22 Mayıs 2012 Gazete Sayfaları

Page 1

Fen Lisesi yeni sezonda yeni binasýnda eðitim verecek F

eðitim-öðretim verecek olan fen lisesi binasýnda da incelemelerde bulundular.

Sedat Aslanaçier

en Lisesi yeni eðitimsezonunda yeni binasýnda eðitim verecek. Ýnþaatý devam eden fen lisesi binasý, bu yýl eðitim sezonuna yetiþtirilecek.

Okul inþaatýnda incelemelerde bulunan teknik heyet, 20 dönüm arsa üzerinde ihtiyaca fazlasý ile cevap verebilecek bir Fen Lisesi yapýldýðýný belirttiler. Geleceðin bilim adamlarýný yetiþtirecek Fen Lisesi’nin Mardin için büyük bir öneme sahip olacaðýný belirten

Fen Lisesi inþaatý bittiðinde, Þakir Nuhoðlu Ýlköðretim Okulunda eðitim veren lise öðrencileri ve idarecileri de gezici okul durumundan kurtulacaklar.

yetkililer, “20 dönümlük alan üzerine yapýlacak lise 32 derslikten oluþacak. Okul binasý alanýnda ayrýca 10 daire lojman, 300 öðrenci kapasiteli pansiyon, yemekhane, mutfak ve spor salonu da var.” dedi. Teknik heyet binanýn daha önce standartlarýn altýnda beton kullandýðý tespit edilince il özel idaresi kararý ile inþaat yýktýrýlmýþ ve yeniden yaptýrýldýðýný hatýrlattý.

Diyarbakýr Karayolu üzerinde ve TOKÝ Konutlarý arkasýndaki alanda 20 dönümlük arazi üzerine kurulan Fen Lisesi binasý, öðretmen lojmanlarý, öðrenci pansiyonu, kapalý spor salonu ve eðitim binalarýndan oluþuyor. Ýl Merkezinde yapýmý devam eden okullarda bazý incelemelerde bulunan Ýl Özel Ýdare Genel Sekreter teknik heyeti, imam hatip lisesi inþaatý ve engelliler için yaptýrýlan okulun yanýnda önümüzdeki sezon

GÜNLÜK BAÐIMSIZ GAZETE

22 Mayýs 2012 Salý

Yýl: 8 Sayý 2349 2259 Fiyatý :25 Kr

Vali Ayvaz’a teþekkür ziyareti Tarihi kentte görev yapan ulusal ve yerel basýn mensuplarýnýn bir süre önce gündeme getirdikleri sorunlara Vali Ayvaz’ýn çözüm getirmesi ile kendisini ziyaret ederek teþekkür ettiler.

Kýzýltepe KÖYDES seçimi yapýldý M

Murat Akgül

Murat Akgül

K

ýzýltepe'de Köylere Hizmet Götürme Birliði’nde görev alacak encümenler yapýlan seçimle tespit edildi.

Köy muhtarlarý ve il genel meclisi üyelerinin katýlýmýyla gerçekleþtirilen seçimlere muhtarlarýn tamamýna yakýnýnýn katýlarak ilgi gösterdiði seçim Halk Eðitim Merkezi'nin toplantý salonunda yapýldý.

Kýzýltepe Kaymakamý Erkaya Yýrýk’ýn katýlarak açýlýþ konuþmasýný yaptýðý seçimli toplantýda katýlýmcýlara Kýzýltepe Muhtarlar Derneði Baþkanlýðýnca yapýlan çeþitli ikramlarla baþladý. Ýki Mecli üyesi iki de muhtar olmak üzere toplam 4 üyenin seçileceði seçimlere katýlan adaylarýn çokluðu dikkat çekti. Toplantýnýn yapýlacaðý Halk Eðitim Merkezi’nin önünü sabah erken saatlerde mesken tutan adaylar ve aday yakýnlarý, seçimin yapýldýðý ana kadar kulis çalýþmalarýný yoðun bir þekilde sürdürdüler. Saygý duruþu ve Ýstiklal Marþýnýn okunmasýnýn ardýndan toplantýnýn açýlýþ konuþmasýný yapan Kaymakam Osman Erkaya Yýrýk, Köydes projesi kapsamýnda geride kalan dönem içerisinde görevde bulunan üyelere yaptýklarý hizmetlerden ötürü teþekkür ederek, yeni dönem için programa alýnan hizmetleri salonu dolduran muhtarlarla paylaþtý. Kaymakam Yýrýk, “Dönem içerisinde Kýzýltepe'de bir çok hayýrlý hizmetin vatandaþa yansýdýðýný hepimiz biliyoruz. Yapýlan hizmetlerde eksiklikler noksanlýklar mutlaka vardýr. Bunlar olaðan þeylerdir. Ama þunu unutmayalým ki, Mardin’de KÖYDES için en fazla bütçe ayýran ilçe yine Kýzýltepe ilçemiz olmuþtur. Bir ilçemize 470 bin lira bütçe ayrýlmýþken, Kýzýltepe ilçemize ayný alan için 1 milyon 800 bin liranýn ayrýldýðýný ve aradaki farkýn sizler tarafýndan gözlerden kaçýrýlmamasý gerektiðini özellikle vurgulamak istiyorum. Ben þimdiden göreve seçilecek arkadaþlarýmýzý kutluyorum” þeklinde konuþtu. Kýzýltepe Kaymakamý Erkaya Yýrýk, Özel Ýdare KÖYDES Mali iþler müdürü Mesut Özmen Kaymakamlýk Yazý Ýþleri Þefi Rahmi Yýldýz ve muhtarlardan oluþan divan kurulu üyelerinin gözetiminde gerçekleþtirilen seçimler sonucunda yeni dönem için; AK Partili Ýl Meclis Üyesi Orhan Çeçen, DTP’li il Meclis Üyesi M. Resul Biþaroðlu, Muhtarlar Muhyettin Yalçýnkaya ile Ömer Karaboða seçilmeyi baþardýlar.

ardin’de gazetecilerin valilikte yaþadýklarý sýkýntýlarý gündeme getirmeleri üzerine Mardin Valisi Turhan Ayvaz’ýn olaya el koyarak sorunlara çözüm getirmesi gazeteciler tarafýndan takdirle karþýlandý. Tarihi kentte görev yapan ulusal ve yerel basýn mensuplarýnýn bir süre önce gündeme getirdikleri sorunlara Vali Ayvaz’ýn çözüm getirmesi ile kendisini ziyaret ederek teþekkür ettiler.

Gazetecilerin karþýlaþtýklarý sorunlardan olan resmi programlarda araç tahsisi, valilik protokol giriþinden geçiþleri ile valilik bünyesinde basýn odasýnýn olmamasý konularýna Vali Turhan Ayvaz, özel kalem müdürü Özgür Yýldýz‘a talimat vererek sorunlarýn giderilmesini istedi. Valilikte basýn mensuplarýna 3 bilgisayar ve gerekli büro cihazlarýnýn döþenmesi ile hazýr hale getirilen odanýn tahsisi, protokol giriþlerinin gazetecilere açýlmasý ve araç tahsisi konusuna çözüm bulmasý ile Mardin Gazeteci ve Yazarlar Cemiyeti Baþkaný ve DHA-Ýletiþim Gazetesi Mardin Temsilcisi Nezir Güneþ, ZamanCÝHAN Mardin Temsilcisi Þeyhmus Edis, TRT- AA Muhabiri Abdulhalim Çelik ve Mardin Haber Gazetesi Temsilcisi Ýbrahim Halil Sincar Özel Kalem Müdürü Özgür Yýldýz ile birlikte tahsis edilen basýn odasýnda

incelemelerde bulunduktan sonra Vali Turhan Ayvaz’ý makamýnda ziyaret ettiler. Vali Ayvaz’a Mardin’de görev yapan ve derneklerine üye olan gazeteciler adýna teþekkür eden Güneþ, karþýlaþtýklarý sorunlara valiliðin duyarlýlýk göstererek çözüm bulmasý üzerine kendisine teþekkür etti. Basýn mensuplarý olarak Mardin’de kamu ve vatandaþ arasýndaki köprü olmanýn sorumluluðunu çok iyi bir þekilde taþýdýklarýna inandýklarýný belirterek, “Mardin’in geliþmesi ve kalkýnmasýna yönelik çalýþmalarda ilde görev yapan biz gazetelere de büyük görevler düþtüðünün farkýndayýz. Hep birlikte çalýþarak Mardin’imizi bulunduðu konumun daha üstüne çýkartarak olmasý gereken yerde görmeyi saðlamaktýr. Bu hepimizin görevi olmalýdýr. Sorunlarýmýzýn çözümünde sayýn valimizin destekleri bizleri sevindirdi. Dile getirdiðimiz sorunlarýmýzý çok kýsa süre içinde çözüm bulduðu için kendisine teþekkür ediyorum."dedi. Vali Ayvaz da basýnýnýn Mardin için çok önemli olduðuna vurgu yaparak “Mardin meselelerinin çözümünde Mardin basýný önemli bir görevi ifa ediyor. Bundan sonraki dönemde de Mardin’in geliþip kalkýnmasýnda basýnýn duyarlýlýðý önem taþýyor. Bizler her zaman basýn mensuplarýnýn yanýnda olduk. Sizlerin daha önce gündeme getirdiðiniz

En çok SGK primi ödeyen iþverenlere plaket

S

osyal Güvenlik Haftasý kutlamalarý kapsamýnda Mardin’de en çok prim

ödeyen ve vergi borcu olmayan kurumlara plaket verildi. Sayfa 2’de

sorunlarýnýzý öðrenmemle hemen çözüme kavuþmasý için talimat verdim. Sizlerin daha etkin ve rahat bir þekilde çalýþmanýz için valilik bünyesinde bir basýn odasý oluþturduk.”dedi. Basýn mensuplarýnýn ayný zamanda bir kamu görevi yaptýklarýný ifade eden Ayvaz, düþünce ve ifade özgürlüðünün en etkili aracý durumunda olan basýnýn, farklý düþünce ve görüþleri nesnel bir þekilde ortaya koyarak, toplumun bilinçlenmesinde, huzur ve güven ortamýnýn güçlenmesinde büyük rol oynadýðýný ifade ederek, “Basýnýmýz, tarihin her döneminde halkýmýzýn

gözü, kulaðý, sesi olma ve kamuoyunun haber alma hakkýna katkýda bulunma görevini bütün olumsuzluklara raðmen en iyi þekilde yapmaya çalýþmaktadýr. Kurumlarýn yaptýðý çalýþmalarýn halkýmýza doðru ve zamanýnda iletilmesinde, baþarýlarýn alkýþlanmasýnda, sorunlarýn daha hýzlý giderilmesinde ve demokrasinin güçlenmesinde önemli bir yere sahip olan basýn mensuplarý biz idarecileri de gerek eksikliklerimizi ifade etmelerinde gerek de yaptýklarýmýzý halkýmýzla paylaþmalarýnda bizim de destekçimizdirler.”ifadelerini kullandý.

