörünün Türkiye Ekonomisi İçindeki Durumu, Türkiye Plastik Sektör Profili (Makine, Ürün, Hammadde), Plastik

Sektörünün 2023 Yılı Vizyonu, Türkiye Compound Sektör Profili, Türkiye Masterbatch Sektör Profili, Plastik Sektörünün Genel Sorunları ve Compound ve Masterbatch Sektörünün Sorunları hakkında kapsamlı bir sunum gerçekleştiren PAGEV Yönetim Kurulu Üyesi Hamdi Yazır sektör paydaşları olarak ortak sorunları çözme noktasında bir araya geldiklerini belirtti. Yazır; “Masterbatch ve Compound ile ilgili elimizde doğru datalar yok. Dolayısıyla piyasanın büyüklüğü hakkında tahminle işlerimizi yürütüyoruz. Bu da yatırımlarımızı etkiliyor. Ayrıca doğru data toplama konusunda, ithalat ve

ihracatta kullanılan GTİP’lerde ciddi karışıklıklar var. Aynı GTİP No’da reçine, tutkal, plastik vb. kimyasallar yer almaktadır” dedi. Compound ve Masterbatch Sektör Toplantısı’na katılan tüm firma temsilcileri yaşadıkları sorunları ve çözüm önerilerini detayları ile ortaya koydular. Çözüm bekleyen öncelikli sorunlarla ilgili olarak bir taslak yol haritası çizildi. Daha sonraki toplantılarda konuların detaylandırılıp, konunun ilgili kurumları ile temasa geçilmesi konusunda görüş birliği oluştu. Sektör içi iletişimin daha kuvvetli olması ve bu çizgide yol alınması yönünde kararlar verilmiş oldu. P

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

137


Hindistan, Padma Shiri ödülü

Plastik Yol Projesi’nin

D

r. Rajagopalan Vasudevan, Hindistan’ın güneyindeki Madurai şehrinde bulunan Thiagarajar College of Engineering’de kimya profesörü. Dr. Vasudevan geçtiğimiz Ocak ayında Hindistan’ın en değerli ödüllerinden biri olan Padma Shri ödülüne layık görüldü. Bu ödülü almasının nedeni, plastik atıkların geri dönüşümünü ve oldukça farklı bir amaçla yeniden kullanımını içeren araştırması.73 yaşındaki Dr. Rajagopalan Vasudevan, “Sorun plastikte değil, bizde” diyor. “Eğer biz plastiği çöp olarak atmasaydık, bugün okyanuslar plastik mezarlığına dönüşmezdi” diye ekliyor. Dr. Rajagopalan Vasudevan’ın projesinin hayata geçmesini sağlayan fikir 2001 yılında üniversitede gerçekleşen bir workshop’a dayanıyor: Vasuvedan, plastik kullanımının yasaklanmasına yönelik uygulamalardan rahatsızlık duyuyor; çünkü plastiğin fakir toplum için önemli olduğuna

138

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

“Plastik en büyük düşmanımız değil, en önemli kaynağımız” mottosuyla araştırmalarını sürdüren Dr. Vasudevan, atık plastik malzemelerin geri dönüştürülerek kullanıma kazandırılmasına örnek olarak plastik yol projesini geliştirdi inanıyor. Bunun üzerine, plastiğin çevreye verdiği zararı önlemek için bir çözüm arayışına giriyor. “Plastik kullanımını yasaklamak, düşük gelirli ailelerin yaşam kalitesini olumsuz şekilde etkiler; öte yandan plastiği yakmak ya da toprağa gömmek de, çevreye büyük zarar verir” diyen Vasudevan, plastiğin etkin bir şekilde imha edilmesine yönelik teknikler üzerinde çalışmaya başlıyor. Eritilmiş plastiğin, mükemmel bir bağlayıcı özelliğe sahip olduğunu keşfediyor. “Benzer benzeri çeker” prensibinden harekete geçerek, benzer yapıya sahip başka bir kimyasal arayışına giriyor. Bu kimyasalın zift olduğunu görüyor. Taşkömürü, linyit, odun ve ham petrolün ısıtılarak damıtılması ile elde edilen siyah yapışkan atık olan ve asfalt karışımında kullanılan ziftin, plastiğe benzer polimerlerden elde edildiğini söylüyor. Eritilmiş plastiğin, taş ve zift karışımına eklendiğinde ise, hızlı bir şekilde yapıştığını ve

her iki malzemeyi güçlü bir şekilde birbirine bağladığını ortaya koyuyor. Ziftle karıştırılan plastiğin, yolun çekme kuvvetini artırdığını söyleyen Vasuvedan, böylece yolların çok daha uzun ömürlü ve esnek olabildiğini ifade ediyor. 10 BIN KILOMETRE YOL PLASTIK-ZIFT KARIŞIMI ILE DÖŞENDI Dr. Vasudevan’ın bu keşfi üzerine, 2002 yılında kampüsün tüm yollarını plastik karışımlı zift kullanarak döşüyor. Kampüsteki yollar, bugün hala ilk günkü gibi sağlamlar. Vasudevan, 2006 yılında kullandığı bu malzemenin patentini almış. Ve o günden bu yana, Hindistan genelinde yaklaşık 10 bin kilometre uzunluğundaki yol bu teknikle döşenmiş. Dr. Vasudevan’ın tekniğinin temelinde, günlük hayatta kullanıp attığımız plastik malzeme atıkları var. Plastik şişelerden, plastik torbalara kadar tüm plastik atıklar, bugün Hindistan’ın yollarını döşemek için yeniden değerlendiriliyor. P


PAGEV Yayınlarından

yeni bir kitap daha

Plastik sektörüne akademik yayınlarla katkı sağlamaya devam eden PAGEV, EPSDER ile birlikte detaylı teknik analizlerin yer aldığı kitabı yayınladı

P

lastik sektörümüzün değer zinciri içerisinde yer alan uzmanlık alanlarına yönelik ihtiyaç duyulan Türkçe yayın taleplerine istinaden, PAGEV Yayınları’ndan çıkan yeni kitabımız sektörün hizmetine sunuldu. American EPS Industry Alliance (Amerikan EPS Sanayi Birliği) tarafından hazırlanan; EPS (Genleştirilmiş Polistiren) GEOFAM (Hafif Dolgu) Uygulamaları ve Teknik Bilgiler kitapçığı bu alanda iştigale eden firmalarımıza teknik açıdan son derece yarar sağlayacaktır. Sürdürülebilir bir dünya için enerji verimliliği tüm sektörlerin gündeminde önemli bir yer tutmakta. Binalarda uygulanan yalıtımlar, enerjiyi verimli kullanma ihtiyacının bir sonucu olarak günümüzde yaygın olarak kullanılıyor. Üstün yalıtım özelliğine sahip ve ekonomik bir malzeme olan EPS (Genleştirilmiş Polistren), ısı yalıtımında en çok tercih edilen malzemelerin başında geliyor. Yüksek yoğunluklu (20 kg/m3) EPS’den üretilen GEOFOAM ise kolay uygulanması, yük taşıma ve absorbe etme özelliğinden dolayı; kara yollarında, demir yollarında, peyzaj çalışmalarında ve benzeri dolgu gerektiren yerlerde yaygın olarak kullanılıyor. Uzun yıllardır GEOFOAM’ın ülkemizde kullanımını yaygınlaştırmak için önemli çalışmalar yürüten EPS sektörünün

çatı kuruluşu olan EPS Sanayi Derneği’ne (EPSDER), Dernek için fedakarca yoğun emek harcayan EPSDER’in Geçmiş Dönem Başkanı Sn. Ümit Güneş ile Yeni Başkanı Sn. Erdem Ateş’e, bu çalışmanın

ortaya çıkmasına değerli katkılar sunan EGE PROSES Makina Sanayi A.Ş. Y.K. Başkanı Sn. Ufuk Yercan’a ve kitabın çevirisini yapan Sn. Prof. Dr. Funda Yercan’a teşekkürlerimizi sunarız. P

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

139


Plastik devi Elif Holding’in

çoğunluk hissesi Turkven’de

23 yıldır Türkiye’nin en büyük 500 Sanayi kuruluşu listesinde yer alan ve üretiminin %50’sini ihraç eden Elif Plastik, Turkven’in danışmanlığını yaptığı uluslararası yatırımcılara çoğunluk hissesini devredecek

T

urkven’in danışmanlığını yaptığı uluslararası yatırımcılar, ambalaj sektöründe faaliyet gösteren Elif Holding’in çoğunluk hissesini aldı. TURKVEN’İN yaptığı yazılı açıklamada Elif Holding’in Türkiye’deki en büyük ambalaj üreticileri ve ihracatçıları arasında yer aldığı, satın almanın Rekabet Kurumu onayından sonra tamamlanacağı ifade edildi. Rekabet Kurumu kısa bir süre önce Alpha Flexibles BV adlı şirketin Elif

140

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

Holding AŞ’nin tam kontrolünü devralmak için başvurduğunu açıkladı. Bültende yer alan bilgiye göre Elif Holding’in 1400 çalışanı ve Türkiye ile Mısır’da yılda toplam 90 bin ton üretim kapasitesi bulunuyor.

