‘Bayan kamu çalışanlarımızla AB standartlarının üzerindeyiz’
K
umbuzoğlu 81 ilde 26 müsteşar, 100 müsteşar yardımcısı, 72 kurum başkanı, 203 genel müdür 570 genel müdür yardımcısı, 2 bin 723 daire başkanı, 319 bölge müdürü ve 812 il müdürü olmak üzere yaklaşık 5 bin üst düzey yöneticinin bulunduğunu söyledi.
Orta düzey 50 bin civarında yöneticinin bulunduğunu 2 milyon 300 civarında da devlet memurunun bulunduğunu 14 bin civarında hakim ve savcı ve 120 bin civarında da öğretim görevlisinin bulunduğunu kaydeden ifade eden Kumbuzoğlu, bu verileri çok güncel tutuklarını söyledi. » Sayfa 2’de
Polisten kaçağa geçit yok
M GÜNLÜK BAĞIMSIZ GAZETE 18 Haziran 2014 Çarşamba
www.mardiniletisimgazetesi.com.tr
Özel Tıp Merkezlerine Operasyon : 46 gözaltı
E
llerine geçirdikleri kimlik numaraları ile sık sık sisteme giriş yaparak ve tahlil yapmış gibi göstererek haksız kazanç elde eden tıp merkezlerine operasyon düzenlendi. Şanlıurfa merkezli 6 ilde gerçekleşen operasyonda aralarında doktorlarında bulunduğu 45 kişi gözaltına alındı. » Sayfa 8’de
Kızıltepedeki Ermeni kilisesi restore edilmeyi bekliyor
M
ardin'in Kızıltepe ilçesindeki Ermeni kilisesi restore edilmeyi bekliyor. Kızıltepe ilçesinde Tepebaşı Mahallesi'nde bulunan kilisenin, restore edilmesi gerektiği bildirildi. » Sayfa 10’da
Ailenin endişeli bekleyişi sürüyor
Yýl : 10 Sayý : 2980 Fiyat : 25 Kr
Kale'de arkeolojik kazılar başlıyor Mardin Müze Müdürü Nihat Erdoğan, “Tarihte fethedilmeyen tek kale olarak adını yazdıran Mardin Kalesi'nin arkeolojik kazı çalışmasını 2 yılda bitirmeyi hedefliyoruz” dedi...
B
inlerce yıllık geçmişe sahip Mardin Kalesi'ni turizme kazandırması çalışmaları devam ediyor. Hamdaniler tarafından 10. yüzyılda yapıldığı tahmin edilen ve en son 3. Selim döneminde kısmen onarılan kale 218 yıl aradan sonra ilk defa yenileme kapsamına alındı. Kale için yüklenici firma İtalya’dan özel olarak getirdiği çelik bariyerleri, kale etrafında monte etmeye başladı.
Muharrem AğaldayRıfat Kaya Allah'a(c.c) tövbe edin... Gönül
A
Bağında ki llah'a(c.c) tövbe edin...Figanlayanlar Yaptığından pişman olup, halini
Olma Yukardan aşağı için yaradanına samimiNankör bir şekilde dışın çağ çağlasın arz etme hali, bir daha yapmamanın itirafı, kul olmamızın birDoğduğun göstergesi, büyüdüğün mekân kutsal acizliğimizin bir faturası. » Sayfa 3’te bilesin » Sayfa 5’te
Eyyuphan Kaya Muharrem Ağalday Suzan Demir
İki Adayınızı da Allah'a(c.c) tövbe edin... Jose Saramago: tövbe edin... gibi... Sankillah'a(c.c) ölüm yokmuþ Belirleyin!
I
rak'ın Musul kentinde rehin alınan tır şoförlerinden Mehmet Sait Çobanoğlu'nun (28) Mardin'in Kızıltepe ilçesinde yaşayan ailesinin endişeli bekleyişi sürüyor. » Sayfa 3’te
ardin Emniyet müdürlüğünden yapılan açıklamada, Kentte düzenlenen 7 ayrı operasyonda, 94 bin 840 paket kaçak sigara, 500 puro, 2 tabanca ile 615 kilogram kaçak çay ele geçirildi. » Sayfa 6’da
A
pişman bir olup, halini Birçok Yaptığından insanın hayatında reddeyaradanına samimi bir şekilde diliş hikayesi vardır. Belki de birarz etme hali, bir daha yapmamanın den çok. mantıkbirreddedileni itirafı, kul Düz olmamızın göstergesi, kaybeden taraf yapar. » Sayfa 10’da
BASK Mardin İl temsilciliği uygulamaya tepki gösterdi !
B
ağımsız Kamu Görevlileri Sendikası Konfederasyonu Mardin il Temsilciliği, Kamu görevlilerinin yargı kararına rağmen görevlerine dönmelerinin engellenmesine tepki gösterdi. BASK (Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyon) MARDİN İl Temsilcisi Sadullah Güneş; kamuoyunda “Taşeron Yasası” olarak bilinen Tasarının Plan ve Bütçe Alt Komisyonundaki görüşmelerinde yaşanan
tartışmalara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. » Sayfa 4’te
0 106311 220141
18 Haziran 2014 Çarşamba
2
‘Bayan kamu çalışanlarımızla AB standartlarının üzerindeyiz’ Devlet Personel Başkanı Mehmet Ali Kumbuzoğlu, kamuda çalışan kadın memurlarının oranının yüzde 36 olduğunu belirterek Bayan kamu çalışanlarımızla bu alanda AB standartlarında üzerindeyiz. Yüzde 36'lık bir rakam oldukça önemli bir rakam. Ama aynı şey yönetici sahasında çok ta iyimser bir rakam değil. " dedi...
K
umbuzoğlu 81 ilde 26 müsteşar, 100 müsteşar yardımcısı, 72 kurum başkanı, 203 genel müdür 570 genel müdür yardımcısı, 2 bin 723 daire başkanı, 319 bölge müdürü ve 812 il müdürü olmak üzere yaklaşık 5 bin üst düzey yöneticinin bulunduğunu söyledi. Orta düzey 50 bin civarında yöneticinin bulunduğunu 2 milyon 300 civarında da devlet memurunun bulunduğunu 14 bin civarında hakim ve savcı ve 120 bin civarında da öğretim görevlisinin bulunduğunu kaydeden ifade
eden Kumbuzoğlu, bu verileri çok güncel tutuklarını söyledi.
hizmetlerinde 3 bin 500 kişi yardımcı hizmetler sınıfında da 110 bin kişi çalışıyor. "
Kamuda da yaklaşık 3 milyon kişinin çalıştığını belirten Kumbuzoğlu şöyle dedi:
Tüm memurların yüzde 36'sının kadın olduğunu ifade eden Kumbuzoğlu," Bayan kamu çalışanlarımızla bu alanda AB standartlarındın üzerindeyiz. Yüzde 36'lık bir rakam oldukça önemli bir rakam. Ama aynı şey yönetici sahasında çok ta iyimser bir rakam değil. 65 bin Kişilik Daire Başkanlığı üst yönetim kadrolarında bayanların oranı yüzde 10. Bu konuda gelişme sağlamak ümidini taşıyoruz." diye konuştu.
"Son 10 yıl içinde öğretmen artışı baya fazla. Yüzde 40 artış oldu. Emniyet personelinde de ciddi manada bir artış söz konusu. Yüzde 45'lik bir artış. Birde en yüksek artış Sağlıkta. Yüzde 53 civarında bir artış söz konusu. 812 bin civarında öğretmenimiz var. Sağlık alanında 384 bin kişi çalışıyor. Mülki idarede 2 bin kişi çalışıyor. Avukatlık
Kumbuzoğlu, 10 yılda 1 milyon kamu personeli alındığını, 500 bin kişinin emekli olduğunu, sisteme 500 bin kamu personelinin katıldığını belirtti. Kumbuzoğlu, KPSS yerleştirmeleri, kamu çalışanlarının eğitimi, kurum içi görevde yükselme konusunda çalışmalar yürüttüklerini, Devlet Personel Başkanlığı internet sitesinden robot sistemine giriş yaparak hangi okul mezunu olduğunu ve hangi ilde çalışmak istediğini yazmak suretiyle tercihlerini otomatikman yapma imkanını sunduklarını belirtti.
