iletisim, gazetesi

Page 1

Vali Ayvaz, ‘30 Aðustos'u iman Mardin’de ishal gücü ile aldýk’ vakalarý azaldý Z

afer Bayramý ve Türk Silahlý Kuvvetler Günü gece Resepsiyonunda bir konuþma yapan Mardin Valisi Turhan Ayvaz, 30 Aðustos'u iman gücü ile aldýk dedi. Mardin Mova Park havuzlu parkta gerçekleþen 30 Aðustos Zafer Bayramý ve Türk Silahlý Kuvvetler Günü'nün Mardin Gece resepsiyonu, Vali Turhan Ayvaz'ýn davetlileri kapýda karþýlanmasý ile baþladý.

Mardin Valisi Turhan Ayvaz, Belediye Baþkaný Mehmet Beþir Ayanoðlu, Garnizon Komutaný Tuðgeneral Lokman Ali Yýlmaz, Mardin Millet-vekilleri Muammer Güler, Gönül Bekin Þahkulubey davetlileri masalarýnda tek tek dolaþarak, 30 Aðustos Zafer Bayramý ve Türk Silahlý Kuvvetleri Günü'nün anlam ve önemi üzerinde sohbetler yaptý.

Ali Edis

M

ardin Saðlýk Ýl Müdürlüðü Halk Saðlýðý uzmanlarý tarafýndan yapýlan araþtýrmada bu yýl kentte ishal vakalarýnda yüzde 50 oranýnda bir azalma yaþandýðýný tespit etti. Konu ile ilgili bir açýklama yapan Mardin Ýl Saðlýk Müdürü Mehmet Derviþ, bu yýl yapýlan sýký kontroller ve verilen eðitimler sayesinde il genelinde ishal vakalarýnda yüzde 50 oranýnda bir azalma meydana geldiðini söyledi. Ýl Halk Saðlýðý ekipleri tarafýndan rutin olarak Mardin genelinde günlük su kontrolleri yapýldýðýný belirten Derviþ, "Müdürlük olarak aile saðlýðý merkezleri ve yataklý tedavi kurumlarý ishallerle ilgili baþvurular günlük olarak tespit edilmektedir.

Sayfa 2’de

GÜNLÜK BAÐIMSIZ GAZETE

1 Eylül 2012 Cumartesi

Yýl: 9 Sayý 2434 Fiyatý :25 Kr

Mardin’de bir önceki yýla oranla vaka sayýsýnda çok ciddi oranda azalma yaþandý. 2011 yýlýnda enfeksiyon kaynaklý gastroenterit (ishal) vakalarýnda 40 bin 280 kiþi hastalýða yakalanýrken, bu sayý 2012 yýlýnda ilk 7 ayda ise bu rakam 25 bin 970’e düþtü. Burada kiþisel saðlýk

tedbirlerine uyulmasý çok önem arz etmektedir." þeklinde konuþtu. El yýkama konusunda hassasiyet gösterilmesi gerektiðini kaydeden Derviþ, “Binalardaki su depolarýnýn gerekli sýklýkta temizliðinin yaptýrýlmasý, sebze ve meyve gibi çið tüketilebilen gýdalarda temizlik kurallarýna dikkat edilmesi gerekir. Özellikle içme sularýnýn saklama koþullarýna dikkat edilmesi vatandaþlarýmýzýn saðlýðýnýn korunmasý için önem arz etmektedir.” dedi.

Vahþetten kaçarken mayýna bastýlar: 1 ölü, 2 yaralý Türkiye'ye giriþ yapmak için mayýnlý sahadan geçmeye çalýþan 3 Suriyeliden birinin mayýn patlamasý sonucu öldüðünü söyledi.

Bað bozumu K baþladý

Sedat Aslanaçier

M. Sait Çakar

M

ardin’de yaygýn olan üzüm baðlarýnýn hasat zamaný baþladý. Kýþa hazýrlanan köylüler baðlardan topladýklarýný üzümleri pekmez, sucuk ve bastýk yapýyor. Bað bozumunda ailece baðlardan çalýþan köylüler, tamamen doðal olarak elde ettikleri ürünleri misafirlere ikram etmenin yaný sýra satarak geçimlerini de saðlamaya çalýþýyor. Baðdaki üzüm salkýmlarý bað býçaðý ve bað makaslarýyla kesildikten sonra sepet ve tenekelere dolduruluyor. Üzüm iþlenerek pekmez ve bastýk yapacaðý alana getirilerek torbalarda eziliyor. Üzümün suyu daha sonra kazanlarda kaynatýlarak þire haline getiriliyor. Bir defa kaynatýldýktan sonra ayrý kazanlara konulup tekrar kaynatýlan þire daha sonra pekmeze halini alýyor. Þirenin bir kýsmýna ise bazý mayalar katýlarak bastýk ve sucuk haline getiriliyor. Kýzýltepe ilçesine baðlý Gürmeþe köyünde ikamet eden Ali Dinler, "Bu üzüm çok tatlý oluyor. Pekmez yapýyoruz bundan. Ayrýca pestil yapýyoruz. Sucuk yapýyoruz bundan." dedi. Mehmet Emin Dinler ise üzümden pestil yaptýklarýný kaydetti.

ýzýltepe Kaymakamý Erkaya Yýrýk, Suriye'de yaþanan iç karýþýklýk sonrasý Türkiye'ye giriþ yapmak için mayýnlý sahadan geçmeye çalýþan 3 Suriyeliden birinin mayýn patlamasý sonucu öldüðünü söyledi. Ölen kiþinin 2001 doðumlu bir erkek çocuðunu olduðunu ifade eden Yýrýk, durumlarý aðýr olan 12 yaþýndaki bir kýzýn Diyarbakýr Dicle Üniversitesi'ne sevk edildiðini, 28 yaþýndaki bir þahsýn ise Kýzýltepe Devlet Hastanesi'nde yoðun bakým alýndýðýný bildirdi. Önceki gece geç saatlerde sýnýrý geçmeye çalýþan 4 kiþinin gözaltýna alýnarak Ceylanpýnar Kampý'na gönderildiðini ifade eden Yýrýk, bunun ardýndan 3 kiþinin daha sýnýrý geçmeye çalýþtýðýný ve bu sýrada sýnýrda döþeli mayýnlarýn

patladýðý bilgisini verdi. Kaymakam Yýrýk, bu patlamada 1 çocuðun öldüðünü 2 kiþini ise aðýr yaralandýðýný söyledi. Suriye'deki iç karýþýklýk nedeniyle Suriyelilerin sýnýrda mayýn olup olmadýðýna bakmayýp can havliyle Türkiye'ye giriþ yapmaya çalýþtýðýný aktaran Yýrýk, bu tür üzücü olaylarýn yaþandýðýný ifade etti. Güvenlik güçlerinin gerekli önlemleri aldýðý bilgisini veren Yýrýk, sýnýrý geçenlerin görülmesi halinde vatandaþlarýnda sýnýrý geçenlerin haklarýnýn ve can güvenliklerinin saðlanmasý için güvenlik güçlerine bildirmesini istedi. Hatay ve Kilis'te güvenlik güçleri tarafýndan Suriyeliler için güvenli karþýlama noktalarý yapýldýðýný hatýrlatan Yýrýk, halkýn tehlikeli bölgelerden uzak durmasýný istedi.

GAP'ta sulu tarým yaygýnlaþýyor

G

üneydoðu Anadolu Projesi (GAP) ile birlikte bölge halkýnýn ekonomik ve sosyal hayatýnda da önemli deðiþimler baþladý. Bu bölgeyi kalkýndýrmak amacýyla 1989'da uygulamaya konulan proje ile mevsimlik iþçi olarak Harran Ovasý'nýn dýþýna çýkmak zorunda kalan birçok bölge halký... Sayfa 2’de

Vekiller Midyat'ta ziyaretlerde bulundu ÝSmail Erkar

A

K Parti Mardin milletvekilleri Midyat’ta temaslarda bulundu. Belediye Baþkaný Þehmus Nasýroðlu'nu ziyaret eden heyet, tarihi mekanlarý dolaþtý, esnaf ziyareti gerçekleþtirdi ve ilçeye yeni atanana Kaymakam Oðuzhan Bingöl'ü ziyaret etti. Tarihi kentte temaslarda bulunan AK Parti Mardin Milletvekilleri Muammer Güler, Gönül Bekim Þahkullubey ve Abdurrahim Akdað, Midyat Belediyesi'ne geldi. Midyat'ý önemsediklerini vurgulayan TBMM Ýçiþleri Komisyonu Baþkaný ve AK Pati Mardin Milletvekili Muammer Güler "Arkadaþlarýmýzý parti teþkilatýmýzla beraber ziyaret ettik. Özellikle sayýn belediye baþkanýmýza, göreve yeni

baþlayan kaymakamýmýza ziyaretimiz olacak. Midyat'ýmýza asýl verdiðimiz önem eski yerleþim yerlerin restorasyonu, turizme kazandýrýlmasý Þuanda belediyemizin yaptýðý bu eser gerçekten de çok önemli inþallah yeni kaynaklar geliþtirerek bu tarihi yapýyý turizmde bir katma deðer kazandýracak bir hale getirmektir amacýmýz." diye konuþtu. Ziyaretten dolayý memnuniyetini dile getiren Belediye Baþkaný Þehmus Nasýroðlu, “Vekillerimizi aðýrlamaktan dolayý mutluyuz. Amacýmýz hep birlikte ilçemizin, bölgemizin kalkýnmasýnda emek harcamaktýr. Ýlçemizin geliþip kalkýnmasý için biz her zaman üzerimize düþeni yapmaya hazýr olduðumuz belirtiyoruz. Kim memleketimizde taþ üstüne taþ

koyarsa gönlümüzde her zaman en deðerli yere sahiptir.” þeklinde konuþtu. Daha sonra tekstil çalýþanlarýný ziyaret eden AK Parti'li vekiller ardýndan ilçeye yeni atanan Kaymakam Oðuzhan Bingöl ile bir araya geldi. Heyet daha sonra telkari çarþýsýný dolaþtýktan sonra ilçeden ayrýldý.


