Finans 2017

Page 1


? ir d e n l a r u k ın lt a in iç ı Ticari başar

Londra Gazete ekibi olarak belirli aralıklarla hazırladığımız sektör eklerine ‘Finans 2017’yi de dahil etmenin gururunu yaşıyoruz. Brexit süreciyle birlikte ekonomi dünyasında baş döndürücü gelişmelerin yaşandığı İngiltere’de, Nisan ayından itibaren finans, muhasebe ve vergi alanlarında bazı mevzuat, yönetmelik ve kanunlarda önemli değişiklikler yürürlüğe girdi. Finans 2017 özel ekimizde; bu yeni düzenlemelerin yanı sıra muhasebe ve finans sektöründe Türkçe konuşan toplumları yakından ilgilendiren farklı konularla ilgili özel haber ve röportajlar bulacaksınız. Ekte ayrıca; Brexit’in gölgesinde zorlu bir süreçten geçmekte olan İngiltere ekonomisinin ve dünyanın en önemli finans merkezlerinden birisi olarak kabul edilen ‘City of London’ın geleceğine de ışık tuttuk. Diğer yandan; ağırlıkla Kıbrıslılar olmak üzere son dönemde Türkiyelilerin de yoğun olarak faaliyet gösterdiği finans ve muhasebe sektöründe ortaya konulan hizmet çeşitliliği müşte-

riler için büyük bir avantaj sağlıyor. Böylelikle müşteriler, farklı farklı muhasebe ve finans konuları için tek çatı altında hizmet alıp hem zamandan hem de daha fazla masraftan kurtulmuş oluyor. Bilindiği üzere; muhasebe ve finans gibi hassas, bir o kadar da zor ve meşakkatli bir sektörde faaliyet göstermenin getirdiği zorluklar ancak alanında uzman, kalifiye ekiplerle absorbe edilebilir. Bu açıdan bakıldığında, Türkçe konuşan iş insanlarına ait muhasebe ve finans işletmeleri, sürekli değişen mevzuat ve kanunlarla para-

lel şekilde müşterilerine en doğru yolu gösteriyor, daha da önemlisi onların ticari açıdan büyümelerinin önünü açıyor. Başarı odaklı ticari işletmeler ile geleceğini düşünen iş insanları için olmazsa-olmaz konuların başında; doğru muhasebeci ve doğru bir finans danışmanıyla çalışmak gelmeli. Bu altın kuralı göz ardı etmeyenler için ticari manada başarı ve gelecek her zaman var. Bu giriş yazısında, piyasalardaki genel kanıdan da bir nebze olsun bahsetmek gerekiyor. Neticede; mu-

hasebe ve finans sektörü makro ekonominin kuralları çerçevesinde şekilleniyor. İngiltere’nin geleceğinde çok önemli bir mihenk taşı olacak Brexit’in, ekonomide yaratacağı olumsuzlukların kısa vade için geçerli olduğu, sonrasında ülkenin yeni serbest ticaret anlaşmalarıyla birlikte yükselişe geçeceği savunuluyor. Tersini düşünenler ise, İngiltere’nin yakın gelecekte en büyük sıkıntısının; işgücü temininde olacağını ifade ediyor. Şimdi gündemde, 8 Haziran’da yapılacak erken genel seçim var. İktidar da muhalefet de seçim için hazırlıklarını sürdürüyor. Ülkede yaşayan herkesin ortak temennisi; siyasi istikrarla birlikte ekonomik istikrarın sağlanması ve İngiltere’nin geleceğe güvenle bakması. Neticede herkes aynı gemide… Son olarak; Finans 2017 özel sektör ekimize sponsor olarak katkı sunan Accounting Direct Plus ile Londra’da muhasebe ve finans alanında geniş bir kesime hizmet veren diğer reklam verenlerimize teşekkürü borç biliriz.

HMRC’den mülk sahiplerine çok önemli bir şans Sayfa 14

Kısa vadeli ticari krediler için erken planlamanın önemi Sayfa 16

Kiralamak amacıyla mülk edinen konut sahipleri dikkat! Sayfa 20

Tuğrul Yiğitoğlu’ndan işletmeler için çok önemli tavsiyeler Sayfa 21

Belirsiz ekonomide işinizi nasıl güvence altına alırsınız? Sayfa 24

Vergi araştırmasına uğramamak için muhasebeci önemli Sayfa 26

Ailenizin mutluluğu için vasiyetnamenizi mutlaka yazdırın Sayfa 28

Making Tax Digital vergi sisteminde neler getirecek? Sayfa 30

Ankara Anlaşması onayı için ‘eksiksiz dosya’ birinci şart Sayfa 33

Brexit sürecinde işletmeleri ne tür zorluklar bekliyor? Sayfa 34

Sorunsuz sigorta için bilmeniz gereken detaylar Sayfa 36

Dünyada milyarder sayısı 2017 yılında rekor düzeye ulaştı Sayfa 39

Yayınlayan: Londra Gazete Ltd. FİNANS EKİ

2 FINANS |

2017

Editör: Egemen Arkut Muhabir: Onur Uz Tasarım: Huriser Ezgi Ece

Web: www.londragazete.com/ilave-arsivi/ Email: haber@londragazete.com tel: +44 (20) 8889 5025 177 Green Lanes, Palmers Green, London N13 4UR

www.londragazete.com


Ingiltere’nin 44 yıllık AB üyeliğini bitirecek Brexit süreci resmen başlatıldı.

Gitmek mi zor kalmak mı?

İ

ngiltere, 1973 yılında katıldığı Avrupa Birliği’nden çıkış sürecini 29 Mart 2017’de resmen başlattı. Hatırlanacağı üzere, 23 Haziran 2016’da yapılan referandumda halkın yüzde 52’si AB’den ayrılma (Brexit) yönünde oy kullanmış, İngiltere Başbakanı Theresa May de bunun gereği olarak, Lizbon Antlaşması’nın 50. maddesini devreye sokacak mektubu 29 Mart’ta imzalamıştı. İngiltere’nin en az iki yıl içinde AB’den ayrılması bekleniyor. AYRILIK SÜRECİ EN AZ İKİ YIL SÜRECEK Taraflar, bir sonraki aşamada, ayrılma anlaşmasının maddelerine ilişkin müzakerelere başlayacak. İki yıl sürmesi öngörülen süreç, İngiltere ile AB’nin üzerinde anlaşacağı metnin, hem İngiltere hem de Avrupa Parlamentosu tarafından onaylanmasıyla tamamlanacak. GERİ DÖNÜŞÜ YOK İngiltere Başbakanı Theresa May, AB’den çıkış ile ilgili Parlamentoda yaptığı açıklamada, “Britanya halkının iradesine uygun olarak AB’den ayrılıyoruz” dedi. May konuşmasında, “Bu tarihi bir an ve geri dönüşü yok. Britanya AB’yi terk ediyor. Kendi kararlarımızı alacağız, kendi yasalarımızı yapacağız, bizim için önemli olan konuların kontrolünü ele geçireceğiz. Bu fırsatı çocuklarımızın ve torunlarımızın gurur duyacağı daha güçlü ve daha adil bir Britanya inşa etmek için kullanacağız” diye konuştu. May bu süreçte, ‘AB vatandaşları da dahil olmak üzere İngiltere’de yaşayan herkesi temsil etme’ vaadinde bulundu. HALKLAR ARASINDA AYRIMCILIK YAPILMAMALI Avrupa Parlamentosu (AP), İngiltere’nin AB’den ayrılması (Brexit) anlaşmasını kabul etmesi için uyulması gereken şartları belirledi. AP Genel Kurulunda oylanacak olan taslakta, AB vatandaşlarına karşı adil davranılmasının önemine dikkat çekilerek, AB’de yaşayan İngiltere vatandaşları ile İngiltere’de yaşayan AB vatandaşları arasında karşılıklılık esasına göre hareket edilmesi ve ayrımcılık yapılmaması istendi. TÜM YÜKÜMLÜLÜKLER YERİNE GETİRİLMELİ İngiltere’nin ayrılana kadar AB’nin uzun vadeli bütçesindeki mali ta-

www.londragazete.com

İngiltere’nin AB’den çıkması (Brexit) durumunda ekonominin karanlık bir sürece gireceğine ilişkin çok sayıda yorum yapılmasına karşın, henüz rakamlara yansıyan önemli bir negatiflik yok. Fakat ayrılık sürecinin en az iki yıl alacağı düşünüldüğünde, ortaya çıkan belirsizliğin yerli ve yabancı yatırımcıların yeni dönem stratejilerine olumsuz yansıyacağı öngörülüyor. Diğer yandan; İngiltere’nin önüne konulacak ‘boşanma faturasının’ yaklaşık 60 milyar Euro olacağı belirtiliyor. ahhütler de dahil olmak üzere mevcut tüm yükümlülüklerini yerine getirmesi istenen taslakta, İngiltere’nin 4 özgürlük (malların, kişilerin, sermaye ve hizmetlerin serbest dolaşımı), Avrupa Adalet Divanı’nın yargı yetkisi, genel bütçeye katkı ve AB’nin ortak ticaret politikasına uymaya devam etmesi gerektiği vurgulandı. Ayrıca, AB üyesi İrlanda ile Birleşik Krallık’a bağlı Kuzey İrlanda arasındaki sınır sorununa değinilmesi istendi. İngiltere’nin AB’den ayrılmadan önce üçüncü ülkelerle olası ticaret anlaşmalarına ilişkin görüşmelere başlamasının, AB yasalarına aykırı olacağını belirtilirken, Londra’dan diğer politika alanlarını içeren AB mevzuatına dair müzakerelerde de ‘samimi bir işbirliği’ yapmasının beklendiği kaydedildi. Brexit anlaşmasının, İngiltere’nin çevre, iklim değişikliği, vergi kaçırma, adil rekabet, ticaret ve sosyal politika alanlarında AB standartlarına

uyması gerektiğine yönelik maddeler de içermesi istendi. BOŞANMANIN FATURASI NE KADAR? İngiltere hükümeti, ülke içindeki siyasi tartışmaların yanı sıra AB’den ‘boşanma faturasının’ meblağı konusunda da eleştirilerin hedefinde yer alıyor. Brüksel, Brexit’in İngiltere’ye maliyetinin yaklaşık 60 milyar Euro olacağını ifade ediyor. Brexit müzakereleri başladığında bu rakam üzerinden sıkı pazarlıklar yaşanması bekleniyor. Birleşik Krallık, AB bütçesi katkılarının yüzde 12’sini kullanıyor. Avrupa Komisyonu ise, Birleşik Krallık’ın payının ülke ekonomisinin büyüklüğüyle ölçülmesi gerektiğini savunuyor ve bu oranı yüzde 15 olarak belirliyor. Brexit destekçileri, İngiltere’nin AB’den çıktıktan sonra hiçbir mali yükümlülüğü kalmayacağını ve hiçbir ödeme yapmaması gerekti-

ğini savunuyor. Hatta İngiltere’nin Avrupa Yatırım Bankası’na verdiği 9 milyar Euro’nun iade edilmesini isteyenler de var. Şimdilik 60 milyar Euro gerçekçi bir rakam olmayabilir. Ancak AB, İngiltere’nin tek kuruş ödemeden Birlikten ayrılmasına razı olmayacak. EKONOMİ NASIL ETKİLENECEK? Ekonomistler, İngiltere’nin AB’den çıkması durumunda ekonominin karanlık bir sürece gireceğine ilişkin çok sayıda yorum yapmıştı. İngiltere ekonomisi, henüz bu süreçten çok olumsuz bir şekilde etkilenmiş gözükmüyor. Ancak İngiltere’nin henüz AB’den çıkmadığını hatırlatmakta fayda var. YATIRIMLARDA AZALMA Özellikle Brexit’in nasıl şekilleneceği ve sürecin nasıl işleyeceği konusunda ortaya çıkan belirsizlik yatırımcının stratejisine yansıyabilir. Tüketici güveni henüz bir sarsıntıya uğramazken, ekonomi, beklentilerden daha yüksek bir şekilde 2016’nın son çeyreğinde yıllık yüzde 0,7 büyüdü. Diğer yandan, 2016’nın son çeyreğinde, önceki çeyreğe göre yatırımlarda yüzde 1’lik bir azalma olduğu görüldü. STERLIN DEĞER KAYBETTİ Sterlin, Brexit referandumunun ardından dolara karşı yaklaşık yüzde 15 değer kaybetti. Bu düşüş ihracata olumlu yansırken İngiliz turistlerin yurt dışına tatile gitmesini zorlaştırdı. Sterlindeki düşüş özellikle otomobil endüstrisinde ithalat masraflarının artmasına yol açtı. Dış ticaret açığı veren İngiltere ekonomisinde Sterlinde yaşanan değer kaybı ithalatın da ihracatın da artmasına yol açıyor. İngiltere Ulusal İstatistik Ofisi’nin açıkladığı rakamlara göre Ocak ayında ihracat 400 milyon Sterlin, ithalat ise 300 milyon Sterlin arttı. İngiltere Merkez Bankası’nın uyguladığı politika faizinin rekor düşük seviyede olması da Sterlinin değer kaybetmesine yol açıyor. İngiltere Merkez Bankası’nın aldığı önlemlerin ülke ekonomisinin zora girmemesinde önemli rol oynadığı da vurgulanıyor. Merkez Bankası, Ağustos ayında politika faizini yüzde 0,5’ten yüzde 0,25’e indirerek 2009’dan beri rekor düşük seviyeye getirmiş oldu.

2017

| FINANS

3


Sanayi üretimi daralan Ingiltere’de ekonomiyi hizmet sektörü büyüttü A

vrupa’nın üçüncü, dünyanın ise beşinci büyük ekonomisine sahip olan İngiltere, Brexit sürecinde yeni açılımlar yapmaya hazırlanırken, bazı temel istatistikler, önümüzdeki dönem için atılması gereken adımlar olduğunu ortaya koyuyor. Dış ticaret açığı, yıllardır küçülen imalat sanayi nedeniyle kronik hale gelen İngiltere’de 2016 yılı büyüme rakamı, kısa vadede umutsuz olmamayı gerektirse de orta ve uzun vadede nelerin yaşanacağına dair sağlam ipuçları ortaya konulamıyor. İngiltere ekonomisinin hangi konumda olduğunu göstermek ve bazı kırılgan alanlara dikkat çekmek amacıyla temel göstergelerdeki son durumu aşağıdaki biçimde derledik.

Brexit sürecinin getirdiği belirsizlik ortamını en kısa zamanda aşmayı planlayan İngiltere’de ekonomi, adeta bir ileri bir geri gidiyor.

BÜYÜME ORANI 2014 yılında yüzde 3.1, 2015’te yüzde 2.2 büyüme kaydeden İngiltere ekonomisi, 2016’da da yüzde 2 büyüdü. İngiltere Ulusal İstatistik Ofisi’nden (ONS) yapılan açıklamaya göre; perakende satışlar ve seyahat hizmetleri gibi sektörler büyümeye önemli oranda katkıda bulundu. Öte yandan; son verilere göre, İngiltere’de büyüme hızı yavaşladı. 2016’nın son çeyreğinde yüzde 0.7 büyüyen ülke ekonomisi, 2017’nin ilk çeyreğinde yüzde 0.3 genişledi.

4 FINANS |

2017

SANAYİ ÜRETİMİ Diğer pek çok gelişmiş ülkede olduğu gibi İngiltere’de de imalat sanayinin Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’daki (GSYİH) payı giderek azalıyor. 2016 yılı tahminlerine göre, sanayi sektörünün GSYİH’daki payı yüzde 19,2, toplam işgücü içindeki payı ise yüzde 15.2 düzeyinde… İmalat sanayindeki bu durum, kısmen ülkedeki yan sanayi faaliyetlerinin küçülme eğilimini de yansıtıyor. İngiltere Ulusal İstatistik Ofisi (ONS) verilerine göre, ülkede sanayi üretimi Şubat 2017’de yüzde 0,7 azaldı. Ekonomistler, Ocak ayında yüzde 0,3 gerileyen sanayi üretiminin Şubatta yüzde 0,2 artmasını bekliyordu. HİZMET SEKTÖRÜ İngiltere’de hizmet sektörünün önemi giderek artıyor. 2016 yılı itibariyle hizmet sektörü, ülke GSYİH’sinin yüzde 80.2’sini, toplam işgücünün de yüzde 83.5’ini oluşturuyor.

FİNANS SEKTÖRÜ Londra’nın dünyadaki önemine de bağlı olarak finans sektörü, GSYİH’nin yaklaşık yüzde 10’luk, vergi gelirlerinin ise yüzde 11’lik kısmını oluşturuyor. Ayrıca finans ve finansa bağlı olarak gelişen profesyonel hizmetler sektörü de ülkede iki milyon kişinin üzerinde istihdam yaratıyor.

www.londragazete.com


ENFLASYON İngiltere Ulusal İstatistik Ofisi (ONS) verilerine göre; Mart ayında TÜFE, yüzde 0,3 olan beklentinin üzerine çıkarak yüzde 0,4 artış kaydetti. Diğer yandan; İngiltere Merkez Bankası (BoE), son üç yıldır uzun vadede enflasyonda yüzde 2 hedefini koruyor. BoE Para Politikası Kurulu, geçen ay açıkladığı tutanaklarda, “2018’in başında yüzde 2,75 ile zirve seviye görülecek. Bu seviyeden sonra ise kademeli olarak enflasyonun hedef seviyeye geri dönmesi bekleniyor” ifadelerine yer vermişti. İŞSİZLİK İngiltere Ulusal İstatistik Ofisi (ONS) verilerine göre; ülkede işsizlik oranı, Aralık 2016-Şubat 2017’yi kapsayan üç aylık dönemde, yüzde 4.7 ile bir önceki dönemde kaydedilen seviyesini korudu. ONS verilerine göre, ülkede toplam işsiz sayısı ise bir önceki döneme göre 45 bin azalarak 1,56 milyona geriledi. Bir önceki yılın aynı döneminde İngiltere’de işsizlik oranı yüzde 5,1 seviyesindeydi. Şubat ayında haftalık ortalama gelirler ise yüzde 2,2 olan beklentinin üzerine çıkarak yüzde 2,3 artış kaydetti.

