22 Haziran 2012 Cuma Gazete Sayfaları

Page 1

Ali Edis

13 yýldýr M böbrek nakli için sýra bekliyor

ardin Derik ilçesinde yaþayan Arafat Arda, 13 yýldýr diyalize baðlý olarak yaþýyor. Nakil bankasýndan her gün gelecek telefonu beklediðini belirten Arda, böbrek nakli için bir türlü kendisine sýra gelmediðini söyledi. Arafat Arda eþinin kendisine organ vermek istediðini bu sefer ise 1 yýllýk evli olduðu için yasalara takýldýðýný belirtti. Yasalar gereði 2 yýldan az evli olanlar birbirlerine organ baðýþýnda bulunamýyor. Bu yasayý da haklý bulduðunu söyleyen Arda, "Bu organ mafyasýna karþý çýkartýlmýþ bir yasadýr. Yasayý doðru buluyorum. Ýnsanlar organ mafyasýnýn eline düþmekten korumaktadýr. Ama maalesef bizim gerçek evli olanlarý da

vurmaktadýr. Yetkiler bize bu konuda yardýmcý olmalarýný istiyorum.

eþime uymadý. Çözüm olarak hastane bize çapraz böbrek naklini önerdi.

13 yýldýr diyalize baðlý olarak yaþýyorum. Artýk vücudum buna güç yetirmemektedir. Kalp rahatsýzlýðý da baþladý. Þimdi kalp ritim cihazý kullanýyorum. Yetkililer bir önce bana yardýmcý olmazlarsa, böbrek yetmezliðinden gitmezsem kalp rahatsýzlýðýndan gideceðim." dedi. Arafat Arda'nýn eþi Þehnaz Arda eþine seve seve böbreðini vermek istediðini söyledi.

Çapraz böbrek nakli ise ben baþka diyaliz hastasýna vereceðim, baþkasýný bulduðu kiþi ise eþime verecek dediler. Buna çapraz nakil diyorlarmýþ. Kabul ettik. Hastane bize resmi iþlemlerin yapýlmasýný istedi. Resmi iþlemleri için saðlýk bakanlýðýna istedikleri tüm

Þehnaz Arda "eþim ile birbirimizi severek evlendik. Ben eþime böbreðimi seve vermek istedim. Böbreðimi vermek için bir hastaneye baþvurduk. Tüm tetikler yapýldý. Fakat tetikler neticesinde benim böbreðim

Artuklu Üniversitesi’nde 'TÜBÝTAK Bilgi Günleri' toplantýsý yapýldý

T

ürkiye Bilimsel ve Teknoloji Araþtýrma Kurumu ( TÜBÝTAK) ulusal ve uluslararasý akademik araþtýrma programlarý ve bilim insanlarý desteklerine dair bilgi vermek üzere, Mardin Artuklu Üniversitesi’nde akademisyenlerle bir araya geldi.

GÜNLÜK BAÐIMSIZ GAZETE

STK'lar Daðlýca saldýrýsýný kýnadý Sedat Aslanaçier

M

ardin’deki Sivil Toplum Kuruluþlarý (STK) ve kanaat önderleri, Hakkâri’de karakola yapýlan terör saldýrýyý kýnadý. Türkiye’nin kanayan yarasý haline gelen terörün sona erdirilmesi amacýyla yapýlan giriþimleri baltalamak için böyle bir saldýrýnýn düzenlenmesinin, ülkenin huzurunu ve istikrarýný bozmaya yönelik olduðuna dikkat çeken sivil toplum örgütleri ve kanaat önderleri, bu saldýrýnýn arkasýndaki karanlýk güçlerin hain planlarýnýn, milletin birlik ve beraberliði ile bozulacaðýný ifade etti. Mardin’in kanaat önderlerinden Süleyman Çelik de Türkiye’nin istikrarýný bozmaya yönelik her türlü kirli oyunun yine sahneye konulduðuna dikkat çekti. Ülkenin kanayan yarasý haline gelen terörün sonlandýrmasý için atýlan adýmlarý baltalamak için karanlýk güçlerin sahne aldýðýný belirten Çelik, “Yaþanan bu olay bizleri derinden üzdü. Bu olayý yapanlarý ve onlara destek verenleri kýnýyor, þehitlerimize Allah'tan rahmet, kederli ailelerine sabýrlar diliyorum.” dedi Bölgenin önemli aþireti olan Kikan aþireti liderlerinden ve kanaat önderi HAS Parti Mardin Ýl baþkaný Mehmet Timuraðaoðlu ise bu saldýrýyý özgürlüklere, demokrasiye, bölge halkýna barýþa yapýlan saldýrý olarak deðerlendirdi. Timuraðaoðlu, "Ne zaman bu ülkede barýþ ve kardeþlik konuþulduðu zaman birileri elini çomaðýn altýna sokup ülkenin huzurunu bozmaya ve kan dökmeye çalýþtýðýný görüyoruz. Türkiye’nin demokratikleþmesi adýna önemli adýmlarýn atýldýðý süreci baltalamak kimsenin hakký deðildir. Kan dökmekle bir yere varýlmaz. Artýk bunu herkes çok iyi anlamalýdýr.” þeklinde konuþtu. Askere yapýlan saldýrýnýn, aslýnda bölge halkýna yapýldýðýný belirten Müstakil Sanayici ve Ýþadamlarý Derneði (MÜSÝAD) Mardin Þube Baþkaný M. Ali Dündar, 'Türkiye’de her þey yoluna girdi' denilen bir zamanda tekrar bu olaylarýn yaþanmasý bölge halkýný derinden üzdüðünü ifade etti. Mardin Merkezli Uluslararasý Stratejik Tahlil ve Araþtýrmalar Merkezi Derneði (USTAD) Baþkaný Ahmet Akgül de Türkiye'de ve özellikle bölgede huzurun saðlanmasý adýna atýlan adýmlarý baltalamak için her zaman bu tür oyunlar tekrar tekrar sahneye oynandýðýna dikkat çekti. Terör saldýrýsýný kýnayan Mardin Gazeteciler ve Yazarlar Cemiyeti Baþkaný Nezir Güneþ de her zaman olduðu gibi karanlýk güçlerin bölge halkýnýn huzur ve güvenini bozmak için yine þiddete baþvurduðunu kaydetti.

22 Haziran 2012 Cuma

Yýl: 8 Sayý 2376 Fiyatý :25 Kr

evraklarý verdik. Neticeyi beklemeye baþlamadýk. Bize gelen cevap bizi þaþýrttý. Siz 2 yýldan az evli olduðunuz için birbirinize organ nakilli yapamazsýnýz diyordu. Ben eþimi çok seviyorum. Eþim eðer hemen böbrek nakli olmazsa 13 yýldýr çektiði hastalýk onu kalpten götürecek. Yetkililerin bize yardýmcý olmasýný istiyorum. Eþimi göz göre göre ölüme terk edemem." þeklinde konuþtu.

Toplantý öncesi Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Serdar Bedii Omay’ý

makamýnda ziyaret eden TÜBÝTAK’a baðlý Bilim Ýnsaný Destekleme Daire Baþkan Vekili (BÝDEB) Prof. Dr. Þemsettin Türköz ve Araþtýrma Destek Programlarý Baþkanlýðý’ndan (ARDEB) Bilimsel Programlar Uzmaný Dr.Bora Kat, 81 ilde akademisyenlerle buluþmayý hedefleyen “Bilgi Günleri” toplantýsý hakkýnda Rektör Omay’a ayrýntýlý bilgi verdi.

Sayfa 2’de

Kardeþliðimiz pekiþsin Mardinli gazetecilerin her yýl düzenledikleri gezilerine bir yenisini daha eklediler. Zaman Gazetesi ve Mardin Gazeteci ve Yazarlar Cemiyeti ile ortaklaþa düzenlediði geziye Mardin merkez ve ilçelerinde görev yapan yerel ve ulusal medya temsilcileri katýldý. Nezir Güneþ

K

aradeniz Bölgesinin en güzel illerinden biri olan Rize’nin yaylalarýný ziyaret ettikten sonra Rize merkezdeki tarihi ve turistik yerlerini gezen gazeteciler son olarak belediye baþkaný Halil Bakýrcý’nýn misafiri oldular. Kendilerini kapýda karþýlayan Rize Belediye Baþkaný Halil Bakýrcý ile Ovit Tünelini konuþan gazeteciler, Rize-Mardin kardeþlik yolunun hayata geçmesini önemli bir

adým olarak deðerlendirdiler. Kuzeyle Güneyi birbirine baðlayacak dev projenin hayata geçirilmesinden son derece memnun kalan Mardinli Gazeteciler Baþkan Bakýrcý'yý bu önemli projeye öncülük ettiði için tebrik ettiler. Yollarla hem kardeþliðimiz, Hem de ekonomimiz pekiþsin Baþkan Bakýrcý, Cumhuriyetle birlikte doðu ve batý arasýnda medeniyete giden yollarýn yapýldýðýný kendilerinin ise kardeþlik ve barýþýn tesisi için kuzey

ve güney arasýnda da bu yollarýn en kýsa zamanda yapýlmasýný istedi. Mardin-Rize Otoyoluna iþaret eden Baþkan Bakýrcý, “Medeniyete giden yolda ekonomik anlamda kalkýnmanýn da yolu da aramýzdaki iletiþime baðlý. Bu iletiþimi kurup daha da saðlamlaþtýrmak için yol lazým. Türkiye tarihine baktýðýmýzda cumhuriyetin ilk dönemlerinde Almanlarýn da katkýsý ile doðu batý arasýnda bir demiryolu inþa edilmiþ. Ki ondan sonra da devlet politikasý haline gelen yol yatýrýmlarý da bu demir yollarýna paralellik arz etmiþtir. Ama bizler doðu batý arasýnda olduðu gibi kuzey güney arasýnda da yollar yapýlsýn ki hem ekonomik

anlamda aramýzda geliþmeler yaþansýn hem de kardeþliðimiz pekiþsin.”dedi. 10 SAATLÝK YOL 5 SAATE ÝNECEK Konuþmasýnda Rize-Mardin Oto yolu hakkýnda da bilgiler veren Baþkan Bakýrcý “Ovit Tüneli yýllar sonra nihayet ihalesi yapýlarak Baþbakanýmýz Recep Tayyip Erdoðan'ýn da katýlýmýyla temel atma töreni yapýlarak hayata geçirildi. Bu proje yýllarca konuþuldu fakat Baþbakanýmýzýn döneminde hayata geçirildi. Yapýlacak olan tünel sayesinde özellikle kýþ aylarýnda geçit vermeyen Ovit Daðý artýk kýþ aylarýnda çok rahat geçilebilecek.

