Botlar reklam bütçelerinizi nasıl çalıyor? s 88
Akıllanmayan işletme küçülecek s 50
# 01
DIGITALREPORT.COM.TR
HAZİRAN 2019
» DR ÖZEL: Türkiye'nin ilk e-seçim anketi » Hangi ülkeler elektronik oy veriyor, kimler vazgeçti? » Güvenlik uzmanları ne diyor?
Türkiye dijital seçime hazır mı? GÜVENLİK
FINTECH
TEKNOLOJİ
ABD, Huawei'nin peşinden nereye koşuyor? s 100
Açık bankacılık öncesi bilinmesi gerekenler s 72
Öğretimde yeni bir çağ başlıyor s 22
Simple & honest aestheticism
Markanıza bir ruh kazandırın. WWW.BODOVILLE.COM
BODOVILLE.BRANDING
İnsan-odaklı dijital ve fiziksel deneyimler HİKAYENİZİ BİZİMLE PAYLAŞIN.
hi@bodoville.com
STRATEGY
DEFINITION
BRANDING
PACKAGING
+1 650 763 2235 +90 536 968 0383
WEBSITE
KÖŞE YAZISI
Dijital kavramını baştan düşünme zamanı geldi İş dünyası için çalışanların da birer tüketici olduğunu anlamak uzun zaman aldı. İş bilgisayarlarının 2000’lerin başındaki çirkinliğinden bugünün oyun sistemlerinden farksız rengarenk modellerine dönüşümü ciddi bir yolculuktu ama dijital konusunu hâlâ tam olarak anlayamayanlar çoğunlukta. Yazılımlar, donanımlar ve çevresindeki hizmetlerle sınırlanamayacak kadar zengin bir dünya var. Pazarlama, insan kaynakları gibi geleneksel gözüken alanlar bile dijital ile kökten dönüşüyor. Digital Report’u bu dönüşüm yolculuğunun nabzını tutmak için tasarladık. İlk kapağımız da gündemin kalbindeki seçimler oldu. Poltio’nun anketi Türkiye’nin elektronik seçime yaklaşımını anlayabilmemiz adına çok değerli bir katkı sağlıyor. Ayrıca, marka çalışmalarından finansa, ticaretten güvenliğe kadar dolu bir içerik ve konuk yazarlarımızın değerli görüşleri sizleri bekliyor. Lütfen bize yorum ve düşüncelerinizi yazın. Sonraki sayıda görüşene kadar, sevgiler. Aytun Çelebi
DIGITALREPORT.COM.TR // 3
İmtiyaz Sahibi Linkmedya Genel Yayın Yönetmeni Aytun Çelebi aytun@linkmedya.com Yazı İşleri Müdürü Hasan Selman hasan@linkmedya.com Yazı İşleri A. Erhan Acar, Kaan Kayar Görsel Tasarım Efe Can Kabak
KÜNYE
Katkıda Bulunanlar Akın Gülseven, Pelin Gülen, Savaş Önemli
4 // DIGITALREPORT.COM.TR
Yayın Adresi Gazi Refik Sok. No:7/9 Beşiktaş/İstanbul 0(212) 909 92 42 Reklam reklam@linkmedya.com Yayın Türü Yaygın, süreli yayın (Aylık) Digital Report, TC Basın Yayın yasalarına uygun olarak yayımlanır. İsim hakkı Linkmedya’ya aittir Dergideki içerikler izinsiz kopyalanamaz, başka yerde kaynak göstermeden yayımlanamaz. İmzalı yazılardaki görüşler, yazarların kendisine aittir. DIGITAL REPORT #001 YIL:1 | SAYI: 1 | HAZİRAN 2019
İÇİNDEKİLER 30 50 ELEKTRONİK SEÇİM DOSYASI
AKILLI İŞLETMELER DÖNEMİ BAŞLADI
SAP Türkiye Genel Müdürü Uğur Candan röportajı
Poltio ile Türkiye’nin ilk e-seçim araştırması, endişeler, avantajlar ve yorumlar
88
BOTLAR REKLAM BÜTÇENİZİ NASIL ÇALIYOR?
100
ABD, HUAWEI’NİN PEŞİNDEN NEREYE KOŞUYOR? Yasaklama kararı ne kadar gerçekçi, ne kadar etkili?
Dijitale akan paralar, reklama bakan milyonlarca bot kafa ve acı gerçekler...
8
Türkiye 2018 Bilgi Teknolojileri raporu
66
Mobil ödemeye yeni düzenleme
17
Apple’ın en yenileri
72
22
Artırılmış Gerçeklik ile öğretim devrimi
Açık bankacılık öncesi dikkat edilmesi gerekenler
74
Yatırım & Satın Almalar
26
Ayın ürünleri
82
60
Türkiye 2018 e-ticaret raporu
Türkiye’nin dijital reklam karnesi
106 Siber güvenlikte insan faktörü
6 // DIGITALREPORT.COM.TR
TÜRKİYE’NİN VERİ MERKEZİ
RADORE
Tier III standartlarındaki tam yedekli altyapısı sayesinde %99,99 uptime oranı sunabilen Radore, “yerel” veri merkezidir. İş dünyasının kalbinde, İstanbul’un merkezindedir.
Sunucu Barındırma ve Kiralama
Bulut Hizmetleri
Yönetilen Hizmetler
CDN
radore.com
TEKNOLOJİ
TÜRKİYE BİLİŞİM PAZARI YÜZDE 13 KÜÇÜLDÜ TÜBİSAD’ın Deloitte iş birliği ile hazırladığı rapora göre, 2018’de bilişim sektörünün büyüklüğü 31 milyar dolardan 27 milyar dolara indi.
8 // DIGITALREPORT.COM.TR
TEKNOLOJİ
TÜBİSAD’ın “Bilgi ve İletişim Teknoloji Sektörü Pazar Verileri” raporuna göre toplam sektör büyüklüğü Türk Lirası bazında yüzde 15’lik büyüme ile 2018 yılında 131,7 milyar TL’lik hacme ulaştı, ancak büyüklük ABD doları bazında değerlendirildiğinde geçmiş yıllarda 30-33 milyar dolar bandında seyreden sektör büyüklüğü, kur etkisiyle 2018 yılında 27 milyar bandına indi. Yazılım donanımı geçti Toplam sektör büyüklüğünü oluşturan iki ana unsurdan birisi olan bilgi teknolojileri TL bazında yüzde 15,2’lik büyüme ile 2018 yılında 44,7 milyar TL’ye, İletişim Teknolojileri ise yüzde 14,9’luk büyüme ile 86,9 milyar TL’ye ulaştı.Alt kategorilerde ise donanım 17,1 milyar TL, yazılım 18,3 milyar TL, hizmet ise 9,4 milyar TL oldu. İletişim Teknolojileri sektörü 2018 yılında 86,9 milyar TL büyüklüğe sahip oldu. Bunu 27,9 milyar TL ile donanım, 59 milyar TL ile elektronik haberleşme oluşturdu. Teknokentler %12 paya sahip Rapora göre toplam istihdamda yüzde 4’lük bir
artış kaydedildi ve sektörün toplam istihdamı 139 bin kişiye çıktı. Bunun yüzde 76’sını ise bilgi teknolojileri oluşturdu. Teknokentlerde yaratılan ciro ise bir önceki yıla göre yüzde 23,1 oranında artarak 16 milyar TL’ye ulaştı. 2018 yılında toplam sektör hacminin yüzde 12’si teknokentlerde yaratıldı. Lirada kayıp ihracatı küçülttü Sektörün ihracat performansı TL bazında yüzde 14’lük büyüme ile 4,916 Milyar TL olarak gerçekleşirken, 2018 yılında liradaki ortalama yüzde 32’lik değer kaybı nedeniyle dolar bazında küçülme oldu. Raporda bilgi ve iletişim teknolojisi şirketlerinin beklenti ve öngörülerine de yer verildi. Şirketlere göre önümüzdeki 5 yıl bu teknolojiler etkili olacak Rapora göre, şirket temsilcileri önümüzdeki beş yılda sektörün üzerinde etkili olacak teknolojik alanları şöyle sıraladı: Yapay Zeka , Bulut Teknolojisi, Analitik/ Büyük Veri, Endüstri 4.0, Siber Güvenlik, Gelişen Teknolojiler (3D yazıcılar, sanal gerçeklik, vs), Blockchain, Mevcut Sistemlerin Modernizasyonu. DIGITALREPORT.COM.TR // 9
TEKNOLOJİ
VENTURA: “İŞ BİRLİĞİ REKABETTEN DAHA ÖNEMLİ” Kısa süre önce Atos Türkiye CEO’luğuna atanan Olivier Ventura, şirketin yeni dönemdeki hedeflerini özel bir toplantıda gazetecilerle paylaştı. Türkiye’deki bulut yolculuğunu heyecan verici buluyor Google Cloud ile açık bulut konusunda iş ortaklığı yaptıklarını belirten Olivier Ventura, Atos’un bu sayede işletmelere hibrit bulut, veri 10 // DIGITALREPORT.COM.TR
analitiği, makine öğrenmesi teknolojileri ve dijital işletmeler konularında yepyeni ve güvenli iş çözümleri sunduğunu açıkladı. Türkiye’de başlattıkları ‘bulut yolculuğu’nun heyecan verici olduğunu söyleyen Ventura, gelecek dönemde bulutun yanı sıra kamuya özel IT hizmetleri ve dış kaynak kullanımı konularına da ağırlık vereceklerinin ve kapsamlı portföylerini ülkemizdeki işletmelerin hizmetine
TEKNOLOJİ
sunacaklarının altını çizdi. Şirketler dev bir okyanusta yüzüyor, bunu güvenli hâle getirmek gerek Verinin artık global bazda en değerli varlık haline dönüştüğünü ifade eden Ventura şöyle devam etti: “Bugün veri, şirketlerin verimliliğini artırmak açısından en önemli araç. Ama aynı zamanda da korunması, düzenlenmesi ve serbest dolaşımının sağlanması gereken bir hazine. Bu anlamda bulut teknolojileri çok önemli fırsatlar sunuyor. Devasa boyuttaki veriler artık bulut ortamına akıyor; diğer bir deyişle şirketler dev bir okyanusta yüzüyorlar. Biz de Atos olarak şirketlerin bu okyanusta güvenle yolculuk etmelerini sağlıyoruz. Her ne kadar bulut teknolojilerinin uygulanmasına özel sektör şirketleri öncülük etse de aslında bu teknoloji kamu kurumlarını da yakından ilgilendiriyor, çünkü kamu, dijital dönüşümün çok önemli bir parçasını oluşturuyor.” Yapay zeka ve bulut, rekabete ilişkin ezberleri bozdu IT sektörünün farklı noktalarında hizmet veren
kuruluşların rekabetin yanı sıra iş birliğini de beslemeleri gerektiğini belirten Olivier Ventura şunları ifade etti: “Teknolojinin geldiği noktaya baktığımızda görüyoruz ki şirketler açısından iş birliği, rekabetten daha önemli. Bulut teknolojileri ve yapay zekâ, rekabete ilişkin ezberleri bozdu. Artık iş modelleri tamamen değişiyor. Sadece veri merkezi kurmak yeterli olmuyor. İş birliği içinde, farklı teknolojilerden yararlanarak müşterilerimizde daha fazla esneklik, hız, verimlilik ve maliyet avantajı sunmamız gerekiyor. Atos, bu çerçevede yaptığı iş birlikleriyle sektörün öncü şirketlerinden biri olarak konumlanıyor.” Atos Türkiye’nin bütçesi iki katına çıktı Türkiye pazarının Atos için çok önemli olduğunu ve geçtiğimiz yıllarda Atos Türkiye’nin sermayesinin iki katına çıkarıldığını belirten Olivier Ventura şunları ifade etti: “Bugüne kadar yapmış olduğumuz yatırımlar, Türkiye’nin geleceğine ve yüksek potansiyeline olan inancımızın en büyük göstergesi. Yeni dönemde de bu inançla faaliyetlerimizi sürdüreceğiz.” DIGITALREPORT.COM.TR // 11
TEKNOLOJİ
GODADDY VE HABİTAT’TAN KOBİ EĞİTİM GÖNÜLLÜLERİ GoDaddy, Habitat Derneği iş birliğiyle Türkiye’nin 10 ilinde “Dijital Ben” adlı eğitim projesini başlattı. Projenin ilk etabında Ankara’da 25 gönüllü eğitilirken, bu gönüllüler Türkiye’nin 10 farklı ilinde atölyeler düzenleyerek, 2020 Şubat ayının sonuna kadar küçük işletmeleri online dünyaya taşımayı ve dijital varlıklarını oluşturmalarını hedefliyor. “Dijital Ben” atölyeleri Habitat gönüllüleri tarafından 10 ay boyunca Antalya, Kocaeli, Denizli, Malatya, Manisa, Kayseri,
12 // DIGITALREPORT.COM.TR
Kırklareli, Eskişehir, Mersin ve Trabzon’da düzenlenecek. “Dijital Ben” projesinin hedef kitlesinde online kimliği olmayan ancak online dünyanın sunduğu avantajlardan yararlanabilecek mikro ve küçük işletmeler, girişimciler ve potansiyel girişimciler, kadınlar ve dezavantajlı gençler bulunuyor. Tek günlük atölyeler online varlığın tanımı, alan adı kaydı, profesyonel e-posta adresinin önemi, bir web sitesini planlama, kurma ve güvenliğini sağlama konularıyla devam edecek.
TEKNOLOJİ
HİBRİT BULUT, YEREL VERİ MERKEZİYLE AVANTAJLI Bilişim altyapı yatırımında değişiklik yapmadan bulutun avantajlarından faydalanmak isteyen şirketlerin hibrit bulut kullanması gerekiyor. Bu altyapı için en pratik yol ise yerel veri merkezlerini kullanmak. 2020 yılında işletmelerin yüzde 90’ının hibrit bulut altyapısını kullanacağı öngörülürken, IDG’nin araştırmasına göre, Avrupa’daki şirketlerin yüzde 90’ı kendi sistemleri ile bulut tabanlı uygulamalarını entegre etmenin, hibrit buluta geçişte en büyük engel olduğunu ifade ediyor. Yerel veri merkezlerinin, sunduğu avantajlarla bu
engellerin aşılmasında öne çıktığına değinen Radore Veri Merkezi Genel Müdürü Sadi Abalı, “Kendi bulut altyapısına sahip olmanın yanında, sunucu barındırma hizmeti de sunabilen yerel veri merkezleri, hibrit bulut için büyük kolaylıklar sunuyor. İşletmeler mevcut altyapılarını yerel veri merkezlerinde barındırdıklarında, aynı konumda olduklarından veri merkezinin bulut altyapısı ile kolaylıkla entegre olabiliyorlar. Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler için çok daha tasarruflu ve yüksek performanslı çözümler sağlanabiliyor.” dedi. DIGITALREPORT.COM.TR // 13
TEKNOLOJİ
TechData NetApp’ın tek yetkili distribütörü oldu NetApp’ın Türkiye’deki tüm ürün ve çözümlerinin satışının yanı sıra satış öncesi ve sonrası destek hizmetlerinden Tech
Huawei’den yapay zeka destekli veritabanı Yin yapay zeka desteği ile tasarlanan AI-Native veritabanı GaussDB ve yüksek performanslı depolama sistemi FusionStorage 8.0’ı tanıtan Huawei, heterojen, akıllı ve birleştirilmiş veritabanlarının finans, 14 // DIGITALREPORT.COM.TR
Data Türkiye sorumlu olacak. NetApp distribütörlerinin ve iş ortaklarının EMEA bölgesindeki rollerini güçlendirmeye yönelik bir stratejinin parçası olan bu iş birliği hakkında konuşan Tech Data Türkiye yetkilisi, “Satış, teknik destek, lojistik, pazarlama desteği ve hizmetlerini içeren bu kapsamlı kanal yaklaşımı sayesinde NetApp ürün ve çözümlerinin Türkiye dağıtımında uzun yıllardır liderliğini koruyan Tech Data olarak iş ortaklarımızın hibrit bulut veri hizmetleri gibi gelecek vaat eden pazar segmentlerinde büyümelerini sağlayacağız. NetApp iş ortakları ve müşterileri, işlerini sınıfının en iyisi teknolojilerle büyütecekler” dedi.
kamu ve telekomünikasyon endüstrilerinin temeli hâline geleceğini öngörüyor. Yapay zeka destekli lokal veritabanı GaussDB, HUAWEI CLOUD’un yeteneklerini geliştirmeye yardımcı olacak ve x86, ARM, GPU ve NPU algoritmalarını içeren, akıllı hesaplamanın gücünü tamamen ortaya çıkaracak.
TEKNOLOJİ
Sanal makinelerde yedekleme için Fujitsu Veeam ortaklığı Fujitsu ve Veeam, veri merkezlerinde kritik görev yapan sanal makineler için yedekleme ve kurtarma operasyonlarını basitleştiren bir çözümü tanıttı. Veri kullanılabilirliğinin artmasını ve felaketlerde veya plansız sistem çökmelerinde daha hızlı kurtarma imkânı sağlıyor. Çoğu işletmenin tamamen sanallaştırılmış bilgi işlem ortamlarına doğru gelişim göstermesiyle, sanallaştırılmış ortamların güvenlik gereksinimi, sanal makinelerin yedekleme ve
VMware, veri merkezi ve sınır altyapısını dönüştürüyor VMware ve Dell Technologies’in yeni bulut hizmeti, müşterilerin veri merkezi ve sınır ortamları için genel bulutun sadelik, çeviklik ve ekonomik özelliklerini, kurum içi altyapının güvenlik, kontrol ve performans özellikleriyle
hızlı kurtarma işlemlerine daha fazla önem verilmesine neden oluyor. Fujitsu ETERNUS AF all-flash ve ETERNUS DX hibrit depolama ile uyumlu “Veeam Depolama Anlık Görüntü Eklentisi” sayesinde kullanıcılar üretim ortamları üzerinde çok az ya da hiç etki göstermeden sanal makinelerinin anlık yedeklemelerini veya kopyalarını oluşturabiliyorlar. Bu gelişmiş veri koruma özelliği, kritik kurtarma noktası hedefi (RPO) ve kurtarma zamanı hedefi (RTO) arasındaki boşluğu kapatıyor. Bu durum, her zaman yüksek veri kullanılabilirliğini garanti ederken, bir felaket durumunda iş sürekliliğini sağlıyor.
buluşturuyor. VMware vSphere, vSAN ve NSX’in yüksek performanslı sunucu, depolama ve networking yazılımlarıyla desteklenen ve Dell EMC VxRail hiper-bütünleşik altyapısı üzerinde çalışan bu hizmet, tamamen VMware tarafından yönetilecek. Abonelik sistemine dayanan yeni çözüm, tıpkı bulut çözümlerinde olduğu gibi kurumlara esnek kullanım ve ödeme seçenekleri ile sunuluyor. DIGITALREPORT.COM.TR // 15
TEKNOLOJİ
Clonera’dan KOBİ’lere para ve zaman kazandıran çözüm Geleneksel veri yedekleme çözümleri KOBİ’ler için yüksek mâliyetli olabiliyor. Clonera’nın süreç yönetim, donanım, yazılım, fiziksel depolama alanı
ve teknik personel yatırımından kurtaran bulut yedekleme çözümleri, kullandığın kadar öde sistemi sayesinde geleneksele kıyasla çok daha uygun fiyatla gerçekleştirilebiliyor. Bütünleşik iş sürekliliği çözümleri sunan şirket, KOBİ’ler için bakım ve onarım konularında da destek sağlıyor.
Dell, iş ortağı programına tam destek açıkladı Dell EMC İş Ortağı Programı’nın adı Dell Technologies İş Ortağı Programı olarak değiştirildi. Yeni programda, iş ortakları Dell Technologies markalar ailesinde yer alan tüm ürün ve çözümleri tedarik edip çapraz satış yapabilecek. Şubatta Dell aracılığıyla satın alınan VMware çözümlerinin de İş Ortağı kategorisi için gerekli gelir düzeyleri kapsamında sayılacağı açıklanmıştı. Avantajın kapsamı, stratejik olarak uyumlandırılmış şirketlerden yapılan tüm satışları kapsayacak şekilde genişletildi. PowerVault ME4 & Compellent SC de dahil
16 // DIGITALREPORT.COM.TR
olmak üzere ek depolama ürünleri için indirimler artarken, Dell Technologies Cloud ve Dell Technologies Unified Workspace adlı iki yeni entegre çözüm tanıtıldı. Flex on Demand ile sunulan birinci sınıf finansal olanakların değeri de arttı.
TEKNOLOJİ
APPLE’DAN 2019 BEKLENTİLERİ Facebook, Google ve Microsoft’un geliştirici konferanslarını Apple’ınki izledi. WWDC’de Apple CEO’su Tim Cook bu yıl göreceğimiz ürünleri tanıttı. Son derece pahalı monitör standı ve yeni Mac Pro tasarımı tartışma konusu oldu.
DIGITALREPORT.COM.TR // 17
TEKNOLOJİ
Çin’deki zayıf pazar payı sebebiyle iPhone satışlarının düştüğü, AppStore’un Avrupa’da rekabet, ABD’de tüketici yönünden tartışmalara takıldığı, bazı geliştiricilerin Apple’ın NFC ya da cihaz kullanım verisi gibi özelliklerini kendine sakladığı için şirketi eleştirdiği bir dönemde, Apple yine herkesin aklını çelecek bir şeyler yapmayı başardı. Sonuçta 1,4 milyardan fazla cihazda bir Apple işletim sistemi koşuyor. Bunca cihaz daha fazla uygulama istiyor. Üstelik Apple kullanıcıları, uygulama ve hizmetlere Android kullanıcılarına kıyasla daha fazla para ödüyor. Şimdi gelelim etkinliğin öne çıkanlarına...
