26 Eylül 2012 Çarşamba Gazete Sayfaları

Page 1

Müftü Çiçek: Kur’an eðitimi üzerinde duracaðýz

Ali Edis

M

idyat ilçesinde göreve baþlayan Müftü Muhammed Çiçek, ilk hedefin insanlara Kur’an eðitimi vermek olduðunu söyledi. Çiçek, “Hiçbir evde Kur’an okumayan kimse kalmasýn istiyoruz.” dedi. Yapacaðý çalýþmalar hakkýnda makamýnda bilgi veren Müftü Çiçek, Kur’an eðitimi üzerinde duracaklarýný söyledi. Kur’an-ý Kerim öðrettikleri vatandaþ, baþkalarýna öðretebilecek kývama gelene kadar çaba harcayacaklarýný ifade eden Çiçek, bunun çok önemli bir olay olduðunu kaydetti. Müftü Çiçek, hiçbir evde Kur’an okumayan kalmamasýný istediklerini söyledi. Ýmam hatipli öðrencilerin tümüne Kur’an-ý Kerim hediye edeceklerini belirten Müftü Çiçek, “Bu öðrencilerimizle eðitim faaliyetlerinde

GÜNLÜK BAÐIMSIZ GAZETE

26 Eylül 2012 Çarþamba

bulunacaðýz. Konferans, seminer gibi etkinliklerde buluþacaðýz. Kur’an kurslarýmýzda da öðrencilerimize klasik eðitimden ziyade ek programlar uygulayacaðýz. Allah’ýn izniyle kiþiye özel eðitim programlarý uygulayabileceðiz. Camilere ve cami cemaatine önem veriyoruz. Camilerimizin, ibadet mekânlarýmýzýn biraz daha düzeltilmesi için çaba göstereceðiz. Abdesthaneleri olsun, halýlarý olsun, engelli kardeþlerimiz için düzenlenen

alanlar olsun, bunlarý daha güzel iyileþtirmek için çalýþmalarýmýz olacaktýr.” dedi. Her sabah farklý camide namaza gittiðini belirten Müftü Çiçek, cami cemaatini aydýnlatmaya yönelik faaliyetleri olacaðýný belirtti. Çiçek, "Onlar için dersler, kurslar düzenleyeceðiz. Bunun dýþýnda haftanýn en az üç günü belli baþlý camilerimizde tefsir, fýkýh, hadis olmak üzere özel dersler düzenleyeceðiz.” þeklinde konuþtu.

Motosiklet Kazasý: 1 Ölü, 1 Yaralý M. Sait Çakar

N

usaybin ilçesinde meydana gelen motosiklet kazasýnda 1 kiþi hayatýný kaybetti, 1 kiþi de yaralandý. Edinilen bilgiye göre, Tahir K. yönetimindeki motosiklet, þehir stadyumu mevkiinde çöplükten

pet þiþe ve naylon toplayan Mehmet Yalçýn'a (59) çarptý. Kazada hayatýný kaybeden Yalçýn'ýn cenazesi otopsi yapýlmak üzere Nusaybin Devlet Hastanesi morguna konulurken, yaralanan motosiklet sürücüsü ise tedavi altýna alýndý. Kazayla ilgili soruþturma baþlatýldýðý belirtildi.

Yýl: 9 Sayý 2455 Fiyatý :25 Kr

Vali’den büyükelçilere terör uyarýsý Mardin’in kültürü ve tarihi hakkýnda büyükelçilere bilgi veren Vali Ayvaz, Güneydoðu’da halklar arasýnda bir düþünce çatýþmasý bulunmadýðýný, tek sýkýntýlarýnýn terör örgütü PKK olduðunu söyledi. Ýsmail Erkar

Nusaybin - Cizre yolundaki patlayýcýlar imha edildi

N

usaybin ilçesi ile Þýrnak'ýn Cizre ilçesinde karayoluna konulan 5 adet patlayýcý düzeneði, güvenlik güçleri tarafýndan kontrollü bir þekilde patlatýlarak etkisiz Sayfa 2’de hale getirildi.

PKK’yý besleyen en önemli damar

uyuþturucu

D

iyarbakýr ile Bingöl arasýndaki kýrsal bölge uçsuz bucaksýz kenevir tarlalarýyla dolu. Terör örgütü "Siz ekin, biz burada oldukça devlet buraya gelmez." diyor. Uyuþturucu yetiþtiricileri de PKK'ya hem lojistik destek, hem de gelirden pay veriyor. Bu bölgedeki 80 köy ve mezrada yaklaþýk 500 ton esrar yetiþtiriliyor. Sayfa 4’te

Okul yolunda sýrt çantasý sorunu

Y

eni eðitim dönemine kýsa bir zaman kala, çocuklarýn en büyük sýkýntýlarýndan biri olan aðýr sýrt çantalarý da gündeme geliyor. Uzmanlar, çocuklarda okul çantasýnýn aðýrlýðýnýn vücut aðýrlýðýnýn yüzde 10 ile 15'ini geçmemesi gerektiðini söylüyor.

Sayfa 5’te

B

ir dizi temasta bulunmak üzere Mardin’e gelen Kanada Ankara Büyükelçisi John T. Holmes ve Yeni Zelanda Büyükelçisi Taha Macpherson, Mardin Valiliðini ziyaret etti. Büyük elçiler, Mardin Valisi Turhan Ayvaz’ý makamýnda ziyaret ederek, ilin tarihi ve kültürel yapýsý hakkýnda bilgi aldý. Mardin’in kültürü ve tarihi hakkýnda büyükelçilere bilgi veren Vali Ayvaz, Güneydoðu’da halklar arasýnda bir düþünce çatýþmasý bulunmadýðýný, tek sýkýntýlarýnýn terör örgütü PKK olduðunu söyledi. PKK terör örgütüne bazý ülkeler tarafýndan destek verildiðini belirten Vali Ayvaz, ”Özellikle Ýran, Irak ve Suriye olmak üzere bazý ülkeler örgüte büyük destek veriyor. PKK terör örgütü, uyuþturucu ticareti yaptýðý için bazý ülkelerin çýkar ve menfaatleri var. Sýkýntýmýz sadece terör örgütüdür. Bunu önlemek için de Avrupa ülkelerinin bu konuda üzerlerine düþen görevi yerine getirmeleri gerekir.“ dedi Mardin’e gelen bütün büyükelçilere, terör örgütünün uyuþturucu ticareti yaptýðýný anlattýklarýný vurgulayan Vali Ayvaz, konuþmasýna þöyle devam etti: ”Biz büyükelçilere þunu söylüyoruz; Güneydoðu’da terörist faaliyetlerde bulunan örgütün ana görevi

uyuþturucu ticaretidir. Terör örgütünün faaliyetlerine Avrupa'da kesinlikle izin verilmemesi gerekir, televizyonlarýnýn kapatýlmasý lazým. Eðer PKK’nýn Avrupa‘daki faaliyetlerine müsaade ederlerse Avrupalýlarýn çocuklarý çok büyük zarar görür. Uyuþturucuya baþlarlar. Zaten uyuþturucu kullanýmý Avrupa’da da hýzla yükseliyor. Bu, Avrupa’nýn þu andaki en büyük suçu ve günahýdýr. Avrupa’daki terör gruplarýnýn çoðalmasýnýn engellenmesi lazým. Bizim Güneydoðu bölgesinde bölgesel bir bölünme düþünürlerse, bu bölge direk Ýran’ýn hâkimiyetine girer. Bu da kesinlikle Avrupa ülkelerinin iþine gelmez. Dolayýsýyla Avrupa terör örgütüne yönelik engelleyici faaliyetlerde bulunmasý için elinden geleni yapmalýdýr. “

yaptý. Kanada devleti PKK’ya kesinlikle destek vermiyor. “

devam edeceðiz. Türkiye’nin hassasiyetini anlýyoruz.” ifadesini kullandý.

Macpherson: Türkiye’nin hassasiyetini anlýyoruz Yeni Zelanda Büyükelçisi Taha Macpherson ise terörle ilgili çok fazla bir sýkýntý çekmediklerini kaydetti. Macpherson, "Ancak terörü kesinlikle kýnýyoruz. Terörle mücadele konusunda bizimle birlikte çalýþan, bizim gibi düþünen ülkeler ile birlikte iþbirliði içerisindeyiz. Ve böyle olmaya da

Holmes: Kanada olarak MÝT ve Dýþiþleri ile iþbirliði içindeyiz Kanada Ankara Büyükelçisi John T. Holmes ise Kanada ve Yeni Zelanda'nýn terör örgütü PKK'nýn faaliyetlerinin yasaklanmýþ durumda olduðunu söyledi. Holmes, ”Hem MÝT hem de Türk Dýþiþleri Bakanlýðý ile iþbirliði içindeyiz. Ve birtakým faaliyetler gözlemlediðimizi ve bunlarý dindireceðimizi belirttik. Geçen hafta da Dýþiþleri Bakaný Sayýn Ahmet Davutoðlu Kanada'da bu konuda hükümet yetkilileri ile görüþmeler

Eðitim düzeyi ve profesyonel aktivite Avustralya segisi Mardin'de açýlýyor Alzheimer hastalýðý için koruyucu A

M

ardin Saðlýk Ýl Müdürü Mehmet Derviþ, düþük eðitim düzeyinin Alzheimer hastalýðý için bir risk olduðunu, doðal olarak yüksek eðitim düzeyi vet profesyonel aktivitenin, bir koruyucu olarak ortaya çýktýðýný belirtti. Alzheimer hastalýðý hakkýnda bilgi veren Saðlýk Ýl Müdürü Mehmet Derviþ, Alzheimer hastalýðýnýn, demansýn (Sendroma) sinsi ve yavaþ bir þekilde ilerleyen ve en sýk rastlanan bir hastalýk olduðunu belirtti. Sayfa 2’de

vustralya Büyükelçiliði'nin organize ettiði 'Mesajýnýz Var! Kentsel Avustralya’da Yerli Kimliði' adlý gezici sergi, önce Mardin’de daha sonra Ankara’da izleyicisiyle buluþacak. Çaðdaþ Avustralya sanatýnýn önde gelen Aborijin sanatçýlarýnýn önemli eserlerinden oluþan sergi, 27 Eylül 2012 tarihinde valilik konaðýnda sanatseverlerin beðenisine sunulacak. Sergiyi, bu sene Mardin ve Ankara’ya getirebildikleri için çok mutlu olduklarýný belirten Avustralya’nýn Türkiye Büyükelçisi Ian Biggs, “Bu serginin, iki ülke arasýnda hali hazýrda dostluk içinde yürüyen iliþkilerimizi daha da geliþtirmemize katkýda bulunacaðýna inanýyorum. Avustralya ve Türkiye, Büyük Savaþ’tan doðan eþsiz bir dostluðu paylaþmaktadýr. Bu tip sergilerle Türkiye’deki dostlarýmýza Avustralya kültürü ve sanatýnýn diðer bir yönünü de göstermek arzusundayýz.” Dedi.

Sergi, Mardin’de 27 Eylül-20 Ekim 2012 tarihleri arasýnda, Mardin Valiliði Konak Galerisi'nde izleyicilerle buluþacak.

