21 Aralık 2012 Cuma Gazete Sayfaları

Page 1

Mülteci haklarý semineri düzenlendi Ali Edis

Dýþ temsilciler, Artuklu Üniversitesi'ni ziyaret etti

M

ülteci haklarýnýn kullanýlmasý için sivil hareket projesi kapsamýnda Mardin’de 'Mülteci eðitimi' semineri düzenlendi. Erdoba Elagans

Oteli'nde Vali Yardýmcýsý Müfit Gültekin baþkanlýðýnda yapýlan seminere, kurum müdürleri, sivil toplum kuruluþ temsilcileri ve proje çalýþanlarý katýldý. Mülteci-Der ve Ýl Afet ve Acil Durum Müdürlüðü iþbirliði ile 'Mülteci Haklarýnýn

Kullanýlmasý Ýçin Sivil Hareket Projesi' kapsamýnda gerçekleþtirilen seminerde, bir insan hakký olarak -iltica uluslararasý ve ulusal olarak genel bakýþ adlý konu Mültecider Genel Baþkaný Av.Taner Kýlýç, Türkiye’deki mülteci ve sýðýnmacýlarýn genel sorunu Mülteci-Der idari Koordinatörü Pýrýl Erçoban, mültecilerin karþýlaþtýðý psiko-sosyal sorunlar konularý ise Mülteci-Der Proje Koordinatörü Hüseyin Güvercin tarafýndan katýlýmcýlara anlatýldý. Mülteci Haklarýnýn Kullanýlmasý için Sivil hareket isimli projede ana yüklenici Mültecilerle Dayanýþma Derneði yetkilileri, Ýzmir Ekonomi Üniversitesi, Süleyman Demirel Üniversitesi, Aðrý Barosu ve Hatay Barosu'nun da ortak kurumlar olarak yer aldýðýný bildirdi. Vali Yardýmcýsý Müfit Gültekin, bu projenin genel hedefinin, Türkiye’de yaþayan

ngiltere, Norveç, Ýsveç ve Ýsviçre Konfederasyonu Ankara Dýþ Misyon Temsilcileri, Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Serdar Bedii Omay’ý ziyaret etti. Rektör Serdar Bedii Omay ile Ýsveç Krallýðý Ankara Büyükelçiliði’nden Müsteþar Anna Hammarlund Blixt , Ýsviçre Ankara Büyükelçiliði Birinci Sekreteri Didier Chassot ve asistaný Nagehan Þen,Norveç Ankara Büyükelçiliði Birinci Sekreteri Lise Albrechtsen, Ýngiltere Ankara Büyükelçiliði Politika ve Ýnsan Haklarýndan Sorumlu Dr.Nadia Hashmi‘nin de hazýr bulunduðu görüþmede; Mardin Artuklu Üniversitesi bünyesinde kurulan Yaþayan Diller Enstitüsü 'nün çalýþmalarý ele alýndý. Sayfa 2’de 3’te

Ý

GÜNLÜK BAÐIMSIZ GAZETE

21 Aralýk 2012 Cuma

mülteci ve sýðýnmacýlarýn temel gereksinimlerinin karþýlanmasý olduðunu belirtti. Gültekin, "Projenin özel amacýnýn ise proje kapsamýnda yer alan uydu kentlerde yaþayan mülteci ve sýðýnmacýlara sunulan hizmetlerin nitelik ve nicelik açýsýndan çeþitlenmesi ve bu hedef çerçevesinde yerel potansiyelin geliþmesine katký sunmaktýr. Ayrýca bu amaca baðlý olarak, akademi, sivil toplum ve kamu kuruluþlarý arasýnda iþbirliðinin arttýrýlmasý; bilgi, deneyim ve iyi örneklerin paylaþýlmasý; izleme, müdahale, savunuculuk farkýndalýk oluþturma faaliyetleri konusunda ortak stratejilerin geliþtirilmesi gerekir.” dedi Seminer sonunda Mardin'deki mültecilerin genel sorunlarý, Mardin ilinde mülteciler için neler yapýlabilir konular katýlýmcýlar tarafýndan karþýlýklý görüþ alýþveriþ ile deðerlendirmeler yapýldýktan sonra seminer sona erdi.

Yýl: 9 Sayý 2526 Fiyatý :25 Kr

Hoþgörüyü dünyaya tanýtacak koro Hoþgörüyü 7000 yýllýk tarihinden alan Mardin'de yeni bir adým atýlarak ' Diller ve Dinler Korosu' oluþturdu. Aralarýnda imam, papaz, ev hanýmý, doktor, öðretmen, mahalli sanatçýlarýn ve Süryani korosunun da yer aldýðý 50 kiþilik Diller ve Dinler korosu Türkçe, Arapça, Kürtçe, Süryanice ile Ermenice þarký ve ilahiler seslendirecek. Sedat Aslanaçier

Haliç Üniversitesi Mimarlýk Fakültesi öðrencileri Vali Turhan Ayvaz’ý ziyaret etti

H

aliç Üniversitesi Mütevelli Heyeti Baþkaný Mardinli Avukat Mansur Topçuoðlu ve Haliç Üniversitesinin yönetim kadrosunda bulunan Zeynep Baþaran, Erhan Köknar, Abdullah Eðilmez Haliç Üniversitesi Mimarlýk Fakültesi öðrencilerine yönelik düzenlemiþ olduðu iki günlük gezi programýnda geldikleri Mardin’de Vali Turhan Ayvaz’ý ziyaret etti. Sayfa 2’de 3’te

D

inler ve dillerin bir arada yaþadýðý Mardin,dünyaya 7000 yýllýk bir aradayaþamanýn hoþgörüsünü göstermek için 'Diller ve Dinler Korosu'nu farklý kimliklere sahip birçok müzisyenle oluþturdu. Hoþgörüyü 7000 yýllýk tarihinden alan Mardin'de yeni bir adým atýlarak ' Diller ve Dinler Korosu' oluþturdu. Aralarýnda imam, papaz, ev hanýmý, doktor, öðretmen, mahalli sanatçýlarýn ve Süryani korosunun da yer aldýðý 50 kiþilik Diller ve Dinler korosu Türkçe, Arapça, Kürtçe, Süryanice ile Ermenice þarký ve ilahiler seslendirecek. Mardin Diller ve Dinler Korosu Þefi Seçkin Mataracý, 'diller ve dinler Korosu'nun misyonu dünyaya hoþgörü ve barýþ mesajý vermek istediklerini ifade eden Mataracý “Bu anlamda kadim kent Mardin'imizin kültürel zenginliðini bir anlamda da ön plana çýkarmak, ayný zamanda da bütün dünyaya hoþgörü ve barýþ mesajýný iletmek temel amaçlarýmýzdan bir

tanesi. Bunun içerisinde imamlardan oluþan bir koromuzda var. Ayný zamanda Süryani korosu keza bu oluþumun içerisinde gün be gün araþtýrmalarýmýz devam ettikçe yeni eklemelerimiz oluyor bugüne kadar Mardin'de hüküm sürmüþ var olmuþ bütün medeniyetlerin toplamýndan böyle bir þeyler koymak istiyoruz. Koromuzda þuan da ortalama 50 kiþiye yakýn bir koro mensubu ve orkestra arkadaþýmýz var ama gün geçtikçe sayý artýyor. Mardin'de yetenekli bu iþe ilgi her gün yeni kiþiler keþfediyoruz. Bu koronun içerisinde müzik öðretmenlerimizin yanýsýra doktor, avukat, diþçi her meslek grubundan arkadaþlarýmýzda mevcut ev hanýmlarý’da var. Müziðe ilgi duyan bu anlamda bizlerle beraber bu oluþumun içerisinde yer almak isteyen birçok kiþi bizlerle beraber.” Dedi. Þu anda koronun 50 kiþiden oluþtuðunu aktaran Mataracý, her gün yeni katýlýmlarýn olduðunu, koronun dil, din ve meslek olarak çok renkli olduðunu, bunun da kentin ruhunu yansýttýðýný belirtti.

Devamý S. 2’de

Ýçören köyünde yangýn KASGÝAD'ýn giriþimcilik kurslarýna yoðun ilgi

S

avur ilçesine baðlý Ýçören köyünde 10 kiþinin yaþadýðý evde henüz belirlenemeyen bir nedenle çýkan yangýn korkulu anlara neden oldu. Edinilen bilgiye göre, 10 kiþiden oluþan Tümenci ailesinin ikamet ettiði evde yangýn çýktý. Sayfa 3’te

Doðu ve Güneydoðu'da binlerce kiþi iþsiz kalabilir

D

oðu ve Güneydoð u'da istihdamý artýrmak ve yatýrýmcýyý bölgeye geçmek amacýyla yaklaþýk 4 yýl önce hayata geçirilen 5084 sayýlý Teþvik Yasasý, 31 Aralýk itibariyle sona eriyor.

Ali Edis

K Sayfa 4’te 3’te

ýzýltepe ilçesine faaliyet gösteren Kýzýltepe Aktif Sanayici ve Genç Ýþadamlarý Derneði (KASGÝAD) KOSGEB destekli düzenlediði 2. Giriþimcilik Kursunu tamamladý. Ýþ adamlarýna yönelik yaptýðý faaliyetler ile tanýnan dernek önümüzde ay üçüncü bir kurs açacak. Yürütülen faaliyetler hakkýnda bilgi veren dernek Genel Sekreteri Nurullah Ergün, kurslarýn katýlýp proje hazýrlayan genç iþ adamlarýnýn bulunduðunu ve bunun kendilerini

sevindirdiðini söyledi. Ergün, ”Bu eðitimin verimliliðini gören Kýzýltepe halký da bizden yeni kurslar talep ediyor. Dernek olarak farklý alanlarda eðitimlerimiz devam edecek. Giriþimcilik kurslarý yoðun ilgi gördü. Yeni kurslarýn için çok sayýda talep alýyoruz. Ocak ayýnda yeni bir giriþimcilik kursu daha açacaðýz.” dedi. KOSGEB destekli düzenlenen kurslarda giriþimcilik sertifikasý alan giriþimciler, hazýrladýklarý projelerle KOSGEB baþvuruda bulunup hibe ve faizsiz kredi alabiliyor.

