26 Haziran 2012 Salı Gazete Sayfaları

Page 1

Mardinli Gazeteciler Erzurumlu Profesörlerle görüþtü M Ýletiþim Haber Markezi

ardin’den Karadeniz gezisine çýkan yerel ve ulusal medya temsilcileri Erzurum Kültür Sanat ve Diyaloðu Geliþtirme Derneði (ERKÜSAD)’un misafiri oldular.

Mardin Gazeteci ve Yazarlar Cemiyeti ve Zaman Gazetesinin organize ettiði gezi kapsamýnda ERKÜSAD Genel Sekreteri Memduh Ömeroðlu tarafýndan karþýlanan Mardinli gazeteciler Erzurum’un tarihi ve kültürel mekanlarýný gezdiler. Kendisi de Erzurum Ýspirli olan Zaman Gazetesi Mardin Ýl Temsilcisi Mehmet Özcan da

GÜNLÜK BAÐIMSIZ GAZETE

KCK operasyonu: 1 kiþi gözaltýna alýndý

A

nkara Özel Yetkili Cumhuriyet Baþsavcývekilliði'nin talimatý ile terör örgütü KCK/PKK soruþturmasý kapsamýnda düzenlenen operasyonlar Mardin'e de uzandý. KESK'e baðlý Eðitim-Sen Mardin Þubesi yöneticisi H.Y. terörle mücadele ekipleri tarafýndan gözaltýna alýndý. H.Y.'nin, ifadesi alýnmak üzere Mardin Emniyet Müdürlüðü'ne götürüldüðü öðrenildi. (CÝHAN)

Mardin’de çöp sorunu çözüme kavuþtu

S

on yýllarýn en büyük çevre yatýrýmý Mardin’de yapýlan Katý Atýk Düzenli Depolama Tesisleri’ne çöpler boþaltýlmaya baþlandý. 4 milyon liraya mal olan ve geçtiðimiz 5 Haziran’da açýlýþý yapýlan tesislere çöp kamyonlarý Mardin’den topladýklarý çöpleri boþaltmaya baþladý. Tesislerin hizmete girmesiyle de eski vahþi çöp depolama alanýna çöp boþaltýlmasý yasaklandý. Çirkin görüntülere neden olan ve çevreyi kirleten eski vahþi depolama alaný ýslah çalýþmalarýna Sayfa 3’te da baþlandý.

26 Haziran 2012 Salý

Yýl: 8 Sayý 2379 Fiyatý :25 Kr

Erzurum’un genel yapýsý hakkýnda bilgi vererek, “Erzurum doðunun baþkenti konumundadýr.”dedi. Gazeteciler daha sonra Erzurum Belediye Baþkan Vekili Muzaffer Taþyürek eþliðinde baþta Çifte Minareli Cami, Erzurum Kalesi, Abdurrahman Gazi Türbesi olmak üzere tarihi mekanlarý gezdiler. Bir Mardin’li gibi konuþtu ERKÜSAD Derneðinin organizasyonu ile dernek binasýnda Erzurumlu akademisyenlerle önce kahvaltýda bir araya gelen gazeteciler daha sonra Mardin’in sahip olduðu tarihi potansiyelin yanýnda tarihi kentin yetiþtirdiði ilim adamlarýný konuþtular. Bir Mardinliden daha çok Mardin’in sözlü tarihi hakkýnda bilgi sahibi olan Erzurum Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arap Dili Bilimi Anabilim Dalý Baþkaný Prof.Dr. Mehmet Sadi Çöðenli Ebul-ula El Mardin’inin hayat hikayesini anlattý. ElMardin’inin yazdýðý kitaplar hakkýnda da bilgi veren Çöðenli, El-Mardin’in Türkiye’nin yetiþtirdiði en önemli hukukçulardan biri olduðunu anlattý. Soyadýný Mardin'den alan ve Türk Hukuk tarihinin büyük isimleri arasýnda kendisine

mümtaz bir yer edinmiþ bulunan Ord. Prof. Dr. Ebül'ulâ Mardin hakkýnda Çöðenli þu bilgileri verdi: “Baba tarafýndan Mardin’deki Kasimiyye Medresesi’nde altý yüz yýl müderrislik yetiþtiren Mardinilerden. Mardini Yusuf Efendinin oðlu Ebül’ulâ Mardin. “Evlat babanýn sýrrýna varistir” denilebilir ilim hayatý için. Derse çýkmadan önce elindeki defter notlarýndan önce konuþma gücünün artmasý için Hz. Musa’nýn duasýný okumayý adet edinen tedbirli hoca. Öðrencilerine “gözümün nuru” diye hitap eden nezaket abidesi. Herkese güler yüzle ve en büyük nezaketle davranan kelimenin tam anlamýyla bir hukukçu. Fýkýh ve toprak hukukunda üstad. Hukukta sistematik metodun kurucusu. Yorulmak bilmez bir araþtýrmacý. Üniversitede giyiniþindeki itina ile gidiþindeki seçkinlik ile dikkatleri üzerine çeker. Atlas devrik yakalý latasý, güzel sarýlmýþ sarýðý, herkesinkinden ayrý vakarlý hali ile herkes onu konuþmadan tanýr. Tartýþmalarda hafýza kuvveti, en küçük þeyleri kaçýrmayan dikkati, muhakeme ve tahlil kudreti herkesi çarpar. Sözlerinde ve davranýþlarýnda ise alabildiðine naziktir Ebül’ulâ Mardin.” Devamý sayfa 6’da

Emniyet Müdüründen Selahattin Eyyübi ve Nurettin Zengi’li mesaj Derik ilçesinde Pazar günü gerçekleþtirilen saldýrýda þehit olan polis memuru Yasin Kaya için Mardin Emniyet Müdürlüðü'nde düzenlenen törende bir konuþma yapan Emniyet Müdürü Derviþ Kara, önemli mesajlar verdi. Nezir Güneþ

D

erik ilçesinde Pazar günü gerçekleþtirilen saldýrýda þehit olan polis memuru Yasin Kaya için Mardin Emniyet Müdürlüðü'nde bir tören düzenlendi Derik ilçesinde Pazar günü yola döþenen el yapýmý patlayýcý düzeneðe basan ekip aracýnda þehit düþen polis memuru Yasin Kaya için ayný araçta yaralý olarak kurtulan polis memuru Mümin Tekin’in katýlýmýyla Mardin Emniyet Müdürlüðü bahçesinde bir tören düzenlendi. Mardin Emniyet Müdürlüðü'nde yapýlan törene; AK Parti Mardin Milletvekilleri Muammer Güler ve Abdurrahim Akdað, Mardin Valisi Turhan Ayvaz, Mardin Belediye baþkaný Mehmet Beþir Ayanoðlu, Emniyet Müdürü Derviþ Kara, kurum amirleri, ilçe kaymakamlarý, polis mensuplarý ve çok sayýda vatandaþ katýldý. Tören, þehit polis memuru Kaya'nýn özgeçmiþinin okunmasý ve saygý duruþuyla baþlayan törende konuþan Emniyet Müdürü Derviþ Kara, “Aziz þehidim, senin onur ve gururla

yürüdüðün bu þehitlik yolu bir patika deðil, vatan, millet, þeref, namus, bayrak ve ezan uðrunda serden geçenlerin yürüdüðü bir anayoldur. Sen ilk þehidimiz olmadýðýn gibi son þehidimiz de deðilsin, kýsaca þehitlik zincirinin mübarek halkalarýndan birisin.”dedi. Kara konuþmasýnda terör örgütüne tepki göstererek, “Akýl ve vicdanlarýný satan, artýk kime hizmet ettikleri belli olmayan ve hastane kapýsýna dahi bomba döþeyen terör örgütü þunu iyi bilmelidir. Bu devlet vatan ve vatandaþýyla bir bütündür ve asla parçalanmayacaktýr. Zehirli bir ahtapot gibi tüm þer kollarýnýn ortak paydasý olan ele baþýnýn izolasyonu devam ettikçe, asker, polis tüm güvenlik güçlerinin, daðda, tepede ve ovada tek yürek ve tek yumruk olarak etkin þekilde mücadelesi sürdükçe, çatlama çizgileri belirgin hale gelen bu terör örgütü, yakýn bir gelecekte paramparça olacak ve tarihin çöplüðüne atýlacaktýr.” ifadelerini kullandý. Devamý sayfa 6’da

STK'lardan Kaný Durdurun çaðrýsý

Kýzýltepe'de Zincirleme Kaza: 6 Yaralý Murat Akgül

M

ardin istikametine seyir halindeki 3 otomobilin aþýrý hýz nedeniyle çarpýþmasý sonucu meydana gelen kazada 6 kiþi yaralandý. Kýzýltepe-Mardin yolunun 4. kilometresinde aþýrý hýz nedeniyle kaza yapan 3 araçta bulunan toplam 6 kiþi yaralandý. Yaralý vatandaþlar olay yerine intikal eden ambulanslarla Kýzýltepe Devlet Hastanesine kaldýrýlarak tedavi altýna alýndý. Kazaya karýþan 21 GH 780 ve 06 AP 1142 plakalý araçlar adeta hurdaya dönerken araçlarda bulunan Burhan Kasap anne Gülseren Kasap ile kýzlarý

Edaduygu(11) Ecedamla(9 ) ve Elifnur(5) yaralandý. 06 AP 1142 plakalý aracýn

sürücüsü Ali Özkan'ýn da yaralandýðý ancak durumunun ciddi olmadýðý öðrenildi.

Ýsmail Erkar

K

ýzýltepe'deki Sivil Toplum örgütleri, STK Platformu Üyesi Dernek temsilcileri, son günlerde artan saldýrýlar ve dökülen kardeþ kanýnýn durdurulmasý için ortak bir basýn açýklamasýnda bulundular. Kýzýltepe STK Platformu Dönem Sözcüsü M.Þerif Öter

tarafýndan okunan yazýlý açýklamada þu ifadelere yer verildi. "Yýllardan beri içimizin kanayan yarasý olan Kürt sorunu hakkýnda Sayýn Leyla Zana’nýn Baþbakan Recep Tayip Erdoðan için, “Ben onun bu iþi çözeceðine inanýyorum. Buna dair umudumu da, inancýmý da asla yitirmedim.” açýklama yapmasý önemli Devamý sayfa 6’da bir adýmdýr.


