![](https://assets.isu.pub/document-structure/230309193054-c6833f53fcf01f40da49f3ea1548a02f/v1/5433917acc25f7cce0799f8e62a69bc8.jpeg?width=720&quality=85%2C50)
1 minute read
BA
![](https://assets.isu.pub/document-structure/230309193054-c6833f53fcf01f40da49f3ea1548a02f/v1/d39720f1c8f7d837ce2fbfbe2de1ea60.jpeg?width=720&quality=85%2C50)
hayati tehlikelerden kaçmadığını savunan Sunak, bu kişilerin güvenli Avrupa ülkeleri üzerinden İngiltere'ye geldiklerini ve insan kaçakçılarına büyük meblağlar ödediklerini söyledi.Sunak, İngiltere'ye yasa dışı yollardan gelenlerin, bu ülkede kalamayacağının altını çizerek, şunları kaydetti: "Buraya yasa dışı yollarla gelenleri gözaltına alıp, haftalar içinde ya güvenliyse kendi ülkelerine ya da Ruanda gibi güvenli bir üçüncü ülkeye geri göndereceğiz. Ülkeden çıkarıldıktan sonra Amerika ve Avustralya'da olduğu gibi İngiltere'ye tekrar girişiniz yasaklanacak. İnsan kaçakçılarına böylelikle engel olacağız ve sınırlarımızın kontrolünü bu şekilde geri alacağız."
Advertisement
- "Göçmenlerin otellerde konaklaması günlük 6 milyon sterline mal oluyor"
Sunak, söz konusu tasarının, daha önce hiçbir mevzuatın sağlamadığı yasal çerçeveye olanak verdiğine işaret ederek "Bu önlemlerin sertliği hakkında tartışmalar olacağını anlıyorum. Tek söyleyebileceğim, her yolu denedik ve işe yaramadı." ifadesini kullandı.
Başbakan Sunak, düzensiz göçmenlerin otellerde konaklamasının, İngiliz vergi mükelleflerine maliyetinin günde yaklaşık 6 milyon sterlin olduğunu belirterek, bunun sürdürülemeyeceğinin altını çizdi.
İngiltere İçişleri Bakanı Suella Braverman, parlamentoda yaptığı konuşmada, hükümetin hazırladığı tasarının yasalaşmasıyla ülkeye botlarla kaçak yollardan giren düzensiz göçmenlerin herhangi bir adli inceleme ve kefalete tabi tutulmadan 28 gün içinde sınır dışı edileceğini açıklamıştı. Braverman, bu kişilerin yasal işlemlerinin ise sınır dışı edildikten sonra uzaktan yapılacağını ifade etmişti.
Türk kızı Mine Köprülü
ngiltere'de gündem oldu
Ajansı| AVA - Londra
![](https://assets.isu.pub/document-structure/230309193054-c6833f53fcf01f40da49f3ea1548a02f/v1/5730f5f106bf990d48e87965a188bd70.jpeg?width=720&quality=85%2C50)
Gates Cambridge bursiyeri, Cambridge Üniversitesi doktora öğrencisi Mine Köprülü liderliğindeki yeni araştırmada, Tip 2 Diyabet ve MS (Multipl Skleroz) gibi yaygın hastalıklara sebep olabilecek yüzlerce protein belirlendi. Hastalık riskini etkileyen bu proteinlerin ve onları kontrol eden genetik mekanizmaların belirlenmesi gelecekte daha hedefe yönelik ve daha başarılı tedavi seçeneklerine ışık tutuyor. İşte hastaların yüzünü güldürecek mucize araştırma... Gen-protein-hastalık bağlantıları çalışılarak belirlenen bu proteinler yeni tedaviler geliştirilmesinde yol gösterici olabilecek. Peki bu ne anlama geliyor? İnsan vücudunun temel fonksiyonel birimi ve var olan ilaçların en yaygın hedefi olan proteinlerin hangilerinin hastalığa sebep olduğunu, hangilerininse hastalıkların sonucu olarak ortaya çıktığını ayrıt etmek önemli.
![](https://assets.isu.pub/document-structure/230309193054-c6833f53fcf01f40da49f3ea1548a02f/v1/539ebcceb46590ab4f4acf1df20c2b0b.jpeg?width=720&quality=85%2C50)
Örneğin, ekip ilk kez GRP adı verilen bir hormon seviyesi yüksek olan kişilerin tip 2 diyabete yakalanma olasılığının daha düşük olduğunu gösterdi.
A Iri K Lo Alma R Sk
Bu olasılık muhtemelen aşırı kilo alma riskini azaltması ne deniyle gerçekleşiyor. Bu 'Proteogenomik' kanıt, GRP'nin diyabetin önlenmesi ve tedavisi için potansi- yel bir hedef olarak desteklenmesine yardımcı oluyor. Araştırmayı yöneten Queen Mary Üniversitesi'ndeki Precision Healthcare University Research Institute (PHURI) direktörü Profesör Claudia Langenberg: "İnsan genomundaki binlerce bölgenin farklı hastalıklara yakalanma riskini artırdığı tespit edildi. Bunların sebebini daha iyi anlayabilmek için insan kanındaki binlerce proteini ölçerek, bu proteinleri kodlayan genler ve birçok farklı hastalık arasında sağlam bağlantılar oluşturabildik. Yaptığımız bu araştırma genetik çalışmaların potansiyel ilaç hedeflerini öngörerek sağlık ve tıp alanının gelişmesine nasıl katkıda bulunabileceğini gösteriyor."