Akgül: Sýnýr illeri komþuluk sýnavýný geçti Sedat Aslanaçier
M
ardin Merkezli Düþünce Kuruluþu USTAD Baþkaný Ahmet Akgül, Suriye halkýnýn 22 aydan beri, dikta yönetimlerinde bile görülmeyen bir acý ile karþý karþýya olduðunu belirtti. Suriye’de yaþanan olaylarla ilgili açýklama yapan USTAD Baþkaný Ahmet Akgül, Beþþar Esed’in artýk kontrolünü kaybettiðini belirterek, "Sýnýr komþusu olduðumuz Suriye’de baþlayan halk ayaklanmasýnýn ardýndan yaþanan insanlýk dramýnda muhalif diye nitelendirilen güçlerin deðil, halkýna ve devlet kurumlarýna hýrçýnca saldýran Esed’in isyancý duruma geldiðinin uluslararasý camia tarafýndan bir an önce kabul edilmesi gerekir.” Dedi Sýnýr illerinde yaþayan bölge insanýnýn, Nusayri, Sünni, Durzi,
GÜNLÜK BAÐIMSIZ GAZETE
18 Aralýk 2012 Salý
Türkmen, Kürt, Arap, Çeçen olduðuna bakmaksýzýn gelen sýðýnmacýlarla ekmeðini suyunu paylaþarak komþuluk sýnavýný alnýnýn akýyla geçtiðini kaydeden Akgül konuþmasýna þöyle devam etti: "Batý dünyasýnýn, muhalif hareketin kendileri ile uyumlu çalýþmayacaðýna dair endiþesi yüzünden katliamlar giderek artýyor. Sürecin bilerek uzatýlmasýnda da Saddam sonrasý Suriye’de konuþlandýrýldýðýný tahmin ettikleri kimyasal silahlarýn Ýsrail’in taþýnmýþ olabileceðini tahmin ediyoruz. Suriye’deki dram, etnik, mezhepsel olmaktan çýkmýþ insanlýk dramýna dönüþmüþtür. Birkaç hafta içinde zorunlu olarak çekileceði bir ortamda insanlýk ve huzurun tarafýnda yer almayarak politik çýkarlara dayalý polemikleri sürdürmek, bölgemize sýçratýlacak ateþe odun atmak anlamýna gelecektir.”
Yýl: 9 Sayý 2523 Fiyatý :25 Kr
Kadýn derneklerine 3 milyon TL destek verildi Ýsmail Erkar
M
ardin Valisi Turhan Ayvaz, Sosyal Destek Programý (SODES) kapsamýnda Mardin’de 25 kadýn derneðine 4 yýl içinde 3 milyon lira destek saðlandýðýný belirtti. Turhan Ayvaz, makamýnda
yaptýðý açýklamada, Türkiye’de sürdürülebilir geliþimi saðlamak ve kadýnlara yönelik eðitim, kültür, sanat, spor ve istihdam fýrsatlarýnýn oluþturulmasý için hazýrlanan SODES projelerinden 25 kadýn derneðinin faydalandýðýný söyledi.
Devamý S 2’de
‘Empati Kürt sorununun çözümüne B katký yapar’
aþbakan Yardýmcýsý Bülent Arýnç'ýn isim vermeden 'Ben de onun yerinde olsam daða çýkardým' dediði Bdp Milletvekili Gültan Kýþanak, Arýnç'a Mardin'den cevap verdi. Sayfa 2’de
Esnaf borcuna yapýlandýrma fýrsatý Mardin Esnaf ve Sanatkârlar Odalarý Birliði Baþkaný Doðan Gazan, “Esnaf ve Sanatkârlarýmýz artýk Sosyal Güvenlik Kurumu Yönetiminde temsil edilecek olmasýndan son derece memnunuz. Esnafýmýzýn sorunlarýný artýk daha yakýndan takip edebileceðiz” dedi... Ali Edis
Ç
alýþma ve Sosyal Güvenlik Bakanlýðý tarafýndan hazýrlanan ve TBMM Genel Kurulu'na gelen, Sosyal Sigortalar ve Genel Saðlýk Sigortasý Kanunundaki deðiþiklikler ile esnaf ve sanatkâra yeni fýrsatlar verildi. Hazýrlanan tasarý ile esnaf ve sanatkârýn rahatlayacaðýný belirten Mardin Esnaf ve Sanatkârlar Odalarý Birliði Baþkaný Doðan Gazan, “Esnaf ve Sanatkârlarýmýz artýk Sosyal Güvenlik Kurumu Yönetiminde temsil edilecek olmasýndan son derece memnunuz. Esnafýmýzýn sorunlarýný artýk daha yakýndan takip edebileceðiz” dedi. ‘Gençlere ve emeklilere kolaylýk' Anne veya babasý üzerinden saðlýk hizmetinden yararlanan çocuklar liseyi bitirdikten sonra 20 yaþýný aþmamak kaydýyla 120 gün daha (4 ay) saðlýk hizmetinden yararlanacaklarý düzenlemenin de yapýldýðýný söyleyen Gazan 'Böylelikle gençlerimizin Genel saðlýk Sigortasý primi ödemesi ortadan kaldýrýlmýþ oluyor. Emeklilik veya yaþlýlýk aylýðý kesilenlerinde sigortalýlýklarýnýn sona erdiði tarih, yazýlý istek tarihi kabul edilerek aylýklarý yeniden baðlanacak. Bunlardan yazýlý istek þartý aranmayarak kolaylýk getiriliyor' diye belirtti.
'Basamak farkýndan prim borcu ödenmeyecek' 1 Ekim 2008 tarihinden önceki sigortalýlýk süresine ait deðiþiklikten dolayý tahakkuk eden prim borcu, usulüne uygun olarak ödenen af, tecil, taksitlendirme ve yapýlandýrma uygulamalarýný etkilemeyecek hale getirildiðini ve basamaklarýn yükselme tarihlerinin deðiþtirilmeyeceðini de kaydeden Gazan, 'Bu sigortalýlardan, tescil tarihi daha eski bir tarihe alýnanlarýn eski tescil tarihi ile yeni tescil tarihi arasýndaki sigortalýlýk sürelerine iliþkin yükseltilen gelir basamaðýna göre daha sonra basamak farký çýkarýlýp, borcu gözüküyordu. Þimdi, ilk defa tescil edildiði tarih itibarýyla seçtiði veya intibak ettirildiði basamak olarak kabul edilecek. Bu durumdakiler hizmet süresi kazansalar bile basamaklarý sabit kalacaðýndan basamak farkýndan herhangi bir prim borcu ödemek zorunda kalmayacak' diye konuþtu. 'Baþkasýnýn saðlýk hizmetlerinden yararlananlara af' Kendi sigortalýlýðý bulunduðu halde, baþkasý üzerinden saðlýk hizmetlerinden yararlananlara Ocak 2012 tarihine kadar çýkarýlan veya çýkarýlacak saðlýk harcamalarýna iliþkin borçlarýn affedileceðini de kaydeden Gazan, 'Genel saðlýk sigortalýsý yâda bakmakla yükümlü olunan kiþi kapsamýnda olanlardan, 60 gün ve daha fazla
‘Ortadoðu'daki temel sorun Ýsrail'dir’ M. Sait Çakar
R prim borcu bulunmasý nedeniyle saðlýk hizmetlerinden yararlanamayan Bað-Kur'lular, bir yakýnýn üzerinden saðlýk hizmetlerinden yararlanýyordu. Tasarý bu þekliyle uygulamaya girerse, prim borcu olduðu için anne, babasýnýn veya çocuklarýnýn üzerinden saðlýk hizmeti alan BaðKur'lular Ocak 2012'den önce SGK tarafýndan kendilerine çýkarýlacak borçlarý ödemeyecek olmasý pek çok esnafýmýzý rahatlatacaktýr.. Öte yandan Ýþçi, memur ve esnaf emeklilerinden ticari faaliyeti bulunanlarýn ödemesi gereken sosyal güvenlik destek primleri (SGDP) Kanunun yürürlük tarihi takip eden aybaþýndan itibaren 4 ay içerinde baþvurmalarý halinde yeniden yapýlandýrýlacak' dedi.
Mimarlýk Fakültesi'nden anlamlý seminer
aðlýk Bakanlýðý, hasta bilgilerinin iþlenmesi ve mahremiyetinin saðlanmasý için yeni bir yönetmelik taslaðý hazýrladý. Taslaða göre, kiþi isterse saðlýk sisteminde kayýtlý olan bazý saðlýk bilgilerini sistemden sildirebilecek. Ancak þahýs kamunun saðlýðýný ilgilendiren bir hastalýða sahipse, istese bile bu özel bilgileri sistemden silinmeyecek. Sayfa 5’te
Baþkanlýk makamýnda gerçekleþen görüþmede Türkiye’ye sýðýnan Suriye vatandaþlarýnýn durumu ve çeþitli konularda fikir alýþveriþinde bulunuldu. Daha önce Beyrut’ta görev yaptýðý için bölgeyi çok iyi tanýdýðýný belirten, Müsteþar Micheal Miller, “Güzel bir iliniz var.
M
ardin Artuklu Üniversitesi (MAÜ) Mimarlýk Fakültesi ile Ortadoðu Teknik Üniversitesi (ODTU) Mimarlýk Fakültesi'nin, MARSEV (Mardin Eðitim Vakfý)'in destekleriyle ortaklaþa düzenleyeceði "Mimarlýkta Merkez- Çevre Sorunsalý" ný ele alan seminer ve atölye çalýþmasý, önümüzdeki Çarþamba günü MAÜ Mimarlýk Fakültesi binasýnda gerçekleþtirilecek. Sayfa 2’de
2 bin 500 tarým danýþmaný alýnacak Saðlýk’ta ‘mahremiyet’ dönemi G S ýda, Tarým ve Hayvancýlýk Bakaný Mehdi Eker, tohum yetiþtiriciliðinin bilinçli yapýlmasýnýn önemli olduðunu belirterek, tarým danýþmanlarýndan daha etkin bir þekilde faydalanmalarý gerektiði konusunda üreticileri uyardý. Türkiye’nin 7 bin 500 köyünde 7 bin 500 tarým danýþmaný görevlendirdiklerini aktaran Eker, 5 yýldýr bu uygulamayý yaptýklarýný ve 2 bin 500 atama daha yaparak danýþman sayýsýný 10 bine çýkaracaklarýný Sayfa 3’te söyledi.
esmi bir ziyaret için Mardin’de bulunan, Avrupa Birliði Türkiye Delegasyonu Siyasi Ýþler Müsteþarý Micheal Miller ve danýþman heyeti, Mardin Belediye Baþkaný Mehmet Beþir Ayanoðlu’nu ziyaret etti.
