Çiftçiler yeni düzenlemenin dýþýnda kaldý M Sedat Aslanaçier
ardin’deki yangýn ve rüzgar afetinden zarar gören çiftçiler Tarsim sigortasý olmadýðýndan zarar destek kapsamýna alýnmadýðý belirtildi.
Ziraat Mühendisleri Odasý Mardin Ýl Temsilcisi Mehmet Ali Dündar, Bakanlar kurulu kararýnda, Mardin’deki yangýn ve rüzgar afetinden zarar gören çiftçilerin zarar destek kapsamýna alýnmadýðýný, bu doðal afetin telafisi için gerekli düzenlemelerin bir defaya mahsus yapýlmasýný istediklerini kaydetti. Dündar yaptýðý açýklamada rüzgar ve yangýnlardan binlerce dönüm arazi çok büyük zararlara maruz kaldýðýný ileri sürdü. Bu yýl ülke genelinde birçok ilde kuraklýktan dolayý üretimde büyük zararlar meydana geldiðini, 50’den fazla ilde üreticilerin maðdur olduðunu kaydeden Dündar þöyle dedi: “ Bakanlýk, çok doðru bir kararla, kuraklýktan zarar gören çiftçilere yardým elini uzatarak bu illerimizi afet kapsamýna aldý.Mardin’de bu yýlýn hububat hasadý döneminde þiddetli rüzgar ve yangýnlarla karþý karþýya kaldýk. Rüzgar ve yangýnlardan binlerce dönüm arazi çok büyük zararlara maruz kaldý.Hasad edilemeyen arazilerdeki
ürünün büyük bir kýsmý dökülerek heba oldu. Akabinde baþlayan tarla yangýnlarý on binlerce dönüm ekili alanýn kül olmasýna neden oldu. Bunun yanýnda meyve-sebze bahçeleri ile seralarda da ciddi boyutlarda zararlar oluþtu. Yangýn ve rüzgar zararlarý, 2090 sayýlý “ Doðal Afetlerden Zarar Gören Çiftçilerin Desteklenme Hakkýndaki Kanun” kapsamý dýþýnda olduðundan Mardin çiftçisinin zararlarý yeni düzenlemenin dýþýnda kaldý. TARSÝM sigortasýnýn kapsamýnda olan bu zararlarýn çok büyük bölümü, üreticilerimizin sigorta yaptýrmamasý nedeniyle telafi edilmedi. Son Bakanlar kurulu kararýnda, Mardin’deki zarar destek kapsamýna alýnmadý. Mardin çiftçimizin uðradýðý bu doðal afetin telafisi için gerekli düzenlemelerin yapýlmasý bir defaya mahsus zorunluluktur. Hiç olmazsa üreticilerin banka ve kooparatif borçlarý bir yýllýðýna ertelenmelidir ”
Nusaybin’de Firar eden Suriyeli yakalandý M. Sait Çakar
S
GÜNLÜK BAÐIMSIZ GAZETE
24 Aðustos 2012 Cuma
Yýl: 9 Sayý 2427 Fiyatý :25 Kr
uriye'deki iç karýþýklýktan kaçan bir Suriyeli, Mardin'i Nusaybin ilçesinde firar etti. Askerler firari Suriyeliyi yakalamak için havaya ateþ açtý. Aralarýnda askerliði bitirdiði halde terhis edilmeyen ve bir yaþýndaki çocuðun da olduðu 8 kiþi, Girmeli mevkiinde mayýnlý alaný geçerek Nusaybin'de sýnýrda görev yapan piyadelere sýðýndý.
Saðlýk raporlarýnýn alýnmasý için sivil bir araçla Nusaybin Devlet Hastanesi'ne getirilen Suriyelilerden biri, araçtan indirildiði sýrada askerlerin arasýndan kaçarak firar etti. Askerlerin havaya ateþ ederek peþine düþtüðü Suriyeli, Þirin Bulvarý mevkiinde asker ve polisler tarafýndan yakalanarak tekrar hastaneye getirildi. Saðlýk kontrollerinden sonra Suriyeliler geniþ güvenlik önlemleri altýnda jandarmaya teslim edildi.
Üniversitenin öðrenci kontenjaný doldu Öðrenci Ýþleri Daire Baþkaný Tevfik Yardýmcý, Yükseköðretime Geçiþ Sýnavý (YGS) ve Lisans Yerleþtirme Sýnavlarý (LYS) sonuçlarýna göre, Mardin Artuklu Üniversitesi’ne Türkiye’nin her yöresinden öðrencilerin yoðun ilgi gösterdiðini ve üniversite adýna bunun memnuniyet verici olduðunu belirtti. Ali Edis lçme, Seçme ve Yerleþtirme Merkezi (ÖSYM)'nin internet sayfasýnda açýklanan 2012 YGS ve LYS yerleþtirme sonuçlarýna göre, Mardin Artuklu Üniversitesi’nin bütün lisans ve ön lisans program kontenjanlarýnýn dolduðu öðrenildi. Öðrenci Ýþleri Daire Baþkaný Tevfik Yardýmcý, Yükseköðretime Geçiþ Sýnavý (YGS) ve Lisans Yerleþtirme Sýnavlarý (LYS) sonuçlarýna göre, Mardin Artuklu Üniversitesi’ne Türkiye’nin her yöresinden öðrencilerin yoðun ilgi
Ö
Sýcaklarda çocuklara dikkat! Murat Akgül
M
ardin’de sýcaklarýn artmasýyla aile saðlýk doktorlarý çocuklarda görülen yaz hastalýklarý için anne ve babalara uyarýlarda bulundu. Mardin aile saðlýk doktoru Hamit kasap özellikle yaz aylarýnda meydana gelen hastalýklarýn temelinde çocuklarýn geliþi güzel beslenmelerinden ve giyime dikkat edilmemesinden kaynakladýðýný belirtti. Kassap konuþmasýnda þunlarý kaydetti. “Çocuklardaki yaz hastalýklarýnýn en sýk sebepleri aþýrý giydirmeye baðlý aþýrý terleme sonucu halk deyimiyle pisikler ve ishal sonucu aþýrý su kaybý; böcek sokmalarý ve hayvan ýsýrýklarýdýr. Önemli noktalardan biri, anne-babalara bol suyun zararlý olmadýðýný hatýrlatmaktýr. Çocuklar yazýn bol su içmeli ve sýk sýk yýkanmalýdýr. Giyimde annelerin hasas davranmasý gerekiyor, özellik beyaz türü elbiseler sýcakta daha çok tercih edilmeli ve þabka türü baþlýklarla çocuklarýný dýþarý çýkartmalý. Çocuklar için yazýn vazgeçilmesi olan dondurma ve soðu içeceklere de dikkat edilmesi gerekiyor çünkü açýkta satýlan ürünler çocuklar ardin Sakatlar üzerinde hastalýk yarata biliyor. Bölgemizde Derneði yaptýðý sýcaklarýn fazla olmasý nedeniyle baba ve çalýþmalarla annelere tavsiyemiz bu mevsimde bünyesindeki 10.000 üyeye umut çocuklarýna dikkat etsinler.”dedi.
gösterdiðini ve üniversite adýna bunun memnuniyet verici olduðunu belirtti. Yardýmcý, Mardin Artuklu Üniversitesi'ni tercih eden öðrenci sayýsýnýn sürekli artýþ gösterdiðini ifade etti. Yeni bir üniversite olmasýna raðmen yüzde 100'e yaklaþan doluluk oraný ile büyük bir baþarýya imza attýklarýný belirten Tevfik Yardýmcý, ”Geçen yýl verdiðimiz 533 mezun öðrenci sayýsýna karþýlýk olarak 2012-ÖSYS yerleþtirme sonuçlarýnda 1889 öðrenci, üniversitemiz bünyesinde bulunan lisans ve ön lisans programlarýný tercih etmiþtir.” dedi. Yeni akademik eðitimöðretim yýlýna 4 bin 469 'Lisans' ve 'Ön Lisans' öðrencisiyle baþlayacaklarýný açýklayan Yardýmcý, 'Yüksek Lisans' ve 'Doktora' programlarýna yerleþecek 600 öðrenciyle birlikte bu sayýnýn 5 bin 69’a ulaþacaðýný söyledi. Öðrenci Ýþleri Daire Baþkaný Tevfik Yardýmcý, öðrenci kayýtlarý ile ilgili duyurunun, Mardin Artuklu Üniversitesi’nin resmi web sayfasýnda yapýlacaðýný hatýrlatarak, öðrenci kayýt tarihinin
E
uro Bölgesi krizle boðuþurken , yoðun mesai ile çalýþan Türkiye'nin ekonomi yönetimi Ramazan ayýný da aktif olarak deðerlendirdi.
Sayfa 3’te
Sakatlar Derneði Baþkaný Anuk "2012 yýlý içerisinde engelli arkadaþlarýmýza 50 koltuk deðneði, 100 tekerlekli sandelye ve 2 adet Motorlu aracý baðýþ yoluyla kazandýrdýk. Sayfa 2’de
Bu da bizim yeni bir üniversite olarak kýsa zaman içinde akademik, sosyal ve altyapý alanlarýnda gerçekleþtirdiðimiz gayretin bir kanýtýdýr. Üniversitemize gösterilen bu yakýn ve yoðun ilginin üzerimize aldýðýmýz misyon ve yükümlülüðü biraz daha artýrdýðýnýn farkýndalýðý içinde özgün, katýlýmcý, evrensel ve daha özgürlükçü akademik ve stratejik programlar sunacaðýz.”
isteyen adaylar 22 Aðustos ile 7 Eylül tarihleri arasýnda Yaþayan Diller Enstitüsü (Zinciriye Medresesi)’ne baþvuracak. 17 Eylül tarihinde baþlayacak olan Süryanice ve Ýbranice kurslarý hafta içi ve hafta sonlarý 1.seviye için iki ayrý kategoride verilecek.
M
Ekonomi yönetimi Ramazan'ý Doðu'da geçirdi
”2012 YGS ve LYS sonuçlarýna göre, öðrenci kontenjanlarýmýzýn tamamen dolmasýný, birçok üniversiteye nasip olmayan, öðrencilerin, anne ve babalarýn teveccühü ve iltifatý olarak görüyoruz.
Üniversiteden Aramice eðitim
Geleceðe umutla bakýyorlar olma yolunda büyük adýmlar atmayý hedefliyor. Mardin sakatlar derneði baþkaný Hasan Anuk 2012 yýlýnda ülke içinde ve yabancý ülkelerde yaptýðýmýz çalýþmalarýmýzý 2013 yýlýnda daha yukarýlara çýkaracaðýz dedi.