23 YILDIR DEVLER LİSTESİNDE Açıklamada Turkven’in 2019 sonuna kadar bir milyar dolar yeni uluslararası doğrudan yatırımı Türkiye’ye çekmeyi amaçladığı ifade edildi. Üretimin yüzde 50’sini ihraç eden Elif Plastik 1995 yılından bu yana Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşu listesinde yer alıyor. Şirket, son açıklanan listeye 584 milyon lira ciro ile 269’uncu sırada yer aldı. P


PAGEV Lisesindeki Öğrencilerimiz Yeni CNC İşleme Merkezleri ile Kalıpçılığı da Öğreniyorlar Plastik sektörünün donanımlı iş gücü ihtiyacına katkı verilmesi amacıyla kurulan PAGEV Liseleri’nde eğitimine devam eden öğrenciler, gelecek öğretim sezonunda, yeni CNC işleme makinesi sayesinde kalıpçılığı da öğrenme imkanına sahip olacaklar. Sektörün uluslararası boyutta gelişimi adına yaptığı çalışmalarını sürdüren PAGEV, diğer yandan da insan kaynağına yatırımlarını sürdürüyor. Kocaeli Gebze ve İstanbul Küçükçekmece’de kurduğu iki okulu ile plastik sektörünün donanımlı iş gücü ihtiyacına yönelik çalışmalar yapan PAGEV her iki okulun ihtiyaçlarına da destek vermeye devam ediyor. Gerek Milli Eğitim Bakanlığı, gerekse de okul idareleri ile periyodik olarak inceleme ve değerlendirmeler yaparak, eksik noktaların giderilmesi noktasında gelişen teknolojiye ayak uyduracak şekilde çalışmalar sürdüren

PAGEV, Küçükçekmece PAGEV Plastik Teknolojisi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin CNC İşleme Makine ihtiyacını da karşıladı. Okul atölyelerinde uygulamalı eğitim gören yakın geleceğin plastikçi adayları bundan böyle teknik kalıp konusunda da pratik eğitim görecekler. Konuyla ilgili bir açıklama yapan PAGEV Okullardan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Eren Ünlü, “Ticari bir plastik işletmesinde yer alan temel tüm makine ve teçhizatların okullarımızda da olması gerekliliğinin farkındayız. Bu bağlamda PAGEV olarak düzenli bir şekilde takip ettiğimiz

okullarımızın en üst seviyede uygulamalı eğitim verebilmeleri için gerekli yatırımları yapmaya devam ediyoruz. Küçükçekmece PAGEV Plastik Teknolojisi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisemiz, Plastik Kalıpçılığı atölyesinin CNC İşleme Merkezi ihtiyacını PAGEV kaynakları ile temin ederek, gençlerimizin özellikle kendi seçtikleri plastik kalıpçılığı alanında ileri seviyede uygulamalı eğitim almalarını ve sektöre daha hazır bir biçimde katılım sağlamalarını hedefliyoruz. Uygulamalı eğitimin gelişimi için her iki okulumuza da Vakıf olarak gerekli desteği vermeye devam edeceğiz” dedi. P

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

141


“Sıfır Atık Projesi” Türkiye’yi geziyor

Çevre Koruma’da Üniversitelerle iş birliği

142

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

Geri Dönüşüm eğitim ve etkinlikleri devam ediyor

Çevre Haftası coşkuyla kutlandı


ÇALIŞIYOR GERİ DÖNÜŞÜM KAZANIYOR PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

143


HABERLERİ

Geri Dönüşüm Eğitimi için kapı kapı dolaştılar

G

elecek nesillere sürdürülebilir bir dünya bırakmak için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı önderliğinde yürütülen Sıfır Atık Projesi hız kesmeden devam ediyor. Geri dönüşüm ve çevre konusunda bir okul misyonu üstlenen PAGÇEV, Sıfır Atık Projesi’nin de destekçileri arasında öne çıkıyor. PAGÇEV, son olarak Sıfır Atık Projesi kapsamında Çankaya Belediyesi ve Alkın Kağıtçılık iş birliğiyle Ankara’nın Dodurga ve Yaşamkent Mahalleri’nde bilinçlendirme çalışmalarına imza attı. Etkinlik kapsamında 25 kişilik bir ekip kapı kapı dolaşarak Sıfır Atık Projesi’ni ve ambalaj atıklarının geri kazanılması için yapılması gerekenleri tüm

144

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

detayları ile anlattı. Türkiye’nin ambalaj atıkları konusunda yetkilendirilmiş kuruluşu olarak faaliyetlerini sürdüren PAGÇEV (PAGEV Geri Dönüşüm İşletmesi),atık yönetimi çerçevesinde ambalaj atıklarının azaltılması, yeniden kullanımı ve geri dönüşümü için çalışmalar gerçekleştiriyor. Geri dönüşüm noktasında bir ekol olan PAGÇEV, son olarak Çankaya Belediyesi ve Alkın Kâğıtçılık iş birliği ile ambalaj atıklarının geri kazandırılması noktasında kamuoyu bilinçlendirme çalışmasını hayata geçirdi. Proje kapsamında 25 kişilik bir ekip Ankara’nın Dodurga ve Yaşamkent Mahallerini dolaşarak Çevre ve

Şehircilik Bakanlığı öncülüğünde yürütülen Sıfır Atık Projesi ile atık yönetimi ve geri dönüşümün önemini anlattı.Etkinlik süresince; toplam 26 bin 890 kişilik nüfusa sahip iki mahallede 12 bin 130 konut, 834 iş yeri ve 4 adet okulunkapıları tek tek çalınarak Sıfır Atık Projesi ile ilgili detaylar anlatıldı. 913 bin 715 kişilik nüfusa sahip olan Çankaya Belediyesi, her yıl Ambalaj Atıkları, Bitkisel Atık Yağlar, Atık Pillerden oluşan 482 bin tonluk atık topluyor. Çankaya Belediyesi’ne bağlı iki mahallede başlayan ambalaj atıklarının geri kazandırılması noktasında kamuoyu bilinçlendirme çalışmasının diğer mahallelerde de devam etmesi


hedefleniyor. Ambalajdan kâğıda, camdan metal ürünlere kadar birçok ürünü geri dönüştürerek hem çevreyi koruyup hem de ülke ekonomisine katkı sağladıklarını belirten PAGÇEV Genel Müdürü Yağmur Cengiz şunları söyledi: “Çevre kirliliğinde insan etkisi yadsınamaz bir gerçek. Sorunun çözümü noktasında ise atıklar ve geri dönüşüm hakkında kamuoyunda gerekli bilinci oluşturmak şart. Sayın Emine Erdoğan himayesinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığıtarafından yürütülen “Sıfır Atık Projesi” bu noktada büyük önem taşıyor. PAGÇEV olarak Sıfır Atık Projesi’nin destekçileri arasında yer almaktan gurur duyuyoruz. Bugüne kadar ambalaj atık oranının azaltılması, atıkların yeniden kullanımı ve geri dönüşümü

için pek çok proje hayata geçirdik. Son olarakÇankaya Belediyesi ve Alkın Kâğıtçılık iş birliği ile ambalaj atıklarının geri kazandırılması noktasında kamuoyu bilinçlendirme çalışmasını hayata geçirdik. Proje kapsamında 25 kişilik uzman ekibimiz Ankara’nın Dodurga ve YaşamkentMahalleri’nde bulanan ev, iş yeri ve okulların kapılarını tek tek çalarak Sıfır Atık Projesi ve geri dönüşüm ile ilgili bilgileri paylaştı. Bu tarz etkinliklerinin çok daha geniş alanda ve sürekli olarak yapılması gerektiği inancındayız.” PAGÇEV olarak çevre odaklı her türlü etkinliğin destekçisi olduklarını söyleyen Yağmur Cengiz, geri dönüşüm bilincinin yaratılması ve kaynağında ayrıştırmanın yaygınlaştırılması noktasındaki projelere katkılarının artarak süreceğini belirtti. P PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

145


HABERLERİ

“Sıfır Atık Geleceğe Değer Kattık” Semineri Konya’da Gerçekleşti

C

umhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Sayın Emine Erdoğan Hanımefendinin himayelerinde, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yürütülen Sıfır Atık Projesi’nin tüm Türkiye’ye yaygınlaştırılmasını sağlamak amacıyla düzenlenen “Sıfır Atık Geleceğe Değer Kattık Seminerinin” onuncusu 07.06.2018 tarihinde Konya’da Büyükşehir Belediyesi Mevlâna Kültür Merkezi Sultan Veled Toplantı Salonunda gerçekleşti. Gerçekleştirilen seminere belediyeler, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları, öğretmenler, alışveriş merkezleri, zincir mağazalar, havaalanları, terminaller, oteller, büyük restoranlar, sanayiciler, büyük

işyerleri, hastaneler, site yönetimleri ve organize sanayi bölgelerinin temsilcileri katıldı. Toplantıda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sayın Refik Tuzcuoğlu ile Sıfır Atık Şube Müdürü Sayın Hülya Çakır bilgilendirme konuşmaları

yaptı. PAGÇEV, ‘Sıfır Atık Geleceğe Değer Kattık’ bilgilendirme toplantısına standlı katılım sağlayarak, geri dönüşüm ve çevre konularında bilgilendirme yaptı, promosyon ürünlerini katılımcılara hediye etti. P

Aydın’da “Sıfır Atık Projesi” tanıtıldı

Ç

evre ve Şehircilik Bakanlığı’nca hayata geçirilen ve 30 pilot ilde yapılacak ‘Sıfır Atık Geleceğe Değer Kattık Projesi’ Aydın’da düzenlenen seminerle halka tanıtıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayesinde başlatılan ‘Sıfır Atık

146

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

Geleceğe Değer Kattık Projesi’nin 10’nuncu ayağı, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Atatürk Kongre Merkezi’nde düzenlendi. Sıfır Atık Geleceğe Değer Kattık Projesi’ tanıtımına; Vali Yavuz Selim Köşger, Adnan Menderes Üniversitesi Rektörü Cahit Bircan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre

Yönetimi Genel Müdürü Sebahattin Dökmeci, turistik otel yetkilileri, öğrenciler, Aydın Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İl Müdürlüğü çalışanları ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı. Seminerin açılış konuşmasını gerçekleştiren Dökmeci, “Ülkemizde katı atık depolamada, 87 katı atık düzenleme sahası ile 1134 belediye, 54.7 milyon vatandaşımıza hizmet veriliyor. Bu tesisler ile katı atık düzenli depolama hizmetinden faydalanan nüfusumuzun oranı yüzde 74.3’e ulaştı. 2023’e kadar çöpü düzenli depolanmayan yerleşim yerleri kalmayacak” dedi. Seminerde ayrıca Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Sıfır Atık Yönetimi Şube Müdürü Hülya Çakır da gerçekleştirdiği sunumla atıkların çevreye verdiği zaralar, bu zararları en aza indirebilmek için neler yapılması gerektiği konusunda bilgiler aktararak atığın önemine dikkat çekti. Yapılan konuşmaların ardından projenin önemine ilişkin tiyatral gösteri gerçekleşti. Etkinliğe stant açarak katılan PAGÇEV, geri dönüşüm ve çevre duyarlılığının önemini ziyaretçilere aktardı ve hediyeler dağıttı. P


