11 Temmuz 2014 Cuma

Page 1

Ramazan boyunca 2 bin 300 aileye kimse var diyecekler

M

ardin’de Kimse Yok Mu Derneði, Ramazan ayý boyunca 2 bin 300 aileye gýda yardýmý yapacak. Ramazan ayýnýn baþlamasý ile birlikte þu ana kadar yaklaþýk bin aileye gýda yardýmý yapýldý. 10'ar kilogramlýk

yardým paketlerinde pirinç, bulgur, sývý yað, zeytin, þeker, mercimek, fasülye, makarna, çay ve salça bulunuyor. Derneðin gönüllüleri sýcaklara aldýrmadan ev ev gezip ihtiyaç sahiplerine yardýmlarý kendi elleri ile teslim ediyor. » Sayfa 2’de

Mahkumlara aþçýlýk sertifikasý

K

ýzýltepe Cezaevinde aþçýlýk kursunu baþarýyla bitiren 31 mahkuma sertifika verildi. » Sayfa 2’de

Mardin için Namaz ve iftar vakitleri

GÜNLÜK BAÐIMSIZ GAZETE 11 Temmuz 2014 Cuma

www.mardiniletisimgazetesi.com.tr

Yýl : 10 Sayý : 3000 Fiyat : 25 Kr

Hicri Tarih : 14 Ramazan 1435 Miladi Tarih : 11 Temmuz 2014 Cuma Ýmsak : 03:13 Güneþ : 04:58 Öðle : 12:30 Ýkindi : 16:19 Akþam : 19:48 Yatsý : 21:24

Tarihi yapýlar temizleniyor Uzmanlardan ‘Bonzai’ uyarýsý

Artuklu Belediyesi tarafýndan kentte bulunan cami, kilise ve tarihi mekanlarýn içi ve yol güzergahlarý temizlenmeye baþlandý...

A

M

ardin Ömür Boyu Sevgi Derneði, toplumsal sorun olan uyuþturucu hakkýnda farkýndalýk oluþturmak ve toplumun kanayan yarasý haline gelen uyuþturucu ile ilgili basýn açýklamasý yaptý. Türkiye'de son günlerde yaygýnlaþan ve beyinde ve vücutta kalýcý tahribat yapan uyuþturucu madde bonzai konusunda kaygýlarýný ifade etti. » Sayfa 6’da

Vali Taþkesen: Kurumlararasý uyum özel bir önem atfediyor

rtuklu Belediyesi tarafýndan bugünden itibaren kentte bulunan cami, kilise ve tarihi mekanlarýn içi ve yol güzergahlarý temizlenmeye baþlandý. Tarihi kentte bulunan 31 cami ve 11 kilise baþta olmak üzere ana yoldan tarihi mekanlara giden bütün yol güzergahlarý tazyikli suyla temizleniyor. Artuklu Belediyesi baþkaný Emin Irmak ve Sevinç Bozan kentimizin temiz yüzünü göstermek için yoðun bir temizleme çalýþmasýna baþladýklarýný söyledi. » Sayfa 6’da

Gazetemiz çalýþanlarý iftarda bir araya geldi

S

Muharrem Aðalday

Neyin derdindeyiz...?

D

on valiler kararnamesi ile Mardin Valiliði görevine atanan Mustafa Taþkesen, Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Serdar Bedii Omay’ý ziyaret etti. » Sayfa 3’te

ýþarýdan bi haber yaþanýmýz yok diye tahmin edebiliyorum. Yalnýz “bakmak ile görmek” arasýndaki farkýn ne kadar olduðunu idrak edenler görme eylemini gerçekleþtirmiþ olabilir, dýþarýya kayýtsýz kalmayabilir… » Sayfa 3’te

Sýnýra YPG bayraðý asýldý

Ýmam-Hatip mezunlarý pilav gününde buluþacak

K

ýzýltepe Ýlçesindeki Þenyurt Sýnýr Kapýsýndaki tambon bölgeye Türk Bayraðýnýn yanýnda artýk YPG Bayraðý da asýldý. » Sayfa 3’te

M

ardin’de yerel gazetecilik alanýnda birçok yeniliklere imza atan Ýletiþim gazetesi çalýþanlarý Sultan Þeyhmus Hz. Dergâhýnda iftarda bir araya geldi. Gazetemiz Ýmtiyaz sahibi Rýdvan Fidan tarafýndan gazete çalýþanlarýna yönelik Sultan Þeyhmus Hz dergahýnda iftar yemeði verdi. » Sayfa 2’de

M

idyat Ýmam Hatip Lisesi’nin1988 yýlýndan bu yana verdiði tüm mezunlar düzenlenecek olan pilav gününde buluþacak. Anadolu Ýmam Hatip Lisesi Müdürü Ýsamettin Aksoy ve Ýmam Hatip Lisesi Mezunlarý Derneði Baþkaný Hýdýr Atasal’ýn ev sahipliðinde bu yýl üçüncüsü 0 106311 220141 düzenlenecek. » Sayfa 8’de


2

11 Temmuz 2014 Cuma

Ramazan boyunca 2 bin 300 aileye kimse var diyecekler Mardin’de Kimse Yok Mu Derneði, Ramazan ayý boyunca 2 bin 300 aileye gýda yardýmý yapacak...

M

Mahkumlara aþçýlýk sertifikasý

K

ýzýltepe Cezaevinde aþçýlýk kursunu baþarýyla bitiren 31 mahkuma sertifika verildi. Kýzýltepe Halk Eðitim Merkezi tarafýndan açýlan, 4 ay süren aþçý çýraklýðý kursuna katýlan ve kursu baþarýyla bitiren 31 mahkuma düzenlenen veda yemeðinde sertifikalarý verildi. Mahkumlar, cezaevindeki 272 saatlik kursta, çorba, salata, sýcak yemekler, pilav ve yöresel yemeklerin piþirilmesi eðitimi yaný sýra hijyenlik ve iþ güvenliði dersleri de aldý. Cezaevinde ikinci kez aþçýlýk kursu veren usta öðretici Hikmet Ölçer, kurs ile mahkumlarýn cezaevinde bulunduklarý süre içerisinde bir meslek edinmelerini saðladýklarýný söyledi. Sosyal sorumluluk projelerinde sürekli görev alarak katký sunmaya çalýþtýklarýný dile getiren Ölçer, þöyle konuþtu: "Þu anda ne kadar mahkum olsalar da yarýn normal hayata baþladýklarýnda ellerinde yapabilecekleri bir meslek sahibi olmalarýna yardýmcý oluyoruz. Bu kurslarýn açýlmasýna vesile olan ve bu fýrsat ile izni veren Kýzýltepe Cumhuriyet Baþsavcýsý Ramazan Esen, Halk Eðitim Müdürü Mehmet Hadi Gökdemir ve Cezaevi Müdürü Zahir Aydýn'a teþekkür ederim. Bundan sonra da buna benzer sosyal sorumluluk projelerinde sürekli yer almaya çalýþacaðýz." Kurs, cezaevinde bulunan mahkumlarýn topluma kazandýrýlmasý ve meslek edinilmesini çalýþmalarý kapsamýnda Adalet Bakanlýðýnýn Halk Eðitim Merkezi Genel Müdürlüðü ile yapýlan eðitim anlaþmasý çerçevesinde açýlmýþtý. » (AA)

ardin’de Kimse Yok Mu Derneði, Ramazan ayý boyunca 2 bin 300 aileye gýda yardýmý yapacak. Ramazan ayýnýn baþlamasý ile birlikte þu ana kadar yaklaþýk bin aileye gýda yardýmý yapýldý. 10'ar kilogramlýk yardým paketlerinde pirinç, bulgur, sývý yað, zeytin, þeker, mercimek, fasülye, makarna, çay ve salça bulunuyor. Derneðin gönüllüleri sýcaklara aldýrmadan ev ev gezip ihtiyaç sahiplerine yardýmlarý kendi elleri ile teslim ediyor. Kimse Yok Mu Derneði Mardin Þubesi Baþkan Yardýmcýsý Serdar Ökmen, Ramazan ayý ile birlikte Mardin’de daha önce tespit edilen muhtaç 2 bin 300 aileye gýda yardýmýnda bulunacaklarýný söyledi. Þu ana kadar yüzlerce aileye

gýda paketleri evlerine dernek gönülleri tarafýndan teslim edildiðini ifade eden Ökmen, "Ramazan ayý kardeþlik ayý birlik beraberlik ayýdýr. Biz de Mardin Þubesi olarak daha önce belirlediðimiz maðdur ailelere ramazan kolisi yardýmý yapýyoruz. Kardeþlik adýna beraberlik adýna biz elimizden geldiði kadarýyla fakir ve muhtaç ailelere ulaþmaya çalýþýyoruz. 40 derece sýcaklara aldýrmadan gönüllülerimiz ev ev gezip ihtiyaç sahiplerini sevindiriyor. Suriye'den savaþtan kaçarak Mardin'ne sýðýnan binlerce aile var. Bu ailelere de imkanlar ölçüsünde yardým ediyoruz. Daha fazla baðýþ gelirse daha fazla yardým yapacaðýz. Ramazan'ýn güzelliklerini paylaþmak isteyen hayýrseverler, Kimse Yok

Mu'ya 444 4 593 numaralý telefon numarasýndan veya www.kimseyokmu.org.tr adresinden baðýþta bulunabilirler." dedi. Kimse Yok Mu Derneði Suriye’de yaþanan iç savaþtan kaçarak Mardin’e sýðýnan Suriyeli aileleri Ramazan ayýnda da unutmadý. Birçok Suriyeli aileye gýda yardýmý yapýldý. Suriye’deki iç savaþtan kaçarak Mardin’de tek odalý evde 16 kiþilik ailesi ile yaþam mücadelesi veren Fevziye Ahmet Kimse Yok Mu? Derneði sahip çýktý. Gýda paketi yanýnda ev eþyasý yardýmýnda bulunan Kimse

Yok Mu Derneði'ne teþekkür eden Fevziye Ahmet, savaþtan kaçarak 16 kiþilik aile ile birlikte Mardin’de tek odalý evde yaþam mücadelesi verdiklerini söyledi. Ahmet, "Evde yiyecek yemeðimiz yoktu. Üzerinde oturacak halýmýz bile yoktu. Allah Razý olsun Kimse Yok Mu gönüllüleri bizleri buldu. Yardýmlarý bizzat evimize kadar getirdiler. Dernek sayesinde bu Ramazan ayýnda çocuklarým ilk defa et yiyecekler. Allah bu bu hayýrsever insanlara onlara vesile olanlardan razý olsun. Bize umut oldular.” þeklinde konuþtu.

Gazetemiz çalýþanlarý iftarda bir araya geldi M

ardin’de yerel gazetecilik alanýnda birçok yeniliklere imza atan Ýletiþim gazetesi çalýþanlarý Sultan Þeyhmus Hz. Dergâhýnda iftarda bir araya geldi. Gazetemiz Ýmtiyaz sahibi Rýdvan Fidan tarafýndan gazete çalýþanlarýna yönelik Sultan Þeyhmus Hz dergahýnda iftar yemeði

verdi. Geleneksel hale gelen ve her yýl Sultan Þeyhmus’ta iftarda bir araya gelen gazete çalýþanlarý iftardan sonra dergahta hep birlikte teravih namazý kýldý. Gazete çalýþanlarý gecenin geç saatlerine kadar semaver ateþinde demlenen çay keyfi ile sohbet etti. Sultan Þeyhmus Hz.dergâhýnda verilen iftara iþtirak eden Zaman

Gazetesi Temsilcisi Mehmet Özcan, Zaman ve Cihan Muhabiri Þeyhmus Edis Gazeteci Nazmi Akyol ve TRT Muhabiri Vehap Erdoðan, iftarda gazete çalýþanlarý ile birlikte bir araya getirdiði için Rýdvan Fidan’a teþekkür etti. Ramazan ayýnda gazete çalýþanlarý ve bazý dostlarla birlikte Sultan Þeyhmus Hz. dergâhýnda iftarýmýzý birlikte açtýklarýný

söyledi. Fidan,” Gazetede çalýþan herkes bizim kardeþimizdir. Bizde ayrýmcýlýk yok. Her yýl geleneksel olarak Sultan Þeyhmus’ta çalýþanlarýmýzla bir araya gelip iftar açýyoruz. Bizleri yanlýz býrakmayan gazeteci dostlarým Zaman Gazetesi Temsilcisi Mehmet Özcan, Zaman ve Cihan Muhabiri Þeyhmus Edis Gazeteci Nazmi Akyol ve TRT Muhabiri Vehap Erdoðan’a teþekkür ediyorum. Sofralarýmýzý bereketlendirdiler. Manevi bir mekânda bir araya gelip dostane hasbihal etmek herkese nasip olmaz. Gönülden ve içten gelen dostluklar her zaman bakidir. Ýletiþim çalýþanlarý olarak biz bir aileyiz. Bu aile her geçen gün daha da büyüyor. Ve daha çok bir birine kenetleniyor.” dedi Kendilerini iftara davet eden Ýletiþim Gazetesi imtiyaz sahibi Rýdvan Fidan’a teþekkür eden eden Zaman Gazetesi Temsilcisi Mehmet Özcan, Gazeteci Nazmi Akyol ve TRT Muhabiri Vehap Erdoðan da Ýletiþim gazetesi tarafýndan verilen iftarda bir araya gelmekten dolayý büyük mutluluk duyduklarýný ifade ettiler. » Ýsmail Erkar


3

11 Temmuz 2014 Cuma

Vali Taþkesen: Kurumlararasý uyum özel bir önem atfediyor Muharrem Aðalday

Neyin derdindeyiz...?

