12 Kasım 2012 Pazartesi Gazete Sayfaları

Page 1

‘Mardin’in yeni ve gülen yüzü olacaðýz’ M ardin Valisi Turhan Ayvaz, ‘’Avrupa Birliði’ne Entegrasyon Sürecini Destekleme Faaliyetleri Projesi (SEI) kapsamýnda açýlan ‘Valiliklerde Avrupa Birliði Ýçin Kapasite Oluþturulmasý Projesi’ ilimiz Mardin için büyük bir þanstýr. Bu tür projelerle Mardin’in yeni ve gülen yüzü olacaðýz. ’’ dedi.

Vali Ayvaz yaptýðý açýlamada þu ifadeler yer verdi; Avrupa Birliði Ýçin Kapasite Oluþturulmasý Projesi, Katýlým Öncesi Mali Yardým Aracý (IPA) kapsamýnda, Avrupa Birliði’ne katýlým sürecinde gerçekleþtirilen reformlarýn tam olarak hayata geçirilmesi, takibinin saðlanmasý ve halk nezdinde AB’ye üyelik sürecinin daha saðlýklý anlaþýlabilmesi amacýyla geliþtirilmiþ olup seçilen 20 ile Avrupa Birliði Bakanlýðý büyük bir bütçe ile destek saðlamayý amaçlamaktadýr. Bu 20 il arasýnda Mardin de yer almaktadýr. Sayfa 2’de

3 Kardeþin içtiði sývýyla ilgili C. Savcýlýðý soruþturma baþlattý memurunun ifadesini alan Cumhuriyet Savcýlýðý, görgü tanýklarý ve ailenin de ifadesine baþvurdu.

Ýsmail Erkar

N

usaybin ilçesinde evlerinin önünde bulduklarý þiþe içerisindeki sývýyý içen 3 kardeþten 1'i hayatýný kaybetti 2'si yoðun bakýma alýndý.

Hayatýný kaybeden Latife Yakýþýr'ýn Diyarbakýr Adli Týp Kurumunda yapýlan detaylý otopsisi sonrasý cenazesi Nusaybin'de defnedildi.

Nusaybin Nöbetçi Cumhuriyet Savcýsý olayla ilgili soruþturma baþlattý. Nusaybin Nöbetçi Cumhuriyet Savcýsýnýn talimatýyla Çocuklarýn evinde bulunan þiþe içerisindeki sývý, tespit edilmek üzere Adli Týp Laboratuarýna gönderildi.

GÜNLÜK BAÐIMSIZ GAZETE

12 Kasým 2012 Pazartesi

Yýl: 9 Sayý 2492 Fiyatý :25 Kr

Cumhuriyet Savcýlýðý, Adli Týp Kurumu ve Adli Týp Laboratuarýnýn sonuçlarýna göre soruþturmayý geniþleteceði bildirildi. Bu arada kardeþlerden Fatma Yakýþýr'ýn tedavisi Diyarbakýr Dicle Üniversitesi Týp Fakültesinde, Mehmet Þerif Yakýþýr'ýn tedavisi ise Elazýð Eðitim ve Araþtýrma Hastanesinde sürüyor.

Çocuklarýn ilk müdahalesini yapan 2 Nolu Saðlýk Ocaðý doktoru ve hayatýný kaybeden Latife Yakýþýr'a iðne yapan Saðlýk

Kurduðu sera ile örnek çiftçi oldu

Gýda, Tarým ve Hayvancýlýk Bakanlýðý Kýrsal Kalkýnma Müdürlüðü tarafýndan verilen yüzde 50 hibe desteði 10 dönüm arazisine sera kuran Mardinli çiftçi, Fasih Kip, Güneydoðu ve Doðu Anadolu Bölgesi'nin günlük sebze ihtiyacýný karþýlýyor. Ali Edis

M

ezopotamya’nýn bereketli topraklarýna sahip olan Mardin Ovasý'nda kurulan seralar çiftçilerin yeni umudu oldu. Gýda, Tarým ve Hayvancýlýk Bakanlýðý Kýrsal Kalkýnma Müdürlüðü tarafýndan verilen yüzde 50 hibe desteði 10 dönüm arazisine sera kuran Mardinli çiftçi, Fasih Kip, Güneydoðu ve Doðu Anadolu Bölgesi'nin günlük sebze ihtiyacýný karþýlýyor. Kip, yaptýðý bu çalýþma sayesinde Mardin'de örnek çiftçi oldu. Ortaköy beldesinde kurulan serayý yerinde inceleyen Mardin Vali yardýmcýlarý Turan Erdoðan, Müfit

Gültekin, Ýl Gýda, Tarým ve Hayvancýlýk Müdürü M. Sait Söðüt ve Mardin Müftüsü Dursun Ali Coþkun, yaptýðý çalýþmalardan dolayý Fasih Kip’i tebrik etti. Mardin Ovasý'nýn bereketli topraklarý sayesinde artýk çiftçilerin seracýlýða yöneldiðini belirten Mardin Vali Yardýmcýsý Turan Erdoðan, bölgede son zamanlarda seracýlýða yönelik önemli geliþmeler yaþandýðýný belirtti. Ortadoðu’nun en bereketli topraklarýna sahip olan Mardin Ovasý'nda yýlda dört ürün elde edilebildiðini ifade eden Erdoðan, "Son iki yýlda Mardin’de seracýlýk alanýnda çiftçilerimiz bilinçli tarým yapmaktadýr.

‘Bölgenin bütün iþsizlik sorununu bu proje çözer’

G

ýda, Tarým ve Hayvancýlýk Bakaný Mehdi Eker, tarýmda hatalý sulamanýn önüne geçecek arazi toplulaþtýrma projesinin iþsizliði azaltacaðýný söyledi. Projeyle Güneydoðu’da 1 hektar arazinin sulanmasýnýn 10 kiþiye iþ kapýsý açacaðýný söyleyen Bakan Eker, "Neresinden bakarsanýz yüzbinlerce iþ ve istihdam üretmesi demektir. Bu bölgenin bütün iþsizlik sorununu bu proje çözer." Dedi. Sayfa 4’te

Devamý S 2’de

3 öðretmen kaçýrýldý

M

idyat ilçesi Çalpýnar köyü yakýnlarýndan bir minübüsü durduran bir grup terör örgütü PKK üyesi, 3 öðretmeni kaçýrdý. Olay, akþam saat 18.30 sýralarýnda meydana geldi. Okuldan çýkan bir grup öðretmenin önü terör örgütü PKK üyeleri tarafýndan kesildi. Ýkisi Midyatlý olan toplam 3 öðretmeni yanlarýna alan teröristler, bölgeden uzaklaþtý. Güvenlik güçleri bölgede operasyona baþladý.

Sayfa 2’de

Havalar soðudu gribe dikkat

Çocuðunuzun ateþini düþürmek için kolonya, sirke ve buz kullanmayýn

Suriye sýnýrýndan geçiþler durduruldu

S

uriye'nin Resulayn kentinde Suriye ordusu ile muhalifler arasýnda devam eden çatýþmalardan kaçan yüzlerce Suriyeli, Türkiye snýrýna akýn etti. Kamplardaki kontenjanýn dolmasý nedeniyle Türkiye’ye sýðýnmak isteyen Suriyelilerin sýnýrýn öbür tarafýnda bekletilme kararý alýnmasýnýn ardýndan sýnýrda yýðýlmalar yaþandý. Sayfa 2’de

D

oktorlar soðuk kýþ günlerinin baþlangýcýna dikkat edilmesi gerektiðini ve dengeli beslenerek gribal enfeksiyonlardan korunabileceðimizi söylüyor. Kýþ aylarýný saðlýklý geçirmenin

yolu da doktorlarýn önerilerini dinlemekten geçtiðini belirten Lütfiye Çaðlar 9 nolu Aile Saðlýk doktoru Hamit Kassap ailelerin kýþ aylarýnda soðuk havaya dikkat etmesi gerektiðini ifade etti. Sayfa 2’de

P

ediatri Bölümü Uzmaný Dr. Melih Çetinkaya, ateþ düþürmek için asla kolonya, alkol, sirke ve buz kullanýlmamasý gerektiðine dikkati çekerek, "Bunlar damarlarý ani olarak büzer ateþ hemen düþer gibi olur, sonrasýnda ise damarlar geniþler ve ateþ çok daha fazla yükselir. Özellikle küçük bebeklerde havale riskini arttýrýr." dedi. Sayfa 5’te

Taþýmalý eðitimin maliyeti 860 milyon lira

Televizyon Çocuklar Ýçin Dadý Veya Susturucu Aracý mý?

Ç

ocuklar model olarak artýk anne-babasýndan önce televizyonu örnek alýyor. Televizyonda gösterilen dizi kahramanlarýna, ünlü futbolculara ve müzik sanatçýlarýna Lütfü Günlüoðlu … Sayfa 3’te

Z

orunlu eðitimin 12 yýla çýkmasý köylerden okulun bulunduðu merkezlere taþýnan öðrenci sayýsýný önemli ölçüde artýrdý. Taþýmalý eðitimin uygulanmaya baþladýðý 1997-1998’de 281 bin seviyesindeki taþýnan ilköðretim öðrencisi bu yýl 801 bine çýktý. Liseleri kapsayan ortaöðretimdeki 400 bin öðrenci dahil olunca toplamda 1,2 milyon öðrenci taþýnmaya baþlandý. Sayfa 3’te


12 Kasým 2012 Pazartesi

2

Kurduðu sera ile örnek çiftçi oldu Sayfa 1’den devam

D

evletin desteði sayesinde geniþ tarým arazilerine sahip Güneydoðu Bölgesi’nde seracýlýðýn son yýllarda yaygýnlaþmasýyla, tarým sektörü yeni bir ivme kazandý. Seralarda üretilen ürünler pazarda yer alýrken bölgede birçok kiþiye istihdam kapýsý oluþtu.” dedi. Mardin’de 2 yýlda 70 sera kuruldu Mardin genelinde 2 sene içinde kurulan yaklaþýk 70 seraný, Güneydoðu ve Doðu Anadolu bölgesinin günlük meyve ve sebze ihtiyacýný karþýladýðýný belirten Ýl Gýda, Tarým ve Hayvancýlýk Müdürü M. Sait Söðüt ise, bakanlýk tarafýndan seracýlýða verilen yüzde 50 hibe desteði sayesinde Mardin’de çiftçilerin seracýlýða büyük önem

