Artuklu Üniversitesi ve Moskova Üniversitesi arasýnda bilimsel iþbirliði
M
ardin Artuklu üniversitesi, Moskova Devlet Üniversitesi ile bilimsel iþbirliði protokolü imzaladý. Rektör Prof. Dr. Serdar Bedii Omay, Moskova Devlet Üniversitesi’nin daveti üzerine, Rusya’ya üç günlük bir çalýþma ziyareti gerçekleþtirdi. Üniversite yetkililerden alýnan bilgiye göre, yoðun geçen ziyaret kapsamýnda Rektör Omay’ýn; Moskova Devlet Üniversitesi, Asya ve Afrika Araþtýrmalarý Enstitüsü, Türk-Rus Kültür Merkezi ve Türkiye Moskova Büyükelçiliði ile bir dizi görüþmeler yaptýðý bildirildi. Ýki üniversite, farklý alanlardaki iþbirliði konularýnýn ele alýndýðý bu görüþmelerde aðýrlýklý olarak bilimsel çalýþmalara iliþkin fikir alýþveriþinde bulundu, ayný zamanda akademisyen, araþtýrmacý, yayýn ve eðitim programlarýnýn deðiþimini öngören üniversiteler arasý ikili iliþkiler gözden geçirildi. Sayfa 2’de
GÜNLÜK BAÐIMSIZ GAZETE
25 Eylül 2012 Salý
Yýl: 9 Sayý 2454 Fiyatý :25 Kr
Ayanoðlu ‘Bienalin açýlýþ organizasyonuyla ilgimiz yok’ nceki gün bazý bazý yerel medya sitelerinde, "Mardin'de Skandal Açýlýþ" baþlýðýyla yayýnlanan haberde, "AK Partili Belediye Baþkaný ve Mardin Valiliði`nin sponsor olduðu Bienal'in açýlýþ kokteylinde içecek olarak sadece þarap ikram edildi" þeklinde ifadelere yer verilmiþtir.
Ö
Ýyice araþtýrma yapýlmadan yazýldýðý belli olan bu ifadeler gerçeði yansýtmamaktadýr.Çok basit bir araþtýrmayla Söz konusu II. Uluslararasý Mardin Bienali'nin; Baþbakanlýk Tanýtma Fonu, Güneydoðu
‘Mardin Yatýrýmcýnýn gözdesi’ Dicle Kalkýnma Ajansý (DÝKA) Genel Sekreteri Dr. Tabip Gülbay, yatýrým ile birlikte bu sektörde 650 kiþi istihdam edileceðini belirtti. Ali Edis
Y
eni teþvik yasasý ile 6. Bölgede yer alan Mardin’de, imalat sektöründe teþvik belgesi alan 13 yatýrýmcý ilde 50 milyon TL tutarýnda yatýrým gerçekleþtirecek. Dicle Kalkýnma Ajansý (DÝKA) Genel Sekreteri Dr. Tabip Gülbay, yatýrým ile birlikte bu sektörde 650 kiþi istihdam edileceðini belirtti. Gülbay, yeni teþvik yasasý ile birlikte 6. Bölgede yer alan Mardin’de, imalat sektöründe 13 teþvik belgesi alan iþ adamlarýnýn, ilde 50 milyon TL’lik yatýrým kararý aldýðýný, bu yatýrýmla birlikte 650 kiþinin istihdam edileceðini söyledi. Yeni teþvik yasasýnýn, en çok Mardin’e yaradýðýný belirten Gülbay, þöyle dedi: ”Bu sektörde 25 milyon TL yatýrýmla tekstil alt sektörü önplana çýkmaktadýr. Toplamda 650 kiþilik
istihdamýn 584'ünün tekstil sektöründe olacaðý öngörülmektedir. Sadece Temmuz 2012'de alýnan 8 adet teþvik belgesi ile 147 milyon TL tutarýnda yatýrým yapýlacaðý kayýt altýna alýnmýþtýr. Yýlýn ilk 6 ayýnda alýnan teþvik belgeleri ile bin 12 kiþilik istihdam öngörülürken, sadece temmuz ayýnda alýnan teþvik belgeleri ile toplam 661 kiþilik istihdam öngörülmektedir. Temmuz ayýnda alýnan en geniþ kapsamlý teþvik belgesi ise yaklaþýk 100 milyon TL sabit yatýrým tutarýna sahip 5 yýldýzlý otel yatýrýmý olmuþtur. Bu yatýrýmla bin 52 yatak kapasitesi ve 315 kiþilik istihdam hedeflenmektedir. Þu anda yeni teþvik yasasýndan en çok Mardin yararlandý. Þu anda dünyanýn birçok ülkesinden iþ adamlarý yatýrým yapmak için tarihi kente gelip araþtýrma yapýyor. Önümüzdeki yýl da yatýrým patlamasý bekliyoruz.”
MARÝAD Baþkaný Kabak: Birçok ülkeden iþ adamý yatýrým için istiþare ediyor Sedat Aslanaçier
M
ardin Ýþ Adamlarý Derneði (MARÝAD) Baþkaný Mikail Kabak, ilin yatýrýmcý açýsýndan çok önemli bir potansiyele sahip olduðunu belirterek, "Bugün dünyanýn birçok ülkesinden iþ adamlarý buraya yatýrým yapmak için bizimle istiþare ediyor." dedi. Tarým ve Kýrsal Kalkýnmayý Destekleme Kurumu (TKDK), MARÝAD üyelerine 'Kýrsal Kalkýnma' hakkýnda bilgilendirme toplantýsý düzenledi. MARÝAD ve TKDK iþbirliði ile düzenlenen toplantýda, TKDK’nýn Mardin’de alacaðý tedbirler ve detaylarý ile alakalý geniþ bilgi verildi. Mardin Ýþ Adamlarý Derneði
Trafik teröründe 8 ayda bin 600 kiþi can verdi
T
ürkiye, trafik teröründe her ay yüzlerce vatandaþýný kaybediyor. Emniyetin verilerine göre, temmuz ayýndaki trafik kazalarýnda 319 kiþi hayatýný kaybederken, aðustos ayýnda ise bu sayý 307 olarak gerçekleþti. 2012 yýlýnýn 8 aylýk döneminde kazalarda hayatýný Sayfa 3’te kaybedenlerin sayýsý bin 657 oldu.
Baþkaný Mikail Kabak, ”Mardin’de çýkacaklarý tedbirler, tedbirler için istenen þartlar, kimlerin baþvurabileceði, nasýl baþvurabileceði, alt limit, üst limitleri hakkýnda katýlýmcýlara detaylý bilgiler verildi. Mardin, yatýrýmcý açýsýndan çok önemli bir potansiyele sahiptir. Bugün dünyanýn birçok ülkesinden iþ adamlarý buraya yatýrým yapmak için bizimle istiþare ediyor. Biz de onlara Mardin’in önemli yatýrým merkezi olduðunu, burada yatýrým yapmalarý konusunda teþvik ediyoruz. Özellikle yerel yatýrýmcýlarýmýza yönelik her türlü desteði saðlamak için de çalýþmalarýmýz devam ediyor.” Dedi.
Anadolu Projesi (GAP) Bölge Kalkýnma Ýdaresi ve Mardin Valiliði'nce desteklendiði görülecektir. ll. Uluslararasý Mardin Bineali'nin resmi sponsorlarý arasýnda Mardin Belediyesi yer almamaktadýr. Mardin'in tanýtýmý, kültürel,sosyal ve sanat hayatýna katký sunacak her türlü organizasyona katký saðlamakla birlikte; Mardin Belediyesi'nin; haberde yer verilen açýlýþ kokteyli ve orda yapýlan ikramlarla herhangi bir ilgisi bulunmamaktadýr. Kamuoyuna saygýyla duyurulur.
Nusaybin'de yangýn: 2 yaralý Ýsmail Erkar
N
usaybin ilçesinde bir depoda çýkan yangýnda, 1'i aðýr 2 kiþi yaralandý. Edinilen bilgiye göre, Sakarya Caddesi'nde Kahraman Yeþilmen'e ait depoda, henüz belirlenemeyen nedenle yangýn çýktý. Kýsa sürede büyüyen yangýn, depo önünde bulunan 47 NH 520 plakalý araca da sýçradý. Yangýn, itfaiye ekiplerinin müdahalesiyle kontrol altýna alýndý. Bu arada Yeþilmen ile yangýný söndürmeye çalýþan komþusu Ahmet Erkýlýç yaralandý. Yeþilmen, Nusaybin Devlet Hastanesi'nde tedavi altýna alýnýrken, durumu aðýr olan Erkýlýç, Gaziantep'teki özel bir hastaneye sevk edildi, Nusaybin Ýlçe Emniyet Müdürü Osman Can, olay yerine gelerek incelemelerde bulundu, yetkililerden yangýn ve yaralýlar hakkýnda bilgi aldý. Olayla ilgili soruþturma sürüyor.
Musa Anter'in evi müze oldu
D
iyarbakýr'da 20 Eylül 1992 tarihinde uðradýðý silahlý saldýrý sonucu hayatýný kaybeden Yazar Musa Anter, ölümünün 20. yýlýnda anýldý. Sayfa 2’de
25 Eylül 2012 Salý
2
Artuklu Üniversitesi ve Moskova Üniversitesi arasýnda bilimsel iþbirliði Mardin Artuklu üniversitesi, Moskova Devlet Üniversitesi ile bilimsel iþbirliði protokolü imzaladý. Ýsmail Erkar
M
ardin Artuklu üniversitesi, Moskova Devlet Üniversitesi ile bilimsel iþbirliði protokolü imzaladý. Rektör Prof. Dr. Serdar Bedii Omay, Moskova Devlet Üniversitesi’nin daveti üzerine, Rusya’ya üç günlük bir çalýþma ziyareti gerçekleþtirdi. Üniversite yetkililerden alýnan bilgiye göre, yoðun geçen ziyaret kapsamýnda Rektör Omay’ýn; Moskova Devlet Üniversitesi, Asya ve Afrika Araþtýrmalarý Enstitüsü, Türk-Rus Kültür Merkezi ve Türkiye Moskova Büyükelçiliði ile bir dizi görüþmeler yaptýðý bildirildi.
