1 Ocak 2013 Salı Gazete Sayfaları

Page 1

Suriye'den kaçýþlar devam ediyor

M. Sait Ç.akar

S

uriye'deki olaylardan kaçan 31 kiþi, Nusaybin ilçesine geldi. Edinilen bilgiye göre, Suriye'nin Kamýþlý kentinden geldikleri öðrenilen 7'si çocuk 31 kiþi, Nusaybin yakýnlarýndaki mayýnlý sýnýr bölgesinden geçerek sýnýrda görev yapan Türk askerine sýðýndý. Nusaybin Devlet Hastanesi'nde saðlýk kontrolünden geçirilen Suriyeliler, teslim edildikleri Yabancýlar þubesi ekipleri tarafýndan Þanlýurfa'daki sýðýnmacý kamplarýna gönderilirken, kamplara gitmek istemeyenlerin ülkelerine geri gönderileceði öðrenildi.

Baþkan Ayanoðlu’nun yeni yýl mesajý Ýsmail Erkar

M

ardin Belediye Baþkaný Mehmet Beþir Ayanoðlu Yeni Yýl nedeniylem bir mesaj yayýnladý.Yeni yýlýn baþta ülkemiz olmak üzere tüm insanlýða huzur ve mutluluklar getirmesini dileyen Baþkan Ayanoðlu; ”Yeni yýlýn yeni umutlar ve güzel baþlangýçlara vesile olmasýný dilerken tüm hemþehrilerimiz yeni yýlýný kutluyorum.”dedi. Mardin Belediye Baþkaný Mehmet Beþir Ayanoðlu yayýnladýðý yeni yýl mesajýnda þunlarý söyledi; “Ýyisiyle, kötüsüyle bir yýlý daha geride býrakýyoruz. Sosyal yaþam düzeylerinin artýrýlmasý baþta

olmak üzere, modern kentleþmenin tüm deðerlerinden daha fazla yararlanýr hale gelebilmesi adýna Mardin Belediyesi olarak birçok projeye imza attýk. Bunlardan bir bölümü tamamlandý. Bir bölümü de devam ediyor ve yine bir bölümü de halen proje aþamasýnda. Deðerli vatandaþlarýmýzýn ihtiyaç duyduklarý alanda etkin hizmetleri yerine getirmek için mesai tanýmaz bir anlayýþ içerisinde çalýþmalarýmýzý devam ettiriyoruz. Yeni yýlýn yeni umutlarý da beraberinde getirmesini arzu ediyorum. Mardin halkýyla yeni bir yýla girmenin mutluluðunu ve heyecanýný bir kez daha yaþýyorum. 2013 yýlýnda da

hizmetlerle var olan baþarý çýtasýný daha da geliþtireceðiz. Bu duygular içerisinde tüm hemþehrilerimin yeni yýllarýný tebrik ediyor, yeni yýlýn saðlýk, baþarý ve mutluluk getirmesini Cenab-ý Allah'tan diliyorum" dedi.

Tüm okuyucularýmýzýn Yeni Yýlýný tebrik ederiz. GÜNLÜK BAÐIMSIZ GAZETE

1 Ocak 2013 Salý

Yýl: 9 Sayý 2533 Fiyatý :25 Kr

‘Teknoloji üretmeyen sanayi uluslararasý pazarlarda rekabet edemez’ Mardin Bilim, Sanayi ve Teknoloji il Müdür Vekili Ali Haydar Özmen, “Teknoloji üretemeyen sanayi uluslararasý pazarlarda rekabet edemez” dedi…

M

ardin'de Üniversite Sanayi Ýþbirliðinin Kurumsallaþmasýna yönelik olarak, Mardin Artuklu Üniversitesi ile Mardin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Ýl Müdürlüðü tarafýndan düzenlenen, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlýðý, TÜBÝTAK ve KOSGEB tarafýndan sunulan hibe ve destek programlarýnýn tanýtýldýðý “Bakanlýk Üniversite Sanayi Ýþbirliði” paneli, yoðun bir

katýlýmla gerçekleþti. Mardin Artuklu Üniversitesi Vali Kýlýçlar toplantý salonunda yapýlan toplantýya Vali Yrd. Turan Erdoðan , Artuklu Üniversitesi Rektörü Serdar Bedii Omay , Üniversite Genel Sekreter Yardýmcýlarý , Mardin Ticaret ve Sanayi Odasý Baþkaný M.AliTutaþý Ýl Müdürleri , akademisyen ve öðrenciler ile Sivil Toplum Kuruluþlarý yöneticileri katýldý.

Sayfa 2’de 3’te

Mutafa Özel MÜSÝAD dost meclisinde

M

ÜSÝAD Mardin Þubesinin geleneksel olarak düzenledikleri dost meclisinin bu haftaki konuðu Ýstanbul Þehir Üniversitesi Öðretim Görevlisi ,Yeni Þafak Gazetesi yazarý Ekonomist yazar Yrd.Doç.Dr.Mustafa Özel'di.

Mardin Þubesinin toplantý salonunda gerçekleþen, “ Planlý Þirket Batýrma” konulu dost meclisine Mardin Milletvekili Gönül Bekin Þahkullubey ,MÜSÝAD Üyeleri, STK Temsilcileri ile Akademik çevreden yoðun bir katýlým oldu. 2’de Sayfa 3’te

Midyat’ta kan baðýþý kampanyasý düzenlendi Ali Edis

M

idyat ilçesinde Kýzýlay Þube Baþkanlýðý ile Diyarbakýr Kan Toplama Merkezi'nin ortaklaþa düzenlediði kan baðýþý kampanyasýna vatandaþlar ilgi gösterdi. Belediye Sarayý içinde kurulan sedyelere vatandaþlar kan baðýþýnda bulunmak için sýraya girdi. Bir doktor ile 6

personelin görev aldýðý kampanyada saðlýk kontrolünden geçen vatandaþlar daha sonra kan verdi. Yaklaþýk 80 ünite kan toplandýðýný belirten Kýzýlay Þube Baþkaný Murat Aykat, Midyatlýlarýn göstermiþ olduðu ilgiden dolayý teþekkür etti. Toplanan kan üniteleri, Diyarbakýr Kan Toplama Merkezi'nden ihtiyaç sahiplerine ulaþtýrýlacak.

Tutal Derikspor Kulübü Baþkanlýðý'na seçildi Sedat Aslanaçier

D

erik ilçesinde faaliyet yürüten Derikspor Kulübü baþkanlýðýna Ak Parti Ýlçe Baþkaný Ali Osman Tutal seçildi. Derikspor Kulübü Dernek Baþkanlýðý'ný yapan Mehmet Reþat Çelik'in özel nedenlerden dolayý görevi býrakmasý üzerine,yönetim kurulunun 13 Aralýk 2012 tarihinde aldýðý karar doðrultusunda olaðanüstü genel kurul yapýldý. Genel kurulda 59 dernek üyesinden hazýr bulunan 40 üyenin katýlýmýyla yeni yönetim kurulu seçildi. Divan kuruluna teklif edilen Ali Osman Tutal hazýr bulunan 40 üyenin oyunu alarak Derikspor Kulübü baþkaný oldu. Deriksporun yeni baþkaný seçilen Ali Osman Tutal, kulübü layýk olduðu yere taþýyacaklarýný söyledi. Tutal, "Mardin 1. amatör liginde mücadele veren Derikspor ilçemizin tek futbol takýmýdýr. Ýlçe olarak hepimizin görevi futbol takýmýmýza sahip çýkýp onlara her türlü desteði sunmaktýr. Beni Derikspor baþkanlýðýna seçtikleri için tüm dernek üyelerine teþekkür ediyorum. Bu görevi layýkýyla yapacaðýma inanýyorum. Allah'ýn izniyle Deriksporu daha iyi yerlere hep beraber taþýyacaðýz" dedi.

BDP: Yeni yýl Kürt sorununun çözümünde diyalog ve müzakere baþlatsýn

B

arýþ ve Demokrasi Partisi (BDP), yeni yýlýn Kürt sorununun demokratik çözümü noktasýnda diyalog ve müzakere sürecinin önünü açmasý temennisinde bulundu. BDP Eþbaþkanlarý Selahattin Demirtaþ ve Gültan Kýþanak, Sayfa 3’te yeni yýl mesajý yayýmladý.


1 Ocak 2013 Salý

2

‘Teknoloji üretmeyen sanayi uluslararasý pazarlarda rekabet edemez’

Ýsmail Erkar

M

ardin'de Üniversite Sanayi Ýþbirliðinin Kurumsallaþmasýna yönelik olarak, Mardin Artuklu Üniversitesi ile Mardin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Ýl Müdürlüðü tarafýndan düzenlenen, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlýðý, TÜBÝTAK ve KOSGEB tarafýndan sunulan hibe ve destek programlarýnýn tanýtýldýðý “Bakanlýk Üniversite Sanayi Ýþbirliði” paneli, yoðun bir katýlýmla gerçekleþti. Mardin Artuklu Üniversitesi Vali Kýlýçlar toplantý salonunda yapýlan toplantýya Vali Yrd. Turan Erdoðan , Artuklu Üniversitesi Rektörü Serdar Bedii Omay , Üniversite Genel Sekreter Yardýmcýlarý , Mardin Ticaret ve Sanayi Odasý Baþkaný M.AliTutaþý Ýl

