Baþbakan Erdoðan Akdað’larýn düðününe katýldý Ali Edis
B
aþbakan Recep Tayyip Erdoðan, Mardin'de Ýþadamý Süleyman Akdað’ýn oðlu ile AK Parti Mardin Milletvekili Abdurrahim Akdað’ýn yeðeni Selman Akdað’ýn düðününe katýldý. Mova Park Alýþveriþ Merkezi Düðün Salonu'nda yapýlan düðün töreninde, Akdað ve Aydýn çiftinin nikâhýný Mardin Belediye Baþkaný Beþir Ayanoðlu kýydý. Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan, Ýçiþleri Bakaný Muammer Güler, Aile ve Sosyal Politikalar Bakaný Fatma Þahin ve Baþbakan Yardýmcýsý Beþir Atalay ile birlikte nikâh þahitliði yaptý. Nikahýn kýyýlmasýnýn ardýndan
Baþbakan Erdoðan, genç çifte ömür boyu mutluluklar diledi.
bizleri kýrmadý.
Tören, ardýndan evlilik cüzdanýný gelin Fatma Aydýn’a teslim eden Erdoðan, genç çiftten 3 çocuk sözünü aldý. Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan’ýn oðlunun düðününe katýlmasýndan dolayý son derece mutlu olduðunu belirten Ýþadamý Süleyman Akdað, Sayýn Baþbakan
Nazik davetimize icabet ederek, düðünümüze katýldý. Kendisine ve düðüne katýlan herkese teþekkür ediyorum. Bizleri onurlandýlar." Dedi Düðün töreni ardýndan Baþbakan Erdoðan ve beraberindeki bakanlarla birlikte özel uçakla Ankara’ya döndü.
Düzgün Ailesinin Mutlu Günü M
GÜNLÜK BAÐIMSIZ GAZETE
19 Þubat 2013 Salý
ardin’in tanýnmýþ ailelerinden Ýsmail Düzgün’ün oðlu Ýbrahim Düzgün, Konyalý Hatice Bülbül ile sade bir düðün töreniyle dünya evine girdi. Tören Mardin Ulucami imam Hatibi Mehmet Emin Beliktay’ýn okuduðu muhteþem Kur’an-ý Kerim tilavetiyle baþladý.
Yýl: 9 Sayý 2575 Fiyatý :25 Kr
Sayfa 6’da
‘Bizler ayný kýbleye dönen insanlarýz, saflarý sýk tutalým’
Baþbakan Erdoðan, “Bizler ayný topraklarýn, ayný tarihin, ayný medeniyetin insanlarýyýz. Bizler, dedeleri ayný þehitlikte yatan ecdadýn, ayný kýbleye dönen, ayný duayý eden, ayný ezanlarý dinleyen bir milletiz”...
B
Baþbakan Erdoðan, “Bizler ayný topraklarýn, ayný tarihin, ayný medeniyetin insanlarýyýz. Bizler, dedeleri ayný þehitlikte yatan ecdadýn, ayný kýbleye dönen, ayný duayý eden, ayný ezanlarý dinleyen bir milletiz. Bizi bölmeye çalýþanlar baþka hesabýn içindedirler. Husumet bizim düþmanlarýmýzý sevindirir. Artýk düþmanlarý sevindirmeyeceðiz.” dedi. Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan’ýn, Kýzýltepe’de miting yapacaðý alanda ‘Biji Aþiti, Biji Erdoðan’ ve ‘Türk’ün Kürde, Kürdün Türk’e üstünlüðü yoktur’ þeklinde asýlan pankartlar dikkat çekti. Erdoðan, Midyat’taki mitinginin ardýndan Kýzýltepe’ye geçti. Sayfa 4’te
Baþbakan'dan engelli kýza duyarlýlýk Ýsmail Erkar
B
aþbakan Erdoðan, Midyatta kendisine örme gül hediye eden engelli genç kýzýn iþ isteðini geri çevirmedi. Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan, Midyatta Toplu Açýlýþ Töreninin ve halka hitabýnýn ardýndan Midyat Belediyesi Kültür Evini gezdi. Beraberinde kýzý Sümeyye Erdoðan ile bir süre burada kalan Erdoðan, Kültür Evinden ayrýlýrken kendisini bekleyen vatandaþlarý selamladý. Erdoðan, polis bariyerinin arkasýndan seslenen fiziksel engelli genç kýzýn yanýna giderek onunla sohbet etti. Azize Akan isimli engelli genç kýz, meslek lisesi mezunu olduðunu belirterek Baþbakan Erdoðan’dan iþ istedi. Akanýn hediye ettiði örme kýrmýzý gülü, kýzý Sümeyye Erdoðana veren Erdoðan, Azize Akana sorunlarýyla ilgileneceðini söyledi. Erdoðan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakaný Fatma Þahinden Akan ile ilgilenmesini ve bir iþe yerleþtirilmesini istedi. Baþbakan Erdoðan, ilçeden ayrýlýrken de bir zücaciye dükkanýnýn açýlýþýný gerçekleþtirdi, AK Parti Midyat Ýlçe Baþkanlýðýný ziyaret etti.
Artuklu Üniversitesi'nden hizmetiçi eðitim
M
ardin Artuklu Üniversitesi bünyesinde görev yapan üst düzey yöneticilerinin, amaçlarýný paylaþýlýr hale getirmesini saðlamak, iletiþim becerilerini geliþtirerek beden diline hâkim olmalarýný saðlamak amacýyla Üniversite Personel Dairesi Baþkanlýðý'nýn düzenlediði hizmet içi eðitim seminerlerinin üç gün süreceði öðrenildi.
‘Çözüm kapýsýný Erdoðan, düzenlenen akþam yemeðinde STK temsilcileri ve kanaat önderlerine hitap etti. ardýna Mardin'i Türkiye'de kardeþliðin, örnek þehri olarak gördüklerini kadar dayanýþmanýn bildiren Erdoðan, Mardin'i her yerde de böyle anlattýklarýný söyledi. açtýk’ Sayfa 2’de
B
aþbakan Recep Tayyip Erdoðan, Kýzýltepe’de birlik beraberlik mesajlarý verdi.
aþbakan Recep Tayyip Erdoðan, ''Þu anda da yine, çözüm kapýsýný ardýna kadar açtýk, araladýk, aralýyoruz.”
Erdoba Elegance Convention Center'e baðlý konferans salonunda verilen eðitim süresinin 22 saat olarak planlandýðýný belirten Artuklu Üniversitesi Personel Daire Baþkaný Halil Þimþek, seminere üniversitenin
rektör ve rektör yardýmcýlarýnýn yaný sýra genel sekreter yardýmcýlarý, daire baþkanlarý, üniversiteye baðlý fakülte ve yüksekokul yöneticilerinin katýldýðý bilgisini verdi. Devamý Sayfa 4’te
Halo Vallahi Me indi te Ahiz li Duhhan, Li Eclallah Seidni”
“
Bugün dünyadaki tütününün %75'i Batýlý Ülkeler tarafýndan üretilmektedir. Üretilen tütünün de %50'ini fakir Asyalý insaný Lütfü Günlüoðlu tüketmektedir” gerçekten düþündürücü deðil mi? Sayfa 3’te
19 Þubat 2013 Salý
2
Baþbakan Erdoðan: Bu kardeþlik, bu dostluk bize Allah'ýn bir lütfudur
Ýsmail Erkar
B
aþbakan Recep Tayyip Erdoðan, Mardin’in Midyat ilçesinde vatandaþlarla buluþtu. Erdoðan, "Türkü, Kürdü, Arabý, Müslümaný, Hristiyaný, Süryanisi, Yezidisi ile hoþgörüyü egemen kýlan Midyat, dünyaya örnek olacak bir þehir. Siz bunu baþardýnýz. Sizleri tebrik ediyorum. Bu kardeþlik, bu dostluk bize Allah'ýn bir lütfudur." dedi. Köþk Meydaný’nda vatandaþlarla bir araya gelen Baþbakan Erdoðan'a, çok sayýda bakan ve milletvekili de iþtirak etti. Midyat’ýn yerinin ayrý olduðunu ifade eden Baþbakan Erdoðan, "Her yere hizmet götürüyoruz. Ömrümüz oldukça, bu ülkeye hizmet etmeye devam edeceðiz. Midyat, tüm renkleri içinde toplayan ve karþýlýklý sevgi, saygý içinde bir medeniyetler þehridir." diye konuþtu. Bu güzelliði ve ahengin inþallah zedelenmeyeceðini, bunu bozmak isteyenlere asla fýrsat verilmeyeceðini ifade eden Baþbakan Erdoðan, þöyle devam etti: "Bakýn, bizim çok net ilkemiz var. Biz 12 yýl önce yola öyle çýktýk. Bu topraklarýn þairi, sesi ve nefesi olan Yunus Emre'nin sesi ile
konuþuyoruz. Biz yaradýlaný Yaradan'dan ötürü seviyoruz. Kim kendi kabilesinin diðerlerinden üstün olduðunu iddia ediyorsa, o kiþi þeytanýn izindedir. Kabileler, diller ve inançlar ayrý olabilir ama saygýndýr. Ne beyazýn araba, ne arabýn beyaza üstünlüðü yoktur. Baþý kuru üzüm tanesi gibi incik büncük olsa da biz insanlarý severiz. Her þeyden önce insanýz, her þeyden önce canýz. Biz bu topraklar üzerinde bir milletiz. Biz bu topraklarda binlerce yýl birlik olduysak. Yine bu topraklar üzerinde bir ve birlikte olacaðýz. Güçlü olacaðýz. Mardin, bölge illeri arasýnda farklý duruyor. Mardin, her alanda kabuðunu kýrýyor. Mardin içinde Midyat bize farklý mesaj veriyor. Burada bir bozulma baþlamýþ. Büyükþehir olarak bunlarý düzelteceðiz. Midyat'ý yeniden inþa edeceðiz. Midyat'ýn telkari ustalarý gibi yeniden öreceðiz Midyat'ý." “Acýnýn yegane sebebi terördür” Acýnýn, kanýn yegane sebebinin terör olduðuna iþaret eden Erdoðan, "Buradan gözlerindeki heyecaný, ýþýltýyý görebildiðim evlatlarýmýz niçin en iyi eðitimi almasýn? Neden doktor olmasýn? Neden mimar veya öðretmen