Devamý Sayfa 6’da

Baþkan Ayanoðlu, en baþarýlý baþkanlar arasýnda Ýsmail Erkar

O

Babaoðlu: Saldýrýlar barýþ ortamýný bozamayacaktýr saldýrýyý nefretle kýnýyoruz.”dedi Yeni anayasa çalýþmalarýnýn yapýldýðý ve güzel geliþmelerin ardin Ýþadamlarý Derneði meydana geldiði bu dönemde yapýlan (MARÝAD) Baþkaný hain saldýrýlarýn ülkenin ve milletin Mehmet Ali Babaoðlu, huzurunu ve birlik ve beraberliðinin Hakkari’de düzenlenen saldýrýya tepki bozmaya yönelik olduðunu ifade eden gösterdi. Türkiye’de demokrasi ve Babaoðlu, "Þehitlerimize Allah'tan barýþý istemeyen karanlýk güçlerin rahmet, milletimize ve deðerli kirli yüzlerini tekrar göstererek, ailelerine baþ saðlýðý, gazilerimize de barýþýn konuþulduðu bu günlerde acil þifalar diliyoruz. Bütün milletimizi yeniden sahneye çýktýklarýný belirten derinden üzüntüye boðan son Babaoðlu, "Millet olarak birbirimize saldýrýlar toplumumuzdaki hassasiyeti en fazla ihtiyaç duyduðumuz bir arttýrmýþtýr. Bu olaylara raðmen zamandayýz Artan terör olaylarý milletimizin hassasiyetle tavýr neticesinde þehit olan askerlerimizin sergileyeceðini düþünüyoruz." acýsýný toplum olarak derinden þeklinde konuþtu. hissediyoruz. Hakkâri’deki hain

Ýsmail Erkar

M

bjektif Araþtýrma Merkezi (ORC) tarafýndan 81 il merkezinde yüz yüze mülakat yöntemiyle yapýlan araþtýrma sonucunda Mardin Belediye Baþkaný Mehmet Beþir Ayanoðlu, Türkiye’nin en baþarýlý 13’üncü belediye baþkaný seçildi. ORC tarafýndan, 81 il merkezi ve 16 büyük þehrin ilçelerinde 14 bin 650 kiþi ile yüz yüze mülakat yöntemiyle yapýlan ankette deneklerin yüzde 46,5’i Baþkan Ayanoðlu’nu baþarýlý bulduklarý yönünde oy kullandý. Bu sonuçla birlikte Mardin Belediye Baþkaný Mehmet Beþir

Ayanoðlu, Türkiye’nin en baþarýlý 13’üncü il belediye baþkaný oldu. Mardin’de yaptýklarý çalýþmalarýn bu þekilde karþýlýðýný görmekten büyük mutluluk duyduðunu belirten Belediye Baþkaný Mehmet Beþir Ayanoðlu, “Halkýmýza bu sevgi ve teveccühü için çok teþekkür ederim. Türkiye’nin en baþarýlý belediye baþkaný sýralamasýnda ilk 13’e girmiþ olmaktan çok mutluyum. Bu sonuçlar bizlerin halkýmýza karþý sorumluluðunu, çalýþma azmimizi ve þevkimizi daha da artýrýyor. Göreve geldiðimiz günden beri tek bir ilkemiz oldu. O da Mardin halkýnýn mutluluk ve refahýdýr. Çalýþmalarýmýz hýz kesmeden ayný inanç ve þevkle devam edecektir.” Dedi.


22 Haziran 2012 Cuma

2

Artuklu Üniversitesi’nde 'TÜBÝTAK Bilgi Günleri' toplantýsý yapýldý Sedat Aslanaçier

üretebilen; ürettiði bilim ve teknolojiyi toplumsal ve ekonomik faydaya dönüþtürebilen; dünya bilim ve teknolojisine katkýda bulunan saygýn bir Türkiye’nin yaratýlmasý için vazgeçilmez bir öneme sahip olan bilim insanlarýnýn sayý ve niteliðinin artmasýna yardýmcý olmak amacýyla, bu kesime yönelik destekleyici ve teþvik edici çeþitli programlarý ve etkinlikleri yürüten TÜBÝTAK birimidir.” sözleriyle tanýmladý.

T

ürkiye Bilimsel ve Teknoloji Araþtýrma Kurumu ( TÜBÝTAK) ulusal ve uluslararasý akademik araþtýrma programlarý ve bilim insanlarý desteklerine dair bilgi vermek üzere, Mardin Artuklu Üniversitesi’nde akademisyenlerle bir araya geldi. Toplantý öncesi Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Serdar Bedii Omay’ý makamýnda ziyaret eden TÜBÝTAK’a baðlý Bilim Ýnsaný Destekleme Daire Baþkan Vekili (BÝDEB) Prof.Dr.Þemsettin Türköz ve Araþtýrma Destek Programlarý Baþkanlýðý’ndan (ARDEB) Bilimsel Programlar Uzmaný Dr.Bora Kat, 81 ilde akademisyenlerle buluþmayý hedefleyen “Bilgi Günleri” toplantýsý hakkýnda Rektör Omay’a ayrýntýlý bilgi verdi.

Bilim insanlarýnýn, araþtýrmacýlarýn yetiþtirilmeleri ve geliþtirilmeleri için imkan yaratmak amacýyla gençleri izleyerek onlarýn yetiþme ve geliþmelerine yardýmcý olduklarýný ifade eden BÝDEB Baþkan Vekili Türköz, bu kapsamda burslar verdiklerini, yarýþmalar düzenleyerek ödül daðýttýklarýný belirtti. Bu tür toplantýlarýn araþtýrmalarýna kaynak bulmak ve akademik çalýþmalarýna destek arayanlar için çok iyi bir tanýþma ve bilgilenme ortamý oluþturduðunu ifade ederek sunumuna devam eden Türköz, her türlü bilimsel projeye katký vermeye hazýr olduklarýný açýkladý.

Üniversitelerin akademik destek programlarýndaki durumunun paylaþýlarak, o ile yönelik öneriler sunmayý hedefleyen toplantýnýn Artuklu Üniversitesi’nde düzenlenmesinden dolayý memnuniyet duyduðunu ifade eden Omay, Türkiye'de bilimsel araþtýrma ve geliþtirme faaliyetlerini, teknik bilgilere eriþilmesini saðlama misyonunu en iyi þekilde yerine getiren TÜBÝTAK’ýn bu tür buluþmalarýný üniversite olarak çok önemsediklerini belirtti. Mardin Artuklu Üniversitesi’nin Konferans Salonunda düzenlenen ve temel olarak araþtýrmacýlarýn ulusal ve uluslararasý düzeyde artýþ gösteren akademik araþtýrma desteklerine dair farkýndalýklarýný ve desteklerden yararlanma oranlarýný artýrmayý hedefleyen TÜBÝTAK Bilgilendirme ve Eðitim Toplantýsýna, akademisyen ve öðrenciler yoðun ilgi gösterdi. Toplantýnýn açýlýþ konuþmasýný yapan Mardin Artuklu Üniversitesi Rektör Yardýmcýsý Prof.Dr.Mustafa Oflaz; TÜBÝTAK’ýn Türkiye’nin en köklü kurumlarýndan biri olduðuna iþaret ederek, bilimsel

Bilimsel Programlar Uzmaný Dr.Bora Kat’ýn sunumuyla süren toplantýda, ulusal ve uluslararasý düzeyde artýþ gösteren akademik araþtýrma desteklerine dair farkýndalýðý ve desteklerden yararlanma oranlarýný artýrmanýn amaçlandýðý vurgulandý. araþtýrmalar alanýnda çok etkin çalýþmalara imza attýðýný söyledi. Pozitif bilimler alanýnda yoðunlaþan TÜBÝTAK’ýn sosyal bilimleri ihmal etmiþ olmakla eleþtirilebileceðini belirten Oflaz, “Bu köklü kurumun takdire þayan çalýþmalarýnda sosyal bilimleri ihmal etmesi her ne kadar eleþtirilse de son yýllarda bu konuda bazý iyileþtirmeler yapmasý; sevindirici ve umut vericidir.” dedi. Ýddialý bir sosyal bilimler

üniversitesi olma vizyonuyla yola çýkan Artuklu Üniversitesi, TÜBÝTAK’ýn bu alanda yaptýðý çalýþmalarý daha da etkin bir þekilde hýzlandýracaðýný umut ettiklerini ifade eden Mustafa Oflaz, Bilgi Günleri Toplantýsý’nýn düzenlenmesinde emeði geçen bütün yetkililere teþekkür etti. Açýlýþ konuþmasýnýn ardýndan “Bilim Ýnsaný Destekleme Daire Baþkanlýðý” (BÝDEB)’in tanýtýmýný yapan Prof.Dr.Þemsettin Türköz, BÝDEB’i, “Bilim ve teknoloji

N

usaybin Ýlçesi'nde iki gün devam eden yangýn ve fýrtýna hayatý felç etti.

