Ýlçe Milli Eðitim Müdürü Ýleri'ye sendikalar sahip çýktý M. Sait Çakar
M
idyat ilçesinde eðitim sendikalarý; Ýlçe Milli Eðitim Müdürü Þehmus Ýleri’nin Ýl Milli Eðitim Disiplin Kurulu kararýyla görevden uzaklaþtýrýlmasý ve bir yýl kademe ilerleme cezasý almasýna sert tepki gösterdi. Hükümet Konaðý yanýnda
yapýlan basýn açýklamasýný Eðitim BirSen Midyat Þube Baþkaný Abdulkadir Altay okudu. Altay “Yýllardýr eðitime hizmet veren Ýlçe Milli Eðitim Müdürü Þehmus Ýleri için Mardin Ýl Milli Eðitim Disiplin Kurulu'nun aldýðý kararda belirtildiði gibi “kamu yararý” için görevinden uzaklaþtýrýlmasý, Midyat’ta bulunan öðretmen ve yöneticilerinin bununla ilgili attýklarý yüzlerce imza ile bu kararýn eðitimcilerin vicdanýnda kabul görmediðinin kanýtýdýr. Bizler biliyoruz ki eðitim süreklilik ve huzur isteyen bir meslektir. Midyat, Mardin’in en huzurlu ve eðitim olarak ilimizin bütün yükünü çeken ilçesi olmasýna raðmen sürekli olarak imzasýz, gerçek olmayan kiþiler adýna yapýlan þikâyetlerle eðitim çalýþanlarý
GÜNLÜK BAÐIMSIZ GAZETE
rahatsýz edilmektedir. Midyat ilçesindeki eðitimciler olarak bu þekilde huzursuz edilmemiz, saðlýklý ve verimli bir eðitim ortamýný bozmaktadýr. Buda ilçemizin ve ilimizin eðitimsel baþarýsýný olumsuz etkilemektedir. Bu kirli niyet ve ellerin eðitim camiasýnýn üzerinden çekilmesini istiyoruz. Bu tür yöntemlerle eðitimcilere dýþarýdan yapýlan müdahalelerin ilçemizin eðitim kalitesinde olumlu bir katký saðlamayacaðýný düþünüyoruz.” dedi. Altay açýklamasýný þu þekilde sürdürdü “Yýllarýný eðitime harcamýþ eðitimcilerin onurlarýnýn rencide edilmesini doðru bulmuyor, verilecek kararlarýn adalet, hak ve hakkaniyet çerçevesinde tecelli etmesi dileðimizi kamuoyuyla paylaþýyoruz.” þeklinde konuþtu.
25 Ocak 2013 Cuma
Yýl: 9 Sayý 2554 Fiyatý :25 Kr
Kýzýltepe'de uyuþturucu operasyonu: 4 kiþi tutuklandý
K
ýzýltepe ilçesinde yapýlan 2 ayrý operasyonda toplam 29 kilogram 200 gram esrar ele geçirildi. Operasyonlarda yakalanan 4 kiþi tutuklanarak cezaevine gönderildi. Ýl Emniyet Müdürlüðü'nden yapýlan açýklamaya göre ekipler, ilk operasyonda alýnan bir istihbarat üzerine Kýzýltepe Bölge Trafik Þube Müdürlüðü yakýnlarýnda ellerindeki bavullarla bekleyen 2 kiþinin üzerlerinde ve bavullarýnda arama yaptý. Aramada bavullarda 20 kilogram 500 gram esrar maddesi bulundu. Olayla ilgili R.A. ve O.A. isimli þahýslar gözaltýna alýndý. Düzenlenen ikinci operasyonda ise ekipler, Þ.B. ve E.K. isimli þahýslarýn temin ettikleri yüklü miktarda
uyuþturucu maddeyi Kýzýltepe ilçesine getirecekleri bilgisine ulaþýlmasý üzerine harekete geçti. Yapýlan araþtýrma sonucu plakasý belirlenen araçta yapýlan aramada 8 kilogram 800 gram esrar ele geçirildi. Operasyonda 2 kiþi gözaltýna alýndý. Operasyonlarda gözaltýna alýnan 4 kiþi polisteki iþlemlerinin ardýndan sevk edildikleri adliyede tutuklandý. (CÝHAN)
Gaziantep'den Derik'e okullar arasý kardeþlik köprüsü
Sayfa 2’de
Kuru üzüm ve pekmeze
markalaþma yolu Midyat Kaymakamý Oðuzhan Bingöl, ilçeye özgü ürünlerin markalaþtýrýlmasý çalýþmalarý kapsamýnda bir amblem yarýþmasý düzenleyeceklerini söyledi.
Örgüte silah ve mühimmat saðlayan 4 kiþi tutuklandý
K
ýzýltepe ilçesinde polisin yaptýðý operasyonda terör örgütü PKK'ya silah ve mühimmat desteði saðladýklarý iddiasýyla 4 kiþi gözaltýna alýndý. Operasyonda çok sayýda silah ve mühimmat ele geçirildi. Ýl Emniyet Müdürlüðü'nden yapýlan açýklamada, il merkezi ve ilçeler ile Suriye'de örgüt faaliyeti çerçevesinde silah ve mühimmat kaçakçýlýðý yapan þahýslara yönelik Kaçakçýlýk ve Organize Suçlarla Mücadele Þube ekipleri tarafýndan yapýlan çalýþmalar kapsamýnda Kýzýltepe ilçesinde 4 kiþinin yakalandýðý belirtildi. Açýklamada, "Gözaltýna alýnan þahýslarýn silah ve mühimmat kaçakçýlýðý yaptýðý bilgisine ulaþýlmasý üzerine baþlatýlan çalýþmalar sonucunda; þahýslara yönelik gerçekleþtirilen 3 ayrý operasyonda toplam 5 adet tabanca, 10 adet þarjör, 255 adet fiþek ve 1 adet kuru sýký tabanca ele geçirildi. Olayla ilgisi bulunan Ý.A., E.A., M.A.K. ve A.S adlý þahýslar örgüt faaliyeti çerçevesinde silah ve mühimmat kaçakçýlýðý yapmak suçundan çýkarýldýklarý mahkeme tarafýndan tutuklanarak cezaevine konuldu." Denildi. (CÝHAN)
Þivan Perwer: Gülen’in desteði çok önemli ve gerekli
Ali Edis
M
idyat Kaymakamý Oðuzhan Bingöl, ilçeye özgü ürünlerin markalaþtýrýlmasý çalýþmalarý kapsamýnda bir amblem yarýþmasý düzenleyeceklerini söyledi. Kuru üzüm, pekmez, acur turþusu gibi ürünlerin bu amblemle satýþa sunulacaðýný anlatan Bingöl, bu konuda esnaftan da destek beklediklerini söyledi. Kaymakam Bingöl, Midyat'ta düzenlenecek Matematik Þenliði ve Olimpiyatlarýna da 50 okuldan 20 bin öðrenci katýlacaðýný, dereceye girenden 174 bin lira ödül daðýtýlacaðýný kaydetti. Bingöl, yeni turizm sezonu hazýrlýklarý ile ‘Matematik Þenliði ve Olimpiyatlarý’ konusunda bilgi vermek üzere düzenlediði basýn toplantýsýnda yeni turizm sezonunda Midyat’ta bir amblem yarýþmasý yapýlacaðýný ifade etti. "Yapýlacak amblem yarýþmasýnýn ardýndan kuru üzüm, pekmez, acur turþusu gibi ürünlerimizi tanýtýma sunacaðýz. Bu amblemlerle ürünler ambalajlanacak." dedi. Yerel iþletmelere de bu konuda görev düþtüðünü belirten Bingöl, yerel ürünlerin turistlere tanýtýlmasý için çaba göstermeleri gerektiðini söyledi. Midyat
ürünlerinin markalaþmasý gerektiðini vurgulayan Kaymakam Bingöl, "Midyat gümüþü gibi kuru üzümü, pekmezi, acur turþusu markalaþmalý. Stantlar kurulup tanýtýlabilir. Ama insanlar geldiðinde Midyat’ta sadece yüzüðü alýp gitmesin. Gerçekten bu bölgenin pekmezi kaliteli bir pekmez, doðal organik dedikleri hiçbir katký maddesi yok. Bunlarý hediyelik yöresel ürünlerin satýldýðý marketler oluþturulacak. Biz bunlarý niye yapmýyoruz. Burada yerel giriþimciler olacak bizlerde onlarý destekleyerek ileri bir seviyeye götüreceðiz.” þeklinde giriþimcilere çaðrýda bulundu. "Matematik þenliði toplam 250 bin liraya mal olacak" Merkez ve beldelerde bulunan 50 okuldan yaklaþýk 20 bin öðrencinin katýlacaðý Matematik Þenliði ve Olimpiyatlarýna da deðinen Bingöl, bu organizasyon için toplamda 250 bin lira harcama olacaðýný kaydetti. Toplamda 767 öðrencinin ödüllendirileceðini anlatan Midyat Kaymakamý, "Matematik gerçekten öðrenildiðinde bir insanýn hayatýný deðiþtirecek bir bilim." dedi.
Atalay: Doðu ve Güneydoðu Ýmralý sürecine olumlu bakýyor
B
aþbakan Yardýmcýsý Beþir Atalay, Doðu ve Güneydoðu Anadolu bölgesindeki teþkilat mensuplarý ve milletvekillerinin Ýmralý sürecine olumlu baktýklarýný söyledi. Beþir Atalay, AK Parti Genel Merkezi'nde ürt müziðinin önemli seslerinden Þivan Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan'ýn Doðu ve Perwer, Fethullah Gülen Hocaefendi’nin Güneydoðu illerinin milletvekilleri ve teþkilat barýþ mesajýný önemli bulduðunu üyeleriyle yaptýðý deðerlendirme toplantýsýnda açýkladý. Türkiye’nin, Gülen’in katýlýmcýlarýn Ýmralý süreci ile sözlerini dinlediðini vurguladý. Sayfa 3’te ilgili görüþlerini ifade ettiklerini Sayfa 3’te
K
Üç dilde Mevlid Sedat Aslanaçier
M
evlit Kandili'nde Mardin’de üç dilde Mevlid-i Þerif okundu. Mardin Köylerini Tanýtma Tarýmsal Eðitim Yayým Danýþmanlýk ve Dayanýþma Derneði (MARKÖYDER) tarafýndan hazýrlanan 'Eðitimle Yeþeren Fidanlar' projesi kapsamýnda Mardin Artuklu Üniversitesi konferans salonunda düzenlenen Mevlit Kandili töreni Kuran-ý Kerim tilaveti okunmasý ile baþladý. 7 din ve 7 dilin temsilcisi olan hoþgörüler diyarý Mardin'de gerçekleþtiren Mevlid-i Þerif'i dinlemek için çevredeki köylerden gelen çok sayýda vatandaþ salonu týklým týklým doldurdu. Okuma
salonu öðrencileri tarafýndan þiir ve ilahi dinletisi ardýndan sahneye çýkan Hafýz Abdullah Demir, salonda bulunan vatandaþlara çeþitli ilahiler okudu. Gecede, mevlithanlar üç ayrý dilde Kürtçe, Arapça ve Türkçe mevlit okudu. Üç dilde ilahilerin de okunduðu gecede bölgedeki þiddetin sona ermesi ve barýþýn tesisi için dualar yapýldý.