Müdürleri , akademisyen ve öðrenciler ile Sivil Toplum Kuruluþlarý yöneticileri katýldý. TEKNOLOJÝÜRETEMEYEN SANAYÝ ULUSLARARASI PAZARLARDA REKABET EDEMEZ Açýlýþ konuþmasý yapanMardin Bilim, Sanayi ve Teknoloji il Müdür Vekili Ali Haydar Özmen,“Baþarýnýn anahtarýnýn iþbirliðinden geçtiðini, üniversite -sanayi iþbirliðinin pratikte sanayinin teknoloji ihtiyacýna cevap verirken, sanayide üniversitelere pratik uygulama imkaný saðlanmaktadýr. Teknoloji üretemeyen sanayinin uluslararasý pazarlarda rekabet etmesi ve belli bir pazar payý elde etmesi mümkün deðildir. Üniversiteli hocalarýn öðrencileri ile organize sanayi bölgesindeki herhangi bir atölye , fabrika ve tesisi kendi amfileri veya derslikleri gibi kullanmalarýnýn özlemini çektiklerini ve bu tablonun oluþmasý durumunda iþbirliðinin en üst düzeyde saðladýðý söylenebilir. Sanayicilerimizin alýn terini hocalarýmýzýn akýl teri ile birleþtirerek bereketlendirmeye gayret ettiklerini ve bu konuda çalýþmalara devam edeceklerini” söyledi. AÝLE TÝPÝ SANAYÝLEÞME DEVAM EDÝYOR Mardin Ticaret ve Sanayi Odasý Baþkaný M.AliTutaþý konuþmasýnda, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Ýl Müdürlüðünün gayretleri ile tertiplenen bu panele odaya kayýtlý sanayicilerin yeterli katýlýmý

saðlamamalarý nedeniyle üzüntülerini belirtmesinden sonra, devletin yaptýðý tüm teþvik yasalarý hibe ve destek yardýmlarýna raðmen Mardin dýþýndan yatýrýmcýnýn gelmediðini ve tamamen oluþan suni güvenlik ön yargýsý nedeniyle yatýrýmýn gerçekleþmediðini ve aile tipi sanayileþmenin devam ettiðini ve iþbirliðinin gerekli olduðunu belirtti. Artuklu Üniversitesi Rektörü Serdar Bedii Omay Mardin artuklu Üniversitesi olarak sosyal bölümlere aðýrlýk verdiklerini sadece meslek yüksekokullarýnda sanayi iþ kollarýný ilgilendiren bölümlerinin olduðunu ve bu yýl öðrenci alan Ýktisadi ve Ýdari Bilimler Fakültesi ile üniversite-sanayi iþbirliði konusunda ne gerekiyorsa yapmaya hazýr olduklarýný belirtti. Yrd. Doç. Dr. M.Behzat Ekinci' ninmoderatörlüðünde Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlýðýndan Fadile Özeroðlu San-Tez ve Tekno giriþim destekleri ve AR-GE merkezleri, Tübitak'tan Elif Özdemir Tübitak hibe ve destekleri, Mardin Hizmet Merkez Müdürü Serdar Altan KOSGEB destekleri, Dicle Kalkýnma Ajansýndan Ahmet Pürçüklü yeni teþvik sistemi konusunda yaptýklarý sunumdan sonra, izleyicilerden alýnan sorularýn cevaplandýrýlmasý neticesinde panel sona erdi. Daha sonra panele katýlanlara istifade etmeleri için Bakanlýk ve diðer kuruluþlarýn verdiði desteklerle ilgili broþür ve kitapçýk verildi.

Rektör Omay'dan "Yeni Yýl" mesajý Ali Edis

P

rof. Dr. Serdar Bedii Omay, yayýnladýðý yeni yýl mesajýnda, birlik ruhu ve heyecaný içinde varlýðýný, üretkenliðini ve etkinliðini kabul ettirmiþ güçlü bir akademi olarak yol aldýklarýný söyledi. Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Serdar Bedii Omay, üniversitenin öðretim elemanlarý, idari personeli ve öðrencilerinin yeni yýlýný kutladýðý mesajýnda, kadim

kültürü, modern zamanlarda yeni bir nefesle diriltmeyi ve bu diriliþle gelecek asýrlarýn irfan dünyasýný yeniden kurmayý hedeflediklerini belirtti. Artuklu camiasý olarak sosyal ve kültürel yatýrýmlarla sürekli büyüyen bir üniversite olduklarýnýn altýný çizen Omay'ýn mesajýnda þu ifadeler yer aldý: "Deðerli öðretim elemanlarýmýz, idari personelimiz ve üniversitemizin sevgili öðrencileri,

Kurulduðu ilk günlerden itibaren, ortaya koyduðu esaslý ufku ve kendine resmettiði müstakim yol haritasýyla farklý olduðunu hissettiren, birlik ruhu ve heyecaný içinde varlýðýný, üretkenliðini ve etkinliðini kabul ettirmiþ güçlü bir akademi olarak bir yýlý daha geride býraktýk. Kadim kültürü, modern zamanlarda yeni bir nefesle diriltmeyi ve bu diriliþle gelecek asýrlarýn irfan dünyasýný yeniden kurmak için çýktýðýmýz bu yolda; gerçekleþtirdiðimiz bilimsel, sosyal ve kültürel yatýrýmlarýmýzla yüksek bir þevk, kuvvet ve azimle hiç durmadan ilerlemeye devam ettik. Her zaman olduðu gibi, mümtaz ve müstesna þehir Mardin'in bundan daha fazlasýný hak ettiðinin bilinci içinde yeni kazanýmlarla çok daha baþarýlý ve verimli bir yýl geçireceðimize inancým sonsuzdur.” Bu duygu ve düþüncelerle; Mardin Artuklu Üniversitesi camiasýnýn ve Mardinli hemþerilerimin yeni yýlýný kutlar, saðlýk, mutluluk, huzur ve refah içinde geleceðe elbirliðiyle yürüdüðümüz yeni bir yýl olmasýný temenni ederim."

Mutafa Özel MÜSÝAD dost meclisinde Bekin Þahkullubey toplantý sonrasý yaptýðý kýsa konuþmada “Mustafa ÜSÝAD Mardin Þubesinin Özel gibi deðerli hocamýzýn Mardin geleneksel olarak de iþ dünyasýyla bir araya gelmesi ve düzenledikleri dost bu organizasyonu gerçekleþtiren meclisinin bu haftaki konuðu Ýstanbul MÜSÝAD Mardin þubesine Þehir Üniversitesi Öðretim Görevlisi þükranlarýmý sunuyorum. Hocamýzýn ,Yeni Þafak Gazetesi yazarý engin tecrübelerinden Ekonomist yazar Yrd.Doç.Dr.Mustafa yararlandýðýmýz için kendimizi þanslý Özel'di. hissediyoruz. Kendisinin yoðun iþ Mardin Þubesinin toplantý temposuna raðmen zaman ayýrýp salonunda gerçekleþen, “ Planlý Þirket Mardin'e gelmesi bizleri ziyadesiyle Batýrma” konulu dost meclisine onurlandýrmýþtýr. Mardin Milletvekili Gönül Bekin Þahkullubey ,MÜSÝAD Üyeleri, STK Dost Meclisi Toplantýsý soru ve cevap Temsilcileri ile Akademik çevreden kýsmýndan sonra sona erdi. yoðun bir katýlým oldu. Açýlýþ konuþmasýný yapan Mustafa Özel Kimdir? MÜSÝAD Mardin Þube baþkaný Öðrenim Durumu Mehmet Ali Dündar “Mardin'de Lisans, Ýktisat, Boðaziçi Üniversitesi, Mustafa Özel gibi deðerli bir 1980 akademisyene aðýrlamaktan çok Y. Lisans, Ýktisat, Marmara memnun olduklarýný davetimize icap Üniversitesi, 1991 ettiðinden dolayý kendilerine Doktora, Ýktisat, Marmara þükranlarýmýzý arz ediyoruz. Üniversitesi, 1999 Hocamýzýn ekonomik tespitlerinin Yayýnlar hem üyelerimiz hem de katýlýmcýlar Makaleler açýsýndan çok önemli olacaðýný bu 1.Mustafa Özel, "Avrupa ve vesileyle hocamýzý büyük bir Japonya'da Kapitalizm", Divan Ýlmi memnuniyetle dinleyeceðimizi ifade Araþtýrmalar, Vol. 2002-2, No. 13, Oct. etmek isterim” .dedi. 2002, pp. 1-105 2.Mustafa Özel, "Ýktisadi Dost meclisinin konuðu Mustafa Özel Mardinli iþ adamlarý ve Oryantalizmin Sonu: Çin, Hind ve Osmanlý Ekonomilerine Yeni Bakýþ", özellikle MÜSÝAD üyeleriyle birlikte olmaktan duyduðu memnuniyeti dile Divan Ýlmi Araþtýrmalar, Vol. 2000-1, getirdi. Özel “Dünyada ve ülkemizde No. 8, May. 2000, pp. 1-28 3.Mustafa Özel, “Yönetim þirketlerin organizasyonlarýn uzun Düþüncesinin Ýki Kaynaðý: Felsefe ve yaþamamalarýn çok çeþitli nedeni Din”, Ýstanbul Ticaret Odasý, 2009. vardýr. Bu nedenler; ülkeden ülkeye 4.Mustafa Özel, "Dünyada ve ve bölgeden bölgeye farklýlýk Türkiye'de Giriþimcilik, Ahlak ve Din", göstermekle beraber bize göre ANADOLU'DA GÝRÝÞÝMCÝLÝK genelde dört faktörden KÜLTÜRÜ, Konya/Türkiye, May. kaynaklanmaktadýr. Bunlarý dört kriz 2008, Kitapçýk: Dünyada ve istasyonuna benzetebiliriz. Birincisi Önderlik istasyonudur. Þirketler veya Türkiye'de Giriþimcilik, Ahlak ve Din. Organizasyonlar ilk baþta kendilerini 5.Mustafa Özel, "THE FUTURE OF TURKISM AND 'MODERATE yönetecek ,yön verecek bir önder ISLAMISM' IN TURKEY", “Politics of ararlar. Bu aþamanýn saðlýklý Islamism,”, Londra/Ýngiltere, Nov. yürütülebilmesi için de önderde 2007. bulunmasý gereken bazý özelliklerin olmasý gerekiyor. Bu özelliðin baþýnda 6.Mustafa Özel, "Erken Modern Ýktisat Düþüncesi-Bir Karþýlaþtýrma", önderin Farklý bakýþa sahip Türkiye Birinci Ýktisat Tarihi Kongresi, olmasý.Ýkinci özelliði Cemiyet Ýstanbul/Türkiye, Sep. 2007. bakýþýna sahip olmasýdýr. Üçüncüsü 7.Mustafa Özel, "Ýbn Haldun ve ise Stratejik bakýþa sahip olmasýdýr ”. Çaðdaþ Ýktisat Düþüncesi", Geçmiþten dedi Geleceðe Ýbn Haldun, Mustafa Özel “Þirketlerin Ýstanbul/Türkiye, Jun. 2006. ikinci kriz istasyonu ise Özerklik krizidir. Liderlerin bir aþamadan sonra 8.Mustafa Özel, "Medeniyetlerin Ýktisat Klasikleri", Klasiði Yeniden yetki paylaþýmý yapmasý zorunludur. Düþünmek, Ýstanbul-Türkiye, Oct. Üçüncü kriz istasyonu ise kontrol 2004. krizidir. Lider paylaþtýðý yetkilerin Kitap / Kitap Bölümleri kontrol mekanizmasýný iyi inþaa 1.Mustafa Özel, "Dünyada ve etmeli ,þirkette bürokratik bir Türkiye'de Dýþ Ticaret Sermaye hiyerarþiyi oturtmalýdýr. Dördüncüsü Þirketleri", TURKTRADE, Istanbul, ise Yenileþme krizidir. Rasyonel 1988. bürokrasi, zamanla irrasyonel 2.Mustafa Özel, "Birey Burjuva ve bürokrasiye dönüþmektedir. Bu Zengin", Kitabevi, 1998. nedenle organizasyon kendisini 3.Mustafa Özel, "Yöneticilik Dersleri", sürekli yenilemek, çaða ve þartlara Ýz, 1996. kendisini uydurmak zorundadýr. 4.Mustafa Özel, "Liderlik Sanatý", Ýz, kriterleri ülkemizde genelde aile 1997. þirketleri uygulamadýklarý için çok 5.Mustafa Özel, "Etkici Yönetici", Ýz, büyük bir bölümü uzun 1998. yaþamamaktadýr ”dedi. 6.Mustafa Özel, "Küresel Rekabet", Ýz Mardin Milletvekili Gönül