Yangýnla birlikte çok sayýda bað, bahçe ve ambar yanarak kül olurken, fýrtýnada ise biçilerek harmanda bekletilen mahsul, rüzgarýn etkisiyle 2 kilometrekarelik alana daðýldý. Çiftçiler, 4 gün önce zararýn tespiti için kaymakamlýða baþvurduklarýný, ancak henüz tespit çalýþmasý için kimsenin köye gelmemesinden yakýndý. Nusaybin ve çevresinde 2 gün süren þiddetli fýrtýna ve yangýn, can kaybýna yolaçmazken, çiftçinin harmandaki yüz tonlarca farklý ürününü birbirine katarak, kilometrelerce mesafeye daðýttý. Nusaybin'e baðlý Balaban Köyü'nde Aziz Demir adlý çiftçi, tarlada biçip köy harmanýna getirdiði buðday, mercimek ve arpanýn, fýrtýnayla birlikte birbirine karýþarak yaklaþýk 2 kilometrekarelik alana daðýldýðýný söyledi. Hububat alým fiyatýnýn belirlenmemesi nedeniyel Toprak Mahsülleri Ofisi'nin de henüz açlýmadýðýný ve alým yapmadýðýný hatýrlatan Demir, "Devlet hububat alým fiyatlarýný henüz

belirlemediði için ürünümüzü harmanda toplu olarak bekletiyorduk. Ancak fýrtýna ile birlikte yaklaþýk 50 ton arpa, mercimek ve buðdayým, birbirine karýþarak, 2 kilometrekarelik alana daðýldý. Ailemin bu yýlki geçim kaynaðý olan mahsül, kilometrelerce alana daðýlmýþ. Bunu toplamak, birbirinden ayýrmak mümkün deðil. Kaymakamlýða 4 gün önce haber verdik. Ancak hasar tespiti yapmak için henüz kimse köye gelmedi. Köydeki komþularýmýzla birlikte yaklaþýk 500 ton buðday, arpa ve mercimek birbirine karýþarak kilometrelerce alana daðýlmýþ vaziyette bekliyoruz. Yetkililerin özellikle de Gýda Tarým ve Hayvancýlýk Bakanýmýz, sayýn Mehmet Mehdi Eker'e sesleniyorum; maðduriyetimizin giderilmesini istiyoruz. Bu yaþadýðýmýz bir afet. ve yaþadýðýmýz afet kapsamýnda zararýmýzýn karþýlanmasý için biran önce harekete geçilmesini istiyoruz. Çünkü bu kadar mahsul her tarafa daðýlmýþ, yetkililerin biran önce gelip bunu tespit etmesi hasarýmýzýn ne kadar olduðunu belirlemesi gerekiyor" dedi. Balaban Köyü fahri imamý Fuat Kaya ise kadrolu imam

olmadýðýný ve devletten maaþ almadýðýný belirterek, "Kadrolu olmadýðým için maaþ alamýyorum. Dolayýsýyla köylülerin bana verdiði zekatla geçiniyorum. Bu yýl köylülerin bana verdiði yaklaþýk 8 ton hububatým da diðer köylüler gibi fýrtýna ile birbirine karýþarak etrafa saçýldý. Bu yýlki geçimimi neyle yapacaðýmý bilmiyorum. Hayatýmda ilk defa böyle bir fýrtýna gördüm" diye konuþtu. Köy meydanlarýna toplatýlmýþ ve öðütülmüþ drumda bulunan yüz binlerce ton saman da fýrtýna ile birlikte uçup gitti. Bölgede þiddetli fýrtýna, bazý meyve aðaçlarýný kökünden söktü. Aðaçta bulunan tonlarca meyveler de yerle bir oldu. Seralarý da olumsuz etkileyen fýrtýna sonrasý

Ali Edis

5

Haziran Dünya Çevre Günü etkinlikleri kapsamýnda, Çevre ve Þehircilik Ýl Müdürlüðü tarafýndan yapýlan “Atýk Pil Toplama Yarýþmasý ” sonuçlandý. Vali Yardýmcýsý Müfit Gültekin ve Çevre ve Þehircilik Ýl Müdürü Halil Ýbrahim Metin’in katýlýmý ile Çevre ve Þehircilik Ýl Müdürlüðü Toplantý Salonunda ödül almaya hak kazanan yarýþmacýlara ödülleri verildi. Yarýþmaya, Ýl genelinde sekiz ayrý okul adýna dokuz öðrenci baþvuru yapmýþ ve deðerlendirme komisyonu tarafýndan en çok pil getiren öðrenci tespit edildi. En çok pil toplayan en öðrencilerden; Birinciliði Sümeyye Çavuþoðlu elde ederek bisiklet kazandý, ikinciliði Sefa Saðýroðlu alarak taþýnabilir müzik çalar kaandý ,üçüncülüðü ise Bilal Adam alarak kol saati ile ödüllendirildi.Yarýþmaya katýlým saðlayan ve dereceye giremeyen 6 öðrenciye de kitaplar hediye edildi.. Ayrýca dereceye giren öðrencilerin Okullarýndan Gülser Mahmut Tatlýdede Ýlköðretim Okulu, Gazipaþa Ýlköðretim Okulu ve Mehmet Akif Ersoy Ýlköðretim Okulu “En Çevreci Okul” belgesi almaya hak kazandýlar.

Doç. Dr. Yarar, Alp'ý makamýnda ziyaret etti

Araþtýrma Destek Programlarý Baþkanlýðý (ARDEB) ile ilgili bilgi veren Kat, TÜBÝTAK tarafýndan verilen akademik Ar-Ge destekleri, Uluslararasý akademik Ar-Ge destekleri ve Bilim insaný desteklerini (TÜBÝTAK lisans ve lisans sonrasý burslarý) tanýttý. Toplantý, araþtýrma destek mekanizmalarýna dair katýlýmcýlarýn görüþ ve önerilerini almayý amaçlayan geri bildirim anketlerinin daðýtýlmasýnýn ardýndan katýlýmcýlarla soru cevap þeklinde yapýlan oturumla sona erdi.

Fýrtýnada tonlarca hububat, 2 kilometrelik alana saçýldý Nezir Güneþ

Atýk pil toplama yarýþmasý sona erdi

kaymakamlýk tarafýndan herhangi bir bir hasar tespit çalýþmasý, aradan geçen 4 güne raðmen yapýlmadý. Öte yandan, fýrtýna ve yangýn nedeniyle elektrik þebekesinde büyük hasarlar oluþtu. Aradan 4 gün geçmesine raðmen bir çok köye hala elektirik verilemedi. Köylüler, sýcak yaz günlerinde karanlýkta kaldýklarýný belirterek, soðutucularýnýn da çalýþmamasý nedeniyle adeta cehhenemi yaþadýklarýný söyledi. Yetkililerden en azýndan elektrik hatlarýný onarmalarýný isteyen köylüler, "Sýcak yaz günlerinde soðuk bir bardak suya muhtaç kaldýk. Yangýnla birlikte fýrtýna hayatýmýzý cehenneme çevirdi. Yetkililerden bu sorunlarýmýza çözüm bulmalarýný istiyoruz"

Ýsmail Erkar

K

ýzýltepe Belediyesi, Ankara'dan gelen misafirleri aðýrladý. Gazi Üniversitesi Ýletiþim Fakültesi Öðretim Görevlisi ve Ankara Üniversitesi Yüksek Lisans Programý Kadýn Çalýþmalarý dersi veren Doç. Dr. Betül Yarar ve Hacettepe Üniversitesi Ýletiþim Fakültesi Araþtýrma Görevlisi Döndü Þahin, Kýzýltepe Belediye Baþkan Vekili Þerife Alp'ý makamýnda ziyaret ederek, belediye çalýþmalarý hakkýnda bilgi aldý. Doç. Dr. Yarar, belediye bünyesinde 48 kadýn çalýþanýnýn çalýþýyor olmasý çok sevindirici olduðunu belirtti. Yarar, belediyenin bünyesinde çeþitli birimlerde kadýnlarýn istihdam edilmesinin çok olumlu bir geliþme olduðunu söyleyerek, Alp'a tüm kadýnlar adýna teþekkürlerini sundu.

Kimse sahip çýkmadý, belediye defnetti Murat Akgül

N

usaybin Ýlçesi'nde, yaklaþýk bir ay önce Çað Çað Deresi'ne atýlan yeni doðmuþ bebeðin cesedine kimse sahip çýkmayýnca, belediye tarafýndan defnedildi. Yaklaþýk bir ay önce atýldýðý Çað Çað Deresi'nde boðulmuþ olarak bulunan yeni doðmuþ bir kýz Bebek, Nusaybin Devlet Hastanesi'nde yapýlan otopsiden sonra morga kaldýrýldý. Bir ay süre içerisinde kimsenin sahip çýkmadýðý isimsiz Bebek, Belediye Baþkaný Ayþe Gökkan'ýn da hazýr bulunduðu bir törende Hacýlar Mezarlýðý'nda topraða verildi. Devlet Hastanesi'nden ambulansla alýnan bebeðin topraða verilmesinden sonra konuþan Belediye Baþkaný Ayþe Gökkan, "Otopsisi yapýlan bebeðe kimse sahip çýkmayýnca, biz saliplendik. Bu Bebek sahipsiz deðildir, biz ve belediyemiz onun sahibiyiz. Bu gibi Bebek cinayetleri ve kadýnlara yönelik suçlar ile ilgili yargýnýn daha fazla üzerine gitmesi gerekiyor ki, bu gibi cinayetler iþlenmesin" dedi.


www.mardiniletisimgazetesi.com.tr

22 Haziran 2012 Cuma

3

Ýþçi, iþ güvenliði yoksa çalýþmayabilecek þ Saðlýðý ve Güvenliði Kanunu Tasarýsý kabul edilerek yasalaþtý. Kanuna göre, iþyerleri 'çok tehlikeli sýnýf', 'tehlikeli sýnýf' ve 'az tehlikeli sýnýf' þeklinde sýnýflandýrýlacak. Maden, metal ve yapý iþleri ile tehlikeli kimyasallarla çalýþan iþlerin yapýldýðý veya büyük endüstriyel kazalarýn olabileceði iþyerlerinde, risk deðerlendirmesi yapýlmamýþsa iþ durdurulacak.

