3 tabur asker ile kaçak elektrik operasyonu T Sedat Aslanaçier
ürkiye’de kaçak elektrik kullanýmýnda ilk 5 sýrada yer alan Mardin’de kaçak elektrik kullanýmýný önlemek amacýyla Derik ilçesinde jandarmaya baðlý 3 tabur asker ve Dedaþ ekipleri, karadan ve havadan kaçak elektrik operasyonu düzenledi. Mardin Valiliði'nden yapýlan açýklamada; Mardin’in Derik ilçesine baðlý yerleþim birimlerinde Dedaþ ekipleri tarafýndan sulama maksatlý kullanýlan kaçak elektrik trafolarýnýn tespit edilmesi üzerine, Valilik makamýnýn olurlarý ile kaçak elektrik kullanýmýnýn önlenmesine yönelik tespit edilen noktalara operasyon düzenlendiði belirtildi.
Açýklamada, "Operasyonda iþlem yapan toplam 22 Dedaþ ekibinin güvenlikleri emniyet teþkilatýnýn güvenlik güçleri ile Mardin Ýl Jandarma Komutanlýðý tarafýndan yaklaþýk 3 tabur asker ile saðlandý, ayrýca bölge havadan helikopter ile kontrol edildi. Ýki gün devam eden kaçak elektrik
operasyonu kapsamýnda toplam 179 ayrý noktada elektrik enerjisi hýrsýzlýðýna yönelik yasal iþlem yapýldý. Ayrýca abonesiz kaçak elektrik kullanýmý engellendi. Kaçak elektrik kullanýmýnýn önlenmesine yönelik bu faaliyetlere önümüzdeki dönemde diðer ilçelerde devam edilecektir.” Denildi.
"Provakatif gösteri yapanlar esnaf deðil"
M
GÜNLÜK BAÐIMSIZ GAZETE
Tarihi ev yýkýldý, facianýn eþiðinden dönüldü Ali Edis
M
idyat ilçesinde tarihi evlerden biri yýkýldý. Mahalleli büyük tedirginlik yaþarken, evde kimsenin olmamasý faciayý önledi. Iþýklar Mahallesi 215 sokak 15 numaralý Hazni Acar’ýn kiracý olarak kaldýðý 70 yýllýk ev yýkýldý. Evin içinde kimsenin olmamasý, muhtemel facianýn yaþanmamasýna neden oldu. 12 nüfuslu Acar ailesinin evin diðer bölmesinde olduðundan dolayý gýda ve giyim malzemeleri göçüðün altýnda kaldý. Evin yýkýlmasýyla birlikte belediyeye haber veren mahalle sakinleri, yetkililerin gelmesini bekledi. Olay yerine kýsa sürede gelen Belediye Baþkan Yardýmcýsý Metin Kutlu ve zabýta ekipleri yýkýk evin etrafýnda tedbirler aldý. Sokaklar yaya trafiðine kapatýlýrken, belediyeye ait iþ makinesi olay yerinde hazýr bekletildi. Meydana gelen göçükte can kaybýnýn yaþanmasýnýn sevindirici olduðunu ifade eden Belediye Baþkan Yardýmcýsý Metin Kutlu, "Daha önce koruma kuruluna bildirmiþtik burayý. Sabah saat 05.30 civarýnda yýkýldý. Allah’tan altýnda kimse yok. Güvenlik önlemi alýyoruz." þeklinde konuþtu. Evde kiracý olarak kaldýðýný belirten Hazni Avar, "Sabah hayvanlarý otlatmaya çýkmýþtým, komþular çaðýrýnca birden geldim baktým ev yýkýlmýþ. Çocuklarým evin diðer bölümünde yatýyordu, eþyalarýmýz evin altýnda kaldý." dedi. Evin yýkýlan bölümünde gýda ve yakacak bulunurken, yapýlacak zarar tespit çalýþmalarýyla maðdur ailenin ihtiyaçlarýnýn belediye tarafýndan giderileceði belirtildi.
25 Nisan 2013 Perþembe
Yýl: 9 Sayý 2630 Fiyatý :25 Kr
ardin Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi Baþkaný Hasan Aydýn, provakatif gösteri yapanlarýn esnafla bir ilgileri olmadýðýný ve esnaf ta olmadýðýný söyledi. Mardin Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi Baþkaný Hasan Aydýn, birinci cadde de sürdürülen çalýþmalarý desteklediklerini söyleyerek, “Ýlimizin gelecekteki ticari hayatý için son derece önemli olan bu çalýþmalarýn bir an önce tamamlanmasýný Mardin Valimiz Sayýn Turhan Ayvaz’dan talep ediyoruz.”dedi.
Sayfa 2’de
Katarlý köyünde kemik parçalarýna ulaþýldý Kýzýltepe Ýlçesi'ne baðlý Katarlý Köyü'nde kayýp 52 kiþinin yakýnlarýnýn isteði üzerine baþlatýlan kazý çalýþmalarý bugün sona erdi...
K
ýzýltepe Ýlçesi'ne baðlý Katarlý Köyü'nde kayýp 52 kiþinin yakýnlarýnýn isteði üzerine dün baþlatýlan kazý çalýþmalarý bugün sona erdi. Katarlý köyünde ayný bölgede yapýlan ikinci kazýda bazý kemik parçalarýna ulaþýldý. Yapýlan kazýlarda ortaya çýkan kemik parçalarý incelenmek üzere Ýstanbul Adli Týp Kurumu'na gönderilecek. Diyarbakýr Cumhuriyet Baþsavcýlýðý talimatýyla Kýzýltepe ilçesinde 1990'lý yýllarda faili meçhul cinayetlere kurban giden ve ortadan kaybolan 52 kiþinin aranmasý amacýyla dün Katarlý Köyü'nde kayýp yakýnlarýnýn da hazýr bulunduðu kazý çalýþmasý yapýldý. Katarlý köyünde baþlatýlan kazý çalýþmalarýnda 1995 yýlýnda
kaybolan Kemal Birlik ve Zeki Alabalýk'ýn cesedi arandý. Kazý sýrasýnda Cumhuriyet savcýsý olay yerinde hazýr bulundu. Kýzýltepe ilçesine 13 kilometre uzaklýkta bulunan Katarlý Köyü'nde bulunan kuyuya atýldýklarý iddiasý üzerine kayýp yakýnlarý ve ÝHD bürosu tarafýndan kazý talebi üzerine harekete geçen Diyarbakýr Cumhuriyet Baþsavcýlýðý'nýn talimatý üzerine 2008 yýlýnda kazý yapýlan Katarlý Köyü'nde, baþlanan ikinci kazý çalýþmasý dün öðlen saatlerinde sona erdi. Sabah saatlerinde yapýlan kazýlarda bazý kemik parçalarý bulundu. 2008 yýlýnda ayný yerde yapýlan kazýlarda da iki insana ait kemik parçalarý bulunmuþtu. Devamý Sayfa 2’de
42 Yýlýk Kan davasý barýþla bitti Ýsmail erkar
D
erik ilçesinde 42 yýldýr aralarýnda husumet bulunan iki aile, Barýþ ve Demokrasi Partisi (BDP) Derik Ýlçe Örgütü'nün giriþimiyle barýþtý. Derik ilçesinde Bahçeci ve Atiz aileleri arasýnda 42 yýldýr süren ve 2 kiþinin ölümüne neden olan husumet, BDP Derik Ýlçe Örgütü'nün araya girmesiyle barýþla sonuçlandý. Ercan Tesislerinde yapýlan barýþ törenine; BDP Grup Baþkan Vekili ve Bingöl Milletvekili Ýdris Baluken, Kýzýltepe Belediye Baþkaný Ferhan Türk, Derik Belediye Baþkan Vekili Doðan Özbahçeci Mazýdaðý Belediye
Baþkaný Hasip Aktaþ, BDP Mardin il ve ilçe yöneticileri, Barýþ Anneleri, DTK delegeleri, MEYADER üyeleri, il genel ve belediye meclis üyeleri ile bölgenin kanaat önderlerinin yaný sýra yüzlerce vatandaþ katýldý. Burada bir konuþma yapan BDP'li Baluken, kendilerine bu barýþ
ortamýný hazýrladýklarý için ailelere teþekkür ederek siyasal sürece iliþkin açýklamalar yaptý. Konuþmalardan sonra Bahçeci ve Atiz ailelerinin fertleri, okunan dualarla tek tek tokalaþarak aralarýndaki husumete son verdiler.
Midyat’ta baskýcýlýk sergisi açýldý
M
idyat ilçesinde Halk Eðitim Merkezi (HEM) bünyesinde, Aysel ve Ayþe Noyan kardeþler tarafýndan açýlan geleneksel baskýcýlýk (tahta kalýp ve kalýp oymacýlýðý) kursunda üretilen eserler için sergi açýldý. Sayfa 2’de
25 Nisan 2013 Perþembe
2
Katarlý köyünde kemik parçalarýna ulaþýldý M. Sait Çakar
Yozgat’tan Midyat’ta kardeþlik köprüsü kurdular
Sayfa 1’den devam
2
008’de Kýzýltepe Savcýlýðý'nýn talimatýyla yapýlan kazýda köydeki su kuyusunda iki sivilin cesedine ulaþýlmýþtý. Ancak yapýlan DNA incelemesinde bu kiþilerin kimlikleri belirlenememiþti. Ayný bölgede yeniden kazý yapýlmasý için savcýlýða yapýlan baþvuru üzerine dün tekrar kazý çalýþmasý baþladý. 29 Mart 1995’te Kýzýltepe Cezaevi'nden tahliye edilen Kemal Birlik ve Zeki Alabalýk ile onlarý karþýlamaya giden Zübeyir Birlik ve Abdulbaki Birlik’ten bir daha haber alýnamamýþtý. "Babasýz büyümenin acýsýný çekiyorum" Bu arada birçok faili meçhul cinayet ve binlerce insanýn kayýp olmasý nedeniyle geriye yüzlerce yetim çocuk kaldý. Týpký 1995 yýlýnda kayýp olan Zeki Alabalýk’ýn 18 yaþýndaki kýzý Esra Alabalýk gibi. 1995 yýlýnda doðan ve ayný yýlbabasýný kaybeden Esra Alabalýk 18 yýldýr hiç göremediði babasýný arýyor. Sadece fotoðrafta babasýný tanýyan Alabalýk, Katarlý köyünde yapýlan kazýlarda iki gün boyunca kazý alanýndan hiç ayrýlmadý. Babasý kaybolduðu tarihte doðduðunu belirten Esra Alabalýk, "Babasýz büyümenin acýsýný çekiyorum.
