13 Mayıs 2013 Pazartesi Gazete Sayfaları

Page 1

Turkcell'den Mardinli giriþimci anne Fatma Kakýz'a mikrokredi

T

urkcell'in TÝSVA iþbirliðiyle hayata geçirdiði Ekonomiye Kadýn Gücü kapsamýnda, iþ kurmak ya da iþlerini büyütmek isteyen, 14 kadýn bölgelerini temsilen Anneler Günü vesilesiyle düzenlenen yemekte Sayfa 2’de mikrokredi çeklerini aldý.

GÜNLÜK BAÐIMSIZ GAZETE

‘Arkadaþlarýmýza askerlik anýlarýmýzý anlatacaðýz’

B

ir günlük de olsa askerlik yapan engelliler sevinçlerini, "Yemin ettik, yeni arkadaþlar ve komutanlarýmýzla tanýþtýk. Artýk biz de arkadaþlarýmýza askerlik anýlarýmýzý anlatabileceðiz." sözleriyle dile getirdi. Mardin Mazýdaðý Ýlçe Jandarma Komutanlýðý'nda, Engelliler Haftasý dolayýsýyla gerçekleþtirilen törene katýlan 6 engelli, bir günlüðüne askerlik yapmanýn sevincini yaþadý.

13 Mayýs 2013 Pazartesi

Mazýdaðý ilçesindeki askeri tesislere aileleriyle gelen 6 zihinsel ve bedensel engellinin oldukça heyecanlý olduklarý gözlendi. Sayfa 2’de

‘Sürece pozitif bakýyoruz’ sveç parlamentosunda görev yapan 2 milletvekili Mardin’in Midyat ilçesinde temaslarda bulundu. Midyat Belediyesi’ni ziyaret eden milletvekilleri çözüm sürecini görüþtü. Ýsveç Sosyal Demokratlar Partisi Milletvekili Yýlmaz Kerimo ile Ýsveç Sol Parti Milletvekili Jacop Johnson; Belediye Baþkan Yardýmcýlarý Metin Kutlu ve Tevfik Baysal tarafýndan karþýlandý. Sayfa 3’te

Ý

Yýl: 9 Sayý 2645 Fiyatý :25 Kr

SODES’le Mardin’e 5 yýlda 37 milyon yatýrým yapýldý

Sayfa 3’te

3 bin 500 kiþi ayný anda kitap M okudu

ardin Ýl Milli Eðitim Müdürlüðü tarafýndan baþlatýlan “Mardin Okuyor, Kitabýný Al Gel “kampanyasý kapsamýnda stadyumda; Ýl Milli Eðitim Müdür Velili Niyazi Ekin, okul müdürleri, veliler ve 3 bin 500 öðrenci topluca kitap Sayfa 3’te okudu.

‘En ideal hizmetleri sunmak için gece gündüz çalýþýyoruz’ Saðlýk Bakaný Mehmet Müezzinoðlu, 75 milyona en ideal saðlýk hizmetlerini sunmak için 125 bin hekim, 200 bini aþkýn hemþire ve 450–500 bin saðlýk çalýþanýyla gecegündüz, bayram-seyran cumartesi-pazar demeden hizmet verdiklerini söyledi...

50 bin hemþire açýðýný 3 yýlda kapatacaðýz Sedat Aslanaçier

S

aðlýk Bakaný Mehmet Müezzinoðlu, saðlýk sektöründe 50 bin hemþire açýðý bulunduðunu söyledi. Bakanlýk olarak her yýl 20 bin hemþirenin göreve baþlamasýný planladýklarýný belirten Müezzinoðlu, "Bu açýðý 3 yýlda bitirmeyi hedefliyoruz." dedi. Mehmet Müezzinoðlu, Hemþire ve Ebe Günü kutlamalarýna katýlmak için Mardin’e geldi. Müezzinoðlu, Hemþire ve ebelere gerek bakanlýk ve gerekse millet adýna teþekkür ettiðini belirten Müezzinoðlu, "Saðlýkta yaþanan baþarýlarda doktorlarýmýzýn ardýndan hemþire ve ebelerinde katkýsý bulunuyor. 81 ilde ebe ve hemþire temsilcisi arkadaþýmýz Mardin'e geldi. Mardin'i ben seçtim. 81 ilimizden birer temsilci hemþire ve ebenin eþleri ile Mardin'deler. Ülkemiz bir çözüm sürecinde bulunuyor. Mardin'de bu süreçte önemli bir þehrimiz buna da bir nebze katkýsý olmasý amacýyla burayý seçtik." diye konuþtu. Bir gazetecinin, "Ankara’da hemþireler eylem yapýyor. Özlük haklarýnýn iyileþtirilmesini istiyorlar. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?" þeklindeki sorusuna Müezzinoðlu, þu cevabý verdi: "Saðlýk çalýþanlarýnýn son 10 yýlda üslendikleri yük çok aðýr. Hizmet sektörü ve saðlýk sektörü 24 saat insana hizmet ediliyor. Mesleðin bitirilmesi eleþtirisine katýlmýyorum. Mesleðin bitirmesi deðil her geçen gün saygýnlýðýnýn arttýðý bir dönemi yaþýyoruz. 50 bin hemþire açýðýmýz var. Ortalama her yýl 20 bin hemþire saðlýk hizmeti sunumuna katký verecek. 50 bin açýðýmýz 3 yýlda tamamlanacak. 2023 yýlýna kadar bizim 200 bin hemþireyi yetiþtirip hizmete sunmamýz gerekiyor. 10 yýlda her yýl 20 bin hemþire çalýþmaya baþlayacak. 2023 yýlýnda yük ve sorumluluðu daha medeni bir seviyeye taþýyabiliriz."

S

aðlýk Bakaný Mehmet Müezzinoðlu, 75 milyona en ideal saðlýk hizmetlerini sunmak için 125 bin hekim, 200 bini aþkýn hemþire ve 450–500 bin saðlýk çalýþanýyla gece-gündüz, bayram-seyran cumartesi-pazar demeden hizmet verdiklerini söyledi. Saðlýk Bakaný Mehmet Müezzinoðlu, bir dizi incelemelerde bulunmak üzere geldiði Mardin'de Vali Turhan Ayaz'ý makamýnda ziyaret etti. AK Parti Mardin milletvekilleri Abdurrahim Akdað ve Gönül Bekin Þahkulubey'in de eþlik ettiði Bakan Müezzinoðlu, Vali Ayvaz’dan kentin saðlýk sorunlarý hakkýnda brifing aldý. Brifingin ardýndan gazetecilere açýklamalarda bulunan Bakan Müezzinoðlu, Mardin ve bölgede görev yapan ebe ve

hemþirelerin Ebe ve Hemþirelik Günü'nü kutladý. Saðlýk çalýþanlarýnýn ülke insanýna verdiði hizmetlerin her geçen gün artarak ve standardý

yükselerek devam ettiðini belirten Müezzinoðlu, "Hemþire ve ebelik 24 saat kesintisiz ve fedakârlýk isteyen ve insanýmýzýn en zor gününde zor anýnda yanýnda olmasý gereken bir

mesleði icra ediyorlar. Ben hemþire ve ebe arkadaþlarýmýza da teþekkür ediyorum. Devamý Sayfa 6’da

Öðrencilere trafik kurallarý anlatýldý

M

idyat ilçesinde Trafik Haftasý etkinlikleri kapsamýnda öðrencilere açýk havada kurulan stantlarda trafik kurallarý anlatýldý. Öðrencilerin büyük ilgi gösterdiði stantlarda, öðrencilerin bisiklet sürerken dikkat etmeleri gereken kurallar hakkýnda bilgi verildi. Sayfa 3’te

‘Süreç kalýcý barýþa dönüþmeli’

E

ðitimciler Birliði Sendikasý (Eðitim-Bir-Sen) çözüm süreciyle ilgili deðerlendirme toplantýsý düzenledi. Baþ Temsilci Mehmet Zeki

Can, sürecin önemine deðinerek, sürecin kazasýz belasýz barýþ ve kardeþlikle son bulmasý temennisinde bulundu. Sayfa 2’de


13 Mayýs 2013 Pazartesi

2

Turkcell'den Mardinli giriþimci anne Fatma Kakýz'a mikrokredi Ýsmail Erkar

T

urkcell'in TÝSVA iþbirliðiyle hayata geçirdiði Ekonomiye Kadýn Gücü kapsamýnda, iþ kurmak ya da iþlerini büyütmek isteyen, 14 kadýn bölgelerini temsilen Anneler Günü vesilesiyle düzenlenen yemekte mikrokredi çeklerini aldý. Çocuklarýna daha iyi bir gelecek sunmak için terzi atölyesi iþletmeciliði iþini ilerletmeye çalýþan Mardinli Fatma Kakýz daTurkcell'den mikrokredi alan kiþilerden biri oldu. Türkiye'nin lider teknoloji ve iletiþim þirketi Turkcell'in ekonomik üretime baþlamak isteyen dar gelirli kadýnlar için Türkiye Ýsrafý Önleme Vakfý (TÝSVA) ile iþbirliðine giderek baþlattýðý cepten kalkýnma seferberliði son hýzýyla devam ediyor. Proje çerçevesinde, melek yatýrýmcýlar tarafýndan yapýlan baðýþ ve

verilen borçlarla 14 kadýn daha mikrokredi almaya hak kazandý. Bursa'dan Diyarbakýr'a, Rize'den Burdur'a Türkiye'nin dört bir yanýndan gelen ve “bölgelerinin en emektar anneleri” olarak seçilen 14 kadýn mikrokredi çeklerini, Anneler Günü vesilesiyle düzenlenen öðle yemeðinde aldý. Öztürkler: “Annelere daha iyi bir hayat sunmak, geleceðimizi garanti altýna almak demek” Çekleri sahiplerine teslim eden Turkcell Genel Müdür Yardýmcýsý Koray Öztürkler, “Kadýnlarýmýza, annelere daha iyi bir hayat sunmak, geleceðimizi, çocuklarýmýzý garanti altýna almak demek. Turkcell olarak teknolojimizle, yarattýðýmýz istihdamla, sosyal sorumluluk projelerimizle kadýnlarýmýzýn yanýndayýz. Biliyoruz ki Güçlü Kadýn, Güçlü Türkiye demek. Anneler Günü vesilesiyle keyifli bir etkinlik düzenledik ve Ekonomiye