Ý

Özellikle iþ kazalarýnýn ardýndan gündeme gelen iþ saðlýðý ve güvenliði tasarýsý, Meclis Genel Kurulu'nda kabul edilerek yasalaþtý. Yasa ile iþyerleri çok tehlikeli, tehlikeli ve az tehlikeli olarak sýnýflandýrýldý. Çalýþanlara, gerekli iþ saðlýðý ve güvenliði tedbirleri alýnýncaya kadar çalýþmaktan kaçýnma hakký verildi. Buna göre çalýþan, iþ saðlýðý ve güvenliði konusunda bir eksiklik görürse bunun giderilmesi için iþverenden talepte bulunabilecek. Bu talep yerine getirilinceye kadar çalýþmaya ara verme hakkýna sahip. Toplumda iþ güvenliði bilinci oluþmasý için de çeþitli adýmlar atýlacak. Buna göre TRT ile özel televizyonlar ve radyolar, ayda en az 60 dakika iþ saðlýðý ve güvenliði konularýnda yayýn yapacaklar. Yasaya son anda önergeyle yapýlan eklemeye göre iþyeri hemþiresi uygulamasýna gidilecek. Yapýlan düzenlemeye

göre, Hemþirelik Kanunu'na göre hemþirelik mesleðini icra etmeye yetkili, iþ saðlýðý ve güvenliði alanýnda görev yapmak üzere bakanlýkça yetkilendirilmiþ iþyeri hemþireliði belgesine sahip hemþire ve saðlýk memuru olarak tanýmlandý. Ýþyeri hemþirelerinin kreþler, okullar ve tüm iþyerlerinde görevlendirilmesi kararlaþtýrýldý. Ýþveren, iþ saðlýðý ve güvenliði hizmetlerini, hizmet alým yöntemiyle gerçekleþtirebilecek. Ýþyeri dýþýndaki uzman kiþi ve kuruluþlardan hizmet alýnmasý, iþverenin sorumluluðunu ortadan kaldýrmayacak. Ýþ saðlýðý ve güvenliði tedbirlerinin maliyeti çalýþanlara yansýtýlamayacak. Ýþ güvenliði uzmanlarýnýn görev alabilmeleri için, çok tehlikeli sýnýfta yer alan iþyerlerinde (A) sýnýfý, tehlikeli sýnýfta yer alan iþyerlerinde en az (B) sýnýfý, az tehlikeli sýnýfta yer alan iþyerlerinde ise en az (C) sýnýfý iþ güvenliði uzmanlýðý belgesine sahip olmalarý þartý aranacak. Yükümlülüklerini yerine getirmeyen iþverene, her bir yükümlülük için ayrý ayrý 2 bin TL ceza uygulanacak. Ýþyerinde iþyeri hekimi veya iþ güvenliði uzmaný görevlendirmeyen iþverene, görevlendirmediði her kiþi için 5 bin TL, aykýrýlýðýn devam ettiði her ay için ayný miktar, diðer saðlýk personeli görevlendirmeyen iþverene 2 bin 500 TL, risk

deðerlendirmesi yapmayan veya yaptýrmayan iþverene 3 bin TL ceza verilecek. Elli ve daha fazla çalýþanýn bulunduðu ve 6 aydan fazla süren sürekli iþlerin yapýldýðý iþyerlerinde iþveren, iþ saðlýðý ve güvenliði ile ilgili çalýþmalarda bulunmak üzere "Ýþ Saðlýðý ve Güvenliði Kurulu" oluþturacak. Ýþveren, bu kurulun kararlarýný uygulayacak. Ýþ kazasý veya meslek hastalýðý sonucu ölüm meydana gelen iþyerinde, bu ölümde ihmali tespit edilen iþyeri hekimi veya iþ güvenliði uzmanýnýn yetki belgesi askýya alýnacak. Ýþveren; bütün iþ kazalarýnýn ve meslek hastalýklarýnýn kaydýný tutacak, gerekli incelemeleri yapacak, bunlarla ilgili raporlarý düzenleyecek. Ýþyeri hekimi veya saðlýk hizmeti sunucularý, meslek hastalýðý ön tanýsý koyduklarý vakalarý, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafýndan yetkilendirilen saðlýk hizmeti sunucularýna sevk edecek. Saðlýk hizmeti sunucularý, kendilerine intikal eden iþ kazalarýný, yetkilendirilen saðlýk hizmeti sunucularý ise meslek hastalýðý tanýsý koyduklarý vakalarý en geç 10 gün içinde Sosyal Güvenlik Kurumu'na bildirecek. Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakaný Faruk Çelik, milletvekillerine yönelik teþekkür konuþmasýnda, çalýþma hayatý açýsýndan çok önemli bir düzenleme yapýldýðýný belirterek, geliþmiþ ülkelerin böyle bir düzenlemeyi 1970'li yýllarda yürürlüðe koyduðuna dikkati çekti. Çelik, "Bizde gecikmeli de olsa bugün yasalaþmýþ oluyor. Ýþ akdi çerçevesindeki bütün çalýþanlarý kapsayan bir düzenleme yaptýk." dedi. Kanunla gelen bazý yenilikler: Ýþveren; çalýþanlarýn iþle ilgili saðlýk ve güvenliðini saðlayacak. Çalýþanlar arasýndan iþ güvenliði uzmaný, iþyeri hekimi ve saðlýk personeli görevlendirecek. Ýþveren, iþ saðlýðý ve güvenliði yönünden risk deðerlendirmesi yapacak veya

yaptýracak. Ýþveren, çalýþanlarýn iþ saðlýðý ve güvenliði eðitimi almasýný saðlayacak. Ýþveren; meydana gelebilecek acil durum planlarýný hazýrlayacak. Ýþveren; bütün iþ kazalarýnýn ve meslek hastalýklarýnýn kaydýný tutacak. Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakanlýðý Müsteþarý'nýn baþkanlýðýnda Ulusal Ýþ Saðlýðý ve Güvenliði Konseyi kurulacak. Ýþveren, 50 ve daha fazla çalýþanýn bulunduðu iþyerlerinde kurul oluþturacak. 'Çok tehlikeli' sýnýfta yer alan iþyerlerinde, risk deðerlendirmesi yapýlmamýþsa iþ durdurulacak. Ýþveren iþin durdurulmasý sebebiyle iþsiz kalan çalýþanlara ücretlerini ödeyecek veya ayný ücretle baþka bir iþ verecek. Yükümlülüklerini yerine getirmeyen iþverene, her bir yükümlülük için ayrý ayrý 2 bin TL ceza uygulanacak. Ýþyeri hekimi veya iþ güvenliði uzmaný görevlendirmeyen iþverene, 5 bin TL ceza verilecek. Ýþ saðlýðý ve güvenliði için inceleme ve araþtýrma yapýlmasýna engel olan iþverene 5 bin TL. Büyük kaza önleme politika belgesi hazýrlamayan iþverene 50 bin TL. Ýþletilmesine izin verilmeyen iþyerini açan iþyerine 80 bin TL idari para cezasý verilecek. Ýþyerine, sarhoþ gelmek ve iþyerinde alkollü içki veya uyuþturucu madde kullanmak yasak olacak. TRT ile ulusal, bölgesel ve yerel yayýn yapan özel televizyon ve radyolar ayda en az 60 dakika iþ saðlýðý ve güvenliði yayýnlarý yapacak. 16-18 yaþlar arasýndaki gençlerin çalýþabilecekleri iþler, Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakanlýðý'nca belirlenecek.

Barzani: Artýk savaþ ve silah kullanmanýn devri geçti

Y

ayýn hayatýna 3 yýl önce baþlayan TRT 6, Soranice bülten yayýnýna baþladý. Ýlk yayýna Baþbakan Yardýmcýsý Bülent Arýnç ve Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi Baþkaný Mesut Barzani de katýldý. Canlý yayýnda konuþan Arýnç, bu kardeþliði bozmak isteyenlere karþý herkesin karþý durmasý gerektiðini söyledi. Barzani ise artýk savaþýn, silah kullanmanýn devrinin geçtiðini belirterek, kardeþlerinin hayatlarýný kaybetmesinin kendilerini üzdüðünü ifade etti. Yayýnlarýný Kürtçe'nin Kýrmanci ve Zazaki lehçeleriyle devam ettiren TRT 6, Soranice haber bültenine baþladý. Ýlk canlý yayýna Baþbakan Yardýmcýsý Arýnç'ýn yaný sýra Erbil'den Barzani de katýldý. Kuzey Irak iliþkilerinin

iyi olduðunu belirten Arýnç, Soranice yayýnla bu iliþkilerin daha da artacaðýný vurguladý. Terörle mücadele konusunda Barzani'den daha etkili mücadele beklediklerini anlatan Arýnç, Kuzey Irak yönetiminin terör örgütü ile mücadele konusunda Türkiye'ye her zaman destek olduðunu, ancak daha etkin bir desteðin söz konusu olabileceðini vurguladý. Arýnç, yönetimin ise ancak bu kadarýný yapabildiðini kendilerine ilettiðini ifade etti. Soranice haber bülteni yayýnýnýn hayýrlý olmasý temennisinde bulunan Barzani, bu adýmýn Kürt ve Türk halkýnýn daha da yakýnlaþmasý için önemli bir adým olduðunu vurguladý. Ýliþkilerin daha da geliþmesi için çok saðlam bir köprü olacaðýna dikkat çeken Barzani, terör saldýrýsý

sebebiyle gerçekten üzgün olduðunu ifade etti. SALDIRIYI KINIYORUM Bu saldýrýlarýn, Kürt halkýna zarar verdiðini dile getiren Barzani, þöyle devam etti: "Bizim için Kürt ve Türk halkýnýn hangisinin zarar gördüðü fark etmez. Olup bitenler bizi çok kaygýlandýrýyor. Türkiye'deki Kürt kardeþlerimize mücadelelerini barýþçýl biçimde ve Türkiye Büyük Millet Meclisi çatýsý altýnda sürdürmelerini tavsiye ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti tarafýndan son zamanlarda atýlan adýmlar her ne kadar küçük çaplý görünse de Türkiye için çok büyük ve önemlidir. Bizce de çok büyük adýmlardýr. Bu adýmlarýn üzerine çok daha büyük adýmlar inþa edilebilir. Bu olaylar kimseye hizmet etmiyor. Sadece çok fazla kan akmasýna neden oluyor ve hiçbir sonuç getirmiyor. Birbirimize saygýyla yaklaþmamýz lazým. Bir an önce diyalog yoluna dönülmeli ve sorunlar barýþçýl biçimde çözülmeli. Savaþ hiçbir sorunu çözmez. Artýk savaþýn, silah kullanmanýn devri geçti. Bu, daha çok Kürt milletine zarar veriyor, birkaç vatandaþýn, kardeþimizin hayatýný kaybetmesi. Onlar bizim kardeþimizdir, bu gerçekten bizi üzdü. Bizim tavrýmýz çok açýktýr. Türkiye'deki Kürt kardeþlerimize de tavsiyelerde bulunuyoruz. Türkiye'nin attýðý adýmlarýn devam etmesini istiyoruz." En kýsa zamanda bu savaþýn durdurulmasýný istediðini belirten Barzani, "Kýnýyorum bu olayý ve kesinlikle bir sonuca

varmayacaktýr. Sadece sonuçsuz kanlar dökülecektir. Birbirimize saygýlý olmamýz lazým, birbirimizi anlamaya dönmemiz lazým. Çünkü savaþýn kesinlikle hiçbir faydasý olmaz, herkese de zararý olur." diye konuþtu. Kürtçenin seçmeli ders olarak okutulmasýný da önemsediklerinin altýný çizen Barzani, Türkiye'de önemli adýmlarýn atýldýðýný ifade etti. (CÝHAN)

