STK Platformu DEDAÞ ile çiftçiler arasýnda arabulucu olmaya hazýr
K
ýzýltepe Sivil Toplum Kuruluþu Platformu (STKP), elektrik sorununun çözümü için Dicle Elektrik Daðýtým Anonim Þirketi (DEDAÞ) ile çiftçiler arasýnda arabulucu olmaya hazýr olduklarýný bildirdi. STKP Baþkaný Mehmet Þerif
Öter, düzenlediði basýn toplantýsýnda, son günlerde yaþanan elektrik kesintileri üzerine platform üyeleriyle toplantý yaptýklarýný ve DEDAÞ'ýn kabul etmesi halinde çiftçilerle kurum arasýnda arabuluculuk yapma kararý aldýklarýný belirtti. » Sayfa 2’de
Vali iftarýný vatandaþla açtý
M
ardin Valisi Mustafa Taþkesen, iftarýný Ömer Geçit isimli bir vatandaþýn evinde açtý. » Sayfa 2’de
Mardin için Namaz ve iftar vakitleri
GÜNLÜK BAÐIMSIZ GAZETE www.mardiniletisimgazetesi.com.tr
1 Haziran 2014 Salý
Yýl : 10 Sayý : 2991 Fiyat : 25 Kr
Hicri Tarih : 4 Ramazan 1435 Miladi Tarih : 01 Temmuz 2014 Salý Ýmsak : 03:00 Güneþ : 04:48 Öðle : 12:24 Ýkindi : 16:14 Akþam : 19:47 Yatsý : 21:26
Sosyal güvenlik destek primi kaldýrýlmalý Mardin Esnaf ve Sanatkarlar Odalar Birliði Yönetim Kurulu Baþkaný Doðan Gazan, 'Esnaf emeklisi aldýðý emekli maaþý ile geçinemiyor. En uzun süre prim ödemesine raðmen aldýðý para açlýk sýnýrýnýn altýnda kalýyor.
Kýzýltepe'de Silahlý saldýrý bir ölü
K
ýzýltepe ilçesinde silahlý saldýrýya uðrayan kiþi öldü.
Alýnan bilgiye göre, Tevfik Arý (40) isimli kiþi, Ersoylu Mahallesi'ndeki Furkan Doðan Kýz Anadolu Ýmam Hatip Lisesi önünde kimliði henüz belirlenemeyen kiþi ya da kiþilerce tabanca ile vuruldu. Arý'nýn cesedi, Cumhuriyet savcýsýnýn olay yerinde yaptýðý incelemenin ardýndan otopsi için Kýzýltepe Devlet Hastanesine götürüldü. Polis, saldýrýnýn ardýndan kaçan kiþi ya da kiþilerin yakalanmasý için çalýþma baþlattý. » (AA)
Mukabele geleneði sürdürülüyor
H
azreti Muhamme d'in sünneti olan ve asýrlardýr
yaþatýlan mukabele geleneði Midyat ilçesinde sürdürülüyor. » Sayfa 2’de
E
mekli maaþlarý içerisinde BAÐKUR emeklilerinin en düþük maaþý aldýðýný ve geçinemediðini anlatan Mardin Esnaf ve Sanatkarlar Odalar Birliði Yönetim
Mim Yavuz Binbay
Red ve inkâr politikasýnda Beyt-Nahreyn Araplarý
Kurulu Baþkaný Doðan Gazan, 'Esnaf emeklisi aldýðý emekli maaþý ile geçinemiyor. En uzun süre prim ödemesine raðmen aldýðý para açlýk sýnýrýnýn altýnda kalýyor. » Sayfa 3’te
Mardin'de gelenek deðiþmedi
S
on yüzyýlda en çok konuþulan olgulardan biri olan red ve inkâr politikasýnda gözlemledi-ðimiz eksik bir olguya (Halkaya) deðinmek istiyoruz. » Sayfa 5’te
Mardin'e yeni bir cami daha
M
ardin Havaalanýný yakýnlarýnda Cami ve Kur'an kursu temeli atýldý. 1500 kiþilik düþünülen camide, Kur'an Kursu, Taziye evi, Lojman, morg müþtemilat içinde yer alacak. » Sayfa 3’te
Eyyuphan Kaya Muharrem Aðalday Eyyuphan Kaya
Diyarbakýr Buluþmalarý
R
amazan arifesinde Diyarbakýr Ticaret ve Sanayi Odasýnda (DTSO)'da Diyarbakýr buluþmalarý adý altýnda üç saatlik bir deðerlendirme toplantýsý gerçekleþti. » Sayfa 10’da
L
YS'de tüm puan türlerinde Mardin il birincisi, ikincisi ve üçüncüsü, Mardin FEM Dershaneleri ve Atak Koleji'nden çýktý. » Sayfa 3’te
0 106311 220141
1 Temmuz 2014 Salý
2
Mukabele geleneði sürdürülüyor Hazreti Muhammed'in sünneti olan ve asýrlardýr yaþatýlan bin 400 yýldýr devam eden mukabele geleneði Midyat ilçesinde sürdürülüyor...
H
azreti Muhammed'in sünneti olan ve asýrlardýr yaþatýlan mukabele geleneði Midyat ilçesinde sürdürülüyor. Kur'an-ý Kerim'in indirildiði þekilde muhafazasý ve ayet ile surelerin tertibinin doðru
þekilde tespiti için her yýl Hazreti Muhammed ile Hazreti Cebrail'in Kur'an-ý Kerim'i karþýlýklý okumalarý anlamýna gelen ve bin 400 yýldýr devam eden mukabele geleneði, Midyat'ta ramazan ayý boyunca devam ediyor. Vatandaþlarýn yoðun ilgi gösterdiði gelenek, ilçe
merkezindeki cami, mescit ve evlerde gerçekleþtiriliyor. Mukabele geleneðinin sürdürüldüðü Abdulkadir Þimþek ve Süleyman Ceylan camilerinde, öðle namazýndan sonra baþlayan ve ikindi namazýndan sonra da devam eden mukabeleye
vatandaþlar büyük ilgi gösteriyor. Cami imamý Cevat Turgut, yaptýðý açýklamada, camide öðle namazýný müteakip imam ve hafýzlarýn yüksek sesle okuduðu Kur'an-ý Kerim'e cami cemaatinin de eþlik ettiðini belirtti. Caminin, günün her saatinde hem Kur'an-ý Kerim dinlenmek hem de ibadet için vatandaþlarýn buluþacaðý bir yer olduðunu dile getiren Turgut, þöyle konuþtu: “Ramazan ayýnýn bütün güzelliklerinin camide yaþatýlmasýný amaçlýyoruz. Ayýca sabahlarý camimizde 110 öðrenci Kur'an kursuna devam ediyor. Ýmam arkadaþýmýz Yusuf Alðan, Kur'an kursu öðreticisi Betül Akbulut tarafýndan her gün saat 09.00-12.00 arasýnda Kur'an-ý Kerim, dini temel bilgiler, ahlak, siyer ve itikat dersi veriliyor.” » (AA)
Vali Taþkesen iftarýný vatandaþýn evinde açtý
M
ardin Valisi Mustafa Taþkesen, iftarýný Ömer Geçit isimli bir vatandaþýn evinde açtý. Vali Mustafa Taþkesen, Ramazan Ayý münasebetiyle Vali Yardýmcýsý Ali Ýkram Tuna ve SYDV Müdürü Metin Bayram ile birlikte Ömer Geçit isimli vatandaþýn evinde iftar açtý. Taþkesen, iftardan
sonra yaptýðý açýklamada birlik ve beraberlik atmosferinin tüm memleketimizde hissedilmesinin ve yaþatýlmasýnýn birinci önceliðimiz olmasý gerektiðini söyledi. Ailesinin geçimini geçici iþçi olarak çalýþarak saðlayan Ömer Geçit isimli vatandaþ, evinde bir Valiyi iftar sofrasýnda görmenin mutluluðunu
yaþadýðýný söyledi. Vali Mustafa
Taþkesen, iftar yemeði sonrasý Geçit ailesi ile bir müddet sohbet ettikten sonra evden ayrýldý.
STK Platformu DEDAÞ ile çiftçiler arasýnda arabulucu olmaya hazýr
K
ýzýltepe Sivil Toplum Kuruluþu Platformu (STKP), elektrik sorununun çözümü için Dicle Elektrik Daðýtým Anonim Þirketi (DEDAÞ) ile çiftçiler arasýnda arabulucu olmaya hazýr olduklarýný bildirdi. STKP Baþkaný Mehmet Þerif Öter, düzenlediði basýn toplantýsýnda, son günlerde yaþanan elektrik kesintileri üzerine platform üyeleriyle toplantý yaptýklarýný ve DEDAÞ'ýn kabul etmesi halinde çiftçilerle kurum arasýnda arabuluculuk yapma kararý aldýklarýný belirtti. Kýsmi kaçak kullaným gerekçe gösterilerek, ramazan ayýnda genel kesinti ve cezalandýrma uygulamalarýnýn yasa dýþý ve vicdanla baðdaþmadýðýný savunan Öter, þöyle konuþtu: "Hiç kimse elektrik kaçaðýný savunmuyor. Yaþanan elektrik kaçaðýn temelinde, geçmiþ yýllardaki devletimizin bu bölgeye uyguladýðý negatif sosyo ekonomik ayrýmcý yaklaþýmýnýn sonucudur. Sonuç olarak DEDAÞ isterse platform olarak çiftçilerimize yönelik arabulucu olmaya hazýrýz. Þirket kabadayý tavrýný devam ettirip, 'ben patronum, bölge halký bana boyun eðecek' yaklaþýmýnda ýsrar ederse, temel insani ihtiyaç olan elektriði 48-50 derece sýcaklar altýnda yaþayan bölge insanýný dize getirmek için 8-10 saat keserse, sivil toplum olarak tüm halkýmýzla toplumsal mutabakat içinde genel, kitlesel demokratik tepkimizi ortaya koyacaðýz.” » (AA)
» Vehap Erdoðan
Baþkan Güneþtan tebrikleri kabul etti
A
K Parti Midyat Ýlçe Baþkanlýðýna atanan ve mesaiye baþlayan Av. Bekir Melih Güneþtan, hayýrlý olsun demek için kendisini ziyaret eden misafirlerini ilçe baþkanlýðýndaki makamýnda
kabul etti. Ýftardan sonra parti binasýndan ayrýlmayan tecrübeli siyasetçi, ziyaret için gelenlerle tek tek ilgilenerek tebrikleri kabul etti. Güneþtan, tebrik için gelenlere teþekkür etti. » Ali Edis
3
1 Temmuz 2014 Salý
Mardin'de gelenek deðiþmedi LYS'de tüm puan türlerinde Mardin il birincisi, ikincisi ve üçüncüsü, Mardin FEM Dershaneleri ve Atak Koleji'nden çýktý...