Trabzon’da “sıfır atık” semineri gerçekleştirildi

C

umhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayelerinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yürütülen “Sıfır Atık Projesi” kapsamında Trabzon’da Hamamizade İhsan Bey Kültür Merkezi’nde “Sıfır Atık Geleceğe Değer Kattık” semineri gerçekleştirildi. Seminere Trabzon Valisi Yücel Yavuz, eşi Şengül Yavuz, Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, siyasi parti temsilcileri, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Sebahattin Dökmen, bakanlık yetkilileri, kamu kurum müdürleri ve vatandaşlar katıldı. Etkinlikte Trabzon Valisi Yücel Yavuz, Trabzon

Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, Trabzon Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Ali Vedat Çiftçi ve Çevre Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Sebahattin Dökmeci birer konuşma yaptı. Konuşmaların ardından uzmanlar projeye ilişkin sunum yaptı. Atıkların depolanmasının çevreye olumsuz yönde etkilerinin olduğu, geri dönüştürülmesi durumunda ise ekonomiye olumlu katkılarının olacağı ve Sıfır Atık Projesi’nin ekonomiye kazandırdıkları yapılan uygulamalarla anlatıldı. Etkinliğe stant açarak katılan PAGÇEV, geri dönüşüm ve çevre duyarlılığının önemi ziyaretçilere aktardı ve hediyeler dağıttı. P

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

147


HABERLERİ

Küçükçekmece Belediyesi’nin Çevre Günü’ne özel misafirler

K

üçükçekmece Belediyesi 14 Mayıs 2018 tarihinde Atakent Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleşen programla Çevre Günü’nü

148

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

kutladı. Düzenlenen etkinlikte özel çocuklar geri dönüşüme dikkat çekti. Etkinliğe Küçükçekmece İlçe Milli Eğitim Müdürü Cemal Yılmaz, Küçükçekmece Belediyesi Temizlik İşleri Müdürü Akif Bilen ile Küçükçekmece’ de bulunan özel eğitim merkezi öğrencileri ve öğretmenleri katıldı. Program Cemal Yılmaz ve Akif Bilen’nin konuşmaları başlamış olup ardından Özel Eğitim Merkezleri ve Küçükçekmece İş Uygulama Merkezi öğrencileri geri dönüşüm malzemelerinden yaptıkları kıyafetlerle sahneye çıkarak bir defile gerçekleştirdi. Çevre kirliliğine dikkat çeken Küçükçekmeli minikler bir tiyatro gösterisi de sergiledi. Sahnede şiir okuyan, piyano çalan, dans ve ritim gösterisi sunan özel

çocuklar ‘Dünyamıza sahip çıkalım, onu kirletmeyelim’ mesajı verdi. Ayrıca, özel eğitim merkezi öğrencilerinin geri dönüşüm malzemelerinden yaptıkları eserlerin yer aldığı sergi katılımcılarla buluşturuldu. Etkinliğe stantlı katılım gösteren PAGÇEV, verdiği hediyeler ile de çocukları mutlu etti. P


Çankaya Belediyesi ile çocuklara çevre bilinci aşılandı

Ç

ankaya Belediyesi, 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nü, çevre okullar ve Çankaya Belediyesi kreşlerinden öğretmenleri ile birlikte gelen yüzlerce çocukla Ahlatlıbel Atatürk Parkı’ndaki etkinlikle kutladı. Çankaya Belediye Başkan Yardımcısı Anıl Sevinç, Hollanda Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Erik Westsrate ve Brezilya Büyükelçiliği Müsteşarı Miguel Griesbach de Pereira Franco’nun

da çocukları yalnız bırakmadığı program kapsamında gün boyunca çocukların çevre bilincini artıracak ve farkındalık yaratacak etkinlikler düzenlendi. Müzik grubunun şarkılarıyla renklenen etkinlikte; dans gösterileri, rock konseri ve zumba gösterileri çocuklara unutulmak saatler yaşattı. Açılan stantta geri dönüşüm hakkında bilgi veren PAGÇEV, hediyeleriyle çocukları sevindirdi. P

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

149


HABERLERİ

Altıeylül Belediyesi’nden Dünya Çevre Günü etkinliği

A

ltıeylül Belediyesi, 5 Haziran Dünya Çevre Günü kapsamında Kurtdereli Mehmet Pehlivan Heykeli’nin önünde düzenlediği etkinliklerle kutladı. Etkinliğe Altıeylül Belediye Başkanı Hasan Avcı, Altıeylül Belediyesi personeli, muhtarlar ve öğrenciler katılım gösterdi. Altıeylül Belediyesi olarak çevreye önem verdiklerini belirten Belediye Başkanı Hasan Avcı konuşmasında, geri dönüşüm ve kaba atıkların toplanması konusunda çalışmalara ağırlık vereceklerini söyledi. Temiz çevrenin önemine

150

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

dikkat çeken etkinliklerle halkı bilinçlendiren Altıeylül Belediyesi, çevre temizliğine önem veren muhtarlara da plaket verdi. Açılan stantlarda katılımcılara geri dönüşüm ile ilgili gerekli bilgilendirmeler yapıldı, soruları cevaplandı. Öğrenciler ve geri dönüşüm kahramanı PAG, etkinlik boyunca çevre ve geri dönüşüm konusunda bilinçlendirmeyi arttırmak amacıyla broşürleri vatandaşlara dağıttı. Ayrıca çocuklar gün sonunda bölgede bulunan atıkları, kaynakta ayırarak geri dönüşüme gönderdi. P


İstanbul Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ile Çevre Şenliği

İ

stanbul Valiliği, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nde çevre okullardan gelen yaklaşık 250 öğrencinin katılımı

ile birlikte 5 Haziran Dünya Çevre Günü kutlamalarını gerçekleştirdi. Etkinlikte katılımcılara Sıfır Atık Projesi ile

ilgili gerekli bilgilendirilmeler yapılarak, ekonomiye katkılarından bahsedildi. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nde uygulanmaya başlayan Sıfır Atık Projesi öğrencilere yerinde tanıtıldı, üniteler hakkında bilgi verildi. Sunumun ardından çocuklara geri dönüşümü daha eğlenceli hale getirerek anlayabilmelerini sağlayabilmek adına ambalaj atıklarını konu alan tiyatro gösterisi yapıldı. Etkinliğin devamında bir grup öğrenci dans gösterisi gerçekleştirdi. PAGÇEV, Bakanlığın gerçekleştirdiği etkinlikte yer alarak etkinlik sonunda öğrencilere promosyon ürünlerini hediye etti. Etkinlik boyunca geri dönüşüm kahramanı PAG çocukların ilgi odağı oldu. P

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

151


HABERLERİ

Cevat Güleç Ortaokulu öğrencilerine geri dönüşüm eğitimi

D

ünya Çevre Koruma Haftası’nın açılışı; PAGEV üyelerinden Özlider Makina tarafından yaptırılan Cevat Güleç Ortaokulu’nda yaklaşık 200 öğrencinin katılımıyla gerçekleştirildi. Geri dönüşüm eğitiminin gerçekleştirildiği programda; çevre ve çevre kirliliği konularından genel olarak bahsedilirken, ambalaj atıkları ve geri dönüşümün önemi üzerinde ayrıntılı olarak duruldu. Çocukların oldukça ilgili olduğu eğitim sonrasında çevre ve geri dönüşüme dair tüm sorular tek tek cevaplandırıldı. PAGÇEV’in sevimli geri dönüşüm karakteri “PAG” ile gün boyu keyifli zaman geçiren çocuklar, hem geri dönüşüm konusunda bilinçlendi hem de eğlenceli vakit geçirdi. P

152

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146


Cam Sanayi 60.Yıl İlkokulu’nda Dünya Çevre Günü

T

rakya Cam Sanayii ve PAGÇEV iş birliği ile Cam Sanayi 60.Yıl İlkokulu’nda yapılan geri dönüşüm eğitimi ile Dünya Çevre Günü kutlaması gerçekleşti. Eğitimde birinci, ikinci ve üçüncü sınıflardan bulunan 50 kişilik öğrenci grubuna çevre bilincini aşılamak ve geri dönüşüm

için farkındalık yaratmak adına okulun konferans salonunda eğitim verildi. Eğitim boyunca salonda bulunan geri dönüşüm kahramanı PAG çocukların ilgi odağı oldu. Eğitimin sonunda PAGÇEV tarafından dağıtılan hediye ve promosyon ürünleri çocukları mutlu etti. P

Körfez Belediyesi’nde Dünya Çevre Günü’nü etkinliği

K

örfez Belediyesi, 5 Haziran Dünya Çevre Günü nedeniyle Tütünçiftlik Kültür Merkezi’nde kutlama programı düzenledi. Programa Kaymakam Dr. Hasan Hüseyin Can, Körfez Belediye Başkanı İsmail Baran, Daire Müdürleri, Temizlik İşleri Müdürü Ali Osman Yıldırım, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı. Gerçekleştirilen programda çocuklar,

B

geri dönüşüm defilesi gerçekleştirdi. Orman konulu pandomin gösterisi ile çevreye karşı olan duyarlılığa dikkat çekildi. Açılan stantlarda kurum ve kuruluşlar, çevreyle alakalı çalışmalarını anlattı ve katılımcılara küçük hediyeler verdi. Uluğbey Ortaokulu tarafından düzenlenen diğer etkinliklerle çevre günü kutlamaları devam etti.