olmasýn? Bu bölgenin çocuklarý iyi yerlere gelerek bu topraklara hizmet etmesin? Ýþte Muammer Güler kardeþiniz. Gaziantep'te, Ýstanbul'da valilik yaptý. Þimdi içiþleri bakaný oldu, hepinize hizmet verecek. Bizde hiçbir milliyetçilik yok. Biz tüm insanlarýmýzý seviyoruz. Türküyle, Kürdüyle, Lazýyla, Çerkeziyle, Süryanisiyle 76 milyonu seviyoruz.“ þeklinde konuþtu. “Etnik milliyetçilik yapan sapkýnlýk içindedir” Kimsenin milliyetçilik yapmasýna izin vermeyeceklerini vurgulayan Baþbakan Erdoðan, ''Etnik milliyetçiliði her kim yaparsa yapsýn, o sapkýnlýk içindedir, o cehalet, fesat içindedir, fitne peþindedir. Bizim kadim medeniyetimizde asla bir ayrým olmamýþtýr. Bizim kültürümüzde, geleneklerimizde özellikle bu hassasiyet hep korunmuþtur. Bin yýllar boyunca bu topraklarda nasýl bir ve beraber olduysak, Allah'ýn izniyle yine bir olacak, diri olacak, bu topraklar üzerinde iri ve güçlü olacaðýz.” diye ifade etti. “Kimse karþýmýza Kürtlükle, Türklükle çýkmasýn” Sözlerine, çözüm sürecine
deðinerek devam eden Baþbakan Erdoðan, “'Bu süreçte kimse bizim karþýmýza Kürtlükle çýkmasýn, kimse bizim karþýmýza Türklükle de çýkmasýn. Biz her türlü milliyetçiliði ayaklarýnýn altýna almýþ bir iktidarýz. Vatan topraðýnýn her karýþýnda ayný haklarýn, ayný özgürlüklerin hakim olmasý için çalýþýyoruz. Artýk inkar politikalarý yok, artýk ret politikalarý yok, asimilasyon politikalarý yok. Bunlarýn hepsi ayaklarýmýzýn altýnda. Kürdü de Arabý da Türkü de Lazý da Çerkezi de Gürcüsü de hepsi benim kardeþim. Dikkat edin terör örgütü özellikle son zamanlarda eðitim kurumlarýný hedef alýyor. Çünkü bu bölgenin insanýnýn okumasýný, yetiþmesini istemiyorlar. Bu bölge insanýnýn yoksulluktan, iþsizlikten kurtulmasýný istemiyorlar. Kanlarýný akýttýklarý, ölmeye ve öldürmeye programladýklarý gençlerin tükenmesini istemiyorlar. Ýþte buna artýk hep birlikte 'dur' diyeceðiz." dedi. “Terör örgütü öðrencileri hedef alýyor” Özellikle son zamanlarda terör örgütünün eðitim kurumlarýný, dershane ve yurtlarý hedef aldýðýna iþaret eden Erdoðan, “Dikkat edin,
terör örgütü özellikle son zamanlarda eðitim kurumlarýný, okullarý, dershaneleri hedef alýyor, yurtlarý hedef alýyor. Molotoflarla, taþlarla, bombalarla okullarý yakýyor, yýkýyor, hatta öðrencileri hedef alýyor. Öðrencileri katlediyor. Çünkü bu bölgenin insanýnýn okumasýný, yetiþmesini istemiyorlar. Bu bölge insanýnýn yoksulluktan, iþsizlikten kurtulmasýný istemiyorlar. Ölmeye ve öldürmeye programladýklarý gençlerin tükenmesini istemiyorlar. Ýþte buna artýk hep birlikte, Midyat’tan bugün Türkiye'ye sesleniyorum, hep birlikte ‘dur’ diyeceðiz.” þeklinde konuþtu. “Türkiye hala darbe Anayasalarýyla mý yönetilecek? Türkiye'nin, hala darbe anayasalarý ile yönetildiðinin altýný çizen Erdoðan, þunlarý kaydetti: "Yeni anayasayý isteyen biziz. Onlar istemiyor. Onlar ipe un seriyor. CHP, bunun sýnýrý yok, ne zaman biterse diyor. MHP, 23 Nisan'a bitsin istiyor. BDP de ayný CHP gibi ne zaman biterse diyor. Bu kadar sulandýrma olmaz. Türkiye, hala darbe anayasalarý ile mi yönetilecek? Biz samimiyetimizi gösterdik. Eðer Türkiye'nin önündeki en büyük engel terör biterse, Türkiye'nin önünde kimse duramaz. Yeter ki bir olalým ve beraber olalým." Öte yandan, Midyatlý bir vatandaþ, Baþbakan Erdoðan’a, hala üzerinde annesi Tenzile Erdoðan’la birlikte çekilmiþ olan bir halýdan dokunmuþ tablo hediye etti. Yapýlan konuþmalarýn ardýndan, Kültür Evi’nde düzenlenen yemeðe geçen Baþbakan Erdoðan ve berberindeki heyet, daha sonra Midyat’tan ayrýldý.
‘Çözüm kapýsýný ardýna kadar açtýk’ Sedat Aslanaçier
B
aþbakan Recep Tayyip Erdoðan, ''Þu anda da yine, çözüm kapýsýný ardýna kadar açtýk, araladýk, aralýyoruz." Erdoðan, düzenlenen akþam yemeðinde STK temsilcileri ve kanaat önderlerine hitap etti. Mardin'i Türkiye'de kardeþliðin, dayanýþmanýn örnek þehri olarak gördüklerini bildiren Erdoðan, Mardin'i her yerde de böyle anlattýklarýný söyledi. Erdoðan, ''Þöyle baþýmýzý iki elimizin arasýna alalým, zaman tünelinde on yýl geriye gidelim ve on yýl geriye gittiðimizde bir deðerlendirme yapalým. Acaba, on yýl öncesinin Türkiyesi neydi. Her anlamda konuþuyorum, kültürel, ekonomik, askeri, aklýnýza ne gelirse. Bakýnýz, asimilasyon politikalarý denilen bir anlayýþ vardý, maalesef. Ýþte Kürt kardeþlerimize, yok 'Kara bastýðýnýz zaman kart-kurt edermiþ', yok onlar þehre inmemiþ, þöyleymiþ, böyleymiþ... Arap kardeþime, affedersiniz çok açýk söyleyeceðim, bir köpek gördükleri zaman hemen 'Arap, Arap, Arap' diye çaðýrýrlardý. Bunlardan bu ülke daha yeni yeni kurtuldu, AK Parti iktidarýyla kurtuldu. Çünkü biz, asimilasyon politikalarýný ayaklarýmýzýn altýna aldýk, ret politikalarýmýzý ayaklarýmýzýn altýna aldýk, inkar politikalarýný ayaklarýmýzýn
altýna aldýk.'' dedi. Yola çýktýklarýnda ''kýrmýzý çizgilerini'' açýkladýklarýný anlatan Erdoðan, ''Etnik milliyetçilik yapmayacaðýz dedik. Bu ülkede, Türküyle, Kürdüyle, Lazýyla, Çerkeziyle, Gürcüsüyle, Abazasýyla hepimiz biriz, beraberiz'' dedi. Erdoðan, ''Atatürk, Meclis konuþmasýnda, 'Þu karþýmdaki topluluk, Türküyle, Kürdüyle, Lazýyla, Gürcüsüyle, Çerkeziyle sayýyor, sayýyor, anasýr-ý Ýslamiye'dir diyor. Yani, Ýslam'ýn unsurlarýdýr diyor. Çimentomuz bu deðil mi? Çimentomuz bu. Öyleyse, biz bu çimentodan hareketle devam ettiðimiz sürece veya devam edebilseydik, bu ülkede terörün bizim aramýzda yer almasý mümkün deðildi. Yer alamazdý. Ama bakýþ, bu bakýþ olursa.'' diye konuþtu. Bölgesel milliyetçiliði de kabul etmediklerini belirten Erdoðan, Türkiye'de doðu-batý, kuzey-güney, orta, Marmara, Akdeniz diye bir ayrým olmadýðýný kaydetti ve ''780 bin kilometrekaresiyle bu ülkede biriz, beraberiz, iriyiz, diriyiz. 780 bin kilometrekarelik vatan topraklarý üzerinde de asla ameliyata, asla operasyona müsaade etmeyiz. Kusura bakmasýnlar. Kimin buna benzer bazý basit hesaplarý varsa, yanlýþ hesap yapýyor.'' ifadelerini kullandý. Erdoðan, þunlarý söyledi: ''Bu topraklar üzerinde þühedanýn kanlarý var. Sarýkamýþ'a gidersin, orada Tayyip