Enflasyonun arttığı, konut piyasasında bir sonraki adımın öngörülemediği, dış ticaret açığının ise rekor düzeyde yükseldiği İngiltere’de; hizmet sektörü yabancı toplumların ağırlığıyla günden güne gelişiyor, işsizlikte de dönem dönem azalma yaşanıyor. İngiltere’nin Dış Ticareti (milyar dolar)

2011 2012 2013 2014 2015 2016

İhracat

472,1 468,9

İthalat

634,4 680,4 654,8 682,5 625,7 636,2

541 506,1 460,1 408,9

Dış Ticaret Hacmi 1.106,5 1.149,3 1.195,8 1.188,6 1.085,8 1.145,1 Dış Ticaret Dengesi -162,3 -211,5 -113,8 -176,4 -165,6 -227,3 Kaynak: ITC-Trade Map

İngiltere’nin İhracatında İlk 5 Ülke (1.000 dolar) 2014 2015 2016 2015-2016 1- ABD 2- Almanya 3- Fransa 4- Hollanda 5- İrlanda 17- Türkiye

Değişim (%)

64.197.476 69.381.207 60.399.352 52.026.088 46.631.518 43.637.136 32.503.639 27.275.622 25.899.350 36.737.709 26.457.524 25.597.601 29.319.080 25.499.052 22.899.162 6.130.731 5.398.413 6.018.495

-12,9 -6,4 -5,0 -3,3 -10,2 11,5

2016 Pay (%)

14,8 10,7 6,3 6,3 5,6 1,5

Kaynak: ITC-Trade Map

İngiltere’nin İthalatında İlk 5 Ülke (1.000 dolar) 2014 2015 2016 2015-2016 Değişim (%)

2016 Pay (%)

1- Almanya 100.307.056 94.348.064 86.384.957 -8,4 13,6 2- ABD 58.616.732 58.066.454 59.129.943 1,8 9,3 3- Çin 64.147.254 62.979.614 58.842.028 -6,6 9,2 4- Hollanda 53.552.199 47.549.004 46.399.371 -2,4 7,3 5- Fransa 43.522.747 38.703.822 33.172.217 -14,3 5,2 15- Türkiye 10.556.906 11.067.618 12.011.356 8,5 1,9

Kaynak: ITC-Trade Map

KONUT FİYATLARI İngiltere Ulusal İstatistik Ofisi (ONS) verilerine göre, ülkede konut fiyatları Şubat ayında bir önceki aya göre hız kazanarak yıllık bazda yüzde 5,8 yükseldi. Ocak ayında konut fiyatlarının artış hızı yıllık bazda yüzde 5,3 seviyesindeydi. ONS verilerine göre, bu yılın Şubat ayı itibariyle ülkede ortalama bir konutun fiyatı 217 bin 502 sterline yükseldi. İngiltere’nin batısında konut fiyatları Şubat ayında yıllık bazda yüzde 10,3 ile en hızlı artışı kaydederken, uzmanlara göre kış aylarında konut alımlarında talep bir miktar azalmış olsa da konut fiyatları ilk üç ay itibariyle yeni güçlü bir başlangıç yaptı.

www.londragazete.com

YABANCI SERMAYE İngiltere’de yabancı sermayenin önündeki engelleri iki alan belirliyor. Bunlardan birisi, rekabet politikası, diğeri ise milli güvenlik… Önümüzdeki dönemde İngiltere’nin yabancı sermayeye yaklaşımının ekonomik gerilemeye rağmen yine liberal bir çizgide devam etmesi bekleniyor. 2015 yılı için doğrudan yabancı yatırım miktarı, yaklaşık 40 milyar dolar. İngiliz firmalarının diğer ülkelerde gerçekleştirdiği yatırım tutarı ise 2015 yılı için 61,4 milyar dolar olarak gerçekleşti. 2016 yılı için ülkedeki yabancı yatırım stokunun 1,5 trilyon ABD Doları, yurtdışındaki İngiliz yatırım stokunun ise 1,8 ABD Doları olduğu tahmin ediliyor. DIŞ TİCARET Dünyada beşinci, AB’de ise üçüncü büyük ekonomiye sahip olan İngiltere, mal ve hizmet ticaretinde de üst sıralarda yer alıyor. 1980-1982 yıllarında artan petrol fiyatlarının ihracat gelirlerinde yol açtığı büyük artış gibi bazı istisnai haller dışında İngiltere’nin mal ticareti sürekli açık veriyor. Ülke halen gıda, petrol ve petrol ürünleri, motorlu taşıtlar, petrol dışı hammaddeler, giyim, ayakkabı, elektrikli makineler, elektriksiz makineler, mobilya ve aydınlatma ürünleri ile motorlu taşıtlar gibi ürünlerde net ithalatçı konumunda bulunuyor. Diğer taraftan 2016 yılı itibariyle eczacılık ürünleri, optik ve tıbbi cihazlar, kimyasal maddeler, başta viski olmak üzere içecekler, havacılık ve uzay taşıtları aksam- parçaları, demir çelik, bakır, ham deri, teknik tekstil sektörlerinde İngiltere net ihracatçı bir ülke. Ülkenin kronik dış ticaret açığı sorunu son yıllarda iyice kötüleşti. 1997 yılında 20 milyar dolar düzeyinde gerçekleşen dış ticaret açığı 2016 yılı itibariyle 200 milyar doları aştı. 2016 yılında ülkenin ihracatında elektriksiz makineler, mineral yakıtlar, otomobil, elektrikli makineler, ilaç, değerli taşlar, optik ve tıbbi cihazlar önemli yer tutuyor.

2017

| FINANS

5


Sterlindeki dalgalı seyir, Forex’te yatırımcıların yüzünü güldürüyor

Y

üksek işlem hacmine sahip para birimleri arasında yer alan İngiliz sterlini, ‘Bir ülkenin para birimi ile başka bir ülkenin para birimi arasındaki değişim oranından faydalanılarak döviz ticaretinin yapıldığı uluslararası piyasaların’ tamamını ifade eden ve ‘kaldıraçlı’ işlem yapma imkanı sunduğu için dünyanın en büyük finans pazarlarından kabul edilen Forex’te, her zaman yatırımcıların ilgisini çekiyor. Sterlinin, Forex piyasasında yatırımcıların ilgisini çekmesinin en önemli sebeplerinden birisi; Brexit… İngiltere’nin AB’den ayrılacak olması, sterlinin değerinin sürekli olarak dalgalı bir seyir izlemesine neden oluyor. Yatırımcılar da bu noktada para kazanıyor. Çünkü Forex piyasasında çift yönlü işlemlerle, yani sterlinin değerinde yaşanan hem yükselişten hem de düşüşten kazanç elde etmek mümkün. FOREX’TE SADECE DÖVİZ İŞLEMLERİ Mİ YAPILIR? Kelime anlamı olarak Forex; ‘döviz takası’ anlamına gelse de bu piyasada döviz, yani farklı ülkelerin para birimleri yanında altın, gümüş, petrol, kahve, buğday gibi yüzlerce üründe de işlem yapılabilir. FOREX’TE İŞLEM NASIL YAPILIR? Forex piyasasında işlem yapmak için, istediğiniz bir aracı kurumdan hesap açabilir ve ardından yatırdığınız teminatla internetin olduğu her yerde; bilgisayar, tablet ya da cep telefonunuzdan işlem yapabilirsiniz.

6 FINANS |

2017

Ağırlıkla döviz ticareti yapılan, dünyanın en büyük finans piyasalarından Forex’te; ‘çift yönlü’ ve ‘kaldıraçlı’ işlem imkanı, yatırımcıların büyük ilgisini çekiyor. Haftanın 5 günü 24 saat işlem yapılabilen Forex’e erişim için sadece internet bağlantısı yeterli… FOREX’İN DİĞER PİYASALARDAN FARKI NEDİR? Forex piyasasının borsa gibi piyasalardan en büyük farkı, ‘çift yönlü’ işlem yapılabilmesidir. Örneğin; borsada yatırımcının kar elde edebilmesi için önce o üründe alım işlemi yapması gerekiyor. Forex’te ise, teminatınızla istediğiniz üründe hem alım hem de satım işlemi yapabilir, böylelikle bir ürünün değer kazanmasından ya da değer kaybetmesinden kar sağlayabilirsiniz.

FOREX’TE YATIRIM YAPMANIN AVANTAJLARI… Yatırımcıların hafta içi 5 gün ve 24 saat işlem yapabildiği Forex piyasası, belirli mesai saatleri arasına sıkışmadan, yatırımcının global piyasalardaki fırsat ve risklere anında tepki vermesini sağlıyor. Dünyanın en ücra köşesinden bile internet üzerinden ulaşılıp, işlem yapılabildiği Forex piyasasında yatırımcılar; evde, işte, tatilde veya yoldayken bile yatırım fırsatlarını değerlendirebiliyor. Diğer piyasalardan farklı olarak Forex’te bulunan fiyatlar, hem düşerken hem de yükselirken yatırım getirisi elde edilebilmesini sağlıyor. Forex’teki çift yönlü işlem özelliği sayesinde yatırımcılar, tek yönlü işlemlerin yapıldığı piyasada olduğu gibi fiyatın yükselmesini beklemeden yatırımlarına yön verebiliyor. Bu da Forex piyasasının, fiyatların düşmesi veya yükselmesi değil piyasanın yönünün doğru tahmin edilmesi ve bu yönde işlem açılma özelliğinden kaynaklanıyor. FOREX’TE ‘KALDIRAÇLI’ İŞLEM NASIL YAPILIR? Dünyanın en likit piyasası olan Forex’te; küçük birikimlerinizi, yüksek hacimli yatırımlar yapmanızı sağlayan ‘kaldıraç’ sistemi sayesinde en verimli şekilde değerlendirebilirsiniz. Kaldıraç sistemini daha iyi anlayabilmeniz için aşağıdaki örneği inceleyiniz. ‘Kaldıraç’ kullanımı olmayan işlem örneği;

Yatırımcının başlangıç sermayesinin 1.000 dolar olduğunu varsayıp, brent petrolün fiyatını 50 dolardan hesaplarsak, bu durumda 1000 /50 = 20 varil brent petrol satın alınabilir. Bir süre sonra brent petrol fiyatının 55 dolara çıktığı farz edildiğinde yatırımcı elinde bulunan 20 varil brent petrolü 55 dolardan satarsa 20*55=1.100 dolar elde eder. Yani başlangıçta 1.000 doları olan yatırımcı, bu alım-satım işlemi sonucunda 100 dolar getiri elde edebilir. ‘Kaldıraçlı’ işlem örneği; Öncelikle brent petrolde 1 lotun 1.000 birime, 1 birimin de 1 varile eşit olduğunu unutmayalım. Brent petrolün varilini 50 dolara aldığımızı farzedelim. Forex piyasasında brent petrolde 1 lotluk işlem gerçekleştirildiği zaman 1.000 varillik bir pozisyon alınabilir. Dolayısıyla alınan pozisyonda 1’e 50 kaldıraç kullanıldığı zaman ihtiyaç duyulan teminatın 50.000/50= 1.000 dolar olması yeterlidir. Başka bir ifadeyle, 1.000 dolar teminat ile 50 bin dolarlık brent petrol işlemi gerçekleştirilebilir. Forex piyasasının sunduğu kaldıraç sistemi sayesinde 1000 dolar ile 1’e 50 kaldıraç kullanılarak 50 bin dolarlık işlem yapılabilir. 50.000/20 varil= 1000 varildir. Brent petrolün fiyatı 55 dolara yükseldiğinde (5550)*1.000=5.000 dolar yatırım getirisi elde edilebilir. Unutulmamalıdır ki; kaldıraç sistemi, yüksek kar fırsatı kadar aynı oranda yüksek kayıp riski de içerir.

www.londragazete.com


The PDQ Terminal from Turkey’s largest private * bank, offering the most competitive rates.

*As of December 31, 2016, İşbank is the largest private bank in Turkey in terms of total assets, total loans and total shareholder’s equity. London Branch 8 Princes Street EC2R 8HL London 020 7397 1400

www.londragazete.com

Edmonton Branch 14 South Mall, Edmonton Green Shopping Centre, Edmonton 020 7397 1440

2017

| FINANS

7


“Finans çalışanları Londra’yı bırakmaz” Londra Finans Merkezi Başkanı Parmley, finans sektörü çalışanlarının, Brexit sonrası Londra’yı bırakıp başka yerlere gitmeyeceğini savundu.

L

ondra Finans Merkezi Başkanı Andrew Parmley, Birleşik Krallık Başkonsolosluğu’nda, Türkiye Katılım Bankaları Birliği (TKBB) sponsorluğuyla Sipahiler Events tarafından

düzenlenen İstanbul TALKS İslami Finans Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, Brexit sonrası finans çalışanlarının büyük bir kısmının Londra’yı bırakıp başka yerlere gideceğini düşünmediklerini vurguladı. Parmley,

Brexit sürecinin, Londra’nın dünyanın önde gelen finans merkezi olma konumundan hiçbir şey kaybettirmeyeceğini de söyledi. FİNANSTA ÇALIŞAN SAYISI 575 BİNE ÇIKACAK Londra Belediyesi’nin, kentteki küçük bir bölge olduğunu ve burada sadece 8 bin kişinin yaşadığını ifade eden Parmley, ancak her gün 450 bin finans çalışanının buraya geldi-

ğini ve bu rakamın 2030 yılı itibariyle 575 bine çıkmasının beklendiğini kaydetti. Parmley, finans çalışanlarının büyük bir kısmının Londra’yı bırakıp başka yere gideceğini düşünmediklerini de vurguladı. “GİDEN DE SONRA GERİ GELİR” Dünyadaki diğer finans merkezlerinin, Londra’nın Brexit sürecinde yaşadığı durumdan avantaj sağlamaya çalıştığını savunan Parmley, finansal kuruluşların kendi mevcut durumlarını değerlendirdiklerini söyledi. Parmley, “Bazı finans kurumları, sadece küçük bir bölümlerini gerekirse geçici bir süre Avrupa’ya taşıyabileceklerini, daha sonra o departmanlarını tekrar Londra’ya getireceklerini ifade etti” diye konuştu.

Türkiye bankacılık sisteminin görünümü ‘negatif’te tutuldu

M

oody’s Yatırımcı Servisi’nden yapılan açıklamada, “Zorlu faaliyet koşulları nedeniyle Türk bankacılık sistemi hakkında negatif görünüm görüşümüzü koruyoruz. Bankaların 2016 ve 2017 başı bilançoları güçlü olsa da, iç siyasi ve jeopolitik gerilim, TL’de potansiyel değer kaybı ve zayıflayan yatırımcı güveni ilerleyen dönemde baskı yaratabilir” denildi. SORUNLU KREDİ ORANI YÜKSELECEK “Geçen yıl sonunda yüzde 3.2 olan sorunlu kredi oranının gelecek 12-18 ayda yüzde 4’ün üzerine çıkacağını tahmin ediyoruz” denilen açıklamanın devamında şu ifadeler yer aldı: “Sermaye seviyesi büyük ihtimalle güçlü seyrini sürdürecek. Gerileyen yatırımcı güveni gelecek 12-18 ayda toptan fonlama maliyetlerini yükseltebilir. Türk bankaları için temel risk bu maliyet ve toptan döviz fonlamaya erişim olmayı sürdürüyor. Hükümetin bankacılık sistemini destekleme kapasitesinin azaldığını düşünüyoruz. Bu, özellikle döviz cinsi toptan fonlama için geçerli.”

8 FINANS |

2017

. Ingiltere’de imalat sektörü endeksi son 3 yılın zirvesinde

Uluslararası kredi derecelendirme şirketi Moody’s, Türkiye bankacılık sistemi için görünümü ‘negatifte’ tuttu.

T

he Markit/CIPS verilerine göre, İngiltere’de imalat sanayi PMI verisi Nisanda, bir önceki ay kaydedilen 54,2 seviyesinden 57,3 seviyesine çıkarak son 3 yılın zirvesine ulaştı. İngiltere’de imalat sanayi PMI verisine ilişkin beklenti, 54 seviyesindeydi. PMI verilerinde 50 seviyesinin üzeri sektörel büyüme, 50 seviyesinin altı ise sektörel daralma olarak yorumlanıyor. YAVAŞLAYAN EKONOMİDE İYİMSER HABER IHS Markit Kıdemli Ekonomisti Rob Dobson, konuya ilişkin değerlendirmesinde, imalat sektörünün ülke ekonomisinin sadece yüzde 10’unu oluşturduğunu belirterek, “Veriler, yavaşlayan ekonomi karşısında yukarı yönlü bir işaret sunuyor” ifadesini kullandı. Dobson, imalat sektöründeki güçlü verilerin, piyasa volatilitesinin artmasının beklendiği bir ortamda istikrarı sağlayıp-sağlamayacağını yakından göstereceğini de kaydetti.

www.londragazete.com


www.londragazete.com

2017

| FINANS

9


Bankaların görünümü negatif ancak şoklar absorbe edilebilir

U

luslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, İngiliz bankacılık sektörü görünümünün negatif olduğunu bildirdi. Fitch Ratings’ten yapılan açıklamada, Birleşik Krallık’ın Avrupa Birliği’nden (AB) çıkış kararının (Brexit) oluşturduğu ekonomik zorluklar

nedeniyle İngiltere’de bankacılık sektörü görünümünün negatif olduğu, buna karşın bankaların güçlü bilançolarıyla ılımlı negatif şokları absorbe edebileceği belirtildi. Açıklamada, İngiltere bankalarının esnek ancak makro ortamın daha negatif olduğu aktarılarak, şu ifadelere yer verildi: “Bizim İngiltere’nin Gayri Safi Yur-

tiçi Hasıla artışına ilişkin tahminlerimiz, Brexit kararı öncesine kıyasla daha zayıf. Brexit’e ilişkin müzakerelerin gidişatı konusundaki belirsizlik ekonomi üzerinde baskı oluşturuyor. Daha yüksek enflasyon ve işsizlik, konut fiyatlarındaki belirsizlik, azalan kredi talebi, bankaların varlık kaliteleri ve karlılıkları üzerinde baskı oluşturacak.”

‘City of London’ mı yoksa Paris Frankfurt, Dublin, Madrid mi?