18 // DIGITALREPORT.COM.TR
iOS 13 Tim Cook sahneye çıktığında beklentiler yüksekti. WWDC, problemleri konuşmak için doğru yer miydi, bilinmez ama en azından Apple iddialara cevaplarını sunumun içerisindeki parçalarla verdi. iPhone, iPad, Mac ve Apple Watch için yeni işletim sistemlerinin tanıtımını yapmak şirketin alışıldık bir yaklaşımıydı, bundan uzaklaşmadı. iOS 13 için uzun süredir beklenen Gece Modu’nu tanıtan şirket, koyu fon, parlak yazı tipiyle sadece ‘cool’ bir hava yakalamıyor, pl ömrünü de uzatıyor. Ayrıca Haritalar uygulamasında artık 3 boyutlu sokak görünümü yapılabilecek.
TEKNOLOJİ
Güvenlik ve gizlilik Apple, son dönemde rakipleri tarafından da sıkıştırılıyor. Facebook veri koruma işine kendini iyice adadı (bu kez ne kadar inandırıcı olacak, göreceğiz), Apple bunu yıllardır sahipleniyordu. Microsoft CEO’su Satya Nadella, kendi konferanslarında veri gizliliğinin bir insan hakkı olduğunu söyledi. Bu da Tim Cook tarafından yıllar önce dillendirilmişti. Diğer yandan Google, Siri’ye göre çok daha hızlanan sesli asistanını görücüye çıkardı. Peki Apple bu sene gizlilik ve güvenlik için ne konuştu? Apple hesabıyla tüm bağlı hizmetlere giriş yapabilmenin mümkün olacağı ilk dikkat çekici gelişme oldu. Ayrıca güvenlik açısından bir gelişme de HomeKit için yaşandı ve internet yönlendiricilerde güvenlik duvarından faydalanarak cihazları koruyabileceği açıklandı. Videoları şifreleyerek iCloud’da saklayacak sistem, güvenlik kameralarınıza yetkisiz erişimi önleyecek. Cihazlarınızın konumunu bulan uygulamalar ise internet bağlantısı olmadığında Bluetooth ve yakındaki
iOS’lu cihazlara bağlanmayı destekleyerek işi bir adım öteye götürecek. Uygulamalara e-posta adresinizi vermek istemiyorsanız, tek seferlik rastgele e-postalar üretecek sistem, sizi yığın postalardan da koruyacak. İkinci ekran iPad Bu sene izleyicileri şaşırtmak kolay olmadı, çünkü tanıtılan birçok şey, haftalar öncesinden basına sızmıştı. Örneğin iOS 13 işletim sisteminde Mac için iPad’in ikinci ekran olacağını 9to5Mac ve Bloomberg yazmıştı. E-posta, Safari ve iMessage’ın yeni özelliklere kavuşacağı da biliniyordu. Ayrıca sızıntılar iPad uygulamalarının Mac’e taşınmasının kolaylaşacağını
DIGITALREPORT.COM.TR // 19
TEKNOLOJİ
Fotoğraflar uygulaması tüm kütüphaneyi düzenliyor, gün, ay ya da yıla göre önemli anlarınızı bulan uygulama, düzenleme araçlarına erişimi de kolaylaştırmış. Ayrıca fotoğraf düzenleme araçlarının çoğu artık video için de kullanılabilecek
da, iTunes’un müzik ve podcast için ayrı uygulamlara bölüneceğini de bildi. Apple Watch’un kendi uygulama mağazasına artık ufak ekranından ulaşabilecek. Bu konuda, Google’dan önde olduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca bu, geliştiriciler için de yeni fırsatlar ve Apple için de ekstra bir kazanç anlamına geliyor. Akıllı saat kendine has bildirimler de yapabilecek, böylece uygulamalar saati daha aktif kullanmayı sağlayacak. Kamera ve fotoğraflara optimizasyon Yazılım, makine öğrenimi ve kamera üçlüsünü daha iyi kullanması gerektiğini fark eden Apple, kamerada portre aydınlatmalarını düzenlemiş.
20 // DIGITALREPORT.COM.TR
Sesli asistanlarda Siri geride Google’ın son atılımı, geliştirici konferansı I/O’daki tanıtımla oldu. Amazon ve Apple, sesli asistanlarında internete muhtaçken, şirket doğrudan akıllı telefonda çalışabilen asistanı görücüye çıkardı. Apple’ın tanıtımında ise bunun yerine Siri’ye eklenen yeni bir ses vardı. Aslında iPhone’ların işlemci gücü bu işi yapabilmek için yeterli, ancak Apple, bunun yerine kişiselleştirilmiş otomasyon özellikleriyle yetindi. Yeni Mac Pro’da “rende” tasarım Her ne kadar WWDC’nin odağı genelde donanım olmasa da, şirket bu sene yeni nesil Mac Pro ve monitörünü tanıttı. En son 2013’te yenilediği Mac Pro silindirik tasarımıyla dikkat çekici bir cihaz olmuştu. Birden çok ekran kartını havalandırmak için böyle bir
TEKNOLOJİ
tasarım seçen Apple, bu kez tartışmalı iki ürünler karşımızda. Yeni Mac Pro, oldukça güçlü teknik özelliklere sahip. 28 çekirdeğe kadar Intel Xeon işlemci, 1,5 TB’a kadar ECC bellek, 4 TB’a kadar SSD depolama, 64 GB’a kadar belleğe sahip AMD Radeon Pro Vega II Duo ekran kartı, 8 PCI Express genişleme yuvası taşıyan cihazın teknik özellikleri övülürken delikli tasarımı sebebiyle rendeye benzetilmekten kurtulamadı. Apple’ın tasarımı bugüne kadar bu kadar sert eleştirilmemişti,
ancak şirketin eleştiri aldığı tek nokta da bu olmadı. 1.000 dolarlık stant Uyumlu monitörü 32 inçlik 6K çözünürlüklü Pro Display XDR de P3 renk gamı, gerçek 10 bit renk desteği, 1.600 nit parlaklık ve 1.000.000:1 kontrast oranıyla yaratıcı işler için ideal. Ancak monitörün isteğe bağlı alınan standının 1.000 dolar fiyatla satılıyor olması, interneti bu parayla yapılabilecek alternatifleri içeren sayısız mimle dolarak kendi komedisini yarattı.
DIGITALREPORT.COM.TR // 21
TEKNOLOJİ
ARTIRILMIŞ GERÇEKLİK ÖĞRETİME ÇAĞ ATLATACAK Birçok dijital teknolojiyi günlük olarak kullanan öğrenciler için artık yalnızca ders kitaplarını okumak ya da notlar almak mantıklı ve verimli bir çalışma yöntemi değil. Artırılmış gerçekli teknolojisi, çağ değişimiyle ayyuka çıkan bu soruna işlevsel ve uygun maliyetli bir çözüm öneriyor. 22 // DIGITALREPORT.COM.TR
Her gün gücünden ve avantajlarından yararlandığınız teknolojileri, yeni bilgiler öğrenirken kullanamıyor olmak günümüz eğitim-öğretiminin en büyük sorunlarından. Geleneksel öğretim metotları, öğrencilerin elleri ayakları haline gelen dijital ve çevrimiçi araçları görmezden gelmeye, en azından sınıfın dışında bırakmaya zorluyor. Yıllık yüzde 17 büyüme gösteren eğitim teknolojileri endüstrisinin 2020 yılında 252 milyar dolar
TEKNOLOJİ
hacme ulaşacağı öngörülüyor. New Jersey Teknoloji Enstitüsü ayrıca artırılmış gerçekliğin birincil ve ikincil öğretimleri daha önce hiçbir teknolojinin yapmadığı şekilde dönüştürme potansiyeli olduğuna dikkat çekiyor. Artırılmış gerçeklik (AR) teknolojisi modern çağın birçok alanında kendine yer bulmuş olsa da, eğitim-öğretim alanında henüz emekleme döneminde. Geride kalan son dört yılda gerçekleştirilen araştırmalar, henüz olgunlaşmamış eğitim odaklı AR uygulamalarının öğrenim sürecini ve sınıf etkileşimlerini artırdığı saptandı. AR, dijital bilgileri kullanıcının fiziksel çevresine gerçek zamanlı olarak entegre eder. Pokemon Go ile algı oturdu Genel kanının aksine, AR sokaklarda Pokemon yakalamaktan çok daha fazlasını vadediyor. 2016 yılında indirilmeye sunulan ve Apple App Store’da zirveye yerleşen Pokemon Go, ilk 7 gününde 15 milyon indirilerek bir haftada en çok indirilen uygulama olmayı başardı. Pokemon Go, birçok eğitimciye AR teknolojilerinin potansiyeli konusunda ilham verdi. Bu teknolojinin günümüz
eğitim-öğretiminde nasıl kullanılabileceğine dair bazı müthiş örnekleri derledik. Kendi eğitim hayatınızı hatırlayın, dinozorlardan bahsedilirken gerçek bir dinozor görmek istemez miydiniz ya da Güneş Sistemi’nin tüm ihtişamıyla gözlerinizin önüne serilmesini? Şüphesiz, böyle olsaydı bu konulara karşı herkes çok daha fazla ilgi gösterirdi. Yeni bakış açıları kazandıracak AR uygulamaları, öğrencilerin günlük hayatlarında dokunmatik ekranlarla etkileşime geçtiği üç boyutlu nesnelerin benzerlerini öğretim amacıyla sınıflara getirebilir. Bu sayede, öğretmen ve öğrenciler inceledikleri nesne ve konseptlere yakından bakabilir, döndürebilir, büyütüpküçültebilir ve farklı şekillerde manipüle edebilir. Artırılmış gerçeklik, öğrenciler modelleri doğal bir şekilde görmelerini sağlayacak. Modellerin manipüle edilmesinin yanı sıra, modellerin sabit tutulup, öğrencilerin hareketli oldukları öğretim modelleri de kurgulanabilir. Böylece öğrenciler daha yakından bakma ve daha çabuk anlama şansını yakalayacak.
DIGITALREPORT.COM.TR // 23
TEKNOLOJİ
Etkileşimi çeşitlendirecek AR, etkileşim üzerine kurulu eğitim deneyimlerini mümkün kılacak. Günümüzde halihazırda birçok AR uygulaması buna iyi örnekler teşkil ediyor ancak sayıları yeterli değil. Bunda, eğitim-öğretim için yeterli seviyede bir uygulama geliştirmek için gereken bilgi birikimi ve eforun bir hayli fazla olması da büyük rol oynuyor. Ancak Visible Body tarafından geliştirilen Human Anatomy Atlas gibi uygulamalar, öğrencilere ne ders kitapları ne de videoların sağlayamayacağı şekilde eğitim materyalleriyle etkileşime geçme şansı tutuyor. Öte yandan, tahtanın önünde belirecek bir beyaz balina ya da Karadeniz’in denize paralel uzanan dağları, öğrencilerin derse çok daha enerjik ve motive şekilde katılmalarını sağlayacaktır. 24 // DIGITALREPORT.COM.TR
Eğitimde öğrencilerin ne kadar fazla duyusuna hitap edilirse, ilgilerini ve meraklarını o kadar cezbetmek mümkün olur. Tıpkı işlerimizde olduğu gibi eğitimde de rutinler insanları bunaltır ve dikkatlerini dağıtır. Ancak sınıfa getirilen hareketli görüntüler, ses ve dokunma kontrolleriyle öğrenciler için yeni bir soluk, çok duyuya hitap eden yeni bir deneyim sunacaktır. Röntgen etkisi AR teknolojisinin bir diğer ilginç konsepti ise insanlara nesne ve canlıların içlerine bakma şansı tanıması. Örneğin Curiscope tarafından geliştirilen VirtualiTee, öğrencilerin röntgen çeker gibi insan
Hareketli görüntüler, ses ve dokunma kontrolleri öğrenciler için çok duyuya hitap eden yeni bir deneyim sunuyor.
vücudunun içini görmelerini ve incelemelerini sağlıyor. Ancak röntgen etkisi yalnızca anatomik uygulamalarla sınırlı bir konsept değil. Inspyro tarafından geliştirilen bir başka uygulama, Viking evlerinin
TEKNOLOJİ
içlerinin görülmesini sağlıyor. Ayrıca kamerayı açarak kadraja alınan yiyeceğin içerisindeki protein, yağ ve şeker gibi besin değerlerini gösteren uygulamalar da geliştirilme aşamasında. Destekleyici materyaller Artırılmış gerçeklikle birlikte geleneksel öğretim metotlarının hepsinin bir kenara bırakılması gerektiğini düşünmüyoruz. AR okullarda düşük maliyet ve kolaylıkla uygulanabilir, ilk etapta bu uygulamaları geleneksel fiziksel eğitim materyallerini desteklemek
amacıyla kullanmak mantıklı olabilir. Örneğin geometri dersinde işlenen şekillerin 3 boyutlu modellerini sınıfta sergilemek matematiği sevmediği ya da beceremediği düşünülen öğrencilerin bile geometrik şekillere sempati duymasına, onları anlamasına ve problem çözme yeteneği kazanmasına olanak tanıyabilir. Bu örneği geometri özeline kısıtlamamak gerekir; birçok karmaşık konu, teorik ve yazılı bilginin yanı sıra 3B modellerle desteklenebilir. Öğretmenler bunu gibi uygulamalarla sınıflarında deneyebilirler. DIGITALREPORT.COM.TR // 25
TEKNOLOJİ
HUAWEI MATEBOOK D Şık ve performanslı bir dizüstü bilgisayarın bedeli 10 bin TL üzeri olmamalı diyorsanız, Huawei sizi Matebook D’ye davet ediyor. 15,6 inçlik Full HD ekranlı cihaz Intel Core i5 8520U işlemci, 8 GB bellek, 1 TB depolama, Nvidia GeForce MX 150 ekran kartı ile dengeli bir çalışma gücü sunuyor. Gri tasarımı Apple MacBook’u andırıyor, ancak sadece şekil olarak, zira performans, incelik ve ağırlı konusunda benzer dengeyi yakaladığını söyleyemeyiz. Kullanıma gelirsek, ince ekran çerçevesi, sağlam ve rahat bir klavyesi var, ancak arka aydınlatma bulunmuyor. Güç düğmesinde 26 // DIGITALREPORT.COM.TR
parmak izi okuyucu güvenli girişi pratik hâle getirmiş. 3,5 mm kulaklık, 2 x USB 3.0, 1 x USB 2.0 ve HDMI yuvaları bulunan cihaz Dolby Atmos ses sistemine sahip. Ekranın da yansıtmayan tipte olması, video izlemek isteyenleri sevindirecek. Matebook D, genel olarak gürültü çıkartmadan çalışıyor, aşırı ısınmıyor, Pili 42 Wh ile aynı boyuttaki diğer cihazlardan az olsa da 8 saat rahatlıkta internetten video izleyebilirsiniz. Sıkı bir kullanımda ise 4-5 saat şarja ihtiyaç duymuyor. Sağlam yapı, dengeli performans ve başınızı ağrıtmayacak bir ürün, üstelik buna karşılık fiyatı da uygun.
TEKNOLOJİ
SYNOLOGY DS2419+ KOBİ ürünleri bazen nedense gerçek ihtiyaçtan azını karşılar. Fakat bazı cihazlar, yüksek performans ya da beklentisi olan KOBİ’lerin işini görebilir. Synology DS2419+ da 12 tam boy yuva ile 168 TB’a kadar azamî kapasite desteklemesiyle, bu tarz bir ürün. DS2415+’a benzeyen cihaz, güçlenen Intel Atom C3538 işlemci, 4 GB’lık daha hızlı DDR4 bellek ve yeni PCIe yuvasıyla çıtayı daha yukarı çekiyor. Buraya ister Gigabit Ethernet destekli bir ağ kartı takın, ister Synology MD218 ile NVMe/SATA SSD cihaz ekleyin. DS2419+ üzerinde 4 adet 10
Gigabitlik Ethernet yuvası mevcut, özellikle okuma hızı 2415’e göre biraz daha artmış. Öncülünde NAS bağlantısında ortalama 3 MB/sn hızındaki yazma aynı seviyede kalırken, okumada neredeyse 5 MB/ sn hızına erişebiliyor. Ayrıca Synology DSM işletim sistemi bolca ücretsiz uygulamaya erişim sağlıyor. Örneğin Active Backup for Business ile felaket kurtarma işlevi başarılı. Yedekleri anında sanal makine olarak kaydedebiliyor. Son olarak 6 binden fazla IP kamera desteği ve yazılımıyla mobil cihazlara canlı video aktarabiliyor. DIGITALREPORT.COM.TR // 27
TEKNOLOJİ
PHILIPS BRILLIANCE 499P9H Yanından geçen herkesin durup bir bakmak isteyeceği 49 inçlik devasa bir kavisli monitör olan Philips Brilliance 499P9H, 32:9 görüntü oranıyla 5.120x1.440 piksel çözünürlüğe ulaşıyor. Dikeydeki yüksek çözünürlük, ekran kullanımını rahatlatıyor. Ancak monitörün güzelliği boyutuyla sınırlı değil. Dahili USB-C beşiği tek kablo üzerinden güç ve bağlantı taşıyabiliyor, böylece bir dizüstünü bağlayıp hem onu şarj edebilir hem de görüntüsünü ekrana yansıtabilirsiniz. Ethernet yuvası da sabit ağ bağlantısı sunarken, KVM özelliği ile iki 28 // DIGITALREPORT.COM.TR
PC, tek klavye fare ikilisi ile monitör kullanılabiliyor. Tek bir tuşla kaynaklar arası değişim gerçekleştirilebliyor. Ekranın üzerinde, istendiğinde yerinden çıkan Windows Hello destekli bir web kamerası da mevcut. Görüntü özelliklerinde ise DisplayHDR 400 ile var olan en düşük HDR sertifikasını taşıyan panel, bu anlamda vasat bir deneyim sunuyor, zira parlaklık da 400 cd/m2 ile sınırlı. VA panel, 3.000:1 dinamik kontrast ve maalesef biraz dar bir görüş açısı destekliyor. Kavisli olması bu açıdan dezavantaj. Ancak özetle çok işi bir arada yapanlar için vazgeçilmez olabilir.
TEKNOLOJİ
HUAWEI P30 PRO Son dönemde kamera ile yaratılan fark, amiral gemisi akıllı telefonların satışlarına hızlı bir şekilde yansıyor. Huawei de bu alanda daha sıkı çalıştığını P30 Pro ile gösteriyor. Dört kameralı telefonda süper ışık hassasiyetine sahip 40 MP’lik bir ana kamera, telefoto mercek, ışık hesabı yapan ToF algılayıcı, süper geniş açı ve 5x optik zum yapabilme yeteneği, P30 Pro’yu öne çıkartıyor. Optik görüntü sabitleme ise bu boydaki bir kamerada ilk. 6,47 inç ekrana sahip (ancak QuadHD yerine Full HD+ çözünürlüklü) P30 Pro, yüksek ISO ve başarılı yazılımla gece
çekimlerinde çok iyi. Ekran altı parmak izi okuyucusu her ne kadar güzel bir fikir olsa da, uygulamada takılabiliyor. Ekranın kavisli yan yüzleri ise hatalı basma önleyen özelliğine karşın, oyun ve uygulamalarda sorunlara gebe. Ön kamera derinlik algılamadığı için yüz tanıma hem her koşulda çalışmıyor hem de (birçok Android telefon gibi) fotoğrafla kandırılabiliyor. Kirin 980 işlemcisi, 8 GB bellek ve 256 GB’a kadar depolama, Mate 20 Pro’ya göre değişmemiş ve üst düzey performansı garantiliyor. 4.200 mAH’lik pili 2 gün gidiyor ve sadece 30 dakikada yüzde 70 şarj oluyor. DIGITALREPORT.COM.TR // 29
KAPAK KONUSU
30 // DIGITALREPORT.COM.TR
KAPAK KONUSU
ELEKTRONİK SEÇİM GERÇEĞİ Estonya’nın 15 yıllık tecrübesi dünya çapında bir örneğe dönüşürken, 3 ülke daha ulusal, 10’dan fazla ülke ise bölgesel ve yerel düzeyde e-seçim gerçekleştirebiliyor. Türkiye’nin konuya nasıl baktığını Poltio’nun Digital Report için özel hazırladığı kapsamlı anketten öğrenebilir, e-seçimden vazgeçen ülkelerin gerekçelerini ve sistemlerin güvensizliğinin altını çizen siber güvenlik uzmanlarının yorumlarını dosyamızda okuyabilirsiniz.
DIGITALREPORT.COM.TR // 31
KAPAK KONUSU
E-SEÇİM NEREDE NASIL YAPILIYOR? Seçimlerin dijital teknolojiler kullanılarak hızlı ve güvenli şekilde gerçekleştirilmesi için tüm dünya imkânlarını seferber etmiş durumda. Neredeyse 40 yıllık çalışmanın sonucunda gelinen noktayı özetledik.
