Meslek seçimi þekilleniyor M. Sait Çakar
M
ardin Merkez Sakarya Aycan Çaltekin Ýlkokulu Rehberlik Servisi öncülüðüyle 8.sýnýf öðrencilerine yönelik “Meslek ve Kariyer” Paneli düzenlendi. Mardin Merkez Sakarya Aycan Çaltekin Ýlkokulu Rehberlik Servisi öncülüðüyle 8.sýnýf öðrencilerine yönelik “Meslek ve Kariyer” Paneli düzenlendi. Panelde çeþitli meslek dallarýndan uzman kiþilerin katýlýmý saðlanarak; öðrencilerin meslek seçimi ve kariyer planlamanýn önemini kavramasý, çeþitli meslekler hakkýndaki bilgi düzeyinin artmasý ve buna baðlý olarak çalýþma motivasyonunun artmasý amaçlandý. Ýki günlük programa yayýlan panel üç oturum þeklinde düzenlenip 17 meslek dalýndan uzmanlarýn mesleklerini, kariyer basamaklarýný, mesleklerinin avantaj ve dezavantajlarýný anlatmasýyla baþlayýp öðrencilerin merak ettikleri sorularý sormasýyla devam etti. Sayfa 3’te
Çözüm süreciyle birlikte köye dönüþler sürüyor
T
ürkiye çözüm süreciyle barýþý saðlamaya çalýþýrken; bir yandan ise terörle mücadelenin önemli bir ayaðý olan ekonomik ve sosyal tedbirlere aðýrlýk veriyor. Doðu ve Güneydoðu Anadolu Bölgesi'nde terör olaylarý sebebiyle köylerini boþaltmak zorunda kalan
vatandaþlarýn geri dönüþleri de devam ediyor. Gönüllü olarak köyüne dönmek isteyenlere yönelik baþlatýlan Köye Dönüþ ve Rehabilitasyon Projesi (KDRP) kapsamýnda þimdiye kadar yaklaþýk 200 bin kiþi eskiden yaþadýðý yerlerine geri döndü. Sayfa 3’te
Kýzýltepe'de Sakal-ý Þerif izdihamý Ali Edis
K GÜNLÜK BAÐIMSIZ GAZETE
23 Nisan 2013 Salý
Yýl: 9 Sayý 2628 Fiyatý :25 Kr
ýzýltepe ilçesinde Peygamber Efendimiz'in (sav) Sakal-ý Þerif'i halkýn ziyaretine açýldý. Merkez Ulucamii'deki törende bay ve bayanlar yoðun ilgi gösterdi. Ýpekyolu Eðitim Kültür ve Sanat ve Dayanýþma Derneði tarafýndan tertiplenen Kutlu doðum etkinliðinde ise Peygamber Efendimiz'in (sav) hayatýndan
‘Silahlý mücadele bitti, sýra fikri mücadelede’ Anaokulu öðrencilerinin 23 Nisan kostümünü Derikli kursiyerler dikti Sedat Aslanaçier
D
erik ilçesinde Sosyal Destek Programý (SODES) projesi kapsamýnsa faaliyet gösteren Derik Kadýn Kültür Merkezi 23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramý için çocuk kostümlerini dikti. Kadýn Kültür Merkezi Hazýr Giyim kursiyerleri Ballý Köyü Ýlköðretim Okulu'nun ana sýnýfý öðrencileri için 23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramý nedeniyle arý ve papatya kostümleri dikti. Kostümleri öðrenciler okullarýnda yapacaklarý 23 Nisan þenliklerinde giyecek. Derik Kadýn Kültür Merkezi Müdürü Medine Yol, çocuklarýn 23 Nisan kostümlerini dikmekten gurur duyduklarýný söyledi. Yol; “SODES projesi kapsamýnda açýlmýþ olan Derik Kadýn Kültür Merkezi meyvelerini vermeye baþladý. Kursiyerlerimiz kurslarýmýzdan öðrendiklerini pratiðe dökmeye baþladýlar. Projemizden faydalanan Derikli hanýmlara daha öncede bir çok hazýr giyim dikmiþlerdi. Fakat en güzeli Ballý Köyü Ýlköðretim okulunun 23 Nisan kýyafetleri oldu. 23 Nisan törenlerine bu kýyafetleri yetiþtirmenin sevinci içindeyiz. Kursiyerlerimizin özenle çalýþmasý sonucunda ortaya çok güzel ürünler çýktý. Bu güzel ürünleri diktikleri için baþta kurs hocamýz Kýymet Asan'a ve deðerli kursiyerlerimize çok teþekkür ediyorum. Ayrýca kýyafet dikimini bize vererek kursiyerlerimizin hünerlerinin açýða çýkmasýna vesile olan Ballý Köyü Ýlkokulu idarecilerine ayrý ayrý teþekkür ediyorum” dedi.
Türkiye Geçiçi Köy Korucularý ve Þehit Aileleri Federasyon Baþkaný Orhan Kandemir, koruculuðun, en basit taným ile kendi ev, köy ve ailesini bile býrakarak devletin yanýnda olmak olduðunu belirtti...
T
ürkiye Geçiçi Köy Korucularý ve Þehit Aileleri Federasyon Baþkaný Orhan Kandemir, koruculuðun, en basit taným ile kendi ev, köy ve ailesini bile býrakarak devletin yanýnda olmak olduðunu belirtti. Türkiye’nin son zamanlarda attýðý her adýmý desteklediklerini belirten Kandemir, "Vatan sevmek her koþulda devletin yanýnda olmak demektir. Barýþý saðlamak bütün savaþlardan daha zordur. Devletimiz zor olaný baþarmak ve 76 milyon vatandaþýmýzý terör belasýndan kurtarmak gayretindedir. Dünyaya, ülkemizi bölmeyi hiç kimsenin gücünün yetmeyeceðini gösterdik. Þimdi sýra, fikri mücadelemizde ayný
baþarýyý göstermektir.” dedi. Mardin’in Ömerli ilçesinde Ömerli Geçici Köy Korucularý Derneði tarafýndan dayanýþma yemeði düzenlendi. Ömerli Gazi Yatýlý Bölge Okulu'nda düzenlenen
dayanýþma yemeðine Mardin Valisi Turhan Ayvaz, Ýl Jandarma Komutaný Albay Vural Erol, Ömerli Belediye Baþkaný Yýlmaz Altýndað, Mardin Emniyet Müdürü Derviþ Kara,Ömerli Kaymakamý Tekin
Erdemir, Türkiye Geçiçi Köy Korucularý ve Þehit Aileleri Federasyon Baþkaný Orhan Kandemir ve 160 geçici köy korucusu katýldý. Sayfa 2’de
Ýstanbul'daki yangýnda hayatýný Yargýtay ve Danýþtay üyeleri Midyat’a hayran kaldý kaybeden 3 kiþi topraða verildi Ýsmail Erkar stanbul Küçükçekmece'de bir evde çýkan yangýnda hayatýný kaybeden 6 kiþiden 3’ünün cenazeleri Mardin’in Nusaybin ilçesinde defnedildi. Yangýndan sonra yakýnlarý tarafýndan cenazeleri Nusaybin ilçesine getirilen Anne Elif Erten, 7 aylýk kýzý Nisanur Erten ve yeðeni Fatmagül Erten’in cenazeleri yakýnlarý tarafýndan aðýtlarla karþýlandý. Nusaybin'de bulunan Mohris Mezarlýðý Camii'nde kýlýnan cenaze namazý sonrasý cenazeler Yeni Mohris Mezarlýðý'nda dualarla
Ý
1
0. Cumhurbaþkaný Ahmet Necdet Sezer’in genel sekreteri Kemal Nehrozoðlu, Danýþtay üyesi eski Mardin Valisi Temel Koçaklar ile Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi
Gong Xiaosheng, Yargýtay üyesi Recep Yakýn ve gazeteci-yazar Yavuz Donat’ýn aralarýnda olduðu 40 kiþilik heyet Mardin’in Midyat ilçesinde temaslarda bulundu. Sayfa 2’de
topraða verildi. Cenaze törenine Nusaybin Belediye Baþkaný Ayþe Gökkan, BDP Ýlçe Baþkaný Abdulbari Eren ve Erten ailesi ile vatandaþlar katýldý. Aile, kurulan çadýrda taziyeleri kabul ediyor.
