3 Nisan 2015
Sinemaskop
Haftanın filmi Hızlı ve Öfkeli 7
Haftanın yönetmeni Abel Ferrara
Bir afiş & bir hikaye Titanic
dergi
Sayı 5
Özel dosya Geçmişten günü,müze “Teksas Katliamı”
Sine Haber 34. İstanbul Film Festivali
SineStar Jason Statham
Hayat覺n覺z filmse, rehberiniz burada!
www. filmrehberiniz.com
Editörden... Sadece sinema aşkı... Bu hafta iki efsane serinin filmleri ile buluştuk beyaz perdede. Hızlı ve Öfkeli 7 ve Teksas katliamı. Serinin son filminde hızlı ve öfkeliler her zamankinden daha öfkeli ve haftanın filmi olmayı da hakkediyor bu Amerikan vari aksiyon klasiği olmuş film. 1974 yılındaki ilk film restore edilerek serinin onca yeni filminden sonra vizyona sokulan Teksas Katliamı, türünün en önemli filmi, hatta yeni bir korku türü oluşturması nedeni ile bu hafta özel dosyamızın konuğu tüm seri filmleri ile. Her yaptığı filmi ses getiren usta yönetmen James Cameron’un Titanik filmi bu haftanın bir afiş & bir hikayesinde yerini aldı. Haftanın yönetmeni, aykırı, sıradışı ve bağımsız filmleri ile dikkat çeken, geçtiğimiz haftalarda Pasolini ile uzun bir aradan sonra seyretme şansımızın olduğu Abel Ferrara oldu bu hafta. Gelecek programda Daire yer alırken bu hafta ülkemizin en kaliteli ve iyi organize edilen film festivali ünvanını elinden bırakmayan İstanbul Film Festivali,’nin 34.sünü SineHaber’de işledik. Kaliteli aksiyon deyince mutlaka seyretmek istediğimiz ya da başka bir değişle mutlaka seyrettiğimiz Jason Statham, Hızlı ve Öfkeli 7’de de yerini aldı ve SineStar’ımız oldu bu sayıda.
web|medya grup www.webmedyagrup.com
info@webmedyagrup.com Genel yayın yönetmeni Yayına hazırlayan Mahir Gülcan mahirgulcan@sinemaskopdergi.com Reklam ve pazarlama Serap Torun seraptorun@sinemaskopdergi.com İletişim info@sinemaskopdergi.com www.sinemaskopdergi.com
İyi seyirler… Dergide yayınlanan yazılar izin
Mahir Gülcan
alınmadan kullanılamaz.
Genel yayın yönetmeni
Her hakkı web| medya grup’a aittir.
mahirgulcan@sinemaskopdergi.com
Haftalık süreli yayın
SineAfiş Haftanın filmleri
Haftanın yönetmeni
Haftanın filmi
SineStar
SineHaber
Sinemaskop dergi Sayı 5
Gelecek program
3 Nisan 2015
Haftanın filmleri
sayfa 6
Hızlı ve Öfkeli 7 Teksas Katliamı
Şans Ayağıma Geldi Figüran Aşkopat Münafık
Bir afiş & bir hikaye
sayfa 14
Titanic
Haftanın filmi
sayfa 16
Hızlı ve Öfkelşi 7
Haftanın yönetmeni
sayfa 18
Abel Ferrera
Özel dosya
sayfa 20
Geçmişten günmümüze “Teksas Katliamı”
Gelecek program
sayfa 28
Daire
Özel Dosya
SineDVD
sayfa 29
Pek Yakında
SineKitap
sayfa 29
Ve Sinema
SineHaber
sayfa 30
34. İstanbul Film Festivali
SineStar
sayfa 32
Jason Statham
Box office 27 Mart 2015
sayfa 34
HAFTANIN FILMLERI Bu hafta uçu yerli altı film vizyöna girdi
Hızlı ve Öfkeli 7 / Teksas Katliamı / Şans Ayağıma Geldi / Figüran / Aşkopat / Münafık
Haftanın filmi
Hızlı ve Öfkeli 7
Film Turu: Aksiyön Orjinal Adı:F uriöus 7 Yönetmen: James Wan Vizyön Tarihi: 03 Nisan 2015 Film Suresi: 137 dk Senaryö: Chris Mörgan, Gary Scött Thömpsön Yapımcılar: Neal Möritz, Vin Diesel, Michael Föttrell Muzik: Brian Tyler Göruntu Yönetmeni : Stephen Windön, Marc Spicer Oyuncular: Vin Diesel, Paul Walker, Dwayne Jöhnsön, Michelle Rödriguez, Jördana Brewster, Kurt Russell Yapım yılı: 2015 Ülke: ABD Dagıtım: ÜIP Turkiye
H
ız, güzel arabalar, soygun, dostluk, ihanet ve sadakat temaları üzerine kurulmuş, fenomenleşen film serisinin son halkasında Vin Diesel, Dwayne Johnson ve Paul Walker son kez beraber kamera karşına geçti. Serinin son bölümünde Hızlı ve Öfkeli ekibi bu kez İngiltere'den gelen bir intikam planından habersizlerdir. Shaw kardeşi Owen'ın hesabını sormakta ve onu yaralayanların karşısına çıkmaktadır. Shaw kibin Toretto evini havaya uçurduktan sonra Dom yetkili bir devlet ajanından yardım ister. Böylece ekip bir kez daha harekete geçer. Bu kez ABD hükümeti için yaptırılan bir takip cihazını ele geçirmek zorundadırlar. Hız üzerine kurulmuş, fenomen haline gelen film serisinin son halkası Hızlı ve Öfkeli 7’de Vin Diesel, Paul Walker ve Dwayne Johnson yeniden bir araya geliyor.
Michelle Rödriguez, Jördana Brewster, Tyrese Gibsön, Chris “Ludacris” Bridges, Elsa Pataky ve Lucas Black’ten öluşan kemik kadrönun körundugu filmde ayrıca Jasön Statham, Djimön Höunsöu, Töny Jaa, Rönda Röusey, Nathalie Emmanuel ve Kurt Russell gibi yıldızlar da yer alıyör.
Teksas Katliamı
Film Turu: Körku, Gerilim Orjinal Adı: The Texas Chain Saw Massacre (1974) Yönetmen: Töbe Hööper Vizyön Tarihi: 03 Nisan 2015 Film Suresi: 83 dk Senaryö: Töbe Hööper, Kim Henkel Yapımcılar: Jay Parsley, Töbe Hööper Muzik: Wayne Bell, Töbe Hööper. Göruntu Yönetmeni : Daniel Pearl Oyuncular: Marilyn Burns, Allen Danziger, Paul A. Partain, William Vail, Teri Mcminn, Edwin Neal, Jim Siedöw, Gunnar Hansen, Jöhn Dugan Yapım yılı: 1974 Ülke: ABD Dagıtım: M3 Film
S
inema tarihine geçmiş bir klasik, 40. yıldönümü şerefine restore edilen yeni kopyasıyla vizyona giriyor! Teksas Katliamı’nın 1974’te çekilen orijinal versiyonu, kan donduran gerçekçi sahneleriyle izleyenleri şoke etti ve büyük bir başarı yakaladı. Gerçek olaylara dayanan bu korku hikayesi, türünde birçok filme öncülük etti ve hala tüm zamanların en iyi korku filmleri arasında gösteriliyor. Tobe Hooper’ın yönettiği filmde Sally ve Frank kardeşler, arkadaşlarıyla beraber çocukluklarının geçtiği evi ziyarete giderler. Fakat beş genç, insan yiyen bir ailenin eline düşer ve onlar için bitmek bilmeyen bir kabus başlar.
Ardından çeşitli versiyönlarının da çekildigi ve kendinden sönra gelen teen-slasher tarzı körku filmlerine ilham kaynagı ölan Teksas Katliamı, 1950'lerde örtaya çıkan Ed Gein adlı bir seri katilin gerçek hikayesindeki parçalardan esinlenilerek beyazperdeye uyarlandı.
Şans Ayağıma Geldi
Film Turu: Kömedi, Dram Orjinal Adı: The Cöbbler Yönetmen: Thömas McCarthy Vizyön Tarihi: 03 Nisan 2015 Film Suresi: 99 dk Senaryö: Thömas McCarthy, Paul Sadö Yapımcılar: Mary Jane Skalski Muzik: Nick Ürata, Jöhn Debney. Göruntu Yönetmeni : W. Mött Hupfel III Oyuncular: Adam Sandler, Steve Buscemi, Dan Stevens, Dustin Höffman, Ellen Barkin, Glenn Fleshler, Melönie Diaz, Methöd Manş Yapım yılı: 2014 Ülke: ABD Dagıtım: Bir Film
Y
önetmen koltuğunda Tom McCarthy’nin (Station Agent, The Visitor, Win Win) oturduğu Şans Ayağıma Geldi (The Cobbler) ´de, Adam Sandler´ın canlandırdığı Max, keşfettiği sihirli makineyle hayatını değiştirme fırsatı yakalar. Sandler´a Dustin Hoffman ve Steve Buscemi eşlik ediyor. Max Simkin (Adam Sandler) günlerini kuşaklardır ailesine ait olan dükkânı işletmekle geçiren bir ayakkabı tamircisidir. Her zaman dükkânı terk edip dünyaya açılmanın, yeni yerler görmenin hayalini kurar; ancak tek yaptığı bu hayali gerçekleştiren insanların eskittiği ayakkabıları tamir etmektir. Max’in sıkıcı hayatı, dükkânın bodrumunda bulduğu baba yadigârı makinenin sihirli güçleri olduğunu fark ettiğinde sonsuza dek değişecektir
Yönetmen Thömas McCarthy, sön ölarak 2011 yılında başrölde Paul Giamatti'yi izledigimiz Kazananlar Klubu ile öldukça begeni töplamıştı. Filmin başrölundeki Adam Sandler'a ise Dan Stevens, Steve Buscemi ve Dustin Höffman eşlik ediyör.