26 Haziran 2012 Salý

Mardin’de çevre bilinci eðitimi verildi Ali Edis

K

alkýnma Ajansý 2011 Yýlý Teknik Destek Programý kapsamýnda, 35 Teknik personele Mardin’de “Çevre bilincini Koruma” adlý altýnda eðitim verildi. Çevre bilincinin geliþtirilmesi ve yaygýnlaþtýrýlmasý için üretilen projeler bir bir hayata geçiriliyor. Bu kapsamda Çevre Mühendisi Nilgün Kazak tarafýndan Mardin Çevre ve Þehircilik Ýl Müdürlüðü

Toplantý Salonunda 35 teknik personele eðitime alýndý. Çevre kirliliði, hava, su, toprak ve gürültü kirliliði gibi etkenlerin artmasý yaþam kalitesini düþürmekte ve gelecek nesillere her geçen gün tükettiðimiz, yaþam kalitesini düþürdüðü bir çevre býrakýldýðý ifade edilen toplantýda, Çevre bilinci edinerek, doðayý koruyarak, gelecek nesillere yardýmcý olunmasý istendi. Ekolojik denge ve geri dönüþüm konularý günümüzdeki çevre sorunlarýnýn baþýnda

gelmekte olup, sürdürülebilir kalkýnma için üzerinde durulmasý gereken önemli sorunlar olduðu da dile getirildi. Çevre Mühendisi Nilgün Kazak, “Özellikle Mardin geliþmekte olan bir þehir olduðundan sýkça görülen inþaat alanlarý çevre kirliliðine neden olmaktadýr. Çevre ve Þehircilik Ýl Müdürlüðü olarak sunulan projenin amacý çevre bilinci oluþturarak çevreyi koruma ve geri dönüþümü saðlayarak sürdürülebilir kalkýnma saðlamaktýr. Buna dayanarak Müdürlüðün çalýþtýðý sektör olan inþaat sektörünün neden olduðu çevre kirliliði konusunda, kurumda çalýþan personellerin eðitim almasý amaçlanmýþtýr. Müdürlükte çalýþan 35 Teknik personel; çalýþýlan inþaat sektörünün neden olduðu çevre kirliliði konusunda bilinçlenerek çevreye zarar vermeden çalýþabilme kriterlerini öðrenmiþ oldu” dedi. Seçilen Teknik elemanlar bu eðitimi aldýktan sonra çalýþtýklarý þantiye alanlarýnda çevre bilinci oluþturup bu durumu þantiye ortamlarýnda uygulayacaklardýr. Ayrýca Mardin Çevre ve Þehircilik Ýl Müdürlüðü olarak Proje bittikten sonra ‘Çevre Koruma’ konusunda sertifika alan Teknik personeller Mardin‘de tüm ilköðretim ve ortaöðretimlerde bu eðitimi vermek üzere görevlendirilecektir. Böylece çevre bilinci öðrencilerle birlikte Mardin’in geneline yaygýnlaþtýrýlacaktýr. Ayrýca kent genelinde çevre günü düzenlenerek toplantý, eðitim seminerleri vs. yapýlacaðý da kaydedildi.

Parklar Mardin’in sosyal yaþamýný þekillendiriyor Ýsmail Erkar

M

ardin Belediyesi tarafýndan yapýmý gerçekleþtirilen parklar, yaz mevsimiyle birlikte dinlenmek, eðlenmek ve sýcaktan korunmak isteyen Mardinlilerin gözdesi haline geldi. Parklar gece gündüz saatlerinde dolup taþarken, Mardin’in sosyal yaþamýna da renk katýyor.

Mardinliler, Mardin’in yeþil alan ihtiyacýný karþýlayan parklara kavuþmuþ olmasýndan duyduklarý memnuniyeti dile getiriyorlar. Çocuk,yaþlý,genç her kuþaktan insanýn yorgunluðunu giderdiði parklarda yaz sýcaklarý hissedilmeden yaþanýrken, vatandaþlar Mardin Belediyesi tarafýndan oluþturulan yeþil alanlarda yazýn tadýný çýkarýyor.Parklarýn içlerine yerleþtirilen spor aletleri; günün her saatinde spor yapma imkaný saðlarken, açýk havada parklarýn içinde vatandaþýn huzurlu bir ortamda spor yapmasýna da olanak veriyor.Çocuklar da parklarýn içinde bulunan oyun gruplarýyla hoþça vakit

geçiriyor. Parklarla birlikte Mardin’in gerçek anlamda bir þehir görünümüne kavuþtuðunu söyleyen Mardin Belediye Baþkaný Mehmet Ayanoðlu; “Yaz mevsimi ve aþýrý sýcaklarla birlikte parklarýmýz yoðun ilgi görüyor. Vatandaþlarýmýzýn rahat ve huzurlu

bir ortamda dinlenmeleri için park görevlilerimiz sürekli çalýþýyor. Yapýmýný tamamladýðýmýz 8 park Mardin’in sosyal yaþamýný renklendirdi.Bu parklar vatandaþlarýmýzýn uðrak yeri haline geldi. Mevcut yeþil alanlarý artýracaðýz. Eski mezbahane alanýný da parka dönüþtüreceðiz.”dedi.

"Her Þey Yeþil Bir Kýzýltepe Ýçin" projesi Anýz yangýnlarý K tehlike saçýyor Murat Akgül

ýzýltepe Belediyesi'ne baðlý Park Bahçe Müdürlüðü'nün baþlattýðý "Her þey yeþil bir Kýzýltepe için" projesi kapsamýnda çalýþmalar devam ediyor. Kýzýltepe Belediyesi Park Bahçeler Müdürlüðü tarafýndan baþlatýlan çalýþmalar devam ederken, son olarak Uður Kaymaz Bulvarý, Hastane Caddesi, Mahmut Kiraz Kavþaðý ve Kilise Caddesi'nde döner kavþak ve refüjlerde çim ekilmesinin yaný sýra mevsim çiçekleri de ekilerek, bu yerlere güzel bir görünüm kazandýrýlýyor. Park Bahçeler Müdürlüðü'nün

“Televizyonlu Odadan, Televizyonsuz Odaya Geçmek; Hicrettir”

Y

eþilay geçmek hicrettir” Cemiyeti Bu tespit, mensuplarý televizyonu olarak bizler her tamamen terk türlü zararlý edelim anlamýna alýþkanlýk ve gelmiyor. baðýmlýlýklara Televizyon karþýyýz. un sayýlamayacak Bunlardan biri de kadar faydalarý Lütfü Günlüoðlu televizyon yanýnda emniyet@ tiryakiliðidir. Bir zararlarýnýn da hotmail.com þeyin tiryakisi olduðu açýktýr. Bu olmak, ona kýsa makalede baðýmlý olmak demektir. bunlarý anlatmanýn imkâný Bize göre, Yeþilaycýlýk bir anlamda; eþyayý gereði gibi kullanmaktýr, yerinde kullanmaktýr. Ýslam literatüründe bunun adý “adalet” tir. Bunun tersi de zulüm demektir. Etrafýmýza baktýðýmýzda gördüðümüz her þey, kullaným þekline göre deðerlendirilir; Haram, helal, sakýncalý, zararlý, faydalý, yasal, yasal olmayan vs. Mesela, üzümü isterseniz pekmez yaparsýnýz, kýþýn gýda olarak yararlanýrsýnýz, isterseniz de þarap elde eder, içer, sarhoþ olursunuz. Demirden býçak yapar, o býçak ile domates de doðrarsýnýz, adam da yaralayabilirsiniz. Yani eþyayý kullanma isteðinize göre deðiþir. Bu örnekleri istediðiniz kadar arttýrabilirsiniz. Davranýþlar da bir yerde eþya gibidir. Bazý iyi davranýþlar/huylar insaný hayatýn zirvesine taþýr, bazýlarý da –zararlý alýþkanlýklar- hayatý bize zindan eder, süründürür. Örnek olarak konumuz olan televizyon izleme alýþkanlýðýný ele alacaðýz.

Özellikle Karayollarý Belediye Parký, Ravza Parký ve Ataþehir Parký Mardin’in sosyal yaþamýný þekillendiren mekanlar haline geldi.Parklar; aileler, çocuklar ve gençlerin vazgeçemedikleri alanlar oldu.

yaptýðý çalýþmalarý yakýndan izleyen Belediye Baþkan Vekili Þerife Alp, Kýzýltepe Belediyesi olarak yaptýklarý çalýþmalarýn amacýnýn, ilçeyi çaðdaþ bir kent konumuna getirmek olduðunu söyledi. Alp, "Bunun içindir ki yaptýðýmýz alt yapý çalýþmalarý, yollar, halkýmýzýn uzun yýllar alt yapý sorunu yaþamamasýný ve ilçemize ulaþýmýn kýsa ve saðlýklý yollardan ulaþýlmasýný saðlamaktýr. Park Bahçeler Müdürlüðümüz bu konuda üzerine düþen görevi yaptýðý çalýþmalarla eksiksiz olarak yerine getirmektedir. 'Her þey yeþil bir Kýzýltepe için' diyoruz" ifadelerini kullandý.

Murat Akgül

K

ýzýltepe ilçesinde anýzlarýn yakýlmasý yol kenarýnda bulunan aðaçlara, tarlalara yakýn evlere ve telefon direklerine zarar veriyor. Ýlçe Belediye Baþkanlýðý Ýtfaiye Müdürlüðü tarafýndan hazýrlanan raporda ilçede son bir ayda toplam 40 bin dönüm anýz yakma olayýnýn gerçekleþtiði, bu yangýnlar sonucu 300'e yakýn aðacýn yaný sýra telefon ve elektrik direklerinin zarar gördüðü belirtildi. Raporda Kýzýltepe'de son aylarda çiftçinin ikinci ürün alabilmesi için yaktýðý anýzlar sonucu arazi çevresinde bulunan aðaçlar baþta olmak üzere evlere ve hayvanlara ciddi zarar verdiði bildirildi. Raporda anýz yangýnlarý sonucunda son bir ay içerisinde yüzlerce aðacýn zarar gördüðünün tespit edildiði açýklandý.

