19 Kasım 2012 Pazartesi Gazete sayfaları by Mardin İletişim Gazetesi

Ýlk Mýhellemice ders baþlandý M

Sultan Kösen’den BM'ye Ýsrail'in katliamlarýný durdurun Mardinli Sultan Kösen, Ýsrail’in Gazze'ye düzenlediði saldýrýlarý kýnadý. Ýsrail’in düzenlediði saldýrýlarý durdurmak için Birleþmiþ Milletler (BM)'e çaðrýda bulunan Köse, "Ýki gündür Ýsrail Gazze’ye saldýrýyor. Yüzlerce masum insan hayatýný kaybediyor. Çocuklar ölüyor. Bundan büyük üzüntü duyuyorum." dedi. Mardin’de düzenlenen 'Ortadoðu: Deðiþim, Çatýþma ve Dönüþüm Sempozyumu'na katýlan dünyanýn en uzun insaný Sultan Kösen, Ortadoðu’da ve dünyada artýk kan akmamasý dileðinde bulundu. Köse, "Bu savaþlarýn bir önce sona ermesini istiyorum. Özellikle Ýsrail’in Gazze’ye yönelik yaptýðý saldýrýlarý durdurmasýný istiyorum. Türkiye’de de her gün þehit haberleri geliyor. Ýnsanlar ölüyor. Bundan dolayý çok endiþeliyiz. Bir taraftan da Suriye’de þiddet devam ediyor. Gazze için, Suriye için, Türkiye için hepimiz birlik içinde olmalýyýz.” þeklinde konuþtu.

Ali Edis

uinness rekorlar kitabýna giren 2 metre 50 santimetre boyundaki

‘Dünya Mardin’i örnek almalýdýr’

GÜNLÜK BAÐIMSIZ GAZETE

19 Kasým 2012 Pazartesi

Yýl: 9 Sayý 2498 Fiyatý :25 Kr

22. Dönem Mardin Baðýmsýz Milletvekili Süleyman Bölünmez, Artuklu Üniversitesi yerleþke alaný içerisinde yaptýrdýðý iki fakülte binasý ile biri Nusaybin'de olmak üzere Mardin'de yaptýrdýðý iki okulun açýlýþý yapýldý.

Çatom'dan 2 Bin öðrenciye Diyabet testi

Bölünmez’den eðitime tam destek M

Ýsmail Erkar

ýzýltepe ilçesinde Çok Amaçlý Toplum Merkezi (ÇATOM) tarafýndan Diyabet Haftasý nedeniyle 2 bin kiþiye diyabet testi uygulandý. ÇATOM bünyesinde baþlatýlan saðlýk kampanyasý kapsamýnda okullarda yapýlan diþ saðlýðý taramasý kampanyasýndan sonra bu kez de Toplum Saðlýðý Merkezi iþ birliðiyle Misak-i Milli ve Mezopotamya Ýlköðretim Okullarý, Atatürk Lisesi öðrencileri ile ÇATOM binasýnda eðitim alan kadýnlara yönelik diyabet testleri yapýlýp, hastalýkla ilgili bilgilendirme gerçekleþtirildi. ÇATOM Müdürü Leyla Onur Yanar, "Diyabet testi taramasýnda risk grubuna giren öðrencilerin öðretmen ve velileriyle iletiþime geçilmiþ ve tedavi sürecine geçmeleri için saðlýk kurumlarýna yönlendirilmiþtir. Kýzýltepe ÇATOM saðlýk kampanyasý çeþitli faaliyetler ve eðitimlerle devam etmektedir" dedi.

Zeynelabidin Erdem, Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Serdar Bedii Omay, Emniyet Müdürü Derviþ Kara, çok sayýda bürokrat, spor adamý, siyasetçi iþ adamý ve vatandaþlar katýldý. Düzenlenen törende bir konuþma yapan Ýþ adamý ve eski Mardin Milletvekili Süleyman Bölünmez, Mardinli bir iþadamý olarak Mardin'den kazanmaktan çok Mardin'e harcamayý ve kalýcý eserler oluþturmayý kendine þiar edindiðinin belirterek, daha eðitimli bir toplum daha güvenli bir gelecek oluþturma adýna yaptýrmýþ olduðumuz iki fakülte binasý ve biri de lise olmak üzere yaptýrmýþ olduðumuz iki okulun açýlýþýný yapmaktan dolayý çok mutlu olduklarýný belirtti. Sayfa 3’te

Kuseyri iþadamlarýný Güneydoðu'ya yatýrýma çaðýrdý

Takruri: Ýsrail B sonunu hazýrlýyor

Ýsmail Erkar

amas Dýþ Ýliþkiler Sözcüsü Nevvaf elTakruri, Ýsrail'in Gazze'ye yaptýðý saldýrý ile kendi sonunu hazýrladýðýný söyledi.

ünyesinde Profilo, Bosch ve Simens gibi markalarý barýndýran BSH Satýþ Direktörü Semir Kuseyri, Mardin’de katýldýðý açýlýþ programýnda yatýrýmcýlarý Güneydoðu’ya çaðýrdý. Grup olarak Türkiye’de en güçlü olduklarý bölgenin Güneydoðu olduðunu ifade eden Kuseyri, bölgeye karþý önyargýlarýn bölgeye gelindiðinde kýrýldýðýný söyledi. Mardin’in Kýzýltepe ilçesindeki Mova Park AVM’de Profilo markasýnýn bin 200. bayisini açan Kuseyri, beyaz eþya sektörünü ve ekonomiyi deðerlendirdi. Fitch tarafýndan Türkiye’nin kredi notunun arttýrýlmasýndan sonra Türkiye’ye yatýrýmlarýn daha da artacaðýný vurgulayan Kuseyri, bunun bütün sektörleri olumlu etkilediðini bildirdi. Beyaz eþya sektörünün Ramazan ile Kurban bayramlarý arasýnda rekor seviyede satýþ yaptýðýný açýklayan Kuseyri, firma olarak hiçbir kaygý olmadan Güneydoðu Anadolu Bölgesi'ne geldiklerini söyledi. Kuseyri, “Güneydoðu, Türkiye’nin yatýrýma ve geliþime en açýk bölgesi. Yatýrým açýsýndan bakir. Ýnsan kaynaðý çok zengin. Buraya geldiðimizde gözümüzü kýrpmadan yatýrým yapabiliyoruz. Kendimizi evimizde hissediyoruz. Burada kaygý duymaya gerek yok. Anlatýldýðý gibi deðil, insanlarýn gelip görmesi lazým.” ifadelerini

kullandý. Müþteri alýþkanlýklarýnýn deðiþtiðini belirten Semir Kuseyri, bu deðiþimi gözönünde tutarken ayný zamanda sosyal sorumluluk kapsamýnda üretim yaptýklarýný ifade etti: "2002 yýlýna kadar üretilen cihazlar, adeta enerji canavarýydý. Bu tarihten sonra üretilenler genellikle enerji dostu oldu. Türkiye, ir süre önce birçok enerji bakýmýndan dýþa baðýmlý bir ülke. gazete ve internet Grup olarak, ‘Türkiye Enerjisini Topluyor’ haber sitelerinde projesini baþlattýk ve 5 bin aileye ulaþtýk. geçen bir haber tüylerimi Bu ailelerde tüketilen enerjide yüzde 10 diken ile 13 arasýnda tassaruf saðlandýðýný gördük.” diken etti. Sayfa 3’te

Bir Haberin Düþündürdükleri...

Lütfü Günlüoðlu

19 Kasým 2012 Pazartesi

‘Dünya Mardin’i örnek almalýdýr’ Bin 500 yýllýk tarihi geçmiþi bulunan Deyrulzafaran Manastýrý'nda Mardin’deki birlikte yaþama kültürü hakkýnda önemli açýklamada bulunan Metropolit Saliba Özmen, kendisine gösterilen ilgiden dolayý Gazeteciler ve Yazarlar Vakfý’na teþekkür etti. Ali Edis

azeteciler ve Yazarlar Vakfý tarafýndan bu yýl 4. kez düzenlenen 'Birlikte Yaþama Ödülleri' kapsamýnda 'sosyal ve kültürel kaynaþma' alanýnda ödüle laik görülen Süryani Cemaati Mardin Metropoliti Saliba Özmen, Mardin’deki birlik, beraberlik ve hoþgörünün bütün dünyaya örnek olmasý temennisinde bulundu. Bin 500 yýllýk tarihi geçmiþi bulunan Deyrulzafaran Manastýrý'nda Mardin’deki birlikte yaþama kültürü hakkýnda önemli açýklamada bulunan Metropolit Saliba Özmen, kendisine gösterilen ilgiden dolayý Gazeteciler ve Yazarlar Vakfý’na teþekkür etti. Süryani cemaati adýna vakýf tarafýndan ödüle laik görüldüðünü belirten Özmen, ”Anadolu’nun derin tarihine baktýðýmýzda birlik ve beraberlik çok kültürlülük çok dillik ve zenginliði kodlarýnda barýndýrmaktadýr. Bu zenginliði bu gerçeði yaþamak ve yaþatmak için hepimize büyük görevler düþmektedir.” dedi. Gazeteci ve yazarlar vakfý önemli hizmetlere imza attý Herkesin kendi çapýnda çoðulculuða, çok kültürlülüðe ve çok dilliðe sahip çýkmak için çaba göstermek zorunda olduðunu kaydeden Özmen, "Bu anlamda Gazeteciler ve Yazarlar Vakfý gerçekten birkaç yýldýr bu konuda çok önemli bir etkinliðe imza attýðýný ifade ettti. Özmen, þöyle devam etti: "Bu doðrultuda emeði geçenleri ödüllendirmek ve onura etmek çok önemli bir adýmdýr. Bütün dallarda insanlar ödüllendirilmelidir. Herkes kendi makamýnda kendi pozisyonda eðer buna benzer etkinliklerde içinde bulunursa ve teþvik edilirse o zenginliði o kültürü yaymak için tabii ki kendisi için önemli bir adým olur. Bu anlamda ben gerçekten Gazeteci ve Yazarlar Vakfý baþkanýný ve bütün çalýþanlarýna teþekkür ediyorum. Takdirlerimi iletiyorum. Bu çalýþmalar devam etmelidir.” "Dünya Mardin’i örnek almalýdýr" Mardin’deki kültür, kaynaþma ve