Suriye sýnýrýndan geçiþler durduruldu vermeye baþladýðýný aktardý. Söðüt, "Mardin, 2011 yýlýndan bu yana seracýlýkta yüksek bir trend kazandý. Çiftçilerin açýk alanda elde ettiði verim ile kapalý alanda elde etmiþ olduðu verimi kýyasladýðýmýz vakit, örtü altýndan daha yüksek verim elde

ediliyor. Bu da çiftçinin iyi para kazanmasýna neden oluyor. Bölgede artan seracýlýk, istihdamýn artmasýna da neden oluyor. Burada örnek çiftçimiz Fasih Kip’in yapmýþ olduðu seranýn herkese örnek olmasýný diliyorum. Büyük bir iþ baþardý. Kendisini tebrik ediyorum.” 20 kiþi istihdam edildi Bakanlýðýn verdiði hibe desteði ile 10 dönüm arazi üzerinde sera kurduðunu ifade eden çiftçi Fasih Kip de "Seranýn daha modern olmasý için þu ana kadar 800 bin TL harcama yaptýk. En az 250 bin TL daha harcama yapmayý amaçlýyorum. Þu anda günde 2 ton salatalýk elde ediyoruz. Günlük olarak iki defa hasat yapýyoruz. Mardin Diyarbakýr ve Van’a kadar satýþýmýz oluyor. Serada 20’ye yakýn iþçi istihdam edildi. Devletin verdiði hibe desteði ile bölgede açýlan seralarýn mutlaka denetlenmesi gerekir. Burada emek harcýyoruz. Bazý suistimallerin önüne geçmek için devletin denetimi artýrmasý gerekir.” diye konuþtu

Ali Edis

S

uriye'nin Resulayn kentinde Suriye ordusu ile muhalifler arasýnda devam eden çatýþmalardan kaçan yüzlerce Suriyeli, Türkiye snýrýna akýn etti. Kamplardaki kontenjanýn dolmasý nedeniyle Türkiye’ye sýðýnmak isteyen Suriyelilerin sýnýrýn öbür tarafýnda bekletilme kararý alýnmasýnýn ardýndan sýnýrda yýðýlmalar yaþandý. Sabah saatlerinden itibaren çocuklarý ile Türkiye sýnýrýna akýn eden Suriyeliler, Þenyurt sýnýr kapýsýnýn hemen yanýnda bulunan tel örgülerin arkasýnda Türkiye’ye geçmek için bekliyor. Rasulayn ve Haseki’den gelen yaklaþýk 150 Suriyeli sýðýnmacý, Türkiye’ye giriþ yapmak için Türk yetkililerin iznini beklemek zorunda kaldý. Sadece Türk pasaportu taþýyan vatandaþlara geçiþine izin verilirken diðer Suriyelilerin ise sýnýrdaki bekleyiþi sürüyor. Þenyurt’ta yaþanan geçiþleri yerinde incelemek için sýnýra gelen Mardin Vali

Yardýmcýsý Müfit Gültekin, Suriye sýnýrýnda incelemelerde bulundu. Kýzýlay yetkilileri ile sýnýrda sýðýnmacýlarý ziyaret eden Vali Gültekin, "Þu anki sýðýnmacýlar için sýnýrýn öbür tarafýndan tutma kararý alýndý. Çünkü kamplarýn kontenjanlarý doldu. Mecbur kalmadýkça sýnýrýn öbür tarafýnda tutacaðýz. Bize gelen talimat budur. Þu anda durum tespiti yapýyoruz. Baþbakanlýk Afet Acil Durum Baþkanlýðý'nýn talimatlarý doðrultusunda hareket ediyoruz. Bu sayý artabilir. Karþý tarafýn durumuna baðlý. Ama bu saatten sonra kimseyi alamayacaðýz. Sadece Türk pasaportu taþýyan vatandaþlarý akrabalarýnýn yanýna alýyoruz.” dedi Derbisiye kentinde 30 yýldan beri yaþayan kardeþini bekleyen Neriman Demir ise Suriye’de yaþanan çatýþmalardan dolayý karþý tarafta kardeþinin ve ailesinin zulümden kaçtýðýný ancak sýnýrda beklediðini söyledi. Demir, "Þu anda onlarý bekliyorum. Tel örgülerin arkasýnda Türkiye’ye geçmelerini bekliyoruz." diye konuþtu.

Köylüler, 3 öðretmeni kaçýran PKK'ya tepkili

M

idyat ilçesine baðlý Çalpýnar köyü sakinleri, köy çýkýþýnda terör örgütü PKK mensuplarý tarafýndan 3 öðretmenin kaçýrýlmasýna tepki gösterdi. Köy muhtarý Þükrü Akyüz, “Öðretmenlerimizin bir an önce býrakýlmasýný istiyoruz.” dedi. Midyat’a 18 kilometre mesafede bulunan Çalpýnar köyünde 14 öðretmen

görev yapýyor. Bin 300 nüfuslu köyde yaklaþýk 215 öðrenci bulunuyor, aralarýnda okul müdürünün de olduðu 3 öðretmenin kaçýrýlmasý köyde tepkiyle karþýlandý. Köylüler öðretmenlerinin serbest býrakýlmasýný istedi. Köyde büyük üzüntü yaþadýklarýný belirten Çalpýnar Köyü Muhtarý Þükrü Akyüz, “Öðretmenlerimizi çok seviyoruz. Öðretmenlerimizin kaçýrýlmasý çok büyük bir ayýp. Öðretmenlerimizin bir an önce býrakýlmasýný istiyoruz, çocuklarýmýzýn cahil kalmamalarý için. Yani olan bizim köyümüze oldu, çocuklarýmýza oldu. 215 tane öðrencimiz var, bunlar nasýl okuyacak? Cahil mi kalacaklar. Çok üzüntülüyüz bu öðretmenlerimiz için. Dünden beri bütün ailemle, bütün köylümle çok üzüntülüyüz.” þeklinde konuþtu. Öðretmenlerin sað salim ailelerine teslim edilmesini istediklerini belirten Hüseyin Akan da olaydan dolayý üzgün olduklarýný söyledi. Köyden çýkan öðretmen servisi, bir grup PKK’lý tarafýndan durdurulmuþ ve aralarýnda okul müdürü Yunus A., Yener Ö. ile Mehmet N. isimli öðretmenler kaçýrýlmýþtý. Serviste bulunan 5 bayan öðretmen ise serbest býrakýlmýþtý. (CÝHAN)

‘Mardin’in yeni ve gülen yüzü olacaðýz’ M Ýsmail Erkar

ardin Valisi Turhan Ayvaz, ‘’Avrupa Birliði’ne Entegrasyon Sürecini Destekleme Faaliyetleri Projesi (SEI) kapsamýnda açýlan ‘Valiliklerde Avrupa Birliði Ýçin Kapasite Oluþturulmasý Projesi’ ilimiz Mardin için büyük bir þanstýr. Bu tür projelerle Mardin’in yeni ve gülen yüzü olacaðýz. ’’ dedi. Vali Ayvaz yaptýðý açýlamada þu ifadeler yer verdi; Avrupa Birliði Ýçin Kapasite Oluþturulmasý Projesi, Katýlým

Öncesi Mali Yardým Aracý (IPA) kapsamýnda, Avrupa Birliði’ne katýlým sürecinde gerçekleþtirilen reformlarýn tam olarak hayata geçirilmesi, takibinin saðlanmasý ve halk nezdinde AB’ye üyelik sürecinin daha saðlýklý anlaþýlabilmesi amacýyla geliþtirilmiþ olup seçilen 20 ile Avrupa Birliði Bakanlýðý büyük bir bütçe ile destek saðlamayý amaçlamaktadýr. Bu 20 il arasýnda Mardin de yer almaktadýr.

Avrupa Birliði Bakanlýðý projeler toplam bütçesi 1.615.000 TL’dir. Bu projelerle;

oluþturulup 2 uzmana katýlým fýrsatý tanýnacak ve eðiticilerin eðitimi programý verilecek

*Ýhtiyaç analizinin sonuçlarýndan yararlanýlarak, ilimizin ihtiyaçlarý paralelinde oluþturulacak iþ planýyla yurt dýþýndankatýlacak 5 uzmanýn desteði ile 3er günlük 4 kapasite geliþtirme faaliyeti yapýlacak

*Pilot illerden biri olarak seçilen ilimizin iletiþim kapasitesini geliþtirmek amacýyla düzenlenecek 4 bölgesel çalýþtay gerçekleþecek

*Projenin baþlangýcýnda, ilimizin AB ile ilgili konularda gerçek ihtiyaçlarýný ortaya koymak amacýyla teknik destek ekibi uzmanlarýnýn yardýmýyla eðitim ihtiyaç analizi çalýþmasý hazýrlanacak

*Uluslararasý iþbirliði olanaklarý yaratabilmek için ilimizden 2 kiþi, 3 gün sürecek olan ‘’AB-Türkiye Að Oluþturma Konferansý’’ na katýlacak ayrýca 5’er kiþi 5’er günlük çalýþma ziyaretlerine katýlacak

*Ýhtiyaç analizi çalýþmasýnýn sonuçlarýndan yararlanýlarak ilimizin ihtiyaçlarýna paralel 3 uzmanýn katýlým fýrsatý bulacaðý 6 günlük sertifikalý uzmanlýk eðitimi verilecek

*1 AB Daimi Temas Noktasý, 2 AB birimi temsilcisi, 1 AB’ye Uyum Danýþma ve Yönlendirme Kurulu üyesi ve 1 sivil toplum kurulu temsilcisi olmak üzere4 kiþiye 5 gün sürecek olan çalýþma ziyaretlerini kapsamaktadýr.

*Ýlimizde eðitici havuzu

Havalar soðudu gribe dikkat M. Sait Çakar

D

oktorlar soðuk kýþ günlerinin baþlangýcýna dikkat edilmesi gerektiðini ve dengeli beslenerek gribal enfeksiyonlardan korunabileceðimizi söylüyor. Kýþ aylarýný saðlýklý geçirmenin yolu da doktorlarýn önerilerini dinlemekten geçtiðini belirten Lütfiye Çaðlar 9 nolu Aile Saðlýk doktoru Hamit Kassap ailelerin kýþ aylarýnda soðuk havaya dikkat etmesi gerektiðini ifade etti. Kassap “Gribal hastalýklarýn artacaðý bugünlerde beslenme alýþkanlýklarýnýzýn baðýþýklýk sisteminiz üzerine etkileri, hastalýklara yakalanma oranlarýnda büyük fark yaratacak

En önemlisi hastalýða yakalandýktan sonra iyi beslenmek deðil yakalanmadan önce baðýþýklýk sistemini kuvvetli tutmaktýr. Dengeli beslenerek Öncelikle vitamin desteklerinden deðil gýdalardan destek almamýz gerekir. Tamamlanmýþ bir besin içeriðinin ancak sadece besinlerden alýnabileceði unutulmamalýdýr. Ýzole edilmiþ bir vitaminin vitamin hapý olarak alýnmasý ile besin içerisindeki kompleks halinde alýnmasý arasýnda vücutta biyoyararlýlýk açýsýndan büyük fark yaratýr. Mesela Mandalina yemek sadece C vitaminini ilaçtan almaya göre ek olarak baðýþýklýk sistemini destekleyen Magnezyum, folat, B6 ve antioksidanlarý da beraberinde getirir. Alýnan gýdalarýn yaný sýra öðün düzeni, gün içerisinde saðlýklý seçeneklerle ara öðün yapma, kuvvetli bir kahvaltý da baðýþýklýk sistemini önemli ölçüde destekler. Su tüketimin gün içersine yayýlmýþ bir þekilde olmasý, gün içersinde C vitaminli bitki çaylarý (zencefil,ayva, kuþburnu, kakule gibi) tüketimi de sistemi aktif olarak temizleyerek mikroplarýn solunum yollarýnda barýnmasýna engel olacaktýr.” Dedi.


www.mardiniletisimgazetesi.com.tr

12 Kasým 2012 Pazartesi

3

Televizyon Çocuklar Ýçin Dadý Veya Susturucu Aracý mý? ocuklar model olarak artýk annebabasýndan önce televizyonu örnek alýyor. Televizyonda gösterilen dizi kahramanlarýna, ünlü futbolculara ve müzik sanatçýlarýna… hayatýnda yer vermeye, onlarý taklit etmeye baþlar.

