24 Eylül 2012 Pazartesi Gazete Sayfaları

Page 1

‘Kadýna yönelik aile içi þiddetle mücadele’ semineri düzenlendi Ýsmail Erkar

2

1 Eylül Dünya Barýþ günü nedeniyle Mardin Halk Saðlýk Müdürlüðü tarafýndan “Kadýna Yönelik Aile Ýçi Þiddetle Mücadele” konulu seminer düzenlendi. Düzenlenen toplantýda “Kadýna Þiddet ve Kadýn Saðlýðý” konulu bir konuþma yapan Mardin TJOD (Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneði) þube baþkaný Op.Dr.Adem Özden, cinsel þiddete dikkat çekti. Yapýlan araþtýrmalarda Türkiye’de ortalama her 100 kadýndan 15’nin eþi veya birlikte yaþadýðý kiþilerin cinsel þiddetine maruz kaldýðýný ifade eden Özden, bu oranýn bölgemizde ise 100 kadýnda 20 olduðunu söyledi. Cinsel þiddet oranlarýnda ülkemizin batýsýndan doðusuna geldikçe bir artýþ olduðunu sözlerine ekleyen Özden, bunun en önemli

nedeninin; eðitimsizlik, ekonomik seviyenin düþük olmasý ve sosyal geliþmemiþlik olduðunu söyledi. Aile içi cinsel þiddet ve istismarda ensestin önemli bir oran iþgal ettiðini ifade eden Özden, tüm dünyada olduðu gibi ülkemizde ve bölgemizde de ensestin gizli kaldýðýný sözlerine ekledi. Bu konuda maðdurlardan bilgi almanýn zor olduðunu ve verilere genelde ensest maðdurlarýyla karþýlaþma ihtimali olan uzmanlarýn verdiði bilgilerden ulaþýldýðýný ifade etti. Bir süre önce, eski bakanlardan Ýmren Aykut’un bir televizyon programýnda “Güneydoðuda ensest oldukça yaygýn” dediðini ve bu söyleminden dolayý tepki aldýðýný hatýrlatan Özden, ülkemizde batýdan doðuya gidildikçe, cinsel þiddetin daha fazlalaþtýðýný ve dolayýsýyla ensestin de daha fazla görülmesinin bir gerçek olduðunu ifade etti. Bu bilgiler ýþýðýnda,

GÜNLÜK BAÐIMSIZ GAZETE

Kaçak bahis oynatan 35 kiþi tutuklandý Sedat Aslanaçier

K oranýn yüksek olduðu bölgelerde alýnganlýk ve tepki göstermektense, bu oranýn yüksek olmasýný saðlayan eðitimsizlik ve düþük sosyoekonomik seviye ile mücadele edilmesi gerektiðini söyleyen Özden, bu konuda devlet baþta olmak üzere, toplumun tüm katmanlarýna ve sivil toplum örgütlerine görevler düþtüðünü, sözlerine ekledi.

24 Eylül 2012 Pazartesi

ýzýltepe ilçesinde polisin yasadýþý bahis oynatan kiþilere yönelik düzenlediði operasyonda gözaltýna alýnan 35 kiþi tutuklandý. Edinilen bilgilere göre, Mardin ve Kýzýltepe Ýlçe Emniyet Müdürlükleri Asayiþ

Þube Müdürlüðü ve Ahlak Büro Amirliði ekiplerinin ortaklaþa yürüttüðü çalýþma kapsamýnda Kýzýltepe'de yasadýþý bahis oynatan 20'den fazla iþ yerine operasyon düzenlendi. Operasyonda gözaltýna alýnan 35 kiþi, dün çýkarýldýklarý mahkemece tutuklanarak Mardin Cezaevi'ne gönderildi

Yýl: 9 Sayý 2453 Fiyatý :25 Kr

‘Türkiye artýk model alýnan bir ülke haline geldi’ ÝÞKUR gençleri ‘çaðrý’yor

T

ürkiye Ýþ Kurumu (ÝÞKUR), müracaat eden gençlere çaðrý merkezi görevlisi yetiþtiren çeþitli üniversitelerde eðitim imkaný saðlýyor. ÝÞKUR'un finanse ettiði ve yaklaþýk 2 aylýk kursu bitiren 18 - 30 yaþ arasý gençler, tanýnmýþ firmalarda iþe baþlýyor. Kurumsal firmalarýn çaðrý merkezi görevlisi ihtiyacýnýn artmasýyla birlikte harekete geçen ÝÞKUR, çeþitli üniversitelerle iþ birliðine giderek gençleri bu alanda istihdam ediyor. Sayfa 3’te

Ak Parti’nin kuruluþundan beri Parti Ýl Eðitmenliði görevini yürüten Lütfü Günlüoðlu Ýl Baþkaný Ýbrahim Fide’nin baþkanlýðýnda toplanan il yönetim kurulu toplantýsýna katýlarak yönetim kurulu üyelerine Ak Parti iktidarýnýn 9,5 yýllýk iktidarýnýn yaptýðý icraatlarýný anlattý. Sedat Aslançier

M

ardin Ak Parti Ýl Yönetim Kurulu toplantýsýna katýlan parti il eðitmeni Lütfü Günlüoðlu Ak Parti Ýktidarýnýn 9,5 yýllýk icraatlarýný anlattý.

Ak Parti’nin kuruluþundan beri Parti Ýl Eðitmenliði görevini yürüten Lütfü Günlüoðlu Ýl Baþkaný Ýbrahim Fide’nin baþkanlýðýnda toplanan il yönetim kurulu toplantýsýna katýlarak yönetim kurulu üyelerine Ak Parti iktidarýnýn 9,5 yýllýk iktidarýnýn yaptýðý icraatlarýný anlattý. “Türkiye bu dönemde model alýnan bir ülke haline geldi” Toplantýda konuþan il eðitmeni

Anayasa Mahkemesi bireysel baþvuru için form yayýmladý

Günlüoðlu özetle þunlarý aktardý: “Yýllardan beri küresel kriz geçiren dünya ülkeleri büyük sarsýntýlar yaþarken Türkiye 2008 yýlýnda yüzde 8,5 oranýnda büyüyerek yoluna devam etti. Ak Parti iktidarýnda üç kat büyüyen Türkiye, son on yýl içinde birçok alanda birçok reform gerçekleþtirdi. Bu süre içinde birçok alanda teknolojik devrimler yapýldý. Artýk vatandaþ TC kimlik numarasý ile birden fazla iþlem yapabiliyor, muayene olabiliyor, ilaçlarýný alabiliyor. Türkiye bu iktidarda artýk yardým alan deðil, yardým eden bir ülke oldu. Artýk örnek alan deðil, örnek ve model olan bir ülke oldu. Türkiye bu dönemde gündemi belirlenen deðil, gündem belirleyen

A

nayasa Mahkemesi 23 Eylül 2012 tarihinden itibaren bireysel baþvurularý kabul etmeye baþlayacak. Yüksek Mahkeme, bireysel baþvuruya iliþkin baþvuru formu ile bireysel baþvuru formunun nasýl doldurulacaðýna dair açýklamalarýn bulunduðu kýlavuz ile mevzuat metinlerinin yer aldýðý "Bireysel Baþvuru" linkini internet sitesinde yayýmladý. Vatandaþlarýn baþvurmasý için bilgisayarda elektronik olarak doldurulacak form ile daktilo veya el yazýsý ile doldurulacak formlara da yer verildi. Ayrýca Yüksek Mahkeme, "66 Soruda Anayasa Mahkemesi'ne Sayfa 3’te Bireysel Baþvuru" kitapçýðý hazýrladý.

bir ülke haline geldi” “Kürt vatandaþlarýn meþru ve haklý talepleri karþýlandý” Bütün bu deðiþimlerin tren yürürken gerçekleþtirildiðini belirten Günlüoðlu il toplantýsýndaki konuþmasýný þöyle sürdürdü: “Ak Parti iktidarýnda düþünde özgürlüðünün önündeki tüm engeller kaldýrýldý, iþkence suçlarý tarihe gömüldü. Kürt meselesi ile ilgili çok cesaretli adýmlar atýldý, Kürt vatandaþlarýn meþru ve haklý talepleri karþýlandý. Anadilde eðitim konusunda ciddi adýmlar atýldý. Bir öndeki yýllarda iþlenen 17.000 faili meçhul cinayet dosyasý açýldý ve faili meçhullerin üzerine cesaretle gidildi. Ve en önemlisi 28 Þubatýn ürünü olan 4+4+4 eðitim sistemini hayata geçirildi, Hz. Peygamberin hayatý ve Kuran-i Kerim dersleri okullarda seçmeli ders olarak okutulmaya baþlandý, Meslek lisesi öðrencileri için uygulanan katsayý adaletsizliði giderildi. Eðitim sistemini yeniden

2. Uluslararasý Mardin Bienali baþladý

B

u yýlki baþlýðý, "Ýkinci Bakýþ" olan Mardin Bienali'nde bir ayda 8 ayrý noktada 30 sanatçý sanatlarýný sergileme imkaný bulacak

Baþbakanlýk Tanýtma Fonu, Güneydoðu Anadolu Projesi (GAP) Bölge Kalkýnma Ýdaresi ve Mardin Valiliði'nce desteklenen 2. Uluslararasý Mardin Bienali baþladý. Küratörlüðünü Paolo Colombo ve Lora Sarýaslan'ýn yaptýðý, bu yýlki baþlýðý "Ýkinci Bakýþ" olan Mardin Bienali'nde sona ereceði 21 Ekim'e kadar 8 ayrý noktada 30 sanatçý farklý dallarda sanatlarýný sergileme imkaný bulacak. Sayfa 2’de

düzenleyen yasanýn iptali için CHP’nin anayasa mahkemesine yaptýðý baþvuru da reddedildi. TL’den altý sýfýr silinerek TL’nin yurt içinde ve yurt dýþýnda itibarý yükseltildi, artýk TL uluslar arasý ticarette kullanýlmaya baþlandý. Ýlaç kuyruklarýna son verildi, artýk vatandaþ sadece TC kimlik numarasý ile istediði eczaneden ilaçlarýný almaya baþladý, bu dönemle ilaçta %80’lere varan indirimler saðlandý” Ak Parti iktidarýnýn 9,5 yýllýk icraatlarýný yarýn saatlik bir süre içinde anlatýlamayacaðýný belirten Ýl Eðitmeni Günlüoðlu, konuþmasýnýn sonunda en baþta bu fýrsatý verdiði için Ýl Baþkaný Ýbrahim Fide’ye, toplantýya katýlan Ýl Yürütme Kurulu ve Ýl Yönetim Kurulu üyelerine teþekkür ederek konuþmasýný bitirdi.