3-7 Eylül olarak belirlendiði bilgisini verdi. Rektör Prof. Dr. Serdar Bedii Omay ise konuya iliþkin yaptýðý deðerlendirmede, Artuklu Üniversitesi'nin öðrencilerine araþtýrmayý teþvik eden nitelikli, dinamik, etkin ve iþlevsel öðretim programlarý sunduðunu belirtti. Prof. Omay, þöyle dedi:
M
ardin Artuklu Üniversitesi Türkiye’de Yaþayan Diller Enstitüsü tarafýndan 2012-2013 öðretim yýlýnda sertifikalý Süryanice ve Ýbranice kurslarý açýlacaðý bildirildi. Üniversite bünyesinde açýlan Ýbranice ve Süryanice kurslarýna katýlmak
Kursun her biri 3 ay süreyle devam edecek. Kursa katýlan öðrenciler kurs kurlarý sonunda baþarýlý bir performans gösterdikleri takdirde, her bir kurs sonunda enstitü tarafýndan verilecek olan sertifikalarý almaya hak kazanacak. Kurs baþvurularý ve ilgili resmi iþlemler Yaþayan Diller Enstitüsü (Zinciriye Medresesi)’nde yapýlacak, dersler ise Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörlük binasý sýnýflarýnda verilecek. Sayfa 2’de
24 Aðustos 2012 Cuma
2
Üniversiteden Aramice eðitim Ali Edis
M
ardin Artuklu Üniversitesi Türkiye’de Yaþayan Diller Enstitüsü tarafýndan 2012-2013 öðretim yýlýnda sertifikalý Süryanice ve Ýbranice kurslarý açýlacaðý bildirildi. Üniversite bünyesinde açýlan Ýbranice ve Süryanice kurslarýna katýlmak isteyen adaylar 22 Aðustos ile 7 Eylül tarihleri arasýnda Yaþayan Diller Enstitüsü (Zinciriye Medresesi)’ne baþvuracak. 17 Eylül tarihinde baþlayacak olan Süryanice ve Ýbranice kurslarý hafta içi ve hafta sonlarý 1.seviye için iki ayrý kategoride verilecek. Kursun her biri 3 ay süreyle devam edecek. Kursa katýlan öðrenciler kurs kurlarý sonunda baþarýlý bir performans gösterdikleri takdirde, her bir kurs sonunda enstitü tarafýndan verilecek olan sertifikalarý
almaya hak kazanacak. Kurs baþvurularý ve ilgili resmi iþlemler Yaþayan Diller Enstitüsü (Zinciriye Medresesi)’nde yapýlacak, dersler ise Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörlük binasý sýnýflarýnda verilecek.
2 bin yýl sonra Aramice eðitimi verilecek Türkiye’de ilklere imza atan Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof Dr. Serdar Bedii Omay, Özgürlükler ve barýþýn sembolü olan Artuklu Üniversitesi'nin Kürtçe’den sonra þimdi de Süryanice ve Ýbranice kurslarý açtýðýný belirterek, tarihi kentte 2 bin yýl sonra tekrar Aramice'yi öðrenme ve konuþmaya çalýþýlacak olmanýn heyecanýnýn yaþandýðýný söyledi. Türkiye Cumhuriyeti'nin resmi bir üniversitesinde kadim bir geleneðin tekrar
canlandýðýný belirten Omay, "Ayný üniversitede daha önce de bir ilke imza atarak Kürdoloji Bölümü'nü kurmuþtuk. Bu her halde dünya tarihinin, belki çok küçük bir noktasý ama bence çok önemli bir nokta. Nusaybin Akademisi'nde dünya medeniyetinin çok önemli bir adýmý atýlmýþtý. O dönemde Aramice dersi verildi. Türkiye Cumhuriyeti'nin resmi bir üniversitesinde kadim bir gelenek tekrar canlanýyor. Üniversitemiz bu konuda yoðun bir destek verecek ve Süryaniyatýn mühim bir merkezi olacaðýný hayal ediyorum. 22 Aðustos tarihinde baþlayacak olan baþvurular 7 Eylül tarihleri arasýnda sona erecek. 17 Eylül’de baþlayacak olan Süryanice ve Ýbranice kurslarý 3 ay boyunca devam edecek. Kurslarda baþarýlý olanlara sertifika verilecek. Artuklu Üniversitesi olarak bir kez daha özgürlüklere imza attýk. Kadim þehrin sahip olduðu diller ve dinler yeniden hoþgörü sofrasýnda yer almaya devam edecek. Bu da üniversitemizin desteði ile saðlanacaktýr.” dedi.
Artuklu Üniversitesi özgürlüklere kapý açtý Üniversite bünyesinde açýlan Süryanice ve Ýbranice kurslarýnýn Türkiye ve Mardin için çok önemli olduðunu belirten Kýrklar Kilisesi Papazý Gabriel Akyüz de tarihte özgürlükler ve barýþýn sembolü olarak anýlan Mardin’de bugün üniversite bünyesinde Türkiye’de ilk defa Süryanice ve Ýbranice kurslar açýlmasýnýn önemine deðinerek þunlarý söyledi: " Kendileri için bu bir dönüm noktasýdýr. Mardin Artuklu Üniversitesi'nin tarihi yeniden yazacaðýna inanýyorum ve Ortadoðu Üniversitesi olacaðýna inanýyorum. Bu konuda emeði geçen herkese teþekkür ediyoruz." Kurslara katýlmak isteyen adaylardan baþvuru için, adayýn mezuniyet belgesinin fotokopisi, 1 adet fotoðraf, nüfus cüzdanýnýn fotokopisi, daha önce kursa girmiþse aldýðý sertifika fotokopisi (2. seviye için) isteniyor.
Mardin Sakatlar Derneði geleceðe umutla bakýyor Murat Akgül
M
ardin Sakatlar Derneði yaptýðý çalýþmalarla bünyesindeki 10.000 üyeye umut olma yolunda büyük adýmlar atmayý hedefliyor. Mardin sakatlar derneði baþkaný Hasan Anuk 2012 yýlýnda ülke içinde ve yabancý
ülkelerde yaptýðýmýz çalýþmalarýmýzý 2013 yýlýnda daha yukarýlara çýkaracaðýz dedi. Sakatlar Derneði Baþkaný Anuk "2012 yýlý içerisinde engelli arkadaþlarýmýza 50 koltuk deðneði, 100 tekerlekli sandelye ve 2 adet Motorlu aracý baðýþ yoluyla kazandýrdýk. Bu konuda ki çalýþmalarýmýz devam edecek bu sene elimizden gelen çabayý göstererek alabildiðimiz oranda özellikle Motorlu araç alýmýna gideceðiz. Ne kadar engelli vatandaþýmýzý topluma kazandýrýrsak bizim için o kadar sevindirici olacak, engelli kardeþlerimizin Ailelerininde psikolojik ve sosyal yaþam anlamýnda bize destek olacaklarýna inanýyorum" dedi.
Mardin telkarisini dünyaya tanýtýyoruz Hedefimiz Kendimizi tüm Dünyaya Telkariyle tanýtmak diyen Anuk "Telkariyle yaptýðýmýz çalýþmalarla 2012 yýlý içinde ülke dýþýnda iki, ülke içinde ise on tane önemli fuara katýldýk. Fuarlara kendi ürettiðimiz Telkari ürünlerle katýldýk ve büyük bir beðeni kazandý. Bu sene içerisinde ulaþabileceðimiz kadar çok
illimize ulaþarak kendimize telkari pazarý oluþturmayý hedefliyoruz. Telkari ürünlerinin tamamýný atölyemizde çalýþan 5 engelli kardeþimiz üretiyor. Bu sayede engelli kardeþlerimiz kendilerini hem toplumda hissediyor hem de ailelerine bir katký saðladýklarý için seviniyor, bende bu sayede mutlu oluyorum."dedi.
Yeni yer tahsisinde bulunduk Þuan ki çalýþma alanlarýnýn küçük bir yer olduðunu söyleyen Hasan Anuk "Valilikten yeni yer tahsisinde bulunmak için baþ vuru yaptýk sonuçlandýðýnda daha verimli bir þekilde çalýþmayý hedefliyoruz. Bununla birlikte en az 20 engelli kardeþimizi daha iþe alarak burada ki binada hem atölye Hem de Maðaza açmayý hedefliyorum. Ayrýca Birkaç Proje Baþvurusu yaparak engelli kardeþlerimize iþ imkaný saðlamak istiyorum bu konuda çalýþmalarým devam ediyor." dedi.
‘Seyyah Ulu Çýnarýn Ýzinde’ projesi devam ediyor Ýsmail Erkar
G
ençlik ve Spor Bakanlýðý tarafýndan düzenlenen "Seyyah Ulu Çýnarýn Ýzinde" projesi Ramazan ayýnýn ardýndan yoðun bir katýlýmla devam ediyor. Mardinli genç kýzlar, Gençlik ve Spor Bakanlýðý tarafýndan düzenlenen "Seyyah Ulu Çýnarýn Ýzinde" isimli proje kapsamýnda farklý illere gidecek gruplar yeniden yollara çýktý. Yüzbin gencin farklý yerleri gezip görmesi, farklý kültürleri tanýmasý ve kaynaþmasýnýn hedeflendiði seyyah projesiyle ilgili çalýþmalar Ramazan ayýnda verilen aranýn ardýndan Mardin’de yoðun bir þekilde sürdürülüyor.
Kýzlar coþkuyla uðurlandý Proje kapsamýnda 200 genç kýz Elazýð, Hatay, Adana, Erzurum ve Gaziantep'e gitmek üzere Gençlik Merkezi bahçesinden hareket etti. Kýzlarý Gençleri gidecekleri illere Mardin Gençlik ve Spor Hizmetleri Ýl Müdürü Mustafa Kuzu, Þube Müdürü Nezir Akhun, Koordinatör Kazým Özalp, aileleri ve arkadaþlarý uðurladý. Gençleri
gidecekleri illere uðurlayan Mardin Gençlik ve Spor Hizmetleri Ýl Müdürü Mustafa Kuzu, 8. Dönemini gerçekleþtirdikleri projenin aksaksýz devam etmesinden dolayý son derece mutlu olduðunu söyledi. Gençlerin yaþadýðý heyecan ve mutluluða ortak olduðunu belirten Kuzu, "Proje kapsamýnda toplam bin 200 öðrenci, ilimizden bu dört ile gidecek. Her dönemde ayný coþkunun yaþanmasýný, gençlerimizin gezilerle kendine güvenlerinin artmasýný diliyoruz. Ayrýca bu geziler, güzel dostluklarýn oluþmasý için iyi bir fýrsattýr."dedi.
Kuzu: “Seyyah projesiyle toplum bütünleþmesi saðlanýyor” Kuzu, bu büyük projenin gençler arasýnda hoþgörü ve diyalogun arttýrýlmasý, sosyal korku ve ön yargýlarýn giderilmesi, toplumsal bütünleþmeye katký saðlanmasý, gençlerin farklý coðrafi bölgelerde yaþayan akranlarýyla tanýþmalarý, kaynaþmalarý ve kültürel alýþveriþte bulunmalarý bakýmýndan çok önemli olduðunu ifade etti.
Geziye katýlanlara “Seyyah” hediyeleri verildi Geziye katýlacak bütün kýzlara þapka, çanta, kalem, ajanda ve çeþitli kitaplardan oluþan hediye seti de daðýtýldý.