Sohbet Yoldur

S

ohbet eski deðerler arasýna girmeye aday bir kavram gibi dursa da, insanlýðýn hasta gönlüne þifa olan ilaçlarýn þahý olma vasfýný kaybetmeyecektir.

Mesut Ege bihaber bir hale gelmektedir.

Modern ve yabancý kavramlar arasýnda sevgiden mahrumlaþtýrýlan insan, dünyadan haberdar kendisinden Sayfa 2’de


26 Eylül 2012 Çarþamba

2

Eðitim düzeyi ve profesyonel aktivite S Alzheimer hastalýðý için koruyucu

Sohbet Yoldur

Alzheimer hastalýðý hakkýnda bilgi veren Saðlýk Ýl Müdürü Mehmet Derviþ, Alzheimer hastalýðýnýn, demansýn (Sendroma) sinsi ve yavaþ bir þekilde ilerleyen ve en sýk rastlanan bir hastalýk olduðunu belirtti. Ali Edis

M

ardin Saðlýk Ýl Müdürü Mehmet Derviþ, düþük eðitim düzeyinin Alzheimer hastalýðý için bir risk olduðunu, doðal olarak yüksek eðitim düzeyi ve profesyonel aktivitenin, bir koruyucu olarak ortaya çýktýðýný

belirtti. Alzheimer hastalýðý hakkýnda bilgi veren Saðlýk Ýl Müdürü Mehmet Derviþ, Alzheimer hastalýðýnýn, demansýn (Sendroma) sinsi ve yavaþ bir þekilde ilerleyen ve en sýk rastlanan bir hastalýk olduðunu belirtti. Derviþ, 85 yaþýn üstündeki nüfusun yaklaþýk yarýsýnda Alzheimer

hastalýðýnýn ortaya çýkmasýnýn beklendiðini söyledi. Hastalýðýn baþlangýcýnýn kesin olarak belirlenemediðini belirten Derviþ, ”Ýlk evrelerde hafif düzeyde unutkanlýk vardýr ve kiþi genellikle bellek bozukluðundan yakýnmaktadýr. Erken evrede mesleki performansýndaki bozulma iþ arkadaþlarý tarafýndan fark edilmektedir. Hasta olan þahýs, yabancý mekânlarda yolunu kaybedebilir. Evde ise yemeðini sýk sýk yakabilir, ileri evrede bu bozulma giyinme, yýkanma gibi temel aktivitelerde yardýma ihtiyaç düzeyine ulaþabilir. Öncesine göre daha unutkan, zihinsel tepkileri açýsýndan daha yavaþ, yeni problemlere daha güç çözüm üretir durumda olabilirler. Yaþlýlýkla iliþkili unutkanlýk ve hafif hafýza bozukluðu kavramlarý demansla (sendroma) ayrýlmasý gereken diðer durumlardýr.“ dedi. Hastalýk 5 ile 20 yýl arasýnda sürüyor Saðlýk Ýl Müdürü Mehmet, Alzheimer hastalýðýnýn beyindeki ilerleyiþ sürecinin ortalama 5 ile 20

yýl arasý sürdüðünü vurguladý. Derviþ, þöyle devam etti: ”Sinir hasarý, hafýza alanlarýnda sýnýrlý kaldýðý sürece, bellek sistemi giderek iþlevsizleþeceðinden bu durum bir ilerleyici ve saf unutkanlýk olarak yansýyacaktýr. Sinir hasarý yürütücü iþlev merkezine ilerlediðinde, yürütücü iþlevler de bozulmaya baþlayacaktýr. Alzheimer hastalýðý, günlük yaþamsal aktivitelerde azalma ve biliþsel yeteneklerde bozulma ile karakterize, nöropsikiyatrik semptomlarýn ve davranýþ deðiþikliklerinin eþlik ettiði nörodejeneratif bir hastalýktýr. Demansýn en sýk görülen tipidir. Akdeniz diyeti, bir koruyucu faktör olarak son yýllardaki en popüler çevresel faktör araþtýrma konularýndan biridir. Akdeniz diyeti ile tahýllar, sebzeler, meyveler, peynir, süt, özellikle balýk, zeytinyaðý içerikli zengin bir diyet kastedilmektedir. Zihinsel ve bedensel egzersiz yapýlmasý, eðitim düzeyinin artýþý, stresin en aza düþürülmesi, olabildiðince hayvansal yaðlarýn az tüketilmesi, sigara içilmemesi risk faktörlerini azaltýr.“

Öðrenciler yararýna kermese Nusaybin - Cizre yolundaki vatandaþlardan büyük ilgi patlayýcýlar imha edildi

Ýsmail Erkar

M

ardin'de ihtiyaç sahibi öðrenciler yararýna düzenlenen kermese vatandaþlar büyük ilgi gösterdi. Ev yapýmý kek, pasta, tatlý ve yemek çeþitleri ile el iþi hediyelik eþya ve çeyizlik eþyalarýn satýldýðý kermes, Mardinli hayýrsever kadýnlarýn bir araya gelerek kurduðu Yaðmur Derneði tarafýndan açýldý. Geliri ihtiyaç sahibi öðrencilere verilmek üzere Yeniþehir semtinde düzenlenen kermesin açýlýþýna; Mardin Valisi Turhan Ayvaz’ýn eþi Zehra Ayvaz, Mardin Belediye Baþkaný Mehmet Beþir Ayanoðlu'nun eþi Fahriye Ayanoðlu, Müftü Dursun Ali Coþkun, Yaðmur Derneði Baþkaný Güler Hamidi ve vatandaþlar katýldý. Müftü Dursun Ali Coþkun'un duasý ile açýlan kermesin bir hafta boyunca süreceði belirtildi. Kermes açýlýþýnda konuþan Vali

Ayvaz’ýn eþi Zehra Ayvaz, Yaðmur Derneði tarafýndan açýlan kermeste elde edilecek gelirin fakir öðrencilere burs olarak verileceðini belirtti. Bayan Ayvaz, kadýnlarýn bir araya gelip bu tür hayýr iþlerinde bulunmalarýnýn son derece hayýrlý bir davranýþ olduðunu söyledi. Yaðmur Derneði Baþkaný Güler Hamidi ise kermesin açýlmasýnda emeði geçenlere teþekkür etti. Hamidi, þöyle dedi: "Fakir ama baþarýlý çocuklarýmýzýn eðitilmesi konusunda hazýrlanan bu anlamlý kermese her vatandaþýmýzýn destek vermesini bekliyoruz. Çünkü tüm çocuklarýmýzýn iyi bir eðitim almasýna büyük önem veriyoruz. Hem Yeniþehir semtinde ve eski Mardin'de iki ayrý kermes açtýk. Buradan elde edilecek gelir ile fakir ve muhtaç öðrencilerimizi okutacaðýz. Kermese katýlan vatandaþlar ev hanýmlarýnýn yaptýklarý ev yemekleri ve tatlý çeþitlerinden alarak fakir öðrencilere katký saðladý."

M. Sait Çakar

N

usaybin-Cizre yoluna konulan patlayýcýlar uzman ekipler tarafýndan kontrollü bir þekilde etkisiz hale getirildi. Edilen bilgilere göre, Nusaybin - Cizre Karayolu Odabaþý köyü mevkiinde yolun kenarýna konulan patlayýcý, vatandaþlarýn ihbarýyla ortaya çýktý. Yol kenarýnda

kabloyu gören vatandaþlar Jandarmaya haber verdi. Bölgeyi güvenlik çemberine alan jandarma ekipleri, 5 düzenek þeklinde tuzaklanmýþ patlayýcýlarý tespit etti. Patlayýcý uzmanlarý düzenekleri fünyeyle 3 patlama þeklinde kontrollü olarak etkisiz hale getirdi. Yaklaþýk 3 saat kapalý kalan Nusaybin - Cizre yolu patlayýcýlarýn etkisiz hale getirilmesiyle tekrar trafiðe açýldý.

ohbet eski deðerler arasýna girmeye aday bir kavram gibi dursa da, insanlýðýn hasta gönlüne þifa olan ilaçlarýn þahý olma vasfýný kaybetmeyecektir. Modern ve yabancý kavramlar arasýnda sevgiden mahrumlaþtýrýlan insan, dünyadan haberdar kendisinden bihaber bir hale gelmektedir. Acziyetinden habersiz hale gelen insan, gözünü zapt edebileceði gönlünden, kaldýramayacaðý yüklere çevirir. Devletlerin bile halledemeyeceði sorunlarý halledecekmiþ gibi fikr edip gönlünü tüketen insan... Gönlünü sevgiyle, iyilikle, dürüstlükle besleyen ve muhabbetle taþýran insan ise gönlüne dokunacak, hissedip tanýyacak ve anlayacak bir sohbet arayýp durur. Her ne kadar insanlar bencilliðe teþvik etseler de onu, o gönül balýný sohbette bulduðu için gönlüne þifayý yine sevgi halkalarýnda arar.

Mesut Ege

Her ne kadar yeni moda gençliðin, garibine gitse de sohbet kültürü, Ýslam kültüründen gelen bir sahabe faaliyetidir. Sahabe efendilerimiz sohbette bulundu peygamberimizin arkadaþý olup o sohbetin gönle þifa olduðunu kabul edip sahabe oldular. Sahabeler, sohbet halkasýnda yetiþtiler. Ýlim sohbetleri, ecdadýmýzdan bize miras kalan usulümüzdür. Bu mirasý deðerlendirirsek hak yolunda bir cemaat, deðerlendirmezsek mirasý çarçur eden evlatlar oluruz. Sohbet için öyle büyük organizelere, kalabalýk ekiplere hiç mi hiç ihtiyaç yok ihtiyaç iman edip salih amel iþlemek isteyen bir veya daha fazla kiþi. Bu sohbet halkasý manevi bir güç kazanýr ve o gücü hisseder. Mahþeri Dünya kalabalýðýnda ki yalnýzlýktan kurtulup cemaat olur ve Allah'ýn rahmet eli cemaatle beraberdir' Hadis-i Þerifinin müjdesine mazhar olur. Sohbet halkasý bir kitabý açýp okumakla olacaðý gibi herhangi bir ilmi mesele ile de olabilir. Sohbetlerin meyvelerini aðaçlarýn meyve vermesinden daha kýsa bir sürede beklemek yanlýþtýr. Aðaç gibi sade ve þuursuz bir varlýðýn meyvesi için emek ve sabýr gerekirken insan gibi karmaþýk bir yapý için ameli meyveler için belirli bir süre tahmin etmek zor olmakla beraber bize düþen gayret etmektir. istediðimiz meyveler olmasa da izlerini görmemiz bizi þevklendirmelidir.Bu meyvelerin olgunlaþmýþ hali Müslüman þahsiyetine ulaþmýþ bir mümindir. Bu Müslüman þahsiyetin dili tevhidi söylediði gibi amelinde de en az farzlar görülür,gözü haramdan kaçýndýðý gibi aklý hayrata dönüktür, kalbi ahrette meyyal olduðu gibi ayaklarý ilmi sohbet yolundadýr.Kendisine iyi olduðu gibi topluma da iyidir. Küçük sohbetleri tertip eden veya sohbetlere devam ettiði müddetçe cennetin gölgesi olan bahçelerde dolaþmakta ve ahirette hakiki cennete talip olduðunu ameliyle ispatlamaktadýr. mesutege1@hotmail.com

4 Eylül mahallesinde dere ýslahý Sedat Aslanaçier

B

ozüyük"te 4 Eylül Mahallesi"nde alt yapý çalýþmalarý devam ediyor.

