Kürtçe Hutbe talebi Mardin'de olumlu karþýlandý M. Sait Çakar
B
Midyatlý Azize: Ýþ sahibi olursam çok mutlu olurum
B
aþbakan Recep Tayyip Erdoðan’ýn Midyat’ta düzenlenen mitinginde konuþtuðu bedensel engelli Azize Akan (27), iþ bulma umuduna kavuþtu. Erdoðan'a kendi eliyle ördüðü çiçeði
hediye eden Azize Akan'a Baþbakan iþ sözü vermiþti. Baþbakan'ý sevdiðini söyleyen yüksekokul mezunu Azize Akan, “Ýþ sahibi olursam çok mutlu olurum.” dedi. Sayfa 2’de
GÜNLÜK BAÐIMSIZ GAZETE
20 Þubat 2013 Çarþamba
aþbakan Recep Tayyip Erdoðan'ýn Mardin'de bir araya geldiði sivil toplum kuruluþu (STK) temsilcileri ve kanaat önderlerinin gündeme getirdiði Kürtçe vaaz talebi, Mardin'de olumlu karþýlandý. Konuyla ilgili açýklamada bulunan Midyat Ýlçe Müftüsü Muhammet Çiçek, özellikle bu açýlým sürecinin bölgedeki bazý huzursuzluklarýn sona erdirilmesi açýsýndan çok önemli bir adým olduðunu söyledi. Halk dile getirmezse bile devletten çok beklentileri olduðunu belirten Çiçek, "Baþbakanýmýzýn bölgeye ziyareti, kanaat önderleriyle
Yýl: 9 Sayý 2576 Fiyatý :25 Kr
görüþmesi özellikle din hizmetlerinin hutbe ve vaazlarýn Kürtçe, Türkçe ve bu bölgenin dili olan Arapça ifade edilmesi ve buna yeþil ýþýk yakmasý bu süreci daha olumlu yönde etkileyecektir. Bence eðer Baþbakanýmýz böyle bir irade ortaya koymuþsa hiçbir þekilde geri durmamalýdýr. Bu süreci devam ettirmelidir. Çünkü bu çok önemli bir süreçtir. Bizim halkla olan baðýmýzý güçlendirecek, biz Resululah'ý, Allah'ý, peygamberi ve Kur'aný Kerim-i halkýn sevdiði þekliyle halkýn içinden gelen ifadelerle anlattýðýmýzda halkýn gönülden gelen bazý parýltýlarý görüyoruz. Gözleri açýlýyor, gözlerinde bir mutluluk beliriyor" dedi. Bir hadisi veya Resulullah ile ilgili bir konuyu Kürtçe anlattýklarýnda oradaki insanlarýn yüzünde farklý bir mutluluk gördüklerini kaydeden Çiçek, "Midyat'ta görev yapýyorum. Arapça'yý çok bilmesem bile bazen Arap kardeþlerimizin bulunduðu bir ortamda bir ayeti kerimeyi yöresel mahallemi bir dil ile ifade ettiðimde oradaki insanlarýn çok farklý bir muhabbetle olaya yaklaþtýðýný görüyorum. Biz diyanet ve din gönüllülerine böyle bir fýrsat verirlerse çok büyük hizmetler üretebileceðiz" diye konuþtu. Din Bir-Sen Midyat
Midyat Temsilcisi Tevfik Acar ise, "Birlik ve beraberliðin saðlanmasý için bölgemizde ve ülkemizde biz yürekten destek veriyoruz. Bölgemizde halkýn geneli Kürt olduðu için Kürtçe'nin de serbest olmasý çok önemlidir. Gerçi TRT 6 ve diðer kanallar yayýn yapýyor. Ama biz imamlar olarak ve vaizler olarak camilerde bazen zorluk çekiyoruz. Biz bir vaaz vereceðimiz zaman camide yaþlýlar oluyor, hiç Türkçe ve Arapça bilmiyorlar o yüzden anlattýðýmýz vaazýn bir anlamý kalmýyor. Bu yüzden Kürtçe vaazýn serbest olmasý çok önemli ve bunun anayasal güvence altýna alýnmasý gerekir" þeklinde konuþtu. Bu kararýn memnuniyet verici olduðunu belirten vatandaþlar ise, anadilde vaaz verilmesinin en azýndan yaþlýlarýn anlayabilmesi için çok iyi olacaðýný ifade etti.
‘Barýþ her þeyden üstündür’ Kýzýltepe ilçesinde 45 STK’yý bünyesinde barýndýran Kýzýltepe STK Platformu Sözcüsü Mehmet Þerif Öter, barýþýn her þeyden üstün olduðunu belirterek, yapýlan görüþmelerin hiçbir saboteye takýlmadan devam etmesini istedi... Ýsmail Erkar
Türk: Barýþ sürecinden umutluyuz
K
CK ana davsý kapsamýnda 2009 yýlýnda gözaltýna alýndýktan sonra tutuklanan Kýzýltepe , KCK ana davasý kapsamýnda 2009 yýlýnda gözaltýna alýndýktan sonra tutuklanan Kýzýltepe Belediye Baþkaný Ferhan Türk, tahliyesinin ardýndan yaptýðý açýklamada, barýþ sürecinden umutlu olduklarýný söyledi. Sayfa 2’de
K
ürt sorununun çözülmesi amacýyla Ýmralý ile yapýlan görüþmeler Güneydoðu'daki STK’lar tarafýndan da destekleniyor. Kýzýltepe ilçesinde 45 STK’yý bünyesinde barýndýran Kýzýltepe STK Platformu Sözcüsü Mehmet Þerif Öter, barýþýn her þeyden üstün olduðunu belirterek, yapýlan görüþmelerin hiçbir saboteye takýlmadan devam etmesini istedi. Öter, yaptýðý açýklamada, "Barýþ her þeyden daha büyüktür. Ýnsan kaný her þeyden daha kýymetlidir. Hiçbir þey bu görüþmeleri sabote
Derik'teki ilköðretim okulu, Japon hibesi ile hayat buldu
etmemelidir. Analarýn gözyaþlarýnýn dinmesi için ne fedakarlýk gerekiyorsa yapýlmalýdýr. Bu meselelerden beslenenlere ve rant saðlayanlara artýk fýrsat verilmemelidir.” dedi. Kýzýltepe Ticaret Borsasý Baþkaný Mehmet Þahin de görüþmelerin hiç aksatýlmadan devam etmesi için herkesin elini taþýn altýna koymasý gerektiðini kaydetti. Þahin, þunlarý ifade etti: "Bugün dökülen kanlarýn durmasý, ölümlerin olmamasý ve gözyaþlarýnýn dinmesini istiyoruz. Bunlar yapýldýktan sonra ticaret de olur, para da olur, ekmek de olur. Ancak bu kan yerde oldukça hiçbir mesele hallolmaz. Bugün bir irade
ortaya konmuþ. Bunu destekliyoruz. Bu süreçten umutluyuz.” Baþlatýlan sürece STK ve siyasi partilerin yaný sýra tüm birleþenlerin destek vermesi gerektiðini dile getiren Müstakil Sanayici ve Ýþadamlarý Derneði (MÜSÝAD) Mardin Þube Baþkaný Mehmet Ali Dündar, çözüm sürecinin sadece bölge için deðil Türkiye için umut verici olduðunu kaydetti. Dündar, "Bu çözüm süreci hem ekonomik hem de sosyal olarak birçok sýkýntýyý ortadan kaldýracak. Büyük bir rahatlama meydana getirecek. Bölge halký olarak biz ve batýdaki vatandaþlarýmýz bu sürece destek
Esnaf adalet istiyor Eðer 60 günden fazla prim borcu olduysa saðlýk hizmetinden yararlanamýyor. Ama alamadýðý hizmetin karþýlýðýný ise faiziyle ödüyor. Prim borcunun tahsil edilmesi, sosyal güvenlik kurumlarýnýn görevi olduðuna göre, saðlýk hizmetlerinden yararlanma hakký, prim borcu ile iliþkilendirilmemelidir" þeklinde konuþtu.
M. Sait Çakar
M
ardin Esnaf ve Sanatkârlar Odalarý Birliði (ESOB) Baþkaný Doðan Gazan, yaptýðý basýn açýklamasýnda esnafýn derdinin çözülmesi gerektiðini belirtti.
D
erik ilçesindeki Tepebað Ýlköðretim Okulu, Japonya’nýn desteðiyle baþtan aþaðý yenilendi. Japonya'nýn Ankara Büyükelçiliði'nin yürüttüðü Yerel Projelere Hibe Programý (GGP) sayesinde Derik Tepebað Ýlköðretim
Okulu modern bir görünüme kavuþtu. Okulun bahçe ihata duvarý inþa edildi, iç ve dýþ boyasý yapýldý, bahçeye parke taþý döþendi, kalorifer tesisatý kuruldu, kazan dairesi yapýldý, her dersliðe projeksiyon ve dizüstü bilgisayar alýndý, okulun çatýsý onarýldý ve kýz-erkek Sayfa 2’de tuvaletleri yenilendi.
olmalý. Çünkü bu sadece bizim için deðil tüm Türkiye için çok önemli. Bu konuda her kuruluþun, partinin, STK’nýn destek olmasýný istiyoruz.” ifadelerini kullandý.
SGK'dan norm birliði istediklerini ifade eden Gazan, "Esnaflar olarak bizde 7 bin 200 günde emeklilik istiyoruz. Bunun için SGK'dan adalet istiyoruz. Son günlerde esnafýn en büyük dertleri arasýnda emekli olabilmek için 9 bin iþ günü olan hizmet süresinin uzunluðu var. Daha fazla prim ödenmesine raðmen emeklilikte ise alýnan maaþlar yine esnaflarý memnun etmiyor” dedi. “Haksýzlýk giderilmeli” Zor þartlar altýnda çalýþtýklarýný ve primlerini birçok esnafýn yatýramadýðýný belirten Gazan, SGK’dan eþitlik istiyor. Esnaf ve sanatkarlarýn, satýþ yapar
‘Kadýn esnaf unutulmamalý’ da para kazanýrsa primlerini kendilerinin ödediðini kaydeden Gazan, "Esnaf ve sanatkarýn emekli olmasý için de 9 bin iþ günü prim ödemesi gerekiyor. Norm birliði olacaksa prim sayýsýnýn 7 bin 200 güne indirilmesi gerekli. Ayný dengesizlik emekli maaþlarýnda da yaþanmaktadýr. Uzun süre prim ödenmesine raðmen karþýlýðýnda en düþük emekli maaþýný esnafýmýz almaktadýr. Diðer sigortalýlarda olduðu gibi prim borcu olsa da saðlýk hizmetinin verilmesi gerekli.