da çalışmalar yaptıklarını anlatan Kumbuzoğlu, 10 yıl önce 5 bin 777 olan engelli istihdamı şu an devlet memuru olarak 35 binlerde olduğunu, Temmuz'da da alımların devam edeceğini kaydetti. Mardin Valisi Mustafa Taşkesen ise iyi bir yöneticiyi çalışanlarının yapmak zorunda olduğu işleri gönüllü olarak yaptırabilen kişi olduğunu belirterek "İyi bir yönetici, sıradan insanlara sıra dışı işleri yaptıran kişidir. Toplantıda emeği geçenlere teşekkür ediyorum.” dedi. Katılımcılar 4 dilde selamlandı Türkçe, Kürtçe, Arapça ve Süryanice olmak üzere 4
dilde katılımcıları selamlayan Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Serdar Bedii Omay da bu gibi toplantılarının Mardin'de yapılmasının önemli oldu olduğunu dile getirdi. Açılış konuşmalarının ardından Kumbuzoğlu, Vali Taşkesen'e ve Artuklu Üniversitesi Rektörü Omay'a ev sahipliğinden dolayı teşekkür ederek çiçek verdi. Konuşmaların ardından Mardin, Van, Muş, Bitlis, Hakkari, Bingöl ve Tunceli'den gelen katılımcılara 5 gün sürecek eğitimlerin verilmesine başlandı. » Vehap Erdoğan
Arşiv
Engelli istihdamı konusunda
Kızıltepe'de "obezite ile mücadele" yürüyüşü
S
ağlık Bakanlığının 2014 yılını obezite ile mücadele ve hareket yılı ilan etmesi üzerine Kızıltepe ilçesinde sağlıklı yaşam yürüyüşü düzenlendi. Kızıltepe eski devlet hastanesi caddesinde yapılan yürüyüşe, İl Halk Sağlığı Müdürü Nureddin Özdener ve Kızıltepe ilçesindeki kamu kurum müdürleri ve sağlık çalışanları katıldı. İl Halk sağlığı Müdürü Özdener, Sağlık Bakanlığının 2014 yılını sağlıkta obezite ile
mücadele ve hareket yılı olarak ilan ettiğini söyledi. Mardin'de hareketli yaşam yürüyüşü koşusu yaptıklarını ifade eden Özdener, şöyle konuştu: "Kızıltepe Toplum Sağlığı Merkezimizin bünyesinde obezite ile mücadele birimiz var. Diyetisyenlerimiz ve psikoloğumuz hizmet veriyor. Obezite çağımızın hastalığı. Bununla mücadele etmek gerekiyor. Bu nedenle yürüyüş düzenlendi.” » (AA)
3
18 Haziran 2014 Çarşamba
Kale'de arkeolojik kazılar başlıyor Mardin Müzesi İl Müdürü Nihat Erdoğan, “Tarihte fethedilmeyen tek kale olarak adını yazdıran Mardin Kalesi'nin arkeolojik kazı çalışmasını 2 yılda bitirmeyi hedefliyoruz” dedi...
B
inlerce yıllık geçmişe sahip Mardin Kalesi'ni turizme kazandırması çalışmaları devam ediyor. Hamdaniler tarafından 10. yüzyılda yapıldığı tahmin edilen ve en son 3. Selim döneminde kısmen onarılan kale 218 yıl aradan sonra ilk defa yenileme kapsamına alındı. Kale için yüklenici firma İtalya’dan özel olarak getirdiği çelik bariyerleri, kale etrafında monte etmeye başladı. 1085 rakımlı kalede
arkeolojik kazıların ardından kaya ıslah çalışmaları yapılacak. Ayrıca, kale içinde bulunan Artuklu Hükümdarlığı döneminden kalma yaklaşık 900 yıllık tarihi cami de yeniden restore edilerek ibadete kazandırılacak. Mardin Müzesi İl Müdürü Nihat Erdoğan, kalenin 218 yıl aradan sonra ilk defa restorasyon çalışması başlatıldığını söyledi. Dünyanın en büyük
kalesi olan kartal kalesini turizme kazandırmak için kaleye özel ilgi gösterdiklerini belirten Erdoğan, Önümüzdeki günlerde kale için özel bir arkeolojik kazı çalışmalarını başlatacağız. Kazı için şu anda özel izin aldık. Hava Radar Komutanlığı ile protokol imzalandı. Mardinlilerin 60 yıllık kaleye çıkma hayali gerçekleşiyor.” dedi Tarihte fethedilmeyen tek kale
olarak adını yazdıran Mardin Kalesi'nin restorasyon ve arkeolojik kazı çalışmasını 2 yılda bitirmeyi hedeflediklerini ifade eden Erdoğan, "Çalışmaların hızlı bir şekilde bitirilmesi ve kalenin bir an önce turizme açılması için gerekli talimatlar verildi. Restorasyon çalışması ile birlikte kale içinde bulunan Artuklu Hükümdarlığı döneminden kalma yaklaşık 900 yıllık tarihi camiyi yeniden halkın ibadetine açmayı hedefliyoruz.
Kaledeki kilise, cami, saraylar ortaya çıkarılacak ve turizme kazandırılacak. Mardin Kalesi'nin ne kadar önemli bir yere, bir yapıya sahip olduğunu, insanlar kaleye çıkınca daha iyi anlayacak. Bunun için mimarlarımız, teknik ekibimiz kalede gerekli çalışmaları başlattı. Mardinlilerin, artık özlem duydukları kaleye en kısa zamanda kavuşacağına inanıyorum." şeklinde konuştu. » Sedat Aslanaçier
Yaz Kur'an kursları 23 Haziran'da başlayacak
Ailenin endişeli bekleyişi sürüyor
I
rak'ın Musul kentinde rehin alınan tır şoförlerinden Mehmet Sait Çobanoğlu'nun (28) Mardin'in Kızıltepe ilçesinde yaşayan ailesinin endişeli bekleyişi sürüyor.
Mezopotamya Mahallesi'nde yaşayan Çobanoğlu ailesi rehin alınan çocukları ile ilgili gelişmeleri televizyon haberlerinden takip ediyor. Baba Kemal Çobanoğlu,
AA muhabirine, oğlu Mehmet Sait'in rehin alındığını belirterek, oğlunun serbest bırakıldığına dair haber alma ümidiyle televizyon başından ayrılmadıklarını söyledi. Rehin alınan şoförlerin durumunun iyi olduğu bilgisini aldıklarını ancak oğlu ile görüşemediğini ifade eden Çobanoğlu, şoförlerin serbest bırakılması için yetkililerden destek beklediklerini kaydetti. Çobanoğlu, oğlunun hayatıyla ilgili endişe duyduklarını anlatarak, şöyle dedi:"Durumlarıyla ilgili net bir bilgi yok. Arkadaşlarından zaman zaman bilgi alıyoruz. Bazı arkadaşları onlara kötü muamelede bulunulduğunu belirtiyor. Susuz ve ekmeksiz kaldıklarını traş olamadıklarını anlatıyor. Oğlum traş olmuyor diye ben de olmuyorum. Hepsi bizim çocuklarımız. Hergün televizyon başından ayrılmadan haberleri izliyoruz. İnşallah hayırlı bir haber alırız." Anne Remziye Çobanoğlu ise oğluna kavuşacağı günü sabırsızlıkla beklediğini belirterek, rehin şoförlerin serbest bırakılması için yetkililerden yardım istediklerini söyledi. » (AA)
Y
az dönemi Kur'an kursları yurt genelinde 23 Haziran'da başlayacağı belirtildi. Diyanet İşleri Başkanlığı (DİB), çocukların camiye ilgisinin artması için 'Camiye Koşalım, Kur'anla Buluşalım', 'Gel Bu Yaz Kur'an-ı Gönlüne Yaz' tanıtım afişlerini hazırlattı. Yaz Kur'an Kurslarının ülke genelinde 23 Haziran 2014 tarihinde saat 10.00'da Ankara'da Ahmet Hamdi Akseki Camii'nde yapılacak programda DİB Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Kâmil Yılmaz, Eğitim Hizmetleri Genel Müdürü Prof. Dr. Ali Erbaş'ın katılım ve konuşmalarıyla başlayacağı bildirildi. Yaz kurslarına kayıtların 16
Haziran'da başladığı ifade edildi. 23 Haziran'da başlayan yaz kurslarının 22 Ağustos'ta sona ereceği belirtildi. 23 Haziran'da başlayacak olan ve 22 Ağustos'ta sona erecek olan yaz kurslarının 3 dönemde gerçekleşeceği, bunların birinci dönem: 23 Haziran–11 Temmuz, ikinci dönem, 14 Temmuz–01 Ağustos ve üçüncü dönemin ise 4 Ağustos–22 Ağustos tarihleri arası olacağı kaydedildi. Ayrıca, yaz Kur’an kurslarına katılmak isteyen engellilere imkânlar ölçüsünde yardımcı olunacağı ve her ilde en az bir cami ve Kur'an kursu engellilere yönelik hazırlanacağı ifade edildi. » CİHAN
mardin
iletişim
18 Haziran 2014 Çarşamba
4
BASK Mardin İl temsilciliği uygulamaya tepki gösterdi ! Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikası Konfederasyonu Mardin il Temsilciliği, Kamu görevlilerinin yargı kararına rağmen görevlerine dönmelerinin engellenmesine tepki gösterdi...