dayanýþmanýn, her zaman Mardin'in kodlarýnda mevcut olduðunu dile getiren Özmen, þunlarý kaydetti: "Süryanilerin, Araplarýn, Ermenilerin, Yahudilerin, Türklerin bir arada yaþadýðý farklý dillerin, dinlerin, kültürlerin beraber yaþadýðý Mardin’deki bu ortam, hem bölgemize hem de dünyaya örnek olmaktadýr. Bunlarý sadece sözde deðil fiiliyatta da gerçekleþtirmek zorundayýz. Bizler bir aileyiz. Hem vatandaþ olarak hem de Türkiye cumhuriyeti vatandaþlarý olarak bir aileyiz. Ailenin içinde tatsýzlýklar olur hoþgörüsüzlükler olur. Ama sonuçta bir ailenin bireyleriyiz. Ayný organizmanýn farklý organlarý olarak birbirine yakýn dayanýþma içinde sevgi içinde barýþ içinde bu kültürü yaþatarak ve yaþayarak nesillere aktarmak zorundayýz." Mardin'de insanlarýn birbiri ile barýþ içinde yaþamasýnýn, birbirini özümsemesinin ve çok kültürlülüðü bir yerde harmanlamasýnýn, dünyaya örnek olmasýný isteyen Özmen, Allah'ýn da bu çeþitliliði sevdiðini ve bunu zorunlu kýldýðýný dile getirdi. Mardin'de gelenek haline gelen bu durumun hala devam ettiðini kaydeden Özmen, "Birbirimizi kabul etmemiz, özümsememiz, kucaklaþmamýz sevgi adýna Allah’ýn yolunda önemli bir adýmdýr. Onun için sadece Mardin’de deðil bütün Türkiye’de bütün dünyada bu þekilde olmasý gerekir. Kültürel anlamda siyasal anlamda dinsel anlamda bazý eksikliðimiz var. Bunlarý barýþ içinde sevgi içinde karþýlýklý saygý içinde bunlarý çözmeliyiz. Bizde din adamlarý olarak gece gündüzlü dualarýmýzla anýyoruz. Bizim temennimiz o ki Allah bizim insanlarýmýzý, cumhuriyeti bütün kültürleri, dinleri ve bütün insanlýðý barýþ içinde yaþatsýn. Allah’ý sevmek bizim için en doðru yoldur.” açýklamasýný yaptý. Ortak paydamýz Allah sevgisidir Ortadoðu’da yaþanan þiddetin sona ermesi için Deyrulzafaran Manastýrý'ndan bütün dünyaya barýþ çaðrýsýnda bulunan Metropolit Saliba

Ömerli'de Aþure daðýtýmý yapýldý Ýsmail Erkar

merli ilçesinde vatandaþlara aþure daðýtýldý. Merkez Camisi'nde düzenlenen

törende konuþan Ýlçe Müftüsü Ýsmail Ünal, aþurenin Anadolu gibi birlik, beraberlik, hoþgörü ve sevginin bir sembolü olduðunu kaydetti. Aþurenin çeþitli yiyeceklerin þekerle karýþtýrýlmasýyla elde edilen sýradan bir tatlý olmadýðýný belirten Ünal, "Aþure aslýnda Anadoludur. Anadolu'nun adeta dinimizin güzelliði ve kadýn kardeþlerimizin el emeði göz nuruyla karýþtýrýlarak oluþturulan bir kompozisyondur. Bu açýdan bakarsak sevgi, muhabbet, birlik, dirlik ve beraberliðimizin oluþturulmasýnda etkilidir" dedi. Ünal, konuþmasýnýn ardýndan vatandaþlara aþure ikram etti. Törene, Kaymakam Tekin Erdemir ve Belediye Baþkan Yýlmaz Altýndað da katýldý.

Özmen, "Duam ve temennim o ki bir an önce savaþlarýn sona ermesidir. Hoþgörüsüzlüklerin tatsýzlýklarýn sona ermesidir. Herkes þunu bilmelidir ki savaþ hiç kimseye yarar saðlamaz. Tabi ki anlaþacaðýmýz ortak paydalarýmýz var. Ortak paydamýz Allah sevgisidir. Bu sevginin etrafýnda hepimiz birleþmeliyiz. Ve birleþebiliriz. Dünya hepimize yetecek kadar güzeldir. Allah’ýn yaratmýþ olduðu kutsal varlýk insandýr. Biz kutsal varlýklar olarak birbirimizi sevgi içinde barýþ içinde birbirimizi kucaklarsak ancak bu þekilde savaþlar sona erecektir. Mardin birçok þeyi aþmýþtýr. Ýnsanlarýn birbiri ile yaþadýðý özümsemesi bu çeþitlilik bu çok kültürlülük bir yerde harmanlaþmasý gerçekten Allah bu çeþitliliði seviyor. Bunu zorunlu kýlýyor. Bunu nereden alýyor. Bunu Allah sevgisinden alýyor. Bu gelenek haline geldi. Mardin’de bu gelenek sürüyor. Tabi eksik de olsa bu gelenek sürüyor. Birbirimizi kabul etmemiz özümsememiz kucaklaþmamýz sevgi adýna Allah’ýn yolunda önemli bir adýmdýr. Onun için sadece Mardin’de deðil bütün illerimizde bütün dünyada bu þekilde olmasý gerekir.” diye konuþtu. (CÝHAN)

Derik Kültür Sarayý'nýn ilk gösterisi Hacivat ile Karagöz oldu Sedat Aslanaçier

erik ilçesinde, kaymakamlýðýnýn yürüttüðü Sosyal Destek Programý (SODES) kapsamýnda inþa edilen Derik Kültür Sarayý'nýn ilk gösterisi Hacivat ile Karagöz oldu. Öðrencilere yönelik gösteriyi, Türkiye’nin en büyük hayalilerinden Emin Þenyer sergiledi. Oyundan sonra öðrenciler, müzik eþliðinde halay çekti. Derik Kaymakamý Ahmet Demirci, yaptýðý açýklamada kültür sarayýnýn önemli bir eksikliði giderdiðini belirterek, “Ýlçemiz, SODES projesi sayesinde büyük bir ihtiyacý olan kültür sarayýna

kavuþmuþ oldu. Özellikle unutulmaya yüz tutmuþ ve aslýnda kültürümüzün bir parçasý olan Hacivat ile Karagöz oyunuyla açýlýþýnýn yapýlmasý bizleri onurlandýrmýþtýr. Derik Kültür Sarayý'nda emeðe geçen herkese teþekkür ediyorum.” dedi. Projenin koordinatörü olan Derik Lisesi Müdürü Cahit Söylemez ise, “Projemiz etkinlikleri kapsamýndaki Hacivat ile Karagöz oyunu için Türkiye’nin en büyük hayali ustasý Emin Þenyer’i getirdik. Ayrýca halk oyunlarý, tiyatro, þiir dinletileri, panel ve konferanslarýmýz olacaktýr. Etkinliklere Deriklileri þimdiden davet ediyoruz.” þeklinde konuþtu.

Ýlk Mýhellemice dersi Midyat'ta verilmeye baþlandý M. Sait Çakar

idyat Ýlçesi Cumhuriyet Ortaokulu'nda Yaþayan Diller ve Lehçeler Programý kapsamýnda 35 öðrenci seçmeli olarak seçtikleri Mýhallemice dersini görmeye baþladý. Mýhallemice ders veren Mýhallemi Derneði Baþkaný Mehmet Ali Aslan, Mezopotamyanýn en eski yerli halklarýndan olan Mýhallemiler için bu geliþmenin bir dönüm noktasý olduðunu söyledi. Milli Eðitm Bakanlýðý'nýn ana dilde eðitim konusundaki yasal düzenlemeleri çerçevesinde bu yýl ilk kez orta okullarda uygulanan Yaþayan Diller ve Lehçeler Programý kapsamýnda velilerin ve öðrencilerin talebi üzerine tercih edilen Mýhallemice seçmeli dersi eðitimi verilmeye baþlandý. Midyat Cumhuriyet Ortaokulu 5'inci sýnýfýnda okuyan 35 öðrenci, tercih ettiði Mýhallemice dersini görmeye baþladý. Haftada 2 saat verilen derste Mýhallemice seslerin ve harflerin yazýlýþ ve okunuþu, günlük konuþmalar, tanýþma, selamlaþma ve temel gramer bilgisi öðretiliyor. Midyat Kaymakamý Oðuzhan Bingöl, Midyat'ýn tarihi altyapýsýnýn bu kent için önemli olduðunu düþündüðünü belirterek, "Midyat'ta tarih sadece konuk evinden ibaret deðil. Bana göre Midyat'ta tarih, dört dili bir insanýn konuþabilmesidir. Asýl biz bu deðerimizden uzaklaþmýþýz. Yani kültürel birliktelik, kültürel yaþam dediðimiz þey bu. Bu seçmeli dersi önemsiyorum. Bugünün eðitim sistemi buna müsaade ediyorsa gerçek anlamda biz tarihimize sahip çýkýyoruz demektir" dedi. Mýhallemice dersini veren Mýhallemi Derneði Baþkaný Mehmet Ali Aslan, Mezopotamya'nýn en eski yerli halklarýndan olan Mýhallemiler için bu geliþmenin bir dönüm noktasý, bir milat olduðunu söyledi. Aslan, "Türkiye bu tür cesur adýmlarý atarsa medeniyet yarýþýnda kimse onu tutamayacaktýr. Öðrencilerin üçte biri ana dili Kürtçe olanlar, üçte biri ana dili Türkçe olanlar geriye kalanlarý ise ana dilleri Mýhallemice olanlardýr. Biz bu sýnýfta sadece Mýhallemiceyi deðil, halklarýn ve dillerin kardeþliðini ve kaynaþmasýný da saðlýyoruz" dedi. Bir halkýn geçmiþi ve geleceði arasýndaki

en önemli köprünün dil olduðuna söyleyen Aslan, þöyle dedi: "Dil bir toplumun hafýzasýdýr. Ana dilde eðitim seçmeli deðil, zorunlu bir ders olmasý gerekiyor. Öðrencilerimiz Baþbakanýmýz ve Milli Eðitim Bakanýmýza teþekkür mektubu gönderecek. En demokratik ülkeler dahil, dünyanýn hiçbir bir ülkesinde Mýhallemice ders verilmemiþti. Bu onur ve haklý þeref Türkiye cumhuriyetinin olmuþtur. Bu eðitim Mýhallemi halký için bir milat niteliði taþýmaktadýr. Üniversitelerde Mýhallemice bölüm açýlmasýný ve Mýhallemice TV açýlmasýný talep ediyoruz.” Mýhallemice ders alan Arda Kaan Bayram'ýn annesi Özgür Bayram da, Mýhallemice dersinin verildiðini öðretmen sayesinde öðrendiklerini belirterek, "Bu dersin ona bayaðý katký saðlayacaðýný düþünüyorum arkadaþ ve çevresinden dolayý" dedi. Mýhallemice seçmeli dersine katýlan öðrencilerden Çiðdem Korkut, "Mýhallemice dersinin seçmenin nedeni, hiçbir okulda böyle bir dersin olmamasýndandýr. Seçmeli dersler içinde en güzel ders bu Mýhallemice dersi" dedi. Öðrencilerden Mustafa Yýlmaz da, "Ben burada yaþýyorum, Mýhallemice bilmiyorum. Ben Kürt'üm, neredeyse Mardin'in yarýsýnda herkes Mýhallemice konuþuyor. Ben de bu sebeple Mýhallemice dersini seçtim" dedi. Mýhellemiler kimdir? Mýhallemi Midyat ve çevresinde Turabdin diye anýlan bölgede yaþayan halk topluluðu.