Kadýn Gücü projemiz kapsamýnda iþini geliþtirmek isteyen 14 fedakar annemize daha mikrokredilerini teslim ettik. Terzi, besici, kuaför, aþçý… Meslekleri ne olursa olsun çocuklarýna, ailelerine, topluma katkýda bulunmak için alýn teri döküyorlar. Onlarýn nezdinde tüm annelerin Anneler Günü'nü kutluyor ve aldýklarý bu destekle iþlerini çok daha iyi noktalara taþýmalarýný diliyorum” dedi. Akgül: “Hedefimiz baþarý öykülerini artýrmak” TÝSVA Baþkaný Prof. Dr. Aziz Akgül ise yaptýðý konuþmada, “Sizler bugün Türkiye'nin dört bir yanýndan 65 bin kadýnýmýzý temsilen buradasýnýz. Giriþimci iþ kadýnlarý ve annelersiniz. Ailenizi maddi ve manevi olarak güçlendirmek gibi çok önemli bir misyonunuz var. Turkcell'le yaptýðýmýz iþbirliðiyle baþarý öykülerini artýrmayý ve 4 yýlda 100 bin kadýna ulaþmayý hedefliyoruz. Bizi bugün burada buluþturan Turkcell'e teþekkür ediyor ve hepinizin Anneler Günü'nü kutluyorum.” Ekonomiye Kadýn Gücü ile hedef güçlü Ekonomiye Kadýn Gücü adlý seferberlik sayesinde dünyada ilk defa bir mobil operatör, birmikrofinans kuruluþuyla ortak 'sosyal borçlanma' modelini hayata geçirmiþ oldu. Turkcell'in teknolojisiyle güçlendirilen sosyal borçlanma modeli sayesinde dileyen herkes dar gelirli kadýnlara 1 yýl vadeli borç verebiliyor ya da baðýþ yapabiliyor. Ekonomiye Kadýn Gücü seferberliðinin hedefi 4 yýlda 100 bin kadýný ekonomiye kazandýrmak. Turkcell projeye 400 bin TL katký vererek baþladý. Projeye destek vermeyen herkes operatörü ne olursa olsun, FON yazýp 5886'ya SMS gönderilerek proje havuzuna 5 TL baðýþ yapýlabiliyor. Ayrýca melek yatýrýmcýlar www.ekonomiyekadingucu.com sitesi üzerinden de destek verebiliyor. Turkcell, proje kapsamýnda Anadolu'da 11 ili kapsayan bir eðitim programýna baþladý. Eðitim programý kapsamýnda kadýn giriþimcilere daha etkin ve baþarýlý bir iþ hayatý için temel bilgiler veriliyor. Turkcell, Mart 2013'te Ekonomiye Kadýn Gücü projesi de dahil“kadýn odaklý” öncü projeleri ile Birleþmiþ Milletler tarafýndan tüm dünyaya örnek gösterildi.

‘Arkadaþlarýmýza askerlik anýlarýmýzý anlatacaðýz’ M. Sait Çakar

B

ir günlük de olsa askerlik yapan engelliler sevinçlerini, "Yemin ettik, yeni arkadaþlar ve komutanlarýmýzla tanýþtýk. Artýk biz de arkadaþlarýmýza askerlik anýlarýmýzý anlatabileceðiz." sözleriyle dile getirdi. Mardin Mazýdaðý Ýlçe Jandarma Komutanlýðý'nda, Engelliler Haftasý

dolayýsýyla gerçekleþtirilen törene katýlan 6 engelli, bir günlüðüne askerlik yapmanýn sevincini yaþadý. Mazýdaðý ilçesindeki askeri tesislere aileleriyle gelen 6 zihinsel ve bedensel engellinin oldukça heyecanlý olduklarý gözlendi. Engellilerin tören alanýndaki yerlerini almasýnýn ardýndan konuþan Mardin Ýl Jandarma Komutaný Albay Vural Erol, engelli olmanýn bir ayýp olmadýðýný, engelli vatandaþlarýn kutsal askerlik hizmetini bir gün de olsa yapabilmelerini saðlamak istediklerini söyledi. Askerlikte en önemli görevin yemin töreni olduðunu vurgulayan Erol þunlarý kaydetti: "Bizler de bu mesleðe girerken ayný yemini ayný andý içiyoruz. O kadar önemli bu yemin. Mesleðe girerken ve asker olurken canýný seve seve vermek için tek yemindir. Bu da bu yeminin ne derece önemli olduðunun kanýtýdýr. Askerlik Kanunu'na göre 20 yaþýna giren her erkek Türk vatandaþý askerlik yapar. Ancak bunun yapýlabilmesi için saðlýklý olmasý gerekir. Kendi ellerinde olmayan nedenlerden dolayý engelli hale gelerek bu askerlik hizmetini yapamayacak duruma gelen kardeþlerimize de böyle bir günü

hazýrlayarak; onlara kýþla havasýný koklatmak, asker karavanasýndan yemek yedirmek, asker elbisesi asker postalý giydirmek ve manevi deðeri çok büyük askerlik yemini yaptýrmak istedik. Tüm birimlerimizle engelli vatandaþlarýmýzýn hizmetindeyiz." Engelliler daha sonra, kendilerine kullanýmý ve temel özellikleri öðretilen silahlarla fotoðraf çektirdi ve kýsa süreli eðitim yaptý. Engelli gençlerden Ramazan Metin, askerlik yapmanýn çok güzel olduðunu yeni arkadaþlar ile tanýþtýklarýný söyledi. Çok güzel bir gün geçirdiklerini belirten Metin, "Yemin ettik. Arkadaþlar ile tanýþtýk. Komutanlarýmýzla tanýþtýk. Yemeðimizi yedik, mutluyuz. Gerçekten de çok güzel bir gün geçirdik. Arkadaþlara askerlik anýlarýný anlatacaðýz. Bugün asker olduk diyeceðiz." dedi. Abdülkadir Tekçi de askere gelmenin mutluluðunu yaþadýklarýný, yemin etmenin de çok güzel bir duygu olduðunu ifade ederek, "Askere geldik bugün. Belgemi de aldým. Komutanlarý çok seviyoruz. Onlar babadýr." diye konuþtu.

‘Süreç kalýcý barýþa dönüþmeli’ Ali Edis

E

ðitimciler Birliði Sendikasý (Eðitim-BirSen) çözüm süreciyle ilgili deðerlendirme toplantýsý düzenledi. Baþ Temsilci Mehmet Zeki Can, sürecin önemine deðinerek, sürecin kazasýz belasýz barýþ ve kardeþlikle son bulmasý temennisinde bulundu. Mardin'in Nusaybin ilçesinde Aydýnlar Konaklama Tesisleri'nde düzenlenen kahvaltýda gazetecilerle bir araya gelen sendika yönetimi, 30 yýldan bu yana süren çatýþma sürecinin son bulmasýný istedi. Baþ Temsilci Can, “Barýþ uzlaþmaktýr, eski defterlerin açýlmasý deðil. Yani kim halklý kim haksýz deðil, bütün defterlerin kapanma sürecidir. Birinin haklý birinin suçlu ilaný deðil bütün taraflarýn kucaklaþtýðý bir son nokta olmalýdýr. Geleceðimizi kör bir geçmiþe kurban etmeyelim.” ifadelerini kullandý.

Sürecin kalýcý barýþa dönüþmesini istediklerini aktaran Can, konuþmasýný þöyle sürdürdü: "Bu barýþýnýn kalýcý hale gelebilmesi için adil bir yönetim, eþitlik yurttaþ temelinde bütün kesimlerin içinde yer alacaðý bir kardeþlik zemini oluþturmalýdýr. Bu süreçte herkes þiddetten arýnmalý, katý ideolojik yaklaþýmlardan kaçýnmalý, herkesin, her düþüncenin deðer bulduðu, tahammül kültürünün egemen olduðu bir zemin hazýrlanmalýdýr. Þiddet dili tamamen devre dýþý kalmalýdýr. Demokratik kazanýmlar anayasal güvence altýna alýnmalýdýr. Özgür, adil, katýlýmcý yeni bir anayasa mutlak surette hazýrlanmalýdýr ve süreç hýzla ilerlemelidir." Can, bölgede 30 yýldýr süren çatýþmalý ortam nedeniyle binlerce ailenin göç ettiðini hatýrlatarak, yurt içi ve yurt dýþýna gitmek zorunda kalanlarýn geri gelmesi için altyapý oluþturularak destek verilmesi gerektiðini kaydetti.

MÜSÝAD Baþkaný Dündar engellileri unutmadý Sedat Aslanaçier

E

ngelli kardeþlerimizin toplumsal hayata tam katýlýmlarýnýn saðlanmasý ve hayat standartlarýnýn yükseltilmesi, çaðdaþ toplum anlayýþýnýn bir parçasýdýr. Engellilerimizin eðitimden saðlýða, iþ ve mesleki rehabilitasyonlarýndan kültür ve sanata, spor ve kent standartlarýnýn iyileþtirilmesine, ulaþýmdan psikolojik ve sosyal desteðe kadar çok ciddi sorunlarýna çözüm bulunmasý hepimizin sosyal sorumluluðudur. Engelli vatandaþlarýmýzýn sosyal, ekonomik ve kültürel hayatta karþýlaþtýklarý sorunlara çözüm üretmek ve onlarýn üretken bireyler olarak topluma katýlýmlarýný saðlamak, sosyal hukuk devleti anlayýþýnýn bir gereðidir.

potansiyeli taþýdýðýmýz gerçeðini unutmamýz gerekir. Bu açýdan engellilerin sorunlarýna duyarlý olmak ve onlarýn günlük yaþam içinde rahatlýkla yerlerini alabilecek þartlarý oluþturarak, gereken ilgi ve desteði saðlamak çaðdaþ toplumun gereðidir. MÜSÝAD olarak Engelli vatandaþlarýmýzýn Ýþ ve eðitim hayatýnda olduðu kadar, sosyal ve kültürel hayatta da en doðal haklarý olan daha aktif bir yaþam sürmelerine olanak saðlayacak her türlü aktivitenin içinde olacaðýz.

Ülke nüfusumuzun % 12.29’nun engelli vatandaþlarýmýzýn oluþturduðu düþünüldüðünde engelli olmanýn bir kusur olmadýðýný, hepimizin engelli olma

Bu duygu ve düþüncelerle, engellerin mutluluk ve yaþama sevincine engel olmadýðý bir dünya dileklerimle Engelliler Haftasý’ný kutluyorum.

