19 Temmuz 2014 Cumartesi

Page 1

Tarýmsal sulamadaki elektrik sorununa GAP çare olacak

G

üneydoðu Anadolu Projesi (GAP) kapsamýnda yapýmý süren Ceylanpýnar- Mardin Sulama Kanalý Projesinin tamamlanmasýyla geniþ tarým arazilerine sahip Mardin ve Þanlýurfa'nýn Ceylanpýnar ilçesindeki ovada sulamada elektriðe baðýmlýlýðýn kalmayacaðý bildirildi. Tarýmsal sulamada çiftçilerin

Dicle Elektrik Daðýtým AÞ'ye (DEDAÞ) olan borçlarý nedeniyle zaman zaman elektrik kesintilerine baðlý olarak gerginliklerin yaþandýðý bölgede GAP suyunun bereketli topraklarla buluþturulmasýna yönelik yürütülen Ceylanpýnar- Mardin Sulama Kanalý Projesinin tamamlanmasý için çalýþmalar tüm hýzýyla sürüyor. » Sayfa 2’de

Erdoðan parkýna su çekiliyor

M

ardin Büyükþehir Belediyesi Genel Sekreteri Ahmet Zirek, susuz Erdoðan Parkýna su çektiklerini söyledi. » Sayfa 4’te

Mardin için Namaz ve iftar vakitleri

GÜNLÜK BAÐIMSIZ GAZETE 19 Temmuz 2014 Cumartesi

www.mardiniletisimgazetesi.com.tr

Yýl : 10 Sayý : 3006 Fiyat : 25 Kr

Hicri Tarih : 22 Ramazan 1435 Miladi Tarih : 19 Temmuz 2014 Cumartesi Ýmsak : 03:22 Güneþ : 05:04 Öðle : 12:30 Ýkindi : 16:19 Akþam : 19:45 Yatsý : 21:18

Mardin’den Dünya’ya barýþ mesajlarý M

idyat ilçesinde bir ay önce PKK’nýn dað kadrosuna katýlan 18 yaþýndaki M.Y. isimli genç kýz piþman olup ailesine geri döndü. Mardin Valiliði'nden yapýlan açýklamada; 02 Haziran 2014 tarihinde Midyat ilçesi Barýþtepe mahallesinde bulunan evinden ayrýlarak BTÖ’nün dað kadrosuna katýlan M.Y. isimli bayan, 11 Temmuz 2014 tarihinde terör örgütünden ayrýlarak silah ve teçhizatsýz olarak ailesine geri döndüðü belirtildi. Evine geri dönen M.Y.’nin ailesi Midyat Ýlçe J.K.lýðýna kýzlarýnýn geri döndüðü baþvurusu yaptý. Olayla ilgili olarak Midyat C.Baþsavcýlýðý'nca adý geçen bayan ifadesinin alýnmasýný müte-akip serbest býrakýlmýþtýr." denildi » CÝHAN

M

ardin’de iftarda bir araya Din Adamlarý, Yýllarca farklý din, gelen din adamlarý dünya dil ve ýrka mensup insanlarýn bir arada barýþý ve Ortadoðu da yaþanan yaþadýðý Hoþgörü ve medeniyetin merkesavaþ ile ilgili mesajlar verdi. zi olan Mardin’den seslendi. » Sayfa 3’te

Ýstasyon Mahallesinde dar yollar geniþletildi

» Sayfa 8’de

Bir ay önce daða çýkan genç kýz evine döndü

Din Adamlarý, Yýllarca farklý din, dil ve ýrka mensup insanlarýn bir arada yaþadýðý Hoþgörü ve medeniyetin merkezi olan Mardin’den Dünya’ya seslendi...

Mim Yavuz Binbay

Bayrak Algýsý

B

ayraklar hep ulusal simgeler olarak yansýtýlmaya çalýþýlýr. Oysa bayraklar rejimlerin simgeleridir. Bayraklar uluslarýn simgesi olmuþ olsaydý, uluslar var oldukça deðiþikliðe uðramadan varlýklarýný sürdürürlerdi. » Sayfa 6’da

Yola döþenmiþ patlayýcý imha edildi

N

usaybin ilçesinde teröristlerce yola döþenmiþ olduðu deðerlendirilen 50 kilogram patlayýcýnýn imha edildiði bildirildi. Mardin Valiliði'nden yapýlan açýklamada, ilçeye baðlý Koruköy-Yandere yolu üzerinde mayýn düzeneði bulunduðu belirtildi. Açýklamada, vatandaþlara, askeri birlik ve konvoylara yönelik kullanýlmak üzere terör örgütü mensuplarýnca döþendiði deðerlendirilen 50 kilogram

amonyum nitratýn Mardin Jandarma Komutanlýðýnýn ilgili

birimlerince imha edildiði » (AA) kaydedildi.

Mardin'deki camilerde Gazze için dua edildi

M

ardin'deki camilerde, Ýsrail'in saldýrýlarýna maruz kalan Gazze için dua edildi ve yardým toplandý.

Mardin'de 13 Mart Mahallesindeki Fuat Yaðcý Camisinde cuma vaazýný veren Ýl Müftü Vekili Mahsun Taþçý, Filistin'in, Ýslam aleminin genellikle hep imtihan edildiði yer olduðunu belirtti. » Sayfa 10’da

0 106311 220141


19 Temmuz 2014 Cumartesi

2

Tarýmsal sulamadaki elektrik sorununa GAP çare olacak GAP kapsamýnda yapýmý süren Ceylanpýnar- Mardin Sulama Kanalý Projesinin tamamlanmasýyla geniþ tarým arazilerine sahip Mardin ve Ceylanpýnar ovasýnda sulamada elektriðe baðýmlýlýðýn kalmayacaðý bildirildi...

G

üneydoðu Anadolu Projesi (GAP) kapsamýnda yapýmý süren Ceylanpýnar- Mardin Sulama Kanalý Projesinin tamamlanmasýyla geniþ tarým arazilerine sahip Mardin ve Þanlýurfa'nýn Ceylanpýnar ilçesindeki ovada sulamada elektriðe baðýmlýlýðýn kalmayacaðý bildirildi. Tarýmsal sulamada çiftçilerin Dicle Elektrik Daðýtým AÞ'ye (DEDAÞ) olan borçlarý nedeniyle zaman zaman elektrik kesintilerine baðlý olarak gerginliklerin yaþandýðý bölgede GAP suyunun bereketli topraklarla buluþturulmasýna yönelik yürütülen Ceylanpýnar- Mardin Sulama Kanalý Projesinin tamamlanmasý için çalýþmalar tüm hýzýyla sürüyor. Projenin faaliyete geçmesiyle Þanlýurfa'nýn Viranþehir ve Ceylanpýnar ile Mardin'in Derik, Kýzýltepe ve Nusaybin ilçesindeki ovalar cazibeli sulama yöntemi ile sulanacak. Arazilerini sulamak için elektriðe ihtiyaç duyan çiftçiler, tarýmsal ürün üretiminde elektrik faturasý ödemek yerine ihtiyaçlarý olan suyu kullanacaklarý günü heyecanla bekliyor. "Çiftçi elektriði su için kullanýyor" Ziraat Mühendisleri Odasý Mardin Þube Baþkaný Mehmet Ali Dündar, AA muhabirine, bölgede son dönemlerde artan elektrik sorununa neden olan faktörlerin baþýnda tarýmsal sulamada kullanýlan elektriðin geldiðini söyledi. Dündar, Mardin'de sulanan tarým arazisinin yaklaþýk 4 milyon dekar olduðunu ifade ederek, þöyle konuþtu. "3 milyon 850 bin dekarý aþkýn araziye sahibiz. Bunun büyük bölümü tarým yapýlabilecek alanlar. 5 bin ila 7 bin arasýnda sulama kuyusuna

Ziraat Mühendisleri Odasý Mardin Þube Baþkaný M. Ali Dündar: "Çiftçi su satýn almak istiyor, elektrik deðil. GAP suyunun bir an önce ovadaki toprakla buluþmasý gerekir” dedi... sahibiz. Tropik ürünler hariç her türlü ürün Mardin'de yetiþebilir. Bölgede tarým ve sulamadan elde edilen marjinal gelirin, sulama olmamasý halinde ancak 5'te birini elde edebiliriz. Ýlde 2,5 milyon ton buðdaya eþ deðer tarýmsal ürün elde ediyoruz. Suyun olmamasý halinde bu 500 tona düþer." Dündar, GAP çerçevesinde sulama kanallarýnýn tamamlanmasýyla bölgedeki enerji sýkýntýsýnýn büyük bir kýsmýnýn ortadan kalkacaðýna inandýklarýný kaydederek, GAP suyunun toprakla buluþmasý halinde DEDAÞ ile bir sorun kalmayacaðýný dile getirdi. "GAP kanallarýnýn bitirilmesiyle bölgedeki enerji sýkýntýsý çözüleceði gibi birim alandan elde edilen ürün artacak. Çiftçi su satýn almak istiyor, elektrik deðil. Çiftçi elektriði su için kullanýyor. GAP suyunun bir an önce ovadaki toprakla buluþmasý gerekir" diyen Dündar, elektriðin pahalý bir enerji olmasý nedeniyle umutlarýnýn GAP olduðunu vurguladý. “Çiftçi cazibeli sulama yöntemini kullandýðýnda kayýp kaçak oraný düþecektir" DEDAÞ sözcüsü Mehmet Gökay Üstün de tarýmsal sulamada kaçak elektrik kullanýlmasýndan rahatsýz olduklarýný belirterek, sulamada yüksek düzeyde elektrik tüketildiðini ifade etti. Bölgede elektrik tüketiminin yaný sýra israfýnýn da söz konusu olduðunu belirten Üstün, elektriðin ücret ödemeyenler tarafýndan kontrolsüz þekilde

kullanýldýðýný kaydetti. Üstün, suyun ulaþtýðý bölgelerde kayýp kaçak oranýnýn hissedilir þekilde azaldýðýna iþaret ederek, þöyle dedi: "Yakýn zamanda baþbakanýmýzýn açtýðý tünel ile bölgenin belirli yerlerine ulaþmaya baþlayan su, cazibeli

DEDAÞ Sözcüsü Mehmet Üstün: "Bölgede çiftçilerimiz daha ucuz olan cazibeli sulama yöntemini kullandýðýnda kayýp kaçak oraný hissedilir seviyede düþecektir” dedi... sulamayý da artýracak. Bölgede çiftçilerimiz daha ucuz olan cazibeli sulama yöntemini kullandýðýnda kayýp kaçak oraný hissedilir seviyede düþecektir. Bu konuda beklentimiz söz konusu. Özellikle suyun geldiði bölgelerde bunu hissetmeye baþlýyoruz."

DSÝ ve GAP Ýdaresi Baþkanlýðý yetkilileri de Ceylanpýnar - Mardin yolunda 3 ana sulama kanalýnýn tamamlandýðýný, sulama yapacak þebekelerde de çalýþmalarýn sona ermesinin ardýndan en kýsa sürede suyun tarým arazilerine ulaþacaðýný » (AA) bildirdi.

‘Ortadoðuda Emperyalist müdaheleye son’

O

rtadoðu ve bilhassa Gazze’deki son geliþmelerin üzerine Büro Emekçileri Sendikasý (BES) bir basýn açýklamasýnda bulundu. BES adýna açýklmayý yapan Mustafa Benli Ýsrail’in Gazze’ye yönelik yoðun saldýrýlarýnýn bölgeyi kan gölüne çevirdiði söyledi. Benli þunlarý söyledi; "Ortadoðu coðrafyasý kana doymuyor, uzun süredir devam eden IÞÝD teröründen sonra, Ýsrail’in Gazze’ye yönelik yoðun saldýrýlarý bölgeyi kan gölüne çevirmeye devam ediyor. Gazze’ de devam eden saldýrýlarda 100’ün üzerinde sivilin öldüðü, binin üzerinde yaralýnýn olduðu ve Ýsrail’in saldýrgan tutumuna karþý uluslar arasý tepkilerin aratarak devam ettiði bir süreçte Ýsrail tarafýndan yapýlan açýklamalarda saldýrýlarýn devam edeceði ifade edilmektedir. Diðer taraftan IÞÝD terörü hýz kesmiyor, IÞÝD Ortadoðu coðrafyasýnda yayýlmacý pratiðini katliamlarla sürdürmeye devam ediyor. Rojava'nýn Kobanê Kantonuna karþý saldýrýya geçen IÞÝD çeteleri baþta Kürt halký olmak kaydýyla Kürt halkýyla kader birliði yapan tüm halklara karþý

sürdürdüðü saldýrýlar ortaya konulan direniþ sonucu geri püskürtülmüþ olmakla birlikte önce Suriye'ye karþý desteklenen, ardýndan tüm Ortadoðu'yu ele geçirmek üzere harekete geçen IÞÝD'in önü alýnamýyor. Türkiye, Suudi Arabistan, Katar gibi ülkelerin desteði ve teþvikiyle ataða geçmiþ bulunan IÞÝD çeteleri her gün yeni katliamlar, yeni saldýrýlar düzenleyerek Ortadoðu'da hegemonyalarýný artýrmaya devam etmektedir. AKP’nin 12 yýldýr

ülkede ve bölgede uyguladýðý mezhepçi politikalarýn orta doðuda yaþanan son geliþmelerle iflas ettiði ortadadýr. Suriye’ye karþý desteklenen IÞÝD gibi çetelerin yaptýðý katliamlardan AKP hükümeti de sorumludur. Emek ve demokrasi güçlerine düþen görev orta doðuda akan kanýn durmasý için mücadele etmek farklý etnik kimliklerin ve inançlarýn eþit ve özgür bir temelde kardeþçe yaþayabilecekleri bir Ortadoðu » M. Sait Çakar yaratmaktýr."