Bozüyük’te 4 Eylül Mahallesi’nde alt yapý çalýþmalarý devam ediyor. 4 Eylül Mahallesi’nin Kýzýltepe eteklerinde kalan bölümünde dere ýslahý yapýlarak yaðmur sularý yer altýna alýndý. Bozüyük Belediyesi Fen Ýþleri Müdürlüðü ekipleri tarafýndan Cezmi Or Caddesi ile Tevfik Fikret Caddesi arasýnda dere yataðý üzerinde bulunan 12 metrelik yola Kýzýltepe’den gelen yaðmur sularýnýn toplanarak çevreye zarara vermeden toprak altýna alýnmasý için 2 noktaya 800’lük büz döþenerek dere ýslah edildi. Islah çalýþmalarýnýn ardýndan bozulan yollar da da tesviye çalýþmasý yapýlarak ulaþýma açýldý. 4 Eylül Mahallesi’nde Muammer Aksoy Caddesi, Tevfik Fikret Caddesi, Bedri Rahmi Caddesi ve Yaþar Kemal caddeleri arasýnda kalan adada yer alan 887, 886, 888,

883, 884 ve 885 nolu sokaklarda da yol düþürme çalýþmalarý baþlatýldý. Devam eden yol düþürme çalýþmalarýnda adý geçen sokaklardaki yollarýn kýrmýzý

kodlarý belirlenerek yollar imar ve alt yapý çalýþmalarýna hazýr hale getiriliyor.


www.mardiniletisimgazetesi.com.tr

Eðitim servisten baþlýyor

F

atih Üniversitesi Öðretim Görevlisi Uzman Pedagog Adem Güneþ, öðrencilerin eðitiminin ilk ders zili ile deðil, servise bindikleri dakikalardan itibaren baþladýðýna dikkat çekti. Okul taþýtlarýnýn özellikleri tartýþýlýrken, bu araçlarý kullanan þoförler hakkýnda konuþulmadýðýna iþaret eden Güneþ, “Kurumlara servis hizmeti sunan þirketler için okul servisi hizmeti, gün içindeki hizmetlerden sadece birisi durumunda. Bazen bakýyorsunuz, sabah 06.00'da fabrika servisi yapan þahýs, ilk servisini bitirdikten sonra alel acele 08.00'de okul servisine çýkmakta, onu da tamamladýktan sonra öðleden sonra pikniðe gidecek olan bir grup hanýmý piknik yerine götürmek için çaba sarf etmekte.” dedi. Güneþ, þu anki servis hizmeti anlayýþýnda okul servislerinin ‘özel’ bir yer teþkil etmediðini vurguladý. Fatih Üniversitesi Öðretim Görevlisi Uzman Pedagog Adem Güneþ, okul taþýtlarýný kullanan servis þoförlerinde bulunmasý gereken özellikler hakkýnda açýklamalarda bulundu. Okul taþýtlarýnýn özellikleri hakkýnda çok þey yazýldýðýný, þekil ve modelleri hakkýnda tartýþýldýðýný ama bu araçlarý kullanan þoförleri hakkýnda çok konuþulmadýðýný belirten Güneþ, “Halbuki, günün baþlangýç saatini, yani çocuðun zihnen en açýk olduðu saatleri birlikte geçirdiði bir yetiþkinin özellikleri eðitimin kalitesi açýsýndan oldukça önem taþýmaktadýr. Güne servis þoförünün ve hostesin bir tebessümü ve ‘günaydýn’ hitabý ile baþlayan çocuklar ile asýk suratlý ve trafikte küfürbaz birinin aracýnda yolculuk yapan çocuðun eðitim performansý birbirinden çok farklýdýr. Öðrencilerin eðitimi ilk ders zili ile deðil, servise bindikleri dakikalarda baþlar. Ve serviste geçen dakikalar pratik ve yaþam içinde bizzat çocuklara ‘örnek yaþam sunulan’ bir ders olduðu için okulda kara tahtanýn önünde anlatýlan derslerden çok daha etkindir. Öðretmen derste ‘baþkalarýna saygýlý olmanýn’ gerekliliðini anlatýrken, servis þoföründen ‘boþ ver oðlum saygýyý maygýyý sen ekmek parasý koparmaya çalýþ hayattan’ diye iþitmesi, öðretmenin haftalarca sürdürdüðü çabasýný boþa çýkarýr. Veya ‘trafik kurallarýna uymanýn faydalarý’ný derste anlatan öðretmenin aksine, servis þoförünün trafik ihlalleri yapmasý ve “kurallar ihlal edilmek için var ” diye kendince espri yapmasý sizin saatlerce ders anlatarak geliþtirmeye çalýþtýðýnýz sosyal yaþam becerisini al aþaðý ediverir.” diye konuþtu. “Serviste geçen dakikalar eðitimin bir parçasý haline getirilmeli” Okulda görülen derslerin sokaða yansýmasýnda servis þoförlerine de rol verilebileceðini aktaran Güneþ, þöyle devam etti: “Örneðin, trafik dersinde ‘ yaya kaldýrýmýnýn kullanýlmasý’ anlatýldýðýnda, servis þoförü bu konudan haberdar edilmeli, yolda giderken çocuklarla bu konu hakkýnda konuþmalý, yaya geçidinden geçmeye hazýrlanan bir yayaya nasýl da ‘buyurun’ diye yol verme nezaketinin sergilendiðini pratikte de göstermelidir. Çocuklarýn serviste geçen dakikalarý eðitimin bir parçasý haline getirilmelidir,

týpký Nasrettin Hoca gibi.. Nasrettin Hoca, sabah erken saatte öðrencilerinin evlerine tek tek uðrayýp onlarý eþeklerine tek tek bindirerek birlikte okula doðru yola çýkardý. Ancak günün ilk saatlerinin verimliliðini kaybetmek istemeyen Nasrettin Hoca, kendi eþeðine ters biner, arkasýndan gelen çocuklarla ilk dersini yolculuk sýrasýnda yapardý.” “Servis þoförleri çocuk eðitimi hakkýnda bilinçlendirilmeli” Yurt dýþýnda çocuklarla günün ilk saatlerini geçirecek olan servis þoförlerinin seçimi ve bunlarýn eðitimi üzerinde oldukça fazla durulduðunu dile getiren Güneþ, “Çocuk eðitimi hakkýnda bilinçlendirilmeyen bir þoför hem kendini hem de yolculuk yaptýðý çocuklarý tehlikeye atar. Zira, çocuklarýn içinde, öfke kontrol bozukluðu olanlar veya otist olanlar yahut da ilk gün sendromu yaþayan çocuklarýn davranýþlarýnýn neler olabileceði konusunda þoför eðitim almaz ise, arka koltukta oturan bir çocuðun kýzgýnlýkla kalem kutusunu birden baþýnda hissedebilir. Ve bu þaþkýnlýk aracýn kaza yapmasýna neden olabileceði gibi, araç içinde kartopu efekti gibi çocuklarýn birbirine karþý þiddet göstermesine de neden olabilir. ‘Yeterince’ eðitimsiz bir servis þoförü veya yardýmcý personel araç içinde çýkan böylesi bir kaosla nasýl mücadele edeceðini bilemez ise, güçlü çocuklar zayýf olanlarý, sosyal olan çocuklar asosyal çocuklarý zarara uðratýr.” dedi. “Fabrika servisi yapan þahýs sonra okul sevisine çýkýyor” Mevcut durumda, tablonun çok da iç açýcý olmadýðýný vurgulayan Güneþ, “Zira kurumlara servis hizmeti sunan þirketler için okul servisi hizmeti, gün içindeki hizmetlerden sadece birisi durumunda. Bazen bakýyorsunuz, sabah 06.00'da fabrika servisi yapan þahýs, ilk servisini bitirdikten sonra alel acele 08.00'de okul servisine çýkmakta, onu da tamamladýktan sonra öðleden sonra pikniðe gidecek olan bir grup hanýmý piknik yerine götürmek için çaba sarf etmektedir.” þeklinde konuþtu. Þu anki servis hizmeti anlayýþýnda okul servislerinin ‘özel’ bir yer teþkil etmediðini dile getiren Güneþ, “Halbuki bu durum hem servis þoförleri için ve hem de bu hizmeti alanlar için saðlýklý deðil. Bu konuda ciddi özveri içinde olan þirketler olduðu halde, ticari kaygýlardan dolayý birçok þirket bahsettiðimiz detaylara gülüp geçebiliyor…” ifadesini kullandý. Güneþ, þunlarý aktardý: “Bunun da ötesinde okul problemi yaþayan çocuklarýn birçoðu serviste kendi akranlarý ile yaþadýklarý sorunlarýn okula yansýyor olduðunu da gözlemliyoruz. Bu hususta servis yardýmcý personeli de çaresiz durumda kalýyor bazen. Servis içinde çýkan kavgalara ve aþaðýlama ifadelerine nasýl müdahale edeceklerini bilemiyorlar. Pedagojik bilgileri maalesef yetersiz. Herkes kendi usulünce kendi evinde çevresinde çocuklara nasýl davranýlýyorsa servisteki misafirlere de öyle davranýyor.” (CÝHAN)

26 Eylül 2012 Çarþamba

3

Çiçek: Dil ve içerik açýsýndan modern toplumun anayasasýný yapmak zorundayýz T

ürkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Baþkaný Cemil Çiçek, anayasalar ve yasalarýn bir dilin en güzel metinleri olduðunu söyledi. Anayasanýn dilinin kötü olduðunu herkesin bildiðini belirten Çiçek, "Zaman zaman þartlar zorlaþsa da daha modern toplumun anayasasý olabilecek bir anayasayý hem dil hem de içerik açýsýndan yapmak zorunda olduðumuzun farkýndayýz." dedi.

Bilkent Otel ve Konferans Merkezi'nde düzenlenen 7.Uluslararasý Türk Dili Kurultayý'nýn açýlýþýna katýlan TBMM Baþkaný Çiçek, yeni anayasa ile ilgili önemli açýklamalarda bulundu. Anayasa metninin kötü olduðunu, yemin metnini düzgün okuyabilen milletvekili sayýsýnýn fevkalade az olduðunu ifade eden Çiçek þunlarý söyledi; "Eski vekillerde dahil hepimiz bu metni okurken büyük zorluklar çekiyoruz. Anayasalar ve yasalar o dilin mükemmel örnekleridir. Bir dilin en güzel metinleri denildiðinde anayasalar gösterilir. Hem kelime zenginliði, hem de gramer yönünden anayasalar örnek metinlerdir. Bu dönem yeni bir anayasa yapmaya gayret ediyoruz. Bunun dili daha iyi olacaktýr. Hem dil hem de içerik açýsýndan daha iyi toplumsal beklentileri karþýlayabilecek ve sorunlara çözüm üretebilecek bir anayasa yapmak istiyoruz." Yasama çalýþmalarýnýn daha kaliteli, dil ve teknik açýdan daha özenli olmasý için bir yasama enstitüsü kurmak için çalýþmalara baþladýklarýný anlatan Çiçek, "Gazi üniversitesi ile iþbirliði protokolü imzaladýk. Ümit ediyorum yeni seçilen rektörde bu konuya gerekli hassasiyeti gösterir. YÖK'ten

de gerekli izin alýndýktan sonra bu enstitü faaliyeti geçecektir." þeklinde konuþtu.

