Üniversitede Kürt Dili Bayramý paneli M. Sait Çakar
M
ardin Artuklu Üniversitesi'nde Celadet Bedirhan ve Kürt Dili Bayramý konulu bir panel düzenlendi.
Üniversitenin konferans salonunda düzenlenen panele, Artuklu Üniversitesi Rektör Yardýmcýsý ve Yaþayan Diller Enstitüsü Müdürü Kadri Yýldýrým, öðretim görevlileri Yard. Doç. Dr. Abdurrahman Adak ve
Mikail Bülbül ile Irak Selahattin Üniversitesi Öðretim Görevlisi Prof. Dr. Muhammed Kakesor de katýldý. Panelin açýlýþ konuþmasýný yapan Artuklu Üniversitesi Rektör Yardýmcýsý ve Yaþayan Diller Enstitüsü Müdürü Kadri Yýldýrým, Kürt halký için 15 Mayýs'ýn çok önemli bir gün olduðunu belirtti. Yýldýrým, Celadet Bedirhan öncülüðünde çýkarýlan ve Latince yazýlan ilk Kürtçe dergi olan 'Hawar'ýn 1932 yýlýnýn 15 Mayýs'ýnda yayýn hayatýna baþladýðýný hatýrlattý. 2006 yýlýndan bu yana 15 Mayýs'ýn Kürt Dili Bayramý olarak kutlandýðýný söyleyen Yýldýrým, bu günün öncesini ve sonrasýný içine alacak þekilde yaklaþýk bir hafta süren çeþitli etkinlikler düzenlediðini söyledi. Yýldýrým, þöyle devam etti: "Bu
münasebetle hem onurlarý olan dillerine sahip çýkmada hem de dillerinin standart bir gramer, imla ve terminolojiye kavuþmasýnda öncülük yapan Celadet Bedirhan'ý rahmet ve minnetle anýyoruz. Bu büyük insan ve ekibi sayesindedir ki biz bugün Mardin Artuklu Üniversitesi Yaþayan Diller Enstitüsü Kürt Dili ve Kültürü Ana Bilim Dalý olarak 20 kiþilik bir öðretim kadromuzla derslerimizi standart bir Kürtçe ile alýp veriyoruz,
yüksek lisans tezlerimizi standart bir Kürtçe ile yazýyoruz ve tezlerini bu çerçevede hazýrlayan çok sayýda adayýmýzý mezun etmenin mutluluðunu yaþýyoruz." dedi. Daha sonra panelde Irak Selahattin Üniversitesi Öðretim Görevlisi Prof. Dr. Muhammed Kakesor, Artuklu Üniversitesi öðretim görevlileri Yard. Doç. Dr. Abdurrahman Adak ve Mikail Bülbül birer sunum yaptý.
4 çocuðu da sara hastasý olan kadýn, yýlýn annesi seçildi
M
GÜNLÜK BAÐIMSIZ GAZETE
14 Mayýs 2013 Salý
idyat’taki Çok Amaçlý Toplum Merkezi (ÇATOM) ve Bursa Orhangazi Belediyesi Gönüllü Evi iþbirliði ile Anneler Günü kapsamýnda hayata geçirilen “Kültürler Arasý Kadýn Eli Sergisi”ne vatandaþlar yoðun ilgi gösterdi.
Yýl: 9 Sayý 2646 Fiyatý :25 Kr
Sayfa 3’te
Kültürler arasý kadýn eli sergisi Yýl boyunca düzenlenen çeþitli el sanatlarý kurslarýnda yapýlan birbirinden güzel el emeði göz nuru ürünlerden oluþan sergi, protokol üyelerinin eþlerinin katýldýðý törenle açýldý...
M
Öðrenciler Bilim Þenliði’ne hazýrlanýyor Ali Edis
M
illi Eðitim Bakanlýðý ile TÜBÝTAK arasýnda imzalanan protokol gereði Midyat Anadolu Lisesi’nde 15–17 Mayýs tarihlerinde düzenlenecek olan ‘Tübitak Bilim ve Bahar Þenliði’nde binlerce konuk aðýrlayacak. Birbirinden farklý stantlarýn yer alacaðý þölende 20 farklý projede 54 öðrenci görev alacak. Temel amaçlarýnýn genç nesilleri okumaya, düþünmeye ve bilimsel araþtýrmalara yöneltmek olduðunu söyleyen Anadolu Lisesi Müdür Yardýmcýsý ve Tübitak Proje Yürütücüsü Abidin Gümüþ, idealist, üretken, birikimli ve bilime meraklý gençler yetiþtirmeyi amaçladýklarýný kaydetti. Tüm Midyatlýlarý üç gün boyunca okul bahçesinde devam edecek olan bilim þenliklerine beklediklerini ifade eden Gümüþ, þunlarý ifade etti: “Bilimin ve araþtýrmanýn önemi gün geçtikçe daha da artýyor. Genç nesillerimizi okumaya ve düþündürmeye yöneltiyoruz. Böylece gençlerimizin gelecek hedefleri daha saðlam temeller üzerine kurulacaktýr. Etkinlikte öðrencilerimizin fen, fizik, kimya, biyoloji, teknolojik tasarým ve sosyal bilimler alanlarýnda hazýrlamýþ olduðu birbirinden güzel ve ilginç projeler görücüye çýkacak. Gençlerimizin daha idealist, üretken, birikimli ve bilime ilgi duyan bireyler haline gelmesi için bu etkinliði çok önemsiyoruz”
idyat’taki Çok Amaçlý Toplum Merkezi (ÇATOM) ve Bursa Orhangazi Belediyesi Gönüllü Evi iþbirliði ile Anneler Günü kapsamýnda hayata geçirilen “Kültürler Arasý Kadýn Eli Sergisi”ne vatandaþlar yoðun ilgi gösterdi. Yýl boyunca düzenlenen çeþitli el sanatlarý kurslarýnda yapýlan birbirinden güzel el emeði göz nuru ürünlerden oluþan sergi, protokol üyelerinin eþlerinin katýldýðý törenle açýldý. Kurdele kesiminin ardýndan sergiyi gezen davetliler, kursiyerlerin gurur kaynaðý olan tel kýrma, mefruþat, kurdele nakýþý, trikotaj, çini, poza çiçek sanatý, baský, taký, iðne oyasý, kanaviçe boncuk iþleme ve çeyizlik ürünlerinden çok etkilendiler. Sayfa 2’de
Hortuma kapýlan kiþi hayatýný kaybetti Sedat Aslanaçier
K Taziye Evi ve Mahalle Konaðý yakýnda hizmete giriyor
ýzýltepe ilçesinde hortuma kapýlan bir kiþi hayatýný kaybetti.
Kýzýltepe ilçesine baðlý Çatalca köyünde aþýrý rüzgar hortuma dönüþtü. Evinin bahçesinde bulunan Halis Ataman (44) hortuma
kapýldý. Hortumun yaklaþýk 30-40 metre havalandýrdýðý Ataman, daha sonra yere düþtü. Yakýnlarý tarafýndan otomobille Kýzýltepe Devlet Hastanesi’ne götürülen Ataman, yapýlan tüm müdahalelere raðmen kurtarýlamayarak hayatýný kaybetti. Kýzýltepe Cumhuriyet Savcýsý olayla
ilgili soruþturma baþlattý. Halis Ataman'ýn cenazesi otopsi için Mardin Devlet Hastanesi’ne kaldýrýldý. Halis Ataman'ýn köyde sulamacý olarak çalýþtýðý öðrenildi. Bu arada, Kýzýltepe’de kuvvetli rüzgar nedeniyle çok sayýda araç ve iþ yeri de hasar gördü.
M
ardin Belediyesi tarafýndan, Savurkapý Mahallesi'nde kurulacak olan Mardin Belediyesi Taziye Evi ve Mahalle Konaðý'nda çalýþmalar tüm hýzýyla devam ediyor. Eskiden pastahane olarak kullanýlan iki katlý binada incelemelerde bulunan Mardin Belediye Baþkaný Mehmet Beþir Ayanoðlu, Mardin'e ilk defa Mahalle Konaðý kazandýrmanýn mutluluðunu yaþadýklarýný ifade etti. Sayfa 2’de
Halis Ataman
Sultan Kösen’e merika Birleþik Devletleri'ne gitmek üzere havahavalimanýnda limanýna gelen dünyanýn yoðun ilgi en uzun insaný 2 metre 51
A
santimetre boyundaki Mardinli Sultan Kösen’e yolcular yoðun ilgi gösterildi.