L
YS'de tüm puan türlerinde Mardin il birincisi, ikincisi ve üçüncüsü, Mardin FEM Dershaneleri ve Atak Koleji'nden çýktý. FEM Dershaneleri, bu yýl Mardin'de ilk 10'da 9, Türkiye genelinde ilk 200’e 5, ilk 500’e 30, ilk bine 78 öðrenci yerleþtirdi. Atak Koleji öðrencileri ise Türkiye genelinde ilk 500’de 3, ilk binde 6, ilk 10 binde 46 derece elde etti. FEM Dershaneleri Genel Müdürü Oktay Ballý, hedeflerinin Türkiye birincisi çýkarmak olduðunu söyledi. Mardin'e bu baþarýnýn çok yakýþacaðýný belirten Ballý, "Hedefe çok yaklaþmanýn sevincini yaþýyoruz. Katkýsý olanlara teþekkür ederim. TEOG’da Türkiye birinciliðinin mutluluðu devam ediyor. Yüce Mevla, LYS’de de tüm
puan türlerinde il birincilerini her yýl olduðu gibi bu yýl da Fem ve Anafen ailesine nasip etti. Bundan sonra tercihler çok önemli. Tercihler 7-17 Temmuz tarihleri arasýnda olacak. Fem Dershaneleri olarak 200 öðretmen ile Mardin'in bütün öðrencilerine hizmet vermeye hazýrýz. Ýyi bir tercih, iyi bir üniversite getirir.” dedi Ballý, yeni dönem SBS, YGS, LYS, KPSS kurs kayýtlarýnýn devam ettiðini sözlerine ekledi. Atak Koleji Müdür Yardýmcýsý Erkan Yýlmaz da 2014 LYS’de büyük bir baþarý gösterdiklerini söyledi. LYS'de Mardin birinci, ikinci ve üçüncüsünün kendi okullarýndan çýktýðýný belirten Yýlmaz, þöyle devam etti: ” Yerleþtirme sonuçlarýna göre okulumuz öðrencileri Türkiye sýralamasýnda ilk 500’de 3 derece, ilk 1000’de 6 derce ve
ilk 10 binde 46 derece aldýlar. Öðrencilerimiz, ailelerini ve öðretmenlerimizi tebrik ediyorum. TEOG 2 sýnavýnda da iki öðrencimiz tüm sorularý doðru cevaplayarak Türkiye birincisi olmuþlardý.” » Sedat Aslanaçier
Mardin'e yeni bir cami daha
Sosyal güvenlik destek primi kaldýrýlmalý E mekli maaþlarý içerisinde BAÐ-KUR emeklilerinin en düþük maaþý aldýðýný ve geçinemediðini anlatan Mardin Esnaf ve Sanatkarlar Odalar Birliði Yönetim Kurulu Baþkaný Doðan Gazan, 'Esnaf emeklisi aldýðý emekli maaþý ile geçinemiyor. En uzun süre prim ödemesine raðmen aldýðý para açlýk sýnýrýnýn altýnda kalýyor. Tekrar çalýþmak istediðinde ise, yüzde 15 Sosyal Güvenlik Destek Primi (SGDP) kesintisi yapýlýyor. Aldýðý emekli maaþýný bir bölümünü zaten normal yýllýk ve aylýk vergi olarak veriyor. Verilen hak geri alýnmaz. Esnaf gençlerin iþ bulmasýný
engellemiyor aksine iþ sahalarý açarak istihdamýn artmasýna katký sunuyor. Emekli maaþlarýndan SGDP kesintisine son verilmeli' dedi. Baþkan Gazan, ayrýca geçmiþte vergi kaydý olup, Bað-Kur'a kayýt yaptýramamýþ, sigortasýný baþlatamamýþ esnafýn haklarýnýn gasp edilmemesi için bir borçlanma getirilmesi çok faydalý olacaktýr. Üst Kuruluþumuz TESK yetkilileri gerekli çalýþmalarý yaparak, 1982 ila 2000 yýllarý arasýnda sayýlarý çok fazla olmayan ve verilecek böyle bir haktan yararlanmak isteyecek esnaf ve sanatkarýn hakkýný teslim edilmiþ olacaktýr' diye belirtti.
Esnafin saðlýktan yararlanma hakký 180 güne uzatýlmalý 5510 sayýlý Kanunla 4/b maddesi kapsamýndaki sigortalýlara saðlýk yardýmlarýndan yararlanma þartý olan 60 günden fazla prim borcunun olmamasý þartý, sürenin kýsalýðýndan dolayý saðlýk maðduriyetine yol açtýðýný belirten Gazan, 'Esnaf ve sanatkarlara, iþçi ve memurlardan farklý olarak, 30 günden fazla prim borçlarý olduðu dönemlerde, kendilerine ve bakmakla yükümlü olduklarý eþ, çocuk, ana ve babalarýna saðlýk hizmeti de verilmemektedir. Bunun sonucunda ise sigortalýlarýn kendi yaþamý ile birlikte bakmakla yükümlü olduðu aile bireylerinin yaþamý da risk altýna girmektedir. Oysa bu sigortalýlar geçmiþe dönük borçlarýný gecikme faizi ile birlikte ödedikleri zaman, bu ödemelerinin içinde yararlandýrýlmadýklarý saðlýk primleri de yer almaktadýr. Yapýlacak deðiþiklik ile borçlu olunabilecek süre en az 180 güne uzatýlarak esnaf ve sanatkarýn aileleri ile birlikte saðlýk hizmetinden yararlanmasý, hem de diðer sigortalýlar karþýsýndaki dezavantajlý kaldýrýlmasý saðlanacaktýr' diye konuþtu. » M. Sait Çakar
M
ardin Havaalanýný yakýnlarýnda Cami ve Kur'an kursu temeli atýldý. 1500 kiþilik düþünülen camide, Kur'an Kursu, Taziye evi, Lojman, morg müþtemilat içinde yer alacak. Halid Aydemir tarafýndan yapýlacak olan Cami ve Kur'an kursu inþaatýnýn temeli dualarla atýldý. Temel atma törenine Ýl Müftüsü Dursun Ali Coþkun, Artuklu Ýlçe Müftüsü Mahsum Taþçý, Kýzýltepe Müftü vekili
Mustafa Ali Iþýk, bölgenin tanýnmýþ âlim ve Seydalar ile çok sayýda vatandaþ katýldý. Temel atma töreninde konuþan il Müftüsü Dursun Ali Coþkun; “ Yeryüzünde Allah'ýn en çok sevdiði mekânlar, kendisini bir kabul eden Mü'minlerin ibadet mekâný olan camilerdir. Camiler, Mü'minlerin namazda ayný kýblede buluþturduðu gibi kalpleri birleþtiren, gönülleri insana layýk bir þekilde þefkat ve rahmetle buluþturan müstesna yerlerdir. Bugün temelini attýðýmýz bu camimiz havaalaný civarýndaki yerleþim yerleri için büyük bir ihtiyacý karþýlayacak. Ben bu caminin yapýmýný üstlenen Halid Aydemir'e teþekkür ediyor ve hayýrlarýnýn artarak devam etmesini temenni ediyorum.” diye konuþtu. » Ýsmail Erkar
mardin
iletiþim
4
1 Temmuz 2014 Salý
DEDAÞ’tan kesinti açýklamasý Elektrik kesintilerini gerekçe gösterenlerin son günlerde gerçekleþtirdiði eylemler üzerine Dicle Elektrik, (DEDAÞ) yetkilileri yazýlý bir açýklama yaptý...
E
lektrik kesintilerini gerekçe gösterenlerin son günlerde gerçekleþtirdiði eylemler üzerine Dicle Elektrik, yazýlý bir açýklama yaparak, elektrik kesintisi nedeniyle protestolarýn yaþandýðý bölgelerde kayýp kaçak oranýnýn yüzde 90’larda
gerçekleþtiði, kesintilerin de bu aþýrý kaçak elektrik kullanýmýndan kaynaklandýðý belirtildi. Yapýlan açýklamada, Dicle Elektrik daðýtým bölgesinde yer alan Diyarbakýr, Þanlýurfa, Mardin, Batman, Siirt ve Þýrnak’ta Türkiye ortalamasýnýn 3 katý elektrik
kullanýlmasýna raðmen, kayýp kaçak elektrik oranýnýn yüzde 75’in üzerinde olduðuna dikkat çekildi. Þehir merkezlerinin dýþýnda kalan kýrsal kesimde bu oranýnýn yüzde 90 seviyesini aþtýðý ve bu durumun ‘sürdürülemez’ olduðuna da yer verilen açýklamanýn devamýnda þöyle
denildi: ‘ ’Son günlerde elektrik kesintisi bahanesi ile olaylarýn olduðu yerler kayýp kaçak oranýnýn yüzde 90’ýn üzerinde olduðu bölgelerdir. Bu yüksek kayýp kaçak oraný nedeniyle altyapý kaldýrmakta zorlanýyor. Arýza bakým onarým ihtiyacý doðuyor. Eðer bu bölgelerde kayýp kaçak oraný bu þekilde çok yüksek oranlarda olmasaydý bakým onarým ihtiyacý olmazdý, kesintiler de gerçekleþmezdi. Bu nedenle vatandaþlarýmýzý duyarlý olmaya kayýp kaçakla mücadele etmeye davet ediyoruz. Bölgede kaçak elektrik kullanýmýnda mevcut durumun sürmesi halinde, maalesef istenmeyen ve sistemin kendini korumasýndan kaynaklý elektrik kesintileri de kaçýnýlmaz olacaktýr. Ekiplerimiz, bölge genelinde bu sebepten ötürü yaþanan ve yaþanabilecek arýzalarý giderebilmek için 24 saat esasýna göre görev yapmaktadýrlar.’’ » M. Sait Çakar
HDP’nin Cumhurbaþkaný adayý Selahattin Demirtaþ
H
DP’nin cumhurbaþkaný adayý, partinin Eþ Genel Baþkaný Selahattin Demirtaþ olarak açýklandý. HDP, Ankara Neva Palas Oteli’nde; cumhurbaþkanlýðý seçimi ile ilgili olarak adayýný açýklamak üzere düzenlediði basýn toplantýsýnda HDP’nin cumhurbaþkaný adayý Eþ Genel Baþkan Selahattin Demirtaþ olarak açýklandý. » CÝHAN
Mevsimlik Tarým Ýþçileri orucunu çadýrda açýyor
D
oðu ve Güneydoðu Anadolu Bölgesi'nden Çukurova'ya yýllardýr mevsimlik tarým iþçisi olarak giden aileler, Ramazan ayýnda iftarlarýný çadýrda yapýyorlar. Hava sýcaklýðýnýn 40 dereceyi aþtýðý Adana’nýn Karataþ ilçesinde Sabah saat 06.00’dan itibaren tarlarda kavun, karpuz, domates, patlýcan, biber gibi meyvesebzelerin hasadý için yollara düþen kadýn, erkek, çocuk, genç ve yaþlý iþçiler, akþam saat