Figüran
Film Turu: Kömedi Orjinal Adı: Figuran Yönetmen: Tölga Çetin Vizyön Tarihi: 03 Nisan 2015 Filmin Orijinal Sitesi Senaryö: Sefa Demir, Suheyp Tösun Yapımcı: Aytekin Mert Muzik:: Ramiz Bayraktar Göruntu Yönetmeni: Tölga Çetin Oyuncular: Ceyhun Fersöy, Serenay Aktaş, Ferdi Kurtuldu, Erdal Cindöruk, Cem Kılıç, Ümut Oguz, Mehtap Bayrı, Yıldırım Ocek Yapım yılı: 2014 Ülke: Turkiye Dagıtım: Pinema
F
ilm, iki kafadarın projelerini yapımcı yapımcı dolaştırmaları ve Türkiye´nin Starı Pelin Şafak'ı filmlerinde oynaması için ikna çabalarını anlatıyor. Dünyanın en beceriksiz ve sakar figüranı Mutlu, eşsiz bir senaryo yazdığına ve başrol oynayacak kadar yetenekli bir aktör olduğuna inanmaktadır. Sakar fakat bir o kadar da samimi hareketleriyle setin altını üstüne getiren Mutlu ve yine setlerde ışık asistanlığı yapan ev arkadaşı Cempo’nun en büyük hayali kendi senaryolarını filme çekmektir. Hayallerini hayata geçirmek için Mutlu´nun figüranlık yaptığı dizinin başrol oyuncusu Pelin Şafak´ı kendi projelerinde oynatabilmek ve dikkatleri üzerilerine çekmek için çabalamaktadırlar.
Oyuncu kadrösunda Ceyhun Fersöy, Ferdi Kurtuldu, Erdal Cindöruk, Cem Kılıç'ın yanında Survivör ile adını duyuran Serenay Aktaş da bulunuyör.
Aşkopat
Film Turu: Römantik Kömedi Orjinal Adı: Aşköpat Yönetmen: Haydar Işık Vizyön Tarihi: 03 Nisan 2015 Film Suresi: 90 dk Senaryö: Ozlem Bölukbaşı, Salim Aydın, Banu Kaptanögulları Yapımcılar: Haydar Işık Muzik: Başar Ünsal Göruntu Yönetmeni : Bulent Eren. Oyuncular: Yıldız Asyalı, Selahattin Taşdögen, Döguş, Hakkı Bulut, Teöman Gelmez, Afrikalı Ali Yapım yılı: 2014 Ülke: Turkiye Dagıtım: IFP
A
şkopat, yetimhanede büyümüş ve birbirlerine çok bağlı üç arkadaşın deli dolu hikayesini konu alıyor. Emre, Salih ve Duman isimli 3 sağlam arkadaş, yetimhaneden kaçınca bütün yaşamları değişmeye başlar. Yetimhaneden beraber ayrıldıkları zamandan beri hep beraber takılırlar, yaptıkları yasa dışı işler nedeni ile yakalanır ve mahkemeye çıkarılırlar. Aralarındaki Emre isimli genç o kadar iyi niyetlidir ki, yapılan her şeyi en ince ayrıntısına kadar anlatır, daha önce işlenen suçları da anlatınca iyi niyetten 1 sene ceza yerler. 1 yıl dolar, 3 arkadaş hapisten çıkmıştır, bir daha yapmamaya yemin ederek farklı işler denerler, lakin her işi ellerine yüzlerine bulaştırırlar. Hadise isim çok güzel bir kız ile tanıştıktan sonra hayatlarının yönü değişmeye başlar. Eskiden yaşanan aşklar ile hesaplaşma zorunda kalan arkadaşlar, bu durumdan kurtulmak için bir yol ararlar.
Başrölleri Yıldız Asyalı, Döguş, Kral'dan tanıdıgımız Afrikalı Ali ve tiyatröcu Teöman Gelmez'in paylaştıgı Aşkköpat, dramla çevrili bir römantik kömedi örnegi.
Münafık
Film Turu: Körku, Gerilim, Dram Orjinal Adı: Munafık Yönetmen: Ozkan Aksular Vizyön Tarihi: 03 Nisan 2015 Film Suresi: 100 dk Senaryö: Ozkan Aksular Yapımcılar: Ozkan Aksular. Göruntu Yönetmeni : Varöl Şahin Oyuncular: Levent Sulun, Zeynep Okan, Balım Gaye Bayrak, Ozer Arslan, Karina Malsagöva, Guliz Şirinyan, Hakan Salınmış Yapım yılı: 2015 Ülke: Turkiye Dagıtım: M3 Film
1
984 yılında, Sovyetler Birliği’nde bulunan ve Parapsikolojik olaylar üzerine incelemeler yapan ESP (Extra Sensory Perception; Duyu Dışı İdrak) Laboratuvarlarından birinde çalışmakta olan Valeria, eski sevgilisi Nazım’ın daveti üzerine, “Cinli Nazife” olarak anılan Nazife Hanım ile ilgili araştırma yapmak için Türkiye’ye gelir. Azdavay’daki Nalbant Köyü’nde araştırmalarını sürdüren Valeria, birden hiçbir iz bırakmadan ortadan kaybolur. Köylü, Nazife Hanım’ı felç geçirmiş, Nazım’ı ise delirmiş bir halde bulur. Küçük kızının hastalığı nedeniyle doğal doğum yapmak isteyen Ceyda, eşi ve kızı ile birlikte babanesinin 30 yıl önce terk ettiği bu köye gelir. Doğum sancıları arasında geçmişin sırları yavaş yavaş aralanacaktır.
Ozkan Aksular'ın yazıp yönettigi "Munafık", Turk Körku Sineması'nda bir ilki gerçekleştirip körku, gerilim ve dramı birbirine harmanlayarak sinemaya taşıyör.
Bir afiş & bir hikaye Titanic (1997—2012 3D) James Cameron'un, seyirciye bir zaman makinesiyle yolculuk ettiği hissini uyandırırcasına gerçeğe yakın filmi 'Titanic' tam 14 dalda Oscar adayı olarak 'En İyi Film' dahil 11 ödülü kazanmıştı. Efsanevi film 15 yıl sonra 3D teknolojisi ile 2012'de yeniden sinemalara döndü.
D
ünyanın hatırlamak istemediği türden felaketlerden olan 'Titanik faciası', dev prodüksiyonların yönetmeni James Cameron tarafından çekilen görkemli bir film. Teknolojinin son sürat ilerlediği bir dönemde, insanlar üstesinden gelemeyecekleri hiç bir sorun olamayacağına inanmaya başlamışlardır. 'Titanic' adlı dev transatlantik ise, insanlığın doğaya karşı gövde gösterisi gibidir. Bu 'Düşler Gemisi' nin yolcuları arasında Avrupa`da birkaç yıl geçirdikten sonra Amerika'ya dönmekte olan, Jack adlı genç bir ressam ile nişanlısı ve annesiyle Philadelphia`ya giden Rose adlı genç bir kız da vardır. İki genç, şans eseri tanışacak, aralarındaki sınıf farkına aldırmaksızın birbirlerine yakınlaşacaktır. Bu arada doğa insanoğlunun günden güne artan kibirine bir nokta koymayı planlamaktadır. Yola çıkılmasından dört buçuk gün sonra, 10 Nisan 1912'de, Titanic iki saat kırk dakika süren ve sulara gömülmesiyle son bulan, hazin olayların başlamasına neden olacak buz dağına çarpacaktır.
Filmin künyesi Tür: Dram , Romantik Yönetmen: James Cameron Senaryo: James Cameron Oyuncular: Leonardo DiCaprio, Kate Winslet, Billy Zane, Kathy Bates Yapımcı: James Cameron, Jon Landau Müzik: James Horner Görüntü Yönetmeni: Russell Carpenter Vizyona Giriş Tarihi: 19 Aralık 1997 Ülke: ABD
Murat Kaptan UK2911 3D
Haftanın Filmi Hızlı ve Öfkeli 7 Hız, güzel arabalar, soygun, dostluk, ihanet ve sadakat temaları üzerine kurulmuş, fenomenleşen film serisinin son halkasında Vin Diesel, Dwayne Johnson ve Paul Walker son kez beraber kamera karşına geçti. Michelle Rodriguez, Jordana Brewster, Tyrese Gibson, Chris “Ludacris” Bridges, Elsa Pataky ve Lucas Black’ten oluşan kemik kadronun korunduğu filmde ayrıca Jason Statham, Djimon Hounsou, Tony Jaa, Ronda Rousey, Nathalie Emmanuel ve Kurt Russell gibi yıldızlar da yer alıyor. Filmin yönetmen koltuğunda sürpriz bir isim olarak Saw veInsidious gibi ses getiren filmlere imza atan James Wan bulunuyor.