25 Ocak 2013 Cuma
2
Gaziantep'den Derik'e okullar arasý kardeþlik köprüsü Ýsmail Erkar
D
erik ilçesi Marev Ýbrahim Fidanoðlu Ýlköðretim Okulu ile Gaziantep Özel Mutafoðlu Ýlköðretim Okulu kardeþ okul oldu. Kardeþ Okul Projesi kapsamýnda Gaziantep Özel Mutafoðlu Ýlköðretim Okulu'nda 'Kitabý hediye ettim, dost buldum. Haydi, durma; bir kitap da sen yolla' kampanyasý düzenlendi. Toplanan kitaplar, Derik Marev Ýlköðretim Okulu öðrencilerine hediye edildi. Toplanan kitaplarý ve alýnan hediyeleri Gaziantep Özel Mutafoðlu Ýlköðretim Okulu Müdürü Erol Özdemir ve Okul Aile Birliði Üyeleri Derik’e gelerek öðrencilere daðýttý. Gaziantep’ten gelen misafirleri Derik Ýlçe Milli Eðitim Müdürü Mustafa Kahraman, Ýlçe Milli Eðitim Þube Müdürü Mehmet Macit, Marev Ýlköðretim Okulu Müdürü Remzi Erdaþ karþýladý. Özel Mutafoðlu Ýlköðretim Okulu Müdürü Erol Özdemir, kardeþ okul olduklarý Derik Marev Ýlköðretim Okulu yararýna kermes ve yemek yarýþmasý düzenlediklerini belirtti. Özdemir öðrencilere hitaben yaptýðý konuþmasýnda, "Okulumuzdaki birçok öðrencilerimiz bu kampanyaya iþtirak ederek Derik’te kardeþlerine kitap aldýlar. Ayrýca okul aile birliðimiz yemek yarýþmasý düzenledi. Elde edilen gelirlerle Derik’li kardeþ öðrencilerimize karne hediyesi aldýk. Þimdi burada sizlere karne hediyelerinizi ve Gaziantep’li
PKK’lýlarla iþbirliði yaptýklarý tespit edilen 2 kiþi gözaltýna alýndý
M
kardeþlerinizin göndermiþ olduklarý hediyeleri sizlere takdim ediyoruz. Kardeþlik projemize katkýsý olan öðrencilerimize, velilere ve katkýda bulunan herkese teþekkür ediyorum. Karneleriniz þimdiden hayýrlý uðurlu olsun." þeklinde konuþtu. Derik Ýlçe Milli Eðitim Müdürü Mustafa Kahraman kardeþ okul olarak Derik’i seçmelerinde mutlu olduklarýný belirtti. Kahraman, "Gaziantep deki imkânlarla Derik’teki imkânlar bir
deðildir. Eðitim adýna öðrencilerimize ne kadar çok imkân sunarsak o kadar baþarý oraný artar. Gaziantep Mutafoðlu Koleji'nin ilçemizi seçmeleri bizleri mutlu etmiþtir. Ayrýca Gaziantep’ten Derik’e gönül köprüsü kuran Özel Mutafoðlu öðrencilerine, velilerine ve öðretmenlerine teþekkür ediyorum." dedi. Hediye daðýtýmýndan sonra Gaziantep’ten gelen misafirlere Derik’in meþhur tavasý ikram edildi.
idyat ilçesi kýrsalýnda PKK'lýlara yönelik düzenlenen operasyonda, 2 PKK'lý ölü olarak ele geçirildi. Olayla ilgili polisin Midyat ilçesinde düzenlediði operasyonda öldürülen PKK’lýlarla iþbirliði yaptýklarý tespit edilen 2 kiþiyi gözaltýna aldý. Midyat Ýlçesi Doðançay Köyü bölgesinde kýrsalýnda PKK'ya yönelik 2 gün süren ve bugün saat 10.00'da sona eren operasyonun ayrýntýlarý ortaya çýktý. Mardin Ýl Emniyet Müdürlüðü Terörle mücadele ekiplerinin düzenlediði operasyon sonrasýnda sýðýnak içerisinde yapýlan aramada, 1 adet suikast silahý, 2 adet el bombasý, 2 adet kaleþnikof marka silah ve bu silaha ait 11 adet þarjör ile bol
miktarda dolu fiþek,1 adet tabanca, 1 adet PM otomatik tüfek, bu tabancalara ait 3 adet þarjör ile 46 adet dolu fiþek, 1 adet Glock tabanca þarjörü,1 adet gece görüþ dürbünü, 4 adet el feneri ile bomba yapýmýnda kullanýlan malzemeler ile bomba yapýmýnda kullanýldýðý deðerlendirilen 2 adet piknik tüpü, 53 adet pil, bol miktarda yaþam malzemesi ele geçirildi. Etkisiz hale getirilen PKK'lýlar Midyat ilçesinde Botaþ Petrol Boru Hattý'na yönelik sabotaj, Midyat bölgesinde öðretmenlerin kaçýrýlmasý ve yol kesme eylemlerini gerçekleþtirdiði ve Midyat ilçe merkezinde sansasyonel bir eylem hazýrlýðý içerisinde olduðu tespit edildi. Olayla ilgili soruþturma devam ediyor.(CÝHAN)
Midyat’ta karbonmonoksit Doktorun darp edilmesine tepki zehirlenmesi: 2 ölü M Ali Edis
idyat Devlet Hastanesi acil hekimi Dr. Hasan Dað'ýn poliklinik nöbetinde bir hasta yakýný tarafýndan darp edilmesine tepki gösteren Saðlýk-Sen Midyat temsilciliði düzenlediði basýn açýklamasý ile olayý kýnadý.
Sedat Aslanaçier
M
idyat ilçesinde mangal ateþiyle ýsýnmak isteyen Suriye uyruklu iki kiþi hayatýný kaybetti. Olayla ilgili soruþturma devam ediyor. Yunusemre Mahallesi 1226 sokak 5 numaralý evde oturan Suriye uyruklu iki kiþi 3 gündür kendilerinden haber almayan komþularýn kapýyý çalmasýyla mangal közü ve cansýz bedenleriyle karþýlaþtý. Durumu polise bildirmesiyle ekipler, olay yerinde inceleme yapýltý. Hayatýný kaybeden
Ýbrahim Almehmedaldandan (50) ile Jabsa Adel (45) Midyat Belediyesi'ne ait cenaze nakil aracýyla Devlet Hastanesi morguna kaldýrýldý. Olayla ilgili soruþturma devam ediyor.
Saðlýk-Sen Midyat temsilciliði üyelerinden oluþan doktor, hemþire, saðlýk memurlarý ve hastane çalýþanlarý acil poliklinik önünde toplanarak basýn açýklamasý yaptý. Toplanan kalabalýk adýna basýn açýklamasýný Midyat Saðlýk-Sen Temsilcisi Murat Nayýr okudu. Nayýr, "Bugün burada toplanarak basýn açýklamasý yapmamýza vesile olan Midyat Devlet Hastanesi acil hekimlerinden Hasan Dað'ýn poliklinik nöbetinde bir hasta yakýný tarafýndan darp edilmesidir. Bu son olay da gösteriyor ki, saðlýkta þiddet, toplumsal þiddetin yansýmasýdýr" dedi. Saðlýk-Sen Temsilcisi Murat Nayýr, her an ölümle burun buruna gelen, hayat kurtarma mücadelesi verirken þiddete maruz kalan saðlýk çalýþanlarýnýn son derece endiþeli olduðunu belirtti. Nayýr, "Saðlýk-Sen olarak ifade
etmek isteriz. Toplumsal þiddetin boyutlarýnýn yansýmasý olarak saðlýk alanýnda ortaya çýkan bu tür menfur olaylar için gerekli düzenlemeler yaptýrýmlarýyla birlikte hayata geçirilmelidir. Tüm yaþanan þiddet olaylarýnda asýl nedenin iletiþim eksikliði ve sonucunda oluþan ön yargý olduðunu biliyoruz. Ýletiþim eksikliði ki tamamen eðitimle baðlantýlýdýr. Her tür eðitim sonunda kiþi ve gruplardan bazý olumlu sosyal davranýþlar beklenir. Eðitim planlanmasý, yürürlüðe konulmasý sahada uygulanmasý ve denetlenmesi birbirinden
baðýmsýz olamayacaðý gibi bir hastanedeki doktor, hasta ve çevre iliþkilerinde bir birinden ayrýlmaz bir parçadýr" diye konuþtu. Yaþanan bu acý olayý kýnamanýn ötesinde uzun ve kýsa vadede alýnacak tedbirlerin sadece kurumsal bazda deðil, tüm halkýn da dikkatinin bu yöne çekilmesi temennisinde bulunan Nayýr, bu tür olaylarýn tekrar etmemesi için gerekli tedbirlerin alýnmasý gerektiðini söyledi. Basýn açýklamasýna katýlan kalabalýk daha sonra alkýþlarla olayý protesto ederek daðýldý.