Erdoðan'ýn dedesinin de kanýný görürsün, ayný þekilde Balkanlar'dan gelenin de orada þehadet þerbetini içtiðini görürsün. Ayný þekilde Diyarbakýr'dan, Muþ'tan, Çanakkale þehitliðinde þehitlerimizi görürsünüz. Mardin'den þehitlerimizi görürsünüz. Diyarbakýr'dan gelenlerin, geçen çocuklarý gönderdik, iþte bu hafta, toplantýda da okuduk o mektuplarý, o yavrularýmýzýn orada dedelerinin o þahidede isimlerini gördükleri zaman yazdýklarý mektuplarý gördük. Onun için kimse böyle kuru heveslere kapýlmasýn.'' Baþbakan Erdoðan, cesur ve kararlý adýmlar attýklarýný, tehditler olduðunu, partisinin kapatýlmak istendiðini, ancak yýlmadýklarýný kaydederek, partinin kapatýlma sürecinde bir yýllarýnýn zayi olduðunu söyledi. Ama, kararlý olduklarýný ve hep çözüm aramaya gayret ettiklerini ifade eden Erdoðan, ''Þu anda da yine, çözüm kapýsýný ardýna kadar açtýk, araladýk, aralýyoruz. Zira biz sorunlardan beslenen bir yaklaþým içinde olmadýk. Tam aksine sorunlarýn üzerine kararlýlýkla giden, sorunlara çözüm arayan, sorunlarý çözen bir iktidar olduk.'' dedi. Türkiye'de 30 yýlý aþkýn zamandýr devam eden terörün ülkenin enerjisini, ekonomisini tükettiðini, ayaðýna pranga olduðunu belirten Erdoðan, bugüne kadar teröre harcanan miktarýn 300-350 milyar
dolarý bulduðuna dikkati çekti. ''Bu rakam nedir? Bu ülkeye ne kazandýrdý? Ne getirdi?'' diye soran Erdoðan, bu parayla adeta yeni bir Türkiye'nin inþa edileceðini vurguladý. Erdoðan, ''Bakýn bütün bu zorluklara raðmen bu adýmlar atýlmýþtýr. Atýlmaya devam ediyor. Bizim akýtýlan kana, gencecik insanlarýmýzýn terör yüzünden hayata erken veda etmelerine, annelerin, babalarýn evlat acýsý yaþamalarýna hiçbir zaman tahammülümüz olmadý. Bugün de yok.'' diye konuþtu. Türkiye'nin terör yüzünden çok büyük acý ve kayýp yaþadýðýnýn altýný çizen Erdoðan, ihmal ve inkarýn yanýnda, terör yüzünden geri kalmýþ illeri yeniden ayaða kaldýrmak için mücadele içinde olduklarýný belirtti. "Anayasa süreci" Baþbakan Erdoðan, yeni anayasa çalýþmalarý konusunda da CHP ve MHP ile uzlaþma
saðlanamamasý halinde halk oylamasýna gitmek üzere, anayasa hazýrlýklarýný BDP'ye sunabileceklerini söyledi. BDP'yle uzlaþý saðlanmasý halindeyse anayasa taslaðýný halka götüreceklerini belirten Erdoðan, ''Bu parlamento çatýsý alýnda olanlarla bütün partiler her þeyi beraberce konuþur. Komisyonda beraber oluyorsun, konuþuyorsun. Anayasa gibi önemli bir meselede, sivil bir anayasaya geçmek, darbe anayasalarýndan kurtulmak için biz bu tür riski alýrýz.'' dedi. Erdoðan, yeni anayasa konusunda gelecek aya kadar süreci devam ettirileceðini bildirdi. Terörün 76 milyonun sorunu olduðuna dikkati çeken Erdoðan, kardeþlik sürecini yalnýz götürmek istemediklerini, milletin tamamýný, tüm inanç ve sivil toplum kesimlerini bu sürecin içinde görmek istediklerini dile getirdi.
www.mardiniletisimgazetesi.com.tr
Halo Vallahi Me indi te Ahiz li Duhhan, Li Eclallah Seidni”
“
Bugün dünyadaki tütününün %75'i Batýlý Ülkeler tarafýndan üretilmektedir. Üretilen tütünün de %50'ini fakir Asyalý insaný tüketmektedir” gerçekten düþündürücü deðil mi? Batýlý efendiler üretiyor, bizim Lütfü Günlüoðlu fakir insanýmýz da bütçesini zorlayarak, kendisini, çocuklarýný aç býrakarak bu maddeyi içiyor, hastalanýyor, yataða mahkûm oluyor, onlarýn ilaçlarýný kullanýyor… Allah aþkýna soruyorum size, bu mantýksýz manzara karþýsýnda insan nasýl sakin olunabilir Yeryüzünde meydana gelen savaþlar kýsa bir süre içinde unutulup gidiyor, tarihin tozlu raflarýndaki yerini alýyor. Ancak tütün savaþlarý o kadar uzadý ki, bir türlü bitmek bilmiyor. Neredeyse tüm dünya ülkeleri bu zehirli bitkiye karþý mücadele ettiði halde bir türlü kesin bir sonuca ulaþýlamýyor. Çünkü bu maddenin arkasýnda çok güçlü kuruluþlar, devletler, devasa þirketler, turizm þirketleri, sendikalar, terör örgütleri… hepsinin de ortak hedefleri; insanlarý zehirleyerek, baðýmlý hale getirerek yüksek meblaðlarla kazanç elde etmek. Bu nedenledir ki tütün
yasaðýnýn uygulanabilmesi için çok güçlü, bir siyasi iktidara ihtiyaç vardýr. Týpký bugünkü iktidar gibi. Yine de yasaðýn uygulanmasýnda sýkýntýlar yaþanmaktadýr. Ýnsan hayatýna korkunç boyutlarda zarar veren bir sigaranýn hammaddesi olan tütünün devlet tarafýndan desteklenmesini bir türlü anlayamýyorum. Bu kadar mantýksýz bir þey olabilir mi? Bir taraftan tütünün satýþý için çeþitli düzenlemeler yapacaksýn. Öte yandan sigara içilmesini birçok kapalý alanda yasaklayacaksýn, anlaþýlýr gibi deðil. Sigaralar her yerde serbest satýlýyor, hatta ciddi bir denetim olmadýðýndan 18 yaþýn altýndaki çocuklara dahi satýlabiliyor. Þimdi bilmem ama, birkaç yýl öncesine kadar tütün yetiþtirenlere teþvik dahi veriliyordu. Nerden bakarsanýz bir çeliþki görüyorsunuz. Sigara insan saðlýðýna zarar veren maddelerin baþýnda yer almaktadýr. Daha sonra sýrayý alkol ve uyuþturucu almaktadýr. Uyuþturucu yasak olduðu ve çok kýsa sürede ölüme sebep olduðundan toplumda daha çok yanký bulmaktadýr. Tütün ise tiryakisini yavaþ yavaþ öldürür. Ýþte bu noktayý sigara tiryakileri bir türlü anlamak istemiyor. Günümüzde bu gerçek net bir þekilde ortaya çýkmasýna raðmen sigara kullanýcýlarý hala tütünü býrakmamakta direniyor. Söz buraya kadar gelmiþken sizlere kötü bir aný anlatmak istiyorum: sanýyorum sizlerin de bilgisi olmalý, Mardin'de faaliyet göstermekte olan kýrk bir Sivil Toplum Kuruluþu bir araya gelerek Mardin-Suriye Yardýmlaþma Platformunu kurdular. Ben de kurulan platformun tertip komitesi saymanýyým, ayný zamanda platformun Yeniþehir'deki ofisinde kalýyor, gelen Suriyeli sýðýnmacýlara yardýmcý olmaya çalýþýyorum. Bir-iki aydan beri bu görevi yaparken canýmý en çok sýkan þey gelen bu insanlarýn
19 Þubat 2013 Salý
3
Çiftçilere destekleme uyarýsý
Þ
yetiþkinlerinin neredeyse tamamý tütün baðýmlýsýdýr. Belki çocuklarýna götürebileceði bir ekmeði olmadýðý halde gözü hep sigarada. Sigara bütün ihtiyaçlarýnýn ilk sýrasýnda yer almaktadýr. Bir türlü bu maddeden vazgeçemiyor. Ýlginç bir þey; gelen ihtiyaç sahiplerinden biri bana Arapça ile “halo vallahi me indi te ahiz li duhhan, li eclallah seidni” (dayý vallahi cebimde tütün/duman alacak param kalmamýþtýr, Allah için yardým et” diyerek içinde bulunduðu maddi sýkýntýyý anlatmaya çalýþýyor ve benden yardýmcý olmamý istiyor. Gerçekten üzülmemek mümkün deðil. Adam ihtiyaçlarýnýn en baþýnda tütün maddesini koymuþtur. “Ekmek alacak param yok” demiyor. Varsa, yoksa tütün…adamýn gözü baþka bir þey ihtiyacý göremiyor. Tütünün insanýmýzý ne hale getirdiðine iliþkin acýnasý bir durum deðil mi? Ne olacak bu insanlarýmýzýn hali. Bütün maddi sýkýntýlara raðmen tütünden vazgeçemeyen bu insanlarý nasýl ikna edebiliriz. Yapýlan bir araþtýrma
sonucunu sizlere aktararak yazýmý bitirmek istiyorum: “Bugün dünyadaki tütününün %75'i Batýlý Ülkeler tarafýndan üretilmektedir. Üretilen tütünün de %50'ini fakir Asyalý insaný tüketmektedir” gerçekten düþündürücü deðil mi? Batýlý efendiler üretiyor, bizim fakir insanýmýz da bütçesini zorlayarak, kendisini, çocuklarýný aç býrakarak bu maddeyi satýn alýyor, içiyor, hastalanýyor, yataða mahkûm oluyor, onlarýn ilaçlarýný kullanýyor… Allah aþkýna soruyorum size, bu mantýksýz manzara karþýsýnda nasýl sakin olunabilir. Sadece Türkiye'de her yýl sigaradan kaynaklanan hastalýklardan en az 100 bin insanýmýzý kaybediyorsak, bir o kadar kadýný dul, çocuklarý yetim býrakýyorsak soðukkanlý olabilir miyiz? Sözün özü: Baþta tütün olmak üzere alkol, kumar ve uyuþturucu gibi zararlý alýþkanlýklardan kurtulmanýn tek yolu; hiç baþlamaktýr, sakýn denemeye kalkýþmayýn.
