Polis’ten Suriyeli mültecilere yardým E Sedat Aslanaçier
sed’in zulmünden kaçarak Mardin’e sýðýnan ve dondurucu soðuða karþý hayat mücadelesi veren Suriyeli mültecilere Mardin polisi þefkat eli uzattý.
Mardin Emniyet Müdürlüðü Toplum Destekli Polislik Þube Müdürlüðü ekipleri, topladýðý yardýmlarý Suriyeli ailelere daðýttý. Küçük çocuklara kendi elleri ile elbise ve ayakkabýlarýný giydiren polislerin bu davranýþý takdir topladý. Suriye’de yaþanan þiddetten dolayý Mardin’e sýðýnmak zorunda kalan Suriyeli ailelere yönelik çeþitli yardýmlarda bulunduklarýný belirten Mardin Ýl Emniyet Müdürü Derviþ Kara, Toplum Destekli Polislik Þube Müdürlüðü ekiplerinin topladýðý yardýmlarý Suriyeli ailelere kendi elleri ile teslim ettiklerini belirtti. Suriye’de yaþanan þiddetin
GÜNLÜK BAÐIMSIZ GAZETE
14 Ocak 2013 Pazartesi
maðdurlarý olan masum insanlarýn yaþadýklarý acýlarý bir nebze dahi olsa dindirmek için emniyet olarak üzerilerine düþen görevi yapmaya hazýr olduklarýný ifade eden Kara, ”Bu zor günlerde bu insanlarýn yanýnda olmak zorundayýz.
Bu insanlarýn üzerinde giyecek elbisesi ayaðýnda giyecek ayakkabýsý bile yok. Kýþ þartlarý zor geçiyor. Dondurucu soðukta bu insanlar yaþam mücadelesi veriyor. Herkesin bu insanlara yardým etmesini bekliyoruz." dedi Türkiye ve Türk halký olarak her zaman dünyanýn neresinde yardýma muhtaç insan varsa, insani vazifesini en güzel þekilde yerine getirdiðini belirten Kara, þöyle konuþtu.” Somali’de, Açe'e, Pakistan’da, Irak’ta, Afganistan’da, Filistin’de þimdi de Suriye’de olmak üzere dünyanýn birçok ülkesinde maðdur insanlarýn
yardýmýna koþuyor.
Özellikle Suriye’ye sýnýr komþusu olan Mardin halký Suriyeli kardeþlerine evlerinin kapýlarýný açtý. Bizde üzerimize düþen görevi yerine getirmek için Emniyet teþkilatý olarak çalýþýyoruz.” diye konuþtu.
Türk insaný zor günlerde bize gönüllerini açtý Mardin polisinin bu vefakâr davranýþýndan dolayý Mardin polisine teþekkür eden Suriyeli Ayþe Ahmet ise Esed’in zulmünden kaçarak çoluk çocuk Türkiye’ye sýðýndýk. Üzerimizde giyecek elbise, çocuklarýmýn ayaðýnda giyecek ayakkabýsý bile yoktu. Sað olsun polis kardeþlerimiz topladýklarý yardýmlarý bize getirdi. Kendi elleri ile çocuklarýma giydirdiler. Bu vefayý asla unutmayacaðým. Allah onlardan razý olsun. Türk insaný bu zor günlerde bize gönüllerini açtýlar. Ekmeklerini bizimle paylaþtýlar. Allah onlardan razý olsun.”
Yýl: 9 Sayý 2544 Fiyatý :25 Kr
Barýþa herkes katký saðlamalý Türkiye'de baþlatýlan barýþ sürecine herkesin destek vermesi gerektiðini belirten Mardin’deki Sivil Toplum Örgütleri, süreci baltalamak isteyenlere karþý halký birlik olmaya çaðýrdý. Ali Edis
T
Velilerden artýk karne parasý istenmeyecek
M
illi Eðitim Bakanlýðý (MEB), 2012-2013 yýlý eðitim-öðretim döneminde velilerden kesinlikle karne parasý istenmeyeceðini açýkladý. Öðrenci karneleri ve baþarý belgeleri için, 2013 yýlýnda MEB Destek Hizmetleri Genel Müdürlüðü tarafýndan ilçe milli eðitim müdürlükleri hesabýna öðrenci sayýsý esas alýnarak kýrtasiye ödeneði gönderilecek. Bu sebeple okul yönetimleri karne parasý adý altýnda velilerden kesinlikle para talep edemeyecek. MEB Temel Eðitim Genel Müdürlüðü, il ve ilçe milli eðitim müdürlüklerine ‘Karne ve öðrenci Baþarý Belgeleri’ konulu bir açýklama gönderdi. 6287 sayýlý ilköðretim ve Eðitim Kanunu ile Bazý Kanunlarda Deðiþiklik Yapýlmasýna Dair Kanun kapsamýnda yapýlan deðiþikliklerin anlatýldýðý açýklamada, kanun ile zorunlu eðitim süresinin 8 yýldan Sayfa 6’da 3’te 12 yýla çýkarýldýðý belirtildi.
ürkiye'de baþlatýlan barýþ sürecine herkesin destek vermesi gerektiðini belirten Mardin’deki Sivil Toplum Örgütleri, süreci baltalamak isteyenlere karþý halký birlik olmaya çaðýrdý. Barýþýn tesisi için halklarýn birlikteliði þart oldu Son günlerde Türkiye’de cereyan eden olaylarla ilgili tespitlerde bulunan MÜSÝAD Mardin Þube Baþkaný Mehmet Ali Dündar, ortaya çýkan barýþ görüþmeleri Türkiye’nin olmak üzere bölge halký açýsýndan büyük bir fýrsat doðduðunu belirtti. Ülkede ki asayiþ sorunuyla ilgili yapýlan çalýþmalarý ve atýlan adýmlarý takdirle karþýladýklarýný belirten Dündar” Ülkemizin iç barýþa kavuþmasý, çatýþma ortamýnýn ortadan kaldýrýlmasý ile Kürt sorununun çözümüne yönelik her türlü adým, barýþ ve huzur ortamýmýzýn inþasý anlamýna gelmektedir. Ýki milletvekilimizin devlet birimlerinin katkýsýyla Ýmralý’ya görüþ alýþveriþinde bulunmak için gitmeleri ve bunun
Yardým eli bekliyor Ýsmail Erkar
K
ýzýltepe ilçesinde soy ismini hatýrlamayan Ramazan adlý vatandaþ, Cumhuriyet Meydaný'ndaki bir apartman giriþinde yaþam mücadelesi veriyor. Daha önce bir köyde çobanlýk yaptýðýný belirten yaþlý adam, eþini ve oðlunu kaybettikten sonra kendini sokaklara vurduðunu söyledi. Hiçbir soysal güvencesinin olmadýðýný ve ömründe dilencilik yapmadýðýný kaydeden Ramazan, "Vatandaþlardan yardým veya para talebinde bulunmadým. Burada halimi gören vatandaþlar kendi isteðiyle yardým eli uzatýyor. Yetkililerden yardým bekliyorum" dedi. Kendine mesken tuttuðu bir duvar dibinde altýndaki karton ile
Uluslararasý Stratejik Tahlil ve Araþtýrmalar Merkezi Baþkaný Ahmet Akgül
MÜSÝAD Mardin Þube Baþkaný Mehmet Ali Dündar aleni bir þekilde yapýlmasý toplumda bir samimiyet havasý oluþturdu.”dedi Görüþme sürecinin iç barýþa katký sunacaðýna inandýðýný ifade eden Dündar, þöyle konuþtu” Görüþmelerin Müzakere sürecine dönüþmesi için bu tarihi süreçte herkesin sorumluluklarýnýn bilincinde olarak hareket etmesi gerekir. Kürt sorunu ülkemizin en önemli sorunudur. Bu sorunun çözümü için gerekli her kurum ve kiþiyle görüþülmesi gerekir. Ancak bu süreci baltalamak adýna yapýlan provokasyonlarý da kýnýyoruz. Barýþ sürecini baltalamak bu ülkenin halklarýna ihanettir. Türkiye artýk bir 40 yýl daha kan ve gözyaþý yaþamak istemiyor. Artýk barýþýn hakim olmasýný istiyoruz. Halkýn bu sürece en büyük katký birlik ve beraberlik için hareket etmesidir.” Þeklinde
Mardin Ýþ Adamlarý Derneði Baþkaný M. Ali Babaoðlu konuþtu 40 yýl daha kan ve gözyaþý dökülmesini istemiyoruz Mardin Ýþ Adamlarý Derneði Baþkaný M. Ali Babaoðlu ise, Türkiye’de ne zaman barýþ konuþulduðu zaman mutlaka birileri çýkýp bu süreci baltaladýðýna dikkat çekti. Babaoðlu” Artýk halklarýn bu oyuna dur demesi vakti geldi. 40 yýldýr, bu topraklar kan ve gözyaþý ile yoðruldu. Artýk bu topraklar kanla, gözyaþý ile deðil barýþ tohumlarý ile yoðrulmasý gerekir. Barýþ süreci devam etmelidir. Bunu baltalamaya kimsenin hakký da yoktur. Bu sürece Kürdü, Türkü, Arabý, herkesimin sahiplenmesi ve desteklemesi gerekir.” Barýþ sürecine kurþun sýkýldý Türkiye’de barýþý istemeyen karanlýk güçler yeniden sahnede
oyunlarýný oynadýðýna dikkat çeken Uluslararasý Stratejik Tahlil ve Araþtýrmalar Merkezi (USTAD) Baþkaný Ahmet Akgül ise, Kesin olan þu ki, son günlerde baþlatýlan barýþ ve huzur müzakereleri bölge insanýnýn kahir ekseriyetini yeniden umutlandýrdýðýný söyledi. Akgül” Bu müzakerelerin bölgemize ve ülkemize 100 yýldan beridir kaybettiðimiz barýþ, huzur ve kardeþliði tekrar getirecektir. ancak son günlerde birileri yine barýþa kurþun sýkmaya baþladý. Herkesin bunu elinin tersi ile itmesi gerekir. Artýk barýþ vakti geldi. Bu sürece sahiplenmeliyiz. Bu sorunu en çok halklarýn birlik ve beraberliði ile aþabiliriz. Herkesin üzerine düþen görevi yerine getirmesi gerekir. Taþýn altýna elimizi koyma vakti geldiðine inanýyorum.”diye konuþtu
10 milyon Türk, interneti okey oynamak için kullanýyor
T
BMM Biliþim ve Ýnternet Araþtýrma Komisyonu Baþkaný Prof. Dr. Necdet Ünüvar, Avrupa’daki 25 ülkede biliþim okuryazarlýðý konusunda yapýlan araþtýrmada Türkiye’nin son sýrada yer aldýðýný söyledi.
yaþamýný sürdürmeye çalýþan yaþlý adam, çevredeki vatandaþlarýn yardýmýyla hayatta kalmaya çalýþýyor.