D

ünyanın en büyük finans kuruluşlarından, Almanya merkezli Deutsche Bank’ın İngiltere Başkanı Garth Ritchie, ülkenin geleceğine inandıklarını belirterek, Londra’daki finans merkezi içinde yeni bir yönetim binasına taşınmayı planladıklarını açıkladı. Deutsche Bank’ın hali hazırda İngiltere operasyonlarında çalışan toplam 7 bin kişi Londra’daki 15 farklı binada istihdam ediliyor. Banka’nın yeni stratejisine göre, Londra’nın finans merkezi ‘City of London’da yer alan 21 Moorfields’te şu an inşaat halinde olan binanın 25 yıllığına kiralanması ve 2023’e kadar İngiltere’de çalışan tüm çalışanların bu yeni merkeze taşınması planlanıyor. HENÜZ KARARINI VERMEYENLER DE VAR Öte yandan, uluslararası bankaların üst düzey yöneticilerinden bazıları, Avrupa operasyonlarında çalışan binlerce insanın Londra’dan, Paris, Frankfurt, Dublin ve Madrid gibi alternatif finans merkezlerine taşınabileceğini ifade ederken, bazı yöneticiler ise yönetim kurullarının nihai kararlarını henüz vermediğini belirtmekle yetiniyor. Ocak 2017’de gerçekleştirilen Davos Dünya Ekonomi Forumu’nda (WEF) konuşan İngiltere’nin en büyük bankası HSBC’nin Üst Yöneticisi Stuart Gulliver, önümüzdeki iki yılda Londra’daki operasyonlarının bir kısmını ve yaklaşık bin çalışanı Fransa’nın başkenti Paris’e taşımayı planladıklarını söylemişti. İsviçre merkezli UBS’in Başkanı Axel Weber ise, bankanın Londra’da-

10 FINANS |

2017

Deutsche Bank, İngiltere’nin finans merkezi ‘City of London’da yeni yönetim merkezine taşınmaya hazırlanırken, bazı uluslararası bankaların üst düzey yöneticileri, Avrupa operasyonlarında çalışan binlerce insanın Brexit sonrası Londra’dan, Paris, Frankfurt, Dublin ve Madrid gibi alternatif finans merkezlerine taşınabileceği mesajını verdi. ki toplam 5 bin çalışanından yaklaşık bininin Brexit sürecinden etkilenebileceğini, dolayısıyla bu çalışanların Avrupa’da başka bir yere kaydırılabileceğine işaret etmişti. Almanya’nın Handelsblatt gazetesi ise, ABD merkezli Goldman Sachs’ın Londra’daki merkezinde çalışanların sayısını yarı yarıya azaltarak yaklaşık bin çalışanını Frankfurt’a kaydırabileceğini belirtmişti. İngiliz basınında ABD merkezli yatırım bankası Morgan Stanley’in de Londra’daki 2 bin

çalışanını Dublin ve Frankfurt’a taşıyabileceği öne sürülmüş, banka ise bu iddiaları reddetmişti. CITY OF LONDON’DAN EKONOMİYE DEVASA KATKI ‘City of London’ olarak bilinen ve şehrin merkezinde yer alan alanda yaklaşık 15 bin finans kuruluşu yer alıyor. Finans merkezinde, dünyanın hemen yer yerinden 392 bin 400 kişiye istihdam sağlanıyor. Küresel varlık şirketinin yaklaşık yüzde 20’lik kısmını temsil eden yaklaşık 529 ya-

bancı finans kuruluşu da City of London’da faaliyet gösteriyor. Toplam 251 yabancı banka yine finans merkezinde, iştirakleri ya da temsilcileriyle yer alıyor. Dünya çapında 2014 yılı verilerine göre, küresel sigorta prim toplamının yaklaşık 330 milyar dolarlık kısmı Londra’daki finans merkezindeki şirketlerin portföyünde yer alıyor. İslami finans alanında ise 22 banka Londra’dan hizmet veriyor. Londra finans merkezinde günlük döviz işlem hacminin yaklaşık 2,7 trilyon dolar olduğu tahmin ediliyor. İngiltere’nin finans merkezi City of London, 2014 verilerine göre, ülke ekonomisine yılda yaklaşık 46 milyar sterlin seviyesinde katkı sağlıyor. Finans merkezi, Londra ekonomisinin yüzde 14’ünü, ülke ekonomisinin ise yüzde 3’ünü oluşturuyor.

www.londragazete.com


www.londragazete.com

2017

| FINANS

11


Londra ve Frankfurt borsalarının birleşmesine Avrupa Birliği

engeli

A

vrupa Birliği (AB), Londra ve Frankfurt borsalarının birleşmesine ‘rekabeti engelleyeceği’ gerekçesiyle izin vermedi. Birliğin yürütme organı olan Avrupa Komisyonu, 29 milyar Euro’luk anlaşmaya, ‘Belli mali hizmetler konusunda fiili

tekel yaratacağı’ gerekçesiyle karşı çıktı. Komisyonun Rekabetten Sorumlu yetkilisi Margrethe Vestager, “Avrupa ekonomisi iyi işleyen piyasalara ihtiyaç duyuyor. Bu sadece bankalar ve diğer mali kuruluşları ilgilendiren bir şey değil. Şirketler parasal

kaynaklarını rekabetçi piyasalardan sağladıkları zaman bütün bir ekonomi bundan faydalanıyor” dedi. BİRLEŞME GERÇEKLEŞSEYDİ… Londra Borsası’nın sahibi olan London Stock Exchange Grubu ile Deutsche Börse, Avrupa Komisyonu’nun kararını üzüntüyle karşıladı. London Stock Exchange’den yapılan açıklamada, “Birleşme gerçekleşseydi mali piyasalarda dünya çapında öncü bir şirket doğacaktı” denildi. TEKELLEŞME KAYGISI GİDERİLEMEDİ Deutsche Börse’den yapılan açıklamada ise, birleşme halinde yeni şirketin ‘Kıta Avrupası ile İngiltere arasında köprü olacağı’ vurgulandı. London Stock Exchange, İtalya’daki Milano Borsası’nı da yönetiyor. Şirket, tekelleşme kaygılarını gidermek amacıyla Fransa’daki borsa alım-satım işlemlerinin gerçekleş-

“EURO bölgesinde ekonomik ilerleme artıyor risk azalıyor”

A

vrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Mario Draghi, Euro bölgesindeki ekonomik toparlanmanın arttığını ve risk dengesinin yukarı doğru kaydığını söyledi. Enflasyon dinamiklerinin devam eden politika desteğine bağlı olduğunu belirten Mario Draghi, “İlerleme belirtilerine rağmen başarı beyan etmek için henüz erken. Fiyat istikrarına ilişkin görünüm değişmedi. Özellikle büyüme ve istihdam oranları Euro bölgesinde yükseliş gösterirken, seviyeler açısından önemli boşluklar devam ediyor” dedi. ENFLASYON İÇİN DÖRT KRİTER Mario Draghi, enflasyonda sürekli bir düzeltmenin onaylanması için dört kriter belirlediklerini aktararak şunları kaydetti: “İlki; manşet enflasyonun orta vadede yüzde 2’nin altında, ancak yüzde 2’ye yakın seviyede yoluna girmesi. İkincisi; enflasyonun dayanıklı olması ve bu seviyelerde yeterli güvenle istikrara kavuşması. Üçüncüsü; enflasyonun kendi kendini sürdürmesi, yani

12 FINANS |

2017

tirildiği birimini elden çıkarmayı teklif etmişti. Ancak AB, bunun tekelleşme sakıncalarını gidermekte yeterli olmayacağına karar verdi. ŞİRKETİN İKİ YÖNETİM MERKEZİ OLACAKTI Mart 2016’da Deutsche Börse’den yapılan açıklamada, her iki borsanın yönetim kurullarının birleşme konusunda nihai karara vardığı ve anlaşma kapsamında İngiltere’de ‘UK TopCo’ isimli yeni bir şirket kurulacağı belirtilmişti. Açıklamada, söz konusu yeni şirketin, Frankfurt ve Londra’da iki yönetim merkezi bulunacağı, bu şirkette LSE’nin yüzde 45,6, Deutsche Börse’nin ise yüzde 54,4’lük paya sahip olacağı kaydedilmişti. Geçen ay sonunda Londra Borsası’ndan yapılan açıklamada ise, AB Komisyonu’ndan, LSEG’nin yüzde 60 hisse payına sahip olduğu elektronik işlem platformu MTS’deki hisselerini satması yönünde bir talebinin iletildiği açıklamıştı. Londra Borsası ise, AB Komisyonu’nun bu talebinin ‘kabul edilemez’ olduğunu bildirmişti.

‘Dünyanın en güvenli madeni parası’

İ

para politikasının azalan desteğiyle bile yörüngesini koruması. Son olarak; ölçünün herhangi bir Euro bölgesi ülkesinin enflasyonu değil Euro bölgesinin enflasyonu olması.” PARA POLİTİKAMIZ ÇALIŞIYOR Bankanın para politikasının işlemesinden, ekonominin görünümünün gelişmesinden emin olduklarını vurgulayan Draghi, sonuç olarak, hali hazırda iç fiyat baskısı altında

olan kuvvetlerin azalmaya devam etmesi gerektiğini dile getirdi. “Ancak çok önemli miktarda parasal duruşa bağlı olan enflasyon görünümüne ilişkin değerlendirmemizi maddi olarak değiştirecek yeterli kanıt görmedik” diyen Draghi, bu aşamada mevcut para politikası duruşunun yeniden değerlendirilmesinin gerekli olmadığını vurguladı.

ngiliz Darphanesi, ‘Dünyanın en güvenli madeni parası’ olarak tanımladığı, 12 kenarlı 1 Poundu tedavüle soktu. Darphaneden yapılan açıklamada, taklit edilmesi zorlaştırılan ve güvenlik özellikleri artırılan yeni madeni parada, iki metal (bimetalic) alaşım birlikte kullanılıyor. 15 Ekim 2017’ye kadar mevcut 1 Poundların toplanarak, sadece yenisinin kullanılması planlanıyor. Yeni madeni paranın içinde son derece küçük, zorlukla görülebilen (microlettering) tarih ve seri numarası gibi bilgilere de yer verildi. Madeni para; 2,8 milimetre kalınlığı ve 8,75 gram ağırlığıyla mevcut 1 Pounddan biraz daha ince ve hafif. İngiltere’de halen kullanımda olan her 40 yuvarlak madeni 1 Pounddan birinin sahte olduğu tahmin ediliyor.

www.londragazete.com


İngiltere’nin toplam kamu borcunun yaklaşık 1,7 trilyon Sterlin olduğunu söyleyen Maliye Bakanı Hammond, her yıl sadece borç faizi için 50 milyar Sterlin ödendiğini vurguladı.

İngiltere her yıl 50 milyar

Sterlin borç faizi ödüyor

M

art ayında İngiliz Parlamentosu’nda bahar dönemi bütçe düzenlemelerini açıklayan İngiltere Maliye Bakanı Philip Hammond, yeni bütçenin Avrupa Birliği’nden (AB) çıkışa hazırlanan İngiltere için sağlam bir platform oluşturacağını söyledi.

Hammond, bağımsız Bütçe Sorumluluk Ofisi’nin (ORB) bu yıl İngiltere’nin ekonomik büyüme tahminini yüzde 1,4’ten yüzde 2 seviyesine çıkardığını, 2018 için büyüme tahmininin ise yüzde 1,7’den yüzde 1,6 seviyesine çekildiğini söyledi. İngiltere’nin G-7 ülkeleri arasın-

da geçen yıl kaydettiği büyüme ile Almanya’nın ardından ikinci sırada geldiğini hatırlatan Hammond, “Bütçemiz, ölçülerimize göre davranmamızı gerektiren bir bütçe” dedi. Hammond, İngiltere’nin 20172018 dönemi için borçlanma tahmininin 59 milyar Sterlinden 53,8 milyar Sterline, 2018 yılı için ise

46,5 milyar Sterlinden 40,8 milyar Sterline çekildiğini de bildirdi. KAMU BORCU AZALTILACAK İngiltere’nin borçlanma ihtiyacının 2020’de 20,6 milyar Sterline kadar indirilmesini hedeflediklerini belirten Hammond, gelecek 5 yıl boyunca toplam kamu borcunun, yaklaşık 23,5 milyar Sterlin seviyesinde azaltılmasının planlandığını da kaydetti. Philip Hammond, daha düşük borçlanmanın, harcamaların finanse edilemeyeceği anlamına gelmediğini ifade ederek, kamu borçlanma ihtiyacının gelecek yıllarda kademeli olarak azaltılacağını, İngiltere’nin hali hazırda toplam kamu borcunun yaklaşık 1,7 trilyon Sterlin seviyesinde olduğunu söyledi. Hammond, “Her yıl 50 milyar Sterlini sadece borcumuzun faizi için harcıyoruz. Tek sorumlu, davranış planımıza devam etmek olacak. Çocuklarımızı sürekli artan borç yükünün altında bırakmayacağız” diye konuştu. KURUMSAL VERGİ ORANI DÜŞÜRÜLÜYOR Planlarına kısa vadeli hareketlilikler tarafından engellenmeden devam edeceklerini, bütçelerinin Brexit için sağlam bir platform temin ettiğini belirten Hammond, Nisan ayında Kurumlar Vergisi oranının yüzde 19’a çekilmesiyle birlikte İngiltere’nin, G-20 içinde en düşük Kurumlar Vergisi oranına sahip ülke haline geleceğini de vurguladı.

“Çekişmeli ayrılık AB’nin kredi notunu düşürebilir” Standard & Poor’s (S&P), İngiltere ile çekişmeli bir ayrılığın, AB’nin kredi notlarını vurabileceği yorumunda bulundu.

U

luslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s (S&P), İngiltere’nin mevcut finansal yükümlülüklerini yerine getirmeden Avrupa Birliği’nden (AB) ayrılmasına yol açacak çekişmeli bir Brexit sürecinin, AB’nin AA olan kredi notu üzerinde baskı yaratabileceğini bildirdi. İNGİLTERE FATURAYI ÖDEMEZSE… Avrupa Birliği’nin İngiltere’nin ayrılmadan önce yerine getirmesi ge-

www.londragazete.com

reken finansal yükümlülükler konusunda 60 milyar Euro’ya ulaşabilecek bir fatura çıkarabileceği ifade ediliyor. S&P, buna ilişkin olarak yaptığı değerlendirmede, “Eğer İngiltere, çıkacak faturayı ödemezse AB’nin kredi notu sıkıntı çekebilir. Negatif bir senaryoda AB’nin AA-Durağan/A-1+ olan kredi notları baskı altına girebilir. Çünkü bizim kredi notumuz, İngiltere’nin AB’ye karşı finansal yükümlülüklerini yerine getireceği beklentimize dayanıyor” ifadelerine yer verdi.

2017

| FINANS

13


HMRC beyan edilmeyen kira geliri için mülk sahiplerine bir şans daha tanıdı

B

ritanya sınırları dahilinde gayrimenkulü olanları yakından ilgilendiren bir konu şüphesiz; doğru ve eksiksiz gelir beyanı… Bu şekilde hem vergi sürecinin kontrol edilmesi hem de güncel bilgilere göre verginin ödenmesi, tamamen mülk sahiplerinin sorumluluğu altında. Nitekim herhangi bir nedenden dolayı mülk sahiplerinin ödeyeceği vergi miktarının eksik hesaplanması veya gelirin tam gösterilmemesi durumunda HMRC, mülk sahiplerini, gelirini eksiksiz beyan etmeleri için teşvik ediyor. BU ŞANSI KAÇIRMAYIN İngiltere’de 40 yıldır finans ve muhasebe alanında geniş bir kesime hizmet veren, yol gösteren MKS Accountants’ın Direktörü Mehmet Kemal, HMRC’nin gayrimenkul sahiplerine yönelik başlattığı ve temelde, ‘beyanı yapılmamış kira gelirleri için vergi kolaylığı’ esasına dayanan kampanyası hakkında detaylı bilgiler verdi. HMRC tarafından 2013 yılında başlatılan, 2016’da güncellenen kampanya kapsamında; geriye dönük vergi borcu olan veya gelirini eksik beyan eden mülk sahiplerine, durumunu güncellemesi ve borcunu, cezaya maruz kalmadan ödeyebilmesi için önemli bir şans tanınıyor. HMRC SİZE GELMEDEN SİZ ONA GİDİN… Kurallar çerçevesinde geriye dönük olarak gelirini beyan etmeyen ve kira gelirini eksiksiz göstermeyenlere vergi dairesinin bir şans daha verdiğini anlatan Mehmet Kemal, “Durumunu net ve eksiksiz olarak ibraz edenlere, ödemede daha esnek davranılıyor ve çeşitli kolaylıklar sağlanıyor. Buna rağmen beyanını yapmayan varsa ve bu durumu HMRC ortaya çıkarırsa, işte o zaman çok ciddi cezalar söz konusu olacak. Bu kampanya, her ne kadar mülk sahiplerinin açıklama yapması için fırsat olsa da, şunu mutlaka belirtmeliyim: HMRC, mülk sahiplerinin vergi borcunu silmek gibi bir durumu garantilemiyor. Ancak burada önemli olan, HMRC size gelmeden sizin onlara gitmeniz. Kampanya kapsamında HMRC, yaptığı istatistiksel veriler sonucunda her üç mülk sahibinden birisinin vergi borcunu ortaya çıkardı.

14 FINANS |

2017

HMRC, gayrimenkul gelirini beyan etmeyen veya eksik beyan eden mülk sahiplerine bir şans daha veriyor. Başlatılan kampanya kapsamında, gayrimenkul gelirini tam gösterip, geriye dönük ödeme yapacağını ifade eden mükelleflere önemli kolaylıklar sağlanıyor. Aksi halde hapis cezasıyla bile karşılaşılabilir. Tüm müşterilerimi çekmenin de yeni ve kamuoyunu yatırımlar yapu y a r ı yo r u m : manın da yolu Vergi borcuaçılıyor. Her nuz mutlaka açıdan yasal bir şekilde olmak, insakarşınıza çının gelecekacak. Şimdi ğini garanti değilse bile altına alması gelecek yıl” demektir. Bu dedi. kanun 2016’da HAPİS CEZASI yenilendi, fakat son 3-4 yıldır DA GELEBİLİR uygulanıyor. 2017 Eksik beyanda Mehmet Kemal yılından itibaren de debulunmanın veya hiç netimler artırıldı. Bu nedenbeyanda bulunmamanın neticesi olarak, hapis cezasıyla bile le, herkesin tüm gelirini eksiksiz karşılaşılabileceğine dikkat çeken göstermesini ve vergisini de buna Kemal, günümüz ekonomi dünya- uygun olarak zamanında ödemesini sında, gelirini tam gösterip, vergi- tavsiye ederim. Şu durumu da ifade sini ödeyenler için daha fazla zen- etmek isterim: Yıllık kazancı 11 bin ginleşmenin yolunun açıldığını da Pounda kadar olanlar vergi dilimine kaydetti. dahil değil. 32 bin Pounda kadar yüzMehmet Kemal şöyle devam etti: de 20, 32 bin Poundu geçerse yüzde “Hesapları eksiksiz olan, vergisini 40, 150 bin Poundu geçerse de yüzde tam ödeyenler için bu ülkede kredi 45 vergi dilimine dahil olursunuz.”

BÜTÜN KURUMLAR ONLINE İLETİŞİM HALİNDE Mehmet Kemal, HMRC tarafından yapılan denetimlerde, vergi kanunlarına aykırı bir durum tespit edilmesi halinde, mülk sahiplerinin karşılaşabileceği durum hakkında da aydınlatıcı bilgiler verdi. Kemal, “HMRC, eksik vergi tablonuzu beyan etmeden sizi yakalarsa işte o zaman durum daha karmaşık bir hale gelecek. Bu şekilde hem eskiye dönük verginizi ödeyecek hem de üstüne çok ciddi cezaya çarptırılacaksınız. Dolayısıyla HMRC’ye durumunuzu beyan etmeniz şart. Sonraki süreçte, ödemeniz gereken vergiyi hesaplamanız için 90 günlük süreniz olacak” diye konuştu. Teknolojinin son derece hızlı geliştiği günümüzde, Britanya’daki tüm resmi kurum ve bankaların birbiriyle online etkileşim halinde olduğuna da dikkat çeken Mehmet Kemal, dolayısıyla borçlu her vergi mükellefinin HMRC tarafından eninde-sonunda mutlaka tespit edileceğini kaydetti. KAMPANYAYA NASIL BAŞVURABİLİRİM? HMRC’nin, beyanı yapılmamış kira gelirleri için gayrimenkul sahiplerine vergi kolaylığı sağlayan kampanyasına başvurmak için yapmanız gerekenler: • HMRC’ye kampanya dahilinde başvuruda bulunmak istediğinizi belirtin. • HMRC’ye bugüne kadar belirttiğiniz tüm gelir, gider ve vergi ödemeleri gibi önemli hususları yeniden ifade edin. • Ardından resmi başvuruda bulunun. • Ödemeniz gereken miktarı ödeyin. • Size daha fazla soru sorulursa HMRC’ye olabildiğince yardım edin. MKS ACCOUNTANTS SİZE YARDIMCI OLABİLİR Aslen Kıbrıslı olan ve İngiltere’de 40 yıldır muhasebecilik yapan Mehmet Kemal’in kurduğu MKS Accountants, HMRC’nin söz konusu kampanyası sürecinde de en güvenilir ve profesyonel hizmeti vermeye hazır. MKS Accountants’a 020 7237 4725 numaralı telefondan ulaşabilir veya www.mksaccountants.co.uk internet sitesini ziyaret edebilirsiniz. MKS; The Fold 114 Station Road, Sidcup, DA15 7AE adresinde faaliyet gösteriyor.

www.londragazete.com


MKS Accountants are members of the Institute of Financial Accountants the Institute of Certified Practicing accountants. We have been established for over 25 years and are based at Surrey Quays, London. We offer accounts, taxation and related services to Companies Individuals, Trusts and Overseas operations.

www.londragazete.com

MKS Accountants provide a cost-effective, high value solution to meet all of your financial needs. We work hard to get to know you and your business in order to help and advise you so that you can achieve your goals. We will take away the burden placed on businesses by the Authorities and ensure you meet all the compliance demands placed upon you by the Revenue.