24-28 Eylül tarihlerini kapsayacak kurultayda yurt içinden 127 bilim adamý katýlýyor. Kurultay, 25 ülkeden 80 bilim adamýný da konuk ediyor. Ankara Bilkent Otel Konferans Merkezi'nde düzenlenen kurultayýn açýlýþ törenine, Baþbakan Yardýmcýsý Bülent Arýnç, Türk Dil Kurumu (TDK) Baþkaný Prof.Dr. Mustafa Kaçalin, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Baþkan Vekili Dr. Nazif Öztürk ve birçok ülkeden davetli katýldý.

Program, 'Dünden Bugüne Türk Dil Kurultay'larý baþlýklý barkavizyon gösterimi ile baþladý. Programýn açýlýþ konuþmasýný yapan TDK Baþkaný Prof.Dr. Mustafa Kaçalin, ilki Atatürk'ün öncülüðünde 26 Eylül 1932 yýlýnda yapýlan kurultayýn, 1988 yýlýndan bu yana dört yýlda bir ve uluslararasý düzeyde gerçekleþtirildiðini söyledi. Kurultayda Türk dil bilgisi ve dil bilimi araþtýrmalarý, karþýlaþtýrmalý Türk dili araþtýrmalarý, köken bilgisi, aðýz araþtýrmalarý, Türk sözlükçülüðü, terimler, bilgisayarlý dil bilimi, Türk iþaret dili, Türkçenin yabancý dil olarak öðretimi, farklý disiplinler açýsýndan Türk dili, dil iliþkileri, edebi metinler, metinlerin dili,Türk Dil Kurumu ve Türkoloji tarihçesiyle ilgili araþtýrmalara, yazým ve anlatým sorunlarý,Türk dili araþtýrmalarýnda yöntem sorunlarý gibi konular ile ilgili sunumlar yapýlacaðýný vurgulayan Kaçalin, "Kurultaya 25 ülkeden 80 yabancý ve ülkemizden 127 bilim adamý katýlýyor. Kurultaya 469 kiþi bildiri sunumu için baþvuru yapýldý. Tek tek incelenen baþvurular arasýndan bilim kurulumuz tarafýndan kabul edilen 206 bildiri 4 günlük program kapsamýnda ele alýnacak." diye konuþtu. Eðitim kurumlarýndaki gençlerin kaç kelime ile konuþtuðunun tespit edilmesi gerektiðini vurgulayan Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Baþkan Vekili Dr. Nazif Öztürk ise "Geliþmiþ ülkelerde temel eðitime baþlayan bir kiþi 2 bin kelime konuþabiliyor. Ülkemizde ise temel eðitime baþlayan bir çocuk bin 30 kelime ile konuþuyor." dedi. 7. Uluslararasý Türk Dili Kurultayý'na 469 bildiri ile baþvuru yapýlmasýnýn Türkçenin dünya dilleri arasýndaki yerini ve kurultayýn bilim dünyasýndaki itibarýný göstermesi açýsýndan önemli bir olgu olduðunu

vurgulayan Baþbakan Yardýmcýsý Bülent Arýnç, "Sunum yapýlacak konu baþlýklarý bakýldýðýnda özellikle Türk iþaret dili ve etimoloji konularýnýn konuþulacak olmasýndan ayrý bir memnuniyet duydum. Ancak programýn içeriðinde Türk iþaret dilini sadece 2 bildirinin yer almasýna üzüldüm. Bir oturum bile açýlamamýþ. Öyle anlaþýlýyor ki böyle hayati bir konu yeterli düzeyde araþtýrmaya konu edilememiþ." þeklinde konuþtu.

Hükümetin desteði ile kýsa süre önce çýkarýlan Türk iþaret dili sözlüðünün içerik ve hazýrlanýþ bakýmýndan bir ilk olduðunu vurgulayan Arýnç, "Ýþitme engelli vatandaþlarýmýzýn sorunlarý bugüne kadar göz ardý edilmiþti. Bugün bu ayýptan dönmemizi saðlayan Milli Eðitim Bakanlýðý ve Türk Dil Kurumu'na teþekkür ediyorum. Bu alanda yapmamýz gereken daha çok þey var. " açýklamasýnda bulundu. “Bozuk Türkçemle ve sýnýrlý sayýdaki kelime daðarcýðýmla düþüncelerimi sizlere kýsaca ifade etmek istiyorum." diyen Çiçek, "Dil sorunumuzun olduðu konulardan biride hukuk ve hukuki terimlerdir. Bu konuda çok kötü durumdayýz. Kanunlarýmýzda hem gramer hem de anlam itibariyle dili çok kötü kullandýðýmýz bir vakadýr. Ayný metnin farklý yorumlanmasýndan kaynaklanan sýkýntýlar ve kargaþalara þahit oluyoruz." ifadelerini kullandý. Dünya üzerinde 6 bin 912 yaþayan dil bulunduðunu anlatan Çiçek, "Türkçe dünyada konuþulan beþinci dil olarak kullanýlýyor. Bir medeniyet, kültür ve sanat dili olan dilimizi eðitimde, edebiyatta, sanatta, siyasette ve sokakta çok göremiyoruz. Bu olmayýnca da ifade gücümüz sýnýrlý iletiþimlerimiz eksik kalýyor. Siyasette dilimizi iyi kullanmadýðýmýz bir gerçek. Bunun sonucunda konuþamayan sadece polemik yapan birbiri ile kavga eden siyasetçiler görüyoruz. Çözüm üretmeyen sürekli kaos ve gerginlik doðuran kaba bir dil ve siyasete þahit oluyoruz. Konuþmak yerine kavga etmeyi, gerginliði meþru zeminleri tahrip etmeyi ve kavga etmeyi tercih ediyoruz. Ardýndan da demokrasi eksikliðinden siyasi üslup özensizliðinden siyasette kabalýk ve kavgadan þikayet ediyoruz." diye konuþtu. (CÝHAN)

Üniversitelere ek yerleþtirme baþvurularý 27 Eylül'de baþlýyor

lçme, Seçme ve Yerleþtirme Merkezi aracýlýðýyla yaptýklarýnda ödeyecekleri 3,00 ÖSYM'nin http://www.osym.gov.tr (ÖSYM), üniversitelere ek yerleþtirme TL tutarýndaki hizmet ücreti dýþýnda baþka Ýnternet adresinden yayýmlanacak. baþvurularýnýn 27 Eylül’de bir ücret ödemeyecekler. Posta ile Kýlavuz adaylara ön bilgi amacýyla baþlayacaðýný duyurdu. gönderilen tercih formlarý iþleme yayýmlanacak. Tercih iþlemlerinin ÖSYM’den yapýlan yazýlý alýnmayacak. baþlayacaðý 27 Eylül 2012 tarihine kadar açýklamada, 2012-2013 öðretim yýlý için 2012-ÖSYS Ek Yerleþtirme zorunlu hallerde kýlavuzda deðiþiklik merkezi yerleþtirmede boþ kalan, kurallarýna iliþkin bilgiler, 2012-ÖSYS yapýlabilecek. Adaylarýn tercihlerini yerleþtirilen adaylarýn kayýt yaptýrmamasý Yükseköðretim Programlarýna Ek yapmadan önce 27 Eylül 2012 tarihinde nedeniyle boþalan ve 2012-ÖSYS Yerleþtirme Kýlavuzu'nda yer alacak. Ek ÖSYM'nin internet adresinden Yükseköðretim Programlarý ve Kontenjanlarý yerleþtirme için baþvuracak adaylarýn bu güncellenerek yayýmlanacak kýlavuzu Kýlavuzu yayýmlandýktan sonra açýlan kýlavuzu dikkatle incelemeleri gerekecek. dikkatle incelemeleri gerekecek. yükseköðretim programlarýnýn Adaylar, 2012-ÖSYS Ek Yerleþtirme Ek yerleþtirme iþlemleri, 2012 kontenjanlarýna 2012-ÖSYS sonuçlarýna göre Kýlavuzu ile Tercih Formuna ÖSYM'nin Öðrenci Seçme ve Yerleþtirme Sistemi ÖSYM tarafýndan ek yerleþtirme yapýlacaðý http://www.osym.gov.tr internet adresinden (ÖSYS) Kýlavuzu, 2012-ÖSYS duyuruldu. ulaþabilecekler. Kýlavuz daðýtýmý ve satýþý Yükseköðretim Programlarý ve Açýklamaya göre, adaylar, 2012yapýlmayacak. Kontenjanlarý Kýlavuzu ile 2012-ÖSYS ÖSYS Ek Yerleþtirme tercihlerini, 27 Eylül-1 2012-ÖSYS Ek Yerleþtirme Yükseköðretim Programlarýna Ek Ekim 2012 tarihleri arasýnda baþvuru Kýlavuzu'nun kontenjan tablolarý, program Yerleþtirme Kýlavuzu'nda belirtilen merkezleri aracýlýðýyla (Baþvuru Merkezleri, koþullarý ve diðer tablolarý bugün ve yarýn esaslara göre yapýlacak. (CÝHAN) resmi iþ günü ve resmi iþ saatleri arasýnda baþvuru alacaklardýr.) veya MARDÝN ARTUKLU ÜNÝVERSÝTESÝ Yapý Ýþleri ve Teknik Daire Baþkanlýðý internet üzerinden Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörlük Binasý ve Sosyal Bilimler Enstitüsü Çatýlarý Onarým Ýþi ihale edileceði bireysel olarak ilan edilmiþtir. Ancak 4734 sayýlý Kamu Ýhale Kanununun 26 ýncý maddesine göre aþaðýdaki hususlarda kendileri yapacak. düzeltme ilaný yayýnlanmasýna karar verilmiþtir. Tekliflerin hazýrlanmasý ve sunulmasýnda düzeltilen 2012-ÖSYS maddelerin esas alýnmasý gerekmektedir. merkezi ilk Ýhale Kayýt Numarasý : 2012/135034 yerleþtirmede 1 -Ýdarenin tercih iþlemi a) Adresi : Yeniþehir Yerleþkesi Diyarbakir Yolu Üzeri MAÜ Rektörlük Binasý yapýlabilen tüm 47100 yeniþehir MARDÝN MERKEZ/MARDÝN Ortaöðretim b) Telefon ve faks numarasý : 4822134002-4822135007 Kurumu (Okulu) c) Elektronik Posta Adresi : yidb@artuklu.edu.tr Müdürlükleri ve ç) Ýhale dokümanýnýn görülebileceði ÖSYM Sýnav internet adresi varsa : https://ekap.kik.gov.tr EKAP/ Merkezi 2-Düzeltmeye konu ilanýn yayýmlandýðý a) Kamu Ýhale Bülteninin tarih ve sayýsý : Yöneticilikleri b) Gazetenin adý ve tarihi : Mardin Haber Gazetesi 22.09.2012- Ýletiþim Gazetesi 22.09.2012 ÖSYS’de Baþvuru Ýhalenin Merkezi olarak a) Yapýlacaðý yer : MARDÝN ARTUKLU ÜNÝVERSÝTESÝ YAPI ÝÞLERÝ VE TEKNÝK görev yapacaklar. DAÝRE BAÞKANLIÐI Baþvuru süresi b) Tarihi ve saati : 04.10.2012-10:00 uzatýlmayacak. Ýlanýn 3. Maddesinin b bendi 04.10.2012-10:00 olmasý gerekirken sehven 01.10.2012-10:00 olarak Adaylar, düzenlenmiþtir. tercihlerini Ýlanýn 3. Maddesinin b bendini 04.10.2012-10:00 olarak düzeltilmesini rica ederiz. BASIN NO : 409 baþvuru merkezi

Ö

DÜZELTME ÝLANI


www.mardiniletisimgazetesi.com.tr

Türkiye'nin 30 yýldýr yaþadýðý, 50 bin kiþinin hayatýný kaybetmesine sebep olan terör sorunu, yýllarca sadece güvenlik boyutuyla ele alýndý. Terörün, kendini besleyen 'yan alanlar' oluþturduðu fark edilemedi. Tedbir alýnmadýðý için PKK'yý beslemeye devam eden en önemli damar uyuþturucu.