Türkiye’nin Suriye sýnýrýnda olan illeri ziyaret ediyoruz. Daha önce de Hatay’ý ziyaret etmiþtim. Türkiye’nin Suriyelilere kapýsýný açmýþ olmasý AB tarafýndan takdirle karþýlanmaktadýr.” dedi. Ortadoðu’daki temel sorunun Ýsrail olduðunu belirten Mardin Belediye Baþkaný Mehmet Beþir Ayanoðlu, “Ýsrail’e çözüm bulunamamasý durumunda bölgede savaþlar ve huzursuzluklar son bulmayacaktýr. Savaþlarýn çatýþmalarýn ana kaynaðý Ýsrail’dir.” Dedi. Mardin’e gelen Suriyelerle ilgili bir platform oluþturulduðunu ifade eden Baþkan Ayanoðlu, insani görevlerini yaptýk. Þu an Mardin’de bulunan Suriyeli kardeþlerimize, Mardinli hemþerilerim baþta olmak üzere, sivil kuruluþlar olsun, resmi kuruluþlar olsun elimizden gelen her türlü yardýmý yapýyoruz. Mültecilere bakýþýmýz insanidir. Sadece Suriyeli deðil Afganlý mültecilere de yardým ediyoruz.” þeklinde konuþtu. Görüþme sonunda Baþkan Ayanoðlu, Avrupa Birliði Türkiye Delegasyonu Siyasi Ýþler Müsteþarý Micheal Miller’e Mardin’i tanýtan çeþitli kitap ve broþür hediye etti.
18 Aralýk 2012 Salý
2
‘Empati Kürt sorununun çözümüne katký yapar’
Ýsmail Erkar
B
aþbakan Yardýmcýsý Bülent Arýnç'ýn isim vermeden 'Ben de onun yerinde olsam daða çýkardým' dediði Bdp Milletvekili Gültan Kýþanak, Arýnç'a Mardin'den cevap verdi. Kýþanak, "Sayýn Bülent Arýnç'ýn bugün empati yapma ihtiyacý duymasý önemli, ama keþke beddua etmeden de empati yapmayý aklýna getirseydi." Dedi. Bdp Mardin Ýl Teþkilatý'ný ziyaret eden Barýþ ve Demokrasi Partisi (Bdp) Genel Baþkan Yardýmcýsý Gültan Kýþanak, burada konuyla ilgili açýklama yaptý. Bülent Arýnç'ýn böyle bir empati ihtiyacý duymasýnýn çok önemli olduðunu vurgulayan Kýþanak, þunlarý söyledi: "Sayýn Bülent Arýnç'ýn bugün empati yapma ihtiyacý duymasý önemli ama keþke beddua etmeden de empati yapmayý aklýna getirseydi. Belki benim açýmdan adý þaný belli, hikayesi bellidir. Yaþadýklarý belli. Böyle bir süreçte böyle bir yaþanmýþlýkla empati yapmak daha kolaydýr. Ancak þunu bilmek gerekir ki þu anda bizim hikayesini bilmediðimiz, adýný bilmediðimiz binlerce insan ayný
travmatik süreçleri yaþadýlar. Önemli olan bu adýný sanýný bilmediðimiz, hikayesini bilmediðimiz binlerce insanýnda derdi ile dertlenmek onlarda anlamaya çalýþmak ve onlarla empati yapmaktýr.” Cezaevindeki insanlarla yüzleþmenin ve bir empati duygusu içerisinde olmanýn çok önemli olduðunu vurgulayan Kýþanak, þöyle devam etti: "1990'lý yýllarda yaþananlarda ayrýca bir empati yapmak gerekir. Bir gece yarýsý köyü jandarmalarla basýlýp evinden ayakkabýsýný bile giymeye fýrsat bulmadan canýný kurtarmaya çalýþan beþ milyon insan evini barkýný terk etmek zorunda kaldý. Köyü yakýldý. Bununla da empati yapmak lazým. Kürt çocuklarý her sabah okula gidip 'varlýðým Türk varlýðýna armaðan olsun' diye ant içiyor. Bununla da empati yapmak lazým. Kameralar karþýsýnda kolu kýrýlan Kürt
çocuklarýyla da empati yapmak lazým. Sosyal medyaya düþen haberlerden duyuyorum. Bu Kürt çocuðu gerillaya gitmiþ, bu çocuk. Onunla da empati yapmak lazým. Cezaevindeki 10 bin politik tutsaklarla da empati yapmak lazým. Açýkça iradesini ortaya koyarak gidip oyunu kullanýp temsilcisini seçen ama bugün temsilcileri cezaevinde olan 3 milyon oy vermiþ Kürt ile de empati yapmak lazým. Bunlar önemli gerçekten. Bütünlük bakýlýrsa, bütünlülükle yaklaþýlýrsa, empatinin Kürt sorununu çözmede önemli bir katký saðlayacaðýný düþünüyorum. Tek tek hikayeler tabii ki çarpýcý olabilir. Tabii ki üzerine haber yapýlabilir. Ama bu tek tek hikayelerin ötesinde bilmediðimiz binlerce hikaye var. Önemli olan bu binlerce insanýn derdine derman olacak bir çözüm politikasý içerisinde olmaktýr. Bunu saðlamak gerekir."
Kadýn derneklerine 3 milyon TL destek verildi Sayfa 1’den devam
K
adýnlarýn sosyal hayata katýlým oranlarýnýn artýrýlmasýnýn hayati önem taþýdýðýný belirten Vali Ayvaz, "Bu projeler özellikle kadýnlarýn sosyal hayata katýlýmýný artýrmak suretiyle daha fazla insanýn eðitim almasýný saðlýyor. Kadýnýn istihdama çekilmesini saðlamak için Mardin’de Kalkýnma Bakanlýðý tarafýndan SODES kapsamýnda 2008–2012 yýllarý arasýnda kadýnlara yönelik yapýlan projelere toplam 3 milyon 246 bin TL finansman saðlandý. 2008 yýlýndan itibaren desteklenen SODES projeleri ile bu süreçte 17 projeye destek verildi.” dedi Söz konusu projelerle kadýnlarýn
toplumsal yaþama daha fazla katýlmalarýnýn saðlanacaðýný kaydeden Ayvaz, þöyle konuþtu: "Sosyal statülerinin iyileþtirilmesine yönelik iþ gücüne katýlýmýný teþvik etmek ve meslek eðitimlerinin yaygýnlaþtýrýlmasý amaçlanmaktadýr. Bu amaç doðrultusunda desteklenecek projeler için öncelik, kadýnlarýn meslek edindirme ve istihdam projeleri yoluyla iþ yaþamýna ve bölge ekonomisine katkýlarýnýn artýrýlmasý olacak. Sürdürülebilir sonuçlar elde etmeyi amaçlayan SODES programý, kadýnlarýn baþarýlý giriþimciler olarak tutunmalarýna kadar geçen sürede de desteðine devam edecek.” ifadelerini kullandý.
Mimarlýk Fakültesi'nden anlamlý seminer M. Sait Çakar
M
ardin Artuklu Üniversitesi (MAÜ) Mimarlýk Fakültesi ile Ortadoðu Teknik Üniversitesi (ODTU) Mimarlýk Fakültesi'nin, MARSEV (Mardin Eðitim Vakfý)'in destekleriyle ortaklaþa düzenleyeceði "Mimarlýkta Merkez- Çevre Sorunsalý" ný ele alan seminer ve atölye çalýþmasý, önümüzdeki Çarþamba günü MAÜ Mimarlýk Fakültesi binasýnda gerçekleþtirilecek. "Mimarlýkta Merkez-Çevre Sorunsalý: Bu Tartýþma Hala Anlamlý mý?" baþlýðý altýnda düzenlenecek seminere ODTU ve Artuklu Üniversitesinden bir grup araþtýrmacý ve akademisyen katkýda bulunacak. Seminerde, Osmanlý'dan Cumhuriyet'e "taþra-Ýstanbul ikililiði" olarak devredilip, 1960'lý yýllarda "merkez-çevre sorunsalý" þeklinde yeni bir içerik yüklenerek Türkiye genelinde hemen her toplumsal olguyu açýklayabilir bir modele dönüþtürülen baþlýðýn, eleþtirel bir bakýþ açýsýyla yeniden ele alýnacaðý bildirildi.
Dünya ölçeðindeki heterojenliði açýklamak için üretilmiþ "merkez-çevre" ve "metropol-periferi" sorunsallarýnýn da Türkiye'dekine benzer bir aþýnma yaþadýðýný belirten Mardin Artuklu Üniversitesi Mimarlýk Fakültesi Öðretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Halil Ýbrahim Düzenli, Mimarlýðýn akademik alanýnda sorunsalýn belirleyici önemde olduðu dönemlerdeki gibi büyük ölçüde bir suskunluk yaþadýðýný ifade etti. Halil Ýbrahim Düzenli, "Bugün yaþanan toplumsal deðiþimin ana dinamiklerinden birinin, coðrafi, ideolojik, dinsel, ekonomik vb. anlamda çevrede konumlananlarýn merkezde bir yer elde etmeye yönelik çabalarýyla tanýmlý olduðunu iddia etmenin eskisi kadar kolay olmadýðýný " vurguladýðý açýklamasýnda, gündemin çok farklý taleplerle biçimlendiðini söyledi. Çevre ve taþra meselesini ele almak için Mardin'de düzenlenecek bu seminerin, þehrin özel konumundan dolayý tartýþýlmaz þekilde anlamlý olduðunun da altýný çizen Düzenli, "Seminer, merkez-çevre dikotomisini dünya ve ülke ölçeðinde tartýþmaya açarak Türkiye'deki siyasal, toplumsal ve aðýrlýklý olarak da mimari uzanýmlarý üzerinde yoðunlaþacak. Asýl tartýþýlmasý umulan konuysa, kuþkusuz, mimari-toplumsal deðiþimi modelleþtirmeye ve kavramaya yönelik farklý imkânlarýn irdelenmesi olacak." Dedi. Moderat
örlüðünü Odtü Mimarlýk Bölümü Öðretim Üyesi Doç. Dr. Aydan Balamir ve Yrd. Doç. Dr. Halil Ýbrahim Düzenli'nin yapacaðý ve üç oturum halinde düzenlenecek "Mimarlýkta Merkez-Çevre Sorunsalý: Bu Tartýþma Hala Anlamlý mý?" seminerinde sunumlarý ODTU'den Prof.Dr.Ýlhan Tekeli ve Prof.Dr.Suha Özkan; Mardin Artuklu Üniversitesi'nden ise Prof.Dr.Uður Tanyeli ve Yrd. Doç. Dr. Selim Temo gerçekleþtirecek.