Mýhallemi olarak anýlan halk topluluðu gündelik yaþamlarýnda semitik bir dil ailesine mensup Arapçanýn kýltu (Qultu) lehçesini konuþan, inanç bakýmýndan çoðunluk Sünni Ýslam ve Þafii mezhebindendirler. Ayrýca Hristiyan ve Musevi Mýhallemiler de bulunmaktadýr. Nüfuslarýnýn büyük bir bölümünün Turabdin ve çevresinde olduðu Mýhallemiler hakkýnda ileri sürülen görüþlerden birisi Mýhallemilerin Beni Rebia'ya (büyük bir Arap kabilesi) baðlý kabilelerden oluþtuðu görüþüdür. Bir baþka görüþe göre ise Mýhallemilerin Aramilerin bir kolu olup MÖ. 1050 yýllarýnda Hititlerin gücünün zayýflamasýyla Arabistan çöllerinden Anadolu'ya gelmiþ olduklarýdýr. Sami ýrkýndan geldikleri bilenen bu halkla ilgili I. Tiglat Plaser'in yazýtýnda Ahlami Armaye diye söz edilmektedir. Varolan görüþlerden bir tanesi ise Mýhallemilerin Tunus ve Cezayir'den Anadolu'ya göç eden Beni-hilal kabilesine mensup Araplardan müteþekkil olduðu ileri sürülüyor. Bunun yanýnda Mýhallemi kelimesinin XV. Yüzyýlda adý geçen bir Kürt aþireti olan Maklemite'den kaynaklandýðý, dolayýsýyla bu topluluðun aslýnda Kürt olduðu iddia edilmiþtir. Ayný þekilde kimi Süryani kaynaklarýnca bu topluluðun aslýnýn Süryani ve Hýristiyan olup 1600'lü yýllarda Müslümanlaþtýðýna deðinilmiþse de 1525 yýlýndaki Osmanlý belgelerinde kendilerinden Müslüman mahalmi cemaati diye söz edilmektedir.

www.mardiniletisimgazetesi.com.tr

Bir Haberin Düþündürdükleri...

ir süre önce birçok gazete ve internet haber sitelerinde geçen bir haber tüylerimi diken diken etti. Öncelikle haberi olduðu gibi sizlere aktarmak, daha sonra haber ile ilgili yorumumu sizlerle paylaþmak istiyorum. Haber metni aynen þöyle: “Genç kýzlara doðum kontrol hapý bedava: Fransa’nýn Lütfü Günlüoðlu yeni Cumhurbaþkan ý François Hollande, seçim öncesi verdiði sözleri yerine getiriyor; Ulusal Meclis’te Perþembe günü onaylanan kararla Fransa’da 2013 yýlýndan itibaren yaþlarý 15-18 olan genç kýzlara istenmeyen gebeliklerin önüne geçilmesi için doðum kontrol haplarýnýn saðlýk sigortalarý tarafýndan ücretsiz verilmesi kararlaþtýrýldý. Böylece Fransa Cumhurbaþkaný François Hollande seçim öncesi verdiði sözlerden birini yerine getirmiþ oldu. Fransa’da kürtaj yaptýrmak isteyen kadýnlarda yaþ sýnýrý aranmazken tüm masraflar hastalýk sigortalarý tarafýndan karþýlanýyor. Fransa genelinde 2010 yýlýnda 225 bin kürtaj gerçekleþtirildi” Bu haber ile Batýnýn ahlaki

Martus Tullius Cicero adýndaki bir düþünür konumuzla ilgili olarak þu tespitte bulunuyor: “Memleketler parasýzlýktan deðil, ahlaksýzlýktan çökerler” Gerçekten de bütün toplumlar fakir de olsalar, ekonomileri zayýf da olsa ayakta kalýrlar, yaþarlar. Ancak ahlaki yozlaþmanýn yayýlmasý o toplumu çöküntüye, helake götürür, bir daha da toparlanamaz. Ahlaksýzlýklarýn önünü alamayan toplumlar er yada geç çökmeye mahkumdurlar. Tarih bunun örnekleriyle doludur. Bu durum toplum deðerlerini de altüst eder. Düþünün ki, genç bir kýz gayrimeþru iliþki sonunda bu haplarý kullanacak, belki de kürtaja karar verecektir. Bir toplum için bundan büyük bir felaket olabilir mi? Bütün bu ahlaksýz uygulamalar özgürlük adýna yapýlmaktadýr. “bu beden benim deðil mi?” gibi masum görünümlü sözlerin arkasýna sýðýnýlarak koca bir toplum ahlaki yozlaþmaya, uçuruma doðru sürükleniyor. Beden seninse her istediðini yapabilir misin? Kürtaj sonucu doðumunu

ardin'de yaptýðý sayýsýz hizmetlere yenilerini ekleyen 22. Dönem Mardin Baðýmsýz Milletvekili Süleyman Bölünmez, Artuklu Üniversitesi yerleþke alaný içerisinde yaptýrdýðý iki fakülte binasý ile biri Nusaybin'de olmak üzere Mardin'de yaptýrdýðý iki okulun açýlýþý yapýldý. Mardin Artuklu üniversitesi yerleþke alanýnda düzenlenen açýlýþ törenine Eski Ýçiþleri Bakaný Abdulkadir Aksu, Ak Parti Mardin Milletvekilleri Muammer Güler, Abdurrahim Akdað, Mardin Valisi Turhan Ayvaz, Eski Mardin Valileri Fikret Güven, Temel Koçaklar, Türkiye Futbol Federasyonu Baþkaný Yýldýrým Demiröðren, Babasý Erdoðan Demiröðren, Genpa Yönetim Kurulu Baþkaný Zeynelabidin Erdem, Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Serdar Bedii Omay, Emniyet Müdürü Derviþ Kara, çok sayýda bürokrat, spor adamý, siyasetçi iþ adamý ve vatandaþlar katýldý. Düzenlenen törende bir konuþma yapan Ýþ adamý ve eski Mardin Milletvekili Süleyman Bölünmez, Mardinli bir iþadamý olarak Mardin'den kazanmaktan çok Mardin'e harcamayý ve kalýcý eserler oluþturmayý kendine þiar edindiðinin belirterek, daha eðitimli bir toplum daha güvenli bir gelecek oluþturma adýna yaptýrmýþ olduðumuz iki fakülte binasý ve biri de lise olmak üzere yaptýrmýþ olduðumuz iki okulun açýlýþýný yapmaktan dolayý çok mutlu olduklarýný belirtti. Hacý Ahmet Bölünmez ve Hacý Suphiye Bölünmez'in aile

yapýsýndan aldýðýmýz örf, adet ve terbiye ile insanlara hizmet etmeyi ilke edinerek bu hizmetleri yerine getirdiklerini belirten Bölünmez” Mardin ve Mardin halkýna hizmet etmekten dolayý mutlu oluyoruz. Ben okumadým ama Mardin gençlerin okumasýný saðlamak için eðitim için ne gerekiyorsa yaparým. Babamýn eðitime verdiði önemi yerine getirmek için bu iki fakülteyi babam ve annem adýna yaptýrmaya karar verdim. Bundan dolayý çok mutluyum.”dedi Daha sonra kürsüye gelen Eski Ýçiþleri bakaný Abdulkadir Aksu, Bölünmez ailesinin kendi imkânlarý ile Mardin'e kazandýrdýðý be eserler çok önemli olduðunu ifade ederek þunlarý söyledi. “Hep þunu söyleriz eðitim çok önemlidir. Ama bunu söylemekle kalmamalýyýz. Elimizi taþýn altýna koymalýyýz. Ýþ adamý ý Süleyman Bölünmez elini taþýn altýna koyup bu güzel eserleri eðitime ve kadim Mardin'e kazandýrdý. Ülkemizin kültürüne uygun çaðdaþ bir eðitim modelini ortaya koymamýz ve sorunlara iliþkin çözümler üretmemiz gerekir. Hep birlikte bu konuda çalýþmamýz gerekir. Dünyanýn en büyük uygarlýklarýndan birini kurmuþ olan büyük medeniyetlerin çocuklarý olarak bizlere bu konuda çok görevler düþmektedir. Bu güzel eðitim kurumlarýnda çok güzel ahlaklý insanlar yetiþecektir.”dedi Mardin Cumhuriyetin kurucularýndan bir tanesi olduðunu ifade eden Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Serdar Bedii Omay, Çok ciddi gayretlerle Mardin Artuklu üniversitesi kurulduðuna dikkat çekti. Omay”

Bakan Dinçer: 450 bin öðrenci Kur'an-ý Kerim dersini seçti

yönden ne durumda olduðunu açýkça ortaya koyuyor. Bu yasa Fransa ve benzeri Avrupa Devletleri açýk bir þekilde genç kýzlarýn fuhþa, zinaya, ahlaksýzlýða sürüklenmesine neden oluyor. Bu iþ nereye kadar gidecek. Üzülerek belirteyim ki, ülkemizde dahi bu uygulamayý isteyen zihniyetler vardýr. Amaçlarý ülkede her geçen gün ahlaki yozlaþmayý hýzlandýrmaktýr. Bu durum bir ülke için en büyük felaketlerdendir. Fransa’nýn bu kararý kelimenin tam anlamýyla bir çýlgýnlýktýr. Genç kýzlarý biraz daha uçuruma yaklaþtýrmaktýr. Beni en çok korkutan þey; her yönden Batý’yý taklit etmeye çalýþan ülkemiz yöneticileri ve toplumunun bu uygulamanýn ülkemizde de taraftar bulabileceðidir. Çünkü toplumumuz maalesef Batý’nýn her yaptýðý iþte bir hikmet aramaktadýr.

illi Eðitim Bakaný Ömer Dinçer, Türkiye'de 450 bin öðrencinin Kur'an-ý Kerim'i seçmeli ders olarak tercih ederek kendilerine büyük bir mesaj verdiðini söyledi.

engellediðin canlýnýn da yaþam hakký yok mu?

Batý’nýn her yaþam tarzý ve her uygulamasý senin için kutsal mýdýr?

Yaratýcýný sana emanet olarak teslim ettiði vücut organlarýný özgürce ve pervasýzca istediðin gibi, hiç bir sýnýr ve kural tanýmadan kullanabilir misin?

Ülkende her þeyi pervasýzca ve insafsýzca eleþtirdiðin gibi doðru yolda zannettiðin Batý’yý bu pervasýzca kararlarýndan dolayý sorgulamayacak mýsýn? Batý senin için vazgeçilmez bir unsur mudur?

Kadýn bedeni senin için sadece zevk alýnmasý gereken bir meta mýdýr? Bu sýnýrsýz özgürlük hakkýný nereden alýyorsun? Dünyanýn hiçbir yerinde sýnýrsýz özgürlük olabilir mi? Yaþadýðýn toplumun örf, adet, gelenek ve inanç gibi deðerlerine hiç mi saygýn olmayacak? Senin bu talebin toplumun temelini oluþturan aile mefhumunu ortadan kaldýrmaz mý? Özgürlük ve medeniyet zannettiðin bu çýlgýnlýðýn toplumu er yada geç batýrabileceðini düþünmez misin? Batý’dan gelen ve manevi duygularý kemiren uygulamalarýný hiç sorgulamayacak mýsýn?