Ç

yanlarý da var, menfi yanlarýda. Kiþinin bu eþyayý nasýl kullandýðýna baðlý. Birçoðumuz televizyon karþýsýnda ciddi bir direniþ gösteremiyoruz. Yemek yerken bile televizyon izleyen bir toplum haline geldik.

Yeþilay Cemiyeti olarak her zaman teknolojik cihazlarýn, aletlerin, kitle iletiþim araçlarýnýn yeteri kadar ve faydalý bir þekilde kullanýlmasýndan Lütfü Günlüoðlu yana olduðumuzu her fýrsatta ortaya koyuyoruz. Her zaman tavsiye edilen altýn kural þudur: “Teknolojinin azýnýn kullanýlmasý yarar, çoðu zarardýr” Eðer bir iletiþim aracýnýn kullanýlmasý baðýmlýlýk haline gelmiþse artýk o bir hastalýk demektir, tedavisi gerekir. Ýþte bu iletiþim araçlarýndan biri ve yaygýn olaný da televizyondur.

Artýk bu alet sayesinde anýnda görüntülü bir þekilde dünyanýn her tarafýndan haber alabiliyor, dünyada ve ülkemizde meydana gelen olaylarý izleyebiliyoruz.

Televizyon ilk çýktýðýnda önce þehrin içine, sonra þehrin her mahallesine, sonra her mahallede bir eve, sonra her evin ayrý ayrý tüm odalarýna, þimdi de cep telefonlarýna girerek her yönümüzü kuþatmýþ durumdadýr. Hayatýmýzda televizyonun çok önemli bir yer tuttuðu inkâr edilemez bir gerçektir. Çoðu eþyada ve teknolojik cihazlarda olduðu gibi televizyonun müspet

Televizyonun baðýmlýlýk haline gelen en önemli sonuçlarýndan biri aile içi iletiþimi azaltmýþ olmasýdýr. Böylece annebabasýyla iletiþimi kopan çocuðun kiþilik geliþimi güdük kalýyor, hiçbir geliþme göstermiyor. Ýleriki yaþlarda bu durum çocuðun sosyal hayatýný önemli ölçüde olumsuz etkiliyor. Çocuk fiziki, ruhi ve sosyal yönden problemli bir hale geliyor. Çocuðun “ Sesi çýkmasýn, ayakaltýnda dolaþmasýn” diye televizyonun önüne koyarsak doðacak tüm problemlerden biz sorumlu oluruz. Televizyon diðer kitle iletiþim araçlarýnda olduðu gibi çocuklara hazýr ve taraflý bilgi sunduðu için, çocuklarýn geliþimi söz konusu olmuyor. Artýk bu aletin verdiði bilgiler ile yetiniyor, kendisini geliþtiremiyor. Düþünme ve karar verme yeteneði azalýyor, zihin tembelliði meydana geliyor. Çocuklar model olarak artýk annebabasýndan önce televizyonu örnek alýyor. Televizyonda gösterilen dizi kahramanlarýna, ünlü futbolculara ve müzik

sanatçýlarýna hayatýnda yer vermeye, onlarý taklit etmeye baþlar. Örneðin yapýlan araþtýrmalara göre þiddet içeren programlarý izleyen çocuklarda saldýrgan davranýþlar görülür. Yaþadýðýmýz toplumda yemek yerken televizyon izleme alýþkanlýðý her gün biraz daha geliþmektedir. Sofrada TV izleme yerine aile fertleri ile sohbet etmek daha yerinde bir davranýþtýr. Bu sayede aile içi iletiþimi de güçlendirmiþ oluruz. Özellikle çocuklarýn da katýlabileceði oyunlar, okuma saatleri, bilgi yarýþmalarý düzenleyerek daha yararlý vakit geçirme fýrsatýný yakalayabiliriz. TV izleme konusunda yapýlan araþtýrmalar sonucu ortaya çýkan birkaç altýn kuralý sizlerle paylaþarak yazýmý bitirmek istiyorum: 1- Çocuðunuzun yatak odasýna asla TV koymayýn, koymuþsanýz çýkarýn. 2-Çocuðunuza TV konusunda rol model olun. Anne- Baba TV seyretmek yerine; kitap okumayý, bir hobi ile uðraþmayý yada ailece sohbet etmeyi tercih etsin… 3-TV’lerde eðitici programlarý tercih edin. 4-TV’yi bir çocuk bakýcýsý olarak görmeyin, bu çok kötü bir þeydir. Ýyi Seyirler…

mardin@yesilay.org.tr

Taþýmalý eðitimin maliyeti 860 milyon lira Z orunlu eðitimin 12 yýla çýkmasý köylerden okulun bulunduðu merkezlere taþýnan öðrenci sayýsýný önemli ölçüde artýrdý.

Taþýmalý eðitimin uygulanmaya baþladýðý 1997-1998’de 281 bin seviyesindeki taþýnan ilköðretim öðrencisi bu yýl 801 bine çýktý. Liseleri kapsayan ortaöðretimdeki 400 bin öðrenci dahil olunca toplamda 1,2 milyon öðrenci taþýnmaya baþlandý. Öðrencileri taþýmak için 2013 yýlý bütçesinde 600 milyon lira kaynak ayrýldý. Bu kapsamdaki öðrencilere verilen öðle yemeði için de 260 milyon lira harcanacak. Böylece sistemin toplam maliyeti 860 milyon lirayý buluyor. 4+4+4 sisteminde lise eðitiminin zorunlu hale gelmesiyle köylerde yaþayan ailelerin çocuklarý, taþýmalý eðitim yoluyla en yakýn liselere taþýnmaya baþladý. Bu nedenle ortaöðretimde taþýnan öðrenci sayýsý 400 bine yaklaþtý. Bu sayýnýn her yýl önemli ölçüde artmasý bekleniyor. Taþýmalý eðitim, ilköðretimde ise 1997 yýlýndan beri

uygulanýyor. Yýllar içerisinde taþýnan öðrenci sayýsýnda önemli artýþ yaþandý.1997-1998 eðitim öðretim yýlýnda 281 bin olan taþýnan öðrenci sayýsý bu yýl 801 bine çýktý. Öte yandan yatýlý ilköðretim bölge okullarýnda kalan 1 ile 5. sýnýf öðrencileri de 2010-2011 eðitim öðretim yýlýndan itibaren taþýmalý eðitim kapsamýna alýndý. Bu çerçevede 14 bin öðrenci taþýmalý eðitimden yararlandý.

Taþýmalý eðitimin 2013 yýlý bütçesine maliyeti 600 milyon TL olarak öngörüldü. Taþýmalý ilköðretim uygulamasý kapsamýndaki öðrencilere öðle yemeði verilirken bunun gideri Sosyal Yardýmlaþma ve Dayanýþmayý Teþvik Fonu’ndan karþýlanýyor. Yemek ücreti olarak da 2013 yýlý bütçesinden 260 milyon TL kaynak ayrýldý. Böylece taþýmalý eðitim toplamda 860 milyon TL’ye mal olacak. Baþarýlý ilköðretim ve ortaöðretim öðrencilerine verilen burs miktarlarý da artýrýlýyor. Halen 121 TL olan burs miktarý, bu yýl için 140 TL’ye çýkacak. Ýlköðretim ve ortaöðretim öðrencilerine verilen burs miktarlarý, yýllar içinde büyük artýþ

gösterdi. 2002 yýlýnda 12 TL olan burs miktarý, 2012 itibariyle 121 TL oldu. Böylece 2002 yýlýna göre yüzde 864’lük artýþ saðlandý.

Özellikle Doðu ve Güneydoðu’da ekonomik durumu iyi olmayan ailelere çocuk baþýna ödenen þartlý eðitim desteðinden bugüne kadar 21 milyon öðrenci yararlandý. Bu kapsamda 2,5 milyar ödeme yapýldý. Bu para, ilk ve ortaöðretimdeki çocuklarýn annelerine veriliyor. Sosyal Yardýmlaþma ve Dayanýþmayý Teþvik Fonu’ndan karþýlanan þartlý eðitim yardýmýndan 2003 yýlýnda 59 bin kiþi yararlanýrken bu rakam 2012’de 3,2 milyona çýktý. Yýl bazýnda en fazla ödeme de 2011 yýlýnda gerçekleþtirildi ve 6,5 milyon çocuða ödeme yapýldý. Þartlý eðitim desteði kapsamýnda ilköðretimdeki kýz öðrenciler için aylýk 35 TL, erkek öðrenciler için 30 TL ödeniyor. Ortaöðretimdeki kýz çocuklarý için 55 TL, erkek çocuklar için de 45 TL veriliyor. (CÝHAN)

Saðlýða zararlý ürün satan 700 internet sitesine eriþim engellendi

S

aðlýk Bakanlýðý son günlerde halk arasýnda Antakya biberi, Samandað biberi, mango hapý, elma krom kapsülü gibi ürünleri incelemeye aldý. Yapýlan incelemelerde bu ürünlerin içerisinde 'Fenolftalein' adlý ilaç etkin maddesi, bazýlarýnda ise aðýr metaller veya 'Sibutramin' olduðu belirlendi. Bakanlýðýn, Bilgi Teknolojileri Kurumu ile yaptýðý iþbirliði çerçevesinde saðlýða zararlý ürünlerin satýþý yapýlan 700’e yakýn internet sitesi 'Güvenli Ýnternet Kapsamý'na alýnarak eriþimleri engellendi. Saðlýk Bakanlýðý, bazý internet haber sitelerinde yayýnlanan, Ýnönü Üniversitesi Týp Fakültesi Adli Týp Ana Bilim Dalý Öðretim Üyesi Prof. Dr. Osman Celbiþ’in, içinde yasaklý madde bulunan zayýflatma ürünleri ile ilgili Bakanlýðýn denetim yapmadýðý iddiasý ile ilgili haberlerle hakkýnda yazýlý açýklama yaptý. 2 Kasým 2011 tarihli 663 sayýlý Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile Bakanlýðýn teþkilat yapýsýnýn yeniden yapýlandýrýlarak Türkiye Ýlaç ve Týbbi Cihaz Kurumu’nun kurulduðu vurgulanan açýklamada þöyle denildi: “Kurumumuz denetimlerini artýrarak son 10 ay içerisinde endikasyon (iyileþtirici etkisi, tedavi vs.) belirtilerek tanýtýlan veya zararlý kimyasallar içermesi nedeniyle yüzlerce kozmetik ve gýda takviyesi ürünler ile ilgili toplatma kararý verdi. Yine yapýlan denetimlerde birçok ürünün saðlýk beyaný belirtilerek halkýmýzý yanýltýcý satýþ ve tanýtýmýnýn yapýldýðý tespit edilerek, gerekli toplatma ve yayýn yasaðý konusunda iþlemler yapýldý. Kurumumuz, özellikle bazý internet sitelerinde, medyada tanýnan yüzlerle yapýlan reklamlarla satýþa