Ali Edis
Y
Belki bir umut diye babamýn izine rastlarým diye iki gündür kazý alanýnda dolaþýp duruyorum. Kazý çalýþmalarý bizim için bir umuttur." dedi Mardin’de 52 kiþi kayýp Ýki gündür olay yerinde kazý çalýþmalarýný yerinde takip ettiklerini belirten ÝHD Mardin Þube Baþkaný
Avukat Erdal Kuzu, köyde yapýlan kazýlarda bazý kemik parçalarýna ulaþýldýðýný bunlarýn incelenmesi için Ýstanbul Adli Týp Kurumu'na gönderileceðini söyledi. Mardin'de 1990'lý yýllara ait kayýp 52 kiþinin izini bulmak için 2008 yýlýnda baþlatýlan kazý sonucunda 2 kiþiye ait kemiklerin bulunduðunu belirterek, "Ayný soruþturma kapsamýnda ikinci kez Katarlý köyünde kazý çalýþmasý yapýldý. Yapýlan kazýda bazý kemik parçalarý ortaya çýktý. Bulunan kemik parçalarýnýn kime ait olduðunu tespit etmek için Ýstanbul Adli Týp Kurumu'na gönderilecek. Kazý çalýþmasý bugün öðle saatlerinden itibaren sona erdi. Gelecek raporun sonucuna göre deðerlendirme yapacaktýr.”dedi Bulunan kemikler birden fazla insana da ait olabileceðini ifade eden Kuzu” Kazýlarda deðiþik kemikler bulundu. Kayýp þahýslarýn aileleri talepleri doðrultusunda ve savcýlýk kararýyla gerekli yerlerde kazý çalýþmalarý devam edecek. Bölgede iþlenen faili meçhul cinayetlerin aydýnlatýlmasý için araþtýrmalarýmýz devam ediyor." diye konuþtu.
"Provakatif gösteri yapanlar esnaf deðil" Ýsmail Erkar
M
ardin Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi Baþkaný Hasan Aydýn, provakatif gösteri yapanlarýn esnafla bir ilgileri olmadýðýný ve esnaf ta olmadýðýný söyledi Mardin Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi Baþkaný Hasan Aydýn, birinci cadde de sürdürülen çalýþmalarý desteklediklerini söyleyerek, “Ýlimizin gelecekteki ticari hayatý için son derece önemli olan bu çalýþmalarýn bir an önce tamamlanmasýný Mardin Valimiz Sayýn Turhan Ayvaz’dan talep ediyoruz.”dedi. Geçtiðimiz günlerde belediye baþkaný ve Mardin Valisi aleyhinde provakatif gösteri yapanlarýn esnafla bir ilgileri olmadýðýný ve esnaf ta olmadýðýný söyleyen Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi Baþkaný Hasan Aydýn;”Geçtiðimiz günlerde kendilerini esnaf diye niteleyenler bazý kimseler tarafýndan hepimizi üzen provakatif bir gösteri yapýlmýþtýr. Bu gösteriyi yapanlar esnaf deðil ve esnafla da ilgisi yoktur.Mardin esnafý týpký Mardin halký gibi kendi yöneticisine asla saygýsýzlýk yapmaz, taleplerini kendine yakýþýr medeni yollarla yapar.Yapýlan Provakatif gösteri Mardin’ yakýþmamýþtýr.”dedi. Hasan Aydýn yaptýðý yazýlý açýklamada; “Birinci Caddenin alt ve üstyapýsýyla ilgili sürdürülen çalýþmalar esnafýmýzýn ekonomik kalkýnmýþlýðý ve Mardin’in ticari hayatý açýsýndan son derece önemlidir. Yapýlan çalýþmalar turizm yatýrýmlarýný, istihdamý ve canlý bir ekonomik hayatý beraberinde getirecektir. Mardin’e modern bir çehre
kazandýran ve gerçek anlamda bir þehir görüntüsü veren bu çalýþmalarý önemsiyor ve destekliyoruz. Çoðu tamamlanan ve gerçekten güzel olan bu
ozgat’ta faaliyetlerini sürdüren Özel Ergin Ýlköðretim Okulu öðrenci velileri, Mardin’in Midyat ilçesinde bulunan Özel M. Nezih Erdem Ýlköðretim Okulu öðrenci velilerini ziyaret etti. Ziyarette gönül baðlarý kuruldu. Yozgat’tan gelen 25 kiþilik grup, Midyatlý iþadamlarý tarafýndan karþýlandý. Aralarýndan iþ adamý, kamu görevlileri ve eðitimcilerin olduðu heyetle yakýndan ilgilenen Midyatlýlar, onlarý evde aðýrlama fýrsatý buldu. Ýlçenin tarihi ve turistik mekânlarýný dolaþan Yozgatlý veliler bölgeye ilk kez gelmenin mutluluðunu yaþadý. Yozgat’ta esnaf olduðunu belirten Selim Bacanak, karþýlaþtýklarý ilgiden dolayý mutlu olduðunu belirtti. Bacanak, "Ýlk kez buralara geldik. Memleketimizden getirdiðimiz selamlarý ilettik. Onlarý memleketimize davet ettik. Görmüþ olduðumuz muhabbet,
saygý, sevgi gerçekten beni çok etkiledi. Bundan sonraki geliþlimde mutlaka ailemle birlikte geleceðim. Bu kardeþlik ancak anlatýlmaz yaþanýr." þeklinde konuþtu. Ziyaretlerinden dolayý memnun olduðunu belirten Midyatlý iþ adamý Ýsmail Beyaz ise "Çok memnun olduk, içimizde sevinç oluþtu. Kardeþlerimizi aðýrlamanýn mutluluðunu yaþýyoruz." dedi. Grup, daha sonra Diyarbakýr’a gitmek üzere Midyat’tan ayrýldý.
Midyat’ta baskýcýlýk sergisi
Sedat Aslanaçier
M
idyat ilçesinde Halk Eðitim Merkezi (HEM) bünyesinde, Aysel ve Ayþe Noyan kardeþler tarafýndan açýlan geleneksel baskýcýlýk (tahta kalýp ve kalýp oymacýlýðý) kursunda üretilen eserler için sergi açýldý. Iþýklar Mahallesi Nehrozlar Camii yanýnda tarihi bir evde açýlan kursa 14 kiþi katýldý. Tamamý kadýnlardan oluþan geleneksel baskýcýlýk
kursunda, kumaþ üzerine 152 saatlik baskýcýlýk ders verildi. Kursiyerlerin eserlerinin sergilendiði etkinliðin açýlýþ törenine Kaymakam Oðuzhan Bingöl, belediye baþkan yardýmcýlarý Tevfik Baysal, Metin Kutlu, HEM Müdürü Mehmet Altan, iþadamlarý, kurs öðretmenleri ve kursiyerler katýldý. Açýlýþ kurdelesini kesen Kaymakam Oðuzhan Bingöl daha sonra sergiyi dolaþtý. Çalýþmalar hakkýnda bilgi alan Bingöl, kursiyerleri tebrik etti.
çalýþmalarýn geri kalan kýsmýnýn bir an önce tamamlanmasýný Mardin Valisi Sayýn Turhan Ayvaz’dan talep ediyoruz.”
Çin Büyük Elçisinden Vali Ayvaz'a ziyaret Ýsmail Erkar
B
ir dizi gezi ve incelemelerde bulunmak üzere Mardin'e gelen Çin Halk Cumhuriyeti Büyükelçisi Xiaosheng Gong,Büyükelçilik Müsteþarý Hua You,Türk Tanýtma Vakfý Baþkaný Kemal Baytaþ,Vali-Danýþtay Üyesi M.Temel Koçaklar, Gazeteci –Yazar Yavuz Donat Vali Turhan Ayvaz’a nezaket ziyaretinde bulundular.
Valilik makamýnda gerçekleþen ziyarette Mardin ilinin, sosyal, ekonomik,turizm konularý hakkýnda bilgi alýþveriþinde bulunan Vali Ayvaz, Mardin'in huzur ve güvenlik açýsýnda son derece güvenilir bir þehir olduðunu söyledi. Mardin’in tarihi yapýsýnýn resmedildiði tablolarý gören Büyükelçi Gong, Mardin çok özel bir þehir. Dünyanýn hiçbir yerinde rastlayamayacaðýnýz özelliklere sahip
bir þehir. Tüm dünyanýn tanýmasý gereken bir yer olduðunu düþünüyorum. Ýyi bir tanýtým yapýlýrsa, çok ilgi görülecek bir yer" dedi Görüþmenin ardýndan Vali Turhan Ayvaz tarafýndan Çin Halk Cumhuriyeti Büyükelçisi Xiaosheng Gong Mardin’in tarihi ve mimari güzellini gösteren tablo hediye edildi. Heyet, daha sonra temaslarýný sürdürmek üzere Valilikten ayrýldý.