B
ağımsız Kamu Görevlileri Sendikası Konfederasyonu Mardin il Temsilciliği, Kamu görevlilerinin yargı kararına rağmen görevlerine dönmelerinin engellenmesine tepki gösterdi. BASK (Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyon) MARDİN İl Temsilcisi Sadullah Güneş; kamuoyunda “Taşeron Yasası” olarak bilinen Tasarının Plan ve Bütçe Alt Komisyonundaki görüşmelerinde yaşanan tartışmalara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. “Kamu görevlilerinin yargı kararına rağmen görevlerine dönmelerinin engellenmesi veya ötelenmesi, kamu yöneticilerini hukuk tanımaz hale getirir ve hukuk devletini ortadan kaldırır, bu kabul edilemez bir durumdur.” dedi. Açıklamasında; 12 Eylül ve 28 Şubat dönemlerinde yapılan benzer uygulamaların yarattığı hukuksuzluğun izlerinin hala silinemediğini belirten BASK İl Temsilcisi Güneş “Plan ve Bütçe Alt Komisyonunda gündeme getirilen bu tartışma ve arayışı esefle karşılıyoruz.”ifadelerini kullandı. Güneş’in açıklamalarının satır başları şöyle; Yapılmak istenen düzenleme ile;Kamu görevlileri ile ilgili iptal ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin mahkeme kararlarının gereğinin yerine getirilmesi 2 yıl ötelenmek istenmektedir. Davayı kazananların 2 yıl bekledikten sonra eski görevleri yerine başka bir
kadro veya pozisyona atanabilmesi, yargı kararlarına uymayan kamu yöneticileri hakkında cezai işlem yapılmaması istenmektedir Böyle bir düzenleme, hukuk devletini ortadan kaldırır ve kamu yönetiminde keyfi uygulamaların önünü açar. Bu düzenleme açıkça anayasaya aykırı Anayasanın 125 inci maddesi, idarenin her türlü eylem ve işlemine karşı yargı yolunun açık olduğunu hükme bağlamıştır. Aynı maddede; idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda yürütmenin durdurulmasına karar verilebileceğini de hükme bağlamaktadır. İptal ve yürütmenim durdurulmasına ilişkin yargı kararlarının 1 ay içinde yerine getirilmesi de hukuk kuralıdır. Aksine düzenlemeler Anayasaya aykırıdır ve Anayasa değiştirilmediği sürece Anayasa Mahkemesince iptal edilir. Yargı kararlarını uygulamayan yöneticiler hakkında cezai işlem yapılamayacağı hususu, kamuda “hukuk tanımaz ve despot bir yönetim”in yolunu açar. Hangi kademede görev yaparsa yapsın kamu görevlisi tarafsız olmak ve tarafsızlığı yasalarla güvenceye alınmak zorundadır. Hukuk devletinde kamu idaresinin eylem ve
işlemleri de yargı denetimine açık olmalıdır. Ve her seviyedeki kamu görevlileri, idarenin hukuka aykırı eylem ve işlemlerinin sorumluluğunu da taşımak ve hesap vermeye hazır olmak zorundadır. Bu evrensel kuralların ortadan kaldırılması kamu görevlisinin tarafsızlığını yok eder. Kamu görevini ve kamu görevlisini siyasallaştırır. Kamu yönetimini günlük siyasetin emrine verir. Kamu yönetiminde keyfilik ve hukuk dışılık başlar. Kamu yönetiminde aslolan, Anayasa ve yasalar çerçevesinde idarenin eylem ve işlemlerinin hukuka uygun alınması ve uygulanmasıdır. Aksine bir arayış, yargıyı devre dışı bırakmayı ve idarenin eylem ve işlemlerini yargı denetiminden kaçırmayı hedefliyorsa, Türkiye’de demokratik hukuk devletinden bahsetmek mümkün olmaz hale gelir. Yargı kararlarının iki yıl ötelenmesi, iki yıllık fasılalarla kamu görevlilerinin birbirleri ile hesaplaşma içine girmesi demektir. Bu durum, kamu idaresini kilitler. Yasalara, Anayasaya ve İnsan Hakları Avrupa sözleşmesine açıkça aykırı olan bu anlayışa Komisyonun ve TBMM Genel Kurulunun geçit vermeyeceğine inanıyoruz. Aksi halde konuyu Anayasa Mahkemesine ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine taşımakta kararlıyız.” Dedi. » Tayfur Demir/Midyat
Türk Telekom'dan başkan Irmak'a plaket T ürk Telekom Mardin İl Müdürlüğü, Mardin merkez Artuklu Belediye Başkanı Emin Irmak'a plaket takdim etti. Türk Telekom Mardin İl
Müdürü Veysi Kutlu ve Türk Telekom Mardin İl Operatör Müdürü Selahattin Gökdemir ile beraberindeki heyet, Mardin Merkez Artuklu Belediyesi'ni ziyaret etti. Artuklu Belediye Eş
Başkanlığı makamında gerçekleşen ziyarette, Belediye Eş Başkanı Emin Irmak hazır bulundu. Türk Telekom Mardin İl Müdürlüğü'nü kapıda karşılayan Irmak, konuklara ziyaretleri için teşekkür etti. Türk Telekom Mardin İl Müdürü Veysi Kutlu ise, başkan seçilen Irmak'ı tebrik ettikten sonra, başarı temennisinde bulundu. Türk Telekom heyeti, daha sonra başkan Irmak'a hem başarılarından hem de kısa bir süre içerisinde yaptığı çalışmalardan dolayı plaket takdim etti. » M. Sait Çakar
"Ramazanda kan bağışlayın" çağrısı
T
ürk Kızılayı Genel Başkanı Ahmet Lütfi Akar, genelde ramazan ayında kan bağışının azaldığına dikkati çekerek, vatandaşları iftar sonrası kan vermeye çağırdı. Akar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sağlığı müsait olan her erkeğin yılda 4, kadının ise 3 kez kan bağışında bulunabileceğini söyledi. Kan vermenin ihmal edilmemesi gerektiğini belirten Akar, vatandaşların çekinceler yaşadığı ramazan ayında kan bağışında genelde düşüş yaşandığını ifade etti. Ramazan ayında iftardan sonra kan vermeye sağlık açısından hiçbir engel bulunmadığına dikkati çeken Akar, "Dolayısıyla vatandaşlarımızdan bu kan verme hususunda dikkatli davranmalarını ve bağışçı olmalarını rica ediyorum. Ramazanda kan bağışları ürkütücü derecelere geriliyor. Her ramazan ayında stokların altına düşme korkusu yaşıyoruz. Şimdiye kadar hiç düşmedik ama
korkmak zorundayız" dedi. Bu korkunun kendilerini ilave tedbirlere yönlendirdiğini, cami önlerinde ve merkezi yerlerde iftardan sonra kan bağışı kampanyaları yapmaya ittiğini anlatan Akar, şunları kaydetti: "Allah'a şükür her ramazan döneminde bu işin altından bir şekilde kalkıyoruz ama korkulu rüya görmek istemiyoruz. Yaz mevsimine denk gelen ramazan ayında insanlar, 'acaba sıcakta kan verirsem bayılır mıyım? Ramazanda kan verirsem vücudumda eksiklik olur mu?' gibi düşüncelere kapılıyor. Hiçbir eksiklik olmaz. Kan bağışının insan vücuduna etkisi sadece 20 dakikadır. Belki biraz başınız dönebilir. 20 dakika sonra gereken sıvıyı, şekeri almanız halinde de hiçbir şey kalmaz. Kan vermek ayrıca sıhhat verir, bunun dışında dini inancımıza göre de en sevap davranışlardan biridir çünkü kan verdiğiniz insanın kim olduğunu bilmeden verirsiniz. Bir ünite kandan 3 can kurtulur.” » (AA)
5
18 Haziran 2014 Çarşamba
Rıfat Kaya