sunulan ve kýsa sürede zayýflattýðý iddia edilen Gýda Tarým ve Hayvancýlýk Bakanlýðýndan ruhsatlý ürünler hakkýnda yaptýðý denetimlerde ürünlerle ilgili numuneler alarak incelendi.” Halk arasýnda 'Antakya biberi, Samandað Biberi, mango hapý, elma krom kapsül v.b' kapsülleri olarak bilinen ürünlerden örnekler alýnarak incelemeler yapýldýðý kaydedilen açýklamada, “Ürünlerde yapýlan numune analizlerin bazýlarýnda 'Fenolftalein' adlý ilaç etkin maddesi, bazýlarýnda ise aðýr metaller veya 'Sibutramin' olduðu tespit edilerek, yasal iþlemler ve toplatma yapýldý.” ifadelerine yer verildi. Bu ürünlerin internet ortamýnda satýþlarýn arttýðý tespit edilmesi üzerine Saðlýk Bakanlýðý’nýn Bilgi Teknolojileri Kurumu ile yaptýðý iþbirliði sonucu 700’e yakýn internet sitesi 'Güvenli Ýnternet Kapsamý'na alýnarak eriþimleri engellendi. Bakanlýk, Radyo Televizyon Üst Kurulu’na baþvuruda bulunarak yüze yakýn ürün hakkýnda, yerel ve ulusal televizyon ve radyo kanallarýnda yayýn ve reklamlarýnýn engellenmesi ve durdurulmasýný saðladý. Gümrük ve Ticaret Bakanlýðý Reklam Kurulu'na yapýlan baþvurular sonucu bakanlýkça bu tip ürünlere cezai yaptýrým uygulandý. Emniyet kuvvetleri ve Ýnterpol ile ortak yürütülen çalýþmalarla piyasada yasal olmayan kaçak ve sahte ürünlerle ilgili iþlem yapýlarak sitelerin kapatýlmasý ve ürünlerin toplatýlmasý iþlemi yapýldý. Ayrýca, 81 il valiliði saðlýk müdürlüðüne gönderilen talimatlarla denetimler yerel olarak artýrýlarak, adý geçen ürünleri satan þahýslar hakkýnda Cumhuriyet baþsavcýlýklarýna suç duyurusunda bulunuldu. (CÝHAN)

Atatürk'e benzeyen uzman çavuþ ilgi çekti

T

ürkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ebediyete intikalinin 74.yýlýnda Diyarbakýr Anýtpark’ta düzenlenen törenle anýldý. Törende Türk bayraðýný yarýya indiren manga komutaný uzman çavuþun Mustafa Kemal Atatürk’e benzemesi dikkat çekti. Anma törenine Belediye Baþkaný Osman Baydemir katýlmadý. Diyarbakýr ’ýn Yeniþehir ilçesi valilik binasý önündeki Anýtpark’ta, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün ebediyete intikalinin 74. Yýlý sebebiyle düzenlenen anma törenine Diyarbakýr Valisi Mustafa Toprak, 7. Kolordu Komutaný Korgeneral Abdullah Recep, Diyarbakýr Emniyet Müdürü Recep Güven, Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.

Ayþegül Jale Saraç’ýn yanýsýra askeri erkan, kamu kurumlarýnýn amirleri, öðrenci ve öðretmenler katýldý. Anma töreni Atatürk’ün hayatýný kaybettiði saat olan 09.05’te saygý duruþunun yapýlmasýyla baþladý. Silen sesleriyle birlikte törene katýlanlar ile çevredeki vatandaþlar saygý duruþunda durdu. Daha sonra Atatürk büstü yanýnda bulunan Türk bayraklarý yarýya indirildi. Bayraklarý yarýya indiren askeri manga komutaný uzman çavuþun

Mustafa Kemal Atatürk’e benzemesi dikkat çekti. Anma törenine Cahit Sýtký Tarancý Kültür Merkezi’nde devam edildi. (CÝHAN)


www.mardiniletisimgazetesi.com.tr

12 Kasým 2012 Pazartesi

4

Bakan Eker: Bölgenin bütün iþsizlik sorununu bu proje çözer Projeyle Güneydoðu’da 1 hektar arazinin sulanmasýnýn 10 kiþiye iþ kapýsý açacaðýný söyleyen Bakan Eker, "Neresinden bakarsanýz yüzbinlerce iþ ve istihdam üretmesi demektir. Bu bölgenin bütün iþsizlik sorununu bu proje çözer." dedi.

G

ýda, Tarým ve Hayvancýlýk Bakaný Mehdi Eker, tarýmda hatalý sulamanýn önüne geçecek arazi toplulaþtýrma projesinin iþsizliði azaltacaðýný söyledi. Projeyle Güneydoðu’da 1 hektar arazinin sulanmasýnýn 10 kiþiye iþ kapýsý açacaðýný söyleyen Bakan Eker, "Neresinden bakarsanýz yüzbinlerce iþ ve istihdam üretmesi demektir. Bu bölgenin bütün iþsizlik sorununu bu proje çözer." dedi. Gýda, Tarým ve Hayvancýlýk Bakaný Eker, MÜSÝAD Gýda ve Tarým Sektörü Türkiye Ýstiþare Toplantýsý’na katýldý. Burada konuþan Bakan Eker, meyveyi, sebzeyi, yem bitkilerini geliþtirilmesi için mutlaka daha fazla suya ihtiyaç olduðunu söyledi. Bunun

için Dicle ve Fýrat’ýn sularýnýn kontrol altýna alýnabilmesi adýna uygun projelerle bu sularýn kullanýlabilir hale getirilmesi gerektiðini ifade eden Eker, 1989 yýlýndan bu yana unutulan GAP projesini hükümet olarak yeniden faaliyete geçirdiklerini dile getirdi. Bakan Eker, konuþmasýný þöyle sürdürdü: "73 tedbir altýnda 9 eksende GAP eylem planý hazýrladýk. O günden bugüne bütün sektörlerde alt yapý, sulama, toplulaþtýrma, sosyal sektörlerdeki birçok proje ekonomik sektörlerdeki birçok proje hayata geçit. Ve büyük bir hýzla da hedefine doðru nihayi tamamlanmaya doðru gidiyor. Bölgemizi ilgilendiren ana sulama kanallarýnýn inþaatý Dicle Kral Kýzý barajlarýnýn sularýnýn 144 kilometrelik bir boru ile Karacadað’ýn eteklerinde Çýnar’ýn güneyinde Salur ’un eteklerine kadar götürecek olan ara kanalýn inþaatý hýzla devam ediyor." "Suyun bereket yerine felaket getirme ihtimali var" Bakan Eker, Güneydoðu Anadolu Bölgesi’nde 2 milyon 100 bin hektar civarýndaki tarým arazisinin toplulaþtýrmasýný yaptýklarýný ifade etti. Sadece Diyarbakýr ’da yaklaþýk 700 bin hektar arazide toplulaþtýrma yapýldýðýný kaydeden Eker, "Ne demek toplulaþtýrma? Niye gerek duyuyoruz toplulaþtýrmaya? Çünkü suyu topraklara bölmüyor. Yarýna getirdiðimizde eðer toplulaþtýrma yapýlmamýþsa, eðer tarla içi geliþtirme hizmetleri saðlanmamýþsa,

bunlar yapýlmamýþsa, o zaman o suyun bereket yerine felaket getirme ihtimali var. Geçmiþte Harran’da yer altý sulamalarýnda biz bunu yaþadýk." Daha önceden 50 bin hektar arazinin hatalý sulama uygulamalarý nedeni ile tuzlanýp çoraklaþtýðýný belirten Eker, þu anda o hatalarý telafi etmeye çalýþtýklarýný dile getirerek, "Önemli bir kýsmýný da kurtardýk son 5-6 yýl içerisinde yaptýðýmýz projelerle. Gerisi de yolunda devam ediyoruz. Biz toplulaþtýrmayý ve tarla içi geliþtirme hizmetlerini bununla birlikte yapýyoruz." dedi. Þanlýurfa 600 bin, Diyarbakýr ’da 700 bin ve diðer bölgelerle birlikte 2 milyon 100 bin arazide toplulaþtýrma yapýldýðýný kaydeden Eker, böylece modern bir tarým alaný haline geleceðini belirtti. Eker, 1 hektar arazinin 5-10 kiþiye iþ alaný oluþturacaðýný ifade etti. Toplulaþtýrmanýn yapýlmasý sonrasýnda 100 binlerce kiþin iþ sahibi olacaðýný ifade eden Eker, þöyle bir hesap yaptý: "Ýþsizlik çözmesi açýsýndan çok önemli. Çünkü 1 hektar arazinin sulanmasý nereden bakarsanýz bir hesaba göre 10 kiþi bir hesaba göre daha fazla kiþiye is istihdam üretmesi demektir. 5 ile çarpýn 1 milyon hektar arazi eðer biz sulamaya açarsak ki þu an itibari 260-270 bin hektar alan sulanýyor. Ýlave 750 bin hektar sulanmasý demek. Bunun neresinden bakarsanýz 100 binlerce iþ ve istihdam üretmesi demektir. Bu bölgenin bütün iþsizlik sorununu bu proje çözer." (CÝHAN)

Þýrnak'ta suça sürüklenen çocuklar Þanlýurfa ve Silifke'yi gezdi Þ

ýrnak’ta denetim altýnda bulunan suça bulaþmýþ 15 çocuk, iyileþtirme çalýþmalarý kapsamýnda Þanlýurfa ve Silifke’ye geziye götürüldü. Çocuklar, Þýrnak Denetimli Serbestlik Müdürlüðü tarafýndan düzenlenen ve 3 gün süren gezi kapsamýnda, Þanlýurfa, Silifke’yi gezdi. Toplam 15 çocuðun yer aldýðý projede, suça sürüklenen çocuklarýn kolayca topluma kazandýrýlmasý, rehabilitesi ve ýslahýnýn saðlanmasý hedefleniyor. Þýrnak’tan baþlayan gezinin ilk duraðý Þanlýurfa oldu. Çocuklar burada bulunan Þanlýurfa Kalesi, Balýklýgöl, Eyyüp Peygamber ’in Makamý gibi tarihi turistik yerleri ziyaret etti. Ayrýca çocuklar, Þanlýurfa Polisevi'nde Ýl Emniyet Müdürlüðü'nün yetkilileriyle yemek yedi, Þanlýurfa Ticaret Borsasý'nýn verdiði kahvaltýda STK temsilcileri ile buluþtu. Daha sonra Mersin'in Silifke ilçesine gezen çocuklar, Gýda, Tarým ve Hayvancýlýk Bakanlýðý’nýn Eðitim Tesisleri'nde Silifke Cumhuriyet Savcýsý Metin Yýldýrým, Silifke