M. Sait Çakar

M


www.mardiniletisimgazetesi.com.tr

1 Ocak 2013 Salý

3

Erdoðan: Taþý, molotofu hiçbir zaman tasvip etmedik, þiddet acizlerin iþidir B aþbakan Recep Tayyip Erdoðan taþ, sopa ve molotofu hiçbir zaman tasvip etmediklerini söyleyerek, "Þiddet düþüncenin bittiði yerde baþlar. Düþüncenin hakim olduðu yerde þiddet olmaz. Þiddet acizlerin iþidir. Þiddet mücadele azminin ruhunun bittiði yerde baþlar. Þiddet hiçbir zaman çözüm olmadý, olamaz, olmayacak. Sözü olmayanlar þiddete, verilecek mücadeleleri olmayanlar þiddete baþvururlar." dedi. Erdoðan, Þanlýurfa'da 210 milyon TL'ye mal olan 36 tesisin açýlýþ törenine katýldý. Abide Meydaný'nda Þanlýurfalýlara seslenen Baþbakan Erdoðan, cumhuriyeti kardeþlik üzerinde büyüteceklerini söyledi. Bütün sorunlarý, kardeþlik hukuku ile çözeceklerinin altýný çizen Erdoðan, meselelerin çözümünü diyalogla, istiþare ile üreteceklerini belirtti. Siyasete girdikleri gençlik yýllarýndan itibaren çok büyük zorluklarla, engellerle karþýlaþtýklarýný kaydeden Erdoðan, "Siyasi görüþlerimiz, taleplerimiz yok sayýldý. Bu ülkede bize öteki muamelesi, zenci muamelesi yapýldý. Tehditler aldýk. Maddi manevi saldýrýlara maruz kaldýk. Büyükþehir belediye baþkanlýðý yaparken Ýstanbul'a hizmet, eser üretmemizin önüne geçilmek istendi. Siyaset yaptýðýmýz partiler kapatýldý. Yetmedi, Siirt'te okuduðum þiirden dolayý mahkum oldum, cezaevinde yattým. 3 Kasým seçimlerinden sonra da önümüze zorluklar çýkarýldý. Bize cumhurbaþkanýný seçtirmek istemediler. Bizim partimizi kapatmak istediler. Sizlerin oyuyla iktidara geldiðimiz halde türlü provokasyanlarla bu yoldan ayýrmak istediler. Bu sözlerimi iyi dinleyin. Siyasi hayatýmýz boyunca yaþadýðýmýz tüm zorluklara engellere raðmen, biz hiçbir zaman þiddete baþvurmak istemedik.

Þiddetin yanýnda olmadýk. Þiddeti metot olarak benimsemedik. Anayasaya baðlýlýktan ayrýlmadýk. Yasalarýn dýþýna çýkmadýk. Demokratik yöntemler dýþýnda hiçbir þeye tevessül etmedik. Çünkü biz milletimize, Hakk'a inanýyorduk ve halk Hakk'la beraber tecelli etti. Halk, Hakk'ýn dilini yakaladýðý için bizleri iktidar etti. Ýþte muhtar bile olamaz dedikleri insan baþbakan oldu. Önümüzü kestiler ama millet önümüzü açtý. 'Biz millete efendi olmaya deðil hizmetkar olmaya geliyoruz' dedik. Biz sizin efendiniz deðiliz. Biz hizmetkarýnýzýz, hizmete devam edeceðiz." ifadelerini kullandý.

Bize diktatör diyenler aynaya baksýnlar Baþta ana muhalefet tarafýndan olmak üzere kendisine diktatör gibi saçma sapan yakýþtýrmalarýn yapýldýðýný vurgulayan Erdoðan, "Aynaya baksýnlar. biz milletimize hizmet yarýþýnda varýz. Bunu benim milletim iyi gördüðü için de 3 Kasým 2002'den bu yana artýrarak bizlere iktidar görevi veriyor. Biz milletimizi seviyoruz, milletimiz de bizi seviyor. Sevgi dilden deðil, gönülden olur. Leyla ile Mecnun'un arasýndaki gibi olur. Asýl olan budur. Artýk 2023 hedefine doðru yürüyoruz. 2023, Türkiye'nin Allah'ýn izniyle dünyada ilk 10 ülke arasýnda yer alacaðý bir dönem olacak. Fakat, Þanlýurfalý kardeþlerim, 2023 yetmez. Biz büyük düþünüyoruz. Büyük düþünenler kazanýr. Biz Sultan Alparslan'ýn torunlarýyýz. Nasýl ki 2023'de 100'ncü yýlýmýzý kutlayacaksak, 2071'de de Anadolu harekatýnýn bininci yýlýný torunlarýmýz kutlayacak." þeklinde konuþtu. '2071'in Türkiye'sinin temelini atma görevini torunlara verelim' diyen Erdoðan, "Burada anne adaylarýný görüyorum. Ýnþallah onlardan meydana gelecek nesiller

2071'in Türkiye'sini kuracaklar, bunu görüyorum. Kim bizi ne kadar maðdur etmeye kalkarsa kalsýn, taþý, sopayý, molotofu, biz hiçbir zaman tasvip etmedik. Þiddet düþüncenin bittiði yerde baþlar. Düþüncenin hakim olduðu yerde þiddet olmaz. Þiddet acizlerin iþidir. Þiddet mücadele azminin ruhunun bittiði yerde baþlar. Þiddet hiçbir zaman çözüm olmadý, olamaz, olmayacak. Sözü olmayanlar þiddete baþvurur. Verilecek mücadeleleri olmayanlar þiddete baþvurur. Tartýþacak yeteneði, mücadele geleneði olmayanlar þiddete baþvururlar." açýklamasýnda bulundu.

Bizi birbirimize baðlayan en güzel bað islmadýr Erdoðan, terör sorununun çözümü ile ilgili siyaset ve demokrasinin bir araç, meclisin de çatý olmasýný istediklerini kaydeden Erdoðan, sadece Kürt deðil diðer etnik kökenlerin de kendilerine göre sorunlarý olduðuna dikkat çekti. Bir grubun sadece kendi sorunlarýný gündeme getirdiðine iþaret eden Erdoðan, "Dürüst olacaðýz. Biz 75 milyon kardeþ olarak el ele vereceðiz. Yaradýlaný Yaradan'dan ötürü seveceðiz. Birbirimizi paradan, puldan makamdan ýrktan dolayý sevmeyeceðiz. Yaradandan ötürü seveceðiz. Mesele budur. Bizi birbirimize baðlayan en güzel bað mensubu olduðumuz Ýslam'dýr. O kardeþliktir. Bundan daha güzel bað olabilir mi? Biz onunla birbirimize baðlandýk. Birbirimize olan muhabbetimiz hep arttý. Birileri hep kýskandý. Varsýn kýskansýn, biz yine sevmeye devam edeceðiz." dedi. Þiddetin sona ermesini, silahlarýn deðil siyasetin konuþmasýný istediklerini anlatan Erdoðan, ileri ileri gidenlerin, geçmiþte bugün konuþtuklarý gibi konuþamadýklarýný anýmsattý. Geçmiþte kýzlarýn imam hatip okullarýna sokulmadýðýný anlatan ve yaþanan sýkýntýlarý dile getiren

Erdoðan, "Suçlarý neydi? Ne yapmýþlardý? Onlar da ellerinde molotofla mý dolaþýyorlardý? Taþla sopayla mý dolaþýyorlardý? Ellerinde sapanlar demir bilyeler mi kullanýyorlardý? Neydi suçlarý? Sadece inancý gereði baþlarýný örttüler." diye konuþtu. Ülkenin baþbakanýn ve kabinede imam hatip mezunu olanlarýn bulunmasýndan duyulan rahatsýzlýðý dile getiren Erdoðan, "Kim nerede okuyorsa, ne giyiyorsa giysin. Neden önünü kesiyorsunuz?" diyerek,"Sabrýn sonunda 4+4+4 eðitim sisteminin hayata geçirildiðini hatýrlatýp, "Sabrettiniz, muradýnýza erdiniz." ifadelerini kullandý. Katsayýnýn kalktýðýný, üniversitelere girilebildiðini, imam hatiplerin orta kýsmýnýn açýldýðýný söyleyen Erdoðan, þunlarý söyledi:

"Bundan sonrasý size ait. Siz daha çok çalýþacaksýnýz. Bu yarýþta bilgiyi hikmetle donatacak ve geleceði böyle yakalayacaksýnýz. Ben tüm gençliði karþýmda böyle görüyorum. Sadece bilgi deðil, hikmetle enginleþtirilmiþ bilgi. Düz lise, fen lisesi, Anadolu imam hatip, saðlýk, endüstri meslek liseleri, hepsinde hikmetle donanmýþ zenginleþtirilmiþ bilgi. Ýþte bu. 'Ýlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, sen kendin bilmezsen, ya nice okumaktýr.' Sizleri yarýnýn alimleri olmaktan öte arifleri olarak görmek istiyorum. Bu bakýmdan Türkiye'nin yarýnlarý çok daha farklý olacak. Konuþulmayanlarýn konuþulduðu, tartýþýlmayanlarýn tartýþýldýðý Türkiye'yi AK Parti olarak biz inþa ettik. Bunu baþardýk. Yasaklara, kýsýtlamalara, engellemelere biz son verdik." (CÝHAN)

Erdoðan: Viranþehirliler kaçak elektrik kullanmaz

BDP: Yeni yýl Kürt sorununun çözümünde diyalog ve müzakere baþlatsýn

B

arýþ ve Demokrasi Partisi (BDP), yeni yýlýn Kürt sorununun demokratik çözümü noktasýnda diyalog ve müzakere sürecinin önünü açmasý temennisinde bulundu. BDP Eþbaþkanlarý Selahattin Demirtaþ ve Gültan Kýþanak, yeni yýl mesajý yayýmladý. 2012 yýlýnýn gerek Türkiye, gerekse de yakýn bölge açýsýndan barýþ, istikrar, demokrasi, özgürlükler ve halklar arasý diyalog adýna olumlu geliþmelerin yaþandýðý bir yýl olmadýðýnýn belirtildiði açýklamada, Savaþ ve çatýþmalarýn Ortadoðu'da, Suriye'de ve Türkiye'de can almaya devam ettiðinin dile getirildiði mesajda, 2012'de de halklarýn payýna düþenin yine acý, gözyaþý, yýkým, yoksulluk, açlýk, sefalet, adaletsizlik, eþitsizlik ve mutsuzluk olduðu ifade edildi. Geride býrakýlan yýlýn, demokrasi ve özgürlükler açýsýndan da yoðun baskýlarýn yaþandýðý bir yýl olduðunun belirtildiði mesajda, baskýyla, zulümle, yasaklamalarla, engellemelerle, toplumsal talepler ve hak arayýþlarý bastýrýlmaya, muhalif sesler susturulmaya çalýþýldýðý savunuldu. "2012 çözüm açýsýndan kayýp bir yýl oldu" Hükümetin izlediði yanlýþ politikalar nedeniyle Kürt sorunu, demokratikleþme, sosyal adalet, hak ve özgürlükler gibi Türkiye'nin önündeki en temel ve ertelenemez sorunlarýn bir çözüme kavuþturulmasý noktasýnda 2012'nin çözüm açýsýndan kayýp bir yýl olduðuna dikkat çekilen mesajda, büyük bir özveri ve kararlýlýkla sürdürülen barýþ, demokrasi, özgürlük ve emek mücadelesinin sorunlarý tarihsel bir çözüm aþamasýna getirmiþ olmasýnýn da halklar adýna bir kazaným olarak görülmesi istendi.

