19 Eylül 2012 Çarşamba Gazete Sayfaları

Page 1

Kaymakam Ayhan, okullarda Rezil filme yeni dönem coþkusuna ortak oldu tepkiler sürüyor M. Sa,it Çakar

olduðunu söyledi.

avur ilçesi Kaymakamý Cengiz Ayhan, yeni eðitim yýlýna baþlamanýn heyecanýný yaþayan okullarý ziyaret etti. Yeni eðitim sisteminde 4+4+4 sistemi ile okullarýn fiziksel durumu ve kapasitelerini yerinde inceleyen Kaymakam Ayhan, ilçede büyük baþarýlara imza atan Recep Bey Okuma Salonu'nu ziyaret etti.

S

Ayhan, "Devlet her aileye çocuklarýný okutmalarý konusunda yardýmcý olmaktadýr. Cehalet ancak eðitimle yok olur. Vatandaþta çocuðunu okula gönderirse zaten bu kendiliðinden ortadan kalkar." dedi Recep Bey Okuma salonu Salih Eliþ ise, Okuma salonu olarak her zaman Savur halkýnýn yanýnda olduklarýný söyledi.

Okuma Salonu öðrenci velileri ile sohbet eden Kaymakam Cengiz Ayhan, eðitimin bölge halký için önemli olduðunu belirterek, çocuklarýn geleceði eðitime baðlý

Eliþ, "Gerek SBS ve gerekse üniversiteye hazýrlýk döneminde yüzlerce öðrenciye ücretsiz okuma imkaný saðlýyoruz. Bu yýl bir çok öðrencimiz fen lisesi ve çeþitli üniversiteleri kazandý. Amacýmýz

GÜNLÜK BAÐIMSIZ GAZETE

P

Savur ilçesinde okuyan bütün öðrencilere üniversite kapýlarýný açmaktýr." þeklinde konuþtu.

19 Eylül 2012 Çarþamba

eygamber efendimize ve Ýslam dinine hakaretler içeren ‘Rezil Film’ Peygamber Sevdalýlarý Platformu üyesi Dost Der tarafýndan organize edilen bir mitingle Mardin’de de kýnandý. Finansörünün Ýsrail devletinin olduðu ve Amerikan yönetimi tarafýndan desteklendiði ileri sürülen film için Yeniþehir Ýþ Bankasý önündeki alanda bir basýn açýklamasý yapýldý. Yayýnlandýðý andan itibaren Müslümanlardan büyük bir tepki gören ve Peygamberimiz'e (sav) hakaret içeren “Innocence of

Yýl: 9 Sayý 2449 Fiyatý :25 Kr

Ortadoðu Mardin’de masaya yatýrýlýyor Mardin Artuklu Üniversitesi’nin önümüzdeki Kasým ayýnda “Ortadoðu: Deðiþim, çatýþma, dönüþüm” temalarýný konu alan çok geniþ kapsamlý uluslararasý akademik konferans hazýrlýk tamamlandý. Sedat Aslanaçier

M

ardin Artuklu Üniversitesi’nin, Kasým ayýnda yapýlmasý planlanan, 'Ortadoðu: Deðiþim, Çatýþma, Dönüþüm' temalarýný konu alan geniþ kapsamlý uluslararasý akademik konferansa ev sahipliði yapacaðý öðrenildi. Katýlýmýn çok yoðun olacaðý beklenen ve üç gün sürecek uluslararasý konferansa; basýn, akademi ve siyaset dünyasýndan birçok etkin isim katýlacak. Onursal baþkanlýðýný Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Serdar Bedii Omay ve organizasyon komitesi baþkanlýðýný Doç. Dr. Ýbrahim Özcoþar’ýn yaptýðý Ortadoðu

konferansýnda, katýlýmcýlarýn Ortadoðu’da 'Arap Baharý'yla baþlayan deðiþim sürecinde, çatýþma ve dönüþümün arka plan ve dinamiklerini, alan ve taraflarýyla birlikte ele alarak kapsamlý bir þekilde masaya yatýracaðý bildirildi. Rektör Prof. Dr. Serdar Bedii Omay, Ortadoðu’nun, zamanýn ve mekânýn kesiþme odaðýnda, tarih boyunca gerek teorik, gerekse pratik karþýlaþmalarýn yoðun yaþandýðý bir coðrafya olduðunu belirtti. Prof. Omay, karþýlaþmalarýn dinsel, kültürel ve politik baðlamda gerçekleþtiði düþünüldüðünde, Ortadoðu’nun kurgu mu gerçek mi olduðu sorusunun önemli olduðunu ifade etti.

Muslims” (Müslümanlarýn masumiyeti) filmine büyük bir tepki gösteren Mardinliler açýklama boyunca sýk sýk sloganlar atarak tekbirler getirdi. Dost-Der’in organize ettiði basýn açýklamasýnda Peygamberimiz Hz. Muhammed’(sas)’e yönelik övgülerin bulunduðu afiþ ve pankartlar da açýldý. Açýklamayý Dost-Der Mardin Þube Baþkaný Avukat Yahya Turan okurken açýklamaya destek vermek üzere Diyanet-Sen Mardin Þube Baþkaný Abdulkadir Kurtuluþ da katýldý. Sayfa 2’de

Son yýllarda Ortadoðu bölgesinde görülen toplumsal deðiþimlerin daha da görünür hale getirdiði çatýþma ve dönüþüm alanlarýný tespit etmek, politik ve entelektüel taraflarýn hangi dinamiklerle hareket ettiklerini ortaya çýkarmak için bu konferansa ev sahipliði yapacaklarýný söyleyen Prof. Omay, ”Üniversite olarak, Orta Doðu’ya ait düþünsel haritalarý doðru okumanýn, yeni ve ortak entelektüel çabalarla mümkün olacaðýna inanýyoruz. Bu çerçevede düzenleyeceðimiz ‘Ortadoðu: Deðiþim, Çatýþma ve Dönüþüm’ baþlýklý konferansla, orta þarkýn; ortak deðerlerine, ortak aklýna ve ortak mekânýna entelektüel bir katký sunmayý hedefliyoruz. Orta Doðu bölgesinde kalýcý ve kapsamlý bir barýþýn kurulmasý ve bu coðrafyanýn bir istikrar ve refah bölgesine dönüþmesi herkesin ortak arzusu ve amacýdýr. Aslýnda tam da bu konunun konuþulmasý gereken yer Mardin’dir. Kadim medeniyet birikiminin baþkentinde, bütün dini geleneklerin asýrlarca yan yana yaþadýðý, ayný sokakta yaþadýðý bu büyük kültür merkezinde Mardin Artuklu Üniversitesi olarak bu konferansý aðýrlamakla bu coðrafyaya katkýda bulunmak, mutluluk verici bir hadisedir.” diye konuþtu. Konferansýn gerçekleþmesinde önemli rol oynayan Artuklu Üniversitesi akademisyenlerine de teþekkür eden Prof. Omay, tüm Mardinlileri davet ederek bu bilgi þölenini kaçýrmamalarý gerektiðini belirtti. Önümüzdeki kasým ayýnda Mardin Artuklu Üniversitesi tarafýndan düzenlenecek konferansýn bilim

2. kattan düþen inþaat ustasý yaralandý Ali Edis

K

üçük Sanayi Sitesi'nde bir iþyerinde sýva yapan inþaat ustasý Aziz Eroðlu, dengesini kaybederek 2. kattan yere düþüp yaralandý. Edinilen bilgiye göre olay, yapýmý devam eden Küçük Sanayi Sitesi'ndeki 2 katlý inþaatta meydana geldi. Ýnþaatýn dýþ cephesinde sýva yapan Aziz Eroðlu, dengesini kaybederek iskeleden düþtü. Yaralanan inþaat ustasý, iþçi arkadaþlarýnýn yardýmý ile Midyat Devlet Hastanesi acil servisine kaldýrýlarak tedavi altýna alýndý.

kurulunda Türkiye, Amerika, Ýngiltere, Malezya, Katar, Suudi Arabistan, Mýsýr, Filistin, Ýran, Lübnan gibi ülkelerden otuza yakýn bilim adamý bulunuyor.

Aðýr yaralanan Eroðlu'un hayati tehlikesinin devam ettiði belirtilirken olay ile ilgili soruþturma baþlatýldýðý bildirildi.

Bakan Eker: Kurbanlýk hayvan ithal edilmeyecek

Düðünlerde gelenek hýzla deðiþiyor Hýrsýzlýk yaptýðý iddia

G

üneydoðu’da aþiret düðünlerinde gelenek hýzla deðiþiyor. Haftalarca süren hazýrlýklarýn ardýndan açýk alana kurulan Kýl çadýr geleneðinin yerini bölgede yapýlan özel havalandýrma ve ýþýklandýrma sistemiyle donatýlmýþ uzay tipi düðün salonlarý aldý. Aþiret düðünlerine yaþanan tek deðiþiklik düðünlerin süresi ve yerleri deðil, taký geleneði de deðiþti. Sayfa 2’de

edilen 2 kiþi tutuklandý

M

ardin Emniyet Müdürlüðü'nden yapýlan yazýlý açýklamada, "ikametten hýrsýzlýk olaylarýný önlemeye yönelik" çalýþmalar yapýldýðý belirtildi.