23 Nisan 2013 Salý
2
‘Silahlý mücadele bitti, sýra fikri mücadelede’ Ýsmail Erkar
T
ürkiye Geçiçi Köy Korucularý ve Þehit Aileleri Federasyon Baþkaný Orhan Kandemir, koruculuðun, en basit taným ile kendi ev, köy ve ailesini bile býrakarak devletin yanýnda olmak olduðunu belirtti. Türkiye’nin son zamanlarda attýðý her adýmý desteklediklerini belirten Kandemir, "Vatan sevmek her koþulda devletin yanýnda olmak demektir. Barýþý saðlamak bütün savaþlardan daha zordur. Devletimiz zor olaný baþarmak ve 76 milyon vatandaþýmýzý terör belasýndan kurtarmak gayretindedir. Dünyaya, ülkemizi bölmeyi hiç kimsenin gücünün yetmeyeceðini gösterdik. Þimdi sýra, fikri mücadelemizde ayný baþarýyý göstermektir.” dedi. Mardin’in Ömerli ilçesinde Ömerli Geçici Köy Korucularý Derneði tarafýndan dayanýþma yemeði düzenlendi. Ömerli Gazi Yatýlý Bölge Okulu'nda düzenlenen dayanýþma yemeðine Mardin Valisi Turhan Ayvaz, Ýl Jandarma Komutaný Albay Vural Erol, Ömerli Belediye Baþkaný Yýlmaz Altýndað, Mardin Emniyet Müdürü Derviþ Kara,Ömerli Kaymakamý Tekin Erdemir, Türkiye Geçiçi Köy Korucularý ve Þehit Aileleri Federasyon Baþkaný Orhan Kandemir ve 160 geçici köy korucusu katýldý. "Silahlý mücadele bitti, Sýra, Fikri mücedelemizde ayný baþarýyý göstermek" Dayanýþma yemeðinde konuþan Türkiye Geçiçi Köy Korucularý ve Þehit Aileleri Federasyon Baþkaný Orhan Kandemir, korucularýn, her zaman olduðu gibi vatanýn birlik ve teminatý
için mücadelesini sürdüreceðini belirtti. Kandemir, þöyle konuþtu: ”Sizler ayrýlýkçý fikirlerin söylemlerini hiçbir zaman dikkate almayýn. Biz korucular, her koþulda nasýl devletimizin yanýnda isek devletimiz de her zaman bizim yanýmýzda olacaktýr. Koruculuk, bir meslek deðil bir yaþam mücadelesidir. Her zaman on yýl sonrasý ülkemizin nasýl daha huzurlu ve refah içinde olacaðýný tartýþýyoruz. Bütün silahlý arkadaþlarýmýzýn umutsuzluða kapýlmamasýný istiyorum. Bizler her zaman devletimizin yanýndayýz.” þeklinde konuþtu. "Cehennemin yakmayacaðý göz vatanýný ülkesini bekleyen gözdür" Mardin Valisi Turhan Ayvaz ise þimdiye kadar korucularýn çok kutsal ve hassas görevler yaptýklarýný belirtti. Ayvaz, þu anda bir çözüm sürecine girildiðine iþaret ederek, þuyle devam etti: "Hepinizin kafasýnda bir soru iþareti vardýr. Bundan sonraki bizim için süreç ne olacak diye. Bugün sayýn bakanýmýz bize haber yolladý. Siz korucular için devlet her zaman sizin yanýnýzdadýr. Bundan sonraki sosyal haklarýnýz için özlük haklarýnýz için daha güzel bir çalýþma yapmakta ve kýsa bir zamanda müjdeli haberler alacaksýnýz. Dinimizde en kutsal görev vatan bekçiliðidir. Cehennem'in yakmayacaðý göz vatanýný, ülkesini bekleyen gözdür. Kutsal görevden sonra devlet elbette ölünceye kadar yanýndadýr. Zaten þimdiye çýkartýlan bu karýþýklýklar baþtan beri bir hayaldi. Biliyorsunuz, 90 yýl öncesinde ülkemizde sadece daðdaki birkaç insana karþý deðil, dünyanýn en büyük, en güçlü devletlerine karþý mücadele eden bir milletiz. Yetmedi
Avrupasý, Avustralya’ya kadar, asker getirdiler. Ama bir karýþ topraðý alamadýlar. Dolayýsý ile bizde toprak verme diye bir kavram mümkün deðildir. Ancak burada 76 milyon insanýn hepsi birer birer þehit edilmesi gerekir ki ancak bir karýþ toprak alýnabilir. Bu da fiziken imkânsýzdýr. Neden biz bu kadar ülkemize, topraðýmýza bu kadar gönül veriyoruz. Þundan dolayý, çocukluðumuzdan beri yetiþirken daima kafamýzda þu var. Bizim kýrmýzý çizgilerimiz vardýr. Cenabý Hakk'ýn bize verdiði hükümler vardýr. Bizi direk Cehennem'e götürecek ilkeler vardýr. Nedir onlar anne babaya saygýsýzlýk vardýr. Ýnsanlýðý öldürmek, zina, yetim hakký, kul hakký yemek gibi, insaný direk Cehennem'e götüren kurallar vardýr. En büyük kurallardan birisi de bu kebair dediðimiz kurallardan biri de cepheyi terk etmektir. Biz bir karýþ topraðý baþkasýna teslim edersek zaten direk Cehennemlik oluruz. Onun için bizim bilinçaltýmýzdaki bu þuurumuz þimdiye kadar tarihte bir karýþ topraðý þehit olmadan verdirmemiþtir. Avrupa’yý ekonomide bu kadar zorladýðýmýz için onlarda böyle deðiþik kumpaslar kuruyor. Sebebi þudur; bakýn dünya üzerindeki özellikle ekonomide, inþaatta dünyada ilk 3’e giriyoruz. Tekstilde diðer sanayilerde de ilk 3’e giriyoruz. Avrupa’yý ekonomide bu kadar zorlasak onlar da böyle deðiþik kumpaslar kurarlar. Yani karýþýklýðýn bazýlarýnýn Avrupalýlarýn özünde bu vardýr. Fakat sonunda ne oluyor þimdiki geldiðimiz nokta gibi herkes yanlýlýðýn farkýna geliyor. Doðru yola geliyor. Bundan sonra ne olacak, inþallah ülkemiz kanatlanacak. Bakýn yýllardýr IMF faizinden ve borcundan, doðan çocuðumuz borçlu doðarken, iki hafta sonra bu borcumuz olan 400 milyon dolar borcumuzu ödüyoruz. Þimdi biz onlara 5 milyar dolar kredi açýyoruz. Bu dahi ülkemizde içimizde yaþayan bazýlarýný rahatsýz ediyor. Ülkenin ekonomisi kötüye gitse daha rahat edecekler. Biz siyasete karýþmýyoruz. Mardin’in önü çok açýk ova sulandýðý zaman yýllýk ortalama milli gelir kiþi baþý 10 bin, 30 bin dolara dayanacaktýr. Sadece biz samimi bir þekilde tarihimize kadim tarihimize sahip çýkalým. Birlik ve beraberlik içinde yaþayalým. Tek yapacaðýmýz budur.” Ýl Jandarma Komutaný Albay Vural Erol ise her zaman yanlarýnda gördüðü köy korucularýna teþekkür ederek, "Dün nasýl ki sizlerle idik, þimdi de sizlerle birlikte ve yanýnýzdayýz." dedi. Mardin Valisi Turhan Ayvaz, Ýçiþleri Bakaný Muammer Güler'in selamýný koruculara ileterek, "Sizler yalnýz deðilsiniz. Sizler her zaman olduðu gibi yine her türlü sosyal hakkýnýz ve güveninizle birlikte devlet sizlerin yanýnýzda olacaktýr. Hiç kimsenin kuþkusu olmasýn." diye konuþtu.
Ýstanbullu doktorlardan Midyat çýkarmasý Ali Edis stanbul’dan Iþýk Saðlýk Derneði üyeleri Mardin’in Midyat ilçesine kaynaþma gezisi düzenledi. Tarihi ve turistik mekanlarý dolaþan heyet ilçeye hayran kaldý. Diþ hekimi, doktor ve eczacýlardan oluþan grup, kaynaþma gezisinde bir araya geldi. Devlet Konukevi, Telkari Gümüþçüler Çarþýsý, Kent Müzesi ve Kültürevi’ni dolaþan heyet, ilçeye hayran kaldýklarýný belirtti. Dernek yönetim kutulu üyelerinden Dr. Þükran Öztürk, “Buralarý çok beðendik. Ýlk kez Mardin’e ve Midyat’a geldik. Buradaki ilgiden memnun kaldýk.” þeklinde konuþtu. Tarihi ve turistik mekanlarda hatýra fotoðrafý çeken üyeler, benzer ziyaretlerde bulunacaklarýný ifade etti.
Ý
Yargýtay ve Danýþtay üyeleri Midyat’a hayran kaldý
Sedat Aslanaçier
1
0. Cumhurbaþkaný Ahmet Necdet Sezer’in genel sekreteri Kemal Nehrozoðlu, Danýþtay üyesi eski Mardin Valisi Temel Koçaklar ile Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Gong Xiaosheng, Yargýtay üyesi Recep Yakýn ve gazeteci-yazar Yavuz Donat’ýn aralarýnda olduðu 40 kiþilik heyet Mardin’in Midyat ilçesinde temaslarda bulundu. Midyat Belediye Baþkaný Þehmus Nasýroðlu tarafýndan karþýlanan heyet Hasankeyf, Mor Gabriel Manastýrý’ný dolaþtýktan sonra Midyat’ýn tarihi ve kültürel mekanlarýný dolaþtý. Telkari Gümüþçüler Çarþýsý, Kent Müzesi ve Kültür Evi’ni dolaþan heyet tarihi kentin ismiyle özdeþleþen maðaralarý gezme fýrsatý buldu. Açýk hava müzesi konumundaki kenti çok beðenen heyet bol bol hatýra fotoðraflar çekti. Midyatlý olmaktan dolayý mutlu olduðunu kaydeden 10. Cumhurbaþkaný genel sekreteri Kemal Nehrozoðlu, dolaþtýðý mekanlar hakkýnda övgüyle söz etti. Nehrozoðlu, “ Her geliþimde yeni güzellikler yeni yapýlmýþ baþarýlý projeler görüyorum. Bu sefer çok mutlu oldum. Sayýn baþkanýn yaptýðý iþler anlatýlabilecek gibi deðil. Burada Güneydoðu’nun Mardin’in
hoþgörü kültürünün de çok güzel sergilemesi ortaya konmuþ gönülden kutluyorum.” þeklinde konuþtu. Mardinli olmak ayrýcalýktýr Mardinli olmanýn bir ayrýcalýk olduðunu vurgulayan Danýþtay üyesi eski Mardin Valisi Temel Koçaklar, “Mardin kültürünü taþýmak çok önemli bir ayrýcalýktýr. Tarih, kültür, inanç, hoþgörü, sanat hepsi burada var ve þimdi bunlar birer birer canlanýyor. Geçmiþte aldýðýmýz emanetlerimiz olarak deðerlendiriyoruz gelecek kuþaklara aktarýyoruz. Sað olsun kaymakamlýðýmýz, belediye baþkanýmýz ve Midyatlý vatandaþlarýmýz Midyat’ý çok güzel yerlere doðru götürüyorsunuz. Eskiyle kýyaslarsak Midyat’ýn çok önemli yerlere doðru koþtuðunu görüyoruz. Midyat önemli bir kültür ve inanç merkezi olacaktýr.” diye konuþtu. Ziyaretten dolayý memnuniyetini dile getiren Belediye Baþkaný Þehmus Nasýroðlu ise eski Vali Temel Koçaklar’ýn Mardin ve Midyat’a büyük hizmetler sunduðunu belirtti. Nasýroðlu “ “Özellikle bu tür eserlerin kazandýrýlmasý noktasýnda sayýn valinin fikirleri bize önderlik yaptý.Gelen bütün misafirlere teþekkür ederim.” Dedi.
www.mardiniletisimgazetesi.com.tr
23 Nisan 2013 Salý
3
Meslek seçimi þekilleniyor
M
ardin Merkez Sakarya Aycan Çaltekin Ýlkokulu Rehberlik Servisi öncülüðüyle 8.sýnýf öðrencilerine yönelik “Meslek ve Kariyer” Paneli düzenlendi.