Yýlmaz'dan Hastalara Bayram Ziyareti Murat Akgül
T
ürkiye Demokratik Ofis Sen Sendikasý çalýþanlarý ve Mardin Ýl Baþkaný Veysi Yýlmaz ile Baþkan Yardýmcýsý Nurettin Akbalýk, bayramda hastalarý unutmayarak hastalara gül, çikolata ve kolonya ikram etti. Hasta ve hasta yakýnlarýnýn bu ziyaretlerden çok memnun kaldýðýný belirten Yýlmaz, "Bununla birlikte çocuklarý sevindirmek, kimsesizleri ziyaret etmek ve herhangi bir hastalýklarý nedeniyle bayramlarýný hastanede geçiren hastalarýmýzý ziyaret ediyoruz. Bizim örfümüz ve kültürümüzde bunu gerektirmektedir. Geleneklerimizi yaþatmak ve hastalarýmýzý da memnun etmek amacýyla böyle bir program düzenledik. Yönetim kurulu üyelerimizle birlikte Devlet Hastanesine giderek
burada yatan hastalarýmýzý ziyaret ediyoruz" dedi. Yýlmaz, son olarak þunlarý belirtti: "Ziyaretimizden hasta ve hasta yakýnlarý ile birlikte, bayramý görevleri nedeniyle hastanede geçirenlerde çok memnun oldu. Onlara vermiþ olduðumuz karanfil ile gözlerindeki mutluluðu görmek bizleri sevindirmektedir. 30 gün tutulan oruç sonrasý ulaþmýþ olduðumuz Ramazan Bayramý'nýn tüm insanlýða hayýrlar getirmesini, zulüm altýnda olan Müslümanlarýn bir an evvel bu zulümden kurtulmalarýný temenni ediyorum. Mardinli hemþehrilerimin ve tüm Ýslam aleminin de Ramazan Bayramýný kutluyorum"
www.mardiniletisimgazetesi.com.tr
24 Aðustos 2012 Cuma
4
Dizimde can veren askere de oðlum gibi gözyaþý döküyorum E
mine Ürek, 8 ay önce büyük bir acý yaþadý. 16 yaþýndaki evladý F-16'lar tarafýndan terörist zannedilerek vuruldu. Veysel'inin acýsý bir an yüreðinden çýkmayan Ürek, önceki gün Þýrnak Uludere'de devrilen askerî araca yardým için ilk koþanlar arasýndaydý. Yalýnayak, askerleri kurtarmaya giden acýlý annenin çabasý Türkiye kardeþliðinin simgesi oldu. Kucaðýnda son nefesini veren asker için gözyaþý döken Emine Ürek, þöyle konuþtu: "Türk, Kürt, Laz, Çerkes fark etmez, biz birlik ve beraberlikten yanayýz. Ben anayým, 16 yaþýnda kaybettiðim oðluma da aðlýyorum, dizlerimde can veren askere de. Onun kurtulmasý için çok dua ettim ama maalesef vefat etti." Askerî aracýn devrildiðini eþinden öðrendiðini anlatan Emine Ürek, kazanýn meydana geldiði yerin kendilerine bir kilometre mesafede olduðunu söylüyor. Askerlerin imdadýna koþtuðu sýrada gözünün hiçbir þeyi görmediðini belirten acýlý anne, evden kaza bölgesine gidip bütün yaralý ve þehitleri dere yataðýndan çýkardýktan sonra ayakkabýsýnýn olmadýðýný fark ettiðini kaydediyor. O sýrada aklýnda askerlerin eþleri ve annelerinin olduðunu aktaran Ürek, "Evladýmý kaybettim, bari baþka annelerin ciðeri yanmasýn. Hâlâ kucaðýmda ölen asker için aðlýyorum. Biz de insanýz, yüreðimiz dayanmýyor. Biz
birlikten beraberlikten yanayýz. Sadece kötüler ortaya çýksýn istiyoruz." diye konuþuyor. Minibüsün uçtuðu dere yataðýndan yaralý olarak çýkardýklarý bir askerin 'Geçen yýl annemi kaybettim, ona kavuþacaðým. Beni bir teyzenin yanýna götürün' ifadeleri üzerine askerin baþýný dizine koyduðunu ve teselli etmeye çalýþtýðýný anlatan anne Ürek yaþadýklarýný þöyle anlatýyor: "Onun elinden tuttum, gözlerime baktý. Elimi sýktý, 'Anne ölmek istemiyorum.' dedi. Ben o sýrada onun gözlerine bakýyordum ama sanki oðlumu görüyordum. Ona dua ettim ve 'Sen de dua et.' dedim. Askerin de bir oðlu varmýþ. O da 'Allah beni oðluma baðýþlasýn.' dedi. Sürekli konuþturmaya çalýþtým. Köyden gelen akrabalarýmýn sivil aracýna bindirdik. Arabada baþýný
dizime koydu. Alaydaki revire kadar elimi býrakmadý. O an ölüp ölüp diriliyordum. Allah'a dua ediyordum yaþasýn diye. Revirde askerler hemen müdahale etti; ama maalesef vefat etti. Biz tekrar olay yerine geldik, diðer yaralýlarla ilgilenmeye devam ettik." Dünyanýn neresinde olursa olsun yaralý bir insanýn yardýmýna koþulmasý gerektiðini söyleyen Emine Ürek, bir anne olarak insanlýk görevini yerine getirdiðini vurguluyor. Ürek, "Bütün deðerlerimiz, dinimiz bize yaralýya yardým edin diyor, Allah'ýn verdiði caný almayýn diyor. Ben üzerime düþeni yaptým. Batýda yaþayan bir anne de ayný þeyi yapardý. Bundan eminim. Ben insanlýk adýna yaptým." ifadelerini kullanýyor. Uludere'de
oðlunun da aralarýnda bulunduðu 34 kiþinin uçaklardan yaðdýrýlan bombalarla öldürüldüðünü hatýrlatan anne Ürek, bu olaya üzülenler olduðu kadar sevinenler de olduðuna inandýðýný söylüyor. Anne Ürek, "Ama ne olursa olsun biz kardeþiz. Türk, Kürt, Laz, Çerkes fark etmez, biz birlik ve beraberlikten yanayýz." diyor ve yaralý askerlerin, þehit olanlarýn son hallerinin gözünün önünden bir türlü gitmediðini dile getiriyor. Þehitlerin annelerine baþsaðlýðý dileklerini gönderen Emine Ürek, Türkiye'de birlik, beraberlik, huzur ve kardeþliðin daha da pekiþmesi için oðlunun ölümüne neden olanlarýn yargý önüne çýkarýlmasý gerektiðini anlatýyor. Koyunlarýný saðmaya giderken kazaya denk geldiðini anlatan Emine Ürek'in eltisi Sabuha Ürek de, o an bütün iþlerini býrakarak askerlerin yardýmýna koþtuðunu söylüyor. Yaralý askerleri taþýrken Uþaklý olduðunu öðrendiði bir askerin sürekli dua ettiðini anlatan Ürek o günü þu sözlerle anlatýyor: "Yaralý asker sürekli dua ediyordu. Kelime-i þehadet getiriyordu. Askerlerin o hali yüreðimi yaktý, dünden beri gözüme uyku girmedi. O askerin öldüðünü öðrendim, yýkýldým. Son halini ve söylediði þehadeti unutamýyorum. Sürekli anne ve bacýlarýný düþündü. Benim niþanlý yeðenim 34 kiþiyle birlikte bombalandý, öldürüldü. Ölümün acýsýný çok iyi biliyorum. Allah ailelerine sabýr versin." (Cihan)
STK'lar: Güven ve refahta yaþamak için parçalanmak deðil, kenetlenmeli
Valiler devir teslim töreni gerçekleþtirdi
B
alýkesir iline atanan Batman Valisi Ahmet Turhan ve Balýkesir ilinden Batman’a atanan Vali Yýlmaz Aslan arasýnda devir teslim töreni yapýldý. Vali Yýlmaz Aslan, valilik bahçesinde Vali Ahmet Turhan tarafýndan karþýlandý. Kurum müdürleri ile tek tek tokalaþan Vali Aslan daha sonra Vali Turhan ile beraber valilik þeref defterini imzaladý. Makamda konuþma yapan Vali Ahmet Turhan, Batman’ýn önemli bir il olduðunu ve sorunlarýnýn büyük olduðunu belirterek, “Bu sorunlarýn üstesinden gelebilecek bir meslektaþýmýza bu görevi teslim etmek gerçekten de bizler için çok önemlidir. Bayram sonrasýnda devir teslim ayrý bir anlamlý oldu. Ama maalesef Þýrnak’ta, Gaziantep’te meydana gelen olaylar bizleri derinden üzmüþtür. Ýnþallah benzer olaylarýn bölgemizde olmamasý temennimizdir. Ben tekrar hoþ geldiniz diyorum. Memleketimiz açýsýndan Batman açýsýndan hayýrlý olsun diyorum.” dedi. Vali Turhan kentten ayrýlmadan önce basýn aracýlýðý ile Batmanlýlardan helallik istedi. Vali Yýlmaz Aslan da Batman’da güvenlik konularýyla uðraþmak yerine bölgenin ekonomik, kültürel, sanayi, tarým ve hayvancýlýk yönüyle uðraþmak istediðini belirtti. Vali Yýlmaz, “Ýnþallah güvenlikle ilgili konulara çok fazla uðraþmamýz gerekmez. Ancak tabii ki þartlarýn gereði ne yapýlmasý gerekiyorsa onun yapýlacaðýný da söylememe gerek yok. Benimkisi bir temenniden ibarettir. Buralarda da bu güne kadar yapýlan çalýþmalarý geliþtirmek þartýyla tarýmda, hayvancýlýkta ve diðer alanlarda çalýþmalarý gözden geçirip sayýn Valimizin baþlattýðý çalýþmalarý sürdürmeye devam edeceðiz.” diye konuþtu. Vali Yýlmaz Aslan, Vali Ahmet Turhan’a Hasankeyf iþlemeli porselen tabak hediye etti. Ýki vali birbirlerine baþarýlar diledi. (Cihan)
Þ
anlýurfa'da 20 sivil toplum kuruluþu (STK), Gaziantep'te yaþanan terör saldýrýsýný kýnadý. Birlik mesajý veren STK’lar, refah ve güvenin birlikten geçtiðini vurguladý. Terör örgütü PKK'nýn Gaziantep'te kent merkezinde bulunan polis karakolu önüne býraktýðý bombalý aracýn patlamasý sonucu 4'ü çocuk 9 sivilin hayatýný kaybettiði ve 69 kiþi yaralandýðý menfur olayý Þanlýurfa'daki 20 STK bir basýn açýklamasý yaparak kýnadý. Basýn açýklamasýný Þanlýurfa Ticaret ve Sanayi Odasý Baþkaný Sabri Ertekin okudu. Yaþanan olayý vahþet olarak nitelendiren Ertekin, ülkenin bu badireleri kýsa sürede atlatacaðýný belirtti. Ertekin, tüm ülkeyi birlik ve beraberliðe davet etti. "Ülkemizde son zamanlarda týrmandýrýlmaya çalýþýlan terör olaylarýnýn tümünü ve buna baðlý olarak kutuplaþma çabalarýný þiddetle kýnýyoruz.” diyen Ertekin, bunlarýn dünyanýn 16. ekonomisi olmayý baþarabilen Türkiye’nin önünü kapatmaya yönelik giriþimler olduðunu ifade etti. Ýslam dinine göre bir ýrkýn üstünlüðünü saðlamak için baþkalarýný ezmek ve öldürmenin kesin bir emirle haram kýlýndýðýný kaydeden Ertekin, “Asýl olan hangi din veya ýrktan olsun bütün vatandaþlarýmýzýn güven ve refah içerisinde yaþamalarýdýr. Bunun içinde parçalar halinde deðil kenetlenerek bütünleþmemiz lazýmdýr.” dedi. Türkiye’nin özgürlüðe verdiði önemi her geçen gün artýrdýðýný kaydeden Ertekin, herkesin baþkalarýna zarar vermeden özgürce yaþamasý için gerekli ortam saðlandýðýný ve giderek iyiye götürülme çabalarýnýn devam ettiðini ifade etti. Terörün sonunun olmadýðýný vurgulayan Ertekin, terör destekçilerine destek verilmemesini, destek vermeye zorlananlarýn da güvenliðinin saðlanmasý gerektiðini dile getirdi. Sýnýr ötesindeki tehlikeye de iþaret