Kýzýltepe Gençlik Merkezi hem eðitiyor hem de eðlendiriyor Ýsmail Erkar
K
ýzýltepe ilçesinde Kaymakamlýk tarafýndan Gençlik Merkezi açýldý. SODES tarafýndan finanse edilen merkezde 350 öðrenci 8 branþta kurs görüyor. Merkezin öðrencilere malzeme daðýtým törenine katýlan Kýzýltepe Kaymakamý Erkaya Yýrýk, tesisin gençlerin yeteneklerini geliþtirmesine büyük katký saðlayacaðýný düþündüðünü söyledi. Stadyumum yanýnda bulunan 2 katlý binada hizmete giren merkezde gençler hem eðleniyor hem de kendilerini geliþtiriyor. Resimden müziðe, voleyboldan santranca kadar birçok kusun verildiði merkeze öðrenciler 4 ayrý servisle ücretsiz taþýnýyor. Eðitim sezonu boyunca devam edecek kurslarda öðretmenler nezaretinde öðrenciler eðitim görüyor. Kaymakam Erkaya Yýrýk, merkezin öðrenciler haftalýk streslerini atabilecekleri ve kendilerini geliþtirebilecekleri bir merkez olacaðýný bildirdi. Öðrencilerin ücretsiz merkeze taþýndýðýný aktaran Yýrýk, gençlerin kendilerini geliþtirebileceði
Kaçak ve hileli Kömür için uyarý toplantýsý yapýldý Ali Edis
M
idyat ilçesinde kalitesiz kömür kullanýlmamasý konusunda toplantýsý yapýldý. Mardin Çevre ve Orman Ýl Müdürlüðü ile Midyat Belediyesi yetkililerince düzenlenen toplantýda hava kirliliðine neden olan kömürün alýnmamasý istenerek vatandaþlarýn kaçak ve hileli kömüre dikkat etmesi gerektiði belirtildi. Midyat Belediyesi'nde
Kýzýltepe’de gýda denetimleri arttýrýldý
Ýsmail Erkar
K
ýzýltepe Belediyesi Zabýta Müdürlüðü ekipleri, rutin denetimlerinin yaný sýra gýda tüketimi ve satýþý yapan iþyerlerine yönelik yoðun denetimlerini sürdürüyor. Ekipler denetimlerde kurallara uyan iþletme sahiplerine teþekkür ederken, uymayanlar hakkýnda ise uyarý ve yasal iþlem yapýyor. Kýzýltepe Belediyesi Zabýta Müdürlüðü ekipleri, ilçe genelindeki gýda denetimlerine aralýksýz devam ediyor. Yapýlan denetimler ile
mekânlarýn son derece önemli olduðunu bildirdi. Proje Koordinatörü Baki Çeçen ise, mevcut 350 öðrencilerinin bulunduðu hedeflerinin sezon sonuna kadar 600 öðrenciye ulaþmak olduðunu kaydetti. Kursa katýlan Þeyma Ýliþ isimli öðrenci ise ” Buraya voleybol kursuna geliyorum. Biz buraya eðlenmek için geliyoruz. Evde boþ boþ oturacaðýmýza, televizyon izleyeceðimize gelip bir þeyler öðreniyoruz. Servislerimiz var. Ne kadar uzak olursa olsun gelip bizi alýyorlar.” þeklinde konuþtu.
vatandaþlarýn daha saðlýklý ve hijyenik kurallarýna uygun üretilmiþ gýdalar tüketmeleri amaçlanýyor. Kýzýltepe Belediye Baþkan Vekili Haþim Baday'ýn talimatýyla kaldýrým iþgali, ekmek fýrýnlarý, marketler, pastaneler, kasaplar, çay ocaklarý gibi gýda satýþý ve tüketimi yapýlan iþ yerlerinde denetimler uygulanýyor. Denetimlerde vatandaþlarýn tüketimine sunulan gýdalarýn gýda mevzuatlarýna uygun ve insan saðlýðýný tehdit etmeyecek þartlarda satýlýp satýlmadýðý hususlarý kontrol edilirken, tespit edilen eksiklikler ise iþyerlerine zabýta ekipleri tarafýndan bildirilip uyarýlýyor.
gerçekleþen toplantýya Çevre ve Orman Ýl Müdürlüðü Þube Müdürü Derviþ Gönüler, Çevre ve Þehircilik Teknik Elemaný Mehmet Bayar, Kalorifer Ateþçiliði Eðitmeni Veysi Polat, Zabýta Komiseri Barýþ Özsunar, Zabýta memuru Ýdris Dinç koordinesinde site, apartman yöneticileri ve kömür satýcýlarý katýldý. Toplantýda bir açýklama yapan Þube Müdürü Derviþ Gönüler, kömür ihtiyacýnýn artmasýyla kaçak satýþlarýn da hýzla çoðaldýðýný belirterek, "Halkýn saðlýðýný tehlikeye atan bu firmalarýn sattýklarý kömürün kalitesi çok kötü durumdadýr. Kükürt ve kül oraný yüksek, kalori düzeyi çok düþük olan kömür hem çevre kirliliði oluþturuyor, hem de ekonomik kayba neden oluyor" dedi. Kentte kullanýlacak katý yakýtlar ile ilgili satýcýlarýn ve tüketicilerin ilgili yasa ve yönetmeliklere uymasý gerektiðini belirten Gönüler, "Kömür katý yakýt izin belgesi ile katý yakýt satýþ belgesi olan satýcýlardan alýnmalýdýr. Kalorisi 5 bin 500'ün üzerinde yakýt alýnmasý gerekir" diye konuþtu. Hava kirliliði konusunda Mardin merkez, Midyat ve Nusaybin ilçelerinin birinci grup hava kirliliði sýnýfýnda olduðunu ifade eden Gönüler, ýsýnmadan dolayý hava kirliliðine neden olan birçok þikayet aldýklarýný ve bunu bertaraf etmek üzere el birligi ile çalýþýlmasý gerektiðini kaydetti.
www.mardiniletisimgazetesi.com.tr
18 Aralýk 2012 Salý
MHP eski Diyarbakýr Ýl Baþkaný: Bahçeli'ye
Kemal Burkay: Kürt sorununu PKK'ya endekslememek gerek
‘Kürt sorununun ismi MHP’dir' dedim H M
HP eski Diyarbakýr Ýl Baþkaný Abdullah Arzakçý, 2002’den 2009’a kadar il baþkanlýðý yaptýðýný belirterek, Devlet Bahçeli’nin bölgeye sahip çýkmadýðýný iddia etti. Diyarbakýr ’da istedikleri hiçbir þeyi yapamadýklarýný anlatan Arzakçý, Devlet Bahçeli'ye Kürt sorununun isminin MHP olduðunu söylediðini ifade ederek, "Bahçeli þaþýrdý. 'Ne zaman ki MHP’den bizim gibi 15-20 Kürt kökenli milletvekili Meclis'e gider, ‘Bu halkýn temsilcisi bizleriz’ deriz o zaman bu sorun biter. dedim. Manevi desteðinize ihtiyacýmýz var dedik ama o manevi desteði göremedik.” dedi. Arzakçý, Baþbakanýn dik duruþu, ülkede birlik ve beraberliði istemesi nedeniyle Baþbakanýn ve genel merkezin belirleyeceði bir tarihte 2 bin kiþi ile AK Parti'ye katýlmayý düþündüðünü de açýkladý. Diyarbakýr ’da 1991’den bu yana aktif siyasetin içinde olan Abdullah Arzakçý, bu sürecin yaklaþýk 18 yýlýný da Milliyetçi Hareket Partisi’nde geçirdi. 2002’den 2009 yýlýna kadar MHP’nin Diyarbakýr Ýl Baþkanlýðý’ný yapan Arzakçý, karþýlaþtýðý olumsuzluklara raðmen Diyarbakýr ’a MHP tabelasý asmasýyla gündeme geldi. Arzakçý, kendi deyimiyle Diyarbakýr ’da çok sayýda projeyi hayata geçirmek istedi fakat genel baþkan Devlet Bahçeli, buna izin vermedi. Bahçeli ile bölge politikalarý konusunda anlaþamayan Arzakçý, 2009 yýlýnda MHP’den ayrýldý. Diyarbakýr ’da milletvekilliði ve belediye baþkanlýýðýna da adaylýðýný koyan Arzakçý'nýn, bu siyasi kimliðinin yanýnda iþ adamý kimliði de bulunuyor. Belli bir süredir AK Parti’nin bölgedeki politikalarýný desteklediðini söyleyen Arzakçý, özellikle Baþbakan’ýn dik duruþundan dolayý artýk AK Parti’yi destekleme kararý aldýklarýný dile getirdi. AK Parti’ye geçme kararý alan Abdullah Arzakçý, Cihan Haber Ajansý'nýn (Cihan) sorularýný cevapladý.
1991’den bu yana aktif siyaset ile uðraþtýðýný, 2002’den 2009 yýlýna kadar MHP Diyarbakýr Ýl Baþkanlýðý yaptýðýný vurgulayan Arzakçý, þuan bölgedeki çalýþmalarýna Avrasya Kalkýnma Platformu’nun Güneydoðu Temsilciliði ile devam ettiðini söyledi. Bölgeden 30 yýldýr kanayan bir yaranýn olduðunu aktaran Arzakçý, “Kürt sorunu, terör sorunu, ne derseniz deyin birçok nedenleri var. Bundan dolayý duyarlý bütün insanlarýmýzla birlikte bu sorunu nasýl çözeceðimizi istiþare ediyoruz. Avrasya Kalkýnma Platformu’nun Güneydoðu Temsilcisi olarak hýzlý bir þekilde, bölgedeki kanaat önderleri ile dini liderlerle istiþareler yapacaðýz. Yine önümüzdeki günlerde bölgedeki valilerimizle istiþare toplantýsý yapmayý düþünüyoruz. Güvenlik sorununu çözmemiz lazým, barýþý saðlamamýz lazým. Ýstiþareler sonrasýnda Sayýn Baþbakanýmýza rapor sunacaðýz.” diye konuþtu. "Onlar STK'lar kuruyorda biz neden kurmayalým" Güneydoðu halkýnýn hükümete güvendiðini vurgulayan Arzakçý, halkla istiþare yapýlmasý gerektiðini söyledi. Birilerinin bölgede sürekli bir sivil toplum örgütü kurduðuna dikkat çeken Arzakçý, þöyle konuþtu: “Daha sonra bu STK’lar çýkýp onlarý destekliyor. Peki kardeþim biz neden kurmuyoruz. Bundan sonra onlar 50 ise biz 60 olarak çýkacaðýz. Çýkýp anlatmalýyýz, sýrtýmýzý bir yere dayanarak deðil, halkla birlikte olarak. Biz bu ülkenin evladý olarak huzur istiyoruz, barýþ istiyoruz.” "Devlet Bahçeli'ye, 'Kürt sorununun adý MHP’dir dedim" MHP’de görev yaparken toplantýlarda Güneydoðu sorununu hep Devlet Bahçeli’ye anlattýklarýný belirten Arzakçý, Bahçeli’ye Kürt sorunun olduðunu, hatta sorunun isminin MHP olduðunu söylediðini aktardý. Toplantýlarda genelde Bahçeli’nin elini öptüklerini ve saðlýðýna 'duacý' olduklarýný ilettiklerini vurgulayan Arzakçý, birgün Bahçeli’ye “Efendim Kürt sorunun ismi MHP’dir ” dediðini, Bahçeli’nin de þaþýrdýðýný söyledi. Arzakçý, Bahçeli ile diyalogunu þöyle anlattý: “Ne zaman ki MHP’den bizim gibi 15-20 Kürt kökenli milletvekili Meclis'e gider, ‘Bu halkýn temsilcisi bizleriz’ deriz o zaman bu sorun biter. Biz konuþmadýðýmýz sürece birileri çýkar der ki ‘Kürtlerin temsilcisi biziz’. Yani biz çýkmazsak o insanlarýmýza birileri sahip çýkacak. Manevi desteðinize ihtiyacýmýz var dedik ama o manevi desteði göremedik.”