Önce Hastalanýyoruz, Sonra Tedbir Alýyoruz! Lütfi Günlüoðlu mardin@yesilay.org.tr

Y

eþilay’ýn önemli hedeflerinden biri de; “gelecek nesillerin saðlýðýný korumaktýr” Bu amaçla, zararlý alýþkanlýklardan sigara, alkol, uyuþturucu madde ve baðýmlýlýk yapan her türlü eylem ve maddenin üretim ve kullanýmýna karþý çýkmýþtýr. Sayfa 2’de


24 Eylül 2012 Pazartesi

2. Uluslararasý Mardin Bienali baþladý Baþbakanlýk Tanýtma Fonu, Güneydoðu Anadolu Projesi (GAP) Bölge Kalkýnma Ýdaresi ve Mardin Valiliði'nce desteklenen 2. Uluslararasý Mardin Bienali baþladý. Ýsmail Erkar

B

u yýlki baþlýðý, "Ýkinci Bakýþ" olan Mardin Bienali'nde bir ayda 8 ayrý noktada 30 sanatçý sanatlarýný sergileme imkaný bulacak Baþbakanlýk Tanýtma Fonu, Güneydoðu Anadolu Projesi (GAP)

Bölge Kalkýnma Ýdaresi ve Mardin Valiliði'nce desteklenen 2. Uluslararasý Mardin Bienali baþladý. Küratörlüðünü Paolo Colombo ve Lora Sarýaslan'ýn yaptýðý, bu yýlki baþlýðý "Ýkinci Bakýþ" olan Mardin Bienali'nde sona ereceði 21 Ekim'e kadar 8 ayrý noktada 30 sanatçý farklý dallarda

sanatlarýný sergileme imkaný bulacak. Bienalin Mardinlilerin kent içinde günlük yaþamlarýný sürdürdükleri ilginç mekanlarýn, normal koþullarda bir gezginin giremeyeceði ve deneyimleyemeyeceði þekilde 30 sanatçýya sergi alaný olarak sunacaðý kaydedildi. Bienalin açýlýþý nedeniyle, bienal mekaný seçilen kentin en büyük konaðý olma özelliðine sahip Tokmakçýlar Konaðý'nda düzenlenen törende konuþan Vali Turhan Ayvaz, Mardin'in eþsiz bir hazine olduðunu söyledi. Bu eþsiz hazineyi tüm dünyaya tanýtmak için, belediye baþkaný, milletvekilleri ve halk ile yola çýktýklarýný ifade eden Ayvaz, "Mardin bir hazine, bu hazineyi sadece ülkemiz insanlarýna deðil, ayný zamanda dünya insanlarýna da göstermemiz ve tanýtmamýz bir sorumluluktur. Ýnþallah 1,5 sene sonra bunu baþararak Mardin'i 5 bin, 10 bin yýl öncesine ait þehir konumuna kavuþturarak dünyanýn görünümüne sunacaðýz" dedi. GAP Ýdaresi Baþkaný Sadrettin Karahocalýgil ise Mardin'in köklü tarihine yakýþýr biçimde düzenlenen uluslararasý etkinliklerle sanatýn merkezi, sanatseverlerin uðrak yeri haline geldiðini söyledi. GAP Ýdaresi Baþkanlýðý'nýn vizyoner bir kuruluþ olarak kalkýnma projelerini yürütürken, bölgede sanatýn geliþmesine de her zaman öncü olduðunu ifade eden Karahocalýgil þöyle dedi: "Baþkanlýk olarak bölgenin sahip olduðu köklü kültür ve sanat zenginliðini dünyaya tanýtan etkinliklerin, bölgenin sahip olduðu imkanlarý tanýtmak için sarf edilen gayreti pekiþtirdiðine inanýyoruz. Dileðimiz medeniyetler yurdu Güneydoðu Anadolu Bölgesi'ni hak ettiði biçimde sanat coðrafyasý haline dönüþtürmektir. GAP

Kaloriferciler ile site yöneticilerine seminer M. Sait Çakar

M

idyat’ta kýþ aylarýnda hava kirliliðinin önlenmesi amacýyla kömür satýcýlarýna kalorifercilere ve site yöneticilerine eðitim verildi. Midyat belediyesi konferans salonunda seminere yaklaþýk 100 kaloriferci ve site yöneticisi katýldý. Mardin Çevre ve Orman Ýl Müdürlüðü ile Midyat Belediyesince düzenlenen seminerde; Midyat’ta yaþanan hava kirliliðine neden olan bazý sorunlarýn önüne geçmek ve özellikle kalorifer kazanlarýnýn yanlýþ yakýlmasýndan kaynaklý olarak ortaya çýkan hava kirliliðini önlemek için apartman yöneticilerine ve kalorifer yakýcýlarýna yönelik bilgilendirme seminer verildi. Midyat Belediye Baþkan Yardýmcýsý Metin Kutlu, toplantý öncesi þu açýklamada bulunarak þöyle konuþtu: “Dýþarýdan bakýldýðýnda sýradan bir olaymýþ gibi gözüken kalorifer yakýlmasýnýn hem güvenlik hem de hava kirliðinin önlenmesi

açýsýndan çok önemlidir. Kuþkusuz kalorifer yakarken dikkat edilmesi gereken hususlar var. Midyatlýlardan isteðim, bugün soluduðumuz havayý geleceðimiz olan çocuklarýmýzdan ödünç aldýðýmýzý unutmamanýzdýr. Bunun için kaloriferi yakarken de kömürü seçerken de çevreyi az kirleten sistem ve malzemelerin tercih edilmesi önemlidir” dedi. Daha sonra Çevre ve Orman Þube Müdürü Derviþ Gönüler, Zabýta Komiseri Ahmet Ergin, zabýta memuru Zeyni Baysal, baþkanlýðýnda site, apartman yöneticileri ve kömür satýcýlarýna yönelik seminer verildi. Çevre Þube Müdürü Derviþ Gönüler, kömür alýmýnda katý yakýt izin belgesi ile katý yakýt satýþ belgesi olan satýcýlarda kömür alýnmasý gerektiðinin altýný çizerek þöyle konuþtu: “Kalorisi 5 bin 500’ün üzerinde yakýt alýnmasý gerekir. Hava kirliliðine neden olan ve kalorisi düþük yakýt yakan apartmanlara 8 bin 500 TL para cezasý uygulanacaktýr.”uyarýsýnda bulundu. Kalitesiz yakýt satan satýcýlarýn ise 8 bin 500 TL para cezasý ile satýþ belgelerinin iptal edileceðinin altýný çizerek bu konuda gerekli yasal iþlemler için çalýþmalarý yürüteceklerini sözlerine ekledi. Seminer daha sonra soru cevap þeklide devam etti.

bölgesi, bin yýllar boyunca, medeniyete, bilime, kültüre, insanlýða ev sahipliði yapmýþtýr. Bugün dünyanýn doðusundan batýsýna, kuzeyinden güneyine kadar her bölgesinde elde edilen ilerlemenin ve birikimin kökeninde bir þekilde bu bölgenin katkýsý bulunmaktadýr. Dünyanýn ilk üniversitesi, ilk bilim merkezi bu bölgede kurulmuþtur. Dicle ve Fýrat nehirlerinin suladýðý, Mezopotamya olarak anýlan bölge, dünyanýn en verimli, en bereketli topraklarý, ayný zamanda tarýmýn ilk kez yapýldýðý topraklar olarak bilinmektedir. Yine bu bölge, dünyanýn en dinamik, nüfus yoðunluðu en fazla, en stratejik coðrafyasýnýn kalbindedir." Konuþmasýna altyapý çalýþmalarýndan dolayý sýkýntý yaþayan davetlilerden özür dileyerek baþlayan Belediye Baþkaný Mehmet Beþir Ayanoðlu, altyapý çalýþmasýnýn geçen yýldan bu yana sürdüðünü, kentin altyapý sorununun artýk çözülmesi gerektiðini söyledi. Ayanoðlu, "Tarihi Dönüþüm" projesi kapsamýnda hem yeraltýnda hem de üstünde çalýþtýklarýný ifade ederek, "Özellikle bienale denk gelmedi, bienalden önce de böyle bir çalýþmamýz vardý. Bu çalýþmalarýmýzý hoþ göreceðinize inanýyor, yaþanan sýkýntýdan dolayý özür diliyoruz" diye konuþtu. Mardin Bienali'nin Direktörü Döne Otyam, binealin bu yýl çok daha yoðun ilgi gördüðünü, bu nedenle bienale katýlýmýn yüksek olduðunu söyledi. Otyam, bir ay sürecek bienal için 8 mekan belirlediklerini, bu yýl bienale halkýn ve esnafýn da katýldýðýný ifade ederek, "Bunun içinde kuaförler de var kýraathaneler de. Halkýn çok olduðu yerlere girdik. 30'a yakýn sanatçý bienale katýlýyor" dedi. Küratörler Paolo Colombo ve Lora Sarýaslan ise Mardin'in çok önemli bir kent olduðunu, bu nedenle Mardin'de bulunmaktan duyduklarý memnuniyeti dile getirdiler.

Baday, Muhtarlarla biraraya geldi Sedat Aslanaçier

K

ýzýltepe Belediye Baþkanvekili Haþim Baday, muhtarlarla bir araya gelerek, fikir alýþveriþinde bulundu. Toplantýya Kýzýltepe Belediye Baþkanvekili Haþim Baday'ýn yaný sýra Belediye Baþkan Yardýmcýlarý Leyla Salman, Þemsettin Sulhan ve birim müdürleri ile ilçe merkezindeki muhtarlar katýldý. Baday, kýþ mevsimine girmeden önce halkýn maðdur olmamasý için belediye olarak devam eden çalýþmalarý hýzlandýrdýklarýný kaydederek, belediyenin mahallelerde yaptýðý çalýþmalarda muhtarlarýn ciddi desteði olduðunu söyledi. Baday, "birlikte yönetim" anlayýþýyla muhtarlarla bundan sonra ayda bir düzenli þekilde toplantý alacaklarýný dile getirerek, "Muhtarlýk demokrasinin ilk ayaðýdýr. Günümüz ortamýnda vazife yapmak özveri

gerektiren bir iþtir. Ne kadar yorulsak da, eleþtiri alsak da yýlmamalýyýz. Ýyi þeyler yaparak görevin hakkýný vermeliyiz. Sizlerle birlikte, uyumlu bir þekilde çalýþmaktan dolayý mutluyum. Aramýzda sevgi, saygý, dostluk ve hoþgörünün bundan sonra da devam edeceðine inanýyorum. Baþarýlý çalýþmalarýnýzýn devamýný dilerim" dedi.Belediyenin tüm imkanlarýnýn muhtarlarýn ve mahallelerin hizmetinde olacaðýný söyleyen Baday, belediye kaynaklarýný önceden hizmet almamýþ ya da eksik hizmet almýþ yerlerden baþlayarak adil bir þekilde halka hizmet için israf etmeden kullanacaklarýný, ilçede güçlü bir belediye yapýsý oluþturacaklarýný ifade etti.Toplantýda söz alarak mahalleleri ile ilgili sýkýntýlarý dile getiren muhtarlar, bu tür toplantýlarýn çok verimli olduðuna iþaret ettiler. Muhtarlar sorunlarýný anlatýrken Belediye Baþkanvekili Haþim Baday ve Yazý Ýþleri Müdürü muhtarlarýn sorunlarýný not aldý.