BDP’nin açýk hava toplantýsýna onay çýkmadý eden Ertekin, “Sýnýr güvenliði ve patlayýcý maddelerin daðýtýmý ile ilgili gerekli tedbirler alýnarak bu olaylar kaynaðýndan kurutulmalýdýr." dedi. Basýn açýklamasýna Ticaret ve Sanayi Odasý Baþkaný Sabri Ertekin, Ticaret Borsasý Meclis Baþkaný Mehmet Emin Aydýn, Ticaret Borsasý Baþkaný Mehmet Kaya, MÜSÝAD Þanlýurfa Þube
Baþkaný Abdurrahman Yetkin, Esnaf Sanayi Odasý Baþkaný Ahmet Akbýyýk, Ziraat Odasý Baþkaný Ahmet Eyyüpoðlu, Müteahhitler Birliði Baþkaný Mustafa Önal, Ýnþaat Mühendisleri Odasý Baþkaný Zeki Yýldýrým, Þanlýurfa Genç Ýþadamlarý Derneði Baþkaný Mehmet Öksüzoðlu, GAP Seracýlar Baþkaný Müslüm Yanmaz, Eczacýlar Odasý Baþkaný Necdet Bayýk, Bedensel
Engelliler Þube Baþkaný Ýbrahim Tapýþýk, Evren San. Yap. Koop. Baþkaný Mustafa Aslan, Þöförler ve Otom. Der. Bþk. Ali Ellidað, Gýda Ým. Koop. Bþk. Kureyþi Çelik, Gýda Ým. Koop. Bþk. Yrd. Murat Güneþ, Kuyumcular Od. Bþk. Halil Demirkol, Topt. Dern. Bþk. Fuat Gemalmaz, Zahireciler Od. Bþk. Mustafa Ertürk, Gýda ÞUPÝAD Bþk. Ýbrahim Toru katýldý. (Cihan)
Kapusuz: Saldýrýyý þiddetle kýnýyoruz Þ
ýrnak’ýn Cizre ilçesinde uðradýðý silahlý saldýrý sonucu hayatýný kaybeden AK Parti Þýrnak Milletvekili Emin Dindar’ýn kardeþi Ramazan Dindar’ýn taziyesine gelen AK Parti Genel Baþkan Yardýmcýsý Salih Kapusuz, saldýrýyý þiddet ve nefretle kýnadý. Kapusuz, olayýn failinin en kýsa zamanda yakalanýp adalet karþýsýna çýkartýlacaðýný belirtti. Cizre’de uðradýðý silahlý saldýrý sonucu hayatýný kaybeden AK Parti Þýrnak Milletvekili Emin Dindar’ýn kardeþi Ramazan Dindar’ýn taziyesine gelen AK Parti Genel Baþkan Yardýmcýsý Salih Kapusuz, taziye çýkýþýnda gazetecilere açýklamada bulundu. "Bildiðiniz gibi arife günü, Ramazan'ýn son günü Mehmet Emin Bey’in kardeþimizin çok deðerli kardeþi, güzel insan seyit Ramazan’ý kaybetti" diyen Salih Kapusuz, þunlarý
söyledi: “Baþta yakýnlarý olmak üzere bütün Cizre halkýnýn ve milletimizin baþý sað olsun. Her þeyden önce insanlýk adýna utanç verici böyle bir saldýrýyý þiddet ve nefretle kýnýyoruz. Bizler iki tane deðerli bakanýmýz, üç tane genel baþkan yardýmcýsý, ondan fazla milletvekilimiz taziye için ziyarete geldik. Baþbakanýmýzýn selamlarýný ve taziyelerini iletmek üzere bu ziyaret sebebiyle aranýzda bulunuyoruz. Bir kez daha Cenab-ý Hak'tan rahmet diliyoruz. Elbette biz inanmýþ insanlar olarak, Müslüman bir millet olarak bir insanýn öldürülmesini alemin katledilmesi, öldürülmesi gibi görüyoruz. Bu ve bunun benzeri olaylarýn yaþanmamasýný temenni ediyoruz. Ýnsanlýktan nasibini almýþ olsalar, her halde biraz kutsalý bulunanlar bu milletin kutsallarýna saygý duyarlar. En kutsal þey Allah’ýn
eþrefi mahluk olarak yaratmýþ olduðu insan için candýr. Bu saygýyý göstermemiþ olmak insanlýk dýþý bir eylemdir. Cenab-ý Hak cennet ayrýlýðý vermesin. Cennetiyle, cemaliyle muamele eylesin.” diye konuþtu. En kýsa zamanda olayýn failinin bulunacaðýný ifade eden Kapusuz, sözlerini þöyle sürdürdü: “Þu da unutulmamasý lazýmdýr ki, bunun faili çok uzun sürmeyen kýsa bir zaman içerisinde mutlaka ama mutlaka yakalanýp adalet karþýsýna çýkartýlacak. Layýk olduðu cezayý da bulacaktýr. Bu aile kýymetli bir aile. Ýlk þehitleri de deðil. Bundan önce de deðiþik zamanlarda kaybettiði kardeþleri oldu. Demek ki tahammül güçleri fazla, dereceleri yüksek böyle bir aileye demek ki taþýyabilecekleri yük geliyor. Allah kolaylýk versin. Allah sabýr versin.” (Cihan)
B
arýþ ve Demokrasi Partisi(BDP)’nin Siverek’te düzenlemek istediði açýk hava toplantýsýna Kaymakamlýk'tan onay çýkmadý. Olasý toplumsal çatýþmalara mahal vermemek gerekçesi ile onay çýkmayan açýk hava toplantýsýnýn düzenlenmesi durumunda güvenlik güçlerince kararlýlýkla engelleneceði vurgulandý. BDP Siverek teþkilatý Açýkhava toplantýsý için kaymakamlýða baþvurdu. Kaymakamlýk son günlerde artan terör olaylarý ve terör olaylarýna tepkileri dikkate alarak partinin talebine izin çýkmadý. konu ile ilgili Valilik açýklamada bulundu. Açýklamada þu ifadelere yer verildi: "Siverek ilçemizde teröre tepki göstermek amacýyla bir araya gelecek topluluklar ve mitinge katýlacak gruplar arasýnda meydana gelebilecek herhangi bir toplumsal çatýþmaya mahal vermemek ve toplumsal hassasiyetleri rencide etmemek amacýyla BDP Siverek Ýlçe Baþkanlýðýnýn 25.08.2012 Cumartesi günü gerçekleþtirmek istediði açýk hava toplantýsýna, Siverek Kaymakamlýðýnca izin verilmemiþtir.” Toplantýnýn düzenlenmesi durumunda engelleneceðinin vurgulandýðý açýklamada "Aksi bir davranýþ güvenlik güçlerince kararlýlýkla engellenecektir." Denildi. Bu arada karara tepki gösteren BDP ilçe teþkilatý programýný ileri bir tarihe erteleme kararý aldý. (Cihan)
www.mardiniletisimgazetesi.com.tr
24 Aðustos 2012 Cuma
3
Ýþsizlik sebebiyle Türkiye'nin göç haritasý sürekli deðiþiyor Türkiye Ýstatistik Kuru-mu'nun (TÜÝK) açýkladýðý son veriler, göç haritasýnýn gençler arasýndaki iþsizlik yüzünden sürekli deðiþiklik gösterdiðini teyit ediyor. 2010-2011 döneminde 81 ilden 58'i net göç verdi. En fazla göçü 2011 yýlýnda yaþadýðý depremle sarsýlan Van verirken listede sýrayla Yozgat, Çankýrý, Kýrýkkale gibi þehirler yer alýyor.
2
010-2011 dönemi itibarýyla 81 ilden 58'i net göç verdi.
Listenin ilk sýrasýnda depremle sarsýlan Van yer alýrken, onu Yozgat, Çankýrý ve Kýrýkkale takip ediyor. Topraklarýný terk eden gençler büyük þehirlerde sigortasýz olarak 750 liranýn altýnda rakamlara tekstil atölyeleri ve inþaatlarda çalýþmak zorunda kalýyor. Kültürel uyuþmazlýk ise cabasý... Yaþanan trajikomik durumlarý anlamak için Diyarbakýrlý Mustafa Yýldýrým'ýn þu sözleri yeterli: "Köyün aðasý, burada dilenci oluyor." Türkiye Ýstatistik Kuru-mu'nun (TÜÝK) açýkladýðý son veriler, göç haritasýnýn gençler arasýndaki iþsizlik yüzünden sürekli deðiþiklik gösterdiðini teyit ediyor. 2010-2011 döneminde 81 ilden 58'i net göç verdi. En fazla göçü 2011 yýlýnda yaþadýðý depremle sarsýlan Van verirken listede sýrayla Yozgat, Çankýrý, Kýrýkkale gibi þehirler yer alýyor. Buna göre 90'lý yýllarda terör sebebiyle daha çok Doðu ve Güneydoðu illerinden göç edilirken 2003'ten sonra yaþanan hýzlý ekonomik büyümeden yeteri kadar pay alamayan Karadeniz ve Ýç Anadolu þehirleri de bu kervana dahil
oldu. 2 milyon 420 bin 181 kiþi iþ bulma umuduyla Ýstanbul, Ankara, Antalya, Adana, Bursa, Ýzmir, Kocaeli ve Konya gibi büyükþehirlerin yolunu tuttu. Ancak çoðunluðunu vasýfsýz gençlerin oluþturduðu bu kitle, doðduðu yeri terk ederken hayal ettiði iþ ve imkânlara kavuþamýyor. Sigortasýz 750 liralýk asgari ücrete yakýn rakamlara tekstil atölyeleri ve inþaatlarda çalýþan gençler, kültürel ve etnik gerilimler sebebiyle daha da umutsuz bir hayatýn ortasýna düþüyor. Önceki haftalarda Ýstanbul Ayazaða'da inþaat iþçileri ve mahalle sakinleri arasýnda çýkan tartýþmayý, Muðla Dalyan'daki kavgayý derinlerdeki bu gerilimin dýþa vuran yansýmalarý olarak yorumlayan sosyolog Doç. Dr. Nail Yýlmaz, "Doðu'dan gelen vatandaþlar göç ettikleri illerde çoðu zaman etnik kimliklerinden dolayý dýþlandýðýný dile getiriyor ve bu doku uyuþmazlýðý küçücük bir kývýlcýmla gerginliðe, hatta çatýþmalara yol açabiliyor." tespitinde bulunuyor. Terör ve iþsizlik yüzünden altý çocuðu ile Diyarbakýr'dan Ýstanbul'a gelen Mustafa Yýldýrým ayný safta namaz kýldýðý insanlarýn namazdan sonra 'hayýrlý cumalar' dahi dememesine içerliyor. "Diyarbakýr'da en kötü evin dört tarafý
açýk ve hava alýr." diyen Yýldýrým'ýn nasýl bir hayal kýrýklýðý yaþadýðýný þu sözler ortaya koyuyor: "Yarým kat bodrumda ev tuttum. 350 TL kira veriyorum. Normalde hayvan dahi baðlanmaz 8 nüfusun kaldýðý yerde. Köyün aðasý burada dilenci oluyor." 6 yýl önce geldiði Ýstanbul'da iþportacýlýk yaparak geçimini temin etmeye çalýþýyor, ama yaþadýðý zorluklar 60 yýla bedel olmuþ. Yýldýrým, bugün Diyarbakýr'da 600–700 TL kazanacaðýný bilse hemen geri dönmeyi düþünüyor.
