Mardin’e gelen Yezidiler
otogara yerleþtirildi
M
ardin Büyükþehir ve Artuklu belediyeleri, Sincar'da saldýrýya uðrayan ve göç ederek Mardin'in merkez Artuklu ilçesinde bulunan Karayolu Parkýna ulaþan 250'ye yakýn Yezidî için seferber oldu. Yezidî yurttaþlarýn gýda ve giyim
ihtiyaçlarý gideren belediyeler, daha sonra Yezidîleri Mardin otogarýna yerleþtirdi. Irak Þam Ýslam Devletinin (IÞÝD) saldýrýlarý sonucu tüm engellemeleri aþýp bölge illerine ulaþan Yezidîlerin sayýsý da her geçen gün artýyor. » Sayfa 3’te
Tutsaklardan Yezidîlere yardým
M
29 Aðustos 2014 Cuma
www.mardiniletisimgazetesi.com.tr
Yýl : 11 Sayý : 3038 Fiyat : 25 Kr
ardin E Tipi Kapalý Cezaevi’nde bulunan tutsaklar, Mardin’in Artuklu ilçesinde bulunan otogara yerleþtirilen Yezidîlere bir kamyonet dolusu eþya gönderdi. ÝÞÝD çetelerinin saldýrýlarý sonucu Sincar’dan göç ederek Kürdistan’a ulaþan Yezidîlerin barýnma sorunlarýnýn giderilmesi için yoðun bir çaba gösteriliyor. » Sayfa 5’te
Vatandaþlar maðdur oldu Ýlk mesaisi elektrik kesintisi gerginliði
Çiftçilerin elektrik kesintilerini protesto etmek amacýyla 3 günden bu yana sürdürdüðü eylemler büyüyerek devam ediyor. Olan yolda kalan vatandaþlara oldu...
B
aþbakan Vekili Ahmet Davutoðlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakaný Taner Yýldýz ile AK Parti Mardin Milletvekillerinden, elektrik kesintisi nedeniyle 3 gündür vatandaþlarýn MardinÞanlýurfa karayolunu trafiðe kapatmasý konusunda bilgi aldý. Baþbakan Vekili Davutoðlu, Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan'ýn TBMM Genel Kurulu'ndaki yemin töreninin ardýndan, AK Parti Grubu'ndaki makamýna geçti. » Sayfa 10’da
M
ardin’de çiftçilerin elektrik kesintilerini protesto etmek amacýyla 3 günden bu yana sürdürdüðü eylemler büyüyerek devam ediyor.
Tarihi Ýpekyolu’nun Mardin-Derik-Þanlýurfa, KýzýltepeNusaybin, Kýzýltepe-Ceylanpýnar ve Kýzýltepe-Mardin kesimleri, çiftçiler tarafýndan trafiðe kapatýldý.
Eyyuphan Kaya Eyyuphan Kaya Eyyuphan Kaya Muharrem Aðalday Muharrem Aðalday Eyyuphan Kaya Zamaný gelmedi mi?
B Kürtçe öðretmen adaylarýnýn eylemine Eðitim-Birsen’den destek
M
ardin Artuklu Üniversitesi Bünyesinde okuyan ve mezun olamadýklarý gerekçesi ile açlýk grevi baþlatan öðrencilere bir destek te Mardin Eðitim Birsen yetkililerinden gedi. Karayollarý parkýna gelen Eðitim Birsen yetkilileri eylem yapan öðrencilere destek verdiklerini belirten bir basýn açýklamasý yaptý. » Sayfa 2’de
u kadar masiyetin sonu gelmedi mi? Kur’an’sýz geçen bir ömrün nasýl hesabýný vereceðimizi düþünme zamaný gelmedi mi? » Sayfa 3’te
Eyyuphan Kaya Eyyuphan Kaya Eyyuphan Kaya Muharrem Aðalday Muharrem Aðalday Eyyuphan Kaya Muhalefet Ýki Kere Düþünmeli!
Y
arým asýrlýk ömrümde sol partilerin ciddi bir oy oranýyla iktidar olabilecek kadar parlamentoda temsil edildiðine pek þahit olmadým. » Sayfa 10’da
Zaman zaman müdahalelerin yapýldýðý protestolarda dün tansiyon iyice yükseldi. Vatandaþlar maðdur oldu. » Sayfa 2’de
Yezidileri Kutsal Metinlerinin Tarihi
1
866'da Baðdat'ta Lübnan Asýllý Pierre Paul Marini (18661947) doðdu. Yezidîlerin deðil ayný zamanda din ve dil bilimcilerin unutamayacaðý bir þahýs olan bu genç Baðdat'taki Karmelit okuluna devam etti ve bu okulda Arap diliyle ilgilenen ve bu konuda kendini yetiþtirdikten sonra ve memleketi Beyrut'taki Aziz Yusuf Cizvit Üniversitesinde Arapça hocasý olarak görev aldý. 21 yaþýnda Karmelit tarikatýnda girdi ve ardýndan 6 yýl boyunca Belçika ve Fransa'daki çeþitli manastýrlarýnda görev aldýktan sonra adýný Père Anastase Marie de Saint-Élie olarak deðiþtirdi.
» Sayfa 6’da
0 106311 220141
29 Aðustos 2014 Cuma
2
Çiftçilerin eylemi sürüyor Çiftçilerin elektrik kesintilerini protesto etmek amacýyla 3 günden bu yana sürdürdüðü eylemler büyüyerek devam ediyor.
M
ardin’de çiftçilerin elektrik kesintilerini protesto etmek amacýyla 3 günden bu yana sürdürdüðü eylemler büyüyerek devam ediyor. Tarihi Ýpekyolu’nun Mardin-Derik-Þanlýurfa, Kýzýltepe-Nusaybin, KýzýltepeCeylanpýnar ve KýzýltepeMardin kesimleri, çiftçiler tarafýndan trafiðe kapatýldý. Zaman zaman müdahalelerin yapýldýðý protestolarda bugün tansiyon iyice yükseldi.
Kýzýltepe’nin çeþitli yerlerinde baþlayan eylemler polis ile göstericiler arasýnda çatýþmaya dönüþtü. Yol kapatan çiftçilere polis biber gazý ve tazyikli su ile müdahale etti. Ýlçe merkezinde protestocular bir kamu bankasý þubesini ve Kaymakamlýk binasýný tahrip etti. Kaymakamlýk makam aracý da kullanýlmaz hale geldi. Kaymakamlýk binasýnda mahsur kalanlar zor anlar yaþadý. Olaylarýn büyümesi üzerine ilçede esnaf kepenk
kapattý. 226 bin nüfuslu ilçede vatandaþlar olaylar nedeniyle dýþarý çýkamadý. Ýlçede olaylar devam ederken uluslararasý Ýpek Yolu baþta olmak üzere anayollar kapalý durumda. Olaylarýn büyümesi üzerine jandarma ekipleri müdahalede bulundu. Kýzýltepe Kaymakamý Erdoðan Turan Ermiþ, yaptýðý açýklamada, kaymakamlýk binasý ve araçlarýn tahrip edilmesinin çok büyük problem olmadýðýný, önemli olan kimsenin canýna herhangi bir zararýn gelmemesi olduðunu söyledi. Ermiþ, ilçede tahribat yapanlarýn çifti olmadýðýný, bunlarý provokatör olduðunu dile getirdi. Mardin Valisi Mustafa Taþkesen, eylemlerde provokasyonlarýn da yapýldýðýný belirterek, "Kýzýltepe ve Derik'te bir týr ile elektrik þebekelerine zarar verdiler. Vatandaþlarýmýzýn provokasyonlara karþý duyarlý olmasý lazým. Tahriklere kapýlmamalarýný arzuluyoruz. Kimsenin zarar görmemesini arzuluyoruz" dedi.
Vali Taþkesen’den Zafer Bayramý mesajý
» M. Sait Çakar
Kürtçe öðretmen adaylarýnýn eylemine Eðitim-Birsen’den destek
M
ardin Artuklu Üniversitesi Bünyesinde okuyan
ve mezun olamadýklarý gerekçesi ile açlýk grevi baþlatan öðrencilere bir destek
te Mardin Eðitim Birsen yetkililerinden gedi. Karayollarý parkýna gelen Eðitim Birsen yetkilileri eylem yapan öðrencilere destek verdiklerini belirten bir basýn açýklamasý yaptý. Burada konuþan, Eðitim Birsen Mardin þube baþkaný Eyüp Deðer, destek amaçlý buradaki öðretmen adaylarýný ziyarete geldiklerini belirtti. Deðer konuþmasýna þöyle devam etti; Bu dildeki öðretmen arkadaþlarýmýzýn alýnmasý bölgede çözüm sürecine olumlu katkýda bulunacaðýný düþünüyoruz. Bakanlýðýn Kürt Dili ve Edebiyatýnda 3 kadro açtýðý söylendi. Biz bunu yeterli bulmadýðýmýzý belirtiyor ve daha iyi bir sayý olursa anlamlý bir þey olacaðýna inanýyoruz. Eylemlerinin dördüncü gününe geldiklerini belirten Öðretmen adayý Yunus Aslan ise, Burada açlýk grevinin dördüncü günündeyiz. Hükümet yetkililerinden barýþ sürecine uygun olarak bir an önce bu maðduriyetin giderilmesini istiyoruz. Bu amaçla buradayýz, verilen sözlerin tutulmasýný istiyoruz diye konuþtu. Açlýk grevinin dördüncü gününde bulunan öðrenciler, tatmin edici bir sonuç alýncaya dek eylemi sürdüreceklerini belirtti. » Vehap Erdoðan
M
ardin Valisi Mustafa Taþkesen, demokratik bir ülke olan Türkiye Cumhuriyeti'nin, muasýr medeniyetler seviyesine ulaþma yolunda hýzlý adýmlarla ilerlediðini bildirdi. .Taþkesen, 30 Aðustos Zafer Bayramý dolayýsýyla yayýmladýðý kutlama mesajýnda, Anadolu'nun büyük bir kurtuluþ mücadelesiyle düþman iþgalinden kurtulduðunu aktardý. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliðinde 26 Aðustos’ta baþlayan ve 30 Aðustos 1922’de eþsiz bir zaferle sonuçlanan Baþkomutanlýk Meydan Savaþý ile vatan topraklarýnýn kurtarýldýðýný, Türk Milletinin hürriyet ve baðýmsýzlýk içinde yaþama onuruna kavuþtuðunu kaydetti. Bu zaferle, milli hakimiyet, milli birlik ve beraberlik anlayýþý içerisinde, kendisini tarih sahnesinden silmek isteyenlere, tüm mazlum halklara örnek teþkil edecek biçimde
unutulmayacak bir ders verildiðini belirten Taþkesen açýklamasýnda þu ifadelere yer verdi: “ Milletimiz, her aþamasý eþsiz vatanseverlik ve kahramanlýk destanlarýyla dolu olan milli mücadele sonucunda kazandýðý baðýmsýzlýðýný, milli birlik ve beraberlik anlayýþýyla her zaman koruyacaktýr. Bugün millet egemenliðine dayalý demokratik bir ülke olan Türkiye Cumhuriyeti, Büyük Önderin iþaret ettiði “Muasýr Medeniyetler Seviyesi”ne ulaþma yolunda hýzlý adýmlarla ilerlemektedir. Bu düþüncelerle tüm Hemþehrilerimin 30 Aðustos Zafer Bayramý’ný ve Silahlý Kuvvetler Günü’nü kutluyor; bu topraklarda hür ve kendi bayraðýmýz altýnda yaþamamýzý kanlarý ve canlarý pahasýna saðlayan baþta Devletimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere aziz þehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi bir kere daha rahmet, hürmet ve þükranla anýyorum.” » (AA)
3
29 Aðustos 2014 Cuma
Mardin’e gelen Yezidiler Muharrem Aðalday
Zamaný gelmedi mi?