Adil, barýþçýl, huzur dolu bir dünya adýna umut ve beklentilerin daha da arttýðý, barýþ, özgürlük ve çözüm taleplerinin daha da yükseldiði yeni bir yýla girileceðinin anlatýldýðý mesajda, "Yeni yýl, yeni bir baþlangýç demektir, yeni ve beyaz bir sayfa açýlmasý için 2013 yýlý önemli bir fýrsat sunmaktadýr. Bu açýdan, Ülkemizde ve Ortadoðu'da yaþanan çatýþmalarýn biran önce sona ermesi, halklarýn kaderi haline dönüþen acý kayýplarýn, trajedilerin son bulmasý, barýþýn artýk bu topraklarda biran önce yeþermesi, Kürt sorununun demokratik çözümü noktasýnda diyalog ve müzakere sürecinin önünün açýlmasý, özgürlüklerin her alanda geniþletilmesi, demokratik standartlarýn yükseltilmesi,

yurttaþlarýmýzýn yýllardýr özlemini duyduðu çoðulcu-eþitlikçi yeni bir anayasaya kavuþmasý, yasaklamalarýnanti demokratik uygulamalarýn son bulmasý, insanlarýn düþüncelerinden dolayý cezaevlerine atýlmamasý, halkýn iradesi olan tutuklu milletvekillerin, binlerce siyasetçinin ve seçilmiþin, tutuklu gazetecilerin biran önce özgürlüklerine kavuþmasý, her alanda eþitliðin ve adaletin saðlanmasý, dinler, kültürler ve kimlikler arasý hoþgörünün, saygýnýn güçlenmesi 2013 yýlýnýn en temel hedefleri olmalýdýr. Bu umut ve heyecanla sevgi, barýþ ve eþitlik ilkeleri üzerine kurulu bir ülke ve dünya özlemiyle halklarýmýzýn yeni yýlýný kutlar, barýþ ve esenliklerle dolu bir yýl dileriz." ifadeleri kullanýldý. (CÝHAN)

11 yaþýndaki çocuktan 4 gündür haber alýnamýyor

B

atman’da okula gidiyorum diye evden çýkan 11 yaþýndaki çocuktan 4 gündür haber alýnamýyor. Geçtiðimiz cuma günü ailesine okula gidiyorum diye evden ayrýlan Enes Boða’dan haber alýnamýyor. Karþýyaka Mahallesi'nde ikamet eden Enes Boða’nýn ailesi, okul çýkýþý eve dönmeyen Enes’i aramaya baþladý. Karþýyaka Mahallesi'nde ikamet eden ve Petrol Kent Mahallesi'ndeki Sakarya Ýlköðretim Okulu 5. sýnýf öðrencisi Enes Boða’nýn baþýna bir þeyler gelmesinde koktuðunu ifade eden aile fertleri, Enes’i bulan ya da nerede olduðunu bilenlerin insanlýk namýna 0 5346567170 numaralý telefonu aramalarýný istedi. (CÝHAN)

B

aþbakan Recep Tayyip Erdoðan, haram, helali bilen Viranþehirlilerin kaçak elektrik kullanmayacaðýný söyledi. Erdoðan, "Kardeþlerim, benim sizden bir ricam var. Herhalde elektriði kaçak kullanmayacaðýz deðil mi? Çünkü siz haramý helali çok iyi bilirsiniz. Ýnanýyorum ki Viranþehirli kardeþimin gýrtlaðýndan haram geçmez. Ýnþallah geçmeyecek." dedi. Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan, Þanlýurfa'nýn Viranþehir ilçesinde, toplu açýlýþ töreninde konuþtu. Burada toplanan ilçe halkýna hitap eden Erdoðan, insanlarý etnik unsuruna bakarak deðil, Yaratan'dan ötürü sevdiklerini söyledi. Erdoðan, "Biz Kürdüyle, Türküyle, Arabýyla çoklukta birliði yaþýyoruz. AK Parti iktidarýnýn özelliði bu. Biz sadece belli bir etnik unsuru deðil, tüm yaradýlaný Yaratan'dan ötürü seviyoruz. Türkü de Arabý da Kürdü de seviyorum. Türk olduðu, Arap olduðu, Kürt olduðu için deðil Yaratan'dan ötürü seviyorum.'' diye konuþtu. Viranþehir'i çamur içinde görmekten üzüldüðünü dile getiren Erdoðan, ilçeyi yöneten belediye baþkanýný eleþtirdi. Viranþehir'i viran olmaktan kurtaracaklarý sözünü de veren Erdoðan, "Þimdi ben þu anda Viranþehir'in haline bakýyorum. Niçin bu þehir viran ona bakýyorum. Artýk bu þehri viran olmaktan çýkaralým diyorum. Allah aþkýna 3

dönem burada yerel yönetimi kazanacaksýn. Þu hale bak, þu hale bak. Benim halkým çamur içinde yaþamaya mahkum mu? Her taraf niçin pýrýl pýrýl olmasýn. Viranþehir'i artýk modern bir þehre dönüþtürelim. Biz nasýl Ýstanbul'u viran halden alýp modern bir hale getirdiysek burayý da ayný þekilde yapacaðýz." ifadelerini kullandý. Türkiye'nin, borç alan ülke konumundan, borç veren ülke konumuna geldiðini belirten Erdoðan, mayýs ayýnda IMF'ye olan borcun sýfýrlanacaðýný kaydetti. Erdoðan, "Ýlk 10 yýlda Türkiye'yi üç kat büyüttük. 2023 yýlýna kadar ilk 10 ülke arasýna girmeyi hedefliyoruz. IMF'den borç alýyorduk, bugün IMF'ye borç verecek duruma geldik. Dün alan eldik, bugün veren el olduk. Bu millete bu yakýþýr. Son 10 yýldan bu yana elde edilen baþarýlar sizin eseriniz. Son 10 yýlda rekor üzerine rekor kýrýyoruz. Sizin desteðiniz, hayýr dualarýnýz sayesinde." þeklinde konuþtu. Haram, helali bilen Viranþehirlilerin kaçak elektrik kullanmayacaðýný belirten Erdoðan, þunlarý söyledi: "Kardeþlerim; benim sizden bir ricam var. Herhalde elektriði kaçak kullanmayacaðýz deðil mi? Çünkü siz haramý helali çok iyi bilirsiniz. Ýnanýyorum ki Viranþehirli kardeþimin gýrtlaðýndan haram geçmez. Ýnþallah geçmeyecek." (CÝHAN)


www.mardiniletisimgazetesi.com.tr

1 Ocak 2013 Salý

4

Baþbakan Erdoðan Þanlýurfa’da teröre karþý ortak mücadele çaðrýsý yaptý

Baþbakan Erdoðan: GAP B ile bölge ihracatý 10 kat arttý

B

aþbakan Recep Tayip Erdoðan Güneydoðu Anadolu Projesi (GAP) sayesinde bölgedeki ihracatýn 10 kat arttýðýný söyledi. Erdoðan, bölge ihracatýnýn 7 milyar liraya çýktýðýný belirtti. Erdoðan, Þanlýurfa Dedeman Otel’de Türkiye Ziraat Odalarý Birliði (TZOB) tarafýndan düzenlenen GAP Bölge Toplantýsý’na katýldý. Burada yaptýðý konuþmada, tarýmsal milli gelirdeki artýþa dikkat çeken Erdoðan, 2002'de 24 milyar dolar olan rakamýn, 62 milyar dolara ulaþtýðýna vurgu yaptý. Tarýmdaki istihdama da deðinen Erdoðan, kýrsal kesimdeki iþsizlik oranýnýn 2011'de yüzde 6'ya gerilediðini kaydederek, “Bu yýl oraný yüzde 4,5'lara kadar gerilettik.” ifadelerini kullandý. Erdoðan, Türkiye’nin tarýmsal ekonomik büyüklük bakýmýndan da Avrupa'da birinci sýrada bulunduðunu kaydetti. Tarýmdaki bu baþarý için atýlan adýmlardan söz eden Erdoðan, ”10 yýlda kapsamlý çalýþmalar yürüttük. 2002 yýlýnda yüzde 59 seviyesinde bulunan tarýmsal kredi faizlerini bugün yüzde 0 ila 7,5 arasýna düþürdük. Bu yýlýn ekim ayý itibarýyla Ziraat Bankasý ve tarým kredi kooperatifleri aracýlýðýyla kullanýlan tarýmsal kredi rakamý 22 milyar lirayý buldu. Ekonomide saðladýðýmýz güven ve istikrar sayesinde geçtiðimiz 10 yýlda tarým sektöründe yapýlan yatýrýmlarýn tutarý 34 milyar lirayý buldu. 2002'de sadece doðrudan gelir desteði olarak 1,5 milyar lira destek verilen tarýma bu yýl 2 milyar 166 milyon lira alan bazlý destek ödemesi yaptýk.” diye konuþtu. Son 10 yýlda üreticilere ödedikleri prim destek tutarýnýn 15