D

ýþarýdan bi haber yaþanýmýz yok diye tahmin edebiliyorum. Yalnýz “bakmak ile görmek” arasýndaki farkýn ne kadar olduðunu idrak edenler görme eylemini gerçekleþtirmiþ olabilir, dýþarýya kayýtsýz kalmayabilir… Durumun vahametini sizler de izlemlemiþsinizdir. Ama farklý bir gözle bakýnca belki gözünüzden kaçmýþtýr diye ben de size yardýmcý olmak maksadýyla bir þeyler yazayým dedim. Umarým istifade eder, dualarýnýzda bana da yer verirsiniz.

Hep gençlerden bahsederken birilerini ihmal ettiðimiz geldi aklýma. Yaþý ilerlemiþleri…Hep gençler öðrenecek de orta yaþlýlar, anne babalar seyredecek mi? Cahilliðin ne büyük bir musibet olduðunu hep birlikte müþahade etmekteyiz.

Kendisi namazsýz oðlunu neden namaz kýlmýyor diye döven baba, anneye ne denir. Ve ya neden namaz kýlmýyorsun diye sitem ediþine ne diyeceðiz? Her birkaç kelimesinin arasýna sýkýþtýrdýðý Ýnsanlýðýn nereye doðru yol yalan kelimeleri çocuklarýna aldýðý konusunda ciddi endiþelerim empoze ettiðinin farkýnda var. Her sabah uyandýðýnda ne ile olmayan babalarýn, annelerin, karþýlaþacaðýmýzýn senaryosunu büyüklerin, bizlerin nasýl bir kestirmek çok zor bir hal almýþ. nesil yetiþtirdiðimizin bir Günü kurtarma endiþesiyle bilançosunu çýkar deseler bir yarýnlarýmýzý feda ettiðimizin fiyaskodan baþka bir þeyle farkýna deðiliz. karþýlaþacaðýmýzý tahmin etmiyorum. Gençliðimizi bir sarhoþluk girdabýnda görüyorum. Asi, ne Yalan üzere inþa istediðini bilmeyen, maneviyattan ettiðimiz bir kiþiliðin iyi yoksun. Ahlak denen en büyük olmasýný beklemek abesle iþtiðal erdemin neresinde gençlik? Namaz deðil de nedir söyler misiniz desen zaten kazaya kalýyor çoðu Allah aþkýna. zaman ya da Cumadan cumaya… En çok gözlemlediðim Gençlik beceriklimi? bir þeyi sizlerle paylaþmak Kesinlikle. Ama bu becerilerini istiyorum: güzelce örtünmeye dizginleyecek o kadar þey icat çalýþan bir annenin yanýndaki edilip onlara servis edildi ki artýk genç kýzlarýmýzýn giyim tarzý yeteneklerini kullanacaklarý alýp götürüyor beni…ya anne alanlarý kalmadý denecek kadar az. þuurlu deðil, ya kýzý çok asi. Ama bir muamma olduðu kesin. Teknoloji sarhoþu bir nesil Kimsenin yaþam standardýna yetiþtirilme gayreti maalesef karýþma gibi bir lüksümüz var baþarýyý zorlar halde. Nasýl önüne mý yok mu? Var gibi geliyor geçilecek? Nerde yanlýþ yaptýk? bana eðer iman edenler isek. Kime gideceðiz derman için? Ciddi cevap bekleyen sorular. Namazda örtünüp de dýþarýda çýplak gezenlere ne Gençliði þuurlu yetiþtirmek demeli…ya da mezarlýkta için ilk önce bizler þuurlanacaðýz ki okunan Kur’an’a mezarlýðýn gençler bizi örnek alsýn. dýþýnda kayýtsýz kalmak…Allah’a “Zamanlarýna göre yetiþtirmemiz bir alan tahsiz edip daha sonra o gerekir” doðru ama neyin nasýl alanýn dýþýnda kendi heva ve olacaðý hangi yerde durmalarý hevesine göre bir hal üzere olan gerektiðinin üzerinde çok ciddi bir kardeþlerim! çalýþma içerisinde olmamýz lazým ve bu çok acil bir durum ve bir o Allah aþkýna Allah’a kadar da önem arz etmekte. iman edin, iman edelim, iman edeyim. Allah’ýn bizden ne Bizlerin sahiplenmediði istediðini sorgulamadan ne gençliði baþkalarý nasýl zehirliyor bizler nede bize bu dini ortada. Ahlaktan yoksun bir anlatanlarýn ne dediðini gençlik yetiþiyor bu öyle bir hal anlamak çok zor olacaktýr. almýþ ki ebeveynlerin kontrol etme Hayatýmýzýn merkezinde “Allah” lüksüde kalmamýþ denecek kadar. olursa dýþarýdan gelecek her türlü tehlikeye aldýrýþ etmeden Yol çetin, yolcular isteksiz, yolumuza devam edebiliriz. menzile varmak çok zahmetli ama Dostumuz Allah ise daha neyi umudumuzu asla yitirmeyecek, bekliyor, neyin derdindeyiz? elimizden ne geliyorsa…gücümüz neye yetiyorsa. Birilerine söyleyecek sözümüz varsa oda þu olmalý: Yoldan geçerken karþýdan Derdimiz “Allah”…(c.c) gelen kiþinin kim olduðuna bakmaksýzýn bir tebessüm Orucumuz makbul, edebilsek, selamý esirgemezsek ne dualarýmýz karþýlýksýz kaybedeceðiz diye düþündüm… kalmasýn….selam ve dua ile…

muharrem7347@hotmail.com

Mardin Valisi Mustafa Taþkesen, Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Serdar Bedii Omay’ý ziyaret etti...

S

on valiler kararnamesi ile Mardin Valiliði görevine atanan Mustafa Taþkesen, Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Serdar Bedii Omay’ý ziyaret etti. Rektör Serdar Bedii Omay’ýn bir müddet önce Mardin Valisi Mustafa Taþkesen’e yaptýðý ziyaretin iadesi niteliðini taþýyan bu ziyaret vesilesiyle aðýrlýklý olarak Mardin Artuklu Üniversitesinin geliþim süreci ve kuruluþundan bugüne kadar gerçekleþtirdiði faaliyet ve atýlýmlar hakkýnda görüþ alýþveriþinde bulunuldu. Üniversitenin akademik, bilimsel ve idari alanlarda yapýlan bütün çalýþmalarý hakkýnda bilgilendirmede bulunan Rektör Omay, üniversitenin bölgeye ve kente yaptýðý katkýya iþaret ederek : “Gelinen nokta itibariyle Mardin Artuklu Üniversitesi, Mardin’in geliþiminde üstlendiði lokomotif görevinin yaný sýra baþlatýlan barýþ sürecinde de etkin bir görev üstlenmiþtir.” ifadesini kullandý.

Üniversiteyi dinamik ve uluslararasý kalitede eðitim veren bir kurum haline getirmek için kararlý ve etkin çalýþmalar yaptýklarýný belirten Prof. Dr. Omay, bir akademya olarak medeniyetler havzasýnda barýþýn sembolü bir þehrin üniversitesi olduklarý sorumluluðu içinde hareket ettiklerini vurguladý. Yaþayan Diller Enstitüsü’nün çalýþmalarýnýn anlatýldýðý ziyarette Mardin’in tarihi siluetini ve mimari zenginliðini ortaya koyacak bütün çalýþmalarda Mimarlýk Fakültesi ve onun bünyesinde yer alan Restorasyon bölümünün her türlü fiili katkýyý saðlamaya hazýr olduðunu söyledi. Þehir sorunlarýnýn çözülebilmesi ve hedeflenen kalkýnmanýn saðlanmasýnda birlik, beraberlik ve kurumlararasý koordinasyonun önemine iþaret eden Mardin Valisi Mustafa Taþkesen ise kurumlararasý uyum ve dayanýþmaya özel bir önem atfettiðini vurguladý. Akademik bir kurum

olarak Mardin Artuklu Üniversitesi’nin kurumsallaþan kimliðiyle þehrin sosyo-kültürel ve ekonomik geliþmiþliðinde oynadýðý rol ve buna iliþkin olumlu kazanýmlara dikkat çeken Mardin Valisi Taþkesen ziyaretten dolayý duyduðu memnuniyeti dile getirerek üniversite ile her alanda iþbirliði ve istiþare içerisinde olacaklarýný belirtti. » M. Sait Çakar

Sýnýra YPG bayraðý asýldý

K

ýzýltepe Ýlçesindeki Þenyurt Sýnýr Kapýsýndaki tambon bölgeye Türk Bayraðýnýn yanýnda artýk YPG Bayraðý da asýldý. Suriye sýnýrýndaki YPG’ye baðlý Cizirê Kantonu’na baðlý Dýrbesiye Sýnýr Kapýsýnda daha önce indirilen YPG bayraðý bir kez daha asýldý. Giriþ çýkýþlarýn kontrollü bir þekilde saðlandýðý ve sadece ülkelerine gitmek isteyen Suriyelilere açýk olan sýnýr kapýsýndaki YPG Bayraðýnýn dün gece asýldýðý bildirildi. Sýnýr kapýsýna asýlan bayraklar Türkiye tarafýndan çýplak gözle görülebiliyor. Ýlçede çatýþma sesleri duyulmazken PYD ve siyasi kanadý YPG’nin tam kontrolü saðladýðý bildiriliyor. Dýrbesiye’de geçen hafta yaþanan þiddetli çatýþmalar yerini iki gündür sessizliðe býrakýrken, kontrolü elinde bulunduran YPG, kentin

en yüksek binalar ile sýnýr kapýsýna YPG bayraðýný bir kez daha astýrdý. Dýrbesiye sýk sýk El Nusra üyelerinin saldýrýlarýn maruz kalýyor. Ancak zaman zaman atýþ seslerinin duyulduðu bunun da YPG ve PYD militanlarýnca yapýlan eðitim esnasýnda çýkan sesler olduðu kaydedildi. Þenyurt’ta yaþayan vatandaþlar, “Dýrbesiye’de þuan için herhangi bir çatýþma veya iç savaþ hali oluþmadý. Daha önce asýlana ancak indirilen YPG bayraklarý bir kez daha asýldý. Burada güvenlik adýna

endiþelenecek bir durum yok.“dediler. Bu arada Mardin ÝL Jandarma Hudut Tabur Komutanlýðý’na baðlý Þenyurt Jandarma Karakolunun çevresine daha önce tank ve füze savunma sistemlerinin yerleþtirilmiþti. Sýnýrdaki bütün geliþmelerin TSK tarafýndan saniye saniye gözetlendiði bildirildi. » Vehap Erdoðan


mardin

iletiþim

11 Temmuz 2014 Cuma

4

Çiftçi isterse elektrik borcunu desteklemesinden ödeyebilir Dicle Elektrik Daðýtým A.Þ. (DEDAÞ), kampanya çerçevesinde çiftçiye bir kolaylýk daha saðladý. Çiftçi, isterse elektrik borcunu desteklemesinden ödeyerek, kalanýný bankadan çekebilecek... lke genelinde çiftçiler tarýmsal sulamaya ait elektrik borçlarýnýn tümünü ödemek zorundayken, gerçekleþtirdiði ‘Helalleþme Kampanyasý’ ile bölge çiftçisine borcunun sadece yüzde 25 kadarýný ödeyerek bundan kurtulma imkaný sunan Dicle Elektrik Daðýtým A.Þ. (DEDAÞ), kampanya çerçevesinde çiftçiye bir kolaylýk daha saðladý. Çiftçi, isterse elektrik borcunu desteklemesinden ödeyerek, kalanýný bankadan çekebilecek.