Gaziantep’ten Mardin’e kardeþlik eli uzandý M. Sait Çakar

G

aziantep’te faaliyet gösteren MEVA Memurlar Vakfý tarafýndan Mardin'e kardeþlik eli uzandý. Mardin Köylerini Tanýtma Tarýmsal Eðitim Yayým Danýþmanlýk ve Dayanýþma Derneði (MARKÖYDER) tarafýndan Mardin'de aðýrlanan gruba þehrin tarihi ve turistik mekânlarý gezdirildi. Daha sonra merkeze baðlý Yaylacýk köyüne geçen grup burada bulunan fakir ailelere gýda ve giyim yardýmýnda bulunuldu. Türkiye’nin farklý kültürlerini

dillerini ve dinlerini bir arada barýndýran Mardin’e kardeþlik elini uzattýklarýný belirten MEVA Vakýf Baþkaný Zeki Yýldýrým, kardeþlik köprüsü kapsamýnda Mardin’e geldiklerini ifade etti. MARKÖYDER Baþkaný Ýbrahim Bilgiç ise Gaziantep’ten gelen 15 kiþilik ekibe birer kardeþ aile belirlediklerini söyledi. Bilgiç, "Ýller arasý kardeþlik baðlarýnýn güçlenmesi için bu tür köprülere her zaman ihtiyaç duyulmaktadýr. Özellikle bölgemizin barýþa kardeþliðe ihtiyacý olduðu bu dönemde bu tür etkinliklere önem veriyoruz.” Dedi


21 Aralýk 2012 Cuma

2

Dýþ temsilciler, Artuklu Üniversitesi'ni ziyaret etti Ýsmail Erkar ngiltere, Norveç, Ýsveç ve Ýsviçre Konfederasyonu Ankara Dýþ Misyon Temsilcileri, Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Serdar Bedii Omay’ý ziyaret etti. Rektör Serdar Bedii Omay ile Ýsveç Krallýðý Ankara Büyükelçiliði’nden Müsteþar Anna Hammarlund Blixt , Ýsviçre Ankara Büyükelçiliði Birinci Sekreteri Didier Chassot ve asistaný Nagehan Þen,Norveç Ankara Büyükelçiliði Birinci Sekreteri Lise Albrechtsen, Ýngiltere Ankara Büyükelçiliði Politika ve Ýnsan Haklarýndan Sorumlu Dr.Nadia Hashmi‘nin de hazýr bulunduðu görüþmede; Mardin Artuklu Üniversitesi

Ý

bünyesinde kurulan Yaþayan Diller Enstitüsü 'nün çalýþmalarý ele alýndý. Türkiye'de Yaþayan Diller Enstitüsü adý altýnda faaliyet gösteren enstitüde; Arapça, Kürtçe ve Süryanice'nin yaný sýra Ýbranice üzerinde de eðitim ve akademik çalýþmalarýn yapýldýðýný belirten Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Serdar Bedii Omay, Artuklu Üniversitesi’nin kurulduðu ilk günlerden itibaren, ortaya koyduðu farklýlýklarý birleþtirici ufkuyla, diðer üniversitelerden farklý olduðunu hissettirdiðini kaydetti. Artuklu Üniversitesi'nin Ortadoðu’ya hitap edebilecek seviyeye geleceðini belirten Omay, bölüm ve programlarý, insanlarýn doðuþtan getirdiði temel kültürel kimlik unsurlarýndan biri

olan dillerini ve bu dillerle oluþmuþ dil bilimsel sonuçlarýný akademik anlamda inceleme ve araþtýrma amacýyla kurduklarýný kaydetti. Güncel uluslararasý ve bölgesel geliþmelere iliþkin görüþ alýþveriþinin yapýldýðý ziyarette, Ortadoðu’da cereyan eden dönüþüm sürecine katký saðlamasý amacýyla Mardin’in ortak yaþam kültürünün güzel bir model teþkil edeceðini kaydeden Prof.Dr.Omay, “Mardin, sosyal,ekonomik ve kültürel serveti nedeniyle sadece bu coðrafya için deðil tüm dünya için son derece olumlu ve etkin bir örnek arz etmektedir.” dedi. Rektör Omay, Mardin Artuklu Üniversitesi’nin eðitim programlarý ve kampüs alanýndaki çalýþmalarýný özetle aktardýðý konuþmasýnda, üniversitenin hýzla büyüdüðüne iþaret etti. Her anlamda güçlü, bilgi üreten, uluslararasý kabul gören bir kampüs hedeflediklerini kaydeden Prof.Dr.Omay þöyle devam etti: “Asýrlardýr, bilim ve irfanýn insanlýða ýþýk tuttuðu bir þehirle bütünleþmiþ geniþ vizyonlu bir üniversite olarak ,yabancý üniversitelerle aramýzda derinleþtirilmiþ akademik iþbirliði mekanizmalarýný geliþtirmek için sürekli gayret içindeyiz.” Farklýlýklarýn bir arada yaþadýðý bu tarihi kentte bulunmaktan dolayý mutlu olduklarýný belirten konuklar, üniversiteler arasý ilave iþbirliði imkânlarýný deðerlendirerek Mardin Artuklu Üniversitesi’nin sahip olduðu birleþtirici ve uzlaþtýrýcý eðitim anlayýþýyla bölgede bulunan sosyo-kültürel mirasa zenginlik kattýðýný ifade etti. Üniversiteye yaptýklarý bu ziyaretten dolayý duyduklarý memnuniyeti dile getiren yabancý dýþ misyon temsilcileri, temsil ettikleri ülkelerin yüksek öðretim kurumlarýyla Mardin Artuklu Üniversitesi arasýnda kurulacak iliþkilere destek verilmesi gerektiðini de vurguladý.

Hoþgörüyü dünyaya tanýtacak koro M

Sayfa 1'den devam

ardin'de yüzyýllarca farklý etnik kimliklerinyer aldýðýný ifadeden Mataracý, "Çünkü kentimizde yýllarca farklý etnik kimlikler yer almýþ bunun içerisinde Arapça, Kürtçe, Süryanice ve Ermenice eserleri seslendirdiðimiz bir koromuz var ayný zamanda farklý dine mensup olan vatandaþlarýmýzýn da içinde bulunduðu bir koro bu.Bu zenginliði temel misyonumuz tüm dünyaya hoþgörü ve barýþ mesajý vermek” þeklinde konuþtu. Mahalli sanatçýlardan Þehmus Alpaslan Mardin müziðini dünyaya tanýtacaklarýný belirterek, “bu oluþuma Mardin'in müziðini dünyaya tanýtmak için bende varým. Kürtçe, Türkçe, Süryanice ve Ermenice þarkýlardan oluþan bir grup oluþturduk. Ýnþallah güzel olur bu grup Mardin'e hayýrlý olsun" Þeklinde konuþtu. Gruba yeni dahil olan Doktor Hidayet Aksöz, "Bir yýldýr Mardin'de doktor olarak görev

yapmaktayým. Mardin diller ve dinler korosunda bulunmaktan çok mutluyum 3 dilden de söyleyeceðiz yani karýþýk söyleyeceðiz." dedi. müzik öðretmeni olan Makbule Uyar Bende kürdüm farklý þarkýlarýn grupta söylenmesinin güzel olduðunu söyledi. Farklý dillerde þarkýlar söylemenin mutluluðunu yaþadýðýný belirten Uyar, "güzel bir oluþum farklý dinlerin ve dillerin olduðu bir oluþum. Ben bir kürdüm burada sadece Kürtçe þarkýlar deðil ayný zamanda Arapça var. Ermenice var Süryanice var. Bütün dillerin oluþumundan Meydana gelen bir toplulukta yer almak benim için güzel bir þey " þeklinde konuþtu. Müzik öðretmeni Cansu Balcýeli ise Ýzmir'den bu sene Mardin'e geldiðini belirterek, “çok daha iyi projeler çok daha güzel yaklaþýmlar ve karþý taraftanda dinleyenlerden ayný þekilde bize karþý olumlu tepkiler alacaðýmýza inanýyorum " dedi.

Kültür ve Çevre Platformu'ndan, Haliç Üniversitesi Mimarlýk Fakültesi öðrencileri Vali Turhan Ayvaz’ý ziyaret etti Kent Müzesi'ne destek M. Sait Çakar

N

usaybin'de yapýmý devam Kent Müzesi'ne Kültür ve Çevre Platformu'ndan destek geldi. Platform sözcüsü Þerefhan Ciziri tarafýndan yapýlan açýklamada, Belediyenin bu alanlarda yaptýðý çalýþmalara destek verdiklerini ve bu çalýþmalarýn daha da ivme kazanmasý temennisinde bulundu. Herkesi Tarihi mirasa sahip çýkmaya davet eden Ciziri þöyle konuþtu; "Tarih þuuru olmayan bir toplumun hafýzasýzlýk ve öz güven eksikliðinden dolayý kendisinden çok baþkasýna hizmet etmesi kaçýnýlmazdýr. O nedenle de tarihi mirasýmýza sahip çýkmamýz gerekiyor. Nusaybin Kültür Ve Çevre Platformu olarak, bu alanda yapýlan tüm çalýþmalara katký sunacaðýmýzý açýk yüreklilikle ifade ediyoruz. Üyelerimizin de bu çalýþmalarda gönüllü olarak katýlacaðýný duyuruyoruz. Tabii olarak Nusaybin’de bulunan tarihi eserlerin yine Nusaybin’de sergilenmesini istiyoruz. Bunun için kaç yýldýr inþaatý ihmal edilen "Nusaybin Müzesi"nin acilen bitirilmesini talep ediyoruz. Bizler Kültür Ve Çevre Platformu olarak belediyemizin bu alanlarda yaptýðý çalýþmalara destek veriyor ve bu çalýþmalarýn daha da ivme kazanmasýný temenni ediyoruz." 1990'larda Gýrnavaz Höyüðü, þuanda da Mor Yakup kilisesinde kazýlar yapýldýðýný hatýrlatan Ciziri, kazýlar