26 Eylül 2012 Çarþamba

4

PKK’yý besleyen en önemli damar

uyuþturucu

D

iyarbakýr ile Bingöl arasýndaki kýrsal bölge uçsuz bucaksýz kenevir tarlalarýyla dolu. Terör örgütü "Siz ekin, biz burada oldukça devlet buraya gelmez." diyor. Uyuþturucu yetiþtiricileri de PKK'ya hem lojistik destek, hem de gelirden pay veriyor. Bu bölgedeki 80 köy ve mezrada yaklaþýk 500 ton esrar yetiþtiriliyor. Türkiye'nin 30 yýldýr yaþadýðý, 50 bin kiþinin hayatýný kaybetmesine sebep olan terör sorunu, yýllarca sadece güvenlik boyutuyla ele alýndý. Terörün, kendini besleyen 'yan alanlar' oluþturduðu fark edilemedi. Tedbir alýnmadýðý için PKK'yý beslemeye devam eden en önemli damar uyuþturucu. Terörün yoðun olduðu bölgeler, uyuþturucu ve kara para için adeta 'güvenli bölge' olarak görülüyor. Diyarbakýr ile Bingöl arasýndaki kýrsal alan bunun en bariz örneklerinden biri. Diyarbakýr'ýn kuzeyinde yer alan Lice, Hani, Hazro ve Kulp ilçeleri ile Bingöl'ün Genç ilçesi kýrsalýnda uçsuz bucaksýz uyuþturucu tarlalarý bulunuyor. Devletin 'terör' gerekçesiyle uðramadýðý, PKK'nýn ise kamp kurduðu bu bölgedeki 80 köy ve mezrada Hint keneviri ekiliyor, esrar üretiliyor. Bu yýl, bölgede yetiþtirilen esrar miktarý yaklaþýk 500 ton. Üretimin tamamý terör örgütünün kontrolünde gerçekleþiyor. Zira örgüte 'komisyon' vermeden kenevir ekmek mümkün deðil. Kendi baþýna hareket edenlerin tarlasý yakýlýyor. Terör örgütünün geçen yýl bu bölgedeki uyuþturucudan yaklaþýk 50 milyon dolar gelir elde ettiði hesaplanýyor. PKK'nýn 'eyalet' olarak tanýmladýðý 5 bölge içinde, kendi masraflarýný karþýlayýp þehirdeki milisleri finanse ve diðer eyaletlere yardým edebilen Amed, Kandil'e de para aktarabilen tek yer.

görülüyor. Bu bölgede evi olmayanlar tarlalarýn baþýna yaptýklarý kulübelerde kalýyor, hasat sonrasý þehre dönüyor. PKK, bölgede uyuþturucuyu kendi kontrolünde tutuyor. Esrarýn gelirinden yüzde 20 pay alýyor. Kýrsalda yýlda ortalama 500 ton esrar yetiþtiriliyor. Polis ve jandarmanýn ele geçirdiði esrar en fazla 15-20 ton oluyor. Geriye kalan uyuþturucu Ýstanbul gibi büyük þehirlerde gençleri zehirliyor. Bu rant çarkýnýn içinde bölgedeki bazý devlet görevlileri ile köy korucularý da yer alýyor. Doðu ve Güneydoðu'da OHAL kapsamýnda köylerin boþaltýlmasý en çok terör örgütü ve uyuþturucu tacirlerine yaradý. Diyarbakýr'ýn Lice, Hani, Hazro, Kulp ile Bingöl'ün Genç ilçesi kýrsalýnda büyük bir boþluk meydana geldi. Askerin kýrsala çýkmamasý üzerine kenevir ekim alaný her geçen yýl geniþledi. PKK'lýlar, kenevir ekenlere, "Siz ekin, biz burada oldukça devlet buraya gelmez." garantisi verdi. 2008 yýlýna gelindiðinde PKK, kenevir ekimini tamamen kontrolü altýna alýrken, 2010 yýlýnda izne tabi tuttu. Köyleri tek tek gezen örgüt üyeleri, kimin kaç dönümde ne kadar kenevir yetiþtirdiðini kayýt altýna alýrken, örgüte verilecek payý belirledi. Uyuþturucu tacirleri, PKK'ya hem yüzde vermeye hem de lojistik ihtiyaçlarýný gidermeye baþladý. Militanlarýn yaþam malzemeleri büyük oranda kenevir ekenler tarafýndan karþýlandý. Örgüte raðmen kenevir ekenlere iki farklý 'ceza' kesildi. Birincisi ürettiði bütün esrarý elinden almak, ikincisi ise esrarý ve sevkiyatta kullandýðý aracý yakmak. Komisyon vermeyenlerin araçlarýný yakan PKK, kendisine yakýn basýn organlarýnda ise, 'uyuþturucuya karþý olduðu için araçlarý yaktýðý' yönünde propaganda yaptý.

Uyuþturucu üretim merkezlerine dönüþen Diyarbakýr-Bingöl kýrsalýnda terör örgütü PKK'nýn kamplarý bulunuyor. 12 yýl aradan sonra asker ve polisin birlikte Görese Daðý'na düzenlediði operasyonda, PKK'nýn, 'Amed' dediði eyaleti buradan yönettiði ortaya çýktý. Diyarbakýr kýrsalýnda Görese gibi 4 yer daha var. Bunlardan ikisi Lice'nin en kuzeyinde, birisi Lice'nin kuzeydoðusunda diðeri ise Genç ilçesi kýrsalýnda. Güvenlik güçlerinin 'terör bölgesi' diyerek gitmediði; ancak PKK'lýlarýn çok rahat hareket ettiði bu bölge tamamýyla esrar tarlalarýyla kaplý.

'Kenevir ekenler örgütün kuryesi oluyor'

Lice ile Genç arasýndaki Akçabudak gibi onlarca köy ve mezranýn hemen yanýnda kenevir tarlalarý görmek mümkün. Zehir tarlalarýnýn su ihtiyacýný karþýlamak için özel kuyular ve havuzlar yapýlmýþ. Esrar tarlasýna sulama sistemi kuranlar bile

Peki, binlerce asker bu bölgede konuþlu olmasýna raðmen Hani, Lice, Kulp, Genç kýrsalýnda terör örgütü nasýl bu kadar etkin olabiliyor? Diyarbakýr'ýn Lice ilçesine baðlý bir köyde kendisi de kenevir eken C.K., uyuþturucuya bulaþanlarýn hem bazý jandarma

Güvenlik güçleri, bu yýl Diyarbakýr kýrsalýnda kenevir ekiminin adeta patladýðýna dikkat çekiyor. Yaklaþýk 3 katlýk bir artýþ söz konusu. Narkoterör uzmanlarý, 2011 yýlýnda Avrupa'da baþ gösteren kriz sebebiyle örgütün özellikle Hollanda, Danimarka, Almanya ve Ýspanya'daki 'haraç' gelirinin ciddi oranda azaldýðýný belirtiyor. Bunu telafi etmek için PKK'nýn uyuþturucuya aðýrlýk verdiði üzerinde duruluyor.

görevlileriyle hem de PKK ile irtibatlý olduðunu söylüyor. Bölgede koruculuk yapan bazý isimlerin de Hint keneviri ektiði biliniyor. Bu kiþilerin hem bazý devlet görevlileriyle hem de örgütle baðlantýlarý olduðu vurgulanýyor. Terör örgütüne yönelik operasyonlarýn, uyuþturucu iþi yapan korucular tarafýndan bölgedeki PKK'lýlara iletildiði ileri sürülüyor. Bazý korucularýn köyde kenevir ekenlerden adam baþýna para toplayarak karakoldaki baþçavuþa verdiðini ileri sürüyor. C.K., örgütün de köylüleri meydanda topladýðýný ve kenevir ekimi yapacak olanlara 'herkes parasýný ayarlasýn' dediðini belirtiyor. C.K., yaþadýklarýný þöyle anlatýyor: "Yolçatý köyüne geçen yýl il jandarma tarafýndan operasyon yapýldý. Bunun üzerine köylüler aracýlýk yapan korucuya kýzdý. O da, 'Biz ilçeyi baðlamýþtýk ama il jandarma beni aþtý, zaten gelirken haberimiz olmadý.' dedi. Hatta il jandarma operasyonu yaptýktan sonra tahkikatý ilçe jandarma yaptý. Esrarlarýn gerçek sahiplerini yakalamadýlar, sadece 80 yaþýnda yaþlý adamýn üzerine her þeyi yýktýlar." Gömülerek saklandýðý; ancak bu þahýs operasyonda öldürülünce paralarýn kaybolduðu belirlenmiþti. Diyarbakýr'da bu yýl en çok kenevir ekilen köyler þunlar: Hedik, Saydamlý, Tepe, Kilimli, Bayýrlý, Saðlýk, Mehmetdil, Baharlar, Hamzabey Akçabudak, Ulucak, Yorulmaz, Yünlüce, Konaklý, Yolçatý, Koruca mahallesi, Dibek, Mehmeddin, Dokuzkanat ve Bilgin. Uyuþturucunun olduðu yerde terör var Diyarbakýr'ýn güneyindeki Bismil, Çýnar ilçelerinde hiçbir þekilde kenevir yetiþtirilmediði gibi teröristlerin varlýðý da neredeyse yok. Ancak daðlýk olan kuzey tarafýnda kenevir tarlalarý mevcut ve örgütün hâkimiyeti söz konusu. Bu bölgede ayný zamanda sürekli terör eylemleri yaþanýyor. Son iki yýlda kenevir ekim bölgesinde onlarca kez yol kesen teröristler, propaganda yaptý. Geçen yýl yine ayný yerlerde yol kesen teröristler bir kaymakam adayý ile 2 asker kaçýrmýþlardý. Ayný yerde bu yýl 7 asker þehit oldu. Sokak olaylarýnda esrar izi Terör örgütünün kýrsalda yetiþtirilmesini teþvik ettiði esrar genelde büyük þehirlerin varoþlarýnda satýlýyor. OHAL yýllarýnda köylerden göç edenler Diyarbakýr, Bursa, Kocaeli, Antalya, Adana, Mersin gibi büyük þehirlere yerleþti. Diyarbakýr'da yapýlan bir çalýþmada ilginç sonuçlar elde edildi. Baþkanlýðýný AK Parti Diyarbakýr Ýl Yönetim Kurulu üyesi avukat Cevdet Nasýranlý'nýn yaptýðý ve Prof. Dr. Nilay Çabukkaya ile Doç.