Rutubetli bekâr odalarý göç edenlerle dolup taþýyor Maddi sýkýntýlar yüzünden Þanlýurfa'dan göç eden 32 yaþýndaki Yahya Nite, eþi ve bir çocuðunu geride býrakmýþ. Eminönü'nde bekâr odalarý ile meþhur Küçükpazar'da tek gözlü bir odada kalýyor. Kaldýðý adresin bir sokak ötesinde fýrýnda çalýþýyor. Para biriktirmek için Eminönü'nden dýþarý adýmýný atmamýþ. Ýþ bulabildiðinden kendini talihli sayýyor. Zira iþ ararken çok zorluk çekmiþ: "Hangi kapýyý çalsam ilk sorduklarý soru 'Nerelisin?' oluyor. Urfa deyince baþka vasfýn var mý, yok mu ona bakan yok. Bizim yaþadýðýmýz her nereye gidersek çile. Bu rutubetli odanýn aylýk kirasý 400 TL. 7-8 kiþi kalýyoruz ki kirayý bölüþelim." Adýyaman'dan gelen Emrah Demir, 'Belki daha iyi bir hayatým olur, iþ bulurum' diye çýkmýþ gurbete. Türkiye'nin deðiþik bölgelerinden gelen yüzlerce genç gibi o da þimdilik bir bekâr odasýnda hayat kurmuþ kendine. Ama bu kýsa süre bile onun taþý topraðý altýn diye koþup geldiði Ýstanbul'un beklediði þartlarý ona sunmayacaðýný anlamasýna yetmiþ. Yýllar önce gelip hâlâ çileli hayat süren arkadaþlarýný gördükçe "Çok da geç kalmadan tekrar memlekete dönmek gerekiyor. Kendi tarlamýzda çalýþarak en azýndan daha insani þartlarda yaþama þansýmýz oluyor." diyor. Ýkinci el eþya satarak günde 20-30 lira kazanan Abdullah Akyazan, Trabzon'dan göç edenlerden. Kendini büyükþehirde dýþlanmýþ hissediyor ve her geçen gün hayat þartlarýnýn kendini daha da zorladýðýný söylüyor. TÜÝK'in son göç haritasýna göre 2010-2011 döneminde Ýstanbul yüzde 8,98, Eskiþehir yüzde 9,18, Tekirdað yüzde 16,58, Bursa yüzde 6,05 göç aldý.
Göç veren iller arasýnda Van yüzde 46,67 ile ilk sýrada yer alýrken yüzde 24,75 ile Yozgat, yüzde 16,29 ile Ardahan, yüzde 7,44 ile Bayburt, yüzde 6,48 ile Diyarbakýr ve yüzde 3,31 ile Þanlýurfa göç verdi. Türkiye genelinde yüzde 9'larda olan iþsizlik oraný gençler arasýnda yüzde 16,7'yi gösteriyor. Vasýfsýz iþçilerin çalýþma alanlarýysa aðýrlýklý olarak inþaat iþçiliði, seyyar satýcýlýk, fýrýncýlýk, hamallýk.
Bitlis'e güvenlik gerekçesiyle yatýrým yapamýyoruz Göçün engellenmesi için en temel çözülmesi gereken sorun istihdam. Hükümetin son açýkladýðý teþvik paketinde 6. bölge illeri Aðrý, Ardahan, Batman, Bingöl, Bitlis, Diyarbakýr, Hakkâri, Iðdýr, Kars, Mardin, Muþ, Siirt, Þanlýurfa, Þýrnak, Van'a yapýlacak yatýrýmlara önemli destekler veriliyor. Bu illerdeki yatýrýmý yapacaklarýn sigorta primi ödemeleri 10 yýl süreyle devlet tarafýndan karþýlanacak. 6. bölgede yatýrým yapacak firmalar yatýrýmýn yüzde 50'sine, OSB içinse yüzde 55'ine tutar kadar vergi ödeme yükümlülüðünden muaf tutulacaklar. Faiz desteði tavanlarý da yükseltilecek. 6. bölgede 31 Aralýk 2013'e kadar baþlanacak yatýrýmlarda sigorta primi desteði 10 yýl uygulanacak. Bu tarihten sonra ise 7 yýl uygulanacak. Yatýrýmcý vergi indirimi desteðini yatýrým döneminde elde ettiði kazançlara da uygulayabilecek. Bölgeye yatýrým yapýp istihdama katký saðlamak isteyen iþadamlarý tablodan memnun. Fakat bölgede yaþanan terör sorunu onlarý yatýrým yapmak konusunda düþündürüyor. Rodi Mood'un Yönetim Kurulu Baþkaný Fetin Kazancý, baþta memleketi Bitlis'e yatýrým yapmayý çok arzu ettiðini ifade ediyor. Fakat bölgedeki güvenlik sorunlarýnýn buna imkân vermediðinin de altýný çiziyor. Memleketi ile baðýný koparmayan Kazancý Batman, Siirt, Muþ ve Van'ýn
yatýrým yapmayý arzu ettikleri iller arasýnda yer aldýðýný söylüyor. Kazancý; "Can güvenliðinin olmamasýndan dolayý bu bölgelerden insanlar kalkýyor büyükþehirlere geliyor. Bizler de oralarda ne kadar istesek de istihdam alanlarý oluþturamýyoruz. Terör olayý bir türlü rahatlatýlamadý. Ýnsanlar kendilerini orada güvende hissetmiyor. Bu yüzden de kalkýp büyükþehirlere göçüyorlar. Fakat vasýfsýz olduklarý için burada da iþler onlar için çok kolay olmuyor. Ýþ arayan çok ama vasýflý iþçi çok az. Ama baktýðýnýzda ciddi iþsiz bir kitle var ama biz maðazalarýmýza müdür ararken bunlarýn içerisinden aday bulamýyoruz. Bu, çözümü kolay olmayan bir sorun. Uzun vadeli olarak devlet politikalarý üretilip aþama aþama bu sorunlarýn köklü olarak çözülmesi gerekiyor." diyor. Yeni istihdam alanlarýnýn oluþmasý ve genç iþsizleri bulunduklarý illerde tutmak uzun vadede çözülecek bir sorun. Peki göç ederek deðiþik illerden gelip kentlere yerleþen kitlelerin problem olarak algýlanmasýnýn önüne nasýl geçilebilir? Sorunun cevabýný sosyolog Nali Yýlmaz veriyor; "Yeni anayasada vatandaþlýk tanýmý doðru bir biçimde yapýlmalý. Bu dýþlayýcý deðil, herkesi kapsayýcý bir taným olmalý. Sosyal ve barýþçýl bir çözüm üretilmeli. En önemlisi toplumun katmanlarý mezhepsel ve etnik konularda eðitilmeli. Doðu'daki terör sorunu çözülmediði sürece göç devam edecek. Bu meselenin çözüme kavuþturulmasý ve orada yeni istihdam alanlarýnýn oluþturulmasý gerekiyor.” (Cihan)
Ekonomi yönetimi Ramazan'ý Doðu'da geçirdi
SGK, maaþ için boþanan 6 bin çifti yakaladý
B
abasý ya da annesi vefat eden çok sayýda kadýn, yetim maaþý alabilmek için kâðýt üzerinde eþinden boþanýyor. Ancak evlilik, fiilen devam ediyor. Bu durumun önüne geçmek için sahte boþanmalar, nitelikli dolandýrýcýlýk kapsamýna alýndý. Son olarak Çankýrý'da bu yönteme baþvuran çifte, 2 yýl 6 ay hapis cezasý ile 30 bin TL para cezasý verildi. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), þu ana kadar 6 bin sahte boþanma vakasýný ortaya çýkardý. 50 bin civarýnda kiþinin de bu yolla haksýz maaþ aldýðý tahmin ediliyor. Anayasa Mahkemesi'nin sahte boþanmalarýn önünü kesen kararýnýn ardýndan cezalar yaðmaya baþladý. Mahkemeler, söz konusu davalarla ilgili nitelikli dolandýrýcýlýk suçundan çok sert kararlar vermeye baþladý. Son olarak Çankýrý Aðýr Ceza Mahkemesi, 12 Nisan 2012 tarihli kararýnda sahte boþanma nedeniyle sanýklara 2 yýl 6 ay hapis cezasý ile 30
bin 152 TL para cezasý verdi. Benzer bir davada Erzurum 3. Aðýr Ceza Mahkemesi de Sosyal Güvenlik Kurumu'nu (SGK)' 46 bin TL dolandýran çifti 5'er yýl olmak üzere toplam 10 yýl hapis ve 95 bin lira adli para cezasýna çarptýrdý. En çok sahte boþanma, emekli þehri olarak bilinen Zonguldak'ta görülüyor. Þu ana kadar yaklaþýk 6 bin sahte boþanma tespit edilirken 50 bin civarýnda kiþinin bu yolla haksýz maaþ aldýðý tahmin ediliyor. Sosyal Güvenlik Kurumu'nun sahte boþanmalarla ilgi yaptýðý kanuni düzenleme, alt mahkemeler tarafýndan Anayasa Mahke-mesi'ne taþýnmýþtý. Açýlan davalarda 5510 sayýlý Sosyal Sigortalar ve Genel Saðlýk Sigortasý Kanunu'nun 56'ncý maddesinin "Eþinden boþandýðý halde, boþandýðý eþiyle fiilen birlikte yaþadýðý belirlenen eþ ve çocuklarýn, baðlanmýþ olan gelir ve aylýklarý kesilir. Bu kiþilere ödenmiþ olan tutarlar geri alýnýr" þeklindeki son fýkrasýnýn iptali isteniyordu. Yüksek
Mahkeme, bu üç ayrý davayý birleþtirerek karara baðladý ve iptal istemini oyçokluðuyla reddetti. Bu kararýn ardýndan mahkemeler, sahte boþanmalara iliþkin çok daha sert kararlar vermeye baþladý. Sahte boþanmalar, sosyal güvenlik sisteminin en büyük sorunlarýndan birini oluþturuyor. Babasý ya da annesi vefat eden çok sayýda kadýn, yetim maaþý alabilmek için eþlerinden kâðýt üzerinde boþanýyor. Resmi boþanma kararý nedeniyle SGK maaþ baðlýyor. Ancak fiilen eþleriyle birlikte yaþamaya devam ediyorlar. Sahte boþanmalar ancak Sosyal Güvenlik denetmenlerinin yaptýðý baskýnlarla ortaya çýkarýlýyor. Bu aþamadan sonra ise devreye yargý giriyor. SGK denetmenlerinin tespit ettiði sahte boþanmalarla ilgili savcýlýklara suç duyurusunda bulunuluyor.