H
ızlı ve Öfkeli 7, 2015 yılında vizyona giren Amerikan aksiyon filmi. Hızlı ve Öfkeli film serisinin yedinci bölümüdür. Filmin yazarı Chris Morgan'dır ve yönetmen koltuğunda James Wan vardır. Filmin yıldızları arasında ise Vin Diesel, Paul Walker, Dwayne Johnson, Michelle Rodriguez, Jordana Brewsterve Lucas Black yer almaktadır.
6 Ocak 2014'te, yeni sahnelerin çekileceği bildirildi. Ancak, yazar Chris Morgan bu karakterin devam ettirilmesi için sunulan tüm fikirleri reddetmiştir. 21 Mart 2014'te, The Daily News, Stüdyo'nun CGI teknolojisi ile Paul'in yüzü ve sesini kullanarak onun vücuduna benzettiği dört farklı aktör kiraladığını açıkladı. 15 Nisan 2014'te, Walker'in yerine kardeşleri Caleb ve Cody'nin oynayacağı duyuruldu.
Owen Shaw ve ekibinin yenilmesinden sonra, Dominic Toretto (Vin Diesel),Brian O'Conner ve geri kalan ekip artık sahip olmak istedikleri normal hayata ve Amerika'ya geri dönebileceklerdir, fakat Owen'ın büyük kardeşi Deckard Shaw (Jason Statham), Dominic'i takip eder. Nedeni ise kardeşini yaraladıkları için intikam almaktır. Bu yüzden ekip tekrar tehlikeye girecektir. Ekip Han'ın ölümünü öğrendikten sonra, Deckard onları ilk bulmadan önce kendilerinden birini öldüren adamı bulmak için yola koyulurlar.
Serinin üçüncü, dördüncü ve beşinci bölümlerinde de çalışan Brian Tyler, Hızlı ve Öfkeli 7 için müzikal bölümü kendisinin yapacağını açıkladı.
30 Kasım 2013'te, Şükrangünü tatili için film çekimlerine bir süre ara verildiği sıra Brian O'Conner karakterini canlandıranPaul Walker bir araba kazasında yaşamını yitirir Bir gün sonra, Universal, film çalışmalarının bir süreliğine gecikeceğini açıkladı[4]. 4 Aralık 2013'te, Universal Pictures, yapımın sonraki duyuruya kadar beklemede olacağını duyurdu. YönetmenJames Wan filmin iptal edilmediğini onayladı. 22 Aralık 2013'te, Diesel Facebook sayfasında filmin çıkış tarihinin 10 Nisan 2015 tarihinde olacağını onayladı[8]. 27 Şubat 2014'te, bir Hollywood Muhabiri 1 Nisan'da filmin geri kalan kısımların çekileceğini, oyuncuların ve ekibin çekimler için Atlanta'ya gittiklerini rapor etti.
Kimileri için şaşırtıcı bir kararla filmin yönetmenliğini üstlenen James Wan, serinin hayranlarından biri olduğunu ve ünlü olduğu korku-gerilim türünün dışına çıkarak büyük ve sevilen bir seride yer almanının kendisi iin heyecan verici olduğunu dile getiriyor ve ekliyor: "Hızlı ve Öfkeli 7 için amacım büyük oranda sınırlarımı zorlamak ve masaya biraz farklı bir şey koymaktı. Bunun kadar büyük ve sağlam temelli bir oyun alanında oynama fikri karşı konulmaz.” Filmin başrolündeki Vin Diesel, yedi filmde de yer alan çekirdek ekibe güven duyan sinema izleyicilerine saygı duyduğunu belirtiyor ve izleyicinin onlarla birlikte kalıp bu yola devam etmelerinin başlı başına bir beceri olduğunu söylüyor. Bu filmle birlikte her şeyin bir araya geldiğini belirten Diesel tüm soruların cevaplandığı ve yeni fikirlerin ortaya çıktığını açıkladı. Denzel Washington rol teklifini kabul etmedi. Universal Stüdyoları filmde oynayacak büyük bir yıldız oyuncunun peşindeydiler ve kadroya Kurt Russell dahil oldu.
Haftanın yönetmeni Abel Ferrara* Geçtiğimiz haftalarda vizyona giren Pasolini ile uzun bir süre sonra hatırladığımız bağımsız sinemanın en aykırı ve kötü şöhretli yönetmenlerinden Abel Ferrara...
O
laylı bir prömiyer, sansasyonlar, sansür tartışmaları, ahlaksız bir başkarakter. Bu unsurlar bir Abel Ferrara filmini uzaktan tanımaya yetebilir. Bu unsurlara sahip ‘Kötü Dedektif’ (Bad Lieutenant) 1990’ların kilometre taşlarındandı. Harvey Keitel’in yozlaşmış polis rolüyle unutulmaz bir performans sergilediği film, çok ses getirmiş ve zamanla kült statüsüne erişmişti. 1992 tarihli film, döneminde ABD’de X sınıflandırmasının yerine uygulamaya geçirilen NC-17 sınıflandırması alan ilk filmlerdendi. Ahlaki sınırları muğlaklaştıran ve yönetmenin pek çok filmi gibi politik doğruculuğun uzağındaki ‘Kötü Dedektif’ sınırları zorlamıştı. Sadece ‘Kötü Dedektif’ değil; ‘Cenaze’ (The Funeral), ‘The King of New York’, ‘The Addiction’ gibi filmler de Ferrara’yı 1990’larda oldukça dikkat çekici bir yönetmen haline getirmişti. 1980’lerde düşük bütçeli istismar filmleri çekmiş bu yetenekli yönetmen birdenbire bağımsız sinemanın en provoke edici isimlerinden biri haline gelmişti. Ancak sinema sektörünün gördüğü en arıza yönetmenlerden biri olan Ferrara sadece kendi bildiğini okumaya devam etti ve sahnedeki spot ışığı üzerinden çekildi. Stüdyolardan yapım-
cılara, oyunculardan dağıtımcılara kadar herkesle sorun yaşayan yönetmen neredeyse hiçbir beklentiyi umursamıyordu. 1990’lar sonundan itibaren filmleri hem izleyiciyi hem de eleştirmenleri tatmin etmemeye başladı. Pek çok ülkede ve Türkiye’de de hatırı sayılır bir hayran kitlesi bulunan ve sinefiller tarafından oldukça saygı duyulan yönetmenin formdan düşüşü inkâr edilemez. 2000’ler boyunca festivaller ve sadık dağıtımcıları onun filmlerine destek olmayı sürdürdü. Ancak bu sene gördük ki Ferrara, Cannes Film Festivali’yle ya da kendi filminin dağıtımcılarıyla bile kavga edecek kadar tavizsiz. Ferrara, pek olumlu eleştiriler almayan iki film çekti. İkinci film ‘Pasolini’ geçen ay Venedik Film Festivali’nde ve hemen ardından ülkemizde Filmekimi’nde gösterildi. Bu haziran ayında Istancool kapsamında Türkiye’ye gelen yönetmenin kariyeriyse adeta gizlenmiş. Genç kuşak sinemaseverler için tanınmışlığı düşük seviyelerde olan Ferrara kesinlikle keşfedilmeyi hak eden, aykırı bir yönetmen. Çoğu filmi ülkemizde sadece festivallerde gösterilmiş olan yönetmenin bugün vizyona giren filmi “New York’a Hoş Geldiniz” filmografisine iyi bir örnek olarak geçmeyecek. Ancak on-
dan beklendiği kadar da sansasyonel bir film. Yine de yıllar sonra bir Ferrara filminin Türkiye’de vizyona girme şansı bulması oldukça önemli. Bronx doğumlu yönetmen, uzun metrajlı filmler çekmeye 1970’lerin sonunda başladı. Henüz ilk filmleri, kariyeri boyunca filmlerinin dağıtım konusunda problem yaşayacağının adeta habercisiydi. İlk filmi ‘The Driller Killer’ (1979) ve iki yıl sonra çektiği ‘Ms. 45’ düşük bütçeli korku ve istismar sineması hayranları için kült klasikti. Her ikisi de eleştirmenlerin burun kıvırdığı filmlerden, ilki İngiltere’de 15 yıl yasaklı kalmış, ikincisi de bazı DVD baskılarında makas yemişti. Zamanında çıkan VHS baskısını saymazsak, ‘Ms. 45’in bu yıla kadar ABD’de kesilmemiş bir DVD baskısı bulunmuyordu. Sonraki filmi ‘Fear City’nin yapımcılarından biri 20th Century Fox idi. Ancak film tamamlanınca ortaya çıkan sonuçtan memnun olmayan ve filmi fazla sakıncalı bulan Fox, hakları küçük bir şirkete sattı. 1984 tarihli filmin Fransa hariç doğru dürüst bir sinema dağıtımı olmadı. Günümüzde, ABD’deki DVD baskısında da bazı sahneler makaslı. Ferrara, kariyerine düşük bütçeli video ve TV filmleriyle devam etti. 1990’a kadar bunların arasından sinemalarda gösterim şansı bulan tek filmi ‘Chinese Girl’dü. 1990’daysa yönetmenin kariyerini farklı bir seviyeye çıkaran ‘The King of New York’ filmi geldi. New York Film Festivali’ndeki prömiyerinde yuhalanan film, eleştirmenlerden övgü topladı. Bununla beraber filmografisinin en iyilerinden biri olarak değerlendirilen ‘Kötü Dedektif’ 1992’de çıktı. Hollywood’un ciddi derecede dikkatini çekmiş olan yönetmen bu filmin arkasından 1993’te iki tane majör stüdyo filmi çekti: Warner Bros için ‘Body Snatchers’ ve MGM için ‘Dangerous Game’. Tabii ki beklenen oldu ve iki film de izleyicileri ve stüdyoları tatmin etmedi. Bazı eleştirmenler Ferrara’nın yönetmenliğine ve filmlere sahip çıktı. Ancak bu filmlerden