milyar liraya ulaþtýðýný hatýrlatan Erdoðan, hayvancýlýk sektörü için de önemli adýmlar attýklarýný vurgulayýp, 2012 itibariyle destekleme tutarýnýn yaklaþýk 2 milyar lira olduðunu anlattý. Bölgenin kalkýnmasý için en önemli proje olan GAP’la ilgili de deðerlendirmelerde bulunan Baþbakan Erdoðan, eylem planýný 2008 yýlýnda hayata geçirdiklerini aktardý. Bunun için de 18 milyarlýk bir kaynak tahsisi yaptýklarýnýn altýný çizen Erdoðan, ”Þu ana kadar bu rakamýn 16 milyar lirasýný kullandýk. GAP'ýn kamu yatýrýmlarý içinde yüzde 7 olan payýný, geçtiðimiz 10 yýlda yüzde 10,3'e yükselttik. GAP Eylem Planý'nýn devreye girmesiyle bu oran yüzde 14'e kadar yükseldi. GAP için tahsis ettiðimiz kaynaklarýn ve verdiðimiz emeklerin karþýlýðýný görmeye baþladýðýmýzý memnuniyetle ifade etmek isterim. Bölgeden yapýlan ihracat 10 katlýk bir artýþla yaklaþýk 7 milyar dolar düzeyine ulaþtý. Bölgedeki genel iþsizlik oraný ise yüzde 17'den yüzde 11,7'ye geriledi. GAP'ýn enerji yatýrýmlarýndaki fiziki gerçekleþmesini de yüzde 74'e çýkardýk." ifadelerini kullandý. Bir milyon hektar alaný sulamaya açmayý hedeflediklerini kaydeden Erdoðan, 500 bin hektar alana hizmet verecek ana kanallarýn büyük bölümünün tamamlanma aþamasýna geldiðini bildirdi. Arazi toplulaþtýrýlmasý ilgili yaptýklarý çalýþmalardan da bahseden Erdoðan, miras hukukuna yönelik gerekirse ilgili bir müdahale kurumunun oluþturulmasý noktasýnda bakanlýðýn çalýþtýðýný, neticeye de

varýlacaðýný belirtti. Bölgede 450 bin hektarlýk alanda arazi toplulaþtýrmasý yapýlabildiðini ifade eden Erdoðan, 10 yýlda 3 milyon hektarýn üzerinde de toplulaþtýrma gerçekleþtirdiðini hatýrlattý. Erdoðan, bu çalýþmalardan 1,5milyona yakýn insanýn faydalanacaðýný, bölgeye ve ülkeye de 10 milyar TL’nin üzerinde bir fayda saðlanacaðýný sözlerine ekledi. GAP Bölge Toplantýsý’na Baþbakan Yardýmcýsý Beþir Atalay, Gýda Tarým ve Hayvancýlýk Bakaný Mehdi Eker, Adalet Bakaný Sadullah Ergin, Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakaný Faruk Çelik, Milli Eðitim Bakaný Ömer Dinçer, Saðlýk Bakaný Recep Akdað, Gümrük ve Ticaret Bakaný Hayati Yazýcý, TZOB Baþkaný Þemsi Bayraktar, milletvekilleri, ziraat odasý baþkanlarý ve çok sayýda ilgili katýldý. (CÝHAN)

Baþbakan Erdoðan: Türkiye’yi 3 kat büyüttük

B

aþbakan Recep Tayip Erdoðan, Þanlýurfa’nýn Viranþehir ilçesinde 81 milyon liralýk yatýrýmý hizmete açtý. Erdoðan, "Türkiye’yi 3 kat büyüttük.” dedi. Baþbakan Recep Tayip Erdoðan, Viranþehir’de toplu açýlýþ törenine katýldý. Viranþehir Adliye Sarayý, 200 yataklý Viranþehir Devlet Hastanesi, Viranþehir OSB’deki 4 fabrika, Viranþehir – Ceylanpýnar yolunun aralarýnda bulunduðu tesisleri hizmete açtý. Kent meydanýnda yapýlan törende konuþan Baþbakan Erdoðan, ekonomik ve demokratik geliþmeye vurgu yaptý. Baþbakan Erdoðan, “Ýhracatýmýz 36 milyar dolardý. Þimdi 150 milyar dolar. Merkez bankamýzýn kasasýnda 27.5 milyar dolar vardý. Þimdi 121 milyar dolar vardý. IMF’ye borcumuz azalýyor, þimdi kredi vereceðiz. Son 10 yýldan bu yana elde ettiðimiz bütün baþarýlar sizin sayenizde. Son 10 yýlda rekor üstüne rekor kýrýyoruz. Bu sizin desteðinizle oluyor.” dedi. Daha sonra demokratik geliþime dikkat çeken Erdoðan, sözü olaðanüstü hale getirdi: “10 yýl önce buralara geldiðimizde Güneydoðulu kardeþlerimiz olaðanüstü halin kaldýrýlmasýný istedi. Biz kýsa sürede kaldýrdýk. O zaman olaðanüstü vardý, þimdi her þey olaðan. Kürtçe televizyon, Arapça televizyon var.” Baþbakan Erdoðan, ilçede yapýlan yatýrýmlar hakkýnda bilgi verdi, son 3 dönemdir BDP’nin elinde bulunan belediyeyi eleþtirdi. Viranþehiri virane olarak gördüðünü dile getiren Baþbakan, “Ýlçeyi viranelikten kurtaralým.” diyerek oy istedi. Erdoðan, þöyle devam etti: “Yahu bu þehir niçin viran? Artýk bu þehri viran olmaktan çýkaralým. Allah aþkýna 3 dönem burada yerel yönetimi karþýlayacaksýn, þu hale bak. Benim vatandaþým çamur içinde yaþamaya mahkûm mu? Burasý þehrin merkezi.” Bu sýrada bir vatandaþ ‘ daða gönderiliyor’ diyerek belediyeyi eleþtirdi. Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan, kaçak elektrik kullanýmýnda en ön sýralarda bulunan Viranþehirlilere kaçak kullanýma son verilmesi ricasýnda bulundu. Erdoðan, “Bir ricam var. Kaçak elektrik kullanmayalým. Elektriði kaçak kullanmayacaðýz. Helali haramý çok iyi bilirsiniz. Viranþehirli kardeþimin boðazýndan haram lokma geçmeyecek." ifadelerini kullandý. ‘Çokluk içinde birliði siz saðladýnýz’ yazýlý pankart Erdoðan’ýn dikkatini çekti. Erdoðan, tüm etnik ýrk, mezhep, dile eþit davrandýklarýný söyledi.

"Yaratýlaný yaratandan ötürü seviyoruz." diyen Baþbakan, “Yani ehli tasavvufun kesrette vahdet dediði olay, çoklukta birlik dediði olay. Biz Arabýyla, Türküyle, Kürtüyle çoklukla birlik yaþýyoruz. Biz

sadece belli bir etnik unsuru deðil, ayýrt etmeksizin seviyoruz. Ben Arabý da Kürdü de Türkü de seviyorum. Yaratandan ötürü seviyorum. Onun için AK Parti iktidarý güçlü.” þeklinde konuþtu. (CÝHAN)

aþbakan Recep Tayip Erdoðan Þanlýurfa’nýn Viranþehir ve Ceylanpýnar ilçesinde BDP’li belediyelere yüklendi. Vatandaþý teröre karþý ortak mücadeleye de davet eden Erdoðan, "Terör belasýna karþý ortak mücadele vereceðiz. Bir olacak, beraber olacaðýz." dedi. Baþbakan Recep Tayip Erdoðan Viranþehir’de yaptýðý toplu açýlýþ töreninin ardýndan Ceylanpýnar’da vatandaþlara seslendi. Geçtiðimiz günlerde Ceylanpýnar sýnýrýnda Suriye ordusu ile muhalifler arasýnda yaþanan çatýþmaya deðinen Erdoðan, yaþanan sýkýntýlarýn kýsa süre içerisinde son bulacaðýný söyledi. Sýnýr ötesinde yaþanan savaþ nedeniyle Suriyelilere kapýlarýný açtýklarýný aktaran Erdoðan, hiçbir destek almadan hazýrlanan kamplara dikkat çekti. Savaþ bitene kadar Suriyeli sýðýnmacýlara kucak açacakalrýný sözlerine ekleyen Erdoðan, "Suriyeli kardeþlerimizin bu ikinci evlerinde. Suriye’de sulh saðlanana kadar burada kardeþlik görevimizi yapmaya devam edeceðiz." ifadelerini kullandý. Esed zulmünün de er ya da geç biteceðinin altýný çizen Erdoðan, "Zül ile abad olunmaz ve onlar da er veya geç gidicidir hak hakim olacak. Endiþeniz olmasýn." þeklinde konuþtu. Viranþehir’den sonra Ceylanpýnar’da da birlik beraberlik mesajý veren Baþbakan, etnik ýrkçýlýða karþý olduðunu yenileyerek, "Aramýza nifak tohumlarý ekenlere prim vermeyiniz." diye seslendi. Eðitim alanýndaki düzenlemelerle eðitim engellerinin kaldýrýldýðýný anlatan Erdoðan, "Ýmam hatibe giden kardeþlerim gidebiliyor muydu? Birçok engel vardý. Þimdi orta kýsýmlar açýldý, kat sayý kalktý. Ýstediðiniz üniversiteye gidebileceksiniz. Ýsteyen kuran, isteyen siyer nebi dersine girebilecek. Bakýn nerden nereye geldik." diye konuþtu. Ekonomik geliþmeleri de hatýrlatan Erdoðan Türkiye’nin IMF’ye borç verecek seviyeye geldiklerini anlattý. Bu arada Baþbakan Erdoðan, belediyesi BDP’nin elinde ulunan Ceylanpýnar’da BDP’ye yüklendi. Ceylanpýnar’ýn çevre ve temizlik sorununa deðinen Baþbakan, "Helikopterle gelirken havadan baktým her taraf çöp içinde Ceylanpýnarlý kardeþlerim bunu hak ediyor mu? Ama biz Ceylanpýnar’ý ceylanýn güzelliðine kavuþturacaðýz. Ceylanýn gözleri aðlamasýn." dedi. Ýlçenin enerji sorununu çözeceklerini ifade eden