17.00 gibi araçlarla su kaynaklarýna yakýn kurulan muþamba ve kamýþtan kurulmuþ çadýrlara dönüyor. Bir taraftan ekmek paralarýný kazanmanýn mücadelesini veren aileler, diðer taraftan mübarek Ramazan’ý da idrak etmeye çalýþýyor. Daha çok Þanlýurfa, Kahramanmaraþ, Adýyaman, Mardin, Diyarbakýr gibi illerden Adana’ya giden tarým iþçilerine son birkaç yýldýr savaþ dolayýsý ile Türkiye’ye
sýðýnan Suriyeliler de komþuluk ediyor. Ana menüleri çiðköfte olan iþçiler, ayran çorbasý, mercimek çorbasý, salata, kavun, karpuz gibi ev yemekleriyle orucunu açýyor. Çadýrlar yakýn köyden çektikleri elektrik hatýyla baþta televizyon olmak üzere bir çok elektrikli ev aletini kullanýyor. Ýftara yakýn süreyi televizyon izleyerek geçiren aileler, köy caminde okunan ezanýn ardýndan hep birlikte dua ederek yer sofrasýnda iftarlarýný
yapýyor. Þanlýurfa’nýn Ceylanpýnar ilçesinden gelen yaklaþýk 40 yýldýr Karataþ’ta tarým iþçisi olarak çalýþan Mehmet Ertuðrul (52), ailesiyle Ramazan’a kavuþmanýn heyecanýný çadýrda yaþýyor. Yazýn sýcaðý, kýþýn soðuðu demeden tarlalarda çalýþtýklarýný anlatan yedi çocuk babasý Ertuðrul, “Ýþ olduðunda karnýmýz tok. Olmadýðý zaman cepten yiyoruz. Suriyeli sýðýnmacýlarýn gelmesiyle iþimiz daha da zorlaþtý. Eskiden iþverenler iþçi için sýraya beklerdi. Þimdi buna gerek kalmadý. Nasýl olsa Suriyeli iþçiler hazýr bekliyor. Orucumuzu bugün tuttuk. Ýnþallah arkasý da gelir. Çadýr hayatý eskisi gibi. Banyo, mutfak ve yedek çadýrýmýz var. Elektriði köydeki birisinden alýp, faturasýný ödüyoruz.” dedi. Eþi Fatma Ertuðrul (50) ise zor da olsa orucunu tuttuðunu belirtiyor. Tarlaya
gidemediðini, çadýrda torununa bakýp, temizlik ve yemek gibi iþlerle uðraþtýðýný ifade eden Fatma Ertuðrul, “Oru,ç dinimizin emri. Elhamdülillah. Sýcaktýr, ama yine de zorluyoruz.” diye konuþuyor. 27 yýldýr Þanlýurfa’dan Adana’ya göç eden Hasan (48) ve Ayþe (43) Merç de Ramazan'ýn ilk gününde çadýrda iftarýn huzurunu yaþýyor. Yoðun sýcak dolayýsý ile ilk gün orucun biraz sýkýntýlý geçtiðine dikkat çeken Merç ailesi, günlük 37,5 TL. kazandýklarýný belirtiyor. Çok zor da olsa ilk gün oruçlarýný tutuklarýna iþaret eden Ayþe Merç, liseye giden oðlunun önümüzdeki yýlki kira parasýný denkleþtiremediklerini dile getiriyor. Anne Merç, kazandýklarýný ihtiyaçlarýna yetiþtiremediklerini ve bugüne kadar devletin bir deþtiðini göremediklerinden yakýnýyor. » CÝHAN
5
1 Temmuz 2014 Salý
Mim Yavuz Binbay Red ve inkâr politikasýnda Beyt-Nahreyn Araplarý
S
on yüzyýlda en çok konuþulan olgulardan biri olan red ve inkâr politikasýnda gözlemlediðimiz eksik bir olguya (Halkaya) deðinmek istiyoruz. Son yüzyýl inkâr politikasýna karþý Kürt halký, yüzyýlýn en trajedik katliamýna maruz kalan Ermeni ve Süryani halklarý hâkli ve meþru tepkilerini çeþitli boyutlarda dillendirdiklerini gözlemlemekteyiz. Ne yazýk ki Araplar benzer veya farklý boyutlarda ayný baskýlara trajedilere maruz kalmalarýna raðmen etkin bir örgütlülüðe sahip olmamalarý sebebiyle alt düzeyde bile olsa BeytNahreyn Araplarýnýn tepkilerini gözlemleyememekteyiz. Tepkiler gözlenemeyince Araplarýn yaþadýklarý baskýlar; Etnik kültürel varlýklarýnýn red ve inkâr edilmesi, dillerinin yasaklanmasý, her an topraklarýndan “göç ettirilmeNakledilme tehdidi vd. trajediler yok sayýlýyor. Yaþanmamýþ kabul ediliyor. Oysa tarihe baktýðýmýzda BeytNahreyn Araplarý sadece son yüzyýlda deðil Osmanlý yönetimi altýnda geçen yaklaþýk 600 yýllýk dönemde koþullara baðlý deðiþik baskýlara maruz kaldýðýný gözlemlemekteyiz. 29 Ekim'de 1920'de ilan edilen Cumhuriyetin ve devrim adý altýnda uygulanan politikalarýn ulusal ve uluslararasý daha önce belirlenmiþ hedefleri vardý. 20 Kasým 1922 tarihinde baþlayan Lozan Barýþ Konferansý, aslýnda yeni Türkiye Devleti'nin sýnýrlarýnýn çizilmesi içindir. 24 Temmuz 1923'de Lozan Barýþ Konferansýnda aðýrlýklý olarak siyasal, mali- ekonomik konular ve mübadele görüþülmüþtür. Mübadele Sözleþmesi sadece Türkiye ile Yunanistan arasýnda imzalanmýþtýr. Diðer azýnlýklarýn (Araplar vd.) mensubu olduklarý devletlerle herhangi bir görüþme yapýlmamýþtýr. Baþtan beri yok sayýlmýþlardýr. Türk-Yunan nüfus mübadelesi, her iki ülke için de "ulus devlet" oluþturmaya yönelik iki milyon insaný ilgilendiren ayrýca incelenmesi gereken tarihsel bir trajedidir. TBMM Hükümeti'nin mübadele isteðinin baþlýca iki nedeni vardý. Öncelikli amaç, Batý'nýn müdahalesine gerekçe oluþturan Hristiyan kökenli bazý azýnlýklardan tamamen kurtulmak, böylece 1914 katliamýndan sonra sýnýrlar içinde kalan Hristiyan kökenli nüfusu olabildiðince asgariye indirmek. Ýkincisi ise Müslüman unsurlarý (ArapKürt-Çerkez- Laz vd.) din olgusu çerçevesinde Osmanlýnýn devam eden
algýsýnýn etkisiyle kendi etrafýnda kolayca toplayabileceði düþüncesiyle, Misak-ý Milli sýnýrlarý içinde "ulus devlete giden yolu açabilmekti. Azýnlýklar açýsýndan Sevr'den daha kötü haklara sahip olan Lozan Antlaþmasý'nýn III. Bölümü (Madde 37- 45) bu haklarý düzenlemektedir. Anlaþma'nýn 40. Maddesi þöyledir; "Gayrimüslim azýnlýklara mensup olan Türk vatandaþlarý, hem hukuk bakýmýndan hem de uygulamada diðer Türk vatandaþlarýna uygulanan ayný muamele ve ayný güvencelerden yararlanacaklardýr. Bunlar özellikle giderleri kendilerine ait olmak üzere her türlü hayýr kurumuyla, dinsel ya da sosyal kurumlar, her türlü okullar ve buna benzer öðretim ve eðitim kurumlarý kurmak, yönetmek ve denetlemek ve buralarda kendi dillerini serbestçe kullanmak ve dini ayinleri serbestçe yapmak konularýnda eþit hakka sahip olacaklardýr." Antlaþmanýn 41. maddesi ise "gayrimüslim azýnlýklara mensup Türk vatandaþlarýnýn, önemli oranda bulunduklarý il ve ilçelerde, söz konusu azýnlýklara devlet bütçesi, belediye ya da diðer bütçelerce, eðitim, din ya da hayýr için ayrýlan tutarlardan, hakkaniyete uygun ölçülerde pay ayrýlacaktýr" demektedir. Lozan antlaþmasýndan günümüze deðin bu haklarýn hiç biri hayata geçirilmedi. Oysaki Sevr antlaþmasý Kürtlere ve Ermenilere daha geniþ imtiyazlar veriyordu. Süryani ve Arap halklarý ise Sevr'de de yoktu. Sevr'de olmayan Süryani ve Arap halklarýnýn (Azýnlýk) haklarý bu güne deðin keyfi olarak uygulanmadý. Süryaniler ve Araplar diðer azýnlýklardan farklý olarak okul açma ve vakýf kurma haklarý gasp edilerek, Türkleþtirme politikalarýný en acý yaþayanlardýr. Cumhuriyetin kuruluþundan sonra sýra Müslüman olan tüm unsurlarý, ülke içeresinde Sünni Türk olmayan unsurlarý (Alevi, Nusayri, Caferi, Þii vb.), Kürtleri ve Araplarý eðitim yoluyla asimile etmeye gelmiþti. Tevhid-i Tedrisat Kanunu (Öðretim Birliði Yasasý), TBMM tarafýndan, 3 Mart 1924 tarihinde kabul edilerek bir genelge ile mahalle mektepleri medreseler keyfi olarak kapatýlmýþtýr. Bu kanunla Türkçe eðitim dýþýndaki dillerde eðitim yapmanýn önü kesilerek, 1925'de gizlice hazýrlanýp uygulamaya konan ''þark ýslahat planý'' ile de resmi kurumlarda ve günlük yaþamda Kürtçe, Arapça ve diðer tüm azýnlýk dillerinde konuþulma yasaklanýp, konuþanlarýn cezalandýrýlmasý kararlaþtýrýlmýþtýr. Ermeni, Rum ve