Ü

Elektrik Borçarý Desteklemeden Tahsil Edilebilecek DEDAÞ sözcüsü Mehmet Gökay Üstün, Helalleþme Kampanyasý’nda çiftçilere farklý bir kolaylýk daha getirdiklerinin altýný

çizerek, þöyle dedi: ‘’Bölge genelinde tarýmsal sulamaya ait elektrik borcu bulunan çiftçilerden, ‘Elektrik borcumu desteklememden kesin’ diyenler için önemli bir kolaylýk daha saðladýk. Bu durumda bulunan çiftçilerin, DEDAÞ’a müracaat ederek öncelikle ilgili formu imzalamasý gerekiyor. Bu formu çiftçi imzaladýðý takdirde, elektrik borcu da desteklemesinden ödenmiþ olacak. Yani çiftçi, elektrik borcunu desteklemesinden ödemiþ ve cebinden de ayrýca bunun için para çýkmamýþ olacak. Böylece borcu ödendikten sonra çiftçi, geriye kalan ve Bakanlar Kurulu kararýyla bloke konulmuþ olan destekleme parasýný gidip bankadan çekebilecektir.’’ Uygulama Süresi Kýsýtlý, Bir

Musa Anter’in öldürülmesi davasýna devam edildi

D

An Önce Baþvurun Mehmet Gökay Üstün, tarýmsal harcamalarý için çiftçilerin elektrik borcundan arta kalan desteklemesini kullanmasýna imkan saðlamak ve baþkalarýna borçlanmasýnýn önüne geçmek için böyle bir kolaylýk saðlandýðýna da vurgu yaptý. Bununla ilgili banka ile gerekli anlaþmalarýn yapýldýðýný da sözlerine ekleyen DEDAÞ sözcüsü Üstün, çiftçilere saðlanacak bu kolaylýkla ilgili sürenin kýsýtlý olduðuna dikkat

çekerek, ‘’Elektrik borcu olan bütün çiftçilerin kampanyamýzdan bir an önce faydalanmalarýný istiyoruz. Çünkü uygulama süresi çok kýsýtlý. Uygulama, ilk etapta Þanlýurfa merkezde DEDAÞ Tarýmsal Sulama Ýletiþim Merkezi ve Viranþehir Tarýmsal Sulama Ýletiþim Merkezi’nde baþlatýldý. Bölge çiftçisinin en kýsa sürede bu kolaylýktan faydalanmak için baþvuruda bulunarak, bu formlarý imzalamalarýný istiyoruz.’’ þeklinde konuþtu. » Ýletiþim Haber Merkezi

Sahur ve iftar sonrasý hemen spor yapýlmamalý K

ardiyoloji Uzmaný Prof. Dr. Namýk Kemal Eryol, aþýrý sýcaklara baðlý olarak kalp krizlerinde de artýþ gözlendiðini belirterek, sýcak havayla birlikte geniþleyen damarlarýn, kalp atýþlarýný hýzlandýrýp kalbin iþ yükünü artýrdýðýný ve buna baðlý olarak da kalbin daha çok efor harcadýðýný ifade etti. Eryol, yaptýðý yazýlý açýklamada, ramazan ayýnýn da uzun yaz günlerinde yaþanmasý nedeniyle özellikle kalp hastalarýnýn güneþ ýþýnlarýnýn etkili olduðu 10.00 - 16.00 saatleri arasýnda dýþarý çýkmamasý gerektiðini belirtti. Yaz aylarýnda vücutta oluþan aþýrý sývý

kaybýnýn özellikle ramazan döneminde 2 kat daha arttýðýný ifade eden Eryol, þunlarý kaydetti: "Uzun süreli açlýk sonrasý vücudun susuz kalmasý kalbin daha çok yorulmasýna neden olur. Bu durum böbreklerin çalýþma sistemini etkiler ve zehirli maddelerin kandan atýlmasýna engel olur. Bu nedenle ramazan ayýnda özellikle kalp hastalarýnýn tedavileri, yaz döneminde uygun hale getirilmeli ve ilaç alým saatleri yeniden düzenlenmelidir. Ani ýsý deðiþiklikleri kalp krizi riskini tetikler. Çok sýcak bir havada dýþarýda uzun süre kaldýktan sonra bir anda klimalý bir ortama girmek, denize ya da havuza ani dalýþlar da kalp krizi riskini tetikleyen faktörlerdir. Özellikle kalp ve damar hastalarýnýn sýcaklardan korunmasý ve güneþ ýþýnlarýna direkt maruz kalmamasý çok önemlidir. Ilýk duþ yaný sýra vücudun ýsýsýný yavaþ yavaþ deðiþtirerek kalp krizi riskini düþürmek mümkündür. Sýcak havalarda özellikle tansiyon yükseklikleri ve düþüklükleri de gözlemlenmektedir. Sýcak havanýn etkisiyle damarlarda oluþan geniþleme tansiyonun düzensiz seyrine yol açar." Öðle saatlerinde serin ortamlarýn tercih edilmesi gerektiðini belirten Eryol, özellikle güneþ ýþýnlarýnýn dik geldiði ve genel vücut

saðlýðýný olumsuz etkileyen, 10.00 16.00 saatleri arasýnda dýþarý çýkýlmamasý gerektiðini, bu saatler arasýnda dýþarýda bulunmasý gereken kiþiler ise güneþ gözlüðü, þapka, þemsiye, açýk renkli ve terletmeyen kumaþtan yapýlmýþ giysiler ile aþýrý sýcaktan korunabileceklerini vurguladý. Sahur ve iftar sonrasý hemen spor yapýlmamalý Yaz aylarýnda aþýrý tempolu sporlar yapýlýrken dikkat edilmesi gerektiðine dikkati çeken Eryol, þöyle devam etti: "Ramazan ayýnda kalp saðlýðý açýsýnda bazý sporlarý yaparken daha hassas davranmalýdýr. Ýftardan ve sahurdan hemen sonra temposu yüksek koþu ile mide-bel egzersizleri yapýlmamalýdýr. Öðleden sonra yapýlan spor, uzun süre aç kalýndýðý için kan þekeriyle ve metabolizmayla ilgili bazý problemlere yol açabilir. Bu nedenle oruç tutanlar ancak sahur ya da iftardan 2-3 saat sonra egzersiz yapabilir. Daha önce herhangi bir spor yapmayan kiþilerin Ramazan'da spora baþlamasý sakýncalýdýr. Spora yeni baþlamak isteyenler, bunu ramazan sonrasýna erteleyerek yürüyüþ gibi hafif sporlar tercih etmelidir." » (AA)

iyarbakýr'da 22 yýl önce yazar Musa Anter'in öldürülmesi ve yazar Orhan Miroðlu'nun yaralanmasý olayýyla ilgili davanýn görülmesine devam edildi. Diyarbakýr 2. Aðýr Ceza Mahkemesi'nde görülen duruþmaya, tutuklu sanýk Hamit Yýldýrým ile tutuksuz sanýk emekli Albay Savaþ Gevrekçi katýldý. Diðer sanýklar, "Yeþil" kod adlý Mahmut Yýldýrým ve Aziz Turan (Abdulkadir Aygan) ise duruþmaya katýlmadý. Duruþmada ayrýca yazar Musa Anter'in oðlu Dicle Anter ve avukatlarý da hazýr bulundu. Anter ailesinin avukatý Mehmet Selim Okçuoðlu, mahkeme heyetinden, sanýk Yýldýrým'ýn "Hasan Tanrýkulu" kimliðiyle Ankara Emniyet Müdürlüðünde sorgulandýðýný ileri sürerek, "Ankara Emniyet Müdürlüðü'nün söz konusu isimle kimsenin sorgulanmadýðý" yazýsýnýn gerçeði yansýtmadýðýný ileri sürdü. Okçuoðlu, Yýldýrým'ýn kullandýðý takma isimlere silah ruhsatý verilip verilmediði konusunun da araþtýrýlmasýný talep etti. "Yaklaþýk 25 yýl MÝT'e çalýþan Yýldýrým'a ait dosyada herhangi bir bilgi ve belge bulunmuyor" diyen Okçuoðlu, Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan Yýldýrým'ýn þahsi dosyasýnýn dava dosyasýna gönderilmesini istedi. Tutuklu sanýk Hamit Yýldýrým ise Musa Anter'i kesinlikle vurmadýðýný ileri sürerek, bu suçu kendisine yükleyen kiþinin de Abdulkadir Aygan olduðunu iddia etti. Tutuksuz sanýk Savaþ Gevrekçi de iddianamede yer alan atýlý suçlamayý kabul etmedi. Maðdur avukatý Barýþ Yavuz da sanýk "Yeþil" kod isimli Mahmut Yýldýrým'ýn "kýrmýzý bülten" ile aranýlmasý için hakkýnda tutuklama kararýnýn çýkarýlmasýný talep etti. Mahkeme heyeti verdiði aranýn ardýndan MÝT'ten "Yeþil' kod adlý sanýk Mahmut Yýldýrým ile çalýþýp çalýþmadýklarýný ve Susurluk Raporu'nda "Yýldýrým'a aracýlýk eden jandarma yetkilisinin istihbarat komutanlýðýna vekalet eden kiþi" olduðu belirtildiðinden, söz konusu "jandarma yetkilisinin" kim olduðunun sorulmasý talebine cevap verilmemesi üzerine talebin yenilenmesine karar vererek, duruþmayý erteledi.. Ýddianamede, sanýklar hakkýnda, "taammüden adam öldürmek" suçundan aðýrlaþtýrýlmýþ müebbet, "halký isyana teþvik ve birbiri aleyhine silahlandýrarak mukateleye (öldürme, vuruþma) teþvik etmek" ile "adam yaralamak" suçlarýndan da 20 yýla kadar hapis cezasý isteniyor. » (AA)