Köy okullarına geri dönüşüm eğitimi

ülent Ecevit Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü öğrencileri ve PAGÇEV iş birliği ile birlikte başlatılan köy okullarına eğitim projesi ile birden fazla okul ve öğrencisine ulaşıldı. Sözkonusu eğitim çalışması ile çocuklara, küçük yaşta çevre bilincinin kazandırılması ve geri dönüşüm bilincinin aşılanması hedeflendi. PAGÇEV, eğitim projesinin başarılı olabilmesi ve çocukların projeye dikkatinin çekilebilmesi adına bastırdığı broşür, afiş, boyama kitabı, şapka, balon ve rüzgar gülü gibi materyalleri hediye olarak etkinlikte dağıttı. P

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

153


Mamak Belediyesi Çevre Şenliği’nde çocuklar gönüllerince eğlendiler

M

ayrı toplanması ve ekonomiye tekrar kazandırılması noktasında çalışmalarımız devam ediyor” dedi. Mamak Belediyesi, PAGÇEV ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca lisanslı bir firma ile iş birliği ile geri dönüşüm çalışmalarını tüm hızıyla sürdürüyor. Cam, metal, kağıt-karton, plastik atıkları çöpten ayrı olarak haftanın belirli günlerinde bölgenin P tamamında toplanıyor.

amak Belediyesi tarafından okullarda ambalaj atıklarının geri dönüşüme kazandırılmasına yönelik bilinci oluşturmak amacıyla başlatılan “Okullar Arası Ambalaj Atığı Toplama Yarışması” sonucunda en çok atığı toplayarak dereceye giren okullara ödülleri 5 Haziran Dünya Çevre Günü ve Çevre Haftası etkinlikleri kapsamında Çiğiltepe Ortaokulu’nda düzenlenen Çevre Şenliği’nde verildi. Çiğiltepe Ortaokulu’nda düzenlenen şenlikte gün boyu çocuklar, PAGÇEV geri dönüşüm kahramanı PAG ile birlikte, sihirbazlık gösterileri, balon katlama sanatı, merdiven şov, şişme tırmanma duvarı ve langırt oyunları ile gönüllerince eğlendi. Düzenlenen yarışma ile okul çağındaki çocuklara çevre bilinci aşılandığına dikkat çeken Mamak Belediye Başkanı Mesut Akgül, “Genç kuşakların doğru bir şekilde bilinçlenmesi geleceğimiz adına çok önemli. İlçemizde oluşan geri kazanılabilir ambalaj atıklarının kaynağından

Şişli Belediyesi Dünya Çevre Günü’nü kutladı

Ş

işli Belediyesi 5 Haziran Dünya Çevre Günü kutlamalarını Cevahir AVM önünde ki meydanda gerçekleştirdi. Etkinlikte Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü tarafından yüzlerce vatandaşa begonya çiçek fidelerinden hediye edildi. Düzenlenen 5 Haziran Dünya

154

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

Çevre Günü etkinliğinde yer alan PAGÇEV, standa gelen vatandaşlara geri dönüşüm ile ilgili bilgi verip sorularını cevaplarken, çocuklar için olan hediyelerinden dağıttı. Geri dönüşüm kahramanımız PAG’a gün boyu yoğun ilgi gösterildi. P


BİLİNÇLİ BİR TOPLUM AYDINLIK BİR GELECEK GÜZEL BİR ÜLKE ve DAHA YAŞANILABİLİR BİR DÜNYA İÇİN AMBALAJ ATIKLARINI KAyNAĞINDA DOĞRU AYRIŞTIRARAK GERİ DÖNÜŞÜME SEN DE DESTEK OL

pagcev pagcev pagevtv pagcev

PAGÇEV, T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Ambalaj Atıklarının Yetkilendirilmiş Kuruluşudur PAGÇEV bir PAGEV GERİ DÖNÜŞÜM İKTİSADİ İŞLETMESİDİR

pagcev.org

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

155


PAGEV’İN ÜYELERİNE SAĞLADIĞI AVANTAJLAR PAGEV, üyelerinin ihtiyaç ve taleplerini dikkate alarak yüklendiği misyonu aşağıdaki faaliyetleri yerine getirerek yürütür.

1 2 3 156

Devletin, sektörümüzü destekleyici politikalar oluşturmasında yardımcı olur.

4

Plastik sektörünün bir bütün olarak rekabet gücünün arttırılmasına ve plastik sektörümüzce yaratılacak katma değer ve istihdamın, yabancı ülkelere değil, kendi ülke ekonomimize kazandırılmasını sağlayacak çalışmalar yapar.

5

Sektörümüzün sorunlarını ve çözüm önerilerini, yazılı ve görsel medyayı kullanarak tüm kamuoyuna duyurmaya azami gayret sarf eder.

6

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

Her yıl Tüyap-PAGEV iş birliği ile düzenlenen PlastEurasia Fuarı’na üyelerine özel indirimli standlı katılım imkanı sağlar.

Üyelerinin, yurt içi ve yurt dışı uluslararası fuarlara daha uygun şartlarla katılımı amacıyla fuar firmaları ile anlaşmalar yapar, uygun görülen fuarlara info stand ile katılır ve üyelerinin eriştiği ileri imalat teknoloji kabiliyetlerini tanıtır.

Her yıl düzenlediği “Plastik Endüstri Kongresi”, ‘‘Uluslararası Plastik Ambalaj Teknolojileri’’ve belli zamanlarda bizzat organize edeceği veya iş birliğinde bulanacağı seminer ve eğitimlere üyelerimizin ücretsiz veya indirimli katılmalarına olanak tanır.


7 8 9 10

Üyelerinin değişen koşullara uyum sağlaması amacıyla, üyelerce ihtiyaç duyulan eğitim faaliyetlerini organize eder.

Sektörümüzün bazen bir bütün, bazen de özel sorunları, yazılan raporlar ve bizzat Bakan düzeyindeki görüşmelerle dile getirir.

Sektörümüzle ilgili yurt içi ve yurt dışı sempozyum ve toplantılara iştirak eder.

Internet sayfasında sektöre yönelik raporları ve verileri yayınlar.

11 12 13 14

PAGEV, üyelerinin ileri teknoloji imalat kabiliyetlerini dış dünyaya tanıtmak ve üyeleri arasında iletişim kurmak amacıyla faaliyetlerde bulunur PAGEV Yönetim Kurulu Üyeleri, TOBB, ITO, ISO, TTGV gibi sektörümüzle ilgili kurumlarda aktif görevler alarak, sektörümüzün sorunlarını ve çözüm önerilerini değişik platformlara taşır.

Sektörün yasayla kurulmuş en üst kuruluşu olan TOBB Plastik, Kauçuk ve Kompozit Sanayi Meclisi’nin Başkanlığını yürütür.

Plastik sektörünün imajını güçlendirecek, çevre bilincini geliştirmek ve sosyal sorumluluk projeleri’ne katkıda bulunmak için projelerin hazırlanıp uygulanmasını sağlar.

PAGEV üyelik başvurusu için: +90 212 425 13 13

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

157


158

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146


ÖNSÖZ Plastik sektörü, Türkiye ekonomisinin en önemli aktörlerinden birisidir. Bugün 10 milyon tonu aşan toplam üretimi, 40 milyar dolara yaklaşan cirosu, 5 milyar dolara yaklaşan direkt ihracatı ve son 10 senede ortalama yüzde 12’lere yaklaşan yıllık büyüme ile plastik sektörünün ülke ekonomisine sağladığı katkı giderek artıyor. Sektörümüz, ulaştığı üretim kapasitesiyle Avrupa’da ikinciliğe, dünyada ise altıncılığa yükseldi. PAGEV olarak, Türkiye Plastik Sektörünün “Birleştirici Gücü” misyonumuz çerçevesinde başarıyla yoluna devam eden sektörümüzü hep daha ileriye taşıyacak projeleri sizlerle birlikte hayata geçiriyoruz. Plastiğin hayatımızdaki vazgeçilmezliğini gözler önüne seren ve bilimsel verilere dayanan somut adımlarla sektör sorunlarımızı gidermeye yönelik çalışmalara imza atarken, doğru ve güvenilir veri ve bilgilere sahip olmanın çözümün en önemli parçası olduğunu da biliyoruz. Bu doğrultuda sürekli araştırıyor, yeni verileri topluyor, derliyor ve rapor haline getiriyoruz. Sektörümüzün gelişimi adına önemli olduğuna inandığımız raporlarımızı ve önemli bilgiler içeren kitapçıklarımızı plastik sektörü temsilcilerimizin, paydaşlarımızın ve kamu kurumlarımızın istifadesine sunuyoruz. PAGEV olarak, uzun ve özverili araştırmalarımız neticesinde sektörümüze ciddi boyutta katkı sağlayacak bir rapor seti hazırladık. Raporlarımız ile Türkiye Plastik Sektörünün doğru ve güvenilir veriler ışığında hangi noktada olduğunu, ortak problemlerini ve somut çözüm arayışlarının neler olması gerektiğini uzman raportörlerimizin yorumları ile kitapçıklar haline getirdik. Başta üyelerimiz olmak üzere tüm paydaşlarımızın faydasına sunduğumuz rapor ve bilgilendirme setimizin plastik dünyasına yön vereceğine inanıyoruz. Bu çalışmalarımız ile aynı zamanda kamu kurumlarımızın da plastik sektörü ile ilgili en güncel veriler ve doğru bilgilere ulaşmasını sağlamaktan dolayı mutluyuz. Bununla birlikte İngilizce olarak hazırladığımız sektör raporlarımızla da, meslektaşlarımızın ülkemiz plastik sektörünün potansiyelini en güncel verilerle küresel pazardaki iş ortakları ile paylaşabileceklerini düşünüyoruz. Bu vesile ile sizlerle paylaştığımız dosyamızda yer alan, sektörümüz ile güncel raporlarımızı ve bilgilendirme dosyalarımızı istifadelerinize sunar, ülkemiz kalkınmasında lokomotif bir misyon üstlenen sektörümüzün bu günlere erişmesinde emeği geçen tüm meslektaşlarımıza teşekkür ederiz. Saygılarımla, Yavuz EROĞLU PAGEV Başkanı

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

159


RAPOR

1.ÜRETİM 2017 yılının ilk 5 ayında 193 milyon dolar olan plastik işleme makinaları ile aksam ve parçaları üretimi, 2018 yılının eş döneminde 239 milyon dolar olarak gerçekleşmiş ve 2017 yılının eş dönemine kıyasla % 29 artış göstermiştir.