sonra Ferrara, Hollywood için film çekme defterini kapattı ve bağımsız sinemaya geri döndü. Filmografisinin gizli hazinelerinden ‘The Addiction’ (1995), Venedik Film Festivali’nde yarışan ‘Cenaze’ ( 1996) eleştirmenler tarafından oldukça beğenildi. Yönetmenin kariyerinin sonraki dönemiyse eleştirmenleri ikiye bölen filmlerle dolu. Harikulade bir modern kara film olan ‘Karartma’ (Blackout), cyberpunk gerilimi ‘New Rose Hotel’ genel olarak kötü eleştiriler alsa da bazı yazarlar sahip çıktı. Ancak bu iki film de çok az izleyiciye ulaştı. Nitekim Ferrara’nın 2000’lerdeki kariyeri de benzer bir şekilde doğru dürüst gösterim şansı bulmayan ve izleyicisine ulaşamayan filmlerle dolu. Cannes’da ‘Belirli Bir Bakış’ bölümünde gösterilen ‘R Xmas’ (2001), Venedik’te Jüri Özel Ödülü kazanan ‘Mary’ (2005) şaşırtıcı şekilde az tanınmış filmler. Yönetmen, 2007 tarihli ‘Go Go Tales’tan sonraysa 3 belgesel çekti ve bu belgeseller yönetmenin hayranları arasında bile az bilinen işler olarak kaldı. Ferrara kariyeri boyunca insan ruhunun karanlık yönlerini perdeye taşıyan şiddetli filmlere imza attı. Şehri ve mekânları atmosferin önemli bir parçası haline getirmekte usta olan yönetmenin görsel tarzı çoğunlukla stilize ve çarpıcıydı. Ferrara, 1990’lardaki filmleri sayesinde gönüllerinde taht kurduğu sinefiller tarafından hâlâ önemseniyor. Ancak filmleri pek ortalıkta dolaşmıyor. Türkiye’de vizyona girmeyen onca filminden sadece ikisi DVD formatında yayınlandı. Dağıtım onun kariyerinin en büyük belalarından olsa da tavizsiz yönetmenin umrunda değil. Genç yönetmenlere “Gerekirse filminizi Youtube’a yükleyin” diye akıl veren Ferrara’nın web sitesine mutlaka girip bakmanızı öneririm. Sitede röportajlardan, çekim hikâyelerine kadar muazzam bir video içerik bulunuyor. Hatta yönetmenin ilk filmi ‘The Driller Killer’ın tamamı da bunlar arasında.
Filmografi 9 Lives of a Wet Pussy (1976) The Driller Killer (1979) Ms. 45 (1981) Fear City (1984) Crime Story (1986) China Girl (1987) Cat Chaser (1989) King of New York (1990) Bad Lieutenant (1992) Body Snatchers (1993) Dangerous Game (1993) The Addiction (1995) California (1996) The Funeral (1996) The Blackout (1997) New Rose Hotel (1998) 'R Xmas (2001) Mary (2005) Go Go Tales (2007) Chelsea on the Rocks (2008) Napoli Napoli Napoli (2009) Mulberry St. (2009) 4:44 - Last Day on Earth (2011) Welcome to New York (2014) Pasolini (2014)
* Kaynak: http://www.birgun.net/news/ view/bir-abel-ferrara-filmine-hosgeldiniz/8063 (Alkan Avcıoğlu) * http://en.wikipedia.org/wiki/ Abel_Ferrara (Wikipedia)
1974 yapımı Teksas Katliamı (Texas Chain Saw Massacre), sinema tarihinde korku türünde çığır açan bir yapım. 40. yıl anısına, restore edilmiş haliyle Cannes’da gösterilen film, Türkiye’de de bu hafta vizyona girdi. Korku türünün alt türü olan slasher (işkenceli) filmlerinin bir alt türü olan -gençlerin sırayla öldürüldüğü- teen-slasher’ın atası Teksas Katliamı, oynadığı dönemde seyirciyi korkutmakla kalmamış, kendinden sonra korku sinemasının için yeni bir çığır açmış, Çığlık’tan Testere’ye, Evil Dead’den 13. Cuma’ya, Halloween’a ve hatta Hostel’a kadar onlarca filme ilham kaynağı olmuştur.
S
inema tarihine geçmiş bir klasik, 40. yıldönümü şerefine restore edilen yeni kopyasıyla vizyona giriyor! Teksas Katliamı ‘nın (The Texas Chain Saw Massacre) 1974’te çekilen orijinal versiyonu, kan donduran gerçekçi sahneleriyle izleyenleri şoke etti ve büyük bir başarı yakaladı. Gerçek olaylara dayanan bu korku hikayesi, türünde birçok filme öncülük etti ve hala tüm zamanların en iyi korku filmleri arasında gösteriliyor. Tobe Hooper’ın filmi, içlerinden birinin çocukluk evini ziyarete giden 5 gencin, insan yiyen bir ailenin eline düşmesiyle yaşadığı kabusu anlatıyor. Tüm zamanların en iyi korku filmi “Teksas Katliamı’nın ilk 50 dakikasından daha korkutucu olan tek şey, aynı filmin son yarım saatidir!” Prestijli sinema dergisi Total Film, 2005 yılında yaptığı ankette “tarihin en iyi korku filmi” seçtiği Teksas Katliamı’nı okuyucularına böyle tarif ediyordu. Halloween, The Exorcist, Dawn of the Dead, Psycho, Rosemary’s Baby gibi klasikler, listede Teksas Katliamı’nın gerisinde kaldı. 2010 yılına gelindiğinde bu kez tarihin en iyi korku filminin hangisi olduğu, sinema dünyasının ünlü isimlerine soruldu. Ankete katılan isimler arasında John Carpenter, Wes Craven, John Landis gibi yönetmenler; Robert Englund (Freddy), Kane Hodder (Jason), Gunnar Hansen (Leatherface), Doug Bradley (Pinhead) gibi kabuslarımıza giren korku kahramanlarına hayat vermiş oyuncular da yer alıyordu. Listesinin zirvesindeki film yine Teksas Katliamı oldu. Tobe Hooper, Teksas Katliamı’nı 1973 yılında Austin’li sinema okulu öğrencileri ve yeni mezunlarıyla, ve sadece 140.000$ bütçeyle çekmişti. Amerikalı seri katil ve mezar hırsızı Ed Gein’in hayat hikayesini kısmen konu alan film, ertesi yıl vizyona girdi ve Amerika’da
30 milyon $ gişe yaptı. 1975 Cannes Film Festivali’ne davet edildi ve New York Modern Sanatlar Müzesi daimi koleksiyonuna girdi. Fakat kan donduran gerçeklikteki korku dozundan dolayı film, yıllar boyunca İngiltere dahil pek çok ülkede yasaklıydı. 1990’ların sonlarında İngiltere’de de video sertifikası almasının ardından ise tüm dünyada büyük bir efsaneye ve kült bir korku klasiğine dönüştü. 40. yıl dönümü özel restorasyonu Teksas Katliamı, 40’ıncı yıldönümünde bizzat yönetmen Tobe Hooper’ın da süpervizörlüğünde 4K görüntü ve 7.1 DTS-HD MA ses teknolojisiyle restore edildi. Chicago’daki NOLO Digital Film stüdyolarında yapılan restorasyon, 5 ay sürdü. Toplam 120.960 kare olan filmin her bir karesi tek tek tarandı ve orijinal 16 mm kopyadan 4K’ya dönüştürüldü. Yönetmen Tobe Hooper, restorasyonun bitmiş halini seyrettiğinde şu ifadeleri kullandı: “The Texas Chain Saw Massacre’ı uzun yıllardır beyazperdede izlememiştim. 40’ıncı yıldönümü restorasyonu, kesinlikle filmin en iyi haline dönüştü. Renkler ve netlik muhteşem. Filmde daha önce algılanamayan görsel detaylar gözler önüne seriliyor.” Bu yeni HD restorasyon, tarihin en güçlü ve şoke edici korku filmini hayata döndürdü ve ilk kopyada fark edilemeyen pek çok detayı izleyicinin beğenisine sundu.