2

1970-80’li yýllarda her þehirde bir televizyon varken, sonra her mahalleye girdi. Daha sonra her eve, evin içinde de her odaya girdi. Þimdi de internet ile birlikte ceplerimize girdi. Yani anlayacaðýnýz hayatýmýzýn her alanýna, her yerine girdi. Neredeyse artýk televizyonsuz bir hayat düþünülemez. Yukarýda da iþaret ettiðim gibi, televizyon artýk hayatýmýzýn bir parçasý haline gelmiþtir. Ýnkâr edilmez faydalarýnýn yanýnda zararlarý da vardýr. Kabahat bu aletin kendisinde deðildir. Bu fayda ya da zararý belirleyecek olan bizim bu harika nimeti nasýl kullandýðýmýzdýr. Eðer günde 5-10 saat televizyon kumandasýyla oynarsak bizim için kötü sonuç kaçýnýlmazdýr. RTÜK’ün yapmýþ olduðu araþtýrma sonuçlarýna göre, Türkiye halkýnýn %20’si günde 5 saat televizyon izlemektedir. Ýþsizliðin artýþ gösterdiði yerlerde bu rakam günde 10 saati bulmaktadýr. Ve asýl felaket burada baþlar. Burada korktuðumuz baþýmýza gelmiþtir, artýk biz farkýnda olsak da, olmasak da televizyon baðýmlýsý olmuþuzdur. Bu baðýmlýlýðýn da temelinde tembellik yatmaktadýr. Daha açýk bir ifade ile tembellik, televizyon seyretmenin hem sebebi, hem de sonucudur. Buraya kadar gelmiþken Hekimoðlu Ýsmail’in bir sözünü nakletmekte yarar görüyorum: “Televizyonlu odadan televizyonsuz odaya

yoktur. Önümüzdeki haftalarda ömrümüz yeterse zaman zaman sizlere bu tür zararlý alýþkanlýklarý anlatmaya devam edeceðiz. Her zaman ifade ettiðimiz gibi biz Yeþilay mensuplarý olarak asla teknolojiye karþý olmadýk, olmayýz. Sadece kullaným þeklini anlatmaya, insanlarý zararlarýndan korumaya çalýþýyor, felaketten önce haber vermeye gayret gösteriyoruz. Bütün zararlý alýþkanlýklar ya da baðýmlýlýklar her zaman birbirini tetikliyor. Aþýrý televizyon izleme tiryakiliði kitlelere sýk sýk izlettirilen reklamlar sayesinde insanlar birer tüketim ve alýþveriþ canavarý haline getiriliyor. Aþýrý tüketim ve alýþveriþ çýlgýnlýðý çaðýmýzýn korkunç hastalýklarý arasýna girmiþtir. Artýk günümüzde insanlar ihtiyaçlarý olmadýðý halde sýrf eðlenmek, gereksiz þeyleri almak, kullanmak amacýyla AVM’lere gitmektedir. Nasýl olsa kredi kartý da vardýr, istediði gibi kullanmaktadýr. Bu çýlgýn alýþveriþler sonucunda intihar vakalarýnda artýþ olduðu, nice yuvalarýn daðýldýðýný televizyonlardan sýk sýk duyuyor, görüyoruz. Öte yandan televizyon baðýmlýlýðý sonucunda insanlarýn ruh ve beden saðlýðý olumsuz etkilenmektedir. Çeþitli psikolojik, ailevi ve sosyal problemlerle karþý karþýya kalýnmaktadýr. Bu deðerlendirmeler sonucunda þöyle bir soru kaçýnýlmaz oluyor: Acaba insanlar yalnýzlýktan sýkýldýklarý için mi TV seyrediyor, yoksa TV seyretmek insanlarý sýkýcý ve yalnýz bir hayata mý sürüklüyor? Bu sorunun cevabý çok basit deðildir. Ýlk bakýþta sorunun birinci þýkký doðru imiþ gibi geliyor. Ancak yapýlan araþtýrmalar sonucunda, aþýrý televizyon izleyen insanlarýn sosyal aktivitelere katýlmadýklarýný, yalnýz kalmak istediklerini, çeþitli ruhsal problemler yaþadýklarý ortaya çýkmýþtýr. Daha açýk bir ifade ile aþýrý TV baðýmlýlýðý insaný daha da yalnýzlýða itmektedir. Ama insan bunun farkýnda deðildir. Sonuç olarak diyebiliriz ki, TV izlemenin azý yarar, çoðu zarardýr. Televizyon, diðer teknoloji ürünlerinde olduðu gibi, insanlýk yararýna kullanýldýðý zaman bir deðer taþýr. Aksi halde saðlýðýmýzý ve güvenliðimizi tehdit eder hale gelir. Saðlýklý ve özgür gençlerin olduðu bir ülkede televizyonun kölesi deðil, efendisi olmak dileðiyle…


www.mardiniletisimgazetesi.com.tr

26 Haziran 2012 Salý

3

“Tarihte Kürtler ve Kürdistan Sempozyumu” hazýrlýklarý sürüyor M Ýsmail Erkar

Mardin’de çöp sorunu çözüme kavuþtu Sedat Aslanaçier

S

on yýllarýn en büyük çevre yatýrýmý Mardin’de yapýlan Katý Atýk Düzenli Depolama Tesisleri’ne çöpler boþaltýlmaya baþlandý. 4 milyon liraya mal olan ve geçtiðimiz 5 Haziran’da açýlýþý yapýlan tesislere çöp kamyonlarý Mardin’den topladýklarý çöpleri boþaltmaya baþladý. Tesislerin hizmete girmesiyle de eski vahþi çöp depolama alanýna çöp boþaltýlmasý yasaklandý. Çirkin görüntülere neden olan ve çevreyi kirleten eski vahþi depolama alaný ýslah çalýþmalarýna da baþlandý. Mardin'de 4 milyon TL mal olan katý atýk düzenli depolama tesisinin hizmete girmesiyle, 30 yýllýk çöp sorununu böylece çözülme kavuþmuþ oldu. Tesislerden Mardin merkez olmak üzere toplam 26 ilçe ve belde faydalanacak. Mardin Ýli Sürdürülebilir Çevre Yönetimi

Belediyeler Birliði'nce yapým ve iþlemlerinin tamamlandýðý tesisler sayesinde Mardin’in çöp depolama sorunu da ortadan kalkmýþ oldu. Mardin Belediye Baþkaný Mehmet Beþir Ayanoðlu, Temiz bir Mardin için en büyük adýmý attýklarýný belirterek, “Tarihi kentimizin de artýk Katý Atýk Düzenli Depolama Tesisleri var. Çöplerimiz çevreye zarar vermeden imha edilecek. Temiz bir Mardin için bu tesislerin önemi çok büyük. Halkýmýzdan da çevreye duyarlý olmalarýný çöplerinin geliþi güzel atmamalarýný rica ediyorum. Temizlik konusunda herkesin elini taþýn altýna koymasý lazým. Tesislerin hizmete girmesiyle Nusaybin yolu üzerindeki vahþi çöp depolama alanýna artýk çöp dökmüyoruz. Mevcut alaný ýslah edip yeþillendireceðiz. Bunun için çalýþma baþlattýk” dedi.

ardin Artuklu Üniversitesi’nin Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimine Baðlý Selâhaddin Üniversitesi’yle birlikte Erbil’de ortaklaþa düzenleyeceði “Tarihte Kürtler ve Kürdistan: Osmanlý Dönemi” baþlýklý uluslararasý sempozyumun hazýrlýklarý bütün hýzýyla devam ediyor.

Önümüzdeki yýlýn Nisan ayýnda yapýlmasý planlanan sempozyum hazýrlýklarý için Artuklu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümüne baðlý bir grup akademisyen önceki gün Selâhaddin Üniversitesini ziyaret ederek Irak’lý yetkililerle birlikte sempozyum çalýþmalarýna dair görüþ alýþveriþinde bulundu. Mardin Artuklu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü ve Tarih Bölüm Baþkaný Doç Dr. Ýbrahim Özcoþar, Edebiyat Fakültesi Dekan Yardýmcýsý Yrd. Doç Dr. Mehmet Akbaþ ve Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdür Yardýmcýsý Öðretim görevlisi Fasih Dinç’ten oluþan heyetin Erbil’de Selahaddin Üniversitesi Rektörü Dr. Ahmed Anwar Dezaye baþkanlýðýnda Tarih Bölümüne baðlý Iraklý akademisyenlerinin de katýlýmýyla yaptýðý geniþ

kapsamlý toplantýda konuþan Tarih Bölüm Baþkaný Doç Dr. Ýbrahim Özcoþar; Bölge üniversiteleri arasýndaki kültürel iþbirliðine dikkat çekerek, Mardin Artuklu Üniversitesinin Ortadoðu kültürleriyle bütünleþme vizyonundan hareketle komþu ülke üniversiteleri ile geniþ bir yelpazede çok boyutlu bilimsel bir iþbirliði kurma gayreti içinde olduðunu ifade etti.

Selahaddin Üniversitesi Rektörü Dezaye ise komþu ülke üniversiteleri arasýnda yapýlan ortak bilimsel çalýþmalarýn , bölgenin kalkýnmasýna büyük bir katký saðladýðýný vurguladý. Dezaye Mardin Artuklu Üniversitesi ile her türlü bilimsel, akademik ve kültürel iþbirliðine hazýr olduðunu açýklayarak heyet baþkaný Doç.Dr.Ýbrahim Özcoþar’a plaket takdim etti.

Mardin Artuklu Üniversitesinin bilimsel ve özgürlükçü yapýsýný yakýndan takip ettiklerini belirten

“Tarihte Kürtler ve Kürdistan: Osmanlý Dönemi” sempozyumu, önümüzdeki yýlýn Nisan Ayýnda Erbil’de düzenlenecek.