www.mardiniletisimgazetesi.com.tr
25 Nisan 2013 Perþembe
3
AK Parti raporu: Güneydoðu’ya yapýlan hizmetler hala etnik kimlikle deðerlendiriyor
A
K Parti hükümetlerinin Güneydoðu Anadolu bölgesine sunduðu saðlýk, eðitim ve ulaþtýrma gibi hizmetler ve sosyal yardýmlarý Kürt seçmenlerin etnik kimlikle deðerlendirdiði ifade ediliyor. AK Parti’nin bu doðrultuda yaptýrdýðý bir çalýþtay ve bir anket çalýþmasýnda bölgede hizmet siyasetine karþý 'etnik kimlik siyaseti’nin öne çýktýðý sonucuna ulaþýldý. Kamuoyu yoklamasýnda vatandaþlarýn kamu hizmetlerine bakýþlarýna etnik kimliklerinin ciddi bir þekilde yansýdýðý ve algýyý sübjektif bir þekilde etkilediði görülürken, bölge halkýnýn da demokratikleþme süreci ve Kürt sorunu konusunda AK Parti hükümetlerince atýlan bütün adýmlara ve yapýlan hizmetlere etnik kimlik siyaseti çerçevesinde baktýðý ortaya çýktý AK Parti yönetimi, bir yandan çözüm süreci devam ederken bir yandan da vatandaþlarýn nabzýnýn yaptýrdýðý kamuoyu anketleriyle tutmaya devam ediyor. Çözüm sürecine en büyük desteðin, Doðu ve Güneydoðu bölgesindeki illerden geldiði gözükürken, ayný destek ise hükümetin bölgeye götürdüðü hizmetler konusuna yansýmýyor. AK Parti AR-GE Baþkanlýðý çalýþtaylarý kapsamýnda 25 Þubat tarihinde yayýnlanan “Etnik Kimlik ve Kamu Hizmetlerine Bakýþ: Algýlar Tutumlar” baþlýklý rapor ve yine ANAR tarafýndan gerçekleþtirilen kamuoyu yoklamasý, ilginç bulgular ve tespitler içeriyor. Çalýþtay, Türk ve Kürt vatandaþlarýn kamu hizmetleri ile hükümetin performansýna bakýþýnda net bir algý farký olmasýnýn nedenlerinin ortaya çýkarýlmasýný hedefliyor. ANAR’ýn anketinin sonuçlarýnýn temel etken olduðu çalýþtay, Kürtlerin neden hizmetler konusunda bu kadar memnuniyetsiz olduðu sorusu etrafýnda þekilleniyor. "Güneydoðu Anadolu’da memnuniyet yüzde 50’nin altýnda" AK Parti’nin son yaptýrdýðý bu ankete göre Güneydoðu Anadolu bölgesindeki halkýn, buraya götürülen hizmetlerden memnuniyeti yüzde 50’ye bile ulaþmýyor. Bu oran, bölgedeki Türk ve Kürt vatandaþlar þeklinde sýnýflandýrýldýðýnda ise bu yarý yarýya, bazý kalemlerde daha da fazla düþüyor. Genel olarak anketten, AK Parti hükümetlerinin, Doðu ve Güneydoðu’da pozitif ayrýmcýlýk boyutunda yürüttüðü hizmet siyaseti anlayýþýnýn, bölgedeki Kürt vatandaþlarýn algý dünyasýnda olumlu yansýmadýðý sonucu çýkýyor. Vatandaþlara sunulan kamu hizmetleri ile ilgili memnuniyet algýsýný ölçmeye yönelik gerçekleþtirilen ankette saðlýk hizmetlerinden eðitim hizmetlerine, dýþ politikalardan demokrasi ve insan haklarý uygulamalarýna kadar birçok kalemde vatandaþa ne kadar memnun olduklarý soruldu. Oranlar belirlenirken de hem bölgedeki genel rakam, hem de özellikle Doðu ve Güneydoðu bölgelerinde Türk ve Kürt vatandaþlarý için ayrý ayrý olmak üzere iki oran hesaplandý. "En çok saðlýk hizmetlerinden memnuniyet duyuluyor" Ankette memnuniyet oranýnýn en yüksek olduðu alan, tüm bölgelerin ortalamasýnýn yüzde 68,7 olduðu saðlýk hizmetleri olarak görülüyor. Bölgeler bazýnda en yüksek rakam 78,8 ile Karadeniz’den çýkarken, bu oran Doðu Anadolu’da 70,4’e ulaþýyor. Ancak Güneydoðu Anadolu’da bu rakam, bölgeler arasýndaki en düþük seviyeye, yüzde 44,4’e düþüyor. Bölgede Kürt ve Türk vatandaþlar olmak üzere sýnýflama yapýldýðýnda ise Türklerin yüzde 84,3’ünün, Kürtlerin ise yüzde 26,8’inin saðlýk hizmetlerinden memnun olduðu görülüyor. Ýkinci en yüksek oranýn ulaþýldýðý alan ise ulaþým hizmetleri. Tüm bölgelerinde ortalamasýnýn yüzde 68 olduðu ulaþým hizmetlerinde Güneydoðu Anadolu oraný ise yüzde 41,4. Yine Türk vatandaþlarýn yüzde 73,8’inin, Kürt vatandaþlarýn ise yüzde 27,2
memnuniyet oranýna sahip olduðu görülüyor. En düþük oran terörle mücadele Ankette memnuniyet alaný sorulan alanlar arasýnda Türkiye genelindeki en yüksek oran saðlýk hizmetleri olurken, en düþük oran ise terörle mücadele kaleminde ortaya çýkýyor. Türkiye genelinde en yüksek memnuniyet oranýna saðlýk hizmetlerinde yüzde 68,7, ulaþým hizmetlerinden yüzde 68 oranýyla ulaþýlmýþ. Bu rakamlarý sýrasýyla þu alanlar izliyor: Eðitim hizmetleri: % 52,3 Sosyal yardýmlar: % 50,5 Enerji politikalarý: % 44,2 Dýþ Ticaret ve yabancý yatýrýmlarýn ülkeye gelmesi: % 40,3 Enflasyonla mücadele: % 39,8 Ekonomi politikalarý ve iktisadi kalkýnma: % 39,7 Avrupa Birliði üyeliði için yürütülen çalýþmalar: % 38,3 Dýþ politika: % 36 Ýþsizlikle mücadele: % 35 Demokrasi ve insan haklarý ile ilgili uygulamalar: % 33 Tarým politikalarý: % 32,4 Demokratik açýlým: % 25,5 Terörle mücadele: % 20,8 "Kürt vatandaþlar hizmetlerden memnun deðil" Ankette hizmetlerden memnuniyet oranýnýn en yüksek olduðu bölgeler Karadeniz ve Ýç Anadolu olduðu ortaya çýkarken, memnuniyet oranýnýn en düþük olduðu bölgenin ise Güneydoðu Anadolu bölgesi olduðu dikkat çekiyor. Bölge halký en çok yüzde 44,4 ile saðlýk hizmetleri, yüzde 41,4 ile ulaþým hizmetlerinden memnun olduðunu belirtiyor. Ancak geri kalan alanlarda yüzde 30’un üzerine sadece eðitim hizmetlerinde çýkýlýrken, geri kalan tüm alanlardaki memnuniyet oraný yüzde 12,9 ile yüzde 28,9 arasýnda sýralanýyor. Buna göre bölge halkýnýn memnuniyet oranýnýn en düþük olduðu kalem, yüzde 12,9 ile terörle mücadele alaný. Bölge halký demokratik açýlýmdan yüzde 13, iþsizlikle mücadelede yüzde 14,2, demokrasi ve insan haklarý ile ilgili uygulamalarda ise yüzde 16,3 oranýnda memnuniyet gösteriyor. "Memnuniyet oraný sadece Kürtler arasýnda hesaplanýnca yarý yarýya düþüyor" Bu oranlar, bölge halkýnýn Kürt ve Türk vatandaþlar arasýndaki memnuniyeti þeklinde sýralandýðýnda ise neredeyse yarý yarýya düþüyor. Demokrasi ve insan haklarý ile ilgili uygulamalardaki memnuniyet oraný bölgedeki Türk vatandaþlar arasýnda yüzde 25,7 çýkarken, bu rakam Kürtler arasýnda ise 9,4’e düþüyor. Kürt vatandaþlar arasýnda memnuniyet oraný, hiçbir kalemde yüzde 30’u geçmiyor. En yüksek rakama yüzde 27,2 ile ulaþým sektöründe ulaþýlýrken, en düþük rakam da demokratik açýlým konusunda yüzde 9,3 olarak gözüküyor. Demokrasi ve insan haklarý ile ilgili uygulamalar ve demokratik açýlým gibi yüzde 10 memnuniyet oranýnýn altýnda iki hizmet daha kalmýþ gözüküyor. Terörle mücadeleden yüzde 9,5 oranýnda memnun olan Güneydoðu Anadolu’daki Kürt vatandaþlar, enflasyonla mücadelede de yüzde 9,7 oranýnda memnuniyet gösteriyor. Bununla birlikte Güneydoðu Anadolu’da Türkler arasýnda saðlýk hizmetlerinden memnuniyet oraný yüzde 84,3 gibi yüksek bir orana ulaþýyor. Bu oran tüm kalemler arasýnda ulaþýlmýþ en yüksek oran olarak dikkat çekiyor. Ancak ayný bölgedeki Kürtlerin saðlýk hizmetleri konusundaki düþüncesi ile tam tersine bir görüntüye sahip. Bölgedeki Kürtlerin sadece yüzde 26,8’i saðlýk hizmetlerinden memnun olduðunu belirtiyor. Çalýþtay raporu: Hakkaniyet deðil maðduriyet eksenli sonuç Þanlýurfa Milletvekili Zeynep Karahan Uslu’nun moderatörlüðünde 17 uzmanýn davet edildiði çalýþtay