B
ismillehirrahmenirrahim…
“Ýman edenlerin Allah'ý anma ve O'ndan inen Kur'an sebebiyle kalplerinin ürpermesi zamaný daha gelmedi mi? Onlar daha önce kendilerine kitap verilenler gibi olmasýnlar. Onlarýn üzerinden uzun zaman geçti de kalpleri katýlaþtý. Onlardan birçoðu yoldan çýkmýþ kimselerdir.”(Hadid/16) Bu kadar masiyetin sonu gelmedi mi? Kur’an’sýz geçen bir ömrün nasýl hesabýný vereceðimizi düþünme zamaný gelmedi mi? Okunan onca ayete raðmen hayatýmýzda deðiþikliðin olmadýðýný müþahade etmenin zamaný gelmedi mi? Allah’a (c.c) gereken önemi vermenin zamaný gelmedi mi? Bize bahþettiði onca þeye teþekkür etmenin zamaný gelmedi mi? Okunan Kur’an ayetlerini yüreðimize inzalinin zamaný gelmedi mi? Her okunan ayet bizlerin imanýný arttýrmasýnýn zamaný gelmedi mi? Her anýmýza Kur’an’ý hakim kýlmanýn zamaný gelmedi mi? Kur’an’ýn derdini dert edinmenin zamaný gelmedi mi? Yürüyen Kur’an Olan Muhammed Mustafa’yý(s.a.s) anlamanýn zamaný gelmedi mi? Sorumsuzluðu bir tarafa býrakýp Ýslam’ýn yükünü taþýmaya aday olmanýn zamaný gelmedi mi? Allah’tan(c.c) korkmanýn zamaný gelmedi mi? Bu korku; merhametinden mahrum olma korkusu olmalý. Allah’a(c.c) muhabbet duymanýn zamaný gelmedi mi? Neyi bekliyoruz? Bir daha vahiy gelmeyeceðine göre…yapýlacak tek bir þey var o da bizim kendimize gelmemiz olacaktýr. Yeniden imanýmýzý gözden geçirmeli. Bizden öncekilerin baþýna gelenleri okumadýk mý? Hangi imtihanlara tabi tutulduklarýný, nasýl helak olduklarýný okumadýk mý? Onlara da kitap indirilmiþ peygamber/peygamberler gönderilmiþti. Ne oldu peki; uzaklaþtýklarý oranda baþlarýný bela ve musibetlerden kurtaramadýlar. Kendilerine verilen deðerin kýymetini bilmeyenlerin nasýl bir sona vardýklarýný okumadýk mý? Peki bizim bu rehavetimizin manasý ne? neyimize güveniyoruz? Ve hala ayný yola devam mý? Bu gidiþatýmýz nereye? Böyle hareket ettikçe durum ortada. Maneviyattan yoksun birey, ahlaktan yoksun aile, felakete sürüklenen toplum. Ve bunun içinde kayýp giden bir ömür… Kur’an’dan uzak bir hayat nereye kadar gidebilir ki? Zulme sessiz kalmak, taraf olamamak, üzerimize düþen görevin ihmali, nemelazýmcýlýk, bunlarýn hepsi Kur’an’a uzak düþüþümüzün bir sonucu. Emniyetin olmadýðý yerde bizleri kameralarla kontrol altýnda tutmaya çalýþan bir zihniyet! Oysa bizler “emin olan bir peygamberin”(s.a.s) ümmetiyken…. Allah’ýn kontrolü altýnda olduðumuz þuurunu kaybetmemiz; Kur’an’a bir haber kaldýðýmýzdandýr. Nerde olursak olalým Allah (c.c) bizimle beraberdir. Kur’an var, ama yokmuþ gibi yaþamaktayýz. Yaþamanýn zamaný gelmedi mi? "ihdinessiratal mustakim, sýratellezine en amte aleyhim ðayril maðdubi aleyhim valaddalin " Amin…Selam ve dua ile….
muharrem7347@hotmail.com
otogara yerleþtirildi IÞÝD çetelerinin saldýrýlarý sonucu tüm engellemeleri aþýp Mardin'e gelen 250 Yezidi otogara yerleþtirildi...
M
ardin Büyükþehir ve Artuklu belediyeleri, Sincar'da saldýrýya uðrayan ve göç ederek Mardin'in merkez Artuklu ilçesinde bulunan Karayolu Parkýna ulaþan 250'ye yakýn Yezidî için seferber oldu. Yezidî yurttaþlarýn gýda ve giyim ihtiyaçlarý gideren belediyeler, daha sonra Yezidîleri Mardin otogarýna yerleþtirdi. Irak Þam Ýslam Devletinin (IÞÝD) saldýrýlarý sonucu tüm engellemeleri aþýp bölge illerine ulaþan Yezidîlerin sayýsý da her geçen gün artýyor. Baþta DBP'li belediyeler olmak üzere, bölgedeki STK'ler, Yezidîler için ilk önce barýnma sorununu gidermeye çalýþýyor. Yapýlan kamplarýn yetersiz olmasý nedeniyle Yezidîler, kafileler þeklinde bölge illerine gönderiliyor. Bu yerlerden biri de Mardin ve ilçeleri oldu. Yezidî göçünün giderek artmasý üzerine Mardin Büyükþehir ve Artuklu belediyeleri iþbirliðinde, eksiklikleri tamamlanmayan ve yanlýþ yerde yapýldýðý için otogar olarak yapýlan alan, Yezidîler için kampa dönüþtürme kararý alýndý. Otogarýn tamamý temizlendikten sonra,
buraya yerleþtirilec ek olan en az 2 bini aþkýn Yezidî için barýnma, giyecek ve yiyecek gibi ihtiyaçlar karþýlanmaya baþlandý. 250 Yezidî için seferber olundu Zor þartlar altýnda göç ederek Mardin'e dün akþam ulaþan yaklaþýk 250 Yezidî Artuklu ilçesinde bulunan Karayolu Parkýna
ulaþtý. Yaþam mücadelele rini bin bir türlü zorluða raðmen sürdüren Yezidîler, hem yaþananlara anlam vermeye çalýþýyor hem de geldikleri anavatanlarýnda nasýl bir yaklaþýmla karþýlayacaklarýný merak ediyor. Karayolu Parkýna getirilen 250'ye yakýn Yezidî için seferber olan Mardin Büyükþehir ve Artuklu belediyeleri, DBP Mardin Ýl Örgütü ve KESK Mardin Þubeler Platformu, ilk önce Yezidî yurttaþlarýn ihtiyaçlarýný karþýlamaya baþladý. Ýhtiyaçlarýnýn fazlasýný almadýlar! Artuklu Belediyesi'ne ait Karayollarý Parký içerisindeki binada ihtiyaç sahipler için toplanan elbiselerin kapýsý Yezidî yurttaþlar için açýldý. Belediyenin elbise bankasý ilk önce kadýn ve çocuklardan oluþan gruplar halinde, elbiselerin bulunduðu binaya alýndý. Kimi kadýnlar, kundaktaki bebeklerine bulduklarý elbiseler ile yaþadýklarý mutluluk gözlerinden okunuyordu. Burada ihtiyaçlarýný gideren Yezidî kadýn ve çocuklar, daha sonra yerini erkeklere býraktý. Bütün elbise ihtiyaçlarýný giden
Yezidîler, uzun bir yolculuktan sonra yýpranmýþ ve kirlenen elbiselerinin yerine, yenileriyle deðiþtirdiler. Pasaportu olmayan hastanede tedavi edilmiyor Yaþlý, hasta ve gençler parkýn içinde bekleyiþlerini sürdürdükleri sýrada, çocuklar ise sýrtlarýný parkýn duvarýna dayayarak, yaþanlarý ve etrafta olup bitenlere anlam vermeye çalýþtý. Sýra halinde dizilen çocuklar, bir an önce oyun alanlarýna dönmeyi dört gözle bekliyor. Öte yandan pasaportu olmayan Yezidîler ise hastanelerde tedavi edilmeyerek, saðlýk sorunlarýyla baþ baþa býrakýlýyor. Parka gelen kimi gönüllü doktorlar, hastalarý tedavi ederken, ancak aðýr hastalarýn ise hastanelerde yatýþlarýnýn yapýlmasýný söylüyor. Yezidîler için çaðrý yapýldý Belediye ve DBP'li yetkililer, Yezidîler için yardým çaðrýsýný yenileyerek, özellikle gýda, giyim ve ilaç ihtiyacýnýn bulunduðunu, yurttaþlarýn yardýmlarýný beklediklerini açýkladý. Karayolu Parkýnda bir süre bekletilen ve ihtiyaçlarý giderilen Yezidîler, araçlara bindirilerek, kendiler için hazýrlanan Mardin otogarýna yerleþtirildiler. » M. Sait Çakar
mardin
iletiþim
4
29 Aðustos 2014 Cuma
‘Ayrýmcýlýða ve kötü muameleye son verin’ Mardin Ýnsan Haklarý Derneði Þube Sekreteri Abdurrahman Kýzýlay bir basýn açýklamasýyla Mardin’deki elektrik kesintilerini kýnadý...
M
ardin Ýnsan Haklarý Derneði (ÝHD) son günlerde bölgede yaþanan elektrik kesilmeleri ile ilgili basýn açýklamasý yaptý. Konu ile ilgili basýn açýklamasý yapan Mardin ÝHD Þube Sekreteri Abdurrahman Kýzýlay, dernek olarak Mardin il ve ilçelerinde TEDAÞ ve TEÝAÞ yetkilileri tarafýndan yapýlan kasýtlý elektrik kesintilerini takip ettiklerini belirtti. Özellikle Kýzýltepe, Nusaybin ve Derik ilçelerinde meydana gelen kasýtlý elektrik kesintileriyle, gerek yurttaþlarýn gerek ise üretimde bulunan çiftçileri ciddi anlamda maðdur edildiðini belirten ÝHD Þube Sekreteri Abdurrahman Kýzýlay, Kýzýltepe, Nusaybin ve Derik ilçelerine baðlý köylerde meydana gelen elektrik kesintilerinin yerel seçim ve cumhurbaþkaný seçimlerden sonra yoðunlaþtýðýný söyledi. Olayýn sadece borç ödememe yüzünden yapýlan bir elektrik kesintisi olmadýðý, ayný zamanda hükümetin kendisine oy vermeyen yurttaþlarý cezalandýrma amacýna yönelik olduðunun
görüldüðünü ifade eden Kýzýlay, "Bölgede çiftçiler zor durumda býrakýldý. Enerji üretiminin büyük çoðunluðunun saðlandýðý Kürdistan'daki çiftçinin elektriði en yüksek ücretten satýn almasý, çiftçiyi maðdur etti. Sulama kuyusu da dahi olmayan çiftçiye borç yüklenilmesi, Anayasa'da yazýlý eþitlik ilkesi ve sosyal devlet ilkesinin bizzat devletin kendisi tarafýndan ihlal edildiði, Kürdistan’daki çiftçinin ayrýmcý bir muameleye maruz kaldýðýný ortaya koymaktadýr. TEÝAÞ, TEDAÞ yetkilerinin basýna da yansýyan bölge insanýný aþaðýlayan, küçümseyen söz ve davranýþlarý, demokratik
haklarýný kullanan çiftçiye yönelik polis ve jandarma þiddeti, sistematik, bütüncül bir kötü muamelenin uygulamaya konulduðunu ortaya koymaktadýr." dedi. Devletin, özel bir þirketin borçlarýndan dolayý, özel þirkete yardým etmesi, zor kullanma yoluna gitmesi, Mardin’de konuþulan söz konusu özel þirkete 4 bakanýn ortak olduðu iddiasýný güçlendirdiðini vurgulayan Kýzýlay, "Ýnsan haklarý derneði olarak; TEÝAÞ müdürünün istifa etmesini istiyoruz. Ayrýca Mardin Valisinin özel þirketi korumaktan vazgeçip, elektrik kesintilerinin yapýlmamasýný kolluk gücü ile saðlamasýný, devletin, özel þirketin arkasýndan durmaktan vazgeçmesini, polis ve jandarma þiddetine bir an önce son verilmesini, bölgedeki hükümet milletvekillerini suskunluklarýný bozup sorumluluk almaya, protesto hakkýný kullanan yurttaþlarýmýzý da þiddet araçlarýndan uzak durmaya ve saðduyuya davet ediyoruz." diye konuþtu. » M. Sait Çakar
9. Doðu ve Güneydoðu Anadolu Yaz Spor Oyunlarý
M
alatya'da düzenlenen 9. Doðu ve Güneydoðu Anadolu Yaz Spor Oyunlarý'nýn açýlýþý yapýldý. Eski Belediye Meydaný'nda toplanan sporcular ve antrenörler, kortej eþliðinde Atatürk Anýtý'na kadar yürüdü. Spor Genel Müdür Yardýmcýsý Murat Kocakaya, Atatürk Anýtý'na çelenk sundu. Saygý duruþunda bulunulmasý ve Ýstiklal Marþý'nýn okunmasýnýn ardýndan açýlýþýn gerçekleþtirileceði Atatürk Spor Salonu'na geçildi. Malatya Valisi Vasip Þahin, konuþmasýnda, 9. Doðu ve Güneydoðu Yaz Spor
Oyunlarý'nda 23 ilden yaklaþýk 2 bin 250 sporcunun 12 branþta mücadele edeceðini belirterek, sporculara baþarý diledi. Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan da 9 yýldýr doðu ve güneydoðu kentlerinin sporcularýný, il müdürlüðü teþkilatlarýný, antrenörlerini bir araya getiren spor oyunlarýnýn bu yýl Malatya'da gerçekleþtirildiðini söyledi. Türkiye'nin dört bir tarafýnda spor tesisleri yapýmýna devam ettiklerini belirten Baykan, þöyle konuþtu: “Bu tesislerin dolmasý gerekiyor. Bitenler doluyor, bitecek olanlara da sporcu gerekiyor. O yüzden bugün burada bulunan