3

19 Temmuz 2014 Cumartesi

Mardin’den Dünya’ya barýþ mesajlarý Din Adamlarý, Yýllarca farklý din, dil ve ýrka mensup insanlarýn bir arada yaþadýðý Hoþgörü ve medeniyetin merkezi olan Mardin’den Dünya’ya seslendi...

M

ardin’de iftarda bir araya gelen din adamlarý dünya barýþý ve Ortadoðu da yaþanan savaþ ile ilgili mesajlar verdi. Din Adamlarý, Yýllarca farklý din, dil ve ýrka mensup insanlarýn bir arada yaþadýðý Hoþgörü ve medeniyetin merkezi olan Mardin’den seslendi. Mardin Müftülüðü ve Türkiye Diyanet Vakfýnýn ortaklaþa düzenlediði iftar yemeðine, Suriye’deki iç karýþýklýktan dolayý Ülkelerini terk etmek zorunda kalan Suriyeli Mülteciler, Afgan Mülteciler ve Mardin’deki yetim ve kimsesizler katýldý. Verilen Ýftar yemeðine Mardin Valisi Mustafa Taþkesen, Mardin Müftüsü Dursun Ali Coþkun ve Mardin

Deyrulzafaran manastýrý Süryani Metropoliti Saliba Özmen de hazýr bulundu. Yenilen Ýftar Yemeðinden sonra Din adamlarý Dünya Barýþý, Dinlerin kaynaþmasý ve gündemde ki Ortadoðu da yaþanan savaþ ile ilgili açýklamalarda bulundular. Verilen iftar yemeðinden 300’e yakýn Suriye’li, Afgan ve kimsesiz vatandaþ faydalandý. Mardin Valisi Mustafa Taþkesen, “Allah bu vesile ile bu Ramazanýn bereketi bugün ki iftarýn hürmetine bölgemizde ki kanayan yaralarý durdursun Müslümanlara ve tüm insanlara barýþ getirsin, Ýnsanlara basiret ve feraset versin ki ufak tefek ihtilaflar ile kan dökülmesin diye ve

özellikle de Suriye’mizde buradaki çok yakýn komþularýmýz arasýndaki fitne ve savaþ bitsin diye bu vesileyle de dua ediyoruz” Mardin Müftüsü Dursun Ali Coþkun, “Bakýyoruz binlerce yýl iþte beraberce iftarlarda birlikteyiz bayramlarda beraberiz acý ve tatlý günlerimizde beraberiz burada hemen yaný baþýmýzda ki sýnýr ülkelerimizde temenni ederiz ki Mardin’de ki Ülkemizdeki bu huzur bu güzellik bu birlik ve beraberliði bunlarda örnek alsýn Ramazan vesilesi ile Yüce Allah hem bölgede hemde Ortadoðu da ve dünyada duamýz kanlarýn durmasýna inþallah vesile olsun diyoruz” Mardin Deyrulzafaran

Manastýrý Süryani Metropoliti Saliba Özmen: Ýnsanlar bazen Allah’tan uzaklaþtýðý zaman çok tehlikeli bir boyuta bürünür bu ruhani bir boyut deðildir bu ilahi bir boyut da deðildir bu olsa olsa þeytanýn insaný kandýrma taktikleridir. Ýnsanýn insaný öldürmesi kadar kötü bir þey yoktur umarýz bu Ortadoðu da ki bu kanayan yara en hasarsýz bir þekilde atlatýlýr ve insanlar mutlu olur ve birbirini sever Tanrý sevgidir diyoruz bu sevgi için herkes birbirini, dini etnik yapýsý ne olursa olsun kucaklaþýr ve Tanrýda kalýr ve Tanrý da zaten Tanrýnýn çocuklarýyýz biz birbirimizi sevgi ile saygý ile anacaðýz ve yaþayacaðýz Mardin’de olduðu gibi.”

Suriyeli sýðýnmacýlarýn yaþadýðý tesiste mevlit

» Vehap Erdoðan

Elektrik kesintileri vatandaþlarý bezdirdi Ü

M

idyat’ýn Yolbaþý mahallesinde her gün yaþanan elektrik kesintileri vatandaþlarý bezdirdi.

Yolbaþýlýlar derneði ve mahalle sakinleri kesintilerin son bulmasýný istedi. Ramazan ayýna girildiði günden bu yana her

gün saatlerce elektrik kesintisi yaþanmasý vatandaþlarý çileden çýkardý. Konuya iliþkin açýklamada bulunan Yolbaþý Beldesi Yardýmlaþma, Dayanýþma ve Kalkýnma Derneði Baþkaný Zekeriya Yücel “ Yolbaþý mahallesinde yýllardýr süren elektrik sorunu mevcutken, bu yýl dayanýlmaz bir hal aldý ve mahalle sakinlerini çileden çýkardý.”dedi. Her gün 4 saat elektrik kesik Günde 4 saat elektik kesintisinin sebebini sorarak tepkisini dile getiren Yücel “ Neden? Mahallemizde günde 4 saat elektrik kesintisi yaþanýyor. Yetkililere sesleniyoruz, biran önce elektrik kesintilerine son verin. Bu mübarek ayda vatandaþlara yapýlan bu hem haksýzlýk hem de büyük bir zülümdür.” Ýfadelerini kullandý. Mahalle sakinlerinden Bayram Tunç ise “ Her gün sabah 09.00-12.00 ve akþam

21.00-00.00 saatleri arasýnda elektrikler kesiliyor. Sorunun bir an önce çözülmesini istiyoruz.”þeklinde konuþtu. Ayný kesinde ayrýca Budaklý mahallesinde de yaþandýðý öðrenildi. Dalgalanmalara çözüm bulamayan TEÝAÞ kesintiye gideceðini duyurmuþtu Öte yandan konuya iliþkin Türkiye Elektrik Ýletim A.Þ (TEÝAÞ), Elektrik kesintilerinin neden olan dalgalanmalara çözüm bulamadýðýný ve her gün 4 saat elektrik kesintisine gidileceðini duyurmuþtu. TEÝAÞ 16. Ýletim tesis ve iþletme Grup Müdürlüðünce yapýlan açýklamada; Bölgede ki elektrik dalgalanmalarýnýn sebebi Mardin ve Viranþehir'deki tarlalarý sulamak için yerin 500 metre dibinden su çýkaran dalgýç pompalardan kaynakladýðýný saðlýksýz elektrik verileceðine günde 4 saat elektrik kesintisi uygulanacak. » Tayfur Demir/Midyat

lkelerindeki iç savaþtan kaçarak Midyat'a yerleþen Suriyeli sýðýnmacýlarýn kaldýðý Midyat Konaklama Tesisinde ramazan dolayýsýyla mevlit okutuldu. Kaymakamlýkça düzenlenen programda Kur'an-ý Kerim tilavetinin ardýndan Suriyeliler Arapça ilahi okudu. Ýlçe Müftüsü Muhammed Çiçek, Türkçe ve Arapça yaptýðý konuþmada, Suriye'deki iç savaþýn ve tüm Ýslam coðrafyasýnda akan kanýn bir an önce sona ermesi temennisinde bulunarak, "Rabbim Kadir Gecesinde kendimizi Kur’an ile formatlama imkaný versin. Çok dua edelim" dedi. Tesisin müdürü Ýsa Kurnaz da, düzenledikleri program ile mültecilerle kaynaþmayý ve dini sohbetler yapmayý amaçladýklarýný kaydetti. Kaymakam Oðuzhan Bingöl'ün de katýldýðý program, edilen dualar ve yapýlan ikramlarýn ardýndan » (AA) sona erdi.


mardin

iletiþim

19 Temmuz 2014 Cumartesi

4

Erdoðan parkýna su çekiliyor AKP’li Mardin Belediyesi döneminde su þebekesi yapýlmadan hizmete açýlan Recep Tayyip Erdoðan parkýna Mardin Büyükþehir Belediyesince parka su þebekesi çekimi çalýþmalarýna baþlandý...

A

KP’li Mardin Belediyesi döneminde su þebekesi yapýlmadan hizmete açýlan Recep Tayyip Erdoðan parkýna Mardin Büyükþehir Belediyesince parka su þebekesi çekimi çalýþmalarýna baþlandý. Çalýþmalarý denetleyen Mardin Büyükþehir Belediyesi Genel Sekreteri Ahmet Zirek, susuz Erdoðan Parkýna su çektiklerini söyledi. AKP’li Mardin Belediyesi döneminde 2013 yýlýnda yapýmý tamamlanan Recep Tayyip Erdoðan parký, alt ve üst yapýlarý tamamlanmadan hizmete açýlmýþtý. Parkta baþta su þebekesi olmak üzere fiskiye, drenaj sistemi, yol ve yanlýþ aðaç dikimi gibi bir çok eksiði olan park için Mardin Büyükþehir Belediyesi, parký yeniden yapýlandýrmaya baþladý. Parkta su þebekesi çekilmemesi nedeniyle ve saksý ve çuvallarda aðaçlarýn dikimi sonucu bütün aðaçlar

kurumakla yüz yüze kalmýþtý. Parkta öncelikli eksiklikler arasýnda yer alan su þebekesi için Vali Ozan Caddesi üzerinden Erdoðan Parkýna su þebekesi çekilmeye baþlandý. Belediyenin iþ makinalarý ve diðer ekipmanlarý, þu þebekesinin yapýlmasý için parkta çalýþmalarýný hýzlý bir þekilde sürdürerek, kalan aðaçlarý kurumaktan kurtarmaya çalýþýyor. Mardin Büyükþehir Belediyesi Genel Sekreteri Ahmet Zirek, Artuklu Belediyesi Baþkan Yardýmcýsý Mehmet Hadi Baran ve Büyükþehir Belediyesine baðlý Çevre Koruma ve Kontrol Daire Baþkaný Mehmet Dal birlikte parkta denetleme yaptý. Denetleme sýrasýnda, daha önceki belediye döneminde saksý ve çuvallarla dikilen aðaçlarý da kendi elleriyle inceleyen Zirek, hem yeni yapýlan su þebekesi hem de

daha önce parkta yanlýþ dikimi yapýlan aðaçlara iliþkin açýklama yaptý. ‘Sonbahar aylarýna doðru parký açacaðýz’ Zirek, seçim yatýrýmý ve toplu açýlýþlar için yapýlan hizmetin vardýðý sonucu hep birlikte nasýl sonuçlandýðýný gözlemlediklerini ifade ederek, “Hiçbir alt ve üst yapý yapýlmadan açýlan park adeta kullanýlmaz halde. Yaptýðýmýz incelemeler sonucunda parkýn eksikliklerinin giderilmesi için Büyükþehir belediyesi olarak seferberlik ruhuyla çalýþmalara baþladýk. Bir parkýn olmazsa olmazý olan su þebekesi sorunu baþta olmak üzere diðer bütün eksiklikler hýzla tamamlanarak, sonbahar aylarýna doðru tekrar halkýn hizmetine açacaðýz. Kiþilere göre deðil, halký esas alan bir anlayýþla parkta çalýþmalarýmýzý yürüteceðiz” » M. Sait Çakar dedi.