SineMardin Film Festivali baþlýyor T

arihi dokusu ile filmlere ilham kaynaðý olan Mardin'de SineMardin Film Festivali baþlýyor.

Bu seneki temasý 'Sokak' olan Türkiye'nin senaryo kimliði taþýyan tek film festivali SineMardin, 8-15 Haziran 2012 tarihleri arasýnda sinemasý olmayan kentte 7. kez sinemaseverlerle buluþacak. Temel amacý Mardin'in sinemayla alakalý altyapýsýnýn ulusal ve uluslararasý ölçekte tanýtýlmasý ve

genç sinemaya destek vermek olan SineMardin, bu sene kentte birçok ilke imza atacak. Sayfa 2’de


22 Mayýs 2012 Salý

2

Sinemardin Film Festivali Baþlýyor Sedat Aslanaçier

T

arihi dokusu ile filmlere ilham kaynaðý olan Mardin'de SineMardin Film Festivali baþlýyor.

Bu seneki temasý 'Sokak' olan Türkiye'nin senaryo kimliði taþýyan tek film festivali SineMardin, 8-15 Haziran 2012 tarihleri arasýnda sinemasý olmayan kentte 7. kez sinemaseverlerle buluþacak. Temel amacý Mardin'in sinemayla alakalý altyapýsýnýn ulusal ve uluslararasý ölçekte tanýtýlmasý ve genç sinemaya destek vermek olan SineMardin, bu sene kentte birçok ilke imza atacak. Temasý 'Sokak' olan SineMardin, birçok ünlü yönetmenin ödüllü filmlerini Mardinli sinemaseverlerin beðenisine sunacak. Gezici Çocuk Filmleri ile Mardin ve ilçelerini gezerken, atölye ve seminer programlarýyla dolu dolu bir sinema þöleni gerçekleþtirilecek. 8-15 Haziran tarihleri arasýnda gerçekleþecek 7. SineMardin Uluslararasý Mardin Film Festivali'nin en büyük özelliði ise ilk kez yarýþmalý iki bölümü Mardinli sinemaseverlerin beðenisine sunacak olmasý. 'Kýsa' ve 'Belgesel' kategorilerinde yarýþacak filmler yine Mardinli sinemaseverler tarafýndan oylanacak. Mardin Ortadoðu'nun film platosu olacak Mardin Valisi Turhan Ayvaz, son yýllarda birçok yerli yabancý sinema ve dizilerin adeta platosu haline gelen Mardin'in, Ortadoðu'nun film platosu haline geleceðini söyledi. Haziran ayýnda

baþlayacak SineMardin Film Festivali'nin birçok sanatçýya ev sahipliði yapacaðýný ifade eden Ayvaz, "Mardin'i 5 yýl içerisinde 500 yýl öncesine ait bir þehir haline getirmek için çalýþmalara baþladýk. Tarihi dönüþüm projesi tamamlandýðý zaman Mardin'in bütün sokaklarý bir film platosu haline gelecek. Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan tarafýndan ifade edilen Hollywood ve Bollywood gibi Mardin'i de 'Mardinwood' yapma projesi adým adým ilerliyor." dedi.

Mardin'in artýk festivaller þehri haline geldiðini belirten Vali Turhan Ayvaz, þunlarý dile getirdi: "Son 10 yýlda 15 dizi film, 6 tane yerli ve yabancý sinema olmak birçok belgesele konu olan Mardin'in dünyanýn birçok yapýmcý film þirketlerinin dikkatini çekti. Hollywood'un ünlü film þirketleri ve yönetmenleri Mardin'de film çekmek için çalýþmalar baþlattý. En son Hindistan'dan Bollywood'un ünlü yýldýzlarý Salman Khan ve Katrina Kaif'in baþrolünü paylaþtýðý 'Ek Tha Tiger (Bir Zamanlar Tiger)' filminin aksiyon sahneleri Mardin'de çekildi. Artýk Mardin hem Hollywood hem de Bollywood'un ünlü film yýldýzlarýna ve yönetmenlerinin bile dikkatini çekmeyi baþardý. Sanýrým önümüzdeki yýldan itibaren dünyanýn birçok ülkesinden Yönetmen ve film yýldýzý Mardin'de sinema film çekmek için buraya kentte gelecek. Bu da gösteriyor ki Mardin dünyanýn ilgi odaðý oldu. Her geçen yýl turist sayýsýnda artýþ yaþanýyor. 2011 yýlýnda 1 milyon üzerinde turist geldi. 2012 yýlýnda ise 1 milyon 250 bin yerli yabancý turist hedefliyoruz."

7. SineMardin ilk uzunlara perde açýyor

SineMardin, gösterim programýnda her yýl olduðu gibi genç sinemaya özel bir bölüm açýyor. Ýlk uzun metraj filmlerin gösterimlerinin yer alacaðý bölümde, Tepenin Ardý (Emin Alper), Mar (Caner Erzincan), Ölü Bölgeden Fýsýltýlar (Fýrat Çaðrý Beyaz), Güzel Günler Göreceðiz (Hasan Tolga Pulat), Ýz-Reç (Tayfur Aydýn), Semi (Refik Çakar), Bu Son Olsun (Orçun Benli), Anadilim Nerede (Veli Kahraman), Li Vir (Haco Cheko), Öngörüye Aðýt (Savaþ Baykal), Ben Uçtum Sen Kaldýn (Mizgin Müjde Arslan), Bir Varmýþ Bir Yokmuþ (Kemal Uzun, Bülent Ýþbilen) ve Mikrofon (Ahmad Abdalla) yer alýyor. Gösterimler Yönetmen ve oyuncularýn katýlýmýyla gerçekleþecek.

En çok SGK primi ödeyen iþverenlere plaket Murat Akgül

S

osyal Güvenlik Haftasý kutlamalarý kapsamýnda Mardin’de en çok prim ödeyen ve vergi borcu olmayan kurumlara plaket verildi. Mardin’de eðitim ve öðretim alanýnda binlerce gence üniversite kapýlarýný açan Saadet Eðitim A.Þ, prim ve vergi borcu olmayan kurumlar listesinde dördüncü sýrayý aldý. Polisevi'nde düzenlenen programa Mardin Vali Yardýmcýsý Selim Palamut, kaymakamlar, SGK Ýl

Müdürü Adil Demir ve kamu kurum müdürleri katýldý. Programda açýlýþ konuþmasý yapan SGK Ýl Müdürü Adil Demir, Türkiye’de üç ayrý kurum, beþ ayrý yasa ile daðýnýk bir þekilde verilen sosyal güvenlik hizmetlerinin, 5502 sayýlý yasa ile bir çatý altýna alýndýðýný, SGK bünyesinde verilen hizmetlerin norm ve standart birliði içerisinde yürütüldüðünü söyledi. Bað-Kur, SSK çalýþanlarý ile bunlarýn emeklileri ile bakmakla yükümlü olduðu kiþilerin, kamu çalýþanlarýnýn, Yeþil Kartlýlarýn

kapsama alýnmasý ile tüm nüfusa hizmet vermeye baþladýklarýný ifade eden Demir, ”744 bin nüfusa sahip olan Mardin’de 84 bin 525 aktif sigortalý, 31 bin 471 kiþi emekli maaþý, 25 bin 220 kiþi de aylýk maaþ almaktadýr. Ýl genelinde 201 bin kiþi Yeþil Kart'a sahiptir. 31.12.2011 tarihi itibarý ile 300 bin civarýnda olan yeþil kartlý sayýsý, yapýlan gelir testi soncunda biraz daha azaldý. Mardin’de sanayi ve turizm alanýnda yaþanan geliþmelerle birlikte istihdam sayýsý da artmaktadýr. Bu da sigortalý iþçi sayýsýnýn artmasýna vesile olmaktadýr.” dedi. Vali Yardýmcýsý Selim Palamut ise Mardin’de kuruma en fazla prim ödeyen ve borcu olmayan ilk ona giren iþverene teþekkür ederek, herkesin bu konuda duyarlý olmasý gerektiðini ifade etti. Daha sonra ilk ona giren iþveren temsilcilerine plaketlerini, Mardin Vali Yardýmcýsý Selim Palamut ve SGK Ýl Müdürü Adil Demir verdi. Mardin’de en çok prim ödeyen ve vergi borcu olmayanlar listesinde 1’inci sýrayý Mardin Çinento A.Þ, 2’nci Tören Gýda Ltd. Þti, 3'üncü Nursað (Mardin Park) Hastanesi, 4’üncü Saadet Eðitim A.Þ, 5’inci Ay Niþasta A.Þ, 6’ncý Özel Kýzýltepe Hastanesi, 7’nci Midyat Midmar Tekstil, 8’inci Bayhoca Taþýmacýlýk, 9’uncu Dicle Elektrik A.Þ, 10’uncu Çaðakan Turizm A.Þ yer aldý .

Yedi Beyza Derneði, Hasankeyf ve Tillo gezisi düzenledi

Midyat Devlet D Hastanesi’nde güvenlik görevlileri göreve baþladý

Ýsmail Erkar

Ali Edis

M

idyat Devlet Hastanesi’nde özel güvenlik görevlileri

göreve baþladý. Ýkisi bayan, toplam 16 özel güvenlik personeli iþ sahibi olmanýn heyecanýný yaþýyor. Hastane baþhekim yardýmcýsý Opr. Dr. Bilal Arýkan, 50 yataklý hastanenin 150 yataklý hastaneye dönüþtürülmesiyle güvenlik personeli alýmý gerçekleþtirdiklerini söyledi. Uzuz zamandan beri hastanede güvenlik personelinin çalýþmasýný arzuladýklarýný ifade eden Arýkan, "Hastanemizde 24 saat görev yapacak olan ikisi bayan toplam 16 güvenlik görevlisi göreve baþlamýþ bulunmaktadýr.” dedi. Son zamanlarda hekimlere yönelik saldýrýlar gerçekleþtiðini hatýrlatan Arýkan, “Bizim için çok iyi oldu. Hastanemizde güvenlik görevlilerinin göreve baþlamasý her anlamda bizleri sevindirmiþtir.” þeklinde konuþtu. Acil serviste, poliklinikler ve hastane bahçesinde huzuru ve güveni saðlayan güvenlik görevlileri ise iþ sahibi olmanýn mutluluðunu yaþadýklarýný belirtti. Öte yandan 150 yataklý yeni devlet hastanesine taþýnma iþlemleri hýzlandý. Yeni hastaneye geçilmesiyle özel güvenlik personelinin sayýsýnýn 40’ý bulmasý bekleniyor.