Kadýn esnaf ve sanatkarlarýn da iþçi kadýn sigortalýlarda olduðu gibi doðum borçlanmasý yapabilmelerine imkan saðlanmasýný istediklerini anlatan Gazan, Kadýn iþçilere verilen doðum borçlanmasý hakkýnýn kadýn esnafa da verilmesi gerekiyor. Þu an gündem olan çocuk baþýna verilmesi planlanan teþviklerden de tüm kesimler eþit olarak yararlanmalý. Esnaf, iþçi ve memur ayrýmý yapýlmamalýdýr" ifadelerini kullandý.
20 Þubat 2013 Çarþamba
2
Midyatlý Azize: Ýþ sahibi olursam çok mutlu olurum Ali Edis
B
aþbakan Recep Tayyip Erdoðan’ýn Midyat’ta düzenlenen mitinginde konuþtuðu bedensel engelli Azize Akan (27), iþ bulma umuduna kavuþtu. Erdoðan'a kendi eliyle ördüðü çiçeði hediye eden Azize Akan'a Baþbakan iþ sözü vermiþti. Baþbakan'ý sevdiðini söyleyen yüksekokul mezunu Azize Akan, “Ýþ sahibi olursam çok mutlu olurum.” dedi. Mardin'in Midyat ilçesi Ulucami Mahallesi 1202 sokakta iki odalý evde yaþayan engelli Azize Akan, Midyat Meslek Yüksekokulu Çocuk Geliþi bölümünden 17 Þubat 2010 tarihinde mezun oldu. Mezun olduktan 3 yýl sonra ayný tarihe denk gelen Midyat'ta açýlýþ törenine katýlan genç kýz, polis barikatýnýn arkasýndan Baþbakan Erdoðan’a seslendi. Engelli bayaný fark eden Erdoðan’ýn gelmesi üzerine Akan, kendi yaptýðý el iþi gülü Baþbakan'a hediye etti. Erdoðan’ýn ‘Bir isteðin var mý?' sorusuna ise iþ istediði cevabýný verdi. Erdoðan'ýn Bakan Fatma Þahin ile birlikte iþ sözü verdiði Akan, þimdi heyecanla iþ bekliyor. Doðuþtan engelli olan genç kýzýn parmaklarý bitiþik olduðundan
Kýzýltepe Belediye Baþkaný Ferhan Türk tahliye edildi M. Sait Çakar
K
ellerini açamýyor. Ayný þeklinde diz kapaklarý sabit ve bir ayaðýný kullanamýyor. Sað ayaðýnda ise bir parmak eksik. Zor þartlarda okuduðunu belirten Azize Akan, “Doðuþtan engelliyim. Ýki yýllýk çocuk geliþimi mezunuyum, 13 kardeþiz ve babam iþsiz, maddi durumumuz düþük.” dedi.
Baþbakan Erdoðan’ý çok sevdiðini vurgulayan Akan, “ Baþbakan'ý görmeye gittim, kendisinden iþ istedim. Kendisine çiçek verdim. Kendisi ‘Bir isteðin var mý?’ dedi. Ben de iþ istedim. Kendisi ilgileneceðini söyledi.” þeklinde konuþtu. Özellikle devlet memuru olmak istediðini anlatan Akan, "Ne iþ olursa benim için önemli deðil.” diye konuþtu. Engellerine raðmen yüzünde gülümseme eksik olmayan Akan'ýn, Baþbakan'la karþýlaþmasý evinde de büyük sevinçle karþýlandý. Baba Cemil ve Anne Zahide Akan çifti büyük mutluluk duyduklarýný belirttiler. 6 kardeþi okuyan Azize Akan'ýn küçük kardeþi Feyze Akan da ablasý gibi ayný okul ve bölümden mezun. Ablasýnýn iþ sahibi olmasý karþýsýnda mutlu olacaðýný belirten Feyze Akan ise “Ablamýn durumuna çok üzülüyorum." þeklinde konuþtu. Bu arada Baþbakan Erdoðan tarafýndan verilen kartvizitin Baþbakanlýk Müþaviri Yusuf Yerkel’e ait olduðu ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakaný Fatma Þahin'in de telefon numarasýnýn bulunduðu görüldü.
CK ana davsý kapsamýnda 2009 yýlýnda gözaltýna alýndýktan sonra tutuklanan Kýzýltepe , KCK ana davasý kapsamýnda 2009 yýlýnda gözaltýna alýndýktan sonra tutuklanan Kýzýltepe Belediye Baþkaný Ferhan Türk, tahliyesinin ardýndan yaptýðý açýklamada, barýþ sürecinden umutlu olduklarýný söyledi. Diyarbakýr 6. Aðýr Ceza Mahkemesi'nde görülen 108'i tutuklu 175 sanýklý KCK davasýnda tahliye edilen altý belediye baþkanýndan biri olan Kýzýltepe Belediye Baþkaný Ferhan Türk, Kýzýltepe'de çok sayýda kiþi tarafýndan karþýlandý. Özgürlük Meydaný'nda BDP ilçe örgütü ile Kýzýltepe Belediyesi'nin ortaklaþa organize ettiði karþýlama töreninde davul ve zurnalar eþliðinde halay çeken vatandaþlar, Türk'ü uçurulan güvercinler ve baþýndan aþaðý atýlan karanfillerle karþýladý. BDP Mardin Ýl Baþkaný Reþat Kaymak, Kýzýltepe Belediye Baþkan Vekili Haþim Baday, Mersin Akdeniz Belediye Baþkaný Fazlý Türk, Kýzýltepe Kent Konseyi Genel Sekreteri Aslan Baþboða ve diðer yetkililerle birlikte ilçe meydanýnda toplanan kalabalýðý selamlayan Türk, daha sonra kendisini karþýlayan
vatandaþlarla birlikte belediyeye yürüdü. Burada bir konuþma yapan Türk, yaþanan barýþ sürecinden umutlu olduklarýný dile getirdi. Baþkanlýða çýkarken belediye bünyesinde bulunan birim müdürleri tarafýndan çiçeklerle karþýlanan Türk, Baþkan Vekili Baday'ýn ýsrarý üzerinde makam koltuðuna geçerek kendisine yöneltilen sorularý cevapladý. Gazetecilerin "Makam koltuðunu özlediniz mi?" þeklindeki sorusu üzerine; makam koltuðundan çok halka hizmet etmeyi özlediðini belirten Türk, "Bizimle beraber yola çýkan arkadaþlarýmýz yokluðumuzu yaptýklarý hizmetlerle belli ettirmediler ama yine de halkýmýzý, halkýmýza hizmet etmeyi özledim. Bugünden sonra týpký baþladýðýmýz gibi hizmetlerimizi arkadaþlarýmýzla birlikte sürdüreceðiz. Ancak yinede buradan yaþanan barýþ süreci ve halktaki umutlu beklentiyi dile getirmekte fayda görüyorum. Halklarýn birlikte yaþayabilmesi için güçlü bir barýþa ihtiyaç var. O barýþý tesis etmesi için Sayýn baþbakanýmýza buradan bir kere daha çaðrýda bulunuyoruz" diye konuþtu. Öte yandan, Türk'ü tebrik etmek için belediyeye gelen ilçe halký, belediye önünde uzun kuyruklar oluþturdu.
Derik'teki ilköðretim okulu, Japon hibesi ile hayat buldu Ýsmail Erkar
D
erik ilçesindeki Tepebað Ýlköðretim Okulu, Japonya’nýn desteðiyle baþtan aþaðý yenilendi. Japonya'nýn Ankara Büyükelçiliði'nin yürüttüðü Yerel Projelere Hibe Programý (GGP) sayesinde Derik Tepebað Ýlköðretim Okulu modern bir görünüme kavuþtu. Okulun bahçe ihata duvarý inþa edildi, iç ve dýþ boyasý yapýldý, bahçeye parke taþý döþendi, kalorifer tesisatý kuruldu, kazan dairesi yapýldý, her dersliðe projeksiyon ve dizüstü bilgisayar alýndý, okulun çatýsý onarýldý ve kýz-erkek tuvaletleri yenilendi. Japonya, Doðu ve Güneydoðu’ya öncelik veriyor Japonya Türkiye Büyükelçiliði'nin yürüttüðü Yerel
Projelere Hibe Programý (GGP), Japon Devleti tarafýndan 1989 yýlýndan beri Japonya Resmi Kalkýnma Yardýmý (Japan ODA) kapsamýnda geliþmemiþ ve geliþmekte olan ülkelerde uygulanmaktadýr. Programýn amacý temel insani ihtiyaçlarý karþýlamak üzere hazýrlanmýþ kalkýnma projelerine yönelik geri ödemesiz bir mali yardým sunmaktýr. Programýn Türkiye'de uygulanmasý ile ilgili anlaþma Japonya ve Türkiye Devletleri arasýnda 11 Eylül 2000 tarihinde imzalanmýþtýr. Program bu tarihten itibaren Türkiye'de uygulanmaktadýr. Türkiye'nin tüm bölgelerinden proje baþvurularý kabul edilmesine raðmen ülkenin Doðu ve Güneydoðu Anadolu bölgelerine öncelik veren Japonya Büyükelçiliði; yerel projeler hibe programý çerçevesinde baþvuru yapan projeleri uzmanlar eþliðinde deðerlendirerek hibe yardýmý
Baþbakandan aldýðý atký sevinci sürüyor Sedat Aslanaçier
B
aþbakan Recep Tayyip Erdoðan'ýn Mardin gezisinde atký hediye ettiði Seher Kahraman, aldýðý hediyeden dolayý çok mutlu olduðunu söyledi.
yapmaya karar vermektedir. Tepebað, 350 proje baþvurusu arasýndan seçildi 2011 yýlýnda Derik Ýlçe Milli Eðitim Müdürlüðü, Tepebað Ýlköðretim Kendini Buluyor Projesi ile Japonya Büyükelçiliði'ne baþvurdu. Proje, 2011 yýlýnda baþvurusu yapýlan 350 proje arasýndan ön elemeyi geçerek ilk 14 proje arasýnda kendine yer bulmuþ, son deðerlendirme ile 2012'de uygulanacak 3 proje arasýndan uygulamaya hak kazanmýþtýr. Okul müdürü Mustafa Çekmez, Japonya Devleti'nin Derik Tepebað Ýlköðretim Okulu'na kazandýrdýklarýný þöyle sýraladý: “400 metrelik bahçe ihata duvarý, okulun iç ve dýþ boyasýnýn yapýlmasý, okul bahçesine parke taþý döþenmesi, kalorifer tesisatýnýn döþenmesi ve kazan dairesinin yapýmý,
her dersliðe projeksiyon ve dizüstü bilgisayar, okul çatý onarýmý, kýz erkek tuvalet yenilemesi.” Derik Ýlçe Milli Eðitim Müdürü Mustafa Kahraman, Japonya Devleti'ne teþekkür ederek, “Bir Derikli olarak ve Derik’in Ýlçe Milli Eðitim Müdürü olarak Japonya Büyükelçiliði'nin yerel hibe projesi kapsamýnda yaptýðý bu katkýyý gerçekten önemsiyoruz. Ve bize taa uzaklardan yapýlan bu desteðin sembolik olduðuna inanýyoruz. Yani aslýnda ülkemiz, halkýmýz, böyle okullarý her zaman yapabilir. Ancak bizi bu konuda, belki de daha duyarlý olmamýzý gerektirecek bir davranýþ olduðu için çok önemsiyoruz. Okulumuz gerçekten þu anda Derik’in en güzel okullarýndan biri haline geldi. Bundan dolayý da Japon halkýna ve Japonya Büyükelçiliði'ne çok teþekkür ediyoruz.” Dedi.
Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan'ýn Mardin gezisinde atký hediye ettiði Seher Kahraman, aldýðý hediyeden dolayý çok mutlu olduðunu söyledi. Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan'ýn 2 günlük Mardin gezisinin son duraðý olan Kýzýltepe ilçesinde otogar miting alanýnda halka seslenirken, kendisine yaklaþan öðrenciye atkýsýný vermesi, öðrenci ve ailesinde sevinçle karþýlandý. Özel bir okulda 12. sýnýf öðrencisi olan 17 yaþýndaki Seher Kahraman'ýn ýsrarlarý üzerine Baþbakan Erdoðan atkýsýný hediye etmiþti. Üþümesine raðmen Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan'ýn kendisine atký vermesinden dolayý çok mutlu olduðunu belirten Seher Kahraman, "Ben Baþbakan Erdoðan'ý çok seviyorum. Onu çok sevdiðimi ve siyasi bölümü bitirip yanýnda çalýþmak istediðimi söyledim. Sonra atkýsýný istedim, üþüyeceðini söyledi, ben ýsrar edince atkýsýný bana verdi. Baþbakan'da gerçek bir baba aþký var. Bundan dolayý da onu çok seviyorum" dedi.
www.mardiniletisimgazetesi.com.tr
20 Þubat 2013 Çarþamba
3
Elektrik'te sayaç parasý kalktý E
lektrik daðýtým þirketlerinin deðiþtirilen sayaçlar için abonelerden para almasý, tepkilere neden oldu. Abone tepkileri, Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine taþýndý. Soru önergesini cevaplayan Enerji Bakaný Taner Yýldýz, 2014’ten itibaren elektrik sayaçlarýnýn bakým ve deðiþimi için abonelerden hiçbir ücret alýnmayacaðýný açýkladý. Bakan Yýldýz cevabýnda, bunun için gerekli yasal deðiþikliðin de geçen yýl yapýldýðý bilgisine yer verdi. Daðýtým þirketleri önceki yýl abonelerden 50,7 milyon lira sayaç-sökme takma bedeli ve 132 milyon lira da sayaç okuma parasý
olmak üzere toplam 182,7 milyon lira tahsil etti. Yasa gereði elektrik dahil 10 yýlýný dolduran sayaçlarýn deðiþtirilmesi gerekiyor. Kamu eliyle yapýlan elektrik daðýtýmýnýn bazý bölgelerde özelleþtirilmesiyle, þirketler sayaç deðiþtirme çalýþmalarýný hýzlandýrdý. Enerji Piyasasý Düzenleme Kurumu mevzuatý gereði daðýtým þirketleri, deðiþtirilen sayaçlar için abonelerden 40-50 lira civarý bir ücret alýyor. Enerji Bakanlýðý verilerine göre halen kullanýmda olan yaklaþýk 33 milyon sayacýn yaklaþýk 8 milyonu deðiþtirildi. Bakan Yýldýz, 27 Ocak’taki
açýklamasýnda 24 milyon abonenin sayaçlarýný 5 yýlda yenileyeceklerini söylemiþti. Elektrik daðýtým þirketleri abonelerden 2011 yýlýnda toplam 132 milyon lira sayaç okuma parasý ve 50,7 milyon lira da sayaç sökme takma parasý aldý. Bakan Yýldýz’ýn, konuyla ilgili Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ýn soru önergelerine cevabý “2011 yýlý sayaç sökme takma geliri 50,7 milyon TL’dir. 2012 yýlý için þirketlerce tahsil edilen sayaç sökme takma bedelleri henüz kesinlik kazanmamýþtýr. 2011 yýlýnda 21 elektrik daðýtým þirketinin, sayaç okumaya iliþkin perakende satýþ hizmet bedeli olarak tüketicilerden aldýðý tutar 132 milyon TL’dir.” þeklinde oldu. Sayaç parasýný kaldýran yönetmelik Bakan Taner Yýldýz, 11.09.2012 tarihli ve 28408 sayýlý Resmi Gazete’de yayýmlanan yönetmelik deðiþikliði ile Elektrik Piyasasý Daðýtým Yönetmeliði’nin 7’nci maddesine “Daðýtým þirketi tarafýndan kalýcý olarak temin edilen sayaçlarýn mülkiyeti, daðýtým þirketine aittir. Sayaçlarýn kullanýcý mülkiyetinde olmasý durumunda da baðlantý noktasý aynýdýr.” fýkrasýnýn eklendiðini belirterek, “Bu fýkrada yer alan hüküm gereði 31.12 2013 tarihinden itibaren periyodik muayene, arýza vb. nedenlerden dolayý elektrik sayaçlarýnýn deðiþtirilmesi durumunda sayacýn mülkiyeti, daðýtým þirketine ait olacak ve vatandaþtan hiçbir masraf alýnmayacaktýr.” Dedi. (CÝHAN)
'Çoðunluðun anlamadýðý bir dille vaaz edilmesini anlamlý bulmuyorum' Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý Din Ýþleri Yüksek Kurulu Baþkaný Prof. Dr. Raþit Küçük, Türkiye'de insanlarýn büyük çoðunluðunun anlamayacaðý bir dille vaaz edilmesini anlamlý bulmadýðýný söyledi. Ýlahiyatçý Prof. Dr. Faruk Beþer de insanlarýn bildiði dilde teblið yapýlmasýný doðru bulduðunu ifade etti. Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan'ýn Mardin'de yaptýðý konuþmada Kürtçe vaaz verilebileceðine yönelik sözleri, gözleri Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý'na çevirdi. Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý Din Ýþleri Yüksek Kurulu Baþkaný Prof. Dr. Raþit Küçük, konuyla ilgili Cihan Haber Ajansý'nýn (Cihan) sorularýný cevapladý. Türkiye'de bu konularýn tartýþýldýðýný belirten Küçük, "Türkiye'nin artýk birtakým kýrmýzý çizgileri aþmakta olduðunu da görüyoruz. Bu konu, umarým ki zaman içinde hallolacak bir konu ama bugün Türkiye'nin bazý köyleri hariç, hiçbir þehrinde salt þu dili konuþan, bu dili konuþan bir halk yaþamýyor. Bütün þehirlerimizde yüzde yüze yakýn Türkçe bilen insanlar yaþýyor. Yani ana dili baþka, ýrký baþka olabilir, ama þehirler bu konuya çok müsait olduðu kanaatini taþýmýyorum. Ama sadece hakikaten bir dili bilen insanlarýn yaþadýðý köyler için bu nokta düþünülmeye deðer ve esasen böyle bir uygulama birtakým vilayetlerimizin köylerinde olduðunu da bunun müsamaha ile karþýlandýðýný da biliyorum. Ama þehirler için böyle bir þeyi söylememiz anlamsýz olur. Çünkü bir çatýþma alaný meydana getirmemek gerekir." ifadelerini kullandý. Türkiye'de insanlarýn büyük
çoðunluðunun anlamadýðý bir dille vaaz edilmesini anlamlý bulmadýðýný dile getiren Küçük, "Nereyi alalým? Diyelim ki Diyarbakýr. Diyelim ki Van. Diyelim ki Mardin. Bu þehirlerde yaþayan insanýmýzýn yüzde yüzü neredeyse Türkçe biliyor. Yani burada 'Kürtçe vaaz olsun' demenin çok bir anlamý yok. Onu demek istiyorum. Neticede bu bir irþat dili. Ýrþat hangi dilde olsa makbuldür ama Türkiye'de insanlarýn büyük çoðunluðunun anlamayacaðý bir dille vaaz etmeyi çok anlamlý bulmuyorum." diye konuþtu. Cihan'a konuþan Ýlahiyatçý Profesör Faruk Beþer ise Kürtçe vaaz konusuna olumlu baktýðýný anlattý. Allah'ýn dilleri de kavimleri de farklý yarattýðýný belirten Beþer, "Buna þöyle sorarak baþlamak lazým; acaba Ýngilizler Ýngilizce vaaz vermeliler mi? veya Rusya'dakiler Rusça vaaz vermeliler mi? Böyle sorulmuþ olsa muhtemelen karþýdaki insan, 'Niye vermesinler? Vermeyip de ne yapacaklar? Baþka yollarý mý var?' diye soracaktýr. Ben bir Müslüman olarak düþündüðüm zaman bu sorunun çok geç kalmýþ bir soru olduðunu düþünüyorum. Biz alýþmýþýz, tek ýrk, tek millet, tek dil, tek din, tek þu, tek bu filan demeye. Halbuki dilleri de yaratan, kavimleri de yaratan Allah'týr. Allah farklý farklý kavimler yaratmýþ." ifadelerini kullandý.