32 // DIGITALREPORT.COM.TR
KAPAK KONUSU
Her ülkedeki seçim takvimlerinde tazelenerek dünya gündeminde belirli aralar yükselişe geçen elektronik seçim mefhumu, İstanbul’da tekrarlanacak yerel seçimler sebebiyle Türkiye’nin de ilgisine mazhar oldu. Hindistan, 37 yıldır yapıyor Dijital oylamalar için ciddi anlamda teknolojiden faydalanılmaya başlanması 2000’lerin başını bulsa da, teknolojinin insan kaynağına bir dönem damgasını vuran Hindistan’ın, her ne kadar Yüksek Mahkeme sonradan iptal etse de, 1982’de ilk elektronik seçim makinelerini kullanarak Kuzey Paravur bölgesinde seçim yaptığını biliyor muydunuz? Bugüne dek öyle ya da böyle (neden böyle dediğimizi dosyanın ilerleyen kısımlarında anlayacaksınız) 25 ülke, e-seçimi en azından bölgesel olarak denedi, bir kısmı ulusal düzeyde kullanıma soktu, bazı ülkeler ise bundan vazgeçti. Üç yaygın yöntem var En eski ve yaygın kullanılan yöntem optik oy tarama. Bu aslında ülkemizdeki merkezî sistemle yapılan sınavlara
Bugüne dek 25 ülke elektronik seçimi en az bölgesel olarak denedi.
benziyor. Oy pusulaları taranarak seçimler sisteme aktarılıyor ve kısa sürede oy girişi ve sayım gerçekleştiriliyor. Bu yöntemin en az bölgesel olarak kullanıldığı ülkeler arasında ABD, Kanada, Filipinler ve Güney Kore geliyor. İngiltere ve Almanya ise bu yöntemi terk etti. Doğrudan kayıtla elektronik oy makineleri (DRE) ise kağıt pusula kullanımına ihtiyaç duymuyor. Oyların elektronik olarak verildiği ve depolandığı bu cihazlar, dokunmatik arayüzler, tuşlar ve döndürülen düğmelerle ATM’leri andırıyor. Bazı DRE cihazları kağıt çıktı vererek oyun doğrulanması sağlanabiliyor. Ayrıca kağıtlar yeniden sayım gerektiğinde de kullanılıyor. Brezilya ve Hindistan bu makinelerle ulusal düzeyde oylama yapabilirken, Arjantin, Kanada, Peru, ABD, Venezuela gibi ülkeler ise bu yöntemi bölgesel düzeyde uyguluyor.
DIGITALREPORT.COM.TR // 33
KAPAK KONUSU
E-SEÇİM GÜVENLİ Mİ? Çok sayıda güvenlik uzmanı dijital oy fikrinin “çok tehlikeli” olduğu görüşünde birleşirken, Almanya, Hollanda, İrlanda gibi ülkeler de güvenlik endişeleriyle bir zamanlar bel bağladıkları e-seçim fikrini terk ettiler. Bu yazı, e-oylamanın güvensizliği üzerine. Dolayısıyla evden çıkmadan konforlu bir yaşam sağlayacak dijitalliğin gerçek olduğu, sanal personaların ise şahsımıza tutturulduğu şu günlerde, dijital seçim fikri de arzu edilenler arasında yerini almış olmasıyla ilgilenmiyor. Dört ülke kağıt oylara döndü E-oylamadan çeşitli endişelerle çekilen ülkelerin sayısı fazla değil. Almanya’daki Anayasa Mahkemesi, 2009 yılında e-oy makinelerinin kullanımını 34 // DIGITALREPORT.COM.TR
yeterince saydam bir seçim süreci oluşturmadıkları için yasakladı. 2007 yılında Hollanda’daki aktivistler sistemin hack’lenebilir olduğunu gösterdiğinde, ülke kağıt oy sistemine dönüş yaptı. İrlanda 2006’da, Paraguay ise 2008’de güvenlik endişeleriyle e-oyları bıraktı. İsviçre ödül verdi, hacker’lar sistemde kritik problem buldu Peki aradan geçen zaman içerisinde değişiklik olmadı mı? Diğer ülkeler neden dijital sistemlere bu kadar güveniyor? Oyların sistem içinden ya da dışından müdahalelere açık olması mümkün değil mi? İsviçre, bu şubatta e-oylama sistemini kamuya açık bir güvenlik testine tabi tuttu. Başvuranların bir ay süreyle hack’lemeye açık sisteme müdahaleleri, oyların doğrulanamadığını ortaya çıkardı. Sonuç: Geçen ay yapılan oylamada ülkenin dört kantonunda kullanılabilen e-sistem yerine kağıt oy verildi. Bir dolmakalem ile 2 dakikada... ABD’deki oy makineleri ise özel bir ekipman gerektirmeden iki dakika gibi bir süre içerisinde hack’lenebiliyor. Beyaz şapkalı hacker grubu SocialProof
KAPAK KONUSU
Security’nin CEO’su Rachael Tobac, bir Twitter videosuyla dolmakalemle sisteme yönetici erişimi sağlanabildiğini gösterdi. Üstelik hacker konferanslarının yaygın olduğu ABD’de bu bir ilk de değil, daha önce çeşitli kereler sistemin hack’lenebildiği ortaya çıkmıştı. “Güvenli elektronik seçim diye bir şey yoktur” Gündemi fırsat bilerek, konuyu dünyanın en tanınmış hacker’larından birisi olan Chris Roberts ile konuştum. Roberts, elektronik seçim ve güvenli sözcüklerinin bir arada olabilmesine (sesli bir şekilde) gülüyor. Roberts’a göre işin sosyal boyutu da son derece önemli. Oyları değiştirmek için makinelere, sistemlere girmenize gerek yok. İnsanların çipli kimliklerle güvende olup olmayacağını soruyorum, bu soruya da gülüyor. İşin sosyal boyutu da oy manipülasyonuna sebep olabilir NASA’nın sistemlerine girmesi, uçak, gemi gibi taşıtları hack’lemesiyle tanınan Roberts, birçok kişinin kimlik bilgilerini internette paylaştığının altını çiziyor. ABD’deki emekli askerler için olan sosyal
ağlarda, insanların kendilerini kanıtlamak için kimliklerini paylaştığını ve sadece bunlarla bile binlerce oyun manipüle edilebileceğini söylüyor. Sistemlerin güvenliği için Abrupa Parlamentosu’nun tavsiyesi blok zinciri kullanımımdan yana. Böylece veriler ortak bir alanda şifreli olarak, ancak değiştirilemez şekilde durabilir. Ancak oy doğrulama süreci 30 milyon kişi için 55 güne kadar çıkabiliyor. Kimlik doğrulamada sonraki adım olarak görülen kuantum anahtar kullanımı ise cihaz (sandık) başına yüz binlerce TL mâliyet ile güvenli bir e-seçimi uygulamasını güçleştiriyor.
DIGITALREPORT.COM.TR // 35
KAPAK KONUSU
TÜRKİYE’DE DİJİTAL SANDIK NASIL OLURDU? Günlük yaşamın herhangi bir sorununun kolaylıkla dijital ortamda çözülebildiği, bankacılık işlemlerinin yürütülebildiği bir ortama seçim sistemimizi taşımaya hazır mıyız? Yazar: Gürkan Özturan, Dokuz8Haber Yetkili Müdürü
36 // DIGITALREPORT.COM.TR
Türkiye’nin 150 yıllık demokratikleşme serüveni boyunca birçok sorunla mücadele ederek ve yalnızca 15 yıl öncesine kadar seçim güvenliği adına seçmenlerin işaret parmağına boya sürmüş olan sistemi için uzun zamandır ‘dijital sandık’ gündeme geliyor. Dijital sandıklar, 2011 yılında genel seçimler için 200 bin şeffaf sandık üretileceği zaman, daha yoğun
KAPAK KONUSU
bir biçimde tartışılmış fakat nihayetinde geleneksel kağıt pusula ve mürekkepli mühürle devam edilmişti. Oy verme sürecinde dijitalleşme, modern çağın olanakları kapsamında Türkiye gibi 5 yılda 7 seçim gerçekleştirmiş ve sekizinci seçim sürecine odaklanmış bir ülkede aslında pratik bir süreç işletebilir. Fakat seçim güvenliği tartışmaları had safhaya çıkmışken, bu seçenek pek gerçekçi görünmüyor. Seçmen listelerinden başlayıp sandık kurulu üyelerinin kamu görevlisi olup olmaması tartışmalarına kadar, her alanda güvenlik sorunları gündemi doldururken, dijital sandık sürecinin nasıl işleyebileceğini bir inceleyelim. Oy kullanımı dijitalleşse... Son yıllarda sürekli bir biçimde gündemde kalan seçim hilesi senaryoları, bazılarına göre dijitalleşmeyle önlenebilecek. Fakat güvensizlik ortamının bu derece yaygınlaştığı bir ortamda ben bunun seçim güvenliği namına pek etkisi olacağını düşünmüyorum. Muhtemel elektronik oy kullanım sistemlerinden birinin Türkiye’de uygulanabilme ihtimali düşünüldüğünde, aslında yalnızca pusula ve
mühür kısmının dijitalleşmesi olası görünüyor. Var olan sistemin dijitalleşmesinde takip edeceği süreç büyük bir ihtimalle şu minvale yakın olurdu: 1- Seçmen listeleri Yüksek Seçim Kurulu tarafından açıklanıp, seçmenlere ve partilere bildirilecek. 2- Seçmenler kendileri için oluşturulmuş tek kullanımlık kare koda sahip seçmen kağıdı ya da e-devlet üzerinden açtığı ekranla mahallesindeki seçim merkezine gidecek; kurula kimliği ile kendisini tanıtacak. 3- Sandığının bulunduğu alandaki cihaza elindeki kodu okutup, oyunu kullanacak. 4- Kullanılan oy karşılığında cihaz kendisine bir kağıt pusula çıktısı verecek. 5- Kağıda basılan oy pusulası şeffaf sandığa atılacak ve bu noktadan sonrası aslında neredeyse şu anki seçim sürecine benzeyecek. Seçimde oy verme işleminin bitmesi ile sonuçların sistemden toplanarak bir kazanan ilan edilmesi, şu anki sisteme göre çok daha hızlı olur; tabii sonuçlara itiraz olmazsa. Fakat bu noktada birkaç sorun var. Bu yazının yazılması esnasında çok farklı siyasi görüşlerden
DIGITALREPORT.COM.TR // 37
KAPAK KONUSU
insanlara dijital bir sandıkla oy kullanmak konusunda fikirlerini sorduğumda istisnasız herkes böylesi bir sisteme dair çekincelerinden bahsetti. Dijital sandığa dair çekinceler Seçmenler açısından seçim güvenliği de dahil olmak üzere son yıllarda devlet hizmetleri ve yetkililere olan güven duygusu gitgide düşerken, aynı zamanda toplumun diğer kesimlerine karşı şüpheci yaklaşımlar ve kutuplaşma da aynı hızla artıyor. Böyle bir atmosferde, fazlasıyla hususi olan oy verme işleminin dijital olarak gerçekleşme ihtimaline karşı çevremdeki insanların en büyük ortak çekincesi, ‘İnsan eliyle yapılan bir sistemde hile yapılmasını ve benim oyumun fişlenmesini nasıl engelleyecekler?’ Hem muhalif kesimlerin hem iktidarı destekleyen kişilerin oyunun gizliliğini önemsemesi bir yandan umut verici; öte yandan ise bu kadar güvensizlik duyması kaygı uyandırıcı. Bir diğer mesele ise kullanılan oyların devlet içerisinde yapılanmış ya da yapılanabilecek olan bir zümre tarafından manipüle edilebilme ihtimali, ki gördüğüm kadarıyla insanlar bu olasılıktan daha 38 // DIGITALREPORT.COM.TR
fazla çekiniyorlar. Farz edelim ki yazılım konusunda genel bir mutabakat oluştu, toplumun her kesiminden binlerce yazılımcı tüm kaynak kodlarını inceledi, bir sorun olmadığına dair genel bir kanı oluştu ve herkes süreci onayladı. Dünyanın en güvenlisi olarak ilan edilen yazılım ve internet hizmetlerinin açıklarının ortaya çıkması ya da bir grup hacker tarafından saldırılar sonucu hususi bilgilerin açığa çıkması gibi durumların son yıllarda sıklıkla yaşanması neticesinde, daha
Bir süre sonra uçup giden bir mürekkeple kandırılarak oylarının geçersiz sayılabileceğini düşünenler var.
önce dijital sandık kurmuş olan topluluklar bile geleneksel seçim yöntemlerine döndü; hatta güvensizliğin daha yüksek seviyede olduğu bazı toplumlar ise parmak boyama uygulamasında ısrarcılar. Her ne kadar ‘kullanılan bir oy karşılığı yine kağıt pusula basılabilir ve bu da sandığa atılır, müşahitler huzurunda
KAPAK KONUSU
sayılır’ dense de, güvensizlik seviyesi öyle bir noktada ki, o basılan pusulalarda ‘X’ partisi basılırsa, bir süre sonra uçup giden bir mürekkeple basılacağı ve oylarının geçersiz olabileceğini düşünenler olduğunu görmek mümkün. Geçersiz oy olmadan seçimin tamamlandığını ve yasal süre olan 24 ay boyunca bu pusulaların saklanacağını düşünelim. Milyonlarca seçmenin oyunu kullanması için hazırlanacak cihazların kullanacağı yazıcı donanımı, şayet banka gişelerinde ya da faks cihazlarında kullanılanlara benzeyecekse, muhtemelen saklama koşullarına azami dikkat gerektirecek, aksi takdirde mürekkep ve kağıdın yıpranması kaçınılmaz olacaktır. Bu da herhangi bir sebepten dolayı o 24 ay süresince yeniden sayım işlemini zora sokabilir. İnternetten alışveriş ve bankacılık işlemlerinde bile içinde tam bir güven duygusu hissetmeyen, fakat telafisi nispeten kolay bir sistemi yine de kullanan insanlar, konu beş yıllık bir dönemin ülke idaresini bir parti ya da adaya teslim etmek olduğunda telafi edilemezlik endişesiyle
çekincelerini haklı olarak derinleştiriyor. Şu halde, Türkiye gibi haklar ve hürriyetler sıralamalarında son yıllarda hızlı bir düşüş sergileyen ülkeler bir kenara, Avrupa’nın olgunlaşmış demokrasilerinde bile geçerli gerekçelerle dijital sandıklar pek makul görünmüyor. Seçim süreçlerinin kısmen dijitalleşmesi kağıt tüketimini azaltabilecekken, bu da muhtemelen ancak İsviçre gibi yılda dört defa yurttaşlarının karşısına sandık kuran bir memleket için geçerli bir sebep olabilir. Fakat seçime katılımın neredeyse her defasında yüzde 80’in üzerinde olduğu ve toplumun çok büyük bir kesiminin sandık güvenliği konusunda haklı çekinceleri olduğu Türkiye’de toplumsal uzlaşı ve siyasî ahlak kültürü derinleşmeden, maalesef seçim sistemlerinde dijitalleşme, çıkacak herhangi bir sonucun meşruiyetinin sonsuz bir döngü ile sorgulanmasından öte bir yere götürmeyecektir diye düşünüyorum. Çözüm bulma ve uzlaşı kültürümüzü öncelikle küçük çaplı odak gruplarda, sonrasında ise bir şekilde ulusal düzeyde temellendirmeden, dijital sandık için hazır olamayız.
DIGITALREPORT.COM.TR // 39
KÖŞE YAZISI
DİJİTAL SEÇİMLERE HAZIR MIYIZ? Son yerel seçimin İstanbul’da yenilenme kararı sonrasında elektronik seçimler Türkiye’nin de gündeme geldi. Acaba sandık başına gitmeden, teknoloji yardımıyla oy vermek, tüm bu sürecin ilacı olabilir miydi?
40 // DIGITALREPORT.COM.TR
KAPAK KONUSU
Yazar: Vildan Ay, Poltio Kurucu Ortağı
Seçimler her beş yılda bir olarak kurgulanmış olsa da, son beş yılda yedinci kez sandığa gitmeye hazırlanıyoruz
Türkiye’de yerel ve genel seçimlerin sistemi her beş yılda bir tekrarlanacak şekilde olarak kurgulanmış olsa da son beş yılda yedinci kez sandığı gitmeye hazırlanıyoruz. Her sandık başına gidiş hummalı bir süreci de beraberinde getiriyor. 30 Mart’taki yerel seçimlerde 52 milyon 695 bin seçmen, 141 milyon 654 bin adet seçim pusulası hazırlandı. Kullanılan oylar ise YSK görevlileri tarafından -parti ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri eşliğinde- sandık başlarında elle sayıldı. Ardından gelen itirazlar da seçimin yenilenmesi kararı ile sonuçlandı. Elektronik seçimler tüm bu sürecin ilacı olabilir miydi? E-seçim en basit tanımıyla kağıt üstüne mühür basma işlemini aradan çıkarıyor. Bu noktada genelde iki yaklaşımdan söz edilebilir. Oylamanın belirli oy kullanma yerlerinden yapıldığı seçimler de oylamanın internet üzerinden yapıldığı seçimler de şimdiye kadar farklı ülkelerde denendi. Bazı ülkelerde küçük ve orta ölçekli denemeler yapılsa da seçimleri tamamen internet üzerinden yapan ilk ülke, interneti anayasal hak olarak kabul eden Estonya oldu.
DIGITALREPORT.COM.TR // 41
KAPAK KONUSU
TÜRKİYE ÇEVRİMİÇİ SEÇİM ARAŞTIRMASI Siyasi seçimlerin online ortamda yapılmasını nasıl değerlendirirsiniz? Türkiye e-oylama’ya geçilmesi hayalci bir yaklaşım mı yoksa toplamda bir karşılığı var mı? e-Devlet ve e-Okul gibi hali hazırda işleyen sistemleri ile Türkiye aslında böyle bir teknolojiye uzak değil. Bunun karşılığını da kamuoyunda
42 // DIGITALREPORT.COM.TR
görmek mümkün. Poltio olarak 18-55 yaş arası katılımcılarla, toplam n=311 örneklemle gerçekleştirdiğimiz araştırma sonuçlarına göre katılımcıların %44’ü “Siyasi seçimlerin online ortamda yapılmasını olumlu değerlendireceğini” söyledi. Erkekler, kadınlara kıyasla çok daha olumlu bir bakış açısına sahip. Her 2 erkek katılımcıdan biri olumlu görüş bildirirken bu oran kadınlarda %37’de oldu.
KAPAK KONUSU
Çalışmanın ilginç sonuçlarından biri yaş grubu karşılaştırmaları oldu. Yaş grupları içinde 36-45 yaş aralığı ve ardından 18-24 yaş aralığındakiler elektronik
seçimlere olumsuz bakışın en yoğun olduğu gruplar. “Çok olumlu” baktığını söyleyenlerin en yoğun olduğu grup ise 46-55 yaş aralığındakiler.
DIGITALREPORT.COM.TR // 43
KAPAK KONUSU
Online seçim olması durumunda, online olarak evinizde oy vermekten ne kadar memnun olursunuz? Elektronik seçimlerin gündeme gelmesinin en önemli nedeni, diğer oylama sistemlerine göre sağladığı avantajlar. Oy kullanma, oyların sayımı ve seçim sonuçlarını duyurmak gibi işlemleri elektronik seçim
44 // DIGITALREPORT.COM.TR
teknolojileri ile geleneksel sistemlere göre daha hızlı sonuçlandırmak mümkün. Bazı ülkelerde oy sandıkları yerine konan optik okuyuculu cihazlarla kağıt tarayarak ya da elektronik cihazlarla dijital olarak oy kullanmak mümkün. Ancak az sayıda ülkede de olsa, çipli kimlik kartıyla kendinizi sisteme tanıtarak internet üzerinden oy kullanmak da günümüz şartlarında mümkün.
KAPAK KONUSU
Elektronik seçimler, çeşitli faktörler nedeniyle sandığa erişimi güç olan seçmene de kolaylık sağlıyor. Araştırmaya katılan kullanıcıların %64’ü de
evinde oy kullanmaktan memnun olacağını belirtiyor. Bu şekilde seçime katılımı arttırdığı da sistemi kullanan ülkeler tarafından kanıtlanmış durumda.
DIGITALREPORT.COM.TR // 45
KAPAK KONUSU
Online seçim olması durumunda sizce seçime katılım nasıl etkilenir? Türkiye, genel ve yerel seçimlere katılım oranının dünya ortalamasına göre yüksek olduğu bir ülke. Buna karşın, her seçim sonrasında katılmayanların oyunun ne olacağı konusunda tahminler
46 // DIGITALREPORT.COM.TR
yürütülüyor, tartışmalar yaşanıyor. Elektronik seçimler, yapı gereği hem seçimi düzenleyen hem de oy veren açısından kolaylık sağlıyor ama araştırma katılımcılarına göre, elektronik seçimlere geçişin oy kullananların sayısını azaltacağını düşünenler de yüzde 30 ile azımsanmayacak bir oranda.
KAPAK KONUSU
Araştırmaya katılanların %47’si Türkiye’de de katılımın artacağını düşünüyor. %30
ise aksi yönde düşünüyor ve katılımın azalacağından endişeli.
DIGITALREPORT.COM.TR // 47
KAPAK KONUSU
Seçimlerin online ortamda yapılmasının ne gibi faydaları olabilir? Elektronik seçim yaparken, tercih edilen yönteme göre genel masrafların azaltılması da sağlanabilir. Araştırma
48 // DIGITALREPORT.COM.TR
katılımcıları en çok bu konuyu önemsemiş görünüyor. Kastılımcıların %48’ine göre elektronik seçimlerin en önemli katkısı, öncelikle masrafların azaltılması, ardından sonuçları hızlı almak. Güvenilir sonuçlar, kolaylık ve şeffaflık ise geriden geliyor.