1 Eylül 2012 Cumartesi

2

Vali Ayvaz, ‘30 Aðustos'u iman gücü ile aldýk’ ÝSmail Erkar

Z

afer Bayramý ve Türk Silahlý Kuvvetler Günü gece Resepsiyonunda bir konuþma yapan Mardin Valisi Turhan Ayvaz, 30 Aðustos'u iman gücü ile aldýk dedi. Mardin Mova Park havuzlu

parkta gerçekleþen 30 Aðustos Zafer Bayramý ve Türk Silahlý Kuvvetler Günü'nün Mardin Gece resepsiyonu, Vali Turhan Ayvaz'ýn davetlileri kapýda karþýlanmasý ile baþladý. Mardin Valisi Turhan Ayvaz, Belediye Baþkaný Mehmet Beþir Ayanoðlu, Garnizon Komutaný Tuðgeneral Lokman Ali Yýlmaz, Mardin

Milletvekilleri Muammer Güler, Gönül Bekin Þahkulubey davetlileri masalarýnda tek tek dolaþarak, 30 Aðustos Zafer Bayramý ve Türk Silahlý Kuvvetleri Günü'nün anlam ve önemi üzerinde sohbetler yaptý. Gecenin son bölümünde konuþma kürsüsüne geçerek bir konuþma yapan Mardin Valisi Turhan Ayvaz, sayýca birkaç misli olan düþmanýn, ulu önder Gazi Mustafa Kemal Paþa komutasýnda elde edilen baþarýnýn sýradan bir savaþ ve mücadele olmadýðýnýn altýný çizdi. Vali Ayvaz sözlerini daha sonra þöyle devam etti: “Türk Ýnsanýnda iman gücü ile þehitlik mertebesi olduðu için, sadakat ve baðlýlýkla birçok baþarýnýn üstesinden geldik. 30 Aðustos'ta yüreðimizi ulus olarak ortaya koyduk ve iman gücümüzle de düþmanýn sayýca bizden katbekat fazla olmasýna raðmen galip geldik. Bu galibiyet Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaþlarý ve vatan uðruna þehit düþen kahraman Mehmetçiklerimizin sayesindedir. Her bugünlerde ülkemizin içinden çýkan çatlak sesler olsa da, bu millet birlik ve bütünlük ortaya koyduðu sürece kimse ama hiç kimse baþ edemeyecektir ve bu ulus ilelebet dimdik ayakta kalacaktýr. Türk'ün Doðu ve Güneydoðu'da ki mücadelesi ve þehitlik ile gaziliði nasýl kutsalsa, içimizdeki öteki etnik kökenlerden olan Kürt, Arap ve öteki tüm etnik kökenden olanlarýnda ülkenin batýsýnda ortaya koyduðu mücadelede gazilik ve þahadet haklarý vardýr. Bu ülke insaný hengi etnik kökenden gelire gelsin biri birine üstünlüðü yoktur. Bizleri biri birimize baðlayan ortak irademiz iman gücümüz ve hiçbir zaman bozulmayan birlikteliðimizdir. Allah bu birlikteliði hiçbir zaman bozmasýn. Bu vesile ile gerek ulusça, gerek bugün siz buradaki tüm davetlilerin bu anlamlý gününü kutlar, þehitlerimize Allah'tan rahmet, gazilerimiz ile birlikte de tümüne þükran borçluyuz. Ruhlarý þad olsun” dedi. Daha sonra havai fiþek gösterisi ile davetlilere hoþ anlarýn seyri gerçekleþti. Verilen ikramlar ile gece resepsiyonu mutlu bir þekilde sona erdi.

Bakanlardan öyle K bir þey istedi ki!

ÝHH, sýnýrdaki mültecilere iki öðün sýcak yemek daðýtýyor Ali Edis

Ý

HH ekipleri Suriye sýnýrý boyunca yaptýðý çalýþmalarý çeþitlendirerek sürdürüyor.

ÝHH Ýnsani Yardým Vakfý, Suriye’deki katliamdan kaçan Hatay, Kilis ve Mardin’de yardým çalýþmalarýný yepyeni alanlara yayarak hayata geçiriyor. ÝHH Ýnsani Yardým Vakfý zulüm ve katliamlardan kaçan Suriye halkýna yardým faaliyetlerini sürdürüyor. ÝHH’nýn Hatay, Kilis ve Mardin’deki kriz merkezlerinde koordine edilen çalýþmalar çeþitli alanlarda geniþleyerek devam ediyor. Hatay’da devam eden gýda ve yaþam malzemeleri daðýtýmlarýnýn yaný sýra kurulan yaralý tedavi merkezlerine ve yaralýlara destek veren gönüllü eczanelere ilaç yardýmlarý;

Hatay’daki hastanelerde tedavisi yapýlan Suriyeli yaralýlar ve hastalarýn bakýmlarýna destekler sürüyor. Ayrýca ÝHH ekipleri; sýnýr bölgelerinde Türkiye’ye geçmek için bekleyen ve gýda krizi ve pek çok sorun yapan Suriyelilere pek çok alanda yardýmlar yapýyor. Kilis’te de ÝHH ekipleri Suriyeli mültecilere yönelik rutin gýda pakedi yardýmlarýný sürdürürken Öncüpýnar Sýnýr Kapýsýnda bulunan ÝHH Aþevi Týrý her gün 4500 kiþiye günde iki çeþit sýcak yemek daðýtýyor. Bu arada Suriye’deki insanlýk dramlarý artarak sürerken sýnýr bölgelerinde; Türkiye-Suriye sýnýrýnda binlerce insan yardým bekliyor. Bu arada; ÝHH, Mardin; Nusaybin ve Kýzýltepe’deki mülteci ailelere yönelik kapsamlý yardým çalýþmalarýna baþlýyor.

Sulhan, çalýþmalarýný yerinde inceledi M. Sait Çakar

ýzýltepe Belediye Baþkan Yardýmcýsý Þemsettin Sulhan ve beraberindeki heyet, belediye alýþmalarýný yerinde inceledi. Kýzýltepe Belediye Baþkan Yardýmcýsý Þemsettin Sulhan ve beraberindeki heyet, Kýzýltepe Fen Ýþleri, Su ve Kanalizasyon ile Mezarlýklar Müdürlükleri’nin çalýþmalarýný yerinde inceleyerek, birim müdürlüklerinden ve yetkililerden devam eden çalýþmalar hakkýnda bilgi aldý.

Ali Edis

M

ardin'de ziyaret için bulunan bakanlara bir köylü öyle bir istekte bulundu ki, bakanlar ne yapacaklarýný þaþýrdý. Dargeçit Ýlçesi'nde Ilýsu Köyü'nde baraj devirasyon törenine katýlan Orman ve Su Ýþleri Bakaný Veysel Eroðlu ile Maliye Bakaný Mehmet Þimþek'e 87 yaþýndaki Yusuf Çiçek "beni evlendirin" diye seslendi. Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan'ýn 2 yýl önce temel atma töreninde, sigarayý býrakma yönündeki tavsiyesini dinlediðini söyledi. Orman ve Su Ýþleri Bakaný Veysel Eroðlu ile Maliye Bakaný Mehmet Þimþek, Ilýsu Barajý su devirasyonu için butonlara bastýðý sýrada, Yusuf Çiçek (87) sesi yankýlandý. Yusuf dede, Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan'ýn 2010'da Mardin'de Ilýsu

Köyü'nde konutlarýnýn anahtar teslim töreninde kendisiyle sohbet ettiðini ve sigaraya býrakmasýný istediðini hatýrlattý. Baþbakan Erdoðan gittikten kýsa bir süre sonra sigarayý býraktýðýný söyleyen Yusuf dede, "Baþbakana söz verdiðim için 2 yýldýr sigara içmiyorum. 1,5 yýl önce eþimi kaybettim. Yalnýz yaþýyorum. Evlenmek için sizden yardým istiyorum" dedi. Maliye Bakaný Mehmet Þimþek, "Seni kim alacak, var mý bir aday" diye sordu. Yusuf Çiçek ise, "Param olsaydý, aday çoktur" dedi. Orman ve Su Ýþleri Bakaný Veysel Eroðlu, yanýnda bulunan Maliye Bakaný Þimþek'i iþaret ederek, "Türkiye'nin kasasý burada. Bizde para yok. Ama seni alan biri olursa yardým ederiz" yanýtý gülüþmelere neden oldu.

Kýzýltepe Belediyesi Fen Ýþleri Müdürlüðü tarafýndan Koçhisar, Ersoy ve Yeni Mahallelerindeki devam eden kilitli parke taþý, yol geniþletme ve kaldýrým çalýþmalarý hakkýnda yetkililerden bilgi alan Sulhan, kýþ mevsiminden önce olabildiðince çalýþmalarýmýza hýz vererek, yurttaþlarýmýzý çamur derdinden kurtarmak istiyoruz dedi. Mezarlýklar Müdürlüðü bünyesinde mezarlýklarda yapýlan onarým ve çalýþmalarý yerinde inceleyen Sulhan, mezarlýklarýmýza gerekli önemi vererek, ihtiyaç ekseninde ne gerekirse yapacaðýz ifadesinde bulundu. Su ve Kanalizasyon Müdürlüðü’nün Turgut Özal Mahallesi’ndeki imara yeni açýlan yerleþim alanlara 90’lýk 2500 metre temiz su boru döþeme çalýþmalarý hakkýnda bilgi alan Sulhan, Su ve Kanalizasyon Müdürlüðü çalýþmalarýný hýzlý ve saðlýklý bir þekilde yapmalarý için “elektrovizyon” kaynak makinesi alarak halka en iyi hizmeti sunmaya çalýþýyoruz þeklinde konuþtu.

Stadyum kavþaðýnda kaza: 2 yaralý Sedat Aslanaçier

N

usaybin - Midyat Karayolu Stadyum kavþaðýnda meydana gelen trafik kazasýnda 2 kiþi yaralandý. Edinilen bilgilere göre, Kavþak mevkiinde meydana gelen trafik kazasýnda motosiklet ile

otomobil çarpýþtý. Kazada hafifi þekilde yaralanan 2 kiþi kaldýrýldýðý Nusaybin Devlet Hastanesinde tedavi altýna alýndý. Kavþak ve duble yoldaki bozukluk nedeniyle bölgede sürekli trafik kazalarý meydana geliyor. Kazayla ilgili polis soruþturma baþlattý.


www.mardiniletisimgazetesi.com.tr

1 Eylül 2012 Cumartesi

3

'Okul yaþýnýn öne alýnmasý zorunluydu, boþ tartýþmalar kafalarý karýþtýrdý' Uzman Psikolog ve Sosyal Bilim Uzmaný Ahmet Kurt, Yeni eðitim sistemi ile ilgili deðerlendirmede bulundu. Sistemde tartýþmalarýn siyasi yöne çekilmesiyle hem devam etmesi gereken eksenden kaydýðýný hem de problem ana baþlýklarýnýn anlaþýlmasý noktasýnda mevcut kafa karýþýklýklarýný daha da artýrdýðýný belirtti.