Ýhtiyaç sahibi öðrencilere kýrtasiye yardýmý yapýldý Sedat Aslanaçier merli ilçesinde Ömerli Eðitim Kültür Sanat Dayanýþma ve Yardýmlaþma Derneði tarafýndan ihtiyaç sahibi 100 öðrenciye kýrtasiye yardýmýnda bulunuldu.
Ö
Ömerli Eðitim Kültür Sanat Dayanýþma ve Yardýmlaþma Derneði baþkaný Ali Ýhsan Uzunkaya, dernek olarak yeni eðitim ve öðretim sezonunda Ömerli ilçesinde bulunan ihtiyaç sahibi 100 öðrenciye kýrtasiye malzemesi yardýmýnda bulunduklarýný kaydetti. Uzunkaya, hayýrseverlerin desteði ile öðrencilere yýl boyunca bu tür yardýmlarý sürdüreceklerini söyledi. Öðrencilere bir nebzede olsa umut ýþýðý olmak için var güçleri ile çalýþtýklarýný ifade eden Uzunkaya, "Onlar bizim geleceðimizdir. Bizler dernek olarak öðrencilerimize her zaman yardým etmekten bir an olsun geri durmayacaðýz. Bizlere daðýtmamýz için yardým gönderen tüm yardýmsever iþ adamlarýmýza teþekkür ediyorum." Dedi.
Ödül kazandýðýný geç öðrenince törene yetiþemedi
Ýki üniversite, farklý alanlardaki iþbirliði konularýnýn ele alýndýðý bu görüþmelerde aðýrlýklý olarak bilimsel çalýþmalara iliþkin fikir alýþveriþinde bulundu, ayný zamanda akademisyen, araþtýrmacý, yayýn ve eðitim programlarýnýn deðiþimini öngören üniversiteler arasý ikili iliþkiler gözden geçirildi. Moskova Devlet Üniversitesi’ne baðlý Asya ve Afrika Araþtýrmalarý Enstitüsü Baþkaný Prof. Dr. Mikhail S. Meyer’le de makamýnda görüþen Rektör Omay, Türkiye ile Rusya arasýndaki akademik iliþkilerin giderek olumlu bir ivme kazanmaya baþladýðýný belirtti. Omay, Mardin Artuklu Üniversitesi ve Moskova Devlet Üniversitesi’nin azami iþbirliði içerisinde olacaklarýna inandýðýný kaydetti. Üniversitenin senato odasýnda düzenlenen ve Rus akademisyenler ile Moskova Devlet Üniversitesi yetkililerinin hazýr bulunduðu toplantýda, Mardin’i ve Artuklu Üniversitesi’ni tanýtan slayt eþliðinde sunum yapan Prof. Omay, “Bu ziyaretin, her iki üniversitenin bilim insanlarý arasýnda iletiþim kurulmasýna katký saðlamasýný ve nitelikli çalýþmalarýn ortaya çýkarýlmasý için fikir teatisine vesile olmasýný diliyorum.” dedi. Rusya ile bilimsel iþbirliði Türkiye ve Rusya arasýndaki çok boyutlu iliþkilerin eðitim ve bilimsel boyutuna kýsaca deðinen Prof. Dr. Mikhail S. Meyer ise Mardin Artuklu Üniversitesi’nin, son dönemlerde eðitim ve bilim alanlarýnda gerçekleþtirdiði atýlýmlardan etkilendiðini belirtti. Meyer, Prof. Omay’ý üniversitelerin kendi þehirleriyle bütünleþmesi gerektiði konusundaki hassasiyetinden dolayý tebrik etti. Prof. Dr. Mikhail S. Meyer, Türkiye ve Rusya’nýn derin tarihi, coðrafi ve kültürel iliþkilerle baðlý olduðuna iþaret ederek, Mardin Artuklu Üniversitesiyle Moskova Devlet Üniversitesi arasýnda bilimsel alanlarda iþbirliði ve kapsamlý
Ali Edis
1
9. Uluslararasý Altýn Koza Film Festivali kapsamýnda düzenlenen Ulusal Öðrenci Filmleri ve Akdeniz Ülkeleri Kýsa Film Yarýþmasý'nda, en iyi belgesel dalýnda birinciliði "Dom" adlý eseriyle kazanan Halil Aygün, ödül kazandýðýný geç öðrenince törene yetiþemedi. Erciyes Üniversitesi Radyo Televizyon Sinema bölümü 4. sýnýf öðrencisi Nusaybinli yönetmen Halil Aygün'ün "Dom" adlý belgeseli, Yönetmen Zeynep Oral'ýn "Ben, Sen, O..." adlý belgeseliyle birinciliði paylaþtý. Mardin'in Nusaybin ilçesinde yaþayan Aygün, yaptýðý açýklamada, birinci olduðunu ancak ödül töreni programý hakkýnda bilgi sahibi olmadýðýný aktararak, organizatörlerin ödül törenine 3 saat kala kendisini aradýðýný söyledi. Aygün, þunlarý söyledi: "Ulusal kategoride Altýn Koza'da belgeselde en iyi film ödülünü aldým. Bana, bugün saat 18.00 sularýnda ödül töreni için haber verildi. Ben de Mardin'de olduðum için doðal olarak programa yetiþmedim. Ayrýca, babam il dýþýnda olduðu için iþlettiðimiz kumaþ dükkanýna bakýyorum. Dükkaný da býrakacak kimse yoktu. Mecburen dükkaný, ödül törenine tercih ettim.”
Midyat'ta KPSS'ye 4 Bin Kiþi Katýldý
danýþmalarý geliþtirmek üzere kurumsal bir çerçevenin saðlandýðýný ve önümüzdeki dönemlerde akademik anlamda iliþkilerin daha da geniþleyip derinleþeceðine inandýðýný ifade etti. Mardin Artuklu Üniversitesi bünyesinde kurulan 'Güzel Sanatlar Akademisi'ne destek verilmesi konusunda mutabakata varýlan ve diðer disiplinler için akademisyen, araþtýrmacý, yayýn ve eðitim programlarýnýn deðiþimini öngören bilimsel iþbirliði protokolü imzalandý.
Konuya iliþkin olarak deðerlendirmede bulunan Türkiye Moskova Büyükelçisi Adnan Sezgin ise TürkiyeRusya arasýnda siyasi iliþkilerden ekonomik ve ticari iþbirliðine, kültürel faaliyetlerden turizme, her alanda büyük ilerlemeler yaþandýðýna dikkat çekerek, “Ortadoðu’nun en saygýn üniversitesi olma yolunda istikrarlý adýmlarla ilerleyen Mardin Artuklu Üniversitesi’nin vizyonunu takdirle karþýlýyoruz. Ýki üniversite arasýnda kurulacak akademik iþbirliðine her zaman destek ve katký saðlamaya hazýrýz.” Dedi.
Musa Anter'in evi müze oldu M. Sait Çakar
D
iyarbakýr'da 20 Eylül 1992 tarihinde uðradýðý silahlý saldýrý sonucu hayatýný kaybeden Yazar Musa Anter, ölümünün 20. yýlýnda anýldý. Yazar Musa Anter, ölümünün 20. yýlýnda Mardin'in Nusaybin ilçesine baðlý Akarsu beldesinde anýldý. Yapýlan anma
töreninden sonra burada bulunan Musa Anter'in evi, çocuklarý tarafýndan kiþisel eþyalarýnýn sergilendiði müzeye dönüþtürüldü.
Müzede, Anter'in ödülleri, fotoðraflarý ve kitaplarýnýn yaný sýra vurulduðu zaman ayaðýndaki çorabý, çantasýndaki eþyalarý ve vurulmadan bir gün önceki el yazýsýyla kaleme aldýðý notlarý da bulunuyor.
Babalarý Musa Anter'in ölümünün üzerinden 20 yýl geçtiði halde katillerin yakalanmamasýnýn üzüntüsünü yaþadýklarýný ifade eden Anter kardeþler, Türkiye Büyük Millet Meclisi Ýnsan Haklarý Komisyonu baþta olmak üzere hiçbir resmi komisyondan bugüne kadar davet veya çaðrý almadýklarýný kaydetti.
Baþbakan Erdoðan'a yazdýðý mektup sonrasý Erdoðan'ýn özel iziniyle babasýnýn mezarýný ziyaret eden ve daha sonra Türk vatandaþlýðýna alýnan Anter Anter, Babasý Musa Anter'in ölüm emrini dönemin hükümeti tarafýndan verildiðini ileri sürdü. Anter þöyle devam etti: "Öyle bir durum ki artýk babamýn katilleriyle ilgili açýklamalar kabak tadý vermeye baþladý. Bunlarý senelerdir biliyoruz, vurulduðu günden itibaren biliyoruz. Daha evveliyatýndan planlarýný da
biliyoruz. Defalarca babam bize söyledi daha vurulmadan önce. Yazýn her sabah her akþam konuþuyordum babamla ve hatta diyordum ki; 'Baba çýkma seni de Vedat Aydýn gibi yaparlar. Ýstanbul'dan çýkma.' Oyuna geldi babam. Ama bunun kararý zaten o zaman ki hükümet tarafýndan verilmiþti. Her zaman her yerde söylüyorum. Bana bazen soruyorlar ispatý var mý- Ýspatý gayet basit. Çýksýnlar hayýr desinler. Ama artýk kabak tadý verdi. Tbmm'ye ait komisyondan kati surette bize hiçbir bilgi verilmiyor. Ben o komisyonlara inanmýyorum artýk. Komisyondan bize hiç bir teklif, hiç bir çaðrý yok, bilgi alýþ veriþi yok.”
Ali Edis
O
rtaöðretim mezunlarýna yönelik yapýlan Kamu Personeli Seçme Sýnavý (KPSS)'na Mardin'in Midyat ilçesinde 4 bin kiþi
katýldý.