Bu kapsamda, Yeniþehir Mahallesi'nde bulunan bir siteden þüpheli þahýslarýn çýktýðý bilgisi üzerine olay yerine giden ekipler tarafýndan M.L.S. ve D.Ç'nin gözaltýna alýndýðý bildirilen açýklamada, þunlara yer verildi: "Þüpheli þahýslarýn girdikleri ikametlerden, 14 ayar kolye, 2 alyans, 2 altýn yüzük, 2 Gümüþ yüzük, 1 çeyrek altýn, 22 ayar altýn, 1 altýn zincir ve zincir ucu, 1 kol saati, 1 mercan taþlý kolye, ve küpeler çaldýklarý tespit edildi. Ancak yapýlan aramalarda çalýnan ziynet eþyalarý ele geçirilemedi. Müþtekiler tarafýndan teþhis edilen zanlýlar, sevk edildikleri adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi." Ýsmail Erkar

G

ýda Tarým ve Hayvancýlýk Bakaný Mehdi Eker, bu yýl Et ve Balýk Kurumu aracýlýðýyla kurbanlýk hayvan ithaline gidilmeyeceðini belirtti. Türkiye’nin 650 bin büyükbaþ ve yaklaþýk 2 milyon küçükbaþ kurbanlýða ihtiyacý bulunduðunu aktaran Eker, "Þu anda Türkiye’de 1 milyon 55 bin büyükbaþ var. Yani öngörülenden yaklaþýk 400 bin fazla. 2 milyon 800 bin de küçükbaþ kurbanlýk için

Türkiye’de hayvan var.” dedi. Gýda Tarým ve Hayvancýlýk Bakaný Mehdi Eker, TRT Haber’de Ahmet Böken’in sorularýný cevaplandýrarak gündemdeki konulara açýklýk getirdi. Bakan Eker, okul sütünden çiftçi borçlarýnýn ertelenmesine, yumurta fiyatlarýndan kurbanlýklara kadar bir çok konuda açýklamalarda bulundu. Sayfa 3’te


19 Eylül 2012 Çarþamba

2

Rezil filme tepkiler sürüyor Ýsmail Erkar

P

eygamber efendimize ve Ýslam dinine hakaretler içeren ‘Rezil Film’ Peygamber Sevdalýlarý Platformu üyesi Dost Der tarafýndan organize edilen bir mitingle Mardin’de de kýnandý. Finansörünün Ýsrail devletinin olduðu ve Amerikan yönetimi tarafýndan desteklendiði ileri sürülen film için Yeniþehir Ýþ Bankasý önündeki alanda bir basýn açýklamasý yapýldý. Yayýnlandýðý andan itibaren Müslümanlardan büyük bir tepki gören ve Peygamberimiz'e (sav) hakaret içeren “Innocence of Muslims” (Müslümanlarýn masumiyeti) filmine büyük bir tepki gösteren Mardinliler açýklama boyunca sýk sýk sloganlar atarak tekbirler getirdi. Dost-Der’in organize ettiði basýn açýklamasýnda Peygamberimiz Hz. Muhammed’(sas)’e yönelik övgülerin bulunduðu afiþ ve pankartlar da açýldý. Açýklamayý Dost-Der Mardin Þube Baþkaný Avukat Yahya Turan okurken açýklamaya destek vermek üzere Diyanet-Sen Mardin Þube Baþkaný Abdulkadir Kurtuluþ da katýldý. Konuþmasýna Allah’a hamd, Peygamberimize Salat ve Selam getirerek baþlayan Turan, açýklamasýna Ýslam dünyasýnda oynanan oyunlara dikkat çekerek baþladý. Müslümanlarýn çok yönlü bir oyunla karþý karþýya olduðunu ifade eden Avukat Turan, “Birkaç sene önce karikatür kriziyle ve Kur`an yakma hadiseleriyle Müslümanlarýn en yüce deðerlerine hakaretlerde bulunan küstah Avrupa, Ýsrail ve Amerika, bu defa da bir provokatör tarafýndan çekilen bir filmle Ýslam’a ve Müslümanlara olan düþmanlýklarýný ve kinlerini kusmuþlardýr. Bu yeni senaryo, hiç þüphesiz öncekilerin bir devamý olup, Müslümanlarý tahrik etmek ve bazý karanlýk hesaplarý için yaptýklarý sistematik saldýrýlardan bir saldýrýdýr. Kur`an ve Hz. Muhammed (s.a.v.) Müslümanlarýn namus-u Ekberleridir. Hiç kimse özgürlükler safsatasýnýn arkasýna gizlenerek deðil Müslümanlarýn, hiç bir semavi dinin mukaddesatýna dil uzatamaz, hakaret edemez. “dedi. Konuþmasýnda dünyada yaþanan olumsuzluklarýn sebebi olarak Ýsrail, Amerika ve Yardýmcýlarýný gören Turan, “Müslümanlarýn kutsallarýna yapýlan hakaretler karþýsýnda Libya`da Müslüman halkýn ayaklanarak Amerikan

büyükelçiliðini basmasý neticesinde ölümlerin yaþanmasýnýn müsebbibi Müslümanlar deðil küstah Amerika’dýr." Hakaretleri fikir hürriyeti olarak kamuoyuna lanse ederek güya ne kadar hürriyetperver olduklarýný göstermeye çalýþmaktadýrlar. Ama söz konusu Müslümanlar olunca hiçbir kanun ve kural tanýmamaktadýrlar. Gerçek canavar yüzlerini ortaya koymaktan çekinmemektedirler. Müslümanlarýn can, mal ve namuslarýný talan etme adýna buna da demokrasi ve özgürlük diyebiliyorlar. Bu yapýlanlar, Mekkeli müþriklerin ve Medineli Yahudilerin peygamberimize yaptýðý iftira ve hakaretlerin aynýsýdýr. O gün bunlarý yapanlar nasýl Allah’ýn lanetine uðramýþsa bugün de tüm Müslümanlarýn ve vicdan sahibi insanlarýn lanetine uðrayacaklardýr. Ve bu çirkin eylem Müslümanlarýn birbirine kenetlenmesine vesile olacaktýr. Ýslam düþmanlarýna verilecek en güzel tepki Efendimiz (s.a.v.)’in sünnetini yaþamak yaþatmak, O’nun ve sahabelerinin aziz sünnetini takip etmektir. Amerika`da siyonistlerin desteðiyle yapýlan `Müslümanlarýn Masumiyeti` isimli filmde, Ýslam`a ve onun Aziz Peygamber’ine alçakça dil uzatýlmýþ, Ýslam`ýn þiddet yanlýsý ve bu þiddetinde `Hz. Muhammed(sav)`in öðretilerinden kaynaklandýðý` iddia edilerek Peygamberimize hakaret edilmiþtir. Bununla yetinilmemiþ. Filmin yapýmcýsý ve yönetmeni Ýsrail asýllý Amerikan vatandaþý Ýslam düþmaný olan þahýs Ýslam’ý kansere benzetip, Müslümanlarýn da yok edilmesi gerektiðini söyleyerek, Ýslam dünyasýna meydan okuma küstahlýðýnda bulunmaya devam etmiþtir. Daha önce de ABD`de bir papaz bozuntusu mukaddes kitabýmýz Kur`an-ý Kerim`i yakma küstahlýðýnda bulunmuþtu. Bütün bunlar planlý bir organizasyonun parçalarýdýr. Bu Ýslam düþmanýnýn ABD` de Kur`an-ý Kerim yakan rahipten destek aldýðýný ifade etmesi bu eylemleri yapanlarýn birbirleriyle olan baðlantýlarýnýn kanýtýdýr" "Bu filmin ne sanatla nede düþünce özgürlüðü ile bir alakasý vardýr. Tamamen Ýslam’ýn kutsal deðerlerine bir hakarettir ve Müslümanlarý tahrik amaçlýdýr. ”diye konuþtu. Son dönemlerde Mýsýr, Tunus ve Libya gibi bazý ülkelerde Müslümanlarýn kazanýmlarýnýn, emperyalist devletlerin ve siyonist rejimin uykularýný kaçýrdýðýný ifade eden Turan, açýklamasýný þu þekilde sürdürdü: “Meydana gelen geliþmelerin istedikleri yönde gitmemesi, kendilerini kaygýlandýrmaktadýr. ABD ve Avrupa,