Bölünmez’den eðitime tam destek M Ali Edis - Ýsmail Erkar

19 Kasým 2012 Pazartesi

Senin için yaþam sadece zevk ve eðlenceden ibaret midir? Baþkasýnýn önemsediði ve kutsadýðý deðerlerin senin için hiç mi önemi yok? … Son olarak bir hafta önce basýna yansýyan ilginç bir haberi sizlere yorumsuz olarak vererek bu haftaki yazýmý noktalýyorum: Zonguldak Cumhuriyet Savcýsý Veli San, “Türk Ceza Kanunu'nun Cinsel Dokunulmazlýða Karþý iþlenen suçlarda 2002'de Türkiye'de dosya sayýsý 8 bin 146 iken bu sayý 2011'de 32 bin 988 olmuþtur. Yani yüzde 400 civarýnda bir artýþ var” dedi.

mardin@yesilay.org.tr

Dinçer, ülkenin aydýnlýk geleceði adýna eðitim alanýnda ciddi adýmlar attýklarýný belirtti. Ömer Dinçer, öðrencilik yýllarýndan arkadaþý olan ve 3 yýl önce Afganistan’da bir uçak kazasýnda ölen sýnýf arkadaþý Bahattin Yýldýz adýna Erzurum'da yaptýrýlan eðitim merkezinin açýlýþ törenine katýldý. Bakan Dinçer törende yaptýðý konuþmada, milli eðitim alanýnda gerçekleþtirdikleri icraatlarý anlattý. Ýlk ve orta öðretimde seçmeli derslerde öðrencilerin çoðunluðunun matematik, yabancý dil ve Kur'an-ý Kerim derslerini tercih ettiðine iþaret eden Bakan Dinçer, "Yeni eðitim sisteminde paradigma deðiþikliðine gittik. 21 seçimlik ders koyduk. Öðrencilerin yüzde 51'i matematik bilimleri, yabancý dil ve Kur'an-ý Kerim'i tercih etti. Yani öðrenciler bize þu mesajý verdi: 'Biz matematik öðrenip iyi bir üniversite kazanacaðýz, çünkü matematik baþka bilim dallarýna da temel oluþturuyor. Bunun için matematik öðrenmek istiyoruz. Sonra yabancý dil öðrenip dünya ile rekabette ayakta kalabilmek gücüne sahip olmak, iyi bir iþ sahibi ve yaþam kalitesine sahip olarak küresel dünya vatandaþý olacaðýz. Bütün bunlarý yaparken de dinimi, toplumsal deðerlerimi, inancýmý oralarda bulunup mücadele edeceðim." diyor. Ýþte bizim de öngördüðümüz eðitim sisteminde yapmaya çalýþtýðýmýz þey de bu." diye konuþtu. Ülke nüfusunun yüzde 5,7'sinin üniversite mezunu olduðunu, çað nüfusunun ise yüzde 30'unun üniversite eðitimi gördüðüne vurgu yapan Dinçer, "Japonya, Güney Kore ülke çað nüfusunun yüzde 100'ünü üniversite mezunu yapmak istiyor. ABD, toplum nüfusunun yüzde 40'ýný yine üniversite mezunu yapmak istiyor. Biz de ise nüfusun yüzde 5,7'si üniversite mezunu. Biz her ilde üniversite açtýðýmýzda 'hamaset yapýyor' diyenlerin bu manzara karþýsýnda dünyanýn eðitim alanýndaki geliþmelerini pek takip etmediklerini ortaya çýkarttý." ifadelerini kullandý. (CÝHAN)

Takruri: Ýsrail sonunu hazýrlýyor Sedat Aslanaçier

amas Dýþ Ýliþkiler Sözcüsü Nevvaf el-Takruri, Ýsrail'in Gazze'ye yaptýðý saldýrý ile kendi sonunu hazýrladýðýný söyledi.

Ancak 81 ile üniversite projesiyle bugünkü hükümetimizin büyük gayretiyle bu mümkün olabildi. Mardin'liler olarak tabi Cumhuriyetimiz önemli badirelerden geçti. Modernizeyle karþýlaþtýktan sonraki þisofrenik yanýlmanýn meydana geldiði büyük bir medeniyet krizinde. Aslýnda bizim medeniyetimizi ve kültürümüzün ayrýlmaz birer parçasý olan vakýf medeniyeti sadaka ve cariye kültürü yeterince kendini tezahür ettiremedi. Þu anda burada açýlýþýný yaptýðýmýz bölünmez ailesinin özellikle Sayýn Süleyman Bölünmez'in iki fakülteye tesis etmesiyle birlikte bu güzel sadaka cariye kültürünün yani insanýn ilalebetnamütenail bir þekilde sevap defterinin açýlmasýný saðlayan bu mübarek günde bir daha tezahür ettiðini hep birlikte görüyoruz.”diye konuþtu. Ak Parti Mardin Milletvekili Muammer Güler, Mardin kadim bir medeniyetin mirasýný taþýyor bir çok dinin dilin çok deðiþik gruplarýn yýllar içerisinde yoðrulup geldiði hoþgörü kenti olduðunu dile getirerek þunlarý söyledi. Bütün farklýlýklarý zenginlik adlederek, devletin milletiyle vatanýyla yurduyla bütün insanýyla bölünmez bir bütün halinde geleceðe taþýmasý için gayret ediyoruz. Burada bütün farklýlýklarý bir arada bütünleþtirerek ve bunu bir zenginlik sayarak yaþamak istiyoruz. Bu memleket huzurlu bir memlekettir. Ebetteki bu huzuru bozmak isteyen var. Aama bizim gayretimiz inþallah bunun üzerinden geleceðiz .” Daha sonra Mardin Valisi Turhan Ayvaz, Ak parti Mardin Milletvekili Abdurrahim Akdað'da birer konuþma yaparak, Süleyman Bölünmez'in eðitime verdiði katkýdan dolayý kendisini tebrik ettiler.

Ýsrail'in yaptýðý son saldýrý ile hem Ýslam hem Arap aleminin son durumunu yoklamak istediðini belirtti. Nevvaf el-Takruri, Mardin Artuklu Üniversitesi (MAÜ) tarafýndan Erdoba Elegance Otel'de düzenlenen ve iki gündür devam eden 'Ortadoðu Deðiþim, Çatýþma ve Dönüþüm' konulu uluslararasý konferansta önemli açýklamalarda bulundu. Ýsrail'in saldýrýlarýna devam ettiðini hatýrlatan Takruri, ümmetin bizzat kendisinin Filistin'i kurtaracaðýný ve bunun da ön iþaretlerini gördüklerini belirtti. Ýsrail'in kendi açýsýndan, büyük bir facia ve olumsuzlukla karþýlaþtýðýný, 2008-2009 yýllarý arasýndaki saldýrýlarda kaybettiði prestijini toparlamaya çalýþtýðýný savunan Takruri, þöyle devam etti: "Önümüzdeki aylarda Ýsrail'de seçim var. Bilindiði gibi Ýsrail partileri arasýnda rekabet var. Kendi aralarýnda Filistin kaný üzerinden birbirleriyle rekabet ediyorlar. Ýsrail halkýnýn tamamý katillerle beraber. Her seçimde daha katil, daha kan içici partilerin liderleri iktidara getiriliyor. Bu da bunun en büyük kanýtýdýr." Kendilerinin nefreti önermediklerini ve beslemediklerini ifade eden Takruri, "Birisi sizin evinizi elinizden alýrsa, siz o evi onunla paylaþýr mýsýnýz? Yoksa o evi geri almak için uðraþýr mýsýnýz? Biz Filistin halký olarak hakkýmýzý savunuyoruz. Bazýlarý bu haklarýndan vazgeçebilirler." dedi. "Türkiye þerefli bir duruþ sergiliyor" Türkiye'nin, yaþanan saldýrý karþýsýnda dik duruþuna minnettar olduklarýný belirten Takruri, konuþmasýna þöyle devam etti: "Türkiye þerefli bir tavýr gösteriyor. Türkiye bu saldýrýlar karþýsýnda açýk

ve net bir þekilde tavrýný belirtmiþti. Türkiye'nin yaptýðýný tebrik ediyoruz. Çok þerefli bir tavýr sergiliyor. Tunus'un da tavrý bundan farklý deðil. Tunus'un da tavrý son derece nettir. Zaten Arap alemindeki halklarýn düþünceleri böyleydi. Ancak daha önce Filistin'de olan olaylar, hükümetleri baðladýðý için bir þey yapamýyorlardý. Ancak Arap Baharý devriminden sonra hükümetler de Ýsrail'e karþý durdu." þeklinde konuþtu. Ýsrail'in sonunun geldiðini kaydeden Takruri, sözlerine þöyle devam etti: "Ýnþallah bu onlar için bir son olacak. Filistin kaný onlar için lanet olacaktýr. Onlarýn sonu gelecektir. Kendisi açýsýndan, büyük bir faciayla, büyük bir olumsuzlukla karþýlaþtý. Artýk Mursi'nin eski Mýsýr lideri Mübarek'ten farklý olduðunu gördü. Ýsrail Gazze'ye saldýrdýðý zaman, beklemediði bir direniþle karþýlaþtý. Beklemediði silahlarla Müslümanlarýn cevap verdiðini gördü. 2008 yýlýnda Gazze'ye yapýlan saldýrý kararýyla, bugün yapýlan saldýrýyý kýyasladýðýmýz zaman bunu net görebiliriz. 2008 yýlýndaki saldýrý kararý Mýsýr'da alýnmýþtý. Tüm geçiþ noktalarýna engeller koymuþtu. Bugün saldýrýnýn hemen akabinde Mursi kendi baþbakanýný Gazze'ye gönderdi. Onlarla bir olduðunu onlarý destekleyeceðini gösterdi." "El Fetih ile Hamas arasýnda diyalog ne durumda?" þeklinde bir soru üzerine ise el-Takruri, "Hamas ile Fetih arasýnda diyalog zaten var. Zaten biz burada bölge çatýþmasý yapmýyoruz. Biz burada güçlerin birleþmesi için mücadele ediyoruz. Ýnþallah Ýsrail'in bu saldýrýsý da bizi daha çok bir araya getirecek. Güçlerimizin birleþmesini saðlayacaktýr." cevabýný verdi.

www.mardiniletisimgazetesi.com.tr

405 milyonluk yatýrýmýn temeli atýldý Þanlýurfa Valisi Celalettin Güvenç, "Gün gelecek artýk gözyaþýný deðil bereketi konuþacaðýz." Dedi.

oðunluðu DSÝ tarafýndan yapýlan 25 projenin temeli, Orman ve Su Ýþleri Bakaný Veysel Eroðlu ile Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakaný Faruk Çelik'in de katýldýðý törenle atýldý. Vali Celalettin Güvenç, "Gün gelecek artýk gözyaþýný deðil bereketi konuþacaðýz." dedi. Temel atma töreninde konuþan Veysel Eroðlu, hükümetin Þanlýurfa’ya yaptýðý yatýrýmlara deðindi. Merkezi

hükümetin en çok yatýrým yaptýðý ilin Þanlýurfa olduðunu kaydeden Eroðlu, TIR dolusu yatýrýmla geldiðini söyledi. "Toprak ile suyun nikahýný kýyýyoruz" Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakaný Faruk Çelik, Þanlýurfa’nýn tarým potansiyeline deðindi. Türkiye’de en çok üretilen ürünleri sýralayan Çelik, “Fýstýðýn üretiminde yüzde 40 ile birinci, pamuk üretiminde yüzde 39 ile birinci, mercimek