Ýlçe genelinde 10 okulda yapýlan sýnava, Mardin ve ilçelerinin yaný sýra Batman, Diyarbakýr ve Þýrnak illerinden öðrenciler geldi. Okullarýný bulmakta güçlük çeken vatandaþlara Midyat Belediyesi'ne ait zabýta ekipleri yardýmcý olurken, Midyatlý vatandaþlarýn da konuya duyarlýk gösterdiði gözlendi. Saat 09.30'da baþlayan sýnav 2 saat sürdü. Kýzýltepe'den geldiðini belirten Ömer Kýlýç, "Buraya sýnava geldik ama sýnav giriþ belgemizde Mardin-Merkez yazýyor. Sýnava gireceðimiz okulun hangi ilçede olduðunu belirtirlerse daha kolay bulurduk." Dedi. Sýnav süresince öðrencilerin yakýnlarý da okul bahçesinde bekledi. Sýnavdan çýkan öðrenciler matematik sorularýnýn zor olduðunu belirtti.
www.mardiniletisimgazetesi.com.tr
25 Eylül 2012 Salý
3
Trafik teröründe 8 ayda bin 600 kiþi can verdi Emniyetin verilerine göre, 2012 yýlýnýn 8 aylýk döneminde kazalarda hayatýný kaybedenlerin sayýsý bin 657 oldu.
T
ürkiye, trafik teröründe her ay yüzlerce vatandaþýný kaybediyor. Emniyetin verilerine göre, temmuz ayýndaki trafik kazalarýnda 319 kiþi hayatýný kaybederken, aðustos ayýnda ise bu sayý 307 olarak gerçekleþti. 2012 yýlýnýn 8 aylýk döneminde kazalarda hayatýný kaybedenlerin sayýsý bin 657 oldu. Kazalarda kusur unsurlarý yönünden sürücüler birinci sýrada gelirken, trafik kazalarýnýn en büyük sebebi kurallara uymamak. Bu durum, sürücü eðitiminin önemini gözler önüne seriyor. Emniyet Genel Müdürlüðü Trafik Hizmetleri Baþkanlýðý, aðustos ayý trafik kazalarýnýn istatistik bilgilerini yayýmladý.
Aðustos'ta 31 bin 999 kaza meydana gelirken, 307 kiþi öldü, 25 bin 588 kiþi de yaralandý. 2012 yýlýnýn 8 aylýk döneminde meydana gelen 209 bin 812 kazada bin 657 kiþi can verdi, 144 bin 831 kiþi de çeþitli yerlerinden yaralandý. Trafik kazalarýnda, oluþumlarýna göre en fazla yandan çarpma ve çarpýþma, yayaya çarpma, yoldan çýkma ve devrilme þeklinde gerçekleþiyor. Kazalarda, kusur unsurlarý yönünden sürücüler birinci sýrada gelirken; sýrasýyla yaya, yolcu, yol ve araç kusurlarý izliyor. Kurallara uymamak kazalarý beraberinde getiriyor
Sürücü kusurlarýnýn baþýnda ise 'Araç hýzýný; yol, hava ve trafiðin gerektirdiði þartlara uydurmamak, kavþak, geçit veya kaplamanýn dar olduðu yerlerde geçiþ önceliðine uymamak, doðrultu deðiþtirme (dönüþ) kurallarýna uymamak, takip mesafesi (arkadan çarpmak), manevralarý düzenleyen genel þartlara uymamak, þerit ihlali yapmak, kýrmýzý ýþýk veya görevlinin dur iþaretine uymamak' geliyor. Trafik kazalarýna en fazla otomobil, kamyonet ve motosikletler karýþýyor. Aðustos ayýnda 808 bin 54 trafik cezasý uygulanýrken, toplam 119 milyon 419 bin 787 TL ceza kesildi. 2012 yýlýnýn 8 aylýk döneminde ise 6 milyon 511 bin 658 ceza uygulandý. Ceza miktarý, 934 milyon 888 bin 257 TL oldu. 10 bin kiþinin ehliyeti alkollü araç kullanmaktan geri alýndý Sürücü belgesi geri alma iþlemleri ise þöyle gerçekleþti: Aðustos ayýnda alkollü olarak araç kullanan 6 bin 906 (2012 yýllýk 72 bin 500), 100 ceza puanýný dolduran bin 233 (2012 yýllýk 10 bin 607), 5 kez hýz limitini aþan 17 (2012 yýllýk 101), saðlýk þartlarý deðiþen 11 (2012 yýllýk 120), K.T.K. 41/E Gereði Hüküm Giyen 1 (2012 yýllýk 13), mahkeme kararýyla 56 (2012 yýllýk 935). Cumhuriyet savcýlýðýna sevk edilen sürücü sayýsý 21 bin 783 (2012 yýllýk 157 bin 796), trafikten men edilen araç sayýsý 57 bin 897 (2012 yýllýk 485 bin 411). Jandarma sorumluluk bölgesinde ise 8 ayda 24 bin 282 kaza meydana geldi. Bu kazalarda 787 kiþi hayatýný kaybetti, 30 bin 873 kiþi de yaralandý. Jandarma bölgesinde kazalarýn maddi hasar miktarý 116 milyon 528 bin 231 TL iken, kusur unsurlarý bakýmýndan sürücüler birinci sýrada yer alýyor. (CÝHAN)
Aftan SGK'nýn kasasýna10 milyar lira girdi G eçen yýl gerçekleþtirilen prim affýndan Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) kasasýna 10 milyar liraya yakýn para girdi.
Ýþverenden esnafa, çiftçiden isteðe baðlý sigortalýya kadar 1 milyon 828 bin kiþi tarihi barýþ fýrsatýndan faydalanarak prim borçlarýný yapýlandýrmýþtý. Yapýlandýran miktar 34,5 milyar lira olurken kurumun tahsil edeceði tutar ise 29 milyar lira olarak belirlenmiþti. Haziran sonu itibarýyla bu rakamýn 10 milyarý tahsil edildi. Bugüne kadar 18 defa prim affý gerçekleþtirilirken, birçok yapýlandýrmada tahsilat çok düþük kaldý. Prim aflarýnýn büyük bölümünde tahsilat yüzde 10'larda kaldý. 2008'de prim affýnda ise 24 milyar lira yapýlandýrýlýrken, bunun 9 milyarý tahsil edilebilmiþti. Geçen yýl gerçekleþen afta ise tahsilat bir miktar yüksek olmasýna raðmen hedeflerin yakalanamadýðý görülüyor. 3,1 milyarý peþin tahsil edilen prim affýnda 2011 yýlý geliri 11 milyar civarýnda olmasý gerekirken 7,7 milyar kasaya girdi. 2012'nin ilk altý ayýnda ise 1,6 milyar tahsil edildi. Yýl genelinde hedeflenen tahsilat miktarý ise 6,7 milyar lira. Bu yýl için tahsilat hedefin altýnda kalacak. Prim affýndan SGK'nýn kasasýna girmesi gereken para, gelecek yýl için 6 milyar lira, 2014 içinse 3,2 milyar lira olarak hesaplanýyor. 2018 yýlý sonuna kadar da 1,5 milyar lira gelecek. 29 milyar lira tahsilat hedefine karþýn gerçekleþen rakamýn 15-16 milyar dolayýnda olacaðý tahmin ediliyor. Tahsilatlarýn düþük kalmasýna raðmen prim aflarýndan elde edilen gelir sosyal güvenlik açýklarýnýn az da olsa düþürülmesine yardýmcý oluyor. SGK'nýn 2010 geliri 95 milyar olurken, 2011'de rakam, aftan gelen paranýn etkisiyle 124 milyara ulaþmýþtý. Böylece 2010'da bütçe transferi 55 milyar olurken, kurumun açýðý 26 milyar lira olarak gerçekleþti. 2011'de ise bütçe transferi 52 milyara gerilerken bütçe açýðý da 16
milyar oldu. Bu yýlýn ilk altý ayýnda ise kurum geliri 66 milyar TL olarak gerçekleþti. Buna karþýn Hazine'den yapýlan bütçe transferi ilk altý ayda 34 milyarý buldu. Bütçe açýðý ise 13 milyar lira. Tablonun böyle devam etmesi durumunda yýl sonu itibarýyla bütçe transferi 60 milyarý, açýk ise 26 milyarý aþacak.
Bu yýlýn ilk altý ayýnda 66 milyar lira gelire karþýn SGK'nýn toplam gideri 79 milyar lira. Gelirlerin 44 milyarýný prim tahsilatlarý oluþtururken, emekli maaþlarýna 51 milyar lira ödendi. Kurumun prim gelirleri, yalnýzca emekli maaþlarýný bile karþýlamýyor. Saðlýk harcamalarýna ise 22,3 milyar lira gitti. (CÝHAN)
Zeka ve strateji oyunlarý mankala türleri müfredata girdi
O
rtaokul öðrencileri için seçmeli dersler arasýnda yer alan zeka oyunlarý dersinde Türk dünyasýnda deðiþik isimlerle yüzlerce yýl oynanmýþ zeka ve strateji oyunlarý mankala türleri öðretilecek. Bu ders kapsamýnda öðrenciler, zeka oyunlarýndaki temel kurallarý öðrenecek. Milli Eðitim Bakanlýðý Talim ve Terbiye Kurulu, ortaokul ve imam hatip ortaokullarýnda seçmeli dersler arasýnda yer alan zeka oyunlarý dersinin öðretim programýný yayýnladý. Söz konusu öðretim programýnda dersin amacý, ‘öðrencilerin zekâ potansiyellerini tanýmasý ve geliþtirmesi; problemler karþýsýnda farklý ve özgün stratejiler geliþtirmesi, hýzlý ve doðru karar vermesi, sistematik bir düþünme yapýsý geliþtirmesi, zekâ oyunlarý kapsamýnda bireysel, takým halinde ve rekabet ortamýnda çalýþma becerileri geliþtirmesi ve problem çözmeye yönelik olumlu bir tutum geliþtirmesi’ olarak sýralandý. Programa göre, 5., 6., 7. ve 8.