Ýslam`a ve deðerlerine yapýlan iðrenç saldýrýlarý `ifade özgürlüðü` adý altýnda meþru görürken, çýkarlarý ve kendi deyimlerince `hayat tarzlarý` için bir tehlike gördüklerinde, ülkeleri yakýp yýkmaktan ve yüz binlerce masum insanýn kanýna girmekten çekinmemektedirler. Çaðdaþ haçlý seferlerini baþlatarak, Afganistan, Irak, Somali ve birçok yerde çoluk çocuk demeden Müslümanlarý katledip evlerini baþlarýna yýkmakta, yeraltý ve yer üstü kaynaklarýný talan etmektedirler. Öte yandan tarihten beri fitne ve fesat kaynaðý olan ve Kur`an`da Hz Davud (as) ve Hz. Ýsa`nýn (as) diliyle lanetlenenler, bu alçakça saldýrýnýn arkasýnda yer almýþ, maddi ve manevi yardýmlarda bulunmuþlardýr. Kendi varlýklarýný diðer milletlerin kargaþa içinde olmasýna baðlayan ve bu yolda hiçbir fitne ve fesattan geri kalmayan bu lanetliler, bu þekilde kendince Hristiyanlarla Müslümanlar arasýnda kargaþa çýkararak dünyada ki hâkimiyetlerini devam ettirmek istemektedirler.” Turan, Selahaddin-i Eyyubi’nin torunlarý olarak, Ýslam’a ve Aziz Peygamberimize yapýlan her türlü saldýrýya karþý dik duracaklarýný ve bu alçakça saldýrýlara karþý bütün güçleri ile tepkilerini ortaya koyacaklarýný dikkat çekerek, “Son olarak Ýslam`a ve Peygamberimize dil uzatan bu alçaklarý lanetliyor. Zuntikam olan Rabbimizin Kur’an’da buyurduðu; `Resulüm! Sakýn, Allah’ý zalimlerin yaptýklarýndan habersiz sanma! Ancak, Allah onlarý (cezalandýrmayý), korkudan gözlerin dýþarý fýrlayacaðý bir güne erteliyor. Ayetini bu Ýslam düþmanlarýna hatýrlatýyoruz. Adalet ve rahmet timsali olan Peygamberimiz Hz. Muhammed`i þiddet yanlýsýymýþ gibi göstererek hakaret edenleri, önce kendi karanlýk tarihlerine göz atmaya davet ediyoruz, söz konusu kiþilerin tarihte hangi vahþetlere imza attýklarýný, kimin þiddet ve kötülük kaynaðý olduðunu eðer vicdanlarý varsa rahatlýkla görebileceklerdir. Ýslam düþmanlarý iyi bilsinler ki Hz. Muhammed ile savaþanlar hep kayb etmiþtir. Ve bugün de kaybedeceklerdir. Dünya Müslümanlarý bugün Hz. Peygambere gerçek manada ümmet olmak bilinciyle biatýný yenilemektedir. Bizler de Lebbeyke ya Resulullah Lebbeyke ya hebibellah Lebbeyke ya Nebiyellah diyerek biatýmýzý tazeliyoruz. Ey Allah’ýn resulü! Eðer çaðdaþ Ebu cehiller insanlýðýn kanýný emen günümüzün zalim firavunlarý size saldýrýrlarsa Allah’a yemin ederiz ki seni öz nefsimizden, çocuklarýmýzdan, mallarýmýzdan daha fazla savunacak, her birimiz Ensar’ýn ve muhacirlerin destanýný yeniden yazacaðýz.”ifadelerini kullandý. Açýklamanýn sonunda bir dua okuyan Turan, açýklamasýný þu þekilde bitirdi: “Ýkiyüzlü Amerika, Ýsrail ve Avrupa; Müslümanlarýn mukaddesatýna saygýyý duymayý bilmelidir. Bu alçakça saldýrýyý þiddetle kýnýyor, bu hadisenin Peygamber ve kitap düþmanlýðý yapanlarýn sonlarýnýn gelmesine vesile olmasýný ve dünyada rezil ve rüsva olmalarýný Yüce Mevla`mýzdan diliyoruz. Yüce Allah Hz. Muhammed’in manevi þahsiyeti ve Kur’an’ý Kerim çatýsý altýnda vahdeti, ona layýk bir ümmet olmayý peygamberimize ve davasýna Ensar ve muhacir gibi sahip çýkmayý ümmetçe nasip eylesin.”

Düðünlerde gelenek hýzla deðiþiyor Ali Edis

G

üneydoðu’da aþiret düðünlerinde gelenek hýzla deðiþiyor. Haftalarca süren hazýrlýklarýn ardýndan açýk alana kurulan Kýl çadýr geleneðinin yerini bölgede yapýlan özel havalandýrma ve ýþýklandýrma sistemiyle donatýlmýþ uzay tipi düðün salonlarý aldý. Aþiret düðünlerine yaþanan tek deðiþiklik düðünlerin süresi ve yerleri deðil, taký geleneði de deðiþti. Aþiret düðünlerinde damatlar tarafýndan geline hediye edilen tam ayardan altýn kemer ile altýn taçlar aþiret düðünlerin olmazsa olmazý haline geldi. Mardin’in Kýzýltepe ilçesinde yerlerþik olan Kado aþiretinin ileri geleni H.Þehmus Dündar’ýn Ýþletme mezunu olan oðlu Lokman Dündar, yaþamýný Mardin eski Milletvekili merhum Beþir Çelebioðlu’nun Matematik Öðretmeni olan kýzý Gelin Esma Çelebioðlu’na altýn kemer hediye eden aþiretler arasýna katýldý. Kýzýltepe Mova Düðün Salonunda gerçekleþtirilen aþiret düðünü konuklarýn onuruna havuz baþýnda verilen düðün yemeði ile baþladý. MÜSÝAD Mardin Þube Baþkaný olan damadýn aðabeyi M.Ali Dündar tarafýndan karþýlanan ve AK Parti Mardin Milletvekili Abdurrahim Akdað’ýn da aralarýnda bulunduðu düðüne

yaklaþýk 4 bin kiþi katýldý.

Düðün salonuna davul zurna eþliðinde gelen ve onurlarýna patlatýlan havai fiþek gösterisini izedikten sonra düðün salonuna giriþ yapan gelin Esma Çelebioðlu ile damat Lokman Dündar, ilk danslarýný mutlu günlerinde kendilerini yalnýz býrakmayan davetlilerin alkýþlarý altýnda yaptýlar. Yörenin tanýnmýþ ses sanatçýsý Mehmet Berzi ile Düðünde sahne almak üzere Ýstanbul’dan özel olarak gelen Sanatçý Cezayir Gökçe’nin seslendirdiði þarkýlar eþliðinde eðlenen davetliler, düðün pastasýný birlikte kesen genç çiftin heyecanýna ortak oldular. AK Parti Mardin Milletvekili Abdurrahim Akdað ile Hýdýr Çelebioðlu’nun genç çiftin nikah þahitliðini yaptýðý düðün töreninde yaklaþýk iki saat süren taký töreninde damadýn aðabeyi M.Ali Dündar tarafýndan gelin Esma Dündar’a hediye edilen tam ayar altýndan yapýlmýþ madalyonlu altýn kemer aþiret düðünlerindeki altýn kemer geleneðini sürdürdü. Davetlilerin taký takmak için uzun süre sýra bekledikleri düðünde taký töreni sonunda gelin Esma ile Damat Lokman Dündar’a takýlan paralar çantaya doldurulurken, taký sonrasý geline takýlan altýn takýlar gelin Esma’yý adeta kuyumcu dükkanýna çevirirken, beyaz gelinliði “Sarý Gelin”liðe çevirdi.

Stk'lardan velilere kur'an-ý kerim ve kürtçe çaðrýsý M. Sait Çakar

M

düzenlemelerdir. Eðitimin uzun vadeli, yaygýn ve kapsayýcý olmasý hasebiyle hepimizi etkilemektedir. Sistemin ideolojik, katý, tek tipçi ve farklýlýklara tahammül etmeyen yapýsý devlete ve millete büyük bedeller ödetmiþ ve ödetmeye devam etmektedir" dedi.

Mardin'de faaliyet gösteren 43 STK'yý bünyesinde toplayan Mardin STK Platformu, eðitimöðretim yýlýnýn baþlamasý nedeniyle bir açýklama yaptý. Platform adýna açýklama yapan Memur-Sen Mardin Ýl Baþkaný Mustafa Aydýn, "Ülkemizin vesayet rejiminden demokratik hukuk devletine geçiþin önemli göstergelerinden birisi de eðitim alanýndaki yeni

Milli Eðitim Bakanlýðý'nýn bu yýl yürürlüðe koyduðu seçmeli derslerin çeþitlendirilmesinin çoðulcu, farklýlýklara tahammül ve hoþgörü kültürünün geliþmesi açýsýndan ülkenin sosyal barýþýna ve rehabilitasyonuna katký saðlayacaðýna inandýklarýný ifade eden Aydýn, "Ortaokul birinci sýnýfa, yani beþinci sýnýfa çocuðunu

ardin'de faaliyet yürüten sivil toplum kuruluþu (STK) temsilcileri, velilerden okullarda Kur'an-ý Kerim ve Kürtçe derslerini seçmelerini istedi.

kaydeden velilerimizin Kur'an-ý Kerim ve siyer ile beraber yaþayan diller kategorisinde Arapça ve Kürtçe'yi seçmeleri; lise birinci sýnýfa yani dokuzuncu sýnýfa çocuðunu kaydetmek isteyen velilerimizin de seçmeli derslerden Kur'an-ý Kerim ve Hazreti Muhammed'in hayatýný tercih etmeleri faydalý olacaktýr" þeklinde konuþtu. Ýslam ve Peygamberine hakaret eden filmle ilgili olarak da görüþlerini açýklayan Aydýn, açýklamalarýný þöyle sürdürdü: "Müslümanlarýn kutsal deðerleri vardýr ve bunlarýn baþýnda da alemlere rahmet olarak gönderilen kutlu elçi Hz.

Muhammed (S.A.V) gelmektedir. Bu kutsal deðerleri canýmýzdan aziz biliriz. Bir buçuk milyar Müslümanýn kutsal deðerlerine daha önceleri þeytan ayetleri ile baþlayýp iðrenç karikatürlerle, minare ve sünnet yasaðýyla ve Kur'an yakma teþebbüsleriyle devam eden bu alçak ve iðrenç saldýrýlar, þimdi de ABD'de 'Müslümanlarýn Masumiyeti' adlý iðrenç filmle devam etmektedir. Yüce Peygamberimizin bizlere emanet ettiði sünnetinden hikmet, adalet ve ahlak prensiplerine baðlý kalarak kutsallarýmýza saldýrýya cüret edenlere layýkýyla karþý koymalý;

küresel ve ulusal karanlýk mahfillerin provokasyonlarýna gelmeden meþruiyet içinde kalmaya özen göstermeliyiz. Sanat ve estetik açýsýndan hiçbir deðeri olmayan, içerik olarak da sadece mübarek insan Hz. Muhammed'e hakaret ve iftiralarla dolu olan bu iðrenç filmi, yapýmcýlarýný ve finansörlerini telin ediyor ve kýnýyoruz."


www.mardiniletisimgazetesi.com.tr

19 Eylül 2012 Çarþamba

3

Bakan Eker: Kurbanlýk hayvan ithal edilmeyecek Avlanma derinlik sýnýrýný 18 metreden 24 metreye yükselten uygulama hakkýnda da konuþan Bakan Eker, korkulanýn aksine balýðýn bol olduðunu ve balýk fiyatlarýnýn artmadýðýný söyledi. Bu uygulamayý balýklarýn üreme alanlarýný koruyarak mevcut balýkçýlarýn çocuklarý ve torunlarýnýn da balýk avlayabilmesi için çýkarttýklarýný anlattý. Bütün bunlara paralel olarak da denizlerdeki av baskýný azaltmak için yetiþtiriciliðe büyük destek verdiklerini söyleyen Eker, yetiþtiricilik miktarýný 60 bin tondan 190 bin tona çýkardýklarýný ifade etti. Avrupa’ya çok ciddi ihracat yaptýklarýný söyleyen Bakan Eker, “Avrupa ülkelerindeki her 3 veya 4 çipura veya levrekten bir tanesi Türkiye’den gidiyor.” ifadesini kullandý.