Salman: 5 ayda 10 kilometre kablo çalýndý

T

elekom Batman Ýl Müdürü Necati Salman, Batman ve Güneydoðu’da en büyük sorunun kablo hýrsýzlýðý ve altyapý sorunlarý olduðunu söyledi. Batman Telekom Ýl Müdürü Salman, Ýletiþim Müdürü Ömer Faruk Ataç ve Operasyonlar Müdürü Ýbrahim Köseler ile birlikte MADO’da basýnla bir araya geldi. Salman, toplantýda yaptýklarý çalýþmalarý anlattý. Batman’da 28 bin sabit telefon abonesi ve 18 bin internet abonesi olduðunu söyleyen Salman, bunun Batman nüfusuna göre çok az olduðunu ifade etti. Salman, özellikle sabit telefon abonesinin artýrýlmasý ve halka tanýtýmýnýn iyi yapýlmasý için yakýnda çalýþma yapacaklarýný ifade etti. Batman’da yaþanan kablo hýrsýzlýðý ve altyapý eksikliðine de deðinen Salman, Doðu ve Güneydoðu illerinde karþýlaþýlan en büyük sorunun kablo hýrsýzlýðý ve altyapý sorunlarý olduðuna dikkat çekti. Batman’da altyapý probleminin þu anda olmadýðýný, ancak müþteri tarafýndan yaþanan sorunlar olduðunu belirten Salman, “Bakýr altyapýsýnýn getirdiði dezavantajlar artý hýrsýzlarýn bakýr kablolara yönelmiþ olmalarý hem bizleri hem müþterilerimizi olumsuz etkiliyor.” þeklinde konuþtu. Batman’da, son 5 ayda 99 tane hýrsýzlýk olayý yaþandýðýný belirten Salman, bunun mali boyutunun 186 bin 466 TL olduðunu söyledi. Bu hýrsýzlýklardan dolayý bin 872 müþterinin hizmet almada sýkýntý yaþadýðýný belirten Salman, son 5 ay içinde 10 kilometre kablo çalýndýðýný, bunun yerine 250 metre fiber kablo döþendiðini ifade etti. Hýrsýzlýða karþý ocak ayýndan itibaren alarm sistemine geçtiklerini belirten Salman, “Kablolar kesildiði anda hemen alarm veriyor. Emniyet güçleri derhal oraya intikal ediyor. Ýkinci tedbir olarak da bakýr kablolarý ortadan kaldýrýp yerine fiber kablo döþüyoruz. Bu uygulamadan sonra hýrsýzlýk olaylarýnda azalma olmasý bizi sevindirdi.” Dedi. (CÝHAN)

Sýnýrdaki Mehmetçik'ten Engellilere Destek

D

oðu ve güneydoðuda bir yandan terörle mücadele eden Mehmetçik bir yandan da sosyal kampanyalara destek amacýyla topladýklarý mavi kapaklarla engellilere umut oluyor. Hakkari'nin Þemdinli ilçesindeki Samanlý Karakolu'nda vatani görevlerini yapan askerler, topladýklarý kapaklarý Bursa Kent Konseyi'ne gönderdi. Plastik kapaklarýn geri dönüþümüyle alýnacak akülü araç ihtiyaç sahibi engelli vatandaþlara ulaþtýrmak amacýyla Bursa Kent Konseyi Engelliler Meclisi tarafýndan düzenlenen projeye, yurdun dört bir yanýnda destek geliyor. Hakkari'nin Þemdinli ilçesindeki Samanlý Karakolu'nda, zorlu þartlar altýnda vatani görevini yerine getiren Mehmetçik, ayný zamanda engelli bireyleri de unutmayarak topladýklarý mavi kapaklarý, Bursa Kent Konseyi Genel Sekreteri Enes Battal Keskin'e teslim etti. Sosyal sorumluluk çalýþmasý olan 'Altýn Kapak Sandalyeye' projesi sayesinde engelli bireylerin hayata tutunmasýna destek olduklarýný söyleyen Genel Sekreter Keskin, projeye toplumun her

kesiminden destek geldiðini ifade etti. Samanlý Karakolu'nda vatani görevini sürdüren askerlerin kampanyaya destek olmasýnýn çok önemli olduðunu belirten Keskin, "Vatan size minnettardýr." Dedi. Bursa Kent Konseyi Baþkaný Semih Pala, "Askerimizin bu davranýþý gurur verici ve duygulandýrýcýdýr. Ülkemizin birlik ve beraberliði için canlarýný feda eden insanlarýn engellileri düþünen bu yaklaþýmý, ülkemizin ne kadar büyük bir ülke olduðunun göstergesidir. Bizler de bu ülkeye layýk olmak için çalýþmalýyýz. Bursa Kent Konseyi'nin çalýþmalarýnýn Hakkari'nin daðlarýnda bile bilinmesi bizlere gurur ve mutluluk veriyor." diye konuþtu. (CÝHAN)


www.mardiniletisimgazetesi.com.tr

22 Haziran 2012 Cuma

4

Batman Belediyesi projelerini STK ve muhtarlarla paylaþtý

Özel Ýdare çalýþanlarýna 500 TL denge tazminatý B V

ali Ahmet Turhan’ýn katýlýmýyla gerçekleþtirilen Sosyal Denge Tazminatý Sözleþmesi töreninde, Ýl Özel Ýdaresi çalýþanlarýnýn maaþlarýna eklenecek tazminat miktarý aylýk 500 TL olarak belirlendi. Kurban ve Ramazan bayramlarýnda bu miktara 150 TL daha eklenecek. Belediye ve Özel Ýdare Çalýþanlarý Birliði Sendikasý (BemBir-Sen) ve Vali Ahmet Turhan’ýn katýlýmýyla gerçekleþtirilen Sosyal Denge Tazminatý Sözleþmesi töreninde, Ýl Özel Ýdaresi çalýþanlarýnýn maaþlarýna eklenecek olan tazminat miktarý belirlendi. Batman Ýl Özel Ýdaresi Meclis Salonu’nda düzenlenen törene; Vali Ahmet Turhan, Özel Ýdare Genel Sekreteri Yusuf Karatoprak, Bem-BirSen il yönetimi adýna Ýl Baþkaný Yusuf Çiftçi, Genel Teþkilatlanma Sekreteri Medeni Sevinç ve Özel Ýdare çalýþanlarý katýldý. Vali Turhan, yaptýðý konuþmada, “Batman Ýl Özel Ýdaresi, geçmiþten gelen bazý sýkýntýlarýn ortadan kaldýrýlmasýyla ve yapýlan yeni düzenlemelerle bölgenin sayýlý

özel idarelerinden biri haline geldi. Bu kapsamda, hizmetin kalitesi ve verimliliði arttý. Genel sekreterimize ve çalýþanlarýna gönülden teþekkür ediyorum. Verilen tazminatýn, hizmet kalitesini daha da artýracaðýna inanýyorum, hayýrlara ve güzelliklere vesile olsun.” dedi. Bem-Bir-Sen adýna konuþan Ýl Baþkaný Yusuf Çiftçi, konuþmasýna, “Þehit düþen askerlerimize Allah’tan rahmet, yaralý askerlerimize acil þifalar diliyoruz.” diyerek baþladý. Arkasýndan, “Ýl Özel Ýdaresi çalýþanlarý olarak, bu Sosyal Denge Sözleþmesinden sonra özverili çalýþmalarýmýzý katlayarak, daha güzel hizmetler üretmeye çalýþacaðýz.” ifadesine yer verdi.

Toplu sözleþme imzalayan ilk sendika Genel Teþkilatlanma Sekreteri Medeni Sevinç, yaptýðý konuþmada, “Batman’da Sosyal Denge tazminatýný imzalamaktan son derece memnunum. Çünkü kendim de bu yörenin insanýyým, Vanlýyým. Defalarca gelip gittik, sað

olsun Valimiz bize bir söz verdi. Sözünü yerine getirdiði için teþekkür ediyorum. Devletin valisi bugün milletle bütünleþme noktasýnda, gerçekten irademizi dinleyerek, deðerlendirerek, 'ben buyurdum oldu deðil', bizimle karþýlýklý mütalaa ederek bu fikre beraber vardýk. Anadolu insanýndan, bizlerden birisi

Genç jeologlar Sason’da

B

Diyarbakýr’da ‘Sigara Üretimine Hayýr’ kampanyasý baþlatýldý

D

iyarbakýr’da, ‘Sigara üretimi insanlýða karþý iþlenmiþ suçtur’ sloganýyla imza kampanyasý baþlatýldý. Yeþilay Diyarbakýr Ýl Temsilcisi Yasin Yýldýz ile bazý üyeler, Yeniþehir ilçesinde düzenledikleri basýn toplantýsýnýn ardýndan, Ekinciler Caddesi üzerinde kampanyayý baþlattý. Kampanyaya, gazeteciler de destek verdi. Yeþilay Diyarbakýr Temsilcisi Yasin Yýldýz, Türkiye’de sigaradan kaynaklanan hastalýklardan günde 300, yýlda 120 bin kiþinin hayatýný kaybettiðini belirtti. Yýldýz, Türkiye’de 30 milyon sigara tiryakisiyle 22 milyon alkoliðin bulunduðuna dikkat çekti. Sigaraya baðlý hastalýklarýn tedavisi ve sigara içimine harcanan paranýn, eðitime harcanan bütçenin iki katý olduðunu anlatan Yýldýz,

olan sayýn valimizin milletle bütünleþmesi yönünde de yörenin insaný olarak son derece mutluyum. Burada Türkiye Cumhuriyeti devletiyle ilk defa toplu sözleþme imzalayan bir sendika olarak da mutluluðumuz büyüktür, sizlerle paylaþýyorum, teþekkür ederim.” Dedi. (CÝHAN)