5

11 Temmuz 2014 Cuma

Sahur ve iftar - Bereket ve sevinç M

Vatandaþlar çimlerde serinliyor

M

idyat’ta oruç tutan vatandaþlar, cami ve gölgelik alanlarý tercih ediyor. Bunaltan hava sýcaklýklarý, vatandaþlarý çeþitli serinleme yöntemlerine teþvik ediyor. Midyat’ta, mevsim normallerinin üzerinde seyreden sýcak havalar nedeni ile oruç tutan vatandaþlar, cami ve gölgeliklere akýn ediyor. Batman Yolu Üzerinde bulunan orta refüjdeki çimenlerin arasýnda gölgenin verdiði serinlikle rahatlamaya çalýþan vatandaþlar, iftar saatini uyuyarak bekliyorlar. Ramazan ayý dolayýsýyla oruç tutan vatandaþlar, sýcak havalar nedeniyle serinlemek için gölgelik alanlarý tercih ediyor. Boþ zamanlarý olan ve çalýþmayan özellikle emekli olmuþ vatandaþlar, bunaltýcý sýcaklardan kurtulmak için kendilerini gölge olan yeþil alanlara attýlar. Çimenin üzerine serdikleri kilim, karton, gazete gibi þeylerin üzerine uzanan vatandaþlar, uyumayý da ihmal etmiyorlar. Vatandaþlar, yaz sýcaðýnda oruç tutmanýn çok zor olduðunu belirterek, rüzgarýn estiði serin yerlere ve camilere geldiklerini, iftar vaktine doðru evlerine gittiklerini söylediler. Özellikle son günlerde sýcaklýk oranlarýnýn tavan yaptýðýný ifade eden vatandaþlar, “Ramazan ayýnýn sýcak havalara denk gelmesi ile beraber oruç ibadetinin gerçekleþtirilmesinde zorluk çekiyoruz tabiî ki. Oruç tutmak zor da olsa bunun sevabýný kazanmanýn mutluluðu içindeyiz. Hem oruç ayný zamanda insan için bir sýhhat kaynaðýdýr.” dediler. » Ali Edis

ardin Müftüsü Dursun Ali Coþkun içinde bulunduðumuz Mübarek ramazan ayý ile ilgili ‘Sahur ve iftar - Bereket ve sevinç’ yazýsý. Hz. Peygamber Efendimizin Medine'ye geliþinden yaklaþýk olarak on sekiz ay geçmiþti. Þâban ayýnýn son günleriydi. Bakara sûresinin gelen ayetleri Ramazan orucunun farz kýlýndýðýný haber vermiþti. Resûlullah'ýn teblið ve teþvik ettiði her þeyi, “Ýþittik ve itaat ettik.” diyerek büyük bir aþkla yerine getirmeye çalýþan sahâbe-i kirâm, bu ibadeti de gerektiði gibi yapmaya gayret ve özen gösteriyorlardý. Orucun farz kýlýndýðý bu ilk dönemlerde sahâbîler, iftar ettikten sonra gece uyumadýklarý müddetçe yiyebiliyor, içebiliyor, eþleriyle birlikte olabiliyorlardý. Fakat akþam olduðunda, iftar vakti dâhil, herhangi bir vakitte yatmalarý hâlinde uyanýnca bunlarýn hiçbirini yapamýyorlar, ertesi gün güneþ batýncaya kadar oruçlu sayýlýyorlardý.(Ýbn hacer fethulbari IX 130) Bir gün Kays b. Sýrma (ra) adlý bir sahâbî yorgun argýn evine gelerek hanýmýndan iftar için yemek hazýrlamasýný istemiþti. Fakat bütün gün çalýþan Kays, hanýmý gelene kadar yorgunluktan uyuyakaldý. Böylece hiç yemek yiyemeden ertesi günün oruca baþlamak zorunda kaldý ve yine tarlasýnda çalýþmaya baþladý. Ancak günün ortasýnda açlýk ve yorgunluða daha fazla dayanamayarak bayýlýverdi. Kays'ýn bu hâli Resûlullah'a haber verildi. Bunun üzerine Müslümanlara kolaylýk sunan ve “sahur” uygulamasýný baþlatan þu âyet nâzil oldu: “Oruç gecesinde kadýnlarýnýza yaklaþmak size helâl kýlýndý. Onlar sizin için elbise, siz de onlar için birer elbisesiniz. Allah sizin kendinize kötülük ettiðinizi bildi ve tövbenizi kabul edip sizi baðýþladý. Artýk (Ramazan gecelerinde) onlara yaklaþýn ve Allah'ýn sizin için takdir ettiklerini isteyin. Sabahýn beyaz ipliði (aydýnlýðý) siyah ipliðinden (karanlýðýndan) ayýrt edilinceye kadar yiyin, için sonra akþama kadar orucu tamamlayýn,”(Bakara/187) “Gecenin son üçte biri” için kullanýlan “seher” kökünden gelen “sahur”, oruç tutmak üzere fecrin doðuþundan önce yenen yemeðe verilen isimdir. Hz. Peygamber'in, bazý hadislerinde “ekletü's-sahûr” bazýlarýnda ise 'taâmü's-sahûr” yani “sahur yemeði” olarak ifade ettiði, gecenin yarýsýndan sonra yenen bu yemek için genellikle “sahur” kelimesi kullanýlmýþtýr. Gündüz oruç tutabilmek için sahur yemeðinden istifade edilmesini tavsiye eden Peygamber Efendimiz, “Bizim orucumuzla Ehl-i kitabýn orucunu ayýran (þey), sahur yemeðidir.” (Muslim Siyam 46) diyerek sahur yapmanýn oruç ibadetinde Müslümanlarýn ayýrt edici bir vasfý olduðunu bildirmiþtir. Sahura kalkmayý son derece önemsediðinden,

“Sahur yemeði yiyin. Çünkü sahur yemeðinde bereket vardýr.” (Muslim Siyam 45) buyurarak Müslümanlardan bir yudum su ile olsa da mutlaka sahur yapmalarýný istemiþtir. Bu bereketli gece yemeði, imsak vaktiyle sona erer. “Bir þeyden el çekmek, kendini tutmak” mânâsýna gelen “imsak”, oruç tutmak üzere belirlenen vakitte kiþinin kendisini yeme, içme ve cinsel iliþkiden uzak tutmasýný ifade eden bir terimdir. Dar anlamda ise günün aydýnlanmaya baþladýðý ve böylece sahurun sona erip orucun baþladýðý vakit için kullanýlýr. “Ýmsak ' kelimesi daha ziyade bu dar anlamýyla meþhur olmuþtur. Güneþin batýþýyla oruç yasaklarýnýn kalktýðý zamana ise “iftar” denilmiþtir. Sahâbe-i kirâm Hz. Peygamber'in emrini yerine getirmek, onun sünnetini takip etmek üzere sahura büyük heyecanla kalkýyorlardý. Ne var ki, ilk zamanlarda, saat gibi zamaný gösteren belirli bir araç olmadýðý için, oruca baþlama vaktinin tesbiti konusunda ashâb arasýnda bir tereddüt hâsýl olmuþtu. Her ne kadar Yüce Rabbimiz bunu Kur'an âyetiyle, “siyah iplik beyaz iplik birbirinden ayýrt edilecek zamana kadar” þeklinde bildirmiþ ise de bu mecazî ifadeyi bazý sahâbîler anlayamamýþtý. Ýmsak vaktini tayininde zorlananlardan biri de Tay kabilesinden cömertliðiyle meþhur sahâbî Adi b. Hâtim (ra) idi. Oruca baþlama vaktini belirleyen âyet indiðinde Adî,bir siyah bir de beyaz ip alýp bunlarý yastýðýnýn altýna koymuþtu. Gece bunlara bakýp aralarýnda bir fark tespit edemeyince oruca ne zaman baþlayacaðýna bir türlü karar verememiþti. Sabah olunca hemen Resûlullah'a gelerek durumu anlattý. Allah Resûlü, “Öyleyse senin yastýðýn enli ve uzunmuþ.” sözleriyle onun âyette kastedileni anlamadýðýný ima ederek gülümsedi ve þu açýklamayý yaptý: “Âyette bahsi geçen siyah ve beyaz iplik, gecenin karanlýðý ile gündüzün aydýnlýðýndan ibarettir.”(Buhari Savm 16) Gerek Sevgili Peygamberimizin bu beyanýyla, gerekse sonradan âyette geçen “tanyeri aðarýncaya kadar” ifadesinin nâzil olmasýyla âyetin mânâsý iyice anlaþýlmýþ, Adî b. Hâtim gibi siyah ve beyaz iplerle kafasý karýþan diðer kimselerin de zihinleri aydýnlanmýþtý. Ancak imsak vaktinin tayini hususundaki ihtilâflar devam etmekteydi. Ashâbýn çoðunluðu imsak ve iftar vakitlerinde ezana göre hareket ediyordu. Ancak imsak vaktinde Hz. Peygamber'in müezzinlerinden Bilâl (ra) ezaný daha önce okurken Ýbn Ûmmü Mektûm (ra) ise geciktiriyordu. Gecenin farklý vakitlerinde okunan bu ezanlar, sahâbenin imsak vaktini karýþtýrmalarýna neden olmuþtu. Allah Resûlü'nün, “Bilâl ezaný geceleyin okur. Siz, Ýbn Ümmü

Mardin Müftüsü Dursun Ali Coþkun Mektûm'un ezanýný iþitinceye kadar yiyin, için.”(Buhari Ezan 12) sözleriyle bu karýþýklýk da ortadan kalkmýþ oldu. Zira Hz. Bilâl'in okuduðu ezan, uyuyanlarý uyandýrmak, gece kalkýp namaz kýlanlara da sahur vaktinin bitmek üzere olduðunu haber vermek içindi, imsak vaktinin girdiðini göstermiyordu. Ýbn Ümmü Mektûm'un okuduðu ezan ise Müslümanlara oruç ibadetinin baþladýðýný ilân ediyordu. Zira o, âmâ olduðundan çevresindeki insanlarýn sabah namazý vaktinin girdiðini söylemesiyle ezan okumaktaydý. Visal orucunu yani iki gün peþ peþe iftar etmeden oruç tutmayý yasaklayan Allah Resûlü, iftar vakti gelince, oruç açmada acele edilmesini tavsiye etmiþtir. “Ýnsanlar vakti girince iftar etmekte acele ettikleri sürece hayýr üzere olurlar.” buyurmuþ ve Allah'ýn en sevdiði kullarýnýn iftar yapmada acele edenler olduðunu bildirmiþtir. Peygamber Efendimiz, iftar edeceði zaman özel yiyecekler aramaz yemek ayrýmý yapmaz, sofrada ne bulursa onunla iftar ederdi. Onun iftar sofrasý, lüks ve israftan uzak, son derece sade idi. Medine'de Efendimizin yanýnda büyüyen Enes b. Mâlik (ra), Resûlullah'ýn iftarýný þöyle anlatmýþtýr: “Resûlullah (sav) akþam namazýný kýlmadan önce birkaç taze hurma ile, eðer yoksa kuru hurma ile iftar ederdi, o da yoksa birkaç yudum suyla orucunu açardý.”(Ebu Davut sýyam21) Peygamberimiz, Allah rýzasýný kazanmak için o tutar, O'nun rýzkýyla iftar eder, iftar ederken de ellerini açarak þöyle dýua ederdi: “Allâhümme leke sumtü ve alâ rýzkike eftartü. (Allah'ým! Senin rýzan iç oruç tuttum ve senin rýzkýnla orucumu açtým.)”(Ebu Davut sýyam 22) Allah Resûlü, “Her oruçlunun iftarýný açtýðýnda reddedilmeyen bir duasý vardýr.” diyerek müminlere bu sevinç ve baðýþlanma vaktinde dua etmelerini öðütlemiþtir. Bu hadisi Peygamberimizden nakleden sahâbi Abdullah b Amr'ýn (ra) iftar vaktinde, “Allah'ým! Senden her þeyi kuþatan rahmetin ile beni baðýþlamaný dilerim” diyerek dua ettiði bilinmektedir. Ýslâm ümmeti, Allah Resûlü'nün diðer sünnetlerine

karþý gösterdiði hassasiyeti sahur, iftar, iftarda acele etme, iftar sofralarýna ihtiyaç sahiplerini çaðýrma gibi konulardaki sünnetinde de göstermiþ, tarih boyunca bu heyecan artarak devam etmiþtir. Hz. Bilâl'in oruç tutacak olanlarý sahura kaldýrmak için okuduðu ezandan hareketle Osmanlý döneminde sahur vaktini duyurmak için Allah'a hamd ve övgü, Peygamberine salât ve selâm okunmuþtur. “Temcit” adý verilen bu uygulamaya atfen dilimizde “temcit pilavý” þeklinde bir tabir oluþmuþtur. Zira o günlerde akþamdan hazýrlanmýþ pilavlar, sahur vaktinde temcidler okunurken çýkarýlýr, ýsýtýlýr ve sahur yapýlýrdý. Osmanlý'daki bu geleneðin yerini daha sonralarý, oruç tutanlarý uyarmak üzere caddelerde mâniler eþliðinde davullar çalan Ramazan davulcularý almýþtýr. Hayat þartlarýyla deðiþen ve günümüzde giderek azalan bu uygulamalar, toplumda canlý olarak yaþanan Ramazan sevincinin birer göstergesidir. Ýftar davetlerini verirken akrabalarýn, dostlarýn, komþularýn dikkate alýnmasý güzeldir. Fakat bu daireyi geniþleterek, iftar sofralarýna ihtiyaç sahibi insanlarý buyur etmek Allah'ýn rýzasýna çok daha uygun bir davranýþ olacaktýr. Ýftar davetleri belli bir zümrenin bir araya gelerek lüks mekânlarda, zengin sofralarda yemek yemelerinin ötesine geçmeli; sofralara dâhil edilen yetimler, yaþlýlar ve muhtaçlarla Halil Ýbrahim bereketinin arandýðý salih amellere dönüþmelidir. Sahur, sevabýný Yüce Allah'ýn vereceði önemli bir ibadete baþlamanýn heyecaný, iftar ise nimetlere kavuþmanýn sevinci ile geçen bereketli zaman dilimleridir. Allah'ýn sevgisine ve rýzasýna kavuþabilmek için sahurdan iftara kadar günlerini oruçlu geçirenler hem bu dünyada huzuru hem de âhirette mutluluðu kazanýrlar. Bu güzel anlarýný yakýnlarla, dostlarla ve muhtaçlarla paylaþanlar ise birlikteliðin coþkusu ve yardýmlaþmanýn bereketiyle bu mutluluklarýný bir kat daha artýrýrlar. Kaynak: hadislerle islam


11 Temmuz 2014 Cuma

6

Tarihi yapýlar suyla temizleniyor Artuklu Belediyesi tarafýndan kentte bulunan cami, kilise ve tarihi mekanlarýn içi ve yol güzergahlarý temizlenmeye baþlandý...