Þanlýurfalý öðrenciler tablet bilgisayarla tanýþtý
F
atih Projesi kapsamýnda Þanlýurfa’da 2 okulun öðrencilerine tablet bilgisayar daðýtýldý. Ýlk olarak 364 öðrenci ve 51 öðretmene tabletleri verilirken uygulamasý da anýnda yapýldý. Þanlýurfa’da Fatih Projesi kapsamýnda Þanlýurfa Anadolu Lisesi ve Þair Nabi Anadolu Lisesi’nde tablet bilgisayar daðýtýldý. 2 okulda toplam 364 öðrenci ve 51 öðretmene tablet bilgisayar tahsis edildi. Ýl Milli eðitim Müdürü Metin Ýlci tarafýndan Þanlýurfa Anadolu Lisesi’nde daðýtýlan tabletlerle ilk uygulama yapýldý. Gelen tablet bilgisayarlardan 157 tanesi törenin yapýldýðý okulda daðýtýldý. Burada konu ile ilgili açýklama yapan Milli Eðitim Müdürü Metin Ýlci, öðrencilerin hasret ve merakla beklediði tabletlerin Þanlýurfa’ya bugün ulaþtýðýný söyledi. Müdür Ýlci, “Tablet bilgisayar daðýtýmý kapsamýnda ilimizde de 2 okulumuza öncelikli baþlýyoruz. Bu okulumuzda 157 tane öðrencimize yani 9. Sýnýf öðrencimize baþlatýyoruz. Öðrencilerimizin yaný sýra 35 öðretmenimize de daðýttýk. Bundan sonra müfredatlar buradan takip edilecek. Ben bu çalýþmanýn
Köylü çocuklar okuma salonunda sýnavlara hazýrlanýyor
Þ
þekilde anlatmýþ olacaksýnýz. Kürtçe bilen bir insan karþýsýndaki muhataplarý Kürtçe biliyorsa daha iyi biliyorlarsa bunu Kürtçe anlatmadýktan sonra nasýl anlatacak? Böyle bir þey olabilir mi? Bir insanýn kendi kavminin dilini bilmesi de vaciptir. Allah onunla görev yüklüyor bize. O görevi yerine getirebilmemiz için onu çok iyi bilmemiz lazým. Anlatabilmek için de çok iyi bilmek lazým. Çok iyi bilmek de vaciptir. Bir dili onunla teblið yapacaksanýz, kendinizi Ýslam açýsýndan seviyeli bir Müslüman kabul ediyorsanýz, anlatacaðýnýz kavmin dilini çok iyi bilmeniz lazým. Bir Türk'ün Türkçeyi çok iyi bilmesi lazým. Bir Kürt de Kürtçe'yi çok iyi bilmesi lazým ki anlatabilsin. Baþka nasýl Ýnsanlara anladýðý dilden irþat anlatsýn? Buna akýl mý mani, din mi mani, yapýlmasýnýn uygun olacaðýný anlatan Beþer, sosyal gerçeklik mi mani? Hiçbir þey mani "Siz bir dili bilmedikten sonra o dili deðil. Dolayýsýyla gecikmiþ bir hakikatin bilenlere o dille anlatmadýktan sonra bunu ifadesi olarak görüyorum bunu." þeklinde nasýl anlatmýþ olacaksýnýz? Nasýl en iyi konuþtu. (CÝHAN)
anlýurfa'nýn Ceylanpýnar ilçesine baðlý Afganlar köyüne Ceylan Kadýn Aile ve Çocuk Derneði tarafýndan açýlan Hacý Ýsmail Türkoðlu Okuma Salonu, çocuklarýn umudu oldu. Maddi imkansýzlýklardan dolayý dershaneye gidemeyen örgenciler okuma salonunda deneyimli öðretmenler eþliðinde sýnavlara hazýrlanýyor. Okuma Salonu Müdürü Ýsmail Dil, kayýtlý 60 öðrencinin bulunduðunu ve bu sayýnýn her gün arttýðýný söyledi. Sýnavlarda 400, 420 puan alan örgencilerin olduðunu kaydeden Ýsmail Dil, amaçlarýnýn çocuklarý eðitmek ve daha baþarýlý olmalarýna katkýda bulunmak olduðunu belirtti. Okuma salonlarýnýn
Þ
Mehmet Toprak, evini kale gibi koruyor. Evinin etrafýný 4 kamera ile anlýk izleyen Toprak, bina giriþini de pittbull köpekle muhafaza ediyor. Toprak, madde baðýmlýlarý ve hýrsýzlardan rahatsýzlýðýný anlatýrken,
genelde merkez ve ilçelerde faaliyet gösterdiðini belirten Dernek Baþkan Mehmet Ölçer ise "Köydeki örgencilerin birçoðunun maddi imkansýzlýklardan dolayý dershaneye gidemediðini biliyorduk. Onlara yardým etmek amacýyla Afganlar köyünde okuma salonu açmaya karar verdik. Öðrencilerimize her türlü imkaný sunuyoruz." Dedi. (CÝHAN)
KCK ana davasýnda 6'sý eski belediye baþkaný 10 kiþiye tahliye
Madde baðýmlýlarý ve hýrsýzlara karþý kamera ve pitbullu koruma D
anlýurfa’da madde baðýmlýlarý ve hýrsýzlardan muzdarip olan bir vatandaþ, evini ilginç yöntemlerle korumaya baþladý. Paþabaðý Mahallesi'nde tenha bir yerde 3 katlý bir apartmanýn ikinci katýnda oturan
hayýrlar getirmesini diliyorum.” dedi. Ýlci ayrýca 68 okulda toplamda bin 578 akýllý tahtanýn da kullanýma hazýr hale getirildiðini belirtti. Þanlýurfa’da uzaktan eðitim uygulamasýna da iki sýnýfýn geçeceðini aktaran Ýlci, her sýnýfýn hazýrlanýþ maliyetinin 200 bin liraya ulaþtýðýný ifade etti. Ýlci þöyle devam etti: “Þu an içinde bulunduðumuz sýnýf Þanlýurfa ilinde bu özellikte 2 tane sýnýf bulunmaktadýr. Türkiye’nin her hangi bir ilinden buraya, buradan da her hangi bir ilimize canlý olarak uzaktan eðitim yoluyla ders yapýlabilmektedir. Öðretmenlerimizin, öðrencilerimizin ve okullarýmýzda bulunan idarecilerimizin eðitim ihtiyaçlarý kapsamýnda bakanlýðýmýzca canlý, birebir ve interaktif olarak burada eðitim alma, konuþma ve program yapma þeklinde bir sýnýfýmýz bulunmaktadýr. Bu sýnýfýn maliyeti yaklaþýk 200 bin liradýr.” Öðrenciler ise kendilerine tablet bilgisayar daðýtýlmasýndan duyduðu memnuniyeti dile getirerek, bilgisayarlarýn derslerdeki baþarýyý arttýracaðýný kaydetti. (CÝHAN)
iyarbakýr 6. Aðýr Ceza Mahkemesi'nde terör örgütü KCK'ya iliþkin görülen 108'i tutuklu 175 sanýklý güvenlik tedbirleri ile hýrsýz ve madde davada, aralarýnda 6 eski belediye baðýmlýlarýna göz daðý veriyor. Birçok baþkanýnýn da bulunduðu 10 sanýk komþusunun bu tür sorunlar yüzünden tahliye edildi. taþýndýðýný anlatan Toprak, kendisinin de Diyarbakýr'da devam eden evini satýlýða çýkardýðýný söylüyor. terör örgütü KCK ana davasýnýn Toprak, yetkililerin bölgede denetimleri seri duruþmasý bugün karara sýklaþtýrmasýný istiyor. baðlandý. 57'inci duruþmanýn Paþabaðý ve Korukent görüldüðü davada, mahkeme ara mahallelerinde köþe baþlarýnda esrar kararýný açýkladý. Savcý, geçtiðimiz satan kiþilerin olduðunu kaydeden hafta Cuma günü görülen Toprak, "Defalarca bildirdik. Bunlar duruþmada 10 sanýk için tahliye yakalandý ama savcýlýk tarafýndan geri talebinde bulunmuþtu. Bugün býrakýldý. Gençlerimiz alýþmasýn diye Diyarbakýr 6. Aðýr Ceza kamera taktým. Satýcýlar kamera alanýna Mahkemesi'nde devam eden KCK girmemeye baþladýlar. Komþularýmýz ana davasýnýn duruþmasýnda sanýk evini sattý. Herkes çocuklarýný korumak Mazlum Tekdað'ýn delil ikamesi için buradan kaçýyor. Bizde evimizi yapýldýktan sonra avukatlar satýlýða çýkardýk. Kendi malýmýzý savunma yaptý. 100'e yakýn korumak için yapýyoruz. Þuradaki avukatýn savunmasý 12 saat sürdü. kamyonette malýmýz duruyor. Adam Avukat savunmalarýnýn esrar almak için hýrsýzlýða kalkýþýyor. O açýdan köpeði getirdim.” Dedi. (CÝHAN) ardýndan duruþmaya ara veren
mahkeme heyeti ara kararýný açýkladý. Mahkeme heyeti, dava dosyasýnda sanýklarýn tutukluluk süresi, delil durumunu göz önünde bulundurarak eski Diyarbakýr Yeniþehir Belediye Baþkaný Fýrat Anlý, eski Þýrnak Belediye Baþkaný Ahmet Ertak, eski Batman Belediye Baþkaný Hüseyin Kalkan, Mardin'in Kýzýltepe ilçesi Belediye Baþkaný Ferhan Türk, Eski Dicle Belediye Baþkaný Abdullah Akengin, BDP Batman üyesi Hasan Öner, Eski Hakkari Belediye Baþkaný Kazým Kurt ile tutuklu sanýklardan Aslan Özdemir, Takibe Turgay ve Fadile Bayram'ý tahliye etti. Mahkeme heyeti, savcýnýn tahliyesini istediði tutuklu sanýklardan DTP Kadýn Meclisi Üyesi Esma Güler, Leyla Deniz, Besima Gonca ve Dirayet Taþdemir'in ise tutukluluk halinin devamýna karar verdi. (CÝHAN)
www.mardiniletisimgazetesi.com.tr
20 Þubat 2013 Çarþamba
4
‘Ýmralý’yla ikinci görüþme gecikti, 1 ay önce gidilmeliydi’ B
DP Genel Baþkaný Selahattin Demirtaþ, Ýmralý Adasý’nda Abdullah Öcalan’la yapýlacak ikinci görüþmeyi 'geciken bir görüþme' olarak deðerlendirdi. Demirtaþ, “Yaklaþýk 1 ay önce Ýmralý’ya ikinci ziyaretin olmasý gerekirdi. Ama hükümetin yaklaþýmlarý nedeniyle 1,5 aydýr Ýmralý’ya gidilemiyor. Biz sabýrlý davranýyoruz. Süreç iþlesin diye metanetli davranýyoruz.” dedi. Demirtaþ, ayrýca Öcalan'la görüþmelerin özel izne tabi olmamasý gerektiðini, diðer mahkumlarýn görüþmelerinde olduðu gibi rutin bir sürece oturtulmasýný istedi. BDP’li Demirtaþ, Diyarbakýr 6. Aðýr Ceza Mahkemesi’nde görülmekte olan KCK ana davasýnýn bugünkü duruþmasýna katýldý. Demirtaþ, adliye giriþinde gazetecilere gündeme dair açýklamalarda bulundu. KCK adýyla baþlatýlan operasyonlarýn üzerinden yaklaþýk olarak 4 yýlýn geçtiðini ifade eden Demirtaþ, 4 yýldýr halen ifade verip, savunma yapmayan tutuklularýn olduðunu dile getirdi. ‘Halen savunmasý alýnmamýþ, halen yargýlama aþamasýnýn sorgulama kýsmý bile yapýlmamýþ arkadaþlarýmýz var.’ diyen Demirtaþ, “Bunlarýn bir kýsmý örgüt üyeliðinden ceza alsalar bile infazlarýný tamamlamýþ durumda. Bu süre zarfýnda burada, bu