Grafik 1: Plastik İşleme Makinaları Üretimi Eş Dönem Kıyaslaması ( Milyon $ ) Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics

Aynı trendle sürmesi halinde yıl sonunda üretimin 573 milyon dolara çıkması ve 2017 yılına kıyasla % 11 artması beklenmektedir.

Grafik 2: Plastik İşleme Makinaları Üretimi (Milyon $) Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics

Bu dönemde plastik işleme makineleri toplam üretimi içinde, enjeksiyon makineleri % 5 ekstrüzyon makineleri % 17 şişirme makinaları % 1 termoform makinaları %12 presler ve diğer makineler % 36 ve aksam ve parçalar da % 29 pay almıştır.

160

Grafik 3: Plastik İşleme Makinaları Üretiminin Dağılımı (2018/5) Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146


2. DIŞ TİCARET 2.1. İTHALAT 2017 yılının ilk 5 ayında 211 milyon dolar olan plastik işleme makinaları ithalatı, 2018 yılının aynı döneminde 293 milyon dolara çıkmış ve 2017 yılın eş dönemine kıyasla % 39 artış göstermiştir.

Grafik 4: Plastik İşleme Makinaları İthalatı Eş Dönem Kıyaslaması ( Milyon $ ) Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics

Aynı trendle sürmesi halinde yıl sonunda ithalatın 704 milyon dolara çıkacağı ve 2017 yılına kıyasla % 21 artacağı tahmin edilmektedir.

Grafik 5:Plastik İşleme Makinaları İthalatı (Milyon $) Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics

2018 yılının ilk 5 ayında plastik işleme makineleri toplam ithalatı içinde enjeksiyon makinaları % 28 ekstrüzyon makineleri % 19 şişirme makinaları % 3 termoform makinaları % 3 presler ve diğer makinalar % 41 ve aksam ve parçalar ise % 6 pay almıştır.

Grafik 6: Plastik İşleme Makinaları İthalatının Dağılımı (2018/5) Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

161


2.2. İHRACAT

RAPOR

2017 yılının ilk 5 ayında 60 milyon dolar olan plastik işleme makinaları ihracatı 2018 yılının ilk 5 ayında 81 milyon dolar olarak gerçekleşmiş olup, 2017 yılının eş dönemine kıyasla % 38 artış göstermiştir.

Grafik 7: Plastik İşleme Makinaları İhracatı Eş Dönem Kıyaslaması ( Milyon $ ) Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics

Aynı trendle sürmesi halinde yıl sonunda ihracatın 195 miilyon dolara çıkacağı ve 2017 yılına kıyasla % 15 artacağı tahmin edilmektedir.

Grafik 8: Plastik İşleme Makinaları İhracatı (Milyon $) Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics

2018 yılının ilk 5 ayında plastik işleme makineleri toplam ihracatı içinde enjeksiyon makineleri % 8 ekstrüzyon makineleri % 24 şişirme makinaları %1 termoform makineleri % 14 presler ve diğer makineler % 41 ve aksam ve parçalar ise % 12 pay almıştır.

Grafik 9: Plastik İşleme Makinaları İhracatının Dağılımı ( 2018/5) Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics 162

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146


2.3. İTHALAT VE İHRACAT YAPILAN BAŞLICA ÜLKELER 2018 yılının ilk 5 ayında 10 ülkeden yapılan plastik işleme makineleri ile aksam ve parçalar ithalatı, toplam ithalatın % 91’ini oluşturmuştur. Bu dönemde plastik işleme makineleri ithalatımızda ilk 3 sırayı geçmiş yıllarda olduğu gibi Çin, Almanya ve İtalya almıştır. Bu 3 ülkenin toplam ithalatımızdan aldığı pay yaklaşık % 64 düzeyindedir. Diğer taraftan, bu dönemde 10 ülkeye yapılan plastik işleme makineleri ile aksam ve parçalar ihracatı toplam ihracatın % 50’sini oluşturmuştur. 2018 yılının ilk 5 ayında plastik işleme makineleri ihracatımızda ilk 3 sırayı Rusya Fed. Romanya ve İran almıştır. Bu 3 ülkenin toplam ihracatımızdan aldığı pay % 22 düzeyindedir.

Tablo 1: Plastik İşleme Makineleri ve Aksam ve Parçaları Dış Ticaretinde İlk 10 Ülke (2018/5) Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics

2.4. BİRİM DIŞ TİCARET FİYATLARI Plastik işleme makineleri ile bunların aksam ve parçalarının ortalama birim ithal fiyatı 2018 yılının ilk 5 ayında 11,15 $/Kg olarak gerçekleşmiş olup, 2017 yılına kıyasla % 2 gerilemiştir..

Grafik 10: Plastik İşleme Makinaları Birim Dış Ticaret Fiyatları ($/Kg) Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics

Plastik işleme makineleri ile bunların aksam ve parçalarının ortalama birim ihraç fiyatı 2018 yılının ilk 5 ayında 11 $/Kg olarak gerçekleşmiş olup, 2017 yılına kıyasla % 0,06 gerilemiştir. Bu dönemde ortalama ihracat birim fiyatları, ortalama ithal fiyatlarının % 1,3 altında gerçekleşmiştir.

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

163


2.4. BİRİM DIŞ TİCARET FİYATLARI

RAPOR

Plastik işleme makineleri ile bunların aksam ve parçalarının ortalama birim ithal fiyatı 2018 yılının ilk 5 ayında 11,15 $/Kg olarak gerçekleşmiş olup, 2017 yılına kıyasla % 2 gerilemiştir..

Grafik 10: Plastik İşleme Makinaları Birim Dış Ticaret Fiyatları ($/Kg) Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics

Plastik işleme makineleri ile bunların aksam ve parçalarının ortalama birim ihraç fiyatı 2018 yılının ilk 5 ayında 11 $/Kg olarak gerçekleşmiş olup, 2017 yılına kıyasla % 0,06 gerilemiştir. Bu dönemde ortalama ihracat birim fiyatları, ortalama ithal fiyatlarının % 1,3 altında gerçekleşmiştir. 2.5. DIŞ TİCARET AÇIĞI 2017 yılının ilk 5 ayında 151 milyon dolar olan plastik işleme makineleri dış ticaret açığı 2018 yılının ilk 5 ayında 212 milyon dolara çıkmış ve 2017 yılının eş dönemine kıyasla % 40 artış göstermiştir.

Grafik 11: Plastik İşleme Makinaları Dış Ticaret Açığı Eş Dönem Kıyaslaması ( Milyon $ ) Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics

Aynı trendle sürmesi halinde yıl sonunda dış ticaret açığının 509 milyon dolara çıkması ve 2017 yılına kıyasla % 23 artış göstermesi beklenmektedir.

Grafik 12: Plastik İşleme Makinaları Dış Ticaret Açığı (Milyon $ ) Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics 164

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146


3. İÇ PAZAR SATIŞLARI ( PLASTİK SEKTÖRÜNÜN MAKİNE ve TEÇHİZAT YATIRIMI ) 2017 yılının ilk 5 ayında 344 milyon dolar olan, plastik sektörünün makine ve teçhizat yatırımları 2018 yılının ilk 5 ayında 451 milyon dolara çıkmış ve % 31 artış göstermiştir.

Grafik 13: Plastik İşleme Makinaları İç Pazar Satışları Eş Dönem Kıyaslaması ( Milyon $ ) Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics

Aynı trendle sürmesi halinde yıl sonunda iç satışların 1 milyar 82 milyon dolara çıkacağı ve 2017 yılına kıyasla % 16 artması beklenmektedir.

Grafik 14: Plastik İşleme Makinaları İç Satışları (Milyon $) Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics

2018 yılının ilk 5 ayında plastik sektörünün makina teçhizat yatırımlarının % 38’ini presler ve diğer makinalar, % 20’sini enjeksiyon % 17’sini ekstrüzyon % 2’sini şişirme makinaları, % 6’sını termoform makinaları ve % 17’sini aksam ve parçalar oluşturmuştur.

Grafik 15: Plastik sektörünün Yapmış Olduğu Makina Yatırımının Dağılımı ( 2018/5) Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics

Plastik sektörü 2013 – 2017 yıllarını kapsayan son 5 yılda, yılda ortalama 850 milyon dolarlık makina ve teçhizat yatırımı gerçekleştirmiş olup toplam yatırımın % 36’sını presler ve diğer makinalar % 22’sini enjeksiyon, % 18’ini ekstrüzyon, % 5’ünü termoform, % 2’sini şişirme ve % 17’sini de aksam ve parçalar oluşturmuştur.

Grafik 16: Sektörün Son 5 Yıllık Makine Yatırımının % Dağılımı Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

165


4. MAKİNA PARKI

RAPOR

2001 yılında 2,5 milyon ton proses kapasitesine ve 5.688 adet makina parkına sahip olan Türkiye plastik sektörünün proses kapasitesi 2018 yılının ilk 5 ayında 10 milyon tonu, sektörün makina parkı ise 351 bin adete yaklaşmıştır. 2001 – 2017 yılları arasında plastik sektörünün proses kapasitesi yılda ortalama % 7,9 makine parkı da % 29,2 artış göstermiştir.

Grafik 17: Plastik Sektörü Proses Kapasitesi ve Makine Parkı Gelişimi Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics

2018 yılının Mayıs ayı sonu itibariyle Türkiye plastik sektöründe plastik işleme makinaları parkının % 19’unu enjeksiyon, % 10’unu ekstrüzyon, % 1’ini şişirme, % 4’ünü termoform ve % 66’sını da presler ve diğer makinaları oluşturmaktadır.