2017

| FINANS

15


Kısa vadeli ticari krediler için erken planlamanın önemi ve Buy to Let’teki (BTL)

A

lp Ceylan yönetiminde faaliyet gösteren ve özellikle ‘ticari krediler’ konusunda uzman bir kuruluş olan Strategy Finance & Insurance; Londra’da 2004 yılından bu yana geniş bir kesime finance ve sigorta alanında en güvenilir çözümleri sunuyor. İngiltere genelinde çok geniş banka ve building society’lere erişim yeteneği bulunan Strategy Finance & Insurance; The Financial Conduct Authority (FCA), The British Insurance Brokers’ Association (BIBA) ile The National Association of Commercial Finance Brokers (NACFB) üyesi… 18 MASTER BROKER’DAN BİRİSİ… 2001 yılından bu yana sektörün içinde yer alan Strategy Finance & Insurance’ın danışmanı Alp Ceylan, mesleki birikimine ek olarak, İngiltere’de yatırım amaçlı ticari krediler alanında lider üç bankadan birisi olan Hampshire Trust Bank’ın yetkili 18 ‘master broker’ı arasında yer alıyor. Dolayısıyla bu alanda ‘bilirkişi’ konumunda bulunan Alp Ceylan’ın vasıtasıyla yapılan ticari kredi başvuruları, onay için direkt olarak kendisi tarafından bankaya gönderiliyor, bu da çok yüksek oranda banka tarafından kabul onayı verilmesini ve işlemlerde hızlı bir ilerleme yapılmasını sağlıyor. TİCARİ KREDİLERDE UZMAN Londra Gazeteye ağırlıkla, son dönemde geniş bir kesim tarafından kullanılan ticari krediler (Commercial Loan) hakkında bilgi veren Alp Ceylan, Buy To Let piyasasındaki son gelişmeleri de değerlendirdi. Kapsamı oldukça geniş olmakla birlikte, genel manada yatırım amaçlı alınan, gerekli tamir ve onarımların ardından uzun vadeli getiri için uygun hale getirilen ticari mülklere en iyi koşullarda finansman sağladıklarını belirten Alp Ceylan, başarılı çalışmaları nedeniyle piyasada, ‘ticari kredilerde uzman kuruluş’ olarak bilindiklerine dikkat çekti. Dükkan, ev+dükkan, yarı veya tam ticari binalar, arsalar, fabrika yerleri, depolar, apartmanlar vb. mülkler için sağlanan finansmanın ‘ticari kredi’ kapsamına girdiğine işaret eden Ceylan, birçok işlemde binaların durumu veya müşterilerin kredi kalitesi gereği sağlıklı bir sonuç için kredi prosedürünün iki kademeli olması gerektiğini vurguladı. “ÇIKIŞ STRATEJİSİ ÇOK ÖNEMLİ” Binaların şartlarına göre finansmanın koşullarını oluşturduklarını anlatan Ceylan, “Yani; ilk başta binayı alıp yaşanacak hale getirmek için yatırım

16 FINANS |

2017

değişiklikler

Ticari krediler alanında uzman bir kuruluş olan ve müşterilerine kredi geçmişi ve gelir şartlarına göre çözüm sunan Strategy Finance & Insurance’ın danışmanı Alp Ceylan, property yatırımcılarını, “Kiraya vermeye uygun olmayan binalar için kısa vadeli finansmanı almadan önce, uzun dönemli finansmanı almayı garantilemek şart” diyerek uyardı ve BTL’lerdeki yeni gelişmeleri de bizlerle paylaştı. yapılıyorsa ve sonra da kiraya verilip kazanç elde ediliyorsa, iki aşamalı finansman sistemi oluşturmak gerekmektedir. Önce, binayı yaşanılır hale getirene kadar kısa dönemli finans ve sonra da bitmiş ve kiraya verilmiş bina için ucuz ve uzun dönemli finansman bulunuyor. Burada önemli olan, kısa dönemli finans işine başlamadan önce, müşteriye uzun dönemli finans için şartların uygunluğundan emin olmak gerekmektedir. İnşaat ve tamirat işleriyle uğraşmak istemeyip, kiraya vermeye hazır olan yerleri alanlar için, direkt olarak uzun vadeli kredi veren bankalara gidiyoruz. Müşterilerin gelir ve kredi geçmişi durumuna göre uzun vadeli ve en uygun krediyi çıkartıyoruz. Ticari kredi olayı çok geniş bir konsept” dedi. Bankalarla ufak-tefek sorunları olan yatırımcılara yol haritası hazırlayıp, onları da en kısa sürede istedikleri finansmana kavuşturduklarını kaydeden Alp Ceylan, ticari kredilerdeki en önemli hususu ise şöyle özetledi: “Kısa vadeli finansmanı almadan önce, uzun dönemli finansmanı, yani çıkışı garantilemek lazım. Tünelin ucunda ışığı göremiyorsan o tünele girmeyeceksin. Bilgi birikimi ve tecrübemiz sayesinde, biz bir işe başlamadan önce A’dan Z’ye her şeyi planlar ve buna göre en uygun çıkış stratejimizi belirleriz.” BUY TO LET REJİMİNDE BÜYÜK DEĞİŞİKLİK Alp Ceylan, Londra’da yaşayan Türkçe konuşan toplumların en

fazla yatırım yaptığı alan olan ‘Buy To Let’lerdeki (kiralık konut) son değişikliklere de değindi. Ev fiyatlarının ciddi manada yükseldiğini, dolayısıyla devletin ‘denge’ amaçlı olarak, ev fiyatlarındaki artışı kontrol altına alabilmek için kararlar aldığını belirten Alp Ceylan şöyle devam etti: “Önceden, şahıslar adına alınan konutlardan gelen kira gelirine karşılık Mortgage faizinin tamamını gelirden düşme imkanı varken, bu oran 2020 yılına kadar sıfırlanacak. Böylelikle yapılan kar artacak ve ödenecek vergi miktarı da otomatikman yükselecek. Bankalar bu yeni duruma ilişkin hemen tedbir aldılar. Buna göre; Limited Şirket adına alınan Buy To Let için, müşterilerinin yeni yönetmeliklerinden muaf tutulması öngörülüyor. Bankalar, Nisan 2017 ve 2020 yılları arasında aşamalı olarak uygulanacak bu yeni uygulamayı ve değişiklikleri dikkate aldılar. Mülk satın alınması amacıyla kurulan limited şirketler, değişikliklerden etkilenmeyecek. Dolayısıyla bizler de Buy To Let işlerinin kurulacak limited şirketler vasıtasıyla yapılmasını öneriyoruz. ŞAHIS ADINA ALINAN KONUTLAR İÇİN; AYNI KİRA GELİRİNE DAHA AZ MORTGAGE The Prudential Regulation Authority (PRA) bankalara yeni bir düzenleme getirdi. Bununla birlikte çok az banka şimdilik bu kurallardan etkilenmemiş olsa bile, genel

Alp Ceylan

olarak bankalar yeni sisteme göre kredi vermek durumundadır. Eğer, fixed mortgage süresi 5 yıldan az ise ve limited şirket binayı almıyorsa, hesap katsayılarının artırılması sonucu, aynı kira geliri için bankalar, şahıs adına alınan binalara daha düşük miktarda kredi vermek zorunda kaldılar. Eğer, binayı şirket alıyor ve 5 yıllık fixed ödemeli alıyorsanız, kira geliri aynı olmasına rağmen, bankaların size verebilecekleri kredi miktarı daha fazladır. Alp Ceylan’ın verdiği diğer bilgilere göre; ‘Gelir Kapsama Oranı’ (ICR); kira gelirinden vergi, emlakçı komisyonu, evlerin boş kalma ihtimali, sigorta ve tamir masrafları, gaz ve elektrik sertifikaları, servis ücretleri masrafları gibi, mülkle ilişkili tüm maliyetler dikkate alınarak yüzde 1,25’ten yüzde 1,45’e yükseltildi. Limited şirket olmayan ve 5 fixed’ten daha kısa süreli olan krediler için ödeme faizi yüzde 5.5 gibi hesap yapıldı. Sonuç olarak bankalar, aynı kira geliri rakamıyla önceki rejimden daha az Mortgage miktarı sunuyor. Sonuç itibariyle özetlersek, bankalar kredi vermek için iştahlı, faiz oranları da son derece uygun ve rekabetçi. Son değişiklikler sebebiyle, ki yukarıdaki değişiklikler de dahil olmak üzere, limited şirket adına olan kredi müracaatları eskiye göre önemli derecede artmıştır ve artmaktadır. Başlıca sebepler, hem limited şirketlerin aldığı binalar için bankaların daha yüksek miktarda kredi verebilmesi, hem de yeni vergi sistemindeki değişikliklerin sonucu oluşan vergi avantajından dolayı, her geçen gün şirket adına alınan mortgage sayısı artmaktadır. Bununla birlikte, mortgage veren banka sayısı da, sundukları mortgage product sayısı da artmaktadır. Eskiye göre daha fazla sayıda şirket adına bina alımı için mortgage verilmektedir. Önemli bir not olarak da paylaşmak isterim ki, bize gelen bütün müşterilerimize, bu yeni vergi kuralları ve bu yeni kuralların kendilerine olacak etkisi hakkında, kendilerine özel ve detaylı bilgi sahibi olmaları için, kendi muhasebecilerine danışıp, profesyonel tax advice almalarını önemle tavsiye ediyoruz. Tax işini de onlar bilir, her işin bir ustası var.” Strategy Finance and Insurance Services’in hizmetleriyle ilgili detaylı bilgiye ulaşmak için; 0203 761 4111 numaralı telefonu arayabilir, www.strategyfinance.com internet sitesini ziyaret edebilirsiniz. Strategy Finance; 173 Balls Pond Road, London N1 4BG adresinde bulunuyor.

www.londragazete.com


www.londragazete.com

2017

| FINANS

17


. Göçmenler Ingiltere ekonomisine aldığından daha fazlasını veriyor

B

ahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi’nin (BETAM) araştırması; Brexit sürecindeki İngiltere’de, tartışmaların odağında yer alan göçmenlerin, ülke ekonomisine kazandırdıklarının toplamının, maliyetlerini geçtiğine işaret etti. ‘KARŞITLIK’, ‘YUMUŞAMA’YA DÖNÜYOR Doç. Dr. Ebru Canan Sokullu’nun hazırladığı ‘Göçmenler ve Brexit’

başlıklı araştırmada, “Ekonomik tahminler ve beklentiler doğru çıkar ve özellikle istihdam politikaları açısından İngiliz ekonomisi Ortak Pazar’ın dışında kalırsa ve ekonomik daralma görülürse AB-içi göçmenlere yönelik olumsuz tutumlarda ciddi bir düşüş beklenebilir. Keza bu çalışmanın da ortay koyduğu gibi, göçmenlerin algılanan kazançları maliyetlerinden ağırlıklı olarak daha yüksektir” denildi. Raporun devamında, “Brexit, kararın uygulamaya konulmasıyla

birlikte, farklı bir noktaya evrilebilir. Özellikle göçmenler ile ilgili Brexit öncesi kamuoyunda hakim olan ‘karşıtlık’ durumu referandum sonrasındaki anketlerin gösterdiği kadarıyla ‘yumuşama’ eğilimi gösterdi” ifadeleri kullanıldı. Söz konusu araştırmada; “İngiliz kamuoyuna göre ekonomi-kültür ekseninde göçmenler daha fazla zenginlik demektir” saptamasına da yer verilerek şu değerlendirme yapıldı: GÖÇMENLER ÇALIŞMAK İÇİN GELİYOR “Çoğunluk, göçmenlerin ekonomiye olumlu katkı yaptıklarını düşünürken, kültürel açıdan göçmenlerin pozitif katkıları ve götürülerinin olduğunu düşünenlerin oranı birbirine yakın. İngilizlerin yüzde 57’si göçmenlerin ‘sosyal hizmetlere yük’ olduğunu, yüzde 47’si ise ‘işlerini ellerinden aldıklarını’ ifade ederken, kamuoyunda göçmenlerin bazı iş kollarında istihdam kaynağı olduğunu düşü-

BETAM’ın araştırması; İngiltere’de yaşayan göçmenlerin, ülke ekonomisine kazandırdıklarının, maliyetlerinden daha fazla olduğunu ortaya koydu. Araştırmaya katılan İngilizlerin yüzde 58’i göçmenlerin, ‘yeni işletmeler açarak istihdam yarattıklarını’ dile getirdi. nenlerin oranı yüzde 73. Göçmenler ve pozitif ekonomik getirileri düşünüldüğünde halkın yüzde 58’i göçmenlerin yeni işletmeler açarak istihdam yarattıklarını da dile getiriyor. Ayrıca, İngilizlerin yüzde 46’sı göçmenlerin çalışmak için İngiltere’ye geldiğini düşünüyor.

Dünyada en . çok Türkler mesaiye kalıyor, Ingilizler ise 10. sırada

E

konomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) tarafından yayınlanan istatistiğe göre, 37 Örgüt üyesi ülkede yapılan araştırmada, Türkiye’de her dört çalışandan birinin haftalık 60 saati aşan mesaiye kaldığı, buna ek iş yapanların ilave edilmediği belirlendi. Türkiye’yi, yüzde 22.6 oranıyla Güney Kore takip etti. Bu iki ülkeyi; Kolombiya (18.9), Endonezya (14.3), Hindistan (13.6), Yunanistan (11.2), Japonya (9.2), Avustralya (6.1), Çin (5.8), İngiltere (5.2), Fransa (4,9) ve Avusturya (4.99) izledi. En az mesai yapan ülkelerin başında ise 0.4 ile Litvanya, 1.8 ile Norveç, 1,9 ile İsviçre ve 3.3 ile Almanya geliyor. OECD’nin raporunda, kalkınmış ülkelerde daha az mesai yapıldığı belirtildi.

18 FINANS |

2017

JP . Morgan da Ingiltere’den çekiliyor

D

OECD verilerine göre, Türkiye’de çalışanların yüzde 23.3’ü, haftalık 60 saatin üzerinde çalışıyor.

eutsche Bank’tan sonra JP Morgan da, Brexit sonrası İngiltere’den ayrılmanın hesaplarını yapıyor. JP Morgan Yatırım Bankacılığı Bölümü Başkanı Daniel Pinto, İngiltere’nin Brexit sonrasında AB ortak pazarına kolay erişimi kaybetmesi olasılığına karşı Londra merkezli yüzlerce bankacıyı Dublin, Frankfurt ve Lüksemburg’a taşımayı planladıklarını söyledi. Pinto, bu 3 kentte hali hazırda var olan bankalarını Avrupa operasyonları için çıpa olarak kullanacaklarını belirtti. Pinto, “İngiltere’nin AB ortak pazarına erişim imkanını kaybedeceği bir senaryoya göre plan yapmamız gerekli. Avrupalı müşterilerimize hizmet vermeye devam etmek için faaliyetlerimizin önemli bölümünü taşımamız gerekli” dedi.

www.londragazete.com


www.londragazete.com

2017

| FINANS

19


“Hükümet kiralamak amacıyla mülk edinen konut sahiplerine savaş açtı!”

A

ccounting Direct Plus Yöneticilerinden Mehmet Gazioğlu, geçtiğimiz iki yıldaki icraatlarıyla mevcut Birleşik Krallık hükümetinin, kiralamak amacıyla mülk edinen ev sahiplerine karşı bütün kuvvetiyle adeta savaş açtığını savundu. Nisan 2016’da ‘ikinci ev’ damga vergisine getirilen yüzde 3’lük artışı, bu duruma ilk neden olarak gösteren Mehmet Gazioğlu, “Şimdi de ev sahiplerinin çoğu, toplam kiralarına karşı Mortgage faizinin hepsini talep etme olanağını kaybetmeye başlayacak. Nisan 2021 itibariyle, daha yüksek (higher rate) gelirli ev sahipleri toplam kiralarına karşı Mortgage faizinin yalnızca yüzde 20’sini talep edebilecek. Kalan yüzde 80’lik kısma ise izin verilmeyecek. Yani bir ev sahibi, hiç kazanmadığı kira kazancının vergisini ödüyor olacak” dedi. YÜKSEK GELİRLİ EV SAHİPLERİNİ ETKİLEYECEK Bu konudaki olumlu gelişmeyi, “Mortgage faiz kaybı sadece yüksek gelirli -toplamda £45,000’i geçenev sahiplerini etkileyecek ve ticari mülke sahip olanlar bu olumsuzluktan etkilenmeyecek” şeklinde özetleyen Gazioğlu, Birleşik Krallık hükümetinin ev sahiplerine ‘savaş’ açma nedenlerini de şöyle sıraladı: • Birleşik Krallık’ta konut sıkıntısı olması, • Konut pazarının rekor seviyeye ulaşması, • Ekonomide hiç para olmamasının (şaka gibi) sebebi olarak; kiralamak için satın alma pazarının gösterilmesi. Cherie Blair ve arkadaşlarının, yukarıda bahsedilen değişikliklerin gerçekleşmesini engellemek için çoktan mahkemeye gittiğini ancak başarısız olduğunu aktaran Gazioğlu, söz konusu olumsuzluktan etkilenecek mülk sahiplerine şu tavsiyelerde bulundu: “ŞİRKET OLARAK YARDIMA HAZIRIZ” “Profesyonel tavsiye alın. Eğer muhasebeciniz size bu konuyu henüz açmadıysa nedenini sorun ve böyle önemli değişiklikleri size bildirmesi gerektiğinin onun işi olduğunu hatırlatın. Muhasebecinize, önü-

20 FINANS |

2017

Hükümetin, kiralamak amacıyla mülk edinen ev sahiplerini ekonomik zarara uğratacak yeni kararları hem toplumdan hem de finans sektöründen tepki alıyor. Accounting Direct Plus Yöneticilerinden Mehmet Gazioğlu, bu durumdaki ev sahiplerinin, toplam kiralarına karşı Mortgage faizinin yüzde 100’ünü değil sadece yüzde 20’sini talep edebileceğini vurguladı. müzdeki birkaç yılda gelir vergilerinizin bundan nasıl etkileneceğini ve hangi stratejilerle yaklaşan vergi yükünü hafifletebileceğinizi sorun. Accounting Direct Plus’ta sizlere bu konuda yardımcı olabileceğimizi düşünüyoruz. Çünkü her müşterinin bireysel ihtiyacına göre değişiklik gösteren çeşitli vergi planlamalarını uyarlamak için farklı stratejiler geliştirdik. Bu konuda danışman talep etmek için bizi aramaktan çekinmeyin.” Londra’da faaliyet gösteren en deneyimli muhasebe şirketlerinden Accounting Direct Plus’un hizmetleriyle ilgili detaylı bilgiyi 020 8886 9222 numaralı telefondan veya www.accountingdirectplus.com internet adresinden edinebilirsiniz. Şirket, 293 Green Lanes, London N13 4XS adresinde bulunuyor.

“Accounting Direct Plus olarak, her müşterinin bireysel ihtiyacına göre değişiklik gösteren vergi planlamalarını uyarlamak için de farklı stratejiler geliştirdik.”