Anayasa Mahkemesi'ne Ünüvar, buna karþýn Türkiye’deki dijital oyuncu bireysel baþvuru harcý zamlandý sayýsýnýn 20 milyona ulaþtýðýný, 10 nayasa Mahkemesi'ne bireysel milyon kiþinin de internette baþvuru için yatýrýlacak harç düzenli okey oynadýðýnýn tespit miktarý 172 liradan, 198 lira 35 edildiðini bildirdi. kuruþa yükseltildi. Sayfa 3’te Sayfa 3’te
A
14 Ocak 2013 Pazartesi
2
MÜSÝAD Dost Meclisinde gazetecileri aðýrladý Ýsmail Erkar
M
ÜSÝAD'ýn geleneksel olarak düzenlediði Dost Meclisi toplantýsýnýn bu haftaki konuklarý Mardin de görev yapan Yerel ve Ulusal bazda çalýþan gazeteciler oldu. 10 Ocak “Dünya Çalýþan Gazeteciler Günü” dolayýsýyla MÜSÝAD tarafýndan aðýrlanan Mardinli Basýn Mensuplarý ile Mardin basýnýnýn sorunlarý ülke ve bölgesel sorunlar konuþuldu. Tatlý dede Butik otelinde düzenlenen Dost Meclisine basýnýmýzýn tamamýna yakýný, MÜSÝAD Mardin Þubesinin yenilenen yönetim kurulu üyeleri katýldý. Samimi bir ortamda baþlayan Dost Meclisinde kýsa bir açýlýþ konuþmasý yapan MÜSÝAD Mardin Þube Baþkaný Mehmet Ali Dündar 2012 yýlýnýn ekonomik ve sosyal deðerlendirilmesinin yanýnda, 2013 yýlýndan MÜSÝAD camiasýnýn beklentilerini ve ön görülerini dile getirdi. Dündar “ öncelikle siz deðerli basýn mensuplarýnýn 10 Ocak Çalýþan Gazeteciler gününü kutluyorum. Mardin'deki basýn mensuplarýmýzýn her türlü sýkýntý ve soruna raðmen görevlerini, tarafsýz gazetecilik ilkeleri doðrultusunda ifa etmeleri takdire þayan bir durumdur. Mardin MÜSÝAD olarak basýnýmýzýn, yaptýðýmýz faaliyetler konusundaki yayýma verdikleri destekten dolayý þükranlarýmý sunuyorum. Umut ediyoruz ki 2013 yýlýnýn yerel basýnýmýz açýsýndan, þartlarý iyileþtirilmiþ, meslek onurunu göz ardý etmeyen bir çalýþma yýlý olarak geçsin.” 2012 yýlýnýn kýsa bir ekonomik deðerlendirilmesini yapan Dündar “ 2012 yýlýnda hedeflenen ihracat, enflasyon oraný ve yaklaþýk büyüme oranlarýnýn tutturulmasý iþ dünyasý için olumlu bir hava yaratmýþtýr. 152 milyar TL'lik ihracat % 3'e yakýn büyüme %6 'lara kadar düþen enflasyon rakamlarý ile kamu borç stokundaki daralma, 2013 için bizlere olumlu bir ufuk yaratmýþtýr. Ýþ dünyamýz için en büyük ekonomik olumsuzluðu 2012 iç talepteki daralmada gördük. Buda yer yer lokal zaman zaman da ulusal bazda hem ödemeler dengesinde hem de piyasadaki para sirkülasyonun da ki olumsuz þartlarý iþ dünyamýza dayattý. MÜSÝAD'ýn yaptýðý üye anketinde ve ayný zamanda hükümetin de ön görülerinde bu sýkýntý görülmekle beraber 2013 yýlýnda iç talepte bir artma
5 dilde konser M. Sait Çakar
M beklentisinde olduðumuzu belirtmek istiyoruz. Mardin ekonomisinde 2012 yýlýnda gözlemlediðimiz daralmanýn birkaç nedenini þöyle sýralayabiliriz; tarým kesiminde yaþanan afet ve diðer olumsuzluklarýn piyasaya daha az para arz etmesi, Suriye de yaþanan iç savaþtan kaynaklanan sýnýr ticaretinin durmasý, turizm gelirlerimizin neredeyse yarý yarýya düþmesi ile güvenlik nedeniyle ilimize dýþardan sermaye akýþýnýn çok düþük olmasý ile açýklayabiliriz” dedi. Ülkemizde son günlerde cereyan eden olaylarla ilgili tespitlerde bulunan MÜSÝAD Mardin Þube Baþkaný Mehmet Ali Dündar, ortaya çýkan barýþ ikliminin ülkemize ve ilimize yansýmalarý konusunda þu görüþleri dile getirdi; “ son günlerde ülkede ki asayiþ sorunuyla ilgili yapýlan çalýþmalarý ve atýlan adýmlarý takdirle karþýlýyoruz. Ülkemizin iç barýþa kavuþmasý, çatýþma ortamýnýn ortadan kaldýrýlmasý ile Kürt sorununun çözümüne yönelik her türlü adým, barýþ ve huzur ortamýmýzýn inþasý anlamýna gelmektedir. Ýki milletvekilimizin devlet birimlerinin katkýsýyla Ýmralý'ya görüþ alýþveriþinde bulunmak için gitmeleri ve bunun aleni bir þekilde yapýlmasý toplumda bir samimiyet havasý yaratmýþtýr. Görüþme sürecinin iç barýþýmýza katký sunacak müzakere sürecine dönüþmesi için bu tarihi süreçte herkesin sorumluluklarýnýn bilincinde olarak gereðini yapmalarýný bekliyor ve umut ediyoruz. Kürt sorunu ülkemizin
en önemli sorunudur. Bu sorunun çözümü için gerekli her kurum ve kiþiyle görüþülmesi gerektiðine inanýyoruz.” Dündar, “ Suriye de yaþanan insanlýk dramýný biran önce sona ermesi temennisi içindeyiz. Ýç savaþtan kaçýp bize misafir olan komþularýmýza gereken katkýyý yapmak hepimizin sorumluluðudur. Bu alanda Mardin Sivil Toplum Kuruluþlarý Platformu bünyesinde bir Suriye Yardýmlaþma Platformu kurduk. Bu platform Mardin de bulunan her Suriyeli aileye ulaþmak ve yardýmda bulunmak için çalýþmalarýna devam etmektedir. Mardin halkýnýn yardýmlaþma kültürüne olan inancýný da göz önüne alýrsak misafirlerimizi, sert kýþ þartlarýnda mümkün olduðunca iyi koþullarda barýndýrmamýz için çalýþmalarýmýzý arttýracaðýz” dedi. Basýn mensuplarýnýn tek tek söz alarak hem MÜSÝAD'dan faaliyet alanýnda beklentilerini hem de Mardin basýn mensuplarýnýn yaþadýklarý sýkýntýlarý dile getirdikleri sohbet bölümüne geçildi. Aðýrlýklý olarak Mardin'in basýna ve basýn mensuplarýna olan yaklaþýmýnýn ve yardýmýnýn iyileþtirilmesi konuþuldu. Diðer illerde yerel basýna gösterilen ilgi ile yapýlan maddi ve manevi yardýmlarýn, Mardin de düþük seviyede seyretmesinin nedenleri tartýþýldý. Özetle Mardin halkýnýn en baþta iþ adamlarý ile bürokrasi olmak üzere yerel basýna katkýda bulunmalarý gerekliliði konuþuldu. Samimi bir ortamda geçen Dost Meclisi toplantýsý sunulan ikramlar ile dilek ve temennilerle sona erdi.
ardin Musiki Derneði, Artuklu Üniversitesi'nde düzenlenen 'Geçmiþten Bugüne' konserinde, Türkçe, Kürtçe, Arapça, Süryanice ve Ermenice dillerinde þarký ve türküler seslendirdi. Mardin Artuklu Üniversitesi Büyük Salonu'nda, Mardin Musiki Derneði Baþkaný bestekar Hasan Cuha ve dernek üyeleri tarafýndan, 'Geçmiþten Bugüne' konseri düzenlendi. Büyük ilgi gören konserde, Türkçe, Kürtçe, Arapça, Süryanice ve Ermenice þarký ve türküler seslendirildi. Ýl Kültür Turizm Müdürü Davut Beliktay, konsere gösterilen ilgiden dolayý memnun olduðunu söyledi. Beliktay, "Mardin Musiki Derneði'nin hazýrladýðý 5 dildeki bu güzel konseri,
gerçekten büyük beðeni ile izledim. Ýzleyicilerin de büyük alkýþ ve takdirini aldýðýný gördüm. Tabii ki buna çok mutlu oldum. Bundan sonra dernek sadece burada deðil, her türlü yurt içi ve yurt dýþý etkinliklerde bizleri temsil edecek. Þimdiden hazýrlýklara baþlayabilirler."dedi. Mardin Musiki Derneði Baþkaný Hasan Cuha da "5 dilde verdiðimiz konserle, Mardin'in hoþgörü kenti olduðunu yerli yabancý herkese göstermekti. Bunu baþardýðýmýzý düþünüyorum. Dünü ve bugünü ile Mardin'e has olan þarký ve türküleri icra etmekten büyük mutluluk duyduk. Yeni neslin belki de hiç duymadýðý 5 dildeki eski eserleri seslendirdik. Ýzleyicilerimiz de büyük beðeni ile izleyip beðendiklerini düþünüyorum" diye konuþtu.
Sahasýz okul þampiyon oldu Ali Edis
V
oleyboldaki baþarýlarýyla göz dolduran Yolbaþý Ortaokulu Yýldýz Kýzlar Voleybol Takýmý, Mardin’deki turnuvada þampiyon oldu.