mardin@yesilay.org.tr
anlýurfa Ticaret Borsasý Yönetim Kurulu Baþkaný Mehmet Kaya, yüz binlerce çiftçiyi yakýndan ilgilendiren fark ödemesi desteðinden yararlanmak isteyen üreticilerin son baþvuru tarihini kaçýrmamasý gerektiðini söyledi. Gýda Tarým ve Hayvancýlýk Ýl Müdürü Mahmut Ökten, Ticaret Borsasý Yönetim Kurulu Baþkaný Mehmet Kaya ve Ziraat Odasý Baþkaný Ahmet Eyyüpoðlu yaptýklarý ortak basýn açýklamasýnda fark ödemesi desteðinden yararlanmak isteyen üreticilere uyarýda bulundu. Ticaret Borsasý Yönetim Kurulu Baþkaný Mehmet Kaya, Türkiye Tarým Havzalarý Üretim Destekleme Modeline göre 2012 yýlý ürünü yaðlý tohumlu bitkiler, hububat ve baklagil fark ödemesi desteðine iliþkin Bakanlar Kurulu Kararý Uygulama Tebliði uyarýnca, fark ödemesi desteðinden yararlanmak isteyen üreticilerin, son baþvuru tarihlerinin kütlü pamuk, yaðlý tohumlu bitkiler; için 1 Nisan 2013, dane mýsýr, hububat ve baklagil için 30 Nisan 2013 olduðunu söyledi. Bu tarihlerden sonra yapýlacak baþvurularýn kabul edilmeyeceðini belirten Kaya, çiftçilerin son baþvuru tarihine kadar evraklarýný eksiksiz teslim etmesi gerektiðini belirtti. Gýda Tarým ve Hayvancýlýk Ýl Müdürü Mahmut Ökten ise desteklemelerin Tarým Havzalarý Üretim Destekleme Modeline göre ödeneceðini belirterek kütlü pamuk için baþvuru evraklarýnýn Mart 2013 tarihinden itibaren alýnacaðýný kaydetti. Mazot ve gübre desteklemelerinden faydalanmak isteyen çiftçilere uyarýda bulunan Ziraat Odasý Baþkaný Ahmet Eyyüpoðlu da geçtiðimiz yýl pamuk ve hububat rekoltesinin düþük olduðunu kaydetti. Eyyüpoðlu, Þanlýurfa tarýmýnýn istenen seviyeye ulaþmasý için gerekli çalýþmalar yapacaklarýný ifade etti. (CÝHAN)
www.mardiniletisimgazetesi.com.tr
Artuklu Üniversitesi'nden hizmetiçi eðitim Sedat Aslanaçier Sayfa 1’den devam niversite personeli için sorumlu olduklarý görevleri en iyi þekilde yerine getirebilmek amacýyla hizmet içi eðitim programlarý planlayýp uygulayarak, üniversitenin iþleyiþ ve geliþimine katkýda bulunmanýn çabasý içinde olduklarýný belirten Halil Þimþek,
Ü
"Üniversitemizin modern yönetim anlayýþýna iþlerlik kazandýrmak ve gelecekte daha iyi bir konuma gelmesine katkýda bulunmasýný saðlamak için yöneticilerimizin bilinçlendirilmesi, üniversitemizin temel personel politikasýný oluþturmaktadýr." dedi. Rekabet unsurlarýnýn ön plana çýktýðý dünyada hizmetin doðru ve eksiksiz aktarýlmasýný saðlamanýn bir gereklilik olduðunun altýný çizen Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Serdar Bedii Omay ise kurumlarýn kendi önlerini açabilmek için hýzlý hareket edip hýzlý çalýþmalarý gerektiðini ve ayný zamanda elindeki imkânlarý etkin ve verimli kullanabilmek için yeniden bilgilenmeye ihtiyaçlarý
bulunduðunu söyledi. Omay, "Yönetici kademelerinde görev alan idari personelimizin eðitilmesine yönelik gerçekleþtirilen 'Hizmet Ýçi Eðitim Programý, yönetim uygulamalarýnda karþýlaþtýðýmýz sorun ve eksikliklerin belirlenmesi noktasýnda personele farkýndalýk kazandýrmayý hedefliyoruz." açýklamasýný yaptý. Mardin Artuklu Üniversitesi Personel Daire Baþkanlýðý'nca oluþturulan, Yönetici ve Kiþisel Geliþim Koçu Osman Ýlter Akýnoðlu tarafýndan verilen hizmet içi eðitim programýnýn; farkýndalýk, strateji, zaman yönetimi gibi 20ana baþlýk altýnda gerçekleþtirileceði ve katýlýmcýlara eðitim konularý ile ilgili kitap ve dokümanlarýn daðýtýldýðý bildirildi. Yönetim becerilerinin geliþimi kapsamýnda planlama, organize etme, kontrol, yönetim türlerinden oluþan konular hakkýnda bilgilerin aðýrlýklý olarak aktarýlýp sunum eþliðinde örneklerle desteklendiði ve üç gün sürecek seminerin sonunda, katýlýmcýlara hizmet içi eðitim sertifikalarý takdim edilecek.
19 Þubat 2013 Salý
4
‘Bizler ayný kýbleye dönen insanlarýz, saflarý sýk tutalým’
M. Sait Çakar
B
aþbakan Recep Tayyip Erdoðan, Kýzýltepe’de birlik beraberlik mesajlarý verdi. Baþbakan Erdoðan, “Bizler ayný topraklarýn, ayný tarihin, ayný medeniyetin insanlarýyýz. Bizler, dedeleri ayný þehitlikte yatan ecdadýn, ayný kýbleye dönen, ayný duayý eden, ayný ezanlarý dinleyen bir milletiz. Bizi bölmeye çalýþanlar baþka hesabýn içindedirler. Husumet bizim düþmanlarýmýzý sevindirir. Artýk düþmanlarý sevindirmeyeceðiz.” dedi. Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan’ýn, Kýzýltepe’de miting yapacaðý alanda ‘Biji Aþiti, Biji Erdoðan’ ve ‘Türk’ün Kürde, Kürdün Türk’e üstünlüðü yoktur’ þeklinde asýlan pankartlar dikkat çekti. Erdoðan, Midyat’taki mitinginin ardýndan Kýzýltepe’ye geçti. Þehir meydanýnda halka hitap eden Erdoðan, “Biz bu millete efendi olmaya deðil, hizmetkâr olmaya geldik. Merkezi yönetimler de yerel yönetimler de halkýnýn hizmetkârý olmaya mecburdur.
Kardeþlerim, efendi olmaya gayret edenlerle hizmetkâr olmaya gayret edenlerin arasýný ayýrmamýz lazým. Ýstanbul’un Fatih ilçesine hangi nazarla bakýyorsak, Hakkari’nin Yüksekova’sýna ayný nazarla bakarýz. 10 yýl önce kim derdi ki Hakkari’nin Yüksekova’sýna, Þýrnak’ýn Cizresi'ne, Mardin’e bir havalimaný yapýlacak diye. Mardin’e þu anda dev bir terminal yapýlýyor. Kasým ayýna kadar terminal binasý bitiyor. Uluslararasý uçuþlara uygun hale geliyor.” dedi. Baþbakan Erdoðan, parti ayrýmý yapmadýklarýný, herkese hizmet vermeye çalýþtýklarýný dile getirdi. Kendi nazarlarýnda herkesin kutsal olduðunu ifade eden Erdoðan, “Ýnsan, bizim nazarýmýzda kutsaldýr. Yaradýlmýþlarýn en þereflisidir. Bizim nazarýmýzda o birinci sýnýf insandýr. Yaradýlaný Yaradan’dan ötürü severiz. Biz birileri gibi ideoloji hizmetin önüne geçiren þehri yoksulluða çöpe terk edenlerden deðiliz. Hangi etnik kökene, milliyete sahip olursa olsun insanca yaþamayý, insanca bir belediyecilik anlayýþýyla hareket ediyoruz. Sizler çöpü
çamuru hak etmiyorsunuz. Sizler yoksulluðu, iþsizliði, acýyý, gözyaþýný hiç hak etmiyorsunuz. Kýzýltepe, mutlu, huzurlu, güvenli bir yaþamý hak ediyor.” ifadelerini kullandý. Kýzýltepe’nin terörle, kanla, göz yaþlarýyla deðil, baþarýlarýyla sevinçleriyle öne çýkmayý hak ettiðini ifade eden Erdoðan, konuþmasýný þöyle sürdürdü: “El birliðiyle kader birliði yapýp farklý bir Kýzýltepe’yi inþa etmemiz gerekiyor. Türküyle, Kürdüyle, Arabýyla sevdik, baðrýmýza bastýk. Onun için bu sürecin adý bir çözüm sürecidir. Biz ret, inkar, asimilasyon politikalarýný ayaklarýmýzýn altýna aldýk. Kim kendini üstün görüyorsa bilin ki o þeytanýn izindedir. Bizler ayný topraklarýn ayný tarihin ayný medeniyetin insanlarýyýz. Bizler dedeleri ayný þehitlikte yatan ecdadýn, ayný kýbleye dönen, ayný duayý eden, ayný ezanlarý dinleyen bir milletiz. Bizi bölmeye çalýþanlar baþka hesabýn içindedirler. Husumet bizim düþmanlarýmýzý sevindirir. Artýk düþmanlarý sevindirmeyeceðiz. Artýk nifak sokmak isteyenleri, gençlerin kanýyla savaþ baronlarýný sevindirmeyeceðiz. Biz kardeþ olacaðýz. Biz bir olacaðýz, beraber olacaðýz ve düþman haset edecek ama biz sevinmeye büyümeye devam edeceðiz. Türkiye’nin tamamýnda çok büyük bir umut atmosferi oluþtu. Bu kalabalýk bugün sizler umuda haykýrýrken, Rize’de de ayný umut haykýrýyor. Ankara da Ýstanbul da ayný umudu paylaþýyor. Bu umudu heba etmeyelim. Düþmaný deðil, artýk anneleri, babalarý, kadýnlarý sevindirelim. Tarihte olduðu gibi bugün de saflarý sýk tutalým.” Baþbakan Erdoðan, mitinge katýlan halka, birlikte, “Bir olalým, beraber olalým, iyi olalým, diri olalým.” ifadelerini kullandý.