3 Atalay: Doðu ve Güneydoðu Çiçek: Anayasayý 30 yýldýr tartýþýyoruz, Ýmralý sürecine olumlu bakýyor www.mardiniletisimgazetesi.com.tr
bir baltaya sap edemiyoruz T
BMM Baþkaný Cemil Çiçek, tartýþýlan konulardan bir çoðunun geçmiþte ötelenerek bugünlere kadar geldiðini belirterek, “Bu sorunlarýn baþýnda da yeni anayasa sorunu var. Anayasa 30 yýldýr konuþuluyor bir baltaya sap edemiyoruz.” dedi. TBMM Baþkaný Cemil Çiçek, Vakýf 2000 tarafýndan TOBB Üniversitesi’nde düzenlenen ‘Yeni Anayasa ve Baþkanlýk Sistemi’ konulu panele katýldý. Çiçek burada yaptýðý konuþmada kavga edercesine tartýþýlan bir çok konunun anayasa ile ilgili olduðuna dikkat çekti. Düþünce kuruluþlarý ya da bireylerin düþüncelerini istedikleri gibi dillendirerek tartýþabileceðini ancak uygulayýcýlarýn yürürlükteki kurallarý uygulamak zorunda olduklarýný vurguladý. Herkesin, yürürlükteki anayasayý bir tarafa býrakarak çözüm üretmeye çalýþtýðýný dile getiren Çiçek, “Ancak kimse anayasayý açýp bakmýyor, nasýl bir düzenleme var? Yanlýþ hükümler orada duracak, doðru sonuçlarý buradan ortaya çýkartmaya çalýþacaðýz. Banda ne koyarsanýz, öbür taraftan o çýkar. Sonuç odaklý bir tartýþma yapacaksak, bu tartýþmalarýn merkezine anayasayý almamýz gerekir.” dedi. Bugün tartýþýlan konulardan bir çoðunun dün çözülmesi gerekirken ötelenerek bugünlere kadar geldiðine iþaret eden Çiçek, “Bu sorunlarýn baþýnda da yeni anayasa sorunu var. Anayasa 30 yýldýr konuþuluyor bir baltaya sap edemiyoruz.” ifadesini kullandý. Günü kurtarmak adýna mevcut anayasada 19 deðiþiklik yapýldýðýný söyleyen Çiçek, “Böyle bir ülkede hukuk istikrarý olmaz. Siyasi istikrar kadar hukuki istikrar da önemlidir.” diye konuþtu. Anayasa’nýn her halükarda deðiþtirilmesi gerektiðini, sorunlarý
ileriye öteleme imkanýnýn da artýk kalmadýðýný ifade eden Çiçek, “Herkesin bunun farkýnda olmasý lazým.” dedi. Yeni anayasa yapýlamazsa elbette kýyametin kopmayacaðýný aktaran Çiçek, “Aðýr aksak da olsa bir anayasa ülkede var. Bundan sonraki tartýþmalarýn önemli bir kýsmý, Türkiye’nin geldiði nokta, erkler arasýndaki dengeleri yerli yerine oturtmadan, hak ve özgürlükler ile ilgili günün ihtiyaçlarýna cevap veren yeni bir anayasayý kamuoyuna takdim etmezsek, bundan evvel zarar görecek olan siyaset kurumudur.” diye konuþtu. Alelacele bir þey yapýlamayacaðýný belirten Çiçek, “Zor bir iþ. 10 tane komþunun bile oturup anlaþamadýðý bir yerde, farklý görüþlere sahip 4 partinin ortak bir metin üzerinde anlaþmasýnýn zorluðunu da herkes kabul etmeli.” dedi. ‘Ýþte anlaþamadýlar ’ þeklindeki bazý yorumlara dikkat çeken Çiçek, “Bizi tenkit eden 4 kiþi, sanki televizyon tartýþmasýnda anlaþýyor. Onlar anlaþýyor, anlaþamayan bu 4 siyasi parti.” þeklinde konuþtu. Anayasa yapýlamadýðý takdirde; bir kýsým deðiþiklikler yapýlýrken, baðlantýlar iyi kurgulanamadýðý,
dengeler yerli yerine iyi oturtulamadýðý için demokratik sistemin dengelerini bozacak yeni sorunlarýn ortaya çýkabileceði uyarýsýnda bulunan Çiçek; yeni bir anayasanýn bu dönemde yapýlmasý gerektiðinin altýný bir kez daha çizdi. Konuyla ilgili çarpýcý bir de benzetme yapan Çiçek, þöyle devam etti: “Azrail, delikanlýya ‘ben senin canýný alacaðým’ demiþ. Delikanlý, ‘keþke gelmeden haber verseydin. Bana süre veremez misin?’ diye sormuþ. Azrail, kabul etmiþ, ‘gelirken haber vereceðim’ demiþ. Aradan yýllar geçmiþ. Delikanlýnýn saçlarý beyazlaþmýþ, yaþlanmýþ. Azrail tekrar gelmiþ. Ben senin canýný alacaðým, demiþ. Adam, ‘hani anlaþmýþtýk, bazý hatýrlatmalarýn olacaktý.’ diyerek karþýlýk vermiþ. Azrail, ‘Ben sana çok hatýrlatma yaptým ama hiçbirin dikkate almadýn’ demiþ. Burada Azrail’den kasýt, karþýlaþacaðýmýz sýkýntýlardýr. Yani çok alametler belirdi, gelmeden. Önümüzdeki dönem daha ciddi anayasal sýkýntýlar yaþayabiliriz. Bunun hatýrlatmalarý var, emareleri var.” Yeni anayasa sürecinin daha fazla ötelenemeyeceðinin altýný çizen Çiçek, bu konuda yeterli birikimin bulunduðunu aktardý. (CÝHAN)
25 Ocak 2013 Cuma
B
aþbakan Yardýmcýsý Beþir Atalay, Doðu ve Güneydoðu Anadolu bölgesindeki teþkilat mensuplarý ve milletvekillerinin Ýmralý sürecine olumlu baktýklarýný söyledi. Beþir Atalay, AK Parti Genel Merkezi'nde Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan'ýn Doðu ve Güneydoðu illerinin milletvekilleri ve teþkilat üyeleriyle yaptýðý deðerlendirme toplantýsýnda katýlýmcýlarýn Ýmralý süreci ile ilgili görüþlerini ifade ettiklerini söyledi. Toplantý çýkýþýnda gazetecilere konuþan Atalay, þu ana kadar 20 kiþinin söz aldýðýný aktararak, "Ýki husus vurgulanabilir konuþmalarda. Kendileriyle ilgili dile getirecekleri bazý sorunlar ve yürüyen süreçle, terör sorunu ile ilgili görüþlerini ifade ediyorlar." dedi. "Özellikle Doðu ve Güneydoðu Anadolu bölgesindeki teþkilat mensuplarý ve milletvekillerinin olumlu baktýklarýný tespit etmiþ olduk." diyen Atalay, genel manada bölgedeki vatandaþlarýnýn da bakýþýný da buraya taþýmýþ olduklarýný aktardý. Beþir Atalay, "Daha önce ifade ettiðimiz gibi AK Parti'nin baþýndan beri Türkiye'nin bu kronik sorunlarýna köklü çözümler bulma yönündeki adýmlarý destek buluyor, toplumumuzun sorunlarýnýn artýk çözülmesini istiyor. Bu manada hem teþkilat hem milletvekillerimiz hem de temsil etikleri bölgede getirdikleri mesajlarýn özünde bu var. Bundan memnun olduk" diye kaydetti. Atalay, ayrýca yerel seçim olduðunu hatýrlatarak, "Kendi
Cizre'de eller beraberlik ve kardeþlik için kalktý
Þivan Perwer: Gülen’in Þ desteði çok önemli ve gerekli
ýrnak'ýn Cizre ilçesinde kutlanan Mevlit Kandili'nde eller semaya birlik, beraberlik ve kardeþlik için kalktý.
Mevlit Kandili için camilerde program düzenleyen Cizre Müftülüðü, Merkez Camii'nde Kürtçe mevlit ve Türkçe-Kürtçe ilahilerle vatandaþlarý buluþturdu. Nuh Nebi Camii'nde düzenlenen programda ise ilahiler ve Kürtçe mevlit okundu. Din görevlileri tarafýndan okunan ilahiler vatandaþlarý duygulandýrdý. Caminin dolup taþtýðý programda eller semaya birlik, beraberlik ve kardeþlik için kalktý.
K
ürt müziðinin önemli seslerinden Þivan Perwer, Fethullah Gülen Hocaefendi’nin barýþ mesajýný önemli bulduðunu açýkladý. Türkiye’nin, Gülen’in sözlerini dinlediðini vurguladý. Irak’ýn kuzeyinde yayýmlanan Rudaw gazetesine konuþan Perwer, “Hocaefendi’nin fikirleri çok iyidir. Onun barýþ sürecini desteklemesi büyük bir þeydir. O, çok geniþ bir alanda milletlerin edebiyatýna, sanatýna ve inancýna hizmet sunmaktadýr. Onun okullarý dünyada çok raðbet görüyor. Kürt sorununa desteði gereklidir.” dedi. Gülen’in Kürt meselesiyle daha çok ilgilenmesini beklediklerini ifade eden sanatçý Þivan Perwer þöyle devam etti: “Kürt meselesi üzerinde daha yeni yeni çalýþýlýyor. Kendileri de elinden geldiðince çok iyi yaklaþýyor bu meseleye. Umut ediyorum Hocaefendi daha da yakýndan bu meseleyle ilgilenir. Çünkü Türkiye en çok onu dinler, onun sözlerine kulak verir.” Erbil’de ünlü sanatçý Ýbrahim Tatlýses’le 40 yýl sonra bir araya gelmelerine de deðinen Perwer, eskiden Tatlýses’in kendisi ile görüþmemek için kaçtýðýný söyledi. Buluþmanýn arka planýný þu sözlerle anlattý: “Geçtiðimiz günlerde arkadaþlar geldi, ‘Ýbrahim seni görmek istiyor.’ dedi. Ne zaman isterse görüþürüz. Geçmiþte Ýbrahim’i görmek isterdim, o kaçardý, korkardý, ‘Þivan hükümlüdür.’ derdi. O þimdi korkusunu kýrmýþ. Bana dedi ki: ‘Sana çok çok teþekkür ediyorum.’