Nusaybin'de KCK operasyonu: 7 kiþi tutuklandý
N
usaybin ilçesinde, terör örgütü KCK'ya yönelik polis tarafýndan düzenlenen operasyonda, gözaltýna alýnan 9 kiþiden 7’si tutuklandý. Mardin Emniyet Müdürlüðü'ne baðlý Terörle Mücadele Þubesi ekipleri, Nusaybin ilçesinde KCK'ya yönelik eþ zamanlý baskýnlar düzenledi. Operasyonda, terör örgütü KCK
talimatlarý doðrultusunda Nusaybin ilçesinde düzenlenen yasadýþý gösterilere katýlarak bu eylemleri organize eden ve bu eylemler esnasýnda olaylara müdahale eden polislere karþý molotof kokteylli, havai fiþekli, ses bombalý ve taþlý saldýrýlarda bulunduklarý tespit edilen toplam 9 kiþi yakalanarak gözaltýna alýndý. Gözaltýna alýnan 9 kiþiden 7'si tutuklanarak cezaevine gönderildi. 2 kiþi ise tutuksuz yargýlanmak üzere serbest býrakýldý. (CÝHAN)
Mardin’de düzenlenen okullarý arasý voleybol turnuvasýnýn final maçýnda Yolbaþý Beldesi kýz takýmý rakibi Mardin Abdulkadir Tutaþý Ortaokulu takýmýný 3–1 yenerek tarihinde ilk kez köylerine þampiyonluk kazandýrdý. Mardin Gençlik Hizmetleri ve Spor Ýl Müdürlüðü tarafýndan düzenlenen Yýldýz Kýzlar Voleybol turnuvasý sona erdi. Ýl genelindeki 16 takýmýn mücadele ettiði turnuvada rakiplerine þans tanýmayan Yolbaþý Beldesi Ortaokulu Voleybol Takýmý ‘Mardin’in En Büyük Takýmý’ ünvanýný elde ederek önümüzdeki günlerde yapýlacak bölgeler arasý müsabakalarda Mardin’i temsil edecek. Bu baþarýyý elde edene kadar uzun ve yorucu bir spor maratonundan geçen Yolbaþý Ortaokulu Yýldýz Kýzlar Voleybol Takýmý, köyün o tozlu topraklý voleybol sahasý ve aðý olmayan alanlarýnda çalýþarak azim ve inançla bu baþarýyý elde etti. Mardin Anadolu Öðretmen Lisesi Kapalý Spor Salonu’nda 17
Aralýk’ta baþlayan müsabakalarýn ardýndan oynanan maçlarda karþýsýna çýkan tüm rakiplerine diz çöktüren Midyat’ýn yýldýz kýzlarý, final maçýnda da karþýlaþtýklarý Abdulkadir Tutaþý Ortaokulu takýmýný 3–1 maðlup ederek Midyat’a þampiyonluk kupasýyla döndüler. Finalde maðlup olan Mardin Abdulkadir Tutaþý Ortaokulu turnuva ikincisi olurken, Nusaybin Tepeüstü Ortaokulu ise üçüncülüðü elde etti. Yolbaþý Ortaokulu yýldýz kýzlar voleybol takýmýnda Kelsume Kurum, Büþra Ýþcan, Kübra Göksu, Emine Ýþcan, Nurhan Toprak ve Ebru Maðat görev aldý. Voleybolda il birinciliði elde etmelerinin onur ve gururunu yaþadýklarýný söyleyen Okulun Beden Eðitimi Öðretmeni Serkan Bozar, öðrencilerinin bu þampiyonluðu hak ettiðini belirterek, “Özenle, sevgiyle büyüttüðümüz, ilimle ve bilimle eðittiðimiz çocuklarýmýz var olan potansiyellerini performansa dönüþtürerek baþarýlarý ile tüm Yolbaþý halkýný gururlandýrdýlar. Küçücük bedenleri kocaman yürekleri ile bir umut oldular geleceðe dair. Öðrencilerimiz bütün maçlarýna þampiyonluk parolasý ile çýktýlar ve bu sonucu alacaklarýna yürekten inandýlar. Turnuva boyunca çýktýklarý bütün maçlarda galip gelerek bu
sonucu elde ettiler. Kendilerini bu baþarýlarýndan dolayý kutluyorum” dedi. Önümüzdeki günlerde düzenlenecek bölgeler arasý yýldýz kýzlar voleybol karþýlaþmalarýna þimdiden hazýrlanmaya baþladýklarýný ifade eden Bozar, “Çocuklarýmýz spor yapmanýn güzelliðini erken yaþlarda fark ederek okul takýmýnda yer alabilmek için artýk bir birleriyle kýyasýya yarýþýyor. Nitekim turnuvada grubumuzda karþýlaþtýðýmýz Bahçeþehir ve Atak Koleji takýmlarýný net skorlarla yendik. Öðrencilerimin Mardin’de gösterdikleri baþarýyý bölge müsabakalarýnda da göstereceklerine inanýyorum. Bu tempoyla gitmeyi baþarýrsak Türkiye birincisi olmamamýz için hiçbir neden yok. En büyük hayalimiz Kýzlar Voleybol’da Türkiye þampiyonluðunu kazanarak kupayý okul müzemize koymak. Bu konuda da iddialý bir takýmýz.” þeklinde konuþtu.
www.mardiniletisimgazetesi.com.tr
14 Ocak 2013 Pazartesi
3
'Anayasa ve Ýmralý görüþmeleri hassas konular, biri diðerini engellememeli '
T
BMM Baþkaný Cemil Çiçek, hem yeni anayasa yapým süreci hem de Ýmralý ile gerçekleþtirilen görüþmelerin çok hassas konular olduðunu ifade ederek, “Çok dikkat etmek lazým. Biri diðerini engelleyici bir mazeret olmamalý.” dedi. Çiçek, PKK'nýn Avrupa'ya giden uyuþturucunun, daha önce alýcýsý ve satýcýsý iken bugün patronu haline geldiðine dikkati çekerek, bu iþten rant temin edenlerin altýn yumurtlayan tavuðu kesmek istemeyeceklerini de vurguladý. TBMM Baþkaný Cemil Çiçek, Parlamento Muhabirleri Derneði’ni ziyaret etti. Çiçek, basýnýn demokratik toplumdaki önemine dikkat çekerek, Çalýþan Gazeteciler Günü’nü kutladý. Tutuklu gazetecilerin hatýrlatýlmasý üzerine Çiçek, “Tutuklamanýn istisnai olduðunu kabul etmemiz gerekir. Tutukluluk bir tedbirdir. Mahkumiyet deðildir. Ýster gazeteci ister sade vatandaþ bakýmýndan, mahkumiyete dönüþmemelidir. Bu temennimiz ve arzumuzdur. Biran evvel davalarýn sonuçlanmasý ve kiþilerin akýbetinin baþtan belli olmasý çok önemli.” dedi. Çiçek, adli kontrol mekanizmasýna dikkat çekti. Çiçek, konuþmasýnýn ardýndan gündeme iliþkin sorularý yanýtladý. Ýmralý ile baþlayan görüþmeler ve bu konuyla ilgili Parlamento’ya henüz bilgi verilmemesi konusunda da Çiçek þöyle konuþtu: “Terör meselesi insanlýk tecrübesidir. Bazý ülkelerde bu sorunu sonlandýrmak üzere bizimkine benzer çalýþmalar da var. Mesela Kolombiya bunlardan birisidir.” Terör sorununun Türkiye sorunu olduðunu ifade eden Çiçek, “Baþkasýndan bir þey beklemeyelim. Baþkalarý ile iþbirliði yapýlabilir, baþkalarýnýn desteði istenebilir. Verirler vermez… Þu ana kadar yeteri kadar destek vermediler, bunu hep ifade ettik. Bunu biz çözeceðiz. Bu bizi ne kadar geniþ ve kapsamlý tutabilirsek, 'karþýlaþacaðýmýz engelleri kolay aþabiliriz' diye düþünüyorum.” diye konuþtu. Sorunun çözümünün kolay olmadýðýný aktaran Çiçek, þöyle devam etti: “Sorunun kökleri Osmanlý’ya kadar giden, zaman
zaman Cumhuriyet döneminde de nüksetmiþ olan, tarihi derinliði olan da bir konu. Özellikle sizler tarafýndan haber konusu yapýlýrken çok hassas deðerlendirmelerin yapýlmasý gerekir. Ben bu süreç baþladýðýndan beri, olup bitenleri, tartýþmalarý, yazýlanlarý takip etmeye çalýþýyorum. Bir bilgi kirliliði yaþandýðýný net olarak ifade edeyim. Ýlgilileri tarafýndan resmen bir açýklama yapýlmadýðý takdirde yeni bir bilgi vereceðiz diye insanlarýn kafasýný karýþtýracak, doðrulanmamýþ, teyit edilmemiþ, kiþisel kanaat veya kulis haberi cinsinden haberlerin çokça yer alýyor olmasý, vatandaþ açýsýndan bazý tereddütleri de beraberinde getiriyor.” “Bu iyimserlik ve kötümserlik arasýnda gidip gelecek bir konu deðil” Çiçek, bizatihi toplantýlarda bulunmuþ gibi yapýlan aktarýmlarý sakýncalý bulduðunu ifade ederek, “Bir de bu sorun yarýn öbür gün çözülecekmiþ gibi bir iyimser hava. Bu iyimserlik, kötümserlik arasýnda gidip gelecek, deðerlendirme yapýlacak bir konu deðil. Olabildiðince gerçekçi olmak lazým. Baþka ülkelerin de müzakere süreçlerine baktýðýmýzda bunun ne kadar sýkýntýlý, ne kadar zorluklarla dolu bir yol olduðunu, oradan da biliriz, Türkiye baðlamýnda da biliyoruz. Bu konuda vatandaþý yersiz beklentiler içine sokmamak gerekecek.” þeklinde konuþtu. “Terör, bir çok kiþiye deðiþik sebeplerle rant saðlayan bir sektör” Terörün önemli bir sektör olduðunu aktaran Çiçek, “Kimse bu altýn yumurtlayan tavuðu kendileri için býrakýlmasýný kolay kolay istemeyecektir. Terör örgütlerinin özellikle de bu örgütün en önemli gelir kaynaklarýndan bir tanesi uyuþturucu ticaretidir. Bugün Avrupa’ya giden, Avrupa’da pazarlanan uyuþturucunun neredeyse patronu bu örgüt haline gelmiþtir. Daha önce alýcýsýydý, satýcýsýydý; þimdi patronu haline geldi. Evvela iþin bu kýsmýndan bakalým. Bu bir çok kiþiye deðiþik sebeplerle imkan ve fýrsat saðlayan, kazanç, rant saðlayan bir sektör.”