sonunda ortaya çýkan tespit ve öneriler, bir rapor olarak hazýrlandý. Buna göre Güneydoðu Anadolu bölgesindeki Kürt kökenli vatandaþlarýn, kamu hizmetlerini deðerlendirirken hakkaniyet prensiplerine göre deðerlendirmek yerine “maðduriyet temalý etnik bakýþ açýsýyla” deðerlendirdiði tespiti yapýlýyor. Bölge halkýnýn, “maðduriyetlerinin baþ sorumlusu” olarak gördüðü devletten gelen her þeyi olumsuz gördüðü belirtiliyor. Bu algýsal problemi ya da “ yanlýlýðý” oluþturan unsurlarýn ise geçmiþte ve uzun zamanýdýr devlet tarafýndan gerçekleþtirilen uygulamalarýn bir yansýmasý olduðuna, bu algýnýn deðiþtirilmesinin de yine uzun zaman alacaðýna ve kalýcý yapýsal reformlar yapýlmadan zor olacaðýna dikkat çekiliyor. Ayrýca bölgede AK Parti’nin hala Kürt sorununu inkar eden bir yapýda olduðu ve KCK ile mücadelede baþvurulan yöntemlerden rahatsýz edici olduðu görüþünün de yaygýn olduðunun altý çiziliyor. Bu minvalde de Etnik Kimlik Siyaseti’nin, AK Parti’nin makasý olan Hizmet Siyaseti karþýsýnda bir süre daha etkili olabileceðini anlaþýldýðý aktarýlýyor. Çözüm: Aidiyet duygularýnýn geliþtirlmesi Bu sýkýntýlara karþý olarak da raporda bazý öneriler sýralanýyor. Öncelikle bu algýnýn deðiþmesinin veya algýsal sorunun çözülmesinin, Kürt kökenli vatandaþlarýn ülke geneline aidiyet duygularýnýn geliþtirilmesine baðlý olduðu dile getiriliyor. Kürt vatandaþlarýn kendilerini eþit vatandaþlar olarak hissetmelerinin ve adil bir yönetim düzeni içinde olduklarýna inanmalarýnýn temel koþul olduðu aktarýlýyor. "Devlet görevlileri tespit edilip cezalandýrýlmalý" Bir baþka öneri ise geçmiþten kalan travmalarýn onarýlmasýna yönelik getiriliyor: Haksýz þiddet uygulayan devlet görevlilerinin tespiti ve cezalandýrýlmasý, haksýzlýklarýn kabul edilerek gerekiyorsa özür dilenmesi, Diyarbakýr Cezaevi’nin kapýlarýnýn açýlarak acýlarýn boþaltýlmasýnýn saðlanmasý. Öneriler arasýnda bölge halkýyla doðrudan ve yakýndan iletiþim kurulmasý, bunun için Ankara merkezli ve medya aracýlýðýyla verilen mesajlarýn yeterince etkili olmadýðý ifade ediliyor. Bir baþka önerinin ise Kürtçe konusunda yapýlan raporda Kürtçenin özgürleþtirilmesinin yeterli olmadýðý, samimiyet algýsý açýsýndan Kürtçenin devlet tarafýndan sahiplenilmesi ve geliþtirilmesi için özel çaba harcanmasý gerektiði tavsiye ediliyor. (CÝHAN)
Davutoðlu: AKPM raporunun PKK’nýn terör faaliyetleriyle alakasý yok
D
ýþiþleri Bakan Ahmet Davutoðlu, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Genel Kurulu’nda 'Türkiye ile Denetim Sonrasý Diyalog' baþlýklý raporu ile ilgili açýklamalarda bulundu. Davutoðlu, raporun PKK’nýn terör faaliyetleri ile ilgili herhangi bir alakasý olmadýðýný söyledi. Ahmet Davutoðlu, Ýçiþleri Bakaný Muammer Güler ve Maliye Bakaný Mehmet Þimþek ile 'E-Vize' konulu basýn toplantýsýna katýldý. Davutoðlu, Dýþiþleri Bakanlýðý'ndaki toplantýnýn ardýndan basýn mensuplarýna Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Genel Kurulu’nda 'Türkiye ile Denetim Sonrasý Diyalog' raporu ile ilgili açýklamalarda bulundu. Olaylarýn birbirleri ile karýþtýrýlmamasý gerektiðini belirten Davutoðlu, "Avrupa Konseyi
Parlamenterler Meclisi’nin aldýðý bir karar deðil, bir rapordur. Bu raporda da sunulan bir ifadedir. Karar ile ilgili husus izlemeden Türkiye’nin çýkarýlmamasý ile ilgilidir. Ýþin esasý budur. Yoksa PKK’nýn terör listesinden çýkarýlmasý, çýkarýlmamasý veya terör listesi ile ilgili baðlantýlý bir konu deðil. Orada verilen bir deðiþiklik önergesi raporun geri kalan kýsmýnda çok sayýda yerde terör faaliyetleri olarak tanýmlanýyor. Tek bir yerde deðiþiklik önergesi çok parlamentolarda böyle deðiþiklik önergeleri seri bir þekilde gelir ve geçebilir. Bu, iþin esasýný etkilemez. O bakýmdan olayýn geliþiminin ötesinde yorumlanmamasý gerekir. Bu PKK’nýn terör listesi veya PKK’nýn terör faaliyetleri ile ilgili herhangi bir alakasý yoktur." diye konuþtu. (CÝHAN)
Olimpiyat þampiyonu Mutlu, Batman'daki engellileri sevindirecek
D
ünya Halter Þampiyonu Halil Mutlu ve AK Parti Ankara Ýl Baþkanlýðý Sosyal Ýþler Baþkaný Doðan Çaðatay ve beraberindeki heyet AK Parti Batman Ýl Baþkaný Murat Güneþtekin'i ziyaret etti. Ziyarette; 7 engelli vatandaþa tekerlikli sandalye, çocuklara ise hediye takdim edildi. Batman’da iki gün kalacak
olan Halil Mutlu ve Ak Parti heyetinin, partililerle birlikte ihtiyaç sahibi ailelere 30 tekerlikli sandalye hediye edeceði, bin 500 aile için giyecek ve 200 çift ayakkabý yardýmý yapacaðý öðrenildi. Ýlk gün gidilen ev ziyaretlerinde ailelerin ve özellikle çocuklarýn Halil Mutlu’ya yoðun ilgi ve sevgi gösterdiði gözlendi. (CÝHAN)
Sason’da askerler öðrencilerle halay çekti
B
arýþ havasýnýn hakim olduðu ülkede asker ve öðrenciler Kürtçe müzik eþliðinde halay çekti. Batman’ýn Sason ilçesinde düzenlenen 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramý renkli görüntülere sahne oldu. Batman’ýn Sason ilçesi Yatýlý Bölge Ortaokulu’nda düzenlenen 23 Nisan kutlamalarý etkinliðini izlemeye gelen asker ve subaylar program sonrasýnda öðrenci, veli ve öðretmenlerle beraber Kürtçe müzik eþliðinde halaylar çekti. Ýlçe protokolünün Sason merkezde kutladýðý 23 Nisan etkinliðinden farklý olarak Yatýlý Bölge Ortaokulu yönetiminin okul bahçesinde düzenlediði etkinlik renkli görüntüler oluþturdu. Etkinlik sonrasýnda çalýnan Kürtçe müzik eþliðinde halay çeken öðrencilerin arasýna giren askerler, veli ve öðretmenler beraber yaklaþýk yarým saat boyunca halay çekti. Okul müdürü Recep Süslü,
okul bahçesinde düzenlenen etkinlik sonrasýnda çalýnan Kürtçe müzik eþliðinde oynayan öðrencilerin arasýna giren ve öðrencilerle beraber halay çeken askerleri görmenin sevincini yaþadýklarýný ifade ederek, “Ýlçede
özlenen bir tabloyu yaþadýk. Öðrencilerde bayramý sýkýlmadan bayram havasýnda kutladýk. Bu da biz okul yönetimini sevindirdi. Bu tür manzaralarý tüm Türkiye’de görmek istiyoruz.” Dedi. (CÝHAN)
25 Nisan 2013 Perþembe
4
Þerzan Kurt’un annesi: Polis annesiyle kucaklaþmak istiyorum
B
atman'a gelen Akil Ýnsanlar Güneydoðu Heyeti, Muðla’da polis kurþunuyla öldürülen üniversite öðrencisi Þerzan Kurt, KCK davasý nedeniyle 4 yýldýr tutuklu bulunan Belediye Baþkaný Necdet Atalay ve PKK tarafýndan yola döþenen mayýnýn patlamasý sonucu yaþamýný yitiren Avukat Sedat Özevin’ýn ailelerini ziyaret etti. Heyet ilk olarak Þerzan Kurt’un ailesini ziyaret etti. Þerzan Kurt’un babasý Ömer Kurt, çözüm sürecine sonuna kadar destek verdiklerini söyledi. Anne Necla Kurt ise hiç kimsenin dilini, dinini, kimliðini, cinsiyetini, ýrkýný belirleme þansý olmadýðýný, nerede doðmuþsa, nasýl yaþamýþsa öyle sürdürdüðünü ifade ederek herkesin empati yapmasýný istedi. Anne Kurt þunlarý ifade etti, “Bu süreç sebebiyle bugün birilerinin çocuðu yaþýyor. Ölümlerin önüne geçildi. Böyle düþünüyorum ben. Her gün aslýnda yaþayan insanlar var. Bu adým atýlmasaydý bizim gibi yüreðinde ciðerinde bir parçayý kaybeden insanlar bize katýlmýþ olacaktý. Ama katýlmadýlar bu atýlan adýmdan kaynaklanýyor. Ben bu sürecin devam etmesini ve gerçekten sonuca gitmesini isterim.” Þehit olan polis annesiyle kucaklaþmak isterim Bu süreç kapsamýnda þehit olan asker ve polis anneleriyle kucaklaþmak istediðini söyleyen Necla Kurt, “Ayný acýyý yaþayan bir polisin annesiyle de yan yana gelebilirim. O da kendi evladýný kaybetmiþ. Bir askerin annesiyle de kucaklaþabilirim. Burada en büyük maðdur olarak kadýný görüyorum. Ancak onlar sanki bizim kadar bu olayýn farkýnda deðiller." dedi. Heyet Baþkan Yardýmcýsý Kezban Hatemi, onlarýnda bunun farkýnda
olduðunu direnç gösterenin sadece devlet olduðunu belirtmesi üzerine Anne Necla Kurt, olaya ayný pencereden baktýðý insanlarla da bir araya gelmek kucaklaþmak isteðini yineledi. Kurþunu sýkanda kararý veren mahkemede benim gözümde suçludur Çocuðunu öldüren polis ile ilgili kararý veren mahkeme heyetine de tepki gösteren anne Kurt, “Sýkaný nasýl katil olarak görüyorsam son mahkemede ben o heyeti de ayný konumda görüyorum. Çünkü sen bir olayý açýða çýkarmazsan, olumsuz bir olayýn bir müeyyidesi yoksa o olumsuz davranýþlar halka halka çoðalacaktýr. Bir adam birini öldürüyorsa gerçekte bunun cezasýný alýrsa onun bedelini cezaevinde geçiriyorsa bana göre bu bir baþka insanýn ölmesine engeldir. Eðer hak etiði ceza verilmiyorsa ölümlerin arkasý geliyor demektir. Ben öyle baktýðým zaman o gün bunu da his ettim ne yazýk ki o heyeti de ortak gibi gördüm. Üzgünüm ama adalet beklediðim o heyeti gözümde oðlumu öldüren kiþiyle ayný görmeye baþladým.” Heyet Baþkan Yardýmcýsý Av.Kezban Hatemi ise bu konuþmalar üzerine ailenin acýsýný paylaþtýðýný belirterek Yargýtay'ýn bu yanlýþtan döneceðini umduðunu belirterek, "Ben acýnýzý paylaþýyorum. Bu evinde oturup gazete okuma, olaylarý gazeteden takip etmeye benzemiyor. Adalet açýsýndan umarým Yargýtay bu yanlýþlýðý döndürecektir. Ýnançla bekleyelim, hep birlikte geciken adalet adalet deðildir. Bu vurgulamayý yapalým. Dolayýsýyla bu gibi olaylarýn takipçisi olalým yeter ki toplumda bu bilinç kuvvetlensin." diye konuþtu. Faili meçhul olaylara da deðinen Hatemi, þunlarý dile getirdi. "Bunlarýn hepsi ortaya çýkacak ve hesap verecek.
