Kaçýrýlan askerin annesi: Oðlumu bulun Ýsmail Erkar
D
erik ilçesi Derinsu köyünde yaþayan Baþaran ailesi, 6 Aðustos günü Diyarbakýr’da PKK tarafýndan kaçýrýlan Ramazan Baþaran’ýn bulunmasýný istiyor. Diyarbakýr'dan kalkan ve Trabzon’a giden otobüsü 6 Aðustos günü durduran PKK militanlarý otobüsün içerisindeki 3 askeri kaçýrdý. Kaçýrýlan askerden biri olan Mardin Derik ilçesi Derinsu köyü nüfusuna kayýtlý Ramazan Baþaran, acemi birliðini Hatay Serinyol’da tamamladýktan sonra usta birliði olan Giresun’a teslim olmaya gidiyordu. Baþaran, daðýtým izni olan 7 günü ailesinin yanýnda
geçirdikten sonra Diyarbakýr’dan otobüse binmiþti. 6 Aðustos günü otobüsün iftar için mola verdiði sýrada ailesi ile son kez görüþen Er Ramazan Baþaran'dan o günden beri haber alýnamýyor. Er Ramazan Baþaran’ýn aðabeyi Mehmet Baþaran olayý þu þekilde anlattý. “Ramazan acemi birliði olan Hatay Serinyol’dan daðýtým izni için Derinsu köyüne geldi. Burada 7 günlük izni sonrasý Giresun’daki birliðine gitmek üzere Diyarbakýr’dan otobüse bindi. Otobüs, Diyarbakýr’dan hareket ettikten sonra Lice-Genç arasý iftar için mola verdi. Kardeþim babanla bu mola sýrasýnda görüþtü. Meðer bu görüþmesi son görüþmeymiþ. Daha sonra aldýðýmýz haberlere göre otobüs mola sonrasý 3 kiþi
olduklarý söylenen PKK tarafýndan durdurulup kimlik kontrolü yapýlmýþ. Asker olduðunu anladýklarý ve kardeþimin de olduðu 3 kiþiyi rehin alarak kayýplara karýþmýþlar.” Ailesi yetkilerden oðullarýnýn bulunmasýný istiyor. Er Ramazan Baþaran’ýn aðabeyi Mehmet Baþaran, “Artýk analar aðlamasýn, gözyaþlarý dinsin, devletimiz biran önce ne yapýp edip barýþý saðlamalý. Biz kardeþimizin sað salim evine dönmesini istiyorum. Devletimizden ricamýz budur.” Dedi.
13 Aðustos 2012 Pazartesi
S
evgili okur, Bizler Yeþilay Cemiyeti olarak maneviyata çok önem veriyoruz. Maneviyatý güçlü olan toplumlarda zararlý alýþkanlýklar az olur. Sayfa 2’de
Hint oklu Kirpi bulundu Murat Akgül
D
erik ilçesinde yol kontrol uygulamasý sýrasýnda bir araçta yapýlan aramalarda, plastik sandýk içerisinde konmuþ vaziyette koruma altýna alýnan Hint Oklu Kirpi bulundu.
GÜNLÜK BAÐIMSIZ GAZETE
Umre yolcularý uðurlandý
Yýl: 9 Sayý 2419 Fiyatý :25 Kr
Derik Üçyol Jandarma Karakol Komutanlýðý Ekiplerince yapýlan yol kontrol uygulamasý sýrasýnda S.O. isimli þahsa ait araçta yapýlan aramalarda, plastik sandýk içerisinde konmuþ vaziyette koruma altýna alýnan Hint Oklu Kirpi türü hayvanýn bulunduðu, kirpinin Orman ve Su Ýþleri 15. Bölge Müdürlüðüne balý Mardin Þube müdürlüðüne tesilm edildiði belirtildi Orman ve Su Ýþleri Mardin Þube Müdürü Mustafa
Altuntaþ, yapýlan incelemede söz konusu hayvanýn Hystrix i Ýndica (Hint Oklu Kirpi) olduðunu, Kirpinin 50-55 uzunluðunda , 18-20 Kg arasý saðlýklý olduðu nu ve Merkez Av Komisyonu Kararý ile koruma altýna alýnan yaban hayvaný olduðu tespit ettiklerini söyledi.
Altuntaþ, av mevsimi dýþýnda ve avlanmasýna yasak getirilen av hayvanlarýný avlayanlara karþý mücadelelerini sürdüreceklerini sözlerine ekledi.
Mikrokrediyle kurduðu atölyede
Prens Charles'a yorgan dikti
Kýzýltepe Kubbeli Cami Her kadýnýn kendi çapýnda bir baþarý öyküsü vardýr. Mardinli 7 çocuk annesi Aynur törenle ibadete açýldý Demirtekin'in baþarý hikâyesi ise yokluktan var olmanýn mücadelesi ile baþlýyor. Ýsmail Erkar
K
ýzýltepe ilçesine hayýrseverler tarafýndan yaptýrýlan Merkez Kubbeli Hacý Halil Deðer Cami törenle ibadette açýldý. Ýpekyolu Mahallesi'nde 1982 yýlýnda yapýlan ancak ihtiyaca cevap vermediði için 6 yýl önce yýkýlan Hacý Halil Deðer Cami, halkýn yardýmý ve cami imamý Mehmet Reþit Çifçi’nin gayretleri sonucunda tamamlanarak yeniden ibadete açýldý. Törende konuþan Ýlçe Müftüsü Cahit Erhun, “Camiler Müslümanlar hayatýnda ciddi yer alýyor. Camiiler, birlik, beraberlik, kardeþlik ve dayanýþmanýn tesis edildiði yerler. Camiye maddi manevi destek olan bütün kesimlerin hayrýný Rabbim kabul etsin.” Dedi. Cami Ýmam Hatibi Mehmet Reþit Çiftçi ise 3 kattan oluþan camide 750 kiþinin ayný anda ibadet edebileceðini ifade ederek þöyle konuþtu: " Katkýda bulunan herkesten Allah razý olsun."
Lütfi Günlüoðlu
Zararlý Alýþkanlýklar ve Din
S
evgili okur,
Bizler Yeþilay Cemiyeti olarak maneviyata çok önem veriyoruz. Maneviyatý güçlü olan toplumlarda zararlý alýþkanlýklar az olur. Bu nedenle alýnacak her türlü tedbir ile birlikte maneviyatýn da güçlendirilmesi gerektiðine Sayfa 2’de inanýyoruz.
Ali Edis
K
üçükken terzi olan babasýnýn atölyesinde gizli gizli bebek elbiseleri dikerek mesleði öðrenen Mardinli Aynur Demirtekin, 20 kiþinin çalýþtýðý atölyesinden yurt dýþýna el iþlemeleri gönderiyor. Her kadýnýn kendi çapýnda bir baþarý öyküsü vardýr. Mardinli 7 çocuk annesi Aynur Demirtekin'in baþarý hikâyesi ise yokluktan var olmanýn mücadelesi ile baþlýyor. Demirtekin, yýllar önce terzi olan babasý çalýþmak için Adana'ya göç edince bu þehre yerleþir. Adana'da geçen çocukluk yýllarýnda babasýnýn terzihanesinden küçük kumaþlarý alýp ailesinden gizli bir þekilde küçük bebek kýyafetleri dikerek dikiþ öðrenmeye çalýþýr. Adana'da kaportacýlýk yapan eþi Mahmut Demirtekin ile evlenen 7 çocuk annesi Aynur Demirtekin, eþinin iþlerinin bozulmasý ile Mardin'e geri döner. Mardin'de evinin bir köþesine dikiþ makinesi yerleþtirerek terzilik yapmaya baþlar.
Mardin'de Türkiye Grameen Mikrofinans programýnýn ilk giriþimcilerinden olan Aynur Demirtekin, 2007 yýlýnda mikrofinans programýndan aldýðý 700 lira mikrokredi ile bir dikiþ makinesi alýr ve evde iþ hayatýna baþlar. 700 lirayý çok iyi deðerlendirip geri ödemesini zamanýnda yaptýktan sonra kendine küçük bir çeyizlik eþya üretim atölyesi açar ve vergi kaydýný yaparak vergi mükellefi olur. Ýþlerinin açýlmasý ile birlikte atölyede 7 kadýna iþ imkâný saðlayan Demirtekin, atölye dýþýnda da 13 kadýna evde iþ imkâný saðlar. 2008 yýlýnda 4 bin TL giriþimci kredi çekini Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan ve mikrofinans programýnýn Türkiye'deki öncüsü Prof. Dr. Aziz Akgül'ün elinden alan Aynur Demirtekin, mevcut iþini daha da geliþtirir. 2012 yýlýnda Türkiye Grameen Mikrofinans programýndan 10 bin lira mikro kredi alarak Türkiye'nin en yüksek mikro kredi miktarýný alan giriþimci üyelerden biri olur.
Devamý Sayfa 2’de
Kaymakam Uçar'ýn Onuruna Kýzýltepe'de Veda Yemeði Murat Akgül
Köylülerin su hayali G baþlamadan bitti Sedat Aslanaçier
K
ýzýltepe ilçesine baðlý Karaman Köyü'nde su deposu ve su tesisatý olmasýna raðmen köye bir türlü su verilemiyor. Köye 2 yýl önce yapýlan su deposu ve kazýlan su kuyusu gerekli olan dalgýç ve trafo eksik kalýnca köylülerin su hayali baþlamadan bitti. Köy Muhtarý Murat Demir, köy olarak susuzluktan kýrýldýklarýný, köyün su ihtiyacýnýn baþka bir köy üzerinden hafta da birkaç saat verilen su ile karþýlandýðýný belirterek, sorunlarýna çözüm beklediklerini söyledi.