Sayfa 2’de
Jandarma Komutaný'ndan annelere karanfil Sayfa 3’te
14 Mayýs 2013 Salý
2
‘Kültürler Arasý Kadýn Eli Sergisi’ne vatandaþlar yoðun ilgi gösterdi Ali Edis
M
idyat’taki Çok Amaçlý Toplum Merkezi (ÇATOM) ve Bursa Orhangazi Belediyesi Gönüllü Evi iþbirliði ile Anneler Günü kapsamýnda hayata geçirilen “Kültürler Arasý Kadýn Eli Sergisi”ne vatandaþlar yoðun ilgi gösterdi. Yýl boyunca düzenlenen çeþitli el sanatlarý kurslarýnda yapýlan birbirinden güzel el emeði göz nuru ürünlerden oluþan sergi, protokol üyelerinin eþlerinin katýldýðý törenle açýldý. Kurdele kesiminin ardýndan sergiyi gezen davetliler, kursiyerlerin gurur kaynaðý olan tel kýrma, mefruþat, kurdele nakýþý, trikotaj, çini, poza çiçek sanatý, baský, taký, iðne oyasý, kanaviçe boncuk iþleme ve çeyizlik ürünlerinden çok etkilendiler. Serginin açýlýþýna Midyat Belediye Baþkaný Þehmus Nasýroðlu’nun eþi Nurþen Nasýroðlu, Orhangazi Belediye Baþkaný Ýsmail Tartar’ýn eþi Pervin Tartar, Midyat Emniyet Müdürü Serdal Yurdagül’ün eþi Esra Yurdagül, ÇATOM Midyat Sorumlusu Gülten Erol, Orhangazi Gönüllü Evi Koordinatörü Berrin Tuðral, Orhangazi
Belediyesi Kültür Müdürü Müjdat Gürsoy, kursiyerler ve vatandaþlar katýldý. Törende açýlýþ konuþmasýný yapan Midyat ÇATOM Sorumlusu Gülten Erol, bir sezon boyunca Midyat ÇATOM bünyesinde genç kýzlarýn ortaya koyduklarý hünerleriyle artýk birer vasýflý eleman olmanýn mutluluðunu yaþadýklarýný belirterek, “Açtýðýmýz beceri kurslarýyla genç kýzlarýmýz hünerlerini sergileyerek meslek sahibi olmakta, ekonomik ve sosyal anlamda kendilerine bir ek gelir saðlamaktadýrlar. Genç kýzlarýmýz ve bayanlarýmýz için ÇATOM bir eðitim ve ek gelir merkezidir” dedi. Orhangazi Belediye Baþkaný Ýsmail Tartar’ýn eþi Pervin Tartar ise, yaptýðý konuþmada, kursiyerlere ürettikleri el emeði göz nuru ürünlerini sergileyebilecekleri, satýþ yapýp gelir elde edebilecekleri bir yer yaptýklarýný söyledi. “Batý ile Doðu kadýnýnýn kaynaþmasýna vesile olduk” Midyat’ta bulunmaktan ve ‘Kültürlerarasý Kadýn Eli Sergisi’ni Midyatlý kadýnlarla ortaklaþa düzenlemekten dolayý büyük bir sevinç ve mutluluk yaþadýðýný söyleyen Tartar, “Midyat’taki yöresel el iþleme sanatlarýný çok kýymetli. Bizde bu el emeði çalýþmalarýndan aldýk ve Orhangazi’ye götüreceðiz. Sizin kadýnlarda bizim el iþleme ürünlerden satýn aldýlar. Bu þekilde de kaynaþma oldu diyebiliriz. Bu tür etkinlikler batý ile doðu kadýnýnýn kaynaþmasýna vesile oluyor. Bizim için ayrýca bir mutluluk. Midyat’ý herkesin gezip görmesi için tavsiyelerde bulunacaðýz.” dedi.
Orhangazi Belediyesi Gönüllü Evi Koordinatörü Berrin Tuðral da, açýlýþý gerçekleþtirilen sergide yer alan ürünlerin yýl boyunca ÇATOM ve gönüllü evinde eðitim gören kursiyerler tarafýndan hazýrlandýðý bildirerek, serginin 4 gün açýk kalacaðýný ve sergilenen çalýþmalarýn satýlacaðý kaydetti. “Ýyi ki bu çalýþmayý Midyat’ta yaptýk” Bursa’daki ve Midyat’taki kadýnlarý bir araya getirerek emeklerini birbirleriyle paylaþmalarýna olanak tanýmak amacýyla Midyat’ta bu sergiyi düzenlediklerini ifade eden Tuðral, “Batý’dan doðu ve doðudan batý çok farklý görünüyor. Hatta çok farklý anlatýlýyor. Þunu çok açýk yüreklilikle söylemeliyim ki görünen ve yaþanýlanlar anlatýldýðý gibi deðil. Ýyi ki gelmiþiz Midyat’a ve iyi ki bu çalýþmayý burada yaptýk. Bundan sonra yine yapacaðýz bu tarz etkinlikleri. Yine belki Midyat’ta olur veya Doðu’nun, Güneydoðu’nun farklý bir ili ya da ilçesi. Bahsettiðimiz konu kadýnýn el emeði. Kadýnýn emeði her yerde çok özel ve deðerlidir. Her þeye ve herkese raðmen kadýnlar birbirine destek olacak. Zadece biz geldik ve bitti þeklinde deðil, önümüzdeki dönemde bu defa biz Midyat ÇATOM’u Orhangazi’de aðýrlayacaðýz. Bu uzun bir yol. Ýlk adýmýný attýk, devamý gelecek” diye konuþtu. Yapýlan konuþmalardan sonra sergiyi gezen davetliler el iþlemeli oyalarýn yapýmý hakkýnda sýk sýk kursiyerlerden bilgi aldý. Daha sonra Midyat Aziz Önen Lisesi Müzik Öðretmeni Neslihan Baðlýca, yönetimindeki halk oyunlarý ekibi gösterisini sergiledi. Ardýndan tüm davetliler Türkçe ve Kürtçe þarkýlar eþliðinde oyunlar oynadý.
Taziye Evi ve Mahalle Konaðý yakýnda hizmete giriyor
Sedat Aslanaçier
M
ardin Belediyesi tarafýndan, Savurkapý Mahallesi'nde kurulacak olan Mardin Belediyesi Taziye Evi ve Mahalle Konaðý'nda çalýþmalar tüm hýzýyla devam ediyor. Eskiden pastahane olarak kullanýlan iki katlý binada incelemelerde bulunan Mardin Belediye Baþkaný Mehmet Beþir Ayanoðlu, Mardin'e ilk defa Mahalle Konaðý kazandýrmanýn mutluluðunu yaþadýklarýný ifade ederek; "Ýki katlý bu binanýn alt katý taziye evi, üst katý ise Mahalle Konaðý olarak kullanýlacak þekilde düzenlenecek. Mimarlarýmýz çalýþmalarýný sürdürüyor inþallah bir iki ay içinde bina hizmete hazýr gelecek."dedi.
Sultan Kösen’e havalimanýnda yoðun ilgi
A
merika Birleþik Devletleri'ne gitmek üzere havalimanýna gelen dünyanýn en uzun insaný 2 metre 51 santimetre boyundaki Mardinli Sultan Kösen’e yolcular yoðun ilgi gösterildi. Þaþkýnlýklarýný gizleyemeyen özellikle yabancý yolcular, Kösen’le fotoðraf çektirmek için sýraya girdi. Uzun olmasý nedeniyle x-ray cihazýnýn yanýndan gecen Kosen’i, güvenlik görevlisinin aramasý sýrasýnda ilginç görüntüler oluþtu. Los Angeles’te bu yýl dördüncüsü yapýlacak olan Anadolu Kültürleri ve Yemek
Festivali’nde, Amerikalýlar Türk kültürü ile daha yakýndan tanýþma fýrsatýný yakalayacaklar. Los Angeles’ýn Orange
County Fuar Alanýnda 16-20 Mayýs 2013'te gerçekleþecek Anadolu Kültürleri ve Yemek Festivali 60 dönüm arazi üzerine kuruldu. Türkiye’de seçilen þehirlerin öne çýkan kültürel varlýklarý ile dekore edilen her þehir, kendi kültürüne uygun etkinliklerle ziyaretçilerinin karþýsýna çýkacak. Festivale Guinness Rekorlar Kitabý'na göre 2 metre 51 santimetre boyu ile yeryüzünün yaþayan en uzun insaný Sultan Kösen de katýlacak. Festivale gitmek üzere Atatürk Havalimaný’na gelen Kösen, boyunun x-ray cihazýný uzun olmasý sebebiyle cihazýn yanýndan geçti. Kösen’i, güvenlik görevlisinin aramasý sýrasýnda da ilginç görüntüler oluþturdu. Anadolu festivali için bugün Los Angeles’a gideceðini belirten Kösen, “Anadolu yemek kültürü ve Anadolu festivali için. Orada ayrý ayrý stantlar olacak. Bende Türkiye için oradayým. Arkadaþlar benimle iletiþime geçti. Bende kabul ettim. Sonuçta ülkemin tanýtýmý için elimden gelen bütün gayretleri seferber ederim. Daha önce 2-3 kere daha gittim Amerika’ya. Uçakta koltuklarda biraz sýkýntý yaþýyorum. Ama yapacak bir þey yok. Gülü seven dikenine katýlýr. Business-Class bölümünde koltuklar biraz daha geniþ olduðu için oraya oturuyorum.” dedi. Normal insanlara göre ayakkabýlarý da büyük olan Kösen, özel yapým 60 numara ayakkabý giydiðini söyledi. Dünyanýn en uzun insaný 2 metre 51 santimetre boyundaki Mardinli Sultan Kösen’e yolcular yoðun ilgi gösterildi. Þaþkýnlýklarýný gizleyemeyen özellikle yabancý yolcular, Sultan Kösen’le fotoðraf çektirmek için sýraya girdi. (CÝHAN)
Taziye Evi ve Mahalle Konaðý'nýn sadece bir mahalleye deðil civardaki diðer mahallelere de hizmet
vereceðini söyleyen Baþkan Ayanoðlu; "Taziye evi sadece Savurkapý Mahallesi'nin deðil civarda ki diðer mahallelerin de ihtiyacýný karþýlayacak. Salonu, mutfaðý, yemekhanesi olan bu binamýzda vatandaþlarýmýz taziyelerini kabul edecektir. Binanýn üst katý ise Mahalle Konaðý olarak kullanýlacak. Mardin, Mahalle Konaðý kavramýyla ilk defa tanýþmýþ olacak. Mahalle Konaðý'ndan özellikle bayanlarýn faydalanacaðý þekilde düzenleyeceðiz. Kadýnlarýmýz burada açýlacak olan kurslarla el becerilerini geliþtirip aile ekonomisine katkýda bulunabilecektir. Okuma yazma etkinlikleri düzenlenecek olan Mahalle Konaðý, bayanlarýn uðrak yeri olacaktýr. Bayanlarýn sosyal yaþama daha aktif olarak katýlmalarý için yapacaðýmýz çalýþmalarý sivil toplum kuruluþlarýyla ortaklaþa yapacaðýz. Taziye Evi ve Mahalle Konaðý mahallemize rahat nefes aldýracaktýr."dedi.