sonucunda çýkan eserlerin Mardin ve Gaziantep'teki Müzelerde sergilendiðini bildirdi. Ciziri; "Kazýlar sonucu Gýrnavaz höyüðü üzerinde bulunan Akad, Hurrî, Mittannî, Asûr ve Ýslamî dönemlere ait olan ve paha biçilemeyen metal silahlarýn, metal süs eþyalarýnýn, vazolarýn, mühürlerin, çivi yazýlý tabletlerin ve sayamadýðýmýz yüzlerce kalýntý ve eserin Nusaybinlilerin tarih bilincinin geliþtirilmesi ve þehir turizminin canlandýrýlmasý için olmasý gereken yerde, "Nusaybin Müzesi" nde sergilenmesini istiyoruz. Nusaybin halký kendi zengin mirasýný özenle korumasý gerekiyor. Mor Yakup Kilisesi ve civarýnda daha önce Nusaybin Belediyesi tarafýndan çýkarýlan ve kaç yýldýr Barýþ Parký ve Demokrasi Parký’nda muhtemelen halkýmýzýn tarih açýsýndan bilinçlenmesi için býrakýlan, üzerinde çay içilen, tavla oynanan yaðmurda yumuþayýp kýrýlan sütunlarýn, özene bezene oyulmuþ taþlarýn daha da zarar görmeden korunmaya alýnmasýný istiyoruz. Atalarýmýzýn zihniyet haritasýna ait olan bu tarihi mirasýmýzýn korunmasý için halkýmýzý duyarlý olmaya davet ediyor, sorumlu kurumlarý da görevlerini yapmaya çaðýrýyoruz." dedi. Nusaybin Kent Müzesi, mahkum sayýsýnýn azlýðý, hapishane fiziki þartlarýnýn yetersizliði nedeniyle 2005 yýlýnda kapatýlan Cezaevi arazisinin Adalet Bakanlýðý'ndan devrildiði bölgede yapýlýyor.

Ali Edis

H

aliç Üniversitesi Mütevelli Heyeti Baþkaný Mardinli Avukat Mansur Topçuoðlu ve Haliç Üniversitesinin yönetim kadrosunda bulunan Zeynep Baþaran, Erhan Köknar, Abdullah Eðilmez Haliç Üniversitesi Mimarlýk Fakültesi öðrencilerine yönelik düzenlemiþ olduðu iki günlük gezi programýnda geldikleri Mardin’de Vali Turhan Ayvaz’ý ziyaret etti. Haliç Üniversitesi Mütevelli Heyeti Baþkaný Avukat Mansur Topçuoðlu, Üniversite’nin yönetim kadrosunda bulunan Zeynep Baþaran, Erkan Köknar, Abdullah Eðilmez ve Türkiye’nin çeþitli illerinden toplam 57 Mimarlýk Fakültesi öðrencilerini Valilik Niþli Toplantý Salonunda aðýrlayan Vali Turhan Ayvaz, Öðrencilerin uzun yoldan gelmelerine raðmen gayet dinç olduðuna sevindiðini belirtti. Vali Turhan Ayvaz “Mardin’i görmemek büyük bir eksikliktir. Mardin’i tarihi ve mimari açýdan tarihi þehirler sýralamasý yapsak Venedik, Kudüs gibi þehirlerarasýnda ilk üçe beþe giren bir þehir olduðu için sizin alanýnýz olarak görmeniz þart. Bir Mimarlýk Fakültesi öðrencilerinin Mardin’i görmemesi büyük bir eksikliktir. Buranýn en büyük özelliði büyük imparatorluklarýn, medeniyetlerin ve Mezopotamya’nýn merkezidir. Ýnsanlýðýn Tufandan sonra ikinci yayýlýþý olarak bilinen Cudi daðý buradan yüz elli kilometre uzaklýkta. Yani

insanlýðýn ikinci yaratýlýþý bu topraklardýr. Dolayýsýyla dünyaya yayýlma yeri de burasý yani bütün medeniyetlerin yayýlma yeri burasý. Mardin’i gezerken bu gözle bakmak lazým. Biraz sonra gezerken 8 bin yýllýk güneþe tapanlarýn mabedini göreceksiniz. Bunlarý gezerken o çaðýn insanlarýnýn nasýl bir medeniyete sahip olduðunu da irdelemek lazým. Yani gezeceðiniz tarihi yerlere sadece mimari açýdan bakmayýn. Tarihi yapýlarýn üstünde bulunan desenleri neden çokgen, neden altýgen olarak yapýlmýþ o çaðýn medeniyetiyle baðdaþtýrarak bakmak lazým.

Dolayýsýyla Mardin sizi mesleki açýdan doyuracak ve inþallah memnun kalacaksýnýz” diyerek öðrencilere birer Mardin tanýtým cd’si verdi. Vali Ayvaz, daha sonra Haliç Üniversitesi Mütevelli Heyeti Baþkaný Mansur Topçuoðlu’na yaptýðý organizasyon ve ziyaretlerinden duyduðu memnuniyeti ifade ederek üstünde farklý medeniyetleri simgeleyen desenler bulunan bir tabak hediye etti. Vali Ayvaz daha sonra Mardin Valiliði giriþinde öðrencilerle bir hatýra fotoðrafý çekti.


www.mardiniletisimgazetesi.com.tr

21 Aralýk 2012 Cuma

3

Bakan Þahin: Yeni evlat edinme sisteminde çocuk, devlet korumasýnda olacak

A

ile ve Sosyal Politikalar Bakaný Fatma Þahin, geçtiðimiz günlerde resmi gazetede yayýmlanarak yürürlüðe giren ‘Koruyucu Aile Sistemi’ni anlattý. Þahin, "Koruyucu ailedeki temel fark fiilen aile çocuða anne-babalýk yapýyor. Ancak hukuki bir bað yok. Çocuðumuz devletin korumasý altýnda oluyor." dedi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlýðý yayýmlandýðý yeni koruyucu aile yönetmeliði ile koruyucu aile yanýna verilecek çocuk için en iyi aile ortamýnýn oluþturulmasý, koruyucu ailelik yapacaklarýn eðitim, görev ve idare ile iliþkileri; hizmetin iþleyiþi, koruyucu aileye yapýlacak olan ödemeleri ve koruyu aile ve yanlarýna verilen çocuklarýn idarece izlenmesi ve denetlenmesi gibi bir çok konuyu kapsýyor. Koruyucu aile uygulamalarý Aile Bakanlýðý’nýn Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüðü çatýsý altýnda illerde ve ilçelerdeki bakanlýða baðlý müdürlüklerce gerçekleþtirilecek ve izlenecek. Koruyucu aile olmak isteyenler baðlý bulunduklarý mahalli idaredeki Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüðüne baþvuracak, görevlendirilen sosyal çalýþmacýlar baþvuran kiþinin sosyal incelemesini hanesinde ziyaret yaparak oluþturacak. Hazýrlanan bu sosyal inceleme raporlarýna göre durumlarý koruyucu aile olmaya uygun bulunanlar koruyucu aile olarak görevlendirilebilecek. Koruyucu aile eðitim katýlým belgesi verilecek Koruyucu aile olmak isteyenlerden, TC vatandaþý olmasý, Türkiye’de sürekli ikamet ediyor olmasý, düzenli bir gelire sahip olmasý, en az ilkokul seviyesinde

eðitim almýþ olmasý isteniyor. Bekar ya da evli kiþiler koruyucu aile olmak için baþvuru yapabiliyor. Ayrýca bakanlýkça koruyucu aile olmak isteyenlere eðitimler verilerek eðitim sonucuna eðitimi gören kiþilere 'Koruyucu Aile Eðitim Katýlým Belgesi' verilecek. Aile ve Sosyal Politikalar Bakaný Fatma Þahin, Koruyucu Aile Sistemi ile ilgili yönetmeliðin nasýl iþleyeceði ile ilgili resmi Twitter hesabýndan açýklamalarda bulundu. Daha çok kiþinin bu proje hakkýnda aydýnlanýp bilgi sahibi olmasýný istediklerini belirten Þahin, "Zira bu konu umudumuz çocuklarýmýzýn yararýna. Koruyucu aile ve evlat edinme hizmet modellerimiz arasýnda çok önceliðe sahip modellerden. Çocuk Haklarý Sözleþmesi çocuðun üstün yararýnýn bir gereði olarak çocuðun aile ortamýnda bakýlmasýnýn bir esas olduðunu vurguluyor.” diye konuþtu. Çocuðun bir aile ortamýnda, kendi ailesine en yakýn ortamda bakýmýnýn esas olduðunu kaydeden Þahin, “Evlat edinme ve koruyucu aile modelleri bu amaçla planlanmýþ. Koruyucu ailedeki temel fark fiilen aile çocuða anne-babalýk yapýyor. Ancak hukuki bir bað yok. Çocuðumuz devletin korumasý altýnda oluyor. Aile çocuðun yaþamsal ihtiyaçlarýný gideriyor ve kendi çocuklarý gibi bakýmýný saðlýyor. TC vatandaþý olan ve Türkiye'de ikamet eden, belli bir eðitim seviyesinde olan, düzenli gelire sahip herkes koruyucu aile olabiliyor." þeklinde konuþtu. Belli suçlara bulaþmýþ olanlar koruyucu aile olamayacak Belli suçlara bulaþmamýþ olanlarýn, çocuða bakma ve yetiþtirme bakýmýndan