KAPAK KONUSU
Seçimlerin online ortamda yapılmasının ne gibi sakıncaları olabilir? Eletronik seçimlerle ilgili en önemli kaygı güvenlik olarak öne çıkıyor. İlk akla gelenler seçmenin oyunun değiştirilmesi, bozulması ve silinmesi ve bu yolla seçim sonucunun değiştirilmeye çalışılması.
Katılımcıların %62’si “Sonuçların müdahaleye açık hale geleceğinden endişeli”. Oyları hatalı kaydetmesi, makine arızası ya da hatalı kullanım sonucu oyları kaydetmemesi ya da ülkemiz için önemli bir teknik aksaklık olan elektriklerin kesilmesi gibi durumlarla karşılaşılması da mümkün.
DIGITALREPORT.COM.TR // 49
RÖPORTAJ
İŞLETMELER İÇİN KURAL BASİT: AKILLANMAYAN KÜÇÜLECEK Dijital dönüşüm ve Sanayi 4.0 gibi kavramları konuşurken, işletmelere odaklanmayı unutuyoruz. Kendini geleceğe taşıyabilecek akıllı işletmeleri SAP Türkiye Genel Müdürü Uğur Candan ile konuştuk.
50 // DIGITALREPORT.COM.TR
SAP, akıllı işletme derken tam olarak neden bahsediyor? Bize akıllı işletme vizyonunuzun mihenk taşlarını açıklayabilir misiniz? Her ölçekten ve 25 farklı sektörden müşterilerimizin dijital dönüşümlerini desteklemek için son 10 yıldır çözüm ve ürün portfolyomuzda önemli değişiklikler yaptık. Tüm ürün portföyümüzü “Akıllı
RÖPORTAJ
İşletmeler” için oluşturduğumuz bir yapının altında bir araya getirmiştik. En son SAPPHIRE NOW etkinliğinde bu yapıyı geliştirerek “The Experience Company powered by the Intelligent Enterprise” (Akıllı İşletmeden gücünü alan Deneyim Şirketi) stratejisini duyurduk. Akıllı işletme derken neyi kast ediyoruz? Biliyorsunuz, artık bir akıl telaşıdır gidiyor. Günümüzde kullandığımız araçlardan telefonlarımıza hatta yaşadığımız binalara kadar her şey akıllı. Akıllı işletme de bütünü ve detayları birlikte görebilme kabiliyetine sahip, gerektiğinde toplam bilgiyi ve veriyi görebilen, bu kaynaktan bilgi ve veriyi ihtiyacı olduğu şekilde kullanabilen, akıl yürütebilen ve tüm bunları anlık yapabilen işletme anlamına geliyor. SAP’nin kast ettiği şekilde, süreç otomasyonu ve inovasyondan beslenen, veri odaklı bir akıllı işletmeye dönüşmek için kurumların belli bir ölçeğe ulaşmış olmaları gerekiyor mu? Zira akıllı bir işletme olmak için birçok alanda yatırım yapılması gerekli görülüyor.
Günümüz dünyasının kuralı basit: “Akıllanmazsan küçülürsün”. Dijital ekonomi çağında büyüme potansiyeline sahip olmak için işinizi yeniden hayal etmeniz ve kurgulamanız gerekiyor. Bu, küçük ölçekte bir işletme için de geçerli, büyük ölçekte bir kurum için de… Bugün SAP’nin dünya genelindeki müşterilerinin yüzde 80’den fazlasını küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ’ler) oluşturuyor. Günümüzde KOBİ’ler rekabet edebilirliğin ötesine geçmek, yarattığı katma değeri farklılaştırmak, sürekli inovasyon yapmak, kısacası geleceği bugünden şekillendirmek için birer “Akıllı İşletmeye” dönüşüyor. Türkiye ekonomisinin belkemiğini oluşturan küçük ve orta ölçekli işletmelerin dijital dönüşüme kayıtsız kalması artık neredeyse imkânsız. İş dünyasında artık başarı, yarını görebilmenize ve geleceği yönelik yaptığınız hazırlığa bağlı. McKinsey’in yayınladığı bir rapora göre; farklı teknolojileri iş süreçlerine entegre eden şirketler verimliliğini yüzde 15 - 20 arasında bir oranda artırıyor. Dijital karmaşanın olduğu bu dönemde, iş dünyasında dijital
DIGITALREPORT.COM.TR // 51
RÖPORTAJ
ekonominin kazananlarının en ayırt edici özelliği ise hızlı olmaları. Akıllı işletmelerin geleneksel yöntemlerle çalışan rakiplerine karşı elde ettikleri en büyük avantajlar nedir? Size göre bir şirket neden akıllı işletme olmalı? Son 20 yılda bulut, büyük veri ve mobil teknolojilerin daha fazla kullanılması ile müşterilerimiz çok büyük miktarda veri üretiyorlar. Günümüzde veri yeni “petrol”, yani en değerli sermayeye dönüşüyor. Çoğu şirket bu yeni varlığı nasıl değerlendireceğini bilmiyor. Ancak bir yandan da daha büyük veri rezervleri oluşuyor. Kurumlar, tüm bu karmaşayı sadeleştirmek, verilerden anlamlı ve kullanılabilir içgörü kazanmak ve kaynakları dinamik bir şekilde dağıtmak için akıllı işletmeye dönüşüyor. Akıllı İşletmeler daha azla daha çoğu yapabiliyor ve iş süreçlerinin farklı teknolojilerle otomasyonu sayesinde çalışanlarını da güçlendiriyor. Sürekli, rutin bir şekilde yapılan büyük çaplı işleri otomasyona bağlıyor. Bu da zaman tasarrufu, asıl işe odaklanabilme imkanı ve dolayısıyla da daha iyi çalışan 52 // DIGITALREPORT.COM.TR
deneyimi yaratmaya imkân sağlıyor. Peki, SAP bir organizasyonu nasıl akıllı bir şirkete dönüştürüyor? Akıllı İşletmeler vizyonumuz 3 bileşenden oluşuyor. Akıllı Çözüm Grubu ile müşterilerimizin çalışanları, paydaşları ve kendi müşterileriyle iletişimini daha etkin kılmayı hedefliyoruz. SAP’nin yeni nesil ERP çözümü SAP S/4HANA ve yeni nesil müşteri deneyimi çözümü C/4HANA dijital platform ve
Akıllı işletmelerde zaman tasarrufu, asıl işe odaklanabilme imkanı ve daha iyi çalışan deneyimi var.
akıllı teknolojilerin gücünden faydalanıyor ve günlük işlerini otomatik olarak yapmayı sağlıyor. Bu bileşenler “akıllı işletmeler” kavramının tam merkezinde yer alıyor. İkinci bileşen Dijital Platform işletmelerin büyük verilerini yönetmelerine ve akıllı hale getirmelerine mümkün kılan altyapıyı sağlıyor. SAP
RÖPORTAJ
Dijital Platformu’nun alt bileşenleri Data Management (Veri Yönetimi) ve Akıllı Teknolojilerden oluşuyor. Son bileşen ise Deneyim Yönetimi. 2019’da en çok konuşacağımız konuların başında Deneyim Yönetimi (Experience Management, X data) geliyor. 2018 sonunda deneyim yönetimi yazılım kategorisinin global öncülerinden Qualtrics’i satın aldık. Qualtrics’in deneyim verilerini (X data) SAP yazılımlarındaki operasyonel verilerle (O data) birleştirerek ekonomiyi güçlendirecek yeni deneyimleri hızlandıracağız.
Kurumlar operasyonel veri (O data) ile deneyim verisini (X data) birleştirdikleri anda müşterilerini daha iyi anlayacak ve kendileri baştan tasarlayarak müşteriye daha iyi hitap edecekler. Akıllı işletme vizyonunuzda öğrenen makinelerin rolü nedir? Akıllı İşletmeler vizyonumuzun belkemiğini oluşturan öğrenen makineler, yapay zeka gibi akıllı teknolojiler ile işletmelerin katma değerli üretim ve hizmet sürecini hızlandırıyoruz. Kurumsal BT ortamlarını akıllı teknolojilerle DIGITALREPORT.COM.TR // 53
RÖPORTAJ
entegre bir şekilde yöneterek, müşterilerinin hızla değişen ihtiyaç ve beklentilerine hızlı çözümler üretebiliyorlar. Biz bu uygulamalara ‘Geleceğin Uygulamaları’ diyoruz. Rekabette bir adım öne çıkmak isteyen şirketler, artık rakiplerine göre daha hızlı inovasyon yapmalarına yardımcı olan “geleceğin uygulamalarını” (next practices) benimsiyorlar. Bu uygulamaları, işletmelerin yeni nesil teknolojileri kullanarak elde edebilecekleri bir dizi yetenek ve çıktı olarak tanımlayabiliriz. 54 // DIGITALREPORT.COM.TR
Akıllı işletme yaklaşımı “az eforla çok iş başarmak” vaadinde bulunuyor. Peki bu avantaja erişebilmek için çözümlerinizi kullanmaya başlayan şirketler nasıl bir adaptasyon süreci yaşıyor? Akıllı İşletmeler iş süreçlerinin farklı teknolojilerle otomasyonu sayesinde daha azla daha çoğu yapabiliyor. Ancak öncesinde, kuruluşların bir takım soruların ayrı ayrı farkına varması ve bunların cevaplarını verebiliyor olması gerekiyor. Örneğin; bütüne bakmak isteyen bir kuruluş şu soruyu sorabilir ve yanıtını arar: “Yaptığımız iş
RÖPORTAJ
gücü ve AR-GE yatırımları son 3 senede pazarda büyümemizi nasıl etkiledi?” Bunun üstüne detaylardaki potansiyelleri ve katma değeri görmek isteyenler de: “Üretim bantlarında kullandığımız enerji miktarı ve üretim kalitesi oranları ne kadar?” “Otomasyonu artırdıktan sonra hangi parçaların üretiminde verimlilik arttı?” “Sunduğumuz ürünlerin dayanıklılığını nasıl artırabiliriz ve serviste sunduğumuz bakım onarım maliyetlerini nasıl düşürebiliriz? Ve aslında bu kabiliyetlere sahip olarak bu soruları sorabilen ve yanıtlarına erişebilen işletmeleri de biz Akıllı İşletmeler olarak ifade ediyoruz. Sizce gerçekten akıllı işletmeler çalışanlar için bir tercih sebebi mi? Bunun sebebini neye bağlıyorsunuz? Yakın zamanda dünyanın önde gelen analiz şirketlerinden Forrester Consulting ile gerçekleştirdiğimiz araştırmaya göre şirketlerin %93’ü dijital dönüşüm hedeflerine ulaşmak için inovasyon teknolojilerinin kilit rol oynadığını düşünüyor. Araştırma, şirketlerin %92’sinin tüm akıllı teknolojiler ve iş süreçlerinden elde edilen ve kullanılan verileri
birleştirebilecek platformlara büyük ilgi gösterdiğini ortaya çıkardı. Akıllı işletmelerde çalışanlar, sürekli, rutin bir şekilde yapılan büyük çaplı işler otomasyona bağlandığından, kendi işine odaklanabiliyor. Hem kişisel hem de mesleki anlamda gelişiminin önü açılıyor. Dijitalleşen işletmeler ve iş dünyasının geleceğinde insan gücü değil, insan zekası ve fikirleri önem kazanıyor. SAP Leonardo, akıllı işletme vizyonunun neresinde? SAP Leonardo, Akıllı Teknolojilerle dijital dönüşümün en büyük yardımcısı olmak ve dijital dönüşüm yolculuğunun her aşamasında işletmelere güvenilir bir rehberlik sunmak üzere geliştirildi. SAP’nin derin süreç ve endüstri uzmanlığı ile Yapay Zeka, Öğrenen Makineler (Machine Learning), Nesnelerin İnterneti (IoT), Büyük Veri, İleri Analitikler ve Blokzincir (Blockchain) gibi en yeni teknolojileri bir araya getirerek şirketlerin iş yapış biçimlerini tümüyle değiştiriyor. Dijital dönüşümü hızlandıran SAP Leonardo, kullanıcılarına bugünün dijital dünyasında başarılı olmak için ihtiyaç duydukları araçları, teknolojileri ve uzmanlığı sağlıyor. DIGITALREPORT.COM.TR // 55
E-TİCARET
KOBİ’LER KRİZDE E-TİCARET İLE BÜYÜYOR Dopigo, e-ticaret girişimcileriyle yılda iki kez düzenlediği araştırmanın üçüncüsünde 2018’in ikinci yarısını değerlendirdi.
56 // DIGITALREPORT.COM.TR
Ekonomik krizin etkilerinin görülmeye başlandığı 2018’in ikinci yarısı için e-ticaret girişimcileri için nasıl geçti, önemli bir okuma sağlayan Dopigo’nun araştırmasına katılan 300’den fazla girişimcinin %45’i en çok kazancı e-ticaretten elde ederken, 1-5 yıl arası e-ticaret yapanların sayısı ağırlıklı. En yaygın kanal pazar yeri olurken, bunu %52,2 ile fiziksel mağaza
E-TİCARET
ve %39,1 ile e-ticaret web sitesi takip ediyor. En çok kazanç elde edilen kanal olan e-ticareti, %32,4 ile fiziksel mağaza takip ediyor. En düşük paya sahip satış kanalı ise %22,5 ile toptan satış. İki kat kazanç bekliyorlar Yaptığı yatırımdan daha az kazanç sağlayanların oranı %48,6 iken bunu %40 ile yaptığı yatırım kadar kazanç sağlayanlar takip ediyor. Yaptığı yatırımın 2 katından fazla kazananlar ise %11,4 ile en düşük paya sahip. Girişimcilerinin %30,4’ü yaptığı yatırımın 2 katından fazla kazanç elde etmeyi bekliyor. Aynı oranda bir diğer grup, yaptığı yatırım kadar kazanç elde etme beklentisinde. Gelirde %10-20 arası artış Kriz başlangıcına karşın, e-ticaretten elde edilen gelirin, 2018’in ikinci yarısında da arttığı görülüyor. Katılımcıların %18,2’si gelirlerinin %10’dan fazla arttığını diğer bir %18,2’si ise %11-%20 arasında artış gösterdiğini belirtiyor. Mobil ve uygulamaların getirdiği gelirlerin 2018’in ikinci yarısı için aynı kaldığı görülüyor. Küçük girişimlerin en çok
zaman ayırdığı konular, ürün paketleme (%28,6), fiyatlandırma (%25,7) ve stok takibi (%22,9). Çare yeni pazarlarda E-ticaret girişimcilerinin gelecek planları içerisinde ürün yelpazesini genişletmek veya farklı bir pazara girmek var. Araştırmaya katılanların %80,3’ü 2019 içerisinde ürün yelpazesini genişletmeyi, farklı bir pazara girmeyi düşünüyor. Özel günler işe yaradı Kara Cuma gibi özel günlerde beklediğimden az sattım diyenlerin oranı %39,4 olurken, beklentinin üstüne çıkanlar %35,2, günlük satışa göre fark görmeyenler ise %25,4. Enflasyon ve döviz kuru korkutuyor KOBİ’lerin gördüğü en büyük risk %34,5 ile enflasyonun artması. Bunu %21,7 ile döviz kurundaki artış ve %17,4 ile pazar yeri komisyon artışı izliyor. Giderlerde ise satın alma, kira, çalışan en fazla paya sahip. 2019 ilk yarısı için gelecek gider hesabı planlamasında ise satın alma, operasyonel ve üretim giderleri en fazla paya sahip.
DIGITALREPORT.COM.TR // 57
KÖŞE YAZISI
ARTIK YURT DIŞI ALIŞVERİŞLERİNİN TÜMÜ VERGİYE TABİ En son 2013 yılında 75 eurodan 150 euroya çıkartılan yurt dışı alışverişte vergi muafiyeti üst sınırı, yıllar içerisinde önce 75, sonra 30, daha sonra da 22 euro olmuştu. Artık sınır tamamen kaldırıldı.
58 // DIGITALREPORT.COM.TR
E-TİCARET
Yurt dışından satın alınan veya getirilen, fiyatı 22 euroya kadar ürünler için uygulanan vergi muafiyeti kaldırıldı. Gerçekleştirilen son düzenlemeyle ülkemize posta ve kargo yoluyla giren tüm ürünlere %18-20 arasında gümrük vergisi uygulanacak. Yeni karar, AB ülkelerinden gelen ürünlere %18, dünyanın geri kalanından gelenlere ise %20 gümrük vergisi ödenmesini gerektiriyor. Yeni gümrük vergileri, 1 Haziran 2019 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanacak. 2016 yılı aralık ayına kadar Türkiye’deki tüketiciler 75 euro ve daha uygun fiyatlı ürünleri yurt dışından satın alırken gümrük vergisi ödemiyorlardı. Daha sonra 30 euro’ya düşürülen vergi muhafiyeti, 2018 başında ise 22 euro’ya düşürülmüştü.
Yurt dışından alınan telefonlar da artık 3 yılda bir pasaporta işlenebilecek.
Kitapta muafiyet sürecek Gümrük vergisi muafiyetinin uygulanacağı tek ürün ise basılı materyaller. Türkiye’deki tüketicilere posta veya kargo yoluyla ulaştırılan ve bedeli 150 euro’yu geçmeyen kişisel kulanıma mahsus kitap ve basılı materyallerden vergi alınmayacak.
DIGITALREPORT.COM.TR // 59
E-TİCARET
TÜRKİYE’DE E-TİCARET 2018’DE YÜZDE 42 BÜYÜDÜ TÜBİSAD ve Deloitte’in çalışması, e-ticaret pazarının büyüklüklerini ve pazar trendlerini ortaya koyuyor.
60 // DIGITALREPORT.COM.TR
E-TİCARET
TÜBİSAD’ın Deloitte ile hazırladığı ve SimilarWeb, İnveon, ETİD veri ortaklığında gerçekleştirilen Türkiye’de E-Ticaret 2018 Pazar Büyüklüğü raporuna göre, Türkiye’de TL bazında e-ticaret 2017’den 2018’e yüzde 42, büyüyerek 59,9 milyar TL’ye ulaştı. ABD doları bazında büyüme ise yüzde 7 oldu. E-ticarete özel satışlar artıyor En çok büyüyen sektörler %54 ile tatil ve seyahat olurken, bunu %41 ile sadece online perakende, %30 ile çok kanallı perakende, %26 ile yasal bahis izledi. Pazarın 31,5 milyar TL’sini perakende oluşturdu. Harcama tutarında en büyük kategori elektronik oldu En büyük harcama kategorileri elektronik (3,4 milyar TL), diğer (2,8 milyar TL), giyim ve ayakkabı (2,6 milyar TL), ev ve dekorasyon (2,6 milyar TL), eğlence ve kültür (0,5 milyar TL) olarak sıralandı. Elektronik az, giyim ve ayakkabı çok büyüdü En çok büyüyen kategoriler ise %52 ile giyim ve ayakkabı, %46 ile ev ve dekorasyon, %30
Türkiye’de internetten alışveriş yapanların oranı 2013’ten 2018’e 3 kattan fazala büyüme gösterdi.
ile eğlence, kültür ve diğer, %13 ile elektronik oldu. En yüksek büyüme pazar yerlerinde görüldü Pazar yerleri %48 büyüme oranı yakalarken, çok kategorili satış siteleri %37, özel alışveriş siteleri %35, dikey sektörler ise %26 büyüdü. Gelişmekte olan ülkelerin ortalamasına yaklaşıyoruz Türkiye’de e-ticaretin toplam perakendeye oranı 2017’deki yüzde 4,1’den yüzde 5,3’e çıkarak, gelişmekte olan ülkelerin yüzde 5,9’luk oranına yaklaştı. Gelişmiş ülkelerde bu oran 2018’de ortalama yüzde 11,1 olarak görüldü. İnternetten alışveriş oranı yüzde 67’ye yükseldi İnternetten alışveriş yapanların oranı %43’den %67’ye çıkarken, mobil alışverişte bu oran yüzde 30’dan yüzde 50’ye yükseldi. DIGITALREPORT.COM.TR // 61
E-TİCARET
71 ülkeye gönderi yapıyor Yurt dışından alım hizmetlerinin tam tersini yaparak, e-ihracata katkıda bulunan Yollando, 71 ülkeye gönderi yapılmasını sağlıyor. Kullanıcıların bir Türkiye adresine sahip
AliExpress, Türkiye’deki şirketlere kapılarını açtı AliExpress, Amazon ile global rekabeti adına önemli bir adım atarak, ilk kez Çin merkezli olmayan şirketlerin platformunda mağaza açmasına izin veriyor. Türkiye, Rusya, İtalya ve İspanya ile başlayan açılımın, bu ülkelerde edinilecek tecrübe sonrasında daha fazla ülke ile devam edeceğni söyleyen AliExpress Başkanı Trudy Dai, yerelden küresele stratejilerinin ilk yılında olduklarını belirtti. Mayıs başında gerçekleşen açılıum sonrasında AliExpress’te ilk aşamada 100’den fazla Türkiye merkezli mağaza açıldı. Bu 62 // DIGITALREPORT.COM.TR
olarak, Türkiye’deki e-ticaret sitelerinden alışveriş yapmasını ve gönderilerin Türkiye adresi üzerinden kendi adreslerine yönlendirilmesini Yollando Shop adıyla tek bir panelde buluşturuyor., 2018 yılının Mart ayında Tarvenn Ventures’tan ilk yatırımı aldıktan bu güne gelirlerini 5 kat artırmayı başarmış. Yollando, 5 dilde hizmet veriyor.
mağazalar 200 milyondan fazla kullanıcıya erişebilecek. Geçen yıl Trendyol’u yüzde 75 hissesini 750 milyon dolara satın alan AliExpress, bu sene başında Trendyol mağazasını AliExpress’te açmış ve Türk tekstilinin 90’dan fazla ülkeden sipariş aldığını duyurmuştu.
