Issue 675

Page 1

Londra

6 Şubat 2014 Perşembe

Sayı 675

Gazete bayilerinde ücretsizdir

Gazete

BU KADARINA PES! İngiliz politikacıların göçmenlik karşıtı çıkışlarına her gün bir yenisi ekleniyor. Muhafazakar Parti milletvekili Dr. Phillip Lee, göçmenlere İngiltere’ye gelmeden önce AIDS(HIV) testi yapılmasını önerdi. Talebi parlamentoda yapılan oturumda reddedilen sağcı milletvekilinin önerisi kabul edilseydi, İçişleri Bakanlığı göçmenleri HIV ve Hepatit B için test yaptırma izni de verecekti. Lee, bir gazete için yazdığı bir yazıda, 2012’de tüberküloz hastalığının yoğun görüldüğü ülkelerden İngil-

Kaçak taksicilere operasyon Londra polisi kaçak taksicilere savaş açtı. Geçen hafta yapılan operasyonlarda 5 binden fazla minicab ve kiralık aracı

durduran yetkililer, lisanssız taksicilik yapmakla suçlanan 170’den fazla şoförü yakalaSayfa 2 dılar.

Londra’ya yeni başkonsolos

Türkiye Cumhuriyeti Londra Başkonsolosluğu görevine Emirhan Yorulmazlar atandı. Ağustos 2012’den bu yana Türkiye’nin Washington

tere’ye gelen hastalar için vize almadan önce girmeleri gereken bir test sistemi oluşturduk. Aynısını hepatit B, HIV ve kanda bulunan benzeri hastalıklar için de yapmalıyız” demişti. Sayfa 5

Büyükelçiliği’nde siyasi danışman olarak görev yapan Yorulmazlar’ın 15 Şubat’ta Londra’daki görevine Sayfa 9 başlaması bekleniyor.


2 LONDRA

LondraGazete.com

Londra Gazete, 6 Şubat 2014 Perşembe

Kaçak taksicilere operasyon Londra polisi kaçak taksicilere savaş açtı. Geçen hafta yapılan operasyonlarda 5 binden fazla minicab ve kiralık aracı durduran yetkililer, lisanssız taksicilik yapmakla suçlanan 170’den fazla şoförü yakaladılar. Londra’nın ulaşımından sorumlu TfL Güvenli Ulaşım Birimi ve Londra Polisi’nin ortak yürüttüğü ‘Gece Güvenli Ulaşım’ isimli operasyonda gözaltına alınan şoförler, herhangi bir taksi ofisi tarafından rezerve yapılmadan yolcu taşımak, kamu ulaşımı açısında tehlikeli araç kullanmak ve cinsel tacizin de aralarında bulunduğu çeşitli eylemlerinden dolayı soruşturuluyorlar. Yapılan operasyon yasadışı olarak, daha önceden ayarlanmamış bir şekilde sokaktan vatandaşları alan taksicilere karşı yapıldı. Operasyonun asıl amacının illegal taksiler aracılığıyla ortaya çıkan cinsel taciz suçları azaltmak olduğu belirtildi. Operasyon kapsamında polis 5 bin taksi ve özel kiralanmış aracı durdurdu. Ayrıca toplumdaki farkındalığın arttırılması amacıyla polis ve Londra’nın ulaşımından sorumlu Transport for London 24

Londra Polisi ve TfL’in operasyonlarında 175 taksici gözaltına alındı.

farklı üniversite organizasyonun katılarak 77 binden fazla öğrenciye ulaştı. Geceleri Güvenli Ulaşım projesi, Londra’da taksiyle ulaşımı daha güvenli hale getirmek amacıyla 2002’de başlatılmıştı. Proje kapsamında insanların farkındalığının arttırılması, ruhsat regülasyonlarının sıklaştırılması, taksilerin daha iyi kontrol edilmesi hedefleniyor. İngiltere’de önceden telefon veya internet üzerinden ayırtılmayan taksilere binmek yasal değil. Sadece resmi Londra taksilerine yoldan çevirerek binilebiliyor.

TOPLUMUMUZUN EN GÖZDE MESLEKLERİ ARASINDA ‘Mini cab; olarak adlandırılan özel taksi işletmeciliği İngiltere’de yaşayan Türkiye ve Kıbrıslı göçmenleri en gözde mesleklerinden birisi haline gelmiş durumda. Özellikle Kuzey Londra`da yaşayan yüzlerce göçmenin para kazanma alanı haline gelen taksi şoförlüğü, işsizlik sorununun artması ile birlikte her geçen gün daha da popüler hale geldi. TFL’in yetkili olduğu taksi lisansları konusunda 2011 yılında

yayınlanan bir rapora göre Londra genelinde 50 bin dolayında taksi lisansı bulunan araç ve 60,000 dolayında lisanslı sürücü bulunuyor. Son 10 yılda iki kat artan lisans başvurularına ilginin artmasının en önemli nedeni, kalifiye olmayan göçmenlerin bu işe yönelmesi oldu. Başta Kuzey Londra olmak üzere başkentin her bölgesinde faaliyet gösteren mini cab şoförleri, çalışma saatlerindeki esneklik ve ilk zamanlardaki iyi kazançlardan dolayı bu alanda yoğunlaşmaya başladılar. London Transport Ofice tarafından kontrol edilen sürücü belgeleri için 3 ay gibi süre tanınırken, GP’lerden alınacak sağlık raporu, CRB(Criminal Record) kontrolu olmazsa olmazlardan. İlk aşamada £400 gibi bir masrafla başlayan taksi sürücü belgesi, yeni yol testi uygulamasınıda devreye koydu. İlk aşamalarda dil sorunu nedeniyle soğuk bakılan taksi mesleği, şu sıralarda Türkiyelilerin tercih ettiği meslek sıralamasında ilk sıralarda yer alıyor. HER AY YÜZLERCE KİŞİ LİSANS İÇİN BAŞVURUYOR TFL’in verilerine göre Londra’da ortalama her ay 700 kişi mini cab lisansı için başvuruyor. Londra’da 22 bin dolayında Black Cab bulunurken,mini cab lisanslı araçların sayısının ise 50 bin dolayında olduğu tahmin ediliyor. 60 bini aşkın kişinin ise mini cab lisansı mevcut. Londra’da faaliyet gösteren taksilerin çalışma lisansları, Londra Belediyesi’ne bağlı Public Carriage Office ( PCO ) tarafından veriliyor. Başvuru sahiplerinin sadece yüzde 20’sinin Britanya doğumlu olduğu belirlenirken, başta Pakistan, Bangladeş ve Afganistan olmak üzere farklı ülkelerden gelen göç-

menler bu işe en çok talip olan göçmen toplumlar oluyor. Londra’nın sembollerinden Black Cab’ların işletme ve kullanma lisansları için, deyim yerindeyse bin dereden su getirmek gerekiyor.Bugün başkent Londra’da Black Cab kullanma lisansına sahip şoförlerin sayısı 25 bini aşıyor. Şoförler, Londra’nın tamamını öğrenene kadar en az 2 yıllık eğitim sürecinLondra genelinde 3 binden fazla lisanslı minicab ofisi bulunuyor.

den geçiyorlar. Black Cab şoförleri, Knowledge Point School türünden eğitim veren okullarda aldıkları yoğun eğitim sonra trafiğe çıkabiliyorlar. Metropolitan polisin sıkı denetimlerine karşı her an hazırlıklı olan şoförlerin, bu okullara kayıt olabilmek içinde belli niteliklere sahip olmaları gerekiyor. En az 19 yaş üzeri şoför adayları PCO’in istediği güvenlik ve sağlık raporlarını aldıktan sonra eğitim sürecine başlayabiliyorlar. İstedikleri noktadan yolcu alma ve otobüslere ayrılan yolları kullanma ayrıclağına sahip black cab’ları edinmenin zorluğu, çok sayıda insanı mini cab işletmeciliğine yönlendiriyor. Mini cab’lar sadece bağlı bulundukları ofislerden gelen yönlendirme veya çağrılmaları halinde yolcu taşıyabiliyorlar. Lisanslı mini cab ofislerinin sayısı ise 3 bin 200 dolayında.


İNGİLTERE 3

LondraGazete.com

Londra Gazete, 6 Şubat 2014 Perşembe

Bir milyondan fazla öğrencinin anadili İngilizce değil Eğitim Bakanlığı’nın verilerine göre İngiltere’nin çeşitli bölgelerinde faaliyet gösteren 1,775 ilk ve orta dereceli okulda okuyan öğrencilerin ana dilleri, İngilizce dışında bir başka dilden oluşuyor. Çoğunluğu Londra, Birmingham ve Leicester gibi kentlerde bulunan bu okulların 200’den fazlasında, öğrencilerin yüzde 90’ından fazlası, beyaz İngilizler dışında etnik bir gruba mensup ailelerden geliyor. İstatistikler, ana dilleri İngilizce dışında bir dil olan öğrencilerin sayısının ise son beş yılda 1 milyon 100 bine yükseldiğini gösteriyor. Uzmanlar okullardaki çok kültürlü öğrenci profilinin eğitim başarısının arttırılması için, özellikle aileler için tercümanlık hizmetlerinin verilmesi gerektiğini vurguluyor. ETNİK OKULLARIN BÜYÜK BÖLÜMÜ LONDRA’DA Eğitim Bakanlığı’nın yıllık raporunda yer alan verilere göre, öğrenci profilleri incelenen 15 bin 288 ilk ve orta dereceli okuldan 1,755’in de İngilizce ikinci anadil olarak kullanılıyor. 968’i Londra’da bulunan, 290’ı Birmingham’ı da kapsayan Midlands bölgesinde bulunan bu okullarda toplam 835 bin 174 öğrenci bulunu-

ANTETLI.pdf 1 01.04.2011 11:58:52

ACCOUNTING DIRECT PLUS Chartered Certified Accountants & Business Advisers

Luton’da bulunan Maidenhall primary school’da okuyan öğrencilerin yüzde 98.9’unun ana dili İngilizce dışında bir etnik dil.

yor. Nüfusunun yaklaşık yüzde 45’i Luton’da bulunan Maidenhall primary school, en çok göçmen kökenli öğrencinin bulunduğu okul konumunda. Bu ilkokul’daki öğrencilerin yüzde 98.9’unun ana dili İngilizce dışında bir etnik dil. Araştırmalarda öğrencilerin en

yoğun mensup olduğu dillerin Bangladeş, Hindistan, Somali, Polonya, Sri Lanka gibi ülkelerden gelen göçmenlerin konuştuğu Urdu, Hindi, Pencap, Peştu gibi diller olduğu belirlendi. Portekizce, Arapça, İspanyolca gibi diller de en yoğunluklu kullanılan 14 dil arasında yer alıyor.

Araştırmanın ilginç sonuçlarından birisi de çok sayıda çocuğun 5 yaşına gelene kadar hiçbir İngilizce kelime bilmemesi oldu. KUZEY LONDRA’DA TÜRKÇE POPÜLER Türkçe Türkiye ve Kıbrıslı göç-

menlerin yoğun olarak yerleştiği Kuzey Londra’da bulunan okullarda en çok konuşulan diller arasında yer alıyor. Hackney’de bulunan ‘St Monica’s Roman Catholic Primary School’da eğitim alan 236 öğrenciden yüzde 80’i ana dilinin bir başka göçmen gruba mensup olduğu belirlenirken, Haringey’de bulunan St Francis de Sales RC Infant School, Earlham Primary School, Mulberry Primary School ile Enfield’de bulunan Raynham Primary School, Southbury Primary School, Eldon Infant School gibi okullarda okuyan öğrencilerin en az yüzde 77’sinin anadili İngilizce dışında bir dil. Bu öğrencilerin önemli bir bölümü de Türk ve Kürt ailelerden geliyor. Hafta sonlarında Türkçe eğitim veren 29 okulda 2 bin 500 dolayında öğrenci bulunuyor. İngiltere Türk Öğretmenler Derneği’nin geçen yıl yaptığı bir araştırmaya göre ise 2013 yılında Türkçe GCSE ve GCE A Level sınavlarına katılan toplam 3 bin 238 öğrenci katıldığı belirlenmişti. Sonuçlara göre, Haziran 2013 yaz döneminde 1629 öğrenci GCSE, 896 öğrenci AS Level ve 713 öğrenci de A Level Türkçe sınavlarına girmişti.

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

Muhasebe ve Mali Müşavir Muhasebe işlerinde uzman kuruluş • Defter tutma & Yıl sonu hesapları • Maaş bordroları (PAYE) • KDV (VAT) hesapları • Kişisel vergi • Kurumlar vergisi • Şirket sekreterliği hizmetleri • Şirket kurma • Finansal & yönetim hesapları • İş alım satımları • Emeklilik & Yatırım fonları • Bilgisayar muhasebe programları • İç muhasebe denetimi • Vergi araştırmalarında 100% başarı 293 Green Lanes, Palmers Green, London, N13 4XS 0208 886 9222 0208 886 7774 Registered Office:Phone: 293 Green Lanes, Phone: 0208 Fax: 886 9222 www.accountingdirectplus.com Palmers Green, London, N13 4XS Fax: 0208 www.accountingdirectplus.com 886 7774 info@accountingdirectplus.com info@accountingdirectplus.com

Co Co

Accounting Direct Plus Limited is regulated for a range of investment business activities by The Assosiation of Chartered Cer


4 İNGİLTERE

LondraGazete.com

Londra Gazete, 6 Şubat 2014 Perşembe

Batı ülkelerinin ‘Yılmaz’ paniği Hollanda vatandaşı bir Türk’ün Suriye’ye giden İngiliz isyancıları eğittiği ortaya çıktı. Eski bir asker olan ve soyadının Yılmaz olduğu belirtilen kişinin, Suriye’ye giden radikal İslamcı savaşçılara silah kullanım tekniklerini ve silahlı mücadele yöntemlerini öğrettiği anlaşıldı. Kendisine “Chechlear” ismini vermiş olan Türk’ün soyadının Yılmaz olduğu biliniyor. Checlear ismi Çeçen isyancıları bir Rus askerinin kafasını keserken gösteren bir videoya atıfta bulunuyor. ‘Hollandalı-The Dutchman’ olarak da bilinen Yılmaz’ın Suriye’de savaşmaya giden İngiliz isyancıları eğittiği sanılıyor. MI6 ve Batılı diğer istihbarat teşkilatları, bu isyancıların öğrendikleri teknikleri İngiltere’de de kullanmasından endişe duyuyor. Yılmaz’ın bir yıldan fazla bir süredir Suriye’de Esad hükümetine karşı savaştığı kaydediliyor. Yılmaz’ın eğitimlerde eski Hollanda askeri üniformasını giydiği ifade edilirken, geçen sene Londra’dan giden iki isyancı ile bir fotoğrafı İngiliz gazetelerinde yer buluyor. Haberlere göre, 23 yaşındaki Mohammed al-Araj ve 22 yaşındaki Şükri Ellekhlifi fotoğrafın çekilmesinden sonra Suriye’de hayatlarını kaybettiler. Geçen hafta Hollanda televizyonlarında görüntüleri yayınlanan Yılmaz, Suriye’ye

Hollanda vatandaşı olduğu sanılan ve soyadının Yılmaz olduğu belirlenen kişinin geçen hafta Hollanda TV’sine açıklamaları batı basınında geniş yer bulmuştu.

gerekirse ölmek için gittiklerini söylemişti. Yılmaz’ın daha önce Hollanda ordusunda profesyonel askerlik yaptığı ve tecrübeleri nedeniyle Suriye’deki isyancıları eğitmek için çağırıldığı da iddia ediliyor. İNGİLTERE-FRANSA İŞBİRLİĞİNE GİDİYOR Suriye’de çarpışan İngiliz vatandaşı Müslümanların sayısı konusunda da çeşitli tahminler yapılıyor. Dışişleri Bakanlığı, 350 civarında İngiliz’in savaşmak için Suriye’ye gitmiş olduğunu öngörürken, şimdi-

Suriye’de 700 dolayında İngiliz vatandaşı Müslüman’ın aralıklarla çarpışmalara katıldığı sanılıyor.

ye kadar 50 İngiliz vatandaşının de Suriye’de savaştıktan sonra İngiltere’ye döndüklerinin tespit edildiğini bildiriyor. Ocak ayı boyunca, çoğunluğu İstanbul uçaklarında yakalanan 16 kişi, Suriye’deki çatışmalara katıldıkları iddiası ile gözaltına alınırken, istihbarat servisi MI5’in direktörü Andrews Parker, giderek istihbarat çalışmalarının artan bir bölümünü Suriye’ye giden İngiliz vatandaşlarına yoğunlaştırdıklarına dikkat çekti. Bazı polis yetkilileri ise Suriye’den İngiltere’ye döndüğü tespit edilen

herkesin gözaltına alınmasını öneriyor. Öte yandan geçen hafta bir araya gelen Fransa Cumhurbaşkanı Francois Hollande ve İngiltere Başbakanı David Cameron, Suriye’ye giderek İslamcı gruplarla birlikte Esat’a karşı savaşan ve ülkelerine geri dönen vatandaşlarına karşı işbirliği anlaşmasına vardıkları duyuruldu. Oxfordshire’da yapılan toplantı sonrası Cameron, “ Gençlerimizin propagandalara alet olmasını engellemeye çalışıp, geliş-gidişlerini kontrol altında tutacağız” derken, Fransa Cumhur-

başkanı Suriye’ye giderek çarpışmalara katılan İngiliz vatandaşı sayısının 70 dolayında olduğunu ileri sürdü. Çoğunluğu Türkiye üzerinden çatışma bölgelerine geçirilen gençler, yoğun bir eğitim sürecinin ardından rejim yanlısı birliklere karşı savaşıyorlar. Bazı istihbarat bilgilerine göre, gençlerden bir kısmının İngiltere’ye geri dönmeleri ve Londra gibi büyük kentlerde bombalı eylemler yapmaları için hazırlıklar yapmaları konusunda talimat aldıkları iddia ediliyor.

