17 Kasım 2012 Cumartesi Gazete sayfaları

Page 1

Akdað'dan zergan deresi müjdesi Ýsmail Erkar

A

K Parti Çevre ve Ýnsan Haklarý Komisyonu üyesi ve Mardin Milletvekili Abdurrahim Akdað’ dan Kýzýltepe’ ye Zergan Deresinin Islahý konusunda müjdeli haberi verdi. Akdað, milletvekili olarak kendilerinin DSÝ ve ilgili kurumlarla mesailerinin ardýndan dere ýslahýný çözüme ulaþtýrdýklarýný ve yakýnda ihaleye çýkýlacaðýnýn bütün Mardin ve Kýzýltepe ile paylaþtý. Akdað Zergan için yapýlanlarý ve aþamalarýný anlattýðý açýklamasýnda þunlara deðindi: ‘Mardin ili Kýzýltepe ilçe merkezinde birçok kollarý olan Gümüþ deresi; Gurs bölgesinden gelip, ilçe merkezinden geçerek ilçenin güneyinden E-90 TCK Karayollarý geçerek ilçeyi terk

GÜNLÜK BAÐIMSIZ GAZETE

17 Kasým 2012 Cumartesi

etmektedir. DSÝ 10. Bölge Müdürlüðünce geçmiþ yýllarda Kýzýltepe Ýlçe merkezinden geçen Zergan, Gündük 1 ve Gündük 2 Derelerinde bu güne kadar toplam 1 237 m beton ve taþ duvarlý kanal ile 3 adet köprü imalatý ve yýllýk bazda palyatif çözüm noktasýnda yaklaþýk 11 (onbir) km makinalý çalýþmalar gerçekleþmiþ ve halende ihtiyaç duyulan kesimlerde makinalý çalýþmalara devam edilmektedir. DsÝ Bölge Müdürlüðünce söz konusu proje, Etüt Plan ve Tahsisler Dairesi Baþkanlýðýnca gerekli tahsisler yapýlarak uygun görülmüþtür. Bu proje dikkate alýnarak Bölge Müdürlüðü Etüt Plan ve Tahsisler Þube Müdürlüðünce tanzim edilen Kýzýltepe Gümüþ, Gündük 1 ve Gündük 2 Derelerini kapsayan “Ýstikþaf Raporu” DSÝ Genel

Yýl: 9 Sayý 2497 Fiyatý :25 Kr

Müdürlüðünce onaylanmýþtýr. Söz konusu iþ, 2012 yýlý yatýrým programýna teklif edilmiþ ve iþ “Mardin Kýzýltepe Ýlçe Merkezi Gümüþ, Gündük 1 ve Gündük 2 Dereleri” adý altýnda 12.000.000 TL keþif bedel ile bu yýlýn yatýrým programýnda yer almýþtýr. 2011 yýlýnda istikþaf raporunun onaylanmasýndan hemen sonra rapor kapsamýnda öngörülen imalatlarýn yapýlabilmesi için Baþbakanlýðýn 2010/5 sayýlý genelgesi gereðince gerekli kamulaþtýrmalarýn yapýlarak DSÝ’ ye yer tesliminin saðlanmasý konusunda ilgili belediye nezdinde giriþimler baþlatýlmýþ ve son olarak idarece konu ile ilgili bir protokol hazýrlanarak ilgili belediyeye gönderilmiþ, bahse konu protokol yakýn bir zamanda imzalanarak bölge müdürlüðüne gönderilmiþtir. Ýþ ile ilgili uygulama projelerinin hazýrlanmasý çalýþmalarý tamamlanma aþamasýndadýr. Uygulanacak projeye göre gerekli program keþfi revizyonunun

yapýlmasýnýn hemen akabinde ihale edilmesi çalýþmalarýna baþlanacaktýr.’ Milletvekili Abdurrahim Akdað, bu projeyle yýllarca Kýzýltepe’ nin kanayan yarasý Zergan deresinin artýk Kýzýltepeli hemþehrilerime dert olmayacaðýný söyledi. AK Parti iktidarýnda Baþbakanýn desteðiyle projeleri teker teker hayata geçirdiklerini, bu konuda hiçbir taviz vermeden gece gündüz çalýþtýklarýný ve her türlü fedekarlýðý gösterdiklerini ifade etti. Bu projenin gerçekleþmesinde emeði geçen bütün kamu kurum ve kuruluþlarýyla birlikte herkese ayrý ayrý teþekkür ederken Zergan Dere Islahýnýn Kýzýltepe’ ye ve Kýzýltepeli hemþerilerine hayýrlý olmasý temennisinde bulunup, baþta Mardinli hemþerileri olmak üzere tüm Ýslam Aleminin Hicri Yýlbaþý ve mübarek Muharrem Ayýný tebrik edip, hayýrlara vesile olmasýný dilerim dedi.

Ortadoðu'da yaþanan þiddet

olaylarý masaya yatýrýldý Ferþ taþý döþeme çalýþmalarý devam ediyor

Artuklu Üniversitesinin düzenlediði, 13 ülkeden yaklaþýk 60 bilim adamý, akademisyen ve entelektüelin katýldýðý "Ortadoðu: Deðiþim, Çatýþma ve Dönüþüm" Sempozyumu baþladý.

A

rtuklu Üniversitesinin düzenlediði, 13 ülkeden yaklaþýk 60 bilim adamý, akademisyen ve entelektüelin katýldýðý "Ortadoðu: Deðiþim, Çatýþma ve Dönüþüm" Sempozyumu baþladý.

S

it alanýnda altyapýsý tamamlanan sokaklarda sokak kaplama çalýþmalarý hýzla devam ediyor.

Erdoba Elagans otelinde düzenlenen sempozyuma Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof Dr. Serdar Bedii Omay, Araþtýrmacý yazar Ahmet Aðýrakçe, Mardin Ýl Müftüsü Dursun Ali Çoþkun, Stratejik Düþünce Enstitüsü baþkaný Prof Dr. Yasin Aktay, yabancý bilim adamlarý ve davetliler katýldý.

Su ve kanalizasyon þebekesi yenilendikten sonra, elektrik ve telefon kablolarý da yer altýna alýnan sokaklar tarihi dokuya uygun ferþ (kayrak) taþý ile kaplanýyor. Çalýþmalar kapsamýnda sadece sokaklar deðil merdivenler, duvarlar da aslýna uygun hale Sayfa 2’de getiriliyor.

Ortadoðu batýnýn kendine göe kurguladýðý bir coðrafya oldu Sempozyumun açýlýþ konuþmasýný yapan Düzenleme Kurulu baþkaný Doç.Dr. Ýbrahim Özcoþar,

Yargýtay Morgabriel Manastýrý için son sözü söyledi

Erken doðum, milyonlarca bebeðin hayatýna mal oluyor

Y

argýtay Hukuk Genel Kurulu, Midyat Süryani Deyrulumur Morgabriel Manastýrý arazisinin Hazine’ye devrine iliþkin kararýnýn düzeltilmesi istemini reddetti. Midyat ilçesinde 2008 yýlýnda kadastro çalýþmalarý sýrasýnda, bölgedeki köy muhtarlarý Mor Gabriel Manastýrý’nýn köylülere ait 276 dönümü iþgal ettiðini savunarak Hazine’ye baþvurdu. Hazine, yapýlan baþvuru üzerine 276 dönüm arazinin Hazine’ye tescil edilmesi için Midyat Kadastro Mahkemesi’nde tapu tescili davasý açtý. Sayfa 3’te

Ortadoðu, farklý alanlarda olduðu gibi akademik camianýn da en çok konuþtuðu konulardan bir tanesi olduðunu belirterek, Özellikle son yýllarda Ortadoðu'da yaþananlar sadece politik deðil ayný zamanda akademik ve entelektüel bir sorgulama sürecini de baþlattýðýný belirtti. Sempozyumun ana temasýný "Ortadoðu" kavramý ve "Ortadoðu" algýsý oluþturduðunu ifade eden Özçoþar” Bu temayý "Ortadoðu": Kurgu mu Gerçek mi? þeklinde sorunsallaþtýrdýk. Ortadoðu, kendini ontolojik olarak evrenin merkezinde gören bir medeniyetin, batý medeniyetinin, yine kendine göre kurguladýðý bir coðrafya mýdýr? Sayfa 2’de

D

ünya genelinde her yýl yaklaþýk 15 milyon bebeðin erken doðumla dünyaya geldiðini belirten uzmanlar, 1 milyon bebeðin de henüz 1 yaþýný bile doldurmadan hayatýný kaybettiðini

Kýzýltepe Belediyespor rakibini gole boðdu

K

ýzýltepe ilçesinde tek kadýn futbol takýmý olan Kýzýltepe Belediyespor kadýn futbol takýmý, mücadele ettiði Türkiye Kadýnlar Futbol 2. Ligi 6. Grup'ta karþýlaþtýðý Tarsus Gençlerbirliðispor'u 21-0 maðlup etti. Sayfa 2’de

belirtti. Kadýn doðum uzmanlarý, prematüre doðuma neden olan faktörlerin ve sakýncalý durumlarýn önüne geçmek için bilinçlendirme ve eðitimin hayati derecede önemli olduðunu kaydetti. Sayfa 5’te


17 Kasým 2012 Cumartesi

2

Ortadoðu'da yaþanan þiddet olaylarý masaya yatýrýldý

Ali Edis

A

rtuklu Üniversitesinin düzenlediði, 13 ülkeden yaklaþýk 60 bilim adamý, akademisyen ve entelektüelin katýldýðý "Ortadoðu: Deðiþim, Çatýþma ve Dönüþüm" Sempozyumu baþladý. Erdoba Elagans otelinde düzenlenen sempozyuma Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof Dr. Serdar Bedii Omay, Araþtýrmacý yazar Ahmet Aðýrakçe, Mardin Ýl Müftüsü Dursun Ali Çoþkun, Stratejik Düþünce Enstitüsü baþkaný Prof Dr. Yasin Aktay, yabancý bilim adamlarý ve davetliler katýldý.