Ýçören köyünde yangýn Ýsmail Erkar

gerekli saðlýk þartlarýný taþýyan ailelerin koruyucu aile olabileceðini vurgulayan Þahin þunlarý söyledi: “Koruyucu ailenin çocuðu istismar ettiði durumlarda etkin bir izleme ve deðerlendirme mekanizmasý devreye giriyor. Koruyucu aile yanýna yerleþtirilen çocuk sýký bir þekilde takip edilecek. Zaten aile tespit edilirken çok sýký bir elemeye tabi tutuluyor.” Çocukla ailenin uyumu tam ve sorun yaþanmýyorsa çocuk koruyucu aile yanýna yerleþtirileceðini belirten Þahin, herhangi bir istismar vakasýnda çocuðun derhal ailenin yanýndan alýnarak yasal iþlem baþlatýlacaðýný vurguladý. Koruyucu ailelere çocuklarýn bakýmýný yapabilmeleri için belli bir ödeme yapýlacaðýný hatýrlatan Þahin, "Baþbakanýmýzýn ‘Rol model çocuklarý olan bir ülke’ hedefine yönelik çalýþýyoruz. Koruyucu aile olmak isteyenlerin yapmasý gereken þey Bakanlýðýmýz il müdürlüðüne müracaat etmesi. Çocuklarýmýz aile sýcaklýðýnda büyüsün. Umutlarý yarýnlarýmýza ýþýk olsun.” (CÝHAN)

S

avur ilçesine baðlý Ýçören köyünde 10 kiþinin yaþadýðý evde henüz belirlenemeyen bir nedenle çýkan yangýn korkulu anlara neden oldu. Edinilen bilgiye göre, 10 kiþiden oluþan Tümenci ailesinin ikamet ettiði evde yangýn çýktý. Olay yerine gelen Savur Belediyesi'ne ait itfaiye ekipleri ve köylülerin yardýmý ile yangýna müdahale edilirken, aile fertleri köylüler tarafýndan kýrýlan duvardan çýkarýldý. Kýsa sürede söndürülen yangýndababa Nedim ile anne Besire Tümenci ve çocuklarý Veysi, Ömer, Özlem, Nurcan, Abdullah, Nurten, Yusuf ve Kasým yaralandý. Saðlýk durumlarý ciddiyetini koruyan Nedim, Beþire, Veysi, Ömer ve Abdullah Tümenci 112 acil

Karapýnar’dan Þýrnak ve Cizre’ye gönül köprüsü

Genel Müdür Özer: Ýþ güvenliði konusunda iþletmeler de iþçiler de duyarsýz K

Ç

alýþma ve Sosyal Güvenlik Bakanlýðý Ýþ Saðlýðý ve Güvenliði Genel Müdürü Kasým Özer, iþ güvenliði konusunda iþletmelerin ve iþçilerin duyarsýz davrandýðýný vurgulayarak, 20 liralýk baret giyilmesine önem vermeyen firmalarýn 200 bin lira tazminat ödediðine dikkat çekti. Özer, iþçilere 'Avrupa'da baret takýyorsunuz Türkiye'de niye takmýyorsunuz' diye sorduðunu ifade ederek, "Orada takmazsan iþten çýkarýlýrsýn, burada problem olmaz." yanýtýný aldýðýný da açýkladý. Cihan TV Network'te yayýnlanan Anadolu'da Sabah programýna konuk olan Ýþ Saðlýðý ve Güvenliði Genel Müdürü Kasým Özer, Türkiye'deki iþ güvenliði ile ilgili açýklamalarda bulundu. Ýþ yerlerinde kaza olmadan önce kaza olma ihtimallerinin araþtýrýlmasý gerektiðini belirten Özer, "Tehlikeleri belirle ve bunlarý önle. Kanunun temel felsefesi bu. Yani eðer bir iþyerinde risk deðerlendirmesi yapýlýrsa ona göre önlem alýnýr." dedi. Ýþ güvenliði ile ilgili bir arkadaþýnýn iþ yerinde meydana gelen kazayý örnek veren Özer, elektrik direði dikilen iþ yerinde, direk kaldýrýlýrken tellerin geçtiði vidanýn takýldýðýný, fakat somununun unutulduðunu belirterek, “Direk kaldýrýlýrken belli bir yere geldiðinde vida aþaðý düþüyor. Aþaðýda da adamýn kafasýna. Ýnsanlar ‘niye baret giydirelim açýk havada’ diyorlar. Gökten

býrak taþ yaðmayý vida yaðýyor. O vida adamýn kafasýný kýrdý. Görüþtüðümüzde ilgili mahkemede davanýn sonuçlandýðýný ve 200 bin lira tazminata hükmedildiðini söyledi. Baretin maliyeti 20 lira. Ödenen tazminat ise 200 bin lira ” ifadelerini kullandý. Ýþçilerle görüþmesinde “Avrupa’da çalýþtýðýnýzda takýyorsunuz da burada neden takmýyor sunuz?” diye sorduðunu bildiren Özer, iþçilerden aldýðý cevap karþýsýnda þaþýrdýðýný dile getirdi. Özer, iþçilerin Avrupa’da acýmadýklarýný, iþten çýkardýklarýný ama Türkiye’de böyle bir sorunun olmadýðýný anlattýklarýný kaydetti. Ýþ Saðýlýðý ve Güvenliði Kanunu’nun bu nedenle önemli olduðunu vurgulayan Özer, kanunun özellikle farkýndalýk oluþturduðunu kaydetti. Ýþ kazalarýnýn Türkiye’ye maliyetinin ne kadar olduðuna da deðinen Özer, maliyetin görünür ve görünmez unsurlarýnýn bulunduðunu vurguladý. Ýnsanlarýn sadece görünür maliyetine baktýðýný belirten Özer, “Prestij kaybýnýz oldu mu, üretim kaybýnýz oldu mu, kalifiye eleman kaybýnýz oldu mu? Bunlarýn hepsinin bir maliyeti var. Birde psikososyal maliyeti var. Çolak kaldý adam, bacaðý kesildi sakat kaldý, gözü kör oldu. Bunlar engelli vatandaþa iþ yerini hatýrlatacak mý, ailesi etkilenecek mi? Bunlar domino etkisi gibidir. Bu iþin maddi ve manevi kayýplarý var. Maddi kayýplar ise 7.5 milyar TL.” diye konuþtu. Programda Ýstanbul’da geçen yýl

onya’nýn Karapýnar ilçesinden Þýrnak ve Cizre’ye esnaf, memur ve öðretmenlerin katýlýmý ile ‘Dostluk Köprüsü’ kuruldu.

bir þantiyede iþçilerin kaldýðý çadýrda meydana gelen yangýnýn hatýrlatýlmasý üzerine de Özer, söz konusu Ýþ Saðlýðý ve Güvenliði Kanunu ile gelen risk deðerlendirmesinin önemine dikkat çekti. Eðer o þantiyede risk deðerlendirmesinin yapýlmasý halinde böyle acý bir tablonun yaþanmayacaðýný anlatan Özer, yataklarýn sünger olduðunu, 15 kiþilik koðuþlara 30 kiþinin yerleþtirildiðini ve 2 taraflý çadýrlarýn bir tarafýnýn kapatýldýðýnýn altýný çizdi. Çadýrlarýn içerisindeki kablolarýn 'baðýrsak' gibi dolandýðýný bildiren Özer, her þeyin tehlikeyi ve kazayý haber verdiðini anlattý. (CÝHAN)

Üniversite sýnavýnda din kültürü dersinden 4-5 soru sorulacak

M

illi Eðitim Bakaný Ömer Dinçer Ýstanbul’da düzenlenen ‘Okullar Hayat Olsun’ projesinin deðerlendirme toplantýsýndan sonra gazetecilere üniversite sýnavýnda çýkacak din kültürü sorularý hakkýnda bilgi verdi.

Bakan Dinçer, “Din kültürü ve ahlak bilgisi konusunda zaten önceki yýllarda da Felsefe bölümü altýnda 2-3 soru soruluyordu. Artýk 4- 5 soru sorulacak. Din kültürü ve ahlak bilgisindeki konular toplumun farklý kesimlerinin zaten bilmesi gereken konularý kapsýyor.” þeklinde konuþtu.

Ayrýca Bakan Dinçer, din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin anayasal olarak belirlenmiþ zorunlu bir ders olduðunu belirterek, “Azýnlýklarýn haklarý gözetilerek gördükleri ders müfredatýndan alternatif sorular sorulacak. Endiþe edecek bir husus yok. Bakanlýk olarak ÖSYM’den ve YÖK’ten talebimiz üniversite sýnavýnda lise programlarýnda var olan müfredata uygun sorular hazýrlanmasý þeklindedir.” Dedi. Bu konulardaki tartýþmalarýn bilgi eksikliðinden çýktýðýný söyleyen Bakan Dinçer, bazý haberlerin asparagas olduðunu kaydetti. (CÝHAN)

servis ambulansý ile Mardin Devlet Hastanesi'ne kaldýrýlarak tedavi altýna alýndý. Yangýnda aile fertlerini kýrdýklarý duvardan tahliye ettiklerini belirten köylüler, gelen itfaiye ekiplerinin kullanacaðý maskelerin olmamasýna tepki gösterdi. Köylüler, "Buraya 3 tane itfaiye ekibi geldi. Gelen itfaiye ekiplerinin maskeleri yoktu, hortumlarý elimize aldýk köylüler ile birlikte yangýný söndürdük. Ne maske vardý, ne de imkan, yani kendi çabamýz ile söndürdük" þeklinde konuþtu. Ýlk defa köyde bu denli yangýn gördüklerini belirten köylülerden Mehmet Þakir Tümenci ise olay anýnda þaþýrdýklarýný söyledi. Tümenci, "Bütün köy burada toplandý, o kadar çaba harcadýk, yine de bu yangýný söndüremedik" dedi.