örevine atanan Þanlýurfa'nýn Ceylanpýnar Kaymakamý Ýlker Özcan Uçar, Kýzýltepe'de onuruna verilen yemekle yeni görev yerine uðurlandý. Þanlýurfa'nýn Ceylanpýnar ilçesindeki baþarýlý çalýþmalarýyla adýndan sýkça söz ettiren ve Ýçiþleri Bakanlýðý tarafýndan yayýnlanan kararname ile Kilis Vali Yardýmcýlýðý görevine atanan Ýlker Özcan Uçar, Kýzýltepeli iþadamý Tacettin Çalýþ tarafýndan onuruna verilen iftar yemeðiyle yeni görev yerine uðurlandý. Kýzýltepe'nin TSE kalite belgeli ilk restoraný olan Vahap 86'da onuruna verilen iftar yemeðine katýlan Uçar, Kýzýltepe ve Ceylanpýnar ilçelerinde edindiði dostluklarýn kendisi için en önemli kazanýmlar olduðunu söyledi. Kilis Vali Yardýmcýlýðý görevine atanmasýný rutin bir görev deðiþikliði olarak deðerlendiren Uçar, "Bize verilen her görevi layýkýyla yapmaya çalýþýyoruz. Dün Ceylanpýnar'dý bugün Kilis, yarýn baþka bir yer. Çok güzel hizmetlerimizin olduðuna inanýyoruz. Bu çalýþmalar güzel dostluklarý da
beraberinde getirdi. Ceylanpýnar'dan mutlu ayrýlýp, Kýzýltepe'deki yakýn dostumuz iþadamý arkadaþýmýz Tacettin Çalýþ'ýn verdiði iftar yemeðine katýlmýþ olduk" diye konuþtu. Uçar'ýn çok deðerli bir mülki amir olduðuna ve Ceylanpýnar halkýnýn sevgisini kazanmayý baþarmýþ bir kaymakam olarak ilçeden ayrýldýðýna iþaret eden iþadamý Tacettin Çalýþ, baþarýlý çalýþmalarýyla Ceylanpýnar ilçesinde isim býrakmayý baþaran Kaymakam Ýlker Özcan Uçar'ýn örnek kiþiliði ve baþarýlý azmi ile bölgede hizmet veren diðer mülki idare amirlerine de örnek teþkil edeceðini vurguladý.
13 Aðustos 2012 Pazartesi
2
Mikrokrediyle kurduðu atölyede
Prens Charles'a yorgan dikti Ali Edis
Sayfa 1@den devam
B
aþbakan saat hediye etti
Aynur Haným, hayalini kurduðu çeyizlik eþya atölyesini aldýðý mikro kredilerle hayata geçirir. Bundan sonraki hedefi ise daha fazla kiþinin istihdam edileceði modern makinelerle donatýlmýþ büyük bir atölye açmak. Demirtekin, baþarýlarýndan dolayý Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan'ýn da takdirini kazandý. Erdoðan, Demirtekin'e geçtiðimiz günlerde
hediye olarak saat ve kalem gönderdi.
Mikrokredi sayesinde hayatý deðiþen Aynur Demirtekin, atölyede ürettiði el iþlemeli ürünleri ile baþta Türkiye olmak üzere dünyanýn dört bir yanýndan özel sipariþler alýyor. Yaptýðý el iþlemeli ürünlerle ünü dünyaya yayýlan Aynur Demirtekin, Ýngiltere Veliahdý Prens Charles ve eþi Camilla için de karyola takýmý dikti. 20 günde diktiði, Mardin'e özgü yünden yapýlan yorgan, el iþlemeli çarþaf ve yastýklar, bir kadýn derneði aracýlýðýyla Ýngiltere'ye gönderildi ve Prens Charles tarafýndan Camilla'ya düðün hediyesi olarak
verildi. Ýngiltere veliahdýndan Mardin usulü yorgan sipariþi alan Demirtekin, Türkiye'nin farklý illerinin yaný sýra dünyanýn birçok ülkesinden de özel sipariþ almaya devam ediyor.
Diðer bayanlara örnek oldu Mikrokredi sayesinde hayatýnýn deðiþtiðini anlatan Aynur Demirtekin, yaklaþýk 20 kadýna iþ imkâný saðladýðýný söylüyor. Eþinin iþleri kötüye gidince aile bütçesine katký saðlamak için evinin bir köþesini atölye açarak terzilik hayatýna baþladýðýný anlatan Demirtekin, "Eþim sanayi sitesinde araba kaportacýlýðý yapýyor. Yaptýðý iþ durgunluk sürecine girince yaptýðým iþe dört elle sarýldým. Ýki oðlumu ve kýzýmý evlendirip tüm çeyizlerini atölyedeki çalýþmalardan karþýladým." diyor. Demirtekin, diðer bayan arkadaþlarýna da örnek teþkil ettiðini anlatýyor. Türkiye Ýsrafý Önleme Vakfý Mikro Kredi Mardin Þubesi Mardin Þube Müdürü Sadiye Ayhan da Aynur Demirtekin'in baþarýsýnýn herkese örnek olduðunu söylüyor. Dar gelirli kadýnlarýn pek çoðunun aldýklarý ilk mikro kredi ile oturduklarý evlerin bir odasýný iþyeri olarak kullanmaya baþladýðýný belirten Ayhan, gelir getirici iþ yapýp aile ekonomisine katký saðlayan giriþimci bayanlarýn sayýsýnýn her
geçen gün arttýðýna dikkat çekiyor. Ayhan, "Þu an Mardin, Ömerli, Kabala, Eryeri köyü, Yalýmköy'den 950 üye, Derik, Kýzýltepe, Yüceli'den 700 üye olmak üzere toplamda bin 650 üyemiz bulunmaktadýr. Çalýþmalarýmýzý ayný mahallede beþ bayanýn bir araya gelip grup oluþturmasý ve bizim bu gruba eðitim ve destek vermemizle sürdürüyoruz." diyor.
Dünyanýn birçok ülkesinden özel sipariþler alýyorum Aynur Demirtekin: "Mardin Ulucamii mahallesinde küçük bir taþ ev kiralayarak iþ hayatýna adým attým. 700 TL kredi alarak tek makine ile açmýþ olduðum atölyeme yeni bir dikiþ makinesi aldým. Mikrokredi ile tanýþmam hayatýmýn dönüm noktasý oldu. 2009 yýlýnda 6 bin TL daha giriþimci kredisi çektim. Evde el iþi yapan bayanlara da eliþlerini iþyerimde satmaya çalýþarak yardýmcý olmaya çalýþtým. Giriþimci kredisi aldýktan sonra, iþlerim büyük ölçüde arttý. Ýngiltere Veliahdý Prens Charles'a 2005 yýlýnda evlendiði Camilla için bir kadýn kuruluþu aracýlýðý ile karyola takýmý diktim. 20 günde tamamladýðým yorgan, çarþaf ve yastýk kýlýflarý Ýngiltere'ye gönderildi. Türkiye'nin ve dünyanýn birçok ülkesinden özel sipariþler alýyorum.”
Umre Yolcularý Uðurlandý Murat Akgül
M
ardin’de umreye gidecek olan son kafileye verilen eðitimlerin ardýndan bugün umreciler umreye yolcu edildi. Mardin’de umreye gidecek olan 65 kiþiden oluþan son kafile Mardin Müftülüðü önünde dualar ile umreye uðurlandý. Mardin Müftüsü Dursun Ali Coþkun, bugün 65 kiþilik kafilenin umreye gideceðini belirtti. Coþkun " Mardin’den 65 kiþiden oluþan son umre kafilesini kutsal topraklara götürüyoruz. 21 gün süresince kutsal mekanlarý gezip, Kabe'yi tavaf edecek. Umre adaylarýmýz kutsal topraklarda bol bol dualar edecektir. Bu yýl umreye Toplamda 862 kiþi gitmiþmiþ olacak. Kardeþlerimiz burada Cenabý Allah’ýn ve Resulullah’ýn misafirleri olarak
kutsal beldelere gitmekte. Ramazanýn geri kalan kýsmýný ve bayramýný Allah’ýn evi olan Kabe’de ve Resulullah ile beraber geçirecekler. Bu kutsal ve mübarek yolculuðun çok iyi deðerlendirilmesi lazým. " Dedi.
HAC ÝÇÝN 6 YILDIR ÝSMÝNÝ YAZDIRIYOR
Özel bir þirket aracýlýðýyla kutsal topraklara giden umre yolcularý, yakýnlarýyla vedalaþarak kutsal topraklara uðurlandý.
Derik AK Parti ilçe teþkilatý iftar verdi
Kýzýltepe'de yeni çöp rampasý inþaatýna baþlandý Ýsmail Erkar
K
ýzýltepe ilçesinde yeni çöp rampasý inþaatýna baþlandý.
Kýzýltepe Belediyesi Temizlik Ýþleri Müdürü Fazýl Karaboða, Koçhisar Mahallesi çöp rampasýnýn insanlarýn saðlýðý, refah ve huzuru için þehir dýþýna taþýnacaðýný söyledi.
Sedat Aslanaçier
D
erik Ýlçesi Adalet ve Kalkýnma Partisi (AK Parti) ilçe teþkilatý Deriklilere iftar verdi. Deriklilerin iftara katýlýmý yoðun oldu. Ýftar öncesi bir konuþma yapan AK Parti Derik Ýlçe Teþkilatý Baþkaný Ali Osman Tutal, Ramazan ayýnýn getirdiði kardeþlik ve birlik duygusuna vurgu yaptý. Tutal “Ramazan ayý tüm insanlýk için kardeþlik, birlik ve
beraberliðin yaþandýðý bir aydýr. Ramazan ayý demeyip ülkemizi bölmek için çalýþan þer odaklarýnýn planlarý bozulsun. Vatandaþlarýmýzýn oyuna gelmemelerini ve bu mübarek Ramazan ayýnýn barýþ ve huzur içinde yaþanmasýný temenni ediyorum. AK Parti Derik ilçe teþkilatý olarak üyelerimizin ve Derik halkýmýzýn gelecek Ramazan Bayramýný en içten dileklerimle kutluyorum.” þeklinde konuþtu
Zararlý Alýþkanlýklar ve Din
S
evgili okur,
Bizler Yeþilay Cemiyeti olarak maneviyata çok önem veriyoruz. Maneviyatý güçlü olan toplumlarda zararlý alýþkanlýklar az olur. Bu nedenle alýnacak her türlü tedbir ile birlikte maneviyatýn da güçlendirilmesi gerektiðine inanýyoruz. Yüce dinimiz Ýslam, toplumsal huzursuzluklara yol açan alkol, kumar, sigara ve uyuþturucu gibi zararlý alýþkanlýklarý yasaklamýþtýr. Ýnsan, kötü ve zararlý alýþkanlýklarý; Kimi zaman taklit ederek, özenerek, kötü arkadaþlar edinerek, kimi zaman da “bir defa denemekten bir þey olmaz” diyerek kazanabilmektedir. Ýçki ve uyuþturucu gibi maddelerin en önemli özelliklerinden biri, ‘az miktarda alýnsalar bile’ baðýmlýlýk yapmalarýdýr. Bir defa denedikten sonra artýk geri dönüþü çok zor olur. Zararlý alýþkanlýklardan kurtulmanýn tek çaresi; Hiç baþlamamaktýr. Ne yazýk ki, günümüzde alkol, uyuþturucu ve sigara gibi baðýmlýlýk yapan maddelerin kullanýmý her gün biraz daha yaygýnlaþmaktadýr. Kumar hastalýðý yayýlarak devam ediyor. Bugün ülkemizde þans oyunlarý adý altýnda on bir dalda kumar oynatýlmaktadýr. Gençlerimiz kumar salonlarýnda kumar ile birlikte sigara, alkol ve uyuþturucu da kullanmaktadýr. Aile büyüklerinin çocuklarýný takip etmeleri, nerelere gittiklerini, kimlerle arkadaþlýk yaptýklarýnýn bilmelidirler. Yüce rabbimiz özellikle içki, kumarý kesin bir dille yasaklamaktadýr. Hz. Peygamber de bir hadisinde, “her sarhoþ edici þey haramdýr” diye buyurmuþtur.