Ergün: Meslek liselerinin önü referandumla açýldý

B

ilim Sanayi ve Teknoloji Bakaný Nihat Ergün, 12 Eylül 2010’da yapýlan referandum sonucunda kabul edilen anayasa deðiþikliklerinin birçok sorunu çözdüðünü söyledi. Ergün, “Ayrýntýlarýna girmeyeyim ama meslek liselerinin önü de referandumla açýldý.” dedi. Ankara Sanayi Odasý (ASO) Teknik Koleji'nin açýlýþ törenine, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakaný Nihat Ergül, ASO Baþkaný Nurettin Özdebir, Sincan Kaymakamý Ufuk Seçilmiþ, ASO üyeleri, öðrenciler ve aileleri katýldý. Ýleri Teknoloji ile üretim saðlayacak Programda konuþan Bakan Nihat Ergün, böyle bir lisenin açýlmasýnýn gururunu yaþadýklarýný ifade etti. Ergül, özel mesleki eðitimi saðlayacak liseleri, normal devlet liselerinden bir buçuk kat daha fazla destekleyeceklerini bildirdi. Türkiye’de artýk mesleki eðitimin yeniden önem kazandýðý ifade kaydeden Bakan Ergün, bir ülkenin ekonomisinin güçlü olabilmesinin ancak sanayiye dayalý olmasý ile gerçekleþeceðine iþaret etti. Türkiye’nin de artýk bir sanayi ülkesi

olduðunu dile getiren Bakan Ergün, “Türkiye ihracatýnýn yüzde 95'ini sanayiden oluþan ürünler oluþturmaktadýr. Türkiye’de daha önce, düþük teknoloji ile üretim yapýlmaktaydý. Þimdi ise orta teknoloji ile üretim yapýyoruz. Ýleri teknoloji ile üretim yapmamýzda mesleki liselerin önemli bir rolü olacaktýr. Üniversite sanayi iþ biriliðini de ancak bu þekilde saðlayabiliriz. Bizi ilerletecek olan budur.” dedi. Bazý kesimlerin Ýmam Hatip takýntýsý yüzünden meslek liselerinin ihmal edildiðini anlatan Bakan Ergün, þöyle devam etti: “Oysa her alanda mesleki eðitime ihtiyaç var. Ýmam Hatip liselerine de ihtiyaç söz konusu. Camiye gittiðimizde, kaliteli imamlar eþliðinde ibadet etmeyi herkes ister. Biz, bu takýntý yüzünden çocuklarýmýzýn ayaðýna yýllarca taþ baðladýk. Çocuklardan biri ayný sýnavda 100 soru yaparak istediði bir üniversiteye girerken meslek liseler 150 soru yaparak girebiliyorlardý. Bu haksýzlýðý kaldýrmýþ olduk.” Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakaný Nihat Ergün, Türkiye’nin en büyük sermayesinin insan olduðunu sözlerine ekledi. (CÝHAN)

"Çocuðunuz okula yürüyerek gidiyorsa iþlek caddeleri tercih etsin" ç aylýk yaz tatilinin ardýndan yaklaþýk 17 milyon öðrenci ve 800 bin öðretmen ders baþý yaptý. Uzmanlar, ebeveynleri çocuklarýn güvenliðine yönelik uyarýlarda bulunuyor. Emniyet Genel Müdürlüðü Asayiþ Daire Baþkanlýðý, resmi internet sitesinden yaptýðý açýklamada, okula yürüyerek gidip gelen çocuklarýn mutlaka bilinen iþlek caddelerden grup halinde gidip gelmeye dikkat etmelerini tavsiye etti. Açýklamada, okula yürüyerek giden çocuklarýn ara sokaklarý mümkün olduðunca kullanmamasý gerektiði dile getirildi. Ebeveynlerin çocuklara ev anahtarý vermeleri gerektiðinde anahtarlýk üzerinde adres ve isim bulunmamasý gerektiðinin vurgulandýðý açýklamada þu ifadeler yer aldý: “Okul öncesi çocuklarýnýzýn ev dýþýnda yalnýz baþlarýna dolaþmalarýna ve nezaret edilemeyecek yerlerde oynamalarýna (özellikle kalorifer daireleri, bodrumlar, inþaat gibi) izin vermeyin. Çocuklarýnýz okula yürüyerek gidiyorsa, bilinen iþlek caddelerden, grup halinde gidip gelmeye dikkat etmelerini öðütleyin. Yabancýlarýn yakýnlýk göstermesi ve hediye vermelerini kabul etmemelerini, bu gibi giriþimlerde bulunanlarý veya kendilerini rahatsýz edenleri hemen en yakýn güvenlik görevlisine söylemelerini ve size de mümkün olduðu kadar çabuk haber vermelerini isteyin. Evden dýþarý çýktýklarýnda, nerede ve kiminle birlikte olduklarýný size her seferinde söylemelerini öðütleyin. Çocuklarýnýz dýþarý çýktýðýnda üzerlerinde fazla miktarda para ve kýymetli eþya bulunmamasýna dikkat edin. Çocuklarýnýzý mahalledeki oyun alanlarýnda bile olsa mutlaka gözaltýnda bulundurun.” Emniyetin açýklamasýnda, ebeveynlerin çocuklarýn oynadýklarý bölgede alýþýlmamýþ þekilde ve sýklýkta dolaþan þüpheli kiþi ve araçlarý gerektiðinde en yakýn güvenlik

Ü

kuvvetleri birimlerine bildirmeleri istenildi. Mümkün olduðunda kiþilerin eþkâllerini ve araçlarýn plaka numaralarý ile markalarýný ve renklerini tespit etmeye çalýþýlmasý gerektiðine iþaret edilen açýklamada, “Çocuklarýnýzý tanýmadýklarý kiþilerin araçlarýna binmemeleri konusunda uyarýn.” Denildi. (CÝHAN)

G

ýda Tarým ve Hayvancýlýk Bakaný Mehdi Eker, bu yýl Et ve Balýk Kurumu aracýlýðýyla kurbanlýk hayvan ithaline gidilmeyeceðini belirtti. Türkiye’nin 650 bin büyükbaþ ve yaklaþýk 2 milyon küçükbaþ kurbanlýða ihtiyacý bulunduðunu aktaran Eker, "Þu anda Türkiye’de 1 milyon 55 bin büyükbaþ var. Yani öngörülenden yaklaþýk 400 bin fazla. 2 milyon 800 bin de küçükbaþ kurbanlýk için Türkiye’de hayvan var.” dedi. Gýda Tarým ve Hayvancýlýk Bakaný Mehdi Eker, TRT Haber’de Ahmet Böken’in sorularýný cevaplandýrarak gündemdeki konulara açýklýk getirdi. Bakan Eker, okul sütünden çiftçi borçlarýnýn ertelenmesine, yumurta fiyatlarýndan kurbanlýklara kadar bir çok konuda açýklamalarda bulundu. Bu yýl Et ve Balýk Kurumu aracýlýðýyla kurbanlýk hayvan ithaline gidilmeyeceðini ifade eden Eker, “Türkiye’nin ihtiyacý þu anda 650 bin büyükbaþ ve yaklaþýk 2 milyon küçükbaþ. Her sene aþaðý yukarý kurbanlýk sayýsý bu. Þu anda Türkiye’de 1 milyon 55 bin büyükbaþ var. Yani öngörülenden yaklaþýk 400 bin fazla. 2 milyon 800 bin de küçükbaþ kurbanlýk için Türkiye’de hayvan var. Dolayýsýyla Et ve Balýk Kurumu olarak kurban ithalatý yapmayacaðýz ve biz piyasanýn kendi þartlarý ne þekilde geliþir ona bakacaðýz.” diye konuþtu. "Gerekirse yumurta fiyatlarýna müdahale ederiz" Yumurta fiyatlarýnýn son

günlerdeki hýzlý yükseliþine deðinen Bakan Eker, sektör temsilcileriyle görüþtüklerini belirterek, þunlarý söyledi: "Tüketiciyi korumak zorundayýz, biz yumurta fiyatlarýnýn yükseliþini önlemek için bir takým tedbirler aldýk. Gerekirse daha önce et fiyatlarýna müdahale ettiðimiz gibi yumurta fiyatlarýna da müdahale ederiz. Fiyatlarýn düþmesi için gerekli tedbirleri alýrken amacýmýz üreticiyi cezalandýrmak deðil. Ama vatandaþ da bundan haksýz olarak olumsuz etkilenmemeli. Hele hele þimdi sonbaharda okullar açýldý. Yumurta son derece de faydalý bir yiyecek. Bu yüzden çocuklarý yumurtasýz býrakamayýz." "Okul sütü devam edecek" Okul sütü projesine çocuklarýn süt içme alýþkanlýðý kazanmasý için baþladýklarýný söyleyen Bakan Eker, projenin bu yýl da devam edeceðini ifade etti. 2012-2013 eðitim yýlý için hazýrlýklarýn devam ettiðini vurgulayan Bakan Eker, geçen yýl ki tecrübelerden de yararlanarak okul sütü daðýtýmýnýn baþlama günü ile ilgili araþtýrma yapýldýðýný belirtti. Okullarýn açýlmasýyla birlikte kantin denetimlerinin baþladýðýný anlatan Mehdi Eker, bu sene geçen yýla göre daha farklý bir uygulama yapacaklarýný ifade etti. Kantinlerdeki denetimleri Milli Bakanlýðý ile de iþbirliði içerisinde gerçekleþtireceklerini, çocuklarýn beslendiði mekanlar olarak kantin denetimlerinin önemine iþaret etti. "Avrupa’nýn Balýðý Türkiye’den gidiyor"