Timuraðaoðlu, Has Parti’nin yaptýrdýðý yeni “Anayasa Anketi” ve 2009’ da hazýrladýðý “Toplumsal Barýþ için Gönüllü Birliktelik” projelerini içeren iki dosyayý il baþkaný Fide’ye takdim

etti. AK Parti il Baþkaný Ýbrahim Fide de, ziyaretten duyduðu memnuniyeti dile getirerek yaptýðý çalýþmalarý ve bundan sonraki hedefleriyle ilgili bilgi verdi.

Has Parti’den AK Parti’ye Ziyaret Çeçen'den Çiftçilere TMO uyarýsý H Murat Akgül

as Parti Mardin Ýl yönetimi, Ýl Baþkaný Mehmet Timiraðaoðlu Baþkanlýðýnda,Osman Yýldýz, Cemil Çaktýr , Orhan Olgaç ve A.Kadir Þahin , AK Parti Mardin Ýl baþkanlýðýna seçilen Ýbrahim Fide’ye hayýrlý olsun ziyaretinde bulundu. Gerçekleþtirilen ziyarette güncel konularýn yanýnda, aðýrlýklý olarak bölgesel konular üzerinde görüþ alýþveriþinde bulunuldu.

Murat Akgül

A

k Parti Mardin il Meclis Üyesi Orhan Çeçen, Çiftçilere hasat satýþlarýný yapmadan önce TMO'nun fiyatlarýný piyasa deðerleriyle karþýlaþtýrmadan satýþ yapmamalarý konusunda uyarýlarda bulundu. Çiftçilerin alýn teri olan hasatlarýnýn piyasa deðerlerine göre TMO tarafýndan daha cazip fiyatla alýndýðýna dikkat çeken Orhan Çeçen, Çiftçilerin ürünlerini geçen yýlýn fiyatlarýnýn altýnda vermeye devam etmelerine üzülerek þahit olduðunu belirterek, "TMO 22 Haziran 2012 den itibaren

alýmlara baþlamýþ ve piyasanýn bayaðý üstünde alým yapmaktadýr. Bugdayin Kalitesi eðer iyi ise Sert Bugday 730 tl ye kadar yumuþak buðday da 670 YTL'ye kadar Alimi yapýlmaktadýr. Çiftçilerimizin piyasa fiyatlarýyla TMO fiyatlarýný karþýlaþtýrmak ve kendi menfaatleri Ýcin kart sahiplerine 10 günde ödeme yapmasý nedeniyle TMO nun daha cazip olduðu görülüyor. Bu durumda çiftçilerimiz TMO ya yönelirse piyasasýnda fiyatinlarini çiftçiler lehine mecburen yükseltmelerine neden olacaktir. TMO ya çiftcilere ulaþma noktasýnda daha fazla gorev dusmekte. TMO yuda Mardin bölgemizde güçlendirme gerektiði kanaatindeyiz."diye konuþtu

Mardinliler M toplantýsýnda Nusaybin sorunlarý gündeme alýndý

Sedat Aslanaçier

ersin'de Ticaret ve Sanayi Odasý Toplantý Salonunda Mardinliler 22. Platform toplantýsý düzenlendi. Mersin'de Ticaret ve Sanayi

Has Parti Ýl Baþkaný Mehmet Timuraðaoðlu Siyasi, sosyal, kültürel, eðitim, ekonomik, GAP ve Yerel Yönetimler hakkýnda bilgi verip beklentilerini dile getirirken, “Bizler bölge insaný ve Has Parti’liler olarak üzerimize düþecek ne varsa yapmaya hazýrýz.”dedi.

TESK Genel Baþkaný Palandöken: Artýk taklit ürünlerin yaþama þansý yok

T

ürk Patent Enstitüsü (TPE) ile marka, patent, coðrafi iþaret ve endüstriyel tasarým konularýnda protokol imzalayan Türkiye Esnaf ve Sanatkarlarý Konfederasyonu (TESK) Genel Baþkaný Bendevi Palandöken, esnaf ve sanatkarýn ürünlerinin artýk güven altýnda olacaðýný söyledi. Palandöken,

Odasý Toplantý Salonunda Mardinliler 22. Platform toplantýsý düzenlendi. Toplantýyla ilgili Nusaybinim.com'a konuþan Nusaybinli Ýþ Adamý Müfit Adnan Yumuþak, toplantýda Nusaybin Meslek Yüksekokulu binasýnýn yapýlmasýný gündeme getirdiklerini bildirdi. Yumuþak þöyle konuþtu; "Adana'daki Mardinliler Dayanýþma ve Yardýmlaþma Vakfý'nýn (MARDAV) baþkaný Osman Göktekin bey toplantýda Nusaybin'de fakülte yapýlmasý halinde 1 Milyon Dolar hibe edeceðini, Ýþ Adamý Nadir Erkan bey de 50 bin dolar hibe edeceðini bildirdiler. 5 Milyon Dolara mal olacak binalar için biz de gerekirse tüm Türkiye'deki hemþerilerimizi dolaþýp okul binalarýmýzý biran önce yapma sözü verdik." Yumuþak, Nusaybinlilerin de bu konuda kendilerine destek vermesini istedi.

“Bundan böyle coðrafi iþaretlenmiþ, markalaþmýþ ürünlerin taklitleri olmayacaðý gibi bu ürünler daha deðerli olacak. Yani Van’ýn otlu peyniri, Samsun’un kapalý pidesi, Kayseri'nin mantýsý ve Konya’nýn etli ekmeði artýk marka haline gelecek.” dedi.

“2023 hedefinde esnafýn payý büyük olacak”

olmayacak. Yani artýk Konya’nýn etli ekmeði, Van’ýn Otlu peyniri, Kayseri’nin mantýsý, Samsun’un kapalý pidesi sadece ülkemizde deðil uluslar arasý alanda da marka olacak.”

"Esnaf da AB Projesi hazýrlayacak"

Türk insanýnýn geliþmiþ sanayi ile entegrasyonu Türk Patent Enstitüsü (TPE) saðlanmasýnýn, organize sanayi ile marka, patent, coðrafi iþaret ve bölgelerinde markalaþacak ürünlerin endüstriyel tasarým konularýnda üretimine de önemli katký iþbirliði protokolü imzalanmasýyla saðlayacaðýný anlatan Bendevi ilgili yazýlý açýklama yapan TESK Palandöken, “Bu iþbirliði Genel Baþkaný Bendevi Palandöken, protokolüyle, Avrupa Birliði marka ve markalaþmaya verdikleri projeleriyle artýk direkt muhatap önemi dile getirdi. Palandöken, olacaðýz. Ve böylelikle Türk esnaf þunlarý ifade etti: “Hiç kuþkusuz 2023 sanatkarlarýnýn Avrupa ülkeleriyle hedefinde esnafýmýzýn payý büyük iþbirliði saðlanmýþ olacak. Maliyetin olacaktýr. Dünyanýn en büyük 10 düþürülmesi için girdi maliyetlerinin ekonomisi arasýnda yer alýrken esnaf azaltýlmasý ile ilgili de bir çalýþma ve sanatkarýmýz da koyduklarý katký olacak. Artýk herkes üretilen ile övüneceklerdir. Esnaf sanatkarlar ayakkabýnýn, giysinin, yiyeceklerin olarak marka ve markalaþmayý çok hem ülke ekonomisine katkýsý önemsiyoruz. Bu protokol ile olduðunu hem de bireysel olarak yenilikçiliði, üretkenliði ve yaratýcýlýðý kendilerinin Türk ekonomisine katký teþvik ediyor, ulusal sistemi vereceðini bilecek. Leziz ürünleri güçlendiriyoruz. Esnaf ve üretenler de bunlarý kendi markalarý sanatkarýmýzýn rekabet gücünün olarak tescil ettirmiþ olacak. Hani artacaðý kaçýnýlmazdýr. Türkiye’de derler ya ‘Kim yaptý bunu?', 'Hangi 100 yýllýk firmamýz yok denecek kadar usta yaptý?’, ‘Bu mantý kimin?' az. Ýmzaladýðýmýz protokol ile bundan dediklerinde Kayseri mantýsý böyle coðrafi iþaretlenmiþ, diyecekler.” ifadesini kullandý. markalaþmýþ ürünlerin taklitleri (CÝHAN)


www.mardiniletisimgazetesi.com.tr

26 Haziran 2012 Salý

4

Modern sera 9 bin dekara ulaþtý, yatýrýmlarda Güneydoðu öne çýkýyor T

ürkiye'de kontrollü üretim yapýlan ve topraksýz tarým olarak da bilinen modern sera alanlarý hýzla artýyor.

Büyük yatýrýmcý gruplarýnýn da sektöre girmesiyle hýzlý bir geliþim gösteren modern seracýlýk, 9 bin dekara ulaþtý. Buna her yýl yaklaþýk 1.500 dekar alan ekleniyor. Halen Türkiye'de bulunan 490 bin dekar sera alanýnýn yüzde 2'sinde teknolojik seracýlýk yapýlýyor. Ancak son yýllarda büyük bir ivme kazanan sektör, Türkiye'de tarýmýn dönüþmesine de öncülük ediyor. Sektörde yatýrýmlar da artýk büyük ölçeklerde yapýlmaya baþladý. Geçtiðimiz yýllarda 20 dekarý geçmeyen yatýrýmlar, þimdi 50 dekarý aþtý. Modern sera yatýrýmlarý aðýrlýklý Antalya'ya yapýlýyor. Jeotermal kaynaklar nedeniyle Ýzmir, Denizli, Afyonkarahisar ve Yozgat'ta yatýrýmlar hýzlandý. Sektör temsilcilerinin verdiði bilgilere göre, son yýllarda hibe kredilerinden dolayý Doðu ve

Güneydoðu bölgeleri, özellikle Þanlýurfa ve Mardin'de, modern seracýlýkta ön plana çýkmaya baþladý. Seracýlýktaki bu geliþmenin

Türkiye'nin yaþ meyve sebze ihracatýna da olumlu yansýmasý bekleniyor. Sera Konstrüksiyon Üreticileri ve Donaným Saðlayýcýlarý