Þýrnak Müftüsü Abdullah Kaplan, Hz. Peygamber'in (sav) hayatýndan kýssalar anlatarak gecenin öneminden bahsetti. Müftü Kaplan, "Hz. Nuh Nebi'nin kabristanýnýn yanýndan, ikinci babamýzýn mekanýndan, memleketinin yanýndan, ilim irfan yuvasý ve alim, evliya yeri olan
Çok iyi iþler yaptýn. Sen her zaman bizim sevgilimizdin. Ancak sorunlar vardý, o yüzden senden kaçýyordum. Doðrularý dile getirdi. Bu görüþme bir tesadüf sonucu gerçekleþti. Ancak çok iyi de oldu.” Fethullah Gülen Hocaefendi, 7 Ocak günü haftalýk sohbetlerinin yayýnlandýðý internet sitesi ‘herkul.org’da yer alan videosunda ‘barýþ’ýn önemini anlatmýþtý. Dinde barýþýn esas olduðunu vurgulayarak Ýslam tarihinden, toplumsal hayattan örnekler vermiþti. “Sulh hayýrdýr, hayýr sulhtadýr.” diyen Gülen, Nisa Sûresi’ni hatýrlatarak 128’inci ayetlerin her zaman barýþ yolunu gösterdiðine iþaret etmiþti. Ayetin sosyal hayata yaptýðý atfý þu örnekle dile getirmiþti: “Milli onur ayaklar altýna alýnmamak kaydýyla AlevîSünnî, Kürt-Türk, Laz-Çerkez þeklinde bölünüp parçalanmak istenen insanlar arasýnda barýþý saðlamak için elden gelen her þeyin yapýlmasý gerekir.” (CÝHAN)
bölgelerine yönelik çalýþmalarla ilgili onlara taktikler veriliyor. Milletvekillerimizin her hafta bölgelerine gitmeleri, vatandaþlarla görüþmeleri, teþkilatlarýn çalýþmalarýný yoðunlaþtýrma tavsiyeleri oluyor. Bu toplantýlar diðer bölgelerimizle de yapýlacak. Bölge esasýna göre baþbakan diðer bölgelerle bu toplantýlarý yapacak. Bu konuda hükümet adýna takip edilecek iþleri de ben takip etmiþ oluyorum." ifadelerini kullandý. Ýmralý sürecine yönelik bir soru yöneltilen Beþir Atalay, "O konularýn yürüyüþüyle ilgili önceden bilgilendirme yapmýyoruz. Zaten mümkün olduðunca þeffaf yürüyor. Birþey yapýlýnca duyuruluyor. O konuda çok konuþmuyoruz büyük de bir toplumsal destek var. Bütün dileðimiz herkesin hassasiyetle destek vermesi. Basýna teþekkür ediyoruz, sürece daha fazla destek vermelerini süreci yýpratýcý tutumlardan, yayýnlardan kaçýnýlýrsa memnun olacaðýz." dedi. Atalay, sürecin durduðu yönündeki iddialara ise "Hayýr. Süreç hassasiyetle yürütüyoruz" diye cevapladý. (CÝHAN)
Cizre'den, tüm Cizre'de bulunan alimlerin mekanýndan ve yine bu akþam olan Mevlit Kandili'nin hürmetine ellerimizi Allah'ýmýza doðru kaldýrýp yalvarýyoruz; bir daha bir kan damlasý, bir insanýn kaný bu mübarek daðlarda akmasýn. Keramet yeri olan Cudi Daðý ve Nuh'un (as) kendine yer, mesken, ev ve vatan seçtiði 'Þehr-i Nuh', Þýrnak ve civarlarý huzur ve kerem yeri olan bu bölgemizi Allah yeniden huzur ve barýþ yeri yapsýn, kardeþlik ve birlik yeri yapsýn inþallah. ya Rabbi, Hz. Muhammed'in (sav) hürmetine, eþrefi mahlükat arasýnda en çok sevdiðin, 'Habibim' dediðin Efendimizin (sav) hürmetine bu kaný durdur. Allah'ým Ýslam aleminin içine huzur, birlik, beraberlik ve kardeþliði nasip eyle. ya Rabbi, artýk kardeþler arasýnda huzursuzluk ve kötülük olmasýn." þeklinde dua etti.
Vatandaþlar da Kaplan'ýn yaptýðý duaya hep birlikte 'Amin' dedi. (CÝHAN)
Pasaport yetiþmiyor! E
mniyet’in pasaport þubelerinde kuyruklar uzamaya baþladý. Bu yýl umre döneminin yarýyýl tatiliyle birleþmesi sonucu yurtdýþý programý yapanlarýn sayýsý önceki yýllara göre artarken, pasaport baþvurularý da bir anda katlandý. Umre döneminin yarýyýl tatiline denk gelmesinden dolayý pasaport baþvurularýnda yoðunluk yaþanýyor.
Emniyet’in pasaport þubelerinde sistem adeta kilitlenirken bir hafta olan teslim süresi iki-üç haftaya kadar uzadý. Basým makinelerinin günlük kapasitesi 8 binden 20 bine çýkarýldý. Ancak hazýrlanan pasaportlarýn teslimi de zamanýnda yapýlamýyor. Umre ya da yurtdýþý seyahatini önceden planlayan pek çok vatandaþ, gecikmeden dolayý maðduriyet yaþýyor. Geçtiðimiz yýl kapaðýna çip yerleþtirilmiþ elektronik pasaport (epasaport) ihale sürecinde yaþanan aksaklýklardan dolayý vatandaþlar haftalarca pasaport alýmý için sýra beklemiþti. Yurtdýþýna çýkmak isteyenler
þimdi de baþvuru yoðunluðu sebebiyle sýra beklemeye baþladý. Kimi vatandaþlarýn umre için kutsal topraklarý ziyaret etmek istemesi, bazýlarýnýn da yarýyýl tatilinde yurtdýþýna çýkmak için pasaport þubelerine akýn etmesi sistemi kilitledi. Gelen taleplerin ardýndan Emniyet Genel Müdürlüðü (EGM) Pasaport Daire Baþkanlýðý’nýn günlük 8 bin olan basým adedi de 20 bine yükseldi. Yaþanan bu durumdan dolayý bir haftada gelen pasaportlarýn teslimi iki üç haftaya kadar uzadý.
Pasaportta yaþanan sorunlarýn ardýndan Emniyet, çift vardiya sistemine geçerek vatandaþlarýn maðduriyetlerini en aza indirmeye çalýþýyor. Bu kapsamda pasaport basýmý yapan makineler gün boyu durmaksýzýn çalýþtýrýlýyor. Ancak talebin aþýrý olmasýnýn yaný sýra günlük pasaport tesliminin de belli bir seviyede olmasý sistemde bazý aksaklýklarýn yaþanmasýna yol açýyor. Eþi ve çocuðuna pasaport almak için baþvuruda bulunduðunu belirten A.P. isimli vatandaþ, pasaportlarýn iki hafta sonra eline geldiðini dile getiriyor. Bundan
dolayý da programýnda zorunlu deðiþiklik yapmak zorunda kaldýklarýný ifade ediyor. Yaþanan sorunla ilgili olarak bilgi veren Emniyet kaynaklarý ise sürecin aþýrý yoðunluktan týkandýðýný aktarýyor. Pasaport Dairesi’nin günlük basým adedinin 8 bin civarýnda olduðunu aktaran kaynaklar, vatandaþlarýn daha az maðduriyet yaþamasý için polis memurlarýnýn yoðun bir gayret ortaya koyduðunu dile getiriyor. Kaynaklar, aþýrý yoðunluk yaþanmasýnda vatandaþlarýn kutsal topraklarý ziyaret etmek istemesi ve yarýyýl tatilinin etkili olduðunu belirtiyor. Uzmanlar, ayrýca elinde bileti olan vatandaþlarýn maðduriyet yaþamamasý için gün içerisinde teslimat yaptýklarýný anlatýyor. Kaynaklar, sorunun da en geç hafta baþýna kadar çözüleceðini belirtiyor. (CÝHAN)
www.mardiniletisimgazetesi.com.tr
25 Ocak 2013 Cuma
4
'Türkler kadar Kürtler de hassas; acýlarý yarýþtýrarak sonuca varamayýz' B
DP Muþ Milletvekili ve Meclis Ýdare Amiri Sýrrý Sakýk, Türkiye'nin ilk kez barýþa bu kadar yakýn olduðunu söyledi. "Bizden 'operasyonlar olmasýn' sesi, sayýn Baþbakaný rahatsýz etmemeli." diyen Sakýk, ne kadar Türk halkýnýn hassasiyeti varsa Kürt halkýnýn da hassasiyeti bulunduðunu belirtti. Sakýk, "Bu konuda acýlarý yarýþtýrarak sonuca varamayýz. Evet, hepimiz acý dolu yýllar yaþadýk. Ama bu silahlarýn biran önce susmasýný istiyoruz. Susmasý içinde herkesin duyarlý olmasý gerekir." ifadelerini kullandý. Sakýk, 'yýllardýr PKK ile dost olan ülkelerin bile barýþ sürecinde PKK'ya ciddi þekilde düþmanlýk yapabileceði' uyarýsýnda bulundu. Fransa'da öldürülen 3 PKK'lý kadýn konusunda ise Sakýk, "Kim nerede ne yaptý? Uluslararasý bir güç müdür, devletin derinliklerinden midir veyahut iddia edildiði gibi bir PKK içerisinden midir? Bunu hepimizin bilmesi gerekir." deðerlendirmesini yaptý. Sakýk, Baþbakan'ýn bu sorunu çözmesi halinde Nobel Barýþ Ödülü'nü alabileceðine de dikkati çekti. Cihan Haber Ajansý (Cihan) muhabirinin sorularýný cevaplandýran Sýrrý Sakýk, Öcalan ile baþlayan müzakere sürecini deðerlendirdi. Çok olumlu bir iklimin yakalandýðýný dile getiren Sakýk, ilk kez Türkiye'nin farklý kesimlerinin bir arada barýþý ortak bir sesle seslendirmeye baþladýðýný ifade etti. Herkeste bir umut oluþturduðunu anlatan Sakýk, ciddi
projeler olmayýnca bu görüþmelerin aksaya bildiðine dikkat çekti. Ýlk günden beri çözümün adresinin Öcalan olduðunu söylediklerini hatýrlatan Sakýk, bu görüþlerinden dolayý saldýrýlara maruz kaldýklarýný anlattý. Çatýþmalarýn barýþ sürecini etkilediðini dile getiren Sakýk, "Sayýn Türk'ün cenazede söylediði þuydu: 'Barýþ sürecinde herkes dikkatli davranmalý. Kandil'in bombalanmasý soruna katký sunmaz.' Ciddi þekilde geçmiþten bugüne deneyimlerden yola çýkarak söylüyoruz, bu tür saldýrýlar görüþmeleri aksatýyor. Siz Türk halkýnýn hassasiyetlerinden bahsediyorsunuz ama Kürt halkýnýn da hassasiyetleri var. Eðer siz birileri ile barýþýrsanýz, onlara silahlarý uzatarak barýþamazsýnýz. Silahlarý susturarak veya hatta parmaklarý tetikten çekerek bunu saðlayabilirsiniz. Ülkeler arasýndaki kuralda budur, aþiretler arasýnda da kural budur. Hatta baðýþlayýn aþiretler arasýnda kavga olacaðý sýrada, iki köy arasýnda köpeklerini bile denetim altýna alýrlar. Aman aman karþý tarafa saldýrmasýn. Çünkü heran buradan farklý bir þey çýkabilir. Yani bu kadar hassas bir süreçten geçiyoruz. Bunlar yapýlýrken operasyonlar devam ediliyor. Bizden 'operasyonlar olmasýn' sesi, sayýn Baþbakaný rahatsýz etmemeli. Ne kadar Türk halkýnýn hassasiyeti varsa da Kürt halkýný da hassasiyeti var. Yani bu konuda acýlarý yarýþtýrarak sonuca varamayýz. Evet, hepimiz acý dolu yýllar yaþadýk ama bu silahlar biran önce susmalý, susmasýný
istiyoruz. Susmasý içinde herkesin duyarlý olmasý gerekir. Çünkü zor bir süreçten geçiyoruz." dedi.