"Devlet bey adamýna sahip çýkmýyor amam baþbakan çýkýyor" Arzakçý, sözlerini þöyle sürdürdü: “Devlet bey devletine sahip çýkar ama adamýna sahip çýkmadýktan sonra bu iþin anlamý kalmaz. Sayýn Baþbakaný takdir ediyoruz. Bazen bakýyoruz Alparslan Türkeþ’in bir damarý Sayýn Baþbakan’da var. Adamýna sahip çýkýyor. Adamýna sahip çýkmak ayrý bir þeydir. Yani sen Hakkari’deki Þýrnak’taki adamýna sahip çýkmazsan birileri sahip çýkar. Ben çok defa Diyarbakýr ’da il baþkanlarý toplantýsýnýn yapýlmasýný istedim. Sonra milletvekilleri gelsin þehri gezsin, siz gelin konferans verin. Benim MHP’den ayrýlma sebeplerim bunlar. Benden sonra geldi ama içi boþ iz býrakamadý.” "Güneydoðu insaný Baþbakaný destekliyor ama üzerinde baský var" Herkesin el birliði ile Baþbakan’a destek vermesi gerektiðini bildiren Arzakçý, Diyarbakýr ve Güneydoðu insanýnýn Baþbakaný desteklediðini fakat üzerinde bir baskýnýn olduðunu ifade etti. Bu baskýnýn ortadan kalkmasý için halkýn yanýnda hissetmesi gerektiðine dikkat çeken Arzakçý, eðer yanlarýnda olduðunu hissettiremezsen bu defa halkýn diðer tarafta yer alacaðýný anlattý. Kendisinin þu anda siyasetçi olmadýðýný söyleyen Arzakçý, isteðinin siyasilerin varlýðýný ortaya koymasý olduðunu ve kaðýt üzerinde il baþkanlýðý ve yöneticiliðin olamayacaðýný vurguladý. "Kayýtsýz þartsýz AK Parti’ye geçeceðiz" Önümüzdeki günlerde 2 bin kiþi ile kayýtsýz þartsýz AK Parti’ye geçecekleri bilgisini veren Arzakçý, þu ifadeleri kullandý: “Sayýn Baþbakanýmýzýn dik duruþundan dolayý, ülkede birlik ve beraberliði istediðinden dolayý Baþbakanýn ve genel merkezin belirleyeceði bir tarihte 2 bin kiþi ile katýlým yapmayý düþünüyoruz. Diyarbakýr ’ýn insaný tertemizdir, hepsinin anlý secdeye gider. Hepsi muhafazakardýr, hepsi de AK Parti’ye yakýn olan insanlardýr. Yeter ki orada siyaset yapanlar varlýðýný ortaya koysun.” "Bölgede diðer partilerin sandýk görevlilerini de BDP belirliyor" Bölgede yýllarca görev yapmýþ bir siyasetçi olarak özellikle de güvenlik noktasýnda alýnmasý gereken önlemlerini anlatan Arzakçý, özellikle sandýk baþýnda duracak kiþilerin çok önemli olduðunun altýný çizdi. Bunlarýn gerekirse 1 yýl önceden seçilerek eðitilmesi gerektiðini bildiren Arzakçý, bunlarý sýk sýk denetleyerek gerçekten partinin adamý olup olmadýðýnýn anlaþýlmasý gerektiðini söyledi. Arzakçý, BDP’nin bölgede sandýk baþýndaki politikasýný da þu sözlerle gözler önüne serdi: “MHP’den 200 kiþiyi sandýk baþýna yazdýrýyor, AK Parti’den 500 kiþi yazdýrýyor, hiç BDP ile alakalarý yokmuþ gibi. Sonra sandýk baþýndaki MHPli de, AK Parti'li de, BDP’ye çalýþýyor. Sen vekil olarak kontrole gittiðinde de seni tanýmamazzlýktan geliyor, çünkü korkuyor. Buna çok dikkat etmek lazým.” "Varoþlarda oy kullandýrýlmasýn" Ýkinci olarak ise bölgede varoþlarda kullanýlan oylara dikkat çeken Arzakçý, buralarda oy kullanýlmamasý gerektiðini, sandýklarýn devletin güvenliðini tam olarak saðlayabileceði bir yere taþýnmasý gerektiðini aktardý. Aksi halde oy
kullanmaya çok kiþinin gitmediðini ve bu insanlarýn yerine sandýk baþýndaki BDP’lilerin oy kullandýðýna iþaret eden Arzakçý, oylarýn hepsinin hemen BDP’ye yazýldýðýný kaydetti. "AK Parti, yerel seçimler için þimdiden 3-4 bin kiþiyi yetiþtirmesi lazým" AK Parti’nin seçim noktasýnda bu bahsettiklerinden hiçbirini yapmadýðýný da bildiren Arzakçý, AK Parti’nin yerel seçimlere þimdiden 3-4 bin kiþiyi eðitme önerisinde bulundu. Gerekirse ay bir bu kiþileri arayarak denetlemesi gerektiðini anlatan Arzakçý, bu eðitimlerle ancak seçimin alýnabileceðini söyledi. "AK Parti Diyarbakýr Ýl baþbakanýnýn açýklamasý talihsizdi" Dokunulmazlýk tartýþmalarý sonrasý istifa eden AK Parti Diyarbakýr Ýl Baþkaný’ný da tanýdýðýný söyleyen Arzakçý, kendisini tandýðýný, muhafazakar bir insan olduðunu, yaptýðý açýklamayý talihsiz bulduðunu söyledi. AK Parti’li baþkanýn bir muhafazakar olarak BDP gibi düþünemeyeceðini aktaran Arzakçý, “Ben BDP gibi düþüneceksem o zaman niye AK Parti’ye destek vereyim.” dedi. "Diyarbakýr'ýn yüzde 90'ý muhafazakar, BDP'ye bu kadar oy imkansýz" Diyarbakýr halkýnýn yüzde 90’nýn muhafazakar olduðunun altýný çizen Arzakçý, bunlarýn BDP’ye oy vermesinin söz konusu olamayacaðýný bildirerek, Diyarbakýr Büyükþehir Belediyesi’nin önüne dikilen iki heykelin bile halkýn sembolü olmadýðýna dikkat çekti. Allah'ýn 99 ismi sayýsýnca kurban keserek bir toplantý ile AK Parti’ye katýlacaklarýný vurgulayan Arzakçý, rahat 5 bin kiþi diyebileceðini fakat 2 bin kiþi garanti ile geçiþ yapacaklarýný duyurdu. (CÝHAN)
3
ak ve Özgürlükler Partisi (HAK-PAR) Genel Baþkaný Kemal Burkay, Kürt sorunun çözümü için özellikle Turgut Özal ve Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan döneminde bazý giriþimler olduðunu, fakat soruna köklü çözüm getirilemediðini söyledi. Kürt sorununun çözümünü PKK’ya endekslememek gerektiðini vurgulayan Burkay, halkýn taleplerinin dikkate alýnmasýnýn önemli olduðunu dile getirdi. Ýstanbul Aydýn Üniversitesi’nin Ankara'da düzenlediði ‘Kürt sorununun dünü, bugünü ve yarýný’ baþlýklý panele katýlan Kürt siyasetçi ve yazar Kemal Burkay, Kürt sorunu ile ilgili bir konuþma yaptý. Turgut Özal’ýn Kürt sorunuyla ilgili bir giriþiminin olduðunu, Özal’ýn ‘federasyonu bile konuþabiliriz’ dediðini anlatan Burkay, o dönemin þartlarýnda bu çýkýþýn çok cesurca olduðunu, bunun keskin bir çýkýþ olduðunu vurguladý. Burkay, bu çýkýþýn Özal’ýn hayatýna mal olduðuna dikkat çekerek, daha önce kongrede Özal’a ateþ açýldýðýný hatýrlattý ve kendisinin de Özal’ýn ölümünü þüpheli bulduðunu kaydetti. Özal’ýn giriþimlerinin baþarýlý olamadýðýný bildiren Burkay, 2000’li yýllarla birlikte AK Parti’nin sorunla ilgili bazý giriþimlerinin olduðunu, fakat bunun da derli toplu, köklü bir proje ile olamadýðýný, bir bakýma AK Parti’nin düþe kalka yol aldýðýný belirtti. Böyle derin sorunlarýn çözümü için daha köklü projelere gerek olduðunu aktaran Burkay, daha geniþ ufuklu olmasý gerektiðini ifade etti. Türkiye’nin Kürt sorununu kendi gerçeklerine göre çözmesi gerektiðini kaydeden Burkay, çözümün ademi merkeziyetçi bir
yapýda olduðunu söyledi. Bunun federatif bir yapý olabileceðinin altýný çizen Burkay, "Federatif yapý Türkiye’nin gerçeklerine göre olur. Bana göre eþitçi bir þekilde çözüm federasyondur. Bunu baþarabilirsek, ülkemize barýþ ve demokrasi gelir.” diye konuþtu. Bu sorunun daha geç olmadan çözülmesi gerektiðine iþaret eden Burkay, bugün artýk olumlu geliþmelerin olduðunu, artýk sorunun tartýþýlabilir olduðunu dile getirdi. Burkay, þu ifadeleri kullandý: “Benim burada konuþabiliyor olmam bile bu deðiþimi gösteriyor. Öyleyse biz bunu yapabiliyorsak o zaman sorunu da çözebiliriz.” “PKK tek taraflý silah býrakmalýdýr” Burkay, sorunun çözümü için ya devrim yolunun ya da evrim yolunun olduðuna dikkat çekerek, kendi görüþünün ikinci yolun olduðunu ifade etti. Türkiye þartlarýnda PKK’nýn mücadele yolunun baþarýsýz olduðunun altýný çizen Burkay, PKK’nýn artýk tek yanlý silahlarý býrakmasý gerektiðini vurguladý. Ýçeride ve dýþarýda çözümü engellemek isteyenlerin olacaðýna dikkat çeken Burkay, bu çabalarýn ancak birlik ve beraberlik içerisinde boþa çýkartýlabileceðini söyledi. Burkay, “Kürt sorununu PKK’ya endekslememek lazým. Yani Türkiye bu sorunun çözümü için güven verici adýmlar attýðý zaman, PKK’nýn silah kullanma nedenleri ve koþullarý ortadan kalkar. Halký kazanmak gerekiyor, onun için Kürtlerin talepleri nelerdir? Ana dilde eðitim, yerinde yönetim, kendi kimliklerine saygý gösterilmesi falan bunlar karþýlanabilir. Tabi bunlar ayný zamanda bir anayasa deðiþikliðini gerektiriyor. Zaten þu anda da yeni bir anayasanýn eþiðinde, bence bu anayasa böyle köklü deðiþiklikleri içermelidir.” Ifadelerini kullandý. (CÝHAN)
2 bin 500 tarým danýþmaný alýnacak
G
ýda, Tarým ve Hayvancýlýk Bakaný Mehdi Eker, tohum yetiþtiriciliðinin bilinçli yapýlmasýnýn önemli olduðunu belirterek, tarým danýþmanlarýndan daha etkin bir þekilde faydalanmalarý gerektiði konusunda üreticileri uyardý. Türkiye’nin 7 bin 500 köyünde 7 bin 500 tarým danýþmaný görevlendirdiklerini aktaran Eker, 5 yýldýr bu uygulamayý yaptýklarýný ve 2 bin 500 atama daha yaparak danýþman sayýsýný 10 bine çýkaracaklarýný söyledi. Eker, “Çiftçilerimiz soru sorsun diye devlet tarým danýþmanlarýna maaþ ödüyor. Özel eðitim almýþ bu danýþmanlarýmýz kendilerinin sorumlu olduðu köylerde yaþýyorlar. Tarýmla, hayvancýlýkla ilgili her konuda danýþmanlardan yardým alýnabilir.” dedi. Tarýmý bilinçli yapmanýn fark oluþturacaðýnýn altýný çizen Eker, bu sebeple internet, televizyon, kýsa mesaj, danýþmanlýk gibi ve benzeri yöntemlerle her türlü teknik bilgiyi üreticiye ulaþtýrma çabasý içinde olduklarýný söyledi. Türkiye’de tohumculuk sektörünün kýsa sürede büyük mesafe kaydettiðini