Helalleþme de anca böyle olur. Yoksa durup dururken neyin helalleþmesini yapýyorsun. Faili meçhuller bu ülkede bellidir ve ortaya çýkmasý gerekir. Tek tek de çýkarýlmalýdýr. Bu daha yeni bir süreçtir. Türk insaný kucaklayan bir kültürden geliyor. Ben acýnýzý paylaþýyorum. Elimizden gelen her konuda da sizleri destekliyorum.” Heyet daha sonra KCK davasýndan 4 yýldan beri tutuklu bulunan Batman Belediye Baþkaný Nejdet Atalay’ýn evini ziyaret etti. KCK davalarýnýn siyasi bir dava olduðuna inandýðýný ifade eden Devrim Atalay “Ne zamanki barýþ saðlanacaksa önce onlarýn býrakýlmalarý gerekiyor. Biz KCK tutsaklý aileler hiçbir zaman maðdur edebiyatý yapmadýk. Her zaman eþimin yanýndaydým. Eþim ne yaptýysa gurur duydum. Eþimin yanlýþ yaptýðýný hiçbir zaman düþünmüyorum. Batman’ýn yüzde 70'inin oyunu alarak geldi, 4 yýla yakýndýr tutuklu. Hani tutuklu olmadan da yargýlana bilirdi. Siyasi bir dava olduðu için cezalandýrýldý.” Kezban Hatemi ise KCK davalarýnýn haksýz bir rekabet olduðuna inandýðýný ifade ederek “Siyasetin önü asla týkanmamalý, kim çalýþýyorsa kim halktan büyük destek alýyorsa o söz sahibi olmalýdýr.” þeklinde konuþtu. Heyet daha sonra mayýn patlamasý sonucu eþini kaybeden Hülya Özevin'i de ziyaret etti. Barýþ olsa dahi mayýnlarýn can almaya devam ettiðini belirten Özevin, bu tür patlayýcýlar döþendiðini ve adreslerinin belli olmadýðýný basanýn kim olduklarýna bakmadýðýný, baþka acýlar yaþanmamasý için hükümetten sesini duymasýný ve mayýnlarýn temizlenmesini istediðini vurguladý. Bir insanýn bir dünya olduðunu ve hiç bir insanýn ölmesini istemediðini belirten Özevin, eþinin anti militarist bir insan olduðunu ve çocuklarýnýn askere girmesini istemediðini söyledi. Özevin "Askerlik zorunlu olsun istemiyorum. Gönüllü olsun þöyle böyle olsun yani savaþ bitse bile çocuklarýmýn eline silah almasýný istemiyorum" dedi. Maðdur aileleri dinleyen Heyet Baþkaný Yýlmaz Ensarioðlu da, "Hiçbir þey Þerzan'ý geri getirmez ama dediðiniz þey önemli. Herhangi bir güvenlik görevlisinin yarýn baþka gencimize rahat kurþun sýkamamasýný saðlamak açýsýndan bu caydýrýcý yaptýrýmýn uygulanmasýný saðlayamazsak adalet tecelli etmez. Adaletin olmadýðý yerde de hiç kimsenin kalýcý bir çözüm ve barýþý beklemesi mümkün deðil." þeklinde konuþtu. Heyet ziyaretler sýrasýnda ailelerin görüþlerini not aldýktan sonra esnaf ve vatandaþlarý ziyaret etti. (CÝHAN)
Ters lale kaçakçýlarýna karþý mücadele baþlatýldý
B
iyokaçakçýlara karþý mücadele baþlatýldý. Çevre ve Orman Bakanlýðý 15. Bölge Müdürlüðü, Batman Þube Müdürlüðü, dünyanýn en nadide çiçeklerinden biri olan ters lale (Fritillaria Imperiaris) kaçakçýlarýna karþý mücadele baþlattý. Biyokaçakçýlýðýn önüne geçilmesi için tüm idari ve hukuki tedbirler hayata geçirildi. Kolluk kuvvetleri, yerel idareler ve yöre halkýnýn bu konudaki farkýndalýðýn artýrýlmasý için eðitim çalýþmalarýna aðýrlýk verildi. Endemik bir tür olduðundan koruma altýnda olan ters lalenin toplanmasýnýn, bir yerden baþka bir yere nakil durumunun yasak olduðunu hatýrlatan Batman Çevre Orman Þube Müdürü Ercan Turan, bu konudaki idari yaptýrýmlarýn 32 bin TL'den baþladýðýný, vatandaþlardan laleye herhangi bir müdahalede bulunmamalarýný istedi. Batman'ýn Sason daðlarýnda kendiliðinden yetiþen ters lalenin kaçak yollarla Avrupa ülkelerinde satýldýðý, buralarda kozmetik veya ilaç sanayiinde kullanýldýðý yönünde ihbar alan Batman Çevre Orman Müdürlüðü, biyokaçakçýlara karþý mücadele baþlattý. Gelen ihbarlarý deðerlendiren Çevre Orman ekipleri, ele geçirdikleri ters laleleri koruma altýna aldý. Lalenin çiçeðinin yaný sýra aromatik yað içeren yapraklarýnýn da kullanýldýðýný belirten Turan, bu nedenle kaçakçýlarýn bitkiyi soðan ve gövdesiyle sökerek götürdüðünü söyledi. Biyokaçakçýlýðýn önüne geçilmesi hususunda tüm idari ve hukuki tedbirleri hayata geçirdiklerini belirten Turan, kolluk kuvvetleri, yerel idareler ve yöre halký da dahil olmak üzere tüm vatandaþlarda bu konudaki farkýndalýðýn artýrýlmasý için bakanlýðýn talimatlarý doðrultusunda eðitim çalýþmalarý baþlattýklarýný kaydetti. Ekolojik, Operasyonlarda gözaltýna ekonomik ve estetik-kültürel, alýnarak adli mercilere sevk edilen açýdan önem taþýyan biyolojik þüpheli þahýslardan 4'ü hakkýnda çeþitliliðin korunmasý ve geleceðe uyuþturucu madde ticareti yapmak taþýnmasý gerektiðini belirten suçundan, bir þüpheli hakkýnda ise diðer Turan, "Ülkemiz sahip olduðu suçlarý nedeniyle tutuklama kararý zengin biyolojik çeþitlilik deðeri ile verildi. Þahýslar tutuklanarak cezaevine bilimsel araþtýrma, koleksiyon ve gönderildi. (CÝHAN)
Uyuþturucu tacirlerine darbe B
atman Emniyet Müdürlüðü Kaçakçýlýk ve Organize Suçlarla Mücadele Þube Müdürlüðü ekipleri, uyuþturucu madde satýþý yapýlan halka açýk alanlar ile öðrenci ve gençler için risk oluþturan alanlarda operasyon yaptý. Batman ve Ýzmir illerinde yapýlan eþ zamanlý operasyonda 5 kiþi yakalandý. 4 þüpheli hakkýnda uyuþturucu madde ticareti yapmak, bir þüpheli hakkýnda ise diðer suçlarý nedeniyle tutuklama kararý verildi. Þahýslar cezaevine gönderildi. Batman polisi, operasyon öncesi torbacý olarak tabir edilen uyuþturucu madde satýcýlarýný takibe aldý. 'Onluk' olarak tabir edilen ve 10 TL karþýlýðýnda
esrar ile 18 yaþ altý gençlere uyuþturucu madde satýþý yapýldýðý tespit edildi. 5 þüphelinin, uyuþturucu madde kullanan ve alan 11 þahsa uyuþturucu madde sattýðýný belirleyen polis, þüphelilerin yakalanmalarýna yönelik Batman ve Ýzmir illerinde eþ zamanlý operasyon düzenledi.
Diyarbakýr'ýn en güzel mandasý seçildi
D
iyarbakýr'da 5. Ortadoðu Tarým, Hayvancýlýk, Tavukçuluk ve Süt Endüstrisi Fuarý açýldý. TÜYAP'taki fuarýn açýlýþýna katýlan Gýda Tarým ve Hayvancýlýk Bakaný Mehdi Eker, en güzel manda yarýþmasýný izledikten sonra bir buzaðýya süt içirdi. Diyarbakýr ’da 5. düzenlenen Ortadoðu Tarým, Hayvancýlýk, Tavukçuluk ve Süt Endüstrisi Fuarý kapsamýnda “Tarýmsal Mekanizasyon ve Teknolojileri, Hayvansal Üretim Makineleri, Sera Teknolojileri, Su ve Sulama Teknolojileri, Gübreler, Zirai Ýlaçlar, Tohum-Fide-Fidan ve Bahçecilik, Çiçekçilik ve Ýlgili Teknolojiler, Ekolojik Tarým, Baðcýlýk ve Þarapçýlýk ile Ýlgili Teknolojiler, Çiftçilik ve Seralara Yönelik Diðer
Ekipmanlar ve Hizmetler, Sektörel Kamu Kurum ve Kuruluþlarý, Agro Biliþim, Su Ürünleri, Hayvan Saðlýðý ve Veterinerlik HizmetleriÝlaçlarý-Ekipmanlarý” ile ilgili çeþitli stantlar kuruldu. Fuarýn açýlýþ törenine Gýda, Tarým ve Hayvancýlýk Bakaný Mehdi Eker, Diyarbakýr Valisi Mustafa Toprak ve protokol üyeleri katýldý. Fuar açýlýþýnýn yapýlmasýnýn ardýndan Diyarbakýr Ýl Gýda, Tarým ve Hayvancýlýk Müdürlüðü ve Damýzlýk Sýðýr Yetiþtiricileri Birliði iþbirliði ile “Buzaðý Teþvik ve Güzellik Yarýþmasý” ile Damýzlýk Manda Yetiþtiricileri
Birliði iþbirliði ile “Manda Teþvik ve Güzellik Yarýþmasý” düzenlendi. Yarýþmayý izleyen Bakan Eker, bir buzaðýya süt içirdi. Birinci olan buzaðý, inek ve manda sahiplerine altýn ödülü verildi. (CÝHAN)
en nihayetinde ticari amaçlar adýna birçok yabancý için çekici bir hal almaktadýr. Bu sebeple, tür sayýsý kaybýmýz her gün artmaktadýr. Biyolojik çeþitliliðimizi bu tehdide karþý korumak gün geçtikçe daha da önemli hale gelmektedir." dedi. Ele geçirilen lalenin Malatya bölge müdürlüðüne gönderileceðini belirten Turan, yurt dýþýnda getirisi yüksek olan ters laleden bölge halkýnýn ekonomik olarak faydalanmasý için üretime yönelik çalýþma yapacaklarýný ifade etti. Orman mühendisi Eyüp Yýldýrým ise göz kamaþtýrýcý renkleriyle kadife hassaslýðýndaki çiçeði ve estetik görünümlü tersliðiyle adeta bir doða harikasý olan ters lalenin dünyanýn en nadide çiçeklerinden biri olduðuna dikkat çekti. Endemik bir tür olan ve doðal görünüþüyle mevcut kültür lalelerinden çok daha gösteriþli olan ters lalenin özellikle 1400 – 2500 rakýmýnda belirli yerlerde yetiþtiðini belirten Yýldýrým, lalenin gen merkezinin Batman olduðu halde kaçak yollarla Avrupa ülkelerinde satýldýðýný, buralarda kozmetik ve ilaç sanayiinde kullanýldýðýný, hatta süs çiçeði olarak parklarý süslemekte olduðunun bilindiðini söyledi. Ters Lale Dünyada bir benzeri daha bulunmayan ve anavataný “Daðlarýn Kenti” olarak da bilinen Hakkâri, Van, Bitlis, Erzurum, Batman gibi birçok ilde doðal olarak yetiþen ters laleler özellikle 1400 – 2500 rakýmýnda belirli yerlerde görülüyor. 167 türü bulunan ters lale çeþidinin en fazla görüldüðü ülke Türkiye olarak biliniyor. Yapýlan araþtýrmalara göre Türkiye'de 43 türü bulunan ters lalelerin 20'si endemik. Dünyada nesli tehlike altýnda olan ters lale Anadolu'da ‘Aðlayan gelin' adýyla biliniyor. Gövde boyu 30100 santim arasýnda deðiþiyor. Çiçek açma dönemleri iklim þartlarýna göre mart ve mayýs aylarýnda deðiþiyor. Çiçek rengi kýrmýzý, turuncu ve nadiren sarý oluyor. (CÝHAN)
www.mardiniletisimgazetesi.com.tr
25 Nisan 2013 Perþembe
5
Alerji tedavi edilmezse A astýma yol açabilir
BASINDAN
Biz bu filmi hakikaten görmüþtük...