deðiþmesi gerektiðine kanaat etti Daha sonra kürsüye gelen Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof Dr. Serdar Bedii Omay ise, Ortadoðu kavramýnýn dar anlamda Türkiye, Ýran, Mezopotamya, Arap Yarýmadasý, Körfez ülkeleri ve Mýsýr'ý içine alacak þekilde kullanýlmakta olduðunu söylemek mümkün olduðunu ifade etti. Ortadoðu, Ýslam medeniyetinin neþet edip yayýldýðý, buradan kurduðu hâkimiyetle, birçok büyük devlet kurduðu yer olduðunu belirten Omay” konuþmasýna þöyle

devam etti” Son yýllarda, Ortadoðu'da baþlayan halk hareketlerinin haklýlýðýný ve saygýnlýðýný zedelemek için sadece mevcut iktidarlar deðil, bazen küresel güçlerin de ciddi bir çaba içinde olduðunu görüyoruz. Öte yandan birileri, 2-3 asýrdýr bitmek bilmeyen bir fitnenin musallat olduðu bu coðrafyanýn yeniden þekilleneceðine dair iddialar, ortalýða atýlmýþ durumdadýr. Suriye'de yaþananlara ehl-i Ýslam ve ehl-i insaf olanlar kayýtsýz kalamaz. Suriye halký, kýrk yýldýr süren baba-oðul Esed'ler rejiminin artýk deðiþmesi gerektiðine kanaat ederek taleplerini ifade edince, yoðun bir zulüm saðanaðýna yakalanmýþ oldu. Peki Suriye'deki bu elim hâlin çözümü, akan bu kardeþ kanýný durdurmanýn yolu nasýl mümkün olacak? Ýsrail, iki gün önce, Gazze þeridine yine saldýrdý. Ýsrail'in varlýðýný sürdürdüðü Ortadoðu'da, ata peygamber Hz. Ýbrahim'in çocuklarý arasýnda bir sulh olamayacak mý? Ýsrail'in Siyonist emellerini dizginlemek nasýl mümkün olacak? Örfi, yerel, kültürel ve etnik farklýlýklarýn altýný çizerek oluþturulan Ortadoðu'daki yapay sýnýrlarýn, bunun sonucunda vaktiyle tepeden indirilerek iþ baþýna getirilen ulus-devlet/aþiretdevlet tarzý iktidarlarýn akýbeti ne olacak?

Asýrlar boyunca Kudüs'te tüm inanýþlarýn ve kültürel yapýlarýn hayatiyetini saðlayan Ýslam devletlerine karþý, az önce andýðým mütehakkim devletlerin himayesinde olan Ýsrail, Kudüs'ün sadece bir Yahudi þehri olacaðýný ve diðer inanýþlara, özellikle de Müslümanlara hayat hakký tanýmayacaðýný her fýrsatta gösteriyor.” diye konuþtu Açýlýþ konuþmalarý ardýndan Ortadoðu' Kavramýnýn Ortaya Çýkýþý, Temsil Sorunu ve Gelecek Senaryolarý” konulu oturum yapýldý. Oturum baþkanlýðýný yapan Stratejik Düþünce Enstitüsü baþkaný Prof Dr. Yasin Aktay, konuþmasýna Ýsrail'in Gazzeye düzenlediði saldýrýlarý kýnayarak baþlayarak baþladý. Ortadoðu'da yaþanan þiddetin Ýsrail'e yaradýðýna dikkat çeken Atay” Ortadoðu'nun bu kurulmasýnýn en önemli

Ortadoðu batýnýn kendine göe kurguladýðý bir coðrafya oldu Sempozyumun açýlýþ konuþmasýný yapan Düzenleme Kurulu baþkaný Doç.Dr. Ýbrahim Özcoþar, Ortadoðu, farklý alanlarda olduðu gibi akademik camianýn da en çok konuþtuðu konulardan bir tanesi olduðunu belirterek, Özellikle son yýllarda Ortadoðu'da yaþananlar sadece politik deðil ayný zamanda akademik ve entelektüel bir sorgulama sürecini de baþlattýðýný belirtti. Sempozyumun ana temasýný "Ortadoðu" kavramý ve "Ortadoðu" algýsý oluþturduðunu ifade eden Özçoþar” Bu temayý "Ortadoðu": Kurgu mu Gerçek mi? þeklinde sorunsallaþtýrdýk. Ortadoðu, kendini ontolojik olarak evrenin merkezinde gören bir medeniyetin, batý medeniyetinin, yine kendine göre kurguladýðý bir coðrafya mýdýr? Bizlere bu soruyu sorduran bir süreç yaþandýðýný aktardý. Suriye halký, kýrk yýldýr süren baba-oðul Esed'ler rejiminin artýk

sebeplerinden bu þekilde paramparça varlýðý iki ülkenin bir araya gelmesini engelleyen o kalýn duvarlarýn hepsi en önemli gerekçelerinden bir tanesi kolay yönetilebilirliksizliktir. Diðeri de Ýsrail'in varlýðý ve güvenliði korumaktýr.”dedi Atay” Burada herkes birbirine düþman olacak ve herkes paramparça olacak ki Ýsrail bölgede varlýðýný sürdürebilsin. Böyle bir güven anlayýþý vardýr. Böyle bir güven anlayýþýndan bölgede hiçbir insana hayýr gelmez. Kendi güveninizin herkesin cehennemi yaþamasý pahasýna kurabiliyorsanýz. Böyle bir yer aslýnda size de bir zaman hayrý dokunmayacaktýr. Bugün yeni bir safhaya gelmiþ bulunuyoruz Ortadoðu'da bilhassa 2010 yýlýnda baþlayan ama sosyolojik açýsý çok daha gerilere giden bir süreç yaþamaktayýz. Arap halklarýnýn uyanýþý ve Müslüman halklarýn uyanýþý ve Arap baharý baþladý. Bu isme de Ortadoðu ismi kadar itiraz ediliyor. Ama bu isim her neyse bizce bir süreç yaþanýyor. Bu süreç inþallah Ortadoðu'nun belki de kendisini bulmasý ayný zamanda o kendi aralarýnda konulmuþ olan bu suni ulus devlet sýnýrlarýnýn geniþlemesi ve tekrar buluþmasý anlamýna gelecektir. Tabi bu birilerini kaçýnýlmaz olarak rahatsýz edecektir. Burasý bir yerde bir sivilce gibi bir ur gibi kendini hissettirecektir. Arap baharý süreci baþladýðý günden itibaren fitnenin kaynaðý acaba ne zaman bitecek. 3 gündür yaþamakta olduðumuz hadiseler tam da opmuz semptomlarýný göstermektedir. 3 gündür Gazze'de yaþanan tabi Ýsrail'in tamda tabiatýna uygun o saldýrý burada bu vesileyle lanetliyoruz.” diye konuþtu Daha sonra Ortadoðu' Kavramýnýn Ortaya Çýkýþý, Temsil Sorunu ve Gelecek Senaryolarý” konulu sempozyuma katýlan yabancý bilim adamlarý Ortadoðu'da yaþanan þiddetin kaynaðý ve gelecek senaryolarý hakkýnda katýlýmcýlara önemli bilgiler sundu. Yarýn sona erecek konferansta, 13 ülkeden gelen 60 bilim adamý teblið sunacaðý belirtildi.

Kýzýltepe Belediyespor rakibini gole boðdu Ferþ taþý döþeme çalýþmalarý devam ediyor K S M. Sait Çakar

Ýsmail Erkar

it alanýnda altyapýsý tamamlanan sokaklarda sokak kaplama çalýþmalarý hýzla devam ediyor.Su ve kanalizasyon þebekesi yenilendikten sonra, elektrik ve telefon kablolarý da yer altýna alýnan sokaklar tarihi dokuya

uygun ferþ (kayrak) taþý ile kaplanýyor.Çalýþmalar kapsamýnda sadece sokaklar deðil merdivenler, duvarlar da aslýna uygun hale getiriliyor.

Taþ ustalarýnýn sanat eseri gibi iþlediði sokaklar Mardin’in güzelliðine ayrý bir güzellik katýyor.Çalýþma tamamlandýðýnda 130 bin metrekarelik alan ferþ (kayrak) taþýyla döþenmiþ olacak.

Havalarýn ýsýnýp yaðýþlarýn ara vermesiyle, altyapýsý tamamlanan sokaklarda ferþ (kayrak) taþý döþeme çalýþmalarý hýz kazandý. Beton yerine Mardin’in tarihi dokusuna uygun olarak ilk defa kullanýlan ferþ (kayrak) taþý görenleri hayran býrakýyor.Betonun oluþturduðu çirkin görüntüler de yapýlan çalýþmayla tarihe karýþtý. Yapýlan çalýþmalarý takdirle karþýlayan mahalle sakinleri, yapýlan çalýþmalardan dolayý ulaþýmda bir takým sýkýntýlar yaþansa da bu güzelleþtirme çalýþmalarýndan oldukça memnun olduklarýný ifade etti.