Hac kayýtlarýna 6 yýldýr ismini yazdýran ve henüz ismi çýkmayan 63 yaþýndaki Bedirhan Nas umre yolcularýný gözyaþlarý ile uðurladý. 6 yýldýr kutsal topraklara gitmek istediðini anlatan Nas " ben ve eþim Þerife Nas 6 yýldýr ismimizi yazdýrýyoruz. Fakat kýsmet olmuyor. Bugün umrecilerin gideceðini duyunca uðurlamak istedim. Allah bizlere de kýsmet eder inþallah” dedi.
Lütfi Günlüoðlu
Karaboða, inþaat bittikten sonra mahallede bulunan çöp rampasýnýn yeni yerine taþýnacaðýný belirterek, "Yapýlmakta olan yeni çöp rampamýz yeþil analýyla, oto parkýyla modern bir görüntüye sahip olacaktýr. Bu gibi modern alanlar kurarak daha yaþanýlabilir bir Kýzýltepe için çaba göstermekteyiz" dedi.
Toplumu ve gençliði olumsuz yönde etkileyen alkol, uyuþturucu ve kumardan sonra en yaygýn olan zararlý alýþkanlýklardan biri de sigaradýr. Günümüzde sigara içimi sadece ülkemizi deðil, bütün dünyayý tehdit eder bir hale gelmiþtir. Her yýl en az 100 bin insanýmýzý sigaradan yâda sigaradan kaynaklanan hastalýklar sonucunda kaybediyoruz, kurban veriyoruz. Sigara, saðlýðýmýzý yavaþ yavaþ alýr, bizi ölüme doðru götürür. Allah’ýn bize vermiþ olduðu en önemli nimetlerden saðlýðýmýzý kaybetmemize neden olur. Sigaranýn esiri olan bir toplumun saðlýklý bir nesil yetiþtirmesi mümkün deðildir. Geliþmiþ ülkelerde sigara kullanýcýlarý her gün biraz daha azalýrken, bizim gibi geliþmekte olan ülkelerde artýþ kaydedilmektedir. Deðerli okuyucular, Sigaranýn zararlý olduðu hususu 1970 yýlýnda Dünya Saðlýk Örgütünün yaptýðý açýklama ile anlaþýlmýþtýr. O tarihe kadar sigaranýn zararlarý ile ilgili net bilgiler yoktu. 1600’lü yýllarda sigara Osmanlý’ya sokulduðu zaman Ýslam Âlimleri arasýnda tartýþýlmaya baþlandý. Sigara kimilerine göre haram, kimilerine göre helal, diðerlerine göre de mekruhtu. Yani ortaya net bir sonuç çýkmýyordu. Ancak günümüzde sigaranýn zararlarý konusunda en ufak bir þüphe kalmadý. Sigaranýn zararsýz olduðunu söylemek artýk týbben, aklen ve dinen mümkün deðildir. Daha saðlýklý ve mutlu bir dünyada yaþamak dilek ve temennisiyle hayýrlý ve bereketli Ramazanlar diliyorum.
mardin@yesilay.org.tr
www.mardiniletisimgazetesi.com.tr
13 Aðustos 2012 Pazartesi
3
17 milyon uydu anteni çöpe gidecek 2
014'te dijital karasal yayýna geçilecek olan Türkiye'de belirli illerde 800 adet verici anten kurulacak. 450 televizyon ve 1.100 civarýnda radyonun frekansa kavuþacaðý yeni dönemde 17 milyon adet uydu anteni de kullaným dýþý kalacak.
Televizyon ve radyolara frekans tahsisi amacý ile çýkarýlan Radyo ve Televizyon Kuruluþ ve Yayýn Hizmetleri Hakkýnda Kanun 3 Mart 2011 tarihinde yürürlüðe girerken, RTÜK ve Bilgi Teknolojileri ve Ýletiþim Kurumu'nun (BTK) bu alanda yaptýklarý çalýþmalarda son aþamaya gelindi. Kanunun geçici 4. maddesine göre, Türkiye Cumhuriyeti 2015 yýlý baþýnda dijital karasal yayýna geçmek zorunda. Kanun Türkiye'de var olan
yayýncýlýk politikasýný da yeniden belirleyecek. 2014'e kadar yapýlacak çalýþmalar ile birlikte 23'ü ulusal olmak üzere toplam 252 televizyon ve 36'sý ulusal olmak üzere toplam 1.090 radyonun frekans tahsisleri yapýlacak. Frekans planlamasýný yaptýran RTÜK ile aralarýnda Kanal D, Star TV, ATV, Kanal7, STV, FOX ve TV8'in de bulunduðu 16 yayýncý ortaðýn bulunduðu Anten AÞ'ye ortalama 400 milyon TL'ye mal olacak 800 adet verici anten kurulacak. Antenlerin satýn alým ve kurulumunu saðlayacak olan Anten AÞ, sistemin iþletmesini de yürütecek. Dijital karasal yayýncýlýk ile birlikte Türkiye'deki 17 milyon adet uydu anteni de çatýlardan kaldýrýlacak. Süreci yakýndan takip
ettiklerini belirten Mobil Servis Saðlayýcý Ýþ Adamlarý Derneði (MOBÝLSAD) Yönetim Kurulu Üyesi Kubilay Erdoðan, özellikle frekans tahsisi konusunda piyasada bir hareketlilik baþladýðýný belirtti. 1994'te kurulan RTÜK'ün kuruluþ amacýnýn, yayýncýlýk yapan kuruluþlarýn frekans planlamasýný yapmak olduðunu hatýrlatan Erdoðan, "Aradan geçen zaman içerisinde maalesef bu görevini yerine getirememiþ, ancak çýkarýlan kanun ile birlikte artýk bu görevini yerine getirebilme imkâný bulacak." dedi. Yeni teknoloi sayesinde dijital karasal yayýn olduðu için hem görüntü kalitesi hem de ses kalitesi çok yüksek olacak. Bunun yaný sýra televizyon ve radyolar tek frekanstan tüm ülkeye yayýn yapma imkâný bulacak ve bölgesel yayýncýlýða kavuþacak. Yayýncýlar kendilerini nerede, ne zaman ve kaç kiþinin izledikleri bilgisine çok rahat ulaþabilecekler. Bu bilgi doðrultusunda da reklamlarý bölgesel olarak planlayabilecekler. Yeni dönem yayýncýlýða ve iþ dünyasýna farklý bir anlayýþ getirirken, haberleþme, iletiþim ve yayýncýlýk tek bir platform üzerinden yapýlabilecek. Türkiye'de mevcut GSM þirketlerinin 60 bin adet baz istasyonu bulunduðunu da kaydeden Erdoðan, bu baz istasyonlarýnýn kaldýrýlarak, yeni kurulacak 800 verici anteninin kullanýlabileceðini söyledi. Dijital karasal yayýnýn mobil cihazlarýn kullanýmýný da teþvik edeceðine dikkat çeken Erdoðan, yeni teknolojinin sektöre 100 milyon dolarlýk yeni iþ fýrsatlarý saðlayacaðýný belirtti. (CÝHAN)
Bakan Yazýcý: Herhangi bir gümrük kapýsýnýn kapatýlmasý söz konusu deðil
G
ümrük ve Ticaret Bakaný Hayati Yazýcý, "Suriye sýnýrdaki olaylardan dolayý, herhangi bir gümrük kapýsýnýn kapatýlmasý söz konusu deðil." dedi. Bitlis Valiliði'ni ziyaret eden Gümrük ve Ticaret Bakaný Yazýcý, burada gazetecilere yaptýðý açýklamada, terörle mücadele konusunda hükümetin ve devletin kararlýlýðýný sürdürdüðünü söyledi. "Teröristler Ramazan, bayram ve seyran dinlemeden eylemlerini ortaya koymaya çalýþýyorlar. Onlarýn etnik