Emniyet resmen açýkladý: Alkol kontrolü mevzuata uygundur

A

nkara Üniversitesi Týp Fakültesi Adli Týp Ana Bilim Dalý Öðretim Üyesi ve Adli Bilimciler Derneði Baþkaný Prof. Dr. Hamit Hancý'nýn gündeme getirdiði 'Polis sürücünün rýzasý olmadan nefes ve kan yoluyla alkol testi yapamaz' açýklamalarý tartýþmalarý da beraberinde getirdi. Emniyet Genel Müdürlüðü konuyla ilgili bir açýklama yaparak, alkol kontrolünün yasal mevzuata uygun olarak yapýldýðý ve týbbi bir müdahale olmadýðýný vurguladý. Emniyet Genel Müdürlüðü'nün resmi internet sitesinden yapýlan açýklamada, kamuoyunda 'alkol muayenesi' konusunda bir öðretim üyesinin yapmýþ olduðu açýklamalarýn yer almasý üzerine bilgilendirmenin yapýlmasýnýn uygun görüldüðü belirtildi. Basýn yayýn organlarýna yansýyan açýklamada, 'alkol muayenesinin de bir muayene olduðu, Anayasa’nýn 17'nci maddesine göre de kiþinin zorla muayene edilemeyeceði'nin vurgulandýðýna iþaret edildi. Emniyetin açýklamasýnda þu ifadelere yer verildi: "Anayasa’nýn 17. maddesi’nde, 'Kanunda yazý haller dýþýnda' ifadesiyle, bu hususta kanunlarla kýsýtlama getirilebileceði açýkça belirtilmektedir. 2918 Sayýlý Karayollarý Trafik Kanunu’nun 48. maddesinde ise 'Alkollü içkilerin etki dereceleri ve kandaki miktarlarýnýn tespiti amacýyla, trafik zabýtasýnca teknik cihazlar kullanýlacaðý' yazýlý olarak hükme baðlanmýþtýr. Açýklamada yer verilen diðer bir husus, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) ilgili maddelerine göre üst sýnýrý iki yýldan daha az hapis cezasýný gerektiren suçlarda kiþiden kan ve benzeri biyolojik örneklerle saç, tükürük, týrnak gibi örnekler alýnamayacaðýdýr. 5271 Sayýlý CMK’nýn 75'inci maddenin beþinci fýkrasý yukarýdaki düzenlemeyi belirtirken, yedinci fýkrasý ise, 'Özel kanunlardaki alkol muayenesine ve kan örneði alýnmasýna iliþkin hükümler saklýdýr' þeklindeki düzenlemeyi ortaya koymaktadýr. Trafik zabýtasýnca teknik cihazlar kullanýlarak yapýlan alkol denetimleri, mevzuata uygundur." Üflemeyene yasal iþlem yapýlýr Basýna yansýyan haberlerde, 'sürücünün bu kontrolü kabul etmemesi durumunda nasýl bir yol izleneceði ve yaptýrýmý konusunda düzenlemenin mevcut olmadýðý' hususunun olduðuna dikkat çekilen açýklamada, alkol ölçüm cihazýna üflemeyen ve polise direnen sürücüler için de gerekli yasal iþlemin yapýldýðý kaydedildi. Açýklamada, "Sürücünün trafik zabýtasýna ölçüm yaptýrmamasý nedeniyle götürüldüðü saðlýk kuruluþunda alkol ölçüm cihazýna üflememesi veya kan vermemesi ve polise direniþ göstermesi durumunda 2559 Sayýlý Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’nun 16'ncý maddesinde yer alan 'Polis, görevini yaparken direniþle karþýlaþmasý halinde, bu direniþi kýrmak amacýyla ve kýracak ölçüde zor kullanmaya yetkilidir' hükmü gereðince þahsýn mukavemetini kýracak ölçüde ve bu amaca yönelik olarak zor kullanýlabilmektedir. Þahsýn mukavemeti Türk Ceza Kanunu’nun 'Görevi yaptýrmamak için direnme' baþlýklý 26'ncý maddesinde yer alan yoðunlukta olmasý durumunda þahýs, hakkýnda adli iþlem yapýlarak Cumhuriyet baþsavcýlýklarýna sevk edilmektedir. Alkol denetimi, týbbi muayene iþlemi olmayýp, teknik cihaza nefes üflemesi yoluyla yapýlan bir tespit iþlemidir. Alkol denetimleri, trafik güvenliðini saðlamak, can ve mal kayýplarýný önlemek amacýyla yapýlmaktadýr." denildi. Ankara Üniversitesi Týp Fakültesi Adli Týp Ana Bilim Dalý öðretim üyesi ve Adli Bilimciler Derneði Baþkaný Prof. Dr. Hamit Hancý, geçtiðimiz hafta yaptýðý açýklamada, mevzuattaki boþluktan dolayý Ceza Muhakemesi Kanunu(CMK)'ndaki ayrýk düzenlemenin özel kanunlarda yeterli karþýlýðý bulunmadýðýný ve bu nedenle polisin sürücünün rýzasý olmadan nefes ve kan yoluyla alkol testi yaptýrmasýnýn mümkün olmadýðýný ileri sürmüþtü. Prof. Dr. Hancý þu görüþü ile getirmiþti: "Kanuna göre hekim olmayan kiþi bu muayeneyi yapamaz. Alkollü sürücü, 'Üflemem' derse polis üfletemez. Kan testi de yaptýramaz. Çünkü yasalarda kiþinin bu muayeneyi kabul etmemesi durumunda nasýl bir yol izleneceði ve yaptýrýmý konusunda düzenleme mevcut deðil. CMK'nýn yürürlükteki ilgili maddelerine göre sürücülere yaralamalý ve ölümlü kazalar hariç kiþinin rýzasý olmadan alkol tespiti ve muayenesi yapýlmasý mümkün deðildir. CMK'ya göre üst sýnýrý 2 yýldan daha az hapis cezasýný gerektiren suçlarda kiþi üzerinde iç beden muayenesi yapýlamaz, kiþiden kan veya benzeri biyolojik örneklerle saç, tükürük, týrnak gibi örnekler alýnamaz. Trafikte yapýlan alkol tespiti uygulamalarýnda solunum havasý ile yapýlan alkol tespiti itiraz halinde hukuken geçerli olmayýp aslolan kandaki alkolün tespitidir. Anayasanýn 17'nci maddesine göre kiþi zorla muayene edilemez. 1219 sayýlý kanun ve hasta haklarý yönetmeliði ile Karayollarý Trafik Kanunu ve yönetmeliðine göre kiþilerin muayeneyi kabul etmemeleri durumunda nasýl bir yol izleneceði ve yaptýrýmlarla ilgili düzenleme mevcut deðildir.” (CÝHAN)

U

zman Psikolog ve Sosyal Bilim Uzmaný Ahmet Kurt, eðitimde 4+4+4 sisteminde pedagojik ve sosyo-psikolojik kaygýlar aðýr basmasý gerekirken siyasi kaygýlarýn ön plana çýkarýldýðýna dikkat çekti. Kurt, "Okula baþlama yaþýnýn öne alýnmasý 'gereklidir' ya da 'hoþ olur deðil, þarttýr' diyorum." dedi. Uzman Psikolog ve Sosyal Bilim Uzmaný Ahmet Kurt, Cihan Haber Ajansý (Cihan)'a yeni eðitim sistemi ile ilgili deðerlendirmede bulundu. Sistemde tartýþmalarýn siyasi yöne çekilmesiyle hem devam etmesi gereken eksenden kaydýðýný hem de problem ana baþlýklarýnýn anlaþýlmasý noktasýnda mevcut kafa karýþýklýklarýný daha da artýrdýðýný belirtti. Esas açýsýndan bakýldýðýnda eðitime baþlama yaþýnýn bir bebeðin anne rahmine düþmeden önce, anne ve babanýn çocuk sahibi olmak istemesiyle baþladýðýný vurgulayan Kurt, þunlarý söyledi: "Her iki ebeveynin de fiziksel, sosyal, psikolojik hatta ekonomik açýdan bu çocuða hazýr olmalarý, anne-baba eðitimi olarak da isimlendirilen programlara gidip eðitim almalarý; kontrol altýnda ve bilinçli bir hamilelik dönemi geçirmeleri, bebek dünyaya geldikten sonra da bebeðin fiziksel, zihinsel, duygusal, özbakým ve dil ve iletiþim becerileri olarak sýnýflandýrabileceðimiz beþ temel geliþim alanýna duyarlý bir takip sistemi ile geliþimini takip etmeleri þarttýr. Bu takibi ailelerin yapmasý çeþitli zorluklar içerdiðinden devlet desteði ile bu takibin yapýlmasý, en azýndan desteklenmesi þarttýr." "ÇOCUKLARA DÝYARBAKIR KARPUZU MUAMELESÝ YAPIYORUZ" Türkiye'de bebek geliþimini aþý, baþ çevresi, boy ve kilo kriterleri ile sýnýrlayýp, tamamen fiziki geliþime duyarlý bir hassasiyetle konuyu Diyarbakýr karpuzuna yapýlan muameleden çok da farklý bir deðerlendirme zeminine oturtulamadýðýný vurgulayan Kurt, açýklamasýný þöyle sürdürdü: "Aylar içerisinde yukarýda saydýðým beþ temel geliþim alanýný da takip edebilmeli ve olasý geliþim geriliklerine erken müdahale etmeli, kýsaca geliþimi kontrol altýnda takip edebilmeliyiz. Tüm bu nedenler ve gerekliliklerle eðitim yaþýnýn öne alýnmasýna yönelik yapýlan resmi çalýþmalar cesaretlendirilmeli ve desteklenmelidir. Bu konuda Avrupa, Ýskandinavya, Amerika, Okyanusya, Japonya ve eski Doðu Bloðu ülkeler incelendiðinde pek de iç açýcý bir karnemiz olduðunu söyleyemeyiz. Hükümetin 'çalýþan annelere kreþ yardýmý' tasarýsý da bu konuda esasa yönelik katkýlarý açýsýndan atýlacak son derece önemli bir adýmdýr. Hatta keþke ekonomik sýnýrlýlýklar olmasa da, annesi çalýþmayan ya da olmayan çocuklar da bir þekilde bu sisteme dahil edilebilse ve biz ülkemizin bütün çocuklarýnýn geliþimlerini tesadüfe ve keyfiliðe deðil de bilime ve bilimsel kontrole havale edebilsek." Yeni eðitim sitemine usul açýsýndan bakýldýðýnda ortada esasýn güçlü bir þekilde kurduðu baskýdan kaynaklanan önem ve aciliyete binaen atýlan acele adýmlar olduðunun görüldüðünü ifade eden Kurt, sözlerine þöyle devam etti: "Okul öncesi eðitim bütün anlamlarýyla bir özel eðitimdir. Bu nedenle 3 önemli faktörü göz önüne alarak bugünkü problemi

sorgulayabiliriz. 1- Özel bir müfredat var mýdýr? 2- Özel yetiþtirilmiþ personel var mýdýr? 3- Özel düzenlenmiþ mekanlar var mýdýr? Dikkat edilirse tartýþmalar ve eleþtiriler de aðýrlýklý olarak buralarda yoðunlaþmaktadýr. Personel eðitimine yönelik olarak Milli Eðitim Bakanlýðý 2011-12 eðitim-öðretim yýlý sonunda öðretmenlerin aldýðý 15 günlük uzaktan eðitim çalýþmasýný göz önüne vermektedir. Bu çalýþma takdir edersiniz ki, biz bu konuda hiçbir þey yapmadýk dedirtmekten öte gidecek bir çalýþma deðildir. Ýki haftada alýnacak teorik eðitim yetersizdir, pratiði yoktur, katýlýmcýlarýn istifadesini test etme imkaný yoktur. Okul düzenlemeleri en sorunlu alandýr, özellikle sýnýf düzenleri, kantin düzenleri, tuvaletlavabo gibi hijyenik alan düzenlemeleri yapýlamamýþtýr, yapýlmasý da birçok yerleþke açýsýndan mümkün deðildir. Ýkili eðitime geçilecek okullarda sabahtan ortaöðretim grubunun kullandýðý okul öðleden sonra 60 aydan itibaren çocuklarýn kullanacaðý alanlar olmakla sorun teþkil edecektir. Sýnýf mevcutlarýna geldiðimizde devletin ayný görevi üstlenen kurumlarý hem kendilerini hem birbirlerini tekzip etmektedirler." "KAMU VÝCDANINI TATMÝN EDÝCÝ CEVAPLAR VERÝLMELÝ" Yeni sistemle ilgili kamu vicdanýný tatmin edici cevaplar verilmesini isteyen Kurt, kurumlar arasý çeliþkilerini ise þu örnekle deðerlendirdi: “Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlýðý'na baðlý bir kreþ ve gündüz bakýmevinde sýnýf mevcudu 20'yi geçemez ve her 20 çocuk için bir öðretmen ve bir bakým elemaný zorunluluðu vardýr. Bu yýl da bu sayýlar ilkokula baþlamayan ama seneye baþlayacak gruplar için böyledir. Oysa 2011-12 eðitim-