Mardin Merkez Sakarya Aycan Çaltekin Ýlkokulu Rehberlik Servisi öncülüðüyle 8.sýnýf öðrencilerine yönelik “Meslek ve Kariyer” Paneli düzenlendi. Panelde çeþitli meslek dallarýndan uzman kiþilerin katýlýmý saðlanarak; öðrencilerin meslek seçimi ve kariyer planlamanýn önemini kavramasý, çeþitli meslekler hakkýndaki bilgi düzeyinin artmasý ve buna baðlý olarak çalýþma motivasyonunun artmasý amaçlandý. Ýki günlük programa yayýlan panel üç oturum þeklinde düzenlenip 17 meslek dalýndan uzmanlarýn mesleklerini, kariyer basamaklarýný, mesleklerinin avantaj ve dezavantajlarýný
anlatmasýyla baþlayýp öðrencilerin merak ettikleri sorularý sormasýyla devam etti. Öðrencilere yeni ufuklar açýlmasýný saðlayan bu etkinlik, zihinlerdeki birçok problemin cevap bulmasýný saðladý. Panele Mardin Kadim Þehir Dergisi yayýn kurulu üyesi Mehmet Fidan’ýn da katýldýðý meslek gruplarý ve uzmanlar dan; Ýnþaat Mühendisi Elif Yýldýrým Yýlmaz, Avukat Elif Almaz, Sosyolog Abdülaziz Engin, Sosyal Çalýþmacý Meryem Koyuncu Psikolog Erol Saðlan, Bankacý Sezer Aday, Diþ Hekimi Hamza Öztürk, Eczacý Kadri Çalým, Mali Müþavir Yavuz Baytur, Veteriner Hekim Haci Özmez, Gazeteci Mehmet Fidan, Jandarma Astsubay Salim Aydoðdu, Savcý Hakan Hançer, Uzm. Dr. Yavuz Orak, Hemþire Meral Ekinci, Eðitim Denetmen Yrd. Mehmet Polat ve Mimar Yrd. Doç. Dr. Ali Dost Ertuðrul kendi meslek dallarýyla
Ev sahibi olan yabancýlarýn oturma izni uzatýldý, en çok satýþ Mardin’de kiþinin bu taþýnmazlara sahip olduðunu aktardý. Karataþ, Türkiye genelinde en fazla taþýnmaz satýlan illeri ve metrekare alanlarýný þu þekilde sýraladý: “8 milyon 306 bin 788 metrekare Konya, 7 milyon 399 bin 117 metrekare Antalya, 7 milyon 68 bin 942 metrekare Ankara, 6 milyon 806 bin 499 metrekare Muðla ilidir. En az taþýnmaz satýlan il ise 362,99 metrekare il Siirt oldu.”
T
ürkiye’de mülk alan yabancýlara yönelik verilen 3 aylýk oturma izin süresinin uzatýlmasý müteahhitlik sektörünü memnun etti. Bu sürenin 1 yýla çýkarýlmasýyla, yabancýlara mülk satýþýnýn artmasý ve satýþlarýn yýllýk 10 milyar dolara çýkmasý bekleniyor. Tüm Ýnþaat Müteahhitleri Federasyonu Genel Baþkan Vekili ve Antalya Ýnþaat Müteahhitleri Derneði Baþkaný Deniz Karataþ, Türkiye’de 2003’ün baþýndan 2012’nin sonuna kadar, yabancýlara toplam 137 milyon 192 bin 231 metrekare taþýnmaz satýldýðýný söyledi. Karataþ, bu yasanýn deðiþmesiyle en çok mülk satýþý olan ilin ise Mardin olduðunu açýkladý. Mevcut yasanýn deðiþmesiyle Türkiye’de ev alan yabancý turistlerin oturma izninin 1 yýla çýkarýlmasýný mutlulukla karþýladýklarýný ifade eden Karataþ, geçirilen bu yasadan sonra Ýngiliz Daily Telegraph gazetesinin okurlarýna bile Ýstanbul’da ve Türkiye’nin kýyý bölgelerinde ev satýn alabileceðini ve tavsiye ettiðini söyledi. Türkiye’de, 2003’ten 2012 yýlýnýn sonuna kadar 137 milyon 192 bin 231 metrekare taþýnmaz satýldýðýný ifade eden Karataþ, 126 milyon 119 bin 800 metrekaresi ana taþýnmaz, 11 milyon 72 bin 430 metrekaresi ise kat mülkiyeti þeklinde olduðunu açýkladý. Karataþ, satýlan gayrimenkul sayýsýnýn 153 bin 183 olduðunu aktarýrken, toplamda 139 bin 828
Yeni yasa ile Mardin satýþta ilk sýrada Antalya Ýnþaat Müteahhitleri Derneði Baþkaný Deniz Karataþ, Tapu Kanunu ve Kadastro Kanunu'nda Deðiþiklik Yapýlmasýna Dair Kanun’da geçen yýl yapýlan ve karþýlýklýlýk esasýný kaldýran yasanýn yürürlüðe girdiði 18 Mayýs 2012 tarihinden bu yana, satýlan taþýnmaz alanýnýn 4 milyon 525 bin 680 metrekare olduðunu açýkladý. Bu dönemde en fazla taþýnmaz 575 bin 859 metrekaresi ana taþýnmaz ve 32 metrekaresi kat mülkiyeti olmak üzere birinci sýranýn Mardin olduðunu açýklayan Karataþ, “Yasa deðiþikliðinden sonra yabancýlarýn edindiði mülkün 3 milyon 790 bin 925 metrekaresi ana taþýnmaz, 734 bin 755 metrekaresi kat mülkiyeti satýþý þeklinde gerçekleþti. Bu dönemde, Türkiye’de taþýnmaz edinen yabancý sayýsý ise 9 bin 916 oldu.” diye konuþtu. Karataþ, Yunanistan uyruklu 9 bin 703 kiþi ise 18 Kasým 2002’den 15 Ocak 2013 tarihine kadar, Türkiye’de 2 milyon 2 bin 452 metrekaresi ana taþýnmaz olmak üzere, toplam 2 milyon 160 bin 113 metrekare taþýnmaz edindiðinin altýný çizdi. Karataþ, bu alanýn 5 bin 261 adedi ana taþýnmazdan oluþtuðunu, söz konusu taþýnmaz miktarýnýn 1 milyon 184 bin 974 metrekaresini 3 bin 23 Türk asýllý Yunan vatandaþýn aldýðýný söyledi. Karataþ, Ýsrail’in de mevcut hükümet döneminde kiþi baþýna 12 bin 414 metrekarelik 15 ana taþýnmaz, 42 kiþi 2 bin 392 metrekarelik 45 taþýnmaz satýn aldýðýný belirtti. (CÝHAN)
öðrencileri aklýndaki sorulara cevap verdi. Okul müdürü Mehmet Erbeyi bu tür etkinliklerin öðrencilerin geleceðine ýþýk tutacaðýna inandýklarý söyleyerek öðrencilere tavsiyelerde bulundu. Erbeyi, “Her þeyden önce insanýn kendisini ve hayal gücünü geliþtirmesini, çevresindeki baþarýlý insanlarý iyi gözlemlemesi gerektiðini vurgulayarak, "Sizi neyin mutlu ettiðini tespit ettikten sonra geleceðinizle ilgili karar verip hayatýnýza yön vermelisiniz, zorluklarla baþ edip hedeflerinize ulaþmaya çalýþýn" dedi. Mardin Kadim Þehir Dergisi yayýn kurulu üyesi Mehmet Fidan, “Her mesleðin kendi özgü hem zor hem de güzel yanlarý vardýr. Gazeteci, bir gazete veya derginin hazýrlanmasýnda ve çýkarýlmasýnda görev alan kiþidir. Gazeteci, haber ve bilgi kaynaðýna çabuk ulaþmak ve bu kaynaklardan edindiði bilgi ve haberleri okurlara sunma iþini üstlenmiþtir. Gazetecinin bu görevini yapabilmesi için habere, olaya, olguya, belgeye ve bilgiye dayalý yazýlar yazmasý gerekir. Bunun için de gazetecinin güvenilir kiþi olmasý zorunludur. Gazeteci, haberi doðru kaynaktan almakla yükümlüdür. Gazetecilik kulaktan dolma bilgilerle yapýlmaz. Þantaj, karalama, kirletme, yalan haber, yýpratma gibi unsurlarý içermez. Gazeteciler, ahlaklý, namuslu, dürüst, çalýþkan kiþilerdir. Gazetecilik mesleðinin okullarýndan alýnan eðitimli kiþiler mesleklerinde baþarýlý, kurallarýna uyan, uygun davranýþlarda bulunan kiþilerdir. Gazetecilik bölümünde okuyanlar ruhsatlý gazetecilerdir. Gazetecilik vasýflarýna yatkýn kiþilerdir. Bu bölümü okuyanlar, akademik olarak da baþarýlý olabilir,
serbest piyasada veya kurum çatýsý altýnda da çalýþabilirler. Gazetecilik ruhsatýna sahip kiþiler bu iþin okulunu okumuþ kiþilerdir. Gazetecilik içinde muhabir, editör, grafikçi,foto muhabiri, yazý iþleri müdürü, sorumlu yazý iþleri müdürü, genel yayýn yönetmeni gibi ünvanlarý alýr. Televizyonlarda da haber programlarý yapabilir, gazete ve dergilerde de çalýþabilirler. Ayrýca
kurumlarýn basýn yayýn müdürlüklerinde de çalýþma imkânlarýna ulaþabilirler.” Þeklinde bir sunum yaptýktan sonra Mardin’de yeni yayýn hayatýna baþlayan Mardin Kadim Þehir Dergisi ile ilgili detaylý bilgiler verdi Okul müdürü Mehmet Erbeyi, katkýlarýndan dolayý panelistlere teþekkür edip, katýlýmcýlara panelist belgelerini takdim etmesiyle panel sonlandý.