belirterek, genel üretimde yüzde 95 yerli tohum kullanýldýðýný söyledi. Bakan Eker, Tohum Yetiþtiricileri Alt Birliði’nin yeni seçilen Baþkaný Ýsmail Akbulut ve beraberindeki heyeti kabul etti. Akbulut, Eker’in tohumculuk sektörüne verdiði önemin sektörünün kýsa sürede baþarý göstermesine büyük katký saðladýðýný söyledi. Eker sektörün 2005 yýlýndan beri gösterdiði hýzlý geliþme ile araþtýrma, örgütlenme, yetiþtiricilik, ticaret ve ýslah alanýnda önemli baþarýlar ortaya koyduðunu ifade etti. Eker,
“Bundan 10 sene önce tohumun büyük bir kýsmý ithal edilirken, bugün Türkiye’nin yatýrýmcýlarý, sanayicileri güney yarým kürede arazi kiralayarak dört mevsim üretim yapýyor. Türkiye artýk binlerce dolarlýk ihracat yapýyor.” dedi. Islahatçý Haklarý Kanunu’nun çýkmasýndan sonra tohum sektörünün her geçen büyüdüðünü ve üreticinin ihtiyacýna göre yeni çeþitler geliþtirdiðini kaydeden Gýda, Tarým ve Hayvancýlýk Bakaný, hibrid sebze tohumu dýþýnda kullanýlan tohumun yüzde 95 yerli üretim olduðunu söyledi. (CÝHAN)
www.mardiniletisimgazetesi.com.tr
18 Aralýk 2012 Salý
AK Parti’den istifa eden G Advan: Yanlýþ anlaþýldým
4
Halk ihbar etti, PKK’nýn kýþ üslenmesine büyük darbe vuruldu
A
K Parti Diyarbakýr Ýl Baþkanlýðý görevinden istifa ettiðini açýklayan Halit Advan, partinin genel merkezi dahil hiç kimseye kýrgýn olmadýðýný belirterek, yanlýþ anlaþýldýðýný söyledi. Advan, "Genel merkezi hiçbir zaman kýnamam. Bu görevi býrakýyorum hiç kimseye bir kýrgýnlýðým yoktur. Siyasette bir yanlýþ anlaþýlma söz konusu olmuþtur. AK Parti'nin kalkýnma yolculuðunu sonuna kadar destekleyeceðiz." diye konuþtu. Dindar Kürt vatandaþlarýn BDP’ye oy verdiði yönündeki açýklamalarýnýn basýnda yer almasýnýn ardýndan görevden alýndýðý açýklanan ancak bugün düzenlediði toplantýda istifa ettiðini belirten Advan, yanlýþ anlaþýldýðýný söyledi. Bölge halkýnýn dindar olduðunu bir kez daha vurgulayan Advan, dindarlardan oy alan AK Parti’nin son dönemlerde bu oylarýnda küçük bir düþüþ olduðunu ve merkezi uyarmak amacýyla beyanlarda bulunduðunu kaydetti. Avdan, "Özellikle bu bölgenin insanlarý Kürtler, Araplar aðýrlýklý dindardýr, mütedeyyin insanlardýr.
Aðýrlýklý olarak muhafazakâr, dinine baðlý insanlardýr. Ve bizim aðýrlýklý seçmen kitlemiz de onlardýr. Ben bunu özellikle vurguluyorum. AK Parti muhafazakar, mütedeyyin dindarlardan oy alýyor. Benim endiþem bir tespitti. Bu oylardan son yýllarda küçük de olsa bir kayma söz konusu. Ben bununla ilgili tedbirler alýnmasý için bir ikazda bulundum. Olabilir yanlýþ anlaþýlmýþ olabilir ama dediðim þeylerden ýsrarcýyým Kürtler dindardýr, dinlerini sonuna kadar yaþamak isterler. Bu manada onlarla birlikte siyaset yapmaktan gurur duyuyorum. AK Parti hiçbir þekilde muhafazakârlara karþý deðil, inançsýz insanlarý da karþýsýna almaz. Elbette onlara da saygýmýz var. Bu bölgede dindarlýk konusunu kimseyle tartýþmam." diye konuþtu. Bir soru üzerine partinin genel merkez yöneticileri kýrgýn olmadýðýný anlatan Advan, bölge insanlarý olarak demokratik ve kalkýnma alanýnda onlardan müteþekkir olduklarýný vurguladý. Advan, "Ancak bölgenin sorunlarý da onlara taþýmak zorundayýz. Bizden öncekilerle iyi
þeyler yapmak istedik. Genel merkezi hiçbir zaman kýnamam. Bu görevi býrakýyorum hiç kimseye bir kýrgýnlýðým yoktur. Siyasette bir yanlýþ anlaþýlma söz konusu olmuþtur." þeklinde konuþtu. (CÝHAN)
üvenlik güçleri, terör örgütü PKK’nýn Türkiye sýnýrlarý içinde bulunan kamplarýna yönelik düzenlediði operasyonda 32 sýðýnaðý imha etti. Halkýn güvenlik güçlerine ihbar ettiði sýðýnaklarda çok sayýda patlayýcý madde yaný sýra ýsýnma ve gýda maddeleri bulundu. Þýrnak Valiliði'nce yapýlan açýklamaya göre, terör örgütü PKK’ya yönelik Bestler-Dereler bölgesinde vatandaþlarýn verdiði bilgiler doðrultusunda operasyon düzenlendi. Operasyonda 32 sýðýnak bulunarak imha edildi. Teröristlerin kýþýn kaldýðý sýðýnaklarýn tamamen imha edildiði belirtildiði açýklamada, "23. Jandarma Sýnýr Tümen Komutanlýðý tarafýndan 10-14 Aralýk tarihleri arasýnda BestlerDereler bölgesinde vatandaþlarýmýzýn verdiði bilgiler ve yapýlan istihbari deðerlendirmeler ýþýðýnda ilimiz merkez ve ilçelerinde saldýrýlar yapmayý planlayan terör örgütüne yönelik askeri birliklerimiz ve köy korucularýyla beraber
hava destekli operasyon icra edilmiþtir.” denildi. Açýklamada, sýðýnaklarda 60 kilogram patlayýcý, 180 kilogram jel yakýt, 650 metre kablo, 6 adet basma düzeneði ve el yapýmý patlayýcý, 4 adet sensör, 11 adet büyük pil, 10 saniyeli fitil, bol miktarda muhtelif mühimmat, 8 çuval saðlýk malzemesi, bol miktarda ilaç ile yüzlerce teröriste kýþ ayý boyunca yetecek miktarlarda yaþam malzemesi ele geçirildiði bildirildi. (CÝHAN)
Kýþanak: Kürt halký AK Parti'ye emanet oy verdi o oylarý geri alacak B
Kýzýlay, tutumlu olmayý öðretiyor
B
atman’da sosyal sorumluluk projesi kapsamýnda kumbara daðýtan Kýzýlay Batman Þubesi, öðrencilere tutumlu olmayý öðretecek. Kýzýlay Batman Þubesi, sosyal sorumluluk kapsamýnda baþlattýðý bir projeyi daha hayata geçirdi. ‘Aðaç yaþ iken eðilir’ atasözünden yola çýkan Kýzýlay Batman Þubesi, tutumlu olmanýn önemini öðrencilere kumbara alýþkanlýðýyla aþýlýyor. Kýzýlay Batman Þube Baþkaný Sabahattin Tezdið, sosyal sorumluluk projesi kapsamýnda verilen kumbaralarýn öðrencilere tutumlu olmanýn yaný sýra yardýmlaþma, dayanýþma ve alýnan harçlýklarýn doðru yer ve zamanda kullanýma imkân saðlayacaðýný ifade etti. Her gün alýnan harçlýklardan biriktirilecek paranýn bir bölümü ile okul harçlýðýný çýkaran öðrencilerin olduðunu belirten Tezdið, kumbara daðýtýmýna Kültür Mahallesi’nde bulunan Kültür Ýlkokulu 2-C sýnýfý öðrencileriyle baþladýklarýný söyledi. Yaklaþýk 40 öðrenciye kumbaralarýný, Kýzýlay Baþkaný Sabahattin Tezdið ve Kýzýlay çalýþanlarý daðýttý. 2/C Sýnýf Öðretmeni Sipan Erol, kumbara daðýtýmýndan dolayý Batman Kýzýlay
Þube Baþkaný Sabahattin Tezdið’e teþekkür ederken, kumbarada biriktirilen harçlýklarýn “okul yapýmýnda bende varým” projesine de destek saðlanabileceðine deðindi. Öte yandan, Türk Kýzýlayý Batman Þube Baþkanlýðý, farklý okullar ve ana sýnýflarý olmak üzere il genelinde bin adet kumbara daðýtýmý gerçekleþtirmeyi hedeflerken 300 adette “güvenli yaþamayý öðreniyorum” adlý kitap daðýtýmýný da gerçekleþtirecek. (CÝHAN)
arýþ ve Demokrasi Partisi (BDP) Eþ Genel Baþkaný Gültan Kýþanak, hükümetin Suriye ve Kürt politikasýný eleþtirdi. Kýþanak, Kürt halkýnýn AK Parti'ye emanet oy verdiðini ve o oylarý geri alacaðýný söyledi. Batman’da BDP il binasýnda yaptýðý basýn açýklamasý yapan Kýþanak, KCK operasyonlarý ve Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan'ýn bölge milletvekilleriyle yaptýðý görüþmelere de deðindi. Kýþanak, BDP Batman il baþkanlýðýnda baþlatýlan Fahri Baþkanlýk uygulamasýnda yönetim grevlerini devreden ve alan yöneticileri de tebrik etti. Hükümete yüklenen Kýþanak, KCK operasyonlarýný ve AK Parti'nin siyasetini ve Kürtlere bakýþýný eleþtirdi. Kürtlerin AK Parti'ye verdiði oylarýn emanet olduðunu belirten Kýþanak, “Eminim ki halkýmýz AK Parti'ye verdiði emanet oylarýn tamamýný geri alacaktýr.” dedi. Kýþanak “Bizler görüyoruz, yaþýyoruz yüzü deðiþtirilmiþ inkar ve imha politikasý devletin tüm imkanlarýný kullanarak bu halkýn karþýsýndadýr. Ýnkar siyasetinden vazgeçtik diyerek inkar siyasetinden vazgeçilmez. Ýnkar siyasetinden vazgeçmenin, açýkça bize yansýmasý gerekir bize yansýmasý nasýl olacaktýr bizim irademize saygý gösterilmesi lazým.” dedi. Kürtlerin Ortadoðu’da ki büyük dört halktan biri olduðuna vurgu yapan Kýþanak, “Kürtler, Türkler, Araplar ve Farslar, bu dört halk arasýnda sayýlabilirse geçmiþi en az olan bu topraklara en az ait olan Türk halkýdýr. Þimdi bu topraklara ait kadim bir halkýný, büyük nüfusa sahip bir hakkýný, bu topraklara bu coðrafyaya rengini vermiþ bir halkýný, tarihi þekillendirmiþ kültürüne edebiyatýna yansýmýþ bir halkýna bu gün ben sana ne kadar veriyorsam o kadarýna razý ol sesini kes otur yerine demek kimsenin haddi deðildir. Bunun adý da inkar siyasetinden vazgeçtik demek deðildir. Ýnkar siyasetinden vazgeçmek Kürt halkýnýn bütün haklarýna saygý göstermek iradesini kabul etmektir.”