Mehmet Gazioğlu

“Mortgage faiz kaybı sadece yüksek gelirli -toplamda £45,000’i geçen- ev sahiplerini etkileyecek ve ticari mülke sahip olanlar bu olumsuzluktan zarar görmeyecek.”

www.londragazete.com


Yiğitoğlu’ndan işletmeleri geleceğe ler taşıyacak altın değerinde

tavsiye

“Bugünün ekonomik şartlarında zamana ayak uyduramayan, kendisini geliştiremeyen, sistemi çalışmayan, kontrollü bir şekilde gelecek önlemlerini almayan ve hedeflerini belirlemeyen işletmelerin, uzun dönemli kazancının daralacağı bir gerçek. Sonuçlar da çözüm de ortada… Tercih sizin.”

A

ccounting Direct Plus Yöneticilerinden Tuğrul Yiğitoğlu, işletmelerin mali anlamda daha fazla başarı elde etmesine yardımcı olmak amacıyla ‘altın’ değerinde tavsiyelerde bulundu. Günümüz ekonomik şartlarında iş yapmanın ve yapılan işten tatmin edici derecede kazanç elde etmenin zorluğuna değinen Tuğrul Yiğitoğlu, son zamanlarda birçok işletmenin ya da iş insanının geçmişi arar hale geldiğini, bunun da, yapılan işten ve elde edilen gelirden tatmin olunmadığını ortaya koyduğunu ifade etti. “BÜYÜMEK İŞLETMECİNİN BAŞARISINA BAĞLI” Bu durumun sebeplerine de vurgu yapan Yiğitoğlu, “Ekonomik zorluklar, çok fazla yeni işyerinin açılması, işverenlere yüklenen sorumluluklar ve gözle görülen ya da görünmeyen pek çok neden, kazanç azlığının sebebi olarak gösterilebilir. Elbette her işletmenin kendine göre farklı sebepleri de olabilir. Ancak ne olursa olsun işletmelerin kar etmesi ve büyümesi, aslında daha çok işletmecinin başarısına bağlı” dedi.

www.londragazete.com

Tuğrul Yiğitoğlu

“ZAMANI TAKİP EDİN, DEĞİŞİMİ GÖRÜN” İşi geliştirmek ve kar oranını yükseltmek için alınması gereken önlemleri de sıralayan Yiğitoğlu şöyle devam etti: “Günümüzde her şey gibi zaman da hızla değişiyor. Bu yüzden birçok işletme zamana ayak uydurmakta zorlanıyor. Hatta bazı işletmelerin değişim süreci o kadar ağır işliyor ki, bu durum imkansız bir hal alıyor. ‘Zamanı takip etmemek’ ve ‘değişimi görememek’ pek çok işyerinin yaptığı hataların ba-

şında geliyor. Diğer hatalardan biri de, ‘teknolojiye yatırım yapmakta kararsız ve çekingen davranmak…’ Takdir edersiniz ki; teknolojiye yatırım yapan işletmeler, işlerini geliştiriyor ve rekabet gücünü artırarak önemli bir başarı sağlıyor. Bununla birlikte işletmelerin gerekli eğitimleri almaları ve kendilerini devamlı yenilemek için çaba sarf etmeleri de kilit noktalar arasında yer alıyor. Günümüzde yaşanan zorluklar ve değişen şartlar ile birlikte gelir kaynaklarının günden güne daralması, işletmelerin sadece hesap tutmakla başarılı olamayacağını gösteriyor. Bu nedenle, daha düzenli bir hesap denetimi, iş disiplini, performansların ve gelecek için hedeflerin belirlenip-uygulanması, denetimin de düzenli ve kontrollü olarak yapılması gerekiyor. “ZAMANSIZLIK SORUNUNUN ÇÖZÜMÜ SİSTEMDİR” İşin özeti… İşletmeler, ancak birçok alanda kendilerini geliştirdikleri ve giderlerini kontrol altında tutabildikleri sürece dengeli bir şekilde büyüme gösterebilir. Bunun yanı sıra, Benchmark, Cash Flow ve Aylık Management Account hazırlanması da yol haritasını belirleyen ve gerekli önlemlerin alınmasını sağlayan yöntemlerdendir.”

Tuğrul Yiğitoğlu, yukarıda belirttiği birçok noktayı uygulamak isteyip de buna fırsat bulmayan işletmecilerin yaşadığı en büyük problemlerden birisini de, ‘çok çalışmaktan dolayı yeni atılımlara zaman bulamamak’ olarak özetledi. ‘Zamansızlık’ sorununa karşı en önemli çözümün, ‘sistem’ olduğunu kaydeden Yiğitoğlu, bunun da eksiksiz ve problemsiz bir şekilde çalışması gerektiğine işaret etti. Yiğitoğlu, “Sistemin olmadığı bir iş ortamında yaşanan aksaklıklar, hem işletmeyi hem de işvereni olumsuz etkiler. Bu tür olumsuzluklar, çalışanların da motivasyonunu bozar ve işyerinin gelişmesinde büyük bir engel oluşturur. Biz bu duruma ‘Bottle Neck’ deriz. Bu terim, işyerinin kapasitesi çok büyük olsa da, sistemsizlik sebebiyle şişeden akabilecek potansiyelin kısıtlı kaldığı durumları ifade eder” diye konuştu. İŞLETMENİZ TORUNLARINIZA KALIR MI? İşletmecilerin işyeri anlayışının; sadece kar, para ve emeklilik planıyla sınırlı kalmaması gerektiğine de işaret eden Tuğrul Yiğitoğlu, ‘gelecek nesillere bir şey bırakmanın’, herkesin uzun dönemli hedefleri arasında yer aldığını vurguladı. Yiğitoğlu şöyle devam etti: “Kalıcı ve başarılı bir işletme; gelişmek, büyümek ve emek ister. Gelecek nesillere bırakılacak bir miras edasıyla çalışmayı gerektirir. Bunun için işletmeyi geliştirmek, bir şirket kimliği oluşturmak ve bunu ölümsüzleştirmek, bir işyerinin en büyük başarısıdır. Sonuç olarak; ‘Para, masa başında kazanılır!’ Bugünün ekonomik şartlarında zamana ayak uyduramayan, kendisini geliştiremeyen, sistemi çalışmayan, kontrollü bir şekilde geleceğin önlemini almayan ve hedeflerini belirlemeyen işletmelerin, uzun dönemli kazançlarının daralacağı bir gerçek. Sonuçlar da çözüm de ortada. Bu durumda tercih sizin.” Londra’da faaliyet gösteren köklü muhasebe şirketlerinden Accounting Direct Plus’un hizmetleriyle ilgili detaylı bilgiyi 020 8886 9222 numaralı telefondan veya www.accountingdirectplus.com internet adresinden edinebilirsiniz. Accounting Direct Plus; 293 Green Lanes, London N13 4XS adresinde bulunuyor.

2017

| FINANS

21


Ingiltere ekonomisi

L

ondra merkezli Ernst & Young Item Club tarafından açıklanan raporda, İngiltere ekonomisinde büyümenin gelecek üç yıl boyunca yavaşlayacağı, büyümenin iç tüketim yerine daha çok dış ticarete dayalı olacağı öngörüsünde bulunuldu. Raporda; İngiltere’de ekonomik büyümenin 2017 yılının sonunda yüzde 1,3’e, gelecek yıl ise yüzde 1 seviyesine gerileyebileceği kaydedildi. İngiltere’de 2016’nın üçüncü çeyreği itibariyle yıllık büyüme yüzde 2,2 olarak gerçekleşti.

ENFLASYON BİR İLERİ BİR GERİ Raporda ayrıca, ülkede enflasyonun 2017 yılının sonunda yüzde 3,1 seviyesine yükselebileceği, 2018’in

Kamu borçlanması azaldı

İ

ngiltere Ulusal İstatistik Ofisi (ONS) verilerine göre; ülkede kamu bankaları hariç, 2016 Nisan-2017 Şubat’ta toplam kamu borçlanması, bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla 19,9 milyar Sterlin azalarak 47,8 milyar Sterlin seviyesine geriledi. ONS açıklamasında; İngiltere’de kamu borçlanmasında Şubat ayı itibariyle Şubat 2008’den bu yana en düşük seviyenin görüldüğü belirtildi. Açıklamada, bağımsız Bütçe

Sorumluluk Ofisi’nin (OBR) tahminlerine göre, ülkede Mart ayının sonuna kadar yıllık toplam kamu borçlanmasının 51,7 milyar Sterline ulaşmasının beklendiğine de vurgu yapıldı. ŞUBAT 2007’DEN BU YANA EN DÜŞÜK SEVİYE Bu yılın Şubat ayında, kamu bankaları hariç aylık kamu borçlanması ise, bir önceki yılın aynı ayına kıyasla 2,8 milyar Sterlin azalarak toplam 1,8 milyar Sterline geriledi. Açıklamada, Şubat ayındaki kamu borçlanmasının aylık bazda Şubat 2007’den bu yana görülen en düşük seviye olduğu kaydedildi. Güncel verilere göre; İngiltere’de toplam kamu borcu, ülkenin Gayri Safi Yurtiçi Hasılası’nın (GSYH) yüzde 80’i seviyesinde seyrediyor.

alarm veriyor

sonunda ise yüzde 2 seviyesine gerileyebileceği belirtildi. İŞSİZLİK ORANI ARTACAK İngiltere’de geçen yılın son çeyre-

Enflasyon Eylül 2013’ten bu yana en yüksek düzeyde

İ

ngiltere’de Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), Martta yıllık bazda yüzde 2,3 artışla Şubat 2017’deki seviyesini korudu. İngiltere Ulusal İstatistik Ofisi (ONS) verilerine göre, ülkede TÜFE, beklentilerle uyumlu şekilde geçen ay yıllık bazda yüzde 2,3 arttı. Şubat ayında da yıllık bazda yüzde 2,3 olan TÜFE, Eylül 2013’ten bu yana en yüksek seviyesinde seyrediyor. BEKLENTİLERİN ÜZERİNDE ARTTI İngiltere’de Mart ayında aylık TÜFE ise yüzde 0,3 olan beklentinin üzerine çıkarak yüzde 0,4 artış kaydetti. Ülkede Mart ayında çekirdek TÜFE, aylık yüzde 0,5 olan

Bankacılıktaki suistimallerin maliyeti 320 milyar doları aştı

İ

ngiltere Merkez Bankası (BoE) Başkanı Mark Carney, Londra’daki ‘Bankacılık Standartları Kurulu’nun toplantısında yaptığı konuşmada, son 10 yılda bankacılık sektörünün, ‘borç’ ve ‘meşruiyet’ olmak üzere ikili krizinden muzdarip olduklarını söyledi. “YANLIŞLAR NORM HALİNİ ALDI” Carney, “İlkine kapsamlı reformlarla cevap verildi. Bunun sonucunda büyük bankalar şimdi daha güçlü

22 FINANS |

2017

ve daha yüksek likiditeye sahip. Fakat bu büyük gelişme meşruiyet kri-

ğinde yüzde 4,8 olarak kaydedilen işsizlik oranının, 2018 yılının sonunda yüzde 6’nın üzerine çıkmasının beklendiği de raporda yer aldı. İHRACAT YÜKSELEBİLİR Öte yandan AB referandumundan bu yana ABD doları karşısında yaklaşık yüzde 17 değer kaybeden İngiliz Sterlinin ülkenin ihracat performansını olumlu yönde etkileyebileceği de vurgulandı. Raporda, İngiltere’nin toplam ihracatının bu yılın sonunda yüzde 3,3, gelecek yılın sonunda ise yüzde 5,2 artabileceği tahmininde bulunuldu.

zinin gölgesinde kaldı. Hatalı ürün satışlarından manipülasyona kadar

beklentinin altında kalarak yüzde 0,4, yıllık bazda çekirdek TÜFE de yüzde 1,9 olan beklentinin altında kalarak yüzde 1,8 arttı. ONS’den yapılan açıklamada; gıda, alkol, tütün, giyim ve ayakkabı fiyatlarındaki artışın Mart ayında tüketici fiyatlarında yukarı yönlü baskı oluşturduğu, ulaşım, hava yolu ve yakıt ücretlerinin ise bu baskıyı dengelediği belirtildi.

seri skandallar bankacılığa, finansal sisteme ve bir ölçüde piyasalara olan güveni baltaladı” dedi. Küresel bazda bankacılık sektöründeki hatalı uygulamaların çoğu zaman kontrol edilemediğini, adeta bu yanlışların birer norm halini aldığını belirten Carney, küresel bazda sektördeki suistimallerin ve hatalı uygulamaların ekonomik maliyetinin toplam 320 milyar doları aştığını açıkladı. Bankaların hatalı uygulamalarının toplumun güven duygusuna zarar vererek daha büyük bir sosyal maliyet ortaya çıkardığını kaydeden Carney, finans sektörünün işleyişini sürdürebilmesi için insanların onayına ihtiyaç duyduğunu da söyledi.

www.londragazete.com


www.londragazete.com

2017

| FINANS

23


Belirsiz ekonomide işinizi doğru kararlarla güvence altına alırsınız

Ö

zellikle geçtiğimiz yılın Haziran ayında Birleşik Krallık’ın AB’den ayrılma kararı üzerine ekonomik ve politik gündeme bomba gibi oturan belirsizlikler, İngiltere’de yatırımcının ve çalışan kesimin kafasını karıştırmaya devam ediyor. Bir yandan, Brexit’in sonuçlarının uzun dönemde iyi olacağı konuşulurken, diğer yandan ekonomideki durgunluğun bir süre daha özellikle işyeri sahiplerini olumsuz etkileyeceği öngörülüyor. Pek çok farklı finansal konuda danışmanlık hizmetleri veren Cornerstone Business Recovery’un yöneticisi, tam tescilli tasfiye memuru Engin Faik, 25 yıllık tecrübesinin getirdiği profesyonellikle, özellikle Brexit sonrası oluşabilecek belirsizlikler de dahil olmak üzere her türlü kurumsal danışmanlıkta birinci sınıf hizmet sunarak işinizin finansal yapısını güvence altında tutuyor. “GELİŞMELER İYİ TAKİP EDİLMELİ” Brexit sonrası ilk darbenin döviz kurlarında meydana geldiğini anlatan Faik, kurlardaki farklılıkla ortaya çıkan ‘komisyon ücretlerinin’ özellikle ticari kurumlarda tedirginlik yarattığını belirtti. Faik; iş sahiplerinin, ekonominin her şartında olduğu gibi finansal dalgalanmaları da büyük bir titizlikle takip etmesi gerektiğini ifade etti. Mevcut durumda ekonominin, tam anlamıyla belirsizlik içinde olduğunu vurgulayan Engin Faik, işyeri sahiplerinin gerek Brexit, gerekse başka nedenlerden dolayı maddi zarara uğradıklarında hızlıca harekete geçip daha büyük zarardan ve ‘batma’ durumundan kurtulabileceklerine değindi. “KRİZLER DE ‘OLUMLUYA’ DÖNDÜRÜLEBİLİR” Engin Faik, “Senaryo ne olursa olsun, işyeri sahipleri ne kadar çabuk firmalarını kurtarmak için harekete geçerse, o kadar hızlı alternatif bulunabilir. Dolayısıyla tehdit veya tehlike olarak görülen ekonomik koşullar süratle olumluya çevrilebilir” dedi. İş dünyasında alınan potansiyel yanlış kararların, uzun dönemde daha büyük bir sorun olarak ortaya

24 FINANS |

2017

Ekonomik belirsizlik dönemlerinde alınan yanlış kararların uzun vadede büyük sorunlara yol açabileceğini söyleyen Cornerstone Business Recovery’un Yöneticisi Engin Faik, “Doğru adımlarla, tehdit veya tehlike olarak görülen ekonomik koşullar olumluya çevrilebilir” dedi.

çıkabileceğine de işaret eden Faik, örneğin; ‘HMRC’ye borçlanma’, ‘ödeme yapmakta gecikme’, ‘yanlış ödeme gösterme’ gibi olası kararların, işyeri sahiplerini içinden çıkılmaz bir duruma sokabileceğini vurguladı. “KAFANIZI TOPRAĞA GÖMMEYİN” Birçok işyeri sahibinin ‘Devekuşu Sendromu’ (Ostrich Syndrome) olarak bilinen bir yanlışa düştüğünü de aktaran Faik, bu konuda şunları ifade etti: “Birçok işyeri sahibi, belli bir tehlike kendilerini tehdit etmeye başladığında onunla yüzleşmek yerine, devekuşu gibi kafalarını toprağa gömmeyi, yani olan-biteni görmemeyi seçiyor. Birçoğu da tehlikenin ve tehdidin kendiliğinden geçeceğini düşünüyor. Ancak böyle olmuyor. Ekonomide en ufak yanlış bile sicilinize kayıt edilir. Durum böyleyken; yapılan hataların yıllar sonra sürpriz bir şekilde karşınıza çıkacağını unutmayın.”

“ÖNCEDEN ÖNLEMİNİZİ ALIN” Cornerstone olarak; belirsiz ekonomik durumlarda ve kriz anlarında, yılların tecrübesiyle iş dünyasının yanında olduklarını da belirten Engin Faik, topluma şu mesajı verdi: “Geri dönülmeyecek yollara girilmemesi için yılların getirdiği tecrübe ve kalitemizle işyeri sahiplerinin yanındayız.

Sadece zarar senaryolarında değil, erken danışmanlığa başlama durumunda ileride sizi ve işinizi bekleyen para akışı, payroll, durgunluk ve daha birçok konuda olasılıkları önceden görerek önlem alabilir, işinizi stressiz bir şekilde devam ettirmenizi sağlayabiliriz. İşinizi güvenli bir şekilde sürdürmek istiyorsanız veya yukarıda bahsettiğimiz konularda sıkıntılarınız varsa, ücretsiz profesyonel servis için Cornerstone’a ulaşabilir, işinizi daha berrak bir bakış açısıyla yönetebilirsiniz.” 136 Hertford Road, Enfield, EN3 5AX adresinde bulunan Cornerstone’a 020 3793 3338 numaralı telefondan ulaşabilirsiniz.