üretiminde yüzde 38 ile birinci. Bereketli topraklarda üretiliyor bu ürünler. Bu ürünler, sizin nasýrlý ellerinizden çýkýyor. Bugün ne yapýyoruz. Toprak ile suyun nikâhýný kýyýyoruz. Nikâhýmýz, düðünümüz hayýrlý olsun.” diye konuþtu. Temel atma töreninde konuþan Þanlýurfa Valisi Celalettin Güvenç’in gündeminde ise bölgenin yanlýþ algýsý vardý. Þanlýurfa’yý, saðduyusu ve hoþgörüsünden dolayý kutlayan Güvenç, “Bu ülkede artýk Türk-Kürt-Arap ayrýmý kalmamýþ. Devlet, hükümet 74 milyon insanýn emrindedir. Önümüz aydýnlýktýr, açýktýr. Yeter ki kan akmasýn, yeter ki çocuklar ölmesin, yeter ki analar aðlamasýn. Bu anlamda ulaþmadýðýmýz tek kimse, tek ana, tek çocuk kalmasýn. Çünkü bu ülkenin geleceði parlak, önü açýk. Bu ülke, geçmiþin sorunlarýný artýk geçmiþte býraktý. Halkýn bütünleþmesi ile milli iradenin egemen olmasý ile bu topraklarda artýk insanlarýn hepsi bu ülkenin birinci sýnýf vatandaþý oldu.” þeklinde konuþtu. Konuþmalarýn ardýndan, ilçelerde temeli atýlan tesislere telekonferans ile baðlantý saðlandý. Ýki bakan, programýn ardýndan Ýl Koordinasyon Toplantýsý'na katýldý. Basýna kapalý gerçekleþen toplantýnýn ardýndan bakanlar, AK Parti il teþkilatýný ziyaret edecek. (CÝHAN)

19 Kasým 2012 Pazartesi

Argunaða: 400 milyon liralýk sulama kanalýndan laðým akýyor

atman Çevre Gönüllüleri Derneði Baþkaný Hasan Argunaða, yaklaþýk 400 milyon liralýk bir yatýrým maliyetiyle yapýlan Batman Sol Sahil Sulama Kanalý'nýn laðým sularýna teslim olduðunu söyledi. Hasan Argunaða ve beraberindeki çevreciler, Demiryolu köyüne giderek, yaþanan sorunlar nedeniyle bölgedeki konutlarýn laðým sularýnýn aktýðý Batman Sol Sahil Sulama Kanalý'nda basýn açýklamasý yaptý. Argunaða, mücavir alan dýþýnda yapýlan TOKÝ konutlarý ve çevrede bulunan lüks konutlarýn arasýndan geçen kanaldan yükselen kötü kokularýn, çevreye ve vatandaþlara rahatsýzlýk verdiðini belirtti. Kanalýn Batman Barajý’ndan ovalara cazibeli su projesi kapsamýnda yapýlmýþ 400 milyonluk bir yatýrým olduðunu hatýrlatan Argunaða, laðým sularýnýn kanala akmasýna tepki gösterdi. Argunaða, bu manzaranýn Batman’a yakýþmadýðýný söyledi. Sulama kanalýnýn

yapýlmasýna, çevreye hayat vereceði için destek verdiklerini belirten Argunaða, ancak kanalýn Batman’da yýllardýr çevreye zarar veren ve ikinci bir Ýluh Deresi olma yolunda ilerlediðini belirtti. Daha önce giriþimlerde bulunup valilik ve belediyeyi bilgilendirdiklerini, Batman Belediyesi, Çevre ve Þehircilik Ýl Müdürlüðü, Devlet Su Ýþleri (DSÝ), Ýl Özel Ýdare Genel Sekreterliði, Memur-Sen TOKÝ Kooperatifi yetkililerini olay yerine götürüp konuya çözüm bulmalarýný istediklerini hatýrlatan Argunaða, sorunun çözülmemesi üzerine Demiryolu köyündeki laðým sularýnýn kanala aktýðý yerde basýn açýklamasý yapmak zorunda kaldýklarýný dile getirdi. Görsel ve saðlýk açýsýndan vahim görüntülerin söz konusu olduðunu belirten Argunaða, ilgili kurumlardan biran önce sorunu çözmelerini istedi. Argunaða, sorun çözülene kadar deðiþik etkinliklerle konuyu gündemde tutacaklarýný ifade etti. (CÝHAN)

'Günün yarýsý iþ yerinde geçiyor, iþteki beslenmeye dikkat edilmeli' B

eslenme ve Diyet Uzmaný Yasemin Bekmezci, çalýþan insanlar açýsýndan iþ yerindeki verimliliðin çok önemli bir yere sahip olduðunu söyledi. Bundan ötürü çalýþanlarýn öðle yemeðine çok dikkat etmesi gerektiðini belirten Bekmezci, yemek tabaðýnýn üç bölüme ayrýlmasý gerektiðini dile getirdi. Bekmezci, “Tabaðýn yarýsýna sebze-meyve, bir kýsmýna tahýl, diðer kýsmýna da et grubu yerleþtirilmeli.” dedi. Yasemin Bekmezci, günün yarýdan çoðunun iþ yerinde geçtiðini bu yüzden de iþ yaþantýsýnda beslenmenin önemli hale geldiðini belirtti. Hayatýn her döneminde önemli bir yer tutan yeterli ve dengeli beslenmenin baþarýlý ve saðlýklý çalýþabilmenin olmazsa olmaz koþullarýndan biri olduðunu belirten Bekmezci, yapýlan çalýþmalarda iþ

performansý ve iþ kazalarý ile beslenme arasýnda önemli bir iliþki olduðunun tespit edildiðini aktardý. Yetersiz ve dengesiz beslenenlerde kan þekerinin düþmesine paralel olarak halsizlik, dikkat azlýðý, yorgunluk hissi geliþtiðini hatýrlatan Bekmezci, bunun sonucu olarak da iþ yerinde verimin düþtüðünü ifade etti. Bedenin düzenli çalýþmasý için kan þekerinin belirli bir düzeyde olmasý gerektiðini dile getiren Bekmezci, þu bilgileri verdi: “Kan þekerinin dengede kalmasý için günde en az 3 ana öðün 2-3 ara öðün planlayýn. Güne mutlaka kahvaltýyla baþlayýn. Kahvaltýda uzun süre tokluk saðlamasý açýsýndan proteinli yiyeceklere (peynir, yumurta veya süt gibi) yer verin. Sebze-meyveler kahvaltýyý besin öðeleri açýsýndan dengelediði gibi içerdikleri posa

nedeniyle de kan þekerinin daha geç düþmesine yardýmcý olacaktýr.” Öðle ymeklerinde iþ yerindeki yenilmesi durumunda, besin seçimine dikkat edilmesi gerektiðinin altýný çizen Bekmezci, tabaðýn yarýsýna sebze-meyve grubundan (mesela salata), kalan yarýsýný da üçe bölüp, iki parçalýk kýsmýna tahýl grubu (ekmek, pilav, makarna), bir parçalýk kýsmýna da et grubunu yerleþtirilmesinin saðlýklý olacaðýný kaydetti. Bekmezci, bu besinlerin yanýnda ayran ya da süt gibi bir içecek eklendiðinde öðünün dengeli olacaðýný dile getirdi. Dinlenme aralarýnda içilenlere dikkat edilmesi gerektiðini söyleyen Bekmezci, þöyle konuþtu: “Örneðin 2 þekerli 6 bardak çay içtiðinizde ortalama 120 kalori alýrken, þekersiz içtiðinizde 0 kalori alýrsýnýz. Þeker miktarýnýn artmasýyla kalorinin daha fazla artacaðýný da unutmayýn. Ayrýca içeceklere ilave olarak günde en az 1,5-2 litre su içmeyi de ihmal etmeyin.” Yenilenlerin mutlaka fiziksel aktivite ile dengelenmesi gerektiðini kaydeden Bekmezci, günlük yarým saatlik bir yürüyüþün haftada yaklaþýk olarak 1000 kalori harcanmasýný saðlayacaðýný ifade etti. Bekmezci, “Ýþ yerinde de hareketli olmaya çalýþýn. Özellikle masa baþý çalýþanýysanýz; bir þey gerekli olduðunda telefonla edinmek yerine, kalkýn ve kendiniz alýn. Ýþ yerine gelipgiderken servis kullanýn ve servisten evinize 2 - 3 durak önce inip binerek de aktivitenizi arttýrabilirsiniz.” önerisinde bulundu. (CÝHAN)

Siverek’te korsan CD operasyonu Þ

anlýurfa’nýn Siverek ilçesinde korsan CD operasyonu düzenlendi.

Operasyon kapsamýnda 8 bin 26 CD ve DVD ile birlikte çok sayýda bilgisayara el konuldu. Gözaltýna alýnan 4 kiþinin çýkarýldýklarý mahkemece tutuksuz yargýlanmalarýna karar verildi. Siverek'te korsan bandrolsüz CD ve DVD satýþý yapan iþyerlerine Ýlçe Emniyet Müdürlüðü Güvenlik Þubesi'ne baðlý ekipler tarafýndan operasyon düzenlendi.