erik ilçesindeYedi Beyza Eðitim Kültür Sanat Yardýmlaþma ve Dayanýþma Derneði (YEDÝ BEYZA), Hasankeyf ve Tillo gezisi düzenledi. Tillo’da bulunan Ýsmail Fakirullah türbesi ve ýþýk hadisesi geziye katýlanlarý etkiledi. Yedi Beyza Derneði Baþkan Yardýmcýsý Ayþe Hare, geziye katýlanlara teþekkür etti. Hare, “Sosyal etkinliklerimiz kapsamýnda gerçekleþtirdiðimiz bu gezimize bizleri kýrmayarak iþtirak eden üyelerimiz ve ailerine katýlýmlarýndan dolayý teþekkür ediyorum. Tillo manevi bir þehirdir. Üyelerimize manevi þehrin atmosferini yaþatmak istedik. Iþýk hadise günümüz þartlarý teknolojik aletleriyle bile gerçekleþtirilememektedir. Ýbrahim Hakký Hazretleri, hocasýnýn hürmetine binaen yaptýðý bu mucizevi eserinden etkilenmemek elde deðildir. Geziye katýlanlarýn en çok ýþýk hadisesi etkilemiþtir.” dedi. Tillo’da ahirete irtihal eden hocasýna duyduðu hasretle Ýbrahim Hakký Hazretleri tarafýndan gerçekleþtirilen ýþýk hadisesinin hikayesi þöyle: Ýbrahim Hakký Hazretleri “Yeni yýlda doðan güneþ, ilk olarak hocamýn baþucunu aydýnlatmazsa ben o güneþi neyleyim” demiþ ve hocasý Ýsmail Fakirullah'ýn türbesinin hemen yaný baþýna on metre yüksekliðinde bir kule yapmýþtýr. Türbenin yaklaþýk 3 kilometre uzaðýna maharetli elleriyle harçsýz bir duvar örmüþtür. Kala’tül üstad denilen bu duvarda, çeyrek metrekare kadar bir pencere açmýþ

ve burayý niþangâh olarak kullanmýþtýr. 21 Mart ve 23 Eylül tarihlerinde, sevgili hocasýnýn baþucu ve kademiyle ayný doðrultudaki kule ve kaleyle hizalanan güneþ, mezkûr pencereden geliyormuþ gibi önce kuleye uðramakta, orada kýrýlarak türbenin penceresinden içeri dolmakta, ziyaret edercesine birkaç

dakika boyunca Fakirullah Hazretleri’nin baþucunda kalmaktadýr. Yýlda iki kez güneþin ilk ýþýklarýný hocasýna armaðan eden Ýbrahim Hakký Hazretleri, nesillere de hoca-talebe, ilim-maneviyat iliþkisinin mükemmel bir örneðini sergilemiþtir


www.mardiniletisimgazetesi.com.tr

22 Mayýs 2012 Salý

3

Bakan Çelik: Birinci cadde 1. Etap altyapý çalýþmalarý baþladý Çalýþanlarýmýzý enflasyona M ezdirmeyiz Murat Akgül

ardin Belediyesi ile Mardin Valiliði’nin yürüttüðü Sit Alaný Altyapý

Su ve Kanalizasyon Yenileme Çalýþmalarý Projesi kapsamýnda Birinci Cadde 1.Etap Altyapý çalýþmalarý baþladý.

Mardin Belediyesi ile Mardin Valiliði’nin yürüttüðü Sit Alaný Altyapý Su ve Kanalizasyon Yenileme Çalýþmalarý Projesi kapsamýnda Birinci Cadde 1.Etap Altyapý çalýþmalarý baþladý.

Belediye Fen Ýþleri Müdürlüðü ekipleri Saðlýk Müdürlüðü ile Üçyol arasýnda kalan bölümde parke taþlarýný kazýyarak zemini temizledi. Yaklaþýk 45 gün sürmesi planlanan ilk etap çalýþmalarýnda öncelikle su ve kanalizasyon borularý yenilecek, yaðmur drenaj hatlarý yerleþtirilip, telekom ile TEDAÞ’a ait kablolar yer altýna çekilecek. Son olarak ta parke taþlarý ile kaldýrýmlarýn tamamý yenilenecek. Çalýþmalar nedeniyle Birinci Cadde’nin trafik akýþýnda bazý deðiþiklikler yapýldý. Ýl Trafik Komisyonu tarafýndan alýnan kararlar gereðince; Diyarbakýrkapý ile Üçyol arasýnda kalan bölümde park yasaðý

konulurken, çalýþma yapýlan etapta kalan bölüm tamamen trafiðe kapatýldý.

Çalýþma yapýlan alanda inceleme yapan Mardin Belediye Baþkaný Mehmet Beþir Ayanoðlu, vatandaþlarla sohbet ederek yapýlacaklarla ilgili bilgi verdi. Baþkan Ayanoðlu, Mardin’e tarihi hizmetler yaptýklarýný söyleyerek; “Mardin’in geleceðine yatýrým yapýyoruz.En temel en olmazsa olmaz yatýrýmlarý yapýyoruz. Garajdan otogara, yeþil alanlardan altyapýya kadar her alanda çalýþmalarýmýzý sürdürüyoruz.

Yer altýnda bulunan þebekeler 50 ile 60 yaþýnda. Hepsi çürümüþ kullanýlamaz halde. Cesaret isteyen bu iþlere bizler el attýk. Seçimleri kaybetme pahasýna bu iþleri yapacaðýz. Çünkü bu çalýþmalarýn sonunda kazanan Mardin ve Mardin halký olacak.”dedi.

Hasankeyf'e ait 1911 yýlýnda çekilmiþ fotoðraflarýn yer aldýðý sergi açýldý B

atman Müze Müdürlüðü, dünya kültür mirasýnýn korunmasý ve müzeciliðin tanýtýlmasý amacýyla bir dizi etkinlik düzenledi. Müze Müdürlüðü, Batman’da ilk defa kutlanan Müzeler Günü etkinlikleri kapsamýnda, Antik kent Hasankeyf'e ait 1911 yýlýnda çekilmiþ fotoðraflarýn yer aldýðý bir sergi açtý. Serginin, Batman'da ilk olmasý nedeniyle önem arz ettiðine dikkat çeken Müze Müdürü Tenzile Uysal, vatandaþlara bu sergiyi gezmeleri tavsiyesinde bulundu. Etkinlikler, 'Batman'da Müzecilik' konulu sunum ile baþladý. Müze Müdürü Tenzile Uysal Müzecilik konusunda bilgi verdi. Ardýndan, müdürlüðün teþhir

salonunda Hasankeyf 1911 adlý resim sergisinin açýlýþý yapýldý. Hasankeyf ’e ait 110 yýl önce çekilmiþ 30 fotoðrafýn yer aldýðý sergiyi gezen misafirler, eski Hasankeyf ile yeni Hasankeyf ’i karþýlaþtýrma imkaný buldu. Ýnternette yaptýðý yazýþmalar ile fotoðraflarý kendi bireysel çabalarýyla getirttiðini belirten Müze Müdürü Tenzile Uysal, “Toplam 86 fotoðraf geldi. Bunlardan 30 tanesini sergiledik. Geri kalan fotoðraflarý ise müzenin açýlýþýnda teþhir edeceðiz.” dedi. Sergiyi gezen vatandaþlar, fotoðraflarý çok beðendiklerini, þimdi kalýntýlarýný gördükleri bazý binalarýn geçmiþte nasýl olduðunu görmenin heyecanýný yaþadýklarýný ifade ettiler.(CÝHAN)

Kemal Burkay: Muhalefet destek vermedi, hükümet de cesur ve kararlý davranmadý

K

ürt Aydýn Kemal Burkay, Türkiye’deki muhalefet partilerinin olumlu hiçbir þeye destek vermediðini ayný þekilde olumlu hiçbir proje de üretemediðini söyledi. Hükümetin Kürt sorununun çözümü adýna baþlattýðý Kürt açýlýmý sürecinin muhalefetten destek görmediðini ifade eden Burkay, "Hükümet ise bazý kesimlerden yeterince destek görmediði için ve böylesine þiddetli bir muhalefetle karþýlaþtýðý için durakladý, devam etmedi. Bana göre hükümet de cesur ve kararlý davranmadý." dedi. Kemal Burkay, Hak ve Özgürlükler Partisi’nin (HAK-PAR) Ýl Kongresi’ne katýlmak için Aðrý’ya geldi. Burkay’ý havaalanýndan HAKPAR’ýn Aðrý Ýl Teþkilatý karþýladý. Þehri gezdikten sonra kalacaðý otele geçen Burkay, burada Cihan’a, gündeme iliþkin açýklamalarda bulundu. AK Parti’nin 2009'da baþlattýðý Kürt Açýlýmý’nýn muhalefet engeline takýldýðýný belirten Burkay, "Açýlým süreci olumlu bir giriþimdi. Kürt sorununun çözümü için olumlu bir fýrsattý. Ama ne yazýk ki devam etmedi. Hükümetin bu giriþimi yeterince destek görmedi, muhalefetten görmedi. Hatta görmesi gereken toplum kesimlerinden de görmedi. Ayrýca muhalefetin bir kesimi AK Parti’yi açýlým sürecini baþlattýðý için, ülkeyi bölmekle, ihanetle böylesine mantýksýz bir þekilde suçladý. Hükümet ise bazý kesimlerden yeterince destek görmediði için ve böylesine þiddetli bir muhalefetle karþýlaþtýðý için durakladý, devam etmedi. Bana göre hükümet de cesur ve kararlý

davranmadý." deðerlendirmesinde bulundu. Hükümetin böyle önemli konularda tek baþýna karar vermesinin zor olduðunu söyleyen Burkay, "Kürt sorunu gibi büyük toplumsal konularda muhalefetin desteðinin çok önemli olduðunu, Türkiye’deki muhalefet partilerinin çözüm için çaba sarf etmediðini, Türkiye’de 'düþman baþýna' dedirtecek türden muhalefet olumlu hiçbir þeye destek vermediði gibi, kendisi de olumlu hiçbir proje üretmiyor." diye konuþtu. "TÜRKÝYE’DE KAMUOYU SÝYASÝ PARTÝLERDEN DAHA ÖNDE" Burkay, Türkiye’de kamuoyunun, siyasi partilerden daha önde olduðuna dikkat çekerek, "Þunu diyebilirim ki beðenmediðimiz ve hor gördüðümüz halk, yani seçmen kitlesi, bir bakýma ülkemizdeki siyasilerden daha öndedir. Ülkemizde halkýmýz sanýldýðý gibi tutucu deðil, deðiþime daha açýk ve ülkedeki problemlerin çözümünde siyasi partilerden daha istekli diyebilirim. Bakýn kýsa süre önce bir anket yapýldý. Bu ankette soruldu anadilde eðitime ne dersiniz. Bu sorunun ne anlama geldiði açýk. Yani Kürtçe eðitim yapýlsýn mý yapýlmasýn mý? Bu soruya yüzde 60’ýn üzerinde olumlu cevap geldi. MHP gibi bir partinin tabanýnýn yüzde 50’si buna olumlu cevap vermiþtir, evet demiþtir, olabilir demiþtir. Demek ki Türkiye’de halk sandýðýmýz gibi tutucu deðil. Halk deðiþim ihtiyacý duyuyor. Geldiðimiz noktada Kürt halký da Türk halký da Kürt Sorunu’nun çözümünü istiyor. Bu sorununun çözümü eðer Kürt