“Bu imza kampanyasýna sigara içiminden rahatsýz olan, sigara içen ve içmeyen tüm halkýmýzýn, geleceðimiz olan gençlerimiz ve çocuklarýmýz için destek vereceklerini umuyor, bekliyorum. Kampanya süresince toplanan imzalarý Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), Birleþmiþ Milletler (BM), Avrupa Birliði (AB) ve Dünya Saðlýk Örgütü (DSÖ)’ne göndereceðiz. Saðlýk temelli söylemlerimizin yanýnda, hukuk temelli eylem ve söylemlerimizle ulusal ve uluslararasý hukuk kurallarýný da benimseyerek baðýmlýlýklara karþý bilinç üreteceðiz. Baþlangýç olarak sigara üreticiliðinin insanlýða karþý suç olduðunu, bilahare tüm baðýmlýlýk çeþitlerini üreten ve özendirenlerin insanlýk suçu iþlediklerini kamuoyuna anlatacaðýz.” diye konuþtu. (CÝHAN)

atman Üniversitesi Jeoloji Mühendisliði Bölümü, 'Gözlemsel Jeolojik Ýncelemeler' dersi kapsamýnda, Batman ve etrafýnda jeolojik amaçlý incelemelere baþladý. Sason ve çevresinde sürdürülen çalýþmalarda, Prof. Dr. Yaþar Eren baþkanlýðýnda yürütülen çalýþmaya Jeoloji Mühendisliði Bölümü 2. sýnýf öðrencilerinin yansýra Jeoloji Mühendisliði Bölüm Baþkaný Doç. Dr. M. Tahir Nalbantçýlar, Yrd. Doç. Dr. H. Alim Baran, Prof. Dr. Ali Bilgin, Yrd. Doç. Dr. Salih Dinç, Öðr. Görevlisi Þükrü Arslan, Arþ. Görevlisi M. Can Balcý, Süleyman Polat, Ö. Ali Kalkan, Þükrü Pýnarkara’dan

oluþan 90 kiþilik heyet katýldý. Çalýþmalar esnasýnda, öðrencilere kayaçlarý tanýma ve tanýmlama, tabaka konumlarýnýn ölçülme teknikleri, araziden örnek alýmý, arazideki tektonik özelliklerin belirlenmesi, kývrýmlý yapýlarýn ve farklý birimlerin arazi defterlerine iþlenmesi gibi tatbikatlar yaptýrýldý. Ayrýca, Prof. Eren, hocalar için Sason’un jeolojik özelliklerini anlamaya ve tanýmaya bir fýrsat saðlamýþ olan bu çalýþmalarýn, öðrencilerin deneyim kazanmalarý bakýmýndan da önemli olduðunu ve bu ders kapsamýnda kent ve etrafýnda teknik çalýþmalarý sürdüreceklerini belirtti. (CÝHAN)

atman Belediyesi, 2009-2014 döneminde stratejik planlamada uygulanan ve uygulanacak projeleri, Batman’da bulunan sivil toplum örgütleri ve mahalle muhtarlarýyla gerçekleþtirdiði toplantýyla paylaþtý. Toplantýnýn ilk bölümünde, 2009-2012 yýllarý arasýnda gerçekleþen belediye faaliyetleri, hazýrlanan bir sinevizyonla gösterildi. Sinevizyon gösteriminden sonra söz alan Belediye Baþkanvekili Serhat Temel, belediyenin bütün karar süreçlerine, þehirde yaþayan bütün kurum ve þahsiyetleri dahil ederek çalýþmalarý sürdürdüklerini belirtti. Baþkanvekili Temel, þunlarý ifade etti: “Bugün dünyadaki bütün halklar ve uluslar demokrasiden bahsedince, öncelikli olarak bunun kurumsallaþmasýný yerel yönetimlerle ifade ediyor. Bunun da anlaþýlýr olan þöyle bir boyutu var; yerel yönetimler toplumda insanlarýn, topluluklarýn sosyal, kültürel, hatta özel hayatlarýna kadar girebilen bir olgu olmasýndan kaynaklý. Demokrasinin geliþme ve varsa eðer bir demokratik iþleyiþ oradan girebileceði kanýsý git gide güçleniyor. Yerel yönetimler, adem-i merkeziyetçilik, bütün dünyanýn gündemine girdi ve o ulus devlet denen katý merkeziyetçi yapýnýn gittikçe önemini kaybettiði, bu yönüyle yerel yönetimlerin bu çerçevede öneminin arttýðý bir döneme denk geliyoruz, giriyoruz. Bizim anlatmaya çalýþtýðýmýz yerel yönetimlerin her yönüyle katýlýmcý, kentte bulunan bütün sivil toplum örgütleri, yine yerel yöneticiler ve muhtarlarla bir bütün olarak kararlaþma ve ortaklaþma gibi bir sorumluluðumuzun olduðunu anlatan bir süreçtir.” Temel’in konuþmasýndan sonra katýlýmcýlar da çalýþmalar ve projelere iliþkin görüþlerini dile getirdi. (CÝHAN)

Umut: Spor yapmak isteyen herkese kapýmýz açýk

D

iyarbakýr Gençlik Hizmetleri ve Spor Müdürü Abdullatif Umut, spor yapmak isteyen herkese kapýlarýnýn açýk olduðunu söyledi. Umut, özellikle yaz ayýnda spor yapmak ve yüzme havuzlarýný kullanmak isteyen gençlerin baþvurularýný beklediklerini belirtti. Abdullatif Umut, yaptýðý açýklamada, kurum olarak sporu geniþ tabanlara yaymak istediklerini ve spor yapanlardan kesinlikle hiçbir þekilde ücret talep etmediklerini kaydetti.

TÜBÝTAK, üniversite ile buluþtu

T

ÜBÝTAK, ulusal ve uluslararasý akademik araþtýrma programlarý ve bilim insanlarý desteklerine dair bilgi vermek üzere Batman Üniversitesi akademisyenleriyle bir araya geldi. Düzenlenen konferansa Batman Üniversitesi akademisyenleri büyük ilgi gösterdi. Açýlýþ konuþmasýný yapan rektör yardýmcýlarýndan Prof. Dr. Giray Topal, proje deðerlendirmelerinde tarafsýz olduðu için TÜBÝTAK ile çalýþmaktan memnun olduklarýný dile getirdi. Konferansta, TÜBÝTAK Bilim Ýnsaný Destekleme Dairesi Baþkan Vekili Prof. Dr. Þemsettin Türköz ve ARDEB Mühendislik Araþtýrma Destek Grubu Bilimsel Programlar Uzmaný Dr. Bora Kat, TÜBÝTAK tarafýndan verilen

destekleme projeleri hakkýnda detaylý bilgi verdi. Ayrýca, akademisyenler, kendilerine verilen anketleri doldurarak, destekleme projeleri hakkýnda merak ettiklerini de sorma imkaný buldu. Prof. Dr. Þemsettin Türköz, ”Bütün akademisyenlerle görüþme fýrsatýmýz olmadýðýndan TÜBÝTAK, ulusal ve uluslararasý akademik araþtýrma programlarý ve bilim insanlarý desteklerine dair bilgi vermek üzere 81 ildeki akademisyenlerle bir araya geliyor. Siz deðerli akademisyenlerin görüþ ve düþünceleri bizler için çok önemli. Bu kapsamda özellikle genç akademisyenlere sorgusuz sualsiz destekler sunacaðýz.” diye konuþtu. Konferans, katýlýmcýlara çiçek ve teþekkür plaketi verilmesiyle sona erdi. (CÝHAN)

Sporun yaþý ve cinsiyetinin olmadýðýný ifade eden Umut, “Toplumun tüm kesimlerinden halkýmýzý spor yapmaya davet ediyorum. Bu konuda tüm tesislerimiz açýk. Özelikle bayanlarýmýzý spor yapmaya davet ediyorum. Bu konuda bir dizi görüþmelerimiz oldu, kadýn destek merkezi, aile ve sosyal politikalar il müdürlüðü ve il müftülüðü ile temasa geçip görüþmeler yaptýk. Bayanlarýn nasýl spor alanlarýna çekebiliriz diye karþýlýklý görüþ alýþ veriþinde bulunduk. Görüþmelerimiz bayaðý olumlu geçti." dedi. Amaçlarýnýn sporu geniþ tabanlara yaymak olduðuna iþaret eden Umut, "2011 yýlýnda 300 kiþi kayýt yaptýrmýþtý 'Koþabiliyorken Koþ' projesine. Yeni baþlamasýna raðmen 1 haftada 400 kayýt aldýk. Bu da spora ne kadar önem verdiðimizi gösteriyor. , Biz hizmet için varýz, tesislerimiz ve antrenörlerimiz ile birlikte toplumun her kesimindeki insanlarýmýz ve özelikle þimdiye kadar spor yapmak imkâný ve þartlarý oluþmayan bayanlara da spor yaptýrmaktýr.” ifadelerini kullandý. (CÝHAN)


www.mardiniletisimgazetesi.com.tr

Ü S R Ü K

Haftanýn Duasý Yüce Allah'ýmýz! Sen Zat'ýyla kâim olup baþkasýna muhtaç olmayan yegâne varlýksýn ve Sen'den baþka her þey Sen'in kayyumiyetine (ayakta tutmana) muhtaçtýr. Yine Sen sýfât-ý sübhaniyen (mukaddes ve münezzeh sýfatlarýn) ile her þeyi kuþatansýn ve bütün kevn ü âlem Sen'in bu ihata dairen içinde bulunmaktadýr. Esma-i hüsnasý (güzel isimleri) ile kâinat üzerinde tecellilerde bulunan ve bütün eþya, tecellilerinin karelerinden ibaret olan Zat-ý Ecell-i A'lâ da Sen'sin.

22 Haziran 2012 Cuma

5

Sözün Özü Özellikle gurur ve enaniyet içinde bulunmaya açýk kiþilerin kalbî ve ruhî hayatý paylaþmalarý anlamýnda terbiyeden geçmeleri önemlidir. Gerçi bu arkadaþlarýn her sene çilehanelere kapanarak bir erbain (40 gün) yapmalarý zordur ama orada 'kût-i lâ yemût' ölçüsüne göre ölmeyecek kadar bir þey yemeli ve elden geldiðince vaktini dua ile, kitap okuma ile geçirmeli. Böylece hevâ-yý nefse açýk yanlar bastýrýlmýþ ve kâmil insan olma yolunda önemli bir adým atýlmýþ olur.