Uludereli ailelerden Anayasa Mahkemesi’ne bireysel baþvuru Þ

ýrnak'ýn Uludere ilçesinde 2011 yýlýnda savaþ uçaklarý tarafýndan vurularak öldürülen 18'i çocuk 34 kiþi için verilen takipsizlik kararýna yapýlan itirazýn reddedilmesi üzerine aileler, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel baþvuruda bulundu. Bireysel baþvuruya Halklarýn Demokratik Kongresi temsilcileri, Halklarýn Demokratik Partisi (HDP) Þýrnak Milletvekili Hasip Kaplan, HDP Eþ Genel Baþkan Yardýmcýsý Meral Danýþ Beþtaþ, Cumhuriyet Halk Partisi Ankara Milletvekili Levent Gök, Özgürlükçü Hukukçular Derneði (ÖHD) ve ‘Roboski Ýçin 1000 Avukat’ kampanyasýna destek veren avukatlar katýldý. Uludere olayýnýn 28 Aralýk 2011’den bu yana Türkiye’nin gündeminden hiç çýkmadýðýný belirten Beþtaþ, "Kürdistan’da da Türkiye’de de Roboski katliamýna iliþkin yapýlmadýk etkinlik, söylenmedik söz kalmadý. Bu sözlerimizin, bu beyanlarýmýzýn, bu tepkilerimizin hiçbiri soruþturmanýn yürütülmesine ve faillerin yakalanmasýna maalesef yaramadý. Bugün buradayýz çünkü Roboski dosyasýnda þüpheliler yazýlmadý, soruþturma yapýlmadý. Hükümet baþtan itibaren, baþta zaten yayýn yasaðý kondu. Baþbakan’ýn bu konuda tutumu biliniyor. Soruþturma yürüten merci de

sonuçta failleri yargýlayabilecek durumdan yoksundu. Anayasa Mahkemesi’nde bu hukuksuzluðun, bu katliamýn, bu haksýzlýðýn artýk daha fazla ertelenmemesi, ötelenmemesi için buraya geldik. Roboski, AKP iktidarý döneminde yapýlan bir katliamdýr. Baþta Baþbakan olmak üzere Bakanlar Kurulu'nun verdiði yetki ile bu katliam iþlenmiþtir. Bu takipsizlik kararýnda açýkça zikredilmiþtir ama hiçbiri þüpheli olarak yazýlmamýþtýr. Biz Anayasa Mahkemesi'nin bu konuda etkin bir soruþturma yapýlamamasý, yaþam hakký ihlali ve diðer tüm Anayasa'nýn ilgili maddeleri gereðince bunu dilekçelerimize yazdýk." dedi. Ýnsan haklarý komisyonunda görev yaptýðýný hatýrlatan Gök ise "Gerçekeleri kamuoyu ile paylaþmaya gayret ettim. Benim vardýðým sonuç devletin bütün üst kademesi ortak olarak sorumludur. Ýþte Roboski bunun için karartýlmakta, soðutulmakta ve unutturulmak istenmektedir. Ýnsanlýk vicdaný, kamu vicdaný Roboski’yi unutmayacak, unutturmayacaktýr. Bundna sonra da bütün bildiklerimizi, öðrendiklerimizi kamuoyu ile paylaþacaðýmýzý sizlere bildirir ve bu baþvuruda bulunan tüm arkadaþlarýmýza, hayatýný kaybeden tüm genç arkadaþlarýmýzýn yakýnlarýna tekrar sabýr dileyerek her zaman yanlarýnda olacaðýmý bildirir hepinizi saygý ile sevgi

ile selamlýyorum." ifadelerini kullandý. Baþvurucularýn dilekçesinde AYM’den þu taleplerde bulundu: "Devlet görevlileri tarafýndan kasten öldürme nedeniyle negatif yükümlülük yönünden Anayasanýn 17(1). fýkrasýnýn ihlal edildiði; Devlet görevlileri tarafýndan hukuka aykýrý veya mutlaka gerekli olmayan ve orantýsýz güç kullanma nedeniyle negatif yükümlülük yönünden Anayasanýn 17. maddesinin 4. fýkrasýnýn ihlal edildiði; Bombalamadan sonra yetkililerin yaralýlarý kurtarmak için çaba sarf etmemeleri nedeniyle pozitif yükümlülük yönünden Anayasanýn 17. maddesinin 1. fýkrasýnýn ihlal edildiði; Ölüm olayýndan sonra etkili soruþturma yapýlmamasý

nedeniyle pozitif yükümlülük yönünden Anayasanýn 17. maddesinin 1. fýkrasýnýn ihlal edildiði; Ölüm olayýndan sonra sað kalanlara ve ölenlerin yakýnlarýna yapýlan muamele nedeniyle pozitif yükümlülük yönünden Anayasanýn 17. maddesinin 3. fýkrasýnýn ihlal edildiði 6216 sayýlý Kanunun 50. maddesinin uygulanmasý bakýmýndan baþvurucular Mahkemeden kararlarýn verilmesini talep etmektedirler: Anayasa Mahkemesi'nin Kanunun 50. maddesinin 1. fýkrasýndaki 'yapýlmasý gerekenlere hükmetme' yetkisi çerçevesinde, en üst düzey yetkililer tarafýndan baþvuruculardan 'resmi özür dilenmesi'; Anayasa Mahkemesi'nin Kanunun 50. maddesinin 2. fýkrasýndaki

'ihlali ve sonuçlarýný ortadan kaldýrmak için yeniden yargýlama yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderme' yetkisi çerçevesinde, 06.01.2014 tarihli KYOK’un ve 11.06.2014 tarihli itirazýn reddi kararýnýn kaldýrýlmasýnýn ve öldürme olayý nedeniyle sorumluluðu doðabilecek Bakanlar Kurulu’nun, tüm askeri ve mülki yetkililerin yargýlanmasýnýn saðlanmasý için dosyanýn ilgili mahkemeye gönderilmesi; Yüksek Mahkemenizce yapýlacak incelemenin duruþmalý yapýlmasýna karar verilmesi; Yapýlacak tebligatlarýn Av.Nuþirevan Elçi adýna yapýlmasý ve Belediye Caddesi, Adliye Karþýsý Ünal Apartmaný Kat: 1, No: 3, Cizre/Þýrnak adresine yapýlmasý saygýyla arz ve talep olunur.” » CÝHAN


5

19 Temmuz 2014 Cumartesi

Sadaka-i Fýtýr Varoluþ sadakasý K

ýble'nin Mescid-i Aksâ'dan Kâbe-i Muazzama istikametine çevrilmesinden bir ay sonra, takriben hicretin on sekizinci ayý baþlarýnda Ramazan orucu farz oldu. Hz. Peygamber (sav) o sene Müslümanlara fýtýr zekâtý vermelerini emretti. O zaman (aynî/nakdi mallardan alýnacak olan) zekât emri henüz gelmemiþti. Allah Resûlü'nün en yakýn hizmetkârlarýndan olan, dehasýyla ve cömertliðiyle meþhur Medineli sahâbî Kays b. Sa'd b. Ubâde, fýtýr sadakasýnýn tarihi konusunda bizlere þu bilgiyi aktarmaktadýr: “Biz Âþûrâ günü oruç tutar ve fýtýr zekâtýmýzý da verirdik. Nihayet Ramazan ayý (orucu) (ile ilgili âyetler) nâzil oldu ve zekât emri geldi. Ancak fýtýr zekâtý konusunda bir emir veya yasak gelmedi. Biz de fitrelerimizi vermeye devam ettik.”(Nesai Zekat 35) Yine Kays'ýn, “Resûlullah (sav) zekâtý emreden âyetler indirilmeden önce bize fýtýr sadakasýný vermemizi emretti. Sonra zekâtý emreden âyetler inince bize (fýtýr sadakasýný) ne emretti ne de bizi (bu sadakayý vermekten) menetti. Biz de fýtýr sadakasý vermeye devam ediyoruz.” dediði nakledilmektedir. (Nesai Zekat 35) Ýslâm, insan hayatýný düzenleyen birçok esaslar getirmiþtir. Bunlarýn en önemlisi insanlar arasýnda karþýlýklý yardýmlaþma ve dayanýþma kültürünü yerleþtirmeye yönelik getirdiði hükümlerdir. Zekât ve sadaka toplumun farklý kesimleri arasýnda köprü kuran, fertler arasý duygusal gerilimi engelleyen, sosyal barýþ ve huzuru temin eden çok önemli bir dini yükümlülüktür. Bu bakýmdan dilimize “fitre” olarak yerleþen fýtýr sadakasýnýn Ramazan Bayramý

öncesinde yerine getirilmesi istenen malî bir ibadet olmasý manidardýr. “Fýtrat” kelimesinin, yarmak, ikiye ayýrmak, kesmek, yaratmak, icat etmek mânâlarýna geldiði dikkate alýnýrsa “fýtýr sadakasý” ifadesinde þu iki mânâ ön plana çýkmaktadýr. Birincisi; fýtýr, “oruç bozma” veya “Ramazan'ýn sona ermesi” anlamlarýnda kullanýldýðý için bu sadakaya fýtýr sadakasý denmektedir. Nitekim Basralý âlim Hasan-ý Basrî'nin aktardýðýna göre sahâbeden Abdullah b. Abbâs Basra'da vali iken Ramazan'ýn sonunda yaptýðý bir konuþmasýnda Müslümanlara hitaben, “Orucunuzun zekâtý olan fitrenizi veriniz.” demiþtir.(Nesai Zekat 36) Diðer yandan; fýtratýn, kiþinin yaratýldýðý tabiatý ve özünü ifade etmesine paralel olarak'can veya baþ zekatý/sadakasý anlamýnda (sadakat'n-nufûs) kullanýldýðý için bu isim verilmiþtir. Bu bakýmdan Fýtýr sadakasý, kiþinin, hem de velayeti altýndakilerin canýný baðýþladýðý için Allah'a bir þükran borcunu ifade etmektedir. Bu sadaka, hadis kaynakalarýmýzda daha çok'fýtýr sadakasý' “fýtýr Zekâtý” “Oruç Zekatý” ve “ Ramazan Sadakasý” þeklinde geçmektedir. Þüphesiz ki Ramazanda mânevî bir iklimin oluþmasýný saðlayan þey, bu ayda yapýlan taat ve ibadetlerin yoðunluðudur. Oruç ve namaz gibi sosyal yardýmlaþma ve dayanýþma da bu ibadetlerin bir parçasýdýr. Bu yüzden Ramazan, müminin sadece bedenen deðil malý ile de kul olmasýnýn gereðini yerine getirdiði bir aydýr. Abdullah b. Abbâs, Hz. Peygamberi (sav) insanlarýn en cömerdi olarak nitelerken, onun cömertliðin zirvesinde olduðu zamanýn ise Ramazan

ayý olduðunu belirtmektedir.12 Ramazanýn mânevî atmosferini oluþturan oruç, namaz ve sadaka, bir hadiste “hayýr kapýlarý” olarak ifade edilmiþtir. Muâz b. Cebelin anlattýðýna göre, Hz. Peygamber (sav) bir yolculuk esnasýnda kendisine, “Sana hayýr kapýlarým bildireyim mi? Oruç bir kalkandýr. Sadaka suyun ateþi söndürdüðü gibi hatalarý söndürür. Ve (hayýr kapýlarýndan) biri de kiþinin gece kalkýp namaz kýlmasýdýr.” buyurmuþ ve ardýndan, “Onlar, korkarak ve ümit ederek Rablerine ibadet etmek için yataklarýndan kalkarlar. Kendilerine rýzýk olarak verdiðimiz þeylerden de Allah için harcarlar. Hiç kimse, yapmakta olduklarýna karþýlýk olarak, onlar için saklanan göz aydýrdýklarýný bilemez” âyetlerini okumuþtur.(Tirmizi Ýman 8) Efendimizin (sav) benzer bir nasihati Rýdvan Biati ashâbýndan Medineli Kâ'b b. Ücre el-Ensârî ye de yaptýðý rivayet edilmektedir.(Tirmizi Cuma 79) Fýtýr sadakasýnýn yýllýk oluþu, Ramazan ayý gibi insanlarýn ibadete yoðunlaþtýðý, ruhanî hayata daha da özen gösterdiði bir zamanda ödenmesi son derece anlamlýdýr. Fýtýr sadakasý, gündüzü oruçla, gecesi namazla ihya edilen Ramazan ayýnýn bereketidir. Oruç ile bedenini arýndýran Müslüman, fýtýr sadakasý ile de bayrama eriþmenin þükrünü eda eder. Ýbn Abbâs'tan rivayet edilen bir hadis, hem fýtýr sadakasýnýn hikmeti hem de ne zaman ödeneceði konusunda bizleri aydýnlatmaktadýr: “Resûlullah (sav) hem oruçluyu (iþlediði) faydasýz fiillerden ve (söylediði) kötü sözlerden temizlemek, hem de fakirlere gýda (temin etmek) üzere fýtýr zekâtýný farz kýldý. Artýk kim bunu bayram namazýndan önce öderse o makbul bir