ýzýltepe ilçesinde tek kadýn futbol takýmý olan Kýzýltepe Belediyespor kadýn futbol takýmý, mücadele ettiði Türkiye Kadýnlar Futbol 2. Ligi 6. Grup'ta karþýlaþtýðý Tarsus Gençlerbirliðispor'u 21-0 maðlup etti. Ligin ilk haftasýnda deplasmanda Malatya Bayanlarspor'a 4-3 yenilen Kýzýltepe Belediyespor, 2. haftada Kýzýltepe Þehir Stadý'nda karþýlaþtýðý rakibi Tarsus Gençlerbirliðispor'u gol yaðmuruna tuttu. Kýzýltepe Belediyespor Kulübü Baþkaný Aslan Baþboða, sporcularýn Tarsus Gençlerbirliðispor karþýsýnda güzel bir mücadele ortaya koyduklarýný belirterek, "Ligde ikinci kez mücadele ediyoruz. Ama iyi bir hazýrlýk dönemi geçirdik. Kaliteli bir ekibiz. Tarsus Gençlerbirliðispor

karþýlaþmasýnda da ne kadar iyi bir ekip olduðumuzu gösterdik. Ligde 3 puan kazandýðýmýz için mutluyuz" dedi. 7 takýmlý Türkiye Kadýnlar Futbol 2. Ligi 6. Grup'ta

mücadele eden ve 3 puanla 3. sýrada bulunan Kýzýltepe Belediyespor kadýn futbol takýmý yarýn Elazýð deplasmanýna giderek Hedefspor ile karþýlaþacak.


www.mardiniletisimgazetesi.com.tr

17 Kasým 2012 Cumartesi

3

Yargýtay Morgabriel Manastýrý için son sözü söyledi

Y

argýtay Hukuk Genel Kurulu, Midyat Süryani Deyrulumur Morgabriel Manastýrý arazisinin Hazine’ye devrine iliþkin kararýnýn düzeltilmesi istemini reddetti. Midyat ilçesinde 2008 yýlýnda kadastro çalýþmalarý sýrasýnda, bölgedeki köy muhtarlarý Mor Gabriel Manastýrý’nýn köylülere ait 276 dönümü iþgal ettiðini savunarak Hazine’ye baþvurdu. Hazine, yapýlan baþvuru üzerine 276 dönüm arazinin Hazine’ye tescil edilmesi için Midyat Kadastro Mahkemesi’nde tapu tescili davasý açtý. Hazine’nin dava dilekçesinde, belirtilen taþýnmazlarýn kýraç, taþlýk ve kayalýk, zirai vasfý bulunmayan ve devletin hüküm ve tasarrufu altýndaki özel mülkiyete konu olmayan yerlerden olmasýna raðmen kadastro çalýþmalarý sýrasýnda davalý Midyat Süryani Deyrulumur Morgabriel Manastýrý Vakfý adýna tespit edildiði belirtildi. Dilekçede, bu nedenle davalý adýna tespit edilen dava konusu taþýnmazlarýn tapu kayýtlarýnýn iptali ve Hazine adýna tespit ve tesciline karar verilmesi istendi. Davalý Manastýr’ýn savunmasýnda ise dava konusu parseller üzerinde davalý vakfýn yüzlerce yýllýk mülkiyet ve zilyetliðinin bulunduðu, taþýnmazlarýn 1937’den bu yana vergilerinin ödendiði belirtilerek, davanýn reddedilmesini istendi. Davayý görüþen Midyat Kadastro Mahkemesi, Vakýflar Genel Müdürlüðü’nden istenen kayýtlar, yapýlan keþif ve dinlenen yerel bilirkiþi ve tanýk beyanlarýna dayanarak, Hazine’nin açtýðý tapu tescil davasýný reddetti. Mahkeme’nin ret kararýnýn gerekçesinde, dava konusu 12 taþýnmazý

yasa gereði iktisap ettiði, dava konusu taþýnmazlarýn vergilerini Vakfýn 1937’den bu yana ödediði, dava konusu taþýnmazlara tarým arazisi vasfý sýfatýyla kadimden beri vakfýn mülkiyetinde olduðu tespitleri yapýldý. Gerekçede ayrýca, taþýnmazlarýn ormandan, kýraçtan Hazine’den kazanýlma yerler olmadýðý da belirtildi. Daire, yerel mahkemenin kararýný oy birliðiyle bozdu. Daire’nin kararýnda, Mor Gabriel Kilisesi’nin kadimden beri kullandýðýný ileri sürdüðü arazilerin bir bölümünün, 1950-1953 yýllarýnda çevredeki kiþiler tarafýndan kiliseye hibe edildiðini söylediði ancak bu konuda herhangi belge vermediði belirtildi. Kararda, çekiþmeli parsellerin 3402 sayýlý Kadastro Kanunu’nun ”tapuda kayýtlý olmayan taþýnmaz mallarýn tespiti”ne iliþkin 14. Maddesine göre davalý vakýf adýna tescil edilme olanaðý bulunmadýðý vurgulanarak, ”Hazine’nin davasýnýn kabulüne karar verilmesi gerekirken, aksi yönde hüküm kurulmasý usul ve yasaya aykýrýdýr” denildi. Yerel Mahkeme, Yargýtay’ýn bozma kararýna uymayarak, ilk kararýnda direndi. Direnme kararýnda, ”Vakýflar Kanunu’na göre, vakýflarýn zilyetlikle taþýnmaz mal edinmeleri konusunda kýsýtlayýcý düzenleme bulunmadýðýndan, cemaat vakýflarýnýn da Kadastro Kanunu ile ilgili mevzuat uyarýnca lehine zilyetlik yoluyla taþýnmaz edinme koþullarýnýn gerçekleþmesi halinde taþýnmaz mal edinebilecekleri kuþkusuzdur” denildi. Davacý Hazine’nin direnme kararýný da temyiz etmesi üzerine dosya Yargýtay Hukuk Genel Kurulu’na geldi. Kurul, yerel mahkemenin direnme kararýný oy birliðiyle bozdu. Hukuk Genel Kurulu’nun kararýnda, zilyetlikte mal edinmenin baþkasýna ait taþýnmazýn belli bir zaman dili içeresinde eylemli olarak malik olma niyetiyle ele geçirilmesi iþlemi olduðu belirtildi. Taþýnmazýn devlete veya özel kiþilere ait olmasýnýn sonuca etki etmeyeceði vurgulanan kararda, þöyle denildi: ”Zilyetlikle kazanmada, zilyedin iyi niyetli olmasý da gerekmemektedir. Baþkasýna ait bir malýn ele geçirilerek bu þekilde kullanýlmasý vakfýn amacý ve vakýf fikri ile baðdaþmaz, yöneticilerin de vakfa ait olmayan bir taþýnmazý vakýf adýna kullanmalarý vakfa malik sýfatýyla zilyetlik ve kazanma saðlamaz. Yöneticiler vakfedilen mallarý yönetmekle yükümlü

olup, onlar tarafýndan vakfeden kiþi veya kiþilerin gerçek arzularýna aykýrý þekilde iþlem yapýlmasý, bundan vakýf yararýna sonuç çýkarýlmasý vakýf düþüncesi ve ilkesi ile çeliþir.” Yürürlükteki mevzuatta, cemaat vakýflarýnýn zilyetlikle mal edinebileceklerine iliþkin açýk ve kapalý bir hüküm olmadýðý, bunun vakýf fikri ile de baðdaþmayacaðý vurgulanarak, þu tespitler yapýldý: ”Yöneticilerin de vakfa ait olmayan bir taþýnmazý vakýf adýna kullanmalarý vakfa mali sýfatýyla zilyetlik ve kazanma saðlamaz. Yöneticiler vakfedilen mallarý yönetmekle yükümlü olup, onlar tarafýndan vakfeden kiþi veya kiþilerin gerçek arzularýna aykýrý þekilde iþlem yapýlmasý, bundan vakýf yararýna sonuç çýkarýlmasý vakýf düþüncesi ve ilkesi ile çeliþir. Yürürlükteki mevzuatta cemaat vakýflarýnýn zilyetlikle mal edinebileceklerine iliþkin açýk ve kapalý bir hüküm olmadýðý gibi vakfiyelerinde de bu konuda düzenleme bulunmamaktadýr. Açýklanan nedenlerle cemaat vakýflarýnýn 1936 beyannamelerinde belirtilen ve ayrýca vasiyet, baðýþ, satýn alma yolu ile elde edilen taþýnmazlar dýþýnda belirtilen yasal düzenlemeler gereðince zilyetlikle taþýnmaz edinmesi olanaklý deðildir.” Kararda, Hukuk Genel Kurulu’nun 2002 tarihli kararýnda da bu konunun açýkça belirtildiði ifade edildi. Davalý vakýf tarafýndan 1935 tarihinde bildirilen beyannamede, taþýnmazlarýn miktarý, mevki ve sýnýrlarýnýn yazýlý olmamasý nedeniyle bu taþýnmazlarýn belirtilen beyanname kapsamýndaki taþýnmazlardan olduðunun davalý vakýf tarafýndan kanýtlanamadýðý ifade edilen kararda, ayrýca dava konusu taþýnmazlarýn vakfa baðýþ yoluyla geçtiðine iliþkin iddianýn, duruþmada dinlenilen yerel bilirkiþi ve tanýklar tarafýndan doðru olmadýðýnýn bildirildiði kaydedildi. Kararda, bu nedenlerle yerel mahkemece Hazine’nin açtýðý davanýn kabulüne karar verilmesi ve dairenin bozma kararýna uyulmasý gerektiði belirtildi. Davalý Midyat Süryani Deyrulumur Morgabriel Manastýrý Vakfý’nýn karar düzeltme isteminde bulunmasý üzerine dosya yeniden Hukuk Genel Kurulu’na geldi. Kurul, Manastýr’ýn karar düzeltme istemini reddetti.