Yahudiler Lozan antlaþmasý hükümleri gereðince devlet denetiminde olma kaydýyla okullarý ve eðitim kurumlarý olmasýna raðmen, bu coðrafyanýn asli unsuru kabul edilen Süryaniler-AraplarKürtler vd. ilginç bir yorumla bu haktan hiç yararlandýrýlmamýþtýr. 25 Kasým 1925'te "Þapka Giyilmesi Hakkýndaki Kanun" çýkarýlýp, halklarýn yerel giysilerine, din adamlarýnýn (Papazlarýn, hocalarýn, þeyhlerin, dedelerin) kýlýk kýyafetine müdahale edilmiþtir. Kendi dayattýklarý ne halkýn nede dinin geleneklerinde hiçbir karþýlýðý olmayan kýyafetler dayatýldý. 1925'de çýkarýlan þark ýslahat planý, Fýrat'ýn batýsýnda, Güneyinde ve kuzeyinde bulunan Kýzýlbaþ/ Alevileri, Kürtleri, Arap kökenli Nusayrileri öncelikle asimilasyona tabi tutmuþtur. 1925'ten sonra ArapKürt/Nakþibendî, Kadiri aðýrlýklý olarak Tasavvuf medrese ve dergâhlarýnýn yaný sýra Alevi tekkeleri de kapatýlmýþ; ancak 1927'de Bektaþi tekkeleri ve bu politikalara boyun eðen dergâh ve benzeri oluþumlar üzerindeki baský göreceli olarak yumuþatýlýrken; Tasavvuf ve Alevi/ Arap kimlikli dergâhlar ve de tekkeler süresiz kapatýlmýþtýr. Kemalist devrim dedikleri þey aslýnda, kadim halklara karþý yapýlan siyasal, sosyal ve kültürel soykýrýmdýr. Antidemokratik yasalarla kýlýflanan asimilasyon politikalarýnýn temelini teþkil eden yasaklarýn ve farklý dilleri yok sayan anlayýþlarýn devrimle hiçbir ilgisi yoktur. Kemalist devrimler olarak adlandýrýlan red ve inkâra dayanan asimilasyoncu politikalar, az sayýda kalan azýnlýklara, Araplara, Kürtlere, Êzidilere ve Alevilere vd. karþý yapýlmýþtýr. Bu politikanýn özü ise Tek tipçilik ( Tek millet, Tek Bayrak, Tek din vb. politikalarý ) Bitmedi, sürüyor... Latin alfabesinden uyarlanan Türk alfabesinin kabulü çok dillilikten, tek dilliliðe geçiþin miladýdýr. Kemalist hükümet, Eðitimde tek tipçiliði yasalarla zorunlu hale getirip, ana dilde eðitim hakkýný, Türk olmayan halklara vermediði gibi Süryanilere, azýnlýk olmasýna raðmen yasaklayarak 1928'de Süryani okullarýný kapatmýþtýr. Latin alfabesine Mustafa Kemal'in bir gecede aldýðý kararla radikal bir biçimde 1 Kasým 1928 tarihinde 1353 sayýlý "Yeni Türk harflerinin kabul ve tatbiki hakkýnda Kanun'un kabul edilmesi ve yeni alfabenin yerleþtirilmesi süreciyle geçildi. Bu yasayla o güne kadar (600 yýl) kullanýlan Arap alfabesinin bir türevi olan Osmanlý Alfabesinin yerine, Latin Alfabesinin Türkçeye uyarlanmýþ bir biçimi kabul edildi. Osmanlý öncesini de katarsak 3000 yýla yakýn kullanýlan Sami kökenli Süryani ve Arap alfabeleri kaldýrýlmýþ oldu. Bir gecede tüm insanlar (zaten o dönemde az olan okuryazar oraný) okuma yazma bilmez duruma düþürüldü. Bu toplumun Arap alfabesi ve
türevleriyle tutulmuþ binlerce yýllýk tarihi arþiviyle bir çýrpýda kökleri koparýlmýþ oldu. Buna ek olarak, T.C misaký milli sýnýrlarýnda kalan Kürt - Arap ve Süryani halklarý bu sýnýrýn dýþýnda kalan ve Arap alfabesini kullanmaya devam eden Iran-Irak ve Suriye'deki Kürt Arap ve Süryanilerle de baðlarýný koparmýþ oldu. Bu ülkenin kadim halklarý olan azýnlýklar ve anadili Türkçe olmayan halklar, "vatandaþ Türkçe konuþ" kampanyalarý ile psikolojik ve kültürel baskýlar sonucu anadillerinde isim koymaya bile korktular, dahasý ana dillerini kullanamaz hale geldiler. Bu ülkede Hýristiyan halklara katliamlar 1914'de baþlamadý elbet. 1885'i baz alýrsak Þammar, Tayî, Beni Xalid, Ermeni, Süryani ve 1924 Süryani/Nasturi, katliamýna kadar sistematik olarak genosit devam etmiþtir. Azýnlýklara yapýlan katliamlar üzerine kurulan cumhuriyet, daha sonra da 1926 þeyh Said, 1938 Dersim Kürt ve alevi katliamlarý ile varlýðýný idame ettirmiþtir. 1915'te demografik yapýyý fiziksel olarak Fýrat'ýn iki yanýnda düzenlemeyi hedefleyen anlayýþ, Cumhuriyete ve günümüze deðin þekil ve yöntem deðiþtirse de devam ediyor. Bu sistemi yüz yýllardýr kuran anlayýþ bu ülkenin en kadim halklarýný ( Süryani Arap-Ermeni) çýkardýðý yasalara dayanan yasaklarla asimile etmeye veya korkutup ülkeyi terk etmeye zorladý. Ama sonuç ortada günümüzde insanlýða karþý suç olarak kabul edilen politikalarla bir sonuca ulaþýlamadýðý gibi failleri yüzyýllar geçse de yargýlanmaktan kurtulamamaktadýr. Bu uygulamalarýn kaynaðý, tarihe kara lekeler olarak geçmiþ bazý ittifaklarý günümüze uyarlayarak benzer uygulamalarý hedeflemek ayni suçu iþlemek olacaktýr. Tarihten dersler çýkararak politikalar eski hatalarý tekrarlamayan yeni politikalar geliþtirmek gerekir. Artýk birileri veya bazý güçlü kesimler yok saydýðý için hiçbir þey yok olmadýðý, bu tür politikalar sonucunda islenen suçlar da gizlenememektedir. Ortak gelecek etik ve hakkaniyet ölçüsünde temsiliyetten geçer. Bu ilkeler çerçevesinde bu coðrafyayý paylaþtýðý diðer birleþenlerle, gel yanýmda dur ismini kullanayým mantýðýyla deðil ilkeler çerçevesinde geçmiþten dersler çýkararak her platformda birlikte olmaya gayret göstermek gerek. Medeniyetler beþiði coðrafyamýzda, þekillenmemizde ilham kaynaðý olan medeniyetleri bahaneler arkasýna sýðýnmadan Kültürel, Etnik, Dinsel renklerimizle insanda tarih boyunca hayranlýk uyandýran Gökkuþaðý ahengiyle paylaþmak dileðiyle. Biz Arap Aramiler olarak Beyt-Nahreyn'de binlerce yýl bu anlayýþla komþumuzu kendimiz gibi severek medeniyetlere ýþýk tutan kadim Beyt-Nahreyn (Mezopotamya) medeniyetini kurduk. Beyt-nahrey'nin Sessiz çýðlýðýnýn duyulmasý ve Komþumuzu kendimiz gibi sevmek dileðiyle.
araskem@gmail.com
Cami yoluna parke döþendi
A
rtuklu Belediyesi, Yalým Mahallesi’nde yer alan Nuri Saruhan Cami’nin önünden geçen yolda kilitli parke taþý döþemesine baþladý. Artuklu ilçesinde bulunan Yalým Mahallesi’nde 2003 yýlýnda yapýmýna baþlanan ve içinde taziye evi, Kur'an Kursu, gasilhane ve morg bulunan Nuri Saruhan Cami’nin önünden geçen yolda çalýþma baþlatýldý. Yaklaþýk olarak bin 300 metrekareyi kapsayan alan üzerinde kilitli parke taþý döþemesine baþlayan Artuklu Belediyesi ekipleri, cami önü ve anayoldan mahalleye giden baðlantý yolunun yapýmý için çalýþmalara baþladý. Ýlk önce kepçe ile temizlenen yolda belediye ekipleri, bir çalýþma ile cami yolunu kilitli parke taþý ile döþemeyi planlýyor. Artuklu Belediyesi baþkaný Emin Irmak ve Sevinç Bozan parke taþý döþeme çalýþmasýna iliþkin yaptýðý açýklamada, Özellikle Ramazan ayý dolayýsýyla cami yolunu yapma kararý aldýklarýný ifade ederek, “Halkýn oruç nedeniyle camilerde ibadetlerini daha rahat bir þekilde saðlamalarý için böyle bir çalýþmayý baþlattýk. Yoldan geçen araçlar hem mahalleyi hem de camiyi toz içinde býrakýyordu. Bizde, bir an önce yolun temizlenmesi ve kilitli parke ile döþenmesi için ekiplerimizi gönderdik. Burada kýsa sürede çalýþmalarýmýzý tamamlayacaðýz” diye belirttiler. » M. Sait Çakar
1 Temmuz 2014 Salý
6
Tayini çýkan yargý mensuplarýna veda gecesi HSYK kararnamesi ile tayini çýkan hâkim ve cumhuriyet savcýlarý için Midyat Adliye personeli tarafýndan veda gecesi düzenlendi...
H
akimler Savcýlar Yüksek Kurulu (HSYK) Birinci Dairesi’nin 2014 yýlý yaz kararnamesi ile Midyat Adliyesi’nde görev yapan Baþsavcý ve hakimlerin tayinleri sebebiyle veda gecesi düzenlendi. Duygulu anlarýn yaþandýðý gecede, hakim ve savcýlara yeni görevlerinde baþarý dilekleri iletildi. Gecede yemek ve müziðin yaný sýra konuþma ve karþýlýklý hediyeler ve ödüller daðýtýldý. Kararname ile, Midyat Adliyesi’nde baþsavcý olarak görev yapan Adnan Küçükyumuk Gebze Cumhuriyet Savcýlýðý’na, Midyat Adalet Komisyonu Baþkaný Sezgin Güverçin Uþak’a hakim olarak; yine Midyat Adliyesi'nde savcý olarak görev yapan Hasan Adalý da, Mudanya Savcýlýðý'na tayin oldu. Tayinleri çýkanlar için
Matiat Otel'de düzenlenen veda programýna; Midyat Garnizon Komutaný Kurmay Albay Veysel Biçer, Midyat Belediye Baþkan Yardýmcýsý Mehmet Tevfik Baysal, savcýlar, hâkimler, avukatlar ve adliye çalýþanlarý katýldý. Baþsavcý Adnan Küçükyumuk’a, Aðýr Ceza Komisyonu Baþkaný Sezgin Güverçin’e, savcý Hasan Adalý’ya hediye takdim eden Belediye Baþkan Yardýmcýsý Mehmet Tevfik Baysal, Midyat’a hizmetlerinden dolayý tayini çýkan yargý mensuplarýna Midyatlýlar adýna teþekkür etti. Baysal, “Baþsavcýmýz, aðýr ceza reisimiz ve savcýmýz dönemleri boyunca Midyat’a Midyatlýlara en iyi hizmeti verdiler. Kendilerine Midyatlýlar olarak Midyatlýlar adýna çok teþekkür ediyorum. Kendileri ülkemizin farklý illerinde farklý ilçelerinde yine ayný hizmeti vermek için çaba
sarf edeceklerdir. Bundan sonraki hayatlarýnda ve görevlerinde baþarýlý, saðlýklý, mutlu günler diliyorum” dedi. Baþsavcý Adnan Küçükyumuk yaptýðý konuþmada, “Midyat’ta dolu dolu 3 yýlým geçti. 3 yýl boyunca Midyat Adliyesinde savcý, hâkim arkadaþlarýmýz ile müdür ve personel arkadaþlarýmýz ile çok güzel bir uyum içerisinde çalýþtýk. Bugün Midyat’ta gönül rahatlýðý ile gidiyorum. Midyat’ýn sýcakkanlý samimi