Sahabe ordusunun fethettiði Antak Kalesi’nin hali içler acýsý
slam ordusu tarafýndan Diyarbakýr’ýn fethinden hemen sonra alýnan Antak Kalesi’nin hali içler acýsý. Güvenlik güçlerinin terör bölgesi olduðunu gerekçe göstererek gitmediði bölgede bulunan kaleyi defineciler periþan hale getirmiþ. Yýlda iki kez kaleyi ziyaret edip kurban kesen yöre halký ise kalenin onarýlmasýný istiyor. Diyarbakýr’ýn Lice-Kulp-Kocaköy ve Hazro kýrsalýnýn kesiþtiði daðlýk bölgedeki Antak Kalesi, Kayacýk ile Kabakkaya köyünün arasýnda bulunuyor. Lice kýrsalýný gören hakim bir daðýn üzerine Roma döneminden kaldýðý ve 532 yýlýnda Bizans Ýmparatoru 1. Lustinianus tarafýndan onarýldýðý belirtilen kalenin üç duvarý, definecilerin yaptýðý tüm tahribata raðmen ayakta kalmaya devam ediyor. Dicle Üniversitesi Öðretim Üyesi Kenan Haspolat, Antak Kalesi'nin bölgede Hetað Kalesi olarak bilindiðini belirterek, kale ile ilgili net bilgilerin Ebu Abdullah Muhammed bin Ömerü’l Vakidi’nin yazmýþ olduðu kitapta yer aldýðýný söyledi. Haspolat, “Kale, hicretin VII. yüzyýlýnda Diyarbakýr bölgesini fetheden Ýslam ordusunun baþýndaki komutanlardan sahabe Ýyaz bin Ðanem ve sahabe Halid bin Velid tarafýndan fethedildiði belirtiliyor. Eski Arap kaynaklarýnda Hetax, Silvanlý tarihçi Ýbnü’l-Ezrak da Hatak olarak bu kaleden
Ý
"Zulümden kaçan 250 bin Suriyeli misafiri aðýrlýyoruz"
T
söz etmiþlerdir. Burada bulunan Entak þehri Mervaniler ve Artukoðullarý döneminde (X.-XIII.yüzyýl) önemli bir yerleþim yeri olduðunu biliyoruz.” diye konuþtu. Osmanlý Padiþahlarýndan Yavuz Sultan Selim’in Çaldýran Savaþý’ndan (1514) dönerken kaleyi ele geçirdiðini belirten Haspolat, “Evliya Çelebi bu kaleden ‘Kale nehir kenarýnda yüksek bir tepe üzerinde, dört köþe taþ yapýlý güzel bir kaledir’ diye söz etmiþtir.” dedi.
Kalenin Ýslam ordusu tarafýndan nasýl fethedildiðine yönelik bilgilerin de mevcut olduðunu anlatan Haspolat, belgelere göre, sahabe Halid Bin Velid’in kaleye dað tarafýndan, sahabe Ýyaz ben Ðanem’in ise kale kapýsý tarafýndan kaleyi fethettiklerini belirtti. Haspolat, “Dað tarafýndan kaleye girmeyi baþaran büyük komutan Halid Bin Velid kale içinde þiddetli çarpýþmalara girmiþ. Ýyaz Bin Ðanem ise sarp yerden yolu izleyerek içeri girmiþ, kale içindeki direnci kýrmýþtýr. Ordu kaleyi bu þekilde almýþ ve müjdeli haberi Halife Hz. Ömer’e göndermiþlerdir.” þeklinde konuþtu. Eðitimci Yahya Kamçý ise kalenin yöre halký tarafýndan, sahabeler için sýk sýk ziyaret edildiðini söyledi. Kalenin onarýlmasýný isteyen Kamçý, kalenin özellikle yaz aylarýnda çok güzel bir manzarasý olduðunu belirtti. Kamçý, “Kaleden bakýldýðý zaman bütün Lice kýrsalýna hakim oluyorsun. Müthiþ bir manzarasý var. Hatta Yavuz Selim’in yaz tatilini burada geçirdiði anlatýlýr.” bilgisini verdi. Kalenin üzerinde bulunan ve cami olduðu tahmin edilen yapýnýn sadece iki duvarý ayakta kalabilmiþ. Kalenin altýndaki bodrum þeklindeki yapýsý ise defineciler tarafýndan delik deþik edilmiþ. (CÝHAN)
ürk Kýzýlayý Genel Baþkaný Ahmet Lütfi Akar, Suriye'de zulümden kaçarak Türkiye'ye sýðýnan ve kamplarda kalan 180 bin, sýnýr hattýnda kendi imkanlarýyla ya da yakýnlarýnýn yanýnda kalan 70 bin kiþiyi aðýrladýklarýný söyledi. Akar, zulümden kaçan Müslüman kardeþlerini baðrýna bastýðýný ve onlara elinden gelen yardýmý yaptýðýný anlattý. Türkiye Kýzýlay Derneði Diyarbakýr Þube'nin kongresi yapýldý. Yeniþehir Kaymakamlýðý'ndaki salonda yapýlan kongrede Hikmet Hamzaoðullarý yeniden baþkan seçildi. Derneðin yönetimi ise Ahmet Çiftçioðlu, Abdulmuttalip Akýncý, Þeyhmus Ayla, Þababettin Altýner, Medeni Birinci ve Vedat Gölcük'ten oluþtu. Kongrenin açýlýþ konuþmasýný yapan Dernek Baþkaný Hamzaoðullarý, derneðin faaliyetleri hakkýnda bilgi verdi. Türkiye Kýzýlay Derneði Genel Baþkaný Ahmet Lütfi Akar ise Kýzýlay'a güvenin her geçen gün arttýðýný, dünyanýn önemli yardým kuruluþlarýnýn bile artýk Kýzýlay ile birlikte çalýþtýklarýný söyledi. Kýzýlay'da çalýþan herkesin Allah rýzasýný kazanmak için bir araya gelen gönüllülerden oluþtuðunu anlatan Akar, bu yüzden bir araya gelen insanlarýn baþýnda olmaktan mutluluk duyduðunu söyledi. Dernek olarak, devletin ve milletin verdiði görevi yerine getirmeye devam ettiklerini belirten Akar, "Bugün Suriye sýnýrýnda tam kapasite
çalýþýyoruz. Zulümden kaçan 180 bin kiþiye kamplarda ev sahipliði yapýyoruz. Sýnýr boyunda, evlerde ve kendi yakýnlarýnýn yanýnda kalan 70 bin kiþiyle birlikte 250 bin kiþiyi aðýrlýyoruz. Bunlarýn beslenme, giyim ihtiyaçlarýný yerine getiriyoruz." diye konuþtu. "Mynmar'daki müslümanlar yardým bekliyor" Kýzýlay olarak, yurt dýþýna da yardým ettiklerini belirten Akar, Somali'de yoksullara yardým etmenin yaný sýra onlara balýk tutmayý öðrettiklerini anlattý. Akar, orada kurduklarý bir maragozluk atölyesinde insanlarýn meslek öðrendiðini belirtti. Endenozya ve Sri Lanka'ya da yardým ettiklerini belirten Akar, yardým gönderirken dil, din ve ýrk ayrýmý kesinlikle yapmadýklarýný kaydetti. Akar, þöyle devam etti: "Hýristiyan Gürcistan'a da Budist Sri Lanka'ya da Müslüman Endonezya'ya da yardým götürdük. Gözyaþýnýn rengi, ýrký ve dini olmaz." Kýzýlay olarak Myanmar'a bir heyet gönderdiklerini ve son durumu öðrenmek istediklerini dile getiren Akar, "Heyetteki arkadaþlarýmýz, oradaki Müslümanlarýn durumlarýnýn çok kötü olduðunu belirtti. Oranýn yardýma ihtiyacý var. Bir çalýþma yaptýk, oraya yönelik. Oradaki arkadaþlarýmýz 250 ton pirinç temin edip daðýtmýþlar. Vaziyetin çok kötü olduðunu dile getiriyorlar." diye konuþtu. (CÝHAN)
Zayi Nüfus Cüzdanýmý kaybettim. Hükümsüzdür.