Çözüm süreciyle birlikte köye dönüþler sürüyor
T
ürkiye çözüm süreciyle barýþý saðlamaya çalýþýrken; bir yandan ise terörle mücadelenin önemli bir ayaðý olan ekonomik ve sosyal tedbirlere aðýrlýk veriyor. Doðu ve Güneydoðu Anadolu Bölgesi'nde terör olaylarý sebebiyle köylerini boþaltmak zorunda kalan vatandaþlarýn geri dönüþleri de devam ediyor. Gönüllü olarak köyüne dönmek isteyenlere yönelik baþlatýlan Köye Dönüþ ve Rehabilitasyon Projesi (KDRP) kapsamýnda þimdiye kadar yaklaþýk 200 bin kiþi eskiden yaþadýðý yerlerine geri döndü. Köye dönüþler için 2013 yýlý bütçesinden 25 milyon TL ödenek ayrýldý. Terör olaylarý sebebiyle 1984-1998 yýllarý arasýnda vatandaþlar, yaþadýklarý yerleri terk etmek zorunda kaldý. KDRP ise 'Doðu ve Güneydoðu Anadolu Bölgesi'nde terör ve güvenlik kaygýlarýyla yaþadýklarý yerlerden göç etmek durumunda kalan vatandaþlardan gönüllü olarak geri dönmek isteyenlerin geri dönüþlerinin kolaylaþtýrýlmasý, geri dönülen yerlerde gerekli sosyal ve ekonomik altyapýnýn tesisi ile sürdürülebilir yaþam koþullarýnýn oluþturulmasý, geri dönmek istemeyenlerin ise mevcut yaþadýklarý yerlerde þehir hayatýna uyumlarýnýn geliþtirilmesi, ekonomik ve sosyal durumlarýnýn iyileþtirilmesini' amaçlýyor. Proje, geri dönülen köylerde hayatýn yeniden baþlatýlmasý ve kalýcý hale getirilmesi için gerekli köy altyapýsýnýn oluþturulmasýna yönelik çalýþmalar ile tarým, hayvancýlýk ve el sanatlarý gibi faaliyetlerin ýslahýna yönelik gerekli çalýþmalarý, geri dönmek istemeyen ve þehirlerde yaþamayý tercih eden vatandaþlara yönelik iþ ve meslek edindirme kurslarý, istihdamý geliþtirici projeler ve özellikle kadýn, genç ve çocuklarý hedefleyen sosyal içerikli proje ve çalýþmalarý içeriyor.
KDRP, Doðu ve Güneydoðu Anadolu Bölgesi'nde bulunan Adýyaman, Aðrý, Batman, Bingöl, Bitlis, Diyarbakýr, Elazýð, Hakkâri, Mardin, Muþ, Siirt, Þýrnak, Tunceli ve Van olmak üzere 14 ili kapsýyor. Proje kapsamýndaki 14 ilin verilerine göre 62 bin 448 haneden 386 bin 360 vatandaþ, güvenlik nedenleriyle yaþadýklarý köylerden göç etti. Bugüne kadar ise yaklaþýk 30 bin haneden 200 bin kiþi eskiden yaþadýðý köylerine geri dönüþ yaptý. 2013 bütçesinden 25 milyon TL ayrýldý Geri dönmek istemeyenlerin ise mevcut yaþadýklarý yerlerde þehir hayatýna uyumlarýnýn saðlanmasý, ekonomik ve sosyal durumlarýnýn iyileþtirilmesi için çalýþýlýyor. Bu kapsamda 2012 yýlýnda valiliklerce teklif edilen 37 yeni proje ile 2009, 2010 ve 2011 yýllarýndan devam eden 24 proje ile birlikte toplam 61 proje desteklendi. Bunun için 17 milyon 655 bin TL ödenek valiliklere aktarýldý. Proje çerçevesinde, 19992012 yýllarý arasýnda Ýçiþleri Bakanlýðý bütçesinden KDRP kapsamýndaki illere toplam 146 milyon 15 bin TL ödenek gönderildi. 2013 yýlý bütçesinden ise 25 milyon TL ödenek ayrýldý.
Terörden zarar görenlere 2 milyar TL ödendi 2005-2011 döneminde, ülke genelinde tahsis edilen toplam 7,3 milyar TL ödenekle yapýlan çalýþmalar sonucunda, saðlýklý içme suyu ve yolu olmayan köy ve baðlýsý neredeyse kalmadý. 5233 Sayýlý Terör ve Terörle Mücadeleden Doðan Zararlarýn Karþýlanmasý Hakkýnda Kanun çerçevesinde, terör ve terörle mücadele kapsamýnda yürütülen faaliyetler nedeniyle zarar gören vatandaþlarýn zararlarý da karþýlanmaya devam ediyor. Kanunun yürürlüðe girdiði tarihten Eylül 2012 sonuna kadar Zarar Tespit Komisyonlarýna, toplam 361 bin 279 baþvuru yapýldý. Komisyonlarca bu baþvurularýn 309 bin 693 adedi sonuçlandýrýldý. Bugüne kadar, zarar gören vatandaþlara 2 milyar 847 milyon 532 bin TL ödeme yapýldý. 2012 yýlý bütçesinden tahsis edilen 428 milyon TL ödeneðin, 219 milyon TL'si Eylül ayý sonu itibariyle kullanýldý. Kalan 209 milyon TL ödenekle, terör zararlarýyla ilgili karar verilen dosyalar için ödeme yapýlmaya devam edilecek. 2013 yýlý için ise 399 milyon 984 bin TL ödenek ayrýldý. (CÝHAN)
23 Nisan 2013 Salý
4
Çözüm Süreci Meclis Komisyonu çalýþmalarýna aþiretlerle baþladý T
oplumsal Barýþ Yollarýnýn Araþtýrýlmasý ve Çözüm Sürecinin Deðerlendirilmesi Amacýyla Kurulan Meclis Araþtýrmasý Komisyonu üyeleri çalýþmalarýna baþladý. Komisyon üyesi AK Parti Þanlýurfa Milletvekili Abdulkerim Gök, Badýllý aþireti önde gelenleri ve çevre köy muhtarlarý ile bir araya geldi. Aþiret reislerine çözüm sürecini anlatan Gök destek istedi. Merkeze baðlý Külaflý köyünde Badýllý aþireti reisi Sait Badýllý’nýn evinde aþiret önderleri ve muhtarlarla bir araya gelen Gök, sürecin çok hassas olduðunu belirterek, dikkatli olmaya ve kimseyi incitmemeye özen gösterdiklerini ifade etti. 'Ýnce sür, derin sür öküzleri incitme' (Hur bajo, kur bajo gah meþine) þeklindeki Kürtçe bir atasözü ile sürecin hassasiyetini anlatmaya çalýþan Gök, “Ben de diyorum ki süreç ince, uzun ve hassas iþlenecek, ama asla ve asla toplumda var olan dengeleri de gözeterek, yormadan, üzmeden yürütülecek.” ifadesini kullandý. Kentin gündeminde çözüm süreci olduðunu
anýmsatan Gök, cumartesi geceleri sadece Þanlýurfa’da ayný zaman diliminde sýra gecesinde yaklaþýk 5 bin kiþi bulunduðunu ve herkesin bu konuyu tartýþtýðýný dile getirdi. “BEDEL ÖDEYENLER BARIÞ ÝSTÝYOR, ÖDEMEYENLER DE KARÞI ÇIKIYOR” Komisyon üyesi Abdulkerim Gök, çözüm sürecinin bedel ödeyenler tarafýndan desteklendiðini, bedel ödemeyenler tarafýndan da baltalandýðýný ileri sürdü. Milletvekili Gök, “Bu süreç bizi bir yerlere doðru götürdü. Bunun bedelini ödeyenler ve karþýsýnda her türlü maddi ve manevi canlarýný ödeyenler artýk bu sürecin kardeþlik havasý içerisinde geçmesini istiyor. Bedelini ödeyenler bunu çok iyi biliyor. Bedel ödemeyenler bir þekilde konuþuyor. Çünkü onlar suiistimal ettiler, bu kaostan nemalandýlar. Yani kardeþ kavgasý devam ettikçe onlarýn iþine geldi. Onun üzerinden siyasi rant elde ettiler.” þeklinde konuþtu. Sürecin kýsa süreli bir süreç olmadýðýný vurgulayan Gök, 2003 yýlýndan
itibaren yaþanan deðiþim ve dönüþümlerin sürecin parçasý olduðunu anlattý. Gök süreci þunlarý söyledi: “Bu sürecin adý bölgesel bir süreç deðildir. Etnik bir süreç deðil, bu sürecin adý topyekûn devletimizin sorunudur. Sýkýntýsý ve sorunuydu. Onun için biz adýna milli birlik ve kardeþlik dedik baþka bir isim asla kullanmak istemiyoruz.” Hükümet olarak kimseyi ötekileþtirmediklerini dile getiren Gök, ret, inkar ve asimilasyon politikalarýna son verdiklerini söyledi. Çözüm süreciyle bölgede güzel bir atmosferin yeþerdiðini aktaran Gök, çözüm süreciyle bölge insanýnýn tam güvenini kazandýðýný ifade etti. Gök bu süreçte çok etkilendiði bir ziyareti þu þekilde anlattý: "Deðerli bir büyüðüm bir ziyaretinde 'Çözümü siz, Sayýn Baþbakan yapacak ve biz o zaman, canýmýzý malýmýzý ve evlatlarýmýzý teslim edeceðiz' demiþti. Ancak beni etkileyen sözü 'Biz artýk size sonsuz bir þekilde inandýðýmýz için getirip namusumuzu size teslim edeceðiz' olmuþtu. Anadolu insanýnýn 'size namusumuzu teslim ederiz' dediði nokta, artýk size olan güvenimiz tamdýr, sözün bittiði yerdir anlamýndadýr." Badýllý Aþiret Reisi Sait Badýllý ise aþiret olarak süreci tüm gücüyle desteklediklerini ifade etti. Badýllý, canýyla malýyla sürecin yanýnda yer aldýklarýnýn altýný çizdi. Milletvekili Gök’ün aþiretlerle buluþmasýna ildeki çeþitli TSK’lar da destek verdi. Destek amacýyla Ticaret Borsasý Baþkaný Mehmet Kaya, “Kavga, ayrýlýk azap getirir. Birlik beraberlik rahmet getirir. geçmiþten gelen bazý ayak oyunlarý ile buralara kadar geldik.” þeklinde konuþtu. Köy odasýnda çok sayýda çevre köy muhtarýnýn da katýldýðý programda konuþmalarýn ardýndan yoðrulan çiðköfte misafirlere ikram edildi. Ýkramýn ardýndan karþýlýklý konuþmalarla program devam etti. (CÝHAN)