Meram Belediye Baþkaný Kalaycý’dan Vali Ayvaz'a Ziyaret
Ýsmail Erkar
M
ardin Belediyesi ve Meram Belediyesi arasýnda kardeþ þehir protokolü imzalamak üzere Mardin’e gelen Konya Meram Belediye Baþkaný Dr. Serdar Kalaycý ve Belediye Meclis Üyeleri Vali Ayvazý Makamýnda Ziyaret Etti. Baþkan Dr. Serdar Kalaycý ve beraberindeki heyetin kendisini ziyaretlerinden duyduðu memnuniyeti ifade den Vali Ayvaz, " Ülkemizin her þehri ayrý bir tarih, ayrý bir deðer. Kadim bir tarihi olan Mardin'imizin ile Konya Ýlimizin iþbirliði içinde olmasý ve kardeþ þehir olmalarý bizi ziyadesiyle
mutlu etmekte" dedi. Meram Belediye Meclisi'nin iki yýl önce Mardin Belediyesi ile kardeþ belediye olma kararý aldýðýný ve kardeþ þehir protokolü imzalamak için Mardin'e geldiklerini belirten Meram Belediye Baþkaný Dr. Serdar Kalaycý; "Tarihi deðeri olan Mardin’le kardeþ þehir olmaktan son derece mutluyum. 2 yýl önce baþlattýðýmýz süreci imza altýna aldýk. Bundan sonra Mardin'le her konuda iþbirliði içerisinde olacaðýz. Belediyecilik tecrübelerimiz paylaþacaðýz" dedi. Vali Ayvaz ile yapýlan bilgi ve görüþ alýþveriþinin ardýndan heyet Valilikten ayrýldý.
www.mardiniletisimgazetesi.com.tr
14 Mayýs 2013 Salý
3
4 çocuðu da sara hastasý olan kadýn, yýlýn annesi seçildi Ali Edis
M
idyat Kaymakamlýðý, 4 çocuðu halk arasýnda sara olarak bilinen epilepsi hastasý olan Sabire Akay’ý (32) yýlýn annesi seçti. Kaymakam Oðuzhan Bingöl, çocuklarýyla zor þartlarda yaþayan Akay ailesini ziyaret etti. Akay ailesinin Toptepe köyünde zor þartlarda yaþadýðýný tespit eden Midyat Kaymakamlýðý, aileye yardým için harekete geçti. Ulucami Mahallesi 1211 Sokakta aileye bir ev kiralanýrken, Kaymakam Oðuzhan Bingöl Anneler Günü nedeniyle aileye ziyaret gerçekleþtirdi. Yaklaþýk 4 yýl önce eþini trafik kazasýnda kaybeden ve Sabire Akay ve sara hastasý olan çocuklarý Mir Yakup (10), Ferhat (9), Zeynep (6) ve Fatma (4) Akay'ýn köyde tek odalý evde yaþadýðýný belirleyen
kaymakamlýk, ailenin durumunu tespit ettikten sonra Midyat'ta bir ev kiraladý. Kiralanan evin tüm ihtiyaçlarý giderildi. Yapýlan çalýþmalarýn ardýndan Kaymakam Oðuzhan Bingöl, Yazý Ýþleri Müdürü Ýsa Kurnaz ve SYDV Müdürü Orhan Günel ile aileyi ziyaret etti. Yýlýn annesini ziyaret ettiklerini beliren Kaymakam Oðuzhan Bingöl, anne ve çocuklarýndan hayýr duasý almak için ziyaret ettiðini belirtti. Çocuklarla yakýndan ilgilenen Kaymakam Bingöl, ilk olarak kiraladýklarý evin bahçesinde çocuklar için oyun bahçesi kuracaklarýný ve en kýsa zamanda Akay ailesine ev alacaklarýný söyledi. Sevinçten gözyaþýna boðulan Sabire Akay, Kaymakam Bingöl’e teþekkür etti. Çok zor þartlarda yaþadýklarýný belirten Akay, "Allah sizlerden razý olsun. Hastaneye dahi
gelemiyorduk. Bir gün ben de ölürsem çocuklarýma kim bakar? diye endiþe duyuyordum. Þimdi artýk devletimizin sýcaklýðýný yüreðimizde hissediyoruz.” þeklinde duygularýný dile getirdi. Evi gezen Kaymakam Oðuzhan Bingöl, çocuklara televizyon alýnmasý için talimat verdi. Ayný zamanda Akay ailesine kapýsýnýn her zaman açýk olduðunu belirten Bingöl, çocuklardan kendisini ziyaret etmelerini istedi. Kaymakam Bingöl’ün ilgisinden dolayý çok heyecanlanan Mir Yakup Akay, ziyaret boyunca yanýndan ayrýlmadý.
Jandarma Komutaný'ndan annelere karanfil Ýsmail Erkar
M
ardin Jandarma Komutaný Albay Vural Erol ve eþi Ayþe Erol, Anneler Günü dolayýsýyla Mardin Kadýn Doðum ve Çocuk Hastanesi'nde kalan anneleri ziyaret etti. Eþi Ayþe Vural ile birlikte hastaneyi ziyaret eden Albay Erol Vural burada bulunan annelere karanfil verip Anneler Günü'nü kutladý. Yeni doðan bebekler ve anneleri ile tek tek ilgilenen Albay Erol Vural ve eþi Ayþe Erol, hastanede yatan ve kemik hastasý olan bir bebeðin annesine çocuðunun tedavisi için yardým sözü verdi. Hastane çýkýþýnda açýklama yapan Mardin Ýl Jandarma Komutaný Albay Vural Erol, Anneler Günü nedeniyle hastanede bulunan anneleri ziyaret ettiklerini söyledi. Annelerin Günü'nü kutlamanýn Türk
Silahlý Kuvvetleri olarak kendilerinin bir borcu olduðunu ifade eden Vural Erol, ”Ayný zamanda bizde bir annenin evladýyýz. Kendi annemize verdiðimiz deðer kadar bize evlatlarýný emanet eden annelere ayný deðeri veriyoruz. Onlar bize emanettir. Bugün ayný zamanda yeni doðan çocuklarýn
annelerine de anneler gününü kutladýk. Onun için böyle bir etkinlik yaptýk. Ýnþallah daha nice günlerde anneler günü böyle mutluluk ve neþe içerisinde kutlarýz.” dedi Daha sonra hastanede bulunan diðer servislerde kalan annelere ve hemþirelere de karanfil daðýtýldý.
Evlilik yaþý yükseliyor
T
ürkiye’de evli bireylerin bekarlara göre daha mutlu olduklarý tespit edidi. Bu konuda yapýlan araþtýrmaya göre 2012 yýlýnda evli kiþilerin yüzde 63,9’u mutlu iken, evli olmayanlarda bu oran yüzde 52,9’da kaldý. Türkiye Ýstatistik Kurumu (TÜÝK) Ýstatistiklerle Ýlgili Aile 2012 raporunu açýkladý. Rapora göre Türkiye’de evli olan bireyler bekarlara göre daha mutlu. 2012 yýlýnda evli kiþilerin yüzde 63,9’u mutlu iken, evli olmayanlarda bu oran yüzde 52,9’da kaldý.Verilere göre ortalama ilk evlenme yaþý yýllar itibarýyla artýþ gösteriyor. 2012 yýlýnda 603 bin 751 çift evlendi. Erkeklerde ortalama ilk evlenme yaþý 2001 yýlýnda 25,5 iken 2012 yýlýnda 26,7’ye yükseldi. Kadýnlarda ise ortalama ilk evlenme yaþý 2001 yýlýnda 22,2 iken 2012 yýlýnda 23,5’e yükseldi. Eþler akraba çevresinden evleniyor Evlilikler genelde aile ve akraba çevresinden ya da komþu ve mahalle çevresinden tanýþtýklarý kiþiler yapýlýyor. 2011 yýlýnda ilk evliliklerinde eþlerin yüzde 41’inin aile, akraba çevresinden, yüzde 39,6’sýnýn komþu ve mahalle çevresinden, yüzde 7,4’ünün arkadaþ
çevresinden, yüzde 5,3’ünün iþ çevresinden, yüzde 3,5’inin okul, dershane ve kurs çevresinden ve yüzde 0,1’inin ise internet aracýlýðýyla tanýþtýðý görüldü. 2011 yýlýnda ilk evliliðinde hem resmi hem de dini nikahla evlenenlerin oraný yüzde 93,7 iken sadece resmi nikahla evlenenlerin oraný yüzde 3,3; sadece dini nikahla evlenenlerin oraný da yüzde 3 olarak kayýtlara geçti. Bölgelere göre nikah türleri incelendiðinde, resmi nikahý olmayýp sadece dini nikahla evlenenlerin oranýnýn en yüksek olduðu bölgenin yüzde 8,3’le Güneydoðu Anadolu Bölgesi’nin, en düþük olduðu bölgenin ise yüzde 0,9 ile Batý Marmara Bölgesi’nin olduðu tespit edildi. Akþam yemeði buluþma zamaný Araþtýrmada, hanehalký üyelerinin akþam yemeklerinde sýk sýk biraraya gelme oranýnýn yüzde 80,8, sabah kahvaltýsýnda biraraya gelme oranýnýn da yüzde 64,6 olduðu kaydedildi. Ailenin akþam yemeklerinde sýk sýk biraraya gelme oraný 2011 yýlýnda yüzde 80,8, ara sýra biraraya gelme oraný yüzde 16,9, hiç biraraya gelmeme oraný yüzde 2,4