E
uro Bölgesi krizle boðuþurken, yoðun mesai ile çalýþan Türkiye'nin ekonomi yönetimi Ramazan ayýný da aktif olarak deðerlendirdi. Ekonominin patronu Baþbakan Yardýmcýsý Ali Babacan baþta olmak üzere çok sayýda kabine üyesi Ramazan ayý boyunca Doðu ve Güneydoðu Anadolu'yu karýþ karýþ dolaþtý. Þehirler arasý gidiþ geliþler Geçmiþ yýllarda genellikle karayolu ile yapýlýrken çok sayýda küçük cezalarla kurtulan bu kiþiler bakan, iftar ve sahur arasýnda hiç artýk daha büyük cezalarla karþý uyumadý. Bölge milletvekili kabine karþýya kalýyor. Eþiyle anlaþmalý olarak üyeleri Bakanlar Kurulu ve özel sahte boþananlarýn tespiti sonrasýnda programlar haricinde Ankara'ya ölmüþ olan baba veya annelerinden uðramadý. Bakanlarýn bölgedeki aldýklarý maaþlarý kesiliyor. Daha ziyaretlerinde Diyarbakýr Milletvekili önceden ödenmiþ olan maaþlar da Gýda, Tarým ve Hayvancýlýk Bakaný geriye dönük olarak faiziyle kurum Mehdi Eker ilk sýrada yer aldý. tarafýndan tahsil ediliyor. Bugüne Ramazan ayý boyunca farklý tarihlerde kadar binlerce sahte boþanmayý tespit 10 ayrý þehirde düzenlenen eden denetmenler, sahte boþananlarý programlara katýldý. Eker, savcýlýklara bildiriyor. Savcýlýklarca Diyarbakýr'ýn yaný sýra Muþ, Bingöl, açýlan davalarda sahte boþanma eyleVan, Aðrý, Þýrnak, Siirt, Elazýð, mini gerçekleþtiren sanýklara nitelikli Malatya, Mardin ve Batman'da dolandýrýcýlýk suçlarýndan hapis ve adli düzenlenen açýlýþ, iftar, sahur gibi para cezasý veriliyor. (Cihan) programlara iþtirak etti. Eker'in
ardýndan bölgede en fazla farklý il ziyareti gerçekleþtiren isim ise Kalkýnma Bakaný Cevdet Yýlmaz oldu. Ekonomi yönetiminin bölgedeki en aktif üçüncü ismi ise Maliye Bakaný Mehmet Þimþek olarak görülüyor. Þimþek, Batman'ýn yaný sýra Malatya, Diyarbakýr, Bingöl, Þanlýurfa, Mardin ve Tunceli'de halkla iftar yapmasýnýn yaný sýra kanaat önderleri ile de bir araya geldi. Bölge milletvekili olmasa da Baþbakan Yardýmcýsý Ali Babacan da Kars ve Erzurum'daki programlara katýlýrken, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakaný Nihat Ergün de Þanlýurfa, Mardin ve Diyarbakýr'da iftar ve sahur organizasyonlarýna iþtirak etti. Sosyal Güvenlik Bakaný Faruk Çelik de milletvekili olduðu Þanlýurfa'ya uðramayý ihmal etmedi. Ekonomi yönetiminin son dönemde bölgeye olan ilgisinin teþvik kapsamýnda Doðu ve Güneydoðu Anadolu'daki yatýrýmlarýn artmasýnýn desteklenmesi olduðu belirtiliyor. Kabine üyelerinin önümüzdeki günlerde de bölgeye yönelik yeni programlara katýlmasý bekleniyor. (Cihan)
www.mardiniletisimgazetesi.com.tr
24 Aðustos 2012 Cuma
5
Bakanlýk: Demir damlasýnda halkýmýzý BASINDAN... endiþelendirecek bir durum bulunmamakta T S Bize Said Halim Paþa lazým!
aðlýk Bakanlýðý, demir damlasýnda halký endiþelendirecek herhangi bir durum bulunmadýðýný bildirdi. Bakanlýktan yapýlan yazýlý açýklamada, son günlerde medyada 'Saðlýk Bakanlýðý'nýn bebeklere ve emziren annelere ücretsiz daðýttýðý demir damlasýnýn geri çekildiði' yönünde haberler yer aldýðýna dikkat çekildi. Açýklamada, "Bu konu ile birlikte yýllardýr baþarýyla uygulanan ve toplum saðlýðýnýn geliþmesine büyük katký saðlayan 'Demir Gibi Türkiye' kampanyasý hakkýnda kamuoyumuzun doðru bilgilendirilmesi adýna aþaðýdaki açýklamanýn yapýlmasýna gerek görülmüþtür: Beslenme sorunlarý içerisinde demir eksikliði ve buna baðlý kansýzlýk oldukça önemli bir yer tutmaktadýr. Geçmiþ yýllarda yapýlan farklý çalýþmalar özellikle emziren anneler ve çocuklarda yüzde 50’lere varan oranlarda demir eksikliðine baðlý kansýzlýk olduðunu ortaya koymuþtur. Bu önemli halk saðlýðý sorununun çözümü için bakanlýðýmýz
her bebeðe ücretsiz demir desteði saðlanmasý amacýyla 'Demir Gibi Türkiye' programýný baþlatmýþtýr ve 2004 yýlýndan bu yana sürdürmektedir. Bugüne dek program kapsamýnda 8,5 milyonun üzerinde bebeðe ücretsiz destek saðlanmýþtýr. Bu sayede yüzde 50 olan demir eksikliðine baðlý kansýzlýk oraný yüzde 6.3’e inmiþtir." denildi. Demir desteðini saðlayabilmek için bakanlýðýn her yýl 2 milyon kutu demir preparatýnýn alýmýný gerçekleþtirip daðýttýðý vurgulanan açýklamada, "Sahaya gönderilen demir damlalarýnýn bir kýsmýnýn daðýtýmý teknik nedenlerle durdurulmuþtur ve konuyla ilgili çalýþmamýz sürmektedir. Bununla birlikte programýn sürmesini engelleyecek ya da halkýmýzý endiþelendirecek herhangi bir durum bulunmamaktadýr. Vatandaþlarýmýz aile hekimlerine baþvurarak bebeklerini demir eksikliðinden korumak için ücretsiz demir desteðinden faydalanabilirler." ifadelerine yer verildi. (Cihan)
50 yeni hastane daha geliyor
S
osyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK), 5 yýldýr tedavi fiyatlarýný artýrmamasýndan ve vatandaþtan alýnan fark ücreti sýnýrlamasýndan þikâyetçi olan özel hastaneler atýlýma geçti. Bu yýl, Türkiye genelinde 50'ye yakýn özel hastane hizmete girecek. SGK'dan yýllýk 6-7 milyar liralýk bütçe alan hastanelerin, fark ücretleri ve özel hizmetlerle yýllýk 18 milyar liraya yakýn ciro elde etmesi, sektörün her geçen gün büyüdüðünü gözler önüne seriyor. Ülke genelinde 530 özel hastanenin yaklaþýk 3'te birinin yani 160'ýnýn Ýstanbul'da olmasý ise ayrý bir önem taþýyor. Çünkü önümüzdeki dönemde Ýstanbul'da ön izin alan 3 bin yatak kapasiteli 30'a yakýn hastane açýlacak. Yatak kapasitesi bakýmýndan þehirde, Saðlýk Bakanlýðý hastaneleri ile özeller eþit hale gelecek. Her ikisinin de yatak
M. Sait Çakar
kapasitesi 16 bin olacak. Mevcut durumda 30 bin yatak kapasitesi bulunan özel saðlýk kuruluþlarýnda 22 bin doktor ve 200 bine yakýn saðlýk personeli çalýþýyor. 2006'da özeldeki yatak kapasitesi toplam 14 binlerdeydi. Türkiye'de kamuyla birlikte toplam bin 500 hastane hizmet veriyor. Özel Hastaneler ve Saðlýk Kuruluþlarý Derneði (OHSAD) Genel Sekreteri Cevat Þengül, büyümeyi þöyle deðerlendiriyor: "Sektördeki hastaneler, 'büyümezsen ve kendimi geliþtirmezsem yaþam hakkým yok' görüþünde. Onun için saðlýk kuruluþlarý büyüyerek hayatta kalmayý baþarýyor." Þengül'e göre büyüme bir mecburiyet sonucu gerçekleþiyor. Sektörde ekmek yiyen binlerce insanýn durumu da bunu etkiliyor. O insanlar için de büyüme gerçekleþiyor. Þengül, özel hastanelerdeki artýþýn diðer bir nedeninin de 2013'ün sonunda uygun þartlarý yerine getirmedikleri takdirde kapanacak olan týp merkezlerinin hastanelere dönüþmesi olduðunu söylüyor. Sektördeki büyük gruplar özellikle yeni hastanelerin açýlmasý için büyük paralarý gözden çýkarýyor. Bu noktada Ýstanbul'da özel bir hastane grubu, 5 ameliyathane, 15 yataklý yoðun bakým ve 4 yataklý yenidoðan ünitesi bulunan küçük bir hastanenin ruhsat devrini yaklaþýk 3 milyon liraya gerçekleþtirdi. En son Medikal Park bünyesindeki Liv Hospital Group, üst gelir grubuna hitap edeceði 4 yeni hastanenin ilkini aralýk ayýnda Ulus'ta açacaðýný açýkladý. Grup önümüzdeki dönemde Ýzmir ve Ankara'da da yeni hastaneler açacak. (Cihan)
ürkiye ve Ýslam dünyasý yeni bir döneme adým atýyor. 18 ve 19. yüzyýllarda üretilip 20. yüzyýlda tüketilen felsefe ve sistemler bizi derin bir krizin içine itmiþ bulunuyor.
Adýna "Arap baharý" denen büyük sosyal patlamalar ve arkasýndan gün yüzüne çýkan deðiþim ihtiyacý yeni kavram ve modellerle sorunlarýmýzý anlayýp çözüm arama ihtiyacýný gündeme getiriyor. Din, mezhep, etnik ve sosyal-sýnýf çatýþmalarýný taraflarý tatmin edecek biçimde sona erdirmenin yolu liberalizmden veya sosyalizmden geçmiyor. Hangi kavmi veya etnik grubu esas alýrsa alsýn, milliyetçilikten hiç deðil.