A

rtuklu Belediyesi dar sokaklarýna giremeyen tarafýndan bugünden yýkama aracý, yaklaþýk 50 metre itibaren kentte bulunan uzunluðunda hortumlar cami, kilise ve tarihi mekanlarýn döþeyerek, temizleme ve içi ve yol güzergahlarý yýkama iþlemini temizlenmeye baþlandý. Tarihi gerçekleþtiriyor. Sokaklar kentte bulunan 31 cami ve 11 tazyikli suyla yýkandýktan sonra kilise baþta olmak üzere ana temizlik iþçileri daha sonra yoldan tarihi mekanlara giden kapý, pencere ve lavabolar bütün yol güzergahlarý olmak üzere ibadethanelerin tazyikli suyla avlularý temizleyerek, temizleniyor. Artuklu temiz bir görünüm Belediyesi baþkaný kazýndýrýyor. Emin Irmak ve Belediye Sevinç Bozan ekiplerinin kentimizin temizleme ve temiz yüzünü yýkama göstermek için çalýþmasý hem yoðun bir ibadethaneleri temizleme ni çalýþmasýna gerçekleþtiren baþladýklarýný halk hem söyledi. esnaflar hem Binlerce de bu tarihi uygarlýðýn yapýlarý gezen beþiði, farklý turistler dinlerin ve tarafýndan takdirle kültürlerin birlikte karþýlanýyor. yaþadýðý, özgün mimarisi ile bir açýk hava 'Kentimizin temiz yüzünü göstereceðiz' müzesi olan Mardin merkez Artuklu Belediyesi Artuklu ilçesinde Artuklu baþkaný açýklamasýnda temizlik Belediyesi temizlik ekipleri tarafýndan temizleme çalýþmasý çalýþmasýnýn amacýna ulaþmasý için yoðun bir çalýþma baþlatýldý. içerisinde olduklarýný belirterek, Hem oruç ayý hem de “Özellikle bu aylarda tarihi turistlerin yoðun olarak akýn ettiði yaz ayý olmasý nedeniyle yapýlarýmýz, camilerimiz ve kiliselerimize ziyaretler tarihi yapýlarýn içi ve tarihi yapýlýyor. Yerli ve yabancý yapýlara giden cadde ve turistlerin de yoðun bir akýný sokaklar yýkanýyor. Ýlk önce var. Bu yapýlarýmýza giden tarihi yapýlar, camiler ve yollar baþta olmak üzere cami kiliselerin ibadet edildiði ve kiliselerimizde temizlik yerlerin tozu alýndýktan sonra çalýþmasý baþlattýk. gülsuyu ile temizleniyor. Bu çalýþmalarýmýz Belediye ekipleri, daha sonra bugünden itibaren kentte cami ve kiliselerin avlularýný bulunan bütün yýkama aracýndan çekilen ibadethanelerimiz baþta olmak hortumlarla, tazyikli su üzere tarihi yapýlara giden serperek yýkýyor. Ýbadethanelerin hem içi hem de yollarda temizlik birimlerimiz tarafýndan temizleniyor. avlularý temizlendikten sonra Bildiðiniz gibi Artuklu kentimiz bu yapýlara giden bütün yol güzergahlarý deterjan serilerek farklý din, dil, kültür ve tazyikli suyla yýkama iþlemine inançlarýn bir arada yaþadýðý bir yer. Tarihi kent olmasý baþlanýyor. Belediyenin 15 temizlik bakýmýndan da daha çok üzerinde durmamýz gerekiyor. iþçisinin katýlýmýyla Bu konuda biz çalýþmalarýmýzý gerçekleþtirilen temizleme ve temizlik üzerinden baþlattýk. yýkama çalýþmasý, kentte Kentimizin temiz yüzünü bulunan 31 cami ve 11 kilise göstermek için çalýþmalarýmýz içinde ve yol güzergahýnda devam edecek” dedi. devam edecek. Temizleme sýrasýnda ise, Artuklu ilçesinin » M. Sait Çakar

Uzmanlardan ‘Bonzai’ uyarýsý

M

ardin Ömür Boyu Sevgi Derneði, toplumsal sorun olan uyuþturucu hakkýnda farkýndalýk oluþturmak ve toplumun kanayan yarasý haline gelen uyuþturucu ile ilgili basýn açýklamasý yaptý. Türkiye'de son günlerde yaygýnlaþan ve beyinde ve vücutta kalýcý tahribat yapan uyuþturucu madde bonzai konusunda kaygýlarýný ifade eden Mardin Ömür Boyu Sevgi Derneði Baþkaný Mehmet Ali Demir, Türkiye’de çeþitli illerde kendini gösteren, zehirlenme ve ölümle sonuçlanan olaylar, Mardin açýsýndan da kendilerini kaygýlandýrdýðýný söyledi. Türkiye’de ve Mardin’de madde baðýmlýlýðý son birkaç yýl içerisinde önemli bir artýþ gösterdiðini ifade eden Demir, "Daha önceleri Avrupa ülkelerine kýyasla önemli bir sorun olarak görünmeyen bu durum ülkemizi ve Mardin’imizi tehdit etmektedir. Bonzai’nin Türkiye'de son yýllarda yaygýn olarak kullanýldýðýný görüyoruz. Bu uyuþturucu maddenin 2011 yýlýnda Türkiye'ye girdiði yolunda veriler bulunmaktadýr. Ama son zamanlarda oldukça yaygýnlaþarak kullanýlýyor. En önemli tehlikesi bu maddenin kullanýmýnda yüzde 99 ani ölüm riskinin olmasýdýr. Kiþinin bu maddeyi almasýyla birlikte kalp atýmlarýnýn deðiþmesi, nefes alamamasýna, halüsinasyon dediðimiz olmadýk þeyleri görme ve daha

sonra kalp ve dolaþým sisteminin devreye girmesi ile gerçekten ani ölüm olabiliyor." dedi "Gençlerimiz ölmesin" Bonzai kullaným yaþýnýn ne yazýk ki11 yaþ altýna düþtüðünü ifade eden demir, þöyle konuþtu: "Bonzaide ani ölüm olmasa bile çok yoðun bir panik atak benzeri yaþayan bu kiþiler bu ölüm tribinden çýksalar bile daha sonra bir panik hastasý, panik bozukluk hastasý olarak da karþýlaþýlabiliyor. Bonzai kullanan birisinin bazen de þizofreniye benzer durumlarý ile karþýlaþmamýz mümkün. Madde almasýna baðlý hayaller görme saldýrganlýk gibi belirtiler oluyor." Ailelere uyarý Uyuþturucu kullanýmýnýn kiþiye ve topluma zarar verdiðini hatýrlatan Demir konuþmasýna þöyle devam etti: "Ayrýca uyuþturucu madde kullanan gençlere ailelerin yaklaþýmý da çok büyük önem arz ediyor. Her

aile çocuðuyla yakýndan ilgilenmeli ve tedavi için destekleyici bilince sahip olmalý. Uzmanlar uyuþturucu kullanýmýnýn bu þekilde devam etmesi durumunda dünyanýn 20–30 yýl sonra hasta bir toplum haline geleceðini söylüyor. Mardin’de bonzai kullanýmýndan ölüm yaþanmadý. Ancak her gün deðiþik illerimizde gençlerimiz ölüyor. Mardin Mülki amirleri ve emniyet mensuplarý bonzai denilen ölüm uyuþturucusunun bu kadar kolay bir þekilde satýlmasýna ve gençlerimize ulaþtýrýlmasýnýn önünü bir an önce kesilmesini kendilerinden temenni ediyoruz. Biz Mardin Ömür Boyu Sevgi Derneði olarak Ýnsanlarýn saðlýklý düþünme duyularýný yok eden ölümlerine sebep olan, kullanan kiþinin kendine, ailesine, çevresine, ülkesine ve insanlýða zararlý hale getiren her türlü madde baðýmlýlýðýna ve Mardin’de uyuþturucuya 'hayýr' diyoruz." þeklinde açýklamalarda bulundu » Sedat Aslanaçier


7

11 Temmuz 2014 Cuma

Kýrmýzý ýþýðý 3 kez ihlal ehliyeti kaybettirecek Diyanet: Ezanýn bir iki dakika erken okunmasýyla oruç bozulmaz

1

1 ayýn sultaný Ramazan ayýnda iftar sofrasýnda ezanýn okunmasýný beklerken yaþanýlan ezan kazalarý tartýþýlýrken Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý Din Ýþleri Yüksek Kurulu, temkin payý içerisinde yanlýþlýkla bir iki dakika önce okunan ezanla oruçlarýný açmýþ bulunan Müslümanlarýn oruçlarýný kaza etmelerinin gerekmeyeceðini bildirdi. Bir vatandaþýn, "Akþam ezanýnýn yanlýþlýkla bir iki dakika erken okunmasýndan dolayý orucunu açan kimsenin ne yapmasý gerekir?" sorusunu cevaplandýran Din Ýþleri Yüksek Kurulu, Kur’an-ý Kerim’de oruç vaktiyle ilgili olarak Bakara Suresi’nde ‘Þafaðýn aydýnlýðý gecenin karanlýðýndan ayýrt edilinceye (tan yeri aðarýncaya) kadar yiyin, için. Sonra da akþama kadar orucu tam tutun.’ ayetinin bulunduðuna dikkat çekti. Açýklamada þu ifadelere yer verildi: "Özellikle büyük yerleþim birimlerinin en doðusu ile en batýsý arasýndaki zaman farkýndan dolayý akþam vaktinin temkin payý içinde kalmasý söz konusu olacaðýndan, yanlýþlýkla bir iki dakika önce okunan ezanla oruçlarýný açmýþ bulunan Müslümanlarýn oruçlarýný kaza etmeleri gerekmez. Bu sürenin temkin süresinden daha uzun olmasý halinde ise oruç bozulur ve kaza edilmesi gerekir." 'Efendimiz (SAS) sahur yemeði yerdi' "Sahur yemeðinin dindeki yeri ve önemi nedir?" sorusunu da cevaplandýran Din Ýþleri Yüksek Kurulu, "Sahur yemeði, oruç tutacak kiþilerin imsak vaktinden önce gece yedikleri yemektir. Hz. Peygamber (sas) sahura kalkmýþ ve ümmetine de tavsiye etmiþtir. Hz. Peygamber, hadislerinde sahur yemeðinin ‘bereket’ ve ‘mübarek gýda’ olduðunu ayrýca sahur yemeðinin, Müslümanlarýn orucu ile ehl-i kitabýn orucu arasýndaki en önemli farklardan biri olduðunu belirtmiþtir. Hz. Peygamber’in sahurla ilgili söz ve uygulamalarýndan hareketle fakihler sahura kalkmanýn ve sahuru geciktirmenin sünnet olduðunu söylemiþlerdir. Alimler, sahurun oruca dayanma gücü verdiðini, maddi manevi bereketlere vesile olacaðýný bildirmiþler; hadislerdeki maddi bereketi, Allah’ýn sonsuz cömertliði ile sahura kalkanlara mükafat olarak verdiði rýzýk geniþliði ve malda bereket ihsan etmesi; manevi bereketi de ecir ve sevap vermesi olarak anlamýþlardýr. Çünkü kiþi sahura kalkmakla seher vaktini uyanýk geçirmiþ ve bu vakitte hem dua hem de istiðfar etmek suretiyle cennet ehlinin özelliklerine sahip olmuþtur. Bu þekilde manevi lezzetlerle baþlanan oruç daha canlý, daha þevkli tutulur. Bu tür maddi-manevi bereketleri olan sahur ihmal edilmemelidir." açýklamasýnda bulundu. 'Saç boyamak orucu bozar mý?' Saç bakýmý ve saç boyamanýn orucu bozup bozmayacaðý yönündeki soruyu da deðerlendiren Yüksek Kurul, cevapta þu ifadelere yer verdi: "Oruç, bir þey yemek, içmek ve cinsel iliþkide bulunmaktan dolayý bozulur. Saç boyamak ve saç bakýmý bunlarýn kapsamýnda olmadýðýndan orucu bozmaz. Aðýz dýþýndaki bölgelere uygulanan hiçbir makyajla oruç bozulmaz. Ancak dudaða sürülen ruj, yalanarak aðýzdan içeri girip tadý mideye ulaþýrsa orucu bozar. Aksi takdirde bozmaz.” » CÝHAN