Ýkindi Sohbetleri

Fasýldan Fasýla

Daðýnýk hayatlar Dilin iffeti ve mesai tanzimi B

M

üslümanlarýn en çok geri kaldýklarý hususlarýn baþýnda, zaman ve mesai tanzimi gelmektedir. Aslýnda mü'minler, gayretli ve fedakâr olmalýdýrlar ama her nedense hayatlarýný tanzim etmeye bir türlü yanaþmamakta ve daðýnýk yaþamaktadýrlar. Ayrýca mesailerini tanzim edememenin yanýnda, onca fedakârlýklarýna raðmen bir türlü hizmet düþüncelerini hayatlarýnýn gayesi þeklinde sistemleþtirememekteler. Müslüman, hizmet düþüncesini sadece yirmi dört saatlik bir günün içine deðil, belki günün bütün parçalarý içine sokmaya alýþmalý, gayeli, hedefli ve planlý yaþamalýdýr. Bu küçük giriþten sonra, konuyla alâkalý arz edeceðim daha baþka hususlar da var. Birincisi, ferdin hayatýna Ýslâm'a hizmet düþünce ve anlayýþýnýn girmesi, biraz da o ferdin gönülden inanmasýna ve bu iþin sancýsýný yaþamasýna baðlýdýr. Ýþte böyle bir kiþi, zaman tanzimini de bu iþin sancýlýsý olduðu nispette düþünecek, hizmetini sabah ile öðle, öðleyle ikindi, ikindi ile akþam, akþam ile yatsý zaman dilimlerine baðlayacak ve "Eðer hizmet adýna günün þu parçalarý içinde çalýþmam olmazsa hayatýmda bütün bu zaman parçalarý ölü geçmiþ demektir." diyecektir. Zamana Deðer Kazandýran Davranýþlar Zamana deðer, hayatiyet ve canlýlýk kazandýran þey, o zaman zarfý içinde yapýlan iþlerdir; yani onun mazrufudur. Biz, "Asr-ý Saadet" diyerek belli bir devreyi ve belli bir çaðý alkýþlarken, haddizatýnda herhangi bir zamaný deðil, o zaman içinde yaþayan ve yaþananlarý dikkate alarak "Asr-ý Saadet" diyoruz. Zaman ancak içinde cereyan eden þeyler itibarýyla renklenir ve bir gökkuþaðý hâlini alýr. Bu þekilde dolu dolu yaþanan zamanýn ân-ý seyyâlesi, baþkalarýnýn yüzlerce senesine bedeldir. Binaenaleyh zamana hakikî vücut ve kýymet kazandýrma, onu deðerlendirme, insanlarýn o zaman içinde yapacaklarý iþlerle doðru orantýlýdýr. Ýkinci olarak, bizim yirmi dört saatlik bir sermayemiz var. Bu yirmi dört saati, bizim son günümüz olabilir felsefe ve düþüncesi ile ele alýp, onu namaza göre programlayýp her parçasý içine bir þeyler aktarmaya çalýþýrsak, o gerçek deðerine ulaþýr. "Öðle öncesi zamanýmýz.", "Öðle sonrasý zamanýmýz.", "Ýkindi sonrasý, akþam sonrasý zamanýmýz." der ve namazla bölünen, namazla

1- Aslýnda mü'minler, gayretli ve fedakâr olmalýdýrlar ama her nedense hayatlarýný tanzim edip, zamaný iyi kullanmaya bir türlü yanaþmamakta ve daðýnýk yaþamaktalar. 2- Zaman tanzimi, iþleye iþleye vicdanlarýmýzda ikinci bir fýtrat hâline gelmeli. Böylece biz de onun üzerine eðilelim ve ruhsuz-karanlýk bir anýmýzýn bile geçmesine fýrsat vermeyelim. 3- Cenâb-ý Hak, her ayý dört cuma, ayný þekilde her seneyi de Ramazan-ý þerif ayý ile nurlandýrmýþtýr. Bununla Allah bize zamanýn deðerlendirilmesi dersini vermiþtir. nuraniyet ve kýymet kazanan bu zaman parçalarý arasýnda biz hizmet-i imaniye ve Kur'âniye adýna yeni yeni hamleler planlarýz. Ýþte o zaman bütün hayatýmýz nurlu ve tam ebediyete lâyýk istikamette cereyan etmeye baþlar. Þayet bir insan, zamanýný bu þekilde deðerlendirebilirse, bir taraftan hakikaten zamanýn kadrini, kýymetini bildiðini göstermiþ olacak, diðer taraftan da bir günümüzün içinde hizmet düþüncesi kendisini gösterdiði gibi haftamýzýn içinde de kendini gösterecektir. Ardýndan nurlu bir ay ve bu þekilde aydýn aylardan müteþekkil nurlu bir sene meydana gelmiþ olacaktýr. Biz, toplum olarak bu tür düþüncelerden mahrumuz. Ancak "Hiçbir küll yoktur ki ondan bir kýsým cüz'ler istisna edilmiþ olmasýn." kaidesince yine de gayretiyle Müslümanlarýn yüzünü ak eden birçok insanýn bulunduðu da bir gerçek. Ayrýca bu güzide topluluðun içinde de zamanýný çok iyi tertip ve tanzim ederek deðerlendiren insanlarý görmek her zaman mümkündür. Israrla Oluþan ikinci Fýtrat Ama keþke insanýmýz toptan zamaný tanzim edip deðerlendirmesini bilseydi! Ne var ki, bunun yapýlabilmesi öncelikle hizmet felsefemize tam inanmýþlýða baðlýdýr. Zira baðlýlýk olmayýnca zorlamalarla bir þey yapmak ve yaptýrmak mümkün olmaz. Cenâb-ý Hak karþýsýndaki kulluðun tekrar ve terdadýyla (devamlý Allah'a müracaatla) iman insanda ikinci bir fýtrata dönüþmektedir. Konumuzda da durum aynýdýr. Zaman tanzimi vicdanlarýmýzda ikinci bir fýtrat hâline gelince, biz de onun üzerine eðilecek ve onun her parçasýna kendi ruh dünyamýzý iþlemeye çalýþacak, ruhsuz bir anýn geçmesine fýrsat vermeyeceðiz. Aslýnda Cenâb-ý Hakk'ýn, namaz vakitleri gibi kýymetli anlarý yirmi dört saatin içine koymasý, O'nun zamana nur saçmasý ve onu yaþadýðýmýzý bize hissettirmesi açýsýndan çok önemlidir. Allah, hafta nursuz kalmasýn diye onu, içinde eþref-i saat bulunan cuma ile nurlandýrmýþtýr. Ýnsan o en mukaddes ve en þerefli saatte ellerini kaldýrýp kemerbeste-i ubûdiyet içinde Allah'a teveccüh edebilse hayatý adýna ne sürprizlere þahit olacaktýr. Cenâb-ý Hak, ayý dört cuma, ayný þekilde seneyi de Ramazan-ý þerif ayý ile nurlandýrmýþtýr. O'nun zaman içinde serpiþtirdiði böyle nur kaynaklarý vardýr ve bunlar gün, hafta ve ay içinde olduðu gibi sene içinde ve insan ömründe de vardýr. Bununla

Allah bize zamanýn deðerlendirilmesi dersini vermiþtir. Dünden bugüne aklý baþýnda kimseler küçük zaman parçalarýný deðerlendirmek suretiyle bütün hayatlarýný nurlu yaþamaya muvaffak olmuþlardýr. Bizlere gelince bu konuda oldukça tali'li sayýlýrýz. Zira bu mevzuda bize çok ýþýk tutulmuþ ve çok þeyler öðretilmiþtir. Gün namaz vakitleriyle bölünerek ve ezanla vaktin geldiði ve geçmekte olduðu hatýrlatýlarak, zamanýn kadrini bilme yolu gösterilmiþ, bütün karanlýklar bertaraf edilerek aydýn bir yola, nebilerin geçtiði bir þehraha hidayet edilmiþizdir. Ýfrat ve mübalâða yapmaktan Rabb'ime sýðýnýrým, fakat rahatlýkla þunu söylemeliyim ki, böyle bir zamanda din-i mübin-i Ýslâm'a sahip çýkan insanlarýn durumu, geçmiþ devirlerdeki velilerin durumuyla müsavi sayýlabilir. Evet, Cenâb-ý Hakk'ýn üzerimizde bu kadar lütfunun bulunduðu söz konusudur ve Rabb'imizin bu kadar lütfu baþýmýzýn üzerinde bir bulut gibi dolaþmaktadýr. Ama el uzatýp onu almak veya onun altýna girip gölgesi altýnda yürümek, irade denilen muammayý kullanmak suretiyle bir manada bize býrakýlmýþtýr. Rabb'im, irademizi kullanarak zamaný tanzim etmeye ve onun her anýný dolu dolu deðerlendirmeye bizleri muvaffak etsin!

ir yalan insaný haline gelmeden, temrinat yapa yapa doðru söylemeye kendinizi þartlandýrmalý ve asla hilaf-ý vaki beyanda bulunmamalýsýnýz.

Özellikle de, bir insanýn sözünü ya da bir meseleyi naklederken her hususu kelimesi kelimesine aktarmaya ve yarým kelime de olsa farklý bir söz katmamaya çok dikkat etmelisiniz. Çünkü yalanýn iki tarifi vardýr: Birincisi, konuþan þahsýn gerçek düþüncesini saklayýp kanaatinin aksini söylemesidir. Ýkincisi ise, vâkýa mutabýk olmayan bir beyanda bulunmaktýr; tabir-i diðerle, Allah nezdindeki hakikate ve Cenab-ý Hakk'ýn gördüðü, duyduðu, bildiði bir meseleye aykýrý bir söz söylemektir. Öyleyse, söylediðiniz her cümlenin gerçekten gönlünüzün sesi olup olmadýðýna özen göstermeli ve mutlaka kesin bildiðiniz þeyleri tam doðru olduðuna inandýðýnýz þekilde söylemeli; bunu yaparken de "Ýþin hakikatini Allah bilir" düþüncesini zihninizden ýrak etmemelisiniz. Günlük konuþmalarýnýzdaki sýradan gördüðünüz cümlelerinizde bile böyle bir doðruluk aramalý ve yalanýn öldürücü bir virüs olarak kalbinize musallat olmasýna meydan vermemelisiniz. Doðruluk konusundaki hassasiyetiyle güzel bir örnek olan Abdullah b. Mes'ud hazretleri hadis rivayet ederken tir tir titrermiþ. Peygamber Efendimiz'in

(sallallahu aleyhi ve sellem) mübarek beyanlarýný naklederken o kadar titiz davranýrmýþ ki, heyecandan adeta bütün vücudu ürperir ve alnýndan boncuk boncuk terler akarmýþ. Mesela, herkes tarafýndan bilinen "Bir günahtan tevbe eden, onu hiç iþlememiþ gibidir." mealindeki hadis-i þerifi söylerken bile birkaç defa ileri gider, geri gelir, ellerini ovuþturur; "Lâ havle velâ kuvvete illâ billah.." der, o sözü eksiksiz ve ziyadesiz aktarabilmek için âdetâ göbeðini çatlatýr ve sonunda da yine "Allahu a'lem" (Allah en doðrusunu bilir) kaydýný düþermiþ. Talebelerinden biri der ki, "Bir sene boyunca Ýbn-i Mesud hazretlerinin yanýnda kaldýðým halde, onun bir kere bile (kesin bir ifadeyle) "Resûlullah buyurdu ki" dediðini duymadým."