Gönül Bağında ki Figanlar Nankör Olma Yukardan aþaðý için dýþýn çað çaðlasýn Doðduðun büyüdüðün mekân kutsal bilesin Aklýndan fikrinden zikrinden hakk daðlasýn Yoðrulduðun mayan ki yaratandan dilesin Ekmeðini tuzunu suyunu içtin hak bil Nankörlüðün gereði yok eþiðinde eðil Ýnan ki kalleþliðin baþýyla sonu sefil Hakký adaleti koru yaratanýn kefil Toplumlarýn þahsýnýn kutsalýný puç etme Çarþý mezat üçkâðýt meteliðe kat etme Dalavere mala vere kestirip küstürme Yedi zürriyete zehir zýkkým içirtirme Rifat KAYA Kývâmi(15.Yüzyýl) Kývâmi hakkýnda bildiðimiz Franz Babinger’in Fetihnâm-i Sultân
Mehmed adlý eserin ön sözünde verdiði bilgilerden baþka bilgi yoktur. Eserinde kendini Kývâmi olarak tanýtýr bahseder. Kývâm ed-din Yûsuf veya Kývâmeddin Kaasým adlý kiþi de olabilir. Defterdâr Kývâmeddin Kaasým Fetih-nâme yazarý olarak kabul edilse de bunlar varsayýmdan öteye geçmez. Eserleri: 1-Fetih-nâme-i Sultân Mehmed: 1489 yazýlýþý, Tek nüsha halinde Almanya da Berlin, Milli Kütüphanesi Mrs. Or. 4 1975 numara da kayýtlýdýr. 160 yapraktan ibarettir. 28 bölümün 25 i Fâtih’e, 3 bölümüde II.Bâyezid’e yazýlmýþtýr. MERSÝYE Mersiye-i Sultân Mehmed (Sultan Mehmed Hanýn mehdi hakkýnda) Mefûlü Fâilâtü Fâilün 1-Sâkî-i dehr sunduðý câm-ý fenâyýmýþ Nûþý zamânenün kamu rûþ ü belâyimiþ 8-Künc-i emân deðül n’idelüm bu cihan dirîð Elden çü âkýbet çýkar imiþ bu cân dirîð Hanifi IÞIK ( D:1941) Ardahan Ýli Dede gül Köyü 1941 doðumlu; Ýlk okulu Kendi köyünde, ortaokulu Ardahan da, öðretmen okulunu Kars Cýlavuz okulunda okuyan, Yüksek öðrenimi Diyarbakýr Eðitim Enstitüsü
Edebiyat bölümü, Ankara Dil Tarih Coðrafya Fakültesi Tiyatro bölümü, Eskiþehir Anadolu Üniversitesi Türk Dili Edebiyatý Bölümünden mezun olan Þair; Okul yaþantýsý boyunca Okulun Kütüphanesinde kitap okumak ve Futbol, Güreþ, Boks, Atlettik Sporlarla özdeþ olmuþ, gereken baþarýlarý yakalamýþtýr. Sosyal içerikli bakýþ açýsý ile birlikte M.Akif Ersoy, Tevfik Fikret, Namýk Kemal Þair ve yazarlardan etkilenmiþtir. Ayriyeten, Çocukluðunda anlatýlan Toplu katliamda Dedesi ile birlikte Ruslar tarafýndan öldürülen insanlarýn ve yöresinde ki çilelerinden etkilenmiþtir. Çocukluðu bu konuda çok derin izlerle yoðrulmuþtur. Þiirlerini hece ve serbest olarak kendine has olarak yazmaktadýr. Öðretmenliði ile birlikte idarecilik yaparak emekli olmuþtur. Helân Ankara ilinde ikamet etmektedir. Eserleri: 1-"Yaþantýmdan Damlalar" 2-"Cumhuriyete Giden YolGüneybatý Kafkas Cumhuriyeti" 3-"Ekin Baþaklarý"
Umut Kaybetmeden umudunu Uyan seherde Bekle þafaklarý Ara her yerde Kaybettiðin günleri Unut artýk dünleri Ödediysen bedelini Aramak için nedenini Akþamlarý var ufuklara Geceleri dal ummanlara Ara umut yüklü gemileri Eski mutlu günleri Umuttur bu umut Doðar aydýnlýk bir gün Doðmadýysa dün Doðabilir bugün Umuttur bu umut Umut kesme yarýndan Vazgeçme kararýndan Koþ bu hülyanýn ardýndan Ara dur yýlmadan Umuttur bu umut Gün gelir, kapý sökülür Kilit açýlýr, umut dökülür Böylece bahtýn kurtulur Umuttur bu umut
rifatkaya@hotmail.com
Kırmızı mercimek rekoltesinde yüzde 25 artış bekleniyor Türkiye'de kırmızı mercimek üretiminin yüzde 98'inin gerçekleştirildiği Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde bu yıl üretimin yüzde 25'lik artışla 450 bin tonu aşması bekleniyor...
K
ırmızı mercimek rekoltesinde bu yıl yüzde 25 artış bekleniyor. İçerdiği zengin protein ile beslenmede önemli bir yere sahip olan kırmızı mercimek üretiminde artış sağlanması hedefleniyor. Türkiye'deki kırmızı mercimek üretiminin neredeyse tamamının yapıldığı Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde bu yıl ilave 43 bin hektar alanda mercimek ekimi yapıldı. Bu sayede ekim alanı 280 bin hektara ulaşırken bu yıl ki rekoltenin 450 bin tonun üzerinde gerçekleşeceği belirtildi. GAP Uluslararası Tarımsal Eğitim Merkezi Müdürü Şevket Tekin AA muhabirine, Türkiye'deki kırmızı mercimeğin yüzde
98'inin Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde üretildiğini söyledi. Geçen yıl bölgede 237 bin hektar alanda 363 bin ton kırmızı mercimek üretildiğini, bu yıl ise 280 bin hektar alanda mercimek ekildiğini ifade eden Tekin, şöyle konuştu: "GAP Uluslararası Tarımsal Eğitim Merkezi olarak bölgeye uygun mercimek çeşitleri geliştirdik. Bu sayede üretim artışı gerçekleşti. Son 10 yılda yeni geliştirilen çeşitler ve ekim alanlarının genişletilmesiyle verimde yüzde 75 artış sağlandı. Ekim yapılan 280 bin hektar alandan 450 bin tonu aşkın üretim hedefliyoruz." Samanı pahalı
ulaşıyor. Zengin besin değeri nedeniyle kırmızı mercimeğin samanına besiciler büyük önem veriyor. Bu özelliği nedeniyle buğday ve arpa samanından daha pahalı olan mercimek samanının kilogramı, buğdayın kilogram fiyatına
Hasadı kadınlar yapıyor Hasada başlayan çiftçiler, olgunlaşan mercimeği traktörle topraktan söküp, dane ayırma işlemi öncesinde iyice kuruması için yine tarlada bırakıyor. Bu işlem
sırasında tarlada emek sarf edenlerin yüzde 90'ını kadınlar oluşturuyor. Üreticiler saman fiyatının yüksek olması nedeniyle biçer kullanmadıkları için kırmızı mercimeğin hasadını kadın işçiler yapıyor. » (AA)
Boğa, Koç ve Teke destek kapsamına alındı
G
ıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, 2014 yılında Kalkınma Bölgeleri'ne verilen hayvancılık yatırım desteklemelerine bir yenisini daha ekledi. Kalkınma bölgeleri olarak belirlenen Güney Doğu Anadolu Projesi (GAP), Doğu Anadolu Projesi (DAP), Doğu Karadeniz Projesi (DOKAP) ve Konya Ovası Projesi (KOP) kapsamındaki illere verilen yatırım desteklemelerine ilave olarak hazırlanan proje ile Gıda Tarım Ve Hayvancılık Bakanlığı, küçük aile işletmeleri için yeni fırsatlar getirdi. Böylece işletmesi aktif olan yetiştiriciler damızlık erkek materyal
(boğa, koç, teke) alımında hibe desteğinden yararlanabilecek. Verilecek destekler 2014-2018 yılları arasında uygulanacak olan hibe desteği programının kapsamında ise; 100-200 baş ölçekli küçükbaş hayvancılık için ağıl yapım ve onarım projelerine yüzde 50, sürü ıslahının gerçekleştirmek için damızlık koç ve teke alımına yüzde 80 hibe desteği yapılacak. 20 anaç hayvana bir koçteke planlandı Büyükbaş hayvancılıkta 10-50 baş anaçlık işletmeler için ahır yapım ve onarım projelerine yüzde 50 meraya dayalı sığır yetiştiriciliği yapılan işletmelere damızlık tabi
tohumlama boğası alımına yüzde 80 hibe desteklemesi verilecek. 20 anaç hayvana bir damızlık boğa planlandı Bakanlık tarafından hayata geçirilecek olan proje ile büyükbaş ve küçükbaş hayvancılık işletmelerinin altyapılarının geliştirilmesi ve hayvansal üretimde verimliliğin artırılması hedefleniyor. » CİHAN
18 Haziran 2014 Çarşamba
6
Polisten kaçağa geçit yok Mardin Emniyet Müdürlüğünden yapılan açıklamada Mardin genelinde kaçağa geçit yok. Yapılan operasyonlar sonucunda çok sayıda muhtelif markalarda sigara, kaçak çay ve silah ele geçirildi...