Mahkeme kararýyla 5846 Sayýlý Fikir ve Sanat Eserleri hükümlerini ihlal eder nitelikte materyallerin bulunduðu tespit edilen 4 iþyerine operasyon gerçekleþtirildi. Yapýlan operasyonda satýþa hazýr halde bulunan 8 bin 26 adet bandrolsüz müzik, film vb CD ve DVD, arþivlemede kullanýlan ve kopyalama iþlemlerinin yapýldýðý 16 adet bilgisayar ve 9 adet harici harddisk ele geçirildi. Ele geçirilen korsan CD ve DVD´lerin ise imha edileceði açýklandý. Ýþyeri sahiplerinin tutuksuz yargýlanmalarýna baþlandý. (CÝHAN)

‘Þanlýurfa’ya 831 milyon liralýk yatýrýmla geldik’

rman ve Su Ýþleri Bakaný Veysel Eroðlu, Þanlýurfa’ya 25 projeyi gerçekleþtirmek için geldiklerini belirterek, “Heybemiz dolu geldik. Bu 25 projenin maliyeti 831 milyon 71 bin liradýr.” dedi. Orman ve Su Ýþleri Bakaný Veysel Eroðlu ile Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakaný Faruk Çelik, çeþitli temaslarda ve açýlýþ törenlerinde bulunmak üzere Þanlýurfa’ya geldi. Ýlk olarak Þanlýurfa Valiliði'ne geçen bakanlar, burada þeref defterini imzaladý. Veysel Eroðlu, þeref defterini imzaladýktan sonra kýsa bir deðerlendirmede bulundu. Bugünün, Þanlýurfa için milat olacaðýný dile getiren Eroðlu, heybelerini doldurup geldiklerini söyledi. Hatta, heybe ile deðil TIR ile geldikleri latifesinde bulunan Eroðlu, 25 proje için þehre geldiklerini ifade etti. 831 milyon liralýk yatýrýma imza atmak için geldiklerini kaydeden Eroðlu, merkezi

hükümetten en fazla yatýrým alan ilin de Þanlýurfa olduðunu vurguladý. Eroðlu, "Biz heybe ile deðil TIR’la geldik. Tarihi bir gündür. Bunu milat olarak yazacaklardýr. Þu anda 831 milyon TL yatýrýmla geldik. Yaklaþýk 25 müjdemiz var. Ýnþaatý devam den projeler var. Bunlar hariç. Bu 25 projeden 20’si DSÝ’ye ait. Bunun dýþýnda, Orman Genel Müdürlüðümüzün 2, Doða Koruma Milli Park Genel Müdürlüðü'nün 2 ve Meteoroloji'nin 1 projesi var. Bu, toplamda 25 müjdenin yatýrým maliyeti 831 milyon 71 bin lira.” þeklinde konuþtu. Yapýlan yatýrýmlardan biri de içme suyu arýtma tesisi. 2. kademe inþaatý sözleþmesi imzalanacak. Arýtma tesisinin þehrin su ihtiyacýný büyük ölçüde karþýlayacaðý belirtiliyor. Günlük kapasitesi 207 bin metreküp olan yeni arýtma tesisinin sözleþmesinin imzalanacaðý belirtildi. Orman Genel Müdürlüðü de ilde iki projeye imza atacak. Bunlardan biri, 11 bin 500 dekar alanda aðaçlandýrma ve rehabilitasyon çalýþmalarý yürütüleceði belirtilirken, ikinci proje ise ilde önümüzdeki yýl 5 milyon fidan üretilerek 4 milyonunu toprakla buluþturmayý hedefliyor. (CÝHAN)

www.mardiniletisimgazetesi.com.tr

19 Kasým 2012 Pazartesi

Aile bütünlüðü için en büyük sorun: Televizyon, internet ve sosyal çevre T

BASINDAN Üretim hatalarý

Uzman Pedagog Adem Güneþ, aile bütünlüðünün korunmasýnda en büyük sorunun televizyon, internet ve sosyal çevrenin önemli olduðunu söyledi. Güneþ, ebeveynlerin geniþleyen sosyal ortamlarýnýn da aile bütünlüðünü korumayý olumsuz etkilediðini belirtti.

atih Üniversitesi Öðretim Görevlisi Uzman Pedagog Adem Güneþ, aile bütünlüðünün korunmasýnda en büyük sorunun televizyon, internet ve sosyal çevrenin önemli olduðunu söyledi. Güneþ, ebeveynlerin geniþleyen sosyal ortamlarýnýn da aile bütünlüðünü korumayý olumsuz etkilediðini belirtti.

Süleyman Demirel Üniversitesi Yaþam Boyu Eðitim Merkezi organizasyonuyla Isparta'da gerçekleþtirilen '1. Ulusal Aile Danýþmanlýðý Çalýþtayý'na katýlan Uzman Pedagog Adem Güneþ, aile bütünlüðünü etkileyen problem ve çözümlerine yönelik açýklamalarda bulundu. Günlük olaylarýn ve medyanýn bireyler

üzerindeki etkisini deðerlendiren Güneþ, aile bütünlüðünün korunmasýnda en büyük sorunlarý televizyon, internet, çocuklarýn sosyal çevresi ve anne babanýn geniþleyen sosyal ortamlarý olarak sýraladý. Söz konusu unsurlarýn aile bütünlüðüne olan dikkati daðýttýðýný ifade eden Güneþ, çocuklar ve ebeveynleri arasýndaki iletiþim kopukluðunun, çocuklarýn problemli yetiþmelerine neden olduðunu vurguladý. Konuyla ilgili olarak sivil toplum örgütlerine de önemli görevler düþtüðünü kaydeden Güneþ, "Aile ve Sosyal Politikalar Bakaný Fatma Þahin, hem duyarlýlýðý hem de vizyonu açýsýndan ülkemiz için büyük bir þans. Bu çalýþtayýn ön hazýrlýklarý da kendisine aittir. Aileyi, çocuðu ve kadýný korumayla ilgili sivil toplum kuruluþlarýnýn daha aktif rol almasý lazým." diye konuþtu. Çalýþtayda konuþan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlýðý Sosyologu Ramazan Güler de,

Bakanlýk'ýn ailenin korunmasýna yönelik sivil toplum örgütlerinden gelecek tüm tekliflere açýk olduðunu söyledi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlýðý ile Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürlüðü'nün öncülüðünde SDÜ'de düzenlenen çalýþtayýn yol gösterici olduðunu belirten Güler, çalýþtay sonunda aile danýþmanlýðý ile ilgili hazýrlanacak sonuç bildirgesinin Bakanlýða sunulacaðýný ve beyan edilmesi halinde yeni düzenlemeler yapýlabileceðini ifade etti. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlýðý, aile hekimliði modelini örnek alarak hayata geçirmeyi planladýðý, aile içi þiddeti önlemek, ailenin sürekliliðini saðlamak amacýyla 'Aile Danýþmanlýðý Eðitimi' kapsamýnda düzenlenen organizasyona bakanlýk üst düzey yetkililerinin yaný sýra üniversitelerden akademisyenler, aile danýþmanlýðý alanýnda uzman isimler katýldý.

Hepatit A, aþý takvimine eklendi S

Türkiye'de aþý üretim çalýþmalarýnýn gerçekleþtirilebilmesi için çalýþmalarýn bugünde baþladýðýný aktardý.

Hepatit A aþýsýnýn aþý takvimine eklenmesi dolayýsý ile düzenlenen toplantýda konuþan Saðlýk Bakaný Recep Akdað, 10 sene öncesinde Türkiye'de doðan her bin çocuktan 30'unun hayatýný kaybederken, bu oranýn bugün binde 8'in altýna indiðini belirterek, "Ýnanýyorum ki bu oran 2015 yýlýnda binde 7'nin de altýna inecek." dedi.

Toplantýda bir konuþma da Bakanlýk Baðýþýklama Danýþma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ceyhan yaptý. Ceyhan, Türkiye'de 2005 yýlýna kadar 7 hastalýða karþý baðýþýklama saðlandýðýný belirterek, "Bundan 6 sene öncesinde, Hepatit A'nýn da aþý takvimine konduðunu rüyamýzda bile göremezdik. Ancak bugün gelinen noktada aþýlama konusunda birçok geliþmiþ ülkenin de önün geçtik." ifadesini kullandý.

aðlýk Bakanlýðý, Hepatit A aþýsýný çocukluk dönemi aþý takvimine ekledi. Böylece mücadele edilen hastalýk etkeni sayýsý 12'ye yükseldi.

Türkiye'nin aþýlamada dünyanýn en iyileri arasýnda yer aldýðýný söyleyen Akdað, "2002 yýlýnda Diyarbakýr'da çocuk aþýlama oraný yüzde 49'larda, Þýrnak'ta yüzde 37'lerde, Hakkari'de yüzde 44'lerde idi. Bugün, bu þehirlerimiz de dahil olmak üzere ülke genelinde aþama oranlarýmýz yüzde 97'lerde. Bu oran 2002 yýlýnda ise yüzde 70'lerde idi." diye konuþtu. Aþý bütçesinin de 2002 yýlýndan bu yana 40 misli arttýðýna dikkat çeken Akdað, yakýn bir gelecekte

Basit bir hastalýk þeklindeki kanýnýn aksine Hepatit A'nýn, Hepatit B'den daha yaygýn görüldüðünü ve ölüme bile yol açabildiðini söyleyen Ceyhan, Türkiye'nin bu aþýyý ulusal aþý takvimine ekleyen 8. ülke olduðunu dile getirdi. Ceyhan, ABD, Arjantin, Ýsrail, Katar, Panama, Suudi Arabistan ve Uruguay'da da bu aþýnýn aþý takviminde bulunduðunu aktardý. Öte yandan toplantýda, 'aþýyla hastalýklarý aþýyoruz' sloganýn kullanýldýðý kamu spotu filmi de

M. Sait Çakar

Geçmiþte 400 sene beraber olmuþtuk, genellikle de iliþkilerimiz iyiydi, son yüzyýlda, milliyetçilik hastalýðý bütün bünyeleri kanser gibi çürütmeye baþlayýnca sorunlar yaþadýk. Ama geçmiþe dönmenin manasý yoktu, 100 senedir ayrýydýk, sun’i olarak birbirimizden kopmuþ, baþkalarýnýn telkin ve bakýþýyla yanlýþ yargý ve kanaatlere sahip olmuþtuk. Þimdi “ yeni bir muarefe” sürecine girip, “karþýlýklý müzakere” ile “ yeni muahede” yollarýný aramaktý ki, bunun da yolu, bölge ülkelerinin eþit þartlarda ve birbirlerine saygý duyarak “ yeni bir bölgesel entegrasyon”a gitmekti. Süreç birkaç sene iyi gitti. Fakat “Batý ekseni”ni zamirinde tutup bölgenin bütün iddialarýndan vazgeçmesini, Ýslam dininin sosyo-politik vizyonunu ve bölge halklarýnýn kendi iradeleriyle deðiþim yapma taleplerini bir kenara býrakýp “liberalizmin ister kaba ister yumuþak güçle bölgeye empoze edilmesini isteyen batýcýlar” ve içeride neoconlarýn uzantýlarý ulusalcý takým Türkiye’nin “eksen kaymasý” yaþadýðýný propaganda etmeye baþlayýp AK Parti iktidarýna þantaj yapma yoluna gittiler. Derken bu þantajý savmak üzere AK Parti hükümeti, “Batý ekseni”ne olan baðlýlýðýný kanýtlamak üzere Malatya’da radar sisteminin kurulmasýný teklif etti ki, Rasmussen bile “Bizim için sürpriz oldu, memnuniyetle kabul ettik.” dedi. Malatya’da kurulan sistem Suriye ve Ýran’ý korkuttu, Rusya’yý bir anda uyandýrýp Tartus’taki askeri üs ve tesislerini yenilemesine sevk etti, daha doðrusu Rusya’yý bölgeye celbetti. Eþzamanlý neo Ýttihatçýlar, Talat ve Enver paþalarýn býraktýðý yerden iþe koyulmanýn zamaný olduðunu telkin etmeye baþladýlar: “Osmanlý’yý yeniden kurmanýn tam zamanýdýr. Formül basit: Körfez sermayesi ile Türk Silahlý Kuvvetleri bir araya getirilirse, hem bölge bizim olacak, hem “bizim dýþýmýz”daki iddia sahibi aktörlerden ve harici güçlerden temizlenecektir.” Batý’nýn bize tanýdýðý marjý “baðýmsýz inisiyatif ” þeklinde okuyan “millici kanat” da bu koroya katýldý.