ifadesini kullandý. Terörün uluslararasý baðlantýlarýna dikkat çeken Çiçek, “Bazý ülkelere dost ülke diyoruz. Politikada bu dost lafý biraz diyet bir laf. Fazla kalorisi yok. Ama uluslararasý iþbirliði de önemli. Onun için Türkiye açýsýndan terör meselesi muhakkak çözülmesi gereken bir konu.” Dedi. “Güvenpark’ta konuþulacak bir konu deðil” Parlamentoya süreç ile ilgili bilgi verilmesi konusunda ise Çiçek, “Bilgi verilmesi gerektiði zaman bilgi verilir ve verilmelidir. Ama bizim de þöyle bir þeyimiz var. Bilgi edinmek sizin için hem bir görev, hem bir haktýr. Bizden bilgi soracaksýnýz, ilgililerden bilgi soracaksýnýz. Vatandaþa da vereceksiniz. Ama þunu da gördük ki geriye dönük baþka ülkelerin uygulamalarýnda, hemen her gün her sabah da bu konu Güvenpark’ta konuþulacak bir konu deðil. Çünkü her türlü komplikasyonlara, her türlü yönlendirmelere açýk bir süreç olduðu için, bilgi ihtiyacý bazen herkese verilir bazen verilmesi gerekenlere verilebilir. Bu hassasiyete de iyi bakmamýz gerekiyor.” þeklinde konuþtu. “Terör meselesi ile ilgili bir atýf Anayasa’ya yapýlýr, çengel atýlmaya çalýþýlýrsa…” Baþka bir gazetecinin, Mardin Baðýmsýz Milletvekili Ahmet Türk’ün açýklamalarýný hatýrlatarak, “Çözüm, Anayasa’da düðümleniyormuþ gibi gözüküyor. Temel haklar, hürriyetler, anayasada yapýlacak düzenlemeler konusunda. Ýmralý’nýn da 20 maddelik anayasadan, Türkiye Cumhuriyet vatandaþlýðý temeline baðlý yeni bir vatandaþlýk tanýmýndan söz etti. Vatandaþlýk tanýmý baþta olmak üzere uzlaþmak mümkün mü?” þeklindeki sorusu üzerine Çiçek, “Yaptýðýmýz önemli bir çalýþmayý özel bir olayla baðlantýlý hale getirirseniz, baðlantýdan rahatsýz olanlar olabilir. Bu süreci sýkýntýya sokabiliriz. Hem o süreci hem anayasa yapým sürecini sýkýntýya sokabiliriz.” dedi. Yeni anayasanýn gereklilik olduðuna dikkat çeken Çiçek, “Siz bu sürecin her aþamasýnda filanca olayla, falanca olayla baðlantýsýný kurarak bir þey
yapmaya çalýþýrsak, o taktirde bu çalýþmalara da çok olumlu katký olmaz. Bence bu görüþler zaten dört siyasi parti tarafýndan, kim neyi nasýl anlýyorsa, vatandaþlýktan ne anlýyorsa, ne anlamasý gerekiyorsa, nasýl düzenlenmesi gerekiyorsa görüþleri partiler masaya getiriyor. Konuþulacak, tartýþýlacak. Sonuçta ortak bir çözümü birlikte bulacaðýz, bulmak durumundayýz. Onun için bu iþin dýþýnda bu iþi götürmemiz gerekiyor. Ýkide bir terör meselesi ile ilgili bir atýf anayasaya yapýlýr, bir çengel atýlmaya çalýþýlýrsa bunlar düzenlensin düzenlenmesin tarzýnda demiyorum, baþtan beri söyledim ki, bu iþler hassasiyet gerektiriyor. Terör meselesi ne kadar hassas bir konuysa… Bu süreç ile ilgili de siyasi partilerin görüþleri tam olarak örtüþmüyor ki, bu sürece olumlu bakan olduðu kadar olumsuz bakan da var. Biz bu anayasayý olumlu bakanlar, olumsuz bakanlarla birlikte yapacaðýz. Bu iþ varsa yoksa Anayasa Komisyonu’nda çözülür, olmazsa olmaz noktasýna getirirsek, ikisini birden olmaz noktasýna getiririz. Biraz daha bu iþlerde hassas davranmak gerekir. ” diye konuþtu. “Sürecin baþýndan bu yana sýkýntýlý açýklamalar yapýlýyor” Çiçek þöyle devam etti: “Ben bu süreç baþladýðýndan beri yapýlan açýklamalarýn önemli bir kýsmýný sorunlu açýklamalar olarak görüyorum. Sýkýntýlý açýklamalar
Anayasa Mahkemesi'ne bireysel baþvuru harcý zamlandý
10 milyon Türk, interneti A okey oynamak için kullanýyor T
BMM Biliþim ve Ýnternet Araþtýrma Komisyonu Baþkaný Prof. Dr. Necdet Ünüvar, Avrupa’daki 25 ülkede biliþim okuryazarlýðý konusunda yapýlan araþtýrmada Türkiye’nin son sýrada yer aldýðýný söyledi. Ünüvar, buna karþýn Türkiye’deki dijital oyuncu sayýsýnýn 20 milyona ulaþtýðýný, 10 milyon kiþinin de internette düzenli okey oynadýðýnýn tespit edildiðini bildirdi. Türkiye Genç Ýþadamlarý Derneði (TÜGÝAD) Ankara Þubesi’nin konuðu olan Necdet Ünüvar, Komisyonun 3 aylýk çalýþma sonucu hazýrladýðý, 157 öneriden oluþan 1150 sayfalýk raporu, 10 gün önce TBMM Baþkanlýðý’na sunduðunu dile getirdi. Türkiye’de biliþim sektöründe büyük geliþme yaþandýðýný , ancak kuþaklar arasýnda büyük farklýlýklar bulunduðunu anlatan Ünüvar, Avrupa’daki 25 ülkede biliþim okuryazarlýðý konusunda 2011 yýlýnda yapýlan araþtýrmada, Türkiye’nin son sýrada yer aldýðýný açýkladý. Buna karþýn bilgisayar oyunlarýnýn Türkiye’de de oldukça yaygýnlaþtýðýný vurgulayan Ünüvar, "Biliþim okuryazarlýðýnda Avrupa'da sonuncuyuz ama 20 milyon dijital oyuncumuz var. 10 milyon kiþi de internette düzenli okey oynuyor. Bir zamanlar home office çalýþmayý küçümsüyorduk. Ama artýk insanlar
evlerinde çalýþýyor, oyunlar üzerine yazýlýmlar üretiyor, yattýklarý yerden milyar dolarlara ulaþan rakamlarda paralar kazanýyorlar. Zamanýnda biliþime yatýrým yapan ülkelerde bugün karþýlýðýný alýyor. Kore’nin milli geliri 1960’da Türkiye’nin yarýsýydý. Þimdi sadece Samsung’un cirosu Türkiye’nin toplam gelirinden fazla.’’ dedi. Biliþimin giderek insan hayatýnda daha fazla yer aldýðýný kaydeden Ünüvar, iþadamlarýna bu alanda yatýrým yapmalarýný önerdi. Biliþim okuryazarlýðýnýn uluslararasý 8 kriteri bulunduðunu bildiren Prof. Dr. Necdet Ünüvar, bu kriterleri þöyle sýraladý: "1- Ýstenmeyen mesajlarý engelleyebiliyor musunuz? 2- Ýnternet güvenliðini saðlayacak bilgilere eriþebiliyor musunuz? 3- Kullandýðýnýz web sayfalarýný sýk kullanýlanlara ekleyebiliyor musunuz? 4- Sosyal paylaþým aðýnda profilinizdeki gizlilik ayarlarýný deðiþtirebiliyor musunuz? 5Ýnternet sitesinde eriþilen bilgilerin doðruluðunu baþka kaynaklarla test edebiliyor musunuz? 6- Sörf geçmiþini silebiliyor musunuz? 7- Ýstenmeyen, spam e-postalarýný engelleyebiliyor musunuz? 8- Filtre ayarlarýný deðiþtirebiliyor musunuz?’’ Bu sorularýn tamamýna ‘evet’ diyebilenlerin biliþim okuryazarý olarak kabul edildiðini kaydeden Ünüvar,
“Çocuklar artýk bilgi ihtiyaçlarýný anne babadan çok internetten karþýlýyor. Eskiden kuþak çatýþmasý dediðimiz þey, bugün bilgi çatýþmasý þeklinde karþýmýza çýkýyor. Biliþim okuryazarlýðýnýn artmasý, biliþim suçlarý ile mücadelede, e-devlet uygulamalarýnda çok önemli. Biliþim okuryazarlýðý konusunda seferberlik baþlatýlmalý. Eskiden anne babalar çocuklarýný eðitirdi, þimdi çocuklarýn ebeveynlerini eðitmesi gerekiyor. Kamu personeli alýmýnda da biliþim okuryazarlýðý standart þartlar arasýna alýnmalý’.’ diye konuþtu. Ünüvar, raporda sunduklarý öneriler arasýnda Biliþim Bakanlýðý kurulmasý, internet medyasýnýn kurala tabi tutulmasý ve Basýn Ýlan Kurumu’ndan ilan alabilmelerine imkan saðlanmasýnýn da yer aldýðýný sözlerine ekledi. TÜGÝAD Ankara Baþkan Yardýmcýsý Mansur Özdoðan da Ünüvar’ýn sunumu öncesi TÜGÝAD’ý tanýtttý. Merkezi Ýstanbul’da olan TÜGÝAD’ýn Ankara, Bursa ve Çukurova Þubesi’nin bulunduðunu, Ege Þubesinin de kurulma aþamasýnda olduðunu belirten Özdoðan, TÜGÝAD üyelerinin toplam cirosunun 50 milyar dolara ulaþtýðýný bildirdi. Özdoðan, sunumun ardýndan Adana Milletvekili olan Prof. Dr. Necdet Ünüvar’a plaket sundu. (CÝHAN)
olarak görüyorum. Her þeyi konuþmak gerekiyor mu, bilemiyorum. Baþka ülkelerde bu müzakereler sürdürülürken, Ýspanya, Ýrlanda’da acaba bu kadar çok konuþma oldu mu, her önüne gelen konuþtu mu, her önüne gelen terör uzmaný gibi açýklama yaptý mý? Yaptýðým araþtýrmalarda böyle bir bilgim yok. Onunu için Türkiye, bu konularý olduðundan fazla saða sola çekerek konuþuyor. Yapýlacaklarý da korkarým ki sýkýntýya sokmasýn.” Ýki hassas çalýþma yürütüldüðünü aktaran Çiçek, “Biri yeni Anayasa öbürü terörle ilgili yaþadýðýmýz geliþmeler. Ýkisi de hassastýr. Çok dikkat etmek lazým. Biri diðerini engelleyici bir mazeret olmamalý.” ifadesini kullandý. Herkesin kendi tahminlerini bizzat bu sürecin içindeymiþ gibi anlattýðýný dile getiren Çiçek, “Bu sürecin iyi yönetilmesi lazým. Ýyi yönetimin baþýnda da ya yarým yanlýþ bilgi vermeyeceksiniz, verdiðiniz bilgi de doðru bilgi olacak. O doðru bilginin de ne zaman verilmesi gerektiðini iyi hesap etmemiz gerekecek.” Dedi. (CÝHAN)
nayasa Mahkemesi'ne bireysel baþvuru için yatýrýlacak harç miktarý 172 liradan, 198 lira 35 kuruþa yükseltildi. Yüksek Mahkeme, 1 Ocak 2013 gün ve 28515 sayýlý Resmi Gazete'de yayýmlanan 69 Seri No'lu Harçlar Kanunu Genel Tebliði ekinde yer alan (I) sayýlý Tarife' de 2013 yýlýnda Anayasa Mahkemesi'ne bireysel baþvuru için yatýrýlacak harç miktarýnýn 198 lira 35 kuruþ olarak belirlendiðini duyurdu. Baþvurucularýn hak kaybýna uðramamalarý ve gereksiz yere yazýþmalara sebebiyet verilmemesi bakýmýndan 2013 yýlý bireysel baþvuru harcýnýn 198 lira 35 TL olarak yatýrýlmasý konusunda gerekli dikkat ve özenin gösterilmesi istendi. Öte yandan Anayasa Mahkemesi, posta yoluyla yapýlan hatalar konusunda da uyarýlarda bulundu. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayýlý Anayasa Mahkemesi'nin Kuruluþu ve Yargýlama Usulleri Hakkýnda Kanun'un 45 ilâ 51. maddelerinde ve Anayasa Mahkemesi Ýçtüzüðü'nün 59 ilâ 84. maddelerinde bireysel baþvurularýn ne þekilde yapýlacaðý, kayda alýnacaðý ve inceleneceðine iliþkin düzenlemelere yer verildiði hatýrlatýldý. Bireysel baþvurunun gerek hukuk sisteminde yeni girmiþ olmasý gerekse anýlan düzenlemelerle Anayasa Mahkemesince hazýrlanan ve internet sitesinde yayýmlanan bireysel baþvuru materyallerinden