M
ardin Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü görevlilerince Mardin ili genelinde kaçakçılık olaylarının önlenmesine yönelik yapılan çalışmalar kapsamında 03 Haziran 2014 günü Dargeçit ilçesinde oluşturulan uygulama noktasına saat 07.45 sıralarında gelen ticari araç dur ihtarına uymayarak kaçmaya başlamış, yapılan takip sonucunda Midyat ilçesinde yakalanan araçta yapılan aramada fatura ve belgesi bulunmayan muhtelif markalarda 40 bin 500 Paket kaçak sigara ele geçirilmiş olup, araç sürücüsü F.E.(23) isimli şahıs hakkında 5607 SKM suçundan yasal işlem yapıldı. 04Haziran 2014 günü Nusaybin ilçesi İpek Yolu üzerinde oluşturulan uygulama
noktasına saat 21.45 sıralarında gelen araç durumundan şüphelinerek durdurulmak istenmiş ancak araç ani bir manevra ile geri dönerek ters istikamette kaçmaya başlamış ve bir süre sonra ipek yolundan köy yoluna girerek gözden kaybolmuştur. Bahse konu aracı bulmak için yapılan araştırmalar sonucunda saat 22.15 sıralarında araç Akağıl köyü içerisinde lastiği patlamış ve terk edilmiş vaziyette bulunmuş araç çekici marifetiyle Nusaybin KOM Gurup Amirliği bahçesine çekilmiş, araçta yapılan aramada fatura ve belgesi bulunmayan 20 bin Paket Esse marka kaçak sigara, ele geçirilmiş olup, aracın ruhsat sahibi A.Ç. isimli şahıs hakkında firari olarak yasal işlem yapıldı. 04 Haziran 2014 günü saat 20.30 Nusaybin ilçesi İpek
Yolu üzerinde oluşturulan uygulama noktası gelmeden plakası tespit edilemeyen bir aracın Eskiyol köyü istikametine gittiğinin tespiti üzerine aracı bulmak için yapılan çalışmalar neticesinde saat 21.15 sıralarında ticari aracın köy yolunda bekleme yaptığının görülmesi üzerine aracın yanına intikal edilerek araçta yapılan aramada fatura ve belgesi bulunmayan 5 bin Paket Gauloıses marka kaçak sigara, 2 bin Paket J&J marka kaçak sigara, 3 bin Paket Prestij marka kaçak sigara, Bin Paket M&M marka kaçak sigara, 500 Paket Toros 2005 marka kaçak sigara, 500 Paket Muratti marka kaçak sigara ve 500 Paket Parlament marka kaçak sigara ele geçirilmiş olup, araç sürücüsü Ğ.B.(23) ve araçta bulunan M.B.(50) isimli şahıslar hakkında 5607 SKM suçundan işlem yapıldı. 05.06.2014 günü ilimiz Cezaevi Müdürlüğü karşısında oluşturulan uygulama noktasına saat 12.45 sıralarında yaklaştığı esnada ani bir manevra ile geri dönerek kaçmaya başlayan ticari araç yapılan takip sonucunda Ortaköy Mahallesinde yakalanmış ve araçta yapılan
aramada fatura ve belgesi bulunmayan muhtelif markalarda 5bin 600 Paket kaçak sigara ve 500 Adet Puro ele geçirilmiş olup, araç sürücüsü D.A.(40) isimli şahıs hakkında 5607 SKM suçundan yasal işlem yapıldı. 07 Haziran 2014 günü Kızıltepe ilçesi Nusaybin yolu üzeri üzerinde oluşturulan uygulama noktasına saat 21.30 sıralarında gelen bir binek araçta yapılan arama sonucunda araç içerisinde; 1 Adet 9 mm çapında GlockInc marka, 1 Adet 9 mm çapında Fabrioje Nationale Herstan Belgiue marka tabanca, 2 Adet şarjör ve 22 adet 9 mm MKE ibareli fişek ele geçirilmiş olup, araç sürücüsü A.D.(28) ve araçta bulunan İ.Ç.(32) isimli şahıslar hakkında 6136 SKM suçundan yasal işlem yapıldı. 11.06.2014 günü
Nusaybin ilçesi ipek yolu üzerinde oluşturulan uygulama noktasına saat 10.30 sıralarında gelen bir ticari araçta yapılan arama sonucunda fatura ve belgesi bulunmayan muhtelif markalarda 16 bin 740 Paket kaçak sigara ele geçirilmiş olup, araç sürücüsü M.A.A.(23) isimli şahıs hakkında 5607 SKM suçundan yasal işlem yapıldı. 11.06.2014 günü Kızıltepe ilçesi Nusaybin yolu üzerinde oluşturulan uygulama noktasına gelen tır'da yapılan arama sonucunda aracın dorsesi içerisinde fatura ve belgesi bulunmayan toplam; 615 Kg Mahmood Tea marka çay ele geçirilmiş olup, araç sürücüsü S.A.(36) ve bir süre sonra araç ile uygulama noktasına gelen ve araçta yakalanan çayların kendisine ait olduğunu belirten Ş.A.(40) isimli şahıslar hakkında 5607 SKM suçundan yasal işlem yapıldı. » M. Sait Çakar
Mardin KESK Şubeler Platformundan Adana açıklaması
M
ardin KESK Şubeler Platformu Adana'da yaşanan olay sonrası Mardin EğitimSen Şube Başkanı Hamdullah Yıldırım yazılı olarak açıklamada bulundu. Yıldırım Adana’da 15 yaşındaki İbrahim Aras’ın başına isabet eden ses ya da gaz bombası ile öldürüldüğünü iddia etti. Yıldırım “15 Yaşındaki İbrahim'i Katledenlerden Hesap Sorma Vakti. Devlet çocuk sevgisini kanlı yüzüyle yine gösterdi. Devletin barışa ve çözüme dair yaklaşımı Adana ile yine ortaya çıkmıştır. Adana‘nın Hürriyet Mahallesi`nde polis, çocukların üzerine ses bombası atmış, 15 yaşındaki İbrahim Aras başına isabet
eden ses ya da gaz bombası ile öldürülmüştür. Böylece AKP‘nin destan yazan polisleri bir cinayetin altına daha imzalarını atmışlardır. Her konuşmasında çocuklara duyduğu sevgiden bahseden Başbakan Erdoğan`ın cinayet kusan iktidarı bir canımızı daha almıştır. Öyle ki olayda sorumluluğu bulunan polisler savcı gelmeden cenazeyi kaldırmaya çalışmış, ‘Biz burada kuş avlıyoruz` gibi ahlaksız ifadelerde bulunmuşlardır. Yandaş medya ve kamu kurumları ‘İbrahim`in elinde patlayıcı madde vardı, elinde patladı` diye haber servis etse bile, yalanları otopsinin ilk sonuçları ile ortaya çıkmıştır. İbrahim`in bedeninde polisin attığı bomba dışında başka
hiçbir yara izi olmadığını doktorlar açıklamışlardır. Ceylan‘la, Uğur‘la, Enes‘ le, Berkin‘le dolu listeye bir yeni isim, vicdanlarımıza bir yeni acı, öfkemize bir neden daha eklenmiştir. Dün akşam, mahallelilerin duyarlılığı ile ortaya çıkarılan katliam iktidarın ve devletin gerçek yüzüdür. Çocukları sokak ortasında katleden bir sistemin hiçbir meşruiyeti yoktur, olamaz. Polisinden İçişleri Bakanlığı`na, yargısından hükümetine kadar hiç kimse bu olayın sorumluluğunu üzerinden atamaz. Eğer bir an önce sorumlular cezalandırılmazsa, tüm yetkililer şu an okulda arkadaşları ile birlikte olması gereken 15 yaşındaki
İbrahim‘in canını alan polis terörünün bir parçası olmaya devam edecektir. Bizler KESK Şubeler platformu olarak çocuklarımızı, öğrencilerimizi, geleceğimizi öldüren sistemden hesap sormaya devam edeceğiz. Okullarımızda ve alanlarda
İbrahim`i yaşatmaya, bir daha hiçbir çocuğun katledilmediği bir dünya için mücadele etmeye devam edeceğiz. Acılı Aras ailesine başsağlığı diler, herkesi İbrahim‘ in katillerinden hesap sormaya davet ediyoruz." » M. Sait Çakar
7
18 Haziran 2014 Çarşamba
MEDAV yol haritasını belirledi Medrese Alimleri Vakfı (MEDAV) Kızıltepe ilçesine bağlı Ziyaret köyünde yaptığı 9. istişare toplantısının ardından yol haritasını belirledi...