Denetimli Serbestlik Müdürü Erkan Çolak ve diðer yöneticilerle birlikte yemek yedi. Silifke Kalesi, Kýz Kalesi, Cennet-Cehennem Maðarasý, Astým Maðarasý gibi Silifke’nin tarihi ve doða güzelliklerini içine alan yerler gezen çocuklara bölge hakkýnda bilgiler verildi. Projenin hazýrlanmasýna destek veren Silifke Cumhuriyet Baþsavcýsý Zeki Vatan, “Çocuklar, gençler bizim için çok deðerlidir. Onlar bugünümüzün yarýný, yarýnýmýzýn umutlarýdýr. Onlara yapýlan hiçbir yatýrým boþa deðildir. Ebeveynler çocuklarýný etkilediði gibi çocuklar da ailelerine olumlu etkilerde bulunabilmekte. Buna benzer çalýþmalar her zaman desteklenmelidir ve biz bu desteðimizi devam ettireceðiz." dedi. Þýrnak Cumhuriyet Baþsavcýsý Mesut Arkuntaþ ise "Suça sürüklenen çocuklarýn topluma kazandýrýlmasý çok önemlidir. Geleceðimizi görmek istiyorsak bugünkü gençlerin durumuna bakmalýyýz. Toplum içinde yerini almýþ bir birey çevresindeki herkese faydalý olacaktýr. Bu açýdan

suça sürüklenen çocuklarýn rehabilitesi ve ýslahý toplum içinde gereklidir. Çocuk ve yetiþkinlere yönelik çalýþmalarýmýz devam edecektir." diye konuþtu. Programa katýlan çocuklar da geziden çok memnun olduklarýný ve gördükleri yerlerin kendilerini çok etkilediðini söyledi. Ziyaret sýrasýndaki konuþtuklarý yetkililerin kendilerine ufuk açtýðýný kaydeden çocuklar, suça tekrar bulaþmamak için çok dikkatli olacaklarýný, yaptýklarý iþte baþarýlý olmak için daha çok gayret göstereceklerini ifade etti. Þýrnak Denetimli Serbestlik Müdürü Fatih Sancak, projeye maddi ve manevi desteðini esirgemeyen Þýrnak Cumhuriyet Baþsavcýsý Mesut Arkuntaþ, Silifke Cumhuriyet Baþsavcýsý Zeki Vatan, Þanlýurfa Denetimli Serbestlik Müdürü Sinan Yaþar ve Silifke Denetimli Serbestlik Müdürü Erkan Çolak personellerine teþekkür etti. (CÝHAN)

Resulayn'ý alan muhalifeler Nusaybin sýnýrýna yöneldi

S

uriye'nin Haseki þehrine baðlý Resulayn ilçesinde devam eden çatýþma nedeniyle binlerce Suriyeli, evlerini terk ederek canlarýný kurtarmak için Ceylanpýnar'a sýðýndý. Yaklaþýk 7 bin kiþinin sýðýndýðý Ceylanpýnar'da, bazý sýðýnmacýlar çadýr kentlere yerleþtirilirken, yaklaþýk 4 bin Suriyeliyi Ceylanpýnarlýlar aðýrlýyor. Suriye'nin Haseki þehri Resulayn ilçesinde kontrol kýsmen muhaliflerin eline geçti. Yaklaþýk 40 saat Suriye ordusu ile muhalifler arasýnda süren çatýþmadan kaçan Suriyeliler Ceylanpýnar'a sýðýndý. Sýnýr ihlalleri dinlemeden sýnýrdaki tel örgüleri aþýp geçmeye çalýþan Suriyeliler, jandarmanýn ikazlarýna raðmen geçiþlerini sürdürdü. Suriyelilerin bir kýsmý, resmi iþlemlerin ardýndan jandarma kontrolü ile yurda girerken, birçoðu sýnýrý ihlal ederek geçiþ yaptý. Resmi kayýtlara göre, yaklaþýk 7 bin Suriyelinin yurda geçiþ yaptýðý belirtiliyor, ancak edinilen bilgilere göre, Türkiye'ye girenlerin sayýsý çok daha fazla. Yurda geçiþ yapan yaklaþýk 4 bin Suriyeli, otobüslerle Ceylanpýnar'ýn TÝGEM arazilerinde kurulan çadýr kent ve Akçakale'deki Süleyman Þah çadýr kentlerine yerleþtirildi. Kamplar dolunca geriye kalan yaklaþýk 3 bin 500 Suriyeliyi Ceylanpýnarlýlar evlerinde aðýrladý. Evler, adeta doldu taþtý. 60 muhalif yaralandý, 13 Suriye askeri esir alýndý Bu arada, komþu ülkedeki savaþta yaralanan 60 muhalif asker, Akçakale Devlet Hastanesi'ne kaldýrýldý. Hastanede ilk tedavileri yapýlan yaklaþýk 30 muhalif, Þanlýurfa'daki çeþitli hastanelere sevk edildi. Durumu hafif olan yaralýlar ise tedavi edildikten sonra savaþmak için tekrar Suriye topraklarýna döndü. Hastaneye kaldýrýlan muhaliflerden 3'ü de hayatýný kaybetti. Resulayn'da, Suriye ordusuna baðlý askerlerde ise can kaybýnýn çok olduðu öðrenildi. Muhaliflerin iddiasýna göre, 35 Suriye askeri öldürüldü, 13 asker ise rehin alýndý. 7 Türk vatandaþý yaralandý Muhalif güçler ile Esed güçleri arasýnda devam eden çatýþmalarda, çok sayýda kurþun sýnýrý aþarak Türk topraklarýna geldi. Birçok ev ve iþ yeri gelen kurþunlardan darbe aldý. Bazý mermi çekirdekleri ise vatandaþlara isabet

etti. Gelen mermilerden dolayý dün 5, bugün de 2 kiþi olmak üzere, 7 kiþi çeþitli yerlerinden yaralandý. Yaralýlar, Akçakale Devlet Hastanesi'nde tedavi altýna alýndý. Resulayn'ý alan muhalifeler Nusaybin sýnýrýna yöneldi Yaklaþýk iki gündür devam eden çatýþmalar, akþam saatlerinde sona erdi. Muhalifler Resulayn ilçesini kontrol altýna aldý. PYD gruplarýnýn da bulunduðu ilçede, bu gruplar savaþa sessiz kaldý. Esed güçlerinden temizlenen Resulayn'ý artýk muhalifler koruyacak. Resulayn'ý alan muhaliflerin bir kýsmý Rakka þehrine geçerken, bir kýsmý ise Resulayn güvenliðini saðlýyor. Muhaliflerin, bir iki günlük dinlenmenin ardýndan Nusaybin sýnýrýný ele geçirmek için harekete geçecekleri iddia ediliyor. Sýcak çatýþmanýn devam ettiði öðle saatlerinde Ceylanpýnar'a gelen Þanlýurfa Valisi Celalettin Güvenç, burada kaymakamlýðý ziyaret etti. Güvenç, kaymakamlýkta il ve ilçe emniyet müdürü, jandarma alay komutaný ile görüþtü. Kaymakamlýkta güvenlik toplantýsý yapan Güvenç, çýkýþta gazetecilerin ýsrarlý sorularýndan bir kaçýný cevapladý. Güvenç, sýnýrda üst düzeyde güvenlik önlemleri alýndýðýný söyledi. Þu anda sadece olup bitenleri takip ettiklerini aktaran Güvenç, sýnýra yakýn evlerin boþaltýlmadýðýný ifade etti. Yaralýlar hakkýnda kesin bir rakam vermeyen Güvenç, yaralýlarýn birkaç hastanede tedavi edildiklerini belirtti. Sorularý cevaplamaktan kaçýnan Güvenç, dikkatli ve titiz bir þekilde sýnýr ötesinde olup biteni izlediklerinin altýný çizdi. Sýcak muharebe bitti, top atýþý baþladý Muhalif güçlerle Esed'e baðlý birlikler arasýnda akþam saatlerinde sýcak çatýþma sona ererken, top atýþlarý devam ediyor. Aralýklarla yapýlan top atýþlarý ilçede panige neden oluyor. Top atýþlarýnýn gece boyu devam etmesi bekleniyor. Ceylanpýnar Sýnýr Kapýsý ise geri dönmek isteyen Suriyeliler için açýldý. Sýcak muhaberenin bitmesi üzerine sýnýr ihlallerini de engellemek için emniyet güçlerinin megafonla yaptýðý çaðrýda, geri dönmek isteyen Suriyelilerin sýnýr kapýsýný kullanabiilecekleri bildirildi. (CÝHAN)

Irak, yüzlerce Türk hacýyý 36 saattir bekletiyor

S

uriye’deki iç karýþýklýklar nedeniyle bu yýl Irak üzerinden Suudi Arabistan’a Hac farizasý için giden yüzlerce hacý, dönüþ yolunda maðdur oldu. Suudi Arabistan’dan otobüslerle Irak’a giren yüzlerce hacýnýn 36 saattir Irak hükümeti tarafýndan bekletildiði bildirildi. Türk hacýlar, gidiþte yaþadýklarý sýkýntýnýn aynýsýný yaþadýklarýný belirterek, Dýþiþleri Bakaný Ahmet Davutoðlu’nun seslerini duymasýný istedi. Alýnan bilgiyi göre, Kurban Bayramý öncesinde kara yoluyla kutsal topraklara giden yüzlerce hacý, gidiþ yolunda olduðu gibi dönüþ yolunda da Irak merkezi hükümeti tarafýndan bekletilmeye baþlandý. Cihan Haber Ajansý’na telefonla ulaþan Türk hacýlardan Þahin Günel, 36 saattir Irak’ta bekletildiklerini söyledi. Hiçbir ihtiyaçlarýný karþýlayamadýklarý için büyük bir maðduriyet yaþadýklarýný

anlatan Günel, Türkiye’nin kendilerine yardým etmesini istedi. Hacca giderken Irak’ýn vizeyi problem yaptýðýný ve Türkiye’nin araya girmesiyle problemin çözüldüðünü hatýrlatan Günel, Dýþiþleri Bakaný Ahmet Davutoðlu’ndan yardým beklediklerini kaydetti. Irak askerlerinin kendilerine hakaret ettiðini iddia eden Günel, saðlýk sorunlarý olan hacýlara kimsenin yardým etmediðini söyledi. Türk hacýlardan Þaban Kýlýç ise neden bekletildiklerini bilmediklerini belirterek, kendileri hiçbir konuda bilgi verilmediðini ifade

etti. Kýlýç, Türkiye’de önce dua sonra yardým beklediklerini sözlerine ekledi. (CÝHAN)


www.mardiniletisimgazetesi.com.tr

12 Kasým 2012 Pazartesi

5

BASINDAN Çocuðunuzun ateþini düþürmek için Bu Tasarý Ne Anlama Geliyor? kolonya, sirke ve buz kullanmayýn A

Pediatri Bölümü Uzmaný Dr. Melih Çetinkaya, ateþ düþürmek için asla kolonya, alkol, sirke ve buz kullanýlmamasý gerektiðine dikkat çekti.