yeterince yararlanmadan baþvuru yapýlmasý nedeniyle baþvurularýn büyük bir kýsmýnda yanlýþlýk veya eksiklik tespit edildiði belirtildi. Baþvurucularýn herhangi bir maðduriyet yaþamamalarý için þu hususlarý dikkate almalarý istendi: "Anayasa Mahkemesi'ne posta yoluyla bireysel baþvuru yapýlmamasý Bireysel baþvuruya iliþkin tüm yazýþmalarýn (eksiklik tamamlamaya yönelik dilekçe ve belgeler dâhil) mahkemeler, yurt dýþý temsilcilikler ve bizzat Anayasa Mahkemesine teslim edilerek yapýlmasý Baþvuruya iliþkin evraklarýn posta masrafýný, ilgili evraklarý mahkemelere ve yurt dýþý temsilciliklerine teslimi sýrasýnda ödemeleri, bunun dýþýnda ayrýca posta gideri avansý yatýrmamalarý ve posta pulu göndermemeleri Anayasa Mahkemesi'nce bireysel baþvuru kapsamýnda yapýlan posta gideri avanslarý ve eklenen posta pullarýnýn iadesi hususunda ilgililere ayrýca yazý gönderilmeyeceði Baþvurucularýn yatýrmýþ olduklarý posta gideri avanslarýný posta idarelerine müracaat ederek geri almalarý gerektiði, posta pullarýnýn ise baþvurucuya yapýlacak bir tebligat olmasý halinde gönderileceði Baþvuru harcýnýn maliye veznelerine yatýrýlmasý gerektiði." (CÝHAN)
14 Ocak 2013 Pazartesi
6
Velilerden karne parasý istenmeyecek, bakanlýk okullara ödenek gönderecek
M
illi Eðitim Bakanlýðý (MEB), 2012-2013 yýlý eðitim-öðretim döneminde velilerden kesinlikle karne parasý istenmeyeceðini açýkladý. Öðrenci karneleri ve baþarý belgeleri için, 2013 yýlýnda MEB Destek Hizmetleri Genel Müdürlüðü tarafýndan ilçe milli eðitim müdürlükleri hesabýna öðrenci sayýsý esas alýnarak kýrtasiye ödeneði gönderilecek. Bu sebeple okul yönetimleri karne parasý adý altýnda velilerden kesinlikle para talep edemeyecek. MEB Temel Eðitim Genel Müdürlüðü, il ve ilçe milli eðitim müdürlüklerine ‘Karne ve öðrenci Baþarý Belgeleri’ konulu bir açýklama gönderdi. 6287 sayýlý ilköðretim ve Eðitim Kanunu ile Bazý Kanunlarda Deðiþiklik Yapýlmasýna Dair Kanun kapsamýnda
yapýlan deðiþikliklerin anlatýldýðý açýklamada, kanun ile zorunlu eðitim süresinin 8 yýldan 12 yýla çýkarýldýðý belirtildi. Zorunlu eðitimin artýk 4 yýl süreli ilkokul ile 4 yýl süreli ortaokulu kapsayan ilköðretim ve 4 yýl süreli lise eðitimini kapsayan ortaöðretimden oluþtuðu belirtilen açýklamada, 2005 yýlýndan beri merkezden basýlarak gönderilen öðrenci karneleri ve baþarý belgelerinin, 2012-2013 eðitim öðretim yýlýndan itibaren artýk gönderilmeyeceði kaydedildi. Karnelerin tasarýmýnda bazý deðiþikliklerin yapýldýðý vurgulanan açýklamada, þu ifadelere yer verildi: "Ýlköðretim ve ortaöðretim için birer çeþit olmak üzere iki tip karne örneði tasarlanmýþtýr. Okullarýn, öðrencilerin eokulda dönem ve yýl bilgileri yer alan
karneleri basabilmeleri amacýyla, karnelerin dýþ yüzeyini oluþturan arka ve ön kapak bilgileri ile ilköðretim ve ortaöðretim kurumlarýna ait okullar için 2 örnek karne tasarlanmýþtýr. Okul isimleri ile ilgili bilgiler için karnenin ön kapaðýnda boþluk býrakýlmýþtýr. Okul yönetimleri bu boþluklara okul bilgilerini gireceklerdir. Karnenin iç yüzeyinde yer alan ve e-okul tarafýndan otomatik olarak üretilen bilgilerde herhangi bir düzenlemeye gidilmeyecektir. Öðrenci baþarý belgelerinde herhangi bir deðiþiklik yapýlmamýþtýr. Yerelde okullar kendileri bu basan belgelerini bastýrabilecek veya kendi imkanlarý ile çoðaltabilecektir.” Öðrenci karneleri ve baþarý belgeleri için, 2013 yýlýnda MEB Destek Hizmetleri Genel Müdürlüðü tarafýndan ilçe milli eðitim müdürlükleri hesabýna öðrenci sayýsý esas alýnarak kýrtasiye ödeneði gönderileceði vurgulanan açýklamada, “Bu sebeple okul yönetimleri kame parasý adý ile öðrencilerin kendileri veya velilerinden kesinlikle para talep etmeyeceklerdir.” denildi. 2012-2013 eðitim ve öðretim yýlýndan itibaren https://e-okoljneb.gov.tr adresinde yer alan örneklerine uygun olarak karne ve öðrenci baþarý belgeleri hazýrlanacak. Ýlköðretim Karnesi, Ortaöðretim Karnesi, Teþekkür Belgesi, Takdir Belgesi, Onur Belgesi, Baþarý Belgesi ve Üstün Baþarý Belgesi ile ilgili tüm dokümanlara https://eokoljneb.gov.tr internet adresinden ulaþýlabilecek. (CÝHAN)
'Özel okullar öðrenci kýyafetini belirlemek amacýyla velilerden belge almalý'
M
illi Eðitim Bakanlýðý (MEB), özel okullarda her öðretim yýlýnýn sonunda, bir sonraki öðretim yýlý için okul öðrenci kýyafetini belirlemek amacýyla öðrenci velilerinden imza muvafakat belgesi alýnmasý gerektiðini açýkladý. MEB Özel Öðretim Kurumlarý Genel Müdürlüðü 81 il milli eðitim müdürlüðüne ‘Özel okullarda öðrenci kýlýk-kýyafeti’ baþlýklý bir yazý gönderdi. MEB Müsteþarý Emin Zararsýz imzalý yazýda, Milli Eðitim Bakanlýðý’na baðlý okul öðrencilerinin kýlýk ve kýyafet yönetmeliðine dair açýklamalar yer aldý. Bakanlýða baðlý tüm resmi ve özel okullarda öðrenim gören öðrencilerin kýlýk ve kýyafetlerini düzenleyen yönetmeliðin 27 Kasým'da Resmi Gazete'de yayýmlanarak yürürlüðe girdiði vurgulanan açýklama da, 5580 Sayýlý Özel Öðretim Kurumlarý Kanunu’na göre göre faaliyette bulunan, milletlerarasý okullar, yabancý okullar ve azýnlýk okullarý hariç diðer tüm özel okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve liselerde öðrenim gören öðrencilerin de kýlýk-kýyafet yönünden ilgili yönetmelik hükümlerine tabi olduðu kaydedildi. Son günlerde özel okullara
iliþkin bazý sivil toplum örgütleri yöneticileri tarafýndan özel okullarda yönetmelik hükümlerinden farklý olarak tek tip kýyafet uygulamasýna devam edileceði ile ilgili yanlýþ bilgiler verildiði belirtilen açýklama da, “Söz konusu Yönetmeliðin 3. maddesinin 2. fýkrasýnda sadece özel okullara iliþkin farklý uygulama olarak; "Ancak, velilerin en az yüzde 60'ýnýn muvafakatiyle, Milli Eðitim Bakanlýðý'na baðlý özel kurumlara ait okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve liselerde 4. maddede yer alan sýnýrlamalara uyulmak kaydýyla, okul yönetimlerince okul kýyafeti belirlenebilir'' hükümlerine yer verilmiþtir. Bu kapsamda, özel okullar, her öðretim yýlýnýn sonunda, bir sonraki öðretim yýlý için okul öðrenci kýyafetini belirlemek amacýyla öðrenci velilerinden imza muvafakat belgesi alacaklardýr. Muvafakat belgelerinin yukarýdaki yönetmelik hükmü doðrultusunda deðerlendirilmesi sonucunda, okul kýyafeti uygulamasýna yeter sayýda talep bulunmasý halinde, belirlenen okul kýyafetine iliþkin karar ve karara esas belgeleri ile birlikte baðlý bulunduklarý il milli eðitim müdürlüklerine bildirmeleri gerekmektedir.'' ifadelerine yer verildi. (CÝHAN)
Ömer Türkmen Okulu masa tenisi þampiyonu oldu Þ
anlýurfa Özel Çaðlayan Ömer Türkmen Ýlköðretim Okulu Yýldýz Erkekler Masa Tenisi Turnuvasý'nda birinci oldu. 20 rakibi geride býrakan Çaðlayan, Þanlýurfa’yý bölgede temsil edecek. Yusuf Görgün, Furkan Yýldýz, Furkan Öztürk ve Burak Aydoðdu’dan oluþan Yýldýz Erkekler Masa Tenisi Takýmý finalde rakibini 3-0 yenerek Þanlýurfa’yý bölge finallerinde temsil etme hakký kazandý. Okulun henüz iki yýllýk eðitim-öðretim hayatýna doldurmadýðýný hatýrlatan Okul Müdürü Yaþar Yýlmaz, bunun gurur verici olduðunu söyledi. Bölge turnuvasý için çalýþmalarýna baþladýklarýný ifade eden Yýlmaz, bölge turnuvasýndan ümitli olduðunu ifade etti. “Þanlýurfa eðitimine farklý bir soluk, farklý bir zenginlik katmayý
hedef olarak belirledik.” diyen Yýlmaz, öðrencilerin yeteneklerini ortaya çýkarmak, onlarý geliþtirmek için var gücüyle çalýþtýklarýný kaydetti. Sportif alanda ardý ardýna gelen þampiyonluklarýn kendilerini motive ettiðini belirten Yýlmaz, þöyle konuþtu: “En son Yýldýz Erkekler Masa Tenisi Takýmý'mýz Þanlýurfa birincisi oldu. Bu baþarýda emeði geçen öðretmen ve öðrencilerimize teþekkür ediyorum. Ayrýca okulumuzda öðrencilerimizin donanýmlý yetiþmeleri adýna çeþitli etkinlikler yapýlmaktadýr. Serbest etkinlik derslerinde ilkokullarýmýzda satranç ve halkoyunlarý dersi veriyoruz. Bu alanda yeteneði olan öðrencileri ortaya çýkarýyoruz. Kulüp çalýþmalarý ile spor ve sanata yatkýn olan öðrencilerimizi belirliyoruz.” (CÝHAN)
www.mardiniletisimgazetesi.com.tr
14 Ocak 2013 Pazartesi
4
Aycan: Fatih Projesi'yle Þimþek: Cumhuriyet tarihinin en cömert teþviklerini uygulamaya koyduk bilgiye eriþim kolaylaþacak
M
M
aliye Bakaný Mehmet Þimþek, Cumhuriyet tarihinin en cömert teþviklerini uygulamaya koyduklarýný ve Batman’ýn da içinde olduðu bölgenin geçmiþte hayal edemeyeceði destekler aldýðýný söyledi. Milliyet Gazetesi'nin Batman'da düzenlediði "Batman'ýn Türk Ekonomisindeki Yeri ve Önemi" konulu panele katýlan Þimþek, "GAP kapsamýndaki barajlarýn büyük bir kýsmý bitti þimdi sýra sulama kanallarýnda. Artýk çok ciddi bir hamlenin eþiðindeyiz. Cumhuriyet tarihinin en cömert teþviklerini uygulamaya koyduk. Ve Batman'ýn içinde olduðu bu bölge geþmiþte hayal edemeyeceði destekler aldý. GAP’la birlikte bu teþviklerle birlikte biz bu yapýyý dönüþtüreceðiz. Hepimiz ortak akýlla bu þehri ülkemize daha fazla katký yapacak noktaya getireceðiz. Ülkemiz kalkýnacak Batman bu yarýþta çok daha büyük bir rol üstlenecek." "Bu daðlara baharý getireceðiz" Daha sonra söz alan Ethem
illi Eðitim Bakanlýðý (MEB) Din Öðretimi Genel Müdürü Ýrfan Aycan, Fatih Projesi ile bilgiye eriþimin kolaylaþacaðýný söyledi.