Ýçiþleri Bakanlýðý ‘Karayollarý Trafik Yönetmeliði’nde önemli deðiþikliklere gidecek... çiþleri Bakanlýðý ‘Karayollarý Trafik Yönetmeliði’nde önemli deðiþikliklere gidecek. Üzerindeki çalýþmalarý son aþamaya getirilen tasarýda yýllardýr dillendirilen ‘stajyer sürücülük’ de yer alýyor. Ýlk defa sürücü belgesi alanlar ehliyetini aldýklarý tarihten itibaren 2 yýl süreyle ‘aday sürücü’ olacak. 1 ocak 2015 tarihinde uygulamaya baþlanmasý planlanan aday sürücülük uygulamasýnda, adaylarýn üç kez kýrmýzý ýþýk ihlali yapmasý, alkollü olarak araç kullanmasý, hýz limitlerinin üç kez ihlal etmesi durumunda ehliyeti iptal edilecek. Ehliyeti iptal edilenler yeniden sürücü kurslarýnda eðitim alacak, yapýlan sýnavlarý geçmesi gerekecek. Bu kiþilerin yeniden kursa baþvurabilmeleri için psiko-teknik ve psikiyatri uzmaný raporu almalarý zorunlu olacak. Ýçiþleri Bakanlýðý ‘Karayollarý Trafik Yönetmeliði’ önemli deðiþiklikler yapacak bir tasarý üzerinde çalýþmalarýný yürütüyor. Çalýþmalarý son aþamaya gelen yönetmelik tasarýsýna yýllardýr uygulamaya konmasý beklenen ‘aday (stajyer) sürücülük’ ile ilgili düzenlemeler yer alýyor. Cihan Haber Ajansý’nýn (Cihan) ulaþtýðý ve önümüzdeki günlerde Resmi Gazete’de yayýmlanarak yürürlüðe girmesi beklenen düzenleme ile aday sürücülük uygulamasý 1 Ocak 2015’ten itibaren baþlayacak. Yönetmeliðin yürürlüðe girdiði tarihten itibaren ilk defa sürücü belgesi alanlar belgenin alýndýðý tarihten itibaren 2 yýl süreyle aday sürücü olarak kabul edilecek. Düzenlemede önemli bir ayrýntý da yer alacak. Aday sürücülük uygulamasý hem yeni ehliyet alanlara hem de çeþitli nedenlerle (alkollü araç kullanma, 100 ceza

Ý

puanýný aþmak, sürücü olmayý engelleyecek ölçüde saðlýk þartlarýnýn deðiþmesi ve sürücü belgesi almaya engel teþkil eden türden mahkumiyet alýnmasý, 1 yýl içinde hýz sýnýrý yüzde 30'dan fazla 5 defa aþýldýðýnda) sürücü belgesi iptal edilmiþ olup da yeniden sürücü belgesi alanlar da artýk aday sürücü olacak. Aday sürücülükte, alkollü araç kullanýmý, emniyet kemeri takmamak, yayaya yol vermemek gibi çeþitli davranýþlardan dolayý ceza yazýlacak. 75 ceza puanýný dolduranýn ehliyeti geri alýnacak Aday sürücülük süresi içerisinde (2 yýl) üç kez kýrmýzý ýþýk ihlali, alkollü olarak araç kullanýlmasý nedeniyle sürücü belgesinin geçici olarak geri alýnmasý, hýz limitlerinin üç kez ihlal edilmesi, saða ve sola dönüþlerde, yaya ve okul geçitlerinde ve kurallara uygun olarak karþýya geçen yayalara yol verilmemesi nedeniyle üç kez trafik cezasý alýnmasý, emniyet kemeri takmama nedeniyle üç kez trafik cezasý alýnmasý, 75 ceza puanýnýn doldurulmasý, araç cinsine bakýlmaksýzýn 0,20 promilin üzerinde alkollü olarak araç kullanýldýðýnýn tespit edilmesi durumlarýnda sürücü belgesi trafik görevlilerince iptal edilecek. Belgesi iptal edilen aday sürücüler tekrar sürücü belgesi almak zorunda kalacak. Bu kiþilerin sürücü kurslarýna devam etmeleri ve yapýlan sýnavlarda baþarýlý olarak yeniden motorlu taþýt sürücüsü sertifikasý

almalarý gerekecek. Ayrýca ehliyeti iptal edilen ve yeniden sürücü belgesi almak zorunda olan kiþilerin sürücü kurslarýnda eðitime baþlayabilmeleri için, psiko-teknik ve psikiyatri uzmaný raporu almalarý zorunlu hale getirilecek. Stajyer sürücülük birçok AB ülkesinde uygulanýyor Sistem Almanya, Fransa, Ýtalya ve Danimarka gibi birçok Avrupa Birliði (AB) ülkesinde uygulanýyor. AB ülkelerinde stajyer sürücülerin uymalarý gereken katý kurallar bulunuyor. Ýki yýl boyunca 5 kez kýrmýzý

ýþýkta geçen, 5 kez hýz limitini aþan, alkol ve uyuþturucu aldýðý halde araç kullanan, asli kusurlu olarak ölümlü ve yaralamalý kazalara karýþan, 100 ceza puanýný dolduran stajyer sürücülerin belgeleri geri alýnarak iptal ediliyor. Bu kiþilerin stajyerlik belgesini alabilmesi için yeniden sürücü kurslarýnda eðitim görmeleri gerekiyor. Eðitimlerini baþarý ile tamamlayanlar yapýlan sýnavlarý tekrar baþarýlý olmalý. Ayrýca, psikoteknik deðerlendirme ve psikiyatri uzmaný tarafýndan muayene edilerek rapor almalarý da isteniyor. » CÝHAN

Güneydoðu'nun kuru meyve ihracatý azaldý

G

üneydoðu Anadolu Bölgesi'nden bu yýlýn ilk yarýsýnda gerçekleþtirilen kuru meyve ve mamulleri ihracatý, geçen yýlýn ayný dönemine göre yüzde 24 azaldý. AA muhabirinin, Güneydoðu Anadolu Ýhracatçý Birlikleri verilerinden derlediði bilgiye göre, bölgeden 2014 ocak-haziranda yapýlan kuru meyve

ihracatý, geçen yýlýn ayný dönemine göre yüzde 24 düþüþle 91 milyon 167 bin dolar oldu. Bu dönemdeki kuru kayýsý ihracatý miktar olarak azaldý ancak deðer olarak arttý. Antep fýstýðý ihracatýnda ise yüzde 63 oranýnda gerileme görüldü. Amerika ve Afrika hariç diðer ülke gruplarýna gerçekleþtirilen kuru meyve ihracatýnda düþüþ » (AA) gözlendi.


11 Temmuz 2014 Cuma

8

BASINDAN Ýmam-Hatip mezunlarý Ýhya pilav gününde buluþacak G Midyat Ýmam Hatip Lisesi’nin1988 yýlýndan bu yana verdiði tüm mezunlar düzenlenecek olan pilav gününde buluþacak...

M

idyat Ýmam Hatip Lisesi’nin1988 yýlýndan bu yana verdiði tüm mezunlar düzenlenecek olan pilav gününde buluþacak. Anadolu Ýmam Hatip Lisesi ile Ýmam Hatip Lisesi Mezunlarý Derneði’nin (MÝHDER) geçmiþ yýllarda yaptýðý ve geleneksel hale getirdiði pilav günü etkinliði ile 1988 ile 2014 yýllarý arasýndaki tüm okul mezunlarýnýn bir araya getirilmesinin hedeflendiði etkinlikte eski dostlar buluþacak. Yýllardýr birbirlerini görmeyen sýra ve sýnýf arkadaþlarý birbiriyle kucaklaþýp, hatýralarýný yad edecek. Anadolu Ýmam Hatip Lisesi Müdürü Ýsamettin Aksoy ve Ýmam Hatip Lisesi Mezunlarý Derneði Baþkaný Hýdýr Atasal’ýn ev sahipliðinde bu yýl üçüncüsü düzenlenecek etkinliðe bütün Ýmam Hatip

Ancak o zaman vakitlerimiz, ömürlerimiz bereketlenir. Gaflete vaktimiz kalmaz, bütün hayýrlý iþler ve amaçlar için bol bol vakit buluruz.

camiasýnýn biraraya gelmesi planlanýyor. 26 yýlda verilen tüm mezunlarýn beklendiði geleneksel buluþma ve pilav günü Baðlar Mahallesi’nde bulunan Anadolu Ýmam Hatip Lisesi’nde 02 Aðustos 2014 Cumartesi günü saat 10.00’da

yapýlacak. Kurulduðu günden bu yana okuldan mezun olmuþ tüm bayan ve erkek öðrenciler, Ýmam Hatip Lisesi’nde görev yapmýþ ve eski öðrencilerini görmek isteyen idareci, öðretmen ve öðrenciler bu buluþmada hazýr bulunacak. » Ali Edis

BES’ten ücret adaletsizliðine tepki

B

üro Emekçiler Sendikasý (BES) Mardin Þubesi Kýzýltepe Maliye binasýnýn önünde her türlü ayrýmcýlýða, ücret adaletsizliðine, istihdam belirsizliðine ve adaletsizliðe karþý ibir basýn açýklamasýnda bulundu. BES adýna açýklamayý okuyan Mustafa Benli þunlarý söyledi; “Maliye emekçileri olarak her türlü ayrýmcýlýða, ücret adaletsizliðine, istihdam belirsizliðine ve adaletsizliðe karþý insanca yaþam güvenceli iþ güvenli gelecek talebi ile tüm illerde alanlardayýz. Ülke gündeminin cumhurbaþkanlýðýna kilitlendiði bir süreçte, emekçiler her geçen gün daha fazla yoksulluða mahkûm edilmektedir. Hali hazýrda TBMM gündeminde görüþülen torba yasa ile AKP iktidarý uygulamalarýnýn karþýsýnda yargý kararlarý dâhil birer birer tüm engelleri ortadan kaldýrýrken, cumhurbaþkanlýðý seçimi ile de tek adam rejimine doðru ülkemizi sürüklemeye çalýþmaktadýr.

eceyi ihya etmek, aslýnda, o gecenin zenginliðiyle kendimizi ihya etmemiz demektir. Bunun yolu da tefekkürdür, tefekkürlüþuurlu ibadetlerdir.