Peygamber Sevdasý alana sýðmadý
D
iyarbakýr'da Peygamber Sevdalýlarý Platformu tarafýndan düzenlenen mitinge yüzbinlerce kiþi katýlýnca Nevruz Alaný da yetersiz kaldý Diyarbakýr'da Peygamber Sevdalýlarý Platformu tarafýndan düzenlenen mitinge yüzbinlerce kiþi katýldý. Nevruz Parký'ndaki alanda yapýlan programda okunan Kur'an ve ilahilere halk eþlik ediyor. Mitingde sýk sýk tekbir sesleri yükselirken Hz.muhammed (sav) için salavatlar getirildi, selamlar gönderildi. Diyarbakýr'da HUDAPAR'a yakýnlýðýyla bilinen Peygamber Sevdalýlarý Platformu, her yýl Yeniþehir ilçesindeki Ýstasyon Meydaný'nda yaptýklarý programý bu yýl Baðlar ilçesinde Nevruz Parký'nda düzenledi. Çok sayýda sanatçýnýn ve grubun ilahiler okumasýyla baþlayan programa Diyarbakýr ve çevresinde illerden vatandaþlar katýlýyor. Kur'an-ý Kerim ve mevlitin okunmasýnýn ardýndan program konuþmalarla devam
etti. Programa Irak, Suriye, Ýran ve Avrupa'dan dini gruplarýn üye ve liderlerinin yaný sýra çok sayýda dernek ve sivil toplum kuruluþun yöneticisi katýldý. Kutlu Doðum programýnýn yapýldýðý meydanda belediyenin tuvaletlerinin suyu kestiði ve çevredeki araçlara ceza kestiði anonsu yapýldý. Alanda 'Merhamet ve Kýlýç Peygamberi', 'Gönüllerin Nuru', 'Biz seni görmeden sevdik', 'Bu meydan bu halkýn peygamber sevdalýsý olduðunun ispatýdýr', 'Müslüman Kürt halkýnýn Ýslami ve insani haklarýný garantilemeyen hiçbir çözümün geçerliliði ve baþarý þansý yoktur', 'Peygamber sevdalýlarý yanlýþ hesaplarý bozacaktýr' ve 'Peygamber sevdalýlarý Ortadoðu'daki bütün diktatörleri alaþaðý edecektir' þeklinde büyük pankartlar açýldý. Programda daha önce Nevruz kutlamalarýnda kullanýlan sahnenin üzerindeki 'Demirci Kawa' ve diðer yazýlarýn üzerinin 'Tevhit' yazýlarýyla kapatýldýðý görüldü. (CÝHAN)
Bakan Baðýþ: Çözüm süreci anayasamýzýn eþitlik maddesinin yürürlüðe geçmesidir
A
vrupa Birliði (AB) Bakaný Egemen Baðýþ, “Çözüm süreci aslýnda anayasamýzýn eþitlik maddesinin yürürlüðe girmesidir.” dedi. AK Parti 8.Bölge Eðitim ve Deðerlendirme Toplantýsý'na katýlmak üzere Þanlýurfa’ya gelen Avrupa Birliði Bakaný Egemen Baðýþ, toplantý arasýnda Gençlik ve Spor Ýl Müdürlüðü Konferans Salonu'nda düzenlenen GAP Gençlik Derneði Programý’na katýldý. Baðýþ burada hükümetin icraatlarýný anlattý, AB sürecinde gelinen noktaya iþaret etti. AB’de 3 yýlýn ardýndan ilk defa bölgesel politikalar faslýnýn açýldýðýný dile getiren Baðýþ, bunun AB’nin Türkiye’de yürüyen süreci tasdik etmesi anlamýna geldiðini söyledi. Baðýþ, çözüm sürecinde geçerken atýlan bu adýmýn çok önemli olduðunu kaydetti. Baðýþ, “Bu kapsamda Türkiye'nin kendi farklý coðrafi bölgeleri arasýndaki gelir farklýlýklarýn, gelir daðýlýmý arasýndaki adaletsizliðin kapatýlmasý yönünde irade koymasý anlamýna gelmektedir. Yani Türkiye'deki eþitlik AB tarafýndan da tasdik edilmesi anlamýna gelmekte.” þeklinde konuþtu. Anayasada var olan birçok hakkýn uygulanamadýðýný dile getiren Bakan Baðýþ, “Çözüm süreci aslýnda anayasamýzýn eþitlik maddesinin yürürlüðe geçmesidir. Anayasada ülkedeki her vatandaþýn eþit olduðu yönünde yasa var ancak ayrýmcýlýk yapan bir devlet vardý. Bu ülkenin Ermenileri kendi mabetlerinde dua edemediler, bu ülkenin Roman vatandaþlarý hiçbir zaman kendilerini ülkenin bir parçasý hissedemediler." diye konuþtu. Baðýþ, ülkenin geldiði durumu þu þekilde özetledi: “Bu ülkede cumhurbaþkanlarýnýn bile Kürt olduðunu söyleyemediði bir ülke iken bugün devletin televizyonunda 24 saat Kürtçe yayýn yapýlýyor. Bugün mahkumlar ziyaretine gelen anneleri, akrabalarý ile anadillerinde konuþabiliyorlar. Siyasiler istediði dilde siyasi propaganda yapabiliyorlar." Egemen Baðýþ daha sonra esnafý ziyaret etti, çayýný içti. Baðýþ, vatandaþla hatýra fotoðrafý çektirdi. Baðýþ daha sonra El Ruha Otel'deki AK Parti Siyasi ve Hukuki Ýþler Baþkanlýðý 8. Bölge Toplantýsý'na katýldý. (CÝHAN)
Göktaþ: Hz. Peygamber sevdalýlarýn görüþü alýnmadan süreç ilerlemez
Þahin, Bahçeli’yi, akil insanlarý hedef göstermekle suçladý
D
evlet Bahçeli’yi akil insanlarý hedef göstermekle suçlayan AK Parti Genel Baþkan Yardýmcýsý Mehmet Ali Þahin, “Bu akil insanlardan birinin baþýna bir hal gelirse sorumlusu Devlet Bahçeli'dir." dedi. AK Parti Genel Baþkan Yardýmcýsý Mehmet Ali Þahin, Þanlýurfa’da AK Parti Siyasi ve Hukuki Ýþler Baþkanlýðý 8. Bölge Toplantýsý'na katýldý. Burada çözüm sürecine deðinen Þahin, güncel geliþmeleri deðerlendirdi. MHP Genel Baþkaný Bahçeli’ye yüklenen Þahin, Bahçeli’nin bölünme endiþesi yaþadýðýný dile getirerek, asýl bölünmeyi Bahçeli’nin kafasýnda oluþturduðunu ileri sürdü. Bahçeli’yi, bölgeye gelmemekle asýl bölücülüðü yaptýðýný söyleyen Þahin, “Eðer gerçekten bölüneceði endiþesi yaþadýðýnýz bölge Kürt vatandaþlarýn yaþadýðý bölge ise mitinglerinizi gelin burada yapýn. Diyarbakýr’da, Urfa’da, Þýrnak’ta gelin miting yapýn, bu riski gelin bölge insaný ile konuþun, hayýr buralara gelemezler. Çünkü kafasýnda ve gönlünde buralarý defterden silmiþ zaten. Bu bölgeleri sayýn Bahçeli kafasýndan silmiþ, adeta bölmüþ.” diye
konuþtu. Ýzmir'de ‘vur de vuralým, öl de ölelim’ þeklindeki sloganlarý hatýrlatan Þahin, "Bursa'da, 'Onun da zamaný gelecek' demiþti. Dün de diyor ki 'akil insanlar bu sözden ürpermelidir'. Bu ne demektir; Sayýn Bahçeli zamaný gelince talimat verdiðinizde partinizin mensuplarý bu sloganlarý atanlar kime uyacak? Kimi öldürecekler, kimi vurmak, kimi öldürmek için talimat vereceksiniz?" diye sordu. Bahçeli’nin, Ýzmir mitinginde akil insanlarý hedef yaptýðýný vurgulayan Þahin, “Buradan ilan ediyorum. Bu akil insanlardan birinin baþýna bir þey gelirse sorumlusu Devlet Bahçeli’dir. Militanlarýna hedef göstermiþtir akil insanlarý.” þeklinde konuþtu. Þahin’in konuþmasý devam ettiði sýrada, Avrupa Birliði’nden sorumlu Bakan Egemen Baðýþ da geldi. Baðýþ, Þahini dinledi. AK Parti Siyasi ve Hukuki Ýþler Baþkanlýðý 8. Bölge Toplantýsý, eski Savunma Bakaný Vecdi Gönül 'Dýþa Baðýmlýlýktan Kurtuluþ Yolunda Savunma Sanayi’ konulu konuþmasý ile devam etti. (CÝHAN)
D