Kurban Bayramý’nda kendilerini unutmayan Karapýnar ve Konya esnafýna teþekkür ziyaretlerinde bulunan yaklaþýk 45 kiþilik Cizreli muhtarlara, Karapýnarlý esnaf, memur ve öðretmenlerden oluþan 45 kiþilik grup, iade-i ziyarette bulunarak ‘Dostluk Köprüsü’nü Cizre ve Þýrnak’a uzattý. Gezide; Þanlýurfa Balýklý Göl, Halilürrahman Camii, Eyüp Nebi Beldesi ve kabri, sonrasýnda tarihi Mardin þehri ve Kasýmiye medresesi gezildi. Özellikle Kasýmiye Medresesi’ndeki Çeþmeden çýkan su doðumu, döküldüðü yer gençliði, ince uzun oluk

olgunluðu ve sularýn bir havuzda toplanýp ölümü temsil etmesi, Daha sonra bu suyun kanallarla topraða aktarýlýp topraktan tekrar can bulduðunu gösteren havuz geziye katýlanlarýn ilgisini çekti. Karapýnar ilçesinden yola çýkan grup, Meke Eðitim Kurumlarý ve Sevgi Pýnarý Derneði’nin ortaklaþa düzenlediði Þanlýurfa ve Mardin’de tarihi yerleri gezilerinin ardýndan Cizre ve Þýrnak’a geldiler. Ýlçedeki Esnaf ve kanaat önderlerinin yoðun ilgisiyle karþýlandýlar. Karapýnarlý esnaflar bu misafirperverlikten çok etkilendiklerini belirtti. Gezi programý, Cizre Ýstikbal Koleji öðrencilerinin düzenlemiþ olduðu þiir dinletisi ve öðle yemeðinin ardýndan son buldu. (CÝHAN)

Kamu yatýrýmlarý masaya yatýrýldý

B

atman Valiliði, Beþiri ve Sason ilçelerinden sonra Kozluk ilçesinin de 2012 yýlý kamu yatýrým ve hizmetlerini deðerlendiren koordinasyon toplantý düzenledi. Vali Yýlmaz Arslan baþkanlýðýnda Valilik Toplantý Salonu’nda yapýlan koordinasyon toplantýsýna, Kozluk Kaymakamý Emrah Yýlmaz, Ýl Özel Ýdaresi ve kamu

kurum yöneticileri ile Kozluk Ýl Genel Meclis üyeleri katýldý. Toplantýnýn gündemini oluþturan konular içerisinde okul, yol, içme suyu, sulama, kanalizasyon, çevre düzenlemesi, cami ve taziye evi gibi kamu yatýrýmlarýnýn yaný sýra diðer alanlarla ilgili hizmetler yer aldý. Toplantýda ayrýca; 2013 yýlý içerisinde Kozluk ve köyleri ile mezralarýna yapýlmasý planlanan kamu yatýrýmlarý ve hizmetleri þimdiden deðerlendirmeye alýndý. Vali Arslan baþkanlýðýnda ve ilgili kurumlarýn katýlýmý ile gerçekleþtirilen koordinasyon toplantýlarý, diðer ilçelerle devam edecek. (CÝHAN)


www.mardiniletisimgazetesi.com.tr

21 Aralýk 2012 Cuma

4

Doðu ve Güneydoðu'da binlerce kiþi iþsiz kalabilir Diyarbakýr Giriþimci Ýþadamlarý Derneði (DÝGÝAD) Baþkaný Alaaddin Korkutata, "Ýþveren, normalde asgari ücretle çalýþtýrdýðý bir kiþinin maliyeti 256,20 iken bu yasa kalktýktan sonra birden 402,92 TL’ye ödemekle karþý karþýya kalacak. Bu da birçok iþçinin iþinden olmasýna belki de sebep olacak diye endiþe ediyoruz." dedi.

D

oðu ve Güneydoðu'da istihdamý artýrmak ve yatýrýmcýyý bölgeye geçmek amacýyla yaklaþýk 4 yýl önce hayata geçirilen 5084 sayýlý Teþvik Yasasý, 31 Aralýk itibariyle sona eriyor. Bölgede 10 ve üzeri iþçi çalýþtýran firma sahiplerine adeta cansuyu olan teþviðin bitecek olmasý nedeniyle binlerce kiþinin iþine son verilebileceði belirtiliyor. Diyarbakýr Giriþimci Ýþadamlarý Derneði (DÝGÝAD) Baþkaný Alaaddin Korkutata, "Ýþveren, normalde asgari ücretle çalýþtýrdýðý bir kiþinin maliyeti 256,20 iken bu yasa kalktýktan sonra birden 402,92 TL’ye ödemekle karþý karþýya kalacak. Bu da birçok iþçinin iþinden olmasýna belki de sebep olacak diye endiþe ediyoruz." dedi. DÝGÝAD binasýnda basýn mensuplarýyla bir araya gelen Korkutata, bu konuyla ilgili endiþelerini dile getirdi. 5084 sayýlý teþvik yasasýnýn daha çok küçük ölçekli iþletmelerin olduðu Doðu ve Güneydoðu'da önemli bir destek saðladýðýný ve faydasýnýn görüldüðünü belirten Korkutata, "Uzun süredir Türkiye’de 39 ilde devam etmekte olan 5084 sayýlý yasa 31 Aralýk 2012 tarihinde son eriyor. Daha önceleri bu yasadan dolayý bölgemize gelip iþ kuran birçok iþadamýnýn umutla tekrar uzatýlmasýný beklediði 5084 Sayýlý Teþvik Yasasý, geçen hafta Ekonomi Bakaný Sayýn Zafer Çaðlayan, tarafýndan uzatýlmayacaðý açýklamasý yapýldý. Kaç yýldýr devam etmekte olan ve 3 defa uzatýlan bu yasanýn özellikle istihdam ve enerji yönüyle Doðu ve Güneydoðu'da ekonominin canlanmasýnda en önemli etken olmuþtur." diye konuþtu. 31 Aralýk'tan son iþverenin ödeyeceði prim 2 katýna çýkacak Bölgede 10 ve üzeri iþçi çalýþtýran hemen hemen tüm firmalarýn bu yasadan faydalandýðýný anlatan Korkutata, "Aslýnda birçok iþverenin de bu yasanýn 31 Aralýk'ta kalkacaðýndan da haberi yok. Ýþveren, normalde asgari ücretle çalýþtýrdýðý bir kiþinin maliyeti 256,20 iken bu yasa kalktýktan sonra birden 402,92 TL’ye ödemekle karþý karþýya kalacak. Bu da birçok iþçinin iþinden olmasýna belki de sebep olacak diye endiþe ediyoruz." ifadelerini kullandý. Bu yasanýn sürekli devam edemeyeceðini bildiklerini belirten Korkutata, ancak hükümetin özellikle

B

Doðu ve Güneydoðu illerini kalkýndýrma adýna baþlattýðý seferberlik adýna bunun bir süre daha devam etmesi gerektiðini kaydetti. Yeni teþvik yasasýnýn, küçük ölçekli yani 10 ve üzeri iþçi taþýyan iþletmelere eski teþvik yasasýnýn saðladýðý imkanlarý vermediðini belirten Korkutata þunlarý söyledi: "Yeni teþvik kapsamýnda Diyarbakýr 6. bölge kapsamýna alýndý. Bu teþvikler oturuncaya kadar bu 5084 sayýlý yasanýn bir 5 yýl daha uzatýlmasýnýn bölge ekonomimizi daha da canlandýracaðýný düþünüyoruz. Yeni verilen teþvik genelde büyük yatýrýmcýya yönelik olduðundan, maalesef bölgemizle ilgili zihinlerde oluþmuþ olumsuz algýdan da dýþarýdan beklediðimiz seviyede yatýrýmcý hala göremedik. Burada yatýrýmý çoðunlukla yine þu anda yatýrýmý devam etmekte olan iþadamlarýmýzla yürüteceðimizden, önümüzdeki kritik 3-5 yýl içerisinde mevcut yatýrýmcýlarý sabit kýlacak 5084 sayýlý teþvik yasasýnýn uzatýlmasýyla her ne

Viranþehir'de gümrük kaçaðý 114 cep telefonu ele geçirildi

Þ

anlýurfa Viranþehir Ýlçe Emniyet Müdürlüðü piyasa deðeri yaklaþýk 43 bin lira olduðu tahmin edilen toplam 114 adet gümrük kaçaðý telefon ele geçirdi. Ýlçenin Mardin yolu giriþinde yapýlan yol aramasýnda 73 DC 246 plakalý araçta yapýlan aramada 50 adet menþei belli olmayan çift sim kartlý, 14 adet iPhone, 13 adet Samsung Galaxy W Wonder, 10 adet Samsung Galaxy Mini, 10 adet Samsung E2550, 10 adet Samsung S5620, 7 adet Samsung i8150 olmak üzere 114 adet gümrük kaçaðý cep telefonu ele geçirdi. Araçta bulunan A.K gözaltýna alýnarak adliyeye sevk edildi.

Peygamber türbeleri restore edilince ziyaretçi sayýsý 3 kat arttý

Þüpheli A.K’nýn yapýlan kontrollerde kaçakçýlýða konu eþyayý bu özelliðini bilerek ticari amaçla taþýmak, 5 adet eþyayý gümrük iþlemlerine tabi tutmaksýzýn ithal etmek, iki adet kaçakçýlýða konu eþyayý bu özelliðini bilerek ticari amaçla saklamak, dört adet suç iþlemek amacýyla örgüt kurmak, tehdit, rüþvet almak ve vermek, basit yaralama ve 4733 Sayýlý Tütün ve Alkol Piyasasý Düzenleme Kurumu teþkilat ve görevleri hakkýnda kanuna muhalefet suçlarýndan toplam 19 adet suç kaydýnýn olduðunu belirlendi. Telefonlarýn piyasa deðerinin yaklaþýk olarak 43 bin lira olduðu tahmin ediliyor. (CÝHAN)

kadar devlete maliyeti olsa da uzun vadede bölgeyle beraber ülke de kazanacaktýr." 700 yatýrýmcý OSB'deki sýkýntý nedeniyle Gaziantep’e gitti Yeni teþvik yasasýnýn Diyarbakýr'da þuana kadar yansýmasýnýn olmadýðýný belirten Korkutata, OSB'de yer ve tahsisi konusunda yaþanan sýkýntýlar nedeniyle büyük yatýrýmcýlarýn Gaziantep'e gitmek zorunda kaldýklarýný söyledi. Korkutata, " Yeni teþvik kapsamýnda 700'e yakýn yatýrýmcýnýn baþvurusu oldu. Diyarbakýr'da yatýrýmcý için hele büyük yatýrýmcýlar için yer yok. Bunlarýn yüzde 80'i Gaziantep'e kaydý. Bir yatýrýmcý Diyarbakýr'da 50 dönümlük yer istese OSB'de kendisine tahsis edilemiyor. OSB'deki sýkýntýlar devam ediyor. Bu sorunun acil olarak çözülmesi gerekiyor. Diyarbakýr'da terör ve benzeri sorunlar deðil, arsa sorunu nedeniyle yatýrým yapýlmýyor" diye konuþtu. (CÝHAN)