E-TİCARET
İş Bankası Sanal POS, artık Yandex.Checkout uyumlu Kısa süre önce Rusya’nın millî kartı MIR’i fiziksel ve sanal işyerlerinde kabul etmeye başlayan İş Bankası, Rusya’nın en büyük ödeme altyapısı sağlayıcılarından Yandex. Checkout ile anlaştı. Sanal
GittiGidiyor süpermarket kategorisine CarrefourSA katılıyor Sabancı Holding ve Carrefour Grup Holding iştiraki perakende şirketi CarrefourSA, 53 şehirde 612 mağazanın yanı sıra, internet üzerinden de satış yapıyor. Şirket, pazar yerlerinin popülaritesi karşısıda çalışma kapsamını genişleten, 26 kategorideki yüzlerce ürünü de ilk kez kendi kanalları dışından satışa sunacağı önemli bir anlaşma yaptı. Türkiye’nin en büyük e-ticaret pazar
POS hizmeti 50’den fazla ülkede geçerli 34 farklı yerel ödeme yöntemini kabul eden İş Bankası Sanal POS müşterileri, artık Sberbank Online, Alfabank ve Yandex.Money gibi Rusya’da 150 milyondan fazla kişinin tercih ettiği ödeme yöntemleriyle tahsilat yapabilecek.
yerlerinden, 18 yıllık tecrübeye sahip GittiGidiyor’un da son 3 yılda 7,5 kat büyüyen süpermarket kategorisi bu iş birliği ile daha iddialı olacak.
DIGITALREPORT.COM.TR // 63
E-TİCARET
Sosyal medya e-ticareti kurtarabilir mi? Gaye Ör, PayU Türkiye Pazarlama Direktörü
Ödemeye giden uzun yolda bolca kayıp var ama Instagram gibi mecralarda gördüğünüz bir ürünü sayfalar arasında kaybolmadan hemen almak mümkün. Başlık sizi şaşırtmış olabilir, çünkü hayatımıza 1991’de girdiğinden beri e-ticaret internete erişimi olan 4 milyarın üzerinde insanın yarısı tarafından kullanılıyor. Rakamlar büyüleyici ama işlem tutarı perakende satışların ancak %10’una denk geliyor. Bazı ülkelerde bu oran çok daha düşük. Kısaca gidecek daha çok yol var ve bu konuda sosyal medya kurtarıcı olabilir. Bu platformlar, alışverişi geri dönülemez şekilde değiştirmek
64 // DIGITALREPORT.COM.TR
üzere; işletmelerin çoğunlukla müşteri çekmek için kullandığı sosyal medya, hızla bir ticaret platformuna dönüşüyor ve bu konuda çok başarılı olacağının ipuçlarını veriyor. Bu konuda Instagram, aylık 1 milyar aktif kullanıcı ile başı çekiyor. Her gün 4.2 milyar fotoğrafın beğenildiği uygulama, son yılların en gözde reklam platformu. Kullanıcıların %60’ı yeni ürün keşfi için kullanıyor. Elbette bu potansiyeli fark edip Instagram hesaplarını reklam yerine doğrudan satış için kullananların sayısı artıyor. Üstelik kişisel amaçlı satış hesaplarının çoğu satış işlemlerini elle yürütüyor; satıcılar satış fiyatlarını, alıcılar da hesap ve kart bilgilerini mesajla iletiyor. Fakat her iki taraf için de oldukça sıkıntılı
E-TİCARET
olan bu süreç ödeme (ya da “satış”) bağlantıları ve para göndermeye imkân tanıyan WeChat tarzı mesajlaşma platformlarıyla aşılmaya çalışılsa da, Instagram’ın link paylaşımı yaptırmaması, bu işi kontrol etme çabasının bir sonucu. Satış yapmak isteyenlere özel Instagram Checkout adlı hizmeti de kontrol niyetinin bir uzantısı. Uygulama, kullanıcılarının resimlerde gördükleri ürünlere tek bir tıklamayla sahip
“ABD’deki e-ticaretin yarıya yakını Amazon’da gerçekleşiyor. Ancak Instagram’da keyifle dolaşmak varken, kaçımız boş vakitlerimizde pazar yerlerinde gezinip duruyoruz?”
olabilmesini sağlamayı da başardı. Şimdilik kısıtlı sayıda markanın kullanımına sunulan bu hizmeti yakında farklı ülkelerde göreceğimizden şüphem yok. İnsanların çevrimiçi alışveriş yapmasının önünde ödeme, kart güvenliği, kargo süreçleri ya da satıcıya duyulan güvensizlik gibi engeller var.
Bunların aşılması için alternatif ödeme sağlayıcılardan lojistik şirketlerine kadar sektörün çok sayıda oyuncusu çalışıyor. Fakat bir insanı internetten gördüğü bir ürünü almaya ikna etmek sanıldığından çok daha zor. Bir e-ticaret sitesine giren her 100 kişiden 15’i sepetine ürün atarken, sadece 3-4’ü alışveriş yapıyor. Üstelik çoğu sektörde dönüşüm oranları daha düşük. Kısaca web sitesine girdikten sonra ödemeye giden o uzun yolda bolca kayıp var ama Instagram size o an görüp, etkilendiğiniz bir ürünü, hiç düşünmeksizin, sayfalar arasında kaybolmadan satın alma olanağı veriyor. Üstelik sosyal medya küçük işletmelere de varolabilme şansı sunuyor. Amerika’da e-ticaret hacminin yarıya yakını Amazon üzerinde gerçekleşiyor. Fakat Instagram dünyanın her yerinden insanın sırf can sıkıntısı için bile girdiği ve keyifle dolaştığı bir ortam. Kaçımız boş vaktimizde Amazon gibi pazar yerlerinde gezinip duruyoruz? Sosyal medyanın bu gibi yönleri, aslında e-ticaret sitelerine göre “yıkıcı” bir fark getirirken, e-ticaretin aradığı kan da olabilir. DIGITALREPORT.COM.TR // 65
FİNTEK
MOBİL ÖDEMEYE GÜVENLİ VE PRATİK DÜZENLEME Gelir İdaresi Başkanlığı’nın “Güvenli Mobil Ödeme ve Elektronik Belge Yönetim Sistemi” altyapısı oluşturulmasına yönelik hazırladığı taslak, mobil POS’u resmileştirirken, mal ve hizmet satışıyla ilgili belgelerin elektronik ortamda oluşturulmasını da düzenliyor. Özel entegratörlere izin çıktı Taslağa göre, finans kuruluşları ve özel entegratör kuruluşlarca yapılacak satış, ödeme, tahsilat işlemlerinin 66 // DIGITALREPORT.COM.TR
mâli belgelerin elektronik olarak hazırlanması, iletilmesi, saklanması ve ibrazı için bir sistem kurulacak. Bu işler, GİB’den izin almış özel entegratörlerce yapılacak. Ödeme araçlarının güvenliği ve sorumluluğu finansal kuruluşlarda olacak. Bu araçlar, bankalar, e-para ve ödeme kuruluşları ile Hazine ve Maliye Bakanlığının yetkilendirdiği şirketler tarafından verilebilecek. Yazar kasayı mobile taşıyacak sistemin 1 Eylül’de hizmete girecek.
FİNTEK
FACEBOOK KRİPTO PARASI MANTIKLI BİR PROJE Mİ? Şifreli dijital para birimleri, kendi 15 dakikasını yaşadı ama gerçekten hayatımızda anlamlı bir yer bulana kadar artçı hareketleri görmeye devam ediyoruz. Facebook’un kendi kripto parasını yapacağı iddiası da bu artçılardan önemli bir tanesi. “GlobalCoin” adını taşıyacağı iddia edilen kripto paranın “stable coin”, yani kararlı bir para birimi olması, dolayısıyla bir başka finansal varlığa bağlı kalabilmesi için Facebook’un bankalar ve finansal
kuruluşlarla çalıştığı da iddialar arasında. Facebook’un Coinbase uyumluluk ekibinden iki kişiyi işe alarak bu projenin yönetimini emanet ettiği söylenirken, kripto paranın genel algısına ters bir yapıda olarak kontrol edilebilir, merkezî bir yapıya açık olması bekleniyor. Ancak elbette tüm bu söylentilerin çıkış noktası Facebook’un ödeme dünyasına adım atmak istemesi. Bunu neden kripto parayla yapmak isteyeceğini ise mantıklı bir şekilde açıklayan henüz yok. DIGITALREPORT.COM.TR // 67
FİNTEK
TÜRK FİNTEKLERİ VISA İLE YURT DIŞINA AÇILACAK Visa’nın Hackquarters ortaklığıyla hazırladığı Visa İnovasyon Programı, Türkiye dijital ödeme ekosisteminde yenilikçiliği desteklemeyi ve hızlandırmayı amaçlıyor. 200 ülkelik ağa ulaşabilecekler Altı ay sürecek olan programa katılacak fintekler, tasarım odaklı düşünme programlarıyla ürün ve hizmetlerine değer katacak, girişim ve iş modellerini geliştirmek üzere eğitimler alacak ve Visa’nın 200 ülkedeki iş ağından yararlanacak. Fintech’ler, program kapsamında dijital ödemeler, sınır ötesi 68 // DIGITALREPORT.COM.TR
harcamalar, altyapı ve kart kabulü alanlarında yeni nesil çözümler üzerinde çalışacaklar. Yalın Girişimcilik, İnsan Odaklı Tasarım, Veri Güvenliği, Regülasyon gibi konularda Visa’dan ve Hackquarters mentor ekibinden eğitim alan fintekler, program boyunca aynı ofisi paylaşıp, girişimcilik ekosisteminde ticarileşme ve müşteri geliştirme desteği alacak. Ayrıca, tüm teknoloji girişimcilerine açık olan Visa Developer Platform ile Visa API’lerine de erişerek Visa’nın en çok talep gören ürün ve hizmetini de çözümlerine entegre edebilecekler.
FİNTEK
1 MİLYAR KULLANICILI ALIPAY, İNİNAL İLE TÜRKİYE’DE E-ticaret devi Alibaba’nın ödeme kuruluşu Alipay, Türkiye merkezli fintek şirketi ininal iş birliği ile Türkiye’de hizmet vermeye başladı. Türkiye’yi ziyaret eden turistlerin yüzde 85’inden fazlasına hizmet veren Dorak Holding’in tesislerinde geçerli olacak hizmet kapsamında Alipay üzerinden ödeme alınabilecek. İstanbul ve Kapadokya’daki işletmeleri içeren iş birliği, Türkiye’yi ziyaret eden turistlerin Çin yuanı, belli işletmelerde ise ABD doları ile ödeme yapılabilecek. Haziran sonunda
MultinetUp işletmelerinde de geçerli olacak anlaşma ile TL de ödeme yapılabilen para birimleri arasına katılacak. Toplam 1 milyarı aşan kullanıcısıyla dünyanın en büyük ödeme plaatformlarından olan Alipay’in önemini anlamak için Nielsen’in 2018 raporuna bakmak yeterli: Buna göre, Çinli turistler ilk kez nakit ödeme yerine mobil ödemeyi yüzde 30 oranında tercih ediyor. Ankete katılan kuruluşların yüzde 60’ının Alipay’i uygulamaya aldıktan sonra işlerinin büyüdüğü görülüyor. DIGITALREPORT.COM.TR // 69
FİNTEK
Mastercard dijital kimlik için Samsung’la çalışacak Mobil cihazlardaki ödemelerde kimliklendirme süreçlerinin uzunluğu özellikle e-ticarette birçok kişinin sepet terk etmesine sebep oluyor. Mastercard, çok sayıda kişisel verinin paylaşılarak
Birleşik Ödeme’ye yenilikçilik ödülü Türkiye, bankacılık konusunda birçok ülkeye göre daha pratik çözümler sunsa da, sistemin içinde yinede yenilik için alan var. Bunun en güzel örneği, Birleşik Ödeme’nin EFT saatleri
Albaraka Türk’ten önemli ekosistem adımı Finans teknolojilerinin gelişmesinde, teknolojik yenilikler kadar geleneksel kurumların daha açık yapıya kavuşmalarıyla olacak. Albaraka Türk, yazılım geliştirme arayüzlerini (API) geliştiricilere açarak, bu konuda 70 // DIGITALREPORT.COM.TR
riski artıran sistemler yerine daha güvenli ve rahat bir kimliklendirme deneyimi için Samsung ile iş birliği yaptı. Veri sahipliği, gizliliği, kullanıcı rızası, ve şeffaflık prensiplerini benimseyen çalışmanın tek noktadan hem fiziksel hem geleneksel anlamda kimlik tanıma işlemi gerçekleştirmesi bekleniyor.
dışında banka hesapları arasında para transferine imkân veren “Nöbetçi Tranfer” uygulaması. Bu yıl 5.’si düzenlenen yenilik geliştirme programı İnovalig 2018 Ödülleri’nde İnovasyon ödülü’nü alan uygulama, 1.216 şirketin ürünlerini geride bıraktı.
güzel bir adım attı. Hesaplar, para aktarımları, finansman bilgileri, kredi kartları, yatırım ürünleri ve bilgi hizmetleri başlıklarında toplam 29 adet bankacılık hizmetini sunan platformu kullanmak için bir form doldurarak API tercih ve proje detayları bildirilecek. Kabul edilen projelere, Albaraka API ekibi de destek verecek.
FİNTEK
Sıfır komisyonla kripto para ve uluslararası borsalara yatırım yapın Abra adlı mobil cüzdan ve kripto para uygulaması, desteklediği ülkeler arasına Türkiye’yi eklerken, çeşitli
“Blok zinciri her şeye çözüm değil” Özellikle Bitcoin için birçok geleneksel finansal kuruluşun olumsuz açıklamasına şahit olduk ama Almanya Merkez bankası Başkanı Jens Weidmann, bu tarz açıklamalara blok zincirinin de var olan teknolojik çözümlerden daha iyi olmadığını ekledi. borsa ile yaptıkları hisse ve tahvil işlemlerinde blok
hisse senetleri, emtia fonları, endeksler ve endeks fonlarına yatırım yapmayı sağlıyor. Yatırım için komisyon ödenmezken, 5 dolardan başlayan parçalı yatırımlar yapılması ise küçük yatırımcılar için uygulamayı ideal hâle getiriyor. 30 kripto para destekleyen, 2019 sonuna kadar masraf ve komisyon almayacak olan uygulama, aralarında, AliBaba, Apple, Google, Microsoft, Netflix ve Tesla’nın da bulunduğu 29 şirketin hisselerine yatırım yapabiliyor. Yakın bir zamanda Türkiye’deki bankalar da uygulama tarafından desteklenecek.
zinciri teknolojisi kullanımının sonuçlarından memnun kalmadıklarını söyleyen Weidmann, sonucun dayanıklı ve düşük uzlaşı mâliyeti olduğunu ancak eldeki teknolojiyi değiştirmeye gerek olmadığını belirtti. Weidmann, şöyle konuştu: “Blok zinciri çözümleri her açıdan daha başrılı değil, süreç biraz daha uzun oldu ve sayısal mâliyetleri daha yüksekti. Çok sayıda prototip testine karşın uygulamada atılım göremedik.” DIGITALREPORT.COM.TR // 71
FİNTEK
AÇIK BANKACILIKTA BAŞARI İÇİN ÖNEMLİ KRİTERLER Avrupa’da yenilenen Ödeme Sistemleri Direktifi (PSD2), finans teknolojisini açık bankacılıkla bir adım öteye taşıyor. Ülkemizde yansımalarını görmeden önce dikkat edilmesi gerekenleri inceledik.
72 // DIGITALREPORT.COM.TR
Geçen sene içerisinde AB üyesi ülkelerin yasal mevzuatlarına uygun hâle getirdiği Ödeme Sistemleri Direktifi’nin ikincisi, bankaların çeşitli hizmetlerini üçüncü taraflara açarak finansal teknolojiler alanında daha fazla gelişme kaydedilmesinin önünü açtı. Aradan geçen bir yıldan kısa sürede, Avrupa’daki çeşitli bankalar ve fintekler arasındaki çalışmalar meyvesini
FİNTEK
vermeye başladı. Ülkemizde de bankaların bu konuda çalışmalarını sürdürüğünü biliyoruz. Fakat açık bankacılık trenine atlamadan önce, dikkat edilmesi gereken bazı faktörler var. Yazılımla açık rıza kontrolü İki elbette hizmetin alıcısının açık bir şekilde yapılacak işlemler için rıza vermiş olması. Bunun için OAuth 2.0 adlı açık güvenlik standardı, yaygın kullanılan ve teknik açıdan yeterli oluşuyla biçilmiş kaftan. Ancak dikkat edilmesi gereken, bunun kullanıcı deneyimine de doğru yansıması ve tüketicinin verilerine erişim hakkını “doğru anlayarak” verebilmesi ve istediğinde kolayca rızasını “geri çekebiliyor” olması. API ve güvenlik Bankalar yazılım geliştirme arayüzlerini (API) tasarlarken, işin bu noktaya geleceğini kimse hesap etmemişti. Dolayısıyla var olan API’ler ve güvenlik protokolleri tüm sistemin büyük ölçüde kapalı kalacağı hesaplanarak hazırlandı. Şimdi bunları üçüncü taraflara açarken, yeni bir güvenlik protokolü oluşturarak çalışmak şart.
SCA uygulaması PSD2, istemcinin belirli işlemleri yaptığında, güçlü istemci kimliklendirme (SCA) kullanımını zarurî kılıyor. Genelde bu sistem bilgi (kullanıcının bildiği), sahiplik (kullanıcıdaki veri) ve kalıtım (kullanıcı kimdir) üzerinden çalışmaktadır. SCA için bu üç faktörden en az ikisinin kimliklendirme aşamasında doğrulanması gerekir. Bu da çoğu finansal kurum için kimliklendirme sürecinin yeni baştan tasarlanmasını gerektirecektir. Geliştirici desteği API’lerin açık yapılarla paylaşımı, bugüne dek kapalı çalışan bankalar için bir başka zorluk daha getiriyor: Tasarım. API’nin geliştiricilerin kolay anlayabileceği, uygulayabileceği ve esnek bir yapıda olması gerekiyor. PSD2’nin entegrasyon öncesi testler için bir sandbox zorunluluğu da bulunuyor. Açık bankacılık, veri paylaşım ekonomisinin büyümesi için önemli bir adım. Yüksek güven, açık rıza ve iyi bir API tasarımıyla karşımıza çarpıcı uygulamalar çıkabilir.
DIGITALREPORT.COM.TR // 73
GIRIŞIM
Satın Alma & Yatırımlar Türkiye ve dünyada öne çıkan yatırımlar, halka açılmalar, satın almalar ve şirket birleşmeleri... Firefly
30 milyon dolar A serisi yatırım aldı Kaan Günay ve Onur Kardeşler tarafından kurulan ve paylaşımlı yolculuk uygulamalarına reklam almayı sağlayan girişim, Google Ventures’ın öncülüğünde, hâlihazırda destekçisi NFX’in de olduğu A serisi yatırım turunda 30 milyon dolar daha yatırım alarak, toplam yatırımı 51,5 milyon dolara çıkardı. ----------------------------
Paraşüt
DST Teknoloji satın aldı Fiyatı açıklanmayan satın alma ile Paraşüt pazar büyüklüğünde 2. ve 3. sıradaki muhasebe yazılımı üreticileri Mikro Yazılım ve Zirve Yazılım’ın da bünyesinde bulunduğu, Turkven ve Earlybird’ün danışmanlığını yaptığı fonların yatırımcısı olan DST Teknoloji’ye katılacak.
74 // DIGITALREPORT.COM.TR
Foriba
Sovos satın aldı Düzenleyici teknolojiler alanında hizmet veren ve e-fatura, e-arşiv, e-defter, e-imza gibi çözümler sunan, yatırımcıları arasında Revo Capital, Endeavor Catalyst ve IFC (Dünya Bankası) bulunan, 10’dan fazla ülkede hizmet veren Foriba, açıklanmayan bir bedelle ABD merkezli finans ve vergi teknolojileri şirketi Sovos’a satıldı. ----------------------------
Kolay İK
1,3 milyon dolar yatırım aldı Dijital insan kaynakları çözümleri sunan Kolay İK, çıktığı yatırım turunu 500 bin doları Türkiye İş Bankası’nın kurduğu Maxis Yenilikçi Girişim Sermayesi Fonu’nun ilk yatırımı olmak üzere, toplam 1,3 milyon dolar ile tamamladı . ----------------------------
SonarWorks
5 milyon euro A serisi yatırım aldı Letonya merkezli, 170 ülkede hizmet veren ve ürünleri 25 binden fazla stüdyoda kullanılan ses teknolojileri girişimi SonarWorks, Estonya merkezli Karma Ventures öncülüğünde, aralarında Revo Capital’in de bulunduğu şirketlerden 5 milyon euroluk yatırım aldı.