Mardin Ýl Müftüsü Dursun Ali Coþkun zekâttýr. Kim de bunu bayram namazýndan sonra öderse, o sadakalardan bir sadakadýr.”(Ebu Davut Zekat 18) Temel ihtiyaç maddelerinin zamanla deðiþkenlik arz edebileceði muhakkaktýr. Bu durumda fýtýr sadakasýný hadiste yer alan hurma ve arpa gibi ürünlerle sýnýrlamak doðru deðildir. Nitekim baþka rivayetlere göre sahâbîlerin deðiþik mahsullerden de fýtýr sadakasý verdiklerini görmekteyiz. Ebû Sald el-Hudri þöyle söylüyor: “Biz fýtýr sadakasýný; buðday, arpa, hurma, keþ/çökelek veya kuru üzümden Hz. Peygamber'in sa'ý (ölçeði) ile bir sa' verirdik.”20 Bir baþka rivayette Ebû Saîd el-Hudrî, “Yediklerimiz de zaten arpa, kuru üzüm, keþ ve hurma idi.”(Buhari Zekat 76) ilâvesinde bulunmaktadýr. Dolayýsýyla Efendimiz (sav), ekonomik þartlarý ve çevresel faktörleri gözeterek fýtýr sadakasýný, insanlarýn ellerinde bulunan temel yiyecek maddelerinden vermelerini istemiþtir. Fýtýr sadakasý aynî olarak verilebilir. Daha doðru bir deyiþle, Hz. Peygamber zamanýnda öyle verilirdi. Ülkemizde de bu böyledir. Cebinde nakit parasý olmayan bir çiftçi elbette para veremez. Ama ayný þahýs harmanýnýn baþýnda bir ölçek fýndýk, kuru fasulye, nohut, buðday, arpa, kuru üzüm gibi mahsullerden daha rahat ve bolca verebilir. Bu noktada herkesin elinde bulunan maldan bu sadakayý vermesi bakýmýndan önemlidir. Bir Müslüman eðer kuru üzüm sergisi baþýnda ise ondan un veya hurma ile fýtýr sadakasý istemek, ona zorluk çýkarmaktýr. Ayrýca fýtýr sadakasýnýn nihaî maksadýný düþündüðümüzde, günümüzde bu sadakanýn sadece hadiste ifade edilen yiyecek maddelerinden verilmesi gerektiði sonucunu çýkarmak yanlýþtýr. O dönemde bir fakirin bir ölçek hurma veya buðday ile önemli bir ihtiyacýný karþýladýðý göz önüne alýnýrsa, buradaki temel maksadýn bir kiþinin bir günlük yiyeceðini saðlamak olduðu anlaþýlacaktýr. Bu ihtiyacýn nakit para ile

karþýlanmasý da mümkündür. Nitekim ülkemizdeki uygulamalar bu yöndedir. Ancak þunu ifade etmek gerekir ki, günlük ihtiyacýn tespiti yapýlýrken fitreyi alanýn deðil, verenin hayat standardý esas alýnmalýdýr. Nitekim Kur'an'da yemin kefaretini belirleyen âyette, “Ailenize yedirdiðiniz yemeðin orta hallisinden on fakire yedirmek.”(Maide89) þeklinde bir ölçü ifade edilmektedir. Bu âyet, fakire ikramda bulunurken nasýl bir kýstas tayin edilmesi gerektiði konusunda bizlere ýþýk tutmaktadýr. Dinimizde insanýn yararlanmasý için, görünüþte sanki dinî ve dünyevî ayrýmý yapýlabilecek tarzda, vergiler, hayýrlar, yardýmlar ve mal ile ilgili 'elden tutma”lar öngörülmüþtür. Ýyi düþünülünce hepsine birden “dinî ve ayný zamanda dünyevî” demek mümkündür. Ama hepsinde ortak nokta insanlarýn ondan faydalanmasý ve Allah'ýn hoþnut kýlýnmasý hususudur. Dolayýsýyla fýtýr sadakasýnda da hedefin, Allah'ýn rýzasý ve insanlarýn yara¬rý olduðu görülecektir. Bu sadakanýn tezkiye yönü de diðer ibadetler gibi, kula yönelik bir yardým ve istifade olsa gerektir.Fýtýr sadakasý, günümüzde Müslümanlar arasýnda titizlikle riayet edilen malî bir ibadettir. Bunda miktarýnýn az olmasýnýn da etkisi olabilir. Bu vüzden fitrenin miktarýnýn çok az olduðu yönündeki birtakým yorumlar ihtiyatla karþýlanmalýdýr. Dinî otoritelerce her yýl takdir edilen miktar elbette az nüfuslu aileler için düþük bir meblaðdýr. Ancak fýtýr sadakasýnýn miktarý arttýrýldýðýnda kalabalýk ailelerin bu ibadeti yerine getirmelerinde ciddi sýkýntýlar yaþayacaklarý da unutulmamalýdýr. Diðer yandan zengin ülkeler için sünnet ile belirlenen fýtýr sadakasý miktarý belki maddî olarak çok þey ifade etmeyebilir. Ama dünyanýn muhtaç mýntýkalarýnda böyle bir küçük yardým rahmetin ta kendisi olacaktýr. Kaynak: Hadislerle Ýslam


19 Temmuz 2014 Cumartesi

Mim Yavuz Binbay

Bayrak Algýsý

B

ayraklar hep ulusal simgeler olarak yansýtýlmaya çalýþýlýr. Oysa bayraklar rejimlerin simgeleridir. Bayraklar uluslarýn simgesi olmuþ olsaydý, uluslar var oldukça deðiþikliðe uðramadan varlýklarýný sürdürürlerdi. Oysa yakýn ve uzak tarihe baktýðýmýzda durum tam tersini yansýtmaktadýr. Milletler ve uluslar varlýklarýný hep devam ettirmiþ ama bayraklar Irakta, Iranda, Romanya'da, Bulgaristan'da, Rusya'da (SSCB) ve birçok devlette olduðu gibi rejimler deðiþtikçe bayraklarda deðiþmiþtir. Demek ki bayrak devletlerde ulusun deðil rejimin egemenliðinin simgesidir. Daha önceleri birçok dönemde olduðu gibi Son dönemlerde de bayrak üzerinden tepkisel þoven bir algýyla Gözdaðý verme veya bir kesime karþý linç kampanyasý oluþturulma çabasý gözlenmektedir. Bu çaba sahibi kesim her seferinde insanlarý ayrýþtýran ve kutuplaþtýran çabalarýnda ne yazýk ki hep baþarýlý olmuþtur. Bu çabada gözlemlenen unsurlar demokratik bir anlayýþta artýk yeri olmayan þoven duygular ve diktatoryal baskýcý anlayýþ hâkim kýlmaktýr. Bu giriþimler sadece geri kalmýþ ülkelerde ve Türkiye benzeri ülkelerde etkili olabiliyor. 1994'te Ýsviçre'ye yerleþmek için gittiðimin ilk dönemleriydi. Bir arkadaþýmýn davetiyle bir gösteriyi izlemeye gittim. Gösterinin bir bölümünde stand-up sanatçýsý cebinden Ýsviçre bayraðý þeklindeki mendili çýkarýp burnunu abartýlý bir biçimde temizledikten sonra siyasetçilerin icraatlarýný simgelerine iade ettiðini söyleyince herkes kahkahalar attý. Son dünya kupalarý süresince sokak ve caddelerdeki çöp poþetleri Ýsviçre bayraðý þeklindeydi. Bu olay Türkiye'de cereyan etseydi ne olabilirdi konusunda karar vermeyi Türkiye'de olan olaylardan birkaç örnek vererek okuyucunun kararýna býrakýyorum. Türkiye, Kýbrýs'ta bir insani vurduðu (bazý kiþilerin deyimiyle indirdiði) için uluslararasý mahkemede mahkûm oldu, bir partinin kongresindeki bir olay bahane edilerek bir siyasi parti linç hedefi haline dönüþtürüldü… Son olarak Diyarbakýr'da bir

gencin bayrak indirme giriþimleri tam bir þoven linçe dönüþtürülmeye çalýþýldý. Kýbrýs'taki mahkûmiyetten ders çýkaramayan akýldan izan þahsiyetler gene “ indirme “ hezeyanlarýnda bulundu. Evet, “hukukta ki ceza karþýlýðý 3 ay olan bir fiile neye göre öldürme hükmü uygulamaya kalkýyorsunuz”. Ýþte bu hezeyanlar ve þoven söylemlerin sonucunda oluþturulan algýnýn Saik'iyle içinde onlarca polisin bulunduðu bir karakolun bayraðýný indiren þizofren hastasý kiþi silahla vuruldu. Oysa onlarca polis bu vatandaþýmýzýn kýlýna zarar vermeden etrafýný sarýp gözaltýna alabilirlerdi. Ama bunu yapmadýlar bazý “siyasi þahsiyetlerin ve basýnýn” akýldan izan hezeyanlarýna uygun davranarak silahla yaralayýp gözaltýna aldýlar. Þizofren hastasý raporu olmasýna raðmen “Savcý” tarafýndan tutuklanma talebiyle “Hakim”e sevk edildi ve “Hakim” tarafýndan tutuklanarak cezaevine yollandý ve ÝNTÝHAR etti. Evet, hukuktaki karþýlýðý para cezasý veya 3 ay hapis olan bir fiil karþýlýðýnda bir ÝNFAZ uygulandý bunun hesabýný kim soracak. Çok aðýr cezalýk cürümlerden tutuksuz yargýlanma hakký iþletilirken 3 aylýk ceza karþýlýðý olan bir fiilden tutuklu yargýlama istemenin ve tutuklayarak cezaevine göndermenin hukuktaki yerini izah edebilecek bir hukukçu var mý? Varsa lütfen bir açýklama yapýlsýn da toplumun sýzlayan deðil kanayan vicdanýný bir nebze teskin etsin. Hukuka aykýrý bu infaz konusunda HSYK'nýn bir tasarrufu olacak mý? Savunmanýn temsilcisi Barolar birliðinin bir giriþimi olacak mý? Yakýn tarihimizde bu veya buna benzer þoven algý oluþturmaya yönelik giriþimler sonucunda toplumun birçok kesiminde bayraða tepkisel bir refleks oluþturuldu. Türkiye bayraðý olarak yola çýkan bayraðýn ismi kýsa bir süre sonra bir etnisiteyi yansýtan Türk Bayraðýna evrildi. Oysa Türkiye Cumhuriyeti devletinde dördü kurucu unsur (Türk, Kürt, Arap, Çerkez) olmak üzere 26 azýnlýk yaþýyor. Bu evrilme iyi niyetle oluþmuþ bir evrilmeden çok 25 etnisiteyi bir etnisiteye baðlama hasletidir. Böyle bir giriþimin hoþgörüyle

karþýlanabilmesi sindirilebilmesi mümkün mü? Hala okutuluyor mu bilmiyorum ama bizim kuþaða ilkokulda okutulan kitaplarda at üzerinde ellinde kýlýç yerde ise onlarca ölmüþ insan ve bir kan gölüne yansýyan ayyýldýz resmiyle bayraðýn oluþum hikâyesi demeyeceðim masalý anlatýlýrdý. Çocuk algýsýyla önceleri olabilirliði konusunda çocuksu bir üzüntüyle benimserken sonraki yýllarda þoven dayatmalarýnda etkisiyle sorgulamaya baþlayýnca bir kan gölünün oluþamayacaðý ve bunun akýldan izan þoven anlayýþlarýn yansýmasý olduðunu öðrenince çocuksu algýdan eser kalmýyor. Bayraðýný kanla tasvir etmeye çalýþan baþka bir devlet var mý bilmiyorum. Ama yukarda anlattýðým tasvirin demokratik bir anlayýþa uluslararasý normlara uymadýðýný çok net biliyorum. Cezaevlerinde özellikle de 6 yýla yakýn kaldýðým Diyarbakýr 5 nolu cezaevinde koðuþ tavanlarýný, duvarlarýný bir dayatma olarak bayrakla boyatýrsan oluþturacaðý etkinin sevgi ve hoþgörü olmayacaðýný çok net söyleyebilirim. Baþka ülkelerin cezaevlerinde özelliklede siyasi tutuklularýn tutulduklarý cezaevlerinde tarih boyunca böyle bir uygulamanýn uygulanmadýðýný biliyorum. Hele bazý siyasi örgütlerin liderleri veya kadrolarý yakalandýðýnda TV ekranlarýnda koca bayraklarýn oluþturduðu fonda yayýnlanmasý uygulamasýnýn baþka bir ülkede olmadýðýný biliyorum. Çakal lakaplý Carlos yakalanýp Fransa'ya götürülüp cezaevine konduðunda veya ETA ve IRA yöneticilerinin yakalanmasýnda bu tür uygulamalarýn sergilenmediðini biliyorum. Bir toplumun dinamiklerine bir rejimin buna benzer akýldan izan yüzlerce uygulamanýn uygulandýðý bir ülkede toplumsal dinamiklerin tepkisi ne olur okuyucunun takdirine býrakýyorum. Ancak, bir insan olarak kendimi onun korunmasýnda, yaþam hakkýndan sorumlu hissettiðim ÞÝZOFREN hastasý insanýmýn vicdanýmý kanatan ÝNFAZINA karþý tepkili olduðumu ve bu infazýn vicdanlarý rahatlatacak bir þekilde sorumlularýnýn yargýlanýp hesabý sorulmadýkça tepkili olacaðýmý belirtmek istiyorum. HSYK, Baro, Hükümet ve tüm siyasi partileri bu konuda etkin bir þekilde görevlerini yerine getirmelerini, tüm sivil toplum örgütlerini ve insaným diyen herkesi tepkili olmaya davet ediyorum.