F&S Accountancy • All Accountancy Services • Self assessment tax returns • Company Registration • Financial Control

• Book Keeping • VAT, PAYROLL, PAYE • Liquidation • Business plan • and cash flow forecast

181a Green Lanes, Palmers Green, London N13 4UR

Tel: 020 8888 2515 • Fax: 020 8888 3391


İNGİLTERE 5

LondraGazete.com

Londra Gazete, 6 Şubat 2014 Perşembe

Benefit sokağı belgeseli tartışması İngiltere’de devlet yardımının sıkça gündeme geldiği son yıllarda, “Benefit Street” isimli televizyon programı tartışmaların odak noktası oldu. Dört bölümden oluşan ve Channel 4 TV’nda yayınlanan program, tartışmaları bir dizi/belgesel tarzı yapımla ekranlara getirirken, programın kendisi de tartışmalara yol açtı. Programın zor durumda olan insanların içinde bulundukları durumdan yola çıkarak televizyon reytingi aldığı suçlamaları artarken, Muhafazakar kesimler ise İngiltere’deki ‘benefit kültürü’nü açıkça gözler önüne serdiğini savunuyor. “Benefit Street” olarak adlandırılan James Turner isimli sokak Birmingham’da bulunuyor. Belgesel sokakta yaşayan bazı sakinlerin hayatlarından yola çıkılarak hazırlanırken, tabloid basın sokakta yaşayanların yüzde 90’ının yardım aldığını ileri sürüyor. Kişisel hikayelerden yola çıkarak yardım alanların suça eğilimli olduğu ve yankesicilik gibi suçları nasıl işlediklerini gösteren belgesel, devlet yardımlarıyla geçinen ailelerde yetişen çocukların da sağlıksız bir ortamda büyüdüklerini vurguluyor. BİR ZAMANLAR İNGİLTERE’NİN EN HIZLI GELİŞEN CADDESİYDİ 1800’lerde inşaa edildiğinde, ülkenin birçok yerinden işçi sınıfının yerleştiği James Turner caddesi, şimdi devlet yardımı alan ailelerle dolu ülkenin en çok tartışılan caddesi haline geldi. Birmingham’ın hızla geliştiği 19. Yüzyılda James Turner caddesi de bölgeye gelen işçilerin yaşaması için özel emlakçılar tarafından inşa edilmiş. Bölgeden geçen kanal ile demir yolları fabrika sayısını arttırdıkça işçi sayısı da artmaya devam etmiş. James Turner caddesinde yapılan evler işçilerin daha önce kaldıkları özellikle şehir merkezine yakın yerlere kıyasla çok daha iyi standarttaydı. Cadde ilerleyen yıllarda geliri iyi bir seviyede olan ve Birmingham’ın merkezinde oturmak istemeyenlerin taşındığı bir cadde haline geldi. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Birmingham ülkede ekonomiye en çok katkı sağlayan şehirlerden birisi halindeydi. 1951 ile 1961 yılları arasında sadece Londra’da Birmingham’dan daha fazla iş imkanı bulunuyordu. Fakat 1960’lardan itibaren Birmingham’daki evlere bakılmadıkça, evlerin durumu kötüleştikçe iyi gelirli ailelerin çoğu

İngilizler daha az harcıyor

Channel 4 televizyonunun belgeseli geniş tartışma yarattı.

daha da batıya taşınmak için James Turner caddesinden ayrılmaya başladı. Boşalan evlere de Karayip veya Hindistan’dan gelen göçmenler yerleşmeye başladı. Göçmenler kolay işlemeciliği olan metal işlerinde çalışıyordu. Fakat tam da bu dönemde Birmingham’ın sanayi endüstrisi çok büyük bir kriz yaşadı. 1976’da kişi başına düşen gayri safi yurt içi hasıla Güneydoğu dışında İngiltere’nin en yüksek seviyesindeyken, tam beş yıl sonra İngiltere’nin en düşük seviyesine inmişti. Göreceli olarak gelirler 1970’lerde ülkedeki en yüksek miktarlardayken, 1983’te en düşük seviyeye inmişti. Neredeyse hepsi sanayi sektöründen olacak şekilde 200 bin kişi işini kaybetti. 1982’de işsizlik oranı yüzde 20’yi bulmuştu. The Guardian’ın haberine göre Birmingham’ın ekonomisindeki bu çöküş arda arda gelen hem İşçi hem de Muhafazakar Parti’nin sanayi üretimine önem vermemesinden dolayı. EN ÇOK YARDIM ALAN ŞEHİRLER HULL VE BIRMINGHAM Birmingham halen Britanya’da en çok devlet yardımı alan nüfusa ev sahipliği yapıyor. Birmingham sakinleri toplam 2.7 milyar sterlinlik işsizlik maaşı alıyor. Bu ülkenin herhangi başka bir bölgesinde ödenen desteğin iki katından daha fazla. Yani devlet Birmingham’daki her yetişkin için 157 sterlin harca-

ma yapıyor. Bu oran, Birmingham’ı kişi başına 206 sterlin alan Hull bölgesinden sonra kişi başına düşen sosyal yardım miktarında ikinci şehir yapıyor. The Sun gazetesinin haberine göre sosyal refah yardımları toplamda 7.6 milyar sterlin artarak, 166.2 milyar sterline ulaşmış durumda. Bu artışta enflasyon da hesaba katılıyor. Reel anlamda 2013/2014 yılında devletin sosyal yardım harcamasında düşüş görülmesi bekleniyor. Hükümet bu hafta İspanya, Fransa ve Yunanistan gibi sıcak yerlerde yaşayan İngilizlere kışın enerji yardımı yapılmamasını da gündeme getirdi. Bu uygulama, vergi gelirinde 17 milyon sterlinlik tasarruf anlamına gelecek. Ayrıca devlet yardımı alan vatandaşların bedava televizyon ruhsatı, otobüs kartları ve kışlık enerji ihtiyaçlarının karşılanması da eleştiriliyor. Özellikle göçmenlere yönelik ‘benefit turizmi’ iddiaları gündeme gelse de sosyal devlet sistemine yönelik reformlar tüm İngiliz vatandaşlarını etkilemiş durumda. Muhafazakar Parti sosyal yardımların vatandaşlar tarafından suistimal edildiğini iddia ederek, daha etkin hale getirmek için hem bütçe kesintileri hem de sistemde düzenleme değişiklikleri yapıyor. Bir yandan sosyal yardımların zor durumdaki vatandaşlara yeterli destek sağlayamaması, öbür yandan da haksız yere sosyal yardım alanların vergi mükelleflerini kandırıyor olması kamuoyunda tartışılıyor.

Yapılan yeni bir araştırma İngilizlerin tasarruf yaparken en çok takeaway harcamalarından kıstığını gösterdi. Vatandaşların çoğunun birikimlerinin olmadığını ortaya çıkaran veriler, ortalama çalışan bir ailenin normal gelirini kaybettikten 11 gün sonra devlet desteği veya aile yardımına muhtaç kalacağına da dikkat çekti. Nüfusun üçte birinin birikimi olmadığı açıklanırken, yarısından fazlasının da ısınma, take away yemek ve alışverişe yaptıkları harcamaları azalttığı kaydedildi. Yükselen enerji fiyatları ise vatandaşların en büyük endişe kaynağı. Araştırmaya katılanların yüzde 37’si enerji maliyetlerini en önemli problem olarak nitelendirmiş. Almanya ile beraber İngiltere 32 Avrupa ülkesi arasından tüketicilerinin en çok enerji faturalarından endişe ettiği iki ülke. İngilizlerin yüzde 60’ı enerji maliyetlerini kısmaya çalışıyor. Endişe kaynakları arasında ikinci

sırada, vatandaşların yüzde 20’si için en önemli problem olan genel ekonomik durum geliyor. TAKEAWAY HARCAMALARI AZALIYOR Yapılan araştırmaya göre vatandaşların yüzde 58’i takeaway yemeklere harcadıkları miktarı azaltmaya çalışıyor. Tüketicilerin yüzde 55’i ise süpermarketlerde daha ucuz markalar almaya çalışıyor. Piyasa araştırma şirketi Nielsen’in yaptığı araştırmaya göre 2011’den beri ilk defa aldıkları maaşla yaşam sıkıntısı çekeceklerinden endişe edenlerin sayısı artış gösterdi. 2011’den beri tasarruf yapanların sayısı gittikçe azalmaya devam ederken 2013’ün son çeyreğinde tasarruf oranının az da olsa yükseldiği görülüyor. Söz konusu araştırma, tüketicinin ekonomiye olan güveninin altı yıl boyunca 87 puanıyla ölçülürken son altı ayda 84’e düştüğünü de belirledi.

Göçmenlere HIV testi talebi Muhafazakar Parti milletvekili Dr. Phillip Lee’nin göçmenlere İngiltere’ye gelmeden önce HIV testi yapılması talebi reddedildi. Reddedilen göçmenlik yasası reformu, İçişleri Bakanlığı’na göçmenleri HIV ve Hepatit B için test yaptırma izni de verecekti. Lee, The Independent için yazdığı bir yazıda, ülkedeki bulaşıcı hastalıklarla mücadele edebilmek için göçmenlik yasasına bir değişiklik önerdiğini, göçmenlerin HIV ve Hepatit B için test edilmeleri gerektiğini savunmuştu. Milletvekili yazısında “2012’de tüberküloz hastalığının yoğun görüldüğü ülkelerden İngiltere’ye gelen hastalar için vize almadan önce girmeleri gereken bir test sistemi oluşturduk. Aynısını hepatit B, HIV ve kanda bulunan benzeri hastalıklar için de yapmalıyız” dedi. Lee’nin teklifi 17 Muhafazakar Parti milletvekili tarafından

desteklendi. Fakat teklif aynı zamanda parlamentoda farklı tepkiler de doğurdu. Stoutbridge’den Muhafazakar milletvekili Margot James teklifi ayrımcılık olarak nitelendiriken, Liberal Demokrat Julian Huppert ise böyle bir teklifin yapılmış olmasının hayret verici olduğunu belirtti. İşçi Parti’nin Gölge Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Chris Bryant ise teklifin ayrımcılığa yol açacağını tweetledi. En sert tepkiyi veren Ulusal AIDS Vakfı ise, öneriyi dehşet verici olarak nitelendirdi. Yetkililer İngiltere’nin Haziran 2011 BM HIV AIDS Deklarasyonu’nu imzalamış olduğunu hatırlatırken, İçişleri Bakanlığı ise henüz böyle bir planları olmadığını duyurdu. Deklarasyon, üye ülkelerin HIV bazlı nedenlerle insanların ülkeye girişinin, kalışının ve ikametgah alışının engellenmemesini öngörüyordu.


6 İNGİLTERE

LondraGazete.com

Londra Gazete, 6 Şubat 2014 Perşembe

Canver soru işaretlerine rağmen suçlu bulundu İngiltere’de yaşayan toplumumuzun en çok tanınan ve saygın politikacılarından Nilgün Canver adaleti yanıltmak iddiası ile yargılandığı Wood Green Crown Court’taki davada suçlu bulundu. Haringey belediye meclis üyesi Canver’in, 2013 yılının Ocak ayında oğlunun kullandığı aracı bir kazada olay yerine gelerek görevli polislere, arabayı kendisinin kullandığı yönünde ifade verdiği ve yanıltmaya çalıştığı ileri sürülmüştü. Mahkeme yargıcı tarafından, 1 sene içerisinde aynı suçu bir daha işlememek üzere şartlı olarak serbest bırakılan Canver, toplam £515 para cezasına çarptırıldı. Ağustos ayında başlatılan soruştuma kapsamında geçen hafta başlayan duruşmada, 12 kişilik jüri, 10’a karşı 2 çoğunlukla Canver’i suçlu buldu. Kararı açıklayan hakimin Canver’e “Yeniden bir mahkemenin karşısına çıkacağınızı sanmıyorum.Bir anlık yanılgının bedelini ödediniz” dediği öğrenildi. NEDEN 7 AY SONRA SUÇLANDI? Yaklaşık 15 yıldır belediye meclis üyeliği yapan Nilgün Canver’e yönelik karar, davanın adil olduğundan kaygı duyanların kuşkularını azaltmadı. Başta, geçen yıla kadar Haringey Belediye Başkanı olan David Browne olmak üzere Canver’in destekçileri davanın arkasında siyasi gerekçeler olduğunu savunuyor. Araba kazasının yapıldığı gün ile Canver’e gelen suçlama arasında yedi ay olduğu dikkat çekerken, jüriye bu gecikmeye

Haringey Belediye meclis üyesi Nilgün Canver, soru işaretleri ile dolu bir mahkeme sürecinin ardından suçlu bulunmuştu.

ilişkin herhangi bir bilgilendirme yapılmaması da dikkat çekiyor. Mahkemede Canver’in avukatı Marguerite Russel, prosedürün kötüye kullanılması nedeniyle davayı durdurmaya çalışmıştı. Russel, olayın yaşandığı gece Canver’in yalan söylediği polis memurunun ya da Canver’i uyaran iki üst düzey yetkilinin Canver’i o an tutuklamadığını, hatta uyarıda bile bulunmadığını hatırlatmıştı. Avukatı, Canver’in neden ancak yedi ay sonra adalete engel olmaktan suçlanmasının incelenmesi gerektiğini vurguluyor. Merak edilen başka bir konu ise, Canver’in neden polise mukavemetle suçlanmadığı. Polise mukavemet, adalete engel olmaya kıyasla daha hafif bir suç. Avukat Russel, aslında

Yayınlayan: Genel Müdür: Türkçe Editörü: Tasarımcılar:

Canver’in yedi dakika boyunca polise yanlış bilgi vermiş olmasının polise mukavemet sayılabileceğini, bunun da bedelinin bir ay hapis cezası ve/ veya bin sterlin para cezası olacağını söylüyor. Ancak bu tür suçlamaların olay tarihinden en geç altı ay sonra yapılması gerektiğini belirten deneyimli hukukçu, savcının iddianameyi hazırladığı sırada olay tarihinden yedi ay geçmiş olması nedeniyle Canver’in ancak nitelikli bir suçla suçlanabileceğini belirtiyor. POLİS AYLARCA DOSYA OLUŞTURDU Ağır suçlar kategorisinde yargılanan Nilgün Canver’in cezasının dört yıl ile müebbet hapis arasında bir cezaya çarptırılabilme ihtimali vardı.

LONDRA GAZETE LTD. YILMAZ ÖZYİĞİT TİMUR EKİNGEN HALİL YALTIRIK H. EZGI ECE

Bu açıdan bir senelik şartlı tahliyenin çok iyi bir ceza olduğunu belirten hakim, “bu ceza sıradışıdır” demişti. Fakat Canver’in avukatı hakimle aynı şekilde düşünmüyor. “Birkaç dakikalığına doğruyu söylemeyen herkesi adalete engel olmakla suçlayamayız” diyen Russel, polisin aylar boyunca Canver ve oğluna karşı bir dosya oluşturduğunu ileri sürüyor. Canver’in olay sırasında polise doğruyu söylememiş olsa da, daha sonra verdiği ifadede oğlunun arabayı kullandığını kabul etmiş olduğunu hatırlatan Russell ayrıca Canver’e olduğu gibi oğlunun da olay tarihinden beş ay sonra suçlandığına dikkat çekiyor. Şubat ayında polisin elinde Canver’in oğluna bir suçlama yapmak için yeterince kanıt olsa da, suçlamanın yapılmasının neden beş ay geciktiği bilinmiyor. Canver suçlanmadan önce üç savcının yeterince bilgiye sahip olmadıkları nedeniyle polisten daha fazla bilgi istediği açığa çıktı. Oğlu ile ilgili soruşturma sırasında polisin Canver’i sanık değil de tanık olarak gördüğü, ancak oğlu 12 Ağustos’ta suçlu bu-

lunduktan sonra Canver’in suçlandığı anlaşıldı. Avukat Marguerite Russell mahkemede, polis ve savcılığın Canver’in belediye meclisi üyesi olduğundan haberdar olmasının etkisinin araştırılması gerektiğini söyledi. Deneyimli meclis üyesi duruşmalar boyunca olayın sadece 30 saniyelik bir süre içerisinde gerçekleştiğini, annelik içgüdüleri ile oğlunu korumak için verdiği söz konusu ifadeyi hemen değiştirdiğini söylemişti. Nilgün Canver, polisin tavrınının da kaba olduğundan yakınırken, olayın işlendiği dönemde Haringey Belediye Başkanı olan David Browne,Canver’in ifadelerini desteklemişti. Canver, partisinin en tecrübeli politikacılarının başında geliyordu. Haringey Belediyesi’ndeki en kıdemli meclis üyelerinden birisi olan Canver, 10 yıldan uzun bir süredir de polis, güvenlikten ve çevre gibi alanlarda kabine üyesi olarak görev yapmıştı. İşçi Partisi’nin Türkiye Dostları Grubu’nun da başkanlığını sürdüren Canver için mahkemeye gelen Tottenham milletvekili David Lammy, meclis üyesine destek vermişti.


Londra Gazete, 6 Şubat 2014 Perşembe

LondraGazete.com

7


8 İNGİLTERE

LondraGazete.com

Londra Gazete, 6 Şubat 2014 Perşembe

‘Türkiye yol ayrımında’ Ünlü sosyolog Jenny White(sağda) İngiliz parlamentosunda düzenlenen toplantıda Türkiye’de otoriter anlayışın giderek yerleştiğini savundu.

Türkiye üzerine sosyolojik araştırmaları ile tanınan Dr Jenny White İngiliz parlamentosunda Türkiye’de değişen toplumsal yapıyı ve bunun devlet anlayışını nasıl etkilediğine ilişkin bir toplantıda konuştu. Türkiye Araştırmalar Merkezi(CEFTUS) tarafından düzenlenen toplantıya Hackney Milletvekili Diana Abbott ev sahipliği yaptı. Çok sayıda izleyicinin takip ettiği toplantının moderatörlüğünü ise Reading Üniversitesi öğretim üyesi Dr Pelin Kadercan üstlendi.

Konuşmasına Türkiye Cumhuriyet’inin kuruluş sürecine ilişkin değerlendirmelerle başlayan Jenny White, kurucu ideolojinin, yarattığı iç ve dış düşmanlar üzerinden güçlendiğini, Türk kimliğini sınırlayıcı bir şekilde yorumladığını ve otoriter yönetim biçimini benimsediğini anlattı. Aileden devlete kadar toplumsal hayatın her noktasında ataerkil bir anlayış olduğunu ifade eden White, bunun hem kadınları toplumsal, siyasal ve ekonomik hayattan dışladığını hem de yönetimlerin otoriterleşmesini, tek adamlaşması-

nı kolaylaştırdığını belirtti. YA DEMOKRASİ YA DA OTOKRASİ Konuşmasında Türkiye’nin bir dönemecin eşiğinde olduğunu söyleyen White, ülkenin demokratik ya da otokratik bir yönetime doğru yol alacağının belli olmadığını, iki senaryonun da şu an mümkün olduğunu kaydetti. Başbakan Erdoğan’ın artan otoriter söyleminin Türkiye’nin geleceği için bir tehlike oluşurduğunun altını çizen White, AKP hükümetinin, iktidarının ilk yıllarında Türkiye’nin eski kemik-

leşmiş toplumsal ve siyasal kategorilerden uzaklaştığını, Türk kimliğini genişlettiğini ve eskiden marjinalleştirilmiş bazı toplumların artık kendilerini ifade edebilmeleri için bir alan yarattığını ifade etti. Ancak son dönemde AKP’nin de eski devlet anlayışına geri döndüğünü savunan White, Başbakan Erdoğan’ın gittikçe daha otoriter davrandığına dikkat çekti. Erdoğan’ın konuşmalarında iç ve dış düşmanlara vurgu yaptığını ve olayları komplo teorileri ile açıklamaya çalıştığını belirten Jenny White, bunun eski devlet söylemi

olduğunu ve giderek AKP’yi etkisi altına aldığını ileri sürdü. Jenny White, Türkiye üzerine çalışan çok sayıda öğrenci ve akademisyenin katıldığı toplantıda izleyicilerden gelen soruları da yanıtladı. White’in son kitabı Müslüman Milliyetçiliği ve Yeni Türkler’in ilk basımı Türkiye’de kısa sürede tükenmişti. White daha önce de Para ile Akraba, Kentsel Türkiye’de Kadın Emeği ve Türkiye’de İslamcı Kitle Seferberliği: Yerli Siyaset Üzerine Bir Araştırma isimli iki kitap daha yayınlamıştı.


Londra’ya yeni başkonsolos atandı Türkiye Cumhuriyeti’nin Londra Başkonsolosluğu görevine Emirhan Yorulmazlar atandı. Emirhan Yorulmazlar, Ağustos 2012’den bu yana Türkiye’nin Washington Büyükelçiliği’nde siyasi danışman olarak görev yapıyordu. Genç Başkonsolos’un 15 Şubat’ta Londra’daki görevine başlaması bekleniyor. Johns Hopkins Üniversitesi’nin Uluslararası İlişkiler Dış Politika Enstitüsü üyesi olan Yorulmazlar, daha önce de Harvard Üniversitesi’nin Weatherhead Centre for International Affairs üyesiydi. Yorulmazlar, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun ekibin-

de Yardımcı Özel Danışman ve Özel Kalem Müdür Yardımcılığı görevlerinde bulundu. 2005 ile 2009 yıllarında ise İran’daki Türkiye Büyükelçiliği’nde görev yapan genç diplomat Boğaziçi Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler eğitimi aldı. Yüksek lisansını London School of Economics’te Avrupa Politikaları üzerine yapan Emirhan Yorulmazlar, Davutoğlu’nun en güvendiği diplomatlardan birisi olarak biliniyor. FAHRİ BAŞKONSOLOSLAR DA GÖREVE BAŞLIYOR Türkiye Cumhuriyeti’nin Belfast ve Cardiff fahri konsoloslukları için de atamalar Cumhur-

DÜŞÜNÜYORUM Dr. İsmail Kemal

e-posta: ismailkemal@yahoo.com

Soçi Olimpiyatları başlarken

Emirhan Yorulmazlar

başkanı’nın imzasından geçerek onaylandı. Belfast Fahri Konsolosluğu’na Robert David Stewart Campbell olarak atanırken, Charles Robert Vincent Norris ise Cardiff Fahri Konsolosu oldu. Fahri konsoloslar 18 Şubat Salı günü Londra’daki Büyükelçilik Rezidansı’nda resmen tanıtılacak.