M
edrese Alimleri Vakfı (MEDAV) Mardin’in Kızıltepe ilçesine bağlı Ziyaret köyünde yaptığı 9. istişare toplantısının ardından yol haritasını belirledi. Bitlis’in Tatvan ilçesinde konuyla ilgili açıklamada bulunan MEDAV Genel Sekreteri Nizamettin Yakışık, Doğu ve Güneydoğu’nun değişik illerindeki medreselerde 2 yüksek istişare ve 9 istişare toplantısı gerçekleştirdiklerini belirterek, bu toplantılar sonucu vakfın amaçlarını ve yol
haritasını belirlediklerini söyledi. Yakışık, "Vakfımız bir yıl içerisinde yüzlerce alim, müderris ve kanaat önderlerini bir araya getirmeyi başardı. Merkezi Diyarbakır olan bu vakfın şubeleri ve temsilcilikleri Türkiye’nin her yerinde açılmaya devam edilecektir." dedi. Yakışık, vakfın başlıca amaçlarını ve yol haritasını ise şöyle sıraladı: "Öncelikli hedefimiz medrese müderrisleri, âlimleri ve tüm medrese mensupları arasında bir vahdet sağlamak, aralarında tesanüt ve tekafülü
pekiştirmek. Dünya genelinde ve Türkiye özelinde yaralanan İslâm'ın imajını düzeltmek için saygın âlimlerden bir davet heyeti oluşturmak. Bölgenin ve toplumun tüm katmanlarına İslâmî daveti ulaştırmak için gerekli stratejileri geliştirmek. Kişi veya kişilerin İslâm adına deklare ettikleri hatalı beyanlar, eylemler ve söylemler konusunda kamuoyunu aydınlatmak. Medrese mezunlarından başarılı olanları kabiliyet ve ilgileri doğrultusunda ihtisas alanlarına yönlendirmek. İrşad,
davet ve İslâmî bilgiyi, ülke ve bölge sathında yaymak için bir radyo ve televizyon kurmak. Diyarbakır gibi merkezî bir şehirde İslâmî İlimler Üniversitesi kurmak. Medrese mezunlarının resmî bir statüye kavuşabilmeleri ve onlara üniversite denkliği verilmesi için gerekli çalışmaları başlatmak. Ders verebilecek düzeydeki medrese mezunlarının üniversitelerde ders verebilmelerini sağlamak için gerekli girişimlerde bulunmak. Bölge medreselerinin mikro düzeyde ilahiyatlarla, makro düzeyde de
başarılı ilmî geleneği olan Hint alt kıtasındaki İslamî ilimlerle uğraşan kurumlarla kültürel ve bilimsel manada entegrasyonunu sağlamak için gerekli stratejiler geliştirmek. Vakıf bünyesinde bir tercüme birimi kurarak İslâm klasiklerini Türkçe ve Kürtçe'ye çevirmek. Bugüne dek basılamamış nadide el yazma eserleri basmak. Yetenekli genç müderrisleri belli sürelerle elEzher, Camiat'ul-Karaviyyin ve Nedvet'ül-Ulema gibi köklü ilim tecrübesi olan merkezlere göndermek. Bölge genelinde kardeşliğimizi pekiştirici barış gücü rolü üstlenmek. Bölgede yayılmaya yüz tutan uyuşturucu ve benzeri durumlara karşı kamuoyunu ve gençliği uyarmak, bunun için kampanyalar başlatmak. Medreselilerin haklarını resmî ve sivil platformlar nezdinde savunmak. Medrese mensuplarının problemleri için çözüm aramak ve bunları resmî makamlar nezdinde dile getirmek." » CİHAN
Alkol nedeniyle 36 bin 639 ehliyete el konuldu
E
mniyet Genel Müdürlüğü Trafik Hizmetleri Başkanlığı verilerine göre, yılın ilk 4 ayında ülke genelinde alkollü araç kullanan 36 bin 639 sürücünün ehliyetine el konuldu. Her yıl aşırı hız, dikkatsizlik ve alkollü araç kullanma gibi nedenlerden binlerce kişinin hayatını kaybetmesine neden olan trafik terörü, can almaya devam ediyor. Kazaların önüne geçilebilmesi için yapılan tüm uyarı ve denetlemelere rağmen, aşırı hız ve alkollü araç kullanımının önüne geçilebilmiş değil. AA muhabirinin Trafik Hizmetleri Başkanlığı verilerinden derlediği bilgiye göre, yılın ilk 4 ayında polis ve jandarma sorumluluk bölgesinde meydana gelen 111 bin 511 trafik kazasında 950 kişi hayatını kaybederken, 74 bin 836 kişi de yaralandı. Kazalara neden olan sürücü kusurlarına bakıldığında ise aracın hızını yol, hava ve trafiğin
gerektirdiği şartlara uydurmamak, kavşak geçiş önceliğine uymamak, arkadan çarpmak, doğrultu değiştirme (dönüş) kurallarına uymamak, trafik işaretlerine uymamak ve alkollü araç kullanmak gibi nedenler ön plana çıkıyor. Ölümlü ve yaralamalı trafik kazalarına sadece otomobil, kamyon, otobüs gibi trafikte yoğun bulunan araçlar değil; bisiklet, traktör, arazi taşıtı, tramvay ve at arabası gibi araçlar da karışıyor. Trafik canavarına "dur" demek isteyen emniyet teşkilatı ise trafik denetimlerini aralıksız sürdürüyor. Bu kapsamda, 2014 yılının ilk 4 ayında yaya, yolcu, sürücü ve araç plakalarına toplam 4 milyon 17 bin 311 trafik cezası uygulandı. Bunlardan 3 bin 472'si yaya ve yolculara, 1 milyon 295 bin 484'ü sürücülere, 2 milyon 718 bin 355'i plakalara uygulanan cezalardan oluştu. Trafik kurallarını hiçe sayan sürücülere aynı dönemde 781 milyon 470 bin 389 liralık ceza kesildi.
Alkollü araç kullanma ilk sırada Verilere göre, sürücü belgesi geri alma işlemlerinde alkollü araç kullanma nedeni ilk sırada yer alıyor. Dört aylık sürede 36 bin 639 sürücünün ehliyetine alkollü araç kullandığı için el konuldu. 5 bin 547 sürücünün 100 ceza puanını doldurduğu; 32 sürücünün 5 kez hız limitini aştığı ve bin 479 kişinin ise alkol ölçümü yaptırmamak suçlarından ehliyetleri geri
alındı. Denetimler sonucunda 214 bin 997 araç trafikten men
edilirken, bin 848 sürücü de mahkemeye sevk edildi. » (AA)
Cep telefonu ışığında diş tedavisi
B
irçok doğal afet ve kazalarda cankurtaran cep telefonu bu kez hastanın
imdadına yetişti. Diş tedavisi sırasında elektrikler kesilince doktor hastanın tedavisine cep telefonu ışığında devam etti. Batman’da yaşanan elektrik kesintileri, günlük yaşamı olumsuz yönde etkiliyor. Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi'nde yaşanan elektrik kesintisi, diş muayenesi olan hastaları mağdur etti. Hastaya kanal tedavisi uygulayan Dr. Nilay
Nafak, yaşanan elektrik kesintisi sonrası jeneratör devreye girmeyince, cep telefonu ışığından faydalanarak hastasının tedavisine devam etti. Dr. Nafak, “Tedavi sırasında elektrik kesildi. Jeneratör devreye girmedi. Hasta mağdur olmasın diye cep telefonunun ışığını kullanarak hastanın tedavisine devam ettim.” dedi. » CİHAN
18 Haziran 2014 Çarşamba
MARDİNFED’ten Mazıdağı Kaymakamlığına ziyaret M
ardinliler Federasyonu Kurucu Genel Başkanı İbrahim Biter, genel sekreter Mehmet Kendibilir, DARDER Başkanı Şaban Demiral ve KEFERZE-DER sekreteri İrfan Demirtaş Mazıdağı Kaymakamlığına ziyaret etti. Ziyaret kapsamında Mazıdağı Kaymakamı Fırat Çelik Başkan ve üyelerle tanışarak kendilerine hoş geldin dileklerinde bulundu. Mardinliler Federasyonu hakkında bilgi alan Kaymakam Çelik, günümüzde Dernek, Federasyon ve STK’ların insanlarımızın sosyo-kültürel ihtiyaçlarının karşılanması ve ayrıca hemşericilik duygularıyla birlik ve beraberliğimizin sağlanması konusunda büyük görevler üstlendiğini belirtti. Kaymakam Çelik, Federasyonun hayırlı olması temennisinde bulundu. Ziyaretten dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Kaymakamlığa yapılan ziyaretten ve Kaymakam Çelik’in yakın ilgi ve alakasından dolayı duydukları memnuniyeti dile getiren Mardinliler Federasyonu Kurucu Genel Başkanı İbrahim Biter, genel sekreter Mehmet Kendibilir, DARDER Başkanı Şaban Demiral ve KEFERZE-DER sekreteri İrfan Demirtaş Kaymakam Çelik’e teşekkürlerini sunarak
- İki nimet vardır ki, insanlar kıymetini bilmiyorlar. Biri sıhhatleri, diğeri de boş vakitleridir! Evet, tatilde atıl kalmak, vakit öldürüp, mevsimi eğlence ile geçirmek manasında anlıyorsak, bu ihmal boş vakit nimetinin kıymetini bilmediğimizin delili olur sanırım. Halbuki tatilde boşa harcadığımız vaktimiz, cebimizde sakladığımız nakdimizden de kıymetlidir. Hatta, vaktin nakitten de kıymetli olduğunu hatırlatan İslam büyükleri demişler ki: “Vakitle nakdi kazanabilirsiniz, ama nakitle kaybettiğiniz vaktinizi kazanamazsınız. Yani para vererek dünkü boşa harcadığınız vaktinizi satın alıp geri getiremezsiniz. Öyle ise vakit, nakitten de kıymetlidir. Onu boşa harcamaktan çekinin, tıpkı paranızı boşa harcamaktan kaçındığınız gibi.
yerine getireceklerini belirtti. » İsmail Erkar
Şanlıurfa merkezli Mardin’inde aralarında bulunduğu 6 ildeki operasyonda aralarında doktorlarında bulunduğu 45 kişi gözaltına alındı...
Ş
Tatilde vakitlerimiz boş mu, dolu mu geçiyor?