öðretim döneminde 60-72 ay arasý çocuklar (bu sene okula baþlayacak olan grup) da ayný þartlarda bakým görüyordu. Þimdi geçen yýlýn bakým grubu bu yýlýn eðitim-öðretim grubu olarak okula baþlayacak çocuklarýmýza okullarda, her 20 çocuða bir sýnýf, bir öðretmen ve bir bakýcý anne saðlanmýþ mýdýr? Saðlanmadan oluyorsa mevzuat neden böyle deðildir veya deðiþtirilmemiþtir? Özel sektör mükemmel yapmalý, devlet kendi koyduðu kurallarla kendini baðlamaz ya da uymaz mýdýr? Önemli deðil midir? Olasýlýk olarak da olsa 60 aylýk bir çocukla 83 aylýk bir çocuk ayný sýnýfta nasýl olacaktýr? Bu sorulara kamu vicdanýný tatmin edecek cevaplar verilmedikçe tartýþmalar dinmeyecektir. Ýþte paragrafýn baþýnda ortaya koyduðum acele atýlmýþ adýmlara birinci delilim budur."

korumaya devam etmektedirler. Her þeyden önce sadece týbbi deðerlendirmeler baz alýnarak verilecek raporlar son derece eksik kalacaktýr. Örneðin; medyaya da düþen bir deðerlendirme kriterine göre, çocuðun 10 saniye tek ayak üzerinde durmasý beklenmektedir. Yani psikolojik, sosyal, özbakým, dil ve iletiþim becerilerinin yer almadýðý deðerlendirmeler yanlýþ sonuçlar verir. Tüm bu deðerlendirmeleri de bu kadar kýsa sürede bu kadar çok çocuða yapabilme imkan ve kabiliyetimiz olmadýðýndan ülke olarak nurtopu gibi 4x4 bir paradoksumuz oldu." ifadelerini kullandý.

"SADECE TIBBÝ DEÐERLENDÝRME EKSÝK KALIR"

"OKUL YAÞININ ÖNE ALINMASI GEREKLÝ YA DA HOÞ DEÐÝL ÞARTTIR"

Sivil toplum örgütlerinin beklenenin üzerinde gelen tepkilerden sonra resmi makamlarýn okula gitmeme konusunda velilere yönelik yol gösterme giriþimleri olduðunu anlatan Kurt, sadece týbbi deðerlendirmenin eksik kalacaðýnýn altýný çizdi. Kurt, "60-66 ay arasý kayýtlarýn veli dilekçesi ile mümkün olabileceði ama 66-72 ay arasýnýn da hastane raporu alarak çocuðunu okula göndermeyebileceði gibi yönlendirmeler yaþanan kafa karýþýklýðýnýn ya da baský altýnda alýnan kararlarýn önemli bir göstergesidir. Türk Tabipler Birliði'nin verilen görevin kendilerine ait olmadýðý, hastane ya da hekimlerin böyle bir deðerlendirme yapmaya gönülsüz olmalarý, verilecek raporlarýn çocuklarýn geleceðinde ne þekilde karþýlarýna çýkacaðý, rapor deðerlendirmelerinin ne kadar objektif ve doðru olduðu gibi konular da üzerlerindeki belirsizliði

Okula baþlama yaþýnýn öne alýnmasýnýn 'gereklidir ya da hoþ olur' deðil þart olduðunu vurgulayan Kurt, "Okul öncesi dönem eðitimine önem verilmeli, desteklenmeli, mümkünse bütün çocuklarýmýz bu eðitimi almalý. Erken çocukluk dönemi geliþim anomalilerine rastlanan çocuklar özel eðitim kurumlarýna yönlendirilip destek eðitimine adapte edilmeli. Okul öncesi eðitim kurumlarýna bir standart ve teþvik getirilip kalite yükseltilmeli ve ilköðretime okul öncesinden gelen çocuk hazýr gelmeli, böylece devlet doðumdan üniversite seviyesine kadar her vatandaþýnýn geliþimsel takibini yapabilmeli. Olasý olumsuz durumlarda erken müdahale edebilmeli ve bu yolla ve bu iþleri yürütmek için sarfettiði kaynaklarýn ve desteklerin efektif kullanýlmasýna, israf edilmemesine özen göstermelidir." önerilerinde bulundu. (CÝHAN)

Anayasa Mahkemesi'ne bireysel baþvuru kýlavuzu hazýr 1 2 Eylül 2010 tarihinde gerçekleþtirilen referandumla kabul edilen anayasa deðiþikliðiyle vatandaþlar yeni bir hak arama yöntemine daha kavuþuyor.

Temel hak ve özgürlükleri ihlal edilen ancak iç hukuk yollarýndan hakkýný alamayanlar, 23 Eylül'den itibaren Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) bireysel baþvuruda bulunabilecek. Mahkeme Ýçtüzüðü'ne göre bireysel baþvuru, normal mahkeme yollarýnýn tüketildiði ve buna iliþkin kararýn kesinleþtiði, hiçbir merciye baþvuru yolu öngörülmeyen durumlarda ise ihlalin öðrenildiði tarihten itibaren 30 gün içinde yapýlabilecek. Bu hükme göre, vatandaþlarýn 23 Aðustos 2012 tarihi itibarýyla baþvuru yollarý tüketilerek kesinleþen kararlarý için Anayasa Mahkemesi'ne baþvuruda bulunabilecekleri belirtiliyor. Bu tarihten önce kesinleþen kararlarla ilgili baþvuru mümkün olmayacak. Bireysel baþvuruyla ilgili hazýrlýklar kapsamýnda, Anayasa Mahkemesi raportörleri Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi'nde (AÝHM) incelemelerde bulundu. Bireysel

baþvuru taleplerini incelemek üzere sýnavla alýnan 26 raportör yardýmcýsý görevlendirildi. AYM, AÝHM ve bireysel baþvurunun bulunduðu Almanya ve Ýspanya gibi ülkelerde yaptýðý incelemelerin ardýndan içtüzüðünde deðiþikliðe gitti. Bireysel baþvurunun usullerini belirledi. Buna göre, bireysel baþvurularýn kabul edilebilirlik incelemesini iki üyeden oluþan komisyonlar yapacak. Komisyonlarýn oybirliðiyle kabul ettiði baþvurularý ise Anayasa Mahkemesi üyelerinden oluþan ve biri baþkan vekili en az 5 üye ile toplanacak heyet karara baðlayacak. Komisyonlar oy birliði, bölümler ise salt çoðunlukla karar verecek. Bölümler, baþvurularý dosya üzerinden inceleyecek. Ancak resen, ayrýca baþvurucu veya Adalet Bakanlýðý'nýn talebi üzerine gerekli görülmesi halinde duruþma yapýlmasýna karar verilebilecek.

tanýtým, 25 bin kitapçýkla yapýlacak Anayasa Mahkemesi, sistemin kamuoyunda tanýtýlmasý için de planlamalar yaptý. Bu amaçla '66 soruda bireysel baþvuru' isimli kitapçýk hazýrlandý. 25 bin adet basýlacak kitap hakim-savcýlara, barolara ve sivil toplum

kuruluþlarýna daðýtýlacak. Ayrýca vatandaþlar için bireysel baþvuruyu anlatan el broþürleri de basýldý. Söz konusu kitapçýk ve broþürler ile bireysel baþvuru formu Anayasa Mahkemesi'nin internet sitesine konulacak. Vatandaþlar baþvuru formunu kullanarak resmi dilde (Türkçe) baþvuru yapacak. Bireysel baþvuru, bizzat baþvurucu (vatandaþ), kanuni temsilcisi ya da avukatý tarafýndan yapýlabilecek. Bireysel baþvuru yapabilmek için 150 lira harcýn Maliye veznelerine yatýrýlmasý gerekiyor. Bireysel baþvuru Anayasa Mahkemesi'ne þahsen yapýlabileceði gibi yerel mahkemeler ya da yurtdýþý temsilcilikler vasýtasýyla da yapýlabilecek. Bireysel baþvuru hakkýný açýkça kötüye kullandýðý tespit edilenler hakkýnda 2 bin lira para cezasýna karar verilebilecek. (CÝHAN)


www.mardiniletisimgazetesi.com.tr

Saðlýk ocaðýnýn kapýsýna kilit vuruldu, doktorlar sokakta kaldý

Þ

anlýurfa’da Topçu Meydaný Projesi kapsamýnda yapýlmasý planlanan Otopark ve Meydan Projesi sebebiyle Bahçelievler Aile Saðlýk Merkezi’nin çevresi inþaat gerekçesi ile örüldü. 5 aile hekiminin görev yaptýðý saðlýk merkezinin kapýsý kapanýnca çalýþanlar sokakta kaldý. Hemþireler, Halk Eðitim Merkezi korkuluklarýna sýrtýný dayayýp dizlerine koyduklarý evraklar üzerinde gelen hastalarla ilgili iþlem yaparken, doktorlar ise gezici saðlýk aracýnda kendilerine yönlendirilen hastalarý muayene ediyor. Bir süredir bu þekilde devam eden uygulamada bahçe duvarýna oturarak hastalarý bekleyen saðlýk merkezi görevlileri, vatandaþlarý

kaldýrýmda karþýlýyor, kayýtlarýný yapýyor, þikayetlerini dinliyor ve muayenesi için az ilerdeki gezici saðlýk aracýna yönlendiriyor. Bu duruma saðlýk sendikalarý ve vatandaþlar ‘saðlýk hizmeti sokakta sunulur mu?’ diye tepki gösteriyor. Saðlýk merkezi için Þanlýurfa Belediyesi ile Ýl Saðlýk Müdürlüðü arasýnda anlaþmazlýk olduðu ileri sürülüyor. Yaklaþýk 5 ay önce Topçu Meydaný Projesi’nin temelleri atýldý. Eski valilik, eski adliye binasý, nüfus müdürlüðü ve Bahçelievler Aile Saðlýk Merkezi’nin yerine yapýlmasý planlanan otopark ve meydan için çalýþmalar baþladý. Proje bölgesinde bulunan yapýlar bir bir yýkýldý. Ancak Bahçelievler Aile Saðlýk Merkezi tarihi yapý olduðu gerekçesi ile yýkým kararý çýkarýlamadý. Proje ihale edildi, yüklenici firma proje çalýþmalarýnýn sürdüðü alanýn etrafýný ördü. Yaklaþýk 30 bin kiþinin hizmet gördüðü Bahçelievler Saðlýk Ocaðý'na giriþ-çýkýþ için ise dar bir geçiþ býrakýldý. Bu süre zarfýnda saðlýk merkezinde çalýþan doktorlara baþka yere taþýnmasý için bildiri gönderildi. Mahallenin yükünü taþýyacak binanýn olmamasý doktorlarýn elini kolunu baðladý. Doktorlar, Saðlýk Müdürlüðü, Valilik ve belediyeden yeni yer istemesine raðmen bir sonuç