olarak gerçekleþti. Sabah kahvaltýsýnda sýk sýk biraraya gelme oraný yüzde 64,6, ara sýra biraraya gelme oraný yüzde 28,8, hiç biraraya gelmeme oraný yüzde 6,5 oldu. Hanehalký üyelerinin hafta sonlarýnda sýk sýk biraraya gelme oraný ise yüzde 79,3 olarak belirtildi. Ailelerin yüzde 14’ünde üç kuþak bir arada yaþýyor Türkiye’deki hanehalký sayýsýnýn 19 milyon 842 bin 850, ortalama hanehalký büyüklüðünün 3,7 olduðu aktarýlan araþtýrmaya göre ortalama hanehalký büyüklüðü illere göre incelendiðinde, 2012 yýlý itibarýyla ilk sýrada 7,9 kiþi ile Þýrnak oldu. Þýrnak'ý 7,4 kiþi ile Hakkari, 6,6 ile Muþ, 6,5 ile Siirt ve 6,4 ile Van izledi. Ortalama hanehalký büyüklüðünün en düþük olduðu il ise 2,8 kiþi ile Çanakkale. Çanakkale'yi 2,9 kiþi ile Balýkesir ve Eskiþehir, 3 kiþi ile Burdur ve Muðla takip etti. 2011 yýlýnda hanehalklarýnýn yüzde 7,9’unu tek kiþilikler, yüzde 7,8’ini tek ebeveynliler, yüzde 55,1’ini çocuklu çiftler, yüzde 14,9’unu çocuksuz çiftler ve yüzde 14,4’ünü üç kuþaðý içeren geniþ aileler oluþturuyordu. Yaþlýlarýn yüzde 30,9’u çocuklarý ile yaþamaktan mutlu Hanedeki yaþlýlarýn yüzde 22,7’si çocuklarý ile birbirlerine destek olduklarý için, yüzde 13,7’si ise gelenek ve görenekler gerektirdiði için çocuklarý ile birlikte yaþadýðýný söyledi. Yaþlýlarýn yüzde 30,9’u da çocuklarýyla mutlu yaþadýðýný ifade etti. Tek baþýna yaþayan kiþilerin yarýsý yaþlý nüfus Yaþ gruplarýna göre tek kiþilik hanehalklarý incelendiðinde, tek baþýna yaþayanlarýn yüzde 49,3’ünü 65 ve daha yukarý yaþtaki kiþiler oluþturdu. Tek baþýna yaþayan kadýnlarýn yüzde 58,5’ini 65 ve daha yukarý yaþtaki kiþiler oluþtururken erkeklerde bu oran yüzde 32 olarak kaldý. (CÝHAN)
Nisan ayýnda geçen yýla göre yaðýþlar yüzde 16,6 arttý
M
eteoroloji Genel Müdürlüðü'ne göre, 2013 yýlý nisan ayýndaki yaðýþlar, 2012 yýlý nisan ayýndaki yaðýþlardan yüzde 16,6 fazla oldu. Yaðýþlar, genel olarak ise normalinden az oldu. Meteoroloji, '2013 Yýlý Nisan Ayý Yaðýþ Raporu'nu açýkladý. Yaðýþlar, genel olarak normalinden az, geçen yýl nisan ayý yaðýþýndan fazla oldu. Nisan ayý yaðýþ ortalamasý 53,3 mm, normali 60,0 mm ve 2012 nisan ayý yaðýþ ortalamasý ise 45,8 mm oldu. Yaðýþlarda, normaline göre yüzde 11,1 azalma olurken, geçen yýl nisan ayý yaðýþýna göre ise yüzde 16,6 artma gözlendi. Bölgelere göre Nisan ayýndaki yaðýþ ortalamalarý Marmara: Bölge yaðýþ ortalamasý 36,5 mm, normali 50,1 mm, 2012 nisan ayý yaðýþý ise 77,0 mm. Yaðýþlarda normaline göre yüzde 27,1 geçen yýl nisan ayý yaðýþýna göre ise yüzde 52,6 azalma oldu. Ege: Bölge yaðýþ ortalamasý 52,8 mm, normali 53,4 mm, 2012 nisan ayý yaðýþý ise 78,3 mm. Yaðýþlarda normaline göre yüzde 1,2 geçen yýl nisan ayý yaðýþýna göre ise yüzde 32,6 azalma gözlendi.
Akdeniz: Bölge yaðýþ ortalamasý 85,5 mm, normali 59,3 mm, 2012 Nisan ayý yaðýþý ise 38,9 mm. Yaðýþlarda normaline göre yüzde 44,2 geçen yýl nisan ayý yaðýþýna göre ise yüzde 119,9 artma oldu. Ýç Anadolu: Bölge yaðýþ ortalamasý 46,6 mm, normali 52,1 mm, 2012 nisan ayý yaðýþý ise 14,3 mm. Yaðýþlarda normaline göre yüzde 10,6 azalma, geçen yýl nisan ayý yaðýþýna göre ise yüzde 224,9 artma gözlendi. Karadeniz: Bölge yaðýþ ortalamasý 49,3 mm, normali 62,8 mm, 2012 nisan ayý yaðýþý ise 38,8 mm. Yaðýþlarda normaline göre yüzde 21,6 azalma, geçen yýl nisan ayý yaðýþýna göre ise yüzde 27,1 artma oldu. Doðu Anadolu: Bölge yaðýþ ortalamasý 53,8 mm, normali 78,0 mm, 2012 Nisan ayý yaðýþý ise 50,0 mm. Yaðýþlarda normaline göre yüzde 31,0 azalma, geçen yýl nisan ayý yaðýþýna göre ise yüzde 7,7 artma gözlendi. Güneydoðu Anadolu: Bölge yaðýþ ortalamasý 45,2 mm, normali 64,4 mm, 2012 nisan ayý yaðýþý ise 30,9 mm. Yaðýþlarda normaline göre yüzde 29,8 azalma, geçen yýl nisan ayý yaðýþýna göre yüzde 46,5 artma oldu. (CÝHAN)
14 Mayýs 2013 Salý
4
Þehit sahabe kabirlerinin çevresindeki çalýþma, 5 yýlda bir arpa boyu ilerledi
D
iyarbakýr'ýn fethinde surlarý aþarken þehit düþen ve yan yana yatan 27 sahabenin bulunduðu Hz. Süleyman Camii'nin çevresinde gecekondu ile burada büyük ve küçükbaþ hayvancýlýðýn yapýldýðý meskenler hala kaldýrýlamadý. Gecekondularýn kaldýrýlmasý için 5 yýl önce baþlatýlan kentsel dönüþüm projesi kapsamýnda yapýlan önemli bir kýsmý boþaltýlamadý. Sahabe kabirlerini ziyaret eden vatandaþlar, duruma tepki gösteriyor. Diyarbakýr'ýn Sur ilçesi Ýçkale
bölgesinde bulunan Hz. Süleyman Camii 2 yýl önce restorasyona tabi tutuldu ve bir yýl içinde çalýþmalar tamamlandý. Büyük Ýslam Komutaný Halid Bin Velid'in oðlu Hz. Süleyman'ýn da aralarýnda bulunduðu 27 sahabe, asýrlardýr burada yan yana yatýyor. Caminin çevresinde bulunan gecekondu ve ahýrlarýn temizlenmesi için de TOKÝ, Diyarbakýr Büyükþehir Belediyesi, Diyarbakýr Valiliði ve Sur Belediyesi tarafýndan kentsel dönüþüm projesi, 2008 yýlýnda baþlatýldý. Gecekondu sahiplerinin bir kýsmý belediye ile anlaþarak TOKÝ'nin kendilerine indirimli verdiði
konutlara taþýndý. Boþaltýlan gecekondular yýktýrýlýp enkazý taþýnýrken önemli bir kýsmýna hala dokunulamadý. Boþaltýlmayan gecekondularýn altýndaki ahýrlardan yayýlan koku ise sahabe kabirlerini ziyaret edenleri rahatsýz etmeye devam ediyor. Tuvalet ve bayan abdest yeri sorunu hala çözülemedi Manevi açýdan Diyarbakýr’ýn kalbi konumundaki þehit sahabe kabirlerinin olduðu mekandaki sýkýntýlar bir türlü çözülemiyor. Cami cemaati, yetkililerin Hz. Süleyman Camii ve sahabe kabirlerini sürekli övdüðünü ancak sorunlarýna bir türlü el atmadýðýný dile getiriyor. Kabirlerin bulunduðu camii ve avlusunu ziyaret edenler büyük sýkýntýlar çekiyor. Erkekler için sadece 2 tane tuvaletin bulunduðu yerde, kadýnlar için ne tuvalet ne de abdest yeri var. Camii kafile þeklinde ziyaret edenler ise bu eksiklikten dolayý ne yapacaðýný bilmiyor. Bu arada cemaatin kendi imkânlarýyla, bayanlar için avluya yaptýðý metalden ardiyenin kaldýrýlmasý için yetkililerin talimat verdiði öðrenildi. Camii cemaati baþta belediye ve müftülük olmak üzere ilgili kurumlarýn gerekli hassasiyeti göstermesini bekliyor. (CÝHAN)
Evlilik ve Aile Hayatý konulu seminer düzenlendi
Köy okulu 'Benim Fotokopim Projesi' ile Türkiye birincisi oldu
B
atman Sason ilçesi Yolüstü Ortaokulu öðrencileri, TÜBÝTAK ve Milli Eðitim Bakanlýðý iþbirliði ile düzenlenen 'Bu Benim Eserim' isimli yarýþmada, 'Benim Fotokopim' adlý projeleriyle Ankara'da düzenlenen Türkiye þampiyonasýnda birinci oldu. Yolüstü Ortaokulu Fen ve Teknoloji öðretmeni Faik Özata rehberliðinde, öðrenci Zehra Aylanç ve Zeynep Avunç'un hazýrladýðý 'Benim Fotokopim' adlý proje, Ankara'da düzenlenen ve 78 bin 887 projenin yarýþtýðý finalde, kimya dalýnda en çok oyu alarak, en iyi proje seçildi. Yolüstü köyünün imkânlarý ve þartlarý göz önüne alýndýðýnda, birçok özel okulu ve çok iyi imkânlara sahip
diðer okullarýn arasýndan sýyrýlan Yolüstü Ortaokulu öðrencilerinin böyle bir baþarýya sahip olmasý, Batman'da büyük bir sevince neden oldu. Projede Türkiye derecesine giren öðrencileri tebrik eden Milli Eðitim Müdürü Þerif Akboða, "Her yýl düzenlenen 'Bu Benim Eserim' proje yarýþmasýnda bu yýl bir köy okulumuzun derece yapmasý takdire þayandýr. Öðrencilerimizin yaratýcý yönlerini ve onlarý yönlendiren öðretmenleri kutlayarak, eðitimin zor þartlar altýnda bile derece yapýlabileceðini bu öðrencilerimiz göstermiþ oldu. Bu konuda azmin ve üretmenin her þeyin yapýlabileceðini göstermesi açýsýndan Yolüstü köyü öðrencileri birer örnektir ve göstergedir.” ifadelerini kullandý.