2

Önce Hastalanýyoruz, Sonra Tedbir Alýyoruz! Lütfi Günlüoðlu mardin@yesilay.org.tr

Y

eþilay’ýn önemli hedeflerinden biri de; “gelecek nesillerin saðlýðýný korumaktýr”

Bu amaçla, zararlý alýþkanlýklardan sigara, alkol, uyuþturucu madde ve baðýmlýlýk yapan her türlü eylem ve maddenin üretim ve kullanýmýna karþý çýkmýþtýr. Halkýn ve gelecek nesillerin saðlýðýný koruma adýna her zaman tedavi edici hekimlikten ziyade “koruyucu Hekimlik” uygulamasýný savunur. Yeþilay Cemiyeti bu anlamda bir “koruyucu hekimlik” kurumudur. En basit tanýmý ile koruyucu hekimlik; hastalýk gelmeden önce hastalanmamak için gereken tedbirleri almaktýr. Daha açýk bir ifade ile felaketten önce alýnan her tedbir, felaketten sonra alýnan 100 tedbirden iyidir. Bu ülkenin insanlarý olarak bizler, önce hastalanýyoruz, sonra tedbir alýyoruz. Bu yöntem asla doðru deðildir. Virajlarda konulacak basit bir trafik iþareti bir kazayý, hatta bir faciayý önleyebilir. Ancak kazadan sonra konulacak bir iþaretin ya da alýnacak tedbirlerin hiçbir faydasý olmayacaktýr. Yani gereken tüm önlemler felaketten önce alýnmalýdýr. Koruyucu hekimlik hastalýklarýn ortaya çýkmasýný engelleyici önlemler üzerinde çalýþan bir hekimlik dalýdýr. Temel görevi; insanlarý hasta etmemektir. Günümüzde artýk hükümetler hastalýklarý daha önce teþhis ederek önlemenin, tedaviden daha akýlcý bir yol olduðunu, ayný zamanda daha az maliyetli olduðunu kabul ederler. Türkiye’de de bu yönde önemli çabalar gösterilmektedir. Türkiye’nin genelinde faaliyete sokulan “halk saðlýðý müdürlükleri” nin önemli görevi hastalýklardan önce gereken önlemleri almaktýr. Bu amaçla, topluma hizmet veren lokanta, otel, hastane ve okul kantin ve mutfaklarýnýn, pastane ve fýrýnlarýn saðlýk koþullarýna uygun olmasý, genel tuvaletlerin temizliði, konutlar, fabrikalar ve tüm toplu taþýma araçlarýndaki saðlýk önlemleri sýký bir þekilde denetlenmelidir. Anayasanýn 56.maddesindeki “vatandaþ saðlýklý bir çevrede yaþama hakkýna sahiptir. Bu görev devlet ve vatandaþ iþbirliði ile yapýlýr” hükmü yer almaktadýr. Bu hüküm uyarýnca halk saðlýðýnýn korunmasý ve bu amaçla gereken önlemlerin alýnmasý devletin anayasal görevidir. Ülkemizde koruyucu hekimlik uygulamasý son derecede zayýftýr. Ýnsanlar hasta olduktan sonra hekimle tanýþabiliyorlar, o zaman da iþ iþten geçmiþ oluyor. Geliþmiþ ülkelerde ise koruyucu hekimlik eðitimi ilkokulda baþlar, aile içinde devam eder. Bu ülkelerde koruyucu hekimlilik için büyük paralar harcanmaktadýr. Bu amaçla harcanan paralar, yapýlan masraflar kesinlikle saðlýk olarak geri döner. Üzülerek ifade etmek isterim ki, hala ülkemizin birçok hastanesinde koruyucu hekimlik ünitesi bulunmamaktadýr. Hastalýktan sonra tedavi uygulamasý yapýldýðýndan hastalýklarýn önü bir türlü alýnamýyor. Yani bizde “önce hastalan, sonra tedavi ol” anlayýþý hâkimdir. Kanaatimizce bu yanlýþ uygulamanýn nedenlerinden biri de saðlýk sektörleridir. Özellikle de medikal ve ilaç firmalarý olumsuz etkileneceklerinden koruyucu hekimlik uygulamasýna karþýdýrlar. Saðlýk sektörünü ellerinde bulunduran birçok firma kendi çýkarýný düþündüðü için iyi bir sonuç alýnamýyor. Kazançlarýný katlamak için insanlarýn daha çok hastalanmasýný isterler. Yýllardýr bu iþler böyle devam etmiþtir. Dilerim bundan böyle koruyucu hekimlik için daha fazla çaba harcanýr, daha çok masraf yapýlýr. Kalýn saðlýcakla…


www.mardiniletisimgazetesi.com.tr

24 Eylül 2012 Pazartesi

3

Anayasa Mahkemesi bireysel baþvuru için form yayýmladý

A

nayasa Mahkemesi 23 Eylül 2012 tarihinden itibaren bireysel baþvurularý kabul etmeye baþlayacak. Yüksek Mahkeme, bireysel baþvuruya iliþkin baþvuru formu ile bireysel baþvuru formunun nasýl doldurulacaðýna dair açýklamalarýn bulunduðu kýlavuz ile mevzuat metinlerinin yer aldýðý "Bireysel Baþvuru" linkini internet sitesinde yayýmladý. Vatandaþlarýn baþvurmasý için bilgisayarda elektronik olarak doldurulacak form ile daktilo veya el yazýsý ile doldurulacak formlara da yer verildi. Ayrýca Yüksek Mahkeme, "66 Soruda Anayasa Mahkemesi'ne Bireysel Baþvuru" kitapçýðý hazýrladý. Almanya, Avusturya, Ýspanya, Macaristan, Polonya, Çek Cumhuriyeti, Slovak Cumhuriyeti, Ýsviçre, Belçika, Rusya, Meksika, Brezilya, Arjantin ile diðer Latin Amerika ülkeleri olmak üzere, Doðu Avrupa ülkelerinin çoðunda ve Güney Kore gibi 40'tan fazla ülkede uygulanan bireysel baþvuru ile Anayasa Mahkemesi, temel hak ve özgürlüklerin korunmasý açýsýndan bireylerin baþvurabileceði yeni bir iç hukuk yolu haline gelecek. Bireysel baþvuru kurumunun kabul edilmesindeki en önemli amaç, temel hak ihlallerinin iç hukukta ortadan kaldýrýlmasý ve buna baðlý olarak Türkiye aleyhine Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi (AÝHM)'ne yapýlan baþvurularýn sayýsýnýn azaltýlmasý. AÝHM önünde Türkiye aleyhine açýlmýþ 2011 yýlý sonu itibarýyla yaklaþýk 20 bin civarýnda dava derdest bulunuyor. Bu baþvurularýn büyük bir kýsmý ise yargýnýn iþleyiþiyle ilgili. Anayasa ve Anayasa Mahkemesi'nin Kuruluþu ve Yargýlama Usulleri Hakkýnda Kanun’a göre, kamu gücünün bir iþlemi nedeniyle "Anayasada güvence altýna alýnmýþ temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa Ýnsan Haklarý Sözleþmesi kapsamýndaki herhangi birinin" ihlal edildiðini iddia eden 'herkes' bireysel baþvuru hakkýna sahiptir. Ancak 'herkes' ifadesinin bireysel baþvurunun niteliðinden kaynaklanan bazý sýnýrlarý vardýr ve Kanun bu konuya açýklýk getiren bir düzenleme yaptý.

Örneðin yaþama hakký, iþkence ve eziyet yasaðý, zorla çalýþtýrma yasaðý, kiþi hürriyeti ve güvenliði, hak arama hürriyeti, suç ve cezalarýn kanuniliði, özel hayata, aile hayatýna, konut ve haberleþmeye saygý, düþünce, din ve vicdan hürriyeti, düþünceyi açýklama ve yayma hürriyeti, toplantý ve örgütlenme hürriyeti, mülkiyet hakký, serbest seçim hakký, temel hak ve hürriyetlerin korunmasý, eðitim ve öðretim hakký ve ödevi, eþitlik ve etkili baþvuru hakký bu kapsamda sayýlabilecek haklardan. Bireysel baþvuru, ihlale neden olduðu ileri sürülen kamu gücü iþlemleri aleyhine yapýlabilir. Bireysel baþvuru konusu kamu gücü davranýþý bir eylem ya da iþlem þeklinde olumlu bir davranýþ olabileceði gibi, yapýlmasý gereken bir iþlem ya da eylemin yapýlmamasý biçiminde olumsuz bir davranýþ da olabilecek. Kamu gücünün ihmali nitelikteki iþlemlerinin bireysel baþvuruya konu edilebilmesi, ancak kamu organlarýnýn bir iþlemde bulunma zorunluluðunun olduðu hâllerde mümkün olabilecek. Öte yandan bireysel baþvuruya konu olabilecek olan iþlemler, bireyler bakýmýndan baðlayýcý ve emredici kamu gücü iþlemleridir. Baþvuru konusu olabilecek iþlemin bireyin temel anayasal hakkýný ihlal etmesi gerekeceðinden, baðlayýcý nitelikte olmayan iþlemler (örneðin genel direktifler, kurum içi görüþ bildirimleri, bilirkiþi raporlarý, öneri ya da tavsiyeler vs.) bireysel baþvuru konusu edilemez. Yasama iþlemleri (kanun, içtüzük vb.) ile idarenin düzenleyici iþlemleri (tüzük, yönetmelik vb.) doðrudan bireysel baþvuruya konu edilemez. Ancak bu durum, yasama iþlemi ya da düzenleyici iþlemin kiþiye uygulanmasý ve bunun da bir hak ihlaline yol açmasý hâlinde söz konusu uygulama iþlemi aleyhine bireysel baþvuru

yapýlmasýna engel oluþturmamakta. Hakký kötüye kullanana 2 bin TL ceza Baþvurucunun hakkýný açýkça kötüye kullanmasý yaptýrýmý gerektirir. Baþvurucunun istismar edici, yanýltýcý ve benzeri nitelikteki davranýþlarý hakkýn kötüye kullanýmý olarak kabul edilmekte. Bunun tespiti hâlinde baþvuru reddedilir ve baþvurucunun yargýlama giderleri dýþýnda, 2 bin Türk Lirasýndan fazla olmamak üzere disiplin para cezasýyla cezalandýrýlmasýna karar verilir. Bir disiplin para cezasý olan bu ceza, verildiðinde kesin nitelikte olup itiraz imkâný bulunmuyor. Mahkeme Ýçtüzüðü'ne göre bireysel baþvuru, normal mahkeme yollarýnýn tüketildiði ve buna iliþkin kararýn kesinleþtiði, hiçbir merciye baþvuru yolu öngörülmeyen durumlarda ise ihlalin öðrenildiði tarihten itibaren 30 gün içinde yapýlabilecek. Bireysel baþvurularýn kabul edilebilirlik incelemesini iki üyeden oluþan komisyonlar yapacak. Komisyonlarýn oybirliðiyle kabul ettiði baþvurularý ise Anayasa Mahkemesi üyelerinden oluþan ve biri baþkan vekili en az 5 üye ile toplanacak heyet karara baðlayacak. Komisyonlar oy birliði, bölümler ise salt çoðunlukla karar verecek. Bölümler, baþvurularý dosya üzerinden inceleyecek. Ancak resen, ayrýca baþvurucu veya Adalet Bakanlýðý'nýn talebi üzerine gerekli görülmesi halinde duruþma yapýlmasýna karar verilebilecek. (CÝHAN)

Anayasa mahkemesi’nin yetkisinin kapsamý Bireysel baþvuru, Anayasa'da yer alan temel hak ve özgürlüklerinden Avrupa Ýnsan Haklarý Sözleþmesi ve buna ek Türkiye'nin taraf olduðu protokoller kapsamýndaki herhangi birinin kamu gücü tarafýndan ihlalinden dolayý maðdur olduðunu iddia eden kiþiler tarafýndan yapýlabilir.