Ýþte böyle bir hassasiyete de isterseniz "dil iffeti" diyebilirsiniz. Adýna ne derseniz deyin, söylediðiniz sözlerin vâkýa mutabýk olmasý ve Allah ilmindeki hakikate, yani, o meselenin mahiyet-i nefsi'lemriyesine denk düþmesi de iffetin bir parçasýdýr. Ýnsan, iffet ve hayâ perdesini yýrtmamak için doðrulukta alýþtýrma yapa yapa hilaf-ý vâkî beyanlara da bütün bütün kapanmalý ve yalanýn gölgesine bile yaklaþmamalýdýr.

His Dünyasý

Zaman Asimetrisi Zaman gelip geçmiþ hissizlere ne! Tulûu, gurûbu gözsüz ne bilir! Körler üzerinden geçse de sene, Zaman der inler, zaman der esirir.. Zaman kaynayan bir güðüm, Zaman iç içe bir düðüm. *** Zaman fýkýr fýkýr her yaný iþve, Çapkýnlara tuzak bir karadelik; Fark edinceye dek hep tatlý neþve, Beylik sayýlan bir sefil kölelik.. Aydýnlýk ruhlar övünsün; Gafletli baþlar dövünsün... Onda, sonsuzluða uzanan yollar, Onda, meknî ebediyet þuuru; Bizi kucaklayan ýþýktan kollar, Kapalý fânusta sýrlar menþuru... O "Ben O'yum" dediði sýr, Darda kalmýþlara Hýzýr... M. Fethullah Gülen Hazýrlayan : Sedat Aslanaçier


www.mardiniletisimgazetesi.com.tr

22 Haziran 2012 Cuma

6

Kardeþliðimiz pekiþsin Nezir Güneþ Sayfa 1’den devam

A

yný zamanda Güneyle Kuzey birbirine kucak açacaktýr. “diye konuþtu. Baþkan Bakýrcý, bu yolun bitirilmesi ile normalde 10 saate yakýn olan bu yolun yarý yarýya düþerek 5 saate kadar ineceði bilgisini verdi.

günlüðüne bile olsa uzaklaþmak adýna geziler düzenliyoruz. Karadeniz gezisini özellikle seçtik. Cennet vatanýn en güzel yerlerinden biri olan Karadeniz sayesinde bir haftada adeta 4 mevsimi birlikte yaþadýk.”dedi.

Birbirimizi anlama ve tanýma adýna bu tür gezilerin önemine dikkat çeken Güneþ,”Bölgemizde yaþanan acýlarýn sona ermesi ve birbirimize karþý Doðu ve Güneyde yaþayanlarla olan ön yargýlarýmýzdan kurtulmak için Karadeniz’de yaþayanlar arasýnda hem ancak birbirimizi tanýyarak vazgeçebiliriz. kültür hem de yaþam açýsýndan çok büyük Demokratikleþme adýna bölge insanýnýn benzerlikler olduðunu verdiði örneklerle anlatan Baþkan Bakýrcý, Türkiye’deki Kürt hak ettiði hak, adalet ve hürriyetler sorununa iþaret ederek “Bizler bu kanayan nezdindeki çalýþmalarýn devam etmesi ve bu çalýþmalarla birlikte ülkenin kuzeyi ve yaranýn iyileþmesi için üzerimize düþen batýsýnda yükselen milliyetçi seslere en sorumluluðu yerine getirmeye güzel cevabýn yine bu bölgelerde yaþayan hazýrýz.”ifadeleri kullandý. sizin gibi aklýselim ve saðduyulu insanlar Milliyetçi seslere karþý akli selim gibi vermenizle daha güzel noktalara insanlara görev düþüyor geleceðine inanýyorum.”diye konuþtu. Gezileri hakkýnda Baþkan Mardin’in tarihi ve kültürel Bakýrcý’ya bilgi veren Mardin Gazeteci ve birikimi hakkýnda bilgi veren Güneþ, son Yazarlar Cemiyeti Baþkaný Nezir Güneþ de olarak Mardin Belediye Baþkaný Mehmet gazeteciler olarak gelenekleþtirdikleri Beþir Ayanoðlu’nun selamýný kendisine gezilerine bir yenisini daha ekleyerek ileterek kendisini baþkan Ayanoðlu adýna Karadeniz turunu gerçekleþtirdiklerini Mardin’e davet etti. Rize Belediye Baþkaný ifade etti. Karadeniz’de olmaktan Bakýrcý ise bir iki ay içinde muhakkak ilk duyduklarý memnuniyeti dile getiren fýrsatýnda eþi ile birlikte tarihi kente bir Güneþ, “Bizler Mardin’de görev yapan ziyaret gerçekleþtireceðini kaydetti. gazeteciler olarak iþ stresinden birkaç

Önyargýlarýmýz geride kalacak Geziye Erzurumlu olmasý hasebi ile ev sahipliði yapan Zaman Gazetesi Mardin Ýl temsilcisi Mehmet Özcan da Mardin’de yaþadýðý güzellikleri anlatarak Mardinli gazetecilerin Mardin’deki birlikteliðine vurgu yaptý. Gazetecilerin kamuoyunu aydýnlatmada üstlendiði göreve ve haberleri yansýtma þekillerinin önemli olduðunu belirten Özcan, “Mardin’de görev yapan gazetecilerle birlikte bu geziyi düzenlememizdeki amacýmýz hem bu bölgeyi daha yakýndan tanýmak hem de bölgedeki meslektaþlarýmýz ve bölgenin ileri gelenleri ile görüþmek. Bu gezimiz sayesinde inanýyorum ki görüþtüðümüz herkes bölge hakkýndaki önyargýlarýný bir kenara býrakacak. Ve birbirimizle olan iliþkilerimiz daha geliþecek. ”dedi. Ziyaret esnasýnda Rize’nin gelenek ve görenekleri hakkýnda gazetecilere bilgi veren Baþkan Bakýrcý, Rize çayý hakkýnda da bilgiler verdi. Geziye Gazetemiz Ýmtiyaz sahibi Rýdvan Fidan, TRT Mardin Muhabiri Hasan Aktaþ, CÝHANZaman Muhabiri Þeyhmus Edis, Sabah Gazetesi Muhabiri Ekrem Arslan, Akþam-Habertürk Muhabiri Kadir Üründü, AA-TRT Nusaybin Muhabiri Arif Altunkaynak, Mardin Life Yazarlarýndan Murat Baðýþ, Cihan-TRT Muhabiri Tayfur Demir de katýldý.

Eski hastane madde Ýlk ortodoks manastýrý'na baðýmlýlarýnýn uðrak yeri oldu

din adamý isteniyor Nezir Güneþ

M

Köydeki Süryani vatandaþlar, Mardin Metropolitliði'nden kiliselerine bir din adamý atanmasýný istediklerini ama yanýt alamadýklarýný söyledi.

Mardin Kýrklar Kilisesi Baþ

K

ýzýltepe ilçesinde eski Devlet Hastanesi, madde baðýmlýlarýn ve yaðmacýlarýn uðrak yeri haline geldi

Yaklaþýk 14 ay önce Mardin yolu üzerindeki 200 yataklý yeni Devlet Hastanesi'ne taþýnýlmasýnýn ardýndan boþ kalan 50 yataklý eski Devlet Hastanesi binasý, yaðmacýlarýn ve madde baðýmlýlarýn uðrak yeri haline geldi. Bahçesi çöplük alanýna dönen, kapý ve pencereleri kýrýlan hastanenin elektrik aksamlarý ve bazý

ardin'deki Midyat Ýlçesi Anýtlý Köyü'nde bulunan ve Süryani Ortodokslarýn ilk manastýrý olarak bilinan Meryem Ana Manastýrý'nda (Anýtlý), gönüllü din adamýnýn 4 yýl önce göç etmesi üzerine kilisede ayin yönetecek kimse kalmadý.

Midyat'a baðlý Anýtlý Köyü'nde bulunan ve Ýsa Peygamber döneminde kendisini ziyarete gelen Ýranlýlar tarafýndan yapýldýðý söylenen Meryem Ana Manastýrý'na 4 yýldan beri din adamý gelmedi. Yaklaþýk 200 nüfuslu Anýtlý Köyü'nde yaþayan Süryani Ortadokslarýn ibadet ettiði manastýrda, din adamýnýn bulunmamasý þikayetlere neden oluyor.

Murat Akgül

Papazý Gabriel Akyüz, Meryem Ana Manastýrý'nýn Hz. Ýsa'nýn yaþadýðý dönemde, kendisini ziyarete gelen Ýranlýlar tarafýndan yapýldýðýný anlattý. Akyüz, "Ýsa Peygamberi ziyarete gelen Ýranlýlar, burada ilk taþý kendileri koyarak inþa etti. O günden beri Ýranlýlar, bu manastýra büyük önem veriyor. Süryani Ortadokslarýn ilk manastýrý olarak biliniyor. Eskiden Ýran þahlarý sýk sýk burayý ziyaret eder, her türlü hizmetini karýþlardý" dedi.

Anýtlý Köyü'nde yaþayan Süryani vatandaþlardan Reþat Aciz de, "Ben burada oturuyorum. Mardin Metropolitliði'nden defalarca ayin yapacak, yönetecek din adamý görevlendirmelerini istedik ama kimse bizlere kulak asmýyor. Dünyanýn her yerinden gelen yerli yabancý turistler var ama, býrakýn din adamýný, tercümanlýk yapacak kimse yok. Gelenler sadece fotoðraf çekip gidiyor" diye konuþtu.

eþyalarý sökülerek çalýnýrken, birçok eþyada zarar gördü. Uzun yýllar ilçeye ve çevresine hizmet veren hastane Diþ Polikliniði olmasý için beklerken, özellikle akþamlarý hastane tarafýndan geçmekten çekindiklerini, çocuklarýnýn tek baþýna caddeye veya markete göndermekten korktuklarýný belirten mahalle sakinleri, "Yaný baþýmýzda kocaman bir yeþil alan ve park var ama madde baðýmlýlarý yüzünden çevre sakinleri olarak bu sýcak yaz akþamlarýnda dinlenmek için kullanamýyoruz" dediler. Vatandaþlar, yetkililerden çözüm beklediklerini ifade ettiler.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.