Hýdýr ERTEKÝN
www.mardiniletisimgazetesi.com.tr
19 Þubat 2013 Salý
Kýþ hastalýklarýna ayva suyu
U
zmanlar, özellikle kýþ aylarýnda sýkça görülen üst solunum yolu enfeksiyonlarýnýn önüne geçilebilmesi için ayva suyunun içilmesini öneriyor. Ayva suyu yüksek mineral ve bol vitamin içeriði ile birçok hastalýða karþý koruma saðlýyor. Uzmanlar, özellikle kýþ aylarýnda ortaya çýkan öksürük, anjin, bronþit gibi üst solunum yolu enfeksiyonlarýnýn tedavisinde ayva suyu içilmesini tavsiye ediyor. Ayva suyu içeriðindeki C vitamini, kalsiyum, demir, protein ve karbonhidratlar ile birçok
hastalýða karþý kalkan görevi görüyor. Kýþ aylarýnda sýklýkla karþýlaþýlan bronþit, anjin, öksürük gibi rahatsýzlýklarda ayva suyu desteði ile tedavi süreci hýzlanabili yor. Uzmanlar üst solunum yolu enfeksiyonlarýný n tedavisinde ayva ve ayva suyunu öneriyor. Erciyes Üniversitesi Saðlýk Bilimleri Fakültesi
Beslenme ve Diyetetik Bölüm Baþkaný Prof. Dr. Neriman Ýnanç, soðuk havalarda görülen öksürük, anjin, bronþit gibi hastalýklarýn tedavisinde ayva suyunun kullanýlabileceði ne dikkat çekiyor. Ayva suyunun pek çok faydalý özelliði bulunduðunu belirten Ýnanç, “Soðuklarýn artmasýyla birlikte üst solunum yolu enfeksiyonlarýnda önemli bir artýþ gözleniyor. Vitamin
açýsýndan güçlü meyve sularý bu hastalýklarýn yayýlmasýný engellerken, özellikle ayva suyu yoðun C vitamini içermesi ile tedavi sürecinde etkili oluyor. Ayrýca antiseptik özelliði bulunan malikasit ihtiva etmesi sayesinde enfeksiyonel hastalýklardan koruyor.” ifadelerini kullanýyor. Ayva suyunun, kýþ hastalýklarýnýn yaný sýra içeriðindeki vitamin ve mineralin kalp ve damar hastalýklarý, ishal problemleri ve hazýmsýzlýk sorunlarýnýn tedavisinde de etkili olabileceðini belirtiliyor. (CÝHAN)
Bakanlýktan ücretsiz daðýtýlan kozmetik ürünlerine bilgilendirme þartý
S
aðlýk Bakanlýðý, otel, ulaþým, restoran ve kiþisel bakým yapan yerlerde ücretsiz olarak verilen kozmetik ürünlerde kullaným koþullarýna dair bilgilendirme þartý getirdi. Fethiye Ticaret ve Sanayi Odasý (FTSO) da ilçedeki iþletmeleri söz konusu ürünleri kozmetik ruhsatý olan yerlerden almalarý konusunda uyardý. Saðlýk Bakanlýðý, Türkiye Ýlaç ve Týbbi Cihazlar Kurumu tarafýndan 'Hizmet Sunumunda Yer Alan Kozmetik Ürünlere Ýliþkin Kýlavuz' yayýnlandý. Kýlavuz ile yemek, konaklama, ulaþým, kiþisel bakým hizmetleri gibi sektörlerde hizmet esnasýnda sunulan kozmetik ürünlere yeni düzenleme getirildi. Buna göre; ýslak mendil, sabun, þampuan, duþ jeli, saç kremi, masaj yaðý gibi ürünlerin
ambalajýnýn üzerinde içerik, üretici, kullaným, saklama ve dayanýklýlýðýna dair bilgiler ile ürüne özel uyarýlarýn yer almasý gerekiyor. Yayýnlanan kýlavuz, FTSO yönetimini harekete geçirdi. Konuyla ilgili açýklama yapan FTSO Baþkaný Akif Arýcan, turizm sezonu öncesinde otel, restoran ve hamam iþletmecilerinin konuya dikkat etmelerini istedi. Yeni düzenlemeye uymayan iþletmelerin ciddi para cezalarýyla karþýlaþabileceðini hatýrlatan Arýcan, olasý bir ceza durumunda kýþ sezonunu durgun geçiren iþletmelerin sezona rahat bir baþlangýç yapamayacaðýný söyledi. Arýcan, hizmetin sunumu sýrasýnda verilen ýslak mendil, sabun, þampuan, duþ jeli, saç kremi ve vücut losyonu gibi
ürünlerde içerik, üretici, kullaným, saklama ve dayanaklýlýk bilgilerinin ambalaj üzerinde yer almasý gerektiðini ifade etti. Bu ürünlerin Saðlýk Bakanlýðý’nca denetlenen kozmetik üretim ruhsatý olan yerlerde üretilmesi gerektiðine iþaret eden Arýcan, "Söz konusu ürünleri müþterilerine ücretsiz veren otel, lokanta ya da ulaþým firmalarýnýn, bunlarý kendi adýna ürettirmesi halinde ve üretici ya da malý tedarik ettiði firmayý Saðlýk Bakanlýðý Türkiye Ýlaç ve Týbbi Cihazlar Kurumu'na bildirmesi gerekmekte. Bu hususlara uygun olmayan ürünler, yasal olmayan ürünler olarak deðerlendirilmekte olup, bakanlýkça yapýlacak denetimlerde cezalara maruz kalýnabilecektir. Söz konusu ürünleri müþterilerine ücretsiz
olarak sunan odamýz üyesi otel, restoran, hamam, sauna, ulaþým firmalarý gibi iþletmelerimizin konuya daha duyarlý yaklaþmasýný istiyoruz." (CÝHAN)
Günde 5 gram tuz yeter!
F
atih Üniversitesi, Týp Fakültesi Beslenme ve Diyet Uzmaný Hayrettin Mutlu, kan basýncýný dengede tutmak için günlük sodyum ihtiyacýný karþýlayacak kadar tuz kullanmak gerektiðini aktarýyor. Mutlu “Günlük sodyum gereksinimi 2 bin 400 miligramdýr. Bu miktar da yaklaþýk 5 gram yani 1 çay kaþýðý civarýnda tuzdan karþýlanabilir.” ifadelerini kullanýyor. Tuz ve sodyumun ayný þeyler olmadýðýný belirten beslenme uzmaný, sodyumun besinlerin birçoðunda doðal yiyecek tuzu olarak bulunduðunu kaydediyor. Sodyumun fazlasý vücutta depo
edilemiyor. Ter ya da idrarla dýþarý atýlýyor. Fazla tuz tüketiminin tansiyonu yükselteceðini dile getiren Mutlu, günlük tuz tüketiminde dikkatli olmayý tavsiye ediyor. Mutlu þu bilgileri veriyor: “Vücudun sodyum dengesini saðlamakla yükümlü organ, böbrekler. Saðlýklý böbrekler, fazladan alýnan sodyumun büyük bir kýsmýný kolayca atabiliyor. Eðer böbrekler yeterince çalýþmazsa, fazla tuzu atmak güçleþiyor. Böylece vücutta sodyum birikiyor. Yüz, bacak ve ayaklarda þiþmeler (ödem) meydana geliyor. Fazla tuz, damarlarda dolaþan sývý miktarýnýn artmasýna, kan basýncýnýn yükselmesine (hipertansiyon), kalp ve böbrek hastalýklarý ile felç riskinin artmasýna da neden oluyor. Özellikle genetik olarak hipertansiyon, kalp yetmezliði, böbrek yetmezliði gibi sorunlarý olanlar, besinlerle aldýðý tuz miktarýna dikkat etmeli. Fazla tuz tüketimi, idrarda kalsiyum atýlýmýný da artýrarak
kemiklerden kalsiyum kaybýna neden oluyor. Kemiklerden kalsiyum kaybýnýn artýþý ise kemik erimesini (osteoporoz) ve kemiklerin kýrýlma riskini artýrýyor.” Tuzu azaltmak için baharat kullanýn Eðer hem daha az sodyum kullanmak hem de herhangi bir saðlýk sorunu ile karþýlaþmamak istiyorsanýz tuz yerine seçenek olarak bitkileri ve baharatlarý denemelisiniz. Özellikle limon ve limon suyu, kaliteli sirkeler ve bazý kurutulmuþ baharatlý bitkiler ve kýrmýzýbiber lezzet unsurunu artýrmada, tuza olan özleminizi azaltmada size yardýmcý olabilirler. Yemeklerin lezzetini artýrmak için tuz yerine maydanoz, nane, kekik, dereotu, rezene, fesleðen gibi bitkilerle baharatlar kullanýlabilir. Sebze ve meyve tüketimini artýrmak ve bol su içmek vücuttaki mineral dengesi için oldukça önemli. Yaygýn olarak tüketilen þiþe ve maden sularýnýn sodyum içeriði de etiketinden mutlaka kontrol edilmeli.