Koyun, keçi desteklemeleri için baþvurular baþladý

B

atman Ýl Gýda Tarým ve Hayvancýlýk Müdürlüðü, destekleme almak isteyen anaç koyun ve keçi yetiþtiricilerinin, 15 Ekim 2012 tarihine kadar birliklerine baþvuruda bulunmalarý gerektiðini hatýrlattý. Batman Ýl Gýda Tarým ve Hayvancýlýk Müdürlüðü'nce yapýlan yazýlý açýklamada, 2012 yýlýnda yapýlacak Anaç Koyun Keçi Desteklemeleri kapsamýnda, Batman Merkez ve ilçelerindeki koyun keçi yetiþtiricilerinin, 15 Ekim 2012 tarihine kadar Batman Damýzlýk Koyun Keçi Yetiþtiricileri Birliði'ne, hayvanlarýn kulak küpe numaralarýný gösteren liste ile baþvurmalarý gerektiðini duyurdu. Mevcut hayvanlarýný gösteren liste ile baðlý olduðu birliðe baþvuru yapmayan yetiþtiriciler desteklemelerden yararlandýrýlmayacak, il ve ilçe müdürlüklerinden hayvan listesi talep edemeyecek. Açýklamada, sonbahar dönemi Koyun-Keçi Vebasý (PPR) ile Brusella aþýlamalarý konusuna da deðinen tarým

müdürlüðü, bu aþýlama çalýþmalarý ile iþletmelerdeki koyun keçilerin aþýlanýp, güncelleneceðini belirtti. Açýklamada þöyle denildi: “Hayvancýlýk desteklemelerinde herhangi bir maðduriyet yaþanmamasý için çiftçilerimizin, köy ve mahalle muhtarlýklarýna gönderilecek olan aþýlama programýnda belirtilen tarihlerde hayvanlarýný iþletmelerde bulundurmalarý, aþý ve tespit yapacak personele yardýmcý olmalarý gerekmektedir.” (CÝHAN)

Dört büyüklerin forma mücadelesi taraftarýn cebini yakýyor

F

utbol takýmlarýnýn bilet satýþý ve reklam gelirleri dýþýndaki finansal kaynaklarý arasýnda forma satýþlarýndan elde ettikleri miktarlar önemli yer tutuyor. Forma satýþlarýnda, takýmlarýn ligde gösterdikleri performans kadar Avrupa'da oynadýklarý maçlarda elde ettikleri baþarýlar etkili oluyor. Taraftarýn gönül verdiði takýmýn formasýný sýrtýna geçirmesinin maliyeti ise renklere göre deðiþiyor. Yeni sezon itibarýyla en pahalý forma 119 lira ile Galatasaray'ýnki olurken, 102 lira ile Beþiktaþ ikinci, 99 lira ile de Fenerbahçe üçüncü sýrada geliyor. En çok taraftara sahip olan takým konusunda farklý iddialar dile getirilse de forma satýþlarýnda liderliði Fenerbahçe elinde tutuyor. Sarý Kanarya'nýn resmi satýþ kanalý olan Fenerium'un verilerine göre takýmýn þampiyon olduðu 20102011 sezonunda 267 bin SarýLacivertli forma satýlýrken, bu rakam 2011-2012 sezonunda 310 bine çýktý. 119 lira ile en pahalý formaya sahip Galatasaray'ýn bir baþka model formasýný ise 89 liradan almak mümkün. SarýKýrmýzýlýlar, forma satýþlarýnda ikinci sýrada geliyor. Geçen sezonun þampiyonu, GSStore'lar

aracýlýðýyla 250 binlik satýþa ulaþýrken, 2010-2011 sezonunda bu rakam sadece 90 bin idi. SarýKýrmýzýlýlar 2010-2011 sezonunu sekizinci sýrada tamamlamýþtý. Pahalý formada 102 lira ile ikinci sýrada gelen Beþiktaþ'ýn geçen sezon satýþlardan yüzü pek gülmedi. Siyah-Beyazlýlarýn 2011-2012 sezonu forma satýþ rakamý 40 bin civarýnda gerçekleþti. Oysa bu rakam 2010-2011'de 140 bini buluyordu. Trabzonspor'un formalarýnýn fiyatý ise 75 ile 95 lira arasýnda deðiþiyor. BordoMavilililerin lisanslý ürünlerini taraftarlarla buluþturan TS Club’da precision forma 95 lira, laser forma 85 lira, victory forma 75 liradan satýþa sunuluyor. Trabzonspor'un forma satýþlarý ile ilgili kesin bir rakama ulaþmak mümkün olmadý. Ancak yapýlan tahminlere göre 100 bin civarýnda olduðu ifade ediliyor. Öte yandan Türkiye’nin önde gelen takýmlarýnýn formalarý kadar tiþörtleri de yoðun ilgi görüyor. Fenerium’da tiþörtler 23,96-44,95 lira aralýðýndan satýlýyor. GSStore’daki tiþörtlerin fiyatlarý 10 ile 44,90 arasýnda deðiþiyor. Kartal Yuvasý’ndaki fiyatlar 30 lira, TS Club’dakiler de 20 lira civarýnda seyrediyor.

ÝÞKUR gençleri ‘çaðrý’yor T

ürkiye Ýþ Kurumu (ÝÞKUR), müracaat eden gençlere çaðrý merkezi görevlisi yetiþtiren çeþitli üniversitelerde eðitim imkaný saðlýyor. ÝÞKUR'un finanse ettiði ve yaklaþýk 2 aylýk kursu bitiren 18 - 30 yaþ arasý gençler, tanýnmýþ firmalarda iþe baþlýyor. Kurumsal firmalarýn çaðrý merkezi görevlisi ihtiyacýnýn artmasýyla birlikte harekete geçen ÝÞKUR, çeþitli üniversitelerle iþ birliðine giderek gençleri bu alanda istihdam ediyor. Bu merkezlerden biri de Bahçeþehir Üniversitesi’nde açýldý. Bahçeþehir Üniversitesi Sürekli Eðitim Merkezi (BÜSEM) Genel Direktörü Elif Çetin, çaðrý merkezlerine müþteri temsilcisi

yetiþtirmek üzere yaklaþýk 8 aydýr kurs düzenlediklerini söyledi. ÝÞKUR’un onayladýðý müfredat çerçevesinde eðitim verdiklerini belirten Çetin, kurslardan yetiþen gençlerin çaðrý merkezi müþteri temsilcisi olarak deðiþik firmalarda iþe baþladýðýný ifade etti. Çetin, bu dönem 25’þer kiþilik sýnýflarda yaklaþýk 250 kursiyere eðitim vermeyi hedeflediklerini söyledi. ‘Adaylar iþsiz olmalý’ Adaylarýn 18 – 30 yaþ aralýðýnda olmasý gerektiðini belirten Çetin, “Adaylar en az lise mezunu olmalý. Ancak,

görüþtüðümüz firmalarýn beklentileri, adaylarýn lisans düzeyinde eðitim almalarý yönünde. Adaylar mutlaka ÝÞKUR’a kayýt yaptýrmalý. Yani iþsiz olmalarý gerekiyor.” Dedi. Kursiyerlerden Elif Özdurmaz, çaðrý merkezlerinin sürekli geliþtiðini ve kariyer fýrsatý olan bir sektör haline geldiðini söyledi. Özdurmaz, ”Bu sektör gençler için sadece çalýþmak ve para kazanmanýn dýþýnda kariyer fýrsatý vaat ediyor. Burada gördüðümüz eðitimle sadece iþ hayatýmýzda deðil, gündelik hayatýmýzý da olumlu yönde etkileyen bilgiler öðreniyoruz.” þeklinde konuþtu. Bir diðer kursiyer Burak Þimþek de, “Telefonun icadýndan, iletiþim sektörü hakkýnda bilgilere kadar birçok konuda eðitim alýyoruz. Ýnsan iliþkileri ve iletiþimde yaþanan problemlerin çözümü konusunda önemli bilgiler öðreniyoruz. Alacaðýmýz sertifika ile birçok þirkette iþe baþlama imkaný elde edeceðiz.” dedi. Çaðrý merkezi eðitmenlerinden Osman Bayburtlu ise, eðitimin 55 gün sürdüðünü kaydetti. Eðitimlerin hem teorik hem de pratik olduðunu belirten Bayburtlu, “Teorik eðitimlerin ardýndan pratik eðitimler gerçekleþtiriyoruz. Buradan çaðrý merkezlerine hazýr olarak gönderiyoruz arkadaþlarýmýzý. Sadece çaðrý merkezinde kullanacaklarý bilgileri deðil, yaþama ait yetkinliklerini ve etkinliklerini arttýracak çalýþmalar yapýyoruz.” diye konuþtu. (CÝHAN)


www.mardiniletisimgazetesi.com.tr

24 Eylül 2012 Pazartesi

Güneydoðu'daki pamuk ve üretim tesisleri sigortalanmýyor, üretici tepkili

G

aziantep baþta olmak üzere Güneydoðu Anadolu Bölgesi'nde faaliyet gösteren pamuk depolarý ve çýrçýr fabrikalarýný sigortalamayan sigorta þirketleri üretici ve sanayiciyi çileden çýkardý. Türkiye Pamuk Konseyi Üyesi ve Þahin Pamuk Enerji AÞ Yönetim Kurulu Baþkaný Burhan Cahit Bingöl, sigorta þirketlerine tepki göstererek, "Türkiye sýnýrlarýnda herhangi bir deðiþim mi olacak ki sigorta þirketleri Güneydoðu Anadolu Bölgesi'ndeki çýrçýr fabrikalarýný ve pamuk üretim tesislerini sigortalamýyor." dedi. Bölgede pamuk üreticilerinin ürünlerini, çýrçýr ve pres fabrikalarýný sigorta etmediklerini belirten Bingöl, “Gaziantep baþta olmak üzere Güneydoðu Anadolu Bölgesi'nde pamuk üreticileri ve pamuk iþletme tesisleri artýk yerli ve yabancý sigorta þirketleri tarafýndan sigorta edilmiyor. Yabancý sigorta þirketlerinin hiçbir gerekçe göstermeden bölgeye yönelik baþlattýðý ambargoya yerli sigorta þirketleri de katýldý. Yabancý kökenli sigorta þirketlerine ve Güneydoðu Anadolu Bölgesi'nde pamuklarýn sigortalanmasýna ambargo koyan bütün sigorta þirketlerine sormak istiyorum. Türkiye sýnýrlarýnda bir