"Dün barýþmaya mecburduk, bugün mahkum olduk" Barýþa karþý hýzlý adýmlarla ilerlenmesi gerektiðini vurgulayan Sakýk, Paris'teki olayýn ilk kez Türkiye'nin ciddi þekilde barýþa yakýn adýmlar attýðý için yaþandýðýný ifade etti. Uluslararasý güçlerin, Türkiye'nin iç barýþýný istemeyen güçlerin, güçlü bir Türkiye istemeyen güçlerin sorunun çözümünü istemediðini dile getiren Sakýk, Türkiye'nin kendi Kürdü ile barýþtýðý zaman güçlü Türkiye olacaðýný vurguladý. Kürtlerin Türkiye açýsýndan bir tehlike deðil bir büyüme, dostça, kardeþçe bir arada yaþayabilmek adýna büyük bir þans olduðuna dikkat çeken Sakýk, herkesin eþit haklarda, yasalarda, anayasalarda kendilerini ifade edebilecek bir Türkiye istediklerini belirtti. Böyle bir Türkiye arzuladýklarý için birilerinin rahatsýz olduðunu anlatan Sakýk, þöyle devam etti: "Dün mecburduk barýþmaya, bugün mahkum olduk. Bu Paris'teki olay, son olay bize onu gösteriyor. Bizim mahkumiyetimiz var, bu ülkeye barýþ getirmeye. Çünkü bu ülkede halklar, artýk barýþý istiyor. Yýllardýr PKK ile dost olan ülkeler bile barýþ sürecinde PKK'ya ciddi þekilde düþmanlýkta yapabilirler. Yani barýþ bu kadar zordur. Baþbakan da bunu görmelidir. 'Ben talimat verdim, git, gel falan' bunlar sorunun çözümüne
Okul müdürleri, Okul Sütü Programý konusunda bilgilendirildi
B
atman’daki okullarýn müdürleri, 2012-2013 eðitim öðretim yýlýnýn ikinci dönemi baþýnda baþlayacak olan 'Okul Sütü Programý' konusunda bilgilendirme toplantýsý yapýldý. 50. Yýl Ýlköðretim Okulu Konferans Salonu'nda gerçekleþtirilen bilgilendirme toplantýsýna Milli Eðitim Þube Müdürü Gönül Fýrat, ilçelerin þube müdürleri ve merkez ile merkeze baðlý köylerde bulunan anaokulu ve ilkokul müdürleri katýldý. Milli Eðitim Þube Müdürü Gönül Fýrat bilgilendirme toplantýsýnýn baþýnda yaptýðý kýsa açýklamada bilgilendirme toplantýsýnda verilecek olan bilgilerin önemine dikkat çekti. Bilgilendirme toplantýsýnda okul müdürlerine Milli Eðitim Bakanlýðý, Saðlýk Bakanlýðý ile Gýda, Tarým ve Hayvancýlýk Bakanlýðý uzmanlarýndan eðitimi alan öðretmenler okul müdürlerine süt daðýtýlmadan önce, süt daðýtýmý
çok katký sunmaz." "Baþbakan tarih yazýp Nobel barýþ ödülü alabilir" Baþbakan'ýn bu konuda tarih yazabileceðini dile getiren Sakýk, "Bu ülkede barýþý saðlarsa Nobel Barýþ Ödülü'ne aday olabilir, alabilir. Çünkü böyle bir þans var ve bu konuda bende hep söylüyorum, altýný çizerek söylüyorum; Baþbakanýn Türkiye kamuoyu üzerinde ciddi etkinliði var, ciddi bir halk desteði var. Söylediði her sözün arkasýnda milyonlar var. Bu büyük bir þans ve Türkiye toplumu bunu bildiði için sayýn Baþbakan'a ciddi bir kredi açtý. Her seçimde oylarý artýyor ve bu sorunun çözümüyle ilgili söylemleri deðiþtikçe, yani çözümle ilgili oylar artýyor. Bunun yanýnda mesela sayýn Öcalan'ýn da Kürt halký üzerinde ciddi bir etkinliði var. Silahlý güçler üzerinde ve Kürtler üzerinde. Bu þahsiyetinde bu sürece büyük katkýsý olabilir. Çünkü tarih böyle bir fýrsat sunuyor. Bu fýrsatý kullanmalýyýz, deðerlendirmeliyiz. Baþbakan da deðerlendirmelidir, Öcalan da deðerlendirmelidir ve bizde BDP olarak DTK olarak bizde böyle bir sürece katký sunmaya hazýr olduðumuzu söylüyoruz." diye konuþtu. "Barýþ sürecine Pkk engel oluyorsa yakasýna yapýþmalýyýz" PKK'nýn barýþ istemezse bunu açýkça deklare edebileceðini savunan Sakýk, Paris'teki olayý herkesin çok iyi araþtýrmasý gerektiðini belirterek olayýn Fransa hükümetine býrakýlarak çözülemeyeceðinin altýný çizdi. "Paris hükümeti ne kadar sorumluk
sýrasýnda ve süt içildikten sonra okullarda yapýlacak uygulamalar hakkýnda slayt gösterisi eþliðinde bilgi verildi. Okul Sütü programý ile ilgili kýsa bir açýklama yapan Milli Eðitim Müdürü Þerif Akboða, "Okul sütü programý özel okullar da dahil olmak üzere anasýnýflarý ile ilkokul 1.,2.,3. ve 4. sýnýf öðrencilerini kapsýyor. 2. Dönem baþýnda baþlayacak süt
daðýtým çalýþmalarý paralelinde, çocuklarý düzenli süt içmeye özendirmek ve doðru beslenmeye teþvik etmek üzere eðitici etkinlikler de düzenlenecek. Öðretmenler ve ebeveynler için de çocuklara saðlýklý beslenme alýþkanlýðýnýn nasýl kazandýrýlabileceðine iliþkin eðitim çalýþmalarý, Okul sütü programý boyunca sürecektir." Dedi. (CÝHAN)
içerindeyse bizde o kadar sorumluluk içindeyiz." diyen Sakýk, þunlarý söyledi: "Çünkü barýþ sürecini biz sürdürüyoruz. Sonrada orada tetiðe basýyor, üç insan yaþamýný yitiriyor. Bunu araþtýrmalýyýz. Kimdir, neyin nesidir ve bugünü kadar barýþa karþý hangi birimler, yani bir direnç sergilediler, bunu öðrenmek hepimizin hakkýdýr. Sayýn Baþbakan'ýn konuþmasý da daha önce iç çatýþma falan diyordu da ama dün daha temkinli konuþuyor. Onun için bizim bunlarý bilme hakkýmýz vardýr. Kim nerede ne yaptý, nasýl böyle bir uluslararasý bir güç müdür, devletin derinliklerinden midir veyahut da iddia edildiði gibi bir PKK içerisinden midir; bunu hepimizin bilmesi gerekir. Bu vesileyle geçmiþte yapýlan bir çok geliþmeler, sonuca varmadan askýya alýndý." Görüþmelerin kurumsal olarak içinde olmak istediklerini anlatan Sakýk, görüþmelerin açýk yapýlmasý gerektiðini belirterek "Bu görüþmeler açýk yapýldýðý zaman eðer bu barýþ sürecine PKK engel oluyorsa; yani bir yol haritasý varya Kürtlerin bir halk olarak kabul edilebilecek Kürdün üzerindeki baskýlarý kaldýrabilecek, yasalar, anayasa güvencesi altýna alýnacaksa böyle bir proje varsa ve buna engel PKK oluyorsa hepimiz PKK'nýn yakasýna yapýþmalýyýz. Ama sorun bu deðilse, yani salt bu sorunu Kürt sorunun çözmek yerine PKK'yý çözmek adýna böyle bir diyalog ve çözüm varsa hepimiz bu yapýya karþý onlarýn yakasýna yapýþýp yani sorun haysiyet sorunu deðil bu ülkede bir sorun var." þeklinde konuþtu. (CÝHAN)
BATSO’dan ihracatýn önünü açan hamle
Vali Özkan: 'Þehri Nuh Diriliyor Projesi' öncelikli projemizdir Þ
ýrnak Valisi Vahdettin Özkan, "Þehr-i Nuh Diriliyor Projesi bizim en öncelikli projemizdir." dedi. Þýrnak Ýl Koordinasyon Kurulu Toplantýsý’nda Þýrnak Valisi Vahdettin Özkan, Þehri Nuh Diriliyor Projesi bizim
için en öncelikli proje olduðunu söyledi. 2013 yýlýnýn ilk il koordinasyon kurulu toplantýsý yapýldý. Þýrnak Valiliði toplantý salonunda yapýlan toplantýya kurum müdürleri, ilçe kaymakamlarý katýldý. Toplantýda Þýrnak’ýn geliþmesi ve Þýrnak’a yapýlan yatýrýmlarýn yaný sýra Cizre’nin tarihini gün yüzüne çýkartacak proje de konuþuldu. Vali Özkan, "Þehr-i Nuh Diriliyor Projesi bizim en öncelikli projemizdir." dedi. Vali Özkan, toplantý da proje hakkýnda ve projede yapýlanlar hakkýnda Cizre Kaymakamý Þenol Koca’dan projeyi anlatmasýný istedi. Kaymakam Þenol Koca, Valimiz talimatlarý doðrultusunda 3 Aðustos 2012 tarihinde Þehr-i Nuh Diriliyor Projesi'ne baþlandý. Bu proje kapsamýnda bugüne kadar 13 niteliksiz yapý yýkýldý. Baþta Hamidiye Kýþlasý idare binasý ve Devler Haný binasýnýn projeleri tamamlandý. 24 Ocak 2013 Perþembe günü Diyarbakýr Kültür Varlýklarý Koruma Kurulu çalýþmalarý projeyi yerinde görmek üzere ilçemize