"Çiftçi borçlarýnýn ertelenmesini 81 ile yaydýk" Kuraklýktan zarar gören çiftçilere yardýmcý olmak için çýkarttýklarý kararnameye de deðinen Gýda Tarým ve Hayvancýlýk Bakaný Eker, kuraklýðýn genel olarak Orta Anadolu ve Doðu Anadolu’da olduðunu ama diðer bölgelerde sel, don, veya dolu olaylarýnýn yaþandýðýný belirtti. Bu yüzden ilk önce 60 ili kapsayan borçlarýn ertelenmesi uygulamasýný 81 Ýle yaydýklarýný söyledi. Böylece 81 ilin herhangi bir yerinde, çiftçinin kuraklýktan zarar gördüðü hasar tespit komisyonunca tespit edilmiþse ve ekiliþlerin yüzde 30 yada daha fazlasý zarar görmüþse onlarýn borçlarý bir yýl süreyle erteleneceðini dile getirdi. "2013’ün ilk aylarýnda personel alacaðýz" Kamuoyunda Targel olarak bilinen Tarýmsal Yayýmý Geliþtirme Projesi için eleman alýmý konusuna da deðinen Bakan Eker, daha önce 7 bin 500 kiþi alýndýðýný ve 2 bin 500 kiþi daha almayý planladýklarýný açýkladý. Yýl sonunda iþlemlere baþlanacaðýný ve muhtemelen 2013’ün ilk çeyreðinde alýmlarýn baþlayacaðýný anlatan Bakan Eker “Ben de 2 bin 500 kiþinin bir an önce baþlamasýný istiyorum.” dedi. Hükümet programýnda yer alan kadronun Maliye Bakanlýðý tarafýndan tahsis edildiðini belirten Eker, Maliye Bakanlýðý ile Devlet Personel Baþkanlýðý'ndan bu kadrolarý alýnýnca personel alýmý olacaðýný söyledi. "Diyarbakýreda Karpuz festivali yapacaðýz" 20-22 Eylül’de Diyarbakýr ’da Karpuz Festivali gerçekleþtireceklerini kaydeden Bakan Eker, Diyarbakýr ’ýn kültünün bir takým terör olaylarýyla anýldýðýný festival aracýlýðýyla ok sayýda medeniyete beþik olmuþ bu þehrin tanýtýmýna katký saðlamayý hedeflediklerini belirtti. (CÝHAN)


www.mardiniletisimgazetesi.com.tr

19 Eylül 2012 Çarþamba

4

Erdoðan: Eðitim yatýrýmlarý yüzde 425 arttý

B

aþbakan Recep Tayyip Erdoðan’ýn eþi Emine Erdoðan, Þanlýurfa’da yeni eðitim yýlýnýn açýlýþýna katýldý. Erdoðan, açýlýþta yaptýðý konuþmada eðitime yapýlan yatýrýmlar üzerinde durdu. Bütçeden eðitime ayrýlan payda rekor kýrýldýðýný aktaran Erdoðan, eðitim yatýrýmlarýnýn yüzde 425 artarak 39 milyar liraya ulaþtýðýný vurguladý. Þanlýurfa'da yeni eðitim yýlýnýn açýlýþýna Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakaný Faruk Çelik de katýldý. Karaköprü 100. Yýl Ýlköðretim Okulu'nda yapýlan açýlýþta Emine

Erdoðan son 10 yýlda eðitime yapýlan yatýrýmlara deðindi. Erdoðan, yatýrýmlarla birlikte eðitimde yapýlan reformlara dikkat çekti. Bakan Çelik ise son günlerde verilen þehitlere deðinerek, birlik ve beraberlik vurgusu yaptý. Türkiye’de eðitime son 10 yýl içerisinde gerçekten çok büyük yatýrýmlar yapýldýðýný aktaran Emine Erdoðan, bütçeden eðitime ayrýlan pay tarihinde ilk kez birinci sýraya yükseldiðini ifade etti. 2002 yýlýnda eðitime bütçeden 7.5 milyar lira ayrýldýðýný anýmsatan Erdoðan, bu

miktarýn 2012 yýlýnda yüzde 425 oranýnda artýþla 39 milyar liraya ulaþtýðýný vurguladý. Son 10 yýl içinde 181 bin derslik yapýldýðýný kaydeden Erdoðan, eskiden okullarda hiç bilgisayar yokken 10 yýl içinde yaklaþýk bir milyon bilgisayarýn öðrencilere tahsis edildiðini ifade etti. Erdoðan, Fatih Projesi ile ülke genelinde sýnýflara bilgisayar, akýllý tahta ve internet kurulduðunu belirtti. 354 bin öðretmenin de atandýðýna iþaret eden Erdoðan, “Yine 10 yýl içinde 354 bin yeni öðretmenin atamasý yapýldý. Bu öðretmenlerimiz göreve baþladý. Ülkemizin her yerinde çocuklarýmýza el uzatmak için çok büyük yatýrýmlar gerçekleþtirildi. Kýzlarýmýzýn okutulmasý, okula gönderilmesi, kýzlarýmýz kadar annelerinin de okuma yazma öðrenebilmesi için bizzat öncülüðünü yaptýrým kampanyalar düzenlendi. Yatýrýmlar yapýlýrken eðitim ve öðretimin yaygýnlaþtýrýlmasý için reformlar gerçekleþtirildi.” dedi. Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakaný Faruk Çelik, ülkede yaþanan güzelliklerin yaný sýra ülkenin son zamanlarda þehit haberleri ile üzüldüðünü belirtti. “Dün 25 þehidimizi topraða verdik. Bugün yine 12 civanmert gencimizi Türkiye’nin çeþitli yerlerinde hakka uðurluyoruz.” diyen Çelik, Türkiye’nin acýlar karþýsýnda yek vücut olduðunu

vurguladý. 'Dedelerimizin bu vataný bize emanet etmesi için cephelerde birlikte savaþtýðýný ve birlikte defnedildiðini' aktaran Çelik, sözlerine þöyle devam etti: “Burada þunu ifade etmek istiyoruz; biz millet olarak Yemen’de, Çanakkale’de, Sarýkamýþ’ta birlikte defnedildik. Yani bizlerin dedeleri Çanakkale’de, Yemen’de, Sarýkamýþ’ta yan yana yatýyor. Ne uðruna? Bu memleketi bu güzel topraklarý bize vatan yapma uðruna yan yana yatýyorlar.” Çelik, ay yýldýzlý bayraðýn kýrmýzý rengi birlikte verildiðini sözlerine ekledi. Açýlýþ konuþmalarýnýn ardýndan Erdoðan ve Çelik okulu gezdi. Daha sonra Çelik ve Erdoðan TOGEM tarafýndan yaptýrýlan bir okulun açýlýþýna katýldý. Emine Erdoðan’ýn ziyaretlerine kýzý Sümeyye Erdoðan da eþlik etti. (CÝHAN)

Cizre Emniyeti esnafý bilinçlendiriyor

C

izre Ýlçe Emniyet Müdürlüðü Toplum Destekli Polislik Büro Amirliði polisleri, Cizre ilçesinde son zamanlarda meydana gelebilecek iþ yerinde sahteciliðe karþý Cizre esnafýný uyarýyor. Toplum Destekli Polislik Büro Amirliði polisleri, esnafýn sorularýna cevap vererek, daha fazla bilgi sahibi olmalarý için daðýttýklarý broþürlere bakmalarý gerektiðini veya 155 (Polis Ýmdat) telefonlarýný aramalarý gerektiðini iletti. Esnaflar, Toplum Destekli Polislik Büro Amirliði’nin yaptýðý bu bilgilendirmeden çok memnun olduðunu ve bu bilgilendirmelerin devam etmesi gerektiðini temenni etti. Toplum Destekli Büro Amirliði'nde çalýþan memurlar, bilgilendirmelerin devam edeceðini ve vatandaþlarýn bu gibi aldatmalara maruz kalmamasý için çalýþmalarýn devam edeceðini ifade etti. (CÝHAN)