GİRİŞİM
MenaPay
oluşan 3. yatırım turunu kapattı. ---------------------------
Engin Grup Yönetim Kurulu Üyesi Hande Enes’ten yatırım alan MenaPay, Türkiye’nin yanı sıra, bankacılık hizmeti kullanmayan yüksek nüfuslara sahip Orta Doğu ve Afrika bölgelerindeki 18 ülkede kullanılabilen blok zinciri tabanlı “Green Mining” modeli ile ödeme çözümleri sunuyor. ----------------------------
Resy
Yatırım miktarı açıklanmadı
TransferWise
292 milyon dolar İkinci tur yatırımı aldı Büyüme sermayesi yatırımcıları Lead Edge Capital, Lone Pipe Capital ve Vitruvian Partners öncülüğünde gerçekleşen ikinci turdaki yatırımla 3,5 milyar dolar değerlemeye ulaşan şirket, 2017’de 280 milyon dolar E serisi yatırım aldığında bunun yarı miktarında değerlenmişti. Ülkeler arası düşük komisyonla para transferi yapan Londra merkezli fintek şirketi, 5 milyondan fazla kişiye hizmet veriyor. ---------------------------
Playz
3. yatırım turunu tamamladı 22 farklı oyun için içerik üreten ve oyun arkadaşı bulmayı sağlayan yerli girişim, Hande Enes, Kaan Kalıpçı, Rıfat Elhadef, Demirhan Büyüközcü ve Erdem Gezer’den
American Express satın aldı Rezervasyon platformu, açıklanmayan bir meblağ karşılığında işlem hacmi eşdeğer olmasa da, bu satın alma sonrasında OpenTable’a rakip olabileceği ve farklı ülkelerde hizmete girebileceği düşünülüyor. ---------------------------
Impossible Foods
300 milyon dolar yatırım aldı Laboratuvar koşullarında, hayvansız et üreten girişim, rakibi BeyondMeat’in başarılı halka açılışı (hisseleri 2 haftada 3 katına çıktı) sonrasında, son yatırım turunu gerçekleştirdi. Bugüne dek toplam 750 milyon dolar fonlanan şirketin şimdilik halka açılma planı bulunmuyor. ---------------------------
Glovo
168 milyon dolar D serisi yatırım aldı Ülkemizde de hizmet veren İspanya merkezli sipariş uygulaması Glovo, Güney Amerika ve EMEA’da alanının en hızlı büyüyen girişimi olma özelliğini, platformu bu yatırımla genişleterek taçlandıracak. DIGITALREPORT.COM.TR // 75
GİRİŞİM
E-SCOOTERCI CIRC VE LIME TÜRKİYE PAZARINA GİRİYOR YemekSepeti satın almasıyla tanıdığımız Delivery Hero girişimi olan Flash, özellikle ABD ve Avrupa’da hızlı bir şekilde yaygınlaştığını gördüğümüz elektronik scooter hizmeti sunuyor. Dergiyi yayına hazırladığımız sırada bir duyuruyla adını Circ olarak değiştiren Berlin merkezli şirket, 5 ay önce tamamladığı seri A yatırım turunda 55 milyon euro fon bulmuştu. Ocaktaki açılışından bu yana 7 ülkedeki 21 şehirde hizmet vermeye başlayan Circ, 2 milyondan fazla sürüş gerçekleştirmiş. Diğer Avrupa merkezli mobil taşıma 76 // DIGITALREPORT.COM.TR
çözümleri Wind Mobility, VOI ve Tier de sırasıyla 22 milyon dolar, 50 milyon dolar yatırım aldığını ve herkesin yeni pazarları yoklamak istediğini görüyoruz. Bunlardan birisi de ABD merkezli Lime. Yerli girişim de var: Martı Bu yıl başında İsivçre’den çıkan, İspanya’da Wind ve Voi ile lisansları iptal edilmiş olsa da, Türkiye için iş ilanları yayınlayan şirketin Türkiye’ye girişi şu anda tahmin düzeyinde. Son olarak, Martı adlı yerli bir girişimin de martta İstanbul Anadolu yakasında hizmete girdiğini hatırlatalım.
GİRİŞİM
PAYU, İYZİCO’YU SATIN ALDI Naspers Group bünyesinde 17 ülkede faaliyet gösteren ödeme şirketi PayU, Türkiye merkezli iyzico’yu 165 milyon dolara satın aldı. 2013 yılında Barbaros Özbuğutu ve Tahsin Isın tarafından kurulan iyzico satın almasıyla Türkiye, PayU’nun Avrupa, Ortadoğu ve Afrika (EMEA) bölgesi içerisinde Polonya’dan sonraki en büyük ikinci pazarı hâline geldi. Satın alma, iyzico
ürünlerinin PayU’nun mevcut durumda faaliyet gösterdiği pazarlara sunmasını sağlarken, Türk satıcılarının özellikle Orta ve Doğu Avrupa ülkelerine ve Afrika’ya ihracatını da kolaylaştıracak. PayU ekibinde son 1 yıldır yaşanan ayrılıklar sonrası, iyzico ekibi ağırlıklı olarak PayU yönetimine geçecek. Barbaros Özbuğutu ve Tahsin Isın şirket yönetimindeki görevlerine devam edecek. DIGITALREPORT.COM.TR // 77
GİRİŞİM
ulaştırıldı. Her 4 İstanbulludan biri fast food sipariş ederken, İzmirlilerin verdiği her 2 yemek siparişinden birinde Türk mutfağı tercih edildi. Lahmacun açık ara lider Tüm şehirler arasında hamburgeri en çok seven Ankaralıların ise her 5 siparişinden biri hamburger oldu. Tüm yemek siparişlerinde lahmacun açık ara lider oldu.
Glovo’dan eve sipariş trendleri Türkiye pazarında bir yılı geride bırakan İspanya merkezli Glovo, Ankara, İzmir ve İstanbul’daki alışveriş trendlerini analiz etti. Buna göre, derbi akşamlarının en çok tercih edilen yemeği pizza oldu. “Unutulanlar” kurye Kurye siparişlerinde sırasıyla unutulan anahtar, şarj aleti ve bilgisayarlar kullanıcılara
78 // DIGITALREPORT.COM.TR
Lokma, waffle’ı solladı Tatlı tercihleri de şehirlere göre farklılık gösterdi. İstanbullular yeni trend dolgulu lokmayı tüm tatlılardan fazla sipariş ederken İzmirliler dondurma, Ankaralılar ise waffle tercih etti. Lokmada çikolatalı sos, waffle’da ise muz, tatlıların en çok tercih edilen eşlikçisi oldu. Kahvenin bir numarası latte Türkiye’de son yıllarda çayın tahtını sallayan kahve trendinde en çok tercih edilen ürün latte oldu, latteyi filtre kahve ve capuccino takip etti. Hava sıcaklıklarının artmasıyla soğuk kahve siparişlerinde de artış yaşandı, soğuk kahve geçen aya oranla 2 kat fazla tercih edildi.
GİRİŞİM
Uber pes etti, XL Türkiye’den gitti Uber’in minivan araçlarla gerçekleştirdiği XL hizmeti, Türkiye’de vergi vermemesi gerekçesiyle uzun süredir taksi işletmecileri tarafından istenmiyor, uygun taşımacılık
1001 Kaşif projesi ile öğrenciler önce öğrenip sonra öğretiyor Kuveyt Türk’ün 30. yılında başlattığı, yeni nesilleri kodlama ve robotik teknolojisi ile tanıştırdığı eğitim projesi 1001 Kaşif, eğitimi alan öğrencilerin diğer öğrencilere eğittiği bir sistem olarak dikkat çekiyor. Türkiye’nin dört bir yanındaki okullarda 10-15 yaş grubuna verilen eğitimlerin
belgesi bulunmaması sebebiyle XL hizmetini veren araç sahipleri, sürücüler ve yolcular trafik cezası alıyor, hatta sürücülerin dahi çeşitli şiddet olaylarına maruz kaldığı görülüyordu. Birçok ülkede taksi işletmecilerinin protestolarıyla ve çeşitli yasaklarla karşılaşan Uber, direnç göstererek çoğu yerde kendini kabul ettirmeyi başardı. Ancak, şimdilik Türkiye için durum diğer ülkelerden farklı. Zira, şirket yaptığı açıklamayla XL hizmetini Türkiye’de durdurduğunu, sarı ve turkuvaz taksilerle standart hizmet vermeyi sürdüreceğini duyurdu.
yanı sıra, bir de kodlama paketi hediye ediliyor. Bu paketle kodlar maket üzerinde hayata geçiyor. Her yıl en az 50 devlet okuluna gitmesi hedeflenen projeye banka çalışanları da katkı sağlıyor.
DIGITALREPORT.COM.TR // 79
GİRİŞİM
BBVA Momentum’un katılımcıları belli oldu Garanti Bankası’nın tasarladığı sosyal girişim programının 2019 dönemine katılacak 10 isim belli oldu. Tutumlu Anne, Mumo Wrap, Es Kariyer, Batır Gıda, Pulsec, Nemflora, Maide Mutfak, Sertifier, Twin Science&Robotics, Puduhepa ve Kız Kardeşleri adlı sosyal
İste Gelsin artık İstanbul’un her yerinde kullanılabilecek Ataşehir ile yola çıkan İste Gelsin mobil teslimat uygulamasının kapsama alanı İstanbul’un yüzde 97’sine çıktı. Geçen yıl kurulan girişim, en az 60 TL’lik siparişleri belirtilen adrese teslim ederken, ilk siparişte 20 TL indirim uyguluyor, teslimat ücreti almıyor. Uygulamanın birden fazla kişi yaşayan konumlar için ortak liste oluşturma, süpermarket fiyatına satış ve farklı saatlerde teslimat özellikleri bulunuyor.
80 // DIGITALREPORT.COM.TR
girişimler, Impact Hub Istanbul iş birliği ile gerçekleştirilen, işlerinin büyüme planlarını oluşturmalarına katkı sağlayacak online ve sınıf içi eğitimler, stratejik mentorluk desteği ve girişimciler, müşteriler ve yatırımcılardan oluşan networking faaliyetlerini içeren bir programa dahil olacaklar.
GİRİŞİM
İçerik Bulutu, Content Go markasıyla dünyaya açıldı İçerik pazarlaması faaliyetlerini küresel alana taşımak isteyen İçerik Bulutu, New York merkezli şirket kurulumunu tamamlayarak uzmanlığını yurt dışındaki şirketlerle paylaşacak. Türkiye’de 2 binden fazla
Bosch, dijital dönüşüme insan kaynağı yetiştiriyor İş birliği yaptığı lise ve üniversiteleri STEM Day’de bir araya getiren Bosch Türkiye, mini otonom araç yarış parkuru kurdu, geliştirilen robot ve Formula aracını sergiledi. Formula Student, Shell-Eco Marathon, TÜBİTAK Efficiency Challenge, MARC Mini Otonom Araç Yarışması gibi önemli yarışlar için ortak çalışma yapılan üniversitelerin yanı sıra First Robotics Competition kapsamında destek verilen liselerden de katılım oldu. STEM Day, 14 okuldan gelen 100’e yakın öğrenciyi ve onlara mentörlük
şirketle çalışan İçerik Bulutu, 10’dan fazla dilde içerik üretiyor. ABD merkezli ofis, Hollanda ve İngiltere’deki çalışmaların da yönetim merkezi olarak konumlandırılacak. New York, San Fransisko, Londra ve Amsterdam’daki marka temsilcileriyle anlaşan şirket, bu yıl yurt dışı müşteri sayısını 100’e çıkarmayı hedefliyor.
eden öğretmenleri buluşturdu. Diğer yandan 2010’dan bu yana elektromobilite üzerinde çalışan şirket, her yıl bu alana yaklaşık 400 milyon euro yatırım yapıyor.
DIGITALREPORT.COM.TR // 81
MARKA
TÜRKİYE’NİN 2018 REKLAM KARNESİ Reklamcılar Derneği ile Deloitte ve IAB’nin 2018 reklam raporlarına göre neredeyse tüm kategoriler büyürken yazılı basın ciddi oranda küçüldü. Oyun içi reklamlar ve video ise büyüme oranları ile dikkat çekiyor.
82 // DIGITALREPORT.COM.TR
Reklamcılar Derneği’nin Deloitte iş birliğiyla hazırladığı Türkiye 2018 Medya ve Reklam Yatırımları Raporu’na göre, toplam medya ve reklam yatırımları 11 milyar TL’ye ulaşarak önceki yıla göre %2,9 büyüdü. Dijital yüzde 14,8 büyüdü Bunun 8 milyar 250 milyon TL’sini medya yatırımı, 2 milyar 750 milyon TL’sini reklam
MARKA
yatırımları oluşturdu. TV, 3 milyar 875 milyon TL, yazılı basın 780 milyon TL, açıkhava 852 milyon TL, radyo 269 milyon TL, sinema 89 milyon TL miktarlarına ulaştı. Dijital reklam yatırımları ise 2 milyar 385 milyon TL ile yüzde 14,8 büyüdü ve payını yüzde 28,9’a yükseltti. Dijitalde arama motoru harcamaları önceki yılki 812 milyon TL’den 918 milyon TL’ye çıkarken, display harcamaları 1 milyar 265 milyon TL’den 1 milyar 467 milyon TL’ye yükseldi. TV, radyo, açıkhava da büyüyor TV’nin değişimi yüzde 1,1’de kalırken, açıkhava yüzde 5,9, radyo yüzde 5,6, sinema yüzde 4,8 büyürken, yazılı basına yönelik reklam harcamaları geçen yıla göre yüzde 19 küçüldü. Turizm artış gösterdi En büyük reklam yatırımı yapan sektörler gıda, kozmetik ve kişisel bakım, perakende olarak sıralanırken, reklam yatırımlarındaki en büyük artış ise kozmetik ve kişisel bakım, perakende ve turizm olarak sıralandı.
Tüm kategoriler büyürken, yazılı basın reklam yatırımları yüzde 19 küçüldü.
IAB rakamları da benzer Reklam doğrulama amacıyla alınan verilerin sağlayıcılarından IAB Türkiye de kendi raporunu açıkladı. IAB Türkiye AdEX-TR sonuçları, dijital reklam yatırımlarının 2018’e göre yüzde 14,2 büyüyerek 2,47 milyar TL olduğunu kaydediyor. Buradaki kırılım ise display’in 959 milyon TL, video reklamların yüzde 31 büyüme ile 353 milyon TL, native reklamların ise 101 milyon TL olduğunu gösteriyor. E-posta küçüldü, oyun büyüdü Raporda e-posta reklamlarının 5 milyon TL’ye ulaşarak geçen yıla göre %3 küçüldüğü görülürken, oyun içi reklamlar 17 milyon TL’ye çıkmış. Mobil reklamların 1,4 milyar TL, sosyal medya reklamlarının 411 milyon TL olduğunu kaydeden rapora göre, sosyal medya reklamlarının yüzde 79’u mobil cihazlarda yer aldı.
DIGITALREPORT.COM.TR // 83
MARKA
Effie’ler sahiplerini buldu Pazarlama ve iletişim yarışmasının 11.’si, 1 Ocak
PepsiCo’ya özel veri ekibi Veriye dayalı gelecek fikri artık büyük markaların da gündeminde önemli bir yer tutuyor. Medya ajansları üzerinde inovatif teknolojiler kullanma yönünde baskısını artırdığı bilinen PepsiCo, bu işten iyi bir sonuç da almış. Mindshare ile Asya Pasifik bölgesindeki çalışmalar reklam görünümlerinde yüzde 28 artış sağlamış. Geçen yıl pazarlama otomasyon platformu Zappi ile iş birliği yaparak Ada adlı ‘artırılmış zeka’ teknolojisini 84 // DIGITALREPORT.COM.TR
2011 Mart 2019 arasındaki TV, basın, radyo, açıkhava, sinema, internet mecrası kullanan ulusal kampanyaları ödüllendirdi. Katılımın %10 arttığı ödüllerde, Gençlik Pazarlaması, Influencer Kullanımı, Veri Odaklı Medya Kullanımı ve Reklamda Toplumsal Cinsiyet Eşitliği olmak üzere 4 yeni kategori eklendi. Bu kategoride, “Hepimizin Elinde” kampanyasıyla Cif ve Sobraz, “Kadın Gücü” kampanyasıyla OPET ve VMLY&R Altın Effie’nin sahipleri oldu.
tanıtan şirket, gelecek kararlarında yapay zekayı önemsiyor. Şirket, buradan hareketle Kuzey Amerika’da inhouse bir medya ve veri birimi kuracak. CRM, dijital, veri yönetimi, tüketici pazarlaması ve reklam teknolojileri üzerine çalışacak olan bu özel birim, dijital medya satın almadaki planlamayı da baştan yapacak. Pepsi’nin hedefi birinci ve üçüncü taraf düzenlemelerinin yanı sıra, sosyal verileri ve kendisine bağlı partnerlerden gelen verileri de anlamlandırabilmek.
MARKA
Türkiye’den ilk ödülü TBWA\İstanbul aldı Tasarım ve reklam ödülleri veren eğitim odaklı bir hayır kuruluşu olan D&AD’den Kino İstanbul için yaptığı Fear & Fantasy Festival çalışması ile Branding kategorisinde
Yellow Pencil kazanan TBWA\ İstanbul, böylece önemli bir başarı elde etti. Türkiye’den ilk kez bir ajansın ödülle döndüğü D&AD’deki çalışma, insan doğası ve bıçağın hem fantezi hem de korku içeren ilişkisiyle festivali bağdaştırmasıyla dikkat çekiyor.
Nike’tan dijital ayakkabı Popüler oyun Fortnite’ta giyilebilen ayakkabısıyla ses getiren Nike, popüler markaların e-spor dünyasıyla kesişimine iyi bir örnek oldu. AirForce 1s adlı ayakkabının tek kötü yanı, gerçek hayatta var olmaması.
DIGITALREPORT.COM.TR // 85
MARKA
Kent reklamı tepki topladı Ramazan Bayramı için hazırladığı “Bayramlaşır, aile
Apple’a Cannes Lions’tan yaratıcı pazarlama ödülü Yaratıcı işleri ödüllendiren Cannes Lions festivalinde geçen yıl Spike Jonze’un Homepod reklamıyla müzik ödülü alan Apple, bu yıl Creative Marketer (Yılın En Yaratıcı Pazarlamacısı) ödülünü almaya hak kazandı. 1992 yılında verilmeye başlanan ödül, işlerini büyütmekte yaratıcılıktan büyük ölçüde faydalanan markalara veriliyor. Bundan önceki senelerde Burger King, Coca Cola, Google, 86 // DIGITALREPORT.COM.TR
oluruz” adlı reklamındaki tren temasının Çorlu tren kazasını hatırlatması üzerine sosyal medyada tepki toplarken, kazada hayatını kaybedenlerden Oğuz Arda Sel’in annesi Mısra Öz Sel, açıklama yaparak reklamın geri çekilmesini istedi. Ogilvy İstanbul’un hazırladığı reklamda trene ailelerine ulaşmak üzere binen ama çeşitli aksilikler yüzünden evlerine bayram sabahı ulaşamayan yolcular, trende birbirleriyle bayramlaşarak aile oluyor..
Ikea, Samsung, Heineken, Mc Donald’s, Mars ve Unilever gibi markalara verilen ödül, geçen sene “Today at Apple” konseptiyle festivalden marka deneyimi ve etkinleştirme ödülünü de alan şirket için önemli bir kilometre taşı. 21 Haziran’da verilecek ödül hakkında konuşan Apple Pazarlama İletişimi Başkan Yardımcısı Tor Myhren, “Apple her zaman yaratıcı, tutkulu kişilerin dünyayı daha iyi yapacağına inandı. Bu insanlar için araçlar üretiyoruz ve pazarlama yapıyoruz” dedi.
MARKA
Mars’a isim göndermede Türkiye rekoru NASA’nın Mars görevine dikkat çekmek için yaptığı ‘İsmini gönder’ kampanyası büyük ilgi gördü. Bu sayfaları hazırlan 5 milyondan fazla kişi formu doldurmuştu, ancak Türkiye’nin en 2,3 milyon isim ile en yüksek
Türkiye’den tek ödül Mindshare’in
katılımı gösteren ülke olması bizim için şaşırtıcı değil. Zira 2000’li yılların başında, internet çok daha ufak bir kitle tarafından erişilirken bu tip kampanyalar ya da oylamalarda elden ele “Birinci olmak için sen de oy ver” benzeri mesajlı paylaşımları hatırlattı.
Festival of Media Awards’a Türkiye’den katılan tek projenin sahibi Mindshare, ödülle döndü. Nestlé için yaptığı Typo Domains çalışması ile Türkiye’de
insanların en çok yanlış yazdığı alan adlarını vurgulayan Mindshare, En Kreatif Medya Kullanımı dalında Gümüş ödüle layık görüldü. Kampanya daha önce MixxEurope’un da aralarında bulunduğu birçok ödül kazanmıştı.
Emoji şimdi de çikolatada
diyaloğunu ortaya çıkartmak.
Meşhur çikolata üreticisi Hershey’s, 125 yıllı kklasik çikolatasını değiştirerek (25 milyon adet için) her karesinde 25 farklı emojiden birinin bulunduğu çikolatalar hazırlıyor. Amaç ise elbette emoji’lerin paylaşımını artırmak ve bu vesileyle, çocuklar ile ebeveynlerin yeni insanlarla
DIGITALREPORT.COM.TR // 87
MARKA
BOTLAR REKLAM BÜTÇELERİNİZİ NASIL ÇALIYOR? Dijital reklam sahteciliği, tüm dijital reklam türlerinin yüzde 10’u ile 60’ı arasındaki bir bölümünü etkiliyor. Yayıncıların ve reklam verenlerin bu yıl dijital reklam sahteciliğine 11,6 milyar dolar kaybedecekleri öngörülüyor.