Grafik 18: Plastik Sektörü Makine Parkının Makine Cinslerine Göre Dağılımı Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics

166

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146


2018 yılının Mayıs ayı sonu itibariyle Türkiye plastik sektörü toplam işleme makina parkının % 31’ini yerli üretimden satılan % 69’unu da ithal edilen makinalar oluşturmaktadır.

Tablo 2: Plastik Sektörü Makine Parkı

İthal makinalarının toplam makina parkı içindeki payı; enjeksiyon makinalarında % 93, ekstrüzyon makinalarında % 87, şişirme makinalarında % 89, termoform makinalarında % 63 presler ve diğerler makinalarda % 60’dır. Başka bir değişle toplam parkın içinde yerli makinaların payı; enjeksiyon makinalarında % 7, ekstrüzyon makinalarında % 13, şişirme makinalarında % 11 termoform makinalarında % 37 ve presler ve diğer makinalar da % 40’dır. İthal enjeksiyon makinaları parkının % 96,5’unu 10 ülkeden ithal edilen makinalar oluşturmaktadır. Parkın % 43,7’sini Çin, % 18,1’ini Almanya, % 9,6’sını İtalya, % 8,9’unu Tayvan ve % 6,2’sini de Avusturya menşeli makinalar oluşturmaktadır.

Tablo 3: İthal Plastik İşleme Makinaları Parkının Ülkelere Dağılımı

İthal ekstrüzyon makinaları parkının % 97,5’unu 10 ülkeden ithal edilen makinalar oluşturmaktadır. Parkın % 63,3’ünü Çin, % 13,8’ini Almanya, % 7,3’ünü İtalya, % 4,3’ünü Tayvan ve % 3,9’unu da Avusturya menşeli makinalar oluşturmaktadır. İthal şişirme makinaları parkının % 94,9’unu 10 ülkeden ithal edilen makinalar oluşturmaktadır. Parkın % 30,5’unu İtalya, % 21,5’unu Almanya, % 9,4’ünü Çin, % 8,4’ünü Fransa ve % 7,2’sini de Japonya menşeli makinalar oluşturmaktadır. İthal termoform makinaları parkının % 90,4’ünü 10 ülkeden ithal edilen makinalar oluşturmaktadır. Parkın % 21’ini Almanya, % 18,8’ini Çin, % 14,9’unu İtalya, % 10’unu Tayvan ve % 5,7’sini de Fransa menşeli makinalar oluşturmaktadır.

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

167


5. ARZ – TALEP DENGELERİ VE 2018 BEKLENTİLERİ

RAPOR

5.1. TOPLAM SEKTÖR 2018 yılının ilk 5 ayında plastik işleme makineleri ile aksam ve parçaları sektöründe 239 milyon dolar üretim, 293 milyon dolar ithalat, 81 milyon dolar ihracat ve 451 milyon dolar da iç pazar satışları ( plastik sektörünün makine ve teçhizat yatırımı ) gerçekleşmiştir.

Tablo 4:Plastik İşleme Makineleri Genel Arz – Talep Dengesi (Milyon $) Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics

Bu dönemde sektör 212 milyon dolar dış ticaret açığı vermiş, iç satışların ( sektörün makine teçhizat yatırımının ) % 65’i ithalatla karşılanmış ve ihracatın ithalatı karşılama oranı da % 28 olarak gerçekleşmiştir. 2018 yılında üretimin 573 milyon dolara, ithalatın 704 milyon dolara, ihracatın 195 milyon dolara, iç satışların 1 milyar 82 milyon dolara çıkması ve sektörün 509 milyon dolar dış ticaret açığı vermesi beklenmektedir. 5.2. PLASTİK ENJEKSİYON MAKİNELERİ 2018 yılının ilk 5 ayında plastik enjeksiyon makinelerinde 13 milyon dolar üretim, 82 milyon dolar ithalat, 6 milyon dolar ihracat ve 89 milyon dolar da iç pazar satışları gerçekleşmiştir. Plastik enjeksiyon makinalarında bu dönemde dış ticaret açığı 76 milyon dolardır. Bu dönemde plastik enjeksiyon makinelerinde iç satışların ( sektörün enjeksiyon makineleri yatırımının ) % 93’ünün ithalatla karşılandığı ve ihracatın ithalatı karşılama oranının da % 8 olarak gerçekleştiği görülmektedir. 2018 yılında plastik enjeksiyon makinalarında üretimin 30 milyon dolara, ithalatın 198 milyon dolara, ihracatın 15 milyon dolara, iç satışların 213 milyon dolara çıkması ve sektörün 183 milyon dolar dış ticaret açığı vermesi beklenmektedir.

Tablo 5: Enjeksiyon Makineleri Genel Arz – Talep Dengesi (Milyon $) Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics

168

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146


2018 yılının ilk 5 ayında plastik enjeksiyon makinaları toplam ithalatının % 100’ü 10 ülkeden yapılmıştır. Çin toplam ithalattan % 58 Avusturya % 15 Almanya % 10 pay almıştır. Aynı dönemde plastik enjeksiyon makineleri ihracatının % 64’ü 10 ülkeye yönelik olarak yapılırken, Cezayir, Rusya Fed ve Romanya plastik enjeksiyon makinaları ihracatından toplam % 33 payla ilk 3 büyük pazarımızı oluşturmuştur.

Tablo 6: Plastik Enjeksiyon Makineleri İthalat ve İhracatının Ülkelere Dağılımı (2018/5) Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics

5.3. PLASTİK EKSTRÜZYON MAKİNELERİ 2018 yılının ilk 5 ayında plastik ekstrüzyon makinelerinde 40 milyon dolar üretim, 56 milyon dolar ithalat, 20 milyon dolar ihracat ve 76 milyon dolar da iç pazar satışları gerçekleşmiştir. Plastik ekstrüzyon makinalarında bu dönemde dış ticaret açığı 36 milyon dolardır. Bu dönemde plastik ekstrüzyon makinelerinde iç satışların ( sektörün ekstrüzyon makineleri yatırımının ) % 74’ünün ithalatla karşılandığı ve ihracatın ithalatı karşılama oranının da % 35 olarak gerçekleştiği görülmektedir. 2018 yılında plastik ekstrüzyon makinalarında üretimin 96 milyon dolara, ithalatın 135 milyon dolara, ihracatın 48 milyon dolara, iç satışların da 183 milyon dolara çıkması ve sektörün 87 milyon dolar dış ticaret açığı vermesi beklenmektedir.

Tablo 7: Ekstrüzyon Makineleri Genel Arz – Talep Dengesi (Milyon $) Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

169


RAPOR

5.4. ŞiŞİRME MAKİNELERİ 2018 yılının ilk 5 ayında plastik şişirme makinelerinde 2 milyon dolar üretim, 8 milyon dolar ithalat, 1 milyon doların altında ihracat ve 9 milyon dolar da iç pazar satışları gerçekleşmiştir. Plastik şişirme makinalarında bu dönemde dış ticaret açığı 8 milyon dolardır. Bu dönemde plastik şişirme makinelerinde iç satışların ( sektörün şişirme makineleri yatırımının ) % 88’inin ithalatla karşılandığı ve ihracatın ithalatı karşılama oranının da % 9 olarak gerçekleştiği görülmektedir. 2018 yılında plastik şişirme makinalarında üretimin 4 milyon dolara, ithalatın 20 milyon dolara ihracatın 2 milyon dolara iç satışların 23 milyon dolara çıkması ve sektörün 18 milyon dolar dış ticaret açığı vermesi beklenmektedir.

Tablo 9: Şişirme Makineleri Genel Arz – Talep Dengesi (Milyon $) Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics

2018 yılının ilk 5 ayında 9 ülkeden yapılan plastik şişirme makinaları ithalatının % 23’ü Almanya’dan % 22’si İtalya’dan gerçekleşmiştir. Japonya ve ABD toplam ithalattan % 15’er pay almıştır.

Tablo 10: Plastik Şişirme Makineleri İthalat ve İhracatının Ülkelere Dağılımı (2018/5) Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics

Bu dönemde 11 ülkeye şişirme makinaları ihracatı yapılmış olup, ihracatın % 31’i Ukrayna’ya % 20’si Ürdün’e ve % 11’i de Yunanistan’a yapılmıştır.

170

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146


5.5. TERMOFORM MAKİNELERİ 2018 yılının ilk 5 ayında plastik termoform makinelerinde 28 milyon dolar üretim, 9 milyon dolar ithalat, 11 milyon dolar ihracat ve 26 milyon dolar da iç pazar satışları gerçekleşmiştir. Plastik termoform makinalarında bu dönemde dış ticaret açığı 2 milyon dolardır. Bu dönemde plastik termoform makinelerinde iç satışların ( sektörün termoform makineleri yatırımının ) % 35’inin ithalatla karşılandığı ve ihracatın ithalatı karşılama oranının da % 123 olarak gerçekleştiği görülmektedir. 2018 yılında plastik termoform makinalarında üretimin 68 milyon dolara, ithalatın 22 milyon dolara ihracatın 27 milyon dolara iç satışların 63 milyon dolara çıkması ve sektörün 5 milyon dolar dış ticaret açığı vermesi beklenmektedir.

Tablo 11: Termoform Makineleri Genel Arz – Talep Dengesi (Milyon $) Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics

2018 yılının ilk 5 ayında toplam ithalatın % 97’si 10 ülkeden yapılmış olup toplam ithalatın % 21’i Macaristan’dan % 14’ü Çin’den ve % 13’ü İtalya’dan gerçekleşmiştir. Tayvan ve Güney Kore’nin toplam ithalat içindeki payı % 11 dir. Aynı dönemde toplam termoform makineleri ihracatının % 64’ü 10 ülkeye yönelik olarak gerçekleşmiş olup, İran, ABD, Hollanda ve Etiopya toplam ihracattan % 37 pay almıştır.