dediklerinin üzerinde durmuyorum. Alçak alçaktýr, terörist teröristtir. O kimlikleri hiç önemli deðil. Bir insanýn, baþka bir insaný öldürmesi, bu ülkenin vatandaþýna silah doðrultup onun yaþam hakkýný ortadan kaldýrmasý izah edilebilir deðil. Onu ifade etmek ve lanetlemek için baþka sözcük bulamýyorum." þeklinde konuþtu. Türkiye'nin derin ve engin bir tarihi ile müþterek bir yurdunun olduðuna dikkati çeken Yazýcý, önceliklerinin vatandaþlarýn dirliðini ve can güvenliðini saðlamak amacýyla bütün unsurlarý bertaraf etmek olduðunu ifade etti. Bu konuda güvenlik güçlerinin canla baþla mücadele ettiðini vurgulayan Yazýcý, þunlarý kaydetti: "Bu olaylar biter diye kimse rehavete kapýlmasýn. Ülkemize hiç kimse, ölen vatandaþlarýmýzýn ötesinde baþka bir zarar vermesi söz konusu deðil. Terör konusunda hükümetimizin ve devletimizin kararlýlýðýný sürdürüyor. Yakýn zamanda terörist unsuru da bir yere varamayacaklarýný anlarlar. Yuvalarý nereyse oraya dönerler veya piþman olup adalete teslim olurlar." Suriye sýnýrdaki olaylardan dolayý herhangi bir gümrük kapýsýnýn kapatýlmasýnýn söz konusu olmadýðýný
anlatan Yazýcý, 1,5 yýldan bu yana yaþanmakta olan iç olaylar ve güvenlik zafiyetinden dolayý, Suriye gümrük kapýlarýnda ticari aktivitelerin azaldýðýný belirtti. Yazýcý, sözlerini þöyle sürdürdü:"Son olarak birkaç kapýnýn yönetim ve denetimi Özgür Suriye Ordusu denen ve hükümete yönelik mücadele veren unsurlarýn eline geçmesi ve onlarýn kontrolü dýþýnda da baþka unsurlarýn hakimiyet kurmalarý dolayýsýyla gümrük hizmeti verecek teknik donatýlarýn tahrip edilmesi sonucu, o kapýlarda çýkýþlar yeniden düzenlenmiþtir. Bunun ötesinde bizim kapý kapatmamýz söz konusu deðil. Aktivitelerimiz devam ediyor." Hükümetin çalýþmalarýný yerinde görmek ve düzenlenecek iftar yemeðinde vatandaþlarla olmak için Bitlis'e geldiðini dile getiren Yazýcý, Bakanlar Kurulu üyelerinin doðu ve güneydoðu illerinde birer programa katýlacaklarýný bildirdi. Her zaman halkla iç içe olduklarýný anlatan Hayati Yazýcý, "Ama Ramazan ayýnda saflarýmýzý daha da sýklaþtýrýyoruz. Þimdiden vatandaþlarýmýzýn Kadir Gecesi'ni ve Ramazan Bayramý'ný kutluyorum" diye konuþtu. (CÝHAN)
ÝLAN MASBAÞ-MARDÝN SERBEST BÖLGE KURUCU VE ÝÞLETÝCÝSÝ ANONÝM ÞÝRKETÝ YÖNETÝM KURULU BAÞKANLIÐINDAN Yönetim Kurulumuzca yapýlmasý kararlaþtýrýlan 2011 yýlý Olaðan Genel Kurul Toplantýsý 25.08.2012 tarihinde cumartesi günü saat: 14.00'da aþaðýda yazýlý gündemi görüþmek üzere Mardin Organize Sanayi Bölgesi MARTU Tuðla Fabrikasý toplantý salonunda yapýlacaktýr. Kendilerini mümessil vasýtasýyla tescil ettireceklerin düzenleyecekleri vekaletname örneði iliþikte sunulmuþtur. Sayýn hissedarlarýn bilgi edinmeleri, belirli gün ve saatte toplantýya teþrifleri rica olunur. GÜNDEM MADDELERÝ 1. Açýlýþ ve yoklama 2. Divan Baþkaný seçimi ve Genel Kurul Tutanaklarýnýn imzalanmasý için divan heyetine yetki verilmesi, 3. Yönetim Kurulu Faaliyet Raporu ve Denetim Kurulu Raporunun okunmasý ve müzakeresi, 4. 01.01.2011-31.12.2011 dönemine ait Bilanço, Gelir Tablosunun incelenmesi müzakeresi ve onanmasý, 5. Yönetim ve Denetim kurulu üyelerinin ibra edilmeleri, 6. 2010- 2011 yýlý Bilançosuna göre gerçekleþen kar hakkýnda karar verilmesi, 7. Dönem içinde Yönetim Kurulu Baþkanlýðýna atanan Þeyhmus DUYAN'ýn baþkanlýðýnýn onanmasýna, dönem içinde Yönetim Kurulu Baþkan Yardýmcýðýna atanan Mehmet HÜSEYÝNOGLU'nun üyeliðinin onanmasý, 8. Yönetim Kurulu Üyelerinin seçilmesi, görev süreleri ve ücretlerinin tespiti, 9. Denetim Kurulu Üyelerinin seçilmesi, görev süreleri ve ücretlerinin tespiti, 10. Dilek temenniler, 11. Kapanýþ BASIN NO : 353
Trafik kazalarýnda 10 yýlda 4 bin 900 okul parasý kaybettik
T
ürkiye Þoförler ve Otomobilciler Federasyonu’nun (TÞOF) derlediði rakamlara göre, 10 yýlda trafik kazalarý 10 milyar lira maddi kayba neden oldu. Bu para ile 2 milyon liradan 10 derslikli 4 bin 900 okul, 1 milyon 200 bin liradan 8 bin 166 adet 200 kiþilik öðrenci Yurdu, 25 bin metrekare alana sahip 30 milyon liradan 327 adet hastane, kilometresi 2 milyondan 4 bin 500 kilometre duble yol yapýlabiliyor.
10 milyar ile neler yapýlabilir TÞOF Baþkaný Fevzi Apaydýn yaptýðý yazýlý açýklamada, ülkemizde 2012 yýlýnýn ilk altý ayýnda meydana gelen 162 bin trafik kazasýnda bin 463 kiþi hayatýný kaybederken, 116 binden fazla vatandaþýmýzýn da yaralandýðýný ifade etti. Apaydýn þöyle devam etti: “Altý ayda meydana gelen kazalarda ayný zamanda yaklaþýk 623 milyon lira deðerinde maddi hasar meydana geldi. 2002-2011 yýllarýndaki maddi kaybýmýzýn toplamý ise 9 milyar 802 milyon lirayý aþmaktadýr. Bu rakam kaybettiðimiz canlarýmýzýn, çalýþýrken özürlü hale gelen vatandaþlarýmýzýn uðradýðý kayýplar dâhil deðildir. Bu kayýplarýmýz yatýrýma dönüþmüþ olsaydý 2 milyon liradan 10 derslikli 4 bin 900 okul, 1 milyon 200 bin liradan 8 bin 166 adet 200 kiþilik Öðrenci Yurdu, 25 bin metrekare alana sahip 30 milyon liradan 327 adet hastane, kilometresi 2 milyondan 4 bin 500 kilometre duble yol yapýlabilirdi” diye konuþtu.
Trafik güvenliðinin temeli eðitim Bizzat Baþbakanýmýzýn talimatýyla hazýrlanan Karayollarý
Trafik Güvenliði 10 Yýllýk Eylem Planý'yla kazalarýn azaltýlmasýnýn ve saðlýklý bir trafik alt yapýsýnýn oluþturulmasýnýn amaçlanmasýný memnuniyetle karþýladýklarýný belirten Apaydýn, “Eylem planýnýn temelini eðitim oluþturuyor. Bizde TÞOF olarak en fazla kaza olan illerimizden baþlattýðýmýz eðitim seminerlerimize bayramdan sonra devam edeceðiz. Sürücülerimizin kaza oranlarýnýn düþürülmesi için þoförlük mesleðinin standart çalýþmalarýnýn hazýrlýklarýný da hýzlandýrdýk” diye konuþtu.