oðru Haber Gazetesi Genel Yayýn Yönetmeni Mehmet Göktaþ, çözüm sürecinde Hz. Peygamber sevdalýlarýn görüþünün alýnmamasý durumunda sürecin bir milimetre bile ilerlemeyeceðini söyledi. Göktaþ, " Hz. Muhammed sevdalýlarýn görüþü alýnmadan bir milim ileri gidemeyeceksiniz, attýðýnýz bütün adýmlarý, baþlattýðýnýz bütün çözüm süreçlerini baþlattýðýnýz gibi kapatacaksýnýz. Okullarýnýzý derslerinizi bu sevdaya göre ayarlayýn yoksa geri tepecektir." dedi. Diyarbakýr'da Peygamber Sevdalýlarý Platformu tarafýndan ilk kez Nevruz Meydaný'nda düzenlenen Kutlu Doðum programýnda konuþan Doðru
Haber Gazetesi Genel Yayýn Yönetmeni Mehmet Göktaþ, Diyarbakýr'daki peygamber sevgisinin Irak ve Suriye'de akan kaný durduracaðýný söyledi. Peygamber sevdasýnýn önünde hiçbir þeyin duramayacaðýný belirten Göktaþ, " Allah Resulüne karþý koyanlar alçakça kaybedecektir. Hz. Peygamber'e karþý savaþanlar bugün kaybetmiþtir." þeklinde konuþtu. Peygamber Sevdalýlarý Platformu'nun Nevruz Meydaný'nda düzenlediði Kutlu Doðum mitingi sona erdi. Alaný dolduran on binlerce kiþinin daðýlýmý sýrasýnda çevre illerden de takviye gelen güvenlik güçleri bazý noktalarda önlem aldý. (CÝHAN)
www.mardiniletisimgazetesi.com.tr
23 Nisan 2013 Salý
5
"'15 günde kekemeliðe son' ilanlarýna BASINDAN inanmayýn; intihara sürüklüyor" Ý
Fýtrat ve modern týp
K
onuþma Engelliler Federasyonu Baþkaný Özgür Tekol, '15 günde kekemeliðe son' ilanlarýna ve iddialarýna inanýlmamasýný istedi. Bu tür ilanlara inanýp gidenlerin ise intiharýn eþiðine geldiðine dikkat çekti. Cihan Haber Ajansý'na (Cihan) konuþan Tekol, bu iddialarý ehliyetsiz kiþilerin bulunduðunu kaydetti. Dil ve konuþma bozukluklarý uzmaný olduklarýna dair ne diploma ve de meslek belgeleri olduðunu dile getiren Tekol, bu iddialarla açýlan yerlerin hiçbirinin bakanlýklar tarafýndan denetlenmeyen ve hiçbir bakanlýða baðlý olmayan merdiven altý yasadýþý yerler olduðunun altýný çizdi. Tekol, þöyle devam etti: "Sus dönemi denilen uygulamalar (basýna da yansýmýþ) kiþilerin intihara, psikolojik bunalýma
sürükleyen, tamamen bilim dýþý ve uydurma bir yalandýr. Dünyanýn hiçbir yerinde konuþma problemi çeken birine iletiþimi yasaklayarak konuþma problemini düzeltebileceðini hiçbir uzman iddia edemez. Öðretim sonunda kazandýrýlan melodik konuþma, konuþma bozukluðudur. Ritmi yavaþlatýlmýþ konuþmadýr. Gündelik hayatta bu tür konuþma tarzý hoþ karþýlanmaz. Toplumda kiþiyi melodik yavaþlatýlmýþ konuþmadan dolayý kekeme olarak deðil ruh saðlýðý bozuk tehlikeli bir olarak görürler. Doktorlar bile ilacý yazdýðýnda '1 saat 10 dakika, 30 saniye sonra baþ aðrýn geçecek' diye bir taahhüt veremezken (Çünkü her insanýn bünyesi bir deðildir) uzman olmayan kiþilerin verdiði taahhüdün hiçbir geçerliliði yoktur." Yanlýþ kiþilerin yanlýþ uygulamalarýndan doðan psikolojik tahribatýn bedelini, yine bu
kekemelik problemi yaþayan çocuklar ve gençlerin ödediðine dikkat çeken Tekol, gittiði yerde çaresini bulamayacaðýný düþünen bireyin doðru yer yada uzmaný bulsa bile 'benim çarem yok' ön yargýsýnýn kýrýlarak terapi yapýlmasýnýn çok zor olduðunu vurguladý. Kayseri ve Yozgat'ta kekemelik kursunda 15 günlük konuþma yasaðý sebebiyle kiþilerin intihara kalkýþtýðýný hatýrlatan Tekol, "Kekemelik merkezine gelenlerin sað kulaklarý, 7 gün süren arýnma döneminin ardýndan eski konuþma alýþkanlýklarýný unutmalarý ve yeni bir alýþkanlýk kazanmalarý için pamukla kapatýlýyor ve bir hafta boyunca susma uygulamasý yapýlýyor. Kursiyerler, toplumda ve aile içinde hiç konuþmuyor, sadece her gün merkeze gelerek bilgisayarda en az 4 saat yavaþ ve melodik bir sesle metin okuyor. Bir
nsanlar üzerinde veya bir din, sistem ya da ideoloji adýna gerçek ve kalýcý hakimiyet, zihinlere ve kalblere hakim olmaktan geçer.
haftalýk arýnma döneminin ardýndan, öðrenciler rahat ve akýcý konuþmaya baþlýyor. Konuþma Engelliler Federasyonu olarak ehliyetsiz kiþilerin verdiði zararlardan dolayý konuþma problemli insanlarýn bu intiharlara sürüklenmesini istemiyoruz." Dedi. (CÝHAN)
Bebeklerin emziðine bal, pekmez ve þeker sürmek diþlerini çürütüyor B
iberondaki süte þeker, bal ve pekmez gibi tatlandýrýcýlar ilave etmek çocuklarýn diþini çürütüyor. Diþ hekimleri, bebeklerin diþ saðlýðý için beslendikten sonra mutlaka su içirilmesi gerektiðini belirtiyor. Uzmanlar, bebeklerde diþ saðlýðýnýn, diþleri çýkar çýkmaz bir yaþýndan itibaren baþlanmasý uyarýsýnda bulunuyor.
Manavgat Saðlýk Derneði (MASADER) Baþkaný Diþ Hekimi Recep Demirtaþ, diþi çýkan çocuklara biberonla beslenme ve aðladýklarýnda emziðe bal, pekmez ve toz þeker sürmenin, diþ saðlýðý için tehlikeli olduðunu söyledi. Þekerli yiyeceklerin, çocuklarýn diþlerini hýzlý çürüttüðünü belirten Demirtaþ, gece ve sabah beslenmeleri sonrasý temiz, ýslak bir tülbent ile diþlerini silerek temizlenmesinin çürümeyi önleyeceðini kaydetti. Demirtaþ, "Aðýz ve diþ bölgesi vücudun giriþ kapýsý olduðu için aðýz ve diþ saðlýðý bütün vücudu kapsýyor. Çocuklarda aðýz hijyeni, çocuðun ilk diþleri sürdüðü
andan itibaren baþlamalýdýr. Bebek iken yapýlmasý gereken temiz bir bez parçasýyla bebeðin diþlerinin üzeri her emzirme veya mama yedikten sonra yapýlmalýdýr. Çocuðun yaþý biraz daha büyüyünce (2 yaþ) diþ fýrçasý kullanýlmaya baþlanmalýdýr. Bebeklerde bazen diþlerin üzerinde sürer sürmez kahverengi lekeler oluþtuðu ya da bu diþlerin kýrýlýp döküldüðü gözlenir. Bebek beslenmesinde en önemli besin olan anne sütü doðal olarak þeker içerir." diye konuþtu.
Halk arasýnda, bebeklerde biberon çürüðü ismi verilen diþ çürümelerine karþý annelerin bebeklerde gece beslenme sonrasý aðýz ve diþ saðlýðýna özen göstermesi gerektiðini anlatan Demirtaþ, buna, önce bebeklerde diþ çürümelerine karþý gece aðzýnda biberonla uyuma alýþkanlýðýnýn önüne geçilmesiyle baþlanmasý gerektiðini kaydetti. Biberonla süt vermede bal, pekmez ve þeker katmanýn diþ saðlýðý için tehlikeli olduðunun altýný çizen Demirtaþ, "Tedavi edilmezse aðrý
yapar ve iltihaplanýr. Ýltihaplý ya da aðrýyan diþler bebeðin huzursuzlaþmasýna ve beslenme düzeninin bozulmasýna yol açabilir. Bu diþler çekilmek zorunda kalýrsa konuþma problemleri ortaya çýkabilir. Emziklerin, aðlayan bebekleri susturmak amacýyla bal, pekmez, reçel gibi tatlandýrýcýlara batýrýlarak
verilmesi de biberon çürüklerinin baþka bir nedenidir. Diþler sürdükten sonra oyalanmak amacýyla bebeðin eline verilen karbonhidratlý-þekerli gýdalar da diþ çürüklerine neden olur. Elma, havuç gibi besin deðeri yüksek, diþ temizliðine yardýmcý gýdalara yönlendirmek daha yerinde olur." dedi. (CÝHAN)
30 yaþýn üzerindeki her üç kiþiden biri tansiyon hastasý T
M. Sait Çakar