mahkemenin önünde defalarca açýklama yaptýk. Yargýçlara çaðrý yaptýk. Bütün yargýlama makamlarýna çaðrý yaptýk. Süreçlerin kritik aþamalara geldiðini söyledik. Yargýdan destek istedik. Siyasetin önünü açmasý için yargýnýn da üzerine düþeni yapmasýný istedik. Ama bugüne kadar býrakýn yargý siyasetin önündeki týkanýklýðý gidermeyi, sürekli engel oluþturdu. Yargý bürokrasisi ülkenin barýþýna barýþ süreçlerine destek vermek yerine sürekli gerilim yarattý. Haksýzlýk hukuksuzluk yarattý.” þeklinde konuþtu. "Tutuklularý 1 -2 yýl önce serbest býrakmak gerekiyordu" Mahkeme salonlarýnýn mezbahaneye döndüðünü iddia eden Demirtaþ, “Resmen burada katliamlar yapýldý. Sadece Diyarbakýr mahkemelerinde deðil Türkiye genelinde birçok mahkemede hukuk, kanun, yasa, anayasa, uluslar arasý sözleþmeler ayaklar altýna alýndý.” þeklinde ifadelere yer verdi. Adaletten ümitlerini yitirdiklerini belirten Demirtaþ, konuþmasýný þöyle sürdürdü: “Adalet zaten infaz edildi, katledildi. Burada çýkacak tahliyeler arkadaþlarýmýz için çok önemlidir, ama bizim açýmýzdan, siyasi açýdan hiçbir deðeri yoktur. 4 yýldýr haksýz, hukuksuz içeride tuttuðunuz insanlarý býraksanýz siyaseten bir
kazanýmý olmaz. Bunu 1 yýl önce 2 yýl önce yapsaydýnýz anlamý olurdu. Ama infazlarý tamamladýktan sonra mahkemeler tahliye verir mi vermez mi onlarýn bileceði iþ. Her bir arkadaþýmýz ve her bir arkadaþýmýzýn özgürlüðü bizim için deðerlidir. Biz arkadaþlarýmýzla dayanýþma için buraya geldik. Biz mahkemelere artýk çaðrý falan da yapmýyoruz.” "Her bir arkadaþýmýzýn tahliye olmasý gerekiyor" Savcý ve yargýçlara seslenen Demirtaþ, savcý ve yargýçlarýn akan gözyaþý ve kana katký iddia ederek, “Bu ülkede akan kana, analarýn aðlamasýna katký sundunuz. Bunu bilmelerinde fayda var. Bu saatten sonra kendileri bilirler. Siyaset olarak biz barýþ için, akan kanýn durmasý için elimizden geleni yaparýz, ama yargýnýn bu ülkede demokrasiye de, özgürlüðe de tarih boyunca katký sunmadýðý ortadayken bu saatten sonra da beklenti içinde deðiliz. Ýçerideki arkadaþlarýn tamamý tahliye olmasý dýþýnda baþka bir karar bizim için adil bir karar deðil. Beklentimiz odur." dedi. "Görüþmelerle ilgili sýkýntý çýkmamasýný temenni ediyoruz" Ýmralý’da Abdullah Öcalan’la görüþme konusunda bir sýkýntý yaþanmamasýný temenni etiklerini dile getiren Demirtaþ, hükümetin
Tanrýkulu: Baþbakan saðlýklý bir anayasa için takvim belirlemekten vazgeçsin
C
umhuriyet Halk Partisi(CHP) Genel Baþkan Yardýmcýsý Sezgin Tanrýkulu, Türkiye’nin yeni bir sürece girdiðini, tarihinde ilk defa seçilmiþ bir meclis tarafýndan bir masa etrafýnda bir anayasa yapmayý denediðini söyledi. Baþbakan’ýn anayasa yapýmýnda takvim belirlemesinin ve Mýsýr ile Libya örneklerini vermesinin çok yanlýþ olduðunu vurgulayan Tanrýkulu, “O yüzden Baþbakan’ýn sevdasýna göre Baþbakan’ýn siyasal takvimine göre anayasa yapýlmaz. Toplumun isteðine göre anayasa yapýlýr. Türkiye’de anayasa yapmak zordur. Þimdi masada siyasal partiler bu zorluðu aþmaya çalýþýyorlar, Baþbakan’a raðmen. Türkiye gerçek anlamda sorunlarýný çözme iddiasýnda olabilecek bir anayasa yapmak istiyorsa Baþbakan bu takvim dayatmasýný ortadan kaldýrmalýdýr. ‘Biz kendi anayasamýzý yaparýz’ söyleminden uzaklaþmalýdýr.” dedi. Diyarbakýr 6. Aðýr Ceza Mahkemesi’nde görülen KCK ana davasýný CHP Genel Baþkan Yardýmcýsý Sezgin Tanrýkulu da takip etti. KCK ana davasýnýn 4 yýla yakýn bir süredir devam ettiðini hatýrlatan Tanrýkulu, yargý sistemine eleþtirilerde bulundu. Siyasi kimliðini býrakýp, avukat kimliði ile konuþtuðunu belirten Tanrýkulu, yargý sisteminin muhalif siyasetçiler üzerinde bir terbiye ve öç alma aracý olduðu iddiasýnda bulundu. Tanrýkulu, þöyle konuþtu: “Bu Diyarbakýr’da da, Ýstanbul’da da, Ýzmir’de de, Ankara’da da, Van’da da böyle. Yargý bir adaleti gerçekleþtirme aracý deðil, muhalifler üzerinde bir siyasal terbiye aracý olarak kullanýlýyor. 4 yýldýr devam eden bu yargýlamada tahliye kararlarý çýkmadý. Umarým yargý bu öç alma mekanizmasýný býrakýr. Adalete, hukuka, özgürlüklere uygun bir karar çýkar Diyarbakýr ve Türkiye’nin her yerinden. Ayrýca yargý bir siyasal terbiye aracý olarak kullanýldýðý için de Türkiye’de kutuplaþmanýn, ayrýþmanýn odak noktasý oldu.”
Türkiye’nin yeni bir sürece girmek üzere olduðunu dile getiren Tanrýkulu, “Yargý bu sürece hizmet eden kutuplaþmayý ve ayrýþmayý ortadan kaldýran, barýþa, çözüme, uzlaþmaya hitap edebilecek bir araca dönüþmesi lazým. Umuyorum yargýçlar bütün Türkiye’nin vermiþ olduðu bu uzlaþma mesajýný çözüm mesajýný uygularlar ve Diyarbakýr’da hukuka, uygun adalete uygun, yurttaþlara uygun bir karara imza atarlar.” þeklinde konuþtu. Bir gazetecinin ‘Baþbakan Erdoðan, CHP, anayasa yapma sürecini uzatýyor' þeklindeki sorusuna karþý Tanrýkulu, þu cevabý verdi: “Anayasa yapým süreci diðer yasalarý yapma sürecinden çok farklýdýr. Baþbakan geçen günlerde hatýrlarsýnýz Mýsýr ve Libya örneklerini verdi. Oralarda 6 ayda anayasa yapýldý dendi. Mýsýr’ýn ve Libya’nýn hangi kanlý süreçlerden geçtiðini ve þimdi hangi rejimler tarafýndan yönetildiðini biliyoruz. Baþbakan örneði de Batý demokrasilerinde çaðdaþ demokrasilerden yana deðil. Verdiði
örnekler bile gerçekten çok kanlý süreçlerden geçmiþ ülkelerin örnekleri. ‘O ülkelerdeki 6 aylýk 8 aylýk süreçlere Türkiye’ye örnek olsun’ diyor. Türkiye’de yeni bir süreci baþlatmak istiyorlar anayasayla birlikte. O yüzden Baþbakan’ýn sevdasýna göre Baþbakan’ýn siyasal takvimine göre anayasa yapýlmaz. Toplumun isteðine göre anayasa yapýlýr. Türkiye tarihinde ilk defa seçilmiþ bir meclis tarafýndan bir masa etrafýnda bir anayasa yapmayý deniyor Baþbakan'ýn baskýsý altýnda. Baþbakan bu takvim dayatmasýný kaldýrmalýdýr. Geçiþ döneminde olan ülkelerde çatýþmanýn, kutuplaþmanýn çok yoðun olduðu ülkelerde anayasa yapmak zordur. Birçok örneði vardýr. Türkiye’de anayasa yapmak zordur. Þimdi masada siyasal partiler bu zorluðu aþmaya çalýþýyorlar Baþbakan’a raðmen. Türkiye gerçek anlamda sorunlarýný çözme iddiasýnda olabilecek bir anayasa yapmak istiyorsa Baþbakan bu takvim dayatmasýný ortadan kaldýrmalýdýr. ‘Biz kendi anayasamýzý yaparýz’ söyleminden uzaklaþmalýdýr.” (CÝHAN)
isimlere takýlmasý durumunda, baþka nitelikler arayacaklarýný kaydetti. Demirtaþ, þöyle konuþtu: “Bizim uzun süredir heyetimiz hazýr bir þekilde bekliyor. Biz kararýmýzý almýþýz. Hangi arkadaþlarýmýzýn baþvuru yapacaðý belli. Hükümet bu konuda karar vermeyecek. Hükümet izin merciidir. Adalet Bakanlýðý Ýmralý Adasý’na veya herhangi bir cezaevine bir milletvekilinin gidiþi konusunda izin verir. Karar vermez. Kararý partimiz vermiþtir. Kararý biz veririz, o kararý da vermiþ durumdayýz. Kendileri izin verir mi vermez mi onlarýn takdiridir. Bizsiz de yürütebiliyorlarsa biz engel olmayacaðýmýzý baþýndan beri dile getirdik. Ama bu saatten sonra bize isim tartýþmasý dayatan, isim tartýþmasýyla karþýmýza gelen bir siyasetle biz bu iþi yürütemeyiz. Bunu da bilmekte fayda var. Özellikle Ýmralý boyutuyla kendileri o saatten sonra çalýþmalarýný kendileri yürütür. Biz de dýþarýdan destek oluruz. Engel olmayýz.” "Gecikmiþ bir ziyaret, 1 ay önce Ýmralý'ya gidilmeliydi" Ýmralý’ya gidecek isimlerle ilgili resmi bir baþvuru yapmadýklarýný bildiren Demirtaþ, belirlenen isimlerin baþvuru yapabilmek için kendilerinden talimat beklediklerini dile getirdi. Ýmralý’ya yapýlacak ikinci ziyareti