Meþe odunundan toner ürettiler Ankara'da düzenlenen 'Bu Benim Eserim' dalý proje yarýþmasýnda, 'Benim Fotokopim-Kendi Tonerini Üret' adlý projesiyle birinci olan Yolüstü köyü öðrencileri Zehra Aylanç ve Zeynep Avunç, toneri meþe odunundan elde ettiklerini açýkladý. Projeyi nasýl hayata geçirdiklerini anlatan Aylanç ve Avunç, þunlarý ifade ettiler: "Çok çeþitli fikirler ürettik. Beyin fýrtýnasý yaptýk. Okuldaki fotokopi makinesinde ders notlarýnýn fotokopisini çekmek istedik. Ancak tonerimiz bitmiþti. Biz de o anda düþündük, neden toner için yüzlerce lira ödeyelim. Kendi tonerimizi üretelim. Tonerin hammaddesini araþtýrdýk ve gördük ki tonerin yüzde 70'i karbon ve polimer. Karbonu köyümüzdeki meþe odunundan, polimeri de siyah poþetleri eriterek elde edeceðimiz fikrini uyguladýk. Ve iþe baþladýk. Köyümüzdeki küçük meþe odunlarýndan topladýk ve üzerini siyah poþetlerle kapattýk. Sonra üzerlerini alüminyum folyo ile kapattýk. Isýtmaya baþladýk. Sonunda elde ettiðimiz ürünü toz haline getirdik ve makinemizde kullandýk. Sonuçlarýný gözlemledik. Çektiðimiz fotokopileri gözlemledik ve gördük ki gayet iyi sonuçlar veriyor. Þu an hala okulda kendi tonerimizi kullanýyoruz. Ve projemizin adýný bulmuþ olduk. 'Benim Fotokopim-Kendi Tonerini Üret'." (CÝHAN)
A
ile ve Sosyal Politikalar Bakanlýðý, Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürlüðü'nce organize edilen, Aile Eðitim Programý (AEP) kapsamýnda Batman Aile ve Sosyal Politikalar Ýl Müdürlüðü Aile Danýþma Merkezince 'Evlilik ve Aile Hayatý' konulu seminer düzenlendi. Yeni Kültür Merkezi Konferans Salonu'nda düzenlenen konferansa Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlüðü'ne baðlý 4 toplum merkezi ve aile danýþma merkezinden hizmet alan kiþiler yoðun ilgi gösterdi. Batman Aile ve Sosyal Politikalar Müdürü Erhan Güngör, Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürlüðü'nün aile yapýsýný güçlendirmeye
Murathan Mungan: Affetmenin yollarý çok çetin. Çok güç ama baþka yolu da yok
Y
azar Murathan Mungan, hakiki manada barýþý saðlamanýn zor olduðunu, toplumun bunu baþarmak zorunda olduðunu vurgulayýp, "Affetmenin yollarý çok çetin. Çok güç ama baþka yolu da yok. Unutmamýz gereken þey sözlü tarih çalýþmalarýnda olduðu gibi yaþananlarý kinsiz hatýrlamak." dedi. Batman Kültür ve Sanat Derneði (BART) tanýnmýþ yazar Murathan Mungan’ý edebiyat severlerle buluþturdu. Batman'a gelen Mungan, Yýlmaz Güney Sinema Salonu'nda okurlarýyla buluþtu. Edebiyat, roman, öykü ve þiir hakkýnda görüþlerini paylaþan Mungan salondaki konuklarýn sorularýný da cevapladý. Yaþanan otuz yýllýk çatýþma
ve son dönemde yaþanan çözüm sürecine iliþkin sorularý da deðerlendiren Mungan, barýþa geçmenin, ölümlerin bitmesinin, gerçek hakiki anlamda barýþýn tesisinin önemli olduðunu söyledi. Mungan, "Bu yasý ne yapacaðýz. Her evden çýkan ölülerin yasý, her iki tarafýn yasý. Bir barýþa geçmek önemli. Bütün bu ölümlerin bitmesi, gerçek hakiki anlamda barýþýn tesisi önemli ama, arkasýnda býraktýðý hikayeleri nasýl taþýyacaðýz. Bu çok önemli bir soru ve çok önemli bir konu. Bireysel hikayeler, tek tek insanlarýn on senede yirmi senede unutamayacaðý ölüleri var. Bu yasla nasýl yaþayacaðýz. Burada bellek ve gelecek arasýndaki iliþki çok önemli. Affetmenin yollarý çok çetin. Çok güç ama baþka yolu da yok. Unutmamýz
gereken þey sözlü tarih çalýþmalarýnda olduðu gibi yaþananlarý kinsiz hatýrlamak. Kalbimizi çeperlerini kinle sývamadan öfkeyle, hýnçla katran kývamýnda duygularla sývamadan ama unutmadan kalbe deðil hafýzaya yaslanarak bunun baþka bir yolu yok." dedi. Ýstanbul doðumlu ama Mardinli olduðunu, birçok kiþinin yanlýþ bildiði gibi Kürt asýllý olmadýðýný belirten Mungan, babaannesinin Kürt, baba tarafýnýn Arap, annesinin ise Saraybosnalý Boþnak olduðunu söyledi. "Herhangi bir halkýn, ulusun, ezilen bir sýnýfýn, zümrenin, mezhebin ne derseniz deyin hakkýný savunmak için ille de o mezhepten o halktan o ulustan olmanýz gerekmez." diyen Mungan
konuþmasýnda þunlarý dile getirdi: "Bundan niye söz ediyorum, çünkü Ýnsani deðerlere sahipseniz, bir vicdanýnýz varsa entelektüel adalet, entelektüel vicdan, entelektüel ahlak taþýyorsanýz tüm ezilenlerin tüm mazlumlarýn tüm maðdurlarýn haklarýný savunmak için onlarýn yanýnda olursunuz zaten. Çünkü kimlik haklarýný, aidiyet haklarýný sadece ona ait olmakla savunursanýz aslýnda istemeden farkýnda olmadan her türlü ötekileþtirme politikasýnýn da savunucusu durumuna düþersiniz. Yani meþrulaþtýrmýþ olursunuz." Katýlýmýn yüksek olduðu söyleþide, katýlýmcýlardan gelen sorularý cevaplayan Mungan, program bitiminde okurlarý için kitaplarýný imzaladý. (CÝHAN)
yönelik yaptýðý çalýþmalar kapsamýnda bütün illerde eðitim seminerleri düzenlendiðini hatýrlatarak, Batman'ýn il olma yýldönümü, Anneler Günü ve Anneler Günü'nü içine alan Aile Haftasý etkinlikleri çerçevesinde 'Evlilik ve Aile Hayatý' konulu seminer düzenlediklerini ifade etti. Konferansla, toplumsal bilinci uyandýrmak, ailenin önemi konusunda farkýndalýk geliþtirmeyi amaçladýklarýný belirten Güngör, 'baba destek, anne destek' programlarý kapsamýnda baba ve annelere yönelik de seminerler düzenlediklerini söyledi. Slayt eþliðinde 'Evlilik ve Aile Hayatý' baþlýklý sunumunu yapan gazeteci yazar Mehmet Paksu, aile üzerinde durarak aile fertlerinin bir birleri ile sevgi, saygý ve iletiþimde dikkat etmeleri gereken hususlar ile çocuk yetiþtirmenin önemini vurguladý. Paksu, eþlerin birbirlerine iyi davranmalarýnýn yanýnda çocuklarýný da iyi ahlaklý faziletli ve sorumluluklar vererek yetiþtirmesi gerektiðine dikkat çekti. Konferans sonunda Batman Aile ve Sosyal Politikalar Müdürü Erhan Güngör, Mehmet Paksu’ya katýlýmlarýndan dolayý çiçek takdim etti. Paksu daha sonra kitaplarýný imzaladý. (CÝHAN)
www.mardiniletisimgazetesi.com.tr
14 Mayýs 2013 Salý
'Sigarayý býrakanlar içtikleri tek bir sigara ile yeniden baðýmlý oluyor' G
öðüs Hastalýklarý Uzmaný Dr. Melike Beyeç Koç, sigara býrakmaya karar verildiðinde herhangi bir nedenle tek bir tane dahi sigara içilmemesinin önemli olduðuna dikkati çekerek, "Yas, üzüntü ve stres anýnda tekrar içilirse sigaraya baþlanmýþ demektir. Bu dönemde doktor tarafýndan verilen ilaç tedavileri sýkýntýlý dönemi atlatmasýna yardýmcý olur.” dedi. Göðüs Hastalýklarý Uzmaný Dr. Melike Beyeç Koç, sigara içen hastalarýn çoðunun sigarayý býrakmak istediðini ama bir çoðunun býrakmada zorlandýðýný söyledi. Nikotinin hem fizyolojik hem psikolojik baðýmlýlýk yaptýðýna dikkat çeken Uzm. Dr. Melike Beyeç Koç, “Sigara içilmediðinde nikotin miktarý azalýr ve vücutta eksiklik semptomlarý ortaya çýkar. Yaklaþýk 3 hafta süren huzursuzluk, uykusuzluk, baþta ve yüzde uyuþma, konsantrasyon bozukluðu, sinirlilik, iþtah artýþý, baþ aðrýsý gibi sorunlar yaþanabilir. Bu þikâyetler kiþiden kiþiye farklýlýk gösterir. Bu dönem kiþinin en fazla zorlandýðý dönem olduðu için en çok bu zamanda sigaraya tekrar baþlar.