P

ediatri Bölümü Uzmaný Dr. Melih Çetinkaya, ateþ düþürmek için asla kolonya, alkol, sirke ve buz kullanýlmamasý gerektiðine dikkati çekerek, "Bunlar damarlarý ani olarak büzer ateþ hemen düþer gibi olur, sonrasýnda ise damarlar geniþler ve ateþ çok daha fazla yükselir. Özellikle küçük bebeklerde havale riskini arttýrýr." dedi. Uzman Dr. Melih Çetinkaya, 38 derecenin üzerinin 'yüksek ateþ' diye tabir edildiðini ancak ateþin yükseliþinin her zaman ciddi bir hastalýk belirtisi olmayabileceðini hatýrlatarak, “Aileler 37,5 derecenin üzerinde de ateþin yükselebileceðini düþünerek dikkatli olmalýdýr. Kulak, dilaltý, cilt, popo ve koltuk altý ateþ ölçme noktalarýdýr. Koltuk altý ölçümleri diðer ölçümlere göre 0,5 derece daha düþüktür. Ateþ kendi baþýna bir hastalýk olmaktan ziyade, bir hastalýk belirtisidir. Her çocuðun ateþi çýkar. Bu vücudun savunma mekanizmasýdýr. Önemli olan çýkan ateþi kontrol altýnda tutmaktýr. Öncelikle ateþli çocukta yapýlmamasý gerekenleri sizlere anlatmaya çalýþacaðým. Çocuk ateþ nedeniyle titrer. Aile 'eli ayaðý buz gibi baþý yanýyor çocuðumun' der. Bu tamamen ateþin doðasý ile ilgili bir durumdur. Kan dolaþýmýnýn fazla olduðu baþ ve vücut kýsmý daha sýcakken dolaþýmýnýn az olduðu el ve ayaklar soðuk olacaktýr." diye konuþtu. Yapýlmasý ve yapýlmamasý gerkenler Bu durumda yapýlmasý gerekenler hakkýnda bilgiler veren Dr. Melih Çetinkaya, çocuklarýnda ateþ olduðundan þüphelen ailelerin ilk olarak, 20 dakika arayla çocuklarýn ateþini ölmesi gerektiðini

belirtti. 20 dakika sonra ateþin düþmemesi durumunda odanýn serin olmasý halinde bile çocuðun giysilerinin çoðunun çýkartýlmasý gerektiðini kaydeden Çetinkaya, “Ateþi olan bir çocuðun ancak ince bir çarþafla örtünmeye ihtiyacý vardýr. 39-40 derece ateþi olan çocuðunuzun bütün vücudunu ýlýk su ile ýslatýlmýþ süngerle silerek ateþi düþürebilirsiniz. Ancak her beþ dakikada bir ateþi ölçün ve 39 derecenin altýna düþtüðü zaman uygulamayý durdurun. Hiçbir zaman bu iþ için soðuk su kullanmayýn. Soðuk, kan damarlarýný büzüþtüreceði için ýsýyý düþürmek yerine yükseltecektir. Yukarýdaki uygulamalar bir netice vermezse, doktor kontrolünde ateþ düþürücü þurup verin. Çocuðunuzun belirli aralýklarla az miktarlarda da olsa sývý þeyler içmesini saðlayýn. Ateþ düþürmek Ýçin asla kolonya, alkol, sirke ve buz kullanmayýn. Bunlar damarlarý ani olarak büzer ateþ hemen düþer gibi olur, sonrasýnda ise damarlar geniþler ve ateþ çok daha fazla yükselir. Özellikle küçük bebeklerde havale riskini arttýrýr." þeklinde konuþtu.

Hangi durumda doktora baþvurmalý Ateþi olan çocuðun altý ayýn altýnda ise derhal doktora baþvurulmasý gerektiðini sözlerine ekleyen Pediatri Bölümü Uzmaný Dr. Melih Çetinkaya, çocuðun bir þey içmemesi, sürekli aðlamasý, ailede havale geçirme olaðansa ve ateþin 24 saatten uzun sürmesi halinde doktora baþvurulmasý gerektiðini belirtti. Tedavi süresinin ateþin esas nedenine göre deðiþebileceðini ifade eden Çetinkaya þu bilgileri verdi: “Eðer ateþe sebebiyet veren bakteriyel iltihaplanmaysa antibiyotik ilaç verilecektir. Hastalýðýn nedeni suçiçeði veya soðuk algýnlýðý gibi viral nedenli hastalýk düþünülüyorsa ateþ düþürücü ve o viral hastalýða yönelik çocuðun rahatlamasý için ilaç verilip tavsiyelerde bulunulacaktýr. Çocuðunuzun yatak çarþaflarýný sýk sýk deðiþtirin ve sadece bir çarþafla üstünü örtün. Çocuðunuzun alnýna nemli bir ev havlusu yerleþtirin. Ateþini ölçmek için çocuðunuzu uyandýrmayýn. Uykusu çok daha önemlidir." (CÝHAN)

"Anne sütü çocuðun kiþiliðine de olumlu katký saðlýyor"

S

akarya Üniversitesi (SAÜ) öðretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Gülgün Durat, anne sütünün çocuðu yaþam boyunca olumlu etkileyeceðini ve saðlýklý bir kiþilik oluþturacaðýný söyledi. SAÜ Saðlýk Yüksekokulu tarafýndan ‘Tek Ýdeal Besin Anne Sütü’ konulu bir konferans düzenlendi. SAÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde gerçekleþtirilen konferansa, SAÜ Saðlýk Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Sevin Altýnkaynak ve öðretim üyeleri Doç. Dr. Nursan Çýnar, Yrd. Doç. Dr. Gülgün Durat konuþmacý olarak katýldý. Çocuk ve eriþkin dönemlerde

M. Sait Çakar

hastalýklarýn programlanmasýnda anne sütünün önemli olduðunu vurgulayan Prof. Dr. Sevin Altýnkaynak “Anne sütü bebek için en ideal besin ve doðal saðlýk planýdýr. Anne sütünün en ilgi çekici etkisi 6. aydan baþlar çocukluk ergenlikte devam eder. Beslenme süresi ile paralellik gösterir. Anne sütü veren anneler bilinçli olduklarý için çocuklarýný obezite, kanser, osteoporoz, Tip 1 ve 2 diyabet gibi hastalýklardan korur” dedi. Emzirmenin aileye, topluma ve çevreye katkýlarý hakkýnda bir konuþma yapan Doç. Dr. Nursan Çýnar, anne sütünün hiçbir zaman taklit edilemeyeceðinin altýný çizdi. Emzirmenin bebek saðlýðý üzerine tartýþmasýz üstünlüklerinin olduðunu belirten Doç. Dr. Çýnar, “Emzirmek baþta anne olmak üzere tüm aileye ve ekonomiye olan katkýlarý da son derece önemlidir. Anne sütü hiçbir zaman birebir taklit edilemez. Bu nedenle

emzirmeyen anneler hangi mamanýn bebekleri için daha iyi olduðu konusunda düþünürlerken, emzirmeyi seçen anneler bebeklerinin en iyi mamayla beslendiklerinden emindirler. Emzirme bebek, anne, aile, toplum, ekonomi ve çevre için en iyi seçenektir.” diye konuþtu. Anne sütünün, anne-çocuk ruh saðlýðýna etkileri hakkýnda bilgi veren Yrd. Doç. Dr. Gülgün Durat ise emzirme sadece kadýnlara özel bir durum olduðunu ve anne ile bebek arasýnda güçlü bir duygusal bað oluþmasýný saðladýðýný kaydetti. Bu güven baðýnýn çocuðu, çocukluk döneminden baþlayarak yaþam boyu etkilemeye devam edeceðini dile getiren Durat, "Emzirme ayný zamanda bebeðin duygusal gereksinimlerini de karþýlar. Emzirmenin, bebek için yalnýzca beslenme ve cinsellik niteliði deðil, tüm yaþamý boyunca onu etkileyecek ‘Baðlanma’ boyutu da bulunmaktadýr. Emzirme sýrasýnda kurulacak bað, bebeðin saðlýklý bir kiþilik oluþturmasýna ortam hazýrlar. Ayný zamanda bebeðin ruhsal, bedensel ve zekâ geliþimine yardýmcý olur. Dikkat azlýðý sendromu, ilgisizlik gibi olgularda da anne sütü alýmýnýn önem kazandýðý görülmektedir.” þeklinde konuþtu. (CÝHAN)

K Parti Meclis Anayasa Komisyonu'na sunduðu metinle 'tam baþkanlýk' sistemine geçiþ isteyerek, büyük bir tartýþma baþlattý. Diðer yandan Büyükþehir Kanunu Tasarýsý Meclis Genel Kurulu gündemine getirildi. Þimdi akýllardaki soru þu: Baþkanlýk tartýþýlýrken, 'özerklik' þeklinde yorumlanan tasarý sessiz sedasýz Meclis'ten geçirilecek mi? Üzerinde büyük bir titizlikle durulmasý gereken Büyükþehir Kanun Tasarýsý'yla yerel yönetimlerde “devlet iradesi” zayýflatýlýrken, “siyasi belediye iradesi” güçlendiriliyor. Peki bu ne anlama geliyor? STK'lar, muhalefet partileri ve en önemlisi terör uzmanlarýnýn tasarýya dair kaygýlarýný sizler için derledik… Tasarýnýn hayata geçmesi halinde bunun en fazla BDP ve PKK'ya hizmet edeceði ve uzun vadede AK Parti'nin aleyhine kullanýlacaðý ifade ediliyor... Ýþte tasarýnýn öngördükleri ve bunlarýn ne anlama geldiðine dair görüþler: *Tasarý “Büyükþehir Belediyesi Kanunu ile Bazýn Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Deðiþiklik Yapýlmasýný” öngörüyor. *Kamuoyunda bilinen adýyla “yeni Büyükþehir” tasarýsý. *Tasarýya göre, evet, 13 yeni Büyükþehir Belediyesi kuruluyor. Mevcut Büyükþehir belediyelerine; Aydýn, Balýkesir, Denizli, Hatay, Malatya, Manisa, Kahramanmaraþ, Mardin, Muðla, Tekirdað, Trabzon, Þanlýurfa ve Van Büyükþehir belediyeleri ekleniyor. ÝP BURADA KOPUYOR *Mevcut ve yeni Büyükþehir Belediyeleri'nin sýnýrlarý, il mülki sýnýrý olarak belirleniyor. YABANA ATILAMAYACAK KAYGILAR *Büyükþehirlerin sýnýrlarýnýn il sýnýrýný kapsayacak þekilde geniþletilmesi ilerde il idaresi sistemi ve mülki idarenin ortadan kaldýrýlmasýnýn yolunu açacak. *Ýl idaresi sisteminin aþýndýrýlmasý taþrada “devletin tarafsýzlýðýný ve hukukun üstünlüðünü” uygulayacak makamlarýn zayýflamasýna ve zaman içerisinde ortadan kalkmasýna yol açacak. Ýl idaresi sisteminin aþýnmasý kamu düzeninin saðlanmasýnda güçlüklere sebebiyet verecek. Halbuki il idaresi sistemi yerel demokrasinin saðlýklý iþlemesinin en büyük teminatý. BÖLGESEL YÖNETÝMLER ÝHDAS EDÝLMÝÞ OLACAK *Büyükþehir belediye sýnýrlarýnýn il sýnýrlarýna çýkarýlmasýyla kendiliðinden bölgesel yönetimler ihdas edilmiþ olacak. Yerel yönetim düzeyinde ortaya çýkan bu yapýlanma bölgesel otonomiyi gündeme getirecek. *Büyükþehir sýnýrlarýnýn il sýnýrýný kapsayacak þekilde geniþletilmesi yerelleþme eðilimleriyle tezatlýk oluþturmakta. Bu uygulama ihtiyaçlarýn en yakýn yönetim birimleri tarafýndan karþýlanmasý ilkesine de aykýrý. *Bu sistem demokratik bakýmdan da sakýncalar barýndýrmakta. Vatandaþýn seçilmiþ kiþilere yakýnlýðý ortadan kalkacak. Karar mekanizmalarýna vatandaþýn katýlýmý söz konusu olmayacak. *Belediyecilik anlayýþý geniþ kýrsal alanlara hizmet vermeye uygun deðil. Yerel yönetimlerin dünyada geliþim seyrine bakýldýðý zaman kýrsal alanlarý içine alan belediyecilik anlayýþýnýn hiçbir zaman geliþmediði görülmekte. Kýrsal alanlar için hep özel yerel yönetim modelleri geliþtirilmiþ. *Büyükþehir belediye baþkanýyla hükümetin farklý siyasal partilerden olmasý durumunda il genelinde kamu hizmetlerinin aksamasý söz konusu olabilecek. Ýl sýnýrlarý ile örtüþen büyükþehirlerde güçlü belediye baþkanlýðý yapýsý ile birleþince politik olarak karþý konulamaz güç odaklarý oluþacak. Bu sebeple Avrupa ülkelerinde merkezi hükümet büyükþehirlerde uygulayacaðý büyük projeleri valilikler aracýlýðý ile uygulamaya koymakta,