Restore edilen kopyanın prömiyeri, geçtiğimiz yıl filmin de anavatanı olan Teksas-Austin’de düzenlenen ünlü South by Southwest Film FestivaliCannes Film Festivali’nde “Yönetmenlerin 15 Günü” programında gösterildi. Teksas Katliamı bu esnada başta ABD ve İngiltere olmak üzere dünyanın dört bir yanında yeni kopyasıyla vizyona girdi ve girmeye devam ediyor.
The Texas Cahinsaw Massacre (Texas Katliamı) filmleri: Orijinal Seri: *Katliam (The Texas Chainsaw Massacre Part 2) (1986) *Teksas’ta vahşet (Leatherface: The Texas Chainsaw Massacre Part III) (1990) *Teksas’ta vahşet (Leatherface: The Texas Chainsaw Massacre Part III) (1990) *Teksas Kasabı (Texas Cahin Massacre: The Next Generatiön) (1994) Yeni versiyon serisi: *Teksas Katliamı ( The Texas Chainsaw Massacre) (2003) *Teksas Katliamı: Başlangıç (he Texas Chainsaw Massacre: The Beginnig) (2006)
T
eksas Katliamı'nın 1974'te çekilen orijinal versiyonu, kanı donduran gerçekçi sahneleri sayesinde izleyenleri şok etmiş ve büyük bir başarı elde etmişti. Gerçek olaylara dayanan bu korku hikâyesi, türünde birçok filme öncülük etmiş, tüm zamanların en iyi korku filmlerinden sayılıyor. İlk film 150. 000 dolar gibi mütevazi bir bütçe ile kotarılmış olmasına karşın, benzeri görülmemiş bir başarı kazanmış ve 100 milyon doların üzerinde hasılat yaparak sinema tarihinin en iyi kült filmlerinde birisine dönüşmüştü. “Deri Surat” şeytanı ifade eden bir ikon olarak popüler kültürde yerini alırken, ilk film bütçesinden daha çok gişe yaparak da sinema tarihinin ticari açıdan da en başarılı filmlerinden olmuştu “Teksas Katliamı” filmleriyle ilgili olarak en tüy ürpertici şey, filmin hikâyesinin gerçek bir hikâyeden esinlenmiş olması. Filme konu olan bazı cinayetler 1947ve 1957 tarihleri arasında ABD de ed gein adında seri bir cinayet işlendi. Filmdeki benzer şekilde insan maskesi takan gein kaçırıp öldürdüğü insanların derilerini ev eşyası yapmak için kullanıyordu. Düzenlenen baskında Gein in evinde insan derisi ile kaplı koltuklar, yine insan derisinden kaplı abajurlar, kafataslarından çorba kaseleri, insan dudaklarından yapılmış bir kolye, vajina ve göğüslerden yapılmış bir yelek, üzeri göğüs uçları ile süslenmiş kemer ve bunlara pek çok benzer eşya bulundu. Kurbanların tüm vücutlarını kullanan ve derilerini bir maske olarak yüzüne geçiren Gein Deri Surat olarak akıllara kazındı.
T
eksas Testere Katliamı, Tobe Hooper'ın 1974 yılında çektiği "Teksas Testere Katliamı (İnsan Eti)” (The Texas Chainsaw Massacre) ile başlayan korku filmleri dizisidir. Orijinalinden sonra üç tane devam filmi çekilmiş, sonrasında yeni versiyonu çekilmiştir.
Orijinal Seri İnsan Eti (The Texas Chainsaw Massacre) (1974) Teksas Testere Katliamı Tobe Hooper tarafından 1973 yılında çekilen (1974'de yayınlanmıştır) filmdir.Bu film ayrıca kendinden sonra gelen devam ve yeni versiyonunun başlangıcı olmuştur. Teksas Testere Katliamı 1970'lerin korku filmi olan Alfred Hitchcock'un Sapık filmi gibi slasher türüdür.Film John Carpenter'ın 1978 tarihli Cadılar Bayramı filmine esin kaynağı olmuştur.Teksas Testere Katliamı ile seri cinayet işleyen sapık filmleri çekilmiştir. Teksas Testere Katlaimı'nda beş genç tatilde iken Teksas'ın ortalarında Deri Yüz ve onun yamyam ailesine av olmaları konu alınıyor.Bu film ile beraber aynı zamanda Deri Yüz katili ikonlaşıyor.Korku filmlerinin ünlü karakterlerinden oluyor. Film Sapık ve Kuzuların Sessizliği filmleri gibi Amerika'nın ünlü katili Ed Gein'den esinlenilerek çekilmiştir.Ed Gein gibi filmin katili Deri Yüz'de (Leatherface) insan etini günlük yaşamda kullanmıştır. Katliam (The Texas Chainsaw Massacre Part 2) (1986) Teksas Testere Katliamı Bölüm II 1986 yılında yine Tobe Hooper tarafından çekilen orijinalinin devam bölümüdür.Filmde Hollywood'lu yıldız Dennis Hopper'da oynamıştır.Film Türkiye'de sinemalara Katliam adı altında girmiştir.Film kara mizah türüne örnekdir. Filmde Lefty adlı Teksaslı teğmen, ilk filmde öldürülen Franklin Hardesty ve öldürülmeye teşebüs edilen Sally Hardesty adlı kuzenlerinin öcünü almak için yamyam Sawyer ailesi ile savaşması konu alınır.Filmin sonunda Lefty ile Deri Yüz testere düellosu yapar. Filmde otostopçu karakteri hariç aile üyelerinden tümü durmaktadır.Hatta Büyük Büyük Anne ve Vuruş Zirvesi gibi farklı karakterler de yer almaktadır.Otostopçu karakterinin filmde sade-
ce cansız vücudu bulunur.Filmin 10 dakikalık kesik sahneleri de bulunmaktadır.Amerika'da son zamanlarda yayınlanan DVD'de bu sahneler vardır.
Teksas’ta vahşet (Leatherface: The Texas Chainsaw Massacre Part III) (1990) Deri Yüz: Teksas Testere Katliamı III 1990 yılında çekilen Kate Hodge, Ken Foree ve Viggo Mortensen'in oynadığı Jeff Burr'un yönettiği devam filmidir.Film New Line Sütüdyolarında çekilmiştir.Bu film ile Teksas Testere Katliamı üçleme olmuştur.2003'de DVD formatında kesik sahneler yayınlanmışdır.Bir önceki filmde Deri Yüz karakteri bu bölümde farklı bir aile ile görünmüştür. Filmin konusu Michelle ve Ryan'ın arabaları ile seyahat ederken Teksas'ın ortasında vahşi ve yamyam bir ailenin elinde
verdiği mücadeledir.Film Türkiye'de Meşin Surat adıyla yayınlanmıştır.Filmdeki Küçük Kız karakterinin elinde tuttuğu bebeğin adı Sally 'dir.Bu bebeğin adı ilk filmdeki kadın kahraman Sally Hardesty'den gelmektedir.Ayrıca film Teksas2da çekilmemiştir. Teksas Kasabı (Texas Cahin Massacre: The Next Generation) (1994) Teksas Testere Katliamı'nın devam bölümlerinden biridir.Filmde Renée Zellweger ve Matthew McConaughey gibi yıldızlar rol almıştır.Filmde Deri Yüz adlı karakterin ilk iki filmden ve üçüncü filmden farklı bir ailesi vardır.Filmin kesik sahneleri de bulunmaktadır.Teksas Testere Katliamı'nın Dönüşü 'de bu kesik sahneler bulunmaktadır.Filmde Jenny ve arkadaşlarının Deri Yüz ve ailesinin eline düşmesi konu lamıştır.Filmin konusu yine
diğer filmlerdeki gibi Teksas'da geçmektedir.Filmin yine diğer bölümlerdeki gibi başlangıç konuşması vardır.