Savur protokolü öðrencilerle birlikte topluca kitap okudu Sedat Aslanaçier

S

avur ilçesinde protokol ile birlikte öðrencilerin katýldýðý toplu kitap okuma programý düzenlendi. Savur Kaymakamlýðý, Ýlçe Milli Eðitim Müdürlüðü tarafýndan kapalý spor salonunda düzenlenen etkinliðe; Kaymakam Cengiz Ayhan ile birlikte ilçe protokolü, okul müdürleri ve öðrenciler katýldý. Etkinlikle ilgili konuþan Savur Ýlçe Milli Eðitim Müdürü

Seyfullah Güveloðlu amaçlarýnýn yeni nesle kitap okuma alýþkanlýðý kazandýrmak olduðunu belirterek

þunlarý söyledi: "Gayretimiz yeni nesil için. Bu konuda öðrencilerimizden umutluyuz."


www.mardiniletisimgazetesi.com.tr

13 Mayýs 2013 Pazartesi

3

3 bin 500 kiþi ayný anda kitap okudu Sedat Aslanaçier

M

ardin Ýl Milli Eðitim Müdürlüðü tarafýndan baþlatýlan “Mardin Okuyor, Kitabýný Al Gel “kampanyasý kapsamýnda stadyumda; Ýl Milli Eðitim Müdür Velili Niyazi Ekin, okul müdürleri, veliler ve 3 bin 500 öðrenci topluca kitap okudu. Ýl Milli Eðitim Müdürü Niyazi Ekin, öðrencilere okuma alýþkanlýðý kazandýrmak ve okumaya dikkat

çekmek amacýyla daha önce farklý etkinliklerin yapýldýðýný belirterek, "Son olarak öðrenci ve velilerimizle birlikte bugün stadyumda birlikte kitap okuyoruz. Günümüzde televizyon ve internetin yaygýnlaþmasýyla birlikte

SODES’le Mardin’e 5 yýlda 37 milyon yatýrým yapýldý artýk kitap okumayý unutur hale geldik. Kitabý sevdirmek ve özendirmek için okullarýmýzda böyle bir kampanya baþlattýk. Bu kampanya ile tüm vatandaþlarýmýza okuma alýþkanlýðýný aþýlamaya çalýþacaðýz." dedi. Mardin’in çok dilli ve dinli bir þehir olmasýna dikkat çeken Ekin, “Bu etkinlikte de kimseye bir sýnýrlama getirmedik. Baðlayýcý bir hususa gitmedik. Herkes kendi kitabýný kendisi getirsin dedik. Mardin biliyorsunuz çok kültürlü bir kenttir. Evinden getirdiði her ne kitapsa varsa onu okusun istedik.Ýsteyen Kürtçe, Ýngilizce, Arapça veya Süryanice kitap getirip okudu. Hatta Kuran okuyan bile oldu. Etkinlikte çocuklarý ile birlikte beraberinde getirdiði Kürtçe kitabý okuyan velilerden Þeyhmus Mert, kampanyayý anlamlý bulduðunu belirtti.

Ýsmail Erkar

S

ODES projeleri kapsamýnda Mardin’de 5 yýlda 37 milyon TL yatýrým yapýldý. Bu projelerden 125 bin 277 kiþi yararlandý. Projeler hakkýnda bilgi veren Mardin Valisi Turhan Ayvaz, 5 yýl içinde hazýrlanan projelerde birçok kiþiye iþ imkaný saðlandýðýný söyledi. Birçok alanda hazýrlanan projelerin Mardin’i þekillendirdiðini belirten Vali Ayvaz, "Projeler özellikle tarihi kentin aslýna uygun þekillendirilmesine katký saðlýyor. SODES projeleri ile istihdam edilebilirlik artýrýmýnýn, meslek edindirmenin, gelir getirici özelliklerin yanýnda sosyal içerikli olmalarýna dikkat edilmesi, sanatsal, kültürel ve sportif faaliyetlerin de bu projelerle özellikle desteklenmesi ilimize önemli katký saðlýyor.” dedi. Proje hazýrlamak için Mardin’in tüm kurumlarýnýn aktif katýlým saðlamasý gerektiðini belirten Ayvaz,

þöyle konuþtu: “Bu tür projelerle gelecekte Mardin’i bir adým daha ileri götürmüþ olacaðýz. Bu amaçla ilimizde bulunan tüm kamu kurum ve kuruluþlarýna, sivil toplum kuruluþlarýna ve emeði geçen herkese þükranlarýmý sunuyorum. SODES gibi diðer hibe çaðrýlarýnýn da yakýndan takip edilerek, Mardin adýna neler yapýlabileceði konusunda tüm kurumlarýmýzýn ve STK’larýn çalýþmalarýný artýrmalarý en büyük temennimizdir." Vali Ayvaz, 2011 yýlý SODES kapsamýnda yapýlan yatýrýmlarý þöyle sýraladý: "68 çocuk parký, 54 kültür, sanat ve spor kursu, 35 öðrenci gezileri, 21 mesleki eðitim kursu, 20 spor tesisi, 16 etüt merkezi, 14 gençlik merkezi, 9 çocuk merkezi, 5 kadýn merkezi, 3 tiyatro ve sinema salonu. Bu projelerden 125 bin 277 kiþi yararlandý. 2012 yýlýndan 39 projenin yapýmý devam ediyor.”

'Hazine bulundu' ‘Sürece pozitif bakýyoruz’ iddiasý heyecan Ý oluþturdu Ali Edis

M. Sait Çakar

K

ýzýltepe ilçesinde bir inþaatýn kazý alanýnda altýn bulunduðu iddiasý heyecan oluþturdu. Þanlýurfa Caddesi üzerine bulunan Kadir Dað isimli vatandaþa ait temelin kazý sýrasýnda küp þeklinde bir oyuk

bulundu. Çevreye yayýlan altýn bulunduðu þeklindeki söylentiler vatandaþlarýn inþaat alanýnda toplanmasýna neden oldu. Olay yerine gelen polis ekipleri güvenlik þeridi oluþturdu. Temeli kazan kepçe operatörünü evden alýp inþaat alanýna getiren ekipler yaptýklarý incelemeler sonucu ihbarýn asýlsýz olduðunu belirledi. Kazýda herhangi bir þeyin bulunmadýðýný ifaden eden inþaat sahibi Kadir Dað, "Ýnþaat alanýnda eski bir kuyu bulunmuþ. Hazine var diye laf dolaþmýþ. Altýn yok. Tamamen asýlsýz iddialar. Polis burada çalýþma yaptý, herhangi bir þey bulunmadý." þeklinde konuþtu. Kepçe operatörü Yusuf Kaya ise "Gündüz trafik olduðundan gece çalýþýyoruz. Operatör iki teneke altýn almýþ ve kaçmýþ diye söylenti yayýlmýþ. Öyle bir þey yok. Þu an buradayým. Akþam olunca iþimize devam edeceðiz." diye konuþtu.

sveç parlamentosunda görev yapan 2 milletvekili Mardin’in Midyat ilçesinde temaslarda bulundu. Midyat Belediyesi’ni ziyaret eden milletvekilleri çözüm sürecini görüþtü. Ýsveç Sosyal Demokratlar Partisi Milletvekili Yýlmaz Kerimo ile Ýsveç Sol Parti Milletvekili Jacop Johnson;

Belediye Baþkan Yardýmcýlarý Metin Kutlu ve Tevfik Baysal tarafýndan karþýlandý. Heyete Süryani Kiliseler Vakfý Baþkaný Anto Nuay ile Mor Gabriel Vakfý Baþkaný Kuryakus Ergün’de eþlik etti. Bir delegasyonla Türkiye’ye geldiklerini belirten Süryani asýllý ve aslen Midyatlý olan Milletvekili Yýlmaz Kerimo “ Ankara, Diyarbakýr, Mardin ve

Midyat’a geldik. Ankara’da bazý temaslarýmýz oldu, Diyarbakýr ve Mardin de ziyaretlerimiz oldu. Çözüm sürecini yakýndan izliyoruz.” dedi. Sürdürülen çözüm sürecine pozitif baktýklarýný vurgulayan Milletvekili Kerimo “ Türkiye’de son geliþmeler ve barýþ süreci. Türkiye’deki bu barýþ sürecini çok pozitif görüyoruz. Silahlar sussun, kardeþlik baþlasýn. Bütün halklar, dini ne olursa olsun kardeþ gibi yaþamalarýný istiyoruz. Ýnþallah devam eder. Barýþ olur, kardeþlik olur.” þeklinde konuþtu. Ýsveç Sosyal Demokrat Partisi Milletvekili Yýlmaz Kerimo, çözüm sürecinin sadece Kürt sorununu deðil Süryanilerin sorunlarýný da kapsamasý gerektiðini söyledi. Ýlk kez Mardin ve Midyat’a geldiðini belirterek açýklamasýna baþlayan Sol Parti Milletvekili Jacop Johnson ise “ Barýþýn baþlamasý çok güzel inþallah devam eder. PKK þimdi geri çekiliyor bu çok iyi. Görüþmelerimizde bilgi aldýk, þimdi anayasa deðiþecek. Ýnþallah o da iyi bir anayasa olur. Herkesi kapsayan bir anayasa olur.” diye konuþtu. Belediye baþkan Yardýmcýsý Metin Kutlu ise “ Hoþgörü kentine yapýlan ziyareti önemsiyoruz.” þeklinde deðerlendirdi.

Öðrencilere trafik kurallarý anlatýldý Ali Edis

M

idyat ilçesinde Trafik Haftasý etkinlikleri kapsamýnda öðrencilere açýk havada kurulan stantlarda trafik kurallarý anlatýldý. Öðrencilerin büyük ilgi gösterdiði stantlarda, öðrencilerin bisiklet sürerken dikkat etmeleri gereken kurallar hakkýnda bilgi verildi. Belediye bitiþiðinde kurulan stantlarda; Ýlçe Emniyet Müdürlüðü’ne baðlý Trafik Tescil Büro Amirliði, jandarma trafik ekipleri ile zabýta trafik ekipleri hazýr bulundu. Yaklaþýk 5 yüz öðrencinin ziyaret ettiði stantlarda uzman ekipleri trafik kurallarýnýn önemini vurgulandý. Çalýþmalar hakkýnda gazetecilerin sorularýný yanýtlayan Trafik Tescil Büro Amiri Recai Öz, havalarýn ýsýnmasýyla birlikte, öðrencilerin bisiklet kullanmalarýnda uymalarý gereken kurallarý anlattýklarýný belirtti. Öz,

“Trafik haftasýyla ilgili olarak burada öðrencilerimizde trafik bilincini oluþturmak amacýyla trafikte kullandýðýmýz materyaller, cihazlar, araç ve gereçler burada tanýtýyoruz. Yaz dönemi olduðu için bisiklet kullanýmýyla ilgili olarak çocuklarýmýzýn

bisikleti nasýl kullanacaklarý, güvenli bir þekilde bisikleti nerelerde kullanabileceklerini ve trafikte bisikletli bir sürücünün uymasý gereken kurallar hakkýnda öðrencilerimizi, çocuklarýmýzý bilgilendireceðiz ve trafik bilincini oluþturacaðýz.” þeklinde konuþtu.