dostane insanlarý ile tanýþmak çok güzeldi. Hakkým varsa benden yana hakkýnýz helal olsun. Herkese alasmarladýk” dedi. Midyat Aðýr Ceza Komisyonu Baþkaný Sezgin Güverçin ise, Midyat’tan buruk ayrýlacaðýný belirtti. Sezgin Güverçin þöyle devam etti: “Buraya geleli 3 yýl oldu. Bu sürede güzel günlerimiz geçti. Ýlk atandýðýmýz 2011 yýlýnda Midyat’ý internetten görünce, eþim ile daha önce Mardin Mazýdaðý ilçesinde çalýþtýðýmýz için ‘burada zorluk çekmeyeceðiz’ diye düþündük. Gerçekten de öyle oldu. Aslýnda biz Midyat’tan ayrýlmak isteniyorduk. Gerek baþsavcým olsun gerekse de hakim ve savcýmýz olsun gitmek istemiyorduk, býrakmak istemiyorduk. Ama biz kamu görevlileri belli bir süre sonra gitmek zorundayýz. Hüzünlüyüz ama mutluyuz. Üç yýl boyunca güzel iþler yaptýðýmýz düþünüyorum. Özellikle Aðýr Ceza Mahkemesi olarak. Bir çok karar imza attýk. Bunlardan hiçbir zaman vicdanen rahatsýz olmadýk. Tabiî ki ayrýlýrken arkanýzdan güzel þeyler söylenmesi bizleri mutlu ediyor. Özellikle veda ziyaretlerinde dolaþýrken biz bunu fark ettik. Midyat’ýn samimi insanlarý ile tanýþmaktan çok mutlu oldum. Benden yana hakkým varsa helal olsun herkese iyi akþamlar.” Gecede konuþan Cumhuriyet Savcýsý Hasan Adalý, “Yaklaþýk 3 yýl önce ikinci görev yerimiz olarak Midyat’a tayin olduk. Midyat’ýmýzda ve adliyemizde gerek önceki yýllarda gerekse de þimdi görev yapan meslektaþ hakim ve savcýlarýmýzla, avukatlarýmýzla ve tabiî ki kurum personelimizle uyumlu ve hoþgörülü bir
çalýþma ortamýmýz oldu. Bundan daha öte ise her zaman devam etmesini gönülden istediðimiz dostluk, arkadaþlýk ve kardeþliklerimiz oldu. Midyat bizim için uzun soluklu zaman zaman belki zor günlerde geçirdiðimiz, ancak hiçbir zaman unutmayacaðýmýz, her zaman gülümseyerek hatýrlayacaðýmýz bir durak oldu.” Ýfadelerini kullandý. Veda gecesinde, atamalarý yapýlan hakim ve cumhuriyet savcýlarýna yeni görevlerinde baþarý dileyerek bir konuþma yapan Hakim Adem Özmen de, ayrýlýklarýn hüzünlü olduðunu belirterek, meslektaþlarýna yeni görev yerlerinde baþarý dileklerinde bulundu. Özmen, “Biz yargý mensuplarý bir siyasetçi deðiliz. Hizmet getiren bir kurum deðiliz. Bu yüzden bugün itibariyle iþte þu kadar yol yaptýk, þu kadar bina yaptýk veya þunu yaptýk deme gibi bir lükse sahip deðiliz. Ama biz her þeyden daha önemli olan adalet görevini yürütmekle görevli olarak buralara geldik. Kendi ailemizden, kendi memleketimizden uzaklara ta Midyat gibi bir yere geldik. Midyat çok güzel bir yer. Ama memleketimiz olmadýðý için bize uzaktýr. Burada görevimizi yaparken bizim birinci önceliðimiz adil ve düzenli bir þekilde yargý görevini ifa etmektir. Bu görevi ifa ederken sayýn baþsavcýmýz, sayýn komisyon baþkanýmýz ve sayýn savcýmýz en iyi bir þekilde aldýklarý bu görevi bugüne kadar layýkýyla yerine getirdiler.” þeklinde konuþtu. Konuþma ve plaket törenin ardýndan, hakim, savcý ve adliye personeli müzik eþliðinde halay çekerek gönüllerince eðlendi. Gece katýlýmcýlarýn birlikte hatýra fotoðrafý çekilmesiyle program sona erdi. » Ali Edis
7
1 Temmuz 2014 Salý
Sahurda nasýl beslenmeliyiz? Diyetisyen Emine Yüzbaþýoðlu, sahurda mideyi yormayan az yaðlý bol protein içeren mönülerin tercih edilmesi gerektiðini söyledi...
D
Duygulu uðurlama
S
avur Ýlçe Milli Eðitim Müdürlüðü’ne atanan Abdurrahim Demir, Midyat’a veda etti. Milli Eðitim Bakanlýðý’nýn kararnamesiyle Savur Ýlçesine Milli Eðitim Müdürü olarak atanan Midyat Milli Eðitim Þube Müdürü Abdurrahim Demir için kurum çalýþanlarý kapý önünde uðurlama töreni düzenledi. Ýki yýldýr görev yaptýðý hükümet konaðý binasýna son kez gelen Müdür Demir, düzenlenen törenin ardýndan yeni görev yerine uðurlandý. Personel ile tek tek tokalaþan Abdurrahim Demir, kendisini uðurlayanlara teþekkür etti. Demir’in kýsa sürede görev yapmasýna raðmen gerek çalýþanlarýnýn gerekse eðitim camiasýnýn ve birçok kiþinin gönlünde taht kurduðunu belirten Milli Eðitim çalýþanlarý, Müdür Demir’e yeni görev yerinde baþarýlar dilediler. Düzenlenen uðurlama törenine Midyat Milli Eðitim Müdürü Ýbrahim Þiþman, Þube Müdürleri Abdulkadir Altay, Seyfettin Mete ve kurum personeli katýldý. » Ali Edis
iyetisyen Emine Yüzbaþýoðlu, sahurda mideyi yormayan az yaðlý bol protein içeren mönülerin tercih edilmesi gerektiðini söyledi. Yüzbaþýoðlu, "Yüksek protein daha uzun tokluk hissi oluþturacaðýndan orucun daha rahat tutulmasýný saðlar. Haþlanmýþ 1 yumurta, az yaðlý az tuzlu peynir çeþitleri, 1 bardak süt veya yoðurttan oluþan mönüye 3-4 dilim ekmek, susuzluðu önlemek açýsýndan 1 porsiyon meyve ekleyerek güzel bir sahur mönüsü oluþturulabilir." dedi. Memorial Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü Diyetisyen Emine Yüzbaþýoðlu, oruç tutarken doðru beslenme hakkýnda bilgi verdi. Oruçluyken açlýk süresinin artmasý nedeni ile iftar ve sahur olmak üzere 2 öðün yerine iftardan sonra bir öðün daha yapmanýn uygun olduðunu söyleyen Yüzbaþýoðlu, "Uykuya ara vermemek için iftarda yenilenle oruç tutmak veya yiyip yatmak yazýn bu uzun günlerinde günün ilerleyen saatlerinde hipoglisemiye baðlý olarak saðlýk problemleri ortaya çýkmasýna sebep olacaktýr. Bu nedenle kesinlikle sahur yapýlmalýdýr. Ýftarda hafif yemekler yiyerek sonrasýnda bir ara öðün yapmak gün boyu boþ kalan midenin sindirim için zorlanmasýna engel olacaktýr. Ara öðün olarak da meyve galeta veya leblebi gibi
karbonhidrat kaynaðýyla 1 bardak süt veya yoðurt tüketimi uygundur." ifadelerini kullandý. Sahurda mideyi yormayan az yaðlý bol protein içeren mönülerin tercih edilmesi gerektiðini kaydeden Yüzbaþýoðlu, "Yüksek protein daha uzun tokluk hissi oluþturacaðýndan orucun daha rahat tutulmasýný saðlar. Haþlanmýþ 1 yumurta, az yaðlý az tuzlu peynir çeþitleri, 1 bardak süt veya yoðurttan oluþan mönüye 3-4 dilim ekmek, susuzluðu önlemek açýsýndan 1 porsiyon meyve ekleyerek güzel bir sahur mönüsü oluþturulabilir. Yumurta kullanarak yapýlan az yaðlý
bir menemen veya yine yumurta kullanarak hazýrlanan bir salata mönüdeki posa içeriðini artýracaðýndan gün içinde yaþanabilecek kabýzlýk sorununu da ortadan kaldýracaktýr." ifadelerini kullandý. Gün boyu aç kaldýktan sonra hiç doyulmayacak düþüncesiyle hazýrlanan sofralardan uzak durulmasý gerektiðini belirten Yüzbaþýoðlu þunlarý söyledi: "Kýzartma, börek, pilav, makarna ile þerbetli tatlýlar Ramazan sofralarýný süsleyerek kilo artýþýna neden olmaktadýr. Kilo alýmýný ve mide rahatsýzlýklarýný önlemek için; aðýr kýzartma yemekleri yerine hafif
Oruç, bedenin dinlenmesi gibi algýlanmalý
G
astroenteroloji Uzmaný Doç. Dr. Ahmet Karaman, Ramazan ayýnda tutulan orucun açlýk gibi düþünmeyip bedenin dinlenmesi gibi algýlanmasý gerektiðini ifade etti. Reflü hastalýðý olanlarýn oruç tutarken dikkat etmesi gerekenlerle ilgili de
uyarýda bulunan Acýbadem Kayseri Gastroenteroloji Uzmaný Doç. Dr. Ahmet Karaman, þunlarý söyledi: "Uzun süren açlýðý takiben iftarda aþýrý miktarda, sindirimi zor gýdalarýn hýzlý tüketilmesi sonrasýnda gerek midenin boþalma zamanýnýn uzamasý gerekse sindirim için asit salgýlanmasýnýn artmasý reflü
hastalýðýný tetikler. Bütün bunlarýn yanýnda hýzlý ve fazla tüketilen gýdanýn arkasýndan gelen uyku hissi ve uzanmak reflünün artýþýný kaçýnýlmaz hale getirir." Doç. Dr. Ahmet Karaman, reflü hastalýðý olanlarýn oruç tutarken dikkat etmesi gerekenleri de þöyle sýraladý: - Aðýr yaðlý gýdalardan kaçýnýlmalý. - Aþýrý kahve ve sigara tüketilmemeli. Hatta sigara hiç kullanýlmamalý. - Ýftar ve sahur yemeðinden sonra hemen uzanmamalý ve uyunmamalý. - Ýftardan sahura kadar geçen süre içerisinde aþýrý çay, kahve, hamur iþi ve aðýr tatlý gýdalarýn tüketiminden kaçýnýlmalý. - Mide hastalýðý olanlar, aðrý kesicileri bu dönemde bilinçsizce tüketmemeli.