siz deðerli sporcularýmýz ile sizleri sevk ve idare eden antrenörlerimiz, eðitimci arkadaþlarýmýz, çok önemli ve ulvi bir görevi üstlenmiþ bulunmaktasýnýz. Arkadaþlarýmýzýn elinde, 'spor yap zinde kal', 'geç kalma spor yap', 'uyuþturucuya hayýr', 'sporsuz bir devlet gerilemeye mahkumdur' gibi güzel sözler var." Tüm sporcularýn buralardan filizlenerek Avrupa, dünya ve olimpiyat þampiyonalarýnda ülkeyi temsil etme fýrsatý bulduðuna dikkati çeken Baykan, bu fýrsatýn fazlasýyla deðerlendirileceðine inandýðýný ifade etti. Ardahan, Adýyaman, Aðrý, Batman, Bingöl, Bitlis, Diyarbakýr, Elazýð, Erzincan, Erzurum, Gaziantep, Hakkari, Iðdýr, Kars, Kilis, Malatya, Mardin, Muþ, Siirt, Þanlýurfa, Þýrnak, Tunceli ve Van'dan sporcularýn katýldýðý oyunlar, 2 Eylül'de sona erecek. » (AA)
Ýlk hac kafilesi 1 Eylül'de
H
ac farizasýný yerine getirmek amacýyla kutsal topraklara gidecek adaylar için geri sayým baþladý. Türkiye'den bu yýl görevliler dahil 61 bin 300 kiþi hac farizasýný yerine getirmek amacýyla kutsal topraklarý ziyaret edecek. Hacý adaylarýnýn bulunduðu ilk kafile 1 Eylül'de törenle uðurlanacak. Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürü Enver Günenç, AA muhabirlerine yaptýðý açýklamada, ilk hac kafilesinin 1 Eylül itibarýyla Medine'ye intikal etmek üzere yola çýkacaðýný belirtti. Kutsal topraklardan dönüþlerin 8 Ekim'de baþlayacaðýný ve 30 Ekim'de sona ereceðini ifade eden Günenç, ilk hac kafilesinin Esenboða Havalimanýndan törenle uðurlanacaðýný dile getirdi. Günenç, bu yýl görevliler dahil 61 bin 300 vatandaþýn hac farizasýný yapmak üzere Suudi Arabistan'a gideceðini kaydetti. Bunlardan 22 bin 231 kiþinin þirketler aracýlýðýyla, kalan yüzde 60'lýk kýsmýnýn ise Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý organizasyonuyla hacca gideceðini ifade eden Günenç, "Ayrýca 8 bin vatandaþýmýz da Avrupa, ABD, Avustralya ve Kanada'dan organizasyonumuzda iþtirak edecekler. Þehit ve gazi kontenjanýnda da 600 kiþi faydalandý" dedi. Hacý adaylarýnýn yüzde 53'ünü kadýnlarýn oluþturduðunu belirten Günenç, en yaþlý hacý adayýnýn 94 yaþýnda en gencinin ise annesiyle gidecek 15 günlük bir bebek olduðunu bilgisini verdi. Hacda 5 bin görevli hizmet verecek Günenç, kafile baþkanlarý, din görevlileri, karþýlama ve konaklamaya yardýmcý olacak görevlileriyle saðlýk çalýþanlarýndan oluþan
yaklaþýk 5 bin kiþinin, hac sýrasýnda hizmet vereceðini anlattý. Ekiplerin, hacýlara dini rehberlikte dahil olmak üzere her türlü hizmeti sunacaðýna dikkati çeken Günenç, "Görevlilerimiz, organizasyonda hiçbir boþ alan býrakmadan her yerde hizmet verecek. Hacýmýz nereye intikal etse orada görevlimiz olacak" ifadelerini kullandý. "Kalben ve ruhen hazýrlanmalýlar" Günenç, hacý adaylarýna maddi ve manevi olarak hacca hazýrlanmalarý tavsiyesinde bulundu. Hac yolculuðu öncesinde kalben ve ruhen hazýrlanýlmasýnýn önemine deðinen Günenç, þöyle konuþtu: "Manen bir hazýrlýk olmadýðý zaman maddi hazýrlýðýn da çok bir anlamý olmuyor. Hacý adaylarýna, diðer maddi hazýrlýklarýný yapýp saðlýklarýný korumalarý, kendilerine iletilen bilgileri iyi anlamalarý ve gereðini yapmalarý konusunda tavsiyesinde bulunuyoruz. Bu ibadet yolculuðudur. Ýbadetin gereði neyse onu yapmalarýný arzu ediyoruz." "Meþakkatleri göðüslemeye hazýr olmalarý gerekiyor" Günenç, Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý olarak hacý adaylarýna ibadetlerini eksiksiz yapabilmeleri için rehberlikte bulunacaklarýný vurguladý. Her türlü yardýmda bulunmalarýna raðmen iþin çoðunun hacýlara düþtüðünü aktaran Günenç, þunlarý kaydetti: "Hacý adaylarýmýzýn, kendilerini hazýrlayýp, hac yolculuðunda karþýlarýna çýkacak meþakkatleri göðüslemeye hazýr olmalarý gerekiyor. Çünkü biz ne kadar tedbir alsak da maalesef zorluklarla karþý karþýya kalýyoruz. Ýþin tabiatýnda bu var. Peygamberimiz de hacca gidenlerin toza topraða belenmesi gerektiðini hadislerinde ifade ediyor. Öyle de oluyor zaten.” » (AA)
5
29 Aðustos 2014 Cuma
Tutsaklardan Yezidîlere yardým Mardin E Tipi Kapalý Cezaevi’nde bulunan tutsaklar, Mardin’in Artuklu ilçesinde bulunan otogara yerleþtirilen Yezidîlere eþya gönderdi... 1. HUDUT TABUR KOMUTANLIÐI HUDUT KARAKOLLARI VE BÖLÜK MERKEZLERÝNDE BULUNAN KOMPANZASYON VE ANA DAÐITIM PANOLARININ YENÝLENMESÝ VE REGÜLATÖR ALINMASI 70.MKNZ.P.TUG. MÝLLÝ SAVUNMA BAKANLIÐI GENEL KURMAY BAÞKANLIÐI BAÐLILARI VE MÜSTEÞARLIK 1'ÝNCÝ HUDUT TABUR KOMUTANLIÐI HUDUT KARAKOLLARI VE BÖLÜK MERKEZLERÝNDE BULUNAN KOMPANZASYON VE ANA DAÐITIM PANOLARININ YENÝLENMESÝ VE REGÜLATÖR ALINMASI alýmý 4734 sayýlý Kamu ihale Kanununun 19 uncu maddesine göre açýk ihale usulü ile ihale edilecektir, ihaleye iliþkin ayrýntýlý bilgiler aþaðýda yer almaktadýr: Ýhale Kayýt Numarasý : 2014/83139 1-Ýdarenin a) Adresi : ÝSTASYON MAHALLESÝ 1 NCI CAD. 1 47066 MARDÝN MERKEZ/MARDÝN b) Telefon ve faks numarasý : 4822151955 - 4822152832 c) Elektronik Posta Adresi : hduran@kkk.tsk.tr ç) Ýhale dokümanýnýn görülebileceði internet adresi (varsa) : https://ekap.kik.gov.tr/EKAP/ 2-Ýhaie konusu malýn a) Niteliði, türü ve miktarý : 1'ÝNCÝ HUDUT TABUR KOMUTANLIÐI HUDUT KARAKOLLARI MERKEZLERÝNDE BULUNAN KOMPANZASYON VE ANA DAÐITIM PANOLARININ YENÝLENMESÝ VE REGÜLATÖR ALINMASI ÝÇÝN 4(DÖRT) KALEM MALZEME ALIMI. Ayrýntýlý bilgiye EKAP'ta yer alan ihale dokümaný içinde bulunan idari þartnameden ulaþýlabilir. b) Teslim yeri : ÝHTÝYAÇ VE TEKNÝK ÞARTNAME LÝSTESÝNDE BELÝRTÝLEN 1'ÝNCÝ HUDUT TABUR KOMUTANLIÐINA (CÝZRE/ÞIRNAK) AÝT HUDUT KARAKOLU/HUDUT BÖLÜK MERKEZLERÝNE MONTAJLI OLARAK TESLÝM EDÝLECEKTÝR. c) Teslim tarihi : SÖZLEÞMENÝN ÝMZALANMASINI MÜTEAKÝP 30(OTUZ) TAKVÝM GÜNÜ ÝÇERÝSÝNDE TESLÝM EDÝLECEKTÝR. 3- Ýhalenin a) Yapýlacaðý yer : 70'ÝNCÝ MEKANÝZE PÝYADE TUGAYI ÝHALE KOMÝSYON BAÞKANLIÐI ARTUKLU/MARDÝN b) Tarihi ve saati : 18.08.2014 -10:00 4.Ýhaleye katýlabilme þartlarý ve istenilen belgeler ile yeterlik deðerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. Ýhaleye katýlma þartlarý ve istenilen belgeler: 4.1.1. Mevzuatý gereði kayýtlý olduðu Ticaret ve/veya Sanayi Odasý ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odasý belgesi; 4.1.1.1. Gerçek kiþi olmasý halinde, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduðu yýlda alýnmýþ, ilgisine göre Ticaret ve/veya Sanayi Odasýna ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odasýna kayýtlý olduðunu gösterir belge, 4.1.1.2. Tüzel kiþi olmasý halinde, ilgili mevzuatý gereði kayýtlý bulunduðu Ticaret ve/veya Sanayi Odasýndan, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduðu yýlda alýnmýþ, tüzel kiþiliðin odaya kayýtlý olduðunu gösterir belge, 4.1.2. Teklif vermeye yetkili olduðunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri; 4.1.2.1. Gerçek kiþi olmasý halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, 4.1.2.2. Tüzel kiþi olmasý halinde, ilgisine göre tüzel kiþiliðin ortaklarý, üyeleri veya kurucularý ile tüzel kiþiliðin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamýnýn bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmamasý halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususlarý gösteren belgeler ile tüzel kiþiliðin noter tasdiki imza sirküleri, 4.1.3. Þekli ve içeriði idari Þartnamede belirlenen teklif mektubu. 4.1.4. Þekli ve içeriði Ýdari Þartnamede belirlenen geçici teminat. 4.1.5 Ýhale konusu alýmýn tamamý veya bir kýsmý ait yüklenicilere yaptýrýlamaz. 4.2. Ekonomik ve mali yeterliðe iliþkin belgeler ve bu belgelerin taþýmasý gereken kriterler: Ýdare tarafýndan ekonomik ve mali yeterliðe iliþkin kriter belirtilmemiþtir. 4.3. Mesleki ve Teknik yeterliðe iliþkin belgeler ve bu belgelerin taþýmasý gereken kriterler: Ýdare tarafýndan mesleki ve teknik yeterliðe iliþkin kriter belirtilmemiþtir. 5. Ekonomik açýdan en avantajlý teklif sadece fiyat esasýna göre belirlenecektir. 6. Ýhaleye sadece yerli istekliler katýlabilecektir. 7. Ýhale dokümanýnýn görülmesi ve satýn alýnmasý: 7.1. Ýhale dokümaný, idarenin adresinde görülebilir ve 10 TRY (Türk Lirasý) karþýlýðý 70'ÝNCÝ MEKANÝZE PÝYADE TUGAYI ÝHALE KOMÝSYON BAÞKANLIÐI ARTUKLU/MARDÝN adresinden satýn alýnabilir. 7.2. Ýhaleye teklif verecek olanlarýn ihale dokümanýný satýn almalarý veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak Ýndirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar 70'ÝNCÝ MEKANÝZE PÝYADE TUGAYI ÝHALE KOMÝSYON BAÞKANLIÐI ARTUKLU/MARDÝN adresine elden teslim edilebileceði gibi, ayný adrese iadeli taahhütlü posta vasýtasýyla da gönderilebilir. 9. Ýstekliler tekliflerini, mal kalem-kalemleri için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. Ýhale sonucu, üzerine ihale yapýlan istekliyle her bir mal kalemi miktarý ile bu mal kalemleri için teklif edilen birim fiyatlarýn çarpýmý sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleþme imzalanacaktýr. Bu ihalede, iþin tamamý için teklif verilecektir. 10. Ýstekliler teklif ettikleri bedelin %3'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 90 (DOKSAN) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. Basýn No : 354 www.bik.gov.tr Resmi Ýlanlar www.ilan.gov.tr’de
M
ardin E Tipi Kapalý Cezaevi’nde bulunan PKK’li ve PAJK’lý tutsaklar, Mardin’in Artuklu ilçesinde bulunan otogara yerleþtirilen Yezidîlere bir kamyonet dolusu eþya gönderdi. ÝÞÝD çetelerinin saldýrýlarý sonucu Sincar’dan göç ederek Kürdistan’a ulaþan Yezidîlerin barýnma sorunlarýnýn giderilmesi için yoðun bir çaba gösteriliyor. Önceki gün Yezidî yurttaþlar için hazýrlanan Mardin otogarýna yerleþtirilen 250 Yezidînin ihtiyaçlarý Mardin Büyükþehir ve Artuklu belediyeleri tarafýndan karþýlanýyor. Otogar alanýnda bulunan bir oda revire dönüþtürülerek, hastalanan Yezidî yurttaþlar burada tedavi ediliyor. Sürekli bir doktorun bulunduðu otogarda, durumu aðýrlaþan Yezidîler ise buradan farklý yerlere sevk ediliyor. Bütün ihtiyaçlarý giderilmeye çalýþýlan Yezidî yurttaþlara bir destek de Mardin E Tipi Kapalý Cezaevi’nden geldi.