88 // DIGITALREPORT.COM.TR
MARKA
Dijital reklamlarınızın yarısından fazlası asla gerçek insanlara ulaşamıyor. Bunun yerine botlar tarafından etkileşim alıyorlar ve bütçeniz boşa harcanıyor. Öyle ki, Cnet küresel web trafiğinin yalnızca yüzde 38’inin insan, geri kalanının ise botlar, siber korsanlar, taklitçiler ve diğer zararlılardan oluştuğunu belirtiyor. Google ise görüntülemelerin yalnızca yüzde 44’ünün insanlar tarafından gerçekleştirildiğine inanıyor. Büyük bölümü fark edilmiyor ABD Ulusal Reklamverenler Derneği’nin bir araştırması, dijital reklamların yalnızca yüzde 25’inin gerçek insanlara ulaşabildiğine dikkat çekiyor. Bu veri, dijital reklam sahteciliğinin iş dünyasına yıllık 12 milyar dolara kadar kayıp yaşattığı anlamına geliyor. Dijital reklam sahteciliği milyar dolarlık bir endüstri ve bu dolandırıcılığın ekmeğini yiyen sitelerin insan emeğine bile yatırım yapmaları gerekmiyor. Bu dev sektörün başlıca araçları, web kullanıcılarının davranışlarını taklit eden trafik botları oluşturuyor. Vahim olan ise dolandırıcılıkların büyük bir bölümünün fark
Dijital reklam sahteciliği botları, bilgisayarınızın arka planında çalışıyor olabilir.
edilememesi. Neyse ki reklamverenler durumun farkına varmaya başladı ancak analitik incelemeler dolandırıcılıkların fark edilmesi için tek başına yeterli olamıyor. Botların reklam bütçelerinizi çalmasını engellemek için Google AdWords ya da Bing Ads kampanyalarınızı yapay zekâ destekli sahtecilik önleme araçlarıyla takip etmeniz tavsiye edilir. İnsandan ayırt edilemiyor Eskiden reklam bütçenizin botlar tarafından tüketildiğini anlamak görece daha kolaydı. Botlar very merkezlerinde muhafaza edilir ve hepsi aynı işlemi aynı anda yapardı. Ziyaretçi davranışlarına göz atmak, dolandırıcıların hedefi olup olmadığınızı fark etmek için yeterliydi. Ancak günümüzde botları fark etmek bir hayli zor zira siber korsanlar onları web kullanıcılarına
DIGITALREPORT.COM.TR // 89
MARKA
benzetmek için büyük çaba harcıyor. Dijital reklam sahteciliklerinin yüzde 75’den fazlasından sorumlu tutulan bu botlar, artık kişisel bilgisayarlara da girmiş durumdalar ve bu da onlara gerçek insanlara ait IP adreslerini kullanma şansı veriyor. Son dönemde ortaya çıkan kimi gelişmiş bot türleri ise IP adresinin yanı sıra bilgisayar kullanıcısının tarayıcı ve satın alma geçmişini, hatta klavye-fare hareketlerini taklit etmeyi başarıyor. Tüm bunlara rağmen botların aktiviteleri tamamen fark edilemez değil. Kimi davranışların ve metriklerin, reklam kampanyalarını sahteciliğe karşı savunmasız hale getirdiğini biliyoruz. Reklam bütçelerinizin botlar tarafından çalınıp çalınmadığını anlamak için dikkat edebileceğiniz birkaç gösterge var. Sahtecilik oranları dönemsel farklılıklar gösterir Pazarlamacılar arasındaki genel bir yanlış kanı, reklam sahteciliğinin yıl boyunca tüm kampanyaları eşit derecede etkilediğidir. Oysa ki, sahtecilik oranları arz ile talep arasındaki dengesizlik dönemlerinde artar. Bu uyumsuzluk genellikle 90 // DIGITALREPORT.COM.TR
reklamverenlerin kesenin ağzını açtığı özel günler ve süreçlerde meydana gelir. Ancak ilginçtir ki, bu dönemlerde CPM ve internet taramaları müthiş artışlar yaşamaz. Eğer trafiğinizde aniden gerçekleşen dramatik artışlar görüyorsanız, artışın botlar tarafından gerçekleştiriliyor olması kuvvetle muhtemel. Aktiviteleri saptayan çözümleri tercih edin Kullandığınız reklam sahteciliği önleme çözümünün artış dönemlerinde bot aktivitelerini
Doğrudan yayıncılarla çalışmak bütçenizi daha az yorar ama botsuz bir trafik elde edeğinizin garantisi yoktur.
saptaması gerekiyor; aksi takdirde bütçenizin boşa harcanmasına müsaade ediyor demektir. Satın alınan trafiklerin büyük bölümü botlarla dolu Yayıncılar, reklam kampanyalarının sonuna doğru sitelerine trafik kazanmak ve kampanya hedeflerini
MARKA
yakalamak için kitle artırma sitelerini kullanıyor. Bu durumda reklamlarınızın botlar tarafından görüntülenmesi bir hayli olası. Bu popüler sitelerden bazıları, reklamverenlerin kampanya hedeflerini karşılamak için şüpheli kaynaklardan trafik de satın alabiliyor. Satın alınan trafik genellikle botlarla dolu oluyor ve bu botlar gerçek insanların çerezlerini çalacak kadar gelişmiş oluyor. Çerez çalan botlar, yeniden hedeflenen kampanyalara da sızarak, reklam bütçelerinden çalmaya devam ediyor.
Botların favorisi videolar Reklam sahteciliğinin prensibi, para neredeyse botların orada olduğudur. Günümüzde videolar en fazla para harcanan reklam formatlarından ve dijital video reklamların sayısı 2015’ten bu yana ikiye katlanmış durumda. Video reklamlar üzerinden dönen sahtecilik, ABD’deki tüm reklam sahteciliklerinin %64’ü demek. Ancak bu yüzden videodan uzaklaşmamalı, sadece nerede ve nasıl kullanılacağını iyi düşünmeli. Örneğin doğrudan yayıncılar bütçenizi azaltsa da, botsuz olduklarının garantisi yoktur. DIGITALREPORT.COM.TR // 91
KÖŞE YAZISI
Şehir Efsaneleri & Gerçekler I Meriç Eryürek, Vardiya Ajans Kurucusu
Türkiye’de bazı büyük ajansların yeni tanıştığı bir duvara çarpma hissiyle yaşıyorduk. Kimdi bu oyuncu kitlesi? Neden hiçbir stratejimiz onlara ulaşmıyordu? Bir gün, pazarlama dünyası için bir Taht Oyunları yazmayı düşünüyorum. Büyük olasılıkla hayatımın sonuna kadar bitiremem ve George Martin’in uykularını kaçıracak kadar kanlı bir roman olur. Dizisinin çekileceğini de sanmıyorum. Biz pazarlamacılar -hele oyun pazarlamacılarıfoyamızın ortaya çıkmasını pek sevmeyiz. Kurduğumuz ekosistemin içinde “ve sonsuza kadar mutlu yaşadılar” hikayeleriyle mutluyuzdur ve o mutluluk bozulunca da çok
92 // DIGITALREPORT.COM.TR
huysuz oluruz. Basılıdan televizyona, televizyondan internete geçiş zaten zor olmuştu. Tüketicimizin yaratıcı işlerimiz hakkında on saniyede değil, 0,86 saniyede karar vermeye alışmasından hiç hoşlanmadık. Video dönüşümü tepemizde Mountain’ın kılıcı gibi indi. Sonra da, Yeni Dünya Düzeni bize en bilmediğimiz yerden sordu: Influencer Marketing. Evet, Türkçe karşılığı yok. Ne halkla ilişkiler, ne reklam kitaplarında da bir karşılığı yok. Tahtın yeni sahibi o. Ben de her pazarlamacı gibi konuyu bildiğim yere çekmeyi severim: Oyun pazarlaması. Oyun pazarlamasını deşifre etmek yıllarımızı aldı. Çok sevdiğimiz SES gruplarının, strateji departmanlarından gelen içgörülerin, saha
KÖŞE YAZISI
araştırmalarının sonuç vermediği yıllardı. Herkes “oyuncuları” anlamaya çalışıyordu, ve sonuç yine George Martin’in hayalgücünden daha kanlı oluyordu. Türkiye’de bazı büyük ajansların yeni tanıştığı bir duvara çarpma hissiyle yaşıyorduk. Kimdi bu oyuncu kitlesi? Neden hiç bir stratejimiz onlara ulaşmıyordu? Ne hakla bizim kurduğumuz ekosistemin dışına çıkıp, global pazarda yıllık ciroda sinema, müzik, kitap ve diğer eğlence
YouTube ve Twitch yayıncılarıyla çalışan herkes aynı şeyi söylüyor: “Nasıl yaptıklarını bilmiyoruz ama milyonlar izliyor.”
sektörlerine tur bindirip, dizi sektörüne kafa tutuyorlardı ve lafımızı dinlemiyorlardı? Dinlemiyorlardı, çünkü anlayacakları dilden konuşmuyorduk. Dünyada 1,2 milyarlık ve Türkiye’de 30,8 milyonluk bir hedef kitleydiler ve Yeni Dünya Düzeni’ne doğmuşlardı. Televizyona bakmıyorlardı bile.
Stream’leri vardı. Gazete, dergi okumuyorlar, haber sitelerine girmiyorlar, cep telefonlarında reklamları bloke ediyorlar, Matrix’in içinde yaşıyor ve bizi görmezden geliyorlardı. İşin kötüsü de her şeyden, herkesten önce haberleri oluyordu. Biz pazarlamacılar bildiğimiz her yaş, gelir, eğitim segmentinden gelen ve yolda altmış oyun türüne ayrılarak üzerimize çullanan bu kalabalıkla uğraşırken, onlar hep yaptıkları gibi vakit kaybetmediler ve kendi kanı önderlerini yarattılar: Internet yayıncıları. Pardon. Influencer’lar. İki milyon nüfuslu, bilmediğimiz bir paralel evrenin dilini konuşamadığımız liderleri. Takipçileriyle birlikte yaşayan, hayatlarını paylaşan, doğal ve amatör ruhlu, bildikleri gibi konuşan, işin kötüsü sözlerini de dinleten, yetenekli insanlar. Youtube ve Twitch yayıncılarıyla çalışanlara sorarsanız, hepsinin bu yayıncılar hakkında aynı şeyi söylediklerini duyabilirsiniz: “Nasıl yaptıklarını bilmiyoruz, ama milyonlar izliyor.” Pazarlamacılar sırlarını da vermeyi sevmez ama, ben bu
DIGITALREPORT.COM.TR // 93
KÖŞE YAZISI
yayıncılarla yıllarca çalıştıktan, Türkiye ve Ortadoğu’nun en büyük oyun etkinliği Gaming İstanbul’u, dünyadaki tek aylık yayıncı – takipçi buluşması #kalkgel’i ve sayılarını hatırlamadığım kadar oyun kampanyasını yaptıktan sonra öğrendiklerimi anlatabilirim: Dürüstler. Takipçilerine asla inanmadıklarını anlatmıyorlar. İnanmadıkları bir ürünü pazarlamaya asla yanaşmıyorlar. “Takipçilerime bunu yapamam”diyor ve kararlarından dönmüyorlar. Profesyonel davranmıyorlar. Kendilerini takipçilerinin yerine koyuyorlar. Ve global lansmanlarda bile “bu oyunu sevmedim” diyerek yayını 94 // DIGITALREPORT.COM.TR
kapatıp gidebiliyorlar. Çünkü takipçilerinin, markalarının değerini iyi biliyorlar. Geri planda, hepsi birer sosyal medya mühendisi. Youtube gibi dev ejderhaları içerikleriyle eğitiyorlar. İşin Türkçesi “milyonlarla oynuyorlar.” Pazarlamacılar olarak milyonları severiz. Excel tablosunda, Youtube izlenmesinde, Twitch takipçisinde. Bu sevgi karşılıksız kalmaması için yapılacak en iyi şey de, yayıncıları yönetemeyeceğimizi anlamak. Stratejilerimiz onlara uymalı, onlar stratejilerimize değil. Gelecek sayıda durmadan şişen “espor balonundan” konuşmak üzere...
MARKA
Ayın Reklamları Mayıs ayında yayımlanan reklamlardan seçtiklerimiz ve YouTube Ads Leaderboard Nisan sıralaması Bu harfler nereden çıktı? ING Bank - Publicis Digital
ING Bank adından Bank sözcüğünü çıkardığını duyurmak için İstanbul ve Ankara sokaklarına harfler yerleştirilmiş. ----------------------------
Herkes Telekom’da Türk Telekom’da
Türk Telekom - Concept Mobil operatör abonelerinin yaşadığı tarife adı sıkıntısına ve hangisinde ne olduğu bilinmemesi problemine karşı “Elini Korkak Alıştırma” tarifesi anlatılıyor. ----------------------------
Sana yemedin mi?
Sana - BEING\ÇÖZÜM Yenilediği klasik margarini, Mansur Ark’ın “Sana demedim mi?” şarkısının yeniden yorumuyla birleştiriyor.
Kahve ritüelleri
Arçelik - VMLY&R İstanbul Reklamda Arçelik’in yenilenen kahve makinesi Telve odağında Anadolu’nun az bilinen geleneksel kahve ritüellerine yer veriliyor.. ----------------------------
Hepsi bi’ yana Pepsi bi’ yana Pepsi - Titrifikir
Beyazıt Öztürk’ün marka yüzü olması sonrası ilk reklamını çeken Pepsi, daha önce %59 oran elde ettiği tadım testlerine herkesi davet ediyor, 2,5 litre Pepsi kapaklarında 1 litre Pepsi kampamyası da vurgulanıuyor.. ----------------------------
Sen bizi #tanısanseverdin
Samsung Türkiye - Cheil WW TR 19 Mayıs 1919’un 100. yılını kutlayan film, günümüz gençliğinin sesiyle, onların Atatürk’ün yolunda nasıl yürüdüklerini anlatıyor. ----------------------------
Ziraat Türkiye Kupası 10. yıl Ziraat Bankası - Happy People
Türkiye Kupası’nın ana sponsoru olan Ziraat Bankası, son 10 yıllık bu süreçteki heyecanlı anları, maçtan önceki sessizlikle başlayarak farklı bir görsel anlatım ve açıyla ekrana getiriyor. DIGITALREPORT.COM.TR // 95
MARKA
#desteginleyapabiliriz
Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı Babka Kamu spotunda, Serebral Palsili çocuk ve erişkinlerin alacakları rehabilitasyon ile okula gidip meslek sahibi olabilecekleri, birçok aktiviteyi yapabilecekleri mesajı veriliyor. ----------------------------
Bip
Türk Telekom - Blab Futbolcuğu döneminde bir maç sonrası Türkçeyi Türkçeye çeviren tercümanı komik
videolar arasına giren eski Trabzonsporlu futbolcu Şota Arveladze, Bip’in 100’den fazla dile anında tercüme özelliğini o dönemki tercümanı ve babası ile anlatıyor. ---------------------------
Cesur Ol
Loft - Kala Film Aleyna Tilki’li reklamının ikincisini hazırlayan giyim markası, bir jean’le neler yapılabilir sorusunun cevabını Aleyna Tilki’nin İstanbul’da yaşadığı maceralarla yanıtlarken, yeni sezon koleksiyonunu da tanıtıyor.
YouTube Ad Leaderboard Nisan 2019 Sıralaması 1. Yarının Suyu için #sözver (Finish Türkiye)
6. Petrol Ofisi, attığınız her adımın yanında!
2. Algida’yla Yaza Gülümse :)
7. Türkiye’nin Her Yöresinde En Tatlı Sabahlar Çokokrem’le Başlar (Ülker)
3. Clear’ın Kömür İçeren Yeni Formülüyle #GösterKendini! 4. 1 Usta 1000 Usta Projemiz 10 Yaşında! (Anadolu Sigorta) 5. Rüyasında Eti Wanted Görenler Kazanıyor
96 // DIGITALREPORT.COM.TR
8. Hepsi 3ü1 Arada Ama Bi’ NESCAFÉ Değil 9. Beko Lezzet İkilisi ile Yemekler Tam Kıvamında! 10. #MaviYaz çok güzel olacak #SerenayXmaviicon
MARKA
Ajanslar & Müşteriler Arko Men
Roy+Teddy (Dijital, Sosyal Medya) ----------------------------
Papia, Familia (Hayat Kimya) Creasoup (Dijital, Sosyal Medya) ----------------------------
Panda
Egegen (Dijital, Sosyal Medya) ----------------------------
HTC
F5 İletişim Yönetimi (Halkla İlişkiler) ----------------------------
PepsiCo
Medyaevi (Halkla İlişkiler) ----------------------------
İstegelsin
Contactplus (Halkla İlişkiler) ----------------------------
Komili
Karpat (Reklam), Senem Çapa (Halkla İlişkiler) ----------------------------
Sabancı Vakfı
DesiBel (Halkla İlişkiler) ----------------------------
Madame Coco Aristo İletişim (Halkla İlişkiler)
Desa
Bizce İletişim (Halkla İlişkiler) ----------------------------
Hasbro Türkiye
Sobraz (Dijital) ----------------------------
Cornetto
Golin İstanbul (Halkla İlişkiler) ----------------------------
Avşar Doğal Maden Suyu
Brandworks (Halkla İlişkiler) ----------------------------
Dockers
L’Appart (Halkla İlişkiler) ----------------------------
iRobot
Feveran İletişim (Halkla İlişkiler) ----------------------------
t.a.d.c.O.K.
omg!medya (Halkla İlişkiler) ----------------------------
Xiaomi
Tick Tock Boom (Dijital) ----------------------------
Metro
Excel İletişim ve Algı Yönetimi (Halkla İlişkiler) ----------------------------
Vertiv
Piar İletişim (Halkla İlişkiler )
DIGITALREPORT.COM.TR // 97
KÖŞE YAZISI
Çağdaşlaştıramadıklarımızdan mısınız? Gönenç Atakan, F5 PR Başkan Yardımcısı
Bu çağda makinelerin, başkalarının veya birbirimizin yerine geçmenin verdiği hayranlık içinde aynılaşıyoruz! Bu çağ bir istila çağı.Bu çağ, her şeyin arzu nesnesine dönüştüğü bir çağ. Bu çağ, beğenenlerin değil beğenilmek istenenlerin çağı. Bu çağ herkesin birbirine benzediği; düşüncelerin ve hatta kültürlerin bile fotokopileştiği bir çağ. Hâl böyle olunca, estetiğe, zevke, yargıya, yorumlamaya, düşünmeye ve düşünceye dair hassas terazi de ortadan kayboluyor. Tıkanmanın başladığı, görülecek hiçbir şeyin olmadığı, sadece ve sadece görüntü bolluğu üretenlerin çağına hoş geldiniz! Herkesin 98 // DIGITALREPORT.COM.TR
kendi görünümü aradığı ve sonunda başkalarını, başka şeylerin görmezden gelindiği o çağ. Boy göstermek… Yalnızca ve yalnızca orada olmak, fakat orada olmanın yetmediği; görülmek, bilinmek ve istenmek eylemlerinin kişinin kendisine ulaşmasını arzuladığı bir çağ. “Hey! Ben varım, buradayım” değil de, “Acaba görülüyor muyum” sorusunun sorulduğu çağ. Herkesin kendi görünümünün menajeri hâline geldiği muazzam çağ! Bireyselliğin toplumsallığın önüne geçtiği, kabul edelim veya etmeyelim, bir çağ. Bu da edilgenliğin öne çıktığı, konuşmaktan çok konuşturmanın, bilmekten çok bildirmenin hayatta kaldığı bir çağ anlamına geliyor ve hatta, inanmanın kişinin
KÖŞE YAZISI
kendisinden koptuğu, artık inandırmanın kişiler üzerindeki etkisinin arttığı bir çağ… İnsanın arayışının artık kendi içinde değil, başka şeylerin içinde devam ettiği o akıl almaz çağ... Akıl almaz demişken, aklın makinelere yerleştirildiğine değinmeden geçemeyiz. Akıllı makineler yaratmak, düşünmesini sağlamak veya düşüncelerimizi, hayallerimizi, yapamadıklarımızı onların içine hapsetmek. Yani bir insanın düşüncesini somutlaştırmasının başka bir yönü bu makineler.
“Bir ifade var: Yapay zeka... Yapay kavramı yerleştirilerek daha iyi bir anlam mı katılıyor, yoksa iyiden iyiye içi mi boşaltılıyor?