akýmsýzlýk nedeniyle harap görüntü sergileyen Doðu ve Güneydoðu Anadolu’daki peygamberlerin türbeleri, hayýrsever vatandaþlarýn destekleriyle restore edildi. Dini, Tarihi ve Kültürel Önem Taþýyan Mekanlarý Araþtýrma, Tanýtma Yaþatma Vakfý (AHSEN) tarafýndan projelendirilerek yeniden restore edilen Hz. Eyüp, Hz. Ömer, Hz. Elyasa ve Hz. Zülkifl peygamberlerin türbeleri ziyarete açýldý. Modern görünümleriyle peygambere layýk yerler haline gelen türbeler, maneviyat turizmini de canlandýrdý. Türbelere giden ziyaretçi sayýsýnýn 3 kat arttýðý öðrenildi. Anadolu'nun dört bir köþesinde çoðu kaderine terk edilmiþ onlarca peygamber, sahabe ve evliya türbesi bulunuyor. Bunlarý ziyaret için 10 yýl önce Samsun’dan yollara düþen bir grubun metruk haldeki türbeleri restore etmek amacýyla kurduðu AHSEN Vakfý, amacýna ulaþtý. Manevi mekânlarý, içinde bulunduðu çirkin görüntüden kurtarmak için hayýrsever vatandaþlardan ve yerel yönetimlerden destek alan vakýf yöneticileri, Vakýflar Genel Müdürlüðü ile yaptýðý ortak çalýþmayla ilk önce Þanlýurfa’nýn Eyüp Nebi beldesindeki Hz. Eyüp’ün türbesini projelendirerek onardý. Ardýndan Diyarbakýr’ýn Eðil ilçesindeki Nebi Elyasa, Nebi Zülkifl, Nebi Harun ve Nebi Ömer hazretlerinin türbelerini projelendirerek yeni bir manevi mekana kavuþturdu. Peygamber türbeleri haricinde sahabe ve evliyalarýn mabetlerini de onaran vakýf, Nakþibendi tarikatýnýn büyük Ýslam alimlerinden Bitlis’in Norþin beldesindeki Abdurrahman Taði Hz., Muhammed Diyauddin Hz. ve Þeyh Maþuk Hazretleri ile Hizan Gayda’daki Seyyid Sýbgatullahi El Arvasi Hazretlerinin türbelerini restore ettirerek ziyarete açtý. Batman’ýn Kozlu köyünde Muhammed Diyauddin Hazretlerinin torunlarýnýn isteði

üzerine köyde cami ve lojman inþaatýna baþlayan vakýf yönetimi, nisan ayýnda Bitlis’in merkezindeki Þeyh Fethullah Verkanisi Hazretlerinin türbesini bakým onarýma alacak. 2014’te ise Hakkari’nin Þemdinli ilçesindeki Seyyid Abdullah ve Seyyid Taha Hazretlerinin türbeleri modern görünüme kavuþturulacak. Ülkenin her köþesindeki maneviyat önderlerinin türbelerini restore etmeyi hedeflediklerini ifade eden AHSEN Vakfý Yönetim Kurulu Baþkaný Rasim Tekeci, bakým onarýmlarý tamamlanan türbelerin büyük beðeni topladýðýný söyledi. Türbelerin maneviyat turizmini hareketlendirdiðini ifade eden Tekeci, “Peygamber türbelerini devletimizle ortaklaþa yaparak ziyarete açtýk. Bütün çalýþmalarýmýz sonucu türbelerimiz adeta çiçek gibi oldu. Peygamber, sahabe ve evliya türbelerinin bakýmý, iç turizmi de tetikliyor. Görenler þaþýrýyor, hayrete düþüyor. O güzelliði merak edenler yollara düþüp ziyarete geliyor. Ziyaretçi sayýsý normalinden 3 kat daha armýþ durumda. Ýnsanlarýn memnun ve mutlu olmasý bizi memnun ve mutlu ediyor.” diye konuþtu. Ülkede bakýma muhtaç ne kadar peygamber, sahabe, evliya türbesi varsa belirleyip programa aldýklarý bilgisini veren Rasim Tekeci, “Program dahilinde hepsini yeniden restore edeceðiz. Bir yandan restorasyonlarýmýz devam ederken diðer taraftan da illerdeki araþtýrmalarýmýz devam ediyor. Müslüman olarak bu mübareklere ve türbelerine sahip çýkmak hepimizin görevidir. Bu sadece vakfýmýzýn vazifesi olmamalý. Biz bu hizmetleri hayýrseverlerin destekleriyle gerçekleþtiriyoruz. Bunlarý Müslüman kardeþlerimizle el birliði yapmayý istiyoruz. Ben yaptým deðil, biz yaptýk olalým diye arzuluyoruz. Bunun için de herkesin desteðini bekliyoruz. Bir lira da olsa ben de buradayým denilmesi bizi mutlu edecektir.“ ifadelerini kullandý.

O rapor Uludere'nin yýldönümünde açýklanacak

M

eclis Uludere Komisyonu, Þýrnak’ýn Uludere ilçesinde, 34 vatandaþýn hava bombardýmaný sonucu hayatýný kaybetmesiyle ilgili raporunu, olayýn yýldönümü olan 28 Aralýk’ta açýklamayý planlýyor. Raporda, olaya iliþkin istihbarat kuruluþlarý arasýndaki koordinasyonsuzluða dikkat çekiliyor. TBMM Ýnsan Haklarý Komisyonu bünyesinde kurulan Uludere Alt Komisyonu, 28 Aralýk 2011 tarihinde Þýrnak’ýn Uludere ilçesi sýnýrýnda 34 vatandaþýn hava bombardýmaný sonucu hayatýný kaybetmesi olayýyla ilgili raporunu tamamladý. Komisyon, kamuoyunda merakla beklenen raporu olayýn yýldönümünde açýklamayý planlýyor. Raporda, olayýn istihbarat kuruluþlarý arasýndaki koordinasyonsuzluk nedeniyle meydana geldiði

belirtilirken, faillerinin yargý süreci sonunda ortaya çýkacaðý ifade ediliyor. Kasým ayýnda açýklanmasý beklenen Uludere raporu, 34 kiþinin ölümüyle sonuçlanan olayýn üzerinden neredeyse bir yýl geçmesine raðmen henüz kamuoyuyla paylaþýlmadý. Alýnan bilgilere göre, AK Parti TBMM Grubu’nda, raporun olayýn yýldönümü olan 28 Aralýk tarihinde veya birkaç gün öncesinde ilan edilmesi yönünde karar alýndý. Bu kararýn, hem raporun açýklanmasý hem de yýldönümünde olayýn iki kez ayrý ayrý gündeme gelmesini engellemek için alýndýðý ifade ediliyor. Muhalefet ise daha önce raporu görüþmek üzere komisyonun iki kez toplantýya davet edilmesine raðmen her iki seferde de toplantýnýn ertelenmesine tepkili. CHP Ankara Milletvekili ve komisyon üyesi Levent Gök, “Uludere Alt Komisyonu’nun rapor için 6 Aralýk 2012 ve gerekse 13 Aralýk 2012 tarihinde toplanacaðý alt komisyon baþkaný tarafýndan sözlü olarak tarafýmýza bildirildiði halde bu toplantýlar gerçekleþmemiþt ir. Bu durum, Uludere

Komisyonu’nun raporunun açýklanmamasýna yönelik bir siyasi irade olduðunu ortaya koymaktadýr.” iddiasýnda bulundu. ‘Jandarma karakollarý valilere baðlanmalý’ Alýnan bilgilere göre 80 sayfalýk raporda, olayýn nedeni olarak ‘istihbarat birimleri arasýndaki koordinasyon eksikliði’ gösteriliyor. Raporda þu ifadelerin yer alacaðý belirtiliyor: “MÝT, Jandarma, valilik ve yerel komutanlýklar arasýnda istihbaratta koordinasyonsuzluk yaþanmýþtýr. Sivil irade yeterli oranda ve zamanýnda bilgi sahibi edilmemiþtir. Olayýn yaþanmasý sürecinde hatalar yapýlmýþtýr. Ancak eksikliklerin, kusurlarýn, hatalarýn ortaya çýkarýlmasý mekanizmasý ‘araþtýrma komisyonu’ olarak görev yapan komisyonumuza ait bir konu deðildir. Komisyonumuz soruþturma komisyonu olarak görev yapmamaktadýr. Olayýn ayrýntýlarýný savcýlýk makamlarý ortaya çýkaracaktýr. Gerekli soruþturma devam ediyor.” Komisyona gelen bilgi ve belgeler ýþýðýnda ‘vur’ emrini veren isim ya da isimlere ulaþýlamayacaðýnýn belirtildiði raporda, ayrýca jandarma karakollarýnýn batý illerinde valiliklere, doðuda ise üst komutanlýklara baðlý olduðuna dikkat çekilerek bu uygulamadan vazgeçilmesi ve jandarma karakollarýnýn batý illerinde olduðu gibi valilere baðlý olmasý önerisi yer alýyor. (CÝHAN)


www.mardiniletisimgazetesi.com.tr

21 Aralýk 2012 Cuma

Haftanýn Duasý

Ü S R Ü K

Ey isteyenlere cevap veren ve dua dua yalvaranlarýn dualarýný kabul buyuran Yüceler Yücesi Rab! Bizim niyazlarýmýzý da kabul buyur. Kinle, nefretle oturup kalkan ve hep düþmanlýk duygularýyla köpüren imansýz ve amansýzlara karþý yardýmcýmýz ol. Bir de üzerimize sekine yaðdýr, yaðdýr ki, Sen'den baþka kimseye karþý hiçbir korkumuz, hiç kimseden de en küçük bir beklentimiz kalmasýn.