Tarihte Bir Ýlk: AKP Memur Sen Ýþbirliði Temmuz'da Zam Yok! AKP'nin memur kollarý gibi hareket eden Memur Sen Konfederasyonu ile hükümet arasýnda imzalanan toplu sözleþmenin gereði olarak, kamu emekçilerinin maaþlarýnda 2014 yýlý için seyyanen 123 TL artýþ yapýlmýþtýr. Memur Sen hükümetin yüzde 3+3 teklifini kabul etmemiþ, kamu emekçilerinin taleplerinin hiç birisi toplu sözleþme masasýnda gündeme bile getirilmemiþti. Oldubittiye getirilerek imzalan toplu sözleþme gereði olarak, Temmuz ayýnda ilk defa kamu emekçilerinin maaþlarýnda artýþ söz konusu olmayacaktýr. Kamu Emekçilerine Enflasyon Farklarý Ödenmelidir! Toplu sözleþme sürecine dair yapmýþ olduðumuz en temel eleþtirilerden birisi, 2014 yýlý için enflasyon oraný ne olursa olsun kamu emekçilerine enflasyon farkýnýn verilmeyeceði konusu olmuþtur. 2014 yýlý ilk altý ay enflasyon oraný (TÜFE) %5.70 olarak açýklanmýþtýr. 2014 Ocak

ayýnda kamu emekçilerinin maaþlarýna yapýlan artýþ ise ortalama %5.64 olarak gerçekleþmiþtir. Daha yýlýn ilk altý ayý enflasyon oranýna göre kamu emekçilerinin 2014 yýlý maaþ artýþlarý enflasyon oranýnýn altýnda kalmýþtýr. Geride daha altý aylýk bir süreç olduðunu düþünecek olursak, kamu emekçilerini çok daha vahim bir tablonun beklediði ortadadýr. Yine kalan altý aylýk sürede kamu emekçilerine enflasyon farký verilmez ise 2015 yýlýnda verilecek yüzde 3+3 lük artýþ ancak bu yýlýn enflasyon farkýný karþýlayabilecektir. Maliye Emekçilerinin Talepleri Karþýlanmalýdýr! Özellikle 2005 yýlýndan bu yana gelir-gider ayrýþmasýyla baþlayan dönem beraberinde sürekli ayrýþtýrma, eþitsizlik, adaletsizlik ve belirsizliklere yol açan bir süreç yaratmýþtýr. Yapýlan pratik uygulamalarla Maliye Bakanlýðý adeta bir yap-boz tahtasýna dönüþtürülmüþ bunun sonucunda ortaya çýkan çarpýklýklar hem çalýþma hayatýný alt-üst etmiþ hem de çarpýk vergi sisteminin devam etmesine neden olmuþtur. 666 sayýlý KHK ile maliye emekçilerinin gelirlerinde ciddi azalýþlar ortaya çýkmýþ yapýlan ek ödeme düzenlemesi ile bakanlýktaki ücret adaletsizliði daha da derinleþtirilmiþtir. Bu güne kadar ýsrarla, sabýrla ortaya koyduðumuz taleplerimizi bir kez daha tekrarlýyor, hiçbir koþulda taleplerimizden vazgeçmeyeceðimizi burada bir kez daha kamuoyu ile paylaþýyoruz.” » M. Sait Çakar

Þimdiki hayatýmýz içinde pek sýkça duyduðumuz “vaktim yok!” sözünü, ben “vaktimin bereketi yok” þeklinde deðerlendiriyorum. Okumaya, düþünmeye, vefaya, fedakârlýða, yardýmlaþmaya, görüþmeye vaktimiz yok. Çünkü vakitlerimiz gaflet ipoteklerinin tasallutu altýnda. Mutlu olmaya vaktimiz yok; yani, yaþamaya vaktimiz yok! “Ýhya” iþte burada manasýný buluyor. Gecenin ihyasý, fýtrata uygun ömrün ihyasý demektir. Fýrsatlar gökyüzündeki irili ufaklý yýldýzlarýn sayýsýncadýr, sonsuzdur. Ama baþýný kaldýrýp bakmazsan, onlarýn ýþýðýný gözlerinden beynine ve yüreðine yansýtan tefekkür þuuruyla nurlanmayý bilmezsen, dar mekânlarýn kör edici sahte ýþýklarý yalnýzca karanlýðýný ve þaþkýnlýðýný artýrýr. “Zamaný-ömrümüzü” deðerli kýlan manalardan uzak kalmýþsak, hatta onun mücerret varlýðýný (o manalardan ayrý olarak) maddîleþtirip “her yeni gelen gün (Batý kanalýyla!) en iyisini getirir” sürüklenmeciliðine saparsak, ihsan olunan fýrsatlar bize ne yapsýn? Bir 24 saat yaþýyorsun ama; günü gün gibi, geceyi gece gibi, ayý ay gibi, yýlý yýl gibi yaþamýyorsan, iraden ve þuurun nefsanî zaaflar yüzünden beton kalýplarýn arasýnda sýkýþýp kalmýþsa, hikmet ve sýr noktalarýnýn “düzenleyici-yön verici” zenginliðinden nasip alamýyorsan, bu nasýl bir yaþamaktýr? Ýþte bunlarý düþünmeli, bunlarý düþündürmeliyiz. Hep þikâyet edilir, “düþünce hayatý neden fakirleþti” diye. Sebep, aslen, gönül ve duygu hayatýmýzýn fakirleþmesidir. Bencil insan, nefsanî ihtiraslarýn kölesi olan insan, çýkarcý insan; “hasbîmuakalavî-spekülatif ” denilen türden bir düþünce faaliyeti gösteremez. Bu gibi

iþlere ayýracak vakti yoktur onun! Onun yapacaðý iþ sadece güçlenmek için bilgi edinmek ve sadece pratik adýmlarýn uygunluðunu hesaplamaktýr. Bunun içindir ki; býrakýnýz kültürmedeniyet dengesini, günümüzde ilim ve teknik arasýndaki baðlar bile kopmak üzeredir. (Esasen birinci çarpýklýk, ikincisini bir mehil sonrasýnda zarurîleþtirir.)

Haddizatýnda, meseleler de çözümleri de bellidir. Fakat meseleleri doðuran sebeplerden bazýlarý “deðiþmez veri” gibi kabul gördüðü için; insanlar çözümü düþünmeye razý olmuyor. Sýrf bu yüzden düþünce ilgilerini reddediyor. Bugün insanlýðýn önündeki temel fikrî mesele, aklî olmaktan önce kalbîdir. Kalbin aydýnlýðý yeterli kývama ulaþýp “iç iletiþim” hatlarýna iþlerlik kazandýrmadýkça; akýl, düþünce üretemez. “Ýradeþuur-akýl-inanç” ahengi saðlanmadýkça, nefs, en tepeye kurulur; insan sadece istismar ve sapma teknikleriyle uðraþan bir robot haline dönüþür. Nefsanî esaret mahkûmlarýnýn hürriyet talepleri iþte bunun için komiktir. Bugün insanýn iç meselesini çözmeden; zaten belli olan ve kolayca izah edebileceðimiz “iktisadî-siyasî-sosyal” meselelerin çözümünü gerçekleþtiremeyiz. ... “Ýnsaný ihya”dýr asýl meselemiz. Bu günler, “ihyâ” þuurunu þümullendirmenin mübarek vesileleridir… Ýnsaný ihya, insaný Ýslam ile ihya… Bütünlük hakikatinin tevhidi ýþýklarýna gönlümüzü zihnimizi açma… Manevi hayatýmýz geliþmeden fikri hayatýmýz geliþmez, parçabuçuk çabalamalar karanlýk sularda eriyormuþ gibi kaybolup gider. Önce bir müddet çekilip sonra daha yüksekçe ve bolca geri dönen medcezirlere benzemesin Ramazan ve oruç anlayýþýmýz. Sakinleþin, derinleþin, durgunlaþýn, içinize bakýn ve tefekkür etmeye çalýþýn ne olur. Ýhya, düþünmeme orucunun verimsizliðini, tefekkür þuuruyla oruç tutma zenginliðine dönüþtürür. Ahmet Selim - Zaman


9

11 Temmuz 2014 Cuma

Kitap Köþesi Saflýk ve Tehlike » Sayfa 8’de Yaþayan antropologlar arasýnda baþka disiplinler üzerinde en fazla etki yaratmýþ isimlerden biridir Mary Douglas. Klasik eseri Saflýk ve Tehlike'de yetkin bir örneðini verdiði metodolojisinin en önemli yaný, "ilkel" denen kültürleri ve kendi kültürünü anlamak için ayrý ayrý analiz yöntemleri kullanmayý, o kültürleri "ötekileþtirmeyi" reddetmesidir. Önsözde "Bu kitap antropolojinin 1940'lý ve 50'li yýllarda ýrkçýlýða açtýðý savaþta indirdiði gecikmiþ bir darbedir," der Douglas. Belki gecikmiþ, ama kesinlikle ölümcül bir darbedir bu. Sömürgeci antropoloji geleneðinin, kendi kültürünü rasyonel ve üstün, diðer kültürleri de içerdikleri "tuhaf" inançlar ve ritüellerden dolayý irrasyonel, çocuk ya da nevrotik görme tavrýný entelektüel olarak savunmak bu kitapla birlikte imkânsýz hale gelmiþtir. Douglas insanýn ritüellere düþkün bir hayvan olduðunu, birtakým sembolik eylemler olmaksýzýn toplumsal iliþkilerden bahsedilemeyeceðini vurgular. Ona göre antropolog, "zihniyetler"i deðil, bu zihniyetleri biçimlendiren örüntüleri, toplumsal örgütlenme tarzlarýný karþýlaþtýrmalýdýr. Sembolik örüntülerin evrenselliði vurgulanmakla birlikte bunlarýn çeþitli toplumsal baðlamlarda büründüðü farklý

Derleyen: M. Sait Çakar

Pasifik Savaþý Filmin Adý: Pasifik Savaþý Filmin Türü: Bilimkurgu Filmin Süresi: 2s 10dk Filmin Özeti:

Eser Adý Yazar Adý Çeviren Orijinal Adý Sayfa Sayýsý Yayýnevi

: Saflýk ve Tehlike : Mary Douglas : Emine Ayhan : Purity and Danger : 232 : Metis Yayýnlarý

ve özgül formlar da araþtýrýlmalýdýr. Farklý kültürlerdeki temizlik ve kirlilik inançlarýnýn temelde ayný iþlevi, toplum hayatýný sembolik bir düzene oturtma iþlevini nasýl yerine getirdiði araþtýrýlmaktadýr Saflýk ve Tehlike'de. Ýlk kez yayýmlandýðý 1966'dan bugüne kýrk yýl içinde, ritüeller, sýnýflandýrma sistemleri ya da kolektif bellek üzerinde çalýþan birçok araþtýrmacýya esin kaynaðý olan bu müthiþ kitabýn Türkçede de benzer bir yaratýcýlýðý teþvik etmesini umuyoruz.