ansiyonu olan kiþilerin yarýsý tansiyonu olduðunu bilmezken, bilenlerin yarýsý ise doktora gitmiyor. Doktora gidenlerin yarýsý ise ilaçlarýný kullanmýyor. Türk Kardiyoloji Derneði'nin, Prof. Dr. Altan Onat baþkanlýðýnda ülke çapýnda yaptýðý TEKHARF araþtýrmasý, Türkiye'de 11 milyon dolayýnda tansiyon hastasý olduðunu ortaya koyuyor. 30 yaþýn üzerindeki her 3 kiþiden birinde tansiyon sorunu bulunuyor. Kardiyoloji Uzmaný Dr. Güven Caner, tansiyonun yaþa göre söylenme döneminin bittiðini ifade etti. Caner, “Hastalarýmýzdan sýk duyduðumuz 'benim tansiyonum normalde de yüksek, benim vücudum buna alýþkýn' gibi sözlerin gerçekle alakasý yoktur. Ayrýca, yakýn geçmiþe kadar daha çok küçük tansiyona önem verilir, tek baþýna büyük tansiyonun yüksek olmasý önemsenmezdi. Son zamanlarda ise bunun doðru olmadýðý anlaþýlmýþ, sadece büyük tansiyonun yüksekliðiyle birlikte olan 'izole sistolik hipertansiyon' denen bir hastalýk tarif edilmiþtir.” dedi. Dr. Caner, sonuç olarak,
yakýnmasý olsun ya da olmasýn, herkesin zaman zaman tansiyon ölçtürmesi, tansiyon sorunu ortaya çýkarsa da kapsamlý bir saðlýk kontrolünden geçmesi gerektiðini belirtti. Dr. Caner, þöyle dedi: "Bu durumda yapýlmasý gerekenlerin baþýnda fizik muayene, elektrokardiografi, ekokardiografi, göz dibi muayenesi, kan ve idrar tahlilleri gelmektedir. Ýki türlü hipertansiyon mevcuttur. Sebebi bilinen hipertansiyonlar ve sebebi bilinmeyen hipertansiyonlar. Sebebi bilinen hipertansiyonlar
tüm tansiyonlarýn sadece yüzde 5'ini teþkil eder. Bu sebeplerin baþýnda çeþitli böbrek hastalýklarý, hormonal hastalýlar ve damar hastalýklarý gibi nedenler gelir. Geriye kalan yüzde 95'lik bölümde ise herhangi bir neden bulunamadýðýndan kesin bir tedavi de bulunamamýþtýr. Ancak son yýllarda mükemmele çok yakýn ilaçlar kullanýma girmiþtir. Tabii ki tek baþýna ilaç tedavisi yeterli olmaz. Hastanýn hekimin önerdiði yaþam tarzý deðiþikliklerine de mutlak uymasý gerekir.” (CÝHAN)
Bugün dünya üzerinde hakim bulunan ve Abdülkadir ed-Derkavî’nin yerinde tesbitiyle, dünyanýn her tarafýnda ayný eðitim tarzýný empoze eden sistem de, gerçek ve kalýcý gücünü silahlardan, politikadan ve istihbarat servislerinden deðil, zihinlerde bilgi ve bilgiyle ürettiði devasa teknolojinin sersemletici hakimiyetinden almaktadýr. Modern bilgi veya bilimin teknoloji desteðinde saðladýðý gücün en etkili yaný da, onun bilime yüklediði ve hakikati tekeline alan misyonu, yani, pek çok mü’minin zihnini dahi üniversite tahsili ve akademisyenlik cenderesinde yoðurup yönlendirebilen bilimselliktir. Söz konusu bilim anlayýþý ve bilimselliðe göre hakikat, bilimin tesbit ve ispat ettiðidir. Bilimin, öyleyse hakikatin sahasý, âlem-i þehadet dediðimiz maddî âlemdir. Dolayýsýyla, ancak beþ duyunun algý sahasýna giren ve laboratuvarda test ve tesbit edilebilen olgular, hakikattir. Bunun dýþýnda kalan, meselâ Allah, gayb, vahiy, âhiret, melekler gibi bütün konular, ancak aklî birer spekülasyon mevzuu olabilir ve felsefenin sahasýdýr. Din ise, bir hakikat ifade etmesi gerekmeyen, doðruluðu ve yanlýþlýðý bir önem taþýmayan subjektif inançlar, dogmalar mecmuasýdýr ve tamamen kiþilere hastýr. Ýþte, hakikati tekeline alan ve tersine çeviren bilimsellik, bu mahiyetiyle pek çok mü’min zihinleri dahi teslim almýþ bulunmaktadýr. Kanaat-i acizanemce Müslümanlarýn bugün ve yarýn en büyük ve ana meselesi, insanýn yeryüzünde hilâfet misyonunun temelini teþkil eden ilme gerçek mahiyetini kazandýrmak ve onu gerçek yörüngesine oturtmaktýr. Bu meselede herkese yol gösterebilecek en objektif delil ve saha, fýtrat dediðimiz, Cenab-ý Allah’ýn icraat çizgisinin hakim bulunduðu kâinat gerçekleridir. Konuya sadece bir misal teþkil etmesi açýsýndan modern týp temelinde yaklaþtýðýmýzda karþýmýza çok önemli þu gerçek çýkmaktadýr. Týbbýn ana gayesi, hayata, hayatýn saðlýklý idamesine hizmet etmektir. Bu da, öncelikle hastalýklarý tedavi etmeyi deðil, hastalýklarý önlemeyi, yani koruyucu hekimliði gerekli kýlar. Tedavi, arýzayý gidermek demektir. Marifet, arýzayý gidermekte deðil, arýzaya yol açmamaktadýr. Bu ise, sadece týbbýn saðlayacaðý bir þey olmayýp, insan hayatýný tanzim eden bütün bir medeniyet meselesidir. Modern medeniyetin ürünü olan modern týp, hastalýklarý önlemekten çok tedavi etme üzerinde durmaktadýr ve bu da devasa bir týp ve ilaç teknolojisini doðurmuþ, týbbý silah sanayiinden sonra sahiplerine en çok kazandýran bir endüstriye dönüþtürmüþ, Alexis Carrel’in de çok yerinde tesbitiyle, en ucuz ve herkesin en rahat ulaþabilmesi gereken saðlýk, insan için en pahalý hale gelmiþtir. Evet, saðlýk, en büyük deðer olan hayatýn fýtrî halidir ve insan için en ucuz olmalýdýr. Çünkü Cenab-ý Allah (c.c.), insan hayatý için en gerekli olan þeyleri en bol ve “bedava” verir. Ýnsan için olmazsa olmaz olan en hayatî ihtiyaç, havadýr; Allah, onu bedava verir ve vücudumuz da onu irademiz dýþýnda otomatik olarak teneffüs eder. Ýkinci hayatî ihtiyaç, sudur; Cenab-ý Allah, onu da bedava verir. Üçüncü hayatî ihtiyaç ekmektir; o da, en düþük fiyata elde edilebilmektedir. Cenab-ý Allah, su ve ekmek ihtiyacýmýzý gidermeyi irademize býrakmýþ, fakat bizi acýktýrýp susatarak bu hususlarda da irademizi cebir altýna almýþtýr. Ýþte, týp adýna fýtrî gerçek budur ve bu gerçek, modern týbbýn, modern bilimin, bilimselliðin, medeniyetin nasýl insan ve fýtrat karþýtý olduðunu ortaya koymaya kâfidir. Ali Ünal (Zaman) ali.unal@zaman.com.tr
23 Nisan 2013 Salý
6
‘Barýþtan kardeþlikten bahsedenler çözüm sürecinde sorumluluk almalý’ D emoratik Toplum Kongresi (DTK) Genel Baþkaný Ahmet Türk, çözüm sürecinin dýþýnda kalanlarýn bunda sonraki aþamada sürece önemli katkýlar saðlayabileceðini söyledi. Çözüm sürecinde herkese önemli sorumluluklar düþtüðünü ifade eden Türk, çözüm sürecinin saðlýklý ilerleyebilmesi için ellerinden gelen gayreti göstereceklerini belirterek, "Barýþtan söz edenler, kardeþlikten söz edenler, halklarýn özgür geleceðinden söz edenler, bugün sorumluluk almak zorundadýr. Eðer bu tarihi bir fýrsatý doðru bir þekilde deðerlendiremezse, tarihin huzurunda, Kürt halkýnýn huzurunda vebal altýnda kalacaklar, günah altýnda kalacaklar." dedi. Diyarbakýr'da iki gün sürecek olan DTK’nin Olaðanüstü Kongresi Barýþ ve Demokrasi Partisi (BDP) Diyarbakýr Ýl Baþkanlýðý'nda DTK Genel Baþkaný Ahmet Türk, Genel Baþkan Yardýmcý Aysel Tuðluk, BDP Genel Baþkan
Yardýmcý Gültan Kýþanak, BDP milletvekileri Altan Tan, Sýrrý Süreyya Önder, Sabahat Tuncel’in katýlýmýyla baþladý. DTK Genel Baþkaný Ahmet Türk, kongrenin açýlýþ konuþmasýnda devam eden çözüm süreciyle ilgili deðerlendirmeler yaptý. Öcalan'ýn ‘Kürt sorunu yeni bir döneme girmiþ stratejik bir deðiþimle süreci karþýlamaya hazýr bir halk var’ dediðini ifade eden Türk, halka güvendiklerini artýk çözüm aramaktan ve diyalog kurmaktan çekinmeyeceklerini söyledi. Türk, sürecin tarihi bir önem taþýdýðýný vurguladý. Çözüm sürecini ‘Halklarýn kardeþliðini esas alan ve toplumsal bir süreci baþlatan, demokratik bir ülkede halký buluþturmaya çalýþan bir sürecin baþlangýcýdýr’ þeklinde yorumlayan Türk, “Biz Kürt siyasetçileri, kanaat önderleri olarak, Kürt siyasi partileri olarak nasýl bir çalýþma içerisinde olduðumuzu burada tartýþarak, ortak yol bularak, ortak çalýþma alanlarý oluþturarak bu süreci karþýlayacaðýz.”