halkýnýn meþru haklarýný tanýmak olacaksa ben eminim ki Türk halký da buna evet diyecektir. Halk o kadar önyargýlý deðil. Halk barýþ istiyor halk çözüm istiyor. Bu yüzden siyasiler de cesur adýmlar atmalý ve bu sorunu çözmelidir." diye konuþtu. ‘12 EYLÜL ANAYASASI HALKA GÝYDÝRÝLMÝÞ BÝR DELÝ GÖMLEÐÝDÝR' Hükümetin baþlattýðý yeni anayasa çalýþmalarýna da deðinen Kemal Burkay, 12 Eylül Anayasasý’nýn halkýn kýmýldamamasý için, halkýn elini kolunu baðlamak için halka giydirilmiþ bir deli gömleði olduðunu savundu. 12 Eylül Anayasasý’ný askeri rejimin yaptýðý bir ‘Polis Tüzüðü’ olarak tanýmlayan Burkay, "Ülkemizin yeni bir anayasaya ihtiyacý var. Zaten bu anayasa askeri rejimin yaptýðý bir tür polis tüzüðüdür. Ben bunu deli gömleði diye niteledim hep, halka giydirilmiþ deli gömleði. Adeta halkýn kýmýldamamasý için, halkýn elini kolunu baðlamak için halka giydirilmiþ bir deli gömleðidir. Yani halký deli olarak görenlerin halka biçtiði bir gömlektir bu anayasa. Halk deli deðildir ve böyle bir gömleðe de ihtiyacý yoktur. Þimdiye kadar çok sivil hükümetler geçti bunun suçunu sadece cuntacýlarda görmek doðru deðil. Tamam, cuntacýlar yaptý bu anayasayý, ama ondan sonra gelen sivil hükümetler görevlerini yapmadý. Ufak tefek deðiþiklikler yaptýlar ve yamalý bohçaya çevirdiler. Þimdi yapýlmasý gereken, tümüyle demokratik sivil bir anayasa yapmaktýr." þeklinde konuþtu. (CÝHAN)

Ç

alýþma ve Sosyal Güvenlik Bakaný Faruk Çelik, hükümet olarak bugüne kadar çalýþanlarý enflasyona ezdirmediklerini, enflasyonun altýnda bir ücret ödemediklerini söyledi. Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakaný Faruk Çelik, devam eden toplu sözleþme çalýþmalarý ile ilgili deðerlendirmelerde bulundu. Þanlýurfaspor'un þampiyonluk yemeðine katýlan Bakan Çelik yemeðin ardýndan gazetecilerin toplu sözleþme ile ilgili sorularýný cevapladý. Bakan Çelik, devam eden toplu sözleþme sürecinin pazartesi günü sona ereceðini ve masadan el sýkýþarak kalkmayý umduklarýný söyledi. Uzlaþmalar olur ise imza altýna alýnacaðýný kaydeden Bakan Çelik, eðer alýnmazsa hakem heyetine gidileceðinin altýný çizdi. Bakan Çelik, þöyle konuþtu: "Biz hükümet olarak bildiðiniz gibi bugüne kadar çalýþanlarýmýzý enflasyona ezdirmedik. Enflasyonun altýnda bir ücret kesinlikle ödemedik." Bakan Çelik, geçen yýl verdikleri zamlarý enflasyon oranlarýna göre belirlediklerini ifade ederek, sözlerine þöyle devam etti: "Enflasyon farký oluþmasýndan dolayý bu yýl Ocak ayýnda 2.68 civarýnda bir enflasyon farkýný bu yýlki maaþlara ilave ettik. Geçmiþ yýllara baktýðýmýz zaman yüzde 135’lik 10 yýllýk enflasyona karþýlýk yüzde 230’larýn, 250’lerin üzerinde kamu çalýþanlarýna ücret verdiðimizi herkes görecek. Mali disiplin var. Dünyada bölgede çok ciddi ekonomik sorunlar yaþanýyor. Bu sorunlarý dikkate alarak, yine enflasyon altýnda ücret býrakmayacak þekilde enflasyon hedeflerimizi dikkate alarak bir ücret takdirini karþý tarafa sunduk. Þimdi toplu sözleþme müzakeresi çerçevesinde tartýþmalar devam ediyor. Umarým pazartesi günü masadan el sýkýþarak kalkarýz, ama kalkmasak bu dünyanýn sonu deðil. Mutlaka sistem içerisinde bir çözüm yine vardýr. Hakem heyetine gidilecektir ve oradan çýkacak netice kesin neticedir. Ona da hepimizin saygý duymasý gerekir.” (CÝHAN)


www.mardiniletisimgazetesi.com.tr

22 Mayýs 2012 Salý

4

Bostancý: 30 yýllýk süreçte yakýnlarýný kaybedenlerin matemi barýþla sona erer T

BMM Ýnsan Haklarý Terör Alt Komisyonu Baþkaný ve AK Parti Amasya Milletvekili Naci Bostancý, “30 yýllýk süreçte yakýnlarýný kaybedenlerin matemi Türkiye’de kurulacak barýþla sona erer.” dedi. Terör Alt Komisyonu, geçtiðimiz perþembe gününden bu yana Tunceli, Siirt, Batman ve Diyarbakýr’ý gezerek terörden dolayý maðdur olan 50 aileye ulaþtý. Ailelerin yaþadýðý travmayý yakýndan inceleyen komisyon üyeleri, bölgedeki terör maðduriyetiyle ilgili bir rapor hazýrlayacak. Diyarbakýr’da bir basýn açýklamasý yapan Terör Alt Komisyon Baþkaný Naci Bostancý, “Terör ve þiddetten kaynaklanan yaþam hakký ihlalleri ve buradaki toplumsal maliyeti araþtýrmak amacýyla kurulduk. Çalýþmanýn bir kýsmýný Ankara’da gazeteci ve yazarlarý, bir kýsmýný da Ankara’da 30 yýl boyunca maðdur olan insanlarý dinlemeye ayýrmýþtýk. Anadolu’da maðdur olduðu halde Meclis'e gelemeyen bilgi vermek isteyen örnekler olduðunu düþündük. Bundan dolayý Anadolu’da yer alan illere gitmeye iliþkin bir yöntemle çalýþmalar yapma kararý aldýk bu karar neticesinde 5 günlük çalýþma yapmak üzere 6 kiþilik bir ekiple geldik.” dedi. Maðduriyet yaþayan 50 örneði yakýndan inceleme imkaný bulduklarýný belirten Bostancý, bunlardan 23’ünün Diyarbakýr, 10’unun Batman, 4’ünün Siirt ve 3 tanesinin ise Tunceli’de yer aldýðýný belirtti. Çok verimli bir çalýþma yürüttüklerini ifade eden Bostancý, konuþma ve kayýtlarýn 20 saat civarýnda olduðunu kaydetti. “30 YILLIK SÜREÇTE YAKINLARINI KAYBEDENLERÝN MATEMÝ BARIÞLA SONA ERER” Maðdur olan çeþitli kesimlerden insanlarýn bulunduðunu kaydeden Bostancý, þunlarý söyledi: “80’li yýllarýn baþýnda maðdur olanla 2000’li yýllarýn sonunda maðdur olan insan arasýnda çekilen acýlar ve ýstýraplarýn kendi dünyalarýna taþýma anlamýnda çok önemli bir fark olmadýðýný düþünüyorum. Bunca yýl geçmiþ olmasýna raðmen terör ve þiddetten dolayý yaþanan her bir olay geçmiþte bu acýlarý çekmiþ olan insanlarýn acýlarýný güncelliyor onlarý tekrar en baþa yaþadýklarý acýlara götürüyor. Her kim bu 30 yýllýk süreçte acý çekmiþ ve yakýnýný kaybetmiþ ise onlarýn acýlarý kabuk baðlamayan bir yara olarak duruyor bir kere bunu gördük. Çok büyük bir öfke ve bir tür husumet duygusu görmedik. Ýster çocuðu daða çýkan ailelerden, ister kamu görevlilerinden þehit olan askerlerden olsun. Artýk bu acýlarýn yaþanmayacaðý bir Türkiye tahayyül ediyor ve bunu istiyorlar. Þiddetin ve acýnýn yaþanmadýðý bir Türkiye onlarýn da belki yýllarca on yýllarca süren matemine son verecek bir Türkiye resmi olarak düþünüyorlar. Çünkü yaþananlar dolayýsýyla hissedilen, evin bir köþesine konulan resimler elbiselerinin muhafaza edilmesi bu matem hali ancak barýþýn saðlandýðý bir Türkiye’de son bulacak gibi görünüyor.” Büyük travma yaþamýþ insanlarýn yaþanan olaylarý 20 yýl sonra anlatýrken göz yaþlarýný tutamadýðýný kaydeden Bostancý, maðdurlarýn yaslarýný Türkiye’nin geleceðine, kardeþliðine ve barýþýna tesis edilmesi gereken bir iklim olarak düþündüklerini belirtti. “EN KARANLIK VE KAOTÝK DÖNEM OLARAK 90’LI YILLAR KARÞIMIZA ÇIKIYOR”