13 Mayýs 2013 Pazartesi

4

'Ýktidarla çözüm süreci neticelenmez silahsýz kuvvetlerin devreye girmesi lazým'

B

aþbakan Baþdanýþmaný Doç. Dr. Yalçýn Akdoðan, çözüm sürecinin sadece iktidarýn attýðý adýmlarla neticeye ulaþmasýnýn mümkün olmadýðýný belirterek, silahsýz kuvvetlerin de devreye girmesi gerektiðini söyledi. AK Parti Batman Ýl Teþkilatý'nýn düzenlediði Siyaset Akademisi eðitim programýnda konuþan Baþbakan Recep Tayip Erdoðan’ýn Baþdanýþmaný Yalçýn Akdoðan, Türkiye'nin tarihi bir dönemeçten geçtiðini belirtti. Akdoðan, sürecin sadece on binlerce insanýn yaþamýný yitirdiði, ülkeye millete bedeller ödetmiþ bir sorunun kanlý ve acýlý bir sorunun geride kalmasý anlamý taþýdýðýný belirterek, bu gayretin ayný zamanda büyük Türkiye idealine ve yeni demokrasi hedeflerine ulaþýlmasý açýsýndan da büyük önem arz ettiðini vurguladý. Çözüm sürecinin terörün son bulmasý kadar Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaþmasý, demokrasi baþta olmak üzere bütün standartlarýn yükselmesi açýsýndan da önemli olduðuna vurgu yapan Akdoðan konuþmasýnda þunlarý dile getirdi: "Tabi önümüzde bir sorunlar kümesi var. AK Parti iktidarý ilk günden itibaren sorunlar kümesini çözmeye çalýþýyor. Kabaca bakarsak AK Parti'nin ilk iktidar döneminde ne vardý. Yatakta can çekiþen bir hasta vardý. Ýlk dönemin ruhu bu can çekiþen hastayý ayaða kaldýrmak ve hayata döndürmek üzerine kuruluydu. Güven ve istikrarý bozulan ekonomik istikrarý tesis etmek Türkiye'yi canlandýrmak ve ayaðý kaldýrmaktý. AK Parti'nin ikinci dönemi karanlýk güç odaklarýna karþý vesayetçi odaklara karþý bir mücadele dönemiydi. Yani iktidarý milletin iradesini gasp eden iktidara ortak olmaya çalýþan karanlýk bir takým odaklarý ve vesayetçi

anlayýþý tasviye etme bunlarý geriletme süreciydi. Ýþte bu süreçte Türkiye ciddi siyasi normalleþmeler yaþadý. 22 Temmuz seçimleri ve 12 Eylül referandumu Türkiye'de aslýnda demokratik bir devrimdi. Bu demokratik devrimin ardýndan Türkiye daha büyük hedeflere odaklandý. AK Parti'nin üçüncü döneminde kritik bazý sorunlarýmýz var. Geçmiþten devraldýðýmýz. Bunlarýn üzerine cesaretle gittik. Bugün bir süreç yaþýyorsak bu sürece kolay gelinmedi." Sürekli öç ve intikam duygusuyla hareket edersek geçmiþimizi kaybettik geleceðimizi de kaybederiz Terör sorununun Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaþmasýna engel olduðunu ve bu ayak baðýndan artýk kurtulmak gerektiðine dikkat çeken Akdoðan konuþmasýnda þunlarý dile getirdi: ""Bu sorun Türkiye için bir ayak baðý toplumsal barýþýmýzý iç huzurumuzu tehdit ediyor. Türkiye'nin bölgesel etkinliðini tehdit ediyor, zayýflatýyor. Bu ayak baðýndan artýk kurtulmamýz gerek. Ýþte bu sürece sadece belli bir kesimin bir takým haklar elde etmesi veya yaþanan kanlý bir sürecin son bulmasý açýsýndan bakmayalým. Daha genel perspektif, demokrasi inþasý bakýmýndan bakmak durumundayýz. Bu sorun bir takým toplumsal tramvalar üretti. Sosyal sorunlar oldu. Acý çeken kesimler birbirlerine farklý bir þekilde bakmaya baþladý. Bu ayný zamanda toplumsal bir restorasyon gerektiriyor. Bir helalleþme temiz bir sayfa açmak gerekiyor. Geçmiþin yanlýþlarýný sorgulayalým hesaplaþalým bunlarý görmezden gelelim, yok sayalým, anlamýnda bir helalleþme demiyorum. Ama sürekli öç ve intikam duygusuyla hareket edersek geçmiþimizi kaybettik,

geleceðimizi de kaybederiz. Karanlýk geçmiþin içine geleceðimizi de çekmiþ oluruz." Bu süreçte geri adým atan kaybeder Bu süreçte çark eden kaybedeceðini anlatan Akdoðan konuþmasýný þöyle sürdürdü: "Geri adým atan kaybeder. Toplumda büyük bir umut var büyük bir direnç üretiyor. Bir kýsým sabotajlar sürece zarar verecek olaylar bu süreçte oldu ama bu toplumsal direnç ve umut bunlarý devre dýþý býraktý. Bundan sonra da bu süreçten memnun olmayan bir takým kesimler olacaktýr. Bunlara karþý da teyakkuz olmak durumundayýz. Ama baktýðýmýz da Kandil'den yapýlan açýklamalarda ve Kandil'in pozisyonundan Öcalan'ýn çaðrýsýnýn bütün olarak arkasýnda durduklarýný görüyoruz. Bu ne kadar devam eder bilmiyoruz. Bu þekilde örgüt içerisinden bir kanat farklý bir hareket yapmadýðý sürece burada dýþ dinamiklerin bu süreci doðrudan tahrip etmesi, zarar vermesi çok mümkün görünmüyor." Hepimize büyük görev düþüyor Artýk silahsýz kuvvetlerin devrede olmasý gerektiðini anlatan Akdoðan sözlerini þöyle tamamladý: "Bu hepimize çok þey düþüyor demek. Sivil toplum örgütlerimiz çok büyük görevler düþüyor. Teþkilatlarýmýza büyük görevler düþüyor. Kanaat önderlerine, cemaatlere büyük önem düþüyor. Ýþte bu büyük toplumsal restorasyonu saðlamak kardeþliðimizi pekiþtirmek için burada hepimize büyük görev düþüyor. Bu süreç sadece iktidarýn attýðý adýmlarla neticeye ulaþamaz. Hep birlikte çalýþmazsak bütün toplum kesimleri bu süreçte gerekenleri yapmazsak o zaman elde edeceðimiz fayda daha az olur. (CÝHAN)

YÖK Baþkaný Çetinsaya'dan doðu ve güneydoðuya çözüm süreci turu

Y

ükseköðretim Kurulu (YÖK) Baþkaný Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya ve beraberindeki heyet, çözüm sürecine iliþkin temaslarda bulunmak üzere, gelecek hafta Doðu ve Güneydoðu Anadolu Bölgelerine ziyaret gerçekleþtirecek. Çetinsaya, bölge üniversitelerinden sürece pozitif katký sunmalarý

çaðrýsýnda bulunacak. YÖK Baþkaný Çetinsaya ve beraberindeki heyetin bir haftalýk bölge programý açýklandý. 13 Mayýs Pazartesi günü Batman’da baþlayýp 17 Mayýs Cuma günü Diyarbakýr’da tamamlanacak Doðu ve Güneydoðu Anadolu turunda Çetinsaya, bölgedeki üniversite rektörleri, öðrenci konsey baþkanlarý ve öðretim elemanlarý ile görüþ alýþveriþinde bulunacak, öðrencilerle deðiþen dünya ve Türkiye’nin konumu üzerine ders yapacak. Bölge üniversitelerinde sürece pozitif katký çaðrýsýnda bulunacak Çetinsaya, üniversite senatolarý ile de toplantýlar düzenleyerek, barýþ sürecinde üniversitelerin rolü üzerine deðerlendirmelerde bulunacak. Çözüm sürecinde üniversiteler

arasý iþ birliðinin artmasýna, Doðu ve Güneydoðu Anadolu Bölgelerindeki üniversitelerin araþtýrma ve bilgi faaliyetleri üretimine daha fazla aðýrlýk vermesine yönelik görüþmeler yapacak Çetinsaya, program kapsamýnda gittiði þehirlerdeki mülki idare amirleri ile görüþecek, sivil toplum kuruluþlarý temsilcileri ve kanaat önderleri ile bir araya gelecek. Çetinsaya’nýn programý: 13.05.2013 Pazartesi Batman Üniversitesi – Batman 14.05.2013 Salý Siirt Üniversitesi – Siirt 15.05.2013 Çarþamba Þýrnak Üniversitesi - Þýrnak 16.05.2013 Perþembe Hakkâri Üniversitesi – Hakkâri 17.05.2013 Cuma Dicle Üniversitesi – Diyarbakýr. (CÝHAN)