deðiþiklik olacak da bizim mi haberimiz yok? Güneydoðu Anadolu sýnýr dýþý mý býrakýldý da siz batý bölgelerinin pamuklarýný ve pamuk üreticileriyle iþletmecilerinin tesislerini sigorta ettiriyorsunuz da Güneydoðu Anadolu Bölgesi'ne sessiz bir ambargo uyguluyorsunuz? Bunun sebebini mutlaka açýklayýn. Ne biliyorsanýz söyleyin bütün Türkiye bilsin, bütün dünya öðrensin.” dedi. Güneydoðu Anadolu Bölgesi'nde pamuk üreticilerine büyük bir darbe vuran sigorta þirketlerinin yaptýðý yanlýþtan dönmesi gerektiðini kaydeden Bingöl, þunlarý ifade etti: “Yerli ve yabancý sigorta þirketlerinin bu uygulamasý ortaya çirkin ithamlar ve dedikodular çýkarýyor. Türkiye’nin ve dünyanýn ekonomi devi Gaziantep’te hangi dalda ve alanda olursa olsun sanayici ve üreticiler namusludur, dürüsttür. Bu özellikler bütün Güneydoðu Anadolu Bölgesi'nde yaþayan üretici ve sanayiciler için de geçerlidir. Sigorta þirketleri bu gün pamukçulara ambargo uygulayarak mallarý sigorta etmekten kaçýyor, yarýn ayný ambargoyu diðer sanayi kollarýna da uygulanabilir. Nitekim aldýðýmýz duyumlara göre Güneydoðu Anadolu Bölgesi'nin bazý illerini þimdiden her alanda kara listeye almýþlar. Bu konuda Sanayi ve Ticaret Bakanýmýz Sayýn Nihat Ergün’den, Baþbakanýmýz Sayýn Recep Tayyip Erdoðan’dan destek bekliyoruz. Bu güne kadar üreten, istihdam yaratan, Türk tekstilini ayakta tutan pamuk sektörüne sigorta þirketlerinin uyguladýðý bu ambargonun amacý nedir, neden böyle bir ambargo uyguluyorlar, bizim bilmediðimiz bir þey mi var? Bu sorularýmýza sigorta þirketlerinden yanýt bekliyoruz. Yapýlmak istenen Güneydoðu Anadolu’da endüstriyel tarýmý bitirmek mi ? Yurt dýþýndan bu yönde sigorta þirketleri emirler mi alýyor? Türk pamuðuna ambargo uygulama kararýnýn bu farklý bir versiyonu, farklý bir senaryosu mu? Burada pamukla birlikte Türk tekstili de mi bitirilmek isteniyor? Bu Harran Ovasý'na, Barak

D

Dicle Üniversitesi'nde beden eðitimi bölümünü okuyan Çetinkaya, 15 yýldýr bilek güreþi yaptýðýný, þu zamana kadar 3 Avrupa üçüncülüðü, 15 Türkiye þampiyonluðu kazandýðýný söyledi. Son olarak Brezilya’da düzenlenen 34. Dünya Bilek Güreþi Þampiyonasýnda 55 kilogramda Dünya þampiyonu olduðunu ifade eden Çetinkaya, baþarýsýnýn sýrrýný çok çalýþmaya azim ve kararlýlýða borçlu olduðunu dile getirdi. Þampiyon sporcu, bu gücün kendisine Allah tarafýndan verildiðini kaydetti. Bilek güreþine baþlamasýndan sonra birçok zorluk yaþadýðýný aktaran Çetinkaya, geçtiðimiz yýllarda Norveç’te

düzenlenen Avrupa Bilek Güreþi Þampiyonasý'na gidebilmek için sponsor bulmadýðýný dile getirdi. Bu durumun kendisini ümitsizliðe kaptýrmadýðýný kaydeden Mehmet Çetinkaya, “Geçen üç yýl içerisinde Norveç'te Avrupa Þampiyonasý vardý . Sponsorla gitmem gerekiyordu. Ama ben sponsoru bulamadým. Kendi imkanlarýmla oraya gittim ve Avrupa üçüncüsü oldum.” þeklinde konuþtu. Ýþ adamlarýndan destek istediðini, verilen sözlerin de tutulmadýðýný kaydeden Çetinkaya, kendi imkanlarý ile gittiði 34. Dünya Bilek Güreþi Þampiyonasýnda birincilik kazandýðýný dile getirerek, “Tarifi imkansýz bir duygu. O heyecan var üstümde. Gerçekten inanmak çok önemli. Ýnanmadan olamazsýn.” þeklinde baþarýsýný anlattý. Ödülü prosedüre takýldý Diyarbakýrlý Mehmet Çetinkaya, dünya þampiyunu olmasýna raðmen milli sporculara devlet tarafýndan verilen ödüleden yaralanamýyor. Nedeni ise yönetmelik. Uluslar arasý spor organizasyonlarýnda baþaralý olan sporcularýn ödüllendirilmesiyle ilgili yönetmeliðe göre yarýþtýðý branþta 10 ayrý ülkeden sporcu bulunmasý gerektiðini belirten

Baþkanvekili Baday, temizlik personelleri ile toplantý yaptý Ali Edis

B

elediye Baþkanvekili Haþim Baday, Þeyhdavut Yalçýnkaya Halk Evi’nde temizlik personelleri ile toplantý yaptý. Toplantýya Kýzýltepe Belediye Baþkanvekili Haþim Baday, Kýzýltepe Belediye Baþkan Yardýmcýsý Þemsettin Sulhan, Belediye Temizlik Ýþleri Müdürü Abdurrahim Aslan ve temizlik iþçilerin katýlýmýyla halkevi konferans salonunda toplantý yapýldý Toplantýnýn açýlýþ konuþmasýný yapan Belediye Baþkanvekili Baday, tüm temizlik çalýþanlarý ile bir araya gelmemizin sebebi Ýlçemizin temizliði için ne tür uygulamalarý yapmak ve yaptýrma ikinci bir husus ise tüm temizlik çalýþanlarýn sorunlarýný yerinde dinlemek istediðini belirtti.

Ovasý'na, Mardin Ovalarýna vurulan bir darbe deðil mi? Ben bugün bu sektörden çekilsem en az 5 bin aile ve buna baðlý 50 bin insan maðdur olur. Ama ben ve Güneydoðu Anadolu Bölgesi'ndeki sanayici ve pamuk iþletmeleri bu konunun sonuna kadar takipçisi olacaðýz.” Sanayici yerli ve yabancý yatýrýmcýlar ürkerse bölgeden kaçar Sigorta þirketlerinin Güneydoðu Anadolu Bölgesi'ne yönelik tutumunun yatýrýmcýlarý ve sanayicileri ürküteceðine de dikkat çeken Bingöl sözlerine þöyle devam etti: “Sigorta þirketleri tarafýndan Güneydoðu Anadolu Bölgesi'nde pamuk üreticilerine, çýrçýr ve pres fabrikalarýyla depolarý yanýnda deri iþletmeleri, mobilya imalathaneleri ve yan sektörleri, geri dönüþüm tesisleri, ambalaj tesisleri, pamuklu iplik ve pamuklu dokuma tesisleri ve iþ makinelerini da kapsayan geniþ bir sanayi yelpazesine sigorta ambargosu uygulanmaktadýr. Pamuk ve pamuk tesisleri yanýnda birçok sektöre yönelik uygulanan bu sessiz ambargo bölgeye yatýrým yapan sanayici ve iþ

Diyarbakýrlý sporcu, dünya þampiyonluðunu Türkiye'ye getirdi iyarbakýrlý Mehmet Çetinkaya, Brezilya’da düzenlenen 34. Dünya Bilek Güreþi Þampiyonasý'nda Türkiye’ye birinciliði getirdi. Her türlü engeli aþarak kendini spora veren Çetinkaya, dünya þampiyonu olmanýn gururunu þaþýyor. Dicle Üniversitesi'nde eðitim gören Çetinkaya, kendisini örnek alan gençlere de antrenörlük yapýyor. Brezilya'nýn Sao VIcente þehrinde düzenlenen 34. Dünya Bilek Güreþi Þampiyonasýnda Türk Milli takýmý adýna yarýþan Mehmet Çetinkaya 55 kilogramda Dünya Þampiyonu olarak altýn madalya kazandý.

4

Çetinkaya, ancak kendi kilosundaki yarýþmaya 8 ülkenin katýldýðýný kaydetti. Bu sebeple yaklaþýk 60 bin TL'yi bulan ödülden mahrum kaldýðýný anlatan þampiyon sporcu, "Bana manevi destek olan, arkandayýz diyenler çok. Ama benim maddi desteðe ihtiyacým var. Çünkü bir yarýþmaya hazýrlanýrken en az 5 bin TL masrafým oluyor. Kendime bir iþ bulup bu parayý kazanmaya çalýþýyorum. Destek verilirse hem ben hem de bir çok genç büyük baþarýlara imza atabilir." Dedi.

adamlarýyla yabancý sermayeyi de bölgeden kaçýracaðý gibi Ortadoðu’nun liderliðine oynayan Türkiye’nin bölgemizden dünyaya açýlan ünlü markalarýnýn da ya batý illerine kaçmasýna ya zarar görmesine neden olacaktýr. Temelde yabancý sigorta þirketlerinin amacý bölgede sanayiyi bitirmek, iþsizliði artýrmak ve bölge ekonomisini kaosa mý sokmaktýr? Bugün pamuk ve pamuk iþletmecileriyle birlik de diðer sektörlere yönelik uygulanan ambargo tekstil ve tekstilin bütün yan sektörleri yanýnda diðer sektörlere baðlý olarak faaliyet gösteren yan sektörleri de olumsuz etkileyecektir. Bu ülkeye, bu ülkede yaþayan insanlara, alýn teriyle üretim yapan tarým sektöründeki insanlarýmýza, bu ürünlere katma deðer katan sanayici ve iþ adamlarýmýza yönelik bu haksýz uygulamaya son verilmesini istiyoruz. Bizler bu olumsuzluklar karþýsýnda her gün iþ yerlerimize besmeleyle girip ayet el kürsü okuyarak çýkýyoruz. Mallarýmýz ve sektörlerimiz Allah'a emanet.” (CÝHAN)