İngiliz büyükelçi göreve başladı İngiltere’nin yeni Ankara Büyükelçisi Richard Moore görevine resmen başladı. David Reddaway’in yerine ataması geçen yıl sonunda yapılan Moore, daha önce de Türkiye’de görev yapmıştı. 1990-1992 yılları arasında Ankara ve İstanbul’daki İngiliz misyonlarında çeşitli görevler üstlenen Büyükelçi iyi derecede Türkçe biliyor. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e güven mektubu sunduktan sonra göreve başlayan Richard Moore, Türk basınının sorularını yanıtladı. Türkiye’nin burada bulunduğu 1990’lı yıllara oranla çok fazla değiştiğini söyleyen Moore, İngiltere’nin Türkiye’nin AB üyeliğini en çok destekleyen ülkelerin başında geldiğini vurguladı. Türkiye’deki gelişmelere yönelik soruları yanıtlamayan yeni Büyükelçi, Başbakan Erdoğan’ın, İngiltere’de bir gazetenin Başba-

İNGİLTERE 9

LondraGazete.com

Londra Gazete, 6 Şubat 2014 Perşembe

İngiltere’nin yeni Ankara Büyükelçisi Richard Moore, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e güven mektubunu eşi ile birlikte sundu.

kan David Cameron tarafından kapatıldığı yönündeki ifadelerini ise “Gerçekten bu bence ufak tefek bir şey ve yanlış anlaşıldı her-

halde. Zaten aynı gün Başbakanlık bu durumu düzeltti ve biz bundan son derece memnun olduk” sözleri ile değerlendirdi.

2014 Soçi Kış Olimpiyatları’nın açılış töreni yarın yapılacak. Rusya kültürünün sergileneceği görkemli bir açılış töreni bekleniyor. Tüm dünya, 7 Şubat-23 Şubat tarihleri arasında, 88 ülkeden sporcuların yarışacağı kış sporları ziyafetini izlemeye hazırlanıyor. Buz yarışları Soçi’de, kayak yarışları Krasnaya Polyana Dağları’nda gerçekleşecek. Rusya, 1980 Yaz Olimpiyatları’na Moskova’da ev sahipliği yapmıştı. Sovyetler Birliği’nin 1991’de yıkılmasından sonra 2014’te Kış Olimpiyatları’na ev sahipliği yapmanın Rusya hükümeti ve halkı için sembolik önemi var. Rusya’nın dünya sahnesine geri dönüşü olarak değerlendiriliyor. Bu nedenle Soçi Olimpiyatları spor altyapısı ve ulaşımı için 51 milyar dolar harcandı. (Giderlerin bu kadar yüksek olmasının esas nedeni yaygın yolsuzluk ve adam kayırma.) Putin’in otoriter sisteminin zayıflıklarını görmek zor değil. Bilindiği gibi Olimpiyatlar sadece spordan ibaret değildir. Olimpiyatlara ev sahipliği yapmak isteyen ülkeler bunun getireceği itibarı, siyasi kazanımları, tanıtımı, ülke ekonomisi ve turizmine yapacağı katkıyı, altyapı kazanımlarını düşünerek adım atarlar. Beklentiler her zaman tam olarak gerçekleşmeyebilir. Ama, Olimpiyatlara ev sahipliği yapmak çekiciliğini hiç kaybetmez. Bakalım Rusya bu fırsattan yararlanabilecek mi? Soçi Kış Olimpiyatları, Rusya ve Putin için bir sınav olacak. Soçi Olimpiyatları Putin’in kişisel projesi. Bu nedenle “Putin Oyunları” adı ön planda. Karadeniz kıyısındaki Soçi kentinin 400 bine yakın nüfusu var. Bir zamanlar Sovyet liderlerinin tatil yeri olan bölge şimdi dünya çapında bir gösterinin merkezi olmaya hazır. Olimpiyatların sporculuk ruhuna yaraşır bir şekilde gerçekleşmesi ve terör saldırılarının yaşanmaması en büyük dileğimiz. BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon, dünyada çatışma halinde olan tüm taraflara Kış Olimpiyatları boyunca ateşkes çağrısı yaptı. Suriye başta olmak üzere tüm çatışmalara ara verilmesi Olimpiyat ruhuna uygun bir davranış olacak. Olimpiyatlarda güvenlik her zaman önemlidir. Bu tür büyük çaplı organizasyonlar teröristler için hedef olabilir. Teröristler saldırılarının tüm dünyada duyulmasını isterler. Dünyanın gözleri Olimpiyatlar üzerinde olduğu için propaganda başarısı sağlamayı umarlar. Soçi Olimpiyatları çok riskli bir bölgenin yanıbaşında. Kuzey Kaf-

kaslar, Rusya güvenlik güçleri ile radikal İslamcı grupların çatıştığı, düşük yoğunluklu bir savaş bölgesi. Kafkaslarda istikrarsızlık Çeçenistan’ın bağımsızlık mücadelesi ile başlamıştı. Putin, 2. Çeçenistan savaşında bağımsızlık hareketini askeri güçle ezdi. Ancak, süreç içinde bölgede radikal İslamcı gruplar gelişti. Şimdi en çok şiddet olayı Çeçenistan’da değil Dağıstan’da yaşanıyor. İnguşetia, Kabardino-Balkaria, Çeçenistan istikrarsız. Aralık ayında Volgograd’da gerçekleştirilen Kafkasya kökenli terörist saldırılarda 34 kişi hayatını kaybetmişti. The New York Times bu konuda “An Olympics in the shadow of a war zone” (Savaş bölgesi gölgesinde Olimpiyatlar) başlığını kullandı. Kuzey Kafkasya’da çok sayıda etnik grup ve dil birarada yaşıyor. Bölge halklarının çoğunluğu Müslüman. Bu bölgede Sufilik güçlüdür. Yani halk radikal İslamcılardan yana değildir. Ama, aynı zamanda Rusya güvenlik güçlerinin bölgede yaptıklarından memnun değildir. Halk, terörist gruplarla güvenlik güçleri arasına sıkışmış durumda. Radikal gruplar Soçi Olimpiyatlarını hedef alabilir. Olimpiyatların korunması için çok geniş çaplı güvenlik önlemleri alındı. 70 bin asker ve güvenlik görevlisi iş başında. Yine de Olimpiyatlar tamamlanana kadar endişe var olacak. Soçi Olimpiyatları’nı bir de Çerkezler açısından değerlendirmek gerek. Rusya İmparatorluğu, 1817-1864 arasında Kafkasları ele geçirdi. Bölge halkları bu işgale direndi ama sonuçta Rusya üstün geldi. Bu çerçevede Ruslar Çerkezlere etnik temizlik uyguladı. Yarım milyon Çerkezin bölgeden kovulduğu veya ayrılmak zorunda kaldığı tahmin ediliyor. Soçi, Çerkezlerin başkentiydi. Türkiye, Ürdün, Suriye, Suudi Arabistan, ABD, Kanada, Almanya ve başka ülkelerde yaşayan Çerkezler Soçi Olimpiyatları nedeniyle seslerini duyurmaya çalışıyorlar. Tarihte uğradıkları vahşete dikkat çekmeye çalışıyorlar. Radikal İslamcıların terör tehditleri ile Çerkezlerin tarihle ilgili talep ve şikayetlerini bir birine karıştırmamak gerek. Çerkez örgütleri, Volgograd saldırılarını kınadılar. Çerkez diasporası Soçi Olimpiyatları’nın bölgede yapılmasına karşı çıktı. Bölgeye heyetler gönderdi. Çerkezler Olimpiyatlar boyunca seslerini duyurabilecek mi? Göreceğiz. Dileğimiz Soçi’de Olimpiyat ruhuna yaraşır bir spor şöleni izlemek.


10 LONDRA

LondraGazete.com

Kings College’da Londra’da faaliyet gösteren Türkiye Politik Ararştırmalar Merkezi olarak bilinen Research Turkey, geçtiğimiz hafta İstanbul Yeditepe Üniversitesi Siyasi Bilimler ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Şakir Dinçşahin’i konuk etti. King’s College Waterloo Kampüsünde gerçekleşen söyleşinin başkanlığını ise Ortadoğu ve Akdeniz üzerine araştırmalar yapan, İsrail-Arap Ülkeleri arasındaki anlaşmazlıklar içerisinde Filistin-İsrail ilişkileri üzerine ihtisası bulunan Dr. Simon Waldman yaptı. Dr. Dinçşahin, hükümet ile protesto eden gruplar arasında adeta rekabete dönüşen ve Türkiye tarihinin en büyük sosyal hareket gösterilerinden biri olan Gezi Parkı olaylarını akademik açıdan inceledi. Yaşanan olayların aslında birbirleriyle zıt fikirlerde olan insanları bile biraraya getirmesine neden olduğunu söyleyen Dr. Şakir Dinçşahin “çevreciler, futbol taraftarları, Müslüman devrimciler, ultra milliyetçiler, feministler, geyler, lezbiyenler, transeksüeller, Kürt aktivistler, Kemalistler ve yeni gençlik hareketleri vs. aklınıza hangi

King’s College’da yapılan konuşmanın soru cevap kısmında seyircilerden yoğun katılım oldu.

muhalefet gruplar geliyorsa, hepsi hükümet politikaları karşısında tek vücut oldular. Fakat burada en önemli unsur şu; birleşen muhalif grupları stratejik ve siyasi bilim çerçevesinde yönetecek bir liderleri yoktu” dedi. Dr. Dinçşahin hem hükümet hem de protestocuların söylemlerini halkçılığın önemine vurgu yaparak analiz etti. Hükümeti kendi fikrinden olmayanları ötekileştirdiğini ve milli iradeyi böldüğü eleştirisinde bulundu, “dayatılan politikalara karşı gelen büyük bir halk kitlesi terörist ve çapulcu olmakla suçlan-

Londra Gazete, 6 Şubat 2014 Perşembe

Gezi tartışması

Dr. Şakir Dinçşahin Londra’da Gezi protestocuları ve hükümetin söylemlerini inceleyen bir konuşma yaptı.

dı” diye ifade etti. Fakat akademik çalışmasını Gezi Olayları sırasında hem hükümetin hem de protestocuların populist bir söylem kullandığı üzerine kuran Dr. Dinçşahin, bu açıdan hükümetin söyleminin daha başarılı olduğunu iddia etti. Yaklaşık 50 kişinin izleyici olarak katıldığı söyleşide, Dr. Dinçşahin’in konuşmasından sonra uzun bir kısım soru-cevap, görüş ve eleştiriler bölümüne ayrıldı. Seyircilerin ilgiyle katıldığı bu bölümde protestolar sırasında polis şiddetinden, Gezi hareketinin başarılı olup olmadığından, protestoların sınısfsal açı-

Konuşma Türkiye Politik Ararştırmalar Merkezi olarak bilinen Research Turkey tarafından organize edildi.

dan da incelenmesi gerektiğinden bahsedildi. Dr. Dinçşahin’in Gezi Protestocuların halkçı söyleminin başarısız olduğu iddiası da sorgulandı. Soru cevap kısmında kısa sureli bir gerginlik de yaşandı. Söz hakkı isteyen Erhan Öksüz isimli bir genç “Hiçbirşey yokken Başbakan bir sabah uyandı ve insanlara terrorist yada çapulcu dedi, öyle mi? Erdoğan durup dururken mi insanlara bu sıfatları kullandı? Bunların hepsi bir süreç içerisinde gerçekleşti, durup dururken olmadı.” diyerek Başbakanın söylemlerini savundu.

Kendi aralarında sözlü atışmalara başlayan izleyicilerden birinin “kimyasal silah kullanıldı” ifadesi üzerine Öksüz “bu çok ciddi bir suçlama, ispat edin bana” diye çıkıştı. Dr. Şakir Dinçşahin ise konuğun yanlış anladığını, “TOMA sularına ilaç kattılar” dediklerini söyledi. İzleyicilerden ADD Başkanı Jale Özer ise “suya katılan ilaçlar sayesinde insanların ciltleri yandı. O ilaçlar da sonuçta kimyasal değil mi?” diye karşılık verdi. Söyleşinin sonuna doğru yaşanan bu kısa sureli atışmaların ardından organizasyon olaysız bir şekilde dağıldı.


İNGİLTERE 11

LondraGazete.com

Londra Gazete, 6 Şubat 2014 Perşembe

İşçi Partisi’ne destek gecesi Edmonton milletvekili Andy Love, işadamı Hasan Gazi, Belediye meclis üyesi Ahmet Karahasan ve diğer davetlilerle.

Edmonton İşçi Partisi teşkilatı için düzenlenen destek gecesi yapıldı. Edmonton milletvekili Andy Love’un ev sahipliği yaptığı geceye İşçi Partisi’nin etkili isimlerinden gölge Dışişleri Bakanı Douglas Alexander da katıldı. Etkinliğe aralarında Cemevi Başkanı Yaşar Demiralay, Alevi

Federasyonu Başkanı İsrafil Erbil, Türkiyeli Sağlık Elemanları Birliği Başkanı Dr Ali Demirbağ’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda sivil toplum örgütü yöneticisi, işadamları ve parti üyeleri katıldılar. Etkinlikte ayrıca Edmonton’da yaşayan Somali, Nijerya ve Rum toplumlarından katılımcılar da hazır bulundular. Gecede birer konuşma

yapan milletvekilleri Andy Love ve Douglas Alexander, partilerinin 2015 yılında yapılacak genel seçimden zaferle çıkacağını savundular. Edmonton bölgesinin İşçi Partisi’nin en güçlü seçim bölgeleri arasında bulunduğunu vurgulayan milletvekilleri, önümüzdeki seçimlerde bu gücü daha da pekiştireceklerine inandıklarını ifade ettiler.

Çok sayıda İşçi Partili belediye meclis üyesinin de katıldığı gece destek için yapılan piyango çekilişleri ile son buldu. 1997 yılından bu yana Edmonton bölgesini temsilen İşçi Partisi’nden milletvekili olan Andy Love, 2015 yılında yapılacak genel seçimlerde de partisinin adayı olarak yarışacak.


12 TOPLUM

LondraGazete.com

Londra Gazete, 6 Şubat 2014 Perşembe

Konsorsiyum’dan eğitim semineri Türk Dili ve Kültürü Okulları Eğitim Konsorsiyumu, haftasonu okullarında görev yapan öğretmenlere yönelik bir eğitim semineri düzenledi. ‘İngiliz Eğitim Sistemi ve Çocuk Güvenliği (Child Protection) konularında verilen hizmetiçi eğitim kursu, Yunus Emre Kültür Merkezi’nde yapıldı. Türkiye ve Kıbrıs’tan görevli olarak gelen öğretmenler ile Türk okullarında görev yapmakta olan eğitmenlere verilen kursta ilk sunumu deneyimli eğitimci Ertanç Hidayettin yaptı. İngiltere’deki ‘Çocuk Hakları ve Çocuk Güvenliği’ konusunda ayrıntılı bilgiler veren Hidayettin, öğretmenlerin bu alanda sordukları sorulara da yanıtlar verdi. KKTC Eğitim ve Kültür Ataşesi Hasan Kortay’ında hazır bulunduğu seminerin ikincisi konuşmacısı Kelami Dedezade oldu. Aynı zamanda Konsorsiyum başkanı olan Dedezade, öğretmenlere İngiliz Eğitim Sistemi’ne ilişkin bilgiler sundu. İngilterede’ki İngiliz okullarında uygulanan müfredatların ve okul yönetimlerinin nasıl yürütüldüğü, KS1, KS2, KS3 ve

Türk Dili ve Kültürü Okulları Eğitim Konsorsiyumu’nun seminerine haftasonu okullarında görev yapan çok sayıda öğretmen katıldı.

KS4 sınıf seviyelerinin hangi yaş gruplarına göre ayrıldığı gibi konularda aydınlatıcı bilgiler veren Dedezada, ayrıca özellikle günümüzde büyük önemi olan GSCE

ile A Level derslerinin hangi yaşlarda yapıldığını ve bu sınavların nasıl yapıldığını da ayrıntılı bir biçimde açıkladı. Seminere katılan Türk okulu

yöneticileri ve öğretmenleri, sunumların çok faydalı olduğunu vurgularken, kurslara süreklilik kazandırılmasını istediler. Yunus Emre Kültür Merkezi’nde yapılan

seminerde katılımcılara öğle yemeği de ikram edildi. 18 Türk okulunun katılımı ile oluşan konsorsiyum yaklaşık 7 yıldır faaliyet gösteriyor.


Londra Gazete, 6 Şubat 2014 Perşembe

LondraGazete.com

13


14 TOPLUM

LondraGazete.com

Londra Gazete, 6 Şubat 2014 Perşembe

Kuzey Londra gençleşiyor Cinayet Croydon’da bulunan bu binada işlenmişti.

Karısını öldürmekten 10 yıl ceza aldı

Ulusal İstatistik Ofisi (ONS) tarafından yayınlanan istatistkler 1989 ile 2011 yılları arasında İngiltere genelinde nüfus yaşlanırken, toplumumuzun yoğun yaşadığı Kuzey Londra’nın gençleştiğini ortaya koydu. Verilere göre Barnet, Enfield ve Haringey’de yaş ortalaması 1989 – 2011 yılları arasında sadece

iki sene düştü. Buna karşın Kuzey Londra’da sadece Harrow’da yaşlanma görüldü. Bölgedeki erkeklerin iki sene daha yaşlandığı kaydedildi. ONS istatistikleri Londra’nın merkezindeki nüfusun 1980’lere kıyasla dört seneye kadar gençleştiğini gösteriyor. Verilere göre Barnet’teki ortalama yaş 36 – 38 yaş

arası iken, Haringey ve Enfield’da 32 ile 34 arasında. Britanya’da 10 milyonu aşkın 65 yaş ve üzeri insan yaşıyor. Önümüzdeki 20 yıl içerisinde 5 buçuk milyon daha insanın 65 yaş ve üzeri olacağına işaret eden istatistikler, halen 3 milyon kişinin de en az 80 yaşında olduğunu kaydediyor.