Mahkemeden emsal karar: Banka, dosya masrafýný müþteriye geri ödeyecek

K

redi alýrken yüksek miktarda masraf ödeyenlere iki ayrý mahkemeden sevindirici kararlar çýktý. Diyarbakýr 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, bankadan 70 bin liralýk konut kredisi çeken vatandaþtan ‘dosya masrafý ve sigorta’ adý altýnda alýnan bin 294 liranýn, bin lirasýnýn iade edilmesine hükmetti. Ancak söz konusu banka bu ücreti ödemedi. Bunun üzerine bu kez Diyarbakýr 3. Asliye Mahkemesi’ne yeniden dava açýldý. Mahkeme, bankanýn bin 328 lirayý maðdur vatandaþa geri ödemesine karar verdi. Bir bankanýn Dicle þubesinden 2010’da 70 bin lira konut kredisi çeken F.G.’den banka, dosya masrafý ve sigorta adý altýnda para aldý. F.G., olayý Kayapýnar Tüketici Sorunlarý Ýlçe Hakem Heyeti’ne taþýyarak, ödediði paranýn iade edilmesini istedi. Heyet, banka tarafýndan dosya masrafý ve sigorta adý altýnda alýnan bin 294 lira 70 kuruþun iade edilmesine hükmetti. Banka kararý tanýmayýnca F.G., Diyarbakýr 1. Asliye Ceza Hukuk Mahkemesi’nde dava açtý. Bankanýn

avukatý mahkemeye sunduðu dilekçede, sigorta yapýlmasýnýn müþteri menfaatine olduðunu ifade etti. Mahkeme bu ücret ve masrafýn hangi sebeplerle alýnacaðýna dair sözleþmede açýklayýcý hüküm bulunmadýðýný vurguladý. Banka tarafýndan sadece kredinin verilmesi için zorunlu masraflarýn tüketiciden istenebileceðini kaydeden mahkeme, "Kredi verilmesi için gereken zorunlu masraflarýn neler olduðu konusunda diðer ücret ve masraflar baþlýðý altýnda belirlenen bir miktarýn tüketiciden alýnacaðýna dair hükmün 4077 Sayýlý Yasa ve yönetmelik hükümleri kapsamýnda haksýz þart olduðunun kabulü gerekmektedir.” þeklinde görüþ belirtti. Banka tarafýndan davalýdan kredi tahsis komisyonu ve ekspertiz ücreti adý altýnda alýnan masrafýn zorunlu masraflar olduðunun ispat edilemediði belirtilen mahkemede, dosya masrafý adý altýnda alýnan ücretlerin haksýz þart niteliðinde olduðu kaydedilerek, bin lira maðdura

geri ödemesine karar verildi. Bu karara raðmen banka söz konusu parayý iade etmeyince F.G., Diyarbakýr 3. Asliye Ceza Hukuk Mahkemesi’ne yeni bir dava açtý. Mahkemede matbunun standart olarak hazýrlanarak boþ olan kýsýmlarýn sonradan doldurulduðunun tespit edildiði ifade edildi. Bu durumun tüketiciyle müzakere edilmediðinden dolayý banka tarafýndan ispat edilemediði ifade edilen mahkemede, bankanýn bin 328 liranýn iade edilmesine hükmetti. Maðdur avukatý Selameddin Varol, bankalarýn konut kredileri çeken vatandaþlardan dosya masrafý ve komisyon adý altýnda çeþitli paralar aldýðýný söyledi. Yeni çýkan Tüketici Kanunu'yla birlikte bu kesintilerin yasal olmadýðýnýn ortaya çýktýðýný dile getiren Varol, "Bankalar yine de bununla mücadele ediyor ama son zamanlarda özellikle mahkemelerde bu tür davalarý kabul ediliyor. Bu masraflar tüketiciye iade ediliyor. Bu tüketici açýsýndan olumlu bir durum." þeklinde konuþtu. (CÝHAN)

Bakan Çelik ve Eroðlu, Suruç'ta açýlýþlara katýldý

Ç

alýþma ve Sosyal Güvenlik Bakaný, ayný zamanda Þanlýurfa Milletvekili Faruk Çelik ve Orman ve Su Ýþleri Bakaný Veysel Eroðlu, Devlet Su Ýþleri’ne (DSÝ) ait 3 tesisin temel atma, 1 tesisin ise açýlýþ törenine katýlmak üzere Þanlýurfa’nýn Suruç ilçesine geldi. Suruç Cumhuriyet Meydaný’nda düzenlenen açýlýþ merasimi ile 1,47 milyar TL’ye mal olacak 42 yatýrým, 1 tesis açýlýþý ve temel atma töreni gerçekleþtirildi. Merasim törenine; Bakan Çelik ve Eroðlu’nun yaný sýra Þanlýurfa AK Parti milletvekilleri Halil Özcan, Seydi Eyüpoðlu, Abdülkerim Gök, Mahmut Kaçar, Þanlýurfa Belediye Baþkaný Ahmet Eþref Fakýbaba, Vali Celalettin Güvenç, Ýl Özel Ýdare Genel Sekreteri Uður Büyükhatipoðlu, Ýl Emniyet Müdürü Mehmet Likoðlu, Karaköprü Belediye Baþkaný Nihat Çiftçi katýldý. Ýlçedeki esnaflarý ziyaret ederek hal hatýr soran bakanlar, ardýndan Suruç’ta bulunan Ulu Cami’ye giderek burada cuma namazýný kýldýlar. Bakanlarýn ziyareti nedeniyle Suruç’ta yoðun güvenlik önlemleri alýndý, ilçe merkezinde çok sayýda Özel Harekât ve Çevik Kuvvet ekipleri de görev aldý. Açýlýþý yapýlacak ve yaklaþýk 2 milyon lira yatýrým bedeline sahip Tepedibi Pompaj Sulamasý ile 3 bin 300 dekar tarým alaný suya kavuþacak. Temeli atýlacak Bozova Pompaj Sulamasý 3. Kýsým Þebeke, Taþbasan Sol Sahil 1. Kýsým Þebeke ve Suruç Ovasý Pompaj Sulamasý, TP1 Pompaj Sulamasý Þebeke Tesisleri ile 348 bin 250 dekar tarým alaný sulanacak. Bu tesislerin yatýrým bedeli ise yaklaþýk 161 milyon TL’yi bulacak. Suruç’un bir an önce suya kavuþmasý gerektiðini vurgulayan Bakan Faruk Çelik, ’’Çünkü 95 bin hektar tarým arazisi suyla buluþacak. Diðer projeler bu projenin yanýnda çok tali projeler olarak kalýyor. Suruç’ta bu kadar geniþ bir arazi suyla nikâhlanacak. Bu proje gerçekleþirse Suruç’un önünü tutmak artýk mümkün olmayacak. Temel at git Ankara’da yat dönemi artýk bizim dönemimizde bitmiþtir. Artýk temeller atýlýyor diðer yandan ise açýlýþ için gün sayýlmaya devam ediliyor. Son 10 yýlda Þanlýurfa’ya yapýlan yatýrýmýn toplam deðeri 13,5 katýrilyon, son 2 yýlda 6,7 katrilyon, tarýmsal destekte ise 4 katrilyon yatýrým yapýlmýþtýr. Ve en önemlisi 106 bin büyükbaþ hayvanýn barýnacaðý 5 bin kiþinin istihdam edileceði bir besi organize sanayi bölgesinin inþasý Þanlýurfa’da gerçekleþtiriliyor. Bu demektir ki Þanlýurfa hem tarýmda hem hayvancýlýkta merkez olmaya hýzlý bir þekilde ilerliyor. Suruç’ta 3 temel açýlýþý birlikte gerçekleþtirildi, 161 milyon TL’lik yatýrým gerçekleþtiriliyor.’’ diye konuþtu. Bir yandan Kardeþlik Projesi, öte yandan bölgenin kalkýndýrýlmasý için

Türkiye'yi sýrtlayacak Þanlýurfa ve Suruç Projesi'nin birlikte devam ettiðini ifade eden Bakan Çelik, þöyle devam etti: ’’Güneydoðu Anadolu Bölgesi, Þanlýurfa ve Suruç, son 30 yýlda çok þey kaybetti. Türkiye çok þey kaybetti. Þimdi bu kayýplar devam etsin diyenler var. Allah aþkýna elinizi vicdanýnýza koyun, bu Ahmetlerin, Mehmetlerin bizim Suruçlularla mayamýzda ne farký var. Kardeþlerim mayamýzda kýblemiz de insanlýðýmýz da medeniyetimiz de bir. Bu kanlý süreçten silah baronlarý dýþýnda kimse memnun deðil. Bu kanlý süreçten ne Suruçlu ne Bursalý ne Diyarbakýrlý ve ne de Ýzmirli memnun. Biz kardeþ olmayacaðýz da kim kardeþ olacak? Bu milletin evlatlarýnýn birbirlerine kýymasý neticesinde ceplerini dolduran kesimler bundan çok memnun oldular. Onun için milletimizin iradesi ile birlikte karanlýk bir dönem tümden kapanýyor. Bu vataný hep beraber vatan yaptýk, yine vatanýn ilerlemesinde birlikte olacaðýz. Biz birbirimizin hasmý deðil hýsýmýz.’’ þeklinde konuþtu. Orman ve Su Ýþleri Bakaný Prof. Dr. Veysel Eroðlu ise Baþbakan'ýn liderliðinde Türkiye’de çok muazzam iþler olduðunu ifade etti. Eroðlu, þunlarý ifade etti: "Geçmiþte Uluslararasý Para Fonu’na (IMF) 23,5 milyar dolar borcumuz vardý. Bu borcun kalan kýsmý 14 Mayýs’ta tamamen bitiyor. Ve biz artýk IMF’ye 5 milyar dolar borç vermek için hazýrlýk ve mutabakat çalýþmalarý yapýyoruz. Milletin efendisi deðil bilakis hizmetkârýyýz. Ýnþallah Türkiye’de artýk çok güzel þeyler olacak. 2023 yýlýnda amacýmýz Türkiye’yi dünyanýn 10 büyük ekonomisi arasýna sokmaktýr. Milli Birlik ve Kardeþlik Projemiz de bu sürece hýz verecektir.’’ Önümüzdeki 15-20 yýl içinde dünyadaki en önemli sektörün gýda güvenliði ve gýda arzý olacaðýný belirten Eroðlu, ’’Biz GAP’ý Þanlýurfa ve Suruç’u dünyaya gýda üreten, gýda ihraç eden bir merkez haline inþallah getireceðiz.’’ diye konuþtu. (CÝHAN)