sýnýflarda seçmeli dersler arasýnda yer alan zeka oyunlarý dersinde, akýl oyunlarý, iþlem oyunlarý, strateji oyunlarý, karma oyunlar, sözcük ve mantýk oyunlarý ve mekanik oyunlar ele alýnacak. Her oyun türü için farklý oyunlardan örnekler verilecek. Bu kapsamda sudoku, kendoku, kakuro, nim, tactix, üçtaþ, dokuztaþ, sayý bulmaca, mankala türleri, Türk damasý, Amerikan damasý, Çin damasý, satranç, go problemleri, kare bulmaca, anagramlar, sözcük merdiveni, tangram, üç boyutlu küp sayma ve þekil oluþturma oyunlarý, tetromino, pentomino gibi zeka oyunlarý üzerinde çalýþýlacak. Öðretim etkinliklerinde görsel, iþitsel ve basýlý araç-gereçlere ek olarak biliþim teknolojileri de kullanýlacak. Öðretmen, öðrencilerin daha çok ilgi duyduklarý ve çalýþmaktan zevk aldýklarý zekâ oyunlarý ile araç gereç temininde güçlük olmasý ya da öðretim ortamlarýnýn uygun biçimde düzenlenmesi olanaðý bulunmamasý halinde, öðretim ortamýna uygun alternatif oyunlar seçebilecek. (CÝHAN)
HSYK, bireysel baþvuru için usul ve yöntemleri açýkladý
H
akimler ve Savcýlar Yüksek Kurulu (HSYK), mahkemelerce Anayasa Mahkemesi'ne yapýlacak bireysel baþvuru formlarýnýn alýnmasýnda ve gönderilmesinde izlenecek usul ve yöntemler konusunda cumhuriyet baþsavcýlýklarý, bölge idare mahkemesi baþkanlýðý, adli yargý ilk derece mahkemesi ve Adalet Komisyonu Baþkanlýðý'na yazý gönderdi. HSYK, Anayasa'da güvence altýna alýnmýþ temel hak ve özgürlüklerden, Avrupa Ýnsan Haklarý Sözleþmesi kapsamýndaki herhangi birinin, kamu gücü tarafýndan ihlal edildiði iddiasýyla herkesin Anayasa Mahkemesi'ne bireysel baþvuru yapabileceðinin düzenlendiðini hatýrlattý. Bireysel baþvuru kurumunun kabul edilmesindeki en önemli amacýn ise temel hak ihlallerinin iç hukukta ortadan kaldýrýlmasý ve buna baðlý olarak Türkiye aleyhine Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi'ne yapýlan baþvurularýn sayýsýnýn azaltýlmasý olduðu ifade edildi. Bireysel baþvurunun, usul kanunlarýnda düzenlenen olaðan ve olaðanüstü kanun yollarýndan ayrýlan ve kendine has birtakým özellikleri bulunan bir hak arama yolu olduðuna dikkat çeken HSYK, "Bireysel baþvuru, anayasal düzeyde yeni bir yargýlama biçimi olarak ulusal hukuka dâhil edilerek, hak ve özgürlüklerin ulusal seviyede hayata geçirilmesi ve korunmasý amaçlanmýþtýr. Bireysel baþvurular, 6216 sayýlý kanunda ve Anayasa Mahkemesi Ýçtüzüðü'nde belirtilen þartlara uygun olarak içtüzük ekinde bulunan ve mahkemenin internet sitesinde yayýmlanan baþvuru formu kullanýlarak Anayasa Mahkemesi'ne doðrudan yapýlabileceði gibi mahkemeler ya da yurt dýþý temsilcilikler vasýtasýyla da yapýlmasý mümkündür. Usulünce hazýrlanan baþvuru formu, harç tahsil makbuzuyla birlikte, yukarýda belirtilen yerlere teslim edildiðinde, baþvurucu ya da temsilcisine bu mercilerce alýndý belgesi verilecektir. Ayrýca, mahkemeler ya da yurt dýþý temsilciliklerine teslim edilen baþvuru formu ve ekleri ile ilgili gerekli kayýt iþlemleri yapýldýktan sonra anýlan makamlarca baþvuru formu ve eklerine iliþkin kabul edilebilirlik ya da esasa iliþkin herhangi bir inceleme ve deðerlendirme yapýlmaksýzýn fiziki ve elektronik ortamda Anayasa Mahkemesi'ne iletilmesi esasý benimsenmiþtir." ifadelerini kullandý. Belgeler, posta ve elektronikm ortamda Anayasa mahkemesine gönderilecek HSYK Baþkanvekili Ahmet Hamsici imzasýyla gönderilen yazýda, kanunun 47'nci ve içtüzüðün 63'üncü
maddesinde, bireysel baþvurunun mahkemeler vasýtasýyla da yapýlabileceði belirtilmiþ olmasýna raðmen, uygulanacak usul ve yöntem konusunda bir ayrýntýya yer verilmediði kaydedildi. Kurulun, 18/10/2011 tarihli ve 'Dosyalarýn kanun yolu incelemesine gönderilmesinde dikkat edilecek hususlar' konulu 21 nolu genelgesinde; yargýnýn hýzlandýrýlmasý ile yargýda etkinlik ve verimliliðin saðlanmasý bakýmýndan kanun yolu baþvurusuna konu edilen dosyalarýn mahkemeler tarafýndan ilgili merciye gönderilmesinde izlenecek usul ve esaslarýn belirlendiði ifade edildi. 6216 sayýlý kanunun 76'ncý maddesinin birinci fýkrasý uyarýnca, bireysel baþvuruya iliþkin hükümlerin 23 Eylül 2012 tarihinden itibaren yürürlüðe gireceðinin belirtildiði yazýda, "Mahkemeler vasýtasýyla da baþvuru yapýlabileceðinden, bu konuda meydana gelebilecek muhtemel aksaklýklar ile emek, zaman ve hak kayýplarýna sebebiyet verilmemesi bakýmýndan aþaðýdaki usul ve esaslar belirlenmiþtir. Bu itibarla; Bireysel baþvuru formlarýnýn, kurulumuzun (21) ve (24) nolu genelgelerinde belirlenen kurallar doðrultusunda iþlem yapýlmak suretiyle alýnmasý, Usulünce hazýrlanan baþvuru formunun, harç tahsil makbuzuyla birlikte teslim edildiðinde baþvurucu ya da temsilcisine alýndý belgesi verilmesi, Baþvuru formu ve eklerine iliþkin kabul edilebilirlik ya da esasa iliþkin herhangi bir inceleme ve deðerlendirme yapýlmaksýzýn posta yoluyla fiziki ortamda Anayasa Mahkemesi'ne gönderilmesi, ayrýca elektronik ortamda da anýlan Mahkemeye iletilmesi, Bireysel baþvurunun, kararý veren mahkemeye yapýlmasý zorunlu olmayýp, 6216 sayýlý Kanun ve Anayasa Mahkemesi Ýçtüzüðü uyarýnca herhangi bir mahkemeye de yapýlabilmesi karþýsýnda, baþvuru formlarýný alan mahkemenin sýrf bu sebeple bireysel baþvuruya iliþkin formun geri çevrilmemesi konularýnda gerekli dikkat ve özenin gösterilmesi hususunun, Genel Kurul'un 19/09/2012 tarihli ve 493 sayýlý kararý ile tüm teþkilata duyurulmasýna karar verilmiþtir." Denildi. (CÝHAN)
www.mardiniletisimgazetesi.com.tr
25 Eylül 2012 Salý
4
Mardin'e 'ikinci bakýþ’
Bienal, sanat eserlerine yalnýz þehrin görünen yerlerinde, meydan ve sergi alanlarýnda deðil, Mardinlilerin günlük hayatlarýný sürdürdükleri kahvehanelerde, berber dükkanlarýnda ve çarþýlarda da yer açýyor. Ali Edis
B
u yýl ikincisi düzenlenen Uluslararasý Mardin Bienali, önceki gün baþladý. 'Ýkinci Bakýþ' temasýyla gerçekleþen bienalde 21 Ekim'e kadar þehrin sekiz ayrý noktasýnda 30 sanatçý eserlerini sergileyecek. Bienal, sanat eserlerine yalnýz þehrin görünen yerlerinde, meydan ve sergi alanlarýnda deðil, Mardinlilerin günlük hayatlarýný sürdürdükleri kahvehanelerde, berber dükkanlarýnda ve çarþýlarda da yer açýyor. Þehre ilk kez gelen hemen herkese anlatýlan bir söylenceye göre, Mardin'i bir gören, yedi kez görürmüþ. Ýnanýp inanmamak bir yana, bu söz, pekâla Mardin'in bir kez görüp geçmekle, kabaca gezmekle anlaþýlamayacaðý, sahip olduðu maddi ve manevi birikimi kavrayabilmek için ona dönüp dönüp bakmak gerektiði gibi bir ikaz da barýndýrýyor olabilir. Taþýn ince bir sanatla iþlendiði, daracýk sokaklarýnda zamanýn baþka bir tonda akýp gittiði þehir, bu yýl ikincisi gerçekleþtirilen Uluslararasý Mardin Bienali ile kendisine yeni gözlerle ve yeniden 'bakýlmasýný' istiyor. Çünkü, misafirlerine, her bakýþta yeni anlam katmanlarý göstermeyi vaat ediyor Mardin. Bu bakýmdan Uluslararasý Mardin Bienali'nin bu yýlki kavramsal temasý olan "Ýkinci Bakýþ" sözü, hayli derin ve Mardin'e dikkat çekmek bakýmýndan da etkileyici bir anlama sahip. Baþbakanlýk Tanýtma Fonu, Güneydoðu Anadolu Projesi (GAP) Bölge