Zeytinburnu Abay Ortaokulu heyeti Þanlýurfa'da kardeþ okul ziyareti yaptý M illi Eðitim Bakanlýðý'nýn 'Kardeþ Okul Projesi' çerçevesinde Þanlýurfa 2002 Vakýflar Ortaokulu ile kardeþ olan Ýstanbul Zeytinburnu Abay Ortaokulu idareci ve öðretmenleri Þanlýurfa'ya geldi. Kardeþ okulu ziyaret eden Zeytinburnu Abay Ortaokulu heyeti, 2002 Vakýflar Ortaokulu yöneticileri tarafýndan aðýrlandý. Okul Müdürü Mahmut Kaya, Abay Ortaokulu Müdürü Sevim Akbay'a teþriflerinden dolayý teþekkür ederek. kardeþ okul ile birçok etkinliðe imza atacaklarýný dile getirdi. Kaya, "Nisan ayýnda kardeþ okul öðrenci ve öðretmenlerini Þanlýurfa’da misafir edeceðiz. Onlarý Þanlýurfa’nýn tarihi ve

turistik yerlerini tanýtmak amacýyla gezdireceðiz. Mayýs ayýnda da biz bir grup öðrenci ile Abay Ortaokulunun misafiri olarak Ýstanbul’a gideceðiz, Ýstanbul’un tarihi ve turistik yerlerini gezeceðimiz gibi kardeþ okul öðrenci, öðretmen ve velileriyle kaynaþma fýrsatý yakalayacaðýmýzý umuyorum." dedi. Projedeki hedeflerden birininde farklý yerlerde okuyan öðrenci ve görev yapan öðretmenlerin birbirleriyle tanýþmasýný saðlamak olduðunu hatýrlatan Kaya, "Bu vesile ile iki þehir öðrencileri arasýnda dostluk köprüleri kurmak istiyoruz." dedi. Misafir okulun müdürü Sevim Akbay ise Þanlýurfa’daki bir okulla kardeþ olmalarýndan dolayý çok memnun

olduklarýný, ifade ederek, öðrencilerinin bu bölgedeki öðrencilerle dostluk kurarak gelecek adýna önemli bir kardeþlik tablosu çizdiklerini dile getirdi. Akbay,

‘Eðitimde ihmal memlekete pahalýya mal olur’

B

atman Valisi Yýlmaz Arslan, eðitim konusunun ciddi bir sorumluluk olduðunu ve bu konuda ihmale yer olmadýðýný söyledi. Arslan, eðitimde yapýlacak bir ihmalin memlekete pahalýya mal olacaðýný ifade etti. Yýlmaz Arslan, kamu kurum ve kuruluþlarýna gerçekleþtirdiði inceleme ziyaretleri kapsamýnda Ýl Milli Eðitim Müdürlüðü’nde düzenlenen toplantýya katýldý. Vali Arslan, Batman’ýn eðitim ve öðretim konusundaki mevcut durumunu yöneticilerle birlikte masaya yatýrdý. Toplantýda il genelinde yürütülen eðitim ve öðretim hizmetleri ile ilçelerde faaliyet yürüten eðitim kurumlarýnýn mevcut durumu, bunlarýn iþleyiþi, yeni yatýrýmlar ve personel durumu deðerlendirildi. Teknik iþler tek merkezden takip edilecek Vali Yýlmaz Arslan, yaptýðý deðerlendirmede, Batman’daki teknik çalýþmalarý koordine edecek teknik birim kurmayý planladýklarýný ifade etti. Arslan, kamu kurumlarýndaki teknik personelin bu birimde toplanmasýnýn ve teknik iþlerin tek merkezden yönetilmesinin daha pratik bir çözüm olacaðýný belirtti. Okur-yazarlýk oranýnýn da deðerlendirildiði brifingde Milli Eðitim Müdürü Þerif Akboða, Batman’ýn çevre illere oranla daha iyi durumda ve Türkiye ortalamasýnýn 4 puan altýnda olduðunu belirtti. Okul ve eðitime yönelik bina sayýsýnda son yýllarda ciddi artýþ olduðuna dikkat çeken Akboða, derslik baþýna düþen öðrenci sayýsýnýn 2011 yýlýnda okul öncesinde 23, ilköðretimde 41,

Þýrnak’ta 148 bin paket gümrük kaçaðý sigara ele geçirildi

Þ

ýrnak Emniyet Müdürlüðü ile Mardin Emniyet Müdürlüðü’nün ortak çalýþmasý sonucu 148 bin 650 paket gümrük kaçaðý sigara ele geçirildi. Þýrnak Valiliði tarafýndan yapýlan yazýlý açýklamada þöyle denildi: “Þýrnak Emniyet Müdürlüðümüz görevlilerince yapýlan muhtemel kaçakçýlýk suçlarýnýn önlenmesine yönelik yürütülen soruþturma kapsamýnda; Mardin Emniyet Müdürlüðü ile ortaklaþa yapýlan operasyon

sonucunda; bir araç içerisinde, üzerlerinde TAPDK bandrolü ve baþkaca bandrol bulunmayan toplam 7 bin 920 karton (79 bin 200 paket) gümrük kaçaðý sigara ele geçirilmiþ, 2 þahýs yakalanarak gerekli tahkikata baþlanmýþtýr. Ayrýca, ilimiz merkezinde durumundan þüphelenilerek durdurulan 2 ayrý araçta yapýlan arama sonucunda; üzerlerinde TAPDK bandrolü ve baþkaca bandrol bulunmayan toplam 4 bin karton (40 bin paket) gümrük kaçaðý sigara ele geçirilmiþ ve 3 þahýs yakalanarak gerekli tahkikata baþlanýlmýþtýr. Ayný gün ilimiz Balveren beldesinde, üzerlerinde TAPDK bandrolü ve baþkaca bandrol bulunmayan toplam 2 bin 945 (29 bin 450 paket) gümrük kaçaðý sigara ve 330 adet 5'li paket halinde puro ele geçirilmiþ olup, 2 þahýs yakalanarak gerekli tahkikata baþlanmýþtýr.” (CÝHAN)

ortaöðretimde ise 48 öðrenci olduðunu kaydetti. "Derslik sayýmýzý hýzlý bir þekilde arttýracaðýz" Batman’ýn derslik açýsýndan Türkiye ortalamasýnýn altýnda olduðunu hatýrlatan Vali Arslan, hýzlý bir þekilde bu açýðýn kapatýlmasý gerektiðinin altýný çizdi. Arslan, þu ana kadar izlenen stratejinin dýþýnda alternatif yollar arayýp pratik çözümler bularak okul ve derslik sayýsýnýn artýrýlmasý konusunda yetkililerin çalýþma baþlatmasýný istedi. Arsa sorunu yaþanan yerler konusuna da deðinen Arslan, bu tür araziler için öncelikle arazi sahibi vatandaþla anlaþma yoluna gideceklerini, eðer sorun yine de çözülmüyorsa kamulaþtýrma süreci baþlatacaklarýný ifade etti. Derslik ihtiyacýnýn giderilmesi için bahçesi uygun olan mevcut okullarýn da deðerlendirilebileceðini belirten Arslan, en iyi yatýrýmýn insana yapýlan olduðunun altýný çizerek bu hususta hayýrsever iþadamlarýna da görev düþtüðünü belirtti. Yapýlmasý planlanan yeni valilik binasýna Milli Eðitim Müdürlüðü'nün de dahil edilebileceðini ifade eden Arslan, böylece mevcut binanýn yerine 32 derslikli bir okul yapýlabileceðini, hatta þehir merkezinde kamuya ait binalarýn bile takas yolu ile okula dönüþtürülebileceðini kaydetti. Derslik ihtiyaç sayýsýnýn önem sýrasýna göre raporlaþtýrýlmasýný isteyen Batman Valisi, böylece derslik ihtiyacýnýn daha sistemli bir þekilde azaltýlabileceðini ifade etti. Köy okullarý ziyaret edilecek Eðitim hizmetleri ile ilgili olarak kendisine sosyal medya vasýtasýyla birçok mail ve twit geldiðini ifade eden Vali Arslan, Batman merkez, ilçeler ve bunlara baðlý köylerdeki tüm okullarýn ziyaret edilmesini istedi. Özellikle köylerde çalýþan öðretmenlerin durumu ile yakýndan ilgilenilmesinin önemine deðinen Arslan, “Köydeki öðretmenimize sahip çýkmalýyýz” dedi. Arslan, öðretmen lojmaný olmayan köylerde pratik þekilde kurulabilen prefabrik evler yolu ile bu sorunu da çözeceklerini belirtti. Son olarak eðitim konusunda Batman'da güzel iþler yapýldýðýný gözlemlediðini belirten Arslan, “Ancak, bunlarla yetinmemeliyiz, daha fazlasýný yapmalýyýz.”tavsiyesinde bulundu. Ýl Milli Eðitim Müdürlüðü'nde gerçekleþen brifing toplantýsýna Vali Yýlmaz Arslan’ýn yaný sýra Vali Yardýmcýsý Þener Çaðlar, Ýl Milli Eðitim Müdürü Þerif Akboða, müdür yardýmcýlarý, þube müdürleri ve diðer yöneticiler katýldý. (CÝHAN)


www.mardiniletisimgazetesi.com.tr

17 Kasým 2012 Cumartesi

4

Dicle Üniversitesi, Ali Emiri'yi edebiyat dünyasýna yeniden hatýrlattý Ýstanbul’daki Millet Kütüphanesi'nin kurucusu Diyarbakýrlý Ali Emiri, Dicle Üniversitesi’nde düzenlenen sempozyumla anýldý. Sempozyumda Emiri’nin kitaplarla geçen hayatý ve sanat tarihine kazandýrdýðý nadide eserler de ele alýndý.