Baday, þunlarý dile getirdi. Bu ilçe bizim bu ilçeye sahip çýkmalýyýz ve ilçemizi temizleyeceðiz, bunu hep beraber yapacaðýmýza eminim bu ilçenin temizliði hepimizi ilgilendiriyor bu görev halkýmýzýn ve temizlik personellerin görevi olduðunu umut ediyorum bu ilçenin çöp sorununu hep beraber çözeceðimize inanýyorum dedi. Baday, ilçemizin cadde ve sokaklarýmýz yüzde 75 oranýnda parke taþlarý ile döþenmiþ buda çöplerin azalmasýna vesile oldu, 2010 yýlýnda temizlik ihalesi yapýlmýþ o zamanda ilçemizin nüfusu 120.000 binlerde iken þimdi ise 145.000’ni geçtiðini kaydederek bu da çöp sorununun yaþanmasýna nedendir ve 140 personel ilgili firma tarafýndan alýnmýþ ve hala çalýþmakta olduðu bu emeklerinden dolayý teþekkürlerini dile getirdi. Baday, belediye olarak 2012 yýllýnýn sonlarýnda temizlik ihalesi yapýlacaðýný bu yapýlacak ihalede belediye imkanlarý dahilinde iþçilere yönelik bir iyileþtirme yapýlmasý için göz önünde bulundurulacaðýný belediye olarak taþeronlaþmaya karþý olduðunu dile getirdi. Ýlçemizin hemen her yeri parke taþlarý ile döþendiði için çöp izmaritleri bile artýk görünür halde olduðunu bu da ilçemizin çöplerinin göz önünde hissediliyor. Bu halk en iyi hizmete layýktýr. Çünkü bu halk bizlere vekaletini vermiþ tüm belediye çalýþanlarý ile birlikte en iyi hizmeti halka sunmayý gece gündüz demeden günün 24 saati bu halk için çalýþacaðýmýzý buradan beyan ediyorum. Temizlik çalýþmalarýndaki sýkýntýlarýn giderilmesi belediyemizin ilgili birimi olan Temizlik Ýþleri Müdürlüðü ve firma tarafýndan koordineli bir çalýþmayla çöp sorun ve sýkýntýlarý giderilir buda sizlerle yapýlmakta bu bir kuraldýr bu kurala uyulmasý gerektiðini dile getirdi. Baday, tüm temizlik iþçilerin sorunlarý benim sorunumdur. Sorununuz varsa her zaman kapým sizlere açýk ilgili firma sizlere hak ve hukuklarýnýz yapýlmýyor ise her zaman hazýrýz bu sorunlarý çözmeye temizlik iþçilerinin çalýþma sürelerinin sekiz saat olduðunu herkesin çalýþma saatine riayet etmelerini istediðini belirterek sizler çalýþma alanlarýnýzdan yoðun bir þekilde toplantýya katýldýklarýndan dolayý teþekkürlerini diledi ve ilçe hepimizin hep birlikte temizleyeceðimiz bu konuda sizlerin ve halkýmýzýn temizlik personellerine destek sunmalarýný diliyorum dedi. Baday, daha sonra ihaleyi alan firma yetkilisi Nesih Aktepe’ye sözü verdi. Stil Grup Þirketi olarak tüm personeller sorunlarý benim sorumdur, her zaman bu sorunlarý gidermek benim görevimdir, þu an için çalýþanlarýn haklarýna mahsus hiçbir sorunu olmadýðýný dile getirdi. Þirket olarak çalýþma saatinin sekiz saati esas aldýðýný ilçenin temizliðinin bizlerin görevi olduðunu bu görevi en iyi þekilde yapmaktayýz ve ihalemiz bitinceye kadar yapacaðýmýzý ve iþ sorunu ile ilgili tüm sorunu beraber çözeceklerini dile getirdi. Temizlik iþçileri ise þu sorunlarýný dile getirdiler; yaklaþýk olarak iki yýlla yakýn bir süre zarfýnda bu iþte çalýþtýklarýný ilgili ihale alan firma ile hiçbir maaþ, sigorta primleri vb. sýkýntýlarýnýn olmadýðý sadece personel yetersizliði, araç ve gereç yetersizliðinden dolayý sýkýntýlarýný Baday ile paylaþtýlar.


www.mardiniletisimgazetesi.com.tr

24 Eylül 2012 Pazartesi

5

Çocuklar sanal kumarýn Y

BASINDAN

Çaðdaþ mezhepler

akýn tarihin yazýlmýþ en iyi mezhepler tarihi Mýsýrlý alim Muhammed Ebu Zehra'nýn "Ýslam'da Siyasi ve Ýtikadi Mezhepler Tarihi"dir. Orijinal adý "Tarihu'lMezahibi'l- Ýslamiyye"dir.

kýskacýnda D enetimsiz þans oyunlarý, bir klavye tuþu kadar yakýnlýðýyla aile ortamýna giriyor. Uzmanlar, bilhassa sosyal paylaþým sitelerindeki reklamlara dikkat çekiyor ve ekliyor: "Çocuklarýn bu oyunlara ilgisi zamanla sanal kumara dönüþüyor." Dünyaca ünlü Psikoloji Profesörü Mark Griffiths ise dünyanýn sanal kumar ve oyunlarla büyük bir felakete doðru gittiðini söylüyor.

Þiddet ve intihar olaylarýna neden olan kumarhanelerin kapatýlmasýnýn ardýndan birçok insan, internet ortamýnda oynanan sanal kumarýn kýskacýnda. Sanal kumarcýlarýn hedefinde, yetiþkinler kadar çocuklar da bulunuyor. Türkiye'de bazý kumar sitelerinin günlük ziyaretçi sayýsý milyonlara ulaþýyor. Uzmanlar, sanal kumarý önlemede etkin denetim ve ailenin rolüne vurgu yapýyor.

KML hastalýðý kronik hale geldi lk defa geçtiðimiz yýl kutlanan 22 Eylül 'Kronik Miyeloid Lösemi (KML) Farkýndalýk Günü' hastalar için çok özel bir tarih.

Ý

13 yýl öncesine kadar KML'nin çoðu hasta için ölümcül bir hastalýk olduðunu söyleyen Türk Hematoloji Derneði Baþkaný Prof. Dr. Teoman Soysal, hedefe yönelik tedavilerle KML'nin artýk yönetilebilen kronik bir hastalýk düzeyine geldiðini belirtti. Prof. Dr. Soysal "KML erken tespit edildiði ve iyi tedavi edildiði takdirde, hastalar kaliteli ve uzun bir yaþam sürebilir." dedi. Dünyaca ünlü basketbol oyuncusu Kareem Abdul Jabbar da Aralýk 2008 yýlýndan beri bu hastalýkla mücadele ediyor. Hastalýðýn görülme sýklýðý 100 binde bir olarak ifade edilirken araþtýrmalar hastalýðýn kemik iliðinin kan hücrelerini oluþturan ana hücrelerinde, genetik yapýnýn bozulmasý ile baþladýðýný gösteriyor. Erkeklerde kadýnlara göre daha sýk görülen KML'nin en temel bulgusu belirgin ve kimi zaman aþýrý boyutlara ulaþabilen dalak büyümesi. Kansýzlýktan kaynaklanan halsizlik, çarpýntý, nefes darlýðý, baþ dönmesi gibi yakýnmalar ya da metabolizmanýn hýzlanmasýna baðlý olarak, kilo yitimiyle birlikte genel durumun bozulmasý gibi belirtileri bulunuyor. (CÝHAN)

Gediz Üniversitesi Uzman Psikoloðu Orhan Keskin, ebeveynin aldýðý bir piyango biletini veya oynadýðý bir kuponu 'bunu senin þansýn için oynadým' demesinin de çocuk üzerinde kumara sempati geliþtirmesine neden olacaðýna vurgu yapýyor. Artýk çocuklara yönelik birtakým internet sitelerinin de sanal kumar linkleri verdiðini anlatan Keskin, özellikle ailelerinin çocuklarýnýn girdiði internet sitelerini denetlemesi, güvenlik internet filtreleri kullanmasý gerektiðini, yetkililerin de bu siteleri kapatmada etkin sistemler kullanmak zorunda olduðunu belirtiyor. Sanal âlemde oynanan birtakým oyunlarýn kumara kapý açtýðýný anlatan Keskin, "Zaman zaman bu nedenle çýkan birçok olayýn sonunun ne kadar trajik bittiðine dair medyada birçok haber yer alýyor." diye konuþuyor. Sanal kumar ve oyunlara yönelik çalýþmalarýyla tanýnan Nottingham Trent Universitesi'ndeki ünlü Psikoloji Profesörü Mark Griffiths de Avrupa'da sanal kumarýn hedefinde özellikle kadýnlarýn olduðunu belirtiyor. 32 milyon sanal kumar ve oyun sitesi olduðunu ifade eden Griffiths, "Dünya sanal kumar ve oyunlarla büyük bir felakete doðru gidiyor, acilen sanal kumar ve baðýmlýlýk tedavi merkezleri açýlmalý." diyor.

Ýçiþleri ve Maliye bakanlýklarýnýn önlemelerine raðmen oyun oynatan siteler farklý yollarla yasaðý deliyor. Kumar oynatan siteler, servis aðlarýný yurtdýþýndan saðlayarak kapatýlmaktan kurtuluyor. Giderek büyük bir sosyal yara haline gelen sanal kumar, birçok yuvayý da yýkýyor. Emniyet müdürlükleri ve çeþitli kurumlara eþlerden ve ailelerden þikâyetler geliyor. Kumar borçlarý için kredi kartlarý üzerinden her yýl yüz milyonlarca dolar yurtdýþýna transfer ediliyor. 2007 yýlýnda kurulan Bilgi Teknolojileri Baþkanlýðý (BTK) bilgi ihbar merkezine Eylül 2012 tarihi itibarýyla vatandaþlar tarafýndan þikâyet edilen internet içerikleri sayýsý 560 bini buldu. Bu þikâyetlerin deðerlendirilmesi sonucu 111 bin içerik yayýndan çýkartýldý. Sanal kumar ve bahis kapsamýnda eriþim engellenen alan adý ise 330 oldu. Türkiye'deki sanal kumar ve bahis sitelerinin büyük bir çoðunluðunun sunucusu yurtdýþýnda bulunuyor. Bunun en önemli sebebi sanal kumar ve bahsin bu ülkelerin mevzuatýna göre suç teþkil etmemesinden kaynaklanýyor. Emniyet sanal kumar için

Sýbgatullah Kaya'nýn Türkçe seçtiði baþlýk muhtevaya tamý tamýna uygundur. Bu muhalled eserin tafsilatýný yine ayný büyük alimin 8 imamýn hayatýný inceleyen daha büyük eseridir: Ebu Hanife, Ýmam Þafii, Ýmam Malik, Ahmed ibn Hanbel, Ca'fer es Sadýk, Ýbn Hazm, Ýbn Teymiye ve Ýmam Zeyd.

'e-ihbar' sitesi kurdu Emniyet Genel Müdürlüðü, biliþim yoluyla iþlenen müstehcenlik, fuhuþ, kumar oynanmasý için yer ve imkân saðlama, intihara yönlendirme, çocuklarýn cinsel istismarý gibi asayiþ suçlarýnýn sanal alemden polise ihbar edilebileceðini açýkladý. Emniyet, vatandaþlarýn biliþim yoluyla iþlenen asayiþ suçlarýný 'ihbar@ihbarweb.org.tr' e-mail veya 'www.ihbarweb.org.tr' adresinden gerekli birimlere bildirebileceðini duyurdu. Ayrýca sanal kumar ihbarlarý 0 312 582 82 82 No'lu pratik numaradan telefonla, '1199'dan SMS yoluyla yapýlabiliyor. Güvenli internet kullanýmý için yapýlmasý gerekenler Çocuklar odalarýnda kesinlikle internet baðlantýlý bilgisayarla baþ baþa býrakýlmamalý. Anne ve babalar internetin nasýl güvenli kullanýlacaðýný mutlaka öðrenmeli. Aile içinde internetin güvenli kullanýmýna iliþkin özellikle zaman sýnýrlamasýna yönelik kurallar getirilmeli. Ebeveynler internet kullanýmýnda çocuklarý ile birlikte hareket etmeli. Bilgisayarlar çocuklarýn odalarýnda deðil, oturma odalarýnda olmalý. Çocuklar için faydalý internet siteleri "sýk kullanýlanlar'' kýsmýna eklenmeli. 13 yaþýndan küçük hiçbir çocuk sosyal paylaþým sitelerini (MSN ve Facebook gibi) kullanmamalý. Anne ve babalar çocuklarýn sosyal paylaþým sitelerindeki hesaplarýný sýk sýk kontrol etmeli. Çocuklarýnýn sosyal aðlardaki arkadaþlarýný ve mesajlaþma trafiðini yakýndan gözlemlemeli. Evlerdeki bilgisayarlara "aile koruma'' programlarý kurulmalý.