yný cümleyi tekrarladý: “Þimdi iþte Faþizm'i tahlil ettiðimiz zaman…” Anlamýþtým, baþka cümlesi yoktu. ‘Senin baþka þarkýn yok galiba' dediðimde, yüzü kýzararak itiraf etti:
B
aðýþýklýk sisteminin yetersiz çalýþmasý yaþamý tehdit edebilen hastalýklara neden oluyor. Alerjiler de baðýþýklýk sistemini zayýflatarak astým gibi rahatsýzlýklara neden olabiliyor. Týp Uzmaný Dr. Murat Unan, alerjik hastalýklarý olan bireylerin, normal þartlarda bir baðýþýklýk tepkisine gerek duyulmayacak çiçek polenleri, gýdalar veya hayvan tüylerine karþý aþýrý reaksiyon gösterdiðini ifade etti. Bu reaksiyonun, aðýrlýklý olarak bedenin dýþarý ile temasta olan deri, solunum yollarý ve sindirim sistemi gibi yüzeylerinde gerçekleþtiðini ifade eden Unan, kiþinin duyarlýlýðýna ve genetik altyapýsýna göre egzama, saman nezlesi, astým veya gýda alerjilerinin oluþtuðunu kaydetti. Baðýþýklýk sisteminin aþýrý tepkilerini çeþitli uyarý ve düzenleme tedavileri ile normal düzeyine
çekmenin mümkün olduðunu dile getiren Unan, þu bilgileri verdi: “Ancak bu tedavilerin baþarýlý olmasý için, en baþta baðýþýklýk sistemini þekillendiren baðýrsak yüzeyi ve bakteri dengesinin yeniden oluþturulmasý gerekir. Diðer yandan, alerjik reaksiyonlarda ortaya çýkan atýk maddelerin de dokulardan uzaklaþtýrýlmasý tedavi baþarýsýný artýran yaklaþýmlardýr.” Dr. Unan, alerji þikayetleri olan bireylere þu önerilerde bulundu: “Nöralterapi ile hücrelerin ve içinde yaþadýklarý ortamýn iþlevleri regüle edilir. Ayrýca, bedendeki bütün organ sistemlerinin uyum içinde çalýþmasý saðlanýr. Akupunktur ile bedenin kendi enerji dengesini yeniden kazanmasý saðlanýr. Bu yöntemle ayrýca, baðýþýklýk ve hormon sistemleri normal iþlevlerine yönelmek üzere uyarýlýrlar. Özel frekanslý manyetik alan ve biofoton uygulamalarý hücreler arasýndaki dengenin oluþmasýna yardým eder.
12 Eylül öncesi günlerde, epeydir görüþmediðim akrabadan bir gençle sohbet ediyoruz: ‘Solcu' olmuþtu, hatta okuldaki solcularýn baþkaný yapmýþlardý kendisini. Meseleniz nedir diye sorduðumda: “Þimdi aðabey, faþizmi tahlil edecek olursak…” diye söze baþladý.
Söze baþlamýþ ama devam edememiþti. ‘Biliyorsun, ben faþist filan deðilim, dolayýsýyla rahat ol' deyip, devam etmesini istedim. Ayný cümleyi tekrarladý: “Þimdi iþte Faþizm'i tahlil ettiðimiz zaman…” Anlamýþtým, baþka cümlesi yoktu. ‘Senin baþka þarkýn yok galiba' dediðimde, yüzü kýzararak itiraf etti: Evet, konuyla alakalý herhangi bir bilgisi yoktu. Bir þekilde solcu olmuþ ve okulundaki arkadaþlarý da kendisini ‘baþkan' seçmiþlerdi iþte.
Uyarýlmýþ oksijen tedavisi ile bütün hücre ve dokularýn canlanmasý saðlanýr. Kiþiye özel besinlerin deðerlendirilmesi ile uygunsuz gýdalarýn yükü azaltýlýr. Saðlýklý beslenme ve yaþam alýþkanlýklarýnýn hayata geçirilmesi için ortaklýk kurulur.
Mikrobiyolojik düzenlemeler ile Candida adlý mantarýn uzaklaþtýrýlmasý saðlanýr. Ayrýca, baðýrsak bakteri dengesi yeniden oluþturulur. Alerji hastalarýnda sýklýkla görülen duygusal blokajlardan arýnmak yaþam kalitesini artýrýr.” (CÝHAN)
Çocuklarýnýzýn gözlerine dikkat!
Ç
ocuklarda zamanýnda tespit ve tedavi edilmeyen göz bozukluklarý, göz kaymasý, göz tembelliði, þaþýlýk gibi hastalýklara neden olurken, çocuklarýn hayat boyu az görmesine sebep olabiliyor. Çocuklarda uzak veya yakýn görme sorunlarýnýn göz tembelliðini de tetiklediðini belirten Dünyagöz Altunizade'den Op. Dr. Mürüvvet Tüzünalp, þöyle konuþtu: "Çocuðunun görme bozukluðunun farkýnda olmayan aileler, çocuklarýnýn derslerdeki düþük baþarý seviyelerini, öðrenme yeteneklerinin düþüklüðüne baðlýyor. Oysa çocuðun öðrenme kabiliyetinde bir eksiklik yok, iyi göremediði için derslerinden geri kalabiliyor. Göz bozukluðunda önlem alýnmadýðýnda, gözde tembellik baþlýyor ve bu durum ilerleyen yýllarda çocuðun görme kalitesini ciddi oranda etkiliyor. Ýþ iþten geçmeden aileler duyarlý davranmalý." Düzenli göz muayenesi önemli Bebeklerde 6. ayýn, çocuklarda da 3 yaþýn, ilk göz muayenesi için ideal zaman olduðunu ifade eden Op. Dr.
Mürüvvet Tüzünalp, çocuk göz saðlýðý ile ilgili þunlarý söyledi: "Yeni doðmuþ bir bebekte beyin ve görme yollarý hýzla geliþmektedir. Bu geliþim 5 yaþa kadar belirgin olarak, 15 yaþa kadar da yavaþlayarak devam eder. Kritik dönem dediðimiz bu 5 yaþa kadar olan dönemde görmeyi bozan her türlü sebep, o gözün tembel olmasýna neden olur. Yani, o göz görmeyi öðrenemez. Tembellik bu yaþa kadar tedavi edilmezse hayat boyu kalýcý olur. Bu sebeple çocuklarýn hiçbir sorunu yoksa dahi 6 aylýktan baþlanarak belli aralýklarla yapýlacak rutin göz muayeneleri son derece önemlidir" Bebekler daha hassas Yeni doðmuþ bebeklerin net bir görüþe sahip olmadýðýný, objeleri silüet olarak algýladýklarýný ve 2. aya doðru görmenin geliþip, göz temasý kurmaya baþladýklarýný Op. Dr. Mürüvvet Tüzünalp, "Doðuþtan görülebilen katarakt ve glokom(göz tansiyonu) acil müdahale gerektiren rahatsýzlýklardýr. Glokomun, bebeklerde ýþýða aþýrý duyarlýlýk , sulanma, gözlerde normalden daha fazla irilik, beyaz renkli sklera denilen tabakanýn mavimsi mor renkli olmasý gibi belirtileri vardýr.
‘12 Eylül öncesi' kadar deðil þükür; ancak üniversitelerde ufaktan baþlayan hareketlenmeler var. Anlaþýlan yeni nesle mensup gençlerin en azýndan bazýlarýnýn, geçmiþte yaþananlarý anlama ve deðerlendirmeye vakitleri ya da niyetleri yok. Oysa eski ile alakalý olarak sadece, '12 Eylül'e kadar fena halde karýþýk olan ortalýk, nasýl oldu da bir günde sakinleþiverdi?' sorusunun ifade ettiði manayý kavramýþ olsalardý, bugünlerde yaþananlarýn birçoðu yaþanmak mecburiyetinde kalýnmazdý belki de. Ya da mesela 70'lerin sonuna doðru, dönemin gazetelerinde ifþaatlarý yayýnlanan bir CIA ajanýnýn, ‘Bir ülkeyi belli bir yerlere doðru kanalize etme aracý olarak anarþik olaylarý seçmiþsek ve olaylar da yeterli düzeyde deðilse, ne yapar eder, olaylarýn yeterli düzeye týrmanmasýný saðlarýz' sözlerini okumuþ olsalardý, durumlarýný gözden geçirebilirlerdi.