Kalkýnma Ýdaresi ve Mardin Valiliði'nce desteklenen II. Uluslararasý Mardin Bienali önceki gün baþladý. Küratörlüðünü Paolo Colombo ve Lora Sarýaslan'ýn yaptýðý, çaðdaþ sanat buluþmasýnda 21 Ekim'e kadar þehrin 8 ayrý noktasýnda 30 sanatçý, farklý dallarda eserlerini sergileyecek. Bienal, sanat eserlerine yalnýz þehrin görünen yerlerinde, meydan ve sergi alanlarýnda deðil, Mardinlilerin günlük hayatlarýný sürdürdükleri kahvehanelerde, berber dükkanlarýnda ve çarþýlarda da yer açýyor. Etkinliðin baþlýca mekanlarý Tokmakçýlar Konaðý, Yeni Otel, Genç Berber, Marangozhane, Kuþçu Mehmet Kýraathanesi, Asi'nin Dükkaný ve Sun Cinema. Bienalde, aralarýnda Fikret Atay, Sami Baydar, Manfredi Beninati, Eli Cortiñas, Latifa Echakch, Edy Ferguson, Francesca Gabbiani, Dominique Gonzalez-Foerster, Mona Hatoum, Marisa Maza, Mike Nelson, Murat Þahinler, Nasra Þimmes'in de bulunduðu 30 sanatçýnýn çalýþmalarý yer alýyor. Bienalin açýlýþý, þehrin en büyük konaðý olma özelliðine sahip Tokmakçýlar Konaðý'nda yapýldý. Vali Turhan Ayvaz, Mardin'in eþsiz bir hazine olduðunu ve bu hazineyi tüm dünyaya tanýtmak için belediye baþkaný, milletvekilleri ve halk ile yola çýktýklarýný ifade etti. Ayvaz, ''Ýnþallah 1,5 sene sonra bunu baþararak Mardin'i 5 bin, 10 bin yýl öncesine ait þehir konumuna kavuþturarak dünyanýn görünümüne sunacaðýz.'' dedi. GAP Ýdaresi Baþkaný Sadrettin Karahocalýgil ise Mardin'in köklü tarihine yakýþýr biçimde düzenlenen uluslararasý
etkinliklerle sanatýn merkezi, sanatseverlerin uðrak yeri haline geldiðini söyledi. Konuþmasýna altyapý çalýþmalarýndan dolayý sýkýntý yaþayan davetlilerden özür dileyerek baþlayan Belediye Baþkaný Mehmet Beþir Ayanoðlu ise ''Tarihi Dönüþüm'' projesi kapsamýnda hem yer altýnda hem de yer üstünde çalýþtýklarýný ifade ederek, ''Özellikle bienale denk gelmedi, bienalden önce de böyle bir çalýþmamýz vardý. Bu çalýþmalarýmýzý hoþ göreceðinize inanýyor, yaþanan sýkýntýdan dolayý özür diliyoruz.'' diye konuþtu. Mardin Bienali'nin Direktörü Döne Otyam, binealin bu yýl çok daha yoðun ilgi gördüðünü, bu nedenle katýlýmýn yüksek olduðunu söyledi. Otyam, bir ay sürecek etkinlik için 8 mekan belirlediklerini, bu yýl bienale halkýn ve esnafýn da katýldýðýný ifade ederek, ''Bunun içinde kuaförler de var kýraathaneler de... Halkýn çok olduðu yerlere girdik.'' dedi. Küratörler Paolo Colombo ve Lora Sarýaslan ise Mardin'in çok önemli bir kent olduðunu, bu nedenle Mardin'de bulunmaktan duyduklarý memnuniyeti dile getirdiler. Mardin Bienali, ipuçlarýný kentin mimari, tarihi ve kültürel katmanlarýnýn görkeminden alýrken, kent dokusu içinde yeni karþýlaþma ve buluþmalar sunarak, özgün bir yol oluþturmayý amaçlýyor. Bienal sergileri, 'bildiðimiz ve alýþýk olduðumuz'u, 'bilmediðimiz ve alýþýk olmadýðýmýz'la karþý karþýya getirerek izleyicide bir ikinci bakýþ uyandýrmaya çalýþýyor; günümüzün görsel kültürünü Mardin'in dokusuyla harmanlayarak, bölgenin renkli öykülerine ve ruhuna güncel sanatý aþýlamayý, kiþisel öykülere aðýrlýk vermeyi tasarlýyor. Bienal, bir noktanýn altýný özellikle çiziyor: Fark edilmeden, günlük ritmi ya da alaný rahatsýz etmeden Mardin'de sürüp giden hayatýn bir parçasý olmak, sanatçýlarýn eserlerini þehrin dokusuna uygun biçimde bütünleþtirmek... Bunu yaparken, sanatçýlarýn ürünleri adeta baþýndan bu yana bu þehirdeymiþ gibi anlaþýlsýn istiyor. Bienalin her bir mekâný, gerçeklerin yaný sýra farklý fiziksel, psikolojik, tarihi ve kültürel dünyalarý temsil ediyor. Birbirlerine yürüme uzaklýðýnda bulunan bu alanlar kimi zaman mekanla doðal baðý olan, kimi zaman da hiçbir iliþkisi olmayan eserlere hem esin kaynaðý oluyor hem de yer veriyor.
‘Türkiye'ye sýðýnan Suriyeli mülteci sayýsý 87 bine ulaþtý’
B
aþbakanlýk Afet ve Acil Durum Yönetimi Baþkanlýðý (AFAD), Suriye’den gelenler için kurulan 12 çadýrkent, 1 geçici kabul merkezi ve 1 adet konteynerkentte bugün itibariyle 87 bin 774 Suriye vatandaþý bulunduðunu açýkladý. AFAD ayný zamanda, yapýmý tamamlanan Adýyaman Merkez Çadýkenti’nin faaliyete geçirilmiþ olduðunu, Suriyeli vatandaþlarýn çadýrkente sevklerinin baþladýðýný belirtti. AFAD’tan yapýlan açýklamada, Suriye’den gelen mülteci sayýsýnýn 87 bin 774’e ulaþtýðý belirtildi. Yapýlan açýklamada þu ifadelere yer verildi: “Gelenler için kurulan 12 çadýrkent, 1 geçici kabul merkezi ve 1 adet konteynerkentte bugün itibariyle 87 bin 774 Suriye vatandaþý bulunmaktadýr. Yapýmý tamamlanan Adýyaman Merkez Çadýrkenti faaliyete geçirilmiþ olup, Suriye vatandaþlarýnýn çadýrkente sevkleri baþlamýþtýr. Baþkanlýðýmýzca; Hatay’da 5, Þanlýurfa’da 2, Gaziantep’te 2, Kahramanmaraþ, Osmaniye ve Adýyaman’da 1’er olmak üzere toplam 12 çadýrkent ile Kilis’te 12 bin kiþilik 1 adet konteyner kent kurulmuþtur.” 2011 yýlý Nisan ayý içerisinde Suriye’de baþlayan iç karýþýklýklar nedeniyle, nüfus hareketlerine yönelik olarak bugüne kadar Türkiye'ye gelen 125 binden fazla Suriye vatandaþý için, kendileri tarafýndan 7 ilde kurulan kamplarda bir yýlý aþkýn süredir, her türlü insani yardým ihtiyacý karþýlandýðýnýn belirtildiði açýklamada, Türkiye’ye gelen Suriye vatandaþlarýnýn yerleþtirilmeleri amacýyla Gaziantep Nizip
çadýrkentinin kurulum çalýþmalarý da süratle devam ettiði kaydedildi. Konteynerkent ve çadýrkentlerde her türlü koordinasyonu, ulusal ve uluslararasý afet ve acil durumlarda Türkiye adýna yetkili kurum olan Baþbakanlýk AFAD tarafýndan saðlandýðý vurgulanan açýklamada, þöyle denildi: “Baþbakanlýk AFAD’ýn gönderdiði ödenekler ile kurulan kamplarda; okul, cami, ticaret, polis ve saðlýk merkezi, basýn brifing birimi, çocuk oyun alanlarý, televizyon izleme üniteleri, su deposu, arýtma merkezi, trafo ve jeneratör gibi donatýlar da yer almaktadýr. Konteynerkent ve çadýrkentlerde; ülkemize giriþ yapan Suriye vatandaþlarýna günlük olarak 3 öðün sýcak yemek verilmeye devam edilmektedir.” Bugüne kadar Türkiye’ye toplam 127 bin 53 Suriye vatandaþýnýn giriþ yaptýðýna dikkat çeken AFAD, “Bugüne kadar toplam 39 bin 279 Suriye vatandaþýn ülkesine döndüðüne iþaret etti. AFAD, þu rakamlarý paylaþtý: “Bugün itibariyle; Hatay’da 11 bin 695, Gaziantep’te 14 bin 188 (7 bin 971’i Ýslahiye, 6 bin 247’si Karkamýþ çadýrkentlerinde), Kilis’te 12 bin 856, Þanlýurfa’da 30 bin 86 (18 bin 972’si Ceylanpýnar’da, 11 bin 114’ü Akçakale çadýrkentlerinde), Kahramanmaraþ’ta 11 bin 425 kiþi, Osmaniye’de 5 bin 380 kiþi ve Adýyaman’da 1 bin 580 kiþi barýndýrýlmaktadýr. 86’sý refakatçi, 478’i hasta ve yaralý olmak üzere toplam 564 kiþi hastanede bulunmaktadýr. Hastanedekilerle birlikte ülkemizde toplam 87 bin 774 Suriye vatandaþý bulunmaktadýr.” (CÝHAN)
Kimyager eþiyle geliþtirdiði Suruç'un ilk hac saç boyasýný 8 ülkeye satýyor kafilesi yola çýktý E vinin bir odasýný laboratuvara çevirerek kimyager eþiyle birlikte saç boyasý geliþtiren Mehmet Cansýz, þimdi boyalarý 8 ülkeye Lilafix markasýyla ihraç ediyor.
Kozmetik þirketini ise kredi kartýndan çektiði parayla kuran iþadamý Mehmet Cansýz, azmin
elinden hiçbir þeyin kurtulamayacaðýný belirterek, "O zamanlar küçücüktük. Þu anda 1,5 milyon dolarlýk ihracat yapýyoruz." dedi. Mehmet Cansýz, iþe sýfýrdan baþlayan iþadamlarýndan.