Sözün Özü Bediüzzaman Hazretleri bir yerde hizmet edenlerin teminat altýnda olduklarýný söyler. Burada hizmet erlerinden maksat, kendilerinden bekleneni yerine getirenlerdir. Bu iþin asgarî þartý, insan duygu ve düþüncesinin hep Allah’a ve Resûlü’ne hizmet etrafýnda dönüp durmasýdýr. Zaten bu genel düþünce korunduktan sonra, onun hayata yansýmasý gayet kolay olacaktýr. Aksi hâlde, teminat altýnda olmayý beklemek bence hayaldir.

Ýkindi Sohbetleri

Kadýnýn gerçek deðeri 1-) Ýslâm’da kadýn, aynen erkek gibi cemiyetin bir parçasý olarak kabul edilir. Birçok noktada onun da görüþü alýnýr ve kendisiyle istiþare edilir. 2-) Kadýn, öyle bir bütünün parçasýdýr ki, bu parçalardan her biri, diðerinin gerçek deðerini bulmasý bakýmýndan önemli bir yer teþkil eder. 3-) Kadýnlýk, Efendimiz’in nurlu beyanlarýyla, o güne kadar ayaklar altýnda çiðnenen kendi þeref ve haysiyetini garanti altýna almýþtýr.

Ý

güne kadar olduðundan çok farklý bir yere oturtulacaktý ve iþte O, bu önemli vazifeyi bilfiil temsil ediyor ve gösteriyordu.

Bunun pratikte en güzel örneðini yine Fahr-i Kâinat Efendimiz’de görürüz. O ki, vahiy ile müeyyet Nebiler Sultaný’dýr. Önüne gelen bütün problemlerin çözümü doðrudan doðruya Arþ-ý Âzam’dan halledilmiþ ve çözemediði hiçbir problem, halledemediði hiçbir mesele kalmamýþtýr.

Hudeybiye antlaþmasý Müslümanlara çok aðýr gelmiþti. Öyle ki, herkes öldüren bir gerginlik içine girmiþti. Bu arada Allah Resûlü, kendisiyle umreye gelenlere, kurbanlarýný kesmelerini ve ihramdan çýkmalarýný emretmiþti. Ancak sahabe, acaba verilen kararda bir deðiþiklik olur mu diye, meseleyi biraz aðýrdan alýyordu. Allah Resûlü, emrini bir kere daha tekrarladý. Ancak, sahabedeki o ümitli bekleyiþ tavrý deðiþmedi.

Evet, üst üste yýðýlmýþ müþküller, problemler çözüm bekliyor. Yaðdan kýl çeker gibi müþkülleri çözüveren O Fahr-i Kâinat Efendimiz mübarek nazarýyla bir kere bakýverse, yani þahs-ý mânevînin teþekkülü ile o büyük mana ve ruhtan istimdat edenler arz-ý dîdâr ediverse, insanlýðýn içinde bulunduðu bütün müþküller âdeta kendi kendine çözülüverecek ve yollar gidip düzlüðe erecektir. Ýþte Fahr-i Kâinat Efendimiz budur. Bununla beraber O, çok defa hanýmlarýyla oturur, bir arkadaþ gibi onlarla bazý meselelerin müzakeresini yapardý. Vahiy ile müeyyet olan O zâtýn (sallallâhu aleyhi ve sellem) böyle bir þeye ihtiyacý yoktu ama ümmetine bir þey öðretmek istiyordu: Kadýn, o

Aslýnda bu aðýrdan alma, Allah Resûlü’ne karþý asla bir muhalefet deðildi; sadece baþka bir alternatifin olup olmadýðýný öðrenmekti. Zira Kâbe’yi tavaf etmek üzere yola çýkmýþlardý ve bu mülâhaza ile Hudeybiye antlaþmasý’ndaki þartlarda bir deðiþiklik beklentisi içinde bulunuyorlardý. Ýki Cihan Serveri, sahabedeki bu durumu sezince hemen çadýrýna girdi ve hanýmý Ümmü Seleme Validemizle istiþarede bulundu. Bu ufku geniþ kadýn, istiþarenin hakkýný vermek için fikrini beyan etti. Çünkü o da biliyordu ki Allah Resûlü onun diyeceklerine muhtaç deðildi. Ne ki, Allah Resûlü böyle bir istiþare ile bize içtimaî bir ders veriyordu.

M. Sait Çakar

Fasýldan Fasýla Ana gibi yâr olmaz

S

ahabi, Allah Resûlü’nün huzuruna geliyor ve soruyor: “Benim iyiliðime en lâyýk olan kimdir?” Allah Resûlü (sallallâhu aleyhi ve sellem), “Annen!” cevabýný veriyor. O, bu sorusunu üç kere tekrar ediyor ve hepsinde ayný cevabý alýyor. Dördüncüde ise Allah Resûlü, “Baban!” buyuruyordu. (Buhârî, Edeb, 2) Kadýn o dönemde o kadar yüceliyordu ki, Hz. Ebû Bekir, Resûl-i Ekrem’in zevcelerinden biri olan kendi öz kýzý Âiþe’ye “Anam” diye hitap ediyordu. Efendimiz de, “Cennet, analarýn ayaklarýnýn altýndadýr.” (Nesâî, Cihad, 6) buyuruyordu.

slâm’da kadýn, aynen erkek gibi cemiyetin bir parçasý olarak kabul edilir. Birçok noktada onun da görüþü alýnýr ve kendisiyle istiþare edilir.

Validemiz, Allah Resûlü’ne þu mealde sözler söyledi: “Yâ Resûlallah! Emrini bir daha tekrar etme. Belki muhalefet eder ve mahvolurlar. Fakat sen, kendi kurbanlarýný kes ve onlara bir þey demeden ihramdan çýk. Onlar verdiðin emrin kesinliðini anlayýnca, ister istemez sana itaat edeceklerdir.” Allah Resûlü de zaten böyle düþünüyordu. Hemen býçaðýný eline aldý ve çadýrýndan çýkarak kendine ait kurbanlarý kesmeye baþladý. O daha birkaç kurban kesmiþti ki, sahabe de kendi kurbanlarýný kesmeye koyuldu. Çünkü artýk verilen karardan dönüþ olmadýðýný anlamýþlardý. Þimdi acaba hangimiz, kadýnlara bu denli deðer veriyoruz?

5

Bir aile reisi olarak kaç kiþi aile hayatýnda hanýmýyla istiþareye yer vermektedir? Ýslâm’ýn kadýný esir ettiðini söyleyenlerin kulaklarý çýnlasýn! Acaba O Zât’ýn asýrlar evvel yapýp ortaya koyduðu bu harika icraatýn, aradan bu kadar zaman geçmiþ olmasýna raðmen onda birini yapabiliyorlar mý? Bir Bütünün Yarýsý Kadýn haklarýný müdafaa edenlerin düþüncelerinde bile kadýn hâlâ ikinci dereceden bir varlýk olmaktan kurtulmuþ deðildir. Oysa biz, kadýna bir vâhidin yarýsý nazarýyla bakýyoruz. O, öyle bir bütünün parçasýdýr ki, diðer parçanýn iþe yaramasý için onun mevcudiyeti þarttýr. Öyle ki, bu parçalardan her biri, diðerinin gerçek deðerini bulmasý bakýmýndan önemli bir esastýr. Elverir ki, Allah’ýn (celle celâluhu) vaz’ettiði ölçülere riayet edilsin ve denge için yaratýlan bir þey dengenin aleyhinde istismar edilmesin... Ayrýca, Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) hareketleriyle kadýnlara karþý lütufkâr davrandýðý gibi, sözleriyle de hep bu þekilde davranmayý teþvik etmiþtir. O (sallallâhu aleyhi ve sellem) bir hadislerinde þöyle buyururlar: “Mü’minlerin iman bakýmýndan en kusursuzu, ahlâký en güzel olanýdýr. Ahlâký en güzel olanýnýz da, kadýnlarýnýza en güzel davrananýnýzdýr.” (Ebû Dâvûd, Sünnet, 15) Evet, ahlâk ile insan öyle ulaþýlmaz zirveleri tutar, öyle insanî semalara yükselir ki, hiçbir ibadetle o makamlarý elde etmek mümkün deðildir. Görülüyor ki kadýnlýk, O’nun nurlu beyanlarýyla kendi þeref ve haysiyetini garanti altýna almýþ; o güne kadar ayaklar altýnda çiðnenen, hor ve hakir bir varlýk olarak görülen o, dünya ve ukbâ saltanatýný elde etmiþtir. Allah (celle celâluhû) mucizbeyan fermanýnda kadýn-erkek tefrik etmeden, “Kasem olsun ki, insaný ahsen-i takvîme mazhar yarattýk.” (Tîn Sûresi, 95/4) demektedir.. Evet, insan, kadýný ve erkeðiyle kâinatýn bir fihristi olarak yaratýlmýþtýr. Yine Allah (celle celâluhû) “Biz âdemoðullarýný tekrim ettik (þerefli kýldýk)” (Ýsrâ, 17/70) buyuruyor. Kadýn-erkek, beyaz-siyah herkes Allah’ýn bu kasemi altýnda öyle muallâ bir pâyeye sahiptir ki, artýk bunun ötesinde insanlar tarafýndan verilecek bütün pâyeler buna nispeten çok düþük ve çok sönük kalýr.

Evet, seni yetiþtiren ananýn ayaðýnýn altýna yüzünü sürebilir ve onu hoþnut edebilirsen, rahmetinden ümit edilir ki, Allah o yüze Cehennem’i göstermez. Evden ayrýlýrken ve eve döndüðünde, ananýn buruþmuþ ayaklarýna dudaklarýný sür, duasýný almaya çalýþ ki, fert, cemiyet ve millet olarak mutlu olmanýn yolu bundan geçer. Ana deyip geçme; yerinde o seni sýrtýnda taþýr; an olur ve dem gelir, silah kullanmasýný da bilir; gerekirse silahýný omuzuna alýr ve Palandöken’e týrmanýverir. Kurt Paþa’nýn ordularýnýn bozulduðu yerde, Rus ordularýna karþý savaþýr; ýrz, namus ve evlâdýný korumasýný da bilir.