Yaþanan travmalar ve sahip olduðu maliyetlerin önümüzde bir engel olarak yer aldýðýna vurgu yapan Bostancý, bu insanlarýn hayatlarýna girildiðinde bu yöndeki çabalarý destekleyecek henüz kabuk baðlamayan yaralar olarak karþýlarýna çýktýðýný dile getirdi. En karanlýk ve en kaotik dönem olarak 90’lý yýllarýn karþýlarýna çýktýðýný ifade eden Bostancý, “O dönemde kimin neyi nasýl yaptýðý failler kimlerdi kim yapýlan eylemler marifetiyle neler murat etti. Bununla ilgili bir kafa karýþýklýðý bir tür adaletin ve hakkaniyetin çok derin yara aldýðý bir Türkiye tablosu dile getiriliyor. Bu döneme iliþkin deðerlendirmeler ve soruþturmalar Türkiye’de herkesi kucaklayacak adalet ve vicdan kavramýný teþekkül ettirmek bakýmýndan son derece önemli görünüyor. Sadece çekilen bireysel acýlar deðil tahakkuk etmemiþ bir hukuk dolayýsýyla da o yýllarda özellikle ciddi yaralarýn olduðunu gösteriyor.” ifadelerini kullandý. “MAÐDURLAR SON YILLARDAKÝ GELÝÞMELERÝN MUTLULUK VERÝCÝ OLDUÐUNU BELÝRTÝYOR" Son yýllarda Türkiye’de sivil kesimlerle devlet otoriteleri arasýndaki iliþkilerin daha rasyonel ve mutluluk verici bir iliþki biçimine bürünmeye baþladýðýnýn ifade edildiðini kaydeden Bostancý, ancak bunun yeterli görülmediðini, Türkiye’nin geleceði bakýmýndan ümitvar gözüktüðünü anlattý. Komisyon olarak bazý notlarý aldýklarýný söyleyen Bostancý, bu kapsamda bazý sorular sorduklarýný ve baþka illerde de bu tür çalýþmalar yapýlacaðýný belirtti. “RAPOR, ÇÖZÜM ARAYAN KESÝMLER ÝÇÝN BÝLGÝ VERECEK” Sonuç olarak akademisyen, gazeteci ve yazarlarýn deðerlendirmeleri ve maðdurlarýn tanýklýklarýnýn sonucunda bir rapor hazýrlayacaklarý bilgisini veren Bostancý, þunlarý kaydetti: “Türkiye’deki bu temel probleme çözüm arayan farklý çevrelerin önüne 30 yýlda ne olup bittiði, bu acýlarla ilgili geleceðe iliþkin ortaya toplam bir resim koymak. Ümit ederiz ki bu çalýþmalar için ümit verici olur onlarý hareketlendirir. Buna uygun onlarýn da dileklerini kalplerini ve vicdanlarýný ifade eden bir rapor oluþturarak böyle bir çalýþmayý yapan komisyon ve bütün üyeler olarak vicdanen kendimizi daha rahat hissedeceðiz. Türkiye’de farklý kanaatteki insanlar benzer çalýþmalarý yapsalardý daha ortak referanslarý ve ortak bir bakýþý arttýran bir mecrada yürürdü. Komisyonun yakýnlaþmasý ve yürümesi anlamýnda ümit ederiz ki rapor önemli bir iþlevi yerine getirir.” “Son 30 yýlda meydana gelen þiddet ve travmaya raðmen insanlarýn halen kin ve öfke duymadýðýný söylediniz? Ýnsanlarýn ben çocuðumu yitirdim ama baþkasý yitirmesin deniliyor. Özellikle Kürt sorunu etrafýndan dönen bu sorunun çözülmesi için önemli bir fýrsat mýdýr? Ýnsanlarý ve devlet arasýnda duygusal bir kopuþ olduðu söyleniyor. Böyle bir kopuþ görünüyor mu?” sorularýna Bostancý, “Doðrudan ocaðýna ateþ düþen insanlarýn bu þekilde konuþmalarý husumetten, kanýn akmasýndan ziyade baþkalarýnýn çocuklarý ölmesin sorun çözülsün demeleri çok önemli. Ocaðýna ateþ düþmemiþ kimi insanlar husumete dayalý politikalarý meþrulaþtýrýrken ocaðýna ateþ düþen insanlarý referans veriyorlar. Oysa ki o insanlarýn beyanlarý böyle bir gayreti ve temsiliyeti anlamsýz kýlýyor. Eðer

Türkiye’de kapsamlý bir ortam bir proje ve yaklaþým yürütülürse bunun karþýlýðýnýn olduðunu görüyoruz. Bu hiçbir problemin olmadýðý bir hamlede sorunun çözüleceði anlamýna gelmiyor. Ama sorunu çözmek bakýmýndan elimizdeki verilerin ve imkanlarýn dýþarýdan bakýnca sanýldýðýndan daha fazla olduðu ve toplumun derinliklerinde bunu teþvik eden çok fazla veri olduðunu gösteriyor. Bizim araþtýrmamýz ve çalýþmamýz da bu yönde. Kimi örneklerde ümitsiz deðerlendirmeler oluyor. Ama bunlar çok az. Böyle bir kopuþ çizgisinin üzerinde yer alan insanlarýn gelip komisyon üyeleriyle konuþmalarý, deðerlendirme yapmalarý ve duygusal olarak o kopuþu ima eden bir perspektifi sunmalarý tersini okumaya müsait bir tutumdur. Çünkü gerçek bir duygusal kopuþ içinde olan kiþi ne gelip komisyona konuþur ne de bu sorunlar böyle halledilsin deðerlendirmesinde bulunur. Diðer çoðunluða raðmen o örnekler de dahil olmak üzere kimi problemlere atýf yapsa ve zedelenmiþ hallere dem vursa bile kardeþliði iyi niyeti ortak yaþamayý vurgulayan bir dili ortaya koyduklarý için bu duygusal kopuþa iliþkin bir tutum görmedim. O duygusal kopuþu tersine çevirecek çalýþmalar için insanlarýn hala ümidi var.” þeklinde yanýt verdi. Maðdur olan travmayý yaþayan insanlarýn hukuki ve destek alabildikleri kanaatinde olmadýklarýný belirten Bostancý adalete iliþkin bir takým yorumlarýnýn bulunduðunu ifade etti. Yeni bir Türkiye’nin inþa edildiðini, bir takým sorgulamalar ve soruþturmalarýn yürütüldüðünü anlatan Bostancý, þunlarý kaydetti: “Bunun bir parçasý olarak darbeleri araþtýrma komisyonu kuruldu. Bu da o soruþturmalara iliþkin buradaki alacakaranlýðý açýða çýkaracak bir giriþim ve hamledir. Eskiye dayanan olaylarýn yeniden deðerlendirilmesi ve olaylarýn yeniden ortaya çýkarýlmasý büyük bir önem tutuyor. Çünkü bir toplumu bir arada tutan birlik beraberlik þeklindeki süreçteki söylemden ziyade ortak vicdan ve ortak adalet duygusudur. Belli 90’lý yýllarda ortak vicdan ve adalet duygusu bir hayli zedelenmiþ bunu tamir etmeye iliþkin bir araþtýrma ve soruþturma ve hukuki giriþimler çok önemlidir. Komisyon olarak bazý savcýlýklara yazýlar yazýlmýþ ve belgeler istedik.” “VATANDAÞIN ORTAK ÞÝKÂYETÝ CEZASIZLIK” Komisyon üyesi CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, toplumsal uzlaþmayla ilgili olarak maðdurlarýn 1990'lý yýlarda meydana gelen siyasi cinayetler ile ilgili þikayet ettikleri þeyin cezasýzlýk olduðuna dikkat çekti. Bunun ötesinde 30 yýl geçmesine raðmen faillerin bir türlü bulunmamasý ve yargýlanmamasýnýn rahatsýzlýk verdiðini belirten Aygün, þu þekilde konuþtu: “Böyle bir adým atýlýrsa adaletin saðlanabileceði vurgulanýyor. Vatandaþlarýn en çok þikayetçi olduðu konulardan bir tanesi Uludere. Büyük bir travma yaratmýþ yüz küsur gün önce yaþanan bu olayýn faillerinin bulunmamasý ve þeffaf davranýlmamasý komisyonumuza da umutsuzluk duygularýný ifade etmelerine yol açtý.” “90’LI YILLARIN FAÝLLERÝ SÝLÝVRÝ VE DÝYARBAKIR’DA YATIYOR” AK Parti Adýyaman Milletvekili Mehmet Metiner, bütün bu yaþanmýþlýða raðmen herkesin talebinin akan kanýn durmasý olduðunu belirtti. Silahlarýn artýk

susmasý akan kanýn durmasý maðdurlarýn en çok talep ettiði konulardan birisi olduðunu kaydeden Metiner, þunlara vurgu yaptý: “Bu tespiti çok önemli görüyoruz. Çünkü hep birlikte kaybettiðimiz kayýp bir geçmiþimiz var. Bir 30 yýl daha silahla birbirimizi kýrmayý düþünsek bile varabileceðimiz yer burasýdýr. Dolayýsýyla bu ülkenin Türklerine Kürtlerine bu ülkenin kendisine kaybettirmeye hiç kimsenin hakký yok. Büyük bir dram yaþandý elbette bu dram ile yüzleþme gerektiðini söylediler biz bu yüzleþme talebini çok önemsiyoruz. Bu olayý yapanlarda hukuken hesap sorulmasýný gerektiðini söylediler bu çok önemli bir taleptir. Adalet tecelli etmeden bu olayý kapatamazsýnýz. Barýþ tesis edildiðinde bile faillerden hesap sorulmamýþsa yüzleþme bu anlamda tamamlanmýþsa hak yerini bulmaz. Pek çok kiþi Türkiye'nin eski Türkiye olmadýðýný söylediler bu bölgede hepimiz yaþadýk olup biteni biliyoruz Türkiye eski Türkiye deðil bir þekilde adý failli meçhul cinayetlere karýþmýþ olan insanlarýn bir kýsmý bu gün baþka davalarda bile olsa içeride yatýyorlar Silivri'de Diyarbakýr'da yatýyorlar bunlarýn isimlerini telaffuz etmeye gerek yok. Dolayýsýyla faillerden hesap sorulabildiði bir dönemden geçiyoruz. Hukuken eksik kalan boyutlarý varsa bu da tamamlanacaktýr. Komisyonumuzun hazýrlayacaðý rapor yargýya da bir anlamda yeniden zemin hazýrlayacaktýr.” Artýk silahlarýn susmasý gerektiðini vurgulayan Metiner, silahlarýn konuþulmadýðý bir Türkiye’de çözümün bulunabileceðini anlattý. Artýk barýþ zamaný olduðunu dile getiren Metiner, barýþýn saðlanmasý için silahlarýn koþulsuz bir þekilde susmasý gerektiðine dikkat çekti. Türkiye'nin çözülemeyecek meselesinin bulunmadýðýný ifade eden Metiner, “Ýster örgütün maðdur ettiði vatandaþ olsun ister o dönem kimi devlet güçleri tarafýndan maðdur edilen vatandaþlarýmýz olsun hepsinin ortak talebi artýk barýþ zamaný diyorlar. Barýþ isteyenlerin silahlarý susturmasý gerekiyor. Ne devletin yalnýzca silahla sorunu çözme imkaný var bunun olmayacaðý görüldü. Ne de her hangi bir örgütün kendi taleplerini silah zoruyla kabul etme dönemi artýk kapandý. Her zamandan daha fazla çözüme yakýnýz.” þeklinde konuþtu. “ÝNSANLAR TERÖR ÖRGÜTÜ VE DEVLET ARASINDA ADETA TOST OLMUÞLAR” MHP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoðlu ise insanlar devlet ile terör örgütü arasýnda sýkýþýp kaldýðýný adeta tost gibi ezildiðini kaydetti. Her iki taraftan da baský ve zülüm görüldüðünü hatýrlatan Halaçoðlu, öncelikle yarýndan itibaren zaman aþýmý meselesinin ortadan kaldýrýlarak bütün baský ve zulümlerin hukukun karþýsýna çýkarýlmasý gerektiðini dile getirdi. (CÝHAN)