çýkmadý. Ýnþaat çalýþmalarýnýn ilerlemesi üzerine saðlýk merkezinin çevresi tamamen kapatýlýnca saðlýk merkezinin kapýsýna kilit vuruldu. Yer bulamayan doktorlar ise gezici saðlýk aracýnda tedaviye baþladý. Gezici saðlýk aracýný Halk Eðitim Merkezi’nin bahçesine çeken 5 doktor, çocuklarýn aþýlarýný burada yapmaya çalýþýyor. Çalýþma koþullarýnýn yetersizliðinden poliklinik hizmeti veremeyen doktorlar, þimdi de sadece koruyucu saðlýk hizmeti olan aþýlarý yapmaya yöneldi. Bu þekilde sunulan saðlýk hizmeti hem saðlýk sendikalarýnýn hem de vatandaþýn tepkisine neden oldu. Tepki önce Tabipler Odasý ardýndan Saðlýk-Sen'den geldi. 10 gündür doktorlarýn kapý önüne konduðunu ifade eden Saðlýk-Sen Þanlýurfa Þube Baþkaný Mahmut Atçý, “30 bin kiþinin saðlýðýyla kimsenin oynamaya hakký var mýdýr? Herhangi bir adres göstermeksizin saðlýk çalýþaný arkadaþlarýmýzý kapý önüne koymaya kimsenin hakký var mýdýr? Saðlýk ocaðý binasýnýn yýkýlmasý mevcut deðilse neden bu arkadaþlarýmýz kapý önüne koyuldu? Kaldý ki herkesçe de biliniyor ki Bahçelievler semtinde Aile Saðlýk Merkezi olarak düzenlenebilecek bir mekan bulmak imkansýz. Daha önce saðlýk çalýþaný arkadaþlarýmýzýn Halk Eðitim Merkezi'nde veya Gençlik Merkezi’nin içerisinde yer talebine de olumsuz yanýtlar verilmiþtir. Þu anda bu çalýþan arkadaþlarýmýz poliklinik hizmeti verememekte, koruyucu saðlýk hizmeti olan aþýlarý da Halk Eðitim Merkezi’nin bahçesinde yapmaktadýrlar.” dedi. Yoldan geçen vatandaþlar yol kenarýnda hizmet veren hemþireleri görünce duruma tepki gösteriyor. ‘Sokakta saðlýk hizmetinin sunulduðu nerede görülmüþ’ diye soran Mehmet Yýlmaz adlý vatandaþ, “Hemþire haným bu aþýyý nerede yapacak, bu mikrobun içinde mi yapacak? Veya kan alýp verecek. Dünyanýn neresinde görülmüþ böyle bir durum? Saðlýk müdürlüðü için Urfa için çok ayýp bir durum.” diye konuþtu. Fatih Demir adlý vatandaþ da yetkililerin bir an önce etrafý örülen saðlýk merkezinin kapýsýný açmasýný istedi. Öte yandan saðlýk il müdürlüðü yetkilileri konu ile ilgili açýklama yapmaktan kaçýndý. (CÝHAN)

1 Eylül 2012 Cumartesi

4

Hasankeyf'in sahabe valisine büyük vefasýzlýk

I

lýsu Barajý sularý altýnda kalacak olmasý sebebiyle sürekli gündeme gelen Hasankeyf'te yürek burkan bir hadise daha yaþanýyor. Hasankeyf'i fetheden Ýslam ordusunun baþýndaki sahabelerden Abdullah Yukanna Hz.'nin mezarý kaderine terk edildi. Harap haldeki mezarýn çevresi de çöplerle dolu. Tarihi Hasankeyf Köprüsü'nün yanýnda bulunan virane haldeki mezar için þu ana kadar hiçbir giriþimde bulunulmamasý dikkat çekiyor. Dicle Üniversitesi Öðretim Üyesi Kenan Haspolat, ilgili kurumlara defalarca baþvurmalarýna raðmen hiçbir çalýþmanýn yapýlmadýðýný söylüyor. Haspolat, Anýtlar Kurulu'nun sahabe mezarý konusunda duyarsýz kaldýðýný belirterek Diyarbakýr Valiliði'ne yeniden dilekçe verdiðini ifade ediyor. Haspolat'a göre, baraj sularý altýnda kalacak olan kabrin vakýflarca tescil edilmesi, uygun bir mekâna taþýnmasý ve manevi þahsýna yakýþan bir türbe yapýlmasý gerekiyor. 'Ziyaret' olarak

adlandýrýlan sahabe mezarýnýn Ilýsu Barajý'nýn altýnda kalmamasý için taþýnmasý gerekiyor. Ýlçede 'Varakanna' olarak bilinen sahabe Abdullah Yukanna Hz. ile ilgili çalýþma yapan Prof. Dr. Haspolat, sahabe kabrinin taþýnmamasý durumunda sular altýnda kalacaðýný söylüyor. Peygamberimiz'in hadislerine göre, bir sahabe 200 bin evliyaya eþdeðer. Abdullah Yukanna Hz.'nin manevi yönünün Ýstanbul'daki Eyyûb el-Ensari Hz. ile ayný düzeyde olduðuna iþaret eden Haspolat, "Yukanna Hz.'nin kabrinin öncelikle tescil edilmesi, taþýnmasý ve manevi þahsýna uygun bir türbenin yapýlmasý gerekiyor. Bu, ilçeyi inanç turizmine kazandýrýr. Benim içimi yakan, sahabenin su altýnda kalacak olmasýdýr. Bugüne kadar yüzlerce kez gündeme gelen Hasankeyf'te kimse sahabeden söz etmiyor. Þu anki hali üzücü durumda. Su altýnda kalýrsa hiç affedilmez. Sahabeye yakýþacak vaziyette deðil." þeklinde konuþuyor. (CÝHAN)

BDP'li belediye, mayýnlý saldýrýda 44 yýllýk köprüdeki çatlaklar tehlike saçýyor ölenlerin heykellerini dikti Þ

B

atman'da terör örgütü PKK tarafýndan 2010 yýlýnda yola döþenen mayýnýn patlamasý sonucunda hayatýný kaybeden 4 kiþinin heykeli, BDP’li belediye tarafýndan þehir merkezindeki Atatürk Parký'na dikildi. Hasankeyf karayolundaki Meymuniye boðazýnda bulunan Güney Raman petrol sahasýnda 31 Temmuz 2010 tarihinde meydana gelen olayda bir grup terörist, 2 bekçiyi etkisiz hale getirdikten sonra petrol vanasýný açarak ateþlemiþti. Ateþin büyüdüðünü fark eden Çeþmebaþý köyü sakinlerinden eski Batman Baro Baþkaný Sedat Özevin, eski HEP Batman Ýl Baþkaný Salih Özdemir, Sýtký Özdemir ve Ýnsan Haklarý Derneði (ÝHD) eski

Batman Þube Baþkaný Sadi Özdemir yangýný söndürmek üzere harekete geçti. Grubun Demirbilek köyü Golik Tepe mevkisindeki Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklýðý (TPAO)'na ait petrol üretim kuyusu yakýnlarýndan geçmesi esnasýnda da yola döþenen mayýn patladý. Olay sonrasýnda 4 kiþi hayatýný kaybetti. Terör örgütü tarafýndan katledilen 4 sivil vatandaþ aradan geçen 2 yýl sonra BDP’li belediye tarafýndan hatýrlandý. BDP'li Batman Belediyesi, heykel ustasýna yaptýrdýðý heykelleri þehir merkezindeki Atatürk Parký'na dikti. Heykellerin yapýmýnýn 1 yýl sürdüðü belirtildi. (CÝHAN)

ýrnak'ýn Cizre ilçesinde bulunan ve 1968 yýlýnda inþa edilen Dicle Köprüsü'nde çatlaklar meydana geldi. Her gün çok sayýda aracýn geçtiði Dicle Köprüsü'ndeki ana kolonlarda yaklaþýk 30 santimetrelik çatlaklarýn oluþtuðu görüldü. Cizre'de 1968 yýlýnda yapýlan Dicle Köprüsü'ndeki çatlaklar, sürücüleri korkutuyor. Ýpek yolu üzerinde bulunan Dicle Köprüsü'ndeki çatlaklar gözle görülüyor. Her gün çok sayýda küçük ve büyük araç, bu köprüyü kullanarak Habur Sýnýr Kapýsý üzerinden Ortadoðu'ya yük taþýyor. Cizre ile Silopi ilçelerini birbirine baðlayan köprünün ana kolonlarýnýn çatladýðý belirtiliyor. Habur Sýnýr Kapýsý üzerinden Irak'a yük taþýyan kamyoncular, köprünün bir an önce onarýlmasý gerektiðini belirterek, çatlaklarýn tehlike saçtýðýný ifade etti. (CÝHAN)

Diyarbakýr’da 45 kiþi yakalandý

D

iyarbakýr Emniyet Müdürlüðü hýrsýz, gasp ve dolandýrýcýlara göz açtýrmýyor. Asayiþ Þube Müdürlüðü ekipleri, 6 ayrý gasp, hýrsýzlýk ve dolandýrýcýlýk olayýnýn faili olarak aranan 9 kiþi ile adli makamlarca aranan 31 kiþiyi yakaladý. Diyarbakýr Emniyet Müdürlüðü'nden yapýlan açýklamaya göre, Asayiþ Þube Müdürlüðü Gasp Hýrsýzlýk Yankesicilik ve Dolandýrýcýlýk Büro Amirliði ekipleri, farklý tarihlerde iþlendiði belirlenen bazý olaylarýn zanlýlarýný ele geçirdi. Bir gasp zanlýsý, bir evden hýrsýzlýk ve 7 yankesicilik olayýnýn faili olarak

aranan 9 kiþi, Diyarbakýr Adliyesi’ne sevk edildi. Zanlýlardan 3’ü tutuklanarak cezaevine gönderildi. Aranan Þahýslar Büro Amirliði ekipleri ise Adana’da banka ve kredi kurumlarýný dolandýrmak suçundan 4 yýl, Diyarbakýr’da silahla yaralama suçundan 5 yýl, Ýstanbul’da hýrsýzlýk suçundan 2 yýl, Diyarbakýr’da zimmet suçundan 3 yýl ve Diyarbakýr’da yaðma suçundan 6 yýl hapis cezasý alan kiþileri yakalamayý baþardý. Bu kiþiler de cezaevine gönderildi. Aranan Þahýslar Büro Amirliði son bir hafta içerisinde deðiþik suçlardan adli makamlarca yakalama emri bulunan toplam 36 kiþiyi yakaladý. (CÝHAN)


www.mardiniletisimgazetesi.com.tr

1 Eylül 2012 Cumartesi

5

Ani hava deðiþikliklerine dikkat! BASINDAN

Kýþýn çok sýk karþýlaþýlan boðaz aðrýsý ve buna baðlý enfeksiyonlar sonucu oluþan hastalýklardan hava sýcalýklarýndaki ani deðiþim ile yeniden baþ göstermeye baþladý. Uzmanlar uyarýyor: "Boðaz aðrýsý deyip geçmeyin"