Cezaevinde bulunan PKK’li ve PAJK’lý tutsaklar, bir kamyonet dolusu eþyayý Yezidîlere yolladý. Tutsaklar, baþta battaniye olmak üzere henüz kullanmadýklarý elbise ve eþyalarýný Yezidîlere gönderdi. Yezidîlerin yerleþtirildiði otogar alanýna gelen kamyonet, burada belediye iþçileri tarafýndan indirildi. Ýhtiyaçlarýn saðlanmasý için yurttaþlara çaðrýda bulunan DBP Mardin Ýl Yöneticisi Ýsa Durç, “Cezaevindeki arkadaþlarýmýz elbiselerini, battaniyelerini, eþyalarýný otogara yerleþtirilen Yezidîler için gönderdi. Biz de herkesin cezaevinde bulunan arkadaþlarýmýzýn gösterdiði duyarlýlýðý sergilemelerini bekliyoruz. Bizim çaðrýmýz herkesedir, bu insani bir durumdur. Bu insanlarýmýza sahip çýkmalýyýz. Onlar bizim misafirlerimiz deðil, bu topraklarýn sahibidir. Bu topraklar hepimizindir” dedi. Öte yandan bugün Mardin otogarýna yaklaþýk 500 Yezidî yurttaþýn daha gelmesi bekleniyor. » M. Sait Çakar
Üzerine yük asansörü düþen Suriyeli iþçi öldü
M
ardin’de üzerine yük asansörü düþen Suriye uyruklu iþçi öldü. Edinilen bilgiye göre, Artuklu ilçesine baðlý Yeniþehir Mahallesi'ndeki 15 katlý binanýn 12. katýna yük çekmek için dýþ cepheye kurulan yük asansörünün halatý koptu. Kabin hýzla aþaðýda fayans iþinde çalýþan 42 yaþýndaki Suriye uyruklu Mahmud Ahmed'in üzerine düþtü.
Aðýr yaralanan Ahmed, 112 Acil Servis ekiplerince kaldýrýldýðý Mardin Devlet Hastanesi'nde hayatýný kaybetti. » (AA)
6
29 Aðustos 2014 Cuma
Yezidileri Kutsal Metinlerinin Tarihi Père Anastase Habip'e yedi ay boyunca din dersi verdi ve bu sürenin sonunda Père Anastase Habip'in sabýk dinini hakikatten terk ettiðini ispatlamasý için gizli dinlerini ve âdetlerini samimiyetinin bir kanýtý olarak anlatmasýný istedi. Yorum-Analiz M. Sait Çakar
1
866'da Baðdat'ta Lübnan asýllý Pierre Paul Marini (1866-1947) doðdu. Yezidîlerin deðil ayný zamanda din ve dil bilimcilerin unutamayacaðý bir þahýs olan bu genç Baðdat'taki Karmelit okuluna devam etti ve bu okulda Arap diliyle ilgilenen ve bu konuda kendini yetiþtirdikten sonra ve memleketi Beyrut'taki Aziz Yusuf Cizvit Üniversitesinde Arapça hocasý olarak görev aldý. 21 yaþýnda Karmelit tarikatýnda girdi ve ardýndan 6 yýl boyunca Belçika ve Fransa'daki çeþitli manastýrlarýnda görev aldýktan sonra adýný Père Anastase Marie de Saint-Élie olarak deðiþtirdi. Père Anastase Marie de Saint-Élie'nin Yezidîlerle ilgilenmesi bir tesadüftü çünkü her þey Habip adýndaki bir Kürdün 1898 yýlýnda Hristiyan olmak için Père Anastase'ye gelmesiyle baþladý. Habip 30 yaþlarýnda bir Kürt olmasýnýn dýþýnda bir de Yezidî olduðunu duyan Père Anastase heyecanlandý. Habip Hakkari daðýndaki Bozan köyündendi ve yedi yýldan beri Yezidîlerin baþ rahibinin hizmetkârý ve kütüphanecisi olarak çalýþýyordu. Habip köyüne 5 km. uzaklýðýndaki Keldani manastýrýndaki rahiplerin yaþam biçimlerini incelerken sýkýldýðýný fark etti ve deðiþiklik olsun diye Hristiyan olmaya karar vermiþti. Yezidîler arasýnda irtidâtýn ölümle cezalandýrýldýðýndan Baðdat'a kaçýp Père Anastase'ye konuk oldu. Père Anastase konuðunun sýradan biri olmaktan çok öte olduðunu fark etti. Bu yüzden onunla arkadaþlýðýný ilerletti. Père Anastase Habip'e yedi ay boyunca din dersi verdi ve bu sürenin sonunda Père Anastase Habip'in sabýk dinini hakikatten terk ettiðini ispatlamasý için gizli dinlerini ve âdetlerini samimiyetinin bir kanýtý olarak anlatmasýný istedi. Habip bunu yaptýktan sonra Père Anastase onu Abdülmesih adýyla vaftiz edip sonra da yakýnýnda kalmasý için de ona Baðdat'ta iþ ayarladý. Père Anastase Yezidîlere dair yeni imanlý Habip'ten öðrendiklerini kaleme alarak daha evvel hocalýk yaptýðý Beyrut'taki Aziz Yusuf Cizvit Üniversitesinde yayýnlanan el-Maþrýk (/al-Machriq) dergisine gönderdi. Père Anastase bu çalýþmalarýnda kesinlikle bilgi kaynaðý olan yeni imanlý Abdülmesih'i (eski adý Habip'i) ifþa etmedi. Habip eceliyle ölmeden evvel sabýk inancýnýn kutsal metinlerinden olan Kitab-ý Cilve ve Mushaf Reþ'in Arapçasný ezberden okuyarak bir nüshasýný Père Anastase'ye verdi. Habip ölmeden evvel Père Anastase'ye ayrýca bu iki kitabýn tarihine dair bilgi vermeyi de unutmadý. Habip'e göre bu kitaplar aslýnda Kürtçe yazýlmýþlar ve ardýndan Arapçaya çevrilmiþler. Esas Kürtçe nüsha da insanlardan uzak tutulabilmek için saklanmýþlar. Habip bununla da yetinmeyip ayrýca bu kitaplarýn Sincar daðýnda bir sandýkta muhafaza edilerek bir maðaraya gömüldüðünü aktardý. Habip 7 yýl boyunca Kütüphaneci olarak
çalýþtýðýndan görevlerinden biri de senede iki defa bu sandýðý açýp bu iki kitabýn çürümemesi için havalandýrmaktý. Habip'in ölümünden kýsa bir süre sonra Bartellalý Ýshak'a ait el yazmasýnýn Samuel Cemil tarafýndan yayýnlanýnca Père Anastase yeni imanlý kardeþinin sabýk inancýna dair verdiði bilgilerin doðruluðu konusunda emin oldu. Bunun üzerine Père Anastase Yezidîlere dair araþtýrmasý yeni bir boyut kazandý. Père Anastase bu esas olan Kürtçe nüshalarý elde etmek için çalýþmalarýna hýz verdi. Bunun için 1904 yýlýnda Sincar'a bir araþtýrma gezisi yaptý ve Sincar'daki Yezidîlerin mabedindeki kütüphanenin çalýþaný olan Hammu adýndaki Arapça okuyup yazmasýný bilen kütüphaneciyle iletiþim kurdu. Kütüphaneci Hammu'ya gizli kutsal metinler hakkýnda bildiði her þeyi anlattý ve de Habip'in çoktan öldüðünden onun da adýný vermekten çekinmedi. Onunla uzun bir pazarlýktan sonra Hammu toplam 500 Franka gizli bir alfabeyle yazýlmýþ bulunan kutsal metinlerin bir kopyasýný çýkartmayý kabul etti. Père Anastase Hammu'nun metinleri kopya etmesi için de ona kopya kaðýdý verdi ve ayrýca onu sayfalarýn biçimine sadýk kalmasýný, harfleri atlamamasýný, hiçbir þeyi metne dahil etmemesini ve hiçbir þeyi de dýþarýda býrakmamasýný tembihledikten sonra ondan ayrýldý. Kitaplar çoðunlukla kapalý tutulduðundan Hammu onlara ancak havalandýrýlmalarý için çýkarýldýðýnda ulaþabildiðinden kopyalama süreci iki yýl sürdü. Bu süre zarfýnda Hammu kopyaladýðý sayfalarý peyderpey Père Anastase'ye ulaþtýrýp ücretini alýyordu. Père Anastase iki yýlýn sonunda kendi döneminin en deðerli ve o zamana kadar kimsenin ulaþamadýðý kutsal metinleri Anthropos dergisinde yayýnladý. 8 sayfadan oluþan Kitab-ý Cilve ve 14 sayfadan oluþan Mushaf Reþ kökeni bilinmeyen simgelerle þifrelenmiþ bir olarak þifresini yayýnladý. Père Anastase Farsça ve Türkçeye vâkýf olmadýðý gibi çok az Kürtçe bilmesi bu metinlerin esas önemi ancak Maximilian Bittner adlý bir Avusturyalý oryantalistin tetkiklerinin sonunda ortaya çýktý. Bittner kendisine gönderilen metinleri analiz ettikten sonra “Yezidîlerin veya Þeytanperestlerin kutsal metinleri, Kürtçe ve Arapça” adýyla yayýnladý. Bu çalýþmasýnda kutsal metinlerin dilbilimsel yönünü ele aldý. Daha sonra Anthropos dergisinde yayýnladýðý ”Yezidîlerin her iki kitaplarýnýn biçemsel incelemesi” adlý makalesiyle kutsal metinlerin edebi kiþiliði ve bu metnin dili olan Kürtçeye dair ikinci incelemesini yaptýktan sonra konuyu kapattý. Père Anastase bu çalýþmalarýný yürütürken Isya Muksi Yusuf (1872-1923) adýndaki bir baþkasý usulca Yezidîler hakkýnda araþtýrma yapýyordu. 1892 yýlýnda okulundan mezun olan Isya Muksi Yusuf Müslüman Kürtlerin Hristiyanlara karþý saldýrgan tavrý uzun süreden beri Mezopotamya'da yerleþmiþ bulunan Yakubîleri ve sonradan kendilerine katýlan Protestanlarý göçe zorladý. Isya
Muksi Yusuf da bu baskýlardan etkilenip Musul'a yerleþti. Musul'a vardýðýnda Ömer Vehbi Paþanýn Yezidî Yezidîleri yaptýðý baskýlarý görünce haline þükretti. Bu arada ilgisini çeken bu durum onun Yezidîlerin araþtýrmaya yöneltti. Musul'da bulunduðu süre içinde okumuþ bir Yezidî olan Davut eþ-Þeyh ile arkadaþlýk etti. 1895 yýlýnda Hristiyanlara baský artýnca ve de Isya Muksi Yusuf'un da akrabalarýnýn içinde bulunduðu bir çok Hristiyan Müslüman Kürtler tarafýndan katledilince Isya Muksi Yusuf ailesini alýp Amerika'ya göç etti. Davut eþÞeyh bu arada Isya Muksi Yusuf'a Yezidîlerin inancýna dair bir elyazmasýný verdi. Isya Joseph Amerika'da kendini yetiþtirmeye çalýþýrken Küçük Asya'da da Yezidîler hakkýnda bir baþka çalýþma yeni bitmiþti. Musul'un yeni valisi bu topluluk hakkýnda bir araþtýrma yapmýþtý, çünkü Yezidîler Ýstanbul'un ilgisini çekmiþti. Mustafa Nuri Bey Babýâli için bir rapor þeklinde kaleme aldýðý çalýþmasýnda (Abde-i Ýblis, Yezidî taifesinin Ýtikadý, Adeti, Evsafý) Yezidîlere ait iki kutsal kitabýn metni ve çevirisi verilmiyor olsa da tarihlerini aydýnlatýyor. Ona göre bu kitaplarý Alkoþ manastýrýndan kaçan bir rahip tarafýndan yazýlmýþ. Bu çalýþmanýn sayýlý nüshalarýndan birini 1906/1907 tarihlerinde Musul'a bir araþtýrma gezisi yapan Hugo Grothe elde edip çevrilmesi için Doðu dilleri uzmaný