gelecekler. Saray Burnu’ndaki eski belediye binasýnýn restorasyonuna devam ediliyor. Yapýlan iþlere ait finansman temini noktasýnda Valimizin talimatlarý doðrultusunda 2 milyon 210 bin lira ödenek temin edilmiþtir. Ayrýca Cizre surlarý’nýn ortaya çýkarýlmasý için oluþturulan komisyon marifetiyle koruma bandý içerisinde bulunan 386 hanenin kamulaþtýrýlmasý ve yýkým çalýþmalarý ile ilgili Daðkapý Mahallesi’nde 45, Kale Mahallesi’nde 40 hane sahibi ile görüþmeler yapýlmýþtýr. Koruma bandý içinde kalan ve Kýrmýzý Medrese rekreasyon alaný projelendirme çalýþmalarý önünde engel teþkil eden Saðlýk Ocaðý binasý proje kapsamýnda yýkýlmýþtýr. Kýrmýzý Medrese Rekreasyon alaný projesi ve uygulamasý en kýsa zamanda tamamlanmak suretiyle vatandaþlarýmýzýn hizmetine sunulacaktýr." diye konuþtu. Kaymakam Þenol Koca, Þehr-i Nuh Diriliyor Projesi'ni 2014 yýlý Kasým ayýnda tamamlayacaklarýn sözlerine ekledi. (CÝHAN)
D
icle Kalkýnma Ajansý(DÝKA) tarafýndan Kuzey Irak’a gerçekleþtirilen Ticari Misyon ziyareti çerçevesinde Batman’ýn ekonomisini etkileyecek çok önemli görüþmeler yapýldý ve protokoller imzalandý. Batman Ticaret ve Sanayi Odasý(BATSO) Baþkaný Osman Nasýroðlu ve beraberindeki iþadamlarý Kuzey Irak Sanayi ve Ticaret Bakaný Sinan Çelebi ile görüþme gerçekleþtirdi. Görüþmede bölge ve Batman firmalarýnýn Irak’a ihracatta özellikle SGS, BV denetimleri dolayýsýyla yaþadýklarý sýkýntýlarýn ve çözümlerinin tartýþýldý. Bölge ekonomisini olumlu etkileyecek olan, Irak’tan Türkiye üzerinden Gürcistan’a gaz taþýma
projesi için bakandan destek isteyen Gündem’in projesinin gerçekleþmesi durumunda yüzlerce tanker sahibi ve þoförü uzun vadeli bir kazanç elde edebilecek. BATSO’nun sanayici meclis üyesi Nihat Ýpekyüz ise Kürdistan Ticaret ve Sanayi Bakaný Sinan Çelebi'ye Batman’da bulunan her sektörün yaþadýðý sorunlarý aktardýktan sonra gümrüklerde ve denetimlerde yaþanan sýkýntýlar konusunda bakana bilgi verdi ve destek istedi. Olumlu geçen görüþmede Bakan Sinan Çelebi iletilen sorunlarýn çözülmesi için her türlü desteði vereceðini açýkladý. Daha sonra BATSO Baþkaný Osman Nasýroðlu Bakan Çelebi'ye Hasankeyf manzaralý BATSO plaketi verdi. (CÝHAN)
www.mardiniletisimgazetesi.com.tr
25 Ocak 2013 Cuma
Haftanýn Duasý
Ü S R Ü K
Ey isteyenlere cevap veren ve dua dua yalvaranlarýn dualarýný kabul buyuran Yüceler Yücesi Rab! Bizim niyazlarýmýzý da kabul buyur. Kinle, nefretle oturup kalkan ve hep düþmanlýk duygularýyla köpüren imansýz ve amansýzlara karþý yardýmcýmýz ol. Bir de üzerimize sekine yaðdýr, yaðdýr ki, Sen'den baþka kimseye karþý hiçbir korkumuz, hiç kimseden de en küçük bir beklentimiz kalmasýn.
Sözün Özü Kiþinin bu dünyada yaþarken cennetin zümrüt tepelerinde tenezzüh etmesi, onun, hayatýný ahirete göre plânlamasý demektir. Bu duygu ve düþüncede olan bir insan, iman, mârifet, muhasebe ve murakabe kanatlarýyla her lâhza âdeta Cenâb-ý Hakk’ýn müþahedesi altýnda bulunuyor gibidir. Ýmanýn diriltici atmosferinde derinleþen her fert, bu duyguyu, bütün canlýlýk ve enginliðiyle vicdanýnda duyabilir.
Ýkindi Sohbetleri
Ahlaký güzel olanýn her yaný güzeldir 1- Bir taraftan insanlarýn kusurunu affetme, bir taraftan da öfkelenip köpüreceði yerde dahi sabýrlý ve mülâyim davranma bir mümin sýfatýdýr. 2- Güzel ahlakla donanmýþ bir sîne, ihtimal, cehenneme konulsa bile tavrýný deðiþtirmez. Orada da baþýna gelenleri geniþ bir yürekle karþýlar. 3- Kardeþliðin tesisi mevzuu iradîdir ve saðlam bir uhuvvetin gerçekleþmesi için herkesin irade, azim ve gayretine ihtiyaç vardýr. nsanýn öfkeleneceði, dolup taþacaðý anlar da mutlaka olur. O esnada insanýn öfkesini yutmasý, dince çok önemli bir vasýf sayýlmaktadýr. Bir taraftan insanlarýn kusurunu affetme, bir taraftan da öfkelenip köpüreceði yerde dahi köpürmeme, sabýrlý ve mülâyim davranma bir mümin sýfatýdýr.
Ý
Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), “Müminlerin en kamil ve olgunu ahlak bakýmýndan en güzel olan, baþkalarýyla en iyi geçinendir.” buyurmuþ ve bize, affetmeyi de ihtiva eden güzel ahlaklý olma yolunu göstermiþtir. Evet, “Ahlak iledir kemâli âdem, ahlak iledir nizamý âlem.” Güzel ahlakla donanmýþ bir sîne, ihtimal, cehenneme konulsa bile tavrýný deðiþtirmez. Orada da hilm ü silm çizgisinde yaþar, zebanilerle hasbihal eder, baþýna gelenleri geniþ bir yürekle karþýlar. Güzel ahlaka açýk bir gönül geniþ bir mekâna benzer ki, dünya kadar gaile dolsa da o, yine öfkesini, þiddetini gömebilecek bir yer bulabilir. Huyu kötü, sinesi de dar kimselere gelince onlar, kargadan bile aptal öyle “Kâbil”lerdir ki, koskocaman arzda bile kötü duygularýný, hiddet ve nefretlerini gömebilecek bir mezar bulamazlar.
M. Sait Çakar
Huyu güzel olanýn her yaný güzeldir. Fakat huy güzelliði, huysuzlukla test edilmeden ispatlanmýþ olmaz. Bir insan huysuzluk karþýsýnda da tavýr deðiþtirmiyorsa, yani çevresindekiler akrep ve kobra bile olsa, onlara da adab ve erkân öðretmeye çalýþýyorsa, o güzel huyludur. Mümin, taþýdýðý yüksek karakteri ve yüce ahlakýyla çýyanlarýn bulunduðu yere konulsa dahi onlara da insanî adab ve erkân öðretmeye gayret etmelidir. Ýyi insanlarla geçinmek kolaydýr. Maharet en kötü insanla veya kötü gördüðümüz insanla da daima iyi münasebetler içinde bulunmaktýr. Ýþte, cennetin kapýlarýný açan sýrlý anahtar da budur. Bir diðer önemli husus da, Uhuvvet ve Ýhlas risalelerinde üzerinde durulan “Kardeþlerinizin meziyetlerini þahýslarýnýzda ve faziletlerini kendinizde tasavvur edip, onlarýn þerefleriyle þâkirâne iftihar etmek.” düsturudur. Arkadaþlarýn meziyetleriyle þâkirâne övünme, yani birinin ortaya koyduðu baþarýyý önce “Elhamdülillah..” diyerek Allah’a verme, daha sonra da o baþarý kendi eliyle gerçekleþmiþ gibi sevinme bir ihlas emaresidir. Mesela; bir arkadaþýmýz güzel yazýyor, diðeri güzel konuþuyor.. bir baþkasý da hem güzel konuþuyor, hem güzel yazýyor olabilir.. Cenâb-ý Hak hem konuþma vermiþ ona, hem kalem vermiþ; duygularýný, düþüncelerini oturup irticalen anlatýrken de güzel anlatýyor, kaleme dökerken de kusursuz döküyor. Bu durumda bize düþen, o arkadaþýmýz adýna sevinmek, sevinip takdir ettiðimizi söylemektir. Ýcabýnda hem de kulaðýna gidecek þekilde söylemek gerekir. Gýybet etmeyiz, Allah (cc) için söyleriz; onun hakkýnda bir takdir ifadesi olarak dile getiririz. Þâkirâne þükretmeye zorlarýz kendimizi ve ayný zamanda nefsimizi baþkalarýnýn baþarý, kabiliyet ve istidatlarýný kabule alýþtýrýrýz.