STK'lar: PKK'nýn saldýrýlarý kardeþliði yok etmeye yönelik D

oðu ve Güneydoðu'daki sivil toplum kuruluþlarý (STK) ve oda baþkanlarý, terör örgütü PKK'nýn saldýrýlarýný sert bir dille kýnayarak, birlik ve beraberlik mesajlarý verdi. STK'lar, sorunun çözümü için herkesin elinden gelen çabayý göstermesini istedi. Diyarbakýr Ticaret Borsasý Baþkaný Fahrettin Akyýl, silahlý mücadelenin çözüm deðil, ancak ölüm getireceðini kaydederek, "Kim olursa olsun, nerden gelirse gelsin þiddeti lanetliyorum. Þehit olan askerler Kürt de olabilir Türk de olabilir, Alevi de, Çerkez de olabilir. Kim olursa olsun bizim insanýmýzdýr. Bu ülkenin insanýdýr. Ýnþan öldürmek vahþettir. Kim hak arýyorsa bunu baþkasýnýn canýna kast ederek yapmamalýdýr. Kim hak arayýþý içinde ise hakkýný siyasetle arasýn. Ýnsanlarý öldürmeyle, kesmeyle, kaçýrmayla bir yere varýlamaz. Bu bir çözüm deðildir. Ortada bir sorun varsa dört siyasi partinin temsilcileri Meclis'te var. Bir araya gelerek bunu çözebilirler. Hepimiz hep birlikte Türkiye'yiz. Hepimizin sorunun çözümü için elini taþýn altýna koymasý gerekiyor." dedi. Kars Ticaret Sanayi Odasý Ticaret Odasý Baþkaný Ali Güvensoy ise "Hepimiz kardeþiz. Bizim birbirimizle sorunumuz yoktur. Birlik ve beraberlik içinde yaþamamýz çok önemlidir. Biz kendi aramýzda hiçbir ayrým gözetmiyoruz. Bu olaylara son verilmesi için demokrasi yoluyla çözüm tercih edilmelidir. Sorun ancak demokratik yollarla çözülebilir. Oraya buraya saldýrmakla, onu bunu öldürmekle deðil. Biz barýþtan yanayýz, barýþ istiyoruz. Kardeþ kaný aksýn istemiyoruz. Tüm kesimlere 'saldýrýlardan vazgeçin' çaðrýsý yapmak istiyoruz. Artýk yeter diyoruz. Allah ülkemize artýk böyle acýlar göstermesin." sözlerini kaydetti. Tatvan Ticaret Sanayi Baþkaný Bilal Daðdaðan yapýlan saldýrýlarýn kabul edilemeyeceðini ifade etti. Son günlerde artarak devam eden çirkin saldýrýlarý þiddetle kýnayan Daðdaðan, þunlarý ifade etti: "Bu tür saldýrýlara tepkisiz kalýnmamasý gerekiyor. Her geçen gün bu ülkenin evlatlarý haksýz yere öldürülüyor. Ýnsan öldürmeyle bir yere varýlmadý, bu günden sonra da varýlamayacak. Öldürmeyi hak arayýþý olarak görenler maalesef derin bir gaflet içindedir ve sadece kendini kandýrabilir. Bu nedenle yapýlan saldýrýlar aslýnda kiþiye deðil tüm

insanlýða yapýlmýþtýr. Tek temennimiz yapýlan saldýrýlarýn bir an önce son bulmasýdýr." Bitlis Genç Ýþ Adamlarý Derneði Baþkaný Cengiz Þahin yaþam hakkýnýn kutsal olduðuna dikkat çekti. Terörü bir insanlýk suçu olarak gördüklerini dile getiren Þahin, sözlerine þöyle devam etti: "Saldýrýlarla ülkemizde kargaþa, kaos ve gerginlik yaratýlarak þiddetten medet umulmak istenmektedir. Ancak bilinmesini isteriz ki þiddet ortamýndan medet umanlar büyük bir yanýlgý içindedirler. Menfurca yapýlan saldýrýlar, dökülen kanlar toplumsal barýþa, demokrasiye, kardeþliðe olan inancýmýzý ortadan kaldýrmayacaktýr. Birlik ve beraberliðimizi bozmak için yapýlan her türlü eylemlere karþý olduðumuzu net bir þekilde belirtmek istiyoruz. Yapýlan eylemlerin, tarih boyunca devamlý bir arada yaþayan acý ve tatlý günlerinde birbirine destek veren, Türkü, Kürdü, Lazý ve Çerkezi birbirinden ayýrmayacaðýný ýsrarla dile getiriyoruz. Bizim istediðimiz tek þey Türk ve Kürt ayrýmý yapýlmaksýzýn ayný ülkede kardeþçe yaþamaktýr." Güroymak Esnaf ve Sanatkarlar Odasý Baþkaný Cemil Ýlk, Türkiye'nin artýk barýþa ihtiyacý olduðunu söyledi. "Yaþanan son saldýrýlar bazý kesimlerin bu huzuru

halkýmýza çok gördüðünü göstermiþtir." diyen Ýlk, þunlarý söyledi: "Bütün yaþanan olumlu geliþmelere raðmen demokratikleþme sürecini desteklemek yerine bölge halkýnýn vicdanýný yaralayacak þekilde vatandaþlarýmýzýn ölümleri ile sonuçlanan tüm saldýrýlarý kýnadýðýmýzý belirtmek istiyoruz. Yapýlan saldýrýlar yalnýzca acý veriyor. Çözüm adýna en ufak olumlu bir geliþme yaþatmayacaktýr. Biz Kürdü, Türkü, Lazý ve Çerkeziyle kardeþçe yaþamak istiyoruz. Ülkemizde gerekse bölgemizin terör olaylarýyla anýlmasýný istemiyoruz. Barýþ ortamý istiyoruz. Bu olaylarýn bir an önce son bulmasý ve barýþ ortamýnýn saðlanmasý hepimizin yararýna olacaktýr." Adilcevaz Esnaf Sanatkârlar Odasý Baþkaný Hamdi Tutçu terör olaylarýnýn bir an önce bitmesini isteyerek, þöyle konuþtu: "Yapýlan bu olaylar hiçbir zaman için iyi bir þey deðil. Bu saldýrýlarý þiddetle kýnýyoruz. Her gün þehit haberleri geliyor. Bunlara artýk dur demek istiyoruz. Hepimiz din kardeþiyiz. Kardeþin kardeþe kurþun sýkmasý kadar kötü bir þey olamaz. Terörün bir an önce bitmesi ve barýþ ortamýnýn saðlanmasýný istiyoruz. PKK bu saldýrýlardan vazgeçsin artýk." (CÝHAN)

Emine Erdoðan, tarihi çarþýyý gezdi alýþ veriþ yaptý

B

aþbakan Recep Tayyip Erdoðan'ýn eþi Emine Erdoðan, Þanlýurfa’da tarihi çarþýyý gezdi. Bayan Erdoðan, isot ve baharat yanýnda çarþýda çok sayýda yerel ürün de aldý. Alýþ veriþe, Sümeyye Erdoðan da eþlik etti. TOGEM tarafýndan yaptýrýlan bir okulun açýlýþýný yapmak üzere Þanlýurfa’ya gelen Baþbakan’ýn eþi Emine Erdoðan, tarihi kapalý çarþýda alýþveriþ yaptý. Ýsot pazarý ile alýþveriþine baþlayan Erdoðan, ardýndan çeyiz ürünleri satan iþ yerlerine girdi. Erdoðan, burada da yöresel giysi aldý. Esnafýn da ilgi

gösterdiði Emine ve Sümeyye Erdoðan, yaklaþýk bir saat alýþveriþ yaptý. Erdoðan’larýn aldýðý yöresel eþyalar korumalarý aracýlýðý ile araçlarýna taþýndý. Çarþýda esnaf ile uzun sohbet eden Erdoðan’a, Vali Celaletin Güvenç ve AK Parti milletvekilleri eþlik etti. Emine Erdoðan, daha sonra Þanlýurfa Milletvekili Zeynep Karahan Uslu’nun evinde hazýrlanan öðle yemeðine katýldý. Emine Erdoðan, daha sonra bayanlar tarafýndan kurulan bir kooperatifi ziyaret edecek. (CÝHAN)

Emine Erdoðan: Ýhtiyaç sahibi tüm çocuklara el uzatmalýyýz

ettiðini tüm Türkiye’ye örnek teþkil ettiðini görüyorum. Gerekirse bütün hayýrseverlerin fedakar gönüllülerin kapýlarýný çalacaðýz.” Bakan Faruk Çelik ise deðiþen eðitim sistemine dikkat çekti. Çelik, geçmiþte siyasi kanunlarla eðitim sisteminin yok edildiðini kaydetti.

B

Çelik, “Ýþte Türkiye’de öteden beri yaþadýðýmýz eðitim sistemimizdeki siyasi kararlara göre, siyasetçilerin kanunlarýna göre deðiþen eðitim sistemini çok þükür Sayýn Baþbakanýmýz'ýn yönetiminde aldýk çöpe atýyoruz.” þeklinde konuþtu. Açýlýþ töreninin ardýndan sýnýflara geçen Erdoðan, minik öðrencilerle vakit geçirdi. Minik öðrencilerle uzun uzun sohbet eden Erdoðan hediye daðýtmayý da ihmal etmedi. Erdoðan’ýn miniklere hediye daðýtýmýna kýzý Sümeyye de eþlik etti. Emine Erdoðan daha sonra tarihi çarþýyý gezdi. (CÝHAN)

aþbakan Recep Tayyip Erdoðan'ýn eþi Emine Erdoðan, “Bazý bölgelerdeki çocuklarýmýzýn eðitim imkânlarýndan yoksun kaldýðý bir ülke huzurlu ve güvenli bir ülke olamaz. Ýþte onun için tüm çocuklarýmýza ulaþmak zorundayýz.” dedi. Emine Erdoðan’ýn himayesinde 2005 yýlýnda Üsküdar’da kurulan Toplumsal Geliþim Merkezi (TOGEM), hayýrseverlerin baðýþý ile 250'nci anaokulunu Þanlýurfa’da yaptýrdý. Ahmet Yesevi Mahallesi'nde yapýlan anaokulun açýlýþý Emine Erdoðan ve Çalýþma ve Sosyal

Güvenlik Bakaný Faruk Çelik tarafýndan gerçekleþtirildi. Açýlýþta konuþan Erdoðan, eðitim imkânlarýnýn herkese sunulmasý gerektiðine vurgu yaptý. Büyük umutlarla baþlatýlan TOGEM hayýrseverliðinin bugün Türkiye’yi kuþatan bir gönül hareketi haline dönüþtüðünü belirten Erdoðan, TOGEM’in Türkiye’nin farklý il ve ilçelerinde 8 þubesiyle ihtiyaç sahiplerine el uzattýðýný söyledi. Ülkenin her çocuðuna iyi bir eðitim sunmak için gerekirse her hayýrseverin kapýlarýný çalacaðýný ifade eden Erdoðan þöyle devam etti: “Bazý

bölgelerdeki çocuklarýmýzýn eðitim imkanlarýndan yoksun kaldýðý bir ülke huzurlu ve güvenli bir ülke olamaz. Ýþte onun için tüm çocuklarýmýza ulaþmak zorundayýz, onun için ihtiyaç sahibi tüm çocuklarý tespit edip onlarýn ellerinden tutmak zorundayýz. Yoksul demeden, özürlü, yetim, öksüz demeden her yavrumuza eðitimin imkanlarýný en iyi derecede sunmak durumundayýz. TOGEM’in bu doðrultuda eðitim seferberliðine öncülük


www.mardiniletisimgazetesi.com.tr

19 Eylül 2012 Çarþamba

5

Psikolog Kaymak: Enfeksiyon da zeka geriliðine sebep olabiliyor P

BASINDAN Peygamberimiz, yakýp yýkarak yapýlan savunmalardan memnun olmazdý!