gecikmiþ bir ziyaret olarak niteleyen Demirtaþ, þu ifadelere yer verdi: “Gecikmiþ bir ziyaret. Yaklaþýk 1 ay önce Ýmralý’ya ikinci ziyaretin olmasý gerekirdi. Ama hükümetin yaklaþýmlarý nedeniyle 1,5 aydýr Ýmralý’ya gidilemiyor. Biz sabýrlý davranýyoruz. Süreç iþlesin diye metanetli davranýyoruz. Ciddi olduðumuz için, sürece samimiyetle yaklaþtýðýmýz için, halkýmýzýn barýþ umutlarýna cevap olabilmek için bu þekilde davranýyoruz. Yoksa Ýmralý görüþmelerinin bu þekilde kriz olmamasý gerekir.” Bundan sonraki süreçte Ýmralý ile yapýlacak görüþmelerin rutin bir hale gelmesi gerektiðini söyleyen Demirtaþ, “Bundan sonra da süreç iþleyecekse Ýmralý görüþmeleri; Öcalan’ýn avukatýyla, ailesiyle, siyasetçilerle görüþmeleri rutin, normal bir hale dönmesi gerekir. Þimdi ben milletvekili olarak þurada Diyarbakýr Cezaevi’ne istediðim zaman gidip ziyaret yapabiliyorum. Bunun önünde hiçbir engel yok. Ýmralý Cezaevi’nde hukuki açýdan ayný kurala tabiyse artýk bunun böyle Baþbakan’ýn, Bakan'ýn özel izinlerine, krize falan tabi olmamasý lazým. Bundan sonra sürecin normalleþerek devam etmesi gerekir.” diye konuþtu. (CÝHAN)
'Viranþehir büyük bir ekonomik potansiyele sahip'
V
iranþehir Giriþimci Ýþadamlarý Derneði (VÝRGÝAD), Kaymakamý Muhammed Lütfi Kotan’nýn katýldýðý kahvaltýlý toplantýda biraraya geldi. Ýlçenin meselelerinin konuþulduðu toplantýda Kaymakam Kotan, büyük bir ekonomik potansiyele sahip olduðunu söylediði Viranþehir'e iþadamlarýnýn yatýrým yapmasý tavsiyesinde bulundu. Ýlçenin geleceðini çok parlak gördüðünü dile getiren Kotan, mevcut imkanlarla çok daha güzel ve modern bir görünüme kavuþmasýnýn mümkün olduðunu söyledi. Kaymakam Kotan, "Ýlçemize üç yýl içinde 24 okul yapýlacak. Saðlýk meslek yüksekokulu için arsamýz, Viranþehir Devlet Hastanesi yanýnda hazýr. Küçük sanayi sitesi inþaatý, çok yakýnda baþlayacak durumda. Viranþehir ’in
üst kýsmýndan otoyol, güneyinden ise çevre yolu geçecek; bu yolun 2013’te bitmesi planlanýyor. Ýlçeye kurulacak DSÝ müdürlüðü için 30 dönüm arazi ayrýlmýþ durumda." dedi. VÝRGÝAD Baþkaný Recep Acar ise ilçenin en büyük sýkýntýsýnýn iþsizlik olduðunu belirtip tek çözüm yolu olarak, iþadamlarýnýn yatýrýmlarýnýn büyük kýsmýný istihdama yönelik yapmasýný gösterdi. Acar, yatýrýmlarýn ilçeyi sosyolojik ve ekonomik refaha kavuþturacaðýný belirterek, "Dernek yönetimimizle yaptýðýmýz toplantýlarda, ilçemize neler kazandýrabileceðimizi istiþare edeceðiz. Toplantýya katýlan baþta Kaymakamýmýz Muhammed Lütfi Kotan olmak üzere üyelerimize teþekkür ediyoruz." þeklinde konuþtu. (CÝHAN)
Ankara'dan Suruç'a yardým eli
A
nkara'nýn Keçiören ilçesinden Suruç’a gelen bir grup gönüllü, Kimse Yok Mu adýna gýda ve giyim yardýmýnda bulundu. Ankara Sanayiciler ve Ýþadamlarý Derneði’ne üye bir grup esnaf, ’kardeþ þehir projesi’ kapsamýnda Þanlýurfa’nýn Suruç ilçesinde ihtiyaç sahibi ailelere yardýmda bulundu. Ankara Sanayiciler ve Ýþadamlarý Derneði üyesi Mustafa Özkan baþkanlýðýndaki 16 kiþilik heyet, kardeþ ailelerin yanýna giderek çeþitli hediyeler takdim etti. Mustafa Özkan terör nedeniyle sanayinin henüz yeni yeni geliþtiði ve esnaf aðýrlýklý yapýya sahip þehirde, iþ sahalarýnýn yeterli olmadýðýný belirtti. Özkan, "Kardeþ þehir Projesi’’ kapsamýnda Ankaralý esnaf arkadaþlarýmýzla Suruç’a geldik. Bu bölgede insanlar çoluk çocuðunu okutmak evine ekmek
götürmek için memleketlerinden uzak baþka þehirlere mevsimlik iþçi olarak gidiyor. Ýnþaatlarda haftanýn birkaç günü iþ bulabilirse mutlu oluyor." dedi. Hz. Ýbrahim’in þehri olarak ünlenen ve peygamberler þehri olarak anýlan Þanlýurfa’yý kardeþlik ve misafirperverlik baðlamýnda çok sýcak bulduklarýný dile getiren Özkan, "Çam sakýzý çoban armaðaný yapýlan yardýmlardan ziyade burada doðu-batý arasýnda gönülleri Ýbrahim Peygamber gibi fethetmeye, Eyüp Peygamber gibi kardeþlerimizin duasýný almaya geldik.’’ ifadesini kullandý. 16 civarýnda Suruçlu fakir ve yardýma muhtaç aileyi yerinde ziyaret ederek kardeþ aileler oluþturulduðunu belirten Özkan, "Ailelerimize çeþitli yardýmlarda bulunduk. Kendilerine telefonlarýmýzý verip onlarýn telefon numaralarýný aldýk.
Herhangi sýkýntý ve bir hastalýk sýrasýnda hastalýðýn tedavisi için kardeþ ailelerimizi Ankara’ya davet ettik. Kardeþ ailelerimizde çocuðu okumakta olan ailelerin öðrenci masrafýný karþýlamak için Suruçlu esnaf kardeþlerimizle koordineli çalýþma içine girdik. Ýnþallah bu gönül birlikteliðimizin devamýný getiririz.’’ dedi. Suruç’ ta henüz yeni faaliyete giren ‘Ahmed-i Hani Öðrenci Yurdu’nu da
ziyaret eden ve yurdun sosyal aktiviteleri hakkýnda Yurt Kurucu Müdürü Fevzi Þahin’ den bilgi alan Ankaralý esnaflar, "Burada Suruçlu öðrenci kardeþlerimize çok güzel hizmetler verildiðine þahit olduk. Buradan çýkan Anadolu’nun yaðýz ve baþarýlý öðrencileri, çeþitli illerde okuyarak kendi memleketlerine hizmet etme imkâný bulabiliyor.’’ þeklinde konuþtu. (CÝHAN)
www.mardiniletisimgazetesi.com.tr
20 Þubat 2013 Çarþamba
‘Her ilacý buzdolabýnda saklamayýn kimyasý bozuluyor’ Ö
5
BASINDAN
Halife Hz. Ömer’den bir yönetici ve danýþmaný dinleme örneði!
S
aðlýk Bakanlýðý Ýlaç ve Týbbi Cihaz Kurumu, kullanma talimatýnda belirtilmediði sürece ilaçlarýn buzdolabýnda saklanmamasý gerektiðini açýkladý. Ýlaç ve Týbbi Cihaz Kurumu’ndan yapýlan açýklamada, ‘akýlcý ilaç kullanýmý’nýn yaygýnlaþtýrýlmasý gerektiði belirtildi. Akýlcý ilaç kullanýmýnýn öncelikli olarak halkýn saðlýðýný ve toplumun çýkarýný gözettiðinin anlatýldýðý açýklamada, öncelikle hastanýn probleminin tanýmlanmasý, yani hekim tarafýndan doðru teþhisin konulmasý gerektiði vurgulandý. Ýlaçlý veya ilaçsýz, etkili ve güvenilir tedavinin tanýmlanmasýnýn þart olduðuna iþaret edilen açýklamada, “Eðer ilaçla tedavi uygulanacaksa, uygun ilaçlarýn seçimi, her bir ilaç için uygun dozun ve uygulama süresinin belirlenmesi ve uygun reçetenin yazýlmasý basamaklarý izlenmelidir. Bu aþamada onaylanmýþ, güncel taný ve tedavi kýlavuzlarý esas alýnmalýdýr. Kullanýlmakta olan ve en son kullanýlan ilaçlar, hastanýn alerjik durumlarý sorgulanmalý ve hasta tarafýndan belirtilmelidir. Ýlaçlarýn nasýl, hangi dozda, hangi sýklýkta, ne kadar süre kullanýlacaðý ve hangi koþullarda saklanacaðý hastaya tam olarak anlatýlmalý,
hasta ve hasta yakýný tarafýndan eksiksiz olarak uygulanmalýdýr. Hasta yakýný ilacýn olasý yan etkileri, ilacýn besin ve ilaç etkileþimleri konusunda bilgilendirilmelidir. Bu durum hasta/hasta yakýný tarafýndan da sorgulanmalýdýr” denildi.
Ýlacýn kimyasýný bozmayýn Ýlaç ve Týbbi Cihaz Kurumu’nun açýklamasýnda, kullanma talimatýnda belirtilmediði sürece ilaçlarýn buzdolabýnda saklanmamasý gerektiðine dikkat çekildi. Uygun olmayan saklama koþullarýnda ilaçlarýn kimyasal yapýlarýnýn bozulabileceðinin hatýrlatýldýðý açýklamada, ilacýn etkisini kaybedebileceði hatta istenmeyen etkilerin ortaya çýkabileceði ve zehirlenmelere sebebiyet verebileceði dile getirildi. Buzdolabýnda saklanmasý gereken ilaçlarýn kesinlikle buzlukta saklanmamasý ve dondurulmamasýnýn tavsiye edildiði açýklamada, hamilelik ve emzirme döneminde, çocuklarda, yaþlýlarda, böbrek ve karaciðer yetmezliði olan hastalarda, kronik hastalýðý olanlarda, ilaç alerjisi öyküsü olanlarda ilaç kullanýmý konusunda daha dikkatli olunmasý gerektiði vurgulandý.
Týpký dünyaya adaet örnekleri veren Hz. Ömer Efendimiz’in, yönetimi boyunca hep danýþmanlarýna sorarak yanlýþ kararlardan kurtulup isabetli kararlara imza attýðý gibi. ugün sizlere, iþte böyle bir yönetici ve danýþman örneði sunmak istiyorum. Belki de bir daha ibretle okuyacak, takdirle düþüneceksiniz bu tarihî yönetici ve danýþman olayýný.