þeklinde konuþtu. Çözüm sürecinde diyaloglar kurup tartýþarak süreci götürmek zorunda olduklarýný ifade eden Türk, sadece kendilerinin deðil muhataplarýnýn da süreçle ilgili önemli sorumluluklarýnýn olduðunu dile getirdi. Türk, konuþmasýnýn devamýnda þu ifadelere yer verdi: “Eðer barýþ diyorsak barýþýn iki tarafý olur. Ortak bir çalýþma ile bu barýþý güçlü hale getirebiliriz, geliþtirebiliriz, bu barýþa katkýda bulunabiliriz. Sadece süreçlerin bir tarafý ilerletmemesi veyahut bu süreci ben götürürüm mantýðý, eksik, yanlýþ, bizi yarýn sýkýntýlara götürecek bir süreç olur.” Çözüm sürecinin dýþýnda kalan kesimlerin de sürece halklarýn geleceði açýsýndan önemli katkýlar saðlayabileceðini dile getiren Türk, “Buradan þunu ifade etmek istiyorum ki barýþtan söz edenler, kardeþlikten söz edenler, halklarýn özgür geleceðinden söz edenler, bugün sorumluluk almak zorundadýr. Eðer bu tarihi bir fýrsatý doðru bir þekilde deðerlendiremezse, tarihin huzurunda, Kürt halkýnýn huzurunda vebal altýnda kalacaklar, günah altýnda kalacaklar. Tabi ki barýþa çok deðer biçiyoruz. Bu sürecin saðlýklý yürüyeceðine de inanýyoruz. Saðlýklý yürümesi için de her türlü katkýyý sunmaya hazýrýz. Ancak burada özellikle bunu paylaþmak istiyorum; barýþýn da riskleri var savaþýn da riskleri var. Yaþam, hayat risklerle doludur. Ama halka öncülük edenler zaman zaman her türlü riski de alacaklardýr. Bugün içinde bulunduðumuz süreç risklerle dolu olmasýna raðmen, amalarýmýz olmasýna raðmen, bazý kuþku ve endiþelerimiz olmasýna raðmen, biz barýþýn yanýnda olduðumuzu açýk bir þekilde göstererek bu süreci götürmeye çalýþacaðýz.”þeklinde konuþtu. (CÝHAN)
Medeniyetler Korosu barýþ için Güneydoðu’da
A
ntakya Medeniyetler Korosu, Kutlu Doðum etkinlikleri kapsamýnda Þanlýurfa’da konser verdi. Koro, birçok dilde ilahi, þarký ve ezgi seslendirdi. Þanlýurfa Ömer Türkmen Okulu Kültür Merkezi'nde düzenlenen etkinlik, ilahiyatçý Hüseyin Kara’nýn sohbeti ile baþladý. Kara, Ýslam’ýn Osmanlý’dan sonra sahipsiz kaldýðýný söyledi. Ýslam âleminin Allah’ýn kitabýna sahip çýkamadýðýný belirten Kara, “Biz sahip çýkamadýk. Ýslam âlemi sahip çýkamadýðý için yollarýmýzý þaþýrdýk. Batý dünyasýnýn arkasýna takýldýk. Her þeyimizi yýkan, bizi periþan eden, medeniyetimizi alt üst eden Batý'nýn arkasýna takýldýk. Devlet politikasý olarak, millet olarak takýldýk. Emanetlerden uzaklaþtýk nesiller Kur'an bilmiyor.” dedi. Ardýndan Alevi, Sünni, Ermeni, Musevi, Katolik ve Ortodoks inancýna sahip kiþilerden 120 kiþilik Antakya Medeniyetler korosu barýþ için konser verdi. Rahibe, öðretmen, imam, doktor ve birçok esnafýn içerisinde yer aldýðý koro, farklý dillerde konser sundu. FEM Dersaneleri tarafýndan organize edilen etkinlikte farklý dillerde sunulan ilahi, ezgi ve türküler izleyiciden alkýþ aldý. Bazen hüzünlendiren, bazen neþelendiren bazen de duygulandýran eserlere katýlýmcýlar da eþlik etti. Þanlýurfa’yý milletlerin mozaiðine benzeten koro þefi Yýlmaz Özfýrat, “Birçok milletin yüzyýllardýr bir arada yaþamasý bizim buraya gelmemizde de ilham kaynaðý oldu. Kendi medeniyetlerimizi buraya getirerek Urfa halký ile buluþturduðumuz için çok mutluyuz.” dedi. Koro ile ilgili bilgi veren Özfýrat, “Koromuz 120 kiþiden oluþuyor. 7 milyara doðru emin adýmlarla gidiyoruz. Ýçerisine baktýðýmýz zaman Alevi, Sünni, Ermeni, Musevi, Katolik ve Ortodoks var. Biz çözüm sürecini sonuna kadar destekliyoruz. Barýþ olsun, huzur olsun, ülkemiz daha güzel yerlere gitsin istiyoruz.” diye konuþtu. Koro sanatçýsý Meltem Bingöl de dünyanýn her yerinde barýþ istediklerini vurguladý. Bingöl, tüm türkü, ilahileri barýþ için söylediklerini ifade etti. Koroyu izleyen Hilvan Belediye Baþkaný Aslan Ali Bayýk koronun
içerisinde bulunan farklý millet ve inançlardaki insanlara dikkat çekti. “Bu koromuz içinde Müslümaný da var gayri Müslimi de var. Irk olarak Yahudi de var,
Türk de var, Arap da var. Yýllardan beri, Osmanlý döneminden beri insanlarýmýz hep beraber yaþamýþlar. Hiç kimse ayrým yapmadý.” ifadelerini kullandý. (CÝHAN)
Birecik’te Kutlu Doðum paneli
Þ
anlýurfa'nýn Birecik Ýlçe Müftülüðü tarafýndan Kutlu 'Peygamberimiz ve Ýnsan Onuru' adlý panel düzenlendi. Panelde Ýl Müftüsü Ýhsan Açýk, Harran Üniversitesi Ýlahiyat Fakültesi Öðretim Üyeleri Yrd. Doç. Dr. M. Cüneyt Gökçe ve Yrd. Doç. Dr. Veysel Kasar panele konuþmacý olarak yer aldý. Birecik Mehmet Akan Kültür Merkezi'nde yapýlan panele, Diyanet Ýþleri Baþkan Yardýmcýsý Prof. Dr. Mehmet Emin Özafþar, AK Parti Þanlýurfa Milletvekili Yahya Akman, Birecik Belediye Baþkaný Av. M. Faruk Pýnarbaþý, Birecik Müftüsü Mekki Solmaz, davetliler ve çok sayýda
vatandaþ katýldý. Ýstiklal Marþý'nýn okunmasýyla baþlayan panelin açýlýþ konuþmasýný yapan Birecik Ýlçe Müftüsü Mekki Solmaz, “Hz. Muhammed (sas) 20 Nisan 571 tarihinde dünyaya teþrif etmiþti. Ne tesadüftür ki bugün 20 Nisan 2013, yani 1442 yýl önce dünyaya teþrif eden Peygamberimiz'in kutlu doðumunu beraberce kutluyoruz. Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý 1989 yýlýndan beri 'anmaktan anlamaya' þiarýyla her sene farklý bir tema ile Kutlu Doðum Haftalarýný ihya etmektedir. Rabb'im bizleri Peygamberimiz'e ümmet eylesin.” diyerek, panele yoðun ilgi gösteren vatandaþlara teþekkür etti. AK Parti Þanlýurfa Milletvekili Yahya Akman ise Kutlu Doðum Haftasý etkinliklerinin toplumlarý bir araya getiren, birlik ve beraberlik unsurlarýný gerçekleþtiren güzel günler olduðuna deðindi. Diyanet Ýþleri Baþkan Yardýmcýsý Prof. Dr. Mehmet Emin Özafþar'ýn konuþmasýnýn ardýndan panele geçildi. Yrd. Doç. Dr. M. Cüneyt Gökçe ve Yrd. Doç. Dr. Veysel Kasar detaylý örneklerle Ýslam’ýn insan onuruna verdiði önemi anlattý. Panele katýlanlara çeþitli kitaplar, magnet ve çocuklara balonlar ikram edildi.(CÝHAN)
Suruçlu kadýnlar Kutlu Doðum sevincine ortak oldu
Þ
anlýurfa’nýn Suruç ilçesinde Suruç Kadýn Kültür Yardýmlaþma ve Dayanýþma Derneði (SUR-KADER) ve Umut Yaðmur Okuma Salonlarý, bayanlara özel Kutlu Doðum programý düzenledi. Vali Ziya Çoker Konferans Salonu’ndaki programa Suruç Ýlçe Emniyet Müdür Yardýmcýsý Ertuðrul Güler, Milli Eðitim þube müdürleri Mehmet Özer, Mahmut Yaðmurlu ve çok sayýda vatandaþ katýldý. Programda Kur’ân okundu, ney dinletisi sunuldu, öðrenciler tarafýndan Hz. Muhammed (sas)’i anlatan þiirler seslendirildi, def eþliðinde ilahiler okundu, sema gösterisi yapýldý. Programda konuþma yapan Safa Camii Ýmamý Ömer Tayan, nisan ayýna girildiði andan itibaren yurdun dört bir yanýnda tüm Müslümanlarýn Kutlu Kutlu Doðum Haftasý'ný kutlama þölenlerini tertiplediðini belirterek, “Peygamber Efendimiz alemlere rahmet olarak indirilmiþ ve onun hayatýnýn, onun sünneti seniyesinin anlaþýlýp, özümsenip hayata geçirilmesi bizim de bütün Müslümanlarýn olduðu gibi tek arzumuzdur. Kardeþliðe, barýþa en çok ihtiyaç duyduðumuz þu önemli süreçte Kutlu Doðum Haftasý vesilesi ile Peygamber Efendimiz'in yaþamýnýn örnek alýndýðý takdirde azalacaðýný düþünüyorum. Kendisi hayatý boyunca savaþ anýnda bile nefsani davranmamýþ, hiçbir zaman kimseye bedduasý, kötü sözü olmamýþtýr. Deðil ki bir insaný öldürmek onun kalbini kýrmaktan
bile sakýnmýþtýr. Eðer bütün bunlarýn bilineceðini düþünürsek, eminim hayatýmýzda çok þey deðiþir.” dedi. Kutlu Doðum Haftasý’nýn insanlara bir coþku yaþattýðýný söyleyen SUR-KADER Baþkaný Songül Çýlgasit ise þunlarý söyledi: “Suruç’ta bir hafta içinde sadece bayanlara özel olmak üzere yaklaþýk bin kiþilik Kutlu Doðum programlarý düzenledik. Etkinlikler, toplumumuzun her kesimini içine alan bir heyecan dalgasýdýr. Bu da gösteriyor ki Efendimiz sadece Ýslam dünyasýnýn ortak deðeri deðil, bütün insanlýðýn ortak deðeridir. Bütün insanlýðýn Peygamber Efendimiz'in rahmet yüklü mesajlarýný duymalarýný, anlamalarýný, hissetmelerini, içselleþtirmelerini temenni ediyoruz.’’ Sevda Demirkol (10) adlý öðrencinin yazdýðý ‘Peygamberimize Mektup’’ þiirini sahnede okuduðunda salonda duygu dolu anlar yaþandý. Programda Sonsuz Nur, Salâvat-ý Þerife ve 'Peygamberimize Mektup' yarýþmalarýnda 1. gelenlere çeþitli hediyeler takdim edildi. Suruç Feza Dershanesi Müdürü Ramazan Gelez programýn yapýmýnda emeði geçen Suruç Kadýn Kültür Yardýmlaþma ve Dayanýþma Derneði Baþkaný Songül Çýlgasit ve Umut Okuma Salonlarý Müdürü Süleyman Kaya’ya birer plaket takdim etti. Sema gösterisi ile son bulan programda katýlanlara gül ve lokum ikramý yapýldý. (CÝHAN)