KCK ana davasýnda reddi hâkim talebi

T

erör örgütü PKK’yý da kapsayan KCK terör örgütünün yöneticileri ve üyeleri olduðu gerekçesiyle 99’u tutuklu 152 sanýðýn yargýlandýðý dava duruþmasýnda, müdafi avukatlar ikinci kez reddi hâkim talebinde bulundu. Ýddia makamýnýn bu talebin reddini istemesi üzerine mahkeme heyeti, duruþmayý öðlenden sonraya erteledi. Terör örgütü KCK ana davasýnýn bugünkü duruþmasý Diyarbakýr 6’ncý Aðýr Ceza Mahkemesi’nde görülmeye devam etti. Duruþmaya 44 sanýk raporlu olduðu için katýlmazken 55 tutuklu sanýk hazýr edildi. Mahkeme Baþkaný Menderes Yýlmaz, sanýklarla ilgili dosyadaki delillerin okunmasýna devam edeceklerini belirtti. Yýlmaz, tutuklu sanýk Tuncay Korkmaz’ýn suçlandýðý olaylarla ilgili delilleri okuyacaðýný belirtmesi üzerine müdafi avukatlarýndan Mehmet Emin Aktar söz alarak reddi hâkim talebinde bulundu. Aktar, mahkemenin tarafsýz davranmadýðýný iddia ederek Kürtlerin yargýlandýðý bir davada dillerinin yasaklandýðýný kaydetti. Aktar, mahkemenin 3 yýl tutuklu bulunan sanýklardan sadece 5 kiþiyi tahliye ettiðini belirterek, mahkemenin nefretle hareket ettiðini iddia etti. Mahkeme Baþkaný Yýlmaz, avukatýn talebi üzerine iddia makamýnýn da talebini aldý. Ýddia makamý, reddi hakim talebinin reddini istedi. Mahkeme karar vermek için duruþmayý öðlenden sonraya erteledi. KCK ana davasýna katýlan müdafi avukatlar davanýn 19’uncu duruþmasýnda da reddi hakim talebinde bulunmuþ, mahkeme bu talebi reddetmiþti. DURUÞMAYI TAKÝP EDEN AVUKAT SAYISI 400’DEN DÖRDE DÜÞTÜ KCK ana davasýnýn ilk duruþmalarýnda adliye önü ile duruþma salonunda büyük kalabalýklar oluþuyordu. BDP’nin organize ettiði eylemler kapsamýnda her duruþma gününde bir il ya da ilçe sözde nöbet tutarak tutuklu sanýklara destek veriyordu. Ayný þekilde duruþma salonunda büyük kalabalýk yaþanýyordu. Ýki yýldýr devam eden duruþmalara her geçen ilgi azaldý. Bugün yapýlan son duruþmada adliye çevresinde kimse bulunmazken, duruþma salonunda 4-5 avukat ile 10-15 sanýk yakýnýnýn bulunmasý dikkat çekti. Diyarbakýr Cumhuriyet Baþsavcýlýðý'nca hazýrlanan 7 bin 578 sayfalýk iddianamede, baðýmsýz milletvekili seçilen Selma Irmak ve Kemal Aktaþ ile YSK tarafýndan milletvekilliði düþürülen Hatip Dicle'nin de aralarýnda bulunduðu 99'u tutuklu 152 sanýk hakkýnda ''devletin birliðini ve bütünlüðünü bozma'', ''terör örgütü üyesi ve yöneticisi olma'' ve ''terör örgütüne yardým ve yataklýk etme'' suçlarýndan 15 yýl ile aðýrlaþtýrýlmýþ müebbet arasýnda deðiþen hapis cezalarý isteniyor. Hakkýnda yakalama kararý bulunan terör örgütü PKK'nýn sözde Avrupa sorumlusu Sabri Ok'un ilk þüpheli olarak yer aldýðý iddianamede, kapatýlan Demokratik Toplum Partisi (DTP)'nin 28 yöneticisi ve Diyarbakýr Büyükþehir Belediye Baþkaný Osman Baydemir'in de aralarýnda bulunduðu 12 belediye baþkaný, iki il genel meclisi baþkaný ile iki belediye meclisi üyesi de zanlýlar arasýnda yer alýyor. (CÝHAN)


www.mardiniletisimgazetesi.com.tr

22 Mayýs 2012 Salý

5

Kalp krizinde aspirin ve öksürük hayat kurtarýyor K

alp, ihtiyacý olan kaný bulamadýðýnda kalp krizi geçiriyoruz. Kriz aþamasýna gelmeden önce de bazý sinyaller gönderiyor. Yürürken, merdivenden çýkarken gelen, dinlenildiðinde geçen göðüs aðrýlarý bir ön belirti. Ancak kalp krizinin etkisi aspirin ve öksürükle azaltýlabiliyor. Kriz esnasýnda öksürmek veya 300 mg'lýk aspirin çiðnemek hastanýn yaþamýný kurtarabiliyor. Kalp sürekli kasýlýp gevþeyen bir organ. Bu görevini yerine getirebilmesi için kendisinin beslenmeye, kana ihtiyacý var. Kalbin herhangi bir bölgesine gelen kanýn azlýðý veya damarýn týkanmasý nedeniyle beslenmesinde bir yetersizlik oluþursa, kriz süreci baþlýyor. Medicana Çamlýca Hastanesi'nden Kalp ve Damar Hastalýklarý Uzmaný Prof. Dr. Ýsmet Dindar, kiþinin kalp krizi geçireceðine dair ön belirtilerin aylar ya da yýllar öncesinden ortaya çýktýðýný söylüyor. Ýsmet Dindar, özellikle olaðan dýþý bir efor sýrasýnda, yol yürürken, merdiven çýkarken gelen, dinlenildiði zaman geçen göðüs aðrýlarýnýn bir ön belirti olduðunu belirtiyor.

da bir saðlýk görevlisi ise el bileðinden veya boyun damarýndan hastayý ani öksürtmesi yararlý olabilir. Öksürük, kalbi sýkýþtýrýp kan dolaþýmýný sürdürür. Kalp üzerindeki sýkýþma hareketi ayný zamanda kalbin normal ritmine dönmesine de yardýmcý olur. Ancak hastayý sürekli öksürmeye zorlamak, stresi ve kalbin oksijen ihtiyacýný artýrarak kalpteki hasarý artýrýcý da etki yapabilir. Kalp krizinde öksürük gerekli zamanda ve bilinçli olursa yararlý olabilir. Soðuk havalar, aþýrý stres ve yemek sonrasý aðrýnýn artacaðýný aktaran Dindar, "Kalp krizi aðrýsý; göðüste, sol omuz ve sol kolda, mide bölgesinde, bazen çenede ve sýrtta baský tarzýnda, çoðunlukla terleme ve ölüm korkusunun eþlik ettiði çok ciddi bir aðrýdýr. Mide bölgesindeki aðrýlar çoðu kez bir mide hastalýðý ile karýþtýrýlabilir. Bu taný da yanýlmalara ve gecikmeye yol açabilir. Bu tarzdaki aðrýlar kalp damarlarýnda bir daralmanýn ipuçlarý olabilir. Bu durumda olan hastalar, diyabet, hipertansiyon, þeker yüksekliði

ve ailelerinde kalp krizi öyküsü gibi risk faktörlerine de sahip iseler mutlaka doktora gitmeli." diyor. Dindar, aðrýlarýn son zamanlarda sýklýkla gelmesi, daha az eforla oluþmasý, daha uzun sürmesi gibi deðiþikliklerin kalp krizinin yakýn olduðunun bir göstergesi olduðunu vurguluyor. Kalp krizi sýrasýnda erken ölümlerin çoðu kez ritim bozukluðu ve ani kalp durmalarý nedeniyle meydana geldiðini söyleyen Dindar þöyle konuþuyor: Kalp krizi geçiren hastanýn yanýnda bulunan kiþi bilinçli ya

Prof. Dr. Ýsmet Dindar ayrýca kalp krizi açýsýndan risk grubundaki kiþilerin mutlaka yanlarýnda 300 mg aspirin bulundurmalarýný öneriyor. Dindar'a göre aspirin kalbi besleyen damarlardaki kalp krizini tetikleyebilecek kümelenmelerin oluþumunu engelliyor. Kan sulandýrýcý özelliði nedeniyle pýhtýyý önlüyor. Kriz esnasýnda hastaya 4 tane çocuk aspirini yahut 300 mg'lýk aspirin çiðnetilmeli. Kan sulandýrýcý özelliðinin ortaya çýkmasý için çiðnenerek yutulmasý daha çabuk etki etmesini saðlýyor. (CÝHAN)

Bitki çaylarý doðru hazýrlanýrsa, faydalý olur H

er bitki çayý herkese faydalý deðildir. Bitkileri doðru ve bilinçli tüketmek gerektiðini söyleyen Prof. Dr. Erdem Yeþilada, bu bitkilerin nasýl hazýrlanmasý gerektiðini anlattý. Yrd. Doç. Dr. Ersin Karabacak ise limonun, adaçayýnýn etkisini yok ettiðini açýkladý.

Günümüzde bitki çaylarý, hastalýklarýn tedavisinde ve hastalýklardan korunmak için kullanýlýyor. Ancak beklenen yararý saðlayabilmesi için bitkisel çaylarýn bilinçli olarak hazýrlanmasý ve tüketilmesi gerekiyor. Yeditepe Üniversitesi Eczacýlýk Fakültesi Farmakognozi ve Fitoterapi Anabilim Dalý Baþkaný Prof. Dr. Erdem Yeþilada, 7 yýldýr geçirdiði hastalýklardan sadece tek bir seferinde antibiyotik kullanmak zorunda kaldýðýný söyledi. Bitki çayý denilince ilk akla gelenin adaçayý, ýhlamur, yeþilçay olduðunu belirten Prof. Dr. Yeþilada, þunlarý söyledi: "Bitkisel çaylar birçok sorun için mükemmel bir seçimdir. Özellikle yatýþtýrýcý olmalarý nedeni ile stresi gidermekte oldukça faydalýdýr. Yaz aylarýnda sýcakta yoðun bir trafikte seyreden sürücüler çok stresli olur. Bu gibi durumlarda yapýlabilecek

en güzel þey papatya çayý içmektir. Bu çay sýcak içilebileceði gibi soðuk olarak da tüketilebilir." Lavanta ile birlikte karýþtýrýlan papatyadan demlenen bir bardak çayýn temizlik hissi vereceðini, kaslarý gevþeterek mideyi rahatlatacaðýný aktaran Yeþilada, "Yine uzun yolculuklara çýkan kiþilere önerebileceðimiz bitki çaylarýndan bir diðeri biberiye çayýdýr. Konsantrasyonu artýrýcý özelliði olan biberiye çayý ayrýca hafýzayý güçlendirir ve hazýmsýzlýðý giderir." dedi.

Prof. Dr. Erdem Yeþilada, bitkilerin etki ve cinslerine göre kullanýlmasý gerektiðine dikkat çekerek þu uyarýlarda bulundu: "Ýçinde kuvvetli biyolojik etkiye sahip bileþenler bulunan bitkilerin çay olarak kullanýlmasý tehlikelidir. Yüksükotu gibi bitkilerin yer aldýðý bu grup, aþýrý dozda alýndýðýnda zehirlenmelere neden olabilir. Orta etkili bitkiler ki uygun miktarlarda kullanýldýðýnda zararlý olmazlar. Zayýf etkili bitkiler; önerilen miktarlarda kullanýldýklarýnda sakýncalý olmayan bitkilerdir. Papatya, týbbi nane ve ýhlamur gibi bitkiler bu grupta yer alýr." ÝLAÇ DEÐÝL; AMA TEDAVÝYE YARDIMCI Halk arasýnda ilaç olarak adlandýrýlmasýnýn yanlýþ olduðunu vurgulayan Erdem Yeþilada, "Bitki çayýyla tedavi olmaz, bazý þeylere yardýmcý olur." diyerek bazý bitkilerin özelliklerini þöyle sýralýyor; Ihlamur: Soðuk algýnlýðýný geçiremezsin ama iltihap giderici özelliði var ve þikâyetleri azaltýr. Ekinezya: Etkili bileþenleri suda çözülmez. Çay olarak kullanýlmaz. Papatya: Sakinleþtiriyor. çayý.