K

aþgarlý Mahmud'un Divan-ý Lügati’t Türk adlý eserini keþfeden, Ýstanbul’daki Millet Kütüphanesi'nin kurucusu Diyarbakýrlý Ali Emiri, Dicle Üniversitesi’nde düzenlenen sempozyumla anýldý. Sempozyumda Emiri’nin kitaplarla geçen hayatý ve sanat tarihine kazandýrdýðý nadide eserler de ele alýndý. Dicle Üniversitesi’nde düzenlenen 8. yüzyýl Klâsik Türk Edebiyatý Sempozyumu’nda bu yýl Diyarbakýrlý Alî Emîrî’nin hayatý ve eserleri ele alýndý. Sempozyumda Edebiyatseverler tarafýndan Ali Emiri’nin Diyarbakýr-Ýstanbul arasýnda ilim irfan üzerine geçen hayatý ve eserleri de masaya yatýrýldý. Erciyes Üniversitesi Eski Türk Edebiyatý Anabilim Dalý Öðretim Görevlisi Prof. Dr. Atabey Kýlýç, Türk edebiyatý için Ali Emiri’nin çok

önemli bir yerde bulunduðunu söyledi. Yazdýðý eserler içinden en önemlisinin ‘Millet’ þiiri olduðunu ifade eden Prof. Dr. Kýlýç, Emiri’nin yeteri kadar deðer görmediðini, eserlerinin dikkatle incelenmesi gerektiðinin altýný önemle çizdi. Kýlýç, Emiri’nin tüm hayatýný kitaplara vakfettiðini, bu kitaplarý da Ýstanbul’daki ‘Millet Kütüphanesi’nde toplayarak, milletine kazandýrdýðýný kaydetti. "Ali Emiri hayatýný kitaplara adadý" Emiri’nin kurduðu ‘Millet Kütüphanesi’ Müdürü Melek Gençboyacý ise Ali Emiri’nin hayata ve yaþama derin bir sevgisi olduðunu, doðum yeri olan Diyarbakýr ’dan ölüm yeri olan Ýstanbul’a kadarki 67 yýllýk hayatýnýn müthiþ bir serüven olduðunu kaydetti. Emiri’nin hayatýný kitaplara

adadýðýný belirten Gençboyacý, kitap toplayabilmek için memuriyetinde sürekli olarak tayin istediðini aktardý. Ali Emiri’nin ilginç bir kiþilik olduðunu ifade eden Gençboyacý, “Emiri öyle ilginç bir þahsiyet ki tek istediði kitaplar. Onlardan baþka hiçbir þey istememiþ. Sýrf farklý kitaplar bulabilmek için tayinini istemiþ. Baþka diyarlara gidip baþka kitaplar bulabilmek için.” þeklinde konuþtu. Gençboyacý, Emiri’nin kitaplara olan ilgisi ile tesadüfen de olsa bir sahafta Kaþgarlý Mahmut’a ait olan Divan-ý Lügati’t Türk’ü keþfederek Türk edebiyatýna kazandýrdýðýný kaydetti. Gençboyacý, Ali Emiri’nin kütüphane kurmasýnýn asýl sebebinin ise milletine duyduðu sevgi olduðunu ifade etti. Dicle Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Sadettin Baþtürk de tarihte kayýp eserler arasýnda dahi geçmeyen Zemahþeri’ye ait el-Kitap el-Nüzeç Fi'l-nahv’ kitabýnýn, Millet Kütüphanesi'nde keþfedildiðini söyledi. Bu eseri Ali Emiri’nin ölümüne yakýn bir zamanda ele aldýðýný zannettiklerini dile getiren Baþtürk, “Zemahþeri’nin eserini tercüme etmiþ. Bundan bizim hiç haberimiz yoktu. Tesadüfen bulunmuþ bu eser. 5 sayfasý da eksikmiþ. Sanýrým bunu ölümüne yakýn bir zamanda ele almýþ ki son 5 sayfasýný yazabilmek nasip olmamýþ. Onun sayesinde bu eser kazanýlmýþ oldu.” ifadelerine yer verdi. Ali Emiri’nin tam bir kitap aþýðý olduðunu belirten Baþtürk, bunun için Diyarbakýrlý þair ve þeyhleri tek tek tespit etmek için mezarlýklarda dolaþtýðý, bilgi toplayabilmek için de 90’lý yaþlardaki

insanlarla sürekli görüþtüðünü anlattý. Baþtürk, “Unutulmaya yüz tutmuþ þair ve þeyhleri kazandýrabilmek için sürekli mezarlýklarda dolaþmýþ. Tek isteði bu insanlarýn unutulmamasý. Bunun için Diyarbakýrlý þairlerin divanlarýný toplayarak elle yazmýþ ve sanat hayatýna kazandýrmýþ.” dedi. Akdeniz Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ýsmail Yakýt, Ali Emiri’nin bazý eserlerine ebcet hesabý ile tarih düþürdüðünü, bu þekilde müthiþ eserler kaleme aldýðýný ifade etti. Bilecik’te inþa edilen bir kýþlaya ebcet hesabý ile tarih düþürdüðünü kaydeden Yakýt, “Ali Emiri, ebcet hesabý ile beyit ve mýsralara tarih düþüyordu. 2. Abdülhamit Han’ýn hicri yeni yýlýný kutlamak için kasideye ebcet hesabý hicri 1304’ü düþürmüþ. Bir mýsra Hicri, bir mýsra Rumi olarak düþürdüðü eseri edebiyat tarihi açýsýndan çok önemli. Çünkü Ali Emiri gibi bu sanatý yapabilen yok. Adana’da Abidin Paþa’nýn yaptýrdýðý köprüye dahi ebcet hesabý düþürmüþ. Bu þekilde vefat, doðum, tayin, yeni yýl gibi çeþitli 42 olaya tarih düþürmüþ. 1 beyiti Hicri, bir beyiti Rumi takvime göre tanzim ettiði tarih manzumesi bu sanatýn þaheserlerindedir.” þeklinde konuþtu. Ali Emiri kimdir?

Osmanlý Devleti’nin son dönemi ile Türkiye Cumhuriyeti’in kuruluþ yýllarýný idrâk eden Alî Emîrî Efendi (1857-1924), daha ziyade Dîvânü Lugâti’t-Türk gibi bir þaheseri ilim ve irfân dünyasýna kazandýrmasý ile þöhret bulmuþ, ancak þâir, tezkireci, ilim adamý, yazma eser koleksiyoncusu ve Millet Kütüphanesi’nin kurucu müdürü gibi vasýflarýyla son yüzyýla damgasýný vurmuþ önemli bir þahsiyettir. Bütün hayatýný kitaplara, okumaya ve araþtýrmaya adamýþ Alî Emîrî, Ýstanbul’daki Millet Kütüphanesi’nin de kurucusudur Ali Emiri Divan-ý Lügati’t Türk’ü nasýl keþfetti? Kaþgarlý Mahmud’un Divan-ý Lugat-it Türk isimli eseri, 1910’a kadar adý bilinen, fakat kendisi meçhul bir eserdi. Ali Emiri Efendi, bu eseri, sahaflarda Divan-ý Lugat-it Türk olduðu bilinmeden satýlýrken, fark etmiþ ve sahaf Burhan’dan 33 liraya satýn alarak Türk kültür hayatýna kazandýrmýþtýr. Ali Emiri Efendi kitabý satýn aldýðýnda duyduðu sevincini þu þekilde dile getirir: "Bu kitabý aldým; eve geldim. Yemeði içmeyi unuttum... Bu kitabý, sahaf Burhan 33 liraya sattý. Fakat ben bunu birkaç misli aðýrlýðýndaki elmaslara, zümrütlere deðiþmem." (CÝHAN)

Emniyet ile mahkeme Memleketi Þanlýurfa’da JÝTEM konusunda anlaþamýyor 40 yýllýk birikimi ile okul yaptýrýyor D Þ anlýurfalý iþ adamý Mahmut Büyükkýrcalý, 40 yýllýk birikimi ile memleketi Þanlýurfa’da okul yaptýrýyor. Okuduðu eski ilkokulu yýkýp, yerine 24 derslikli okul yaptýrmayý planlayan Büyükkýrcalý, bunun için bir milyon lira hibe etti. Okul için protokol imzalayan Büyükkýrcalý'ya, eski okulunun arþivinden çýkan fotoðrafý kendisine takdim edildi. Þanlýurfa Endüstri Meslek

Lisesi'nden, 1947 yýlýnda mezun olduktan sonra Ýzmir ’e yerleþen Þanlýurfalý iþ adamý Mahmut Büyükkýrcalý ve eþi Ýkbal Büyükkýrcalý, eðitime destek olmak amacýyla Þanlýurfa Valisi Celalettin Güvenç’le okul yapýmý için hibe protokolü imzaladý. Vali Güvenç’in makamýnda gerçekleþtirilen protokol imza töreninde duygusal anlar yaþanýrken, Vali Güvenç, ülkenin böyle kadirþinas vatandaþlar sayesinde dimdik

ayakta kaldýðýný dile getirdi. Güvenç, "Tam 40 yýllýk birikimi ile okuduðu okulu yýktýrýp 24 derslikli okul yaptýracak. Kendisine teþekkür ediyoruz, minnetlerimizi sunuyoruz. Ýþte Urfalýlýk budur diyoruz." dedi. Ýmzalarýn atýlmasýnýn ardýndan, Endüstri Meslek Lisesi'nin arþivinden çýkan 1947 yýlýna ait öðrenci Mahmut Büyükkýrcalý'nýn fotoðrafýnýn yer aldýðý hatýrat, Vali Güvenç tarafýndan, günün anýsýna Büyükkýrcalý’ya takdim edildi. Kendisi de öðretmen kökenli olan Büyükkýrcalý, tamamen kendi helal kazancýndan memleketine bir okul yaptýrmak istediðini ve bunun için bir milyon TL’yi hibe ettiðini söyledi. Eyyübiye’de yer alan Þair Abdi Ýlkokulu'nun yýkýlarak yerine yeni bir okul yapýlmasýna iliþkin imzalarýn atýldýðý protokol töreni sonrasýnda Vali Celalettin Güvenç, hayýrsever vatandaþ Mahmut Büyükkýrcalý ve eþi Ýkbal Büyükkýrcalý hatýra fotoðrafý çektirdi. Ýzmir’de yaþayan ve emekli olduktan sonra sanayici olarak çalýþmalarýna devam eden iþ adamý Mahmut Büyükkýrcalý, Þanlýurfa’da Þair Abdi Ýlköðretim Okulu’nun yerine yapýlacak olan okul için 1 milyonluk hibede bulundu. Törene; Vali Celalettin Güvenç, hayýrsever iþ adamý Mahmut Büyükkýrcalý ve eþi Ýkbal Büyükkýrcalý’nýn yaný sýra Ýl Milli Eðitim Müdür Vekili Sadullah Gencer, Milli Eðitim Þube Müdürü Murat Süngü ile Büyükkýrcalý’nýn yakýnlarý katýldý. Hayýrsever Mahmut Büyükkýrcalý’nýn ismi de Yenice Teknik Lise ve Endüstri Meslek Lisesi’ne verilecek. (CÝHAN)