Dr. Mehmet Çakýcý'nýn katký saðladýðý 'Uyuþturucu Madde ile Mücadele Komisyonu'nun yaptýðý çalýþmada, nerede uyuþturucu kullanýmý varsa orada olaylarýn olduðuna dikkat çekilmiþti. Raporda, terör örgütü faaliyetlerinin yoðun olduðu Baðlar ilçesi Kaynartepe Mahallesi, 5 Nisan Mahallesi, Muradiye Mahallesi, Seyrantepe, Dicle Mahallesi civarý, Ferit Köþk Mahallesi, Saray Kapý, Fiskaya, Hançepek ve Suriçi bölgelerinde uyuþturucu madde kullanýmý ve satýcýlýðýnýn had safhada olduðu vurgulanmýþtý. KCK eylemler öncesi gençlere esrar içiriyor Terör örgütü KCK'nýn Sur ilçesi gençlik yapýlanmasýna yönelik düzenlenen operasyonda yakalanan 17 kiþi hakkýnda hazýrlanan iddianamede terör örgütü KCK'nýn sokak eylemleri öncesinde gençlere esrar içirttiði belirtiliyor. Diyarbakýr 6'ncý Aðýr Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen iddianamede, eylemci gençlerin telefon görüþme kayýtlarý da yer alýyor. Gençleri örgüt adýna yönlendiren bazý kiþilerin, alt birimdeki kiþilerle yaptýklarý konuþmalarda, "Üçlü sarýn, kalitelisinden olsun. Size yeni gençler gönderiyorum, memnun kalsýnlar." dediði vurgulanýyor. Ýddianamede, son süreçte PKK/KCK terör örgütünün gerçekleþtirmiþ olduklarý eylemlerde yakalanan þahýslarýn birçoðunun madde baðýmlýsý þahýslardan oluþtuðu tespiti yapýlýyor. Bir dönümden 500 kilo esrar çýkýyor Diyarbakýr'da bu yýl fazla ekimden dolayý esrarýn fiyatýnda düþüþ yaþandý. Bir dönüm tarlada yaklaþýk 800 bin diþi Hint keneviri kökü elde ediliyor. Bu da 450-500 kilogram esrara tekabül ediyor. Kenevirin kilosu tarlada 75 TL, kurutulmuþ hali ise 300 TL'ye satýlýyor. Diyarbakýr þehir merkezinde ise kilogram fiyatý 500 TL'ye kadar çýkýyor. Esrarýn Ýstanbul'daki fiyatý ise 2.500 ile 4000 TL arasýnda deðiþiyor. Bir dönüm tarlada ortalama yarým ton esrar üretiliyor. Bunun piyasa deðeri 150 bin TL civarýnda. Bir dönüm arazide ekilecek buðdayýn geliri ise sadece yarým kilogram esrarýn getirisi kadar; yani 150 TL. Hiçbir engelle karþýlaþmayan zehir tacirleri, tarlalarýna buðday, pamuk yerine kenevir ekiyor. Üstelik ekim yapanlarýn alýcý bulma gibi sýkýntýsý da olmuyor. Esrar çoðunlukla köyde alýcýsýna teslim ediliyor. Keneviri eken kiþi, hiç riske girmeden bulunduðu yerde malýný satýp parasýný alýyor. Zehir tacirleri, köylerde kurutulan esrarý yükleyip þehre götürüyor. Sevkiyatta ise genelde kýrsal yollar kullanýlýyor. Lice'den sonra çok sayýda tali yolun olmasý esrarýn sevkiyatýný kolaylaþtýrýyor. (CÝHAN)


www.mardiniletisimgazetesi.com.tr

26 Eylül 2012 Çarþamba

Okul yolunda sýrt çantasý sorunu Gizli þeker korkusu yaþayanlar glikoz testi yaptýrmalý

D

oruk Saðlýk Grubu Ýç Hastalýklarý Uzmaný Dr. Ersin Durmuþ, gizli þeker hastalýðýnýn aðýz kuruluðu, bol su içme, sýk idrara çýkma, kilo kaybý ve belirgin halsizlik þeklinde kendini gösterdiðini söyledi. Durmuþ, gizli þeker belirtileri bulunan kiþileri, glikoz yükleme testi yaptýrmalarý konusunda uyardý. Açlýk kan þekerinin 105 mg/dl'nin üzerinde çýkmasýnýn gizli þeker belirtisi olduðunu kaydeden Dr. Ersin Durmuþ, test sonucunda elde edilen verilere göre doktorun vereceði tedavi ve diyetle hastalýðýn önlenebileceðini ifade etti. Açlýk kan þekeri ölçümüyle anlaþýlamayan, ancak yükleme testiyle belirlenen diyabeti, gizli(latent) diyabet olarak tanýmlayan Durmuþ, "Eðer sýk idrar yolu enfeksiyonu geçiriyor ve tedaviye raðmen þikayetler düzelmiyorsa, vücudunuzda sýk sýk yaralar ve mantar enfeksiyonu oluþuyorsa, yaralarýn iyileþmesinde gecikme, yemek sonrasý halsizlik, açken terleme, baþ aðrýsý, çarpýntý, hafýza, konsantrasyon kaybý yaþanýyor ve bu sýrada aþýrý tatlý yeme isteði duyuluyorsa gizli diyabet olabilirsiniz." dedi. Gizli diyabetin yetmiþ beþ gramlýk glikoz yükleme testiyle anlaþýlabileceðini vurgulayan Dr. Ersin Durmuþ, þunlarý söyledi. "Açlýk kan þekeri ölçümüyle diyabet deðerleri normal ya da düþük çýkabilir. Ancak gizli þeker belirtileri gösteren kiþilerin mutlaka yükleme testi yaptýrmalarý gerekir. Gizli diyabet olup olmadýðý bu þekilde belirlenir. Test neticesinde kan þekeri 200 miligramýn üzerindeyse diyabet vardýr. Eðer kan þekeri deðerleri 140 miligramýn üzerindeyse bozulmuþ þeker kontrolü vardýr ve bu kiþiler ileride diyabet olabilirler." Kilo fazlalýðý olan kiþiler ile 45 yaþýn üzerindekilerin test yaptýrmalarýný öneren Doruk Saðlýk Grubu Ýç Hastalýklarý Uzmaný Dr. Ersin Durmuþ, yüksek tansiyon ve kolesterolü olan kiþilerin de risk altýnda olabileceðine dikkat çekti. Karbonhidratlarýn þekere dönüþtüðünü belirten Durmuþ, karbonhidrat kaynaklarýnýn öðrenilerek dengelenmesi gerektiði üzerinde durdu. Kompleks karbonhidratlarýn þekere parçalanma hýzýnýn daha yavaþ olduðundan kan þekerini daha yavaþ yükselttiðinin altýný çizen Durmuþ, karbonhidratlarý þu þekilde sýraladý: "Basit karbonhidratlar: Çay þekeri, reçel, bal, marmelat, pekmez, hazýr meyve sularý, pasta, kek, þekerli bisküvi, çikolata, helva gibi yiyeceklerdir. Kompleks karbonhidratlar: Sebze, meyve(mümkün olduðu kadar kabuklu yenmeli), tam tahýllý ekmek, kabuklu pirinç, bulgur pilavý, makarna, çorba, kuru baklagiller.” (CÝHAN)

Uzmanlar, çocuklarda okul çantasýnýn aðýrlýðýnýn vücut aðýrlýðýnýn yüzde 10 ile 15'ini geçmemesi gerektiðini söylüyor.

Y

eni eðitim dönemine kýsa bir zaman kala, çocuklarýn en büyük sýkýntýlarýndan biri olan aðýr sýrt çantalarý da gündeme geliyor. Uzmanlar, çocuklarda okul çantasýnýn aðýrlýðýnýn vücut aðýrlýðýnýn yüzde 10 ile 15'ini geçmemesi gerektiðini söylüyor. Samsun Romatem Hastanesi Baþhekim Uz. Dr. Rabia Cerrah Karanfil, okula baþlayacak öðrencilerin kemik geliþimleri hakkýnda bilgi verdi. Aðýr sýrt çantalarýnýn çocuklarýn bel ve sýrt omurlarýna aþýrý yük yükleyerek þekil bozukluðu meydana getirdiðini, bunun ileride çocuklarda çeþitli aðrýlarýn ortaya çýkmasýna neden olduðunu belirterek, "Yapýlan araþtýrmalar okul çantasý kullanan çocuklarýnda bel aðrýsý görülme sýklýðý yüzde 70 dir. Bu nedenle sýrt çantalarýnýn kullanýmýnda ailelere ve öðretmenlere ciddi sorumluluklar düþmektedir. Çantalar aðýrlýklarýna baðlý olarak omurgaya yük yüklemekte, çantalarýn uygun olmayan pozisyonda taþýnmasý okul çocuklarýnýn geliþmekte olan eklem, kas ve ligaman yapýlarýnda zorlanma, bozuk yürüyüþ, bozuk postüre neden olmakta, ileriki yýllarda belde kas gerginliði

edilmeli." diye konuþtu. Karanfil sýrt çantasýnýn uzun süre kullanýlmamasý gerektiðini. Uzun süreli kullaným gerekiyorsa tekerlekli olaný çantalarýn tercih edilmesinin saðlýk açýsýndan daha iyi olduðunu belirtti. Çocuklarýn zamanýn büyük bir kýsmýný okulda geçirdiðini bu nedenle çocuklarda önemli ayak problemlerinin oluþabileceðini, ayaklarýn vücudun aðýrlýðýný taþýmakta olduðunu, uygunsuz kullanýlan ayakkabýlarýn ayak saðlýðýný bozarak diz, kol hatta bel problemlerini tetiklediðini söyleyen Karanfil, þöyle devam etti: "Çocuklarýn ayaklarý bütün gün ayakkabý içinde olacaðýndan ayakkabýnýn ergonomik olmasý, ayak yükünü azaltmasý gerekmektedir. Ayakkabý esnek yumuþak olmalý ayak hareketini kýsýtlayan malzemeden olmamalý. Ayakkabý çocuðun ayaðýna uygun olmalý tam korumalýdýr. Ayakkabýnýn ön kýsmý geniþ, yuvarlak olmalý, topuk kýsmý ayak baþparmaðýnda bir parmak kadar boþluk olmalýdýr. Ayakkabý arkasý güçlü nispeten hareketsiz olmalý, bað ve yapýþkanlý kýsýmlar topuðu ayakkabýnýn arka kýsmýna saðlam þekilde yerleþtirilmeli." Ayakkabýlarýn yapýldýðý maddeye dikkat çeken, Karanfil,“Plastik sentetik malzemeler yerine deri ve kanvaz malzemeler tercih edilmelidir. Sýcak ve terlemeye karþý ayakkabýnýn iç yüzeyi emici malzemeden yapýlmalýdýr. Taban iç kýsýmda ayakkabýnýn destekleyici hafif bir yükseltisi olmalýdýr.” Dedi. (CÝHAN)

Hac döneminde Mekke ve Medine'de saðlýk personeli görevlendirilecek

S

aðlýk Bakanlýðý, Suudi Arabistan'da hac dönemindeki yoðun saðlýk personeli ihtiyacýnýn karþýlanmasý için Suudi Arabistan Saðlýk Bakanlýðý'na destek amacýyla Mekke ve Medine'de, özellikle Acil Saðlýk Hizmetleri alanýnda

çalýþtýrýlmak üzere doktor, saðlýk teknikeri, saðlýk memuru ve hemþire görevlendirecek.

teknisyeni) ve hemþire (112 tecrübesi olan) görevlendirileceðini duyurdu.