gösterildi. Toplantý sonunda, spotta oynayan çocuklar Bakan Akdað'a çiçek sundu. Akdað, çocuklarla bir süre sohbet etti. Türkiye, Hepatit A enfeksiyon açýsýndan 2000'li yýllarýn baþlarýnda hastalýðýn yüksek düzeyde yaygýn görüldüðü ülkeler grubunda yer alýyordu. Son yýllarda özellikle temiz içme ve kullanma suyu teminindeki geliþmelere paralel olarak hastalýðýn görülme sýklýðý azalmaya baþladý. Daha önce okul öncesi dönemde görülen hastalýk, ileri

yaþlarda görülme eðilimine girdi. Hastalýðýn ileri yaþlara kayma eðilimi dikkate alýndýðýnda vatandaþlarýn çocukluk döneminden baþlamak üzere korunmasý önem taþýdýðýndan, Baðýþýklama Danýþma Kurulu tarafýndan çocuklara rutin Hepatit A aþýlamasýna geçilmesi tavsiye edildi. Hepatit A aþýsý çocuklara 18. ayda ve 24. ayda olmak üzere iki doz uygulanacak. Yakýn zamanda su çiçeði aþýsý da aþý takvimine alýnacak. (CÝHAN)

'Türkiye'de 60 bin hasta diyalize giriyor'

ürkiye, son 10 senede bölgeye açýlýrken, bizi ve bölge halklarýný uzun süre akrabalarýndan uzak kalmýþ birinin gurbetten evine dönüþüne benzer bir duygu sardý.

edavisi sadece organ ve doku nakli ile mümkün olan hastalýklar, tüm dünyanýn olduðu gibi, Türkiye’nin de önemli saðlýk sorunlarýnýn baþýnda geliyor. Türk Nefroloji Derneði verilerine göre, Türkiye'de kronik böbrek yetmezliði nedeniyle 60 bin hasta diyalize giriyor. Bu sayýnýn, geliþmiþ birçok ülkenin neredeyse 2 katý olan yýllýk yüzde 10 artýþ oraný ile 2015 yýlýnda 100 bini aþacaðý tahmin ediliyor. Hastalýðýn tedavi masraflarýnýn da bu dönemde iki katýna çýkarak yaklaþýk 1.5 milyar dolar olabileceði belirtiliyor. Karaciðer naklinde de benzer bir tablo yaþanýyor. Karaciðer nakli için sýra bekleyen binlerce hasta bulunuyor. Önümüzdeki 5 yýl içinde 15 bin kiþinin karaciðer nakli ihtiyacý olacaðý öngörülüyor. Hem böbrek hem

karaciðer bekleyen pek çok hasta olmasýna raðmen nakil yapýlan hasta sayýsý çok düþük. Sebebi ise Türkiye’de organ baðýþýnýn yeterli düzeyde olmamasý. Diyanet organ naklinin caiz olduðunu açýkladý T.C. Saðlýk Bakanlýðý’na baðlý Ulusal Organ ve Doku Bilgi Sistemi’nde kayýtlý organ bekleyen hastalara naklediliyor. Hastalar öncelikle kan grubu uyumuna daha sonra da doku grubu uyumuna göre belirleniyor. Kan ve doku uyumunun yaný sýra hastanýn týbbi

aciliyet durumu göz önünde bulunduruluyor. Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý Din Ýþleri Yüksek Kurulu 6.3.1980 tarih ve 396 sayýlý kararý ile organ naklinin caiz olduðunu açýkladý. Uzmanlar, nakil yapýlabilen organlarý ise þöyle sýralýyor: kalp, karaciðer, böbrek, akciðer, pankreas, ince baðýrsak, dokular, kornea, kemik iliði, tendon, kalp kapaðý, deri, kemik. (CÝHAN)

Ýlginç argümanlar çýktý: “Bölgenin sahibi biziz, biz olmadan yaprak kýmýldayamaz. Bölgeye biz nizam vereceðiz, 1911 sýnýrlarý öncesine döneceðiz vs.” 2009’da AK Parti’nin Kýzýlcahamam kampýnda Davutoðlu þöyle diyordu: “Osmanlý’dan kalan bir mirasýmýz var. Yeni Osmanlý diyorlar. Evet, Yeni Osmanlý’yýz. Bölgemizdeki ülkelerle ilgilenmek zorundayýz. Hatta, Kuzey Afrika’ya açýlýyoruz. Büyük devletler þaþkýnlýkla takip ediyor. Özellikle Fransa, K.Afrika’ya niçin açýldýðýmýzý araþtýrýyor. Ben de talimat verdim. Sarkozy hangi Afrika ülkesine giderse gitsin kafasýný kaldýrdýðý yerde Türk büyükelçiliði binasýný ve bayraðýný görecek. Elçilik binalarýný en güzel yerlerden tutun, diye talimat verdim.” (Yeni Þafak, 24 Kasým 2009) Tabii ki Batý (ABD, Ýngiltere ve Fransa) bu meydan okumayý not etti, önce Libya’da bize ders verdi, arkasýndan Suriye’de bizi tuzaða düþürdü. Bu dramatik tecrübeden çýkaracaðýmýz iki ders var: Ne batýcýlarýn düþündüðü gibi Batý adýna, “vekil ülke (proxy)” sýfatýyla bölgede güç ve inisiyatife sahip olabiliriz, ne kendilerine bölgede sömürge arayan neo Ýttihatçýlarýn ve milli güçlerin hayal ettiði patronajlýk kurabiliriz. Bölge yeniden þekillenecekse bencil milli çýkarlara, Batý adýna vekalete dayalý ya da ýrk-kavim, mezhep veya bölge-ülke merkezli bölge olmayacak bu. Bugün aðýr da olsa temel imalat hatasý fark edilmeyen Titanik’e bindirildiðimizi sezmeye baþladýk. Kendimizi -hâlâ- görkemli bir gemide görmeye devam edersek, bilelim ki önümüz devasa bir buzdaðýdýr. Ali Bulaç (Zaman) a.bulac@zaman.com.tr 10 Kasým 2012

19 Kasým 2012 Pazartesi

Hizmet Ýþ Sendikasý hacize tepki gösterdi Ýsmail Erkar

izmet Ýþ Sendikasý, Mardin Belediyesi'nden toplam 10 milyon lira alacaklarý olduðu gerekçesiyle baþlattýklarý davanýn ardýndan iþçilerin Belediye Baþkaný Beþir Ayanoðlu’nun makam koltuðu ve bazý eþyalarý haczettirmesine tepki gösterdi. Mardin Belediyesi önünde toplanan Hizmet Ýþ Sendikasý’na üye iþçiler, yaptýklarý basýn açýklamasý ile olayý protesto etti. Ýþçiler adýna basýn açýklamasýný okuyan Hizmet Ýþ Sendikasý Mardin Ýl Baþkaný Sabri Öztap, kendilerinden önceki Belediye –Ýþ

Sendikasý'nýn, hem belediyeye hem de iþçilerine karþý adeta intikam duygusuyla hareket ettiðini öne sürdü. Sendikanýn kendi alacaklarýný tahsil etmek için belediyenin gayrimenkullerine haciz koydurduðunu belirtti. Mardin'de belediye iþçilerinin kendi sendikalarýnýn yetkili olduðu tarihten bu tarafa maaþlarýný tam ve zamanýnda aldýðýný belirten Öztap, sendikanýn yaptýðýnýn hem Mardin'e, hem belediyeye, hem de doðrudan iþçilere karþý zulüm, haksýzlýk ve ihanet olduðunu savundu. Belediye-Ýþ Sendikasý, geçmiþ dönemlerden kalan kendi

sendika alacaklarý için iþçi arkadaþlarýnýn da maaþlarýna uzanacaðýndan endiþe ettikleri bir haciz baþlattýðýný iddia eden Öztap, ”Bu uygulamalarla Mardin'i, Mardin Belediyesi'ni, iþçileri deðil kendilerini cezalandýracaklarýný unutmasýnlar. Þu anda sendikamýz Hizmet -Ýþ'in yetkili olduðu Mardin Belediyesi'nde daha önce BelediyeÝþ dönemi ile kýyaslanamayacak bir iþ barýþý, verimlilik ve huzur vardýr. Bunda en büyük payý bulunan Belediye Baþkanýmýz Sayýn Beþir Ayanoðlu'na Hizmet-Ýþ Sendikasý ve tüm üyelerimiz adýna teþekkür ediyoruz.” dedi. Belediye Ýþ Sendikasý'nýn