Ýnternet servis saðlayýcýlarýn sunduðu filtreleme seçenekleri tercih edilmeli. Kadýn ve çocuklar, sosyal aðlardan sanal kumara davet ediliyor Notthingam Trent Üniversitesi Uluslararasý Sanal Oyunlar Araþtýrma Birimi baþkaný dünyaca ünlü akademisyen Prof. Dr. Mark Griffiths, online kumar baðýmlýlýðýnýn giderek çok vahim hale geldiðini ve yaptýklarý araþtýrmalarda sanal kumarýn genç, bekar ve iyi eðitimliler arasýnda yaygýn olduðunu saptadýklarýný söylüyor. Ancak özellikle Avrupa'da sanal kumar þirketlerinin hedefinde kadýnlarýn olduðunu, bu nedenle Facebook gibi sosyal paylaþým aðlarýndan edindikleri bilgilerle bu kadýnlarý sanal kumara davet eden bildiri ve içerikleri yoðun bir þekilde gönderdiklerini sözlerine ekliyor: "Dünya genelinde 32 milyon online sanal kumar ve oyun sitesi var. Bu þirketlerin bir kýsmý geliþtirdikleri uygulamalarla sanal kumarý mobil telefon, sosyal paylaþým siteleri ve yaygýn týklanan internet portallarýna taþýyorlar. Araþtýrmalarýmýzda bazý gençlerin ailelerin hesaplarýndan girerek veya ailesinden para çalarak sanal kumar oynadýklarýný gördük. Bunlar bazen off-line bazen de on-line sanal kumar oyunlarý oluyor. Ancak bunlarýn ortak noktasý her ikisi de kumar sistemini besliyor ve giderek daha da geliþtiriyor. Maalesef devlet ve hükümetlerin bu duruma karþý tepkileri yok. Uluslararasý alanda büyük bir ilgisizlik var. Sorunun ciddiyetini anlamak için sanýrým bir kýrýlma noktasý yaþanmasý lazým." Araþtýrmalarýnda sanal kumar ve oyun baðýmlýlarýnda da uyuþturucu baðýmlýlarýnda görülen birtakým fizyolojik etkiler meydana getirdiklerini tespit ettiklerini belirten Prof. Dr. Mark Griffiths, "Sanal kumar ve oyun oynamadýðý zaman karýn aðrýsý ve ellerde terlemeler çýkmaya baþlýyor." Diyor. (CÝHAN)

Sigara denetimleri anlýk takip edilecek

S

aðlýk Bakanlýðý, sigara denetimlerinin anlýk olarak takibi ve raporlanmasý için tablet dönemi baþlattý. Bakanlýk, halk saðlýðý müdürlüklerinden tüm bilgisayarlarýn aktif olarak kullanýlmasýný istedi.

M. Sait Çakar

Saðlýk Bakanlýðý, tütünle mücadele faaliyetleri kapsamýnda ihbar ve þikâyetlerin deðerlendirilmesi, rutin denetimlerin anlýk olarak takibi ve raporlanmasýný saðlamak amacýyla tablet PC dönemi baþlattý. Bu kapsamda Dumansýz Hava Sahasý Denetim Sistemi (DHSDS) hazýrlandý. Ankara'da gerçekleþtirilen pilot uygulama sonrasýnda, ülke genelinde kullanýcý eðitimleri verildi. Eylül ayý içerisinde de DHSDS kapsamýnda kullanýlacak tablet bilgisayarlarýn daðýtýmý yapýldý. Bu kapsamda en fazla tablet

üzerinden izlenecek. Ekiplerin acil durum uyarýlarý, ihbar kayýtlarý iletilecek ve raporlanacak. Öte yandan, Türkiye Halk Saðlýðý Kurum Baþkaný Yrd. Doç. Dr. Mustafa Aksoy tarafýndan geçen hafta valiliklere gönderilen yazýda, tüm bilgisayarlarýn aktif olarak kullanýlmasý istendi. bilgisayar Ýstanbul, Ýzmir, Antalya, Bursa, Kocaeli, Konya'ya gönderildi. Yurt genelinde ise, tüm illere toplamda bin 235 tablet ulaþtýrýldý. Bakanlýk, DHSDS Yazýlým Kullaným Kýlavuzu ve DHSDS Tablet Bilgisayar Kullaným Kýlavuzu da hazýrlayarak internet sitesinden eriþime açtý. GPS ve GSM/GRPS teknolojilerinin kullanýldýðý sistem ile denetim ekipleri sayýsal haritalar

Bununla birlikte online olarak takip edilen sistemdeki tabletlerin tütün denetimi dýþýnda kullanýlmamasý; denetimlerde kullanýlan tutanaklarýn ve aylýk olarak bildirilen denetim formlarýnýn ayný þekilde tutulmaya devam edilmesi, 4207 Sayýlý Kanun kapsamýnda denetlenmesi gereken iþyerlerinin sisteme kaydedilmesi talimatý verildi. Ayrýca uygulamanýn baþlatýlmasý da istendi. (CÝHAN)

Ebu Zehra'nýn söz konusu dev çalýþmasýnýn arka planýnda hiç þüphesiz Þehristani'nin "El-Milel ve'n-Nihel"i; ElBaðdadi'nin "El-Fark Beyne'l-fýrak"ý; Eþ'ari'nin "Makalatu'l-Ýslamiyyin ve Ýhtilafu'l-Musallin" vb. yüzlerce deðerli eser var. Büyük alim Suphi es-Salih'in "Ýslam Mezhepleri ve Müesseseleri"; Dr. Ýrfan Abdülhamid "Dýrasat fi'l-Firak ve'l-Akaid el-Ýslamiyye"; Neþet Çaðatay-Ý. Agah Çubukçu'nun "Ýslam Mezhepleri Tarihi" ve diðerlerinin ana çerçevesine baktýðýmýzda þunlarý görüyoruz: 1) Ýslam'ýn fýkýh, kelam ve siyasi tarihi fýrkalar ve mezhepler tarihidir. Adý geçen mezhep ve fýrkalar iyi bilinmeden Ýslam tarihi bilinemez; Müslüman dünya ile ilgili düþünce, felsefe çalýþmasý yürütülemez, Müslüman toplumlarýn sosyolojisi anlaþýlamaz. 2) Mezhepler ve fýrkalar kendilerini daima Ýslam'ýn iki ana referans kaynaðýna Kur'an ve Sünnet'e dayandýrmýþlar, tez ve görüþlerine bu iki kaynaktan 'meþru, ikna edici' deliller bulmaya çalýþmýþlardýr. 3) Mezhepler ve fýrkalar diðerlerinden farklý görüþ ve fikirler geliþtirirlerken, kendilerine göre belli bir usul geliþtirip takip etmeyi ihmal etmemiþlerdir. Ünlü oryantalistlerden Julius Welhaussen (Bkz. "Ýslamiyet'in Ýlk Devirlerinde Dini-Siyasi Muhalefet Partileri" ve W. Montogomery Watt da (bkz. Ýslam Düþüncesinin Teþekkül Devri" ayný fikri paylaþýrlar. Farklý mezhep ve fýrkalarýn ortaya çýkmýþ olmasý postmodern zamanlardakine benzer, birden fazla paradigma veya hakikatin parçalanýp her bir parçanýn kendini mutlaklaþtýrmasý, diðerleriyle eþit olduðu iddiasýnda bulunup çoðulculuðu 'ne olsa gider, her þey görecelidir' ilkesine dayandýrmasý demek deðildir. Kabul gören muteber fýkhi ve kelami mezheplerin ilim ve hilim sahipleri kendilerini mutlaklaþtýrmadan uzak tutmaya özen göstermiþlerdir. Farklý yorum, içtihat ve teviller bir ve tek olan hakikate birden fazla usul, yol ve okuma biçimiyle gidilebileceðinin göstergesidir. Ýslam'ýn akidesi, temel hükümleri izafiliðe kurban edilemez, çünkü Ýslam'ýn asla buharlaþmasý mümkün olmayan sabiteleri vardýr. Bu açýdan þu söylenebilir ki, Sünni ve Þii iki büyük Ýslam ekolü, kökleri göklerde Levh-i Mahfuz'da olup Kur'an vahyi ile gövdesi yeryüzüne inen, Hz. Peygamber Sünnet'i ve Sireti'yle dal budak salýp meþru usulle ortaya çýkmýþ bulunan ameller, yorumlar, teviller, içtihatlar ve ibadet þekilleriyle meyve veren devasa kutlu bir aðacýn iki büyük bölüm halinde çatallaþmasýdýr. Bazý çýnarlar, gövdenin bitiminden baþlamak üzere iki ana yeni gövdeye ayrýlýrlar ki tarihte ve hakikat-i halde -benim acizane kanaatime göre- Sünni, Þii, Zeydi, Zahiri ve Ýbadi mezhepler bu kutlu aðacýn ayrý tezahürleridir. Tasavvuf ve irfan alanýnda tarikatlarýn kendilerini Hz. Ali'ye ve Hz. Ebu Bekir'e dayandýrmalarý da bu çerçevede ele alýnabilir. Ýlahi hikmet menþe'li Ýslami felsefe ekolleri dahi öyledir. Siyaseti dinin ruhuna baskýn kýlmadan, siyaset yapayým derken dini maddileþtirip dünyevileþtirmeden yürütülecek bir siyaset, dinin olmazsa olmaz þartýdýr. Bu manada siyasi ve fikri bir hareket olarak Ýslamcýlýða eleþtiri yöneltirken "Müslümanlýk yetmez mi, Ýslamcýlýða ne gerek var?" veya "Hz. Muhammed (sas) Ýslamcý mýydý?" diye sormak çok anlamlý deðildir. Yaþadýðýmýz zamanda bizzarure ortaya çýkan Ýslamcý akýmlar, fýrkalar, sosyal gruplar, cemaatler ve tarikatlar çaðdaþ mezhepler hükmündedirler. Elbette Hz. Peygamber (sas) "Ýslamcý" deðildi; ama hiç þüphesiz Sünni veya Þii; Hanefi veya Þafii; Eþ'ari, veya Maturidi; Mutezili veya Cebri, Vehhabi veya Selefi; Nakþi veya Kadiri; Nurcu veya Süleymancý de deðildi. Bu saydýklarýmýzýn hepsi kendilerini onun vahy olarak getirdiði Kur'an'a ve Sünneti'ne refere ediyorlar, dün Müslümanlarýn yaptýklarý iþ meþru ve doðruydu, bugün de öyledir. Ali Bulaç (Zaman) a.bulac@zaman.com.tr 22 Eylül 2012


www.mardiniletisimgazetesi.com.tr

24 Eylül 2012 Pazartesi

6

Þimþek: Terör örgütünün 'Kürtlerin hak ve özgürlüðü' gibi derdi yok

M

aliye Bakaný Mehmet Þimþek, temel hak ve özgürlüklerin arttýðý, ülkenin güçlendiði bir dönemde terörün týrmanýþa geçmesine tepki göstererek, " Terör örgütünün 'Kürtlerin hak ve özgürlüðü' gibi derdi yok. Böyle bir dertleri olmuþ olsaydý. Suriye'deki Kürtlerin daha düne kadar kimlikleri yoktu. Niye bu ülkede terör yoktu. Çünkü bunlarýn derdi baþka." dedi. Tarifeli uçakla Batman’a gelen Maliye Bakaný Mehmet Þimþek, AK Parti Batman Ýl Baþkanlýðý Meclis Danýþma Toplantýsý'na katýldý. Yeni Kültür Merkezi konferans salonunda gerçekleþen toplantýda konuþan Maliye Bakaný Þimþek, konuþmasýnýn tamamýný da terör olaylarýna ayýrdý. PKK’nýn son günlerde þiddeti týrmandýrdýðýna dikkat çeken Bakan Þimþek, “Türkiye ne zaman, demokrasi anlamýnda hak ve özgürlükler anlamýnda ilerleme kat etse terör olaylarý artýyor. Bu da akla PKK’nýn taþeron bir örgüt olduðunu net bir þekilde gösteriyor.” diye konuþtu. Suriye’de yaþayan Kürtlerin daha düne kadar kimliklerinin olmadýðýný Baþbakan Erdoðan’ýn giriþimleri sonucu son dönemde bu sorunun giderildiðini anlatan Bakan Þimþek, Türkiye'de temel hak ve özgürlükleri artýrdýklarýný ancak buna raðmen terörün azalmasý gerekirken tersine artýþ gösterdiðini bunun büyük bir çeliþki olduðunu ifade etti. Bakan Þimþek, þöyle konuþtu: "Ben size bir soru sorayým. Hemen yaný baþýmýzda Suriye var. Düne kadar oradaki kardeþlerimize nüfus cüzdaný dahi verilmemiþti. Peki