P

sikolog Dilek Kaymak, zeka geriliði olan kiþilerin yaklaþýk yüzde 35’inde genetik bir neden görüldüðünü kaydetti. Toplum genelinde zeka geriliðinin görülme oranýnýn yüzde 2-3 seviyesinde olduðuna dikkat çeken Kaymak, “Enfeksiyon, merkezi sinir sistemini etkileyen hastalýklar, travma ve toksinler gibi dýþ etkenler, doðum sýrasýndaki bazý travmalar ve doðumun uzun sürmesi, premature doðma gibi etmenler neden olarak gösterilmektedir.” dedi. Bursa Özel Hayat Hastenesi’nden Psikolog Dilek Kaymak, zeka geliþiminin, bebeklikten itibaren, yetiþkinlik dönemini de içine alan bir süreçte önemli deðiþiklikler geçirerek devam etiðini söyledi. Zekanýn 10 yaþa kadar büyük bir geliþme kaydettiðini anlatan Kaymak, zeka geriliðinin, kiþinin, yaþýna ve konumuna uygun iþlevselliði gösterememesiyle belirginleþtiðini dile getirdi. Zeka geriliði tanýsý konmasý

için baþlangýcýnýn 18 yaþýndan önce olmasý ve ortalamanýn altýnda zeka iþlevselliðinin görülmesi gerektiðini vurgulayan Kaymak, “Araþtýrmalara göre, zeka geriliðinin yaygýnlýðý yüzde 1 olarak bildirilmektedir. Erkeklerde, kýzlardan daha sýk gözlenir. Hafif derecede zeka geriliklerinin toplumda görülme oraný yüzde 2-3 iken orta ve aðýr derecedekilerin oraný yüzde 0,3 tür. Zeka geriliði nedenleri arasýnda yüzde 40’lýk oranla en sýk olarak kromozomal anormallikler görülmektedir. Zeka geriliði olan kiþilerin yaklaþýk yüzde 35’inde genetik bir neden görülmektedir. Enfeksiyon, merkezi sinir sistemini etkileyen hastalýklar, travma ve toksinler gibi dýþ etkenler, doðum sýrasýndaki bazý travmalar ve doðumun uzun sürmesi, premature doðma gibi etmenler neden olarak gösterilmektedir. Bir kýsmýnýn ise nedeni bilinmemektedir. Çocukta belirli bir zihinsel kapasite olmasýna raðmen çocuðun geliþim döneminde yetersiz uyarana maruz kalmasý ve gerekli eðitim ve öðretimin tam olarak

verilememesi, deðiþik stres etkenlerinin aileyi etkilemesi, çocuða ilginin az olmasý nedeni ile de yapay bir mental motor geliþim geriliði veya var olan kapasitenin geliþmemesi görülebilmektedir.” diye konuþtu. Tedavi için zeka geriliði ile karýþan özel öðrenme bozukluklarý ile ayrým yapýlmasý gerektiðine iþaret eden Psikolog Dilek Kaymak, özel öðrenme güçlüðü durumunda zekanýn normal veya normale yakýn olmasýna raðmen zihni fonksiyonlarýn bazýlarýndaki yetersizlik yüzünden öðrenmede zorluk ortaya çýkabileceðini kaydetti. Çocukta zeka geriliði olmadýðý halde, yaþýna uygun zihinsel yeterlilik gösterememesinin nedeninin çocukta olabilecek psikiyatrik rahatsýzlýklar olabileceðini anlatan Kaymak, þöyle devam etti: “Zeka geriliðini tedavi edecek ilaç yoktur. Fakat zeka geriliði olanlarda ergenlik çaðýnda görülebilecek saldýrganlýk, davranýþ bozukluklarý veya psikiyatrik rahatsýzlýklar için ilaç kullanýlabilir. Genelde bu çocuklarda ayrýca

eygamberimiz'e saygýsýzlýk yapan yabancýlara karþý Müslümanlarýn sokaklarda vurucu kýrýcý intikam tepkileri göstermesi Peygamberimiz'i sevdirme mesajý vermiyor, insanlýðýn iftihar tablosu'nun eþsiz sabýr ve teblið anlayýþýný yansýtma özelliði göstermiyor.

Halbuki öyle bir tepki göstermeliyiz ki, O'nun insanlýðý hayran býrakan özelliklerini bu tepkilerle dünyaya duyurmuþ olalým, O'nu gözden düþürmek isteyenlerin tam aksine, O'na duyulacak sevgi saygýyý artýran mesajlar sunalým... Ne yazýk ki, Peygamberimiz'i savunma adýna sokaktaki yakýp yýkma tepkilerinde böyle bir sevgi saygý duyurma mesajý söz konusu olmuyor. Tam aksine düþmanlarýnýn hazýrladýðý tuzaða düþerek onlarý haklý çýkarma görüntüleri veriyor Müslüman bu türlü yakýp yýkma tepkileriyle... görülebilen bedensel hastalýklar için de tedavi gerekir. Zeka geriliði olan çocuklarýn tedavisi için kendilerine bakabilmeleri ve ileride baþkalarýna baðýmlý olmadan yaþamlarýný sürdürmeleri için gerekli becerilerin kazandýrýlmasý, mevcut kapasitelerinin tamamýný kullanabilmeleri için gerekli eðitimin verilmesi ve ailelerinin psikolojik danýþmanlýk almasý gereklidir. Eðitimlerinin belli bir seviyeye getirilmesi için mümkün olduðunca erken müdahale edilerek, eðitim sisteminde bu çocuklara daha fazla imkan tanýnmasý önemlidir.” Zeka geriliði olan çocuklarýn birçok özellikleriyle önemli bireysel farklýlýklar gösterdiðine iþaret eden Psikolog Kaymak, ailenin çocuðunun zeka geriliði olduðunu öðrendiðinde önce kabullenemediðini söyledi. Kaymak, “Aile, kabullendiðinde ise suçluluk, öfke, çaresizlik ve umutsuzluk duygularý hisseder. Çocuklarýný, ihtiyacý olan sevgi, þefkat ve ilgiden mahrum býrakabilirler, reddedebilirler ve kötü davranabilirler. Bu nedenle ailenin psikolojik desteðe ihtiyacý vardýr.” Dedi. (CÝHAN)

'Okul baþarýsý için çocuklara uyku disiplini kazandýrmak þart'

Ç

ocuklarda yaz tatili döneminde kaybedilen uyku disiplininin, okullarýn açýlmasýyla birlikte ciddi sorun teþkil edebileceði bildirildi. Rehberlik uzmaný Tamer Sural, uykusuz kalan çocuðun sýnýfta anlatýlan ders konularýný anlamakta güçlük çekeceðini ve bunun çocuðu baþarýsýzlýða ittiðine dikkat çekti. Sural, Sorunun ortadan kaldýrýlmasýnda ailelere büyük görev düþtüðünü ve çocuklara uyku disiplininin kazandýrýlmasýnýn þart olduðunu ifade etti. Okullarýn açýlmasýna sayýlý günler kala uzmanlar aileleri, okula giden çocuklarýn uyku disiplininin saðlanmasý konusunda uyardý. Her yýl yeni eðitim yýlý baþýnda ailelerden çocuklarýn uykusunu tam alamadýðýna yönelik sayýsýz þikayet geldiðine dikkat

M. Sait Çakar

çeken uzmanlar, uzun süren yaz tatilinin ardýndan çocuklarýn uyku düzensizliðinin bu dönemde devam etmesinin önemli bir gösterge olduðuna vurgu yapýyor. Uzmanlar ailelerin okullarýn açýldýðý ilk günden itibaren çocuklara uyku disiplinini kazandýramamasý durumunda okul baþarýsýnýn olumsuz etkilendiði uyarýsýnda bulunuyor. Yaz tatili döneminde kaybolan uyku saatleri uygulamasýnýn, sabah geç kalkma, akþam geç yatma, ebeveynlerle birlikte hareket etmenin uyku disiplinini tamamen bozduðuna dikkat çeken uzmanlar, uyku disiplininin okul baþarýsýnda önemli bir katkýsý olduðunu ifade ederek; ebeveynlerin çocuklarýyla ayný saatte yatmalarý ve ayný saatte kalkmalarýnýn faydalý olacaðýna iþaret ediyor. Rehberlik uzmaný Tamer, yaz tatiliyle çocuklarda oluþan rehavetin, okulun ilk ayýnda atlatýlmasý gerektiðinin altýný çizerek, öðrencilerde bu dönemde en çok yaþanýn sorunun uykusuzluk olduðunu ifade etti. Sural, uykusuz kalan çocuðun sýnýfta anlatýlan ders konularýný anlamakta güçlük çekeceðini ve bunun öðrenciyi baþarýsýzlýða ittiðini belirtti. Sural, sorunun çözümü için þu uyarýlarda bulundu: "Anne ve babalar, çocuklarýnýn yaz dönemindeki rehavetle birlikte, okul zamaný kazandýrýlan ve disipline edilen birçok uygulamadan taviz verdi. Uyku da bunlardan birisidir. Ama okullarýn açýlmasýyla birlikte yeniden aile, çocuktaki uyku disiplinini saðlamalýdýr. Bunun için gerekirse aile bireyleri de taviz vererek, çocuklarýnýn yatma ve kalkma saatlerine kendileri de uymalýdýr. En azýndan okulun ilk bir aylýk

döneminde uyku disiplini için yapýlacak uygulama çocuklarýn yýlsonuna kadar sorunsuz dönem geçirmesini saðlayacaktýr." Yatýp-kalkma ve dinlenmeyle ilgili herkes için geçerli olabilecek birkaç önemli prensibin olduðunu söyleyen Sural, þu tavsiyelerde bulundu: "Aile fertlerinin hayatý mutlaka ölçülü olmalý. Ev içinde geçerli ve uygulanabilir kurallarýn olmasý gerekir. Bir evde, yatýpkalkmaya gelinceye kadar her þey kontrol altýna alýnmýþsa, o aileye ait meselelerin büyük bir kýsmý yoluna girmiþ sayýlýr. Ailenin mesken tuttuðu evin ve mahallenin düzeniyle çocuðun hayat nizamý birbiriyle çeliþmemesi gerekir. Ortamýn, çocuðun aile ortamýna uyumlu olmasý gerekir. Aksi takdirde terbiyede istenmeyen davranýþlar