Theodor Menzel'e ulaþtýrdý. Theodor Menzel de bu metni çevirmekle yetinmeyip bir de Yezidîlere dair yapýlmýþ çalýþmalarýn kaynak listesini vererek Mustafa Nuri Beyin eserini ayrýntýlarýyla açýkladý. Isya Joseph bunca baþarýnýn ardýndan esas çalýþmasýný gerçekleþtirmesi için kendisine bir fýrsat doðdu ve 1907 yýlýnda Kolombiya Üniversitesi Felsefe Fakültesine “Yezidîler Satanistler: Gizli Kitaplarý ve Gelenekleri” adlý çalýþmasýný sundu. O yýla kadar Yezidîler ile ilgili bir çok çalýþma yayýnlanmýþtý ama bu çalýþmalarýn çoðunun birbirine benzemesi ve de Yezidîlerden uzakta bulunmasý Isya Joseph'in iþini zorlaþtýrýyordu. Bunca zorluða raðmen Isya Joseph 1908'de çalýþmasýný geniþleterek Harvard Üniversitesine Master tezi olarak sundu. Bu Yezidîlere dair ilk akademik çalýþmaydý. Isya Joseph'un bu çalýþmasý 1909'da Amerika'nýn Semitik diller ve Edebiyatý Dergisinde yayýnlandý. Isya Joseph bu çalýþmasýnda Kitab-ý Cilve ve Mushaf Reþ'i, Þeyh Adî'nin ilahisi, bir Kürtçe dua, Yezidîlerin ruhban sýnýfýna dair bir açýklama ve son larak da 1872 tarihli Osmanlý Antlaþmasýný hem orijinal Arapça ve hem de kendi yaptýðý Ýngilizce çevirisiyle yayýnladý. Bundan baþka Yezidî inancýnýn analizini yaptýðý çalýþmasý kitap olarak 1919 yýlýnda yayýnlandý. Bu çalýþmasýnda Yezidî inancýna
dair tetkikleri ve bu inancýn komþu ve tarihî inançlarla iliþkisini ele aldý. 1881 yýlýnda Zaho yakýnlarýnda bir Keldani papazýn oðlu olarak doðan Hürmüzd Mingana (1881-1937) 1891'de Süryanî-Keldanî din okuluna gitti. Arapça ve Aramî-Süryanîce konusunda baþarýlý olan ama topluluk önünde pek konuþamayan Hürmüzd Mingana buna karþýn 1902'de Musul'daki ayný okulunun Aramî-Süryanî dili profesörlüðüne atandý ve Alphonse adýyla da vaftiz edildi. Alphonse Mingana kendisini ispatlamak için can atýyordu, her zaman tartýþan ve üstlerini zorda býrakmaktan hiç çekinmiyordu. Bu davranýþý onun 1910'da okuldaki görevinden alýnmasýna neden oldu. Bunun altýnda kalmayan Alphonse Mingana da 1913'te Katolik Kilisesinden istifa ederek Musul'dan ayrýldý. Serseri bir mayýn gibi iki ay boyunca Anadolu ve Ýran'da dolaþan Alphonse Mingana aldýðý bir davet üzerine Ýngiltere gitti. Ýngilizce öðrendikten sonra dergilere Eski ve Yeni Antlaþmadan metin analizi yaptý. 1915'de Ýngiltere Manchester'de John Rylands Kütüphanesindeki Arapça bölümünü tasnif etme görevini aldý ardýndan Selly Oak adlý bir koleksiyon evinin kütüphanesinin müdürü olup 1937'de ölünceye dek bu mesleði devam etti. Alphonse Mingana'nýn epey boþ vakti olduðundan ve kaynaklara herkesten daha yakýn olmasý onun edebî-dinî konularda yetkinleþtiriyordu. Kitab-ý Cilve ve Mushaf Reþ'in Père Anastase tarafýndan al-Machriq dergisinde yayýnlanan Arapça nüshasý ile Anthropos dergisinde esas kaynak olduðunu iddia ettiði Kürtçe nüshasý yayýnladýðýnda Alphonse Mingana'ya yeni bir tartýþma için fýrsat doðmuþtu. 1916'da Alphonse Mingana amacýna ulaþtý ve “Satanistler; inançlarý ve gizli kitaplarý” adlý makalesini yayýnladý. Bu çalýþmasýnda Yezidîlerin inançlarýný anlatmaktan çok Père Anastase ve Yeremya Þamir'i eleþtirdi. Mingana'ya göre Yeremya Þamir bir din bezirganýydý ve Père Anastase de bir þeyleri keþfetmek uðruna gerçekleri göremeyen bir zavallýydý. Alphonse Mingana daha da ileri giderek Isya Joseph'in 1909 yýlýnda yayýnlanan çalýþmasý ile Père Anastase'nin 1899 ve 1911 yýllarýnda yayýnlanan çalýþmalarýný karþýlaþtýrdý. Mingana'ya göre Père Anastase'nin metni Isya Joseph'in metninden daha muntazamdý ve daha az amiyane tabirler bulunduruyordu. Ayrýca Alphonse Mingana meslekdaþý Isya Joseph'i ve Süryanî-Keldanî din okulundan ayrýlmasýna neden olan amiri Abbé Chabot'u gerçekleri görememekle itham etti. Ona göre Père Anastase'nin Kürtçe olan kutsal metni hariç diðer metinlerin aslý birdi ve bu metinler kaynaðý da Keldanî Kilisesinin eski bir kaçaðý olan Yeremya Þamir adlý kitap kaçakçýsýndan baþkasý deðildi. Alphonse Mingana O.H.Parry'nin ve de Wallis Budge'nin kendi çalýþmalarýnda anlattýklarý Yeremya Þamir'den haberdardý ve ona göre Yeremya Þamir Yezidîlerin kutsal sözlerini ve geleneklerini kaðýda geçirmiþti. A.Mingana bu metinlerdeki
geleneklerin doðruluðunu kabul ediyordu ama ona göre Yezidîlerin mevcut bir kitabý yoktu. A.Mingana'ya göre Yeremya Þamir Yezidîlere kendilerinden habersiz bir kutsal kitap yazmýþtý. Bu baðlamda Mingana Yeremya Þamir'i bir din bezirganý ve ona aldananlarý da gerçekleri göremeyen körler olarak kabul ediyordu. Yeremya Þamir böylesi kötü bir þöhretle ölümünden sonra bile yýllarca anýlýrken Alphonse Mingana ondan aþaðý kalmadý. Alphonse Mingana kendisinden 150 yýl kadar evvel doðduðu köyde bulunan bir Nesturî manastýrýnda çýkan bir yangýndan kurtarýlan bir el yazmasýný ortaya çýkardý. Bu el yazmasýnýn tarihçi Meþiha Zkha ait olduðunu iddia etti. Bu metin artýk kullanýlmayan arkaik bir alfabeyle Aramî-Süryanî dilinde kaleme alýnmýþtý. Metnin esas konusu Erbil ve çevresindeki Nesturîlerin tarihiydi. Bu metni Alphonse Mingana Fransýzcaya çevirdikten sonra 1907 yýlýnda profesör olarak görevli bulunduðu Süryanî-Keldanî din okulunda yayýnlandý. Alphonse Mingana bu el yazmasýný yayýnladýktan sonra da Berlin'deki Kraliyet Kütüphanesine sattý. 1937 yýlýnda ölen Alphonse Mingana'dan yýllar sonra 1965 yýlýnda Meþiha Zkha ait olduðunu iddia edilen el yazmasý tekrar tetkik edildiðinde aslýnda kullanýlan alfabenin eski olmasýna raðmen dilinin o kadar eski olmadýðý tespit edildi. Bunun dýþýnda kaðýtlarýndaki yanýðýn þüphe uyandýrmasý ve de 1941 yýlýnda el-Koþ manastýrýndan bir rahibin bir tomar kaðýdýn kenarýna Meþiha Zkha adýný yazdýðýný kabul etmesi Alphonse Mingana'nýn da suçladýðý Yeremya Þamir'den pek aþaðý kalýr yanýnýn olmadýðýný gösterdi. Bundan baþka 1965'de daha Alphonse Mingana hayattayken bir Ýtalyan araþtýrmacý olan Giuseppe Furlani meslekdaþý A.Mingana'nýn daha evvel yayýnlanmýþ olan Yezidîlerin kutsal metinlerinin Arapça nüshalarýndaki ifadelerinin özgün olmadýðýna ve de bunlarýn Aramîce-Süryanîce esaslý olduðuna dair iddialarýnýn aslýnda kopya eden yazarýn þahsî hatalarý olabileceði þeklindeki açýklamasý her ne kadar Mingana tarafýndan pek kaale alýnmasa da Yeremya Þamir'i akladý ve diðer yandan da Père Anastase'nin yayýnladýðý ve Yeremya Þamir ile bir baðlantýsý kurulamayan Yezidîlerin kutsal metinlerinin Kürtçe nüshasýný da akladý. Père Anastase'nin yayýnladýðý kutsal metinlerin Kürtçe nüshalarý M.Bittner'e göre sun'î olamayacak kadar Kürtçenin bir edebî standardý haline gelen Süleymaniye þivesini yansýtýyordu. Bilhassa daha sonraki yýllarda Sincar daðýnda yapýlan araþtýrmalarda bulunan Yezidîliðe dair yeni metinler Père Anastase'nin çalýþmasýna dair þüphelerin daðýlmasýna neden oldu. Devam Edecek
7
29 Aðustos 2014 Cuma
Ýslam Dininin Temeli Temizliktir S
öyleyeceklerini benzetmelerle dile getirmekten hoþlanýrdý. Hayatýn içinden örnek durumlar çýkarýr, vermek istediði bildiriyi herkesin anlayacaðý düzeyde o örnekler üzerinden açýklardý. Dinleyen, onun (sav) dediðini asla unutmaz söz konusu iþi veya davranýþý her yapýþýnda zevkle anýmsardý. Bir gün ashabýna arýnmýþlýktan bahsediyordu. Namazla dirilmeyi, kendine gelmeyi, bedenen ve ruhen temizlenmeyi ve var oluþun tadýna varmayý anlatýyordu. Bir düþünün bakalým, dedi. Evinizin önünde bir nehir olsa ve günde beþ defa o suya girip çýksanýz üzerinizde kir diye bir þey kalýr mý?” Onun sözlerini pür dikkat dinleyenler için cevap çok kolaydý: "Hayýr yâ Resûlallah, onun kirinden hiç iz kalmaz. Beklediði cevabý alan Hz. Peygamber, maksadýný hemen aktardý: Ýþte beþ vuku namaz da böyledir; Allah onunla hatalarý silip süpürür." Allah Resulü, abdest ve namaz örneðiyle aslýnda hem beden hem de ruh temizliðine dikkat çekiyordu. Bir hadisinde “namazýn anahtarý” olarak ifade ettiði temizliðin, her namaz vaktinden evvel günde beþ kez abdest ile saðlandýðýný düþündüðümüzde, bedenin ne kadar saf ve temiz, ruhun da nasýl huzur dolu olacaðýný takdir etmemiz zor olmayacaktýr. Ýslâm dininin temeli temizliktir. Ýslâm'ýn doðasýnda ruhun arýnmasý kadar bedenin paklýðýný da gerektiren iki yönlü bir temizlik anlayýþý vardýr. Müslümanlýk, ruhu temizlemeye odaklanýp bedenin bakýmýný göz ardý etmeyi onaylamadýðý gibi sadece beden temizliðiyle yetinip ruhu göz ardý etmeyi, ona gereken özeni göstermemeyi de kabul etmez. Hz. Peygamber'in (sav), “Temizlik/abdest, imanýn yarýsýdýr.” ifadesi de abdestle arýnmanýn hem beden hem de ruh temizliði açýsýndan önemine iþaret etmektedir. Bu nebevi hakikatleri bâki kýlmak için yazýlan hadis kitaplarýnda Ýman” konularýndan hemen sonra “Taharet" yani “Temizlik” bahsinin ele alýnmýþ olmasý, Müslüman toplumlarda temizlik bilincinin yerleþmesini saðlamýþtýr. Hz. Peygamber in býraktýðý sünnet mirasý, müminin bu vazifesini nasýl yerine getireceðini gösteren örnek ve tavsiyelerle doludur. Resul-i Ekrem (sav), ayrýntýlarýna varýncaya kadar kiþisel temizliðin nasýl yapýlacaðýný “týpký bir baba gibi" ashabýna özenle öðretmiþ, bakýmlý bir bedene sahip olmalarý için günlük, haftalýk ve daha geniþ aralýklý