oðu ve Güneydoðu'da devlet adýna onlarca cinayet iþleyen ve Jandarma Genel Komutanlýðý bünyesinde kurulduðu kesinleþen JÝTEM konusunda Diyarbakýr'daki mahkeme ile Emniyet Genel Müdürlüðü anlaþamýyor. Terör örgütü KCK, faili meçhul cinayetler davasý baþta olmak üzere birçok davaya bakan Diyarbakýr 6'ýncý Aðýr Ceza Mahkemesi, Ýsveç'te yaþayan sanýk Aziz Turan (Abdulkadir Aygan) hakkýnda daha önce çýkartýlan kýrmýzý bültene 'JÝTEM bünyesinde çalýþtýðý ve eylemlere katýldýðý' bilgisinin eklenmesini istiyor. Ancak emniyet 'JÝTEM varlýðýnýn netlik kazanmadýðý' belirterek, bu talebi yerine getirmiyor. Mahkeme ile Emniyet Genel Müdürlüðü arasýnda iki yýldýr devam eden yazýþma nedeniyle JÝTEM davasý ile Musa Anter cinayetinin önemli ismi olan Aygan hakkýnda çýkartýlan kýrmýzý bültenin iptal edilme riski ortaya çýktý. Türkiye'de JÝTEM hakkýnda açýlan tek davanýn duruþmasý, Diyarbakýr 6'ýncý Aðýr Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Aralarýnda 'Yeþil' kod adlý Mahmut Yýldýrým ve itirafçý Abdülkadir Aygan'ýn da bulunduðu 16 sanýklý 'JÝTEM' davasýna hiçbir sanýk katýlmadý. Duruþmaya maðdur avukatý Barýþ Yavuz, sanýk Erhan ve Emel Berak'ýn avukatý hikmet iþler katýldý. Mahkeme sanýk Mahmut Yýldýrým (Yeþil), Fethi Çetin, Hacý Hasan, Mehmet Zahit Karadeniz ve Muhsin Gül'ün yakalanmadýðýný belirtti. Mahkeme hakkýnda gýyabi yakalama kararý çýkartýlan Aziz Turan'ýn da (Abdulkadir Aygan) yakalanmadýðýný kaydetti.

Emniyetten ilginç tespit: Jitem'in varlýðý netlik kazanmýþ Mahkeme heyeti dosyaya konulan belgeleri okudu. Mahkeme heyeti sanýk Aziz Turan (Abdulkadir Aygan) hakkýnda iade talebiyle ilgili daha önce yazdýklarý yazýya cevap geldiðini belirtti. Emniyet Genel Müdür Yardýmcýsý Zeki Çatalkaya imzasýyla gönderilen belgede Aygan hakkýnda 1992 yýlýnda terör örgütü PKK üyesi olduðu ve Diyarbakýr'da bir kiþinin

ölümü bazý kiþilerin de yaralanmasý neden olduðu vurgulandý. Mahkemeye gönderilen belgede, Diyarbakýr Cumhuriyet Baþsavcýlýðý'nýn 2005 yýlýnda hazýrladýðý iddianamede ise Aygan'ýn JÝTEM adýyla oluþturulmuþ ve devlet adýna birçok adam öldürme ile PKK yandaþý olarak gördükleri birçok kiþiyi gasp ettikleri belirtildiði vurgulandý. Emniyet Aygan ile ilgili Diyarbakýr DGM'nin 1999 yýlýndaki iddianamesinde ise 1990–1991 yýllara arasýnda Diyarbakýr Jandarma Asayiþ Komutanlýðý'nda deðiþik rütbelerdeki askeri yetkililerle suç iþlediðinin belirtildiði vurgulandý. Emniyet açýklamasýnda, "Kýrmýzý bültende Aziz Turan (Abdulkadir Aygan) PKK üyesi olduðu belirtilmiþ. 2005 yýlýnda ise þahsýn PKK yandaþý olduðuna inandýðý kiþileri öldürdüðü belirtilmektedir. Ayrýca JÝTEM adý altýnda oluþturulmuþ sözde devlet adýna yasa dýþý yollarla eylem yapan bir örgütün varlýðý henüz ülkemizde netlik kazanamamýþken uluslararasý düzeyde böyle bir örgütün varlýðýndan bahsetmek çeliþki oluþturmaktadýr." denildi. Mahkeme heyeti ise Diyarbakýr Cumhuriyet Baþsavcýlýðý'na yazý yazarak Aziz Turan (Abdulkadir Aygan) ile ilgili bilgi ve belgelerin tekrar emniyete gönderilmesine karar verdi.

Mahkeme Yeþil'in adresini açýklayýp emniyete talimat yazdý Bu arada mahkeme heyeti sanýk Mahmut Yýldýrým'ýn bugüne kadar tebligata yarar açýk adresinin tespit edilemediðini belirterek, "Hakkýnda çýkartýlan yakalama kararý yerine getirilmeyen ve savunmasý alýnamayan sanýk Mahmut Yýldýrým hakkýnda iþlem yapýlmasý için Keçiören Ýlçe Emniyet Müdürlüðü'ne müzakere yazýlmasýna karar verdi. Tutuklu hiçbir sanýðýn bulunmadýðý duruþmada, 16 sanýk hakkýnda 'cürüm iþlemek için teþekkül oluþturmak' ve 'birden fazla kiþiyi öldürmek' suçlarýndan aðýrlaþtýrýlmýþ müebbet ile 15'er yýl arasýnda deðiþen hapis cezasý isteniyor. (CÝHAN)


www.mardiniletisimgazetesi.com.tr

17 Kasým 2012 Cumartesi

5

Erken doðum, milyonlarca Ö bebeðin hayatýna mal oluyor

BASINDAN Meclis karýþacak

Kadýn doðum uzmanlarý, prematüre doðuma neden olan faktörlerin ve sakýncalý durumlarýn önüne geçmek için bilinçlendirme ve eðitimin hayati derecede önemli olduðunu kaydetti.

D

ünya genelinde her yýl yaklaþýk 15 milyon bebeðin erken doðumla dünyaya geldiðini belirten uzmanlar, 1 milyon bebeðin de henüz 1 yaþýný bile doldurmadan hayatýný kaybettiðini belirtti. Kadýn doðum uzmanlarý, prematüre doðuma neden olan faktörlerin ve sakýncalý durumlarýn önüne geçmek için bilinçlendirme ve eðitimin hayati derecede önemli olduðunu kaydetti. ' Dünya Prematüre Günü' kapsamýnda konuyla ilgili açýklamada bulunan Kadýn Hastalýklarý ve Doðum Uzmaný Doç. Dr. Arda Lembet, bu tip doðumlarýn dünya genelinde önemli bir sayýda olduðuna iþaret etti. Her yýl 15 milyon bebeðin prematüre doðup dünyaya erken geldiðini, 1 milyonu bebeðin ise 1 yaþýna bile girmeden hayatýný kaybettiðini ifade eden Lembet, "Anne karnýndaki ve yeni doðan dönemindeki bebek ölümlerinin önemli nedeni "erken doðum." dedi. Türkiye'deki erken doðum vakalarýnýn dünya geneli itibariyle geri sýralarda olduðunu belirten Lembet, yüzde 12 erken doðum oraný yanýnda yeni doðan ünitesindeki ölümlerin yüzde 70'inin erken doðum kaynaklý olduðunu hatýrlattý. Daha sonraki sürecin de risk taþýdýðýný belirten Lembet, "5 yaþýna kadar olan çocuk ölümlerinin yüzde 40'ý yeni doðan döneminde olmaktadýr ve burada da ilk sebep yine erken doðumdur. Tüm 5 yaþ altý ölüm sebeplerinde erken doðum 2. sýrada yer almaktadýr" ifadesini

maddi imkansýzlýklar, sigara ve diðer kötü alýþkanlýklar, anne aðýrlýðýnýn düþüklüðü, çalýþma þartlarýnýn aþýrý aðýr olmasý, gebeliðe eþlik eden iyi kontrol edilmemiþ sistemik hastalýklar (diyabet, kalp, böbrek ve tiroid hastalýklarý vb.), bazý hamilelikte görülen vajinal ve sistemik enfeksiyonlarýn risk oluþturduðuna iþaret etti.

kullandý. Bilinçlendirme ve eðitim þart "Cerebral palsy" rahatsýzlýðý olan spastik çocuklarýn yüzde 50'sinden, çocukluk çaðý körlüklerinin de yüzde 30'undan "prematurite" doðumun sorumlu olduðunu belirten Lembet "Hem ülkemiz hem de tüm dünya için son derece ciddi olan bu problem; erken doðumun risk faktörleri, korunma yollarý, tahmin ve tedavi yollarý hakkýnda yapýlacak bilinçlendirme ve eðitim çalýþmalarý ile yüzde 75 oranýnda azaltýlabilmektedir." diyerek eðitimin önemine dikkat çekti. Prematüre doðan çocuklarýn gelecekte yaþayabilecekleri sorunlara karþý ailelerin dikkatli olmalarýný isteyen Lembet, "Çok düþük aðýrlýklý; yani 750 gramýn altýndaki bebeklerin yaþama þanslarý günümüz modern týp imkanlarý ile saðlanabilse de bu grup bebeklerin

bir kýsmýnda ileride okul baþarýsýnda düþüklük, görsel motor fonksiyon bozukluklarý ve çeþitli sosyal uyum bozukluklarýnýn ortaya çýkabileceði bilinmelidir. Çocukluk çaðýndaki nörolojik problemlere baktýðýmýzda bunlarýn yüzde 50'sinden prematüre doðumun sorumlu olduðu gözükmektedir." dedi. Lembet, erken doðuma neden olan faktörleri de rahim içi ve dýþý enfeksiyonlar, çoðul gebelikler, amniyon mayiinin (zarýn içindeki sývý) fazla olmasý, rahmin yapýsal anormallikleri, rahim iç tabakasý içindeki kanamalar ve genetik faktörler olarak sýraladý. Anne yaþýna dikkat Anne yaþýnýn 17'inin altýnda ya da 35'in üzerinde olmasý durumlarýnýn erken doðumda belirleyici faktörlerden biri olduðunun altýný çizen Lembet, önceki doðumun erken doðum ile sonlanmasý, vajinal kanama, stres,