Siz, kaideler üzerinde âbideler yaparsýnýz. Sizin o âbideleriniz, onun ayaðýnýn altýnda toz bile olamaz. Ýslâm, ananýn âbidesini kurbet zirvelerinde çoktan kurmuþtur. Ýslâm sayesinde ana o kadar yükseltilmiþtir ki, sadece Allah’a karþý eðilmesi gereken baþ, bir de ananýn ayaklarý için eðilmiþ ve “Cennet, analarýn ayaklarý altýndadýr.” (Nesâî, Cihad, 6) denilmiþtir. Arþ, Cennet’in tavanýdýr. Ananýn ayaðý ise, Cennet’in üst katýndadýr; zira fâniler arasýnda en muazzez varlýktýr ana. O, yeryüzünde dolaþýrken gökteki bir baþtýr ve bütün baþlar onun ayaklarýnýn altýndadýr. Onun pabucunun tozu, gözlere sürme kadar aziz ve ayaklarýna sürülen yüzler, Arþ eþiðindeki baþlar kadar yücedir. Ana inleyen bir varlýktýr. Bütün bir hayat boyu inleyen ve sýzlayan... Onun analýðý evlâtla kaimdir; “Anam!” diyen bir evlâtla.. evlât olmayýnca ana ana deðildir. Bilmem ki, anaya “Anam!” demeyen evlâda ne demeli?

His Dünyasý

Anne

A

nne inleyen bir ney, anne hicrandan yumak, Gözleri buðulu, nemli ve her zaman zâr zâr.. Kaderidir annenin ocaklar gibi yanmak, Hep hüzünle eser onun ikliminde rüzgâr. Kuþlar gibi titrer hep o ay yüzlü nevhayâl, Simasýnda sürekli yarýnlar endiþesi.. Her mevsim ayrý bir ýzdýrap, ayrý bir melâl; Naðmeleri týpký hasret-iþtiyak bestesi... *** Nûru öteden pýrýl pýrýl sîmân, Ukbâ derinlikleriyle büyülü; Tülleniyor hülyalarýmda her an, Ölümsüz ruhunun bembeyaz tülü. Bir yâd-ý cemilsin, kabrin sîneler, Hep hazan yaþadýn; ölüm baharýn.. Duayla gerilmiþ bütün gönüller, Sen’in arkandaki vefâdarlarýn... M. Fethullah Gülen Hazýrlayan : Sedat Aslanaçier


21 Aralýk 2012 Cuma

6

Batman Üniversitesi, Duhok’tan Kürt Dili’yle geldi

B

atman Üniversitesi Irak Bölgesel Kürt Yönetimi'nde bulunan Selahaddin Üniversitesi ile ikili protokol imzaladý. 2 üniversite arasýnda yapýlan anlaþmada öðretim elemaný, öðrenci deðiþimi, ortak araþtýrma ve

bilimsel dergi hazýrlama konularýnýn yer aldýðý kaydedildi. Uluslararasý Üniversiteler Konseyi Baþkanlýðý tarafýndan 14-17 Aralýk 2012 tarihlerinde Kuzey Irak'ta Duhok Üniversitesi'nde yapýlan

"Uluslararasýlaþmada Deðerler, Kavramlar, Ýnançlar ve Kültürler" çalýþtayýna katýlan Batman Üniversitesi Selahaddin ve Duhok üniversiteleriyle eðitim alanýnda ikili anlaþmaya vardý. Selahaddin Üniversitesi ile protokol imzalayan Batman Üniversitesi’nin, sözlü olarak anlaþmaya vardýklarý Duhok Üniversitesi ile de önümüzdeki aylarda protokol imzalayacaðý öðrenildi. Hafta sonu Kuzey Irak Özerk Bölgesi’nde düzenlenen çalýþtayda Ortadoðu ve Ýslam ülkeleri arasýnda eðitim alanýnda birliktelik yakalamak için önemli kararlar alýndý. 26 ülke ve 100’ü aþkýn üniversitenin katýlým gerçekleþtirdiði çalýþtayýn amacýnýn ise Ortadoðu ve Ýslam ülkeleri arasýndaki üniversiteler arasýnda öðretim elemaný, öðrenci deðiþimi, ortak araþtýrma çalýþmalarý ve birlikte bilimsel dergi hazýrlama faaliyetlerinin yapýlmasý için yol, yöntem ve metotlar geliþtirildiði kaydedildi. 2 gün süren çalýþtayýn ev sahipliðini Kuzey Irak Özerk Bölgesi Duhok Üniversitesi Rektörlüðü ve mahalli idari amirler heyeti tarafýndan yapýlýrken, katýlýmcýlar Bölgenin antik kenti Amadiye ve Erbil’i gezme þansý buldu. (CÝHAN)

TISÝAD heyetinden Kaymakam Demirci’ye ziyaret

I

rak’ta çeþitli incelemelerde bulunduktan ülkeye geri dönen Türkiye-Irak Sanayici ve Ýþadamlarý Derneði (TISÝAD), Þýrnak’ýn Silopi Kaymakamlýðý’ný ziyaret etti. Silopi Kaymakamý Suat Demirci’nin makamýnda gerçekleþen ziyarete; TISÝAD Baþkaný Nevaf Kýlýç, TISÝAD Silopi Temsilcisi Reber Haþimoðlu, yönetim kurulu üyeleri ve geziye katýlan iþadamlarý katýldý. Misafirlerini makamýnda aðýrlayan Silopi Kaymakamý Suat Demirci, ziyarete katýlanlarýn kendilerini birer birer tanýtmalarýnýn ardýndan Irak gezisi hakkýnda TISÝAD Baþkaný Nevaf Kýlýç’tan bilgi aldý. Geziyi deðerlendiren Kýlýç ise 2 kardeþ ülke olarak tanýmladýðý Türkiye ve Irak arasýnda köprü görevini üstlenerek, iþ adamlarý arasýnda dostluklarýn pekiþtirilmesini saðlanmasýna büyük katký sunduklarýný söyledi. Ziyaret sýrasýnda dile getirilen organize sanayisi eksikliði için Silopi Kaymakamý Suat Demirci, “Ýleriye

yönelik çalýþmalarý baþlatmayý düþünüyoruz. Ayrýca ilçemize yatýrýmcýlarý nasýl çekebiliriz? Onu da düþünüyoruz.” diye konuþtu. Ýki ülke arasýnda serbest bölge konusunda çalýþmalarýn olup olmadýðý sorusu için ise Kaymakam Demirci þunlarý söyledi: “Þuan için böyle bir çalýþmamýz yok ancak düþünüyoruz. Bu bölge için insanlarýn kaygýlarý var. Daha doðrusu güvenlik kaygýlarý var. Bunu da yatýrýmcýlar ile yapýlan diyaloglar ile çözülebileceðini düþünüyoruz. Öncelikle insanlarýn bu bölgeyi tanýmalarý lazým. Buralara davet edilmeleri lazým. Yatýrýmcýlar o zaman buraya gelirler. Daha önce hac görevini yerine getirecek vatandaþlara gösterilen ilgi ve sýcaklýkta olduðu gibi yatýrýmcýlara buralarýn anlatýlmasý gerekiyor. Güvenlik gerekçeli algýlarýn ortadan kalkmasý lazým. Buralarda mýsýr tarlalarý var. Buna yönelik ve benzeri yatýrýmlar yapýlabilir. Tarým arazileri deðerlendirilebilir.” (CÝHAN)

3. Yýlmaz Güney Film Festivali baþladý B

atman Belediyesi ve Ortadoðu Sinema Akademisi Derneði tarafýndan bu yýl üçüncüsü düzenlenen ve Uludere’de yaþamýný yitiren insanlara atfedilen Yýlmaz Güney Kürt Film Festivali kokteylle baþladý. Yerli ve yabancý konuklarýn yoðun ilgi gösterdiði ve 15 kýsa Kürtçe metrajlý filmin yer aldýðý festivalin açýlýþý her yýl olduðu gibi bu yýl da Batman Belediyesi Yýlmaz Güney Sinema Salonu'nda düzenlendi. Açýlýþ öncesi düzenlenen kokteylin ardýndan konuklar için hazýrlanan festivalin kýsa bir tanýtýmýný içeren sinevizyon gösteriminden Diyarbakýr’da tutuklu bulunan Batman Belediye Baþkaný Necdet Atalay’ýn festivale gönderdiði mesaj okundu. Baþkan Atalay’ýn mesajýndan sonra söz alan Belediye Baþkanvekili Serhat Temel’de kýsa bir konuþma yaptý. Tüm baskýlara raðmen sanat faaliyetlerini aksatmadan sürdürdüklerini ifade eden Baþkanvekili Temel, “Ýkinci Dünya Savaþý sürecinde Hitler

faþizminin ortalýðý kasýp kavurduðu, Nazi terörünün en yüksek noktaya týrmandýrýldýðý dönemlerde bile Viyana’da devlet tiyatrolarý faaliyetlerini sürdürmüþtü. Korkunç vahþet günlerinde bile oyunlar sahnelenmiþ bütün sanat programlarý aksatýlmadan gerçekleþtirilmiþti. Savaþ ve yýkým zamanlarýnda bile sanatýn aksatýlmadan sürdürülmesi, tiyatroda oyunlarýn sahnelenmesi bize çok önemli bir gerçeði anlatýyor. Festivalimize alaka gösteren, katýlan bütün sinemaseverlere, festival de emeði geçen her kese gönülden teþekkürlerimi sunuyorum” dedi. Konuþmalarýn ardýndan gece, Yýlmaz Güney’in “Seyithan” filminin gösterimiyle sona erdi. 23 Aralýk’a kadar devam edecek olan festival, Arayýþ (Gerayîþ), Oyuncak (Pêlîstok), Beyaz (Sipî), Kesit (Qilm), Portakal (Porteqal), Ben uçtum sen kaldýn (Ez firiyam tu ma li cih), Simurg (Sîmûrg) filmleriyle devam edecek. (CÝHAN)


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.