büyükþehirlerde merkezi hükümetin temsilcisi olan valinin rol ve fonksiyonunu artýrmakta. *Ýl idaresi sisteminin aþýndýrýlmasý taþrada “devletin tarafsýzlýðýný ve hukukun üstünlüðünü” uygulayacak makamýn ortadan kalkmasýna yol açacak. *Ýl idaresi sisteminin aþýnmasý kamu düzeninin saðlanmasýnda güçlüklere sebebiyet verebilecek. *Mevcut büyükþehirlerin kullandýklarý kaynaklara oranla ne ölçüde etkin ve verimli hizmet sunduklarý tartýþmalý. Bu birimlerin görev alanlarýnýn il sýnýrlarýný kapsayacak þekilde geniþletilmesi etkinlik ve verimlilik açýsýndan yeni sorunlarý ortaya çýkacak. *Büyükþehir olarak kurulmasý benimsenen illerin neden büyükþehir yapýldýðý, benzer durumda olanlarýn neden seçilmediðiyle ilgili rasyonel bir gerekçe yok. *Büyükþehir belediyelerinin görevlerini “il” sýnýrýyla tanýmlamanýn yerinden yönetiminin bir uzantýsý olan il idaresi ilkesine aykýrýlýk oluþturacak. Bu birimlerin birçok alanda görev üstlenmesi, merkezden yönetim-yerinden yönetim ilkesiyle getirilen dengeyi sarsacak, yerinden yönetim ilkesi hem “yerel yönetimler”, hem de bu birimler içinde yer alan belediyeler lehine bozulacak. *Anayasanýn “Mahallî idareler; il, belediye veya köy halkýnýn mahallî müþterek ihtiyaçlarýný” ifadesinde yer alan “il”, “belediye” ve “köy” halklarýnýn iç içe girmesine meydan verecek. “Belediye” halkýnýn görevini üstlenen birimlerin Anayasaya aykýrý olarak “il” ve “köy” halkýnýn görevini üstlenen idarelerin görev ve yetkilerine el atmasý anlamýna gelecek. *“Mahallî müþterek ihtiyaçlarý” karþýlamak üzere kurulmuþ kamu tüzel kiþileri olan yerel yönetimlerin güçlenmesi il idare sisteminde ortaya çýkacak bu boþluðu dolduramayacak. Çünkü yerel yönetimlerin devleti temsil etme gibi bir görev ve kaygýlarý yok. Organlarý seçimle geldikleri için güçlerini devletten deðil, yerel halktan alýyorlar. Sürekli güçlenen yerel yönetimlerin halkýn ihtiyacý deyip doðrudan milli egemenlik alanýna giren konulara el atmalarý sürecin doðal sonucu. Seçimle göreve gelen valiler için de ayný durum söz konusu. Bu durum, federal yapý, otonomi, özerklik gibi tartýþmalarý beraberinde getirecek. Taþrada devlet otoritesinin kaybolmasý, tartýþmalarý daha da alevlendirecek. 2 YENÝ OSMAN BAYDEMÝR'ÝMÝZ OLACAK! *Madem büyükþehir kurulmasý ve sýnýrlarýnýn il sýnýrlarýna çýkarýlmasý hizmet açýsýndan verimli ve etkin bir düzenleme kabul ediliyorsa, bu uygulamanýn neden ülke geneline yapýlmadýðý da ayrýca cevapsýz bir soru olarak ortada durmakta. Bu konuda ilave edilmesi gereken bir baþka konu da bölgenin siyasi haritasý. Bilindiði üzere merkez sað bir siyasal partinin en yüksek oranda oy aldýðý seçimlerden biri olan 2011 milletvekili seçimlerinde AK Parti'nin yeni büyükþehir olacak illerden Van ve Mardin'de aldýðý oy oranlarý sýrasýyla % 40 ve % 32. Bu oran Diyarbakýr'da % 33. Bölgesel yapýyý çaðrýþtýran yeni düzenlemenin etnik milliyetçilikle birleþtiðinde oluþacak atmosferde bu vilayetlerde etnik merkezli siyasal partilerin dýþýnda seçim kazanmayý imkansýz hale getireceði orta. Oysa yakýn dönemde Van Belediyesi ve hali hazýrda Mardin Belediyesi AK Parti tarafýndan kazanýlabilmiþ. Bu düzenlemeyle terör örgütüyle içli dýþlý bir görüntü arzeden, terörün finansmaný hususunda çýbanbaþý konumunda olan Diyarbakýr Büyükþehir Belediyesi'ne iki büyükþehir belediyesi daha ilave edilmiþ olacak. Habervaktim.com


12 Kasým 2012 Pazartesi

6

Savaþ yüzünden paramparça olmuþ hayatlara Ceylanpýnarlýlar kucak açtý Yýllardýr göremedikleri Suriyeli akrabalarýna kapýlarýný açan Ceylanpýnarlýlarýn evleri ise týklým týklým doldu. Ceylanpýnarlýlar, 4 bin Suriyeliyi evlerinde aðýrlýyor.

‘Çin'den gelen ayakkakabýlara kansorejen denetimi yapýlmalý’

Ç

T

ürkiye’nin Haseki kenti Resulayn ilçesinde muhalifler ile Esed birlikleri arasýnda baþlayan çatýþma hayatý durma noktasýna getirdi. Savaþtan kaçan Suriyeli aileler, Þanlýurfa Ceylanpýnar’da akrabalarýna sýðýnýrken geride býraktýklarýndan haber alamýyor. Sýnýrdaki bazý aileler 3’e bazýlarý 5’e bölünmüþ durumda. Yýllardýr göremedikleri Suriyeli akrabalarýna kapýlarýný açan Ceylanpýnarlýlarýn evleri ise týklým týklým doldu. Ceylanpýnarlýlar, 4 bin Suriyeliyi evlerinde aðýrlýyor. Komþu ülkenin Haseki kentine baðlý Resulayn ilçesi 3 gündür yoðun ateþ altýnda. Ýki gün önce sýcak çatýþma ile baþlayan muharebe, bugün top atýþlarý ile devam ediyor. Telleri aþan Suriyeliler ise Ceylanpýnar’a sýðýndý. Yýllar önce iki ülke arasýnda çekilen sýnýr çizgisi ile parçalanan aileler bir kez daha bölündü. Resulayn’da oturan Suriyelilerin bir kýsmý sýnýrý aþýp Ceylanpýnar’a sýðýnýrken, bir kýsmý hýrsýzlara karþý evlerini korumak için topraklarýný terk etmedi. Gelen ailelerin bazý fertleri Ceylanpýnar’dan geçiþ yaptý, bazýlarý Mardin’in Nusaybin ilçe sýnýrýndan yurda girdi. Aileler þimdi birbirleri ile irtibat kuramýyor. Bu ailelerden biri de Halil Fidan’a sýðýnan Süleyman Osman ailesi. Resulayn’da gitar ustasý olan Süleyman Osman ailesi, darmadaðýn olmuþ. 30 kiþilik ailenin fertlerinden her biri bir tarafa gitmiþ. Damadý, kýzý ve bir gelinlerinin Mardin Nusaybin sýnýrýndan giriþ yaptýklarýný dile getiren Osman, bir damadýnýn evi korumak için Suriye’de kaldýðýný anlattý. Savaþ esnasýnda baz istasyonlarýnýn toplara hedef olduðunu kaydeden Osman, artýk Suriye’de kalan akrabasý ile irtibat kuramadýklarýn söyledi. Mardin sýnýrýndan geçiþ yapan kýzý ve diðer damadýna da ulaþamadýðýný belirten Osman, nasýl irtibat kuracaklarýný da bilmediklerini ifade etti. Ailelerinin paramparça olduðunu belirten Osman, periþan bir durumda olduklarýný dile getirerek, “Biz savaþtan kaçtýk. Çocuklarýmýzý görüyorsunuz herkes periþan. Bu ev bize kapýlarýný açtý. Çok teþekkür ediyoruz. Çok razýyýz.” þeklinde konuþtu. Ayný ailenin ferdi Mahmud'i Osman da yýllardýr esaret altýnda olduklarýný anlattý. Son iki yýlda yaþamýn

artýk çok zorlaþtýðýný belirten Osman, zulmün artýk son bulmasýný istediklerini dile getirdi. Ahmed’i Osman ise þunlarý söyledi: “Çok teþekkür ediyorum. Türkiye bize sýnýrý açtý. Bizi evinde aðýrlayan Halil beye de þükranlarýmýzý sunuyoruz. 10 aile buradayýz." Sýðýndýklarý eve mermi isabet etti Süleyman Osman ailesini misafir eden Ceylanpýnarlý Halil Fidan ise misafirlerinin burada bile huzur bulamadýklarýný belirtti. Eve bir merminin isabet ettiðini aktaran Fidan, sýnýr ötesinde yaþananlarýn insanlýk dýþý olduðunu söyledi. Yaklaþýk 30 akrabasýnýn evlerine sýðýndýðýný kaydeden Fidan, yer bulamayýnca bazýlarýný komþu ve diðer akrabalarýnýn yanýna gönderdiklerini belirtti. Gelen misafirleri istedikleri kadar

aðýrlayabileceklerini ifade eden Fidan, bu zor günlerde ilçede herkesin sýðýnmacýlara kapýlarýný açtýðýný hatýrlattý. Fidan, “Allah devletimizden razý olsun. Devlet olmasa bunlar nasýl kaçacaktý? Bu Esed’in Allah belasýný versin. Üstümüze bomba yaðdýrýyor. Ýki mermi evimizin avlusuna isabet etti." diye konuþtu. “Çocuklarýmýzýn her biri bir tarafta” Sýnýrý aþarak Fidan ailesine misafir olan Aiþe ise evlerini terk ettiklerini, ailelerinin daðýldýðýný anlattý. Aiþe, “Evlerimizi terk ettik. Çocuklarýmýz daðýldý, her biri bir daðda. Kardeþim bir tarafta, gelinimiz bir tarafta, biz bir tarafta, evimiz baþka bir tarafta. Ne diyebilirim ki bir an önce evlerimize gitmek istiyoruz. Çocuklarýmýza ulaþmak istiyoruz. Bu hal hal deðil.” ifadelerine yer verdi.