5
Sözünün rehini olma Bu bir tür rehabilitasyondur. Bu kabulümüzü bir defa söyleriz, bir baþka fýrsatta yine söyleriz. Belki baþlangýçta nefislerimizin tepkileri olur, takdir hissi içimizden gelmeyebilir; fakat yine de her fýrsatta sadece sözle de olsa nefislerimize raðmen bu kabul ve takdiri söyler, zamanla yalancý çýkmamak, kendi kendimizle çeliþki yaþamamak için kendimize de kabul ettiririz. Bir mümin, kardeþindeki bir fazilete karþý belki gýpta edebilir; ama hased ve gýybetlere götürecek bir kýskançlýða asla düþmez. Bu durumda yapýlmasý gereken þey, az önce de ifade edildiði gibi, “Allah keþke beni de o arkadaþým gibi yapsa..” diyerek takdirimizi bir dua þeklinde ortaya koymaktýr. Bu takdirin bizzat o arkadaþýmýza karþý ya da gýyabýnda olsa da ona ulaþacak þekilde söylenmesi de önemlidir. Çünkü bir sahabî “Ben falan arkadaþýmý seviyorum Ya Resûlallah!” deyince Resûl-i Ekrem (sallallahu aleyhi ve sellem) “Git, ona sevdiðini söyle.” buyurmuþtur. Bizden o arkadaþýmýz hakkýnda hep olumlu þeyler sadýr olunca, o da bize karþý ters davranmayacaktýr. Bir, iki, üç, dört, beþ.. gizli-açýk, bizden hep takdir ve kabul görünce, o da nihayet bize gönlünü açacaktýr. Bu sözlerimle yapmacýk hal ve davranýþlara girmeye teþvik ettiðim kat’iyen zannedilmesin. Baþta da ifade ettiðim gibi kardeþlik mevzuu iradîdir ve saðlam bir uhuvvetin gerçekleþmesi için herkesin irade, azim ve gayretine ihtiyaç vardýr. Ýnsan kendi nefsinde bin tane kurt taþýdýðý mülahazasýyla kendi elini-kolunu, dilini-dudaðýný baðlamalýdýr ki baþkalarýna zarar vermesin. Ýnsan, kurttan daha yýrtýcý bir nefis taþýdýðýný hesaba katmalý.. kardeþi hakkýnda az önce misalleri verildiði gibi tahþidât yapmalý, el, dil, onur, haysiyet ve þerefini baðlamalý, ipotek etmelidir. Siz biri hakkýnda elli defa “Mükemmel bir dost, çok güzel konuþuyor, iyi yazýyor, oldukça baþarýlý ve dahasý çok muhlis.” demiþseniz; bir süre sonra “O gayet aciz, beceriksiz, zavallý, yüz karasýnýn tekidir...” þeklinde nasýl konuþabilirsiniz? Size demezler mi, “Þimdi sen yüz karasý bir insan oldun. Senin hangi sözüne güvenelim ki?” Evet, insan baðlamalý kendini. O mevzuda aksine fikir beyan edemeyecek þekilde nefsini ipotek etmeli. Sözünün rehini olmalý.
Fasýldan Fasýla Hayat çekirdeði nsana bahþedilen hayat bir çekirdek, bir tohum mesabesindedir. Bir tane tohum veriliyor ve deniliyor ki “Çok dikkatli kullan bunu, ondan meyve de alabilirsin, onu çürütebilirsin de.
Ý
Dünyevî-uhrevî hayatýnýn saadeti, bu tohumun çok iyi deðerlendirilmesine, nemalandýrýlmasýna baðlý.” Kendisine verilen bu tohumun suyuna dikkat eden, toprakta onun için kuvve-i inbâtiye arayan, güneþe temasýný hesaba katan ve hatta kuþlarýn gelip gagalamasýna karþý dahi çareler arayan sonunda cennet meyvesi yiyecektir. O tohum için gerekli bakým görümü yapmayanýn elinde de, olsa olsa cehennem zakkumu kalacaktýr. Allah (cc), ondan ebeden razý olsun, Üstad ne güzel söylemiþ “Ýman hem nurdur, hem kuvvettir.” Bu söz artýk bizim tabiatýmýz olmuþ, slogan deðil. Ýmanýn gücü içimize girmiþ, bir trafik memuru gibi duygularýmýzý yönlendiriyor. Duygularýmýzýn trafik memuru. Ne büyük bir nimete mazhar olmuþuz bu küfür ve dalâlet asrýnda!.. Bu nimet bir þükür ister. Hakkým olsa, onlar da istiskal etmeseler ve ben de doðru ifade edebilsem, arkadaþlarýmdan, kardeþlerimden imanýn güzelliklerini baþkalarýna da duyurma heyecanýný
canlandýrmalarýný isterdim. Yani otursun kalksýnlar, çevrelerinde dîn-i mübîn-i Ýslâm’a baðlý ve onu neþretme adýna bir heyecan.. sönmeyen bir heyecan uyarsýnlar. Ve bunun dýþýndaki her þeyi fuzulî ve gereksiz görsünler ve göstersinler. Bizim kaybettiðimiz þey Ýslâmî aþk ve heyecandýr. Yýkýlýþýmýzýn arkasýnda o vardýr. Yanlýþ anlaþýlmasýn, Ýslâmî heyecan herhangi bir þeyi protesto etmek için baðýrýp çaðýrma, yakýp yýkma, kin ve nefret besleme deðildir. Ýslâmî heyecan, hiç yorulmadan, hiç duraklama yaþamadan sürekli gönlünün ilhamlarýný baþka sinelere boþaltma; ye’se, ümitsizliðe düþmeme; Allah’ýn yarattýðý her kulu muhterem sayarak kim ve nerede olursa olsun tek kiþi kalmýþsa bile atýný mahmuzlayýp ona da iman meþalesi götürme.. götürüp çaðý, konjonktürü ve muhataplarý gözeterek uygun bir üslupla herkesin iman nuruyla aydýnlanmasý için gayret göstermedir.
His Dünyasý
Mavi Rüya Renk renktir gurûb tâ ilk günden beri, Gök kuþaðýna inat bütün sema. Tül tül büyülüdür karanlýk amâ, Rüyadaki Cennetlerin benzeri... Varlýk binler mesaj o Bilinmez’den, Ötesi hep masal üstüne masal.. Sinede azap baþkasýyla visal, Koþ Dost vuslatýna içten ve özden. Ýnsan sayýlýr mý gafletle yatan! Burasý, yolculara bir ilk durak.. Eþya O’nun mührü aðaç, taþ, toprak, O’nu tanýmazsan kendinden utan! Uðradýðýn gibi çýk git buradan, Bak seni bekliyor ötede gözler; Ayýn on dördü gibi gökçek yüzler, Dahasý visal ufkunda Yaradan!.. M. Fethullah Gülen Hazýrlayan : Sedat Aslanaçier
25 Ocak 2013 Cuma
6
‘Müzakere masasýnda herkes temsil edilmeli’ B
DP Genel Baþkaný Selahattin Demirtaþ, parti olarak müzakere sürecine katký saðlamak istediklerini söyledi. Müzakere masasýnýn Abdullah Öcalan ve devlet tarafýndan kurulduðunu dile getiren Demirtaþ, hükümetin hem devleti hem Kürtleri temsil etmeye çalýþtýðýný savundu. Böyle bir tutumun yanlýþ olduðunu belirten Demirtaþ, müzakere sürecinde herkesin temsil edilmesi gerektiðini kaydetti. Partisinin 26 Ocak'ta gerçekleþtirilecek Diyarbakýr il kongresi öncesinde düzenlenen dayanýþma yemeðinde konuþan BDP Genel Baþkaný Demirtaþ, Kürt sorununda muhataplardan birisi olduklarýný, katký sunmalarý isteniyorsa buna hazýr olduklarýný söyledi. “Ama ‘hayýr’ biz BDP ve DTK’nýn desteði de olmadan çözeriz diyorlarsa bunu da engellemeyiz.” diyen Demirtaþ, “Madem bizden daha fazla Kürtleri temsil ediyorsunuz siz kendi içerinizdeki Kürt milletvekillerini Ýmralý’ya
gönderin. Çözebiliyorsanýz çözün biz engel olmayýz. Bir deneyin bakalým. Ama yok eðer ne buna gücünüz var, ne iradeniz var, ne temsil edebilme kabiliyetiniz var ne de cesaretiniz var gerçeðini kabul ediyorsanýz o zaman bizim kurumlarýmýza saygý duyun. ‘Ben Kürtlerden daha fazla oy aldým’ diyorsan buyurun o zaman elini tutan mý var.” þeklinde konuþtu. Taleplerinin anadilde eðitim, Öcalan’ýn özgürleþtirmesi olduðunu dile getiren Demirtaþ, AK Parti’nin ‘Biz Kürtleri daha fazla temsil ediyoruz’ dediðini, bu konuda samimiyse anadilde eðitime isteðine daha fazla sahip çýkmasýný ve Öcalan’ý serbest býrakmasý gerektiðini ifade etti. Demirtaþ, þöyle konuþtu: “Kürtler bunu istiyor. Kürtler özerklik istiyor. Bizden daha fazla seviyorsan buyur Kürtlere özerklik ver. 3 milyon seçmen ‘bu taleplerin arkasýndayým’ diyerek bize oy, destek veriyor. Beðenirsin beðenmezsin. Bu kadar baskýya zorluða raðmen. O halde saygý
duyulmasýný beklemek bizim hakkýmýzdýr.” Müzakere masasýnda hükümetin hem devlet tarafýnda hem de Kürt tarafýnda oturmak istediðini kaydeden Demirtaþ, “Bu nasýl bir masadýr. ‘Ýki tarafýna da ben oturacaðým’ diyorsun. Böyle müzakere mi olur.” diye sitem etti. Bu durumun düzeltilmesi gerektiðini belirten Demirtaþ, masanýn diðer tarafýnda Kürtlerin olmasý gerektiðini savundu. Demirtaþ, “Sen Kürtlerden oy almýyor musun? Alýyorsun. Saygý duyuyoruz. Yüzde 50 oy alýyorsun, saygý duyuyoruz. Tabi ki Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini temsil ediyorsunuz. Saygý duyuyoruz. Ama ayný zamanda Kürtleri de temsil ediyorum demek müzakerenin ruhuna aykýrý, bu olmaz. Bu tartýþmalarýn doðru rotaya oturmasý için uðraþýyoruz.” dedi.
"Müzakere masasý kuruldu ancak müzakere baþlamadý" Demirtaþ, þu anda sadece Öcalan ve devlet heyetiyle müzakere masanýn kurulduðunu dile getirdi. Müzakere masasýnda görüþmelerin baþlamadýðýný ifade eden Demirtaþ, yapýlmasý gerekenin masa etrafýnda oturmasý gereken herkese sandalye verilmesi gerektiðini vurguladý. Müzakerelerin baþlamasýný istediklerini önemle vurgulayan Demirtaþ, “Bin bir zorlukla masa kuruldu. Bu masa ‘akan kan dursun, silahlar sussun arýk konuþarak sorunlarýmýzý çözelim’ diye kuruldu.
Masanýn hakkýný verelim istiyoruz. ‘Bütün sandalyelerde ben oturacaðým. Hangi sandalyede kimin oturacaðýna ben karar vereceðim’ diyerek müzakere olur mu? Lütufla minnetle olur mu bu iþler? O sandalyenin oraya konulmasý bir lütuf deðil.” ifadelerine yer verdi.