Kazalarýn en büyük nedeni sürücü hatalarý Trafik kazalarýnýn yüzde 98’inin insan faktöründen kaynaklandýðý söyleyen Apaydýn, “Yaz aylarýnýn baþlamasýyla trafikte 3-4 kat artan yoðunluðun da trafik kazalarýnýn artýþýna neden olmaktadýr. Aþýrý sýcaklardan dolayý aracýmýzý kullanýrken dikkatimiz daha çabuk daðýlýyor. Bir de gideceðimiz yere ulaþmak için acele edersek kaza yapma oranýmýzda 3 - 4 kat artýyor. Sýcaklardan eriyen asfalt, aþýrý yaðýþ alan yörelerde ani heyelan olaylarý ve yol yapým çalýþmalarý ile sayýlarý azalsa da kazalarýn çok olduðu kör nokta dediðimiz yerlerin sürücüler açýsýndan tehlike yarattýðý bir gerçektir. Gideceðimiz yolun þartlarýný da iyi tahlil etmemiz, aracýmýzýn bakýmýna verdiðimiz önem gibi yolun durumuna da dikkat etmeliyiz. Ama ne olursa olsun sürücülerimiz hýz kurallarýna uymalý, yorgun-uykusuz yola çýkýlmamalý ve en önemlisi acele edilmemelidir. ” þeklinde konuþtu. (CÝHAN)
Hükümlüler oy kullanabilecek
M
eclis Uzlaþma Komisyonu'nun yazým komisyonu 'seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakký' maddesini þerhlerle kabul etti. Komisyon, cezaevlerindeki tüm hükümlülerin oy kullanabilmesinin önünü açtý. Mevcut anayasada 'taksirli suçlar hariç hükümlülerin oy kullanamayacaðý' hükmüne yeni anayasa metninde yer verilmedi. AK Parti, CHP ve BDP'nin uzlaþtýðý öneri üst komisyonda da kabul edilirse cezaevlerinde bulunan herkese oy kullanma hakký tanýnacak. Anayasa'nýn bu þekilde olmasý halinde, Ýmralý'ya sandýk kurulacak ve Öcalan da oy kullanabilecek. Komisyonda Öcalan'ýn oy kullanmasý hiç gündeme gelmezken genel olarak hükümlülerin de oy kullanma ilkesi benimsendi. MHP diðer üç partinin aksine bu fýkraya karþý çýktý. CHP ise 'ceza infaz kurumlarýnda bulunan hükümlüler ancak kanunda belirtilen hallerde oy kullanamaz' ifadesinin eklenmesini önerdi. Yazým komisyonundan geçen maddeye göre sadece er, erbaþ ve askerî okul öðrencileri oy kullanamayacak. Meclis Anayasa Uzlaþma Komisyonu'nun yazým komisyonu 'din, vicdan ve inanç özgürlüðü' maddesini de kabul etti. Partilerin
uzlaþtýðý tek cümle "Herkes din, vicdan ve inanç özgürlüðüne sahiptir" oldu. Maddenin ikinci cümlesi olan "Bu hürriyet bir dine inanma, dini inancýný deðiþtirme ve herhangi bir dine inanmama hürriyetini de içerir" ifadesini CHP ve BDP isterken, AK Parti ve MHP birinci cümlenin ikinci cümleyi de kapsadýðý düþüncesinde. Partiler 'din özgürlüðü' hakkýnýn kapsamýnda da anlaþamadý. AK Parti ve BDP 'dini eðitim ve örgütlenmeyi' kapsam içine almak istiyor. Ancak MHP 'öðretim ve uygulamanýn' eðitimi de kapsadýðý gerekçesiyle buna karþý çýkýyor. CHP ise öðretimin eðitimi kapsamadýðýný, öðretimin aile tarafýndan çocuða dini öðretmeyi içerdiðini ve kamu kurumlarýnda eðitimi kapsamamasý gerektiðini vurguluyor. (CÝHAN)
www.mardiniletisimgazetesi.com.tr
13 Aðustos 2012 Pazartesi
4
Bakan Günay: Ülke turizminin geliri 25 milyar dolarý aþtý K
ültür ve Turizm Bakaný Ertuðrul Günay, Türkiye’nin 2002-2003 yýlýnda turizmden 10 milyar dolar gelir elde ettiðini, bu rakamýn þuanda 25 milyar dolarý aþtýðýný söyledi. 40 milyon liraya mal olmasý beklenen Haleplibahçe Mozaik Müzesi'nin temeli atýldý. Temel atma töreninde konuþan Bakan Günay, Þanlýurfa'nýn müzeler þehri olacaðýný söyledi. Þehrin yýllardýr beklediði Haleplibahçe Mozaik Müzesi'nin temeli atýldý. 40 milyon liraya mal olmasý beklenen Haleplibahçe Mozaik Müzesi'nin gelecek yýl tamamlanmasý planlanýyor. 200 bin metrekare alana
inþa edilecek olan proje; Edessa Mozaik Müzesi, Arkeoloji Müzesi ve Arkeopark'tan oluþacak. Projenin hayata geçirilmesi ile Þanlýurfa’nýn turizm pastasýndan büyük bir pay almasý bekleniyor. Haleplibahçe Mozaik Müzesi'nin temel atma törenine 3 bakan katýldý. Törende konuþan Kültür ve Turizm Bakaný Ertuðrul Günay, Türkiye’nin artan turizm potansiyeline dikkat çekti. Bakan Günay, “Biz iktidara geldiðimizde 2002-2003’te Türkiye’ye 13 milyon turist geliyordu. Ülke, turizmden 10 milyar dolar civarýnda gelir elde ediyordu. Aradan
10 yýldan kýsa bir süre geçti. Türkiye’ye gelenlerin sayýsý 30 milyonu aþtý. Eski ziyaretçi sayýsý þimdi sadece Antalya’ya geliyor ve Türkiye 25 milyon dolardan fazla gelir elde etmeye baþladý.” dedi. Yapýlan çalýþmalarla Þanlýurfa'nýn turizmde önemli bir yere geleceðini kaydeden Günay, “Tüm kalbimle inanýyorum ki Þanlýurfa sadece Türkiye turizminin deðil, dünyanýn bildiði önemli turizmin varýþ noktalarýndan inþallah birisi olacak, baþýnda olacak." diye konuþtu. Þuanda 200 bin metre karelik alanda belediye ile birlikte çalýþtýklarýný dile getiren Günay, 50 bin metrekarelik alandan fazla alanda müze yapýlacaðýný kaydetti. Günay, Þanlýurfa'da Türkiye’nin en büyük arkeolojik müzelerinden birisini yapmaya çalýþtýklarýný ifade etti. Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakaný Faruk Çelik de bölgeyi yalnýz Þanlýurfa’nýn deðil dünya insanlýðýnýn hizmetine sunacaklarýný söyledi. Celik, "Çünkü bu tarihi mekanlar yalnýz Þanlýurfalýlarýn, Türkiye’nin deðil bütün insanlýðýn ortak deðeri, ortak malýdýr.” þeklinde konuþtu. Þanlýurfa Valisi Celalettin
Güvenç, Haleplibahçe ve Göbekli tepe ile bu þehrin dünya turizmi açýsýndan bir destinasyon þehri olacakðýný, batýlýlarýn gözünde mutlaka gezilmesi, görülmesi gereken bir þehir olacaðýný ifade etti. Belediye Baþkaný Ahmet Eþref Fakýbaba da Þanlýurfa'nýn Mekke, Medine ve Kudüs'ten sonra dünyanýn dördüncü büyük inanç merkezi olduðunu söyledi.
Haleplibahçe Mozaik Müzesi 40 milyon liraya mal olacak Kültür Varlýklarý ve Müzeler Genel Müdürü Osman Murat Süslü de Haleplibahçe Mozaik Müzesi'nin, yaklaþýk 40 milyon TL'ye mal olmasýnýn planlandýðýný söyledi. Müzenin inþa
edileceði alanýn Balýklýgöl ve Urfa Kalesine yakýnlýðý itibarýyla önemli bir turizm merkezi olabileceðini tahmin ettiklerini belirten Süslü, ayrýca söz konusu alanýn arkeolojik ve kültürel deðerlerin korunarak gelecek kuþaklara aktarýldýðý, kültürel mirasýn sosyal yaþamla entegrasyonun saðlandýðý bir yerde bulunduðunu kaydetti. Konuþmalarýn ardýndan Haleplibahçe Mozaik Müzesi'nin temeli Kültür ve Turizm Bakaný Ertuðrul Günay, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakaný Nihat Ergün, Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakaný Faruk Çelik, Vali Celalettin Güvenç, Belediye Baþkaný Ahmet Eþref Fakýbaba ve AK Parti milletvekilleri tarafýndan atýldý. (CÝHAN)
Terör örgütü, 1980'den bu yana 54 güvenlik görevlisini kaçýrdý BDP Belediye Meclis M
illi Savunma Bakanlýðý'nýn verilerine göre terör örgütü PKK, 1980 yýlýndan þimdiye kadar 54 güvenlik görevlisini kaçýrdý. Kaçýrýlan 54 personelden 27'si serbest kaldý. 15 personel hakkýnda ise gaiplik kararý bulunuyor. CHP Ýstanbul Milletvekili Melda Onur, "Bilgi Edinme Hakký Yasasýndan Yararlanma Talebi" ile 29 Mayýs 2012 tarihinde Milli Savunma Bakanlýðýna "Güneydoðu'da PKK ile mücadele kapsamýnda 80'li yýllardan bugüne kaçýrýlan, akýbeti belli olmayan, hakkýnda gaiplik kararý bulunan, þehitlik mertebesi verilip mezarý belli olmayan asker ve sivil kamu görevlilerinin isim listesini ve
ne zaman kaçýrýldýðýna" iliþkin soru sordu. Milli Savunma Bakanlýðý verdiði cevapta, sözkonusu dönem içerisinde toplam 62 personelden 54'ünün terör örgütü tarafýndan kaçýrýldýðý ve 8 personelin çatýþmadevriye görevi esnasýnda kaybolduðu, kaçýrýlan 54 personelden 27'sinin serbest kaldýðý, 2'sinin yapýlan operasyon sonucu kurtarýlýp 3'ünün þehit edildiðini bildirdi. 15 personel ile ilgili gaiplik kararý bulunmakla birlikte ayrýca 15 personelin takibine devam edildiðinin belirtildiði cevapta, kimlik bilgilerine iliþkin talebin ise 4982 Sayýlý Bilgi Edinme Hakký
Diyarbakýr’da PKK cephaneliði ele geçirildi
D
iyarbakýr Emniyet Müdürlüðü, kuruluþ yýldönümü olan 15 Aðustos’ta ses getirecek eylemler yapmayý planlayan terör örgütü PKK'ya ait çok miktarda mühimmat ele geçirildi. Özel Harekat Þube Müdürlüðü binasýnda, ele geçirilen mühimmatýn önünde basýn açýklamasý yapan Diyarbakýr Valisi Mustafa Toprak, "9 Aðustos 2012 günü saat 23.00 sýralarýnda Diyarbakýr-Silvan karayolu toprak
yol üzerinde kaza yapmýþ ve terk edilmiþ vaziyette bir minibüs bulunmuþtur. Araçta yapýlan incelemede 10 adet roket atar sevk fiþeði, 10 adet RPG 7 roket atar mühimmatý, 19 adet sevk fiþeði kýlýfý, 8 bin 470 adet 7.62 milimetre çapýnda fiþek ve 3 bin 960 adet biksi mermisi ele geçirilmiþtir." dedi. Toprak, Diyarbakýr baþta olmak üzere metropol illerde gerçekleþmesi muhtemel bir çok saldýrýnýn böylece önlendiðini söyledi. (CÝHAN)
Kanunu'nun 'Özel Hayatýn Gizliliði' baþlýklý 21. maddesi gereði karþýlanamadýðý ifade edildi. Sivil kamu görevlileri hakkýndaki bilgilerin ise Ýçiþleri Bakanlýðý'ndan talep edilmesinin uygun olacaðýnýn deðerlendirildiðinin belirtildiði cevapta, þu bilgiler verildi: "Jandarma Er Ali Sabancý 6 Haziran 2012'de Diyarbakýr- Bingöl karayolunda kaçýrýldý. Gaziantep'li. Muþ Kaymakam adayý Kenan Erenoðlu 12 Aðustos 2011'de MuþKulp karayolunda Þenyayla bölgesinde kaçýrýldý. Ailesi Ankara'da yaþýyor. Uzman Çavuþ Kemal Ekinci 1 Ekim 2011'de Þýrnak Merkez'de kaçýrýldý.Þýrnak Çakýrca Tugay Kom.lýðý'nda görevli. Gaziantepli. Polis Memuru Nadir Özgen 10 Eylül 2011’de Van’ýn Çatak ilçesinde evine giderken kaçýrýldý.1983 doðumlu. Aydýnlý. Astsubay Abdullah Söpçeler 9 Temmuz 2011'de Diyarbakýr Lice'de kaçýrýldý. Kýrklarelili. Jandarma Er Aydýn Þahin 15 Mayýs 1992'de Þýrnak'ýn Uludere ilçesinde Taþdelen Jan.karakolu baskýnýnda kaçýrýldý. Aðabeyi Aydýn'da yaþýyor. Jandarma Er Vahdettin Kaya (kurtarýldý) 22 Haziran'da BitlisDiyarbakýr Karayolunda kaçýrýldý. Hakkari Yüksekova nüfusuna kayýtlý. Hadi Gizli 7 Aðustos 2012'de Diyarbakýr Lice ilçesinde, Ramazan Baþaran 7 Aðustos 2012'de Diyarbakýr Lice ilçesinde, Reþat Çeçan 7 Aðustos 2012'de Diyarbakýr Lice ilçesinde kaçýrýldý." (CÝHAN)
BEDER, B eðitim camiasýný iftarda bir araya getirdi
üyelerinden açýklama B Murat Akgül
arýþ ve Demokrasi Partisi (BDP) Mardin Belediyesi Meclis üyeleri, geçtiðimiz dönemlerde belediyedeki yolsuzluk iddialarý hakkýnda savcýlýða suç duyurusunda bulunmasýnýn ardýndan Ýçiþleri Bakanlýðý'nýn iþlem yapýlmasýna gerek duyulmadýðýný bildirmesi üzerine basýn açýklamasý yaptý.