- Aðýr þerbetli hamur tatlýlarý yerine, sütlü tatlýlar ya da az þekerli kompostolar tercih edilmeli. - Ülser ve gastriti olanlar ise doktor kontrolünde ilaç takviyesi ile saðlýklý bir beslenme programý izleyerek oruç tutabilirler. - Günlük kalori ihtiyacýnýn çok üzerinde beslenilmemeli. - Ýftar ve sahur arasýnda ek öðünler alýnmalý, tek öðünde aþýrý yemekten kaçýnýlmalý. - Ýftar, su veya çorba gibi sývý besinlerle açýlmalý. Bunlarý bitirdikten sonra 15-20 dakika beklenerek diðer besinlere geçilmeli. - Yemekler iyi çiðnenerek öðütülmeli ve hýzlý yemekten kaçýnýlmalý. - Reflü hastalýðý için doktorunuzun önerdiði mide asit salgýlanmasýný azaltan ilaçlar iftar ve sahurda alýnmalý. » CÝHAN
zeytinyaðlý veya etli sebze yemekleri tercih edilmelidir. Kýrmýzý et ve beyaz et dengeli olarak tüketilmeli, tek yönlü seçim yapýlmamalýdýr. Her yemeðin yanýna yakýþtýrýlan pilav veya makarna gibi yað içeriði yüksek olan karbonhidrat grubu yerine ekmek ve Ramazan'ýn olmazsa olmazý pide iftar mönüsü için daha uygundur. Ýftarda çorbayla yemeðe baþlamak, sonrasýnda 10-15 dakika ara vermek ve daha sonra yemeðe devam etmek yemek sonunda yaþanacak þiþkinliði ortadan kaldýracaktýr. Ayrýca iftarda tüketilen salata günlük alýnan posa miktarýný olumlu yönde etkileyerek kabýzlýk sorununu da engelleyecektir. Uzun süre açlýða baðlý olarak oluþan hipoglisemiye baðlý olarak tatlý isteði diðer günlere oranla Ramazan'da daha fazla olmaktadýr. Bu isteði karþýlamak amacýyla þerbetli aðýr tatlýlar yerine, sütlü veya meyveli hafif tatlýlara yer verilmelidir. Yemek sonrasýnda yenilen meyve veya iftarda önerilen hurma da tatlý isteðini kýsmen azaltacaktýr." Normalde günlük su ihtiyacýnýn 2-2,5 litre olduðunu aktaran Yüzbaþýoðlu, "Uzun ve sýcak yaz günlerinde bu miktardan daha az su tüketimi baþta böbrek rahatsýzlýklarý olmak üzere birçok saðlýk problemini beraberinde getirecektir. Bunun yanýnda çok þekerli ve asitli içecekler yerine; komposto, ayran, taze sýkýlmýþ meyve suyu gibi saðlýklý içecekler sývý ihtiyacý karþýlamak için tercih edilmelidir. Ancak saðlýklý da olsa bu içecekler asla suyun yerini almamalýdýr." diye konuþtu. » CÝHAN
1 Temmuz 2014 Salý
8
BASINDAN Vaktinde kýlýnmayan sabah namazýnýn kazasý nasýl olur?
A
slýnda sabah namazýnýn kolay kolay kazaya býrakýlmamasý gerektiðini hocalarýmýzdan dinliyor, yazýlarýnýzdan da okuyoruz.
KESK Mardin Þubeler Platformu taþeron yasa tasarýsýný kýnadý
K
ESK Mardin Þubeler Platformu taþeron yasa tasarýsýný bir basýn açýklamasýyla kýnadý. Kesk Mardin Þubeler Platforfu adýna açýklmayý yapan Hamdullah Yýldýrým þunlarý aktardý; “AKP iktidarý 30 Mayýs 2014 tarihinde TBMM’ye sunduðu ve hala Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüþülmekte olan kamuoyunda ‘taþeron yasa tasarýsý’ olarak bilinen tasarý ile çalýþma hayatýnda adeta sýkýyönetim ilan etmektedir. 12 yýllýk iktidarý boyunca emekçilerin sahip olduðu en temel haklarý týrpanlayarak güvencesiz çalýþmanýn alanýný geniþleten iktidar daha önce defalarca yaþandýðý üzere; milyonlarca çalýþaný ilgilendiren konunun doðrudan muhatabý olan sendikalarý sürecin dýþýnda býrakmýþ, hiçbir þekilde görüþlerine baþvurmamýþtýr. Üç iþçi Konfederasyonun Baþbakan’la yaptýðý görüþmede taþeronlaþtýrmayý çalýþma yaþamýnýn temel istihdam biçimi haline getirecek bazý maddelerin tasarýdan çýkarýlacaðý sözü verilmiþ ve birinci madde tasarýdan çýkarýlmýþsa da, bu kez Plan ve Bütçe Komisyonu’nda baþa dönüldüðü yetmezmiþ gibi hukuk ilkelerini ve iþ güvencemizi de fiilen ortadan kaldýracak bazý madde eklemeleri yapýlmýþtýr. Hukuk Devleti Askýya Alýnmaktadýr Plan ve Bütçe Komisyonu’nda eklenen maddelerle yargý kararlarýnýn uygulanmamasý ve uygulamayanlarýn ceza kovuþturmasýnýn engellenmesi hükmüyle hukukun temel ilkeleri ayaklar altýna alýnmýþtýr. Tasarýnýn bu þekilde yasalaþmasý halinde Yasama yargýnýn üzerine çýkarýlmýþ, keyfi uygulamalar yasal kýlýfa büründürülmüþ olacaktýr. Düzenleme bu haliyle yasa kararlarýnýn baðlayýcýlýðý ilkesini ifade eden Anayasanýn baþta 2. Ve 125. Maddesi olmak üzere uluslararasý sözleþmelere de aykýrýdýr. AKP, her türlü eylem ve iþlemlerinin yargýsal denetimine tabi olmasýný istemediði gibi tüm engellemelere raðmen ortaya çýkan yargý kararlarýný da uygulamamanýn çabasý içerisindedir. Temel hukuk ilkeleri tümüyle AKP’nin ve sermayenin ihtiyaçlarý doðrultusunda katledilmektedir.Torba yasaya eklenen madde ile yargý
kararlarýnýn herkesi baðlamasý ilkesi, siyasi iktidarýn yapmýþ olduðu atamalar, görev deðiþiklikleri, nakiller, göreve son verilmelerde uygulanmayacak ilkelere dönüþtürülmüþtür. Yargý kararlarýný uygulamayan kamu görevlileri yasal korumaya alýnmaktadýr. Keyfi uygulamalar ödüllendirilmekte, hak arama yollarý kapatýlmaktadýr. Adeta ‘Derdini Marko Paþa’ya anlat’ dönemi baþlatýlmaktadýr. Torba yasaya eklenen 82. Madde ile; idare kesinleþmiþ yargý kararlarýný atama iþlemlerinde iki yýl uygulamama özgürlüðünü kazanmaktadýr. Oysa mevcut uygulamada öngörülen süre 30 gündür. Bilindiði üzere özellikle son yýllarda kamuda iþten atma, göreve son verme, sürgün ve atamalar yoðunlaþmýþtýr. Örneðin en son Konfederasyonumuzun kararýyla gerçekleþtirilen greve katýldýklarý gerekçesiyle Ankara Büyükþehir Belediyesi çalýþaný 14 kamu emekçisi iþten atýlmýþtýr. Bu uygulamanýn iptali için sendikamýz TÜM BEL-SEN yargýya baþvurmuþtur. Bu tür davalarýn sonuçlanmasý bile birkaç yýlý bulabilmektedir. Torba yasayla birlikte iþten atýlan ya da usulsüz atanan bir kamu emekçisi birkaç yýl maðdur olmasý yetmiyormuþ gibi davayý kazanmasýna raðmen iki yýl daha iþsiz kalabilecektir. Yani iktidar muhalif gördüðü herhangi bir kamu emekçisini görevden alýp bir baþka ile ya da ilçeye atayabilecek ve bu atama yargýdan döndüðünde idare iki yýl boyunca yargýnýn hukuka aykýrý bulduðu atamayý (sürgünü) aynen devam ettirebilecektir! Ýki yýl sonra da ayný göreve deðil, ‘kazanýlmýþ hak aylýk derecesine uygun baþka bir kadroya’ atayabilecektir! Diðer önemli bir nokta da ayný maddedeki düzenleme ile atama iþlemlerinde ‘telafisi güç veya imkansýz zarar’ý yargýcýn belirleme yetkisi yargýcýn elinden alýnmakta, yargý atama durumlarýnda zarar oluþtuðunu görse de ‘telafisi güç zarar var’ diyemeyecektir. Oysa mevcut uygulamada idari yargýda hangi durumlarýn telafisi güç zararlara yol açacaðýnýn takdiri yargýca býrakýlmýþtýr. Torba yasa da yer alan ‘Kamu görevlileri hakkýnda yapýlan bu tür idari tasarruflar; telafisi güç veya imkansýz zararlar doðurmaz’ hükmü gereði, atanan
memurun aile düzeni parçalanmýþ olsa da, çocuklarý okullarýndan eþi iþinden olsa da, aðýr saðlýk sorunlarý olsa da bu durum yasa buyurduðu için telafisi güç zarar olarak nitelendirilemeyecektir. Keyfi atamalarda yürütmeyi durdurma kararýnýn verilebilmesi için ‘telafisi güç veya imkânsýz zarar ve açýk hukuka aykýrýlýk’ unsurlarýnýn birlikte gerçekleþmesi zorunludur. Torba yasa atama kararýnýn telafisi güç ya da imkansýz zararlara yol açamayacaðý hükmünü getirerek gerçekte atanma kararlarýnda idarenin yürütmeyi durdurma kararý vermesini olanaksýz hale getirmektedir. Yine bu madde ile iktidarýn istediðini yapan kamu yöneticisine kovuþturma yolu kapatýlýrken yapmayana ise disiplin yolu gösterilmektedir. 82. maddede ‘Kamu görevlileri hakkýnda tesis edilen atama, görevden alma, göreve son verme, naklen veya vekaleten atama, yer deðiþtirme, görev ve unvan deðiþiklikleri iþlemleri…’ dendiðinden iþ güvencemiz tehdit altýndadýr. Tasarýnýn yasalaþmasý halinde idare yasanýn tanýdýðý sýnýrsýz yetkiyi kullanmaktan çekinmeyecek, iþten atmalarda hukuk ilkeleri kaygýsý gütmeyecektir. Taþeronlaþma Yasaklanmamýþtýr! Soma’da da görüldüðü üzere katliamlara varan hak ihlallerinin yoðun yaþandýðý taþeronlaþmayý yasaklamamakla hükümet bir kez daha sermayeyi kolladýðýný kanýtlamýþtýr. Hükümet Soma katliamýndaki sorumluluðunu unutturma ve kimi olumlu maddeleri öne çýkararak emekçiler aleyhine yaptýðý düzenlemeleri gizleme çabasýndan vazgeçmelidir. Baþta 82. madde olmak üzere iþ güvencemizi ortadan kaldýracak, emekçiler lehine olan yargý kararlarýný by-pass edecek maddeler derhal düzenlemeden çýkarýlmalý, taþeronlaþma yasaklanmalýdýr. Hükümeti emekçilerin sabrýný daha fazla zorlamamaya ve emek karþýtý politikalardan vazgeçmeye davet ediyoruz. Konfederasyonumuz yasanýn bu haliyle yasalaþmasýna ve yeni Somalarýn yaþanmasýna izin vermeyecektir. Biz bu zehiri içmeyeceðiz.” » M. Sait Çakar