Aile baskýsý, yalana itiyor
G
eleceðini birkaç saat içinde çözeceði sorulara baðlayan milyonlarca genç üniversiteye yerleþmek için bir yýl ter döküyor. Ýstediði sonucu elde edemeyen kimi öðrenciler ailelerinden gördüðü baskýya yenik düþüp psikolojik sorunlar yaþýyor. Son olarak Adana'daki bir gencin sýnav sonuçlarý üzerinde oynama yaparak aile ve çevresini kandýrmasý basýna yansýdý. Sýnavdan beklediði puaný alamayan 19 yaþýndaki E.Þ., Türkiye 652. olduðu halde boþta kaldýðýný iddia ederek, ÖSYM hakkýnda suçlamalarda bulunmuþtu. ÖSYM'nin E.Þ.'ye ait sýnav sonuç belgesinin sahte olduðunu açýklamasýnýn ardýndan genç öðrenci, suçunu kabul ederek, aile baskýsýna yenik düþtüðü itirafýnda bulundu. Baský altýnda olmayan çocuklarýn daha baþarýlý olduðunu belirten uzmanlar, ailelerin çocuklarýna her halükarda yanýnda olduklarýný hissettirmeleri gerektiðini ifade ediyor. Adana'da yaþanan E.Þ. olayýnýn Türk eðitim sisteminin bir dramý olduðunu belirten Uzman Pedagog Âdem Güneþ, þu anda yürürlükte olan ölçme ve deðerlendirme sisteminin çocuk ruh saðlýðýna uygun olmadýðýný söylüyor. Ailelerin öncelikle çocuklarýn ruh saðlýðý yerinde olarak bir kuruma yerleþmesi gerektiðini ifade eden Güneþ, "Çocuðun duygu dünyasý tahrip edilerek bir baþarý elde edilse de, ileride o çocuk ailesine karþý doðru düzgün evlatlýk yapamaz. Anne babalar çocuklarýný sýnavlara hazýrlarken baskýdan ve beklentiden uzak eðitim sistemi takip ettirmelidirler." diyori.
Ebeveynlerin þefkatten kaynaklý baský oluþturduðunu kaydeden Pedagog Güneþ, "Sen baþaramazsan emekler boþa gidecek, ailece zor duruma düþeceðiz tarzý cümleler, bir bakýma çocuðun üstünde þiddet uygulamaktýr." ifadelerini kullanýyor. Aileler çocuklarýna kazansa da kazanmasa da yanýnda olduklarýný hissettirmeli gerektiðinin altýný çizen Güneþ, baskýnýn kalktýðý hallerde çocuklarýn baþarýsýnýn arttýðýnýn ise bilimsel bir gerçek olduðunu sözlerine ekliyor. Aileler, çocuklarýnýn derslerinde ve sýnavlarýndaki kötü gidiþinin nedenlerine derin bir bakýþ getirme konusunda yetersiz kaldýðýný söyleyen Yeniden Saðlýk ve Eðitim Derneði'nden Psikolog Erkin Ünalan, sorunlarýn sebeplerini sabýrla öðrenip birlikte çözmek yerine, aile içinde bitmek bilmeyen öfkeli tartýþmalarýnýn sürekli tekrarlandýðýný belirtiyor. Tartýþmalar neticesinde çocuklarýn karþý karþýya kalacaðý stres, aþaðýlanma ve belki de þiddetten korunmak için bir tür savunma mekanizmasý oluþturduklarýný ifade eden Ünalan, "Öðrenciler bunun neticesinde sýnav sonucunu deðiþtirmek, sonuca dair yalan söylemek gibi yollara baþvuruyorlar. Böylece bu tür yol ve yöntemler, dolaylý olarak aileler tarafýndan öðretilmiþ oluyor. Ergenlik döneminin getirdiði benlik krizlerinin yanýnda bir de sýnav stresi ve gelecek kaygýsýyla baþ etmek zorunda kalan çocuklara, ailelerin sevgi ve sabýrla yaklaþmasý birincil önem taþýmaktadýr. Onlarýn baþarýlarý takdir edilmeli ve ödüllendirilmeli, çaba gösterdikleri takdirde mükâfatlandýrýlmalý." ifadelerini kullanýyor. (Cihan)
Her gün ýlýk suyla yýkanan bebeðin vücut geliþimi hýzlanýyor
Y
da büyük fayda saðlýyor. Anneler, sýcak ve nemli havalarda bebekleri düzenli olarak mutlaka yýkamalý." diyor.
Manavgat Devlet Hastanesi Baþhekimi ve Çocuk Hastalýklarý Uzmaný Dr. Mehmet Kuru, sýcak ve nemli havalarda bebeklerin her gün ýlýk suyla banyo yapmasýnýn isilik gibi kaþýntý ve kýzarýklýk yapan rahatsýzlýklar baþta olmak üzere birçok problemi ortadan kaldýrdýðýný söylüyor. Mehmet Kuru, "Ilýk banyo bebeði rahatlatýyor. Rahatlayan bebek, rahat uyuyor. Ayrýca banyo bebeðin vücut geliþimi açýsýndan
Ayrýca annelerin, doktor önerisi dýþýnda ilk 6 ay bebeklere anne sütü haricinde baþka yiyecek vermemeleri uyarýsýnda bulunan Kuru, anne sütünün çocuklarýn kemik geliþiminin yaný sýra vücudunun baðýþýklýk sistemini güçlendirdiðini belirtiyor. Anne sütünün hayata gözlerini açan her bebek için dünyanýn en deðerli yiyeceði olduðunun altýný çizen Kuru, anne sütünün çocuðun ihtiyacýný karþýlayacak besin maddelerini barýndýran mucizevi bir ilaç olduðunu dile getiriyor. (Cihan)
eni doðan bebeklerin özellikle sýcak havalarda her gün ýlýk su ile yýkanmasýnýn hem uyumalarýna hem de büyümelerine katkýsý olduðu öðrenildi.
Ýran'ýn kendini gözden geçirmesi gerekir, devrimin ilk yýllardaki ideallerine dönüp Türkiye ve Suudi Arabistan'ýn hatasýna düþmemeli. Mezhep merkezli bölge siyasetinin Ýran'a da faydasý yok. Suudi Arabistan, Amerika'yý arkasýna alýp Vehhabi-selefi bir din yorumuyla bölgeyi doðru algýlayamaz. Ýran ve Þii husumeti, onu Ýsrail ve Batý dünyasý ile derin sorunlar yaþayan dünya Müslüman kamuoyunun, ümmetin ma'þeri vicdanýnýn dýþýna iter. Ýlahi yasa herkes için iþler: "Kim bir zalime yardým ederse, Müslümanlarý býrakýp haksýzýn, mütecavizin yanýnda yer alýrsa, Allah onu kendisine musallat eder." Bunun yakýn tarihteki en dramatik örneðini Irak'ta ve Saddam Hüseyin'in baþýna gelenlerde müþahede ettik. Sahneye yeni giriþ yapmakta olan Mýsýr büyük bir þans. Eðer orada Ýhvan, herkesi kendi mezhebinde ve dininde özgür býrakýp -Ömer bin Abdulaziz, Alparslan, Selahaddin Eyyubi gibiÝslam'ýn büyük þemsiyesini açabilirse -ki bu Sünniliði ideolojileþtirmeden ve jeo stratejik bir malzeme kullanmaktan uzakta durmayý gerektirir- bir anda bölge ülkelerini peþine takacaktýr. Türkiye dramatik bir konumda bulunuyor. Bir parçasý olduðu ve kendisinin sebebiyet verdiði bölge sorunlarýný çözemediði için NATO'yu, BM'yi müdahaleye çaðýran, bir anda Ýran, Irak ve Suriye ile savaþ eþiðine gelen bir konuma düþtü. 20. yüzyýla geri dönmüþ olduk. "Arap baharý" yükselen yýldýz olan Türkiye'yi bölgenin dýþýna çýkarýyor. Arap baharýný doðru okuyamadýðý, yanlýþ partnerlerle iþ tuttuðu ve dünyaya bir Müslüman gibi bakamadýðý için bölgeyi kasýp kavuran etnik ve mezhep çatýþmasýnýn tuzaðýna düþtü. Kendi Kürt sorununu çözemiyor, her geçen gün soruna yeni boyutlar ilave ediyor; dün Kuzey Irak'ý nereye koyacaðýný bilemiyordu, bugün buna Kuzey Suriye eklendi. Ýçeride PKK ile boðuþurken paradoksal biçimde Batý'yla olan angajmanlarý icabý Irak ve Suriye'de otonomözerk bölgeler, sonra federasyonlara varacak sürece katký saðlýyor. Bölgedeki etnik ve mezhep çatýþmalarýnda siviller hayatýný kaybediyor; benzer þekilde Suriye ve Irak'taki gibi Türkiye'de de bombalar patlýyor, masum insanlar hayatýný kaybediyor. Terör, þiddet, kin ve nefret hepimizi kasýp kavuruyor. 2004'te baþlayan reformlar durdu. 14 Temmuz 2011 Silvan olaylarýndan bu yana yanlýþ Suriye politikasýnýn ceremesini ödüyoruz. G. Antep en dramatik son örnektir. Eðer Suriye ve Irak'ta doðru politikalar takip etseydik, Ergenekon davasýný kesintiye uðratmayýp 'Kürt ayaðý'ný da ortaya çýkarabilseydik bu derin kaos olmayabilirdi. Mezhep ve etnik çatýþma tuzaðýna düþtük. Mezhepçilikten umut bekleyen herkes sukut-u hayale uðrayacaktýr. Hepimiz geçen yüzyýlýn baþlarýnda Derviþ Vahdeti'nin dediðini tekrar etmeliyiz. O "Bugün ýrkýmýzý unutmalýyýz" diyordu, bizler de "Bugün ýrkýmýzý ve mezhebimizi unutmamýz gerekir" diyebilmeliyiz. Geçen yüzyýlda Müslümanlar ýrklarýný unutmadýlar, koca bir imparatorluk ve ümmet parçalanýp darmadaðýn oldu. Bugün ayný hatayý tekrar edecek olursak, bir kere daha darmadaðýn olacaðýz, birbirimizi yiyip bitireceðiz. Sünni ve Þii, Vehhabi ve Sufi; Türk ve Kürt, Arap ve Fars, Alevi ve Nusayri hepimiz Allah'ýn birliði inancý tevhidde ve kainat kadar geniþ Ýslam dairesi içinde bir arada ve barýþ içinde yaþayabilmeliyiz. Bizim dünyamýzda Yahudi'ye, Ermeni'ye, Hýristiyan'a ve baþka inançtan insanlara da onlarý üzmeyecek, haklarýný ihlal etmeyecek, ikinci sýnýf insan ve grup konumuna düþürmeyecek onurlu yer olmalýdýr ve vardýr. Derin bir krizden geçerken Ýslamcýlýk tartýþmasý akla Said Halim Paþa'yý getiriyor. Bize "Buhranlarýmýz"ý isabetle ve dirayetle teþhis eden büyük devlet adamý bir Said Halim Paþa lazým. Türkiye içinden çýkarýr, hatta AK Parti de!.. Ali Bulaç (Zaman) a.bulac@zaman.com.tr 23 Aðustos 2012
www.mardiniletisimgazetesi.com.tr
24 Aðustos 2012 Cuma
6
Pamukta kaliteyi yakalayan çiftçinin yüzü gülecek Þ
anlýurfa'da yýlýn ilk pamuk ürünü satýþa sunuldu. Geçen yýl 1.5 liraya satýþa sunulan pamuk bu yýl 2.5 satýldý. Ticaret borsasýnda ilk ihalesi yapýlan pamuk çiftçinin yüzünü güldürdü. Ancak tekstilcinin kalite þartý var. Pamukta kaliteyi yakalayan pamuk üreticisi emeðin karþýlýðýný alacak. Þanlýurfa, ülke pamuðunun yaklaþýk yüzde 45’ini üretiyor. On binlerce pamuk üreticisini yakýndan ilgilendiren pamuk fiyatlarý belirlenmeye baþlýyor.