araskem@gmail.com

6

Bombalarla iftarýný ve sahurunu yapan kardeþlerimiz var

D

iyanet Ýþleri Baþkaný Prof. Dr. Mehmet Görmez, "Ýftarlarýmýzý, sahurlarýmýzý rahatça yaparken, dünyanýn deðiþik yerlerinde bombalarla, silahlarla iftarlarýný ve sahurlarýný yapan kardeþlerimiz var. Elbette bunlarýn sebeplerini dýþarýda aramak nafile. Bunlarýn sebepleri bizde" dedi. Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý’nýn öncülüðünde Ýstanbul'da düzenlenen Dünya Ýslam Bilginleri Barýþ, Ýtidal ve Saðduyu Ýnisiyatifi Toplantýsýna katýlanlar, cuma namazýný Sultanahmet Camisi'nde kýldý. Cuma hutbesini okuyan Görmez, insanýn unutan bir varlýk olduðunu, ramazanýn, Müslümanlarýn unuttuklarýný, kendilerine hatýrlattýðýný söyledi. Kendini unutanýn Allah'ý da unuttuðunu belirten Görmez, "Allah'ý unutanlardan olmayýn. Allah'ý unutursanýz, Allah de size kendinizi unutturur. Ýnsaný dünyada en büyük sýkýntýya sokacak þey, insanýn kendisini unutmasýdýr. Ýþte ramazan bize bu unutkanlýklarýmýzý hatýrlatmaya gelir. Bize kendimizi, Rabbimizi hatýrlatmaya gelir. Ramazan, kaybettiklerimizi buldurmaya gelir" dedi. Görmez, insanýn en büyük kaybýnýn, hayatýnýn anlamýný, yaratýlýþ gayesini unutmasý olduðunu ifade ederek, "Kardeþlik baðlarýnýn, dostluk iliþkilerinin, aile ve komþularla olan olan iliþkilerin kaybedilmesi, en büyük sýkýntýlarýmýzdandýr. Ýþte ramazan bunlarý bize buldurmaya, hayatýn manasýný, varoluþun gayesini, yaratýlýþýn hikmetini yeniden hatýrlatmaya gelir. Yalnýzlýðýmýzý gidermeye gelir. Ýnsanlarla iliþkilerimizi yeniden kurar, kardeþlerimizle bizi yeniden buluþturur. En büyük esaret, insanlarýn duyularýna, arzularýna köle olmasýdýr. Ramazan bizi özgürleþtirmeye, mal, makam, þehvet, servet tutkusuna esir olmaktan kurtarmaya gelir" diye konuþtu.

yapan kardeþlerimiz var. Elbette bunlarýn sebeplerini dýþarýda aramak nafile. Bunlarýn sebepleri bizde. Bugün Ýslam dünyasýnda meydana gelen hadiseler, katliamlar, cami bombalamalar, intihar saldýrýlarý, kardeþ kavgalarý, 'Allahu Ekber' diyerek birinin kardeþini katletmesi, 'la ilahe illallah' diyerek bir baþkasýnýn can vermesi... Aman Allah'ým. Ne büyük musibet, felaket, vahþet. Çaðdaþ dünya bu vahþetin sebeplerini bulmakta zorlanýyor. Bunlarýn sebeplerini, kainata, bitkisiyle, hayvanýyla bütün canlýlara þefkatiyle merhameti emreden Ýslam'ýn kitabýnda ve peygamberinde aramak gibi bir cinayete müracaat ediyor. Bunlarýn sebeplerini kimse Ýslam'ýn rahmet esaslarýnda arayamaz, aradýðýný bulamaz. Kimse sebeplerini, Asr-ý Saadet'te hazreti Osman'ýn katliyle baþlayan fitne dönemlerinde aramasýn, Kerbela'da aramasýn. Herkes bunlarýn sebeplerini nefsinde, bu çaðda arasýn. Zira bunlar, iþgallerin, zulümlerin gölgesinde yaralanmýþ bilinçlerin, bunun karþýlýðýný ölümcül öfke intikam duygusuyla insanlýða göstermesinden kaynaklanýyor."

"Bu millet bizim umudumuz" Program nedeniyle Ýstanbul'a gelen din alimlerinin hemen hepsinin kendisine, "Bu millet bizim umudumuz. Siz tarih boyunca dünyanýn neresinde olursa olsun, mazlum, maðdur olmuþ insanlarýn umudu olmuþ bir milletin çocuklarýsýnýz" dediðin aktaran Görmez, bunun önemini herkesin anlamasý gerektiðini dile getirdi. Görmez, gerçekten de Türk milletinin, tarih "Sebebini kimse Ýslam'da boyunca yeryüzündeki arayamaz" bütün mazlumlarýn umudu Ýslam dünyasýnda olduðunu vurgulayarak, kan ve gözyaþýnýn "Bize söyledikleri þu, 'siz durmadýðýna iþaret eden umudunuzu kaybetmeyin, Görmez, þöyle devam etti: umudumuz olmaya devam "Ýftarlarýmýz zehir, edin.' Mazlumlarýn umudu sahurlarýmýz hüzün sofrasý. olmaya devam etmek için Çünkü biz bu gece barýþ, birliðimizi, beraberliðimizi, huzur içinde çocuklarýmýzla kardeþliðimizi daima ayakta sahur yaparken, Gazzeli tutmamýz lazým" ifadelerini kardeþlerimizin baþlarýna kullandý. Görmez hutbenin bombalar yaðýyordu. sonunda, Ýslam Ýftarlarýmýzý, sahurlarýmýzý dünyasýndaki olaylarýn son rahatça yaparken, dünyanýn bulmasý için dua ederek, deðiþik yerlerinde Gazze'de ölenlere rahmet, bombalarla, silahlarla yaralýlara þifa dileðinde iftarlarýný ve sahurlarýný bulundu. » (AA)


7

19 Temmuz 2014 Cumartesi

Borcunu ödemeyen çiftçiye hukuki süreç DEDAÞ, Bakanlar Kurulu kararý ve þirket tarafýndan uygulanan kampanyalara raðmen borcunu ödemeyen çiftçilerin kullandýðý elektriðin kesileceðini ve haklarýnda hukuki süreç baþlatýlacaðýný bildirdi...

D

icle Elektrik Daðýtým A.Þ. (DEDAÞ) tarafýndan yapýlan yazýlý açýklamada; 'Tarýmsal Sulama' nedeniyle oluþan elektrik borçlarýna yönelik olarak gerçekleþtirilen 'Helalleþme Kampanyasý'na katýlan çiftçilere teþekkür edildi. Açýklamada ayrýca,

borcu bulunan ve kampanya imkanýndan yararlanmayan çiftçilerin yasa gereði elektrik enerjilerinin kesileceði ifade edildi. DEDAÞ tarafýndan yapýlan açýklamada, Bakanlar Kurulu kararý çerçevesinde tarýmsal sulama yapan ve elektrik borcu bulunan çiftçilerin

maðdur olmamasý için Türkiye'nin en ucuz elektriðinin bölge çiftçisine sunulduðuna dikkat çekildi. Açýklamada DEDAÞ’ýn, kampanya süresince mevcut elektrik borcu tutarýnýn dörtte birini ödemeleri karþýlýðýnda 2014 yýlýnda bir daha herhangi bir ücret alýnmayacaðý hususunda

çiftçilere söz verildiði hatýrlatýldý. DEDAÞ açýklamasýnda, gerek kurum iletiþim merkezlerine, gerekse ilgili bankalara gelerek DEDAÞ ile anlaþan çiftçilere teþekkür edildi. Bundan sonra yaþanacak süreççe dikkat çekilen açýklamada, Bakanlar Kurulu

kararý ve þirketin ortaya koyduðu çok cazip tekliflere raðmen anlaþma yoluna gitmeyen ve bedelini ödemeden tarýmsal sulamada elektrik kullanan çiftçilerin, yasa gereði elektrik enerjilerinin kesileceði ve hukuki süreçlerin baþlatýlacaðý uyarýsýnda da bulunuldu.

kapsamý dýþýndaki ortaokullarda, ayný binada veya kampüste bulunan her düzeydeki bütün okullarda saðlýk odasý, veli görüþme/bekleme alaný/odasý, ibadethane, asansör, çok amaçlý salon, yemek salonu, kapalý beden eðitimi salonu ve kütüphaneyi ortak kullanabilecek. Ortaöðretim okullarýnda biyoloji laboratuvarý ile ortaokulun fen laboratuarý da ortak kullanýlabilecek.

asansör, yemek salonu, kapalý beden eðitimi salonu ve kütüphaneyi ortak kullanabilecek. Ayný kampüste bulunan her düzeydeki tüm okullar ibadethane, kapalý beden eðitimi salonu ve yemek salonunu ortak kullanabilecek. Ortaöðretim okullarýnýn biyoloji laboratuvarý ile ortaokulun fen bilgisi laboratuvarý da ortak kullanýlabilecek. Ayný binada veya kampüste bulunan diðer ortaöðretim kurumlarý; rehberlik ve ölçmedeðerlendirme servisi odasýný, müzik dersliðini, görsel sanatlar dersliðini, öðretmenler odasýný, arþiv ve dosya odasýný, fizik, kimya ve biyoloji laboratuvarýný, tuvaletleri, oyun bahçesini ortak kullanabilecek. Genel kontenjan tespit edilirken tuvalet ve lavabolarýn sayýlarý ile laboratuvarlar, uygulama atölyesi, oyun bahçesi, müzik ve görsel sanatlar dersliði alanlarýnýn en düþük olanýnýn kontenjaný esas alýnacak. Yatýlý liselerde kýz ve erkek öðrenciler için ayrý ayrý binalarda yatakhane düzenlenebilecek.

» Ýletiþim Haber Merkezi

Özel okullara "yeni standartlar"

M

illi Eðitim Bakanlýðý tarafýndan özel öðretim kurumlarýna yeni standartlar getirildi. Milli Eðitim Bakanlýðý (MEB) tarafýndan özel öðretim kurumlarýna yeni standartlar getirildi. Buna göre, yeni açýlacak kurumlarýn incelemelerinde özel okullarýn grubu, belirlenen fiziki standartlara göre tespit edilecek. Özel ilkokul, ortaokul ve liselerde müdür odasý, öðretmenler odasý, öðrenci iþleri bürosu, arþiv ve dosya odasý, rehberlik ve ölçmedeðerlendirme servisi odasý, derslikler, kapalý beden eðitimi salonu, kütüphane, teneffüshane, oyun bahçesi, yemek salonu, ibadethane zorunlu olarak bulunacak. Yüzme havuzu ise isteðe baðlý olarak yapýlacak. Yürürlüðe giren yeni yönergeye göre, oyun bahçeleri okullarda tören yapýlmasýna uygun, arsa üzerinde okul binasýnýn bulunduðu alan dýþýnda ve geniþliði en az 4 metre olacak þekilde oluþturulacaktýr. Ayný binada birden fazla okul açýlmak istenmesi halinde her okul için ayrý ayrý dosya hazýrlanacak. Özel okullar için yapýlacak incelemede ayrýca, Özel Okullar Deðerlendirme Yönergesinde belirlenen fiziki standartlara göre grubu tespit edilecek. Okullarda, anaokullarý ve okullarýn ana sýnýfý dersliklerinde bir öðrenci için ayrýlan kullaným alaný 1,5 metre kareden, ilkokul, ortaokul ve ortaöðretim okullarýnýn dersliklerinde bir öðrenci için ayrýlan kullaným alaný 1,2 metrekareden az olamayacak. Okullar dýþýndaki diðer kurumlarda bir öðrenci için ayrýlan kullaným alaný teorik dersliklerde 1,2 metrekareden, öðrenci etüt eðitim merkezlerinin uygulama dersliklerinde ise 1,5 metrekareden az olamayacak. Kurumlarýn bulunduðu binanýn bahçe ve bina giriþinde merdiven olmasý halinde bedensel engelli bireyler için rampa, dikey engelli lifti veya güvenlik tedbirleri alýnmýþ benzeri eriþim imkanlarý bulunacak. Engelli rampalarýnýn eðimleri yürürlükteki mevzuata uygun olmak þartýyla en fazla yüzde 6 olacak. Binanýn zemin katýnýn dýþýnda katý bulunan kurumlarda veya binanýn zemin katý dýþýnda kurum açýlacak binalarda asansör bulunmasý gerekecek. Asansörün