Doç. Dr. Lembet, tüm gebelerin rahim uzunluðu ölçümü yaptýrmasý gerektiðini ve erken doðumun tahmini konusunda uzman desteði almasý gerektiðini belirtti. Bu tahminin zor ama imkansýz olmadýðýný belirten Lembet, "Rahim aðzý açýklýðýnýn muayene ile deðerlendirilmesi, hastanýn aðrýlarýnýn sýklýðý ve süresi, ultrasonografik yöntemler, anne kaný ve amniyon mayi içindeki birtakým biyokimyasal belirteçler erken doðum tahmininde kullanýlan yöntemler arasýndadýr. Bu yöntemler ile hem erken doðum klinik bulgularý ortaya çýkmadan risk grubundaki hastalar saptanabilir hem de erken doðum eylemi ile baþvuran hastalarýn tanýsý ve ileri deðerlendirmesi mümkün olabilmektedir" deðerlendirmesinde bulundu. Risk taþýmayan hastalarýn da erken doðum sürprizi ile karþýlaþabileceklerini belirten Uzm. Dr. Lembet, gebelik döneminin iyi takip edilmesi ve yapýlacak tetkiklerle bu riskin azaltýlabileceðini sözlerine ekledi. (CÝHAN)

‘Yatak ýslatma psikolojik deðil, bir hastalýktýr' Y

atak ýslatma, korkulacak bir hastalýk olmasa da çocuðu ve ebeveyni etkileyen bir durum. Toplumda hastalýk olarak görülmeyen yatak ýslatma, ‘her çocukta olur' anlayýþýyla ihmal edilen bir hastalýk. 5 yaþ civarýnda çocuklarýn yüzde 20'sinde, genel olarak ise yaklaþýk 1 milyon kiþi bu problemi yaþýyor. Ailelerdeki farkýndalýk ise yüzde 10'u geçmiyor. Alt ýslatma, çocuklarda önemli sorunlarý da beraberinde getiriyor. Kýz çocuklarýnda 5 yaþ, erkek çocuklarýnda ise 6 yaþ sonrasý görülen bu hastalýk, çocuklarýn

M. Sait Çakar

rahatsýzlýðý olarak bilinse de yetiþkinlerde de görülebiliyor. Haydarpaþa Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi 2. Üroloji Klinik Þefi Prof. Dr. Ýhsan Karaman, alt ýslatmanýn 30 ile 40 yaþlarý arasýnda da görüldüðünü ifade ediyor. Bu durumun evli olan yetiþkinlerde bile problem olarak ortaya çýktýðýný dile getiren Karaman, mutlaka bir üroloji uzmanýna gidilmesi gerektiðini söylüyor.

Alt ýslatmanýn genetik olabileceðini belirten Karaman'a göre özellikle ailede yatak ýslatan kiþiler varsa çocukta da görülüyor. Bir çocuðun hem annesi hem de babasý kendi küçüklüklerinde yatak ýslatmýþsa çocuðun yatak ýslatma oranýnýn yüzde 77 olduðunu ifade eden Karaman, “Eðer anne-babadan sadece biri çocukluðunda yatak ýslatmýþsa bu çocuklarda görülme oraný ise yüzde 44'tür.” diyor. Alt ýslatan çocuklarýn üçte ikisinde ADH hormonu eksik En sýk görülen belirtilerden biri de yatak ýslatan çocuklarýn büyük bir kýsmýnda beyinden salýnan hormon yapýsýndaki ADH adlý maddenin eksikliði. Tüm insanlarda görülen bu madde, her gün insanlar gece rahat uyusunlar diye böbreklere emir verir. Geceleyin nasýl ki bütün vücut dinleniyorsa böbrek de bir anlamda dinlenir. Ýdrar üretimini gündüze göre düþürür. Böylece

yle görünüyor ki Baþbakan kararlý ve Türkiye Baþkanlýk Sistemi'ne doðru gidecek. Son günlerde ortaya çýkan göstergelerin tamamý bu yönde. Tabii, bunun için anayasa deðiþikliði gerekli. Þimdi denilebilir ki: - Baþbakan'ýn kararlý olmasý neyi deðiþtirir? Ýktidarýn, Meclis'te Anayasa'yý deðiþtirecek çoðunluðu yok. Önemli deðil ki bu... Muhalefetin hali ortada! Eksikler muhalefetten tamamlanýr. Referandumla da olsa gerekli anayasa deðiþikliði gerçekleþtirilebilir. CHP'de geçtiðimiz Pazar günü Parti Meclisi toplantýsý yapýldý. Genel Baþkan Kemal Kýlýçdaroðlu, Diyarbakýr'da þehit cenazelerinde olduðu için, toplantý Adnan Keskin'in baþkanlýðýnda gerçekleþti. Ciddi tartýþmalar yaþandý. Oldukça sert çýkýþlar yapýldý. PM'de "ulusalcýlar" bayrak açtýlar. Gülseren Onanç'ýn bazý gazetelere yaptýðý açýklamalarý alabildiðine eleþtirdiler. Özellikle Trabzon Milletvekili Volkan Canalioðlu ile Artvin Milletvekili Uður Bayraktutan'ýn eleþtirileri hayli aðýrdý. Bazý CHP yöneticilerinin parti kimliði ile baðdaþmayan açýklamalar yaptýðýný ve bu yüzden seçim bölgelerinde sýkýntý yaþadýklarýný söylediler. Eleþtiriler öylesine yoðunlaþtý ki... Gülseren Onanç, kürsüye çýkýp açýklama yapmak ve milletvekillerini sakinleþtirmek zorunda kaldý. CHP'nin içi hayli karýþýk. Parti bugün saðdan sola pek çok görüþün koalisyon yaptýðý bir yer görünümünde. Gün oluyor parti içindeki bir kanat öne çýkýyor, gün geliyor bir diðeri etkinlik saðlýyor. Tartýþmalar uzun süredir devam edip gidiyor... Herkesin gözü Kýlýçdaroðlu'nda. Genel Baþkan'ýn alacaðý pozisyonu bekleyip ona göre tavýr belirlemeyi düþünen milletvekillerinin sayýsý az deðil. Kýlýçdaroðlu da iþte bu yüzden herkesi memnun etme politikasý güdüyor. Pek çok konuda net tavýr ortaya koyamýyor. Ama nereye kadar? *** Kýlýçdaroðlu da biliyor ki, bazý milletvekilleri CHP'ye pamuk ipliði ile baðlý. Yine biliniyor ki CHP'de ortaya çýkacak kopmalar, AK Parti'nin iþine yarayacak. Bu yüzden parti içi disiplin mekanizmalarý bile devreye sokulamýyor. Disipline verilmesi gereken milletvekillerinin durumlarý þimdilik askýda tutuluyor. Mesela Ýstanbul Milletvekili Faik Tunay uzun süredir CHP'nin faaliyetlerine katýlmýyor. Ancak, CHP'nin protesto ettiði Çankaya Köþkü'ndeki 29 Ekim Resepsiyonu'na tek baþýna gitti. Faik Tunay, açýkça ortaya çýkan bir isim. Ancak, CHP'de onun gibi parti kimliðinden þimdiden kopmuþ baþka milletvekilleri de var. CHP içinde bile 10 ismin her an partiden ayrýlabileceði tahminleri yapýlýyor. Anamuhalefet Partisi'nde, ileride AK Parti ile birlikte hareket edebileceði düþünülen iki ayrý "risk grubu" var: 1) Saðdan gelen milletvekilleri. 2) Ýkinci Cumhuriyetçiler. ***

gece boyunca üretilen idrar miktarý idrar kesesini doldurup taþýrmaz. Karaman, yataðýný ýslatan çocuklarýn yaklaþýk üçte ikisinde bu maddenin yetersiz olduðunu belirtiyor. Karaman, “Bu çocuklarýn üçte birlik baþka bir kýsmýnda da idrar torbalarý Türkçe deyimiyle huysuz ve huzursuzdur. Aþýrý çalýþtýðý için idrarýn depolanacaðý kapasite azalýyor ve çocuðun idrarý taþýyor. Çocukta bir de uyanma bozukluðu ve derin uyku varsa çocuk gece uyanamýyor ve yataðýný ýslatýyor. Yataðýný ýslatan annebabalarýn yüzde 90'ý bu þikâyetle geliyor. Psikolojik sorunu olup da yatak ýslatan çocuklarýn oraný çok düþük. Fakat halk arasýnda böyle bir söylem var. Yatak ýslatan çocuðun psikolojisi sonradan bozulur. Akranlarý arasýnda suçlu bir duruma düþebilir.” ifadelerini kullanýyor. Çocuklar, sývý ihtiyacýný gün içinde karþýlamalý Günlük yaþam akýþý, yatak ýslatmayý etkiler. Genellikle okul çaðýnda görülen yatak ýslatma eylemi, bu yaþtaki çocuklarýn hepsinde benzer bir yaþam tarzý olduðu görülür. Çocuðun gece boyunca hiç sývý almadýðý için uyandýðýnda harareti olduðunu

söyleyen Prof. Dr. Ýhsan Karaman þöyle konuþuyor: “Okula gidecek hiçbir çocuk, düzenli kahvaltý yapýp sütü, portakal suyunu çok içip vakit harcamaz. Anne telaþlýdýr, çocuk telaþlýdýr, çoðu bu susuzluk ihtiyacýný gidermeden apar topar okula gider. Okulda da yine bizim gözlemimiz þudur ki; ikindi vakti olup da okul bitip eve dönene kadar çocuklarýn büyük bir kýsmý yeterli sývý almazlar. Sonuçta bu çocuðun ikindi vakti eve döndüðünde sabahtan beri devam eden bir susuzluðu vardýr. Bu defa eve geldikten sonra sývý almaya baþlar. Bu tür çocuklarýn ortak özellikleri budur. Akþam da bol sývý aldýðý için yataðý ýslatma ihtimali artar. Ýþte biz bu tür çocuklara hep yaþam tarzý deðiþikliði öneriyoruz. Mutlaka bu rutin deðiþtirilmeli ve çocuðun gün boyunca sývý almasýný saðlamak gerekiyor.” Ailelerin bu sorunu kendi baþýna çözmeye çalýþmamalarýný tavsiye eden Karaman, kendilerine gelen çocuklara öncelikle moral verdiklerini ifade ediyor. Çocuklarýn sývý içme alýþkanlýklarýný düzenleyip günlük yaþam tarzý deðiþikliði çerçevesinde düzenli tuvalete gitmelerini önerdiklerini belirtiyor. (CÝHAN)