Ýlaçlarýn yüzde 50’si uygunsuz kullanýlýyor Hamilelerin ve emziren annelerin ilaç kullanmadan önce mutlaka hekim ve eczacýya danýþýlmasý gerektiðinin kaydedildiði açýklamada þu uyarýlara yer verildi: “Ýlacýnýz; hekiminize veya eczacýnýza sormadan; çiðnenerek, kýrýlarak, bölünerek veya suda çözülerek kullanýlmamalýdýr. Ýlaçlar çocuklarýn göremeyeceði, ulaþamayacaðý yerlerde, ýþýktan ve nemden korunarak ve ambalajýnda saklanmalýdýr. Ýlaç, hekiminiz tarafýndan önerilen süre boyunca kullanýlmalýdýr. Ýlaç kullanýmý
yarýda kesilmemeli, hekime danýþmadan doz deðiþikliðine gidilmemelidir. Doz atlamamaya ve ilacý her gün ayný saatlerde almaya özen gösterilmelidir. Herhangi bir ilacý veya vitamin, ilaç dýþý gýda takviyesi, bitkisel ürün gibi bütün ürünleri kullanmadan önce hekiminize ve eczacýnýza danýþýnýz. Kesilmiþ veya açýlmýþ ambalajlar satýn alýnmamalý, son kullanma tarihi geçmiþ olan ilaçlar kesinlikle kullanýlmamalýdýr. Ýlaç ancak doðru kullanýlýrsa etkilidir. Ancak ne yazýk ki tüm dünyada ilaçlarýn yaklaþýk yüzde 50’si uygunsuz þekilde kullanýlmaktadýr.” (CÝHAN)
'Katarakt ameliyatý kalp ameliyatý kadar önemli'
T
ürkiye’de ‘ yaþlý hastalýðý’ olarak bilinen katarakt, yeni doðan bebekler dahil her yaþta görülebiliyor. Hemen her yaþ grubunun sorunu olan katarakt, dikkat edilmezse körlüðe kadar giden ciddi sonuçlara neden olabiliyor. Dünyagöz Ýzmit Hastanesi'nde görevli Dr. Yusuf Yýldýrým, katarakt ameliyatlarýnýn en az kalp ameliyatlarý kadar önemli olduðunu söyledi. Katarakt ameliyatý olacak kiþilerin dikkat etmesi gereken noktalarý anlatan Dr. Yusuf
M. Sait Çakar
Yýldýrým, “Hekim tecrübesi, kullanýlan malzemelerin kiþiye özel olarak ve tek seferlik kullanýlmasý, tedavinin yapýldýðý hastanenin teknolojik altyapýsýnýn yeterliliði, ameliyatýn gerçekleþtiði ameliyathanenin sterilizasyon zincirine uygun olmasý. Bunlarýn olmamasý durumunda yapýlacak cerrahi operasyon, hastalarý, görme kaybýna kadar uzanabilen bir yolculuða çýkarabilir.” Ýkinci Katarakt riskine dikkat Sterilizasyon þartlarýna uyulmadan yapýlan katarakt ameliyatý sonrasý gözde enfeksiyon ve farklý komplikasyonlar geliþebileceðini anlatan Dr. Yusuf Yýldýrým, bu durumun hastanýn görme yetisini kaybetmesine kadar gidebilecek bir yolun baþlangýcý olabileceðini söyledi. Dr. Yýldýrým; iyi, kaliteli merceklerle yapýlmayan ameliyatlarda, kataraktýn arka zarýnýn kalýnlaþma riskinin, kaliteli mercekle yapýlan ameliyatlara göre daha fazla olduðunu belirtti. Dr. Yýldýrým, böyle durumda, kalýnlaþan katarakt zarýnýn lazerle açýlmasý gerektiðini, bunun ise hasta için ayrý bir ameliyat riski ve maddi külfet anlamýna geldiðininin altýný çizdi. Katarakt ameliyatýnýn
yle anlaþýlýyor ki, samimi yöneticiler doðru sözlü danýþmanlarýný dinleyerek istiþare ile karar verirlerse isabetli sonuçlar elde ederler.
baþarýsýný, hekimin tecrübesi ve göz içine konulan merceðin kalitesinin doðrudan etkilediðinin altýný çizen Dr. Yýldýrým, þunlarý kaydetti: “Ben bir hekim olarak, katarakt ameliyatý olacak hastalara dünyaca kabul edilmiþ saðlýk normlarýnda göz içi merceklerinin gözlerine takýlmasýný tercih etmelerini tavsiye ederim. Göz içi lenslerin doðru seçimi sayesinde görme düzeyi yüksek kalite ve kontrastta sahip olacak, gece görüþü diðer merceklere göre daha kaliteli olacaktýr.” Kataraktta Femtosaniye lazer ile çözüm Dünya ile eþ zamanlý Dünyagöz Hastaneler Grubu’nda uygulanmaya baþlanan Femtosaniye Lazer yöntemi ile katarakt tedavisinde önemli yol katedildi. Bir yýldan beri Dünyagöz Hastaneleri’nde uygulanan Femto Saniye Lazer yöntemi ile katarakt ameliyatlarýnýn en önemli aþamasý olan yapay göz içi merceðinin yerleþtiði yuva, lazer yardýmý ile kusursuz olarak hazýrlanabiliyor.
Femtosaniye Lazer yönteminin detaylarýný da anlatan Dr. Yýldýrým, bu konuda þunlarý kaydetti: “Femtosaniye Lazer yardýmýyla katarakt ameliyatýnda geliþmiþ görüntüleme yöntemleri kullanýlarak, katarakt ameliyatýnýn en önemli aþamalarý yapýlýyor. Bu aþamalar sýrasýyla, gözün kornea tabakasýnýn lazerle kesilmesi, göz merceðinin ön zarýnýn alýnmasý ve katarakt oluþmuþ merceðin göz içinde parçalanmasý lazer yardýmý ile daha hassas ve daha düzgün olarak yapýlabilmektedir. Klasik Fako ile yapýlan katarakt ameliyatlarýnda olduðu gibi bu þekilde lazer yardýmýyla hassas olarak yapýlan ameliyatlar sonrasýnda da göz içine takýlan çok odaklý mercekler ile kataraktýn yaný sýra varsa hastalardaki kýrma kusurlarýnýn (miyop, hipermetrop, astigmat) daha doðru olarak düzeltilebiliyor, uzak ve yakýn gözlüklerine olan baðýmlýlýk azalýyor. Türkiye; bu yöntemi, dünya ile eþ zamanlý olarak kullanmaya baþlayarak, bu konuda Avrupa’daki deneyimli ülkeler arasýna katýldý.” (CÝHAN)
Bilindiði üzere on senelik halifeliði boyunca geceleri yataðýnda uyumayan Halife Hazret-i Ömer (ra) Efendimiz, yanýna aldýðý danýþmaný ile Medine’yi bir uçtan bir uca sabahlara kadar dolaþarak halkýn huzurunu saðlamaya özel bir dikkat ve hassasiyet gösteriyordu. Bir gece yine âdeti olduðu üzere yanýna aldýðý danýþmaný Abdurrahman bin Avf ’la birlikte sessizce yürüdükleri Medine sokaklarýndan birinde bir evden karýþýk eðlence seslerinin geldiðini duyarlar. Biraz daha yaklaþýnca gelen seslerden bir tahmin yapan Halife, hemen yorumunu yapar: - Ey Abdurrahman! der, bu evin içindekiler içmiþler, sarhoþ naralarý atarak komþularý rahatsýz ediyorlar! Ne dersin, huzuru bozan bu sarhoþlara ne türlü bir ceza verelim? Halife’nin bu görüþüne danýþmaný Abdurrahman bin Avf iþtirak etmez!. Hatta iþtirak etmemekle de kalmaz, ayný zamanda itiraz da ederek der ki: -Bana kalýrsa ceza verilecek olan, evinde özel hayatýný yaþayan o insanlar deðil, sokakta onlarýn mahremiyetlerini araþtýran bizleriz!.. Hatta der, onlar evlerinde bir suç iþlemiþlerse biz sokakta onlarýn özel hayatlarýný tecessüs ederek üç suç birden iþlemiþ oluyoruz. Bu itiraz karþýsýnda irkilen Halife, düþünmeye baþlar. Neden sonra sorusunu þöyle sorar: - Ne türlü suç iþlemiþ oluyoruz biz burada bu halimizle? Danýþmaný düþündüklerini tereddüt etmeden açýk seçik þöyle sýralar: -Allahu Azimüþþan, Hucurat Sûresi’ndeki ayetinde, “Zan ile hüküm vermekten kaçýnýn!.” buyurdu. Biz ise gözümüzle görmediðimiz halde zan ile hüküm veriyoruz. - ‘Ýnsanlarýn ayýplarýný araþtýrýp da ilan etmeyin!’ buyuruyor, biz ise evlerindeki gizli hallerini açýða çýkarýp ilan ederek cezalandýrmak istiyoruz. 3- ‘Birbirinizin gýybetini yapmayýn!’ buyuruyor. Biz gecenin bu saatinde hem zan ile hüküm veriyor hem evinin içindeki gizli ayýplarýný meydana çýkarmak istiyor, hem de burada gýybetlerini yapýyoruz!. Ýþte bunlardan dolayý aslýnda cezalýk iþi biz yapýyoruz, ev sahibi deðil ey Müminlerin Emiri!.. Kararlarýný hep istiþare ile veren koca Halife, danýþmanýndan gelen bu açýk seçik istiþari görüþleri dinledikten sonra bir müddet sessiz sedasýz olduðu yerde bekler.. En sonunda elini, doðru sözlü danýþmanýna uzatarak tarihi kararýný þöyle verir: - Ey Abdurrahman der, tut þu elimden de bir an evvel buradan uzaklaþalým; yoksa ev sahipleri dýþarý çýkar da bizi bu halde görürlerse, gerçekten de biz onlara deðil, onlar bize ceza isteyebilirler! Oradan hýzla uzaklaþýrken kendisini yanlýþ düþünce ve karardan kurtaran istiþare arkadaþý danýþmanýna duyduðu memnuniyetini þöyle ifade eder: - Kendi düþüncesini danýþmanýna sormak, doðrusunu duyunca da inat etmeyip hemen kabul etmek ne güzel bir istiþare anlayýþýdýr. Hem yanlýþ düþünmekten hem de yanlýþý uygulamaktan kurtuluyor yönetici, düþündüðü doðruyu açýkça söyleyen danýþmaný sayesinde! Allah samimi yöneticiyi böyle samimi danýþmanlardan hiçbir zaman mahrum eylemesin! -Ne dersiniz?.. Dünyaya adalet daðýtan Halife Hz. Ömer’in danýþmanýndan dinlediði doðrularý hemen kabul etme örneðinden bizlere de mesaj var mý? Deve devrinden füze çaðýna verilen bu açýk istiþare örneðine bugün dünden daha fazla muhtaç deðil miyiz? Biz her þeyi kendimiz biliyor, kimseye sorma gereði duymuyoruz demeye getirmiyoruz deðil mi? Þayet böyle ise Halife Hz. Ömer Efendimiz gibi baþarýlý olmaya adayýz demektir inþaallah.. Ahmed Þahin(Zaman) a.sahin@zaman.com.tr
Peluþ oyuncaklar astýmý tetikliyor