TSE'nin belirlediði standartlara uygun þartlarý taþýmasý zorunlu olacak. Okul binalarý Özel Öðretim Kurumlarý Kanunu ve yönetmelikte belirtilen þartlarý taþýyacak. Ýlkokul, ortaokul ve liseler en az öðretim yýlý sayýsý kadar, mesleki ve teknik liselerde ise her bir meslek alanýnýn öðretim yýlý sayýsý kadar dersliði bulunan binalarda açýlacak. Ýlkokul, ortaokul ve liselerde bir derslik alaný 20 metrekareden az olamayacak. Dönüþüm programýna alýnan ve mevcut binalarýnda veya farklý binalarda 2018-2019 eðitim öðretim yýlý sonuna kadar anaokulu olarak faaliyetlerini sürdürecek olan kurumlarda ve diðer anaokullarýnda, müdür odasý, okul öncesi eðitim dersliði, yemek odasý, tuvalet ve lavabolarýn yaný sýra isteðe baðlý olarak müdür yardýmcýsý odasý, öðretmenler odasý, rehberlik ve ölçme deðerlendirme servisi odasý, uyku odasý, kütüphane, çok amaçlý salon, mutfak, veli görüþme/bekleme odasý, drama odasý, müzik ve görsel sanatlar dersliði bulunacak. Oyun bahçesi, dönüþüm programýna alýnan kurumlar için isteðe baðlý diðer anaokullarýnda ise zorunlu olacak. Anaokullarýnda oyun bahçeleri için ayrýlan alan her bir öðrenci için en az 1,5 metrekare alan düþecek þekilde olacak. Anaokullarýnda her 30 öðrenci için yaþlarýna uygun bir tuvalet ve lavabo yapýlacak. Kýz ve erkek öðrenciler için okulda düzenlenen lavabo ve tuvaletlerden birer tanesi engelli bireylerin kullanýmýna uygun þekilde düzenlenecek. Ýlkokullarýn standartlarý Daha önceki Yönergede, birlikte deðerlendirilen bölümler, yeni Yönergede ilkokul, ortaokul ve liselerde bulunmasý gereken bölümler þeklinde ayrý ayrý düzenlendi. Özel okul dönüþüm programýna alýnan ve mevcut binalarýnda veya farklý binalarda 2018-2019 eðitim öðretim yýlý sonuna kadar ilkokul olarak faaliyetlerini sürdürecek kurumlar ile diðer özel okullara ait ilkokullarda, müdür, müdür yardýmcýsý odasý, öðretmenler odasý, öðrenci iþleri bürosu, arþiv ve dosya odasý, rehberlik ve ölçmedeðerlendirme servisi odasý, okul öncesi eðitim dersliði, derslikler, kapalý beden eðitimi salonu, çok amaçlý salon, fen bilgisi

laboratuvarý, kütüphane, teneffüshane, müzik dersliði, görsel sanatlar dersliði, oyun bahçesi, yemek salonu, mutfak, zümre odasý, kantin, yardýmcý personel odasý, saðlýk odasý, veli görüþme/bekleme alaný/odasý, tuvalet ve lavabolar ibadethane bulunacak. Bu bölümlerden mevcut özel ilkokullarda müdür odasý, öðretmenler odasý, öðrenci iþleri bürosu, arþiv ve dosya odasý, rehberlik ve ölçme-deðerlendirme servisi odasý, derslikler, kapalý beden eðitimi salonu, kütüphane, teneffüshane, müzik dersliði, görsel sanatlar dersliði, oyun bahçesi, yemek salonu, tuvalet ve lavabolar ile ibadethane zorunlu olacak. Yüzme havuzuyla birlikte diðer bölümler ise isteðe baðlý olarak kurulacak. Dönüþüm programýna alýnan ve mevcut binalarýnda veya farklý binalarda 2018-2019 eðitim öðretim yýlý sonuna kadar ilkokul olarak faaliyetlerini sürdürecek kurumlarda ise müdür odasý, öðretmenler odasý, arþiv ve dosya odasý, rehberlik ve ölçmedeðerlendirme servisi odasý, derslikler, kapalý beden eðitimi salonu, kütüphane, teneffüshane, müzik dersliði, görsel sanatlar dersliði ve ibadethane zorunlu olacak. Dönüþüm ilkokullarýnda, mevcut okullarda zorunlu olan öðrenci iþleri bürosu, oyun bahçesi, okul öncesi eðitim dersliði, yemek salonu isteðe baðlý kurulacak. Dönüþüm programý kapsamý dýþýndaki özel ilkokullarda ayný binada veya kampüste bulunan okullar, saðlýk odasý, veli görüþme/bekleme alaný/odasý, ibadethane, asansör, çok amaçlý salon, yemek salonu, kapalý beden eðitimi salonu ve kütüphaneyi ortak kullanabilecek. Ýlkokullarda genel kontenjan tespit edilirken tuvalet ve lavabolarýn sayýsý ile laboratuvar, müzik ve görsel sanatlar dersliði alanlarýnýn en düþük olanýnýn kontenjaný esas alýnacak. Ortaokullarýn standartlarý Dönüþüm programýndaki ve mevcut ortaokullarda, ilkokullarda öngörülen bölümlere ek olarak; biliþim teknolojileri ve yazýlým dersliði, teknoloji tasarým dersliðinin kurulmasý da zorunlu alanlar olarak eklendi. Mevcut okullarda isteðe baðlý yüzme havuzu da bulunabilecek. Dönüþüm programý

Genel kontenjan tespit edilirken tuvalet ve lavabolarýn sayýsý ile laboratuvar, teknoloji ve tasarým müzik, görsel sanatlar, biliþim teknolojileri ve yazýlým dersliði alanlarýnýn en düþük olanýnýn kontenjaný esas alýnacak. Liselerin standartlarý Mevcut özel liselerde ise müdür, öðretmenler odasý, öðrenci iþleri bürosu, arþiv ve dosya odasý, rehberlik ve ölçme-deðerlendirme servisi odasý, derslikler, kapalý beden eðitimi salonu, laboratuvarlar, biliþim teknolojileri dersliði, kütüphane, teneffüshane, müzik dersliði, görsel sanatlar dersliði, oyun bahçesi, uygulama atölyesi (meslek lisesi), yemek salonu, ibadethane, tuvalet ve lavabolar zorunlu olacak. Müdür yardýmcýsý odasý, büro hizmetleri odasý, okul öncesi eðitim dersliði, çok amaçlý salon, mutfak, zümre odasý, kantin, yardýmcý personel odasý, saðlýk odasý, veli görüþme/bekleme alaný/odasý, yüzme havuzu ise isteðe baðlý bulunacak. Ýbadethane ortak kullanýlabilinecek Ayný binada bulunan ortaokul ile ortaöðretim okulu veya ortaöðretim okullarý; saðlýk odasý, veli görüþme/bekleme alaný/odasý, ibadethane, çok amaçlý salon,

Temel liselerde; Dershanelerden özel okula dönüþecek okullardan temel lise olacaklara iliþkin standartlara da yönergede yer verildi. Buna göre, temel liselerde mevcut özel liselerde zorunlu olan oyun bahçesi, biliþim teknolojileri dersliði ve yemek salonu bulunmasý isteðe baðlý olacak. Temel liselerde genel kontenjan tespit edilirken tuvalet ve lavabolarýn sayýlarý ile laboratuvarlar, müzik ve görsel sanatlar dersliði alanlarýnýn en düþük olanýnýn kontenjaný esas alýnacak. Ýkili öðretim yapacak temel liselerde bu yönergeye göre belirlenen kontenjanýn iki katý kurum kontenjaný olarak » (AA) belirlenecek.


19 Temmuz 2014 Cumartesi

Ýstasyon Mahallesinde parke taþý döþeniyor Ýstasyon Mahallesinde dar yollar geniþletildi Mardin'in en büyük mahallelerinden biri olan Ýstasyon Mahallesi'nde mevcut stabilize yollarýnýn ýslahý ve kilitli parke taþý döþemelerine baþlandý..

M

ardin'in en büyük mahallelerinden biri olan Ýstasyon Mahallesi'nde mevcut stabilize yollarýnýn ýslahý ve kilitli parke taþý döþemelerine baþlandý. Artuklu Belediyesi Fen Ýþleri Müdürlüðü bünyesinde yapýlan çalýþmalar kapsamýnda, ilk önce Ýstasyon Mahallesinde dar sokaklar ve yol güzergahlarý kepçelerle geniþletildi. Belediye ekipleri geniþleyen yol ve caddelere kilitli parke taþý döþedi. Mahallede kilitli parke taþý döþemelerini yerinde denetleyen Artuklu Belediyesi Baþkaný Emin Irmak, bir süre belediye kepçesinin koltuðuna oturarak, yol çalýþmalarýna dahil oldu. Daha sonra kýsa bir açýklama yapan Irmak, Ýstasyon Mahallesi'nin hizmet anlamýnda ihmal edilen yerlerden biri olduðunu ifade ederek, “Burada yaþayan yurttaþlarýmýz siyasi

görüþlerinden dolayý hizmet görmedi. Bizim anlayýþýmýz da ise, halka hizmet vardýr. Siyasi görüþü ne olursa olsun biz her yere gidip çalýþmalarýmýzý yapacaðýz. Bu mahallemiz çok maðdur durumdaydý. Bundan sonrada çalýþmalarýmýz bu mahalle baþta olmak üzere

Mardin'in en ücra köþesine dahi hizmet götüreceðiz” dedi. Mahalle sakinleri ise, ilk kez belediye ekiplerinin mahallelerinde yol çalýþmasý yaptýðýný belirterek, daha önceki dönemlerde belediyelerin kendilerini ihmal ettiðini dile getirdiler. » M. Sait Çakar

Diyanet’ten Filistin'e yardým kampanyasý

D

iyanet Ýþleri Baþkanlýðý, Ýsrail’in Filistin halkýna uyguladýðý saldýrýlar sonucu oluþan yaralarý kapatmak için Türkiye genelinde yardým kampanyasý baþlattý. 81 ile gönderilen cuma hutbesinde Ýslam dünyasýndaki bu olumsuzluklara ve son günlerde Ýsrail’in Gazze’de, masum insanlara yönelik zalim saldýrýsý kalpleri bir kez daha yaraladýðýna deðinildi. "Ramazan, oruç, iftar, sahur, teravih demeden; kadýn, erkek, yaþlý, bebek ayrýmý gözetmeden kardeþlerimizin üzerine yaðdýrýlan her bomba yüreðimize saplanýyor. Gönüllerimiz kan aðlýyor. Yangýnlarla kasýp kavruluyoruz. Yere düþen her damla kan, mazlumun gözünden dökülen her damla gözyaþý, zihin ve gönül dünyamýzý param parça ediyor." ifadelerinin kullanýldýðý açýklamada, Filistin halkýnýn yanýnda olunmasý gerektiði vurgulandý. Ýsrail’in Filistin’e yönelik 2009 yýlýnda yaptý saldýrýlarýn hatýrlatýldýðý hutbede, o yýl

Türkiye genelinde bir yardým kampanyasý baþlatýldýðýna deðinildi. Cuma vaazýnda þu ifadelere yer verildi: "Milletimiz, merhamet ve cömertlik duygularýyla yardýmlarýný esirgememiþti. Toplanan bu yardýmlar Filistin’deki kardeþlerimize saðlýk, gýda, temizlik ve giyim gibi temel ihtiyaç malzemeleri olarak gönderilmiþti. Gazze halkýnýn acýsý paylaþýlarak yaralarýna merhem olunmaya çalýþýlmýþtý. Bugünkü acý tablo karþýsýnda yeniden ülke çapýnda yardým toplama zarureti hasýl olmuþtur.

Baþkanlýðýmýzýn baþlattýðý bu kampanyaya, her zaman olduðu gibi yardýmlarýnýzý esirgemeyeceðiniz ümidiyle, mazlum, maðdur Filistinli kardeþlerimize yapacaðýnýz yardýmlarýn kabulünü Yüce Allah’tan niyaz ediyorum." Namaz sonrasýnda da Türkiye’nin 81 ilindeki camilerde Gazze’de yaþanan insanlýk dramý için yardým toplandý. Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý tarafýndan toplanan yardýmlarýn ortak bir hesapta birleþtirileceði ve Filistinli yetkililere teslim edileceði belirtildi. » CÝHAN

8

BASINDAN Susmayý bile beceremiyorlar!..