Hemşire karısını 58 kez bıçaklayan Bülent Sessaçar 10 yıl 8 ay hapis cezasına mahkum oldu. 29 yaşındaki Sessaçar cinayeti suçlamasını reddetse de, kasıtsız adam öldürme suçunu kabul etti. Akıl sağlığı yerinde olmayan ve uyuşturucu madde bağımlısı olan Sessaçar’a indirimli ceza verildiği bildirildi. Aralık 2012’de meydana gelen olayı, çiftin altı yaşındaki kızı da tanıklık etmişti. Komşular evden gelen bir çığlık üzerine polisi aramış, gelen polis posta deliğinden baktıktan sonra bir problem olmadığı kanısına varıp gitmişti. Fakat çığlıkların devam etmesiyle komşular tekrar polisi aramış ve sonunda cinayet yerine ulaşılmıştı. Mücadele sırasında bacağından bıçaklanan Sessaçar ise polis tarafından yatağın üzerinde kriz geçirir halde bulmuştu. İki uzman psikiyatra göre kişilik bozukluğu olan Sessaçar olay sırasında uyuşturucudan tetiklenmiş bir nöbet geçiriyordu. Sessaçar 25 yaşındaki eşi Rebecca Sessaçar’la olan evliliğinde problem yaşıyordu. Olaydan birkaç gün önce eşine saldırdığı nedeniyle gözaltına alınmış fakat eşi suçlamada bulunmadığı için serbest bırakılmıştı. Sessaçar’ın duruşması Pazartesi günü Old Bailey mahkemesinde karara bağlandı. Eğer cinayetle suçlansaydı minimum 20 yıl ceza ala-

29 yaşındaki Bülent Sessacar 10 yıl hapis cezası aldı.

cakken, akli dengesinin yerinde olmaması nedeniyle cezası azaltıldı. Dedektif Russel Taylor “akli dengesi yerinde olmasa da, Sessaçar’ın davranışının cezasını çekmesi gerekiyor” ifadesini kullandı. 2005 yılında evlenmiş olan çift, Sessaçar’ın spor salonunda başka bir kişi ile görüşmeye başlaması üzerine 2012 yılında kısa süre ayrılmışlardı. Ruhsal problemler yaşayan Sessaçar, depresyon yaşıyor ve sık sık çevresine intihardan bahsediyordu. Ailesinin yanından ayrılmış olsa da depresyonu devam eden Sessaçar Eylül 2012’de aşırı dozda uyuşturucu almıştı. Durumu gittikçe kötüleşen Sessaçar mahallede karıştığı bir tartışma kontrolden çıkmaya başlayınca eşi Rebecca Sessaçar polisi aramıştı. Birkaç ay sonra, Aralık ayında ise Sessaçar eşini kokain kullanmakla suçlamış fiziksel saldırıda bulunmuştu.


TOPLUM 15

LondraGazete.com

Londra Gazete, 6 Şubat 2014 Perşembe

Londra’da Türk kahvaltısında biraraya geldiler

Turkish Forum ve Genç Türkler kahvaltıda buluştu Halil YETKİNLİOĞLU

Kahvaltıya KKTC Londra Temsilcisi Oya Tuncalı, eşi İhsan Tuncalı ile katıldılar.

LONDRA’da faaliyet gösteren etkin sivil toplum kuruluşlarından Turkish Forum UK (TFUK) ve Genç Türkler Kulübü üyesi ve dostları bu yılın ilk kahvaltısında biraraya geldiler. KKTC Londra Temsilcisi Oya Tuncalı, eşi İhsan Tuncalı, katip Tahir Osman Tahir’in de davetli olduğu kahvaltıya katılım yoğun oldu. Yaklaşık 150 kişinin hazır bulunduğu kahvaltı Osidge Arms isimli işletmede gerçekleştirildi. Turkish Forum UK Başkanı Zeren Safa ve Nazif Akpınar ile Genç Türkler Başkanı Bekir Çoban ve Fidel Çulluoğlu’nun ev sahipliği yaptığı etkinlikte, misafirler Türk mutfağının leziz tadları ile ağırlanırken,sohbet etme olanağı buldular. KKTC Londra Temsilcisi Oya Tuncalı, etkinliğe katılmaktan memnuniyet duyduğunu söylerken, sivil toplum örgütlerinin faaliyetlerini desteklediğini vurguladı. Tuncalı, Genç Türkler Kulübü’nün işletmenin bahçesinde kendilerine tahsis edilen merkezini de ziyaret ederek, çalışmalarına ilişkin bilgi aldı. Kahvaltıda bu yıl gerçekleştirme-

yi planladıkları projeleri konusunda katılımcıları bilgilendiren TFUK Başkanı Zeren Safa da, geleneksel hale getirdikleri Thames nehri kıyısındaki Türk festivalini yaz aylarında yapacaklarını kaydetti. Turkish

Forum UK ve Genç Türkler’in ortak düzenlediği Pazar kahvaltısının her ay tekrarlanacağı belirtildi. Kahvaltıdan elde edilen gelir Lösemili Çocuklar Vakfı’na (LÖSEV) bağışlanacak..

Pekünlüler Şaban dayıyı kaybetti Londra’da yaşayan Pekünlüler’in ‘Dayı’ lakabıyla bilinen sevilen simalarından Şaban Özer, 87 yaşında vefat etti. Türk Ligi takımlarından Trabzonspor’da bir dönem oynayan Mustafa Gökçe ile altyapı takımına hizmet veren Hasan Gökçe’nin de babaları olan Pekünlülerin dayısı Şaban Özer, özellikle Newington Green bölgesinin sevilen simalarından biriydi. Pekünspor Kulübü Başkanı Harun Özdemir, Şaban dayıya Allah’tan rahmet, Pekünlülere başsağlığı diledi. Şaban Özer, Türkiye’de toprağa verilecek.


16 TOPLUM

LondraGazete.com

Londra Gazete, 6 Şubat 2014 Perşembe

Kıbrıslı Türk mühendislere eğitim semineri Londra’da 1988 yılından bu yana faaliyet gösteren İngiltere Kıbrıs Türk Mühendisler Birliği (TCEA) üyelerine yönelik ‘Yenilenebilir Enerji Kaynakları’ konulu bir eğitim semineri düzenlendi. Toplantıya, dernek üyelerinden Sanco İnşaat şirketi sahibi Emrah Coşkun ev sahipliği yaparken seminer sonunda mühendislere birer sertifika verildi. Derneğin eski başkanlarından olan Altan Halil Aras’ın, Hendon bölgesindeki North London Grammar School Konferans salonunda açılış konuşmasıyla başlayan eğitim programında, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının teşvik edilmesi gerekliliği vurgulandı. Toplantıda günümüz

Altan Halil

dünyasında hızla tükenen enerji kaynakları nedeniyle alternatif enerji kaynaklarının insanlığın temel sorunu haline geldiği belirten Aras, çevre dostu ve yenilenebilir enerji kaynaklarıyla ilgili sunumlar gerçekleştirdi. ENERJİ TASARRUFU KAÇINILMAZ Bu konuda ev, okul, devlet ve özel binalarda alınan önlemler hakkında bilgi veren Altan Aras, “Dünyada iklimlerin değiştiğini ve enerji fiyatlarının artığını bu nedenle günümüzde gerek tamir edilen, gerek yeni yapılan binalarda enerji tasarrufunun kaçınılmaz olduğunu” dedi. Aras konuşmasında, AB’nin ve İngiltere devletinin bu konuda çeşitli teşvikleri olduğunu özellikle 1 Nisan’dan itibaren ‘Green Deals’ denilen fonlardan yaralanabileceğini dile getirdi. Özellikle bu yardımların su ısıtıcısı (boiler) değişmesi, çatıların izole edilmesi, elektrik tesisatlarının yenilenmesi, solar enerji panelleri, su yağmurlarının değerlendirmesi, atıkların değerlendirmesi, yer altı ısıtması gibi değişikleri kapsadığı-

İngiltere Kıbrıs Türk Mühendisler Birliği (TCEA) üyelerine yönelik düzenlenen ‘Yenilenebilir Enerji Kaynakları’ konulu eğitim seminerinin katılımcılarından Mehmet Asım, İbrahim Kandi, Mehmet Öztürk, Emrah Coşkun, Sinan Ünlü, Altan Aras, Yeşim Güner, Berkay Çetin, Cavit Kırkyalı, Besim Güner, Osman Yusuf, Soyer Nadin, Tüzün Zeynel, Gökçe Gülen, Atila Antor, Erol Ali, Erol Salih ve Turhan İsmail.

nı, ifade eden Aras, bu yardımların bazı kriterleri olduğunu “Biz bu kriterleri, yaptığımız toplantılarda arkadaşlarımızı bilgilendiriyoruz’’ dedi. Devletin endüstri alanında da çok sıkı önlemler aldığınının altını çizen Aras, karbon emisyonu ile ilgili ağır cezalar getirildiğini söyledi. DERNEK YARDIMLARI SÜRECEK Programın sonunda, Aras katılımcı üyelere kısa adı CPD olan Profesyonel Gelişim Belgesi (Continue

Professional Developman Certificate) verdi. Derneğin eski başkanlarından Tüzin Zeynel’de yaptığı konuşmada derneğin 27 yıl kadar önce kurulduğunu, sayıları 54’ü aşkın üyeleri bulunduğunu birçok faaliyetlerde bulunduğunu özellikle yapılan faaliyetlerden elde edilen gelirin Londra’daki Türk Dili ve Kültürü Okulları’na, Türkiye’deki depremzedelere gönderildiğini hatırlattı. Bu tür yardımların devam ede-

ceğini ifade eden Zeynel, “Bu nedenle genç arkadaşlarımızın bize katılmalarını herhangi bir mühendislik dalı olabilir, akademisyenler olabilir, diyerek www.tcea.org.uk sayfamızdan ve tceaofuk@hotmail.com mail ’den bize ulaşabilirler” şeklinde konuştu. Derneğin yeni seçilen başkanı Mehmet Asım’da, üyelerine “hoşgeldiniz” diyerek, aldıkları sertifikaların ‘yararlı’ olacağını söyledi. Ardından da ‘hepinize başarılar dilerim’ dedi.


Londra Gazete, 6 Şubat 2014 Perşembe

LondraGazete.com

TİCARİ 17


17. BÖLÜM

18

LondraGazete.com

Londra Gazete, 6 Şubat 2014 Perşembe

İngiltere’deki Değerlerimiz Osman Balıkçıoğlu

HER ZAMAN EMEKTEN YANA OLMUŞ BİR İSİM KAMİL AHMET Ülkemizde siyasi görüşlerinden dolayı dayatmalarla karşılaşmış insanlarımız vardır. Bu dayatmalar zaman zaman tehdit şeklinde gelmiş, zaman zaman da silahlı saldırı olmuş, gencecik insanların canlarına kıyılmıştır. Daha çok sendikacıları hedef alan bu saldırıların karşısında durmak hiç de kolay olmamıştır. Direnenler, direnemez konuma getirilmişler, kimileri de direnişlerini yabancı bir ülkede sürdürmekten başka bir çıkar yol bulamamışlardır. Bu isimlerden biri de sendikacı soydaşımız Kamil Ahmet’tir.1933 Yılında Çamlıköy’de yaşama ‘merhaba’ diyen Kamil Ahmet, çocukluğunun ilk altı yılını Çamlıköy’de geçirdikten sonra ailesi ile birlikte Lefkoşa’ya taşındı. Lefkoşa’ya İkinci Dünya Harbi döneminde yani 1940 yılında göç eden aile, başka yer bulamadıkları için, Büyük Han’da yaşamlarıni sürdürmeye başladılar. Kamil Ahmet Lefkoşa’ya gelir gelmez Haydar Paşa İlkokulu’nda öğrenim görmeye başlar. Bu arada aile bütçesine az da olsa bir katkı sağlamak için, okuldan geriye kalan zamanını da bir ayakkabıcıya yardım ederek değerlendirir. Bakın Kamil Ahmet o günleri nasıl anlatıyor: “Büyük Han’ın kapısında bir ayakkabıcı vardı. Bu ayakkabıcının yaptıkları ilgimi çekerdi. Zaten yaşadığımız yerde de olduğu için gidip ondan iş istedim. O da bana bir kuruş gündelikle iş verdi ve orada çalışmaya başladım. Daha henüz yedi yaşındaydım ama babam amele olduğu için, bana ve ikisi kız biri erkek kardeşlerime iyi bir geçim sağlamakta zorlanıyordu. Bu yüzden benim çıraklıktan kazandığım para az da olsa aile bütçesine bir katkı sağlıyordu.” Kamil beyin çok zor koşullarda geçen çocukluğu onu kücük yaşta olgunlaştırıyor, sorumluluk almayı öğreniyor. Bu arada okulda olsun, okul dışında olsun, futbol oynamaya başlıyor ve futbol oynamayı çok seviyor. Hayallerinde hep birgün iyi bir futbolcu olmak vardır. Kamil Ahmet onüç yaşına geldiğinde aile Yeni Cami’ye taşınıyor. Kamil bey de oradaki mahalle gençleriyle futbol oynamayı sürdürüyor. “Ben öndört, onbeş yaşındayken, Yeni Cami’deki öteki gençlerle biraraya gelerek Yeni Cami kulübünü kurduk. Biz gençlere bu girişimimizde öncülük eden de rahmetli Derviş Abdurrazzak ağabeyimiz olmuştu. Benden başka Oğuz Karayel, Ahmet Tatlıcı, Kaleci Erol, Sinan Pehlivan, Araz, Sedat Dellal ve Şefko gibi isimler de vardı Yeni Cami kulübünün kuruluşunda. Hiç unutmam kulübü kurmaktan amacımızın, o

günlerde KOP’ta futbol oynayan Çetinkaya’ya futbolcu yetiştirmek olmasıni isteyen arkadaşlarımız vardı ama bunun tüzüğe konmasına itiraz ettik ve yerine amacımızın Türk ulusuna futbolcu yetiştirmek olduğu tüzüğe girdi. Bu arada ben ayakkabıcılığı da oldukça ilerletmiş ve kalfa olmuştum. Bu yüzden ilkokuldan sonra okula gitmedim ve kendimi tamamen meslek olarak seçtiğim ayakkabıcılığa verdim. Ta o günlerden de sendikacılığın önemli olduğunu düşünmeye başladım ve Türk İşçi Birliği’ne üye oldum. Bu da benim çok işime yaradı. Birliğin sekreteri Halil usta beni çok daha iyi bir haftalık alabileceğim bir Rum’un, Mişelli Usta’nın yanına gönderdi. Haftada sekiz şilin alırken birden bizim haftalık kırk dokuz şiline çıktı” derken Kamil bey o günleri yaşar gibidir. Orada çalışırken Kamil Ahmet artık usta bir ayakkabıcı olmuştur ve 1955 ‘te Kıbrıs’ın en büyük ayakkabı fabrikası olan BATA’da iş alır. Tam da o günlerde Türk İşçi Birliği, Rum sendikası PEO ile birleşir ve Kamil bey de bu yeni oluşumun aktif bir üyesi olur. Bundan dolayı da sendikanın BATA’daki temsilcilik görevine getirilir. Bütün bunlar olurken de özel yaşamında da büyük değişiklikler yaşar ve 1953 yılında ailesi kendisini, akrabası da olan şimdiki eşiyle evlendirir. 1958 yılına kadar BATA’da çalışan Kamil bey 1958 yılında bazı siyasi nedenlerden dolayı oradan ayrılmak ve Mağusa’ya gitmek zorunda kalır. Mağusa’da bulduğu iş hiç de fena değildir ve kendisine ve ailesine çok güzel bir geçim sağlamaktadır. Mağusa’da yaşadığı olayları Kamil Ahmet şöyle anlatıyor: “Mağusa’da da futbol oynamaya devam ettim ve Mağusa Türk Gücü’nde yedi ay top koşturdum. Tam Mağusa’da yaşam sürmeye alışacağımız günlerde Lefkoşa’dan bana güzel bir iş önerisi geldi. İnsan gibi günde sekiz saat çalışacağım ve her türlü tatil haklarına sahip olabileceğim bir işti bu. Yani sendikanın dayatmaları artık meyvelerini veriyor ve işçiler insan gibi çalışıyorlardı. Lefkoşa’da da ben sendikanın temsilcisi olmayı sürdürdüm. Bu arada da TEK diye bilinen sendikacıların ve solcuların yaşama geçirdiği futbol kulübünde futbol oynamaya başladım. Benim için herşey çok güzel gidiyordu ama etrefta kara kara bulutlar dolaşmaya başlamıştı. Sendikacı olduğum için malum çevrelerden uyarılar, hatta tehditler alıyordum. Bu tehditlerin boş tehditler olmadığını çok geçmeden görecek ve hayatımdan endişe etmeye başlayacaktım. Çok

yakın bazı arkadaşlarım hunharca kurşunlanınca karşımda olanların hiç de şakaya gelir insanlar olmadığını anladım.” Kamil Ahmet’in gözleri dolu doludur. Belli ki o günlerde kurşunlanan arkadaşları onu çok kötü etkilemiştir. Önünde iki seçenek vardır, ya sendika üyeliğini sürdürecek ve silahlı birinin kendisini öldürmesini bekleyecek ya da sendikadan istifa edecek ve bunu gazetede ilan edecek. “Artık yaşadığım can pazarıydı ve istemeye istemeye PEO’dan istifa ettim ve bunu Halkın Sesi gazetesinde ilan ederek canımı son anda kurtardım. Ondan sonra da uzun süre işsiz kaldım. Sendikadan istifa etmemin iş bulmamı zorlaştırmış olması bir yana, adım solcuya ve sendikacıya çıktığı için de Türkler arasında iş bulmam da olası değildi. Üç çocuğu ve eşi ile çok zor günler yaşadıkları için, 1958 yıl’ında kayınbiraderinin yanına, Mağusa’ya gitmek zorunda kalırlar. “O günler benim için ümitsiz denebilecek günlerdi. İşsiz kalmamın yanında, minisküs olduğum için futbol yaşamıma da son vermek zorunda kalmıştım. Ailemle birlikte Mağusa’ya gitmem bütün bunları değiştirir diye düşünmüştüm. Önceleri Mağusa Limanı’nda çalışmaya başladım. Ama limanda çalışmak kolay bir iş değildi. Bu yüzden İngilizlere ait bir askeri üste yangıncı olmak için başvuruda bulundum. Bu başvuruma olumlu cevap almam, benim yaşamımı tamamen değiştirdi. Kimseden ve işimi kaybetmekten korkmadan çalışmaya başlamıştım, hem de İngiliz hükümetine’ diyen Kamil bey anlatısını sürdürüyor ‘Mağusa’da surlar içinde Güreşçi Şemmedi’ye ait bir evde kiracı olarak oturuyorduk. Çocuklarımın sayısı da altıya çıkmıştı. 1967 yılına

kadar tam dokuz yıl, yangıncılık görevini sürdürdükten sonra İngiltere’ye göç etmeye karar verdim. Eşimi ve altı çocuğumu da alarak gelip Londra’ya yerleştim. Bir müddet sonra da Luton’daki Vauxhall araba fabrikasında bir iş buldum ve Gültekin isimli bir arkadaşımın evinde Luton’da kalmaya başladım. Ama eşimi ve çocuklarımı yanıma alamamıştım ve onlar Londra’da kalmışlardı. Bu yüzden Luton’da ancak birkaç ay kalabildim ve çocuklarımın hasretlerine dayanamayıp Londra’ya döndüm.” Kamil Ahmet, Londra’ya döndükten sonra bir elektirik sayaçlarını üreten fabrikada işe başlar. Ama burada da rahat değildir. Mesleğine, ayakkabıcılığa dönmek istemektedir. Altı ay sonra, önüne bir fırsat çıkar ve bir ayakkabı fabrikasında kalıpçı olarak çalışmaya başlar. Bu fabrikada üç yıl çalışan Kamil bey bakın sonrasını nasıl anlatıyor: “Ben o fabrikada çalışırken, bir gün çalıştığım yere Kıbrıs’tan tanıdığım Agop Şirinyan isimli bir Ermeni ayakkabıcı geldi. Beni görmekten çok memnun olmuştu Agop Şirinyan. Bana hemen kendisiyle çalışmamı ve kesicisi olmamı önerdi. Bana vereceği haftalık da fabrikada almakta olduğum haftalığın çok üstünde olduğu için hemen kabul ettim. Ben kendisiyle çalışmaya başladıktan sonra, Agop Şirinyan’ın işleri hızlı bir gelişme gösterdi ve işlerini yürütebilmek için büyük bir fabrikaya taşınmak zorunda kaldı ama bütün bunlar yaşanırken çok büyük bir kaza geçirdim ve dikkatsiz bir sürücünün arabasının altında kaldım.” Kamil Ahmet, tam dokuz ay evinde ve yatağında kalmak zorunda kalır. Bu dokuz ay onun için yeni yeni kararlar vermesine yardım-