BDP il binasýnda yapýlan basýn açýklamasýný okuyan Belediye Meclis üyesi Mehmet Þafii Demir, "Mahkemeye vermiþ olduðumuz imar planý üzerinden gelen imar plan tadilatlarýndaki artýþa bakýlýrsa her þey anlaþýlacaktýr. Bu zihniyet kimine 5 kat, kimine 15 kat zihniyetidir. Mardin Yeniþehir'de yan yana duran iki apartmana bile bakarsanýz ne demek istediðimiz anlaþýlacaktýr. Çarpýk ve rantçý imarýn örnekleriyle doludur. Yine Mardin Belediyesi'nin 2011 Denetim Komisyonu raporuyla ilgili ve orada tespit edilen bir takým bize göre çok açýk olan hata, kusur, belediyeyi maddi zarara uðratma, bununla baðlantýlý görevi kötüye kullanma gibi birçok faktörü savcýlýk makamýna aylar öncesinde verdiðimiz gerçeði
bilinmektedir. Halkýmýzýn ve kamuoyunun da yakinen bildiði bu olayý ve olgularýn neticesindedir ki bazý belediye baþkan yardýmcýlarýnýn yetkilerinin elinden alýndýðý ya da dondurulduðu tüm belediye çalýþanlarýnýn ve Mardin halkýnýn malumudur. Mardin Cumhuriyet Baþsavcýlýðý'nýn 13 Nisan 2012 tarih ve 2012/1891 sayýlý yazýþý üzerine Mardin Valiliði'nin 3 Temmuz 2012 tarih ve 5185 sayýlý yazýþý üzerine Ýçiþleri Bakanlýðý'nýn Mahalli Ýdareler Genel Müdürlüðü kanalýyla soruþturmaya izin vermemesi ya da iþleme konulmamasýna karar vermesi kadar iddialar karþýsýnda tarafýmýza gönderilen cevabi yazýda yazýlanlar da doðrusu bize göre yanlýþlarýn üzerini örtme anlayýþýnýn ifadesidir ve hayli düþündürücüdür. Þimdi her þey bu kadar Yalýn, açýk ve tüm yönleriyle ortada iken Ýçiþleri Bakanlýðý'nýn suç duyurusu, uzun iþleme konulmamasýna karar vermesini, herkesçe malum olan bazý gerçeklerin üstünü kapatma, yanlýþlara, usulsüzlüklere koruma kalkaný anlamýna gelebileceðinin halkýmýzýn ve tüm kamuoyunun dikkatinden kaçmayacaðýna inanýyoruz" dedi.
atman Eðitimciler Derneði (BEDER) yetkilileri, eðitim camiasýný iftar yemeðinde bir araya getirdi.
çalýþmalarýný anlatan tanýtým filmi izletildi. Dernek Baþkaný Ali Özkan, eðitimin önemine deðindi.
Ýftara eðitimcilerin yaný sýra, siyasetçiler, kurum müdürleri, sivil toplum kuruluþlarý ve vatandaþlar katýldý. Ayna programýndan aþina olduðumuz Saim Orhan, programa süpriz konuk olarak katýldý .
Özkan, “Eðitimde yapýlacak küçük ihmaller bile bir milleti alt üst etmeye yeter. Geleceðini teminat altýna almak isteyen milletler, güçlerini çocuklarýn eðitimine sarf etmelidir.” dedi. Ardýndan mikrofona Saim Orhan davet edildi. Orhan da eðitime vurgu yaptý ve ilginç tespitlerini
Program Kuran-ý Kerim tilavetiyle baþladý. Ýftarýn ardýndan misafirlere ayna programýnýn
dinleyicilere slaytlar eþliðinde aktardý. Program sonunda Saim Orhan çiçeðini AK Parti Batman Milletvekili Ziver Özdemir'in elinden aldý. Programa sponsor olan firmalara da plaket verildi. Henüz genç bir dernek olan BEDER, 2011 yýlýnda kuruldu. Derneðin çok sayýda üyesi ve yüzlerce gönüllüsü bulunuyor. Dernek, dar gelirli mahallelerdeki yoksul çocuklar için ücretsiz eðitim faaliyetleri yürütüyor. (CÝHAN)
www.mardiniletisimgazetesi.com.tr
13 Aðustos 2012 Pazartesi
5
Kalp hastalarý sýcaklara dikkat! BASINDAN...
S
aðlýk uzmanlarý, mevsim normallerinin üstünde seyir eden hava sýcaklýklarý ve yüksek nem oranýnda kalp hastalarýna karþý önemli uyarýlarda bulundu.
Bülent Ecevit Üniversitesi Týp Fakültesi Dekaný ve Kardiyoloji Anabilim Dalý'ndan Prof.Dr. Mustafa Aydýn, uzun ve sýcak yaz günlerinde oruç tutanlarý, kimi zaman ölümle sonuçlanan kalp hastalýklarýna karþý uyardý. Orucun vücut saðlýðý için yararlý olduðunu belirten Aydýn, sývý ve besin tüketimine dikkat edilmemesi durumunda kalp hastalarýnda büyük sorunlara yol açabileceðini ifade etti. Özellikle kalp krizlerinde artýþ gözlendiðini belirten Aydýn, "Kalp krizi, kalbi besleyen koroner damarlarýn tamamen veya kýsmen týkanmasý ile kalp kasýnýn bir kýsmýnýn ölmesidir. Ailesinde kalp krizi geçiren ve þeker, tansiyon, kolesterol yüksekliði problemleri bulunan fazla kilolu ve sigara içenlerde bu kalp kalp hastalýðý daha sýk görülmektedir. Özellikle yoðun iþ temposunun yanýnda kan basýncý yüksek, düzensiz yemek yiyen egzersiz yapmayan, kilosuna dikkat etmeyen sigara içenlerin kalp hastasý olma riski fazladýr" dedi. Kalp hastalýklarý içerisinde en ölümcül olanýn kalp krizi olduðunu anlatan Aydýn, þu bilgileri verdi:"Göðüs ortasýnda baský þeklinde aðrý varsa özellikle bu aðrý yokuþ çýkarken, baþlayýp, kiþi dinlendiðinde geçiyorsa, ilk aþamada kalp hastalýðý düþünülmemelidir. Kalp krizi, kiþi hiç hareket etmediði halde çok þiddetli aðrýnýn baþlamasýyla ortaya çýkar. Beraberinde nefes darlýðý, sol kol aðrýsý, soðuk terleme ve bulantý görülebilir. Ayrýca, kalp krizi esnasýnda önemli oranda ani ölümler de görülmektedir. Kalp hastalarýnýn öncelikle kilo almamasý gerekir. Koroner arter hastasý olan, kalp krizi geçirmiþ kiþiler yaðlý ve kolesterolden zengin yiyeceklerden özellikle kaçýnmalýdýr. Katý yaðlar, kýrmýzý et içeren yiyeceklere dikkat etmelidir. Bunun yanýnda spor yapmak özellikle, yürüyüþ, yüzmek, bisiklete binmek, koþmak kalp saðlýðý için idealdir." Sýcak havalarda oruç tutan kalp hastalarýnýn karþýlaþacaðý sýkýntýlar hakkýnda
bilgi veren Aydýn, þunlarý söyledi: "Kalp hastalarý için Ramazan ayýnda hem kalp saðlýðý hem de sýcak havalarda oruç tutabilmek için bazý önlemler almak gerekebilir. Çünkü, hava sýcaklýðýnýn 30 dereceyi nemin yüzde 60'ý aþmasý ile birlikte sýcaða baðlý olumsuz etki gözlenmeye baþlar. Vücudun sýcaklýk artýþýna karþý ilk tepkileri terleme ve derideki damarlarýn geniþlemesidir. Nem oraný yükseldiðinde terleme ile olan sývý kaybý azalmaya baþlar ve böylece sýcak çarpmasý ihtimali artar. Aþýrý sýcak ve nemle birlikte artan su ve tuz kaybýnýn karþýlanmasý halinde kan koyulaþmasý ve pýhtýlaþmasý eðiliminde artýþ ile birlikte kalp krizleri tetiklenebilir. Kalp yetmezliði olan hastalarda sýcaða uyum zorluðu ile birlikte hayati organlara kan akýmýnda azalma meydana gelir. Bu durumun sonucu hayatý tehdit edici durumlar yani kalp krizi, ritm bozukluðu gibi rahatsýzlýklar geliþebilir"
Aydýn, kalp hastalarýnýn sýcak havalarda çok dikkatli olmasý gerektiðini söyledi. Aydýn, aþýrý sýcaklarda kalp hastalarýnýn alabileceði önlemleri ise þöyle anlattý: "Sýcak ve nemin yüksek olduðu saat 11:00-16:00 arasýnda dýþarý çýkýlmamalý veya kýsa süreli dýþarýda kalýnmalýdýr. Açýk renkli bol, rahat, terlemeyi artýrmayan kýyafetler giyilmeli, aðýr, yaðlý, yüksek kalorili yemeklerden kaçýnmalý, sebze ve meyve tüketilmeli. Öðünler, az miktarda olmalýdýr. Sývý kaybýný azaltmak için günde 2-3 litre su içmeli, soda, kola, kahve gibi içecekler, kan basýncýný ve kalp hýzýný artýrabileceði için tüketilmeli. Özellikle alkol hiç alýnmamalýdýr. Aþýrý sýcak ve nemden vücut metabolizmasý etkilendiðinden kullanýlan ilaçlarýn etkinliklerinde farklýlýk olabilir. Özellikle tansiyon ilaçlarý, idrar söktürücü kalp hýzýný etkileyen, kaný sulandýran ilaçlarýn kullanýmlarýný yeniden deðerlendirmeli. Bazý ilaçlarýn ayný dozlarý, yaz aylarýnda daha fazla tansiyon düþmesine ya da nabýzda daha fazla düþmelere yol açýlabilir. Aþýrý terleme nedeni
Modern yanýlgý
lk ve ikinci nesil Ýslamcýlar modern dünyadan etkilendi, ancak modernitenin siyasetlerinden Ýslamcýlar etki aldýðý kadar etkilediler de: "Onlar size bir yara verdiyse siz de onlara yara verdiniz."