D

ünyanýn en büyük savaþ makinelerinden birisi, Gazze'ye; kullanabilecekleri el yapýmý ve ancak kiþinin üzerine düþtüðünde zarar verebilen roketlerinden baþka bir þeyleri olmayanlarýn memleketine, günlerdir yaðdýrdýðý kan ve ateþten tatmin olmadýðý için, þimdi de kara harekatý baþlattý. Kara harekatý Gazze için belki daha acý günler, daha fazla ölüm, daha fazla yaralý ve daha fazla ekonomik kayýp demek... Ama Ýsrail için de, o canlarý çok kýymetli askerlerinin de ölebilecek ya da rehine alýnabilecek olmasý demek, kara harekatý. Dolayýsýyla ne kadar süreceði ve kapsamýnýn ne olacaðý bilinmeyen kara harekatý, Ýsrail'in esas korktuðu þeyle yüzleþmesi demek. Bir tarafta tarifi imkansýz sýkýntýlarla dolu günler yaþasalar da, 'Allah (cc)'tan geldik, O'na döneceðiz' þuuru ile bilenen Filistinliler; öbür tarafta ise haksýz ve haksýz olduðu kadar zalim, eli kanlý bir güç. Muhakkak Ýsrail'in bir hesabý var ve muhakkak ki Gazzelilerin de... Ama bütün bu olup bitenlerle ilgili olarak Cenab-ý Hakk'ýn da bir hesabý var... Ýþin Hikmet tarafýnda neler olduðunu bilmiyoruz; bekleyip, göreceðiz. Ancak insanlýk acýsýndan, oldukça vahim bir durumda olunduðu açýk. 21 yüzyýlda, bütün dünyanýn gözü önünde iþlenen ve aslýnda dur denilmesi gereken bir melanet söz konusu. Böylesi durumlarda harekete geçmesi beklenenler ise suspus olabilmeyi bile beceremeyecek kadar týrsak durumdalar. Haksýzlýðýn, adaletsizliðin, yanlýþlýðýn çok iyi farkýnda olmalarýna raðmen doðruyu söyleyemiyor, ama susamýyorlar da... Susamýyor ve yalanlarýyla zalimin ocaðýna ateþ taþýyorlar kucak kucak... Çünkü ürküyorlar. Karanlýk bir lobinin ekonomilerini zora sokacaðý, amansýz medya gücü ile koltuklarýný sarsacaðý ya da benzeri baþka korkular

sebebiyle; gerçekleri ters yüz etmeye devam ediyorlar, Hür Dünyanýn sözüm ona hakim güçleri... Dünyanýn en büyük savaþ makinelerinden birisi olan Ýsrail, nerdeyse hiç kimseye zarar vermeyen roketler sebebiyle 'nefsi müdafaa'da bulunduðunu iddia ederken, anlý þanlý büyük devletler de utanmadan doðruluyorlar onu: 'He' diyorlar; 'öyledir!'. Ýsrail, plaj kenarýnda oyun oynayan çocuklarý vuruyor ve aslýnda onlarýn katilinin HAMAS olduðu açýklamasýný yapýyor eli kanlý sözcüleri. Anlý þanlý büyük devletler ve dahi birtakým uluslararasý kuruluþlar ikiletmeden tekrarlýyorlar: 'Evet, evet, öyledir'. Dahasý kaostan kendisine pay çýkar ümidiyle sözde ateþkes giriþimlerinde bulunan Mýsýr Darbe Yönetimi mensuplarý da katýlýyor koroya ve Ýsrail'in sebep olduðu ölümlerin sorumlusunun HAMAS olduðu gibisinden birtakým açýklamalar yapýyorlar, yüzleri kýzarmadan. Ýsrail vuruyor, Dünya seyrediyor; Ýsrail saçma-sapan bahaneler uyduruyor ve seyredenler de bu bahanelerin haklýlýk taþýdýðý yalanýna ortak oluyorlar, utanmadan... Ýnsanlýk varsa, hukuk varsa, uluslararasý hukuk varsa, BM varsa, Güvenlik Konseyi diye bir þey varsa, baðýmsýz olduðu söylenen 190 küsür devlet varsa; hepsinin gözleri önünde ve adeta canlý yayýnda gerçekleþtirilen bu melanette, Ýsrail denilen yapýnýn tek bir nokta kadar bile haklýlýðý olmadýðýný herkes biliyor oysa. Biliyorlar, ama olup bitmekte olanýn büyük bir yanlýþ olduðunu söyleyemiyorlar... Cenab-ý Hakk Gazzelilerin yar ve yardýmcýsý olsun ve bu karanlýk tabloyu onlarýn lehine çevirsin inþallah... Þunu da ilave etmek gerek: Ýyi ki Türkiye var... Ve iyi ki gerçekleri haykýrma konusunda zerre kadar tereddüt etmeyen yöneticilerimiz var... Ekrem Kýzýltaþ - Haber 7


9

19 Temmuz 2014 Cumartesi 75 puan alamayan görevden alýnacak

MEB Mardin’de 163 müdürü havuza aldý M

illi Eðitim Bakanlýðý (MEB) gerçekleþtirdiði son deðiþiklik ile Türkiye genelinde 4 yýl görev süresini tamamlayan 16 bin 721 okul müdürü havuza aldý. Havuza çekilen müdürlere geçici görevlendirme yapýldý. MEB, yeni getirdiði puanlama sistemi ile müdürleri deðerlendirecek. Ýlçe milli eðitim müdüründen öðrenci meclisi baþkanýna kadar 10 kiþilik deðerlendirme komisyonu puan verecek. Deðerlendirmeden en az 75 puan alan okul müdürü görevine devam edecek. Milli Eðitim Bakanlýðý, 81 il müdürlüðüne gönderdiði yazý ile ‘4 Yýllýk Görev Süresini Tamamlayan Müdürlerin Listesi’ni istedi. Ýl müdürlükleri çalýþmayý tamamlayarak ‘13 Nisan 2014 tarihinden itibariyle okul ve kurum müdürlüðünde 4 yýllýk görev süresini tamamlayan müdürlerin’ listesini Bakanlýða gönderdi. Müdürler, okul ve kurum türlerine göre deðerlendirmeye alýnacak. Deðerlendirme iþlemleri http://yonetici.meb.gov.tr internet adresi üzerinden yapýlacak. 14 Temmuz- 15 Aðustos tarihlerini kapsayacak deðerlendirme süreci boyunca deðerlendirme ekranlarý açýk olacak ve son güne kadar deðerlendirmeler deðiþtirebilecek. En son kaydedilen deðerlendirme üzerinden puan hesaplamasý yapýlacak. Yer deðiþiklikleri kapsamýnda önce anket çalýþmasý yapýlarak okul müdürleri kendi okullarýnda deðerlendirilecek. Yüz yirmi soruluk bir anket ile deðerlendirme yapýlacak. Bu deðerlendirmenin yüzde kýrkýný okuldan gelecek puan oluþturacak. Okulda deðerlendirmeyi okul aile birliði baþkaný, baþkan yardýmcýsý, en genç ve en yaþlý öðretmen, iki tane öðretmen kurulunca seçilen öðretmen olmak üzere

Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü & Ýnternet Editörü

M.M. Sait SaitÇakar Çakar

dört öðretmen deðerlendirecek. Bir de öðrenci meclis baþkaný yer alacak bu komisyonda. Bunlarýn tamamýnýn deðerlendirmesi yüzde 40'ý oluþturacak. Yüzde altmýþlýk dilimde ise milli eðitim müdürü, atamaya bakan þube müdürü ve bölümden sorumlu þube müdüründen oluþan üç kiþi tarafýndan deðerlendirilecek. Milli eðitimde bu kurulun deðerlendirmesi de yüzde 60'lýk dilimi oluþturacak. Bu iki deðerlendirmenin sonucunda yetmiþ beþ puan alan okul müdürü tekrar dört yýllýðýna kendi okulunda görevlendirilecek. En az 75 puaný alamayan okul müdürleri ya emekli olacak ya da öðretmenliðe geri dönecek. Bu müdürlerin yerine atama yönetmeliði esas alýnarak okullar açýlmadan yeni okul müdürleri atanacak. Bu süreç 15 Aðustos'a kadar devam edecek. Görev yeri deðiþecek olan müdürler, yerlerine görevlendirme yapýlýncaya kadar görevlerine devam edecek. Milli Eðitim Bakanlýðý’nda 25 bin 885 okul müdürü, 5 bin 849 müdür baþ yardýmcýsý ve 43 bin 181 müdür yardýmcýsý olmak üzere toplamda 73 bin 850 yönetici görev yapýyor. MEB tarafýndan hazýrlanan rapora göre 4 yýldan görev süresi az olan müdür sayýsý 9 bin 134, 4 yýldan fazla görev yapan müdür sayýsý 16 bin 721, 4 yýldan az çalýþan müdür baþ yardýmcýsý 3 bin 522, 4 yýldan fazla çalýþan müdür baþyardýmcýsý 2 bin 327,4 yýldan az çalýþan müdür yardýmcýsý sayýsý 21 bin 359 ve 4 yýldan fazla çalýþan müdür yardýmcýsý sayýsý 20 bin 822.

MEB raporuna göre 4 yýlý dolmayan yönetici sayýsý 34 bin 15 olurken, 4 yýlýný dolduran yönetici sayýsý 39 bin 870 olarak gerçekleþti. Müdürlerin görevden alýnmasýnda bin 477 ile Ýstanbul ilk sýrada yer aldý. Milli Eðitim Bakanlýðý'nýn 81 ilde havuza aldýðý müdürlerin illere göre daðýlýmý: Adana 442, Adýyaman 200, Afyon 272, Aðrý 245, Amasya 124, Ankara 861, Antalya 410, Artvin 61, Aydýn 286, Balýkesir 317, Bilecik 58, Bingöl 59, Bitlis 87, Bolu 84, Burdur 100, Bursa 482, Çanakkale 131, Çankýrý 84, Çorum 171, Denizli 281, Diyarbakýr 226, Edirne 127, Elazýð 155, Erzincan 103, Erzurum 336, Eskiþehir 171, Gaziantep 333, Giresun 144, Gümüþhane 60, Hakkari 25 Hatay 409, Isparta 138, Mersin 401, Ýstanbul 1477, Ýzmir 750, Kars 68, Kastamonu 130, Kayseri 336, Kýrklareli 97, Kýrþehir 96, Kocaeli 385, Konya 519, Kütahya 186, Malatya 253, Manisa 356, Kahramanmaraþ 289, Mardin 163, Muðla 224, Muþ 75, Nevþehir 117, Niðde 130, Ordu 199, Rize 115, Sakarya 256, Samsun 357, Siirt 59, Sinop 83, Sivas 235, Tekirdað 153, Tokat 230, Trabzon 174, Tunceli 23, Þanlýurfa 217, Uþak 112, Van 169, Yozgat 175, Zonguldak 176, Aksaray 50, Bayburt 39, Karaman 67, Kýrýkkale 114, Batman 70, Þýrnak 30, Bartýn 57, Ardahan 22, Iðdýr 58, Yalova 66, Karabük 79, Kilis 47, Osmaniye 144,Düzce 111, Toplam: 16 bin 721. » CÝHAN