cı olur. Artık başkalarına değil de kendisine çalışmasının çok daha iyi olacağına arkadaşı Hulus Çağlar’ın telkinleriyle karar verir ve yaraları iyi olurkenden kendi dükkanını açar. Bu açtığı dükkan Londra’nın Bruce Grove mahallesinde küçük bir dükkandır. Orada iyi bir gelir sağlamaya başlayan Kamil bey sonra Newington Green’de ve daha sonra da New Cross’ta daha büyük dükkanlarda, daha iyi bir kazançla mesleğini yürütür. Ama bütün bunları kiraladığı dükkanlardan yürütmektedir ve kendine ait bir binaya geçmenin zamanıdır diye düşünür ve Güney Londra’nın Charlton bölgesinde, bir bina satın alır. Bakın o günlerde yaşadıklarını Kamil Ahmet nasıl anlatıyor: ‘Freehold yani kendime ait bir bina satın almam parasal yönden benim çok yararıma olmuştu. Orada çalışırken üç ev daha satın aldım ve üçünü de kiraya verdim. İşimden kazandığımdan fazlasını da kira gelirlerinden kazanmaya başlamıştım. Bütün yaşamım boyunca verdiğim emekler meyvelerini artık vermiştı. Altı çocuğum için de yatırımlar yaptım ve onların da parlak birer gelecekleri olması için hiçbir şeyi esirgemedim. Bu gün altı çocuğum ve ondokuz da torunum var. Sekiz tane de torunlarımın çocukları var. Bunlar benim gerçek zenginliklerimdir. Hem babayım hem büyük babayım hem de büyük büyük babayım” derken gözleri parlıyor, yüzünde mutluluk belirtileri görünüyor. “Yaş günlerimi kutladığımız zaman bütün aile bir restoranı dolduruyoruz. Herkes orada oluyor ve bana da onlarla birlikte olmak büyük bir mutluluk veriyor. Bazen torunlarımın isimlerini, yaşlılıktan olacak karıştırıyorum” diyen Kamil Ahmet siyasi çizgisini hiç değiştirmemiştir. Londra’da da ilişkileri hep sol derneklerle ve sendikalarla olmuştur. Artık emekli olan Kamil bey boş zamanlarını, Türkler’le Rumlar’ın birlikte yürüttükleri Cypriot Centre’de geçirmektedir. Ayni zamanda da DTP örgütünün disiplin kurulunda da bulunuyor. Yaşamı boyunca sosyalizme inanmış bir sendikacı olacağını söyleyen Kamil Ahmet sözlerini şöyle tamamlıyor: “Emekliliğimde de mücadeleyi bırakmış değilim. Benim gibi düşünen, ayni davaya baş koymuş yoldaşlarımla sık sık bir araya geliyoruz ve eski acı günlerden ve gelecek’teki parlak ümitlerden söz ediyoruz.” Bunlar Kamil bey’in bana söylediği son sözleri oluyor ve ben de kendisine teşekkür ederek yanından ayrılıyorum.


Londra Gazete, 6 Şubat 2014 Perşembe

LondraGazete.com

19


20 LONDRA

LondraGazete.com

Londra Gazete, 6 Şubat 2014 Perşembe

Levenes’le, daha önce önerilen tazminatın 10 katını aldı

Murat Devran, dosyasını Avukat Şadiye Arslan’a transfer edip, daha önceki avukatlık firmasının tavsiye ettiği tazminat miktarının 10 katını aldı.

Yaya iken 2013 yılında trafik kazası geçiren Murat Devran, Türkçe konuşan bir avukatlık firmasına giderek, kendisine tavsiye verilmesi ve tazminat alınması için başvuruda bulundu. Ayağı iki yerden kırılan Murat Devran bu süreçte beklediği desteği alamadığından yakınarak şunları söyledi: “Bana kağıtlar imzalattılar ve davama bakacaklarını söylediler. Sonradan farkettim ki çok ciddi yaralandığım ve ayağım kırık olduğu halde beni mahalle doktorlarına yolladılar dava raporu için. Bir ay sonra doktora yolladılar rapor için, bu çok erkendi, ayağım alçıdayken doktor beni muayene bile edemedi. Bu ra-

pora dayanarak bana çok komik bir rakamı diğer tarafa teklif edip davayı bitirmemi söylediler, ona göre bana mektup yazdılar” “LEVENES’DE DAVAMA AVUKATLAR BAKTI” Bu durumdan hiç memnun olmadığını ve Levenes Avukatlık Firması’ndan Şadiye Arslan’la telefonda görüşüp ikinci bir görüş aldığını söyleyen Devran “Şadiye Hanım ile konuştuktan sonra ve bana detaylı olarak davaların değerinin nasıl saptandığını anlattıktan sonra kani oldum ve kendisine otorite verdim dosyamı transfer etmek için. Benim dosyamı firmasında bir

avukata verdi, stajyere bırakmadı ve beni ortopediste yolladı yani benim incinmelerime uygun olan bir doktora yolladı rapor için. Şu anda gelen ilk teklif daha önceki avukatlık firmasının söylediği miktarın nerdeyse 10 katı. Davam hala sürüyor çünkü daha fazla almaya çalışıyorlar”dedi. TECRÜBE ÖNEMLİ Eski avukatlık firmasının dosyasını transfer etmemek için zorluk çıkardığını ve Levenes Avukatlık Firması’nın bununla uğraşıp dosyayı aldığını ve kendisine iyi sonuç aldığını söyleyen Devran, şöyle devam etti: “Herhangi bir dosyanın

Avukat Şadiye Arslan ve müvekkili Murat Devran, tazminat davaları olanların kesinlikle Şadiye Arslan’dan ikinci bir görüş alması gerektiğini söyleyen Devran “Dosyamı transfer ederek daha önceki avukatın tavsiye ettiginden on katı tazminat teklifi aldim Avukat Arslan sayesinde” dedi.

getirildiği firmanın uzun tecrübesi olması ve geniş kadrosu olması ve avukatları olması çok önemli, ben bunu Levenes Avukatlık Firması’nda ve Şadiye Hanım’da buldum ve böyle davaları olanların en azından ikinci fikir almalarını tavsiye ederim. Ben bana yanlış tavsiye veren bu firmayı şimdi Baro’ya şikayet etmeyi düşünüyorum” CÜZİ RAKAM ÖNERİLMİŞ Davayı değerlendiren Avukat Şadiye Arslan ise dosya ile ilk karşılaştıklarında şok olduklarını söyleyerek şunları söyledi: “Murat Devran’ın dosyasını avukatlık firması vermek istemedi ve biz gereken hukuki mektupları yazıp aldık. Maalesef ki dosya hak ettiği özeni görmemiş. Ayağında ve bi-

leğinde kırık olduğu halde davanın değerini belirleyecek rapor mahalle doktorundan alınmış ve kırıklarda uzman olan ortopediste yollanmamış. Üstüne üstlük sıradan bir mektup yazılarak çok cüzi bir miktar teklif konulması tavsiye edilmişti. Eğer müvekkil beni aramasaydı, davasını en azından onda biri bir miktarda bitirmek zorunda kalacaktı.” Dosyanın her tarafının çok üzücü olduğunu söyleyen Avukat Arslan, “Böyle bir hizmet görmek çok üzücü. Müvekkil mantıklı davrandı ki ikinci fikir için bizi aradı” derken vatandaşların bu tür tazminat başvuruları için sağlıklı ve doğru bir hukuki destek almaya özen göstermeleri çağrısında bulundu.


Londra Gazete, 6 Şubat 2014 Perşembe

İNGİLTERE 21

LondraGazete.com

Küçük işletmelere ücretsiz danışmanlık Londra’nın köklü muhasebe firmalarından Accounting Direct Plus Ltd. Şirketi, küçük işletmelere maliyeti 2 bin sterline kadar ulaşankonularda ücretsiz finansal danışmanlık hizmetleri sağlanmasına yönelik bir programa dahil oldu. Küçük işletmelerin büyümelerine yardımcı olmayı amaçlayan ‘The Growth Voucher Project’ isimli destek programı, Uluslararası Mali Müşavirler Birliği(ACCA) ile inovasyon ve ticari geliştirmeden sorumlu devlet bakanlığı ve küçük işletmeler arasında koordinasyonu sağlamayı hedefleyen Enterprise Nation isimli organizasyon tarafından finanse ediliyor. Program ile, 15 bin dolayında küçük işletmeye, pazarlama ve satış, yönetim ve liderlik, finansal kaynaklar, işçi-işveren ilişkileri ve dijital teknolojilerin kullanımı alanlarında profesyonel destek ve danışmanlık hizmeti sunulması hedefleniyor.

Projeyi kapsamında danışmanlık hizmeti verecek mali müşavirlik firmaları arasında yer alan Accounting Direct Plus Ltd yetkilisi Enver Kannur, uygulamanın 50’den az çalışanı olan işletmelere yönelik olduğuna işaret etti. Projenin, işletmelerin mali müşavirlerden değerli tavsiyeler alabilmesine olanak sağladığını vurgulayan Kannur, küçük işletmelerin sağlıklı bir büyüme sağlayabilmek için ihtiyaç duyacakları finans kaynaklarına erişimden yeni pazar alanları yaratılması gibi pek çok destek alabileceklerini kaydetti. Danışmanlık desteği için başvuracak firmaların İngiltere’de ve en az bir yıldır faaliyet gösteriyor olması, son 3 yıl içerisinde profesyonel bir destek almamış ve bağımsız bir yapısının bulunması gibi şartlar aranıyor. Tecrübeli Mali Müşavir Enver Kannur, işletmelerin herhangi bir muhasebe şirketinden değil de, va-

sıflı ve kaliteli tavsiye veren muhasebecilerden danışmanlık aldığını garantilemek için proje kapsamındaki muhasebecilerin, Mali Müşavinler Derneği’ne üye olan şirketler arasından seçildiğine de dikkat çekti. Accounting Direct Plus Ltd şirketi ‘293 Green Lanes, Palmers Green, London N13 4XS’ adresinde hizmet veriyor. Firmaya 0208 886 9222 numaralı telefondan ulaşılarak projeye ilişkin bilgi istenebilecek. Küçük işletmelere büyüme desteği veren Growth Voucher Project hakkında daha fazla bilgi almak için ise www.enterprisenation. com/blog/posts/all-you-ever-wanted-to-know-about-growth-vouchers adresini ziyaret edebilirsiniz. Mali Müşavirler Birliği’nin işletmelere nasıl destek verdiği hakkında ayrıntılı bilgi için de, www.accaglobal.com/en/business-finance.html web adresine başvurulabilecek.

MoneyGram güven veriyor İngiltere’nin etkin araştırma kurumlarından YouGov MoneyGram’i en iyi gelişen markalar arasına yerleştirdi. Barclays, Santander ve RBS gibi rakiplerini geride bırakan uluslararası para transferi ve ödeme hizmetleri şirketi MoneyGram, İngiltere’nin en iyi gelişen ikinci markası seçildi. YouGov’un Marka Endeksi halk arasında markaların nasıl algılandığını ölçüyor. Tüketicilerin markaya olan güveninin artması MoneyGram’i YouGov’un endeksinde yükseltti. MoneyGram’ın İngiltere ve İrlanda pazarlama müdürü Richard Levy, “bu firmamız ve firmamızı pazarlamak için çalışan herkes için çok iyi bir haber” dedi. Levy

sözlerini “Müşterilerimizin para transferi yaparken içlerinin rahat olması için elimizden gelen herşeyi yapmaya devam edeceğiz” diyerek sürdürdü. YouGov’un endeksinde ilk sırada Netflix bulunurken, ikinci sıradaki MoneyGram’den sonra sırasısyla Santander, Barclays, London Undergrdoun, Heathrow Havaalanı, RBS, La Senza, Goldman Sachs ve webuyanycar.com takip ediyor. MoneyGram, geleneksel finsansal kurumların tamamen hizmet veremediği kişilere para transfer servisi yapıyor. 200 ülke ve bölgede faaliyet gösteren MoneyGram’in 334 bin şubesi bulunuyor.


LondraGazete.com

22 MAGAZIN

Londra Gazete, 6 Şubat 2014 Perşembe

Grup Abone ile özel günlerinizi unutulmaz kılın Londranın eğlence merkezi Cyprus Garden, 14 Şubat’da düzenleyeceği Sevgililer Günü özel eğlencesi ile yine unutulmaz bir eğlence gecesine imza atacak.

Unutulmaz gecelerinizin unutulmaz müzik grubu Grup Abone, birbirinden değerli müzisyenleriyle özel gecelerinizi unutulmaz kılmaya devam ediyor.

Cyprus Garden 14 Şubat Cuma akşamı gerçekleştireceği Sevgililer Günü organizasyonu ile yine gönülleri fethedecek. Babutsa’dan tanıdığımız Soner Babutsa, fantezi müziğin taçsız kralı Eray, pop müziğin büyüleyen sesi Peri Aziz, Londra sahnelerinin showmen ismi Kader Ateş, kemanda Ercüment İbrahim, Klavye ve yan Flütte Hüseyin Cemgünal gibi

Solist Doğan Akın, Bağlamada Orhan, yanısıra klavyede ve darbukada Kaan, kemanda Ercüment gibi değerli müzisyenlerin bir araya gelerek oluşturduğu Grup Abone, özel gecelerinizin vazgeçilmez ismi olarak en büyük organizasyonların üstesinden başarıyla geliyor. Büyüleyen sesi ve sahne performansıyla Doğan Akın Orhan, alt yapı ve klavye

Eğlence Cyprus Garden’da hayat buluyor

Londra’nın en zengin sanatçı kadrosuyla bu özel eğlence gecesini doyumsuz kılacak Cyprus Garden, sevgililer gününe özel dekorasyonu ile yine büyük beğeni toplayacak. Haftanın 7 günü açık olarak hizmet veren Cyprus Garden, 25 Pounds olarak açıklanan fix menü fiyatı, kusursuz servis anlayışı, lezzetli yemekleri, zengin sanatçı kadrosu ve bol sürprizli

eğlence gecelerine Sevgililer Gününüzü doyumsuz kılacak. The Fairway, Southend Road, Chingford, E4 8TA adresindeki Cyprus Garden ve geceler hakkında ayrıntılı bilgi için 02034787382 (Ediz), 07738410870 (Engin Yorgancı) numaralı telefonları arayabilirsiniz

de Kaan, bağlama üstadı ve solist Orhan, Gitarı ile notalara hayat veren Emrah, Keman üstadı Ercüment gibi alanının en iyi ve tecrübeli isimlerle özel gecelerinizin aranan müzik grubu olan Grup Abone, 2014 yılında

da en çok tercih edilen müzik grubu olmaya devam edecek. Daha ayrıntılı bilgi ve rezervasyonlarınız için 07432109940 (Doğan Akın) 079 5648 1288 (Orhan) numaralı telefonları arayarak arayabilirsiniz.


Londra Gazete, 6 Şubat 2014 Perşembe

LondraGazete.com

23


LondraGazete.com

24 MAGAZIN

Londra Gazete, 6 Şubat 2014 Perşembe

Lezzet durağı Havet Restaurant

Doğan Akın

Her gün dolup taşan mekan lezzet arayanların vazgeçilmeyen tercih mekanı oldu.

Güney Londra’da Türk mutfağının en iyi temsilcilerinden biri olarak yerli yabancı herkesin büyük beğenisini kazanan Havet Restaurant, lezzete, kaliteye ve damak tadına önem veren herkesin buluşma adresi olarak sizlere hizmet vermekten gurur duyuyor. 200 kişilik kapasitesi, muhteşem dekoru ve atmosferiyle West End kalitesini mekanına taşıyan Havet Restaurant 195-199 High Street, BR1 1NY Bromley adresinde , Türk mutfağının en lezzetli yemekleri ve güleryüzlü personeli ile da-

Aysel Yılmaz

Köşem Restaurant’dan Sevgililere özel gece... Londra’nın en renkli eğlence mekanı Köşem Restaurant, atmosferi, geniş kapasiteli mekanı, güçlü sanatçı kadrosu ile en kral eğlenceyi sizlerle buluşturmaya devam ediyor.

mak tadına önem veren herkesin buluşma yeri oldu. Çok amaçlı kullanılabilen Havet Restaurant, düğün, nişan, toplantı gibi her türlü özel günleriniz ve partileriniz için ideal mekan olan Havet Restaurant, haftanın 7 günü 11 am’den gece yarısına kadar

açık olarak hizmet vererek Türk mutfağının zengin yemek çeşitlerini Londralılar’ın beğenisine sunmaya devam ediyor. Daha fazla ayrıntılı bilgi ve rezervasyonlarınız için 0208 290 6717 numaralı telefondan ayrıntılı bilgi edinebilirsiniz.

Eğlencenin Enfield Herford Road’daki adresi Köşem Restaurant, her hafta sonu gerçekleştirdiği renkli eğlence gecelerini çok özel Sevgililer Günü özel eğlencesi eğlencesi ile sürdürecek. Londra sahnelerinin imparatoru Doğan Akın ile muhteşem sesi ile güzel Aysel Yılmaz gibi sahnesi ve eğlencesi bol isimleri

her hafta içinizi ısıtmaya devam ediyor. Bu isimlere arka planda keyboard ustası Devrim, klarneti ile resital veren Özkan Gezen, dev kadroya eşlik ediyor. 25 pounds olarak açıklanan Sevgililer Günü özel eğlence gecesi bu özel fiyatıyla da cepleri yakmayacak. Rezervasyonsuz müşteri kabul edilmeyeceği eğlence gecesi bir

çok sürprizi ile de sevgililere unutulmaz saatler yaşatacak. 500-504 Hertford Rd, Enfield, Middlesex EN3 5SS adresinde hizmet veren Köşem Restaurant’da tadına doyulmaz eğlenceler yaşamak için aramakta geç kalmayın. Ayrıntılı bilgi ve rezervasonlarınız için 02088049055 numaralı telefonu arayabilirsiniz.


Spor

Londra Gazete

6 Şubat 2014 Perşembe

Sayı 675

Gazete bayilerinde ücretsizdir

Ware FC Cheshunt’a 2-0 galip Haberi sayfa 29

HEDEFİ DÜNYA ŞAMPİYONLUĞU

Kıbrıslı Türk kickbox’cu Hüseyin Garebet, dört yıl önce başladığı kickbox’ta iki kez Britanya şampiyonluğunu yakaladı. ‘Türk Yılanı’ lakabıyla müsabakalara çıkan 24 yaşındaki Garabet, dünya şampiyonasında da aynı başa-

rıları yakalamak istiyor. Londra doğumlu Hüseyin Garabet, 15 Şubat Cumartesi günü de Londra’da yapılacak Kafes Dövüşçüleri Şampiyonası’nda mücadele edecek. Burak GÜLŞEN’in haberi sayfa 29

Başarılı kickbox’cu Hüseyin Garebet (Sağadaki), şimdi dünyanın en iyisi olabilmek için sürekli çalışıyor.