Tarlalar, güneþ enerjisiyle sulanacak

Viranþehir'de 3 bin 600 G öðrenci Kur'an öðreniyor Þ

anlýurfa'nýn Viranþehir ilçesinde 3 bin 600 öðrenci Kur'an-ý Kerim öðrenmek için camilere gidiyor. Ýlçe merkezi ve köylerde 118 noktada açýlan kurslarda toplam 120 öðretici çocuklara Kur’an-ý Kerim, siyer, ibadet ve görgü kurallarýný öðretiyor. Viranþehir Müftüsü Abdurrakip Arslan, Hüseyin Polat Camisi'nde 170 erkek, 148 kýz öðrencinin Kur’an ve dini bilgiler öðrenmeye geldiðini, öðrencilerin oluþturduðunu tablonun kendisini çok mutlu ettiðini söyledi. Müftü Arslan, “Kur’an öðrenmeye gelen bu öðrencilere Allah'ýn özel bir hediyesinin olacaðýný biliyoruz. Bugün dünya üzerindeki tüm problemlerin çözümü için neslimiz Kur’an-ý Kerim'i

öðrenmeli ve tavsiyelerine kulak asmalýdýr. Bugün bu kursa gelen talebeler Kur’an-ý Kerim’i öðrenecek ve mesajlarýna kulak vereceklerdir. Onlar Kur’an okuyarak hem dünyalarýný hem de ahiretlerini mamur edeceklerdir. Anne ve babalarýna da þefaatçi olacaklar.” dedi. Hüseyin Polat Camii imam hatibi Mahmut Aydýn, yardýma muhtaç olan öðrencilerin durumunu da gözden geçirerek çeþitli yardýmlarda bulunduklarýný ifade etti. Kursa gelen öðrencilerden Nusret Alankaya, camide Kur’an-ý Kerim’in yaný sýra dini ve birçok bilgiyi öðrenme fýrsatý bulduðunu, camide Hz. Muhammed'in hayatýný öðrendiðini söyledi. (CÝHAN)

Derneði (SERKONDER) Baþkaný Bülent Aytekin, modern seracýlýða talebin her yýl arttýðýný söyledi. Türkiye, 490 bin dekarla sera varlýðý bakýmýndan Ýspanya'dan sonra Avrupa'da ikinci, dünyada üçüncü sýrada yer alýyor. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarým Makinalarý Bölümü Öðretim Üyesi Doç. Dr. Hasan Silleli'nin verdiði bilgilere göre, büyük yatýrýmcýlarýn da sektöre girmesiyle artýk 50 dekarýn üstünde teknolojik seralar kurulmaya baþlandý. Sera alanlarýnýn halen istenilen büyüklükte olmadýðýný vurgulayan Silleli, 30 dekar altýndaki sera alanýnýn ekonomik bulunmadýðýný kaydetti. Silleli, sektörün geliþmesi için Ýspanya'nýn Almeria bölgesinde olduðu gibi organize sera bölgelerine ihtiyaç olduðunun da altýný çizdi. Modern sera iþletmelerinde üretim sürekli ziraat mühendislerinin kontrolü altýnda yapýlýyor. Bu alanlarda yetiþen ürünler, gýda güvenliðine uygun olduðu için tüketici tarafýndan ilgi görüyor. (CÝHAN)

ýda Tarým ve Hayvancýlýk Bakanlýðý'na baðlý GAP Tarýmsal Araþtýrma Enstitüsü'nce 2011 yýlýnda yürütülen mobil güneþ pili destekli damlama sulama sistemleri Ar-Ge projesinde sonuca ulaþýldý. Türkiye'nin en fazla güneþ alan bölgesi Güneydoðu Anadolu Bölgesi'nin güneþini tarýmsal sulama amaçlý kullanacak mobil pil üretildi. TÜBÝTAK tarafýndan desteklenen ve GAP Tarýmsal Araþtýrma Enstitüsü'nce geliþtirilen proje, 'güneþ enerjisi ile tarýmda sulama sistemleri' konusunu kapsýyor. Sulamada enerji giderlerini azaltacak proje, enerji kaynaklarýna baðlý aksaklýklarý da önleyecek. Sistem, üreticilere teknik ve ekonomik yönden önemli avantajlar saðlayacak. Elde edilen araþtýrma verilerine göre elektrik þebekesinin su kaynaðýndan 1 kilometreden daha uzakta olmasý durumunda bu sistem kendini ilk senede amorti ediyor. Mobil güneþ pili prototip sulama makinesi, damlama sulama sistemi ile kullanýldýðýnda ürünün cinsine ve mevsimine göre 400 dekar

alaný sulayabiliyor. Ýmal edilen prototip makine, tüm gerekli enerjiyi kendisi üretiyor, saatte 70 ton su atma kapasitesiyle maksimum 170 metreden su çekebiliyor. Ýmal edilen makine, mobil özelliði sayesinde farklý su kaynaklarýna taþýnabiliyor ve kendi ürettiði elektrikle güneþi gün boyu otomatik olarak takip edebiliyor. Sistem ýþýným þiddetinin yeterli olduðu bulutlu havalarda dahi çalýþabiliyor. Yapýlan araþtýrmalara göre yeryüzüne bir yýlda düþen güneþ ýþýným enerjisi, yeryüzünde þimdiye kadar belirlenmiþ olan fosil yakýt haznelerinin yaklaþýk 150 katý. Türkiye'nin ortalama yýllýk toplam güneþlenme süresi 2 bin 640 saat, günlük toplam 7,2 saat. GAP Bölgesi gibi Akdeniz Bölgesi, Ýç Anadolu Bölgesi ve Ege Bölgesi'nin güneþlenme süreleri de dikkate alýndýðýnda, küresel ýsýnmadan dolayý oluþacak su ve sulama sýkýntýlarýna da önlem olmasý açýsýndan çevreye duyarlý ve maliyeti düþürecek bu sistemlerin yaygýnlaþtýrýlmasý planlanýyor. (CÝHAN)

Uzmanlar damar düþmanlarýný açýkladý

B

akýrköy Dr Sadi Konuk Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Klinik Þefi Doç Dr. Ahmet Akgül, halk arasýndaki yaygýn görüþün aksine alkol ve mezenin hem kalp damarlarýnda, hem de diðer damarlarda týkanmalara yol açtýðýný belirtti. Kalp ve damar alanýnda yaptýðý birçok ameliyat tecrübeleri ve hastalardan aldýðý bildirimleri yorumlayan Doç. Dr. Ahmet Akgül, vatandaþlarý uyardý. Yaz aylarýnýn gelmesiyle vatandaþlarýn açýk havada mangal yapmaya baþladýklarýný belirten Akgül, mangalla birlikte tüketilen alkol ve mezelerin kalp krizi ve baþta bacak damarlarý olmak üzere tüm damarlarda týkanýklýklara sebep olduðunu bildirdi. Alkol ve ‘eski dostu’ mezenin yan yana gelmesiyle tehlikenin arttýðýna iþaret eden Akgül, “Halkýmýzda kulaktan dolma bilgiler sayesinde 1 kadeh alkolün, kalbe iyi geldiði inanýþý vardýr. Bu konuda bilimsel araþtýrmalar da yapýldý, alkol damar geniþletici etkisi olan bir maddedir ama alýnmasýnda týbbi hiçbir yarar yoktur. Çok çeþitli zararlarý mevcuttur. Diðer organ sistemlerine örneðin karaciðere, metabolizmaya, insülin direncine,kolesterol yüksekliðine, þeker hastalýðý oluþmasýna, bel çevresini artýrarak metabolik sendroma yol açmasý gibi sayýsýz zararlarý mevcuttur, burada vurgulamak istediðim ‘kalbe iyi gelir ’ inancýnýn doðru olmadýðýdýr.” dedi. Tedavisinde bulunduðu birçok kalp krizi ve bacak damar týkanýklýðý hastasýnýn geçmiþini incelediðini ve hem kalýtýmsal hem de ailelerinde herhangi bir damar ve kalp sorunu olmadýðýný belirlediðini ifade eden Akgül, “Bu hastalarýn bazýlarý ise hayatta sigara bile içmemiþlerdi. Þeker, tansiyon gibi risk faktörleri de yoktu ama son zamanlarda artan kilo

artýþý ve kolesterol yükseklikleri vardý. Anlattýklarýnda her akþam ‘çok az’ alkol aldýklarýný söylüyorlardý. Ama dikkat etmedikleri baþka bir þey daha vardý ki bunu hep ben sorduktan sonra söylediler yani önemsemediler: Meze. Aslýnda kalbe olmasa daki doðru deðil- alkolün karaciðeri bozduðunu bildikleri için fazla içmemeye özen göstermiþlerdi veya eþleri kendilerini durduruyordu. Ama durmadýklarý bir yer vardý ki iþte bize gelme nedenleri bu dönemde baþlýyordu. Alkol, mezesiz onsuz olmaz anlayýþý bu sorunun kaynaðý olmuþtu.” ifadesini kullandý. 'ALKOLÜN KALBE YARARLI OLDUÐU GÖRÜÞÜ YANLIÞ' Alkolün kalbe yararlý olduðu yönündeki ifadelerin doðru olmadýðýný vurgulayan Akgül þöyle konuþtu: “Bilakis uzun süre tüketilmesiyle ‘myopati’ denen kalp kasý bozulmasýna neden olur. Kalp artýk eski gücünde çalýþamaz. Daha da kötüsü ameliyat þansý bile kaçar, geriye tek seçenek kalp nakli veya yapay kalp cihazlarýdýr. Bununla birlikte “olmazsa olmaz” denilen meze ayrý bir risktir. Özellikle bu tüketimler akþam muhabbetlerinde yapýlýr ve alkolünde etkisiyle kiþinin uykusu gelir ve masadan kalktýktan çok az bir süre sonra uyur. Mezeyle alýnan yüksek kolesterol artýk yakýlamaz ve direkt olara damarlarda birikmeye baþlar. Nihai sonuç kalp veya bacaklardaki damar týkmasý olacaktýr ve kiþi bize göðüste aðrý veya bacaklarda aðrý, yürüyememe ile gelir. Erken önlemini almayan veya bize bu þikayetler baþladýðýnda gelmeyen de kalp krizi veya bacak damar týkanýklýðýyla bu sefer mecburen gelir. Eðer kalpte mezelere baðlý damar týkanýklýðý olup, aþýrý da alkol almýþsa kalp kas dokusu da bozulmuþ olacak yapacaðýmýz ameliyat riski çok daha artacaktýr. “ (CÝHAN)