Þimdilerde Diyarbakýr'da üretim yapan Lilafix markalý kozmetik
ürünlerinin sahibi. Cansýz'ýn giriþimciliði Ýzmir'de üniversite okuduðu yýllarda baþlamýþ. Öðrenciyken ticarete atýlan Cansýz, Ýzmir'de mum imalatýyla ticari hayata adým attý. 2004 yýlýnda kredi kartýndan çektiði 2 bin 500 lira ile Diyarbakýr'da þirket kuran Cansýz, 2005 yýlýnda kimyager eþiyle birlikte evin bir odasýný laboratuvara çevirip, burada saç boyasý için deneyler yaptýklarýný anlatýyor. Cansýz, yaptýklarý çeþitli saç boyalarýný eþ, dost ve akrabalarýnda sýrayla denediklerini dile getiriyor. Bu aþamalarý güçlükle atlattýklarýný dile getiren Cansýz yaþadýklarýný þöyle anlatýyor: "Deðiþik kazalar oldu. Saçlar farklý renk olduðundan koyu renkle kapatýyorduk. Bütün bayanlar bizim için denekti. Denedik ve en sonunda 2008'de piyasaya çýktýk. Kapasitemiz arttý. Personel sayýmýz 98 kiþiye çýktý. Fabrika büyüdü. 2007'de ihracatýmýz baþladý. O zaman 10 bin Euro olan ihracatýmýz 2012'de 1,5 milyon dolara ulaþtý. 8 ülkeye ihracatýmýz var. Irak'ta pazar lideriyiz. 125 yýllýk firmalarla yarýþ içindeyiz. Bu yýl 6 milyon adet olan saç boyasý üretimini önümüzdeki sene 10 milyon adede çýkaracaðýz.” (CÝHAN)
Þ
anlýurfa'nýn Suruç ilçesinde, 45 kiþilik ilk hac kafilesi, kutsal topraklara doðru yola çýktý. Suruç Ulu Camii önünde düzenlenen uðurlama törenine Suruç Kaymakam’ý Fatih Akbulut da katýldý. Gaziantep Havalimaný'ndan uçakla kutsal topraklara gidecek olan ilk hac kafilesinde yer alan hacý adaylarýný, aileleri ve sevenleri yalnýz býrakmadý. Duygusal anlarýn yaþandýðý uðurlama ve dua töreninde hacý adaylarý ve onlarý kutsal topraklara uðurlamaya gelen akrabalarýný tebrik ve teselli eden Kaymakam Akbulut, "Rabbim
herkese nasip etsin. Allah salih amelinizi kabul etsin. Geride býraktýklarýnýz bize emanet. En ufak sýkýntýda bizlere ulaþabilirsiniz. Gözünüz arkada kalmasýn." þeklinde konuþtu. Her insana belki ömründe bir defa nasip olabilecek kutsal hac farizasýnýn haca gidecek olan vatandaþlarýmýz tarafýndan inþallah layýkýyla yerine getirileceðini ifade eden Akbulut, "Halil Ýbrahim topraklarýnda inþallah Peygamber Efendimiz'in yanýna giderler. Mübarek topraklarda bizim memleketimizin ve milletimizin refah ve huzuru için bize inþallah hayýr dua ederler." Dedi. (CÝHAN)
www.mardiniletisimgazetesi.com.tr
25 Eylül 2012 Salý
5
Dumansýz hava sahasý, dünyaya resmen örnek oldu A
BASINDAN Yýldýzlarýmýz çarpýþmaz!
Türkiye’nin tütünle mücadelede yakaladýðý baþarý, Dünya Saðlýk Örgütü (DSÖ) Avrupa Bölgesi 62. Bölge Toplantýsý'nda duyuruldu.
T
ürkiye’nin tütünle mücadelede yakaladýðý baþarý, Dünya Saðlýk Örgütü (DSÖ) Avrupa Bölgesi 62. Bölge Toplantýsý'nda duyuruldu. DSÖ Avrupa Bölge Direktörü Zsuzsanna Jakab, Türkiye’nin DSÖ’nün MPOWER ölçütlerinin tamamýný yerine getiren dünyadaki ilk ve tek ülke olduðunu açýkladý. Tütünle mücadelede sýradaki hedef ise düz paket uygulamasý. Saðlýk Bakanlýðý’ndan yapýlan yazýlý açýklamada, DSÖ’nün resmi internet sitesinde Türkiye’nin tütünle mücadelesinden övgüyle söz edildiði belirtildi. Açýklamaya göre, Türkiye’nin bu örnek mücadelesini ‘Baþarý hikayesi’ olarak nitelendiren DSÖ, tütün kullanýmý yaygýnlýðýnýn azaltýlmasý konusunda böyle bir ilerlemenin, saðlýklý tütün kontrolü politikalarýný benimseme ve uygulama konusunda güçlü bir siyasi irade ve hükümet kararlýlýðý olmadan yapýlamayacaðýnýn altýný çizdi. Türkiye’nin 2008’den beri yürüttüðü tütünle mücadelede yakaladýðý son baþarýsý, Dünya Saðlýk Örgütü Avrupa Bölgesi 62. Bölge Toplantýsý'nda duyuruldu. DSÖ Avrupa Bölge Direktörü Zsuzsanna Jakab, Türkiye’nin DSÖ’nün MPOWER ölçütlerinin tamamýný yerine getiren dünyadaki ilk ve tek ülke olduðunu açýkladý. MPOWER kapsamýnda neler yapýldý? MPOWER, DSÖ’nün ülkelerin tütün kontrol çalýþmalarýna rehberlik etmesi için tüm üye ülkelere önerdiði politika paketi olarak
tanýmlanýyor. Türkiye, MPOWER çalýþmalarý kapsamýnda þu kazanýmlara elde etti: M “monitor”: Tütün kullanýmýnýn takip edilmesi kapsamýnda ülke genelinde çeþitli araþtýrmalar yapýldý. Küresel Yetiþkin Tütün Araþtýrmalarý sonuçlarýna göre 2008 yýlýnda yüzde 31,2 olan ülke genelindeki sigara kullanma oraný, 2012 yýlýnda yüzde 27,0’ye düþtü. Son 4 yýlda, 15 yaþ üzeri nüfusta sigara kullananlarýn sayýsý yaklaþýk 3,5 milyon azaldý. Düzenli olarak sigara içme oraný uzman hekimlerde 2007’de yüzde 22,1 iken, 2011 yýlýnda bu oran yüzde 12,7’ye, pratisyen hekimlerde yüzde 30,5’ten yüzde 23,9’a, hemþire-ebelerde yüzde 29,5’ten yüzde 20,5’e, saðlýk yöneticilerinde ise bu oran yüzde 39,5’ten yüzde17,5’e geriledi. P “protect”: Pasif sigara dumanýndan halkýn korunmasý amacýyla 4207 sayýlý yasada düzenlemeler yapýlarak yasal mevzuat güçlendirildi. Bu kapsamda ikamete mahsus konutlar (evler) hariç tüm kapalý alanlara sigara içme yasaðý getirildi. 2008 yýlý Mayýs ayýndan bugüne kadar ülke genelinde 2 bin 828 denetim ekibi ile 3,5 milyon (3.670.672) denetim gerçekleþtirildi. Bu denetimlerde 25 milyon 334 bin 127 TL idari para cezasý kesildi. Denetimlerin etkinliðini artýrmak için tablet bilgisayarla online denetime geçildi. O “offer”: Sigara býrakmak isteyenlere destek olmak amacýyla ALO 171 “Sigara Býrakma Danýþma Hattý” ve Sigara Býrakma Poliklinikleri kuruldu.
W “ warn”: Sigaranýn zararlarý konusunda toplumun uyarýlmasý kapsamýnda halký bilgilendirmek ve uyarmak amacýyla sigara paketlerine resimli ve yazýlý uyarý mesajlarý kondu. Bu yýl içinde yapýlan mevzuat deðiþikliði ile sigara paketlerinin her iki yüzünde çerçevesiyle birlikte ortalama yüzde 50 yer kaplayan resimlerin oraný, yüzde 65’ten az olmayacak þekilde arttýrýldý. Bakanlýk açýklamasýnda sýrada düz paket uygulamalarý ile ilgili çalýþmalarýn yer aldýðý kaydedildi. E “enforce”: Tütün ürünlerinin reklâmlarýnýn önlenmesi amacýyla sigaranýn her türlü reklâmý, sponsorluðu, tanýtýmý ve marka paylaþýmý yasaklandý.
R “raise”: 2012 yýlý itibariyle tütün ürünlerindeki vergi yükü yüzde 80.25’e yükseldi. (CÝHAN)
O
M. Sait Çakar
baþarýlarý için mutlaka iþitme ve görme kaybý olup olmadýðýna dair saðlýk kontrolleri yaptýrmakta yarar var.” dedi. Dr. Ahmet Öksüzkaya, baþarýlý ve saðlýklý bir eðitim öðretim dönemi geçirebilmesi için okullarýn yeni açýldýðý günlerde çocuklarýn görme, iþitme, sorunlarý olup olmadýðýnýn kontrol ettirilmesini istedi. Öksüzkaya, kronik hastalýðý olan çocuklar hakkýnda sýnýf ve rehberlik öðretmenleri ile okul idaresine bilgi verilmesinin yararlý olacaðýný dile getirdi. Okulda baþarý etkileyen belki de en önemli rahatsýzlýk iþitme kayýplarý olduðunu aktaran Öksüzkaya, þu bilgileri verdi: “Ýþitme kaybý çocukluk çaðýnda çeþitli faktörlere baðlý olarak ortaya çýkabilir ve bu nedenle de konuþma ve psiko-sosyal problemlere yol açabilir. Bununla birlikte çocukluk çaðýnda iþitme kaybýný saptanmanýn kolay olmadýðý da bir gerçektir.” Çocuklarýn okul baþarýsýný etkileyen diðer rahatsýzlýk faktörünün görme problemleri
Hakikat'e ulaþma çabasý (Nazari-teorik ilke); elde edilen bilgiyle yaþama azmi (Amelipratik ilke); doðru ilmi bir bütün ve kendi tabii hiyerarþileri (itikad, ahlak, ibadet, muamelat ve ukubat) takip edilerek toplu(m) halinde yaþanmasý mecburiyeti (Ahkamý tatbik ilkesi); bilgiyi ve ahlaki erdemleri aktarma görevi (Teblið, irþad ve Emri bi'l ma'ruf-Nehyi ani'l münker ilkesi); zorba ve sömürücülere, Daru'l Ýslam'ýn baðýmsýzlýðýna ve zenginliklerine göz diken harici düþmanlara karþý koyma vecibesi (Hak'ka ve halka karþý sorumluluk olan cihad ilkesi.) Bu beþ ilke arasýnda öncelik ve önem konularýnda farklý tercihler yapýlmýþtýr. Kimine göre sosyal ve siyasi hedeflere ulaþýldýðýnda diðerlerinde de maksad hâsýl olacaktýr. Genellikle Ýslamcýlarýn siyaseti öncelemeleri bu fikirden kaynaklanýr. Bunun kurucu fikri Cemaleddin Efgani'ye aittir. Maksadýn yukarýdan aþaðýya doðru deðil, aþaðýdan yukarýya doðru ve köklü eðitimle hasýl olacaðýný düþünenler ise, ruhi ve manevi reformlarý, iman ve ilim eðitimini esas almýþlardýr. Bunun da kurucu fikri Muhammed Abduh'tur. Bu iki ana akým Sünni ve Þii dünyada hâlâ paralel olarak varlýklarýný devam ettirmektedirler. Bazý âlim ve mütefekkirler ya da cemaat ve gruplar her iki dönemi kendi hayatlarýnda yaþamýþlardýr. Mesela Said Nursi Hazretleri bunun tipik misalidir. Üstad siyasi ve içtimai hizmeti öne çýkaran kimliðiyle Mütareke yýllarýna kadar Cemaleddin Efgani'nin çizgisinde iken (Eski Said), bu yýllardan sonra Muhammed Abduh'un çizgisine geçmiþ, hattý hareketini deðiþtirmiþtir (Yeni Said).