Engin Faik- LLB (Hons) FABRP, MABRP, Solicitor

www.londragazete.com


www.londragazete.com

2017

| FINANS

25


“Vergi araştırmasına uğramamak için doğru muhasebeciyle çalışın”

S

on 15 yıldır ağırlığını finans ve muhasebe konularına veren Haydar Ulus’un kurucusu olduğu Ulus Group, özellikle vergi araştırmalarındaki sonuç odaklı hizmetiyle müşterilerinden övgü alıyor. Şirketin Edmonton’daki merkezinde konuştuğumuz Haydar Ulus, 2004 yılından günümüze dek yaşadıklarını özetledi, önümüzdeki döneme ilişkin hedeflerini paylaştı. Vergi araştırmaları konusuna özel önem veren Ulus, çarpıcı açıklamalarda ve önemli uyarılarda bulundu. “KRİZDE ROTAYI KUZEY LONDRA’YA ÇEVİRDİK” Ulus & CO firmasının 2004 yılında, merkez Londra- Liverpool Street’te faaliyet göstermeye başladığını ve çok önemli kurum-kuruluşlara hizmet verdiğini söyleyen Haydar Ulus, 2007 yılında patlak veren global ekonomik kriz sürecinde yollarının ‘mecburen’ toplumun yoğun olarak yaşadığı Kuzey Londra’ya düştüğünü ifade etti. Türkiyeli toplumun güveni sayesinde kriz döneminde ciddi bir açılım yaptıklarını belirten Haydar Ulus, o süreci şöyle anlattı: “Merkez Londra’da faaliyet gösterirken müşteri kitlemizin neredeyse yüzde 80’i yabancılardan oluşuyordu. 2007’de global ekonomik kriz çıkınca, hizmet verdiğimiz fon ve kurumların çoğu piyasadan ayrılmak durumunda kaldı. Haliyle biz de krizden çok etkilendik. Merkezde piyasa payımızı kaybedince, toplumumuzun yoğun olarak yaşadığı Kuzey Londra’da olmamız gerektiğini düşündük. Doğru bir karar verdiğimiz, gelinen süreçte ortaya çıkmış oldu. Dolayısıyla 2008’den bu yana Kuzey Londra’da Ulus Group olarak faaliyetlerimize devam ediyoruz. Krizi, toplumumuz sayesinde aştık diyebilirim. Bize sahip çıkan toplumumuza biz de imkanlarımız ölçüsünde her zaman katkıda bulunmaya gayret ediyoruz.” ÇALIŞMA SİSTEMİ ÖRNEK OLDU Haydar Ulus, Ulus Group’un ilk dönemde claim, sigorta, danışmanlık, mimarlık, muhasebe, finans, mortgage gibi farklı farklı hizmetleri tek çatı altında sunduğunu, bu çalışma sisteminin diğer şirketlere örnek teşkil ettiğini de anlattı. Son 5 yıldır muhasebe ve finansa konsantre olduklarını vurgulayan Ulus, bireysel ve kurumsal alanda sayısız küçük, orta, büyük

26 FINANS |

2017

Haydar Ulus

Vergi araştırmalarının son dönemde hız kazandığını belirterek, işletme sahiplerini doğru muhasebeciyle çalışma noktasında uyaran Ulus Group’un kurucusu Haydar Ulus, “Önemli olan; doğru vergiyi ödemek” dedi. ölçekli işletmeye hizmet verdiklerinin altını çizdi. Gayrimenkul, restoran ve inşaat sektörlerinde de var olan Ulus Group’un, ekonominin değişen dinamiklerine paralel biçimde emlak alanında hizmet vermeye başladığına dikkat çeken Haydar Ulus, “Şimdilik sadece kendi yerlerimizi pazarladığımız emlak şirketimizi çok yakında toplumun hizmetine de sunacağız. Dolayısıyla bu alanda da güven esaslı güzel çalışmalar yapacağımıza inanıyoruz” dedi. SORUNLU DOSYALARI SORUNSUZ HALE GETİRİYOR Son dönemde üzerinde önemle durulması gereken konunun; ‘vergi araştırmaları’ olduğunu belirten Haydar Ulus, başka başka muhasebecilerden kendilerine gelen 40’a yakın sorunlu dosya üzerinde çalıştıklarına işaret etti. “Vergi araştırmaları son dönemde

çok ciddi sıkıntı yaratıyor. Bu duruma gelinmesinde çeşitli faktörler etkili oluyor. En başta; doğru muhasebe firmasıyla çalışılmalı, müşteri de muhasebe giderinden kısmamalı. Şu durumu artık net olarak anlamalıyız: Eski usullerle bir yere varamayız. İnsanlar, yeni şirket açınca, o şirketi yakın bir akrabasının üzerine yapınca vergi dairesine izini kaybettirdiğini zannediyor. Bunlar artık eskilerde kaldı” diyen Haydar Ulus, vergi araştırmaları konusunda sıkı denetim sergileyen Maliye’nin kıskacına düşmemek için her şeyin kurallara uygun biçimde yapılması gerektiğine dikkat çekti. “VERGİ DENETİMLERİ DAHA DA ARTACAK” Muhafazakar Parti’nin vergi denetimlerini daha da sıklaştıracağını, vergi araştırmalarından, normal verginin 10-15 katı oranında gelir elde edilmesinin planlandığını savunan Ulus, bu

duruma meydan verilmemesi için işletme sahiplerinin usulsüz uygulamalardan vazgeçmesi gerektiğini ifade etti. “ÖNEMLİ OLAN, DOĞRU VERGİ ÖDEMEK” “Mükellef vergisini zamanında ve eksiksiz öderse bu vergi araştırmalarına gerek kalmayacak” diyen Ulus, doğru vergi ödemek için doğru muhasebeci ve uzmanlarla çalışmanın önemine vurgu yaptı. Haydar Ulus şöyle devam etti: “Büyümek ve piyasada kalıcı bir statüye sahip olmak isteyenler vergisini eksiksiz vermeli. Doğru adımlarla gelir kaynağınızı doğru beyan etmelisiniz. Öte yandan; bir şirket ille de her yıl vergi ödeyecek bir kural yok. Bir şirket kazancını, gelirini yatırım olarak gösterebilir ve o yılın vergisini yatırımından düşebilir. Şirketlere çok farklı alanlarda vergi muafiyeti sağlanabilir. İnsanlarımız artık şirketleşmeyi, zincirleşmeyi hedef almalıdır. Ayrıca burada kazanılan paranın burada yatırıma dönüşmesi de önemli.” “SORUN YAŞAYAN BİZE GELSİN” Vergi araştırmasından dolayı zorlu bir süreç yaşayanlara Ulus Group olarak uzman ekiple yardımcı olduklarını tekrarlayan Ulus, “Maliye ve başka muhasebecilerle sorunu olanlar bize danışabilir. Bu alanda iddialıyız. Benim vergi komisyonuna ve mahkemeye çıkma yetkim var. Dolayısıyla vergi cezalarının minimuma çekilmesi noktasında gereken her türlü yasal çalışmayı gerçekleştirebiliriz. Belgelerimizle konuşur ve mükellefimizin hakkını koruruz. Öte yandan şunu da belirtmekte fayda var: Esnafa rahat çalışabileceği bir ortam sağlamak gerekiyor ki piyasada canlılık olsun. Serbest piyasa ekonomisi kuralları dahilinde çalışanlar da vergisini zamanında ve eksiksiz verebilsin. Esnafı bu kadar sıkmakla, yoğun denetimle bir yere varılamaz. Muhafazakar Parti’nin maalesef böyle uygulamaları var. Bürokratların da piyasanın işleyişini bilmesi ve ona göre karar alması daha sağlıklı olur” dedi. Ulus Group’un hizmetleriyle ilgili daha fazla bilgi almak için 0203 397 25 75 numaralı telefonu arayabilir veya 183 Angel Place Fore Street, Edmonton, London, N18 2UD adresini ziyaret edebilirsiniz.

www.londragazete.com


www.londragazete.com

2017

| FINANS

27


“Ailenizin huzur ve mutluluğu için i z i n mutlaka yazdırın” e m a n t e y i s va

1

971 yılında David Hutchins tarafından Doğu Londra’da faaliyete geçirilen Hutchins & Co Solicitors; vasiyetname hazırlanması ve tasdiki, ticari mülk, işyeri ve özel konut alım-satımı, kişisel yaralanma ve aile davaları başta olmak üzere pek çok hukuki alanda uzman ekibiyle geniş bir kesime hizmet sunuyor. Kaliteli ve sonuç odaklı hizmet anlayışının yanı sıra rekabetçi fiyatlarıyla da diğer avukatlık firmalarından ayrılan ve İngilizce konuşamayan müşterileri için tercümanlık hizmeti bulunan Hutchins & Co Solicitors’un amacı; topluma etkin, verimli ve uygun maliyetli hukuk hizmeti sağlamak. Firmanın sahibi Aliosman Halil; Londra Gazeteye ağırlıkla, vasiyetname hazırlanması ve tasdiki ile gayrimenkul alım-satımında dikkat edilmesi gereken püf noktalar hakkında bilgi verdi. VASİYETNAME İHMAL EDİLMEZ Vasiyetnamelerde kapsama alanının; ‘Vasiyetname hazırlama veya değiştirme’, ‘Ölen kişinin mülklerinin idaresi’ ve ‘Gayrimenkullerle ilgili tartışmalı uyuşmazlıkların çözümü’ olduğunu belirten Aliosman Halil, “Sevilen bir kişinin mülküyle uğraşmak, idare etmek, özellikle keder zamanlarında zor, üzücü ve karmaşık bir görev olabilir. Biz şirket olarak bu alanda, makul fiyatlara profesyonel bir hizmet sunuyoruz” dedi. Aliosman Halil, günlük yaşam telaşında akla gelmeyen veya ölümü çağrıştırdığı için kişilerin düşünmek istemediği vasiyetnameyi hazırlamanın, sonradan aile fertleri arasında sorunlar çıkmaması için önemli olduğuna işaret etti.

28 FINANS |

2017

Toplumda pek fazla önemsenmeyen ‘vasiyetname’nin, aslında ailelerin geleceği için çok önemli olduğunu belirten Hutchins & Co Solicitors’un sahibi Aliosman Halil, bu konuda yılların verdiği tecrübeyle çözüm odaklı bir hizmet sunduklarını vurguladı.

VASİYETNAME ‘HUZUR’ DEMEKTİR Bir kişinin ölümünden sonra, huzur bozucu maddi tartışmalar yaşanmaması için gerekli olan hukuki yolu; vasiyetname hazırlamak ve bunu onaylatmak olarak gösteren Aliosman Halil, bu konuda deneyimli bir ekiple çözüm ortaklığı sunduklarını ifade etti. Aliosman Halil, “Mülk veya maddi birikim sahibi bir kişinin vasiyetname hazırlamadan ölmesi, beraberinde bazı sorunlar getirir. Dolayısıyla, hayattayken bunları yönetecek bir irade belirlemek veya aile fertleri arasında paylaştırmak, ölen için de geride kalanlar için de huzur anlamına gelir. Dolayısıyla, şirket olarak hazırlayıp- tasdik edeceğimiz vasiyetname sayesinde güvende olur, gereksiz tartışmalara girmezsiniz. Ayrıca, vasiyetname hazırlatmak istemesine rağmen bize gelemeyenleri, gerek

evlerinde gerekse bulundukları sağlık merkezlerinde de ziyaret edebiliriz” diye konuştu. “GAYRİMENKUL ALIM-SATIMINDA BİZE DANIŞIN” Ticari ve özel gayrimenkul alım-satımında da müşterilerine çözüm ortaklığı sunduklarını anlatan Aliosman Halil, bu alanda yılların getirdiği bilgi birikimi ve tecrübe nedeniyle geniş bir kesime hitap edebildiklerini vurguladı. Aliosman Halil şöyle devam etti: “Ticari ve özel gayrimenkul alım-satımında deneyimli avukatlarımız size yardımcı olmak için gerekli tavsiyelerde bulunur ve istediğiniz sonuca hızlı bir şekilde ulaşırsınız. Bu konuda çok sayıda müşterimiz en önemli referans

noktamızdır. Bununla gurur duyuyoruz. Siz de; mülk edinmek, konut alıp-satmak veya evinizi kiraya mı vermek istiyorsunuz? Bunlarla ilgili tüm hukuki işlemlerinizi yürütebiliriz.” ‘Konut’ hizmetleri kapsamında; kiracılık sözleşmelerinin ve tavsiyelerinin hazırlanması, mülk edinme işlemleri ve daha sonraki duruşmalarda temsilcilik düzenlenmesi de dahil olmak üzere kapsamlı bir ‘ev sahibi hizmetleri’ sunduklarını anlatan Halil, şirket olarak, yaralanma ve aile davalarında da uzman olduklarının altını çizdi. AİLE DAVALARINDA DA UZMAN Aliosman Halil şu bilgileri de verdi: “Yıllar içinde çok sayıda kişisel yaralanma davasıyla uğraştık ve müşterilerimiz için toplamda milyonlarca poundluk tazminat kazandık. Bu konuda şirketimiz avukatlarından Paul Gilbert, Kişisel Yaralanma Avukatları Derneği tarafından üst düzey bir hukuk müşaviri olarak akredite edildi. Ayrıca aile davalarında da uzman bir şirketiz. Dolayısıyla müşterilerimize bu konuda da hızlı ve sorunsuz bir hizmet sunuyoruz.”

ADRES VE İLETİŞİM BİLGİLERİ 85 Lower Clapton Road, London, E5 0NP adresinde faaliyet gösteren Hutchins & Co Solicitors’un tüm hizmetleriyle ilgili detaylı bilgiyi 020 8986 3911’i arayarak veya info@ hutchinslaw. co.uk adresine mail atarak edinebilirsiniz. Aliosman Halil

www.londragazete.com


www.londragazete.com

2017

| FINANS

29


“Making Tax Digital vergi sistemini daha karmaşık bir hale getirecek”

L

ondra’da A’dan Z’ye tüm muhasebe konularında uzun yıllardır verdiği sonuç odaklı hizmetle büyük takdir kazanan Zek & Co’nun Yöneticilerinden Ali Şener, iş çevrelerinin son dönemdeki en önemli gündem konularından birisi olan, ‘dijital vergi tabanı’ -Making Tax Digital (MTD)ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. “HATA ORANI AZALMAYACAK” İngiltere Maliye Bakanlığı’nın (HMRC), MTD ile ilgili çıkaracağı kanunu tekrar gözden geçirmesi ve değerlendirmesi gerektiğini ifade eden Ali Şener, “Sistem, müşterilere daha fazla külfet getirecek. Bu kapsamda beyanlar üç ayda bir, yani daha sıklıkla yapılacak. Fakat bundan, ‘Beyan daha sıklıkta yapıldığı için hata oranı düşük olacak’ anlamı çıkarılmamalı” dedi. “2020 YILINA KADAR ERTELENMELİ” Söz konusu tasarının en can alıcı noktasını, ‘Vergi dairesinin müşterilerinden yılda bir kez değil her üç ayda bir vergi toplama isteği” olarak özetleyen Ali Şener, sistemin yüzde 100 başarılı ve çalışır olabilmesi için genel görüşün; kanunun 2020’ye kadar ertelenmesi olduğunun da altını çizdi. LORDLAR KAMARASININ DA KUŞKULARI VAR Lordlar Kamarası’nın da, söz konusu taslağın şu an itibariyle hazır olmadığını hükümete rapor halinde ilettiğini belirten Ali Şener, altyapı anlamında da yazılım (softwares) ve uygulamaların (apps) hazır olması gerektiğine işaret etti. Ülke ekonomisi için çok önemli olan böyle bir sistemin ancak yeterli deneme sürecinden sonra hayata geçirilmesi gerektiğini anlatan Şener, aslında

Hükümetin, ‘vergi beyanını kolaylaştırmak ve sistemi modernize etmek’ amacıyla uygulamak istediği, Making Tax Digital- Dijital Vergi Tabanı- ile ilgili ciddi soru işaretleri var. Britanya’daki 1,6 milyon şirket, 2,4 milyon serbest çalışan ile 900,000 ev sahibinin her üç ayda bir dijital vergi beyanı yapmasını gerekli kılacak yeni sistemin henüz altyapısı bile hazır değil.

HMRC’nin kendiyle de çeliştiğini savundu. Şener, “HMRC’nin yaptığı araştırma yaklaşık 2 milyon insanın (yüzde 61) internet üzerinden yapılan çalışmalarda sıkıntı yaşadığını ve profesyonel yardıma ihtiyacı olduğunu ortaya koyuyor” diye konuştu. Yeni sistemin muhasebe sektörüne getireceği etkilere de vurgu yapan Şener, yılda bir yerine artık dört kez vergi beyanı ve final deklarasyon yapılması gerekeceğini dile getirdi. Şener şöyle devam etti:

“VERGİ BEYANI DAHA DA ZOR OLACAK” “Muhasebeciler bu harcadıkları extra zaman için müşterilerinden daha fazla ücret talep etmek zorunda kalacak. Bu tasarının, muazzam çeşitlilik gösteren işyerleri için farklı incelenmesi gerekiyor. Çünkü bazı iş yerleri sezonluk kazanç sağlıyor ve büyük ölçüde düzenli bir gelir söz konusu

olmayabiliyor. Bundan dolayı da taslak dışında kalma durumu gündeme gelebilir. Maliye Bakanlığı 2015’te yaptığı ilk duyuruda, bu yasanın amacı ve vizyonunu ‘making tax easier’, yani vergi beyanını kolaylaştırmak ve modernize etmek olarak özetlemişti. Ancak görünen o ki, bu yasa kapsamına girecek olan işyerleri için vergi beyanı daha zorlaşacak, maddi anlamda da daha külfetli bir durum ortaya çıkaracak. Kanun tasarısı hükümet tarafından Parlamentoya sunulmasına karşın, 8 Haziran’da yapılacak erken genel seçimde iktidar değişikliği olursa, işte o zaman Making Tax Digital’de de değişiklikler söz konusu olabilir.” DİJİTAL VERGİ TABANI NEDİR? Hükümetten yapılan açıklamaya göre; Britanya’daki 1,6 milyon şirket, 2,4 milyon serbest çalışan birey ve 900,000 ev sahibi vergisini dijital ortamda beyan edecek. Yeni sistemle birlikte vergi kayıtları dijital tabanlarda biriktirilecek. Nisan 2018’den itibaren yürürlüğe girecek yeni sistem kapsamında mükellefler şu yükümlülükleri yerine getirmekle sorumlu olacak: • HMRC ile doğrudan bağlantılı bir bilgisayar programı üzerinden vergi beyanını dijital biçimde veri tabanına girmek. • Her üç ayda bir HMRC’ye gelir ve gider raporu vermek. • Yıllık finansal raporları HMRC’ye onaylı bir şekilde göndermek. YENİ SİSTEM KİMLERİ ETKİLEYECEK? Eğer toplam geliriniz yıllık £85,000 ve daha fazla ise, Nisan 2018’den itibaren dijital vergi tabanına kayıtlı olmanız gerekiyor. Yıllık geliriniz bu miktardan az, ancak £10,000’den fazla ise, sisteme Nisan 2019’da kaydolmanız gerekecek. İLETİŞİM BİLGİLERİ Tüm muhasebe konularında güvenilir ve hızlı bir hizmet alabileceğiniz Zek & Co’ya 020 8881 8844 numaralı telefondan ulaşabilirsiniz. Firma, 576A Lordship Lane, Wood Green, London N22 5BY adresinde bulunuyor.

Ali Şener

30 FINANS |

2017

www.londragazete.com


www.londragazete.com

2017

| FINANS

31


Finans sektöründe kadınlara üst düzey görevler verilmiyor

Politika faizi en düşük seviyede

İ

ngiltere Merkez Bankası (BoE), politika faizini değiştirmeyerek yüzde 0,25 seviyesinde bıraktı. İngiltere Merkez Bankası’ndan yapılan açıklamada, politika faiz oranının, tüm zamanların en düşük seviyesi olan yüzde 0,25’te tutulmasına karar verildiği bildirildi. Açıklamada, varlık alım program hedefinin de değiştirilmeyerek 435 milyar Sterlinde bırakıldığı belirtildi. AB’DEN ÇIKIŞ SÜRECİ… Para Politikası Kurulu tutanaklarında, AB’den çıkış sürecinde uygun para politikasının talep, potansiyel arz, kur seviyesi ve enflasyona bağlı

olduğu belirtilirken, uzun vadede yüzde 2 enflasyon hedefine vurgu yapıldı. Tutanaklarda, “Küresel bazda daha güçlü büyüme ile uyumlu şekilde emtia fiyatları uluslararası çapta artış kaydetti. Kısa ve uzun vadeli faiz oranı bazı ekonomilerde arttı. Ocak ayında enflasyon yüzde 1,8 seviyesine yükseldi. Para Politikası Komitesi, önümüzdeki birkaç ay içinde enflasyonun yüzde 2’yi geçmesini bekliyor. 2018’in başında ise yüzde 2,75 ile zirve seviye görülecek. Bu seviyeden sonra da kademeli olarak enflasyonun hedef seviyeye geri dönmesi bekleniyor” ifadeleri yer aldı.