Suriye’de PKK terörü var mýydý? Yoktu. Eðer þiddetin sebebi 'Kürtlerin hakký hukuku, Kürtlerin özgürlüðü, kültürel haklarý' ise yýllarca kimliði dahi verilmemiþ vatandaþlýðý dahi kabul edilmemiþ. Suriye’de Kürtler yok muydu? " þeklinde konuþtu. 'Eðer þiddetin sebebi Kürtlerin hakký hukuku ise özgürlüðü ise Türkiye’de bu kadar temel hak ve özgürlüklerde bu kadar iyileþmenin yaþandýðý bir dönemde neden þiddet artýyor.' diye soran Þimþek konuþmasýný þöyle

sürdürdü: "AK Partiyle yýllarca süren red, inkar ve asimilasyon siyaseti son buldu. Geçmiþte aðýrlýklý olarak bu bölgede hatalý uygulamalar yapýlmýþ, maðduriyetler ortaya çýkmýþ, yanlýþlar yapýlmýþ. Ama biz bunlara son verdik. Hatta 90'lý yýllarda veya öncesinde þu veya bu þekilde zarar görmüþ vatandaþlarýn sadece manevi olarak yaralarýný sarmakla kalmadýk, maddi olarak da terör tazminatýný biz getirdik. Terör tazminatý altýnda katrilyonlarca para ödendi." Geçen 10 yýlda yapýlanlarýn görmezden gelinmesini eleþtiren Bakan Þimþek, hiç adým atýlmayan dönemde terörün þiddetin dozunu azalttýðýný ve hiçbir hakkýn verilmediði ülkede asla þiddete baþvurulmadýðýnýn altýný çizerek þunlarý söyledi: " Tamda özgürlüklerin arttýðý ülkenin güçlendiði bir dönemde siz kalkacaksýnýz þiddeti artýracaksýnýz. O zaman akla þu geliyor. 'Bunlarýn hakla özgürlükle bir alakasý yok. Bunlarýn derdi baþka. Bakýn Türkiye 90’lý yýllarýn sonunda 2000’li yýllarýn baþýnda terörün en az olduðu dönem. Ýlginçtir o dönemde Türkiye’nin en zayýf olduðu dönem. Kendi iç krizlerini yaþadýðý bir dönem. Ne zaman Türkiye bölgesel olarak ekonomik olarak küresel anlamda güçlense hemen harekete geçiyorlar.” (CÝHAN)

Þimþek: Balyoz kararýndan sonra milletin iradesine artýk müdahale edilemeyecek

M

aliye Bakaný Mehmet Þimþek, Balyoz davasýnda açýklanan kararla, bundan sonra milletin iradesine müdahale edilemeyeceðinin net bir þekilde ortaya konulduðunu söyledi. AK Parti Batman Ýl Teþkilatý, eylül ayý Ýl Danýþma Meclisi Toplantýsý'nda konuþan Maliye Bakaný Mehmet Þimþek, Balyoz davasýnýn sonucunu deðerlendirdi. Bakan Þimþek, “Bu karardan sonra millet iradesine müdahale olmayacaktýr. Çünkü müdahaleyi yapanlara, teþebbüs edenlere çok açýk ve net olarak millet kayýtsýz kalmadýðý gibi sistemde kayýtsýz kalmayacak." dedi. Bakan Þimþek, Balyoz kararýnýn Türkiye'nin çok önemli dönüm noktalarýndan biri olduðuna dikkati çekerek, "Biz ileri demokrasi ve temel hak ve özgürlükler anlamýnda birçok badireyi atlattýk. Çok önemli geliþmeler saðladýk. Bence dünkü kararýn anlamý þu: bir

daha milletin iradesine halkýn iradesine asla müdahale olamaz. Müdahale edenler karþýsýnda hukuku bulacak, milleti bulacak. Ve gerekli cezaya çarptýrýlacaklar." diye konuþtu. Bu dönüm noktalarýnýn AK Partililer sayesinde aþýldýðýný vurgulayan Bakan Þimþek, þu bilgileri verdi: "AK Partili kardeþlerim sahada bu kadar çalýþmasa, milletin teveccühünü bu kadar güçlü saðlamasa, arkamýzda milletin desteði olmasa, bu reformlarýn hiçbirisi yapýlamazdý.” Ülkede güzel eserler yapmak peþinde olduklarýný ifade eden Bakan Þimþek þöyle konuþtu: "Bizim davamýz açýk ve net biz milletimize devleti hizmetkar yapmak için buradayýz. Güneydoðuya bütün ülkeye güzel eserler kazandýrma davasý var. Bu ülkenin kültürüyle, inançlarýyla tarihiyle uyumlu güzel eserler býrakma peþindeyiz.” (CÝHAN)

Suriye Kürt Ulusal Meclisi Üyesi Candi öldürüldü

Y

üksek Kürt Konseyi ve Suriye Kürt Ulusal Meclisi Üyesi Mahmut Vali Ebu Candi, Suriye’nin Serekaniyê kentinde uðradýðý silahlý saldýrý sonucu hayatýný kaybetti. Sokak ortasýnda 2 kiþi tarafýndan suikast sonucu öldürülen Suriye Kürt Ulusal Meclisi Üyesi'nin bir numaralý katil zanlýlarýnýn terör örgütü PKK ve PYD üyeleri olduðu iddia ediliyor. Mahmut Vali'ye, Suriye’de PKK ve onun siyasi uzantýsý olan Demokratik Birlik Partisi (PYD)’ye boyun eðmediði ve farklý siyasi Kürt partilerinde görev yaptýðý için 2 yýl önce de teröristler tarafýndan daða çýkarýlarak feci þekilde iþkence yapýlmýþtý.

bir bayrak logosu krizi yüzünden meydana geldiði ifade ediliyor. Suriye Kürtlerini temsil edecek sözde bayrakta kendi logosuna yer verilmesini isteyen PYD’nin Mahmut Vali’yi öldürerek, ENKS ve Yüksek Kürt Konseyi’ne gözdaðý verdiði belirtiliyor. PKK/PYD daha önce de kendisine tabi olmayan Kürt siyasi parti ve liderlerini Suriye istihbarat birimi El Muhaberat ile iþbirliðine giderek kontra ve hain ilan etmiþ, suikast düzenlemiþti. Ekim 2011’de Kamýþlý'da yaþayan Geleceðin Hareketi Partisi'nin lideri Meþal Fazýl Temo'yu öldüren PKK/PYD, Ocak 2012'de ise Suriye’de bölgenin en büyük aþiret liderlerinden Abdullah Bedro’ya silahlý saldýrý düzenlemiþti.

Ýddiaya göre cinayetin PYD ve ENKS arasýnda Suriye Kürtlerinin baðýmsýzlýðýný yeniden tanýmlayacak

Saldýrýda Bedro aðýr yaralanmýþ, 3 oðlu ise hayatlarýný kaybetmiþti. (CÝHAN)

Viranþehirli çýrçýr fabrikasý sahiplerinden sigortacýlara tepki Þ

anlýurfa'nýn Viranþehir Sanayi ve Ticaret Odasý Temsilcisi Abdulhalim Tepret, sigorta þirketlerine tepki göstererek, ortadaki belirsizliðin bir an önce çözülmesi gerektiðini söyledi. Tarým ve Sanayi Bakanlýðý'nýn konuya el atmasýný isteyen Tepret, vergisini veren, onca iþçiye iþ imkaný saðlayan Güneydoðu Anadolu Bölgesi'ndeki giriþimcilerin sigortacýlar yüzünden büyük riske girdiðini ifade etti. Viranþehir Sanayi ve Ticaret Odasý Temsilcisi Abdulhalim Tepret, Güneydoðu Anadolu Bölgesi'nde kurulan çýrçýr fabrikalarýnýn sigorta þirketleri tarafýndan sigorta edilmediklerini hatýrlattý. Tepret, bu tavrýn bölge yaný sýra Viranþehir’de bulunan 16 giriþimciyi maðdur ettiðini;

vergisini düzenli olarak ödeyen iþadamlarý olarak buna bir anlam veremediklerini vurguladý. Sigorta þirketlerinin yalnýzca Güneydoðu Anadolu Bölgesi'ndeki fabrikalarý sigorta kapsamý dýþýnda tutmasýnýn büyük bir çeliþki olduðunu kaydeden Ticaret ve Sanayi Odasý Temsilcisi Abdulhalim Tepret, çiftçilerden aldýklarý ve depoladýklarý binlerce ton pamuðun sigorta edilmeden depolanmasýnýn üretici ve kendileri açýsýndan büyük riskler doðurduðunu bildirdi. Tepret, sözlerini þu þekilde sonlandýrdý: “Tarým ve Hayvancýlýk Bakaný son yýllarda yeni açýlýmlar yaparak çiftçinin tarladaki mahsulüyle ilgili sigorta bedelinin yüzde 50’sini karþýlýyor. Oysa biz herhangi bir bakanlýktan bir prim ya da destek istemiyoruz.” (CÝHAN)

MÜSÝAD: Ýþ makineleri ve þantiye yakýlmasý kimseye fayda saðlamaz

M

üstakil Sanayici ve Ýþadamlarý Derneði (MÜSÝAD) Batman Þubesi, terör örgütünün iþ makineleri ve þantiyeleri yakmasýna tepki gösterdi. Bölge halký için çalýþan firma ve þahýslara yönelik maddi zararlý saldýrýlarýn hiçbir zümreye fayda saðlamayacaðýný belirten MÜSÝAD, yaptýðý açýklamada þunlarý kaydetti: “Güneydoðu Anadolu ve Doðu Anadolu bölgelerinde halkýmýza hizmet sunabilme adýna zor doða þartlarýna raðmen faaliyet gösteren, bölgenin kalkýnmasý adýna mücadele eden firmalara ait þantiye ve iþ makinelerine yönelik gerçekleþtirilen saldýrýlar tüm kamuoyunu olduðu gibi bizleri de oldukça üzmüþ ve derinden yaralamýþtýr. Bu itibarla tüm çevrelerin saðduyulu davranarak hareket etmesini, bölgede faaliyet gösteren firmalara ait þantiye ve ekipmanlarýna zarar verilmemesini, daha huzurlu bir ortamda faaliyetlerini sürdürebilmeleri adýna gerekli hassasiyetin gösterilmesini ümit ederek arzuluyoruz.” (CÝHAN)


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.