MEB Bölgesel Ýstiþare Toplantýsý, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklýðý Adýyaman Bölge Müdürlüðü Kültür Merkezi'nde baþladý. Ýki gün devam edecek toplantýnýn açýlýþ konuþmasýný yapan MEB Din Öðretimi Genel Müdürü Ýrfan Aycan, teknolojideki geliþmeler gibi eðitimdeki geliþmelerin de ciddi ve hýzlý bir þekilde yaþandýðýný ifade etti. Sancak ise, Türkiye’de ve bölgede iyi iþler yapýldýðýný ancak bölgede çarkýn biraz yavaþ iþlediði belirterek bunun sebebinin geçmiþe dayandýðýný söyledi. Son bir ayda yaþanan olumlu süreci büyük bir ilgi ve heyecanla karþýladýðýný belirten Sancak, bu potansiyel kalkýþla bu daðlara baharý getireceklerini söyledi.
Sancak, þöyle devam etti: "Barýþý saðlayacaðýz. Bunun ucu göründü bütün gayretimizle eðer hükümetin baþlattýðý bu barýþ ve özgürleþtirme süreci ve projesini sonuçlandýrýrsak iþte o zaman sayýn maliye bakanýmýzýn alt yapýsýný döþediði ekonomik paketin faydasýný görebileceðiz." Demirören: Spor ve yatýrým barýþý getirir Türkiye Futbol Federasyonu Baþkaný Yýldýrým Demirören ise "Eðer bir ülkeyle barýþ veya diyalog istiyorsanýz bunun iki yolu vardýr. Birincisi spor ikincisi yatýrýmdýr. Eski doðu bloku ülkelerine bakýn herkes onlarý sporla tanýdý. Ben Batmanlý iþadamlarýna þunu öneriyorum. Dýþarýdaki Batmanlýlara sesleniyorum; mutlaka bu iki alana eðilin. Zor süreçte de yatýrýmcýya düþen görevler vardýr. Sevinci beklemeden de buralara gelmek lazým ki, kötü düþünenler ortadan kalksýn. Nihat Özdemir ile birlikte Batman'a bir yatýrým yapmayý planlýyoruz." Dedi. (CÝHAN)
Bakanlýðýn yürüttüðü çalýþmalar hakkýnda bilgi veren Aycan, Fatih Projesi kapsamýnda bütün sýnýflara bilgisayarlý ve 10 megabayt internet eriþimli akýllý tahta yerleþtirileceðini aktardý. Proje kapsamýnda öðretmenlere, ortaokul ve liselerdeki öðrencilere tablet bilgisayarlar daðýtýlacaðýný hatýrlatan Aycan, ''Fatih Projesi ile bilgiye eriþim kolaylaþtýrýlacaktýr. Proje kapsamýnda bütün ders kitaplarý zenginleþtirilmiþ e-kitap olarak hazýrlanacaktýr. Ayrýca EBA dediðimiz 'Eðitim Biliþim Aðý', Fatih Projesi ile öðretmen ve öðrenciler baþta olmak üzere eðitimin tüm paydaþlarý için tasarlanan Eðitim Biliþim Aðý haline getireceðiz.'' dedi.
4+4+4 sistemiyle ilgili olarak da deðerlendirmede bulunan Aycan, 12 yýla çýkarýlan eðitim ile ortalama eðitim süresini yükselttiklerini ve öðrencileri dünyadaki çaðdaþlarý ile rekabet edebilecek duruma getirmeyi hedeflediklerini vurguladý.
Becerilerle donanmýþ bir kuþak yetiþtirmenin önemini vurgulayan Aycan, "Öðrencilerin ilgi ve becerilerini keþfetmelerini, eðitim sisteminin demokratikleþtirecek ve esnekleþtirecek bir eðitimin yapýsýnýn oluþturulmasý için çalýþýyoruz. Ayrýca bu sistemle tek tip insan yetiþtirme anlayýþýna vazgeçilerek görsel düzeyde ihtiyaç duyulan bilgi ve becerileri kazanmýþ, ulusal düzeyde toplumumuzun ihtiyaçlarýný karþýlayacak bir eðitim hamlesi gerçekleþtirilmiþtir. Bu kapsamda ortaokullarda ve liselerde öðrencilerin kiþilik, yetenek, geliþim ve tercihlerine göre seçmeli dersler konulmuþtur.'' diye konuþtu. Aycan, kýz çocuklarýnýn okullaþtýrýlmasý amacýyla çok önemli çalýþmalarýn da yapýldýðýný sözlerine ekledi. Toplantý Diyarbakýr, Elazýð, Gaziantep, Kahramanmaraþ, Kilis, Malatya, Mardin, Þanlýurfa Þýrnak ve Adýyaman Milli Eðitim Müdürlüðü yetkililerinin sunumlarýyla devam etti. (CÝHAN)
"Görüþme sürecinde provokasyonlara karþý Birecik Ýlçe Emniyet Müdürlüðü'nün dikkatli olunmalý” D projeleri büyük beðeni topladý Þ
anlýurfa'nýn Birecik Ýlçe Emniyet Müdürlüðü Toplum Destekli Polis Büro Amirliði tarafýndan 'Güvenli Bir Gelecek Ýçin Her Zaman Yanýnýzdayýz' ve 'Bir Kitap Bir Ýnsan' isimli projelerin ödül töreni, 11 Temmuz Ýlköðretim Okulu'nda yapýldý. Törene Kaymakam Fehmi Sinan Niyazi, Ýlçe Belediye Baþkaný Av. Faruk Pýnarbaþý, Ýlçe Jandarma Komutaný Dursun Çiftçi, Ýlçe Emniyet Müdürü Barýþ Ertuðrul, Ýlçe Milli Eðitim Þube Müdürü Vehbi Bekiroðlu, okul müdürleri, öðretmen ve öðrenciler katýldý. 'Güvenli Bir Gelecek Ýçin Her Zaman Yanýnýzdayýz Projesi' kapsamýnda 50 lise öðrencisine Kayseri iline kültürel ve sosyal amaçlý gezi, ilçe genelinde anaokulu ve ilkokullarda öðrencilere daðýtýlmak üzere 20 bin adet boyama kitabý ve boya kalemi, okullarda bilgisayar sýnýflarýnda ve internet kafelerde kullanýlmak üzere güvenli internet kullanýmý uyarýlarýný içeren 5 bin adet mousepad'in hazýrlatýldýðý öðrenildi. Bu proje ile ayrýca 6 ilköðretim okulunun bahçe duvarlarý, güvenlik uyarýlarýný içeren kompozisyon resimleri ile donatýldý ve 108’er adet polis, asker, itfaiyeci ve doktor üniformasý ile oyuncaklarý,
anaokullarý meslek tanýtýmý derslerinde kullanýlmak üzere hazýr hale getirildi. 'Bir Kitap Bir Ýnsan' isimli proje kapsamýnda ise ilçede bulunan 10 ortaokula kütüphane desteði yapýldý ve yine ayný proje kapsamýnda ortaokul öðrencileri arasýnda kitap okuma yarýþmasý ve 'Polis' konulu resim yarýþmasý düzenlendi. Ödül töreninde konuþan Kaymakam Fehmi Sinan Niyazi, “Geliþmiþ ülkelerde örneðin Japonya gibi ülkelerde güvenliði saðlayan polislerde kiþi baþýna yaklaþýk 25-30 insan düþerken, ülkemizde bir polise yaklaþýk 100 kiþi düþmektedir. Bu zor þartlarda görevlerini yerine getiren emniyet teþkilatýndaki arkadaþlara vazifelerinde baþarýlar diliyorum." dedi. Niyazi, toplum ile polis arasýnda birlik ve beraberliði artýrýcý programlarý tertip eden güvenlik güçlerine teþekkür etti. Ýlçe Milli Eðitim Þube Müdürü Vehbi Bekiroðlu ise yarýþmalarda dereceye giremeyen öðrencilerin çok çalýþtýklarý takdirde onlarýn da baþarýya ulaþacaklarýný ifade etti. Program, yarýþmalarda ve seminerlerde baþarý gösteren öðretmen ve öðrencilere ödüllerinin daðýtýlmasý ile son buldu. (CÝHAN)
iyanet-Sen Diyarbakýr Þube Baþkaný Ömer Evsen, terörün bitirilerek yeniden barýþýn hakim kýlýnmasý için hükümet ile Ýmralý arasýndaki görüþmeleri desteklediklerini söyledi. Evsen, krtik süreç içerisinde provokasyonlara karþý dikkatli olunmasý uyarýsýnda bulundu. Evsen, Türkiye’nin 30 yýllýk çatýþmalý süreçte 50 bine yakýn gencini kaybettiðini söyledi. Bunca yýllýk savaþýn ardýnda sadece kan ve göz yaþý kaldýðýný belirten Evsen, hükümetin Ýmralý’daki terör örgütü elebaþý Abdullah Öcalan’la yapýlan görüþmeleri bölgeye ve ülkeye yeniden barýþýn hakim kýlýnmasý için desteklediklerini dile getirdi. Ýslam dininin barýþ ve
huzurdan yana olduðunu vurgulayan Evsen, bu konuda atýlacak tüm olumlu adýmlarý desteklediklerini belirterek, "Kan ve gözyaþýna doymuþ bir ülke olarak akan kanýn durmasý, ülkemize barýþýn gelmesi için, dinimiz Ýslamýn da emrettiði barýþýn gelmesini diliyoruz. Bu konuda atýlacak her olumlu adýmý selamlýyor ve destekliyoruz." diye konuþtu. Evsen, en kötü barýþýn en iyi savaþtan daha iyi olduðunu söyledi. Ülke gençlerinin ölmemesi için bu þansýn çok iyi deðerlendirilmesi gerektiðini kaydeden Evsen, "Bu coðrafyada yaþayan tüm halklar olarak barýþ umutlarýmýzý daima diri tutup, bu fýrsatýn elimizden uçurulmasýna izin vermemeliyiz." Dedi. (CÝHAN)
BDP'li Binici: Suikastler yabancý dýþ istihbarat servislerinin iþi olabilir
B