Sigara býrakmada alýþkanlýklarda önemlidir. Sigarayý býrakan kiþi özellikle sigara eylemini bazý faaliyetlerle iliþkilendirmiþtir. Örneðin kahve içme, yemek sonrasý, arkadaþ ortamý ve arabaya binme gibi. Sigarayý býrakýrken bu davranýþlar hastaya sigarayý hatýrlatýr ve içme isteðini artýrýr. Özellikle çevresinde sigara içen kiþiler varsa sigara içme isteði daha da artar” dedi. Býrakmaya karar verdikten sonra bir daha içmemeli Sigara içen kiþilerin bir kýsmýnýn kendiliðinden sigarayý býrakabileceðini hatýrlatan Uzm. Dr. Koç, kendi kendine sigarayý býrakmada zorlananlarýn etkinliði
kanýtlanmýþ tedavi yöntemlerinden faydalanabileceðini açýkladý. Kiþinin gerçekten sigarayý býrakmaya karar verdikten sonra bir tane bile sigara içmemesi gerektiðini vurgulayan Uzm. Dr. Koç þunlarý kaydetti: “Yapýlan çalýþmalarda azaltma yöntemi önerilmemekted ir. Birden hiç içmemelidir. Sigara içme isteði geldiðinde ortamý terk etmelidir. Evde ise duþ alabilir, dýþarýda yürüyüþ yapabilir dikkatini baþka yöne vermelidir. Uykusuzluk çekiyorsa akþam vakitlerinde çay, kahve gibi kafeinli içecekler almamalýdýr. Kabýzlýk oluþtuysa kayýsý, incir, armut gibi meyveler, yeþil yapraklý sebzeler ve bol sývý almalýdýr. Özellikle ilk bir ay önemlidir. Bir aydan sonra sigara içme isteði azalýr
ama devam edebilir. En önemli þey bir tane bile sigara içmemektir. Herhangi bir yas, üzüntü ve stres anýnda tekrar içilirse tekrar sigaraya baþlanmýþ demektir. Bu dönemde doktor tarafýndan verilen ilaç tedavileri sýkýntýlý dönemi atlatmasýna yardýmcý olur.” Sigara içenin evine hýrsýz girmezmiþ Dr. Melike Beyeç Koç, sigara ile ilgili bazý atasözleri ve deyimleri ise þöyle sýraladý: -Sigara içenin evine hýrsýz girmez (gece boyunca hep öksürdüðünden) -Sigara içeni köpek ýsýrmaz (bastonla dolaþtýðý için) - Sigara iç erken öl cesedin yakýþýklý olsun. -Sigara içenlere öncelik tanýyýn çünkü onlar bu dünyada misafirdir. -Sigara yavaþ çekim intihardýr. -Sigara hem öldürür hem süründürür. -Sigara bulaþýcý bir hastalýktýr. -Arkadaþ için belki ölünür ama sigara içilmez. -Sigaranýn neresinden dönülürse kardýr. -Sigara iç dedeni gör, sigara içme torununu gör.” (CÝHAN)
Gençlerin de tansiyonu çýkýyor Y
üksek tansiyon artýk yaþlýlarýn olduðu kadar gençlerin de sorunu. Çoðu zaman belirti vermeyen bu sinsi hastalýk; felç, kalp krizi, kalp yetersizliði, böbrek hastalýðý ve körlüðe neden olabiliyor. Yaþlýlarýn çantalarýndaki ilaçlara, her gün bir yenisi eklenen tansiyon haplarýna alýþkýnýz. Onlar haplarý bonbon þekeri misali yutadursun, gençler hipertansiyonun kendilerini de vurabileceðinden habersiz. Zira hastalýk çoðu zaman belirti bile vermiyor. Genç-yaþlý ayýrt etmeyen hipertansiyonun doðurduðu riskleri ve alýnmasý gereken tedbirleri Memorial Þiþli Hastanesi Kardiyoloji Bölümü'nden Doç. Dr. Özlem Batukan Esen anlattý. Sinsi ve ilaca dirençli bir hastalýk Saðlýðýmýzý tehdit eden hipertansiyonun en önemli yaný; sinsi ve sessiz ilerleyen, bazen erken dönemde belirti vermeyen bir hastalýk oluþu. Ancak bazý insanlarda kan basýncý hayatý tehdit eden seviyeye ulaþýr. Bu durumun sonucunda baþ aðrýsý, baþ dönmesi ve görmede bulanýklýk, bazen de konsantrasyon güçlüðü gibi
belirtiler verebilir. Bu sebeple hipertansiyon hastalarýnýn yarýsý hastalýðýnýn farkýnda deðil. Hipertansiyon tanýsý konulmuþ ve tedavi gören hastalarýn ancak yarýsý bu tedaviden etkin bir þekilde yararlanabiliyor. Öteki yarýsý ise tedaviye cevap vermediði için yüksek basýnç ve hipertansiyonun zararlý etkileri altýnda. Hipertansiyon hastalarýnýn yüzde 30'a yakýn kýsmý ilaca dirençli. Bu hastalar, içinde idrar söktürücü ilacýn da bulunduðu 3 ya da daha fazla ilaç tedavisine de yanýt vermiyor. Obezite ve aþýrý tuz tetikliyor Dünyada 1,5 milyarýn üzerinde hipertansiyon hastasý var. Her yýl, 7 milyon insan, yüksek kan basýncý nedeniyle hayatýný kaybediyor. Hipertansiyondan ölümlerin baþýnda; inme, böbrek yetmezliði, kalp krizleri ve yetmezlikleri gibi nedenler geliyor. Ýleri yaþ hastalýðý olarak bilinen hipertansiyonun görülme yaþý dünyada olduðu gibi ülkemizde de giderek düþüyor. Özellikle aþýrý kilolarýn kan basýncý üzerindeki olumsuz etkisi nedeniyle, 13-14'lü yaþlarda hipertansiyon görülme sýklýðý artýyor. Genetik kökenin yaný sýra, gençler arasýnda da yaygýnlaþan bu hastalýðýn en önemli nedenlerinden biri de, aþýrý miktarda tuz kullanýmý. Dünyada kiþi baþý günlük tuz kullanýmý 6 gram (1 tatlý kaþýðý) ile sýnýrlýyken, ülkemizde bu miktar 18 gram. Hayat kurtaran öneriler
M. Sait Çakar
-Fazla kilolarýnýzdan mutlaka kurtulun. -Tuz alýmýný kýsýtlayýn, tansiyonunuz dengelensin. -Sigarayý býrakýn. -Düzenli egzersiz yapýn. En yararlý egzersiz þekli haftada en az 5 gün, günde 30-45 dakikalýk düþük tempolu yürüyüþlerdir. -Yiyeceklerin içeriðindeki deðiþiklikler veya eklemeler de önemlidir. Potasyumdan zengin gýdalarla
beslenme (muz ve kayýsý gibi) tansiyonu ayarlamada yardýmcýdýr. Çay, kahve ve gazlý içeceklerin tüketimini sýnýrlandýrýn. -Ergenlik döneminde aþýrý kilolu çocuklarda mutlaka tansiyon ölçümü yapýlmalý. Her yetiþkin 20 yaþýndan sonra tansiyon deðerini bilmesi için düzenli ölçüm çok önemli. -Ýdeal tansiyon deðerinin 12-8’in altýnda olmasý gerekir. Ailesinde tansiyon hastasý olan birinin aþýrý kilosu da varsa 6 aylýk periyotlarla tansiyon kontrolü yaptýrmalý. -Özellikle menopozun ikinci ve üçüncü yýlýndan sonra kadýnlarda hipertansiyon görülüyor. Menopoz dönemine kadar tansiyon sorunu yaþamayanlar da menopoz sonrasý mutlaka tansiyon açýsýndan deðerlendirilmelidir. Doðru bilirdik ama… Yanlýþ:Yüksek tansiyon herkeste yaygýn olarak görülüyor. Demek ki ciddi bir sorun deðil. Doðru:Kontrol altýna alýnmayan yüksek tansiyon, koroner kalp hastalýðý oluþumunu 3, kalp yetersizliði oluþumunu 6 kat artýrýr. Yüksek tansiyon inme riski açýsýndan en önemli deðiþtirilebilir risk faktörüdür. Yanlýþ:Hiçbir þikâyetim olmadýðý için tansiyonumu ölçtürmeme gerek yok. Doðru:Yüksek tansiyon çoðunlukla belirti vermez, tansiyonun yükselip yükselmediði ölçülerek anlaþýlýr. Saðlýklý ve zinde
görünen bazý kiþilerde de yüksek tansiyon olabilir. Ülkemizde yüksek tansiyon hastalarýnýn yalnýzca yüzde 40’ý bu durumun farkýnda. Yüksek tansiyon; inme, kalp krizi, kalp yetersizliði, böbrek hastalýðý hatta görme kaybý riskini artýrdýðý için ciddiye alýnmasý gereken bir saðlýk sorunudur. Yanlýþ:Tansiyon aniden yükselirse hemen normal seviyeye düþürülmelidir. Doðru:Tansiyonun bazý özel durumlar dýþýnda kýsa sürede (damardan veya dil altý bazý ilaçlarla) birden düþürülmesi özellikle yaþlýlarda son derece zararlýdýr. Bu tablo, beyin kan akýmýný bozarak ciddi problemlerin oluþmasýna yol açar. Bu tür durumlarda doktora danýþmak gerekmektedir. Yanlýþ:Ýlaç kullanýyorum, tansiyonum normal. O halde ilaçlarýmý azaltabilir ya da býrakabilirim. Doðru:Tansiyon hastasýna ilaç verildiði takdirde kiþi kendini iyi hissetse ve tansiyonu normale dönse bile ilaca düzenli olarak devam etmesi gerekir. Ýlaç azaltýldýðýnda veya býrakýldýðýnda tansiyon tekrar yükselebilir. Yanlýþ:Ýlaç yerine sarýmsak kullanarak tansiyonumu düþürebilirim. Doðru: Tansiyon hastalarý sarýmsaðý asla ilaç yerine tüketmemeli. Toz sarýmsak ya da doðal sarýmsak, yemek ve salatalara katýlabilir. Ancak ilaç yerine deðil gýda takviyesi olarak kullanýlmalý. (CÝHAN)
5
BASINDAN Þehir mümkündür!