H

Bunun ilerleyen dönemlerde çocuða çok büyük kazançlar saðladýðýný anlatan Dr. Ýpek, okuma, yazma, seçme, sýnýflandýrma gibi becerilerin de bilgisayar sayesinde kýsa sürede elde edilebildiðini dile getirdi. Bu temel becerilerin geliþmesi ile

Ýþte bu kitabýn baþ tarafýna Hz. Hamza'nýn, Peygamberimiz'e saygýsýzlýkta bulunan Ebu Cehil'den intikam alma olayýný da kaydetmiþtim. Günümüze ýþýk tutan bu intikam alma olayýna Peygamberimiz nasýl bakmýþ bir görelim düþüncesiyle o tarihi hadiseyi bir daha arz etmekte fayda görmekteyim. Olayý bir daha okuyoruz. Peygamberliðin altýncý senesinde Mekke'deki Safa Tepesi'nde istirahat etmekte olan Efendimiz'i gören Ebu Cehil, yanýna gelip hakaret dolu sözler söylemeye baþlar. Efendimiz bu saygýsýzlýk karþýsýnda davasýnýn selameti adýna sessiz kalmayý tercih eder cevap vermez. Ancak henüz iman etmemiþ olan Hamza akþam avdan dönerken uðradýðý Kâbe'yi tavaf sýrasýnda Ebu Cehil'in söylediði hakaret dolu sözleri bir kadýndan dinler. Doðruca Ebu Cehil'in oturduðu yere yönelen Hamza, "Amcama hakaret eden sen misin?" diyerek elindeki ok ve yayla öyle bir vuruþ vurur ki, baþý yaralanan Ebu Cehil'in alnýndan aþaðýya kanlar akmaya baþlar. Taraftarlarý Hamza'ya karþýlýk vermek isterlerse de Ebu Cehil büyük bir dikkatle: -Hamza haklýdýr, karþýlýk vermeyin.. diyerek adamlarýný durdurur. Ancak Hamza uzaklaþýnca yanýndakilere þu uyarýyý yapar: "Hamza sýradan biri deðildir. Ona karþýlýk verirseniz Ýslam'a girmesine sebep olursunuz. Cephemizden cesur bir adamýmýzý kaybetmiþ oluruz." der.

kazanýlýr. Evin sesten, gürültüden uzak olmasý çok önemli. Dinlenme ve çalýþma, imkân ölçüsünde belli bir zaman içinde ve belli saatlerde yapýlmalýdýr. Aksi halde, sürekli deðiþip duran yatýpkalkma zamanlarý, uyku ile çalýþmayý iç içe kýlar. Bu ise hem istirahatýn hem de çalýþmanýn zedelenmesi demektir. Uykuya ait zamaný ihlâl edecek her þeyden mutlaka kaçýnýlmalýdýr. Bazen bir iki bardak çay, bazen bir iki lokma yiyecek, bazen de bir can sýkýntýsý bir gecelik uykuya mal olabilir." (CÝHAN)

'Bilgisayar, çocuklarýn kendilerine olan güven ve saygýlarýný geliþtirir'

ayatýn vazgeçilmez parçasý haline gelen bilgisayarlara çocuklarýn aþarý ilgi göstermesi aileleri tedirgin ediyor. Uzmanlar, çocuklarýný bilgisayar baþýndan kaldýrmakta zorlanan ailelere, aslýnda bilgisayarýn önemli faydalarýnýn olduðunu hatýrlatýyor. Uzmanlar, bilgisayarýn kontrollü þekilde kullandýrýlmasý durumunda çocuklarýn problem çözme, duyma, konuþma, okuma yazma gibi beceriler kazanacaðýna ayrýca kendine güven ve saygýlarýnýn da geliþeceðine iþaret ediyor. Özel Bahar Hastanesi Çocuk Saðlýðý ve Hastalýklarý Uzmaný Dr. Irmak Ýpek, bilgisayarýn çocuklara kazandýrdýðý ilk özelliðin 'konsantrasyon' olduðunu vurguladý. Bilgisayarýn çocuklarýn ilgilerini toplamalarýna yardýmcý olduðunu ifade eden Dr. Ýpek, teknolojiye karþý da olumlu bir yaklaþým saðladýðýný kaydetti.

Geçmiþ senelerdeki karikatür saygýsýzlýðýnda gösterilen bu türlü yanlýþ tepkiler üzerine Peygamberimiz'in insanlýða örnek olan özelliklerini anlatan bir kitap hazýrlamýþtým. "Günlük Hayatýmýzda Peygamberimizle Yaþamak" adýný verdiðimiz bu kitapla yabancýlarýn saygýsýzlýklarýna cevap vermiþ olmayý düþünmüþtük. Gökkuþaðý'nýn daðýtýmýný yaptýðý bu kitap çok okundu, Kutlu Doðumlarda daðýtýlarak kýsa zamanda 150 bin baskýya ulaþtý..

okul hayatýnýn çok daha baþarýlý geçeceðine dikkat çeken Ýpek, çocuklarýn bilgisayar sayesinde kedilerine olan güven ve saygýlarýnýn arttýðýný dile getirdi. Ýpek, Çocuklarýn neden-sonuç iliþkisi kurma ve problem çözme becerisi kazanmalarýnýn önemine deðindi. Dr. Ýpek, þunlarý kaydetti: “Bilgisayarlarýn, duyma, konuþma gibi sorunlarý olan çocuklarýn geliþimi için de oldukça yararlý olduðu gözlenmiþtir. Bilgisayarlarýn hýzý ayarlanarak, çocuklarýn öðrenme sürelerinin uzatýlmasý saðlanabilir. Benzer sorunlarý olan çocuklarýn, bilgisayar ile kurduklarý iletiþim ve elde ettikleri olumlu sonuçlar, kendilerine olan güveni geliþtirir.” Bilgisayarlarýn yararý kadar zararlarýnýn da olduðunun altýný çizen Dr. Ýpek, özellikle bilgisayar yazýlýmýnýn çocuklarýn yaþýna uygun olmasý gerektiðine dikkat çekti. Ýpek, yaþa uygun olmayan yazýlýmlarýn, çocuklarýn baþarýsýz olmasýna, güven duygusunun yitmesine neden olabileceðini belirtti. Dr. Ýpek, bilgisayar baþýnda fazla kalmanýn da çocuklarda fiziksel problemlere yol açabileceði uyarýsýnda bulundu. (CÝHAN)

Hamza ise büyük bir mutlulukla gelip Efendimiz'e yaptýðýný anlatýr: Hiç üzülme! Ýntikamýný aldým düþmanýn Ebu Cehil'den! der. Ancak Efendimiz'den beklediði memnuniyet iþaretini görmeyince sorma gereði duyar: Ebu Cehil'den intikamýný aldýðýma sevinmedin mi yoksa?. Cevap çok manidar: Ben der, intikam almandan deðil imana gelmenden sevinirim. Ýntikam aldýðýn da imansýzlýkta devam ediyor, intikam alan da hâlâ iman etmemiþ halde bekliyor, ben bu intikamýn neresine sevineyim?. Sözlerini þöyle baðlar: Hamza! Beni sevindirecek olan senin intikamýn deðil imanýndýr, imanýn!.. Yani sen sadece iman etmemden mi sevinirsin? Ona hiç þüphen olmasýn!. Bu kesin cevaptan sonra Hamza düþünme devresine girer. Ýç dünyasýnda baþlayan uzunca dalgalanmalardan sonra nihayet vicdanýndaki deðerlendirmeyi tamamlayan Hamza'dan gök gürültüsü gibi imana girme cümleleri duyulur: Eþhedü en lâilâhe illallah ve eþhedü enne Muhammeden abdühû ve Resûlüh!.. Efendimiz'den de ayný muhteþemlikte karþýlýk gelir: Ýþte þimdi beni memnun ettin Hamza!. Ben hep iman etmelerden memnun olurum, intikam almalardan deðil!." Demek ki O'nu memnun etmek, sokaklara dökülüp rastgele vurup kýrmalarla, yakýp yýkmalarla olmuyor. Keþke öfkesine maðlup kalabalýklar da bu örneði hatýrlayarak intikam almayý deðil de O'nu sevdirerek imana getirmeyi hedef alsalardý, doðru olan bu idi, demek istiyorum. Bilmem siz de böyle düþünüyor musunuz? Ahmed Þahin Zaman a.sahin@zaman.com.tr 8 Eylül 2012



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.