Saðlýk Bakanlýðý, Suudi Arabistan'da hac dönemindeki yoðun saðlýk personeli ihtiyacýnýn karþýlanmasý için Suudi Arabistan Saðlýk Bakanlýðý'na destek olmak amacýyla, Mekke ve Medine'de, özellikle Acil Saðlýk Hizmetleri alanýnda çalýþtýrýlmak üzere doktor (Acil týp uzmaný, ilk ve acil yardým uzmaný veya 112 tecrübesi olan pratisyen hekim), saðlýk teknikeri (paramedik), saðlýk memuru (Acil týp

Bakanlýðýn merkez ve taþra teþkilatýnda çalýþan tüm personelin müracaat edebileceði belirtilen açýklamada, "Ancak baþta Arapça veya Ýngilizce konuþabilecek derecede dil bilgisine sahip olanlar tercih edilecektir. Ayrýca, baþvuracak paramedik, acil týp teknisyeni ve hemþirelerin Suudi Arabistan'daki çalýþma þartlarý açýsýndan erkek olmalarý tercih nedenidir." denildi. (CÝHAN)

Babanýn elbisesine sinen 'sigara kokusu' doðacak bebeðe zarar veriyor

K

adýn Hastalýklarý ve Doðum Uzmaný Op. Dr. Lale Çetin Yýlmaz, sadece anne adayýnýn deðil, babanýn içeceði sigaranýn da doðacak bebeðe zarar verdiðini dile

M. Sait Çakar

mekanizmasýný baþlatabilmekte hatta ciddi kronik bel aðrýsýna sebep olabilmektedir." diye konuþtu. Çantalarý kullanýrken bazý saðlýk kurallarýnýn önemine dikkat çeken Karanfil, çocuklarýn çantayý tek omuzda taþýmasýn omurga eðriliklerine neden olduðunu, normalden fazla aðýr çantalarýn kullanýlmasý durumunda ise çocuklarýn öne doðru eðilmesinin önünü açtýðýný belirterek, "Bu nedenler ileriki yýllarda duruþ bozukluðu oluþturmaktadýr. Çocuklarýn dengelerini bozup düþmelerine sebep olmakta, sýrt ve bel aðrýsý bacak kaslarýnda gerginliði artýrarak aðrý oluþmasýna sebep olmaktadýr. Postüral bozukluk solunumu da etkilediðinden daha da önem arz etmektedir. Çocuklarýn omuz askýsýnýn normalden daha fazla omuz bölgesine baský yapmasý dolaþým bozukluðuna sebep olmakta aðrý oluþturmaktadýr." dedi. Çocuklarda okul çantasýnýn aðýrlýðý vücut aðýrlýðýnýn yüzde 10 ile yüzde15'ini geçmemesi gerektiðini, çocuklarýn okulda bulunan dolaplarda, kullanýlmayan kitaplarý býrakýlmalarýný, sadece gerekli defter ve kitaplarýn taþýmalarýný, aðýr olan malzemeleri ise sýrtýn en arkasýnda taþýnmasý gerektiðini vurgulayan Karanfil, "Yük sýrta eþit daðýtýlmalý, her iki omuz askýsý da takýlmalý, omuz askýsý geniþ çantalar tercih edilmeli, dar aský, omuza baský yaptýðý için tercih edilmemeli. Çantalarda bel kemeri kullanýlmalý, kenar göðüs askýlarý kullanýlmalý, yük vücuda yakýn olmalýdýr. Çantalarýn sýrt desteði olmalý, çok sert malzemeden olmamalý, ortopedik sýrt desteðine sahip çantalar tercih

getirerek sigaranýn muhakkak býrakýlmasý gerektiðini söyledi. Sigaranýn bazý anne adaylarýnýn veya eþlerinin gebelik boyunca kullanýlmasýnýn bebek için büyük bir tehlike oluþturduðunu ifade eden Uzman Doktor Lale Çetin Yýlmaz, babanýn giysilerine ya da derisine sinen nikotin ve diðer zararlý maddelerin, doðacak bebeðe yanýnda sigara içilmiþ gibi zarara vereceðini belirterek, "Gebelikte kullanýlan sigara düþükten, büyüme geriliðine pek çok üzücü durum yaþatabilir. Anne adayýnýn sigara içmesi, dýþ gebelik düþük ve ölü doðum riskini artýrýr. 'Plasenta' adý verilen bebekte sorunlara yol açar. Bebekte büyüme geriliði yapabilir. Erken doðan bebekler daha küçük dünyaya gelmelerinin yaný sýra, akciðerleri de henüz doðuma hazýr olmadýðýndan solunum sorunlarý yaþayabilir. Bu çocuklarda nedeni bilinmeyen

ani bebek ölümü sendromu ya da beþik ölümü, sigara içmeyen annelerin çocuklarýna göre daha sýk görülmektedir. Gebeliðinde sigara içen annelerin bebeklerinde solunum yolu hastalýklarýna yakalanma riski artar. Bu çocuklarda solunum yolu ve kulak enfeksiyonlarýnýn yaný sýra, astým görülme olasýlýðý da artmýþtýr." ifadelerini kullandý. Yýlmaz, doðum öncesi sigaraya maruz kalan çocuklarda, ileri ki yýllarda meydana gelecek rahatsýzlýklar hakkýnda bilgi vererek, "Büyüdüklerinde öðrenme güçlükleri, dikkat ve davranýþ bozukluklarý yaþayabilirler. Sadece anne adaylarýnýn deðil eþlerinin de sigara içmesi bebeðe etki verebilir. Anne adaylarýnýn bulunduklarý ortamda sigara içilmemesine dikkat edilmeli, içiliyorsa anne ve babanýn muhakkak sigarayý býrakmasý gerekiyor. Bununla ilgili olarak saðlýk desteði ilgili doktorlardan alýnabilir." dedi. (CÝHAN)

5

BASINDAN Her þeyini kaybedebilirsin ama ümidini asla!..

H

epimiz bu hayat yolunun yolcusuyuz. Yine hepimiz de biliyoruz ki, hayat yolu hep düzlükte devam etmez.

Bazen önümüze yokuþlar çýkar, bazen de iniþler.. Mühim olan, düzlükte iken gaflete dalmamak, yokuþ ve iniþlerde de ümitsizliðe düþmemek.. Bu iniþ çýkýþlarýn hayat yolculuðunun imtihanlarý olduðunun farkýnda olmak.. Nitekim Rabb'imiz Ankebut Sûresi'nin ilk ayetlerinde þöyle hatýrlatmaktadýr bu hayat yolu imtihanlarýný: -"Ýnsanlar iman ettik demekle býrakýlacaklar da, öncekilerin imtihan olduklarý gibi imtihan olmayacaklar mý sanýyorlar?." Madem bu hayat yolculuðunda bizden öncekiler gibi bizim de imtihana çekileceðimiz kesin.. Öyle ise bu imtihaný kazanmanýn þartýný bilmeliyiz ki imtihanýmýzý kaybetmeyelim. -Nedir hayat yolculuðunun imtihanýný kazanma þartý? - "Zor þartlarda ümidini kaybetmemek!".. Çünkü ümidini kaybeden kimse teþebbüs gücünü de kaybeder. Teþebbüs gücünü kaybeden kimse ise her þeyini kaybetmiþ demektir. Kaybettiklerini kazanma duygusu duyamaz ki kazanma ihtimali söz konusu olsun.. Nitekim hayat yolculuðunun tüm olumsuzluklarýný yaþamýþ yaþlý bir zat, aðlayarak gelen bir genci görünce sorar: "Neden aðlýyorsun evladým, bir felakete mi uðradýn yoksa?" -Sorma baba der, mahvoldum, dükkâným yandý, bu yetmiyormuþ gibi kasadaki paralarým da yandý; bütün servetim gitti, geriye sadece ödeyeceðim borç senetleri kaldý!. Yaþlý zat, aðlayan gencin baþýný okþayarak der ki: - Bunlar aðlanacak kayýplar deðildir evladým. Ben de ümidini kaybettin de onun için aðlýyorsun sandým!. Sözlerine þöyle devam eder: Þunu unutma ki, ümidini kaybeden adam her þeyini kaybeder. Ama ümidini kaybetmeyen adam yeniden teþebbüse geçer, kaybettiklerini tümüyle yine kazanabilir. Sen ümidini kaybetme ümidini! Evet, bütün mesele, zor þartlarda ümidini kaybetmemekte, tekrar teþebbüse geçme azmini yitirmemektedir. Bundan dolayý: Artýk iyi insan kalmadý, herkes ve her þey bozuldu.. diyerek hep ümitsizlik telkin eden bir adamý ikaz eden Peygamberimiz (sas) Hazretleri, þöyle uyarýda bulunmuþtur: -"Ýyi insan kalmadý, herkes ve her þey bozuldu!.." diyerek ümitsizlik telkin eden kimse iyi bilsin ki, bozulan kendisidir, herkes ve her þey deðil!." Çünkü kýyamete kadar insanlarýn bozulaný da bulunacak bozulmayaný da.. Burada mühim olan, hangilerinin içinde bulunduðumuz, kimlerin yanýnda yer aldýðýmýzdýr. Biz iyilerin içinde bulunuyorsak kötülerin bize zararý olamaz, kötülerin içinde yer almýþsak iyilerin bize faydasý olmaz.. Cüneyd-i Baðdadi Hazretleri Baðdat'ta büyük bir azim ve gayretle hizmete yöneldiði sýralarda bir gece rüyasýnda ümit kýran sözler duyar. Meçhul adam rüyasýnda der ki: -Ey Cüneyd! Ýnsanlara faydalý olayým diye boþuna çýrpýnýyorsun. Ýnsanlar artýk iyice bozuldu, seni dinleyecek kimse kalmadý Baðdat'ta. Koskoca þehirde Þiraz Mescidi'ndeki üç kiþiden baþka adam yoktur. Ýstersen git Þiraz Mescidi'ne bak!. Sýkýntý ile uyanan Cüneyd-i Baðdadi, kalkýp abdest alarak doðruca Þiraz Mescidi'ne gider. Bakar ki, gerçekten de mescitte üç kiþiden baþka kimse yok. Ýçini bir ümitsizlik duygusu kaplar. Demek ki koskoca Baðdat'ta gerçekten de üç kiþiden baþka adam kalmamýþ?.. Tam o sýrada yandaki namaz kýlanlardan biri selam verip kulaðýna eðilerek þunlarý söyler: - Dikkat et, þeytan sana ümitsizlik telkin ederek hizmet azmini kýrmak istiyor. Baðdat Allah dostlarýyla doludur! Yeter ki sen ümidini yitirme, teþebbüs gücünü kaybetme, vazifeni yap, vazife-i ilahiye karýþma!. Bundan sonra Cüneyd-i Baðdadi, durmak yok, yola devam diyerek olanca ümit ve azmiyle yine hizmetine devam eder, dinleyenlerde de azalma deðil, artmalar söz konusu olur.. Nitekim Rabb'imiz de hep ümit teblið etmektedir bizlere: "Allah'ýn rahmetinden ümidinizi kesmeyiniz! Çünkü Allah, tövbe edilen tüm günahlarý affedebilir!." (Zümer-53) Bundan dolayý büyüklerin ittifakla söyledikleri sözleri hep ayný olmuþtur: Her þeyinizi kaybedebilirsiniz ama ümidinizi asla!. Ahmed Þahin (Zaman) a.sahin@zaman.com.tr 25 Eylül 2012