"Kürt halký AK Part'ye emanet oy verdi" Kürt halkýnýn bir kesiminden AK Parti’nin oy aldýðýný, ancak bu oylarýn emanet oylar olduðunu savunan Kýþanak “Bu halk emanetine saygýsýzlýðý asla af etmez gereken cevabý veri o emaneti de geri almasýný bilir. Öyle bu gün milletvekili olanlarý toplayýp zýlgýt çekerek haddinizi bilin diyen üsluplarla konuþarak onlarý raptu zapt altýna alarak Kürt halkýnýn verdiði emanet oylarý koruyabileceðini kimse
zannetmesin. Olabilir bazýlarý çýkar için rant için menfaat için koltuk için AKP’nin yanýnda durabilirler bu baskýcý otoriter Kürt halkýna karþý imhacý anlayýþ içerisinde olan bu iktidarýn yanýnda durmayý kendilerine yedirebilirler ama ben eminim ki halkýmýz verdiði emanet oylarýn tamamýný geri alacak gücü ve yaklaþýmý ortaya koyacaktýr. Bu halkýn yanýnda mücadele etmek için bir tek sýfata ihtiyacýmýz var o da onur. Onurumuzu hiçbir þeyle deðiþmeyiz tartýþma konusu yapmayýz bunun dýþýndaki bütün sýfatlarýn tamamý gelip geçicidir bize de lazým deðildir.” Baþbakan'ýn Uludere söylemlerini de eleþtiren Kýþanak, Baþbakan'ýn Uludere’nin Kürtçe ismini Roboski olarak bildiðini belirterek “Baþbakan milletvekili toplantýsýnda yine söyleyeceðini söylemiþ. Çok fazla derin tahlillerde yapmaya gerek yok. Söylediði bir tek söz Kürt sorununa nasýl yaklaþtýðýný açýkça ortaya koymuþtur. 'Roboski demeyin Uludere' deyin. Roboski adýný bile yasaklamaya kalkýþan bir zihniyetten Kürt sorununa çözüm çýkar mý. Kim artýk neye güvenerek o partiye oy verecektir. Hani bu iktidar Kürt sorununu çözecekti. Asimilasyondan vazgeçecekti. Türkçe verilen isimlerden vazgeçip eski Kürtçe isimleri iade edilecekti. Býrakýn iade edilmesini söylenmesine telaffuz edilmesine bile karþýdýr.” "Kürt ve Arap çatýþmasýndan AKP sorumludur" Suriye konusunda deðinen Eþ Genel Baþkan Kýþanak, Suriye’de halklarýn bir özgürlük ve demokrasi arayýþý olduðunu, otoriter yönetimin deðiþmesini herkesten çok ta Kürtlerin istediðini söyledi. Kürtlerin þimdiye kadar örgütlenerek bu deðiþim sürecine kendilerini hazýrladýklarýný ifade eden Kýþanak, þunlarý dile getirdi: “Kürtler
tutumlarýný net bir þekilde ortaya koyarak Suriye Kürdistaný’nda halk meclislerini ilan ettiler ve rejimin güçlerini kentlerin dýþýna çýkartarak halkýn kendi kendini yönetecek imkanlarý açýða çýkartmak için mücadele ettiler. AKP hükümeti bunun karþýsýna çýkarak asla izin vermeyiz asla özerklik olmaz diye bir söylem tutturdu. Hani özgürlüklerden yanaydýn hani Suriye’de demokratik rejim iþletilecekti. Kürtlerin hakkýný vermeyen Kürtlerin kendi coðrafyasýnda anavatanlarýnda özerk bir yönetim kurmasýna izin vermeyen tahammül edemeyen bir yönetimden demokratik bir Suriye çýkar mý? Eðer Suriye’de demokratik bir rejim inþa edilecekse bunun en büyük gücü Kürtlerdir. Çünkü Kürt halký kendisini örgütleyerek bu sürece hazýrlamýþtýr." Gültan Kýþanak, "Suriye muhalefetini bir araya getiren bütün çabalara Türkiye müdahil olarak Kürtlerin bu muhalefetin içerisinde yer almadan dýþlamanýn yolunu formülünü aradý. Yerelde halk kendi imkanlarýyla rejim güçleriyle mücadele ediyor onu kendi coðrafyasýnýn dýþýna çýkartýyor bu olmaz diyor. Suriye muhalefeti örgütleniyor Kürtler içerisinde yer alsýn bu da olmaz. Kürtler örgütleniyor birlikte mücadele edeceðiz diyor bu da olmaz. Bunlara kaþý çýkan Türkiye en sonunda nereye geldi. Çetelerle iþbirliði yaparak Kürtlerin ortaya çýkarttýðý özgürlük imkanlarýný boðmaya. Son olarak Türkiye’nin geldiði nokta bu. AKP hükümeti þu an bunun politikasýný izliyor." Gültan Kýþanak’ýn Batman Ýl Baþkanlýðý ziyareti sýrasýnda Bodrum kaçamaðý ile gündeme gelen ve BDP tarafýndan bir yýl uzaklaþtýrma cezasý alan BDP Batman Milletvekili Bengi Yýldýz da hazýr bulundu. Uzun zamandan beri Meclis ve Batman’da da görünmeyen Yýldýz, ilk defa göründü. (CÝHAN)
www.mardiniletisimgazetesi.com.tr
18 Aralýk 2012 Salý
5
Saðlýk’ta ‘mahremiyet’ dönemi; vatandaþ BASINDAN sistemdeki bilgilerini sildirebilecek B
Yaþasýn Baþörtüsü Sorunu!
S
aðlýk Bakanlýðý, hasta bilgilerinin iþlenmesi ve mahremiyetinin saðlanmasý için yeni bir yönetmelik taslaðý hazýrladý. Taslaða göre, kiþi isterse saðlýk sisteminde kayýtlý olan bazý saðlýk bilgilerini sistemden sildirebilecek. Ancak þahýs kamunun saðlýðýný ilgilendiren bir hastalýða sahipse, istese bile bu özel bilgileri sistemden silinmeyecek. Saðlýk Bakanlýðý, ‘Kiþisel Saðlýk Verilerinin Ýþlenmesi ve Veri Mahremiyetinin Saðlanmasý Hakkýnda Yönetmelik Taslaðý’ný tamamladý. Tüm kiþisel saðlýk verilerinin kayýt altýna alýnabilmesi için yapýlacak uygulamada, veri mahremiyetinin saðlanmasý, iþlenmesi ve iþleyecek gerçek ve tüzel kiþilerin uyacaklarý esas ve usulleri belirlendi. Yönetmelik tüm kurum, kuruluþ ve þahýslarýn görüþ ve önerilerine açýldý. Taslaða göre, kiþisel saðlýk verileri, mevzuatla belirlenen görev alanýna ve toplanma amacýna uygun, sýnýrlý, ölçülü, doðru, tam, tutarlý ve güncel þekilde hukuka ve dürüstlük kurallarýna uygun olarak iþlenecek. Kiþisel saðlýk verileri, koruyucu hekimlik, týbbi teþhis, tedavi ve bakým veya rehabilitasyon hizmeti gibi kiþiye özel ya da toplum saðlýðý, saðlýk politikalarýnýn geliþtirilmesi, saðlýk hizmetlerinin
kiþisel saðlýk verilerinin iþlenmesinde ilgili kiþi ile þu bilgiler paylaþýlacak: “Veri iþleyen kurum-kuruluþ veya kiþiye ait bilgiler, veri iþlemenin amacý, cevap verme zorunluluðunun bulunmadýðý.”