Ç
ocuk Saðlýðý ve Hastalýklarý Uzmaný Dr. Akif Baþaran, çocuklarýn severek oynadýðý peluþ oyuncaklarýn astým krizini tetiklediði söyledi. Dr. Akif Baþaran, astýmýn, çocukluk çaðýnda genellikle alerji ile beraber seyrettiðini ifade etti. Yaklaþýk 10 tane astým olan çocuðun 9'unda alerji beklediklerini söyleyen Baþaran, en çok alerji yapan etkenin ev tozu akarý olduðunu dile getirdi. Baþaran, "Ev tozu akarý, evimizde yaþayan küçük bir canlý. Gözle görülemiyor ama özellikle eþyalarýn bir çoðunun içine saklanma yeteneðine sahip. Halýlar, özellikle halý liflerinin arasýna saklanma þansý var. Yataklarýmýz, yorganlarýmýz, yastýklarýn içinde, yastýk kýlýflarýnýn içinde saklanma þansý söz konusu.'' dedi. Baþaran, çocuklarýn çok sevdiði peluþ oyuncaklarýn, astým krizini tetiklemesini þöyle anlattý: ''Ev tozu akarýnýn; çocuklarýn oyun
oynadýðý oyuncaklar, özellikle peluþ oyuncaklarýn içinde de her zaman yerleþmesi mümkün. Bu oyuncaklar, zaman içerisinde çocuklarýn yakýn dostu, arkadaþý oluyor. Bunlarla yatmayý, bunlarla uyumayý seviyorlar. Eðer ev tozu akarý veya bu mayt dediðimiz yaratýk, oyuncaðýn içerisine yerleþirse bu oyuncaðýn içindeki yaþam süresi içinde ürettiði dýþkýlar ve partikülleri çocuklarýn uyku sýrasýnda akciðerin içine girerek veya burnunda solunum yoluna girerek, çocuklarda alerjik bir reaksiyon dolayýsýyla bir astým krizini tetikleme þansýna sahipler. Bu tür oyuncaklar evde çok fazla bulundurulmasýn. Oyuncaklarýn, öncelikle bir poþete konup dipfrizde dondurulmasý, maytlarýn ortadan kalkmasýný, sonrasýnda ise bu oyuncaklarýn çamaþýr makinesinde yýkanmasýný öneriyoruz. Böyle bir temizlik durumu genellikle bir sürelik, en azýndan bu peluþ oyuncaðýn içindeki maytýn ortadan kalkmasýný ve çocuðun yine bu oyuncakla beraber hayatýna
devam etmesini saðlayacaktýr. Peluþ oyuncaklarda tekrar vurgulanacak baþka bir konu da bu oyuncaklarla ilgili özellikle kullanýlan boyalar, materyallar ve kalitenin oldukça yüksek olmasý gerekiyor. Oyuncaklarýn kaliteli ve marka ürünler olarak alýnmasýnda ciddi þekilde fayda var. Maytlarla ilgili veya ev tozu akarý ile ilgili diðer bir kýsma gelince; özellikle ev koþullarýnda olabildiði kadar yünlü eþyalarýn ortadan kaldýrýlmasý, yorgan, yastýk veya iþte kullanýlan yatak malzemesinin yýkanabilir bir malzeme olmasý, kesinlikle astýmdan korumak açýsýndan son derece faydalý olacaktýr." (CÝHAN)
20 Þubat 2013 Çarþamba
6
Uludereli engelli Bayram Yýlmaz atletizmde Türkiye 2’ncisi oldu T
ürkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu tarafýndan Adana'da düzenlenen ‘Türkiye Engelli Atletizm Yarýþmasý’nda Uludereli Bayram Yýlmaz, baþarýlý bir yarýþma sergileyerek Türkiye ikincisi oldu. Bayram Yýlmaz, 2004'te teröristlerin yola býraktýðý mayýnla oynamasý sýrasýnda patlamasý sonucu iki kolunu dirsekten ve bir gözünü tamamen kaybetti. Bayram Yýlmaz (17), Þenoba Nurettin Asan Lisesi öðrencisi iken Þýrnak Gençlik Hizmetleri ve Spor Ýl Müdürlüðü'nce düzenlenen 29 Ekim Cumhuriyet Kupasý atletizm yarýþlarýna Uludere ilçesi adýna katýldý. Akranlarý engelli olmamasýna raðmen 800 metre koþuda onlarý geçerek birinci oldu. Bu durumu gören Þýrnak Ýl Gençlik Hizmetleri ve Spor Müdürlüðü yetkilileri Bayram Yýlmaz’a sahip çýktý. Þýrnak’ýn Uludere ilçesine baðlý Taþdelen köyünde bir göz odalý evde babasýnýn köy koruculuðu maaþýyla hayata dört elle ve mutlu olarak tutunan Bayram Yýlmaz, Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu tarafýndan Adana'da düzenlenen ‘Türkiye Engelli Atletizm Yarýþmasý’na katýldý. Yýlmaz, Türkiye ikincisi olarak Þýrnak'a döndü. Adana’dan döndükten sonra mutluluðunu Cihan Haber Ajansý’yla (Cihan) paylaþan Uludereli engelli Bayram Yýlmaz, “20 Þubat 2004 yýlýnda Cuma günüydü. Sabah okula gittik. O gün hocalarýn maaþ günüydü, bize izin verdiler, evimize gittik. Sonra arkadaþlarýmýz geldi, dediler gel çobanlýk yapmaya gidelim. Beraber gittik askeri bölgeye çobanlýk yapmaya. Çobanlýk yapma
Zeka oyunlarý sýnýfý Çaðlayanlý öðrencilere doping etkisi yapacak
Þ
esnasýnda susamýþtýk, arkadaþlara dedim siz gidin su için gelin ben koyunlara göz kulak olurum. Onlar geldikten sonra ben su içmeye gittim. Mayýn mýydý neydi yolun üstüne býrakmýþlardý. Heyelan ve yaðmur nedeniyle mayýn yolun kenarýna gelmiþti. Ýþte mayýn olduðunu bilmeyerek merak edip yanýma aldým. Daha sonra taþla vurmaya baþladým. Ondan sonrasýný hatýrlamýyorum ve sonra böyle oldum.” dedi. Cizre'de pist olmadýðý için pist üzerinde hiç çalýþmadýðýný ifade eden Bayram Yýlmaz, “Cizre Þehir Stadyumu'nda kum ve taþlarýn arasýnda yarýþmadan önce biraz çalýþtým. Sonra gittim Adana’da milli sporcular arasýnda yarýþtým. Elinden geleni yaptým. Türkiye ikincisi oldum, ona da razýyým. Ýleride daha güzel antrenmanlar yapýp daha güzel yerlere gelmeye çalýþacaðým.” diye konuþtu. "Hedefim Türkiye’ye bir þeyler kazandýrmak" Ýleriki hedefinin
olimpiyatlarda Türkiye’ye bir þeyler getirmek olduðunu belirten Bayram Yýlmaz, “Benim gibi engelli arkadaþlar evde oturmasýnlar, kalksýnlar spor yapsýnlar. Sporla ilgilensinler, onlar da daha iyi ve güzel yerlere gelsinler. Benim hedefim Türkiye’de birinci olmak ve olimpiyat þampiyonluðuna gitmektir. Türkiye'ye güzel madalyalar getirmek istiyorum. Bundan sonra engelliler derneðinde çalýþacaðým. Cizre’deki engelli arkadaþlarýma yardýmcý olacaðým. Aileleriyle konuþup onlarý da buraya getirip onlara sporu sevdireceðim ve öðreteceðim. Bu konuda zaten Cizre Kaymakamlýðý da çalýþmalarýný yapacak ve engellilere yardýmcý olacak.” þeklinde konuþtu. Hocasý Nusret Aslan, “1617 Þubat’ta Adana’da düzenlenen ‘Türkiye Bedensel Engelli Atletizm Yarýþmasý’nda 100, 400 ve 800 metrede ikinci olduk. Bu yüzden çok mutluyuz.” Dedi. (CÝHAN)
anlýurfa Özel Çaðlayan Ýlköðretim Okulu'nda zeka oyunlarý sýnýfý açýldý. Tüm sýnýflara bir saatlik zeka oyunlarý dersi verilen okulda, öðrencilerin ders baþarýsý büyük ölçüde arttýrýlmasý hedefleniyor. Her öðrenci haftada bir dersi zeka oyunlarý sýnýfýnda ders görecek. 14 farklý oyun hakkýnda eðitimin verildiði zeka oyunlarý derslerinde her hafta birbirinden güzel zeka ve strateji oyunlarý öðretilecek. Okul Müdürü Mustafa Üsküplü zeka oyunlarý sýnýfýnýn öðrenciler üzerinde doping etkisi yapacaðýný söyledi. Mustafa Üsküplü eðlendirerek öðretmeyi planladýklarýný anlattý. “Zeka oyunlarý sýnýfýnýn her bir tarafýnda oyun var, eðlence var, heyecan var” diyen Üsküplü, zeka oyunlarýnýn dikkatleri arttýracaðýnýn altýný çizdi. Bu dersle öðrencilerin baþarýsýný büyük ölçüde arttýracaðýný vurgulayan Üsküplü, “Çünkü zeka oyunlarý çocuklarýn zihinsel ve motor geliþimini destekler, hayal güçlerini, düþünce becerilerini ve keþfetme isteðini geliþtirir. Bilgisayar oyunlarýnýn öðrencilerde meydana
getirdiði dikkat daðýnýklýðýna karþýlýk, zeka oyunlarýnýn öðrencilerin derslerdeki dikkat ve yoðunluklarýný artýracaðýna inanýyorum. Öðrencilerimizin ders baþarýsýna yüzde 100 katkýsý olacaktýr.” dedi. Block budies, Tangremino, Bilk blok ve Pattern play gibi 14 oyunun ders olarak verildiðini aktaran Okulun Psikolojik Danýþman ve Rehber Öðretmeni Zafer Kurt ise bu oyunlardan bazýlarý çocuklarýn zaman kavramlarýný tanýmalarýný saðlayacak eðlenceli ve eðitici oyunlar olduðunu ifade etti. “Çocuklarýn baðlantýsal düþünme, seçici dikkat, odaklanma ve konsantrasyon, parça bütün ve þekil zemin iliþkisi becerilerini geliþtiren oyunlar. Bazýlarý da problem çözme ve matematiksel düþünmeyi geliþtiren oyunlar” diyerek oyunlarý hakkýnda bilgi veren Kurt þöyle devam etti: “Çocuklarýn bilgisayar oyunlarýna raðbet gösterdiði günümüzde zeka oyunlarý çocuklarýn çok yönlü, çok boyutlu düþünmesini saðlar. Üretkenlik yeteneklerinin geliþmesine katkýda bulunur. Psiko sosyal geliþimlerine, iletiþim becerilerinin geliþmesine yardýmcý olur.” Öðrencilerden Mehmet Fatih Þelli de Zeka Oyunlarý dersinde hem eðlendiðini hem de beceri kazandýðýný belirtti. Dersler çok zevkli geçtiðini anlatan Þelli, haftalýk ders saatinin arttýrýlmasýný istedi. Veli Nurþen Þelli ise okul yönetiminden öðrenciler arasý zeka oyunlarý yarýþmasýnýn düzenlenmesini talep etti. (CÝHAN)