Bu sebeple güneþ çýkmadan vaktinde kýlmaya büyük önem veriyoruz. Ancak bazen gaflete dalarak uyanamýyor, bazen de yýkanma gibi gecikmelerle vaktinde kýlamadýðýmýz da oluyor, güneþten sonraya kalýyor. Bu durumda ne yapacaðýz? Güneþten sonraya kalan namazýmýzý nasýl kýlacaðýz? Sünnetiyle mi, sünnetsiz mi kýlýnacak? Eda mý, kaza mý olacak? Bu konuda hem bilgiye hem de birazcýk ikaza ihtiyacýmýz var?..? Gerçekten de sabah namazý namazlarýn en mühimidir. Efendimiz (sas) Hazretleri, vakitlerin en eþrefi olan þafak vaktinde kýlýnan namazýn deðerini çarpýcý bir ifadeyle þöyle dile getirmiþlerdir: - Fecir vaktinde kýlýnan iki rekat namaz, dünyadan da, dünyanýn içindekinden de hayýrlýdýr!.. - Neden dünyadan da, içindekinden de hayýrlý? - Çünkü dünya da, içindeki mal, mülk de ebedi hayatta geçer akçe olmayacaktýr... Ancak, kýlýnan iki rekat namaz, dünyanýn vermediði faydayý verecek, sahibini cehennem azabýndan kurtarýp cennetin güzelliklerine de kavuþturabilecektir... Nitekim burada dünyanýn servetine sahip olan nice ibadetsizler, orada yoksulluk içinde kývranýrken, ibadetinde ihmale düþmeyen yoksullarýn kavuþtuklarý cennet nimetlerini hayranlýkla seyredecekler, keþke biz de bunlar gibi ibadetli bir hayat yaþasaydýk, diye hayýflanacaklardýr. Servetleri, onlarý kurtarmayacak; ama iki rekat namazlarý ibadetlileri kurtarabilecektir... Öyle ise özellikle kýsa yaz gecelerinde erken yatýlmalý, erken de kalkýlmalý, güneþ çýkmadan dünyadan da kýymetli olan sabah namazýný vaktinde kýlmalýdýr... Þayet gece gusül gerektiren bir durum söz konusu olursa namazý güneþten sonraya býraktýrmayacak kadar uyumakta mahzur olmayabilir. Yeter ki, uyuyan kimse yine erkenden kalkýp guslünü yaparak namazýný
güneþ çýkmadan vaktinde kýlma imkanýný bulsun. Yani kazaya býrakmýþ olmasýn... Bununla beraber, insanlýk halidir bu. Hiç arzu edilmediði halde uyanamaz, namazý güneþten sonraya kaldýðý da olursa durum ne olacak?.. Bu takdirde artýk her þey mahvoldu, bitti demek deðildir elbette... Bu defa da yapýlacak ilk iþ; güneþin doðmasýyla baþlayan (kýrk beþ dakikalýk) kerahet vakti çýktýktan sonra öðlenin kerahet vakti girinceye kadarki zaman içinde sünnetiyle birlikte farzý hemen kaza etmektir. Bu durumda ne olur? Hiç olmazsa namazý vaktinde kýlmama günahýna maruz kalan insan, tehiri sürdürme günahýna son vermiþ, hemen kaza ettiði namazýnýn borcuyla kalmaktan kurtulmuþ olur... Bu gibi hiç de arzu edilmeyen ihmallerde mühim bir nokta da þudur: - Namazýný vaktinde kýlamayan insan, bundan derin üzüntü duymalý, sýrtýnda dað gibi bir yük aðýrlýðý hissetmelidir. Bir an evvel namazý kaza ederek bu aðýr yükten kurtulma gayreti içinde olmalýdýr. Burada en vahim olan durum þudur: - Vaktinde yapmadýðý ibadetinden dolayý üzüntü duymamak, vicdan azabý çekmemek, tabiri caizse kýlý bile kýpýrdamamaktýr. Bu duyarsýzlýk hayra alamet deðildir. Çünkü üzüntü duyan insan, kendisini üzen þeyle tekrar yüz yüze gelmek istemez. Ýbadetlerini vaktinde yapma azmi içinde olur. Üzüntü duymazsa bu gayreti de duymaz. Günahýný basite almaya baþlar. Günahýný basite alan adam için Efendimiz'in (sas) çarpýcý bir ikazý þöyledir: - Mümin günahýný üzerine yýkýlacak dað gibi büyük görür, tedbir alýr. Münafýk ise burnu ucuna konmuþ sinek gibi basit görür, kayýtsýz kalýr!.. Günahýný büyük görme duygusu, tekrar etmeme tedbirine sevk ederken, küçük görme duygusu da tekrar etmekten çekinmeme laubaliliðine iter... Bu fark hep hatýrda tutulmalýdýr. Ahmed Þahin-Zaman
9
1 Temmuz 2014 Salý
Kitap Köþesi » Sayfa 8’de Yere Düþen Dualar "Kumsaldaki taþlara bakarak da okunabilir denizin soyaðacý. Taþ, kumsalýn en eskisidir çünkü; kayalarýn kumla akrabalýðýný pürüzsüz yüzünde bir dert gibi taþýr. Issýzlýðýn kadim bilgisine sabýrla bekleyerek eriþmiþtir. Taþýn da bir ahlaký vardýr, evet. Ýnsankiþinin katlanamayacaðý durmaklýða içkin bir ahlak kakýlmýþtýr bünyesine. Taþ taþlaþmakla önceki denizini yitirmiþ, yitireceði hiçbir þey kalmamýþ bir kimsedir. Kumlaþýncaya deðin yeniden doðan denizlere bakacaktýr hep. Bu yüzden, iþte tam da bu yüzden, asla kumsaldaki taþlarý toplamamalý. Yoksa ölürler." Yere Düþen Dualar ilk kez yayýmlandýðý 2006'dan günümüze, birçok okur ve eleþtirmen tarafýndan "destansý, mistik, alegorik ve çok katmanlý bir roman" olarak deðerlendirilmiþ, beðeniyle karþýlanmýþtýr. Anlatmayý da anlattýðý
Derleyen: M. Sait Çakar
Göl Zamaný Filmin Adý: Göl Zamaný Filmin Türü: Dram Filmin Süresi: 1s 43dk Filmin Özeti:
Eser Adý Yazar Adý Sayfa Sayýsý Yayýnevi
: Yere Düþen Dualar : Sema Kaygusuz : 304 : Metis Yayýnlarý
kadar önemseyen, zengin bir hayal gücünün ürünü olan bu romaný nitelikli edebiyattan zevk alan okurlarýmýza özellikle tavsiye ederiz.
Vergi mektuplarý yeniden yola çýkýyor
M
aliye Bakaný Mehmet Þimþek'in talimatýyla gönderimi durdurulan, ödenmemiþ vergi borcunun bulunduðuna dair mektuplar, içeriði güncellenerek yeniden postaya verilecek. Mektuplarda mükellefleri rahatsýz edecek ifadeler bulunmayacak, vergi borcunun günün her anýnda nereden öðrenilebileceði bilgisi yer alacak. Bu kapsamda tüm vergi borçlarýnýn SMS ile
Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü & Ýnternet Editörü
M.M. Sait SaitÇakar Çakar
Vizyona Giren Filmler
öðrenilebileceði sistemi de hayata geçiren bakanlýk, mükelleflere istedikleri her an bilgilendirme yapabilecek. "Vergi borcunuz var, ödeyin" anlamýna gelecek þekilde düzenlenen mektuplarýn gönderimi, yapýlan þikayetler üzerine, Maliye Bakaný Þimþek'in talimatý üzerine durdurulmuþtu. Þimþek, bürokratlarýna mektuplarýn daha açýklayýcý bilgileri içerecek þekilde hazýrlanmasý talimatýný vermiþti. Maliye bürokratlý bunun üzerine Hollanda modeli üzerinde yoðunlaþarak mektuplarýn içeriðini yeniden belirledi ve bu kapsamda yeni bir sistemi de hayata geçirdi. Mektuplardan, mükellefleri rahatsýz edecek ifadeler çýkarýlýrken, vergi borcunun günün her anýnda nereden öðrenilebileceði bilgisi, düzenlenen metne eklendi. Öte yandan Bakanlýk, tümvergi borçlarýnýn SMS ile öðrenilebileceði sistemi de mükelleflerin hizmetine sundu. Vergi borçlarý ve içeriði 7/24 öðrenilebilecek Mükellefler artýk vergi borçlarýný ve içeriðini hem Gelir Ýdaresi Baþkanlýðýnýn internet sitesinden hem de SMS yoluyla günün her anýnda öðrenebilecek. Tüm vergi daireleri, Maliye bürokratlarýnýn içeriðini belirleyecek mektuplarý kullanacak. Tek merkezden belirlenen içeriðin dýþýnda hiç bir vergi dairesi, söz konusu mektuplarda baþka ifadelere yer veremeyecek. Gelir Ýdaresi Baþkanlýðý, vergi ve diðer mali yükümlülüklerin zamanýnda tahsilini saðlamak ve süresinde ödenmeyen kamu alacaklarý ile ilgili mükellefleri sadece mektupla deðil, e-posta, telefon, duyuru gibi iletiþim kanallarýyla da bilgilendiriyor. Bu amaçla, 2008 yýlýndan bu yana cep telefonundan SMS yoluyla motorlu taþýtlar vergisi ve trafik cezasý borç bildirim hizmeti veren "KMBS-Kýsa Mesaj Bilgilendirme Servisi'nden (1189)" artýk sisteme kayýtlý güncel tüm vergi borç bilgileri öðrenilebilecek. Kýsa Mesaj Bilgilendirme Servisi Turkcell, Vodafone ve Avea abonelerince kullanýlabilecek. Mükellefler, sorgulama yapmak için 1189'a "BORC TC Kimlik No Anne kýzlýk soyadýnýn ilk 2 harfi" þeklinde mesaj gönderebilecek. » (AA)
1930'lu yýllarda Türkiye'de geçen hikayede, týbbiyeden mezun olan iki yakýn arkadaþ Ahmet ve Refik'in öyküsüne tanýk oluyoruz. Okullarý bittikten sonra Anadolu'yu gezmeye karar veren iki arkadaþ, Ege'de bir kasabaya gider ve burada eski Ýttihakçý Haþim Bey'in konaðýna misafir olur. Haþim Bey'in kýzý Elif'le tanýþmalarý da bu þekilde gerçekleþir. Ayný gece göl kenarýnda karþýlaþan Refik ve Elif birbirlerine aþýk olur, ancak geleceðe dair idealleri olan Refik, Elif'i ardýnda býrakarak Avrupa'ya gider. Ayný zaman diliminde Ahmet de Elif'e aþýk olmuþtur ve kasabadan ayrýlsa
da Elif'i bir türlü aklýndan çýkaramaz. Bu nedenle tayinini isteyerek Elif'in yaþadýðý kasabaya taþýnýr. Elif, Refik'in geri dönmesini; Ahmet ise Elif'in, aþkýna karþýlýk vermesini beklemektedir. Aradan yýllar geçer ve üçü için de hesaplaþma zamaný gelir...