yönetimi ve planlanmasý, finansmaný, saðlýk sigortacýlýðý, bilimsel araþtýrma ve istatistik gibi toplumsal amaçlarla uygun þekilde iþlenebilecek. Saðlýk verilerinin iþlenmesinde vatandaþýn açýk rýzasý aranacak. Ýlgili kiþinin rýza veremeyecek durumda olmasý durumunda yasal temsilcisinin, çocuklarda kendi rýzasýnýn yaný sýra ana ve babasýnýn veya yasal temsilcisinin rýzasý alýnacak. Kiþinin saðlýk durumunun diðer kiþileri veya toplum saðlýðýný tehdit etmesi halinde bakanlýk veya baðlý kuruluþ yetkilisi izniyle tehlike altýndaki kiþilerle ve ilgili kurumun yetkilileri
ile paylaþým yapýlabilecek. Kiþisel saðlýk verileri, veri sorumlusunun denetiminde ve bu konuda görevlendirilen kiþilerce iþlenecek. Kiþisel saðlýk verilerini iþlenmesinde görev alan herkes sýr saklama yükümlülüðü altýnda olacak. Kiþisel saðlýk verilerinin uluslararasý kuruluþlarla paylaþýmýna uluslararasý hukuka uygun olarak bakanlýkça izin verilebilecek. Eðitim ve bilimsel araþtýrmalar kapsamýnda kiþisel saðlýk verilerinin iþlenebilmesi için ilgili kiþinin ayrýntýlý olarak bilgilendirilip rýzasýnýn alýnmasý zorunlu olacak. Rýzaya baðlý olarak
Karaböcüoðlu, “Soðuk algýnlýðý, nezle, grip, bademcik iltihabý, soluk borusunun iltihabý, sinüzit, orta kulak iltihabý gibi hastalýklar kýþýn çocuklarda daha sýk görülmektedir. Bu hastalýklarýn çoðu ayaktan tedavi edilebilir. Her çocuðun hastalýklara karþý direnç kazanmasý için bu hastalýklarý geçirmesi gerekmektedir. Özellikle kreþe ve okula baþlayan çocuklarýn ilk senelerde daha sýk hastalanmasý doðal bir durumdur. Mecburiyet olmadýkça çocuklar kapalý ortamlarda tutulmalý. Hastalýk zamanýnda da çocuða ekstra vitamin verilmemeli, ihtiyaç kadarý yeterlidir.” þeklinde konuþtu. Karaböcüoðlu, çocuklarýn hangi durumda doktora baþvurmasý gerektiðini þöyle sýraladý: Ýlk 3 aylýk
bebekte görülen her ateþlenmede mutlaka doktora gidilmelidir. 3 aydan büyük bebekler; yüksek ateþ, halsizlik, yeterince beslenememe ve aðýzdan sývý alamama gibi durumlar varsa mutlaka doktora götürülmelidir. Çocukta, öksürükle birlikte yüksek ateþ ve hýþýltýnýn olmasý, öksürüðün geceleri çocuðu uykudan uyandýrmasý ve çok sýk nefes alýyor olmasý çocuklarý doktora gecikmeden götürmek için uyarýcý sebeplerdir." (CÝHAN)
Saðlýk verilerini hukuka aykýrý iþleyenler hakkýnda iþlem yapýlacak Vatandaþ, saðlýk verilerini isteme hakkýna sahip ve veri sorumlusu bu bilgileri vermekle yükümlü olacak. Kiþi, istediði zaman kendisiyle ilgili verilerin bulunduðu veri sorumlusundan gerçekleþtirilmiþ veya gerçekleþtirilmekte olan iþlemlerle ilgili kayýtlarýnýn düzeltilmesini, dondurulmasýný, sildirilmesini ya da güncellenmesini yazýlý veya elektronik ortamda isteme hakkýna sahip olacak. Ancak kamu saðlýðý ve güvenliðini ilgilendiren hallerde veriler silinemeyecek. Yönetmelikle korunan verileri, kendisine veya baþkasýna yarar saðlamak veya baþkasýna zarar vermek amacýyla hukuka aykýrý olarak iþleyenler hakkýnda iþlem yapýlacak. Yönetmelik gereklerini yerine getirmeyen kamu görevlileri için baðlý olduklarý disiplin amirliðine bildirim yapýlacak. Varsa yetkileri iptal edilecek. (CÝHAN)
Kapalý ortamlar, çocuklarý hasta ediyor
U
zmanlar, aileleri kýþ aylarýnda kapalý ve kalabalýk ortamlarda vakit geçiren çocuklarýn daha fazla hastalanabileceði konusunda uyarýyor. Prof. Dr. Metin Karaböcüoðlu, “Soðuk havadan dolayý vücudun daha fazla enerji harcayýp yorgun düþer. Hastalýk yapan mikrop ve mikroorganizmalar, kapalý ve kalabalýk yerlerde havadaki yoðunluðunun artmasýyla daha da artar. Zayýf kalan vücut hastalanýr.” dedi. Kýþ aylarýnda görüler hastalýklarýn çoðunun kapalý ortamlarda bulaþtýðýný ifade eden Karaböcüoðlu, çocuklarda daha sýk görülen kýþ hastalýklarýnýn ayakta da tedavi edilebileceðini söyledi. Çocuklarýn mümkün oldukça kapalý ortamlardan uzak tutulmasý gerektiðini belirten
Bilinçsiz yapýlan spor saðlýða zararlý ‘
M. Sait Çakar
Spor yaralanmasý’ denildiðinde insanlarýn aklýna profesyonel sporcular geliyor. Oysa spor yaralanmasýna maruz kalanlarýn sadece yüzde 5’ini profesyonel sporcular oluþturuyor. Yaralanmalara maruz kalanlarýn yüzde 95’ini sporu bilinçsizce yapanlar oluþturuyor. Medical Park Bursa Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmaný Op. Dr. Rasim Þerifoðlu, zayýflama ya da forma giyme uðruna bilinçsizce yapýlan spor uygulamalarý konusunda uyardý. Dr. Þerifoðlu, spora baþlamadan önce uyulmasý gereken önemli kurallara dikkat çekerek, þu uyarýlarda bulundu: “Önce insanýn kendi vücudunu tanýmasý gerekiyor. Spor yapacak kiþinin vücudunun, yaþ grubunun, saðlýk durumunun hangi spora elveriþli olduðunun bir uzman tarafýndan deðerlendirilmesi gerekiyor. Ýkincisi spor
yapacak kiþi temel konularda eðitilmiþ olmalý. Özellikle hangi hareketlerde zorlanýrsa nasýl aðrýlar oluþabilir ve bunlardan nasýl kaçýnabilir, ayrýca, sakatlýk durumlarýnda ilk tedavi nasýl olmalýdýr? Spor yapacak kiþinin bu tip bilgileri öðrenmesi gerekir. Dizinde kireçlenme olan birine, birden bire ‘sen yürüyüþ yapacaksýn ya da koþacaksýn’ diye bir öneri getirilemez. Hasta kendi aldýðý kararla iyi geleceðini düþünerek yürüyüþe baþlayabilir. Bu durumda sporun, yararýndan çok zararý olur. Ya da hasta, dizlerinde kireçlenme olduðunu dahi bilmeyebilir. Bu nedenle muayene olmakta fayda var. Muayene sonucu dizlerinde kireçlenme olan birisine koþu yerine yüzme önerilebilir.” Bilinçsiz ve kuralýna uygun yapýlmayan sporun saðlýða zararlý olduðunun altýný çizen Þerifoðlu, þöyle devam etti: “Sapasaðlam iken spor yapacaðým diyerek kendini sakatlayan çok
hastamýz geliyor. Özellikle halý sahalarda. Bir de þöyle durumlar var; son olarak gelen bir hastam dizleri kireçli, zor yürüyebiliyor, eklem hareketlerini yapamýyor ancak buna raðmen evine koþu bandý almýþ. Evde koþu bandýnda spor yapan hastamýzýn eklemlerinde sürtünme arttýðý için aðrýlarý da daha artmýþ.” “Isýnmayý ihmal etmeyin” Halý saha maçlarý öncesi mutlaka ýsýnmak gerektiðini söyleyen Þerifoðlu, “Spor öncesinde ýsýnma ve esneme egzersizleri çok önemli. Kaslarýmýzý yeterince esnetmez ve ýsýtmazsak ani hareketler sonucu direk yýrtýlma oluþabilir. Yýrtýlma da ameliyata kadar gidebilecek yaralanmalara neden olabilir. Bu nedenle spor öncesi ve spor sonrasý yapýlacak hareketler çok önemli. Spor sonrasýnda yapýlan hareketler de erken dönem yorgunluðunu önleme amaçlýdýr.” (CÝHAN)
aþörtüsü sorunu açýsýndan geçen hafta yeni bir geliþme oldu. Hükümet 27.11.2012 tarihinde Resmi Gazetede yayýmlanarak yürürlüðe konulan, “Millî Eðitim Bakanlýðýna Baðlý Okul Öðrencilerinin Kýlýk Ve Kýyafetlerine Dair Yönetmelik” içerisinde öðrencilerinin kýlýk ve kýyafetlerine dair usûl ve esaslarý belirleyen yönetmeliðinde “Okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve liselerde kýlýk ve kýyafet serbesttir.” maddesiyle deðiþiklik yaparak, üniforma-tek tip kýyafet mecburiyetini kaldýrdý. Ama … Evet, yine 'ama' ile devam etmek zorunda kaldýðýmýz bir düzenleme yapýldý. Serbestlik boyundan aþaðýya geldi ama boyundan yukarýsýna gel(e)medi. Ýmam hatip okullarý için bütün dersler, diðer okullarda ise Kuraný kerim ve siyer derslerinde baþörtüsü takýlabilecek. Bunun dýþýnda kalan derslerde, “Öðrenciler okul içinde baþ açýk olarak bulunur.” Ýfadesi ile kýz öðrenciler açýsýndan baþýný açmak zorunlu hale getirildi. Ýktidar yanlýsý kesimler bir düzelme anlamýnda deðerlendirdiler, bu durumu. Ýktidar karþýtý partiler ise muhalefetin gereði, doldurduklarý koltuklarýn rengi neyi gerektiriyor ise o minvalde karþý çýktýlar. Bütün partilerin geçmiþlerinde yapýp-ettikleri bu konudaki hassasiyet ve dürüstlüklerini anlamamýza yeteceði için diyaloglar üzerinde durmayacaðým. Ýktidarýn bu gün o koltuklarda oturabiliyor olmasýný saðlayan, 'baþörtüsü sorununu' çözme vaadini neden yerine getirmediði üzerinde duralým. AK parti taraftarlarýnýn iddia ettiði gibi, aþamalý bir þekilde çözeceðine dair hüsnü-zan, zorlama bir savunmadýr. Konumuz olan o kararnamede 'baþý açýk' ibaresinin olmasý muhalefetin tepkilerini azaltmamýþtýr. Baþý açýk ifadesi olmayan bir metin de muhalefet tarafýndan ancak bu kadar eleþtirilirdi. 