Dursun Ali Coþkun Mardin Ýl Müftüsü
birtakým temizlik iþlemlerini yapmalarýný öðütlemiþtir. Bu iþlemlerin baþýnda el ve aðýz temizliði gelmektedir. Gün içinde süt içtikten sonra aðzýný suyla çalkalamayý alýþkanlýk hâline getiren Hz. Peygamber, 'Yemeðin bereketi, yemekten önce ve sonra (elleri ve aðzý) yýkamaktýr.” buyurmuþ, böylece yemeðin bedene faydalý olmasý açýsýndan öncesinde ve sonrasýnda ellerin ve aðzýn mutlaka yýkanmasý gerektiðine iþaret etmiþtir. “Elinde yemek artýðý veya kokusu olduðu hâlde, onu yýkamadan uyuyup da (uykusu esnasýnda) baþýna (haþere gibi) bir zarar gelen kimse, bundan dolayý sadece kendisini suçlasýn ' diyen Efendimiz (sav), yediklerinin artýklarýný vücudundan temizlemeden uyuyanlarýn huzur ve güven içinde dinlenemeyeceklerini ifade etmiþtir Yine Resûlullah'ýn tavsiyesine göre sabahleyin uykudan uyanan bir müminin herhangi bir iþe giriþmeden önce yapacaðý ilk iþ ellerini yýkamasýdýr. Zira kiþi, uyurken elinin nereye dokunduðunu fark edemez. Günlük beden bakýmýyla ilgili olarak Pâk Nebi'nin (sav) üzerinde ýsrarla durduðu bir diðer husus aðýz ve diþ temizliðidir. Bu durum kiþinin sadece kendisiyle ilgili olmayýp ailesini, hatta tüm çevresini ilgilendiren bir husustur. Bir hadiste, aðýz, burun ve diþ temizliði, insanýn fýtri, tabiî bir gereksinimi olarak ifade edilmektedir. Hz. Âiþe, Peygamberimizin (sav) eve girdiðinde yaptýðý ilk iþin misvak kullanmak olduðunu anlatýrken Hz. Huzeyfe de geceleyin namaza kalktýðýnda bile aðzýný mutlaka temizlediðini aktarmaktadýr. Her abdestle birlikte diþleri fýrçalamanýn alýþkanlýk hâline getirilmesini öngören bir hadis-i þerif ise þöyledir: “Eðer ümmetime yahut insanlara zorluk vermeyecek
olsaydým her namaz vakti misvak kullanmayý onlara emrederdim. Hz. Peygamber döneminde namaz ibadetinin toplu hâlde yerine getirildiði dikkate alýndýðýnda, onun bu hassasiyetinde, baþkalarýnýn hakkýný gözetip onlarý rahatsýz etmeme kaygýsýnýn etkili olduðunu söyleyebiliriz. Temiz ve bakýmlý olmak, kiþinin hem kendisiyle hem de çevresiyle barýþýk olmasýnýn, kendine ve sosyal çevresine karþý saygýnlýðýnýn bir gereðidir. Yani Müslüman olan kiþilere týpký kelime-i þehadet getirmek ve namaz kýlmak gibi ilk öðretilen bilgilerden olan gusül, beden bakýmýnýn önemli bir parçasýdýr. Gusül gerektiren cinsel iliþki ve benzeri durumlar dýþýnda da en az haftada bir defa yýkanmak, Peygamber Efendimizin belirttiði üzere “Allah'ýn kullarý üzerindeki bir hakký” sayýlmýþtýr. Zira o þöyle buyurmuþtur: Her yedi günde bir saçýný ve bedenini yýkayarak banyo yapmasý, Allah'ýn bütün Müslümanlar üzerindeki bir hakkýdýr.” Bu baðlamda yýkandýktan sonra güzel kokular sürünerek toplum içine çýkmasý, Efendimizin (sav) kendisine, ailesine ve yaþadýðý çevreye saygýsýný gösteren sünnetlerindendir. Zekât ibadetinde olduðu gibi Ýslâm'da Allah hakkýnýn esasen kul hakkýyla eþitlendiði düþünülürse insanlarýn arasýna temiz ve bakýmlý bir þekilde çýkmak, bir bakýma sosyal sorumluluðun bir gereðidir. Toplum içine kirli ve bakýmsýz bir vaziyette çýkan kiþiler topluma karþý saygýsýzlýk yapmakta, böylece insaný Ýçtimaî bir varlýk olarak yaratan Allah'ýn hakkýný çiðnemiþ olmaktadýrlar. Resülullah'ýn, arkadaþlarýný soðan veya sarýmsak yedikten sonra camiye yaklaþmamalarý yönünde uyarmasý, toplu hâlde ibadetin zorunlu olduðu cuma günü gusledip güzel
kokular sürünmeyi, aðýz ve diþleri temizlemeyi kesin bir dille istemiþ olmasý meselenin kamu hakkýný ilgilendiren bir yaný olmasýndan kaynaklanmaktadýr. Nitekim baðýnda bahçesinde çalýþýp terleyenlerin cuma namazýna gelmeleri üzerine kokularýyla cemaati rahatsýz ettiklerini fark eden Resûlullah (sav), onlardan yýkanmalarýný ve güzel kokular sürünmelerini istemiþtir.21 Bu nebevi tavsiyeye uyarak insanlarýn beðenisini kazananlar Allah'ýn hoþnutluðunu da elde edeceklerdir. Zira Nebi (sav), “Kim cuma günü yýkanýr, en güzel elbisesini giyer, yanýnda varsa (güzel) koku sürünür, sonra da cumaya gelirse (...) onun bu cuma ile geçmiþ cuma arasýndaki kusurlarý baðýþlanýr.” buyurmuþtur. Beden bakýmý ve temizliði aslýnda her insanýn doðasýnda var olan bir gereksinimdir. Bu ihtiyacýn giderilmesi noktasýnda, gelenekten geleneðe, toplumdan topluma farklýlýk arz edebilen düzenleme veya uygulamalarla karþýlaþmak mümkündür. Fýtri bir din olan Ýslâm da insan tabiatýnýn çirkin addettiði hiçbir þeyi hoþ karþýlamamýþtýr. Bu bakýmdan Hz. Peygamber'in sünnetinde, öðretilerinde vücudun mahrem bölgelerindeki kýllarýn giderilmesinden týrnaklarýn kesilmesine varýncaya kadar beden bakýmý ve temizliðine iliþkin en ince ayrýntýlara rastlamak mümkündür, insanlýðýn Son Peygamberi, “Beþ þey fýtratýn (yaratýlýþýn) gereðidir: Sünnet olmak, avret bölgesindeki kýllarý temizlemek, koltuk altýndaki kýllarý temizlemek, býyýðý kýsaltmak, týrnaklarý kesmek" buyurarak Müslüman için düzenli beden bakýmýnýn gereklerini açýklamýþ, ashabýndan bu bakýmlarý ertelemeden yerine getirmelerini istemiþtir. Bedenin temiz tutulup güzelleþtirilmesi, esasen yine insanýn yaratýlýþýnda var olan güzellik duygusundan, çevresine güzel görünme arzusundan kaynaklanýr. Ancak insan, güzel görünme uðruna bedeni üzerinde sýnýrsýz bir tasarruf yetkisine sahip deðildir. Masum estetik kaygýnýn ötesinde insaný salt bedene indirgeyen, onu metalaþtýran ve görsel unsurlarýný ahlâkî niteliklerine önceleyen beden üzerindeki tasarruflar nebevi öðretide kabul görmemiþtir. Nitekim Allah Resulü (sav), týbbý bir mazerete dayanmayan, ayný zamanda kendisiyle ve çevresiyle barýþýk bir görüntü arz etmeyi hedeflemeyen, baþkalarýný yanlýþ duygu ve düþüncelere sevk eden, vücuda dövme yapma, baþkasýna ait saçlarý kendi saçýna ekleme, diþleri
törpüleyip inceltme gibi uygulamalarý, kaþlarý ve yüzdeki tüyleri aldýrmayý dýþ güzelliði uðruna Allah'ýn yarattýðýný deðiþtirme çabasý olduðu gerekçesiyle kýnamýþtýr. Böylece bu tür müdahaleleri fýtrata uygun ve masum beden bakýmý çabalarýndan ayrý tutmuþtur. Ne var ki özellikle kadýný cinsel bir nesne olarak gören, onun tenini ve cinsel cazibesini istismar eden anlayýþ, bu týðýmla beden üzerindeki tasarruflarda sýnýr tanýmamaktadýr. Son zamanlarda daha çok cinsel bir saplantý olarak görülen karþý cinslerin birbirlerine benzemeye çalýþmalarý, insanýn haksýzca ve sýnýr tanýmadan bedeni üzerinde nasýl müdahalelerde bulunduðunu göstermektedir. Hz. Peygamber karþý cinslerine benzemeye çalýþan erkekleri ve kadýnlarý da kýnamýþ hatta kendini kadýna benzeten bir kiþinin toplumdan uzaklaþtýrýlmasýný istemiþtir. Temizlik ve beden bakýmý ile ilgili, Peygamber tavsiyelerinden öðrendiðimiz hakikat þudur: Müslüman, ne vücudunu bakýmsýz býrakýp daðýnýk ve pasaklý dolaþmalý ne de bakýmlý olmak adýna yaygýn halk tabakalarýnda sýkça karþýlaþýlan türden aþýrýlýklara gitmelidir. Bir birey olarak dýþarýdan nasýl göründüðümüz ve algýlandýðýmýz bizim için önemlidir Çevresi için rahatsýz edici olmamak, söz ve tavýrlarý kadar dýþ görünümüyle de huzur ve güven aþýlamak Müslüman'ýn vazgeçilmezi olmalýdýr. Ama daha da önemlisi, vücudumuza gereken özeni göstererek beden ve ruh temizliðinde dengeyi kurabilmemiz ve bu noktada kendimizle barýþýk olmayý baþarabilmemizdir. Kendisine kusursuz bir þekil veren Rabbinin gün gelip bedeninin hesabýný soracaðýný bilerek emaneti koruyan mümin, kendisini vicdanen rahat hissedecektir. Saygý duyulacak nitelikte teslim alýnan beden ve ruh, ahiret günü gerçek sahibine yine ayný güzellikte teslim edilmelidir.Güzel görünmek uðruna bedeni gýdasýz býrakmaya ve Yaratanýn takdir ettiði þeklini deðiþtirmeye kalkýþmak Müslüman'a yakýþmaz Bu nedenle inanan insan, Peygamber Efendimizin þu uyarýsýný aklýndan çýkarmamalýdýr: “(Kýyamet gününde) hiçbir kul, ömrünü ne için tükettiði, ilmi ile ne yaptýðý, malýný nereden kazanýp nerede harcadýðý ve bedenini ne uðruna yýprattýðý sorulmadýkça bir yere kýpýrdayamayacaktýr.” Kaynak: Hadislerle Ýslam
8
29 Aðustos 2014 Cuma
Baþýboþ köpekler tehlike saçýyor Midyat’ta Vatandaþlar baþýboþ köpeklerin soruna çözüm bulunmasýný istiyor, belediye yetkilileri ise köpekleri toplayacaklarýný belirtti...
M
idyat’ta baþýboþ köpekler büyük sorun oluþturmaya baþladý. Vatandaþlar yaþanan
soruna çözüm bulunmasýný isterken, belediye yetkilileri ise köpekleri toplayacaklarýný belirtti.