Batman, Ýngiltere'de haber konusu oldu ngiltere Newcastle Üniversitesi, Batman Müze Müdürü Tenzile Uysal’ýn þahsi çabalarýyla açtýðý Getrude Bell’e ait Hasankeyf 1911 sergisini haber konusu yaptý. Newcastle Üniversitesi, Batman Müzesi iþbirliði ile Hasankeyf ’te Arkeolog Gertrude Bell tarafýndan 1911

Ý

yýlýnda çekilmiþ fotoðraflardan oluþan iki fotoðraf sergisi düzenlendiðini, bu fotoðraflarýn üniversite adýna arkeoloji uzmaný Dr. Mark Jackson tarafýndan temin edildiðini ve serginin Batman Müze Müdürü Tenzile Uysal tarafýndan organize edildiðini kendi web sitesinden (www.ncl.ac.uk )

duyurdu. Bu durumun Batman Müzesi’nin ve Batman’ýn uluslararasý anlamda tanýtýlmasýna az da olsa katkýda bulunduðunu ifade eden Tenzile Uysal, Batman’ýn adýnýn dünyaya duyurulmasý, yerli ve yabancý turistin Batman'a gelmesi için farklý projeler yapacaklarýný belirtti. (CÝHAN)


www.mardiniletisimgazetesi.com.tr

5 BASINDAN

26 Haziran 2012 Salý

Kalp ve tansiyonu olanlar sýcaktan daha fazla korunmalý H

Ýslam büyükleri, tatili nasýl anlýyorlar?

S

ýcakla geniþleyen damarlarda kan hacminde azalma olur ve ortaya sýcak bitkinliði çýkar. Yaþlýlar daha az su içer. Hipertansiyon ilaçlarý sývý kaybýna yol açar. Kalp ilaçlarýnýn etkisi de sýcakla artar. Kan yoðunlaþýr ve kalp krizi geçirme riski yükselir. Uzmanlar yaþlý, ilaç kullanan, hamile ve çocuklarýn sýcaktan daha fazla korunmasý gerektiðini söylüyor. Artan hava sýcaklýklarý solunum yolu rahatsýzlýðý, kalp ve tansiyon hastalarý, çocuklar ve açýk havada çalýþanlarýn hayat þartlarýný olumsuz etkiliyor. Nem ve sýcaklýk oranlarýnýn yüksek olduðu iller, güneþ çarpmalarýnýn da en çok yaþandýðý bölgeler. Ýstanbul, Ýzmir, Mersin, Antalya gibi sahil bölgeleri ve Ankara metropol þehirlerde risk daha da artýyor. Sadece güneþ ýþýnlarýnýn dik geldiði saatler arasýnda deðil, günün bütün saatlerinde kendini hissettiren sýcaklara karþý bilinçli hareket etmek gerekiyor. Uzmanlar, kalp, tansiyon, astým hastalarý ve kronik rahatsýzlýðý bulunanlarýn sýcak havadan daha çok etkilendiði ve ölüme varan sorunlarla karþýlaþabileceði konusunda uyarýyor. Sýcak çarpmasýna da dikkat çeken uzmanlar, "Güneþ (ensenizden) arkanýzdan vurmasýn." diyor.

Nem,hissedilen sýcaklýðý artýrýyor Aþýrý sýcak ve nemli havalara karþý vücudun geliþtirdiði en önemli savunma mekanizmasý terleme ve sývý kaybý. Ýç hastalýklarý uzmaný

Yrd. Doç. Dr. Kerim Çýkým, nemin sýcak havayla birleþtiðinde oluþan sorunlarý artýrdýðýný bildiriyor. Çýkým, "Havadaki nem, sýcaklýðý daha fazla hissetmemize neden olur. Sýcaklýk 30 derece iken nemle birleþince 35 dereceymiþ gibi hissederiz." diye konuþuyor. Sýcak etkisine baðlý damar geniþlemesi sonucunda kan hacminde azalmalarýn sýcak bitkinliðine sebep olduðunu belirten Kerim Çýkýn, yaz aylarýndaki yorgunluk ve hastalýk hissinin bu sebeplerden kaynaklandýðýný söylüyor. Vücut sývýsý azalmýþ, yaþlý ve hipertansiyonlu kiþilerde sýcak bitkinliðinin daha fazla olduðuna dikkat çeken Dr. Çýkým, "Susama hissi yaþla orantýlý olarak azalýr. Yaþlýlar terlemelerine raðmen az su içerler. Hipertansiyonlularda ise aldýklarý ilaçlarýn etkisiyle elektrolit ve sývý kaybý yatkýnlýðý zamanla daha da artar." diye konuþuyor.

Enseyi de kapatýn Acýbadem Hastanesi Kardiyoloji Uzmaný Prof. Dr. Sinan Daðdelen ise aþýrý sýcaklarýn vücut direnci düþük olanlarýn özellikle kalp hastalarý, yaþlýlar ve hamileleri daha çok etkilediðini ifade ediyor. Daðdelen, kalp hastalarýnýn aldýðý ilaçlarýn vücutta depo edilmiþ suyun dahi bitmesine neden olduðunu belirtiyor ve ekliyor: "Bu durum sýcak hava ile birleþince ilaçlarýn etkisi daha da artýyor. Sýcak hava kanýn yoðunluðunu artýrýyor ve pýhtýlaþma meydana geliyor. Dolayýsýyla kalp krizi geçirme ihtimali yükseliyor. Yaz aylarýnda kalp hastalarý daha dikkatli hareket etmelidir." Ege Üniversitesi Halk Saðlýðý Anabilim Dalý Öðretim Üyesi Prof. Dr. Fethi Doðan da güneþten korunmak için yalnýzca baþ bölgesini kapatan þapkalarýn kullanýmýnýn

hatalý bir tercih olduðunu aktarýyor. Doðan, ense bölgesinde bulunan beyinciðin uzun süre güneþe maruz kalmasýnýn güneþ çarpmasýna neden olacaðýný ifade ederek, "Yalnýzca alýn kýsmýný kapatan þapka yerine, ense ve baþý tamamen kapatan þapkalar saðlýðý korumaya daha fazla yardýmcý olur." þeklinde tavsiyede bulunuyor. Güneþ çarpmasýnýn ilk belirtileri mide bulantýsý, baþ aðrýsý, hararet, vücut ýsýsýnýn artýþý, aðýz kuruluðu, görme bozukluðu ve en son aþamasý ile bilinç bulanýklýðý. Fethi Doðan, "Bu belirtilerin bir ya da birkaçýnýn görülmesi durumunda en yakýn saðlýk kuruluþuna gidilmelidir. Aksi takdirde bu göstergeler ölümle sonuçlanabilir." diyor.

Bol sývý alýn ve dýþarý çýkmayýn Zorunlu olmadýkça güneþ ýþýnlarýnýn dik geldiði sabah 10.00 ile öðleden sonra 16.00 arasýnda dýþarýya çýkýlmamalý. Kapalý alanlarýn havalandýrýlmasýna, yeterli bir hava akýmý saðlanmasýna özen gösterin. Bol sývý ve mineral içeren içecekler tüketin. Kalp hastalýðý veya hipertansiyonu olup tuzsuz diyet alan kiþiler dýþýnda gýdalarda tuz alýmý aþýrýya kaçmadan artýrýlmalý. Tuz kýsýtlamasý olanlar ise sývý ve tuz kaybý yönünden daha dikkatli davranmalý. Hafif ve sulu yiyecekler tercih edilmeli. Ýnce, açýk renk, bol giysiler giyilmeli. Giysi kiþiyi güneþ ýþýðýndan korumalý ama terletip su kaybettirmemeli. Çocuklarýn beslenmelerinde su kaybý daha fazla olduðu için sývý gýda tüketimi daha çok yapýlmalý. (CÝHAN)

Gýda zehirlenmeleri organlarda hasar býrakabiliyor

Y

rd. Doç. Dr. Serap Coþansu Akdemir, tedavi edilmeyen bazý gýda zehirlenmesi vakalarýnýn böbrek yetmezliði ve kan zehirlenmesine sebep olduðunu söylüyor. Buzdolabýndan çýkarýlan yemekleri ýsýtmak yerine kýsa süreli kaynatmak ve eti kahverengiye dönünceye kadar piþirmek, zehirlenmelerin önüne geçiyor. Sýcaklarýn iyice artmasýyla birlikte gýda zehirlenmelerinde de artýþ görülüyor. Ýnsan saðlýðýný tehdit eden ve sýkça yaþanan zehirlenmeler organlarda kalýcý hasara yol açýyor, hatta ölüme kadar götürebiliyor. Uzmanlar, yaz aylarýnda gýdalarýn,

Özellikle kronik hastalýðý bulunanlar, baðýþýklýk sistemi zayýf olanlar, yaþlýlar, hamileler ve bebeklerin zehirlenmelere karþý daha büyük risk altýnda olduklarýný bu nedenle daha dikkatli olmalarý gerektiðini dile getiren Akdemir "Saðlýklý yetiþkin bir kiþide ölüme neden olmayacak gýda zehirlenmesi, bu gruptaki insanlarda ölüme bile sebebiyet verebilir. Özellikle yaz aylarýnda et ve et ürünleri, süt ve süt ürünlerine dikkat edilmeli. Çünkü bu gruptaki gýdalar çok hýzlý bozulur. Piþmiþ ve çið gýdalarýn kesinlikle birbirleriyle temas etmemesi gerekiyor."