Yasemin: keyif

Zencefil: Ýltihap giderici. Safra söktürür, hazmý kolaylaþtýrýr. Safra taþý olanlarda ve safra kesesi olmayanlarda aðrý yapar. Hamileler günde en fazla bir bardak

içebilir.

Tarçýn çayý: Þeker düþürücü etkiye sahip.

Meyve çaylarý: Aromalý keyif çayý. Nane çayý: Sindirimi kolaylaþtýrýr. Rezene: Sindirimi kolaylaþtýrýr, gazý giderir. LÝMON, ADAÇAYINI ETKÝSÝZ KILAR Öte yandan Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öðretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Ersin Karabacak, özellikle adaçayýnýn limon sýkýlarak içilmesinin çok yanlýþ olduðunu söyledi. Adaçayýnýn birçok faydasý bulunduðunu ve 1920 yýlýnda Amerika'da boðaz aðrýsý ve diþ eti hastalýklarýnda kullanýlmasý için týbbi onay alýndýðýný kaydeden Karabacak, daha baþka olarak baðýrsak gazlarýný giderip bulantýyý kestiðini, gargara yapýlmasý halinde aðýz, diþeti ile dildeki þikâyetlerle boðaz, bademcik enfeksiyonlarýna karþý faydalý olduðunu dile getirdi. Karabacak, "Limonun, adaçayý ve diðer bitki çaylarýnda þifa kaynaðý olan yaðlarý öldürdüðünü tespit ettik. Halk arasýnda doðru bilinen yanlýþlardan biri de bütün bitki çaylarýna limon sýkýlmasýnýn iyi olduðudur. Oysa bu bilimsel deðildir, sadece bir alýþkanlýktýr." diye konuþtu. Bitki çaylarý nasýl hazýrlanmalý? Yaklaþýk 35 yýlýný bitkilere ve onlarý araþtýrmaya adayan Prof. Dr. Yeþilada, bitki çayý hazýrlarken özellikle taze kaynamýþ klorsuz su

kullanýlmasý gerektiðini ifade etti. Prof. Erdem Yeþilada, bitki çayý hazýrlanýrken dikkat edilmesi gerekenleri þöyle açýkladý: Bitki çaylarýnýn siyah çay gibi kaynatýlmamasýný tavsiye eden Yeþilada, bu çaylarýn hazýrlanmasý hakkýnda þu bilgileri verdi:

Bitki çayýnýn hazýrlanacaðý demlik ya da fincanlarýn kaliteli porselen olmasý tercih edilmelidir. Özellikle uçucu bileþenlere sahip bitki çaylarýn hazýrlanmasýnda kapaklý fincan kullanýlmasý önerilir. Suyun birkaç kez kaynatýlmasý, içindeki mineralleri deðiþtirdiði için çayýn kalitesini olumsuz etkiler. Bitki çaylarýnýn hazýrlanmasýnda uygulanan en klasik yöntem; enfüzyondur. 100 derecelik bir ýsýya sahip olan suyun, çayýn üzerine dökülmeden önce 80 dereceye kadar soðumasý beklenmelidir. Porselen bir demliðe önce çayýný yapacaðýnýz bitkiyi koyun ve üzerine gerekli miktarda su ekleyin. Genellikle 1 tatlý kaþýðý kuru veya bir avuç taze ot için dörtte bir litre su kullanmak gerekir. Çayýn demlenmesi için 2-5 dakika yeterlidir. Kök bitkilerden çay yapacaðýnýzda (zencefil, havlýcan gibi) ayný miktarda su ve bitkiyi birlikte cezveye koyup kaynatma yoluyla çayýnýzý yapabilirsiniz. Bitki çaylarýnýn fazla içilmesi zararlý. Kýþýn yoðun þekilde tüketilen bitki çaylarýnýn týpký ilaç gibi düþünülmesi, günde 3 fincandan fazla içilmemesi gerekir. (CÝHAN)

BASINDAN... Sosyal Ýslam

S

osyal Ýslam" adý altýnda topladýðýmýz gruplar iki önemli mecrada akýyor: Biri tarikatlar, diðeri ise cemaatler. Bazý sosyal bilimciler bu iki versiyona "örgütlü din" adýný veriyorlarsa da, tanýmlama yanlýþtýr, zira tarih boyunca din daima örgütlü olmuþtur. Dinî hayat cemaatten ayrý düþünülemez. Gerek toplumsal gerekse tarihsel kimlikleri ve özellikleri dolayýsýyla "tarikatlar"la "cemaatler"i birbirinden ayýrt etmek icap eder. Her ikisi de belli bir gruplaþma ve ortak mahiyet iradesine dayanýyor olsa bile tarikatlar tarihsel bir temele dayanýp tasavvufla ilintilidirler, cemaatler ise modern kentin ürünüdürler. Tasavvufun tarih içinde geçirdiðiüç aþamanýn dikkatlice takip edilmesi bugünkü yapýsýna nasýl kavuþtuðu hakkýnda bize bir fikir verebilir. Ýlk aþamasý Efendimiz (sas) zamanýnda 'fiilî sünnet' halinde yaþanýp ismi konulmamýþ "zühd ve takva" hayatý. Bu özelliðiyle sünnetin bir parçasý olarak Efendimiz'in ve sahabelerin hayatýnda devam ediyordu. Ancak Emevi iktidarlarýnýn baskýsý sonucunda bazý Müslümanlar gündelik hayattan elini eteðini çekme yolunu seçince, hem siyasî hayattan hem ekonomik faaliyetlerden, kýsaca dünya meþgalesinden çekilip daha sistematik bir zühd ve takva hayatý yaþamaya baþladýlar. Bunu zaman içinde yabancý mistik ve gnostik disiplinlerle temasýn da sonucunda "tasavvufun felsefileþmesi" aþamasý takip etti. Bu süreçte diðer irfan ve hikmet ehli sufilerin yanýnda Muhyiddin Ýbn Arabi'nin önemli payý söz konusudur. Üçüncü önemli aþamasý ise Selçuklu ve Osmanlýlar döneminde tasavvufun "tarikatlar" þeklinde kurumsallaþmasýdýr. Nitekim sosyal Müslümanlýðýn tarikat versiyonuna en önemli etkiyi yapan da muhakkak ki Osmanlý dönemindeki pratik uygulama, yani tarikatlardýr. 1950'lerden sonra ortaya çýkan "cemaatler"in sözünü ettiðimiz tasavvuf tarikatlarý ile ilgisi ya yoktur veya zayýf karakterdedir. Bunlar büyük ölçüde göç sonucunda ortaya teþekkül etmiþler, kente ait ve kent ürünü "yeni dinî cemaatler"dir. Cemaatler içinde Nur cemaatlerinin beslenme kaynaðý Bediüzzaman Said Nursi olduðunu göz önüne alacak olursak, Said Nursi paradigmatik olarak tasavvufa veya tarikatlara karþý deðildi, ancak "zamanýmýzýn tarikat zamaný olmadýðý" kanaatindeydi. Bu yönüyle bir parça Ahmet Ýbn Hanbel ve takipçisi Ýbnü'l-Kayyým elCevziyye'nin yaklaþýmýný benimsiyordu: Ruhi/enfüsi hayata ve derinliðe evet, "takva ve deruni zevkin felsefileþmesine" ve buna baðlý kurumsallaþmaya ve tarikata hayýr! Nur cemaatleri bu özellikleri dolayýsýyla eþzamanlý olarak Mýsýr'da ortaya çýkýp (1928) zaman içinde bütün Ýslam dünyasýna yayýlan Müslüman Kardeþler (Ýhvan) hareketiyle benzerlik göstermektedirler. Her ikisinde de, ister sömürgeci politikalar ister kendi kendini sömürgeleþtirme olan modernizasyonla aðýr baskýlar altýna alýnan Müslüman toplumu fikrî, ahlakî ve sosyal bakýmdan güçlendirmeyi amaçlamýþlardýr. Her ikisinde de "iman" dönüþtürücü bir güç olarak tanýmlanmýþtýr. Her ikisi de tarikatlardan farklý olarak göçün ve modern kentin ürünüdürler. Türkiye özelinde Anadolu'nun her tarafýndan sanayi, ticaret, üniversiteler ve bürokrasinin toplandýðý merkezlere doðru göç eden insanlar burada bir toplumsallaþma modeli olarak cemaatlerin ve tarikatlarýn etrafýnda toplanmýþlardýr. Bu iki sosyal fenomen, gelen göçmenleri devletin emredici ve taþýyýcý modern araçlarý dýþýnda yol ve yöntemlerle toplumsallaþtýrmýþlardýr. Bunlarýn faaliyet alanlarý daha çok manevî ve ahlakî hizmetler olup kimisi Kur'an kurslarýný eksen alýp (Süleyman Tunahan hazretlerinin hareketi gibi) faaliyetlerine devam etmiþ, kimisi "de-modernist" bir yaklaþýmla modern kentin kalbinde "geleneksel hayat biçimi"ni devam ettirmiþ (Mahmut Ustaoðlu Hocaefendi), kimisi Bediüzzaman'ýn kaleme aldýðý risaleleri temel alýp hizmet yolunu seçmiþtir. Artýlarý ve eksileriyle bugünkü modern toplumsallaþma biçimini büyük ölçüde tarikat ve cemaatlere borçluyuz; siyasî Ýslam gibi sosyal Ýslam da kentin azami ölçüde þiddetten arýndýrýlmýþ olarak yeni bir toplumsallaþmaya sahne olmasýný saðlamýþlardýr. Devlete veya laik sol, sað ve milliyetçi ideolojilere kalsaydý, Türkiye'nin Suriye, Mýsýr, Cezayir veya baþka yerlerde yaþanan þiddet ve teröre kitlelerin bulaþmasý iþten deðildi. Ali Bulaç (Zaman) a.bulac@zaman.com.tr 21 Mayýs 2012


www.mardiniletisimgazetesi.com.tr

22 Mayýs 2012 Salý

6

Tekerlekli sandalye 20 engelliye umut oldu

S

ODES projesi kapsamýnda Bedensel Engelliler Derneði'nin hazýrladýðý 'Engelsiz Bilginler' projesinin ilk etabý tamamlandý. Ýkinci etabý baþlayan projeye katýlan kursiyerlere sertifika verildi. Sertifika töreninde 20 engelliye tekerlekli sandalye hediye edildi. Þanlýurfa Ýl Özel Ýdaresi'nin katkýlarýyla 'Sandalyem Oldu, Yurdumu

Geziyorum' sloganýyla 20 engelli daha yurdu gezecek. Engellilere tekerlekli sandalyelerini Þanlýurfa Valisi Celalettin Güvenç verdi. Vali Güvenç, SODES kapsamýnda Bedensel Engelliler Derneði'nin koordinasyonunda yürütülen 'Engelsiz Bilginler' projesinin birinci etabýnýn tamamlandýðýný ve kursiyerlere sertifikalarýnýn verildiðini söyledi.