www.mardiniletisimgazetesi.com.tr

13 Mayýs 2013 Pazartesi

5 obezden 1'i obez olduðunu kabul etmiyor S

aðlýk Bakanlýðý, Türkiye’nin beden aðýrlýðý algýsý ile ilgili araþtýrma yaptý. 81 ilde 15 yaþ ve üzeri 6 bin 82 kiþi ile birebir görüþerek yapýlan araþtýrmaya göre her 10 kiþiden 5’inin obez olduðu belirlendi. Obez olanlarýn yüzde 25’i kendini obez olarak algýlarken, yüzde 54’ü fazla kilolu, yüzde 20’si ise obez olduðunu kabul etmeyerek kilosunun normal olduðuna inanýyor. Saðlýk Bakanlýðý Saðlýðýn Geliþtirilmesi Genel Müdürlüðü, 'Türkiye’nin Beden Aðýrlýðý Algýsý'ný yaptýðý araþtýrma ile ortaya koydu. Ulusal düzeyde ilk defa yapýlan ‘Türkiye Beden Aðýrlýðý Algýsý Araþtýrmasý’ ile Doðru Beden Aðýrlýðý Algýsý'nýn (DBAA) yerleþim yeri, cinsiyet, yaþ ve öðrenim durumu tanýmlayýcý deðiþkenleri, obeziteyi saðlýk sorunu olarak görme ve diyet yapma durumu ile iliþkisi incelendi. Araþtýrmanýn giriþ bölümünde obezite ile ilgili önemli verilere yer verildi. Dünya Saðlýk Örgütü (DSÖ) verilerine göre dünya genelinde 1980 yýlýndan günümüze obezite sýklýðýnýn ikiye katlandýðý belirtildi. 1980 yýlýnda dünya genelinde erkeklerin yüzde 5’i, kadýnlarýn yüzde 8’i obez iken 2008 yýlýnda bu sýklýðýn erkeklerde yüzde 10, kadýnlarda yüzde 14’e yükseldiði ifade edildi. Türkiye Ýstatistik Kurumu’nun yaptýðý Türkiye Saðlýk Araþtýrmasý2010 verilerine göre 15 yaþ ve üzeri yetiþkin nüfusun yüzde 33’ünün fazla kilolu ve yüzde 16,9’unun obez olduðu kaydedildi. Türkiye Beslenme ve Saðlýk Araþtýrmasý-2010 verilerine göre ise 19 yaþ ve üzeri bireylerin yüzde 34,6’sý fazla kilolu ve yüzde 30’unun obez olduðu hatýrlatýldý. 6 bin 82 kiþi ile birebir görüþüldü ‘Türkiye Beden Aðýrlýðý Algýsý Araþtýrmasý’ kapsamýnda ülkedeki

tüm adreslerin kayýtlý olduðu ulusal veri tabanýna dayalý olarak, hane üzerinden belirlendi. Hanelerin araþtýrmaya katýlma ölçütü olarak, 15 yaþ ve üzeri en az bir kiþi ile görüþme yapýlmasý hedeflendi. Bu kapsamda 3 bin 894 haneden 6 bin 82 kiþiye yüz yüze görüþme tekniði ile anket uygulandý. Yirmi yaþ ve üzeri katýlýmcýlarýn beyan ettiði boy ve aðýrlýklar, Dünya Saðlýk Örgütü’nün (DSÖ) yetiþkin Beden Kitle Ýndeksi (BKÝ) sýnýflamasýna göre deðerlendirildi. DSÖ’nün okul çaðý çocuklar ve adölesanlarda geliþtirdiði büyüme referanslarý, 15-19 yaþlarý arasýndakilerin BKÝ’lerinin deðerlendirilmesinde kullanýldý. Anketörler il saðlýk müdürlüðü yöneticileri tarafýndan tercihen daha önce topluma dayalý araþtýrma çalýþmalarýnda görev almýþ olanlar içinden olmak üzere ebe, hemþire ve saðlýk memurlarý arasýndan seçildi. Araþtýrma sonucunda katýlýmcýlarýn BKÝ sýnýflamasýna göre; yüzde 3,6’sý zayýf, yüzde 39,7’si normal kilolu, yüzde 33,3’ü fazla kilolu ve yüzde 23,4’ü obez olduðu belirlendi. BKÝ sýnýflamasýna göre kadýnlar ile erkekler arasýnda istatistiksel olarak anlamlý fark olduðu gözlendi. Erkeklerin yüzde 36,6’sý fazla kilolu ve yüzde 18,4’ü obez iken, kadýnlarýn yüzde 31,3’ü fazla kilolu yüzde 26,4’ünün obez olduðu tespit edildi. Katýlýmcýlarýn öðrenim düzeyi en düþük olan okuryazar olmayanlarda obezite sýklýðýnýn yüzde 32,3 ile en yüksek yüksekokul/üniversite mezunlarýnda yüzde 10,3 ile en düþük olduðu görüldü. Obezite farkýndalýðýnýn artýrýlmasý gerekiyor BKÝ sýnýflamasýna göre fazla kilolu olanlarýn sadece yüzde 38,7’si

kendini fazla kilolu olarak algýlarken, yüzde 5,6’sý obez, yüzde 53,4’ü normal kiloda ve yüzde 2,3’ü zayýf olarak kendini gördüðünü ifade etti. Obez olanlarýn ise sadece yüzde 25,8’i kendini obez olarak algýlamakta olup yüzde 54,2’si fazla kilolu, yüzde 20’si normal kiloda olarak kendini gördüðünü belirtti. BKÝ sýnýflamalarýna göre fazla kilolu olanlarýn yüzde 85,6’sý, obezlerin yüzde 86,9’u obeziteyi saðlýk sorunu olarak gördüðünü belirtti. Obez olan ya da kendini obez olarak algýlayan her on katýlýmcýdan birinin obeziteyi saðlýk sorunu olarak görmemesinin bilgi açýðý olduðu vurgulandý. Birinin obez olup olmadýðýna nasýl karar verileceði sorusuna birden fazla cevap verebilen katýlýmcýlarýn yüzde 89,3’ü bir fikrinin olmadýðýný belirtirken, yüzde 5,1’i boy ve kilosundan hesaplanacaðý, yüzde 3,9’ü hekimin karar vereceði ve yüzde 2,9 bakýnca anlaþýlacaðý cevabýný verdi. Birinin obez olup olmadýðýna nasýl karar verileceði konusunda her on katýlýmcýdan dokuzunun bir fikrinin olmamasýnýn obezite konusunda bilgi açýðýnýn büyüklüðünü gösterdiði vurgulandý. Obezite farkýndalýðýnýn artýrýlmasýnýn gerekliliðine iþaret edildi. Çalýþmanýn sonuç bölümünde

dünya geneliyle paralel olarak obezitenin ülkemizde de önemli bir halk saðlýðý sorunu olduðu vurgulandý. Fazla kilolularýn yaklaþýk olarak üçte ikisinin ve obezlerin dörtte üçünün Doðru Beden Aðýrlýðý Algýsýna (DBAA) sahip olmadýðý vurgulanan araþtýrmada, obezite farkýndalýðýnýn artýrýlmasýnýn gerektiði hatýrlatýldý. DBAA’ya sahip olanlarýn, sahip olmayanlardan daha fazla obeziteyi saðlýk sorunu olarak gördüðü kaydedilen araþtýrmada, “DBAA’na sahip olanlarýn üçte birinin, sahip olmayanlarýn beþte birinin diyet yapmasý, obeziteye yönelik farkýndalýðý artýrmanýn yeterli olmadýðýný, obeziteye yönelik insanlarda davranýþ deðiþikliði oluþturmak için daha fazla çabanýn gerektiðini göstermekte. DBAA sýklýðýnýn yükseltilmesi obezitenin neden olduðu saðlýk risklerinin farkýndalýðýný arttýracak, fazla kilolu ve obezlerin saðlýklý kiloya sahip olmak için daha fazla çaba harcamasýný yol açacaktýr. Bu durum ayrýca fazla kilolu ve obezlerin; obeziteye yönelik halk saðlýðý mesajlarýný doðru þekilde, mesajlarýn kendilerine yönelik olduðunun farkýnda olarak deðerlendirmelerine katký saðlayacak.” ifadelerine yer verildi. (CÝHAN)

Obezite kýsýrlýk ve adet düzensizliðini tetikliyor Ç

aðýn hastalýðý olarak görülen obezitenin doðal yolla gebeliði engellediði ortaya çýktý. Yetiþkin erkeklerde vücut aðýrlýðýnýn yüzde 25’ini, kadýnlarda ise yüzde 30'unu yað dokusunun oluþturmasý, obezite ile ifade ediliyor. Türkiye’de erkeklerin yüzde 21’ini kadýnlarýn ise yüzde 42’sini tehdit eden obezite, kýsýrlýk nedenleri arasýnda yer alýyor.

M. Sait Çakar

EuroFertil Tüp Bebek Merkezi Kadýn Hastalýklarý ve Doðum Uzmaný Dr. Hakan Özörnek, “Obezite adet düzensizliðinin yaný sýra yumurtlama problemine sebep oluyor. Dolayýsýyla doðal yolla gebelik oluþmasýný engelliyor. Þiþmanlýk, erkeklerde de sperm kalitesini düþürüyor.” dedi. Saðlýk Bakanlýðý’nýn baþlattýðý ‘Obezite ile Mücadele Eylem Planý’ Batýlý ülkelerin sorunu olarak bilinen aþýrý þiþmanlýk hastalýðýnýn Türkiye’de de ciddi boyutlara ulaþtýðýný bir kere daha gözler önüne serdi. Türkiye’de erkeklerin yüzde 21’ini, kadýnlarýn ise yüzde 42’sini tehdit eden

obezitenin getirdiði hastalýklardan biri de erkek ve kadýn kýsýrlýðý. Dr. Hakan Özörnek, çocuk sahibi olamayan çiftlerde incelenen noktalardan birinin kilo problemi olduðunu ifade ederek, “Obezite adet düzensizliðinin yaný sýra yumurtlama problemine sebep oluyor. Dolayýsýyla doðal yolla gebelik oluþmasýný engelliyor.” diye ifade etti. Gebe kalmak için ideal vücut endeksi Fazla sayýdaki yað hücresinin östrojen dengesini bozduðunu, yüksek miktardaki östrojenin ise yumurtlamayý engellediðini ifade eden Dr. Özörnek, þu bilgileri verdi: “Yüksek vücut kütle indeksi lokal endokrin ve metabolik bozukluk yaparak küçük yani olgunlaþma problemi olan yumurta geliþmesine sebep olur. Artan kilo ile geliþen hiperandrojenizm (vücutta testosteron gibi erkeklik hormonlarýnýn artmasý) ve yumurtlama bozukluðu doðal gebelik þansýný düþürür. Gebe kalmak için en ideal vücut kütle endeksi 21-29'dur. Yapýlan çalýþmalarla obez kadýnlarýn yüzde 5 oranýnda kilo kaybetmesiyle adet düzensizliði vakalarýn yüzde 60’ýnda bu problemin ortadan kalktýðý ve adetlerin tekrar düzene girdiði belirlenmiþtir.” Obezite, Tüp bebek tedavisinde baþarýyý azaltýyor Araþtýrmalar, fazla kilolu ve obez kadýnlarýn hamile kalma

oranlarýnýn, normal kilodaki kadýnlara nazaran daha düþük olduðunu da gösteriyor. Ayrýca, oluþan hamileliðin düþükle sonuçlanmasý riski, kilolu ve obez kadýnlarda daha yüksek. Dr. Hakan Özörnek, obez kiþilerde tüp bebek tedavisi sýrasýnda daha yüksek dozda ilaca gereksinim duyulduðunu ifade ederek, “Tedavi süresi uzar, geliþen yumurta sayýsý azdýr ve tedavinin yarýda kalma ihtimali yüksektir. Tüm bunlarýn yanýnda obezite, gebelik komplikasyonlarýný artýrýr, kýsaca saðlýklý canlý doðum oranýný azaltýr.” dedi. Þiþmanlýk erkekleri de tehdit ediyor Dr. Özörnek, þiþmanlýðýn erkekleri de etkilediðine dikkat çekti. Yapýlan çalýþmalarýn þiþman erkeklerin sperm kalitelerinin düþtüðünü belirten Dr. Özörnek, þöyle dedi: “Normalde erkeklerde yað dokusundan ostrojen hormonu az miktarda salgýlanmaktadýr. Obez erkeklerde yað dokusunda testesteronun östrojene dönüþmesi artar ve dolayýsýyla testesteron azalýr ve buna baðlý olarak da sperm kalitesi düþer. Fazla kilosu olan erkeklerde hormon düzensizlikleri ideal kiloya sahip olanlara göre daha yüksektir.” (CÝHAN)