26 SPOR

LondraGazete.com/Spor

Mehmetçik yenilendi

Pekünspor tarih yazdı: 3-1 Pekünspor, Euromed Federasyon Kupası’ndan sonra London Cup’ta fırtına gibi esti. Hackney Marshes’ta Türk Ligi 1.Küme’nin diğer temsilcisi Türkmenköy’e konuk olan Pekünspor, sahadan 3-1 galip ayrıldı ve London Sunday Intermediate Cup’ta yarı finalde oynamaya hak kazandı. Ezel Türk Ligi 1.Küme’de son sırada bulunmasına karşılık, kupa takımı özelliğini gösteren Pekünspor, çekişmeli geçen maçta fırsatları iyi değerlendirmesini bildi. Türkmenköy özellikle ikinci yarıda baskılı görünmesine rağmen birkaç önemli fırsatı da kullanamadı. Oyunun ilk yarısında Pekünspor, Samet’le bulduğu golle 1-0 öne geçti. İKİNCİ YARI GOLLER GELİYOR İkinci yarıda da akıllı kontra ataklar yapan konuk takım, Sinan’la ikinci sayısını attı:2-0. Sahanın en iyilerinden olan Kemal Taş, Pekünspor’u rahatlatan gole imzasını koyarken, Türkmenköy’ün çabaları Mustafa’nın golünden öteye gidemedi. Sahadan 3-1 galip ayrılan Pekünspor, tarihinde ilk kez Londra kupalarında

yarı finale kadar çıkmayı başardı. Pekünspor, önceki haftada Euromed TTFF Kupası’nda Mehmetçik’e 13-0 galip gelerek çeyrek finale yükselmişti. Pekünspor ligde ise ilk devreyi 4 puanla son sırada kapattı. YARI FİNAL MAÇI 2 MART’TA Pekünspor yarı final maçını 2 Mart Pazar günü rakip sahada yapacak. Bu Pazar günü yapılacak Olympia-Bromley Knight karşılaşmasının galibi Pekünspor’un yarı finaldeki rakibi olacak. Diğer yarı final maçı ise Poplar ile yine bu Pazar yapılacak Jam-Dabaroh 97 karşılaşmasının galibi arasında oynanacak.

Yalova, yine aynı yerde oynayacak London Sunday Challenge Cup çeyrek finalde Thames Borough ile oynaması gereken maç son iki hafta ertelenen Yalova, yine Brmsdown Stadı’nda bu Pazar saat

Londra Gazete, 6 Şubat 2014 Perşembe

11.00’de sahaya çıkacak. Yalova yöneticisi Cevdet Ezel, karşılaşmanın oynanması için gereklitedbiri alarak stadın hem iç, hem de dış sahasını kiraladıklarını söyledi.

Sezonun ilk bölümünde büyük hayal kırıklığı yaşayan Mehmetçik, yeniden yapılanarak ikinci yarıyı bekliyor.

Ezel Türk Ligi 1.Küme’nin yeni takımı Mehmetçik için ilk devre maratonu oldukça sancılı geçti. Lige iyi başlayan, ancak yönetim ve teknik adam arasında yaşanan krizle birlikte düşüşe geçen Mehmetçik beklenen sonuçları almaktan oldukça uzakta kaldı. Başkan Destegül Bakkaloğlu, ikinci yarı öncesi menajerliğe Levent Ertuğrul’un geldiğini, yöne-

timin yenilendiğini, takım kadrosuna da yeni isimlerin eklendiğini belirtti. İkinci dönemde daha iyi olacaklarının müjdesini veren Başkan Destegül Bakkaloğlu, “Hedefimiz gelecek yılların takımını oluşturmaktır. Köyümüzün adına yakışan, eski yıllarda olduğu gibi güçlü bir Mehmetçik’in ilk adımlarını atmaya başladık” diye konuştu.

Mehmetçik Kulübü Başkanı Destegül Bakkaloğlu.

Pekünspor’da uyum sorunu

EZEL TÜRK L‹G‹ 1.KÜME TAKIMLAR O G B M A Y Dumlupınar 9 7 1 1 30 12 Doğan TB 9 7 1 1 26 13 Yalova 9 6 1 2 22 15 Akıncılar 7 5 0 2 24 9 Kötürespor 9 4 1 4 23 17 Türkmenköy 9 3 0 6 15 25 Mevlanaspor 7 2 1 4 20 23 Yeni Boğaziçi 8 1 2 5 13 20 Mehmetçik 9 1 2 6 16 40 Pekünspor 8 1 1 6 14 27 MTG Ligden çekildi, Binatlı ligden ihraç edildi. GOL KRALLIĞI

P 22 22 19 15 13 9 7 5 5 4

9 GOL: Jay (Yalova), Rys (Mevlana), 7 GOL: Jordan (Doğan TB), 6 GOL: Taner (Türkmenköy), Kieran (Akıncılar), 5 GOL: Ali Demir, Ricky (Dumlupınar), Sezai (Kötüre), Arian (Akıncılar), 4 GOL: Serdar, Fusion (Kötüre), Hüseyin İsa, Tunji (Doğan TB), Murat (Pekünspor)

Türk Ligi’nin köklü takımlarından Pekünspor, bu yıl ilk kez hedef olarak zirveyi seçti ama ilk yarı sonunda puan cetvelinin sonunda yer aldı. Menajer Adem Çağıran, bunun şokunu hala yaşadıklarını söylerken, bunda tek nedeninin bir türlü kadroda uyumun sağlanamaması olduğunu vurguladı. Adem Çağıran ilk yarıyı şöyle değerlendirdi: “Yeni kadromuz bizi hayal kı-

Pekünspor Menajeri Adem Çağıran.

rıklığına uğrattı. Son derece kaliteli futbolcularımız var ama her nedense kazanmayı bilmiyoruz. Hırsımız yok, amacımız yok gibi oynuyoruz. Şu anda kalecimiz Onur hariç takımda Pekünlü yok. Futbolcularla konuşmaya devam ediyoruz. İkinci yarıda bu takımın daha iyi yerde olmasını umuyoruz. Biraz daha fazla uyum, biraz hırs ile Pekünspor, layık olmadığı bu yerden hızla çıkacaktır”


SPOR 27

LondraGazete.com/Spor

Londra Gazete, 6 Şubat 2014 Perşembe

Ihlara’da kadro sorunu Yeni Boğaziçi, Euromed Federasyon Kupası’nda son sekiz arasına girdi.

Y.Boğaziçi, çeyrek finalde: 3-1 Ihlaraspor, sezonun ilk devresinde istediği sonuçları alamazken sadece üç puan toplayabildi.

Ezel Türk Ligi 2.Küme’deki ikinci yılında Ihlaraspor, kadro kuramama sorunu ile karşı karşıya. Başkan Nazif Kaya, köylülerinden oluşan takımın aslında yerinin bu olmaması gerektiğinin altını çizdi. Devreyi 9. sırada bitirmelerinde en büyük sıkıntıyı her maça

değişik kadrolarla çıkmanın yattığmı söyleyen Kaya, şöyle devam etti: “Londra’daki gençlerimiz dağınık olarak yaşıyor. Bu da her Pazar günü onların maçlarımızı gelmelerini engelliyor. Birkaç maça gelen, bir bakıyorsunuz sonra ortada yok. Bu durumda sahaya ideal kad-

Ergün Ali için TTFF’den katkı Türk Ligi’nin emektar futbolcularından Ergün Ali’nin rahatsızlık sürecine katkıda bulunmak amacıyla Türk Toplumu Futbol Federasyonu da harekete geçti. Ergün Ali-Football Match adlı grup tarafından 24 Mayıs’ta yapılması planlanan turnuvaya Federasyon da destek kararı verdi. Maçlara gönderilecek hakemlerin ücretleri ve verilecek ödüllerin masrafları federasyon tarafından karşılanacak. Bu arada TTFF President’i Akın Uysal, Ergün Ali için bir albüm hazırlığı başlattı. Albümde, Ergün Ali’nin futbolculuk geçmişinden değişik fotoğraflar ve hakkında çıkan yazılardan örnekler yer alıyor. Öte yandan Ergün Ali-Football Match tarafından organize edilen düzenlenecek turnuvaya bugüne kadar 23 takım katılım başvurusu yaptı. Takımlar 100’er pounds ödeyerek turnuvada mücadele edecek. Federasyon eski başkanlarından Mehmet Mimoğlu da, turnuvanın saha ücretlerini üstlendi.

Akın Uysal, Ergün Ali için albüm hazırladıklarını söyledi.

romuzdan uzak çıkıyoruz. Hem futbolumuzu, hem de iyi sonuçlar almamızı engelliyor.” Nazif Kaya, bu sıkıntılı duruma çözüm bulmaya çalıştıklarını, bunu başardıkları takdirde Ihlaraspor’un puan cetvelinde çok daha iyi yerlerde olacağına inandığını ifade etti.

1.Küme’de iki maç var Ezel Türk Ligi 1.Küme’de bu Pazar günü iki erteleme maçı oyanacak. Brimsdown Stadı’nda Akıncılar ile Yeni Boğaziçi karşı karşıya gelirken, Wadham Lodge’da Pekünspor’un konuğu Türkmenköy olacak. Maçların başlama saati 14.00. EUROMED FEERASYON KUPASI Euromed Federasyon Kupası’nda ise Pymmes Park’ta tek maç yapılacak. Kupanın ilk turunda Kötütrespor ile Fenerbahçe oynayacak. Karşılaşmanın başlama saati 13.30. NOYANLAR 2.KÜME KUPASI Noyanlar 2. Küme Kupası’nda iki yarı final maçı da bu Pazar günü Pymmes Park’ta yapılacak. Program şöyle: 13.30 Diyarbakırspor-Yeşilada, 13.30 Yavruvatan-Trabzonspor. Kazanan takımlar Noyanlar Kupası’nda finale kalacak. İKİNCİ YARININ İLK MAÇLARI Ezel Türk Ligi 1. ve 2.Kümelerde ikinci yarının ilk hafta karşılaşmaları belli oldu. Program şöyle: 1.KÜME (23 Şubat Pazar): Akıncılar-Mevlanaspor, Yalova-Kötürespor, Doğan TB-Türkmenköy, Dumlupınar-Pekünspor, Mehmetçik-Yeni Boğaziçi 2.KÜME (16 Şubat Pazar): Trabzonspor-Türk Ocağı, Gaziantepspor-Fenerbahçe, Diyarbakırspor-Yavruvatan, Ihlaraspor-Yeşilada, Güney Yıldızı-Gürünspor.

Y.Boğaziçi, Thamesmead Park sahasında 2.Küme’den rakibi Türk Ocağı önünde ikinci yarıda attığı gollerle 3-1 kazandı ve EuroMed Cup’ta son 8’e kaldı. İlk 60 dakikası karşılıklı ataklarla geçen maçta tecrübesiyle oyuna ağırlığını koyan Yeni Boğaziçi, rakibini elemeyi bildi. Türk Ocağı da

güçlü rakibi karşısında oldukça başarılı bir futbol sergiledi ve önemli gol pozisyonları yakaladı. Devresi 0-0 biten karşılaşmanın son bölümünde Cengiz, Ashley ve Cem’in penaltı golleriyle skor 3-0 oldu. Maçın son dakikası içinde Jason, Türk Ocağı’na bir gol kazandırdı.

Waltham Forest’ın iki deplasman maçı Yağan aşırı yağışların sahaları bozması nedeniyle uzun süreden beri maç yapamayan Waltham Forest, gelecek hafta iki zorlu deplasman maçında puan arayacak. Ryman League Division One North grubunda 15 puanla 23. sırada yer alan Forest, 8 Şubat Cumartesi günü rakip sahada saat 15.00’de başlayacak maçta Needham Market önünde sınav verecek. Forest 11 Şubat Salı günü de yine rakip sahada Ömer Rıza’nın menajer-futbolcu, Yalova’nın eski

futbolcusu Mete’nin de defansta yer aldığı Cheshunt ile karşılaşacak. Maçın başlama saati 19.45.

EZEL TÜRK L‹G‹ 2.KÜME TAKIMLAR Gaziantepspor Trabzonspor Yavruvatan Fenerbahçe Yeşilada Diyarbakırspor Türk Ocağı Gürünspor Ihlaraspor Güney Yıldızı

O 9 9 9 8 9 9 9 9 9 8

G 7 5 4 4 4 4 4 1 0 0

B 2 3 3 3 3 2 0 2 3 1

M 0 1 2 1 2 3 5 6 6 7

A 23 31 32 14 25 27 33 22 18 11

Y 6 10 25 14 26 27 36 32 29 34

P 23 18 15 15 15 14 12 5 3 1

GOL KRALLIĞI 15 GOL: Afez (Diyarbakır), 11 GOL: Nevzat (Yavruvatan), 10 GOL: Redi (Yeşilada), 9 GOL: Miguel (Türk Ocağı), Serkan (Gürünspor), 8 GOL: İsmail (Gaziantep), Tuncay (Yavruvatan), 6 GOL: Şenol (Trabzon), Jason (Türk Ocağı)


28 SPOR

LondraGazete.com/Spor

Londra Gazete, 6 Şubat 2014 Perşembe

İstanbulspor ayağa kalktı E

rsan&Co Türk Veteranlar Ligi’nin 12. haftası geride kalırken, İstanbulspor ve Mersin İdmanyurdu geceye damgalarını vurdu. Şampiyonluğun iddialı takımlarından İstanbulspor, Ihlaraspor’a 6-0 galip geldi. İlk yarıda beklemediği puanlar kaybeden İstanbulspor, yarıştan kopmayacağını gösterdi. Mersin İdmanyurdu ise ligde dördüncü sıradaki Türkmenköy’ü 3-0 yenerek dikkatleri çekerken, tırmanışa geçti. Lider Yeni Boğaziçi, Gaziantepspor’u 4-1, takipçisi Yalova da Eskişehirspor’u 3-1’lik skorlarla geç-

meyi bildi. Doğan TB ile Türk Ocağı birer puanı 1-1’lik sonuçla aldı. HAFTANIN PROGRAMI (10 Şubat Pazartesi) New River Sports Centre A sahası: 19.45 Doğan TB-Eskişehirspor 20.40 Yeni Boğaziçi-Türk Ocağı 21.35 İstanbulspor-Mersin İd.Y. B sahası: 20.00 Yalova-Ihlaraspor 21.00 Gaziantepspor-Türkmenköy

ERSAN & CO VETERAN TÜRK LİGİ

Veteran Ligi’nde 11. haftanın en iyi takımı seçilen İstanbulspor, ödülünü geçtiğimiz Pazartesi günü aldı.

Veteranlar, Northwood’la oynayacak Waltham Forest adıyla Ryman Veteran Cup’a katılan Türk Veteran Ligi Karması ilk tur maçını 12 Şubat Çarşamba akşamı oynayacak. İlk turu kurayla geçen Waltham Forest, Wadham Lodge’da saat 19.45’te

başlayacak maçta Northwood’u yendiği takdirde yarı finale yükselecek. Ryman Veteran Cup’ta 11 takım yer alıyor. Waltham Forest, gelecek sezon Ryman Veteran Ligde’de mücadele edecek.

En iyi futbolcu seçilen İstanbulsporlu Lütfi Faydalı’ya ödülünü Kemal Soyer verdi.

TAKIMLAR Yeni Boğaziçi Yalova İstanbulspor Türkmenköy Doğan TB Gaziantepspor Mersin İd.Y. Ihlaraspor Eskişehirspor Türk Ocağı

O 12 12 12 12 12 12 12 12 12 12

G 11 10 9 8 4 3 3 3 2 2

B 1 0 1 0 1 1 1 1 2 2

M 0 2 2 4 7 8 8 8 8 8

A 38 37 45 35 15 13 9 8 12 6

Y 7 6 11 13 24 32 30 36 30 29

P 34 30 28 24 13 10 10 10 8 8


SPOR 29

LondraGazete.com/Spor

Londra Gazete, 6 Şubat 2014 Perşembe

Ware FC Cheshunt’a 2-0 galip Ryman League Division One North grubunda son sırada bulunan Ware FC, Salı akşamı oynadığı lig maçında Cheshunt’a 2-0 galip geldi. İnanç Elitok’un başkanlığı, Kem Kemal’in de menajerliği üstlendiği Ware FC, etkili bir oyunla ve her iki yarıda bulduğu gollerle sahasında üç puanı buldu.

Erhun Öztümer yine hat-trick yaptı

TTFF yönetimi ikinci yarı faaliyetleri hakkında bilgiler verdi.

TTFF’in yeni bina projesi TÜRK Toplumu Futbol Federarasyonu’nun Salı akşamı yapılan aylık toplantısında yeni bina projesi gündemde yer aldı. 14 kulüp temsicisinin katıldığı toplantıda tehir maçları ve liglerin ikinci yarı başlama tarihi de belirlendi. Buna göre Ezel TürkLigi 2.Küme’de ikinci yarı 16 Şubat Pa-

zar, Ezel TürkLigi 1.Küme’de ise 23 Şubat Pazar günü başlayacak. Toplantıda, borçlar, ev ikramiyeli bilet satışları, biten lisans işlemleri, ve eski futbolculardan Ergün Ali’ye destek amacıyla düzenlenen turnuvaya TTFF’in verdiği katkılar hakkında bilgiler verildi. TTFF’in kullandığı binanın bu

ay biten sözleşmesinin ardından, varılan yeni anlaşma hakkında bilgi veren Başkan Turgut Esendağlı, Craig Park projesinin herhangi bir problem çıkmadığı takdirde Ağustos ayında biteceğini, tesislerin kuracakları vakıf tarafından yönetileceğini ve TTFF’e önemli maddi katkı sağlayacağını söyledi.

Hedefi dünya şampiyonluğu Londra’da doğup büyüyen Kıbrıs Türkü 24 yaşındaki Hüseyin Garabet’in başarı hikayesi oldukça ilginç. Aslına bakarsanız dövüşe çok da merakı olmayan Garabet, ilkokuldan bu yana herkes gibi amatör olarak mahalle takımlarında sadece futbol oynamış. Elektrik teknisyenliği yapan Hüseyin Garabet 20 yaşına geldiğinde bir gün televizyonda MMA (Mixed Martial Arts) sporunu izlerken oldukça etkilenmiş. Bir hayli kendisini etkilemiş olacak ki; bugüne kadar hiç bilmediği ve ilgilenmediği bir spor dalına gönlünü kaptırmış. Yani profesyonel düvüşçü olarak 4 senelik bir geçmişi var. Fiziksel olarak darbe içeren bu spor dalına merak salması ailesinin pek hoşuna gitmemiş. Dolayısıyla desteklememişler. Ama O yine de MMA sporunun peşini bırakmamış. SERBEST DÖVÜŞÜ İÇERİYOR Peki nedir bu MMA (Mixed Martial Arts)? Adından da anlaşılacağı gibi “Çoklu Savaş Sanatı” olarak Türkçe’ye çevriliyor. Hemen her dövüş sporunu içeren, kuralları esnek olan, adeta serbest dövüşü andıran bir dövüş sporu. Kısa sürede yeteneğini fark eden antrenörler Garabet’i müsabakalara hazırlamış ve ilk şampiyonluğunu 2011 yılında Britanya Kickbox şampiyonasında birinci olarak elde etmiş. Ardından 2013 Haziran’ında UCMMA UK

Başarılı kickbox’cu Hüseyin Garebet (Sağadaki) bir ünvan maçında

(Ultimate Challenge Mixed Martial Arts) müsabakasında da yine Britanya şampiyonluğunu elde etmiş. Ringlerde elde ettiği başarılardan ve çevikliğinden dolayı Turkish Snake (Türk Yılanı) ismiyle ringlere davet edilen Garabet, çıktığı her maçata KKTC bayrağını mutlaka açmayı ihmal etmiyor. “Her nekadar İngiltere’de doğup büyüsem de, ben Kıbrıs Türkü’yüm ve bununla da gurur duyuyorum. Her maçta KKTC bayrağını dövüştüğüm sürece ringlerde açmaya devam edeceğim” diye ekledi. HAFTAYA MAÇI VAR 15 Şubat 2014 Cumartesi günü

Puanını 25 maçta 14’e yükselten Ware FC, gelecek haftalar için yeniden umutlandı. Murat Karagül ve Kerem Başkal’ın da 90 dakika oynadığı mücadeleyi 65 biletli seyirci izledi. Ware FC, 8 Şubat Cumartesi günü de yine sahasında saat 15.00’te start alacak karşılaşmada Redbridge’i konuk edecek.

saat 17:45’de The Forum 9 - 17 Highgate Road Kentish Town NW5 1JY adresinde rakibi Daniel Crawford ile Cage Warriors (Kafes Dövüşçüleri) müsabakasına hazırlanıyor. Günlük hayatta elektrik teknisyeni olarak geçinen Garabet, her gün boş zamanlarını spor salonunda antrenmanda geçirdiği için ailesine ve yakınlarına zaman ayıramamanın sıkıntısını yaşıyor. Yaşı genç olan sporcunun hedefi ise UFC (Ultimate Fighting Championship)’de dünya şampiyonu olup bayrağını dalgalandırmak. Daha ileri zamanlarda ise kendine ait bir spor okulu açmayı amaçlıyor.