DP Þanlýurfa Milletvekili Ýbrahim Binici, "Paris’teki saldýrýlar, yeþeren barýþ sürecini sabote etmek isteyen dýþ istihbarat servislerinin iþi olabilir.’’ dedi. Fransa'nýn baþkenti Paris'te önceki gün akþam saatlerinde Sakine Cansýz, Fidan Doðan ve Leyla Söylemez'in öldürülmesi ile ilgili Cihan Haber Ajansý'na (Cihan) konuþan Ýbrahim Binici, "Ülke içerisinde Oslo benzeri bir süreç baþlatýldý. Bu sürecin daha fazla ileri gitmeyip barýþ ile neticelendirilmesini istemeyen savaþ yanlýsý bazý dýþ istihbarat servislerinin sürece sabotajýdýr. Aklýma gelen ise Ýsrail Mossad ve Ýran ajanlarýdýr." ifadelerini kullandý. Gerçekleþtirilen suikastlerin asýl amacýnýn yeþeren barýþ sürecine bir darbe indirmek olduðunu söyleyen Binici, "Herkes biliyor ki Türkiye Kürt sorununu eðer barýþ yolunu seçerek çözer ise Ortadoðu
ve dünyada küresel bir güç haline gelir, siyasi ve ekonomik olarak bölgede söz sahibi olur. Ýþte bu sözü Türkiye’ye vermek istemeyen yabancý ülkeler, istihbarat ajanlarýný kullanarak suikastlarý gerçekleþtirmiþ olabilirler. Bu ülkeler Ýsrail-Ýran olma ihtimali çok yüksek. Ýsrail MOSSAD ajanlarýnýn her yerde etkinliði ayný zamanda Ýran’ýn ise Kürt liderlere yaptýðý suikastler ortada, zaten þüpheler de o yönde." dedi. Paris’teki Kürdistan
Enformasyon Merkezi (CÝK) bürosunda gerçekleþtirilen suikastýn kesinlikle örgüt içi bir hesaplaþma olamayacaðýný savunan Binici, "Bunu örgüt içi bir hesaplaþma olarak göstermek yanlýþ olduðu gibi süreci provoke etmektir. Ýmralý’da yeni baþlatýlan bir süreci týkamakbozmak örgütün iþine gelmeyeceði gibi ne Kürt sorunu çözer nede barýþ sürecine katký saðlar. Suikastler bir sabotajdýr. Herkesi barýþ adýna suikaste kurban giden bu insanlara sahip çýkmaya davet ediyorum." þeklinde konuþtu. BDP olarak, suikastlerin Kürt sorununun çözümü ve barýþ sürecini sekteye uðratmasýný kesinlikle istemediklerini belirten Binici, "Bu süreçte herkes elini taþýn altýna koymalý ve sürecin barýþa giden yolunda provokasyon ve sabotaj olduðunu bilmelidir. O yüzden saðduyulu davranarak yaþanan sürece devlet-millet olarak destek vermeliyiz." Dedi. (CÝHAN)
www.mardiniletisimgazetesi.com.tr
14 Ocak 2013 Pazartesi
10 çalýþandan 6'sý bel ve boyun aðrýsý çekiyor K
5
BASINDAN
Provokasyonun kaç türü
Ç
alýþma hayatýnda performansý etkileyen unsurlarýn baþýnda saðlýk geliyor. Peki, saðlýðýn bozulmasý mý iþ hayatýný etkiliyor? Yoksa iþ hayatý mý saðlýðý bozuyor? ‘Ýþ Dünyasýnýn Saðlýðý’ araþtýrmasýna göre her 10 çalýþandan 4’ü sürekli yorgun, 6’sý bel aðrýsý çekiyor ve yarýdan fazlasý geçtiðimiz 6 ay içinde doktora gitmiþ. Ýnsan kaynaklarý yönetimi ve yönetici eðitimi konusunda danýþmanlýk hizmeti veren HumanGroup, 2012 Aralýk’ta ‘Ýþ Dünyasýnýn Saðlýðý’ ile ilgili araþtýrma yaptý. Araþtýrmaya yüzde 47’si orta ve üst düzey yöneticilerden oluþan 350 kiþi katýldý. Araþtýrmaya göre çalýþma hayatýndaki birçok insan, yöneticisinden çok stres sorunundan þikâyet ediyor. Çalýþanlarýn yüzde 51,2’si ise en çok ‘iþ yükü’ nedeniyle strese giriyor. Ýþ yükünü; yüzde 41,3 ile iþ hayatýnda yaþanan iletiþim zorluðu, yüzde 32,9 ile iþ-özel hayat dengesi ve yüzde 32,2 ile mali zorluklar izliyor. “Çalýþanlar öncelikle yöneticisinden ayrýlýr” savýnýn aksine, yöneticilerle yaþanan sorunlar yüzde 25,8 ile stres kaynaðý olarak daha alt sýralarda yer alýyor. Katýlýmcýlarýn yüzde 61’i haftanýn 3 veya daha fazla günü kendisini stresli hissettiðini söylüyor. Bu durum, çalýþanlarýn yoðun bir stres altýnda olduðunu gösteriyor. Stres, çalýþanlarýn zaman içinde fiziksel ve ruhsal saðlýðýný yitirmesine neden oluyor. Çalýþan 10 kiþiden 6’sý bel, boyun ve eklem aðrýsý çekiyor. Kadýnlar, erkeklere
(yüzde 2,1). Ayný þekilde psikolog ya da psikiyatrdan destek alanlarýn oraný da yüzde 3,5 gibi düþük bir seviyede. Erkekler, kadýnlara göre daha yüksek oranda psikolog/psikiyatrdan destek alýyor.
göre daha yüksek oranda bu aðrýlardan þikâyet ediyor. Araþtýrmaya göre, çalýþanlarýn yüzde 38,2’si ‘sürekli yorgunluk’ çektiðini söylerken, yüzde 36’sý ‘moral bozukluðu ve sinirlilik halinden’, yüzde 33,9’u baþ dönmesi/baþ aðrýsýndan, yüzde 31,8’i stres kaynaklý mide ve sindirim sistemi rahatsýzlýklarýndan þikâyet ediyor. Moral bozukluðu ve sinirlilik hali yine kadýnlarda erkeklere oranla daha yüksek. HumanGroup Genel Müdürü Gaye Özcan, Avrupa standartlarýyla karþýlaþtýrýldýðýnda bu rakamýn çok yüksek olduðunu söylüyor. Hasta olan, iþe gitmeye devam ediyor Çalýþanlarýn yarýdan fazlasý (yüzde 51) saðlýk sorunlarý nedeniyle son 6 ay içinde doktora gittiðini söylüyor. Ancak saðlýk sorunlarý nedeniyle izin alanlarýn oraný son derece düþük (yüzde 34).
Üst düzey yöneticiler, yönetici ve uzmanlara oranla hastalýk durumunda daha düþük oranda izin alýyor. Özcan, þirketlerin çoðunda “ yedekleme” sisteminin olmamasý ve çalýþanlarýn iþ yükünün aðýrlýðý nedeniyle rahatsýz olsalar da izin alamadýklarýný belirtiyor. 10 kiþiden 6’sý ilaç kullanýyor Katýlýmcýlara, fiziksel ve ruhsal sorunlarý için ilaç alýp almadýklarý sorulduðunda yaklaþýk yüzde 60’ý sürekli ya da sorun yaþadýkça ilaç kullandýðýný söylüyor. Kadýnlarda erkeklere oranla ilaç alma eðilimi daha yüksek. Stres azaltmak için antidepresan kullananlarýn oraný düþük (yüzde 4,2) gibi görünse de, Özcan bu durumu anti-depresanlarýn sürekli deðil, zaman zaman kullanýlýyor olmasýna baðlýyor. Antidepresan kullanýmý erkeklerde, kadýnlara oranla daha yüksek. En az tercih edilen ‘stresle savaþma’ yöntemi ise sakinleþtirici kullanmak
Araþtýrmaya katýlanlar, çevrelerindeki insanlarýn yüzde 50’sinin saðlýðýndan sürekli þikâyetçi olduðunu belirtiyor. Araþtýrma, çalýþanlarýn büyük bölümünün “fiziksel ve ruhsal saðlýklarýný” iyileþtirmek için çaba gösterdiðini de ortaya koyuyor. Her 10 katýlýmcýdan 4’ü, ‘önceliklerini doðru belirlemeye ve eve iþ götürmemeye çalýþtýðýný’ söylüyor. Üst düzey yöneticilerde ‘önceliklerini doðru belirleme’ çabasý, yönetici ve uzmanlara oranla daha yüksek. Daha saðlýklý olmak için beslenmesine dikkat edenlerin ve iþ sýrasýnda kendisine rahatlatýcý küçük molalar verenlerin oraný da yüzde 37’yi buluyor. Spora ve hobilerine zaman ayýrdýðýný belirtenlerin oraný yüzde 32,9 iken, her beþ kiþiden biri “Pek bir þey yapmýyorum” diyor. Üst düzey yöneticiler diðer kademelerde çalýþanlara göre daha yüksek oranda spor yapýyor. Gaye Özcan, þirketlerde bireysel çabalardan çok kurumsal çabalara ihtiyaç duyulduðunu söylüyor ve ekliyor: “Þirketler yan haklarla ilgili uygulamalara çalýþanlarýn ruhsal ve fiziksel saðlýðýna dönük, spor merkezi üyeliði, terapist, hobilere dönük teþvikler gibi kalemler eklemeli. Çalýþanlarýn saðlýðý ile ilgilenmeyen þirketlerin, onlardan yüksek verim ve baðlýlýk beklemesi çok gerçekçi deðil.” (CÝHAN)
45 dakika sýrada oturmak çocuklarda duruþ bozukluðuna sebep olabilir
F
izyoterapist Nurcan Çelik, erken çocukluk döneminde uzun süre ayný pozisyonda oturan çocuklarda, duruþ bozukluðu baþta olmak üzere birtakým sýkýntýlarýn yaþanabileceðini söyledi. Bursa Özel Bahar Hastanesi’nden Fizyoterapist Nurcan Çelik, omurgada oluþan statik yüklenmelerin anatomik yapýnýn bozulmasýna ve birtakým duruþ bozukluklarýna yol açtýðýný dile
M. Sait Çakar
getirdi. Özellikle okul çaðýnda ortaya çýkan bu durumun bazen ebeveynler bazen de öðretmenler tarafýndan tespit edilebildiðine iþaret eden Çelik þunlarý kaydetti: “Erken çocukluk çaðý her ne kadar hareketli geçse de takip eden okul dönemi en az 45 dakika boyunca bireyi oturmaya zorlayan ve aðýr çanta taþýma gibi omurgayý statik yüklenmeler altýnda býrakan bir dönemdir. Artýk yerçekimi avantaj olmaktan çýkmýþ omurga saðlýðý için düþman bir etken haline gelmiþtir. Omurgada oluþan bu statik yüklenmeler anatomik yapýnýn bozulmasýna ve birtakým duruþ bozukluklarýna yol açar. Bu tür durumlarda ‘Dik dur, omuzlarýný geri al, kambur durma’ gibi ihtarlarla duruþ düzeltilmeye çalýþýlýr.