'Çocuklara okul öncesi göz ve kulak kontrolü yaptýrýn'
kullarýn açýlmasýyla çocuklarýn okul baþarýsý ile ilgili anne ve babalarý görevler düþtüðünü ifade etti. Öksüzkaya, çocuklarýn saðlýklarý ile ilgili bazý sorunlarýn okul döneminde çýkabildiðini hatýrlatarak, “Çocuklarýmýzýn okul
llah, varlýk, insan, tarih, hayatýn anlamý, yaratýlýþýn hikmeti, mebde-mead ve fiillerimizin ahlaki deðeri konularýnda bilgi (ilim) sahibi olmak isteyen bir ilim talibinin yöneldiði birkaç gaye vardýr:
olduðuna dikkat çeken Öksüzkaya, þu bilgileri verdi: “Çocukluk çaðýnda görme duyusunun tam olarak geliþimi 7 ile 10 yaþlarý arasýndaki dönemde tamamlanýyor. Doðumdan bu zamana kadar geçen süre içerisinde oluþan görme bozukluklarý, özellikle küçük yastaki çocuklarýn þikâyetlerini tam olarak anlatamamasý nedeniyle çok uzun süre fark edilemeyebilir. Görme bozukluklarý okul öncesi dönemde her 20 çocuktan birini etkiliyor. Okul döneminde ise her 4 çocuktan birinde göz hastalýklarý görülüyor.” Çocuklarla ilgili anne ve babalara önerilerde bulunan Öksüzkaya, bunlarý þöyle sýraladý: "Gözlerin duruþu veya çocuklarýn bazý hareketleri olasý bir görme sorununun habercisi olabileceðinden anne ve babalar böyle iþaretler açýsýndan uyanýk olmalý ve zaman geçirmeden bir göz doktoruna baþvurmalý. Çocuðunuz sizinle göz temasý kurduðunda her iki gözü birbirine paralel duruyor mu? Gözlerden birinde içe ya da dýþa kayma ya da iki göz birbirinden baðýmsýz hareket ediyormuþ izlenimi var mý? Okurken veya televizyon seyrederken baþýný sürekli bir yöne çevirme, baþýný eðme, bir gözünü kapalý tutma, sýk sýk göz kýrpma, gözlerini kýsma ya da ovalama, okur veya yazarken çok yakýndan bakma, satýr kaydýrma veya sürekli
parmakla takip etme, yakýn iþleri sevmeme, kýsa sürede dikkat daðýlmasý veya dalgýnlaþma oyun oynarken topu tutma, ayakkabý baðlama veya düðme ilikleme gibi el-göz koordinasyonu gerektiren iþlerde zorlanma, okulda tahtayý netleþtirebilmek ve yazýlara odaklanabilmek için sürekli kendini zorlama sonucu oluþabilecek sýk baþ aðrýsý þikâyeti olan çocuklarda göz bozukluðu olma ihtimali yüksektir. Bu tür þikâyetleri olan çocuklar mutlaka göz hastalýklarý uzmanlarý tarafýndan kontrol edilmelidir." Kronik hastalýðý olan çocuklarýn durumunun mutlaka okul idaresi ve öðretmenlerine bildirilmesi gerektiðine iþaret eden Öksüzkaya, "Diyabet, talasemi gibi acil müdahale edilmesi ve özellik arz eden hastalýklar konusunda ailelerin ve okul idaresinin uyanýk olmasý, acil durum ilaçlarýnýn yanlarýnda bulunmasý gerekmektedir. Diyabet hastasý çocuklarýn hipoglisemi ataklarý yaþamamalarý için kan þekerlerini yükseltici gýdalarý yanlarýnda bulundurmalarý, ara öðünlerini de atlamamalarý gerekir." tavsiyesinde bulundu. (CÝHAN)
Benim acizane risalelerden anladýðýma göre her iki dönemde Said Nursi'nin hedefi tekti: Ýslam'ýn hayat bulmasý, Müslüman dünyanýn eski izzet ve kuvvetini kazanmasý, Ýslam Birliði'nin kurulmasý. Siyasetin bu iþte sonuç vermeyeceðine kanaat getirince imaný dönüþtürücü bir güç olarak yeni bir tanýmsal çerçeveye oturtmak istedi. Buna sadece siyasetin tabii yetersizliðinin farkýna varmasý deðil, yanlýþ ellerde, muhterislerin dilinde nasýl fitne, husumet ve sufli çýkar çatýþmalarýnda kullanýldýðýna, tefrikaya yol açtýðýna þahid olunca Muhammed Abduh'un siyasetin kötülüðüyle ilgili sözünün ilk bölümünü söylemek zorunda kaldý: "Þeytan'dan ve siyasetten Allah'a sýðýnýrým." Abduh (öl. 1905) bu sözün tamamýný þöyle söylemiþti: "Euzu billahi mine'þ Þeytani ve'ssiyase ve men sase ve yesus ve saisin ve mesus." Müslüman Kardeþler 1950'ye kadar Abduh'un yöntemini takip etti, 1950'den sonra Efgani çizgisine kalboldu. Bu yöntem farklýlýðý Seyyid Kutup'un "siyaseti ve sosyal hayat'ýn dönüþümü"nü esas alan fikri ile "medeniyet"i esas alan Malik Binnebi'nin fikri arasýnda bir kere daha belirginleþti, geniþ bir tartýþma alaný baþlattý. Bu yöntem farklýlýðý kýyamete kadar sürecek, Ýslam'ýn zenginliði olacaktýr. Nasýl aklý baþýnda bir Hanefi, "Ebu Hanife'nin içtihatlarý mutlak ilmi ifade eder, Ýmam Þafii veya Ýmam Malik de kim oluyormuþ" demiyorsa, aradýðý bilgileri, hakikatleri ve lezzeti Risaleler'de bulan bir þakird de "Seyyid Kutup veya Mevdudi, Üstad'la mukayese mi edilir" demez. Kutup ve Mevdudi de tefsir sahibi âlim, fazýl, mücahid ve saygýdeðer þahsiyetlerdir. Ýslam âlimlerini birbiriyle çatýþtýranlarýn bir bölümü mezhep ve grup taassubunda olanlar; kendi þahsi ve nefsani duygularýný mutlaklaþtýranlar, çýkar iliþkilerini alimleri paravan kullanarak sürdürenlerdir. Kimileri hasetçilik, kimileri milliyetçilik gibi kalp ve beyin hastalýðýna yakalanmýþlardýr. Kimileri ise "müþevvik ve muharrik fitneciler"dir, günümüzde Abdullah ibn Sebe rolünü oynamakta; Kissinger'in "Bundan sonra çatýþma bizlerle onlar arasýnda deðil, Müslümanlarýn kendi aralarýnda olacak" dediði küresel doktrine lojistik destekler saðlamaktadýrlar. Biz Said Nursi'yi de, Mevdudi ve Seyyid Kutup'u da bu dinin Ýslam denizine akan nehirleri olarak görür, hepsine hürmet gösteririz. Her üçü de tefsir sahibidirler, eserleriyle bizi aydýnlatýrlar. Bizim gökkubbemizde yýldýzlar birbiriyle çarpýþmaz, yol gösterir. Kim onlarý çarpýþtýrmaya kalkýþýrsa, Mele-i a'la'nýn kanallarýna girmeye çalýþanlarýn üzerine akýp onu yakan þihab benzeri ateþ fýrtýnalarýna maruz kalýr, göklerin ateþi onu yakar. Ali Bulaç (Zaman) a.bulac@zaman.com.tr 24 Eylül 2012
www.mardiniletisimgazetesi.com.tr
anlýurfa'nýn Akçakale ilçesinde Suriye'deki çatýþmalar sebebiyle eðitime ara veren okullar yeniden açýldý. Ýlçede, sýnýrýn sýfýr noktasýnda bulunan okullardaki sýralar ise henüz boþ. Suriye ordusu ile muhalifler arasýnda Akçakale sýnýrýnda çýkan þiddetli
çatýþmalar üzerine ilçede okullar tatil edildi. Bakanlýk tarafýndan tatil ettirilen okullarýn bir kýsmý eðitime baþladý; ancak bazý okullarda sýralar boþ duruyor. Hayatýn normale döndüðü ilçede tüm okullarýn yarýn açýlmasý bekleniyor. Çatýþma sýrasýnda kýrýlan okul camlarý ise savaþýn izlerini taþýyor. (CÝHAN)
Yeni oturma izni , maðdur ediyor
Y
abancýlara verilen oturum izinlerinde yapýlan yeni düzenleme, çok sayýda yabancý öðrencinin eþ ve çocuklarýný zor durumda býraktý. Daha önce yabancý öðrencilerin eþ ve çocuklarýna refakat amaçlý ikamet veriliyordu. Ýçiþleri Bakanlýðý Emniyet Genel Müdürlüðü, yaptýðý yeni duyuru ile bu uygulamanýn iptal edildiðini açýkladý. Emniyet Genel Müdürlüðü'nün yeni uygulamasýna göre; çoðu yüksek lisans ve doktora yapan yabancý öðrencilerinin eþ ve çocuklarýna Türkiye'de kalma izni verilmiyor. Yabancý öðrenciler, aniden alýnan bu kararla maðdur duruma düþtüklerini söyledi. Öðrenciler, yeni uygulama yüzünden Türkiye'de ikamet eden yüzlerce yabancý öðrenci ve ailesini zorunlu olarak bir birinden ayýracaðýný ifade etti. Yeni uygulamaya tepki gösteren yabancý öðrenciler, Cumhurbaþkanlýðý, Baþbakanlýk, Emniyet Genel