baþbakan, Ceylanpýnarlýlara da kaçak elektrik uyarýsý yaptý. Erdoðan, "Ceylanpýnar’ýn enerji sorunun çözeceðiz. Ancak kaçak elektrik çok fazla. Ben biliyorum ki Ceylanpýnarlý kardeþim helal haramý bilir. Birileri tükettiði enerjinin parasýný öder de diðeri ödemezse bu helal mý? Öyleyse buna çok dikkat edeceðiz." diyerek ilçe halkýný kaçak elektriðe karþý uyardý. Erdoðan Ceylanpýnar’da kangrene dönen tapu ve göçer sorununu da çözeceklerini müjdeledi. Sorunun ilgili bakanlýk tarafýndan takip edildiðini belirterek, süratle çözeceklerini ifade etti. TÝGEM’e eleman alýnacaðýný da açýklayan Erdoðan, alýnacak elemanlarýn tamamýnýn Ceylanpýnarlý olacaðýný söyledi. Teröre karþý ortak mücadele çaðrýsýnda bulunan Baþbakan Erdoðan, konuþmasýný þöyle sürdürdü: "10 yýl önce buralara geldiðimde benden olaðan üstü hal’in kaldýrýlmasýný istediniz. Biz bir ay için de olaðan üstü hal’i kaldýrdýk, þimdi her þey olaðan. Þimdi de terör belasý var. Terör belasýna karþý ortak mücadele vereceðiz. Bir olacak beraber olacaðýz. Birlik ve dirlik içinde olacaðýz. Bir zamanlar Kürtçe konuþmak yasakken þimdi TRT’nin bir kanalý kesintisiz Kürtçe, bir kanalý da Arapça yayýn yapýyor." Baþbakan Erdoðan buradaki konuþmasýnda birlik beraberliðe de vurgu yaptý. Birlik, kardeþlik yolunda beraber yürümeye devam edeceklerini belirten Baþbakan þu ifadelere yer verdi: "Bu ülkede AK Parti iktidarý birliðin, beraberliðin iktidarýdýr. Biz de ayrýmcýlýk olamaz. Biz de Türk, Kürt, Arap, Laz, Çerkez, Gürcü, Roman, böyle bir ayrýlýk olamaz. Biz Kürt'üyle, Arap'ýyla, Türk'üyle biriz, beraberiz. Ben Türk'ü Türk olduðu için sevmiyorum, Kürt'ü Kürt olduðu için sevmiyorum, Arap'ý Arap olduðu için sevmiyorum, yaratýlaný yaratandan ötürü seviyorum. Onun için aramýza nifak tohumlarý ekenlere, nifak tohumlarý atanlara asla prim vermeyiniz." Baþbakan Erdoðan'a eþi Emine Erdoðan, kýzý Sümeyye Erdoðan, Baþbakan Yardýmcýsý Beþir Atalay, Adalet Bakaný Sadullah Ergin, Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakaný Faruk Çelik, Gýda Tarým ve Hayvancýlýk Bakaný Mehdi Eker, Gümrük ve Ticaret Bakaný Hayati Yazýcý, Milli Eðitim Bakaný Ömer Dinçer, Saðlýk Bakaný Recep Akdað ile Ulaþtýrma Denizcilik ve Haberleþme Bakaný Binali Yýldýrým eþlik etti.(CÝHAN)

Emniyet Müdürü Deveci: PKK Marksist Leninist bir örgüt, Kürtleri istismar ediyor

Þ

anlýurfa Suruç ilçe Emniyet Müdürü Þahin Deveci, terör örgütü PKK'nýn, Marksist, Leninist Darvinist bir yapýlanma olduðunu, Ýslami kavramlarý kullanarak Müslüman Kürtleri istismar ettiðini söyledi. Suruç Ýlçe Emniyet Müdürlüðü 'Bilinçli Toplum Güvenli Suruç’ projesi adý altýnda Suruç’ta bulunan muhtar, esnaf ve halka bir seminer verdi. Suruç öðretmenevi konferans salonunda gerçekleþtirilen seminere yoðun bir katýlým oldu. Seminerde konuþma yapan Suruç Ýlçe Emniyet Müdürü Þahin Deveci, terör örgütü PKK’nýn hem ülkenin hem de bölgenin kalkýnmasýna yönelik en önemli sorunlarýn baþýnda geldiðini belirterek, "1984’den beri terör ile mücadele eden Türkiye bu konuda Laboratuvar bir ülke konumunda. AsyaAvrupa ve Ortadoðu üçgeninde bir köprü vazifesi gören ülkemiz terör ile hedef tahtasýna konulmak isteniyor. Çünkü Osmanlý Devleti'nin geçmiþte dini, tarihi ve kültürel baðlarý ile ikili iliþkileri iyi yürüttüðü

bölgede Türkiye, yer altý ve yer üstü zenginlikleri ile hedef bir devlet konumunda görülüyor.’’ dedi. Marksist, Leninist ve Darvinist bir felsefenin asla dini kabul etmediðini ve dini yok saydýðýný belirten Emniyet Müdürü Deveci, "Bölge insanýmýz kendi inançlarýný serbest yaþamada hürdür. Ancak, terör örgütü PKK, dini kavram ve literatürü kullanarak halkýmýzý kandýrýyor. Neden? Çünkü kendisi Marksist Leninist. Muhafazakâr olan bölge halkýný kendi safýna çekmek için Ýslami kavramlar kullanýyor. Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammet veda hutbesinde,’’ Acemin Araba, Arab'ýn Aceme üstünlüðü yoktur. Üstünlük ancak takvadadýr.’’ diye buyuruyor. Ebu Cehil’in Arap olmasýnýn bizim dini inançlarýmýz açýsýndan hiçbir önemi yoksa PKK’nýn Kürtçülüðü savunmasý bu manada hiçbir önem taþýmaz. Çünkü iddia ettiði þey bizim toplumumuzun kültürü ile baðdaþan bir þey deðil. ’’þeklinde konuþtu. Geçenlerde daðda

askerlerle girdiði bir çatýþma sonrasý öldürülen 17 yaþýndaki bir genç kýz teröristin Suruç’a getirilerek cenazesinin defnedildiðini hatýrlatan Deveci þöyle konuþtu: "Bu genç kýza terörist demek istemiyoruz. Çünkü okuldan kandýrýlýp daða götürülürken henüz 15 yaþýndaydý." Bölgede PKK baskýsý tehdidi ve þantajý ile sýk sýk kepenk kapattýrýlma konusuna da deðinen Deveci, bugün kepenk

kapatma ile devam eden sürecin yarýn PKK’nýn 'çocuðunu ver bize daða göndereceðiz. Öteki gün bize haraç ver’ gibi ardý arkasý kesilmeyen isteklerinin olacaðýný söyledi. Deveci, bunun önüne ancak topyekûn bir devlet-millet mücadelesi ile geçilebileceðini belirtti. Seminerin ardýndan öðretmenevi önünde toplanan esnaf ve muhtarlar, Suruç Emniyeti ile toplu olarak hatýra fotoðrafý çektirdi. (CÝHAN)


www.mardiniletisimgazetesi.com.tr

“Grip en çok ocak ayýnda görülüyor, önleminizi alýn”

D

iyarbakýr Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi Göðüs Hastalýklarý Uzmaný Dr. Egemen Býçakçý, gribin en çok ocak ayýnda görüldüðünü, vatandaþlarýn önlem alarak bunu atlatabileceklerini söyledi. Býçakçý, “Baðýþýklýk sistemini güçlendirmek gerekiyor. Ayrýca, birkaç basit önlemle bu dönem rahatlýkla atlatýlabiliyor.” dedi. Halk arasýnda paçavra hastalýðý olarak bilinen gribin, kýþ aylarýnda birçok insaný etkilediðini anlatan Býçakçý, alýnacak tedbirlerle bunun önüne geçilebildiðini kaydetti. Ýnsanlarýn aklýna ilk olarak aþý geldiðini belirten Býçakçý, aþýnýn bir önceki sezonda etken olan virüsleri içerdiðini hatýrlatarak, “Yeni sezondaki etken virüslerle uygunluk oluþursa koruyuculuk

artmaktadýr. Virüsler yapýlarýnda küçük deðiþiklikler gösterebildiklerinden kalýcý baðýþýklýk oluþamamakta, ayný sezonda üst üste grip ya da soðuk algýnlýðý benzeri hastalýklar yaþanabilmektedir. Hangi virüsün etken olacaðýný önceden bilmek mümkün deðildir. Her yýl, hatta ayný sezonda dahi yapýsýný deðiþtirebilmektedir. Koruyuculuðu 1. haftada baþlamakta ve 1 ayda en etkin hale gelmektedir.” diye konuþtu. Býçakçý, grip ve soðuk algýnlýðýndan korunma yöntemi olarak ellerin sýk sýk yýkanmasýnýn öne çýktýðýný belirterek, “Grip ya da soðuk algýnlýðý geçiren kiþilerden uzak durun, sýk dokunulan eþyalarýn sürekli temizleyin, ortamý havalandýrýn, ellerinizi sýk sýk yýkayýn, saðlýklý beslenin,

havaya göre giyinin ve kalabalýk ortamlardan kaçýnýn.” diye ifade etti. Grip olan kiþilerin çoðunun, tedaviye ihtiyaç duymadan hafif bulgularla hastalýðý en geç 2 haftada tam olarak atlatabildiklerini belirten Býçakçý, þunlarý söyledi: “Bazý insanlarda ise hastalýk daha þiddetli seyretmekte, hastanede yatmasý gerekmekte ve gribe baðlý komplikasyonlar oluþabilmektedir. (Özellikle 5 yaþýn altýndaki çocuklar, 65 yaþ ve üzerindekileri, gebeler ve kronik hastalýðý olanlarda zatürree, kronik bronþit, alerjik sinüzit.) Kulak enfeksiyonlarý gibi komplikasyonlar daha sýk görülmektedir. Astým, kronik akciðer, kalp ve böbrek hastalarýnýn altta yatan hastalýklarýnýn seyri kötüleþebilir. Genellikle

1 Ocak 2013 Salý

BASINDAN Allah'ýn partisinden olmak slam zamana ve mekâna nakþedilmek üzere Allah tarafýndan Peygamberi Hz. Muhammed sav vasýtasý ile tüm insanlýða ve âlemlere indirilmiþ bir dindir.

Ý

Bu din yeryüzünde ve gökyüzünde bilip bilemediðimiz, görüp görmediðimiz tüm âlemi kucaklayan ve kuþatan bir özelliðe ve güzelliðe sahiptir. Bu dine inanlar da dinin kapsadýðý tüm alanlarýn sorumluluðunu yüklenen insanlardýr. Onun için Müslüman Kur'an ifadesiyle ''Daðlarýn bile kaldýramayacaðý bir sorumluluk altýna giren'' insandýr. Bu sorumluluðunu yerine getirebilmek için Allah'ýn hudutlarýný çiðnememek þartýyla hayatýn içindeki tüm kuruluþ ve kurumlarýn çatýsý altýnda görev alabilirler. Orada herhangi bir kademede çalýþabilir ve inandýðý çizgide hizmet edebilirler.

istirahat önerilmekte, bulgulara yönelik tedavi edilmekle birlikte, kronik hastalýðý olan risk grubu hastalarda zaman zaman doktor kontrolünde ilaç kullanýlabilmektedir.” (CÝHAN)

Hizmet illa da bir cemaat veya bir sivil toplum kuruluþu içinde yapýlacaktýr diye bir þart yoktur. Allah'ýn davasýna hizmet edilebilen her yerde Müslüman da kendi kiþilik ve kimliðini (Ýslam dýþý yollara ve hedeflere sapmamak, hizmet etmemek þartýyla) bu yolda seferber edebilir.

"Güneþ gözlüklerini, Saðlýk Bakanlýðý denetlesin"

Hayatýn her kesiminde, toplumun her katmanýnda inancýný hayata hâkim kýlmak isteyen insana ihtiyaç vardýr.

nadolu Gözlükçüler ve Optisyenler Dernekleri Federasyon Baþkaný Taylan Küçüker, iþportada satýlan standart dýþý kalitesiz, sözde güneþ gözlüklerinin daha çok kayýt dýþý kaçak yollarla ülkeye girdiðini öne sürdü. Bu durumun, güneþ gözlüklerinin denetiminin Sanayi Bakanlýðý’nda olmasýndan kaynaklandýðýna dikkat çeken Küçüker, Saðlýk Bakanlýðý'nýn denetleme yapmasýný istedi.