Þ
ehrin ruhu kurucu felsefesidir. Fiziki yapýlar tabiatlarý gereði dayanýksýzdýr. Þehirler de fanidir. Ya zamana karþý tabii ömürlerini doldurup ölürler veya baþlarýna büyük bir musibet gelir, yerle bir olabilirler. Hiçbir afete tabiatýn kendisi karar vermez, vukuunda rol oynayan beþeri-Ýlahi fiiller söz konusudur. Tabii afetler yeryüzünde hiçbir þeyin ve hiçbir beþeri eserin baki olmadýðýný bize hatýrlatýr. Korkulacak olan fiziki yapýlarýn þu veya bu sebeple ecellerini doldurmasý deðil, bedendeki kalbin hastalanmasý, ruhun kurumaya baþlamasýdýr ki, bu beþerin kendi baþýna musallat ettiði afettir. Ruhu kurutan sebep Ýlahi olanla irtibatýn kopmasýdýr. Nasýl kupkuru iken gökten bir ikram (nüzul) olarak yaðmurun yaðmasý ile yeryüzü þenlenip ürün vermeye baþlýyorsa, þu veya bu sebepten dolayý hayatiyetini kaybeden bir þehri diriltmek de mümkündür. Bu ancak ruhun bedenle buluþmasýyla gerçekleþir. Ancak ayný þeyi piyasa kapitalizminin ürünü olan kent için söylemek mümkün deðildir. Çünkü kentin ruhu yoktur, kurucu ideolojisini oluþturan nefsin istek ve tutkularýdýr. Kazanç hýrsý, tüketme tutkusu, sýnýrsýz sermaye biriktirme hevesi ve her insani etkinlik rekabet ve çatýþma esasýna göre tanzim edilmeyecek olursa kent hareketten kesilir. Kent þehre dönüþemez, bedeviyi de þehirleþtiremez. Tarihte Müslüman þehirler büyük sýkýntýlar yaþansa bile eninde sonunda bedevileri medenileþtirip medineye ait kýlabilmiþtir. Ama kentin bu türden misyonu olmadýðýndan bedevi onu dönüþtürür. Kent bedeviye deðil, bedevi kente üstünlük kurar. Bedevinin kentteki profili badiyedeki giyim kuþamýyla varlýðýný olduðu gibi sürdürmesi deðildir, kentlinin giyim kuþamýna bürünür, mesela takým elbise giyer, pahalý arabalar kullanýr, erkekleri metroseksüelliðe özenir. Kadýnlarý dekolte kýyafetle gezer, siyah saçlarýný sarýya boyatýr, diyetisyenlerden çýkmaz. Ama ruh bedevidir. Bedevi demokratik rejimi sever, siyasetçiyi kendine benzetir. Beden diliyle konuþan, saða sola tehdit savuran, gerektirdiðinde efelenen, kitlelere bu özelliðiyle dokunan siyasetçi bedevinin imagosudur. Bedevi ona hayrandýr, çünkü kendisi de öyle olmak istemektedir. Kentin bedevisine ve yönetimine pozitivist felsefeden beslenen aydýn, bürokrat karþý koyamaz. Bedevi yapýlarý parçalayarak kente gelir, sonunda tarihin derinliðinden gelip asaletini sürdüren zümreler, aileler, dinin ruhuyla terbiye olmuþ mü’minler iffetlerini koruyarak kenara çekilir. Meydan bedeviye kalýr, dünyanýn güç odaklarýyla iþ tutar, bu arada eskiye ait ne varsa yýkýp yok ettikçe tarihin þanlý sahifelerine atýfta bulunmayý ihmal etmez. Her neyi savunuyorsa aksini yapar. Bedevi kentlerin toplamýndan ortaya çýkan uygarlýðýn tepe noktasýnda Amerika yer alýr. Avrupa’nýn kültür ve medeniyet varlýðý da bu köksüz, saldýrgan ve tahripkâr uygarlýk karþýsýnda geri adým atmak zorunda kalmýþtýr. Hüzün verici olan Ýslam’ýn zengin birikimine sýrtýný çevirenlerin de küresel bedevilerle iþbirliði halinde kadim þehirleri, medeniyet merkezlerini ucube yapýlardan müteþekkil badiyeye çevirmeleridir. Anadolu baðlamýnda 20. yüzyýlýn son ikinci yarýsýndan itibaren baþlayan kitlesel göçler, Amerikan tasavvuruna uygun geleneksel þehirleri bedevilerin istilasýna maruz býraktý. Anadolu’nun þehirleri zaten –þehzadelerle anýlanla birkaçý hariç- zaten 600 yýllýk Osmanlý döneminde birer harabeye dönmüþtü. Þehirleri Anadolu’da Selçuklular kurdu, imar etti, Osmanlýlar kendi kaderlerine terk etti. Osmanlýlarýn vurgusu ve yönelimi Balkanlar’dý; ne Arap havzasý ve Kürt coðrafyasý, ne Türklerin kesif yaþadýðý Anadolu Osmanlý’nýn hayrýný gördü. Þehir refleksleri hayli zayýflayan kitlelerin birkaç kente akýn etmesi yeni bir olgudur. Sömürge sonrasýnda Araplar Baasçý ve Nasýrcý, Türkler Kemalist modernizasyon felaketine uðradý. Anadolu büyük bir hamle yapacaktý, 1980’lerden baþlayarak küresel bedevilerin sermaye ve kültürel tahakkümü altýna girdi. Ruhumuz bedene döndüðünde kentten kurtulur, güzel þehirler kurarýz. Bu mümkündür. Ali Bulaç (Zaman) a.bulac@zaman.com.tr
14 Mayýs 2013 Salý
6
Þanlýurfa’ya 100 milyonluk dev yatýrým Y
aþar Holding bünyesindeki Pýnar Süt, Türkiye’deki 3. büyük iþletmesini Þanlýurfa’ya kurdu. 100 milyon liralýk yatýrýmla kurulan iþletme 5 bin kiþiye iþ imkaný saðlanmasý bekleniyor. Yýllýk 180 milyon litre iþleme kapasitesine sahip olan tesisle þirket, Orta Doðu’da söz sahibi olmayý hedefliyor. Tesis 100 bin metrekarelik alana kuruluyor. Pýnar Süt, uzun fizibilite çalýþmalarýnýn ardýndan, en büyük 3. yatýrýmýný Þanlýurfa’ya gerçekleþtirdi. 100 milyon liralýk yatýrým yapan Pýnar Süt, Orta Doðu pazarlarýný Þanlýurfa’daki tesisi ile besleyecek. Þanlýurfa’da üretilen süt miktarýndan daha fazla süt iþleme kapasitesine sahip olan tesis, çevre illerden de süt alýmý yapacak. 20 bin metrekaresi kapalý 100 bin metrekarelik alan üzerinde kurulan tesisin temeli bugün Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakaný Faruk Çelik, Tarým, Gýda ve Hayvancýlýk Bakaný Mehdi Eker, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakaný Nihat Ergün’ün katýlýmý ile gerçekleþtirildi. 2. OSB’de gerçekleþtirilen yatýrýmla 5 bin kiþiye gelir kapýsý açýlmasý bekleniyor. Yatýrým, gnlük 500 ton litre süt iþleme kapasitesi ile bölgede alanýnda en büyük yatýrým olacak. “Yapýlan desteklerle hayvan sayýsý yüzde 52 arttý” Temel atma töreninde
konuþan Tarým, Gýda ve Hayvancýlýk Bakaný Mehdi Eker, son dönemlerde bölgede geliþen hayvancýlýða dikkat çekti. Pýnar Süt ile bölgede gýda sanayinin yolunun açýlacaðýný kaydeden Eker, þirketin yatýrýmýnýn hayýrlý olmasýný temenni etti. Þanlýurfa’ya yapýlan desteklerle hayvan sayýsýnda yüzde 52.8 arttýðýný belirten Eker, büyükbaþ hayvan sayýsýnýn 144 binden 220 bin baþa çýktýðýný söyledi. Kültür hayvaný sayýsýndaki artýþa dikkat çeken Eker, kültür hayvanlarýnýn sayýsýnýn 5 binden 50 bine çýkarak, rekor seviyeye yükseldiðin altýný çizdi. Eker, “Þanlýurfa’da 33 projeye destek saðladýk, bu proje kapsamýnda üretilen süt miktarý 20 bin 500 ton. Bu, sadece GAP Eylem Planý çerçevesinde desteklenen 50 baþ ve üstü iþletmelerden üretilen süt. Buraya saðladýðýmýz hibe desteði de 17,5 milyon lira. TKDK aracýlýðý ile 37 projeye imza attýk. Bunun da kamu katkýsý 30 milyon 300 bin lira, Þanlýurfalý bugün Ziraat Bankasý'ndan tarým kredisi olarak bir yýlda 352 milyon lira zirai kredi kullanýyor. 0 ile 6 arasýnda 2002 yýlýnda bu sadece bir milyon liraydý.” dedi. Hububat üreticilerine müjde Hububat üreticilerine de müjde veren Bakan Eker, þunlarý ifade etti: “Hububat üreticilerine