ÖSYM'den üniversite adaylarýna "tercih robotu" uyarýsý SYM Baþkanlýðý, 2014 -ÖSYS tercihleri için "tercih robotu" adý altýnda tercih destek hizmeti verdiðini iddia eden bazý internet sitelerinin, TC kimlik numaralarý veÖSYM þifrelerini aldýklarý adaylarýn güvenlik ve gizliliðini tehdit edecek giriþimlerde bulunabilecekleri uyarýsýnda bulundu. ÖSYM Baþkanlýðýndan, ÖSYS tercihi yapacak adaylara tercih desteði verdiði ifade edilen bazý internet sitelerine iliþkin açýklama yapýldý. 2014 -ÖSYS tercih seçiminde "tercih robotu" adý altýnda tercih destek hizmeti verdiðini iddia eden bazý internet sitelerinin, adaylarýn TC kimlik numaralarý veÖSYM þifrelerini almak suretiyle güvenlik ve gizliliðini tehdit edecek giriþimlerde bulunabilecekleri uyarýsýnda bulunuldu. Açýklamada, "Adaylarýn bu sitelerde yaptýklarý paylaþýmlar, tüm kimlik bilgilerinin bu türden sitelerin eline geçmesine izin vermekte ve her türlü potansiyel kötü kullanýma imkan saðlamaktadýr" denildi. Açýklamada, üniversite adaylarýna tercihlerini belirlerken ÖSYM'nin resmi internet sitesini kullanmalarý önerilerek, þunlar kaydedildi: "Adaylarýn tercihlerinde, 2014-ÖSYS Yükseköðretim Programlarý ve Kontenjanlarý Kýlavuzu (http://dokuman.osym.gov.tr/pdfdokuman/20 14/OSYS/Tercih/2014OSYSKONTKILAVUZU07072014.pdf) ve tercih desteði için de ÖSYM’nin resmi internet sitesi olan https://rehberlik.osym.gov.tr/GenelArama.as px hizmetini kullanmalarý önerilmektedir. Adaylarýn kendilerine özel, kiþisel bilgi niteliðindeki TC kimlik numaralarýný hiç kimseyle paylaþýlmamasý gereken ÖSYM aday iþlemleri þifresini bu tarz siteler ile kesinlikle paylaþmamasý gerektiði, bundan doðacak maðduriyetlere adayýn kendisinin katlanmak zorunda kalacaðý, adaylara ve Kamuoyuna önemle duyurulur.” » (AA)

Ö

Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü & Ýnternet Editörü

M.M. Sait SaitÇakar Çakar

Vizyona Giren Filmler

Filmin yönetmeni Guillermo del Toro izleyicilere eþsiz bir bilim kurgu filmi sunmak için Legendary Pictures ile iþ birliðine giriyor; Idris Elba, Charlie Hunnam ve Charlie Day filmin baþrollerini paylaþýyor. Ýnsanoðlunu yok olma tehlikesiyle karþý karþýya býrakan þey, ansýzýn denizin altýndan gelmeye baþlayan Kaiju isimli yaratýklardýr. Bu dehþet verici varlýklar dünyanýn temel kaynaklarýný harap ederken canlý nüfusunu da hýzlýca yok etmeye baþlarlar. Çaresiz insanlýk Jaeger isimli devasa robotlar üreterek felaketi durdurmaya çalýþýr. Tüm talimatlarý iki pilottan alan

Jaeger'ler beyin gücüyle çalýþan donanýmlý ve güçlü robotlardýr. Ne var ki ortada onlarýn bile çözümleyemeceði katastrofik bir gidiþat söz konusudur. Tüm çareler tükenmiþken ortaya çýkan eski bir pilot ve stajyeri insanlýðýn son umudu olmaya çalýþacaktýr.

Vadimdeki Gözyaþlarý Filmin Adý: Vadimdeki Gözyaþlarý Filmin Türü: Dram Filmin Süresi: 1s 35dk Filmin Özeti: Kanadalý bir gazeteci olan Marie, savaþ sonrasý maðdurlarýn hikayelerini toplayan bir yayýncýdýr. Bir gün kimin tarafýndan gönerldiði belli olmyayan bir zarf alýr; içerisindeyse Lübnan'da mülteci kampýnda büyütülmüþ olan Filistinli Ali'nin hakkýnda bir belge vardýr. Zarfýn içeriðin, öðrenmek isteyen Marie, ofiste çalýþan boyacý Lübnanlý Joseph'den yardým ister. Joseph yardým etmeyi kabul eder ve aralarýnda farklý bir iliþki doðar. Fakat Joseph birden bire ortadan kaybolur ve Marie geçmiþte

arayýþýna yalnýz baþýna devam eder... Senaristliðini ve yönetmenliðini Maryanne Zéhil'in üstlendiði dram türündeki filmin baþrollerini Nathalie Coupal ve Joseph Antaki paylaþýyor.


11 Temmuz 2014 Cuma

10

Yeþilay mardin þubesinden Akademik iþ birliði ziyareti Geçtiðimiz ay Mardin’de þubeleþme kararý alýnan Yeþilay Mardin Þubesi çalýþma ve faaliyetlerine hýz kesmeden devam ediyor...

Doða dostu biçerdöverler anýz yakmaya alternatif oluyor

P

atozlu biçerdöverler, hasat dönemi sonrasýnda tarlalarýný erken ve kolay bir þekilde sürmek için anýzlarý ateþe vererek doðaya zarar veren çiftçilerin, anýzlarýný yakmalarýna alternatif oluyor. Yýllarca hasat sonrasý tarlada kalan anýzý ateþe vererek ciddi çevre sorununa da neden olan bazý çiftçiler, kendilerine sunulan alternatif yöntemlerle anýz yakmaktan vazgeçmeye ve modern teknikler kullanmaya baþladý. Dicle Üniversitesi (DÜ) Ziraat Fakültesi Dekaný Prof. Dr. Bekir Bükün, AA muhabirine, çiftçilerin, yabancý bazý otlarýn yok olmasý, tarlanýn kolay sürülmesini saðlamak ve bazý zararlý böceklerin kontrolü gibi nedenlerden dolayý anýz yaktýðýný söyledi. Anýz yakmanýn çevreye ve doðaya verdiði zararlarýn dýþýnda uzun vadede topraðýn verimliliðini de olumsuz etkilediðini anlatan Bükün, "Anýz yakma sonucu yüksek ýsýdan topraktaki mikroorganizmalar yok oluyor, uzun süre anýz yakýlan araziler verimsizleþiyor" dedi. Anýz yakmanýn önüne geçilmesi için yeni tekniklerin geliþtirilmesi gerektiðini vurgulayan Bükün, þöyle konuþtu: "Öncelikle ziraat fakülteleri olarak çeþitli üretim teknikleri geliþtirilmelidir. Yoksa çiftçiye anýzlarýnýzý yakmayýn demek realistlik deðildir. Bütün dünyada anýz yakmaya alternatif olarak bir þekilde sapýn topraktan uzaklaþtýrýlmasý çözümdür. Son zamanlarda biçerdöverlerin arkasýna takýlan saman aletleri ve sap balya aletleri bütün dünyada olduðu gibi ülkemizde de alternatiftir. Bu sap uzaklaþtýrma aletleri arasýnda patozlu biçerdöverler önem arz etmekte. Bunlarýn sayesinde anýz yakmaya gerek kalmadan çok rahatlýkla toprak iþleme söz konusu olacaktýr." Bakanlýk yüzde 50 hibe desteði sunuyor

Gýda Tarým ve Hayvancýlýk Ýl Müdürü Mustafa Ertan Atalar da valilik tarafýndan yayýnlanan genelgeyle her türlü anýzýn yakýlmasýnýn yasaklandýðýný belirterek, bununla ilgili tüm muhtarlýklarýn bilgilendirildiðini bildirdi. Biçerdöver kontrollerinin yapýldýðýný da aktaran Atalar, "Bu kontroller sýrasýnda arazide daha az anýzýn kalmasýný saðlayacak olan makinelerinin kullanýlmasý yaygýnlaþtýrýlmaktadýr. Bu kapsamda biçerdöverlerin arkasýna sap kýyýcý makinelerinin takýlmasý zorunlu hale gelmiþtir. Takmayanlara cezai müeyyideler uygulanmaktadýr" ifadelerini kullandý. Geçmiþe göre, anýz yakma sorunu kalmadý Bölgemizde uygulamaya konulan biçerdöverlerin arkasýndaki sap kýyýcý makinelerinin kullanma zorunluluðu anýz yangýnlarýnýn önlenmesi noktasýnda çok büyük bir katký saðlamýþtýr" diyen Atalar, geçmiþ yýllara oranla anýz yakma sorununun pek kalmadýðýný kaydetti. Atalar, ekinlerin daha dipten biçilmesi, biçerdöverlerin arkasýna sap kýyýcý aletlerin takýlmasýnýn zorunlu hale getirilmesi ve modern tarým aletlerinin bakanlýk tarafýndan yüzde 50 hibe desteðiyle çiftçiye verilmesi sonucunda anýz sorununun ciddi anlamda ortadan kalktýðýna dikkati çekti. Bismil ilçesi Kaðýtlý köyünde çiftçilik yapan Mehmet Karaaslan ise anýz yakmanýn tarlaya zararýnýn olduðunu bildikleri halde tarlayý rahatça sürmek için bugüne kadar anýz yaktýklarýný aktardý. Tarla sahiplerinin patozlu biçerdöverler kullanarak ekonomik kazanç da elde ettiklerini belirten Karaaslan, "Anýzlarý yaktýðýmýzda tarlaya zarar veriyorduk. Patozlu biçerdöverler çýktýktan sonra yakmayý býraktýk. Tarlada sap kalmadýðýndan çift sürümü de rahat oluyor" » (AA) dedi.

G

eçtiðimiz ay Mardin’de þubeleþme kararý alýnan Yeþilay Mardin Þubesi çalýþma ve faaliyetlerine hýz kesmeden devam ediyor. Yeþilay’ýn ulusal çapta hazýrlayýp, yayýnlayacaðý “Addicta” (The Turkish Journal on Addictions) dergisinin hazýrlýklarý sürerken, Yeþilay Mardin Þubesi; “KADÝM AKADEMÝ” (Mardin Artuklu Üniversitesi Akademisyenleri Ortadoðu Araþtýrmalarý Derneði) ‘ne üye ve akademisyenlerine, bilim adamlarýnýn ulusal çapta katký sunacaklarý bu faydalý yayýna katkýda bulunmalarý için dernek ziyaretinde bulundu. Baþkan Günlüoðlu “Ulusal çapta ilk sayýsý yayýnlanacak olan Addicta dergisi, baðýmlýlýk konusunu ele alan araþtýrmalarý yayýmlayan hakemli, akademik bir dergidir” dedi. Ardýndan sözlerine devam eden Günlüoðlu ziyarete ev sahipliði yapan Kadim

akademi derneði Yönetim Kurulu üyesi, Artuklu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Araþtýrma Görevlisi Serdar Yýldýrým ve þube sekreteri Cemal Ülke baðýmlýlýk hususunda kendilerinin de yayýnlanmýþ araþtýrmalarýnýn olduðunu,

üyelerinin bu konuda hassas davrandýklarýný ve dikkate alacaklarýný söyledi. Yayýnlanacak olan bu dergiye Mardin akademisyenlerinin oluþturduðu kadim akademi derneði olarak ellerinden gelen her türlü desteði vereceklerini dile getirdi. » Ýsmail Erkar

Çözüm süreciyle ilgili kanun tasarýsý kabul edildi

T

BMM Genel Kurulu'nun 115. birleþimi saat 14.00'te yoklamasýz açýldý. Birleþimi TBMM Baþkanvekili Ayþe Nur Bahçekapýlý yönetiyor. Meclis Genel Kurulu'nda "Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleþmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun Tasarýsý" görüþüldü. Üç gün süren 6 maddelik kanun tasarýsý, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilerek kanunlaþtý. Görüþmelerin son bölümüne MHP Genel Baþkaný Devlet Bahçeli de katýldý. Kanun, çözüm süreci ile ilgili Bakanlar Kurulu’na sýnýrsýz yetkiler verirken, bu yetki çerçevesinde görev verilen asker veya sivil tüm kamu personeline cezai sorumsuzluk getiriyor. MHP, Meclis'teki görüþmelerde düzenlemenin tamamýna karþý çýkarken, CHP de 4. maddede düzenlenen 'cezai sorumsuzluk' hükmüne Anayasa'ya aykýrý olduðu gerekçesiyle muhalefet etti. Yeni düzenleme, terörün sona erdirilmesi ve toplumsal bütünleþmenin güçlendirilmesi için yürütülen çözüm sürecine iliþkin atýlacak adýmlarý yasal yollarla düzenleniyor. Bu kapsamda; terörün bitmesi

amacýyla yurt içi ve yurt dýþýndaki kiþi ve kuruluþlarla görüþülecek, silahý býrakan örgüt mensuplarýna sosyal ve ekonomik imkânlar saðlanacak. Terörle mücadele kapsamýnda hükümet her türlü tedbir ve kararý alabilecek. Terörün sona erdirilmesi ve toplumsal bütünleþmenin güçlendirilmesine yönelik

siyasi, hukuki, sosyoekonomik, psikolojik, kültür, insan haklarý, güvenlik ve silahsýzlandýrma alanlarýnda ve bunlarla baðlantýlý konularda atýlabilecek adýmlarý belirleyecek. Hükümetin gerekli görmesi halinde, yurt içindeki ve yurt dýþýndaki terör aktörleri dahil kiþi kurum ve kuruluþlarla temas, diyalog ve benzeri çalýþmalara karar » CÝHAN verebilecek.

GÜNÜN OKURU

Hamit Erkar - Kim Kim Kuruyemiþleri

Mardin haberlerini sizin gazeteden takip ediyorum. Baþarýlarýnýzýn devamýný dilerim.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.