A
Özel tıp merkezlerine yönelik operasyon: 46 gözaltı anlıurfa merkezli 6 ilde özel tıp merkezlerine yönelik operasyonda 45 kişi gözaltına alındı. Bir ihbarı
BASINDAN leyhissalat-ü vesselam Efendimiz, kendi kısa ama manası uzun bir hadisle bizleri şöyle ikaz eder:
yapılacak her türlü hizmet için üstlerine düşen görevleri
değerlendiren İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, bazı özel tıp merkezlerinde T.C
kimlik numaralarıyla sahte işlem yapılarak haksız kazanç elde edildiği bilgisine ulaştı. Bu kapsamda Şanlıurfa, İzmir, İstanbul, Ankara, Diyarbakır ve Mardin'deki özel sağlık kuruluşlarına yönelik eş zamanlı operasyonda aralarında doktorlarında bulunduğu 45 kişi gözaltına alındı. Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesinde sağlık kontrolünden geçirilen şüpheliler ifadeleri alınmak üzere Emniyet Müdürlüğüne götürüldü. Bu arada gözaltı sayısının artabileceği bildirildi. » (AA)
8
Sahabelerle sohbet etmiş olan Basra’nın büyük velisi Hasan Basri Hazretleri der ki: - “Ben sahabeden öyle zatlara eriştim ki, onlar sizin nakitlerinizi boşa harcamaktan çekindiğinizden çok fazla vakitlerini boşa harcamaktan çekiniyorlar, dakikalarının dahi boş geçmesini istemiyorlardı!..” Nitekim İmam-ı Şafii Hazretleri’nin tatil anlayışı da bu manada düşündürücüdür. Der ki bu büyük mezhep sahibimiz: - Tatil, nakitten de kıymetli olan vakti atıl şekilde harcamak değildir! Belki tatil, uzun zamandır meşgul olduğun işi bırakıp yeni bir işle meşgul olarak dinlenmektir. Yani usandığın bir işten uzaklaşıp usanmadığın yeni bir işle vaktini değerlendirerek boş kalmamaktır. Selef alimlerinden Abdullah bin Âmir’e gelen biri: “Biraz vakit ayır da seninle havadan sudan şöyle bir sohbet edip vakit geçirelim.” demişti de ondan şöyle bir cevap almıştı: - Tut güneşi vakit gitmesin, seninle oturup havadan sudan konuşarak vakit öldürelim.”
Adam şaşırmış: “Ne demek bu?” diye sormuş, Abdullah da şöyle açıklamıştı cevabını: - Çünkü demişti, güneş durmuyor gidiyor, böylece vakit de durmuyor, gidiyor; ya vakti durdur seninle muhabbet edelim ya da geriye çekil, akıp giden vakti değerlendirelim. Nakitten de değerli olan vakti boşa harcama hatasına düşmeyelim... Basra’nın büyük âlimi Halil bin Ahmed’in bu vakit harcama konusundaki bir şikâyeti kitaplara şöyle geçmiştir. Diyor ki: - Ah şu yemek saatleri. Bana en ağır gelen saat, yemek saatidir. Çünkü onda mideden başka bir şeyle meşgul olamıyor insan!.. Hayatı boyunca tüm vakitlerini değerlendirmiş olan Ebu Yusuf Hazretleri ise vefatı anında bir ara bayılarak gözlerini yummuştu. Neden sonra gözlerini açtı, başında durana hemen bir ilmi mesele sordu. O da, “Şimdi mesele halletmenin zamanı değil, biraz istirahat eyle.” deyince şu cevabı verdi: - Keşke ilimle meşgulken gelse bana gelecek olan. Ben de öylesine değerli bir meşguliyet içinde iken gitsem öbür tarafa! Ne büyük şeref olur benim için ilimle meşgulken gitmek... Vakti hiç boşa geçirmeyen âlimlerden biri de Hammad bin Seleme idi. Nasıl mı değerlendiriyordu vakitlerini? - Ya namaz kılarak, ya halka hadis rivayet ederek ya da öğrencilerine ders vererek meşgul olurdu. Yani boş vakti hiç yoktu onun. Nitekim vefatı da namaz kılarken vâki olmuş, secdede iken ruhunu Rahman’a teslim etmişti. Bütün bu misallere rağmen tatillerde bizim en kolay harcadığımız değerimiz maalesef yine de vakitlerimiz olmaktadır. Hem de etek dolusu nakit harcasak da geri getiremeyeceğimiz vakitlerimiz. Onun için Efendimiz (sas) ikaz etmiştir bizleri: - İki nimet vardır ki insanlar kıymetini bilmiyorlar. Biri sıhhatleri, diğeri de boş vakitleri. İnşallah biraz daha dikkatli olacağız bu ikazları hatırladıktan sonra. Ahmed ŞAHİN - Zaman
9
18 Haziran 2014 Çarşamba
IŞİD krizi uzarsa İhracat gelirimiz kesilir » Sayfa 8’de
G
Derleyen: M. Sait Çakar
Dünya Savaşı Z
GÜNSİFED Yönetim Kurulu Başkanı Mesut İşsever, Irak'ın hızla bir iç savaşa sürüklendiğini söyledi... üneydoğu Sanayici ve İş Dünyası Federasyonu (GÜNSİFED) Yönetim Kurulu Başkanı Mesut İşsever, Irak'ın hızla bir iç savaşa sürüklendiğini ve Türkiye’nin, derin bir siyasal ve ekonomik krize dönüşmesinden endişe ettiklerini söyledi. İşsever, krizin uzamasının milyarlarca dolarlık ihracat gelirini de keseceği uyarısı yaptı. Irak’ta, Kürt Bölgesel Yönetimi içinde bir sorun olmasa bile yaşanan çatışma ve gerilimin Türkiye’ye de yansıyacağını ifade eden İşsever, “Bu durum elbette yeni yatırımları ve iş anlaşmalarını olumsuz etkileyecektir." dedi. Türkiye’nin, Irak'taki terör örgütü Irak Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) tehdidinin siyasi sonuçlarını hesaplamaya çalışırken, en büyük ikinci ihracat pazarını da kaybetme endişesi yaşadığını vurgulayan İşsever, "Irak'ın orta ve güney bölgeleriyle ticaret durdu." ifadelerini kullandı. Türkiye'nin, Almanya'dan sonra en fazla
Vizyona Giren Filmler
ihracat yaptığı ülke olan Irak'ta yaşanan iç karışıklığın, bölgeye geçen yıl 12 milyar dolarlık ihracat yapan Türk şirketleri endişelendirdiğini belirten İşsever, “Türkiye'nin ihracatında merkez nokta çatışmaların uzağındaki Erbil olsa da çatışmaların Kürt bölgesine sıçrama ihtimali nedeniyle ülkenin orta ve güney bölgelerinden yeni sipariş alamadığı gibi, hazır aldığı siparişleri de gönderemiyor. Irak ile ticaret yapan iş adamları, IŞİD krizinin uzaması halinde milyarlarca dolarlık ihracat geliri de kesilecek.” dedi. "Bu krizden en çok etkilenecek illerin başında Türkiye geliyor" Musul ve çevresinin IŞİD tarafından ele geçirilmesinin, dünyanın önemli petrol tedarikçilerinden biri olan Irak'ta ticari hayata darbe vurduğunu da dile getiren İşsever, "Irak'ın en büyük dış ticaret partnerlerinin başında gelen Türkiye ise bu krizden en çok etkilenecek ülkelerin başında ve illerin başında ise Gaziantep geliyor.” şeklinde
konuştu. Irak'a 2013'te 11 milyar 949 milyon dolar ihracat yapıldığını anımsatan İşsever, şöyle devam etti: "Bölgeye başta hububat, demir-çelik, elektronik alet, makine ve bitkisel yağ olmak üzere her kalemde mal ihraç ediliyor. Türk TIR'ları Irak'a yılda yaklaşık 800 bin sefer gerçekleştiriyor. Özellikle özerk Kürt Bölgesel Yönetimi ile Türkiye arasındaki ticaret yoğunluğu dikkat çekiyor. Gümrük Ve Ticaret Bakanlığı verilerine göre, Türkiye'nin Ortadoğu'ya açılan en büyük sınır kapısı olan Irak sınırındaki Habur Sınır Kapısı, dünyanın en işlek sınır kapısı olarak bilinen ABD-Meksika sınırındaki El Pas-Juarez Sınır Kapısı'nın yıllık geçiş ortalamasını yakalamış durumda. Kürt Bölgesel Yönetimi'nin başkenti olan Erbil ise yalnızca Türk iş adamlarından değil enerjiden inşaata kadar tüm sektörlerde faaliyet gösteren uluslararası yatırımcılardan 'Ortadoğu'nun Dubai'si' olarak anılacak kadar ilgi görüyor.” » CİHAN
Dicle Nehri’nde 10 yaşındaki çocuk kayboldu
Ş
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü & İnternet editörü
M.M. Sait SaitÇakar Çakar
ırnak’ın Cizre ilçesinde Dicle Nehri’nde serinlemek için giren 10 yaşındaki Beşir Yılmaz isimli çocuk suda kayboldu. Beşir Yılmaz’ın suda kaybolduğunu fark eden arkadaşları durumu ailelerine bildirdi. Dicle Nehri kenarına gelen ailesi ve yakınları çocuğu aramalarına rağmen bir türlü ulaşamadı. 112 Acil servis ambulansı ve polis ekibi de olay mahallinde bekliyor. » CİHAN
Filmin Adý: Dünya Savaþý Z Filmin Türü: Bilimkurgu, Aksion Filmin Süresi: 1s 56dk Filmin Özeti: Gerry Lane iki kýzý ve sevgili eþiyle mutlu bir hayat sürdüren bir aile babasýdýr. Bir gün arabalarý trafikte sýkýþtýðýnda her zamankinden farklý olarak yolunda gitmeyen bir þeylerin olduðunu fark ederler. Tehlike hýzla yaklaþmaktadýr... Ailesini güvenli bir bölgeye yerleþtiren Birleþmiþ Milletler çalýþaný olan Gerry, ikiye ayrýlan dünyayý kurtarmak için dünyayý dolaþacak ve bunu yaparken hayli kýsýtlý olan
zamana karþý yarýþacaktýr. Brad Pitt'in hem baþrolünü hem de yapýmcýlýðýný üstlendiði film, insanlar ve zombiler arasýnda yaþanan sýra dýþý bir savaþý odaðýna alýyor. Film Max Brooks'un ayný adlý kitabýndan uyarlandý.