Katarakt ve göz arkasý tümörlerde gözbebeði beyaz mat görünümde olabilir, fotoðraflarda gözbebeði mattýr. Bu hastalarda ilk belirti kayma olabilir.Tek taraflý sürekli sulanma ve çapaklanma yeni doðanlarda görülebilir. Sebep gözyaþý yollarýnda týkanýklýktýr. 7-8 aya kadar burun köküne dairesel yapýlan masaj faydalý olabilir. Bu süre içinde masajdan fayda görmeyen bebeklerde anestezi altýnda sondalama iþlemi yapýlmalýdýr" diye konuþtu. Op. Dr. Tüzünalp, çocuklarda görülen göz hastalýklarýnýn baþýnda kýrma kusurlarý, enfeksiyonlar alerjiler, göz
tembelliði, þaþýlýk, miyop, hipermetrop ve astigmatýn geldiðini belirtti. Hekime baþvurulmasý gereken durumlar • Okulda, derslerde baþarý düþüklüðü • Gözleri kýsarak bakma • Baþ ve boynun bir yöne eðik tutulmasý • Baþ ve göz aðrýlarý, okurken çabuk yorulma uyku hali • Gözlerde kayma • Sulanma kýzarýklýk çapaklanma • Kapaklarda veya gözlerde þekil bozukluklarý, asimetriler
Klima bakýmý için kavurucu sýcaklarý beklemeyin M
akine mühendisi ve enerji uzmaný Umut Barýþ Ballýkaya, yaz aylarýnda ev, iþyeri ve arabalarýn vazgeçilmez ihtiyacý olan klimalarýn bakýmýnýn zamanýnda yapýlmasýný öneriyor.
M. Sait Çakar
Konuþma baþka türlü ilerledi tabii. Sonunda: “Beni zorlama aðabey. Çünkü arkadaþlar, ‘biz vazgeçersek neyse, ama sen cayarsan vururuz' diyorlar… Ve yaparlar” dedi… Sonrasýnda okulunu yarýda býrakýp yurt dýþýna gitmek ve 12 Eylül'e kadar orada kalmak mecburiyetinde kaldý, 'solcu' delikanlýmýz.
Özellikle yaz sýcaklarý bastýrmadan temizlenmesini tavsiye eden Ballýkaya, “Klimalarýn periyodik bakýmýna, temizliðine ve konumlandýrýlmasýna dikkat edilmemesi durumunda fazla enerji tüketiminden dolayý maddi kayýplara uðrayacaðý gibi çeþitli hastalýklarla da karþý karþýya kalabilir.” diyor. Klima bakýmýnýn aksatýlmamasý gerektiðini söyleyen Ballýkaya, “Bakým masrafýndan kaçan birçok kiþinin cebinden, yaz boyunca ortaya çýkan arýzalar ve fazla enerji tüketiminden dolayý daha fazla para çýkýyor. Ayrýca klimalarýn sebep olduðu lejyoner hastalýðý, bir çeþit zatürredir. Bunu yapan
Evet, 70'lerin ilk yýllarýndan itibaren; yumruklaþma ile baþlayýp, taþ ve sopa ile devam eden öðrenci kavgalarýnda silahlar da devreye girmiþ ve ülke adeta yaþanmaz hale gelmiþti. Ýstisnalar vardý muhakkak. Ancak eski günlerde herhangi bir görüþe mensup olmak için derinlemesine bilgi sahibi olmaya gerek yoktu. Aileniz, okulunuz, oturduðunuz mahalle, arkadaþlarýnýz ya da sevdiðiniz bir film yýldýzý bile hangi dünya görüþüne mensup olacaðýnýzý belirleyebilirdi. Gençlerin ellerine verilen silahlarýn kaynaðý meselesi de bir garipti. Görünüþte iyi niyetli birileri, olaylara karýþmayan kesimleri de silahlandýrmak için ellerinden geleni yapýyorlardý o günlerde. Dönemin polis kayýtlarýnda, öðleden önce ‘saðcý' bir gencin katlinde kullanýlan bir silahýn; ayný gün öðleden sonra ‘solcu' bir gencin öldürülmesinde kullanýldýðýna dair notlara da sýkça rastlanýrdý. Kutuplaþma öðretmenler ve dahasý polise de sirayet ettiðinden; tam bir kaos manzarasý arz eden o günler, 12 Eylül askeri darbesi ile sona ermiþ ve bütün ülkeyi sarýp sarmalamýþ olan anarþi dalgasý, bir gecede bitivermiþti her nasýlsa. Sonrasýnda ‘madem bu kadar kolaydý, anarþiyi neden daha önce durdurmadýnýz?' þeklindeki bir soruya, darbenin önemli isimlerinden birisi: “þartlarýn olgunlaþmasýný bekledik” cevabýný vermiþti…
mikroplar, bakým ve temizliði yapýlmayan klimalarýn filtrelerine yerleþip kolonize olarak havaya yayýlýyor ve solunum yoluyla bulaþýyor. Özellikle yaþlý ve çocuklarý daha çok etkiliyor.” þeklinde konuþuyor. Umut Barýþ Ballýkaya, “Bulunduðumuz ortamlardaki klimalarla soðutmak ya da ýsýtmak amacýyla dolaþtýrýlan hava, saðlýðý doðrudan etkiliyor. Çalýþma prensibinden dolayý ortam havasýnda bulunan mikroorganizmalarýn, klima içinde uygun sýcaklýk ve nem ortamýnda
üreyebilme þartlarý oluþur. Klimanýn faný vasýtasýyla ortama gönderilen havanýn bakteri, mantar ve küf gibi zararlý canlýlardan tamamen arýndýrýlmasý gerekir. Bunun için en fazla 15 günde bir hava filtresinin temizlenmesi, yaz ve kýþ mevsimlerine girmeden önce de uygun kimyevi temizleyicilerle iç ünite ve serpantinlerinin yýkanmasý baþta olmak üzere bütün periyodik bakýmlarýnýn yapýlmasý gerekir.” Diyor (CÝHAN)
Hatýrlatalým, 12 Eylül'e giden yolda hayatýný kaybeden gençlerin sayýsý 5 bin civarýndaydý. Ve sað ya da soldakilerin hemen hepsi de, ‘vataný kurtarmak için çarpýþtýklarýný' düþünüyorlardý muhtemelen... Atýlan her taþýn ve sýkýlan her merminin, ülkenin geleceði ile ilgili deðiþik hesaplarý olan birilerinin kar hanesine yazýldýðýnýn farkýnda bile olmadan… ‘Gençlerin her þeyi hemen herkesten daha iyi bildiði ve her ne yapýyor olurlarsa olsunlar bunlarýn mutlaka doðru olduðu' dolmuþuna binmek, eski zamanlarýn modasýydý… Kýsacasý þu: Biz bu filmi gerçekten görmüþtük ve sonu hiç ama hiç iyi bitmiyordu… Bunu gençlere iyice bir anlatmak gerek… Ekrem Kýzýltaþ - Haber7 Ekrem kiziltas@gmail.com
25 Nisan 2013 Perþembe
6
Muhabbet kuþu Sofi, Ýhlas suresini eksiksiz okuyor
D
iyarbakýr’da Ýhlas suresini eksiksiz okuyan ‘Sofi’ isimli muhabbet kuþu, görenleri þaþkýna çeviriyor. Sure okumakla yetinmeyen Sofi, Kürtçe olarak ‘Allah bu evi zengin etsin’ derken, “Allahu ekber, La ilahe illallah Muhammeden Resulullah” sözlerini de söylüyor. Diyarbakýr'ýn merkez Baðlar ilçesinde ikamet eden Söker ailesinin aldýðý muhabbet kuþu görenleri þaþkýna çeviriyor. ‘Allahu ekber, La ilahe illallah Muhammeden Resulullah’ diyen Sofi, Ýhlas suresini de eksiz okuyor. Sofi’nin sahibi Türkan Söker, kuþu yavruyken aldýðýný daha sonra yavaþ yavaþ eðitmeye baþladýðýný söyledi. Kuþa ilk
önce 'Allah' demeyi öðrettiðini belirten Söker, daha sonra ‘Laillahe illallah Muhammeden Resullah’ kelimesini öðrettiðini ifade etti. Muhabbet kuþlarýnýn 99 kelime öðrendiðini baþkalarýndan duyduðunu kaydeden Söker, Sofi’ye Ýhlas suresini okumaya baþladýðýný dile getirdi. Kuþu eðitinceye kadar çok emek harcadýðýný ifade eden Söker, þu anda 3-4 gün boyunca bir þey söylediðinde Sofi'nin hafýzasýna kaydederek tekrarlamaya baþladýðýný kaydetti. Kuþun söylediði kelimelerden ötürü ismini ‘Sofi’ koyduklarýný belirten Söker, “Ýsminin Sofi olmasýnýn nedeni çok dindar
olduðundan dolayý. Biz ailecek ona süreleri, dualarý öðrettiðimizden dolayý onun adýný da Sofi koyduk. Ýlk ona Allah Allah kelimesini öðrettim. Bir gün Kur'an-ý Kerim okurken küçük kýzým geldi, dedi ki 'Anne bizim kuþ ‘Allah Allah’ diye konuþuyor', gelip dinledim. Kuþ Allah Allah diye konuþuyor, ben þaþýrdým, irkilmeye baþladým. 6 -7 ay boyunca hep ‘Allah Allah’ dedi. Ben de ondan sonra diðer süreleri, dualarý öðretmeye baþladým. Onu bu duruma getirmek hayli zahmetli oldu.” Misafirler geldiði zaman kuþun hemen konuþmaya baþladýðýný anlatan Söker, “Gelenler hemen bizden bu kuþu istiyor. Ben de onlara ‘bu þekilde onu eðitemezsiniz’ diyorum. Gittiðimiz bir ortamda kuþumuzun Ýhlas suresini falan okuduðunu söylediðimiz zaman kimse inanmýyor. ‘Nasýl bir kuþ böyle þeyler söyler?’ diyorlar. Tabi daha sonra kuþun gerçekten konuþtuðunu gördükleri zaman þaþýrýyorlar ve nasýl bir kuþ dua eder ve 'La illahe illallah’ der diye kendilerine soruyorlar.” diye konuþtu. Sofi’yi aileden biri gibi gördüðünü söyleyen Söker, “Artýk o da aileden biri oldu. Bazen çocuklarým onu baþka yerlere götürdükleri zaman evde sanki aile bireyi eksik gibi oluyor. Sabah erken saatlerde uyanýyor ve öðrettiðimiz dualarý, süreleri okumaya baþlýyor. Biz baþka bir odada bile onun sesini duyuyoruz.” þeklinde konuþtu. Türkan Söker, kuþunu çok sevdiðini,