nisan ayý içerisinde 12 bin 600 üreticiye 30 milyon prim ödemesi yaptýk. Önümüzdeki hafta da 14 bin üreticiye 35 milyon lira daha hububat üretim desteði ödemesi gerçekleþtireceðiz.” Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakaný Faruk Çelik de iki açýdan mutlu bir gün olduðunu ifade ederek, Reyhanlý’daki olayý hatýrlattý. Çelik, olayýn tüm ülkenin yüreðine kor gibi düþtüðünü söyledi. Artan yatýrýmlara dikkat çeken Çelik, yatýrým heyecaný ve anneler günü sevincinin zehir edildiðini dile getirdi. Çelik, olay çýkaranlara þu mesajý verdi: “Þunun bilinmesinde yarar var. Türkiye’nin baþýndan sorunlarý eksik etmedi bazý unsurlar ama milletimiz kararlý. Milletimiz birlik, dirlik, kardeþlikten yana. Bu kronik sorunlarý çözmekten yanayýz. Ve inþallah bu sorunlarýn üstesinden gelme noktasýnda olduðumuzun arifesindeyiz. Bu milleti tarihteki olaylarda bölemedi. Ýnþallah geleceðimiz aydýnlýk olacak.” ifadelerine yer verdi. "Bu topraklar gýda için verimli" Bilim, Teknoloji ve Sanayi Bakaný Nihat Ergün ise gýdanýn vazgeçilmez olduðunu, bu topraklarýn da gýda için verimli olduðunu ifade etti. Ergün, Anadolu topraklarýnýn, geniþ bir coðrafyaya gýda sevki yapýlabilecek coðrafya olduðunu aktardý. Tarýmýn teknoloji ile
buluþmasý gerektiðine dikkat çeken Ergün, “Yalnýz gýdayý sanayi ile teknoloji ile buluþturmamýz lazým ki deðer katmamýz lazým. Yoksa deðer katamaz isek aleni bir iþ yapmýþ oluruz. Konumuz bugün süt. Süte bilgi katmamýz lazým. Teknoloji katmamýz lazým. Sütü teknoloji ile buluþturmamýz lazým ki süt deðerli bir þey olsun. Ýþte onu bu tesisler yapacak. Bu yatýrýmla Güneydoðu Anadolu’da süt ve et yatýrýmcýlýðýný çok daha deðerli hale getiriyoruz.” þeklinde konuþtu. Pýnar Süt Yönetim Kurulu Baþkaný Ýdil Yiðitbaþ ise Pýnar Süt'ün yatýrýmlarý hakkýnda bilgi verdi. Yiðitbaþ, “Yaþar Topluluðu olarak 7 bin çalýþanýmýz, 18 üretim tesisimiz, Türkiye’nin 150 bin satýþ noktasýna ulaþan satýþ ve bayi organizasyonu ile insana olan sevgimizi iþimize
yansýtarak, hep daha iyi bir yaþam için çalýþýyoruz.” þeklinde konuþtu. Þanlýurfa Valisi Celalettin Güvenç de ilde artan yatýrýmlara deðindi. Ýki OSB’de yatýrýmcýnýn yer arayýþýnda olduðunu aktaran Güvenç, “Ýki yýlda yatýrým teþviði alan müteþebbis teþviki 700 milyon liranýn üzerindedir. Ýnþallah bakanlarýmýzýn desteði ile altyapý sorunlarýný çözdüðümüzde Þanlýurfa sadece bölgede deðil, Türkiye’de çok önemli bir sanayi merkezi haline gelecek.” diye ifade etti. Konuþmalarýn ardýndan, Pýnar Süt Yönetim Kurulu Baþkaný Ýdil Baþyiðit, protokol üyelerine plaket takdim etti. Konuþmanýn ardýndan 3 bakan, milletvekilleri, þirket üst düzey yöneticileri ilk harcý döktü. Düðmeye basýlmasý ile temeli atýlan tesisin, önümüzdeki yýl faaliyetle baþlamasý bekleniyor. (CÝHAN)
Annesine hediye almak isterken sahipsiz bombanýn kurbaný oldu
D
Saðlýk Bakan Yardýmcýsý Kafkas, çocuk hastanesindeki anneleri ziyaret etti
S
aðlýk Bakan Yardýmcýsý Agah Kafkas, Diyarbakýr Çocuk Hastalýklarý Hastanesi'ni ziyaret etti. Kafkas, çocuklarýna refakat eden annelere karanfil, çocuklara ise oyuncak hediye etti. Gýda, Tarým ve Hayvancýlýk Bakan Yardýmcýsý Kutbettin Arzu, Diyarbakýr Milletvekili Mine Lök Beyaz, Diyarbakýr Valisi Mustafa Toprak, Kamu Hastaneleri Birliði Diyarbakýr Genel Sekreteri
Muhammet Güzel Kurtoðlu ile birlikte hastaneye gelen Kafkas, Anneler Günü nedeniyle düzenlenen programa katýldý. Bakan Yardýmcýsý Kafkas ile beraberindeki heyeti, Hastane Baþhekimi Atilla Yazýcýoðlu kapýda karþýladý. Kafkas, hastanedeki saðlýk çalýþanlarýnýn sorunlarýný dinledikten sonra hastaneyi gezdi. Hastanede çocuklarý tedavi gören annelere 'geçmiþ olsun' dileðinde
bulunup karanfil takdim eden Kafkas, çocuklara da çeþitli hediyeler verdi. Kafkas, daha sonra hastanenin yoðun bakým ünitesini gezdi. Baþhekim Yazýcýoðlu, hastane hakkýnda ve yeni açtýklarý bölümler hakkýnda bilgi verdi. Yazýcýoðlu, Avrupa'nýn en büyük yoðun bakým ünitesini Diyarbakýr'a açtýklarýný belirterek, "Çocuk yoðun bakým, yeni doðan bakým ve ameliyathane ile önümüzdeki günlerde hizmete girecek olan birinci düzey yoðun bakým ve kronik hastalar servisiyle emsali olmayan toplamda 42 yataklý yoðun bakýma kavuþacaðýz. Türkiye'nin en büyük çocuk yoðun bakýmý Adana'da ve 25 yataklý. Diyarbakýr'da ise toplamda 42 yataklý. Ayrýca, 30 yatak 30 ventilatör paneli aktif çalýþacak. Bunlarýn yanýnda 50 küvözle 7 tane hijyenik klima santralýyla yoðun bakýmlar her zaman steril." diye konuþtu. Bakan Yardýmcýsý Kafkas, hastanedeki yatýrým ve çalýþmalardan dolayý Baþhekim Yazýcýoðlu'na teþekkür etti. Diyarbakýr Valisi Toprak ise çocuk hastanesindeki yoðun bakýmýnýn harika olduðunu dile getirdi. (CÝHAN)
iyarbakýr’da Anneler Günü nedeniyle annesine hediye almak isteyen 3 çocuk, sahipsiz bombalarýn kurbaný oldu. Annesine alacaðý hediyenin parasýný çýkarmak için hurda diye topladýðý cisimler, Diyarbakýrlý Sezgin Onur'un (14) elinde patladý. Onur, patlamada 4 parmaðýný kaybederken, yanýndaki kardeþi ile arkadaþý da yaralandý. Olay, Diyarbakýr’ýn Yeniþehir ilçesi Seyrantepe semtinde meydana geldi. Aziziye Mahallesi'nde ikamet eden Sezgin Onur (14), kardeþi Yakup Onur’la (10) birlikte mahallede bulunan dere yataðýnda hurda toplamaya gitti. Çocuklar, topladýklarý hurdalarý eskiciye satmak için mahalleye getirip ayrýþtýrmak istedi. Bu sýrada patlama meydana geldi. Mahalle sakinleri, elektrik panosunda patlama olduðunu düþündü, çok önemsemedi. Sezgin Onur’un, yaralý eliyle önce komþularýna sonra evine koþmasý üzerine mahalleli patlamadan haberdar oldu. Olay yerine çaðrýlan ambulans, yaralý çocuklarý hastaneye kaldýrdý. Olay yerine gelen Diyarbakýr polisi ise patlamanýn olduðu bölgeye güvenlik þeridi çekerek çalýþma yaptý. Yapýlan araþtýrmada, çocuklarýn hurda diye dere yataðýndan topladýklarý cisimlerin el yapýmý bombalar olduðu belirlendi. Patlama bölgesinde 3 tane patlamamýþ basýnç
etkisi yüksek el yapýmý patlayýcý daha bulundu. Çocuklardan Sezgin Onur’un, patlayýcý maddeyi söküp içindeki demirleri çýkarmak isterken patlamanýn yaþandýðý belirtildi. Patlamada, Sezgin Onur’un sað elinin dört parmaðý koptu. Kanlar içinde kalan Onur, hastaneye kaldýrýldý. Onur’un saðlýk durumunun ciddi olduðu öðrenildi. Yaralýlardan Yakup Onur ile ismi öðrenilemeyen bir çocuðun da durumunun iyi olduðu öðrenildi. Görgü tanýðý: Amcasý, kopan parmaklarýný toplayýp hastaneye götürdü Bir görgü tanýðý, Sezgin Onur’un hastaneye kaldýrýldýðýný, geriye kalan parmaklarýný ise amcasýnýn toplayarak hastaneye götürdüðünü söyledi. Görgü tanýðý, olayý þöyle anlattý: “Sabah çocuklar Anneler Günü için annesine hediye almak için hurda toplamaya gitmiþler. Bulduklarý hurdalarla oynamýþlar. Yanýnda kardeþi de varmýþ. Benim de kardeþim yanlarýndaydý ancak bir þey olmamýþ. Patlayýcýdan önce biraz duman çýkmýþ sonra patlamýþ. Çocuðun dört parmaðý kopmuþtu, ambulans geldi hemen hastaneye kaldýrdý. Geriye kalan amcasý, kopan parmaklarý alýp hastaneye götürdü.” (CÝHAN)