5

BASINDAN Ruhun kurumasý

G

eleneksel þehir ile modern kent arasýndaki temel ayýrým konusunda yapýlmýþ iyi çalýþmalar çok az. Üniversitelerde okutulan “þehir sosyolojisi” endüstri toplumunun ürünü olan modern kentin verilerini temel alýr. Modern kent farklý bir fenomendir. Modern kentin öznesi bedevilerdir. Bedeviyi sadece çölde yaþayan insan profili olarak anlamak yanýltýcý olur. Özetle bedevi, toprakta belli bir tarihsel kökü olmayan, medine hayatý yaþamayan ancak þu veya bu zorunlu sebeple belli bir yerleþim birimine göç edip orayý kendi yaþadýðý badiyedeki alýþkanlýklarýna benzetene denir. Malik Binnebi’nin iþaret ettiði üzere medine toprak, zaman ve insan arasýndaki iliþki doðru kurulduðunda ortaya çýkar. Tekil olarak bedevinin yýkýcý etkisi yoktur, kitlesel olarak bir yerleþim birimine akýn ettiðinde eðer þehir mukavemet yönünden zayýfsa kýsa zamanda badiyeye teslim olur. Çünkü Kur’an’ýn da ima ettiði üzere bedevi tabiatýn zorlu þartlarýyla iç içe yaþadýðýndan medinenin gerektirdiði düzen ve disipline yatkýn olmaz. Medine Aramice’de ifade edildiði üzere bir mahkemenin yetki sahasý içindeki insan iliþkilerinin tezahür ettiði yerdir. Bedevi, infak ve zekâtý bile garame(t) sayar. Yaðma ve saldýrýlarý toplu olduðundan, þehre akýn ettiðinde kitlesel tahribat yapar. Tahribat her zaman öldürücü saldýrganlýk þeklinde olmaz, fiziki mekâný bildiði gibi düzenlemeye kalkýþmasý þeklinde de olur. Bugünün bedevileri þu veya bu sebep ve zaruret sonucu kentlere göç yollarýný kullanarak akmaktadýrlar. Modern küresel bedeviliði besleyen iki temel unsur var: Biri Amerikan kültürünün cesamete ve her þeyi metaa dönüþtüren sýnýrsýz ihtirasý ve bunun geriden beslediði iktisadi büyüme politikalarý –ki felsefi zemini liberalizmdir; diðeri ihtiraslarý ve iþtahlarý kabartýlmýþ kitlelerin demokratik yollarla kendileri gibi baþa getirme fýrsatýný bulduklarý siyasetçiler ki bunu da mümkün kýlan liberal demokrasidir. Siyasetçilerin dini ve ahlaki denetimin dýþýnda tutulmuþ demokrasilerde görevi, önlerine konulan projelere uygun hukuki ve idari mevzuatý düzenlemek, bu arada kitleleri daha çok rant elde etmeye, kitlesel tüketime, bedenin cinsel sunumuna teþvik etmektir. Kitlelerin canügönülden desteklediði popüler liderler, belli medeniyet, þehir felsefesi ve mekân ahlaký gibi zihni vizyonlardan yoksundurlar, esasýnda ne olup bittiðini de doðru dürüst kavrayamadan kitleleri motive ve mobilize ederler. Tarihsel olarak þehirlerin bedevi akýnlarýna karþý mukavemet gösterip zaman içinde onlarý þehirleþtirdiklerini tespit edebiliyoruz. Bunun en çarpýcý örneði birer vandal olarak Orta Asya’dan Ýran, Bilad-ý Þam ve Anadolu’ya akýn eden Moðollarýn zaman içinde büyük þehir medeniyeti olarak ortaya çýkan Ýslam tarafýndan dönüþtürülmeleridir. Moðollar istila ettikleri yerlerde taþ üstünde taþ býrakmadýlar, herkesi kýlýçtan geçirdiler, kütüphaneleri yakýp yýktýlar. Moðollar sadece insanlarý bir tür jenositten geçirmekle yetinmiyorlardý; bilgi, irfan ve sanatý da katlediyorlardý. Dicle ve Fýrat nehirleri haftalarca mürekkep renginde aktý. Ama sonralarý Ýslam onlarý massedip dönüþtürdü, þehirleþtirip medenileþtirdi. Tatarlar kazma kürek, kýlýç, mýzrak, balta kullanýyordu, küresel bedeviler yatýrým sermayesi, uzmanlýk gerektiren projeler, bankalar, buldozerler, iþ makineleri, dinamitler, savaþ uçaklarý, iki bin km’den hedef tutturan füzeler ve insansýz hava araçlarý kullanmaktadýrlar. Kabil ve Baðdat, küresel bedevilerin saldýrýsýna uðrayan iki büyük merkezdir. Þimdi sýraya Þam ve Halep konulmuþ bulunmaktadýr. Soft saldýrýya þimdi Ýstanbul, arkasýndan Kahire ve diðer medeniyet merkezlerimiz uðramaktadýr. Moðol istilalarý bize þunu gösteriyor ki, þehirlerin fiziki yapýlarý, kurumlarý, birer þaheser olan mimari yapýlarý yakýlýp yýkýlsa bile, eðer ruhlarý ayakta ise o ruh yeni bir bedene girer ve ölümünden sonra þehri yeniden diriltir. Ali Bulaç (Zaman)


13 Mayýs 2013 Pazartesi

6

Müezzinoðlu: 75 milyona saðlýk hizmeti

Vermek için gece gündüz çalýþýyoruz Sayfa 1’den devam

A

nneler Günü'nde, Anneler Günü demek de beni mutlu ediyor. Öyle bir günde deðil, her an anneler anýlýr ve her gün Anneler Günü'dür. Hangi inancýn ve medeniyetin mensubu olursa olsun þayet böyle tarihi geçmiþten bir baþarý ödülü birileri hak ettiyse tarihi kimlik kazandýysa bu tarihi kimlik kazananlarýn mimari ve dünyaya getiren bir annedir. Dolayýsý ile annelik mesleði kutsal bir meslektir." dedi. Son 50 yýlda dünyada kadýn erkek eþitliði adýna çeþitli propagandalar yapýldýðýný ifade eden Bakan Müezzinoðlu, þöyle konuþtu” Kadýnýn kariyer yapmasý adýna, kadýnýn ayaklarý üzerinde durmasý adýna, kadýný annelik merkezine farklý bir merkeze kaydýrma adýna bakýþýn kadýnýmýza da annelerimize de sýkýntý vereceði kâinatýndayým. Ben annelerimize ve kadýnlarýmýza analýk ve analýðý ama mutlaka merkeze almalýlar. Analýktan asla vazgeçmemeliler. Analýk artýk kariyer eyvallah. Analýk artý bir meslek sahibi olma ayaklar üzerinde durma eyvallah. Ama hele bir analýk kýyýda dursun sonra kariyerim olsun, etiketim olsun, ayaklarým üzerinde durayým, sonra da analýk olursa olsun denilirse, hem kendileri hem toplumumuz çok þey kaybeder. Öyle bir sýfatý hiçbir erkeðin doðal olarak olamaz. Dünyada bugün tarihi geçmiþte ister Aristo, Ýbni Sina, Mimar Sinan de ister Fatih, Kanuni de ne dersen de ama hepsinin bir anasý var.” diye konuþtu "Saðlýkta þiddeti önlemek için yasal düzenleme çalýþmalarý devam ediyor" Gazetecilerin sorularýný da cevaplayan Bakan Müezzinoðlu, doktora þiddetin önüne geçmek için bakanlýðýn yaptýðý çalýþmalarý sormasý üzerine, “Ýnsanýmýzdan hekimine,

hemþehrilerine ve saðlýk çalýþanlarýna sahip çýkmalarýný istiyorum. Bir defa bu toplumsal duyarlýlýðý birinci derecede önemsiyorum. Çünkü bizim hekimlerimiz, hemþirelerimiz, hangi vatandaþýmýz olursa olsun en zor ve en çaresiz anýnda evladýna da kendisini de annesini de eþini de en yakýnýný hekime teslim ediyor. O teslim ettiðimiz hekim ve hemþireye gözbebeðimiz gibi bakmalýyýz ki onun maðduriyeti topluma bir maðduriyet olarak dönemesin. Dolayýsý ile hekime ve hemþireye taciz cümleleri veya haddi aþan cümleler, saygýyý aþan cümleler ondan sonra fiili hareketlere asla toleransýmýz olmaz. Asla müsamahamýz olmaz. Bu anlamda yasal düzenleme çalýþmalarýmýz devam ediyor. Biz hasta ile hekim arasýnda kanunlarýn veya güvenlik güçlerinin girmesini çok arzu etmiyoruz. Çünkü bu meslek öyle bir meslek ki kadýnýmýz eþine söyleyemediðini, evladýmýz annesine babasýna söyleyemediðini, hekimine veya hemþireye söyleyebiliyor. Dolayýsý ile bu kadar yakýn iletiþimi olmasý gerekenlerin arasýna kanunlarý ve güvenlik güçlerini koymayý açýkçasý çok arzu etmiyoruz.” diye konuþtu. "Saðlýk çalýþanlarýný korumak için her türlü düzenlemeyi yapacaðýz" Saðlýk çalýþanlarýný korumak için her türlü düzenlemeyi yapacaklarýný vurgulayan Müezzinoðlu, þöyle devam etti: "Bundan ciddi düzeyde rahatsýzýz ama ben özellikle 75 milyon insanýmýza en ideal saðlýk hizmetlerini sunmayý arzu eden, bunu sunmakla ilgili 125 bin hekimimiz, 200 bini aþkýn hemþiremiz, 450–500 bin saðlýk çalýþanýmýza yoðun gece-gündüz, bayram-seyran cumartesi-pazar demeden hizmet veriyoruz. Buradaki iyi niyeti samimiyeti kamuoyunun mutlaka sahiplenmesi gerekiyor. Hekime veya

saðlýk çalýþanýna en ufak bir yanlýþlýða oradaki diðer hasta yakýnlarý da müdahale etmedi. Hekimime dokundurtmam, hemþireme saðlýk çalýþanýma dokundurtmam diye tavýr koymalý. Toplumsal bilincimiz üst düzeyde olmalý ki bizim hemþire ve hekimlerimiz bir adým geri durursa bunun bedeli hizmet bekleyen vatandaþýmýz görecektir. Bu nedenle toplumsal duyarlýlýðý önemsiyoruz."