Bugün yýlýn ilk pamuðu satýþa sunuldu. Ticaret borsasýnda yýlýn ilk pamuðunu sanayici ile buluþturan merkeze baðlý Hancýas köyü çiftçisi Fadýl Yýlmaztekin, Cumhuriyet altýný ile ödüllendirildi. Yýlýn ilk pamuðu 2 lira 50 kuruþa Zafer Tekstil tarafýndan alýndý. Ýlk pamuk satýþýnda kalite vurgusu yapýldý. Sanayiciler, pamukta kalitenin artýrýlmasý ile kentin dünya piyasasýnda yer edineceðini belirtti. Ticaret Borsasý Baþkaný Mehmet Kaya, pamuk giderlerine
dikkat çekerek desteklenme fiyatlarýnýn artýrýlmasýný istedi. Üreticilerin pamuklarý naylon torbalara doldurmasýndan yakýnan Kaya, çiftçileri de sanayicilere temiz pamuk satmasý yönünde uyardý. Pamuk girdi fiyatlarýnýn çok yüksek olduðuna da deðinen Kaya, pamuðun stratejik bir ürün olduðunu ve bu nedenle pamuk desteklemelerinin artýrýlmasýný gerektiðini kaydetti. Ticaret Borsasý Yönetim Kurulu Baþkaný Mehmet Kaya, þunlarý söyledi: "Pamuk Türkiye’nin stratejik bir ürünüdür. Gerçekten 2 milyon tona yakýn olan pamuðun bir milyon 200 bine yakýný Türkiye’de üretebiliyoruz. Stratejik bir ürün olduðu için de pamuðun girdi ve maliyetleri çok yüksek. Masraflarý çok yüksek. Geçen yýlki fiyatlardan çiftçimizde periþan, sanayicimiz de periþan. Tarým Bakanlýðýmýzýn özellikle desteklemelerde özellikle 60 kuruþa çýkarmasýný tavsiye ediyoruz.” Sanayici Sait Melik ise Þanlýurfalýlarýn pamukta dünya piyasasýnda yer almalarýnýn kaliteli pamuða baðlý olduðunu söyledi. Melik, “Çýrçýrcýlarýn ve çiftçilerin beraber olup Urfa’daki kaliteyi artýrmak istemeleri, Urfa kalitesini rastgele kalitesinde beklentilerimiz Urfa kalitesinin çok iyi olacaðýdýr. Biz çiftçilere dikkat edersek, çýrçýrcýlar farkýna varmýþlar, dünya piyasasýnda yerimiz olacak.” diye konuþtu. Yýlýn ilk mahsulünü yetiþtirdiði için mutlu olduðunu kaydeden çiftçi Fadýl Yýlmaztekin, fiyatlarýn geçen yýl gibi düþük olmamasý temennisinde bulundu. (Cihan)
Þanlýurfa Emniyet MTA, Batman Gýda Toptancýlar sitesi'ndeki patlamayý inceleyecek Müdürlüðü'nden
M
aden Teknik Arama (MTA), Batman gýda toptancýlarý sitesinde 2003 yýlýnda
meydana gelen patlamanýn nedenini araþtýracak. AK Parti Batman Ýl Baþkaný Murat Güneþtekin, Enerji Bakaný Taner
Yýldýz’a gýda toptancýlarý sitesinde yaþanan patlamayla ilgili maðduriyetlerin hala giderilemediðini iletti. Murat Güneþtekin, 18 Aðustos Cumartesi akþamý Cizre’de düzenlenen silahlý saldýrý sonucu hayatýný kaybeden Þýrnak Milletvekili Mehmet Emin Dindar’ýn kardeþi Ramazan Dindar ’ýn taziyesine katýldý. Taziye ziyaretinde Enerji Bakaný Taner Yýldýz ile görüþen AK Parti Batman Ýl Baþkaný Güneþtekin, Bakan Yýldýz’a, 2003 yýlýnda gýda toptancýlarý sitesinde meydana gelen patlamayla ilgili maðduriyetlerin hala giderilemediðini iletti. Güneþtekin’in sorunu ilettiði Bakan Yýldýz, bunun üzerine, Maden Tetkik Arama (MTA) Enstitüsü Genel Müdürü'nü telefonla arayarak en kýsa sürede enstitüden bir heyetin incelemelerde bulunmak üzere Batman’a gönderilmesini istedi. AK Parti Batman Ýl Baþkanlýðý Tanýtým ve Medya Baþkanlýðý’ndan konuyla ilgili yapýlan yazýlý açýklamada, Güneþtekin’in Kozluk ilçesinde devam eden elektrik kesintilerini de Bakan Taner Yýldýz'a ilettiði ifade edildi. (Cihan)
Batman’da kaçak sigara ele geçirildi Batman Üniversitesi özel yetenekle öðrenci alýyor
B
atman Üniversitesi FenEdebiyat Fakültesi , 20122013 eðitim-öðretim yýlýnda, Kültür Varlýklarýný Koruma ve Onarým Bölümü birinci ve ikinci öðretim programlarýna özel yetenek sýnavý ile 25’er öðrenci alýnacaðý açýklandý. Birinci ve ikinci öðretim için ayrýlan toplam kontenjan sayýsýnýn ise 50 olduðu belirtildi. Baþvurularýn 24 Aðustos 2012 – 3 Eylül 2012 tarihleri arasýnda yapýlacaðý kaydedildi. Adaylarýn, YGS puan türlerinin herhangi birinden en az 180 veya daha yüksek puan almýþ olmalarý gerektiði
duyurulurken, adaylar bölümün normal öðretimini veya ikinci öðretimini tercih edebileceði açýklandý. Öte yandan özel yetenek sýnavýna girmek isteyen adaylarýn baþvuru için gerekli belgeleri eksiksiz olarak tamamlayarak, 24 Aðustos 2012 – 3 Eylül 2012 tarihleri arasýnda, Batman Üniversitesi Merkez Yerleþkesi Fen-Edebiyat Fakültesi Öðrenci Ýþleri Bürosu'na mesai saatleri içinde teslim etmeleri gerektiði duyuruldu. Adaylarýn sýnav kýlavuzunu üniversitenin web sayfasýndan, aday baþvuru formu ise öðrenci iþleri bürosundan temin edileceði açýklandý. (Cihan)
B
atman Emniyet Müdürlüðü Kaçakçýlýk ve Organize Suçlarla Mücadele Þube Müdürlüðü görevlilerince bir araçta yapýlan aramada 71 bin 750 paket kaçak sigara ele geçirildi. Emniyet görevlileri gümrük vergisi ödenmeyen ve halkýn saðlýðýný tehdit eden sigara kaçakçýlýðý suçunu iþleyen þahýslara yönelik çalýþma baþlattý. Kozluk ilçesi giriþinde uygulama noktasýnda þüpheli araçlar üzerinde yapýlan uygulamada bir araçta yapýlan aramada toplam71 bin 750 paket gümrük kaçaðý sigara ele geçirildi. Kozluk Cumhuriyet Baþsavcýlýðý'nýn talimatlarý ile olayla ilgili olarak yakalanan araç sürücüsü N.K. isimli þahýs hakkýnda 4733 S.K.M. suçundan yasal tahkikat baþlatýldý. (Cihan)
o iddiaya yalanlama
G
aziantep’te meydana elen terör saldýrýsý sonrasý, 'Teröristlerin Gaziantep’te bir eylem hazýrlýðýnda olduðu Þanlýurfa Emniyeti tarafýndan bilindiði halde engellenemedi' þeklindeki iddialar yalanlandý. Þanlýurfa Emniyet Müdürlüðü yaptýðý açýklamayla, bu iddialarý reddetti. Açýklamada "Ýlimize bombalý saldýrý yapýlacaðýna dair herhangi bir bilgi gelmediði gibi 50 kilo plastik patlayýcý ile yakalanan bir terörist de mevcut deðildir. Haberde yer alan bilgiler gerçeði yansýtmamaktadýr." denildi. Gaziantep’te meydana gelen saldýrý sonrasý medya tarafýndan eylemin yapýlacaðýna dair bilgilerin olduðu yönünde haberler yayýnlandý. Haberlerde Þanlýurfa Emniyet Müdürlüðü tarafýndan yakalanan bir teröristin ifadesine yer verildi. Ancak Þanlýurfa Emniyet Müdürlüðü bu konuda yapýlan haberlerin aslýný yansýtmadýðýný açýkladý. Ne teröristin yakalandýðý, ne patlayýcýnýn ele geçirildiði ne de bu yönde herhangi bir istihbarata ulaþýldýðý vurgulanan açýklama, Þanlýurfa Vali Vekili Ramazan Seçilmiþ’in imzasýyla basýn mensuplarýna gönderildi. Emniyet Müdürlüðünden yapýlan açýklamada þu ifadelere yer verildi: “Gaziantep ilinde meydana gelen müessif
Zayi
olay ile ilgili bazý yazýlý ve internet medyasýnda ilimizi ilgilendiren ve gerçeði yansýtmayan yayýnlar yapýlmaktadýr. Bu haberlerde özetle; yakalanan bir teröristten alýnan bilgide PKK’nýn Þanlýurfa’da bombalý saldýrý yapacaðýnýn öðrenildiði, bu bilginin Þanlýurfa Ýl Emniyet Müdürlüðü’ne ve Ýl Jandarma Komutanlýðý’na 'acil' notuyla aktarýlarak önlem alýnmasýnýn istendiði, 13 Aðustos’ta güvenlik güçlerinin þehirde sansasyonel eylem hazýrlýðý yapan bir teröristi 50 kilo plastik patlayýcý ile birlikte ele geçirdiði, sorgulanan teröristin Gaziantep’te de bombalý eylem hazýrlýðý yapýldýðýný itiraf ettiði, bu bilginin gizli tutularak önce Emniyet Genel Müdürlüðü ve sonrasýnda Gaziantep’e aktarýldýðý iddia edilmektedir. Ýlimize bombalý saldýrý yapýlacaðýna dair herhangi bir bilgi gelmediði gibi 50 kilogram plastik patlayýcý ile yakalanan bir terörist de mevcut deðildir. Haberde yer alan ve yukarýda özetle verilen bilgiler gerçeði yansýtmamaktadýr. Özellikle son dönemde halkýmýzýn hassasiyet kazandýðý konularda yapýlan haberlerin gerçek bilgiler ýþýðýnda oluþturulmasý gerekmektedir. Bu da alýnan bilgilerin yetkin makamlarca teyit edilmesine baðlýdýr. Yapýlmýþ olan bu haberlerin, gerçekler araþtýrýlmadan özensiz bir çalýþma ile ortaya konduðu ve kamuoyunu yanýlttýðý görülmüþtür.” (Cihan)
Mardin Nüfus müdürlüðünden almýþ olduðum Nüfus Cüzdanýmý kaybettim. Hükümsüzdür. Ahmet TURAY T.C.No: 38932927430