Bir Müslüman kendini toplumdan soyutlayamaz. Onun layýk olduðu ve olmasý gerektiði yer yaþadýðý toplumun içidir.

A

Taylan Küçüker, sadece yaz aylarýnda deðil, kýþýn da güneþ gözlüðü kullanýlmasýnýn, göz saðlýðý için çok önemli olduðunu kaydetti. Küçüker, yaptýðý yazýlý açýklamada, insanlarýn, güneþ gözlüklerini yýllarca moda olduðu için kullanmak, süslenmek; kar, rüzgâr ve yabancý cisimlerden gözü korumak amacýyla kullandýðýna iþaret etti. Küçüker, sadece yazýn deðil kýþ aylarýnda da gözleri güneþin zararlý UV

radyasyonundan korumak için güneþ gözlüðü kullanýlmasý gerektiðine vurgu yaptý. Kýþýn yaðan taze karýn, gelen ýþýðýn yüzde 85-95’ini yansýtarak, adeta bir ayna vazifesi yaptýðýný anlatan Küçüker, UV radyasyonu, güneþ ýþýnlarýnýn yüzde 5’ini oluþturmasýna raðmen, çok tehlikeli olduðunu kaydetti. Anadolu Gözlükçüler ve Optisyenler Dernekleri Federasyon Baþkaný Taylan Küçüker, þöyle devam etti: “Radyasyonu gözlerimizle göremeyiz ve hissedemeyiz, ancak zararlý etkilerini gözlemleyebiliriz. UV radyasyonunu önlemesi için güneþ gözlüðü talebi maalesef günümüzde bile seyrektir. UV radyasyonunun zararlý etkisi kümülâtiftir. Küçük yaþtan itibaren güneþ gözlüðü kullanma alýþkanlýðýnýn kazandýrýlmasý gereklidir. Bu yüzdendir ki, güneþ gözlüðü satýn alýrken ilk sorulan, 'koyuluðu iyi mi, yüzüme yakýþtý mý?' gibi sorulardýr. Bu sorularla doðru bir güneþ gözlüðü seçebilmek mümkün deðildir. Mutlaka profesyonel bir optisyen desteði þarttýr.” UV radyasyonunun cilt ve göz üzerinde akut kronik zararlarý artýk günümüzde bilimsel olarak kabul edildiðini dile getiren Taylan

Küçüker, "Kýþýn da güneþ gözlüðü veya renklendirilmiþ lens kullanýlmasý gereklidir. Renklendirilmiþ lensler, arzu edilmeyen radyasyonu göze ulaþmadan azaltýr ya da önler. Renklendirilmiþ lenslerin uluslararasý bir standarda göre üretilmesi, bir optisyen ya da hekim tarafýndan önerilmesi göz ve görme saðlýðýný korur, göz ve yüzün yaralanmalara karþý güvenliðini saðlar.” bilgisini verdi. Ýþportada satýlan standart dýþý kalitesiz, sözde güneþ gözlüklerinin daha çok kayýt dýþý kaçak yollarla ülkeye girdiðini öne süren Anadolu Gözlükçüler ve Optisyenler Dernekleri Federasyon Baþkaný Küçüker, þöyle devam etti: “Bu durum büyük katma deðer vergisi kaybýna ve çok sayýda saðlýk problemine sebep olur. Kolayca kýrýlýr. Güneþ gözlüklerinizi optisyenlik müesseselerinden faturasý ve garanti belgesi ile birlikte almanýz göz ve görme saðlýðý açýsýndan önemlidir. Piyasadaki paradoks, güneþ gözlüklerinin denetiminin Sanayi Bakanlýðý’nda olmasýndan kaynaklanmaktadýr. Güneþ gözlüðü denetim ve kontrolünün Saðlýk Bakanlýðý’na devredilmesi gereklidir.” (CÝHAN)

Çocuklarýn gözlerinde 'rota' tehlikesi U

M. Sait Çakar

zmanlar, özellikle 4 aylýk ile 4 yaþ arasý çocuklarda sýk görülen; kusma, aðýr ishal gibi belirtilerle kendini gösteren rota virüsünün 'dans eden göz sendromu'na neden olabileceðini belirtiyor. Gözün istem dýþý, çok hýzlý bir þekilde bir çok yöne hareket etmesi olarak tanýmlanan sendrom, çoðunlukla rota virüsü hastalýðý tedavi edildiðinde kendiliðinden düzelme gösteriyor. Göz doktoru Op. Dr. Umur Kayabaþý, rota virüsüyle ilgili þu bilgileri verdi: “Daha sýk çocuklarda görülen rota virüsü, ebeveynlerin hasta bebeðin altýný deðiþtirdikten sonra el yýkamamalarý, enfekte su, yiyecek ve havadaki damlacýklarla bulaþýr. Bulantý, kusma, sulu ishal, ateþ, aþýrý su kaybý ve göz yaþýnýn çýkmamasý gibi sorunlara yol açar. Genellikle sývý kaybýnýn dengelenmesiyle hastalýk düzelmeye baþlar ancak nadir de olsa menenjit gibi ciddi tablolar görülebilir. Beyin dokusunun tutulmasý ile birlikte

5

çocukta ‘dans eden gözler sendromu’ oluþabilir. Bu sendromda, gözler istem dýþý çok hýzlý bir þekilde hem yatay hem de dikey olarak ve arka arkaya olan hýzlý hareketler kaotik bir görüntü oluþtururlar.” Bu hýzlý hareketlere 'opsoklonus' adý verildiðini belirten Op. Dr. Umur Kayabaþý, “Diðer bir adlandýrma da ‘manik bakýþlardýr’ (sakkadomania). Opsoklonus ataklar halinde ya da aralýklý olarak görülebilir. Göz kapaklarý açýk veya kapalý olabilir, uykuda bu hareketler durabilir.

Herhangi bir göz uyarýsýnda, kaotik görüntü artabilir. Hastalar baktýklarý yerin sallandýðýný hissederler, ama çift görme þikayeti olmaz. Bir diðer nadir rota virüsü komplikasyonu da görme sinirlerinde þiþkinlik, ödem, þaþýlýk ve denge bozukluklarýdýr. Dans eden gözler sendromu baþka sebeplere baðlý olarak görüldüðünde tedavide kortizon ve kemoterapi ilaçlarý gerekirken, rota virüsü hastalýðýnda kendiliðinden düzelme izlenebilir." diye konuþtu. (CÝHAN)

Müslüman her yönüyle cemiyet adamýdýr. Böyle olmasý inancýnýn, imanýnýn ve itikadýnýn gereðidir. Çünkü onun inancý cemiyet içinde hayat bulur, eþya toplum içinde inancýnýn rengine boyanýr. Onun hayatý dað baþýna çekilmiþ keþiþlerin yaþantýsýna benzemez, O insandýr, vahyin pýnarýndan yüklendiði saf ve berrak ilahi mesajý diðer insanlara ulaþtýrmak ve onu hayatýn vazgeçilmez bir parçasý yapmak için özellikle insanlarýn içinde yaþamak zorundadýr. Eðer bunu bir parti, cemiyet, cemaat, toplum vs. çatýsý altýnda yapabiliyor veya yapacaðýný umuyorsa o kiþinin orada yer almasý onun için bir görev ve sorumluluktur. Müslüman rant paylaþmak, makam, mevki, þan ve þöhret sahibi olmak, ihale kapmak, hak etmediði þeyleri hortumlamak için bir hareket içinde olmak istiyorsa hangi grup olursa olsun o topluluk onu cehenneme götüren bir araçtýr. Hak ve hakikatin dýþýnda bir yolda bulunmak her insan için kendi cehennemine odun taþýmakla eþ anlamlýdýr. Her þeyde olduðu gibi burada niyet önemlidir. Ýnsanýn aynasý verdiði ve söylediði sözler deðil, yaptýðý iþlerdir. Asýl olan söz deðil, özdür. Ýnanmýþ bir Müslüman hangi partinin çatýsý altýnda olursa olsun onun gerçek partisi (Hizbullah'týr) Allah'ýn partisidir, Allah'ýn taraftarý olmaktýr. Partiler, cemaatler Müslümanlar için bir hizmet aracýdýr. Amaçlarýmýza hizmet ettiði sürece o parti ve cemaatin Müslümanýn yanýnda bir deðeri vardýr. Bu iþlevi görmeyen topluluklar birer hizip olmaktan öte hiçbir deðeri yoktur. Partiler gelir gider, iktidarlar da gelir gider. Makamlar, mevkiler, mal mülk, þan þöhret hepsi gelir gider. Ama Müslümanýn mücadelesi kalýcý, davasý ise ölümsüzdür onun son nefesine kadar devam eder. Müslüman baki olan bu gök kubbede hoþ bir seda býrakmak istiyorsa, öbür dünyasý için ölümsüz yatýrýmlar yapmak istiyorsa nerede, nasýl ve hangi mevkide olursa olsun kul olduðunu, hangi þartlarda olursa olsun Rabbine karþý sorumluluklarýný yerine getirmek zorunda olduðunu unutmamalýdýr. Allah'ýn partisinden olmak, Allah'a ve Onun hukukuna baðlý Müslümanlarýn yanýnda olmak, onlarla birlikte yürümek, mücadele etmek demektir. Allah'ýn partisinden olmak demek hakkýný vererek Allah'a kulluk etmek, ömrümüzü kulluk yolunda geçirmek demektir. Bunun için her Müslüman Allah'ýn partisinden olmak zorundadýr. 29.12.2012 Arif Altunbaþ - Haber 7 Arfltnbs@hotmail.com