Ýlçe merkezinde tehlike saçmaya baþlayan baþýboþ köpekler, okullarýn açýlmasýyla birlikte daha büyük tehlike oluþturacaðýný belirten vatandaþlar, yetkililerin soruna çözüm bulmasýný istiyor. Hükümet Konaðý etrafý baþta olmak üzere, birçok mahallede gruplar halinde dolaþan baþýboþ köpekler tehlike oluþturuyor. Midyat Belediyesinde görevli Veteriner Hekim Ömer Bedir, konuya iliþkin yaptýðý açýklamada; “Midyat’ta hayvan barýnaðýmýz bulunmuyor. Ýki gün içerisinde tüm baþýboþ köpekleri toplayýp, hayvan barýnaðý olan bir yere nakledeceðiz.”dedi. » Tayfur Demir/Midyat
‘Elektrik kesintilerinin sebebi aþýrý tüketim ve kaçak kullanýmý’
D
icle Elektrik Daðýtým AÞ (DEDAÞ) sözcüsü Mehmet Gökay Üstün, "Kayýp ve kaçak oraný ile tahsilatlar beklenen seviyelere ulaþmazsa elektrik kesintileri devam edecek" dedi. Üstün bir otelde düzenlediði basýn toplantýsýnda, son günlerde elektrik kesintilerinin gerekçe gösterilerek bölge genelinde protesto eylemlerinin yapýldýðýný anýmsattý. Elektrik kesintilerinin aþýrý tüketim ve kaçak kullanýmdan kaynaklandýðýný bildiren Üstün, þöyle konuþtu: "Bölgede ev aboneliklerinde Türkiye ortalamasýnýn 3,2 katý elektrik harcanýyor. Abone baþýna çok yüksek tüketim var. Yüzde 75 kayýp ve kaçak kullanýmla mücadele ediyoruz. Kaçak kullaným olduðu zaman, tarlalar ihtiyaçtan fazla sulanýyor. Ýsraf nedeniyle þebekeler ve trafolar yetersiz kaldýðý için elektrik kesintileri oluyor." Güneydoðu Anadolu Bölgesi'nde yýlda 19,3 milyar kilovatsaat enerji harcandýðýný
K
A
Hükümetin yapýsý ve ‘baþkanlýk sistemi’
CABA Tayyip Erdoðan’ýn Cumhurbaþkanlýðý’na getirmeyi vaat ettiði türden yenilikleri Ahmet Davutoðlu da kuracaðý hükümete taþýyacak mý? Yarýn yemin ederek görevine baþlayacak olan halk tarafýndan seçilmiþ yeni Cumhurbaþkaný, daha aylar öncesinden, Çankaya’daki misyonu hakkýnda bilgilenmemizi saðladý. Eskilerden farklý bir Cumhurbaþkanlýðý olacak Tayyip Erdoðan dönemi... Anayasa’daki bütün yetkiler kullanýlacak ve öncenin teamüllerine riayet de edilmeyecek... Hükümetle ve partiyle iliþkilerini nasýl kuracaðýna da Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn kendisi karar verecek... Bunlar Türkiye’de þimdiye kadar “Cumhurbaþkaný” denildiðinde akla gelen temel özellikler deðil... Peki ya hükümet? Ahmet Davutoðlu tarafýndan kurulacak hükümet de “ilk” teþkil edecek yenilikleri içinde barýndýracak mý? Soru boþuna sorulmuyor. Çankaya Köþkü’nü sistemin merkezi haline getiren yeni anlayýþ, ister istemez, hükümetin alanýný daraltýr ve Bakanlar Kurulu sýralarýnda oturacak kiþilerin seçiminde dikkate alýnacak ölçüleri farklý hale getirir. Dolayýsýyla, yeni kurulacak hükümetin de öncekilerden farklý bazý deðiþikliklere sahip olmasý beklenebilir.
ifade eden Üstün, bu kullanýmýn 8 milyar kilovatsaatinin ihtiyaç fazlasý kullaným olduðunu kaydetti. Tarýmsal sulama yapan çiftçiler için baþlattýklarý "Helalleþme" kampanyasýnýn sürdüðünü hatýrlatan Üstün, bu sayede çiftçilere ödeme
Hýrsýzlýk iddiasýyla bir kiþi tutuklandý ýzýltepe ilçesinde bir iþ yeri sahibini kelepçeleyip 27 bin lirasýný çaldýðý ileri sürülen bir kiþi tutuklandý. Mardin Emniyet Müdürlüðünden yapýlan açýklamada, Kýzýltepe ilçesi Yeni Mahalle Þanlýurfa Caddesi Hacýþeyhmus Oðullarý Pasajýnda bulunan iþyerinde, iþyeri sahiplerinden 27 bin lira ve iki adet cep telefonunun yüzünde kar maskesi bulunan fiziki yapýlarýndan erkek olduðu anlaþýlan iki
BASINDAN
kiþi tarafýndan tabanca ve býçak zoru ile gasp edildiði belirtildi. Gasp olayýnýn Ý.A. ve A.A'nýn gerçekleþtirildiðinin ve Yeni Mahallede bulunan evlerde bulunduklarýnýn belirlenmesi üzerine Ý.A'nýn gözaltýna alýndýðý ve Kýzýltepe adli makamlarýnca tutuklanarak Mardin E Tipi Kapalý Ceza Ýnfaz Kurumu Müdürlüðüne teslim edildiði, A.A'nýn ise aranmasýna devam edildiði belirtildi. » (AA)
kolaylýklarý sunduklarýný anlattý. "Sokaktaki eylemlerle sorun çözülmez" Elektrik kesintilerini gerekçe göstererek eylem yapanlara anlaþma çaðrýsýnda bulunan Üstün, sözlerini þöyle sürdürdü: "Kampanyada umduðumuz seviyeye ulaþýlmadý. Eylem yapan çiftçilerle sorunun çözümü diyalogdan geçer. Sokaktaki eylemlerle sorun çözülmez. Bölgede çiftçi kayýt sisteminde olup sulama yapan çiftçi sayýsý yaklaþýk 33 bindir. Bunlarýn yüzde 70'i ile anlaþtýk. Sorun yaþayan abonelerle de anlaþmak istiyoruz." Elektrik kesintilerinin olmamasý için altyapýlarýný güçlendirme çalýþmalarýna devam edeceklerini kaydeden Üstün, kaçak kullanýmlarý tespit etmek için de sahaya daha fazla personel çýkaracaklarýný söyledi. Üstün, ödeme güçlüðü çeken abonelere ise taksitlendirme imkanlarý sunduklarýný da sözlerine ekledi. » (AA)
Mevcut hükümetin üyelerinin istifalarýný sunduklarý haberi bu bakýmdan þaþýrtýcý deðil; tam tersine, yeni hükümetin farklý oluþacaðý beklentisine uygun. Günlerden beri hükümete kimlerin gireceði merakýna cevap teþkil edecek isimler gazetelerde yer alýyor. O isimlere bakýldýðýnda görülen, eski hükümetlerle yenisi arasýnda belirgin bir farkýn bulunmadýðý, bazý koltuklarýn sahipleri deðiþse bile, ana felsefenin korunacaðý... Acaba öyle mi olacak? Cumhurbaþkaný seçilen Tayyip Erdoðan’ýn “baþkanlýk sistemi”ni tercih ettiði biliniyor. Çankaya’ya getireceðini duyurduðu yeni uygulamalar, bugünkü anayasal sýnýrlar içerisinde kalýnsa bile, sistem deðiþikliðine giden yolu açmayý hedefliyor. Seçimin “cumhurun baþkanýný seçmesi” olarak
ilaný bile niyetini açýða vuruyordu. Baþkanlýk sistemine doðru gidiþi kolaylaþtýracak bir görüntü hükümete yansýmayacak mý dersiniz? Eðer yansýmasý düþünülüyorsa, hükümet beklenenden farklý oluþmaz mý? Nasýl farklý? Akla gelen ilk unsur, “baþkanlýk sistemi” konusunda örnek kabul edilen ABD’de uygulanan formüldür: Bakanlarýn milletvekili olmamasý, bakan atananlarýn milletvekilliðinden istifa etmesinin gerekmesi... Hükümette kimlerin yer alacaðý merak edildiðinde dikkatler isimler üzerinde yoðunlaþýyor, ancak isimlerden daha önemli olan nokta baþka: Hükümette Meclis dýþý isimlerin sayýca fazla olup olmayacaðý... Þimdiye kadarki AK Parti hükümetlerinde Meclis dýþý bakan sayýsý 1’le sýnýrlý kaldý. Davutoðlu’nun kendisi milletvekili olmadan bakanlýk koltuðuna oturdu; þimdi o kontenjaný Ýçiþleri Bakaný Efkan Âlâ kullanýyor.. Yeni hükümet sýralarýnda oturanlarýn azýmsanmayacak bir bölümü milletvekili olmayanlardan oluþursa, “baþkanlýk sistemi” yolunda çabalarýn hýzlanacaðýný düþünebiliriz. Öyle olursa þaþýrmayasýnýz istedim. Çankaya’dan Gül Ailesi geçti DÜNÜN önemli bir bölümünü Cumhurbaþkanlýðý Genel Sekreteri Prof. Mustafa Ýsen’in davetiyle gittiðim Tarabya Köþkü’nde geçirdim. Vesile, 11. Cumhurbaþkaný Abdullah Gül’ün Çankaya’da geçirdiði 7 yýla tanýklýk etsin diye hazýrlanan kitaplarýn tanýtýmýydý. Cumhurbaþkaný Gül’ün deðiþik ortamlarda yaptýðý konuþmalar bir araya getirilmiþ; ayrýca Cumhurbaþkanlýðý düzeyinde ihtimamý hak eden mekânlar ve sanat eserleri ile Çankaya’da ve Tarabya’da uygulanan devlet protokolü de unutulmamýþ. Tamamý 17 kitaplýk bir külliyat... Kitaplara göz gezdirince, Abdullah- Hayrünnisa Gül çiftinin ülke için ne kadar deðerli hizmetler yaptýðý daha iyi anlaþýlýyor. Fehmi KORU-Haberturk
9
29 Aðustos 2014 Cuma
Kitap Köþesi Ýnsan ve ‘Herkes’
» Sayfa 8’de
Eðer yapýlabilseydi, ki tabii yapýlamaz, bir toplumun içinde, örneðin koskoca ulusumuzda, acaba kaç kiþi iki kere iki nasýl dört eder ya da güneþ yarýn doðacak mý diye kafa yormuþtur, þöyle durup düþünmüþtür yani, bunu bir istatistikle saptayabilsek ilginç olurdu. Buradan da ortaya çýkan sonuç fikirlerimizin pek büyük çoðunluðunun, fikir olmalarýna ve bizi kaný gibi etkilemelerine karþýn, hiç de akýl ürünü olmadýklarý, göreneklerden ibaret olduklarýdýr; mekanik ve anlaþýlmazdýrlar ve bize baský yoluyla benimsetilmiþlerdir. ...Eðer bir halkýn bu korkunç çaðý sað salim atlatabilmesi isteniyorsa, alýnacak önlemlerden biri, karýnca kararýnca, ama vazgeçilmez bir tanesi þu: O halkýn içinde yeterli sayýda kiþinin, tüm o fikirlerin -adlarýna öyle diyelim bari-
Derleyen: M. Sait Çakar
Ölümsüz Polisler
Eser Adý Yazar Adý Çeviren Sayfa Sayýsý Yayýnevi
: Ýnsan ve Herkes : Ortega y Gasset : Gül Iþýk : 240 : Metis Yayýnlarý
üstünde konuþulan, tartýþýlan, uðrunda savaþýlan ve insan boðazlanan tüm o fikirlerin ipe sapa gelmez ve son derece havada kalan þeyler olduðunu anlamasýný saðlamaktýr." Ortega y Gasset
Elektrik kesintileri TBMM gündeminde C
Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü & Ýnternet Editörü
M.M. Sait SaitÇakar Çakar
Vizyona Giren Filmler
HP Genel Baþkan Yardýmcýsý Sezgin Tanrýkulu, Gýda, Tarým ve Hayvancýlýk Bakaný’na, Doðu ve Güneydoðu’da neredeyse olaðan hale gelen elektrik kesintilerini sordu. Gýda, Tarým ve Hayvancýlýk Bakaný Mehmet Mehdi Eker tarafýndan yazýlý olarak yanýtlanmasý talebiyle TBMM Baþkanlýðý’na soru önergesi veren Sezgin Tanrýkulu, Doðu ve Güneydoðu’da neredeyse olaðan hale gelen elektrik kesintileri nedeniyle düzenli sulama yapamayan çiftçilerin, ürünlerinin kurumasý sebebiyle ciddi zararlarla karþý karþýya olduðuna iþaret etti. Tanrýkulu, “Daha önce aldýklarý kredilere, elektrik borçlarý nedeniyle el konulan çiftçiler bu olayý protesto etmiþlerdi. 26 Aðustos tarihinde de iki gün devam eden elektrik kesintileri nedeniyle Mardin-Kýzýltepeli çiftiler gösteri yaparak karayolunu trafiðe kapatarak taleplerini yetkililere duyurmaya çalýþmýþlardýr.” dedi. CHP’li Tanrýkulu, Bakan Eker konuyla ilgili þu sorularý yöneltti: "Kýzýltepeli çiftçiyi ciddi bir maðduriyetle karþý karþýya býrakan elektrik kesintilerine son verilmesi için herhangi bir giriþimde bulunulacak mýdýr? Elektrik kesintisi yüzünden sulama yapamayýp zarar gören çiftçilerin zararlarýnýn tespit edilerek bu oranda desteklenmesi söz konusu mudur? Daha önce Güneydoðu’daki bir elektrik þirketi, kesintilerin 'kaçak elektrikten' kaynaklandýðýný ileri sürmüþtü. Elektrik kesintileri, yöredeki çiftçiyi borçlarýný ödemeye zorlama veya kaçak elektrik kullananlarý caydýrma yöntemi midir? Borçlularýn bu þekilde ödeme yapmaya zorlanmasý ve borcu olmayanlarýn da maðdur edilmesi hukuki midir? Çiftçinin daha ucuz ücretle elektrik kullanýmýný saðlamak için bir çalýþmanýz bulunmakta mýdýr?” » CÝHAN
Filmin Adý: Ölümsüz Polisler Filmin Türü: Komedi Filmin Süresi: 1s 36dk Filmin Özeti: Nick Walker henüz hayatýný kaybetmiþ bir polistir ve ölümünde sonra gittiði dünyada mesleðini devam ettirecek olmanýn þokunu yaþamaktadýr. 'Rest in Peace' isimli bir polis teþkilatýna katýlan Nick, Roy Pulsipher isimli yüzyýllar önce ölen bir ajanla çalýþmak üzere görevlendirilir. Ýkili dünyadaki kötü ruhlarý kovalayýp onlarý cehenneme göndermek ve böylece dünyadaki kötülüðü yok etmek için mücadele edeceklerdir. Ancak Nick'in yaþayanlarýn dünyasýyla olan sorunlarý henüz bitmemiþtir. Ölmüþ olduðunu ve eþinden sonsuza dek ayrýlmýþ
olduðu gerçeðini kabullenemeyen Nick, kendi katilini bulmaya çalýþacaktýr. Peter M. Lenkov'un çizgi roman serisinden uyarlanan filmin yönetmen koltuðunda 'Uçuþ Planý' ve 'Red' filmleriyle tanýnan Alman yönetmen Robert Schwentke bulunuyor.