Dulwich Hamlet’in, geçen Salı akşamı rakip sahada East Thurrock’ı 4-1 yendiği maçta golcüsü Erhun Öztümer, üç gole birden imza attı. Sahanın yine yıldızı olan Kıbrıslı Türk futbolcu ligdeki toplam gol sayısını 23’e çıkarttı. Takımı Dulwich Hamlet de Ryman League Premier Küme’de puanını 60 yaparak liderliğini devam ettirdi. Öte yandan Wingate Finchley forması giyen Ahmet Rıfat da. yine Salı günü takımının rakip sahada Carshalton Athletic’e 4-0 galip geldiği maçta 55. dakikada attığı golle skoru 2-0 yaptı.

Erhun Öztümer

White Hart Rapid futbolcu fabrikası

Londra’da Ender Kalkan ve Desmond Rose yönetiminde gençlerimize ve çocuklarımıza hizmet veren White Hart Rapid FC, adeta futbolcu yetiştirme fabrikası gibi. Hemen her yıl Türkiye, İngiltere ve Londra Türk Liglerine yeni yetenekler kazandıran White Hart Rapid FC, geçtiğimiz günler içinde de U14 kategorisinde Arda Çavuşoğlu’nu Premier League kulüplerinden Crystal Palace’ın Akademisi’ne gönderdi. Orada beğeni toplayan küçük Arda şimdi 6 hafta boyunca üç gün antrenmanlara katılıyor. Burada da teknik adamlardan iyi not aldığı takdirde profesyonelliğe doğru ilk adımı atmış olacak. White Hart Rapid FC’nin Sorumlularından Ender Kalkan, geçtiğimiz Salı günü de yine

Premier League kulüplerinden Norwich City’nin akademisinin Londra’da bulunan şubesi ile bir karşılaşma yaptıklarını, bu maç sonunda yine U14 kategorisinde Arda’nın ağabeyi Erdi Çavuşoğlu ile Güner Aybolat’ın beğeni topladığını söyledi. Kalkan’ın verdiği bilgiye göre Erdi ve Güner de, 6 hafta boyunca Norwich’e giderek akademide ilk etap antrenmanlarda yer alacak. Burada da aynı başarıyı gösterdikleri takdirde kulübün altyapı kadrosuna dahil olacaklar. Kalkan, çalışmalarının sonuçlarını aldıkları için çok memnun olduklarını belirterek, “Bu çocuklarımızın gittikleri kulüplerde daha ileri aşamalara geçmelerinin kendilerini gururlandıracağını söyledi.


SATILIK

ELEMAN ARANIYOR

PO30 5HE HamPshire bölge-

H.M.S

sinde 3 odalı flatıyla birlikte Takings: 2700 - 3000 Rent-Rates: 15000 py

07966035755

02032251007

TAŞIMACILIK

KİRALIK DOUBLE ROOM

White Hart Lane Station’a yakın mesafede müstakil bahçe içinde kiralık double room İnternet ve faturalar kiraya dahildir

24 Hours

676

675

Fiyat: 35000

ACAR DELIVERY SERVICES

Londra içinde cafe, restaurant ve marketlere meyve, sebze taşımacılığı yapılır. Ayrıca eşya taşımacılığı hizmetide verilir. We safely transport fruit and vegitable all supermarkets and coffee shops in London. Goods transport also available. For more information please contact, Ali Acar. 675

07438 904 788

Palmers Green bölgesinde uygun fiyata satılık restaurant. Coffee shop’a çevirilebilir full licenced vardır. Resturant şu an kapalı durumdadır.

07501738702

Emergency Calls

KİRALIK EV Edmonton bölgesinde 3 yatak

Her türlü Plumbing ve Building işi yapılır. İşlerimiz garantilidir.

odalı daire

07453693095 07951976919

kiralıktır. 07535230474

675

Web: acardeliverieyservices.com

E-mail:info@acardeliverieyservices.com

SATILIK RESTAURANT

675

675

Irtibat 07901 183 885

Plumbing & Building

Depoda, mutfakta çalışacak sürüş ehliyeti olan eleman aranıyor.

satılık kebap dükkanı

ELEMAN ARANIYOR Edmonton bölgesinde bulunan ofiste çalışacak bayan eleman aranıyor. Müracaat edenlerin computer bilgisi olması ve İngilizce bilmeleri şarttır.

Tel: 07908423108 02088842525

1 bavul eşyanızı sadece £20’a Kıbrıs’a taşıyoruz. 020 8365 8888 FRUIT & VEGETABLE

Türkçe ders verilir

SUPPLIER Contact RIZA BAYIR

Alikko ile Caher’in Öyküsü ‘Özgür İkili’ kitabı satışa sunulmuştur Osman Balıkçıoğlu’nun kaleme aldığı ‘Özgür İkili’ saf, tertemiz, kirlenmemiş kendi dünyalarında, Karpaz’da yaşayan, tamamen bizden olan ikilinin öyküsü. Siz de ‘Özgür İkili’ adlı kitabı, 153 Hornsey Road, N7 6DU adresindenalabilir ya da 07985 184160 no’lu telefondan sipariş verebilirsiniz. Fiyatı 10 sterlindir

678

07429 188 090

Wedding Engagemnet Birthday Meetings Event Planning

0795 664 3604

678

Hacettepe Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı mezunu, tecrübeli Türkçe öğretmeninden, Türkçe A-Level ve GCSE dersleri verilir. 07971 374 724 (Cemile Göksan)

APPLE ORGANIZATION

www.appleorganization.com


SATILIK OFFLICENCE

SATILIK CAFE BAR

Barking bölgesinde satılık offlicence ayster + paypoint + cash machine’i vardır. Takings: 13.000 + 14.000 pw Rent: 18.000 py Rates: 7.000 py 675

675

Dolston Junction’da bulunan cafe bar satılıktır. Lease: 14 yıl Takings: £3,000-£3,200 Rent: £20,000 p.y Rates: £3,000 p.y Fiyatı: £80,000

SAMARELLA SATILIR

0787 232 1817

07590992999

LITTLE MUFFINS NANNY SERVICE

ERKEK ARKADAŞ ARIYORUM

SATILIK COFFEE SHOP

675 5

675

07944 684 487

-Minicab office for sale in Southgate

0790 334 6160

07867 768 213

-Southgate Bölgesi’nde bulunan minicab office satılıktır.

AKAY MOBILE HAIRDRESSER *Evlere servis yapılır. *Home services is available for hairdressing 675

Kentish Town Bölgesi’nde cafe bistro restaurantta çalışacak genç, dinamik şef yardımcısı ve garsona ihtiyaç vardır. İrtibat Kazım Bey,

Art Solutions-pnr, is a highly creative strategically focused, full service art agency in London. Our ability to motivate customers and change work in just about any category art consultancy, design, art work shop using most every form of media. We’d love to start working. Let’s contact us. artsolutionspinar@yahoo.co.uk

SATILIK

Londraya 250 mil uzaklıkta Manchester’ın kuzeyinde (LA1 1XN) bölgesinde satılık kebab, burger, pizza takeaway. 13 yıllık lease Üzerinde kalacak yeri yoktur Rent: 335 pw Rates: Yoktur Takings: 4300 - 4500 pw Fiyat:95.000

Mehmet Fatih Akay 0798 449 5011

TADA FRUIT & VEG Distribution Services Tahir Davarcı

0744 818 3639 0745 332 4686

676

ART SOLUTIONS PNR

ELEMAN ARANIYOR

SATILIK MINICAB OFFICE

FREE BUSINESS RATES HASTINGS BÖLGESİ’NDE Ana cadde üzerinde, köşe başında, bütün dekorları yapılmış, açılmaya hazır 90m2 genişliğinde A1,A2, A3,A5 Licence’sı olan Kebab Shop, Ocak Başı, Mexican Restaurant, Cafe, Off-Licence veya Pizza Shop olarak işletilmeye uygun, restaurant, delivery veya take-away olmaya musait dükkanımız short veya long lease olarak kiralık ya da free hold olarak satılıktır. SHOP RENT: £8,500 p.a FIXTURES N FITTINGS OPEN LEASE: £ 15,000 NOTE: BUSINESS RATE IS FREE (Once the shop up an running) Londra’ya 40/50 mile uzaklıkta ve deniz kenarına yakın. Daha fazla bilgi için lütfen arayın 07950576748 or 07919423468

676

Contact Murat 07805166123

0785 8052 600

675

Cafe/sandwich bar with all fittings and fixtures, ready to trade straight away. Based in between Archway and Highgate Takings:2,000 p.w Lease for: 29.999

BMW 530 Disel otomatik full deri MOT ve Road Tax yıllık mevcut. 152.000 mil 2006 model Fiyatı: £5,700 675

0782 710 0303

675

Erman Yavuz 0745 659 7605

0207 485 7186 0795 663 9466

Perivale Greenford Bölgesi’nde bulunan coffee shop aylık geliri £1,800-2,000 olan 6 odalı flat ile birlikte satılıktır. Lease: 8 yıl Takings: £2,800 - £3,150 p.w Rent: £17,000 p.a Rates: £2,500 Fiyatı: £100,000 (Pazarlık yapılır)

CAFE SANDWICH BAR LEASE FOR SALE

675

675

Gitar, bağlama, yan flüt, perküsyon dersleri verilir.

SATILIK ARABA

675

07827289090

FORTE MÜZİK

Enfield Bölgesi’nde çalışabilecek, tecrübeli grafik dizaynır aranıyor.

Müracaat: 0794 775 4451 0794 677 8090

Cheshunt bölgesinde bulunan coffee shop satılıktır. 11 yıllık lease olup önü açıktır. Yıllık kira £16.000 Rates ayda £460 Haftalık geliri £3.500 Satış fiyatı £120.000

677

678

GRAFİK DİZAYNIR ARANIYOR

SATILIK COFFEE SHOP

Murat Dikmen 07713 581 828

675

SATILIK COFFEE SHOP

Cut/Shave/Wash Home service available 675

Hassan: 07984 373 782

07949 056 058

DİKMEN HAİRDRESSİNG SERVİCES

50 yaşında bakımlı bir beyim.Kuzey Londra’da yaşayan bir erkekle tanışmak istiyorum.Yaşı önemli değil. Buluşmak için lütfen arayınız.Saat 6’dan sonra arayınız lütfen.

esra_nasir_86@hotmail.com 07544 824 382

Palmers Green ile Wood Green arasında bulunan, 40 kişilik oturma kapasitesi arka kısımda bahçesi ve garajı bulunan coffee shop satılıktır. Ciddi alıcıların araması rica olunur. Rent: £16,000 yıllık, Rates: £4,500 yıllık, Lease: 15 yıl önü açık, Takings: £2,300 - £2,600 Fiyatı: £45,000

Oğuz Gezer 0090 533 8644929

675

677

OFSTED’e bağlı, childcare sertifikalı günlük bakıcılık hizmetleri uygun saat ücretleriyle verilir.Ayrıntılı bilgi için lütfen arayın veya mail atın.OFSTED registered, qualified part-time nanny-baby sitting services available with flexible rates.Please call or send e-mail.

Kıbrıs’a gidipte Samerella (pastırma) almamak olmaz. Kıbrıs’ın en güzel ve kaliteli samerellasını sadece bizde bulabilirsiniz.Siparişlerinizi erken yapıp son güne bırakmayın.

tahir_dawarci@hotmail.com


DENIZ

AUTO REPAIRS & SERVICING BMW VW Audi Mercedes & Golf Specialist

020 8805 5074 020 8805 7291 24A Green Street Enfield Middlesex EN3 7HQ

ADSAT

Her türlü garantili uydu takımı, montajı, tamiri ve servisi yapılır. Uygun fiyatlar, Kaliteli servis, Adımız garantimizdir

Satalite & CCTV Çanaksız - internet (IP) TV bulunur

CCTV installation & Satalite Receiver, Dish, LNB installation

Ali: 079 5022 6662

0208 8886 9222

SK Elite Building Contractors

Su, gaz, full central heating, elektrik tesisatı, mutfak, banyo, tuvalet ve her türlü dekorasyon işleriniz garantili yapılır. Extention, loft convertion & building work.

Uygun fiyata glazing işleri

Şerif: 07905 140 113 07725 815 753

WOFEC

WORLD OF EDUCATION CONSULTANCY

Sozlu ve Yazili Tercumanlik = Ankara Anlasmasi Hizmetleri = Vize Danismanlik Hizmetleri =

020 8804 7734

Dil Okulu ve Universite Danismanlik Hizmetleri = Vatandaslik ve Evlilik Vizesi =

Cep: 07539 323 373 - 07529 428 540 Turkiye Cep: +90 5557 080 264 Skype: skala.wofec www.wofec.com

677 Green Lanes, Haringey, London N8 0QY

DIGISAT CCTV, TV, satellite montajı ve tamiri itina ile yapılır. Ömer Gümüşsoy

07445 915 588


NEW!

NEW!

NEW!

MASSAGE ESCORT Clean, Discreet, Safe surroundings Opening hours: 11 am till late Private functions & events welcomed Staff required

FULILCE SERV £60

ISTANBUL KIZI Sabah 10’dan akşam 10’a kadar Cambridge Roundabout.

07741199573

VOGUE ESCORTS Visiting Escort Agency

30 minutes arrival 7 gün 24 saat açık Sadece evlere özel servis.

visit our website for phone number

www.vogueescorts.co.uk


Londra Gazete, Thursday 6 February 2014

Scotland waves through gay marriage

The Scottish Parliament approved a bill to legalise same-sex marriage by a free vote of 105–18. The Marriage and Civil Partnership (Scotland) Bill allows for religious bodies to opt in to providing same-sex wedding ceremonies. The Bill was opposed by religious bodies including the Church of Scotland and the Roman Catholic Church. During the Parliamentary debate a number of amendments were

advanced and rejected, including an amendment to recognise that “a belief in marriage as a voluntary union between one man and one woman to the exclusion of all others for life is a belief worthy of respect in a democratic society”. The bill allows humanist celebrations in addition to civil and religious ceremonies. Alex Neil, the Scottish cabinet minister responsible for the legis-

lation, said: “This is a historic moment for equality in Scotland. I am proud that the Scottish Parliament has taken this progressive and hugely important decision in favour of equal rights in our country. It is right that same sex couples should be able to freely express their love and commitment to each other through getting married. Marriage is about love, and that has always been at the heart of this issue.”

New constitution for Tunisia The Tunisian National Assembly approved a new constitution yesterday, a step towards running elections in the country. A new cabinet has been appointed by the Prime Minister, Mehdi Jomaa. Mustapha Ben Jafar, speaker of the National Assembly, welcomed the constitution’s passage: “This constitution was the dream of Tunisians, this constitution is proof of the revival of the revolution, this constitution creates a democratic civil nation”. The constitution recognises Islam as the religion of Tunisia but also includes provisions guaranteeing freedom of conscience and equality between men

and women. The struggle between Islamism and secularism has been a recurring theme in Tunisian politics since the Arab Spring uprising three years ago: as in Egypt,

INTERNATIONAL 7

LondraGazete.com/English

Salafists have sought to push the country towards embracing sharia law and other hard-line Islamist policies. Last year, the ruling Ennahda party agreed to step down after their political opponents said their government had not done enough to seek justice for the assassination of opposition politicians by Islamist militants. Mehdi Jomaa, the interim prime minister, appointed a new finance minister — the economist Hakim Ben Hammouda, formerly of the African Development Bank — and a new foreign minister — Mongi Hamdi, formerly an official for the United Nations.

Here, there and everywhere Ceylan Hassan

e-posta: ceylan.h@live.co.uk

R u on Facebook? 2004. Social Media. A new website. Facebook, a network which some would say has become an ‘essential’ part of our everyday lives. Earlier this week the worldwide network celebrated its 10th birthday, a whole decade since it began infusing itself into our every move. Here are 10 reasons why we love the wacky world of Facebook... 10. Networking It’s a bigger social network than we can imagine, when it comes to sharing information on events, businesses and unfortunately even your private life, you can certainly rely on Facebook. A social media where information can spread as quickly as The Plague, maybe even quicker. 9. Easy access It’s available right at your finger tips, whether you’re at a computer, on your phone or a tablet, as long as you have WiFi or 3 or 4G connection, Facebook will be a click away. Easily accessed and even secured with the new measures constantly coming into place. 8. No cost It’s FREE, don’t we all love things that are free? Food, clothes (that would be the day), sharing our own piece of mind? Facebook allows us to share what we want, when we want, how we want and not only with your friends but with people all over the world- if you set your profile to ‘Public’. Crazy but true and the best thing about all of this is you don’t have to pay a penny. 7. Friends We found old friends and discovered new ones, did we not? ‘Friends’ on Facebook, the search tool has allowed us to find friends that we haven’t seen in so long we wonder if they still look the same. Are they okay? Where are they studying? Have they gotten married and had children or is he/she exactly the same as you last remember them? 6. Connection Connecting with one another. Facebook created a new world of communication with every corner of the world. As the number of friends grew on profiles, conversations progressed from wall to wall and we saw how each other was just by looking at

their profile picture or the new album of photos they uploaded. 5. Organise Events Event organising has become a whole lot easier, click on the events section, create a new event, write in the time, location and date, then click on the friends you’d like to invite. They can join, decline or even pick maybe if they aren’t sure whether they’ll be able to make it, no money spent on invitations, no time wasted in calling everyone, all sorted within the few clicks of a button. 4. We ‘Like’, ‘Poke’, ‘Comment’ and ‘Block’ each other. Facebook has become a network where words such as the ones above have a taken on a whole new meaning. “He liked it”, “I have a 100 likes already” and of course the list goes on and on. The more likes we have, the more ‘popular’ we feel, the more ‘comments’ we have the more ‘liked’, it’s an on-going circle of actions in a social media world. 3. We share our lives Almost everyone on Facebook shares their life, this could be by a simple status, a check-in (of where you are) or a 180 photos of your summer holiday. It doesn’t matter, because whatever it is that you’re sharing have no doubt that all your friends will see it, like it, comment on it and if you’re really lucky maybe share it. Call it a diary, a rant, a personal account or whatever else you like, you will post it on Facebook and pretty much everyone will see it. 2. It informs us Not only are we informed about our ‘family’ or ‘friends’, but pretty much about everything else that’s going on in the world. With almost a 150 million users at present, there isn’t much you can miss, this could be a news story, a planned protest or a video to brighten your day. Whatever it is you’re looking for it’s on Facebook. 1. We are thought of, sometimes.. With the continuous updates and changing security measures it does show that the users are thought about. The nicest thing it’s ever done? A personal video of our journey on Facebook, to celebrate 10 years and show us our Facebook journey so far. Happy Birthday Facebook, here’s to many more years of blueness!