A

ncak, Rinoest Kulak Burun Boðaz Estetik Merkezi'nden Op. Dr. Coþkun Þanverdi, özellikle mevsim deðiþikliði dönemlerinde boðaz enfeksiyonlarýna sýkça rastlanýldýðýný belirtiyor. Sýcaklýk deðiþimlerinin yaþandýðý ve sonbahar mevsimine yaklaþtýðýmýz þu günlerde evlerde ya da araçlarda karþýlýklý açýk pencere veya kapý arasýnda cereyana maruz kalma sonucunda, kapalý alanlarda klima kullanýmýnýn artmasýyla, soðuk yiyecek ve buzlu içecekler ve alerjik nedenlerle de boðaz enfeksiyonuna yakalanabiliriz. Sýcak havalara aldanmayýn! Güneþli havalarda parkta, bahçede oyun oynayan ve terleyen çocuklarýn soðuk su içmeleri, çok sýk dondurma yemeleri gibi nedenlerle, vücut ýsýsýndaki ani düþüþler üst solunum yollarýna giden damarlarýn daralmasýna ve boðaz enfeksiyonlarýna neden olabiliyor. Bir haftadan fazla devam eden nezlelerin büyük çoðunluðu sinüzit göstergesidir. Eriþkinlerde burun týkanýklýðý, sarýyeþil burun ve geniz akýntýsý, yüz-diþgöz aðrýsý ve öksürük en çok

gözlemlenen belirtileridir. Çocuklarda ise huzursuzluk, inatçý öksürük ve geniz akýntýsýna baðlý kusma olabilir. Tüm yaþ gruplarýnda kýsmen daha az rastlanan belirtiler; ateþ, yorgunluk, aðýz kokusu, koku alma duyusunda azalma, boðaz aðrýsý, bazen ses kýsýklýðýdýr. Rahatsýzlýðýn devamý sýrasýnda ortaya çýkan alýn ve gözde aðrýlý þiþlikler, çift görme ve genel durum bozukluðu da sinüzit belirtileri arasýnda yer alýr. Boðaz aðrýsý deyip geçmeyin Op. Dr. Coþkun Þanverdi "Bademcik (Tonsil) ve geniz eti (Adenoid) lenfoid dokulardýr. Bademcikler boðazda iki yanda, geniz eti, burun arka deliklerinin gerisinde, geniz dediðimiz bölgede bulunurlar. Görevleri baðýþýklýk sistemi ile ilgilidir. Bademciklerin en belirgin hastalýk bulgusu sýk iltihaplanmasý, ateþlenme, boðaz aðrýsý veya çok büyüyüp boðazý daraltmasý þeklindedir. Geniz etinin bulgusu ise burun týkanýklýðý, gece aðzý açýk uyuma ve horlama, geliþme geriliði, iþtahsýzlýk, çene ve diþ sorunlarý, kulaklarda sývý birikimi ve iþitme kaybý, sýk orta kulak iltihabý, sinüzit ataklarý þeklinde özetlenebilir.

Bademcik ve geniz eti rahatsýzlýklarý sýklýkla birlikte görülse de, ayrý ayrý da olabilmektedir." þeklinde ifade ediyor. Basit önlemler alýnabilir... - Çocuðunuzu ortam koþullarýna uygun giydirmelisiniz. - Terledikten sonra kýyafetlerini mutlaka deðiþtirmelisiniz. - Deniz, havuz ya da duþtan çýktýktan sonra saçlarý (bulunduðunuz ortamda kurutma makinesi olmasa bile) havlu yardýmýyla muhakkak kurulamalýsýnýz, ýslak saçlarýn rüzgarda kendiliðinden kurumasý ileride çocuðunuzda sinüzit gibi hastalýklarýn ortaya çýkmasýna neden olabilir. - Dondurma gibi soðuk yiyeceklerden sonra çocuðunuza oda sýcaklýðýnda su içirebilirsiniz. - Her zaman olduðu gibi hastalýktan korunmak için, hijyen koþullarýna uyulmasý, el - ayak bakýmý, ortak eþya kullanýmýna dikkat edilmesi gerekmektedir. Bu problemlerin çözümü nedir, ameliyat hangi durumlarda ve kaç yaþlarýnda düþünülmelidir? Bademcik iltihaplarý antibiyotik tedavisi ile

Kolaylaþtýrýn zorlaþtýrmayýn çtimai hayat içerisinde anlam veremediðim hadiselerden bir tanesi halk arasýnda takvafetva olarak adlandýrýlan dinî emirleri yaþamada takýnýlan tutumdur.

Ý

düzeltilebilmektedir. Fakat senede birkaç kez iltihaplanmasý, bu sýk iltihaplanmalarýn en az iki yýldýr yaþanmasý veya bademciklerin çok iri olup boðazý týkamasý durumlarýnda ameliyat düþünülmelidir. Bademcik ameliyatý fonksiyonunu yitirmiþ, sýk iltihaplanan dokular alýndýðý için çocuklara zarar vermez, tam tersine yarar saðlar. Op. Dr. Coþkun Þanverdi, "Geniz eti ailelerce ciddiye alýnmalýdýr. Geniz eti rahatsýzlýklarý çocuklarda, geliþim geriliði, kulak sorunlarý, uyku apnesi, gece çiþini tutamamak gibi pek çok soruna yol açabilmektedir. Birlikte görülebilen kulakta sývý toplanma (Seroz otit) veya sýk orta kulak iltihabý gibi durumlar ilaçlar ile tedaviye her zaman yanýt vermezler. Bu durumda yapýlan kulak zarlarýna tüp takma operasyonu ile problemleri çözebilmekteyiz. Tüm bu ameliyatlar duruma göre 2-3 yaþýndan itibaren yapýlabilir. Çocuklarýn büyümesini beklemeye gerek yoktur. Ameliyatý geciktirmek tam tersine yarar deðil, zarar getirir. Elbetteki ameliyat kararlarý doðru verilmeli, gereksiz ameliyatlardan kaçýnýlmalýdýr." þeklinde konuþtu.

Et ve süt tüketmeyenler B12 vitamini vejeteryan ve çabuk yorulur yaþlýlarý sýkýntýya sokuyor Ý E

t ve süt ürünü tüketmeyenlerin, B12 vitamini eksikliðine aday olduðu uyarýsý yapýldý. Ýç Hastalýklarý Uzmaný Ersin Durmuþ, B12 vitamini eksiði olanlarýn halsizlik, çabuk yorulma, unutkanlýk gibi hastalýklarla karþý karþýya kalacaðýný söyledi. Özellikle vejetaryenlerin ve yaþlýlarýn risk altýnda olduðunu ifade eden Durmuþ, B12 eksikliðinin sinir sistemine zarar vereceðini belirterek, þunlarý dile getirdi: "B12 vitamini sebzelerde bulunmamaktadýr. Yýllar boyu et ve et ürünü almayan kiþilerde halsizlik, çabuk yorulma, eklem aðrýlarý, unutkanlýk, vücut direncinde azalma el ve ayaklarda uyuþma yürümede zorluk, kulak çýnlamasý, hissizlik, uyuþukluk, sabahlarý yataktan yorgun kalkma

M. Sait Çakar

gibi belirtiler gösterebilir." Hayvansal gýda alýnmadýðýnda bu eksikliðin etkilerinin kolaylýkla oluþtuðunu anlatan Durmuþ, özellikle tam vejetaryen annelerin çocuklarýnda doðumdan itibaren eksikliðin görülmeye baþlandýðýný kaydetti. B12 vitamini eksikliðinin sinir sistemindeki liflerde hasar meydana getirdiðini belirten Durmuþ, bu durumun pernisiyöz anemi denilen kansýzlýk gibi ciddi sorunlara yol açabileceðini ifade etti. B12 vitamini eksikliðinin basit bir kan tetkikiyle belirlendiðini kaydeden Durmuþ, þunlarý söyledi: "Tedavide vitamin enjeksiyonu kullanýlýr. Bir çeþit B12 vitamini olan ve hidroksokobalamin kullanýlýr. Anemi semptomlar tedaviye baþlar baþlamaz düzelir. Ancak her yýl kan testleriyle durum kontrolü yapýlmalýdýr." B12 vitamininin özellikle sinir fonksiyonlarý için gerekli olduðunun altýný çizen Durmuþ, B12 vitaminin folik asit ve B6 vitamini ile birlikte kalp hastalýklarýný ve damar týkanýklýðýný önleyici olduðu gibi sinir hasarlarýný da tedavi edici rol üstlendiðini kaydetti. B12 vitaminin baðýþýklýk sistemini güçlendirdiðini belirten Durmuþ, kýrmýzý kan hücrelerinin üretimine de yardýmcý olduðunu ifade etti. Durmuþ, B12 vitamini bulunan bazý yiyecekleri þu þekilde sýraladý: Karaciðer, süt, yumurta aký, peynir, balýk, et, dana eti, dana karaciðeri, böbrek, midye, uskumru, sardalya. (CÝHAN)

ç Hastalýklar Uzmaný Dr. Ersin Durmuþ, vejetaryenler ve yaþlýlarý B12 vitamini eksikliðine karþý uyararak, "Et ve et ürünü tüketmeyenler, B12 vitamini eksikliðine adaydýr." dedi. B12 vitaminin suda eriyen bir vitamin olmasý nedeniyle bazý besinlerden her gün düzenli olarak alýnmasý gerektiðini söyleyen Doruk Saðlýk Grubu Ýç Hastalýklarý Uzmaný Dr. Ersin Durmuþ, özellikle vejetaryenlerin ve yaþlýlarýn risk altýnda olduklarýný vurguladý. B12 vitaminin sebzelerde bulunmadýðýnýn altýný çizen Ersin Durmuþ, “Yýllar boyu et ve et ürünü almayan kiþilerde halsizlik, çabuk yorulma, eklem aðrýlarý, unutkanlýk, vücut direncinde azalma el ve ayaklarda uyuþma yürümede zorluk, kulak çýnlamasý, hissizlik, uyuþukluk, sabahlarý yataktan yorgun kalkma gibi belirtiler gösterebilir.” dedi. Durmuþ, hayvansal gýda alýnmadýðýnda bu eksikliðin etkilerinin kolaylýkla

oluþtuðunu, özellikle tam vejetaryen annelerin çocuklarýnda doðumdan itibaren eksikliðin görülmeye baþlandýðýný kaydetti. B12 vitamini eksikliðinin sinir sistemindeki liflerde hasar meydana getirdiðini belirten Durmuþ, bu durumun pernisiyöz anemi denilen kansýzlýk gibi ciddi sorunlara yol açabileceðini ifade etti. B12 vitamini eksikliðinin basit bir kan tetkikiyle belirlendiðini kaydeden Ersin Durmuþ þunlarý söyledi: “Tedavide vitamin enjeksiyonu kullanýlýr. Bir çeþit B12 vitamini olan ve hidroksokobalamin kullanýlýr. Anemi semptomlar tedaviye baþlar baþlamaz düzelir. Ancak her yýl kan testleriyle durum kontrolü yapýlmalýdýr.” B12 vitamininin özellikle sinir fonksiyonlarý için gerekli olduðunun altýný çizen Uzman Ersin Durmuþ, B12 vitaminin folik asit ve B6 vitamini ile birlikte kalp hastalýklarýný ve damar týkanýklýðýný önleyici olduðu gibi sinir hasarlarýný da tedavi edici rol üstlendiðini söyledi. B12 vitaminin baðýþýklýk sistemini güçlendirdiðini belirten Durmuþ, kýrmýzý kan hücrelerinin üretimine de yardýmcý olduðunu ifade etti. Durmuþ, B12 vitamini bulunan bazý yiyecekleri þu þekilde sýraladý: "Karaciðer, süt, yumurta aký, peynir, balýk, et, dana eti, dana karaciðeri, böbrek, midye, uskumru, sardalya.” (CÝHAN)