Çoðu zaman da bunun geçici olduðu okul bitince kendiliðinden düzeleceði düþünülebilir. Ama bu son derece yanlýþ bir yaklaþýmdýr. Aðaç yaþ iken eðilir sözü aynýyla göz önüne alýnýrsa geri dönüþü olmayan bir yanlýþ postürle bireyler yetiþkinlik dönemine giriþ yaparlar. Saðlýklý bir nesil için saðlýklý bir duruþ þarttýr. Doðru duruþ; vücudun bölümlerinin, birbirleriyle ve bir bütün halinde uyumlu olma halidir. Doðru bir duruþ sayesinde; kas-iskelet sistemi daha verimli çalýþýr. Vücuttaki diðer yapýlar zorlanmadan çalýþma imkaný bulur. Akciðerlerde daha bol oksijen inspire edilir ve beynin ve vücudun daha zinde olmasý saðlanýr.” Fizyoterapist Çelik, okul çaðýnda duruþ bozukluðuna sebep olan faktörleri de þöyle sýraladý: “Oturma þekli; bel ve sýrt desteði olmadan gevþek postürde ve uzun süreli oturma. Çanta taþýma; aðýr çanta, tek taraflý kullaným. Kaslarýn yeterli kuvvet ve esneklikte
olmamasý. Hareketsiz yaþam ve beraberinde gelen kilo artýþý. Ergenliðe eþlik eden psikososyal durumlar. Yanlýþ ayakkabý seçimi. Hýzlý büyümeyle vücutta oluþan kas-kemik dengesizlikleri.” Okul çaðýnda en sýk karþýmýza çýkan duruþ bozukluklarý arasýnda, ‘kamburluk, omurga eðriliði, hiperlordoz ve boyun düzleþmesi olduðunu belirten Fizyoterapist Nurcan Çelik, ebeveynlerin, çocuklarýnda erken fark ettikleri kötü bir duruþ olmasý halinde bir fizyoterapiste danýþýlmasý gerektiðini kaydetti. Saðlýkla ilgili risk içeren durumlarda hekim gözetiminde takip ve tedavi gerektirdiðine dikkat çeken Çelik, “Çanta seçimi yaparken hafif ve çift askýlý omuz çantalarý tercih edilmeli. Doðru oturma modelinin öðretilmesi(baþ ve omuzlar dik sýrt ve göðüs kafesi rahat, bel kavisi desteklenmiþ dengeli oturuþ). Okulda buna yönelik düzenlemeler; sýra yüksekliði, oturma yüksekliði, boya uygun sýnýf yerleþimi. Evde düzenlemeler. Doðru ayakkabý seçimi. Bilgisayarýn saðlýklý kullanýmý, ergonomik ilaveler. Var olan duruþ bozukluðunu düzeltmeye yönelik egzersizler. Oluþmasý muhtemel duruþ bozukluklarýný önlemeye yönelik egzersizler. Ýleri duruþ bozukluklarýnda hekimle beraber takip ve tedavi amaçlý egzersizler. ‘Okulda ve evde kullanýlabilecek ergonomik sandalyeler, doðru oturuþ için destek ürünleri ve duruþ bozukluðuna yönelik giysi, korse, bant ve ortezler’ gibi yardýmcý ürünler kullanýlabilir.” diye konuþtu. (CÝHAN)
ürt sorununun bir hal yoluna girmesi, daha önemlisi silahlarýn susmasý için ikinci umut ýþýðý doðdu.
Ýlkini sorunun görünen üç tarafý dýþýnda dördüncü taraf, yani “iyi saatte olsunlar” Habur olayý ile sabote etti; Ýstanbul medyasýnda köþe baþlarýný tutmuþ bu görünmez varlýklar (derin ecinniler) on binlerce kiþi “çocuklarýmýz evlerine dönecekler, barýþ gelecek, ölümler sona erecek” diye bayram havasýnda Habur ’a akýn edince, medya ecinnileri bu insanî sevinci “Kürtlerin Türklere karþý kazandýðý zafer gösterisi” olarak verdi, her þey bir anda bozuldu. Silvan, Reþadiye vb. olaylar medya ecinnilerinin þeytanî yöntemle gerçekleþtirdiði provokasyonun askerî sonucuydu, Habur’dan bu yana 1.500 kiþi daha hayatýný kaybetti. Oslo görüþmelerinden sonra “Ýmralý görüþmeleri” baþladý. Baþarý saðlanýrsa “müzakere”ye geçilir, anlaþma saðlanýr, ortaya çýkacak yol haritasý takip edilir. Takip edebildiðim kadarýyla görüþmelerde ele alýnan konular, mutabakata varýlmasý muhtemel maddeler, umut verici. Zamaný gelince bunlar üzerinde tek tek durulur. Ancak þu anda anlaþma için hem “irade” belirmiþtir, hem iç siyasi geliþmeler, bölgesel yeni durum ve küresel güçlerin isteði, Türkiye’yi Kürt sorunu konusunda anlaþma ve uzlaþmaya zorluyor. “Türkiye” kavramý içinde PKK da var. PKK da anlýyor ki, Marxist-sol türü silahlý mücadele artýk sürdürülebilir olmaktan çýkmýþtýr. Baasçý rejim, komün toplum projesi ve en azýndan “bu aþamada Birleþtirilmiþ Baðýmsýz Kürdistan” içinden geçtiðimiz konjonktürün dýþýnda kalýyor. Türkiye’nin himayesine verilmek istenen Kuzey Irak ve Kuzey Suriye “Bölgesel Kürt Yönetimi”, eðer bir anlaþmaya yanaþmayacak olursa, dýþ Kürtleri de Türkiye’nin yanýnda PKK’nýn aleyhinde bir blokta toplayacak. Orta ve uzun vadede Kürt meselesi nasýl þekil alýr? Yol haritasýný ABD ve Batý çizip bölge ülkeleri (Türkiye, Suriye, Irak ve Ýran ile 25 milyonluk Kürt halký) kendi aralarýnda konuþup hak, adalet ve hakkaniyete göre bir çözüm üzerinde mutabakata varmadýklarý sürece, her çözüm hem Türk, Arap, Kürt ve Fars halklarýnýn, hem Kürtlerin aleyhinde olacak. Bunda tereddüt yok, ancak bu þimdi konuþacaðýmýz bir konu deðil. Bugün Sayýn Cumhurbaþkaný Abdullah Gül’ün sesine kulak verme günüdür: “Konuþmamasý gereken bazýlarý konuþuyor. Susun!” diyor. Bu anlamlý ve þifreli bir uyarýdýr. Sonuna kadar Sayýn Gül’ü haklý buluyorum, tam zamanýnda uyarýsýný yapmýþtýr. Çünkü Ýmralý’da Abdullah Öcalan’la görüþmelerin yapýldýðý açýklandýktan hemen sonra Hakkari’de kalabalýk bir PKK grubu saldýrý yaptý, Paris’in göbeðinde üç önemli PKK kadýn elemaný öldürüldü. Bunlarýn, süreci sabote etmeye matuf “provokasyonlar ” olduðu açýk, iddia edildiði gibi “örgüt içi infaz” olsa bile, infazýn zamanlamasý “görüþme süreci”yle ilgilidir. Biliyoruz ki süreci sabote etme yöntemi sadece silahla da olmaz. Yazý ve konuþma ile de olur. Gazete köþelerinde, televizyon ekranlarýnda son derece usturuplu, analizmiþ gibi görünen, suret-i haktan yana yorum intibaýný veren öyle rafine provokasyonlar yapýlýr ki, süreci asýl bunlar baltalar. Mesela tam bu aþamada ister Sayýn Baþbakan’ý ister Abdullah Öcalan’ý aþýrý biçimde övmek, sorunun yegane anahtarý ilan etmek, onlarý askerî rütbelerle taltif etmek veya kült deðeri olan sýfatlarla yüceltmek provokasyonun ta kendisidir. Bu ülkede kan akýyor. 30 senedir ocaklara ateþ düþüyor. Bu kanýn en büyük müsebbibi olan 12 Eylülcüler, 1990’larýn üstünü örten karanlýklar henüz konuþulmadý. Bugün konuþmayalým. Þu anda kanýn durmasýndan daha önemli þey yoktur. Býrakalým, ilgililer görüþsün, kendi aralarýnda konuþsun, ortaya çýkacak somut þeyler üzerinde sonra bol bol konuþuruz. Provokasyonlara, ama en çok süblimasyonlar yoluyla yapýlan rafine provokasyonlara karþý teyakkuz halinde olalým. Ne güzel buyurmuþ Efendimiz (sas): “Ya hakký konuþ, ya sus!” Ali Bulaç (Zaman) a.bulac@zaman.com.tr