Çünkü tatilde deðerlendirmeyip harcadýðýmýz vaktimiz, aslýnda boþa harcamaktan titrediðimiz nakdimizden de kýymetlidir. Zira vakitle nakdi kazanabilirsiniz, ama nakitle boþa harcadýðýnýz vaktinizi kazanamaz, geri getiremezsiniz. Deðerlendiremediðiniz vakit uçup gitti, bir daha kucak dolusu para verseniz dahi geri döndürme fýrsatý da bitti.. Öyle ise vaktimizi tatilde atýl halde harcamaktan ciddi þekilde kaçýnmalý, týpký paramýzý boþa harcamaktan rahatsýzlýk duyduðumuz gibi, vaktimizi de boþa harcamaktan rahatsýzlýk duyar hale gelmeliyiz. Kaldý ki, Ýmam-ý Þafi Hazretleri'ne göre tatil, atýl kalmak, aylak gezmek de deðildir. Tam aksine tatil, devamlý meþgul olduðundan dolayý usandýðýn iþini býrakýp yeni bir iþle meþgul olmak, yani usandýðýn bir iþten uzaklaþýp usanmadýðýn yeni bir iþe baþlamak demektir. Bu sebeple biz de günahlardan uzak þekilde yaþayacaðýmýz tatilimizi yeni bir iþle deðerlendirmeli, fikrî ve ruhi geliþmeler saðlamaya yönelik kitaplar okuyup ilmi inkiþaflar elde etmeli, nakitten de kýymetli olan vaktimizi boþa harcamýþ olmak gibi telafisi mümkün olmayan bir ziyana maruz kalmamaya dikkat etmeliyiz. Ýmam-ý Ebu Yusuf Hazretleri kitap okumayý, yani ilimle meþgul olmayý meþguliyetlerin en deðerlisi olarak görmekte, hatta ölürken bile ilmi mesele müzakere ederken ölmeyi dilemektedir. Nitekim vefatý anýnda bir ara bayýlarak gözlerini yummuþtu. Neden sonra kendine gelip de gözlerini açýnca baþýnda duranlara hemen ilmi bir mesele sordu. Dediler ki: -'Þimdi mesele halletmenin zamaný deðil, istirahat eyle!. Þu cevabý verdi: Keþke ilimle meþgulken gelse bana gelecek olan, ben de öylesine deðerli bir meþguliyet içinde iken gitsem Rabb'imin huzuruna. Ne büyük þeref olur benim için ilimle meþgulken gitmek!.. Vakti boþa geçirmekten titreyenlerden biri de büyük alim Hammad bin Seleme idi. Bundan dolayý o, vakit içinde ya namaz kýlar, ya halka hadis anlatýr ya da öðrencilerine Kur'an dersi verir, gençlerle meþgul olurdu. Yani boþa harcadýðý vakti hiç yoktu onun. Nitekim vefatý da namaz kýlarken vaki olmuþ, secdede iken ruhunu Rahman'a teslim etmiþti de herkes de onun vakit deðerlendirme titizliðine hayran kalmýþtý.

saklama, hijyen ve üretilme koþullarýna her zamankinden daha fazla özen gösterilmesi gerektiðini belirtiyor.

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Gýda Mühendisliði Bölümü Öðretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Serap Coþansu Akdemir, özellikle yaz aylarýnda artan gýda zehirlenmelerinin ciddiye alýnmasý gerektiðini söylüyor. Zehirlenmenin kusma, ishal, halsizlik, karýn aðýrsý, mide bulantýsý gibi belirtiler verdiðini ifade eden Akdemir, bu belirtileri yaþayanlarýn hemen en yakýn saðlýk kuruluþuna gitmeleri gerektiðini vurguluyor. Tedavi edilmeyen bazý zehirlenme vakalarýnýn böbrek yetmezliði, kan zehirlenmesine yol açabileceðini ifade eden Akdemir, ayrýca kalp, beyin gibi organlara da zarar verebileceðine dikkat çekiyor.

er sene daha da karmaþýk hale gelen tatil hayatýmýz atýl kalmak, vakit öldürmek, mevsimi eðlence ile bitirmek þeklinde mi geçiyor?.. Þayet tatilimiz böyle tüketiliyorsa bunu düþünmemiz gerekir gibi geliyor bana.

Basra'nýn büyük velisi Hasan Basri Hazretleri ise, sahabenin vakti boþa geçirmeme titizliðini anlatýrken þu deðerlendirmeyi yapar:

diyor. Akdemir, buzdolabýndan çýkarýlan yemeklerin ýsýtýlmasý yerine kýsa süreli kaynatýlmasýnýn zehirlenmelerin önüne geçilmesinde önemli rol oynadýðýný belirtiyor. Bazý bakterilerin 'spor' denilen yapýlarý oluþturduðunu söyleyen Akdemir, "Yemekler buzdolabýndan çýkarýldýktan sonra oda sýcaklýðýnda uzun süre bekletilirse bu sporlar yeniden hücre haline geçebiliyor. Yemeði tekrar ýsýtmak yerine tekrar biraz kaynatýlabilir. Ancak uzun süre

kaynatmak besin deðerini düþürebilir. Kaynar kaynamaz almak en doðrusudur." þeklinde konuþuyor. Büyükbaþ hayvan etinin kahverengi renge dönüþünceye kadar piþirilmesini tavsiye eden Akdemir, bunun için etin 70 derecenin üzerinde piþirilmesi gerektiðini kaydediyor. Akdemir, pembe kalan etin tam piþmediðini, etin renginin kahverengiye dönüþünceye kadar piþirilmesi gerektiðini sözlerine ekliyor. (CÝHAN)

Bir mantar bile organ yetmezliðine götürebilir

M

emorial Þiþli Hastanesi Yoðun Bakým Ünitesi'nden Uzm. Dr. Ýlhan Ocak, "Bir kilo yenebilir mantar arasýndan 1 tanesi bile sizi zehirlemeye yetebilir." diyor. Nemli ortamlarda, aðaç kenarlarýnda yetiþen yabani mantarlar yendikten sonra hiçbir belirti vermeyebiliyor. Bu süre 6 saatten 12 saate kadar uzayabilir. Bu süre sonunda bulantý, kusma, baþ aðrýsý, halsizlik gibi basit þikayetler görülür. Bu þikayetlerin mantar yiyen bir kiþi için uyarýcý olmasý gerektiðini ifade eden Uz. Dr. Ýlhan Ocak, bu sürecin kiþiyi 3-4 gün içinde böbrek yetmezliðine, karaciðer yetmezliðine, hatta ölüme kadar götürebileceðini ifade ediyor.

Ýlk belirtilerle hastaneye baþvuran kiþiye "pheresis" denilen kan deðiþim programý uygulanýyor. Kiþinin kanýnýn belli bir oraný makinenin içinden geçirilip filtrede hücreli kýsýmlar, alyuvar ve akyuvarlar ayrýlýr ve tekrar hastaya verilir. Hücresiz kýsým ise atýlýp hastaya yeni kan verilir. Hastanýn klinik durumuna göre günde 1 ya da 2 kez bu iþlem uygulanýr. Buna raðmen belirtiler ortadan kalkmýyorsa acilen nakil sürecine geçilir.(CÝHAN)

- Ben öyle zatlara eriþtim ki, onlar sizin paranýzý boþa harcamaktan çekindiðinizden çok daha fazla vakitlerini boþa harcamaktan çekiniyorlar, dakikalarýný dahi boþ geçirmiyorlardý. Onlarýn nazarýnda tatil asla atýl kalmak deðildir, devam ettikleri iþi býrakýp yeni bir iþe baþlamak þeklinde geçerdi tatilleri. Basra'nýn büyük alimi Abdullah bin Amir'e bir dostu, "Biraz vakit ayýr da þöyle havadan sudan sohbet edip vakit geçirelim." dedi. Verdiði cevap çok kýsaydý. "Tut Güneþ'i gitmesin, seninle oturup havadan sudan konuþup vakit öldürelim." dedi. Bu cevaba þaþýran dostu: "Ne demek tut güneþi?'' deyince Abdullah: - Çünkü dedi, güneþ durmuyor gidiyor, böylece vakit harcanýyor; ya vakti durdur seninle havadan sudan muhabbet edelim, ya da geriye çekil, akýp giden vakti deðerlendirelim, nakitten de kýymetli olan vakti boþa harcama gibi bir gaflete düþmeyelim. Demek ki, tatillerde bizim sorumsuzca harcadýðýmýz vakitlerimiz maalesef nakitten de kýymetli olan vakitlerimizdir. Hem de kucak dolusu nakit harcasak da geri getiremeyeceðimiz vakitlerimiz. Onun için Efendimiz (sas) þöyle ikaz etmiþtir bizleri: -"Ýki nimet vardýr ki, insanlar kýymetini bilmiyorlar: Biri sýhhatleri diðeri de boþ vakitleridir!" -Ne dersiniz düþünmeye deðer mi tatillerimizi deðerlendirme konusu? Ahmed Þahin (Zaman) a.sahin@zaman.com.tr 20 Haziran 2012


www.mardiniletisimgazetesi.com.tr

26 Haziran 2012 Salý

6

Mardinli Gazeteciler Erzurumlu Profesörlerle görüþtü Sayfa 1’den devam

Huzur dersleri tavsiyesi Mardinli Gazetecilere El-Mardin’in huzur dersleri kitabýný mutlaka okumalarý tavsiyesinde bulunan Çöðenli, Huzur Dersleri ile ilgili ise þunlarý söyledi: “Osmanlý saraylarýnda Ramazan aylarýnda padiþahýn huzurunda 'huzur dersleri' adý verilen tefsir dersleri yapýlýrmýþ. Osmanlýnýn kuruluþundan beri yapýlan dini ders ve sohbetler III. Mustafa tarafýndan daha sistemli bir hale getirilmiþ. 1759 senesinde baþlayan ve her ramazanýn ilk sekiz günü öðle ile ikindi arasý saray salonlarýndan birinde, padiþahýn huzurunda oluþturulan ilim meclisine 'Huzur Dersi' denilmiþ. Bu dersler, hem padiþahýn önünde yapýldýðý hem de huzur verdiði için bu isimle zikredilmiþ. Dersi veren hocaya mukarrir, dersi dinleyen ve ayný zamanda dersin bitiminde konu ile alakalý sorular soranlara muhatap denilmiþ. Dersler ilk dönemlerde bir mukarrir ve beþ muhataptan oluþurken zaman içinde muhatap sayýsý on beþe kadar çýkarýlmýþ. Dersin katýlýmcýlarý her zaman ayný kiþilerden oluþmazmýþ, her bir ders farklý ilim erbabý kimselerden oluþturulabilirmiþ.”