Güvenç, birinci etabý tamamlayanlara daha önce 28 tekerlekli sandalye verildiðini belirterek, ikinci etabýn açýlýþýnda ise 20 engelliye daha tekerlekli sandalye hediye edildiðini kaydetti. Ardýndan bilgisayar kursu öðrencilerini Vali Celalettin Güvenç ve Emniyet Müdürü Mehmet Likoðlu sýnýfta ziyaret etti. Kursiyerlerle sohbet eden Vali Güvenç, imkanlar doðrultusunda engellilere daha çok hak sunmayý hedeflediklerini belirtti. Güvenç, "Ülkemizin imkanlarý daha iyi olsa sizlere asgari ücret imkaný saðlayabilsek. Düþük gelirli vatandaþlarýmýza, devletin ekonomik durumu ile alakalý bir durum bu. Gönlümüz sizden yana. Tüm imkanlarýmýz elimizden geldiðince sizler için seferberdir. Hepiniz bizim için deðerlisiniz." dedi. Vali Güvenç kursun Ýngilizce öðretmeni Ayþe Dede ile Ýngilizce pratik yaptý. Bedensel Engelliler Derneði Baþkaný Tapýþýk, daha önce 28 akülü araç daðýtýmý gerçekleþtirildiðini hatýrlatarak, bu dönemki kursiyerler için ise 20 tekerlekli sandalye aldýklarýný belirtti. Açýlýþa Belediye Baþkan Yardýmcýsý Fevzi Yücetepe, Emniyet Müdürü Mehmet Likoðlu, Bedensel Engelliler Dernek Baþkaný Ýbrahim Tapýþýk ve engelli yakýnlarý da eþlik etti. (CÝHAN)

Ýrfan Koleji öðrencileri, Cambridge Üniversitesi'nin dil sýnavýnda ter döktü C

ambridge Üniversitesi'nin her yýl dünya çapýnda yaptýðý ve yaklaþýk 2 milyon öðrencinin katýldýðý Cambridge Üniversitesi Dil Yeterlilik Sýnavlarý (ESOL EXAMS) bu yýl Batman'da gerçekleþtirildi. Sýnava, Batman Özel Ýrfan Koleji ile Siirt Özel Celal Deðer Koleji öðrencileri katýldý. ESOL'un okullarýnda ilk defa yapýldýðýný ve sýnav merkezi olarak seçilmesinin önemine iþaret eden Okul Müdürü Ahmet Özel, "Uzun ve tiziz araþtýrmalarýn sonucunda hazýrlanan bu sýnavlarda adaylarýn Ýngilizce seviyelerini ölçmede en nesnel, saðlýklý ve güvenilir

bir araç olduðu tüm dünyada kabul edilmesi hedefleniyor. Öðrencilerimizin ESOL'da gösterdiði baþarý bir anlamda yabancý dil eðitiminde kendilerinin dünya standartlarýnýn neresinde olduðunu görmesi açýsýndan saðlýklý bir kriterdir. Bu vesile ile öðrencilerimizin sýnava hazýrlanmasýnda emeði geçen Ýngilizce öðretmenlerimiz Vefa Öç, Hüseyin Küyük, Mikail Boyraz ve Zümre Baþkaný Bilal Büyükarslan'a teþekkür ederim." dedi. Okul Ýngilizce Zümre Baþkaný Bilal Büyükarslan, “Okulumuz da düzenlenen toplam 150 öðrencinin girdiði sýnavlarda öðrencilerimizin becerileri

ölçülmüþtür. Ýnþallah hedefimiz önümüzdeki yýl bu rakamý daha da arttýrmak ve daha fazla öðrencinin gerçek anlamda Ýngilizce seviyelerini ölçmektir. Gelecek eðitim-öðretim yýlýnda okulumuza Ýngilizce Dil laboratuvarý ve hepsi Ýngilizce olmak üzere bir kütüphanemiz faaliyete geçince öðrencilerimizin ilgi ve alakalarý da bu nispette artacaktýr. Dünyada her yýl 135 ülkeden yaklaþýk 2 milyon öðrencinin girdiði sýnavlarda baþarýlý olan öðrencilerimizi okul idaremiz de ödüllendirecek.” þeklinde konuþtu. (CÝHAN)

FEM Akademi, öðretmen adaylarýna yeni eðitim sistemini anlattý

F

EM Akademi Dershanesi Diyarbakýr Þube Müdürlüðü, öðretmen adaylarýna yeni eðitim sistemi 4+4+4’ü ile bu sistemin atamalara etkisini düzenlediði seminerle anlattý. Diyarbakýr Dicle Üniversitesi Ziya Gökalp Eðitim Fakültesi’nde 2013 öðretmen adaylarýna seminer verildi. Seminere konuþmacý olarak katýlan FEM Akademi Diyarbakýr Dershanesi Müdürü Mehmet Ali Kuþ, 4+4+4’ün atamalara etkisini anlattý. Seminere öðretmen adaylarý yoðun ilgi gösterdi. Dershane Müdürü Kuþ, “Sýnýf öðretmenliðinde 50 bin civarýnda norm fazlasý olacak. Bu norm fazlasý da hizmet puaný esas alýnarak ihtiyacý olan diðer okullara kaydýrýlacak. Böylelikle Milli Eðitim Bakanlýðý hiç atama yapmadan büyük bir ihtiyacýný karþýlayacak.” dedi. Ýkinci 4 olan orta bölümünde ise yeni sistemle birlikte yüzde 33’lük bir ihtiyacýn oluþtuðunu anlatan Kuþ, “Onun için de sosyal bilgiler, Türkçe, fen bilgisi ve ilköðretim matematik öðretmenliðinde büyük oranda artýþ olacaðý beklenmekte.” ifadelerini kullandý. Son 4 için ise mesleki eðitimde ciddi bir planlamanýn olduðunu belirten Kuþ, bunun

birçok branþta yüksek alým beklentisi oluþturduðunu kaydetti. Mehmet Ali Kuþ, “Milli Eðitim Bakanlýðý (MEB), yüzde 80 mesleki eðitim planlýyor. Bu da uzun süredir alýmý hemen hemen hiç yapýlmayan mesleki branþlarda beklentiyi yükseltti.” diye konuþtu. Yeni eðitim sistemiyle ilgili tüm sorularýn henüz cevap bulamadýðýný hatýrlatan Kuþ, 2013 KPSS’nin de içeriðiyle ilgili bilgi verdi. Kuþ þöyle devam etti: “Mevcut KPSS kitapçýðýnýn içeriði gelecek yýllarda da ayný olacak. Öðretmenlik alan sýnavý çok sýkýntýlý bir süreç içeriyor. Uygulamalý eðitim veren resim öðretmenliði gibi bazý branþlarda ve karma dersleri içeren sýnýf öðretmenliði gibi branþlarda sýkýntý oluþmakta. 136 farklý öðretmenlik branþý var MEB’in ihtiyacý olan. Onun için yakýn zamanda KPSS’nin içeriðinde bir deðiþiklik olmayacak. Fakat baþta eðitim sektörünün ve velilerin alan sýnavýnýn gelmesiyle ilgili bir beklentisi var.” Kuþ, öðretmen adaylarýnýn yeni eðitim sistemiyle ilgili merak ettikleri sorulara cevap verdi. (CÝHAN)

AK Parti'li Korkmaz: Halk için, halktan yana olacaðýz

A

Banka Asya 1.Lig´e yükselen Þanlýurfaspor'da þampiyonluk sevinci Þ

anlýurfaspor 43 yýllýk þampiyonluk özlemini giderdi. Spor Toto 2.Lig Beyaz Grup´ta mücadele eden Þanlýurfaspor Banka Asya 1.Lig´e yükselerek þampiyonluk sevinci yaþadý. Spor Toto 2. Lig Beyaz Grup´ta mücadele eden Þanlýurfaspor geçen hafta deplasmanda Ýskenderun Demirçelikspor´u 2-0 maðlup ederek Banka Asya 1.Lig´e çýkmayý garantilemiþti. Þanlýurfaspor bu hafta konuk ettiði Kocaelisporu, Gap Arena Stadyumuna 2-1 maðlup etti. Maçýn ardýndan kentte þampiyonluk kutlamalarý doruk noktaya çýktý. Kutlamalara Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakaný Faruk Çelik katýldý. Maçýn ardýndan taraftarlar yollara döküldü. Araçlarýyla uzun konvoylar oluþturan sarý-yeþilli taraftarlar þampiyonluk sevincini doyasýya kutladý. Emniyet ekipleri kutlama güvenliðini saðlamak amacýyla yoðun þekilde çalýþtý.

Kent sokaklarý ve Gap Arena Stadý bayram yerine döndü. Stadyumunun yanýnda halaylar çekildi ve yemekler daðýtýldý. Kocaelispor maçýnýn ardýndan Sevinç gösterileri tüm þehirde yayýldý . Takýmlarý lehine tezahürat yapýp, Þanlýurfaspor bayraklarý ile kent merkezinde yürüyüþ yapan taraftarlar, daha

sonra araç konvoyuyla þehir turu attý. Kutlamalarýn devam ettiði kentte taraftarlar, 43 yýllýk geçmiþe sahip kulüplerinin ilk kez Bank Asya´ya yükseldiðini ifade ederek, mutluluklarýný dile getirdi ve Þanlýurfaspor´u, Süper Lig´de görmek istediklerini söyledi. (CÝHAN)

K Parti Viranþehir Gençlik Kollarý Baþkaný Serdar Korkmaz, halk için halktan yana prensibi ile hareket ettiklerini söyledi. Alný ve yüzü ak olan, siyasette gençlere yer vermenin ustalýðýn þiarýndan olduðunu dile getiren Korkmaz, farklý ideolojilere, farklý etnik kökene, hatta farklý kültür ve inanca sahip olmak da asla çatýþma, ayrýþma veya kavga unsuru olmamasý gerektiðini vurguladý. Gençlik kollarýna üye olan gençler ile parti binasýnda toplantý düzenleyen Ak Parti Viranþehir Gençlik Kollarý Baþkaný Serdar Korkmaz, yaklaþýk 125 üye ile istiþare toplantýsý düzenledi. Geçmiþ dönemde emeði geçen bütün baþkanlara teþekkür ettiðini

ifade eden Korkmaz, aralarýna yeni katýlan gençlere düþüncelerinden yararlanmak istediklerini söyledi. Baþkan Korkmaz, partinin gençlik kollarý bünyesinde 2 milyondan fazla gencin bulunduðunu kaydetti. (CÝHAN)


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.