metal bir plaka vardır.Vuruş Zirvesi Teksas Testere Katliamı Bölüm 2'de ve kısa bir film olan Hepsi Amerikan Katliamı'nda görülmüştür. Karakterler (Sawyer Ailesi) Büyük büyükanne: Ailenin bilinen en Deri Yüz: Gerçek adı Bubba Sawyer Jr.'dır.Deri Yüz onun takma adıdır.Yüzüne yaşlı üyesi.Ona özel yapılmış bir türbede elinde bir testere ile yaşar.Büyük Bainsan derisinden yapılma bir maske takar.Tüm bölümlerde görünür. Cinayetleri- ba'nın annesi ya da kayınvalidesidir.İkinci bölüm olan Teksas Testere Katlini motorlu testere ile işler. amı Bölüm 2'de gözükmüştür. Drayton Sawyer: Deri Yüz ve onun karKüçük kız: Üçüncü bölümde gözükmüşdeşlerinin en büyüğüdür.İlk ve ikinci bötür.Deri Yüz ve Vanita'nın kızıdır.Deri Yüz, lümlerde gözükmüştür.İkinici bölümde Vanita'nın ırzına geçmesiyle Vanita hayeraltı tünelinin patlamasıyla ölmüştür. mile kalmıştır.Ailenin en küçük üyesiOtostopçu: Gerçek adı Edward Sawyer'dır.İlk bölümün sonunda tır çarp- dir.Oyuncağının adı Sally'dir.Bu ad Sally Hardesty'den gelmektedir. ması sonucu ölmüştür. Eddie "Tex" Sawyer: Üçünücü bölümde Büyükbaba: Ailenin yaşlı üyelerinden biri.Kendisi eski zamanlarda usta bir katil- gözükmüştür.Adı ağabeyi Edward'dan gelmektedir.Kendisini Tex karakterine dir. Aile üyeleri genelde kendine onu benzetmiş ve Tex adıyla anılmak isteörnek alır. İkinci bölümde yer altı tünelimektedir.Benny onu yakarak öldürmüşnin patlaması sonucu ölmüştür. tür. Büyük Anne:Gerçek adı Amelia Sawyer'dır.Sawyer Ailesi'nin evinin içinde Tech "Tinker" Sawyer: On kardeşden biri.Sağ eli yok onun yerine bir kanca varcesedi bulunmaktadır. Vuruş Zirvesi: Gerçek adı Robert William dır.Üçüncü bölümde gözükmüştür. Anne: Üçüncü bölümde görünmüştür. Sawyer'dır.Vietnam gazisidir.Kafasında
Büyük Baba'nın kızı, Deri Yüz ve onun kardeşlerinin annesidir.Bir cihaz sayesinde konuşur.Benny, Sawyer Ailesini ateşe tuttuğu sırada ölmüştür. Alfredo Sawyer: Üçüncü bölümde gözükmüştür.Gözleri çift renklidir.Benzin istasyonunda çalışmaktadır.Michelle onu tüfek ile vurarak öldürmüştür. Vilmer Sawyer: Dördüncü bölümde gözükmüştür.Tek ayağı bir makine ile çalışmaktadır. W.E. Sawyer: Üçüncü bölümde adı geçmiştir.Dördüncü bölümde gözükmüştür.Deri Yüz ve onun kardeşlerinden biridir. Darla Sawyer: Vilmer'ın karısıdır. Dördüncü bölümde görünmüştür. Büyük Baba: Dördüncü bölümde gözükmüştür.W.E. ile konuşup yemek masasından elinde bıçak ile kalkmıştır. Emery Sawyer: Deri Yüz ve onun kardeşlerinin kuzenidir. Velma Sawyer: Genç yaşta ölmüştür.
Çok sevdiği kardeşleri Bubba'yı ve Edward'ı, ağbisi Drayton'a bırakmıştır.Drayton'dan sonra en büyük kardeştir. Sparky: Otostopçu'nun köpeğidir.Kendisi için yapılmış bir kulübede kalmaktadır.Yüzünün yarısı yoktur.
Sawyer Çiftliği Teksas Testere Katliamı Deri Yüz, Drayton, Otostopçu, Büyük Baba ve Büyük Anne'nin yaşadığı evdir.Evin bir bahçesi vardır.Ev iki katlıdır.Alt katta bir mutfak bulunmaktadır.Ve bir yemek salonu.Çatı katta Büyük Baba ve Büyük Anne durmaktadır.Ev Teksas'da, Franklin ve Sally Hardesty'nin dedesinin mezbahasının yakınlarındadır.Bu eve yakın olarak ayrıca Drayton Sawyer'ın benzin istasyonu bulunmaktadır.Evin yakınlarından da bir yol geçmektedir.Ana yola bağlanan bu yol Sawyerların evine giden yoldur.Bu yola sapanlar zaten Sawyerların eline düşer.
Teksas Testere Katliamı Bölüm 2 Deri Yüz, Drayton, Vuruş Zirvesi, Büyük Baba ve Büyük Büyük Anne'nin yaşadığı terk edilmiş karnaval alanıdır.İlk filmdeki eve ne olduğu bilinmemektedir.Drayton buraya Teksas Savaş Ülkesi adını vermiştir.Aynı zamanda bir lunaparktır.Bu lunapark Teksas ile Dallas'ın kesiştiği yerlerdedir.Lunaparkta İsviçre'nin ünlü dağı Matterhorn'un bir kopyası vardır.Bu dağda bir türbe vardır.Türbede de Büyük Büyük Anne durmaktadır.Lunaparkın içi bir yer altı tüneline açılmaktadır.Sawyerlar bunun bir bölümünde yaşamaktadır.Tünelden içeri girilince etraf dolaşıldığında birçok insan iskeletine rastlanabilir.Drayton'un el bombasını atmasıyla bu yer patlamıştır. Deri Yüz: Teksas Testere Katliamı III Deri Yüz, Eddie, Tech, Alfredo, Anne, Büyük Baba ve Küçük Kız'ın yaşadığı evdir.İki katlıdır.İlk filmdeki ev ile aynı olup olmadığı bilinmiyor.Ev filmde Teksas'da ama gerçek hayatta başka bir yerdeki bir ev.Yani aslında film de başka yerde çekilmiş.Teksas süsü verilmiş.Evin büyük bir garajı vardır.Bu garajda Deri Yüz'ün jipi bulunmaktadır.Evin yakınlarında bir orman vardır.Bu ormanda insan cesetlerinden ve kemiklerinden oluşma bir su birikintisi veya azmak vardır.Evin bir bahçesi vardır.Bahçeyi iyice aydınlatmak için kullanılan birkaç adet jeneratör vardır.Bu jeneratörlerin yönetimi evin içerisindedir.Evin üst katında Küçük Kız durmaktadır.Salon ile mutfak iç içedir.Alfredo'nun benzin istasyonu eve uzaktır.Evin dibinden bir yol geçmemektedir. Teksas Testere Katliamı: İleriki Nesil Deri Yüz, Vilmer, Darla, W.E., Büyük Baba (diğer)'nın yaşadığı evdir.İki katlıdır.İlk filmdeki ev ile veya iüçüncü filmdeki ev ile bir bağlantısı olup olmadığı bilinmiyordur.Evin etrafında orman vardır.Ormanın içinde yine bir azmak vardır.Ayrıca evin dibinde Darla'nın birosu bulunmaktadır. Evin dibinde düzgün bir yol yoktur.Ev
odalara ayrılmıştır.Evin içi çok karışıktır.Salonda yemek yenilmektedir.
Yeni Versiyon Serisi Teksas Katliamı (The Texas Chainsaw Massacre) (2003) Marcus Nispel'in yönettiği ve Michael Bay'ın yapımcılığını üstlendiği film New Line Cinema sütüdyolarında çekilmiştir.Film ilk filmin yeni versiyonudur.Sawyer ailesi yerine Hewitt ailesi vardır.Aile üyeleri farklıdır.Film 2003'de sinemaya girmiş Türkiye'de ise 2006'da Teksas Katliamı adı altında girmiştir.Filmin aslında adının Teksas Testere Katliamı olması gerekir. Filmde Deri Yüz karakterinin gerçek adı Thomas Brown Hewitt'dir. İlk dört orijinal filmlerdeki Deri Yüz'ün adı Bubba Sawyer Jr.'dir. Filmin konusu bir grup gencin yamyam Hewitt ailesinin eline düşmesi konu almaktadır. Teksas Katliamı: Başlangıç (The Texas Chainsaw Massacre: The Beginnig) (2006) 2006 yılında çekilen film Deri Yüz'ün katilliğe adım atmasını anlatmaktadır.2003'deki yeni versiyonun devam niteliğinde değil ondan önceki olayları konu almaktadır.Filmde Deri Yüz'ün işin-
den kovulmasıyla cinayete başlaması ve onun ağbisinin de şerifi öldürerek çevrede şerif kılığında dolanması konu almaktadır.Yine bir grup genç bu ailenin eline düşer.Bu bölümde sona kalan bir kız yoktur.Diğer filmlerde ise sona kalıpda Deri Yüz ile mücadele eden kız vardır.
İlk orijinal film Ekim 1974'te yayınlandıktan sonra birçok ülkede yasaklandı. Seyircilerin filmdeki şiddet ögelerinden rahatsız olması üzerine birçok sinemada filmin gösterimi durduruldu. Eleştirmenlerden ise ilk başlarda hem olumlu hem olumsuz yorumlar geldi; film ABD'de 30 milyon dolarlık gişe yaparak yüksek oranda kâr getirdi. Ayrıca sinema tarihinin en etkileyici korku filmlerinden biri sayılmaktadır. Elektrikli aletlerin cinayet aracı olarak kullanılması veya katilin hantal olarak karakterize edilmesi ve yüzünü gizlemesi gibi slasher filmlerinde sıkça karşılaşılan klişelerin kaynağı olarak da bilinir. Filmin popülerliği, Deri Surat ve ailesinin hikâyesinin işlendiği devam filmleri, yeniden çevrimler, çizgi romanlar ve video oyunlarından oluşan The Texas Chainsaw Massacre serisinin başlamasına vesile oldu.