El-Cezeri müzesi Mardin’de de kuruluyor Sohbet esnasýnda Mardin Gazeteci ve Yazarlar Cemiyeti Nezir Güneþ de Mardin’in yetiþtirdiði mümtaz þahsiyetlerden Ebul-iz El Ceziri’nin yaptýðý çalýþmalar hakkýnda bilgi vererek Kasýmiye Medresesinin bu alimin ismi

ile müzeye dönüþtürüldüðünü hatýrlattý. Güneþ, El-Cezeri’nin yaptýðý otomatlarýn Dünyanýn ilk programlanabilen insansý robotu olduðunu dikkat çekerek bu robotlarýn Kasýmiye Medresesinden sergileneceðini ifade etti. Dernek baþkaný Prof. Dr. Mevlüt Aras ise dernek olarak gerek ulusal ve gerekse uluslararasý platformlarda Erzurum’u üst seviyede temsil etmiþ ettiklerini belirterek toplumda sevgi, kardeþlik ve barýþ ortamý oluþturmayý hedeflediklerini ifade etti. Aras, gazetecilerin daveti ile dernek üyeleri ile birlikte en kýsa zamanda Mardin’e bir gezi programý yapacaklarýný sözlerine ekledi. Sabah Gazetesi Muhabiri Ekrem Arslan da katýlýmcýlara Mardin’in önemli þahsiyetlerinden olan Sultan Þeyhmus’un hayatý ve kerametleri hakkýnda bilgiler verdi.

Acýnýz Acýmýzdýr ERKÜSAD Genel Sekreteri Memduh Ömeroðlu ise bölgenin

kanayan yarasýna çözüm için sorumluluklarýnýn bilincinde olduklarýný belirterek, “Derneðimiz bu derin yaranýn iyileþmesi için birçok çalýþmaya imza attý. Bölge halký yýllarca acý çekmiþ. Bizler sizlerin bölge insanýnýn orada çektiði acýyý hissetmediðimiz müddetçe ilerleme saðlayamayýz. Sizlerin acýsý bizim de acýmýzdýr. Demokratikleþme adýna atýlan adýmlarla bölgede yaþanan iyileþmeler bizleri hem umutlandýrýyor hem de sevindiriyor. Ýnþallah bu sorun en kýsa zamanda çözülür.”dedi. Karþýlýklý sohbet ortamýnda geçen toplantý Erzurum Üniversitesinin farklý bölümlerinden gelen profesörlerin yanýnda Ýletiþim Gazetesi Ýmtiyaz sahibi Rýdvan Fidan, TRT Mardin Muhabiri Hasan Aktaþ, CÝHAN-Zaman Muhabiri Þeyhmus Edis, Sabah Gazetesi Muhabiri Ekrem Arslan, Akþam-Habertürk Muhabiri Kadir Üründü, AA-TRT Nusaybin Muhabiri Arif Altunkaynak, Mardin Life Yazarlarýndan Murat Baðýþ, Cihan-TRT Muhabiri Tayfur Demir de katýldý.

Emniyet Müdüründen Selahattin Eyyübi ve Nurettin Zengi’li mesaj Sayfa 1’den Devam Kürt Müdürden Eyyübi ve zengi’lili mesaj

STK'lardan Kaný Durdurun çaðrýsý Sayfa 1’den devam Baþbakan yardýmcýsý Sayýn Beþir Atalay’ýn “Amerika Birleþik Devletleri de sürecin içindedir.” açýklamasý, Baþbakan Yardýmcý Sayýn Bülent Arýnç’ýn “Kürt’lerin ne kadar haklarý varsa kimlik, kültürel, siyasi ve insani hepsini vermeye hazýrýz.” açýklamasý, CHP. Lideri Sayýn Kemal Kýlýçdaroðlu “Kürt sorunu çözümü için inisiyatif almasý. "gerekirse liderliðimi feda etmeye hazýrým.” Gibi açýklamalar sürecin olumlu yönde geliþtiðine dair önemli adýmlardýr. Sayýn Baþbakanýn G–20 Zirvesinde ABD Baþkaný Sayýn Obama ile görüþmelerinde Kürt sorununun gündeme alýnacaðý söylentilerinin meydana geldiði bir dönemde; Daðlýca karakoluna yapýlan saldýrý sonucu 8 askerin ve 26 PKK elemanlarýnýn hayatlarýný kayýp ettiði açýklamasý olumlu ve umutlu geliþen süreç yerini, bir anda üzüntü ve hüzne býraktý. Siyasilerimiz tarafýndan olaydan hemen sonra yapýlan açýklamalar genellikle saðduyulu, olumlu yönde olmuþtur. BDP Genel Baþkaný Sayýn Selahattin Demirtaþ, 19/Haziran/2012 tarihinde, partisinin grup toplantýsýnda yaptýðý konuþmada,” PKK her türlü silahlý faaliyetlerine son versin.” çaðrýsýnda bulundu.

Zayi

PKK'da bu çaðrýya kulak vermeli ve uymalýdýr. Ayný zamanda

güvenlik güçleri operasyonlarý da durmalýdýr. BDP siyasi alanda mecliste bölge halkýný önemli ölçüde temsil eden partidir. BDP. Genel Baþkanýn çaðrýsý önemsenmeli, ciddiye alýnmalýdýr. Kýzýltepe STK. Platformu olarak çaðrýda bulunuyoruz. Bu ülkede faaliyet gösteren duyarlý tüm Sivil Toplum Örgütleri ,Kürt sorunu kardeþlik meselesi olarak görüp, çözüme katký noktasýnda aktif rol almalýdýr. 30 yýldýr devam eden bu sorun yüzünden on binlerce insanýmzý kaybettik. Yüksek deðerlerdeki maddi, manevi ortak milli varlýklarýmýzý tükettik. Çözüm için Türk, Kürt halký olarak sesimizi yükseltmeliyiz. Olumlu süreci týkayan, sabote eden, çözümün önüne çýkarlarý için siyasi manevralarla gizlice, sinsice engel koyan, kim olursa olsun, arkasýnda hangi güç olursa olsun teþhir edilmeli.Korkmadan, demokratik cesaretle tepkimizi ortaya koymalýyýz. Kýzýltepe STK Platformu olarak inadýna barýþ diyoruz. STK. Platformu olarak yetkililere, siyasilere, sorumlulara sesleniyoruz, Haykýrýyoruz Türk ve Kürt analarýmýzýn Aðýtlarýný ,feryatlarýný göz yaþlarýný görmeye tahammülümüz dayanma gücümüz kalmadý.

Þirketimize ait 47 NA 816, 47 NA 433 plakalý araçlarýmýzýn Uluslararasý Taþýmacýlýk taþýt kartlarý kaybolmuþtur. Hükümsüzdür. Fýrat Teks. Gýda PVC Alüminyum Ýth. Ýhr. San. Tic Ltd. Þti.

Kendisi de Þýrnak Uludere’li olan Kara konuþmasýnda Selahattin Eyyubi ve Nureddin Zengin’in kardeþliðini örnek vererek ayrýca þu ifadelere yer verdi: “Ayný çizgi üzerinde Maraþ’ý kahraman, Antep’i gazi, Urfa’yý þanlý yapan ruh ülkenin her karýþ topraðýnda dipdiri olarak mevcuttur. Milli birlik ve beraberliðimizin en taze göstergelerinden birisi aziz milletimizin Van depremi sonrasýnda gösterdiði þahlanmadýr. Kadim milletimiz mübarek bir nehir gibi tarihi ve tabii yataðýnda akmaya devam ettikçe, Neronlarýn, Nemrudlarýn ve taþeronlarýnýn yaktýðý bütün ateþleri söndürecek, tüm Mezopotamya’yý þefkat ve merhamet gözyaþlarýyla sulayacaktýr. Hainler kahrolsa da Nureddin Zengi ve Selahattin Eyyubi’nin ezeli kardeþliði inþaallah ebedi hale gelecektir.

Emniyet teþkilatý þehit ve gazilerinin acýlarýný baðrýna basarak, milletimizin huzur ve güveni için mücadelesine devam edecektir. Biz inanýyor ve biliyoruz ki milletimiz yanýmýzdadýr. Dünden beri Mardin merkez ve ilçelerimizden bizleri arayarak þehidimize rahmet, yaralýlarýmýzý þifa dileyen tüm Mardinli hemþehrilerime teþkilatým adýna teþekkür ediyorum.”

Birlik ve beraberliðin sembolü Konuþmalarýn ardýndan Mardin Ýl Müftüsü Dursun Ali Coþkun tarafýndan dualar okundu. Coþkun duasýnda “Bizim inancýmýz 'Bir insaný yaþatan bütün insanlýðý yaþatmýþtýr, bir insaný öldüren de bütün insanlýðý öldürmüþtür' düþüncesine dayanýyor. Kaybetmenin acýsýný hep birlikte yaþýyoruz. Bu acýya tahammül etmenin ne kadar zor olduðunu da biliyorum. Ama bizim inancýmýz da o þehittir. Þehitlikte peygamberlikten sonra gelen en üst

mertebedir. Bu inanç acýmýzý biraz da olsa hafifletiyor. Þehitlerimiz bizim yol göstericilerimizdir. Bunlar bu ülkede kardeþliðin birlik ve beraberliðin sembolü olarak þehit oldular."ifadelerine yer verdi. Dualarýn ardýndan þehit cenazesi memleketine gönderilmek üzere önce ambulansla Mardin Havaalanýna buradan da özel bir uçakla Ankara’ya gönderildi.

Yaralý polis arkadaþýný yalnýz býrakmadý

Öte yandan, saldýrýda yaralanan ve Mardin Devlet Hastanesi'nde ameliyat edilerek tedavi altýna alýnan polis memuru Mümin Tekin’de cenaze törenine katýlarak mesai arkadaþýný yalnýz býrakmadý. Cenazenin uðurlanmasýnda fenalaþan Tekin’i arkadaþlarý teskin etmeye çalýþtý. Yaralý polislerden Ankara’ya gönderilerek tedavi altýna alýnan Erdem Sökmen (29) ve Gençel Deve’nin(28) durumlarýnýn ise iyi olduðu açýklandý.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.