Ý
ile idrar sökücü ilaç gereksinimi azalabilir." Aydýn, oruç tutmanýn vücut saðlýðý için yararý bilinen bir durum olduðunu da ifade ederek sözlerini þöyle sürdürdü: "Metabolik hastalýklarda oruç tutanlarýn saðlýk göstergelerinde düzelmeler gözlendiði bilinen bir gerçektir. Oruç tutanlarda iyi kolesterol (HDL) artmakta, trigliserit düzeylerinde azalma olmaktadýr. Bu bulgularla saðlýklý kiþilerde, orucun koroner kalp hastalýðýndan koruduðu söylenebilir" Aydýn, iftarda aþýrý ve hýzlý yemek yeme, sigara gibi kötü alýþkanlýklarýn ise olumsuz sonuçlara yol açabileceðini kaydetti. Ramazan ayýnýn kötü alýþkanlýklar için de fýrsat olarak bilinmesini isteyen Aydýn, þunlarý söyledi: "Ancak, özellikle uzun oruç saatleri olan yaz aylarýnda, uzayan açlýk sonrasý iftarda aþýrý miktarda yemek, aþýrý yaðlý yemek, aþýrý kalorili yemek ve gündüz içilemeyen sigaralarý iftardan sonra içmek gibi kötü alýþkanlýklar çok olumsuz sonuçlara neden olabilir. Ramazan ayý sigara býrakmak için bir fýrsat olarak deðerlendirilebilirse saðlýk için çok önemli bir adým atmýþ oluruz"
'Depresyondayým' diyenlerin
bir çoðu guatr hastasý
G
uatr her zaman bilinen bir hastalýktý. Ancak günümüzde daha çok arttý. 10 kiþiden 5'inde görülen hastalýðýn yanlýþ tedavisi kiþinin yaþamýný olumsuz etkiliyor. Depresif þikâyetlerle psikiyatriste baþvuran birçok kiþi aslýnda tiroit hastasý olduðunu bilmiyor. Guatr hastalýðýna neden olan organ 'Tiroit' denilen boynun önünde yer alan 20 gramlýk küçük bir doku. Doku küçük ama fonksiyonu çok fazla. Hormonlarý üretme mekanizmasý karýþýk. Orada rol alan birçok
M. Sait Çakar
madde, enzim ve elementler var. Bu nedenle mekanizmanýn her basamaðýnda hastalýk çýkabilir. Hastalýðýn en temel nedeni bizim ülkemizde de en sýk görüleni- iyot eksikliði. Buna baðlý olarak tiriotte büyümeler oluþur, çalýþmasý deðiþir. 2000 yýlýndan sonra tuzlar iyotlanmaya baþlayýnca iyot eksikliðine baðlý olan tiriot hastalýðý azaldý. Bu kez de genetik tiriot hastalýðý ve tiriot kanserleri ortaya çýktý. Doðal yollardan en çok suyla iyot eksikliðini tamamlayabilmek mümkündür. Dolayýsýyla toprak ve toprakta yetiþen ürünlerle... Bu yollarla iyotu alýrýz. Ama bizim topraðýmýz da suyumuz da Doðu Anadolu, Karadeniz özellikle de Batý Karadeniz Bölgesi iyottan son derece fakirdir. Bu nedenle insanlarýn ortak kullandýðý ortak madde tuza iyot eklendi. Geleneksel tuz kullanýmýný býrakmýþ olan her yerde iyotlu tuz kullanýldýðý sürece bir sorun yok.
Nörologlar, kardiyologlar 'böbreði ve kalbi korumak adýna aþýrý tuzlu yemeyin' diyor. Biz toplum olarak yemeðin tadýna bakmadan tuz koyarýz. Günde ortalama bir tatlý kaþýðý tuz kalp
yetersizliði, böbrek yetersizliði olmayan, normal saðlýklý birinin yiyebileceði miktardýr.
Tiroit organý iki þekilde deðerlendirilir. Bir nasýl çalýþýyor, hormon üretimi iyi m? Çünkü tiroit hormonlarý diðer organlarýnýn sistemlerin çalýþmasýný doðrudan etkiler. Dengesi bozulduðunda etkilenmeyen hiçbir sistem yoktur. En sýk görüleni yani yavaþladýðýndaki belirtileri; halsizlik ve yorgunluk þikâyetleridir. Saç dökülmeleri, cilt kuruluðu, kaþýntý, týrnak kýrýlmasý, kabýzlýk gibi bulgularla kendini hissettirir. Tansiyon dengesizlikleri görülebilir. Hastalýlara ait bulgular kiþisel farklýlýklar gösterebilir. Her kiþinin algý düzeyi farklýdýr. Ciddi depresyona giren, halsizlik nedeniyle iþ gücü kaybý yaþayan, aþýrý sinir-kaygý nedeniyle etraflarýyla kavga eden hasta tablolarýna rastlamak mümkündür. Tiroit hastalýðýnýn en iyi yönü ne kadar ilerlemiþ olursa olsun tedavide yüz güldürücü sonuçlar almanýn mümkün olmasýdýr. Kansere dönüþür mü? Her tiroit hastalýðý kansere dönüþmez. Tiroit modülü varsa bazý modüller 3-5 yýl içinde kansere dönüþebilir. Psikiyatri bölümünden çok fazla tiroit hastasý endokronologlara yönlendirilir. Bu tip hastalar depresif þikâyetlerle psikiyatriste baþvurur. Onlara uygulanan ilk test tiroit hormonudur. Özellikle doktorlarýn bu konuda bilinçlendirmeli gerekir. Karalahananýn içindeki bir
madde tiroit hormonunu yaparken bir enzimi bloke ettiði için tehlikelidir. Suþi içerisinde fazla iyot olduðu için tiroiti olumsuz etkiler. Uzak doðudan zayýflamak için gelen yosun tabletleri tiroit hastalýklarýný tetikleyebilir. Ailesinde tiroit hastalýðý olanlar, doðurganlýk çaðýndan olanlar kadýnlar, ergenlik çaðýndaki çocuklarýn bir kez tiroit fonksiyonunu deðerlendirmekte fayda vardýr. Özellikle ailesinde olanlar için bu yaþ dönemi çok önemlidir. Çünkü gebelikte bebeðin saðlýðýný, ergenlik döneminde beyin- beden fonksiyonu, menopoz kadýn saðlýðýný etkiler. Özellikle genetik tipteki tiroit hastalarýnda bir dönem aktiflenmediði için bazen testlerde çýkmayabilir ama daha sonra herhangi bir neden gebelik- lohusalýk-stres zemindeki hastalýðý tetikleyebilir. Ýnsanlarýn senede bir kere tiroit hormonuna baktýrmasý yeterlidir. (CÝHAN)
Özellikle ikinci nesil Ýslamcýlarýn Batý'dan aldýklarý önemli etki bir 19. yüzyýl Batý yanýlgýsý olan ekonomi politiðe, doðal sýnýrlarý ötesinde ve hak ettiðinden fazla önem arz etmeleridir. Zannedildiðinin aksine "ekonomi politik" sadece Marksizm'in deðil, diðer sistemlerin de merkezî konusudur. Binlerce sene içinde teþekkül eden beþeriyetin örfü ve irfanýný derinden yozlaþtýran ekonomi politiðin haksýz hegemonyasý modern zamanlarda, bugün de liberalizmin baskýn kültürel ortamýnda etkisini sürdürmektedir. Ýdeolojik mutlaklaþtýrmanýn bir sebebi ekonomi politiðin merkezî öneme sahip kýlýnmasýdýr. Üçüncü nesil Ýslamcýlar, modern ekonomiyi, üretim yapýsýný, bölüþüm düzenini, tabiatla iliþkisini, insan arzularý ile insan ihtiyaçlarý arasýndaki mahiyet farklarý ile bunlara baðlý büyüme ve kalkýnma gibi konular üzerinden yeniden düþünmelidirler. Siyaseti de yeni baþtan kelam ve fýkýh zemininde tanýmlamadýkça hem ikinci nesil Ýslamcýlarýn hatasýný, hem kriz içindeki moderniteyi tekrar etmek durumunda kalacaklardýr. Kendi ideolojik ve politik okuma biçimlerini hakikatin merkezine koyan "bazý Ýslamcýlar ve gruplar" eleþtirilir. Ancak bütün Ýslamcý akýmlarý bir torbaya doldurup eleþtirenlere þu sualleri sorma hakkýmýz var: 1) Sizce bu zihnî sapma, mutlaklaþtýrmayý reddeden Ýslam'ýn kaynaklarýndan mý, yoksa modern olandan mý beslenmektedir? 2) Ýslamcýlarý eleþtirenlerin referans aldýklarý modern dünyanýn kendisi mutlakçý deðil mi? Batý aydýnlanmasý, Hýristiyanlýðý sekülerleþtirmekten baþka neyi orijinal olarak üretti ki? Þeytan'ýn Allah'ý taklit etmesi gibi modernite, Katolik Kilisesi'nin mutlak hidayetini aklýn ve bilimin kurtarýcýlýðýna havale etti. Ortaçað'da Kilise'ye baðlanan kurtuluyordu; modern zamanlarda kurtuluþ liberal kapitalizme veya Marksist sosyalizme (Komünist Partisi'ne) baðlanmaya dönüþtü. Burjuvazinin aklî ve bilimsel baþarýlarý ile proletarya sýnýfýnýn kurtarýcý misyonu, yeryüzüne bir kere daha geleceði umulan Mesih'le yer deðiþtirdi. 