Cinayet Tezi Filmin Adý: Cinayet Tezi Filmin Türü: Polisiye Filmin Süresi: 1s 46dk Filmin Özeti: Eski bir avukat olan Roberto Bermúdez, þimdilerde ülkenin önde gelen hukuk fakültelerinden birinde profesörlük yapmaktadýr. Öðrencileri ile arasýnda iyi bir iletiþim bulunan Bermúdez, bir süredir prestijli bir ceza kanunu semineri için hazýrlanmaktadýr. Ne var ki okulun önünde vuku bulan dehþet verici bir cinayet, baþta o olmak üzere tüm fakültenin odak noktasý olur. Valeria Di Natale isimli bir kadýn vahþice öldürülmüþ; cesedi ise öðretim görevlilerin bölümünün yakýnýnda bulunmuþtur. Suç mahalinde yaþadýðý bir his sonrasýnda aniden harekete geçen Bermúdez, derinlemesine bir soruþturma baþlatýp cinayetin altýnda yatan gizemi keþfetmeye karar verir. Bu aþamada okuldaki en iyi öðrencilerinden, ayný zamanda bir diplomatýn oðlu olan Gonzalo da kanýtlar
üzerinde akýl yürüterek davaya dahil olmaya baþlar. Ancak Bermúdez'in sürpriz bir þüphelisi vardýr... Juan José Campanella'nýn dünya çapýnda ses getiren ve 'yabancý dilde en iyi film' Oscar'ýný kazanan Gözlerindeki Sýr (El secreto de sus ojos) filminin yapýmcýlarýnýn imza attýðý Cinayet Tezi'nin baþrolünde Arjantin sinemasýnýn ünlü aktörü Ricardo Darín bulunuyor.
29 Aðustos 2014 Cuma
Ýlk mesaisi elektrik kesintisi gerginliði Baþbakan Vekili Davutoðlu, Bakan Yýldýz ile AK Parti Mardin Milletvekillerinden, elektrik kesintisi nedeniyle 3 gündür vatandaþlarýn Mardin-Þanlýurfa karayolunu trafiðe kapatmasý konusunda bilgi aldý...
B
aþbakan Vekili Ahmet Davutoðlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakaný Taner Yýldýz ile AK Parti Mardin Milletvekillerinden, elektrik kesintisi nedeniyle 3 gündür vatandaþlarýn MardinÞanlýurfa karayolunu trafiðe kapatmasý konusunda bilgi aldý. Baþbakan Vekili Davutoðlu, Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan'ýn TBMM Genel Kurulu'ndaki yemin töreninin ardýndan, AK Parti Grubu'ndaki makamýna geçti. Davutoðlu, burada, Yýldýz, Ýçiþleri Bakaný Efkan Ala, AK Parti Mardin Milletvekilleri Muammer Güler, Abdurrahim Akdað ve Gönül Bekin Þahkulubey ile biraraya geldi. AK Parti Grup Baþkanvekilleri Nurettin Canikli, Mustafa Elitaþ ve Belma Satýr'ýn da hazýr bulunduðu görüþmede, Yýldýz ve milletvekilleri, Ahmet Davutoðlu'na, vatandaþlarýn elektrik kesintileri nedeniyle 3 gündür Mardin-Þanlýurfa
karayolunu trafiðe kapatmasý konusunda bilgi verdi. Akdað, AA muhabirine yaptýðý açýklamada, Baþbakan Vekili Davutoðlu'na, iþin boyutu, vehameti ve önemi ile ekonomik kayýplarý konusunda bilgi verdiklerini söyledi. Baþbakan Vekili Ahmet Davutoðlu'nun, çiftçilerin elektrik borçlarýnýn
tarýmsal destekleme primlerinden ödenmesi konusunda çalýþma yapýlmasýný istediðini belirten Akdað, "Bu soruna çözüm bulunmasý ve bu konuda bir Bakanlar Kurulu kararý hazýrlanmasý noktasýnda Baþbakanlýk Müsteþarý'na talimat verdi. Soruna en kýsa sürede çözüm bulunacak" dedi. » (AA)
Çiftçiler havalimanýný iþgal etmek istedi M ardin’de çiftçilerin 3 gün önce elektrik kesintilerini protesto etmek amacýyla yol kapatan eylemciler, Mardin Havalimaný'ný iþgal giriþiminde bulundu. Sabah saatlerinde Kýzýltepe ilçe merkezinde banka þubelerini, hükümet konaðýný ve araçlarý tahrip eden protestocu grubun eylemleri devam ediyor. Ýlçede kepenkler kapatýldý. Ýlçenin çeþitli yerlerinde çöp konteynerleri, taþlar ve lastik yakarak yollarý kapatan göstericilere polis müdahale etti. Kýzýltepe-Mardin karayolunda eylem yapan bazý çiftçiler ise hemen yolun yanýnda bulunan Mardin Havalimaný sahasýna girmek istedi. Uçaklarýn uçuþ saatine denk gelen eylem tehlikeye neden oldu. Sahanýn tel örgüleri yanýnda yangýn çýktý. Polisin
gazlý müdahalesi ile çiftçilerin sahaya giriþi engellendi. Ýtfaiye ekipleri yangýný söndürdü. Polisin müdahalesi ile
Kýzýltepe-Mardin karayolu trafiðe açýldý. Ýlçe merkezinde olaylar devam ediyor. » CÝHAN
10
Eyyuphan Kaya
Muhalefet Ýki Kere Düþünmeli!
H
er partide olmasý gerektiði gibi CHP de seçim sonrasý bir arayýþa girmiþ, bir anlamda baþarýsýz seçim sonuçlarýnýn faturasýný birilerine çýkarma peþinde, tabi günah keçisi olarak bula bula genel baþkan Kýlýçdaroðlu'nu buldular. Olabilir elbette ki Genel Baþkanlarýn olumlu olumsuz yaný seçim sonuçlarýna yansýyor, fakat CHP'nin sorunu bu deðil, MHP'in sorunu bu deðil bunlarýn sorunlarý partilerini tüzüðünden tutun, zihniyetine kadar aðýr sorunlardýr. Yarým asýrlýk ömrümde sol partilerin ciddi bir oy oranýyla iktidar olabilecek kadar parlamentoda temsil edildiðine pek þahit olmadým. Çünkü bunlar siyaseti mirasyedi olarak yapmak istiyorlar. CHP Atatürk'ün partisi olabilir, ama bu partiyi sahiplenenler günün þartlarýna uyarlayarak geliþtirmelidirler. Zaman zaman CHP'nin yetkilileri ve aktif durumda olan vekilleriyle deðiþik toplantýlarda bir araya gelince birebir de anlatýyorum. Beyler bu parti bu haliyle Anadolu insanýndan oy alamaz diye. Çözüm sürecini açýktan cesaretle savunmadýlar, örtü sorununu geriden desteklediler, gelir daðýlýmý konusunda iyi bir projeleri yok, ayrýca Kemalizmin de yakasýndan bir türlü düþmediler, sadece bu aksaklýklar bile muhalefette cýlýz kalmasýna sebep olarak yeter ve artar. Ýþi yok altý ok, altý ilkeyi sembolize ediyor desin. Eðer bu ilkeden biri olan Laiklik Ýslam dinine karþý kalkan olarak kullanýyorsa, Devletçilik devleti kutsal hale getirip millet üstü kabul ediliyorsa, Milliyetçilik günün milliyetçilik anlayýþýndan çok ýrkçýlýða yakýn bir milliyetçilik ise, eðer Halkçýlýk deyip Anadolu insanýnýn hayat tarzýndan ve sorunlarýndan bihaber iseniz, Ýnkýlapçýlýðý zamana direnme olarak yorumlayýp yeniliðe kapalý iseniz, kusura bakmayýn Türkiye'deki tek sol parti de olsanýz yine sað kazanacak. Bizim gençliðimizde sol, delikanlýlýktý, haktan yana duruþtu, haksýzlara karþý sesini yükseltebilmekti, eþit paylaþýmdý peki bugün öyle mi? Muhalefetimiz
iktidarýn her eylemine karþý çýkmaktan baþka bir þey yaptýðý yok. Öyle ki þöyle bir kanaat hasýl olmuþ AK Partinin bu kadar uzun süre iktidarda kalmasýnýn sebeplerinden birsi de muhalefetin yetersizliðidir. Neden mi? Çünkü kendini yenileyemiyor, zamana karþý ayak diretiyor, iktidara göre bir adým öne çýkmasý gibi bir niteliðe sahip deðil, yetmiyormuþ gibi bir de Anadolu insaný bize oy vermiyor diye vatandaþý suçluyor. Sahillere palazlanmýþ can çekiþen bir parti haline gelmiþ bir CHP ve modasý geçmiþ bir milliyetçiliðe yapýþmýþ MHP ve bu iki zayýf muhalif partilerin arasýndan sýyrýlan bir AK parti. BDP'yi bu aþamada suçlayamam zaten kendini feshetti sanki, çünkü HDP adayý Selahattin Demirtaþ Cumhurbaþkanlýðý seçim kampanyasýnda argümanlarýný deðiþtirdi ve Türkiye'ye hitap eden bir siyaset öne sürdü, az daha çalýþýrlarsa ana muhalefet partisi bile olabilir. Kanaatim o ki, CHP Cumhuriyet Hak Partisi, MHP de Milliyetçi Halk Partisi olarak adýný deðiþtirip programýný zenginleþtirmeleri lazým, baþka türlü bu yerinde saymayla günbegün büzülüp, cýlýz hal düþecekler. Meclisin dýþýnda kalmaya da mahkum olacaklar. Dolayýsýyla diyorum ki, muhalefet iki kere düþünmelidir. Yani zamanýn ihtiyaçlarýna cevap verebilecek düzeyde, programýný, kadrosunu, adalet anlayýþýný deðiþtirmeyenler, dünyadaki geliþmelerin aðýrlýðý altýnda kalýrlar. Bunu fark etmeyen muhalefet kendi içinde kavga ediyor, baþarýsýzlýktan birini yada bir ekibi sorumlu tutuyor, kör düðüþ tarzý bir yöntemle yerinde sayýyor, belki de geriliyor. Bu da bir vatandaþ olarak bana acý veriyor, çünkü Ýktidara bir katkýsý olmadýðý için ülkem daha iyi idare edilebildiði halde gevþek yönetiliyor. Hakký söylemek boynumuzun borcudur, Bakalým zaman neyi gösterir.
diyarbakirkmm21@gmail.com