yapýyorsanýz manevi tatmini, duygusu ölçüsü asla maddi yönü ile ölçülecek bir meslek deðil. Bizim hekimlerimizin hemþirelerimizin en büyük zenginliði de Allah Razý olsun teþekkür ederim cümlesidir. Bu anlamda da en þanslý mesleklerden birdir." þeklinde konuþtu. Bakan Müezzinoðlu, valilik

ziyaretinden sonra beraberindekilerle birlikte Kadýn Doðum Hastanesini ziyaret ederek burada ildeki hastanelerde görev yapan baþhekim ve saðlýk çalýþanlarý ile beraber bir toplantý düzenlendi. Basýna kapalý düzenlenen toplantýda kentin saðlýk sorunlarý masaya yatýrýldýðý bildirildi.

Saðlýk çalýþanlarýnýn özlük haklarý hakkýnda da açýklamalarda bulunan Bakan Müezzinoðlu, "Tabi özlük haklarý anlamýnda daha iyi olmasý ile ilgili gücümüzün yettiði oranda. Ýmkânlarýmýzýn el verdiði oranda düzenlemeleri yapma gayreti için de olacaðýz. Ama bütün bunlar çalýþanlarýmýza olduðu gibi saðlýk çalýþanlarýmýza da bütçe imkânlarý ile paralel olacaktýr. Bu nedenle mesleði zaten parasal karþýlýðý çok yok. Özü itibarý ile para için yapýlacak bir meslekte deðil. Ama severek yapýyorsanýz fedakârlýk yaparak

Þanlýurfa’da kültür günleri baþladý Bakan Müezzinoðlu Þ Mardin Belediyesi’ni ziyaret etti dünyanýn gündeminde yer alan tarihi mekanlara dikkat çekti. ‘Gez dünyayý' deyiminin eksik söylendiðini dile getiren Çelik, þöyle devam etti: “Bence 'gez dünyayý gör Urfa'yý' olmasý gerekiyor. 'Gez dünyayý gör Urfa'yý' noktasýna gelmemiz için yapmamýz gerekenler var. Deðerlerimizi milletimize ve dünyaya anlatmak konusunda geç kalmýþýz. Bunun için atýlmasý gereken adýmlardan bir tanesi bu etkinlikleri yaygýnlaþtýrmak. Ýkincisi bu etkinliklerden dolayý Þanlýurfa'ya teþrif edecek olan bütün dünya insanýna da ev sahipliði yapabilecek altyapý hizmetlerini gerçekleþtirmek. Çünkü otellere ve altyapý hizmetlerine ihtiyacýmýz var.”

“Bu kardeþlerimizin hedefi her zaman büyük oldu” Organizasyonu gerçekleþtiren ve destek veren gönüllü kuruluþlara övgü yaðdýran Bakan Çelik þu ifadelere yer verdi: “Kültür günleri güzel bir teþebbüstür. Zaten bunu gerçekleþtiren kardeþlerimiz inanýyorum ki o büyük hedefi yakalama konusunda büyük gayret içerisindeler. Zaten bu

organizasyonu gerçekleþtirenler hiçbir zaman küçük düþünenler olmadý. Her zaman 7 milyar insaný düþündüler. 7 milyar insanýn eðitimini, huzurunu, kalkýnmasýný, geliþmesini düþündüler. Ýþte buradan da bir ýþýk yakýlýyor.” Konuþmalarýn ardýndan organizasyona destek veren iþadamý ve STK’lara plaket verildi. Plaket töreninin ardýndan Bakan Faruk Çelik ve beraberindekiler ‘Kutsal Emanetler’ sergisinin ve kermesinin açýlýþýný gerçekleþtirdi. Sergiyi gezen Bakan Çelik daha sonra kermes için hazýrlanan yemeklerden yedi, kermese yardýmda bulundu. Ýki gün sürecek kültür günleri etkinliði konser, tiyatro, konferans ve çeþitli aktivitelerle devam edecek.

Çelik, kültür merkezini açtý Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakaný Faruk Çelik, daha sonra Karaköprü beldesinde Çaðlayan Okullarý tarafýndan yapýlan kültür merkezinin açýlýþýný yaptý. Çelik, burada yaptýðý konuþmada önemli bir boþluðun kapatýldýðýný söyledi. Kültür merkezinin ihtiyaçlara cevap verebilecek þekilde yapýldýðýný aktaran Çelik, yapýmýnda emeði geçenlere teþekkür etti. Çaðlayan okullarý yöneticilerine seslenen Çelik, “Bu ihtiyacý görüyor, ama yeni ihtiyaçlar ve ayný dayanýþma ile yeni ihtiyaçlarý da gidereceðinize inanýyorum. Sizler dünyada, Türkiye’de çok þeyler yapýyorsunuz Þanlýurfa’yý da öne çýkarmak için gayret gösteriyorsunuz.” diyerek hayýrlý olmasý temennisinde bulundu. Çaðlayan Okullarý Genel Müdürü Taner Hafýzoðlu ise her an yeni eserler ortaya koymak için çalýþmalarýný yürüttüklerini söyledi. Þanlýurfa’da eðitim alanýnda yaptýklarý yenilikleri açýklayan Hafýzoðlu, uluslar arasý diploma programý ve zenginleþtirilmiþ eðitim modellerinin Þanlýurfa’da ilk defa Çaðlayan Okullarý'nda uygulanmaya baþlandýðýný sözlerine ekledi. (CÝHAN)

Ýsmail Erkar

S

aðlýk Bakaný Mehmet Müezzinoðlu, bir dizi incelemelerde bulunmak üzere geldiði Mardin'de Belediye Baþkaný Mehmet Beþir Ayanoðlu’nu makamýnda ziyaret etti. Ziyarette AK Parti Genel Baþkan Yardýmcýsý Menderes Türel, AK Parti Mardin milletvekilleri Gönül Bekin Þahkulubey, Abdurrahim Akdað, Mardin Valisi Turhan Ayvaz, AK Parti Mardin Ýl Baþkaný Ýbrahim Fide ve partililer de hazýr bulundu. Belediye kapýsýnda yapýlan karþýlamanýn ardýndan Bakan Müezzinoðlu ve Menderes Türel, Baþkan Ayanoðlu'nun makamýna geçti.

Zayi Ýlanlarý

anlýurfa’da kültür günleri etkinliði konserle baþladý. Etkinliðin açýlýþýna Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakaný Faruk Çelik de katýldý. Çelik, Anadolu topraklarýndaki medeniyet zenginliklerine dikkat çekti. Þanlýurfa Kültür Günleri Þöleni, Kaynak Kültür Yayýn Grubu ve Gap Eðitim Gönüllüleri organizesinde Sanatçý Gökhan Gökmen’in konseri ile baþladý. Þölenin açýlýþýna Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakaný Faruk Çelik de katýldý. Çelik, açýlýþta yaptýðý konuþmada, kentin sadece Türkiye'de deðil dünyada da ön plana çýkmaya baþladýðýný söyledi. Þehre gelenlerin 'zaman tünelinde yolculuk' yaptýðýný ifade eden Çelik, Þanlýurfa’nýn tarih ve mozaikler þehri olduðunu kaydetti. Anadolu coðrafyasýnýn zengin tarih ve kültürü barýndýrdýðýný dile getiren Bakan çelik, bu coðrafyayý açýk hava müzesine benzetti, Þanlýurfa’nýn ise bu coðrafyada çok önemli bir yerinin olduðunu kaydetti. Geçmiþe dönük yeni ortaya çýkan deðerlerle Þanlýurfa’nýn önem kazandýðýný dile getiren Çelik, son zamanlarda gün yüzüne çýkan ve

Baþkan Ayanoðlu, Bakan Müezzinoðlu ve Türel'e belediye hizmetleriyle ilgili slayt eþliðinde bilgiler verdi. Yaptýklarý yatýrým ve uygulamaya koyduklarý projelerle Mardin’e modern bir görünüm kazandýrdýklarýný söyleyen Ayanoðlu, "Tarihi bir kentte görev yaptýðýmýzýn bilinciyle, tarihi dokuyu bozmadan çaðýn gerektirdiði uygulamalarý yapýyoruz. Mardin’in yaþanabilir bir þehir, Mardinlilerin de daha mutlu olmasý için çalýþýyoruz.” dedi. Baþkan Ayanoðlu ziyaretin sonunda, Saðlýk Bakaný Mehmet Müezzinoðlu ile AK Parti Genel Baþkan Yardýmcýsý Menderes Türel’e Mardin’i tanýtan kitap ile Mardin el sanatlarý örneklerinden hediyeler sundu.

Van Yüzüncüyýl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünden almýþ olduðum Öðrenci kimlik Kartýmý kaybettim. Hükümsüzdür. Serdal KARA 9 Eylül Üniversitesi, Buca Eðitim Fakültesi, Sosyal Blimler Eðitimi (Tarih) Bölümünden almýþ olduðum 25/08/1987 Tarih ve 570/7138 sayýlý mezuniyet belgemi kaybettim. Hükümsüzdür. Mehmet Rýza AYAZ


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.