Düşüncenin tek kişilik gösterisi. Bu çağın insanına çekici gelen budur! Nazım’ın bir zamanlar dediği gibi: “Sevmek değil, sevme fikrinin kendisidir çekici olan.” Düşünceden yoksunluk, işlevsellikten yoksunluk, yorumlamadan yoksunluk... İşlevsellikten işlemsel hale gelmek de, tam olarak bu ve
yine bu çağda gerçekleşiyor. Bir ifade var: yapay zeka… Yapay kavramı yerleştirilerek daha iyi bir anlam mı katılıyor yoksa iyiden iyiye içi mi boşaltılıyor? Her koşulda aklın yoksunluğu söz konusu; hatta yapaylıktan bile yoksunluk bu! Çünkü yapaylığa yapay bir şekilde sahip olmaktansa, gerçekliğin yapaylığıyla bunu yapmak daha önemlidir ki, bu önemli bir zihin belirtisidir. “Yapaylığın gerçekliği üretmekle hiçbir ilgisi yoktur! Gerçekliği başkalaştırmayla ilgisi vardır” derken Baudrillard, tam olarak da bu çağın getirilerini yıllar öncesinden görmüştü. Şuna da değiniyordu: Üretilen herhangi bir mekanik nesnenin, yapay zeka veya her ne ise, yoksun olduğu bir başka şeyse zevktir. Çünkü insan olmanın, zevk almanın veya zevk sahibi olmanın mekanik bir uzvu, uzantısı, düğmesi, kumandası yoktur. Bu çağda, makinelerin, başkalarının veya birbirimizin yerine geçmenin verdiği hayranlık içinde aynılaşıyoruz! Merhaba, yoksa sen de hâlâ çağdaşlaştıramadıklarımızdan mısın? Üzülme, çünkü herkes öyle ve bundan sonra öyle de kalacaklar, tıpkı sen gibi…
DIGITALREPORT.COM.TR // 99
GÜVENLİK
ABD, HUAWEI’NİN PEŞİNDEN NEREYE KOŞUYOR? Trump Dönemi, özellikle Çin merkezli şirketlere uygulanan yaptırımlarla hatırlanacak. ZTE ile başlayan korku, Huawei’yi cezalandırırken üst seviyeye çıktı. Ancak teknoloji devi bu süreçten eskisinden güçlü çıkabilir.
100 // DIGITALREPORT.COM.TR
ABD Başkanı Donald Trump’ın 15 Mayıs’ta imzaladığı “Bilgi ve İletişim Teknolojileri ve Hizmetleri Tedarik Zincirini Koruma” adlı başkanlık kararnamesi, ABD’nin ulusal güvenliği açısından “kabul edilemez” riskler taşıyan telekomünikasyon ekipmanlarının satışını ve kullanımını yasakladı. Buna ek olarak, ABD Ticaret Bakanlığı, ek bir adımla Huawei ve 70
GÜVENLİK
iştirakini listeledi ve bunların hükümet onayı olmadan satın alma yapabilmesini de yasakladı. Yılda 200 milyondan fazla akıllı telefon satıyor Bugün hacim açısından dünyanın en büyük ikinci akıllı telefon üreticisinden bahsediyoruz. Konu ise akıllı telefonlar olmasa da, 5G konusundaki ekipmanlar sayesinde girdiği bu liste, akıllı telefon üretimine ve şirketin önemli bir gelir kalemini tehdit ediyor. Geçen yılın finansal sonuçlarına göre 200 milyondan fazla telefon satan şirketin tüketici birimi yüzde 45 büyüdü. Huawei ürünleri ABD haricinde, 170’den fazla ülkede raflarda yer alıyor ama ABD’ye etkisi de büyük: Şirketin CEO’suna göre bu “mantık dışı” karar 1.200’den fazla ABD şirketi ve on binlerce ABD vatandaşının işini etkileyecek. Huawei telefonların yazılım ve donanımları kalıcı değişebilir Karar, birçok ABD merkezli teknoloji şirketini de Huawei ile iş birliklerini ve alışverişlerini durdurmaya itti. Bunların başında Google’ın Android
işletim sistemindeki ortaklığı yeniden değerlendirmesi, Intel’in çipleri, ARM ve Panasonic’in teknoloji ve ekipmanlarının bundan böyle Çin merkezli şirkete satılamayacak olması geliyor. Android’i mi değiştirecek, kendi sistemini mi kullanacak? Akıllı telefonlardaki en önemli soru, şirketin bundan sonra Android işletim sistemini kullanıp kullanamayacağı. Açık kaynaklı mobil işletim sistemini isteyen her marka dilediği gibi kullanabiliyor ama Huawei, Google’ın önemli bir iş ortağı. Ancak işletim sistemi güncellemelerinden şirketi mahrum bırakabilecek. Google Play Store, yani işletim sisteminin uygulama mağazasını kapatması ve YouTube, Google Maps ve Chrome gibi önemli Google uygulamalarının cihazlarda ön yüklü gelemeyecek olması, problemlerin başında geliyor. Huawei’nin birkaç senedir kendi işletim sistemini geliştireceği konuşuluyor, ancak şirket bu iddiaları bir türlü yanıtlamıyor. Buna karşın, Hong Meng kod adını taşıyacağı ve Çin’de Oak OS, Çin dışında Ark OS adıyla piyasaya sürüleceği iddia edilen
DIGITALREPORT.COM.TR // 101
GÜVENLİK
sistemin yaz sonu hazır olacağı belirtiliyor. Bir diğer ihtimal de Huawei’nin Android’in kendine özel bir sürümünü hazırlaması, ancak burada hem Google ve Facebook gibi ABD merkezli uygulamaların adaptasyonu hem de sistem ile bu uygulamaların düzenli güvenlik güncellemelerini gerektiren ciddi bir yazılım eforu gerekiyor. ABD yasağının arkasında gerçekten casusluk mu var? Daha önce Kaspersky’nin de casusluk iddiasıyla güvenlik yazılımlarına benzer bir engel koymak isteyen ABD’ye, şirket kurucusu Eugene Kaspersky tüm kaynak kodunu açarak incelemeyi teklif etmiş, ABD’li yetkililer ise bir türlü kabul etmemişti. Huawei Başkanı Liang Hua’nın gazetecilere yaptığı açıklamaya göre şirket, ABD ile casusluk yapmayacağını gösteren bir anlaşma imzalamaya hazır. Trump yönetiminin baskısı sonrasında, şirket İngiltere ve Almanya’ya da benzer bir teklif sunmuştu. Yönetime müdahale etti, 1 milyar dolar ceza kesti ZTE örneğinde ise casuslukla
102 // DIGITALREPORT.COM.TR
suçlanan şirketin üst yönetiminde köklü bir değişim ve 1 milyar dolarlık bir ceza sonrasında, nedense şirketin ekipmanları tekrar kullanıma kabul edilmiş, yasak ve kısıtlamalar kaldırılmıştı. Buradan yola çıkarak, Huawei’nin ekipmanlarında casusluk yapıp yapmamasından haricen, yasak ve kısıtlamaların ABD-Çin arasındaki ticaret savaşının bir kozu olduğunu düşünmek mümkün. Yani ABD ve Çin arasındaki anlaşmazlık çözüldüğünde, sadece bir para cezasıyla Huawei bu olumsuz durumdan kurtulabilir. Bu olumsuz durum, Huawei için ciddi bir fırsat olabilir Şirket, birçok ülkede ürünlerinin satılmasını engelleyebilecek bu potansiyel olumsuzluktan daha güçlü de çıkabilir. Kendi işletim sistemi, sonunda giderek birbirine benzeyen iOS ve Android’e önemli bir rakip olabilir. Casusluk iddialarının temelini çürüterek hem tüketicilere hem de devletlere güven tazeleyen bir Huawei, milyarlarca dolar verse elde edemeyeceği olumlu bir halka ilişkiler çalışmasını
GÜVENLİK
da gerçekleştirmiş olur. ABD-Çin ticaret savaşı ve Donald Trump’ın üst perdeden beklentileri, teknoloji dünyasını
da önemli şekilde değiştirecek. Şirketlere tanınan 90 günlük süre içerisinde, bu değişimin tohumlarını göreceğiz.
Huawei yasağı konusunda hangi ülke ne düşünüyor?
Yasaklamayı düşünüyor Kanada, Yeni Zelanda
Yasaklamayı düşünmüyor İtalya, Fransa, Almanya, İspanya, İsviçre, Avusturya, Rusya, Arjantin, Brezilya, Singapur, Güney Kore, Filipinler, Tayland
Kararsız İngiltere, Belçika, Çekya, Danimarka, Norveç, Polonya, İsveç, Hindistan, Vietnam
Yasaklamadı Çin, Endonezya, Suudi Arabistan, Güney Afrika, Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri
Yasakladı ABD, Avustralya, Tayvan, Japonya
DIGITALREPORT.COM.TR // 103
GÜVENLİK
2 MİLYON IOT CİHAZI RİSK ALTINDA (VE ÇÖZÜMÜ YOK) Güvenlik kamerası, bebek monitörü, akıllı zil gibi cihazlarda bulunan yeni bir güvenlik açığı, siber saldırganların cihazlara girerek görüntülere ulaşmasına olanak sağlıyor. Saldırının iLink P2P adlı uçtan uca iletişim teknolojisinden kaynaklandığı
104 // DIGITALREPORT.COM.TR
biliniyor, ancak henüz olası genel saldırıları engellemenin bir yolu bulunmuyor. HiChip, TENBIS, SV3C, Vstarcam, Wanscam ve NEO Coolcam, Sricam, Eye Sight ve HVCAM cihazlarında keşfedilen açığa sebep olan protokolün yüzlerce markanın ürünlerinde de mevcut olduğu biliniyor.
GÜVENLİK
YÜZ TANIMAYA İLK YASAK! ABD’de Kaliforniya eyaletine bağlı San Fransisko şehri, hızla yaygınlaşan yüz tanıma teknolojisinin emniyet teşkilatında kullanımını yasakladığını duyurdu Biyometrik verilerin de önemli bir kişisel veri olduğunun kabulü açısından yasak önem taşıyor. 8’e 1 oyla yasaklanan teknolojinin sadece kişisel verileri izinsiz kullanmasında problem yok,
hatalı eşleştirmeler de başka sorunlara yol açabilir. Florida eyaletinin Orlando şehrinde kullanılan ‘son teknoloji’ yüz tanıma sistemi bağımsız bir testte milletvekillerinin kimliğini belirlemeyi denemiş, 28 milletvekilinin suçlularla karıştığı görülmüştü. Londra’da 2 yıl önce yapılan bir başka denemede ise genç bir kadınla kelleşmekte olan bir erkeği ayırt edememişti.
DIGITALREPORT.COM.TR // 105
GÜVENLİK
SİBER GÜVENLİKTE İNSAN FAKTÖRÜ Dünyanın en güvenli kasası bile doğru anahtar karşısında içerisindekileri koruyamaz. Organizasyonlar, sürekli gelişim gösteren siber güvenlik teknolojilerinden faydalanıyor ama güvenlik ihlallerinin %95’inde çalışanlara yapılan manipülasyonlar başarılı oluyor.
106 // DIGITALREPORT.COM.TR
GÜVENLİK
Kasıtlı veya bilinçsiz insan faktörü, günümüzde bilgi güvenliğine karşı en büyük tehditlerden birini oluşturuyor. Güvenlik teknolojileri ne kadar başarılı olursa olsun, sistemlerinize ve verilerinize erişimi olan her bir çalışan potansiyel bir güvenlik açığı anlamına geliyor. Teknolojik cihazların kişisel hayatlarımızdaki yeri ve rolü artmasına rağmen; oltalama mesajlarına düşünmeden verilen yanıtlar, belirsiz kaynaklardan indirilen dosyalar ve açılan şüpheli e-posta ekleri hâlâ şirketlerin zayıf noktalarını oluşturuyor. IBM Security Intelligence, şirketlerin maruz kaldıkları siber güvenlik vakalarının yüzde 95’inde insan faktörünün etkili olduğuna dikkat çekiyor. Siber korsanlar, insan zayıflıklarını kullanarak organizasyon içerisindeki kişilerin bilinçsizce kendilerine erişim sağlaması için tuzaklar kuruyor ve 2019 yılına gelmiş olmamıza rağmen birçok sefer amaçlarına ulaşabiliyorlar. Yakın tarihte yüksek profilli şirketlere karşı gerçekleştirilen siber saldırıların büyük bir bölümünün insani hatalar
ve kasıtlı insan etkisinden kaynaklandığı biliniyor. Bu durum yalnızca şirketlerin değil, yasal düzenleyicilerin de dikkatini çekmiş durumda. Öyle ki, bankacılık, sigorta ve sağlık gibi hassas kişisel verilere sahip olan şirketlere günümüzde eskisinden daha fazla sorumluluk yükleniyor. Bu ve bunun gibi sektörlerde yaşanacak güvenlik zafiyetleri, hem verilerine erişilen kişiler hem de bu verileri muhafaza etmekle hükümlü şirketler için korkutucu sonuçlar doğurabilir. Dolaylı itibar yatırımı İnsanların sürekli veri üretmeleri şirketler için yeni nesil enstrümanları ortaya çıkarırken, bu verileri muhafaza etmenin sorumluluğunu da beraberinde getiriyor. Organizasyonlar, potansiyel itibar kayıplarındansa, operasyonel maliyetlerini artırmak pahasına siber güvenlik için daha büyük bütçeler ayırmak zorunda kalıyor. Organizasyonun dijital iz düşümüne ev sahipliği yapan altyapının korunmasının yanı sıra, özel olarak hassas verilerin korunmasına odaklanan otomatik protokoller, insan faktörünün hata payını büyük DIGITALREPORT.COM.TR // 107
GÜVENLİK
ölçüde azaltabiliyor. Gartner araştırma şirketine göre dünyanın dört bir yanındaki şirketler bu trendin farkında ve platform ile bilgi güvenliği pazarının bu yıl 8,1 milyar euro hacme ulaşması bekleniyor. İnsan faktörüne karşı makine hassasiyeti Modern sistemlerin karmaşık ve çok katmanlı yapıları, siber korsanların içeri sızmak için melez yaklaşımlar benimsemelerini zorunlu kılıyor. Bu nedenle, günümüzün en başarılı sonuçları veren bilgi ve ağ güvenliği teknolojilerinin, etkinlik yönetimi ve tehdit zekâsı yazılımlarıyla zenginleştirildiğini görüyoruz. Otomasyona bağlanmış ve çoğunlukla yapay zekâ algoritmalarıyla desteklenen bu karma sistemler, organizasyonların siber güvenlik ihlallerini meydana geldikleri gibi saptamalarını, yönetmelerini ve delilleri verimli şekilde değerlendirmelerini sağlıyor. Bunlar güvenlik zafiyetleri sömürüldükten sonraki mücadele içinken, insan faktörünü devre dışı bırakan sistemler ise özellikle bilinçsiz hataları önleme prensibiyle
108 // DIGITALREPORT.COM.TR
çalışıyor. Önleme teknolojilerinin en sık tercih edilenlerinin başında güvenli e-posta ağ geçitleri yer alıyor. Gelen e-postalardaki zararlı ekleri ve istenmeyen postaları engelleyen bu sistemler, aynı zamanda giden e-postaların içeriğini takip ediyor, inceliyor ve şifreliyor. Güvenli web ağ geçitleri ise benzer şekilde şirket ağı içerisinden internete bağlanan cihazların zararlı yazılımlarla temasını engelliyor. Bunu başarmak için önceden
21. Yüzyıl’ın şu ana kadarki bölen gelişmiş makineler bile insan yönlendirmesine ihtiyaç duyuyor.
belirlenmiş verileri filtreleyerek görüntülenmelerini bile imkânsız hale getiriyor. Ayrıca ağ içerisinde yaratılan internet trafiğinin organizasyon tarafından belirlenen veri koruma politikalarına uyumunu sağlıyor. Veri kaybı önleme sistemleri ise siber korsanların faydalanabilecekleri zayıf
GÜVENLİK
noktaları saptamak ve açıkları gidermekte kritik bir rol oynuyor. 7/24 nöbet SIEM kısaltmasıyla bilinen veri güvenliği ve olay yönetimi sistemleri, organizasyonların siber tehditleri saptaması ve anlık tepkiler vermesine olanak tanıyor. Bunlar arasında, zararlı ve yabancı yazılım aktivitelerinin, ağ erişiminde sıra dışı hareketlerin ve kullanımların tespiti yer alıyor. SIEM sistemleri siber güvenliğin aşıldığı durumlarda gerçek zamanlı koruma sağlamak için tehdidin doğasını, icra yöntemlerini analiz ediyor; karşı karşıya kalınan tehdide en etkili tepkiyi otomatik ve anlık olarak verebiliyor. 21. Yüzyıl’ın şu ana kadarki bölümünde en gelişmiş makinenin veya yazılımın bile insan uzmanlığına ve yönlendirmesine ihtiyaç duyduğunu gördük. Tehdit zekâsı teknolojileri ile çivi çiviyi söküyor Bu ilk bakışta kulağa olumsuz bir durum gibi gelse de, günümüzde birçok organizasyonun verilerini
güvenle muhafaza etmesini sağlayan tehdit zekâsı teknolojilerinin mihenk taşını oluşturuyor. Güvenlik teknolojilerinin yanı sıra insan deneyimlerine de dayanan bu sistemler, çivi çiviyi söker kıstasını andıran çalışma prensiplerine sahipler. Büyük veri yığınları içerisinden alakalı-alakasız tüm bilgileri tarayan bu sistemler, otomatik olarak önemli saldırıları saptayabiliyor. Saldırılarla eş zamanlı olarak altyapıya bağlı sistem, yazılım ve insanların davranışlarının detaylı analizlerini gerçekleştiriyor. Tehdit zekâsı, siber saldırılara karşı kanıt odaklı bilgi birikimi sağlıyor. Saldırıların içerikleri, mekanizmaları, göstergeleri, çıkarımları ve anlık uygulanabilir güvenlik tedbirleriyle, hem bilinen hem de yeni ortaya çıkan tehditlere karşı güvenilir bir çözüm sunuyor. Tüm bu veriler kayıt altına alınarak, makine öğrenimi ile güvenlik sistemlerine saldırıların ortak yönlerini ayırt etme, potansiyel saldırıları ve saldırganları öngörme ve bunları engelleme kabiliyeti kazandırıyor.
DIGITALREPORT.COM.TR // 109
İNSAN KAYNAKLARI
Atamalar Kurumsal dünyada yeni pozisyonlar, atamalar ve ayrılıklar...
Zafer Seçmez
Multinet UP Dijital Satış Genel Müdür Yardımcısı Müşteri ilişkileri ve dijital satış alanında 15 yıllık tecrübesi bulunan Zafer Seçmez, dijital satış ile üye iş yerlerinin yönetimini gerçekleştirecek. ---------------------------
Y. Emre Güzer PayU’dan ayrıldı
PayU Türkiye’yi 2011’de kuran ve o tarihten bu yana CEO görevinde bulunan Y. Emre Güzer, geçen yıldan bu yana Global Ürün Stratejisi Başkanlığı görevini de yürütüyordu. ----------------------------
Lucky La Riccia
Ericsson Orta Doğu ve Afrika Dijital Servisler Başkanı Kariyerine 2004’te Ericsson’da başlayan La Riccia, dijital dönüşüm ve bulut sistemlerinde ticarî büyüme ve yeni fırsatlar yaratılmasından sorumlu olacak. 110 // DIGITALREPORT.COM.TR
İNSAN KAYNAKLARI
Rıza Gürler Fiyuu CEO
Migros ve Şok gibi perakendenin yanı sıra hızlı tüketim malları alanındaki 15 yılı aşan tecrübesini, yeni alanlara açılmak isteyen TFI TAB Yatırımları’nın deneyim odaklı dijital teslimat platformu Fiyuu’ya taşıyacak. ---------------------------
Behçet Yumrukçallı Tech Data Türkiye Genel Müdürü
NetApp, Reuters, Netaş, EMC Teknoloji gibi şirketlerde üst düzey pozisyonlarda bulunan Yumrukçallı, Tech Data stratejilerinin uygulanmasından ve şirketin kârlı büyümesinden sorumlu olacak. ----------------------------
Mücahit Gündebakar Architecht Genel Müdür
Kuveyt Türk’ün fintech, güvenlik teknolojileri, alternatif kanal çözümleri, yazılım geliştirme, destek ve danışmanlık gibi inovatif ürün ve hizmetlerini pazarlamayı amaçlayan şirket, 10 yıldır Bilgi Teknolojileri Grup Müdürü olan Gündebakar’ın yönetimine emanet edildi. DIGITALREPORT.COM.TR // 111
İNSAN KAYNAKLARI
Erçin Öztuncel
CMC Turkey Bilgi Teknolojileri ve İdari İşler Genel Müdür Yardımcısı
Şehnaz Çağlı
Collective Spark Başkan Yardımcısı
Önemli dış kaynak hizmet sağlayıcı şirketlerden birisi olan ve Mid Europa Partners yatırımlarından biri olan CMC Turkey’de 2009 yılından bu çalışan ve Yazılım ve Uygulama Geliştirme Direktörü olan Öztuncel’i GMY olarak atadı. ---------------------------
Erken aşama girişimlere yatırım yapan, küresel büyüme konusunda destekleyen yatırım fonu Collective Spark’a şirket birleşme ve satın alma tecrübesinin yanı sıra yurt dışı yatırımcı ve girişimci ağı ile güç katacak olan Çağlı, Princeton Üniversitesi’nde mühendislik, London Business School’da MBA eğitimine sahip. ----------------------------
Onur Tamer
Riot Games Türkiye Ülke Müdürü League of Legends yapımcısı oyun şirketi, 2012 yılında Ankara merkez ofisinde Uluslararası Yayın Yöneticisi olarak çalışan, Rusya ve Avrupa ofislerinde kurulum projelerinde yer alan, Japonya’da kurucu ülke müdürlüğü yapan Tamer’i Türkiye’den sorumlu yaptı. 112 // DIGITALREPORT.COM.TR
dfdsfsd
YENİ DÜNYANIN AKILLI YAŞAM DERGİSİ DİJİTAL DERGİLİKLERDE ÜCRETSİZ