Öcalan ve Kürtlere gerekli saygý gösterilmeli Þeyh Þamil’in yýllarca Rus Çarý’na karþý savaþtýðýný, binlerce askerini öldürdüðünü ancak Rus Çarý’nýn Þeyh Þamil’i yýllarca sarayýnda aðýrladýðýný belirten Demirtaþ, Çar’ýn Þeyh Þamil’i zindana atmadýðýný söyledi. Demirtaþ, Çar’ýn Þeyh Þamil’in oðlunu, koruma muhafýz ordu komutaný yaptýðýný anlattý. “Kendisinin on binlerce askerini öldürmüþ birini esir alýyor onun oðlunu da koruma muhafýz komutaný yapacak kadar saygýn yaklaþýyor. Þeyh Þamil iþte bu onurlu saygýn yaklaþýmý görünce ayný onurlu saygýn yaklaþýmý Rus çarýna gösteriyor. Karþýlýklý iþte birbirlerinin onurlarýna haysiyetlerine þereflerine saygý duyarak bir güven iliþkisi geliþtiriyorlar.” diyen Demirtaþ, Türkiye Cumhuriyeti’nin Öcalan’ý 14 yýldýr 12 metrekare hücrede tuttuðunu, yýllar verilen televizyonu da büyük bir ilerleme olarak gösterdiðini belirterek, þu eleþtirilerde bulundu: “Oraya kim gidecek ‘ben karar veririm’ diyorsun. Ne kadar görüþülecek,
Batmanlý manav SMS'le ürününü tanýtýp SMS'le sipariþ alýyor D
hangi avukat gidecek, ailesi ne zaman gidecek ‘bütün bunlara ben karar veririm’ diyorsun. Ama ayný kiþiyle 100 yýllýk Kürt sorununu ayný kiþiyle müzakere edip konuþmak istiyorsun. Bu saygýn bir yaklaþým deðil. O halde barýþmak istediðin kiþiyi halka saygýn bir iliþki kurmak zorundasýn. Bu onurlu bir barýþýn gereðidir. Ayný saygýnlýðý bu halkta sana gösterecektir. Karþýlýðýný göreceksin. Saygýnlýk ve saygý gösterilen bir oranda saygý ve saygýnlýk göreceksin.” diye konuþtu.
"Müzakere süreci saman alevi gibi olsun istemiyoruz" Müzakere sürecini raylarýn dýþýnda duran lokomotife benzeten Demirtaþ, trenin gürültü çýkardýðýný ancak ilerlemediðini, onun için treni raya oturtmak gerektiðini dile getirdi. Demirtaþ, konuþmasýný þöyle sürdürdü: “Tehlikeler önüne çýkabilir. Riskler oluþabilir ama o rayda ilerlemeye devam eder. Zaman zaman durabilir, zaman zaman yokuþ çýkabilir, zaman zaman hýzlanabilir ama tren yürümeye devam eder. Þimdi bize diyorlar ki ‘raya gerek yok bu tren asfaltta da gider.’ Gitmez kardeþim. Biz istiyoruz ki süreç saðlam olsun. Ayaklarý yere bassýn. Müzakere saðlam baþlasýn ki saðlam yürüsün. Geçmiþ denemeler var. 93’ten bu yana 20 yýldýr denenmiþ müzakere baþarýsýzlýklarý var. Bütün bunlardan ders çýkardýk. Biz saman alevi falan istemiyoruz. Bir hafta on günlük, bir aylýk barýþ saman alevi gibi yansýn sönsün istemiyoruz.“ (CÝHAN)
Emniyet Müdürü Güven: Ýnþallah Gaffar Okkan vizyonu bana da nasip olur
B
atman'da organik ürün satan bir iþyeri her gelen yeni ürünü müþterilerine SMS'le bildirdikten sonra SMS'le gelen cevaba göre sipariþleri yerine ulaþtýrýyor. SMS'li pazarlama yöntemiyle satýþlarýný artýran iþyeri sahibi, günümüzde teknolojinin nimetlerinden faydalanmanýn önemli olduðuna dikkati çekti. Meydan Mahallesi 15 Cadde'de bulunan Gökdeniz Manavý'nýn sahibi Veysi Gökdeniz, yeni ürününü müþterilerinin cep telefonuna 'Sayýn müþterimiz .........ürünümüz gelmiþtir. Talepte bulunmanýz halinde 'evet' yazýp istediðiniz miktarý belirterek bu sms'i cevaplayýnýz' þeklinde SMS gönderiyor. Müþteriden gelen cevaba göre de talep edilen ürünü yerine ulaþtýrýyor. Aðýrlýklý olarak organik ürün sattýðý için özel müþterileri bulunduðunu ifade eden Veysi Gökdeniz, "Daha önce yeni bir ürün geldiðinde, gelen ürünü kaðýda yazarak cama veya duvara asarak müþterileri bilgilendiriyorduk. Ancak dükkanýn geçmeyen müþterilerin bunu görme þansý yoktu. Ancak
teknolojinin geliþmesi ile artýk müþterilere ayný anda ulaþmak daha kolay oldu. Gün içerisinde yeni gelen ürünlerimizin tümü hakkýnda
müþterilerimizi bilgilendiriyoruz. Müþterilerimiz bu hizmetimizden oldukça memnun oluyor." þeklinde konuþtu. (CÝHAN)
Özel Dicle Basketbol Takýmý yarý finale yükseldi
D
iyarbakýr Özel Dicle Anadolu Lisesi basketbol takýmý, genç erkekler basketbol
müsabakalarýnda yarý finale yükseldi. Diyarbakýrlý, gençler 15-17 Þubat tarihleri arasýnda Denizli’de Türkiye yarý finalinde Ýstanbul, Mersin ve Ankara’dan yarý finale çýkan rakiplerine karþý mücadele verecek. Diyarbakýr Özel Dicle Anadolu Lisesi Müdürü Tuncay Þen, 2012-2013
eðitim öðretim dönemi okul sporlarý kapsamýnda müsabakanýn Elazýð’da yapýldýðýný söyledi. Elazýð’da 3 gün devam eden turnuvada Özel Dicle Anadolu Lisesi’nin gruptaki rakipleri karþýsýnda üstünlük saðlayarak, yenilgi almadan yarý finale yükseldiðini anlatan Þen, þunlarý söyledi: “Böylece 14-17 Þubat tarihlerinde Denizli’de yapýlacak olan Türkiye yarý finalinde Ýstanbul, Mersin ve Ankara gibi güçlü rakiplerle mücadele etme hakkýný kazandýk. Hedefimiz Türkiye finallerine yükselmektir.” (CÝHAN)
iyarbakýr Emniyet Müdürü Recep Güven, Diyarbakýrlýlarýn gönlüne taht kuran þehit emniyet müdürü A. Gaffar Okkan’ýn vizyonuna sahip olmak istediðini söyledi. Güven, “Yerini doldurmak çok zor, inþallah onun gibi vizyon sahibi olarak bana da hizmet etmek nasip olur. Sonu ne olursa olsun bu insanlara hizmet etmek bizim için þerefimizdir, onurumuzdur. Bunlarýn çok ciddi teveccühleri var, beklentileri var. Ýnþallah ona layýk oluruz.” dedi. Diyarbakýr'da 24 Ocak 2001 tarihinde silahlý saldýrý sonucu þehit olan emniyet müdürü A. Gaffar Okkan ve korumalarý için anma töreni düzenlendi. Diyarbakýr Emniyet Müdürü Recep Güven, yardýmcýlarý ile çok sayýda vatandaþ, Okkan ve polis memuru korumalarý Mehmet Kamalý, Sabri Kün, Mehmet Sepetçi, Selahattin Baysoy ve Atilla Durmuþ’un þehit edildiði yere karanfil býraktý. Emniyet Müdürü Güven, sonu ne olursa olsun þehit Okkan gibi Diyarbakýr’a hizmet etmenin þeref olduðunu söyledi. Düzenlenen saldýrý sonucu þehit edilen eski Diyarbakýr Emniyet Müdürü A. Gaffar Okkan ve 5 görev arkadaþýnýn 12. yýl dönümünde karanfillerle anýldý. Yeniþehir ilçesi Þehitlik semti Sezai Karakoç Bulvarý’nda olayýn yaþandýðý yerde düzenlenen törene emniyet teþkilatýnýn yaný sýra vatandaþlar öðrenciler katýldý. Anma törenine Diyarbakýr Emniyet Müdürü Recep Güven, yardýmcýlarý, þube müdürleri, gaziler, þehit derneklerinin temsilcileri, öðrenci ve vatandaþlar katýldý. Anma töreni þehitlerin özgeçmiþlerinin okunmasýyla baþladý. Ardýndan þehit dernekleri temsilcileri konuþma yaptý.
Güven: Diyarbakýrlýlara hizmet etmek þerefimizdir Törende konuþan Diyarbakýr Emniyet Müdürü Recep Güven, “Aðabeyim Gaffar Okkan þehit olduðunda bütün Diyarbakýr yürümüþtü.” dedi. Diyarbakýr’da
dolmuþlarda, iþyerlerinde rahmetli Okkan’ýn fotoðraflarýnýn hala asýlý olduðunu belirten Güven, “Asil bir millettir, kendilerine yaptýðý iyiliði unutmazlar. Milletin kendi güzelliði yansýyor aslýnda. Onun güzelliði bu topraklarda karþýlýðýný buluyor.” diye konuþtu. Güven ‘Onun görev yaptýðý þehirde görev yapmaktan dolayý neler hissediyorsunuz?” þeklinde soruya, “ Yerini doldurmak çok zor, inþallah onun gibi vizyon sahibi olarak bana da hizmet etmek nasip olur. Sonu ne olursa olsun bu insanlara hizmet etmek bizim için þerefimizdir, onurumuzdur. Bunlarýn çok ciddi teveccühleri var, beklentileri var. Ýnþallah ona layýk oluruz.” diye cevap verdi. Diyarbakýr’da 400 çocuðun adýnýn Gaffar Okkan olduðunun hatýrlatýlmasý üzerine Güven, çocuk sevgisinin çok önemli olduðunu belirtti. Güven, “Çünkü çocuklar þartlý refleks olmadan seviyorlar. Karþýlýksýz seviyorlar. Belki rahmetli aðabeyimize en büyük hediye bunlarýn sevgisidir. Bu çocuklar sevgiyle büyümüþler. O þehit olduðunda bütün Diyarbakýr yürümüþtü. Asil bir millet, kendilerine yaptýðý iyiliði unutmazlar. Milletin kendi güzelliði yansýyor aslýnda. Onun güzelliði bu topraklarda karþýlýðýný buluyor.” þeklinde konuþtu. (CÝHAN)