KAZA Ml YAPTlNlZ ? Binlerce Pound Tazminat Alabilirsiniz

F

inancial Times (FT) gazetesinin yaptığı bir araştırmaya göre, finans sektöründe alt kademelerde çalışanların çoğu kadın olmasına rağmen, üst düzey görevlerde sadece 4 kişiden 1’i kadın… Araştırma, gazetenin dünyanın en büyük 50 banka, sigorta, varlık yönetimi ve profesyonel hizmet şirketlerinden topladığı verilere dayanıyor. Haberde; daha önceki yıllara göre kadınların üst düzey roller üstlenmelerinde artış olsa da, yine de ilerlemenin yavaş olduğu kaydediliyor. Sektörde şirket çalışanlarının yarısının kadın olduğu da haberde yer alan bilgiler arasında… İLERLEME VAR ANCAK YETERLİ DEĞİL Haberde, bazı üst düzey yetkililerin, değişimin yavaşlığından hayal kırıklığı duydukları belirtiliyor. Citi Bank Avrupa, Ortadoğu ve Afrika sorumlusu Jim Cowles, “Bence biz bazı ilerlemeler kaydettik, ancak yeterli değil” diyor. Morgen Stanley yatırım bankasından üst düzey işletme müdürü Clare Woodman da, “Kimse işimizin bittiğini düşünmüyor” ifadesini kullanıyor. ÜST DÜZEY KADIN ÇALIŞAN ORANI YÜZDE 6,9 Araştırmanın bulgularına göre; profesyonel hizmet firmaları, üst düzey kadın çalışanların en çok yer aldığı sektör. Bu sektörde iki erkek çalışana karşılık bir kadın çalışan bulunuyor. Banka, sigorta ve varlık yönetimi şirketlerinde ise üç erkek çalışana karşılık bir kadın çalışan var. Haberde, özellikle Asya’da kadın temsiliyetinin düşük olduğu belirtiliyor. Sadece bankaların verilerini paylaştığı habere göre, üst düzeydeki kadın çalışanların oranı yüzde 6,9’a tekabül ediyor.

32 FINANS |

2017

Minicab sürücüleri için aynı gün PCO lisanslı kiralık araç temin edilir*

DAVALARINIZ SERPİL ERSAN YÖNETİMİNDE ÖZENLE TAKİP EDİLİR *Terms and Conditions apply

KAZA DAVALARI Araba / Minicab Kazaları İşyeri Kazaları ve Diğer Kazalar

GÖÇMENLİK DAVALARI Evlilik / Nişan Vizesi Ankara Antlaşması Turist Vizesi Sürekli Oturum Başvurusu

CONVEYANCING

AİLE HUKUKU

İşyeri Alımsatım Ev Alımsatımı

Aile Hukuku Boşanma davaları Ayrılık Çocuk Aile içi şiddet

ERSAN&CO SOLICITORS İngiltere Barosu’nun verdiği Lexcel Kalite Belgesi ışığında hizmet vermektedir.

Avukat Serpil Ersan ile hukuk programı Euro Star ekranlarında

0208 342 70 70 07816 646 345

Ground Floor, The Coliseum, 11 Salisbury Promenade, Green Lanes, London, N8 0RX Email: sersan@ersans.co.uk Web: www.ersans.co.uk

www.londragazete.com


Ankara Anlaşması’nda sonuç için en önemli şart; eksiksiz ve düzenli dosya

T• A •V

Tax • Payrol

l•

Bo ok

g epin ke

www.londragazete.com

“EVRAKLAR DÜZENLİ TUTULMALI” Muhasebe için tutulan evrakların, UK kanunları çerçevesinde düzgün ve düzenli olmasının, Ankara Anlaşması başvurusu için önemli bir etken olduğunu ifade eden Lopez, “Hazırlanacak evrakların son güne bırakılması ve düzenli tutulmaması, vergi dairesine gönderilmesi gereken evrakların gecikmesine sebep oluyor ve başvuruyu önemsiz yönde etkiliyor. Hesaplar yapılırken önem verilmesi gereken konulardan birisi de, faaliyet gösterilen meslek ve işletmenin tüm faturalarının eksiksiz bir şekilde tutulmasıdır” diye konuştu. SIKLIKLA YAPILAN HATALAR… Son zamanlarda sıklıkla rastladıkları konulardan ilkinin, ‘işletmelerin public liability sigortalarını sürekli yenilememesi’, ikincisinin de, ‘zayıf bilgilendirme nedeniyle gelir düzeylerine oranla yeterli maaşın çekilmemesi’ olduğunu anlatan İrem Lopez, sadece iş yerine değil, başvuru yapan şahıslara ait gelir-gider tablolarına bakılarak yönlendirme yapılmasının da en önemli kurallar arasında yer aldığını vurguladı. “GÖREVİMİZ; EN İYİ HİZMET” İrem Lopez şöyle devam etti: “Söz konusu tablolar hem muhasebeciler hem de vergi dairesi ve İç İşleri Bakanlığı tarafından talep edilecektir. Bunlara ilaveten, yurtdışındaki gelirinizin UK vergi kanunu hükmünde beyan edilmesindeki zorunluluktur. Sonuç olarak, seçmiş olduğunuz iş dalının evraklarını düzgün bir şekilde tutmak sizin elinizde… Kurumsal firma olarak sizlere en iyi şekilde hizmet vermek de bizim görevimiz.”

Acco un tin

İ

ngiltere’nin Avrupa Birliği’nden (AB) çıkış sürecine girdiği bugünlerde Ankara Anlaşması’nın geleceği de büyük merak konusu oldu. Türkiyeli toplum için çok önemli bir vize çeşidi olan Ankara Anlaşması’nda, bundan sonra hangi düzlemde nasıl bir seyir izleneceğine dair kamuoyuna yansıyan farklı farklı görüşler var. Aslında; işin temelinde, Ankara Anlaşması’nda da her şeyin istediğiniz gibi olması için ‘tecrübeli avukat, muhasebeci, danışman’ üçlüsüyle çalışmanız gerektiği yatıyor. Bu noktada, Accounting As You Go şirketi ve Direktörü İrem Lopez, en büyük yardımcınız olabilir. “KANUNLAR SÜREKLİ DEĞİŞİYOR” “Avrupa Birliği’nden çıkış sürecine girdiğimiz bugünlerde, Ankara Anlaşması’nda da başvuru sürecinin nasıl bir noktaya geleceğini kestirmek zor” diyen İrem Lopez, söz konusu başvuruda en önemli noktalardan birisinin, iyi ve tecrübeli bir avukat ile çalışmak olduğuna vurgu yaptı. Lopez, “Bunun yanı sıra, çalışacağınız muhasebecinin ve danışmanın da çok büyük bir rolü bulunuyor. İyi bir muhasebeci, tüm değişiklikleri ve yeni kanunları takip etmek zorundadır. Günümüzde kanunların sürekli değişmesinin yanı sıra, gerek vergi dairesinin uygulamaları, gerekse İç İşleri Bakanlığı’nın başvuru süreciyle ilgili istekleri de değişiyor. Bu değişimleri takip edip, finansal planlamalar yapmak ve istenen evrakları zamanında, doğru bir şekilde sunmak, başvuru sürecini kolaylaştırmak açısından büyük önem taşıyor” dedi.

g

İngiltere’de yaşayan Türkiyeli toplum için çok önemli olan Ankara Anlaşması’nın geleceğini, Brexit sürecinde kestirmenin zor olduğunu söyleyen Accounting As You Go şirketinin Direktörü İrem Lopez, başvurunun başarıyla sonuçlanması için; ‘düzenli ve eksiksiz dosya’ ile ‘tecrübeli avukat- muhasebeci- danışman’ üçlüsüyle çalışmanın önemine vurgu yaptı.

NEW ID EA NEW CONCEPT Pay o nly fo r the serv ices yo u w a nt

T:+44 (0)203 725 5990 E: info@accountingasyougo.com W: www.accountingasyougo.com A: 33 Castle Street, Reading, RG1 7SB

2017

| FINANS

33


“Karanlık bir tünele girdik ve en az iki yıl daha ışık görünmüyor”

AK Accounting firmasının kurucusu Alper Kurtaran, Brexit sürecinin özellikle yiyecek-içecek sektöründe faaliyet gösteren küçük ve orta ölçekli işletmeleri büyük bir belirsizliğe ittiğini, durumun kepenk kapatmaya kadar gittiğini vurguladı. Kurtaran, önümüzdeki iki yılın ekonomik . açıdan kayıp olacağını da savundu.

İ

ngiltere ekonomisinin geleceğiyle ilgili birçok soru işareti barındıran Brexit süreci, başta restoran olmak üzere yiyecek-içecek sektöründe de ciddi sorunlara yol açıyor. Bu durumu, 1994 yılından bu yana muhasebe sektöründe faaliyet gösteren ve piyasadaki gelişmeleri yakından takip eden AK Accounting firmasının kurucusu Alper Kurtaran ifade ediyor. Piyasadaki gelişmeleri, “Normal vatandaş, Brexit sürecinin yarattığı belirsizliği en az hasarla atlatabilmek için mecburen likit kalmaya, yani cebindeki parasını idareli harcamaya gayret ediyor” sözleriyle özetleyen Alper Kurtaran, bu durumun en başta, restoran ve kafelerin yer aldığı yiyecek-içecek sektörünü sıkıntıya sürüklediğini kaydetti. İnsanların marketlerden genellikle temel gıda maddelerini satın aldığını belirten Kurtaran; önceden, haftada birkaç kez restoranda yemek yiyenlerin şimdi bunu haftada bire veya iki haftada bire kadar çektiklerini anlattı. “SORUN YAŞAYAN KÜÇÜLMEYE GİTMELİ” Alper Kurtaran, “Yaşanan olumsuz süreç, maalesef restoranları kapanmaya kadar götürüyor. Mevcut durumda kepenk kapatan restoranlar olduğunu biliyorum. Sayının artmasından endişe ediyorum. Neticede hepimiz aynı geminin içindeyiz. Dolayısıyla ekonominin bir kesiminde yaşanan sorun yayılarak başka alanları da etkiler. Örneğin; gıda sektöründe artan fiyatlar, işletmelere direkt kar olarak yazmıyor. Tam tersine yeni ürün alımı için ekstra para gerekiyor. Bu durum, işletmeyi daha zora itiyor. Ben piyasanın içinde birisi olarak, zorda kalan işletme sahiplerine kısa vadede çözüm için ‘küçülmeyi’ tavsiye ediyorum. İstihdam piyasasına bir darbe olacak, ancak eleman sayısını azaltmak maddi açıdan bir süreliğine

34 FINANS |

2017

rahatlama sağlayabilir. Fakat uzun vadede rahatlık için satışların artıp, kar marjının yükseltilmesi zorunlu” dedi. “LİMİTİ GEÇMEYEN KDV’DEN MUAF” Alper Kurtaran’ın bir diğer tavsiyesi ise, orta vadede rahatlık getirecek cinsten… Yılda 83 bin poundun altında kazanan her işletmenin KDV’den muaf tutulduğunu anımsatan Kurtaran, bu bağlamda, söz konusu limitin altında kazanan müşterileri için gerekli resmi müracaatları yaptıklarını ifade etti. “BU ZOR GÜNLERİ NASIL AŞACAĞIZ?” Ekonomik sorunların; kira ve business rates gibi zorunlu ödemeler de dahil edildiğinde içinden çıkılmaz bir hale gelebildiğini vurgulayan Kurtaran, “Karanlık bir tüneldeyiz ve ne yazık ki ışık görünmüyor. En az iki yıl daha görünmeyeceğini tahmin ediyo-

rum. Ancak hükümetin alacağı yeni önlemler ve atacağı adımlar sayesinde, sonraki sürecin ekonomiye olumlu yansımalar getireceğine inanıyorum. Fakat hiçbir şeyin yüzde 100 garantisi yok. Şimdi cevabını bulmamız gereken soru; ‘Bu zor günleri nasıl aşacağız?’ Bu noktada sadece hükümet değil İngiltere’de yaşayan herkesin çaba göstermesi gerekiyor” diye konuştu. MUHASEBECİLERİN İŞ YÜKÜ ARTACAK Muhasebe sektöründe faaliyet gösterenlerin iş yükünün, yeni dönemde artacağını ifade eden Alper Kurtaran, yıllık gerçekleştirilen bütün hesapların, artık KDV gibi üç ayda bir yapılması gerekliliği üzerinde durdu. Sektördeki geçmişi hakkında da bilgiler paylaşan Kurtaran, 1994 yılından 2002’ye kadar hizmetini, home office çalışma tarzıyla yerine getirdiğini anlattı. Alper Kurtaran sözlerini şöyle

noktaladı: “Müşteri kitlemin genişlemesi ve talebe bağlı olarak, artık evden değil de sabit bir ofisten çalışmam gereği ortaya çıktı. Dolayısıyla 2002 yılından bu yana, Palmers Green’de bulunan ofisimde çalışma arkadaşlarımla birlikte tüm muhasebe hizmetlerini hızlı ve sorunsuz biçimde yerine getirmenin gururunu yaşıyoruz.” ADRES VE İLETİŞİM BİLGİLERİ Defter tutma, yıllık getiri hesaplama, KDV iadesi, maaş bordrosu, kurumlar vergisi, vergi iadesi, vergi planlaması, iş kurma ve iş planı başta olmak üzere şahıslara ve kurumlara A’dan Z’ye tüm muhasebe işlemlerini deneyimli ekibiyle yerine getiren AK Accounting’in diğer hizmetleriyle ilgili bilgiye 020 8886 1245 numaralı telefondan ve www.akaccountancy.co.uk internet sitesinden ulaşabilir veya 481 Green Lanes, Palmers Green, London N13 4BS adresini ziyaret edebilirsiniz.

www.londragazete.com


www.londragazete.com

2017

| FINANS

35


Sigortanın

K

onut, işyeri, fabrika, depo ve motorlu araçlar başta olmak üzere akla gelen tüm mülk ve gayrimenkullerin sigorta işlemlerinde en sağlam çözüm ortaklığını sunan ESL Insurance, yaptığı başarılı çalışmalar nedeniyle kendisine duyulan güveni boşa çıkarmıyor. ESL Insurance; Kenan Nafi, Ergün Eren, Bektaş Özer ve Volkan Siginçli yönetiminde yoluna emin adımlarla devam ediyor ve geniş bir kesimin sigorta konusundaki ilk adresi olmayı sürdürüyor. ESL Insurance yöneticileri, Londra Gazeteye, sigortalar konusunda en çok merak edilenler hakkında detaylı bilgiler aktardılar. KONUT SİGORTASINDA PÜF NOKTALAR İlk önce, ‘Ev/Konut Sigortasında Nelere Dikkat Edilmeli?’ sorusunun cevabını veren şirket yöneticileri, şu önemli noktaların altını çizdiler: Öncelikle, sigorta yaptırılacak ev ile ilgili doğru bilgiler eksiksiz olarak sigorta şirketine verilmeli. Ayrıca elektrik sertifikası (NICEIC) ve doğalgaz varsa gaz güvenlik (SAFE GAS) sertifikası olmalı. Ev/Konut Sigortaları; Kişisel (Personal) ve Ticari (Commercial) olmak üzere ikiye ayrılır. Şahsi Ev Sigortaları; diyelim ki sadece binanın korunmasını istiyorsunuz. Buna ‘Bina Sigortası’ (Building Only Insurance) denir. Bu tür sigorta; konutunuzu yangın ve doğal afetlere karşı korur. Tam anlamıyla doğru şekilde yapılmış bir poliçenin kapsayacağı zararlar şunlardır: Yangın, Yıldırım düşmesi, Fırtınadan oluşacak zararlar, Binanın üzerine ağaç düşmesi, Patlama (doğalgaz kaçağı vb.), Deprem, Temas yoluyla verilen zarar, bir araç veya vandalizm, Patlayan veya donan tesisatlar. Diğer önemli bir husus da; Subsidence (Alçalma ve toprakta oluşan çökmeden oluşan zararlar) ve Flood (Su baskını). Binanızın bulunduğu yer ‘yüksek risk’ alanında ise, sigorta ücretiniz risk alanında olmayanlara göre daha yüksek olur. Fakat ekleyeceğiniz bu extra cover herhangi bir zarar olasılığında size derin bir nefes aldırır. Evinizin ‘yüksek risk’ bölgesinde olup-olmadığını, posta kodunuzu Environment Agency’s online flood risk map adresine yazarak öğrenebilirsiniz. TİCARİ BİNALARIN SİGORTASI Standard Poliçe Kapsamı: Accıdental Damage, Malıcıous Damage- Üçüncü bir şahsın bilerek ve isteyerek binaya vereceği zarar, Yangın, Su baskını, Doğal afetler, Explosion - (Poliçenizde terörizm ile ilgili şartlar kısmını kont-