Tuz tüketiminde bunlara dikkat! Yemeklerin tadýna bakmadan tuz ilave etmeyin. Eðer dýþarýda yemek yiyorsanýz tuzsuz tercih edin. Tuzlu, hazýr besinleri tercih etmeyin. Onlarýn yerine ‘tuzsuz’ veya ‘tuzu azaltýlmýþ yiyecekler’i tercih edin. Yemeklerinizde tuz kullanmayýn. Tuz yerine baharat kullanarak yemeðin lezzetini artýrýn. Masada tuz bulundurmayýn. Taze gýdalarý tercih edin. Salamura yapýlmýþ yiyeceklerden uzak durun. Zeytin, turþu, hardal, soya sosu gibi tuz oraný çok yüksek gýdalarý dikkatli tüketin. Sebze ve meyveler tuz içeriði yönünden düþük olduðu için günlük beslenmenizde sebze ve meyve tüketimini artýrýn. Bol su için. Eðer maden
5
BASINDAN Ahlakî marjinaller
N
asýl yüzde 1'lik azýnlýðýn yüzde 99'u kendi hayat telakkisine göre yaþatmaya kalkýþmasý doðru deðilse, çoðunluðun yüzde 1'i kendi hayat telakkilerine göre yaþatmaya mecbur etmesi de haksýzlýktýr. Bu durumda herkesin kendisi kalarak, baþkalarýnýn tahakkümü altýna girmeye zorlanmayarak, kamu kaynaklarýndan (bürokratik, politik ve maddi-ekonomik) kattýðý deðer oranýnda yararlanarak var olabildiði bir model adil çoðulculuðu saðlar. Denilecek ki liberal demokrasiler de tam da bunu önermiyor mu? Hayýr. Öncelikle: (1) Liberal felsefe, siyasetin yapýmýný dinlerden ve ideolojilerden arýndýrmak suretiyle düzenleme yetkisini kendi tekeli altýna almaktadýr. Oysa birçok eleþtirmenin de açýkça ifade ettiði üzere liberalizm çaðýmýzýn “siyaset ve felsefe dini” konumuna çýkmýþ, “bütün ideolojilere savaþ açan bir ideoloji”ye dönüþmüþ; kendisi dýþýndaki her düþünce ve ideolojiyi özgürlük düþmaný, müdahaleci, sosyalizme yatkýn, totalitarizme diye suçlayarak kendini dogmatikleþtirmiþtir. (2) Liberalizmin “azýnlýklar”dan anladýðý salt dini, mezhebi ve etnik sayýca az topluluklar deðildir. Din ve mezhep müntesiplerini “eþit yurttaþlar” haline getirmek suretiyle aslýnda çoðunluðu ve azýnlýðý da amorflaþtýrmakta, herkesi kendi olmaktan çýkarmakta, eritici kazan içine atarak tektipleþtirmektedir. Burada belirleyici faktör ekonomi, büyüme ideolojisi ve buna göre þekillenen sosyo-kültürel politikalardýr. Liberalizmin girdiði dünyada deðil “çoðulculuk”, asgari seviyede “çeþitlilik” dahi olmaz. Bütün dünyanýn tek giyim kuþama, tek mutfaða, tek mekân kullanýmýna, tek tip kentlere, tek tip eðlence ve piyasa kültürüne doðru zorlanmasý bunun somut göstergeleridir. (3) Liberalizm, esas itibariyle nefs-i emmarenin denetimine verilmiþ aklýn (akl-ý meaþ), bedensel haz ve zevklerin, þehvet ve iþtihanýn her þeye, dinlere, ahlaki her norma, geleneksel her kayda karþý serbestliðini temel aldýðýndan, özgürlükten anladýðý bedensel haz ve tutkularýn, nefs-i emmarenin önündeki engellerin hukuk ve siyaset yoluyla kaldýrýlmasý ve bununla baðlantýlý serbest çatýþma (sözde rekabet) ortamýnda güçlülerin daha çok güç ve servet biriktirmesinden ibarettir. Kapitalizm tanýmý gereði sýnýrsýz sermaye biriktirme rejimi olup bunun Kur'an'daki karþýlýðý ‘kenz'dir (Tevbe, 34). Bu çerçeveden bakýldýðýnda liberalizm için söz konusu olan ne çoðunluk ne azýnlýklardýr. Piyasa kazanýna atýlacak insanýn bütün asli ve tabii aidiyetlerinden koparýlmasý, toplum olarak kitle haline getirilip sömürü metaý ve nesnesi olarak suistimal edilmesidir. Korumaya çalýþtýðý sadece nefsin istek ve tutkularý; iþtah ve þehvet, güç ve servet ile dizginsiz büyüme hedefleridir. Bu sistem zorunlu olarak “ahlaki marjinalleri”, yani dinlerin ve kadim geleneklerin, hikmete dayalý felsefelerin ahlaksýz (fahþa) kabul edip insanlarý yýkýcý zararlarýna karþý koruduðu münkerleri teþvik ve tervic eder. Bunlara temessül edenleri herkes gibi hak ve özgürlük sahibi kýlar, sadece ana akýmla “eþitleþtirmek”le yetinmez, yasalar ve politikalar aracýlýðýyla koruyarak ana akýma karþý avantajlý ve imtiyazlý kýlar ki, belli bir süre sonra toplumun geneli marjinal gruplarýn ahlaksýzlýklarýný, münker sayýlan hayat tarzýný benimser hale gelir. Bilmeliyiz ki, bu tarihte yeni bir durumdur, basitçe siyaset felsefesinin ötesinde bir anlamý vardýr. Kadim zamanlardan beri her toplumda “münker” (fahþa) fiiller vardý; ancak aleni deðildi, teþvik ve tervic edilmiyordu; bu fiilleri iþleyenler cezalandýrýlýyor, en azýndan ayýplanýp dýþlanýyorlardý. Þimdi yasal düzenleme ile hem korunuyorlar, hem toplumun geneline empoze ediliyorlar. Çünkü daha çok büyüme ve daha çok tüketim ancak bu sayede mümkün olabilmektedir. Ali Bulaç (Zaman) a.bulac@zaman.com.tr
'Yaþlýlarla ilgili yasal düzenleme 1-2 ay içinde tamamlanýr' M. Sait Çakar
S
aðlýk Bakaný Mehmet Müezzinoðlu, 65 yaþ üzeri vatandaþlarýn þehir içi ulaþýmdan ücretsiz faydalanabilmeleri için çalýþmalarýn devam ettiðini, yasal düzenlemenin 1-2 ay içinde tamamlanacaðýný söyledi. Saðlýk Bakaný Mehmet Müezzinoðlu'nu, Ýstanbul'daki programý kapsamýnda AK Parti Avcýlar Ýlçe Baþkanlýðý'ný bir ziyaret gerçekleþtirdi. Ziyarette eþi Faize Müezzinoðlu da yer aldý. Müezzinoðlu, Ýlçe Baþkaný Bayram Þenocak ve partililer tarafýndan kapýda çiçekle karþýlandý. Daha sonra kahvaltýya geçildi.
Kahvaltý öncesinde yaptýðý konuþmasýnda 33 yýlý aþkýn bir süredir Avcýlar'da ikamet ettiðini belirten Müezzinoðlu, "Rabbim, inþallah gözlerimi de bu ilçede kapatmayý nasip etsin." dedi. Bakan olduktan sonra Avcýlar'a ilk ziyaretini gerçekleþtirdiðini belirten Müezzinoðlu, ilçeye hak ettiði hizmeti vermeyi amaçladýklarýný söyledi. Kahvaltýnýn ardýndan Ýlçe Baþkaný Bayram Þenocak, Müezzinoðlu'na Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan'ýn cezaevine girmesine neden olan Ziya Gökalp'ýn 'Minarel Süngümüz' þiirinin bulunduðu
tabloyu hediye etti. Bakan Müezzinoðlu, daha sonra basýn mensuplarýnýn sorularý cevapladý. 65 yaþ üzeri vatandaþlarýn ücretsiz þehir içi ulaþýmdan faydalanabilmeleri için yasal düzenleme çalýþmalarýnýn devam ettiðini anlatan Müezzinoðlu, çalýþmanýn 1-2 ay gibi bir süre içinde tamamlanmasýný beklediklerini belirtti. Müezzinoðlu, 65 yaþ üstü vatandaþlarýn bu yasal düzenleme sonrasýnda þehirlerarasý yolculuklardan da yüzde 50 oranýnda yararlanmalarýnýn mümkün olacaðýný kaydetti.
Türkiye'de ortalama yaþ standardýný 80'in üzerine taþýmaya çalýþtýklarýný belirten Müezzinoðlu, "2023'te inþallah bu ortalama yaþ standardý için 82, 83'ü hedefliyoruz. Bu hedefimizi gerçekleþtirirsek 65 yaþ üstü vatandaþlar için son 20 yýllarýný daha rahat geçirmiþ olacaklar." diye konuþtu. (CÝHAN)
19 Þubat 2013 Salý
6
Düzgün Ailesinin Mutlu Günü Elif Fidan
M
ardin’in tanýnmýþ ailelerinden Ýsmail Düzgün’ün oðlu Ýbrahim Düzgün, Konyalý Hatice Bülbül ile sade bir düðün töreniyle dünya evine girdi.