Müdürlüðü'nden yardým bekliyor. Öðrenciler, çeþitli resmi ve sivil toplum kuruluþlarý aracýlýðý ile maðduriyetin giderilmesi için çeþitli giriþimlerde bulundu; ancak þu ana kadar somut sonuç elde edemedi. Annesi öðrenci olan öðrenci çocuklara zorunlu eðitim Türkiye'de çeþitli üniversitelerde okuyan öðrencilerin talebe temsilcileri de ikamet maðduriyetinin giderilmesi için çalýþma yürütüyor. Öðrenci temsilciliklerinden edinilen bilgiye göre, Türkiye'de hem anne hem de babanýn öðrenci olduðu aileler bulunuyor. Ayrýca sadece annesi öðrenci olan çocuklar da var. Bu durumda anne Türkiye'de kalmak için oturum izni alabiliyor. Çocuk ise ikamet alamadýðý için anneden zorunlu olarak ayrýlacak. Emniyet Genel Müdürlüðü'nden yeni uygulama ile ilgili bilgi almak isteyen yabancý öðrenciler, yabancýlar þubelerinin yeterli ve net bilgi vermemesinden þikayetçi oldu. (CÝHAN)
6
CHP’li Aygün: PKK da barýþ istiyor
C
umhuriyet Halk Partisi (CHP) Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, “Barýþ isteðimizi PKK’ya söylüyoruz. Daðdaki PKK’lýlara da söyledim. Onlarýn barýþ istediðini geldiðimde söyledim." dedi. CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, CHP parti meclisi üyesi Hüseyin Yaþar ve Hüseyin Saygýlý ile beraber Batman’a geldi. Milletvekili Aygün, parti il binasýnda hükümetin Kürt sorunu ile ilgili tutumunu deðerlendirdi. Hükümetin, Kürt sorunu üzerinden milliyetçi oylarý toplamaya çalýþtýðýný ileri süren Aygün, Kürt sorununun savaþla çözülmeyeceðini söyledi. Aygün, Baþbakan'ýn, kendisiyle ilgili açýklamalarýn büyük bir tahrifat olduðunu bütün Türk halkýnýn gördüðünü, hükümetin amacýnýn Kürt sorununu çözmek yerine Kürt sorunundan nemalanmak olduðunu iddia etti. Kürt sorununun hükümet için bir skor meselesine dönüþtüðünü savunan CHP Milletvekili Hüseyin Aygün, þunlarý ifade etti: “Benim söylediklerim çok net ve onlar üzerinden sinsi bir tezgah kurulmuþ durumda, bugün Saðlýk Bakaný'nýn bile hiçbir alakasý olmadýðý Kürt sorunuyla ilgili demeç verdiðini görüyoruz. Ankara Büyükþehir Belediye Baþkaný, bu konuda bir televizyon programý yapýp uzun uzun bu mesele üzerinde konuþtuðunu, geçen gün hepimiz izledik. Dolayýsýyla Kürt sorununu çözmek deðil, Kürt sorunundan nemalanmak, Kürt sorununun üzerinden milliyetçi oylarý artýrmak, hükümeti, milliyetçi oylarý arkasýna almýþ bir þekilde yeniden güçlendirmek gibi bir amaç izlenmektedir.
Baþbakan'ýn '500 PKK’lý öldürdük' açýklamasý da çok anlamlý. Artýk Kürt sorunu bir skor meselesine dönüþmüþtür. Biz þu kadar öldürdük, onlar bu kadar askerimizi öldürdü, þu kadar þehidimiz var ama biz birkaç misli PKK’lý öldürdük diyen bir ülkenin baþbakaný, çýkýp açýklamalar yapýyor. Savaþmakla Kürt sorununun çözülemeyeceði anlaþýldý. Barýþ isteðimizi PKK’ya söylüyoruz. Daðdaki PKK’lýlara da söyledim. Ölmekle öldürmekle, mayýn döþemekle, ha bire asker öldürmekle, Kürt sorunu çözülmüyor. Onlarýn barýþ istediðini geldiðimde söyledim. Benimle olan 7 PKK’lýnýn barýþ istediðini, kendilerinin de bu anlamsýz savaþýn bitmesini arzuladýklarýný geldiðim gün hemen akþamý söyledim. Benim orada gördüðümde barýþ isteðiydi. Dolayýsýyla barýþý nasýl kurarýz, hükümet, biz,
daðdakiler, BDP ve basýn birlikte düþünmeliyiz. Benim arzum bu. Ben savaþýn çözüm olduðuna inanmýyorum. 90'lý yýllara dönmekle PKK’nýn yenilebileceðine inanmýyorum. Çünkü 90’lý yýllarda denenmedik hiçbir yöntem kalmadý. Özel ordu kuruldu, faili meçhul cinayetler iþlendi, köyler yakýldý, TBMM’nin resmi rakamlarýna göre, bir buçuk milyon kiþi Batý'ya sürgün edildi, binlerce insan gözaltýnda kaybedildi, Kürt sorunu çözüldü mü? Denenmiþ ve iflas etmiþ bir yöntem tartýþýlýyor. Ve bu tartýþmayý hükümet yürütüyor.” Parti binasýndaki açýklamanýn ardýndan Batman Belediyesi'ni ziyaret eden CHP Milletvekili Aygün ve beraberindekiler, Belediye Baþkan Vekili Serhat Temel ile makamýnda görüþtü. (CÝHAN)
GAÝB ve ING Bank arasýnda iþbirliði protokolü imzalandý I
NG Bank ile Güneydoðu Anadolu Ýhracatçý Birlikleri (GAÝB) arasýnda ihracatçý firmalara yönelik iþbirliði protokolü imzalandý. Ýþbirliði çerçevesinde GAÝB üyelerinin ticari kapasitelerinin ve ihracat faaliyetlerinin geliþimine imkan tanýnýrken özel avantajlar içeren ürün ve
hizmetler sunulacak. Dýþ ticaret yapan firmalarýn ana bankasý olmayý hedefleyen ING Bank ile Türkiye ekonomisine katma deðer saðlamak üzere ticari faaliyetler gerçekleþtiren GAÝB arasýnda birlik üyelerinin ticari kapasitelerinin ve ihracat faaliyetlerinin
geliþimini teþvik etmeye yönelik bir iþbirliði protokolü imzalandý. GAÝB binasýnda düzenlenen protokol imza törenine, ING Bank KOBÝ ve Ticari Bankacýlýktan Sorumlu Genel Müdür Yardýmcýsý Ýhsan Çakýr ve Güneydoðu Anadolu Ýhracatçý Birlikleri Baþkaný Abdülkadir Çýkmaz, Halý Ýhracatçý Birlikleri Baþkaný Salahaddin Kaplan, ING Bank Çukurova Bölge Müdürü Ümit Býçak, ING Bank Gaziantep Þube Müdürü Ali Saçaklý, GAÝB Genel Sekreteri Salim Kocaer ile Gaziantepli sanayici ve iþadamlarý katýldý. Ýmza töreni öncesinde ING Bank KOBÝ ve Ticari Bankacýlýktan Sorumlu Genel Müdür Yardýmcýsý Ýhsan Çakýr amaçlarýnýn Türkiye'nin 2023 yýlý 500 milyar dolar ihracat hedefinin yakalanabilmesinde ihracatçýlara yönelik destek saðlamak olduðunu belirterek, bu doðrultuda GAÝB’le yaptýklarý protokolden memnuniyet duyduklarýný ifade etti. Çakýr, "Protokol kapsamýnda Güneydoðu Anadolu Bölgesinde faaliyet gösteren GAÝB üyesi ihracatçýlarýmýza, ihtiyaçlarýna yönelik olarak, hem finansman hem de danýþmanlýk hizmetleri sunacaðýz. Türkiye’nin bir çok sektörde ürettiði ve ülke kalkýnmasýna önemli katma deðer saðlayan ürünlerinin dünya piyasalarýnda hak ettikleri deðeri ve farklý pazarlarý bulabilmeleri için ING Bank olarak, global aðýmýz ve bilgi birikimimiz ile, her zaman gerekli desteði vereceðiz.” dedi. GAÝB üyelerinin Türkiye’de zoru baþararak dünyanýn 181 ülkesine ihracat yaptýðýný dile getiren Koordinatör Baþkan Abdulkadir Çýkmaz, “Ýhracatçýlarýmýz dünyan pazarlarýnda uluslararasý ticaret arenalarýnda Türkiye’nin birçok sektördeki ürününü baþarýyla pazarlamakta, her geçen gün ihracat rakamlarýmýz büyük bir hýzla artmaktadýr. Alternatif pazar arayýþlarýmýz sürmekte ve ihracatçýlarýmýz kendi arenalarýnda her türlü AR-GE çalýþmalarýyla en iyiyi nasýl yaparýmýn çalýþmalarýný yürütmektedirler. Bugün ING Bank ve GAÝB arasýnda imzalanan ve GAÝB üyesi ihracatçýlara yönelik özel olarak sunulan bankacýlýk hizmetleri bu alanda kredi kullanacak üyelerimiz için cazip koþullar sunmaktadýr. Diðer taraftan ING Bank’ýn yurt içi ve yurt dýþý pazarlarýyla ilgili vereceði danýþmanlýk hizmetleri de özellikle ihracata yeni baþlayan firmalarýmýz için önemli birer rehber niteliði taþýyacaktýr. ” diye konuþtu. (CÝHAN)
Zayi
Suriye sýnýrýndaki sýcak bölgede sýralar boþ kaldý Þ
25 Eylül 2012 Salý
Ege Üniversitesinden almýþ olduðum öðrenci kimlik kartýmý kaybettim. Hükümsüzdür. Abdülmecit YÜKSEL