'Ustalýk' döneminin sonlarýna gelmiþ bir iktidarýn bu sorunu çözme gücü olamamýþsa hala, emekliliðinde çözme ihtimali yok denecek kadar azdýr. Ülke yönetiminde, iktidarýn diðer konulardaki pervasýzlýðý dikkate alýndýðýnda bu sorunu bu þekilde sürekli olarak sürüncemede býrakmasýnýn asýl sebebi, iktidarýn dýþýndaki güçlerde deðil, iktidarýn iç hesaplarýnda aramak gerekir. Baþörtüsü sorununun kaybedenleri ve kazananlarýný anlamak için, sorunun baþlangýç noktasýna gidelim. Sol parti iktidarý ile baþlamýþtý, bu sorun. Dine alerjisi olan kesimleri temsil eden bir iktidar oluþunca destekleyenlerine kendi 'imanýný' kanýtlamak için eðitim kurumlarýnda ve kamu kurumlarýnda baþörtüsü yasaklandý. Bu yasaðýn ihtiyaç olduðu fikri toplumda yaratýlabilmesi için, þimdilerde açýklanan senaryolar yazýldý ve oynandý. Ýlginçtir, suçlular suçüstü hem de kameralar eþliðinde nerdeyse canlý yayýnlarla deþifre ediliyordu. Baþörtüsü yasaðý deðil ama ekonomik sorunlar bu zalimleri koltuðundan etti. Yamalý bohça misali oluþturulmuþ hükümetler iþi sürdüremedi ve yeni bir dönem baþladý. Türkiye tarihine baktýðýmýzda 'yeni' olmayan, ama o gün için yeni kabul edilen geliþme; denenmiþ partilere alternatif olarak sunulan; mevcut partilerin elemanlarýndan kombin edilmiþ 'yeni' partinin çözüm olarak kabulü idi. AK parti ilk seçimlerde özellikle inançlar çerçevesinde, ikinci seçimlerinde de özgürlükler penceresinden konuyu ele aldý ve çözeceðini vaat etti. On yýlýný doldurduðu iktidarýnda baþörtüsü sorununu çözmek yerine, 'hem nalýna, hem mýhýna' yöntemiyle bir yerlerde(üniversitelerde) yasaðý kaldýrýrken, baþka bir yerde resmen yasaklama yolunu seçerek sorunu yeniliyor. Kamuda çalýþan bayanlarýn hala (amirlerin inisiyatiflerine býrakýlarak) baþörtüsü yasaðýyla baþ baþa kaldýðýný da unutmayalým. Dün sol kesimin seçim yatýrýmýnýn kurbaný olan baþörtüsü, bu gün kendisini Ýslam olarak kabul eden iktidarýn seçim yatýrýmý olmasý nedeniyle çözülmüyor. Çünkü eðer bu gün baþörtüsü sorunu halledilir ise, kendisini diðer seçmenden ayrý nitelendiren muhafazakar, Ýslamcý oydaþlara neyi vaat edecek? Ýktidar. Bu gerçeðin farkýnda olan iktidar, kendisini bu iktidarla birlikte(bindiði lüks arabasýndan baþörtülü inmenin gururu, baþörtülü olarak Ýstanbul'un bilmem hangi semtinde kahvaltý yapabilmenin keyfi, kendi modasýný oluþturmanýn geliþmiþliði) elit, zengin ve eþit hisseden vatandaþýnýn bütün taleplerini karþýlamýþ olacak. Ýslam olmanýn sadece baþörtüsü ile ayrýþýlabileceðini düþünen Türkiye'deki büyük çoðunluða sunabileceði tek ayrýk nokta ne yazýk ki, baþörtüsü sorunudur. Bu sorun Müslümanlarýn aidiyet duygusunu besliyor-doyuruyor. Kendisi ile birlikte taraf olabileceði Müslüman bir iktidar(!) karþýsýna alacaðý küfür odaklarý baðýþlýyor. Baþkanlýk sistemi referandum konusu olduðunda ya da cumhurbaþkanlýðý seçimlerinde 'baþörtüsü' yine kurtarýcý sorun olacak. Biz seçmenlerde oyumuzu baþörtüsünden yana yapýp, bu sorunu çözmeyen bu günün iktidarýný yeniden iktidar yapacaðýz!? Yaþasýn baþörtüsü sorunu!!!! Ufkumuz internet sitesi Songül PALA - 04/12/2012
18 Aralýk 2012 Salý
Emniyet kendi ÝHA’sýný üretti, adýný Hava Ceylaný koydu
Þ
anlýurfa Emniyet Müdürlüðü Silah Ruhsat Þubesi, havadan görüntü ve fotoðraf alabilen bir araç üretti. Hava Ceylaný adý verilen araç, polise operasyonlarda destek verecek. Hava Ceylaný, þehrin Akabe mevkiinde bugün gerçekleþtirilen fidan dikim töreninde Þanlýurfa Emniyet Müdürlüðü yetkilileri tarafýndan sergilendi. 10 bin fidanýn toprakla buluþtuðu programdan sonra havalanan Hava Ceylaný, performansý ile göz doldurdu. Ýl
Emniyet Müdürlüðü'nün kendi imkanlarý ile ürettiði aracýn 10 bin liraya mal olduðu öðrenildi. Araç, Þanlýurfa Emniyet Müdürlüðü'nün gerçekleþtireceði operasyonlarda havadan görüntü alabilecek. Hava Ceylaný, istendiði kadar yükseðe çýkarak insansýz olarak aldýðý görüntü ve fotoðraflarý kurulan bir panele kumanda sayesinde yansýtýyor. Þanlýurfa Valisi Celalettin Güvenç, aracý tasarlayan Silah Ruhsatý Þube Müdürü Oykun Ýlgin’i tebrik etti. (CÝHAN)
6
Konut kredisi çeken binlerce vatandaþa müjde
D
iyarbakýr 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, tüm Türkiye’ye emsal olacak bir karara imza attý. Özel bir bankadan 70 bin liralýk konut kredisi vatandaþtan ‘dosya masrafý ve sigorta’ adlý altýnda alýnan bin 294 liranýn, bin lirasýnýn vatandaþa gerilmesine hükmetti. Bu karar, konut kredisi çeken binlerce vatandaþýn, bankalar tarafýndan ‘dosya masrafý ve sigorta’ adý altýnda alýnan paralarýný geri alabilmesine teþkil edebilecek. Özel bir bankanýn Dicle Þubesi’nden 2010 yýlýnýn haziran ayýnda 70 bin lira konut kredisi çeken F.G.’den banka, çektikleri krediden dolayý dosya masrafý ve sigorta adý altýnda para aldý. F.G., olayý 30 Mayýs 2012 tarihinde Kayapýnar Tüketici Sorunlarý Ýlçe Hakem Heyeti'ne taþýyarak, ödedikleri paranýn iade edilmesi için baþvuruda bulundu. Tüketici Sorunlarý Ýlçe Hakem Heyeti, 08 Haziran’da banka tarafýndan dosya masrafý ve sigorta adý altýnda alýnan bin 294 lira 70 kuruþun iade edilmesine hükmetti. Bunun üzerine F.G., Diyarbakýr 1. Asliye Ceza Hukuk
Mahkemesi’nde söz konusu bankaya dava açtý. Davalý bankanýn avukatý mahkemeye sunduðu cevap dilekçesinde; sigorta yapýlanmasýnýn müþteri menfaatinde bulunduðunu, belli bir prim ödeme borcu getirmekle birlikte hayat sigortasý kapsamýna alýnmasýnda sigortalýnýn da menfaatinin olduðu ifade edildi. Mahkemenin kabulünün aksine sözleþmede bu þekilde bir düzenleme yapýlmasýna yasal bir engel de bulunmadýðý belirtilen dilekçede, bu nedenle davacýnýn haksýz ve mesnetsiz davasýnýn reddine karar verilmesi talep etti. Mahkeme, taraflarýn belirlenen komisyon ve istihbarat ücretiyle diðer ücretin, komisyonun, masrafýn borçlunun ödemeyi kabul ve taahhüt edeceði belirtildiði ancak bu ücret ve masrafýn hangi sebeplerle alýnacaðýna dair sözleþmede açýklayýcý bir hüküm bulunmadýðý ifade edildi. Banka tarafýndan sadece kredinin verilmesi için zorunlu masraflarýn tüketiciden istenebileceði belirtilen mahkemede, “Kredi verilmesi için gereken zorunlu masraflarýn neler olduðu konusunda diðer ücret ve masraflar baþlýðý altýnda belirlenen bir miktarýn tüketiciden alýnacaðýna dair hükmün 4077
sayýlý yasa ve yönetmelik hükümleri kapsamýnda haksýz þart olduðunun kabulü gerekmektedir.” denildi. Mahkemede, banka tarafýndan kredinin kullanýlmasý için davalýdan kredi tahsis komisyonu ve ekspertiz ücreti adý altýnda alýnan masrafýn zorunlu masraflar olduðunun ispat edilemediði belirtildi. Masraflarýn zorunlu masraflar olmadýðý kaydedilen mahkemede, dosya masrafý adý altýnda alýnan ücretlerin haksýz þart niteliðinde olduðu, matbu sözleþmeler kapsamýnda alýndýðý ancak davacý ve davalý arasýnda düzenlenen kredi sözleþmesi içerisinde hayat sigortasýnýn düzenleneceði ve her yýl belirlenen bedelinin banka tarafýndan tahsil edileceði açýkça belirtildiði kaydedildi. Söz konusu hayat sigortasýnýn sadece davacý bankaya deðil, ayný zamanda kredi çeken içinde bir koruma niteliðinde bulunduðu ifade edildi. Alýnan hayat sigortasý bedelinin yasal olduðu anlaþýldýðý kaydedilen mahkemede, davacýnýn davasýnýn kýsmen kabulüne karar verilmesine gerektiði kanaat getirildi. Mahkeme, alacak davasýnýn kýsmen kabulüne kýsmen reddine karar vererek bankanýn maðdur vatandaþa bin lira ödemesine karar verdi. (CÝHAN)
SP GÝK Üyesi Kaya, gündemdeki konularý deðerlendirdi
S
aadet Partisi (SP) Genel Ýdare Kurulu (GÝK) Üyesi Av. Bülent Kaya, Meclis'e sunulan bütçe görüþmelerini deðerlendirdi. SP Batman Ýl Teþkilatý Divan Toplantýsý’nda konuþan Kaya, “2012 bütçe gerçekleþmeleri ve 2013 yýlý bütçe hedefleri bu bütçenin milletin sorunlarýna çare olmaktan çok milletin sorunlarýný daha da derinleþtiren bir bütçe olduðu ortadadýr.” dedi. IMF’ye olan borcun kapatýldýðý ile övünen hükümetin bütçeden 53 milyar lira gibi büyük bir kalemin faiz giderlerine ayýrmýþ olmasýnýn son derece manidar olduðuna vurgu yapan Kaya, “Bu bütçe sosyal yardýmlarý biraz artýrarak geniþ kitlelerin sesini kesen, ancak rantiyeye sessiz sedasýz kaynak aktaran bir bütçedir. Millete hakký olan kaynaklar yerine sadaka vererek avutan bir zihniyetten millete fayda gelmez.” diye konuþtu. Okullardaki kýlýk kýyafet serbestliðine de deðinen Kaya, kýlýk kýyafet serbestisi getiren düzenleme ile bir taraftan kýlýk kýyafet serbest býrakýlýrken bir taraftan milletin kendi deðerlerine uygun kýyafetlerin ise yasaklanmasýnýn bu millete yapýlabilecek en büyük kötülük olduðunu belirtti. Kaya, millet adýna iþ baþýna gelen ve 'karar milletindir' sloganýný kullanan bir iktidarýn bu sloganýnda
samimi ise bu hatalý yönetmeliði bir an önce milletle barýþýk bir yönetmelik haline getirmesi temennisinde bulundu. Ortadoðu’da yaþanan geliþmelere de deðinen Kaya, dünyadaki sömürü düzenini kurmak ve devam ettirmek için ortaya çýkan uluslararasý kuruluþlarýn dünyaya düzen vermekten çok dünyayý ve insanlýðý içinden çýkýlmaz sorunlarla karþý karþýya býraktýðýný ileri sürdü. Sorunlarýn büyük fotoðraf görülmeden ve deðiþtirilmeden çözülemeyeceðini ifade eden Kaya, “Ortadoðu’da yaþayan tüm etnik, dini ve mezhepsel gruplarýn huzur içerisinde yaþayacaðý bir dünyanýn temelleri bir an önce atýlmalýdýr.” þeklinde konuþtu. (CÝHAN)
2 çocuðu ile birlikte Fýrat'a atlayan annenin evlatlarýndan biri kurtarýlamadý
Þ
anlýurfa'nýn Birecik ilçesinde Fatma T. isimli kadýn Fýrat Nehri üzerindeki köprüden önce 2 çocuðunu sonra da kendisini soðuk sulara býraktý. Kadýn ve oðlu vatandaþlar tarafýndan kurtarýlýrken, oðlu ise nehrin sularýnda kayboldu. Gaziantep'de ikamet eden Fatma T.(23) eþine kýzarak 4 yaþýndaki kýzý Müjde ve 5 yaþýndaki oðlu Ahmet'le birlikte Þanlýurfa'nýn Birecik ilçesine geldi. Burada Fýrat Nehri üzerindeki köprünün üzerine çocuklarý ile birlikte çýkan kadýn önce nehrin soðuk sularýna çocuklarýný ardýndan kendisini býraktý. Olayý gören vatandaþ soðuða raðmen kadýn ve 4
yaþýndaki kýzýný kurtarmayý baþarýrken, oðlunu ise bütün arama ve gayretlere raðmen bulumadýlar. Ýlçe Emniyet Müdürlüðü arama kurtarma ekipleri de minik Ahmet'i aramak için yaptýklarý bütün çabalardan netice alamadý. Kurtarýlan Fatma T. ve kýzý Müjde Birecik Devlet Hastanesi'nde yapýlan ilk müdahalenin ardýndan Gaziantep Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. Emniyet Müdürlüðü olayla ilgili soruþturma baþlattý. (CÝHAN)
Zayi Ýlaný Nüfus Cüzdanýmý kaybettim. Hükümsüzdür. Mahmut ORHAN T.C. No: 56932269978