Bu tutum zaman geliyor öyle bir hal alýyor ki resmen tutuculuk oluyor. Taassup, baðnazlýk alýyor baþýný gidiyor. Ne dinin ruhu gözetiliyor, ne emir ve yasaklardaki illetler. Çünkü bilinmiyor. Ne azimet biliniyor ne de ruhsat. Bazen þöyle düþünmekten kendimi alamýyorum; bir meseleye haram demek, caiz deðil demek, helal demekten daha çok prim yapýyor; yapýyor ki bu yaklaþým hâlâ canlýlýðýný koruyor ve hâlâ revaç buluyor böyleleri halk arasýnda diyorum. Halbuki Kur'an ve hadis çizgisinde ansiklopedik azýcýk malumat bunun yanlýþlýðýný ortaya koyuyor ve ben ilmihal bilgileri seviyesinde Ýslam'ý yaþayan her Müslüman'ýn bu bilgilere vâkýf olduðuna inanýyorum. Söz gelimi; "Allah, din konusunda size bir güçlük/zorluk yüklemedi." (Hacc, 22/78) ayetini bilmeyen var mýdýr aramýzda? Ya "Allah, sizin hakkýnýzda kolaylýk ister, zorluk istemez." (Bakara, 2/185) ayeti? Pekala þuna ne dersiniz: "Allah, size güçlük çýkarmak istemez." (Mâide, 5/6). Tefsire, tevile gerek var mý bu ayetlerin muhtevalarýný anlamak için? Gelelim Efendimiz'e (sas). "Muhakkak ki din kolaylýktýr" (Buhari, Ýman, 29). "Hanifiyyeyi semha ile peygamber olarak gönderildim" (Müsned, 6:116). Ne demek hanifiyyeyi semha? Hanif; tevhid, semha ise müsamaha demek. Öyleyse hanifiyyeyi semha, müsamahayý merkeze alan tevhid dini ile gönderildim demek. Ya "kolaylaþtýrýn, zorlaþtýrmayýn; müjdeleyin nefret ettirmeyin" hadisi? Pekâla soru þu; baþta izaha çalýþtýðým yaklaþým sadece bir demet sunduðum ayet ve hadislerin muhtevasýna uygunluk arz ediyor mu? Cevabýnýz evet ise söyleyeceðim bir þey yok; ama hayýr ise bu yaklaþým, bu davranýþ modeli üzerinden yeniden uzun uzadýya düþünmemiz icap ediyor. Zira din derken hadisin ifadesiyle dinin bize galebe edeceði bir noktaya sürüklüyoruz insanlarý. Her þeye haram, her þeye yasak perspektifinden hadiselere bakýnca, dini yaþanmaz kýlýyoruz. Sonuçta da özellikle yeni yetiþen nesillerle, dine mesafeli yetiþmiþ ama yakýnlaþma çabasý içinde bulunan yetiþkinleri dinden nefret ettiriyoruz. Meþhur kaidedir "meþakkat teysiri celbeder." Yukarýda zikrettiðimiz ayet ve hadisler bu kaidenin dayandýðý delillerdir aslýnda. Manasý ibadetten muamelat ve ukubata kolaylaþtýrmayý esas alýn demektir. Fakat þahýs kendi þahsi hayatýnda azimeti, takvayý esas alacaksa, bu sadece tebrik edilir, tahsin ve takdir edilir, tebcille karþýlanýr. Söz konusu kiþi dengeyi kaçýrmýyorsa, yukarýda iþaret ettiðimiz gibi dinin kendisine galebe çalacaðý ölçüde aþýrýlýklar içine girmiyorsa, üçüncü þahýslara düþen hem takdir hem de onu örnek almaktýr. Denge dininin denge peygamberi olan Ýnsanlýðýn Ýftihar Tablosu, bu konuda bize hem de Hz. Zeynep validemiz üzerinden enfes bir mesaj sunmaktadýr. O validemiz, iki direðin arasýna baðladýðý ipin önünde namaza dururmuþ. Efendimiz sormuþ 'Bu ne?' diye. ''Hz. Zeynep namazda yorulup, uykusuzluktan düþmeye durduðunda ip onu tutuyor.'' demiþler. "Çözün" demiþ Allah Rasulü (sas) ve "Sizden biriniz zinde olduðunda (nafile) namazýný kýlsýn, yorulduðunda otursun." Þimdi bu beyanla Efendimiz, refikasýnýn ibadetini mi engelledi yoksa onu ve onun þahsýnda bütün ümmet-i Muhammed'i durmasý gerekli olan çizgiye mi çekti? Benî Esed kabilesinden bir kadýn, Hz. Aiþe'yi ziyarete geldiðinde Efendimiz hanesine teþrif buyuruyor. Kim bu diyor. "Falancadýr; geceleri hiç uyumaz, sürekli ibadet eder." denince, Efendimiz mübarek annemizi susturur ve buyurur ki: "Size, takat yetirebileceðiniz ölçüde amel etmek yaraþýr. Siz (ibadet etmekten) usanmadýkça, Allah da (sevap vermekten) usanmaz. Allah katýndaki en faziletli amel az dahi olsa devamlý olanýdýr." "Kolaylaþtýrýn zorlaþtýrmayýn." hadisinin ifade ettiði düsturu yeniden düþünmeye ne dersiniz? Ahmet Kurucan Zaman A.kurucan@zaman.com.tr 31 Aðustos 2012


www.mardiniletisimgazetesi.com.tr

1 Eylül 2012 Cumartesi

6

GAP'ta sulu tarým yaygýnlaþýyor

G

üneydoðu Anadolu Projesi (GAP) ile birlikte bölge halkýnýn ekonomik ve sosyal hayatýnda da önemli deðiþimler baþladý. Bu bölgeyi kalkýndýrmak amacýyla 1989'da uygulamaya konulan proje ile mevsimlik iþçi olarak Harran Ovasý'nýn dýþýna çýkmak zorunda kalan birçok bölge halký, inþa edilen Atatürk Barajý ve sulama kanallarýnýn ardýndan memleketlerinde kaldý. Çünkü, barajýn katkýsýyla verimli topraklar artýnca aileler, kendi tarlalarýný iþletmeye baþladý. Bölgeye

tersine göçün baþladýðýný belirten Þanlýurfa Valisi Celalettin Güvenç, suyun bölgeye gelmesiyle beraber ilde hýzla bir deðiþimin yaþandýðýný söyledi. Þanlýurfa'nýn en verimli topraklara sahip illerden biri olduðunu, eskiden suyun olmamasýndan dolayý arazinin deðerlendirilemediðini hatýrlatan Güvenç, "Ancak proje tam olarak tüm bölgede uygulanmýyor, tamamlanýnca daha hýzlý geliþim olacaðýný bekliyoruz." dedi. Bu arada, Güneydoðu Anadolu Bölgesi'nde 9 ili kapsayan GAP'ýn tamamlanmasý için çalýþmalar hýzla devam ediyor. Büyük

bir kýsmý sonlanmak üzere olan projenin bitirilmesi halinde yaklaþýk 2 milyon hektar alanýn sulanabileceði kaydediliyor. Böylece, 3 milyon 800 bin kiþi istihdam imkanýna kavuþacak. Yine bu sayede kiþi baþýna düþen milli gelirde yüzde 200 artýþ görülecek. GAP projesi ile yetiþtirilen ürünlerin de kalitesi artýyor. Su sýkýntýsý yaþamayan üreticiler dünyanýn en kaliteli pamuðunu Harran Ovasý'nda yetiþtirmeye baþladý. Hasat döneminde iþçi sýkýntýsý yaþandýðý için özel hasat makinesi bile getiriliyor. En önemli deðiþim ise hep göç veren ilin, þimdi mevsimlik iþçilerin gözdesi olmasý. Yaþanan deðiþimin tüm bölgeye yayýldýðýný kaydeden Þanlýurfa Tarým ve Köyiþleri Müdür Yardýmcýsý Derviþ Göçer, geçmiþte vatandaþlarýn tarlalarýný deðerlendiremedikleri için çevre, hatta batý illerine mevsimlik iþçi olarak gittiðini söylerken, "Ancak þimdi çevre illerden gelen mevsimlik iþçiler için projeler hazýrlýyoruz." þeklinde deðiþimi de özetledi. Þanlýurfa'da çiftçilik yapan Cemal Kaya bölgedeki deðiþimin en iyi örneklerinden biri. Tarlayý ekip biçtiklerinde çok kazançlarýnýn olmadýðýný anlatan Kaya, eskiden tarlalarýnýn çoðunu nadasa býraktýklarýný söyledi. Kaya, yaz mevsimi geldiðinde çoðu ailenin tarlasýný býrakýp mevsimlik iþçi olarak dýþarýya gittiðini belirtti ve ekledi: "Suyun gelmesi ile adeta çiftçi, topraðýnýn aðasý olmaya baþladý. Tarlalarda yýlda birden fazla ürün yetiþtiriyoruz. Maddi durumu iyileþen bazý aileler eskiden, yazýn mevsimlik iþçi olarak dýþarý çýkarken þimdi tatile bile gidiyor.” (CÝHAN)

Batmanlý damacýlar, Türkiye Þampiyonasý için yarýÞacak

B

atman’da beþ kiþiden oluþan dama ekibi Bursa’da yapýlacak olan Türkiye Þampiyonasý dama turnuvasýna katýlacak. Türkiye genelinde 250 damacý ve Ortadoðu’dan gelecek damacýlar 01-02 Eylül tarihinde Bursa’da yapýlacak olan Türkiye Þampiyonu dama turnuvasýna katýlacak. Turnuva hazýrlýklarýný Avcýlar çayevinde yapan damacýlar bir aydýr turnuvaya hazýrlýk yaptýklarýný söyledi. Takým adýna konuþan Türkiye ve Ortadoðu dama ikinciliði olan Avni Karanfil, “Daha önce Türkiye genelinde dama sahipsizdi. Osmanlý döneminde dama oynanan bir oyundu ve hatta damacý baþý Ýbrahim Paþa nam salmýþ damacýlardandýr.” dedi.