Tablo 12: Termoform Makineleri İthalat ve İhracatının Ülkelere Dağılımı (2018/5) Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

171


RAPOR

5.6. PRESLER VE DİĞER MAKİNELER 2018 yılının ilk 5 ayında presler ve diğer makinalar sektöründe 86 milyon dolar üretim, 120 milyon dolar ithalat, 33 milyon dolar ihracat ve 173 milyon dolar da iç pazar satışları gerçekleşmiştir. Presler ve diğer makinalarda bu dönemde dış ticaret açığı 87 milyon dolardır. Bu dönemde presler ve diğer makinalarda iç satışların ( sektörün presler ve diğer makineler yatırımının ) % 70’inin ithalatla karşılandığı ve ihracatın ithalatı karşılama oranının da % 27 olarak gerçekleştiği görülmektedir. 2018 yılında presler ve diğer makinalarda üretimin 206 milyon dolara, ithalatın 289 milyon dolara, ihracatın 79 milyon dolara, iç satışların 416 milyon dolara çıkması ve sektörün 210 milyon dolar dış ticaret açığı vermesi beklenmektedir.

Tablo 13: Presler ve Diğer Makineler Genel Arz – Talep Dengesi (Milyon $) Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics

2018 yılının ilk 5 ayında 10 ülkeden yapılan ithalat toplam presler ve diğer makinalar ithalatının % 88’ini oluşturmuştur. Almanya, İtalya ve Çin toplam pres ithalatından yaklaşık % 58 pay almıştır. 2018 yılının ilk 5 ayında toplam pres ihracatının % 53’ü 10 ülkeye yönelik olarak yapılmıştır. Rusya Fed. Ukrayna ve Romanya toplam ihracattan % 27 pay almıştır.

Tablo 14: Presler ve Diğer Makineler İthalat ve İhracatının Ülkelere Dağılımı (2018/5) Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics

172

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146


5.7. AKSAM VE PARÇALAR 2018 yılının ilk 5 ayında aksam ve parçalar sektöründe 70 milyon dolar üretim, 17 milyon dolar ithalat, 10 milyon dolar ihracat ve 77 milyon dolar da iç pazar satışları gerçekleşmiştir. Aksam ve parçalarda bu dönemde dış ticaret açığı 6 milyon dolardır. Söz konusu dönemde aksam ve parçalarda iç satışların ( sektörün aksam ve parçalar yatırımının ) % 22’sinin ithalatla karşılandığı ve ihracatın ithalatı karşılama oranının da % 61 olarak gerçekleştiği görülmektedir. 2018 yılının sonunda aksam ve parçalarda üretimin 169 milyon dolara, ithalatın 40 milyon dolara, ihracatın 24 milyon dolara, iç satışların 185 milyon dolara çıkması ve sektörün 16 milyon dolar dış ticaret açığı vermesi beklenmektedir.

Tablo 15:Aksam ve Parçalarda Genel Arz – Talep Dengesi (Milyon $) Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics

2018 yılının ilk 5 ayında 10 ülkeden yapılan aksam ve parçalar ithalatı toplam ithalatın % 90’ını oluşturmuştur. Almanya, Çin ve İtalya toplam parça ithalattan % 65 pay almıştır. Aynı dönemde toplam akşam ve parça ihracatının % 64’ünü 10 ülkeye yapılan ihracat oluşturmuştur. Almanya, Rusya Fed. ve Çorlu Av. S.Böl. toplam aksam ve parçalar ihracatından % 40 pay almıştır.

Tablo 16: Aksam ve Parçalar İthalat ve İhracatının Ülkelere Dağılımı (2018/5) Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

173


6. SEKTÖRÜN BAŞLICA SORUNLARI

RAPOR

Makine imalat sanayiindeki genel sorunlar, plastik işleme makineleri için de geçerlidir. Bu genel sıkıntılara ek olarak, plastik işleme makinelerine yönelik herhangi bir ulusal stratejinin olmaması ve yerli makine üreticilerinin yeterince korunmaması sektördeki olumsuz tablonun devamındaki en önemli etkenlerden biridir. Türkiye, plastik işleme makinelerine yönelik olarak çok ciddi yatırım yapan plastik sektörüne sahiptir. Dolayısıyla Türkiye, bu alanda dünyanın en önemli pazarlarından biridir. Bu pazarın yaklaşın yüzde 70’i ithal makineler hakimdir. Türkiye plastik işleme makinaları dış ticaretinde net ithalatçıdır ve ihraç edilen makinaların birim fiyat karşılaştırmaları yüksek katma değer sağlamaktan çok uzaktır. Türkiye plastik işleme makineleri sektörü başta Çin olmak üzere ucuz makine üretici ülkelerden yapılan ithalat karşısında gelişememektedir. Plastik işleme makineleri sektörüne yönelik bir devlet stratejisinin bulunmaması, yerli üreticinin yeterince korunmaması ve plastik mamul üreticilerinin rekabet üstünlüğü sağlamak için ucuz ve ikinci el makine ithalatını tercih etmeleri, Türkiye’de plastik işleme makineleri sektöründe üretimin giderek küçülmesine neden olmaktadır. Türkiye plastik işleme makinaları sektöründe karşılaşılan en önemli sorunlar şunlardır;  Sektörün belirli bir vizyonu yoktur.  Sektörde AR – GE, ÜRGE, endüstriyel tasarım ve ürün geliştirme konularında çalışmalar yetersizdir.  Sektörde patent, tescilli marka yatırımları yapılmamakta veya yeterli değildir.  Sektörün uluslararası teknik mevzuata uyumu yetersizdir.  Sektördeki firmaların öz kaynakları ve işletme sermayeleri yetersizdir.  Enerji maliyetleri yüksektir.  Sektörün pazarlama ve müşteri ilişkileri yönetimi konularında gelişime ihtiyacı vardır.  Plastik işleme makineleri ile bunların aksam ve parçaları sektöründeki gelişmeler, büyük ölçüde plastik sektörünün büyümesine ve yatırım eğilimlerine paralel bir seyir izlemesine rağmen sektör özellikle Çin ve Uzak doğu ülkelerinden yapılan ucuz ithalat baskısı altındadır. Artan talebin paylaşılmasında ithalat daha çok pay almaktadır.  Türkiye, plastik işleme makineleri ile bunların aksam ve parçaları dış ticaretinde net ithalatçı ülke konumundadır ve katma değeri nisbi olarak daha düşük makineler ihraç ederken, pahalı makineleri ithal etmektedir. 7. PAGEV PROJELERİ Türkiye plastik sektörünün “ Birleştirici Gücü “ PAGEV, yukarıda özetlenen sorunların çözümüne yönelik değişik projeler geliştirmektedir. Bunlar özetle; “ Plastik Mükemmeliyet Merkezi “ ve “Uluslararası Bölgesel Plastik Üretim Merkezi” dir.

174

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146


7.1. PLASTİK MÜKEMMELİYET MERKEZİ Hayatın her alanında kullanılan plastik malzemeler, üstün özellikleri nedeniyle tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de diğer alternatif ürünlerin hızla yerini almaktadır. Tüm sektörlerde kullanımı artan plastikler, 21. Yüzyılın vazgeçilmez malzemesi haline dönüşmektedir. Ülkemizde genç olmasına rağmen en hızlı büyüyen sektörlerden biri olan Türkiye Plastik Endüstrisi, dünyada 6. Avrupa’da 2. sırada yer almaktadır. Avrupa’da liderlik hedefiyle büyüyen Türkiye Plastik Sektörü, ürünlerinin sertifikasyon ve katma değerini arttırmayı amaçlıyor. Türkiye Plastik Sektörü ’nün “Birleştirici Gücü” PAGEV, bu amacın gerçekleştirilmesi için “PAGEV Plastik Mükemmeliyet Merkezi” ile sektöre öncülük etmektedir. PAGEV, Plastik Mükemmeliyet Merkezi’nin hedeflenen misyonu, aşağıdaki faaliyetleri içerecektir.     

Test ve Laboratuvar Hizmetleri Araştırma Geliştirme Sertifikasyon Eğitim Yetkin Danışmanlık

Plastik sektörünün ihtiyaç duyduğu test ve laboratuvar desteğinin verileceği Mükemmeliyet Merkezi’yle; yüksek test maliyetleri, yurtdışına nakliye, gümrükleme, uzun test süreleri gibi zaman ve enerji kaybına yol açan birçok sorun ortadan kaldırılacaktır. Sektörde bilgi ve birikim paylaşımını sağlayacak platformlar Merkez tarafından geliştirilecek ve detaylı eğitim programları hazırlanarak sektör yararına sunulacaktır. En yeni teknolojiler üzerinde çalışmalar yaparken sanayi kuruluşları, üniversiteler, araştırma kurumları, mesleki birlikler ve sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği yapacak Mükemmeliyet Merkezi, Ar-Ge ve inovasyona dayalı çalışmalarıyla Türk plastik sektörünün dünya lideri olması için çalışacaktır. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı desteği ile kurulmakta olan PAGEV Plastik Mükemmeliyet Merkezi, Türkiye’nin milli projelerinin temelini oluşturacak endüstriyel

beceri ve yeteneklerin geliştirilmesini sağlayarak özelde plastik sektörünün, genelde Türkiye ekonomisinin gücüne güç katacaktır. Stratejik iş birliğiyle kurulacak PAGEV Plastik Mükemmeliyet Merkezi’ndeki; izlenebilir hedefleri olan, bilimsel nitelikli, ticarileşme potansiyeli yüksek araştırmalar ile plastik sektörünün daha hızlı büyümesi hedeflenmektedir. Türk plastik endüstrisinin, Ar-Ge çalışmalarıyla desteklenen ileri teknolojiyle büyümesi, yüksek katma değer üretmesi ve dünya ile daha iyi rekabet edebilmesi için Türkiye’de ilk kez PAGEV Plastik Mükemmeliyet Merkezi kuruluyor. Tamamlandığında 30 bin m2’nin üzerinde bir alana sahip olacak Mükemmeliyet Merkezi, İstanbul Küçükçekmece’deki PAGEV Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin hemen yanı başında yükseliyor. Türkiye’yi, dünyada plastik üretiminin üssü haline getirecek PAGEV Plastik Mükemmeliyet Merkezi, inovatif projeler yürütecektir. Bunun yanı sıra yurtdışına ihraç edilen ürünlere ilişkin bir kontrol mekanizması oluşturacak Merkez, Türkiye’de üretilen plastik ürünlerin uluslararası pazarlardaki güvenirliğinin ve itibarının korunmasına da katkı sağlayacaktır. Diğer taraftan yurtdışından ithal edilen plastik ürünlerin, kesin ithalatı yapılmadan laboratuvarlarda teknik uygunluğunun belirlenmesi ile ülkemize kalitesiz ve standart dışı mal girişi engellenecektir. Üstün bilgi altyapısı ile sektörün ihtiyacı olan önemli belgelendirmeleri daha ekonomik ve hızlı şekilde sektör oyuncularına sunacak Mükemmeliyet Merkezi ayrıca; Ar-Ge çalışmalarıyla sektörün Gelişimini hızlandırarak, firmalarımızın rekabet gücünü artıracak ürün ve üretim teknolojilerinin geliştirilmesine odaklanacaktır. Dünya plastik sektöründeki gelişmeleri takip ederek inovatif fikirler geliştirecek Mükemmeliyet Merkezi, uygun girdi malzemelerinin belirlenmesinden, üretim proses optimizasyonuna kadar birçok alanda danışmanlık hizmeti vererek firmalarımızın rekabet gücünü arttıracaktır.