MARDÝN MERKEZ AHMETLÝ KÖYÜ ÝÇMESUYU YAPIM ÝÞÝ MARDÝN Ýl Özel Ýdaresi Su ve Kanal Hizmetleri Müdürlüðü MARDÝN MERKEZ AHMETLÝ KÖYÜ ÝÇMESUYU YAPIM ÝÞÝ yapým iþi 4734 sayýlý Kamu Ýhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açýk ihale usulü ile ihale edilecektir. Ýhaleye iliþkin ayrýntýlý bilgiler aþaðýda yer almaktadýr. Ýhale Kayýt Numarasý : 2012/169284 1-Ýdarenin a) Adresi : Ýstasyon Rektör Aykaç Cad. 82 47000 Ýstasyon MARDÝN MERKEZ/MARDÝN b) Telefon ve faks numarasý : 4822151930 - 4822151932 c) Elektronik Posta Adresi : 47ilozelidare@icisleri.gov.tr ç) Ýhale dokümanýnýn görülebileceði internet adresi : https://ekap.kik.gov.tr/EKAP/ 2-Ýhale konusu yapým iþinin a) Niteliði, türü ve miktarý : Ýhalenin niteliði, türü ve miktarýna iliþkin ayrýntýlý bilgiye EKAP'ta (Elektronik Kamu Alýmlarý Platformu) yer alan ihale dokümaný içinde bulunan idari þartnameden ulaþýlabilir. b) Yapýlacaðý yer : MARDÝN ÝL ÖZEL ÝDARESÝ Sosyal Tesisleri Toplantý Salonu Ýstasyon Mah. Rektör Aykaç Cad. No: 82 47060-MARDÝN c) Ýþe baþlama tarihi : Sözleþmenin imzalandýðý tarihten itibaren 5 gün içinde yer teslimi yapýlarak iþe baþlanacaktýr. ç) Ýþin süresi : Yer tesliminden itibaren 60 (Altmýþ) takvim günüdür. 3- Ýhalenin a) Yapýlacaðý yer : MARDÝN ÝL ÖZEL ÝDARESÝ Sosyal Tesisleri Toplantý Salonu Ýstasyon Mah. Rektör Aykaç Cad. No: 82 47060-MARDÝN b) Tarihi ve saati : 29.11.2012 - 10:00 4. Ýhaleye katýlabilme þartlarý ve istenilen belgeler ile yeterlik deðerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. Ýhaleye katýlma þartlarý ve istenilen belgeler: 4.1.1. Mevzuatý gereði kayýtlý olduðu Ticaret ve/veya Sanayi Odasý ya da Esnaf ve Sanatkarlar Odasý veya ilgili Meslek Odasý Belgesi. 4.1.1.1. Gerçek kiþi olmasý halinde, kayýtlý olduðu ticaret ve/veya sanayi odasýndan ya da esnaf ve sanatkar odasýndan veya ilgili meslek odasýndan, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduðu yýlda alýnmýþ, odaya kayýtlý olduðunu gösterir belge, 4.1.1.2. Tüzel kiþi olmasý halinde, ilgili mevzuatý gereði kayýtlý bulunduðu ticaret ve/veya sanayi odasýndan, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduðu yýlda alýnmýþ, tüzel kiþiliðinin odaya kayýtlý olduðunu gösterir belge, 4.1.2. Teklif vermeye yetkili olduðunu gösteren Ýmza Beyannamesi veya Ýmza Sirküleri. 4.1.2.1. Gerçek kiþi olmasý halinde, noter tasdikli imza beyannamesi. 4.1.2.2. Tüzel kiþi olmasý halinde, ilgisine göre tüzel kiþiliðin ortaklarý, üyeleri veya kurucularý ile tüzel kiþiliðin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamýnýn bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmamasý halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususlarý gösteren belgeler ile tüzel kiþiliðin noter tasdikli imza sirküleri, 4.1.3. Þekli ve içeriði Ýdari Þartnamede belirlenen teklif mektubu. 4.1.4. Þekli ve içeriði Ýdari Þartnamede belirlenen geçici teminat. 4.1.5 Ýhale konusu iþte idarenin onayý ile alt yüklenici çalýþtýrýlabilir. Ancak iþin tamamý alt yüklenicilere yaptýrýlamaz. 4.1.6 Tüzel kiþi tarafýndan iþ deneyimi göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kiþiliðin yarýsýndan fazla hissesine sahip ortaðýna ait olmasý halinde, ticaret ve sanayi odasý/ticaret odasý bünyesinde bulunan ticaret sicil memurluklarý veya yeminli mali müþavir ya da serbest muhasebeci mali müþavir tarafýndan ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiði tarihten geriye doðru son bir yýldýr kesintisiz olarak bu þartýn korunduðunu gösteren belge. 4.2. Ekonomik ve mali yeterliðe iliþkin belgeler ve bu belgelerin taþýmasý gereken kriterler: Ýdare tarafýndan ekonomik ve mali yeterliðe Ýliþkin kriter belirtilmemiþtir. 4.3. Mesleki ve Teknik yeterliðe iliþkin belgeler ve bu belgelerin taþýmasý gereken kriterler: 4.3.1. Ýþ deneyim belgeleri: Son on beþ yýl içinde bedel içeren bir sözleþme kapsamýnda taahhüt edilen ve teklif edilen bedelin % 50 oranýndan az olmamak üzere ihale konusu iþ veya benzer iþlere iliþkin iþ deneyimini gösteren belgeler, 4.4.Bu ihalede benzer iþ olarak kabul edilecek iþler ve benzer iþlere denk sayýlacak mühendislik ve mimarlýk bölümleri: 4.4.1. Bu ihalede benzer iþ olarak kabul edilecek iþler: Benzer Ýþlere Dair Tebliðde yer alan A/IV Grubu iþler benzer iþ olarak kabul edilecektir. 4.4.2. Benzer iþe denk sayýlacak mühendislik veya mimarlýk bölümleri: Ýnþaat Mühendisliði 5. Ekonomik açýdan en avantajlý teklif sadece fiyat esasýna göre belirlenecektir. 6. Ýhaleye sadece yerli istekliler katýlabilecektir. 7. Ýhale dokümanýnýn görülmesi ve satýn alýnmasý: 7.1. Ýhale dokümaný, idarenin adresinde görülebilir ve 250 TRY (Türk Lirasý) karþýlýðý MARDÝN ÝL ÖZEL ÝDARESÝ Destek Hizmetleri Müdürlüðü Ýstasyon Mah. Rektör Aykaç Cad. No: 82 47060 - MARDÝN adresinden satýn alýnabilir. 7.2. Ýhaleye teklif verecek olanlarýn ihale dokümanýný satýn almalarý veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar MARDÝN ÝL ÖZEL ÝDARESÝ Sosyal Tesisleri Toplantý Salonu Ýstasyon Mah. Rektör Aykaç Cad. No: 82 47060-MARDÝN adresine elden teslim edilebileceði gibi, ayný adrese iadeli taahhütlü posta vasýtasýyla da gönderilebilir. 9. Ýstekliler tekliflerini, anahtar teslimi götürü bedel üzerinden verecektir. Ýhale sonucu, üzerine ihale yapýlan istekliyle anahtar teslimi götürü bedel sözleþme imzalanacaktýr. Bu ihalede, iþin tamamý Ýçin teklif verilecektir. 10. Ýstekliler teklif ettikleri bedelin %3'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 90 (Doksan) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak Ýhaleye teklif verilemez. 3. Diðer hususlar: Ýhalede Uygulanacak Sýnýr Deðer Katsayýsý (N) : 1,20 BASIN NO : 512

Mardin Belediyesi'nde 22 yýldýr süren örgütlülüðü sona erdirdiðini savunan Öztap, konuþmasýna þöyle devam etti: "Zaten iþçilerimiz de kendilerini tasfiye ederek gereken cevabý vermiþlerdir. Þu anda Mardin Belediyesi iþçileri üyelerimiz her ay maaþlarýný düzenli olarak almaktadýrlar. Belediye-Ýþ zamanýndan kalan içerdeki birikmiþ alacaklarýný da Sayýn Belediye Baþkanýmýzýn en kýsa zamanda

ödeyeceðine inanýyoruz. Belediyemizde iþveren-iþçi birlikteliðiyle kentimiz Mardin daha iyi, daha kaliteli belediye hizmetlerine kavuþacaktýr. Ýþçi arkadaþlarýmýzýn özgür iradeleriyle örgütlendiði günden bu tarafa belediyemizde tam bir uyum, birliktelik ve huzur vardýr. Bu huzuru bozmaya kimsenin hakký yoktur ve olmayacaktýr.” açýklamasýnda bulundu.

Kamuda sözleþmeli çalýþanlar, 2013 Haziran ayýnda kadroya geçecek

aþbakan Recep Tayip Erdoðan’ýn sözleþmeli personelin kadroya alýnmasý ile ilgili Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakaný Faruk Çelik’e verdiði talimat yerine getiriliyor. Bakan Faruk Çelik, sözleþmeli personel 30 Haziran'a kadar kadroya alacaklarýný açýkladý. Þanlýurfa'da yerel televizyonlarýn ortak yayýnýna katýlan Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakaný Faruk Çelik, sözleþmeli personeli 30 Haziran’a kadar kadroya alacaklarýný bunun için bazý yasal deðiþikliklerin yapýlmasý gerektiðini söyledi. Bakan Çelik, "Bununla ilgili taraflarla görüþüyoruz. Hummalý bir çalýþma yürütüyoruz. Net bir tarih vermem zor. Ama bu dönemde bunun olacaðýný ifade edebilirim. Tarih olarak da 2013 yýlý Haziran ayý sonuna kadar bu iþi biter." dedi. Sözleþmeli personeli kadroya almadan önce devletin personel sistemiyle ilgili yasal düzenlemelerin yapýlmasý gerektiðini anlatan Bakan Çelik, 1960-70'lerin baþýnda çýkan 657 Sayýlý Devlet Memurluðu Kanunu'nun 657 fazla deðiþtiðini belirterek, " Yasa deðiþtirile deðiþtirile parçalý bulutlu hale gelmiþ. 4A'lar, 4B'ler, 4C'ler, sözleþmeliler,

iþçiler, sözleþmeli iþçiler bir sürü pozisyonda çalýþan var. Bu durumda devlet personel sistemimizi mutlak surette yenilememiz gerekiyor. Bunun için bunun taraflarý ile bir bir görüþüyoruz.” þeklinde konuþtu. Sözleþmelilerin kadroya alýnmasýndan sonra boþalacak sözleþmeli kadrosuna yeni sözleþmelilerin alýnmasýna sýcak bakmadýðýný vurgulayan Bakan Çelik þu bilgileri verdi: "Birbirini doður sistemi ortadan kaldýrmak zorundayýz. Bugün sözleþmeliler kadroya geçmek için kapýlarý aþýndýrýyor. Yarýn bunlarýn yerine yenilerini alýrsak benzeri bir durumu tekrar yaþayacaðýz. Bu sistemin sona erdirilmesi lazým." (CÝHAN)

Karakol önünde patlatýlan traktöre 300 kilogram patlayýcý konulmuþ

iyarbakýr’ýn Lice ilçesinde Duru Jandarma Karakolu’na bomba yüklü traktörle düzenlenen saldýrý ile ilgili yapýlan inceleme tamamlandý. Ýncelemede, bombanýn toplamda 300 kilogram olduðu, amonyum nitrat ve plastik patlayýcý ile desteklendiði tespit edildi. Diyarbakýr Valiliði, konuyla ilgili açýklama yaptý. Açýklamaya göre, Vali Mustafa Toprak, 16 Kasým'da sabah saatlerinde bir grup PKK/KCK’lý terör örgütü mensubunun traktöre yüklediði tahrip gücü yüksek patlayýcýlar ile saldýrý düzenlediði Duru Jandarma Karakolu’nu ziyaret etti. Toprak, burada yetkililerden bilgi aldý. Mehmetçiklerle sohbet eden Vali Toprak, geçmiþ olsun dileklerinde bulundu. Toprak, herhangi bir can kaybý ve yaralanmanýn olmamasýnýn sevindirici olduðunu ifade etti. Olay yeri inceleme ekiplerinin yaptýðý incelemeler sonrasýnda traktöre yerleþtirilen bombanýn tahrip gücü ortaya çýktý. Traktöre yerleþtirilen bombanýn toplamda 300 kilogram olduðu

kaydedildi. Bombanýn 65 kilogramlýk 4 ayrý bidona yerleþtirildiði, söz konusu bombalarýn amonyum nitrat, yakýt ve plastik patlayýcý ile güçlendirildiði, uzaktan kumanda düzenekli olduðu dile getirildi. Patlayýcýnýn þiddetine raðmen karakol personelinin hazýrlýklý ve dikkatli olmasý nedeni ile daha vahim olaylarýn meydana gelmediði ifade edildi. Duru Jandarma Karakolu’ndaki incelemelerini tamamlayan Vali Toprak, daha sonra Lice ilçe merkezine geçti. Kaymakamlýk bahçesinde çocuklarla sohbet eden Vali Toprak, kitap hediye etti. Diyarbakýr’ýn Lice ilçesinde, 16 Kasým'da köylü gibi giyinen bir terörist, kullandýðý traktörü Duru Jandarma Karakolu önünde durdurduktan sonra hýzla olay yerinden kaçmýþtý. Bu esnada karakolun batý istikametinden teröristlerce taciz ateþi açýlmýþ ve ardýndan uzaktan kumanda ile traktör infilak ettirilmiþti. Patlama neticesinde karakolun yola bakan tarafýnda hasar meydana gelmiþti. (CÝHAN)