Tarým ve Kýrsal Kalkýnmayý Destekleme Kurumu Kýrsal Kalkýnma (IPARD) Programý DOKUZUNCU BAÞVURU ÇAÐRI ÝLANI Gýda Tarým ve Hayvancýlýk Bakanlýðýnýn ilgili kuruluþu olan Tarým ve Kýrsal Kalkýnmayý Destekleme Kurumu (TKDK), Türkiye Cumhuriyeti adýna Avrupa Birliði’nin Katýlým Öncesi Mali Yardým Aracý olan IPA’nýn Kýrsal Kalkýnma Bileþeni kapsamýnda uygulanacak yatýrýmlara iliþkin 23 Ocak 2013 tarihinde Dokuzuncu Baþvuru Ýlanýna çýkmýþ bulunmaktadýr. Baþvuru kabulüne iliþkin bu çaðrý, Kýrsal Kalkýnma (IPARD) Programý kapsamýnda yatýrým yapmak isteyen iþletmeler tarafýndan destek almak üzere yapýlacak baþvurular ile ilgilidir. KIRSAL KALKINMA (IPARD) PROGRAMININ AMACI VE ÖNCELÝKLÝ EKSENLERÝ Avrupa Komisyonu tarafýndan 25 Þubat 2008 tarihinde onaylanan Kýrsal Kalkýnma (IPARD) Programý; Türkiye’nin katýlým öncesi dönemdeki öncelikleri ve ihtiyaçlarýný dikkate alarak, sürdürülebilir k standartlarýna yükseltmeyi amaçlamaktadýr. Avrupa Birliði Kýrsal Kalkýnma (IPARD) Fonlarý, aþaðýda yer alan öenlick eksenlerine yönelik olarak kullandýrýlacaktýr. Öncelik Ekseni 1: Ortak Tarým Politikasý ve gýda güvenliði, veterinerlik ve bitki saðlýðý ile ilgili alanlara iliþkin Topluluk standartlarýnýn uygulanmasý ve tarým sektörünün sürdürülebilir adaptasyonuna katký saðlanmasý. Öncelik Ekseni 2: Tarým-çevre tedbirlerinin ve yerel kýrsal kalkýnma stratejilerinin uygulanmasý için hazýrlýk niteliðinde faaliyetlere katký saðlanmasý (IPARD Programýnýn ikinci döneminde uygulanacaktýr). Öncelik Ekseni 3: Kýrsal ekonominin geliþimini destekleyerek, kýrsal alanlarýn sürdürülebilir kalkýnmasýna katký saðlanmasý. PROGRAMIN KAYNAÐI Faydalanýcýlara uygun harcamalar karþýlýðýnda saðlanacak olan mali desteðin kaynaðý, Avrupa Birliði ve Türkiye Cumhuriyeti Eþ IPARD Programý Fonudur. Bu destek “Kamu Katkýsý” olarak adlandýrýlmaktadýr. Bu kamu katkýsý, program çerçevesinde gerçekleþmiþ yatýrýmlar için geri ödemesiz olarak kullandýrýlacaktýr. BAÞVURU TARÝHLERÝ Baþvurular 1 5.02.2013 tarihi saat 09.00’dan itibaren, yatýrýmýn uygulanacaðý ilde bulunan ve iletiþim bilgileri aþaðýda yer alan TKDK Ýl Koordinatörlüklerinde kabul edilmeye baþlayacak olup, baþvurularýn son teslim tarihi 15.03.2013, saat 21.00’dir. Bu çaðrý için son teslim tarihinden sonra yapýlacak baþvurular kabul edilmeyecektir.
YATIRIM SÜRELERÝ Dokuzuncu Baþvuru Çaðrý Ýlaný kapsamýnda hazýrlanacak baþvurularda yatýrým süreleri 2 taksiti geçmeyecek þekilde aþaðýdaki gibi planlanmalýdýr. -Baþvuru tek taksit olarak planlanmýþ ise; yatýrým süresi ve Ödeme Talebi Paketinin hazýrlanýp Kuruma sunulmasý toplamda 5 (beþ) ayý geçmemelidir. -Baþvuru iki taksit olarak planlanmýþ ise; birinci taksitin yatýrým süresi ve Ödeme Talebi Paketinin hazýrlanýp Kuruma sunulmasý 5 (beþ) ay içerisinde olmalýdýr. -Ýki taksitli baþvurularda toplam yatýrým süresi 10 (on) ayý geçmemelidir. BAÞVURULAR ÝLE ÝLGÝLÝ BÝLGÝLER Gýda Tarým ve Hayvancýlýk Bakanlýðý ile Avrupa Komisyonu arasýnda yapýlan görüþmeler sonucunda IPARD Programýnda deðiþiklikler yapýlmýþtýr. Programýn son hali Bakanlýðýmýz (www.tarim.gov.tr) ve Kurumumuz internet adreslerinden (www.tkdk.gov.tr) temin edilmelidir. Baþvurular hakkýnda detaylý bilgiler ve baþvuru kurallarýnýn yer aldýðý Baþvuru Çaðrý Rehberleri (versiyon 3.0) kurumumuzun resmi internet adresinden (www.tkdk.gov.tr ) temin edilmelidir. Ayrýca, bu baþvuru çaðrý döneminde Kurumumuz tarafýndan yapýlacakilave duyuru ve bilgilendirmeler de bu çaðrý ilaný kapsamýnda dikkate alýnmalý ve söz konusu duyuru ve bilgilendirmeler, kurumumuzun resmi internet adresinden (www.tkdk.gov.tr ) takip edilmelidir.
Yeniþehir Mahallesi Vali Ozan Bulvarý No:95 Merkez Tel: 0482 212 47 12 Faks: 0482 212 47 13 - MARDÝN
Mardin Öðretmenevi ‘nde yapýlan törene Akparti Mardin Milletvekili Abdurrahim Akdað, Saadet Partisi Mardin Ýl Baþkaný Mehmet Ýmamoðlu, Ensar Vakfý Mardin Þube baþkaný Zeynel Tepe, Mardin Ýþkur Müdürü Mehmet Akýn, Mardin Müftü Yardýmcýsý Masum Taþçý ile her iki ailenin yakýnlarý ve dostlarý katýldý. Tören Mardin Ulucami imam Hatibi Mehmet Emin Beliktay’ýn okuduðu muhteþem Kur’an-ý Kerim tilavetiyle baþladý. Daha sonra Mardin Müftü Yardýmcýsý Masum Taþçý’nýn “Evlilik ve Aile” konulu konuþmasý takdirle karþýlandý. Yapýlan düðünün Ýslami hassasiyet gözetilerek yapýlmasýndan dolayý duyduðu memnuniyetini ifade ederek tebrik eden Taþçý, son yýllarda evliliklerde ciddi sýkýntýlarýn yaþandýðýna dikkati çekerek, bu durumun, çocuk sahibi olma oranýnda azalma, evlilik yaþýnýn yükselmesi, geçim problemleri, evlilikte maddiyatýn aþýrý önemsenmesi ve kültür farklýlýðýndan kaynaklandýðýný belirtti. Taþçý, ''Evlilik topluma karþý ayný zamanda bir sorumluluktur. Toplumda suç makinesi evlatlar deðil de salih evlatlar yetiþtirmek istiyorsak evlenelim. Evlilikte de maddiyatý çok önemsemeyin, evleneceðiniz kiþide önce haysiyet ve ahlaka deðer verin. Geniþ yürekli olunmalý, kiþiler dini deðerler konusunda evlenmeden önce muhasebe yapmalý, dýþ görünüþ eleþtirilmemeli ve anne babalar tecrübelerini evlatlarýyla paylaþmalý. Evlilik ibadettir ve bir okuldur. Bu noktada huzurunu artýrmak isteyen kiþi evlensin çünkü evlilik depresyon ve kaygý çözümünde çok etkilidir.''dedi. Ailelerde geçimsizliðin
nedenlerini de anlatan ve evde geçimsizliðin baþ nedenlerinin iletiþimsizlik olduðunu söyleyen Taþçý, evde cep telefonlarý, internet ve televizyonlarýn evde iletiþimsizliðin ve sorunlarýn baþ müsebbibi olduðunun altýný çizdi. Taþçý, günde en az bir saat bu teknolojik cihazlarýn kapatýlýp ev halkýyla sohbet yapmanýn evin huzurunu ve mutluluðunu artýracaðýna dikkat çekti ve bu konuda tavsiyelerde bulunarak yaptýðý bir dua ile konuþmasýna son verdi. Hazreti Ýbrahim ve Hazreti Hatice’nin hayatlarýndan örnekler vererek konuþmasýna baþlayan Mardin Milletvekili Abdurrahim Akdað, her iki aileyi böylesi bir düðün yaptýklarý için tebrik etti. Akdað, genç çiftin çýktýklarý mutlu evlilik
yolunu ayný yastýkta, saðlýklý bir ömür ve Baþbakan Erdoðan’ýn en az üç çocuk isteðini yineleyerek mutlu bir yaþam dileklerinde bulundu. Mutluluðu gözlerinden okunan ve arasýra davetlilere halay çekerek eþlik eden damadýn babasý Ýsmail Düzgün, "Bu mutlu günümüzde bizleri yanlýz býrakmayarak mutluluðumuzu paylaþan tüm dost akraba ve sevenlerimize teþekkür ederim." dedi. Kesilen yaþ pastadan sonra, taký merasiminin ardýndan genç çiftin akrabalarý kendi aralarýnda gece geç saatlere kadar eðlendi. Düðün tüm aile bireylerinin çektiði hatýra fotoðrafýyla sona erdi. Bizlerde Ýletiþim Gazetesi olarak, genç çiftimizi tebrik eder, saðlýk, mutluluk ve uzun bir ömür diliyoruz.