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

175


7.2. ULUSLARARASI BÖLGESEL PLASTİK ÜRETİM MERKEZİ

RAPOR

176

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

Türkiye plastik sektörü 9 milyon tona erişen proses kapasitesi ile Dünya’da 6. Avrupa’da ise ikinci büyük plastik üretim potansiyeline sahip olmakla birlikte, ihtiyaç duyduğu plastik hammaddenin % 85’inden fazlasını ithalatla karşılamaktadır. Türkiye plastik sektörünün en önemli avantajlarından biri, petrol ve plastik hammadde üreticisi Orta Doğu ülkeleri ile plastik mamul tüketicisi Avrupa pazarının arasında bulunmasıdır. Bu coğrafi yapısını fırsata çevirmeyi amaçlayan PAGEV, Türkiye’nin Güney Doğu Anadolu Bölgesinde kurmayı amaçladığı Uluslararası bölgesel plastik üretim merkezinde, Ortadoğu ülkelerininim plastik hammadde üretim potansiyeli ile Türkiye plastik sektörünün yetkin mamul üretim yeteneğini ve tecrübesini birleştirmeyi hedeflemektedir. Kazan – Kazan prensibi ile kurulacak merkezde, hammadde üreticisi ülkeler, büyük hacimli ve güvenilir bir pazara kavuşurken, ucuz ve güvenilir hammadde tedarikine sahip olacak Türkiye plastik sektörü, daha büyüyecek üretim kapasitesi ve düşen maliyetleri ile küresel pazarlarda daha büyük rekabet olanaklarına sahip olacaktır. P


ÇEVRE Mİ? ENDÜSTRİ Mİ? İKİSİ DE MÜMKÜN. Plastik Sektörünün Birleştirici Gücü PAGEV, "Sorumlu Endüstri Sorunsuz Çevre" ilkesiyle yola çıkan PAGÇEV ile beraber Türk Plastik Sektörü'nün en büyük hayalini gerçekleştirmek ve gelecek nesillere daha yeşil bir dünya bırakmak için çalışıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Ambalaj Atıklarının Geri Dönüştürülmesi konusunda Yetkilendirilen PAGÇEV, piyasaya sürdükleri ambalajların atıklarını geri dönüştürmesi yasayla zorunlu olan firmaların için bu işlemleri kolay hale getiriyor. Bu kolaylıktan yararlanmak için PAGÇEV ile çalışın bu hayale siz de ortak olun.

www.pagev.org

www.pagcev.org

PAGÇEV bir PAGEV GERİ DÖNÜŞÜM İKTİSADİ İŞLETMESİDİR PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

177


MAKALE AYTEK SOĞUTMA SİSTEMLERİ

PLASTİK ŞİŞİRMEDE SOĞUTMA PROBLEMLERİ Şişirme ile kalıplama yönteminde ürünler basınçlı hava ile şişirilmekte. Isı, parçanın dış yüzeyinden kalıp yüzeyine aktarılır. Şişirilmiş parçanın iç yüzeyi, kalıp soğutma işlemi sırasında çok daha yüksek bir sıcaklıkta kalır. Dış ve iç yüzey sıcaklığı arasındaki büyük fark malzeme stresine neden olur. Malzeme stresi kötü bir ürün kalitesine neden olur ve ürün sızıntı, yük veya düşme testlerinde başarısız olabilir. Şişirme kalıpçıları, genellikle testleri geçirmek için duvar kalınlığını % 10’a kadar arttırmak zorunda kalırlar. Ağırlığın artırılması, daha yüksek malzeme maliyeti ve daha uzun çevrim süresi ile birleştirilir. Geleneksel su ile yapılan soğutma sistemi şişirme kalıbının tüm bölgelerinden homojen olarak ısıyı almakta yetersizdir. Kalıp içerisindeki su yolluklarının tasarımı genellikle yetersizdir. Su ile yapılan soğutmada kalıp yüzeyinde terleme olmaması için soğutma suyu sıcaklığı artırılmakta bu da çevrim süresini uzatmaktadır. NEDEN BLAST-AIR? Şişirme işlemi sonrasında parçanın içindeki aşırı ısınmadan kurtulmak için dahili soğuk hava uygulaması dünyada yeni uygulanmaya başlayan bir soğutma tekniğidir. Kalıplama işlemi sonrasında parçanın içindeki aşırı ısınmadan kurtulmak için -35oC kuru hava verilmesi ile ürün kalitesinin artırılması ve üretim süresinin kısaltılması hedeflenmekte. Şişirme ile kalıplama prosesinde, soğutma süresi boyunca -35oC soğutulmuş kuru hava verilmesi ile yüzeyden ısıyı geri çekilir ve üründeki soğutulmuş hava değişimi malzeme stresini azaltır. Sonuç olarak soğuma süresini önemli ölçüde azaltır. İstenilen iyileşmeyi sağlamak için üründeki hava dağılımı çok önemlidir. Üfleme pimleri ve üfleme iğneleri, daha kalın duvarlara ve kalıp tarafından çok iyi soğutulmayan bölgelere havayı yönlendirmek için münferit ürünler için özel olarak tasarlanabilir. Ürün içindeki türbülanslı hava akımı da çok önemli bir faktördür. Şişirme valfleri, işlem için en yüksek hava basıncıyla ürünü oluşturmak

178

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146

üzere tasarlanabilir.Plastik şişirmede sıcaklık dağılımı Özel üfleme pimi ile türbülans akışlı hızlı hava soğutma ÇALIŞMA PRENSİBİ Sistemin çalışma prensibi olarak 2 kademeli mekanik soğutma sistemi kullanılır. Önce hava +5oC ye soğutularak nemden kısmi olarak arındırılır. Daha sonra hava, içi adsorbant ile doldurulmuş̧, silindirik iki adet kolona girer. Kolonlardan birisi, gelen nemli havayı kurutur. Diğer kolon, içinden ters yönde geçirilen “rejenerasyon havası” yardımı ile içindeki neme doymuş̧ adsorbantın yeniden kurutulması için kullanılır. -50oC çiğlenme sıcaklığına ulaşan hava 2. Soğutma devresi yardımıyla -35oC hava sıcaklığına bir eşanjör yardımıyla soğutularak prosese verilir. Hava çıkışında özel olarak tasarlanan elektronik valf devresiyle çıkan hava 2 istasyonlu şişirme makinasına eşit olarak dağıtılabilir. Dağıtım halindeki havanın debisi ölçülür. BLAST-AIR AVANTAJLARI • -35oC kuru hava ile hızlı soğutma • %20 üretimde artış • Yüksek ürün kalitesi • Yüksek mukavemet • Homojen duvar kalınlıkları • Daha az malzeme ile üretim P


PLASTİK SEKTÖRÜNE DAİR HERŞEY BU SİTEDE SEKTÖR OYUNCULARININ A’DA Z’YE IHTIYAÇ DUYABILECEĞI TÜM BILGILERIN YER ALACAĞI EN GENIŞ KAPSAMLI SITESI YAYIN HAYATINA BAŞLADI

www.pagev.org

PLASTIĞIN KULLANIMI VE ÖNE ÇIKAN ÖZELLIKLERI

PLASTIK NEDIR? PLASTIK ÇEŞITLERI ILE ALAKALI DETAYLI TEKNIK BILGILER

PLASTİK ENDÜSTRİSİ HAKKINDA MERAK EDİLEN HERŞEY

GÜNCEL VE GENİŞ BİLGİ MERKEZİ www.pagev.org

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 145 146

179


180

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146


HAIXIONG

HIGHSUN

TÜRKİYE TEK YETKİLİ ACENTASIDIR WWW.SEPLAS.COM.TR

HXM

SERVO MOTOR SERİSİ

HXW

DEĞİŞKEN DEBİLİ POMPA SERİSİ

HXF

STANDART POMPA SERİSİ

ÇİN’ İN ÖDÜLLÜ 3. BÜYÜK ÜRETİCİSİ 65 Ton’ dan 3300 Ton’ a Kadar Plastik Enjeksiyon Makineleri Süper Enerji Tasarrufu, Rijit Çalışma, Süreklilik Avrupa ve Japon Komponentler ile Uzun Ömür

300 Ton’ a Kadar Stoktan Teslim SEPLAS MAKİNE VE OTOMASYON SAN. İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ MERKEZ MAH. NURTANESİ SOK. NO:13A Çekmeköy / İSTANBUL PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146 181 TEL : 0090 216 6412813 GSM : 0090 545 5323422 GSM : 0090 532 5722015


182

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.