ne olursa olsun onu kimseye vermeyeceðini sözlerine ekledi. Türkan Söker’in oðlu Edip Söker, kuþun keyfi geldiðinde, neþeli olduðunda konuþmaya baþladýðýný söyledi. Sofi’nin Kürtçe “Allah’ým sen bu evi zengin et” duasýný da okuduðunu dile getiren Edip Söker, “Ben geldiðim zaman annem bu kuþ dua, Ýhlas-ý Þerif okuyor dediðinde þaþýrdým. ‘Bu nasýl okuyor?’ diye merak ettim. Oturdum, yanýna dinledim. Bir baktým ki gerçekten benim gibi, senin gibi dua, Ýhlas-ý Þerif okuyor. Annem kelimesi kelimesine söylemiþ, iki kelime iki kelime. O þekilde hepsini ezberlemiþ.” ifadelerini kullandý. Sofi’nin bazý kelimeleri hiç öðretmeden kendi kendine algýladýðýný dile getiren Edip Söker, “Bazen kelimeleri algýlýyor. Kardeþim, 'Ceylan gitti' demiþ, o da demiþ 'Ceylan gitti'. Bazý þeyleri hemen kafasýna kaydediyor. Caný istediði zaman konuþuyor, misafirler geldiði zaman ilginçtir çok sessiz oluyor. Ama bir kere kardeþim de kamerayý
üstüne koydu tam net alalým konuþtuklarýný diye, telefonu üstüne koydu saatlerce konuþmadý. Kameraya çekilsin istemiyor sanki. Ýsteyenler oluyor ama annem kimselere vermem diyor. Ne veririm ne satarým diyor. Annem onu çok seviyor. Bir nevi annemin en küçük çocuðu gibi, alýþmýþ hani. Çevredekiler görmek isteyen geliyor görüyor, nasýl öyle konuþuyor diye. Bizim bir komþu þok olmuþtu. ‘Nasýl bir kuþunuz var?’ diye þaþýrmýþtý.” þeklinde konuþtu. (CÝHAN)
Batman'da 'Bir damla ASDER Genel Baþkan Yardýmcýsý: Halk isterse sürece karþý olanlarý susturur bin umut' kan baðýþý kampanyasý düzenlenecek
B
eþir Derneði ve Tüm Sanayici ve Ýþ Adamlarý Derneði (TÜMSÝAD) tarafýndan ‘'Bir damla bin umut'’ sloganý ile kan baðýþý kampanyasý düzenleniyor. Batman park AVM'de 2728 Nisan 2013 tarihlerinde Kýzýlay ile ortaklaþa düzenlenecek kampanya hakkýnda bilgi veren Beþir Derneði Batman Þube Baþkaný Dr. Tarýk Deðer, "Beþir Derneði, her ihtiyaç sahibinin
ihtiyacýný karþýlamak için tüm alanlarda var gücüyle çalýþmaktadýr. Bu vesile ile hafta sonu ‘Bir damla bin umut'' sloganýyla kan baðýþý kampanyasý düzenleyeceðiz." dedi. Kýzýlay ile birlikte 2012 yýlýnda Ýstanbul'da düzenlediði kan baðýþý kampanyasýnda 10 bin ünite kan toplandýðýný belirten Deðer, kan baðýþýnýn yaþam için önemli olduðunu söyledi. Türkiye'de her yýl 2 milyona yakýn kan ihtiyacý olduðuna dikkat çeken Deðer, "Bu ihtiyaç çoðunlukla acil durumlarda hasta yakýnlarýndan karþýlanmaktadýr. 18-65 yaþ arasý olan bulaþýcý hastalýðý veya riski olmayan 50 kilo üzerinde her saðlýklý insan kan baðýþlayabilir. Mart itibariyle yurt genelinde 237 noktada en yaygýn baðýþ kampanyasýný yürüten Beþir Derneði, 2013 yýlýnda 25 bin ünite kan baðýþý hedefiyle çalýþmalarýna devam etmektedir. Semerkand Vakfý ve TÜMSÝAD'ýn da destek verdiði kampanyamýza vatandaþlarýmýzý destek vermeye çaðýrýyoruz." diye konuþtu. (CÝHAN)
A
daleti Savunanlar Derneði (ASDER) Genel Baþkan Yardýmcýsý Mustafa Hacýmustafaoðullarý, çözüm sürecini istemenin yetmeyeceðini, süreç içinde aktif rol almak gerektiðini söyledi. Sürecin devamýný istemeyen kesimlerin olacaðýna dikkat çeken Hacýmustafaoðullarý, “Ama her þeye raðmen çatýþma sürecinden nemalanan, çatýþma sürecini ortaya koyan, bu süreçten menfaat uman;
5 köyün Batman'a baðlanmasýna iliþkin karar Resmi Gazete'de yayýmlandý
D
iyarbakýr ili, Bismil ilçesine baðlý birtakým köylerin Batman merkeze baðlanmasýna iliþkin karar Resmi Gazete'de yayýmlandý. 24.04.2013 günü ve 28627 sayýlý Resmi Gazete'de yayýnlanan üçlü kararnamede "Diyarbakýr Ýli Bismil Ýlçesi Salat Bucaðý Akoba, Diktepe ve Kocalar Köylerinin, Batman Ýli Merkez Ýlçe Merkez Bucaðýna baðlanmalarý, 5442 sayýlý Ýl
Ýdaresi Kanununun 2'nci maddesinin (B) ve (D) bentlerine göre uygun görülmüþtür." denildi. Köylerin Batman'a baðlanmasý ile ilgili bir süredir gerek siyasi ve gerekse de bürokratik birtakým çalýþmalar yürüttüklerini belirten AK Parti Batman Ýl Baþkaný Murat Güneþtekin, Batman merkeze baðlanan bu köyler sayesinde Batman'ýn il sýnýrý geniþlemiþ ve ayrýca nüfusu da artmýþ olacaðýný
söyledi. Güneþtekin, "Bunun dýþýnda bu köylerde oturan vatandaþlarýmýz ile köy muhtarlýðý hizmetlerini Batman'dan alacaktýr. Bu durum burada oturan köylülerimiz açýsýndan büyük bir kolaylýk saðlayacaktýr. Bu köylerin Batman'a baðlanmasý hususu sevindirici bir haber olup, bunun Batman'a ve tüm Batmanlýlara hayýrlý olmasýný temenni ederim." Dedi. (CÝHAN)
varlýðýný bu sürece borçlu olan kurumlar, kiþiler, partiler bu sürecin bitmesini, baþarýya ulaþmasýný istemez. Fakat bütün toplum olarak sürece gereken destek verilmeli, kucaklanmalý ki bu þer unsurlar, seslerini kesmek zorunda kalsýn.” dedi. Adaleti Savunanlar Derneði (ASDER) heyeti çözüm süreciyle ilgili Diyarbakýr, Batman ve Mardin’de STK temsilcileri ve kanaat önderlerine çeþitli ziyaretler gerçekleþtirecek ve fikir alýþveriþinde bulunacak. Bu kapsamda Müstakil Ýþadamlarý Derneði'ni (MÜSÝAD) ziyaret eden ASDER Genel Baþkan Yardýmcýsý Mustafa Hacýmustafaoðullarý, terör dönemini 'yükleri yakan bir dönem' olarak deðerlendirdi. Terör döneminde Türkiye’nin sosyal, ekonomik ve kültürel alanlarda kayýplar yaþadýðýný dile getiren Hacýmustafaoðullarý, o dönemin toplumun bütün damarlarýný olumsuz etkileyen bir süreç olduðunu ifade etti. Çatýþma sürecinin Türkiye’den baþka herkesin faydasýna olduðunu kaydeden Hacýmustafaoðullarý, “Bize tamamiyle zararý oldu. Böyle bir zararý biz niye sýrtýmýzda taþýyalým. Türkiye 30 yýllýk bir dönemden sonra bütün milletin yüreðini yakan, ülkemize her anlamda zarar veren bu dönemden sonra bir umut ýþýðý yakaladý.” ifadelerini kullandý. Türkiye’de ilk defa milli iradeyi temsil eden bir hükümetin bulunduðunu kaydeden Hacýmustafaoðullarý, þunlarý dile getirdi: “Diðer dönemlerde maalesef milli irade deðil, bir vesayet sistemi hakimdi. Dolayýsýyla o dönemde vesayet sisteminin doðurduðu sýkýntýlar bütün toplumu etkiledi. Son 10 yýldýr millette var olan çözüm beklentisi tabi olarak bu hükümet sayesinde hayata geçmiþ oldu. Aslýnda bu hükümetin deðil, toplumun projesidir. Aslýnda toplum bunu istiyor, ama toplumun bu isteðinden beklentisi bir türlü hayata geçmiyordu. Hükümet burada bir ön aldý.” Toplumun bu sürece sahip çýkmasý gerektiðinin altýný çizen
Hacýmustafaoðullarý, süreçte bütün STK’larýn aktif rol almasý gerektiðini vurguladý. Çözüm sürecini istemenin yetmediðini kaydeden Hacýmustafaoðullarý, idrak etmeyenlere de süreci anlatarak ikna etmek gerektiðini ifade etti. Güneydoðu’da sürece desteðin yüzde 90 civarýnda olduðunu, ancak diðer bölgelerde bu oranýn düþtüðünü kaydeden Hacýmustafaoðullarý, “Çünkü bu süreci en aðýr þekilde yaþayan çatýþma döneminden en fazla etkilenen güneydoðu bölgesidir. En çok zarar gören, etkilenen insanlarýn da, bölgenin de bu süreci bu oranda yüksek desteklemesi gayet normaldir. Ümit ediyoruz ki önümüzdeki dönemde süreç ilerledikçe, olumlu geliþmeler görüldükçe bütün Türkiye’de olmasý gereken desteðin geliþtiðini göreceðiz. Toplu yönde de bütün halkýmýzýn bu çözüm sürecini elini taþýn altýna koyarak desteklemesi, gayretlerini ortaya koymasý gerekiyor. Neticede bu bütün bir toplumu ilgilendiren bir sorundur. Bundan hepimizin kaybý, zararý var. Çatýþma dönemi akla, mantýða, vicdana ters, anormal bir dönemdi. Normal olan barýþ içerisinde, huzur içerisinde, bütün toplum kesimlerinin bir beraber olarak yaþamasýdýr. Ýnþallah bu süreç sonuçlanýr ve Türkiye hak ettiði noktaya gelir." diye konuþtu. Bazý kesimlerin çözüm sürecini anlayamadýðýndan yakýnan Hacýmustafaoðullarý, sözlerini þöyle tamamladý: “Bu yönde olumlu gayret gösteren kiþi ve kesimlerin onlarý iknasý yönünde gayret göstermesi gerekiyor. Ama her þeye raðmen çatýþma sürecinden nemalanan, çatýþma sürecini ortaya koyan, bu süreçten menfaat umanvarlýðýný bu sürece borçlu olan kurumlar, kiþiler, partiler bu sürecin bitmesini, baþarýya ulaþmasýný istemez. Fakat bütün toplum olarak sürece gereken destek verilmeli, kucaklanmalý ki bu þer unsurlar, seslerini kesmek zorunda kalsýn. O toplumsal gücü ve vicdaný ortaya koymamýz lazým.” (CÝHAN)