Damanýn basit bir oyun olmadýðýný belirten Karanfil, þu ana kadar 4 bin 500 kayýtlý dama oyunu olduðunu söyledi. Batman’da bütün çayhanelerde dama oynandýðýný kaydeden Karanfil, bir dernek çatýsý altýnda toplanmayý amaçladýklarýný bunun için çalýþma yürüttüklerini ifade etti. Türkiye genelinde 12 Dama Derneði’nin bulunduðunu aktaran Karanfil, “Batman’da henüz bir derneðimiz yoktur. Bizler 30 yýldýr çayevinde bu oyunu oynuyoruz. Bu konuda yetkililerden destek bekliyoruz. Ayrýca bu þampiyona da bizlere sponsor olan Seyhanlar Ajans'a teþekkür ediyoruz.” þeklinde konuþtu. (CÝHAN)

Batmanlý Antrenör, Görgü tanýðý, 4 JÝTEM infazýnýn Wushu Kung Fu Genç Milli detaylarýný mahkemede anlattý Takýmýný çalýþtýracak E

B

atmanlý Antrenör, Wushu Kung Fu Genç Milli Takýmýný çalýþtýrmak için Ankara Eryaman Milli Takým Kampýna davet edildi. 2012 Yýlý Dünya Gençler Wushu Kungfu Þampiyonasý 17-25 Eylül tarihlerinde Çin Macao’da yapýlacak. Sýkletlerinde Türkiye þampiyonu olarak Çin’de yapýlacak þampiyonada ülkemizi temsil etme hakkýný kazanan sporcular, çalýþmalarýný mili takým kampýnda sürdürüyor. Batman Spor Akademisi Kulübü Baþkaný ve Tayland Boksu Milli Takým Antrenörü Abdulaziz Velioðlu Türkiye Wushu Kung Fu Genç Milli Takýmý’ný dünya þampiyonasýna hazýrlamasý için milli takým kampýna davet edildi. Batman Spor Akademisi Kulübü sporcularý, “Hocamýzýn tüm Türkiye’de spor otoritesi olarak kabul görmesi Batman için ve bizim için gurur vesilesidir.” dedi. Wushu Kung Fu Milli Takým Antrenörü Abdulaziz Velioðlu ise genç ve çocuklara yatýrým yapmayan toplumlarýn yýkýlmaya mahkum olduðuna vurgu yaparak, Batmaný her platformda en güzel þekilde temsil etmek için çaba gösterdiðini, çocuk ve gençlere her zaman katký saðlamaya çalýþtýðýný ifade etti. (CÝHAN)

Mustafa Aydoðdu Petrolspor’da

G

eçen sezon Kýrýkhanspor formasý altýnda attýðý 16 gol ile Kýrýkhanspor'un baþarýsýnda büyük pay sahibi olan Mustafa Aydoðdu, Batman Petrolspor ile 2 yýllýk sözleþme imzaladý. Petrolspor transfer komitesinin büyük uðraþlar vererek kadrosuna kattýðý genç futbolcu Petrolspor’un Nevþehir’deki kampýna katýlarak çalýþmalara baþladý. Mustafa 'nýn Petrolspor 'a büyük katký sunacaðýný belirten Batman Petrolspor Teknik Direktörü Mehmet Gönülaçar, "Bu transferde emeði geçen yönetim kurulu ve kulüp baþkanýmýza teþekkür ediyorum. Ligin baþlamasýna az bir süre kaldý. Hazýrlýk maçlarýna hýz vererek eksiklerimizi gözden geçireceðiz. Batmanlý sporseverlerden Petrolspor camiasýna destek vermelerini bekliyorum çünkü Güneydoðuda futbol takýmý kalmadý." dedi. Aydoðdu, "Futbolda dün yoktur, bugün vardýr. Çok büyük bir il takýmý ve örnek bir camiaya geldim. Oynayacaðým futbol ve atacaðým goller ile Petrolspor’un baþarýsý için ter dökeceðim." diye konuþtu. (CÝHAN)

mekli Albay Cemal Temizöz'ün de yargýlandýðý faili meçhuller davasýnda, JÝTEM cinayetlerinin ayrýntýlarý gün yüzüne çýktý. Duruþmaya tanýk olara katýlan Agit Malgaz, Silopi ile Cizre arasýndaki jandarmaya ait Botaþ arama noktasýnda itirafçýlar tarafýndan alýnan ve 3 gün sonra kafalarý ezilmiþ halde bulunan 4 kiþinin ölümüyle ilgili bildiklerini anlattý. Türkçe bilmediði için Kürtçe konuþan ve ifadeleri tercüme edilen Malgaz, “Botaþ resmi üniformalý jandarma görevlileri 24 saat arama yapýyordu. Onlarýn biraz ilerisinde siviller-itirafçýlar bekliyordu. Taksici Ömer Candoruk ve arabasýndaki A.Aziz Gasyak, Süleyman Gasyak ve Yahya Akman sivil giyimli ekipler tarafýndan alýnýp Cizre’ye götürüldü. 3 gün sonra cesetleri bulundu. Bu siviller arasýnda itirafçý Abdülhakim Güven ile Bedran kod adlý Adem Yakin’i de gördüm.” dedi. Þýrnak’ýn Cizre ilçesinde 1993-95 yýllara arasýnda iþlenen 20 faili meçhul cinayetlerle ilgili davanýn görülmesine Diyarbakýr 6. Aðýr Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Bugünkü duruþmanýn sabahki oturumuna tutuklu sanýklar emekli Albay Cemal Temizöz, eski Cizre Belediye Baþkaný Kamil Atað, korucubaþý Kamil Atað, itirafçý Abdülhakim Güven (Fýrat Altýn), Hýdýr Altuð ve Adem Yakin ile tutuksuz yargýlanan Temer Atað katýldý. Duruþmada 1994 yýlýnda Cizre ile Silopi arasýndaki jandarma arama noktasýnda durdurulan taksinin þoförü Ömer Candoruk ila arabada bulunan A.Aziz Gasyak, Süleyman Gasyak, Yahya Akman’ýn sivil kiþiler tarafýndan gözaltýna alýnmasý ve 3 gün sonra cesetlerinin bulunmasý ile ilgili olayýn tanýðý dinlendi. Tanýk Agit Malgaz, köy minibüsüyle Cizre'ye gelirken arama noktasýnda

bekletildikleri sýrada komþusu olan Ömer Candoruk’un arabasýnýn jandarmanýn kullandýðý iki binek araba tarafýndan durdurulduðuna þehit olduðunu söyledi. Agit, Candoruk ve arabada bulunan 3 kiþinin indirilip diðer arabaya bindirildiðini, bir sivil kiþinin de onun arabasýný kullanarak Cizre’ye doðru hareket ettiðini belirtti.

"Öldürüleceðini anladý ehliyetini arabadan attý" Bu sýrada arama noktasýndaki iþlemlerinin bittiðini ve Cizre’ye doðru hareket ettiklerini anlatan Malgaz, üzerinde anteni bulunan 2 jandarma aracý ve biri de Candoruk’un arabasý olmak üzere 3 aracýn önlerinde seyir halinde olduðunu kaydetti. Üç araba bir köy yoluna girerken Ömer Candoruk’un ehliyetini arabadan attýðýný gördüðünü anlatan Malgaz, “Bu sýrada minibüs þoförüne rica ettim durduk ehliyeti aldýk. Ehliyeti Cizre'ye gittiðimde taksi duraðýndaki abisine teslim ettim ve itirafçýlarýn kardeþini kaçýrdýðýný anlattým. Daha sonra eve döndüm.” dedi. Cizre’deki evindeyken Yahya Akman’ýn eþi Leyla Akman’ýn kendisini aradýðýný belirten Malgaz, “Ben ona da yaþananlarý anlattým. Ýtirafçýlarýn alýp götürdüðünü söyledim. Ayný mahallede oturduðumuz için arabadaki dört kiþiyi de tanýyordum.” þeklinde konuþtu. "Ýtirafçýlar ramboya benziyordu" Sanýk ve maðdur avukatlarýnýn sorularýný da yanýtlayan tanýk Malgaz, itirafçý Abdülhakim Güven ile Adem Yakin’in çelik yelek, kot pantolon ve poþu giydiklerini kaydetti. Malgaz, “Sivil giyimli jandarma istihbarat ve itirafçýlar Rambo’ya benziyorlardý. Suçlarý uzun, top sakal býrakmýþlardý. Onlar meþhur kiþiler olduðu için Cizre’deki

hemen herkes tanýyordu.” ifadelerini kullandý. "Müdafi avukatlarý: Mahkemenin iyi niyetinden þüphe duymuyoruz" Söz alan sanýklardan Abdülhakim Güven ile Cemal Temizöz, tanýðýn 2002 yýlýnda Þýrnak Aðýr Ceza Mahkemesi’nde yapýlan fotoðraf teþhisinde sanýklarý tanýmadýðýný belirttiðini hatýrlattý. Mahkeme heyeti bunun üzerine tekrar fotoðraf teþhisi yaptý. Tanýk, fotoðrafta kiþinin Güven’e benzediðini ancak 'odur' diyemeyeceðini kaydetti. Söz alan müdafi avukatlarýndan Tahir Elçi, “Þýrnak ve Diyarbakýr’daki mahkemeler fotoðraf teþhisi yaparken nüfus cüzdanýndaki eski ve silik fotoðrafý neden gösteriyorlar. O döneme ait büyük ve renkli fotoðrafla neden teþhis yapýlmýyor? Biz mahkemenin iyi niyetinden þüphe duyuyoruz.” dedi.

Tercüme yüzünden geginlik yaþandý Türkçe bilmeyen tanýk Malgaz’a mahkeme heyeti adliye personelinden birini tercüman olan görevlendirdi. Kürtçe bilen avukatlar tanýðýn anlattýklarýnýn Türkçeye eksik aktarýldýðýný belirterek itiraz etti. Mahkeme heyeti itirazý reddetti. Tercümanýn Kürtçe bazý kelimeleri anlamamasýna tepki gösteren avukatlar, mahkeme heyetine tekrar itirazda bulundu. Ýtirazlarýnýn kabul edilmemesine tepki gösteren avukatlar, “Ýsterseniz biz tercüme edelim, göreceksiniz tanýðýn anlattýklarý çok farklý.” dedi. Mahkeme heyeti fotoðraf teþhisi konusunda hem tercümana hem da avukatlara Türkçe çeviri yaptýrdý. Görevli tercümanýn eksik çevirdiði tanýðýn, “Fotoðraftaki kiþiyi tanýmýyorum” demediði, “Fotoðraftaki kiþiyi tanýyorum ama Hakim olduðundan emin deðilim” sözlerini kullandýðý olduðu ortaya çýktý. Kýsa süren gerginlikten sonra duruþmaya ara verildi. (CÝHAN)


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.