1 Ocak 2013 Salý

6

Güneydoðu’da STK'lar: Uludere, derin güçlerin iþi G

üneydoðu'da sivil toplum kuruluþlarý (STK), Uludere’de 34 kiþinin ölmesiyle sonuçlanan olayý derin güçlerin organize ettiðini ifade ediyor. Uludere’de Kürt ve Türk kardeþliðinin bombalanmaya çalýþýldýðýný ifade eden STK’lar, iki milletin yüz yýllardýr birlikte yaþadýðýný belirterek, “Bizler Kürdüyle, Türküyle Çanakkale’de, Malazgirt’te bir araya gelerek yýllarca ayný cephede savaþtýk. Türk ve Kürt kardeþlerimiz Fransýzlara, Ýngilizlere, Yunanlýlara herkese karþý birlikte savaþtý.” ifadelerini kullandý. Geçen yýl Diyarbakýr 2'inci Hava Kuvvet Komutanlýðý 8'inci Ana Jet Üssü'nden kalkan 4 savaþ uçaðý sýnýrýn Irak tarafýndaki daðlýk bölgede bulunan 50 kiþilik kaçakçý grubuna bomba yaðdýrmýþtý. Olayda 34 köylü hayatýný kaybetmiþti. Yaþanan olayýn üstünden bir yýl geçmesine raðmen sis perdesi hala aralanmýþ deðil. STK’lar derin güçlerin Uludere ile Kürt ve Türk kardeþliðini de bombalamaya çalýþtýðýný ifade ediyor. Türklerin ve Kürtlerin yüzyýllardýr beraber yaþadýðýna dikkat çeken STK’lar iki milletin Çanakkale Savaþý’nda omuz omuza savaþtýðýný vurgulayarak, “Bizler 1000 yýldýr birlikte yaþýyoruz. Aramýza nifak sokmaya çalýþanlara karþý dikkatli

olalým.” diyor. Eðitim Bir Sen Diyarbakýr Þubesi Baþkaný Yunus Memiþ, 34 kiþinin katledilmesini kesinlikle kabul etmediklerini, olayýn faillerinin bir an önce tespit edilmesi gerektiðini ifade etti. CHP ve BDP gibi siyasi partilerin olayý rant saðlama durumuna getirmeye çalýþtýðýný dile getiren Memiþ, “Nasýl ki devletin bir an önce bu mazlum insanlarý katledenleri ortaya çýkarmak göreviyse ayný þekilde bu partilerinde bu iþten rant saðlamasýný da doðru bulmuyoruz.” dedi. Kürtler ve Türkler arasýnda kardeþliði her zaman var olduðunu belirten Memiþ, bu kardeþliði bazý mihraklarýn, örgütlerin ve dýþ güçlerin oyununa gelmeden pekiþtirilmesi gerektiðini dile getirdi. Daha önce Dersim ve Zilan'da, geçen yýl da Uludere'de benzer olaylarýn yaþandýðýný belirterek, “Yarýn baþka katliamlarda yaþanabilir.” ifadesine yer verdi. Devletin Uludere’ye yeterince sahip çýkamadýðýný kaydeden Memiþ, þu ifadelere yer verdi: “Sahip çýkamadýðý gibi dýþ güçler ve örgütlerin de, PKK gibi örgütlerin de bu olayý istismar ettiði ortaya çýktý ve hala da istismar ediyor. Devlet bir an önce bu olayý aydýnlatacak ve PKK’nýn buradaki istismarýný engelleyecek. Bizler Türk

kardeþlerimizin olsun, Kürt kardeþlerimizin olsun, mazlum olan bütün insanlar için aðlýyoruz. Türk kardeþlerimiz de bu olaya sahip çýkarak, Kürt ve Türk kardeþliðini pekiþtirerek bu tür olaylara zemin hazýrlayanlarý garabetlemesi gerekiyor.” Memiþ, Türkiye’de karanlýk güçlerin hala iþ baþýnda olduðunu, Müslüman olan Kürt ve Türk halkýný birbirine düþürmeye çalýþtýðýný söyledi. Memiþ, oyunlara karþý uyanýk olunmasý gerektiðini dile getirdi. Türk ve Kürtlerin yüzyýllardýr birlikte yaþadýðýný, düþmanlara karþý birlikte mücadele ettiðini kaydeden Memiþ, þöyle konuþtu: “Osmanlý döneminden bu yana Kürtle ayrýlmak için hiçbir zaman bir yol haritasý çizmedi. Ne zaman ki Ýttihat ve Terakki Cemiyeti üyeleri bu ülkenin baþýna geldi, bazý dýþ güçlerin nifak tohumlarýyla bu olaylar yaþanmaya baþladý. Çanakkale’de, Malazgirt’te bizler bir araya gelerek yýllarca ayný cephede savaþtýk. Fransýzlara, Ýngilizlere, Yunanlýlara herkese karþý birlikte savaþtý Türk ve Kürt kardeþlerimiz. Annelerimiz ayný cephede omuz omuza çatýþtýlar.” "Olay aydýnlatýlmalý, koz olarak kullanýlmasý engellenmeli"

Diyarbakýr Giriþimci Ýþadamlarý Derneði (DÝGÝAD) Baþkaný Alaaddin Korkutata, bir sene önce yaþanan olayla analarýn babalarýn, bölge ve ülke insanýnýn yüreðine kor düþtüðünü dile getirdi. ‘Tarihte Kürtler ve Türkler kadar birbiriyle kaynaþmýþ ve beraber mücadele etmiþ ikinci bir milletten bahsetmek mümkün deðildir’ diyen Korkutata, iki milletin kopmaz baðlarla birbirine baðlý olduðunu belirterek þöyle konuþtu: “Ýdris-i Bitlisi döneminden alýn Çanakkale’de günümüze kadar hep beraber mücadele etmiþ bir millet. Ayný gemideyiz. Bu geminin batmamasý lazým. Bu gemi batarsa Kürdüyle Türküyle birlikte batacaðýz. Dolayýsý ile bu geminin selametle çýkmasý için herkesin elinden geleni sarf etmesi gerekiyor. Uludere yaþanan o acý olayýn sorumlularýnýn bir an önce yargý karþýsýna çýkarýlýp hesap sorulmasý, ülke ve bölge insanýna da düþen yeni bir kaos ortamýný oluþturacak söylemlerden uzak durmamýz gerektiðini düþünüyorum. Ülkenin birlik beraberliðini istemeyen, sürekli kaos ortamý oluþturan çevreler de olabilir, bunu bir koz olarak kullanýp yeni kaos ortamý oluþturmaya çalýþan þahýslara da böyle bir alan oluþturmama adýna bir an önce bu olayýn aydýnlýða kavuþturulmasý gerekiyor.” "Türk-Kürt arasýnda sorun varmýþ havasý oluþturuyorlar" Diyanet-Sen Diyarbakýr Þubesi Baþkaný Ömer Ersan, Þýrnak’ta 34 vatandaþýn hayatýný kaybetmesinin acý bir olay olduðunu söyledi. Uludere olayýnýn tam aydýnlatýlmadýðý için ailelerin hala acýlý olduðunu belirten Ersan, olayýn aydýnlatýlamamasý yüzünden bazý güçlerin birlik ve beraberliði bozucu eylemler içine girdiðini ifade etti. Kürtler ve Türklerin yüzyýllardýr birlik ve beraberlik içinde yaþadýðýný kaydeden Ersan, þöyle konuþtu: “Bununla beraber bu olay uzadýkça birlik ve beraberliðimize kast etmek isteyen çevreler bu olayý kaþýyarak Türkler ve Kürtler arasýna çeþitli sorunlar varmýþ gibi göstermeye çalýþýyorlar. Devlet bu olayý bir an önce aydýnlatmalý. Bu olayda dahli olan her kim olursa olsun gerekli cezayý görmeli. Bu ceza görüldükten sonra da

devlet bu zamana kadarki özür dilemesi tekrarlamalý. Bu olay üzerindeki sis perdesini de aralamalýdýr. Bunun yanýnda þunu bilmemiz gerekiyor, biz yaklaþýk 1000 yýldýr ayný topraklar üzerindeki milletler olarak birlik ve beraberliðimizi bu günlerde elde etmedik. Bu birlik ve beraberliðimiz tekrardan pekiþecektir. Biz Kürtler de Türkler de Ýslam adýna barýþtýðýmýzdan itibaren geriyi asla ve asla hatýrlamayýz.” Hükümete olduðu kadar BDP'ye de iþ düþüyor" Kanadur Giriþimi Sözcüsü Ahmet Ay, Uludere’de Türk ve Kürt kardeþliðinin bombalandýðýný ifade etti. Bombalama olayýn, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin de içinde bulunduðu derin bir organizasyon tarafýndan gerçekleþtirildiðine inandýklarýný kaydeden Ay, katliamla dýþ servisler ve global güçlerin Türklerin ve Kürtlerin 942 yýllýk kardeþliðini bozmaya çalýþtýðýný söyledi. Sorumlularýn bulunarak cezalandýrýlmasý gerektiðini belirten Ay, þöyle konuþtu: “Kürtlerin ve Türklerin kardeþliðini bozmaya yönelik bir çalýþma bu. Bu bombalamanýn ortaya çýkmamasý durumunda Uludere gibi olaylarýn ortaya çýkmasý kaçýnýlmazdýr. Bu konuda Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan baþta olmak üzere hükümetin bütün yetkilileri üslup olarak daha yapýcý, kardeþliðe yaraþýr, daha saðlýklý bir dil kullanmalarýný öneriyoruz. BDP’ye de bu konuda büyük bir görev düþüyor. Bu katliam üzerinden siyaset yapmaktan öteye faillerin bulunmasýna yönelik çaba göstermeleri, kardeþliðin birlikteliðin adaletin hakkaniyetin gerçekleþmesine vesile olacaðýna inanýyorum. Dünyada Kürtlerin ve Türklerin kardeþliðinin bir benzeri görülmemiþtir. Türkler ve Kürtler Malazgirt Savaþý'ndan önce kardeþliklerini ilan etmiþlerdir. Türkler ve Kürtler 942 yýldýr dünyada emsali olmayan bir kardeþliði gerçekleþtirdiler. Bizim gayemiz 942 yýldýr olan bu kardeþliði bir 942 yýl daha sürdürmektir. Bunun için de hakkaniyetin, adaletin, eþitliðin, beraberliðin tesis edilmesi gerekiyor. Bu yüzden bu tür komploculara fýrsat verilmemesi gerekiyor.” (CÝHAN)

Atabey’den Türkçe ve Kürtçe þiir kitabý

D

iyarbakýr’da bir özel þirkette yöneticilik yapan Abdurahman Atabey’in Türkçe ve Kürtçe þiirlerinden oluþan kitabý yayýmlandý. Kürt alim ve edebiyatçýlardan Baba Tahîrî Uryan, Ali Hariri, Mela Hüseyinê Batê, Faqîyê Teyran ve Ahmedê Hanê etkilenerek hazýrlanan kitaba ‘Çîyayê dilê min- Gönlümün Zirvesi’ adý verildi. Kitapta 13'ü Kürtçe 22'si Türkçe olmak üzere 35 þiirin yer aldýðýný anlatan Atabey, Hakkari’de büyüdüðünü ve çocukluðundan beri þiire ilgisinin olduðunu söyledi. “Hüzün, özlem, sevgi, ayrýlýk ve benzeri durumlardaki duygularý kaç dille ifade edebiliyorsanýz, yüreðiniz o kadar dille þekillenmiþ demektir. Kaç dille yazabiliyorsanýz yüreðiniz o kadar dilin rengini almýþ demektir. Bu bakýmdan duygularý bedene dönüþtüren her dil anlamlý ve

deðerlidir.” diyen Atabey, uzun yýllar Türkçe þiir yazdýðýný daha sonra Kürt alimlerinin eserlerini okuduktan sonra Kürtçe þiire yöneldiðini kaydetti. (CÝHAN)


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.