Pislik Filmin Adý: Pislik Filmin Türü: Dramatik Komedi Filmin Süresi: 1s 37dk Filmin Özeti: Bruce Robertson'ýn kendi halinde bir polis memuru olduðu günler artýk çok geridedir. Genç memurun belki de her þeyi düzeltebilmek için kurduðu terfi hayalleri onu günden güne bambaþka birine dönüþtürmektedir. Bruce için terfiye giden yol bir hayli kutsaldýr ve kendisi bu yolda tehlikeden tehlikeye koþarken rakip olarak gördüðü çalýþma arkadaþlarýna türlü tezgahlar hazýrlamakta son derece yeteneklidir. Ancak durumu bu denli basit deðildir; zira uyuþturucu baðýmlýðý ve acý dolu geçmiþi peþine býrakmadýkça hýrslarý ve halüsinasyonlarý katbekat artar. Bruce, yakýn zamanda yaþadýklarý bölgede iþlenen vahþi cinayetin soruþturmasýný lehine çevirmek için tüm dikkatini bu davaya verir; eþ zamanlý olarak da çalýþma arkadaþlarýnýn her birine
ayrý bir tezgah hazýrlar. Ne var ki uyuþturucu, karýsýnýn hayaleti ve peþini bir an olsun býrakmayan geçmiþi baþýna türlü belalar açacaktýr. Filmin senaryo yazarý ve yönetmeni Jon S. Baird. Oyuncu kadrosundaysa övgü gören performansýyla James McAvoy'a, Jamie Bell, Jim Broadbent ve Eddie Marsan gibi isimler eþlik ediyor.
1 Temmuz 2014 Salý
10
Eyyuphan Kaya
Diyarbakýr Buluþmalarý
R
Ýl Spor Merkezinin açýlýþý etkinlikle yapýldý M
ardin Gençlik Hizmetleri ve Spor Ýl Müdürlüðü tarafýndan Atatürk Spor Salonu'nda Ýl Spor Merkezinin açýlýþý yapýlan etkinlik ile gerçekleþtirildi. Gerçekleþtirilen Etkinliðe Mardin Gençlik Hizmetleri ve Spor Ýl
Müdürü, Þube Müdürleri ve Çok sayýda Sporcu katýldý. Etkinlikte Voleybol, Basketbol, Wushu, Tenis, Masa Tenisi, Halk oyunlarý ve Atletizm dallarýnda yapýlan gösteriler renkli görüntülene sahne olup seyircilere keyifli anlar yaþattý. Bu yýl baþarý elde
eden sporculara eþofman ve spor ayakkabý daðýtýldý sporcular hediyelerini Mardin Gençlik Hizmetleri ve Spor Ýl Müdürü Mustafa Kuzu ve Þube Müdürlerinin elinden aldýlar. Mardin Gençlik Hizmetleri ve Spor Ýl Müdürü Mustafa Kuzu:” Bizim asýl amacýmýz sporu tabana yaymak ve gençlerimiz zararlý alýþkanlýklardan korumaktýr ve gençlerimizin boþ zamanlarýný deðerlendirip spora yönelmelerini saðlamaktýr diye konuþtuk. Kuzu, Etkinliðe katýlan sporculara hitaben, Spor ile birlikte hem fiziksel kabiliyetiniz artar ve geleceðe daha saðlam adýmlarla basarsýnýz. Milli takýmlara seçilen Sporcularýmýzý genç sporculara tanýtýp sizde Milli Sporcu olabilirsiniz ve Hedefimizin Olimpiyatlarda altýn madalya kazanmak diye konuþtu. » Vehap Erdoðan
Mardin’de 2014 yýlýnýn ilk 5 ayýnda 334 milyon dolarlýk ihracat yapýldý GÜNÜN OKURU
Mehmet Çelik - Mardin Gazeteciler Cemiyeti Baþkaný
Gazeteniz dopdolu bir gazete. Gazetenizin mizanpajýný da çok beðeniyorum. Tüm gazete çalýþanlarýnýza baþarýlar dilerim...
M
ardin'in, 2014 yýlýnýn ilk 5 ayýnda 334 milyon dolarlýk ihracat yaptýðý bildirildi. Türkiye Ýstatistik Kurumu (TÜÝK) Siirt Bölge Müdürlüðünün yayýmladýðý aylýk rapora göre, Mardin, 2014 yýlýnýn ilk 5 ayýnda 334 milyon 7 bin dolarlýk ihracat ve 68 milyon 845 bin dolarlýk ise ithalat yaptý. Raporda, Mardin'in mayýs ayýnda 68 milyon 314 bin dolar tutarýnda ihracat yaptýðý ve mayýs ayý ihracatýnda nisan ayý ihracatýna nazarla yüzde 16,7 azalma yaþandýðý belirtildi. TÜÝK'in yayýnladýðý dýþ ticaret istatistiklerine göre Mardin'in, ihracatýnýn büyük bir kýsmýný Irak'a ve Irak Bölgesel Kürt Yönetimine yaptýðý, Siirt, Batman, Mardin ve Þýrnak illerinin nisan ayýna nazaran mayýs ayý ihracatlarýnda azalma ve ithalatlarýnda artýþ yaþandýðý bildirildi. » (AA)
amazan arifesinde Diyarbakýr Ticaret ve Sanayi Odasýnda (DTSO)'da Diyarbakýr buluþmalarý adý altýnda üç saatlik bir deðerlendirme toplantýsý gerçekleþti. Geçen sen de böyle bu formatta bir þehir yazarý sýfatýyla katýlmýþtým, ancak bu sefer Demokrat Eðitimciler Sendikasý(DES) olarak DTSO'ýný bir partneri olarak katký vermiþ, bir nevi ev sahiplerinden birisiydim. Bu toplantýnýn formatý þöyle ulusal düzeyde tanýnmýþ üniversite hocalarýndan ayný zamanda yazar ve televizyon programcýsý olanlarda en az ikisi davet edilir. Diyarbakýr STÖ'lerinden 25-30 kiþi davet edilir. Özellikle süreç nasýl gidiyor? Diyarbakýr'dan geliþmelere nasýl bakýlýyor? Diyarbakýr dinamiklerinin düþünceleri alýnýr ve zaman içinde hem basýn yoluyla hem de konferans ve programlarla kamuoyuyla satýr aralarýnda paylaþýlýr. Bu toplantýna ön plana çýkan fikirlerden bazýlarý þunlardýr. Kürt sorunu þartsýz þurtsuz çözmeden Anadolu insaný rahat etmez, siyasiler soyut siyasetle vakit öldürmeye devam edecekler, Üretim, teknoloji ve eðitime eðilen olmaz ve memleket dünyanýn gerisinde kalmaya, kendi kendisiyle boðuþmaya devam eder Þu Türk kavramýný ulusal mal ve kurumlarýn baþýndan kaldýrmak lazým, Türk polisi, Türk jeti, Türk Silahlý Kuvvetleri denildiði sürece bazý vatandaþlarýmýz aidiyet duygularýný taþýmadýklarý için ayrýmcýlýk ve bir ýrkýn üstünlüðü devam eder, bu kavram yerine Türkiye kavramýnýn kullanýlmasý birleþtirici ve yararlýdýr. Ülkemizin siyasal sorunlarýnýn çözümü için sivil anayasa gereklidir ilk sefer nasýl bir anayasa sorusuna cevap bulmak için ülke çapýnda ciddi çalýþmalar oldu BDP ve AK Parti anayasal düzenleme için çaba sarf etiler ancak ayný hassasiyeti MHP ve CHP göstermedi özellikle anayasanýn ilk dört maddesini deðiþmez kabul edince sivil anayasa hevesi baþka bahara kaldý. Ülkemizdeki dillerin yaþamasýndan ve resmiyette kullanýlmasýndan çekinmemek lazým, 2009 yýlýnda yapýlan Venezuella anayasasýnýn genel esaslarýnýn 9. maddesinde þöyle bir ifade býrakýlmýþ “Venezuela'nýn resmi dili Ýspanyolcadýr, diðer yerel diller de yerel yönetimlerde resmi dil olarak kabul edilir” bununla ülkedeki tüm diller bir anlamda özgürlüðüne kavuþmuþlar.Dolayýsýyla isteyen istediði kullanýr. Kürt sorunu muhasebesiz ve müzakeresiz çözülmelidir. Devlet bu bölgede oluþturduðu kaos ve yanlýþ uygulamalarý o kadar çok ki hesaplaþmaya kalkýþýlýrsa altýnda kalýr helalleþmekten baþka çaremiz
yok, müzakeresiz çözülmelidir; kim kimin inasni hakkýný kiminle müzakere hakkýna sahiptir. Bir Kürt komisyonu kurulacak birkaç günlük çalýþmayla detayýna kadar ne isteniliyorsa birkaç maddede toplanacak meclis gereðini yapacak bu kadar basit. Bununla ilgili þöyle bir fikir ileri sürüldü.Malum akil adamlarýmýz Türkiye'nin yedi bölgesini iki ay boyunca dinlediler oradan teklifler ve hassasiyetler rapor haline getirildi, þu anda bir yerlerde duruyor. Buyurun üç vekil HDP'den üç vekil AK Partinin Kürt vekillerinden MHP ve CHP de birer gözlemci versin bir meclis baþkan vekilinin baþkanlýðýnda 15 gün akil adamlar heyetinin raporlarýnda 15 madde çýkarýp meclise versinler meclis, ama býrakmadan bu talepleri yasal zemine kavuþtursun, mesele azami ölçüde hal olmuþ olur. Diyanetin elinde mükemmel bir imkan var, ülkenin en ücra köþelerine kadar sesini ulaþtýrabiliyor buyurun bir barýþ hutbesi irad etsin vatandaþ basýn yoluyla bilgi edindiði yalan yanlýþ ezberden kurtulsun.Aslýnda eðer diyanet Ýslam kardeþliðini bu topluma anlatabilseydi, bu halk Ýslam terbiyesiyle yetiþseydi bu sorunlar son derece aza indirgenmiþ olacaktý düþüncesi de ileri sürüldü. Ayrýca basýnda barýþçýl bir dil geliþtirerek memleketin huzuruna katký versin, vermelidir. Basýn Kürtleri kamuoyuna farklý tanýttý, derdimizi Türk kardeþlerimize anlatmadý, bu memlekette yaþanan sýkýntýlarýn müsebbibi olarak Kürtleri gösterdi, halbuki Kürtler mazlumdu, bir zalim komitenin iþkencesi altýnda inim inim inliyorlardý. *Bur Türk vatandaþýmýz þöyle bir empati yapsýn bakayým; Türkçe konuþtuðu için devlet kurumlarý tarafýndan darp ediliyor, yasal olarak hapse atýlýyor, yakýnlarý cezaevinden ölü olarak çýkýyor, insaným diyen bu zulme sessiz kalýr mý? Ne yazýk ki hala da bu olup biten hadiselere inanmayan var iþte bunun sebeplerinden biri basýnýn taraflý kalemi oldu. Barýþýn gelip gelmemesi konusunda temkinli olanlar olmasýna raðmen kahir ekseriyet barýþýn yoluna devam ettiðini hatta hükümet deðiþse bile gelen hükümetin bu barýþý tamamlamaktan baþka çaresinin olmadýðýna vurgu yapýldý. Bir düþünce insaný olarak temennim kendi alanýnda düayen olan Radikal gazetesi yazarý Prof.Dr.Seyfettin Gürses ile Zaman gazetesi yazarý Prof.Dr.Þahin Alpay bu düþüncelere aracýlýk yapýp medya vasýtasýyla Türkiye kamuoyuyla paylaþýrlar ve bu çalýþma kamuoyuna mal olur. Beni mazur görün bu kadarýný ancak paylaþabildim, gerisini konuklarýmýza býrakalým. Barýþ ve huzurun gelmesi dileðiyle.
diyarbakirkmm21@gmail.com