MHP'ye gelince... Oradaki durum þimdilik belirsiz. Ancak, TBMM'de MHP kökenli baðýmsýz iki milletvekili bulunuyor. Antalya Milletvekili Yusuf Ziya Ýrbeç, MHP'den ihraç edildi. Bir ara Genel Baþkanlýða aday olduðunu açýkladý. Son olaðan kongre sürecinde ise "tartaklanmasý" olaylarý yaþandý. Ýstanbul Milletvekili Ýhsan Barutçu, kaset skandalý sýrasýnda Bahçeli tarafýndan istifasý istenen isimlerden. Ancak, direndi ve milletvekili adaylýðýndan istifa etmedi. Seçim sonucu "milletvekili" sýfatýný kazanýp Parlamento'ya girdi. Parlamento kulislerinde, AK Parti'nin anayasa deðiþikliðine destek almak için bu iki milletvekiliyle de irtibata geçebileceði konuþuluyor. *** Tablo ortada: AK Parti'nin, Parlamento'da tek baþýna yeterli çoðunluðu olmasa da anayasa deðiþikliði çok zor deðil. Eðer istenir ve bastýrýlýrsa, eksikler diðer partilerden rahatlýkta tamamlanabilir. Bunun üzerine Baþbakan'ýn kararlýlýðý da konulursa, Baþkanlýk Sistemi için referandum yolu ile de olsa bir anayasa deðiþikliði kapýda gibi görünüyor. Demek ki, ufukta Baþkanlýk Sistemi var. Þimdiden söyleyeyim, herkes hesabýný ona göre yapsýn! EMÝN PAZARCI 14 Kasým 2012


17 Kasým 2012 Cumartesi

6

Vali Arslan: Kanunlarý uygulayanlar adil, tarafsýz ve hakkaniyetli olmalý B

atman Valisi Yýlmaz Arslan, kanunlarý uygulayanlarýn, adil, tarafsýz ve hakkaniyetli olmasý gerektiðini belirtti. Yýlmaz Arslan, Gýda, Tarým ve Hayvancýlýk Ýl Müdürlüðü’nü ziyaret etti. Arslan, Vali Yardýmcýsý Mustafa Adil Tekeli, Ýl Müdürü Abdullah Akýn, þube müdürleri ve diðer yöneticiler tarafýndan karþýlandý. Ýl Müdürü Akýn, Vali Arslan’a slayt eþliðinde Batman’da yürütülen tarýmsal faaliyetler, hayvancýlýk, gýda denetimleri, sulama, arazi toplulaþtýrmasý, mera ýslahý, kýrsal kalkýnma projeleri ve çiftçi desteklemeleri konularýnda brifing verdi. Abdullah Akýn, kurum bünyesinde 110 teknik personelin görev yaptýðýný, hibe, destek ve eðitimlerin yaný sýra denetleme ve kontrol faaliyetlerine de önem verdiklerini vurguladý. Akýn, denetim faaliyetleri çerçevesinde 2011 yýlýnda 36 firmaya idari para cezasý uyguladýklarýný ifade etti.

"Hizmetlerimizde adil, tarafszý ve hakkaniyetli olacaðýz" Vali Yýlmaz Arslan ise brifingin ardýndan yaptýðý deðerlendirmede, devletin diðer alanlarda olduðu gibi tarým ve hayvancýlýk alanlarýnda da bölgeye pozitif ayýrýmcýlýk uyguladýðýna iþaret etti. Arslan, vatandaþlarýn bölgeye verilen desteklerin karþýlýðýnda çok çalýþmasý gerektiðine dikkat çekti. Devletin bir yandan vatandaþý kucaklarken bir yandan da denetim ve kontrol mekanizmasýný iyi iþletmesi gerektiðine vurgu yapan Arslan, “Kurallara herkesin uymasý temennimizdir. Kanunlarý uygulayanlarýn ise adil, tarafsýz ve hakkaniyetli olmalarý gerekmektedir.” diye konuþtu. Tarým arazilerinde yürütülen süne ile mücadele ve diðer ýslah çalýþmalarý hakkýnda da bilgi alan Vali Arslan, özellikle mera ýslahý konusuna önem verilmesini istedi. Arslan, "Arazilerimizi etkili ve verimli kullanmak zorundayýz, çiftçi yeterli desteði vermese bile biz devlet olarak

bunu kendimiz yapmalýyýz." dedi. Arazi toplulaþtýrmasý konusuna da deðinen Vali Arslan, toplulaþtýrma yapan firmalarýn altyapý çalýþmalarýný Ýl Özel Ýdaresi ile koordineli bir þekilde yürütmesi gerektiðine dikkat çekti.

"Destek projeleri titiz bir þekilde deðerlendirilsin" Vali Arslan, kýrsal kalkýnma ve hibe projeleri konusu ile ilgili olarak ta deðerlendirmelerde bulunurken, baþvurularýn hakkaniyet çerçevesinde ve titiz bir incelenmeden geçmesini istedi. Arslan, “Doðru olaný yapýn. Doðru olaný ve savunabileceðinizi yapýn. Kamu kaynaklarýnýn doðru ve verimli kullanýlmasýný saðlayýn.” ifadesini kullandý. "Çiftçi eðitimde konsept deðiþikliðine gidelim" Vali Arslan, çiftçi eðitimleri konusunda da yeni yaklaþýmlara ihtiyaç duyulduðunu belirterek, eðitimlerin köy kahvehanelerinden ziyade çiftçilerin bir araya geleceði ev ortamlarýnda ve daha sýcak bir atmosferde yürütülmesinin daha etkili olacaðýný vurguladý. Arslan, “Daha bire bir, daha göz temasý gerektiren yaklaþýmlarý benimsemek, eðitimin baþarýsýný artýrýr.” þeklinde konuþtu. “Her sorunu çözemezsiniz ancak her sorunu konuþabilirsiniz” Vali Arslan, kurumun verdiði hizmetlerin kalitesini artýrmak için hiçbir zaman doðru ve gerçekçi yaklaþýmlardan uzaklaþmamasý gerektiðini bildirdi. Arslan, “Ýlçeleri ihmal etmeyin. Köy ve mezralara gitmekten imtina etmeyin. Her sorunu çözemezsiniz, ancak her sorunu konuþabilirsiniz.” tavsiyesinde bulundu.(CÝHAN)

Yazar Ergün: Kitap, okununca göze, dinlenince kulaða seslenir

D

ünya Çocuk Kitaplarý Haftasý etkinliði kapsamýnda çocuk kitaplarý yazarý Erol Ergün, Çaðlayan Ömer Türkmen Okulu’nda ‘Kitap Sevgisi’ konulu konferansa katýldý. Kitap okumanýn yararlarýna deðinen yazar Ergün, “Kitap, okununca göze, dinlenince kulaða hitap eder.” dedi. Çaðlayan Okulunda düzenlenen konferansa öðrenciler büyük ilgi gösterdi. Öðrencilerin ilgisinden memnun olduðunu belirten Ergün, miniklere kitabýn insan hayatýna katkýlarýný anlattý. Düzenledikleri konferanslarda amacýn öðrencilere kitap okuma sevgisi kazandýrmak olduðunu dile getiren Ergün, ”Kitap, bize bilmediklerimizi öðretir. Görmediðimiz yerleri tanýtýr. Kitap, okunduðu zaman göze, dinlendiði zaman kulaða seslenir. Kitaplar, zamanýmýzý deðerlendiren en önemli arkadaþtýr.” þeklinde konuþtu. Kitaplarla arkadaþlýðýn küçük yaþlarda baþladýðýný söyleyen Ergün, þöyle devam etti: “Bu güzel alýþkanlýk, büyüyünce de sürer gider. Kitaplar doðruyu, güzeli,

iyiyi, yararlýyý bulmamýza yardým eder. Kitaplar, yaþamý sevdirir, dünyayý güzelleþtirir, içimizi aydýnlatýr. Yazarlar, kitaplar aracýlýðýyla yüz binlerce insana seslenirler. Bilgiler en uzak yerlere ulaþýr. Yazarla okuyucu arasýnda bir bað kurulur. Bir yakýnlýk saðlanýr. Özel Çaðlayan Ömer Türkmen Koleji öðrencilerinden pozitif enerji aldým. Kitaplarla bu kadar yakýnlýðý olan bu öðrencilerin içinden çok sayýda yazar çýkacaðýný görüyorum, hissediyorum.” Çaðlayan Ömer Türkmen Ýlköðretim Okulu hakkýnda bilgi alan Ergün, "Þanlýurfa’da Oxford vardý da biz mi okumadýk." denilen günlerden bugünlere gelinmesinin çok sevindirici bir durum olduðunu söyledi. Daha sonra Erol Ergün, öðrencilere kitaplarýný imzaladý. Öðrenciler, Ergün ile fotoðraf çekmeyi de ihmal etmedi. 'Merhameti Sonsuz' kitabýyla yazarlýk hayatýna baþlayan yazarýn birçok eseri; Ýngilizce, Almanca baþta olmak üzere Ýspanyolca ve Rusça gibi dillere de çevrildi. (CÝHAN)


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.