3) Mümtaz'er Türköne, bize ait olmayan bir misyonu Ýslamcýlara mal etmektedir ki, o da "ahirete ait cennetin yeryüzüne taþýnmasý"dýr. Beþeriyetin tarihi yönelimini bu hedefe kilitleyen modernliktir. "Ýlerleme inancý"na göre tarihin finalde veya proletaryanýn kuracaðý komün toplumda "yeryüzü cenneti" kurulacaktýr. Müslümanlar bilir ki, biz "dünya gurbeti"ndeyiz, çölde seyahat eden bir bedevi gibi vahada dinleniyoruz. Asýl ait olduðumuz yer burasý deðil, "ahiret yurdu"dur. Cenneti özleriz, o yüzden durmadan geliþmek, kemale ulaþmak isteriz, insan-ý kâmil olmak isteriz. Ama hep canýmýz sýkýlýr, çünkü mükemmel bir varlýkta ama kusurlu bir dünyada yaþýyoruz. Kusur ve eksiklikler yeryüzünde deðil, ahiretteki cennette tamamlanacaktýr. Bu dünyaya geliþimizin anlamý ve amacý budur. 4) Acaba liberal, solcu-sosyalist veya milliyetçiler ideolojilerini mutlaklaþtýrmýyor mu ki, Ýslamcýlarý bu konuda eleþtiri haklarý olsun? Modernizmin tekil gerçeklik dünyasýyla beraber postmodernizm Hakikat'i parçalarken, Ýslamcýlardan baþka kim "Hakikat'in tekliðine karþýlýk gerçekliðin çokluðuna ve ifadenin çoðulculuðu"na zihni ve politik kapý arayabilir? Postmodernizmin sizi içine ittiði derin ve ürkütücü kaostan baþka bize sunduðunuz ne var? 5) Ýslamcýlarý "cemaatçi yapý, ataerkil kültür, hiyerarþik düzen ve deðiþime zorunlu olarak maruz kalmýþ kitleler" olarak tasvir eden Mahçupyan ve diðerleri, bu son derece þaibeli ve þüpheli argümanlarý postmodernizmden devþirirlerken, nasýl oluyor da kendi sol-sosyalist veya milliyetçi geçmiþlerini unutabiliyorlar? 6) Modernitenin etkisinde kendini mutlaklaþtýrma yanýlgýsýna düþenler sadece görünür aktif veya siyaseti önceleyen Ýslamcýlar deðil, mezhepler, tarikatlar ve bilumum cemaatlerdir ki, bu genel bir yanýlgý, modernliðin Ýslam içinde üretilmesi hatasýdýr. Ýçimizi karartmaya gerek yok, zira Ýslamcý olsun olmasýn, Kur'an ve Sünnet'i referans alan her fert, grup, akým veya cemaat Ýslam'a yeniden dönüp kendini kritik edebilirse, görüþünü ve yorumunu tashih edebilir. Pekiyi, sol-sosyalist, liberal, muhafazakâr veya milliyetçiler neye dönüp de kendilerini tashih edeceklerdir? Onlar için bir þifa kapýsý kalmýþ mý? Ali Bulaç a.bulac@zaman.com.tr 11 Aðustos 2012
www.mardiniletisimgazetesi.com.tr
13 Aðustos 2012 Pazartesi
6
Þanlýurfa'ya bin 500 kiþilik çaðrý merkezi
C
MC firmasý ile Þanlýurfa Valiliði arasýnda bin 500 kiþinin istihdam edileceði çaðrý merkezi için iyi niyet protokolü imzalandý. Protokol töreninde Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakaný Faruk Çelik ve Sanayi, Teknoloji ve Bilim Bakaný Nihat Ergün hazýr bulundu. Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakaný Faruk Çelik ve Sanayi, Teknoloji ve Bilim Bakaný Nihat Ergün bugün Þanlýurfa’ya geldi. Þanlýurfa’da önce 1. ve 2.
Organize Sanayi Bölgesi’ndeki(OSB) iþletmeleri gezen bakanlar birkaç fabrikanýn çalýþmalarýný da yerinde incelediler. Bakanlar daha sonra Þanlýurfa Valiliði Konferans salonunda iþadamlarý ile toplantý düzenledi. Þanlýurfa ve OSB’deki sorunlarýn ele alýndýðý konferansta konuþan Sanayi, Teknoloji ve Bilim Bakaný Nihat Ergün, sanayinin önemine deðindi. Türkiye’nin konumuna da
deðinen Ergün, “Türkiye Ortadoðu için çok önemli bir ülke, hatta Avrupa ülkelerinden Afrikaya birçok açýdan örnek olabilecek önemli bir merkez haline geliyor. Zaten birazda yaþadýðýmýz sýkýntýlarýn, baþýmýza iþ açmak isteyenlerin bunu yapmak istemelerin nedenlerinden bir tanesi de Türkiye’nin bu büyük potansiyelidir.” dedi. Þanlýurfa Ticaret ve Sanayi Odasý Baþkaný Sabri Ertekin de þehrin sorunlarý hakkýnda iki bakana detaylý bilgi verdi. Slayt gösterimi ile þehrin kaynaklarý ve potansiyeli ile ilgili sunum yapan Ertekin, Þanlýurfa'nýn tarým gelirinin 5 milyar liraya ulaþtýðýný vurguladý. Ertekin'in konuþmasýnýn ardýndan CMC firmasý ile Þanlýurfa Valiliði arasýnda çaðrý merkezi protokolü imzalandý. Türkiye'nin en büyük dýþ kaynak çaðrý merkezlerinden biri olan CMC, 15 milyon TL yatýrým ile Þanlýurfa'da açacaðý çaðrý merkezinde 1.500 kiþiyi istihdam edecek. Ýmza töreninin ardýndan konuþan Bakan Faruk Çelik iþsizliðin büyük bir sorun olduðu Þanlýurfa’da çaðrý merkezinin kurulmasýnýn önemli olduðunu
belirtti. Þanlýurfa için istihdamýn önemine deðinen Çelik, “Ýstihdamýn arttýrýlmasý konusunda elden gelen ne varsa ardýmýza koymayacaðýmýzý söylemiþtik. Urfa çok cazip bir il olacak dedik. Çok þükür þuan herkesin Þanlýurfa’da yatýrým yapmak için sýraya girdiðini görüyoruz. Þimdi 1500 kiþi önümüzdeki günlerde 8.500 kiþi olarak devam edecek.” diye konuþtu. Bin 500 kiþinin istihdam edileceði çaðrý merkezi
protokolünün imzalandýðýný hatýrlatan Þanlýurfa Valisi Celalettin Güvenç, “CMC yönetim kurulu baþkanýmýz da burada. Ýlimizde çaðrý merkezi Cool centr kuruyor, yerini kiraladýk. Ýnþallah bin 500 kiþiyi OSB’de istihdam edecek kendisini tebrike diyorum.” þeklinde konuþtu. CMC yönetim kurulu Baþkaný Engin Üstel de konuþmasýnda bu kadar ilgi ile karþýlaþmanýn güzel bir duygu olduðunu belirterek hayýrlý olmasý dileðinde bulundu. (CÝHAN)
Aile danýþmanlarý sertifikalarýný aldý D
iyarbakýr Fem Akademi Dershanesi ve Zirve Üniversitesi’nin iþbirliði ile düzenlenen Aile Danýþmanlýðý Sertifika Kursu’nu tamamlayanlar, aile danýþmanlýðý sertifikalarýný törenle aldý.
bünyesinde bulunan Aile Danýþmanlýðý Merkezleri ile Özel Aile Danýþmanlýðý Merkezleri’nde, hastanelerde, belediyelerin ilgili birimlerinde aile danýþmanlýðý hizmetlerinin verilebilmesi için en az bir aile danýþmanýn görevlendirileceðini kaydetti.
Diyarbakýr’da geçen ay açýlan ve Zirve Üniversitesi Sürekli Eðitim Merkezi (ZÜSEM) tarafýndan eðitimleri verilen kurs sona erdi. Sertifika daðýtýmý için yapýlan törende konuþan Fem Akademi Dershanesi Müdürü Mehmet Ali Kuþ, “Zirve Üniversitesi Sürekli Eðitim Merkezi tarafýndan temmuz ayý içerisinde düzenlenen Aile Danýþmanlýðý Sertifika Kursu’nun Diyarbakýr’da öðrencilerimize verilmesine aracýlýk ettik. 150 saatlik kursumuz çok büyük ilgi gördü.” dedi.
Kuþ, “Bireyleri aile içinde yaþadýklarý sorunlar, bireylerin huzursuz olmasýna, birbirleriyle olan iliþkilerinin zayýflamasýna, iletiþim yollarýnýn týkanmasýna ve bunlarýn yaný sýra sorunlarýn üst üste yýðýlarak bireyleri farklý çözüm yollarý (evden uzaklaþma, alkol baðýmlýlýðý, boþanma, aldatma ve evi terk etme ) aramalarýna sebep olabilmektedir. Ýþte tam bu noktada eðitimlerini baþarýyla tamamlamýþ olan kursiyerlerimiz, Diyarbakýr’a hizmet vereceklerdir.
Mehmet Ali Kuþ, yeni düzenleme ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlýðý, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürcülüðü
Hem iþsizliðe çare olmak, hem de ülkemizin genel manada sosyal hayatýna büyük ölçüde istifadesi dokunacak faaliyet olacak bu hizmetler.” diye konuþtu. (CÝHAN)