Sevimli Canavarlar Üniversitesi Filmin Adý: Sevimli Canavarlar Üniversitesi Filmin Türü: Animasyon, Aile Filmin Süresi: 1s 56dk Filmin Özeti: Mike ve Sully Sevimli Canavarlar'dan (Monsters, Inc.) sonra yeniden beraberler! Canavar olmak öðrenilebilir! Bu sefer maceranýn öncesine, ikilinin üniversite günlerine dönüyoruz. Ýkilinin henüz sýký dost olmadýðý ve hatta ilk tanýþtýklarýnda aslýnda çok da iyi anlaþamýyor olduklarýna tanýk oluyoruz filmin baþýnda fakat daha sonra bu sýký dostluðun nasýl baþladýðýna , birbirlerinin farkýlýklarýna nasýl tahammül ederek bunlarýn üstesinden
geldiklerini görüyoruz. Pixar stüdyolarýnýn çok sevilen animasyonunda orijinal dublaj kadrosunda Billy Crystal, John Goodman ve Steve Buscemi gibi isimler karakterlere hayat verirken yönetmen koltuðunda Dan Scanlon oturuyor.
18 Haziran 2014 Çarşamba
Suzan Demir
Jose Saramago: Sanki ölüm yokmuş gibi...
B
irçok insanın hayatında bir reddediliş hikayesi vardır. Belki de birden çok. Düz mantık reddedileni kaybeden taraf yapar. Ama bazen kimin kaybettiği, yıllar sonra anlaşılır. Tıpkı, Jose Saramago’nun, yazarlığının ilk yıllarında yazdığı ve bir yayınevine gönderip cevap dahi alamadığı, kayıp romanı Çatıdaki Pencere’nin başına gelenler gibi. Yıllarca bir köşede unutulan kitap, yayınevinin taşınması sırasında bulunur. Yayınevi artık ünlü bir yazar olan Saramago’ya kitabı yayımlayabileceklerini söyler. Ancak bu defa reddetme sırası Saramago’dadır. Ders olsun diye değil. Saramago’nun eşi Pilar del Rio, bunun sebebini Çatıdaki Pencere’nin önsüzünde özetlemiş: “O kısa ve resmi ‘ yayın programımız dolmuştur’ açıklaması dahi esirgenen genç Saramago’nun gururu kırılmıştı.” Saramago kırılmıştır ve yaşadığı müddetçe kitabın basılmasına izin vermeyecektir.
Kitabının basılma teklifini ancak ünlü bir yazar olduktan sonra alabilen Saramago, bunu reddedişini şu haklı gerekçe ile açıklar: “Kimse kimseyi sevmek zorunda değildir ama hepimiz birbirimize saygı göstermek zorundayız.” Saramago’nun giriş kapısı Pilar del Rio, o yıllarda kitabın yayımlanması için ısrar etmese de, Saramago’nun ölümünden sonra kitabı yayımlayacaktır. Çünkü Pilar del Ro’nun da dediği gibi bu kitap, Saramago’nun giriş kapısı niteliğindedir ve bu keşiften insanları mahrum bırakmak haksızlık olacaktır. Çünkü Çatıdaki Pencere, bir halkanın kayıp parçası olarak bütünü birleştirmede önemli bir yerde durmaktadır. Bu giriş kapısı, Saramago’nun, Raul Brandao’dan alıntıladığı“Tüm ruhların da bütün evler gibi, cephelerinin yanı sıra gizli içleri vardır” cümlesi ile
kitabın anahtarını veriyor okuyucuya. Kapı, bu anahtarla 40’lı yıllarda Lizbon’daki bir apartmanın içersine açılıyor. Öyle bir apartman ki dışı seni, içi beni yakar denilebilecek nitelikte. Yenilmiş ama umudunu yitirmemiş bir ayakkabı tamircisi, dışardan bakınca dört başı mamur görüntüye sahip bir çekirdek ailenin fırtınaları, zengin bir iş adamının metresi olan bir kadının hayata tutunma çabası, acıdan haz alan yersiz yurtsuz bir delikanlı... Yani, birbirinden çok farklı hayatlar yaşayan insanlarla dolu bir apartman. Saramago apartmanın içersinde bir yabancı gibi dolanarak, tek tek dairelerin içersine giriyor ve duvarın içinde nefes alıp veren o hayatları anlatıyor... Ve tüm bu hikayeleri iç içe geçirmeden, kısa kesişmelerle hem bağlıyor hem de birbirinden bağımsız kılıyor. Ve bunu da sade bir kurguyla gerçekleştiriyor. Farklı bir Saramago... Jose Saramago, aile kavramından, aşk kavramına kadar, o duvarların içinde, toplumun ördüğü duvarlara balyoz darbeleri indiriyor. İki kadının cinsel yaklaşımını anlatışı ise Saramago’nun genç bakışının ne kadar ileri olduğunu gösteriyor. Çatıdaki Pencere, gerçeküstü bir hikayeye, kurguya sahip değil
ve bu yönüyle Saramago’nun olgunluk döneminde yazdığı kitaplarından farklı bir yerde duruyor. Sıradan insanların yaşamının ve derin psikolojik çözümlemelerin işlendiği bir kitap. Saramago, Çatıdaki Pencere’de sade ve bir o kadar da çarpıcı ve
10
alışılmamış bir dille okuyucunun karşısına çıkıyor. Eşi Pilar del Ro’nun dediği gibi sanki yeni bir kitabıyla karşımızda... Sanki Saramago hala buradaymış gibi, sanki ölüm yokmuş gibi...
suzandemir84@gmail.com
Kızılay ve Yıldırım Belediye başkan yardımcılığına seçildi 3 0 Mart 2014 günü yapılan Mahalli İdareler Genel Seçimlerinde belediye meclisi üyesi seçilen Adle Kızılay ve Şükrü Yıldırım Belediye başkan yardımcılığına getirildi. Başkan Asi yeni
GÜNÜN OKURU
görev arkadaşlarına başarı dileklerinde bulunarak, "Kızıltepe ilçemiz için alınacak tüm kararlarda meclis üyesi arkadaşlar ve başkan yardımcılarımız ile ortak çalışma yürüterek Kızıltepe' nin daha güzel ve yaşanabilir bir kent olmasını sağlamaya çalışacağız. Bu çalışmaların daha sistemli ve verimli yürütülebilmesi için başkan Yardımcılarımıza da çok büyük sorumluluklar düşüyor. Bu sorumlulukları layıkıyla yerine getireceklerine olan inancımız tamdır." Dedi. » İsmail Erkar
Zayi İlanı Selim KILIÇ - Sefkom Bilgisayar İşletmecisi Gazetenizde Mardin haberleri ve güncel haberlere yer verildiğinden ayrıca ayrıştırıcı değil birleştirici haberler yayınladığınızdan sizleri tebrik ederim. Mardin Turizmi tanıtımda belediyeye çok iş düşüyor. Başarılarınızın devamın dilerim.
Nüfus Cüzdanımı, Ehliyetimi, İşbankası ve Vakıfbank bankamatik kartlarımı kaybettim. Hükümsüzdür. Ahmet Gümüş T.C. No: 22691468716
Kızıltepeki Ermeni kilisesi restore edilmeyi bekliyor
K
ızıltepe ilçesindeki Ermeni kilisesi restore edilmeyi bekliyor. Kızıltepe ilçesinde Tepebaşı Mahallesi'nde bulunan kilisenin, restore edilmesi gerektiği bildirildi. Kızıltepe Sivil Toplum Kuruluşları Platformu Başkanı Mehmet Şerif Öter, tarihi eserlere sahip çıkılması gerektiğini belirterek, Ermenilere ait kilisenin de restore edilmesini istediklerini söyledi. Bütün tarihi eserlerin korunması gerektiğini kaydeden Öter, "Kilisenin restorasyonunun yerinde ve olumlu olacağını düşünüyoruz. Kızıltepe'nin
kültürel zenginliği olan bu kilisenin restorasyonunu talep ediyoruz" dedi. » (AA)