Kamp doldu, 4 bin Suriye’li Ceylanpýnarlýlara misafir oldu Þanlýurfa’da kurulan iki çadýr kent doldu. 40 bine yaklaþan çadýr kentlerde yer kalmayýnca ülkeye sýðýnanlar Ceylanpýnarlýlara misafir oldu. Her eve birkaç aile misafir oldu. Son iki günde yurda sýðýnan yaklaþýk 10 bin kiþiden yaklaþýk 4 bin kiþi evlerde aðýrlanýyor. Esed’in korkusundan kameraya görünmek istemediler Esed’in zulmünden kaçarak Ceylanpýnar’a sýðýnan birçok mülteci Beþar Esed aleyhinde konuþmaktan çekiniyor. Kameralara bile görünmekten çekinen sýðýnmacýlar, Esed’in kendilerini Ceylanpýnar’da bile bulup cezalandýracaðýný belirtiyor. Ceylanpýnarlý Hasan Kortak ailesine Suriye’den gelen 5 aile misafir olmuþ. Yaklaþýk 40 kiþinin barýndýðý evde sýðýnmacýlar kamera tarafýndan görüntülenmek istemiyor. Hasan Kortak, evine sýðýnan akrabalarýnýn bugün itibari ile gitmek istediklerini, ancak kendisinin buna müsaade etmediklerini belirti. Halil Kortak, “20-25 tanýdýk aile geldi. Hepimizin evinde 4 -5 aile var. Har ailede 5 -6 çocuk var. Bir an önce bu savaþýn bitmesini istiyoruz. Hala Esed’den korkuyorlar. Görüyorsunuz herkes kaçýyor.” diye konuþtu. Kortak’a misafir olan Muhammet Hasan ise “Biz Esed’in zulmünden kaçtýk. Beþar bize ateþ açýyor. Top atýyor elimizde de silah yok, biz de býrakýp kaçtýk. Burada akrabasý olmayan çok sayýda komþumuz orada ateþ altýnda. Savaþ sakinleþince geri döneceðiz. Bütün evimizi eþyalarýmýzý orada býraktýk.” þeklinde anlattý. Bazý esnaflar iþsizlikten yakýnýyor Ceylanpýnar sokaklarý akþamlarý boþalýyor. Esnaf, iþlerin azaldýðýný söylüyor. Gelen göç üzerine zorunlu gýda malzemesi satan iþ yerleri yoðun çalýþýrken kahvehanelerin boþ olmasý dikkat çekiyor. Kimi Ceylanpýnarlýlar misafir aðýrladýðý için dýþarý çýkmýyor, kimisi de sýnýrý aþan mermilerden dolayý tedirgin oluyor. Geceleri Ceylanpýnar sokaklarýnda Suriye’den gelen sýðýnmacýlarýn yoðunluðu göze batýyor. “Burada çalýþtýðýmýzýn hakkýný alamýyoruz” Her sýðýnmacýnýn ayrý hikayesi var. Kimi yaþadýðýna þükrederken, kimi kaybettiklerine üzülüyor. Kimisi de bazý Ceylanpýnarlýlarýn fýrsatçýlýðýndan yakýnýyor. Bunlardan biri de Þam’dan bir ay önce kaçýp Ceylanpýnar’a sýðýnan Abdusselam. Kendi ve yakýnlarýnýn evlerinin Esed güçleri tarafýndan ateþe verildiðini anlatan Abdusselam, burada hayata tutunmak için günlük yevmiye veren iþleri tercih ettiklerini, ancak çalýþtýðý yerlerden parasýný zamanýnda alamadýðýný söylüyor. Abdusselam, “Þam'dan kaçýp geldim. Çok kalabalýðýz. Burada iki ev kiraladýk. Birkaç inþaatta çalýþtým. Herkes 'ay sonunda hesabýný veririz' diyor. Evde yiyecek yok. Ben para istemiyorum, bana yiyecek verin diyorum yine vermiyorlar. Sadece yaþayacak kadar yiyecek istiyorum.” diyerek yaþadýðý sýkýntýlarý dile getiriyor. (CÝHAN)

in ve Vietnam orijinli ürünlerin sektöre büyük darbe vurduðundan dert yanan ayakkabý üreticileri, bu ülkelerden gelen ayakkabýlarýn fiyat ile güvenilirlik adýna denetlenmesini talep ediyor. Türkiye Ayakkabý Sanayicileri Derneði (TASD) Baþkaný Ýslam Þeker, Çin’den sýhhi olmayan ürünler geldiðini ileri sürerken, “Bütün dünya ülkeleri gibi ithal ayakkabýlarýn kanserojen madde içerip içermediði denetlenmeli.” diyor. Yenilikçi ürünleri ile tanýnan King Paolo’nun Yönetim Kurulu Baþkaný Hüseyin Turan, ayakkabýnýn önemli bölümünü teþkil eden sayada da gereken tedbirlerin alýnmasýný istiyor. 48. AYMOD Ayakkabý Moda Fuarý, sektörün önde gelen markalarýný bir araya getirdi. 7-10 Kasým tarihlerini kapsayan fuarda 300’e yakýn ayakkabý markasý yer aldý. Fuarda, sektörün son durumunu Cihan'a deðerlendiren TASD Baþkaný Ýslam Þeker, Çin’den gelen ithal ürünlerin sektöre büyük darbe vurduðunu belirtiyor. Türkiye ayakkabý sektörünün 400 milyon çift ayakkabý üretebileceðini aktaran Þeker, “Ama biz, bu kapasitenin yüzde 57’sini kullanabiliyoruz. 230 milyon çift ayakkabý üretebiliyoruz. Artan ithalattan dolayý güçlüklerle karþýlaþýyoruz. Maalesef Çin ve Vietnam gibi ülkelerde kayýt dýþý ekonomi þartlarýnda üretilen ayakkabýlar ile kayýt içinde mücadele etmek kolay deðil.” ifadelerini kullanýyor. Artýk tedarikçilerin ve tüketicilerin markalý ürünler satýn aldýðýný anlatan Þeker, þöyle devam ediyor: “Bir dönem Uzak Doðu’dan gelen ve ayak sýhhatini tehdit eden ürünler fiyatlarýndan dolayý alýnýp giyiliyordu. Ama 2012-2013 döneminden itibaren fiyatýn yanýnda kalite, ayak sýhhati, çevre duyarlýlýðý gibi kriterler öne çýktý. Artýk Türkiye Çin’i hedef alan ya da rakip gören bir ülke deðil. Avrupa’da gerileyen imalatýn yerini alma; boþalan markalarýn yerini alma ve kalifiye ürünler üretme derdinde. Çin bir dönem sektöre güç günlerle karþý karþýya býraktý. Piyasayý bozdu. Türkiye kalifiye olmayan ayakkabýlar ile doldu. Ama bu eðilim döndü.” Þeker, 400 milyon çifti bulan ayakkabý üretiminde Çin rekabetinin yanýnda ABD ve Avrupa’yý vuran ekonomik bunalýmlarýn ve böge ülkelerde týrmanan siyasi gerilimin önemli rol oynadýðýný dile getiriyor. Marka ayakkabýlar ortaya koymak, moda üssü olmak için tasarým ve Ar-Ge’ye odaklanýlmasý gerektiðini de vurguluyor. Bu arada Çin ve Vietnam’dan gelen ayakkabýlar için devleti önlem almaya çaðýran Ýslam Þeker, þu deðerlendirmelerde bulunuyor: “Söz konusu ülkelerden kalifiye olmayan,

sýhhi olmayan ürünler geliyor. Menþei nereden olursa olsun devletten talebimiz olaya ticari olarak bakýlmamalý. Bütün dünya ülkeleri gibi gelen mallar denetlenmeli. Ayakkabýlarýn boyalarýnýn kanserojen madde içerip içermediði kontrol edilmeli. En önemli talebimiz ürünlerin doðru fiyatlandýrýlmasý. Kalifiye olmayan ve rekabet edilemeyecek fiyatlarla satýlan; Türkiye’yi ayakkabý çöplüðüne çevirecek ithalatý reddediyoruz.” Ar-Ge ürünü klimalý ayakkabýlarý ile anýlan King Paolo’nun Yönetim Kurulu Baþkaný Hüseyin Turan ise Çin’den ithal edilen ürünlerin sektöre kan kaybettirmeye devam ettiðine iþaret ediyor. Kan kaybýnýn vergilerle bir miktar telafi edildiðini anlatan Hüseyin Turan, “Ama bitmiþ saya ile Çin rekabeti tehdidi devam ediyor. Bu sektöre darbe vurabilir. Tedbir alýnýrsa Çin rekabetinin önü alýnýr. Saya maliyetin yoðun olduðu bir yer. Dýþarýdan geliyor ve monte ediliyor. Saya bir ayakkabýnýn yüzde 50’sine denk geliyor. Onun için Çin’e karþý tedbir alýnmalý. Týrmanan ithalatýn önü alýnmalý.” uyarýsýnda bulunuyor. Turan, devletin teþvikler baðlamýnda otomobil ve ayakkabý sektörünü ayný çatý altýnda ele alamayacaðýný savunuyor. Türkiye’nin istihdam sorunu olduðuna iþaret eden Turan, bu anlamda iktidardan þu temennilerde bulunuyor: “Bu sorunu aþmak için bir kere ayakkabý gibi sektörlere ayrýcalýk tanýnmalý. Kayýt altýnda sektör iyi bir yol aldý. Ama þu an sigorta primleri ve elektrik giderlerinden dolayý býrakýn Çin’i kendimizle rekabet edemiyoruz. Artýk Türkiye’nin ihracat hedefleri arttý. Bu þekilde bu hedefler yakalanamaz. Artýk satmak için katma deðerli ürünler üretmeliyiz. Bunun için ayakkabý firmalarýna teþvik verilmeli. Sigorta primleri ve elektrikte ayrýcalýk tanýnmasý ile sektör ayaða kaldýrýlabilir." Ayakkabý firmalarý için bölgesel deðil sektörel teþviklerin ardýnda duran Hüseyin Turan, þu tespitlerde bulunuyor: "Ayakkabý sektöründe ‘þuraya teþvik verdim, oraya taþýn’ olmuyor. Bakýn Ýtalya, ayakkabý ve tekstilde moda üssü. Ýtalya’da üretim ve tasarým büyük þehirlerin etrafýnda kümeleniyor. Türkiye’de de ‘siz belli bölgelere taþýnýn’ demekle olmuyor. Eðer siz bunu bu tür sektörlerde talep ederseniz katma deðeri olmayan, gelir getirmeyecek ürün üretimine neden olursunuz. Türkiye’nin buna ihtiyacý yok. Ayakta kalabilmek için katma deðerli ürün üretmeliyiz. Onun için ayakkabý sektörüne ayrý bir kategoride bakýlmalý." (CÝHAN)


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.