6

LondraGazete.com/English

Londra Gazete, Thursday 6 February 2014

Sudoku The voice of London’s Turkish, Turkish Cypriot and Kurdish communities

LEVEL: CHALLENGING NO: 675

Fill these grids so that each What to expect in Turkey’s local election? row, column and 3x3 bow ontains the numbers from Seasoned observers of Turkey will attitude: just two years previously he know perfectly well what has been had confronted Turkey’s hawkish 1 to 9. going on since 17 December. A simmering row between the country’s government and an influential cleric in self-imposed Pennsylvanian exile went public in spectacular fashion in the middle of last month. There have been arrests, sackings and proposed law changes aplenty, and it has all hit the economy hard: the dollar has seen record highs and last week the central bank decided to radically raise interest rates, much to Recep Tayyip Erdoğan’s chagrin. I’m going to spare readers of another thinkpiece on what this means for the prime minister’s authority and the economy, and instead offer some thoughts on the looming local election. Anyone wanting to understand how Turkey might vote on 30 March should stop combing through the past six weeks for morsels of Erdoğan/Gülen melodrama and remember how things were in 2009, when Turkey last held a local election and the governing AK Party came out with the worst result in its history. WORST AK PARTY RESULT EVER I say “worst”, but Recep Tayyip Erdoğan’s party did still win. It held Istanbul against the strongest opposition challenge it had seen in years and easily retained large cities like Ankara and Bursa. But AK’s victory was just not as decisive as in elections before or since. There were three reasons for this. The first is pure inevitability: the previous elections in 2004 had delivered an artificially high AK result. AK had been swept to power just 15 months previously by a weary electorate desperate to find someone to replace the political parties responsible for Turkey’s stagnant 1990s. Mr Erdoğan, having become prime minister barely a year previously for legal reasons, was enjoying an extended honeymoon period and voters rewarded him warmly with councils like Antalya, on the Mediterranean coast, and Balıkesir in the northwest. AK was always going to struggle to retain such naturally secular-friendly places in 2009. ARROGANT CANDIDATE SELECTION The second reason for AK’s poor performance in 2009 was poor candidate selection. In several towns across Turkey, the party chose not to reselect mayors who had delivered victory in 2004, replacing them with candidates appointed from Ankara. It reflected Mr Erdoğan’s complacent

military, won a stronger mandate in the parliamentary election that followed, and installed his own candidate as president. It was natural, perhaps, for the party leadership in Ankara to arrogantly believe it could run whoever it wanted anywhere in the country and expect them to win. But 2009 taught AK that localism doesn’t work by centralised diktat and that voters vote for different reasons in national and local elections. Deselected AK mayors, popular in their home towns, resigned and either joined rival parties or ran as independents. Many won – most prominently Aytaç Durak, the mayor of southern Adana who had switched to the Nationalist MHP, and the mayor of southeastern Şanlıurfa, Ahmet Eşref Fakıbaba, who defeated AK’s candidate as an independent. But the third and most significant reason for AK’s 2009 result was the Turkish economy. This was the era of the credit crunch and Turkey’s economy reacted by shrinking sharply, albeit briefly. Interest rates and unemployment shot up. Voters in democracies around the world have punished their governments for economic hardship and this is what the Turkish electorate did; had there been a better organised opposition, the punishment may have been even harsher. WHAT’S DIFFERENT? Much, you could argue, has changed since 2009. AK this year no longer has the dizzying heights of 2004 to defend, but a 2009 result it can improve upon. And it has become a little smarter at politicking too. In late 2011 Mr Erdoğan merged AK with a smaller centre-right rival and poached prominent leaders from other parties in an attempt to broaden his party’s appeal. He also welcomed popular rebels like Mr Fakıbaba back into AK. So what of the much-publicised Erdoğan/Gülen divorce – how will that affect the election? The simple answer is that it is too early even now, with two months to go, to tell. But Turkey in 2014 is a place where inflation is on the increase and the current account deficit is growing, where there are very real fears about unemployment and to top it all the lira has plunged to record depths. The economy is affecting the lives of ordinary people. It will be fascinating to see, after two months of heavy campaigning, how all this influences votes on 30 March.

Last week’s solution

Ten years ago this week 5 February 2004 Issue 153

A PROGRAMME to be shown on the BRT satellite channel this evening (Thursday) will highlight the devastating effects of heroin on addicts and the people around them. Programme makers of ‘Ada’nın Ötesi’ were able to film 10 addicts in London, mostly Turkish Cypriot, who have fallen into the deadly trap that is heroin abuse. The 10 addicts and former addicts agreed to be filmed after Dr Teoman Sırrı encouraged them

to take part in the programme.All of the 10 say how heroin abuse has devastated their lives and their close families and friends. The addicts, which range in age from 25 to 65 years of age, all tell of heartbreaking stories and the downwards spiral of abuse which caused many to lose everything they had, including their loved ones.

Desktop Publishers: HALİL YALTIRIK, H. EZGI ECE

Five years ago this week 5 February 2009 Issue 414 A MAN from Waltham Forest registered as disabled was targeted by callous wheel clampers after he had parked his car to get a car wash token at a petrol station in Forest Road. Muhittin Aydin was forced to pay £465 to get his car released after he had parked at the BP station and went to get a token for the car wash. On returning to the vehicle, he found two employees of Citywatch Parking clamping his car. Despite trying to reason with them, they were unwilling to unclamp his car until the payment was made and even got a tow truck ready to take Mr Aydin’s car away. Mr Aydin said he had just popped into the shop for a minute but

returned to find the two burly wheel clampers attaching a clamp. Mr Aydin told London Turkish Gazette that the attitude of the clampers left a lot to be desired and they refused to give adequate contact details for Mr Aydin to lodge a complaint.“ Two recovery trucks came and when I asked one of the men ‘where is your manager’, he laughed and pointed at the lorry driver and said ‘there he is’. He was being extremely unhelpful and said ‘We have come to tow your car away’.


Londra Gazete, Thursday 6 February 2014

BRITAIN 5

LondraGazete.com/English

Life for man who stabbed wife 58 times Turkish man pleads diminished responsibility owing to drug abuse and untreatable personality disorder A TURKISH MAN has been jailed for life after stabbing his wife 58 times in Croydon around Christmas 2012. Bülent Sessaçar, 29, of Duppas Hill Terrace, Croydon was charged with the murder of his 25-year-old wife Rebecca, but the prosecution accepted his plea on the grounds of diminished responsibility. He was jailed on Monday for a minimum term of 10 years and eight months. Police had been called to the Croydon address on 20 December at 3.23pm following reports of a disturbance. Officers forced entry and found a woman suffering injuries. London Ambulance Service

attended and the woman was pronounced dead at the scene. Bulent Sessaçar, 29, was found at the address by attending officers. He was arrested on suspicion of murder and taken into police custody. An incident room opened under Detective Chief Inspector Russell Taylor of the Homicide and Major Crime Command. Enquiries established that Sessaçar and his wife had been arguing earlier on the day of the attack. On their return home the argument continued and led to Sessaçar stabbing his wife 58 times with a two kitchen knives within the home. Detective Chief Inspector Russell Taylor

said: “This is a tragic incident that has effectively left a young child without both her parents. “Whilst Sessaçar’s mental health issues were a factor in the attack, it is right that he should face the consequences.” Two days before the killing, Sessaçar had received a plice caution for assaulting his wife but was allowed to return home after she said she did not want to press charges. Prosecutor Sally Howes QC said at his trial: “Bulent Sessaçar killed his wife. He stabbed her repeatedly in a frenzied and sustained attack. “The killing took place in the family home and it was witnessed by [the six year-old girl]

Three men wanted over coin pleting POLICE are looking for three men regarding coins thrown at Arsenal winger Theo Walcott last month’s match with Tottenham Hotspur. The 24-year-old came under a shower of missiles – including coins – as he was stretchered off at the Emirates Stadium after injuring his knee during the match 4 January. St John Ambulance staff and stewards were also hit in a confrontation that saw Walcott make a “2-0” gesture with his hands in retaliation, referring to the scoreline

at the north London derby. His knee injury means he will be out of action for six months and misses the World Cup in Brazil. Scotland Yard released grainy pictures of the three men suspected of throwing coins. The force said: “During the match, an Arsenal player on a stretcher, medical staff carrying him and stewards were struck by coins and other missiles thrown at them from a section of the crowd occupied by Tottenham fans. “The player and stewards recei-

ved minor injuries as a result. Officers from the Metropolitan Police launched an investigation and have now identified three men they would like to contact.” Anyone with information can call the Public Order Crime Investigation Team on 07769 241315. In the days after the match, the Football Association confirmed that it had contacted Arsenal and Spurs over the missile-throwing and would back the harshest punishments possible, including life bans.

who sustained minor injuries as he struggled to push her into a bedroom.” Judge Nicholas Cooke QC said Sessaçar would have been handed a 20-year minimum sentence if it were a murder charge. But he said: “I am satisfied that you are dangerous and will remain so for an unascertainable period. “The combination of an untreatable personality disorder and a propensity to abuse drugs against the background of the explosion of violence dictates as much. “I have therefore been driven to the conclusion I must pass a sentence of life imprisonment upon you.”

Bülent Sessaçar


4 BRITAIN

LondraGazete.com/English

Londra Gazete, Thursday 6 February 2014

Travel chaos over Tube strike Commuters crowd onto buses as staff walk out over ticket office closure plans

LONDON UNDERGROUND was plunged into travel chaos after strike action caused gridlock on roads and disruption to other travel services. There were long queues at bus stops, Tube stations and at river boat piers well before dawn. A limited train service started on some lines around 7am, nearly two hours later than usual. But stations like Wood Green – which is used extensively by the Turkish-speaking communities – were closed shut as the Piccadilly line was running only between outer London destinations. “Many thousands of LU and TfL staff are working hard to keep customers informed and ensure we keep London moving and open for business today,” London Underground managing director Mike Brown said.

But Bob Crow, leader of the RMT union, said: “It does Londoners no favours to be told by London Underground that stations will be open, only to turn up and find the gates slammed shut. “The unions said from the outset that if we were forced to take this action, with the cuts gun levelled at our heads, it would be solid with widespread and serious disruption,

and that is exactly what has happened despite a stream of misleading and bogus information from TfL. “Instead of pumping up ridiculous publicity stunts like the ‘volunteer ambassador’ nonsense, LU should be around the table with us settling this dispute which is simply about austerity cuts to jobs, safety and services.” Mr Crow and Manuel Cortes, who leads the TSSA union, accused Mayor of London Boris Johnson of refusing to meet them to discuss the ticket office closures. But Mr Johnson has attacked the strike and insisted Tube bosses were planning to increase staffing levels through modernising the Tube and getting rid of “antiquated” ticket offices. “A deal is there to be done. I am more than happy to talk to Bob Crow if he calls off the pointless

and unnecessary strike.” He continued to question the legitimacy of strike ballots if fewer than half of union members vote. Prime Minister David Cameron has also waded into the row. His official spokesman said Mr Cameron “thinks that Bob Crow’s strike is

plain wrong and Bob Crow should call it off rather than inflict misery on hard-working families in London”. Some Conservatives have again been calling for changes to employment law to prevent transport strikes.

Cameron promises more cash after floods

At Maidenhall Primary School in Luton, 98.9% of students have a first language other than English

School first-language English decline A MAJORITY of children at one in nine British schools speak English as a second language, a study has shown. As many as 14 different languages are being spoken in some schools, many of which are accepting children aged five who have had no experience of English. The number of pupils who have English as their second language is reported to have risen by a fifth to almost 1.1 million in the past five years.

A spokeswoman for the Department for Education said that they were determined that all children, whatever their background, get a first-class education. She added that their reforms to the education system, and the hard work of heads and teachers, are ensuring that last week figures showed that a quarter of a million fewer children are being taught in failing secondary schools than three years ago, the report added.

Douglas Carswell, a backbench Tory MP, urged for a “national debate about the impact of social cohesion” in Britain adding “I want to make sure that we create first and second generation Britons,” the newspaper quoted him as saying. According to official estimates, the number of pupils is to grow by a million exceeding eight million by 2022, the highest levels in more than 40 years, the Telegraph reported.

AN EXTRA £100 million will be spent over the next year tackling the aftermath of the devastating floods that have hit Britain, David Cameron has announced. Some £75 million will fund repairs, £15 million will go on maintenance and £10 million has been earmarked for “urgent work” in Somerset, the Prime Minister said. Stormy weather has left thousands of homes without power and transport networks in chaos amid battering winds and severe flood warnings. The Environment Agency has nine severe flood warnings in place - meaning a “danger to life” - covering much of the south coast of England from Cornwall to Dorset. Western Power Distribution said about 44,000 customers in

the South West had been affected by power cuts since yesterday and 5,000 homes remained without power. Mr Cameron is to chair a meeting of Cobra - the civil contingencies committee that leads responses to national crises. At Prime Minister’s questions, he told MPs: “Whatever is required, whether it is dredging work on the rivers Tone and Parrett, whether it is support for our emergency services, whether it is fresh money for flood defences, whether it is action across the board, this Government will help those families and get this issue sorted.” Labour leader Ed Miliband told the Commons: “Many of those affected feel the Government’s response has been slow and that more could have been done sooner.”


Londra Gazete, Thursday 6 February 2014

LondraGazete.com/English

3


2 COMMUNITY

News in brief New consul for London

Emirhan Yorulmazlar has been announced as Turkey’s new consul-general to London. Mr Yorulmazlar, who was formerly a political counsellor at Turkey’s embassy in Washington DC, has also been deputy special advisor and deputy chief of staff to foreign minister Ahmet Davutoğlu, and has served in Tehran. He replaces Ahmet Demirok, who was made his country’s ambassador to Qatar in July last year. The move is Turkey’s second prominent diplomatic appointment in the UK since the New Year, after it was announced last month that ambassador Ünal Çeviköz would be replaced by Abdurrahman Bilgiç. Mr Bilgiç, 50, was his country’s consul-general in Munich between 2005 and 2007. He spent a short stint as ambassador in Tokyo in 2011 before being recalled to take up his current role at MIT.

No cash on London buses

London bus drivers will no longer accept cash payment on board their vehicles when new measures are introduced this summer. Transport for London (TfL) has announced a raft of changes, including allowing passengers with insufficient Oyster card credit to travel for a whole journey before they need to top up. TfL said dwindling numbers of bus passengers using cash has prompted the change, following a consultation in which it said 99% of customers already use Oyster, prepaid tickets, contactless payment cards or concessionary tickets. Leon Daniels, managing director for TfL surface transport, said: “The decision to stop accepting cash fares on London buses reflects the changing way that people pay for goods and services in our city, including journeys on the bus network.”

LondraGazete.com/English

Londra Gazete, Thursday 6 February 2014

Jurors return guilty verdict for Canver

Nilgün Canver

Conviction comes by majority verdict after jurors fail to come to a unanimous decision A TURKISH local politician in Haringey has been handed a 12-month conditional discharge after being convicted of perverting the course of justice. Nilgün Canver had been accused of lying to police offiers to cover for her joyriding son, who had crashed the family car on Seven Sisters Road. Despite her argument that she corrected herself almost immedia-

tely, jurors returned a guilty verdict by a majority of 10-2 after nearly 12 hours of deliberation. Before passing sentence, Judge Fraser Morrison said: “This was a short period of lunacy on your part and your good sense of judgement had parted from you. “Perhaps you thought you were protecting your son but your attempts to pull the wool over the police officer’s eyes was short-lived

and were doomed to fail, as you see now.” However, the judge described the circumstances as “wholly exceptional” and handed her a 12-month community discharge, meaning she walked free provided she did not appear in court over the coming year. CAR CRASH Burak Canver, 22, crashed his family’s BMW 520d into a lamppost after hitting a man on the Seven Sisters Road on 24 January this year. He was convicted in August of taking the car without consent, failing to stop after an accident and driving without insurance.

Ms Canver was suspended by the Labour Party after being charged last summer. She has been a councillor since 1998. She joined Haringey’s cabinet in five years later as the member for Crime and Community Safety, a role she held until assuming the environment portfolio in 2010. She was also a Labour candidate for London in the 2009 European Parliament election. She remains an independent councillor for St Ann’s ward until this May’s local election, but she will be unable to stand again as Labour have already nominated a candidate to replace her.

The Turkish jihadist in Syria Yılmaz, a Dutch man with Turkish roots, has appeared in the media for his involvement in training Syrian fighters A TURKISH man with Dutch nationality has been training British insurgents before they fight in the war in Syria, it has emerged. The man, whose surname is known to be “Yılmaz”, prefers to go by the name “Chechclear”, a reference to a web video that shows the brutal decapitation of a Russian soldier by Chechen rebels. Interviewed by Dutch journalist Roozbeh Kaboly for Holland’s Newshour programme, Yilmaz denied he posed a threat to people in the West. “I didn’t come to Syria to learn how to make bombs, or this or that

and to go back. That’s not the mentality many of these fighters here have. We came here — basically, and I know it sounds harsh, but many of the brothers here, including myself, we came here to die.... So, us going back is not part of our perspective here. I mean it’s a big sacrifice and there’s a lot of work to do, so why should I even think about Holland or Europe?” “Over 90% of the people over here have never fired a bullet in their lives, let alone participated on a battlefield,” he said. “But they are fighting for a noble cause.” In a photograph that appears on

Yılmaz (centre) with Mohammed el-Araj and Choukri Ellekhlifi

Instagram, Yilmaz poses with Mohammed el-Araj, from Ladbroke Grove, and Choukri Ellekhlifi, who was part of a gang which carried

out a series of robberies in Belgravia. Sentenced to six years in jail in 2013, he skipped bail and fled to Syria, where he met Yilmaz.


Londra

Thursday 6 February 2014

Issue 675

Free at newsagents

Gazete

Screen immigrants for HIV, says MP Proposed amendment to Immigration Bill fails after being slammed by charities and parliamentary colleagues alike A CONSERVATIVE member of parliament was criticised this week for suggesting all immigrants to Britain are screened for HIV – and banned from entry if they carry the virus. Writing in The Independent last week, Dr Phillip Lee said he had tabled an amendment to the Immigration Bill to “to protect our public health from the risk of communicable diseases - specifically blood-borne viruses like hepatitis B and HIV”. The Bracknell MP continued: “We need to know who carries these diseases if we are to treat them, stop the diseases from spreading and, ultimately, eliminate them. These are the first steps – along with prevention measures and, where possible, cures – towards the goal of eradication. “In 2012, we introduced a screening programme for immigrants to the UK from countries with a high incidence of tuberculosis before they could be granted a visa for entry. We should now do the same

for hepatitis B, HIV and other blood-borne diseases.” But fellow Tory MP Margot James criticised the plans. She told the Pinknews website on Twitter: “Govt cdn’t and wdn’t ban immigrants on HIV status, UK Government has signed up to the UN declaration against such discrimination”. It was backed by 17 other Conervative MPs, including Stephen Barclay, Tracey Crouch and Dr Sarah Wollaston, but failed to pass after receiving limited support. NAT Chief Executive Deborah Jack told the website: “The UK has for 30 years resisted entry restrictions and to introduce them at this stage would set us squarely against the international trend to overturn such rules. “This is HIV prejudice in its purest form.” The Terrence Higgins Trusts called it “outrageous that a group of MPs are even proposing such an un-evidenced amendment. Daisy Ellis, head of parliamen-

Jury convicts Haringey councillor

See page 2

Tube strike in London affects millions

See page 4

Life for man who stabbed wife 58 times

tary and public affairs at the organisation, told the Huffington Post: “If implemented, it would represent the most draconian policy enforced on people with HIV by this country to date. “It is to the UK’s credit that its

Government, whatever its political stamp, has consistently refused throughout the past 30 years to put in place HIV-related border controls. Such a poorly thought through about-face would take UK HIV policy into a new Dark Age.”

See page 5

Serving all your shipping & storage needs since 1991 www.dolphinmovers.com T 020 8804 0404 E logistics@dolphinmovers.com / 37 Millmarsh Lane, Enfield EN3 7UY

Member No. D052


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.