www.mardiniletisimgazetesi.com.tr

26 Eylül 2012 Çarþamba

6

Güneydoðu'nun zenci futbolcularý Güneydoðu illerindeki amatör takýmlar, birbiri ardýna Afrikalý futbolcularý transfer ediyor. 'Siyahi' oyuncular da bu durumdan memnun olmuyor deðil. vatandaþlarýn 'mahrumiyet' bölgesi olarak gördüðü illerde top koþturuyor. Antrenman sahalarýnda, sokaklarda, otobüslerde hayatlarýnda ilk defa 'siyahi' futbolcu gören Güneydoðu halký, þaþkýnlýklarýný gizleyemiyor. Kimi gidip dokunmak, kimi saçlarýný ellemek istiyor.

oyuncusu Ýbra ile anlaþmaya varýrken, Hakkari Zapspor ise Kamerun'dan Emi ile Mali'de top koþturan Sahif'i renklerine baðladý. Bu transferlerden sonra harekete geçen Erganispor da Nijeryalý Federic Colin Tjena ve Uche Odimba'ya ile sözleþme imzaladý.

Güneydoðu'da yaþanan terör olaylarý bölgeyi yaþanmaz yerler olarak gösteriyor. Buradaki illerde görev yapanlar, ilk fýrsatta batýya gitmenin yolunu arýyor. Ancak Güneydoðu'yu ekmek kapýsý olarak görenler de yok deðil. Kim mi onlar? 'Afrikalý futbolcular.' Süper Lig'de mücadele eden meslektaþlarýnýn aksine çerez parasý denebilecek rakamlara imza atan futbolcular, Türkiye'de yaþayan

Terörle yatýp kalkan Güneydoðu'da futbol sezonu hayli renkli baþladý. Transferlerle birbirine üstünlük saðlamaya çalýþan Bölgesel Amatör Lig'de (BAL) mücadele eden takýmlar son zamanlarda transferde rotayý yabancý futbolculara çevirdi. Takýmlar birbiri ardýna Afrikalý futbolcu transfer ediyor. Moda haline dönüþen bu kervana her geçen gün yeni bir takým daha ekleniyor. Bismil Belediyespor, Ganalý savunma

Erganispor'un oyuncularý Uche ve Tjena 'Yeþil sahalarýn zenci Kürtleri' olarak anýlýyor. Takýma yeni katýlmalarýna raðmen ekibin en gözde futbolcularý olan Uche ve Tjena Türkiye'ye büyük umutlarla gelmiþler ancak iþler yolunda gitmeyince amatör ligden gelen teklifleri deðerlendirmiþler. Uche, 2009'da Galatasaray Futbol Okulu ile Türkiye'ye gelmiþ ancak SarýKýrmýzýlý ekiple anlaþamayýnca sýra ile Kocaelispor, Siverek Belediyespor, Bursa Merinos ve Yýldýrým Bosna'da oynamýþ. Son durak olarak da Erganispor'a gelmiþ. Türkiye'de kendisini yabancý gibi görmediðini ifade eden Uche, hedefinin büyük takýmlara transfer olmak olduðunu söylüyor. Bunun için çok çalýþtýðýný belirten Uche, "Nijerya'dan buraya büyük takýmlarda oynamak için geldim. Çok çalýþmam lazým. Onun için uðraþýyorum." diyor. Uche, insanlarýn kendine olan ilgisinin çok iyi olduðunu belirtiyor. Bazý insanlarýn kendisine dokunmak istediðini anlatan Uche, "Cahil insanlar, ilgi ile bakýyor. Herhalde ilk defa benim gibi birisini görüyorlar. Yanýma gelip tenime dokunmak istiyorlar. Saçlarýmý merak ediyorlar, saçlarýma ellemek istiyor. Ama bu duruma alýþtým. Artýk normal geliyor." diyor. Uche, 'Bana eniþte diyebilirsiniz' esprisi yaparak eþinin Türk olduðunu belirtiyor. (CÝHAN)

Kiraladýklarý kargo kamyonu ile uyuþturucu kaçýracaklardý

D

iyarbakýr’da kiraladýklarý bir kargo firmasýnýn kamyonu ile uyuþturucu kaçakçýlýðý yapan kiþiler narkotik köpeði ‘Asil’e takýldý. Kamyonun kasasýnda bulunan halýlara sarýlý 42 kilogram kubar esrar maddesi ele geçirildi. Gözaltýna alýnan 8 þüpheli þahýstan 5’i, sevk edildiði mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Bazý þahýslarýn uyuþturucu kaçakçýlýðý yaptýðý ihbarý üzerine Diyarbakýr Jandarma Komutanlýðý alarma geçti. Operasyon baþlatan jandarma ekipleri, Kayapýnar ilçesi Yolboyu köyünde þüpheli araçlarý

Kürtçe yetenek yarýþmasý elemeleri yapýldý K

uzey Irak'ta yayýn yapan Zagros TV tarafýndan düzenlenen ve daha önce Türkiye'nin birçok ilinde de yapýlan

Kürtçe yetenek yarýþmasý Min Ciyawazim (Ben farklýyým) elemeleri Muþ’ta da baþladý. Muþ Kültür ve Sanat Merkezi

salonunda yapýlan yarýþmaya katýlan farklý yaþlardaki kadýn ve erkekler, oluþturulan jüri önünde hünerlerini sergiledi. Yarýþmacýlar, ön elemeyi geçip Ýstanbul'daki finale katýlabilmek için mücadele etti. Yarýþmayla ilgili bilgi veren Koordinasyon Sorumlusu Ýsa Arslan, vatandaþlarýn yoðun ilgisiyle karþýlaþtýklarýný belirterek, elemelerin çekiþmeli geçeceðini söyledi. Ýstanbul, Diyarbakýr, Mardin ve Batman’ýn ardýndan Muþ’ta yapýlan yarýþma elemelerinin toplamda 26 hafta süreceðini belirten Arslan, “Birçok ülkede yeni yeteneklerin keþfedilmesini saðlayan benzer yarýþmalar yapýlýyor. Bu yetenek

yarýþmalarý artýk Kürtçe olarak da izleyicilerin karþýsýna çýkacak. Yarýþmanýn amacý, Erbil’den Ýstanbul’a bir 'kültür köprüsü' oluþturmaktýr.” dedi. Yarýþmaya, her yaþtan vatandaþýn baþvurabileceðini ifade eden Arslan, “Müzik, akrobasi, oyunculuk, dans, sihirbazlýk, spor, hayvan eðitimi gibi alanlarda akla gelebilecek seyirlik her yeteneðe sahip olanlar yarýþacak.” diye konuþtu.

Arslan; Van, Doðubayazýt, Siverek ve Mersin’de devam edecek olan ön eleme yarýþmalarýnýn finalinin ise Ýstanbul’da yapýlacaðýný sözlerine ekledi. (CÝHAN)

kontrole aldý. Köy yolu üzerinde uygulama yapan jandarma ekipleri, bir kargo þirketine ait kamyondan þüphelendi. Ekipler, yaptýklarý incelemede uyuþturucu maddesine rastlamadý. Ancak narkotik köpeði ‘Asil’ uyuþturucu maddeleri tespit ederek tepki verdi. Bunu üzerine kamyon içindeki malzemeleri inceleyen ekipler, halýlara sarýlý þekilde 42 kilogram kubar esrar maddesi buldu. Ekipler, yaptýklarý diðer bir operasyonda ise Sur ilçesi Erimli ve Mermer köylerinde durdurulan iki þüpheli otomobilde yapýlan aramalarda, araçlarýn bagaj kýsýmlarýnda poþetler içerisinde toplam 107 kilo 500 gram kubar esrar maddesi ele geçirdi. Jandarma ekipleri, yaptýklarý diðer bir operasyonda ise Yeniþehir ilçesi Elazýð yolu üzerinde bir otomobilde yaptýðý aramada, araç içerisinde poþetlere sarýlý vaziyette 55 kilogram kubar ve 5 kilogram toz esrar maddesi ele geçirdi. Jandarma ekipleri, yaptýklarý üç ayrý operasyonda toplamda 209 kilogram esrar maddesi ele geçirildi. Söz konusu olaylardan sonra gözaltýna alýnan 8 þüpheli þahýstan 5’i sevk edildiði mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. (CÝHAN)

Kaçak sigara opersyonu

C

izre Emniyet Müdürlüðü Kaçakçýlýk ve Organize Suçlarlar Mücadele (KOM) Grup Amirliði tarafýndan yapýlan iki ayrý operasyonda, muhtelif markalara ait 42 bin 270 paket kaçak sigara ele geçirildi. Þýrnak'ýn Uludere ilçesinde, kaçak yollarla getirilip Batý illerine sevk edilmek istenen kaçak sigaralar Cizre'de ele geçirildi. Cizre Ýlçe Emniyet Müdürlüðü KOM ekiplerine gelen bir ihbar üzerine, Cudi Mahallesi'nde bir adreste operasyon düzenlendi. Bir evde, Özel Harekat polisleriyle yapýlan operasyonda kaçak sigara depolayan ev arandý. Adeta bir odasý kaçak sigara deposu yapýlan evde polisler, 42 bin 210 paket çeþitli markalarda kaçak sigara ele geçirdi. Öte yandan, yine KOM ekipleri tarafýndan düzenlenen bir operasyonda, Þýrnak yolu üzerinde yapýlan rutin kontrollerde, durumundan þüphelenilen K.A. isimli þahsýn kullandýðý araç içerisinde yapýlan aramada, LPG tankýnýn içerisinde bin 60 paket gümrük kaçaðý sigara ele geçirildi. (CÝHAN)

Zayi

G

üneydoðu illerindeki amatör takýmlar, birbiri ardýna Afrikalý futbolcularý transfer ediyor. 'Siyahi' oyuncular da bu durumdan memnun olmuyor deðil. Zira pek çoðu iþleri yolunda gitmeyince gelen teklifleri deðerlendirmiþ.

Nüfus Cüzdanýmý ve D Sýnýfý Ehliyetimi kaybettim. Hükümsüzdür. Lukman AKSOY


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.