Ramazan-ý Þerif Duasý ve Faziletleri

R

amazanda okunacak dua, ramazanýn cuma gecelerinde okunacak dua, ramazan ayýýnda okunmasý gereken dua, ramazan ayýndaki cumalarda okunmasý gereken dua, ramazanda okunmasý büyük sevap getiren dua, ramazan duasý ve hayýrlarý, ramazan duasý ve özellikleri Hazreti Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bir gün sýrtýný mihraba verip oturmuþtu. Cebrâil aleyhisselâm içeri girip selâm verdi. Buyurdu ki: "Ya Muhammed sallallahu Teâlâ aleyhi ve sellem Allah sana selâm etti. Bu duâyý sana ve senin ümmetine hediye gönderdi ve hem buyurdu ki: "Ben azimuþþan bu duâyý arþ-ý a'zam saðýnda bu cihâný yaratmazdan beþyüzyýl evvel yazdým" dedi. Ýmdi her kim bu duâyý Ramazan ayýnýn evvelinde veya ortasýnda, ya âhirinde Cuma gecesi hayýrlý bir niyet için okursa Allahu Teâlâ: bu benim has kulumdur, ol kulumun her ne türlü hâceti varsa reva kýlarým "dedi. Hem de ol kiþi kâdir gecesine eriþir. Bu duâ berekâtýna dahi Hak Teâlâ yerde ve gökte yetmiþ bin melek yaratmýþtýr. Bu feriþtehter durmadan tesbihler ve tehliller ederler, sevabýný bu duâyý okuyan kiþiye yahut okutan veya yazdýrana, götürene baðýþlamaktadýr. Her kim bu duâyý Ramazan ayýnýn her cuma gecesi veyahut gündüzleri okusa veya okutsa, ya götürse, ya dinlese Allahu Teâlâ: "Her ne türlü hâceti varsa reva ederim " dedi. Ya Muhammed (s.a.v.) cümle mahlûkatý beþer kabrinden kalktýkta üryan olsa gerektir. Ol vakit bu duâyý Ramazaný þerife ta'zim için okuyan kimseler melekler cennetinde libaslar götürüp giydirseler gerektir ve dahi o yetmiþ bin melek ellerinde inciden kadehler içlerinde türlü þerbetler bulunmakta ve üzerlerinde " La ilahe illallah Muhammedün Resûlullah "yazýlý mühürlerle kapanmaktadýr. Melekler çaðrýþýp: "Bu hediye ve bu ikram filân oðlu filanýndýr, Ramazan-ý þerif ayýna ta'zýmeten ve hürmeten bu duâ-i þerifi her gün veya cuma günleri ve geceleri okudu veya okuttu, veya dinledi, yahut götürdü idi, bu nimetleri ol kimseye Hak Teâlâ gönderdi." derler. Hazreti Peygamber aleyhisselâm buyuruyor ki: Benim ümmetimden her kim bu duâyý Ramazan ayýnda on kere okursa ona cennete girmek nasip olur. Hiç olmazsa ömründe bir kere okusunlar. Hak Teâlâ yetmiþ bin melaike yaratýp ol meleklerin cümlesi tesbih ve tehlil okuyup sevabýný bu duâyý ta'zimen okuyanlara baðýþlasa gerektir. Bu duâyý okuyanlar Mevlânýn izniyle cennete girmeleri gerektir. Bu duânýn bereketi, bu duânýn fazileti pek çoktur. Biz muhtasar kýldýk þek olunmaya. Ramazan-ý Þerif Duasý Bismillâhirrahmânirrahim Allahümme inni es'elüke biesmaikelhüsna. Ya Allahü, fa'lem ennehü la ilâhe he illallah. Ya rahmanü, errahmanü allemelKur'ân. Ya rahimü, vekanallâhü gafuren rahima. Ya mâliku, mâliki yevmiddin. Ya kuddusü elmelikül hakkulmübin. Ya selâmü, vallâhü yed'ü ila darisselâm. Ya müminü, elmü'minül

müheymünül azizül cebbarül mütekkebir. Ya azizü, ve kânallâhü azizen hekima. Ya hâliku, fetebarekallâhü, fil erhami. Ya evvelü hüvel evvelü vel âhirü zevvâhirü velbâtýn. Ya þekûrü inne rabbeka legafurun þekur. Ya gafuru vallâhü gafurun rahim. Ya vedudu ve hüvel gafurulvedut. Ya zâhiru vezzâhirü, vel batýn. Ya kaimü, kaimen bilkýstý lâ ilâhe illâ hu. Ya hayru allâhü lâ ilâhe illâ hüvelhayyül Kayyûm. Ya semîu ve hüvessemiul alimü. Ya basirü, innallahe basirün bil ibad. Ya hakimü ve kânal ahü azizen hakima. Ya kerimü innellahe lâganiyün kerim. Ya kadirü ve hüvel kadiru alâ en yeb'ase aleyküm. Ya muktedirü inde melikin muktedir. Ya bâisü innellahe yeb'asü men filkubur. Ya rezzaku, vallâhü hayrürrazikîn. Ya vârisü ve lillâhi mirassessemâvâti vel'ard. Ya kaviyyü þey'in þehid. Ya mübdiü, ya muidü innehu hüve yübdiü ve yûid. Ya tevvabü innehu kâne tevvaba. Ya vehhabü, inneke entelvehhab. Ya celilü, zülcelüli vel ikram. Ya cemilü, fasbir sabren cemilâ. Ya vekilü ve kefa billâhi vekilâ. Ya kâfi ve kefallâhü'l mü'minînel kýtâl. Ya veliyyü ve hüvvel veliyyülhamîd. Ya rabbellâlemin. Ya ganiyyü, vellahül ganiyyü ve entmül fukara. Ya þâkiru, innellahe þakirun alîm. Ya hallaku öi hüvel hallakul alîm. Ya muhsinu vallâhü yuhibbul muhsinin. Ya kâdiru, vallâhü alâ külli þey'in kadir. Ya müfaddalü, vallâhü zülfazlil azîm. Ya mü'minü ve yütimmü nimetehû aleyke ve yehdiyeke sýraten müstekîm. Ya muizzu, tuizzu men teþûu. Ya müzillü tüzillü men teþâu. Ya râfiu, râfiudderecâti. Ya þefiu, men zellezî yeþfeu indehü illâ biiznihî. Ya kebîru innallahe kâne aliyyen kebîrâ. Ya Hakku, veTeâlâllahu'l melikü'l hak. Ya berru, innellahe hüvelberrür rahîm. Ya vitru, veþþefî, velvetr. Ya gaffaru, innehu kâne gaffarâ. Ya gâfiru ve ente hayyül ghafirîn. Ya hamîdü, tenzîlün min hakîmin hamîd. Ya mennâhü, belillâhü yemünnü aleyküm. Ya bâki ve yebkâ vechü rabbiki. Ya ehadü, kulhüvallâhü ehad. Ya samadü, Allâhüssamed. Ya metînü hüver rezzaku zilkuvvetil metin. Ya hâdî, innellâhe yehdî men yeþa ya bedîu, bediussemevâti vel ard ya hâlimü ve hüve bikülli þey'in alim. Ya halima, halimül gaybi veþþehâdeti. Ya fettâhu, rabbeneftah beynenâ ve beyne kavminâ bilhakki ve ente hayrülfâtihîn. Ya mübînü innâ fetahnâ leke fethan mübînâ. Ya muhîtu, vallâhü bimâ ta'melhune muhît. Ya kadiyyü, vallâhü yekdî bilhak. Ya hasibü vekâhallâhü alha külli þey'in hasîbâ. Ya nâsiru, nimel Mevlâ ve nimen nasîr Ya vasîu ve kânellahu vâsian alîma Ya kâhýru ve huvel kâhýru fevka ibâdihi. Ya ghafýru, innellahe yaðfiruzzûnübe cemîâ Ya tâhiru, innellahe yuhibbul mutetahhirîn. Ya men leyse lehu mislun ve lâ þebîhun fil'ard ve lâ fissemâi ve huvessemmiul alîm. Ve lâhavle ve lâ kuvvete illâ billahil aliyyil azîm. Ve sallallahü alâ seyyidinâ Muhammedin ve âlihitayyýbinet tâhirîn birahmetike ya erhamerrâhimîn. Vel hamdü lillhahi rabbilâlemîn. Bu duâ Ramazanýn herhangi bir Cuma gecesinde okunursa çok büyük sevabý vardýr.


19 Temmuz 2014 Cumartesi

10

MARGÝAD Ahmet Türk’ü ziyaret etti Mardin Genç Ýþ Adamlarý Derneði (MARGÝAD) Yönetim Kurulu, Mardin Büyükþehir Belediye baþkaný Ahmet Türk’ü ziyaret etti...

M

ardin Genç Ýþ Adamlarý Derneði (MARGÝAD) Yönetim Kurulu, Mardin Büyükþehir Belediye baþkaný Ahmet Türk ve Februniye Akyol'u ziyaret etti. Büyükþehir belediyesinin baþkanlýk makamýnda gerçekleþen görüþmenin konusu Mardin'e yönelik yatýrýmlardý. Görüþme sýrasýnda konuþan MARGÝAD Yönetim Kurulu Baþkaný Lokman Aslan, Mardin'in kalkýnmasý sürecinde aktif olarak yer almak istediklerini dile getirdi. Yönetim kurulu üyeleri, daha sonra istek ve önerilerini baþkanla paylaþtý. Baþkan Türk ise, Mardin'de istihdam olanaklarýnýn yaratýlmasý durumunda birçok sorunun çözüleceðini belirterek, “Gün Mardin'i ayaða

kaldýrma günüdür. Tabi iþimiz çok zordur. Bu sýkýntýlarýmýzý el birliðiyle çözeceðiz. Birçok projeyi yaþama geçirmeye çalýþýyoruz; ama imkansýzlýklar içerisindeyiz. Büyük bir borç yükü altýndayýz. Bu borç yüküne raðmen herhangi bir sosyal tesis dahi yapýlmamýþ. Sýkýntýlý bir süreçten geçiyoruz, þimdi toparlanmaya çalýþýyoruz. Ýþ insanlarýmýzla doðru bir

GÜNÜN OKURU

Fasih Kip - Ýþadamý

Gazetenizi yakýndan takip ediyorum. Gündemi çok iyi takip ediyorsunuz. Baþarýlarýnýzýn devamýný diliyorum. Allah muvaffak etsin...

dayanýþmayý gösterebilirsek en azýndan birçok tesisi kazandýrabiliriz” dedi. 'Kobani'de gerçektende bir vahþet yaþanýyor' Daha sonra gündeme iliþkin deðerlendirmelerde bulunan Türk, her zaman Filistin halkýnýn özgürlük mücadelesinin yanýnda olduklarýný ve gençlik dönemlerinde de bu desteðini sürdürdüðünü belirterek, þöyle devam etti: “Filistin'in yanýnda da olmamýz gerekiyor. Ancak Kobani'deki vahþeti de görmemiz lazým. Kobani'de gerçektende bir vahþet yaþanýyor. Köylere gidip insanlarýn kafalarýný kesiyorlar. Bu bir vahþettir. Kobani için de bir iki kelime söylemelidir. Bu insanlýk dýþý durumu neden görünmüyor? Ayrýca bugün Kobani'de kalanlar sadece Kürt deðil. Kobani'nin nüfusu 300

bin iken 600 bine çýkmýþ. 200 bin Arap yerleþmiþ Kobani'ye. Onlar da sýðýnmýþlar. Herkes bunlardan rahatsýz. Orada sadece Kürtler yok. Arap ve Süryaniler de var. Tabi ÝÞÝD'in tankýna ve aðýr silahlarýna raðmen Kobani'de büyük bir direniþ var.” 'AKP'li olsaydým…' Cumhurbaþkanlýðý seçimlerine de deðinen Türk, cumhurbaþkanlýðý seçimlerinde Kürtlerin bir çözüm gücü ve anahtar görevinde olduðunun gösterilmesi gerektiðine dikkat çekerek, “Kürtsüz cumhurbaþkaný olmaz mesajýný verirsek çok þey deðiþebilir. Þayet ben bir AKP'li olsaydým barýþ için, demokrasi için, Kürtlerin gerçektende bir aktör olduðunu göstermek için Selahattin beye destek verirdim. Yani bir aktör ve bir çözüm gücü olduðumuzu

ispatlamamýz lazým. O zaman Türkiye siyasetinde bir etkimiz olur. Ama birinci turda Türkiye'de etkili bir güce dönüþmeliyiz. Hangi partiden olursak olalým seçime öyle bakmak lazým. Niçin birinci turun bu kadar önemli olduðunu halký anlatmamýz ve ikna etmemiz lazým. Biz cumhurbaþkanlýðý seçimlerinde de büyük bir baþarý bekliyoruz. Ki zaten bu anketlere de yansýmýz durumda. Alevilerin Ekmeleddin beye oy vereceðini pek sanmýyorum. Bu yüzden iyi bir oy alacaðýmýzý düþünüyorum” diye konuþtu. Mardin Genç Ýþ Adamlarý Derneði (MARGÝAD) Yönetim Kurulu üyeleri, daha sonra Artuklu Belediyesi baþkaný Emin Irmak ve Sevinç Bozan'ý ziyaret etti. Ziyaret sýrasýnda Mardin'in istihdamý ve eþ baþkanlýk sistemi konuþuldu. » M. Sait Çakar

Mardin'deki camilerde Gazze için dua edildi M ardin'deki camilerde, Ýsrail'in saldýrýlarýna maruz kalan Gazze için dua edildi ve yardým toplandý. Mardin'de 13 Mart Mahallesindeki Fuat Yaðcý Camisinde cuma vaazýný veren Ýl Müftü Vekili Mahsun Taþçý, Filistin'in, Ýslam aleminin genellikle hep imtihan edildiði yer olduðunu belirtti. Ýslam aleminin bir parçasýnda yaþanan sýkýntýnýn tüm Müslümanlarýn derdi olmasý gerektiðini dile getiren Taþçý, þöyle konuþtu: "Onun için tüm müminlerin þunu bilmesi lazým, müminler tek vücut gibidir. Azalarýn birisi rahatsýzlandýðýnda tüm vücut rahatsýz olur. Onunla dertlenmemiz lazým. Irak'ta, Suriye'de, Filistin böyle. Yüce

Allah, zulüm altýnda inim inim inleyen Müslüman kardeþlerimizi o sýkýntýlardan kurtarsýn. Onlarý bu sýkýntýlardan kurtaracak

vesileleri nasip eylesin." Cuma namazýnýn ardýndan cami önüne konulan sandýkla para yardýmý toplandý. » (AA)


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.