36 FINANS |

2017

püf noktaları

rol edin), Riot (sivil isyan). EV EŞYALARI SİGORTASI Bu sigorta, evinizdeki eşyalarınızı zarar, kayıp ve hırsızlığa karşı korur. Normal bir contents sigortası içinde olanlar; elektrikli eşyalar, koltuk takımı, halılar, giysiler ve buna benzer eşyalardır. Beklenmeyen ve kasıtlı olmayan dış eylemlerden dolayı meydana gelen hasarlara karşı yapılan sigorta türü de Acidental Damage Insurance’tır. Ayrıca; evde bulundurduğunuz para veya ziynet eşyalarının miktarında sigorta şirketlerinin belirlediği bir sınır yok Ancak sigortanın sizi kapsayabilmesi için, para bulunduracağınız kasanızın belli bir miktara kadar cover yapabildiğini göz önünde bulundurun. Sigorta yapılacak binanın değeri; satış değeri üzerinden değil, yapılış değeri üzerinden hesaplanır. Genellikle bunlar sigorta şirketleri tarafından bölgedeki diğer sigortalanan evler baz alınarak ortalama bir değer üzerinden hesaplanır. İŞYERİ SİGORTALARI İngiltere kanunlarına göre, şirketinizde çalışanlar ve müşterilerinizi de sigortalamak mecburidir, (Liability İnsurance). Liability Insurance, genel bir sigorta sistemi parçasıdır. Bu, sizi herhangi bir dava veya benzeri taleplerden korumak için uygulanır. İşyerinizi sigorta yaparken tüm sertifikalarınızın yerinde ve eksiksik olmasına dikkat etmelisiniz. İş sahiplerinin dikkatli olması gereken bir diğer unsur ise, bina sahibinin yapmış olduğu sigortanın kendi işyerlerini kapsamamasıdır. Her işyeri kendi sigortasını yapmakla yükümlüdür. Her sigorta şirketi; riski, yani sigorta yapılacak yeri farklı rate’lere (Sigorta Oranı) tabi tutarak hesaplar. Bu hesaplamalar, Underwriter Agency’ler tarafından yapılır. Underwriterler, bir yerin sigortasını istatistikler ve olasılıklar üzerine yapılan hesaplamalarla belirler. Ayrıca aracı firmaların kendi ekledikleri ücretler vardır ki dolayısıyla bu da sigorta poliçelerinde farklılıklara yol açar. İşyerimdeki hasarı ne kadar zamanda sigortaya bildirmeliyim? Genellikle bu zaman 14 gündür. Yal-

nız bunu poliçenizden kontrol etmelisiniz. Sigortanızın geçersiz olması riskini çok artıracağından kesinlikle eksik veya yanlış bilgi vermemelisiniz. Diğer yandan; Nisan 2012’de yürürlüğe giren bir kanuna göre, biz sigorta aracıları, sigortasını yaptığımız her işyerinin özel referans numarasını, yani Employer Reference Number’ı (ERN), ana sigorta şirketlerine bir ay zarfında bildirmekle yükümlüyüz. Eğer bu işlem zamanında yapılmazsa, sigortanın iptaline kadar gidebilir. Fabrika ve depo sigorta primini nasıl en aza indirgersiniz? Poliçeler üzerine ödenecek prim miktarını azaltmak için alınabilecek önlemler şunlardır: Ek güvenlik önlemleri, Otomatik yangın söndürücü, Makine veya hammaddeyi güvenle çalıştırmak için personelinizi eğitin, İşyerinizi düzenli olarak bakım altına alma, Alanınızı iyi tanıyan bir sigorta şirketi bulun. MOTOR TİCARET SİGORTASI Motor Ticaret Sigortası poliçesine, ‘Yol Riski Sigortası’ da denir. Otomobil satın alıp-satmak, onarım, servis ve valeting yapmak, garaj veya MOT merkezi işletmek gibi… Otomobil, motosiklet ve minibüslerle ilgili yapılacak herhangi bir işle ilgilenen biri tarafından çıkarılır. İşletmenizin büyüklüğü önemli değildir. Full veya part time olarak çalışmanız cover olmamanıza engel değildir. Hangi ‘Yol Riski Sigortası’ seviyesini istediğiniz konusunda bir karar vermeniz gerekmektedir. Kişisel otomobil sigortasında olduğu gibi, üçüncü seçenek, üçüncü taraf, üçüncü taraf yangın ve hırsızlığı ve kapsamlı olan ilk kişi en ucuz ve en sonuncusu en pahalı olanı içermektedir. Üçüncü Taraf - yasal olarak, kamu otoyolunda bir aracın sürülmesinin asgari şartı budur. Bu, üçüncü şahıslara, örneğin diğer araçlara ve insanlara verilen hasar, kayıp veya hasarları kapsar, ancak kendi aracınızı veya kendinizi kapsamaz. Üçüncü Taraf Yangınları ve Hırsızlığı - üçüncü şahıslar kapsamın-

daki şeylere ek olarak, bu kapsam seviyesi motorlu tüccarların kontrolü veya velayetinde bulunan araçlara yönelik hasar, hırsızlık, yangın veya kayıplar için ödenir. Kapsamlı - yukarıdaki iki kapsam seviyesine ek olarak, kontrolünüzde veya sahip olduğunuz araçların kazara hasar görmesini kapsar. Müşterinizin arabalarından birini kullanıyorsanız ve bir kaza geçirmişseniz ve hasar gördüyseniz, sigorta şirketi onarım ücretini ödeyecektir. FABRİKA VE DEPO SİGORTASI Fabrika ve Depo Sigortası; malların imalatı ve depolanması için kullanılan bir endüstriyel kurulumda değerli bir fayda sağlar. Fabrika ve Depo Sigortasında, iç ve elektrik tesisati ile birlikte bina, ekipman ve aksesuarları, mobilya, fikstür, kablolar, borular vb., bitki ve makineler, işlenmiş hammaddeler ve mamüller, yedek parça, eşyalar ve diğer ev eşyaları, fabrika ve depo sigortası kapsamındaki ürünler, değerli taşlar, sanat eseri, el yazması, plan, çizim, damga, madeni paralar, kağıt para, hesap defterleri, bilgisayar kayıtları vb. dahildir. Fabrika ve Depo Sigortası, öncelikli olarak sigorta talepleri kapsamında bulunan bazı tehlikeleri dikkate alır. Bunlar; yangın, yıldırım, patlama, uçak hasarı, isyan, grev, kötü niyetli zarar, fırtına, sel, su altında kalma, kasırga, tayfun, çökme / heyelan (kaya kayması dahil), su depoları patlaması ve/ veya taşması, herhangi bir demiryolu/ karayolu aracı veya hayvanı tarafından etkisi, füze test operasyonu, yukarıdaki tehlikelerden kaynaklanan kirlilik veya bulaşma, otomatik fiskiye tesisatindan kaçak, çalı yangını, kirlilik veya bulaşmadan kaynaklanan tehlikeler. Kapsam, satın alınan poliçenin türüne göre değişiklik gösterebilir: 1- Kapsamlı Cover: Fabrika ve depo binalarında mevcut olan her tür kapsamı içerir. 2- Değerli Poliçe: Piyasa değeri tespit edilemeyen materyaller için çıkarıldı. 3- Değişken Poliçe: Aynı mülk sık sık konum değiştirdiğinde verilir. 4- Değiştirme ve Geri Yükleme Poliçesi: Sigortalanmış eşyanın değişiklik veya eski durumuna getirme masrafları. 5- Özel Poliçe: Yalnızca mülk değerinden daha az belirli bir miktara kadar olanları kapsar. Hırsızlık ve hırsızlık gibi durumlar fabrika ve depo sigortasına dahil değildir. Çünkü onlar için ayrı politikalar mevcuttur.

www.londragazete.com


Maksimum Hizmet, Maksimum Güvence! ESL Sigorta Evinizi, iş yerinizi ve ticari araçlarınızı sunduğu hizmet kalitesi ile güvence altına alır.

0208 886 3383 Toptancı & İmalatçı Sigortası

• Tüm Yasal Yükümlülük Sigortaları • Demirbaş ve Stok Sigortası • Yangın, Hırsızlık ve Doğal Afetler Sigortası

Garaj ve Tamirhane Sigortası • Tüm Yasal Yükümlülük Sigortaları • Demirbaş ve Stok Sigortası • Yangın, Hırsızlık ve Doğal Afetler Sigortası • Şirket ve İşverene Ait Tüm Araç Sigortaları • Tamirhanede Kalan Müşteri Araçları İçin Zarar Sigortası

Ticari Araç Sigortası

• Filo Sigortası Üç ve Üzeri Araçlar İçin • Şirket ve Şahsi Araçlar • Tüm Şirket Çalışanlarına Araç Kullanma İmkanı • Tüm Yasal Yükümlülük Sigortaları • Supermarket / Off Licence / Convenience Stores • Restaurant/ Cafeteria’s / Takeaway / • Fish & Chips

• Beauty Salons & Barbers • Wholesaler & Manufacturer Insurance • Commercial Building & Residential Let Property Insurance

• Personal Household & Contents Insurance • Professional Indemnity • Marine • Motor Trade & Home Trader Insurance • Motor Fleet

271A Green Lanes, Palmers Green, N13 4XE E: enquiries@eslinsurance.co.uk T: 0208 886 3383 W: www.eslinsurance.co.uk eslinsurance esl_insurance ESL Insurance Services is a trading name of E-Surance Solutions LTD, which is authorised and regulated by the Financial Conduct Authority (FRN: 592287)

www.londragazete.com

2017

| FINANS

37


Kalifornia bağımsız bir ülke olsa

Ingiltere’yi geçip 5. büyük olurdu

E

lli farklı eyaletten oluşan Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) her eyalet, ekonomik açıdan ayrı bir sektörü temsil ediyor. Ancak bir eyalet var ki diğerlerinden çok daha gelişmiş bir ekonomiye sahip. ABD’de Kaliforniya eyaletinin ekonomisi 2016 yılının ikinci çeyreğinde Fransa’yı geçerek dünyanın altıncı büyük ekonomisi haline geldi. Kaliforniya’nın yakın gelecekte dünyanın beşinci büyük ekonomisi olma ihtimali de oldukça güçlü. Zira, IMF listesine göre; Kaliforniya’nın hemen üstündeki ülke İngiltere. Brexit ile birlikte ekonomisi yavaşlama sürecine giren İngiltere’de du-

T

he Economist dergisinin araştırma birimi EUI (Economist Intelligence Unit), ‘Küresel Yaşam Maliyetleri 2017’ raporunu yayımladı. Rapora göre, dünyanın en pahalı 10 kentinin yarısı Asya’da yer alırken, Singapur ve Hong Kong sıralamada ilk ikideki yerini korudu. Listede İstanbul, bu yıl 16 sıra birden yükselerek 62. sıraya çıktı. Avrupa ülkelerinde ise, en yüksek standartlara sahip, yaşamın en pahalı olduğu şehirler hangileri? Glassdoor tarafından yapılan araştırma bu konuda merak edilenlere ışık tutuyor. Avrupa’da yaşamın en pahalı olduğu kent Cenevre... Cenevre’de yaşam, New York’takinden yüzde 3 daha pahalı. Zürih: İsviçre’nin finans merkezlerinden olmasına rağmen; ulaşım, konaklama ve programlar için en yüksek maliyetlerden birisine sahip. Londra: İngiltere’nin başkenti Londra, Avrupa’daki en yüksek kira oranına sahip olmasına rağmen maaşlar düşük seyrediyor. Oslo: Norveç’in başkenti Oslo, tüm

38 FINANS |

2017

Büyüme trendleri göz önüne alındığında, ‘eyalet’ Kalifornia’nın en fazla beş yıl içinde İngiltere’yi de geçerek dünyanın beşinci büyük ekonomisi olacağı tahmin ediliyor. raksamanın önü alınamazsa, yerine büyük ihtimalle Kaliforniya geçecek. İNGİLTERE SADECE YÜZDE 0.5 BÜYÜDÜ İngiltere’nin Gayri Safi Hasılası (GSH), 2016’nın ilk çeyreği itibariyle 2,85 trilyon dolar civarında… ABD Çalışma Bürosu istatistiklerine göre, Kaliforniya’nın GSH’sı ise 2,46 trilyon dolar. İngiltere ekonomisi, 2015 rakamları itibariyle, Kalifor-

niya ekonomisinden yüzde 15 daha büyüktü. Kaliforniya ekonomisi 2015’te yüzde 4,1 büyürken, İngiltere ekonomisi sadece yüzde 0.5 büyüdü. Brexit referandumu sonrası bu büyümenin de durduğu belirtiliyor. Büyüme trendleri göz önüne alındığında, Kaliforniya’nın en fazla 5 yıl içinde İngiltere’yi de geçerek dünyanın beşinci büyük ekonomisi olacağı tahmin ediliyor.

BAĞIMSIZ OLSAYDI BİRÇOK ÜLKEYİ GEÇERDİ Kaliforniya şayet bağımsız bir ülke olsaydı içinde Fransa, Hindistan, İtalya, Brezilya, İspanya ve Rusya’nın da yer aldığı birçok ülkeyi ekonomik açıdan geçebilirdi. Bir başka ilginç sayısal gösterge de, Kaliforniya’nın eyalet nüfusu 39,14 milyon iken Fransa’nın nüfusunun 66,4 milyon olması. Yani Kaliforniya, yüzde 40 daha az nüfusa sahip olmasına rağmen Fransa’dan daha fazla üretiyor. GÜCÜNÜ TEKNOLOJİDEN ALIYOR Dünyanın en büyük 10 şirketinden dördünün merkezi Kaliforniya’da. Google’ın çatı holdingi Alphabet ve Facebook başta olmak üzere teknoloji devleri ekonominin omurgasını oluşturuyor. Kaliforniya merkezli internet ve teknoloji firmalarının yıllık geliri 732 milyar dolar civarında. ABD’deki toplam teknoloji gelirinin yüzde 53’ü, sadece Kaliforniya eyaletinde gerçekleşiyor.

Dünyanın en pahalı kenti Singapur Avrupa’nın en pahalısı ise Cenevre

Singapur

Avrupa’da en yüksek maaşların verildiği yerlerden olmasına karşın, kentte yaşam oldukça maliyetli. Kopenhag: Danimarka’nın kültür,

ekonomi ve toplumsal merkezi Kopenhag, ülkede yaşanacak en yüksek gelirli yerlerden birisi. Paris: Fransa, genel klasmanda yıl-

lık ücret endeksinde sondan altıncı sırada yer alıyor. Buna rağmen yaşam maliyetleri oldukça yüksek. Bu durum Paris’i, Avrupa’da yaşaması en pahalı şehirlerin arasına sokuyor. Dublin: Avrupa’nın ortalamada en yüksek maaşlarının verildiği şehirlerden olmasına rağmen, özellikle bu yıl ev kiraları, ulaşım ve yemek masrafları oldukça yüksek seviyede seyretti. Stockholm: İsveç, Avrupa’da yaşanacak ülkeler arasında en yüksek standartlara sahip yerlerden birisi. Yerel mal ve hizmetlerin maliyeti bu standartların yüksek olmasında oldukça etkili bir faktör. Amsterdam: Kültür, finans ve eğitim merkezi olması, tercih edilme sebepleri arasında yer alsa da popülerlik seviyesi nedeniyle kentte yaşam oldukça maliyetli. www.londragazete.com


Dünyada milyarder sayısı rekor kırdı Forbes listesindeki milyarder sayısı geçen yıl bin 810 iken, bu yıl 2 bin 43’e çıktı.

A

merikan iş dünyası dergisi Forbes, son sayısında ‘Dünyanın En Zenginleri’ listesini yayımladı. Microsoft’un kurucusu, Amerikalı iş adamı Bill Gates, geçen yıl 75 milyar dolar olan kişisel servetini bu yıl 86 milyar dolara çıkararak listede bir kez daha birinci sırada yer aldı. Son dört yıldır zirveyi kimseye kaptırmayan Gates, 1994’ten bu yana bulunduğu listede 18. kez en tepede yer aldı. Gates’i 75,6 milyar dolar kişisel varlığıyla Amerikalı yatırımcı Warren Buffet’in izlediği listede, Amazon’un kurucusu ve yöneticisi Jeff Bezos üçüncü sırada yer aldı. Forbes listesindeki milyarder sayısı geçen yıl bin 810 iken bu yıl 2 bin 43’e

Bill Gates

çıktı. 233 kişilik artışın derginin son 31 yıldır tuttuğu kayıtlardaki en büyük artış olduğu bildirildi. Listedeki milyarderlerin toplam servetinin ise yüzde 18’lik artışla 7,67 trilyona ulaştığı kaydedildi. ABD’li yatırımcılar ilk 10’a damga vurdu Listede ilk 10’a, Amerikalı yatırımcılar damga vurdu. Silicon Vadisi’nin

. Şarık Tara

Murat Ülker

Semahat Arsel Hüsnü Özyeğin

F

orbes Türkiye, bu yıl 12. kez hazırladığı ‘En Zengin 100 Türk’ listesini açıkladı. Türkiye’den en zengin 100 kişinin sıralandığı listede, 31 dolar milyarderi ve dokuz yeni isim var. Zenginlerin toplam serveti 2017 yılında, 2016’ya göre 8,2 milyar dolar artışla 102,9 milyar dolara ulaştı. SERVETLERİNİN KAYNAĞI TÜRKİYE DEĞİL Forbes 100’deki Türk zenginlerin sınırları da Türkiye’yi çoktan aştı. Murat Ülker’in servetinin önemli bir kısmı artık Godiva ve United

www.londragazete.com

Erman Ilıcak

Biscuits’ten geliyor. Şahenkler’in son yıllardaki en büyük yatırımları da Türkiye’de değil. Ferit Şahenk’in Türkiye dışında sadece geçen yıl yaptığı otel yatırımlarının değeri 400 milyon Euro’ya yaklaştı. Forbes 100’te 63. sırada yer alan Yüksel Yıldırım ve Ali Rıza Yıldırım’ın ise servetlerinin önemli kısmı İsveç ve Kazakistan’daki krom ile Akdeniz’deki konteynır liman yatırımlarından geliyor. Mehmet Kutman da Akdeniz çanağındaki en büyük kurvaziyer liman işletmecisi…

önde gelen isimlerinden, Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg 56 milyar dolarlık servetiyle beşinci sırada, Oracle’ın sahibi Larry Ellison da 52,2 milyar dolarlık servetiyle yedinci sırada kendilerine yer buldu. Amerikalı sanayiciler, Charles ve David Koch kardeşler 48,3’er milyar dolarlık servetleriyle listede 8. sırayı paylaştılar. Finansal hizmetler sektöründe faaliyet gösteren Michael Bloomberg de 47,3 servetiyle ilk 10’da yer aldı. İspanyol hazır giyim markasının kurucusu Amancio Ortega, 71,3 milyar dolarlık servetiyle listeye dördüncü sıradan girerken, altıncı sıradaki Meksikalı iş adamı Carlos Slim Helu, ilk 10’a ABD dışından giren bir diğer isim oldu. Dünyanın en zengin kadını Kadınlarda, Fransız kozmetik firması L’Oreal’in en büyük ortağı Liliane Bettencourt, 39,5 milyar dolarlık servetiyle listede 14. sırada yer buldu. Bettencourt, listede en üst sırada yer alan kadın yatırımcı oldu.

Başkan Trump’ın düşüşü Kasım 2016’da yapılan başkanlık seçimlerinde ABD’nin yeni Başkanı olan, iş adamı Donald Trump, dünyanın en etkili isimlerinden biri haline geldi, ancak kişisel servetiyle aynı ivmeyi yakalayamadı. Forbes’un hesaplamasına göre, Trump’ın serveti geçen yıldan bu yana 1 milyar dolarlık kayıpla 3,5 milyar dolara geriledi. ABD Başkanı, bu kayıpla listede 220 basamak gerileyerek 544. sırada yer aldı. Gayrimenkul yatırımlarıyla öne çıkan Trump’ın New York emlak sektöründe yaşanan daralma nedeniyle kayba uğradığı bildirildi. İŞTE DÜNYANIN EN ZENGİNLERİ • Bill Gates: 86 milyar dolar (Microsoft- ABD) • Warren Buffett: 75,6 milyar dolar (Berkshire Hathway- ABD) • Jeff Bezos: 72,8 milyar dolar (Amazon.com- ABD) • Amancio Orteg: 71,3 milyar dolar (Zara- İspanya) • Mark Zuckerberg: 56 milyar dolar (Facebook- ABD) • Carlos Slim Helu: 54,5 milyar dolar (Telekom- Meksika) • Larry Ellison: 52,2 milyar dolar (Yazılım- ABD) • Charles Koch : 48,3 milyar dolar (İşadamı- ABD) •David Koch: 48,3 milyar dolar (İşadamı- ABD) • Michael Bloomberg: 47,5 milyar dolar (Bloomberg- ABD)

Türkiye’deki zenginler servetini ülke dışındaki yatırımlarla katladı İŞTE TÜRKİYE’NİN EN ZENGİNLERİ Murat Ülker 3,7 milyar dolar Yıldız Holding Hüsnü Özyeğin 3 milyar dolar Fiba Holding Semahat Arsel 2,4 milyar dolar Koç Holding Şarık Tara 2,4 milyar dolar Enka İnşaat Erman Ilıcak 2,3 milyar dolar Rönesans Holding Rahmi Koç 2,2 milyar dolar Koç Holding Ferit Şahenk 2,1 milyar dolar Doğuş Holding Osman Kibar 2 milyar dolar Samumed Suna Kıraç 2 milyar dolar Koç Holding Filiz Şahenk 1,9 milyar dolar Doğuş Holding Mustafa Küçük 1,9 milyar dolar LC Waikiki Hamdi Ulukaya 1,7 milyar dolar Chobani Suat Günsel 1,7 milyar dolar Yakın Doğu Üniversitesi M. Nazif Günal 1,6 milyar dolar MNG Holding Nihat Özdemir 1,6 milyar dolar Limak Holding Sezai Bacaksız 1,6 milyar dolar Limak Holding Turgay Ciner 1,6 milyar dolar Park Holding

2017

| FINANS

39



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.