Gelecek program Daire (The Loft)
Yönetmen: Erik van Looy Oyuncular: Karl Urban, James Marsden, Wentworth Miller, Rhona Mitra, Rachael Taylor, Isabel Lucas, Margarita Levieva, Eric Stonestreet Konu: Film, eşlerini aldatmak için kendilerine has bir çatı katı dizayn eden beş arkadaşın öyküsünü anlatıyor. Bir gün bu son derece mahrem sığınaklarında bir kadının cesetini bulmalarıyla birlikte de beş kafadarın hayatı değişmeye başlıyor. Zaman içerisinde beş arkadaşın hem etraflarından hem de eşlerinden sakladıkları en büyük sırlar da birer birer açığa çıkıyor.
SineDVD & SineKitap Sinematögrafi - Göruntu Yönetmenligi
S
inema Festivali İstanbul'da tüm hızıyla sürerken vazgeçilmez bir kaynak.
Yazar: Tim Green, Mike Goodridge Yayınevi: Remzi Kitabevi Çevirmen : Müge Yalçın Dili: Türkçe Baskı Yılı: 2014 Sayfa Sayısı: 192
Bir filmde yönetmenle en önemli işbirliğini yapan görüntü yönetmeni başlı başına usta bir sanatçıdır. Sinematografi kitabında dünyanın önemli on altı görüntü yönetmeni, gözlemlerini, deneyimlerini ve teknik başarılarını bir dizi özel söyleşiyle paylaşıyor. Hem sinema izleyicilerinin hem de sinema sektöründe çalışanların ilgisini çekecek olan bu kitap, çağımızın önemli sanatçılarıyla birlikte kameranın arkasında durmak için harika bir fırsat.
Yönetmen: Christopher Nolan Senaryo: Christopher Nolan , Christopher Nolan Oyuncular: Matthew McConaughey, Anne Hathaway, Michael Caine Görüntü Yönetmeni: Hoyte Van Hoytema Ülke: ABD Tür: Bilimkurgu, Dram Yapım yılı: 2014
Yıldızlararası (Interstellar ) DVD Özellikleri: Dil seçenekleri: Türkçe dublaj Süre: 169 dk. Konu: Teknik bilgisi ve becerisi yüksek olan Cooper, geniş mısır tarlalarında çiftçilik yaparak geçinmektedir; amacı iki çocuğuna güvenli bir hayat sunmaktır. Onlarla yaşayan Büyükbaba Donald çocuklara göz kulak olurken, henüz 10 yaşındaki kızı Murph şaşırtıcı bir zekaya sahiptir. Geçmişte bıraktığı biliminsanı kariyerini özleyen Cooper'un karşısına bir gün beklenmedik bir teklif çıkar ve ailesinin, dahası insanlığın güvenliği için zorlu bir karar alması gerekir. Detaylar: Christopher Nolan'ın, Jonathan Nolan ile kaleme aldığı ve yönetmenliğini sırtladığı filmin yıldız oyunculardan oluşan oyuncu kadrosunda Matthew McConaughey, Anne Hathaway, Jessica Chastain, Matt Damon, Bill Irwin, John Lithgow ve Michael Caine gibi isimler yer alıyor. Bilimkurgunun yanı sıra dramatik öğeler de içeren filmin senaryosu Fizikçi Kip S. Thorne'nun evrendeki 'Solucan Delikleri' teorisinden ilham alıyor.
SineHaber 4-19 Nisan tarihleri arasında düzenlenecek 34. İstanbul Film Festivali'nin tüm programı açıklandı. Son bir yılın dikkat çeken filmlerinden klasiklere 204 filmin gösterileceği festivalin ulusal yarışma bölümünde oyuncu olarak tanınan Ali Atay, Barış Atay ve Ufuk Bayraktar'ın yönettiği filmler dikkat çekiyor.
İstanbul Film Festivali ilk kez 1982 yazında, İstanbul Festivali kapsamında, "Sanatlar ve Sinema" temalı altı filmin gösterildiği bir "film haftası" olarak gerçekleşti. Etkinliğin "Uluslararası İstanbul Sinema Günleri" adı altında İstanbul Festivali süresince devam ettiği 1983 yılında, bir ay boyunca sinemaseverlere 36 yabancı film sunuldu. 1984 yılından itibaren "Sinema Günleri" adıyla nisan aylarında düzenlenen ayrı bir etkinlik halini aldı. 1985 yılında Şakir Eczacıbaşı’nın önayak olmasıyla programa biri uluslararası diğeri ulusal olmak üzere iki yarışmalı bölüm eklendi. Festivalin ilk kez bu yıl verilen büyük ödülü Altın Lale’yi 1984 adlı filmiyle Michael Radford kazandı. 1989 yılı başında, FIAPF (Uluslararası Film Yapımcıları Dernekleri Federasyonu) tarafından "özel konulu, yarışmalı festival" kategorisinde tanınarak dünyanın önde gelen festivalleri arasına giren Sinema Günleri, böylece "İstanbul Film Festivali" adını aldı. Uluslararası Yarışma’ya yalnızca sanat (yazın, tiyatro, müzik, dans, sinema ve plastik sanatlar) teması üzerine filmler veya uyarlamalar katılabiliyor. 1983’ten itibaren Danışma Kurulu’nda yer alan ve program danışmanlığını üstlenen Vecdi Sayar, 1995 yılı Ağustos ayında bu görevinden ayrıldı. 1995’te festivalin kurucularından, İKSV’nin yö-
netim kadrosunda bulunan Onat Kutlar, teröristlerin düzenlediği bir bombalı saldırıda hayatını kaybetti. 2006 yılında, 1983 yılından bu yana festivalin yönetmenliğini üstlenen Hülya Uçansu görevini, Festivalin yönetmen yardımcısı Azize Tan’a devretti. Ocak 2010’da, festivalin kurucularından, İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Şakir Eczacıbaşı aramızdan ayrıldı. “Uluslararası Yarışma Altın Lale Ödülü”, 2010’dan itibaren, Eczacıbaşı Topluluğu’nun desteğiyle Şakir Eczacıbaşı anısına verilmeye başlandı. İstanbul Film Festivali, 25. yılını kutladığı 2006 yılında, Türk sinemacıları Avrupalı yapımcılarla buluşturan bir platform olan Köprüde Buluşmalar’ı başlattı. Köprüde Buluşmalar kapsamında düzenlenen seminerlerde Türkiye'deki işbirliği olasılıklarını araştıran Avrupalı yapımcılarla Türkiye'deki meslektaşları ortak yapım olasılıklarını ve planlanan projelerde bugüne kadar karşılaştıkları zorlukları tartışma olanağı buldular. Köprüde Buluşmalar kapsamında, ilk kez 2008 yılında ödüllü bir Uzun Metrajlı Film Projesi Geliştirme Atölyesi düzenlendi. Bu etkinliklerle Festival, Avrupa’dan ve Türkiye’den yapımcı, yönetmen, senarist ve kurum temsilcilerini atölye ve seminerlerde bir araya getirerek ortak yapımlara zemin hazırlıyor. 2007 yılında, festival programındaki Sinemada
İnsan Hakları bölümü yarışmalı bir bölüm hali34. İstanbul Film Festivali Festival Filmleri ne geldi ve içerdiği filmlerden birine Avrupa Ulusal Yarışma Filmleri: Konseyi ve Eurimages işbirliğiyle FACE Limönata / Ali Atay (Avrupa Konseyi Film Ödülü) verilmeye başEksik / Barış Atay landı. Bu ödül yalnızca İstanbul Film FestivaNefesim Kesilene Kadar / Emine Emel Balcı li’nde veriliyor. Kumes / Üfuk Bayraktar Özel ve tematik bölümlerin yanı sıra, dünya Misafir / Mehmet Eryılmaz klasikleri, retrospektifler, canlı müzik eşliğinde Yeni Dunya / Caner Erzincan sessiz film gösterimleri, canlandırma sineması Saklı / Selim Evci ve belgesellerin yer aldığı festivalde her yıl Kar Körsanları / Faruk Hacıhafızöglu 200’ü aşkın film gösteriliyor. İlk kez 2005 yılınHasret / Ben Höpkins Sarmaşık / Tölga Karaçelik da, içeriği küratörler tarafından belirlenen Gece / Erden Kıral özel, tematik bölümler festival programına dahil edildi. Ulusal Belgesel Yarışması Filmleri: Gösterilen filmlerin sayısı itibariyle Türkiye’deki Çırılçıplak / Şilfıtazı/ Zekeriya Aydögan en kapsamlı film festivali olan İstanbul Film Gavur Mahallesi / Yusuf Kenan Beysulen Festivali, 2007 yılında 170.000’e varan izleyici Trans* BÜT / Maria Binder sayısıyla Türkiye’nin en büyük film festivali de Kömşu Kömşu! Huuu! / Bingöl Elmas sayılıyor. Genç Pehlivanlar / Mete Gumurhan Türkiye’de sinemanın gelişimini teşvik etmeye, Haziran Yangını / Gurkan Hacır Söluk / Metin Kaya Türk sinemasının uluslararası alanda tanıtımına Kölöni / Gurcan Keltek katkıda bulunmaya ve kaliteli yapımların ülkeSabaha Dögru / Berröj / mizde ticari gösterime girmesine aracılık etOmer Leventöglu & Ihsan Kasacı meyi amaç edinen İstanbul Film Festivali, EUBeyaz Çınar / Çınara sıpı / Kazım Oz RIMAGES gibi uluslararası kurum ve kuruluşlaIs / Cihan Savucu & Eröl Karakaya rın Türk sinema endüstrisi ile tanışmasına da Kayıp Zamanlar / Faysal Söysal öncülük ediyor. • Yöllara Duştuk / Deniz Yeşil İstanbul Film Festivali’ni kurulduğu ilk yıldan itibaren yurtdışından birçok yabancı sinemaUluslararası Yarışma Filmleri: cı, oyuncu ve yapımcı ziyaret etti. Bu konuklar Gerçeklik / Realite / Reality / Quentin Dupieux Neden Tarkövski Olamıyörum / Why Can’t I Be arasında Claudia Cardinale, Catherine DeTarkövsky / Murat Duzgunöglu neuve, Gérard Depardieu, Harvey Keitel, Altın Çag / Huang jin shi dai / The Gölden Era / John Malkovich, Jeanne Moreau, Greta Ann Hui Scacchi, Sophia Loren, Bernardo Bertolucci, Vahşi Yaşam / Vie Sauvage / Wild Life / François Ozon, Paul Schrader, Tsai Ming-liang, Cedric Kahn Park Chan-wook, Neil Jordan, Jane CamTaşa Yazılmış Hatıralar / Bıranınen li ser kevirı / pion, Alain Robbe-Grillet, Bertrand Tavernier, Memöries On Stöne / Shawkat Amin Körki Carlos Saura, Nanni Moretti, Theo AngelopoItsi Bitsi / Ole Christian Madsen ulos, Paul Cox, Abbas Kiarostami, Jerry Star / Zvezda / Star / Anna Melikyan Schatzberg, Yusuf Şahin, Emir Kusturica, Elia Kara Ruhlar / Anime Nere / Black Söuls / Kazan, Nikita Mikhalkov, Ken Russell, Roger Francescö Munzi Corman, István Szabó, Krzysztof Kieślowski, Yuzundeki Sır / Phöenix / Christian Petzöld Nagisa Oshima, Ettore Scola, Michelangelo Bana Bak Philip / Listen Üp Philip / Antonioni, Peter Greenaway, Stephen Frears, Alex Röss Perry Gus Van Sant, Alexander Sokurov, Jerzy Skoli- Çılgın Kalabalıktan Üzak / Far Fröm The Madding mowski, Mark Caro, Marco Bellocchio, Klaus Cröwd / Thömas Vinterberg Maria Brandauer, Tony Gatlif, Todd Solondz, Fanusta Yaşayanlar / Vönarstræti / Life in a Elia Suleiman, Jane Birkin sayılabilir. Fishböwl / Baldvin Zöphöniassön
Jasön Statham Statham Shirebrook, Derbyshire, İngiltere'de dünyaya geldi. Annesi Eileen (née Yates) bir dansçıdır. Babası Barry Statham ise sokak satıcısı ve salon şarkıcısıdır. Babası ile yerel marketlerde çalışmak yerine sanatı takip etmeye karar verdi ve Great Yarmouth, Norfolk'a yerleşti. Medyada Statham'ın hayatı Londra'daki Crystal Palace Ulusal Spor Merkezi'nde çalışırken spor modelliğinde Spor Tanıtımları ajansı tarafından fark edildiği zaman başladı. Daha sonra, giyim markası French Connection için model oldu. Ana caddedeki giyim zincirinin sözcüsü: "Jason'ı seçtik çünkü modelimizin normal bir adam gibi gözükmesini istedik. Görünüşü şimdilik istediğimiz gibi: çok erkeksi ve ve sıradan bir modele de benzemiyor." yorumlarında bulundu. 1993'te The Shamen tarafından yapılan Comin' On Strong, 1994'teErasure tarafından yapılan Run to the Sun ve 1995'te The Beautiful South tarafından yapılan Dream a Little of Me gibi müzik kliplerinde küçük de olsa rol aldı. Statham modellik yapmasıyla kendisine medyada bir yer edindi. French Connection'da Britanyalı yönetmen Guy Ritchie ile tanışır. [6] Ritchie bir film projesinde çalışmaktadır ve acilen bir oyuncuya ihtiyacı vardır. Ritchie, Statham'ın geçmişini öğrenince artık yeni oyuncusunu bulmuş olur. Bu yüzden Statham, Ritchie ile çok iyi arkadaştır. Jason Statham, Bacon rolünü (çeviride domuz pastırması) 1998 hit filmi olan Lock, Stock and Two Smoking Barrelsla alır. Film halk ve eleştirmenler tarafından iyi tepkiler almaya başlar. Ve böylece Statham'ın ikinci filmi olan Snatch çekilir. [8] Filmde Brad Pitt, Benicio Del Torove Dennis Ferina gibi popüler oyuncular filmde rol alır ve yönetmen yine Guy Ritchie'dir. Film gişede 80 milyon dolar gibi bir hasılat elde etmeyi başarır. Hemen ardından Statham Hollywood filmlerinde yardımcı oyuncu olarak yardımcı rollerde oynamaya başlar. 2001 yapımı John Carpenter'in Ghosts of Mars ve başrolünüJet Linin oynadığı, The One filmi. Ardından Turn It Up filminde Bay B olarak görünür fakat bu film pek ünlenmez ancak daha sonra bu sefer Guy Ritchie'nin yapımcı olduğu Mean Machine'de
rol alır ve ilk defa bir filmde dövüşür.[9] 2002 yapımı The Transporter ve ardından 2005 yılında devam filmi olan The Transporter 2 filmleriyle ünlü Çin aksiyon koreografi sanatçısı Corey Yuen ile çalışır ve bu filmdeki gerek aksiyon, gerekde dövüş sahneleriyle kendisine aksiyon filmleri dünyasında iyi bir yer edinir. 2003 yılında rol aldığı The Italian Job (2003) filminde Handsome Rob (Yakışıklı Rob) karakterini canlandırarak bir kez daha aksiyonda başarılı olduğunu ıspatlar, Cellular (2004) filmiyle yardımcı rollerde gözükür. Ardından Statham, Revolver filminde rol alır ancak film eleştirmenler tarafından yerden yere vurulur ayrıca bu film de Guy Ritchie'nin filmidir. 2006 yılında Crank filminde oynar, 2004-2005 arası çekilen Chaos filminde Wesley Snipes,Henry Czerny ve Ryan Phillippe'ninde olduğu kadrolu bir filmde rol alır. 2006 yılında tamamen komedi filmi olan The Pink Panther filminin yeni versiyonunda rol alır. Filmde küçük fakat çok önemli bir rol olan Yves Gluant olarak çekilir ki, filmin kadrosu da oldukça büyüktür. Ardından gelen Jet Li ile olan War filmiyle beyaz perdelerde boy göstermeye devam eder. Statham'ın geleceğe doğru üç film projesi var ve bunların birinde İtalyan İşi filmindeki Handsome Rob rolünde oynayacaktır. Bu arada In the name of the King filmi ise 2006 yılında galası yapılsa da teknik sebeplerden dolayı sinemaları ziyaret etmemiştir. 2010 yapımı The Expendables (Cehennem Melekleri) filminde yüksek bir kadro ile çalışmıştır ve filmin getirdiği başarı ile 2012 yılında The Expendables 2 (Cehennem Melekleri 2) olarak yeni filmi çıkmıştır. 2014 yılında ise bu filmin 3. serisi de çıkmıştır. Statham'ın rol aldığı Fast & Furious 7 bu hafta vizyona girereken 2015 'te The Mechanic filminin devamı olacak olan Mechanic 2 çıkması bekleniyor. Ayrıca Spy adlı bir komedi filminde Melissa McCarthy birlikte baş rollerde olacaktır. Statham 2004 yılına kadar model Kelly Brook ile yedi yıllık bir ilişkisi oldu. Brook'un bir film setinde Billy Zane ile tanışması bu ilişkinin son bulmasına neden oldu. Statham, Nisan 2010'dan beri model Rosie Huntington-Whiteley ile evlidir.
SineStar
27 Mart 2015 ❶
Kocan Kadar Konuş
❻
Evim
❷
Selam: Bahara Yolculuk
❼
Mandıra Filozofu İstanbul
❸
Son Mektup
❽
Bizim Hikaye
❹
Güvercin Uçuverdi
❾
Sindirelle
❺
Cindirella
❿
Fokus
uygulamalar覺 ile
Sinemaskop dergi her yerde!
www.sinemaskopdergi.com